Refet Yinanç - Iraklı Sığınmacılar ve Türkiye (1988-1991

Page 1



..,

IRAKLI SIGINMACILAR ••

VETURKIYE (1988. t 991)

Yazarlar Doç. Dr. Muhteşem KAYNAK Proje Yönetkisi ve Redaktör Prof. Dr. Refet YİNANÇ Prof. Dr. Cemalettin ŞAHİN Doç. Dr. Mehmet TOMANBAY

Yrd. Doç. Dr. Mustafa SAFRAN Araş. Gör. Dr. Nurcan

SÜZAL

E. Vali Mehmet ALDAN

E. Vali Alaettin Hüsnü ÖZKİPER M. Valisi Fethi AYTAÇ

ANKARA Aralık 1992


ISBN 975-7845-00-0

YANMAK Yayınları Copyrlght C Kapak Tasarımı Memik Kayaogıu Baskı Ünal Offset Ltd.Şti.

(4) 229 82 47 230 61 86 -

Baskı Sayısı

5.ocx:ı


IRAKLI SIGINMACILAR VE TÜRKİYE (1988 - 1991)

iÇiNDEKiLER ÔNSÖZ 1. BÖLÜM

1.

Sığınmacılar Sorununun Ortaya Çıkışı ve Uluslararası

Sözleşmeler..... .

. .. .. . . ..... .

. ...... ..

1.1.

.

. ... .

. ..

... ..... ..

... ...

.....

.

. ..

....... ...

... .

. .

.

.. .

.

.. .. .

.. .

.

.

.

. .... .. . .. .. .. . .. 11

.... .

.

. ..

.

... ..... .. . .. . . . .. .

. ...... .......

.

1.1.1.

Osmanlı Dönemi Sığınmaları .. .

1.1.2.

Cumhuriyet Dönemi Sığınmaları ..

....

.

.. .

.. . .. .

.. .. .. .. .

.. .....

.

...

. .

.

.

....

.....

.

.

. 11

. .... ..........

... .

.. ....

..

. . . 12

... ......... . ..

.

. . .. . . 15

...... . .... ....... . .

... ..

lrak'ın Kısa Tarihçesi ve Bu Ülkeden Türkiye'ye Yönelik Sığınma Olayları.

. .. . . . .

........ ..

..

. .. .. .. .....

.. . .

.

. .

. ...

......... . .. ... ..... ..... .. ........ ..

.. .

. 19

..... . .. ....... .

Kuveyt'in Ortaya Çıkışı ve Bölgeye Avrupa'nın

1.2. l

Müdahalesi

..

.........................

. .

..

..

. . . . .

.

..

. 20

...... .. ..... . ........ . ..... .. .. .. .. .... ..... . .....

lrak'ta Saddam Dönemi ve Sığınma Hareketlerinin

1.2.2.

Başlaması. 1.2.2.1. 1988

1.2.2.3. 1991

. . ..

...... .. ..

. . . . ....

.... .. . . ..

. ..

..... .

..

....

Sığınma Olayı .. . .. .. .. .. .

1.2.2.2. 1990-1991

1.3.

.. ...

Türkiye'nln Tarih içinde Karşılaştığı Başlıca Sığınma Olayları . .. . ..... .. . .. ............ . . ... . .. ... .

1.2.

.

...... ....

.. .

.

....

.

. .. . .

......... .

.

.

. ... ....................... .......

. . .

..

.

..

23

. 24

..... ........ .. .. ...... . ..... .... . .......... .

Körfez Krizi Sırasında Sığınma Olayı . . .

. 26

.. .. . ..... .

Körfez Savaşı Sonrası Sığınma Olayı .. ..

Uluslararası Sözleşmeler .. .. . .. ....... . .. . ....

.

.. .

.

.. ..

.

. .

. ..

. 28

..

30

......... .. . ..... .

. . ..

.... ...... ..... ... ..... .. .

.

.... .... . .......

Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme:

1.3. l .

1951

Cenevre Sözleşmesi.. .. ..

.

. ..

...

..... ........... .. . ..........

. .

. 31

.... .. .......... .

Milli Güvenlik Kurulu ve B.M. Güvenlik Konseyi

1.3.2.

Kararları...................................................................................................... 32

2 . BÖLÜM 2.

Sığınmacı Sorunuyla ilgili Hükümet Orgnanizasyonu ve Diğer Kuruluşlar

..............................................................................................................................

34


2. 1 . 1 988 Sığınmasıyla llgil Organizasyon

. .

.................... .. ..............................

2.2. 1 99 1 Sığınması ve Yönetim Merkezinin Oluşturulması.

...............

2.3. Organizasyon Kapsamında Yer Alan Diğer Kuruluşlar

..............

34 36 38

3. BÖLÜM 3. Doğal Çevre Şartları ve Sığınmacı Akını....................................................... 40 3. 1 . Doğal Çevre Şartları. . .. .. .. ..

3.2. 1 988 Sığınmacı Akını

..

..

.

. 40

. .

.

.

. ..

. .

48

......... .. ........ ........ ..... ... . ...............................................

3.3. 2 Ağustos 1 990 - 2 Nisan 1 991 Sığınmacı Akını. 3.4. 2 Nisan 1 99 1 Kitlesel Sığınmacı Akını 3.5. Çevre Sorunları

. .

..... . ........................................ ....... ... ................

. . ..

............ .. ..

3.5. l .

Doğanın Tahribi

3.5.2.

Çevre Kirliliği

.

.

........ .. ...................

.

........... ..........................................

.

45

49

.

........ ........ ......... ....................................... ..............

.

.

51

. 51

................. ................................................. ........... ....

. 54

........................................................................................ ..

4. BÖLÜM 4. 1 988 - 1 991 Döneminde Kurulan Geçici Barınma Merkezleri

ve Yerleşim Yerleri

.

. .. .

......... ......... ..

. .

.

.

. ........ ...... .. ...... ......................................................

56

4. 1 . Körfez Krizi Öncesinde Oluşturulan Geçici Barınma Merkezleri

.

.

.

.

........................ ........ ........... ......... ...........................................................

4. 1 . l .

Diyarbakır-Yenikent Geçici Barınma Merkezi..

4. 1 .2.

Mardin-Kızıltepe Geçici Barınma Merkezi.

4. 1 .3.

Muş-Yenikent Geçici Barınma Merkezi .

56

...............

59

........................

67

..............................

69

4.2. Körfez Krizi ve Sonrasında Oluşturulan Yerleşim Yerleri

. .

.

............................................. .. ..... .....................................................................

73

4.2. l .

Silopi Hac Konaklama Tesisleri.

4.2.2.

Sivas-Kangal Geçici Toplanma Merkezi.

4.2.3.

Tatvan Mülteci Misafirhanesi

4.2.4.

Kayseri-Kuşçu Yerleşim Merkezi.. .............................................. 85

.................................................

...........................

.

............. ........................................

4.3. Son Duruma Göre Türkiye'de Kalan Sığınmacı Sayısı.

76 81 84

...............

87

..................................................................................................................................

90

5. BÖLÜM

5. Sığınmacıların Bölge Ekonomisine ve Çevreye Verdiği Zararlar


5. 1 . Şahıs Mallarına Verilen Zararlar

. .. . . . . .. .. 90

........................................ ....

5. 1 . l .

Ekili Arazilere Verilen Zararlar

5. 1 .2.

Hayvanlara Verilen Zararlar .

5. 1 .3.

Ağaçlara Verilen Zararlar

. .. . .. .

.

. . . ..

...................................... . . .. .

.

.

..

......

91

. . . . 92

............ ........ ...................... . ... .. .

.

.

. .. . .. . 94

................ ........ ..................... .

. ..

. ..

5.2. Kamu Mallarına Verilen Zararlar.................................................................... 5.2. l

.

içme Suyu ve Sulama Şebekelerine, Yol ve Kamu Araçlarına Verilen Zararlar . .

. . 95

.... ... ........................................... .. ...

5.3. Çevreye Verilen Zararlar

.. .

................................................ . .. ..................

5.3. 1 .

Orman Alanı Tahribatı

5.3.2.

Çevre Kirliliği

5.4. lşgücü Kaybı

.

.. . 98 .. ...

.

. . ... 99

. .

l 00

............................... ............. ............... .. .

................................................................ .. ....................

.........................................................................................................

101

6. BÖLÜM 6. Sığınmacılar için Yapılan Harcama ve Yardımlar 6. 1 . 1 988 Yılı Sığınmacı Sorununda Harcamalar 6. 1 . l .

.... .. .....

.

l 05

. .

............. . . ... ...... .......

.. .

.

.

. . . l 06

. ......................... ................... ................ .. ....

Geçici Barınma Merkezlerinde 6 Haziran 1 99 1 Tarihine Kadar Yapılan Toplam Harcamalar

6. 1 .3.

. 1 05

Geçici Barınma Merkezlerinin Kuruluş Harcamaları . .

6. 1 .2.

. .

..... ............. .... ..... .

...............

Geçici Barınma Merkezleri Cari Harcamaları

l 07

. l 09

........... .

6.2. 2 Ağustos 1 990 - 2 Nisan 1 99 1 Tarihleri Arasındaki Sığınmacı Sorununda Harcamalar 6.2. l .

.

................. ...................... ....... .......

1 13

2 Nisan 1 99 1 Tarihine Kadar Yapılan Harcamalar

.

................ ........................................................................

6.3. 2 Nisan 1 99 1 Sığınmacı Sorununda Harcamalar .

1 14

. 1 15

... ................ ..

6.3. l .

ilk Günlerdeki Yardımlar ve Harcamalar

6.3.2.

Yardımların Dökümü .

.

.

. 1 18

........... . . ........ ..

.

.

..

... ............... ............ ... ........ ..... ....... . ......

6.3.2. l . Ayni Yardımlar .

. .............

...

. .

.

.

. . 121

..... .. ...... .............. . . . . . .... ................ .

6.3.2. 1. 1 . Ayni Yardımların Türlere Göre Dağılımı

... 1 2 1

.

. . . 121

........................................................ ............. . .. ..


6.3.2. 1 .2. Ayni Yardımların Değer Olarak Toplamı

6.3.2.2.

.. . .

123

.

124

.............................................................. . .. ... ......

Nakdi Yardımlar

. . . . 124

...................................... � ...................... . ... . ..

6.3.2.2. 1 . Altyapı Hizmetleri Harcama/an

..

........ ........ . ....

6. 3.2.2.2. Sağlık ve Güvenlik Hizmetleri ile

Genel Organizasyon Harcama/an

126

...................................................

131

6.4.

Sığınmacılara Yapılan Dış Yardımlar

6.5.

Maddi Zarar ve Yardımların TUrklye Ekonomisindeki Yeri

...............................................................................................................................

7. BÖLÜM 7.

................

Sığınmacı Sorunu ve Yerll ve Yabancı Basın . 7. 1. 1988 Yılı Sığınmacı Akınında Radyo - TV ve Basının Tutumu

136

. 138

..................... ................... ...

.

........................................ ................................................................... ..........

7.2. 1990 - 1991

Yılları Körfez Krizi Sırasında ve Sonrasında

138

Ortaya Çıkan Sığınma Olaylarında Radyo-TV ve Basının Tutumu

SONUÇ

.

.

. 144

......................................................................... ................. ...... .

. 155

������

KAYNAKÇA FOToGRAFLARLA IRAKU SIGINMACILAR


ÖN SÖZ Genellikle siyasi karışıklık veya savaş dönemlerinde meydana gelen sığınma olayları, siyasi ve iktisadi etkileri itibariyle birden çok ülkeyi ilgilendiren önemli hareketlerdir. 1 988 - 1 99 1 yılları arasında üç ayrı zamanda meydana gelen Irak kaynaklı sığınma olayları da Türkiye yönünden oldukça önemli ve etkileyici olmuştur. Araştırma dönemi itibariyle birincisi 28 Ağustos 1 988'de başlayan Iraklı sığınmacılar sorunu, lran-lrak Savaşı ertesinde Sad­ dam 'ın askerlerinden kaçan Kuzey Iraklılar nedeniyle ortaya çıkmıştır. Irak Silahlı Kuwetlerinin saldırıları karşısında yerlerini, yurt­ larını terkeden insanla r c a n larını k u rtarmak i ç i n Türkiye'ye sığınmışlardır. lrak'ın 2 Ağustos 1 990'da Kuveyt'i işgal etmesiyle başlayan ikin­ ci sığınma olayı veya hareketi bir bölümü asker olan Iraklıların Türkiye'ye kaçmasıyla meydana gelmiştir. Saddam'ın 1 7 Ocak 1 99 l 'de başlayıp 27 Şubat 1 99l 'de biten Körfez Savaşı'ndan sonra Kuzey lrak'ta rejime başkaldırmış sivil grup­ lara karşı askeri bir hareket başlatması. başlangıcı 2 Nison 1 99 1 olan son büyük kitlesel kaçışın nedenidir. Üçüncü sığınma olayı olarak ni­ t e le n d i ri le b i l e c e k b u b ü y ü k k a ç ışta c a n l a r ı n ı k u rt a r m a k endişesindeki l milyon dolayındaki Iraklı İran'a kaçarken, 460 . 000 Iraklı da çareyi Türkiye'ye sığınmakta bulmuştur. Bu. ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra çok kısa sürede meydana gelen en büyük sığınma olayıdır. Birleşmiş Milletler Yüksek Komiseri Mrs. Sadako Ogata da, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin 40 yıllık tarihinde böylesine hızla gelişmiş başka hiçbir göç hareketinin bu­ lunmadığını ifade etmiştir. Belirtilen her üç sığınma hareketi Türkiye'yi siyasi , sosyal ve ekonomik yönlerden etkilemiş ve halen de etkilemeye devam eden oldukça önemli olaylardır. Böylesine önemli olayların tarih sayfa­ larında yerini alması için, objektif olarak belgelendirilmeleri gerekliy­ di. içişleri Bakanlığı, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü'nün desteği ile Gazi Üniversitesi tarafından 'Iraklı Sığınmacılar ve Türkiye ( 1 988 1 99 1 )' adlı bir eserin hazırlanması da işte bu esastan hareketle uygun görülmüştür. Amaç , Iraklı sığınmacıların Türkiye'nin sosyo­ ekonomik durumuna ve özellikle olayların meydana geldiği bölge ekonomisi ile çevresine yaptığı etkileri ara'ştırmak; bu etkiler sonu­ cunda Türkiye'nin katlanmak zorunda kaldığı fedakôrlıkları saptaya-


rak ülkemizin hem halkı. hem de Devletiyle birlikte gerçekleştirdiği maddi ve manevi yardımları belirlemektir. Böylece, bu konuda ye­ terince aydınlatılmamış olan gerek yerli, gerekse yabancı ka­ muoyunu gerçek bilgilerle donatmak ve aynı konu üzerinde ileride çalışmak isteyecek araştırmacılara ilk elden bilgileri derli toplu bir halde sunmak hedeflenmiştir. Bu arada peşinen belirtilmesinde yarar olan nokta ise şudur: Halen Türkiye'de insani sebeplerle misafir edilen Iraklı sığınmacılar, daha sonra ilgili bölümde de tekrar net bir şekilde açıklanacağı g i b i , mülteci statüsüne sahip olan kişiler değillerdir. Bunlar, Türkiye'nin 1 95 1 'de Cenevre'de imzaladığı 'Mültecilerin Hukuki Duru­ muna Dair sözleşme' ye göre. İngilizce 'aslyum seekers' kavramıyla karşılanan sığınmacılardır. Dolayısıyla , buradaki araştırmanın konu­ su . Iraklı mülteciler deği l . Iraklı sığınmacılardır. Ve Türkiye'nin hiçbir uluslararası yükümlülüğü yokken bu kişiler için Devlet ve halk olarak yaptığı ve yapmaya devam ettiği kitapta açıklanan yardımlarla davranışlar da bu açıdan değerlendirilmelidir. Bilimsel ve objektif esaslardan ayrılınmadan hazırlanan bu eserde, çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır. Bunların başında, Iraklı sığınmacılara her türlü hizmeti götürmüş ve halen götürmekte olan Diyarbakır Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, il Valilikleri , İlçe Kayma­ kamlıkları ve Geçici Barınma Merkezleri ile Yerleşim Yerlerindeki Kamp Müdürlükleri tarafından hazırlanan brifing· raporları, belgeler ve dokümanlar gelmektedir. Ayrıca. Devlet Planlama Teşkilôtı gibi birimlerle, konuyla ilgili Bakanlıklardan gerekli belgeler ve çalışmalar istenmiş. bunlardan da yararlanılmıştır. FAO (Food and Agricultural Organization) ve UNHCR (United Nations High Commissioner For Re­ fugees) tarafından hazırlanan rapor ve dökümanlar da yararlanılan diğer kaynaklardır. Öte yandan, araştırmacı ekip elemanları olayların meydana geldiği yöreleri yerlerinde incelemiş, yönetici ve sığınmacılarla görüşerek çeşitli gözlem ve tespitlerde bulunmuşlardır. Yerinde yapılan ve görsel malzemelerle desteklenen bu araştırma , incele­ me, görüşme ve gözlemler için Diyarbakır, Mardin, Muş, Kayseri. Sivas. Hakkari, Şırnak, Batman, Siirt, Bitlis, Van , lçel. Adana, Hatay ve Gaziantep İl ve İlçeleri çeşitli ekiplerle ziyaret edilerek gereken tes­ pitler yapılmıştır. Bu şekilde, sığınmacıların şu anda misafir edildikleri yerler ve içinde bulundukları şartlar da incelenmiş ve yöneticilerin görüşleri alınmıştır. Kitabın hazırlanmasında saha çalışmalarına giren bu gözlem ve tespitlerin ayrı bir değeri ve önemi vardır.


9 Tem muz 1 99 l tarihinde başlayan ve tüm ekip eleman­ larınca yoğun bir çalışmayla gerçekleştirilen bu araştırma , 7 bölümden oluşmaktadır. l . Bölümde, önce tarih içinde Türkiye'nin karşılaştığı bazı önemli sığınma olaylarından sözedilmiş, sonra Iraklı sığınmacılar so­ rununun ortaya çıkışı incelenmiş ve daha sonra da uluslararası sözleşmelere göre Türkiye'nin bu sığınmacılara hangi statüyü verebi­ leceği belirlenmiştir. 2. Bölümde, Türkiye'nin, Iraklı sığınmacılara hangi orga nizasyonla hizmet vermeye çalıştığı; 3. Bölümde, sığınmaların hangi doğal şartlarda ve hangi yolları kullanarak mey­ dana geldiği incelenmiştir. 4. Bölümde, Türkiye'nin Iraklıları önce ne­ relerde barındırdığı ve ne gibi insani yardımlarda bulunduğu, sonra çeşitli illerde oluşturulan Geçici Barınma Merkezleri ile Yerleşim Yer­ lerine taşınan sığınmacıların hangi şartlarda yaşamakta oldukları ve şu anda nerede ve kaç kişinin bulunduğu açıklanmıştır. 5. Bölümde, son kitlesel sığınma olayı nedeniyle oldukça ciddi bir tahribatla karşılaşan bölge ekonomisi ile çevrenin zararları hesaplanmıştır. Bölge ekonomisi ile çevrenin uğradığı zararların ihmal edilemeye­ cek boyutlarda olması bu konu üzerinde ayrıca durulmasını gerek­ tirmiştir. 6. Bölümde, her üç olayda da Türkiye'nin sığınmacılara , Devlet ve halk olarak yaptığı gıda, sağlık, barınma v.b. maddi ve manevi yardımlar incelenmiştir. Böylece, kalkınma çabası içersinde olan bir ülke olarak şiddetle yatırım sermayesine ihtiyaç duyan Türkiye ile kendisinden çok daha geniş imkanlara sahip olan ülkelerin yapmış olduğu yardımlar karşılaştırılmıştır. 7. Bölümde ise, geçtiğimiz yıllarda ve aylarda gerek yerli gerekse yabancı haber­ leşme ve iletişim araçlarında genişçe sözedilen Iraklı sığınmacılar so­ runuyla ilgili görüşlere yer verilmiştir. Gerçekte, kısa bir sürede hazırlanan bu eserin meydana geti­ rilmesinde çok kimsenin yardımları olmuştur. Bunların da ayrıca belir­ tilmeleri gerekmektedir. Bu itibarla, yapılan çalışmalar sırasında teşviklerini gördü­ ğümüz İçişleri eski Bakanları Doç. Dr. Mustafa Kalemli ve Sabahattin Çakmakoğlu ile şimdiki İçişleri Bakanı ismet Sezgin_' e , ayrıca araştırmaların yapıldığı dönemin Diyarbakır Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu'na, Diyarbakır Valisi Cengiz Bulut'a, Hakkari Valisi Şehabettin Harput'a, Şırnak Valisi Aydın Arslan'a ve Mardin, Muş, Kayseri, Sivas, Batman , Siirt, Bitlis, Van, lçel, Adana , Hatay ve Gaziantep Valilerine, bu illerin kaymakamlarına ve Sivil Savunma Müdürlerine şükranlarımızı sunarız.


Araştırmanın sonuçlandırılmasında katkıları bulunan Gazi Üniversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut ônen'e. öğretim üyesi Prof.Dr. Yüksel lnan'a ve aynı Üniversitenin Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat Genç'e, Araş. Gör. Ser­ vet Karabağ'a. Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Gazi Ôzhan'a, içişleri Bakanlığı APK Kurulu Başkanı Ali Pıtırlı'ya. Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdür Yardımcısı Balkan Kızıldeli'ye, Kızılay Genel Müdürü Ünal So­ muncu'ya ve Kızılay Genel Müdürlüğü Basın yayın ve Halkla ilişkiler Müdürü Coşkun Çolak'a da teşekkürlerimizi ifade etmek isteriz. Ve nihayet. kitabın arzulanan zamanda ortaya çıkarılabilmesi için her türlü kolaylığı sağlayan ve ilgisini hiçbir zaman esirgemeyen başta özellikle Sivil Savunma Genel Müdürü Ahmet Turan Bozkır olmak üzere, Genel Müdür Yardımcısı Yüksel Ayhan'a, Daire Başkanı Sabahattin Özçelik'e, Şube Müdürü Rıdvan Alevcan'a ve bu Genel Müdürlüğün diğer mensuplarına da teşekkür ederiz.

1 Aralık 1992


1 . BÖLÜM SIGINMACILAR SORUNUNUN ORTAYA ÇIKIŞI VE ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER Genellikle savaş veya siyasal karışıklık dönemlerinde, tehlike ya da tehdit altında olup bir ülkeden bir başka ülkeye kaçan, yurt­ taşı olduğu devletin korumasını yitiren yurtsuz insan sorununa tarihin her döneminde sıkça rastlanmıştır. Savaşlar sonrasında milli sınırların değişmesi, askeri darbeler, dinsel ya da etnik hoşgörüsüzlükler, iltica hareketlerinin temelinde yatan başlıca etkenlerdir. Geçmişte de bir çok göç dalgasının görülmesine karşın, bugünkü anlamda mültecilik kavramı ancak devlet sınırlarının daha sıkı korunmaya alındığı XIX. w. sonlarında ortaya çıkmıştır.

UlusQI sınırların önem kazanıp netleşmeye başlaması ülkeleri, topraklarına olabilecek iltica hareketlerini kontrol altına alma yolun­ da çalışmalar yapmaya sevketmiştir. Bu alanda yapılan çalışmalar sonunda çeşitli milli yasalar yürürlüğe konmuştur. •

iltica hareketlerinin birden çok ülkeyi ilgilendiren nitelik ve uluslararası bir özellik taşıması sonucunda da, tüm ülkelerin üzerinde anlaşabileceği uluslararası antlaşmalar oluşturulmaya başlamış ve il­ tica hareketlerinin uluslararası düzeyde uyulması gerekli yasal çerçevesi belirlenmiştir.

1.1.

TÜR KİYE'NİN TAR İH İÇ İNDE KARŞILAŞTIGI BAŞLICA SIGINMA OLAYLARI

Tarihte Türk hakimiyet sahasına ve özellikle Anadolu toprak­ larına yönelik bir çok göç ve iltica hareketi olmuştur. Bu göç ve ilti­ calar çeşitli tarihlerde değişik bölgelerden yapılmıştır. Türklerin ötedenberi yerli ve yabancı herkese hoşgörülü ve şefkatli davranması. din ve vicdan hürriyetini tanıması. can ve mal emniyetini kaybeden değişik din ve milliyetlere mensup insanların Türk topraklarına sığınmalarında etkili olmuştur. Geniş bir hoşgörü ile her dönemde insani meselelerde hassa­ siyete sahip olan Osmanlı Devleti müslim. gayrimüslim ve ırk ayrımı yapmaksızın yaşadıkları topraklardan sürülüp çıkarılan. sayılarını tari­ hin tespit edemediği bir çok kişiye kucak açmıştır. Burada bazılarını anahatlarıyla belirteceğiz.

11


1.1.1.

OSMANLI DÖNEMİ SIGINMALARI

İSPANYA VE PORTEKİZ YAHUDİLERi 1 469'da ispanya birliğinin sağlanmasını takip eden yıllarda. katolik olmayan hıristiyanlara , yahudi ve müslümanlara büyük baskılar yapılmaya başlanmıştır. Kısa bir süre içinde hepsinin katolik hıristiyanlığı kabul etmeleri veya ülkeyi terketmeleri istenmiş ve 1 492 yılında yapıl a n başvurular üzerine Osmanlı Devl eti bir kısım müslüman ve yahudiyi bu baskılardan kurtararak başta lstanbul . Edirne. Selônik ve İzmir olmak üzere belli başlı Osmanlı şehirlerine getirerek buralara yerleştirmiştir. lspanya'da kalan yaklaşık 200.000 yahudi ise altınlarını. gümüşlerini. mücevherlerini ve 1 4 yaşından küçük çocuklarını İspanya'da bırakmak zorunda kalarak Portekiz'e göçmüşlerdir. Burada ancak beş yıl kalabilen yahudiler. Portekiz Kralı'nın da lspanya'daki baskılara benzer bir tutum izlemesi üzerine bu ülkeden de ayrılma yollarını aramaya başlamışlardır. Yapılan girişimler sonucunda 1 497 yılında Osmanlı lmparatorluğu'nun imkônları ile Portekiz'den Anadolu'ya göçmüşlerdir. Bugün lzmir ve lstanbul'da antik ispanyolcanın bölgesel dillerle karışımından oluşan 'ladine' ağzını konuşan museviler. bu göçmenlerin soyundandır. 1 570 yılında lspanya'da kalan müslüman ve yahudiler ise Ce­ zayir Beylerbeyi Kılıç Ali Paşa'nın yardımlarıyla Afrika sahillerine geçirilmiş ve daha sonra bunlardan bir kısmı Adana. Tarsus. Sis San­ caklarına (Kozan. Saimbeyli. Feke civarına) yerleştirilmiştir. Bunlar kendilerini toparlayıp üretken bir hale gelinceye kadar. beş yıl müddetle bütün vergi ve resimlerden muaf tutulmuşlardır.

MACAR MÜLTECİLERİ Thököly lmre Macar milliyetçilerinin önde gelenlerinden olan Thököly lmre. 1 680 yılında Macaristan'da egemenlik kurmaya çalışan Habsburg ailesinin baskıcı politikalarına karşı yürütülen direnişin önder­ leri n d e n d i r . Direniş h a reketi n d e başkomutan s e ç i l e n l m r e . mücadelede başarılı olamamış ve 1 699'da eşiyle birlikte Osmanlı lmparatorluğu'na sığınmıştır. O dönemde Osmanlı İmparator­ luğu'nun başında bulunan Padişah il. Mustafa iltica eden Thököly lmre ve eşine izmit'te bir malikône hediye etmiştir. 13 Eylül 1 705 tari­ hindeki ölümüne kadar. bu malikônede yaşıyan Thököly lmre'nin ke­ mikleri 1 906'da düzenlenen büyük bir törenle lzmit'ten Macaristan'a nakledilmiştir.

12


Rakoczi Ferenc il ve Adamları Rakoczi Ferenc. Macaristan'ın bağımsızlık mücadelesini yürüten önemli önderlendendir. 1 704 yılında Erdal Prensliğine seçilerek Erdel'in bağımsızlığı için Avusturya'ya karşı mücadele eden Rakoczi . bu mücadelesinde başarıya ulaşamıyarak 2 1 Şubat 1 7 1 1 'de ülkesinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Bir süre Polonya ve Fransa'da yaşadıktan sonra. 1 7 1 8 Pasarofça Antlaşmasını takiben Osmanlı Devleti'ne iltica eden Rakoczi Ferenc'e. Esterhazi. Çaki. Berçeni . Marbaş adlarındaki generalleri ve yakın adamları ile birlikte Osmanlı Devleti'ne sığınma izni verilmiştir. Bir süre Boğaziçinde Yeniköy'de oturan Rakoczi'nin Nisan 1 720'-de Rodoscuk (Tekirdağ)'da ikameti sağlanmıştır. Bir müddet sonra generallerden birkaçı. aileleriyle birlikte Tekirdağ'a getirilmiştir. Yanındakilerle birlikte Ermeni ve Rum mahallerindeki konaklara yerleştirilen Rakoczi. ölümüne kadar ( 1 735) burada ikamet etmiş. Osmanlı Devleti tarafından İ brahim Müteferrika (") ile Mustafa Ağa . Rakoczi'ye tercüman olarak görevlendirilmişlerdir. Rakoczi'nin 1 720- 1 735 yılları arasında Tekirdağ'da kaldığı ev l 932'de müzeye çevrilmiştir. Burada halen Rakoczi'nin özel eşyaları. yaptığı tablolar ve tahta oymalar sergilenmektedir.

Layoş Kosuth 1 848 yılındaki ayaklanmalar sırasında Avusturyalılara karşı mücadeleyi kaybeden bir çok Macar ve Lehli Osmanlı Devleti'ne sığınmışlardır. 23 Temmuz 1 849'da çoğu asker olmak üzere 1 1 20 kişi . 23 Ağustos l 849'da Prens Kosuth ve adamları. üç gün sonra da 2000 kişilik bir kafile Osmanlı Devleti'ne sığınmıştır. Prens Kosuth liderliğindeki Macarlar Kütahya'ya yerleştirilmişler ve her türlü ihtiyaçları giderilmiştir. 2 1 ay burada ikamet eden Ko­ suth ve adamları İ ngiltere ve Fransa'nın Türkiye ile yaptığı anlaşma üzerine Kütahya'dan ayrılmışlardır. Prens Kosuth. Osmanlı lmparatorluğu'na sığınmasındaki kendi­ sine gösterilen yakın ilgi ve konukseverlik hakkında şunları belirtmek­ tedir: ' Bugünkü hayatım ve hürriyetime sahipliğim. A vusturya ile Rusya'nın tehditlerine. baskılarına rağmen beni ve arkadaşlarımı (")

ltırcılılrn Mi'ıtoferrika. aslen Macar olan ve Osmanlı lmparatorluğu'nda ilk defa mı ıll " ıııyı kı ırıın kişlrllr.

13


muhafaza eden Türkler sayesindedir. O Türkler ki, yük sek his/erle ve insan haklarına saygılı oluşları ile tüm tehdit/ere boyun eğmedi/er. Türk mllletl bu yônüyle, üstün bir güce sahiptir. Türklye'nln bugön ve istikbald e mevcut olma sı, Av ru pa'nın ve in s anlık aleminin yararınadır. Ben Türkler'den gôrdüğüm lütuf ve saygının hatıralarıyla yOŞ1yorum"(Toros: 1982. 24).

ISVEÇ KRALI ŞARL'IN SIGINMASI Poltova savaşında Ruslara yenik düşen Şarl. 18 Temmuz l 709'da 1500-2000 kişilik bir grupla Osmanlı Devleti'ne iltica etmek

için sınırı geçmiştir. Bender kalesi dışında Varinci (Varniztzi) Köyü'ne kral için konak ve adamları için de kışlalar yaptırılarak lstanbul'a bilgi veril­ miştir. Osmanlı Padişahı 111. Ahmed. mülteci Kral'ı misafir olarak kabul edip, bütün masraflarının hükümet tarafından karşılanmasını emret­ miştir. Xll. Şarl Osmanlılar'a iltica ettiğinde 27 yaşında bulunuyordu. Osmanlı sınırları içindeki ikômeti sırasında zaman zaman ülkesine git­ mesi için kendisine yardımcı olunmasına rağmen. yolların emniyet­ sizliğinden dolayı. Osmanlı topraklarında 5 yıl 3 ay gibi uzun bir süre kalmıştır. Türk tarihinde 'Demirbaş" lôkabıyla anılan Kral Şarl Ekim 1714'de ülkesine dönmüştür.

PRENS CZARTORSKİ VE POLONYA MÜLTECİLERİ 1830 Polonya ihtilôl liderlerinden Prens Adam Czartorski. Çarlık Rusyası'na karşı yürüttüğü mücadelede başarılı olamayınca ülkesi dışına çıkarak bunu devam ettiren önemli tarihi kişilerdendir. Prens Czartorski 1841 senesinde lstanbul'a gelerek bir büro kurmuştur. Polonya'dan yabancı ülkelere kaçan siyaset adamlarını ve askerleri birleştirmeye çalışmıştır. lstanbul'un Paşabahçe semti yakınındaki Polonezköy'ü kuran bu prenstir. Padişah'ın izniyle burada 5000 dönümlük arazi satın almış ve bu araziye 1856 yılında Polonya'dan gelenleri yerleştirmiştir. Önceleri Prensin küçük ismini alan bu köyün adı ·Adam Köyü' idi. Daha sonra 'Adam Pol' olarak değiştirilen köyün. sonraki yıllarda adı 'Polonezköy'e dönüştürülmüştür. . Bu mültecilerden kendi arzularıyla müslüman olan bazı Polon­ yalı askerler. Türk ordusunda görevlendirilmişlerdir. Örneğin; yaralı


olarak Osmanlı Devletl'ne sığınan General Bem. Murad Paşa adını alarak Halep'deki Türk Ordusunun bir Komutanlığına atanmış. ölüm tarihi olan 1850 yılına kadar bu görevini başarıyla sürdürmüştür. Çarlık Rusyası ve Avusturya Devleti'nin Polonya ve Macar m ü l tecilerini ısrarla istemeleri karşısında d e v r i n p a di ş a h ı Abdülmecid'in "Tahtımı veririm, başımı veririm fakat devletime sı(Jınanları asla geri vermem· şeklindekl deklarasyonu o günlerin karmaşık ortamı içerisinde insancıl duyguların ve üstün bir cesaretin örneği olarak tarihe geçmiştir.

VRANGEL ORDUSUNUN SIGINMASI Ekim 19 17'de Bolşeviklerin iktidara geçmesinden sonra "Beyaz Ordu" ya katılan Vrangel. Nisan l920'de beyaz kuwetlerin başına geçmiştir. Kasım ayı başlarında Kızılordu'ya yenik düşen Vrangel ve ordusu önce Kırım'a. aynı ay içinde de 70.000'i asker. 135.000 kişiyle lstanbul'a sığınmak için hareket etmiş ve lstanbul yakınlarına gelmiştir. Kıtaları bir süre Gelibolu'ya yerleştirilen Baron Vrangel Piyotr Nikolayeviç'in askerleri bir müddet sonra Yugoslavya'ya nak­ Tedilmlştir. Diğer taraftan. Ocak l 929'da Stalin tarafından Sovyetler Birllği'nden kovulan 19 17 Devriminin liderlerinden Troçki de 19291933 yılları arasında Büyükada'da yaşamıştır.

1 . 1.2.

CUMHURİYET DÖNEMİ SIGINMACILARI

Türkiye. 1923 yılından bu yana gelen göçmenlerin çokluğu se­ bebiyle göçmen "alan · veya "kabul eden · bir ülke durumundadır. . Gerçekten. 1923 - 1960 yılları arasında çeşitli memleketlerden Türkiye'ye gelen "göçmen ·. "mübadil" ve "sığınanlar"ın (bunlardan sadece Türkiye'de yerleşmelerine izin verilenler) toplamı l.203.936'yı bulmaktadır. Bunların yıllara göre dağılımı aşağıdaki Tablo l'de görülmektedir.

15


TABLO 1 TÜRKİYE'YE GÖÇMEN VE MÜBADİL OLARAK GELENLERLE SIGINANLAR ( 1 923 - 1 960) Kişi

Yıllar

Aile

Kişi

Yıllar

Aile

1 923

50.259

1 96.420

1 943 (X)

843

3.442

1 924

52. 22 1

208.886

1 944 (X)

2.608

1 925

9. 8 1 5

39.634

1 945 (X)

606

643

2. 792

1 926

8.20 1

32. 852

1 946

91 7

3 . 74 1

1 927

6.805

27. 1 72

1 947

1 .0 1 7

4.365

1 928

1 0. 1 43

40.570

1 948

2.330

7.245

1 929

4. 785

1 9. 1 33

1 949

1.1 12

3.450

1 930

3.490

1 3.694

1 950

1 2. 233

52. 1 85

1 93 1

2.945

1 1 .648

1 95 1

25. 1 29

1 02.240

1 932

2.905

1 1 .603

1 952

527

1 .202

1 933

6. 1 67

25.656

1 953

988

3.309

1 934

9.282

34 .057

1 954

3. 252

1 2.062

1 935

1 3.002

50. 7 1 9

1 955

5.028

20.076

1 936

8.5 1 8

33.074

1 956

9.260

35.369

1 937

7.008

26. 752

1 957

9. 1 40

32.680

1 938

8.734

29.678

1 958

9.509

32. 539

1 939

5.728

2 1 .458

1 959

5. 568

20.6 1 2

1 940

3.9 1 9

1 3. 3 1 8

1 960

3.309

1 4. 722

1 94 1

1 .854

7.264

1 942

1 . 444

5. 709

308.636

1 .203.936

KAYNAK

Geroy, Cevat (1962): Türkijle'den ve Türkijle'Jle Gö�ler ve Gö�menle•in İskônı { ı 923 - 1961), A.Ü.S.B.F . . Maliye Enstit\ısü,

Ankara .

(X) NOT

16

TOPLAM

1940 - 1945 yılları orasında geldiği tespit edilen fakat yıllara göre dağılımı bilinmeyen 12.612 "mülteci" bu yıllara eşit olarak dağıtılmıştır. Tablonun alındığı kaynakta toplam aile sayısı ve nüfus, sehven 309.230 ve 1.20Ll.:?05 olarak gösterilmiştir. Oysa. toplama sonucunda çıkması geFeken rakamlar 308.636 ve 1.203.936'dır.


Çeşitli politik sebeplerle Türklye'ye sığınanlar hakkındaki bllgile­ rımız 1940 yılından başlamaktadır. ikinci Dünya Savaşı sırasında ve savaş sonrası yıllarda Türkiye'ye sığınanların sayısı 91.CXX>'i aşmıştır. Bunlardan büyük kısmı (67 bini) Türkiye'de bir süre kaldıktan sonra ayrılmışlardır. Tablo 2'de Türkiye'ye sığınanlar ile bunlardan Türk soyundan olanlar ve Türkiye'ye yerleştirilenler görülmektedir.

TABLO 2 TÜRKİYE'YE SIGINANLAR VE BUNLARDAN KALANLAR (1940 - 1 960)

YILLAR

'IORKIYE'YE SIGINANLAR TÜRK

TÜRK

GiDENLER

KALANLAR AVRUPADAN

TOPLAM

OLMAYAN

'IORKIYE'DE

SIGlNAN

YERLEŞEN

n

TOPLAM

2.610

27.078

1940-49

39.551

51.933

91.490

67.0'2.2

195060

o

o

o

o

o

/15

715

TOPLAM

39.557

51.933

91.490

67.022

24.468

3.325

27.793

KAYNAK

(X)

24.468

Geray, Cevat (1962): Türkiye' den ve TüMye'ye Göçler ve G öcmenlerin lskônı (1923 - 1961), A.Ü.S.B.F., Maliye Enstitüsü, Ankara. M illetl erarası teşkilôt tarafından Avrupa kamplarından gönderilenler.

17


1 945 yılından 1 960 yılına kadar Türkiye'ye sığınanlardan yerleşmelerine izin verilenlerin geldikleri ülkeler itibariyle dağılımı aşağıdaki Tablo 3'de gösterilmiştir.

TABLO 3 SIGINANLARDAN TÜRKİYE'YE YERLEŞENLERİN GELDİKLERİ ÜLKELER ( 1946 - 1960) GELDİKLER İ ÜLKELER

KİŞİ

ORANI(%)

Bulgaristan

2.959

1 9. 5

Yunanistan

7.753

5 1 .9

ltalyan Adaları

201

1 .3

lran

428

2.8

Yugoslavya

64

.4

Romanya

23

.15

Rusya

18

.l

Suriye

9

.05

715

4.7

3.01 1

1 9.9

1 5. 1 8 1

1 00

Avrupa Kamplarındnn Diğer Yerlerden

TOPLAM

KAYNAK

Geray, Cevat ( 1962): Türklye'den ve Türkiye'ye Göçler ve Göçmenlerin is kô nı (1923 - 1961). A.Ü.S. B.F . . Maliye Enstitüsü.

Ankara.

18


Burada belli başlı bir kaçını belirtmeye çalıştığımız bu göç ve sığınma hareketleri tarihi süreç içinde günümüzde mülteci sorunu olarak insanlığı halen meşgul etmektedir. Daha dün sayılabilecek kadar yakın bir zaman içinde, 1 989 yılında Bulgaristan Türkleri'nin Türkiye'ye göçleri ile Körfez Krizinin uzantısı olan Iraklı sığınmacılar sorunu bunun en canlı örneklerini teşkil etmektedir. Son yıllardaki en önemli göç hareketlerinden birisi, biraz önce değindiğimiz Bulgaristan'dan Türkiye'ye olanıdır. Bulgaristan'dan Türkiye'ye 1 8 Haziran 1 989 itibariyle 40.000 kişi göç etmişken, bu sayı aynı yılın Ağustos ayı ortalarında 303.000 ve daha sonra :�n 000 kişiye ulaşmıştır.

1.2.

IRAK'IN KISA TAR İHÇESİ VE BU Ü LKEDEN TÜRKİYE'YE YÖNELİK SIGINMA OLAYLAR I

Bugün Irak diye adlandırdığımız ülke, tarihi Mezopotamya uy­ garlıklarının doğduğu bir alandır. insanların göçebelik dönem­ lerinden yerleşik düzene geçmeleri ve şehir kurmaları ilk olor-:ık bu bölgede lsa'dan önce 1 0.000' li yıllarda görülmüştür. Orta Asya ile Akdeniz arasında bir geçiş yeri oluşturan ve Dicle ile Fırat nehirlerinin bereket getirdiği bu topraklar Sümer'lere, Akad'lara ve daha birçok devletlerin doğuşuna ve onların yarattığı parlak uygarlıklara beşiklik etmiştir. Babil , Asur ve Mitani gibi krallıklar veya imparatorluklar ile devam eden bu tarih, bir dizi de istilôlara şahit olmuş, lsa'dan önce Vll. yüzyılda Keldani'lerin, Med'lerin, daha sonra da Pers'lerin, Make­ donya'lıların ve Part'ların egemenliğine girmiştir. isa'dan sonra 111. yüzyıldan Vll. yüzyıla kadar Romalılar (sonradan Bizanslılar) ile Sasa­ niler arasında sürekli savaşlara sahne olan Mezopotamya - o yıllarda kendi eski inançları ile bağdaştırarak Hıristiyanlığı benimse­ miş olan - Nasturi'lerin önemli bir merkezi olmuştur. Vll. yüzyılın ilk yarısındaki Arap istilôsı ile birlikte Irak olarak anılmaya başlayan bölge bu dönemde önceleri Arap-lran çekişmesinin odak nokta­ larından biri iken sonraları lslôm dünyasını ciddi biçimde bölüp etki­ liyen çeşitli mezhep ve akımlara da yataklık etmiştir. Hazar kıyılarından batıya yayılan Selçukluların XI. yüzyılda ( 1 055'de) Bağdat'ı almaları ve Abbasi Halifelerinden kendilerine sadık bir iktidar oluşturmaları ile Irak tarihine Türkler de katılmıştır. Xlll. yüzyılda ( 1 2 1 8'de) ülke Moğolların kanlı istilôsına uğramış . başta Bağdat olmak üzere diğer kentleri de yakılıp yıkılmıştır. XV. yüzyıl başlarında ( 1'1 1 l'de) Bağdat, Türk asıllı Karakoyunlu ve ardından

19


Akkoyunlu'ların egemenliğine girmiş ve yüzyıl kadar süren bu ege­ menliğe l 508'de lranlı Safevi'ler son vermişlerdir. Ancak, 1 5 1 l 'de Os­ manlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Seferi ile kısmen ve l 534'te Bağdat'ın, l 546'da da Basra'nın alınması ile lrak'ın tamamı Osmanlı lmparatorluğu'nun egemenliğine geçmiştir. Bağdat, l 623'de tekrar Safevi'lerce ele geçirilmişse de bu uzun sürmemiş, iV. Murat zamanında . 1 638'de . ülke yeniden Osmanlı egemenliğine alınmış ve bu egemenlik Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar sürmüştür. Öte yandan Yavuz Sultan Selim'in 1 5 1 6'da Mısır'ı işgal edip. tüm Arap Yarımadasının Osmanlı egemenliğine geçmesinden sonra, burada yaşayan Arap kabileleri ve şeyhleri ile imparatorluk arasında zaman zaman bazı sorunlar çıkmakla beraber, genelde olumlu ilişkiler kurulmuştur.

1 .2.1 .

KUVEYT'İN ORTAYA ÇIKIŞI VE BÖLGEYE AVRUPA'NIN MÜDAHALESİ

Arabistan yarımadasının iç kesimlerinde yaşayan Aneze kabi­ lesine bağlı birkaç aile xvııı. yüzy ıl başlarında develerine su ve otlak b u l m a k a m a c ı y l a b u g ü n k ü K uveyt şehri dolaylarına g e l i p yerleşmiştir. Daha sonra aileler içlerinden 'Sabah' ailesinden Abdürrahim' i kendilerine şeyh olarak seçmişler ve böylece Osmanlı lmparatorluğu'na bağlı bir şeyhlik teşekkül etmiştir. l 763'de Hindistan'ı ele geçiren ve sömürgeleştirmeyi hedef­ leyen İngilizler bu zengin ülkeye giden yol üzerinde stratejik bir konu­ mu bulunan Basra K örfezi ile ilgilenmeye başlamış. İngiliz Doğu Hin­ distan K umpanyası Basra'da bir şube açmış ve lngiltere K örfezdeki diğer şeyhliklerle ilişkiler kurarak ticari imtiyazlar sağlamıştır.

XIX. yüzyıl sonunda Almanya'nın gittikçe kuvvetlenmesi ve Os­ manlı imparatorluğu ile ilişkilerini geliştirip 'Şarka Doğru Hamle' slo­ ganı ile Orta Doğu'ya ilgisini arttırması ve Haydarpaşa- Bağdat De­ miryolunun yapımını üstlenip ( 1 899) bu yolla Basra K örfezi'ne inmeyi planlaması karşıs ı n d a , İngiltere , Arap yarımadası ve K örfez çevresindeki Arap şeyhlikleri ile ilişkileri geliştirmiş. onları Osmanlı lmparatorluğu'na karşı destekler ve kışkırtır tavır almıştı. Örneğin; l 9 1 3'te Osmanlı Devleti ile lngiltere arasında Lond­ ra'da imzalanan bir anlaşma i le K uveyt'in bir Osmanlı ilçesi olduğu kabul edilmiştir. Bununla beraber. K uveyt şeyhinin Osmanlı bayrağı üzerine K uveyt keli mesini koyabilmesi. Osmanlı hükü metlerinin K atar

20


ve Bahreyn üzerindeki haklarından vazgeçmeleri. Osmanlı Devle­ ti'nin K uveyt'in o zamana kadar lngiltere ile yaptığı tüm anlaşmaları tanıması K uveyt'in içişlerine hiçbir surette karışmaması ve oraya asker göndermemesi gibi hükümler de kabul edilmişti. K ısaca, o andan itibaren K örfez'de resmen lngiliz himaye yönetimi başlamıştı. Birinci Dünya Savaşı başlarında Basra'yı işgal geden lngiliz bir­ likleri 1 9 1 7'de Bağdat'a girdiler. Böylece Osmanlı Devleti' nin lrak'taki fiili egemenliği sona ermiş oldu. Bölge tamamen lngiliz denetimine geçti. lrak'ın başına 1 922'de kral olarak Emir Faysal'ı oturttular. Aynı yıl K uveyt ile Suudi Arabistan ve 1 923'de de K uveyt ile Irak arasındaki sınırları çizdiler. Lozan'da l 922' de başlatılan görüşmeler sırasında Türk-Irak sınırını n belirlenmesi ise gündemde i d i . Bu konuda anlaşma sağlanmayıp askıya alındı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra merkezi Cenevre'de olmak üzere kurulan Milletler Cemiyeti'ne havale edi­ len konuda 1 926'da Cemiyetçe K erkük-Musul yöresinin lrak'a , Hak­ kari'nin de Türkiye'ye bırakılmasına karar verildi. ·

Perde arkasındaki lngiliz yönetimine tepki gösteren Irak mil­ liyetçilerinin bağımsızlık yolundaki istekleri sonunda İngilizler 1 932'de himaye rejimine son vermeyi kabul ettiler. Aynı yıl Türkiye ve Irak Mil­ letler Cemiyetine üye oldu. K ral Faysal, bağımsızlık sonrasında bölünmüş siyasal çevreleri birleştirici bir politika izledi. 1 937' de Suriye ve lran'la sınır sorunlarını çözen ve Türkiye, lran ve Afganistan' la ortaklaşa (Tahran'da) Sad'ôbat Paktı'nı imzalayan Irak, ayrıca Suudi Arabistan ve Yemen'le saldırmazlık anlaşmaları yaparak Arap dünyası ile işbirliğini arttı rdı. İkinci Dünya Savaşı başlangıcında önce lngiliz, sonra Alman yanlısı hükümetlerce yönetilen lrak'ta 1 94 1 'de lngilizler tekrar kont­ rollerini sağladılar. Savaş sonunda siyasal partilerin kuruluşuna izin verilmesiyle krallık giderek sarsıntıya uğradı. ikinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Türkiye ile Irak arasında iyi ilişkiler doğmuştu. 1 955'de iki ülke arasında, yönetimlerin birbirine destek olmasını öngören Bağdat Paktı imzalandı. Ancak bu Pakt, Arap Dünyasında ayrılıklar yarattı. Suriye, Mısır ve Suudi Arabistan anlaşmanın karşısında yer aldı. lrak'ta muhalefetin ağırlığı orduya kaydı. 1 958'de ordu darbesiyle krallık ortadan kaldırılarak cumhuriyet ilôn edildi.

21


Darbe lideri General K asım radikal muhalefet çevrelerini birle­ tirerek lrak'ın bağımsız kimliğini ve bütünlüğünü korumayı istiyordu. 1 96 1 yılı Haziran'ında lngiltere K uveyt'e bağım sızlık tanıdı. Bunun üzerine Irak yönetimi. K uveyt'in tarihi, coğrafi. etnik ve top­ lumsal özellikleriyle lrak' ın bir parçası olduğunu ileri sürerek K uveyt topraklarının kendisine bağlanması isteğinde bulundu. Bu istek , bölgedeki petrol varlığı ile eskiden beri ilgili lngiltere'yi v e diğer Arap ülkelerini tedirgin etti. K uveyt Şeyhi'nin isteği üzerine lngiliz Bbirlikleri K uveyt'e çıkarma yaptılar. Arap Birliği K uveyt'i üyeliğe kabul etti. Böylece K uveyt'in bağımsızlığı Arap Birliği tarafından t anınmış ve Irak istekleri reddedilmiş oluyordu. Bu arada General K asım'ın iktidarında iç ve dı� konularda zayıflama başgöstermişti. 1 96 1 'de yönetimle anlaşmazlığa düşen K ürtler de Abdüsselam Arif başkanlığındaki grupla Şubat 1 963'de General K asım'ı öldürerek onun iktidarına son verdi. Yönetim Baas Partisine bırakıldı. Yasama ve yürütme yetkileri sivil ve askerlerden oluşan Ulusal Devrimci komuta K onseyi'ne devredi ldi. Bu Yönetim. Mayıs 1 963'te Birleşmiş Milletler üyeliğine kabul edilen K uveyt'in bağımsızlığını .. gönülsüz de olsa. kabul etmek zorun­ da kaldı. lrak'tan bir ay sonra, Suriye'de Baas Partisi lideri Hafız Esat ikti­ darı ele geçirdi. Bu nedenle lrak'la Suriye arasında sıcak ilişkiler doğdu ise de, bu yakınlık uzun sürmedi. ilişkiler aynı yıl sonlarında gerginleştiği gibi Irak lideri Abdüss elam Arif, Baas partilileri iktidar­ dan uzaklaştırdı. Ancak, 1 966 yılında onun bir helikopter kazasında ölmesi üzerine lrak'ta istikrarsızlık yeniden geri geldi . Bu durum 1 968'de yeni bir darbe sonunda Ordu-Baas Partisi rejimini. işbirliği halinde yeniden iktidar yaptı. Darbenin ardından en üst yönetim organı olarak Devrimci K omuta K onseyi (DK K ) oluşturuldu. Devlet başkanlığını ve Başbakanlık görevlerine getirilen General El Bekr, aynı zamanda K onsey Başkanı ve Baas Partisi Bölgesel komutanı olarak kesin bir denetim hakkı elde etti. Hükümete ağırlığını koyan part i . örgütlü yapısıyla hemen hemen bütün k uruluşları ele geçirmeyi başardı. Bu sırada lrak'ın lran'la ilişkilerinde bir soğukluk doğdu. Nisan 1 969'da Irak, 1 937'de lran'la yapmı ş olduğu sınır anlaşmasını feshetti.

22


1 .2.2.

IRAK'TA SADDAM DÖNEMi VE SIGINMA HAREKET­ LE RİNİN BAŞLAMASI

l 968'de iktidara geçen General El Bekr, aynı yılın K asım ayında . o zaman 32 yaşında olan yeğeni Saddam Hüseyin 'i yardımcısı olarak atadı. Bu tarihten itibaren Saddam lrak'a egemen olmaya başladı.

Yönetimini geniş bir tabana dayandırmak isteyen Baas Partisi l 970'de K ürtlerle çatı şmaya son vererek Irak K omünist Partisi (IK P), K ürdistan Demokrat Partisi (KO P) ve bazı milliyetçi veya sol eğilimli siyasal güçlerle işbirliğine yöneldi. KO P lideri Molla Mustafa Barz ani ile K ürtlere özerklik tanıyan bir anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre özerklik 4 yıllık bir geçiş döneminden sonra uygulamaya konulacaktı. Ancak, 1 972 yılı Nisan'ında Sovyet Rusya ile bir dostluk ve işbirliği anlaşması imzalıyarak bu ülkeden silôh dahil her türlü destek sağlamaya başlayan I ra k . birçok aşiretlerden ve fa rklı siyasi eğilimlerden oluşan K ürtler arasında ayrılık yaratmaya yönelik bir politika izlemeye başladı ve K ürtlerle imzalanmış özerklik anlaşmasını uygulamaktan vazgeçti. Bunun üzerine K uzey lrak'ta çatışmalar ye­ niden başladı. Sınır anlaşmasını n feshedilmesinden kırgın olan lranlılar K ürtleri destekler oldu . . Böylece K ürtlerle ve ardından komünistlerle ilişkilerin bozulması nedeniyle l 974'de lrak'ta yeniden tek partili sıkı bir yönetime dönüldü. l 975'de I rak ile lran sınır konusunda -Cezayir'de- yeniden anlaştılar ve lran, Irak kürtlerini desteklemekten vazgeçti. l 976'da Saddam Hüseyin. Başbakanlığı ve bazı önemli yetkile­ ri El Bekr'den devraldı. 1 979 Şubat'ında lran'da Şah'ın devrilmesi ve Humeyni rejiminin başlaması ile irari -lrak ilişkileri yeniden bozulmaya başladı. Toplam 1 7 milyon dolayındaki nüfusunun 9 milyona yakını şii mezhebinden olan lrak'ta Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Humey­ ni'nin lran dışındaki şiileri etkilemeye yönelik politikası üzerine 1 7 Eylül l 980'de lran - Irak sınır anlaşmasını feshetti. 22 Eylül l 980'de de lran'a saldırdı.

23


Bilindiği gibi. zaman zaman çeşitli ülkelerin ve devlet adam­ larının yaptıkları arabuluculuk çabalarına rağmen savaş bütün acımasızlığı ile 8 yıl sürdü ve her iki taraftan yüzbinlerce insanın hayatına mal oldu.

1.2.2.1 . 1 988 SIGINMA OLAYI lrak-lran Savaşı sırasında, K ürt silahlı savaşçıları (Peşmergeler) lrak'ın kuzeydoğusunda geniş bir bölgeye hôkim olmuşlardı. K ürdistan Demokratik Partisi (KO P) liderl Mesut Barzani. lrak'a kırgın, lran'a sempatizandı. 1 983 yılı Aralık ayında bir diğer K ürt lideri olan K ürdistan Yurtse­ ver Birliği lideri Celôl Talabani ile Irak yönetimi arasında özerklik görüşmelerl yeniden başlatılmış. fak at 1 985'in Ocak ayında hiç bir sonuç alınamadan kesilmişti. Görüşmelerin kesilmesi. uzun süre Tah­ ran Yönetimine karşı tavır alan Talabani'yi de Tahran'a yaklaştırdı. İki K ürt lider K asım l 986'da Tahran'da bir güçbirliği oluşturarak 1 987 başlarından itibaren Humeyni'yi destekler durum aldılar. Buna karşılık. lran'da Humeynl rejimine karşı yeni bir hizip ola­ rak ortaya çıkan lran K ürdistan Demokrat Partisi'ne bağlı lran K ürtleri de lrak'tan maddi destek gördüler. Ancak bu destek İran K ürtlerine fazla güç sağlamadı. K aldı ki. ülkelerindeki lslôm Devrimi hakkında düşünce ve duyguları ne olursa olsun Irak Ordusu ile işbirliği yapma­ larını ihanet sayan İran halkı kendi ülkesindeki K ürtlere karşı olumsuz tavır aldı. Cephede savaş devam ederken cephe gerisinde K ürtlerle de uğraşmak zorunda kalan Irak. zaman zaman yöredeki slvil halk üzerine uçak saldırılarında bulunup onları başkaldırı cılara yardımcı olmaktan alı koymak istiyordu. lran'ın insan gücü. lrak'ın silôh gücüyle sürdürdüğü savaş ta­ raflara bir üstünlük ve kazanç sağlamadan sürüp giderken 1 987 yılı Temmuz ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik K onseyi taraflara ateşkes çağrısı yaptı. Ancak taraflar 588 sayılı bu karara uymadılar ve savaşa devam ettiler. 1 988 yılı başlarında lran. Irak K ürtlerinin de desteği ile iki ülke arasındaki sınırın kuzey kesiminde karşı saldırıya başladı. Ve sınıra yakın 70.CXX) nüfuslu Halepçe adlı Irak şehri ile ona yakın Hurmal şehri lran-K ürt güçlerinin eline geçti. lranlılar sınırdan 30-40 km. kadar içeri girdiler. Bu bölgedeki Irak kuwetleri geri çekilmek zorun-

24


da kaldı. Fakat Irak sonra düşmana yardımcı oldukları iddiasıyla l 7 Mart 1 988 tarihinde Halepçe kentine hava saldırısı düzenleyerek kimyasal silah (zehirli gaz) kullandı. Bir anda çoluk. çocuk. genç . ih­ tiyar 5.000 kişi hayatını kaybetti. Halepçe Katliamı dünya kamuoyunda büyük bir tepki ve kızgınlığa yol açtı. Bu tepki üzerine B.M.G üvenlik Konseyi'nin bir yıl ônce aldığı 588 sayılı ateş-kes çağrısını ônce I rak. arkasından lran Temmuz 1 988'de kabul ettiler ve bu karar 20 A ğustos 1 988 tarihinde yürürlüğe girdi. Böylece Irak. lran'la 8 yıl süren savaşa son vermişti ama Kürtlerin savaş sırasındaki tutumlarını da unutmamıştı. Ateş-kes'in hemen ardından Saddam. bütün gücüyle Kuzey lrak'taki Kürtl er üzerine saldırdı. Irak kuwetlerinin saldırısı karşısında, Halepçe katliamının çok taze olan korkusu içinde. binlerce kadın erkek. genç ihtiyar, evlerini yurtlarını terkedip yollara düştü. Sınırı geçip Türkiye'ye sığınarak can­ larını kurtarma telôşına kapıldılar. 28 A ğustos 1 988 tarihinden başlayarak Hakkôri ilinin çeşitli köyleri insanla dolup taştı. Bir hafta içinde Türkiye'ye çok sayıda insan akın etti (Örneğin 51.542 kişi). Bunlardan bir kısmı lran'a geçmeyi düşünüyordu. Türk yetkili ma­ kamları bölgede güvenlik önlemleri aldılar. Sığınmacılara devlet ve halk olarak yardım ve şefkat elleri uzatıldı, geçici kamplar ve seyyar hastaneler kuruldu. Türk Devleti. kurumları ve halkı ile bu insanca davranışı gösterirken bir yandan da dünya kamuoyuna ve ilgili kuru­ luşlara seslenerek bu kimselere gerekli maddi yardımın yapılması ve bir kısmının kendi ülkelerine kabul edilmesi çağrısında bulundu. Bu arada göç akınının dünya kamuoyunda yarattığı olumsuz tepkileri dikkate alan Irak. 6 Eylül'de. bir ay süreli af ilôn ederek ülkesinden kaçanları yurtlarına, yerlerine dönmeye davet etti. Fakat sığınmacılardan hiç kimse bu davete uymadı. Çünkü Halepçe'nin anısı hôla çok canlıydı. Zamanın Türkiye Başbakanı Turgut Özal, devleti ve halkı il e sığınmacılara yapılan maddi ve manevi yardımı vurgulayarak batı ülkelerinin yardım yapmaları ve gelenlerin hiç olmazsa yarısını ülkelerine kabul etmeleri çağrısını sık sık tekrarladı. lrak'ın ilôn ettiği af süresi. Türkiye'nin isteği üzerine. biraz daha uzatıldı. Bu sırada bir kısım Iraklı yurtlarına geri döndü . bir kısmı da lran· a geçti. Ancak. 29 Ekim 1991 tarihi itibariyle. 20.000 dolayında sığınmacı Türklye'de kaldı.

25


Batılı ülkeler bunlardan sadece l .0 1 8 kadarını ülkelerine kabul ettikleri gibi istenilen maddi katkı yerine sembolik yardım yapmakla yetindiler. Üstelik Türkiye'yi sığınmacı K ürtlere karşı kötü davranmak, yetersiz şartlarda barı ndırmak ve insan haklarından yoksun bırakmak gibi suçlamalarda bulunmaya başladılar. Batının bu konudaki haksız yayınları Türk basınında ve ka­ muoyunda tepkilere yol açtı. Yabancı basın, Türkiye'nin katlandığı büyük fedôkarlığı belirtmek yerine, genellikle bunu küçümseme ve etnik grupları tahrik etme yolunu tuttu. lrak'ın kimyasal silôh kullanıp kullanmadığı tartışmaları sırasında da Türkiye'nin yardımları konusu ikinci plana itildi. Oysa , 1 988 yılı son ayları ile· 1 989 yılının ilk altı ayında sığınmacılar konusu Türk Hükümeti'ni meşgul eden en belli başlı so­ runlardan birisiydi. Ne yazık ki kesin bir çözüm yolu bulunamadan günümüze kadar gelindi.

1 .2.2.2. 1 990-1 99 1 KÖRFEZ KRİZİ SIRASINDA SIGINMA OLAYI Irak - lran Savaşı sonunda Irak bir yandan K ürt lere yüklenirken bir yandan da çok sayıda askerini silôh altında tutmakta devam ediyor, üste l i k en gelişmiş silôh türlerini sağlama ç a b a s ı n ı sürdürüyordu. Mayıs 1 990'da, üretilecek petrol miktarı ile fiyatının belirlenme­ si için ortak bir karara varılması amacıyla petrol üreticisi Arap ülkeleri arasında Bağdat'ta yapılan Arap Birliği toplantısında Suudi ve K uveyt temsilcileri. lrak'ın tersine, petrol fiyatının düşürülmesi yönünde tavır koymuş, ayrıca lrak'a savaş sırasında verdi kleri borç parayı da gündeme getirmişlerdir. Saddam, Temmuz l 990'da Arap Birliği Genel Sekreterliği' ne gönderdiği bir yazı ile Arap ülkelerinden sağlamış olduğu, yarısı K u­ veyt'e ait, 30 milyar Amerikan doları civarındaki borcun silinmesini ve iki ülke arasında ortak bulunan Rumeyla bölgesinden K uvey t'in · haksız olarak elde ettiği petrol karşılığında lrak'a 2 ,4 milyar Amerikan doları ödenmesini istedi. K uveyt bu istekleri reddetti. Mısır Devl et Başkanı ile Ürdün K ralı'nın araya girmesi ile 3 1 Temmuz'da Suudi Ara­ bistan'ın Cidde şehrinde yapılan görüşmelerden de bir sonuç alınamadı. Irak orduları 2 Ağustos tari hinde ansızın K uveyt'e girerek 7 saat gibi kısa bir sürede bu savunmasız ülkeyi işgal ve ilhak etti.

26


işgal olayı dünya kamuoyunda yeniden bir dalgalanma ya­ rattı ve B.M.Güvenlik K onseyi 6 Ağustos 1 990 tarih ve 66 1 sayılı kararı ile lrak'ın bu hareketini şiddetle kınayarak K uveyt'i terketmesini istedi ve bu sağlanıncaya kadar lrak'a ekonomik abluka uygulanmasını kararlaştırdı. Türkiye ve Suudi Arabistan bu karara uyarak, lrak'ın ürettiği petrolü kendi ülkelerinden yükleme limanlarına götüren (İskenderun ve Yanbu) petrol boru hatlarını kapattılar. A.B. D . , Suudi Arabistan'a asker göndermeğe başladı. Bunu izleyen Fransa, lngiltere, Mısır, Su­ riye ve Fas da bölgeye savaş gemileri yolladı. Irak K uveyt'ten çekilme karşılığı K örfez'e çıkış imkônı istedi. Fakat ABD bu şartı kabul etmedi. 28 Ağustos'ta Irak K uveyt'i 1 9 uncu vilayeti ilôn etti ve K u­ veyt'ten çıkmıyacağını bütün dünyaya bir kere daha duyurdu. Böylece K örfez K rizi daha ciddi boyut aldı ve çıkmaza girdi. O l a y l a r ı n böylesine o l u m s u z g e l işmesi üzeri n e ç e ş i t l i hükümetler tedbirler aldılar. Türkiye Büyük Millet Mecilisi d e 1 2 Ağustos 1 990 tarihinde yaptığı gizli oturumda 'bir saldırıya uğrama durumunda" hükümete savaş açma izni verdi. Bu izin , 1 7 Ocak 1 99 1 tarihinde 1 26 numaralı karar ile "Türk Si­ lahlı K uwetlerinin Yabancı ülkelere gönderilmesine ve Yabancı Si­ l a h l ı K uvvetlerin Türkiye'de bulunmasın a , bu kuvvetlerin kul­ lanılmalarına izin verilmesi" yetkisi şekline dönüştürülerek genişletildi . B.M. Güvenlik K onseyi, 2 Ağustos - 30 K asım 1 990 tarihleri arasında K uveyt'in işgaline ilişkin ve lrak'ın K uveyt'ten barışcı yollarla çıkarılmasını amaçlayan 1 1 karar aldı. 30 K asım tarihli, 678 sayılı kararı ile de K onsey, üyelere " 1 5 Ocak 1 99 1 tarihine kadar Irak K u­ veyt'ten çekilmediği takdirde gerekli tüm vasıtaları kullanma' yani gerekirse zora başvurma yetkisi verdi. Bütün bu kararlara ve arabu­ luculuk çabalarına rağmen Irak . K uveyt'ten çekilmedi. Bunun üzerine lrak'a karşı ortak harekôt için hazırlıklı bulunan K oalisyon Güçleri 1 7 Ocak 1 99 l 'de askeri operasyona başladılar. Doğuşu ve gelişme safhaları böylece özetlenen 2 Ağustos 1 990 - 1 7 Ocak 1 99 1 tarihleri arasında lrak'tan Türkiye'ye yine oldukça önemli çapta bi r kaçış oldu. K açanlar başlıca 2 grupta toplanabilir:

27


1 . Kriz öncesi Irak ve Kuveyt'te çeşltll işlerde çalışan yabancı uyruklu işçi ve teknisyenlerln çalıştıkları lşyerlerl. krizin ortaya çıkışı ve devam etmesi ile ya tatile uğramış ya da can tehlikesi doğmuştu. Bu işçiler bu nedenle kitle halinde Ürdün veya Türkiye üzerinden ülkelerine dönmek zorunda kaldılar. Bangladeş ve Pakistanlıların çoğunluğunu teşkil ettiği ve içlerinde 4. 778 Türk uyruklunun da bulunduğu 65 ülkeye mensup toplam 62.922 kişi bu sırada Türkiye'ye gelmiş. bir süre yedirilip barındırıldıktan ve sağlık hizmeti verildikten sonra ü l kelerine gönderilmişlerdir. 2. ikinci bir grup sığınmacı ise aslen lrak'lı olup savaşın getirdiği bezginlik ve korkudan kaçan asker ve sivillerdi. Bunlar canlarını kur­ tarmak, huzur ve güven bulmak için (yaklaşık 460 .000 - 500 .000 kişi) Türkiye'ye gelmişlerdir. 20 Ağustos 1 99 1 tarihi itibariyle. bunlardan 5.274 kişi. 1 988'de sığınanlar. gibi. Türk halkının yüksek yardım duyguları içinde Sivas­ Kangal Geçici Yerleşim Merkezi . Tatvan Mülteci Misafirhanesi, Kay­ seri-Kuşçu Yerleşim Merkezi ve Silopi Hac Konaklama Tesisleri kampında konuk edilmektedir.

1 .2.2.3. 1 99 1 KÖRFEZ SAVAŞ! SONRASI SIGINMA OLAYI 1 7 Ocak 1 99 1 sabahı 'Çöl Fırtınası' adı altında başlıyan askeri hareket çeşitli yeni füzelerin denendiği bir teknik savaş oldu ve 42 gün sonunda Koalisyon Güçlerinin zaferi ile sona erdi. Yenik düşen Irak. 27 Şubat 1 99 l 'de B.M. Güvenlik Konseyi'nin almış olduğu 1 2 kararı da kabul etti ve ateş kesildi. Ateş-kes'i izleyen günlerde lrak'ta önceleri bir kaos doğdu. Güneyde şii mezhebine bağlı olanlar. kuzeydoğuda da Kürtler dış ülkelerden gördükleri teşvikle. Saddam rejimini iki koldan devirmek için başkaldırdılar. Kuzeyde birçok şehir. Kürtlerin eline geçti. Fakat bir süre sonra Irak kuvvetleri toparlanarak önce güneydeki şii ayaklanmasını bastırdılar. Arkadan hava kuwetleri desteğinde kuzeydeki kitlelerin üzerine yürüdüler ve bölgeyi tekrar ele geçirdiler. Bu olumsuz gelişme üzerine. liderlerinin de teşviki ile, Kürtler ve diğer yöre halkı bozgun havası içinde Türkiye ve İran'a doğru kaçmaya başladılar.

28


Çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu kaçanlar arasında savaş sırasında arada kalan Türkmenler ile Hıristiyan kökenli (Keldani ve Nesturi gibi) kimseler ve az miktarda da Saddam rejimine muhalif Araplar vardı. Kış şartlarının hüküm sürdüğü Nisan ayınının ilk günleri. dağları. geçit vermez vadileri. nehirleri aşarak Türk sınırına yaklaşan sığınmacıların durumu içler acısıydı. Bir yandan 1 988'de Türkiye'ye gelip zoraki misafir olarak kalan onbinlerce sığınmacının. bir yandan da l 989'da Bulgaristan'dan göçe mecbur edilmiş 320.000 Türk'ün yarattığı sorunların ağırlığını taşımakta olan Türk hükümeti bu sığınmacıları yurda kabulde ihtiyatlı davranmak zorunda idi. Konu çok boyutlu sorunlar getiriyordu. Hükümet bir yandan insancıl duy­ gularla bu zavallı kimselere sınır ötesinde gıda ve sağlık hizmetleri vermeğe gayret ederken bir yandan da B.M. Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırarak konunun ele alınmasını istedi. Benzer istekler Fransa ve lran tarafından da yapıldı. B.M. Güvenlik Konseyi 5 Nisan 1 99 1 tarihinde. bir sonraki Ulus­ lararası Antlaşmalar bölümünde ayrıntılı olarak anlatılan 688 sayılı kararı alarak tüm üye devletleri ve tüm insancıl kuruluşları yardım çabalarına katılmağa ve katkıda bulunmağa davet etti. Bu karar uyarınca yabancı ülke ve kuruluşların yapacakları yardımın gelmesi zamana bağlıydı. Oysa sığınımacı akını SOJ.000 lere yaklaşmıştı ve bir yandan soğuk ve yağmur. öte yandan açlık. yorgunluk ve hastalık her an için ölümlere yol açıyordu. Bu ortam ve şartlar içinde. sınır hukuken değilse de fiilen açıldı; yüzbinlerce insan Hakkari ve Şırnak illerinin çeşitli nokta­ larından yerleşim yerlerine yaklaştılar ve orada gelişigüzel konak­ ladılar. Türk Devleti halkı ve kuruluşları ile büyük fedakarlık göstererek bu perişan kişilerin yardımına koştu. Tüm görevliler ve yöre halkı. in­ sanca duygularla canla başla gelenlere kucak açtılar. onların yara­ larını sarmağa çalıştılar. Gelenlerin çokluğundan ve şartların elverişsizliğinden kuşkusuz sıkıntılar. can sıkıcı ve üzücü bazı olaylar oldu. Böylesine büyük ve karmaşık bir akında bunların olması kaçınılmazdı. Bu insanlık trajedisi bir aydan fazla sürdü. Çeşitli ve çok sayıda devlet adamı veya uluslararası kuruluş temsilci ve yetkilileri olayları

29


yerlndo Çlc"ıılomok

vo

izlemek üzere Türklye'ye geldi.

Soruna köklü bir çözüm getirmek gerekiyordu. Bu yönde Türkiye C umhurbaşkanı Turgut Ôza l . Irak toprakları içinde bir Güvenlik Bölgesi oluşturulması ve bu sığınmacıların uluslararası temi­ nat altında tutulacak bir bölgede barındırılmaları önerisinde bulun­ du. Öneri . ABD ve diğer birçok devlet tarafından da benimsendi ve lrak'ın kuzeyinden geçen 36 ncı paralel ile Türk sınırı arasında kalan alanda sözkonusu Güvenlik Bölgesi (Tampon Bölge) oluşturuldu. Bu gelişme üzerine Mayıs ayının ortalarından itibaren Türk sınırının içindeki ve dışındaki yüzbinlerce sığınmacı gerek Türkiye'nin gerekse diğer ülkelerin sağladıkları imkônlarla anılan Güvenlik Bölgesine taşınıp yerleştirildiler. Ancak Ağustos 1 99 1 tarihi itibariyle, bu akından arta kalan

s.cx:ıo kadar sığınmacı halen Türkiye'de barınmağa devam etmek­

tedir.

1 988 yılından beri Türkiye'nin lrak'tan maruz kaldığı sığınma olayları kuşkusuz Türkiye açısından bazı siyasal ve sosyal sorunlar ya­ ratmıştır.

1 .3.

ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER

1 988, 1 990 ve 1 99 1 yıllarında bir önceki bölümde ayrıntıları ile anlatılan olaylar nedeniyle lrak'tan Türkiye'ye yönelik olarak ortaya çıkan sığnma hareketleri ilk bakışta: a) ulusal yasalar. b) uluslararası sözleşmeler olmak üzere iki yönden ele alınabilir. ·

A n c a k , ç a lışmamıza konu olan sığınmalar. olağanüstü şartlarda ortaya çıkmış ve uluslararası sözleşmelere uygun iltica ha­ reketlerinden büyük farklılıklar göstermiştir. Bu nedenle olağan şartlarda uygulanması düşünülebilecek olan 25 1 O sayılı İskôn Kanu­ nu, 5682 sayılı Pasaport Kanunu, 5682 sayılı Yabancıların İkômet ve Seyahatleri Hakkında Kanunun çalışmada incelenen sığınma hare­ ketlerine uygulanması sözkonusu değildir. Konumuz açısından uluslararası tek bir sözleşme önem taşımaktadır. Bu sözleşme 28 Temmuz 1 95 1 tarihinde Cenevre'de imzalanan ve ilişiği deklarasyon ile birlikte 29.8. 1 96 1 tarih ve 359 sayılı yasayla onaylanan 'M ültecilerin Hukuki D urumuna Dair Sözleşme' dir.

30


1 .3. 1.

MÜLTECiLERiN HUKUKi DURUMUNA DAİR SÖZLEŞME: 195 1 CENEVRE SÖZLEŞMESİ

1 95 1 Cenevre Sözleşmesinin l /A maddesinde mülteci kav­ ramı şöyle tanımlanmıştır: . . cereyan eden hadiseler neticesinde • . .

ve ırkı, dini, tôbiyeti, muayyen bir içtimai gruba mensubiyeti veya siyasi kanaatler/ yüzünden takibata uğrayacağından haklı olarak korktuğu için, vatandaşı olduğu memleket dışında bulunan ve işbu memleketin himayesinden istifade edemeyen veya mezkur korkuya binaen istifade etmek istemeyen, yahut tabiiyeti yoksa ve bahis mevzuu hadiseler neticesinde ewelce m utaden ikômet ettiği memleket dışında bulunuyorsa oraya dönemeyen veya mezkOr korkuya binaen dönmek istemeyen şahıs·.

Ancak. 1 95 1 Sözleşmesi kendisine taraf olan her ülkenin bu sözleşmenin l /B ( 1 ) maddesinde belirlenen mülteci statüsünü, a) yalnızca Avrupa'dan gelen kişilere mi, yoksa b) hangi ülkeden gelir­ se gelsin tüm kişilere mi uygulamayı kabul ettiğini beyan etmesini is­ teyen bir sözleşmedir. Dolayısıyla. her ülke sözleşmenin ya (a) mad­ desini ya da (b) maddesini kabul etmekle yükümlüdür. Türkiye, sözleşmenin (a) maddesini, yani. yalnızca Avrupa'dan gelen kişilere m ülteci statüsünü tanıyacağını beyan etmiştir. Bu nedenle . Türkiye'nin. Avrupa dışı ülkelerden . dolayısıyla, lrak'tan gelen kişilere de hukuken mülteci statüsü tanıma yükümlüğü yoktur. Diğer taraftan. 1 95 1 Sözleşmesinin bazı hükümlerini değiştiren 1 967 protokolu da mülteciler ile ilgili bir diğer uluslararası belge nite­ liğindedir. Bu protokol 1 95 1 Sözleşmesinin hiçbir coğrafi sınırlama yapılmaksızın uygulanacağını kabul eder. Ancak. protokolün 3. maddesinde ' H a l ihazırda Sözleşmeye Taraf Devletlerce Sözleşmenin madde l /B ( 1 ) (a)'ya uygun olarak yapılmış bulunan mevcut beyanlar, madde l /B (2) gereğince genişletilmedikçe işbu protokol bakımından da hüküm ifade edeceklerdir" denilmektedir. Türkiye daha önce 1 95 1 Sözleşmesine göre yapmış bulunduğu beyanını sözleşmenin l /B (2) maddesi gereğince genişletmemiştir. Bu nedenle. Türkiye'nin 1 95 1 Sözleşmesine göre yaptığı beyan geçerliğini korumaktadır ve 1 967 Protokolu yeni bir hüküm ve yükümlülük getirmemektedir. Sonuç olarak. ülkemize sığınan lrak'lılar 'Türkiye Cumhuriye­ ti'nin Geçici Misafirleri'dir. Bunlara 'insani sebeplerle Türkiye'de bu­ lunmalarına izin verilen kişiler' denilebileceği gibi 'sığınma arayan' (asylum seeker) anlamında 'sığınmacı' da denebilir.

31


1.3.2.

MiLLi GÜVENLiK KURULU VE B.M. GÜVENLiK KONSEYi KARARLAR!

Milli G üvenlik Kurulu . 2 Nisan 1 99 1 tarihinde toplanarak Türkiye' i � g üneydoğu sınırlarında cereyan eden olaylar ve gelişmelerle ilgili bilgileri değerlendirmiştir. Bu Kurul. 1 988 Ağustos ayında benzeri bir durumda hükümetin gösterdiği insani yaklaşımdan hareketle, bu kez daha büyük boyut­ l a r d a o rt a y a ç ı k a n i n s a n l ı k d r a m ı n ı a y n ı d ü ş ü n c e l e r l e değerlendirmiş. doğal bir hak olan yaşama hakkının korunması için gereken önlemleri almayı kararlaştırmıştır. Buradan hareketle: 1 . Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin derhal toplantıya ç a ğ r ı l a r a k savaş s ı n ı r l a r ı n ı a ş a n ve ç o ğ u n l u ğ u k a d ı n ve çocuklardan oluşan sivil halka yönelik bu ciddi saldırı karşısında. ge­ reken önlemlerin alınması talebinde bulunulmasına karar verilmiştir. 2. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyelerin Anka­ ra'daki Büyükelçileri. Dışişleri Bakanlığı'na davet edilip mevcut bilgi­ ler ışığında durum kendilerine anlatılmış; insani açıdan gerekli önlemlerin alınması yolunda Güvenlik Konseyi'nde ve ikili planda et­ kinlik göstermeleri istenmiştir. 3. lrak'ın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına davet oluna­ rak Türkiye'nin güneydoğu sınırında birikmiş çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan sivillere karşı Irak birliklerince yöneltilen saldırıların durdurulması talep edilmiş; ayrıca . Irak hükümetinin yüzbinlerce sivil insanı Türkiye'ye sığınmaya zorlamasının. insan hak­ ları ve uluslararası hukuka aykırı olduğunun. iyi komşuluk ilişkilerine zarar verdiğinin hükümetine iletilmesi istenmiştir. 4. Türk sınırında birikmiş bulunan bu çaresiz insanların. gıda ve ilôç ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik önlemlerin ilgili makamlar­ ca sür'atle alınması hükümeti önerilmiştir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de. Türkiye. Fransa ve lran devletlerinin daimi temsilcilerinin 2-4 Nisan 1 99 1 tarihleri arasında gönderdikleri mektuplara dayanarak 688 sayılı kararı almıştır. Bu kararda; lrak'ın. Kürt nüfusla meskun yerler dahil birçok bölgesinde. uluslararası sınırlara yönelik kitlesel bir mülteci hareketi­ ne ve sınır ihlôllerine yol açan ve uluslararası barışı . bölge güvenliğini tehdit eden silôhlı baskılardan büyük endişe duyulduğu; tüm üye ülkelerin lrak'ın ve bölgedeki tüm devletlerin egemenliği.

32


toprak bütünlüğü ve siyasi l >ı ıiJır ı ı�;ıılıklc ırının taahhüt edildiği kayde­ dildikten sonra: l . Kürt nüfusla meskun bölgeler dahil. lrak'ın birçok bölgesinde sivil Irak halkına yönelik, uluslararası barışı ve bölge güvenliğini teh­ dit eden baskılar kınanmıştır. 2. lrak'ın tüm bölgelerinde yardıma muhtaç olanlara. uluslara­ rası insancıl örgütler tarafından acil yardım yapılmasına lrak'ın izin vermesi ve bunların çalışmaları için gerekli kolaylıkların sağlanması istenmiştir. 3. Genel Sekreter'den . lrak'taki insancıl çabalarını sürdürmesi ve Kürt halkının durumu hakkında bir rapor hazırlaması talep olun­ muştur.

4. Genel Sekreter'den. Birleşmiş Milletler kuruluşları da dahil. el­ deki tüm kaynaklardan yararlanarak. mültecilerin ve yerlerinden edilmiş Irak halkının 'kritik ihtiyaçlarının' acilen belirlenmesi talep edilmiştir. 5. Tüm üye devletlerin ve tüm insani kuruluşların . yardım çabalarına katkıda bulunmaları istenmiştir. 6. lrak'ın. bu amaçlara ulaşılmasında Genel Sekreter ile işbirliği yapması istenmiştir. Konsey kararına rağmen. devletlerin Iraklı sığınmacılara . sığınmacıları barındıran devletlere . bu arada Türkiye'ye yaptığı yardımlar beklenen düzeyde olmamış: ilk günlerin heyecanı geçtikten sonra yardımlar giderek azalmış ve zamanla yükün büyük bir bölümü Türkiye'nin üzerinde kalmıştır.

33


2. BÖLÜM SIGINMACI SORUNUYLA iLGiLi HÜKÜMET ORGANİZASYONU VE DİGER KURULUŞLAR. 2. 1 . 1 988 SIGINMASIYLA iLGİLi ORGANİZASYON Sınır komşumuz olan lrak'ta 1 7 Mart 1 988 günü meydana gelen 'Halepçe' olaylarından sonra. aynı yılın Ağustos ayı son­ larında. Hakkari ili sınırlarımızdan geçmeye başlıyan Iraklı gruplar ile yakın yılların ilk kitlesel sığınma hareketi başlamıştır. Sığınma hareke­ tine sahne olan illerin Valilikleri il idaresi Kanununun verdiği yetkilere dayanarak aldıkları kararlarla 'Geçici Barınma Merkezleri' tesis etmişlerdir. Bunu takiben. Geçici Barınma Merkezlerince teslim alınacak ve sevk edilecek yardım malzemeleri için merkezi Diyarbakır'da olan Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin 1 .9. 1 988 tarih ve 27-88/2562 sayılı yazısıyla Diyarbakır ve Hakkari'de 'Yardım Malzemelerini Teslim Alma ve Sevk Komisyonu' kurulmuştur. Olağanüstü Hal Bölge Vali Yardımcısı Başkanlığında; Diyar­ bakır il Defterdarlığı . il Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğü. Köy Hiz­ metleri il Müdürlüğü. il Özel idaresi Müdürlüğü. Bayındırlık ve lskôn il Müdürlüğü ve TEK-Dicle Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğünden ve Bölge Valiliği Personel ve idari işler Kısım Amirliği'nden teşekkül eden bir komisyon oluşturulmuştur. Aynı komisyon. Hakkari. Mardin ve Şırnak illerinde de kurulmuştur. (Bkz. Tablo 4). iller. kendi b Ü nyelerindeki teşkilôta ve verilecek hizmetlere göre gerekli . komisyonlarını teşkil etmişlerdir. Ayrıca. Geçici Barınma Merkezlerinde sivil memurlardan oluşan üçer kişilik ekipler kurulması uygun görülmüştür. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve bu bölge içindeki il Valilerin­ ce sığınmacıların barınma. yiyecek. sağlık ve diğer ihtiyaçlarını temin maksadıyla kurulan komisyonlar yasal dayanağını 1 949 tarihli . 5442 sayılı il idaresi Kanunu ile Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ihdası hakkındaki 1 987 tarihli. 285 sayılı ve 1 990 tarihli. 430 sayılı Kanunun Hükmündeki Kararnamelerden almıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve il idaresi Kanunu. illerin ida­ resinde 'Yetki genişliği - Deconcentration' esasına dayanmış olduğundan. illerde devletin ve hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her bakanın mümessili ve bunların idari ve siyasi yürütme vasıtası olan

34


TABLO 4 1 988 SIGINMA HAREKETi İÇiN OLUŞTURULAN ORGANİZASYON ŞEMASI

OLAGANÜSTÜ HAL BÖLGE VALILIGI YARDIM MALlEMELERINI TESLiM ALMA VE SEVK KOMiSYONU

DIYARBAKIR

ŞIRNAK (")

VALILIGI

VALILIGI

KOMiSYONU

KOMiSYONU

MARDiN

HAKKARi VALILIGI KOMiSYONU

.

VALILIGI KOMiSYONU

Valiler. illerin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekle yükümlü. görevli ve yetkili. aynı zamanda da so­ rumludurlar. Türkiye'de Olağanüstü Hal Bôlge Valiliği de. 1 987 yılında ihdas edilen idari bir birim olup; Bingöl. Diyarbakır. Elôzığ. Hakkari. Mardin. Siirt. Tunceli ve Van illerini kapsamak üzere kurulmuş. bilahare bu il­ lere 1 990 yılında Batman ve Şırnak illeri de katılmıştır. Bu illerde Bölge Valisi. ihtiyaca göre gerekli teşkilôtı kurmaya ve hizmetin gerektirdiği bina. tesis. araç. gereç. personel ve diğer her türlü hizmeti. kamu kurum ve kuruluşlarından sağlamaya yetkilidir. Görev alanına giren illerde. il valilerine verilen yetkilerden başka . genel güvenlik ve kamu düzenini korumak için mevcut mevzuat çerçevesinde gerekli gördüğü diğer bütün önlemleri almaya yetkilidir. (") Şırnak 19 Mayıs 1 990'da i l olmuştur.

35


2.2.

1 99 1 SIG INMASI VE YÖN ETİM ME RKEZİ NİN OLUŞ­ TURULMASI

1 99 1 yılında lrak'ın 'Koalisyon Güçleri' tarafından yenilmesin­ den sonra , bu ü lkenin kuzey ve g ü neyinde ayaklanmaların başlaması . Kürtlerin kısa bir süre için Kerkük, Musul ve bölgenin kuzey kesimine hôkim olmaları üzerine , daha önce Saddam yönetimine sadık olan bu bölge halkı korkudan Kürtleri destekle­ meye başlamıştır. Bu yerlere tekrar hôkim olmak isteyen Irak kuwetleri , 1 99 1 yılının Mart ayı sonları ile nisan ayı başlangıcı arasında sürdürdüğü kara ve hava taarruzlarıyla . kendi vatandaşlarını ayırım yapmaksızın yoketmeye başlamıştır. Bu harekôtın etkisiyle can güvenliği kaygısına düşen yaklaşık beşyüz bin Irak vatandaşı, kitlesel bir sığınma hareketi olarak, belli geçit yerlerini takip ederek 2 Nisan 1 99 1 günü Türkiye'nin Hakkari ve Şırnak illeri sınırlarına ulaşmışlardır. Bu sığınmacı akınının büyüklüğü ve konunun önemi Türk hükümetince dikkate alınarak, hızla Bakanlar Kurulunca daha önce çıkarılmış bulunan bazı karar esasları uygulanmaya başlamış ve sığınmacılar 'asker' ve 'sivil' olmak üzere iki gruba ayrılarak, askeri kişilerle ilgili olarak 4 1 04 sayılı yasa gereğince az sayıdaki asker sığınmacı Milli Savunma Bakanlığı'nın denetim ve gözetimi altındaki özel kamplara alınmışlardır. Diğer taraftan , Türk Hükümetince, sığınma olaylarına ilişkin önlemlerin bir bakan düzeyinde yönetimi ve koordinasyonu zorunlu görü ldüğünden 3 Nisan 1 99 1 g ü n ü Devlet Bakanı M . Vehbi DiNÇERLER 'Koordinatör Bakan' olarak görevlendirilmiş ve adı geçen bakan aynı gün Diyarbakır'a hareket ederek Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nde çalışmalarına başlamıştır. Türkiye'nin Irak sınır bölgesinde meydana gelen gelişmeler, alınması gerekli önlemler konusunda koordinasyonu sağlamak, uy­ gulamayı izlemek ve denetlemek amacıyla yeni bir organizasyonu zorunlu kılmış ve 1 4 Nisan 1 99 1 günü adı geçen Devlet Bakanı'nın başkanlığında bir 'Yönetim Merkezi' oluşturulmuştur. (Bkz. Tablo 5) Hükümet merkezindeki bu kuruluşta, Başbakanlık, Genelkur­ may Başkanlığı, Devlet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, içişleri, Dışişleri , Bayındırlık ve lskôn, Sağlık, Tarım-Orman ve Köyişleri Ba-


TABL0 5 1 99 1 SIGINMA HAREKETİ İÇİN OLUŞTURULAN ORGANİZASYON ŞEMASI BAŞBAKANLIK DEVLET BAKANLIGI YÖNETiM MERKEZi

MERKEZ TEŞKİLAT!

ULUSAL TEMSİLCiLiKLER

YABANCI ÜLKE VE ULUSLARARASI KURULUŞ TEMSiLCiLiKLERi

TAŞRA TEŞKILATI

OHAL BÖLGE VALILIGI KOORD. VE DES. MRK.

z� 8�

�8 � -�

OIYARBAKIR iL KOOR. DES. M. BATMAN İL KOOR. DES. M. ŞIRNAK İL KOOR. DES. M.

<

.,; ... o cıi

< .::!

.,; ... o cıi

.,; ... o cıi

... 8 � _,

-� -=

HAKKARi iL KOOll. DES. M. VAN iL KOOR. DES. M.

kanlıkları ile Milli Güvenlik Kurulu �enel Sekreterliği. Milli istihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı . Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ve K ı z ı l ay tem s i l c i l e r i h a fta l ı k k o o r d i n asyon t o p l a n t ı l a r ı n a katılmışlardır. Ayrıca. 'insani yardım' faaliyetine katılan yabancı devlet büyükelçileri veya temsilcileri ile uluslararası kuruluşların temsilcileri ve yabancı gönüllü kuruluşların temsilcileri, her toplantının ilk otuz dakikalık bölümüne katılmışlardır. Bu merkezin kurulmasında güdülen amaç . ' l rak'tan gelip Türkiye'nin Güneydoğu sınır bölgesinin Geçici Barınma Merkezle-

37


rl'nde bulu r ı n r ı l r u k lıların barınma . yiyecek . sağlık ve diğer ih­ tiyaçlarını karşılamak ve bu konuda alınması gereken önlemleri koordine etmek . uygulamaları takip etmek ve çıkabilecek sorunları çözüme kavuşturmak" olmuştur. Yönetim Merkezi ilk toplantısını. Koordinatör Devlet Bakanı'nın başkanlığında 22 Nisan 1 99 1 gününde yapmıştır. Merkezin temel görevi ise. bakanlıklar ile kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu hızlandırmak, hükümet görüşünü ve kararını gerektiren konuları üst makamlara arzederek çözümlerini sağlamak ve taşrada kurulmuş olan il "koordinasyon ve destekleme merkezleri"ni yönlendirmekti. Yönetim Merkezi, 22 Nisan 1 99 1 gününde yapılan ilk top­ lantıyla birlikte. her hattanın çarşamba günleri olmak üzere altı top1 a n t ı y a p m ı şt ı r . Tü rkiye s ı n ı r l a rı i ç i n d e ve s ı n ı rd a b u l u n a n sığınmacıların hemen hemen tamamının kendi ülkelerine dönmeleri ve hizmetin tamamlanması üzerine l O Temmuz 1 99 1 tarihinde Dev­ let Bakanlığının koordinatörlük görevine ve Yönetim Merkezi'nin varlığına son verilmiştir.

2.3.

ORGANİZASYON KAPSAMINDA VER ALAN DİGER KU­ RULUŞLAR

Sığınmacı olayının uluslararası boyutunun bulunması. Dışişleri Bakanlığınca Diyarbakır'da 5 Nisan 1 99 1 günü bir "irtibat Hey'eti"nin görevlendirilmesine yol açmış ve bu heyetin başkanlığına bir büyükelçi getirilmiştir. Aynı Bakanlık ayrıca Silopi'de de bir ekip görevlendirilmiştir. Hükümet Merkezinde ve Devlet Bakanlığında yukarıda belirti­ len Yönetim Merkezi adı ile oluşturulan organizasyona paralel ola­ rak , Olağanüstü Hal Bölgesinde de. Bölge Valiliği'nin denetim ve gözetiminde olmak üzere illerde Yönetim Merkezinin faaliyetine b e n z e r b i r ç a l ı ş m a d ü z e n i u yg u l a m a k , i l l e r s e v i y es i n d e , sığınmacıların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak ve gereken önlemleri almak üzere "Koordinasyon ve Destek Merkezleri" kurulmuş ve insani yardımın sığınmacılara ulaştırılması bu merkezlerce planlanmış ve yönetilmiştir. Bölge'ye bağlı illerde kurulan Koordinasyon ve Destek Merkez­ lerl'ne ek olarak. insani yardım malzemesinin giriş liman ve yerleri durumuna gelen Adana. Hatay. !çel ve Van illerinde de bu merkez­ lerden oluşturulmuştur.

38


SıQınmacıların. Hakkari ve Şırnak illeri sınırlarında yığılmalarıyla blrlikte bölgeye yabancı basın ve TV muhabirlerinin ve eleman­ larının akını başlamıştır. Bunların doğru haber almalarını sağlamak. gerçeğe aykırı görülen haberleri en az düzeye indirmek. doğru bilgi aktarmak ve gezilerini güvenle yapabilmelerini sağlamak amacıyla. 1 99 1 yılının Nisan ayı ortalarında Diyarbakır'da Basın-Yayın ve Enfor­ masyon Genel Müdürlüğünce bir 'Basın-Yayın ve Enformasyon Bürosu' kurulmuş, hemen arkasından Hakkari, Şırnak ve Van illeriyle Silopi ilçesinde de bürolar açılmıştır. Kuzey Iraklı sığınmacı akınının başlangıcından itibaren. basın ve televizyon çalışmaları yoğun bir şekilde başlamıştır. Iraklı sığınmacıların beslenme, barınma, sağlık ve diğer her türlü ihtiyaçlarını en iyi bir şekilde karşılamak ve gerek yurt içinden. gerekse yurt dışından sağlanan yardımların yerlerine kısa bir sürede ulaştırılabilmelerini sağlamak amacıyla , hükümet merkezinde, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ile bölgedeki illerde yukarıda açıklanan şekilde bir organizasoyna gidilerek faaliyete geçilmiş, kamu ve özel sektör kuruluşlarının çalışmaları, bu alanda faydalı ve verimli olmuştur. Daha önce işaret edildiği gibi, Yönetim Merkezi'nin hizmetin tamamlanması nedeniyle görevine son verilmesi üzerine bu merke­ ze bağlı olarak illerde oluşturulmuş bulunan 'Koordinasyon ve Des­ tek Merkezleri'nin görevlerine de son verilmiştir. Ancak, ülkemizde kalan sığınmacılarla ilgili işlemler. adı geçen illerde valilikler ve kay­ makamlıklar tarafından il idaresi Yasası. sığınma ile ilgili mevzuat ve daha önce belirlenen kararlar dahilinde yürütülmektedir.

39


3. BÖLÜM DOGAL ÇEVRE ŞARTLAR! VE SIGINMACI AKINI O rt a d o ğ u devletleri n i n s ı n ı rlar ı . öze l l i k l e i k i n c i Dünya Savaşından sonra bölgede etkili olan batılı devletlerin çıkarlarına ve etkinlik derecelerine göre masa başında belirlenmiş ve böylece bu­ rada çok sayıda Arap devleti ortaya çıkmıştır (Bkz. Harita 1 ). Anc a k . bu Arap devletlerinden bir kısmı özellikle Basra Körfezi'ne komşu olanlar petrol yönünden çok şanslıyken; Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan gibi ülkeler oldukça şanssızdır. Bu nedenle, bazı Arap devletleri kişi başına milli gelir açısından dünyanın sayılı zengin devletleri arasında yer alırken, diğerleri yoksul ülkeler gru­ bunda kalmışlardır. Bu ise bir huzursuzluk kaynağı oluşturmakta ve Ortadoğu'daki siyasi denge ve ittifakların kısa zamanda değişmesine yol açmakta ve yöre kritik durumunu daima korumaktadır. Bir yandan Arap ülkeleri ile lsrail arasındaki büyük siyasal çekişmeler. öte yandan çıkabilecek bir savaşta petrol alanlarının el değiştirme ihtimali dünya kamuoyunu çok yakından ilgilendirmektedir. Sonuçta , bölgede meydana gelen gerginliklere çeşitli ülkeler gerek arabulu­ cu, gerekse taraf olarak katılmaktadır. Bölgedeki gerginlik ve huzursuzlukların en son örneği Körfez Krizi ve Savaşıdır. Körfez Savaşı sonrasında lrak'tan Türkiye'ye yönelen sığınma hareketleri, sonuçları itibariyle. bugün de hem Türkiye'yi hem de dünya 'kamuoyunu meşgul eden bir konudur. Bu­ rada. sığınma olaylarına sahne olan alanın doğal çevre koşulları h a k k ı n d a g e n e l b i r b i l g i s u n m a k . o l a y l a r ı d a h a o bj e ktif değerlendirmek yönünden yararlı olacaktır.

3. 1 .

DOGAL ÇEVRE ŞARTLAR!

lran-lrak Savaşı sonucunda l 988'de meydana gelen sığınma olayları. lrak'ın kuzeydoğusundaki Halepçe çevresiyle Türkiye'nin Irak sınırı yakınları arasında sınırlı kalmıştır. Ancak, 1 99 1 yılının sığınma olayları kabaca 4 1 . ve 45. doğu meridyenleriyle 35. ve 37. kuzey paralelleri arasında gerçekleşmiştir. Burası Kuveyt Savaşı'nda müttefik kuwetlere teslim olan ve onların her türlü şartlarını kaôul eden lrak'ın savaş sonrasında bir süre devlet otoritesini tamamen kaybettiği bölgeler arasındadır. Alan, Arabistan platformuyla Alp Orojenez kuşağının birbirine temas yeridir. Güney kısımlar tamamen


_ ,.

/,,,.. --

I I I /

I

\

/

, /

//,,,.. /

"'

/"

/

.,, - - - - /

/

/

1 ! ( 1 �

:O:

',

I

1 ,. I '-' / ..... .. ,

I I 1

/

I I

I \ \ \ / 1 1

'< ...

� ., .., "' ..,

\, ;(-',_J

41


düzlüktür. Arazi. Dicle ırmağı ve onun kolu olan Zap Suyu tarafından genel olarak kuzey-güney yönünde parçalanmıştır. lrak'ın bu kuzey bölümü tamamen Türkiye'den gelen Dicle ve kolları tarafından sulanır. Kerkük ve Musul çevrelerinde topografya çok sadedir, en­ gebeler azdır. Ancak, Kerkük-Musul-Zaho hattının güneyinden lran sınırı yakınlarına kadar önce doğu-batı yönünde uzanan bu dağlar, daha sonra Musul ve Kerkük'ün doğusunda kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan Zagros Dağlarıyla birleşirler. Kısaca . lrak'ın Türkiye ve lran'a komşu olan yöreleri ve dolayısıyla sınırları çok dağlıktır. Türkiye sınırına yaklaştıkça önce 37. kuzey paraleli boyunca uzanan ve yüksekliği 1 200 m. nin üzerine çıkan bir dağ sırası vardır. Zaho-imadiye arasında uzanan küçük ve dar bir çukurluk ve düzlükten sonra yeniden yüksek dağlar başlar. işte Türkiye-Irak sınırı , bu yüksek dağlık alanın çok yerde su bölümü çizgisinden (doruk hattından) geçer. Sınırın. dik yamaçlı yüksek dağların doruklarından geçmesi . sınır ihlallerinin önlenmesini zorlaştırmaktadır. Çünkü bura­ larda ulaşım , yerleşme ve yaşama şartları çok elverişsizdir. Bu yüzden Türkiye ile Irak arasındaki 33 1 km.lik sınır üzerinde geçiş yerle­ ri çok azdır. iki ülke arasındaki tek gümrük kapısı , sınırın batısında Si­ lopi-Zaho arasında Dicle'nin kolu olan Habur (Hezil) Çayı üzerindeki Habur Gümrük Kapısı'dır. Sınır boyunca arazi eğiminin fazla olması, ulaşım zorlukları yanında yerleşme açısından da olumsuzluklar doğurmuştur. Buralarda konaklanılması. geçici sağlık merkezi gibi tesisler kurulması, gereken yolların yapılması büyük zorluklara ve har­ camalara yol açmıştır. Sınırın. yüksek ve dağlık bölgeden geçmesi ulaşım ve yerleşim zorluklarının yanında sıcaklığın düşük olmasına da yol açar. Sürekli sıcaklık ve yağış ölçümleri yapan sınıra yakın iki metoroloji istasyo­ nundan alınmış olan değerler Grafik l ve 2'de gösterilmiştir. Rasat­ lar, son sığınma olayının başlangıcı olan Nisan 1 99 1 başıyla, geri çekilme işleminin bittiği Mayıs 1 99 1 sonu arasındaki döneme aittir. Bu grafiklerden de kolayca anlaşılacağı gibi. her iki istasyonda da sıcaklık değerleri özellikle Nisan başlarında genellikle 5° C'nin altında olmuş ve sığınmacılar yönünden katlanılması güç koşullar ya­ ratmıştır. Irak hava ve kara kuvvetlerinin ateşinden kaçarak dağlık yer­ lerden yaya olarak gelen, zaman zaman şiddetli esen rüzgar altında gecelemek zorunda kalan çoğu yaşlı, çocuk ve hasta in­ sanlar, bu doğa şartlarına karşı adeta yaşam savaşı vermişlerdir.

42


_ç:_

SICAKLIK

GRAFiK 1 HAKKARi ili METEROLOJIK SICAKLIK VE YA01Ş ÔLÇÜMLERI

YAGIŞ 80

15

60 10

40

5 20

o N I S A N

SICAKLIK

M A Y 1 S

GRAFIK 2 ŞEMDINLI iLÇESi METEROLOJIK SICAKLIK VE YA01Ş ÔlÇÜMLERI

YAGIŞ

-mm _ç:_ .--���

16

80

12

60

8

4

o N 1 S A N

M A Y 1 S

43


Ayrıca . kar ve yağmur yağışları da sığınmacıların barınma ve hareket güçlerini büyük ölçüde etkilemiştir. Özellikle ilk günlerde arc:ııide meydana gelen bebek ve yaşlıların ölümünde soğukla bir­ likte gelen yağışın da önemli bir etken olduğu açıktır. Ölümlerin 762 'si bir sağlık kuruluşunda 5648'i de çoğu ilk günlerde olmak üzere a �aıide ortaya çıkmıştır. Hakkari yöresine ait rasat kayıtlarından Nısc:ın ayı boyunca çevrenin karla kaplı olduğu öğrenilmiştir.

2 Nisan 1 99 l 'de başlayıp 1 4 Nisan 1 99 l 'de 460.000 kişiye �laşQn sığınmacıların tamamı . gündüz Irak hava ve kara kuwetle­ rınd � n saklanarak . gece ise yolların dışında özellikle dağlık ve kayal ı k yerlerden biraz önce açıkladığımız şartlar altında yaya ola­ rak 9�1mişlerdir. Bunda, Iraklı askerlerin Türkiye-Irak sınırındaki tek giriş kapısı n ı tutmasının da etkisi olmuştur. Sonuç olarak, topoğrafik şartların elverişsiz olmcısı ve yolların bulu n m aması otomobil ve hayvanla taşınmayı enge: ı P.miştir. Bu da sığın rrıacıların yanlarında çadır. battaniye, yeterli yiyecek eşya ve gıda m addeleri getirmelerine imkôn vermemiştir. Dolayısıyla, bütün bu it'-ı tiyaçlarını Türkiye Cumhuriyeti Devleti sağlamak zorunda kalm ı ştır. Buna karşılık iran'a sığınanlar sınırda kilometrelerce uzunluk­ ta otom obil konvoyu oluşturmuşlardır.

44


3.2.

1 988 SIGINMACI AKINI

Türkiye'ye lrak'tan ilk ciddi sığınmacı akını lran-lrak Savaşı'nın bitiminden sonra Irak Silahlı Kuwetlerinin kendi vatandaşlarına karşı girişmiş olduğu katliam üzerine 28 Ağustos 1 988'de başlamıştır. Bu akın 1 6 giriş noktasından gerçekleşmiştir. (Bkz. Harita 2). Hangi yer­ den ne kadar sığınmacının giriş yaptığı Tablo 6'da gösterilmiştir.

TABLO 6 IRAK'TAN TÜRKİYE'YE SIGINANLARIN GİRİŞ YAPTIKLARI YERLERE GÖRE DAGILIMI ( 15 Eylül 1 988) GİRİŞ YAPILAN YER

SIGINMACININ SAYISI

RAKIM

36

1 600

Kaya dibi

1 078

1 800

Tarlabaşı

1 525

1 400

Yıldız

1 030

Yek mal

2902 3344

Andaç Ortaköy

4200 1 1 00

1 450 1 650

Çığlı Narlı

4005 1 1 50

1 400 1 000

Işıklı

1 5234

1 620

Hamam boğazı

980

Kandil

2000

940

Pirinçeken

3789

1 300

Dibecik

1 1 68

1 450

Genişdere

32

1 250

Dağlıca

60

1 250

Derecik

19

780

TOPLAM

5 1 542

KAYNAK

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği . Brifing Notları. 1 2 Temmuz 1 99 1 .

45


/' I ! .-/�

! 1 1

il

\ i \

il

\, --� -- -----.... . -

46

"


Buralardan giriş yapan Kuzey Iraklı sığınmacılar ilk olarak l O ayrı yerde oluşturulan merkezlerde toplanmıştır. Kısa bir süre sonra daha kolay hizmet götürebilmek için Diyarbakır il merkezindeki l , Mardin İl merkezindeki l , Mardin-Silopi ( • ) ilçesindeki l ve Hakkari­ Yüksekova İlçesindeki 2 olmak üzere toplam 5 Geçici Barınma Mer­ kezinde toplanmaları sağlanmıştır. (Bkz. Tablo7). TABLO 7 GEÇiCi BARINMA MERKEZLERiNDE BULUNANLARIN CiNSİYETİNE GÖRE DAGILIMI ( 1 5 Eylül 1 988)

GEÇiCi BARINMA MERKEZi Diyarbakır - Merkez

ERKEK

ICADIN

ÇOCUK

TOPLAM

2.587

4.685

5.708

1 2.980

Mardin - Merkez

l . 1 97

1 .073

2.385

4.655

Mardin - Silopi

3.0 1 3

2.790

4.751

1 0.554

Hakkari - Yüksekova TOPLAM

KAYNAK

5.657

5. 1 1 2

1 2.584

23.353

1 2 . .154

1 3.660

25.4?8

51 .542

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, Brifing Notları, 1 2 Tem­ muz 1 991.

(") Silopi i lçesi . daha sonra 18 Mayıs 1 990'da il olan Şırnak'a bağlanmıştır.

1 988 Sığınmacılarının toplu fotoğrafı.

47


Şu anda Diyarbakır-Yenikert'te 1 , Mardin-Kızıltepe'de l ve Muş-Yenikent'te l olmak üzere toplam 3 Geçici Barınma Merkezi vardır ve halen buralarda 1 988 sığınmasından kalan 20.048 kişi barındırılmaktadır. (Bkz. Tablo 29).

3.3.

2 AGUSTOS 1 990 2 NİSAN 1 99 1 SIGINMACI AKINI -

lrak'tan Türkiye'ye yönelik ikinci ciddi sığınma olayı . lrak'ın Ku­ veyt'i işgal ve sonra da ilhak etmesiyle başlamıştır. 2 Ağustos 1 990 ile 2 Nisan 1 99 1 tarihleri arasında sözkonusu olan bu ikinci sığınma ha­ reketinde çoğunluğunu sivillerin oluşturduğu asker ve sivil toplam 7.489 Irak uyruklu Türkiye'ye giriş yapmıştır. (Bkz. Grafik 3). Giriş yapanlar kimlik ve sağlık kontrollerin fn yapılması ve zorun­ lu ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla önce Hakkari . Şırnak. Van ve Mardin İllerinde oluşturulan geçici kamplara yerleştirilmişlerdir. Daha sonra da Sivas'ın Kangal ilçesindeki Türkiye Kömür İ şletmelerine ait tesis ve arazi . Tatvan'da kurulan sığınmacı misafirhanesi ve Kayseri Kuşçu'daki Ziraat Okulu yurt binası ve arazisi devreye sokulmuştur. Bu kamplar hakkında ayrıntılı bilgi 4.2'de verilmiştir. 2 Ağustos 1 990 ile 2 Nisan 1 99 1 tarihleri arasında Türkiye'ye giren Iraklı sığınmacılar yukarıda belirtilen yerleşim merkezlerine göre dağılımı aşağıdaki Tablo 8'de gösterilmiştir.

TABLO 8 llMKLI SIGINMACILARIN YERLEŞİM MERKEZLERİNE GÖRE DAGILIMI (2 Ağustos 1 990 2 Nisan 1 99 1 ) -

Sl�INMA MERKEZİ

SIGINMACININ SAYISI

Tatvan Kayseri Kangal Siirt Van Hakkari Diğerleri (Şırnak ve Hakkari)

889 1 1 22 795 684 241 2 1 23 1 635

TOPLAM

7489

KAYNAK

Olağanüstü Hol Bölge Valiliği. Brifing Notları . 1 2 Temmuz 1 99 1 .


Körfez Krizinin başlamasıyla birlikte lrak'tan Türkiye'ye Tablo 7'de görüleceği gibi sığınmacılar dışında toplam 62.922 kişi resmi giriş yapmıştır. Bu kişiler. Körfez Krizi nedeniyle Irak ve Kuveyt'de işlerini kaybeden ve türlü yönlerden huzurları bozulan kimselerdir. l

2 NİSAN 1 99 1 KİTLESEL SIGINMA AKINI

3.4.

Körfez Savaşı'nda kesin bir yenilgiye uğrayarak müttefiklerin ileri sürdüğü her türlü şartı kabul eden Irak. l ran'la yaptığı savaşın bi­ timinde olduğu gibi. ancak bu kez daha yaygın ve daha şiddetli bir şekilde yine kendi halkına hava ve kara kuwetleri ile saldırdı. Bu saldırılardan kaçan çok sayıda kişi Türkiye ve lran'a sığınmak üzere sınırlara yığıldı. Ve böylece 14 Nisan 1 991 tarihinde Türkiye'ye sığınan Iraklıların sayısı 460.000 'e ulaştı . Bu olayın gerçekleştiği giriş yerleriyle sığınmacı sayıları Tablo 9'da gösterilmiştir. Tablodan görüleceği üzere 2 Nisan 1 99 1 tarihinde gelen sığınmacılar 14 ayrı noktadan Türkiye'ye giriş. yapmışlardır. Giriş yapan sığınmacılar genel olarak l 988'de gelenlerin kullandığı geliş yollarını kullanmışlardır. (Bkz. Hari­ ta 3). Bununla birlikte 1 988 sığınmacıları esas olarak lrak'ın kuzeyin­ deki dağlık bölgelerinde yaşayan Kürtlerden oluşurken . 1 99 1 sığınmacıları Kuzey lrak'taki şehir ve kasabalardan gelen kişilerdir. TABL0 9 ll�AKLI SIGINMACILARIN GiRiŞ YAPTIKLAR! YERLERE GÖRE DAGILIMI ( 1 4 Nisan 1 99 1 )

GiRiŞ YAPILAN YER

SIGINMACI SAYISI

lşıkveren Koyodibl Yıldız Yekmol Andaç Ortaköy Üzümlü Asmoköprü Işıklı Korosu 49 Nolu Sınır Taşı Çayırlı Pirlnçeken Yeşilova

194.000 12.000 27.000 10.000 13.000 4.000 50.000 30.000 3.000 20.000 65.000 5.000 1 2.000 1 5.000

TOPLAM

460.000

KAYNAK

RAKIM 1 380 1 800 1 030 980 1450 1 650 1 500 1 630 1 620 1000 142 1 1 600 1 300 98:)

Olağanüstü Hol Bölge Valiliği. Brifing Notları. 1 2 Temmuz 1 99 1 .

49


o

• \ r'

i

IO

-·-·-·

........ ....... _....._..


Bu sığınmacılara ait ilk toplanma yerleri Şırnak iline bağlı lşıkveren, Kayadibi, Yıldız, Yekmal. Andaç ve Ortaköy kamp merkez­ leriyle Hakkari iline bağlı Üzümlü, Asmaköprü, Narlı, Işıklı, Çayırlı, Ka­ rasu ve 49 Numaralı Sınır Taşı, Pirinçeken ve Yeşilova'daki merkezler­ den oluşmuştur. Sığınmacılar l ay buralarda barındıktan sonra, Türkiye , bazı batılı ülkeler ve uluslararası yardım kuruluşlarının s a ğ l a d ı ğ ı y a r d ı m v e a r a ç l a rl a ü l k e l e r i n e g e r i d ö n m e ye başlamışlardır. Sığınmacıların geliş ve dönüş süreleri Grafik 3'de gösterilmiştir. 3 Nisan 1 99 l 'de aniden 341 .000' i aşan sığınmacı sayısı 1 4 Nisan 1 99 l 'de doruk noktasına (460.000 kişiye) ulaşmıştır. 3 Mayıs 1 99 1 gününe kadar barınan sığınmacılar bu tarihten itibaren yurt­ larına geri gönderilerek sayıları Mayıs ayı sonunda 1 4.000' in altına inmiştir. 29 Ekim 1 99 1 tarihi itibariyle , bu sığınmacılardan Türkiye'de 4. 1 99 kişi kalmıştır. ilk iki sığınma olayından kalanlarla birlikte 29 Ekim 1 99 1 tarihi itibariyle toplam sığınmacı sayısı 25.675 kişidir. (Bkz. Tablo 29).

3.5.

ÇEVRE SORUNLAR!

Sığınmacılar toplanma yerleri ve geçici barınma merkezlerin­ de önemli ölçüde çevre sorununa neden olmuşlardır. Bu sorunlar iki başlık altında ele alınabilir: a) Doğanın tahribi, b) Çevrenin kirletilmesi.

3.5. 1 .

DOGANIN TAHRİBİ

Bu k o n u d a i l k göze ç a rpan h u s u s , meyve ve o r m a n ağaçlarıyla doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesidir. Tespit edilen bil­ gilere göre, sığınma bölgesinde . 3.300 hektar orman alanı tahrip edilmiş ve 77.0 1 6 adet çeşitli meyve ağacı kesilmiştir. Kesim nedeni , başta ısınma olmak üzere yemek pişirme, çamaşır yıkama ve banyo i htiya c ı n ı n k a r ş ı l a n m a s ı i ç i n yakıt t emi ni d i r . H e r ne k a d a r sığınmacılara kısa bir süre sonra likit gaz (tüp gaz) yardımı yapılmışsa da, bu yardıma kadar büyük ölçüde yaş ağaç kesimi olmuştur. Tüp gaz dağıtımından sonra da daha bir süre, ısınma için ağaç kesimi devam efmiştir. Ağaçların ilkel araçlarla gelişigüzel, örneğin, pek çoğunun topraktan 40-50 cm. yukarıdan kesilerek kaynak israfına yol açılmış olması ayrıca önemli bir noktadır.

61


U'I ,.;ı

o

1 00

200

300

400

500

/

)""

1/

//

1

l

1

1

1 1 1

-.

.... .... .... ....

\ r-.. ..._

D Ö N Ü Ş

\,,, "'

1\

1\

\ 1\

1\

1

S

\

� .......

M A Y

1\

GRAFIK 3 Sl<'.'ilNMACILARIN GELiŞ VE DÖNÜŞ SÜRELERi

KONAKLAMA

N 1 S A N

1

1

1 1 1 1 1-""""T" 1/1/

G E L 1 Ş

//

Bin kişi

'-r-...

ı-f\

,_

\

\

ı- ,_ ,_

ı-,._

1


Baltayla Ağaç Kesen Sığınmacı

Ağaçların rasgele kesimi. ürün ve kereste kaybından daha çok. asıl toprak erozyonu açısından önemlidir. Ağaçların kesilmesi, ancak ağaçların gövde ve köklerinin yardımlarıyla dengede kala­ bilen toprağın sel ve yağmur sularıyla kısa zamanda erozyona uğramasına . böylece bölgede zaten çok kıt ve aynı zamanda çok önemli bir geçim kaynağı olan toprak miktarının azalmasına yol açacaktır. Bu durumun önlenebilmesi için bölgenin çok hızlı bir şekilde ağaçlandırılması zorunludur. Sığınmacıların geçici konaklama merkezlerine yiyecek mad­ deleri . içme ve k u l l a n ma suyu . i l ô ç ve sağlık hizmetlerinin götürülebilmesi için yeni yollar açılmıştır. Bu yollar. gerekli planlama ve araştırmalar tamamlanmadan acele olarak yapılmak zorunda kalınmıştır. Bu nedenle. yol güzergôhları tespit edilirken yamaç eğimi. toprak örtüsü , tarım alanları gibi öğeler dikkate alınmadan . en kolay ve en hızlı bir biçimde sonuç alabilecek şekilde ve yerler­ den geçirilmiştir. Bu da yamaçtaki eğim - bitki örtüsü-su arasındaki mevcut dengenin bozulmasına neden olacaktır. Yamacın doğal eğimi bozulduğu için yağmur ve sel sularının etkisiyle hızlı bir toprak erozyonu ortaya çıkacaktır. Yerine getirilmesi bir anda mümkün ol-

53


mayan toprak kaybının ve buna bağlı olarak bozulacak doğal dengenin değeri şüphesiz ki parayla ölçülemez. Orman ağaçlarının ve doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi sonucu bölgedeki yaban hayatı da olumsuz şekilde etkilenmiş bulunmaktadır.

3.5.2 .

ÇEVRE KIRLiLİGI

Çeşitli şekillerde meydana gelen çevre kirliliği aşağıda mad­ deler halinde incelenmiştir: 1. Çeşitli insan atıklarıyla, barınma yerleri ve çevrelerindeki toprakla, yeraltı ve yerüstü su kaynakları kirletilmiştir. Tuvaletlerin sayıca yeterli ve gerekil özelliklere sahip olmaması. plastik maddele­ rin , yemek artıklarının ve bulaşık sularının gelişi-güzel atılması, eski çamaşır. elbise ve ayakkabıların rastgele etrafa saçılması sonucu toprak ve su önemli ölçüde kirletilmiş bulunmaktadır.

Sığınmacılar Tarafından Kirletilen Arazi

2. ilk günlerin kargaşa ortamında ölen insanların pekçoğu gelişigüzel gömülmüştür. Ayrıca. az da olsa yakın yerleşim merkezle­ rinden beraberlerinde getirdikleri ve çoğu Türkiye Cumhuriyeti va­ tandaşı yerli halkın malı olan hayvanların kesilmesiyle ortaya çıkan kirli atıklar ve artıklar yine hijyen şartlarına uyulmadan gelişigüzel


gömülmüş ya da araziye atılmıştır. Bu olaylar sonunda. çevrede oluşan sözkonusu kirll ortamda çok miktarda böcek ve haşere üremiştir. Bu ise sığınmacılar kadar orada hizmet veren Türkiye Cum­ huriyeti vatandaşlarının sağlığını da tehdit etmiştir. Ortaya çıkan klrll­ llğin temizlenebilmesi bölüm S'de gösterildiği üzere Türkiye için önemli bir mali yük oluşturmuştur.

55


4. BÖLÜM ' 1 988 - 1 99 1 DÖNEMİNDE KURULAN GEÇİCİ BARINMA MERKEZ­ LERİ VE YERLEŞİM YERLERİ 4. 1 .

KÖRFEZ KRİZİ ÖNCESİNDE OLUŞTURULAN GEÇİCİ BA­ RINMA MERKEZLERİ

Irak uyruklu sığınmacıların Türkiye'ye girişinin başlangıç tarihi 28 Ağustos l 988'e rastlamaktadır. lran·lrok sovaşının bitimindan sonra , Irak Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey lrak'ta sürdürdüğü harekôtın şiddetlenmesi üzerine, Irak sınırından toplam 5 1 .542 kişi Türkiye'ye girmiştir. (Bkz. Bölüm 3).

Başlangıçta geçici kamplara yerleştirilen sığınmacılar, 1 988 yılı sonuna doğru aşağıda tek tek ele alınıp incelenen Diyarbakır, Mar­ din ve Muş illerindeki Geçici Barınma Merkezlerine aktarılmıştır. Bu il­ lerdeki Geçici Barınma Merkezlerinde kalan sığınmacılardan bir kısmı daha sonra diğer ülkelere gitmek üzere resmi isteklerde bulun­ muşlordır. 1 989 yılında bu konuda yapılan bir ankete verilen cevap­ lara göre. 27.028 sığınmacı 20 ayrı ülkeye gitmek istemiştir. Bunlar­ dan 26.873 kişi A.B. D . , Kanada ve çeşitli Avrupa ülkelerine gitme talebinde bulunmuş, ancak . anketin yapıldığı tarihten bu yana geçen 2 yılı aşkın sürede . 29 Ekim 1 99 l tarihi itibariyle . yalnızca 1 .0 1 8 kişi bu ülkelerce kabul edilmiştir. (Bkz. Grafik 4 , Tablo 1 0 . 1 1 ) . GRAFIK 4 BATILI ÜLKELERE GiTMEK iSTEYEN VE GiDEBiLEN IAAKLI SIÔılNMACILAR SAYISI 30000

26.873

GiTMEK iSTEYENLER (26. 1 0. 1 989)

56

GiDEBiLEN (29. 1 0 1 99 1 )


K. Sayısı

Sayısı

Aile

Kişi Sayısı

Aile Sayısı

Kili Sayısı

Sav ısı

... ...

l(ısi Sayısı

9

1422

142

1362

1 33

ti)

< >z < � ..... <

> <

:>

.... .,,

:>

< >1:1<

1

1

3

1

9

45

9

45

� i:! .,, :> > <

<

ID

...

1

3

1

3

o.....

< w

2052

445

974

177

1078

268

< 1:1< < � ·z: < c ""

2395

371

-

Dl

53

2087

318

� ...

i

1094

IF[)

1142

152

152

:<!!

..:

< >es z � z

1 1 75

198

-

7f'R

137

416

61

::ı:

< c z � ..... o

1 15

19

1 15

19

w

6

Zl

6

-

Zl

.!!!:

z <

2423

379

1439

248

Q84

445

83

53

13

33<1

58

11

.!!!

131

.!!!

ltl Q >

(.)o ... >

KAYNAK : Olağanüstü Hal Bölge Valiliği . Birifing Notları . 1 2 Temmuz 1 99 1 .

TOPl.AM

MUŞ

MARDİN

DİYARBAKIR

Aile Sayısı

YERLEŞİM YERi

GİTMEK İSTEDİKLERi ÜLKE

8

109

25

82

1i

27

.�

� I!:! ..... 1' < ..... < .t:: >-

1

1

1

1

2293

374

1

1

1251

21G

1041

163

< ""'

� z

< 287

4784

8)4

29'25

51 7

1 859

(.)o ... > 1:1< o z

TABLO 1 0 YURDUMUZA SIGINAN IRAK UYRUKLU AİLELERİN GİTMEK İSTEDİKLERİ ÜLKELERE GÖRE BİLGİ TABLOSU (26 Ekim 1 989)

li<

...

!:i w

15

2

15

2

.,,

:>

>"ii: ...

17

3

17

3

z < .!! z < z :> >-

10

2

10

2

8li)4

lJO_;

644 7

1 1 53

::

2 1 45

338

< "ii: ... � <

""

-- .

-

�-==

.!:..:·.: :

=ö: "

-

. ı-.:..:

=-:.!

....

o

...

.....

� <


Ü LKE

K AYNAK

TOPLAM

:

33

-

548

-

548-

-

-

11

-

11

o ::ı:::

_,

:s

< a z

2178

-

-

-

2178

� -

·

z

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği. 30 Ekim 1 99 1 .

319

-

MUŞ

33

-

-

318

1

-

� ""'

< en z

-

< :E z < a

::ııı::: aı:

<

-

<

al

a

MARDİN

DİVARBAKIR

HAKKARİ

VER�EŞİM VERi

17635

3905

7682

4709

1339

aı: -

<

::ııı:::

-

17

15

-

32

> .!!!

ı.u

o-

-

-

61

-

61

en

'Qii

>

w

2

o .....

� z

5

5

-

-

-

-

l

-

35

34

< > z < :E _, < u.:

TABLO 1 1 IRAK UYRUKLU KİŞİLERDEN BAŞKA ÜLKELERE GİDENLERİN SAYISI (29 EKİ M 1 99 1 )

-

-

-

35

35

o·::; .!!!

o::

w

20892

3979

8353

5'.)43

3517

e

� c:ı...

:E


Diyarbakır

Halen 1 475 ailenin barındığı evlerde, ortalama 3-4 aile birlikte yaşamaktadır. Birlikte aynı konutu paylaşma halinde akrabalık ve aşiret bağlantısı gözönünde tutulmuştur. Diyarbakır-Yen ikent Barınma Merkezinde kalan sığınmacıların bağlı oldukları aşiretler. Sindi. Gülli. Koçer, Dostiki ve Bervari olarak belirlenmiştir. (Bkz. Tablo 1 3).

4. 1. 1.

DİYARBAKIR-YENİKENT GEÇİCİ BARINMA MERKEZİ

Diyarbakır'da Lice depremzedeleri için yaptırılmış olan toplam 450 konut 1 988 yılında Türkiye'ye giriş yapan sığınmacılar için yeni­ den düzenlenmiştir. Konutların 1 50.000 TL. tutarındaki kirasının ev sa­ hiplerine ödenmesine devam edilmektedir. Toplam 75 blokun bu­ lunduğu Barınma Merkezinde. daireler 80 m2. büyüklüğündedir. Merkezde yaşayan sığınmacıların yarısından fazlası (% 57) çocuktur. (Bkz. Tablo 1 2).

59


g;

2.862

2 674

1 .465

7.ro2.

Oiyartıokır

Mardin

Muş

TOPLAM 7. 735

1 . 1 95

3.686

2 854

6- 14 Yaş

5.68 1

1 .0 1 5

2 5.'.)5

2. 1 6 1

14'den büyük erkek

5.455

1 .040

2 243

2. 1 72

14'den büyük kadın

25.873

4. 7 1 6

1 1 . 1 08

1 0. 049

TOPLAM

1 99 1 .

4 9 18

1 .404

2 039

1 .475

Aile Sayısı

KAYNAK : Geçici Barınma Merkezleri Müdürlükleri . Ağustos

Yaş

iLJ

0-6

MERKEZDE BULUNANLARIN SAYISI

6

-

3

5

Ailesi Yanında Olmayan

TA B LO 1 2 GEÇİCİ BARINMA M ERKEZLERİNDE BULUNAN SIGINMACILARIN YAŞA VE CİNSİYETE GÖRE DAGILIMI (20 Ağustos 1 99 1 )

-

460 Konut

2 039 Çadır

450 Konut

Merkezdeki Konut/Çadır Sayısı


TABLO 1 3 DİYARBAKIR GEÇİC İ BARINMA MERKEZİNDE KALANLARIN AŞ İ RET KÖKENLERİ (20 Ağustos 1 99 1 ) AŞ İ RET İSMİ Sindi Koçer

KAYNAK

KİŞİ (Tahmini) 2.637 787

Gülli

3.319

Dostiki

1 .692

Bervari

619

Diğerleri

995

TOPLAM

1 0 049

: Diyarbakır-Yenikent Geçici Barınma Merkezi Müdürlüğü, Ağustos 1 99 1 .

Diyarbakır'daki Yenikent Merkezinde sığınmacıların barındırıl­ dığı blokların dışında. l blok idare tarafından, l blok sağlık hizmetle­ rini veren dispanser tarafından 2 blok da merkezin güvenliğini sağlayan J a n d arma taraf ı n d a n k u l l a n ı lmakta d ı r . Ayrı c a , l başkomiser, l komiser, 2 komiser yardımcısı, 1 2 polis memuru ve l siyasi şube görevlisinden oluşan 1 7 personel ve l araç donanımlı geçici Polis Karakolu bulunmaktadır. Merkezde 7 doktor, l diş hekimi . 8 hemşire,"9 ebe, l sekreter, 2 sağlık memuru, l eczane görevlisi. l çevre sağılığı teknisyeni, 3 hiz­ metli ve 3 şoför çalışmaktadır. (Bkz. Tablo 1 4). Sağlık hizmetleri için bir adet ambulans bulunmaktadır.

61


TABLO 1 4 GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDE SÜREKLİ ÇALIŞTIRILAN SAGLIK PERSONEL! SAVISI (20 Ağustos 1 99 1 )

GEÇlcl BARINMA MERKEZLERi

PRATiSYEN DOKTOR, DIŞ HEKİMi

YARDIMCI PERSONEL (Hem�re, Ebe vs.)

HiZMETLi PERSONEL (Şoför, l�i v.s.)

TOPLAM

Diyarbakır

8

20

10

38

Mardin

4

18

6

28

Muş

2

5

3

10

TOPLAM

14

43

19

76

KAYNAK : Geçici Barınma Merkezleri Müdürlükleri, Ağustos 1 99 1 . Diyarbakır-Yenikent Geçici Barınma Merkezinde günde orta­ lama 1 50 hasta poliklinik hizmetlerinden yararlanmaktadır. Hastanelere sevkedilen günlük ortalama hasta sayısı ise l O- 1 5 olarak saptanmıştır. Toplam 1 60 bin sağlık taraması 1 9 1 bin sıgınmacı aşılanmıştır. Halen sıgınmacıların sağlık taraması % 30, aşı ise % 49'dur. 1 988'den 20 Ağustos 1 99 l 'e kadar toplam ölüm sayısı 4 1 4 . toplam doğum sayısı ise 1 .423 olarak tespit edilmiştir. (Bkz. Tablo 1 5 ve Tablo 1 6).

62


Doktor ve Hemşireler Tarafından Muayene Edilen Sığınmacılar

63


TABLO 1 5 GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDEKİ IRAK UYRUKLU KİŞİLERDEN ÖLENLERİN SAYISI (20 Ağustos 1 99 1 ) GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ

ÖLÜM SAYISI

Diyarbakır (")

414

Mardin

31 1

Muş

238

TOPLAM

963

KAYNAK : Geçici Barınma Merkezleri Müdürlükleri . Ağustos 1 99 1 . (")

Diynrhnkır Goçici Barınma Morkezindeki ölüm sayısına. i lk 20 gCınrle Hakkari'den noklecJiler ılercJen öleı ıler de cJohil edilmiştir.

TABLO 1 6 GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDEKİ DOGAN ÇOCUK SAYISI (20 Ağustos 1 99 1 ) GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ

DOGAN ÇOCUK SAYISI

Diyarbakır (")

1 �23

Mardin

1 589

Muş

706

TOPLAM

37 1 8

KAYNAK : Geçici Barınma Merkezleri Müdürlükleri, Ağustos 1 99 1 . Mevcut kapasiteyle 3 misli insanı barındırmanın yarattığı ko­ nalizasyon ve biriken çöplerin toplanması gibi sorunları dışında, Mer­ kezdeki donanım yeterli düzeyde görünmektedir. Merkezde içme suyu şebekesi vardır ve konutlarda elektrik mevcuttur. Konutların çok az bir bölümünde N alıcısının, hemen hemen yarısında da buzdolabının olduğu belirlenmiştir. Diyarbakır ilindeki sığınmacıların akşam kampa dönme koşuluyla taşıma , inşaat, onarım işlerinde çalıştıkları bilinmektedir. Ayrıca , Merkezde çeşitli sebze meyve ve giyim eşyası satılan bir pazar yeri açılmıştır. Böylece, Yenikent Merkezi , İ ktisadi faaliyetin de hissedildiği küçük bir yerleşim yeri görünümündedir.

64


TABLO 1 7 DİYARBAKIR-YENİKENT GEÇİCİ BARINMA MERKEZİNDE DAGITILAN İHTiYAÇ MADDELERİ (20 Ağustos 1 99 1 ) CİNSİ Ekmek

MİKTARI (Aile Başına) 5 - 1 0 adet

Et

1 .720 Kg.

Tavuk

l . 720 Kg.

Şeker

27 Kg.

Çay

2 Kg.

Yağ

1 7 Kg.

Pirinç

27 Kg.

Peynir

1 0 Kg.

Bulgur

1 0 Kg.

Tuz

5 Kg.

Makarna

20 K.

Nohut

10 Kg.

Reçel

3 Kg.

Patates

30 Kg.

Soğan

30 Kg. 4 Paket

Sabun

5 Kg.

Süt

2 Kg.

KAYNAK

Günlük Haftada bir

1 5 günde bir

5 Kg.

Mercimek

Deterjan

PERİYODU

Kış aylarında

1 5 günde bir

Süt bebeklerine günlük

Diyarbakır - Yenikert Geçici Barınma Merkezi Müdür­ lüğü, Ağustos 1 99 1 .

65


Barınma Merkezinde her aile. elinde bulunan erzak dağıtım kartıyla 15 günde bir çay ve şeker başta olmak üzere, kuru yiyecek, deterjan ve sabun alabilmektedir. Kış aylarında reçel. patates, soğan , nohut gibi yiyecekler verilmektedir. Bunların yanısıra, her ai­ leye hafta da 2 k g . ' a y a k ı n et ve h e r g ü n süt ve e k m e k dağıtılmaktadır. (Bkz. Tablo 1 7). Kış aylarında ise hane başına l 'er ton odun ve kömür verilmektedir. Ayrı c a . sığınmac ılara k umaş . ayakkabı ve iç çamaşırı yardımları yapılmakta; hava sıcaklığının yüksek olduğu yaz aylarında Merkezde bulunan buz imal makinasıyla hergün buz dağıtılmaktadır.

Diyarbakır - Yeniket'teki Buz İ mal Makinaları

Geçici Barınma Merkezinde kalan sığınmacılara, ilgili mercile­ rin denetiminde 6 aylık geçici ikamet izni ile. Türkiye sınırları içinde ve dışında (lrak'ta) seyahat imkônı tanınmaktadır. 1 990- 1 99 1 öğretim yılında, Yenikent Geçici Barınma Merkezin­ de bulunan sığınmacılara , kendi istekleri doğrultusunda, 1 2 derslikli okulda , Türkçe eğitim ve öğretim hizmeti verilmiştir. l 'i Müdür. 3'ü Müdür Yardımcısı olmak üzere toplam 36 öğretmen. sabah. öğle ve akşam 3'1ü tedrisat sistemiyle ders vermektedir. 67 l 'i kız olmak üzere. toplam 1 876 öğrenci öğrenim ve eğitim görmüştür.


4. 1 .2.

MARDİN-KIZILTEPE GEÇiCi BARINMA MERKEZİ

Mardin-Kızıltepe merkezindeki 2039 çadırda, 20 Ağustos 1 99 1 itibariyle, 1 1 . 1 08 sığınmacı kalmaktadır. Her çadırda ortalama 5'er kişilik bir aile barınmaktadır.

Kızıltepe Merkezindeki, l sağlık ocağı, 1 idare binası, l ekmek dağıtım merkezi, l cami, l ambar, tuvalet ve elektrik bulunmak­ tadır. Çadırların hemen hepsinde vantilatör, % 80 ninde TV, az bir bölümünde ise buzdolabının olduğu saptanmıştır. Kış aylarında barınma sorununu çözmek için, her aile kaldığı çadırın üç tarafını kerpiç duvarla örterek sağlamlaştırmıştır. Yine her aile kerpiçten yapılmış ufak odaları banyo olarak kullanmaktadır. Ailelerin çadırlar önünde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde sebze ve ayçiçeği ekerek günlük yaşantılarını renklendirmeye çalıştığı görülmüştür. '

Önlerinde Sebze ve Ayçlçeklerinin Yetiştirildiği Çadırlar

Geçici Barınma Merkezinde güvenlik personeli olarak l komi­ ser ve 9 polis bulunmaktadır. Sağlık ocağında ise vardiya usulüyle 4 pratisyen doktor; hemşire, ebe, sağlık memuru , çevre sağlık teknis­ yeni ve sıtma ilaçlama işçisi olarak 1 8 yardımcı personel ve 6 hiz­ metli olmak üzere toplam 28 sağlık elemanı çalı$maktadır. (Bkz. Tablo 1 4). Bir ambulans da sağlık hizmetlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca idari hizmetleri yürüten toplam 21 kişi vardır. (Bkz. Tablo 1 8) .

67


TABLO 1 8 MARD İ N - KIZILTEPE GEÇ İ C İ BARINMA MERKEZİNDE GÖREV YAPAN PERSONEL DURUMU (20 Ağustos 1 99 1 ) ÜNVANI

SAYISI

Müdür MüdlJr Yardımcısı Tahakkuk Memuru İdare Memuru Ambar Memuru Ambor �.Aemur

Yardımcısı

Ekmek Dağıtım Memuru

Ambar İşçisi Tüp Dağıtım İşçisi E k m e k Dağıtım i şçisi Elektrik Teknisyeni Gece ve Gündüz Odacısı Şoför Vidanjör Şoförü ( ) PTI Memuru "

TOPLAM KAYNAK

l l l l l l l 2 2 2 l 2 2 2

l

21

Mardin - Kızıltepe Geçici Barınma Merkezi Ml'ı dCırlüğü, Ağustos 1 99 1 . Mardin Belediyesine ait olup gerektiği zamanlarda fosseptik çukurların temiLliği için kullanılmaktadır.

Diyarbakır-Yenikent Merkezinde olduğu gibi, Mardin-Kızıltepe Merkezinde de kalan sığınmacıların yarıdan fazlası (% 57) çocuktur. Sa ğ l ı k ocağ ı . günde ortalama olarak 70- 1 00 hastaya poliklinik hiz­ meti vermektedir. Ayrıca. günde ortalama 5 hasta çevre illerdeki hastanelere sevkedilmektedir. (Grafik 5). 20 Ağustos 1 99 1 tarihine k a d çı r Geç i c i Barınma Merkezinde 3 1 1 ölüm ve 1 589 doğum olmuştur.

68


GRAFiK 5 GEÇiCi BARllllMA MERKEZLERiNDE TE DAVi VE SEVKEDILEN SIGINMACILAR (20 Ağustos 1 99 1 ) 600000

K

1 ş 1

500000

400000

300000

200000

1 00000

o

DIYARBAKIR

HAKKARi

MARDiN

�· Poliklihikte Tedavi Edilen

M.JŞ

TOPLAM

[] Sevk Edilen

Sığınmacıların gıda maddeleri ihtiyaçları, Diyarbakır-Yenikent Merkezinde uygulanan sistemle karşılanmaktadır. Sığınmacıların Mardin İ linde inşaat. taşımacılık vb. işlerde çalışma olanağı vardır; aynen Diyarbakır-Yenikent Merkezinde olduğu gibi burada da sebze ve giyecek satılan pazar yerleri bulunmaktadır. Kış aylarında, her aileye 2·şer ton odun verilmektedir. Cami'nin yanısıra erkek ve kız çocuklarına ayrı ayrı olmak üzere, bir imam nezaretinde hem dini, hem de tarih . coğrafya gibi din dışı konularda, ilkokul düzeyinde eğitim imkônı sağlanmıştır.

4. 1 .3.

MUŞ - YENİKENT GEÇİCİ BARINMA MERKEZİ

Muş-Yenikent'teki Merkez, 1 970'1i yıllarda İmar ve İskôn Ba­ kanlığı Köykent Projesi doğrultusunda yapımı gerçekleştirilen konutlardan oluşmaktadır. Boş bulunan konutlar oturulur hale getirilerek 25 Ekim 1 988'de 8 . 266 kişilik ilk sığınmacı grubu bu Merkeze yerleştirilmiştir. Daha sonra 54 kişi daha gelmiştir. 30 Temmuz 1 99 1 tarihine kadar 4.052 kişinin kendi isteğiyle lrak'a gittiği saptanmıştır. Merkezde 4. 7 1 6 kişi barınmaya devam etmektedir.

69


Muş

-

Yenikent'len Bir GC'ırtjntü

25 Ekim l 988'den 20 Ağustos l 99 l 'e kadar 706 doğum ve 238 ölüm olayı tespit edilmiştir. Kampta kalanların yarıdan fazlası Tahlo l 2'de görüldüğü üzere çocuktur. Merkezde her blok ikişer evden ibaret olmak üzere toplam 2 1 5 blok bulunmaktadır. Ayrıca l cami . l kahvehane ve çeşitli işlerde kullanılmak üzere 30 odalı baraka mevcuttur. Bu barakalar büyük ölçüde kullanılmaz durumdadır. Merkezin idari yetkilileri , sığınmacıların neden olduğu tahribat yüzünden her kış barakaların yeniden onarılmak zorunda kaldığını bildirmektedir. Merkezde l idare binası , l polis karakolu . l jandarma karakolu ve sağlık oco<)ı hizmet vermektedir. İdare merkezi. l mülki idare amiri. l kamp müdürü ve 28 personelden oluşmaktadır. Hizmetlerin yürütülebilmesi için 3 otomobil, l minibüs ve l traktör bulunmaktadır. Polis karako­ lunda biri amir olmak üzere 1 3 . jandarma karakolunda ise biri astsu­ bay olmak üzere 33 personel bulunmaktadır. Yerleşim Merkezindeki sağlık ocağında 2 pratisyen doktor, l ebe ve 2 sağlık memuru hizmet vermektedir; ayrıca l ambulans ve 3 şoför bulunmaktadır. Günlük ortalama poliklinik sayısı 50 kişi , sev­ kedilen hasta sayısıda günde ortalama 4-5 dolayındadır. Merkezde bugüne kadar verilen sağlık hizmetleri, aşağıdaki Grafik 6 ve Grafik ?'de gösterilmiştir.

70


GRAFIK 6 GEÇiCi BARINMA ME RKEZLERi N D E YAPILAN AŞI UYGULAMASI ( 20 Ağustos 1 99 1 )

Hl DIYAllBAKll D MARDiN

60000

K

1 ş 1

50000

� �ş � TOPLAM

40000

30000

20000

1 0000

o Karma

Kızamık

Polı

BCG

Tetenoz

Difteri

GRAFiK 7 GEÇiCi BARINMA MERKEZLE RiNDE SAGLIK TARAMALARINDAN GEÇiRiLEN KiŞi SAYISI (20 Ağustos 1 99 1 ) 80000

111 DIYARBAKIR [] MARDiN

70000

K

1 ş 1

60000

� t.uŞ � TOPLAM

50000 40000 30000 20000 1 0000 o Sıtma

Verem

Trahom

71


Yenikent Merkezi 1 60 dönümlük arazi üzerine kurulmuştur. Ko­ numu nede niyle Karasu ve Murat nehirlerinin arasında kalmaktadır. Merkeıde kolan Iraklı sığınmacıların 6 ayrı aşirete mensup oldukları belirlenmiştir. Bunlar. Nerve. Noski. Bervari. lzekan. Neheli ve Muzuri aşiretleridir. Merkezden hergün ortalama olarak 300 kişi gündelikçi olarak. tarla. bağ vb. işlerde çalışmaktadır. Nisan-Ekim ayları boyunca. bu sayının maksimum 600' e çıktığı bildirilmektedir. Ayrıca. sığınmacıların çeşitli sebze ve meyve sattıkları tezgôhlar Yenikent Merkezinde de görülmektedir. Yerleşim Merkezinde 1 990 yılı itibariyle 9 öğretmenin hizmet verdiği bir ilkokul bulunmaktadır. Okulun üç ayrı şubesinde 576'sı erkek ve 459'u kız olmak üzere toplam l .035 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür. Öğrenci velilerinin yoğun talebi sonucu açıldığı bildirilen ilkokulda her sabah üç gruba. 40'ar dakikalık ders verilmek­ tedir. Öğrencilerin önlük . defter. silgi ve kalem gibi ihtiyaçları Merkez idaresince kar�ılanmıştır. Merkezde ayrıca bu yıl bir kadın uzmanın denetiminde 5 tezgôhlık halı dokuma kursları açılmış. ancak. Mer­ kezde kalanların ilgisizliği nedeniyle 6 öğrenci 2 tezgôh başında eğitim görebilmiştir. Muş - Yenikent Merkezinde. 32 km. dahili stabilize yol. 7 km. lik içme suyu şebekesi (90 çeşme). 5 banyo ve 256 kabinli 8 tuvalet ve 1 1 km. lik elektrik hattı bulunmaktadır. Diğer taraftan . umumi tuvalet ve banyoların sığınmacılar tarafından kullanılmadığı ve yerleşmenin ilk günlerinden itibaren sığınmacıların kendi göreneklerine uygun tu­ valetler inşa ettikleri gözlenmiştir. Merkezde kuru yiyecek dağıtımı her ay yapılmaktadır. Giye­ cek dağıtımı ise yılda bir kez olmaktadır. Ekmek günlük olarak. et ise ayda iki kez verilmektedir. Yenikent Barınma Merkezinde kalan Irak uyruklu kişilere, hane başına olmak üzere yıllık 1 .5 ton odun ve 3-5 ton kömür dağıtımı yapılmaktadır. Ayrıca, kampın kuruluşundan bugüne kadar ev eşyası ve giyecek malzemeleri olmak üzere çeşitli ihtiyaç maddeleri Kızılay tarafından Merkezde kalanlara dağıtılmıştır.

72


4.2.

KÖRFEZ KRiZi VE SAVAŞ! SONRASINDA OLUŞTURULAN YERLEŞiM YERLERi

Iraklı sığınmacıların ikinci bir dalga halinde Türkiye'ye gelmeleri 2 Ağustos 1 990 - 2 Nisan 1 99 1 tarihleri arasına rastlamaktadır. Bu dönemde asker ve sivil olmak üzere toplam 7489 kişinin Türkiye'ye sığındığı saptanmıştır. (Bkz. Bölüm 3). Geçici kamplarda barındırılan bu kişiler. Ocak 1 99 1 tarihinden itibaren Sivas-Kangal'daki Türkiye Kömür işletmelerine ait binalara. Tatvan Mülteci Misafirhanesine. Siirt'teki Askeri Kampa . Kayseri Kuşcu'daki Geçici Toplanma Merkezi­ ne yerleştirilmiştir. Ayrıca. Köıiez Krizi döneminde. 2 Ağustos 1 990 - 2 Nisan 1 99 1 tarihleri arasında 65 ülkeye ait toplam 62.922 kişi Türkiye'ye girmiştir. (Bkz. Tablo 1 9). % SO'si Pakistanlı olan bu yabancı uyruklu kişiler bir süre sonra ülkelerine gönderilmiştir.

Pakistanlı ve Bengladeşlller

73


TABLO 1 9 ÜLKEMİZE GİRİŞ YAPAN VABANCI UVRUKLULARIN ÜLKELERE GÖRE DAGILIMI Pakistan

3 1 .652

Bangladeş

1 2. 8 1 6

Türk

4. 778

Yugoslav

2.76 1

Çin Halk Cumhuriyeti

2.673

Romanya

2 .048

Hindistan

l . 1 02

Srilanka

1 . 1 00

Vietnam

1 .089

Bulgaristan

751

Afganistan

470

Diğer 54 ülke TOPLAM KAYNAK

1 682 62.922

: Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, Brifing Notları . 1 2 Temmu2' 1 99 1 .

Irak uyruklu sığınmacıların üçüncü bir dalga halinde Türkiye'ye girişleri. 2 Nisan 1 99 1 tarihinde ve sonrasında meydana gelmiştir. Bu büyük kitlesel giriş. 1 4 Nisan 1 99 l 'de 460.000'e ulaşmıştır. Sonraki günlerde Irak topraklarına geri dönüş süreci başlamıştır. Şırnak ili yöresinden 1 7 Nisan tarihi itibanyla yaklaşık 1 32.000 kişi Irak toprak­ larına geçmiştir. Hakkôri İli çevresindeki sığınmacıları ise 3 Mayıs'tan başlayara k 1 30 . 000'in üstünde olmak üzere Irak topraklarına dönmeye başlamıştır. Türkiye topraklarında kalan yaklaşık 200.000 kişi, 3 Mayıs'tan itibaren peyderpey K.lrak'a dönmüştür. Örneğin Hakkari bölgesinde 3 Mayıs'ta 90.000'e yakın olan sığınmacı sayısı. l ay sonra 5 . 000'e düşmüştür; bundan 20 gün sonra bölgede sığınmacı kalmamıştır. Şırnak bölgesinde yine 3 Mayıs'ta ?O.OOO'in üstünde olan sığınmacı sayısı l ay sonra 7.000 dolayına düşmüştür. Daha önce bölüm 3.4. 'de de 29 Ekim 1 99 1 tarihi itibariyle 4. 1 99 kişiye indiğini belirttiğimiz sığınmacılar halen Şırnak ili Silopi Hac Ko­ naklama Tesislerinde barınmaktadır. Yine daha önce Grafik 4'de gösterilen sığınmacıların geliş, konaklama ve geri dönüş süreci , ayrıca aşağıda tablo halinde gösterilmiştir (Bkz. Tablo 20).

74


10

13 16

439.504

328.023

230. 140

194.758

21

125.658

92 .000

33.658

Mayıs

25

62.943

50.000

12 .943

Mayıs

28

20 .53 1

8.000

1 2 .53 1

Mayıs

....... U'I

KAYNAK : Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, Brifing N otları, 2 1 Ağustos ve 30 Ekim 1 99 1 .

TOPLAM

<Sınıraa)

460.000

1 2 5.200

145.400

200. 1 49

235.496

28 1 .00

top-

roklonnda

Irak

69.558

85.740

1 27.874

Mayıs

204.000

Mayıs

1 79.000

Mayıs

raklannda (Sınırda

Türk top-

29

Nisan

14

Nisan

TABL0 20 SIGINMACILARIN GERİ DÖNÜŞ SÜRECİ 1

12.838

s:xı

12.338

Haziran

11

6.263

-

6.263

Temmuz

20

5.274

-

5.274

AOustos

4. 1 99

-

4. 1 99

29 Ekim

1

i


4.2. 1 .

SİLOPİ HAC KONAKLAMA TESİSLERİ KAMPI

Körfez Krizi sırasında ve savaş sonrasında Türkiye'ye gelen Iraklı sığınmacıların 5 binin üstündeki bir bölümü, halen Şırnak iline bağlı Silopi'deki Hac Konaklama Tesislerinde barınmaktadır.

TABLO 2 1 SİLOPİ KAMPINDA KALANLARIN DAGILIMI (20 Ağustos 1 99 1 ) KAMP Silopi

TOPLAM

KAYNAK

KADIN 938

ERKEK

ÇOCUK (0- 14 Yaş)

ASKER

1.154

2836

1046

5.274

Silopi Kaymakamlığı Kamp Müdürlüğü, Ağustos 1 99 1 .

B u k a m pt a k a l a n l a r ı n % 50 ' d e n faz l a s ı n ı ç o c u k l a r oluşturmaktadır. Sığınmacıların eğitim düzeyi oldukça yüksek görünmektedir; ilkokul dahil olmak üzere. ortaokul . enstitü ve yüksek okul mezunu olanlarla, doktor. mühendis ve avukat olanların top­ lamı, kamp sakinlerinin yarısından fazlasını (% 55.5) olı ışturmaktorlır. Enstitü dahil olmak üzere, yüksek okulu bitirmiş ve meslek sahit>i sığınmacıların, toplam eğitim görmüş sığınmacılar içindeki oranı ise % 20'ye yakındır.

:;ıı, •ı >l l lr 11 · Kı ırıı ıldr ımn l!'si�lorl Komrınrlrın Bir Görüntü

76


TABLO 22 SİLOPİ KAMPINDAKİ SIGINMACILARIN EGİTİM D Ü ZEYİ (20 Ağustos 1991) EGITIM VE MESLEK DÜZEYi

SAYI

Doktor

16

Mühendis

55

Avukat

4

Üniversite Mezunu

181

Enstitü Mezunu

320

Ortaokul Mezunu

- 380

Ortakula Devam Eden

862

İlkokula Devam Eden

1 1 07

TOPLAM

2925

KAYNAK

:

Silopi Kaymakamlığı Kamp Müdürlüğü , Ağustos 1 99 1 .

Diğer taraftan , sığınmacıların çoğunluğu (% 53 8) Hristiyandır. Hristiyanlar, Keldani , Nasturi ve Suryani gibi etnik kökenli kişilerden oluşmaktadır.

TABLO 23 SİLOPİ KAMPINDAKİ SIGINMACILARIN ETNİK KÖKENLERİ (20 Ağustos 199 1 ) ETNiK KÖKEN

Keldani . Asuri. Suryani vb. Türkmen Kürt Arap TOPLAM

SAYI

2838 1 27 2272 37 5274

KAYNAK : Silopi Kaymakamlığı Kamp Müdürlüğü . Ağustos 1 99 1 .

77


Silopi Hac Konaklama Tesisleri, 1 4 Nisan 1 99 1 tarihinden itiba­ ren sığınmacılara açılmıştır. Çalışmalara yardımcı olmak üzere ilçe merkezi ve çevre köylerden 1 38 işçi getirtilmiştir. Kısa sürede tesiste 22.000 sığınmacının barınmasına olanak sağlayan 3946 çadır kurul­ muştur. 20.500 sığınmacının kaldığı kamptan Zaho'ya kendi istekleri ile temmuz sonuna kadar 1 5 . 077 kişi dönmüştür. Avrupa'ya gitmek için 369 kişinin başvurduğu . ancak 7 1 kişinin gidebildiği anlaşılmıştır. Diğer taraftan, l SO'ye yakın sığınmacıya Türkiye'de geçici ikômet olanağı tanınmıştır. 6 aylık geçici ikamet izni isteyenlerin, yanlarında kalacakları kişinin, bütün ihtiyaç ve masrafları karşılayacağını taahhüt etmesi gerekmektedir. Bu taahhüt, 7 yaşından büyükler için, kişi başına 3 . 000 .000 TL.nın bankaya yatırılması şeklinde gerçekleşmektedir. Hac Konaklama Tesisleri Kampında 1 73 tuvalet ve l 06 banyo mevcuttur. Ayrıca, tuvalet ve banyoların çadırlara uzak kalması ne­ deniyle, 54 tuvalet ve 2 1 banyo daha inşa edilmiştir. Kullanım suyu ihtiyacını karşılamak üzere herbiri 2 tonluk 20 adet su tankı s a ğ l a nm ıştı r . Çöplerin toplanması ve temizl i k işleri i ç in i ş ç i ç a l ıştı rılmakta d ı r . Kampta b ü y ü k bir ç a d ı r . kil ise o l a r a k k u l ­ lanılmaktadır.

Çadır Kilise -

78


1 6 nisan 1 99 l 'de 54 kişilik bir personelle Kızılay Ekibi ve 1 7 nisan 1 99 l 'de de Sağlık Bakanlığınca görevlendirilen 1 1 3 personel kampa g e l m işti r . 6 k i ş i d e n o l u şan K a m p M ü d ü rl ü ğ ü 22 N i sa n ' d a . Başbakanlık Basın Bürosu 26 Nisan'da çalışmalarına başlamı�tır. Başbakanlık Basın Bürosu için gerekli malzeme ve görevlilerin her türlü ihtiyacı Kamp Müdürlüğü tarafından karşılanmıştır. Bunun dışında uluslararası kuruluş olarak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile Uluslararası Göç Organizasyonu (IOM) ken­ dilerine ayrılan bürolarda kamptaki çalışmalara yardımcı olmak­ tadır. 1 7 Nisan 1 99 1 tarihinde kamptaki görevli personel sayısı 632 iken sığınmacı sayısının azalması sonucunda Ağustos ayında 2 l 2'ye inmiştir. Kamptaki hizmetin düzenli olarak yürütülmesi için çadırlar ma­ hallelere bölünmüş olup her mahalle. sığınmacıların seçtikleri muh­ tarların yönetimine bırakılmıştır. Görevlendirilen muhtarlar arasından seçilen 6 kişilik Komite, hizmetlerin yerine getirilmesinde Kamp idaresine yardımcı olmaktadır. Komite üyeleri, muhtarlar ve kamp­ taki çalışmalarına devam eden UNHCR ve IOM temsilcileri ile Kızılay, Sağlık Bakanlığı ve Emniyet görevlilerinin katılımıyla her hafta periyo­ dik toplantılar yapılmaktadır. 1 5 günde bir yapılan bir kuru gıda dağıtımında Diyarbakır Yenikent Geçici Barınma Merkezinde uygulanan sistem esas alınmıştır. Dağıtım 4 ve 8 kişilik ailelere göre ayarlanmaktadır.

79


TABLO 2A SiLOPi KAMPINDA DAGITILAN iHTiYAÇ MADDELERi (8 ki,ilik aile için 15 günlük) (20 Ağustos 1 99 1 )

GIDA TÜRÜ

Şeker Kurufosulye-Nohut Pirinç Bulgur Makarna Salça Çay Süt Büskivi Reçel Yoğ Sabun Tuz Patates Peyn ir

KAYNAK

MIKTARI l O Kg. 5 Kg. 10 kg. l O Kg. 5 Kg. 2 Kg. l Kg. 6 Kg. 4 Kg. 3 Kg. l O Kg. 5 Kg. 3 Kg.

50 Kg . 2 Kg.

: Silopi Kaymakamlığı Kamp Müdürlüğü, Ağustos 1 99 1 .

Dağıtılan gıda maddesi toplamı, her seferinde genel olarak 1 6 ile 1 8 kalemden oluşmakta ve ortalama 1 30 kilgoramı bulmak­ tadır. Ayrıca , sebze konserveleri , komposto, marmelat, konserve, et, kibrit ve sigara ile pet su dağıtımı yapılmıştır. Bazı konserve çeşitleri, uluslararası kuruluşlardan sağlanmıştır. Günlük olarak 7000 ekmek dağıtımı yapılmaktadır. Kızılay Ekip Başkanlığı ise her gün l öğün sıcak yemek dağıtımını sürdürmektedir. 22 Nisan tarihinde Kamp Müdürlüğünce sağlanan 4000 adet piknik tüpü her çadıra l adet olmak üzere dağıtılmış, boşalan tüpler 3 günde bir değiştirilmiştir. Sığınmacı sayısındaki azalmalarla birlikte, tüp değişimi 5 günde bire çıkartılmıştır . Bu arada mevsimine göre yaş sebze ve meyve dağıtımı da yapılmaktadır. içme suyu, Koruyucu hekimlik Teşkilôtı vasıtası ile sürekli klor­ lanmakta , arazözle de uzak yerleşim birimlerine su verilmektedir. Sağlık hizmetleri toplam 63 sağlık personeli tarafından yürütülmektedir. (Tablo 25) . Dahiliye, çocuk, kadın-doğum, inta­ niye, diş hekimliği dallarında poliklinik hizmetleri verilmektedir. Polikli­ nikte bugüne kadar 33.204 hasta muayene edilmiştir. Bir günde po­ liklinik hizmeti verilen hasta sayısı ortalama 200 dolayındadır.

80


TABLO 25 SİLOPİ KAMPINDA SAGLIK PERSONELi (20 Ağustos 1 99 1 ) SAGLIK PERSONELi

SAYISI

Uzman Hekim Pratisyen Hekim Diş Hekimi Eczacı Ebe-Hemşire Lôboratuar Teknisyenl Biyolog Sağlık Memuru Çevre Sağlık Teknisyeni Şoför idari Personel TOPLAM

7 9 l 39

3 5 3 71

KAYNAK : Silopi Kaymakamlığı Kamp Müdürlüğü, Ağustos 1 99 1 . Kamptaki 9 seyyar hastane çadırında 1 30 yatak bulunmakta ve bu kapasite gerektiğinde 200'e kadar çıkabilmektedir. Bugüne kadar hastaneye 1 372 hasta yatırılmıştır. Halen 26 hasta tedavi görmektedir. 20 Ağustos itibariyle 68 ölüm, 35 doğum olduğu sap­ tanmıştır. Kampta Birleşmiş Milletler yardımıyla yapılan 1 20 seyyar tuva­ let vardır. Ayrıca, sığınmacılara 2 adet televizyon verilmiştir. 4.2.2

SİVAS - KANGAL GEÇİCİ TOPLANMA MERKEZİ

Kangal Geçici Toplanma Merkezi, Türkiye Kömür İşletmelerine ait binalarda 27 Şubat 1 99 1 günü hizmet vermeye başlamıştır. Bu tarihten 1 9 Nisan 1 99 1 tarihine kadar geçen yaklaşık 2 aylık sürede Geçici Toplanma Merkezine çeşitli illerden 8 l 'i asker ve l 734'ü sivil toplam 1 8 1 5 kişi gelmiştir. Sivil sığınmacılardan 1 465 bekôr kişi kapalı a l a n l a rd a , g e riye k a l a n 3 50 evli kişi de 70 a d et ç a d ı r d a barındırılmıştır. B u arada sivil sığınmacılardan 8 0 kişi Kayseri-Kuşçu Geçici Toplanma merkezine sevkedilerek sivil sığınmacı sayısı l 654'e düşürülmüştür.

81


8 1 asker sığınmacı. Sivas'taki 5. Piyade Er Eğitim Tugay Komu­ tanlığı bü nyesinde bulunan Askeri M ülteci M isafirhanesinde barındırılmıştır. 29 Nisan 1991 tarihi itibariyle, Askeri Mülteci Misafirha­ nesinde Tatvan ve Şırnak'tan gelenlerle birlikte 23 1 kişi kalmıştır.

Sivas - Kangal'dan Bir Gôrunhi

Merkezde bulunan 1 654 sivil sığınmacının 1 1 59'una serbest ikômet izni verilerek çoğunluğu Ankara ve lstanbul olmak üzere çeşitli illere gönderilmiştir. lkômet izni: 1 . Türkiye ' d e geçimlerini temin edecek yeterli m a d d i imkônlara sahip ve Türk medeni Kanunu'na göre 1 . v e 2. derecede akrabası olanlarla, 2. Türkiye'de yakın akrabası olmadığı halde geçimlerini temin edecek maddi imkônı olduğunu ispat edenlere ve,


3. Yurtdışından temin edecekleri maddi imkônlarla Türkiye'de geçimlerini sağlayabilecek durumda olduklarını ispat edenlere tanınmaktadır. Öte yandan. 298 kişinin Hakkari ve Şırnak illerinden lrak'a çıkışları sağlanırken. 1 7 kişi de aldığı vize ya da elde ettiği vatan­ daşlık hakkı sayesinde Avrupa'ya gitmiştir. Bu arada. 60 kişi kamptan izinsiz ayrılmıştır. Nihayet. · Kayseri Güneşli Toplanma Merkezinde kalan 1 1 42 kişi 1 6 Ağustos 1 99 1 tarihinde Sivas'a nakledilmiştir. Sonuç olarak. 20 Ağustos 1 99 1 tarihi itibariyle. Sivas-Kangal Yerleşim Merkezinde 7'si asker olmak üzere. toplam 1 262 kişi kalmaktadır.

TABL0 26 SİVAS-KANGAL YERLEŞİM MERKEZİNDE KALANLARIN DAGILIMI (20 Ağustos 1 99 1 ) SAYI

KAYNAK NOT

Sivil Erkek Kadın Çocuk Asker

577 293 385 7

TOPLAM

1 262

Sivas-Kangal Yerleşim Merkezi Müdürlü ğ ü . Ağustos 1 99 1 . 1 6 kişi ( 1 0 erkek. 5 kadın. l çocuk) de Kayseri Devlet Hastanesinde bulunmaktadır.

Toplama Merkezinde lokal. misafirhane. eğitim salonu. 2 adet atölye. garaj. tamirhane. ambar ve idari binalardan oluşan toplam 3500 m2 lik 750 kişiyi barındıracak kapalı bir alan vardır. Hizmet bina­ ları içinde bulunan ve daha önce idare binası olarak inşa edilmiş kısımd a , aile halindeki sığınmacıların barınmaları için değişik büyüklükte 52 oda vardır. Ayrıca. Geçici Toplama Bölgesi Kamp Amirliği olarak oluşturulan tesislerin hemen yanıbaşında çadırkent alanı bulunmaktadır.

83


Kangal yerleşim Merkezinde, bekarlara hizmet veren kKızılay·a ait 2 adet seyyar mutfak bulunmaktadır. Ailelere ayda iki kez kuru yiyecek dağıtılmaktadır. Güvenlik bürosunda l başkomiser, 2 komiser yardımcısı, 30 polis; Sorgulama bürosunda l komiser yardımcısı ve 3 polis dönüşümlü olarak çal ışmaktadır. Sağlık ve Sosyal Hizmetler bürosunda 2 pratisyen doktor ve 4 hemşire hizmet vermektedir. Sivas Askeri Mülteci Miscfirhanesinde bulunan 23 1 asker sığınmacıdan 1 20'si kendi is+ :.,ıc:leri ile Habur Hudut kapısından lrak'a dönmüştür. 1 1 1 kişi de ailelerin birleştirilmesi amacıyla, diğer kamp­ larda bulunan akrabalarının yanlarına gönderilmiştir. Böylece, Aske­ ri Mülteci Misafirhanesinde Irak uyruklu asker sığınmacı kalmamıştır. 4.2.3.

TATVAN MÜLTECİ MİSAFİRHANESİ

Tatvan M ülteci Misafirhanesinde 1 4 Ocak 1 99 l 'de 1 1 43 sığınmacı barınırken bir kısmının diğer kamplara gönderilmesi ve bir kısmının da lrak'a geri dönmesi sonucunda, 20 Ağustos 1 99 1 tarihi itibariyle, bu sayı 1 6 kişiye düşmüştür. TABLO 27 TATVAN MÜLTECi MiSAFiRHANESiNDE KALANLARIN DAGILIMI (20 Ağustos 1 99 1 ) SAYISI

Erkek Kadın

3 ( l 'i asker) 3

Çocuk (0- 1 4 yaş)

10

TOPLAM

16

KAYNAK : Tatvan Mülteci Misafirhanesi Müdürlüğü, Ağustos 1 99 1 . Misafirhane'de kalanların 1 'i Kürt, diğerleri Süryani'dir Misafirha­ ne'de üç öğün yemek verilmekte, 2 adet çamaşır makinası ve 2 adet kurutma makinası bulunmaktadır. Kahvehanesinde 1 adet TV bulunan binoda 1 emniyet amiri. 1 başkomiser. 1 komiser ve 5 polis­ ten oluşan 8 idari personel çalışmaktadır. Sağlık ocağında 1 pratis· yen doktor, l hemşire, l ebe hizmet vermektedir. Misafirhanenin açıldığı 14 Ocak l 99 l 'den itibaren sağlık ocağında 2 1 90 hastanın poliklinik hizmeti gördüğü ve bunlardan 251 hastanın çeşitli hasta­ nelere sevkedildiği saptanmıştır.


Binanın birinci katında kalmakta olan sığınmacılar kat sorum­ lusu ile idari işlere yardımcı olmaktadır. Sığınmacılar, Merkezdeki kahvehaneyi belirli günlerde kilise olarak kullanmaktadır. Caritas (") Doğu A k de n i z Bölge Tems i l i c i l i ğ i ç eşitli y o l l a r l a H ı ristyiyan sığınmacılara yardımcı olmakta . ayinlere rahipler katılmaktadır. Mi­ safirhane gerek teknik donanım gerekse temizlik yönüden oldukça iyi durumdadır.

Doktor. Hemşire ve Sığınrrırı�ılrn

4.2.4.

KAYSERİ - KUŞÇU YERLEŞİM MEREKZİ

Kayseri'de 30 km. uzaklıktaki ortaokul binası sığınmacıların barınd ı rı lması için kullanı lmaktadı r . 3 katlı olan bu orta o k u l binasında. 5 2 aile yerleştirilmiş olup, toplam 243 kişi kalmaktadır. Ka­ lanların 9'u askerdir.

(") Carilrıs. Bir Hristiyan yardımlaşma kuruluşunun adıdır.

85



TABLO 28 KAYSERI - KUŞÇU YERLEŞiM MERKEZiNDE KALAN SIGINMACILAR (20 Ağustos 1 99 1 ) SAYISI

Erkek

90 (9'u asker)

Kadın

70

Çocuk (0-1 4 yaş)

83

TOPLAM

243

KAYNAK

Kays e r i - K u ş ç u Yerleşim M erkezi Müdürlüğü, Ağustos 1 99 1 .

20 Ağustos 1 99 1 tarihi itibariyle , toplam 243 kişi o l a n sğınmacıların 1 3 1 ' i Türkmen, l 7'si Arap, 95'i Kürt'tür. Bina'da 1 5 perso­ nel hizmet vermektedir. Sağlık ocağında 2 pratisyen doktor ve l h e m ş i re b u l u n m a kt a d ı r . K ı z ı l a y g ü n d e ü ç ö ğ ü n y e m e k dağıtmaktadır. 4.3.

SON DURUMA GÖRE TÜRKİYE'DE KALAN SIGINMACI SAYISI

Özetle, lran-lrak Savaşı sonrasındaki askeri harekat nedeniyle 28 Ağustos 1 988 tarihinden başlayarak Türkiye'ye gelen 5 1 .542 Iraklı sığınmacının 20.048'i 29 Ekim 1 99 1 tarihi itibariyle, Diyarbakır, Mardin ve Muş illerindeki Geçici Barınma Merkezlerinde kalmaktadır. Körfez Krizi sırasında (2 Ağustos 1 990 - 2 Nisan 1 99 1 ) Türkiye'ye giriş yapan 7489 asker ve sivil sığınmacının l .428'i ise Sivas ve Kayseri illerindeki yerleşim merkezlerinde yaşamlarını sürdürmektedir. 2 Nisan 1 99 1 tarihinden itibaren kitlesel bir şekilde Türkiye'ye gelen 460.000 Iraklıdan geriye 4. 1 99 kişi kalmıştır. Bu kişiler halen Silo­ pi' deki Hac Konaklama Tesisleri Kampında kalmaktadır. Sonuç olarak, 1 988, 1 990 ve 1 99 1 yıllarında Türkiye'ye toplam 5 1 9.03 1 Iraklı sığınmacı (51 . 542 + 7 .498 + 460.000) gelmiş ve bunlar­ dan geriye, 29 Ekim 1 99 1 tarihi itibariyle, 25.675 (20.048 + 1 .428 + 4. 1 99) kişi kalmıştır. (Bkz. Grafik 8 ve Tablo 29).

87


=

ı ş i

K

o

1 00000

200000

300000

400000

500000

600000

.

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

51 9.03 1

-

-

-

-

-

-

-

GELEN

i V///////////////�

I'

.

.

.

KALAN

25.675 . -. ._ . . - . . - . . -. . -. . -. . -. . - . .

GRAFI K S T ÜR KIYE'Y E G E LE N V E KALAN I RAKLI SI C I N MACI MI KTARI

.

.

.


TABLO 29 TÜRKİYE'DE BULUNAN IRAKLI SIGINMACILAR (29 Ekim 1 99 1 )

BULUNDUKLAR! YER

SAYI

TÜRKİYE'YE GİRİŞLERİN İN _ _ BAŞLANGIÇ TARiHLERi

Diyarbakır-Yenikent Geçici Barınma Merkezi

7 . 597

28 Ağustos 1 988

Mardin-Kızıltepe Geçici Barınma Merkezi

8.098

28 Ağustos 1 988

Muş-Yenikent Geçici Barınma Merkezi

4.353

28 Ağustos 1 988

Ara Toplam

20. 048

Sivas-Kangal Geçici Barınma Merkezi

1 .258

Tatvan Mülteci Misafirhanesi 1 70 (1 O'u asker)

Silopi Hac konaklama Tesisleri

4. 1 99 (834'Ü asker)

ASKER SAYISI

KAYNAK :

2 Ağustos 90 - 2 Nisan 9 1 2 Nisan 9 1

5.627

GENEL TOPLAM

SiVİL SAYISI

-

2 Ağustos 90 - 2 Nisan 9 1

Kayseri-Kuşçu Geçici Yerleşim Merkezi

Ara Toplam

2 Ağustos 90 2 Nisan 9 1

25.675 844 24.831

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, Kayseri Valiliği , Şırnak Vali­ liği ve Kangal Kaymakamlığından alınan bilgiler, 30 Ekim 1 99 1 .

89


5. BÖLÜM SIGINMACILARIN BÖLGE EKONOMİSİNE VE ÇEVREYE VERDİGİ ZARARLAR 1 988, 1 990 ve 1 99 1 yıllarında üç defa sığınmacı akınına uğrayan Türkiye, bu akınlar nedeniyle maddi ve manevi zararlara uğramış; buna karşılık bunlara diğer ülkelerinkiyle kıyaslana­ mayacak ölçülerde yardımda bulunmuş ve halen de bulunmaya devam eden bir ülkedir. Türkiye özellikle 2 Nisan 1 99 1 tarihinde başlayıp kısa bir sürede 460.000 kişiye ulaşan son kitlesel sığınma olayında büyük bir maddi zararla karşı karşıya kalmıştır. Uğranılan maddi zararların ihmal edile­ meyecek boyutlarda olması burada bu konu üzerinde ayrıca durul­ masını gerektirmiştir. Hakkari ve Şırnak illerine bağlı ilçe ve köylere dalgalar halinde gelen 1 99 l sığınmacıları geçtikleri yerlerde büyük maddi zararlara yol açmıştır. Hakkari ve Şırnak il sınırlarına giren yerlerde bölge eko­ nomisi ve çevresi, büyük bir hızla gelen sığınmacıların ağır tahri­ batına uğramıştır. Bu tahribat sonucunda ortaya çıkan zararları başlıca 4 grupta toplanması mümkündür: 1 . Şahıs mallarına verilen zararlar,

2. Kamu mallarına verilen zararlar, 3. Çevreye ya da bir diğer deyişle doğaya verilen zararlar, 4. lşgücü kaybı.

5. 1 .

ŞAHIS MALLARINA VERİLEN ZARARLAR

Bölgede yaşayan köy halkına ve mallarına verilen zararlar, Tablo 30'da da görüleceği üzere, esas olarak, 1 1 'i Şırnak ilinde ve 25'i de Hakkari İ li sınırları içinde bulunan toplam 36 köyde meydana gelmiştir. Bu köylerde yaşayan ve aşağıda belirteceğimiz zararlarla karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sayısı ise yaklaşık 35.000 kişidir.

90


TABLO 30 SIGINMA OLAYINDAN DOGRUDAN ETKİLENEN BÖLGE (3 1 Mayıs 1 99 1 )

HAKKARi

TOPLAM

1 2.000

23.000

35.000

11

25

36

200.000

250.000

450.000

ŞIRNAK

Nüfus Köy sayısı Bölgeye gelen sığınmacı sayısı Ekili tarım alanı

400 Ha.

550 Ha.

950 Ha.

Orman alanı

700 Ha.

2.600 Ha.

3.300 Ha.

Canlı hayv�n sayısı Küçükbaş

1 5.000

1 0.000

25.000

Büyükbaş

5.000

6.000

1 1 .000

KAYNAK :

NOT

DOORENBOS, Jan ( 1 99 1 ) : First Assesment tor the Go­ vernment Agricultural Rehabilitation Programme in the Areas Affected by the TempOrary lnflux of the People from lraq , FAO. Bu bölümde bundan başka kullanılan tablolardaki bilgi­ lerin başka bir kaynak gösterilmedikçe, bu kaynaktan alındığı kabul edilmelidir.

5. 1 . 1 . EKİLİ ARAZİLERE VERİLEN ZARARLAR

Sözkonusu zararların başında köylülere ait ekili ve dikili arazi tahribatı gelmektedir. Ekili alanların çiğnenerek ya da üzerinde barınma amacıyla çadır v.s. kurulması nedeniyle ortaya çıkan ekili arazi tahribatı yaklaşık 950 hektardır. Bu arazinin 400 hektarında buğday , 550 hektarında ise hayvan yemi tahribatı meydana gelmiştir. Böylece, ekili alanlardaki tahribat sonucunda, elde edilmesi beklenen buğday ve hayvan yemi tümüyle yok olmuştur. Bu ne­ denle, yaklaşık 1 .3 1 4.000 . 000 TL. (328.500 Dolar) zarara uğranmıştır. (Bkz. Tablo 3 1 ).

91


TABLO 3 1 EKİLi ARAZİLERE VERİLEN ZARARLAR (3 1 Mayıs 1 99 1 ) ALAN (Ha) ORTALAMA VERiM

FiYAT

TOPLAM

(Kg/Ha)

(TL/Kg)

400

l .700

900

6 1 2.000 . 000

Yonca

250

4.000

500

500 . 000 . 000

Çayır

30J

1 .500

450

202.000. 000

Buğday HAWAN YEMI

TOPLAM (TL)

1 .3 1 4.000 . 000

($)

c32s.soo) n

(•) Tüm hesaplamalarda $ = 4.000 TL. kabul edilmiştir. 5. 1 .2.

HAYVANLARA VERİLEN ZARARLAR

Sığınmacıların yöre halkına verdikleri bir diğer öneı:nli zarar. hayvan varlığında ortaya çıkmıştır. Tablo 30'dan da görüleceği gibi sığınma olayından önce bölgedeki büyük ve küçükbaş hayvan varlığı toplam 36. 000. Ancak . bölgeye sığınanların yiyecek ih­ tiyaçlarını karşılamak üzere köylerdeki hayvanları kesmeleri sonu­ cunda hayvan varlığı % 53 azalarak 1 7.000'e düşmüştür. Böylece. ortaya 24.200.000.000 TL . ilk bir zarar ortaya çıkmıştır. Amerikan doları cinsinden bu zarar 6.050.000 dolara eşittir. Sığınmacılar bölgede bulundukları sırada mevcut mera alan­ larına da zarar vermişlerdir. Bu zarar, sığınmacılardan kurtulan top­ lam 1 7 .000 hayvanın diğer yerlerden getirtilen yemlerle takviye edil­ meleri n e , bu da çiftçilerin yeni bir mali yükle karşı karşıya kalmalarına yol açmıştır. Sığınmacılarca meralara verilen zararlar, buraların köylülerin hayvanlarını otlatamayacakları bir duruma getirilmesi nedeniyle or­ taya çıkmıştır. Yapılan hesaplama sonucunda bu şekilde meydana gelen zararın 9.500 . 000 . 000 TL. ya da 2.375.000 dolar olduğu tespit edilmiştir.

92


TABLO 32 HAYVAN VARLIGINA VERİLEN ZARARLAR (3 1 Mayıs 1 99 1 )

KÜÇÜKBAŞ <Kovun, Keçi)

BÜYÜKBAŞ (inek)

TOPLAM

Sığınma olayından önceki hayvan varlığı

25.CXXJ

1 1 .CXXJ

36.CXXJ

Şu andaki hayvan varlığı

1 0.CXXJ

7.CXXJ

1 7.CXXJ

Hayvan Kaybı

1 5.CXXJ

.ıı .cm

1 9.CXXJ

Yetişkin Hayvan (Mature animal)

<;OJ.CXXJ

.ıı . 500 . cxx:ı

Genç Hayvan (Young animal)

525.CXXJ

2.250.CXXJ

1 o. 700.cxx:ı . cxxı

13. 500 . cxx:ı cxxı

Birim Hayvan Fiyatları (TL)

TOPLAM ZARAR (TL)

.

NOT

2.ıı . 200.cxxı. cxxı 6.050.CXXJ

($)

Hayvan fiyatları piyasa değerleri dikkate alınarak belir­ lenmiştir.

TABLO 33 MERA ZARARLAR! (3 1 Mayıs 1 99 1 ) KÜÇÜKBAŞ (Koyun, Keçi)

BÜYÜKBAŞ dnek)

TOPLAM

1 0.00J

7.CXXJ

1 7.CXXl

Yıllık hayvan yemi tuketiml (Kg./Hayvan/Yıl)

500

2.CXXJ

Hayvan yemi fiyatı (TL/ Kg.)

500

500

2. 500 . cxx:ı . cxxı

7. cxxı. cxxı . cxxı

Şu andaki hayvan varlığı

TOPLAM ZARAR (TL)

($)

9.500 . CXXl . CXXl (2.375.CXXJ)

93


5. 1 .3.

AGAÇLARA VERİLEN ZARARLAR

Sığınma olayının bölgede kış mevsiminin hüküm sürdüğü tarih­ lerde ortaya çıkması . sığınmacılar için ısınma sorununu beraberinde getirmiştir. Sığınmacılar soğuktan korunabilmek için yörede kamuya ait ağaç ve bitkilerin yanısıra şahıs ağaçlarını da keserek yakacak için kullanmışlardır. (Bkz. Tablo 34)

TABL0 34 ŞAHIS AGAÇLARINA VERİLEN ZARARLAR (3 1 Mayıs 1 99 1 ) KAVAK·

MEYVE AGACI

CEViZ

ÜZÜM .ASMASI

Hakkari

1 0. 1 00

1 6.07 1

829

Şırnak

37.900

483

1 . 733

TOPLAM

48.00J

1 6.554

2.562

10.00J

1 20.cm

1 .00J.OOJ

1 00.00J

100.00J

5. 760.000. 000

16.554 .000. 000

Birim Ağaç Fiyatları (TL)

ZARAR (TL) ($)

1 0.00J

TOPLAM 37.00J 40. 1 1 6 77. 1 1 6

256.200 . 00J l .OOJ.000. 000 23.570.200.00J (5.892 5:0._1)

KAYNAK : T.C. Başbakanlık. DPT: Kuzey Iraklı Slğınmacıların Türkiye'nin Hakkari ve Şırnak illerinde Meydana Getirdikleri Zarara İlişkin Rapor. Mayıs 1 99 1 . Ankara. Hakkari İli sınırları içinde yöre halkına ait 26. 1 7 1 adet kavak ve ceviz. 829 adet meyve ağacı ve 1 0.000 adet üzüm asması olmak üzere toplam 37.000 ağaç sığınmacılar tarafından yakılmak için ke­ silmiştir. Kavak. ceviz ve meyve ağaçlarının (üzüm asması dahil) piyasa değerlerinin . sırasıyla . 1 20.000 TL. , 1 .000.000 TL. ve 1 00.000 TL. oldukları dikkate alınarak yapılan hesaplamalar sonucunda bu tür ağaçların kesilmesi sonucu yalnızca Hakkari ilinde ortaya çıkan zararın 1 8.365.900 . 000 TL. olduğu saptanmıştır. Şırnak ili sınırları içinde kesilen ve 6 köye ait olan kavak ceviz ve meyve ağacının toplam 40. 1 1 6 adet olduğu belirlenmiş ve bun­ ların piyasa değerleri toplam·ının ise 5.204.300.000 TL. olduğu hesap­ lanmıştır.


Dolayısıyla. bölgede şahıslara ait ağaç ve bitkilere verilen za­ rarlar toplamı 23.570.200.000 TL.yı bulmuştur. Bu ise 5.892. 550 dolara eşittir. Sonuç olarak, sığınmacıların bölge halkına verdiği Toplam zarar 49.084.000 . 000 TL. ya da 1 2.27 1 .050 Amerikan dolarıdır.

KAMU MALLARINA VERİLEN ZARARLAR

5.2.

Kamu mallarına verilen zararları. l ) içme suyu ve sulama şebekelerine. yol ve kamu araçlarına verilen zararlar ve 2) Orman alanlarına verilen zararlar olmak üzere iki ayrı başlık altında incele­ mek mümkündür. Ancak. orman alanları ile ilgili zararlar 'Çevreye Verilen Zararlar' başlığı altında 5.3. l . de inceleneceği için burada ele alınmamıştır.

İÇME SUYU VE SULAMA ŞEBEKELERİNE, YOL VE KAMU ARAÇLARINA VERİLEN ZARARLAR

5.2. 1 .

Sığınmacıların köylerdeki içme suyu ve sulama şebekelerine verdikleri zararlar ile. sığınmacılara yardım gönderebilmek amacıyla yoğunlaşan karayolu trafiğinin yöredeki yollarda neden olduğu tah­ ribat ve sığınmacıların konakladıkları yörelere hizmet ve yol g ö t ü re b i l m e k a m a c ı y l a güç d o ğ a ş a rtl a r ı n a k a rşı v e r i l e n mücadeleler sırasında kullanılan araç . gereç ve i ş makinelerinde or­ t a y a ç ı k a n h a s a r l a r d a b i r d i ğ e r ö n e m l i z a r a r ka l e m i n i oluşturmaktadır. Y ö r e d e k i 36 köyde i ç m e suyu ş e b e k e s i s ı ğ ı n m a c ı l a r tarafından önemli ölçüde tahrip edilmiş v e sular kirletilmiştir. Su şebekelerinin acilen onarımı gerekmektedir. Bu şebekelerin onarımı. bir diğer deyişle iyileştirilebilmeleri için gerekli masraflar yaklaşık l O yerleşim biriminden oluşan 1 .000 ile 1 .500 nüfuslu bir köye göre aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır. (Bkz. Tablo 35). 1 000

TABLO 35 1 500 NÜFUSLU BİR KÖYÜN İÇME SUYU ŞEBEKESİNİN ONARIM HARCAMASI (Mayıs 1 99 1 )

HARCAMA KALEMİ

FİYATI (TL)

Su boruları Makina kullanımı ve işçilik Makinaların nakli TOPL AM (Köy başına) -'-

200 000 . 000 300.000 . 000 200.000 . 000 700.000.000

� � � � � �

� � � � � � � � � �

95


Görülecegi üzere, 1 .000 ya da 1 .500 kişilik bir köyün tahrip olan su şebekesinin iyileştirilmesi en az 700.000 . 000 TL. 'na malolmak­ tadır. Yöredeki 36 köyün su şebekelerinin iyileştirilmesi için gerekli toplam masraf ise 36x700.000 . 000 TL. 25.200.000 . 000 TL. olmak­ tadır. Amerikan doları cinsinden bu rakam 6.300.0C:X)'dır. =

Diğer taraftan. Şırnak ve Hakkôri illerinin her ikisinde birden sığınma olayı ile ilgili olarak ortaya çıkan yoğun trafik, yöredeki eski ve yeni açılan yolları tahrip ederek yenilenmelerini gerekli kılmıştır. Yöredeki yollarda yaklaşık 1 34 km.lik bir kısım acilen onarılma ih­ tiyacı içindedir. Ayrıca, 229 km.lik yeni bir yol şebekesi yapılmak zo­ rundadır. Yörede yeni yapılan bir km.lik yolun maliyeti aşağıdaki Tablo 36'da belirtilmiştir.

TABL0 36 YENİ YAPILAN BİR KM.LİK YOLUN MALİYETİ (Mayıs 1 99 1 ) HARCAMA KALEMİ Ham Yol Açımı Stabilize Kaplama Makina Donanımı işçilik TOPLAM

FİYATI (TL)

1 1 O Milyon TL. /Km. 1 80 Milyon TL./Km. 1 60 Milyon TL./Km. 50 Milyon TL./Km. 500 Milyon Tl. /Km.

Bozulan yolun iyileştirilmesi için yeni yol yapım masrafının orta­ lama yarısı yeterli olmaktadır. Dolayısıyla, l km.lik yolun onarımı için 250.000 . 000 TL. gerekmektedir. Bu durumda yukarıda belirtilen aci­ len iyileştirilmesi gereken 1 34 km.lik yol ile 3 yıl içerisinde yapılacak 229 km.lik yeni yol için gerekli olan masraf toplamı 1 48.000 . 000 . 000 TL. olmaktadır. Bu rakam Amerikan doları olarak 37.000 . 000 ' dır. Sığınmacıların verdikleri bir diğer zarar ise, sulama şebekesi üzerinedir. Yöredeki sulama şebekesinin sığınmacılar tarafından içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanılması sonucunda sulama kanalları ve su dağıtım sistemi büyük ölçüde tahrip olmuştur. Bu tahribatın getirdiği doğrudan zararın yanısıra, eğer sistem kısa sürede iyileştirilmezse, gelecek hasat mevsiminde alınacak ürün miktarında da sulama yapılamıyacağı için büyük düşüşler olacaktır.

96


Yapılan incelemeler sonucunda, bölgede 29 adet kamu sula­ ma şebekesi ve 38 adet şahıslara ait sulama şebekesinin tahrip edil­ diği saptanmıştır. Bu ise. eskisi gibi sulama şebekesinden yararlana­ mayacak 4. 1 00 hektarı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne (KHGM) ve 2. 1 00 hektarı şahıslara ait toplam 6.200 hektarlık arazinin zarar görmüş olması demektir. (Bkz. Tablo 37).

TABLO 37 ZARAR GÖREN SULAMA ŞEBEKELERİ (3 1 Mayıs 1 99 1 ) KHGM'ne ait iytleştirilmesl gereken sulama şebekesi Toplam (Ha)

ŞIRNAK

HAKKARi

TOPLAM

11

18

'E

3.61Xl

4. 100

38

38

500

Şahıslara ait iyileştirilmesi gereken sulama şebekesi Toplam Alan (Ha) TOPLAM

!il)

2. 100

2. 100

5.700

6.200

MALiYETi m> ($) 28. 700 CXXJ . CXXJ 7 1 75.CXXJ

1 0.500 . CXXJ . CXXJ 2.625.CXXJ 39.200 . CXXJ. CXXJ

9.800.CXXJ

KHGM şebekelerinde yapılacak iyileştirmelerin hektar başına tahmini maliyeti 7.CX:XJOOO TL.dır. Şahıslara ait şebeke iyileştirmesi için bu maliyet hektar başına 5.000. 000 TL.dır. (Doorenbos. 1 99 1 ; 2). Bu rakamlar üzerinden yapılan hesaplamalar sonucunda Tablo 36'da da görüleceği üzere toplam maliyet 39.200.000 . 000 TL.ye ulaşmaktadır . . Amerikan doları o!arak bu rakam yaklaşık 9.800 . 000' e eşittir. Y ö re d e k i s ı ğ ı nm a c ı l a ra i l k g ü n d e n başlıyarak yard ı m götürebilmek için hızla çalışmalara başlayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti sığınmacılara ulaşabilmek için güç doğa şartlarına rağmen yol açma çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Bu çalışmalar sonucunda yörede. ilk bir ay içinde 200 km.den fazla yeni yol açmış ve bakımını yapmıştır. Ancak. yol açılması ve daha sonra hizmetin götürülmesi sırasında da çok sayıda araç-gereç ve iş makinaları büyük hasarlar görerek kullanılamaz duruma gelmiştir. Şubat ayından Mayıs ayı so­ nuna kadar geçen sürede ortaya çıkan hasarlar Tablo 38'de belirtil­ miştir.

97


TABL0 38 İŞ MAKİNALARI HASARI (3 1 Mayıs 1 99 1 )

TOPLAM KAYIP

ŞIRNAK

HAKKARi

TOPLAM

3 Buldozer

3 Buldozer D7

6 Buldozer

3 Grayder

2 Grayder

5 Grayder

2 Ekskavatör

1 Ekskavatör

3 Ekskavatör

6 Kamyon

1 0 Kamyon

1 6 Kamyon

2 Pikap

2 Pikap

4 Pikap

5 Landrover

2 Landrover

7 Landrover

4 Loder

4 Loder

1 Vinç

1 Vinç

2 Sondaj Maklnası

2 Sondaj Maklnası

Kullanılmaz Durumdaki

1 4.000 . 000 . ooeı

3 1 .250.000 .000

2. 500. 000. 000

9.600 . 000. 000

1 2. 1 00.000. 000

1 9. 750.000. 000

23.600. 000. 000

43.350.000 . 000

1 7 .250.000 . CXXJO .

Maklnalann Toplam Değ. Tamir masrafları TOPLAM (TL)

( 1 0.837.500)

($)

Yukarıdaki tablodan da görüleceği gibi Hakkari ve Şırnak ille­ rinde ortaya çıkan araç-gereç ve iş makinaları hasarı toplam 43.350.000 . 000 TL.yı bulmaktadır. Bu rakamın eşdeğeri ise yaklaşık 1 0.837.SCX) Amerikan dolarıdır. Sonu çta , k a m u m a l l a rına verilen toplam zararın 255.250.000 . 000 TL. ya da 68.8 1 2.SCX) Amerikan dolarına eşit olduğu tespit edilmiştir.

5.3.

ÇEVREYE VERİLAN ZARARLAR

2 Nisan 1 99 1 tarihinde yoğunlaşarak başlayan ve Haziran ayının ilk haftalarına kadar azalarak süren sığınmacı akını, en olum­ suz etkilerinden birisini de sığınmacıların konakladığı yörelerdeki


çevre üzerinde, bir diğer deyişle, doğada göstermiştir. Yaklaşık 2 aylık sürede özellikle kış mevsiminin egemen olduğu dönemde sığınmacıların ısınma, konaklama ve günlük ihtiyaçlarını giderme gibi nedenlerle çevreye verdikleri zarar büyük boyutlara ulaşmıştır. Çevre zararı, esas olarak, yöredeki orman alanları ve bitki örtüsü üzerinde görülmüştür. 5.3. 1 .

ORMAN ALANI TAHRİBAT!

Bölgede kamu malları zararının en büyük kalemini orman tah­ ribatı oluşturmuştur. Daha önce de belirttiğimiz gibi, yörede kış şartlarının sürmesi sığınmacıların kamuya ait ormanları tahrip ederek ısınma sorunlarını çözmeye çalışmalarına neden olmuştur. Bu amaçla tahrip edilen orman alanı Tablo 30'da belirtildiği gibi, Şırnak ili sınırları içinde 700 hektar, Hakkari İli sınırları içinde ise 2600 hektar olmak üzere toplam 3300 hektardır. Ancak, bu konuda DPT'nın yaptığı bir diğer . çalışmada, yörede toplam 3537 hektar orman alanının tahrip edildiği belirtilmektedir. (DPT: 1 99 1 ; l l , 1 2). Bununla birlikte, Tablo 30'daki rakamlar esas alınarak yapılan ve Tablo 38'de gösterilen hesaplamalar sonucunda, orman alanlarında ortaya ç ı ka n t o p l a m t o mr n k k a y b ı n ı n 60 . 000 . 000 . 000 T L . o l d u ğ u anlaşılmaktadır . . -Orman a l a n ların ı n tahribatı , tomruk kaybı n ı n y a n ıs ıra . çifçilerin, yakacak odunu temininde zorlanmalarına ve hayvan­ larının beslenmesinde istifade ettikleri ağaç yapraklarından ·artık ya­ rarlanamamalarına, giderek bu nedenlerden dolayı ilave bir mali yükle karşılaşmalarına da yol açmıştır. Çiftçilerin bu şekilde karşı karşıya kaldıkları dolaylı yükün tutarı da Tablo 39'da ayrı bir kalem halinde 3.600 . 000 . 000 TL. olarak gösterilmiştir. Sonuçta . Tablo 39'da da belirtildiği gibi orman alanlarına veri­ len toplam zararın 63.600 . 000. 000 TL. ya da 1 5.900 . 000 dolar olduğu tespit edilmiştir.

99


TABL0 39 ORMAN TAHRİBATI SONUCU ORTAYA ÇIKAN ZARAR (3 1 Mayıs 1 99 1 ) MEŞE

KAVAK

TOPLAM

3.000

300

3.300

20

12

Ha. Başına deÇıer (Milyon TL./na)

14

60

74

Toplam Kayıp (Milyar TL.)

42

18

60

Ha. Başına Değe r (Milyon TL. /ha)

0,7

5,0

5.7

Toplam Kayıp (Milyar TL.)

2,1

1 .5

3,6

44,l

19,5

63,6

Zarar Verilen Orman Alanı (ha) Yenileme Süreleri (Yıl) Tomruk Kaybı

Dolaylı Kayıp lar

TOPLAM ZARAR (Milyar TL.) (Milyon $)

5.3.2.

( 1 5,9)

ÇEVRE KİRLİLİGİ

Sığınmacıların yörede bulundukları sürede meydana getirdik­ leri bir diğer zarar çevre kirliliği şeklinde olmuştur. Sığınmacıların çevrede bıraktıkları tuvalet atıkları, diğer atıklar ve artıklar insan ve hayvan sağlığı için şu anda bile büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Dolayısıyla, bu büyük tehlike en kısa sürede yokedilmelidir. Yerüstü ve yeraltı sularının kirlenmesini önleyebilmek için arazinin acilen te­ mizlenmesi gerekmektedir. Yapılan bir çalışmaya göre sığınma­ cıların yörede kirlettiklert alan 950 hektardır. Bu miktardaki alanı te­ mizlemenin toplam maliyeti Tablo 40'da görüldüğü gibi 2.000 . 000 dolardır. Bunun TL. eşdeğeri ise 8 .000 . 000 . 000 TL. 'dır. Öte yandan, bir başka çalışmaya göre (DPT. 1 99 1 : 1 5) , bölgede Hakkari İli dahilinde 4.830 hektar alanın. Şırnak İli dahilinde de 1 .034 hektar alanın kirletil­ diği belirtilmekte ve acilen temizlenmesi gerekliliği vurgulanmak­ tadır. Dolayısıyla, bu çalışmaya göre temizlenmesi gereken alan 5.864 hektar olmaktadır. Eğer. ilk çalışmadaki 950 hektar alan yerine 5864 alanın temizlenmesi gerektiğini kabul edecek olursak. açıktır ki temizleme masrafı da çok daha yüksek bir düzeye çıkacaktır.

100


Bunu bir tarafa bırakırsak . sığınmacıların orman alanlarına ve çevreye verdiği zararların toplam tutarı 68.000. 000 . 000 TL. dır. Bu, 1 7.000 . 000 ABD dolarına eşit bir değerdir.

TABL0 40 ÇEVRENİN TEMİZLENME HARCAMALAR! (3 1 Mayıs 1 99 1 ) MASRAFLAR

TOPLAM ALAN (Ha)

Ha. BAŞINA

MALiYETi

950

140 kişi/gün

10

TOPLAM MALiYETi ($)

Spreyleme-llôçlama

950

10 Maklna/gün

40

380.000

Temlzllk malzemeleri (Çôp poşeti. torba. sprey)

<;8)

S 200 /Ha.

1 95.000

S 1 00/Ha.

95.000

Atık ve Artıkların Temlzlenmesi

lşletmecllik ve koordinasyon TOPLAM

5.4.

1 .330.000

2.000. 000

İŞGÜCÜ KAYBI

Yukarıda 3 bölüm altında sınıflandırarak incelediğimiz zarar­ ların yanısıra, somut olarak görünmeyen, ancak Iraklı sığınmacılar yüzünden katlanılan önemli mi ktarda başka zararlar da sözkonusudur. Bunların başında işgücü kaybı gelmektedir. Kuzey Iraklıların bölgeye girişlerinden başlayarak barınmaları . gıda ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için büyük bir işgücü gereksinmesi doğmuştur. Bu hizmetlerin karşılanabilmesi, yöreye diğer illerden büyük miktarda kamu personeli transferi ve yöre halkının kendi iş ve uğraşlarından uzak kalmaları ile sağlanmıştır. Diğer illerden 2 1 05 kamu personeli Hakkari ve Şırnak illerine gönderilerek sığınmacılarla ilgili işlerde görevlendirilmiştir. Bu sayıya sözkonusu iki ilde görevli bulunan ve sığınmacılara yardımda bulu­ nan kamu personeli dahil değildir. Ayrıca, yöre halkının yaklaşık % 30'u da çeşitli hizmetlerin karşılanmasında görev almışlar ve bu ne­ denle de iş gücü kaybı ortaya çıkmıştır. iki ay süreyle yörede görevlendirilen 2 1 05 personelin maaş ve diğer kanuni hakkınm parasal değerinin toplamı en az 8.420.000.000 TL.dır.

101


Yöre halkının katlandığı işgücü kaybı ise 5.400.000.000 TL. civarındadır. Böylece. Iraklı sığınmacılar nedeniyle 2 ay süreyle kat­ lanılan işgücü kaybının toplam parasal değeri 1 3.820.000 . 000 TL. ol­ maktadır. Özetle. aşağıdaki Tablo 4 l 'de de görüleceği üzere 1 99 1 yılı 2 Nisan'ından başlayarak kitleler halinde Türkiye'nin Irak sınırına gelen ve Türkiye'nin sınır köylerinde ve yörelerinde yaklaşık 2 ay süreyle barınan Iraklı sığınmacılar bu süre içinde toplam 399. 754.200.000 Tl.'lık ya da 99.938. 550 Amerikan dolarlık görünür ve hesaplanabilir zarara neden olmuşlardır. GRAFİK 9 SIGINMACILARIN NEDEN OLDUGU TOPLAM ZARARIN DAGILIMI (31 MAYIS 1 991 ) _

% 3,5

% 1 4, 7

Şahıs mallarına verilen zarar Kamu Malları Çevreye verilen zarar lşgücü kaybının parasal değeri

Ayrıca Kuzey Iraklıların Türkiye'ye geldikleri yörelerde yol. su. barınak. elektrik gibi altyapı tesisleri olmadığından bu yörelere Doğu ve Güneydoğu illerindeki Köyişleri . Su İşleri . Karayolları . TEK ve PTI gibi devlet kuruluşlarından birçok araç-gereç . iş makinası ve eleman gelerek gerekli altyapıyı oluşturmuşlardır. Bu çalışmaların yapılabilmesi için bu kurulllşların kendi illerinde öngörülen . planla­ nan hizmetler ve çalışmalar aksamış ve önemli fedakarlıklara kat­ lanılmıştır. Planlanan ç a l ı şmaların süresinde yapı lamamasının . yatırımların ileri t r n i t ılnrn or tolonmesinin getireceği ek maliyotlerin 102


e

-

63.937 .500 255. 750.00J.OOJ

Ara Toplam

99.938.550

3.455.000 1 3 .820.000 . 000

İŞGÜCÜ KAYBI

399.754.200.000

1 7.900. 000 7 1 .600.000 . 000

Ara Toplam

G E N E L TOPLA M :

1 5.900. 00J 2.000. 000 63.600.000 . 000 8.000. 000. 00J

Orman Alanı Tahribatı Çevrenin Temizlenmesi

ÇEVREYE VERİLEN ZARARLAR

6.300.00J 37.000. 00J 9.800.00J 1 0.837.500

25.200.000 . 000 1 48.00J.OOJ.OOJ 39 .200.00J.OOO 43.350.00J.OOO

14.646.050

328.500 8.425.00J 5.892.550

$

Su Şebekesi Yenilenmesi Yol Tahribatı Sulama Şebekesi Tahribatı Araç - Gereç İş Makinası Hasarı

KAMU MALLARINA VERİLEN ZARARLAR

58.584.200.00J

Ara Toplam

33. 700.00J.OOJ

23.570.200.00J

1 .3 1 4.00J.OOO

n.

Ekili Arazilere Verilen Zararlar Hayvanlara Verilen Zararlar Şahıs Ağaçlarına Verilen Zararlar

ŞAHIS MALLARINA VERiLEN ZA�ARLAR

TABL0 4 1 SIGINMACILARIN NEDEN OLDUGU TOPLAM ZARAR (31 Mayıs 1 991 )


olacağı açıktır. Hesaplanamayan bu alternatif maliyetler de dikka­ te alındığında sığınmacıların neden olduğu işgücü kaybının ve al­ ternatif maliyetlerin. bir diğer deyişle, sığınmacıların neden olduğu toplam zararların çok daha yüksek olacağı açıktır.

104


6. BÖLÜM

SIGINMACILAR İÇİN YAPILAN HARCAMA VE YARDIMLAR Uzun yıllardan beri lrak'ta süregelen istikrarsız yönetimden en çok etkilenen ülkelerden birisi de Türkiye'dir. lrak'taki olaylardan hu­ zursuz olan ve istikrarsızlığın doğrudan etkilerini yaşayan Iraklılar fırsat buldukça Türkiye'ye sığınmıştır. Türkiye bireysel ve kitlesel tüm sığınma olaylarında, her türlü siyasal . sosyal ve ekonomik düşünceleri bir tarafa bırakarak her zaman sığınmacılara elinden gelebilen her türlü yardımı fazlasıyla yapmaya çalışmış ve çalışmaktadır. Örneğin . 1 99 1 sığınma olayında Türk halkı bir yandan tüm ülke çapında açılan yardım kampanyaları ile diğer yandan da tek tek bireyler halinde sığınmacılara hem ayni hem de nakdi yardımlarda bulunmuşlardır. Özellikle ilgili bölgelerde yaşayan halk kayıtlara geçmeyen ancak insancıllığın ve yardımseverliğinin bir göstergesi olan çeşitli yiyecek. giyecek vb. yardımlarda bulunmuşlardır. Türk Devletinin yaptığı yardımlar, esas olarak, gıda, barınma ve sağlık ihtiyaçlarının giderilmesi ile güvenliklerinin sağlanması gibi hizmetlerden oluşmuş, böylece sığınmacıların hayatları korun­ muştur. 6. 1 .

1 988 YILI SIGINMACI SORUNUNDA HARCAMALAR

Daha önce de belirttiğimiz gibi, lrak'tan Türkiye'ye yönelik sığınma hareketleri kitlesel olarak ilk kez 1 988 yılının Ağustos ayında ortaya çıkmıştır. Irak Silahlı Kuvvetlerinin lran-lrak savaşının sona er­ mesinden sonra Kuzey lrak'ta başlattığı harekôttan kaçan 5 1 .542 kişi 28 Ağustos 1 988 tarihinden başlayarak kısa bir süre içersinde Türkiye'ye sığınmıştır. (Bkz. Tablo 6) Bölüm 3.2'de anlatıldığı gibi bu sığınmacılar önce 1 0 ayrı yerde oluşturulan merkezlerde toplanmış ve sonunda sayıları 3'e inen geçici barınma merkezlerinde kalmaya başlamışlardır. Belirtilen bu merkezlerin gerek kuruluş , gerekse sonraki aşamalarında sığınmacılara içişleri Bakanlığı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, Kızılay gibi kuruluşlar tarafından çadır. battaniye, yiyecek, giyecek v.b. çeşitli yardımlarda bulunulmuş ve sonraki bölümde açıklanan har­ camalar yapılmıştır. Bunların hesaplanmasına gelince:

105


6. 1 . 1 .

GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNİN KURULUŞ HARCAMA­ LAR!

Geçici Barınma Merkezlerinin kurulması sırasında y.apılan har­ camalar, esas olarak. lşgücü, araç-gereç ve malzeme harcama­ larıdır. l Eylül 1 988 ile 1 2 Eyül 1 988 tarihleri arasında Merkezlerin oluşturulması amacıyla· kullanılan personel ve araçlar için yapılan harcamalar aşağıdaki Tablo 42'de gösterilmiştir.

TABL0 42 GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNİN KURULMASINDA KULLANILAN PERSONEL VE ARAÇLAR İÇİN YAPILAN HARCAMALAR ( 1 Eylül 1 988 - 1 2 Eylül 1 988) ÇALIŞTIRILAN PERSONEL SAYISI 604

1 20

TOPLAM HARCAMA (TL)

1 88

44

4 1 3.6 1 3. 3 1 9

427

1 15

376.869.529

1 .2 1 9

279

1 .2 1 4.582.089

KAYNAK :

ÇALIŞTIRILAN ARAÇ SAYISI

424.099.24 1

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği , 1 2 Temmuz 1 99 1 .

Barınma Merkezlerinde temel hizmetlerin hızla verilebilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar kapsamında ara ve ana yolların asfalt ve stabilize kaplamaları. 24 saat akan su temini, çevre aydınlatması ve PTT hizmetlerinin sağlanması acilen ye­ ralmıştır. Bu hizmetlerin gerçekleştirilebilmesi için de her üç Merkez­ de toplam 1 2 1 9 personel çalıştırılmıştır. Ayrıca, çalışmalar sırasında 279 araç kullanılmış ve yalnızca Merkezlerin kullanıma hazır hale..ge­ tirilmesi için toplam 1 . 2 1 4.582.089 TL. harcanmıştır. Merkezlerin kullanıma hazır hale getirilmesiyle birlikte her türlü günlük ihtiyacı karşılayacak hizmet birimleri oluşturulmuştur. Yerleşim yerlerine taşınan sığınmacılara ise, her türlü gıda ve temizlik madde­ leri parasız olarak dağıtılmıştır. Halen de tüm ihtiyaç maddelerinin dağıtımı parasız yapılmaktadır.

106


6. 1 .2.

GEÇİ � İ BARINMA MERKEZLERİNDE 6 HAZİRAN 1 99 1 TARi HiNE KADAR YAPILAN TOPLAM HARCAMALAR

Geçici Barınma Merkezlerinin kuruluş aşamasında ve daha sonra . hizmetlerin s ü r d ü r ü lebilmesi i ç i n gerekli h a r c a m a l a r çoğunlukla Genel Bütçe ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fo­ nundan ve Kızılay kanalıyla yapılan dış yardımlardan sağlanmıştır. Ayrıca kamu kuruluşlarının altyapı için yaptıkları hizmetler ile vatan­ daşlardan sağlanan ayni yardımlar da bir diğer harcama kaynağını oluşturmuştur. Bu harcamaların 6 Haziran 1 99 1 tarihi itibariyle tutarı Tablo 43'de verilmiştir. Ayrıca. tabloda görüleceği gibi önceki har­ camalara ek olarak yine genel bütçeden 3.649.42 1 .38 1 TL.'lık sağlık harcaması daha yapılmıştır. Dolayısıyla. 6 Haziran 1 99 1 tarihine kadar. yapılan harcamalar tutarı 80.406.347 .452 TL. 'ya ulaşmıştır. Bu verilere göre, toplam. harcamanın yaklaşık % 68.9'u Genel Bütçeden (Sağlık harcamaları dahil). % 2.5'u Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonunda n . % 6. 5'u Kızılay arac ı lığıyla gelen dış ya r d ı m l a rd a n ve % 22'si de a ltyapı ve ayni ya r d ı m la r d a n oluşmaktadır. R a k a m l a r ı n d a g ö ste r d i ğ i g i b i . 1 9 88 y ı l ı n d a g e l e n sığınmacılara yapılan yardımlar temelde Türk Devleti ve halkı tarafından karşılanmaktad ı r . Toplam h a rcamalar içinde dış yardımların payı % 6.5 gibi çok küçük bir düzeyde kalmıştır ve yapılan bu dış yardım da sığınma olayının ortaya çıktığı ilk günlerde sözkonusu olmuştur. Sığınmacıların kalma süreleri uzadıkça bunlara yapılan yardımın tümünü Türkiye karşılamaya devam edecektir. Dolayısıyla. toplam harcama miktarı arttıkça 1 988 sığınmacılarına yapılan dış yardımların payı küçülmekte ve önemsizleşmektedir. Sağlık harcamalarında ilk sırayı Mardin Geçici Barınma Merke­ zi almıştır. Diyarbakır ve Muş Merkezleri daha sonra gelmektedir. Hakkari Barınma Merkezinde yapılan harcama miktarının küçük düzeyde görünme nedeni ise . daha önce de belirtildiği gibi . bu merkezin kısa bir süre içinde boşaltılmış olmasıdır. Tablo 43'deki harcamalar 6 Haziran 1 99 1 tarihine kadar yapılanları . kapsamaktad ır. Kamplar halen açıktır ve 20.000 dolayında Kuzey Iraklı kamplarda barındırılmaktadır. Bu nedenle , kamplarda kalan Iraklılara yapılan yardımlar sürekli artmaktadır.

1 07


TABL0 43 GEÇiCİ BARINMA MERKEZLERİNDE YAPILAN HARCAMALAR (TL) (28 Ağustos 1 988 6 Haziran 1 99 1 ) -

GENEL BÜTÇE

SOSYAL YARD.

KIZILAY GN.

ALTYAPI AYNI

DAV. FONU

MD. KAN. YAP.

YAR. PAR. DEG.

TOPLAM

DIŞ YARDIM Diyarbakır

2 1 982. /76.000

400 . 000 000

Hakkari

600 . 000 . 000

499.000 . 000

Mardin

20.247.089.180

800.000 . 000

8. 979.57 1 . 1 50

300 000 000

5 1 .809.436.930

l .999 . 000 . 000

Muş TOPLAM

2.42 7 . 1 02.470

2 7 . 1 00.45/l')f,2

1 .685. 745.8 1 6

2 . 7 84 . 74� R 1 6

1 .920.882.873

4. 766. 798. 1 34

2 7 . 734.770 I B 7

1 .034.426 . 1 55

8.803.652.201

1 9. 1 1 7 640 '"1 1

5.245.882.620

1 7.683.303.621

2 . 290.573.592

Sağlık Harcamaları :

GENEL TOPLAM

76.737.62J 1 3.649 421

381

80.406.34 / ,ıc2

KAYNAK : Olağanüstü Hal Bölge Valiliği Raporu, 1 2 Temmuz 1 99 1 . Yapılan sağlık harcamalarının barınma merkezlerine göre dökümü ise Tablo 44'de gösterilmiştir.

TABL0 44 GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDE YAPILAN SAGLIK HİZMETLERİ HARCAMALAR! (TL) (6 Haziran 1 99 1 Tarihine Kadar) HARCAMA

Diyarbakır Hakkari Mardin Muş

1 .224.522.533 1 66.51 2.480 l .4 1 6. 1 52.868 86 1 .536.400

TOPLAM

3.649.42 1 .38 1

KAYNAK : Olağanüstü Hal Bölge Valiliği Raporu, 1 2 Temmuz 1 99 1 .

108

il


6. 1 .3.

GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ CARİ HARCAMALAR!

Kamp harcamaları başlıca. sabit harcamalar, personel ve gıda harcamalarından oluşmaktadır. Bunlardan gıda harcama­ larının üç kamp için bir günlük tutarı 68. 1 1 5.737 TL.'na ulaşmaktadır. Bir yıllık tutarı ise 25.339.054. 1 64 TL.dır.

TABL0 45 DİYARBAKIR, MARDİN VE MUŞ GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDE GIDA HARCAMALAR! (TL) (TEMMUZ 1 99 1 ) 1 Günlük Harcama Toplamı (TL) 1 Aylık Harcama Toplamı (TL) 1 Yıllık Harcama Toplamı (TL)

68. 1 1 5. 737 2. 1 1 1 .587.847 25.339.054. 1 64

Kamplarda gıda yardımlarının yanısıra verilen diğer yardımlar ise idare, güvenlik ve sağlık personelinin verdiği hizmetlerdir. 3 1 Temmuz 1 99 1 tarihi itibariyle, kamp merkezlerinde toplam 1 82 per­ sonel çalışmaktadır. Bu personelin 68'i Diyarbakır. 59'u Mardin ve 55'i de Muş Geçici Barınma Merkezinde bulunmaktadır. Diyarbakır'daki 68 personelin 7'si doktor, 1 7'si hemşire olmak üzere toplam 24 kişisi sağlık elemanıdır. Diğerleri ise güvenlik ve idari personeldir. Mardin Merkezindeki 59 personelin 4'ü doktor ve 1 6'sı da hemşire ve sağlık memurudur. Geri kalanlar ise güvenlik ve idare personelidir. Muş Geçici Barınma Merkezinde ise, 3 doktor ve 6 hemşire'den oluşan toplam 9 sağlık elemanının dışında, 46 idare ve güvenlik personeli çalışmaktadır. Bu elemanlar ücretlerini bağlı bu­ lundukları kurumlardan almaktadırlar. Sağlık personeli Sağlık Ba­ kanlığından, Güvenlik Personeli içişleri Bakanlığından ve diğer per­ sonel de diğer kurumlardan ücretlerini almaktadırlar. Bugün Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda çalışan pratisyen bir dokto­ run ortalama ·maaşı 3.COJ.OOOT L. dolayındadır. Hemşire ve güvenlik personelinin maaşı 1 .600.000 TL. ve idari personelin maaşı da 1 .300.0CXJ TL. dolayındadır. Dolayısıyla, her üç kampta görevli bulu­ nan çalışanların net maaş tutarları toplamı Tablo 46'da hesap­ landığı gibi aylık 282.600 . 0CXJ TL.nı bulmaktadır.

1 09


TABL0 46 ÜÇ KAMPTA ÇALIŞAN PERSONEL MAAŞLARININ 1 99 1 YILI İTİBARİYLE 1 AYLIK ORTALAMA TUTARLAR! CTU

PERSONEL

SAYISI

ORTALAMA MAAŞ

Doktor

14

3.000 . 000

42.000 . 000

Hemşire ve Güvenlik

74

1 .600 . 000

1 1 8.400. 000

idari

94

1 .300.000

1 22.200.000

TOPLAM (TL. )

TOPLAM

282.600 . 000

KAYNAK : Geçici Barınma Merkezleri Müdürlükleri, Ağustos 1 99 1 . Diyarbakır ve Muş Merkezlerinde toplam 886 dairede kalan sığınmacıların aylık kira giderlerinin su ve elektrik dahil 1 50.000 TL. olduğunu kabul edersek toplam l aylık sabit giderin 1 32.900 . 000 TL. olduğunu söyleyebiliriz. Geçici Barınma Merkezlerinin oluşturulduğu 28 Ağustos 1 988 tarihinden 6 Haziran 1 99 1 tarihine kadar geçen 1 005 gün boyunca Barınma Merkezlerinde yapılan toplam sağlık harcamalarının Tablo 43'den görüleceği gibi 3.649.42 1 .38 1 TL. olduğu dikkate alınırsa kamplarda günlük ilôç ve benzeri sağlık giderlerinin 3.650.000 TL. civarında olduğu görülür. Kamplarda nüfus ilk günlere göre bir mik­ tar azalmış buna karşılık ilôç ve benzeri malzemelerin fiyatları da zaman içinde yükselmiştir. Buna göre, Temmuz 1 99 1 itibariyle, kamplardaki günlük ortalama ilôç giderinin 3.000 . 000 TL. dolayında olduğu hesaplanmıştır. Böylece. bir aylık ilôç ve benzeri sağlık mal­ zemeleri harcamalarının yaklaşık l 00.000 . 000 TL. olacaQı açıktır. d olayısıyla Tablo 47'de görüldüğü gibi. 1 988 sığınmacılarının barındığı 3 geçici merkezin gıda, personel. sağlık. kira ve benzeri sabit giderlerinin aylık tutarı . 2.627.087.847 TL.'sını bulmaktadır. Yıllık tutar ise 3 1 milyar TL.'yı geçmektedir.

1 10


TABL0 47 GEÇiCi BARINMA MERKEZLERİNDE TEMMUZ 1 99 1 İTİBARiYLE AYLIK TAHMİNİ HARCAMA TUTARI (TL) HARCAMA TÜRÜ

AYLIK

YILLIK

Gıda Harcaması

2. 1 1 1 .587.847

25.339.054. 1 64

282.600. 000

3.39 1 . 200.000

1 32.900. 000

1 .594.800 . 000

l 00.000. 000

1 .200.000. 000

Personel Harcaması 886 Konut için Kira,

Su,

Elektrtk

llôç vs. Sağlık Harcaması TOPLAM

. 2.627.087.847

3 1 .525.054. 1 64

Şüphesiz. b u rakamlar e n düşük harcamaları ifade etmekte­ dir. Sığınmacıların yerleştikleri binalara verdikleri hasarın tamiri için yapılan harcamalar, önceden öngörülemeyen ve hesap edile­ meyen çeşitli harcamaların da eklenmesiyle daha fazla artacaktır. A y r ı c a . k a m u p e r s o n e l i n i n k e n d i a s lT g ö r e v l e r i n d e çalıştırılmamalarından doğan alternatif maliyet de bu rakamlara eklendiğinde, Türkiye'nin 1 988 yılında gelen Iraklılara yaptığı yardımlar büyük rakamlara ulaşacaktır. Diğer taraftan. mahalli yöneticiler her üç barınma merkezinde de I r a k l ı s ı ğ ı n m a c ı lara k a m p dışı n d a , şehirde ç a lışma izni vermişlerdir. Bugün Iraklı sığınmacılar il merkezlerindeki geçici işlerde çalışarak para kazanabilmektedirler. Bu ise , kendilerine Türkiye tarafından sunulan bir diğer önemli toplumsal yarar olarak kabul edilmelidir.

111


Geçici Barınma Merkezlerinden Bir GôruntO

Tüm bu yardımlar özellikle son 2 yıldır önemli hiç bir dış yardım almadan yalnızca Türk Devletinin imkônları ile gerçekleştirilmektedir. Diğer ·taraftan . Geçici Barınma Merkezlerinde yaşayan sığınmacılar bu yerlerde kalmaya devam ettiklerinde, l aylık harcama gideri 2.627.087. 847 TL. olarak kabul edildiğinde (Bkz. Tablo 47). 1 99 1 yılı sonuna kadar Türkiye'ye 1 8.389.61 7.929 TL.'lık ilave bir mali yük gele­ cek demektir. Bu yük. 6 Haziran 1 99 1 tarihine kadar yapılanlara ek­ lenecek olursa, sığınmacılar için 1 99 1 yılındaki toplam harcama miktarı da 100 milyara yaklaşmış olacaktır. (Bkz. Tablo 48).

TABL0 48 GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNİN 1 99 1 YILI SONUNA KADAR TAHMİNİ TOPLAM HARCAMASI (TL) TL 6 Haziran 1 99 1 'e kadar yapılan harcama

80.406.437.452

1 99 1 yılı sonuna kadar 7 aylık harcama

1 8.389. 6 1 4 .929

TOPLAM

98. 795.962.38 l

1 12


O halde. Kuzey Iraklıların ülkelerine dönmelerl geciktikçe yapılan yardım miktcirları da artacaktır. bu durumda % 6 . 5 dolayında olduğunu belirttiğimiz dış yardım payı daha d a düşecek ve 1 988 sığınmac ılarına yapılan yardı mların hemen hemen tümünün Türkiye tarafından yapılmış olduğu sonucu ortaya çıkacaktır. Türkiye, Temmuz 1 99 1 sonu itibariyle, 1 988 sığınmacıları için 83 . 04 1 . 7 2 8 . 3 7 2 T L . ' l ı k b i r h a r c a m a y a p m ı şt ı r . Bu r a k a m ı n 7 .224.630.368 TL. s ı 1 988 yılına, 28. 3 1 7.229.375 TL. 'sı 1 989 yılına. 28.732.438.0 1 7 TL. 'sı 1990 yılına ve 1 8.767.430.6 1 2 TL. 'sı da 1 99 1 yılının ilk 7 ayına aittir. 1 988. 1 989. 1990 ve 1 99 1 yıllarının ilgili zaman dilim­ leri için bir A.B.D. dolarının, sırasıyla 1 723,2, 2 1 30.3, 2600 .6 ve 4 1 78.2 TL. 'ye eşit olduğu kabul edildiğinde , 1 988 yılı sığınmacıları için yapılan toplam harcamanın 32.999 . 874 dolara eşit olduğu bulun­ muş olur. 6.2.

2 AGUSTOS 1 990-2 NİSAN 1 99 1 TARİHLERİ ARASINDAKİ SIGINMACI SORUNUNDA HARCAMALAR

Daha önce de belirttiğimiz gibi. Irak 2 Ağustos 1 990 tarihinde Kuveyt'i önce işgal ve sonra da ilhak ederek hem lrak'ta hem de bölgede zaten hassas bir denge üzerinde kurulan istikrarın derinden sarsılmasına neden olmuştur. Bölgede önceden de varolan istik­ rarsızlık bu gelişme ile birlikte Körfez Krizine · dönüşmüş ve sonuçta lrak'tan ve bölgeden yapılan çıkışlar ya da bir diğer deyişle kaçışlar hızla yoğunlaşmaya başlamıştır. Çıkışlar başlıca Ürdün ve Türkiye üzerinden olmuştur. Krizin yarattığı huzursuzluklar ve belirsizlikler so­ nucunda özellikle Irak ve Kuveyt'te çalışmak amacı ile bulunan çeşitli uluslardan kişiler bu ülkeleri terketmeye başlamışlardır. 2 Ağustos 1 990' dan Körfez Krizinin savaşa dönüştüğü 1 7 Ocak 1 99 1 tarihine kadar özellikle b u iki ülkeden olan çıkışlar iki grup altında belirlenebilir. ilk grupta yukarıda da belirttiğimiz gibi bu ülkelerde çalışma amacıyla bulunan çeşitli uluslardan kişiler yer almaktadır. Türkiye dahil 65 ülkeden oluşan bu kişilerin 1 6 Ocak 1 99 1 tarihine kadar top­ lamı 62.922 kişidir. Bu kişiler Habur Gümrük Kapısından ülkemize giriş yapmışlardır. ikinci grupta yer alan Iraklı asker ve sivil kişilerden ise 2 Ağustos 1 990 - 2 Nisan 1 99 1 tarihleri arasında Türkiye'ye toplam 7.489 kişi gelmiştir.

1 13


6.2. 1 .

2 NiSAN 1 99 1 TARiHiNE KADAR YAPILAN YARDIMLAR

Habur Gümrük Kapısından Türkiye'ye giriş yapan ve yukarıdaki 62.922 kişilik ilk grup içinde yaralan çeşitli ülke vatandaşlarına ülkelerine gidinceye kadar barınma . gıda, sağlık, güvenlik, temizlik, haberleşme. elektrik ve içme suyu gibi temel hizmetler sunulmuştur. Özellikle Türkiye'ye büyük gruplar halinde giriş yapan, topluca ve hemen ülkelerine gönderilmeleri mümkün olmayan . Pakistan, Bang­ ladeş. Çin Halk Cumhuriyeti ve Vietnam uyruklu kişiler 6 Eylül 1 990 tarihinden itibaren Habur Hac l(onaklama Tesislerinde kurulan geçici konaklama ve barınnv: merkezinde konuk edilmişler; kendi­ lerine. Diyarb ::kır Hava Limanından ülkelerine gidinceye kadar barınma. gıda . sağlık ve benzeri temel hizmetler verilmiştir. Tablo 1 9'da çeşitli ülkelere ait dökümleri yapılan kişilerin geçici konaklama merkezinden Diyarbakır hava limanına nakil masrafları ile hastalananların ilôç ve tedavi giderleri Diyarbakır ve Şırnak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca karşılanmıştır. Bu hiz­ metler için Diyarbakır Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca 273 . 85 1 . 752 TL . . Şırnak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca da 1 80.378. 1 00 TL. olmak üzere toplam 454.229.852 TL.'lık harcama yapılmıştır. Bu hizmetlerin dışında kalan. geçici konaklama ve barınma merkezinin koordinasonyu ile genel güvenlik, temizlik . sağlık, haber­ leşme. su . elektrik. barınma ve gıda gibi hizmet ve yardımlar ise Kızılay Genel Müdürlüğü ve Bölge Valiligi ile ilgili Kamu Kuruluşlarının çok sayıda personel. araç-gereç ve diğer olanaklarından fayda­ lanılarak yürütülmüştür. Valilik ve bağlı kamu kuruluşlarının bütçelerinden bugüne kadar bu amaçla toplam 1 milyar TL.lık harcama yapılmıştır. Dolayısıyla ı raklılar dışındaki yabancı uyruklulara ülkelerine nakilleri süresince verilen hizmetler ile Kızılay ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonundan yapılan yardımların toplamı da 1 .500 . 000 .000 TL.ya yaklaşmıştır. 2 Ağustos 1 990 tarihinden 2 Nisan 1 99 1 tarihine kadar Türkiye'ye giriş yapan asker ve sivil Irak uyruklu toplam 7.489 kişi Hak­ kari . Siirt. Van . Tatvan . Sivas ve Kayseri illerinde kurulan askeri ve sivil kamplara yerleştirilmiştir. Bu kamplara yerleştirilen sivil Iraklılar için şu a n a k a d a r sosyal y a r d ı m l a ş m a ve d a y a n ı ş m a vakfı n d a n 6.000.000.000 TL. harcama yapılmıştır. Ayrıca, asker kişilerin çeşitli as­ keri kamplardaki bakımlarına ise devam edilmektedir. Bu asker

1 14


kişilerin bakımları ve cari kamp giderleri için Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığınca tesis edilen kamplara Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonundan toplam 23.600.000.000 TL. ödenek ayrılmıştır ve harcanmaktadır. Dolayısıyla . 2 Ağustos 1 990 ve 2 Nisan 1 99 1 tarihleri arasında Tablo 49'da görüleceği üzere sözkonusu olan sığınma olaylarında toplam 3 1 .054.229.852 TL. har­ cama yapılmıştır. 2 AGUSTOS 1 990

-

TABLO 49 2 NİSAN 1 99 1 TARİHLERİ ARASINDA VAPILAN HARCAMALAR (TL)

Iraklıların Dışındaki Yabancı Uyrukluların Ülkelerine Naklllerl Esnasında Yapılan Harcamalar : Diyarbakır S.Y.D. Vakfı

273.85 1 .752

Şırnak S.Y.D. Vakfı

1 80.378. 1 00

Valilik ve Bağlı Kamu Kuruluşları

1 .000. 000. 000 1 .454.229.852

Ara Toplam Sivil ve Asker Iraklılar İçin Yapılan Harcamalar : S.Y.D. Vakfı

6.000. 000. 000

S.Y.D. Varkfı

23.600 . 000. 000

Ara Toplam

29. 600. 000. 000

TOPLAM (TL)

3 1 .054.229.852

($) 6.3.

(7.763.558)

2 NİSAN 1 99 1 SIGINMACI OLAVINDA HARCAMALAR

Türkiye, diğerlerinde olduğu gibi 460.000 kişilik son sığınma olayında da devleti ve halkıyla birlikte daha ilk günden başlayarak bunlara yardım etmeye ve gerekli önlemleri almaya çalışmıştır. Saddam'ın ordularına yakalanmamak için gündüz yerine ge­ ceyi. düz yol yerine dağları tercih eden ve bunun sonucunda yol ve geçit vermeyen yörelerde toplanan aç, susuz, yorgun. kimisi hasta ve yaralı olan bu insanlar için ilk yardımlar yörede görevli bulunan askeri birlikler tarafından sağlanmıştır. Güç durumda bulunan

1 15


sığınmacılara Türk askeri k andi yiyeceğini. içeceğini ve yatağını vermiş; hasta ve çocukları !>ırtında taşımıştır. Yöre halkının yardımları da büyük boyutlara ulaşmış-; ır. Böylece. denizden yC:i<sekliği 1 500 m. dolaylarındaki çok dik ve sarp dağlarda toplanan ve bekleşen sığınmacıların ôcil ih­ tiyaçlarının. örneğin, gıda, sağlık ve barınmayla ilgili ilk taleplerinin hemen karşılanmasına çalışı:mıştır. Dağlık arazinin yarattığı zorluklar ve sığınmanın yoğun olduğu tarihlerde sık sık yağan kar ve yağmurlar bile ilk yardımların ulaştırılmasını engelleyememiştir.

Ynslı <;ıfınmnrı VP (nrult ';ı<iınmnrıyo Ymrlım

1 16

Fden Türk Askeri


Diğer taraftan . yapılan yardımları düzenli ve gerekli miktarlara kavuşturabilmek için devlet yol ve geçit vermez bu yerlerde hı7la yol açmaya çalışmıştır. Coğrafi yapı nedeniyle zaten oldukça gCıç olan yol açma ve yapma çalışmaları sürekli yağan karlarla yağmurlar yüzünden daha da zorlaşmakla beraber. tüm bu sorun­ lar aşılarak devlet de sığınmacılara kısa zamanda ulaşması ve bun­ lara yardım elini uzatmasını bilmiştir.

Yol döşeme ve yapma çalışmaları

Bu arada sığınma yörelerinin yer aldığı Şırnak ve Hakkari illeri halkı sığınmacılara gıda ve çadır yardımında bulunurken, her iki ilin valilikleri de büyük bir fedakôrlıkla çalışmıştır. Örneğin, günlük ekmek üretiminin 4.000 dolayında olduğu Şırnak'ta valilik, mahalli fırınlarla Genelkurmaya ait 4 askeri seyyar fırın dahil tüm fırınları 24 saat çalıştırarak ve evlere un dağıtıp ekmek pişirterek kısaca üretilebilen her yerde ekmek ürettirerek birkaç gün gibi çok kısa sürede günlük ekmek üretimini 1 50 . 000'e çıkartmıştır. Ve böylece bölgeye ilk günlerde 1 50.000 ekmek vermeyi başarmıştır. işte, bu gibi organizas­ yonlar başta mülki idare amirleri olmak üzere çeşitli kuruluşların gay­ retli çalışmaları ve halkın olağanüstü fedakôrlılıklarıyla sağlanmıştır.

1 17


Kapışılnn Fl<mekl13r

Diğer tarottan. dış y1Jrdımların sığınmacılara ulaşması ilk defrJ 1 1 N isan 1 99 1 g ü n ü n d e o l m uşt u r . Dolayısıyl a . Kuzey I r a k l ı sığınmacılar ilk l O gün yalnızca rnrk Devleti ve halkının yardımlarıylo ayakta kalabilmiş ve bu yordım ve hizmetlerle güç doğa şartlarına direnebilmişlerdir. lrok'ın iç kesimlerinden kalkarak ortalama 8- 1 0 hatta 1 5 gün boyunca kış mevsiminde sarp dağlarda. zor doğa şartlarına direnerek yürüyen ve sınırlarımıza gelen sığınmacılara ilk günler yapılan acil yardımhrın önemi açıktır. Eğer. ilk birkaç gün i ç i n d e bu zor ş a r t l a r a l t ı n d a k i I ra k l ı l a ra g e re v l i y a r d ı m l a r yapılmasaydı şüphesiz torıl1'1nma yerlerinde meydana gelen ölüm olayları çok daha fazla olur. sığınmacılar çok daha fazla ıstırnn çekerdi . N iteki m , toplam ölüm sayısının. sığınan nüfusun % l 'i dolayında olması bu durumun önemli bir kanıtı olsa gerektir.

6.3. 1 .

İLK GÜNLERDEKİ VARDIMLAR VE HARCAMALAR

Daha önce de belirtildiği gibi. sığınmacılara ilk resmi yardımlar yöreye en yakın iller olmalrırı nedeniyle Şırnak ve Hakkari illerince yapılmıştır. Her iki valilik de çok kısa bir sürede ortaya çıkan ve bir fe­ laket haline gelE>� sığınma olayına en büyük fedakôrlığı ve çabayı göstererek süratle müdahale etmiş ve gerekli acil yardı mımı sağlamıştır. 260. 000 dolayında toplam nüfusa sahip olan Şırnak İ li

1 18


birkaç gün gibi kısa bir süre lçersinde toplam nüfusuna eşit bir nüfusa; 1 7 5 . 000 toplam nüsfusa sahip Hakkari İ l i de kendi nüfusundan çok daha faıla (200.000 den fazla) bir nüfusa evsahip­ liği yapmak ve acil yardım sağlamak durumunda kalmışlardır. 2 Nisan 1 99 l 'de ilk büyük grupların Türkiye sınırlarına gelmeye başlamasıyla birlikte olaya öncelikle askeri birlikler müdahale etmiş ve kendi yiyeceğini çadırını vermiş; askeri doktorlar da ilk sağlık yardımlarını gerçekleştirmişlerdir. Hemen ertesi gün. 3 Nisan 1 99 l 'de Şırnak ve Hakkari İ llerinin yardımları yöreye ulaşmıştır. 3 Nisan 1 99 1 'de Şırnak Valiliğince yöre halkından da toplanan yardımlar ile birlikte 8 kamyon ekmek ve 1 kamyon gıda maddesi Şırnak ili sınırlarında bulunan sığınmacılara ulaşmıştır. 4 Nisan 1 99 l 'de ise sığınmacılara Şırnak Valiliği aracılığıyla ulaştırılan yardım Kamyonu sayısı 1 9 olmuştur. Yöreye ulaştırılan battaniye, yatak. yorgan gibi ilk barınma yardımları da bu 1 9 kamyon içinde yer almıştır. Hakkari Va­ liliği de aynı hıı ve fedakarlılıkla daha ilk günden brışlıyarak gıda ve barınma yardımlarını yöreye ulaştırmıştır. Yine Hakkari ili sınırlarında bulunan sığınmacılara Sağlık ba­ kanlığı tarafından 3 Nisan 1 99 1 tarihinde Tablo 50'de görülen ilk sağlık malıemeleri gönderilmiş ve 4 Nisan 1 99 1 tarihinden başlıyarok da sağlık yardımları artarak s(irmüştür.

1 19


TABLO SO SAGLIK BAKANLIGI TARAFINDAN 3 VE 4 NiSAN 1 99 1 TARiHLERİNDE GÖNDERİLEN MALZEMELER CİNSi

MİKTAR! (3 Nisan 1 99 1 )

Acil yardım seti

23

Muhtelif enjektör

1 9.000

llôç

90 Koli

Sekmama

500 Kg.

Serum

l .600 Şişe

Kat-Küt ve İ pek iplik

· 80 Adet

Tansiyon aleti

1 5 Adet

Çadır

6 Adet

4 Nisan 1 99 1 l lôç

1 20 Koli

Sargı-gaz bezi

7.500 Adet

Plastik enjektör

1 9.000 Adet

Klorlama cihazı

50 Adet

Kireç Kaymağı

1 2 Bidon

Seyyar hastane

6 Adet

Şişirme seyyar hastane

l Adet

Seyyar hastane TIR aracı

l Adet

Ambulans

26 Adet

KAYNAK : Hakkari Valiliği. Ağustos 1 99 1 . Bu arada, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü de harekete geçerek kendi qraçlarıyla getirdiği çadır, battaniye, ilôç ve tıbbi malzemeleri kısa bir sürede Hakkôri İlindeki sığınmacılara yetiştirmiş ve geldiği günden itibaren de yemek vermeye başlamıştır.

1 20


6.3.2.

YARDIMLARIN DÖKÜMÜ

Türkiye . 2 Nisan 1 99 1 tarihinden başlayarak son sığınmacı ka­ felisinin sınırdaki toplanma merkezlerinden ayrıldığı 30 Mayıs 1 99 1 ta­ rihine kadar başlıca 3 başlık altında yardımlarda bulunmuştur. ilk başlık altında yer alan yardımlar esas olarak gıda, giyim eşyası . yatak . battaniye. çadır vb. mallar ile sağlık malzemelerinden oluşmaktadır. İkinci başlık altında yol, su, elektrik, haberleşme gibi altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesi yeralmaktadır. Son başlık altında ise . sağlanan malzeme ve hizmetlerin sığınmacıla ra dağıtılması ve gerçekleşti ril mesi için gerekli organizasyonun oluşturulması ve özellikle sağlık elemanları olmak üzere diğer tüm hizmetlerin verilebilmesi için gerekli elemanların sağlanması bulun­ maktadır. Ancak sağlık hizmetinin özelliği nedeniyle. "sağlık" başlığı altında . e!oman harcamalarının yanısıra verilen poliklinik ve rutin sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaç . malzeme ve tıbbi cihazlar ile ilgili harcamalar da kapsanmaktadır. ilk başlık altındaki yardımlar genel olarak ayni yardımları . ikinc i ve üçüncü başlık altındakiler ise nakdi harcamaları göstermektedir. 6.3.2. 1 . AYNİ YARDIMLAR

Sığınma olayının duyulması ile birlikte tüm illerde yardım kam­ panyaları başlamış halkın deseteği ile birlikte Kızılay ve benzeri hayır kuruluşları ve resmi kurumlar aracılığıyla sınırdaki sığınmacılara çeşitli ayni ve n a k di yard ı m l a r ilk günlerden başlıyarak g e l meye başlamıştır. Böylece. bölgeye kamyonlarla, bir yandan halktan ve Kızılay ile benzeri yardım kuruluşlarından sağlanan ayni yardımlar, diğer yandan da valilikler elinde toplanan nakdi yardımlarla satınalınan yardım malzemeleri gönderilmiştir. Bir kamyonun 10 ton yük taşıyacağı varsayımı ile yapılan hesaplamalar sonucunda ülke içi yardımların 22. 1 80 tona ulaştığı hesaplanmıştır. 6.3.2. 1 . 1 . AYNİ YARDIMLARIN TÜRLERE GÖRE DAGILIMI

Aşağıdaki Tablo 51 'den de görüleceği üzere toplam yardımın 1 1 . 290 tonu Hakkari , l 0890 tonu da Şırnak İ l i s ı n ı rlarındaki sığınmacılara dağıtılmıştır. Bu yardımlara ek olarak, Hakkari ili sınırları içinde 20 ve Şırnak ili sınırları içinde de 27 olmak üzere toplam 47 su tankı da sığınmacıların su sorununu çözmek üzere bölgeye gönderilmiştir. Yine Hakkari lıi sınırları içinde yatak kapasitesi 1 50 olan ve her türlü tıbbi müdahalenin yapılabildiği bir seyyar hastane ve Şırnak ili sınırları içinde de yatak kapasitesi 200 olan aynı

121


1 2.420

6 070

6350

GtDA

360

86.:ı

1 .220

lN

3.950

1 .9<1()

2010

EKMEK

2.1C

tf:JJ

2. 1 40

1 . 6<;()

450

GİYİM EŞYASI

YATAK YORGAN BATTAN!YE

320

1�

'1 6:

ÇADI R

360

1 40

22Q

MALZEME

TIBBI

VE

İLAÇ

240

1 10

13Q

AYAKKABI

•,.:. v f'.. AK : T . C . BaşbaKanlık. Güvenlik İşleri Başkanı ıgı Raporu . 1 9 Temmuz 1 99 1 .

TOP\AM

ŞIPN AK

MAı<l(Allİ

BÖLGE

YAROIMIN YAPILDIGI

TABLO 51 AYNI YARDIMLARIN TÜRLERE GÖRE DAGILIMI <TON) (30 Mayıs 1 99 1 )

930

1 8Cl

75:,

DİGER·

22. 1 80

1 0.898

l l . 29G

10N

TOPLAM

47

27

20

su TANK!

SEYYAR

'�

· �

:

E

HASTANE


özelliklerde bir diğer seyyar hastane oluşturulmuştur. Ayrıca. Şırnak ve Hakkari illeri sınırları içinde ihtiyaca göre yer değiştirilebilen ve ilk yardımların ve tıbbi müdahalelerin yapılabildiği daha az yatak ka­ pasiteli 8 adet gezici hastane daha tesis edilmiştir. Bu 1 0 adet has­ tanenin toplam yatak sayısı 7 l O'dur. Gezici hastanelerin dışında bölgede il merkezleri ile ilçe merkezlerindeki devlet hastaneleri de tümüyle sığınmacıların tedavilerinde kullanılmıştır. Bu hastaneler 50 yataklı Şırnak Devlet Hastanesi, 75 yataklı Cizre Devlet Hastanesi, 1 05 yataklı Hakkari Devlet Hastanesidir. Ayrıca yörede bulunan 1 0 ayrı yata k l ı U l u d e re ve Beytüşşebap S a ğ l ı k M er k e z l e r i d e s ı ğ ı n m a c ı l a r a h iz m et v e r m i şt i r . D o l a y ı s ı y l a , y ö r e d e I ra k l ı sığınmacılar.:J toolar.ı 1 000 adet yatak kapasiteli sağlık hizmeti veril­ miştir. 6.3.2. 1 .2. AYNİ YARDIMLARIN DEGER OLARAK TOPLAM!

Yukarıda ki Tablo 51 'de gösterilen ayni yardımların toplr:ırn pa­ rasal değeri 68 1 .597 .008.840 TL.dır. Bu değer, yönetim Merkezi uz­ manlarınca malzemelerin türlerine göre ayrı ayrı fiyatlandırılması so­ nucunda tespit edilmiştir. Bu şekilde tespit edilen ayni yardımların kaynağına göre parasal dökümü Tablo 52'de gösterilmiştir.

TABLO 52 KAYNAGINA GÖRE AYNİ YARDIMLAR (30 Mayıs 1 99 1 ) KAYNAK

n.

SATINALMA GÜCÜ PARİTESiNE GÖRE DÜZENLENMiŞ DEGER (TL)

908.296.000

2. 724 888.000

Sağlık Bakanlığı

82.000 . 000. 000

246.000 . 000. 000

Tarım Orman ve Köyiş. Bak.

Kızılay Genel Müdürlüğü

l 0.026.000. 000

30.078.000. 000

Tekel Genel Müdürlüğü

6.500 . 000. 000

1 9 500 000 . 000

Türkiş Genel Müdürlüğü

1 1 5.000 . 000

345.000 . 000

Halkın Yaptığı Ayni Yardımlar

582.047.7 1 2.840

l .746. 143. 1 38.520

TOPLAM

68 1 . 597.008.840

2.044.791 0/6.520

.

KAYNAK : T. C . Başbakanlık, Güvenlik işleri Bakanlığı Raporu , 1 9 Temmuz 1 99 1 .

1 23


Tabladan da görülecegi üzere ayni yardımların toplamı 68 1 .597.008.840 TL.yı bulmaktadır. Ancak bu harcamalar OECD'nin verilerinden hareketle satınalma gücü paritesine göre hesap­ landığında c·) çok daha yüksek bir değere, 2 .044. 79 1 .026.520 TL.'ya ulaşır. Diğer taraftan . yapılan ayni yardımların 582.047.7 1 2.840 TL. gibi büyük bir kısmının, bir diğer deyişle % 85.4'ünün halkın yardımlarından oluştuğu belirtilmelidir ki, bu da Türk halkının Kuzey Iraklı sığınmacılara ne denli sevgi ve şefkatle yaklaştığının bir önemli göstergesi olarak ele alınmalıdır.

TÜRKİYE'DE KİŞİ BAŞINA GAYRiSAFi MİLLi HASILA ($) Yıllar

Nominal

Reel

Satınalma Gücü Paritesi Katsayısı

1 985

1 042

3547

3,4

1 986

1 1 26

3587

3,4

1 987

1 286

4171

3,2

1 988

1 303

4353

3,3

1 989

1 472

45 1 4

3,06

KAYNAK : OECD: Main Economic lndicators, August 1 990. Paris. 6.3.2.2. NAKDİ YARDIMLAR 6.3.2.2. 1 . ALT YAPI HİZMETLERİ HARCAMALAR!

Türkiye'nin yapmış olduğu yardımların bir önemli bölümü de sığınmacıların toplandığı yörelere getirilen altyapı hizmetlerinden oluşmuştur. Bir yandan sığınmacıların yaşamlarını sürdürmelerini sağlayıcı gıda ve barınma yardımları sürdürülürken diğer yandan da yol, su, banyo, tuvalet, elektrik gibi hizmetlerin götürülmesi çalışmaları tüm hızıyla sürmüştür. Bu çalışmalar sırasında 240 perso­ nel ile birlikte 1 64 adet iş makinası kullanılmıştır. Yapılan çalışmaların bazıları şunlardır: Çukurca ilçesinde 49 Numaralı Hudut taşının bulunduğu yere 5 km . . Şemdinli İlçesindeki yerleşim yerine ise 3 km. boyunda boru hattı döşenerek içme suyu sağlanmıştır. lşıkveren kamp merkezine ise 27 adet su tankı yerleştirilmiştir. (") Aşağıdaki tablodan da gôruleblleceğl gibi. OECD verllerlne gôre ortalama satınalma gücü paritesini 3 olarak kabul etmek mumkundur.

1 24


Üzümlü-Köprülü arasında 20 km.lik, Şemdinli-Derecik arasında da 1 20 km.lik yol onarılarak araç geçişine uygun hale getirilmiş, Çukurca ilçesi ile 49 Numaralı hudut taşı arasındaki yolun da stabili­ ze kaplaması yapılmıştır. Ayrıca, 49 Numaralı hudut taşı ile Irak sınırı arasında 1 5 km.lik yeni yol açılmıştır. lşıkveren kamp merkezine de 2 1 km.lik yeni yol yapılmış, 54 km.lik yol da onarılarak hizmete sunul­ muştur. Yörede 1 2 ayrı yere çukurlar açılarak, çöp toplama çukurları oluşturulmuştur. 49 Numaralı hudut taşında oluşturulan kamp merke­ zinde 1 00 adet tuvalet ve 50 adet banyo, Derecik köyündeki kamp merkezinde ise l O adet tuvalet yapılmıştır. Hakkari İli sınırlarındaki diğer kamp merkezlerinde ise 200 adet prefabrik tuvalet ve 50 adet banyo tamamlanarak hizmete sunulmuştur. Ayrı c a , Şırnak i l i lşıkveren kamp merkezine 233 adet tuvalet ve banyo ile Silopi Hac Konaklama Tesisinde varolanlara ek olarak 70 adet daha tuvalet ve banyo yapılmıştır. Bazı elektriklendirme çalışmaları ise şöyle belirtilebilir: 49 Numaralı hudut taşı civarındaki kamp merkezi için 40 kw.lık bir jeneratör devreye sokulmuştur. Bu jeneratörden beslenen 90 di­ rekli bir çevre aydınlatma şebekesi oluşturulmuş ve 95 adet 1 20 watlık buharlı armatör montajı yapılmıştır. Derecik kamp merkezi ise Şemdinli ilçesindeki 1 00 kw.lık trafodan beslenerek aydınlatılmıştır. Diğer kamp merkezlerinde de sağlanan jeneratörler ve çevre trafo­ ları aracılığıyla kamp içi ve çevre aydınlatmaları gerçekleştirilmiştir. Bir diğer önemli altyapı çalışması ise haberleşme alanında olmuştur. Çukurca ilçesi PTI binası yanında TV yayınlarının ve haber­ leşmenin daha kaliteli yapılabilmesi amacıyla uydu sistemi tesis edil­ miş, ayrıca 2 adet Fax cihazı ve l adet telex cihazı kurulmuştur.

Hakkari merkezinde kurulan basın merkezine 9, Çukurca ve Şemdinli ilçelerinde kurulan basın merkezlerine ise 4'er abonelik te­ lefon hattı çekilmiştir. Yine 49 N u maralı hudut taşı · civarındaki kampa 20, Derecik kamp merkezinde ise 3 abonelik telefon hattı tesis edilmiştir. Çukurca-Ankara arasına çekilen 4 kanallık hat ile dış ülkelerle direk haberleşme olanağı sağlanmıştır. Çukurca-Van arasına 4, Şemdinli-Van arasına 7 adet ilôve Trank, Şemdinli ilçesi Günyazı PTT merkezine 2 adet a nkesörlü telefon kurulmuştur. lşıkveren ve Kayadibi toplanma merkezlerinde de 1 2 hatlı PTI sant­ ralı ve Fax cihazı devreye girmiştir.

1 25


Tüm altyapı hlzmetlerl ile ilgili yapılan harcamaların ilgili devlet kuruluşlarına göre dağılımı Tablo 53'de verilmektedir. Tablo 53'den görüleceği üzere, altyapı hizmetleri ile ilgili har­ camaların tutarı 7 1 . 796. 720.495 TL.dır. Satınalma gücü paritesine göre ise bu harcamalar 2 1 5.390. 1 6 1 .485 TL. 'ye ulaşmaktadır.

TABL0 53 ALTYAPI HARCAMALARININ İLGİLİ KURULUŞLARA GÖRE DAGILIMI (TL) (30 Mayıs 1 99 1 ) SATINALMA GÜCÜ PARİTESİNE GÖRE DÜZENLENMİŞ DEGER

iLGiLİ KURULUŞLAR

PTI Genel Müdürlüğü

28.530. 700.000

TEK Genel Müdürlüğü

l .377.24 1 .000

TKI Genel Müdürlüğü

4. 1 70.000

85.592. l 00.000

4. 1 3 l . 723.000

1 2.51 0.000

5.250.000.000

Kara Ulaştırma Gn. Md.

l . 750.000.000

95.037.495

285. 1 1 2.485

Köy Hizmetleri Gn. Md.

39. 734.000 .000

1 1 9.202.000.000

305.572.000

9 1 6. 7 1 6.000

7 1 . 796.720.495

2 1 5.390. 1 6 1 .485

Karayolları Gn. Md.

Afet işleri Gn. Md. TOPLAM

KAYNAK : T.C. Başbakanlık. Güvenlik işleri Başkanlığı Raporu . 1 9 Temmuz 1 99 1 . 6.3.2.2.2. SAGLIK VE GÜVENLİK HİZMETLERİ İLE GENEL

ORGANİZASYON HARCAMALAR! Sığınmacılara yönelik tüm mal ve hizmetlerin dağıtımında ve düzenlenmesinde, bir diğer deyişle, mal ve hizmetlerin sağlanması organizasyonunda çalışan personel giderleri ile sağlık ve güvenlik hizmetlerinde yer alan personel harcamaları da önemli bir yardım kalemini oluşturmaktadır. Örneğin . yalnızca sağlık hizmetleri için Sağlık Bakanlığının geçici görevle bölgeye gönderdiği sağlık personeli sayısı 80 1 adet­ tir. Bu rakama bölge hastane ve sağlık kurumlarında çalışan ve sığınmacılara yardımda kullanılan 243 adet sağlık elemanını da dahil edersek karşımıza 1 044 adet sağlık elemanının bölgede

126


çalıştırıldığı gerçeği çıkar. Halen Silopi Hac Konaklama Merkezinde sığınmacılar için görevlendirilmiş bulunan 28 adet sağlık personeli sürekli çalışmaktadır. Sığınmacıların güvenliklerinin sağlanması için i l k günden başlayarak asker ve polis olmak üzere çok sayıda eleman görevlendirilmiş ve Saddam Hüseyin'in ordularından kaçan Kuzey Iraklıların hayatlarını k u rtarmaları sağlanmıştır. Daha sonra k i günlerde alınan güvenlik önlemleri ile d e çok sayıda v e düzensiz bir durumda olan sığınmacıların çeşitli yağma ve saldırı olaylarına karşı korunmaları gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, yapılan harcamaların il­ gili devlet kuruluşlarına göre dağılımı aşağıdaki Tablo 54'de veril­ miştir. Bu tabloda da görüleceği gibi, bu kapsamda yapılan harca­ maların toplam nominal değeri 276.488.465.080 TL. dır.

TABL0 54 SAGLIK, GÜVENLİK VE GENEL HİZMETLER İÇİN VAPILAN HARCAMALAR (TL) (30 Mayıs 1 99 1 ) SATINALMA GÜCÜ PARİTESİNE GÖRE DÜZENLENMİŞ DEGER

.İLGİLİ KURULUŞLAR

Genelkurmay Başkanlığı

77. 54 7 . 300.000

Milli Savunma Bakanlığı

25.849. l 00.000

1 .06 1 .59 1 .068

3. 1 84.773.204

içişleri Bakanlığı

36.8 1 8. 1 99.0 1 2

1 1 0.454.597.036

Sağlık Bakanlığı

20 1 .882.800.000

605.648.400.000

Diyanet işleri Başkanlığı (Sağlık Bakanlığına devir)

3. 273.000.000

9. 8 1 9. 000.000

Kızılay

7 . 603.775.000

22. 8 1 1 .325.000

276.488.465.080

829.465.395.240

TOPLAM

KAYNAK : T.C. Başbakanlık, Güvenlik işleri Başkanlığı Raporu . 1 9 Temmuz 1 99 1 . Şimdi Tablo 52. Tablo 53 ve Tablo 54'de gösterilen harcama­ . ları aşağıdaki Tablo 55'de yeniden şöyle düzenleyebiliriz.

1 27


TABL0 55 1 99 1 YILI SIGINMACILARI İÇİN YAPILAN HARCAMA VE YARDIMLAR (TL) SATINALMA GÜCÜ PARİTESİNE GÖRE DÜZENLENMİŞ DEGER

AYNl YARDIMLAR

Gıda, giyim, barınma ve Sağlık yardımları

68 1 .597.088.840

2.044 . 79 1 .026.520

7 1 . 796. 720.495

2 1 5.390. 1 6 1 .485

276.488.465.080

829.465.395.240

TOPLAM (TL)

1 .029.882. 1 94.4 1 5

3.089.646.583.245

($)

(257 .470.548)

(772.41 1 .644)

NAKDi YARDIMLAR Altyapı Hizmetleri harcamaları Sağlık, güvenlik ve genel hizmet harcamaları

Tablo 55'de gösterilen harcama ve yardım miktarlarına 2 Ağustos 1 990 ve 2 Nisan 1 99 1 tarihleri arasında Türkiye'ye giren asker ve sivil Iraklılar ile Irak ve Kuveyt'ten kaçarak Türkiye üzerinden ülkelerine dönen 65 ayrı ülkeye ait yabancı uyruklulara verilen hiz­ met ve yardım harcamalarını da eklemek gerekmektedir. Böylece, o l uştu r u l a n aşa ğ ı d a k i Tablo 56' d a 1 990 ve 1 99 1 y ı l l a rında sığınmacılar için yaptığımız toplam harcamanın 1 .060.936.424.267 TL. veya 265. 234. l 06 dolara eşit olduğunu bulu ruz. Bunların satınalma gücü paritesine göre düzenlenmiş değerleri ise sırasıyla 3. 1 82.809.272.80 1 TL. ve 795.702.3 1 8 Amerikan dolarıdır.

128


TABL0 56

1 990 VE 1 99 1 YILI SIGINMACILARI TOPLAM YARDIMI (TL) (30 Mayıs 1 99 1 )

SATINALMA GÜCÜ PARİTESİNE GÖRE DÜZENLENMİŞ DEGER 65 Ülkeye Ait Yabancı Uyruklulara Yapılan Yardımlar

1 .454.229.852

4.362.689.556

2 Ağustos 2 Nisan Tarihleri Arasında Sığınan Iraklı Sivil Kişiler

6.0CX:l.000 . 000

1 8.000 . 000 . 000

23.600 . 000 . 000

70.800.000 . 000

2 Nisan 1 99 1 Sığınmacılarına Yapılan Yardım

1 .029.882. 1 94.4 1 5

3.089 .646.583.245

TOPLAM (TL)

1 .060.936.424.267

3. 1 82.809.272.80 1

($)

(265.234. l 06)

(795. 702.3 1 8)

-

Iraklı Asker Kişiler için Kurulan Kamplara Ayrılan Ödenek

1 990 ve 1 99 1 yılı sığınmacılarına yapılan yardıma 1 988 yılı sığınmacıları için yapılan yardımın Amerikan doları karşılığını da ek­ lersek Türkiye'nin 1 988, 1 990 ve 1 99 1 yılı sığınmacılarına 31 Ağustos 1 99 1 tarihi itibariyle toplam 298.233.980 Amerikan dolarına varan yardımda bulunduğu anlaşılır. Sonuç olarak, sığınmacıların neden olduğu maddi zararlarla. b u n l a r için yapılan harcama ve yardımla rı n hepsi, k ı sa c a . Türkiye'nin katlandığı mali yük, nominal ve satınalma gücü paritesiy­ le düzenlenmiş değerler olarak. 398. 1 72.530 ve 1 . 1 94.5 1 7.590 dolar olmuştur. (Bl<z. Tablo 57).

129


TABL0 57 TÜRKİYE'NİN KATLANDIGI MALİ YÜK ($) (30 Mayıs 1991) SATINALMA GÜCÜ PAR İ TESİNE GÖRE DÜZENLENMİS DEGER 1 988 Sığınmacıları İçin Yapılan Harcamalar

32.999.874

98 999.622

1 99 1 Sığınmacılarının Verdiği Zararlar

99.938.550

299 . 8 1 5.650

265.234. 1 06

795. 702.3 1 8

398. 1 72.530

1 . 1 94 . 5 1 7.590

1 990- 1 99 1 Sığınmacıları İ çin Yapılan Harcama ve Yardımlar TOPLAM

GRAF İ K 1 0 TURKIYENIN KATLAN DIGI MALI VUKUN DAGILIM I (30 MAYIS 1 99 1 ) •.

.

.

.•

-

-

% 8,3

% 66,6 % 25 , 1

� 111 �

1 30

1 988 sıaınmacıları için yapilan fıarcamalar 1 99 1 S ı�ınmacılarının verdiği zararlar 1 990- 1 991 Sığınmacıları için yapılan harcama ve yardımlar


6.4.

SIGINMACILARA YAPILAN DIŞ YARDIMLAR

Kuzey Iraklı sığınmar:ların 2 Nisan 1 99 1 tarihinde Şırnak ve Hakkari illerinin lrok'la okm sınırlarına kitlesel olmak gelmeye başlamaları üzerine, Türkiye bir yandan daha önce belirtt i ğimiz yurtiçi yardımları organize etmeye başlamış, diğer yandan da olayın uluslararası önemine dikkat çekerek yabancı devletlerin de Kuzey Iraklı sığınmacılara yardımlarını sağlamaya çalışmıştır. 2 Nisan 1 99 1 tarihinde alınan karar gereğince Türk Hükümeti B . M .Güvenlik Konseyine başvurarak olaya Birleşmiş Milletlerin ve diğer devletlerin de dikkatini çekmiştir. Bu arada Avrupa Topluluğu ile birlikte ilgili uluslararası yardım kuruluşlarına boşvurularok dış yardımların hızlandırılması amaçlanmıştır. 5 Nisan 1 99 1 tarihinde yapılan başvurular üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi topla­ narak kısım 1 .3.'de ayrıntıları ile anlatılan 688 Sayılı Kararı almıştır. Bu karar gereğince Güvenlik Konseyi tüm üye devletleri ve tüm insani kuruluşları Iraklı sığınmacılara yardım etmeye davet edilmiştir. Bu gelişmelerle birlikte . ilk olarak 5 N isan 1 99 1 tarihinde Fronsr:ı Devlet Bakanı Bernord Kouchner ve 8 Nisan 1 99 1 tarihinde de ABD Dışişleri Bakanı Jomes Baker Türkiye'yi ziyaret ederek Kuzey Iraklı sığınmacılar hakkında bilgi alıp gözlemlerde bulunmuşlardır. Daha sonraki günlerde de çok sayıda yabancı devlet odamı ile ilgili kuru­ luşlar yetkilileri Türkiye'yi konu ile ilgili olarak ziyaret etmişlerdir. Bu süreç sonunda Türkiye'ye ilk dış yardım 9 Nisan 1 99 1 tarihin­ de gelmiş ve bu yardımın sığınmacıların toplandığı bölgelere nakli ise 1 1 Nisan 1 99 1 'i bulmuştur. Bu orada , 1 99 1 sığınmocılorına yardım etmek ve kısa bir süre içinde de dönmelerini sağlayarak K.lrok'ta yeniden yerleşik bir düzen kurup yeni bir göç olasılığını azaltmak amacıyla önce AB D. tarafından boşlatılan ve sonradan Koalisyon Kuwetlerinin katıldığı oldukça önemli iki insani 'Yardım Harekôtı"ndan (Provide Comfort 1 ve il) daha söz etmek gerekecektir. Türkiye'nin verdiği izin ve katkılarl a , ilki 1 1 Nisan 1 99 1 'de başlayan Birinci Yardım Horekôtının iki hedefi vardı: Birincisi, sınırdaki binlerce Iraklının acil beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak ; ikincisi, b u kişilerin güvenlik içinde geri dönmelerini sağlamaktı. Karo ve hava kuvvetleriyle gerçekleştirilen bu operasyon , amacına ulaştığında 1 1 Temmuz 1 99 1 dolaylarında sona ermişti . Ancak, Birin­ ci Yardım Harekôtı biter bitmez yine aynı tarihlerde 1 2 Temmuz

131


1 99 l 'de A . B . D . . B. Krallık , Fransa. ltalya, Hollanda ve Türklye'nln katıldığı ikinci Yardım Harekôtı başladı Birinci aşaması 30 Eylül 1 99 l 'de biten ikinci Yardım Harekôtının ikinci aşaması Aralık sonuna kadar uzatılmıştır. Bu harekôtın ana hedefi ise. Irak hükümetinin. tek­ rar K.lrak'ta yaşamaya başlayan bu kişileri rahatsız etmesini engelle­ mek üzere caydırıcı bir güç görevi görmek, bir başka deyişle. 36. paralelde oluştu r u l a n yerleşim yerlerine k o n u l a n I ra k l ı l a r ı n güvenliklerini sağlamaktır. Birinci aşaması 3 0 Eylül'de sona eren yardım harekôtında kara kuwetleri kaldırılmıştır. Şu anda yalnızca hava kuwetlerl görev yapmaktadır. Diğer taraftan . şu noktanın da altını çizmek gereklidir ki, Türkiye, her iki yardım harekôtında da Koalisyon kuwetlerine elin­ den gelen yardımları esirgememiş ve çeşitli kolaylıklar sağlamıştır. Dolayısıyla. gerek Birinci gerekse ikinci Yardım Harekôtının Iraklı sığınmacılara sağladıkları yalnızca Koalisyon Kuwetlerine maledile­ bilecek hareketler olmayıp bunda Türkiye'nin de kayda değer önemli katkıları olmuştur. Daha önce de belirtildiği gibi. Türkiye sınırlarında toplanan Iraklı sığınmacılar ilk l O gün boyunca yalnızca Türk Devleti ve halkının yardımları ile kış ve zorlu doğa şartlarına direnebilmişler ve yaşamlarmı sürdürmüşlerdir. Bu süre içinde Kuzey Iraklıların acil barınma. gıda ve sağlık ihtiyaçlarıyla güvenlikleri Türkiye tarafından sağlanmıştır. Artcak.·daha sonraları dünya kamuoyunun Iraklı sığınmacılara olan ilgisinin artmaya başlaması ve konunun uluslararası bir sorun haline gelmesiyle birlikte. örneğin, Birinci Yardım Harekôtı başlamış ve dış yardımların miktarı çoğalmıştır. 28 Mayıs 1 99 1 tarihinden itiba­ ren de dış yardımlar iyice azalmıştır. Dış yardımlar. esas olarak. Birleşmiş Milletlerin ilgili yan kuru­ luşlarının yardımları. resmi devlet yardımları olarak ikili yardımlar ve devlet kuruluşları dışındaki özel kuruluşlar tarafından yapılan yardımlar olmak üzere üç grupta toplanmıştır. Dış yardımların türlerine ve hangi kaynaklara göre yapıldığı Tablo 58'de görülmektedir.

1 32


-

l1"DP/UNDRO

49.555

2.5 1 7

2 1 .993

-

1 7.230

1 .350

1 5. 750

1 88 230

1 30

1 .070. 299

27 1 . 88 2

6 1 0. 1 8 7

-

-

-

-

7.<;Q)

1 80. 330

-

-

-

-

1 30

BATTANiYE iLAÇ

-

3

229.0

x

x

108 -

31.7

-

-

23. 7 1 8.6

1 . 1 69

8.395.6

-

2 1 .549

268

2 1 . 1 47

15

48 1

Kamyon 24

Uçak 3 1 4

Kamyon 1 1 7

-

26

1 19 1 4. 154 1 18

-

-

-

-

-

-

9

5

21

22

17

4

1 3 . 894

-

124

67

Kamyon

KULLAN iLAN ARAÇ

-

-

1 18

1 36

PERSONEL SAYISI

-

-

-

-

-

(TON)

-

(TON)

GIDA (TON)

GiYECEK

-

-

-

-

-

TIBBI MALZ.

$

4 1 5 1 53 �

1 1 . 927 :)52

377 872 3.3.5

(2 zx: :xc

. . 25 3.5' :

t ()()

1 1 '

3 :2� : - : .

4 22t -..:.:

252 3 :;: :

2.90C t - 3

1 4 949 o.x

HARCAMALAJI

KAYNAK : UNICEF : Final list of Biletarel and N600 Contributions for lraqi Nationals on the Turkish Border. 30 May 1 99 1 . : Çok miktarda ilaç ve tibbi malzeme yardımı yapılmıştır. Kesin miktarı tespit edilememiştir.

TOfllAM

OZE L KURULUŞ.

ll<IU YARDIM

CM

25 045

-

MP

AR.A TOP\.AM

-

10.700

i.NCEF

NrO

1 4. 345

(>24 M2)

(<24 M2)

J.�R

�.· • - RU LUŞ .

ÇADIR

ÇADIR

TABL0 58 KAYNAKLARINA VE TÜRLERiNE GÖRE 30 MAYIS 1 99 1 TARiHiNE KADAR SINIRLARIMIZDA BULUNAN IRAK'LILARA YAPILAN DIŞ YARDIMLAR


Tablo 58'e göre. 24 m2 den daha küçük ve büyük toplam 62.405 adet çadır ile 1 .048.299 adet battaniye yardımı yapılmıştır. Yiyecek ve giyecek yardımının toplamı ise 23.947 tondur. Kuzey Iraklılara sınırımızda bulundukları süre içersinde dış dünyadan kesin miktarı belirlenemeyen ilaç ve tıbbi cihaz ve malzeme yardımı da yapılmıştır. Tablo 59'dan görüleceği üzere, yapılan yardımların parasal değeri toplam 4 1 5. 1 53.508 Amerikan dolarıdır. Bu yardımın Türk lirası karşılığı ise 1 .660. 6 1 4.032.000 TL.'dır. Dış yardımların % 51 ,2'sini A.B.D. yapmıştır. lngiltere, Almanya ve Belçika'nın yaptığı yardımlar ise toplam dış yardımın sırasıyla % 1 6.4. % 1 5.6 ve % 2.9'unu oluşturmaktadır. Iraklı sığınmacılara dünya kamuoyu önünde büyük ilgi gösterip yardımlarını esirgemeyeceğini belirten Fransa'nınki de toplam dış yardımların ancak % 1 'ini oluşturmuştur. (Bkz. Tablo 59).

TABLO 59 DIŞ YARDIMLARIN ÜLKELERE GÖRE DAGILIMI (30 Mayıs 1 99 1 ) ÜLKELER ABD

$

%

2 1 2.706.360

51 ,2

lngiltere

68. 1 47.726

1 6.4

Almanya

64.937. 1 42

1 5,6

Belçika

1 1 .853.000

2.9

Fransa

4.022.988

1 ,0

Kanada

3.952.500

1 ,0

Japonya

3.350.000

0,8

Diğerleri

46. 1 83.792

TOPLAM

4 1 5. 1 53.508

l 1 .1

100.0

KAYNAK : UNICEF: Final List of Biletarel and NGO Contributions for the lraqi Nationals on the Turkish Border. 30 May 1 99 1 .

1 34


NOT

Türkiye'ye sığınan Iraklılara yardım etmflk üzere çeşi tli ülke ve kuruh ışl ar tarafından gönderilen yardım malze­ m e l e ri n i n b i r k ı sm ı , s ı ğ ı n m a c ı l a r ı n g e r i d ö n ü ş l f"H i hızlandıkça K.lrak'a sevkedilmiştir. Dolayısıyla, malzeme yardımlarının parasal değeri olarak burcıda gösterilen 4 1 5. 1 53 . 508 Amerikan dolarını abartılmış bir rakam olarak görmeli ve buna göre yorumlamalıdır. Bir başka deyişlP., Türkiye'deki sığınmacılara gönderilmiş olarak gözüken 4 1 5. 1 53 . 508 Amerikan dolarlık dış yardımlar gerçekte biraz daha düşük düzeyde gerçekleşmiştir. Gönderilen dış yard ı m ların ne kadarının Türkiye'de kaldığı , ne l< '.Jdarının i ran'a ve ne kadarının d n ğ r u c a K . lrak'a gönderilmiş olduğu ise çeşitli güçlüklerden ve bilgi eksikli­ kerinden dolayı hesaplanamamıştır.

Diğer taraftan, Tablo 59'da yer alan çeşitli ülke yardımlarıyla Türkiye'nin yardımları karşılaştırıldığında, Türkiye'nin her ülkeden çok daha fazla. kendi imkônlarına göre kıyaslanamayacak ölçülerde yardımda bulunmuş olduğu da çok net bir biçimde açığa çıkar. (Bkz. Grafik 1 1 ).

400000 350000

B 1

N

300000 250000

o 200000

o L A R

GRAFiK 1 1 1 991 SIGI NMACILARINA YAPILAN i Ç VE DIŞ YARDIMLAR (30 Mayıs 199 1 )

1

1 50000 1 00000 50000

TÜRKiYE

ABD

INGILTERE

ALMANYA BELÇiKA

FRANSA

KANADA

JAPONYA

Bu . oldukça önemli ve vurgulanması gerekli ol<ın bir noktadır. Türkiye . sotınalma gücü paritesine göre düzenlenmiş değerler hir yano . nornin<ıl rloqorlorle bile sığınmacılara her ülkorlen çok doh<ı

1 35


fazla yardımda bulunmuştur. Gerçekte, sahip olduğu kaynakları büyüme ve kalkınmada harcamak zorunda olan Türkiye, 1 988 1 99 1 yılları arasında sığınmacılar için 398.2 milyon dolarlık harcama ve yardımda bulunurken, zengin bir ülke olan A.B.D. 2 1 2.7 milyon dolarlık yardımda bulunmuştur. Iraklı sığınmacılar için dünya ka­ muoyunda en çok sesini çıkaran ülkelerden biri olan Fransa ise ancak 4 milyon dolarlık yardım yapmıştır. Zaten, aynı Fransa'nın dişlerini . yüzlerini. gözlerini, kısaca tüm organlarını muayeneden geçirerek ülkesine kabul ettiği Iraklı sayısının ancak 548 kişiyi bulduğu hatırlanmalıdır. Yine hatırlanmalıdır ki. Avrupa ülkelerinin kabul ettikleri Iraklı sayısı yalnızca 1 .0 1 8 kişidir.

6.5.

MADDİ ZARAR VE VARDIMLARIN TÜRKİYE EKONOMİ­ SİNDEKİ VERi

Türkiye'nin hem 28 Ağustos 1 988 tarihinde, hem de 2 Ağustos 1 99 1 Körfez Krizi esnasında ve sonrasında Kuzey Iraklı sığınmacılar nedeniyle katlanmak zorunda olduğu mali külfetin değeri. toplam 1 .548.978.235.260 TL.dır. (•) Kalkınmakta olan bir ülke olarak yatırım sermayesine büyük ih­ tiyaç duyan Türkiye, dünya çapında uluslararası bir olay olan Iraklı sığınmacılara, önceki bölümde de görüleceği üzere, her ülkeden çok daha fazla yardımda bulunmuştur. Tüm ülkelerin hızlı bir ekono­ mik yarış ve kalkınma çabası içinde bulunduğu dünyamızda Türkiye Iraklı sığınmacılara, kendi kalkınma çabasında çok büyük değeri olan milyonlarca doları gözünü kırpmadan vermiş ve sığınmacılara yardım elini uzatmıştır. Yapılan bu yardımların Türkiye açısından önemini birkaç küçük kıyaslama ile ortaya koymak mümkündür. 1 990 yılında Genel Bütçeden Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan ödenek 8.506 . 54 1 .000.000 TL.dır. Dolayısıyla Iraklı sığınmacılara yapılan yardım, Türkiye'nin 1 990 yılı içinde Eğitime ayırdığı paranın % 1 8'ini oluşturmaktadır. Bilgi çağı olarak adlandırılan çağımızda, kalkınma çabası içinde olan bir ülkede eğitimin önemi açıktır. Eğitime ayrılan en küçük paranın bile ülkenin kalkınma çabasını ne denli arttı racağı or(")

1 988 sığınmacılarına 3 1 Ağustos 1 99 1 tarihine kadar yapılan harcamalar (88 28 7 . 6 1 0 . 993 T L . ) + 1 990 ve 1 99 1 sığınmacılarına yapılan yardımlar ( 1 .060.936.424.267 TL.) + 2 Nisan 1991 tarihli kitlesel sığınmanın yarattığı zarar (399 754.200.000 TL.)


tododır. Böyle bir ortamda Türkiye eğitim bütçesinin % 20'slnl sığınmacılara ayırarak büyük bir fedokôrlıkto bulunmuştur. Ayrıca. bugün Türklye'de 1 990 yılı piyasa flyotları ile 5 derslikli bir ilkokulun yapımı ve eğitime hazır hole getirilmesi bir milyar Ti. dolayındadır. Bu durumda. eğer. Türkiye Iraklılara yaptığı yardımı 5 derslikli ilkokul yapımına ayırsaydı 1 500 adet ilkokul yopobilirdl. Türkiye'nin 1 990 yılı Genel Bütçesinden Sağlık Bakanlığına a y ı r d ı ğ ı ö d e n e k ise 2 . 633 . 2 1 7 . 000 . 000 T L . o l m u ştu r . I r a k l ı sığınmacılara yapılan yardım. Türkiye'nin 1 990 yılı Sağlık Bakanlığı Bütçesinin % 59'uno ulaşmaktadır. Dolayısıyla. Türkiye 1 990 yılında kendi vatandaşının sağlığına ayırdığı bütçesinin yarıdan fazlasını Iraklı sığınmacılara ayırarak hemen hiçbir ülkenin kolay kolay yopomıyocoğı bir fedokôrlıkto bulunmuştur. 1 990 yılı fiyatları ile. 200 yataklı bir hastanenin bina yapımı ve döşenmesiyle birlikte 1 2 Milyar Ti.ya mal edilebildiği düşünülürse, Türkiye'nin Iraklı sığınmacılara yardım ederek en az 1 27 adet 200 ya­ taklı hastane yapımından vazgeçtiği anlaşılır. Bu rakam Türkiye'nin kendi insanının sağlığını geri plana atarak Iraklı sığınmacılara ne denli büyük bir fedokôrlıkto bulunduğunun önemli bir göstergesidir. Yoğun bir sanayileşme ve kalkınma çabası içinde bulunan Türkiye'nin lstanbul boğazı üzerine yaptığı köprülerin ekonomik önemi ortadadır. Kısa bir süre önce bitirilen ve Kınalı-Sakarya projesi­ nin bir bölümünü oluşturan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü C-) 1 22 mil­ y o n A m e r i k a n d o larına m o l o l m u ştur. D ü n y a n ı n sayılı uzun köprülerinden olan bu köprünün Türk Lirası maliyeti. sığınmacı zarar ve yardımlarında kullandığımız $ 1 4000 TL. kuruna göre 488 milyar TL.dır. Bu durumda Iraklı sığınmacılar yüzünden katlanılan mali külfet 3 adet FATiH SULTAN MEHMET KÔPRÜSÜ'nün yapımına eşittir. =

Daha önce de belirttiğimiz gibi. kalkınmakta olan ülkelerde en önemli sorun yatırımlar için yeterli sermayenin bulunamamasıdır. Böyle bir ortamda bir tek okulun. hastanenin ya do köprünün eko­ nor:ıik · kalkınma için taşıdığı değer dikkate alınırsa. Türkiye'nin Iraklı sığınmacılar için katlandığı ve katlanmaya devam ettiği mali külfetin de büyüklüğü ve önemi daha açık şekilde anlaşılmış olur.

(")

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü 1 090 m . uzunluğu ile dünyanın 5. uzun köprüsüdür.

137


7. BÖLÜM SIGINMACI SORUNU VE YERLİ VE YABANCI BASIN Daha önce ilgili bölümlerde doğuşu, gelişimi ve bölge ekono­ misi ile çevresi üzerindeki etkileri açıklanan Iraklı sığınmacılar sorunu, özellikle geçtiğimiz yıllarda ve aylarda gerek yerli gerekse yabancı haberleşme ve iletişim araçlarında genişçe yer almıştır. Biz de araştırmanın bu yönünü eksik bırakmamaya, bir başka deyişle, Iraklı sığınmacılar sorunu ve Türkiye hakkında yerli ve ya­ b a n c ı r a d y o , te l e vizyon ve b a s ı n o r g a n l a r ı n d a y a p ı l a n değerlendirmelere yer vermeye çalıştık. B u arada basında yer aldığı ölçüde yabancı devlet adamlarının konuyla ilgili görüşlerine de kısaca temas edilmesi uygun bulunmuştur.

7. 1 .

1 988 YILI SIGINMACI AKININDA RADYO-TV VE BASININ TUTUMU

iki komşu ve müslüman ülkenin, Irak ile l ran'ın 8 yıl süren savaşı , bütün dünya ülkelerinin Radyo-TV ve basının sürekli ilgisini çeken kanlı ve acımasız bir savaş olmuş; bu savaşta silôh teknolojisindeki yeni gelişmeler denendiği gibi savaş kuralları hiçe sayılarak sivil yerleşim yerlerine füze sald ı r ı l a rı d ü zenlenmi ş , sivil h a l k te­ reddütsüzce ve acımasızca yok edilebilmiştir. Kuzeydoğu Irak sınırında yaptıkları taarruzlarda başarı sağlayarak bölgedeki Irak topraklarına 30-40 km. giren İran'lılora Kürtlerin ve bölge halkının yardımcı olduğu kanaat ve inancı ile 1 7 Mart 1 988 tarihinde İran sınırına yakın Halepçe Kasabasında kadın­ erkek . yaşlı-genç yok edilen masum halkın korkunç sonu, ertesi günlerde tüm dünya radyo TV ve basınında olduğu gibi Türk TV ve basınında da bütün açıklığı ile yer almıştır. lrak'ın kendi vatandaşlarına reva gördüğü ve acımasızlığının bir kanıtı olan bu olay, Türkleri de çok etkilemiştir. O günlerin Türk Radyo-TV ve basınında bu yoldaki haber, fotoğraf ve yorumlar güncel ağırlık taşımıştır. Zaman zaman kızışan, zaman zaman durgunlaşan lrak-lran savaşı Halepçe Katliamı sonrası kısmen siper-mevzi savaşına dönüşmüş. arkadan B.M.Güvenlik Konseyi'nin, 588 sayılı 'Ateş-Kes" çağrı kararı taraflarca kabul edilmiş fakat hemen ardından Irak. Kuzey Irak sakinlerine karşı bir "cezalandırma" hareketine girişmişti.

1 38


Bu harekôt gittikçe yoğunlaşmış ve 26 Ağustos tarihli iç ve dış haber ajanslarında Irak savaş uçaklarının bölgedeki Kürt köylerine zehirli gaz saldırısında bulunarak birçok sivili öldürdükleri, bir çoğunu da yaraladıkları haberleri yer almıştır. miştir.

Sonra bu haberleri Türk sınırlarına doğru yönelen bir akın izle­

Türkiye-lran-lrak sınır üçgenine yakın alanda Türkiye sınırına yönelen bu 'akın halinde kaçışan' kişileri Türk Hükümeti önceleri kabul edip etmemekte duraksamıştır. Sonra Türk Hükümeti bu kişileri insancıl duygularla topraklarımıza kabul etme kararı vermiştir. İlgili kuruluşlara ve dünya kamuoyuna açıklanan kmarımıza göre, Türkiye'ye kabul edileceklere geçici bir süre barınma imkônları sağlanacak, ancak kendilerine mülteci statüsü tanımak sözkonusu olamayacaktı.

·

Bu k".:lrar uyarınca Hakkari ilinin Çukurca llçesinrle çadırlar ku­ rulmuş sağlık ekipleri oluşturulmuş ve sınır sığınmacılara açılmıştır. Açılan sınırdan birkaç gün içinde Türkiye'ye çok sayıda sığınmor.ı girmiştir. Gelen sığınmacılara Türk Devleti ve halkı , acıma duyguları içinde kucak açmış ve sıcak ilgi göstermiştir. Diğer taraftan, Türk Hükümeti Birleşmiş Milletler başta olmnk üzere tüm uluslararası kuruluşlara ve batılı ülkelere başvurarak sığınmacıların hiç olmazsa yarısını kendi ülkelerine almaları için girişimlerde bulunmuştur. Olayı Türk radyo-televizyonu ve basını gibi, batılı ülkelerin basını ve ajansları da başlangıçta bu gerçekçi çerçeve içinde yansıtmıştır. Örneğin. AP (Associeted Press) Ajansı'nın 31 Ağustos 1 988 günlü haberine göre: 'A nkara 'daki yetkililer, Türkiye'nin Irak ordusu tarafından düzenlendiği iddia edilen kimyasal silah saldırılarından kaçan binler­ ce Kürt mültecinin, ülke topraklarına girmesine izin verildiğini açıkladılar. Yetkililer, insani nedenlerden dolayı Türkiye 'nin, Kürtleri geçici mülteci kabul ettiğini belirttiler. Türk gazetelerinin mahalli muhabirleri, 20 bin Kürdün sınırı geçmesine izin verildiğini ve daha �onra Hakkari İline bağlı Çukurca 'daki köylere götürüldüklerini bildirdiler.

1 39


Gazeteler, Çukurca'da bir gezici hastanenin kurulduğunu ve bölgeye kamyonlarla ekmek gönderildlğlnl kaydettiler. Yetkililer, Kürt mülteci/erin güvenlik önlemler/ altında sınır bölgesinde tutulacaklarını söylediler·.

(Benzer içerikli haberler, aynı tarihli lngiliz The Guordion ve Fransız Le Figoro gazetelerinde de yer almıştır.) Londro Rodyosu'nun 1 Eylül 1 988 tarihli haberine göre de: "Yôreden alınan son haberlere gôre, Türklye'nln Irak sı'lırına yakın köylerine sığınan Iraklı Kürtlere çevre illerden sa(ılanan ilk yiye­ cek yardımları ulaştırılmaya başlandı. Çoğunluğu Hakkari /ii'nln çeşitli yerlerine yerleştirilen Iraklı Kürtlere, ilk etapta çeşitli kamu kuruluşlarının sağladıkları kamyonlar­ la, valilik tarafından un (ve ekmek) gönderildi. Unun (ekmeğin) dağıtımının mahalli yetkililer tarafından yapıldığı bildiriliyor·.

Öte yandan . Türkiye Kızıloyı'nın do mültec i lere i l k parti yardımları bugün yola çıktı. Kızılay Genel M ü d ü r ü , bölgeye gönderilen yardımların nasıl organize edildiğini ve kapsamı hakkında BBC'ye şunları söyledi: "Aslında operasyon, içişleri Bakanlığının direktifi altında gidiyor. Kızılay, bu çalışma bünyesinde kendi hizmet alanına giren yardım malzemelerin/ bôlgeye sevketmektedlr. Şu anda belirtilen ihtiyaç: çadır, battaniye ve sıcak aş sağlamak için sewar mutfaklar. Bu yardımlar Türk Silahlı Kuwetlerine bağlı uçaklarla gônderlllyor. Tabı/ b ütün b u organizasyon h ükümet tarafından düzenlenerek yürütülmektedir. Çadır, battaniye, bölgenin ihtiyacı tamam­ lanıncaya kadar sevkedilecektir. Kızı/ay'ın stokları buna müsaittir. Sevk/yat uçaklar ve karadan TIR'larla başlamıştır ve ihtiyaç tamam­ lanıncaya kadar devam edecektir. Sağlık hizmetlerini Sağlık ve Sos yal Yardım Bakanlığı yürütüyor. Bôlgede sağlık hizmetleri Sağlık Ocakları vasıtasıyla başlamış durumdadır".

Almonyo'nın yüksek trojlı gazetelerinden Fronkfurter Allgemei­ ne Zeitung gazetesinin 5 Eylül tarihli haberine göre: "Uluslararası Af Ôrgütü'nün verdiği bl/gllere göre, geçtiğimiz günlerde lrak'tan sınırı geçerek Türklye'ye sığınan Kürtlerin sayısı 57 bine ulaştı. Bunların çoğu Çukurca bölgesinde acilen oluşturulan kamp/ardaki çadırlara yerleştirlldiler. Burada kendi/erine ilk tıbbi

140


müdahale yapılıyor ve yemek verlllyor. Kızılay gôçmenlere yardım ediyor. Geçtiğimiz günlerde 7 bin çadırın kurulduğu ve 26 sewar mutfağın, göçmenlere yemek dağıttığı blldlrlllyor. Çoğunluğunu kadın ve çocukların teşkil ettiği 700 bin Kürdün sınıra geldiği, Anka­ ra'nın bunlardan 70 bin 'lni kabul ettiği belirtiliyor. ·

(Aynı tarihli diğer Alman. lnglliz. Fransız, Birleşik Ar"rıerika Dev­ letleri basın ve ajanslarında da benzer içerikli haberler yer almıştır.)

lngiliz Daily Telegraph gazetesi 7 Eylül 1 988 günlü nüshasında yörede bulunan bir muhabirinin şu haberini yayınlıyordu: ·uzunsırt, Irak Ordusundan kaçan 1 00 bin kadar Kürdü barındırmak için Türk makamlarınca kurulan birçok geçici yerleşim kamplarından biri. Düne kadar, sınır bôlgesindekl engebe// kamp yerlerinden damperli kamyonlarla nakledilen J 700 ayrılıkçı Kürt ve aileleri bu­ raya yerleştirildi. Kendi ayrılıkçı Kürt problemi olan Türk Hükümeti sınırları içinde bu kadar çok yabancı Kürdün varlığı konusunda endişe// olabilir. A n cak b u e n dişe m ülte cilere m uam elesine hiçbir ş eklide yansımıyor. Dün, kamyonlar çadırları ve makarna çuvallarını boşaltırken kampta herkes yardım için koşuyordu. Türk işçiler, elektrik direklerini dikerken, bir doktor yeni kurulan sağlık çadırında gôreve başlıyordu. Kampın ortasında parla� kırmızı bir telefon kulübesi bağlantı yapılması için beki/yordu. Yakınımdaki Yüksekova Kaymakamı şôy/e diyor: En az bir Türk vatandaşının bekleyebileceği kadar iyi, mümkün olan en iyi malze­ me ve lmkônı sağlamak için talimat aldık".

Londrci Radyosu, aynı günlü haber bülteninde Bağımsız Dok­ torlar Derneği adlı kuruluşun Irak ve lran'da görev yapmış bir temsil­ cisi ile yapılan röportajı yayınlıyordu. Bu röportaja göre. temsilci (Dr. Bernard Benedetti) şöyle diyordu: "Geçtiğimiz Çarşamba gününden bu yana ôrgütümün temsil­ cisi olarak Türkiye'deyim. Türkiye-Irak sınırını boydan boya gezdik. Bütün mültecileri, hatta biz orada iken sınırı geçen mültecileri gôrme olanağım buldum.

141


ilk ônce şunu söyliyeyim: Türkiye Hükümetl, bu insanları toprak­ larına kabul ederken büyük bir başarı göstermiştir. Sınırın öte yanında durumun çok kötü olduğu izlenimini edindim. ·

Bu ve benzer gerçekçi haberler, Türk Hükümetinin ve halkının sığınmacılara karşı gösterdiği sıcak ilgiyi ortaya koyuyordu. Nitekim duyarlı bazı Batılı siyaset adamları Türkiye'nin bu tutumunu alkışlıyor ve Türkiye'ye yardımcı olunmasını istiyorlardı. Örneğin. Alman DPA Ajansının, 1 2 Eylül 1 988 tarihinde verdiği bir habere göre: "(Federal) Almanya 'da muhalefeffeki Sosyal Demokrat Parti li­ deri Hans Jochen . ogel, bugün Bonn 'da Irak Ordusu'nun ülkenin kuzeyindeki Kürt kö ylerine karşı kimyasal silôh kullanmasının kınanması çağrısında bulundu. lrak'tan kaçan binlerce mülteciyi kabul effiği için Türkiye'yi öven Vogel, Türkiye 'ye uluslararası yardım kuruluşları tarafından yardım yapılması gerektiğini belirtti. ·

Bu arada 6 Eylül tarihinde Irak Hükümeti, l ay süreli, af ilôn ederek yurt dışına kaçanları bu süre içinde lrak'a dönmeye çağırdı. Sayıları 80-90.000 dolayında tahmin edilen Iraklının 32.000 kadarının yurtlarına geri döndüğü Irak kaynaklarınca ileri sürülürken Türkiye'de 52.000'i aşkın sığınma isteklisinin geri dönmeyip Türkiye'de kalmak veya başka ülkelere gitmek istedikleri yapılan tespitlerle ortaya çıktı. n

1 6 Eylül 1 988 tarihli haberinde lngiliz Reuter Ajansı muhabiri, o zamanın Başbakanı Turgut Özal'ın basın toplantısını yansıtarak şöyle diyordu: "Türkiye Başbakanı Turgut Özal, diğer ülkelerin Türkiye'ye gelen

50. 000 Iraklı g ö ç m e n in yarıs ı n ı k a b u l e t m e le ri n i ya da

yerleştirilmelerine yardım amacıyla mali yardımda bulunmalarını is­ tedi.

Özal. basın toplantısında: "Sizin önünüzde haklarına saygı gösteren demokratik, özellikle Batılı ülkelere çağrıda bulunuyorum. Bu ülkeler mültecilerin yarısını kabul ederlerse, kalan bölümü ile biz ilgilenebiliriz' dedi. (') N r> (Agence France Press) ın 6 Fkim 1 988 tarihli bir haberinde yer aldığına gôre.

lrak'a dönüş ynpan Kiirtler lürkiye'de gôrrlüklerl sıcak ağırlamadan dolayı min­ notlerlni bolır 1 r rırşlmdir.

1 42


"Mültecileri kabul edemiyen ülkeler, onların yerleşimine yardımcı olmak amacıyla Türkive 'ye maddi yardımda bulunabilirler. Bu demokratik ülkelerle yıJkümlü/üğü yarı yarıya paylaşmayı ôneriyoruz diyen Özal, yardımın sembolik olmaktan çok büyük mik­ tarda olması gerektiğini ifade etti. ·

Alman ZDF Televizyonu . 1 9 Eylül'de. bir röportaj-film'de verdiği bir görüntüyü şöyle açıklıyordu: "Filmde gördüğünüz ihtiyar, vargücüy/e Türkiye 'de durumunun iyi olduğunu haykırıyor. Kimyasal bomba nedeniyle ölen/erin ceset­ lerini şimdi kurtların. kuşların yediğini söylüyor. Ve nefret edilen Sad­ dam 1-lüseyin 'e lônet yağdırıyor, ölüm bedduası ediyor. Dış dünya ile ilişkisi tamamen kesilmiş ve iyi organize edilmiş kamplarda müzik sesi bile yükseliyor. •

Ve 20 Eylül 1 988 tarihli Fransız Le Mende gazetesinde bir mu­ habir şu tespiti yapıyordu: "380 duştan, Seul Olimpiyat/arını izlemek üzere yerleştirilen te­ levizyonlara kadar, Türk makamları hızla gerekeni yapmışlar, hatta biraz da lükse kaçmışlardır. Ancak göçmenler de bizzat Başbakanın - hangi şekilde olursa olsun - uluslararası destek çağrısını destekle­ mek tedirler".

Irak rejimiyle ilgili olarak diğer göçmenlerin söylediklerine katılan ve aralarında biri de papaz olan 500 kadar Keldanı . Hris­ tiyan , batının kendilerine olan dayanışmasını lôfla değil de, sığınma hakkı tanıyarak daha iyi göstermelerini istiyorlar. Esasen . batı lı hükümetler ve çeşitli kuruluşlar Türkiye'yi övmekte gösterdikleri cömertliği maddi yardımda bulunmakta ve özellikle bu kimselerin bir kısmını kendi yurtlarına kabul etmekte asla göstermiyorlar ve Türkiye'yi adeta bu çetin sorunla başbaşa bırakıyorlardı. 2 8 E y l ü l 1 9 8 8 ' d e L o n d ra R a dyosu b u g e r ç e ğ i şöyle yansıtıyordu: "Reuter Ajansının bildirdiğine göre, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü inal BA TU, Hollanda'nın 60 Iraklı Kürt göçmeni kabul etmeyi: Dani­ marka'nın 275. 000, Avrupa Topluluğunun da 600. 000 dolar para yardımı yapmayı vaadetiğini açıkladı. "

1 43


Doğal şartların çok sert olduğu bölgede kurulan çadırlarda barındırılmakta olup başka ülkelerce de paylaşılacağı umulan sığınma isteklilerinin durum u, k ış mevs i m i n i n yaklaşıması i l e kötühjşmeye başlamıştı. Bunu Londra Radyosu. 9 Ekim l 988'de şöyle haberleştiri_yordu: "Kızı/haç yetkililer/, Türk yetkllller tarafından kurulan beş kamp­ t a n ü ç ü n ü n ç o k b e ğ e n ildiğin i ve ô rn e k k a m p o l a r a k tanımlanabileceğini sôylediler. Ancak Yüksekova'da bulunan diğer iki kampa çadırlarda yaşıyan 20 bin kadar Kürt gôçmenln, gece dondurucu soğuklarla yüzyüze olduğunu, yeterli battaniye bulun­ madığını belirttiler. •

Ve Türk Hükümetl . batılı "dostlardan· gelmesini beklediği desteğin gelmemesinin hayal kırıklığı içinde, bir sınır ilçesi olan 40 . 000 s ı ğ ı n m a c ı n ı n b a r ı n d ı ğ ı 2000 metreyi a ş k ı n r a k ı m l ı Yüksekova'da mevcut iki kampı - 3 ay sonra - kapatarak buradaki aUeleri 4. bölümde ayrıntıları ile anlatılan sınırdan içerdeki Mardin ve Muş il merkezlerinde kurulan kamplara, daha önce Diyarbakır yöresinde çadırlarda yerleştirilmiş olanları da, 15 yıl önce Lice Dep­ remi'nde konut ihtiyacı doğanlara dağıtılmak üzere yapılmış bulu­ nan sosyal konutlara nakletme kararı verdi. -

-

7.2.

1 990- 1 99 1 YILLARI KÖRFEZ KRİZİ SIRASINDA VE SONRA­ S I N O A O RTAYA Ç I KAN SIGI N M A O LAYLA R I N D A RADYO-TV VE BASININ TUTUMU

2 Ağustos 1 990 tarihinde lrak'ın Kuveyt'i işgali ile farklı boyut kazanan Körfez Krizi. Kuzey lrak'tan Türkiye'ye yeni bir sığınma akınına yol açtı. Ancak, bu sığınma olayından çok daha önemlisi 2 Nisan 1 99 l 'den sonra ortaya çıkmıştır. Nerdeyse bir insanlık trajedisine dönüşen bu sığınma olayı da önemi nedeniyle gerek iç. gerekse dış basında diğerlerine göre en çok yer alanı olmuştur. Dolayısıyla, bu­ rada da kaçınılmaz bir şekilde en çok bu son sığınma olayının ya­ rattığı tepkilere yer verilmiştir. i ç basın 1 99 l ' deki sığınma olaylarını kronolojik olarak şu başlıkları taşıyan haber ve yorumlarla yansıtmıştır: 1 Nisan 1 99 1

·saddam Yönetimi, Kuzey /rak'ta Denetimi Ele Geçirdi.

1 44


Kerkük 'te Katliam. · 'Eski Sığınmacılar Gelişmelerden Kaygılı" Cumhuriyet Gazetesi

2 Nisan 1 99 1

"Peşmergeler Yine Kapımızda"

Hürriyet Gazetesi ·saddam Çemberi Daralıyor• Cumhuriyet Gazetesi

3 Nisan 1 99 1

"Kuze y lrak 'ta in s a n lı k D r a m ı - Kap ım ıza D a ya n a n Peşmergelerin Sayısı dün 500. OOO'i aştı. - Sınmmızı şimdilik açmadık. Birleşmiş Mil/etler'i göreve çağırdık. . . . Sınır ötesinde çaresiz bekleyen insanlara duyarsız kal­ mayan Türkiye, derhal yardım için kollan sıvadı. 30. 000 ekmek, gıda . maddesi ve ilôç dağıtıldı. " •

Ankara'dan Bağdat'a sert uyan: "Katliam yapıyorsunuz. Bunu hemen durdurun. 'r'l.izbinlerce sivili öldürerek ülkemize sığınmaya zorlamayın. · Hürriyet Gazetesi "Yurdumuza Sığınma Akınt: Yüzbinler Sıntrda Sıkıştı. · Cumhuriyet Gazetesi ·sınm geçenler arasında batılt 7 3 gazeteci var. Perişan haine Türk sınmndan içeri giren bu gazeteciler Saddam 'ın askerleri sivil halka hunharca saldtrdı. Eşyolonmızı bile bırakıp kaçtık. Türkiye 'de olduğumuz için şanslıyız. dediler. •

Sabah Gazetesi

4 Nisan 1 99 1

"Irak Sının Cehennem. Yüzbinlerce Iraklı Açlık ve Hastalıkla Karşı Karşıya! " Cum lıı ıriyn f Cmetesi

1 45


·ırak lideri, 500 bin kişiyi korkutarak Türklye 'ye kaçırmak istiyor. Ôlümden kaçanlar açlığın pençesinde. Hakkari ve Şırnak Valilikleri, tampon bölgede bulunan çoluk çocuk Kürt ailelere ilaç ve gıda yardımı yaptı. · Hürriyet Gazetesi '/ran 'a Sığınmak isteyen Binlerce Kişi Perişan: Kuzey lrak'ta insan Trajedisi" Güneş Gazetesi 'Kaçan Kürtlerin Durumu Facia. BBC muhabiri Tom Carver, 1 2 saatlik bir yürüyüşten sonra sınırı geçip Türkiye 'ye girmeyi başardı. Carver dün bu konuda şunları anlatı. 'Sınırın öteki yakasında en az 100. CXXJ kişi aç, susuz ve sıfırın altına düşen sıcaklıkta Türkiye 'ye gelmek istiyor. Kadınlar ölenleri için ağıt yakarken çocuklar ekmek diye ağlaşıyor. Türk askerleri onları kontrol altında tutmaya çalışıyor. Zaman zaman sınırı geçmemeleri için havaya uyarı ateşi açıyorlar. Kalabalık her saat artıyor. · Sabah Gazetesi 'Yüzbinlerce Mülteci Sınırımıza Dayandı. 1 988 'deki oyuna gelmek istemiyoruz. Başımız büyük dertte. · Günaydın Gazetesi 5 Nisan 1 99 1 'Sığınmacılar Sınırımıza Yükleniyor. Ankara'ya Sınırı Aç, Baskısı. Batı'dan Güvence İstiyoruz. · Cumhuriyet Gazetesi "Bir A vuç A rnavut'a Kapılannı Kapayan Batı, Bize Baskı Yapıyor: Sınırınızı Açın ! ' Hürriyet Gazetesi "Batılının bakışında değişiklik yok. Saddam katlediyor. Türkiye suçlanıyor.

146


Birkaç gündür Batı'da Türkler kaçan Kürtlere ateş açtı. Türkiye kaçanlara sınm kapattı diye kıyamet koparılıyor. Saddam unutuldu. •

Günaydın Gazetesi "Batı 'daki TV yayınlarının baş konusu lrak'tan Türkiye 'ye sığınma/ar. Amerikanın CNN, NBC, ABC gibi TV istasyonları, İngiliz BRC, Fransız ve Alman TV.feri Saddam 'dan kaçan Kürtleri sürekli ilk haher olarak gösteriyor. Kürtlerin sınır ötesi perişanlığını ekrandan iz/iyen/er de, sebebini bilmedikleri için, sınm kapayan Türkiye'ye veryansın ediyor. · Sabah Gazetesi "Dağ Taş İnsan Dolu. .

Güneş Gazetesi

7 Nisan 1 99 1

. . 1 500 kişi açlık, hastalık ve yorgunluk nedeniyle yaşamını yitirdi. · ·sığınmacılara Yardım Damlıyor. · •

.

Cumhuriyet Gazetesi 'Dağlarda çocuk ağlaması . . . insan bunlar, insan . .

. •

Cumhuriyet Gazetesi 9 Nisan 1 99 1 'Artık Dünya bu drama kayıtsız kalmamalı. Baker, faciayı gözleriyle gördü. Saddam 'dan kaçan insanlarla konuşan Baker, Türkiye ve Amerika cömertce yardım yapıyor. Ama bunlar yeterli değil. Ulusla­ rarası çaba gerekiyor. dedi. •

Hürriyet Gazetesi 'Ankara'dan Batı'ya sert çıkış. Türkiye, 23 ülkeden Ku1ey Iraklı sığınmacıların kabul edilmesini istedi. ·

1 47


Cumhuriyet Gazetesi

1 1 Nisan 1 99 1

"Gelenler yarım milyonu bı ıldu. Yardım yetersiz kalıyor. Batı nerede ? ' Hürriyet Gazetesi 'Yardıma izdiham engeli. Çalışmalar kötü hava koşulları ve yağmacılar yüzünden sağlıklı olarak yürütülemiyor. Bölgeye ulaştırılmaya çalışılan yardım malzemesi taşıyan kam­ yonlar, sığınmacıların bulunduğu kamptan 5- 10 km. uzakta durduru­ larak yağmalanıyor. Yardım mcılzemesi ve sağlık ekipleri yollar kar­ dan kapandığı için Üzümlü Köyüne ulaşamadı. · Güneş Gazetesi 'Soddam 'ın vahşetinden kaçarak Türkiye 'ye sığınanların sayısı son iki günde 200. 000 kişi daha artarak 500. 000 'e ulaştı. Evsiz, yurtsuz, aç susuz kolon yüzbinlerce insanın yaşama mücadelesi zaman zaman kanlı sahnelere de neden oluyor. Günlerce yalınoyak, yüzlerce kilometre yol yapan Iraklılar kendileri­ ne yardım getiren kamyonları yağmalamak için saldırıyor, kendi aralarında kavga ediyor: birbirlerine silôh bile çekiyorlar. Bu nedenle yardımlar planlanan hedeflere çok gecikmeli ola­ rak ulaşabiliyor. Güvenlik kuvvetleri yardımlar dağıtılırken düzeni sağlamak için zaman zaman zor kullanıyor. Sınır Tonımoyon Doktorlar Örgütüne mensup iki Fransız doktor Irak sınmnı geçerek çektikleri bir video filmini Birleşmiş Mille tler binasında gazetecilere gösterdiler. İki doktor, hayatımızda pek çok felaket bölgesi gezdik. Ama böylesine büyük felôketi görmedik. . : dediler. Sabah Gazetesi

1 - 1 0 Nisan 1 99 1 tarihleri orasındaki dönemde dış radyo-!'./, aja n s ve b as ı n ın da yer olan h ab e rler de g e n e lde Türk basınındakine benzerlik gösteriyordu. Birkaç örnek:

1 48


Londra Radyosu'nun 1 Nisan 1 99 1 günlü yayınına gôre: "Sızan bilgilere göre Wrkiye Hül<t'imeti, 2. 5 yıl önceki tecrübeyi dikkate olarak, bu kez yt'izhinlerce KOrdün akını karşısında sınırı ka­ patma ve sığınmacıları kabul edip etmeme konusunu tartışıyor. Ancak bu kararın alınmasının da çok zor olduğu belirtiliyor. Yetkililer olayın insani boyutu olduğuna. sınınn kapatılması halinde Türkiye 'nin eleştirilere muhatap olabileceğine işaret ediyorlar. Sınırın açılmnsı halinde ise, yine yüzbinlerce sığınmacının barındırılması meselesi An­ kara'yı ciddi şekilde tedirgin ediyor. Çünkü 2. 5 yıl önce kabul edilen ve halen 30 bini bulan Wrkive 'de bulunan Kürtlerin kaldıkları kamp­ lar, Batı Avrupa'da sert eleştirilere yol açıyor. Türkiye lllikümeti ise bu eleştirilere 30. 000 kişinin A vrurıa ülkelerine dağıtılması teklifi ile karşılık veriyor. Ancak şimdiye kadur bu teklif olumlu yankılar uyandırmadı. " AP Ajansınının 2 Nisan 1 99 1 tarihli bir haberine göre: "Türkiye bugün, Kuzey lrak'tan Türkiye 'ye geçmek isteyen yaklaşık 200 bin KOrt mı)ltecinin durumlarını görüşmek üzere B. M. Güvenlik Konseyi'ni acele toplanmaya çağırdı. ·

Reuter Ajansının 2 Nisan 1 99 1 tarihli bir haberine göre: •

15 Batılı gazateci, Habur'u yüzerek Türkiye 'ye geçti.

Londra Radyosu'nun 3 Nis()n 1 99 1 tarihli bir haberi: "Türkiye 1-lükümeti, B. M. Güvenlik Konseyi'nin, lrak'tan kaçan ve sınıra yığılan binlerce Kort ile ilgili bir karar almasını beklerken sınırı her türlü toplu geçişe kapalı tutuyor. Türk Hükümeti, bir yandan da sınırın diğer tarafında yığılmaya başlıyan binlerce lrak'lıya gıda ve ilôç yardımı gönderiyor. •

Alman ARD TV.sinin 4 Nisan 1 99 1 tarihli bir haberi: 'Türk Hükümeti bugün sınırı açarak Kürt göçmenleri kabul etti Kuzey Irak dağlarında biriken, korumasız ve aç, Saddam 'ın birlikleri­ nin insafına terkedilen Kürtler nedeniyle, Ankara büyük bir bnsı·ı altında kaldı. Cumh urbaşkanı Özal, şimdiye kadar 1 00 h in sığınmacının kabul edildiğini ama Türkiye 'nin yarım milyondan fo1lo insanı kabul edecek durumda olmadığını bildirdi. •

ABD're yayınlanan yüksek tirajlı haftalık The Mail On Sunday gazetesinin 7 Nisan 1 99 1 tarihli sayısında yer alan bir haber yoruma göre:

1 49


"Binlerce mültecinin, 500 ayak yüksekliğindeki bir uçurumun kenarında daracık bir patikadan, Kuzey lrak'tan daha güvenli bir yere doğru geçişlerini gördüm. Mültecilerin, Güneydoğu Türkiye 'de Çukurca yakınındaki sınırda bulunan lap suyu üzerindeki halattan yapılmış daracık köprüden geçmelerine izin verildi. Türk yetkililer şu ana kadar 300 bin mültecinin geldiğini ve göçün halen devam et­ mekte olduğunu söylüyorlar. lap suyunun her iki yakası kendilerine dağıtılan taze ekmek ve temiz suyu alabilmek için birbirlerini ezdikleri garip bir piknik alanına benziyor. Köprünün sonunda, önce gelenler merak ve endişe ile yeni gelenler içinden yakınlarını arıyorlar. Konuştuğum insanlardan çoğu, Irak birlikleri tarafından tahrip edilen Dohuk kentinden dondurucu soğuk altında dağlarda 200 mil yürüdüklerini söylüyorlar. Daha önce Kürt mültecilere karşı uyarı ateşi açan Türk birlikle­ ri, şimdi bir kenarda duruyor. Türkiye'de bulunan Kürtler, mültecilere gelişlerinde ayakkabı ve giyecek dağıtıyorlar. Çocuklardan çoğu perişan vaziye tte. Görüştüğümüz Abdülselam Muhammet, 10 çocuğu ile karısını güvenli bir yere bıraktığını belirterek "Ben Peşmerge 'yim. Karım ve çocuklarım şimdi güvence içinde. Saddam 'la savaşmaya geri gi­ diyorum ' diyor.

İngiliz The Daily Telegraph gazetesinin 8 Nisan 1 99 1 tarihli bir yorumu: "Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, ülkesinin sınırlarını

1 00. 000 Kürde açmış olması ve bu sayının iki katı Kürdün daha

girişine açık tutulması samimi bir şekilde alkışlanmalıdır. Sayısız insanın sınırlarını zorlaması nedeniyle aslında belki de Özal'ın elinde pek fazla seçenek yoktu. Ancak karşılaştığı muazzam sorunların sonuçları küçümsenmemelidir. Zira Kürtler ülkeye girdiklerinde, mültecilerin tutulduğu çadır kentlerde bir hayli süre kalacaklardır. Saddam iktidarda oldukça bunların çok küçük bir kısmı geri dönmeyi arzulayacaktır. Bu itibarla, Türkiye 'nin esasen yoksul durum­ daki doğu illerine çöken bu yük çok ağır olacaktır. Türkiye 'nin bu kararı, bu ülkenin batının gelişmiş demokrasi/eri­ n in ilgi ve değer yarıgıları n a b ağlılığının gittikçe arttığını göstermektedir.

1 50


Türkiye 'nin Saddam Hüseyin aleyhtarı tutumu bütün gücüyle desteklemesinin arkasından Özal Kürtlere karşı insani bir tavır alma kararını benimsemiştir. Batılı ülkelerin de Türkiye 'ye karşı mutlaka bazı vecibeleri vardır: Bizler, mültecilerin sebep olduğu maliyetin önemli bir bölümünü karşılamaya hazırlanmalıyız. Çünkü Kürtlerin düşmanı olan Saddam, bizim de düşmanımızdır. Oradaki insanların çektiği feci ıstırap batılı ülkelerin sağladığı silôhların sebebiyet verdiği duru­ mun intikamı demek oluyor. ·

AP Ajansının 9 Nisan 1 99 1 tarihli bir değerlendirmesi: "Türk Dışişleri Bakanlığı. krizden önce Türkiye 'nin 70 yıl içinde 7 . 5 milyondan fazla mülteciyi ülkeye kabul ettiğini belirtti. Bu mülteciler arasında lrak'lı Kürtler, Bulgoristan 'dan gelen etnik Türkler, İran 'lı asker kaçakları ve hatta bir Afgan aşireti de bulunuyor. Türkiye, yeni gelenler/ de kabul etti: ancak batının övgüde hızlı, yardım sağlamakta yavaş olmasından şikôyetçi. " Böylesine güç şartlar içinde oluşan ve gelişen olay sırasında bazı aksaklıklar olması tabii idi. Örneğin ilk gelen sığınmacıların yerleştirilmesi görevinin koordinasyonuyla yükümlü Hakkari Vali Yardımcısının basın mensuplarına verdiği bilgiye göre: "Mülteciler için Çukurca 49 Nolu sınır bölgesinde sistemli bir kamp kurmayı düşünüyorduk. Ancak tüm çabalarımıza rağmen bu ins a n lar g elip o turdukları yerlerden kalkmıyorlar, kim s e yi yaklaş tırm ıyorlar ve u yarılara ria ye t e tmiyorlar. B ö lg e ye gönderdiğimiz araçlar yağmalanıyor. Çadırlar da aynı şekilde kapanın elinde kalıyor. Yani bu insanları zaptedemiyoruz. Bu yüzden sistemli bir kamp kurmamız mümkün olmuyor. Çadırları da bu kampta gelişigüzel kurmak zorunda kalacağız. ·

(Haber kaynağı: Tercüman Gazetesi - 1 1 Nisan 1 99 1 ) Aynı günlerde Adana- İ ncirlik üssünden kalkıp göçmenlere ha­ vadan çadır. battaniye ve gıda maddeleri atan ABD ve Fransız nakliye uçaklarının attıkları koliler. kurulu çadırlar ve koşuşan çocuklar üzerine düşerek l 0- 1 5 kişinin ölümüne neden oldu. Bu arada 'yiyecek dağıtımı sırasında izdihama yol açan 2500 sığınmacının Çukurca 'ya yürümek istemesi ve kendilerini engelle­ mek isteyen gt'ivenlik kuvve tlerine de yer yer karşı koyması sonucu

ısı


bôlgeye takviye askeri birlikler sevk edildi. ·

(Haber kaynağı: Tercüman Gazetesi

-

1 4 Nisan 1 99 1 )

Bir yandan d a soğuk ve hastalık yüzünden özellikle çocuklar arasında bazen sayısı 50'yi aşan ölümler oluyordu. (Haber kaynağı: 14 l'Jisan tarihli çeşitli gazeteler). Sığınma olayının ilk günlerinden itibaren özellikle Türk radyo te­ levizyonunun ve basını'nın konuyu çok etkileyici görüntülerle yansıtabilmiş olması sebebiyle tüm Türkiye'de yurttaşlar gıda mad­ desi, giyecek . para yardımında adeta yarışmış; Valilikler. Belediye Başkanlıkları . Kızılay şubeleri . cami hocaları ve okullar bu konuda başarılı çabalar göstermişlerdi. Nisan ayının l O undan itibaren çeşitli ülkelerin ve uluslararası kuruluşların yardımları gelmeye başladı. Ancak bölgeye gelen yardımlarla birlikte yöreye gelen ya­ bancı görevlilerin ve basın mensuplarının sayıca çok artması ( .. ). bu kişilere gerekli yerleşme. oturma ve çalışma imkônlarının yeterli ölçüde ve nitelikte sağlanamaması . bunların kendi çevrelerinde görmeğe alışık olmadıkları manzaralarla karşılaşmaları . acınarak bakılan bu kimselerden b07ılorının düzenli bir dağıtımdan yararla­ namamaları . . . gibi nedenlerle yabancı basın mensuplarından bazıları konunun özünü ve güçlüklerini bir yana bırakarak kendi kişisel ve duygusal değerlendirmelerine veya siyasi eğilimlerine göre Türkiye'nin sığınmacılara karşı çok kötü davrandığı yönünde haber­ ler vermeğe veya yorumlar yapmağa başladılar. Tabii ki bu davranış. genelde Türk basınında tepkilere yol açtı. Farklı siyasi eğilimlere sahip olmalarına rağmen. iç basın bir yandan "Dış ôlem'e Türkiye'nin kendi tutumunun haklılığını anlatamamış olmasını eleştirirken bir yandan da dış basına ve batılı ülkelere haklı sitemlerde bulundu. Bu konuda verilebilecek çok sayıda örnekten birkaçı -

'Batt'dan Yardım Yerine Eleştiri. .

Türkiye mültecilere elinden geleni yaparken Batı Basını 'nın bunu gözardı etmesi, bölgede ve Ankara'da büyük tepki yarattı. · (Hürriyet Gazetesi

-

1 2 Nisan 1 99 1)

("") Dışişleri Baknnlıgındnn nlınon hilqilPm göre olay sırasında Türkiye'de görev yapan yrıhnnr:ı hnsın rnnmı ıt ıı ı snyısı 1 ) V)')·ye ulnşmı ştır.

1 52


- 'Korkulan Oldu. Iraklı sığınmacıların faturası da Türkiye 'ye çıkarılıyor. Merhametten maraz doğdu!' (Günaydın Gazetesi - 1 3 Nisan 1 99 1) - Bir gaze te 'nin 'Batı da Sevr Çığlıkları ' başlığı altında yayınladığı Strazburg menşeli bir haber yorum 'da, Avrupa Parla­ mentosu'nun yaptığı toplan tıcla Kürt sorununun çeşitli gruplarca insani boyutlarındon ziyade siyasi boyutları ile ele alınıp tüm ülkelerde yaşıyan Kiirtlere özerklik verilmesinin istendiği, bu yolda bir kararın kabul edildiği yansıtılarak Batılı siyasi grupların soruna bavış açısı sert biçimde eleştirilmiştir. (Türkiye Gazetesi - 2 1 Nisan )

Bir başka etkili gazetenin 28 Nisan tarihli sayısında eski ve güçlü bir gazeteci imzası ile çıkan bir yorum-makalede de: TRT ve Basın Yayın Genel Müdürlüğü gibi dış basın temsilcileri­ ne gerekli yardım hizmetlerini yapmakla yükümlü kuruluşların ak­ saklıkları dile getirilmiş. sonra da sığınma olayının ilk gününde sınıra gelenlere ilk ekmeğin "Türk askeri fırınlarında imôl edilerek Türk aske­ rince verildiği vurgulanarak: 'Ken dimizi Tan ı tamıyoruz. Türkiye 'ye çifte s tan dart . . . Yüzbinlerce göçmene kapılarımızı açtık, yine de Rotı'ya yarana­ madık ' üzüntüsü dile getirilmiştir. (Milliyet Gazetesi - 28 Nisan 1 99 1)

Türkiye'yi ziyaret eden ve olayı yerinde gözliyen birçok ya­ bancı devlet adamı veya kuruluş temsilcisi (Örneğin AFD Dışişleri Bakanı Baker, İngiltere Savunma Bakanı Tom King, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Özel Temsilcisi Prens Sadrettin Ağa Han ve başkaları . . . . ) Türkiye'nin çabalarından övgü ile söz ederken Dış Basın'ın objektif olmayan, haksız değerlendirmeler taşıyan yayınları. Türk devlet adamları kadar bazı dış basın'da ve siyaset adamlarında da olumsuz tepkiler yaratmaktan geri kal­ mamıştır. göre:

Örneğin, 23 Nisan tarihli bazı gazetelerde yer alan habere

'Alman ya 'da muhalefe tte bulunan Sosyal Demokrat Parti Li­ deri f lons Jorhe Vogel. Kı 11Ay lrak 'lı mültecilere yapılan yardımın -

1 53


ulaştırılmasıyla ilgili olarak Türkiye 'ye yöneltilen eleştirilerin haksız olduğunu söyledi. Vogel, Türkiye 'yi bu konuda eleştirenlere şunu so­ ruyorum: Eğer Almanya'nın sınırında yarım milyon Polonyalı ya da Rus mülteci birikse biz ne yapardık? dedi. SOP olarak, mültecilere yapılan yardımın ulaştırılmasında Türk yetkililerinin olumsuz bir politika izlediğin/ görmediklerini kaydeden Vogel şuları söyledi: . . . Yardımların ulaştırılmasında bazı aksaklıklar meydana ge­ liyor ise, bunda kasıt aramak doğru değildir. Türkiye 'nin sorunu kolay çözülebilecek bir sorun değildir. •

(Tercüman Gazetesi 23 Nisan 1 99 1 ) -

Kürt akını Mayıs ayının ilk haftası sonuna doğru yön değiştirdi. lrak'ta 36 ncı paralelin üstünde oluşturulan yeni bölgeye dönüş başladı ve gerek Koalisyon Güçlerinin, gerekse Türk mahalli ma­ kamlarının taşımada sağladıkları yardımlarla hızla gelişti. Böylece son dönemde gelmiş olupda Temmuz ayı sonu itibariyle Türkiye'de kalan sığınmacıların sayıları 5 000 dolayına düştü. Sonuç olarak. iç ve dış basının. radyo ve televizyonların bu büyük trajedinin olumlu ve olumsuz yanları ile bazı aksaklıkları da olsa. dünya kamuoyuna yansıtılmasında Türkiye'nin resmi makamları ve halkı ile bu konuda yaptığı insancıl katkıların ortaya konul­ masında büyük hizmeti olmuştur.

1 54


SONUÇ l . Geçmişte kendisine sığınanlara karşı cömert ve şefkatle davranmış olan Türkiye, 1 988- 1 99 1 yılları arasında sığınan lroklılara da elinden gelen yardımı esirgememiş; 1 95 l tarihinde Cenevre'de imzaladığı Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşmesine göre kendilerine mülteci sıfatı tanıyamadığı bu sığınmacılara (asylum seekers) Devlet ve halk olarak her türlü insani yardımda bulunmak­ tan kaçınmamıştır. Halen Türkiye'nin çeşitli yerlerinde kalmakta olan sığınmacılara da aynı insani yardımları devam ettirmektedir.

2 . l ra k 'tan Türkiye'ye ilk ciddi sığınmacı akım ı , İ ran-Ira k Savaşı'nın bitiminden sonra Irak Silahlı Kuwetlerinin kendi vatan­ daşlarına karşı girişmiş olduğu katliam üzerine 28 Ağustos l 988'de başlamıştır. Bu akın 1 6 giriş noktasından gerçekleşmiş ve sonuçta 5 1 . 542 Iraklı gelmiştir. 2 Ağustos l 990'da başlayan ikinci sığınma olayı sonucunda da bir kısmı asker olan toplam 7.489 Iraklı Türkiye'ye giriş yapmıştır. Bu arada , Körfez Krizi nedeniyle Irak ve Kuveyt'te işlerini kaybeden ve huzurları kaçan Irak dışında 65 ülkeye ait 62.922 kişi de Türkiye'ye giriş y a p m ı ş ; a n c a k , b u n l a r b i r s ü re sonra ü l k e l e r i n e gönderilmişlerdir. Körfez Savaşı'ndan sonra, çok kısa bir süre içerisinde meyda­ na gelen üçüncü sığınma olayı sonucunda 460.000 Iraklı Türkiye'ye sığınmıştır. Bu sığınmacılar da genel olarak 1 988 yılında gelenlerin kullandıkları giriş yollarını kullanmışlardır. 3. İlk iki sığınma olayı yaz aylarında meydana gelmişken, so­ nuncusu henüz kış şartlarının hüküm sürdüğü Nisan ayında vukubul­ muştur. Ağır doğa şartlarında , denizden yüksekliği 1 500 m. dolay­ larındaki dağlardan Türkiye'ye sığınan aç, susuz, yorgun. kimisi hasta ve yaralı olan bu insanlara ilk yardımlar yöredeki görevli askeri birlik­ ler tarafından sağlanmıştır. Mahalli yöneticiler de sık sık yağan kar ve yağmurlara rağmen sığınmacılara ilk yardımları ulaştırmada başarılı olmuşlardır. Dağlık yerlerden yaya olarak gelen ve zaman zaman şiddetli esen rüzgar altında gecelemek zorunda kalan çoğu yaşl ı , çocuk ve hasta olan bu insanlar adeta yaşam savaşı vermişlerdir. Özellikle ilk günlerde arazide ortaya çıkan bebek ve yaşlı ölümleri , soğukla birlikte gelen kar ve yağm u r yağışları yüzünden olmuştur. Kuşkusuz. sığınmacılara yapılan ilk günlerdeki acil yardımlar olmasaydı. ölüm olayları fazla olur ve çok daha fazla ıstırap çekerlordi.

1 55


4. 1 988 sığınmacıları . esas olarak. lrak'ın kuzeyindeki dağlık bölgelerde yaşayan Kürtlerden oluşurken. 1 99 1 sığınmacıları Kuzey lrak'taki şehir ve kasabalardan gelen kimselerdir. 5. 1 988. 1 990 ve 1 99 1 yıllarında Türkiye'ye toplam 5 1 9.03 1 Iraklı sığınmacı (5 1 . 542 + 7.489 + 460 000) gelmiş ve bunlardan geriye , 29 Ekim 1 99 1 tarihi itibariyle. 25.675 (20.048 + 1 .428 + 4. 1 99) kişi kalmıştır. Bu arada Avrupa , AB.D. ve Kanada'ya göç etmek isteyen Iraklılara bu ülkelerin gerekli yakınlığı göstermediği belirtilmelidir. Örneğin. 1 989 yılında yapılan bir ankete verilen cevaplar sonucunda 26.873 sığınmacının Avrupa. ABD. ve Kanada'ya gitmek istedikleri tespit edilmişken . bunlardan ancak 1 .O 1 8 kişi bu ülkelerce kabul edilmiştir. (Bu oran 1 /500 olmuştur.) Türkiye'deki sığınmacılar şu anda . Diyarbakır-Yenikent, Mar­ din-Kızıltepe ve Muş-Yenikent Geçici Barınma Merkezleri ile Sivas­ Kangal, Tatvan. Kayseri- Kuşçu ve Silopi Hac Konaklama Tesislerin­ deki Yerleşim Yerlerinde borındırılmakta; gıda, yiyecek ve sağlık ih­ tiyaçları yeterli düzeyde karşılanmakta; ibadetlerini istedikleri şekilde yapabi l m ektedirler. Örneğ i n . Silopi Hac Konaklama Tesisleri Kampındaki büyük çadır kilise hıristiyanların ibadetlerini k01oyca ye­ rine getirebilmeleri amacıyla kurulmuştur. Bu arada , çeşitli yerlerde kalmakta olan sığınmacılar inşaat. taşımacılık ve pazarcılık işlerinde çalışabilmekte ve geçici izinlerle diğer kentlerdeki yakınlarını ;.riyl"'Jret edebilmektedirler. 6. 1 988 sığınmacılarından geride kalanların halen konut edil­ mekte oldukları üç Geçici Barınma Merkezinden biri olan Diyar­ bakır-Yenikent Geçici Barınma Merkezindekilerin bağlı oldukları aşiretler. Sindi. Gülli. Dostiki. Koçer ve Bervari'dir. Silopi Hac Konaklama Tesisleri Kampında konuk edilmekte o l a n 1 99 1 s ı ğ ı n m ac ı l a rı nda n geriye k a l a n l a rı n yüzde 53 . 8 ' i Hıristiyandır. Etnik kökenleri ise. Keldani. Asuri, Süryani (Hıristiyan), Türmen. Kürt ve Arap'tır. 7. Slğınmacıların geçtikleri ve kaldıkları yerlerde meydana ge­ tirdikleri zararlar. a) şahıs mallarına; b) kamu mallarına; c) çevreye verilen zararlar ve d) işgücü kaybı olarak 4 grupta ele alınmış ve he­ saplanmıştır. Böylece. sığınmacıların bölge ekonomisine ve çereye verdiği toplam zararın. 30 Mayıs 1 99 1 tarihi itibariyle . 399.754.200.000 T L . ( 99 . 9 3 8 5 5 0 d o l a r ) o l d u ğ u t e s p i t e d i l m i ş t i r . A y r ı c a . sığınmacılardan en büyük zararı °h. 63.98 oranla kamu mallarının . bir 1 56


başka deyişle. içme suyu ve sulama şebekeleri ile yol ve kamu araçlarının gördüğü sonucuna varılmıştır. 8. Türkiye'nin sığınmacılar için yapmış olduğu harcama ve yardımlar 1 988, 1 990 ve 1 99 1 girişliler için ayrı ayrı hesaplanmış ve sırasıyla . 83 .Q.:1 l . 728. 372 TL. (3?. 999.874 dolar). 3 1 .054.229.852 TL. (7.763. 558 dolar) ve 1 .029.882. 1 94.4 1 5 TL. (257.470. 548 dolar) olduğu tespit edilmiştir. Bir başka deyişle . üç sığınma olayı için 30 Mayıs 1 99 1 tarihi itibariyle toplam 1 . 1 43 . 978. 1 52.639 TL. (298 .233.980 dolar) yardımda bulunulmuştur. 9. Sığınmacıların neden olduğu maddi zararlarla. bunlar için yapılan harcama ve yardımlar toplamından oluşan Türkiye'nin kat­ landığı mali yük, 1 .543. 732 352 . 639 TL veya 398. 1 72 . 530 dolardır. Bu ise. Türkiye'nin. Iraklılara en fazla yrndımda bulunmuş A.B.D. gihi zengin bir ülkenin 2 ve sığınmacılar konusunda en faal gözülten ülkelerden biri olan Fransa·nın tam 99 katına eşdeğer bir yardımrlo bulunduğunu vurgular. Ayrıca . şurası da dikkate değer bir noktadır ki. Türkiye. halen. 26 000 dolayındaki sığınmacıya çok büyük oranda kendi imkônlarıyla bakmaya devam etmekte olan bir ülkedir. 1 0. Ve nihayet. Türkiye'nin , 1 988 sığınmacıları için gösterdiği sıcak ilgi ve başarıyı , Bağımsıı Doktorlar Derneği temsilcisi Dr. Ber­ n a r d B e n e d etti ' n i n L o n d r a Radyosu i l e k o n u ş u rk e n i f a d e ettiği"Türkiye Hükümeti b u insanları topraklarına kabul ederken büyük bir başarı göstermiştir. Sınırın öte yanında çok kötü olduğu iz­ lenimini edindim. Sözlerinde bulmak mümkün olduğu gibi; 1 990 ve 1 99 1 sığınmacıları için de bulmak zor değildir. Gerçekten. Türkiye her sığınma olayında kendi dar i m kônlarını zorlayarak I r a k l ı komşularına yardımcı olmaya çalışmıştır. Kuşkusuz. çok hızlı gelişen sığınmalar karşısında elde olmayan bazı aksamalar da meydana gelmiştir. Ancak. bu yüzden Türkiye'ye yöneltilebilecek eleştiriler için Alman Sosyal Demokrat parti Lideri Hans-Joche Vogel'in şu sözleri çok anlamlıdır: "Eğer. Almanya 'nın sınırında yarım milyon Polonyalı ya da Rus mülteci birikse biz ne yapardık?" Hakikaten. sormalıdır. acaba ne yaparlardı? Türldye'nin ne yaptığı ise . Hakkari Vali Yardımcısı Vekilliğinde Çukurca-Sığınmacılar Mülki İdare Amiri ola­ rak görev yapmış Karayazı Kaymakamı Ali Taşkın Kocabaş·a gönderilen şu mektuplarda yazılıdır:

1 57


Errahlm, Takdir ve Şükür belgesi Kaymakam bey için, Çukurca 'da Ali Taşkın KOCABAŞ'ı Sen bize çok çalıştın, çok yardım ettin Kürt Mültecilerine Çukurca 'da ki kampta. Biz sana çok teşekkür ederiz. Bizim sôy/ediklerimiz senin hizmetlerinin karşılığında bir şey değildir. Sağal. Çok teşekkürler sana. Kürt doktorları - Çukurca'da çalışanlar. Dr. Yunus Ahmet Yunus - Musul Vilayetinden Dr. Yunus Hamu - Duhuk Vilayetinden Dr. Saat Fahri - Duhuk Vilayetinden Yrd. Dr. Ferhat Arif - Zah. Vilayetinden Hemşire Tercüman Yasemin Halil - Erbil Vilayetinden "Bismillahirahmanirrahim " Muhterem Ali Taşkın KOCABAŞ Bey: Ö n c e tüm c e m a a timiz a dın a size ve sizin tüm dost ve yandaşlarınıza selam ve saygılarımızı iletiriz. Bizler çok memnunuz ki bizlere gôsterdiğiniz ilgi ve yakınlığa karşı kardeşlik yardımları ancak m üslümanlar arasında olmaktadır. Bütün bu kolaylıkların ve yardımların tamamı sizin sayenizde ve yaptığınız unutulmaz yakınlık ve ilgilerinize, insanlığınız hiçbir zaman unutulmayacaktır. Bizler gidiciyiz buradan: fakat sizinle irtibatımızın kesilmemesi lslam-ı ve (Müslümanlık) açısından yardımlarınızı bekleriz. _ Sizi ve tüm milletimizi saygı ve sevgilerimizle selamlar. Teşekkürlerimizi arz ederiz. Tüm 49 notu sınır taşındaki sığınmacılar adına

H.Abdulrezzak Süleyman Muhammed Duhuk-Malta. -. ... . .. .

'""--'"\ 'ıı... • \"-''\� . ı..__ • ..___, � :J� .t, � J�

-V-

- - --:1. ..

-

�� \- - -.�

. .:. ,

4-_ ••

... "'-' '..... . . L ....'\.. · �� .1\, ı\_ .J-,_· , �· -��...,'=;;_.l �� _.: ' '- � ..:J.._. ,\, ' "---f ' :..:_:. _ �C'<_./1''<._� �j--. : .: . : '.ı .L. � _,

� ....

� .,U,J

� c. ...,. ,, -

-

-

.

-

w� �

--

1 58

-

--'V--::-------· -�- --S 37 - -

.. ,

.. ..,,,., . , ,. _:__ ::.� r-�--

L

-

-- -" -·-y) �·l - ' -

-

-

-

-

�� _ı -

- --

-=-

-

� -­

--

-

­

--

.

.,

.i .

���-0..:. · -1.. ,_; .,._� -- .L...ı � ,_�:.; ..,�;.:;­ � -...� .. · �) � � - \:.�- �:.­ <-�..,

.

-

. . 'l • .,

-.

· - ·.

. ,,

·- ·1 ·. •

.

'�- ..

,

(__-·...

..

--

- ·- · .. _

.

_

- ·

ı

-

_..;:. '-.J •

--

- ._

·..:.. ..

. .

·--- -

-�

. .. .

-

-

-- -

.

.

�- •. , .. • I.·., ... . .

;

·

/.,,._,/T .,:-_.

.._-�

- " -- -

·'

.

· __ ._ ,

�--ı

. � :..._

- - -·

- · --_-.

..

1

__

'

•'\,., .

.•

: r.,. .ı.

..... •. ..'

_'l ı&.·

· .· .


KAYNAKÇA ARMAOGLU , Fahri ( 1 99 1 ) : 20 Yüzyıl Siyasi Tarihi, cilt i l , Ankara. BAYUR, Y. H. ( 1 940) : Türk inkılabı Tarihi, cilt il, kısım 111. DANiŞMEND, 1. H . (

) : izahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, cilt iV.

DERRIENNIC, J. P. ( 1 980) : Le Moyen Orient au XX.!i!Siecle, Paris. Diyarbakır, Muş, Mardin, Hakkari, Şırnak, Van , Kayseri ve Sivas Valilikleri ile Temmuz-Ağustos 1 99 1 ayları içinde yapılan görüşmeler. Diyarba kır-Yenikent, Mardin-Kızıltepe, Muş-Yenikent, Sivas­ Kangal, Kayseri-Kuşçu, Tatvan ve Silopi Kamp Müdürlükleri ile Temmuz-Ağustos 1 99 1 ayları içinde yapılan görüşmeler. DOORENBOS, :L ( 1 99 1 ) : First Assessment tor the Goverment Ag­ ricultural Rehabilitatiton Programme in the Areas Affected by the Temporarv lnflux of the People from lraq, FAO. ECKHARD, E ( 1 949) : Macar Tarihi , çev. lbrahim Kafesoğlu, An­ kara. EMNiYET GENEL MÜDÜRLÜGÜ ( 1 99 1 ) : Sığınmacılarla ilgili Rapor. Ankara. GERAY,_k ( 1 962) : Türkiye'den ve Türkiye'ye Göcler ve Göclerin iskônı (1 923 - 1 96 1 ), A Ü . S.B.F. Maliye Enstitüsü . Ankara. GIBBONS, H. A. ( 1 928) : Osmanlı imparatorluğunun Kurulusu, Çev. Ragıp Hulusi, lstanbul. HAUSER, H . , RENAVDET, A. ( 1 929) : Les debuts de L'Age Moder­ ne, La Renaissance et la Reforma, Paris. idarecinin Sesi Dergisi (2 Aylık Dergi), Cilt: V, Sayı: 4, Temmuz 1 99 1 . JASIM , H . ( ) : Türk -Irak ilişkileri ( 1 925- 1 958), G . Ü . yayınlanmamış master tezi, Ankara. KARAL E. Z. ( 1 975) : Osmanlı Tarihi, cilt il, iV, V ve Vlll, Ankara. KIZILAY, ( 1 99 1 ): Körfez Krizi Nedeniyle Kızılay Faaliyetleri, 2.8. 1 990 - 3 1 .7. 1 99 1 , Ankara. KÜRKÇÜOGLU , Ö. ( 1 972) : Türkiye'nin Arap Orta Doğusuna Karsı Politikası, Ankara. Le Monde, (Günlük Gazete) , 19 Mart 1 988, 4-5 Eylül 1 988. 8 Eylül 1 988. 1 5- 1 7 Eylül 1 988, 2 Nisan 1 99 1 , 6-8 Nisan 1 99 1 , 1 2 Nisan 1 99 1 . 1 4 Nisan 1 99 1 . 1 5 Nisan 1 99 1 1 59


Le Point, (Haftalık Dergi) . 3 Mart 1 99 l 1 99 1 .

.

1 7 Mart 1 99 l , l Nisan

MALiYE VE GÜMRÜK BAKANUGI ( 1 99 1 ). K. Iraklı Sığınmacılara lliskin Nihai Rapor, Ankara. Milliyet, (Günlük Gazete), 1 8 Ocak 1 99 1 , 2 1 -22 Ocak 1 99 1 , 2425 Ocak 1 99 1 , 27 Ocak 1 99 1 , 3 Nisan 1 99 1 , 6 Nisan 1 99 1 , 7-8 Nisan 1 99 1 , 1 4 Nisan 1 99 1 , 20 Mayıs 1 99 1 , 22 Mayıs 1 99 1 . Newsweek. (Haftalık Dergi), 1 5, 22, 29 Nisan 1 99 1 . OECD ( 1 990): Main Economic lndicators, August, Paris. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ( 1 99 1 ) : Brifing Notları, 1 2 Temmuz. ÖZDAG, Ü. ( 1 99 1 ): Değisen Dünya Dengeleri ve Basra Körfezi Krizi, Hikmet Neşriyat, istanbul. ÖZTUNA Y. ( 1 978) : Büyük Türkiye Tarihi, cilt iV. istanbul. Red Cross Red Crescent ( 1 99 1 ): Mağazine of the lnternational Red Cros and Red Crescent Movement, May-Augusut, Vol. 7. No. 2. Resmi Gazete, 5 Eylül 1 961 tarih ve 1 08/98 sayılı; 5 Ağustos 1 988 tarih ve 1 2968 sayılı. TANSEL. S. ( 1 973) : Mondrostan Mudanya'va Kadar. cilt 1 1 1 , Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı , Ankara.

TANYU , H. ( 1 979): Tarih Boyunca Yahudiler ve Türkler, cilt 1 , lstanbul.

T.C. Başbakanlık Yönetim Merkezi Raporlar, 22 Nisan - 10 Mayıs 1 99 1 .

T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilôtı Müsteşarlığı ( 1 99 1 ) : K. Iraklı Sığınmacıların Türkiye'nin Hakkari ve Sırnak illerinde Mey­ dana Getirdikleri Zarara iliskin Rapor. Mayıs. Ankara. T.C. Başbakanlık Güvenlik işleri Başkanlığı Raporu , 1 9.7. 1 99 1 . TOROS, T. ( 1 982): Geçmişte Türkiye-Polonya ilişkileri, istanbul. UNHCR ( 1 99 1 ): On Operatjons in the Persian Gulf Region, lnfor­ mation Bulletin No: 3. 2 1 May. UNICEF ( 1 99 1 ) : Final List of Biletarel ant NGO Contributions for the lragi Natonals on the Turkish Border. 30 May. YINANÇ. R. ( 1 99 1 ): "Kriz içindeki Körfezin Tarihine Kısa Bir Bakış'. G . Ü . Atatürk ve inkilapları Tarihi Araştırma Dergisi, Sayı l, Anka­ ra.

1 60



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.