Genç ?deal Dergisi

Page 1



ORTADOĞU’YA VURULAN DAMGA:

ZEYTİN DALI

Değerli İDEAL DERGİSİ okuyucuları

C

ennet vatan ülkemiz Türkiye; son zamanlarda globalleşen dünyada Ortadoğu’dan menfaatlenmek isteyen tüm devletlere karşı sömürülmeye çalışılan Ortadoğu’nun koruyucusu durumuna gelmiştir. Bunu yaparken Türkiye’yi de bölmeye, parçalamaya ve karıştırmaya yönelik tavırlar içerisine girenlere en güzel cevap “Zeytin Dalı Harekatı” olmuştur. Kahraman Türk Ordusu, “Fırat Kalkanı Harekatı” ile Irak’ın kuzeyindeki hain terör yuvalarını kurutmayı başarmış; El Bab terörden arındırılmıştı. Şimdi de Suriye’nin kuzeyindeki Afrin’in terörden arındırılması lazımdı ve Şanlı Türk Ordusu Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin’e kadar olan bölgeyi ve Afrin’i terörden arındırmıştı. ABD, Ortadoğu’da kendi amaçlarına uygun olarak her daim plan yapmakta iken bu sefer planı Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahraman Mehmetçiği tarafından bozguna uğratılmıştır. Ülkemizin güneyini, Irak ve Suriye’yi, terör bataklığına çevirmekte bir sakınca görmeyen, orada, PKK’yı, PYD’yi bir tarafta; IŞİD’i, DAEŞ’i diğer tarafta kendine hizmet eden piyonlar olarak yeşertip büyütmeye çalışan ABD ve emperyalist güçler Türkiye Cumhuriyeti’nin bu oyunu bozacağını düşünmemişlerdi.

Ahmet BAYDAR

İdeal Öğrenci Yurtları Yönetim Kurulu Başkanı info@ahmetbaydar.com

Ülke içerisinde PKK ve FETÖ terörleriyle uğraşırken, ülke dışında da tüm Ortadoğu’yu hatta tüm dünyayı ilgilendiren terör bataklığının kurutulmasının ana aktörü olmak günümüzde kolay elde edilecek bir başarı değildir. Önce Fırat Kalkanı, sonra Zeytin Dalı dünya savaş tarihine girecek mükemmellikteki harekatlar olarak çok hızlı bir şekilde devam etmiş, yerli silahların kullanılması sayesinde Türkiye’nin askeri gücü, “düşmanı çatlatacak” şekilde gün yüzüne çıkmıştır. Bölgede Türkiye’ye danışılmadan hiçbir icraat yapılamayacağı eğer yapılırsa da bunda başarısız kalınacağının en önemli örneği bu iki harekat olmuştur. Allah’ın izni ile gerek yurtiçindeki terörü yaratan PKK, FETÖ gibi terör örgütleriyle; gerekse sınırlarımızda terör yaratan PYD, DAEŞ gibi terör örgütleriyle cansiperane şekilde mücadele eden Mehmetçiğimiz bu terörün önüne geçecek; Suriye’de de barış ve huzuru sağlayacaktır. Allah Türk Ordusu’nun ayağına taş değdirmesin. Bu vesileyle ülkemizi savunmada canını feda eden şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anarken; gazilerimize de Allah’tan acil şifalar diliyorum.

DERGİSİ

1


ŞUBAT-MART-NİSAN 2018 Yıl:2018 Sayı:14 Üç ayda bir yayınlanır

İÇİNDEKİLER

4

YAYINCI Ahmet BAYDAR (İmtiyaz Sahibi)

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin

GENÇLER ÜLKEMİZİN VE BİZİM GELECEĞİMİZDİR

GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ Gökmen TOPRAK SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Emel Şerife HASÇAĞAN EDİTÖR Emel Şerife HASÇAĞAN

14

HABER MERKEZİ Umut DOR Gamze Nur AKKİPRİK

Zeynel Erdem

ZACH ERDEM’İN İlham Veren Hikâyesi

GRAFİK TASARIM www.artistmedya.com info@artistmedya.com

REKLAM Hasan Hüseyin GÜLCAN YÖNETİM YERİ Alaaddin Bulvarı Saray İşhanı 3/401 Meram / KONYA Tel : 0332 350 83 56 BASKI - CİLT

Dergimiz ile ilgili görüş, öneri ve eleştirilerinizi diyalog@idealyurtlari.com adresine gönderebilirsiniz. Dergide yayınlanan yazılar ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.

2

DERGİSİ

6 8 12 18 20 24 26 28 30 33

ŞUBE MÜDÜRLERİMİZDEN

BİZ'DEN BİRİ

GÜNDEM DOĞU EKSPRESİ 1078 KILOMETRELİK EŞSİZ TREN YOLCULUĞU İDEAL'de BAHAR DÖNEMİ YAŞAMAK İÇİN İDEAL ADAM PHIL KNIGHT NIKE’I KURAN ADAM İDEAL ÖĞRENCİ YAZILARI AMSTERDAM ÖZGÜRLÜKLER ŞEHRİ

SOSYAL MEDYA İDEAL ÖĞRENCİLERİNDEN ÇANAKKALE GİBİ DİK DURUYOR, AFRİN’E SELAM YOLLUYORUZ.

34 36 38 40 42 44 45 46 48 50

AFRİN ŞEHİTLERİMİZİ SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ TÜRKİYE’NİN EN ÜNLÜ YOUTUBE FENOMENLERİ TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREN İCATLAR HIPERREALIZM MIKE DARGAS AVRUPA’NIN İLK SU ALTI MÜZESİ ULUSLARARASI FOTOĞRAFÇILAR BİRLİĞİ "YILIN FOTOĞRAFI" 2018 GRAMMY ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU! MODA 2018 İLKBAHAR YAZ İLKBAHARDA KENDİNİ YENİLE ELON MUSK SPACEX UZAYDA KURULACAK İLK ÜLKE ASGARDIA


16

MEHMET ÂKİF ERSOY

İSTİKLAL MARŞI'NIN GÜFTEKARI, ŞAİR VE YAZAR

52 54 56 58 59 60 61 62 64 66 68 70 71

TÜRK SPOR TARİHİNİN UNUTULMAZLARI İDEAL ÖĞRENCİ YURTLARINDA BİLİNEN 10 DURUM TÜRKIYE'NİN EN GÜZEL FESTİVALLERİ İLK BAHARDA KENDİZİ YENİLEYİN DETOKS SEBZE VE MEYVELERİN MUCİZE ETKİLERİ KİM NE OKUYOR İZLİYOR 2018 OSCAR ÖDÜL ALAN FİLMLER TUHAF AMA GERÇEK BİLGİLER TAVUK SOTE UĞRAŞMADAN DERS NOTU BULMAK GİBİ TERARYUM KENDİ MİNYATÜR BAHÇENİZİ YAPIN

Baharı doyasıya yaşamak Mevsimlerin benim için en güzeli ilkbahardır. Uyanışı ve yeniden hayata gülümsemeyi simgeler. Şubat ayında düşmeye başlayan cemreler ile birlikte bahar aylarının hasretini çektik. Birinci cemre havaya, ikinci cemre suya ve üçüncü cemre de toprağa düşmesinin ardından toprakta meydana yenilenme insana adeta büyük huzur vermektedir. Özel İdeal Öğrenci Yurtları olarak baharın gelmesi ile birlikte yurtlarımızda da büyük bir hareketlilik başlamaktadır. Çeşitli sosyal faaliyetler ve birlikte bir şeyler yapmanın mutluluğu yaşanmaktadır. Yine bu aylarda başlayan vize sınavları ile bunalan öğrencilerimizin stresten uzaklaşmaları ve aynı yurtlarda kalanların birlikteliği adına güzel faaliyetler de yapılmaktadır. Baharın bizlere verdiği huzur ve enerji ile Genç İdeal dergimizin 14.sayımızda sizlerle beraberiz. Dergimizin 14. sayısında sizler için çok çeşitli ve ilginizi çekecek konulara yer verilmiştir. Değerli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un hayatını anlatan yazının ilginizi çekeceğini umuyorum. Bunun yanı sıra ilham veren hayat hikâyeleriyle başarıya ulaşmanın yollarını gösteren Zach Erdem ve NİKE kurucusu Adam Phıl Knight’ın yaşantısından kesitler açmak istedik. Ülkemizin en güzel seyahatlerinden biri olan Doğu Eksperisi Treni serüvenin anlatan yazımızın yanı sıra kültür sanat, sağlık önerileri, teknoloji haberleri, öğrencilerimizden gelen fotoğraflar sayfalarımız arasında yer almaktadır. 14.sayımızda bizlere değerli vakitlerinden zaman ayırıp röportajına yer vermemesi sağlayan Selçuk Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin Bey’e teşekkürlerimizi sunuyoruz. İlkbaharın verdiği pozitif enerjiyle hedeflerinize ulaşmanız dileğiyle. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere HOŞÇAKALIN Emel Şerife HASÇAĞAN eakkose@idealyurtlari.com

ASTROLOJİ İDEAL BULMACA MUHTEMELEN YANLIŞ KULLANDIĞINIZ 10 EMOJİ

DERGİSİ

3


GENÇLER ÜLKEMİZİN VE BİZİM GELECEĞİMİZDİR Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, ülkemizin ve bizim geleceğimiz olan gençlerin devir alacağı görevlere hazır hale getirmek için çalıştıklarını söyleyerek,” Biz Selçuk Üniversitesi olarak bunu yapmanın hazzını yaşıyoruz” dedi. İdeal Gençlik Dergisi için özel açıklamalarda bulunan Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Selçuk Üniversitesi’nin Türkiye’nin en kalabalık ikinci üniversitesi olduğunu söyledi. 97 bin öğrenciye eğitim verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Şahin “Selçuk Üniversitesi ülkemizin en kalabalık ikinci üniversitesi toplam 97 bin öğrencimiz bulunuyor. Ve işin sevindirici yanı öğrencilerimizin de yüzde 65’i Konya dışından gelen öğrencilerden oluşuyor. Konyalı öğrenci oranımız yüzde 35’lerde bu üniversitemizin dışarıdan davet gördüğünü huzur ve güven şehri olduğunun da bir göstergesini oluşturuyor.” Dedi. “53 ÜLKEDEN 2 BİN 600 ÖĞRENCİ VAR” Selçuk Üniversitesi’nin artık uluslar arası bir üniversite haline geldiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Şahin “ 53 farklı ülkeden 2 bin 600 yabancı uyruklu öğrencimiz var. Ağırlıklı olarak bu öğrenciler birinci sırada Irak, ikinci sırada Azerbaycan, üçüncü sırada ise Suriye’den oluşsa da dünyanın her yerinden Amerika kıtasından bile öğrencimiz bulunuyor. Türkiye’nin tarihteki misyonuna uygun düşecek şekilde biz hem kendi öğrencilerimizi hem de yabancı uyruklu öğrencilerimizi lider ruhlu yetiştirmeye çalışıyoruz.” Diye konuştu. “AFRİKALI ÖĞRENCİLER AFROKON’U KURDU” “Öğrencilerimizin hedefi olan ülkesine, milletine, ve devletine hizmet edecek özellikle sahip olarak yetişmelerini temin etmeye çalışıyoruz” diyerek sözlerine devam eden Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Bu çerçevede de Afrikalı öğrencilerimizin oluşturduğu bir Afrokon diye bir birlik var. Burada organize olmuş yaklaşık 300 kadar Afrikalı öğrencimiz bulunuyor. Bunların bir cümlesi

4

DERGİSİ


beni çok etkiledi. ‘Biz geleceğin Afrika’sını yönetmeye talibiz sizden bu noktada destek bekliyoruz’ dediler ve onları alınlarından öptüm.”dedi. “GENÇLİK BİR MİLLETİN GELECEĞİDİR” Gençlik bir milletin, devletin ve bir ülkenin geleceğidir, her şeyidir diyen Rektör Şahin. “ Gençliğin önemini tekrar burada vurgulamak istiyorum. Bir gençlik bir milletin, devletin bir ülkenin geleceğidir her şeyidir. Eğer bir ülke gençliğini kaybetmişse ya da ülkenin gençliği ile irtibatı kopmuşsa o ülke geleceğini kaybetmiştir. Ve ciddi manada risk ve tehlike içerisindedir. Biz bunun bilinci ile hareket ediyoruz.” Diyerek sözlerine devam etti. “ÜLKEMİZDE OLUŞAN BİRLİK MUTLU EDİYOR” “Toplumu ve nüfusu bir arada tutan kültürdür, gelenektir, örftür ve adettir bunların toplamı da medeniyeti oluşturur. Bu çerçevede kültürünü tanıyan gelenek ve göreneklerine bağlı örfünü bilen nesiller olsun istiyoruz ama gözü geçmişte değil sürekli gelecekte olan dünyanın geleceğine şekil verecek olan ve dünyada gelecekte ortaya çıkabilecek olan durumları önceden görüp ona göre hazırlığını yapabilen bir gençlik yetişsin istiyoruz.” Diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Mustafa Şahin, “ Özgür düşünebilen, bağımsız hareket edebilen, bireysel manada girişimlerde bulunabilen ama yeri geldiği zaman birliktelikleri çok güçlü bir şekilde sağlayabilen bir gençlik olsun istiyoruz. Allaha şükür özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra ülkemizde ortaya çıkan birliktelik bizi mutlu ediyor ve geleceğe dönük ümit içinde olmamızı sağlıyor. Bu süreçte yeri geldiği zaman ve ihtiyacı olduğu zaman nasıl bu çocuklarımızın bir araya gelebileceğini görmüş olduk.” dedi.

ZEYTİN DALI HAREKATINA BÜYÜK DESTEK Fırat Kalkanı ve Afrin Zeytin Dalı Operasyonu çerçevesinde çocuklarımızdan gruplar halinde destek açıklamaları gördüklerini ve bundan çok memnun kaldıklarını söyleyen Şahin, “ Bu konuda hem Türk Silahlı Kuvvetlerimize hem bölgedeki halka dönük destek ve yardım faaliyetleri gördük. Bizi en çok mutlu eden olaylardan birisi de TÖMER’de okuyan 600 kadar yabancı uyruklu öğrencilerimizin o ayki burslarını toplayıp TSK mensuplarına özellikle orada şehit düşen Mehmetçiklerimizin yakınlarına yardım olarak bağışta bulunmalarıydı. Çok mutlu olduk hepsi bayraklarıyla birlikte geldiler bir basın açıklaması yaptılar bizi bu çerçevede ziyaret ettiler ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bu haklı mücadelesinin yanında olmasının gurunun yaşadıklarını ifade ettiler.”dedi “YABANCI ÖĞRENCİLER ÜLKEMİZİ TANITACAK” Yabancı ülkelere mensup öğrencilerin ülkemizde yaşanan gerçekleri bunlar çok daha iyi görüyor ve biliyorlar diyen Prof. Dr. Mustafa Şahin, “ Uluslararası camiada ülkemiz aleyhinde nasıl bir bilgi kirliliği oluştuğunu nasıl bir dezenformasyon çalışması yürütüldüğünü biz biliyoruz onlarda biliyorlar. Bu çerçevede Türkiye’nin birer temsilci birer elçisi gibi hareket ediyorlar. O noktada da biz mutluyuz. Yabancı uyruklu öğrencilerle kendi öğrencilerimiz arasında çok güçlü bir kaynaşma tesis ve temin ettik. Bunun daha da zenginleşerek devam etmesini arzu ediyoruz.” Diyerek sözlerine devam etti. “BÜTÜN ÖĞRENCİLERİMLE YAKINDAN İLGİLENİYORUM” Üniversite olarak üzerlerine düşen her türlü görevi yerine getirmeye çalıştıklarını söyleyen Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Bu çerçevede ben öğrencilerle yakında ilgileniyorum tabiri caizse her türlü nazlarına katlanıyorum her türlü kahırlarını çekiyorum .Bunu da severek yapıyorum ve bir yük olarak görmüyorum. Çünkü ülkemizin geleceği onlar bizim geleceğimiz onlar biz artık son durağa gelmiş insanlarız. Bundan sonra nöbet onlara geçecek onlar da bu ülkeye hizmet edecek ve bu devleti yönetecekler. Dolayıyla devir alacaklarını düşündüğümüz bu görevlere hazır hale gelmeleri gerekiyor . Bunu da onlarla yakın temasla biz sağlayabiliriz. Biz Selçuk Üniversitesi olarak bunu yapıyoruz.” Diyerek sözlerine son verdi. Mustafa Ekmekçioğlu- Gamze Erdoğan

DERGİSİ

5


Eda DERİN 3. Şube Kız Öğrenci Yurdu Müdürü

HAYAT AĞACI Bir gün annelerimiz ve babalarımız bir haber alır ve bir çocuğunun olacağını öğrenirler. Hayatlarının en mutlu anı olur ve hafızalarına yerleşir bu müjdeli haber. Gün gelir zaman geçer ve kız ya da erkek, tek ya da ikiz ya da üçüz olarak hayata merhaba deriz. İlk ağlama, ilk gülme ilk konuşma ilk adım derken bir de bakmışız ki zaman gelip geçmiş büyümüşüz ve hayat kısalmış. İlkokul, ortaokul, lise ve herkesin hayali iyi bir üniversitede okumak. Bir bakmışız ki iş hayatındayız. Yeni insanlar, yeni çevre, yeni yeni öğrenilecekler. İş hayatı bir bakıma deneyim hayatımız oluyor. Yardımlaşmayı, paylaşmayı, yorulmayı, uykusuz kalmayı, ihaneti, haksızlığı öğreniyoruz iş hayatımızda. Ve sonra bir bakıyoruz ki kendimize zaman ayırmanın vakti gelmiş ama zaman geçmiş. Mutlu anlarımız, hayal kırıklıklarımız, mutsuzluklarımız, ağlamalarımız, üzülmelerimiz, sevinçlerimiz… Geriye dönüp baktığımızda bizden geriye kalanlar.

Kısacık hayatımızda mutlu olup mutlu etmek varken, kırmak, incitmek yerine sevip sevilmeyi ilke edinsek gülücüklerimizin gözlerimizi güldürmesi bizi daha güzel yapar. İsmim eda ☺ soyadım derin ☺ edalı ve güler yüzlü olduğum kadar duygu derinlikleri yaşadığım anlarım da çok olmuştur. İşim gereği çok insanla tanışıp görüşmekteyim. Beni üzen, inciten, ağlatanı olduğu kadar mutlu edeni, kahkaha attıranı, değerli olduğumu hissettirenleri de olmuştur. Ama hafızamda kalıcı olarak yerleşen en önemli duygunun insanlık olduğunu öğretti bana insan ilişkilerim. Verilen emeğin değerinin bilinmesi, adaletli davranılması, kıymet bilinmesi… Bu tür duygular ile hareket ederse insanoğlu dünya daha da yaşanılacak hale gelir. En iyisi mi kısacık hayatımızın her anını sonradan gözlerimizin güleceği mutlulukla hatırlayacağımız anılarla biriktirelim ve üzüldüğümüze üzülecek durumlardan kaçınalım☺ Mutluluk her daim yoldaşımız olsun…

Fatma AYDIN 11. Şube Erkek Öğrenci Yurdu Müdürü

ZAMAN VE İNSAN Nasıl izah etmeli ki, zaman denen kavramı? Nereden başlamak gerekir zamanı anlatmaya? İnsanlık tarihi daha çocuk bile sayılamaz, o büyük yaratılış kehaneti içinde! Geçmişten geleceğe birbirini takip eden kesintisiz devam ediştir zaman. İlk insan zaman denilen kavramı bilmiyordu. Başlangıçta insanlar için sadece mevsimlerin, göç ve hasat zamanının, yağmurun, karın, soğuğun, sıcağın bilinmesi yeterliydi. Şimdilerde ise esiri olduğumuz ve peşinden koştuğumuz bir boyuta ulaştı. İnsan, tarih boyunca çeşitli yöntemlerle zamanı ölçmeye ve daha küçük birimlere ayırmaya ihtiyaç duymuştur. Günümüzde zaman kavramı, insanlar için bölümlere ayrılmıştır. Çalışma saatleri, yatma ve kalkma, yeme ve içme, hafta sonları, alışveriş vb. planlanmıştır. Ancak bu durum kişiye zaman zaman kendi kontrolü dışında bir hayat yaşıyormuş ve zaman kendi kendine akıp gidiyormuş duygusunu yaşatmaya başlamıştır. Bu açıdan bakılırsa; zamanı saatler anlamında kontrol etmek imkânsızdır. Ancak zamanın işleyişi içerisinde insanın kendi kendini denetlemesi mümkündür. Zaman yönetiminin hareket noktası da burasıdır. Zaman yönetimi; amaçlara ve hedeflere ulaşmada önemli bir kaynak olan zamanı verimli kullanma çabası ve mevcut zamanda nelerin yapılabileceğinin planlanmasıdır.

6

DERGİSİ

Bazı insanlar zamanı planlı kullanırken, bazıları hunharca harcar. Zaman; asla tasarruf edilemeyen, biriktirilmesi mümkün olmayan, kimseden ödünç alınamayan, kiralanamayan, satın alınamayan, çoğaltılamayan, defalarca yaşanamayan, herkes tarafından aynı algılanan bir kavram da değildir. Yaptığımız şey zorsa ya da biz onu zor olarak algılıyorsak, algıladığımız zaman daha kısa gelir. Zorlandığımız işleri yaparken verilen zamanın hep kısa olduğunu söylememiz bundandır. Oysa sıkıldığımız, kalabalık, havasız ortamlarda zaman her zaman geçirdiğimizden daha uzun olarak algılanır. Zaman sizi değil, siz zamanı yönetmelisiniz. Peki, zaman nasıl yönetilmelidir? En kısa vadelisinden en uzun vadelisine doğru sıralayın hedeflerinizi. Önceliklerinizi oluşturun, teknolojinin esiri olmayın, takvim kullanın, hayır demeyi öğrenin hedefinize ulaştıracak en kısa yolları edinin özellikle amaçlarınıza hizmet edin. Başarılı insanların en etkin silahı zamandır. Hayaller kurulur ama bunu zamanla harmanlamadığımızda gerçeğe dönüşmez. “Ahmaklar zamanı nasıl öldüreceğini akıllılar ise nasıl kazanacağını düşünür” (Alain) diyor. Haksız değildir düşüncesinde. Oysa ki! “Zamanı öldürmekten söz ederiz bizi öldürense zamandır”.…(Alphonze Allais)


Özlem KUTSAL 26.Şube Erkek Öğrenci Yurdu Müdürü

SEVGİLİ ÖĞRENCİLER Üniversite hayatı birçoğunuz için yeni bir yaşam şeklini ifade etmektedir. Yeni yaşam, hem öğrencilerimiz, hem de velilerimiz için alışma süreci gerektirir. Öğrencilerimiz evlerinden, ailelerinden, arkadaşlarından ve bu zamana kadar yaşadıkları ortamdan ayrı kalırken; velilerimiz de çocuklarının üniversite hayatına atılması ile yeni bir gurur yaşasalar da, onların yokluklarına alışmak için büyük çaba göstermektedirler. Yeni yaşamda, öğrencilerimizin ikamet alanları çoğunlukla öğrenci yurtları olmaktadır. Yurt hayatı, başlarda alışılması güç olsa da ayrılık vakti geldiğinde insanı düşündüren, duygulandıran bir evredir. Yeni bir hayat, yeni bir çevre; insan hayatında sürekli var olan; ancak belki de birçoğunuz için ilk defa üniversite hayatınız ile karşılaşacağınız olgulardır. Elbette alışkanlıklarımız bizi biz yapan unsurlardır; fakat yurt hayatı ile yerini artık

yavaş yavaş sorumluluk duygusuna bırakmaktadır. Bunca zaman evlerinde anne-babalarıyla yaşayan ve belki de tek sorumlulukları “Derslerinde başarı” olan öğrenci kardeşlerimiz için artık hayatın diğer zorlukları ile de karşılaşmak ve mücadele etmek zamanı gelmiştir. Bu yeni süreçte hem öğrencilerimizin, hem de velilerimizin güvenli limanları öğrenci yurtları olmaktadır. Yurtlar, öğrencilerimizin yalnızca konakladıkları mekânlar değildir. Onların artık yeni yuvaları, yeni yaşam alanlarıdır. Elbette yurtları yaşanır ve keyifli kılan da insan faktörüdür. Üniversite hayatı boyunca sosyal yaşantınızın merkezi haline gelebilecek yurtlar, yeni insanlar tanıma, yeni dostluklar edinme, hayata bakışı şekillendirme fırsatını da sizlere sonuna kadar sunacaktır. İdeal öğrenci yurtları olarak sizlere konforlu ve keyifli bir yaşam için gerekli altyapı, donanım ve desteği sağlamak; çalışanlarımızla da sizleri aileden hissettirebilmektir.

Zeynep ÖZSARAÇ 4. Şube Kız Öğrenci Yurdu Müdürü

CANIM KIZIM’a Bugün benden bir yazı yazmamı istediler, eve geldim şöyle bir eski notlarımı karıştırdım ve elime kokusuna, satırlarına doymadığım mektupların geldi. Ve ben başladım yine özlemle okumaya sanki ilk defa okurcasına sanki satırları ilk defa anlarcasına her zamanki gibi yine yavaş okudum bitmesin gelmesin veda bölümü diye. İlk okuma yazma öğrendiğinden son veda mektubuna kadar doyasıya bıkmadan okudum okudum. Ve farkına vardım ki sana hiç mektup yazmamışım. Sana ulaşamayacağını bildiğim halde bir mektup yazmaya karar verdim. Canım kızım sen dünyama geldiğinde ben en çok sevmeyi öğrendim. Doyasıya, içine sokarcasına, her şeyden vazgeçercesine sevmeyi. Seni, kucağımda hissettiğim sıcaklığını aylar, seneler geçti unutamadığım gibi birde o sıcaklığın yanına hasretliğini koydum, düşünüyorumda yüreğimde seninle yapamadığım ne kadar çok şey var. Seninle yaptığım kısacık sohbetlerin birlikte olduğumuz kısacık anların güzelliği yüreğimde kalanları unutturamaz. Bana sorsalar canım kızım bir daha dünyaya gelme şansı olsa ne istersin, senin o saçlarını tarayıp okula gitmen için hazırladıktan sonra elinden sıkıca tutup hayatta meydan okurcasına yürümek derdim. Yeryüzündeki tüm okyanusları toplasalar sana duyduğum özlemin bir damlası olamaz. Canım kızım senin gidişinle zorlu bir yolculuğa başladım. Canım kızım sen bana Allah’ın verdiği dünya nimetlerinin en tatlı ve güzeli olduğunu şimdi anladım. Yaralarım hiçbir zaman tedavi olmayacak biliyorum ‘’Cennet yüzlüm’’ mektuplarındaki her satıra yazdığın özlemin bin mislisinde boğuluyorum. Sen gideli bu kaçıncı bahar diye sorsalar daha ilkbahar derim. Bazı akşamlar koşar adım giderim eve, yalnızlığımla sığınırım kocaman karanlığın içine. Bazen dökülür gözlerimden özlem damlaları… Herkesler anlatır kızlarını; kimi okulunu, kimi sınavını, kimi ise düğünü ben ise senin son yolculuğuna nasıl

gönderdiğimi. Nasıl soğuk bir taş üzerinde yıkadığımı, sonra kınalayıp sadeliğiyle sardığım kefenini. Çok acıtır içimi ama… Canım kızım kalan hatıralarına bakarım bazen kırık bir saat, saçlarının kaldığı toklar ve eşi olmayan ama kokun olan tek bir çorap, içimi en çok acıtan yanıma son geldiğinde alınan bir otobüs bileti. Bu kadar kıymetli miydi de sakladın kuzum. Ben sayende dünyanın en şanslı annesi oldum. Son anneler günüde yazdığın mektup satırları takıldı gözlerime bu gece seni görme umuduyla bitiriyorum satırlarımı. ‘’Anne sana sarılıp uyumuştum ya o günleri unutamıyorum’’ tekrar sarılmak için dört gözle bekliyorum. Sonsuzluğa uzanan yolda seninle yürümek istiyorum ve bilemezdim şimdi bu sözün ne kadar anlamlı olacağını ve devam eden diğer cümlem bir daha dünyaya gelsem yine senin kızın olarak gelmek isterim… Canım kızım belki bundan sonra anneler günüm hep sensiz olacak. Sana teşekkür ederim bu mektupların ve şiirlerin için sayende anne olmanın yüceliğini hiç unutmayacağım. Canım kızım bana yazdığın son hediye şiirinle bir kere daha teşekkür ediyorum. Merak etme her Pazar mezarındayım. Özlemi bitmeyen baharım. Sen hiç yaşadın mı sabah olduğunda ayrılacağını bile bile Ona sımsıkı sarılıp uyudun mu? Onun o güzel cennet kokusunu damarlarındaki kana kattın mı? O güzel gözlerini sözlerini beynine mıh gibi kazıdın mı? Ben yaptım! Sabah ondan ayrılacağımı bile bile O günleri hatırladıkça keşke diyeceğimi bile bile Her gün onun özlemiyle var olacağımı bile bile ona sarılıp uyudun mu? Onu cennet kokusuyla kalbinin tam ortasında ki tahta oturttun mu? Tekrar onu görmek dileğiyle, BU HAYATTA KAPATTIGIM GÖZLERİMİ ONUN İÇİN ACACAGIM SENI HİÇ UNUTMAYACAGIM BENIM CENNET KOKULU ANNEM HATİCE KAMIŞ

DERGİSİ

7


İ R İ B N BİZ'DE Arzu ARGANA

10. Şube Erkek Öğrenci Yurdu Müdürü

Rahime YAMANER 14. Şube Kız Öğrenci Yurdu Müdürü

8

Kendinizden biraz bahseder misiniz? 1974 yılında Ankara ‘da doğdum. İktisat mezunuyum. Evliyim 21 yaşında bir oğlum,11 yaşında bir kızım var.3 yıldır İdeal ailesi ile beraberim. Rol modeliniz var mı? Rol modelden ziyade zor şartlarda çocuklarına kanat geren yetiştiren bütün anneleri beğenirim. Türkan SAYLAN‘ın yeri farklıdır. Öğrencileriniz aranızda nasıl bir bağ var kısaca bahsedebilir misiniz? Amacımız öğrencilerimize en iyi ortamda hizmet verebilmek olduğu için her türlü sıkıntı ve sorunlarını ben ve çalışma ekibimle paylaşırlar.

Siz nasıl bir öğrenciydiniz? Çalışkan fakat haylaz bir öğrenciydim. Öğretmenlerim tarafından sevilirdim. Yaptığınız işi sevmenize neden olan en önemli etken nedir? Çalışmayı ve öğrencilerle iletişimi seviyorum. İdeal Öğrenci yurtlarını 3 kelime ile nasıl tanımlarsınız? Sıcak ortam, huzur, güler yüz Öğrencilerinize kariyer planlaması için vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir? Öncelikle hedefinin olması ve çok çalışmak.

Kendinizden biraz bahseder misiniz? Ben Rahime Yamaner. 1972 Konya doğumluyum. 2 tane çocuğum var. İlk görevimin annelik olduğuna inanıyorum.1993 senesinde üniversiteyi bitirdim. 2004 senesinde yüksek lisansımı tamamladım. Bu dönemlerde farklı iş kollarında çalıştım. 2007 senesinden beri İdeal Öğrenci Yurtlarında yurt müdürü olarak çalışıyorum. İşimi zaman zaman ‘’çok zor bir iş’’ diye nitelesem de gerçekten çok severek yaptım. Hayat felsefem hep iyi ve güvenilir bir insan olmaktır. Bu aile hayatımda da, sosyal ilişkilerimde de, iş hayatımda da hep ilk kuralım oldu. Beni ben yapan özelliğim sanırım budur. Rol modeliniz var mı? ‘’Başkası olma kendin ol ‘’ felsefesinden yola çıkarak ancak kendi aklımızla doğru kararlar verebileceğimize inandığım için rol modeli gereksinim olmadı hiç. Hayatım boyunca kendim gibi oldum. Öğrencileriniz aranızda nasıl bir bağ var kısaca bahsedebilir misiniz? 12 yıldır bu işi yapıyorum. Öğrencilerimizle bu geçen süre içerisinde hep güzel ilişkiler kurmaya çalıştım. Hayatımda tavır ve davranışlarım nasıl ise onlara da o şekilde yaklaştım hep. Onların bulundukları ortamı bir yurt değil de ikinci bir evleri gibi hissetmelerini istedim. Hep bunun için gayret ettim. Personelimize de hep bunu empoze ettim. Bu nedenle öğrencilerimizin çoğu yurdumuzu evleri gibi görürken bizleri de ablaları, anneleri gibi gördü. Bunu başaramadıklarımız da mutlaka oldu. Ama biz onları da öyle sevdik. Siz nasıl bir öğrenciydiniz? Ben üniversiteyi ailemin yanında okudum.

Bazen diyorum’ ’Keşke bende farklı bir şehirde okusaydım’’ diye. Hayatımda ne güzel anılar biriktirirdim. Benim öğrencilik hayatım oldukça monotondu. Düzenli, başarılı bir öğrenciydim. Öğrencilerinizle unutamadığınız bir anınız var mı? O kadar çok anımız var ki. Ailesi tarafından çok baskı altında olan bir öğrencimiz vardı. Öğrenci bir gece imzasını attıktan sonra yurttan kaçmış. Biz bunu fark ettik. Kendisine ulaştığımızda Mit ajanı olduğunu söyleyip ailesini aramamamızı bu konuda bizim de sıkıntıya düşeceğimizi devlet adına çalıştığını vs. bir sürü hikâyeler uydurdu. Gece 03.00 sularında hala biz öğrenci ile uğraşıyorduk. Bu söylediği tabi kocaman bir yalandı. Yaptığınız işi sevmenize neden olan en önemli etken nedir? Yeni insanlar tanımayı çok seviyorum. Farklı coğrafyalardan farklı kültürlerden insanlarla bir arada yaşayarak hayata dair birçok şeyi hem öğreniyor hem öğretiyorsunuz. İdeal Öğrenci yurtlarını 3 kelime ile nasıl tanımlarsınız? Aile, güven, ev Öğrencilerinize kariyer planlaması için vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir? Önceliklerinin öğrenimlerini başarılı bir şekilde tamamlamak olmasını bütün sohbetlerimizde dile getiririm. Ne istediklerine gerçekten karar verdikten sonra onları mutlu edecek hedeflere yönlenmelerini istedikleri hedef yönünde kararlı olarak adım atmalarını tavsiye ederim. Çünkü gerçekten yaptığı işten mutluluk duyan insanların başarıya ulaşacağına inanırım.

DERGİSİ


Kendinizden biraz bahseder misiniz? 30.12.1973 Ankara doğumluyum. İlk, ortaöğretim Bolu da liseyi Sivas’ta tamamladım. Üniversiteyi Konya Selçuk üniversitesi muhasebe bölümü ve Anadolu üniversitesi işletme bölümlerinde okudum. Dilkent dil kursunda 1 yıllık İngilizce dil eğitimi aldım. Abigem dış ticaret sertifikası sahibiyim. Spor yapmaktan doğayla iç içe olmaktan büyük keyif alıyorum. Düzenli olarak basketbol oynuyorum. Hayvanları çok seviyorum. İş hayatıma özel ideal öğrenci yurtları 22.şubesinde şube müdürü olarak devam ediyorum.

Emine AKYOL

22. Şube Kız Öğrenci Yurdu Müdürü

Rol modeliniz var mı? Her kadın benim için bir rol modeldir. Tabiatımız gereği her zorlukla mücadele etme yetisine sahibiz. Buda bizi sosyal hayatın her alanında güçlü yapmaktadır. Her kadının hayata dair bir hikâyesi vardır. Öğrencileriniz aranızda nasıl bir bağ var kısaca bahsedebilir misiniz? Öğrencilerimle anne ya da abla şeklinde ilişki kurmaya özen gösteriyorum. Bu durum kendilerini daha sıcak ve güvenli bir ortamda olduklarını hissetmelerine sebep oluyor.

Gamze ATAY

13. Şube Kız Öğrenci Yurdu Müdürü

Siz nasıl bir öğrenciydiniz? Okul dönemlerinde sosyal bir öğrenciydim. Bu durumun derslerime olumlu yönde etkisi çok olmuştur. Aktif ve başarılı bir öğrenciydim. Öğrencilerinizle unutamadığınız bir anınız var mı? Öğrencilerimle geçirdiğim her an benim için bir anı özelliği taşır. Beraber güler beraber ağlarız. İdeal Öğrenci yurtlarını 3 kelime ile nasıl tanımlarsınız? Yaşamak için İdeal Öğrencilerinize kariyer planlaması için vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir? Gelişmeyi öğrenmeyi çok seven birisiyim. Bunu gençlerle daha eğlenceli bir şekilde görüp pekiştiriyorum. Buda yaptığım işi daha çok sevmeme neden oluyor. HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN GİDİN ASLA PES ETMEYİN.

Kendinizden biraz bahseder misiniz? İlk anne sonra yurtçu olarak kendimi tanımlayabilirim. 28 yıl ara vermeden çalışıp yurtçuluktan emekli olup yine ara vermeden İdeal ailesine katıldım. İyi ki katılmışım Atatürkçü, laik bir ortamda işime huzurla devam etmemi sağladıkları için İdeal çatısı altındaki herkese teşekkür ederim. Tam olarak balık burcu özelliklerini taşıyan, her zaman olumlu düşünen, mutlu olmayı huzuru ve huzurlu ortamı paylaşmayı seven vicdanlı, hayalperest, duygusal biriyim.

öğrenciydim. Çok çalışkandım diyemem ama tembelde değildim. Tiyatrocu olma hayalim babamın engellemeleri sonucu başlamadan bitmiş ,içimde bir uhde kalmıştır.

Rol modeliniz var mı? Rol modelim ikiz kız kardeşim Gaye desem de Ulu Önder Atatürk ve izindekiler.

Yaptığınız işi sevmenize neden olan en önemli etken nedir? Yaptığım işi sevmeme en büyük etken huzurlu bir çalışma ortamı sağlayan İdeal çatısı mutlu, başaralı, saygılı kızlarım ve çalışma arkadaşlarımın güvenirliğidir.

Öğrencileriniz aranızda nasıl bir bağ var kısaca bahsedebilir misiniz? Öğrencilerimin hepsini ayrı ayrı seviyorum. Zıtlaşma, kavga, tartışma, dedikodu ortamı yaratmayıp orta yolu bulup idare etmeye çalışıyorum. Tabi ki aralarında daha cana yakın olup anne gibi davrananlarla aram daha iyi fakat diğer öğrencilerimi de ayırt etme lüksüm olamaz. Yabancı öğrencilerin hepsi benim gözümde ayrı bir yeri var. Memleketlerinden uzak oldukları için daha fazla ilgi, sevgi ve şefkatle yanaştıklarımdandır Siz nasıl bir öğrenciydiniz? Okul hayatımda kurallara uyan, düzenli bir

Öğrencilerinizle unutamadığınız bir anınız var mı? Anneler gününde öğrencilerimin bana ‘’ Yılın En İyi Müdürüne’’ plaketi ve çiçek yaptırıp duygularını anlatan mektup yazıp masama bırakmaları beni duygulandırıp, gururlanmamı sağlayan bir anımdır.

İdeal Öğrenci yurtlarını 3 kelime ile nasıl tanımlarsınız? İdeal Öğrenci Yurtları denildiğinde Atatürkçü, Laik ve yenilikçi olarak tanımlarım. Öğrencilerinize kariyer planlaması için vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir? Öğrencilerime ilk başta ülke ve vatanını seven bireyler daha sonra ise idealist olmaları tavsiyesinde bulunurum.

DERGİSİ

9


Kendinizden biraz bahseder misiniz? Hayatım boyunca hoşgörülü, adil olmak, çalışmak ve çalışırken de başarılı olmak için uğraşmak ilkelerim olmuştur. Rol modeliniz var mı? Tek bir rol modelim yok. Öğrencileriniz aranızda nasıl bir bağ var kısaca bahsedebilir misiniz? Zamanı geldiğinde baba otoritesi, arkadaş, yeri geldiğinde anne şefkati olmuştur.

Hamiyet İSFENDİYAR

1. Şube Kız Öğrenci Yurdu Müdürü

Siz nasıl bir öğrenciydiniz? Ne çok başarılı, nede başarısız. Sınıfta kalmayacak kadar çalışkan. Lider ruhlu çok sosyal bir öğrenciydim Öğrencilerinizle unutamadığınız bir anınız var mı? 17 yıllık yurt idareciliği hayatımda unutamadığım çok anılarım oldu iyi ve kötü

Kendinizden biraz bahseder misiniz? 1962 Konya Bozkır doğumluyum. İlkokul ortaokul liseyi Bozkır da Yükseköğretimi Anadolu üniversitesinde tamamladım. 1980 yılında Orman Bölge Müdürlüğünde göreve başladım. Selçuk Üniversitesinde görev yapmakta iken 2016 yılında emekli oldum. 2016 yılı Mayıs ayında İdeal Öğrenci Yurtlarında göreve başladım. 2016 yılı Eylül ayından itibaren İdeal 19.şubede Yurt Müdürü olarak görev yapmaktayım. Evli ve 2 çocuk annesiyim.

Gülhan YILMAZ 19. Şube Kız Öğrenci Yurdu Müdürü

Rol modeliniz var mı? Galiba yok. Öğrencilerinizle aranızda nasıl bir bağ var kısaca bahsedebilir misiniz? Öğrencilerimle aramdaki bağın güçlü olduğu düşüncesindeyim. Ben sabırlı ve pozitif bir kişiliğe sahibim kolay kolay kızmam ve kırılmam bu özelliklerimin de öğrencilere olumlu yansıdığını düşünüyor ve gözlemliyorum. Siz nasıl bir öğrenciydiniz? Sabırlı, düzenli ve çalışkan bir öğrenciydim Öğrencilerinizle unutamadığınız bir anınız var mı? Kayıt zamanı yurda gelen öğrenci ve velilerle zaman zaman farklı diyaloglar oluyor. 2017/2018 kayıt döneminde en yoğun zamanımızda birgün öğrenci ve ailesi yurdumuza kayıt için gelmişlerdi. Yurdumuzu personellerimiz gezdirdi odalarımızı gösterdik. Öğrencimiz 2 kişilik odamızı beğendi ve aileye söyledi. Fakat ailenin maddi durumu müsait olmadığı için kabul edemedi. O sırada babanın gözlerinde ki o mahcup bakışlar beni çok üzmüştü.Bir türlü kızına anlatamıyordu. O

10

DERGİSİ

ama düşündüm beni en çok etkileyen hangisi diye.5 yıl birlikte olduğumuz ve çok sevdiğim öğrencilerim den birisi olan Aynur Kütük adlı öğrencimin bizden ayrıldıktan sonra ölüm haberini aldığımda duyduğum acı ve üzüntüdür mekânı cennet olsun. Yaptığınız işi sevmenize neden olan en önemli etken nedir? Çalıştığım kurumun çalışma ortamı, gençlerle ilgilenmek ve onların gelecek teki yaşamları için bir nebzede olsa katkıda bulunmak. İdeal Öğrenci yurtlarını 3 kelime ile nasıl tanımlarsınız? Lider rakipsiz güvenilir Öğrencilerinize kariyer planlaması için vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir? Önce hedef belirlemek, sonra o hedef için gerekenden fazla çalışmak.

parayı ödemeyeceğini söylüyordu, bende o onda ne yapacağımı bilemedim. Daha sonra öğrenciyi yanıma alarak tekrar beş kişilik odaya götürdüm ve baş başa konuşmak istedim. Ona babasının anlatamadığı duygularını, ona karşı mahcupluğu hayatın hiçte kolay olmadığını ve babasının o zor onlarını kızımıza anlattım ve sonunda ikna ettim, öğrencimiz çok mutlu oldu. Öğrencimizi anne ve babasının yanına getirdim ve beş kişilik odayı beğendiğini söyledik. Babasının ve annesinin gözlerindeki o minnettar bakışları asla unutamayacağım. Benim için en zor ve huzurlu anlardan biriydi. Yaptığınız işi sevmenize neden olan en önemli etken nedir? Yaptığım işi sevmem de ki en önemli etken kişiliğimdir. Zoru, çalışmayı, insanları sevmemdir. İdeal Öğrenci yurtlarını 3 kelime ile nasıl tanımlarsınız? Güven, huzur, başarı Öğrencilerinize kariyer planlaması için vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir? Kendisini ülkesine ve vatanına adamış okuyan, araştıran, sorgulayan, bilimin peşinde koşan, hoşgörü sahibi olmalarını tavsiye ediyorum.


RET ME NE Ü HA BA

Z SU UM OL EN N ND INI Sİ AS CE ME ŞK ÜN EN BA DÜŞ TKİL E

BAŞARIYA GİDEN YOL HARİTASI

İÇİN TMEK NI E T E K YI HARE NİN ONA KİMSE K LEME BE

HA Y GÖ ATIN Z A GE RD RÇE KA I ETM K LE R ÇIN MA EKTE İNİ N

IP K KIL ÇÜ TA MA KÜ ERE IRAK L B EK M MS RI TÜ Şİ YA İ

LA SIY A ŞK BA AMA İ N SL Dİ IYA N K KE

KONFOR BALONUN İÇİNDE YAŞAMAKTAN ÇEKİN

İ

HE ETM RKES EYE ME ÇA MNUN LIŞ MA

ĞİN İZLİ S R E ET TME AK Y PES E N Y KA ÖRÜP G

ĞU TU K R N KO KTA N İ S MA E KE İ YAP KİNM R HE İŞ ÇE

DERGİSİ

11


Siz Soy Ağacınızı Öğrendiniz mi? Soy ağacı veya aile ağacı, bir kişinin soyundan olan kişileri gösteren bir çizelgedir. Soy ağacı bir atanın çocukları, torunları gösterir. E- Devlet'in yeni hizmeti olan Alt Üst Soy Sorgulama işlemi de tam olarak budur. Bir kişinin atalarını göstermek amacıyla hazırlanan bir şecerede kişilerin adları, doğum yeri ve tarihleri ve her çiftin evlilik tarihi ve yeri belirtilir. Getirilen yeni sistemle birlikte gelen talep bırakma işleminde, vatandaşlar soyağacı bilgileri için talep bırakıyor ve soyağacı raporu cep telefonuna veya mail adresine gönderiliyor. Edevlet kullanıcıları, “www.turkiye.gov.tr” internet sitesinden talep oluşturarak soyağacı sorgulaması yapabiliyor ancak yoğunluk nedeniyle sonuçların erişime açılması zaman alıyor. Vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görmeye devam eden "alt-üst soy raporu" hizmetinde 14 milyon 568 bin 890 belge üretildi. 80 milyon 810 bin 525 olan Türkiye nüfusunun 5'te 1'i, söz konusu hizmet üzerinden "alt-üst soyu"nu öğrenmiş oldu.

ladı ık ç a ı ın ığ ld a m a h il n e d yer alıyor. O, kimilerinin Elon Musk, kEloim uşulan girişimcilerin başından kon çok en asız tışm tar sk, rak görülüyor. n Mu ünde “Mars’ın ilk başkanı” ola ı”, kimilerinin göz gözünde “insanlığın kurtarıcıs kadar farklı konularla sık zeka ile insanlığın geleceğine ay yap n, nda uğu cul yol y uza Musk, ri peşinden sürükleyen e yandan bildiğiniz gibi kitlele Öt . isim bir de n gele e dem aldığı başka bir sık gün önderinin etkilendiği ve ilham aat kan r He eri. önd aat kan iddialı bir ye West Musk’ın bu n da etkilendiği bir isim var: Kan sk’ı Mu i, gib uğu old eri önd kanaat inceleyecek olması, rap şarkıcısını kısa süreli de olsa kişi ok birç ra son dan asın açıklam sanırım güç bir tahmin olmaz..

Saçım saçın olsun Kampanyası Elon Reeve Musk 28 Haziran

1971’de Pretoria, Güney Afrika’da doğdu. 1992 yılında, Kingston, Ontario’daki Queen's University’de iki yıl geçirdikten sonra, ABD’de University of Pennsylvania’da işletme ve fizik okumak için Kanada’dan ayrıldı. The Wharton School’da ekonomi alanında ve University of Pennsylvania, School of Arts and Sciences’da fizik alanında lisans eğitimlerine devam ederek mezun oldu. Bu başarı hikayesinde Elon Musk’ın, SpaceX CEO ve CTO’su, Tesla Motors CEO’su, Solar City yönetim kurulu başkanı ve PayPal’in kurucusudur.

12

DERGİSİ

30 santimetreden uzun saçlarınız varsa Kanser Savaşçıları Derneği sizi bekliyor. Sizin saçınız, kanser tedavisi sırasında saçlarını kaybetmiş bir hastanın peruğu olabilir. Projenin ilham kaynağı ise hasta olan öğrencisine destek olmak isteyen bir öğretmen.

Kanser çağımızın en yaygın hastalıkları arasına girdi. Neredeyse artık hepimiz yakın çevremizde en az bir kanser tanısı konmuş hasta tanıyoruz. Tedavi süreci de hem fiziksel hem de psikolojik açıdan oldukça zor. Özellikle kemoterapi sırasında saçların, kaşların ve kirpiklerin dökülmesi kişiler için çok ani bir değişim oluyor. İşte tam da bu noktada biz de onlara yardımcı olabiliriz. Nasıl mı? Saçım Saçın Olsun kampanyasına katılarak. Gizem Tokça sosyal medya üzerinden de destek yağdığını söylüyor ve ekliyor: "Peruk isteyen hastalarımız sosyal medya üzerinden ya da sacimsacinolsun@gmail.com adresinden mail atarak bize ulaşabilirler.


Yerli WHATSAPP GELİYOR Türkiye’nin gündeminde bugünlerde önemli bir yer edinen konu PTT Messenger. Akıllı telefonlarla birlikte hayatımızın en önemli parçalarından biri haline gelen mesajlaşma uygulamalarının arasına yerli WhatsApp olarak da anılan PTT Messenger katılıyor. Peki PTT Messenger nasıl bir uygulama olacak? PTT Messenger hangi özelliklere sahip olacak? PTT Messenger ile, milli ve güvenli kurumsal anlık mesajlaşma aracı olarak kullanılabilecek. Bilgi güvenliği çerçevesinde milli bir çözüm olduğu için güvenli iletişim ile dışa bağımlılığı giderecek. Sesli ve görüntülü mobil uygulaması olan Ptt Messenger ileri güvenlik teknolojileri barındırıyor. Uygulama ile dosya ve medya gönderimi yapılabilecek, lokasyon paylaşımı da gerçekleştirilebilecek. Ptt Messenger kurumlarda ya da milli bulut sisteminde barındırılabilecek. Kamu kurumları bunu kullanacak. Sonra vatandaşların kullanımına da açılacak.

SIL İNDİRİLECEK PTT MESSENGER NA ece Android PTT Messenger şimdilik sad lerde iOS için gün en ley için yayınlansa da iler r. PTT Messenger de yayınlanması bekleniyo y uygulama programı henüz Google Pla APK olarak ak anc , yok mağazası üzerinde . yor indirilerek kurulabili

gisinin 2015 yılında En Öte yandan Musk, TIME der Kanye West için şu Etkileyici 100 İnsan listesinde ekli olarak her konu sözlere yer vermişti: Kanye sür in aynı şeyi yapmasını hakkında düşünüyor. Ve herkes gulamalarını ve sor istiyor: Etkileşim yaratmalarını, sınırlarını zorlamalarını. 5 yılında spor ayakkabı Kanye West, Adidas için 201 bir seri tasarlamış ve serisi Yeezy Boosts için özel dakika sonra tükenmişti. ayakkabı satışa sunulduktan 10

ROBOT SOPHIA Tüm İnsanları Yok Edeceğini Söyleyen Robot Sophia ile Yeni Bir Röportaj Yapıldı.

Yapay zeka ve robotlarla ilgilenen herkesin uzun süre gündemini meşgul eden Sophia ile yeni bir röportaj yapıldı. Ancak bu sefer bizi öldürmekle ilgili planlarından pek de söz etmedi. Geçtiğimiz sene içerisinde Suudi Arabistan tarafından resmi vatandaşlık verilen ve bu sayede ülkemizin siyasi gündemine kadar giren Sophia ile yeni bir röportaj yapıldı. Muhtemelen yazılımsal bir iletişimsizlik sonrası, "Ok. I will destroy humans." yani "Evet. İnsanları yok edeceğim." gibi enteresan bir cümle sarf ederek, yapay zekaların gelecekte insanlarla savaşacağı üzerine yapılan teorileri alevlendiren Sophia, bu kez tatlı tatlı konuştu. Sophia'nın yapay zekası git gide geliştiriliyor. Verdiği cevaplar daha mantıklı ve espri anlayışında da gelişimler göze çarpıyor. Özellikle sadece cevap vermeyip diyaloğa dayalı sorular da sorabilmesi çok ilgi çekici.

DERGİSİ

13


ZACH ERDEM’İN

İlham Veren Hikâyesi

Amerika'ya gitti oranın hâkimi oldu tam bir çılgın Türk! Cebindeki 200 dolar ile Amerika macerasına atıldı ve yıllardır hayalini kurduğu New York'un hâkimi oldu. Erzincanlı çoban Zeynel Erdem ama şimdi ki ismi ile Zeynel 'Zach' Erdem, beş parasız gittiği Amerika'da koskoca restoranları olan bir adam. Hikâyesi ise bir film senaryosu gibi. Hayatta bizi bağlayıcılığından vazgeçemeyeceğimiz şeylerden biri 'para'. Peki, parayı yoktan var edebilmek? Gözümüzün önünde birçok örnekleri mevcut. Ama Zeynel 'Zach' Erdem'in hikâyesi onlardan çok başka. Bir zamanlar çoban olan Zach Erdem şimdi New York'un hâkimi. Peki, bu nasıl oldu? İşte Erzincanlı çobanın Zeynel Zach Erdem'e dönüşen o hikâyesi.

14

DERGİSİ

Erzincan’ın bir köyünde dünyaya gelen Zeynel Erdem’in ailesi hayvancılıkla geçiniyordu ve koyun otlatma görevi ondaydı. Beş erkek kardeşi vardı ve çobanlık yaptığı için her gün isyan ediyordu. Ufak siyah çantasına annesinin her gün koyduğu peynir, ekmek ve domatesle karnını doyuruyor ama bunun böyle gitmeyeceğini her gün kendine hatırlatıyordu: “Buradan gitmezsem çoban olarak öleceğim” diyordu. 11 yaşındaydı ve bir gün koyunları yaylaya götürürken tren rayında bir gazete gördü; yüksek binaların olduğu bir fotoğraf vardı. Gazeteyi aldı, adeta hayran oldu görüntüye ve sakladı. Gazetedeki o fotoğraf Zeynel Erdem’in adeta kaderi oldu. Manhattan’ın gökdelenlerinin olduğu fotoğrafa kilitlenen ve kendine bir yol çizen genç çoban, isteyince her şeyin başarılabileceğinin kanıtı oldu. Askerlik dönüşü İstanbul’a yerleşen abisinin peşi sıra o da gitti ve liseyi inşaatlarda çalışarak okudu. Ardından Trakya Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünü kazandı ve bir yıl devam etti. Hem okuyor hem de üç yıldızlı bir otelde barmenlik yaparak iş öğreniyordu. Odasının her yerini Manhattan fotoğraflarıyla süslemişti: “Sanki gerçek Manhattan, dışarısı kurguydu.”


Uzun süre iş aradıktan ve aç gezdikten sonra Bronx’ta, Dunkin Donuts’ta iş buldu ama iki gün sonra işten çıkarıldı. Çalışma izni yoktu, Mersinli arkadaşından aldığı 60 dolarla Hampton’a gitti. Orada iş bulacağını düşünüyordu; ilk hedefi zincir restoran McDonald’sı bulmaktı ama 75 Main’i gördü ve içeri girdi. “Barın arkasında bir adam. ‘Bana iş verin, ne iş olsa yaparım’ dedim. Biraz İngilizcem de var artık. Adam restoranın menajeriymiş meğer. Mucize oldu, bana iş verdiler. Restoranda her işi yaptım.” Üç ay içinde terfi ederek barmen olan ve para biriktiren, ismini de kolay söylendiği için ‘Zach’ olarak değiştiren Erzincanlı çoban ardından Miami’ye gitti. Tüm şartları zorlayarak çalıştıktan sonra yeniden New York’a döndü ve adeta aldı yürüdü. New York’taki Nello yılların klasiği ve en ünlü restoranlardan, biliyorsunuz. 75 Main’de çalışırken, ‘Nello’nun yazlığı açılıyor’ dediler. Gidip iş başvurusu yaptım. Nello beni işe aldı. Kısa sürede genel müdür yaptı. 300 kişilik restoran, bahçesi, özel odaları var. Çok zorlandım. Uykusuz çalıştım. Bunun üzerine beni 62. Cadde Madison Aveanue’daki ana Nello’ya getirdi. 6 yıl çalıştım. Yöneticisi olarak. Aylık maaşım 10 bin dolardı. Bir kuruş harcamazdım. Nello’nun deposunda yatıp kalkıyordum. Yeterli birikimim vardı artık. Amacım zaten hep vardı.” Ve tren rayında gördüğü bir fotoğrafın büyüsüyle gittiği Amerika’da tuvaletlerini temizlediği iki mekânı da satın alarak imkânsız diye bir şey olmadığını kanıtladı.

Hayallerinden asla vazgeçmeyen ve pasaport çıkarttırıp hedeflediği yola bir adım daha yaklaşan Erzincanlı çobanla arkadaşları dalga geçiyordu: “Pasaport çıkarıp Erzincan’a mı gideceksin?” Ve üniversite ikinci sınıftayken vize almak üzere Taksim’de bir ajansa gitti. En ucuz okulu seçti ve vizeyi aldı! Abisinin kendisine kızmasını umursamadı, “Dil bilmezsin, iz bilmezsin, ölürsün oralarda” demesine aldırmadı ve uçağa atladığı gibi Amerika’ya gitti. Yıl 2002’yi, 21 yaşındaydı, cebinde tam 200 dolar vardı ama telefonu, İngilizcesi ve konuşacak kimsesi yoktu. Hayatında ilk kez uçağa binmişti: İki gün boyunca havalimanından dışarı adımını atamadı ve üçüncü gün cesaretini topladı.

"300 bin dolarım vardı artık. Hampton’a geri döndüm. 75 Main’e yemeğe gittim. Sahibi yaşlandığını ve restoranı satmak istediğini söyledi. 7 saat içinde anlaşmayı yaptım. Balıkçıya, tedarikçilere 'Param kalmadı, bana bir ay süre tanıyacaksınız. İşler iyi giderse ödeyeceğim, yoksa batacağım' dedim. Borçluyum, malzeme alacak kuruşum yok. Güvenip malzeme verdiler." Cebindeki 200 doları, milyonlara çevirdi ve şimdi Leonardo Di Caprio, 50 Cent, Jenifer Lopez, Hugh Jackman, Sophia Vargara, Justin Bieber, Beyonce, Jay Z gibi isimleri ağırlıyor... Yıllık on milyon dolar ciro yapan ve yeni açılacak mekânıyla bunu otuz milyon dolara çıkarmayı hedefleyen Zach Erdem, gece hayatını bambaşka bir yere getirecek bir mekân açmaya hazırlanıyor. 1960'lı yıllarda popüler olan bir gece kulübünü canlandırmaya ve New York'ta gece hayatının trendlerini belirlemeye hazırlanan Zach Erdem, kardeşi Ali'nin desteğiyle dünyaya açılmayı istiyor. "İşler patladı adeta. Rezervasyon alamıyorduk. Şehrin en iyi İtalyan restoranı seçildik. Restoranın karşısındaki bankta oturup ağlıyordum, burası gerçekten benim mi diye... Benim olduğunu şişen banka hesabımdan anlıyordum. Günde bin insan girip çıkıyordu mekâna."

“13,50 dolarlık biletle bir otobüse bindim. 42. Cadde’de, Grand Central’ın orada indim Öyle kaldım. O sokakta, bu sokakta yatıyorum. Bir süre sonra Central Park’ı keşfettim. Oraya yerleştim! Ama tekin değil. 6 ay boyunca parkta yaşadım. Mersinli bir çocuk vardı. Onun çok yardımı dokundu. Bana oturma salonlarında yer verdi. Bir süre orada kaldım. İş arıyorum kimse iş vermiyor. Bu böyle aylarca sürdü. Çok perişan günlerdi.”

DERGİSİ

15


M

ehmet Akif Ersoy, 20 Aralık 1873'te İstanbul'da doğdu. Babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi, Osmanlı Devleti'ne bağlı Arnavutluk'un İpek kazasına bağlı Şuşise Köyü'nden İstanbul'a gelmiş, annesi Emine Cemile Hanım ise Buharalı Mehmet Efendi'nin kızı olarak Samsun'da doğmuştu. Mehmet Tahir Efendi, ona ebced hesabıyla doğduğu yıl olan 1290'a karşılık gelen Rağıf ismini vermişse de çevresi tarafından Akif olarak çağırıldı. Akif dışında bir de Nuriye adında bir kızları bulunuyordu.

vermesi sebebiyle Emin Paşa'nın çocukları ile arkadaşlık kurdu. Mehmet Akif, 1882 yılında ilköğretimini tamamlayarak Fatih Merkez Rüştiyesi'ne başladı. Ayrıca Fatih Camii'nde Esad Dede'nin İran Edebiyatı derslerine katılıyordu. Lise eğitiminde Mülkiye'nin İdadi bölümünde başladıktan sonra yüksek kısmına geçti. Kısa bir süre sonra evlerinin yanması ve babasının vefatı sebebiyle okula devam edemeyip sivil veterinerlik okulu olan Baytar Mektebi'ne geçti. Şiirle ilgisi bu dönemde başlayan Mehmet Akif, ilk şiirlerini bu dönemde yazmaya başladı.

Mehmet Akif, İstanbul'da Fatih'in Sarıgüzel semtinin Nasuh Mahallesi'nde doğdu. Çocukluğu Osmanlı Devleti'nin "hasta adam" olarak nitelendirildiği döneme denk geldi. 1878 yılında, Akif 4 yaşındayken Fatih'de Emir Buhari Mahalle Mektebi'ne başladı. Burada iki yıl eğitim gördükten sonra Fatih İbtidaisi'ne geçti. Aynı yıl babası ona Arapça dersleri vermeye başladı. Babasının yazın Emin Paşa'nın çocuklarına ders

22 Aralık 1893 tarihinde birincilik ile mezun olmasından sonra Orman ve Ma'adin ve Ziraat Nezare'Baytar Müfettiş Muavini olarak tayin edildi. 1895 yılında ilk eseri olan 7 beyitlik gazeli "Kur'an'a Hitab", Servet-i Fünun Gazetesi'nde yayınlandı. 4 yıl boyunca Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da görev yaptı. Bu seyahatler Mehmet Akif'in düşünce ve yazın hayatını çok etkildi.

1873-1936

MEHMET ÂKİF ERSOY İstiklal Marşı'nın güftekarı, şair ve yazar.

16

DERGİSİ


1935'te Lübnan'a, 1936'da Antakya'ya gitti. Hastalığının ilerlemesi üzerine ülkesine döndü ve 27 Aralık 1936'da İstanbul'da vefat etti. Mezarı Edirnekapı Şehitliği'nde bulunmaktadır.

1 Eylül 1898'de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım ile evlendi. Aynı yıllarda Maarif Dergisi'nde ve Resimli Gazete'de şiir yazıları ve Arapça, Farsça ve Fransızca'dan yaptığı çevirilen yayınlandı. 1906 yılında Halkalı Ziraat Mektebi'ne Kitabet-i Resmiye Muallimi ve 1907'de Çiftlik Makinist Okulu'na Türkçe öğretmeni olarak atandı. Ardından bir yıl sonra II. Meşrutiyet'in ilan edildiği dönem İstanbul'da Umur-i Baytariye Dairesi Müdür Muavinliği'ne getirildi. 1908-1910 yılları arasında "Sırat'ı Müstakim" dergisinde yazdığı dönem en ünlü şiirleri "Küfe" ve "Seyfi Baba" yayınlandı. Kısa bir süre sonra Darülfünun Edebiyat-ı Umumiye müderrisliğine tayin edilen Mehmet Akif, uzun süre bu kadroda kaldı. 1913'te İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. I. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya'daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin'e gönderildi. Ardından Arabistan ve Lübnan'a gitmiş ve burada batı-doğu ayrımına şahit oldu. İstanbul'a döndükten sonra Darül-Hikmet-i İslamiye'nin başkatipliğine atandı. Miili Mütareke döneminde kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir'de yaptığı konuşmadan dolayı İstanbul'daki görevinden alındı. Ankara Hükümeti'nin kurulmasından sonra Burdur Milletvekili olarak meclise girdi.

Mehmet Akif Ersoy'un en önemli eseri olan "Safahat", 7 kitabtan oluşmaktadır. 1911 yılında yazdığı birinci bölümde osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini; 1912 yılında yazdığı "Süleymaniye Kürsüsünde" adlı ikinci kitapta, Osmanlı aydınlarını işlemiştir. 1913'de Safahat'ın üçüncü bölümü olan "Halkın Sesleri"ni ve 1914 yılında dördüncü bölüm "Fatih Kürsüsünde"yi yazdı. Ardından 1917 tarihli "Hatıralar" ve I. Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli "Asım"ı yazdı. Son ve 7. bölüm olan "Gölgeler"i 1933 yılında yazdı. Şiirlerinin toplu olarak yer aldığı 7 kitaplık eserine "İstiklal Marşı"nı koymayarak bu eserini Türk Milleti'ne armağan etmişti. Başlangıcı 1911 olan "Safahat", 1933 yılında tamamlandı. Özmer Ziya Doğrul, Mehmet Akif Ersoy'un kitaplarına almadığı şiirlerini de ekleyerek eseri, 1943 yılında tekrar yayımladı. Ardından 1987 yılında M. Ertuğrul Düzdağ, eseri önceki baskıları arasındaki farkı gösteren yeni bir basımını yaptı. "Kur'an'dan Ayet ve Hadisler" ve "Mehmet Akif Ersoy'un Makaleleri" adlı çalışmaları da ölümünden sonra yayımlanmıştır. Mesnevi, Hafız Divanı, Güllistan, Fuzuli'nin Leyla ve Mecnu'nu, Victor Hugo, Lamartine ve Emile Zola gibi eserleri okumuş olan Mehmet Akif Ersoy'un eserleri anlatıya ve övgüye dayalıdır. "Sanat sanat içindir" görüşüne karşı çıkmış dini yönü ağırlıkta bir edebiyat tarzı benimsemiştir. Edebiyat dili olarak Milli Edebiyat akımına karşı çıkmış, aruz kullanmıştır. Hatta edebiyatta batılılaşma konusunda Tevfik Fikret ile çatışmıştır.

O sırada Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin desteği ile İstiklal Marşı için açılan yarışmaya giren Mehmet Akif Ersoy, 724 şiir arasından yarışmayı kazandı. 18 Mart 1921'de kabul edilen şiir, 1924 yılında Osman Zeki Üngör tarafından bestelenerek "Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Marşı" olarak ilan edildi. Mehmet Akif Ersoy yarışmadan kazandığı 500 lirayı kabul etmeyerek Türk Ordusu'na armağan etti. Sakarya Zaferi'nden sonra İstanbul'a geldi ancak İslami uyanışçı düşünürlerden olan Mehmet Akif Ersoy, Cumhuriyet'in laik düzeninin oturması sebebiyle Mısır'a gitti. 1936 yılına kadar Mısır'da Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. Siroz'a yakalanması üzerine

Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın! Mehmet Akif Ersoy DERGİSİ

17


1078 kilometrelik eşsiz tren yolculuğu,

DOĞU EKSPRESİ Ankara’dan başlayıp, Kars’ta son bulan, masalsı manzaralara eşlik eden ve yaklaşık 24-26 arası saat süren kompartımanlı bir tren yolculuğudur. Genç kitle arasında popüler olması ve seyahatin ekstra eğlenceli geçmesi, Kars’a gidişte Doğu Ekspresinin tercih edilmesini sağlıyor.

Yapacaklar için Tavsiyeler

Ankara’dan Kars’a Doğal Güzelliklerle Kesintisiz Yolculuk

Doğu Ekspresi kaç saat sürüyor sorusunun tek bir cevabı maalesef yok. Tren Ankara Garı’ndan her gün saat 18.00’da kalkıyor ama şu an Ankara Tren Garı’ nda çalışmalar olduğu için Kırıkkale, Irmak Tren İstasyonu’ndan kalkmakta. Bu durumda tren saatinizden yaklaşık 1 saat öncesinde 17.00 civarı, ana gara gitmeniz gerekiyor. Oradan bilet fiyatınıza dâhil olan otobüslerle, 1 saat süren yolculuk sonrası Irmak’a gidiyorsunuz ve hayali yolculuk başlıyor. Ankara’dan Kars’a uzanan bir yolculuk yapıyorsanız yaklaşık 26 saat sürüyor. Fakat bazı durumlarda; istasyonlarda olan çalışmalar nedeniyle rötarlar oluşabiliyor. Kars’tan ise seferler her gün sabah 8:00’da başlıyor. Tek yönü uçak ile yapmak zamanı kısıtlı olup, bir yönde Doğu Ekspresi deneyimini yaşamak isteyenler için mümkün.

18

DERGİSİ

• Konforunuza düşkünseniz yataklı ya da örtülü kuşetli vagonlardan bilet kovalamanızı tavsiye ederiz. Pulman vagonlarda ise yalnız seyahat edenlerle sosyalleşebilir ve başka hikâyelere ortak olabilirsiniz. Pulmanda 1 kişi için 2 koltuk satın almayı, konforlu bir yolculuk için şiddetle öneriyoruz. • Şu an popüler olan Doğu Ekspresi macerasında herkes deneyimi yaşamaya geliyor. Bu nedenle kendiniz gibi insanlarla beraber olacağınızı belirtmek isteriz. Gürültülü, saygısız tavırlar halinde bulunan kimse ile karşılaşmadık. Sosyal halinizi takının, mutlaka insanlarla sohbet edin ve hikâyelerini dinleyin deriz! • Rahat ve keyifli bir yolculuk için kitabınızı, müziğinizi, oyununuzu, kahvem olmadan yolculuk yapamam diyorsanız kahvenizi ve demlemek için aletlerinizi getirebilirsiniz. • Yataklı vagonda, oda kapıları içerden kitleniyor. Genellikle güvenilir bir hava hakim olsa da kapınızı odanız dışındayken kitlemeyi ihmal etmeyin. • Trenden en güzel manzarayı yakalamak için trenin yataklı vagonlarının bulunduğu en arka kısma gitmek gerekiyor. En açılı, virajları kadraja aldığınız, en çok like alan fotoğraflar bu açıdan çekiliyor. • Doğanın sunduğu muhteşem manzara, hele mevsim kışsa sizi sizden alacak. Günün aydınladığı saatler de uyanın ve gün boyu manzaranın tadını çıkarın. • Her şeyinizi şarj edebilmeniz için üçlü priz yanınıza alınacaklar listesine eklensin.


Temiz mi? Doğu Ekspresi trenleri oldukça eski, dolayısıyla yıpranmışlık hissiyatı temizlik kaygısını da birlikte getiriyor. Fakat tren genel olarak oldukça temiz. Özellikle nevresimler yıkanmış, ütülenmiş ve paketli şekilde dağıtılıyor. Temizliğine ikna oluyorsunuz. Tabiki yine de çok titizseniz yanınızda yine kendi çarşaf ya da yastık kılıfınızı getirebilirsiniz.

Güzergâh

Tren; Ankara- Kırıkkale- KayseriSivas- Erzincan- Erzurum- Kars rotasında ilerliyor. Ara duraklar üzerinde birkaç dakika dururken, ana duraklarda bu süre 10-15 dakikaya uzayabiliyor. Dilediğiniz bir ana duraktan da Doğu ekspresine dahil olabilirsiniz.

Bilet Fiyatları

• Pulman yani normal koltukta seyahat etmek tek yön 47.00 TL • Örtülü Kuşetler yine bilet olarak 47.00 TL, bu tutarın üzerine 15 tl de örtülü kuşet ücreti vermeniz gerekiyor, yani 61 TL. • Yataklı vagonda 2 kişi kalırsanız kişi başı: 96 TL • Yataklı 1 kişi için 116 TL ödemeniz gerekiyor (iki kişilik kompartmanda tek kişi kalıyorsunuz) • Gidiş-Dönüş bileti alanlara %20 ve Genç bileti %20 indirimi mevcut. Genç bileti indiriminden 13-26 yaşları arasında bulunan gençler faydalanabilmekte. • Öğretmen %20, askeri yolcu %20, en az 12 kişilik grup yolcular %20, 60 yaş ve üzerindeki yolcular %20, basın kartı ve çalışan ya da emekli TCDD eşine %20 indirim mevcut. • 65 Yaş ve üzerindeki yolculara %50 indirim uygulanırken, çocuğa da (712 yaş arası) %50 indirim yapılıyor. • Ayrı bir yer istememek koşuluyla 0-6 yaş çocuklar ücretsiz seyahat edebilir.

Wifi var mı? Telefon çekiyor mu?

Trende wi-fi yok, telefon genellikle tren istasyonlarına yaklaşırken ve merkezi bölgelerde çekiyor. O yüzden 26 saat boyunca internetten kopamam diyorsanız zor bir yolculuk sizi bekliyor olabilir (26 saat boyunca internetten kopmuyorsunuz )

Kompartıman ve Vagon Çeşitleri Pulman

Özellikle yataklı vagona çok talep olması nedeniyle pulman seçeneği ile sıkça karşılaşacaksınız gibi duruyor. Tüm yolculuğunu koltukta geçirdiğiniz, yataklı alternatifiniz olmayan vagon. Doğu Ekspresinin uzun saat süren yolculuğu için konforlu gözükmese de hem deneyimlerimiz hem de gözlemlerimizle pulman seçeneğinin değerlendirmeye açık olduğunu düşünüyoruz. Diğer taraftan, sosyalleşmek için de pulman vagonu kesinlikle tercih edilmeli. Sizinle birlikte koltukta seyahat eden diğer yolcularla bir süre sonunda doğal bir samimiyet oluşuyor. Gelsin kek, börek, poğaça ikramları. Tabi koltukta seyahat ederken akıllara gelen ilk soru uyku. Ama yataklı vagonlara da çok talep var, bulamadığınız için deneyimden vazgeçmeyin ve pulmanın tadını ufak çözümlerle çıkarın deriz! Uyku sorunu çözmek için bir kaç pratik önerimiz şunlar olabilir: • 1 kişiye 2 koltuk satın alarak dönüşümlü yatabilir. Özelikle karşılık koltukları alarak, ayaklarını rahat rahat uzatabilirsiniz. Pulman vagonundaki koltukların tamamı kendi etrafında dönebiliyor, bu sebeple kalabalık gruplar için iyi bir alternatif. Pulman vagonunun en arka sıralarındaki camlar açılabiliyor, bu vagonun en konforlu kısmı o bölüm yer varsa tercih edebilirisiniz. Bu vagonda priz konusu sıkıntılı, sadece ortak kullanım olanı olan tuvaletlerde priz var.

Örtülü Kuşetli Vagon

Karşılıklı ikili koltukların üzerinde de ranza şeklinde yataklar olan ve dört kişinin konaklayabildiği oda tipi ise Örtülü Kuşetli olarak geçiyor. Bu kompartıman tipinde temiz çarşaflar veriliyor ve yatağınızı kendiniz yapıyorsunuz. Aynı zamanda tuvalet ortak ve bu vagon tipinde lavabo yok. Doğu Ekspresinde örtülü Kuşetli için önemli olan durum mahremiyet olabilir. Eğer odanızda yabancı biri olmasını istemiyorsanız, dört kişilik bilet almaya çalışmanızı tavsiye ederiz.

Yataklı Vagon

İkili kişilik olan, en hızlı tükenen, koltuk formundan açılınca yatak haline dönüşen, mini buzdolabı, kendine özel lavabosu ve rafı da olan vagon tipi ise yataklı olarak geçiyor. Odanın ısısını kendiniz ayarlayabiliyorsunuz, prizler de cabası!

DERGİSİ

19


‘de

BAHAR DÖNEMİ

Yaşamak İçin İDEAL

FUTBOL TURNUVASI İdeal Öğrenci Yurtları’nın gelenekselleşmiş hale gelen Öğrenci Yurtları Futbol Turnuvası gençlerin unutulmaz mücadelesine sahne oluyor. Turnuvada Konya birincisi 12. Şube olurken genel turnuvada ise 15. şube birinci 18. şube ise ikinci oldu.

MANGAL PARTİSİ Eğlencenin, muhabbetin ve lezzetin ayrı bir güzel olduğu etkinlikte ayrıcalıklı İdeal Yurt Öğrencilerimize sunuluyor.

İRMİK HELVASI İKRAMI Tereyağ ile kavrulduğunda lezzetine doyum olmayan, sıcakken yemesi daha keyifli olan irmik helvası ikramı, kısık ateşte yavaş yavaş yapılan irmikler sıcak bir şekilde öğrencilerimize sunuluyor.

20

DERGİSİ


ÇAY SAATİ Çay ve çeşitli kurabiyeler ikram ediliyor, katılımın oldukça yüksek olduğu etkinlikte öğrencilerimiz keyifli zaman geçirerek motivasyonlarını yükseltiyorlar.

MORAL GECESİ Canlı müzik ve ikramların olduğu gecede öğrencilerimiz, hep birlikte dans ve şarkılar eşliğinde eğlenerek güz döneminin stresini attılar.

KAPADOKYA GEZİSİ 2017- 2018 döneminde İdeal Öğrenci Yurtları ailesi öğrencilerimiz için Kapadokya gezisi düzenlendi..

DERGİSİ

21


ÇATALHÖYÜK VE LALE TARLASI GEZİSİ İdeal Öğrenci yurtları gezilerine kaldığı yerden devam ediyor. Gezinin ilk adresi İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık eden Çatalhöyük Neolitik Kenti gezildi, ikinci adresimiz Gökkuşağını andıran gördükleriniz karşında büyülendiğiniz Lale Tarlası gezildi.

MANTI İKRAMI Türk damak tadının vazgeçilmezi, anne eli değmiş gibi lezzetli mantı İdeal öğrencisiyle buluştu. Konya, Ankara, İstanbul, Aksaray şubelerimizde gerçekleştirilen etkinlikte ayrıcalıklı İdeal öğrencileri lezzetli ve tadına doyum olmayan bir gün geçirdiler.

22

DERGİSİ


KISIR İKRAMI İdeal yurtlarının ayrıcalıklı öğrencileri 31 Mart Cumartesi günü Türk yemek kültürün eşsiz lezzeti Kısır İkram edildi, katılımın oldukça yoğun olduğu etkinlikte öğrencilerimiz bu lezzetin tadını çıkardılar.

BEYŞEHİR GEZİSİ Bahar aylarının gelmesiyle birlikte İdeal Öğrenci yurtlarının gezi rotasında bu kez, tarihi camisi, köprüsü ve gölüyle büyük ilgi gören Beyşehir vardı. 31 Mart Cumartesi günü düzenlenen etkinlikte öğrencilerimiz doğal güzelliklerin ve Beyşehir Gölünde yat turunun keyfini yaşayarak, stres attılar.

DERGİSİ

23


50 Dolarla

NIKE’ı Kuran ADAM PHIL KNIGHT’ın Etkileyici Serüveni Phil Knight, bugün spor ayakkabı denilince ilk akla gelen markalardan birinin kurucusu. Nike’ı kurmak onun için hiç de kolay olmadı. Başlangıçta elinde sadece 50 doları ve hayalleri vardı. 24

DERGİSİ

1962 yılında Stanford Business School’da bir ödev hazırlarken birdenbire aklına Japonya’dan ayakkabı ithal etme fikri geldi. Okulu bitirdiğinde işe, fikrinin çılgınca olmadığına dair babasını ikna etmekle başladı. Japonya’ya gitmesiyle serüven başladı. Koşu ayakkabısı üreten Onitsuka Şirketi’ne gitti ve onlara tamamen kendisinin hayal ürünü olan “Blue Ribbon” şirketi adına çalıştığını söyledi ve istediğini aldı! Zorlayıcı ve ikna edici bir konuşmanın ardından Onitsuka, Phil Knight’ın hayali şirketine ABD piyasası için distribütörlük hakkını verdi. Fakat bunun karşılığında Knight’ın 50 dolara ihtiyacı vardı. İkna ettiği babasından 50 doları istedi. Nike artık doğmak için hazırdı. 1964 yılına geldiğinde Onitsuka’dan beklediği ilk ayakkabıları geldi. Knight, ayakkabıları koşu antrenörü olan Bill Bowerman’a gönderdi. Tek umudu Bowerman’ın takım için birkaç ayakkabı satın almasaydı. Çok daha iyisi oldu! Bill Bowerman bu hayali şirkete ortak olmak olmuştu.


ADAM PHIL KNIGHT Phil Knight, Onitsuka’ya alternatif olması için Nike markasını yarattı. Sonunda Onitsuka ile yollarını ayırmaya ve kendi kanatları ile uçmaya karar verdi. Nike markası adı altında da satışları gayet iyi gidiyordu fakat bir yandan da tedarikçisi Onitsuka ile sorunlar yaşamaya devam ediyordu ve kendi yolunu çizmeye karar verdi. Bir takım zorluklar yaşadı. Ama asla pes etmedi. Markası için gerçek bir savaşçı gibi savaştı. 1974’te yıl sonunda satışlar 8 milyon dolara gelmişti.

En nihayetinde hayali şirketi gerçek olmuştu. Blue Ribbon Sports önce arabasının bagajında faaliyetteydi. 1966 yılında ise parekende satış yapabileceği bir dükkanı vardı. Phil Knight, batı kıyısındaki tüm koşu takımlarına ulaşmak istiyordu. Satış stratejisi ise basit fakat etkiliydi. Ayakkabıları deyim yerindeyse peynir ekmek gibi satıyordu. Satışlar artıyordu, 1966 yılını 84 bin dolar satışla kapatmıştı. Tam bu süreçte ezeli rakibi olan Adidas’la tanışmış ve onu kafaya takmıştı. Rekabet başlıyordu. 1968’e gelindiğinde her şey yolundaydı. Fakat Onitsuka, yeni bir anlaşma için Blue Ribbon Sports’u görmek istedi. Ofis onları pek tatmin etmemişti. Satışlar gördükleri manzaraya göre fazla iyiydi. Phil Knight 5 yıllık bir anlaşma için kolları sıvamıştı ama onlardan 3 yıllık anlaşma alabildi. Ve bu Knight için bir dönüm noktası olmuştu.

1974 yılında Phil Knight başına gelen tüm maddi sıkıntılara rağmen ayakta kalmaya devam ediyordu. Aynı zamanda Onitsuka ile yolları ayırdığı için tedarikçi zorluğu da çekiyordu. Ama başarının kokusunu almaya başlamıştı. Tüm maddi problemler aşıldıktan sonra Phil, nasıl bir marka yaratmak istediğine odaklanmıştı. Markanın kesinlikle büyük ve güçlü aynı zamanda da kârlı, yenilikçi ve verimli olsun istiyordu. O zamanlar spor ayakkabı onun için sadece sporcuların giydiği bir ürün değil günlük hayatta da insanların kullanabileceği bir ürün olmalıydı. Markasını bu yönde hazırlamalıydı. 1976 yılına gelindiğinde Nike’ın ayakkabıları sadece sporcular tarafından değil herkes tarafından beğenildi. Satışlar inanılmazdı. Günümüzde ise artık bütün dünya tarafından bilenen ve tercih edilen Nike, artık bir markadan daha fazlasıydı.

DERGİSİ

25


İDEAL AİLESİ İlk Konya’ya geldiğim zaman merak ediyordum bu şehirde nasıl yaşayabilirim, alışabilecek miyim diye karşıma İdeal Ailesi çıktı. Burada o kadar güzel insanlarla tanıştım ki yeri geldi ailem oldu, arkadaşım oldular ve benim bu şehire alışmam o kadar kolay oldu ki şimdide buradan giderken onları nasıl bırakacağım diye düşünmüyor değilim.

NECATİ KAAN KAVAKLI 9. Şube Öğrenci Temsilcisi

Şuan benim 3 yılım bunun 2 yılını öğrenci temsilcisi olarak geçirdim. Her yılım o kadar dolu geçti ki buraya gelecek arkadaşlarıma, kardeşlerime sözüm sizde bu ailenin parçası olmalısınız. Başta Emel Ablam olmak üzere beni ideale katan Pınar Ablama ve ismini sayamadığım Ablalarım ve Abilerime çok teşekkür ediyorum.

YARIM KALDIM Darmadağınım şimdi Toparlayamıyorum kendimi Nerden toparlanmam gerektiğini bilmiyorum Kalbim yarım kaldı Sevgim yarım kaldı İnancım bitti çocuk Elimde sakladığım ufacık bir umut vardı Onu da kaybettim çocuk Bulamıyorum Bulamamaktan korkuyorum Her yanım yarım yarım Tamamlanamıyorum Ne çok ağladım Bir damla gözyaşı dökmeden Mutsuzum çocuk…

MERVE ÇORBACI 20. Şube Öğrenci Temsilcisi

İDEALLİ GÜZEL GÜNLER Yeni bir şehire, yeni bir hayata adım atmanın en zor yanı aileden uzak kalmaktır. Yıllar önce memleketimden Konya’ya gelerek bu duyguyla tanışmış oldum. Başlarda bu durumu üzücü bulsam da bununla baş etmeyi öğrendim. Çünkü yeni bir şehir bana yeni dostluklar, yeni kültürler, yeni deneyimler kazandırdı. Artık ikinci bir ailem vardı.

DAMLA GÜNDOĞDU 8. Şube Öğrenci Temsilcisi

26

DERGİSİ

Gerek yurt personeli gerek arkadaşlarım ailemin bir parçası oldu. İyi günümde kötü günümde hep onlarla yaşadım ve artık ailemle Konya’da son senem gelirken nasıl ailemden ayrılıyorum diye üzülüyorsam buradan giderken de aynı duyguları tekrar yaşayacağım. Vedalar üzücüdür. Konya’da yaşadığım o güzel zamanları çok özleyeceğim, bu sende de çok arkadaş çok anı biriktirdim. Dilerim ki İdeal ailesine yeni katılan aile fertleri de bu ailenin kıymetini bilir. Her zaman çok mutlu olmanız ve hedeflerinize ulaşmanız temennisiyle.


DÜNYA’DAN BİR SES Hiç bir kitapta kaybolduğunuz oldu mu ya da bir şiirde dalgaların üstünde yürüyormuş gibi hissettiğiniz. Aslında hepimiz bir noktada yaşamışızdır bu duyguları. Kimileri gerçek aşkı bulduğunda, kimileri hayalini gerçekleştirdiğinde, kimileri ise en küçük bir mutlulukta. Ama asıl önemli olan o vazgeçilmez ve eşsiz duyguyu tatmaktır belki de. Belki de tarif edilmez bir şey anlatmaya çalıştığım. Hayat bize ne fısıldıyor dinleyeniniz oldu mu hiç. Evrenin sonsuz müziğinde dans edeniniz oldu mu? “Gerçeklikten daha gerçek olan nedir, yaşamın kendisinden daha çok yaşam nerededir? Ve bizler elimizden geldiğince yaşamaya çalıştığımız bizler neden daha yoğun yaşayamıyoruz?” (Vincent Van Gogh) Evet, neden daha yoğun yaşayamıyoruz hayatı? Küçük bedenlerimizdeki kocaman dünyaları neden hapsediyoruz karanlığa. O zaman seslenir bir köşeden kin ve nefret, “Karanlık bizim kardeşimiz” Birbirinden farklı insanları aynı yolculuğa taşıyan bu gemiye neden bindik?

ASLI SAĞILTICI 5. Şube Öğrenci Temsilcisi

Sadece kişisel ihtiyaçlarımızı karşılamak için gönderilmiş olamayız bu gemiye. Daha büyük ve daha insanca bir sebep lazım. Bir kitapta okumuştum. Bir cümle dikkatimi çekmişti. Şöyle diyordu; “Beş yaş insanın en olgun çağıdır, sonra çürüme başlar” diyordu. Bu cümle bana göre insan hayatının bir çocuk kalbinde olduğunu düşündürüyor. Bir çocuğu gözlemleyin. Her şeyden zevk alır, güler, eğlenir. Asıl yaşamda bu değil midir zaten. Sonra çocuk büyür ve çürüme başlar. Evrenin sonsuz müziğinde dans etmeye çalışan sesleriz hepimiz. Ruhunuzun sesini dünyaya duyurun daha mutlu olacaksınız.Sol yanınızdaki kocaman dünyanın içinde küçük bir çocuk var. Onu kaybetmemeniz dileğiyle.

GENİŞ AİLEM 2015 yılında Konya’ya geldiğimde her öğrencinin yaşadığı tatlı telaşa ben de dahil olmuştum. Okul kaydımı tamamladıktan sonra İdeal Yurtları ile yollarım kesişti. İlk senemde 9. Şube de kaldım bu süreçte İdeal Yurtlarının sadece bir yurt olmadığını gerek çalışanlar olsun gerekse daha önceki senelerde kalan öğrencilerin yaklaşımları sayesinde İdeal Yurtlarının büyük bir aile olduğunun farkına vardım. Ailemden ve çevremden ilk uzak kaldığım zamanlarda İdeal ailesinin yapmış olduğu sosyal aktiviteler sayesinde yeni çevreme kolay adapte olmamı sağladı. Okuluma yakın olması sebebi ile 23. Şubeye kayıt olduğumda aynı ortamı bulamamaktan çekinmiştim. Ancak İdeal Yurtlarının kocaman bir aile olduğunu unutmuştum. 23. Şubeye geldiğimde sanki yıllardır burada kaldığımı hissettim. Yani İdeal öyle büyük bir aile ki hangi şubede kaldığınızın hiçbir önemi yok. Her öğrencinin ideal ailesini tanımasını gerektiğini düşünüyorum. Başta bize bu hizmetleri sunan Sayın Ahmet Baydar Bey’e her türlü sorunumuz ile ilgilenen Emel Şerife Hasçağan Hanım’a ve halkla ilişkiler sorumlumuz Rukiye Nadas Ablamıza ve tüm ideal personellerine ve ideal dergisi okurlarına selamlarımı ve teşekkürlerimi iletiyorum.

YUSUF ŞEVKET BAYRAKTAROĞLU 23. Şube Öğrenci Temsilcisi

DERGİSİ

27


AMSTERDAM Tüm Dünya’ ya "Özgürlükler Şehri" olarak ün salmış olsa da binalar ve ara sokaklar ayrı bir güzel, gözünüze gönlünüze hitap ediyor. Üstelik tüm şehri bisikletle de gezebilirseniz, 400 km civarı bisiklet yolu mevcut.

GENEL BİLGİLER GEZİLECEK YERLER Bu şehirde gezilecek yerler listesi baya uzun. Her gelişinizde yapacak farklı bir şey bulabilirsiniz. Amsterdam seyahatinizde mutlaka gezilecek yerleri özetlersek; • Museumplain, • Anne Frank’ın Evi, • Dam Meydanı, • Bloemenmartkt, • Heineken Experience, • Vondelpark, • Coffeeshopla

28

DERGİSİ

Hollanda’nın başkenti konusu biraz karışık olsa da, Hollanda Krallığı Anayasası’na göre başkent Amsterdam’dır diyebiliriz. Amsterdam, Avrupa’nın en çok göç alan ve aynı zamanda turist çeken şehirlerindendir. Özgürlükler Şehri olması ise Amsterdam’ı diğer Avrupa şehirlerinden farklı kılar. • Amsterdam’ın tarihi, 13. yüzyıla dayanır. Ticaret şehri olarak kurulan bu şehir, hala günümüzde Hollanda’ nın ekonomisinde büyük rol oynar. • Şehir içi içe geçmiş kanallardan oluşur. Tekne evler ve kanal boyunca evlerin mimarisi görülmeye değerdir. • Resmi dili Dutch; ama bu şehirde yaşayan herkes İngilizce de konuşuyor. • Şehirde araba trafiği neredeyse hiç yoktur. Neredeyse herkes bisiklet kullanır. Avrupa Birliği üyesi olan Hollanda, aynı zamanda Schengen’e üye ülkeler arasında da yer alıyor.


YEME - İÇME

Amsterdam’ da, bu konuda epey çeşitlilik mevcut. Hollanda diyince hemen aklımıza gouda peyniri ve hemen arkasından edam peyniri geliyor. Amsterdam’ a gelip bu peynirleri tatmadan dönmek olmaz Bir de stroopwafel’lar var tabii, evet dünyanın nerdeyse her yerinde bulabiliyorsunuz stroopwafel ama buraya özel olanlardan yemeden dönmek olmaz. Hollanda Mutfağı’na özgü değil biliyoruz ama Amsterdam’ da hayatımızda yediğimiz en güzel kurabiyeyi yiyebilirsiniz.

NE ZAMAN GİDİLİR

Amsterdam, her mevsim ayrı güzel olan şehirlerdendir. Ne zaman gidilir konusu tamamen kişiye bağlı aslında ama Vondelpark’ ın tadını doyasıya çıkarmak isterseniz, üşümeden kafam rahat bisikletimle turlayım derseniz Mayıs- Eylül arası sizin için ideal zamanlar olur.

NASIL GİDİLİR

İstanbul’dan, Amsterdam Schipol Havaalanı’na direkt uçuş yaklaşık 3 buçuk saatcivarı sürüyor. Birçok havayolu şirketinin Amsterdam’ a uçuşları mevcut. Gün içerisinde hem Atatürk Havaalanı hem de Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan Amsterdam’a uçulabiliyor.

HAVAALANINDAN ULAŞIM

Schipol Havaalanı’ndan tren ve otobüs seferleriyle şehir merkezine kolayca ulaşabilirsiniz. Bunlar dışında kalabalık bir grupsanız taksiyi ya da UBER’i de tercih edebilirsiniz. En hızlı ve ekonomik yol ise tren diyebiliriz, Intercity yazan trene binerseniz 15 dakikada direkt şehir merkezinde oluyorsunuz. Biletleri otomatik makinalardan bozuk para ya da kredi kartıyla alabiliyorsunuz. Taksiyle ya da UBER’le ulaşımı tercih ederseniz yaklaşık yarım saat civarı süren bir yolculukla şehir merkezinde oluyorsunuz. Bu arada taksicilerin ve UBER şoförlerin çoğu Türk.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Amsterdamlılar en çok bisikleti tercih ediyor. Her yerde bisiklet kiralayabileceğiniz ve park edebileceğiniz yerler var dolayısıyla bisikletle gezmek gerçekten çok kolay bu şehirde. Metro, tramvay ve otobüs gibi seçenekler de mevcut. Ulaşım konusunda tercihiniz toplu taşıma araçları olacaksa kalacağınız güne göre bir seçmeniz daha ekonomik olacaktır. Tercih tamamen size kalmış, zamanınız ve modunuza göre tercihinizi yapabilirsiniz. Son olarak, bir uyarı yapmak isteriz. Yürürken de bisiklete binerken de çok dikkatli olun çünkü resmen bisiklet trafiği var.

KONAKLAMA

Amsterdam’daki en büyük sorunların başında gerçekten çok pahalı. Arkadaşınız ya da akrabanızın yanında konaklama şansınız varsa çok şanslısınız. Kalabalık arkadaş grubuysanız airbnb üzerinden daha uygun alternatifler bulabilirsiniz. Şehir merkezinde olmasa da yakınlarında tramvay ya da metro olması konusuna dikkat edin.

HAVA DURUMU

Amsterdam’ın havası, hepimizin tipik bir Kuzey Avrupa havası. Yıl boyu yağışlı bir havaya sahip. 8 ay boyunca soğuk hava hakim diyebiliriz. MayısEylül arası nispeten sıcak oluyor. Bu dönemde planladığınız bir seyahatte Vondelpak’ ın tadını üşümeden çıkarabilirsiniz.

DERGİSİ

29


SOSYAL MEDYA WhatsApp’ın herkes için mesajları sil özelliğinin zaman sınırlaması değişti Instagram

800 milyonu aşkın kullanıcısıyla Instagram, hala insanları kendine çekmeye devam ediyor. Peki En çok beğeni alan fotoğraf hangisi oldu? En çok hangi şehirden yer bildirimi yapıldı? Hangi etiket Instagram’da zirveyi kazandı? En beğenilen fotoğrafın sahibi Beyoncé (11,196,638 beğeni) İkinci sırada Cristiano Ronaldo’nun fotoğrafı geliyor (11,068,444 beğeni) Üçüncü sıranın sahibi ise Selena Gomez (10,361,176 beğeni) Yılın en çok izlenen videosu Cristiano Ronaldo’dan geliyor (20,033,795 izlenme) İkinci sırada Leo Messi’nin videosu yer alıyor (14,934,650 izlenme)

En çok kullanılan hashtagler #love #fashion #photooftheday #photography #art #beautiful #travel #happy #nature #picoftheday En çok kullanılan 10 Instagram etiketi listesinde birinciliği, bir süredir olduğu gibi, yine #love kazanmış. Burada gördüğümüz etiketleri zaten internetin dört bir yanında sürekli görüyoruz.

30

DERGİSİ

“Delete for Everyone” özelliği sayesinde kullanıcıların silmek istedikleri mesajları sadece kendilerinden değil karşıdaki kullanıcılardan da silmelerine imkan tanıyan WhatsApp, ilk etapta sadece son 7 dakika içinde atılan mesajların silinebilmesine izin veriyordu. 7 dakikalık zaman sınırını değiştiren WhatsApp, herkes için mesajları sil özelliğinin zaman sınırını 1 saat 8 dakika 16 saniyeye çıkardığını açıkladı.

İstanbul ilk 10’da; Instagram’da en çok lokasyon eklenen 10 şehir New York, New York Moskova, Rusya Londra, Birleşik Krallık Sao Paulo, Brezilya Paris, Fransa Los Angeles, California St. Petersburg, Rusya Cakarta, Endonezya İstanbul, Türkiye 10.Barselona, İspanya


Apple Music, 38 milyon ücretli kullanıcıya ulaştı

Apple‘ın Spotify rakibi müzik servisi olan Apple Music‘in geçtiğimiz ay 30 milyon ücretli kullanıcı barajını aştığını açıklamıştı. SXSW 2018 etkinliğinde önemli bilgiler paylaşan Apple’ın internet yazılımı ve servislerinden sorumlu olan kıdemli başkan yardımcısı Eddy Cue, Apple Music’in geçtiğimiz ay boyunca 2 milyon abone kazandığını ve toplamda 38 milyon ücretli kullanıcıya ulaştığını duyurdu. Oldukça hızlı bir şekilde ücretli abone kazanan Apple Music, yaklaşık 1 yıl önce 20 milyon ücretli abone sayısına ulaşmıştı. Rakiplerinden çok daha önce online müzik dinleme platformu olarak konumlanan Spotify’ın toplam kullanıcı sayısı ise 159 milyon seviyelerinde.

SOSYAL MEDYADA ETKİLEŞİMİ ARTIRAN PAYLAŞIM SAATLERİ Sosyal medyada her gün milyonlarca gönderi paylaşılıyor. Peki bu mecralar hangi gün ve saat aralıklarında en çok takip ediliyor? Sosyal medya, günlük hayatımız içerisinde bir kaçış noktası haline geldi. Canımız sıkıldığında, yaptığımız işe küçük bir ara verdiğimizde elimiz hep sosyal medyaya gidiyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye nüfusunun %60’lık penetrasyonunda sosyal medya kullanan kişi sayısı yaklaşık 48 milyon ve bu sayının yaklaşık 42 milyonu sosyal medyayı mobil üzerinden takip ediyor. Bu da demek oluyor ki sosyal medya hep elimizin altında olsun istiyoruz. Çoğumuz sosyal medyayı eğlenme, beğenilme ve takip edilme arzusuyla kullanıyoruz. Bakalım hangi mecra, hangi gün ve saat aralıklarında daha çok kullanılıyor.

Facebook

Kraliçe Elizabeth için sosyal medya uzmanı aranıyor

Dijitalleşen dünyada oldukça popüler hale gelen sosyal medya uzmanlığı her sektörde vazgeçilmez pozisyonlar arasında yer almaya başladı. İngiltere Kraliçesi Elizabeth için verilen iş ilanı ise, sektöre bambaşka bir boyut kazandırdı. Buckingham Sarayı, İngiltere Kraliçesi için 50 bin Sterlin (yaklaşık 200 bin TL) maaşla çalışacak sosyal medya uzmanı arıyor. Kraliçe ilk tweetini 2014 yılında Londra’daki Bilim Müzesi’ni ziyaretinde atmıştı. Kraliçe’nin halen dünya genelinde 2.16 milyon takipçisi bulunuyor.

Yapılan araştırmalara göre Facebook artık herhangi bir konuda bilgi edinmek ve ilgi alanlarıyla ilgili gruplara katılma amaçlı kullanılıyor. Kullanıcılar Facebook’u en yoğun Çarşamba günleri kullanıyor. Paylaşım için en kötü günler ise işlerin en yoğun olduğu Pazartesi ve insanların genelde dinlenmeye çekildiği Cumartesi ve Pazar günleri. Facebook etkileşimi için ideal saatler sabah işe gidiş olan 06.00- 08.00 ve dönüş olan 17.00-19.00 olarak belirtiliyor. Facebook için en kötü paylaşım saatleri ise 22.00 – 04.00 olarak belirtiliyor.

Twitter

Twitter insanların daha çok bilgi paylaşımı, haber ve gündem takibi üzerine kullandığı bir mecra. Yapılan araştırmalara göre en çok Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri kullanılan Twitter’ da paylaşım için en iyi saatler iş çıkışı olan 17.00-19.00 ve son dönemin trendi olan dizi hashtagleri sayesinde 20.00-23.30 arası olarak belirlendi.

Instagram

Hikâye ve canlı yayın özelliğinin gelişiyle hem kullanıcı hem etkileşim sayısında büyük artış yaşanan Instagram daha çok fotoğraf ve video paylaşımı için kullanıyor. Sürekli sirkülasyon halinde olan Instagram paylaşımları için belirli bir zaman dilimi vermek zor. Ancak yapılan araştırmalar gösteriyor ki işe gidiş – dönüş ve akşam saatlerinde yapılan paylaşımlar çok daha yüksek beğeni ve izlenme alıyor. Özellikle yaz ayları, kar tatilleri, yılbaşı gibi özel dönemlerde etkileşim ve paylaşım sayısının arttığı söylenebilir.

Linkedin

İş dünyası profesyonellerinin birbiriyle iletişim kurabildiği mecra LinkedIn yapılan bir araştırmaya göre en çok Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri daha çok etkileşim alıyor. LinkedIn için en iyi saatler ise sabah 07.00-09.00 ile akşam 17.00-18.00 olarak gösteriliyor.

DERGİSİ

31


SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞININ NEDENİ BELLİ OLDU

İnsanların sosyal medyaya olan bağımlılığı üstüne ilginç tartışmalar dönüyor. Bu konuda farklı fikirler var. Binghamton Üniversitesi psikologları ise tartışmalara nokta koyacak bir çalışmaya imza attı ve sonuçları açıkladı. Binghamton Üniversitesi psikologları, insanların hangi kişisel özelliklerinin sosyal ağlara bağımlılığın ortaya çıkmasını kışkırttığını öğrenmek amacıyla gerçekleştirilen araştırma sonucu 300 öğrencinin verilerini topladı.

HEDEF ODAKLILIK VE DUYGUSAL DENGESİZLİK

Beklentilerin aksine, bu sorunu genelde rahat iletişim kuran ve hedefe odaklı kişiler yaşıyor. Aynı zamanda internet bağımlılığına yol açan faktörler arasında duygusal dengesizlik gösterildi. Bu özelliklerin kombinasyonu insanı zamanının büyük kısmını internette geçirmeye zorlayabiliyor. Bunun için tüm faktörlerden sadece ikisinin birleşmesi yeterli gösteriliyor. Diğer yandan bilim insanları, hedefe odaklı insanların sadece açık bir şekilde nevrotik olmaları veya rahat iletişim kuran kişiler olmaları durumda sosyal ağlara bağımlı olabildiğini kaydetti. Ancak hedefe odaklı olmanın kendi başına bağımlılığın ortaya çıkmasına yol açmadığı belirtildi.

INSTAGRAM HESABINIZ PSİKOLOJİNIZE DAİR İPUCU VERİYOR Instagram’da paylaştığınız fotoğraflar, farkında olduğunuzdan daha fazla şey ifade ediyor olabilirler. Yeni araştırmalara göre paylaştığınız fotoğraflar zihinsel sağlığınız hakkında ipucu verebilir.

KOYU VEYA GRİ FOTOĞRAF YAYINLIYORSANIZ...

Elbette ki üç-beş paylaşım bir şey ifade etmeyebilir, ama aktif bir kullanıcının bir süredir yayınladığı fotoğraflar incelendiğinde, kişisel tercihler ön plana çıkmış oluyor. Bu tercihler fotoğrafın içeriğinden, fotoğrafın renk, parlaklık gibi birçok özelliğine göre farklılık arzetmekte... Kişi sürekli tercih ettiği yayınlama biçimiyle kendi kişilik yapısı ve psikolojijk durumuyla ilgili ipuçları vermiş oluyor. Paylaşım seçeneklerimiz ruh durumumuzu yansıtabiliyor. Dikkatli bir göz ve hangi kriterlere bakacağını bilen bir uzman paylaşımların bileşkesinden kişi hakkında ilginç sonuçlar çıkartabilir. Araştırmada incelenen profillere göre, depresyon geçirmiş veya geçirmekte olan kişiler, normal olanlara göre daha koyu veya gri tonlarda fotoğraf yayınlama eğilimindeler. Depresif kullanıcılar, sağlıklı kullanıcılara göre daha az filtre kullanıyor ve kullandıkları filtreler genellikle fotoğrafın parlaklığını ve renklerini değiştiriyor.

DAHA ÇOK YÜZLERINI ÖN PLANA ÇIKARANLAR...

Depresif katılımcılar paylaştıkları fotoğraflarda daha çok yüzlerini ön plana çıkarma eğilimindeyken sağlıklı katılımcılar daha çok ortalama olarak bedenlerini ön plana çıkarma eğiliminde.

32

DERGİSİ


İdeal Yurtları öğrencilerinden mesaj var:

ÇANAKKALE GİBİ DİK DURUYOR, AFRİN’E SELAM YOLLUYORUZ.

DERGİSİ

33


Afrin şehitlerimizi saygı

ABDULLAH TAHA KOÇ KONYA

AHMET AKTEPE ERZURUM

AHMET BAYRAM HATAY

ALİ AKDOĞAN İZMİR

ALİ GÜMÜŞ MERSİN

ALİ YILMAZ BURDUR

ARİF DEMİREL KASTAMONU

BEKİR EVREN OSMANİYE

BURAK AKALIN SAMSUN

BURHAN AÇIKKOL ISPARTA

BİLAL AKPINAR AFYONKARAHİSAR

ENES SARIASLAN GAZİANTEP

ERDEM MUT KIRIKKALE

FATİH MEHMETHAN İSTANBUL

FEVZİ GÜRSÜ ELAZIĞ

FIRAT KARACA MUŞ

FUAT DEMİR MUĞLA

GÖKSU ŞAFAK ŞAHİN SAMSUN

GÖKHAN GÜLLÜ TOKAT

HALİL İBRAHİM AYGÜL ÇORUM

HALİS KOCA ADANA

HAMZA KOCAOĞLU GİRESUN

HASAN KUŞ MERSİN

HÜSEYİN ŞAHİN SAMSUN

KORAY KARACA İSTANBUL

34

DERGİSİ


ve minnetle anıyoruz

KADİR HASAN DEMİRAL HATAY

MEHMET DİNEK DENİZLİ

MEHMET MURATDAĞI KAYSERİ

MEHMET İLKER KAHRAMAN İZMİR

MUHAMMED CİHANGİR ÇUBUKÇU İZMİR

MUSA ÖZALKAN ANKARA

MUSTAFA OZAN GÖKÇE HATAY

MUHUTTİN TALHA ÇAKIR ANTALYA

MİTHAT DUNCA ESKİŞEHİR

NURULLAH SEÇEN KONYA

YUNUS EMRE DOĞAN KİLİS

OĞUZ KAAN USTA ANTALYA

OĞUZCAN EKİZ HATAY

RECEP ÇETİN ESKİŞEHİR

RIDVAN ÇEVİK VAN

SELİM VURDAL İSKENDERUN

SERDAR EGE ESKİŞEHİR

SERGEN PAMUKÇU HATAY

TANER KART ORDU

TEĞMEN MUHAMMET KIR ERZURUM

UFUK AKTAĞ GİRESUN

UĞUR PALANCI MARDİN

YASİN TANBOĞA ADANA

ŞAHİN KAYA NEVŞEHİR

ŞÜKRÜ ÜNLÜ KARAMAN

DERGİSİ

35


TÜRKİYE’NİN EN ÜNLÜ YOUTUBE FENOMENLERİ

Youtube ünlülerini ya da Youtube fenomenlerini ifade eden “Youtuber” kavramı son yıllarda hayatımıza daha çok girer oldu. TV ekranlarından değil ama bilgisayar ya da mobil telefonlardan kullanıcılara ulaşan ve milyonlarca takipçisi olan Youtuber’lar, internet ve sosyal medya ile iç içe yaşayan insanlar için “ünlü” mesabesinde artık. Peki, Türkiye’nin en ünlü Youtube fenomeni olan “Youtuber”lar kimler?

ORKUN IŞITMAK

10 yıldır YouTube’da içerik üreten Orkun, önceleri sihirbazlık ve oyun videoları üzerine yoğunlaşmış. Sonrasında eğlence sektörüne yönelik videolar paylaşan Orkun’un 7 kişilik bir ekibi var. 1100’den fazla videosu olan Orkun’un kanalı sadece bu ay 55 milyondan fazla izlenmeye ulaştı. Orkun’un kanalında 4 milyondan fazla takipçisi var.

ENES BATUR

7 milyondan fazla takipçisi olan Enes, YouTube kanalını tek tabanca yönetiyor. 4 yıldır YouTube’da içerik üreten Enes’in sloganı ‘Azim, çalışma ve mutluluk’. Kanalının yavaş yavaş ilerlediğini söyleyen Enes’in videolarının toplam izlenme sayısı bugün 2 milyarı bulmuş durumda. Enes’in kanalında 1600’den fazla video var.

36

DERGİSİ

RUHİ ÇENET

2,5 milyondan fazla takipçisi olan Ruhi’nin 3 kişilik bir ekibi var. Ruhi’ye göre YouTube içeriklerinin sıra dışı başlıklarının olması oldukça önemli. Öte yandan içeriği oluştururken kişinin doğru formatı bulması, karakterize etmesi gerekiyor. 3 kişilik ekibi ile YouTube’da geri sayım videoları paylaşan Ruhi, kişilerin merak ettiği ama araştırmaya üşendikleri konular üzerine videolar hazırlıyor.


KAFALAR

İlk olarak Vine uygulaması ile bu işlere giren ve sonrasın da Youtube’da büyük hayran kitlesi oluşturan “KAFALAR. Atakan Özyurt, Bilal Hancı ve Fatih Yasin şuan yoluna Youtube’deki “KAFALAR” kanalı ile devam etmekte. 3 milyondan fazla takipçisi bulunuyor.

EZGİ ZORBA

Radyo programcılığı mezunu olan Ezgi, öncesinde kamera arkasında çalıştı. Televizyonda yerini bulamadığını söyleyen Ezgi, Ezgi’nin Kanalı ile kendi YouTube kanalını kurarak, bu dünyaya adım attı. Hobisi olan TV ve dizi izlemeyi işe çeviren Ezgi’nin bugün 200.000’den fazla takipçisi var.

ÖMER ŞANLI

2014’te YouTube’ta içerik üretmeye başlayan Ömer mimarlık mezunu. YouTube’da içerik üretmeye oyun kanalları ile başlayan Ömer, 1 yıl sonunda sadece 200 abone kazanabilmiş. Sonrasında Vlog kavramı ile izleyici karşısına çıkan Ömer’in şu anda 500.000’den fazla takipçisi var.

DERGİSİ

37


TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREN İCATLAR Teknoloji insanın geliştirdiği en önemli kültürel disiplin. Çünkü biz teknoloji ile zaman ve güç kazanıyor, kendi fiziksel kapasitemizle yapamadığımız şeyleri yapıyoruz. Yaya olarak yıllarca yürümemiz gereken yerlere uçaklar sayesinde birkaç saatte varıyor, onlarca kişinin açamayacağı çukurları dozerlerle kazıyoruz. Teknoloji her zaman günümüzdeki gibi değildi, çağlar boyunca yavaş yavaş, birikerek ilerledi. Bazı icatlar ise insanlık tarihinde, bugünkü gelişimimizin temel taşları oldular.

ATEŞ

Kuşkusuz ilkel insanlar, ateşin neden olduğu bazı olayları gözlemlemişlerdi, fakat onu nasıl kontrol edeceklerini, nasıl üreteceklerini öğrenene kadar bu yeni aracın bütün nimetlerinden yararlanamadılar. En erken ateş kullanımı, 2 milyon yıl öncesine kadar uzanıyor; bu teknolojinin yaygın kullanımı ise yaklaşık 125.000 yıl önce gerçekleşmiştir.

ÇİVİ

Bu çok basit fakat son derece kullanışlı metal bağlayıcıların bilinen en eski kullanımı, M.Ö. 3400 yıllarında Eski Mısır’a kadar uzanmaktadır.

PUSULA

OPTİK LENS

İlk kez antik Mısırlılar ve Mezopotamyalılar tarafından geliştirilmiş.

İlk pusulalar M.Ö. 300 ile 200 yılları arasında Çin’de kerestelerden yapılmıştır.

TEKERLEK

Tekerlek, Mezopotamyalılar tarafından çanak çömlek yapımında kullanılmak üzere yaklaşık M.Ö. 3500’de icat edildi. Bundan yaklaşık 300 yıl sonra, tekerlek bir at arabasına eklendi.

38

DERGİSİ

KAĞIT

Çin’de M.Ö. 100 civarında icat edildi.


ELEKTRİK

BARUT

Elektriğin kullanımı, Miletli Thales fenomenin ilk araştırmalarını gerçekleştirdiğinde, binlerce yılda bir dizi parlak zihinlerin katkıda bulunduğu, eski Mısır ve Eski Yunan’a kadar uzanan bir süreçtir.

Çin’de icat edilen bu kimyasal patlayıcı, askeri teknolojide (ve uzantı olarak insanlık tarihinin gidişatını değiştiren savaşlarda) önemli bir faktör olmuştur.

BUHAR MAKİNESİ James Watt tarafından 1763 ve 1775 yılları arasında icat edilmiştir

UÇAK

1903’te Amerikalı Wright kardeşler tarafından keşfedilen uçaklar, dünyayı birbirine daha da yaklaştırdı.

MATBAA MAKİNESİ Alman Johannes Gutenberg tarafından 1439’da icat edilmiştir.

TELEFON

Bu teknolojide çalışan tek kişi olmasa da Alexander Graham Bell 1876’da bir elektrikli telefon için ilk patenti alan kişidir.

DERGİSİ

39


HIPERREALIZM

Hiperrealizm akımı en iyi ortaya koyan ressam: Mike Dargas Hiperrealizm, “aşırı gerçekçilik” anlamını taşımakta ve resimde “foto gerçekçiliği” yakalamak amacında olan bir akımdır. Her hiperrealist sanatçının aynı görüşte olmadığını söylemekte fayda var. 1960ların Amerika’sında ortaya çıkan akım, sanatçının gerçekten ayırt edilemeyecek nitelikte, adeta bir fotoğrafmış hissi veren fırça darbeleriyle ve bazı heykellerin son dönemde yaptığı gerçekçi heykelleri şekillendirmektedir. Hiperrealist ressamlar, insanı, nesneyi veya bir mağazanın vitrinini, bir manzarayı, birkaç saat içerisinde her türlü gölge ve ışık yansımasıyla birlikte gerçeğini aratmayacak bir şekilde yaratıyorlar. Hiperrealizm akımı çerçevesinde yapılan resimler, sanata en uzak insanları dahi sanat âşığı yapacak derecede ilgi çekici.

40

DERGİSİ


DERGİSİ

41


AVRUPA’NIN İLK SU ALTI MÜZESİ

İngiliz sanatçı Jason, DeCaires Taylor, İspanya’nın Kanarya Adaları’ndan biri olan Lanzarote kıyılarındaki Atlantik’in altındaki bir heykel müzesi tasarladı. Museo Atlantico su yüzeyinin 14 metre altında, bu nedenle sadece tüplü dalgıçlar ve şnorkel ile erişilebiliyor.

Gerçek insanlardan aktarılan ve iklim değişikliği, koruma ve göç gibi konularda dikkatleri çeken çeşitli yerleştirmelerde gruplandırılmış 300 civarında canlandırma yaptı. En büyük kurulum Rubicon’dadır ve bir ağ geçidine doğru yürüyen 40 kişilik bir gruptan oluşmaktadır. Bazıları gözlerini kapatıyor, bazıları kendini beğenmiş, diğerleri telefonlarına kapılmış durumda. Taylor, bu çalışmanın iklim değişikliği ve insanlığın körü körüne dönüşün geri dönüşüne doğru nasıl ilerlediği ile ilgili olduğunu söylüyor.

42

DERGİSİ


Bu su altı müzesinde bir başka güçlü parça, sanatçının önceki eseri The Rubicon’ı oluşturuyor. Rubicon’u geçmek 35 figürü muazzam bir duvardan geçiriyor. Yaklaşık 100 metre uzunluğunda uzanan heybetli yapının merkezinde tek bir kapı bulunuyor.

Yuvarlak formasyonda 200 boyutlu formdan oluşan su altındaki heykelin dokunaklı bir mesajı var. Her çalışma, yeni ekosistemleri teşvik eden ve deniz seviyesinde çimentodan oluşturulmuştur. DeCaires bir röportajında; “Sanatsal kurulum bize deniz yaşamından evrimleştiğimizi ve hepsinin okyanusun hareket ve iradesine tabi olduğunu hatırlatıyor.” diyor. “Parça, doğasında olan gücümüzle ilgili çıplak kırılganlığımızı, döngüleri ve muazzam kuvveti karşısında kırılganlığımızı temsil ediyor. Nefes aldığımız oksijeni sağlar, iklimimizi düzenler ve milyonlarca insana hayati bir besin kaynağı sağlar.”

Museo Atlantico ile DeCaires, sadece Avrupa’nın ilk sualtı müzesini yaratmakla kalmamış aynı zamanda kolayca kopyalanmayacak bir heykel turu da hazırlamıştır.

DERGİSİ

43


ULUSLARARASI FOTOĞRAFÇILAR BİRLİĞİ

"YILIN FOTOĞRAFI"

YARIŞMASI SONUÇLANDI

yaşam dalında birinciliği Yarışmanın siyah beyaz vahşi edal (51) kazandı ve Norveçli fotoğrafçı Björn Stu k için kar kartallarının yuva Stuedal fotoğrafı çekebilme irmesi gerektiğini anlattı. yaptığı bir bölgede saatler geç Kutub Uddin tarafından çekilen fotoğraf, "Büyük ve Yakın Çekim" kategorisinde kazandı. ilen fotoğraf, Terry Donnelly tarafından çek u. old ci "Spor" kategorisinde ikin

ilen fotoğraf, Terry Donnelly tarafından çek ı. "Doğa" kategorisinde kazand Kitty Cohen tarafından çekilen fotoğraf, "Seyahat" kategorisinde kazandı.

ilen fotoğraf, "Olaylar" Jaime Mezquida tarafından çek kategorisinde ikinci oldu.

44

DERGİSİ


2018 GRAMMY

ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU! Müzik dünyasının en prestijli ödüllerinden bir olarak kabul Grammy Ödülleri'ni kim kazandı sorusunun cevabı belli oldu. ABD'nin New York şehrindeki Madison Square Garden'da düzenlenen törende 2018 Grammy Ödülleri sahiplerini buldu.

Yılın Albümü - 24K Magic - Bruno Mars Yılın Kaydı - 24K Magic - Bruno Mars Yılın Şarkısı - That’s What I Like - Bruno Mars En İyi Albüm Mühendisliği - 24K Magic - Bruno Mars En iyi Rap Şarkısı - Humble - Kendrick Lamar En iyi yeni sanatçı - Alessia Cara En İyi Solo Pop Performansı - Shape of You - Ed Sheeran En iyi dans/elektronik müzik albümü - 3-D The Catalogue - Kraftwerk En iyi dans kaydı - Tonite - LCD Soundsystem En iyi caz vokal albümü - Dreams and Daggers - Cécile McLorin Salvant En iyi rock şarkısı - Run - Foo Fighters En iyi Latin pop albümü - El Dorado - Shakira

DERGİSİ

45


2018 İlkbahar Yaz sezonu bomba gibi geliyor Çok dinamik, çok renkli, 80’ler 90’lar, sınır tanımayan, faklı tarzların bir biri ile uyumunu göreceğimiz çok yenilikçi bir moda dönemi bekliyor bizi… 2018 İlkbahar Yaz sezonunda bizi neler karşılıyor? Hangi detaylar, hangi renkler trend olup adından söz ettirecek, hangilere sezona damga vuracak? Bizi kış soğukluğundan kurtaracak ve renkleriyle canlandıracak olan güzel bir sezon merak edenler için işte 2018 İlkbahar Yaz trendleri… Ekoselerin gücü Sık sık göreceğimiz ekose takım elbiselerde, gömleklerde, salaş pantolon ve oversıze kazaklar da ekose desenini görüyoruz. Özellikle dikkat çeken mor, pembe gibi renklerin ekose ile buluştuğu çok sayıda model bu sezonçok kullanılacak. 2018 erkek yaz modası ile sizleri daha renkli ve salaş kombinler bekliyor olacak.

Pardösü ile cool bir görünüm yakalayın 2018 ilkbahar yaz sezonunda erkeklerin üzerinde diz altı veya ayak bileklerine kadar uzanan ince formlarda, farklı renk ve desenleriyle pardösüler göreceğiz. Bu sezon erkeklerde özellikle hardal ve çivit mavisinin popülerliği pardösülere de yansıtılarak sade ve şık bir görünüm kazandıracak.

2018 İLKBAHAR-YAZ SEZONUNUN EN POPÜLER RENKLERİ Dünyaca ünlü, tescilli renk sistemiyle tanınan ‘’Pantone Renk Enstitüsü’’ modanın, teknolojinin, tüketici tercihlerinin ve sosyal medyanın eğilimleri temel alarak 2018’in en trend renklerinin bulunduğu raporu paylaştı. Ultraviyole; Pantone Renk Enstitüsü kozmik dünya ve gelecekten ilham alarak 2018 yılının rengini mavi ve kırmızının birleşiminden olan ‘ultraviyole’ olarak adlandırdığı mor rengini belirledi. Bu rengin belirlenmesinde en önemli unsur ise uçsuz bucaksız ufku temsil etmesi… Meadowlark; Sarının en güzel tonu… Cherry tomato; enerji ve ateşi temsil eden kırmızının tonu. Little Boy Blue; gökyüzünün huzurunu yansıtan bir mavi Chili Oil; Bordonun en güçlü tonu… Pink Lavender; Pembenin romantik ve yatıştırıcı bir tonu… Bloomin dahlia; İlkbaharı yansıtan bir renk tonu Arcadia; içinde mavi tonları barındıran bir yeşil Kamuflaj popülerliği devam ediyor Kamuflaj yeni renk ve kombinasyonlarıyla 2018 İlkbahar-Yaz sezonunda hakimiyetini sürdürüyor. Kamuflaj desenlerinin kullanıldığı tasarımlarda haki ve kahverengi tonlarıyla beraber beyaz, açık ve koyu gri tonları ile gök ve deniz mavisi renkleri de yer alıyor. Kamuflajın kullanıldığı tişörtler ve eşofmanlar, fermuar ve kapüşonlu süet bomber ceketler ön plana çıkıyor.

46

DERGİSİ


Geçmeyen, eskimeyen denim modası Her sezon iddiasını koruyan denim parçalar; bu sezon da moda severlerin gözde parçası olmaya aday! Beyazıyla, siyahıyla, püsküllüsüyle, desenleriyle moda sahnesinde asla inmeyecek olan denim modelleri, zenginleştirilerek denim trendine farklı bir bakış açısı kazandırıyor.

Işıl ışıl payetler Basit ve güzel nasıl olunurun cevabı ışıldayan payetlerde saklı! Gece kıyafetlerinde çok uğraşmadan, sade ama gecenin ışık saçanı olmak istiyorsan payetler yardımına koşuyor. İster gece ister gündüz şıklığında ufak dokunuşlarla sezonun trendini yakalayabilirsiniz. Puantiyelere tekrar merhaba! Geçen sezonlardan dolabımızın baş tacı puantiye bu sezonda popülerliğiyle sadeliğimize ufak noktalarla dokunuş yaparak kıyafetlerde ve aksesuarlarda farkını ortaya koyacak.

Metalik rüzgârı Yaz mevsiminin ışıltısını kıyafetlere uyarlarlayan tasarımcılar bu sezonda da kahverengi metalinden gri metallerine kadar tüm renkleriyle ve farklı formlarda kişilerin kullanımına sundular. Sarıp sarmayalayan aksesuarlar Sade ve salaş kıyafetleri hareketlendirmek, bel inceliğini ortaya çıkararak zarafeti yakalamak isteyenler için bu sezon kemeler, korseler hatta bel çantaları vazgeçilmez aksesuarlar arasında yer alıyor.

Takım elbiselerin hâkimiyeti… Salaş ve dökümlü takımlarla başlayan takım elbise trendi, ilkbahar ve yaz sezonunda da farklı renk alternatifleriyle hakimiyetini sürdürüyor. Podyumlardan sokaklara taşınan, feminen ve şıklığı vurgulayan bu takımlara gardolaplarınızda yer açın!

DERGİSİ

47


SpaceX'in tuhaf serüveni ABD merkezli uzay aracı ve roket üreticisi SpaceX, kargosunda spor otomobil taşıyan dünyanın en güçlü roketi Falcon Heavy'i başarıyla uzaya fırlattı. Bu yazıyı okurken Tesla Roadster araba, içindeki cansız mankenle, hoparlörden David Bowie’nin şarkısını çala çala Mars’ın yörüngesine doğru ilerliyor. Kiraz kırmızısı elektrikli Tesla’nın tekerleri uzay giysilerinden yapılmış, yolcunun kemeri de takılı. “Astronot” şoförün yanına da uzaylılarla karşılaşırsa diye kullanışlı bir not iliştirilmiş: “İnsanlar tarafından Dünya’da yapılmıştır.” Arabanın ön panosuna “Panik olma!” yazılı Photoshop’da yapılmış başarısız bir resim gibi dursa da, fotoğraflar gerçek. SpaceX şirketinin kurucusu ve bu büyük şovun mimarı Elon Musk bile, yaşananları şaşkınlıkla izliyor. Musk’ın “Çılgınca şeyler gerçek olabiliyormuş” demesi de bundan.

48

DERGİSİ


MUSK MARS’A GİTMEK İÇİN TARİH VERDİ Çılgın buluşları ve ileriye yönelik fikirleriyle adından söz ettiren Elon Musk, Mars’a gitmek için 2019’da denemelere başlayacağını söyledi. SpaceX’in kurucusu Elon Musk, SXSW Konferansı’nda “Mars’a gitmek insanlığın kurtuluşu.” dedi ve insan taşımacılığı olarak kullanılacak roketinin ilk adımı olan BFR roketini tanıttı. İnsanlığı Mars’a taşıyacak olan BFR gemisinin geliştirilme sürecinde her şeyin yolunda gittiğini belirten Musk, “2019’un ilk yarısı itibariyle test sürecine başlayabiliriz.” dedi. Bu gelişme üzerine yoğunluklarını geliştirdiklerini belirten Musk, “Gezegenler Arası Taşıma Sistemi, 106 metre uzunluğunda ve 9 metre genişliğinde bir koloni taşıma gemisi. Bir itici roket ve bir de uzay gemisi olacak şekilde iki bileşenden oluşuyor.” ifadelerinde bulundu.

“TARİHİ DAHA TEMKİNLİ OLARAK VERİYORUM” Projeler için tarih verme konusunda sınıfta kalan Elon Musk, bu eleştrilere, “İnsanlar projeler hakkında çok optimistik zaman çizelgelerim olduğunu söylüyor. O nedenle 2019’un ilk yarısı şeklindeki test tarihini biraz daha temkinli olarak veriyorum.” dedi.

DERGİSİ

49


Uzayda kurulacak ilk ülke Asgardia’ya bakın!

Dünyanın yörüngesinde kurulacak ilk bağımsız ülke olan Asgardia’nın adı İskandinav mitolojisindeki tanrı Odin’in hüküm sürdüğü Asgard’dan esinlenerek adı verildi. Asgardia için başvurular yarım milyona ulaştı.

Asgardia’nın resmi internet sayfasında yer alan bilgilere göre, en çok başvuru 31 bin 853 ile Çin’den yapıldı. Çin’i 29 bin 82 başvuru ile Türkiye takip etti. İstanbul ise 10 binden fazla başvuruyla en çok başvuru yapılan kent oldu.

Uzayda ‘Asgardia’ isimli bir ülke kurmayı hedefleyen proje geçtiğimiz yıl Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen bir etkinlikte tanıtılmıştı.

Türkiye’den en çok başvuru yapılan kentler sıralamasında İstanbul’u 3 bin 564 ile Ankara ve 2 bin 868 ile İzmir izledi. İstanbul’dan başvuru yapanların %77’si erkek ve bu kişilerin %85’i, İngilizceyi ileri seviyede konuşabiliyorlar.

Tarihin ilk uzay ülkesi Asgardia’nın hayata geçtikten sonra BM’ye bağlı kendi yasaları ile yönetilen bir ülke olması planlanıyor. 100 bin kişiye ev sahipliği yapması planlanan ülke için başvurular 500 bine ulaştı.

50

DERGİSİ

Ancak başvuru yapan kişilerin kurayı kazanması durumunda ülkelerine ait vatandaşlıklarından vazgeçmeleri gerekecek.

Ekibin açıklamasına göre, uluslararası anlaşmalar kapsamında Başvuru sayısı 100.000’i geçtiği takdirde Birleşmiş Milletlere devlet statüsü için de başvuru önünde bir engel kalmayacak. Asgardia bir Uluslararası Uzay İstasyonu’na benzeyecek olsa da ISS’den çok daha farklı bir yapıya sahip olmayı hedefliyor. Uluslararası yasaların ise uzayda yeni bir devletin kurulması gibi ilk defa dillendirilen bu isteğe nasıl cevap vereceği henüz cevap bulmuş değil. İskandinav mitolojisinden tanrı Odin’in hüküm sürdüğü Asgard’dan esinlenilerek isimlendirilen ülke için ilk adımın atılacağı tarih ise hala gizemini koruyor.


GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİ Microsoft, Profesyonel Çeviri Yapan Yapay Zeka Geliştirdi Microsoft’un Çinceden İngilizceye çeviri yapmak için geliştirdiği yapay zeka haberleri profesyonel bir insan kadar iyi çeviriyor. Çeviri geleneksel olarak, sihirli insan dokunuşlarına ihtiyaç duyan bir iş gibi kabul edilirdi. Ancak, Microsoft’un yeni yapay zekası Çinceden İngilizce’ye metin çevirisinde oldukça başarılı bir iş çıkardı. Teknoloji devinin bir sonraki hedefi Çinde’ki tüm gerçek zamanlı haberleri İngilizce’ye çevirmek.

Çin, Bin Kilometre Hıza Ulaşacak Tren Üretecek Çin’de saatte bin kilometre hıza çıkabilecek olan maglev tren, bu alanda bir rekora imza atacak. Çin’in Jiaotong Üniversitesi, ultra yüksek hızlı bir tren için 45 metrelik bir test döngüsü inşa etti. Manyetik kaldırma teknolojisine sahip olan ve raylara değmeyecek olan maglev trenin, saatte 1000 km hıza çıkacak.

Uçan Taksi Görücüye Çıktı Google’ın eş kurucusu ve Alphabet CEO’su Larry Page’in otonom uçan taksi şirketi, ilk aracı olan Cora’yı ilk kez görücüye çıkardı. Sürücüsüz olarak uçan Cora, saatte 150 km hıza ulaşabiliyor ve tam dolu piliyle 100 km yol kat edebiliyor. Dikey olarak iniş ve kalkış yapabilen taksiler herhangi bir piste ihtiyaç duymuyor. Yeni Zelanda Araştırma, Bilim ve İnovasyon Bakanı Megan Woods, Cora taksilerinin ülkenin 2050 yılında sıfır emisyona ulaşma hedeflerini destekleyeceğine dikkat çekiyor. Yeni Zelanda ve Kitty Hawk arasında yapılan anlaşma kapsamında, Cora taksilerinin resmi sertifikalandırma süreci başlıyor. Taraflar ülkedeki ilk uçan taksi ağının üç yıl içerisinde hayata geçirilmesini planlıyor.

Apple, yeni iOS ve macOS'u 4 Haziran'da duyuracak Apple Dünya Geliştiriciler Konferansı 4 Haziran’da San Jose’de başlıyor. Apple bu yıl düzenleyeceği geliştiriciler konferansında hem MacOS hem de yeni iOS sürününe dair birçok yenilik tanıtabilir. WWDC her yıl milyonlarca geliştiriciye iPhone, iPad, Apple Watch, Apple TV, Mac ve HomePod için tüm Apple platformlarında nasıl yeni deneyimler geliştirebileceklerini öğrenme fırsatı sunuyor. SiriKit, HomeKit, HealthKit, GymKit, MusicKit, ResearchKit ve CoreML gibi geniş bir yelpazedeki kapsamlı geliştirici API’leri geliştiricilerin kullanıcılara sağlıktan evlerine, gezmeye, alışverişten öğrenmeye kadar her şeyi kontrol etmelerine yardımcı olmak için kullanabilecekleri yeni yollar sunuyor.

DERGİSİ

51


TÜRK SPOR TARİHİNİN UNUTULMAZLARI Sinan Şamil Sam

“Boğazın Boğası” lakabıyla tanındı. Yaptığı 35 maçın 31‘ini kazandı. Bu galibiyetlerden 16’sını nakavtla elde etti. 20 Kasım 2004′te Güney Almanya’nın Kempten kentinde Rus boksör Denis Bakthov’a karşı ringe çıktı. Bakhtov’u onuncu raundda nakavtla yenerek WBC klasmanında Dünya Kıtalararası Ağırsiklet Boks Şampiyonluğu unvanının sahibi oldu.22 Şubat 2005‘te bu kez Berlin WBC Dünya Kıtalararası Ağırsiklet Boks Şampiyonası unvan maçında rakibi Lawrence ClayBey’i yenerek galibiyete kavuştu.

Ramil Guliyev

Londra’da düzenlenen 2017 Dünya Şampiyonası’nda 200 metre final yarışında 20,09 luk derecesiyle 1. olarak Türkiye’ye bu alanda ilk altın madalyayı getiren isim olmuş ve tarihe geçmiştir.

Semih Saygıner

Cenk Tosun

Everton kulübüne transfer olan Cenk Tosun, Türk futbol tarihinde yurt dışına satılan en pahalı yerli oyuncu olmuştu. (22.000.000 € + bonuslar )

1964 doğumlu Semih Saygıner dünyanın en başarılı 3 profesyonel bilardo oyuncusundan biri. 1994’te ilk Dünya Bilardo Şampiyonluğunu kazanan Saygıner, dünyada “Mr. Magic” (Bay Sihir) ya da “The Turkish Prince” (Türk Prensi) lakaplarıyla da tanınıyor. Türkiye’de bilardonun bir federasyon sporu haline gelmesini sağlayan Saygıner, Hollanda liginde 9 yıl, Portekiz liginde 3 yıl profesyonel oyunculuk yaptı. Saygıner, bilardo literatürüne “Semih Saygıner Magic Shots” (Semih Saygıner’in Sihirli Vuruşları) olarak geçmiş 42 özel vuruş tekniğine sahip.

52

DERGİSİ


Nevin Yanıt

Barcelona'da düzenlenen 2010 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda 100 metre engelli koşusunda yarı final ve finalde kendisine ait Türkiye rekorlarını yenileyerek 12.63 saniyelik derecesiyle Avrupa Şampiyonu oldu.

Nurcan Taylan Mirsad Türkcan

Türk oyuncularının NBA akımını başlatan basketbolcu. ABD Profesyonel Basketbol Ligi’nde (NBA) oynayan ilk Türk basketbolcusu olarak tarihe geçti. 1994 Yılımda Avrupa da en iyi genç basketbolcu ünvanını kazanan Mirsad Türkcan, 1994, 1997, 2001, 2003‘de Avrupa da En iyi Ribaundcu ünvanını elinde bulunduruluyor.

Halterde 6 Avrupa ve 2 Dünya rekoru kırdı. 2004 yılında Atina'daki Olimpiyatlar'da 48 kiloda dünya ve olimpiyat rekoru kırarak altın madalya kazandı.

Doğan Babacan

Türk futbolcu ve hakem.FIFA Dünya Kupası finallerinde maç yönetmiş ilk Türk hakemdir. Futbola Beşiktaş Genç Takımı'nda başladı (1946).Beyoğluspor, Karşıyaka, Kasımpaşaspor,Emniyet ve Hacettepe kulüplerinde futbol oynadı. Hakemliğe 1955'te başladı. Münih 1972 Olimpiyat Oyunları ve 1974 FIFA Dünya Kupası'nda görev aldı.1974 FIFA Dünya kupasında Şili'li futbolcuya gösterdiği kırmızı kartla FIFA Dünya Kupası tarihinin ilk kırmızı kart gösteren hakemi oldu. 1975 Süper Kupa finalini, 1974 ve 1977'de Şampiyon Kulüpler Kupası Yarı final maçını, 1978'de UEFA Kupası yarı finalini yönetti. FIFA kokartını 10 yıl taşıdı 1978 yılında hakemliği bıraktı.

Fenerbahçe Basketbol Takımı İlk kez bir Türk takımı Eurolig şampiyonu, Zeljko Obradoviç’in öğrencileri bir ilke imza attı ve tarihte ilk defa bir Türk takımı ‘Eurolig Şampiyonluğu’ unvanını kazandı.

DERGİSİ

53


İdeal Öğrenci yurtlarında Kalmış Olanların Çok İyi Bildiği 10 Durum

54

DERGİSİ


Bazen anlam veremediğin ama çok eğlendiğin şeyler yaparsın. Samimi arkadaşların varlığı, o odayı sıcacık bir yuva haline getirir. Enstrüman çalabilenlerin odaları asla boş kalmaz. Kantinler ve kahvaltılar en büyük sosyalleşme alanlarından biridir. Yemeğini asla tek başına yemezsin. Güzel havalarda bahçede eğlenerek saatlerini harcayabilirsin. Odalarınız rahat ve konforludur kendinizi ayrıcalıklı ve mutlu hissedersiniz Vize ve Final haftası ders notlarını hemen bulabilirsiniz. Anne ve Babalarınızın gözü arkada kalmaz Yıllar sonra buluştuğunda yurt arkadaşlarınla maziyi anmak büyük keyif verir. DERGİSİ

55


İlkbaharın Gelmesiyle Başlayan

Türkiye'nin En Güzel Festivalleri

Müziğin, sanatın, yemeğin ve eğlencenin birbirine karıştığı, birbirinden güzel bir sürü yarışmanın yapıldığı ve herkesin bir daha gitmek için can attığı festivaller ilkbaharın gelip havaların ısınmasıyla tekrar başladı. Güzel havanın keyfini çıkarıp, yeni şeyler denemek ve çok eğlenmek için bu festivalleri kaçırmamak gerekiyor.

ENGİNAR FESTİVALİ diyesi'nin Enginar Festivali, İzmir ve Urla Bele inar Eng n. asyo aniz org ortaklaşa yaptığı bir ival fest bu a, Url konusunda iddialı olan ı daha sayesinde çiftçinin ürünleriyle halk tiğiniz Geç . miş efle hed kolay buluşturacağını ivale fest n ana kaz s'ı yıl Shining Star Award bu rakam 2 60 bin kişi katılmıştı. Bu seneyse yor ükü katına çıkacak gibi göz

HOLIFEST

F ES

VA

Lİ Hindistan'ın geleneksel eğlencesi olan Holi, malumunuz çok renkli bir eğlence. Beyaz ve bir daha giymeyeceğiniz kıyafetlerinizi giymenizi tavsiye eder, iyi eğlenceler dileriz.

EDİRNE BANDO FESTİVA Lİ ansına Edirne Bandosu'nun harika perform ka baş e ivald fest ıca Ayr . şahit olabilirsiniz lan katı ak olar uk kon en lerd şehirlerden ve ülke var. da rı mla takı bando

56

DERGİSİ


OSMA

NLI Çİ LEĞİ FESTİ VALİ

n Ereğli'de yetişen bu çilek, "Kralları lde çeşitli tiva Fes . iyor bilin da meyvesi" olarak niyor. yarışmalar ve etkinlikler düzenle ğli'nin mis Ere tüm ıysa yan el Festivalin en güz gibi çilek kokması.

GURMEFE

ST

STİ

FE

VA L

İ

ROCK FESTİVALİ

Yemek yemeyi sevenler ve yeni tatlar keşfetmek isteyenler için muhteşem bir fırsat. Sadece yemekle kalmayıp müziğin ve eğlencenin de tadını çıkarmak için gidebilirsiniz.

Bu sene ikinci defa düzenlenecek olan Çukurova Rock Festivali eğlenceli ve renkli anlara tanıklık ediyor.

KİRAZ FESTİVALİ

Kortejle beraber başlayıp festivalde karnaval havasında devam eden en güzel şeyler konserler, yarışmalar ve birbirind geçen bu satan stantlar var. Çok eğlenceli seneyi iple festivale bir kez giden bir sonraki takal gibi çekiyor. Ayrıca etrafın mis gibi por lliklerinden. kokması da festivalin en güzel öze bir alternatif. Baharı karşılamak için çok güzel

PORTAKAL

ÇİÇEĞİ F ESTİVALİ

1962'den bu yana kutlanan bu festival önce Kiraz ramı Cümbüşü ardından da Kiraz Bay z Kira e diys olarak adlandırılmış. Şim tejle Kor or. Festivali olarak kutlanıy başlayıp, eğlenceli bir hafta yaşatan serlere festival çeşitli yarışmalara ve kon . ıyor yap de ev sahipliği

DERGİSİ

57


DETOKS İLK BAHARDA KENDİZİ YENİLEYİN

Doğa ilkbaharda kendini nasıl yeniliyorsa sizde kendinizi içerden başlayarak yenileyebilirsiniz. İlkbahar, vücutta en güzel ''bahar temizliği'' yapılan zamanlardır. Hücreler kolayca yenilenir, metabolizma sindirimi daha çabuk gerçekleştirir. Kış mevsiminde yorulan vücudumuzu dinlendirmek ve her nefes alışımızda soluduğumuz zehirli atmosferin oluşturduğu toksinlerden kurtulmanıza yardımcı olabilecek en güzel yöntem detoks!

DETOKS NEDİR?

Detoks kısaca vücuttan ihtiyaç olmayan maddeleri ve ödemleri attırarak vücudun rahatlamasın sağlayan kısa zamanda hızlı ve etkili sonuçlar veren bir beslenme programıdır.

Detoks Programları Kaç Gün Uygulanır?

Detoks programı kişinin kendi isteğine göre belirlenip disiplinli bir şekilde uygulanması gerekir. Genelde en çok kullanılan detoks programları 3,5 ve 7 günden oluşur. Kişi kendi vücut direncine ve beslenme düzenine göre ayarlayabilir.

Detoks Hangi Durumlarda Yapılır?

• Vücut temizliği ve bakımı • Enerji düşüklüğü, yorgunluk ve halsizlik • Bağışıklık sistemi zayıflığı, sindirim sorunları • Kilo alma, iştah açıklığı • Sebepsiz baş ağrıları • Uykusuzluk, sinirlilik

58

DERGİSİ

Detoks Programını Uygularken Yapmanız Gerekenler!

• Su tüketimini arttırın. • Karbonhidrat ve proteine ara verip meyve, sebzeye ağırlık verin. • Çay ve kahve yerine bol bol taze sıkılmış meyve ve sebze suyu için. • Detoks programını mutlaka bir hafif ama etkili bir egzersiz programı uygulayın.

Detoks Sonuçları Nelerdir?

• Vücuttaki kan temizlenir. • Daha canlı ve parlak bir cildiniz olur. • Kişinin enerjisini yükseltir. • Bağırsakları harekete geçirerek sindirim sisteminin düzene girmesine yardımcı olur. • Ödem ve toksinleri vücuttan atarak kilo vermeye yarar. • Yaşlanmada en etkili olan toksinleri vücuttan attığı için gençleştirir.


Kanserden koruyan

Mucizevi sebze ve meyveler Düzenli bir şekilde bu gıdaları tüketerek kanser hastalığına karşı bağışıklık güçlendirebilir, kanser hücrelerini öldürebilirsiniz! İşte elimizin altındaki deva yiyecekler.

N FESLEĞE r. Enerji verir. İştah iği ile vücudu rahatlatı

Sakinleştirici özell dönmesini erir. Öksürüğü ve baş açıcıdır. Hazımsızlığı gid ı sokmasında ralara karşı faydalıdır. Ar keser. Ağız içindeki ya gazlarını yı yapılıp içilirse bağırsak zehrin etkisini azaltır. Ça yo los nlarla Fesleğen ile hazırlanan giderir. Cildi rahatlatır. ndirir. ırsa saç köklerini güçle saç derisine masaj yapıl âyetlerini azaltır. Fesleğen yağı selülit şik

AHUDUDU

dışarı atar, kanı temizler. Vücuttaki toksin maddeleri ürücü etkisi nedeniyle Vücuda dinçlik verir. Ateş düş Romatizma, nıkris, ateşli hastalıklarda faydalıdır. ına karşı yararlıdır. kansızlık ve verem hastalıklar bol miktarda A vitamini Olgunlaşmış, taze Ahududu kuları sıkılaştırıcı ve barındırır ve çok faydalıdır. Do güçlendirici etkisi vardır.

İBER KIRMIZteIn B ve C vitamini

Beta karo besin açısından zengin bir ğışık olan Kırmızı biber ba rek vücudun sistemini güçlendire de kolera hastalıklara, özellikle lara, karşı gibi bulaşıcı hastalık dirimi direncini ar ttırır. Sin açıcı etkisi kolaylaştırıcı ve iştah vardır.

KİVİ

lık in olan kivi vücudun ve bağışık Lif açısından da zengin bir bes na iyi gelir. ve grip gibi soğuk algınlıkları sistemini güçlendirir. Nezle seri a faydalıdır. Başta göğüs kan Nefes açıcı etkisi ile astımlılar uyucudur. una ve ilerlemesine karşı kor olmak üzere, kanser oluşum nını nu ve kandaki kolesterol ora Kan basıncını dengeler. Tansiyo mide ve kanı temizler. Kansızlığa ve düşürür. Karaciğeri çalıştırır ltır. manın ciltteki belirtilerini aza rahatsızlıklarına iyi gelir. Yaşlan

DOMATES

Özellikle lif açısından zengin kabuklarıyla yenildiğinde sindirimi kolaylaştırır. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Kanı temizler. Kanseri, özellikle de prostat kanserini önlemede çok etkilidir. Kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Damar sertliği ve romatizmaya iyi gelir. Yaşlanmayı geciktirir. Cilde tazelik verir.

DERGİSİ

59


KİM NE

OKUYOR İZLİYOR

STEFAN ZWEIG

BURAK AKSAK

Rastlantı sonucu eline geçtiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutkusu yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.’nin öyküsüdür görünüşte Satranç. Ama derinlerde bir veda mektubudur aslında.

Zaman döngüseldir ve farklı seçimler yapsan da aynı hayatı yasarsın. Sana verilmiş¸ bir ömür vardır. Bu dünyadaki zamanın bellidir. Ve her şey bir denge içindedir. Biz... Daha doğrusu ben, o dengeyi bozdum…”

Satranç

Leyla ile Mecnun

SONSUZLUK SAVAŞI Vizyon Tarihi : 27 Nisan 2018 Tür : Macera, Aksiyon Oyuncular : Robert Downey, Chris Hemsworth, Mark Ruffalo

LANETLİ KONAK Vizyon Tarihi : 27 Nisan 2018 Tür : Korku Oyuncular : Charlotte Vega, David Bradley, Moe Dunford

4N1K -2

KHALED HOSSEINI

MALCOLM GLADWELL

Emir ve Hasan, Kabil’de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir’le Hasan’ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının...

Başarılı insanlar hakkında anlatılan bir hikâye vardır; onların zeki ve hırslı oldukları söylenir. Outliers’te Malcolm Gladwell başarının gerçek hikâyesinin bundan çok farklı olduğunu ve bazı insanların neden başarılı olduğunu anlamak için...

Uçurtma Avcısı

60

DERGİSİ

Çizginin Dışındakiler

Vizyon Tarihi : 4 Mayıs 2018 Tür : Komedi Oyuncular : Gözde Mutluer, Atakan Hoşgören, Burak Yörük

GÖKLERDEKİ KAHRAMAN Vizyon Tarihi : 25 Mayıs 2018 Tür : Savaş filmi Oyuncular : Hilmi Cem İntepe, Gizem Karaca, Miray Daner


2018 Oscar ödülleri sahiplerini buldu. Los Angeles'taki Dolby Tiyatrosu'nda, Jimmy Kimmel'in sunumuyla gerçekleştirilen 90. Oscar Ödül Töreni'nde kırmızı halı rüzgârından sonra Oscar kazananlar da açıklandı. En İyi Film The Shape of Water En İyi Yönetmen Guillermo del Toro (The Shape of Water) En İyi Erkek Oyuncu Gary Oldman (Darkest Hour) En İyi Kadın Oyuncu Frances McDormand (Three Billboards Outside Ebbing, Missouri) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Sam Rockwell (Three Billboards Outside Ebbing, Missouri) En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Allison Janney (I, Tonya) Yabancı Dilde En İyi Film A Fantastic Woman En İyi Animasyon Filmi Coco En İyi Belgesel Film Icarus En İyi Kısa Animasyon Filmi Dear Basketball En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı Darkest Hour En İyi Kostüm Tasarımı Phantom Thread En İyi Film Kurgusu Dunkirk En İyi Özgün Senaryo Get Out En İyi Görüntü Yönetimi Blade Runner 2049 En İyi Uyarlama Senaryo Call Me By Your Name En İyi Ses Miksajı Dunkirk En İyi Ses Kurgusu Dunkirk En İyi Kısa Film (Canlı Aksiyon) The Silent Child En İyi Prodüksiyon Tasarımı The Shape of Water En İyi Görsel Efekt Blade Runner 2049 En İyi Kısa Belgesel Heaven is a Traffic Jam on the 405 En İyi Film Müziği The Shape of Water En İyi Özgün Şarkı Kazanan: Remember Me (Coco)

DERGİSİ

61


'Duck Hunt' aslında iki kişilik bir oyundur. İkinci oyuncu ördeği kontrol eder.

Bal güneş görmediği sürece asla bozulmaz • Kaju olarak bi ldiğimiz çerez as lında kaju meyve • Gökyüzündek sinin sapıdır. i yıldız sayısı dü ny a üzerindeki tü kum tanesi sayı m plajlardaki sından fazladır. • Plüton keşfed ildiği tarihten it ibaren bir kez bi etrafında tam tu le güneşin r dönmemiştir. Bu yüzden artık gezegen olarak bir kabul edilmiyor. • Ananas aslında meyve değildir ve tarlada bu şe • Su aygırının kilde büyür. sütü pembe renk lidir. • Mavi balinalar ın kalbi o kadar büyüktür ki bir atardamarları iç insan erisinde rahatlık la yüzebilir. • Kuzey Kore ile Finlandiya'yı ayıran tek ülke • Mario blokları Rusya'dır. eliyle kırar, kafa sıyla değil. • 19. yüzyıldak i tüm insanlar, şu an 2 dakikada çe fotoğraflar kada kilen r fotoğraf çeke memişti. • Bin saniye ya klaşık 16 dakika, bir milyon saniye gün, bir milyar yaklaşık 11 saniye yaklaşık 32 yıl ve bir tr yaklaşık 32.000 ily on saniye yıl eder. • İnsan DNA'sı %50 oranında m uz DNA'sı ile ay • Fareler ve at nıdır. lar kusamaz. • İnsanoğlunun vücudundaki en güçlü kas, çene • Peynir ve bitt kasıdır. er çikolata, diş çü rümesini önler. • İran ordusu, 2007 yılında 14 sincabı ajan oldu gerekçesiyle tu kları tukladı. • Tat alma duyu muzun renklerle büyük bir ilişkis • Japonya'da ar i var. tık kullanılmayan bi r tren istasyonu, tek bir kızın okul yalnızca a gidebilmesi iç in çalışıyor.

62

DERGİSİ

Karpuz, kızartıldığında veya fırınlandığında tanecikli yapısını kaybeder ve et yerine tüketilebilir.

Kuğular, hayatlarını tek partnerle geçirirler. Dahası, partneri ölen bir kuğu üzüntüden hayatını kaybedebilir.


Eğer bir bezelyeyi burnunuzdan çekerseniz, ciğerlerinizde filizlenip büyüyebilir.

Yavru filler, bazen öfke nöbeti geçirir ve kendilerini çamurun içine atarlar. Yasalara göre; Belçika'da her ilkokul öğrencisinin mızıka dersi alması zorunludur.

kokusu, aslında k li a t e m ın n a r Pa etkileşime e il ır k a b a y e demir v ücut yağlarının v n a n la a ç r a p girince oku. yol açtığı bir k

Bir erkek penguen bir dişi penguene aşık olduğunda, tüm sahili mükemmel çakıl taşını bulmak için arşınlar ve bu taşı dişisine sunar

ir aslında b ı ığ t ıs f ğın Yer ve topra ir d il g la bak üyür altında b

DÜNYANIN EN'LERİ Asya • En büyük kıta – k kıtası Avustralya çü rktika • Dünyanın en kü yaşamayan kıta Anta an ins ve e ülk e ind • Üzer k adası: Grönland • Dünyanın en büyü Mercan Denizi • En büyük deniz – nizi k gölü – Hazar De • Dünyanın en büyü lalesi k şelalesi: Iguazú Şe yü bü en ın an ny Dü • nehri – Nil Nehri • Dünyanın en uzun erest Dağı • En yüksek dağ: Ev tarktika • En büyük çöl – An k Sahra k sıcak çölü – Büyü • Dünyanın en büyü Rusya • En büyük ülke – k ülkesi: Vatikan • Dünyanın en küçü sya n ülkeler:Çin ve Ru • En çok komşusu ola i olan ülke: Kanada • En uzun kıyı şerid a ülke: Avustralya • Dünyadaki tek kıt n • En zengin ülke: Çi lu va • En fakir ülke:Tu ş ülkesi – Norveç mi • Dünyanın en geliş e: Nijer • En geri kalmış ülk in adamı: Bill Gates • Dünyanın en zeng nüfuslu ülke: Vatikan • Dünyadaki en az alık şehri: Tokyo • Dünyanın en kalab life ek binası : Burç Ha • Dünyanın en yüks Tower y Sk ek kulesi: Tokyo • Dünyanın en yüks a lin k hayvanı: Mavi Ba • Dünyanın en büyü

DERGİSİ

63


UĞRAŞMADAN DERS NOTU BULMAK GİBİ

TAVUK SOTE

Yapılışı Öncelikle tavukları jülyen usülü ya da küp küp doğrayın. Tencereye çok az yağla ısıtıp tavukları hafif sulu kalacak şekilde kavurun. Sonrasında soğan ve sarımsağı ekleyin ve kavurmaya devam edin. Biber ve domatesleri de ekleyerek 5 dakika boyunca kapağı kapalı vaziyette pişirin. Sonrasında sıcak suda erittiğiniz salçayı, tuz ve baharatları da ekleyerek suyunu çekene kadar pişirin. Tavuk soteniz hazır.

Malzemeler: Yarım kilo tavuk göğsü 1 tane soğan 3 sivri yeşil biber 2 diş sarımsak 2 tane domates 1 tatlı kaşığı salça 1 tatlı kaşığı sıvı yağ Birer çay kaşığı tuz, Karabiber, Kırmızıbiber

64

DERGİSİ



TERARYUM Kendi

minyatür bahçenizi yaparak bunu masanızda sergilemek istemez miydiniz? O zaman aradığınız şey bir Teraryum!

Teraryum bir cam kap içinde yaşayan bitkilerin yer aldığı minyatür bir bahçedir. Bir teraryum aynı zamanda, bir ormanın, bir çölün, bir tropik ormanın minik kopyasıdır. Kısacası teraryumlar bir cam kap içinde yapılan, içinde değişik bitkilerin ve dekoratif objelerin konabileceği, ufak ekosistemlerdir. Anlatılanlara göre 1830‘larda botanik tutkunu Dr. Nathaniel Ward, Londra’nın kirli havasından hiç hoşlanmıyordu. Bir gün tesadüfen içlerinde torak kalıntısı kalmış kavanozların içerisinde bitkilerin daha rahat yetiştiğini gözlemledi. Bu gözlemle birlikte doğan teraryum modası ülkemizde de son 1 senedir çok popüler. Haliyle popüler olduğu fiyatlarda biraz tuzlu… Eşinize, ailenize ve sevdiklerinize 15-20 dakikada yapabileceğiniz bir teraryum hediye etmeye ne dersiniz?

66

DERGİSİ


Malzemeler

• Cam bir kap, fanus, büyükçe bir ampul veya kavanoz • Çakıl taşı, küçük süslü boncuk veya taşlar Aktif kömür, mangal kömürü (küf oluşumunu engeller.) • Torf toprak • Teraryuma uygun bitkiler • Süslemek için malzemeler

1.

YAPIM AŞAMALARI

Aşama fanuslarımızı hazırlayalım! Teraryumları satın alabileceğiniz gibi kendi zevkinize göre evinizde de yapabilirsiniz. Öncelikle ihtiyacınız olan bir fanus, kavanoz veya Teraryumunuzu oluşturacağınız herhangi bir kap. Büyük boy kavanozlar, cam demlikler de teraryum için yeterince uygun. Esas önemli olan seçtiğiniz kabın yeterince derin ve çalışmanıza uygun genişlikte olması. Bunun yanı sıra küçük kaseler, eski çay fincanları ve evinizde yeşillenmesini istediğiniz her türlü kap bu iş için uygun hale getirilebilir. Güzelce yıkanmış ve kurulanmış kabımız artık mini botanik bahçemiz olmaya hazır!

2.

Aşama Fanusumuzun temelini atalım! Kabın altına çakıl taşlarını veya küçük taşları bir miktar yerleştirin. Altta olan taşları kabın tabanında birikecek suları neme çevirme görevini üstleniyor böylelikle bitkimizin köklerinin çürümesini engelliyor. Çakıl taşlarından daha küçük hale getirdiğiniz aktif kömürleri, taşların üzerine serpiştirin. Böylelikle toprağın daha taze kalmasına yardımcı olmuş olabilirsiniz.

3. Son Olarak Teraryum Bakımında Dikkat Etmeniz gerekenler; Son Olarak Teraryum Bakımında Dikkat Etmeniz gerekenler; Çok fazla sulamayın. Hatta boş küçük bir spreyin içine koyduğunuz suyla bile yapabilirsiniz. Doğrudan güneş ışığına koymayın. Aydınlık ama güneşin altında olmayan bir ortam seçin.İçinde kuruyan ya da çürüyen dallar veya yapraklar gördüğünüzde hemen temizleyin.

Aşama küçük bahçemizi istediğimiz şekilde canlandıralım! Kömürlerin üzerine torf döküp elinizle bastırın. Torf yüzde yüz organik olan bir çeşit toprak ürünüdür. Toprak düzenleyici olarak da bilinir. Her çeşit bitkinin yetiştirilmesinde kullanılabilen ve bitki için en ideal büyüme ortamını oluşturacak topraktır. Daha sonra minik çukurlar açarak bitkilerinizi kabın içerisinde yerleştirebilirsiniz. Buradan sonrası tamamen sizin zevkinize ve de hayal gücünüze bağlı olarak şekilleniyor. 1,2,3 derken Teraryumunuz hazır! İçerisine çeşitli bitkiler ve figürler yerleştirerek istediğiniz minyatür bahçeyi oluşturabilirsiniz!

DERGİSİ

67


MERKÜR DÜNYAYA KAFA TUTMAYA GELİYOR! Ben Merkür, dünyaya kafa tutmaya geliyorum. Her yıl üç kere Retro yaparak akıllara ziyan olaylar yaşattığım gibi bu yıl için dört sefer geri hareketim olacak. İletişimi ve zihni yönettiğim doğrudur ama bu Retro başka türlü olacak. Beni ya çok seveceksiniz ya da hiç istemeyeceksiniz. Hayatınızın tutulmasını istemiyorsanız, benimle iyi geçinmeye çalışın, beni iyice anlayın! • Birileri birilerinin ayağını kaydırmaya çalışıyorsa, oyunlarını bozacağımı peşin hükümle göstereceğim. • Zihninizi kontrol etmenizde zorluklar çıkaracağım. • Düşüncelerinizi dile getirmek konusunda patavatsızlık dozunu aşmanıza neden olabilirim. • Konuları toparlamakta zorlanabilirsiniz. • İnsanları ve isimleri olmadık yerlerde karıştırmanıza sebep olabilirim. • Fevri hareket edenlere ise açık ara başına çorap örmeye gönüllü olacağım. • Hatalarını haksızlıkla kapatmaya çalışanlara hiç şans vermeyeceğim. • Başkasının başarısından nemalanmak isteyenlere haddini bildireceğim. • İlişkinizde problemleriniz varsa hiç olmadık konuşmaların zeminini hazırlayacağım. Ben Merkür, gökyüzünde yalnız değilim. Jüpiter Retro’sunu da arkama aldığım bu süreçte etki altına aldığım alanları daha da büyütecek ve genişleteceğim.

GEZEGENLERİN PRENSİ JUPİTER İyicil gezegen Jüpiter, gezegen kuşağının prensidir. Herkesin bildiği gibi bereket, itibar, genişleme, büyüme ve ekonomik şartlar konusunda bize yardımcı olur. Şimdi bilinenin aksine ezberi bozan gelişmeleri karşılamamıza neden olacak. Akrep döngüsüne eşlik etmesi ise kaçınılmaz olayları perde arkası yapmayacağını işaret ediyor. Kimilerini vezir kimilerini şah kimilerini ise mat etmenin yolunu ve fırsatını yakalayacak. Tüyleri ürperten, yürekleri sıkıştıran konuları net bir şekilde çözüme kavuşturacak ve geçmişin hatalarını eşeleyip bir nevi çözüme ulaştıracak. Bu süreçte insanlık namına çok ders alacağız. Toplumsal duyarlılığımız, bencil yanlarımızla birlikte ortaya çıkacak. Gride kalmak yerine ya siyah ya da beyaz olacağız.

Bu Döngüyü Yakından Takip Edin!

“Bunu da hallederim”, “bu işten de bir şekilde sıyrılırım”, “ne de olsa kazanırım”, “bir şekilde bu sınavı da atlatırım” diyerek işini bunca zaman şansa bırakanlar ve sırtını bu güvene dayananlar, özellikle sizler dikkatli olmalısınız. Merkür’ün ve Uranüs’ün devreye girmesi açıkçası karşınıza öfkeli ve iletişimi yüksek, hırslı, açıkları yakalamaya hevesli gelişmeler bırakacak. Bu yüzden siz siz olun tedbiri elden bırakmayın: o Paranıza o Sermayenize o İtibarınıza o İlişkilerinize o Egonuza ve akıllı geçinen yanınıza bel bağlamayın!

68

DERGİSİ


BURÇLAR NASIL İKNA EDİLİR?

Birçok kez denemenize rağmen karşınızdaki kişiyi ikna etmekte zorlanıyor musunuz? Peki, bunun kolay yolları var desem? Nasıl mı? İkna etmek istediğiniz kişinin burcunu bilmeniz size büyük bir kolaylık sağlar. Hadi, hep beraber burçların nasıl ikna edildiğini görelim.

KOÇ

BOĞA

İKİZLER

YENGEÇ

ASLAN

BAŞAK

TERAZİ

AKREP

YAY

OĞLAK

KOVA

BALIK

İnatçı mı inatçı, en ufak tartışma da bile saman alevi oluveren Koç burcu daima haklı olduğunu düşünür. ‘Sana hak veriyorum ama bir de bunu denesek? gibi cümlelerle ikna edebilirsiniz.

Üzüldüğünüzü belli eder ve sarsılmış gibi davranırsanız, yelkenleri bir anda düşecektir. Fakat dikkat etmeniz gereken şey; Yengeç burcunun sıkıntılarını içine atmasına engel olmak.

Terazi burcunu ikna ettiğinizi zannederken ters köşe olabilirsiniz. Yapmanız gereken konuyu ara ara açıp, dinlemesini sağlamak. Bir noktadan sonra pes edip orta yolu bulacaktır.

Nazik bir dille ona hak verip, olaylara sizin açınızdan da bakmasını sağlayabilirsiniz. Sadece onunla inatlaşmayın ve ufak adımlarla amacınıza ulaşmaya çalışın.

Evet, bir Boğa burcunu ikna etmekte zorlanıyorsanız yapmanız gereken durumu kabulleniyormuş gibi yapıp üzgünce kenara çekilmek. Birkaç saate dayanamayıp kabullenecektir.

Aslan burcuyla karşı karşıyaysanız öncelikle hatalarınızı kabul edin ve pişman olduğunuzu gösteren cümleler kurun. Aynı zamanda egosunu okşayan cümleler kurmanız da etkili olacaktır.

Sahiplenme ve güven duygusu Akrep için oldukça önemlidir. Bu yüzden konuyu ona güven vererek anlatırsanız ikna etmemeniz çok daha kolay olacaktır.

Kova burcunu ikna edebilmek için keyifli olduğu anı yakalamaya çalışın yine de zorlanırsanız biraz üzgün ve umursamaz davranabilirsiniz. Dayanamayıp ikna olmaya başlayacaktır.

İkizler burcunu ikna etmek istiyorsanız ‘meraklı’ yapısından hareket edin. ‘Çok ilginç bir şeye benziyor. Neler var neler bir bilsen’ türünden cümlelerle onu ikna edebilirsiniz.

Eğer bir Başak burcunu ikna etmek istediğiniz konuyla ilgili mantıklı açıklamalar yapar, nedenlerini, ayrıntılarını akıllıca anlatırsanız ikna etmemeniz için bir nedeniniz yok demektir.

Yay burcunun ‘adaletli’ oluşu önünde sonunda kendini hissettirecektir. Önemsemiyormuş gibi kısa cümleler kurabilirsiniz. Alttan alta, sessizce işleyerek ikna edebilirsiniz.

Bir Balık burcunu ikna etmeniz için yapmanız gereken şey; isteklerinizi sevgi sözcükleriyle, sakince, zamana yayarak kabul ettirmeye çalışmanız olacaktır.

DERGİSİ

69


BULMACA

70

DERGİSİ


MUHTEMELEN YANLIŞ KULLANDIĞINIZ 10 EMOJİ Bir görüntü 1000 kelimeye bedel olduğu ve bizler de daha az zamanda daha çok şey söylemeyi sevdiğimiz için internet üzerindeki iletişimlerimizi sık sık görseller ile süslemeyi tercih ediyoruz. Yazılı online iletişimimizde duygularımızı karşı tarafa sadece kelimeler yardımıyla aktarmanın zorluğu da buna eklenince, görseller yerlerini daha pratik olan simgelere bıraktılar. Bu amaçla gülümsemeyi ifade etmesi için ortaya çıkan :) işareti o kadar popüler oldu ki, zamanla duygularımızı ifade eden pek çok benzer simge kullanılmaya başlandı. Fakat bazı simgeler tam olarak hayal ettiğimiz anlamlara karşılık gelmiyor. İşte muhtemelen sizin de yanlış kullandığınız 10 emiloji. Tavşan kulaklı dans eden kızlar

Açık eller

Yatan adam

Dua eden eller

Üzgün Surat

Yıldız Kayması

Terleyen Surat

Eller başın üzerinde

Dişlerini Sıkma

Eli havada kadın

Çoğunlukla mutluluk veya kız kıza eğlenmek anlamında kullanılıyor. Fakat bu Emoji özellikle uzak doğu için, tavşan kızlar ve benzeri cosplay kostümleri ifade etmek için hazırlanmış.

Yerde yatan bir adama benzeyen bu emoji kullanıcıların düşünceli olduklarında kullandıkları bir simge. Aslında birinden özür dilemek veya birine saygısını göstermek amacıyla ortaya çıkmıştır.

Gözünden damlayan bir damla gözyaşı ile üzgün, hatta ağlayan birini gösterdiğini düşündüğünüz bu ifade aslında uykusu gelmek anlamını taşıyor.

Alnından bir damla ter damlayan bu surat ya çok çalışmak, aşırı fiziksel yorgunluk ya da üzüntü amacıyla kullanıyor. Ama aslında bu stres ve kaygı dolu bir durumu ifade etmek için üretilmiş.

Genellikle kullanıcıların dişlerini sıkarak bekleme ve mahcup olma anlamında kullanılır, ama aslında gerçek anlamı sırıtma durumu için üretilmiştir.

Bu genellikle kullanıcıların bir şeyi reddettiklerinde kullandıkları bir işaret olsa da, aslında kucaklamak anlamında üretilmiş.

Ne zaman bir felaket olsa veya birinin yardıma ya da desteğe ihtiyacı olsa diğerleri desteklerini bu emoji ile gösteriyorlar. Bu emoji karşısındaki kişiden özür dilemek veya minnettarlığı ifade etmek için ortaya çıkmış.

Etkileyici görünümü nedeniyle çoğunlukla yıldız kayması ve bu çağırışımla dilek tutmayı çatıştırıyor. İyi şans dilemek için kullanıldığı oluyor. Aslında çizgi filmlerinden aşina olduğumuz bir baş dönmesini ifade ediyor.

Bu işaret yaygın olarak iki farklı şekilde kullanılır. İlki büyük bir şaşkınlık veya hayrete düşme. İkinci olaraksa ellerin yukarıda birleşmesi baleye benzetiliyor. Aslında bu işaretin ortaya çıkma nedeni tamam anlamına gelmektedir.

Elini kaldırmış olan bir kadını gösteren bu işaret “senden daha iyiyim” demek veya söylenen bir sözü önemsememek, hafife almak anlamında kullanılıyor. Aslında “size nasıl yardım edebilirim” ifade etmesi için tasarlanmış.

DERGİSİ

71





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.