®
SAYI 3 - EYLÜL 2011 TEKBİR GİYİM’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR
2011
SONBAHARA SICAK RENKLERLE GİRİN
ELİF KAVAKÇI ile TESETTÜR GİYİME DAİR SOHBET
SAPANCA’da Pastoral Tatil Arzu VARLI
KUMAŞLARIN
PÜF NOKTASI
3 YIL ARADAN SONRA
TEKBİR GİYİM
PODYUMDA
Yaşam
www.tekbir.com.tr
®
Yaşam
EDİTÖR’DEN
Tekbir Giyim A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa KARADUMAN Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi Cafer KARADUMAN Yönetim Yeri Atlas Cad. No: 18 Mahmutbey BAĞCILAR/İSTANBUL Tel: 0212 444 0 393 Faks: 0212 446 43 15 www.tekbir.com.tr Editör Merve MÜCAVİROĞLU AYAN Haber Editörü Kezban KARAGÖZ Moda Editörü Esra KARADUMAN Grafik Tasarım Gülizar AŞIK Katkıda Bulunanlar Fethiye İNAL Ramazan SAĞ Yapım Metam Medya Abbasağa Mahallesi Yıldız Cad. No: 53 Nil Apartmanı BEŞİKTAŞ-İSTANBUL Tel: 0212 258 04 94 Faks: 0212 258 85 65 www.metammedya.com Baskı SCALA BASIM Yeşilce Mah. Girne Cad. Dalgıç Sk. No:3 4. LEVENT - İSTANBUL Tel: (0212) 281 62 00 Faks: (0212) 269 07 34 ••• Tekbir Yaşam Dergisi, Tekbir Giyim San. Ve Tic. A.Ş.’nin ücretsiz süreli kurumsal bültenidir. 5.000 Adet basılmaktadır.
Yeni Sezona Merhaba
Farkımızı yansıtan Tekbir Yaşam Dergimiz’in 3.sayısında da sizlerle buluşmanın heyecanını yaşıyoruz. Siz değerli okuyucularımız için dopdolu bir sayı daha hazırladık. 2011/2012 Sonbahar-Kış koleksiyonumuzu tanıttığımız defilemizde her zamanki gibi tesettürün hassasiyetine önem vererek tasarlanan modellerimizi sunduk. Dergimizde hem tesettürlü hem de mütevazi giyimi tercih eden davetlilerimizden büyük alkış alan, vücut hatlarını belli etmeyecek ölçülerde, özenle hazırlanan dış kıyafetleri ve bayanların kendi aralarında giyebilecekleri kıyafetleri görebilirsiniz. Hazırladığımız kombinasyon sayfalarımız mağazalarımıza girdiğinizde size rehberlik edebilecek nitelikte. Özel günlerde de kullanabileceğiniz “Bayram” sayfası adını verdiğimiz bölümdeki kombinlerimizi keyifle inceleyebilirsiniz. Gardırobunuzu daha hareketli hale getirmeniz için hangi renklerin birbiriyle uyum sağlayacağını görebileceğiniz “Anahtar Parçam” sayfasını takip edebilir, ünlü modacı Elif Kavakçı ile modaya ve güncel konulara dair röportajımızı okuyabilirsiniz. Şirketimize değer katan elemanlarımız için organize ettiğimiz yat gezisi eşliğinde açılan iftar yemeğini ve güne anlam katan sertifika törenini, “Basında Tekbir” sayfasını, kumaş seçimlerimizi nasıl yaptığımızı öğrenebileceğiniz şirket içi röportajımızı ve daha fazlasını “Bizden” sayfasından takip edebilirsiniz. Tüm okurlarımıza sağlıkla ve esenlikle geçecek bir bayram dilerken, emeği geçen tüm ekibe teşekkürlerimi iletmek isterim. Aralık sayımızda görüşünceye dek hoşça kalın.
Merve MÜCAVİROĞLU AYAN Kurumsal İletişim Müdürü
Soru, Görüş ve Talepleriniz İçin: tekbir@tekbirgiyim.com.tr ••• Reklam Satış Pazarlama Metam Medya Tekbir Yaşam Dergisi, Metam Medya tarafından hazırlanıp baskıya sunulmuştur. Dergide yayınlanan tüm yazı ve görseller izinsiz kullanılamaz. Tüm sorumluluk Metam Medya’ya aittir. Tekbir Giyim, bu dergide yer alan ürünler ve fiyatlarda değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
3
YABANCI BASININ DA İLGİ ODAĞIYIZ
Temmuz ayında fabrikamızı ziyarete gelen American Atlantic Dergisi ekibinin sorularını Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa KARADUMAN yanıtladı. Sektör hakkında ayrıntılı bilgi toplayan dergi muhabiri Anna Louiz SUSMAZ tüm modelleri yakından inceledi ve kaliteli kumaşların şık tasarımlarla birleştiğini dile getirdi. Eşarp koleksiyonuna hayran kaldıklarını, desenlerin çok orijinal olduğunu belirten ekip eşarp bağlama hakkında Tekbir çalışanlarından uygulamalı birkaç model göstermesini istedi. Tekbir Yaşam Dergisi’ni de çok beğenen American Atlantic Dergisi ekibiyle keyifli bir sohbet gerçekleşti. American Atlantic Dergisi ekibi
Malezya’nın ikinci büyük devlet kanalı TV9 da Türkiye modası hakkında hazırladıkları program için tercihlerini Tekbir’den yana kullandılar. Mağazadaki birçok modeli giyerek çekim yapan ekip, Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa Karaduman ile de özel bir röportaj yaptı. Malezya’nın ikinci büyük devlet kanalı TV9
Hollanda Devlet Radyosu NRT, “Son 10 yılda Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin topluma etkisi” konulu programları için tekstil sektörünün önemli isimleri arasından Tekbir Giyim ile röportaj yapmayı tercih etti. Hollanda Devlet Radyosu NRT
Teknoloji giderek hayatımıza daha çok giriyor. Teknolojik ürünlerin her yıl bir moda gibi yenilenerek sunulması da bu gelişmenin sebeplerinden biri şüphesiz. Akıllı telefonlar ve 3G teknolojisi, internet konusunda daha teşvik edici oluyor. Mekandan bağımsız bir iletişim dünyasına alışıyoruz. Sosyal medya da bunun en doğal sonuçlarından biri. Gençler artık televizyon seyretmiyor, sosyal medya sitelerinden hayatı takip ediyor. Tesettür giyim konusunda da sosyal medya önemli bir mecra haline geldi.
TEKBİR GİYİM SOSYAL MEDYADA
Tekbir Giyim de sosyal medyadaki bu hedef kitleye hitap etmek için kendi resmi sayfasından takipçileriyle iletişime geçiyor. http://www.facebook.com/TEKBIRGIYIM adresinden artık siz de Tekbir Giyim hakkındaki yeniliklerden anında haberdar olabilir, fashion designer Esra KARADUMAN sayfasında daTekbir’in moda tasarımcısı Esra KARADUMAN’ı yakından takip edebilir, modaya dair merak ettiklerinizi sorabilrsiniz. Sosyal Medya
4
BİZ’DEN
TEKBİR HOSTESLERİ GİYDİRECEK Türkiye’nin önde gelen tesettür giyim markası Tekbir Giyim, havacılık sektöründe de ses getirecek anlaşmalara imza atmaya hazırlanıyor. Kurulduğu ilk günden itibaren başörtülü bayanların giyim konusunda en önemli adresi konumunda olan Tekbir Giyim; İran ve Arap Havayolu şirketleriyle görüşmeler yapıyor. Tekbir Giyim, İran Havayolları’na birkaç farklı koleksiyon hazırlayarak sundu. Firmalardan gelecek cevaba göre sipariş işlemlerine başlanacak. İran Havayolları ile anlaşma noktasında olan Tekbir Giyim’in Arabistan’da da birkaç şirketle temasları devam ediyor. İran Havayolları’nın talebi üzerine hazırlanan koleksiyonu defilede görücüye çıkaran Tekbir Giyim’in bu özel tasarımları basından da büyük ilgi gördü. Tekbir Giyim modelhane sorumlusu Şükran Uysal ise havayollarından gelen talepler hakkında şöyle konuştu: “Teklif bize İran Havayolları’ndan geldi. Görüşmelerimiz İran Havayolları Genel Başkanı ile oldu. Buradaki hostesler tesettürlü olduğu için koleksiyon onların yaşam şekilleri düşünülerek tasarlandı. Tasarım noktasında ben destek verdim. Tasarım açısından farklı çalışmalar olduğu için süreç keyifliydi. Çalışmalarda tasarım ekinin farklı düşünceleri oluştu. Çok şık giysiler tasarladık. Bunların içinden en beğendiğimiz modeller üzerinde yoğunlaştık. Kırışmayan ve içinde likrası olan kumaşlar tercih edildi. Modellerde garni olarak otantik desenli şeritler kullanıldı. Titiz bir çalışma gerçekleşti. Modeller beğenildi. Sonuç olumluydu.” Basında da ilgi gören bu çalışmaların haberini Beyaz TV Tekbir Giyim fabrika binasında özel bir çekim yaparak sundu.
Teklif bize İran Havayolları’ndan geldi. Görüşmelerimiz İran Havayolları Genel Başkanı ile oldu. Buradaki hostesler tesettürlü olduğu için onların yaşam şekilleri düşünülerek tasarlandı.
5
BİZ’DEN
TEKBİR GİYİM TASARIMLARI YENİDEN PODYUMDA
Türkiye’de tesettür giyimi bir sektöre dönüştüren tasarım konusunda yeni girişimleri ile Dünya medyasının da ilgisini kazanan Tekbir Giyim üç yıl gibi uzun bir aradan sonra dev bir defile organizasyonu ile 2011-2012 Sonbahar - Kış koleksiyonunu tanıttı.
Defileye dünyanın dört bir köşesinden Tekbir tasarımlarını görmek için geldiler. Yurt dışından; İngiltere, Cezayir, Mısır, Fas, Bosna Hersek, Çeçenistan, Lübnan, Sudan, Ürdün, Irak, Makedonya ve Azerbaycan’daki Tekbir bayileri de defileye katıldı.
Beş yıldızlı WOW Otel’de gerçekleştirilen Tekbir Giyim’in bu dikkat çekici defilesine çok büyük bir ilgi vardı. Zira defilenin seyirci sayısı alışıla geldik rakamların fazlasıyla üstündeydi. 300’e yakın bayi ve tedarikçilerin katıldığı 6
defilede 700 kişilik de bir davetli yoğunluğu vardı. Toplam 1000 kişinin seyrettiği bu büyük organizasyonunu BG Ajans yürüttü. Defilede 32 manken yer alırken sahne arkasında 50 kişilik oldukça büyük bir kadro hizmet verdi.
Defileye Şemsiyelerle Çıktılar Tekbir Giyim tasarımları sadece Türkiye’de değil Rusya ve Türki Cumhuriyetler’de de beğenilerek kullanılıyor. Bu yüzden Rusya ve bölge ülkelere yönelik ürünlere de defilede yer verildi. Tekbir Giyim soğuk bir kış etkisini bizzat sahnede sergiledi. Defilede kürklü ve yünlü ağır kışlıkların, kalpak ve eldivenlerin tanıtıldığı esnada temmuz ortasında kış soğuğu hissedildi. Kar yağışı altında yapılan defilede şemsiyeleri açmak da kaçınılmaz oldu. Açılan şemsiyeler ve kar görüntüsü muhteşem sahne ile birleşince seyirciler hayranlıklarını belirtmeden edemedi.
Erkek Giyim Tasarımları İlk Defa Defileye Çıktı Tekbir Giyim 15 yıldır hazır alıp sattığı erkek giyim koleksiyonunu 3 yıldır kendi tasarlıyor ve üretiyor. Bu anlamda son gerçekleşen bu büyük defilede erkek giyim koleksiyonu da ilk defa görücüye çıkmış oldu. Türk erkeğinin kimlik değerleri ile örtüşen bunun yanında sezonun trendleri ile de paralel hazırlanan erkek giyim koleksiyonu seyircilerden büyük beğeni topladı. Takım elbiseler ve paltoların ön planda olduğu defilede kalpak kullanımı ise oldukça ilgi çekti. Defileden Sonra Satış Patlaması Mağazalarında erkek giyim koleksiyonları oldukça alaka gören Tekbir Giyim defile sayesinde yıllardır sürdürdüğü erkek giyim çizgisini sahneye taşımış oldu. Defilenin olumlu sonuçları ise çok kısa sürede kendisini gösterdi. Tekbir yetkililerinden yapılan açıklamaya göre erkek giyim koleksiyonu bayilerden tam not aldı ve bir satış patlaması yaşandı.
dev sahne ve defileden yansıyan görüntüler sergilenen tasarımların etkisini daha da artırdı. İstanbul dünyanın moda merkezi olma yolunda ilerlerken Tekbir Giyim defilesi de tesettür modasını öne çıkardı. Yeni bayi adaylarını cesaretlendirme, eski bayilerimizi güçlendirme açısından çok faydalı oldu. Tekbir Giyim yetkilileri; “Kış üretim kapasitesinin tamamını bu defilede satarak biz yönümüzü 2012 İlkbahar koleksiyonu hazırlığına döndürdük. Müthiş bir enerji ile 2012 İlkbahar - Yaz koleksiyonu hazırlığımıza başladık.” dedi.
Tekbir Giyim Defilesi Dünya Basınında Tekbir Giyim’in defilesine, Avrupa, Amerikan ve Japon basını da büyük ilgi gösterdi. Defile, birçok TV kanalının yanı sıra dergi ve gazetelerde de yer aldı. Dış basında Tekbir Giyim ekibini onure eden yorumlara yer verildi. Sonbahar kış koleksiyonunun tanıtıldığı defilede kullanılan efektler de oldukça ilgi çekiciydi. Podyuma kurulan 7
BİZ’DEN
TEKBİR ÇALIŞANLARI İFTARDA BULUŞTU Ramazan ayı Tekbir Giyim açısından oldukça keyifli bir hareketlilik içinde geçti. Artık gelenekselleşen etkinliklerden biri olan iftar davetinde güzel dakikalar yaşandı. Bir aile şirketi olarak yola çıkan ve bu mantıkla bünyesinde çalışan herkesi de bu büyük ailenin bir ferdi olarak gören Tekbir Giyim’in boğaz ambiyansının yaşanması adına bir yatta verdiği iftar davetinde Ramazan’ın ruhuna yakışır bir muhabbet gerçekleşti. İftar yemeği vesilesi ile bir araya gelen bölge müdürleri, mağaza müdürleri, mağaza sorumluları ve satış temsilcilerinden oluşan Tekbir Giyim’in 250 çalışanı bir de sürpriz yaşadı. Tekbir Giyim başarılı mağaza çalışanlarına takdir belgelerini takdim etti. En çok satış yapan satış temsilcisi ise ödüllendirildi.
SONBAHAR KOLEKSİYONU ŞUBE MÜDÜRLERİNİN BEĞENİSİNİ TOPLADI Tesettür giyimin tasarımlara yansıması konusunda uzun yıllardır önemli adımlar atan Tekbir Giyim 2011 Sonbahar Koleksiyonu’nun tanıtımı için şube müdürlerine özel bir toplantı yapıldı. Şube müdürleri koleksiyonda yer alan ürünleri tek tek inceleyerek Tekbir Tasarım Ekibi’nden ve yetkililerden detaylı bilgiler aldılar. Seçilen aksesuarlar, kıyafetlerde kullanılan detaylar, ürünlerin renkleri ve kullanılan kumaşların özellikleri hakkında konuşulan bir sunum gerçekleştirildi.
2012 kış trendleri ve bunların Tekbir Giyim’deki uygulamaları, örnekleri ile Tekbir Giyim Şube Müdürleri ile paylaşıldı. Tekbir Giyim’in Showroomu’nda gerçekleşen toplantıda şube müdürlerinin görüşleri de tek tek değerlendirildi. Tekbir kalitesinin markaya ayrı bir değer kattığı düşünülerek bu kalitenin ürünlerin tasarımlarına yansıması konusunda da bilgiler verildi. Ürünlerin boy uzunlukları, kalıplarda Tekbir’e özel ölçülerin kullanımı, ürünlerin içinde kullanılan astarından, ilik yerlerine kadar Tekbir Giyim’i özel kılan ayrıntılar şube müdürleri ile yeniden paylaşıldı. 8
9
MAĞAZA
YENİ SEZONA YENİLENEN MAĞAZALARLA GİRİYOR
Tekbir Giyim’in Fevzi Paşa Caddesi’ndeki üç mağazasından biri olan Fatih Mega Şubesi 2004 Nisan ayında açılarak tesettür giyim konusunda hizmet vermeye başladı.
Fatih, semt olarak Tekbir’in sektöre ilk adım attığı yer. Tekbir Giyim; imalat, toptan ve perakende bölümlerinde hizmet vermeye ilk bu mağazada başladı. Dolayısı ile bu mağazayı markanın ilk göz ağrısı olarak nitelendirebiliriz. Şu anda Tekbir Giyim markası Fatih Fevzipaşa Caddesi üzerinde toplam 3 mağazada hizmet veriyor. Marka bu yönüyle bulunduğu alanda sektörü ayakta tutan bir konuma da sahip.
10
Markanın 2011 ortalarında mağazacılık alanında başlatmış olduğu değişim hızlı bir şekilde devam ediyor.
Fatih mağazalarından sonra, Bakırköy ve Beylikdüzü mağazaları da yeni dekoruna merhaba demek üzere.
Fatih Mega mağazası dış cephesi ile yepyeni bir görüntüye kavuştu. Tekbir Giyim bir global marka olarak nitelendiriliyor. Dolayısı ile dekorasyonda farklı kültürlere ait temaları bir arada yansıtılması uygun bulundu. Bu nedenle proje ekibi, mimari olarak Avrupa tarzını yansıtan öğelerin vitrindeki Osmanlı motiflerinin harmanlanmasıyla zengin bir görüntü elde etmeyi hedeflendi. Mağazanın bu konsept ile hazırlanan yeni görüntüsü müşterilerinden de övgü alıyor.
Bakırköy Tekbir Mağazası yepyeni Giyim bütün farklılıklara hitap edebilecek ayrıcalıklı bir koleksiyona sahip. yüzüyle Yeni sezona Mehaba diyor Tekbir Giyim, müşterilerinin tesettür giyim ihtiyacına daha rahat ulaşmasını amaç edinerek mağazacılık açısından sürekli hamle yapmayı ilke edinmiş bir marka. Bu anlamda açılan önemli bir Tekbir Giyim mağazası da 2008 Mayıs ayında Bakırköy’de açıldı. Tekbir Giyim Bakırköy mağazası civardaki semtlerle beraber, Bakırköy’ün değerli sakinlerine de hizmet veriyor. Bakırköy’de yaşam kültürü Fatih, Ümraniye gibi ilçelere göre farklılıklar gösterebilir ancak Tekbir
3 katla hizmet veren mağazanın iç kısmında çok açık tonların hakim olduğu dekor değişikliği yapıldı. Böylece ürünlerin kendisini çok daha iyi ifade edebileceği sade ama küçük detaylarla şık bir mağaza konsepti oluşturuldu. Mağazacılığın püf noktalarından biri de şüphesiz aydınlatmadır. Mağazada aydınlatma sistemi ürün standları ile uyumlu bir şekilde düzenlendi. Bu sayede podyumda sunulan bir kıyafetin ön plana çıkarılacak şekilde aldığı ışık misali mağazanın şuan ki halinde reyonlarındaki ürünler de ilgiyi üzerlerinde toplayabilecek aydınlatmaya sahip.
Tekbir Giyim, müşterilerinin beklentileri doğrultusunda belirli aralıklarla yeni değişiklikler yapmayı mağazacılık konusunda bir ilke olarak ele almakta. Bakırköy mağazasındaki bu dekorasyon yeniliği de müşteri beklentileri doğrultusunda hizmet vermenin bir yansıması olarak düşünülebilir.
11
RÖPORTAJ
Tekbir Giyim Kumaş ve Halkla İlişkiler Sorumlusu
Arzu VARLI Doğal elyaflardan vazgeçemeyiz. Çünkü tesettür üretiyoruz ve bayan tepeden tırnağa kapalı olmak durumunda dolayısıyla kumaşın nefes aldırması en önemli kriterlerden biri.
Tesettür giyim sektöründe tasarımlarıyla öncülük yapan Tekbir Giyim kumaş kalitesi ve kumaşlarının güncelliği ile de gündemi belirliyor. Kıyafetin püf noktası kumaşları Tekbir Giyim’de işinin uzmanı Arzu VARLI ile konuştuk… 12
Bu sezon baharat tonlarını tercih ettik. Tarçın, kiremit, hardal bunların yanı sıra haki, vizon, bej tonlarını da kullandık. Tekbir Giyim için kumaş seçimi nasıl yapılıyor? Kumaş seçimlerimizi bir sezon öncesinden analiz ediyoruz. Bunun için ARGE çalışmaları yapıyoruz sonrasında fuarlara gidiyoruz. Fuarlara gitmemizin amacı ise; seçim yaparken alternatiflerimizi çoğaltmak... Sezonun trendi olan renkler, kumaşlar, desenler belirleniyor. Donelerimizi ilgili birimlerle paylaşıyor ve Tekbir Giyim için kullanılacak renkler, desenler ve kumaşları seçiyoruz. Örneğin bu sezon çiçek, geometri, puantiyeyi yoğun kullandık. Sezona göre kumaş seçip, tedarikçilere bu yönde talimat veriyoruz. Birçok tedarikçiye birden ARGE yaptırıyoruz. Bazen kumaşçılarla da ortak çalışma yaparak karar veriyoruz. Seçim yaparken öncelikler neler? Bu aşamadaki asıl konu bizim tarzımıza, Tekbir markasının kriterlerine uygun olup olmaması... Markanızın vazgeçmediği kumaş çeşitleri neler? Doğal elyaflardan vazgeçemeyiz. Çünkü tesettür üretiyoruz ve bayan tepeden tırnağa kapalı olmak durumunda. Dolayısıyla kumaşın nefes aldırması en önemli kriterlerden biri. Doğal kumaşlar giyildiğinde ferahlık hissi verir, sağlıklıdır ancak kullanım açısından hassas kumaşlardır. Polyesterlerin ise; kullanımı kolaydır ancak doğal kumaşlar kadar nefes aldırmaz aksine terletir. Hangi kumaşları hangi ürünlerde kullanıyorsunuz? Örneğin pardösü ve tunik de ne gibi farklar oluyor? Ürün önce kumaştan başlar. Pardösülük kumaşlarla tuniklik kumaşlar aynı değildir. Pardösü, kaban gibi büyük parçalarda kanvas, kot, keten gibi mukavemetli, gramajı daha yüksek pamuklu kumaşlar tercih edilirken küçük parçalarda poplin, vual gibi ince, narin kumaşlar tercih edilir. Kumaş konusunda takip edilen fuarlar var mı? Bu fuarlarda nasıl seçimler yapılıyor? Kış ve yaz olmak üzere yılda iki kez fuara gidiyoruz. Farklı Avrupa ülkelerinde fuarlar olmasına rağmen bizim öncelikli tercihimiz Paris. Diğer ülkelerdeki fuarları da takip ediyoruz tabi ki ama Paris bizi yeteri kadar aydınlatıyor. Biz fuarları “destek kuvvet” olarak değerlendiriyoruz. Farklılığa önem veren bir firmayız. “Bu fuarlarda bizim düşündüğümüzden farklı ne var” bunu görmek için geziyoruz. 2011 Sonbahar sezonu için hangi kumaşlar seçildi? 2011 Sonbahar sezonu için ağırlıklı olarak örme, tencel ve modal kumaşlara ağırlık verdik. Mukavemeti ve görüntüsü hoş olması nedeniyle pamuktan da vazgeçmedik. Özellikle tuniklerde empirme kumaşları tercih ettik. Kışın vazgeçilmezi kaşeleri de mantolarımız ve kabanlarımızda kullandık. Bu sezonda çok geniş bir deri koleksiyonu hazırladık. Kabandan eteğe, ceketten pardesüye kadar geniş bir ürün yelpazesinde; taba, kahve, beyaz, siyah, bordo tonlarını kullandık. Deride, degrade ve eskitme tekniklerini kullandık. Tuniklerde ve diğer ürün gruplarında derileri örmelerle kombinledik.
Seçilen kumaşların renkleri ve desenleri hakkında bilgi verir misiniz? Bu sezon baharat tonlarını tercih ettik. Tarçın, kiremit, hardal bunların yanı sıra haki, vizon, bej tonlarını da kullandık. Bordo, kırmızı, lacivert ve siyahı da tabi ki koleksiyonumuza aldık. Desenlerde ise; iri çiçekli desenleri ve etnik desenleri ön plana çıkarttık. Kumaşların teknik özellikleri neler? Kumaş piyasasında ağırlıklı olarak kullanılan kumaşlar, pamuk, yün ve poliviskonlardır. Bu kumaşların kendilerine özgü teknik özellikleri vardır. Biz bu sezonda gün boyu hoş koku yayan % 100 yün kumaşın üzerine uygulanan “bioperfume” adı verilen bir kumaş kullandık. Bioperfume kumaşlar hoş koku vermenin yanı sıra sigara ve yağ gibi istenmeyen kokuları uzaklaştırdığı gibi ferahtalıyor da. İçeriğindeki Alo Vera, deniz yosunu ve E vitamini ile cildinizin sağlıklı ve nemli görünmesine de yarıyor. Kumaş sektörü ne yönde gelişiyor, eğilimler ne yönde? Konfeksiyon gözüyle baktığımızda kumaş sektörü oldukça iyi yere geldi. Eskiden Uzakdoğu ayağı yoğundu, fiyatların artmasıyla Avrupa, Türkiye’deki kumaş piyasasına yöneldi. Şu anda Türkiye, kumaş piyasasında oldukça iyi bir konumda çok başarılı. Yerli kumaşçılarımız trend olan koleksiyonlar hazırlıyorlar. Bu da diğer ülkelerin hem fiyat hem de kalite açısından Türkiye’yi seçmesinin sebepleri arasında. 13
ADVERTORIAL
Hamam Keyfi Yeniden
Hamam Keyfi Yeniden Hayatımızda mekanı kullanmaması kaydetti.
olduğunu
ÖNCELİĞİMİZ MAHREMİYET
Mahremiyete büyük önem verdiklerini vurgulayan Ülker, “Erkeklere erkek masörlerimiz, bayanlara bayan masözlerimiz hizmet veriyor. Mahremiyet konusunda son derece hassasız. Her birey için ayrı bölümlerimiz var. Hamamlar, duşlar ve masaj salonlarımız tek kişilik” dedi. PROFESYONEL MASAJ TERAPİSTLERİ
Osmanlı hamam kültürü ile modern hamam ve masaj mekanları bir konseptte birleşti. Aslında edepli bir bakım kültürü olan hamam kültürümüz sonunda yine bizlerle hem de en modern ve şık haliyle… İş adamı Akif Ülker’in öncülük ettiği ve adına “Hammame” dediği yeni hamam konseptinin en temel özelliği ise; yaşam kültürümüzün en önemli parçalarından “edep!” Kadın ve erkeklerin iç içe olduğu ya da erkeklere kadınların masaj yaptığı salonlara alternatif bu mekan Başakşehir’de hizmet veriyor. TÜRK HAMAM GELENEĞİNİN YAŞATILMASI
İstanbul Başakşehir’de oldukça önemli bir yatırıma imza atan Ülker, temizliğin her şeyin başı olduğunu ve hamamların da bunun için toplumda ayrı bir yere sahip olduğunu belirterek, “Biz artık unutulan Türk hamamcılığını modern tezlerle canlandırmaya niyet ettik “ dedi. Birçok insan hamam kültürünü özlüyor fakat hijyenik ve mahremiyeti bir arada bulabileceği mekanlar bulmakta zorlanıyor. KADIN ERKEK AYRI
Hizmet veren çalışanların alanlarında ihtisas yapmış kişiler olduğunu anlatan Ülker, hizmet veren terapistlerimiz üniversite mezunu, sertifika sahibi isimler şeklinde konuştu. EVLİLERE ÖZEL BÖLÜM
Elini kolunu sallayarak gelen her çifti kabul etmediklerinin altını çizen Ülker, çiftlerden ilk başta evlilik cüzdanı istediklerini, aksi takdirde hizmet vermediklerini vurguladı. Hammame’de aileler için ise müstakil bir bölüm bulunuyor. NAMAZ KILANLAR İÇİN MESCİT
Hammame’nin en güzel yönlerinden biri ise içinde her ihtiyacın düşünülmüş olması. Bunlardan biri de şüphesiz mescit. Namaz kılan müşteriler vakit çıkmadan Hammame içinde namazlarını eda edebiliyorlar. VERİLEN HİZMETLER
Türk hamamından, saunaya, buhar hamamından, jakuziye, kuaförden, solaryuma kadar vücut temizliği ve sağlığıyla alakalı bir çok hizmet veren Hammame’de ayrıca şu masajlar yapılıyor: İsveç Masajı, Tayland Thai Masajı, Derin Doku Masajı, Refleksoloji Masajı, Aromaterapi Masajı, Spor Masajı, Selülit Masajı, Bölgesel Masajlar.
Sadece hamam hizmeti vermediklerini belirten Ülker, Hammame’nin aynı zamanda bir masaj salonu olduğunu söyledi. Ülker, Hammame’yi bilinen masaj salonlarından ayıran en önemli özelliğin ise kadın ve erkeklerin aynı 14
İletişim: 0 212 671 11 77 www.hammame.com.tr
DEKORASYON
Hat Sanatı Duvarları Süslüyor İnsan evinde huzur bulur. Belki de kendisini en iyi orada hissettiği içindir. Bu yüzden de hemen herkes evini kendi bakış açısını yansıtarak döşer. Kimi zaman bir tablo kimi zaman bir biblo olur bu. Bazen küçük bir çerçeve evinize bir kişilik kazandırır. Fakat bunu yapmak her zaman çok kolay değil. Çivi çakmak eviniz kendinize ait değilse genelde mümkün olamayabilir. Fakat evinize size ait bir hava katmak da istiyorsanız artık çözümsüz değilsiniz. Duvar kağıtları ve stickerler bu konuda en başarılı çözümlerden birini sunuyor.
Birkaç yıldır çocuk odalarını ve salonları süsleyen stickerlar hat sanatının en güzel örnekleri ile yeni bir boyut kazanıyor. Bazen bir Besmele’yi, bazen Allah’ın sıfatlarından birini, bazen ünlü bir deyişi hat sanatı ile evimizin duvarlarında görebiliyoruz.
Farklı firmaların özellikle internet üzerinden yoğun bir şekilde sattıkları hat stickerlar aynı zamanda üç boyutlu bir hal alabiliyor. Sizin beklentinize göre kristal taşlarla işlenerek daha gösterişli mekanlara da uygulanabiliyor. Birçok farklı kelamın hat sanatı ile tasnif edildiği stickerları evinizde kullanacağınız mekana göre seçebilirsiniz. Alacağınız hat stickerın anlamlarını öğrenmek bu anlamda size karar verme noktasında oldukça yardımcı olacaktır.
www.orionteks.com.tr 15
EŞARP
Başörtülü bayanlar için kıyafet seçimi kadar eşarp seçimi de önemlidir. Bazen tek bir eşarpla kıyafetiniz bambaşka bir havaya bürünür. Kıyafetleri eşarp koleksiyonu ile zenginleştiren Tekbir 2011 Sonbaharında yüzlerce desenden oluşan yepyeni koleksiyonuyla karşınızda.
kı r a F Tekbir
i ğ i l n i eng
par Leo . r o r. miy eçil üşüyo g z a n v ö d ine ya en y r tablo d r ire enle des rplar b k i r eşa met geo iyor ve , r o rleş ışıy kar i ile bi e r kle ifler çiçe lı mot r e l e n ntiy sma Pua ler, O en des
a
İpek
16
rd a l p r a Eş
Z n e s e D
TEKBİR AVANTAJ KART İLE TAKSİTLİ ALIŞVERİŞLERİNİZDE
TAKSİT
PARA PUAN
PEŞİN ALIŞVERİŞLERİNİZDE
PARA PUAN
17
GÜZELLİK
RENGARENK ŞALLARLA SONBAHARI KARŞILAYIN Şallar kendini çok sevdirdi. Lazer kesim tekniği ile yeni bir boyut kazanan şallar ise yazın gözdesi oldu. Lazer şallarla gelen şıklık sonbahar sezonunun renkleri ve kumaşları ile devam ediyor.
Tek renk olarak dolaplarımıza giren şallar bu sezon trendlere uyum sağlayan desenleriyle yeni bir boyut kazanıyor. Puantiyeler, çizgiler ve çiçek desenler şallara yeni bir hareket getiriyor.
18
Hem iş kıyafetleri ile hem de haftasonu rahat kıyafetlerinizle uyum içinde kullanabileceğiniz çok daha zengin bir şal koleksiyonu Tekbir Giyim raflarında sizleri bekliyor.
Zümrüt yeşili, bordo, saks mavisi... Hem sıcak hem de güçlü renkler 2011-2012 Sonbahar - Kış sezonunda kıyafetlerde olduğu kadar şallarda da öne çıkıyor.
19
RÖPORTAJ
ELİF KAVAKÇI Tesettür giyim tasarımcısı olarak tasarladığımız kıyafetlerin temel ilkesinin tesettüre uygun olması gerekiyor.
Yıllar önce zorunlu olarak ABD’ye yerleşen Kavakçı Ailesi’nin tasarımcı ismi Elif Kavakçı ile tesettür giyimdeki gelişmeleri, ABD’deki Müslümanlar’ın giyim tarzlarını, Tekbir Giyim ile ilgili anılarını, gelecek planlarını konuştuk. Moda ile ilgilenmeye ne zaman karar verdiniz? Sizi etkileyen bir olay ya da durum oldu mu bu konuda?
Modacı olmak küçüklükten beri hayalimdi. Modaya ilgim çoktu. 12 yaşımda başımı örtmeye karar vermiştim. Amerika’da tesettüre uygun kıyafet bulmakta hep zorlanmıştım. Spor yapmayı da seviyordum. Çoğu zaman tek başörtülü olduğum için gözler hep benim üzerimdeydi. Kıyafetimin hem tesettüre uygun olması hem de şık olması gerekiyordu. Aslında üniversitede işletme okudum. Ama daha sonra yine moda eğitimi aldım. 2007 yılından itibaren de profesyonel anlamda tasarımcılığa başladım. İlk defilenizi bir Hıristiyan derneği için gerçekleştirdiniz. Türkiye’de yaşayan insanlar için kulağa ilginç geliyor? ABD’de tesettürlü bir defile nasıl karşılandı? 2007 yılında Peacemakers ( Barış Yapıcılar) isimli bir ka-
20
dın organizasyonundan defile teklifi geldi. Ben bu organizasyonun birkaç toplantısına katılmıştım. Giyim tarzımı çok beğendiklerini söylemişlerdi. Tasarımcı olduğumu, moda eğitimi aldığımı anlatmıştım. Kendi yararlarına bir defile yapıp yapamayacağımı sordular. Ben de büyük bir heyecanla kabul ettim. Hep hayalim olan başörtüsünü tanıtan bir defile yapma fırsatı bulmuştum. 6 ay süren bir koleksiyon çalışması yürüttük. “Covered in Style” (Stile bürünmüş) ismi altında bir koleksiyon hazırladık. Bu koleksiyonun amacı Müslüman kadının gerçek imajını ve yüzünü göstermekti. Bu sebepten dolayı koleksiyonumuzu tanıtanların profesyonel mankenler değil de bu kıyafetleri günlük hayatlarında giyen insanlar olmasını istedim. Amerika’da yaşayan Müslüman aktif kadınları seçtik. Aralarında öğretmenler, doktorlar, profesyonel sporcular vardı. Mesela tekvando kıyafetini giyen genç
kızımız gerçek hayatta tekvando yapan siyah kuşaklı bir sporcuydu. Binici kıyafetini giyen hanım, binicilik sporu yapıyordu. Spor eşofmanlarımızı Müslüman bir step hocası podyumda step yaparak sundu. Biz 21. yüzyılın Müslüman kadınının günlük hayatında neler giyindiğini göstermek istedik. Spor yaparken, okula giderken, çalışırken, düğün-davet gibi özel programlarda da giyilebilecek çok farklı konseptlerde kıyafetler vardı. Muhafazakar giyinmek isteyen bir kadının hayatı boyunca giyebileceği kıyafetlerin bulunduğu bir koleksiyondu. Ama tesettürlü kadınlar daha çok spor yaparken giyecek kıyafet bulmakta zorlanıyor. Defilemizin sonunda bütün misafirler ayakta alkışladı. Amerikalı hanımların çoğu kıyafetlerimizi zarif bulduklarını ve gururla giyebileceklerini söylediler. Gayri Müslim hanımların tesettürlü tasarımları beğenmesi ve giymek istemesi beni çok duygulandırdı. Amerika’da tesettürlü kadınlar sosyal hayatta Türkiye ile kıyaslanınca nasıl bir yerde duruyor?
Amerika’da başörtüsü yasağı olmadığı için kamusal alanda, her ortamda yer alabiliyorlar. Başörtülü hanımlardan, öğretmen, iş kadını, profesör, mühendis, hakim, yazar, tasarımcı, doktor olanlar var. Onlar da her Amerikalı hanım gibi sosyal yaşamın her alanında yer alabiliyorlar. Sizin yaptığınız tasarımlarda özellikle biniciliğe uygun olanlar çok şık. Kendiniz de bildiğimiz kadarıyla ata binmeyi seviyorsunuz. Spor giyim konusunda tesettürlülere uygun kıyafet bulmak daha zor gibi. Sizce bu neden kaynaklanıyor?
Tesettür hazır giyim alanında genel anlamda bir kıtlık
var. Spor giyimde de tesettürlü hanımların ihtiyaçları karşılanmıyor. Spor yaparken inançlarımız çerçevesinde bizi sporda engellemeyecek, denemelerden geçmiş kıyafetler tasarlanması gerekiyor. Bizim binici kıyafetimiz de böyle ortaya çıkmıştı. Bildiğiniz gibi “jodphur” denilen binici pantalonu dar ve estetik olarak çirkin görünen bir pantolon. Genelde binicilerin üzerlerine giydikleri ceketler de oldukça kısa. Biz binici tasarımımızı yaparken binici başlığını, gömleğini, pantolonunu ve ceketini atın üzerinde test ettik. Örneğin başlığı başınıza örttüğünüzde atın hızı artı rüzgar ve atın üzerindeki hareketlerinizden başörtünüzün hiç bir şekilde kıpırdamaması ve saçlarınızın açılmaması gerekiyor. Aynı zamanda gömleğinizin ve pantolonunuzun dar olmaması ve hareketinizi engellemeyecek şekilde olması gerekiyor. Bence her spora özel tesettürlü kıyafet tasarlanması gerekiyor. Türkiye’ye sık sık gelip gidiyorsunuz. Dışarıdan bakıldığında tesettür giyim tasarımlarını nasıl buluyorsunuz?
2 sene içinde büyük bir değişim gördüm. Eskiden sadece eşarp markası olan firmalar örneğin tesettür giyim mağazaları açmışlar. Kumaş kaliteleri ve tasarımlar daha güzelleşmiş. Bir ilerleme var, ümitliyim. Bir röportajınızda Fatih’te kendime uygun bir şeyler bulamıyorum demiştiniz. Sizce bu durumda bir değişiklik var mı?
Temmuz ayında Amerikalı bir arkadaşımı Fatih Camii’ne
21
Bence tesettürlü bir hanım hiç bir şekilde dininden taviz vermeden kendine uygun trendleri uygulayabilir. Ama ne olur, seçimlerimizde daha dikkatli olalım. Şal moda oldu diye boyunlarımızı açmayalım. Etek boylarımızı kısaltıp, kollarımızı dirseklere kadar kıvırmayalım. Moda gelip geçer ama tesettürün şartları hep aynıdır. Tesettür giyim tasarımları bir taraftan güncel olmadığı için eleştiriliyor bir taraftan da yapılan tasarımlar tesettüre uygun olmadığı yönünde eleştiriliyor. Sizce tesettür giyim için tasarım yapmanın ölçüleri neler?
Tesettür giyim tasarımcısı olarak tasarladığımız kıyafetlerin temel ilkesinin tesettüre uygun olması gerekiyor. Dinimizin gerektirdiği gibi muhafazakâr ama aynı zamanda çok şık ve günümüzün modasına uygun olmasına da önem gösterilmeli diye düşünüyorum. Bu yıl Tekbir Giyim 3 yıl aradan sonra bir defile düzenledi. Siz daha evvel Tekbir Giyim defilesine katılmışmıydınız?
götürmüştüm gezdirmek için. Daha sonra Fatih’te yürüyüp birkaç mağazaya girdik. Arkadaşım sadece 1 ürün alabildi. Güzel tasarımlar var tabi ki ama ben kendi stilime ve hayat tarzıma uygun bir kıyafet göremedim. Amerika’da Müslümanlar, Türk markalarını biliyor mu?
Amerika’daki Müslümanların pek marka anlayışı yok. Tesettüre uygun ne bulabilirlerse, vücut hatlarını kapatacak hangi mağazada ürün varsa onu alıyorlar. Ama genel olarak Türk ürünlerini ve Türkiye’deki tesettür modasını çok beğeniyorlar ve Türkiye’nin bütün dünyada tesettür giyim konusunda öncü olduğunu düşünüyorlar. Oradaki Türkler tesettür giyim konusunda nasıl çözüm buluyorlar? Türkiye’den giyiniyorlar mı?
Evet. Bütün bildiğim hanımlar yıllık alışverişlerini yazın Türkiye tatilinde yapıyorlar.
Türkiye’de 28 Şubat gibi zor günlerden geçildi. Şuan en azından üniversitelere başörtülü girilebiliyor. Peki şu an tesettür giyinen insanları nasıl buluyorsunuz?
Karakteri güçlü olan hanımların gelip geçen trendlerin inançlarını sarsmaması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin şal modasının ne kadar zarif de olsa, başını SIMSIKI örten genç kızlarda boyunlarının açılmasına sebep olabildiğini görüyorum. Bu da beni üzüyor. 22
Evet katılmıştım. Ben Tekbir Giyim’in İstanbul’daki ilk defilesine katılmıştım. Sanki dün gibi hatırlıyorum. Davetliler arasında Zeynep Erbakan vardı (Necmettin Erbakan’ın kızı). Ben de ablalarımla beraber ön sıralarda oturuyordum. Mankenlerin kıyafetlerini, müziği, hemen hemen bütün detaylari hatırlıyorum. 14-15 yaşlarımda seyrettiğim ilk tesettür defilesiydi ve oldukça etkilenmiştim. Defilenin sonunda muhteşem gelinlikler “Demedim mi” ilahisi eşliğinde sunulmuştu. Tesettür defileleri nasıl olmalı ?
Tesettüre uygun olmalı … Kolleksiyondan tutun, müziği, prezentasyonu, kıyafetleri giyen mankenlerin hareketleri, ortam, her şey tesettür çerçevesi içinde olmalı. Yurt dışında birçok farklı ülkeye de gidiyorsunuz? Tekbir Giyim tesettürlü bayanların bildiği bir marka mı?
Tekbir Giyim Dallas’ta ve Amerika’da tanınan bir marka. Belki Tekbir Giyim’in sahiplerinin bu detaydan haberi yoktur ama Yıllar önce bir iş adamı, Tekbir ürünlerini alıp Dallas’ta “Tekbir” isimli bir mağaza açmıştı ve daha sonra Amerika’da farklı fuarlarda Tekbir ürünleri satıyordu. Şu anda aynı markayla devam ediyor mu bilemiyorum ama zamanında kendisine danışmanlık yapmıştım. Tekbir Giyim’de yeni nesil de artık hem yönetimde hem tasarımda etkin. Tekbir Giyim’in gelişimini nasıl buluyorsunuz?
Kıyafetleri yakından inceleme imkanım olmadı ama Esra Karaduman Hanım ile yapılan birkaç röportajı okumuş-
RÖPORTAJ
tum, kendisini ve tarzını çok beğendim. Tekbir Giyim’e genç kan gelmesi kadar daha doğal ve güzel bir adım olamaz. Bence tesettürlü hanımların kıyafetlerini ne bir erkek, ne de başı açık bir hanım tam anlamıyla tasarlayabilir. Sadece ve sadece Esra Hanım gibi yaşam tarzı tesettür olan bir tasarımcı tesettürlü hanımların ihtiyaçlarını tam anlamda karşılayabilir. Tasarımcı kimliğiniz dışında bir de yazı yazıyorsunuz. Bloğunuz da çok takip ediliyor. Bloğunuzu takip edenler sadece tesettürlü insanlar mı?
Tasarımın yanında yazarlık yapmayı da oldukça seviyorum. www.hijabitopia.com adresli bloğumuzu yoğun istek üzerine kurduk. Aslında bizim niyetimiz tesettürlü hanımların modayı, inancı ve güncel hayatı paylaşabilecekleri bir ortam kurmaktı. Okurlardan gelen emailler ve yorumlardan gördük ki, bizi sadece tesettürlü hanımlar değil, müslüman olmayan hanımlar da dünyanın her yerinden takip ediyorlarmış. Bu da bizi tabi ki çok sevindirdi. Ünlü modacılar var mı sizi takip eden?
Olduğunu tahmin ediyoruz. Marc Jacobs’in geçtiğimiz sezonlarda bizim koleksiyonumuza benzer tasarımları podyumdaydı. KAVAKCI COUTURE markası olarak 2008’de podyuma çıkardığımız ve bloğumuzda resmine yer verdiğimiz bir tasarımın çok benzeri defilesinde yer aldı. Bu da bizi sevindirdi tabi ki. Kızınız çok yakın bir zamanda kapandı. Yabancı bir ülkede kızınız yaşında kapanan biri zorluklar yaşıyor mu?
Bu konu çok uzun ve derin bir konu... Beni çok ama çok üzen bir konu. Hatta www.kadinhaberleri.com sitesinde pek çok yazı yazdım kızımın örtünme kararıyla ilgili. Kısacası şöyle cevap vereyim, kızım 9 yaşında başını örtmeye karar verdiğinde, 700 kişilik okulda tek Müslüman olarak, büyük bir adım atmış oldu. Müdürü ve öğretmeni bize tebrik emaili yazdı. Amerika’da bildiğiniz gibi başörtüsü yasağı yok ve insanlar kıyafetinize, inancınıza saygı gösteriyor. Ama ne yazık ki, Türkiye’ye bu yaz tatile geldiğimizde, kızıma ve bana edilmeyen hakaret kalmadı.
“Yazık değil mi?” “bu yaştaki çocuk nasıl kendi örtünür, siz yönlendirmişsinizdir” gibi yorumlar. Gayri Müslim Amerika’da gördüğüm saygıyı, kendi ülkemde görememem ve bunun üzerine sadece Allah’ın emri olduğu için başını örtmeye karar veren biricik yavruma yapılan hakaretlerden dolayı topraklarında doğduğum vatanımda bu yorumları yapanları kınıyorum… Göz yaşlarına boğulmamak için cevabımı burada bitireyim. BBC Amerika’da Müslümanlar ile alakalı bir belgeselde size de yer verdi. Sizi seçme sebepleri nelerdi?
BBC World kanalı Müslümanlar’ın kendi ülkelerinde değil de Amerika gibi gayri müslim bir ülkede yaşamayı seçmelerini sorgulayan bir belgesel yapmak istediklerini bildirdi. Amerika’nın farklı şehirlerinde, farklı alanlarda çalışan kişileri seçtiler. Benim tesettür giyim tasarımcısı olduğumu duyunca ilgilerini çekmiş. Röportaj ve çekimler yaklaşık 12 saat sürdü. Manhattan’da Columbus Circle’da tasarımlarımızın photoshoot çekimlerini kaydettiler. Çekim anında bile insanlar kıyafetlerimize iltifat ediyorlardı. “Bu moda mı, tesettür mü” diye soranlara gülümseyerek “ikisi de” diye cevap verdik. Belgeselle ilgili ne gibi yorumlar aldınız?
Dünyanın farklı ülkelerinden seyredenler olmuş. Güzel yorumlar aldık. Kıyafetlerimizi ve röportajımızı çok beğendiklerini söylediler. Bundan sonra hangi projelerde göreceğiz sizi?
Couture başörtüsü tasarımımız olan Comfijab (Rahat Başörtüsü) isimli ürünümüze yoğun ilgi var. Bizi takip eden müşterilerimize zaten online satış yapıyoruz. Şu anda Amerika ve Türkiye’deki müşterilerimiz alabiliyorlar. Farklı ülkelerden bekleme listesinde müşterilerimiz var. Onları değerlendiriyoruz. Yenimoda.com sitesi ile bir çalışma düşünüyoruz. Bir de tasarımlarımıza belki birkaç butik mağazada yer verme ihtimalimiz var. Mevlam neler nasip eder bilemiyoruz ama severek, canla, başla tesettür giyim alanında elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. 23
BAYRAM
Bayrama yakışır keçe bir kaban… Sonbaharın kışa dönen ayazlarına sıcak bir renkle merhaba deyin. Çanta ve ayakkabınız da bu şık duruşu tamamlayacak elbette. Yılların vazgeçilmez ikilisi kırmızı ve siyah uyumunu eşarbınızla tamamlayabilirsiniz. Bir değişiklik yapmak isterseniz tercihinizi lazer kesimle hareketlendirilmiş ipek bir şaldan yana kullanabilirsiniz.
24
Bu sezon, deri detaylar tasarımların gözdesi. Tekbir Giyim deri parçaları pardösü detaylarında şık bir biçimde kullanıyor.
Fiyonk yaka kıyafetler her zaman hanım efendiliği vurguluyor. Başörtüsü ile de şık birer ikili olduklarına şüphe yok. Bu sezon bir çok tasarımda fiyonk yaka modelleri görmeye hazır olun. Ama önce Tekbir’de…
Geçen yıl başlayan leopar desen akımı bu yıl da hızını kesmeden devam ediyor. Bunun yanı sıra buyıl yılan derisi baskılar leopar desenler kadar revaşta.
25
Türkiye’de görmeden geçmeyin denecek yerler arasında Sapanca yüksek ihtimalle üst sıralarda yerini alacak bir yer. Gezi kitaplarının, dergilerin Sapanca’ya uğramadan edememesinin birden çok sebebi var. Sapanca pastoral bir tablo gibi; dupduru çağlayan suları, zengin bitki örtüsü, tertemiz havası ve göz alıcı gölü herkesi kendisine davet ediyor.
Zamanın Başka Aktığı Bir Yer
SAPANCA T
ürkiye’de görmeden geçmeyin denecek yerler arasında Sapanca yüksek ihtimalle üst sıralarda yerini alacak bir yer. Gezi kitaplarının, dergilerin Sapanca’ya uğramadan edememesinin birden çok sebebi var. Sapanca pastoral bir tablo gibi; dupduru çağlayan suları, zengin bitki örtüsü, tertemiz havası ve göz alıcı gölü herkesi kendisine davet ediyor. İlçenin gelişmesindeki en önemli etken, tarihi ipek yolunun üzerinde konaklama yeri olarak bulunması. 1950 li yıllarda E-5 karayolunun gölün karşı kıyısından geçirilmesiyle Sapanca bir süre önemini kaybeder gibi olmuşsa da, 1989 yılında TEM yolunun ilçeden geçmesiyle, tarihi misyonuna yeniden kavuşmuş. 1640 yılında, Erzurum seyahatine giderken kasabadan geçen Evliya Çelebi; kasaba hakkında şu bilgileri verir. Bir zamanlar İzmitli bir ihtiyar, buradaki orman ve çalıları temizleyerek, saban yürüttüğünden “Sabancı Koca” adı ile bir köy kurulur. Sonra zaman geçtikçe mamur hale gelerek, Kanuni Sultan Süleyman döneminde kasaba olur. Sapanca Ankara, İstanbul, İzmit, Bursa gibi büyük illere yakın olması sebebiyle gözde bir dinlenme mekanı. Fakat tatil anlayışı denizden ibaret olanlara çok fazla şey vaat etmeyebilir. Son yıllarda göl çevresi-
26
ne kurulan tam donanımlı oteller ise yüzmek de isterim diyenlere oldukça büyük havuzları ile bu imkanı yaşama fırsatı sunuyor. Eğer tatil için çok vaktiniz yok ama yine de şehirden uzaklaşmak ve bir tatlı huzur almak istiyorsanız Sapanca tam size göre. Yörenin cazibe noktalarının başında ise Kırkpınar geliyor. Bir zamanlar tarihi İpek Yolu da işte bu beldeden geçiyormuş. Yani günümüzde olduğu gibi geçmişte de burası bir çekim merkeziymiş. Şimdi o yol üzerinde birçok kafe, yürüyüş ve bisiklet parkuru bulunuyor. Kırkpınar’ın yabani söğütten yapılan sepetleri de pek bir meşhur. Nişan sepetinden saksıya kadar aklınıza gelebilecek envai tür sepete rastlayabilirsiniz. Sapanca’da gezilecek ve görülecek o kadar çok yer var ki: Erdemli, Soğucak Yaylası, Şelale Deresi… Kırkpınar’da hizmet veren kafelerin geniş bahçeleri oldukça davetkar. Ağaç kokan ve yemyeşil bir ortamda uzun yöresel kahvaltılar yaparak güne başlayıp; yürüyüş, hamakta dinlenmek ve spor aktivitelerine katılabiliyorsunuz. Bu yemyeşil ortamda yer minderlerine oturup saatlerce kitap okumak, dinlenmek ya da çayınızı yudumlayarak koyu bir sohbete dalmak sizin tercihiniz. Maşukiye,
Sapanca, Pamukova arası dünyada çok az görülen ve Türkiye’de ikincisi olmayan klimatik bir ortama sahip. Kuş sesleri ve Nilüferler eşliğinde Kahvaltı Keyfi Sapanca’nın iklimi bahçe bitkiciliği yapmak için de oldukça müsait. Burada tam 50’ye yakın bitki türü yetiştiriliyor. Bir süre önce kurulan ‘Naturel Park Botanik’ de bu amaçla yola çıkmış, şimdilerde Sapanca’ya yolu düşen herkesin uğrak noktası haline gelmeyi başarmış. Mimar Kenan Hürel’in, önceleri dekoratif bitki üretmek amacıyla kurduğu bu mekân, sonra restoran ve dinlenme tesisi olarak hizmet vermeye başlamış. Yemyeşil çimlerle kaplı alanın dekoratif bitkileri arasında hoşça vakit geçirmek ya da toplantı, düğün gibi organizasyonları düzenlemek mümkün. ‘Gölpark’ta ise nilüferlerin üzerinden göle uzanan iskelede kuş sesleri eşliğinde kahvaltı yapmak ve akşam serinliğinde yemek yemek çok keyifli. İster uçun, ister yüzün isterseniz balık tutun! Kırkpınar’ın Sapanca Gölü sahilinde uçuş eğitimi veren küçük bir havaalanı da var. Alanda paraşüt, paramotor, mikrolayt gibi hava araçları ile uçuş eğitimi veriliyor. İsterseniz uzman
GEZİ eğitmenlerden ders alabiliyor, isterseniz de Sapanca Gölü üzerinde gezi uçuşları yapabiliyorsunuz. Kırkpınar sahili yüzmeye elverişli. Kürek takımının parkurunda ve belediyenin düzenlediği alanlarda plajlar bulunuyor. Kiralık kayıklarla kürek çekmek ve balık tutmak da mümkün... Şaşal suyunuzu şişeye doldurun: Kırkpınar bölgesi tam bir kaynak su zengini. Kırkpınar’ın sırtını yasladığı Samandağ’da hiç köy bulunmuyor. Sadece, dağların arasındaki vadilerden akan akarsular üzerine kurulmuş alabalık tesisleri var. Kiremitte pişmiş alabalık yemeyi ihmal etmeyin. Tabi yanına bir de mantar. Yörenin dağlarından toplanan doğal mantarlar da yine kiremitte kızartılıyor ve nerdeyse balığı aratmayacak kadar lezzetle sofrada yerini alıyor. Yürüyüş parkuru üzerinde bulunan derelerde oltayla alabalık tutabilirsiniz. Bölgede birçok doğal kaynak suyu bulunuyor. Çok lezzetli olan bölge suyunu tadanlar bir daha kolay kolay başka sulardan içemiyor. Su kaynaklarının çevresinde birçok su şişeleme tesisi bulunuyor. Samandağ zirvesi, Soğucak Yaylası koridorundan inen memba sularını, beraberinizde getireceğiniz şişelere doldurabiliyorsunuz. Üç kıtanın damak zevki; Sakarya; Bitinya, Bizans ve Osmanlı olmak üzere önce üç medeniyetin yaşandığı, ardından da Avrupa, Asya ve
Afrika kıtalarından göçüp yerleşenlerin yaşadığı, zengin ve verimli bir coğrafyadır. Sosyal ve coğrafi zenginlik; Sakarya mutfağını bir bakıma ‘Üç Kıtanın Damak Zevki’ diye tanımlayacağımız bir özellik kazanmıştır. Geliştirilen yeni tatlar, yöre mutfak kültürünün bugüne gelmesini sağlamıştır. Yörede alt kültür grupları arasında farklı lezzetleri barındıran yeme içme biçimleri, özel gün, kutlama ve törenlere ayrı bir anlam ya da kutsallık taşır. Sakarya mutfağı, sağlıklı ve dengeli beslenmeye kaynaklık eden yemekleriyle lezzet tutkunları
için vazgeçilmez. Sakarya’daki Abhaz, Çerkez, Gürcü ve Laz kökenli vatandaşların mutfaklarında üretilen Cevizli Çerkez Tavuğu, farklı bir kuru fasulye yemeği agurdırşısı, yoğurtla yapılan yemekleri sızbal, mısır unundan yapılan abısta, haluja, laz böreği, karalahana ve ısırgan çorbaları, hamsili pilav; kısacası yüzlerce yemek türü; Kafkas Mutfağı’nın
Sakarya’da yaşatıldığının bir göstergesidir. Şehir merkezinde bolca üretilen Rumeli yemekleri ise, başta Islama Köfte ve boza olmak üzere, Boşnak Böreği, Arnavut Ciğeri, Kaçamak, Lutuka, Gurnik, Kaymakçına, Pomak Pastırması, Damat Paçası, Ciğer Sarma, Preşa, Prazenika gibi yüzlerce enfes lezzetteki yemeklerden oluşan Rumeli Mutfağı da bölgenin lezzet zenginliklerindendir. Öte yandan; Osmanlı’nın bölgeyi fethinden
itibaren yöreye yerleştirdiği Türkmenler’den de günümüze kadar gelen yerel mutfak ise; başta Dartılı-Tereyağlı keşkek ve onu aşkın kabak tatlısı olmak üzere, gözleme, cizleme ve bazlaması, incir uyutması, sütlü üzümü, uhut tatlısı ve daha yüzlercesi ile hala yaşatılan bir Sakarya klasiği olarak göze çarpmaktadır. Nasıl gidilir? Kırkpınar’a, Haydarpaşa tren garından Adapazarı’na giden trenlerle iki saatten az bir sürede gitmek mümkün. Trenden Sapanca’da inip taksiyle 5 dakikada Kırkpınar’a geçebilir ya da belirli saatlerde Kırkpınar’a direkt giden trenlere binebilirsiniz. Özel araçla Kırkpınar-İstanbul arası ise 1 saat. Kaynak: http://www.gezi-yorum.net/adapazari-sapanca/ http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=872971&title=sapanca-marka-kente-en-guzelornek http://www.gezikolik.com/tr/Genel_Bilgiler/Turkiye/SAKARYA/Sapanca_Kirkpinar/e_3814. aspx
27
MODA
ERKEK GİYİMDE ÇITA YÜKSELİYOR Tekbir 2011 - 2012 Sonbahar - Kış koleksiyonu erkek giyiminde hem hafta içi hem hafta sonu şıklığını pekiştiriyor. Şıklık çizgisini korumak isteyen beylere kareli ve çizgili kumaşlardan tasarlanmış zengin gömlek koleksiyonunu görmelerini tavsiye ederiz. Jean pantolonlar ise salaş bir görüntüden ziyade konforlu bir şıklık sağlıyor. Jean kumaşlarda ise füme renkler gündemde.
Havalar soğuduğunda kaşe montlarınızı almayı ihmal etmeyin. Montlar ve ceketlerle uyumlu pamuklu ve yün atkılar da şıklığınızın tamamlayıcısı. Dilerseniz çantalarla da kombinizi tamamlayabilirsiniz. 28
29
KOMBİNASYON
ANAHTAR PARÇAM ”Gömlek
”
Dolabınızın yeni misafirlerini birbirini tamamlayan ürünlerden seçebilirsiniz.
Hardal sarısı bu kışın öne çıkan sıcak renklerinden. Onun güzelliğini ortaya çıkaran renklerden biri de tezat duran mor. Birbirini yeniden ortaya çıkaran iki renk oluyor. Volanlarla hareketlendirilmiş bir hırkayı şalınızla zenginleştirin.
30
Kemerler artık mantoların yeni arkadaşı. Bazen kalın bir kemer bazen kuşak bir kemer kullanabilirsiniz. Koyu renk Tekbir paltonuzu kırmızı tonlarda Tekbir şalınızla tamamlayarak tezattan doğan bir şıklık elde edebilirsiniz.
DAVET Tekbir yine, tesettürlü bayanlara düğün ve davetlerde giyebilecekleri bir koleksiyon hazırladı. Kışın tematik renkleri krem, siyah, kırmızı, fuşya, şifon kumaşlarla iç içe geçiyor.
Leopar desen ise saten kumaşlarla karizmatik bir resme dönüşüyor. Ceketler ise davetlerin yine vazgeçilmezi. Yaka detaylarında kullanılan danteller ise davetlere çok yakışıyor.
31
MODA
Sonbaharda Ne Giysek? Sıcak yaz günleri yavaş yavaş geride kalıyor. Artık daha tedbirli olmamız gereken bir mevsime giriyoruz. Sohbahar yağmurları, rüzgarları ve dökülen yaprakları ile geliyor. Hırkanızı eksik etmeyin: Birkaç sezondur özellikle uzun hırkalar çok gündemde. Sonbaharın ayrılmaz bir parçası oldukları ise tartışılmaz. Bazen elinize aldığınız bazen yeniden giydiğiniz hırkanız serin havaların yegane dostu. Ayrıca el örgülerinin modayı sardığı bu günlerde kendi ördüğünüz bir hırkayı da zevkle giyebilirsiniz. Hırkalara en çok onlarla tezat olan ipek ya da şifon bluzlar çok yakışıyor. Renkleri sevin: Normalde baharın rengi bellidir. Çiçeklerden ödünç alınmıştır. Yazın renkleri de öyle. Sonbahar ise kahve, krem renkleri ile hatırlanır. Ama artık eskisi kadar net çizgiler yok mevsimler arasında. Çok açık renk bir kıyafeti baharda da giyebiliyorsunuz. Pudra tonları sonbaharda da raflarda görebiliyorsunuz. Ayrıca canlı renkler de artık kışın kendini gösteriyor. Siyah, gri kahve renklerin hakim olduğu bir sonbahardan çok naturel ama yer yer renkli bir sonbahara hazır olun. Aksesuarlarda neler oluyor? Renklere olan hayranlık aksesaurlarda da kendini gösteriyor. Çantaları her boyda görmek mümkün. Zincirler çantaların ayrılmaz detayları olmaya devam ediyor. Eğer kıyafetinizde daha nötr tonlar kullanmak konusunda ısrarcıysanız ama yine renklerden de kopamıyorsanız çantaların pantonesinden faydalanabilirsiniz. Ayrıca desenlerde ise yılan derisi ve krokodil desenler, geçen yıldan miras kalan leopar desenler yine bizlerle birlikte. Fakat yılan derisi ve krokodil genellikle renkli kullanılıyor, pembe, lacivert , kırmızı, sarı gibi alışık olmadığımız biçimde. Çiçekler hiç solmuyor: Çiçekleri kim sevmez? Hele de kadınlar. Belki de aynı ruha sahip oldukları için. Kırılgan ve naif. Baharı ve yazı tam bir çiçek bahçesinde geçirdikten sonra çiçekler solacak mı diye sorarken cevap geldi. Hayır çiçekler solmuyor sonbahar ve kışın da çiçek desenler dolapları şenlendiriyor. Güller, laleler, karanfiller ve ortancalar iklimin havasını değiştiriyor. Çiçekler öyle seviliyor ki cüzdan, küpe, kolye, eşarp, ayakkabı derken her yere kokusu siniyor. İlle de trençkot: Sonbaharın en kullanışlı kıyafeti şüphesiz trençkotlar. Ne üşütür ne çok sıcak hissettirir. Ayrıca şıklığı da tartışılmaz. Hem çok hoş bir iş kıyafeti hem günlük hayatta konforlu bir tercih sunuyor trençkotlar. Tekbir kumaş kalitesi, özel dikim incelikleri ile trençkot konusunda yine zengin alternatifler hazırladı. Sonbahara trençkotlarla taze bir başlangıç yapmak isteyenler duyurulur. 32
速 33
速
34
速