Y›l: 5 Say› 15 Eylül-Ekim-Kas›m-Aral›k 2011 ISSN: 1307-0800 Uluda¤ Kebapç›s› Ad›na ‹mtiyaz Sahibi ve Genel Yay›n Müdürü Cesim YOLUDO⁄RU Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Burak ULUDA⁄ Yay›na Haz›rlayan ve Yay›n Koordinatörü Recep Peker TANITKAN tanitkan@gmail.com
Editör Zeynep TANITKAN Foto¤raflar Recep Peker TANITKAN Kapak Foto¤raf›: "Sonbahar'›n Renkleri” Küre Da¤lar› Yay›n ‹dare Merkezi Uluda¤ Kebapç›s› Denizciler Caddesi No: 54 06240 Ulus -ANKARA Tel: 0312 309 04 00 (4hat) Faks: 0312 312 18 19 Grafik-Tasar›m Yusuf MEfiE (Ajans-Türk)
Bask›
Ajans-Türk Gazetecilik Matbaac›l›k ‹nflaat Sanayii A.fi. ‹stanbul Yolu 7. Km. ‹nönü Mahallesi Necdet Evliyagil Sokak No: 24 Bat›kent / ANKARA Tel: 03.312 278 08 24 - Fax: 0312 278 18 95 www.ajansturk.com.tr - info@ajansturk.com.tr Bas›m Tarihi: 06 Ekim 2011 Dergideki reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara, yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Bu yay›n›n bir bölümü ya da tamam› yay›nc›s›n›n izni olmaks›z›n ço¤alt›lamaz ve yay›nlanamaz.
Yay›n Türü Yerel Süreli Yay›n, Dört ayda bir yay›nlan›r.
MERHABA De¤erli müflterilerimiz, k›ymetli dostlar›m›z sizlere Uluda¤ Dergisi’nin yeni say›s›n› sunman›n gururunu yafl›yoruz. Y›lbafl› say›m›zda da size bir sürprizimiz var. Yeni flubemizle sizlerle birlikte olman›n mutlulu¤unu yaflayaca¤›z. Sizler için yine renkli ve dopdolu bir dergi haz›rlad›k. Lösemiyi Yenen Çocuklar› Uluda¤’da konu¤umuz oldular. Bizi yine yaln›z b›rakmayan ünlülerimiz vard›. Egemen Ba¤›fl, Hakan fiükür, Mustafa Denizli, Beyaz›t Öztürk, Aliflan. Ankara’da düzenlenen 43. Dünya Kimya Olimpiyatlar›’na kat›lan delagasyon ve ö¤rencileri a¤›rlad›k. Alt›nda¤ Belediye Baflkan› Veysel Tiryaki AVRUPALI SEÇK‹N DEST‹NASYON ödülünü Brüksel’de ald›. Hamamönü’ne bir canl›l›k renk getiren Veysel Tiryaki’yi kutluyor, bu say›m›zda da Hamamönü’nü tan›t›yoruz. Yeni konular›m›z›n aras›nda “Da¤lar›n Avucundaki Kent”, “Gümüflün Kenti” Gümüflhane var. Konular›m›z›n aras›nda Japonlar› Türkiye’ye çeken K›rflehir’in Kaman ilçesindeki Kalehöyük ile Japon Bahçesi’ni iflledik. Tanr›çalar›n Kenti Afrodisyas, Kazakistan’›n Baflkenti Astana, Brunei Sultanl›¤›’ndaki Sultan Ömer Hac› Seyfettin Camisi, Ankara Kale Derne¤i Baflkan› fievket Bülent Yahnici ile Bonelli Marka Dan›flman› Mine Ataman’›n yaz›lar›, turizm gönüllüsü Olay Salcan’›n foto¤raflar› ve yaz›s›yla Hindistan’da Türk ‹zleri, ressam Çi¤dem Buçak Telli’nin resim sergisi zevkle okuyaca¤›n›z di¤er konular›m›z. Tüm Uluda¤ dostlar›na sa¤l›kl› mutlu aylar, iyi bayramlar diler, yeni y›lda görüflmek dile¤iyle, bir sonraki say›m›zda buluflmak dile¤iyle.
ULUDA⁄ Ailesi
‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E R 6
Uluda¤’›n Lezzet Duraklar› DEN‹ZC‹LER, FLORYA, ÇAYYOLU, ARMADA, PANORA
8
ULUDA⁄’IN DOSTLARI
18 Uluda¤’›n Lezzetlerinden KEBAPLARIMIZ 20 Uluda¤’›n Lezzetlerinden P‹L‹Ç ETLER‹M‹Z
20
66
26
46
36
28
58
38
34
24
54
22 Uluda¤’›n Lezzetlerinden ZEYT‹NYA⁄LILAR 24 Uluda¤’›n Lezzetlerinden MEZELER‹M‹Z 26 Uluda¤’›n Tatlar›ndan TATLILARIMIZ 28 BAfiKAN VEYSEL T‹RYAK‹ AVRUPALI SEÇK‹N DEST‹NASYON ÖDÜLÜNÜ BÜRÜKSELDE ALDI 34 Gravürlerde Fethiye TELMESSOS’TAN FETH‹YE’YE 36 Koylar› ve Do¤as›yla GÖCEK 38 Da¤lar›n Avucundaki Kent GÜMÜfiHANE 46 Kültür Miras›n›n Evrenselli¤i KALEHÖYÜK VE JAPON BAHÇES‹ 50 Tanr›çalar›n Kenti AFROD‹SYAS 54 Kazakistan’›n Baflkenti ASTANA 58 SULTAN ÖMER AL‹ SEYFETT‹N CAM‹‹ 60 Konuk Yazar / fievket Bülent Yahnici ANKARA’MIZ VE “OLD CITY”M‹Z 62 Bir Gezi An›s› KARfiI KIYININ EKMEK AfiKI 66 H‹ND‹STAN’DA TÜRK ‹ZLER‹ 70 O ‹nsanlarla Yaflar Ç‹⁄DEM BUÇAK TELL‹
18
Uluda¤’›n Lezzet Duraklar› Uluda¤ Kebapç›s› DEN‹ZC‹LER 1956 y›l›nda Denizciler Caddesi’nde dört masal› küçük bir lokanta olarak hizmet vermeye bafllayan ULUDA⁄ KEBAPÇISI kaliteye ve lezzete ad›n› vererek müflterilerinin be¤enisi ile geliflimini sürdürmüfltür. Bu geliflim 2 katl› 250 kiflilik lokantas›na geçifline sebep olmufltur. 41. hizmet y›l›na girerken de müflterilerinden ald›¤› güvenle Denizciler Caddesi’ndeki 400 kiflilik yeni ve modern binas›na tafl›nm›flt›r. 53 y›ld›r ayn› lezzeti sunmaya devam etmektedir. Denizciler Cad. No: 54 Ulus / ANKARA Tel: (312) 309 04 00 (pbx) Fax: (312) 312 18 19
DEN‹ZC‹LER • ARMADA • ÇAYYOLU • PANORA • FLORYA
Uluda¤ Et Lokantas› ÇAYYOLU Yeni asr›n ilk senesinde 2001 y›l›nda Çayyolu Bangabandhu Caddesi’nde hizmete girmifltir. 400 kiflilik salonu ve 450 kiflilik bahçesi aç›k ve kapal› çocuk oyun alanlar›yla baflkentimizin flehir merkezi d›fl›nda yaflayan de¤erli müflterilerine de Uluda¤ kalitesini sunmaktad›r. Çayyolu ULUDA⁄ ET LOKANTASI, Uluda¤ Kebab’›n yan›s›ra ifltah›n›z› kabartacak di¤er et çeflitleri, birbirinden lezzetli meze, zeytinya¤l›, ara s›cak ve tatl› çeflitlerini de bulabilece¤iniz menüsü ile hizmetinizdedir. Bangabandhu Bulvar› No: 99 Çayyolu / ANKARA Tel: (0.312) 240 44 88-89 - Fax: (0.312) 240 97 00
Uluda¤ Kebapç›s› ARMADA Gün boyu al›fl verifl öncesi ve sonras› rahat ve kaliteli bir restoranda yemek arzu eden müflterilerine hizmet vermek amac›yla 2002 y›l›nda 350 kiflilik panoramik manzaral› salonuyla sektöründe lezzete ve kaliteye ad›n› veren ULUDA⁄ KEBAPÇISI hizmetini Armada Al›flverifl ve ‹fl Merkeziyle tan›flt›rm›flt›r. Armada ‹fl Merkezi 6/166 Sö¤ütözü / ANKARA
Uluda¤ Et Lokantas› FLORYA 800 kiflilik yemek salonu, 1200 kiflilik yeflillikler aras›nda deniz manzaral› bahçesi, kapal› ve aç›k oyun parklar›, 400 kiflilik kafeteryas› ve genifl otopark› ile h›zmet vermektedir. Ayr›ca özel toplant› ve yemekleriniz için tüm teknik ekipmanlarla donat›lm›fl projeksiyon ve slayt gösterilerinizi sunabilece¤iniz salonu ve buna ba¤l› teras› ile mavinin ve yeflilin kucaklaflt›¤› do¤al güzelliklerin lezzetle birleflti¤i ULUDA⁄ ET LOKANTASI kaliteyi ve hizmeti Florya’da sunuyor. ‹stanbul Cad. No: 12, Florya / ‹STANBUL Tel: (0.212) 624 95 90 (pbx) Fax: (0.212) 579 86 24
Tel: (0.312) 219 12 40 (pbx) Fax: (0.312) 219 12 44
Uluda¤ Et Lokantas› PANORA 2007y›l›n›n kas›m ay›nda Oran’da hizmet vermeye bafllayan 220 kiflilik iki ayr› salonu ile Panora Al›flverifl ve Yaflam Merkezi’nin zemin kat›nda bulunan Restoranlar Soka¤›’nda eflsiz Uluda¤ Kebab›, ›zgara et çeflitleri, mezeleri ve zeytinya¤l›lar› ile hizmetinizdedir. Toplant› yemekleri ve özel sunumlar için projeksiyon ve slayt gösterisi sunabilece¤iniz 70 kiflilik özel salonu bulunmaktad›r. Müflterilerine Uluda¤ lezzetini sunan Panora ULUDA⁄ ET LOKANTASI kapal› otopark›, genifl manzaral› teras› önünde yeflil alanlar›, havuzlar› ve yürüyüfl parkurlar› ile sizlere kaliteyi de sunuyor. Panora Al›flverifl ve Yaflam Merkezi Turan Günefl Bulvar› No: 382/64-65 Oran / ANKARA Tel: (0.312) 490 0010 (pbx) - Fax: (0.312) 490 00 54
Uluda¤’›n Dostlar›
D E N ‹ Z C ‹ L E R
•
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
•
P A N O R A
•
F L O R Y A
Rotaryenler ULUDA⁄’da OTARY, insanl›¤a hizmet vermek, her meslekten yüksek ahlaki standartlar› yüceltmek ve dünyada bar›fl ve iyi niyeti yaymak amac›yla, dünyadaki ifl ve meslek sahibi bireylerin birleflmelerinden meydana gelmifl uluslararas› bir sivil toplum kurulufludur. Dünya üzerinde 34.000’den fazla kulüpte 1.200.000’den fazla üyesi olan bu sivil toplum örgütünün 2010-2011 dönem baflkan› Ray Klinginsmith 21-23 Haziran tarihlerinde ülkemizi ziyaret ederek Rotary kulüplerinin yapt›¤› hizmetleri yerinde inceledi.
R
UR baflkan› Ankara’daki temaslar› s›ras›nda Cumhurbaflkan›m›z Say›n Abdullah Gül’ü ziyaretinden önce Uluda¤ Kebapç›s›’nda geleneksel Türk lezzetlerini de tatma f›rsat› buldu. Uluda¤ kebab›n›n enfes lezzetine hayran kalan Ray Klinginsmith, geleneksel Türk tatl›lar› ve Türk kahvesini de çok be¤endi¤ini belirtti. Daha sonra fleref defterini imzalayan Ray Klinginsmith Rotaryenlerle birlikte hat›ra foto¤raf› çektirdi.
Uluda¤’›n Dostlar›
D E N ‹ Z C ‹ L E R
•
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
•
P A N O R A
•
F L O R Y A
Lösemiyi Yenmifl Çocuklar ULUDA⁄’da G
eçti¤imiz ay 80 lösemiyi yenmifl çocu¤umuzu köyümüzde a¤›rlad›k. Çocuklar›m›z ve anneleri daha önce LÖSEV Lösemili Çocuklar Köyümüzü görmemifllerdi. Yaz kamp› gruplar›m›z 3 gün boyunca An›tkabir ziyareti, e¤lenceli aktiviteler ve spor yap›p, gönüllü deste¤imiz ile haz›rlanm›fl olan e¤itici sunumlara kat›lma f›rsat› buldular. Türkiye’nin dört bir yan›ndan gelen çocuklar›m›z ve gençlerimiz LÖSEV çat›s› alt›nda bir araya gelerek farkl› kültürlerin kaynaflmas›n›n güzel bir örne¤ini gösterdiler. Yaz kamp›m›z›n bir günü çocuklar›m›zla birlikte Uluda¤ Kebapç›s›nda ö¤le yeme¤i yedik. Desteklerinden ötürü tüm Uluda¤ çal›flanlara ve yetkililere teflekkür ediyoruz. Meltem YILMAZ LÖSEV Halkla ‹liflkiler
Uluda¤’›n Dostlar›
D E N ‹ Z C ‹ L E R
Ünlülerin Vazgeçilmez Mekan› ULUDA⁄ U
luda¤ Kebapç›s› ve et lokantalar›n›n ünlü müflterileri Uluda¤ kebaptan vazgeçmiyorlar. Ankara’ya her gelifllerinde Uluda¤ Kebapç›s›n› ziyaret ediyorlar. ‹flte Uluda¤ Kebapç›s› ve Et Lokantalar›’na gelen ünlüler:
Avrupa Birli¤i Bakan›, ‹stanbul Milletvekili ve Baflmüzakereci Egemen Ba¤›fl. Sanata büyük ilgisi olan Ba¤›fl, ‹stanbul 2010 Avrupa Kültür Baflkenti ve ‹stanbul 2012 Avrupa Spor Baflkenti Projelerinin Türkiye’ye kazand›r›lmas›nda büyük rol oynam›fl ve projelerin Dan›flma Kurulu Baflkanl›¤› görevini yürütmüfltür. ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Küresel Sorunlar Platformu’nun kurucusu olan Ba¤›fl, Uluda¤ Kebapç›s›nda Uluda¤ Kebab› yemekten büyük zevk duyuyor. Eski Galatasarayl› futbolcu Hakan fiükür, flimdi futbol yorumcusu ve siyasetçi. TRT 1'de yay›nlanan Stadyum adl› programda yorumculuk yapan fiükür; 11 Nisan 2011 tarihinde Adalet ve Kalk›nma Partisi'nden, ‹stanbul milletvekili seçildi. fiükür, 249 gol-
le Süper Lig'de en çok gol atan oyuncu ve 38 golle Avrupa kupalar›nda en çok gol atan Türk futbolcu unvanlar›na da sahiptir. O da, Uluda¤ Kebap tutkunu. Y›llarca forvet mevkiinde oynam›fl Türk eski milli futbolcu ve teknik direktör. Mustafa Denizli, Süper Ligde 3 büyük tak›m olan; Befliktafl JK, Fenerbahçe SK, Galatasaray SK de flampiyonluk yaflayan tek teknik direktördür. fiu an da Lig TV'de Maraton program›nda yorumculuk yapmaktad›r. Denizli de Uluda¤ Kebapç›s›’na u¤ramay› ihmal etmez. Cennet Mahallesi adl› dizide "Ferhat" karakterini canland›ran Aliflan 1997'de piyasaya ç›kard›. Albümün ç›k›fl parças› "Kral› Gelse" adl› parçayla müzik dünyas›nda büyük yank› uyand›rd›. Bu arada Aynal› Tahir adl› diziyle Televizyon dünyas›nda yepyeni bir döneme imzas›n› att›. Aliflan Uluda¤ Kebap yemek için Uluda¤ Et Lokantalar›n›n müdavimi. Beyaz›t Öztürk, 14. y›l›n› dolduran "Beyaz Show" programlar›n› halen sunmaya devam ediyor. Ankara’ya her geliflinde de Uluda¤ Kebapç›s›’nda Uluda¤ Kebab› yemeden ‹stanbul’a dönmüyor.
•
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
•
P A N O R A
•
F L O R Y A
Uluda¤’›n Dostlar›
D E N ‹ Z C ‹ L E R
•
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
•
P A N O R A
ULUDA⁄ Çocuklar›n Tercihi
Ç
ocuklar›m›z›n ilk tercihi ile yine Uluda¤ Restoranday›z. Keyifli sohbet eflli¤inde leziz yemekler yemek bizim için al›flkanl›k oldu. Çocuklar için düflünülmüfl oyun alan› hepimizi buraya m›knat›s gibi çekiyor. Personelin yaklafl›m› ile huzurlu yemek olana¤› sunduklar› için ULUDA⁄ kadrosuna sonsuz teflekkürler.
Ǜnar ALTUN Handan AYGEN
Ankara’da Kebap ULUDA⁄’da Yenir
B
undan önceki Türkiye ziyaretimizden sonra Avustralya’ya döndü¤ümüzde, çok yak›n bir arkadafl›m “bana sak›n Ankara’dan Uluda¤ Kebap yemeden geldim deme” demiflti ve ben de gerçekten yemeden gelmifltim. O zaman, bir daha Türkiye’ye gitti¤imde ne olursa olsun 1.5 ‹skender yemeden dönmeyece¤im diye söz vermifltim kendime. Eh, en güzel kebap nerede olur, tabi ki Uluda¤’da deyip iste o nedenle o akflam restoran›n›za gelmifltik. Kafiyeli yemek ve servisi bunca y›ld›r böylesine güzel sunan Uluda¤’›n tüm yöneticilerini ve personelini kutluyor, çok uzaklardan teflekkürlerimizi gönderiyorum. Sayg›lar, sevgiler,
Ayd›n OYMAN
ULUDA⁄’›n Çinli Dostlar›
Ç
in Halk Cumhuriyeti'inin en büyük üniversitelerinden Ts›nghua'n›n Gazetecilik ve ‹letiflin Fakültesi ö¤retim üyeleri Prof. Yinn Hong, Prof. Chen Changfeng, Doç.Dr. Lei Jianjun, Dr. Cao Shule ve Dr. Ma Xihangyang ODTÜ Medya ve Kültürel Çal›flmalar Bölümü ö¤retim üyesi Doç. Dr. L. Do¤an T›l›ç ile birlikte konuk olduklar› Uluda¤'da Uluda¤ Kebap’a hayran oldular. Çin’de tavuk döneri oldu¤unu söyleyen ö¤retim üyeleri böyle bir lezzet s›k karfl›laflt›¤›m›z bir fley de¤il dediler.
TÜB‹TAK’›n Misafirleri ULUDA⁄’da
T
ÜB‹TAK’›n organizasyonuyla düzenlenen 43. Kimya Olimpiyatlar› Ankara’da yap›ld›. Kimya Olimpiyatlar›na kat›lan delegasyon ve ö¤rencilerden oluflan 750 kiflilik gurup Uluda¤ Et Lokantas› Çayyolu flubesinde akflam yeme¤inde bulufltu. Müzik eflli¤inde yemekte Uluda¤’›n nefis kebaplar› yenildi.
•
F L O R Y A
Uluda¤’›n Dostlar›
D E N ‹ Z C ‹ L E R
•
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
•
P A N O R A
Balamir ve Dostlar› ULUDA⁄’da
ULUDA⁄’a Düsseldorf’tan Sevgiler
Osmanc›kl› Muhtarlar ULUDA⁄’da O
smanc›k Muhtarlar Derne¤i Baflkan› Faruk Delibafl ve Yönetim kurul üyeleri köy ve mahalle muhtarlar› Ankara ya giderek Sa¤l›k bakan Yard›mc› Agah Kafkas Çevre Osman Bakanl›¤› Müsteflar› Prof. Lütfi Akça Orman Genel Müdürlü¤ü Yard›mc›s› Nurettin Do¤an T.K.‹ Genel Müdür Vekili Mustafa Aktafl Makam›nda ziyaret ettiler. Ziyaretlerin Sonunda akflam yeme¤inde Uluda¤ Kebabç›s›’nda Müsteflar Lütfi Akça Orman Genel Müdürlü¤ü Yard›mc›s› Nurettin Do¤an ‹stasikler Daire Baflkan› Hamza Karatafl olmak üzere olmak üzere yemekte birlikte oldular.
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
•
P A N O R A
•
F L O R Y A
•
F L O R Y A
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Kebaplarımız B
al›kesir bölgesinden "k›v›rc›k kuzular" Kayseri ve Konya yöresinden "süt danalar." ‹flte Uluda¤'›n doyulmaz lezzetli etleri. Marine edilmeden sadece dinlendirilmifl do¤al lezzetiyle sunulan bu etler, kendinden kekik kokuyor. Izgara etlerden Pirzola, fiifl, Bonfile haricinde kendi spesiyallerimizden sinirden tamamen ay›klanm›fl a¤›zda eriyen köftelerimiz belirli oranlarla kuzu ve dana etleri kar›flt›r›larak haz›rlan Uluda¤ Köfte, Kaflarl› Köftemiz. Uluda¤a has kuzu tand›r›m›z ayr› bir lezzette.
18
19
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Piliç Etlerimiz U
luda¤'›n doyulmaz lezzetlerinden piliç etleri marine edilmeden sadece dinlendirilmifl do¤al lezzetiyle sunulan piliç buttan haz›rlan›r. Piliç flifli, yumuflac›k piliç ›zgaras› ve nefis piliç kanat ›zgaras›n› a¤›z tad›yla Uluda¤ Et Lokantalar›’nda yiyebilirsiniz.
20
21
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Zeytinyağlılar A
yval›kta uzun y›llard›r Uluda¤ için özel üretilen zeytinya¤› ile yap›lan birbirinden lezzetli zeytinya¤l›lar, Uluda¤ Et Lokantalar›n›n gözde tadlar›ndan. Zeytinya¤l› Yaprak Dolmas›’n›n yapra¤› da özel olarak Tokat’tan gelirken, ‹zmir’den gelen Enginar ile Taze Fasülye, ‹mam Bay›ld› ve Patl›can Pilaki’nin tad› dama¤›n›zda kal›yor.
22
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Mezelerimiz Ö
zel süzme yo¤urdumuzdan yap›lan mezelerimiz semizotu salatas› ve haydari ile közlenmifl patl›candan haz›rlanan patl›can salatas›, özenle seçilen malzemelerle yap›lan Çerkez tavu¤u ve ac›l› ezmesi Uluda¤ et lokantalar›n›n ayr› birer lezzetleridir.
24
25
Uluda¤’›n Tatlar›ndan
Tatlılarımız H
atay yöresinden getirilen özel künefe peynirle siparifl an›nda haz›rlanan künefesi, itina ile piflirilerek Ayfonkarahisardan getirilen kayma¤› ile servis edilen kaymakl› ekmek kaday›f›, F›r›n sütlac›, özel ekme¤i ve nefis çikolatas›yla profiterolü ve kremkrameli, kaymakl› ayva tatl›s›, kabak tatl›s› ile meyve salatas› Uluda¤ Et Lokantalar›n›n vazgeçilmez tatlar›d›r.
26
27
Baflkan Veysel Tiryaki AVRUPALI SEÇK‹N DEST‹NASYON ödülünü Brüksel’de ald› G
erçeklefltirdi¤i projeler ve yapt›¤› baflar›l› çal›flmalarla pek çok ödül alan Alt›nda¤ Belediyesi, uluslararas› ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Alt›nda¤ Belediye Baflkan› Veysel Tiryaki, Hamamönü Restorasyon Projesi ile tüm dünyan›n dikkatini çekmeyi baflard› ve Brüksel’de düzenlenen törende “Avrupal› Seçkin Turist Destinasyonu” ödülünü ald› Avrupa Parlamentosu taraf›ndan 2008’den beri düzenlenen Avrupal› Seçkin Turist Destinasyonu yar›flmas›n›n ödül töreni Brüksel’de görkemli bir seremoni ile gerçeklefltirildi. Türkiye’yi Hamamönü restorasyon çal›flmalar› ile temsil eden Alt›nda¤ Belediye Baflkan› Veysel Tiryaki, ödülünü, Avrupa Komisyonu Baflkan Yard›mc›s› Antonio Tajani’nin elinden ald›. Baflkan Tiryaki, bu ödülü tüm Alt›nda¤l›lar ad›na ald›¤›n› söyledi. Böyle bir ödülün çok anlaml› oldu¤unu belirten Tiryaki, Hamamönü’nün ününün art›k Türkiye s›n›rlar›n› aflt›¤›n› belirtti. Brüksel’de gerçeklefltirdikleri temaslarla Hamamönü’nü Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçilere tan›tt›klar›n› aktaran Baflkan Tiryaki, sözlerini flöyle sürdürdü: “Ankara için önemli bir cazibe merkezi haline gelen Hamamönü, art›k Ankara d›fl›ndan hatta yurt d›fl›ndan bile turist çekmeye bafllam›flt›r. Gerçeklefltirdi¤imiz tan›t›m çal›flmalar›n›n meyvelerini önümüzdeki y›llarda çok daha fazla toplayaca¤›m›z› ümit ediyorum. Tüm bunlarla birlikte restorasyon çal›flmalar›m›z da h›zla devam ediyor. Daha önce Hamamönü ve çevresinde 300 yap›n›n restorasyonunu tamamlad›k. fiu anda ise Hamamarkas› bölgesinde 70 adet tarihi Ankara evinin yeniden infla çal›flmalar›n› yürütüyoruz. Etap etap ilerlemeyi ve Alt›n-
da¤’›n tarihi dokusunu yeniden aya¤a kald›rmay› hedefliyoruz. Biz ödül almak için yapm›yoruz bu çal›flmalar› ancak çal›flmalar›m›z›n Avrupa Parlamentosu taraf›ndan fark edilmesi ve ödüle lay›k görülmesi de çok gurur verici…”
Türkiye’yi Brüksel’de Hamamönü temsil etti 21 Avrupa ülkesinin kat›ld›¤› organizasyonda gündüz EDEN (Avrupal› Seçkin Turist Destinasyonu) fuar›ndaki Hamamönü stand› ile göz dolduran Alt›nda¤ Belediyesi, akflam saatlerinde ise 2011 y›l› ödüllerine ismini yazd›rd›. Tarihi bir binada gerçeklefltirilen ödül töreninde alfabetik s›raya göre tüm ülkeler sahneye davet edildi. Önce ülkelere ait tan›t›m filmleri gösterildi, ard›ndan da ödülleri verildi. Türkiye’yi temsilen sahneye Alt›nda¤ Belediye Baflkan› Veysel Tiryaki, Baflkan Yard›mc›s› Tuncay Temel, Kültür ve Turizm Bakanl›¤› Daire Baflkan› Onur Gözet ve Bakanl›k uzman› Yusuf F›r›nc› ç›kt›. Ödülü projenin mimar› Veysel Tiryaki’ye takdim eden Antonio Tajani, çal›flmalar›ndan ötürü Baflkan Tiryaki’yi tebrik etti. Baflkan Tiryaki de kendisine bak›r ve çini süslemeli bir ibrik hediye etti.
29
Hamamönü’nde Bir Gün Yerli ve yabanc› turistlerin büyük ilgisini çeken bölge, restore edilen tarihi evleri, her zevke ve bütçeye hitap eden cafeleri ve restoranlar›, say›lar› gün gittikçe artan ma¤azalar›, kültür ve sanat etkinlikleri, her köflede sat›lan birbirinden de¤erli el eme¤i göz nuru ürünleri ve her noktadan yükselen müzik sesleriyle Ankara’da bambaflka bir hava soluman›z› sa¤l›yor.
30
31
Tarihi Ankara Evleri Sizleri Büyüleyecek Alt›nda¤ Belediyesi taraf›ndan restore edilerek hayata kazand›r›lan ve Ankara’n›n yeni trend mekan› haline gelen Hamamönü gündüzleri ayr›, geceleri ise ayr› güzel… Hamamönü, Ankara’n›n tam göbe¤inde olman›za ra¤men size, kendinizi bir sahil kasabas›ndaym›fls›n›z gibi hissettiriyor. Tarih kokan evleri ve sokaklar› ile ziyaretçileri geçmifle do¤ru bir yolculu¤a ç›kar›yor.
Her Zevke ve Bütçeye Uygun Restoran ve Cafeler Hamamönü her zevke ve bütçeye hitap eden restoranlar› ile de ziyaretçilerin büyük be¤enisini kazan›yor. Kebapç›dan geleneksel Türk mutfa¤› yemeklerine, nefis el açmas› gözlemelerden dünya mutfa¤›n›n eflsiz lezzetlerine, aromal› Türk kahvesi ve çay içilebilen cafelerden, kahvalt› keyfine kadar çok de¤iflik yemek ve içecek alternatiflerinin bulundu¤u Hamamönü, çeflitlili¤i ve kalitesiyle de göz dolduruyor. Bir günümü Hamamönü’ne ay›rmak istiyorum diyorsan›z, sabah kahvalt›s› ile bafllayabilirsiniz… Dilerseniz zengin bir kahvalt› mönüsü seçebilir, dilerseniz gözleme ve çay keyfi yapabilirsiniz. Ö¤len yeme¤inizi ise Hamamönü’nde bulunan say›s›z restoran veya cafelerden birinde yiyebilir, Türk Kahvesi yan›nda lokum keyfi yapabilirsiniz.
Müzesi olarak hizmet veren dergah, mesai saatlerinde ziyaretçilerini a¤›rl›yor. Bir sanat tarihi uzman› size efllik ederek Mehmet Akif ve dergah hakk›nda bilgi veriyor.
Sanat Soka¤› ile Geleneksel El Sanatlar› Canland›r›l›yor Hamamönü’ne geldiyseniz Sanat Soka¤›’na u¤ramadan sak›n gitmeyin. Alt›nda¤ Belediyesi taraf›ndan asl›na uygun olarak infla edilen ve 22 tarihi Ankara Evi’nden oluflan Sanat Soka¤›’nda kaybolmaya yüz tutmufl el sanatlar› ile u¤raflan sanatç›lar›n atölyeleri bulunuyor. Pek çok sanat dal›n›n icra edildi¤i bu mekanda sanatç›lar›n hem canl› performanslar›na tan›k olabilir hem de al›flverifl yapabilirsiniz.
Aç›k Hava Sinemas› ile Film Keyfi Dinlenmek için ise Sanat Soka¤›’n›n hemen yan›nda yer alan Alt›nda¤ Belediyesi Kültür Sanat Evi’ni ziyaret edebilir, bahçesinde çay içip bir soluk alabilirsiniz. E¤er bir yaz akflam› Hamamönü’ne geldiyseniz aç›k hava sinemas›nda film keyfi yaflayabilirsiniz.
El Ürünleri Pazar›’n› Görmeden Olmaz Hamamönü’ne kadar geldiyseniz görmeden gitmemeniz gereken bir mekan daha var. “El Ürünleri Pazar›”… Alt›nda¤l› kad›nlar kurslarda yapt›klar› el eme¤i göz nuru ürünlerin sat›fl›n›, Alt›nda¤ Belediyesi taraf›ndan inflaat› tamamlanan “El Ürünleri Pazar›”nda gerçeklefltiriyor.
Tarihi Camileri Ziyaret Etmeden Ayr›lmay›n
Hamamönü’nü Bir de Akflamlar› Görün
Kahvalt› sonras›nda Hamamönü sokaklar›n› turlayabilir, bölgede bulunan konak ve camileri gezebilirsiniz. Restore edilerek günümüze kazand›r›lan Hac› Musa Camii, Taceddin Sultan Camii, Karacabey Camii ve Sar›kad› Camii bölgeye ayr› bir önem kazand›rm›flt›r.
Hava karard› m› bir baflka güzel Hamamönü. Tarihi Ankara evlerini bir de sokak lambalar›n›n lofl ›fl›¤›nda görün. Nargile, çay ve tavla eflli¤inde dinlenebilir, c›v›l c›v›l akflamlarda ailenizle birlikte yürüyüfl yapabilirsiniz. Bir cafeden yükselen piyano t›n›lar›na, baflka bir mekandan yükselen kanun namelerinin kar›flt›¤› Hamamönü’nde her tarzdan müzikseverin be¤enisine hitap edecek bir yer bulmak mümkün.
Taceddin Sultan Camii’yi gezerken hemen yan›nda bulunan Taceddin Dergah›’na u¤ramay› da ihmal etmeyin. Mehmet Akif Ersoy
GRAVÜRLERDE FETH‹YE
Telmessos’tan Fethiye’ye ntik ça¤lardaki ad› Telmessos olan Fethiye, Anadolu uygarl›klar›n›n en eskilerinden biri olan Likya Devletinin bat›da Karya s›n›r›ndaki en önemli kentidir. Kurulufluna iliflkin kesin bir bilgi bulunmamas›na ra¤men elde edilen yaz›l› belgelerde kentin geçmiflinin M.Ö 5.YY a kadar uzand›¤› belirtilmektedir. Bir Likya efsanesine göre Finike Kral› Agenor’un k›z›na sevdalanan Tanr› Apollon küçük bir köpek k›l›¤›na girerek kral k›z›n›n gönlünü çalar ve bu evlilikten do¤an çocuklar›n›n ismini de Telmessos koyarlar. Apollon’un kurdu¤u kente de o¤luna ithafen Telmessos ad› verilir.
A
34
35
KOYLARI VE DO⁄ASIYLA
Göcek K
ent merkezine 30 km. uzaklıkta, Fethiye-Muğla karayolu üzerindedir. Şirin bir balıkçı köyü görünümündeki Göcek, son dönemde önemli bir yat turizm merkezi konumuna kavuşmuştur. Sayısız koyları, adaları, yakınındaki ören yerleri ve doğal limanı yanı sıra çevresindeki çam ormanları ile olağanüstü bir turizm cennetidir. Marinalarda yatçılara gerekli tüm hizmetler sunulmaktadır. Konuklar ayrıca doğal olanaklardan, balık lokantalarından yararlanarak tatilleri boyunca günlük turlara ve su sporlarına renk katabilirler.
GÜMÜfiÜN KENT‹
Y
unanca ismi “Argyropolis” yani “Gümüflkent” olan Gümüflhane, yüzy›llar boyunca Orta Asya’ya kadar uzanan tarihi ipek yolunun üzerinde önemli duraklardan biri olarak tarihsel önemini korudu. Bir baflka önemi de, gümüfl baflta olmak üzere maden ocaklar›n›n zenginli¤iyle kazand›. Öyle ki, 1647’de Gümüflhane’ye gelen Evliya Çelebi, kentte 70 kadar gümüfl madeni oca¤› oldu¤unu, ona ba¤lant›l› olarak da, kentte bir darphanenin bulundu¤unu kay›tlar›na geçirdi. Alt›n ve gümüfl madencili¤i günümüzde de kentin önemli gelir kaynaklar› içinde. Madencili¤in yan› s›ra, tar›m, hayvanc›l›k ve orman ürünlerinde de Gümüflhane, Türkiye’nin hat›r› say›l›r merkezleri aras›nda. Kelkit merkezli bafllat›lan organik tar›m ve hayvanc›l›k çal›flmalar›, ülkemizin bu alandaki en önemli yat›r›mlar›n›n bafl›nda. Gümüflhane’nin turizm zenginli¤inin bafl›nda ise hiç flüphesiz Karaca Ma¤aras› ve Tortum fielalesi geliyor. Karaca Ma¤aras›’n›n 15 milyon y›ll›k bir geçmifle uzanan oluflumunun görsel büyüsü, her y›l on binlerce turisti bölgeye çekmeye yetiyor.
DA⁄LARIN AVUCUNDAK‹ KENT
Gümüflhane Binlerce y›ll›k tarihi ile mitolojik de¤erde kabul edilen Gümüflhane, bu kültür birikimi, dinamik nüfusu, toplumun e¤itim düzeyinin yüksekli¤i, geliflme ve kalk›nma bilinci, kapasitesini gelifltirme iste¤i, sürdürülebilir kalk›nma ve geliflme potansiyeli, ekolojik turizm ve tar›m imkanlar› ve yer alt› zenginlikleri ile bu süreci baflar› ile tamamlamaya namzettir.
38
Kentler kendilerini kültürle bar›nd›rmaya ve o kültürlerle ifllenip biçimlenmeye sunarlar. Zaman, kentle kültürü usul usul yo¤ururken her geçen gün kendince bir fleyler katar bu birlikteli¤e ya da al›r götürür.Gümüflhane ortas›ndan geçen Harflit çay›n›n iki yakas›na yaslanm›fl durumda, flehirde eskiye duyulan sayg› ile yeniye beslenen heyecan ayn› anda yaflanabilir. ‹ki ad›mda bir karfl›n›za ç›kan özgün mimarisi ile Gümüflhane konaklar› sizleri tarihin derinliklerine sürükler. Co¤rafi yap›n›n, iklim koflullar›n›n ve içlerinde yaflanan hayat›n biçimlendirdi¤i Gümüflhane konaklar›n›n güzelli¤ine kap›larak bafllanan yolculuk sizi eski Gümüflhane’ye götürür. O dönemden günümüze ulaflm›fl tarihi eserler ve dev bir flato gibi yükselen Canca kalesi ile birlikte genifl bir alana yay›lan kent kal›nt›lar›, sönmeye yüz tutmufl bir ihtiflam›n son tan›klar› olarak ziyaretçilerini karfl›lar. Tarihi zenginliklerinin yan› s›ra Gümüflhane, do¤al çevresi aç›s›ndan da farkl› ve eflsiz bir görünüm sunar. Labirenti and›ran derin vadilerin içine sokuldu¤u bu topraklar, engebeli ve yüksek da¤lar›n durmadan devreye soktu¤u sürprizlerle özel bir doku koyar ortaya.
GEZEL‹M – GÖREL‹M
ROMA’DAN OSMANLI’YA
FAT‹H SULTAN MEHMET
YAVUZ SULTAN SEL‹M
Roma ve Bizans dönemlerinde yörede kurulu kente, Yunanca’da gümüfl anlam›na gelen argyros ve kent anlam›na gelen polisin birleflmesiyle Argyropolis ad› verilmifltir. 7.yüzy›l sonlar› ile 8. yüzy›l bafllar›nda bölge Emevi-Bizans ve Abbasi-Bizans aras›nda birkaç defa el de¤ifltirmifltir. Emevi Halifesi Abdülmelik zaman›nda (685-705) bölge tekrar Emevi yönetimi alt›na girdi. Ancak kent, Araplar ile Hazarlar aras›ndaki çat›flmalardan yararlanaran Bizansl›lar›n eline geçti. Abbasiler zaman›nda Gümüflhane Bizans egemenli¤inde kalm›flt›r. 1058'de Tu¤rul Bey'in ordusu Gümüflhane'yi fethetmifltir. 13. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Gümüflhane ve çevresinin müdafaas› Çepni Türklerine kalm›flt›r. 1164'te II. K›l›çarslan Mengücekli topraklar›n› Anadolu Selçuklu Devleti'ne ba¤lad›. 1243 Köseda¤ Savafl›'nda ‹lhanl›lar, Selçuklular› yenerek buralar› zaptettiler. 1335'te Bayburt, Erzurum ile Erzincan ve Gümüflhane Celayirlilerin eline geçmifltir. Bölgeye 1467'de Akkoyunlular hakim olmufltur. 1461 y›l›nda Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon Rum ‹mparatorlu¤una son verdi. Gümüflhane, Trabzon Rum ‹mparatorlu¤unun fethedilmesinden sonra Osmanl› hakimiyetine girdi. 1467'de Akkoyunlular›n hakimiyetine girmifltir. Bu hakimiyet 1473 y›l›nda Otlukbeli Savafl›yla sona ermifltir.
KANUN‹ SULTAN SÜLEYMAN
40
Yavuz 1508'de Trabzon valisi iken Anadolu'da fiii ayaklanmalar› bafllad›. Bu kar›fl›k durumdan sonra bölgedeki sükunet ancak fiah ‹s-
mail ile Yavuz Sultan Selim (15121520) aras›nda meydana gelen Çald›ran Savafl›yla sona ermifltir. Maden ocaklar› IV. Murad zaman›nda (1623-1640) en canl› dönemini yaflam›flt›r. Bir ara kapanan ocaklar 1839 y›l›nda yay›nlanan bir hatt-› hümayunla tekrar iflletmeye aç›lm›flt›r. Milli Mücadele y›llar›nda k›y› ile iç kesimler aras›nda geçifl bölgesi olmas› sebebiyle co¤rafi önem arz eden Gümüflhane, bu dönemde Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti'nin faaliyet alan› içinde bulunmufltur. Osmanl› hakimiyetinin ilk zamanlar›nda Erzurum Eyaletine ba¤l› iken sonralar› Trabzon'a ba¤lanan Gümüflhane sanca¤› 20 Nisan 1924 ve 491 say›l› kanunun 89.maddesinde "Vilayet" bafll›¤› alt›ndaki kanunla 1925 y›l›nda il olmufltur. Gümüflhane'nin ilk valisi, Ahmet Durmufl oldu.
GEZEL‹M – GÖREL‹M
KÜRTÜN ÖRÜMCEK ORMANLARI
K
ürtün ilçesindeki Örümcek Ormanlar›’nda tespit edilen an›t nitelikteki a¤açlar iki noktada toplanmaktad›r. Birinci noktada 5 adet Do¤u Karadeniz Göknar› bulunmaktad›r. Bu nokta Kürtün ilçesine 11 kilometre uzakl›ktad›r. ‹kinci noktada 2 adet Do¤u Karadeniz Göknar› ile 3 adet Do¤u Ladini ve 1 adet 6-7 y›l önce kesilmifl oldu¤u belirlenen Do¤u Ladinine ait dip kütükte ölçümler yap›lm›flt›r. Yaklafl›k 2 hektar büyüklü¤ündeki bir meflcerede yer alan bu a¤açlar ise yine Kürtün-Alaca‹nek orman yolu üzerinde ve Kürtün’e 12.4 kilometre uzakl›ktad›r. Örümcek ormanlar›nda 69 metre boyundaki Do¤u Ladin’in yaklafl›k 6-7 y›l önce kesildi¤i belirlenmifltir. Yöre halk›ndan elde edilen bilgilere göre de Örümcek Ormanlar›’n›n en boylu a¤ac›n›n kesilen bu a¤aç oldu¤u anlafl›lmaktad›r.Örümcek ormanlar›ndaki a¤açlar›n Kafkaslar’›n en boylu ve çapl› Do¤u Ladinleri oldu¤u söylenebilir. Bölgede de¤iflik renkli mantarlara rastlamak da mümkündür.
KARACA MA⁄ARASI Karaca Ma¤aras› Gümüflhane’nin 17 km. kuzeybat›s›nda, Torul ‹lçesine ba¤l› Cebeli Köyünün Karaca Mahallesi yak›nlar›ndaki K›rantafl Mevkiinde denizden 1550 metre yükseklikte yer almaktad›r. Ma¤araya Gümüflhane Torul Karayolunun 12. kilometresinden sola dönerek Krom deresi, Cehennem Vadisi Kanyonu, ‹mara Manast›r› yolu istikametinde 5 kilometre ilerledikten sonra ulafl›l›r. Ma¤aran›n toplam alan› bin 500 metrekare uzunlu¤u ise (girifl k›sm› ile en uç nokta aras›nda)105 metredir. Yatay yönde
42
geliflme göstermifl ve yaklafl›k elipse benzeyen dört ayr› salonun birbirine birleflmesinden meydana gelmifltir. Bu salonlardan ikisi, çatlak k›s›mlardan s›zan sular›n oluflturdu¤u damlatafllar› ile ikiye bölünmüfl ve böylece salon say›s› alt›ya ç›km›flt›r. Damlatafl› oluflumlar› bak›m›ndan hem çok zengin hem de damlatafl› oluflumlar› çeflitli renk ve flekilleri arz eder. Ma¤ara içerisindeki damlatafl› flekillerini flöyle s›ralamak mümkündür: Sark›tlar, dikitler, sütunlar, bayrak flekilleri, org desenli duvarlar, ma¤ara çiçekleri, ma¤ara incileri, traverten havuzlar› ve traverten basamaklar›.
43
GEZEL‹M – GÖREL‹M
GEZEL‹M – GÖREL‹M
SANTA HARABELER‹ Ya¤murdere Buca¤› s›n›rlar› içerisinde olup, merkeze uzakl›¤› 90 kilometredir. Santa yerlefliminin 17. yy’da kuruldu¤u san›lmaktad›r. Antik kent dokuz mahalle ve 300’ü aflk›n haneden oluflmaktad›r.
SALYAZI KÖYÜ KALINTILARI As›l yerleflme alan› bugünkü konutlar alt›nda kalm›flt›r. Beldenin bat›s›nda bulunan kilise, tepe ve güneydo¤usunda bulunan yaz tepeleri ile köy içinde yap›lan yüzey araflt›rmalar›nda Roma dönemine ait sütun ve seramik kal›nt›lar› bulunmaktad›r. Ayr›ca beldenin güneyinde sarn›ç olmas› muhtemel bir kal›nt› daha mevcuttur.
SATALA Kelkit ilçesinin Sadak Köyü s›n›rlar› içinde yer alan tarihi Satala flehri kaz› yap›larak gün yüzüne ç›kar›lmay› bekliyor. Antik devirde Satala ismini tafl›yan Hitit, Asur, Makedonya, Roma, Bizans dönemlerinde önemli bir merkez olan Satala flehri bugün s›r ve güzellikleriyle toprak alt›nda bulunmaktad›r. Bugüne kadar antik flehirden köylüler taraf›ndan tarla açmalar› s›ras›nda çok say›da tarihi eser ç›kar›lm›flt›r. Bunlardan en önemlisi Bronz Büst olup, yurtd›fl›na kaç›r›larak Londra’da sergilenmektedir .
TOMARA fiELALES‹
Gümüflhane ili Torul ilçesi s›n›rlar› içerisinde kalan Artebel Gölleri ve çevresinin 5859 hektarl›k kesimi "Artebel Gölleri Tabiat Park›' olarak ilan edilmifltir.Ayr›ca Zigana Köyü yaylalar›nda Limni ve Kuzu Gölleri, Ya¤murdere s›n›rlar› içerisinde (fiakir Göl, Kürtün Sar›baba'da Karagöl, Dörtkonak Yaylas›nda Ayg›r Göl, Dipsiz Göl gibi il s›n›rlar› içerisinde irili ufakl› göller mevcuttur.
ARTABEL GÖLLER‹
fiiran ilçemizin güneybat›s›ndaki Seydibaba Köyü’nde yer almaktad›r. fielalenin sular›, tepe yamac›ndan, kayalar›n aras›ndan yere dikey olarak akmakta ve suyun ç›k›fl yeri ile dere yata¤›na ulaflt›¤› zemin aras›nda yaklafl›k 10-15 metre yükseklik fark› bulunmaktad›r.
L‹MN‹ GÖLÜ Limni Gölü, Torul ilçesinin Zigana Köyü’nde, Saronay Yaylas›nda bulunuyor. Göl ve çevresi, zengin flora ve faunas›n›n oluflturdu¤u do¤al güzellikleriyle, gölü ziyarete gelen ve orada yaflayan insanlar› adeta büyülüyor. Bin 700 rak›mda bulunan Limni Gölü’nün çevresindeki klima özelli¤i sayesinde oluflan hava da, insanlara ima özelli¤i havas› ile insanlara sa¤l›kl› bir ortam sunuyor. Limni gölü, çevresindeki öncül tesislerle, ziyaretçilerini a¤›rlamay› bekliyor. Yaylada olmas›na ra¤men hiçbir ulafl›m sorunu yaflanmayan göl, do¤a tutkunu ziyaretçilerini bekliyor.
44
ARTABEL TAB‹AT PARKI
Gümüflhane ili Torul ilçesi Gülaçar Köyü'nden geçen Artebel Deresi kayna¤›nda bulunan ve yörede Y›ld›z gölleri, Befl göller, Karanl›k Göller gibi adlarla al›nan krater gölleri Gümüflhane il merkezine yaklafl›k 60 kilometre uzakl›kta bulunmaktad›r. Gülaçar köyüne ba¤l› Artebel Mahallesi'nden sonra orman yolu ile ilk flelaleye ulaflmak mümkündür. Bu noktadan itibaren ilk krater gölü olan Karanl›k göle Artabel deresi menba›n›n hemen kuzeyinde bulunan ve ilk flelalenin kuzey do¤usunda yer alan Karanl›k Göl bu dönemde geliflen kayaç topluluklar›yla çevrilmifl olup ad› geçen Volkanizman›n yüzeye ç›k›fl›n› sa¤layan ilksel volkan bacas›n›n a¤›z bofllu¤unda geliflmifltir.
45
KÜLTÜR M‹RASININ EVRENSELL‹⁄‹
Kalehöyük ve Japon Bahçesi Anadolunun ortas›nda s›k›fl›p kalan, Çiçekda¤› ve Neflet Ertafl d›fl›nda pek de akl›m›za gelmeyen K›rflehir’i bir de orta yafl gurubunun akl›nda kalabilen k›rm›z› MAN kamyon ile ünlenen tekerlemeye konu Kaman’›, Kaman’a ba¤l› Kalehöyük’e Japonlar› çeken neydi.?..
46
y›l›nda, Kültür Baizni ile H.I.H. Japon Prensi Takahito MIKASA’n›n yönlendirmesi do¤rultusunda, Prof. Tahsin ÖZGÜÇ‘ün deste¤iyle Dr.Sachiro OMURA baflkanl›¤›nda bafllayan 23 y›ld›r sürdürülmekte olan ve halen Japonya Ortado¤u Kültür Merkezi ve Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü ad›na devam eden K›rflehir, Kaman, Kalehöyük kaz› çal›flmalar›yla Japonlar›n ne ilgisi olabilir?... 23 y›ld›r süren kaz› boyunca alandan, a¤›rl›kl› olarak Hitit dönemi eserlerinin yan› s›ra Bizans ve Osmanl› Dönemi, Demir Ça¤›, Orta ve Geç Tunç Ça¤›, Erken Tunç Ca¤›’na ait yaklafl›k 2 bin 400 parça eser ç›kar›ld›¤›, Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’nin yap›m›na da 436 milyon Yen hibe sa¤layarak kaz› çal›flmalar›nda bulunan söz konusu eserlerin sergile-
1986kanl›¤›’n›n
nece¤i, arkeoloji biliminin anlat›laca¤›, Kalehöyük kaz›s›nda kullan›lan yöntemlerin tan›t›laca¤› bir arkeoloji müzesi yap›lmas› fikrine iten ve tüm bu fikri 25.Nisan 2008 tarihinde temel at›p 08.04.2009 tarihinde tamamlayarak bizlere sunan Japonlar›n bundan ç›kar› ne?... Ifl›¤›n yükseldi¤i, varoluflun en yal›n flekilde sorguland›¤› do¤u felsefesi ve kültürü ile bizim dedi¤imiz topraklarda hüküm sürmüfl medeniyetlerin sakl› kalm›fl kültür miraslar›n› yine bizim dedi¤imiz topraklarda araflt›r›p ortaya ç›karan, bizim dedi¤imiz topraklarda asl›na uygun olarak korunabilmesi ve gelecek nesillere geçebilmesi için tarihi dokuyu co¤rafi dokuyala birlefltirererk müzelefltiren Japonlar›n bizlere ö¤retisi kültür miras›n›n evrenselli¤i de¤il midir.?..
Kalehöyük’ün kendi fleklinden esinlenilerek infla edilen "Kalehöyük Arkeoloji Müzesi", Türkiye’de bir olan, höyük görünümünde tasarland›. 1500 metre kare kapal› alana sahip olan müzede, 830 metre kare aç›k ve 470 metre kare kapal› sergi salonu, eserlerin inceleme, araflt›rma, foto¤raflama ve restorasyonuna imkan tan›yan laboratuar, audiovisual sergileme imkan›na sahip konferans salonu, kütüphane, eser deposu ve bunlar›n yan› s›ra idari bölümler bulunuyor. Kullan›m alanlar› tasarlan›rken gelen ziyaretçilerin kaz› yöntemlerini ve ayn› anda kaz›da ç›kar›lan eserleri görme imkan› sa¤layan bir yaklafl›m da benimsenmifl. Japonya Büyükelçisi Nobuaki Tanaka yapt›¤› konuflmada “Geçen y›l Nisan ay›nda Say›n Bakan Günay ve Say›n Vali Bilgin baflta olmak üzere tüm
47
ilgililerle birlikte temel atma törenine kat›ld›¤›m›z› dün gibi hat›rl›yorum. Bir y›l önce bofl olan bu alanda, böylesine orijinal, çevreyle uyumlu, dahas› tasar›m bak›m›ndan mükemmel bir müzenin anahtar teslim törenini gerçeklefltiriliyoruz. 2008 y›l› Haziran ay›nda Cumhurbaflkan› Say›n Gül, Japonya’ya resmi ziyarette bulunan ilk Türk Cumhurbaflkan›’d›r. Gelecek y›l, 2010 Türkiye’de Japonya y›l› olarak kutlanacakt›r. Bir y›l süresince çeflitli kültürel de¤iflim faaliyetlerini Türkiye’nin dört bir yan›nda gerçeklefltirmeyi planlamaktay›z. Kaman da bu önemli duraklardan biridir. Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, Türkiye’yi temsil edecek müzelerden biri olarak aç›lm›fl olup, Japonya ve Türkiye’nin dostluk iliflkilerinin yeni sembollerinden biri olmas›n› gönülden diliyorum. Bundan böyle de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kültür ve Turizm Bakanl›¤› ile yak›n iflbirli¤imizi sürdürmek isteriz. Müze, Enstitüsü ve Mikasanomiya An› Bahçesi’nden oluflan bu tesisin Japon turistler baflta olmak üzere, Türkiye’yi gezen tüm turistlerin oldukça ilgisini çekece¤ini umuyorum. Ayr›ca, bundan böyle her yönde çal›flmalar›m›z› sürdürerek, Kaman’›n dolay›s›yla K›rflehir’in turizm bak›m›ndan da cazibe merkezi haline gelmesi için elimizden geleni yapmak niyetindeyiz” demifltir. Japon Büyükelçisi’nin sözlerinden kültür varl›klar›n›n ve kültür miraslar›n›n evrenselli¤ini, bu evrenselli¤in farkl› co¤rafyalarda olsa dahi insanlar› pek çok ortak noktada buluflturmak suretiyle say›s›z katma de¤erler yaratabildi¤ini, Kültür ve Turizm Bakanl›¤› taraf›ndan 2009 y›l› içinde teflhir ve tanzim uygulamalar›n›n gerçeklefltirildi¤i, Türkiye’de Japon Y›l›’na denk gelen 2010’da ziyaretçilere aç›lmas› planlanan Kaman; Kalehöyük kaz› alan›n›n ve Japon Bahçesi’nin ziyareti ile y›lda ortalama 30 bin dolay›nda turist ald›¤›n›, müzenin hizmete aç›l›fl› ile bu say›da da art›fl olaca¤›n› görmek çok zor de¤il... 436 milyon Yen hibe, bafltan sona ola¤anüstü dikkat ve özverili çal›flma ile ülkemize Japonlar taraf›ndan kazand›r›lan kültür miras› için; Kalehöyük içerisinde Türk-Japon dostlu¤u an›s›na düzenledikleri Japon Bahçesi kültür miras›n›n evrenselli¤i ö¤retisinde Japonlar›n ne kadar tevazu içerisinde olduklar›n›n da bir kan›t›.
49
TANRIÇALARIN KENT‹
YAZI ve FOTO⁄RAFLAR: Recep Peker TANITKAN
İnsanoğlunun yerleşik yaşamı seçtiği ilk günden itibaren yaşadığı Anadolu, her karışında, bir uygarlığı, bir tarihi, bir öykünün izlerini barındırıyor. Hititler, Urartular, Frigya'lılar, Romalılar, Bizanslılar, Osmanlı İmparatorluğu'nun da aralarında bulunduğu birçok medeniyete ev sahipliği yapan bereketli Anadolu toprakları, bugün dünyanın sayılı tarihi ve kültürel hazinelerine ev sahipliği yapıyor.
U
ygarl›klar›n befli¤i Anadolu'nun, Ayd›n'daki Afrodisyas Antik Kentlerini görmediyseniz, kaybetti¤iniz çok fley var demektir. Tanr›çalar›na lây›k bir kent yaratabilmek için, Afrodisyasl›lar infla ettikleri tüm binalar› mükemmel bir flekilde planlam›fllar, civardaki zengin mermer ocaklar›ndan getirdikleri koca bloklar› büyük bir ustal›kla oyarak ola¤anüstü an›tlar, tap›naklar, bir tiyatro ve muhteflem bir stadyum meydana getirmifllerdir. Tanr›lara adanan tap›naklar›n ard›ndan gelen saray, tiyatro, agora, stoa, odeon, devlet misafirhanesi, flehir meclisi, gymnasium, hamam, stadyum gibi yap›lar, Anadolu'da antik ça¤ uygarl›klar›n›n mühürleri olmufltur. Bu yap›lar›n pek ço¤u tepeleri gösteriflli bafll›klarla taçlanm›fl sütunlar, tanr›-tanr›ça ve imparator heykelleri ile bol dökümlü giysiler içinde zarif kad›nlar, çevik atletler, heykeller, yüksek kabartmal› frizlerle süslenmifltir. Sert olmakla birlikte kolay ifllenen, perdahland›kça parlayan, göz al›c› beyaz rengiyle derin hatlar› ortaya ç›karan, ›fl›k ve gölge de¤erlerini güçlendiren, üç boyutlulu¤u yans›tan, büyük blok halde ifllenmeye yatk›nl›¤›yla bak›m› kolay olan mermerin sanat eserlerinde ve mimaride yo¤un biçimde kullan›lmas›, tarihin geçmiflten günümüze kadar gelmesini sa¤lam›flt›r.
Ülkemizde, gezilmesi gereken o kadar çok "Antik Kent ve Antik Tiyatro" var ki, insan›n hemen akl›na ‹zmir Selçuk'taki Efes, Çanakkale'deki Truva, Ayd›n'daki Tralleis, Fethiye'deki Telmessos, Isparta'daki Antihokya, Denizli'deki Hierapolis, Ayd›n'daki Afrodisias gelmektedir. Ayd›n Karacasu ilçesinin 12 kilometre güneydo¤usunda bir Karia kenti olarak kurulan Afrodisias Antik Kenti'ne hareket ediyoruz. Bu kent antik ça¤›n önde gelen mimarl›k, sanat, heykelt›rafll›k ve tap›nma merkezlerinden biridir. Alt›n ça¤›n› Roma döneminde yakalayan Afrodisias Antik Kenti'nde ola¤anüstü güzellikte mermer heykeller ve yap›lar› görülmektedir. Yap›lan arkeolojik araflt›rmalar sonucunda kentte mimarl›k ve heykelt›rafll›¤›n yan› s›ra t›p ve astronomi alanlar›nda da çal›flmalar yap›ld›¤› belirlenmifltir. Afrodisias Kaz›lar› olarak bilinen ve M.Ö.6000–3500 dönemine ait, bölgedeki ilk yerleflim yeri kal›nt›lar›n›n halen yar›ya yak›n bölümünün gün ›fl›¤›na ç›kar›ld›¤› söylenmektedir. Afrodisias Antik Kenti'nin ortaya ç›kmas›na ömrünü adam›fl, 1961 y›l›ndan 1990 y›l›na kadar Afrodisyas'ta kaz›lar› gerçeklefltiren ve 1990 y›l›nda hayat›n› kaybeden. Prof. Dr. Kenan Erim'in mezar›n› da görebilirsiniz. Antik ça¤da, e¤lencelerin ve kutlamalar›n yap›ld›¤› antik tiyatro ise tek kelimeyle büyüleyici. Aslanlar›n ve gladyatörlerin savaflt›¤› mekanlar› görmek, insan›n akl›na filmlerde izledi¤i savafllar› getiriyor. Antik kentin ard›ndan Afrodisias Müzesi'ni gezebilirsiniz. 1979'da ziyarete aç›lan Müzede Afrodisias kaz›lar›ndan elde edilen arkeolojik buluntular sergilenmektedir. M.Ö. 4000'den itibaren yap›ld›¤› anlafl›lan eserler sekiz ayr› salonda yer almakta olup, bu salonlar; Afrodit salonu, Panthesilaia salonu, küçük eserler salonu, bitmemifl eserler salonu, odeon salonu, Melpomene salonu (iç avlu ve bahçe aç›k salonu) dur. Ayr›ca bu salonlar›n d›fl›nda bahçede birçok eser bulunmaktad›r. Dönemin krallar›, eflleri, rahipleri ve yöneticilerinin yap›lan heykellerine bakarken, mermer nas›lda 'gerçek yüz ifadesi' gibi ifllenmifl diyor insan kendi kendine.
KAZAK‹STAN’IN BAfiKENT‹
Astana’n›n Çarl›k Rusyas› dönemindeki ad› Akmolinsk, SSCB dönemindeki ad› da, “Bakir Topraklar fiehri” anlam›na gelen Tselinograd’m›fl. Kazakistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilân etti¤i 1991 y›l›nda, flehrin ad› önce Akmola olarak de¤ifltirilmifl. Akmola, “Ak türbe” anlam›na geliyor. 1997 y›l›nda, “baflkent” olan flehrin ad›, ertesi y›l da Astana olarak yenilendi. Astana, Kazak dilinde “baflkent” demek.
A
stana’n›n kuruluflu, 1830 y›l›na rastl›yor. Çarl›k Rusya’s› zaman›nda, o y›l ‹flim nehri k›y›s›na kurulan bir askeri karakol zamanla geliflip küçük bir kasabaya dönüflmüfl. Önceleri, kasaba, tüccarlar›n mallar›n› pazarlad›¤› bofl ve genifl alanlardan ibaretmifl. Sonra, flehrin merkezine küçük bir askeri kale infla etmifller. Ard›ndan, flehrin, bölge için önemli bir jeopolitik merkez haline dönüfltü¤ü görülmüfl. Sovyet döneminde, SSCB’nin tar›m politikas›n›n merkezine ve uçsuz bucaks›z bir bu¤day ambar›na dönüflen kente hem Rus yerleflimciler gelmeye bafllam›fl, hem de esir Volga Almanlar› buraya nakledilmifl. 1939 y›l›nda, nüfusu 33.000 olan kentte bugün 800.000’e yak›n insan yafl›yor. Astana’n›n baflkent olma görevini Almat›’dan devralmas›n›n bafll›ca nedenleri, stratejik ve co¤rafi konumu, deprem riskinin az olmas›, zengin kaynaklar›, büyüme potansiyeli ve ülkenin modern bir baflkente kavuflma iste¤i olarak belirtiliyor.
KAZAK‹STAN’IN MODERN YÜZÜ Bugün, ‹flim nehrinin ikiye böldü¤ü flehir, nehir k›y›s›nda yükselen rengârenk modern binalar›yla göz al›yor. K›y›, keyif turlar› için Astana’l›lar›n en gözde mekân›. ‹flim nehrinin c›l›z sular› küçük
bir barajla flehir merkezinde tutulmufl ve bo¤az k›y›s› gibi bir ortam yarat›lm›fl. Ülkenin ba¤›ms›zl›¤a kavuflmas›ndan sadece dört y›l sonra, bozk›r›n ortas›nda kurulmaya bafllayan flehrin ihtiflaml› hükümet binalar›, mermer saraylar› ve genifl bulvarlar›, Orta Asya steplerinin çehresini de¤ifltirmifl. Birbirini 90 derecelik aç›yla kesen düzgün planlanm›fl caddeler özellikle dikkat çekiyor. Dünyan›n en büyük flantiyelerinden biri olarak kabul edilen Astana, asl›nda, Kazakistan Devlet Baflkan›’n›n gerçe¤e dönüflen rüyas›. fiehir, uluslararas› bir ekip taraf›ndan ve dünyaca ünlü mimarlarca flekillendiriliyor ve yeniden imar ediliyor. Birer mühendislik harikas› olan dev ölçekli projeler, Kazakistan'›n göçebe geçmifliyle bugününün birleflimi olarak tasarlanm›fl. Yani, bir tür Avrasya sentezi. Ancak, en modern eserlerde dahi Kazak ulusal kültüründen izler var. Ulusal kimlik hiç göz ard› edilmeden yaflanan bir de¤iflim bu. Gösteriflli yap›lar› ve kent planlamas›yla devasa bir kentsel dönüflüm projesi örne¤i olan Astana, flimdiden Orta Asya'n›n cazibe merkezi haline gelmifl durumda. Kazakistan’›n modern yüzü Astana, gerçekten kendine özgü bir kent olmufl ve kendi kültürünü yans›tarak geliflmeye h›z kesmeden devam ediyor.
55
ANITSAL YAPILAR 105 metre yüksekli¤indeki Bayterek kulesi, Astana’n›n simgesi olmufl bir an›t. Astana’y› kufl bak›fl› izleyebilece¤iniz kule, bir efsaneden yola ç›k›larak infla edilmifl: Bayterek, Kazaklar için uzun ömürlülü¤ün ve bilgeli¤in simgesi olan bir a¤ac›n ad›. “Ömür A¤ac›” olarak da adland›r›l›yor. “Samuruk” adl› bir kartal, her sene bu a¤açta bulunan yuvas›na bir alt›n yumurta b›rak›r, fakat bir y›lan gelip yumurtay› yutarm›fl. Yine bir gün y›lan a¤aca t›rmanmaya bafllad›¤›nda, yumurtan›n zarar görece¤ini anlayan bir Kazak savaflç› okuyla y›lan› öldürmüfl. Bunun üzerine kartal, Kazak savaflç›n›n efsanevî “yer alt›” krall›¤›ndan ç›kmas›na yard›m etmifl. “Bayterek”, günümüzde de, bar›fl›n ve hoflgörünün simgesi say›l›yor. An›t›n tepesinde bulunan 22 metre çap›ndaki sar› yuvarlak bölüm, kartal yuvas›ndaki yumurtay› temsil ediyor. Panoramik salon ise Astana'n›n 1997 y›l›nda baflkent olmas› nedeniyle 97. metrede yer al›yor. An›tta ayr›ca Devlet Baflkan› Nazarbayev'in sa¤ elinin izi var. Bu noktaya elinizi koydu¤unuzda Kazakistan Milli Marfl› çalmaya bafll›yor. An›t›n içinde ayr›ca sanat galerisi, akvaryum ve cafe’ler de var. “Astana Bar›fl ve Uzlafl› Piramidi” ise, dünya bar›fl›n›n ve dinler aras› hoflgörünün sembolü olarak tasarlanm›fl bir yap›. 62 metre yüksekli¤indeki bu dev piramidin içinde, 18 dine ait ibadet yerleri bulunuyor. ‹çinde ayr›ca 1500 koltuklu bir opera salonu, müze, kültür merkezi, k›fl bahçesi, konferans salonu, sanat galerisi, cafe-restoran ve bir de kütüphane var. ‹leri bir ›fl›kland›rma tekni¤i sayesinde, d›fl cephesi çeflitli renklerle ayd›nlat›labilen piramidi geceleri seyretmek ayr› bir flölen. Türk müteahhitleri taraf›ndan infla edilen Han Çad›r› da, dünyan›n en büyük fleffaf çad›r›. Bu camdan yap›, 10 futbol stadyumunu kapsayacak büyüklükteki bir al›flverifl ve e¤lence merkezi. Astana'n›n baflkent ilan ediliflinin 12. Y›ldönümünde aç›lm›fl. 150 metre yükseklikteki çad›rda bir park alan›, sokaklar› ve meydanlar› olan al›flverifl merkezleri, mini
golf sahas›, küçük bir ›rmak, hatta birçok dura¤› olan mono-ray sistemi var. Han Çad›r›, s›cakl›¤›n k›fl›n -40’lara düfltü¤ü Astana’da tropikal bir rüya yaflat›yor. Kumu Maldivler'den getirilmifl bir yapay plaj› bile var. Yüzy›l›n mimari örnekleri aras›nda say›labilecek fütürist özellikler sergileyen bu yap›, Orta Asya kültüründen hareketle oluflturulmufl bir konsepte sahip. 90 metre yüksekli¤inde asimetrik bir koni formundaki fleffaf çat›n›n kaplamas›, do¤al gün ›fl›¤›ndan faydalan›lacak flekilde tasarlanm›fl. Bayterek kulesinin bulundu¤u genifl alan›n bir ucunda yer alan Cumhurbaflkanl›¤› Saray› da Astana’n›n önemli bir mimarl›k an›t›. “Ak Orda” ad› verilen bu yap›, Baflkan Nazarbayev’in resmi ikâmetgâh› ve çal›flma yeri. Baflkan, yabanc› konuklar› ile temaslar›n› burada gerçeklefltiriyor. Bu amaçla, binan›n içine, “yurt”, yani göçebe çad›r› görünümlü, mermer bir salon yap›lm›fl. Ak Orda’n›n en yüksek yeri 80 metreye ulafl›yor, kaplad›¤› alan ise, 36.700 metrekareyi geçiyor. Ak Orda’n›n hemen yak›n›ndaki Astana fiehir Oditoryumu da dünyan›n en büyüklerinden biri. “Step Çiçe¤i” olarak tasarlanan oditoryum, taç yapraklar› gibi yükseliyor. ‹çerisinde ma¤azalar, restoranlar, sergi-gösteri salonlar›, sinemalar ve konser salonu bulunuyor. ‹ç tasar›m› bir uzay istasyonu gibi. Koyu mavinin oldukça bask›n oldu¤u bir d›fl cephesi de çok iddial›. Kazakistan’›n, hatta Orta Asya'n›n en büyük camii de Astana’daki Nur Astana Camii. Hem geleneksel hem de modern çizgiler tafl›yan Nur Astana, flehre Katar Emiri’nin hediyesi. Ana binan›n yüksekli¤i 40, kubbesinin yüksekli¤i 51, minareler ise 63 metre. 40, Hz. Muhammed'in vahiy ald›¤› yafl›, minarelerin yüksekli¤i ise vefat etti¤i yafl› simgeliyor. Astana’n›n di¤er çekim merkezleri aras›nda, 200’ü aflk›n minyatür maketle Kazak flehirlerinin ve tarihi an›tlar›n canland›r›ld›¤› bir etnopark olan “Atameken” ve 2000’in üzerinde deniz canl›s›n›n bar›nd›¤› “Duman” ad›yla an›lan dev akvaryum dikkat çekiyor.
Brunei Sultanl›¤›'n›n baflkenti Bandar Seri Begawan'da infla edilmifl olan cami 1958 y›l›nda tamamlanm›flt›r. 28. Brunei Sultan› taraf›ndan yapt›r›lm›fl ve Brunei'deki ‹slam inanc›n›n sembollerinden biri haline gelmifltir. Asya Pasifik bölgesindeki göze çarpan modern ‹slam mimarisinin örneklerinden biridir. Sultanl›¤›n bafll›ca turist çeken yap›s›d›r. Brunei nehri üzerinde oluflturulmufl olan yapay lagün kenar›na infla edilen cami ‹talyan mimari özelliklerini tafl›maktad›r.
KONUK YAZAR / fiEVKET BÜLENT YAHN‹C‹
ANKARA’MIZ ve “OLD CITY”MİZ niyetini yüzyıllardır yaşamıştır ve bugün adı Türkiye Cumhuriyeti olan 72 milyonluk büyük bir devletin başkentidir. Ayrıca dünyada konuşulan büyük dillerden birisi olan Türkçenin de başkentidir.
fievket Bülent YAHN‹C‹ Ankara Kalesi Derne¤i Baflkan›
D
ünyanın bütün önemli şehirleri, kentlerine ait tarihten gelen değerleri, güzellikleri, tabiat ve kültür varlıklarını, özellikli binalarını, metro, ibadethane, eğlence yerleri v.b. onlarca, yüzlerce unsuru, o şehrin özelliği, cazibesi ve turizm çekiciliği adına sergilemeye çalışır. Bunlar, yerlisi, yabancısıyla turistlerin ilgi ve beğenisine sunulur. Herkes, her okuyucu şöylesine bir an gözlerini kapatıp dünyada gezip gördüğü şehirleri ve o şehirlerde şu yukarıdaki tarife uyan unsurlardan aklında kalanları veya aklına geliverenleri bir düşünsün. Ben inanıyorum ki, hemen hemen bütün gezi severler için dünyanın birçok ülkesinde gezip gördüğü pek çok şehirden hep tarihe ve eski kültür değerlerine ait hatıralar canlanacaktır. Ankara bugün bir başkenttir. Hem de dünyanın gördüğü birçok klasik kültür unsurunun (Galat, Frig, Lidya, İon, Rum Bizans, Selçuklu, Osmanlı) dans ettiği toprakların başkentidir. Bu kültürler üzerinde kurulu Müslüman Türk mede-
Ankara bu sıfata kolaylıkla kavuşmuş bir şehir değildir. Emperyalizme tokat atarak bu sıfatı kazanmıştır. 7 düvele karşı yürütülen milli mücadele hareketinin “milli merkezi” olarak Başkentliği hak etmiştir. Bir ülkenin başkenti olabilme şansına hiçbir başkent Ankara kadar hak ederek, alın teriyle boğuşarak kavuşmuş değildir. Ankara bedel ödemiş bir şehirden, “Başkent1 sıfatına ulaşmış ender şehirlerdendir. Böyle bir şehri mukaddes bir emanet gibi kucaklayıp, sahip çıkmak hepimizin görevi olmalıdır. Bugün 4 milyonu geçen bir büyük nüfusa da sahip olan Ankara’mız ülkemizin sadece siyasi merkezi değil aynı zamanda çok önemli bir ticaret, sanayi, eğitim şehridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türkçe konuşan büyük dünyanın, dünyaya açılan penceresi olan bu şehri “yüz akımız” yapmak 72 milyon için bir görev olmalıdır. Ankara’yı aynı zamanda kültür ve sanatın da başkenti yapmak ise bir mecburiyettir.
Bizim, Ankara’ya gelen turistleri gezdirebileceğimiz hangi mekanlarımız var? Bu soruların cevapları maalesef çok parlak değil, ayrıca doğru, iyi cevapları aradığımız da söylenemez… Ankara daha düne kadar tek bir büyücenek sahne ile hem “opera ve bale” hem de “tiyatro” için işleri idare etti. Uzun süre doğru dürüst bir konser salonu olmadı. Yeni yeni bazı salonlar devreye giriyor. MEB Şura Salonu’nu Ankara’ya kazandıran SCA Müzik Vakfına ve Başkanı Sayın Mehmet Başman’a olan teşekkür borcunu salon işletmesini ellerinden alarak ödüyoruz(!)… Turist otobüslerinin Ankara’daki tek uğrak yeri Anadolu Medeniyetleri Müzesi’dir. Sanılmamalıdır ki, müzeye getirilen turistler başka yerleri de gezer, görürler. Hayır, otobüsler “park yerine” gelir, turistleri boşaltır, bir iki saat oyalanır, bir yemek yedirilip tekrar otobüslere bindirilirler. Müze, Kale’ye üç dakikadır ve turist Kale’yi gezmeden Ankara’dan ayrılır.
KALE NED‹R ?
KALE ÇEVRES‹
Kale, yüzlerce, binlerce yıllık Ankara medeniyetinin bedeni ve ruhudur. Galat, Frig, Lidya, Roma, Bizans tarihinin kalıntıları, Selçuklu ve Osmanlının izleri, Ahi Cumhuriyeti’nin kökleri burada yaşamaktadır. 13., 14. Yüzyıl camileri (Alaaddin Cami, Ahi Evran Cami, Arslanhane Cami gibi) Osmanlı öncesi dönemi eserleridir. Çengelhan, Çukurhan, Suluhan, Pirinç Han, Safran Han apayrı güzelliklerdir. Dokumacılar, kavaflar, bakırcılar, çıkrıkçılar yokuşu, antikacılar görülmeye değmez güzellikler, değerler midir? Kalenin her suru, her burcu, her kaldırım taşı, her duvar taşı binlerce yılın izlerini taşımakta…
Sadece Kale değil, tarihten kopup gelen Hamamönü, Samanpazarı, Hacı Bayram Cami ve çevresi, Türk Ocağı, Etnografya Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Birinci, İkinci Meclis vs. Bu kültür ve tarih zenginlikleri arttırılabilir, çoğaltılabilir. Yeter ki işimiz yukarıdaki sorulara doğru cevap aramak olsun. İşte o zaman dünyada pek çok şehre nasip olmayan, Ankara’da hemen yanı başımızda binlerce yıllık bir tarih gerçeği olarak yaşamakta olan, büyük ihtimal ile Ankara’da yaşayan insanların bile lütfedip ziyaret zahmetinde bulunmadıkları muhteşem “OLD CITY”mizle karşı karşıya geliriz. Orayı yaşanan, solunan, kültürün, sanatın, müziğin, folklorun merkezi olmuş bir tarih ve turizm merkezi haline getirmek ise bizim becerimize kalmış demektir. Ankara ve Kale buna layıktır.
fievket Bülent YAHN‹C‹ Kimdir ? Ankara’da Samanpazarı’nda doğdu. Samanpazarı önce merkez ilçe idi, sonra Altındağ oldu. İlkokulu Atatürk İlkokulunda, ortaokulu Anafartalar Ortaokulunda, liseyi Gazi Lisesinde okudu. Ankara Hukuk Fakültesini bitirdi. Gazetecilik, serbest avukatlık yaptı. 1975-78 yıllarında Başbakanlıkta Özel Kalem Müdürlüğü, müşavirlik görevlerinde bulundu. MHP’de Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Ankara’dan 21. Dönem milletvekili oldu. Anayasa ve Dış İşleri Komisyonlarında çalıştı. Ankara Kulübü Derneğinde uzun süre yöneticilik yaptı. Ankara Kalesi Derneği Yönetim Kurulu üyesidir. Ankara Kulübü Derneğince geleneksel hale getirilen “Kültür Günleri 5-13 Ekim” ve “Kale Festivalleri” gibi faaliyetlerin gerçekleşmesinde öncülük etti.
Peki, biz Ankara2da kültüre ve sanata ne kadar önem veriyoruz? 80 yılda bir kent kültürü oluşturabildik mi?
61
B‹R GEZ‹ ANISI
P
ruvam›z net olsun der kaptan miçoya ve gece yakamozlar›n›n yavafl yavafl terk etti¤i serin sular›n son demlerine. Yelken öperek sabah›n sessizli¤ini günefle f›s›ldarken denizin flark›s›n› Bodrum Karadeniz Unlu mamüllerden al›nan yaprak galetalar efllik eder bu en keyifli yolculu¤a. Ne yaln›zs›n›zd›r ne çok kalabal›k yeteri kadard›r yolculuk yolcular için. Yaprak galetalar ne çok arkadafll›k etti de¤il mi b› yolculuklarda denizcilere. Denizcinin bafl tac›d›r at›flt›rmal›klar. Sandviçh ekmekleri. Hemen bir ö¤ünün bafl tac› olur. Binlerce çeflidi yap›labilir. Hele yan›nda bi de acele haz›rlanm›fl duman› üstünde tüten kahve varsa yar›s› döküle döküle ilk ›s›r›ktan son ›s›r›¤a kadar keyfin doruklar›na ç›kar›r. ‹sviçre çikolatas› gibidir sefere ç›karken miçonu ›s›rd›¤› sandviçler. Karfl› k›y›n›n ›fl›klar› daha ayd›nl›kt›r, gökyüzünü daha net görür. Adal›lar baflkad›r. Özgürdürler, yaln›zl›ktan de¤il, biriciktirler, deniz kuca¤›nda her daim konforlu bir yer bar›nd›r› onlar için. Tanr›ya yak›nd›rlar. Tanr› onlar› di¤erlerinden ay›r›r özene bezene yaratt›¤› denizin ortas›na yerlefltirir. Adal›lar bilirler Tanr›n›n lütfunun k›ymetini. Kos Marina eski olmakla beraber bir denizcinin tüm ihtiyaçlar›n› karfl›layabilir. Hatta fazlas›n› da orada içilen meyve suyunun tad› baflka yerde olamaz. Ege kültüründe ne çok fleyi paylafl›r karfl› k›y›n›n komflular›. Kos’ta Nikolas’›n yerinde yenen clup sandviçh dünyan›n hiçbir yerinde bulunmaz. Ada’da irili ufakl› pek çok f›r›n bulunmakla beraber en güzeli k›y›da bulunan bakery shop. Dondurmalar› muhteflem lezzetli. Özellikle adada yetiflen çileklerden yap›lan çilekli dondurma brovni ya-
n›nda yenildi¤inde krem bruleden çok daha k›ymetli olur. Akflam yemeklerinde yemek için pek çok adres bulunmas›na ra¤men ayaklar›m, beynim ve kalbim hep ayn› adresi bulur. Domates, so¤an, salatal›k, beyaz peynir nas›l olurda bu kadar güzel bir birliktelik sa¤lar. Hep düflünürüm bunlar hep mi bu kadar uyumluydular yoksa Tanr› onlar› adada m› birlefltirdi ve bu lezzeti yaratt› adal›lar. Masadaki bir el tüm kararl›l›¤›yla mis gibi kokan ekmek parças›yla güzel bi sefer yapar salatan›n sosuna. Nas›l bir lezzettir bu ekmek. San›rs›n ki irmik unu ufalanarak yap›lm›fl. Her damlas›nda yeni bir buluflma yaflan›r ekmek ve sos aras›nda. Her lokmada aflk yeniden bafllar, heyecan hiçbirfley kaybetmez ilk gün ki k›r›lganl›¤›ndan. Karfl› k›y›n›n ekme¤i her diliminde bu¤day›, suyu, tuzu, mayay› yo¤urur deneyimle. Suyla un aflkla ba¤lanm›flt›r derken maya ve tuz sonsuza dek birlefltirir onlar›. Büyük aflklar gibidir onlar›nki önce un ve sudur sonra ekmek olurlar. Aflk onlar› de¤ifltirir. Ruhlar› ekmekte buluflur yeniden form kazan›r ve tüm evreni kucaklar lezzetiyle. Kostan›n meyhanesinde baflrolde hep ekmek olur deniz mahsulleri çorbas› ekmeksiz içilmez. Sanki her fley onunla yeniden hayat bulur. Onsuz hamken onunla pifler. Bal›k yaln›zl›¤›ndan m› s›k›l›r ki. Ekmek onu taçland›r›r. Sohbet koyulaflt›kça kimler gelir kimler gider bu masadan ekmek hep orda kal›r. Küçük k›r›nt›lar› sohbetlere tan›k olur belki de kalabal›kken yaln›z masalar›n tün s›rlar›n› o paylafl›r, yaln›zl›klar›n› o ›s›t›r, minik parmaklarda tüm yorgunlu¤unu yaflam›n. Denizi de karfl› k›y›n›n komflular›n› da, denizcileri de, hep masada, lezzet de ekmek aflk› birlefltirmez mi? Mine ATAMAN Marka Dan›flman›
62
Hayata de¤er katan çizgiler Hayat›m›za de¤er katan nedir? Bir arkadafl... Bir sevgili... Ya da aileden biri... Onlar›n mutlulu¤u bizim de mutlulu¤umuz de¤il mi? Öyleyse bir alt›n, zarif bir tafl ya da sevdi¤inizin çizgisine uygun bir hediyenin de bu mutlulukta mutlaka pay› vard›r. ‹flte biz de bunun için; müflterilerimizin ve sevdiklerinin mutlulu¤u için, sizin için çal›fl›yoruz. Hayat›n›za de¤er katmak için 20 y›l önce kuruldu¤umuz gün belirledi¤imiz çizgimizde ilerlemeye devam ediyoruz.
De¤erini hiç kaybetmeyen bir yat›r›m arac›: Alt›n Dü¤ünlerde, do¤umlarda, söz niflan törenlerinde neden hep alt›n tak›l›r? Çünkü alt›n her zaman uzun ömürlüdür. Sevgilerin sonsuza dek sürmesi, do¤an çocuklar›n uzun y›llar mutlu olmas› arzuland›¤› için uzun ömürlü bir hediye verilir: Alt›n. Havadan, sudan etkilenmeyen; paslanmayan, kararmayan ve donuklaflmayan alt›n ayn› zamanda kazand›ran bir yat›r›m arac›d›r. De¤erini uzun y›llar art›rarak sürdüren alt›n, Alt›nçizgi’ye özel modern tasar›mlar›yla yeniden yorumland›¤›nda daha da de¤er kazan›r. Alt›n, alt›n ça¤›n› yaflar.
Ifl›l ›fl›l bir sanat “alt›n iflleme” Alt›n parlak sar› rengi, göz al›c› ›fl›lt›s› ve sa¤lam yap›s›yla her dönemde ilgi oda¤› olmufltur. Dünün simyac›lar›ndan bugünün alt›n iflleme ustalar›na kadar zanaat erbaplar› alt›n› yüzy›llard›r ince ince ifllemeye ve güzelli¤ine güzellik katmaya devam ediyorlar. Alt›nçizgi de bu göz al›c› alt›n tasar›mlar› müflterilerine ulaflt›r›yor.
De¤er verdiklerinizi “de¤erli” hissettiren tafllar Göz al›c› güzelli¤iyle ve eflsiz rengiyle bir zümrüt düflünün ve usta ellerin sizin için onu tasar›m›n modern çizgileriyle buluflturdu¤unu... Aflk›n sembolü p›rlantan›n en mutlu gününüzde en yak›n flahidiniz oldu¤unu hayal edin. Sizi sonsuz mutlulu¤a götürecek p›rlantan›n yaratt›¤› heyecan› düflleyin. Do¤an›n bize sundu¤u en nadir en de¤erli tafl olan p›rlantay› al›yoruz ve sizin en özel gününüz için sizlerle buluflturuyoruz. P›rlantalar, baflka hiçbir madde taraf›ndan çizilemeyen sa¤lam yap›s›, kendine has ›fl›lt›s›yla en de¤erli hediyelerden biridir. Her kad›n›n hayal etti¤i bir hediyedir.
De¤erli olana bile de¤er katmak Alt›nçizgi’nin iflidir. 65
Hindistan’da Türk ‹zleri Avrupa, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Orta Do¤u’yu gezme f›rsat›n› buldu¤umuzda; Türklerin buralarda yapt›¤› eserleri görme flans›m›z hep olmufltur. Bu bölgelerde halen ayakta kalm›fl birçok Türk eserine rastlar›z. Bunlar, birbirinden muhteflem ve bafl döndürücü an›tsal yap›lard›r. Herfleyden önce Türklerin bu bölgelerde bulunduklar›na dair silinemez izlerdir. Bunlar› her gördü¤ümüzde de keyifle seyreder, buralarda yaflam›fl atalar›m›z›n seslerini duyar gibi oluruz. Gezmesek ve görmesek de Türkiye’nin bu ülkeler ile olan yak›n iliflkilerinden dolay› da bu eserlerin ço¤unu biliriz. Ancak öyle bir ülke var ki; Türk eserleri konusunda çok daha fazlas›na sahip. Bu ülke Hindistan. Belki Türkiye ile Hindistan aras›ndaki iliflkilerin çok yak›n olmamas› ve bu ülkenin bize mesafe olarak uzakta bulunmas› nedeni ile bu ülkedeki Türk varl›klar›ndan Türklerin pek haberi olmad›¤›na inan›yorum. YAZI ve Foto¤raflar: Olay SALCAN
H
indistan ve Türk eserlerinden söz aç›ld›¤›nda hiç flüphesiz akla ilk önce ve hatta tek olarak Taç Mahal gelmektedir. Dünyada kime sorarsan›z size Taç Mahal’i bildi¤ini söyleyecektir. Son derece tan›nan, dünyada ve Hindistan’da en çok ziyaret edilen yerlerin bafl›nda gelmektedir. Bu muhteflem eseri görmek bir ayr›cal›kt›r. Gezenlerin içinde Taç Mahal’i görmeyen yoktur diye düflünüyorum. Bir ilgi oda¤› ve cazibe merkezidir. Kendisine do¤ru insanlar› çekme gücüne sahiptir. Gidip gördü¤ünüz zaman hiç abartmad›¤›m› anlayacaks›n›z. Görülmeye de¤er flahane bir mimari eserdir. Dünyan›n harikalar›ndan biri olmaya hak eden bir bafl yap›t.
Bütün bu güzel ve muhteflem özelliklerine ra¤men, bana göre Türklerin Hindistan’da yaratt›klar› eserler aras›nda en görkemlisi ve muhteflemi de¤ildir. Di¤er büyük Türk eserlerine ra¤men bu kadar flöhret kazanmas›n›n nedeninin hazin hikayesinden kaynakland›¤›na inan›yorum. Ayn› zamanda romantik olmas› da bu hikayeye baflka bir de¤er katmaktad›r. Eh insanlar da az ya da çok romantik de¤ilmidir? Taç Mahal sonunda bir mezard›r ve bir kifli için özel olarak yapt›r›lm›flt›r. Ancak di¤er Türk eserleri, insanlar›n huzur ve refah içerisinde yaflabilmelerini sa¤layan politik, askeri, sosyal, ekonomik, sanat, bilim ve kamu alanlar›n› kapsayan çok yönlü bafl yap›tlard›r. Tamamen toplum yarar›na ifllevsel tesislerdir. fiimdi bana Taç Mahal’i çok övdün ve göklere ç›kard›n, sonra da Hindistan’daki Türk eserlerini onun önüne koydun diyebilirsiniz. As›rlarca dünyan›n bir çok ülkesini ele geçirerek büyük bir Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nun torunlar› olan bu Türkler, ele geçirdikleri bu ülkelerde daha önce beraber olduklar› di¤er medeniyetlerden ö¤rendikleri ve gelifltirdikleri t›p, mimarl›k, askerlik, devlet yönetimi, felsefe, güzel sanatlar ve bilimin di¤er dallar›n› gelifltirerek Hindistan’da Hindistan’a ve Hint halk›na baflar› ile uygulam›fllard›r. Bu konularda ulaflt›klar› doruk noktas›ndaki bilgileri eksiksiz aktarm›fllad›r. Bunlar› tamamen insan haklar›na sayg› içerisinde, hoflgörü havas›nda yapm›fllard›r. fiu bir gerçektir ki Hindistan, as›rlarca süren Türk hakimiyetinde bar›fl, sukün, yüksek refah ve medeniyet seviyesine ulaflm›flt›r. Türkler, Hindu ve Türk-Müslüman sanat ve kültürünü harmanlayarak
distan tarihinde önemli bir yer iflgal etmektedir. Cami, daha önce burada bulunan bir Hindu tap›na¤›n›n tafllar› kullan›larak yap›lm›flt›r. Cami giriflinde Hindu tap›na¤›n›n kal›nt›lar› da hala durmaktad›r.
kendine özgü, göze hofl görünen bir sanat, kültür ve medeniyet yaratm›fllard›r. Bunlar› Hindistan’da gezip gördükçe, Türk’ün büyüklü¤ünü ve dünya tarihindeki tart›fl›lmaz büyük ve önemli yerini daha iyi anlayabiliyorsunuz. Türklerin as›rlarca önce ulaflt›¤› eflitlik, insan haklar› ve hoflgörüdeki üst düzey, bu güne örnek olunacak niteliktedir. ‹flgal ettikleri ülkelere ac› ve sömürü götüren ülkelerin, tarih sayfalar›nda Türkler’den ö¤renece¤i çok ama çok konu var. “Hindistan’da Türk ‹zleri” diye ilk yaz›m› www.turizm haberleri.com’da yazd›m. Orada Taç Mahal, Agra Kalesi, Fetihbur Sikri ve Amber Kalesi’nden söz ettim. Burada ise Delhi’deki birkaç Türk eserinden bahsedece¤im. Ancak Hindistanda’ki Türk eserleri burada söz ettiklerimle s›n›rl› de¤il. Say›sal ve de¤er olarak çok fazlalar. Görmekle ve gezmekle bitmez. Size ilk olarak Delhi’deki Cuma Camii ya da di¤er ad›yla Jama Mescit’ten söz edece¤im. Genifl bir platform üzerine infla edilen camiye güney, do¤u, ve kuzeyden olmak üzere üç kap›dan giriliyor.
68
Bu kap›lardan girdi¤inizde taban› büyük k›rm›z› kum tafl› bloklar›yla döflenmifl çok genifl bir avluya ayak bas›yorsunuz. Avlunun bat› taraf›nda cami k›sm› bulunuyor. Üç kubbesi, caminin görüntüsünün ihtiflam›n› artt›r›yor. Yükselen beyaz mermer ve kumtafl› fleritlerden yap›lm›fl üç flerefeli iki minare de bu ihtiflama bir zerafet kat›yor. Avlunun etraf›nda ise abdest alma yerleri var. ‹klimin uygun olmas› nedeni ile caminin kap›s› yok. Siyah ve beyaz mermerin, k›rm›z› kum tafl›na yap›lan kakmalar› ile oluflturulan görüntü bir sanat flöleni. Caminin en büyük özelli¤i de, günümüze kadar bozulmadan gelmifl muhteflem eserlerden birisi olmas›d›r. Bu esere ve bu eseri yaratan atalar›m›za sayg› duyuyoruz. Delhi’deki ikinci ziyaret etti¤imiz Türk eseri, Kutup Minare oluyor. UNESCO Dünya Kültür Miras› listesinde bulunan bu minare üzerindeki tafl oymac›l›¤›, dünya tarihinde olabilecek en yüksek sanat seviyesine ulaflm›fl. ‹nsan büyük bir flaflk›nl›k ve sayg› içerisinde kendinden geçerek bu oymac›l›¤› seyrediyor. Atalar›m›z›n sanatta ulaflt›klar› seviyenin en güzel örneklerinden birisi. Bu tafl oymac›l›¤›n›n çok daha muhteflemini Divri¤i-Sivas’ta bulunan Ulu Cami’nin üç kap›s›nda görebilirsiniz. Ulu Cami de UNESCO’nun Dünya Kültür Miras› listesindedir. Bunlar› ancak gezerek ve yerinde görerek ö¤renmek mümkün. Türk eserlerinin soylu bir an›t› olan Kutup Minare’nin yap›m›na Delhi Türk Sultanl›¤›’n› kuran Türk köle komutan Kutbettin Aybek taraf›ndan 1199 y›l›nda bafllanm›flt›r. Ölümünden sonra damad› ‹ltutmufl devam ettirmifl ve daha sonraki Türk yöneticiler taraf›ndan tamamlanm›flt›r. Kutup Minare, Allah’›n tüm s›fatlar› Kufi yaz›s›yla üzerine incelikle yaz›lm›fl olarak oldukça kal›n bir bedenle ve giderek incelerek 80 metre yükseklikle gö¤e do¤ru t›rman›yor. Kutup Minare ve camisi, ilk cami olmas› nedeniyle de Hin-
Kutup Minare’nin tam karfl›s›nda bir benzerinin temelleri at›lm›fl ancak devam edilememifltir. Kutup Minare ve cami külliyesinin arka girifl kap›s›n›n mimarisi de çok etkileyicidir. Kutup Minare, halihaz›rda Türklerin Hindistan’daki en büyük eserlerinden birisi de¤il, dünyadaki en muhteflem ve bafl döndürücü, eserlerden birisidir. Sizlere son olarak Cihan Saray›ndan söz edece¤im. Cihan Saray›, mabetler flehri Khajuraho’dan otobüsle Jhansi’ye giderken yolumuz üzerinde olan bir saray. Daha sonra da Jhansi’den Shatabadi Ekspresi’ne binerek Agra’ya gidece¤iz. O kadar çok Türk eseri var ki her yerde rastl›yorsunuz. Bu eser de yolumuz üzerinde oldu¤undan gelmiflken görelim dedik. Öylesine bir yap› beklerken, gördü¤ümüz karfl›s›nda düfltü¤ümüz flaflk›nl›¤›m›zdan dolay› kendimize güldük. Bu saray, Ekber fiah taraf›ndan o¤lu Cihan için yapt›r›lm›fl bir saray. Dünyada bir kifli için özel olarak yapt›r›lm›fl en büyük yap›. Hindu ve Türk-Müslüman mi-
marisinin bilefliminden ortaya ç›kan mimari tarz›n en güzel örneklerini yans›t›yor. O kadar çok Hintli gezen var ki. Özellikle kad›nlar›n rengarenk k›yafetleri, bu saray›n görüntüsüne çok güzel bir hava veriyor. Buran›n gerçek sahipleri sanki maymunlar. En olmad›k yerde karfl›n›za ç›k›yorlar. Rahatlar›n› bozdu¤umuzdan ve onlardan izinsiz saray› dolaflt›¤›m›zdan, bizden hiç hofllanmad›klar› her hallerinden belli oluyor. Buraya yerlefltikleri ve saray›n gerçek prens ve prensesleri gibi davrand›klar›n› görebiliyoruz. Kap›s› ise, bafll›bafl›na bir sanat eseri. Bakmaya doyulmuyor, Hindistan’da o kadar çok Türk eseri var ki gezmek, görmek ve anlatmakla bitmez. Türk eserleri, ihtiflam›, büyüklü¤ü, sabr›, bilimi, hoflgörüyü, insan haklar›n›, azmi, insan o¤lunun neler yapabilece¤ini, dünyada sanat›n, bilimin nereden ve ne zaman bafllad›¤›n›, baz›lar› karanl›kta yaflarken Türklerin dünya tarihindeki yerlerini göstermesi aç›s›ndan önemli birer bafl yap›t ve an›tt›rlar. Dünya’daki Türk eserleri, sönmeyecek ve her zaman parlayacak y›ld›z eserlerdir. Hepinizi sayg› ile selaml›yorum. Hoflça kal›n.
O ‹NSANLARLA YAfiAR
Çi¤dem Buçak Telli K
ahverengi hüznünün ressamı. Kadın sorunlarının ressamı. Ve bunlar gibi birçok farklı şekilde tanımlamak olanaklıdır Çiğdem Buçak Telli’yi ve resimlerini. Bu tanımların hepsi doğru da olsa, yetersiz kalacaktır onu ve sanatını anlatmaya. Çünkü “YAŞAM”dır ana teması Çiğdem’in. Kadın, erkek, yaşlı, çocuk, güzel, çirkin insanlar vardır resimlerinde. Kimi bulutların, kimi yeşilliklerin arasında. Kimi bir odanın içinde, kimi düşsel bir boşlukta. Gülerler, ağlarlar, sevinirler, kızarlar, korkarlar, kimi zaman içleri kan ağlar yüzleri gülerken. İnsanlar yaşar Çiğdem’in tuvalinde. Yaşamda olduğu gibi tuvalinde de kendisi bir parçasıdır onun.
70
06Ekim – 03 Kas›m 2011 Grup Sanat Galerisi’nde Çi¤dem Buçak TELL‹’nin sergisi sanatseverlerle bulufluyor. Turan Günefl Bulvar› No 41 / E Y›ld›z- Çankaya Tel:0312 442 76 52
nin
KAVAKLIDERE’
Üzüm Sular› KIRMIZI
avakl›dere fiaraplar›’n›n 1988 y›l›ndan beri üretmekte oldu¤u k›rm›z› üzüm suyu, Alicante Bouchet üzümünden kabuk ve çekirdekleriyle birlikte presleme ifllemi sonucu elde edilmektedir. Herhangi bir katk› maddesi içermez; flifleleme sonras› hemen pastörize edilir.%100 saf oldu¤u ve konsantre olmad›¤› için fliflede zamanla bulan›kl›k görülmesi do¤ald›r. Kanser ve kalp-damar hastal›klar›na karfl› olumlu etkideki antioksidan bileflikler bak›m›ndan oldukça zengin olan ve vitamin içeri¤iyle de özellikle çocuklar için faydal› olan Kavakl›dere K›rm›z› Üzüm Suyu’nun, so¤utularak tüketilmesi tavsiye edilir.
K
BEYAZ avakl›dere fiaraplar›’n›n 1988 y›l›ndan beri üretmekte oldu¤u beyaz üzüm suyu, Sultaniye üzümünden kabuk ve çekirdekleriyle birlikte presleme ifllemi sonucu elde edilmektedir. Herhangi bir katk› maddesi içermez; flifleleme sonras› hemen pastörize edilir. %100 saf oldu¤u ve konsantre olmad›¤› için fliflede zamanla bulan›kl›k görülmesi do¤ald›r. Zengin vitamin içeri¤iyle özellikle çocuklar için çok faydal› olan Kavakl›dere Beyaz Üzüm Suyu’nun, so¤utularak tüketilmesi tavsiye edilir.
K
www.kavaklidere.com