TÜRK HAVLUSUNUN FINAL FOUR'DA MUHTEŞEM TANITIMI TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ RESMİ YAYIN ORGANI
Ar-Ge ekosisteminin tüm paydaşları bir arada
İhracatçıdan 6 ayda 100 bin istihdam sözü
iSRAiL iLE YENi DÖNEM
HEDEF
5
1 Haziran 2017 / Sayı: 148
MiLYAR DOLAR
TiCARET
Hindistan iş dünyası ile tarihi buluşma
BAŞKANDAN
“Türkiye Markası” yarattığı ivme ile güçleniyor
D MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı
İhracat kompozisyonumuzda katma değeri yüksek ürünlerin ağırlığını artırmak en önemli amaçlarımızdan birisi. Bunun için yüksek katma değerli üretimin hayati ve vazgeçilmez bir şart olduğunu faaliyetlerimizle ve söylemlerimizle tüm Türkiye’ye anlatıyoruz. Bu kapsamda, ülke olarak yapısal ve köklü bir dönüşümü başarana dek bizi hedeflediğimiz konuma taşıyacak Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma alanlarına odaklanmaya devam edeceğiz.
ünya Ticaret Örgütü Mart ayına ilişkin dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 90’ını gerçekleştiren 65 ülkenin dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre, Mart ayında Dünya ihracatı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,1 artarken, dünya ithalatı yüzde 12,7 arttı. Ülkemiz ise Mart ayında 14,5 milyar dolar ihracat ile yüzde 13,6 artış kaydetti. Gerek küresel ticarette 2017’de başlayan toparlanma gerek Hükümetimiz tarafından son dönemde ihracat, üretim ve yatırım alanlarında sağlanan teşvik ve desteklerin somut etkilerinin hissedilmeye başlaması ile birlikte ihracatımızda tam anlamıyla bahar havası hâkim oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, ihracatçılarımızın küresel rekabet edebilirlik çıtasını yukarılara taşımak için yapılacaklar listemize yeni faaliyetler eklemeye devam ediyoruz. İhracat kompozisyonumuzda katma değeri yüksek ürünlerin ağırlığını artırmak en önemli amaçlarımızdan birisi. Bunun için yüksek katma değerli üretimin hayati ve vazgeçilmez bir şart olduğunu faaliyetlerimizle ve söylemlerimizle tüm Türkiye’ye anlatıyoruz. Bu kapsamda, ülke olarak yapısal ve köklü bir dönüşümü başarana dek bizi hedeflediğimiz konuma taşıyacak Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma alanlarına odaklanmaya devam edeceğiz. Markamız ile ilgili çalışmalarımız oldukça önemli. Bildiğiniz gibi, 2014 yılı Eylül ayında, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde,“Türkiye Markası”nı milletimize arz etmiştik. Bu tarihten itibaren, Ekonomi Bakanlığımızın liderliğinde Türkiye Markası çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyor ve tüm dünyaya ürünlerimizi “Turkey Discover The Potential” sloganıyla sunuyoruz.
Bunun yanı sıra, Türk mallarının yurtdışındaki imajını yükseltmek ve ülke olarak yurtdışı bilinirliği yüksek markalar çıkarmak amacıyla Turquality çalışmalarını yürütüyoruz. Yine, 15 Temmuz sonrası dış dünyada ülkemizi hedef alan olumsuz algı kampanyalarına karşı Sayın Ekonomi Bakanımız öncülüğünde bir İmaj Kampanyası başlattık. Kampanyamızda, “ülkemizi yabancılara biz anlatmayalım, aksine bu ülkede yıllardır bizimle beraber iş yapan dünya çapında markaların üst düzey yöneticileri anlatsın” dedik. Bu kapsamda hazırladığımız reklam çalışmaları Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, İtalya, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde TV, gazete, dergi ve açık hava mecralarında yer almaya başladı. Şimdi ise, Ekonomi Bakanlığımızın himayelerinde 25-26 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da, “Marka Türkiye 2017” başlıklı konferans ve panellerden oluşan etkinliğimizi başarı ile tamamladık. Etkinliğimizde, Türkiye’de marka alanında konuşulması gereken her şeyi masaya yatırdık. Dünya markaları çıkarabilmek için yapılması gerekenler, yatırım ve tanıtım alanlarında atılacak adımlar yurtiçinden ve yurtdışından etkinliğimize katılan dünyaca ünlü kişiler tarafından anlatıldı. Bu etkinlikle, ihracatçılarımız başta olmak üzere toplumun genelinde “marka” algısını ve önemini yerleştiribilmeyi amaç edindik. Ve bundan sonra “Marka Türkiye” etkinliğimizi gelenekselleştirmeyi hedefliyoruz. 67 bin ihracatçının temsilcisi olan TİM, ülkemizi dünya ticaret liginde daha üst sıralara taşıyacak Dünya markaları yaratmanın destekçisi ve takipçisi olmaya devam edecektir. “Türkiye Markası” ise, yarattığı ivme ve destekle diğer markalarımızın yükselişini hızlandıracak, ülkemizi 2023 hedeflerine bir adım daha yaklaştıracaktır.
V 1
Ş R k
A
V
5
K v k h
VF IO ZU
Vodafone’dan işletmelere 10 numara tarife Şimdi siz de, “İyi ki Vodafone’a geçmişim” demek için Red Business 10 Tarifesi’ne gelin, ay sonu sürpriz faturayla karşılaşmayın. Vodafone İş Ortağım’la işinizi yarına hazırlayın.
Arayın, gelelim: 0850 542 42 42 Vodafone
10 GB
10 Tarifesi
1000 DK 1000 SMS
“Artık rahatça internete giriyoruz, bol bol konuşabiliyoruz, ay sonu faturayı aştık mı diye düşünmüyoruz.”
Ali Sungurlu Zuhal Müzik Genel Müdürü
5 hat ve üzeri alım ve 12 ya da 24 ay kalma sözünüze.
Kurumsal abonelere sunulan Red Business 10 2017 Tarifesi’nin kampanyasız fiyatı 115 TL’dir. 49 TL fiyatı, 5 hat ve üzeri alımda ve 12 ya da 24 ay taahhüt verilmesi durumunda sunulmaktadır. Vergiler dahildir. 10 GB yurtiçinde geçerlidir ve devretmez. Kampanya, 30.06.2017’ye kadar geçerlidir. Vodafone’un kampanya ve tarife özelliklerinde ve ücretlendirmesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından belirlenen usullere uygun olarak değişiklik yapma hakkı saklıdır. Detaylar: vodafone.com.tr/redbusiness
VF IO ZUHAL TimReport 20x27cm.indd 1
18/05/17 18:40
İÇİNDEKİLER
64
KÜNYE SAHiBi: TİM adına Genel Sekreter Dr. Halil Bader Arslan
DOĞU-BATI Hindistan iş dünyası ile tarihi buluşma
YAYIN KURULU: Mustafa Çıkrıkçıoğlu Tahsin Öztiryaki Süleyman Kocasert Bülent Aymen Şahin Oktay Okan İnce YÖNETİM YERİ: Sanayi Caddesi Dış Ticaret Kompleksi Yenibosna-İstanbul T: (212) 454 04 71 F: (212) 454 04 13 www.tim.org.tr YAYIN TÜRÜ: Süreli yerel dergi YAPIM:
BÜYÜME İlk 6 ayda 100 bin istihdam artışı
BULUŞMA
24
GENEL YAYIN YÖNETMENİ: Erkan Ersöz erkanersoz@kucukmucizeler.com
88
Antarktika’daki Türkiye Üssü için geri sayım sürüyor
İNOVASYON
EVTEKS 23. kez kapılarını açtı İstanbul’da düzenlenen EVTEKS Fuarı’na 2 binin üzerinde firma katılım sağladı.
76
Tekstilde ihracatın ‘özelleri’ ödüllerini aldı
90
GRAFİK TASARIM: Elif Gülaydın elifgulaydin@kucukmucizeler.com FOTOĞRAF: Fatih Yalçın fatihyalcin@kucukmucizeler.com REKLAM DİREKTÖRÜ: Özgür Seyhan ozgurseyhan@kucukmucizeler.com ADRES: Küçük Mucizeler Yayıncılık ve İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. Darülaceze Cad. Bilaş İş Merkezi A Blok No: 31 K: 6 D: 63 Şişli-İstanbul T: (212) 211 68 53 F: (212) 211 56 54 BASKI VE CİLT: Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş. Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak No:34 Esenyurt-İstanbul
SİNERJİ TİM-TEB Girişim Evi kurumsallaşmanın yolunu açtı
EDİTÖRLER: Bülent Onur Şahin bulent@kucukmucizeler.com Cenk Sarıoğlu cenk@kucukmucizeler.com Elif Ceren Çıngı elif@kucukmucizeler.com
38
BİRLİK
Timreport, TİM üyelerine ücretsiz olarak dağıtılır. Alıntı yapılması yazılı izne bağlıdır.
BÜYÜME / MAKALE
Güçlü ihracat kırılganlığı azaltıyor
T DR. HALIL BADER ARSLAN TİM Genel Sekreteri
İhracatçı Eğilim Araştırması'nın her iki kategoride de ortaya koyduğu sonuçlar, geleceğe yönelik üreteceğimiz politikalarda son derece önemli bir referans kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin, firmalarımızın yüzde 26’sı ihracatlarının tamamını sadece tek bir ülkeye gerçekleştiriyor. 6
ürkiye İhracatçılar Meclisi olarak geçtiğimiz ay “2017 yılı İhracatçı Eğilim Araştırması 1. Çeyrek Gerçekleşme 2. Çeyrek Beklenti” sonuçlarını, Ekonomi Bakanımızın katıldığı bir toplantı ile açıkladık. 2009 yılından bu yana kesintisiz yürüttüğümüz bu araştırma ile ihracatımızın ve ihracatçılarımızın nabzını tutuyor, yaşanan sorunları tespit etme imkânı buluyoruz. Bunun yanında, ortaya çıkan sonuçlara araştırma ve analizlerimizde başvuruyor, ihracatçılarımızın ortak görüş ve önerilerini Hükümetimiz ve ilgili kurumlarımıza iletme sorumluluğu taşıyoruz. Önceki yıllarda bir piyasa araştırma şirketi yardımıyla yürüttüğümüz çalışmayı, bu çeyrekte ilk defa kendi bünyemizde, kendi personelimiz ve kendi kaynaklarımızla gerçekleştirdik. Böylece daha geniş bir kitleye ulaşma imkânı bularak cevap aldığımız firma sayısını iki katına çıkardık. Ayrıca bu yıl araştırmada yeni bir kategori açtık: ihracat yapan firmalarımızın yanında, bir önceki yıl ihracat yaptığı halde bu çeyrekte ihracat yapmamış firmalarımıza da mikrofon tutarak, ihracatlarında yaşanan kesintilerin sebeplerini öğrenmeye çalıştık. Araştırmanın her iki kategoride de ortaya koyduğu sonuçlar, geleceğe yönelik üreteceğimiz politikalarda son derece önemli bir referans kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin, firmalarımızın yüzde 26’sı ihracatlarının tamamını sadece tek bir ülkeye gerçekleştiriyor. Bu durum, ihracat yaptığımız bu tek ülkede yaşanabilecek ekonomik veya siyasi bir sorunun ihracatımızı derinden etkileyebileceği anlamına geliyor. Bunun yanında, firmalarımızın cirolarının ne ölçüde ihracattan kaynaklandığı da firmaların finansal sürdürülebilirlikleri açısından önemli. Örnek olarak, yüzde 70
oranında ihracatçımız, gelirlerinin yüzde 25’ten fazlasını ihracattan elde ediyor. Bu koşul da, içeride yaşanabilecek sorunların gelirler üzerinde baskı yaratmasını engelliyor. Bu 2 çalışma birlikte düşünüldüğünde şu sonuç ortaya çıkıyor: dış pazara içeriden daha fazla yoğunlaşan, bunun yanında 1’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren firmalarımız, finansal anlamda çok daha güçlü bir yapı sergilerken, aksi şekilde hareket eden firmalarımız daha kırılgan oluyor. Bir önceki yıl ihracat yapan, ancak ilk çeyrekte ihracat yapamayan firmalarımızın verdikleri yanıtlar da, çalışma, etkinlik ve faaliyetlerimize ışık tutacak nitelikte. Bu kategoride teknik olarak ihracat yapamasa da, ihracatımızı olumsuz etkilemeyecek 2 alt grup mevcut: yüzde 17 oranında firmamız, karşılaştırılan dönemde aynı grup içerisindeki farklı firmaları üzerinden ihracat gerçekleştiriyor. Yüzde 13 oranında firmamız ise, ihraç ürünleri dönemsel olduğu için (genellikle gıda sektörleri) sonraki dönemlerde ihracat yapacağını belirtiyor. Ancak, yurtdışında güçlü bir bayilik ve dağıtım ağı kuramayan bazı ihracatçılarımızın bu çeyrekte ihraç pazarlarını kaybettiklerini görüyoruz. Finansal sorunlar nedeniyle dış pazarlardan vazgeçerek içe yönelen firmalarımızın ihracat desteklerini tam olarak kullanamıyor olmaları, bu konuda atılması gereken adımlar olduğunu ortaya koyuyor. TİM olarak araştırmamızın sonuçlarını analiz etmeye, bu sayede firmalarımızın düşüncelerini anlayarak ihtiyaç ve taleplerine hızlı bir şekilde yanıt vermeye tüm gücümüzle devam ediyoruz. Umuyoruz ki, bu sayede firmalarımızın hem ihracat performansları, hem ihracatlarındaki sürdürülebilirlik artış yakalayacak, ülke olarak ihracatımız kalıcı bir artış yakalayacaktır.
DÜNYA / RAPOR
Trump NAFTA için ilk resmi adımı attı ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması‘nın (NAFTA) yeniden müzakeresi için ilk adımı attı. Trump’ın Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer, ülkenin Kanada ve Meksika ile 23 yıl önce imzaladığı NAFTA’nın yeniden müzakeresi için Kongre’ye resmi tebligat gönderdi. Trump yönetimi, yasalar gereği yapılan tebligat çerçevesinde NAFTA’nın yeniden müzakeresine 90 gün sonra (16 Ağustos itibariyle) başlama hakkını elde etmiş oldu. Lighthizer, Kongre’ye gönderilen tebligat mektubunda “25 yıl önce müzakere edilen anlaşmanın, değişen ABD ekonomisine artık uyum sağlamadığını” vurgulayarak, yeniden müzakere sayesinde Amerikalılara iyi maaşlı istihdam olanakları yaratmayı amaçladıklarını kaydetti. Yasalar gereğince Trump yönetiminin 90 gün içinde Kongre üyeleriyle bir araya gelerek ABD’nin yeniden müzakerelerde nasıl bir strateji izleyeceğini belirlemesi gerekiyor. ABD yönetiminin izleyeceği strateji, NAFTA'nın 1,2 trilyon dolarlık hacmiyle dünyanın en büyük ticaret anlaşmalarından biri olması nedeniyle küresel ticaret için de önem arz ediyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın en büyük seçim vaatlerinden biri, NAFTA’yı iptal ya da yeniden müzakere etmekti.
8
AB'den Ukrayna'ya vize muafiyeti
Ukrayna vatandaşlarına Schengen bölgesine seyahatlerinde vize muafiyeti sağlayan anlaşma, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun da katıldığı törenle imzalandı. Törende yaptığı konuşmada “Bugün AB için de Ukrayna için de tarihi bir gündür” diyen Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko atılan imzanın Ukrayna'nın Sovyetler Birliği dönemine veda edip, Avrupa ailesine geri dönüşü anlamına geldiğini belirtti. 11 Haziran'dan itibaren biyometrik pasaport sahibi tüm Ukrayna vatandaşları, turistik, iş amaçlı veya aile ziyareti olmak
üzere her türlü ziyaretlerinde vizeden muaf tutulacak ve Schengen ülkelerinde 90 gün kalabilecek. Ukrayna vatandaşları için vize serbestisi süreci 2008'de gündeme gelmiş ancak AB Komisyonu ancak 2015'te bu yönde yeşil ışık yakmıştı. Ukrayna, reformları geçen sene tamamlamış, Avrupa Parlamentosu’nda onaylanmasının ardından vize muafiyeti önerisi AB Konseyine sunulmuştu. Vize serbestisinin uygulanması için AB'ye gerekli durumlarda bunu askıya alma hakkı veren düzenlemenin kabul edilmesi beklenmişti.
Endonezya başkentini değiştirmeye hazırlanıyor Endonezya Ulusal Kalkınma Planlama Bakanlığı, başkentin değiştirilmesi projesi üzerinde çalışıldığını ve adayların yıl sonuna kadar belirleneceğini açıkladı. Bakanlığın açıklamasında Cakarta'daki deprem riski, su baskınları ve trafik sorunlarının yanı sıra başka bölgelerin ekonomik gelişimi için başkentin değiştirilmesinin öngörüldüğü belirtildi. Başkent adayı olabilecek şehirlerin listesinin yıl sonuna kadar oluşturulması bekleniyor. Ülkenin en büyük adası olan Kalimantan’ın merkezindeki Palangkaraya şehrinin yeni başkent seçilme ihtimalinin yüksek olduğu belirtiliyor. Palangkaraya'nın, mevcut başkentten daha büyük yüz ölçümüne ve zengin doğal kaynaklara sahip olmasının yanı sıra trafik ve altyapı sorunlarına karşı planlı gelişime müsait olması, yeni başkent olma ihtimalini yüksek tutan etkenler arasında bulunuyor.
İran'da Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Ruhani kazandı İran'da 12'nci dönem Cumhurbaşkanlığı seçimini oyların yüzde 57'sini alan Hasan Ruhani kazandı. Ruhani iktidarının ikinci döneminde reformları devam ettirme sözü vermişti. İran'da geçen ay yapılan seçimlerde kullanılan 41 milyon 220 bin oyun 23 milyon 500 binini alan reformcu aday Hasan Ruhani ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. Hasan Ruhani'nin muhafazakar rakibi İbrahim Reisi ise 15 milyon 786 bin oy aldı. Reisi'nin oy oranı yüzde 38,5'te kaldı. Bir diğer aday Mustafa Mir Selim 478 bin 215, Mustafa Haşimiteba ise 215 bin 450 oy aldı. İranlı yetkililer yaklaşık 1 milyon oyun
ise geçersiz sayıldığını açıkladı. Seçime katılım oranı ise yüzde 70 düzeyinde gerçekleşti. 69 yaşındaki Ruhani, 2013 yılında yapılan seçimlerin ilk turunda yüzde 50,7 oy alarak İran'ın 7'nci Cumhurbaşkanı olmuştu. Kendisini “ılımlı muhafazakar” olarak nitelendiren Ruhani, ekonomik durgunluğun sona ermesi için yüzde 8 büyüme hızına ulaşmayı, bunun için de yabancı sermayeden yıllık 50 milyar dolar girdi sağlamayı planlıyor. Özgürlüklerin genişletilmesi, istihdam, kalkınmada süreklilik, dünyayla diyalog ve barış merkezli ilişkiler Ruhani'nin seçim vaatleri arasında yer alıyor. 9
DÜNYA / RAPOR
Afrika Kıtası şimdi de işsizlik kriziyle karşı karşıya Birleşmiş Milletler Örgütü (BM), Afrika kıtasındaki nüfus artışının hızlanarak sürdüğünü, dolayısıyla 2050 yılında dünya genelinde dört çalışandan birinin Afrikalı olacağını öngördü. BM tarafından Etiyopya’da düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Afrika Bölgesel Forumu”nda dağıtılan raporda, Afrika kıtasının gelecek yıllarda karşılaşacağı en büyük sorunlardan birinin işsizlik olacağı belirtildi. Nüfusa
paralel işsizliğin de artacağı, 2050 yılı itibarıyla Afrika kıtasının yüzde 60'ının çalışma yaşında olacağı vurgulanan raporda, 2050 yılında dünyada çalışan nüfustaki dört kişiden birinin Afrikalı olacağı kaydedildi. Ayrıca Afrika'nın 10 yıl içinde 110 milyon kişilik yeni istihdam alanı oluşturması gerektiği, geçen 10 yılda sadece 37 milyon kişilik istihdam alanı açıldığı aktarıldı.
AB, mülteci almayan ülkelere soruşturma açacak
TPP, yoluna ABD'siz devam edecek Pasifik Okyanusu’na kıyısı bulunan ülkelerinin ticaret bakanları, Trans Pasifik Ortaklığı (TPP) ticaret anlaşmasını ABD olmadan sürdürme konusunda mutabık kaldı. Yeni Zelanda Ticaret Bakanı Todd McClay, ABD'nin TPP ticaret anlaşmasından çekilmesinin ardından, kapılarının diğer ülkelere açık olduğunu belirtti. Kapılarının ABD'ye de her zaman açık olduğunu söyleyen McClay, birliğin 11 üyesinin ticaret bakanları tarafından, TPP ticaret anlaşmasıyla ilgili hazırlanan görüş ve önerilerin, kasım ayında Vietnam’da düzenlenecek toplantıda görüşüleceğini kaydetti. McClay, üye ülkelerin, ekonomik ve startejik açıdan anlaşmanın kendileri için önemini değerlendireceklerini ifade ederken, tüm üyelerin, daha geniş çaplı bir anlaşma için birlikte çalışmaya istekli olduğunu sözlerine ekledi. Japonya, ABD, Avustralya, Brunei, Kanada, Şili, Malezya, Meksika, Yeni Zelanda, Peru, Singapur ve Vietnam tarafından şubat 2016'da imzalanan TPP, Pasifik Okyanusu’na kıyısı bulunan 12 ülke arasındaki ticari sınırlamaların kaldırmasını ve serbest ticaretin kolaylaştırılmasını öngörüyordu. 10
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopulos, 160 bin sığınmacının dağıtılmasını öngören mekanizmada yer almayan üye ülkeler hakkında soruşturma başlatılacağını açıkladı. Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Fransa'nın Strazburg kentinde yapılan oturumunda
konuşan Avramopulos, “Dayanışma sadece birkaç üye ülkenin sorumluluğu olamaz. Ortak hedef, tüm üye ülkelerin sisteme orantılı ve adil bir şekilde katkı vermesi” dedi. AB ülkelerinin, 160 bin sığınmacıyı kota sistemiyle Birlik ülkelerine dağıtılmasını öngören mekanizmada yer almasının hukuki ve ahlaki görevi olduğunu hatırlatan Avramopulos, “Söz konusu sistem sadece İtalya ve Yunanistan’ın çıkarlarını değil aynı zamanda tüm AB'nin çıkarına. Kota sistemiyle şu ana kadar yaklaşık 18 bin mülteci yerleştirildi ama bu rakam hedefin çok uzağında” diye konuştu. Bugüne kadar sığınmacı yerleştirmeyen ülkeler arasında Macaristan, Polonya ve Avusturya'nın isimleri zikrediliyor.
Rus halkı Nisan’da harcamalarını yüzde 6,5 azalttı Moskova merkezli araştırma şirketi Romir tarafından yayınlanan “Tüketim donması” başlıklı rapora göre Rus halkının harcamaları son beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Araştırmaya göre günlük harcama miktarı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 6,5 azalırken yıllık gerileme ise yüzde 4,9 oldu. Araştırmada, enflasyondan arındırılmış reel harcamaların ise yıllık bazda yüzde 9 azaldığı, söz konusu seviyenin son 5 yılın en düşük oranı olduğu kaydedildi. Ülkedeki tüm gelir sınıflarında giderlerin azaldığı ifade edilirken, dar gelirli vatandaşların yüzde 11,7'lik düşüşle Nisan ayında harcamalarını en çok kısan kesim olduğu kaydedildi. Ayrıca 2015 yılında
başlayan ekonomik kriz döneminde dahi harcamalardaki kısıntının yıllık yüzde 5,8 seviyesinde kaldığına vurgu yapıldı. Rusya Devlet İstatistik Kurumu (Rosstat) verilerine göre ülkede reel gelirler Mart ayında yıllık bazda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5 azalmıştı.
DÜNYA / MAKALE
Pariteler, döviz kurları petrol ve emtia fiyatları
D DR. CAN FUAT GÜRLESEL
2015 ve 2016 yıllarında doların güçlenmesi dünya mal ticaretindeki talebi ve büyümeyi olumsuz etkiledi. 2017 yılına da güçlü dolar beklentisi ile girildi. Özellikle Trump’ın ekonomideki vaatleri ve ABD Merkez Bankası FED’in 2017 yılında 3-4 faiz artışı yapabileceği beklentisi doları güçlendirdi. Yılın ilk dört ayında Trump rüzgârı zayıflamış bulunuyor. 12
ünya mal ticareti 2015 ve 2016 yıllarındaki daralma ardından 2017 yılında yeniden büyümeye başlamıştır. Yılın ilk çeyrek döneminde dünya mal ticareti geçici verilere göre yüzde 7,5 büyüme göstermiştir. Türkiye’nin ihracatı da benzer bir büyüme içine girmiş bulunmaktadır. 2017 yılında dünya ekonomisinde büyümenin daha yüksek gerçekleşecek olması ile birlikte mal ticaretine yönelik talep de artmaktadır. Bu da dünya mal ticaretindeki büyümeyi desteklemektedir. Bununla birlikte gelir ve talep artışı yanı sıra dünya mal ticareti ile Türkiye’nin ihracatını etkileyen pariteler, döviz kurları ile petrol ve emtia fiyatlarında önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Öncelikle paritelerde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. 2015 ve 2016 yıllarında doların güçlenmesi dünya mal ticaretindeki talebi ve büyümeyi olumsuz etkilemişti. 2017 yılına da güçlü dolar beklentisi ile girilmişti. Özellikle Trump’ın ekonomideki vaatleri ve ABD Merkez Bankası FED’in 2017 yılında 3-4 faiz artışı yapabileceği beklentisi doları güçlendirmişti. Yılın ilk dört ayında Trump rüzgârı zayıflamış bulunmaktadır. Ancak FED’den 2017 yılında 3 veya 4 faiz artışı beklentisi korunmaktadır. Buna rağmen küresel mali piyasalarda dolar korkulduğu kadar değer kazanmamaktadır. Bunda küresel mali yatırımcıların spekülatif olmayan yatırımlara ağırlık vermeleri etkili olmaktadır. Yanı sıra Avrupa Birliği’ndeki kritik seçimleri Birlik yanlılarının kazanması da euroyu güçlendirmektedir. Ayrıca Avrupa Birliği’nde Eylül ayındaki Almanya seçimleri sonrası Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişlemeden çıkış stratejisini açıklaması beklentisi artmaktadır. Bu da euroyu desteklemektedir. Euro güç
biriktirmektedir ve 1,10 paritesi yıl için ortalama yeni bir denge seviyesi olabilecektir. Türk Lirası 2016 ve 2017 yılında en çok değer kaybeden para birimi olmayı sürdürmektedir. Değer kaybı daha çok Türkiye’nin kendi koşulları nedeniyle ortaya çıkmıştır. 2017 yılının Nisan ayında ise Türk Lirasında göreceli bir değerlenme yaşanmaktadır. Bu değerlenmenin önemli bir nedeni küresel mali koşullar içinde yumuşama ve gelişen ülke paralarına yönelik artan taleptir. Bir diğer neden ise Merkez Bankası’nın faiz artışlarıdır. Önümüzdeki aylarda ise Türk Lirası üzerindeki değer kaybı baskısı sürecektir. Bir başka deyişle ekonomi dışı risklerde çok önemli sürpriz bir iyileşme olmaz ise dolar kuru 3,50 TL, euro kuru da 3,80 TL altına inemeyecektir. Merkez Bankası’nın olası yeni faiz artışları ise ancak kurları bu seviyelerde tutmaya yardımcı olabilecektir. 2017 yılının ilk aylarında petrol üreticisi ülkelerin uzlaştıkları üretim kısıtlaması etkili olmuş ve petrol fiyatları 55-60 dolar arasına yükselmişti. Yılsonuna kadar da fiyatların bu aralıkta dalgalanacağı öngörülmekteydi. Ancak ABD’nin yeni enerji politikası çerçevesinde petrol üretimini hızla artırması petrol fiyatlarını yeniden 50 doların altına çekmiştir. ABD’nin üretim artışını sürdürmesi ve petrol üreticisi ülkelerin 25 Mayıs tarihli zirvede yeni bir üretim kısıtlamasına gitmemeleri halinde petrol fiyatları zayıflamaya devam edecektir. Metal ve diğer emtia fiyatları da özellikle Trump yönetiminin yüksek kamu yatırımları ve hızlı büyüme vaatleri ile yeni yılın başında yükselmişti. Ancak Trump rüzgârının zayıflaması ile birlikte emtia fiyatları da durağanlaşmış bulunmaktadır. Yılın geri kalanında da muhtemelen durağan kalmaya devam edecektir.
8
B D
10. yıl
%100
“Ar-Ge ve İnovasyon” yönet�m�nde l�der, özgün ve küresel danışmanlık ş�rket�...
398
Müşteri Referansı
Ar-Ge Merkezi Başarı Oranı
10.
80+
Başarılı İhracat Destekleri Projesi
784
Başarılı TEYDEB Proje Sayısı
YIL
200+ Ar-Ge ve İnovasyon Eğitimi
İSTANBUL
77
KOCAELİ
0 216 325 83 89
40 BURSA
6 Mühendis Çalışan
İZMİR
bilgi@etkinproje.com
Ar-Ge Merkezi Referansı
ANKARA
Farklı Lokasyonda Hizmet İstanbul Gebze Bursa İzmir Ankara Londra
LONDRA
www.etkinproje.com
DOĞU - BATI / YEŞİL PASAPORT
İhracatçılardan yeşil pasaporta büyük ilgi Yıllık 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan firma yetkililerine verilen yeşil pasaport için 45 günde 2 bin 142 başvuru yapıldı. İhracatçının yeşil pasaportla vizesiz seyahat özgürlüğüne kavuştuğu 128 ülkenin Türkiye’nin toplam ihracatı içinde payı, 2016’da 110 milyar dolarla yüzde 78 olarak kayda geçti. ABD, İngiltere, Kanada, Hindistan gibi 64 ülkeye ihracat ise 29 milyar dolarla yüzde 21 seviyesinde gerçekleşti.
Uzakdoğu pazarı için büyük kolaylıklar getirecek
T
ürk vatandaşlarına vize uygulayan pazarlarda ihracatı artırmak amacıyla yıllık 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan firmaların temsilcilerine verilmesi öngörülen hususi damgalı pasaport (yeşil pasaport) almak için 45 günde 2 bin 142 başvuru gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Mart 2017’de Denizli’de katıldığı toplu açılış töreni sonrası belirlenen ihracatçılara yeşil pasaportlarını vermesiyle başlayan uygulamaya ihracatçının ilgisi yoğun oldu. Son 3 takvim yılında yıllık ortalama ihracatı 1-10 milyon dolar olan firmalara 1, 10-25 milyon dolar olanlara 2, 25-50 milyon dolar olan firmalara 3, 50-100 milyon dolar olan firmalara 4, 100 milyon dolar üzerinde ihracatı olan olanlara ise 14
5 hususi damgalı pasaport imkanı tanınan uygulamadan yaklaşık 17 bin kişinin yararlanması hedefleniyor. Firmaların bağlı bulundukları ihracatçı birliklerine başvurarak süreci başlattıkları yeşil pasaportta 8 Mayıs 2017 itibarıyla 2 bin 142 pasaport için dosya açıldı. Süreci tamamlayan bini aşkın ihracatçının yeşil pasaportunu kullanmaya başladığı belirtildi. İhracatçının yeşil pasaportla vizesiz seyahat özgürlüğüne kavuştuğu 128 ülkenin Türkiye’nin toplam ihracatı içinde payı, 2016’da 110 milyar dolarla yüzde 78 olarak gerçekleşti. İhracatçı vize kolaylığı sayesinde Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı Almanya, Irak, İtalya, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, İran, İsrail, Mısır gibi ülkelere vizesiz seyahat etme imkanı buldu. Yeşil pasaporta vize isteyen
Ege İhracatçı Birliklerinden yeşil pasaport için en yoğun talebin olduğu Maden İhracatçı Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, birlik genelinde 200’e yakın, maden sektöründe ise 30 firmanın yeşil pasaport başvurusunda bulunduğunu kaydetti. Başvuruların bir iki hafta içinde sonuçlandığını, ihracatçının büyük bölümünün pasaportlarını kullanmaya başladığını dile getiren Kaya, birliğe bağlı firmalardan bin 100 kişinin pasaport imkanından yararlanmasını beklediklerini ifade etti. Bu uygulamanın özellikle vize konusunda zorlukların yaşandığı Uzakdoğu ülkeleri için büyük kolaylıklar getireceğine işaret eden Kaya, şöyle konuştu: “Vize sorunu nedeniyle Çin’de, Singapur’da çok sayıda hızlı yanıt verilmesi gereken projeyi elimizden kaçırdık. Bundan böyle
ihracatçı artık akşam karar verip sabah yola çıkabilecek. Rekabet ettiğimiz ülkelerdeki işadamlarıyla şartları eşitledik. İhracata sağlanan maddi desteklerin yanına eklenen bu kolaylığın ihracatımıza net getirilerinin olacağını düşünüyoruz.”
İhracatçıya önemli rahatlık getirdi İlk yeşil pasaportu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden alan Akça Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Akça ise Türkiye’de ihracat yapmaya çalışan tüm firmaların mutlaka vize sorunu yaşadığını, bu uygulamanın ihracatçıya önemli rahatlık getirdiğini söyledi. Akça, “İhracat yaparken işimiz artık daha kolay çünkü özellikle bazı ülkeler bilerek ihracatçıya zorluk çıkarıyordu. Yeşil pasaportla bunları aşma imkanı yakaladık” diye konuştu.
65
BÜYÜME / RAPOR
Türkiye'nin elektrik ithalat faturası yüzde 36 azaldı Son dönemde elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmesi, ithalat faturasının azalmasında etkili oldu. Türkiye'nin elektrik ithalatı, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 azalarak 30 milyon 594 bin 671 dolara düştü. Geçen yılın Ocak-Mart döneminde Yunanistan, Bulgaristan ve Azerbaycan'dan toplam 946 milyon 218 bin kilovatsaat elektrik alındı. 2017'nin aynı döneminde bu ülkelerden alınan elektrik miktarı yüzde 46 azalarak 504 milyon 443 bin kilovatsaate geriledi. Geçen yıl Ocak-Mart döneminde elektrik ithalatı için 48 milyon 87 bin 518 dolar ödenirken, 2017'nin aynı döneminde bu rakam yüzde 36 azalışla 30 milyon 594 bin 671 dolara geriledi.
16
“Enflasyonu düşürecek tedbirler hazır” Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, gıda enflasyonunu düşürecek ilave tedbirleri yakın zamanda devreye sokacaklarını açıkladı. Şimşek, “Bu kapsamda bakliyat gibi talebin kısmen de olsa ithalat ile karşılandığı ürünlerde kapsamlı bir üretim planlaması yapıldı. Başta sera teşvikleri olmak üzere taze meyve-sebze üretimini teşvik eden uygulamalar da yeni bir strateji çerçevesinde devreye girecek” dedi. Şimşek, bir yandan orta ve uzun vadeli bakış açısıyla üretimi artırmayı, üretimde sürdürülebilirliği ve gıda arz zinciri üzerindeki yapısal sorunları gidermeyi hedeflediklerini, diğer yandan enflasyonda işlenmemiş gıda kaynaklı kısa vadeli risklere odaklandıklarını kaydetti. Şimşek, hububat ve kırmızı et üretiminde artış görüldüğüne dikkati çekerek, bakliyat gibi talebin kısmen de olsa ithalat ile karşılandığı ürünlerde ise kapsamlı bir üretim
MEHMET ŞİMŞEK Başbakan Yardımcısı
planlaması yapıldığını ve bakliyat üretiminin yapılacağı havzaların belirlendiğini bildirdi. Taze meyve-sebze üretimini teşvik eden uygulamaların da başta sera teşvikleri olmak üzere, yeni bir strateji çerçevesinde devreye gireceğine işaret eden Şimşek, “Üretim artışı hedefleyen projeler sonuç verdikçe gıda enflasyonu kaynaklı risklerin de sınırlanması öngörülüyor” değerlendirmesinde bulundu.
Sanayide ciro artışı sürüyor Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayına ilişkin Sanayi Ciro Endeksi verilerini açıkladı. Sanayi Ciro Endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,2 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayinin alt sektörleri incelendiğinde; 2017 yılı Mart ayında bir önceki aya göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0,6 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,2 artış kaydetti. Sanayi ciro endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 26,4 yükseldi. Takvim etkisinden arındırılmış
sanayinin alt sektörleri incelendiğinde; 2017 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 31,5 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 26,2 arttı. 2017 yılı birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış toplam sanayi ciro endeksinde yüzde 11,9 artış yaşandı. Takvim etkisinden arındırılmış toplam sanayi ciro endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 24,4 arttı.
Enflasyon beklentisi 25 baz puan arttı Merkez Bankası Beklenti Anketinde cari yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 9,53'e yükseldi. Beklenti bir önceki anket döneminde yüzde 9,28 seviyesindeydi. Ankette 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 8,27 iken, bu anket döneminde yüzde 8,41 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 7,87 ve yüzde 7,93 olarak gerçekleşti. 2017 yılı cari işlemler açığı beklentisi, bir önceki anket döneminde 35,7 milyar dolar iken, bu anket döneminde 35,6 milyar dolara geriledi. 2018 yılı cari işlemler açığı beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 38,5 milyar dolar ve 38,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bir önceki anket döneminde yüzde 3,0 olan büyüme beklentisi bu anket döneminde yüzde 3,2'ye yükselirken, 2018 yılı büyüme beklentisi ise değişmeyerek yüzde 3,7 olarak kaldı. Yıl sonu dolar kuru beklentisi 3,84’ten 3,80 TL’ye gerilerken, 12 ay sonrası dolar kuru beklentisi ise değişmeyerek 3,94 TL olarak kaldı.
Konut satışları Nisan ayında yüzde 7,6 oranında arttı Türkiye genelinde konut satışları Nisan'da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,6 oranında artarak 114 bin 446 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 20 bin 66 konut satışı ve yüzde 17,5 ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u, 13 bin 364 konut satışı ve yüzde 11,7 pay ile Ankara, 7 bin 170 konut satışı ve yüzde 6,3 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 4 konut ile Hakkari, 8 konut ile Ardahan ve 18 konut ile Şırnak oldu. Nisan’da yabancı-
lara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artarak bin 624 oldu. Yabancılara konut satışlarında, ilk sırayı 571 ile İstanbul aldı. İstanbul'u 385 konut ile Antalya, 109 konut ile Bursa, 97 konut ile Trabzon, 69 konut ile Yalova ve 65 konut ile Ankara izledi. Irak vatandaşları Türkiye’den 245 konut satın aldı. Irak’ı, 185 konut ile Suudi Arabistan, 169 konut ile Kuveyt, 99 konut ile Rusya Federasyonu ve 81 konut ile Afganistan izledi. 17
BÜYÜME / RAPOR
İşsizlik Şubat döneminde yüzde 12,6’ya geriledi Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik oranı Şubat döneminde yüzde 12,6 seviyesine geriledi. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2017 yılı Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 676 bin kişi artarak 3 milyon 900 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1,7 puanlık artış ile yüzde 12,6 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 2,1 puanlık artış ile yüzde 14,8 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 4,7 puanlık artış ile yüzde 23,3 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 1,8 puanlık artış ile yüzde 12,9 olarak gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı 2017 yılı Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 500 bin kişi artarak 26 milyon 956 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 45,3 oldu. Bu dönemde, tarım
sektöründe çalışan sayısı 160 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 340 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 18,7’si tarım, yüzde 19,5’i sanayi, yüzde 6,7’si inşaat, yüzde 55,2’si ise hizmetler sektöründe yer aldı. Önceki yılın
aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,3 puan, hizmet sektörünün payı ise 0,2 puan artarken, sanayi sektörünün payı 0,4 puan azaldı. İnşaat sektörünün payı ise değişim göstermedi.
Sanayi üretimi Mart’ta yüzde 2,8 arttı
12 aylık cari açık 33 milyar dolar
Müezzinoğlu: İstihdamda 1 milyon rakamını geçtik
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayına ilişkin sanayi üretim endeksi verisini paylaştı. Sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 1,3 arttı. Yıla yüzde 1,3 artışla başlayan sanayi üretim endeksi Şubat ayında yüzde 0,4 düşüş göstermişti. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2017 yılı Mart ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 2,1 ve imalat sanayii sektörü endeksi yüzde 1,6 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,1 azaldı. Sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 2,8 arttı. 18
Cari işlemler açığı, Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 666 milyon dolar azalarak 3 milyar 57 milyon dolar oldu. Türkiye, Ocak-Mart döneminde 8,3 milyar dolar açık verirken, on iki aylık cari işlemler açığı 33 milyar 23 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nin 2017 yılı sonunda 37,5 milyar dolar açık vermesi bekleniyor. TCMB'nin değerlendirmelerine göre; Mart ayındaki tabloda, dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 793 milyon dolar azalarak 2 milyar 844 milyon dolara gerilemesi etkili oldu. Net Hata Noksan kalemi ise Mart ayında 1 milyar 147 milyon eksi verdi. İlk 3 aylık dönemde ise 2 milyar 168 milyon dolar para çıkışı yaşandı.
MEHMET MÜEZZINOĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ocak ayında başlatılan istihdam seferberliğinde 1 milyon rakamının ilk dört ayda geçildiğini açıkladı. Yıl sonu için hedeflenen 1,5 milyon istihdam hedefinin yakalanmasında sorun olmadığını belirten Müezzinoğlu, “O yüzden diyoruz ki, önümüzdeki dönemde çalışma hayatında milli seferberliğin ana başlığı iş sağlığı ve güvenliğidir. Uyaracağız, danışmanlık yapacağız, eğitim destekleri vereceğiz ama buna rağmen tedbirini almayan, kurallara uymayan yerlerde de cezai müeyyidelerde merhametli olmak, hani derler ya 'merhametten maraz doğar' diye, burada işte bu anlayışını canlarla kaybediyoruz” dedi.
‘Mutlu Banyo Sırrı’ ‘The Secret Of Happy Bath’ Korkut Yağ Sabun Sanayi Anonim Şirketi, Organize Sanayi Sitesi 869 Sk. No:11 Kuruçay Mevkii EDREMİT / BALIKESİR, Telefon : +90.266.392 13 26 - 56, Fax: +90.266.392 13 26 - 56, Email: info@korkutsabun.co
BÜYÜME / İHRACAT
4 ayda 50 milyar dolar
ihracat T
İM verilerine göre Nisan ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artışla 11 milyar 866 milyon dolar oldu. Atılım yılı ilan edilen 2017 yılının ilk 4 ayında yüzde 6,7'lik ihracat artışı yakalanırken, son 12 aylık ihracat da bir önceki yıla göre yüzde 4 artışla 145 milyar 656 milyon dolara ulaştı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Bu dönemde bazı aylarda takvim
20
etkisinden ötürü ortalamanın üzerinde ya da altında ihracat artışları gördük. Nisan ayı da takvim etkisinin negatif olduğu aylardan biri oldu ve ihracat artışımız ortalamanın altında gerçekleşti. Ayrıca, Nisan ayının ilk yarısında Türkiye'nin referandum gündemine kilitlenmesi de ihracat artışımızı sınırlandıran bir başka unsur oldu” dedi. TİM Başkanı, referandum sonrası Türkiye'nin yönünün
TİM tarafından atılım yılı ilan edilen 2017’nin ilk 4 ayında Türkiye’nin ihracatı 6,7 yükselerek 49 milyar 734 milyon dolara ulaştı. Nisan'da ise yüzde 4 artış yaşayan ihracat 11 milyar 866 milyon dolar oldu. ekonomiye çevrileceğini belirterek “Ülke olarak önemli bir referandumu geride bıraktık. Milletimiz kendi geleceği açısından son derece önemli olan bu değişikliğe kendi iradesi ile kararını verdi. Yılbaşından bu yana gündemimizin ilk sıralarında yer alan bu halk oylamasının sona ermesi ile birlikte Türkiye olarak
yönümüzü ekonomiye çevireceğiz. Belirsizliğin ortadan kalkmasının ardından ertelenen yatırım ve tüketim kararlarının da devreye girmesiyle birlikte, ekonomimizde önemli ölçüde bir canlanma yaşanmasını bekliyoruz. Hükümetimizin de gerek yatırımlara gerekse de ihracatçılara sunmuş olduğu desteklerin de etkileriyle birlikte önümüzdeki dönemde ihracatımızın çok daha güçlü bir şekilde artış yakalayacağına inanıyoruz” diye konuştu.
252 ülkeye ihracat yapıldı Bu yılın başından bu yana dünyanın her köşesinde 252 ülkeye ihracat yapıldığını kaydeden Büyükekşi, ülke grupları bazında yapılan ihracata ilişkin şu bilgileri verdi: “Nisan ayında en önemli ticaret partnerimiz olan AB'ye ihracatımız yüzde 3,2 artış yakaladı. Yılbaşından bu yana ise AB'ye ihracatımız yaklaşık 2,1 milyar dolar artış gösterdi. Yani, bu dönemde toplam ihracat artışımızın yarısına yakını Avrupa Birliği ülkeleri kaynaklı oldu. AB'den sonra ihracat artışımıza en büyük katkıyı sunan Kuzey Amerika'ya ihracatımız yüzde 28,7 gibi çok güçlü bir artış yakaladı. Bu artışta ABD'ye olan ihracatımızın yüzde 26,7 artması etkili oldu. Nisan'da Ortadoğu ülkelerine ihracatımız ise Irak'a olan ihracatımızın toparlanmasıyla birlikte yüzde 8,5 artış kaydetti. Diğer taraftan, yılbaşından bu yana ihracatımızın azaldığı Afrika ülkelerinde Nisan ayında da yüzde 5,8 ihracat kaybı yaşadık” dedi. Ülke bazında ise nisan ayında en dikkat çekici artışların Malta, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kanada'da yakalandığını vurgulayan Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkelere ihracat sırasıyla yüzde 351, yüzde 99 ve yüzde 50 artış kaydetti. Bu ülkelerin yanı sıra yılbaşından bu yana yüzde 50'nin üzerinde ihracat artışı yakaladığımız Çin'e ihracatımız nisan
ayında da yüzde 38,3 ile artışını sürdürürken, en önemli ihracat pazarlarımızdan olan Irak'a olan ihracatımız da nisan ayında yüzde 22,8 ile güçlü bir şekilde artmaya devam etti. Diğer taraftan, Rusya'ya ihracatımız ise yüzde 5,4 ile artış kaydetti. Böylelikle, Rusya'ya ihracatımız ilk 4 ayda yüzde 29,6 artış yakalamış oldu.”
Sakarya’dan ihracata büyük destek Nisan ayında 47 ilin ihracatı artarken, 33 ilin ihracatında ise gerileme yaşandı. Artış yaşayan iller arasında en dikkat çekici gelişme Sakarya ilinde yaşandı. Önemli otomotiv ihracatçısı illerden olan Sakarya'nın ihracatı nisan ayında yüzde 179,3 artış kaydetti. İlk dört aylık dönemde ise Sakarya'nın ihracatı 1,7 milyar dolar oldu. Sakarya, söz konusu dönemde tek başına ülke ihracat artışının yaklaşık dörtte birini gerçekleştirmiş oldu. Sakarya gibi güçlü ihracat artışı yakalayan bir diğer il ise Elazığ oldu. Elazığ'ın ihracatı nisan ayında yüzde 375,1 artarken, yılbaşından bu yana artış oranı yüzde 330,8 oldu. TİM Başkanı Büyükekşi, “Bizleri sevindiren bir diğer gelişme ise adı terörle anılan illerimizin yakaladıkları ihracat artışları oldu. Nisan ayında Şırnak, Hakkari ve Van'ın ihracatları sırasıyla yüzde 19,8, yüzde 65,4 ve yüzde 109,5 artış kaydetti. Bölgemizde huzurun tesis edilmesiyle birlikte
ekonomik aktivitenin hızlanıyor olması ve bunun ihracatımızı da artırıcı etki yaratması bizler açısından son derece önemli” diye konuştu.
Biz Türkiye ekonomisine inanıyor güveniyor ve kazanıyoruz Büyükekşi, Türkiye'nin dostlarının Türkiye'yi dünyaya anlattığı imaj kampanyasına ilişkin olarak da şu açıklamalarda bulundu: “İmaj kampanyamıza ilişkin çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Türkiye'nin dostları Türkiye'yi dünyaya anlatıyor. Türkiye'de faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey temsilcileri, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Türkiye ekonomisi hakkındaki asılsız spekülasyonlara karşı kameraların karşısına geçtiler ve gerçekleri olanca açıklığıyla söylediler. Dediler ki; 'Biz Türkiye ekonomisine inanıyor güveniyor ve kazanıyoruz. Biz burada kendi hikâyemizi yazdık, sizde gelin ve kendi hikâyenizi keşfedin.' Bugün yedi büyük hedef pazarımızda gerçekleştirmeye başladığımız kampanya Türkiye ile hesabı olan bazı çevrelerde infial yaratmış durumda. Bizimle birlikte yola çıkan markalara saldırıyorlar. Bu saldırılar karşısında gayet sağduyulu açıklamalar yapan dostlarımızın açıklamalarını çarpıtarak haber yapıyorlar. Amaçları siyasi sonuçlar doğurmak.
MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı “Nisan ayında en önemli ticaret partnerimiz olan AB'ye ihracatımız yüzde 3,2 artış yakaladı.”
NISAN AYINDA EN ÇOK IHRACAT YAPTIĞIMIZ 5 ÜLKE ALMANYA
1,1
MiLYAR
$
İNGİLTERE
729 $
MiLYON
ABD
717 $
MiLYON
IRAK
673 $
MiLYON
İTALYA
693 $
MiLYON
21
BÜYÜME / İHRACAT ÇELIK SEKTÖRÜNDE DIKKAT ÇEKICI ARTIŞ Nisan ayında ihracatın sektörel yapısına bakıldığında, genel ihracat artışına en güçlü desteği çelik, otomotiv, madencilik ve mücevher sektörleri verdi. Nisan ayında çelik sektörü ihracatı hammadde fiyatlarındaki artışın da etkisiyle 326 milyon dolar artış göstererek sanayi sektörleri arasındaki oransal bazda en güçlü artışı kaydetti. Otomotiv ihracatı 253 milyon dolar, madencilik sektörü ihracatı 112 milyon dolar ve mücevher sektörü de 100 milyon dolar artış kaydetti. Tarım sektörü ihracatı ise yüzde 1,3 düşüş gösterdi. Diğer taraftan, nisan ayında Hazır giyim sektörü ihracatının baz etkisi sebebiyle yüzde 11,1'lik kayıp yaşaması, ihracat artışını sınırlayıcı etki yarattı.
22
Ancak, hiç kimse temelleri gayet sağlam olan ekonomimiz hakkında yaratmayı arzu ettikleri gerçek dışı tedirginlikle bizleri ve dostlarımızı korkutamaz. Yaklaşık bir ay önce gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında dile getirdiğimiz gibi; bu kampanya, daha geniş kitlelere ulaşabilmek adına yeni CEO'ların da ekleneceği dinamik bir kampanya. Çekilen ya da eklenmek isteyen firmaların olması normal. Biz kampanyamıza başlarken, ülkemizde faaliyet gösteren 16 yabancı şirketin üst yöneticileri ile çekimlerimizi tamamlamıştık. Ancak, sonrasında bazı firmalar bu kampanyada biz de yer almak istiyoruz dediler. Şu an görüşmelerin devam ettiği firmalar da var. Daha geniş bir aile olarak yabancı dostlarımızın ağzından ülkemizi ve barındırdığı potansiyeli anlatmaya devam edeceğiz.”
AB ülkeleri ile ticari ilişkilerimizin mevcut durumdan etkilenmeyeceğini öngörüyoruz AB ile ilişkiler konusuna da değinen TİM Başkanı “Avrupa Birliği ülkelerinden ve kurumlarından zaman zaman bizleri şaşırtan, bizleri üzen, beklemediğimiz yorumlar, tepkiler ve kararlar geliyor. Bunlara hiç katılmıyor ve yanlış buluyor olsak da, Avrupa Birliği bizim demokratikleşme ve
hukukun üstünlüğü başta olmak üzere birçok konuda ortak gelecek planı kurduğumuz bir yapı. Türkiye'nin kalkınma çabalarında örnek aldığımız, kendimize hedef olarak belirlediğimiz bir yapı. Diğer yandan en büyük ticaret ortağımız ve en fazla yabancı yatırım aldığımız ülkeler de Avrupa Birliği ülkeleri. Dolayısıyla, kendimize çıpa olarak belirlediğimiz Avrupa, hem siyasi, hem hukuki, hem ticari olarak Türkiye’nin en önemli partneridir. Hepimizin malumu, gelişmiş ekonomilerde siyaset ile ticaret birbirine karışmıyor. Siyasi sorun yaşadığımız İsrail'e ihracatımız son yıllarda kararlı bir şekilde artarken, Rusya, Irak ve Mısır ile siyasi sorunlar yaşadığımızda ihracatımızda önemli düşüşler gördük. Gelişmekte olan ülkeler ticareti siyasi bir koz olarak kullanma eğilimde iken, gelişmiş ekonomilerde iki olgu arasında kalın bir çizgi var. Buradan hareketle, AB ülkeleri ile ticari ilişkilerimizin mevcut durumdan etkilenmeyeceğini öngörüyoruz. Kaldı ki AB nasıl ki Türkiye'nin en önemli ticari partneri ise,
ülkemiz de AB ülkeleri için en önemli ihracat kapılarından biri. Bu düşüncelerle bir süredir görüşmeleri devam eden Gümrük Birliği'nin Güncellenmesi konusunda da önemli adımlar atıldı. Yani AB ile yaşanan siyasi sorunların ihracatımız üzerinde olumsuz bir etki yaratmasını beklemiyoruz” dedi.
Türk Lirası ile ihracat yüzde 133 arttı Türk Lirası ile ihracat, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 133 artarak yaklaşık 1,5 milyar dolardan 3,6 milyar dolara yükseldi. Dış ticarette bu yılın ilk çeyreğinde (OcakMart) gerçekleştirilen ihracat 37,9 milyar dolara yaklaşırken, ithalat 50,4 milyar dolar oldu. Çeyrek bazında değerlendirildiğinde Türk Lirasıyla ihracatta rekor kırıldı. Geçen yılın ilk çeyreğinde 34,7 milyar dolarlık ihracatın yüzde 4,4'ü Türk Lirası ile gerçekleştirilirken, bu oran 2017'nin aynı döneminde yüzde 9,4 olarak kayıtlara geçti. İthalatta Türk Lirası kullanımı ise bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 20 artarak yaklaşık 3,8 milyar dolara çıktı.
2017 / NİSAN AYI İHRACAT RAKAMLARI
İhracat Nisan'da %4 arttı! 2017 Nisan ayında ihracat
Son 12 aylık dönemde (Mayıs-Nisan)
• 11 milyar 866 milyon $
• 145 milyar 656 milyon $
• %4 artış
• %4 artış ÜLKELER
ALMANYA
İNGİLTERE
ABD
1,1 milyar $
729 milyon $
717 milyon $
%5,4 azalış
%3,6 azalış
ÜLKE GRUPLARI
%28,2 artış
SEKTÖRLER
AB Ülkeleri
Otomotiv
%3,2 artış
%12,4 artış
5,7 milyar $
2,3 milyar $
Orta Doğu
Hazırgiyim Konfeksiyon
2,3 milyar $
1,4 milyar $
%9,3 azalış
%11,1 azalış
Kimyevi Maddeler
Afrika
939 milyon $
1,2 milyar $
%12,1 azalış
%0,1 artış
İLLER
İSTANBUL
5,1 milyar $ %1,6 artış
BURSA
1,2 milyar $ %2,5 artış
KOCAELİ
1,0 milyar $ %18,2 artış 23
BÜYÜME / EĞİLİM ANKETİ
İlk 6 ayda 100 bin istihdam artışı İhracatçı Eğilim Araştırması 2017 1. çeyrek gerçekleşme ve 2. çeyrek beklentilerini açıklayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Araştırma, firmaların 1. çeyrekte 44 bine yakın yeni istihdam yarattığına işaret ediyor. Yılın ilk yarısında 100 bin rakamını aşacağımıza inanıyoruz” dedi. Büyükekşi, Haziran sonu dolar kuru öngörüsünün 3,72 olduğunu söyledi.
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İhracatçı Eğilim Araştırması 2017 1. Çeyrek Gerçekleşme ve 2. Çeyrek Beklentilerini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katıldığı basın toplantısıyla açıkladı. 18 Mayıs’ta Florya Şazeli Restaurant’ta açıklanan basın toplantısına; TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, TİM Başkan Vekili Süleyman Kocasert ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Araştırma sonuçlarını açıklayan TİM 24
Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Araştırmamıza katılan firmalardan elde ettiğimiz verilere göre yaptığımız hesaplamalar, 1. çeyrekte yüzde 2 civarında bir istihdam artışı gösteriyor. Bu da ilk çeyrekte ihracatçılarımızın 44 bine yakın yeni istihdam yarattıklarına işaret ediyor” diye konuştu.
Mayıs ayı ihracat artışı yüzde 15’e yakın olacak Basın toplantısında çeşitli değerlendirmelerde bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Mayıs ayında
ihracat artışı yüzde 15’e yakın bir oranla gerçekleşecek” dedi. 2017 1. Çeyrek Büyüme rakamının yüzde 4'e çıkmasının beklediğini
ifade eden Zeybekci, “3 yıl aradan sonra ihracatın büyümeye net katkısı olacak. Büyümede 1,5 puan payı olacak” diye konuştu.
Hedef Ülkeler ABD Almanya
Rusya Fransa İngiltere %0
%1
%2
%3
%4
%5
%6
%7
%8
%9
%10
Üretim ve İhracatta Gelişmeler 2017Q1'de 2016Q4'e göre %100 %90 %80 %70 %60 %50 %40 %30 %20 %10 %0
%45
%48
%27
%23
Üretim
İhracat
Azaldı Mayıs ayı sonunda Rusya ile Türkiye arasındaki ticarette hiçbir engel kalmayacağını söyleyen Zeybekci, “Domates sembol haline geldi. Bildiğini gibi Rusya kendi domates üretimini yapmak istiyor” dedi. Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinde ABD Ticaret Temsilcisi ile bir araya gelme kararı alındığını belirtti.
Kalifiye personel bulma sıkıntısı yaşıyoruz Araştırma sonuçlarını açıklayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Araştırmamıza katılan firmalardan elde ettiğimiz verilere göre yaptığımız hesaplamalar, 1.çeyrekte yüzde 2 civarında bir istihdam artışı gösteriyor. Bu da ilk çeyrekte ihracatçılarımızın 44 bine yakın yeni istihdam yarattıklarına işaret ediyor” diye konuştu. Araştırmaya katılan firmaların yarıya
Aynı kaldı
Arttı
yakınının 2. çeyrekte istihdamlarını daha da arttıracaklarının söylenebileceğini ifade eden Büyükekşi, “Dolayısıyla 44 bin rakamı daha da yukarı çıkacak. Yılın ilk yarısında 100 bin rakamını aşacağımıza inanıyoruz” dedi. Firmalara neden istihdamlarını daha da fazla artıramadıklarının sorulduğunu aktaran Büyükekşi, “En önemli sorun olarak kalifiye personel bulma sorunu karşımıza çıkıyor. Meslek liselerinde ve üniversitelerde alınan eğitim kalitesinin artırılması, istihdamı da doğrudan etkileyecek etmenler olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
Yeni pazarlara girme oranı oldukça iyi düzeyde Araştırmaya katılan firmaların yarısının birinci çeyrekte yeni bir pazara girdiklerini söylediğini anlatan Büyükekşi, “Yeni pazarlara girme oranı ol-
NİHAT ZEYBEKCİ Ekonomi Bakanı
Ekonomi Bakanı Zeybekci, “Mayıs ayında ihracat artışı yüzde 15’e yakın bir oranla gerçekleşecek. 3 yıl aradan sonra ihracatın büyümeye net katkısı olacak. 1. çeyrek büyümesinde 1,5 puan payı olacak” dedi.
dukça iyi düzeyde” dedi. 2. çeyrekte hedeflenen ilk 4 bölgenin Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Amerika olduğunu belirten Büyükekşi, “En fazla hedeflenen ilk 3 ülke ABD, Almanya ve Rusya oldu” değerlendirmesinde bulundu.
Haziran sonu dolar kuru öngörüsü 3,72 Firmaların haziran sonunda dolar kurunun 3,72, Euro kurunun ise 3,99 olacağını öngördüğünü söyleyen Büyükekşi, “Yani firmalarımız, verdikleri tekliflerde, ihracat faaliyetlerinde bu öngörü ile hareket ediyorlar. Bunun yanında 2. çeyrekte enflasyonun tek haneli rakamlara düşeceğini büyümenin ise yüzde 3 civarında geleceğini öngörüyorlar” dedi.
Büyükekşi, şunları söyledi: “Firmalarımızın yüzde 11’i herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını ilettiler. En önemli sorun olarak ise döviz kurlarındaki oynaklık karşımıza çıkıyor. Bunu teşviklerin yetersizliği, hammadde ve aramalı fiyatları ve lojistik maliyetleri takip ediyor. Hedef ülkelerle yaşanan siyasi sorunların ise ihracatçılarımızın yaklaşık dörtte birini etkilediğini görüyoruz. Bunun yanında firmalarımızın ciddi bir şekilde KDV iadesi sorunu yaşadıklarını görüyoruz. Bunu biz daha önce Maliye Bakanımız ile görüştük. Bu alanda ciddi iyileşme de sağlandı."
Sorunlar arasında KDV iade ödemeleri var Araştırmaya katılan firmaların gündeme getirdiği başlıca sorunları da aktaran 25
DÜNYA / MAKALE
İhracatçılarımız sadece ekonomik cephede mücadele etmiyor…
S ALİ SAYDAM Bersay İletişim Grubu Yönetim Kurulu Onursal Başkanı
Türkiye’nin algısının kendi iş hedefleri için büyük önem taşıdığını tespit eden ihracatçılar, bu konuda da sorumluluk almaları gerektiğini gördüler ve Ekonomi Bakanlığının koordinasyonunda TOBB ile bir araya gelerek çok etkili ve akıllı bir iletişim çalışmasına önayak oldular.
erbest piyasa ekonomisinin en karakteristik özelliği rekabettir. Rekabet konusunda ihracatçılarımızın yılların içinden biriktirerek geldikleri ciddî tecrübeleri mevcuttur. Öte yandan bir konuda zaman zaman hayli hazırlıksız yakalanabilmektedirler… ‘Yumuak Güç’ (Soft Power) konusunda ülkemize karşı yürütülen saldırılar özellikle 15 Temmuz’dan sonra katlanarak artmış ve referandum öncesinde Türkiye’nin bazı ‘aydın’ geçinen ecnebi hayranı unsurlarınca desteklenerek zirve noktasına ulaşmıştır. Bu konuda devreye sokulan fitne ve iftiranın ne boyuta gelebildiğini gün ışığına ayan beyan çıkarmış olan bir örneği burada anmakta yarar vardır. Bilindiği üzere, Türkiye’nin algısının kendi iş hedefleri için büyük önem taşıdığını tespit eden ihracatçılar, sorumluluk almaları gerektiğini gördüler ve TOBB ile bir araya gelerek etkili ve akıllı bir iletişim çalışmasına önayak oldular. Türkiye’nin aslında algılatılmak istenenin tersine asude ve verimli bir ülke olduğunu uzun yıllardır memleketimizde yaşayan ve çalışan yöneticilerin anlatmasının daha etkili olacağı düşünüldü ve pek çok yerel ve global CEO’nun görüşlerinden oluşan bir dizi TV filmi ve basılı mecra tanıtımı oluşturuldu. Filmlerin gösterilmesiyle yabancı medya devreye girdi ve firmaların üst yönetimleri üzerinde baskı kurarak çekilmeleri için onları zorlamaya başladı. Dayanakları da yıllardır körükledikleri Erdo¤an ve Türkiye Dümanlı¤ı idi. Nasıl Hayır kampanyasına destek verdiler, turizm endüstrimizi çökertmeye çalıştılar ise, şimdi de Türkiye’ye bir nebze nefes aldıracak bu iletişim çalışmasını engelleyerek Türkiye’nin soluğunu iyice kesmeyi hedefliyorlardı. Bu işin başını çekenlerden biri, Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ)
Avusturya temsilcisi Christian Geinitz idi… Yabancı CEO’ların “Türkiye'ye gel, sen de kendi hikâyeni kefet!” mesajını verdikleri kampanyaya katılan markaların merkezlerini arayarak onları çekilmeye zorlamakla kalmadı, bir de görevinin şehvetine kapılıp bir sahtekârlık (!) hikâyesi uydurdu. TV’lerde ve yazılı basında yer alan çalışmaların yanı sıra yabancı basında aynı doğrultudaki ifadelerle yer alacak içeriklerin de üretilmesi, kampanyanın bir parçasını oluşturuyordu. Bu çerçevede Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi, DEinternational Servis Hizmetleri A. Genel Müdürü Frank Kaiser ile yapılmış ve Türkçesi Turkishtime dergisinde yayınlanmış bir röportaj, FAZ'da da yayınlanınca, Geinitz hemen devreye girdi… Röportajı yapıp yayınlatmış olanlardan görüş almadan, diğer taraftan birkaç kişiyle görüşüp, onların birbirini tutmayan ifadelerine dayanarak “Bu röportaj sahtedir! Hiçbir zaman yapılmamıtır!” diye bir makale kaleme aldı. Türkiye’deki işbirlikçi medya ve eamet tellâlları hemen olayın üstüne atladılar. Haberi yaymaya çalıştılar. Sonra da anlaşıldı ki, esas sahtekârlar, röportajın sahte olduğunu iddia edenlerdi ve konu adalete taşınacaktır. Ancak şu biline ki, Ekonomi Bakanlığı’nın liderliğinde TİM - TOBB kampanyasından son derece rahatsız olan bu makale, Türkiye ve Erdoğan düşmanlığını körüklemeyi sürdürmek için her yola başvuracaktır. Kıssadan hisse: İhracatçılar sadece kendi işlerini çok iyi yapmakla kalmayacaklar, aynı zamanda Türkiye markasının doğru algılanması için de çaba harcayacaklardır. Bu ise her türlü melanete ve fitneye karşı hazırlıklı olmakla mümkündür.
26
erba
ERBA SU ÜRÜNLERİ İTHALAT İHRACAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Dış Ticaret Ofisi : Plevne Bulvarı No: 12 D: 11 Alsancak-İZMİR www.erbaseafood.com İşleme Tesisi: Tolca Köyü, Hüyük 42690 KONYA T: + 90 332 547 43 92 - 48 38 - F: + 90 332 547 45 05 www.callut.com
BÜYÜME / MAKALE
Fiyat istikrarı hedefi TCMB'ye iki numara büyük geliyor…
İ PROF. DR. EMRE ALKIN
Merkez Bankaları'nın asli işi finansal istikrardır. Aslına bakılırsa bunu bile tek başına başarması mümkün değildir. Ülkede finansal kurumlarla ilgili düzenleyici otorite ve bu kurumların işleyişini etkileyecek kanunları ve mevzuatı çıkaracak başka kurumlar da var. Özetle, Merkez Bankası'nın herhangi bir görevin sorumluluğunu tek başına üstlenmesi, gerçeklerle örtüşen bir durum değil. 28
ki hafta önce Merkez Bankası ile ilgili bir tartışmanın içinde de buldum kendimi. Kanununa "fiyat istikrarı" vazifesi ekleyerek yıllar önce kendini zora sokan Merkez Bankası, enflasyonun yükselmesiyle beraber artan eleştirilere içerlemiş. Bana öyle dediler. Söyleyenlerin yalancısıyım. "Enflasyonun yükselmesinin sebebi biz değiliz" diye sitem eden TCMB yönetimine birileri hemen şu cevabı verebilir: "Tamam da, kanun öyle demiyor". Fıkra gibi olacak belki ama, burada herkes haklı. Gerçekten de Merkez Bankası birçok gelişmenin hatta basiretsizliğin bir araya gelerek yükselttiği enflasyonun sebebi değil. Ancak, öyle bir kanunu var ki, enflasyonla mücadeleden tek başına sorumlu tutulmuş. Dolayısıyla sürekli başarısız oluyor ve her yılın başında bir önceki yıl neden fiyat istikrarını sağlayamadığını anlatan bir mektubu hükümete gönderiyor. Merkez Bankaları'nın asli işi finansal istikrardır. Aslına bakılırsa bunu bile tek başına başarması mümkün değildir. Ülkede finansal kurumlarla ilgili düzenleyici otorite ve bu kurumların işleyişini etkileyecek kanunları ve mevzuatı çıkaracak
başka kurumlar da var. Özetle, Merkez Bankası'nın herhangi bir görevin sorumluluğunu tek başına üstlenmesi, gerçeklerle örtüşen bir durum değil. Rahmetli babam "yağmasan da gürleyeceksin" derdi bu durumlar için. Yani gücün olmasa da varmış gibi davran anlamında. Günümüzde Merkez Bankaları'nın ulusal para politikası uygulamak veya fiyat istikrarını sağlamak gibi şansları yok. Çünkü böyle bir güçleri de yok. Fed ve ECB bile zorlanıyor. TCMB de icat ettiği faiz türleriyle top çevirmekten öte bir şey yapmıyor aslında. Buradan hareketle Merkez Bankası yönetiminin alınganlık yapmak yerine, önce kanununda bulunan anlamsız görev tariflerinden kurtulması gerekir. Birinci vazifesinin finansal istikrar olduğunu hatırlamalı, ardından büyüme gerçekleşirken fiyat istikrarından vaz geçilmemesi için üzerine düşen vazifeleri hatırlatan bir tarif yapmalı. "Kanunu değiştirirsek Dünya bize ne der?" şeklinde ayağa kalkacaklarını görür gibiyim. Atılan bazı yanlış adımlarda ayağa kalkanlara aldırmayan Türkiye'nin, doğru adımlar atarken de aldırmaması gerekir diye düşünüyorum.
BÜYÜME / E-TİCARET
“E-ticarette çağın gerisinde kalmayacağız” Dünya ile paralel olarak Türkiye’de gelişmeye başlayan elektronik ticaretin geldiği noktayı değerlendirmek ve sektöre yönelik potansiyeli ortaya çıkarmak için Ekonomi Bakanlığı himayesinde, TİM işbirliği ile “Türkiye E-Ticaret Zirvesi” düzenlendi.
E
konomi Bakanlığı himayesinde ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ana desteğiyle gerçekleştirilen Türkiye E-ticaret Zirvesi, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ev sahipliğinde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile sektörün uzman ve deneyimli isimlerinin katılımıyla gerçekleş-
30
tirildi. Zirvede düzenlenen ve TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan’ın moderatörlüğünü yaptığı E-Ticaret Destekleri konulu panelde, E-Glober CEO’su Orkan Aytulun, Kompass Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Pişkin ve Turkish Exporter Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gazel konuşmacı olarak yer aldı.
E-Ticaretin kendi içinde artış hızı var Toplantının açılışında konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, elektronik ticaretin Türkiye'de emekleme aşamasında olduğu yorumunda bulunarak, Türkiye'de başlangıç noktasında bulunan e-ticarette dünyanın geldiği noktanın kaçırılmaması gerektiğine
işaret etti. Zeybekci, şunları kaydetti: "E-ticaretle artık rakip yan komşu değil. Dünyanın herhangi bir yerindeki ayakkabı üreticisi bizim ayakkabıcımızın rakibi haline geldi. Bu trendin çok büyük bir salgın halinde arttığını görüyoruz. Dünyadaki artış hızı inanılmaz. Bugün dünyada yüzde 17-20 aralığında e-ticaretin
hacminden daha fazla demek. Ve şu an e-ticaretin dünyadaki toplam cirosuna baktığınız zaman yaklaşık 3 trilyon dolar civarında. Yakın gelecekte 18-20 trilyon dolarlara, onlarca trilyon dolarlara ulaşacağını hayal ediyorum. Türkiye olarak bunun dışında kalmamız mümkün değil."
3. havalimanı ile e-ticarette üs olabiliriz
kendi içinde artış hızı var. E-ticaretin toplam ticaret içindeki payı Türkiye'de yüzde 2'ler seviyesinde, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 7'ler, gelişmiş ülkelerde yüzde 10'lara yakın, Çin gibi bazı öncü ülkelerde de inanılmaz rakamlar var. Bazı özel etkinlikler de var. Mesela ABD'de yapılan bir etkinlikte bir günde yaklaşık 4 milyar dolarlık alışveriş yapılabiliyor. Çin'de Bekarlar Gününde yapılan bir aktivitede 24 saatte bir alışveriş sitesinde 18 milyar dolarlık alışveriş yapılabiliyor. Ve o 24 saatin içinde yaptıkları 1 saatlik özel aktivite ile 1 saatte yaptıkları ciro 5,8 milyar dolar. 18 milyar dolar demek, dünyadaki 155 ülkenin toplam ticaret
NİHAT ZEYBEKCİ Ekonomi Bakanı
MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı
Lojistik ve kargo hizmetlerinin e-ticaretle birlikte sürdüğünü anımsatarak çok daha başka noktalara ki Türkiye, gelecekteki gideceğini belirten Zeybek- e-ticaretin tüm enstrüman- "Yakında göreceksiniz, e-ticaretin artma hızı ile ci, şöyle devam etti: "Bakın larını en iyi şekilde yerine beraber ihracat içindeki dünyanın her yerinde getiren ülke olacak." payı da artacak. Yurtdışınşimdi denemeleri başladı. daki bildiğimiz mağazaların, Kuşların sayısı kadar artan Elektronik ticaretin markaların Türkiye'den dronelarla, artık siparişleri içindeki elektronik ihracat olarak aldıkları evinize veya talep edilen ihracatın payı da ürünleri, alıp gidip kendi her yere gönderebilir hale artacak ülkelerinde depolarına geliniyor. Bir gün kapınız, Zeybekci, hükümetin koymadan, stoklamadan, eviniz de elektronik hale e-ticaretin gelişmesi buradaki üreticiden, ona geleceği için, evinizle ileanlamında hukuki ve sipariş gönderen tüketiciye tişim kuran bir drone, sizi fiziki altyapı çalışmalarının evinizde haberDünyada E-Ticaretin Toplam Ticaret İçersindeki Payı (%) dar edecek eşya15 larınızla birlikte, %13.0 %12.3 televizyonunuzla %11.5 %10.6 mesela, drone'un %9.6 10 %8.5 kapınızın önünde %7.4 beklediğinin %6.1 %5.0 5 görüntüsünü gö%4.2 %3.6 receksiniz. Elektronik ticaretin 0 ödeme yöntem2011 2012 2013 2014 2015 2016T 2017T 2018T 2019T 2020T 2021T leri ile ilgili de daha birçok şeyin Milyar TL Türkiye E-Ticaret Pazarı Hacmi değiştiğini göre40 Bahis Seyahat Perakende ceğiz. Dünyadaki Yıllık Büyüme 30.8 e-ticaretin bu 30 %26 24.7 gelişimlerini hep %26 18.9 beraber yaşaya20 14.0 cağız. Yaklaşık 2,5 saatlik mesafede 10 %34 1,5-2 milyarlık nüfusun olduğu, 0 2013 2014 2015 2016 bu coğrafyanın orta yerindeKaynak: Dijitalleşen Dünyada Ekonominin İtici Gücü: e-Ticaret raporu 31
BÜYÜME / E-TİCARET doğrudan göndermek gibi yöntemleri uygulamaya başladığını göreceksiniz. Şu an da başladı zaten" dedi. İhracatın da buna uygun yapılanmalarının olacağını dile getiren Zeybekci, elektronik ticaretin içindeki elektronik ihracatın payının da artacağını söyledi. Zeybekci buna uygun yapılanmaların da olacağına dikkati çekerek, şu açıklamalarda bulundu: "Elektronik ihracata uygun Türkiye İhracatçılar Meclisi de Elektronik İhracat Birlikleri de olacak, yapılanmalarımız buna uygun şekilde gerçekleşecek ve bunu da başlattık. Şu an Türkiye'deki tüm ihracatlarımızın tamamının, elektronik ihracat sitelerine üyelikleri ile ilgili maliyetlerinin yüzde 80'ine kadarını hükümet olarak destekliyoruz. İnanıyoruz ki gelecek orada artık, Türkiye olarak bu çağı ıskalamayacağız."
Türkiye olarak asla geride kalmamalıyız TİM Başkanı Mehmet Bü-
32
yükekşi, teknolojik gelişmelerin ilerlemesi ve internet kullanımının yaygınlaşmasının küresel ticarete büyük bir ivme kazandırdığını, Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre küresel ticaretin son 15 yılda yıllık ortalama yüzde 7 seviyesinde arttığını söyledi. Büyükekşi, “Ticaret kurallarının yeniden yazıldığı bu dönemde, Türkiye olarak asla geride kalmamalıyız. Bugün bir ticaret heyetinde ya da bir fuarda ulaşabileceğiniz müşteri sayısı sınırlı. Ancak bir e-ticaret sitesi vasıtasıyla
Bakan Zeybekci, "E-ticaretin toplam ticaret içindeki payı Türkiye'de yüzde 2'ler seviyesinde, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 7'ler, gelişmiş ülkelerde yüzde 10'lara yakın" dedi. milyonlarca potansiyel müşteriye ürünlerinizi tanıtma fırsatı buluyorsunuz” dedi.
Türkiye’nin online alışveriş potansiyeli yüksek Geçen yıl online alışveriş oranının en çok arttığı iki ülkenin Hindistan ile birlikte Türkiye olduğuna dikkat çeken Büyükekşi, “Bu alanda potansiyelimiz oldukça yüksek. 67 bin ihracatçının temsilcisi olarak bizler, ihracatımızı nasıl daha fazla artırabiliriz gayreti içerisindeyiz. Buradan hareketle, çağın gereksinimlerini yakalayabilmek adına, firmalarımızın e-ticaret
portallerinde daha fazla yer almalarını istiyoruz. E-ticaret, sadece ihracatçılarımızın yeni pazarlara ulaşmasını sağlamayacak. Hem mevcut ihracatçılarımızın ihracatında sıçrama göreceğiz hem de yeni firmalarımız ihracat ailesine katılacak. Böylece, sürekli ve kalıcı bir artış yakalayacağız” dedi. Hükümetin e-ticaret konusunda ihracatçılara büyük destek sağladığının da altını çizen Büyükekşi, “Artık ihracatçı firmalarımız dünyaca ünlü e-ticaret sitelerine üyelik masraflarının sadece yüzde 20’sini ödeyerek üye olabiliyorlar” diye konuştu.
Kompass, e-ticaretin gelişmesi için çalışıyor yurtdışında potansiyel alıcılar bulmalarına da imkân sağlıyor.
E-ticaretin gelişimi için internet kullanımı ve dijital okuryazarlığın artması gerekiyor
MEHMET PİŞKİN Kompass Genel Müdür Yardımcısı
K
ompass, 1946 yılında İsviçre’de kuruldu. 1962 yılında ise dünyanın ilk resmi sektör sınıflandırma kılavuzu Kompass tarafından yayımlandı. Kompass, kitapçık ve kılavuz şeklinde sunduğu hizmetlerini, 1997 yılında internet ortamına taşıdı ve www.kompass.com web sayfasını kurdu. 2002 yılında Türkiye pazarına giren Kompass, halen CRIF şirketler grubu çatısı altında faaliyetlerine devam ediyor. Kompass, firmaların ürün kataloglarını, tanıtım filmlerini yükleyerek tüm dünyadaki bilinirliklerini ve bulunabilirliklerini artırmaları sağlarken, aynı zamanda sektör ve ürün kodlarına göre detaylı araştırmalar yapmalarına, bu sayede
Kompass Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Pişkin, yaklaşık 50 milyon internet kullanıcısı ve yüzde 58 internet penetrasyonu olan Türkiye pazarı da e-ticarette dünyanın önemli pazarlarından biri olduğunu ifade ediyor. 2016 sonu itibarıyla Türkiye’deki perakende e-ticaret hacmi 18 milyar TL seviyesine ulaştığını aktaran Pişkin, “Öte yandan, geçtiğimiz ay yayınlanan TÜSİAD raporuna göre, son yıllardaki artışa rağmen e-ticaretin toplam perakende hacmi içerisindeki payının 2016 itibarıyla ancak yüzde 3,5 seviyesine gelebildiğini görüyoruz. Bu rakamlara baktığımızda dünya e-ticaret pazarında Türkiye olarak potansiyelimizin oldukça gerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. E-İhracat için de aynı yorumu yapabiliriz. 2016 yılı itibariyle yaklaşık 145 milyar dolar seviyesinde olan ihracatımızda e-ticaret sitelerinin kullanımın çok düşük olduğunu, ihracatımı-
zın yüzde 60’tan fazlasının zaten büyük ölçekli şirketlerin mevcut ürünlerini mevcut pazarlarda satmasından kaynaklandığını, yeni pazarlar, yeni ürünler ve yeni firmaların payının çok düşük olduğunu görüyoruz. 2016 itibarıyla yaklaşık 67 bin adet ihracatçı firmamıza her yıl ortalama 11 bin yeni ihracatçı firma eklenmekte, ancak bunların sadece 4 bin adedi ertesi yıl da ihracat yapıyor. Bu yeni ihracatçı firmaların bir kısmı e-ticaret siteleri üzerinden yurtdışı pazarlara mal satıyor olsa da kârlı ve sürdürülebilir bir ihracat performansı sağlayamadıkları gözüküyor. Türkiye’de gerek perakende e-ticaretin, gerekse e-ihracatın yaygınlaşması için öncelikle internet kullanımının ve dijital okuryazarlığın artması gerekiyor.”
Üyelerimiz yurtdışındaki firmalara hızlı ulaşıyor Kompass olarak, rekabetçi piyasa koşullarında, firmaların ürün ve hizmetlerini ön plana çıkararak, uluslararası ticarette yeni pazarlara açılabilmelerine ve bu pazarlarda kârlı ve sürdürebilir ihracat fırsatları yakalamalarına yardımcı olduklarını aktaran Pişkin, “Kompass e-ticaret sitesini kullanan üyelerimize neden Kompass’ı kullandıklarını sorduğumuzda en sık duyduğumuz cevap öncelikle Kompass’ta yer alan firma ve yönetici bilgilerinin doğru olduğu ve Kompass’ın güçlü arama motoruna sahip olduğu yorumlarını
kendilerinden duyuyoruz” diyor ve şöyle devam ediyor: “Kompass’ın doğruluğu teyit edilmiş 5 milyon şirket ve 12 milyon yönetici bilgisinden oluşan geniş veritabanı, 56 binin üzerindeki faaliyet ve ürün kod yapısı ve 70’in üzerindeki detaylı arama kriteri sayesinde üyelerimiz yurtdışında hedefledikleri firmaları çok kolay ve hızlı bir şekilde nokta atışı bulabiliyor. Bunun yanı sıra, Kompass’ı kullanan üyelerimiz Kompass üzerinde firma profillerini, ürün tanıtımlarını kolayca oluşturabilmekte, ürünlerini 26 dilde otomatik çeviri özelliği sayesinde kaydedebiliyor ve Kompass’ın sunduğu gelişmiş arama motoru optimizasyonu (SEO) özellikleri ile yurtdışında yapılan aramalarda üst sıralarda görüntülenebiliyor. Bu sayede Kompass üyeleri adeta 7x24 açık bir online fuar imkanına kavuşuyor.”
E-ticaret Zirvesi’ni çok önemsiyoruz “Ekonomi Bakanlığımızın ülkemizde e-ticaretin ve e-ihracatın gelişmesi için özellikle 2011 yılından bu yana ihracatçılarımıza sunduğu birçok destek ve teşvik mevcut” diyen Pişkin, bu yıl Mart ayında devreye alınan ve TİM’in de işbirliği kuruluşu olarak yer aldığı E-ticaret sitelerine toplu üyelik teşviki daha önceki teşviklerden çok daha cömert bir teşvik ve ihracat yapmak isteyen tüm firmaların gerçekten kaçırmaması gereken bir fırsat olduğunu söylüyor. 33
BULUŞMA / FORUM İSTANBUL
'Yarının KurulmasıHedef 2023' sloganıyla yola çıkan Forum İstanbul 2017, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında Türkiye'nin sadece bulunduğu coğrafyada değil, dünyada önde gelen güçlü bir devlet olma vizyonuna katkı sunmayı hedefliyor.
Türkiye geleceğini yeniden tasarlıyor
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi’nin desteğiyle, 4-5 Mayıs 2017 tarihinde Swissotel The Bosphorus'ta gerçekleşen 16. Forum İstanbul'un bu seneki ana teması 'Türkiye Geleceğini Yeniden Tasarlıyor' oldu. Forum İstanbul’da dünya ekonomik düzenindeki değişiklikler ve Türkiye’nin bu durumda alması gereken pozisyon konuşuldu. ‘Türkiye Geleceğini Yeniden Tasarlıyor’ ana temasıyla, 4-5 Mayıs 2017 tarihleri arasında İstanbul Swissotel The Bosphorus’da 16’ncısı düzenlenen Forum İstanbul’un açılış konuşmalarını Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Forum İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi gerçekleştirdi.
34
Türkiye’nin kendini konumlandırması önemli Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin ve dünyanın geleceğinin yeniden şekillendiğini ifade ederek, Türkiye'nin bu konuda yapması gereken çalışmalara değindi. Dünyanın ekonomik denge noktasının batıdan doğuya doğru kaydığını, dengenin doğuya doğru kaymaya devam edeceğini,
Türkiye'nin bu anlamda kendisini konumlandırmasının önemli olduğunu belirten Zeybekci, dünya ticaretinin son dönemde devamlı aşağı gittiğini söyledi. Zeybekci, "Bunların olduğu dönemde Türkiye olarak AB'ye ihracatımızı devamlı olarak artırarak devam ettik. Bu artışın en önemli sebeplerinden biri üretim kabiliyetimiz, ikincisi coğrafyamızın bize verdiği avantaj... AB'nin
tüketim alışkanlığı değişti. Çünkü artık hiç kimse 6 ay önceden milyon adetlik siparişini vermek istemiyor" diye konuştu. Öngörülebilirliğin ticarette oldukça düştüğünü ifade eden Zeybekci, şunları kaydetti: "Türkiye bu yüzden en önemli üretim alanı. Türkiye'ye bir hafta içinde sipariş yapabiliyor, 2 haftada ürünlerini alabiliyor, milyon adet yerine bin 827 adet de
büyük beklentilerle girdiklerini, geçen yıl yaşanılan zorlukların aksine, bu yıl ihracatın sıçrama yapacağını ifade ettiklerini anımsattı.
Tüm sektörlerde dönüşüm rüzgarı esmekte NİHAT ZEYBEKCİ Ekonomi Bakanı
YAVUZ CANEVİ Forum İstanbul Başkanı
MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı
alabiliyor. Eğer onun tekrarı gelirse, bir haftada tekrarını almakla ilgili Türkiye'den taahhüt de alabiliyor. Bu yüzden stok ve risk maliyeti hemen hemen sıfır derecesine iniyor ya da tamamı üreticinin üstüne gidiyor. Bu alışkanlık önümüzdeki dönemde tüm dünyada olacak ve tüm dünya böyle bir yönteme gidecek."Ticarette kurallar değişirken Türkiye'nin mazeretlerini teker teker bitirdiğini ifade eden Zeybekci, "İstikrarlı bir siyasi ortam, öngörülebilir bir ekonomik ortamla ilgili mazeretlerimizi tek tek ortadan kaldırıyoruz. Millet müdahale ediyor. Milletin en son 16
Nisan kararı, muhteşem bir karardı. Ülkemin geleceğinde artık siyasi anlamda soru işaretleri olmayacak" diye konuştu.
ra ve küresel büyümedeki yavaşlamaya rağmen, 2023 hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. Büyükekşi, Türkiye’nin hem iyiliğin bölgede hakim olmasında, hem de kötülüğün bu coğrafyadan uzaklaştırılmasında gereken güç ve kararlılığa sahip olduğunu dile getirdi. “Doğru bildiğimiz, iyi olduğuna inandığımız adımları atmaya, kendi geleceğimizi kendimiz tasarlamaya devam edeceğiz,” diyen Büyükekşi, halk arasındaki tabirle, “Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Büyükekşi, TİM olarak 2017 yılına çok
Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ise içinde bulunulan dönemin dünyada yeni dengelerin oluştuğu bir dönem olduğunu söyledi. Özellikle yakın coğrafyaya bakıldığında Türkiye olarak geleceği şekillendiren çok önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Büyükekşi, “Ancak, çevre ülkelerde yaşanan tüm olumsuzlukla-
Forum İstanbul Başkanı Yavuz Canevi, “Yaşanan olumsuz tabloya rağmen Türkiye’nin 2023 vizyonundan vazgeçmeye niyetinin olmadığının altını çizdi. Canevi, “Tüm sektörlerde bir değişim ve dönüşüm rüzgarı esmekte. Bu küresel trendi yakalayarak verimlilik ve rekabet yarışında sadece geri kalmamak yetmez. Bilakis bizim için bir adım önde olma arzu ve isteği belirgin şekilde ortaya çıktı” dedi.
35
BÜYÜME / MAKALE
Yükselen İpek Yolu
Ç DOÇ. DR. HATICE KARAHAN
Türkiye’nin, kara ile olduğu kadar deniz İpek Yolu ile de ilgilenmesinde ve bu güzergâhta yer alma çalışmaları yapmasında fayda olduğunu vurgulamak gerekir. Etrafındaki denizlerle farklı coğrafyalara açılan Türkiye, OBOR’un kritik geçişlerinden biri olacak Akdeniz’deki varlığıyla ve ayrıca Karadeniz’e açılan kanadıyla, projede anlamlı bir rol üstlenebilir. 36
in tarafından 2013 yılında gündeme düşürülen Yeni İpek Yolu Projesi ya da daha kapsamlı adıyla Kuşak ve Yol (OBOR) girişimi, giderek daha da şekillenir bir hal alıyor. Nitekim Mayıs ayının ortalarında izlediğimiz Çin’de düzenlenen dev zirve, OBOR sürecinin ivme kazanacağının güçlü işaretlerini vermiş oldu. Bir yandan karadan uzanan kuşağı, diğer yandan da denizden gelen yolu içeren dev girişim, küreselleşmeye dair morallerin bozulduğu son dönemde yeni bir umut olarak birçok ülke için heyecan yaratıyor. Bildiğiniz üzere; bu ülkeler arasında bulunan Türkiye de, söz konusu girişime uzun süredir destek veriyor. Hatta bu bağlamda, ilgili kuşağın, denizyolunun ve ayrıca Orta Koridor girişiminin uyumlaştırılması konusunda, Türkiye’nin Çin ile 2015 yılında bir mutabakat zaptı imzaladığını hatırlayacağız. Zira ülkemizin Hazar geçişiyle Orta Asya Cumhuriyetleri üzerinden ilerleyerek Çin’e bağlanmayı hedeflediği Orta Koridor Projesi de, OBOR güzergâhıyla anlamlı bir bütünleşme arz ediyor. Kuşak ve Yol girişiminin en temelinde, yol üzerindeki ülkeler için ana ulaşım hattının altyapıyla inşa edilmesi varken, bu hatta ticaret ve yatırımı kolaylaştırıcı tedbirler de alınması hedefleniyor. Projenin ayrıca, kültürel bağlar ve turizmi geliştirmek gibi önemli amaçları varken, işin kritik bir ayağını da finansal işbirliği oluşturuyor. İşte bu kapsamda, vardığımız mutabakat çerçevesinde ağırlıklı olarak ulaştırma ağları konusunda yakın bir işbirliği
tesis edilmesinin hukuki zemininin oluşturulduğu ifade edilebilir. Hatta bu kapsamda, Edirne-Kars Hızlı Tren Demiryolu Projesi’nin de kara tarafındaki girişimin kritik bir unsuru olmasının öngörüldüğünü hatırlatmakta yarar var. Batıdan Bulgaristan’a ve doğudan ise Gürcistan’a açılacak bu hat, Avrupa ve Asya’nın süratle birbirine bağlanmasında önemli rol oynayacak. Bu arada, bu yazı kaleme alınırken çalışmaları halen süren ve önemli bir arter niteliği taşıyacak olan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın da önümüzdeki haftalarda tamamlanarak hayata geçmesini beklemekteyiz. Öte yandan Türkiye’nin, kara ile olduğu kadar deniz İpek Yolu ile de ilgilenmesinde ve bu güzergâhta yer alma çalışmaları yapmasında fayda olduğunu vurgulamak gerekir. Etrafındaki denizlerle farklı coğrafyalara açılan Türkiye, OBOR’un kritik geçişlerinden biri olacak. Akdeniz’deki varlığıyla ve ayrıca Karadeniz’e açılan kanadıyla, projede anlamlı bir rol üstlenebilir. Nitekim son dönemdeki çalışmalara bakıldığında, Çin’in Yunanistan, Mısır ve Gürcistan gibi bölge ülkeleriyle bu bağlamda işbirlikleri yaptığı da dikkat çekmekte... Gerek bölgenin liman merkezlerinden olmak, gerek taşımacılık sektörünü ve ticareti canlandırmak ve gerekse jeopolitik dinamikleri gözetmek adına, işin bu tarafının da önem taşıdığı kanaatindeyim.
İNOVASYON / TÜRKİYE'DEN
Antarktika’daki Türkiye Üssü için geri sayım sürüyor Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin Antarktika’da danışman ülkeler statüsüne geçmek için çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı. Antarktika’ya 2017 yılının sonu ve 2018’in başında iki sefer daha gerçekleştirileceğini açıklayan Bakan Özlü, “Gereken şartları yerine getirmek için çalışıyoruz. Örneğin ulusal araştırma programını hazırlıyoruz ve yine burada bize işbirliği teklif eden ülkeler oldu, bunlar o bölgede faaliyet gösteren İngiltere, Arjantin ve Şili gibi ülkeler. Onların orada üsleri var kendileri çalışıyorlar. Tabii bu programları yürütmenin bir mali yükü var, araştırmaların müştereken yapılması, bu maliyetlerin paylaşılması daha maliyet etkin hale getirilmesi noktasında daha uygun olarak düşünülüyor. Biz de bu ülkelerle önümüzdeki günlerde görüşeceğiz. Şili ile ortak program yürütebiliriz” diye konuştu.
38
TEB Akıl Fikir Buluşması'nda ödüller sahiplerini buldu Türk Ekonomi Bankası, 'İcat Çıkar' sloganıyla geleneksel hale getirdiği TEB Akıl Fikir Buluşması'nda bu yıl 'Dünya BETA'da - Hazır mıyız?' temasını işledi. TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ve TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Nilsen Altıntaş'ın ev sahipliğinde 5 Mayıs Cuma günü Hilton Bomonti İstanbul'da gerçekleşen etkinlikte inovasyon yine ülke gündemine taşındı. TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici açılış
konuşmasında şunları söyledi: “Hiçbir şey bitmiş veya tamamlanmış değil, sürekli değişimi yaşıyoruz. Her an Beta'dayız, yani sürekli değişimin içindeyiz. İş dünyasında oyunda kalabilmek için bir meydan okuma halinde olmalıyız, yeni fikirlerden beslenerek yenilikçi ürünler tasarlamalı, sürekli yenilenmeliyiz” dedi. TEB Akıl Fikir Yarışması'nın 'Öğrenci ve Yeni Mezun' kategorisi birincisi Gökhan Eğri'ye, ikincisi Utku Ilgaz'a ödülleri takdim edildi.
Teknoloji geliştirme bölgeleri Tarımsal Ar-Ge’de özel sektör katkısı yüzde 30’a çıkacak yaygınlaştırılıyor Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca, teknolojik bağımsızlığı en aza indirmek ve sanayicinin ihtiyaç duyduğu teknolojiyi üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde gerçekleştirmek üzere Türkiye'de 66 teknoloji geliştirme bölgesinin (TGB) ilan edildiği, bunların 54'ünde Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin yürütüldüğü bildirildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, teknoloji geliştirme bölgelerinin ülke genelinde yaygınlaştırılmasının temel hedef olması gerektiği belirtilerek, “Osmaniye Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) kuruluşuna ilişkin Bakanlar Kurulu kararı 6 Mayıs'ta yürürlüğe girmişti. Osmaniye TGB'nin kuruluşu ile Türkiye'de teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısı 66 olmuştur. İnşaat faaliyetleri tamamlanan Ankara Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi de 8 Mayıs'ta faaliyete geçmiştir” denildi. Söz konusu bölgelerde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar ile yönetici şirketlerin Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun uygulanması kapsamında elde ettiği kazançların 31 Aralık 2023'e kadar gelir ve kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtildi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Bakanlıkta gerçekleştirilen “Gıda ve Tarımsal Ar-Ge ve İnovasyonda Kamu-Özel Sektör Buluşması" etkinliğinde konuştu. Türkiye'nin tarım açısından avantajlı bir ülke olduğunun altını çizen Çelik, son 15-16
yılda üreticilere verdikleri tarımsal desteğin 100 milyar lirayı aştığını vurguladı. Çiftçiye sadece girdi desteği değil bilgi desteği de vermek durumunda olduklarını kaydeden Bakan Çelik, Bakanlık bünyesinde 73 merkezde Ar-Ge çalışmaları yapıldığını, özel sektörde de bugüne kadar 180 firmanın yetkilendirildiğini vurguladı. Tarımsal Ar-Ge'de özel sektör katkısının yüzde 3 civarında olduğunu, sektörün geleceği açısından bunun ilk etapta yüzde 30'lara çıkarılmasını hedeflediklerini dile getiren Çelik, “5 yıllık planlamalarımıza göre tarımsal Ar-Ge harcamalarımızı 1,6 milyar liraya çıkarmayı hedefliyoruz. Özel sektörümüzden buraya 900 milyon liralık katkı sağlamasını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
KKTC, KALTEV ile teknoloji adasına dönüşecek KKTC'de, bilim ve teknoloji üretimine katkı sağlamak amacıyla adanın ilk teknoloji vadisi ODTÜ KKTC Kalkanlı Teknoloji Vadisi'nin (KALTEV) temeli törenle atıldı. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, törende yaptığı konuşmada, KALTEV'in, KKTC'deki 90 bin üniversite öğrencisi ve yüzlerce araştırmacıyı inovatif ve üretken bir yapılandırmada buluşturmak için önemli bir atılım olduğunu söyledi. Vadinin Ar-Ge kompleksinin, detaylı bir mimari yarışma süreci sonucunda belirlenen fütürist, iddialı ve yenilikçi projesi ile ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü arazisinde inşa edileceğini kaydeden Kök, yapım süreci kapsa-
mında KALTEV Ar-Ge kompleksinin 15 bin 700 metrekare kapalı alana sahip olacağını bildirdi. KALTEV Ar-Ge Kompleksi'nin ilk etabı Eylül 2018, ikinci etabının ise Eylül 2019'da hizmete alınacak.
39
İNOVASYON / MAKALE
İnoSuit – İnovasyon Odaklı Mentörlük Projesi
İ IŞIL KOCABEY Strateji ve İnovasyon Şubesi Uzmanı
Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında hayata geçirilen İnoSuit Projesi'nde, yer alan her bir mentör, eşleştiği ihracatçı firma için inovasyon stratejisinin belirlenmesinde ve firmanın kurumsal inovasyon sistemleri ile yol haritalarının tasarlanmasına ve uygulanmasına11 ay boyunca destek olacaklar.
40
noSuit – İnovasyon Odaklı Mentörlük Projesi, ülkemizde “inovasyon yönetimi” konusunda yetkinliği ve üniversitesanayi işbirliği konusundaki motivasyonu yüksek üniversiteler ve akademisyenler ile inovasyon kapasitesini sürdürülebilir şekilde arttırmayı, kurumsal inovasyon sistemlerini oluşturmayı ve bu konuda ülkemizde öncü olmak isteyen ihracatçı firmaları bir araya getirmeyi hedefleyen, kapsamlı, odaklı, uygulamaya dönük ve bilimsel altyapıya sahip bir projedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Sabancı Üniversitesi kuruluşu İnovent tarafından koordinasyonu sağlanan projede, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından duyurulan, Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi Sıralaması’ndaki ilk 50 Üniversite dikkate alınarak üniversitelere duyurular yapıldı ve bünyesinde inovasyon yönetimi ve/veya teknoloji yönetimi ile üniversite-sanayi işbirlikleri alanında çalışmakta olan ve de bu alanlarda bilimsel çalışmaları bulunan yaklaşık 60 mentör, 06 – 07 Eylül 2016 tarihinde TİM’de gerçekleştirilen
Yöntem Geliştirme Çalıştayı’na davet edildi. Çalıştayda yüksek katma değer, inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşma üzerinde Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Kasım ayında hayata geçirilen proje kapsamında, 22 üniversiteden alanında uzman 30 mentör 41 ihracatçı firma ile eşleştirilmiş olup, mentörler eşleştirildiği ihracatçı firmalar ile ortak olarak belirledikleri gün ve saatte, her hafta minimum 4 saatlik bir zaman diliminde ihracatçı firmayı ziyaret ederek mentörlük desteği vermeye başladı. Projede yer alan her bir mentör, eşleştiği ihracatçı firma için inovasyon stratejisinin belirlenmesinde ve firmanın kurumsal inovasyon sistemleri ile yol haritalarının tasarlanmasında ve uygulanmasında proje boyunca yani 11 ay boyunca destek olacaklar. Projenin ilerleyişi her ay sonunda mentörler tarafından www.inosuit. com portalı üzerinden online olarak raporlarını TİM yönetimine sunmakta ve teslim ettikleri
Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Sabancı Üniversitesi kuruluşu İnovent tarafından 2016 yılının Kasım ayında hayata geçirilen 'İnoSuit Projesi' 6’ncı ayını geride bıraktı.
raporlamalar üzerinden geri dönüşler ve öneriler İnovent firması tarafından verilmektedir. Benzer şekilde, her bir ihracatçı firmada inovasyon sürecinin yönetilmesinden sorumlu yöneticilerin de, aylık değerlendirme formlarını doldurarak TİM ile paylaşmaları, bu şekilde projenin ilerleyişi hakkındaki görüşlerini, gözlemlerini ve önerilerini iletmeleri amaçlanmaktadır. Aylık takip ve değerlendirme raporlarına ek olarak; her 3 ayda bir projede yer alan tüm mentörlerin ve tüm inovasyon yöneticilerinin
deneyim ve önerilerini paylaştıkları etkinlikler düzenlenmektedir. Projenin 6. ayından itibaren en iyi örneklerin ve tecrübelerin paylaşılması amacıyla tüm ekipler bir araya gelecek, 11. ayda final raporlamaların tamamlanması istenecek, 12. ay itibarıyla da başarı hikayelerinin paylaşıldığı bir kapanış etkinliği gerçekleştirilecektir. “3 Aylık Bilgi ve Tecrübe Paylaşım Buluşması”nın ilki 3 Şubat 2017 tarihinde TİM’de, ikincisi ise 12 Mayıs 2017 tarihinde Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Projede yer alan firma ve mentörlerin geniş katılımlarıyla ve Sabancı Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ikinci buluşmada ilkinden farklı olarak düzenlenen 3 panelle katılımcılar tecrübelerini aktardılar. TİM olarak İnoSuit Projesi ile ülkemizin ihracat gücünü yaratıcılıkla, yenilikçilikle, yüksek katma değerle ve sürdürülebilir şekilde arttırmanın mümkün olacağına, projenin sanayi ve dış ticaret gücümüz için devrimsel bir milat oluşturacağına inanmaktayız.
PROJEDE MENTÖRLER TARAFINDAN GERÇEKLEŞTIRILEN AYLIK FAALIYETLER; 1. Ay Faaliyetleri; Mentörlerimiz, eşleştiği firmaların inovasyon kapasitelerini değerlendirerek, sonuçların analizini firmalarımızın üst yönetimine sunacağı raporu hazırlayarak, firmalarımızın Kurumsal İnovasyon Sistemi Yaklaşımına göre gelişim alanlarını belirlediler. 2. Ay Faaliyetleri; Mentörlerimiz, firmalarda özellikle de birim yöneticilerinin katılacağı, inovasyon konusunda bilgilendirme, Kurumsal İnovasyon Sistemini tanıtma, çalışanların motivasyon ve katılımının artışı amaçlı proje lansman toplantısı gerçekleştirdiler. Mentörlerimiz ayrıca kurum içerisinde İnovasyon 101 eğitimini yaparak kurum çalışanları arasında ortak dil ve ortak algı oluşturulması konusunda destek verdiler. 3. Ay Faaliyetleri; Mentörlerimiz, eşleştiği firmalarda ürün geliştirme/tasarım, üretim, pazarlama/satış ve insan kaynakları birimleriyle ayrı ayrı çalıştay yaparak, burada birimlerin gelişim alanları ve olası inovasyon konuları belirlendi, birimler arası işbirliğine dayanacak projeler ayrıca incelenerek önceliklendirildi ve firmalarımıza özel inovasyon proje portföyü oluşturuldu. Seçilecek olan inovasyon projeleri için de proje takımları kuruldu.
4. Ay Faaliyetleri; Mentörlerimiz, firmalarda teknoloji yol haritalarının ve inovasyon protföylerinin belirlenmesine ilişkin çalışmalara başlamış olup odaklanılacak olan inovasyon projelerinin belirlenmesine, proje gruplarının oluşturulmasına, fikir paylaşım sisteminin tasarlanmasına destek verdiler. Bu hedeflere ek olarak, geçtiğimiz aylarda başlanmış olan inovasyon yönergesinin yazımı ve inovasyon 101 eğitiminin verilmesi - yaygınlaştırılması faaliyetleri de bu ay içerisinde tamamlandı. 5. Ay Faaliyetleri; Mentörlerimiz, teknoloji stratejilerinin ve yol haritasının oluşturulması, belirlenen öncelikli inovasyon projelerinin yürütülmesi ve İK uygulamalarına inovasyon kavramının entegrasyonu faaliyetlerinin yürütülmesi konusunda ihracatçı firmalarımıza destek verdiler. 6. Ay Faaliyetleri; Mentörlerimiz, eşleştiği firmalarda İK yönetim süreçlerine inovasyonun entegrasyonunun sağlanması, işe alım, inovasyon kültürünü destekleyecek şekilde geliştirilmesinin sağlanması, inovasyona yönelik takım çalışmasına dayalı faaliyetlerin ve çıktılarının, maddi ve manevi ödüllendirmeyi dengeleyecek takdir ve ödüllendirme sistemi ile desteklenmesi konularında destek verdiler.
41
İNOVASYON / İNOVALİG
TEMSA, teknoloji ile ihracatı artırıyor İnovaLİG 2016’da ‘İnovasyon Kaynakları’ kategori birincisi TEMSA bugün yüzde 50’lerde olan ihracat oranını önümüzdeki dönemde daha yüksek seviyelere çıkartmak için var gücüyle çalışmaya devam ediyor.
T
ürkiye’nin inovasyon şampiyonlarının belirlendiği İnovaLİG programında ödül alan firmalarla yaptığımız söyleşiler devam ediyor. Söyleşilerimizin beşinci ve son konuğu ‘İnovasyon Kaynakları’ kategori birincisi TEMSA Global Genel Müdürü Dinçer Çelik. TEMSA olarak Türkiye’ye değer yaratmayı en önemli sorumlulukları olarak gördüklerini ifade eden Çelik, “İnovaLİG, TEMSA’nın inovasyon kültürüne her sene bir öncekine göre daha 42
iyisini yapma ve bunu ölçme zeminini oluşturması nedeni ile önemli bir motivasyon kaynağı oluyor” diyor.
İnovaLİG programına katılmaya karar vermenizde hangi etmenler etkili oldu? İnovaLİG programının sunduğu süreçlerin, TEMSA’nın inovasyonda ölçtüğü ve geliştirdiği başlıklarla paralel olması bu programın içinde yer alma kararımızı önemli ölçüde etkilemiştir. TEMSA’nın özellikle geçen yıllarda
hayata geçirdiği inovasyon ve stratejik değişim kararı doğrultusunda oluşturduğu Smart Mobility vizyonu için de önemli bir öz değerlendirme platformu olduğu kanaatindeyim.
İnovaLİG programına katılmanız, firmanıza ve firmanızın inovasyon kültürünün gelişimine ne tür katkılar yaptı? TEMSA olarak ülkemize değer yaratmayı en önemli sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Değişen dünyada ve zorlu reka-
bette yeni bilgi üreterek, teknolojiyi geliştiren, ürün ve hizmetlerini çeşitlendirerek rekabetin kazananı olmayı hedefliyoruz. Bugün TEMSA’nın İnovaLİG’de kazandığı birincilik, inovasyon yolculuğumuzun başarıyla devam ettiğinin bir göstergesidir. Bu aldığımız ödül, TEMSA’nın bugün yüzde 50’lerde olan ihracat oranını önümüzdeki dönemde daha yüksek seviyelere çıkartmak için daha da büyük bir güç verdi. İnovaLİG, TEMSA’nın inovasyon kültürüne her
sene bir öncekine göre daha iyisini yapma ve bunu ölçme zeminini oluşturması nedeni ile önemli bir motivasyon kaynağı olmaktadır.
Bu yıl da İnovaLİG programına katılmayı düşünüyor musunuz? TEMSA olarak uluslararası normlarda oluşturulmuş bu programın içerisinde her sene yer almaya devam edeceğiz.
İnovasyon konusunda etkinleşmek isteyen firmalara, İnovaLİG programına katılmalarını önerir misiniz? İnovaLİG, inovasyon ile ilgili aradığınız her sorunun cevaplandığı kaynaklardan olup firmaların organizasyonel kültüre, stratejiye ve sonuçlarına kadar tüm resmi görebileceği bir platform. Tüm firmalara bu mükemmel kurgulanmış programa katılmalarını öneririm.
Firmanızın inovasyona yönelik faaliyetleri ve projeleri hakkında bilgi verir misiniz? Ülkemiz için fark yaratmaya odaklandık. Smart Mobility platformu bu anlayışın ilk adımı oldu. Kentleşme süreciyle birlikte değişen ihtiyaçlara hızlı çözümler sunma TEMSA’nın en önemli öncelikleri arasında yer alıyor. Daha çevreci ve daha ekonomik ürünler için çalışmalarımızı hızlandırdık. Avenue IBUS
DINÇER ÇELIK TEMSA Global Genel Müdürü
“Ülkemiz için fark yaratmaya odaklandık. Smart Mobility platformu bu anlayışın ilk adımı oldu. Kentleşme süreciyle birlikte değişen ihtiyaçlara hızlı çözümler sunma TEMSA’nın en önemli öncelikleri arasında yer alıyor. Daha çevreci ve daha ekonomik ürünler için çalışmalarımızı hızlandırdık.” akıllı şehirlere yönelik ilk adım oldu. Bunu MD9 electriCITY ve Avenue Ev izledi. 2017 yılında elektrikli otobüs modelimiz 4’e çıkacak. TEMSA önümüzdeki süreçte sadece araç üretiminde değil, teknolojinin tüm süreçlerinde yine ülkemiz için fark yaratacak çözümler üretmeye devam edecek. Rekabette her zaman bir adım önde ve teknolojik alanda lider marka olmaya da devam edecek. Teknoloji şirketi olma yolunda ilerleyen TEMSA, teknolojik işbirlikleri ile teknoloji gücünü artırmaktadır. Maker Lab ile tüm çalışanların özgürce teknolojik fikirlerini deneyip hayata geçirebileceği ortam sunmaktadır. Bununla birlikte Smart Mobility Teknoloji Programlarına hızla fikirlerin realize olması ve
ürünlerin daha hızlı elde edilmesi sağlanacak.
İnovasyonun firmalara ve ülkelere çağ atlattığı bir dünyadayız. Firmalar için inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmanın önemi konusunda neler söylersiniz? Bilgi çağının yaşandığı günümüzde, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile ürettikleri teknoloji ve sahip oldukları Know-How arasında doğru orantılı bir ilişki var. Firmaların kendi teknolojilerini üretmeleri, ihraç edebilmeleri ve küresel dünyada yüksek bir rekabet gücüne sahip olabilmeleri için inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmanın güçlü olduğu bir yapıya dönüşmesi gerekmektedir. Yakalanan başarının sürdürülebilir olması için de
bu yapıyı sürekli yenilemeli ve bu unsurları ilerletmekten asla taviz vermemelidir. Araştırmalar “2020 yılında dünyanın en büyük 500 firmasının yüzde 75’inin henüz kurulmadığı” gerçeği ile rekabetin ne derece ciddi olduğu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Ülkemizde ve uluslararası piyasalarda yaşanan daralmalar, siyasi ve bölgesel kırılganlıklar, ekonomik krizler, değişen yapılar ve talepler yaşanmakla birlikte tüm bu etmenler nedeniyle inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşma yapısını güçlü tutabilen firmaların ayakta kalabilmesine olanak sağlamaktadır.
Özellikle KOBİ’lerin inovasyona yönelmeleri konusunda önerileriniz nelerdir? Kendisini yenilemeyen, başka firmaların piyasada tutunan tasarımlarını sürekli taklit eden firmaların, ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilmesi ve uzun süre ayakta kalabilmesi gerçekten zor. İnovasyonu şirket DNA’sına işleyip farklılaşarak inovatif bir firma olarak konumlanmak gerekiyor. KOBİ ve firmaların stratejilerini bu yönde oluşturmaları, gelecek odaklı bir firma olabilmek için büyük önem taşıyor.
43
İNOVASYON / İNOVALİG
Türkiye’nin ilk akıllı otobüsü Avenue IBUS deneyime sunuluyor TEMSA tarafından geliştirilen Türkiye’nin ilk akıllı otobüsü Avenue IBUS daha da geliştirilmiş teknolojisiyle deneyimlenmek üzere Kocaeli Üniversitesi Teknopark’a teslim edildi.
T
İM tarafından düzenlenen İnovaLİG 2016 İnovasyon Kaynakları Kategorisi Şampiyonu TEMSA'nın geliştirdiği Türkiye'nin ilk yüzde 100 yerli Akıllı Otobüsü Avenue IBUS, “Fikirden Girişimciliğe Yolculuk için Hazır mısınız?” projesi kapsamında, 28 Nisan Cuma günü Sabancı Center'da düzenlenen törenle Kocaeli Üniversitesi Teknopark'a teslim edildi. Avenue IBUS, Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) öğrencilerinin, Kocaeli Üniversitesi'ne 25 kilometre mesafedeki KOÜ Teknopark yerleşkesine seyahatlerinde farklı bir inovasyon deneyimi yaşatacak.
44
Avenue IBUS'ı günümüzün ve geleceğin akıllı şehirlerinde akıllı ulaşım için tasarladıklarını söyleyen TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, “Avenue IBUS'la kentlerdeki ulaşımın dijital dönüşümüne katkıda bulunmayı amaçladık. Bu kapsamda, projede işbirliği yaptığımız STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. ile birlikte; sahip olduğu teknolojilerle akıllı şehirlerin akıllı çözümlerini eksiksiz karşılayan ve ulaşımı dijitalleştiren V2SMART Platformu'nun ilk ürünü olan Fleetics'i de Avenue IBUS'ta hayata geçirmiş bulunuyoruz. Kocaeli Üniversitesi Teknopark'a teslim ettiğimiz aracımızla; öğrencilerimize, üniversite ve teknopark çalışanlarına, üniversite yerleşkesi ile teknopark yerleşkesi arasındaki
parkurda akıllı ulaşım imkanı sunuyoruz” dedi.
Yenilikçi projeleri desteklemeye devam edeceğiz TİM’in de projeyi Kocaeli Üniversitesi İnovaTİM ekibinin katılımı ile desteklediğini belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Fikirden Girişimciliğe Yolculuk için Hazır mısınız?” projesinin Türkiye için oldukça önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin ilk yüzde 100 yerli elektrikli otobüsünün geliştiricisi Temsa'yı ayrıca tebrik eden Büyükekşi, TEMSA'nın aynı zamanda geçtiğimiz yıl TİM tarafından düzenlenen İnovaLİG programında şampiyon olduğunu ve ödülünü Cumhurbaşkanımızdan aldığını vurgulayarak TEMSA'nın kurum içi girişimcileri destekleyip ödüllendirerek kaynaklarını etkin kullan-
dığını ifade etti. TİM Başkanı Büyükekşi, açıklamasına şu şekilde devam etti “TEMSA, 2015 yılı Ar-Ge Merkezleri Performans Endeksine göre, otomotivde fikri mülkiyet yetkinliğinde birinci sırada yer aldı. Kurmuş olduğu proje yönetimi sistemleri ile "Açık İnovasyon Yarışması, Maker Lab, Dijital İnovasyon Platformu" gibi kaynakları inovatif çözümlerine uyguladı. Bu çalışmaların sonucunda ASELSAN ile birlikte ortaya çıkardıkları Avenue EV, Türkiye'nin ilk yüzde 100 yerli elektrikli otobüsü oldu” dedi.
Firmamız, Plastik Ambalaj sektörüne ve ülke ekonomisine yapıcı katkılar sağlayarak gelişimini sürdürmeyi başarabilen bir sanayi işletmesi olmayı ve bunun ticari, idari ve sosyal gereklerini yerine getirmeyi firma misyonu olarak kabul etmektedir.
www.sekuro.com.tr
Merkez Ofis F.S.M. Cad. Yedek Reis Sok. No:9/2 Ergün Plaza Kavacık-Beykoz / İSTANBUL Tel: +90 216 693 31 30 Faks: +90 216 693 31 16 Fabrika BORSAB Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi Poyra Mevkii 4. Cad. No:6 Bozüyük / BİLECİK Tel: +90 228 325 44 26 Faks: +90 228 325 44 30 sekuro@sekuro.com.tr
İNOVASYON / AR-GE ZİRVESİ
Ar-Ge projelerinin
ticarileşmesi gerekiyor Ar-Ge İşbirlikleri Zirvesi ve Fuarı, Ar-Ge ekosisteminde yer alan tüm paydaşları buluşturdu. TİM Başkanı Büyükekşi, üretim yapan ülkelerin istihdama ve Ar-Ge’ye çok önem vermesi gerektiğini söyledi.
K
alkınma Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde gerçekleştirilen Ar-Ge İşbirlikleri Zirvesi ve Fuarı, 3-5 Mayıs 2017 tarihleri arasında İstanbul Pullman Kongre ve Fuar Merkezi'nde ziyaretçilerine kapılarını açtı. Bu yıl birincisi düzenlenen Ar-Ge işbirlikleri Zirvesi ve Fuarı kapsamında düzenlenen oturumların birincisinde ‘Türkiye’nin Kalkınma Vizyonu Çerçevesinde Bilim ve Teknoloji Ekosistemi ve Ar-Ge İşbirlikleri’ konuşul46
du. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturuma TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Savunma Sanayi Müsteşarı Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi katıldı. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin’in “Ar-Ge’siz bir gelecek düşünemiyoruz. Bu anlamda Ar-Ge
konusunda kendi aramızda paslaşmamız gerekli, işbirlikleri önemli” diyerek başladığı konuşmasında TÜBİTAK’tan bahsederek, TÜBİTAK’ın, Ar-Ge değerlemesi yapan, Ar- Ge yapmak isteyen şirketleri devlet kanallarıyla teşvik eden bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Firmaların yetkinliğini ve ilgisini artırmak gerekiyor Sürdürülebilir bir büyümenin gerçekleştirilmesi için o ülkenin ihracatla büyümesinin doğru olduğunu
söyleyen, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Bunun için bu ülkelerin üretim alt yapısı olmalı. Üretim yapan ülkelerin istihdama ve ArGe’ye çok önem vermesi gerekiyor” açıklamasını yaptı. “Doğru yoldayız ama biraz geç kalmış durumdayız” diye sözlerine devam eden Büyükekşi, “Biz TİM olarak da bazı çalışmalar yapıyoruz. 2012’den bu yana İnovasyon Haftası etkinliği düzenliyoruz. 21 farklı sektörde tasarım yarışmaları düzenliyoruz. 7 farklı sektörde proje Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. TİM
olarak Ar-Ge ve tasarım merkezi açma yetkisi veriyoruz. Şu ana kadar 39 Ar-Ge, 8 tasarım merkezi açıldı. Firmaların bu konuda yetkinliğini ve ilgisini artırırsak ihracatın daha da artacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Şu anda en büyük eksiğin ticarileşme olduğunu sözlerine ekleyen Mehmet Büyükekşi, “Herkesin bir hayali var ama hayat geçirmekte sıkıntı çekiyor. Şu anda 10 tane girişim evine destek vermekteyiz. Burada fikri olan gençlere çağrı yapıyoruz ve eleme yapıyoruz. Projeleri nasıl gerçekleştireceklerine dair mentörlük yapıyoruz Şu an 403 girişimcimiz var.” diye konuştu.
4,5G gibi bir Ar-Ge yükümlülüğü getirdik Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka ise bakanlık olarak yaptığı çalışmalardan bahsederek, örnekler verdi. Aka sözlerine şöyle devam etti: “Haberleşme alanında bakanlık olarak 4,5G gibi bir Ar-Ge yükümlülüğü getirdik. Önümüzdeki dönemin önemli konularından 5G çalışmalarından kimseden geri kalmamak için takip forumu oluşturduk. Türksat 6A’yı hem Ar-Ge yaparak hem de ürün geliştirerek desteklemeye başladık. Yerli arama motoru yerli e-posta çalışmalarımız ile yerlileştirme ve millileştirme devam etmekte. Karayollarında asfalt kalitesine yönelik çok önemli çalışmalar yaptık. Bir diğer anlamda en iyi iş yaptığınız kurum
Demiryolları. Demiryollarında Ar-Ge faaliyetlerinde önemli adımlar attık. Devlet Hava Meydanları kendi kuş radarını geliştirdi. Bu gün Atatürk Havalimanı’nda kullanılmakta. LNG ile çalışan Türkiye’nin ilk gemi motorunu biz ürettik.”
Hata yapmak baştan göze alınmalı Başarılı Ar-Ge'nin tekrarlanabilir tek bir yöntemi olmadığını ve hata yapmanın baştan göze alınması gerektiğini ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, dünyada devam eden Ar-Ge projeleri arasında temiz kömür teknolojileri geldiğini kaydederek, temiz kömür projelerini desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Yerlileşme, yerli kaynakların kullanılmasının oldukça önemli olduğunu da hatırlatan Dönmez, “Konya Karapınar’da bir GES projesi devreye girecek. Buradaki şartlardan biri kullanılacak malzemenin
AR-GE NEDIR? Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’na göre ArGe; kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalardır. Frascati Kılavuzu’na göre Ar-Ge; insan, kültür ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bu dağarcığın yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalardır. Ar-Ge faaliyetleri üç temel başlık altında ele alınmaktadır: Temel Araştırma: Görünürde herhangi bir özel uygulaması ya da kullanımı bulunmayan, öncelikli olgu ve gözlemlenebilir gerçeklerin temellerine ait yeni bilgiler edinmek için yürütülen deneysel ve teorik çalışmadır. Uygulamalı Araştırma: Yeni bilgi edinme amacıyla yürütülen özgün çalışmadır. Belirli bir pratik amaca veya hedefe yöneliktir. Deneysel Geliştirme: Araştırma ve/veya pratik deneyimden elde edilen mevcut bilgiden yararlanarak yeni malzemeler, yeni ürünler ya da cihazlar üretmeye; yeni süreçler, sistemler ve hizmetler tesis etmeye; hali hazırda üretilmiş veya kurulmuş olanları önemli ölçüde geliştirmeye yönelmiş sistemli çalışmadır.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “7 farklı sektörde proje Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. TİM olarak Ar-Ge ve tasarım merkezi açma yetkisi veriyoruz. Şu ana kadar 39 Ar-Ge, 8 tasarım merkezi açıldı” şeklinde konuştu.
47
İNOVASYON / AR-GE ZİRVESİ yüzde 65’inin Türkiye’de üretilmesi şartıydı” dedi. Türkiye’de son 10 yılda ciddi Ar- Ge teşviklerinin verildiğinin ama başarısız olunan projelerde başarısızlık nedenlerinin başında Ar-Ge’si yapılan ürün ya da hizmetin ticarileşememesinin geldiğinin altını çizdi.
Merkezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi, Mimar Sinan Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Merkezi Proje Geliştirme ve Uygulama Laboratuarı, İstanbul Üniversitesi Önkuluçka Merkezi, Sabancı Üniversitesi Fikri Mülkiyet Esaslı Teknoloji Transfer İşbirliği Platformu.”
Türkiye’nin vizyonunda Ar-Ge önemli bir alan Ar-Ge’nin Türkiye için bundan sonraki gelecek vizyonunda önemli bir alan olması gerektiğinin önemine değinen Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, “Sağlıkta bizim tükettiğimiz malzemelerin üretilmesinde sorunlar yaşandığını görüyoruz. Bu konulara ağırlık vermeliyiz. Sağlıklı Kalkınma Eylem Planında 3 önemli konu var: Sağlıklı yaşam kültürünün geliştirilmesi, sağlık endüstrilerinin geliştirilmesi programı, sağlık turizminin geliştirilmesi” diye konuşurken, yılda 250 milyon dolarlık aşı ithal edildiğini bu aşıların Türkiye’de üretilmesini sağlamanın hedefleri arasında yer aldığını dile getirdi.
Tüm gücümüzle yüklenmeliyiz Savunma Sanayi Müsteşarı Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi ise savunma sanayi müsteşarlığında öncelikli olarak yerli çözümler ve mili teknolojilerle donatılmış sistemleri ele aldıklarını söyledi. “Ar-Ge’yi nasıl bil diye düşünürken, nedenini bil olarak öğrendiğini de sözlerine ekleyen Tüfekçi “Artık, gerçek anlamda 48
Büyük projeler Ar-Ge odaklı yürütülüyor
İSTKA, ilk proje desteğini verdiği 2010 yılından bu yana 402’si ekonomik kalkınmaya, 308’i sosyal kalkınmaya yönelik 710 projeyi destekledi. ‘know how’a odaklanmalıyız. Bir teknolojiyi elde etmek istiyorsak tüm gücümüzle yüklenmeliyiz” dedi.
İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan Ar-Ge’ye 7 yılda 201 milyon lira İstanbul’un küresel ekonomide söz sahibi yüksek katma değer yaratan, yenilikçi, yaratıcı, girişimci bir ekonomik hayata sahip olması için çalışan İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA), ilk proje desteğini verdiği 2010 yılından bu yana 402’si ekonomik kalkınmaya, 308’i sosyal kalkınmaya yönelik 710 projeyi destekledi. İSTKA’nın desteklediği projelerin yüzde 40’ına denk 287 tanesi Ar-Ge ve Yenilik çalışmalarına yönelik oldu. İstanbul’da Ar-GE ve Yenilik altyapısının güçlendirilmesi için İSTKA’nın 13 Mali Destek Programı aracılığıyla projelere aktardığı kaynak,
7 yılda toplam 201 milyon liraya ulaştı. İSTKA’nın aktardığı yıllık ortalama 28 milyon lira ile İstanbul’da Ar-Ge ve Yenilik altyapısının güçlendirilmesi için laboratuarlar, Ar-Ge ve İnovasyon Merkezlerinin kurulmasını sağlandı. Bununla birlikte Ar-Ge ve Yenilik süreçlerini tamamlamış ürünlerle hizmetlerin ticarileştirilmesini sağlayacak Teknoloji Transfer Ofisleri ve Kuluçka Merkezlerinin açılmasına aracılık etti. İSTKA’nın proje desteği vererek açılmasını sağladığı merkezler arasında kamuoyunun son yıllarda çalışmalarını duyduğu merkezler bulunuyor. Merkezler ve laboratuarlardan bazıları ise şunlar: “Yıldız Teknik Üniversitesi Siber Güvenlik ve Biyometrik Araştırmalar Danışmanlık ve Test Merkezi, Boğaziçi Üniversitesi Sağlık Teknolojileri Kuluçka
İSTKA’nın desteklediği büyük ölçekli projeler olan Güdümlü Projeler, hali hazırda Ar-Ge ve Yenilik çalışmalarına odaklanmış olarak devam ediyor. 2015 yılında İSTKA’nın ilk Güdümlü Projesi olma özelliği taşıyan İstanbul Teknik Üniversitesi Çelik Test ve Araştırma Merkezi Projesi başlatıldı. İki yıl boyunca süren proje ile sektörün Ar-Ge ve yenilik çalışmalarına teknik altyapı desteği vererek küresel rekabet gücünü artıracak bir merkez kazandırıldı. Yine 2015 yılında Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Alüminyum Test Eğitim ve Araştırma Merkezi Projesi başlatıldı. Alüminyum üretimi yapan firmaların katma değeri yüksek alanlarda ürün geliştirme faaliyetlerine katkı sağlayacak merkez, iki yıllık proje sonucunda devreye girdi.
Elektroteknik sektöründe Avrupa lideri DE-KA HAR Markası (CENELEC Harmonize Doküman) • 2012 - Avrupa 'da sektöründe lider olan ilk Türk Markası • 2017 - CB normlarına göre akredite olan ilk fişli kablo üretici laboratuvarı
Hedef katma değeri yüksek ürünler HASAN TOP DE-KA Elektroteknik Satış Pazarlama Müdürü
B
eyaz eşya sektörüne elektromekanik komponentler üretmek üzere 1993 yılında kurulan DEKA Elektroteknik San. ve Tic. AŞ, bugün biri Çayırova/Kocaeli’de diğeri Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde olmak üzere 2 entegre üretim tesisi ile hizmet veriyor. Küresel beyaz eşya markalarına fişli kablo, gruplama ve kablo ağacı hizmeti sağlayan firmanın yıllık 65 milyon adetlik kapasitesiyle sektöründe Avrupa lideri olduğunu vurgulayan Satış Pazarlama Müdürü Hasan Top, 24 yıllık tarihinde birçok ilke imza atmayı başaran şirketin bu ilklerini şöyle sıraladı: • 1993 - Elektrik komponentlerinde Türkiye’de alınan ilk yurtdışı sertifikaları (VDE ,ENEC, UL, ASTA, vb.) • 1996 - Sektörde alınan ilk ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi ve 14001 Çevre Yönetim Sistemi Belgeleri • 1999 - Kablolarda Türkiye’de alınan ilk TSE-
DE-KA Elektroteknik’in Ar-Ge çalışmaları hakkında da bilgi veren Hasan Top, müşterilerini tüm süreçlerde rekabetçi kılacak en iyiyi sunma gayreti içerisinde olduklarını belirterek bu amaç doğrultusunda 2016 yılı içinde Ar-Ge Merkezi kurma çalışmalarını başlattıkları bilgisini verdi. 4 Nisan 2017 tarihinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın da onaylaması ile Türkiye’de kurulan 428. Ar-Ge merkezine sahip ol olduklarını anlatan Hasan Top, bu yapı ile Ar-Ge ve inovasyon kültürünü geliştirmeyi, teknolojik bilgi kapasitesini güçlendirmeyi, katma değeri yüksek ürünler üretmeyi ve nitelikli Ar-Ge personeli sayısını artırmayı hedefledikleri-
ni vurguladı. Kurulduğu günden bu yana DE-KA Elektroteknik Ar-Ge Merkezi’nde 11’in üzerinde proje başlatıldığını kaydeden Hasan Top, Bunların içerisinde TÜBİTAK tarafından desteklenen ve üniversite-sanayi işbirliğini amaçlayan projelerin de bulunduğunu ifade etti.
Yeni ekonomik düzende Ar-Ge ve tasarım önemli Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşmasında Ar-Ge ve tasarıma yapılan yatırımın payının önemine işaret eden Hasan Top, günümüzde bilim ve teknolojide rekabet avantajı yakalamış ülkelerin gelişmiş ülke statüsünde konumlandıklarına dikkati çekti. Hasan Top, şu görüşleri dile getirdi: “Gelişmekte olan ekonomilerin ise daha çok emek yoğun mal ve hizmet üretiminde göreceli üstünlüklere sahip olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, düşük gelirin hâkim olduğu ekonomilerin emek faktöründe avantajlı olma ve bundan yararlanarak
büyüme durumu sonsuza dek sürmemekte ve belli bir aşamaya gelindiğinde dezavantaja dönüşmektedir. Dolayısıyla tam da bu noktada, gelişmekte olan ülkeler arasında konumlanan ülkemiz için Ar-Ge ve tasarım yeni ekonomik düzende oldukça önem kazanmaktadır. Son yıllarda ülke olarak Ar-Ge’nin önemini kavradık. Ar-Ge‘ye yapılan harcamalar gerek devlet teşvikleri gerekse özel sektör Ar-Ge merkezleri kurulumu yoluyla artıyor olsa da henüz arzu edilen seviyeye ulaşılamadığını söyleyebiliriz. Bu açıdan 6676 sayılı Ar-Ge reform paketi faydalı ve teşvik edici husus olarak görmekteyiz.” DE-KA Elektroteknik Satış ve Pazarlama Müdürü Hasan Top, son olarak ArGe ve tasarıma yapılan yatırımların ülkemize rekabet avantajı, yabancı sermayeyi çekme, verimlilik artışı, teknolojik olarak dışarıya bağımlılıktan kurtulma gibi faydalarının yanında ülkemizin ihracatına da müspet yansıyacağı görüşünü dile getirdi.
49
İNOVASYON / AR-GE
Polin Waterparks Ar-Ge Merkezi oldu
T
amamı yerli sermaye ve işgücüyle hizmet veren, su parkları tasarım, mühendislik, üretim ve montajında sektörün global lider markası olan Polin Waterparks, Türkiye'nin sayılı Araştırma- Geliştirme (ArGe) merkezlerinden biri olmanın gururunu yasıyor. Polin Waterparks böylece kendi sektöründe Ar-Ge Merkezi olan ilk firma oldu. 1976 yılında kurulan ve 40’ıncı yılını geride bırakan Polin Waterparks nitelikli inovasyon çalışmalarıyla Ar-Ge Merkezi belgesine layık görüldü. 2015 ve 2016 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)'in yayınladığı listede ArGe'ye en çok yatırım yapan 200 şirketten biri olmayı da başaran Polin Waterparks, bu önemli belgeyle kendi sektöründe bir ilki daha gerçekleştirmiş ve Ar-Ge gücünü tescillemiş oldu. Farklı sektörlerdeki yerli markaların sahip olduğu Ar-Ge Merkezi belgesi, kurumların Türkiye ekonomisine yaptığı yatırımın önemli bir göstergesi sayılıyor. Üniversitelerle 50
akademik tabanlı işbirliği çalışmalarına önem veren Polin Waterparks, özgün tasarım ve patent odaklılığını sürdürürken, su parklarında inoavatif uygulamalar konusunda öncü konumda bulunuyor.
İnovasyon kültürünü odağına alıyor Polin Waterparks, Ar-Ge stratejisinde finansal, müşteri ve süreç perspektifleri ile besleyen; öğrenme, yaygınlaştırma ve inovasyon kültürünü odağına alıyor. 2006 yılında kaydırak üretiminde son teknoloji olan ve daha önce uygulanmamış Light-Resin
Transfer Molding (L-RTM) kapalı kalıp teknolojisini de sektöre kazandıran Polin Waterparks'tı. Su parkı sektöründe tarihi değiştiren bu gelişmeden sonra, Polin Waterparks ışıklı, desenli, şeffaf, ses entegre ve özel tasarım kaydırak uygulamalarıyla her yıl sektöre yepyeni uygulamalar kazandırdı. Polin Waterparks, sektöre kazandırdıklarıyla 2016 yılında Amerika Birlesik Devletleri'nde Dünya Su Parkları Birliği'nce ( World Waterpark Association) sektörün en prestijli ödülü olan "Leading Edge" ödülüne layık görüldü. 2010 yılında lanse ettiği ve sektörde yeni bir kilometre taş ı olarak gösterilen dünyanın ilk kendinden temalı su kaydırağı olan "King Cobra" su kaydırağı, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında üst üste "Avrupa'nın en iyi su kaydırağı", 2013 yılında ise Kompozit Sanayicileri
Derneği tarafından "Eğlence Sektöründe En İnovatif Ürün" seçilmişti.
Dünyanın en geniş ürün çeşitliliğine sahip markası Polin Waterparks, tüm üretimini 35.000 m2'lik, adeta bir kompozit üretim akademisi olan fabrikasında Türkiye'de gerçeklestiriyor. 100 ülkede kendi markasıyla 2500'ün üzerinde su parkı projesini hayata geçirmiş olan Polin Waterparks, sektöründe dünyanın en geniş ürün çeşitliliğine sahip markası olarak biliniyor. Polin Waterparks, 2017 yılında da ürünlerini ve hizmetlerinin verimliliğini artırarak, müşterilerine daha fazla yenilik ve daha kaliteli hizmetler sunmayı amaçlıyor. Ar-Ge yatırımlarını geliştirerek teknoloji ve inovasyonda Türkiye'yi global arenada basarıyla temsil etmeyi ve öncü kimliğini korumayı hedefliyor.
Sarten, Ar-Ge ile ihracatını her yıl artırıyor
ALI BOZBAŞ Sarten Ar-Ge Grup Müdürü
S
arten, 1972’den beri metal ambalaj sektöründe faaliyet gösteren öncü kuruluşlardan. Şirketin 2005 yılında Silivri’de kurduğu Ar-Ge merkezi, günümüze kadar büyük gelişmeler göstererek bugünkü modern ve yeni teknoloji merkezi halini aldı. Sarten Ar-Ge Grup Müdür Ali Bozbaş, “2005 yılında gerçekleştirilen bu atılım ile konularında uzman kişilerin kadromuza katılmasıyla, yapılan yatırımlar sonucu faaliyet alanlarımız gelişmiştir. İş güvenliği ve insan sağlığını ön planda tutarak, ambalaj üretimi üzerine maliyet düşürücü, verimlilik arttırıcı Ar-Ge çalışmalarımız sürekli devam etmektedir. Bu süreç içerisinde Ar-Ge departmanımız 2008 yılında ilk kamu destekli projesini gerçekleştirmiştir. Ayrıca destek almadığımız, yani kendi bütçemizle karşıladığımız ve hayata geçen projelerimiz de bulunmaktadır” diyor. Bütçelerinin önemli bir
payını Ar-Ge çalışmalarına ayırdıklarını aktaran Ali Bozbaş, şöyle devam ediyor: “Sarten’in yurtdışı bağlılığını azaltmak amacıyla yurtdışından temin ettiğimiz makine parçalarını kendi bünyemizde üreterek önemli bir döviz çıktısının önüne geçilmektedir. Bunun yanında yeni ürün ve makine tasarımları ile tüm bu tasarımların prototip imalat çalışmaları yine Ar-Ge bünyesinde yapılıyor. 2005 yılından, günümüze gelen Ar-Ge kültürünün sürekli gelişmesi sonucu 24 Mart 2017 tarihinde, T.C Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge birimimize Ar-Ge Merkezi unvanını layık görüldü.”
Tüm operasyonlarda otomsayonu ön planda Sarten Ar-Ge Merkezi'nin gerçekleştirdiği metal ve plastik ambalaj ürün geliştirme çalışmalarının yanı sıra makine ve proses geliştirmeye yönelik projeleri de bulunuyor. Ali Bozbaş, yürütülen projelerdeki amaçlarını şöyle sıralıyor: “Üretim hatlarımızdaki verimliliğimizi artırmak, müşterilerimizin beklentilerine yönelik yeni metal ve plastik ambalajlar üretmek, inovatif fikirler ışığında makine ve prosesler tasarlayıp hayata geçirmek, tüm operasyonlarımızda otomasyonu ön planda tutmaktır. Bu amaçlar doğrultusunda Sarten Ar-Ge Merkezi olarak günümüze kadar
17 TÜBİTAK projesinin çıktılarıyla, üretim hatlarımızda modern teknolojiyi yakalayıp, marketlerde müşterilerimizin ürünlerini ergonomik ve inovatif tasarımlarla son kullanıcıya sunmaktayız.” Ar-Ge merkezinde sürdürdükleri 10 ayrı aktif Ar-Ge projesi bulunduğunu belirten Bozbaş, “Proje ve tezgah altyapımızın gün geçtikçe artması yeni Ar-Ge merkezi binası yatırımını da beraberinde getirmiştir. 2019 yılı içerisinde yeni Ar-Ge merkezi binasında faaliyetlerimizi sürdürmek, tüm Ar-Ge merkezi personellerinin çalışmalarına ivme kazandıracaktır. 28 kişilik Ar-Ge merkezi personelimizin, öncelikli olarak yüksek lisans; bir sonraki aşama olarak doktora eğitimleri de firmamız tarafından desteklenmektedir. Yatırımların en büyüğünün insana yapılan yatırım olduğunun bilinciyle araştırmacı ve teknisyen tüm Ar-Ge merkezi personelimizin, kendi yetkinliklerini geliştirebileceği eğitimler, seminerler ve
fuar gezileri sürekli olarak takip edilmekte ve katılım gösterilmektedir. Tüm bunların yanında bünyemizdeki CNC torna, CNC freze, tel erozyon tezgahlarımıza, tasarım analiz ve proje takip yazılımlarımıza yaptığımız yatırımlar süreklilik arz etmektedir” diye konuştu.
Ar-Ge yatırımları ile yurtdışında söz sahibi olmak istiyoruz Sarten Ar-Ge Grup Müdürü Ali Bozbaş son olarak, “Firmamız ihracatını her sene artırmaktadır. Ayrıca Turquality markalaşma programıyla klasik ihracat desteklerinden farklı olarak firmamızın dünya çapında tanınırlığının artırılmasına yönelik destekler de firmamıza önemli bir katkı sağlamaktadır. TİM’in verilerine göre 2015 yılında ülkemizin ilk 1000 ihracatçı firması arasında 196’ncı sırada bulunan firmamız, gerçekleştirdiği Ar-Ge yatırımlarıyla yurtdışında yeni pazarlarda söz sahibi olmayı hedeflemektedir" şeklinde konuştu.
51
İNOVASYON / AR-GE
Sektörünün Ar-Ge lideri Arçelik
CEM KURAL Arçelik AŞ Ar-Ge Direktörü
A
rçelik, sektöründe sürekli fark yaratan, ürünler ve sahip olduğu teknolojiyle global arenada takdir gören ve bu başarısını Ar-Ge’ye yaptığı yatırıma borçlu olan bir marka. Arçelik'in bu başarılarının arkasında yatan en önemli güçlerden birisi 26 yıllık geçmişe sahip Ar-Ge gücü. Arçelik A.Ş. Ar-Ge Direktörü Cem Kural, “Gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge ve teknoloji geliştirme çalışmaları sonucunda rekabette fark yaratacak ürünler tasarlıyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız, bizi rekabetteki ürünlerden farklılaştıran ileri teknoloji ve yüksek kaliteye sahip ürünleri daha uygun maliyetlerle tüketicilerimize sunmamıza olanak sağlıyor” diyor. Arçelik, Türkiye’de 10, Tayvan, İngiltere, Portekiz ve ABD’de 4 Ar-Ge merkezi olmak üzere toplam 14 Ar-Ge merkezi, uluslararası olarak 2500’den fazla patent başvurusu ile Türkiye’de, sektöründe Ar-Ge lideri konumunda bulunuyor. 52
Birleşmiş Milletler bünyesindeki Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO) tarafından yayınlanan ‘En çok uluslararası patent başvurusu yapan şirketler’ listesinde son 10 yıldır ilk 200 şirket arasındaki tek Türk şirketi olan, 2016 yılında 78’inci sıraya yerleşerek ilk 100 arasına giren Arçelik, açıklanan en güncel listede 74’üncü sıraya yükseldi.
2016’da 320 patent başvurusu Türkiye’nin tartışmasız patent şampiyonu olduğunu ve Arçelik olarak 2016 yılında toplam 320 patent başvurusu yaptıklarını söyleyen Cem Kural, şöyle devam ediyor: “Şirketimiz, en değerli varlığı olarak gördüğü insan kaynağını dünya standartlarında geliştirmek, dijital dönüşümün gerektirdiği yetkinlikleri kazandırmak, değişen dünyaya ayak uydurmalarını sağlamak için TECH PRO Akademi, Atölye 4.0 ve Garage’ı hayata geçirdi. TECH PRO Akademi, çalışanların gelişim haritalarını çıkararak kariyer hedeflerini planlamalarına yardımcı olurken onları dijital dünyaya hazırlayacak sayısal
ve davranışsal yetenekleri kazandırmayı amaçlıyor. Atölye 4.0 hem üretimde geleceğin teknolojilerini tanıtmak hem de bu teknolojileri birebir deneyimleme imkanı yaratmak üzerine oluşturduğumuz simülasyon ve uygulamalı eğitim laboratuarımız. Garage ise ortak çalışma kültürünü teşvik eden, sunduğu dijital ileri imalat teknolojileri sayesinde çalışanların özgün fikirlerini hızlıca gerçekleştirebilecekleri prototipleme merkezimiz.”
Fikir geliştirmede çeşitlilik sağlıyor Daha önceden Ar-Ge alanında yaratıcı olabilmek, müşterilerin ihtiyaçlarını doğru analiz etmek ve bunun sonucunda da hikâyeden ürüne daha kolay geçebilmek için mühendis istihdam ettiklerini ifade Kural, bugün ise sadece teknik alanda deneyimi olan kişiler değil, farklı meslek alanlarında uzmanlaşmış çalışanlarla multidisipliner bir yaklaşım sergilediklerini belirtiyor. Kural, “Garage’ı 7’den 77’ye fikri olan herkesin hayallerini kısa sürede ürüne dönüştürebileceği, farklı disiplinlerin bir araya
geleceği bir ortam yaratmak için kurduk. Global örnekleri arasında teknolojik altyapısıyla ve büyüklüğüyle ayrışan Garage’ı, dijital ileri imalat teknolojileri sunan, ortak çalışmayı teşvik eden, müşteri geri beslemesinin alınabileceği bir fikir üretim üssü olarak tasarladık. Buradan çıkan fikirlerle geleceğin ürünlerini şimdiden üreteceğiz. Garage’da bir yıl içerisinde 20 bin fikri değerlendirilip, 200 prototip üretmeyi hedefliyoruz. Burada, şirketin her biriminden çalışanlar bir araya geliyor, yenilikçi ve özgün fikirler ortaya koyuyorlar. Dışarıdan gelen ziyaretçiler de bu alanı ‘maker cenneti’ olarak nitelendiriyor. Ayrıca Garage içinde şirket içi ve dışından konuşmacıların katılımıyla ‘Garage Talks’ etkinlikleri düzenliyoruz. Böylece çalışanlarımızın farklı görüşleri duyması ve yeni fikir geliştirmede çeşitlilik sağlanmasının yolunu da açıyoruz” diyor. Kural, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasının temeli olarak Ar-Ge çalışmaları ve yenilikçi ürünlere dönüşmesinin oluşturduğunu aktararak, “Küresel ölçekte rekabet gücümüzü arttırmak, sürdürülebilir büyümeyi sağlamak, üretkenliği ve istihdamı artırmak, yaşam kalitesini yükseltmek için; katma değeri yüksek, rekabette farklılık yaratan yeni ürün ve hizmetleri ortaya koyan bir anlayışı, bilim ve teknolojideki hızlı değişimi takip ederken benimsememiz gerekiyor” diyor.
Ar-Ge ve tasarım Türkiye’yi ileriye taşıyacak altında iştirak şirketimiz olan Polifilm Ambalaj Sanayi AŞ’yi kurduk. Ar-Ge ile desteklendirilmiş ürünlerin üretim ve pazarlama faaliyetleri ile sürdürülebilir bir gelişme ve kalkınmanın kurgu ve vizyonuna sahip bir yapı ile kurumumuzun yeni bir döneme geçişi sağlandı” diyor. M. HAKAN ÇIL Sekuro Plastik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı
P
lastik ambalaj sektöründe 1997’den beri faaliyet gösteren Sekuro Plastik AŞ, endüstriyel ürünlerin koruyucu ambalaj filmlerinin üretim ve pazarlaması alanında faaliyet gösteriyor. Yıllar içinde faaliyet konusunda, sektörde ve iş hayatında uzmanlık kazanan ve 2009 yılından itibaren ise bu uzmanlık birikimi ve güveni ile hedeflerin bir ileri seviyeye taşınmasının planlandığını aktaran Sekuro AŞ, Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çil, “Bu çerçevede üretim konumuza nitelik kazandırabilecek, yüksek katma değer yaratabilecek ürünlerin üretim ve pazarlama faaliyetleri için Sekuro AŞ ana çatısı ve yönetimi
Ar-Ge’nin departman olarak yer alması yeni dönemimiz oldu Kuruluştan itibaren araştırma ve geliştirme çalışmalarının sürekli iyileşme çerçevesinde, faaliyetlerinin önemli bir parçası olduğunu ifade eden M. Hakan Çil, Ar-Ge’nin firma içerisinde bir departman olarak yer almasını ise kurumlarının yeni dönemi olarak niteliyor. Pazarda oluşmuş ürün ve beklentilere veya potansiyel ürün ve beklentilere işlev ve ekonomik olarak katma
değeri yüksek geri dönüşler için yoğun çalışmaların sürekli devam ettiğini belirten Çil sözlerini şöyle sürdürüyor: “Teknolojik polimer hammaddeler, donanımlı makine parkı ve laboratuar, ihtisaslı bir ekip yönetiminde görev yapıyor. Partner firmalar ile bilginin zenginleşmesini sağlayacak paylaşım ve değerlendirmeler, ihtiyacın doğru anlaşılması ve değerlendirilmesi, araştırma kurumları ve üniversiteler ile işbirlikleri ve nihai yönetim değerlendirmesi kurumumuzun ArGe faaliyetlerinin temelini oluşturuyor. Ar-Ge faaliyetleri bugün kurumumuzun en etkin faaliyet alanlarından biri olarak süreklilik ile devam etmekte.”
Destek ve teşviklerin önemli katkısı var Ar-Ge ile ilgili teşvik ve destekler konusunda da fikir
belirten M. Hakan Çil, “ArGe ve tasarım çalışmaları doğası gereği hemen ekonomik olarak değer kazanamayan veya karşılığı alınamayan birçok çalışma ve denemeleri de içermekte. Bu da kısıtlı kaynaklar ile döngüsünü sağlamaya çalışan işletmelerin bu faaliyetlere bakışını mesafeli kalmaya zorunlu bırakıyor. Bu bağlamda desteklerin, firmaları teşvik etmekte kesinlikle önemli katkılarının olduğunu söylemeliyiz. Bunun yanında teşvik ve hibe süreçlerinde firmalar ile teşviki sağlayan kurum ile ekip çalışmalarının daha organize ve hedef odaklı, yakın ve kolay ulaşılabilir esnek bir çalışma ortamı içerisinde olması sağlanabilir ise desteklerin etkin sonuçlar vermesinin kolaylaşacağını da düşünüyoruz” diye konuşuyor. Türkiye'nin ihracat hedeflerine ulaşmasında Ar-Ge ve tasarımın önemine değinen Sekuro AŞ Yönetim Kurulu Başkanı M. Hakan Çil şunları söylüyor: “Türkiye’nin yıllar içinde önemli gelişmeler sağladığı sanayi sektörünün Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerinin katkıları ile Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşması ve hatta artırması mümkün olacaktır. Ülke kaynaklarının katma değeri yüksek bir pazarlama ile değerlendirilebilmesi ve bunu sürekli gelişme içerisinde tutabilmesi uluslararası rekabet içerisinde ülkemize önemli katkı sağlayabilecektir.” Firma, ürünlerini yurtiçi ve yurtdışında PFL markası ile pazarlıyor. 53
İNOVASYON / AR-GE
Yurtdışında ülkemizi gururla temsil ediyoruz başarıya sahip. 2011 ihracat sıralamasında Türkiye de ilk 7’ye giren Azim Un, Kerbela markasıyla Irak’ta ciddi talep gören bir marka haline gelmiş.
2017 ihracat hedefi 80 milyon dolar
ORHAN İLHAN Azim Group Yönetim Kurulu Başkanı
M
ardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Belli köyünde 1970 yılında çiftçi bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Orhan İlhan, lise eğitiminden sonra kurduğu nakliye firması ile iş hayatına atıldı. 1998 yılında Mardin’de Mardin Yem Sanayii firmasını kuran İlhan, 2004-2005 yılları arasında un fabrikaları kiralayarak un sektörüne adım attı. İlhan’ın Adana’da Akhan Un adıyla kurduğu kendi firması 2008 -2009 yıllarında TİM’in ilk bin ihracatçı listesinde yer alırken kaliteli üretim ve markalaşma sürecinin de katkısıyla 2010 yılında ilk 500’e giren Akhan Un, 2011 yılında 374’üncü sıraya kadar yükseldi. Bugün markalaşma ve kalite standartlarını koruyarak yurtdışında tercih edilen bir marka haline gelen Akhan Un, halen Irak’a ihracatını sürdürüyor. Orhan İlhan’ın 2009 yılında Mardin’de kurduğu 300 ton kapasiteli Azim Un fabrikası da benzer bir
54
Bugün günlük 1200 ton üretim kapasitesine sahip olan Azim Group, 2017 yıllında 170 bin ton ihracat hedefliyor. Unun yanı sıra yıllık 80 bin tonun üzerinde yağ ihracatı bulunan Azim Group, Irak genelinde ürünlerini Rahmet markası ile piyasaya sunuyor. Azim Group’un yıllık 260 bin ton buğday işlediğini anlatan Orhan İlhan, buğday alımlarındaki politikalarının çiftçiye destek olarak gelecek seneki mahsulü desteklemek olduğunu vurguluyor. 2014 yılında 67 milyon dolar, 2015 yılında 69 milyon dolar ihracat rakamına ulaştıkları bilgisini veren İlhan, 2016 ve 2017 yıllarında ise 80 milyon dolar ihracat hedeflediklerini sözlerine ekliyor. Yurtdışında Türk ürünle-
rini ve ülkemizi gururla temsil ettiklerini anlatan Orhan İlhan, Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiklerini belirterek, şu görüşleri dile getiriyor: “Azim Group olarak azimle çalışan profesyonel ekibimiz ile ihracatta ülkemize katkıda bulunmayı bir görev olarak görüyoruz ve tüm enerjimizi ihracat için harcıyoruz.”
“Sektörde yenilikçiliği benimsedik” Başarının bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu vurgulayan Orhan İlhan, yurtdışında her zaman tercih edilen marka haline gelmelerinde sorumluluğunu bilen ve kendi branşında profesyonel dönüş alabilen mühendislerin ve Ar-Ge ekibinin katkısının büyük olduğunu dile getiriyor. Azim Group’un kalite standartlarından ödün vermeden sektöründe yenilikçiliği benimsediğinin altını çizen Orhan İlhan,
grubun vizyonunu şu sözlerle özetliyor: “Sağlıklı, kaliteli ürünleri; çevreye ve insana saygı çerçevesinde ekonomik bir şekilde sunmak.” Kurulduğu günden bu yana ürün kalitesini birinci planda tuttuklarını, en gelişmiş teknolojiyi takip ederek; sürekli yenilenme ve yapılanmaya önem verdiklerini anlatan İlhan, geçtiğimiz yıl Kasım ayında duyurulan “Milli Tarım Projesi”ne ilişkin görüşlerini ise şu sözlerle paylaşıyor: “Daha önce pilot olarak uygulanan ‘havza bazlı tarımsal destekleme’, Milli Tarım Projesi adı altında Türkiye çapında genişletildi. Havza bazlı tarım yeni bir şey gibi, mevcut duruma bir ilaçmış gibi ele alınarak sunuldu. Hakiki bir tarım projesinin, üretimi teşvik etmesi ve desteklemesi gerekir. Eğer böyle bir projede bir ‘millilik’ aranacak ise, önce ülkenin çiftçisini ve köylüsünü koruyan, yerli ve yerel üretimi teşvik eden bir proje akla gelmelidir.”
HİZMET İHRACAT ŞAMPİYONLARI ARASINDA YERİNİZİ ALIN Sektöründe ilk 3’e ve Türkiye’de ilk 10’a girenlere özel ödül
Kendi sektöründeki konumunu görme fırsatı
NEDEN BAŞVURMALISINIZ?
Katılımcı firmalara sertifika
Tüm katılımcılara desteklerle ilgili eğitim ve kitapçık
AYRICA TİM’in yayınları ve sosyal medya aracılığıyla şampiyonların başarı hikayelerine yer verilecektir.
SON BAŞVURU TARİHİ
31 TEMMUZ 2017
Nasıl başvurulur? www.tim.org.tr/tr/500.html adresine git online başvuru formunu doldur.
Sıralama EBOPS baz alınarak 2016 hizmet ihracatına göre yapılacaktır.
Detaylı Bilgi için: +90 212 454 05 04 www.tim.org.tr İhracat ile ilgili her şey için bizi takip edin!
@turkihracat
Turkish Exporters Assembly
www.timtv.com.tr
İNOVASYON / OİB AR-GE PROJE PAZARI
Türk girişimciden ticari araçları 50 kg hafifleten buluş İhracatın lideri otomotiv sektöründe, katma değerli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla OİB tarafından düzenlenen 6. Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı yarışmasında, yaprak yayın ağırlığını yüzde 60'a varan oranda azaltarak ticari araçları 50 kilograma kadar hafifleten projesiyle Çetin Baltacı birinci oldu.
O
tomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesini amaçlayan 6. Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması sonuçlandı. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Ekonomi Bakanlığı desteği, Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinatörlüğü ve İTÜ Arı Teknokent bünyesindeki İTÜ Çekirdek iş birliğinde düzenlenen 6. Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarında birinciliğe Biyomimikri Yaklaşımla Kompozit Yaprak Yay Göz Bağlantısı projesiyle Çetin Baltacı layık görüldü. Baltacı'nın hazırladığı ve 56
25 bin TL ödül kazanan proje, kompozit yaprak yay çalışmalarında sorun olan göz tasarımındaki problemi gidererek ürün kullanımının önünü açıyor.
Proje yaprak yayın ağırlığını yüzde 60'a varan oranda azaltarak bu sayede ticari araçları 50 kilograma kadar hafifletebiliyor. Komponent Tasarım
6. AR-GE PROJE PAZAR ÖDÜLLERİ İLK 5 Çetin Baltacı - Biyomimikri Yaklaşımla Kompozit Yaprak Yay Göz Bağlantısı (İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü) Soner Alayurt - Hagelson (Yalova Üniversitesi) Burcu Karaca Uğural - B-Preg (Ege Üniversitesi) Serhat Nafiz - Trakts (Ege Üniversitesi)
1. 2. 3. 4. Mert Tepe - Ecogear 5. (İzmir Ekonomi Üniversitesi)
Yarışması'nda ise öğrenci kategorisinde birinciliğe eklemeli üretim teknolojisi kullanılarak 'Kauçuk Burç Üretimi' projesiyle İbrahim Cem Öncü, Alperen Bayram ve Aylin Dova layık görüldü. OİB'den 10 bin TL ödül kazanan proje ile araç ağırlığı 1,5 kilogram azalırken, karbon salınımında yılda yüzde 2 oranında düşüş sağlanıyor. Proje ayrıca araç başına üretimde 2 bin ila 5 bin TL arası maliyet tasarrufu yaratırken, yine yılda minimum yüzde 5 oranında yakıt tasarrufu da getiriyor. Komponent tasarım yarışmasının profesyonel kategorisinde de birinciliği
'Mekanik Yokuş Kalkış Destek Sistemi' projesiyle Okan Ekinci, üniversite kategorisinde ise birinciliği Quieter Exhaust System projesiyle Hasan Köten aldı. Dereceye giren projeler İTÜ Çekirdek programına dahil oldu. Her iki etkinlikte geleceğe ışık tutacak yeni fikir ve tasarımlara 120 bin TL para ödülü dağıtılırken, dereceye giren iki proje sahibine de Ekonomi Bakanlığı'nın desteği ile yurtdışında burslu eğitim fırsatıtanınacak.
Yapay zekaya sahip araçlar yaygınlaşacak OİB'in ev sahipliğinde İTÜ Maslak yerleşkesinde düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, otomotivde sürdürülebilir rekabetin en önemli dinamiğinin bu tür etkinliklerin çıktılarından
yapay zekaya sahip araçlar giderek yaygınlaşacak."
İnovatif bir fikriniz olsun
ORHAN SABUNCU OİB YK Başkanı “Hedefimiz, Türkiye’nin sadece üretim merkezi olarak kalması değil, aynı zamanda Ar-Ge, Yenilik ve Tasarım Merkezi haline gelmesidir."
ÖMER BURHANOĞLU OİB YK Başkan Yardımcısı “Gençlere önerim; özgüven sahibi olmaları ve başkalarını taklit etmemeleri. Eskiden akıl parayı arardı, şimdi para aklı arıyor."
doğacağını belirterek "Orta ve uzun vadede hedefimiz, Türkiye'nin sadece üretim merkezi olarak kalması değil, aynı zamanda Ar-Ge, Yenilik ve Tasarım Merkezi haline gelmesidir" diye konuştu. Dünya otomotiv sektörünün hızla kabuk değiştirdiğini, konvansiyonel içten yanmalı motora
sahip, mekanik parça ağırlıklı araçların yerini, hibrit ve elektrik motorlu, yazılım ağırlıklı araçlara bıraktığını söyleyen Orhan Sabuncu, Türkiye'nin Ar-Ge, inovasyon, marka ve tasarıma yatırım yaparak ihracatını orta-ileri ve ileri teknoloji ürünler içeren yapıya kavuşturması konusunda gençlere büyük görevler düştüğüne dikkat çekti. Orhan Sabuncu, şunları söyledi: "İleri düzeyli sensör, lazer, kamera, GPS, ağ bağlantısı ve otonom karar veren cihazlar araçlara entegre ediliyor. Sürücünün yerine karar alabilen,
Komponent Tasarım Yarışması'nda araç ağırlığını 1,5 kg azaltarak karbon salınımında yılda yüzde 2 oranında düşüş ve minimum yüzde 5 yakıt tasarrufu sağlayan projesiyle İbrahim Cem Öncü, Alperen Bayram ve Aylin Dova birinciliğe layık görüldü.
OİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Burhanoğlu da konuşmasında, hızla gelişen dünyada en önemli değişikliğin toplanabilen datanın erişilebilirliği ve bunun etkileşiminin yarattığı sürat olduğuna dikkat çekti. Yeni akımın artık dataizm olduğunu belirten Burhanoğlu, "Nesnelerin interneti, bağlantı, endüstri 4.0, hareketlilik, paylaşım ekonomisi, hepsi bunun üzerine inşa oluyor. Gençlere önerim; özgüven sahibi olmaları ve başkalarını taklit etmemeleri. Eskiden akıl parayı arardı, şimdi para aklı arıyor. Yeter ki iyi bir iş modeliniz, inovatif bir fikriniz olsun" dedi. Burhanoğlu, 2030 yılında araçlardan elde edilen gelirlerin yüzde 50'sinin bağlantı, paylaşım ekonomisi, nesnelerin internetinden geleceğine işaret ederek, "Bunun 3 trilyon dolar seviyesinde bir pazar olduğu söyleniyor. Dünya otomotiv pazarından aldığımız pay yüzde 1, aynı oranı yeni nesil araç ve bağlantılı işlerde sağlayabilsek 30 milyar dolar eder ki bu da bizim bu sene yapacağımız ihracattan daha fazla" dedi.
57
İNOVASYON / GENÇ MUCİTLER
DENİB’in genç mucitleri
ödüllendirildi Denizli İhracatçılar Birliği'nin düzenlediği ‘Genç Mucitler Aranıyor - İnovatif Fikirler Yarışması'nda dereceye giren Denizlili mucitlere düzenlenen törenle ödülleri verildi. DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, “İnovasyona daha çok yatırım yapmalıyız” dedi.
T
ürkiye'de İnovasyon bilincinin genç nesillere aktarılması amacıyla düzenlenen Genç Mucitler Aranıyor - DENİB İnovatif Fikirler Yarışması'nda Final Heyecanı 8 Mayıs 2017 Pazartesi Günü görkemli bir ödül töreni ile gerçekleştirildi. Denizli Protokolünün de katılımlarıyla gerçekleştirilen ödül töreninde bine yakın başvurudan finale kalan 30 icat görücüye çıktı. Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından düzenlenen Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün destek verdiği Genç Mucitler Aranıyor İnovatif Fikirler Yarışması'nda dereceye giren mucitlere ödülleri Pamukkale Üniversitesi Hasan
Kasapoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen törenle verildi. Geceye Vali Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Değirmenci, Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz, DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, çok sayıda davetli, genç mucitler ve öğretmenleri ile aileleri katıldı. Yarışmaya binin üzerinde lise, ortaokul ve ilkokul öğrencisi katıldı. Her
kategoride 30'ar proje finale kaldı. Ödül töreni öncesinde finale kalan projeler sergilendi. Yarışmanın finalinde jüri tarafından, sunulan projeler arasından ilk 3'e girenler ve jüri özel ödülünü hak kazananlar belirlendi.
cenin açılış konuşmasında Türkiye'nin 2023 hedeflerine katma değeri yüksek ürünler üreterek ulaşabileceğini vurgulayarak, "Tasarım, markalaşma, Ar-Ge ve inovasyon olmak üzere 4 ana unsura yoğunlaştık. Türkiye olarak ihracatta 130 milyon dolarda patinaj yapıyoruz. İhracatımızı bir üst seviyeye çıkarmakta zorlanıyoruz. Gelişmiş toplumlar yüksek teknolojiyle, inovasyonla gelişimini sürdürüyor. Araştırma ve inovasyona daha fazla yatırım yapmalıyız. DENİB olarak bunun temellerini attık, tohum olarak gördüğümüz genç mucitlerimiz gelecekte fışkıracak ve inovasyon kültürünün Denizli'ye yerleşmesini sağlayacak" dedi. Törende DENİB Başkanı Süleyman Kocasert'e doğum günü sürprizi yapıldı. Genç Mucitler Aranıyor İnovatif Fikirler Yarışması'na katılan öğrencilerin hazırladığı doğum günü pastasındaki mumları sahnede üfleyen Kocasert, "47. yaş günümde benim için güzel bir sürpriz oldu. Teşekkür ediyorum" dedi. İlkokul kategorisinde birincilik ödülünü kazanan Nezihi Derya Baltalı Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Cemre Duman, ödül töreninde sevinç gözyaşı döktü.
Araştırma ve inovasyona yatırım artmalı DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, düzenlenen ge-
58
MAY
Yenilikçi yaklaşımla toprağa tutunan güç
Bugün MAY Tohum kalitesi ile toprağa düşen her bir tohum, hastalık ve stres şartlarına dayanıklı, verimli tohumlar geliştiren AR-GE ve yüksek teknolojiden aldığı güç ile kök salıyor, üreticiye yüksek kazanç sağlıyor. 1978’de kök salmaya başladığımız bu topraklarda emin adımlarla büyüyor, dünya çapında tercih edilen tohum markası olma yolunda ilerliyoruz.
0224 351 45 00
|
www.may.com.tr
DOĞU - BATI / RAPOR
İhracatçılar Tayland ve Vietnam pazarına yoğunlaştı
CHUSAK CHENPRAYOTH Thai Ticaret Odası Yardımcısı
Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve TİM organizasyonuyla gerçekleştirilen Tayland & Vietnam Ticaret Heyeti'nin Tayland ayağını ilgilendiren kısmı 3 Mayıs 2017'de Tayland'ın başkenti Bangkok'ta Intercontinental Otel'de gerçekleştirildi. Program önce Türkiye - Tayland İş Forumu ile başladı. İş Forumu'na toplamda 100 kişi katılım gösterirken, Türkiye adına TİM Başkan Vekili ve aynı zamanda Heyet Başkanı Mustafa Çıkrıkçıoğlu ile T.C Bangkok Büyükelçiliği I. Müsteşarı Ahmet İdem Akay konuşma yaptılar. Tayland adına ise Tayland - Türkiye İş Konseyi Başkanı Sombat Thiratrakoolchai, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Teşvik Ofisi (OSMEP) Wimonkan Kosumas, FTI'dan Chayoot Sripian ve Uluslararası Ticaret Geliştirme Dairesi (DITP)'den Natpong Boonjing konuştular. Konuşmalarda Taylandlı yetkililer kurumlarını tanıtan kısa sunumlar yaparken Türkiye ile Tayland arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi gerektiğini vurguladılar. Heyetin bu anlamda tam da zamanında düzenlendiğini ifade eden Taylandlı yetkililer 15 - 18 Mayıs'ta 30 Taylandlı firma ile ülkemizi ziyaret edeceklerini belirttiler. Mustafa Çıkrıkçıoğlu 60
MUSTAFA ÇIKRIKÇIOĞLU TİM Başkan Vekili
ise iki ülkenin farklı ürün gruplarında uzmanlaştığını, karşılıklı ilişkilerimizi güçlendirerek ticaretimizi artıracağımızı ifade etti. Çıkrıkçıoğlu; Mekanik Cihazlar, Kazanlar ve Aksamları ihracatında Türkiye'nin oldukça başarılı olduğunu 200'den fazla ülkeye bu ürünleri ihraç ettiğimizi ancak bu sektörlerde, Tayland'a yeteri kadar ihracat yapamadığımızı ve bunu artırmamız gerektiğini belirtti. Forumun ardından Meclisimiz ile Thai Ticaret Odası arasında bir mutabakat zaptı (MOU) imzalandı. Mutabakat zaptını TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ile Thai Ticaret Odası Yrd. Chusak Chenprayoth imzaladılar ve ardından ikili iş görüşmelerine geçildi. İkili iş görüşmeleri oldukça verimli geçmiş olup 60 Taylandlı iş insanı ile toplam 200 iş görüşmesi gerçekleştirildi.
Vietnam’da fırsat var Tayland-Vietnam Ticaret Heyeti'nin Vietnam ayağı, 5 Mayıs 2017 tarihinde, Vietnam'mın Ho Chi Minh şehrinde Sheraton Hotel'de gerçekleştirildi. Yaklaşık 180 kişinin katıldığı Vietnam Ticaret Heyeti, Vietnam Sanayi ve Ticaret Odası Genel Müdür Vekili Nguyen The Hung'un açılış konuşması ile başladı. Hung konuşmasında özetle, Vietnam ve Türkiye ikili siyasi ve ekonomik ilişkilerinin geldiği nokta itibarıyla memnuniyet verici olduğundan bahsederek, iki ülke arasındaki ticaret verilerine ilişkin genel bilgiler verdi. Hung, Vietnam'ın söz konusu rakamların iki ülke arasındaki ticaret potansiyelini yansıtmadığını belirterek, ticaret heyetleri vesilesiyle ticaret hacmini artırmayı amaçladıklarını, bu kapsamda 2014 yılında Vietnam'da düzenlenen I. Türk Ürünleri İhraç Fuarı'na yaklaşık 30 firmanın iştirak ettiğini sözlerine ekledi. Hung, ülkemiz ile geliştirilen ticari ilişkilerde genel olarak TİM ile işbirliği içerisinde olmaktan onur duyduklarını ifade ederek, bilhassa tarım, tarımsal makine, çelik ve deniz ürünleri sektöründe kurulacak iş ilişkilerinin gelecek dönem için umut vaat ettiğini ifade etti. Heyet Başkanı Mustafa Çıkrıkçıoğlu, TİM’in faaliyetlerinden söz ederek, potansiyel ihracat ürünlerimiz ve başlıca sektörlerimiz hakkında bilgiler verdi. Başkan Çıkrıkçıoğlu, ticaret hacmindeki dengesizliğe de vurgu yaparak, bu tür ticaret heyetleri vasıtasıyla karşılıklı ticaretin hedeflenen seviyeye ulaşacağı yönündeki beklentilerini aktardı. Son olarak, Vietnam'ın ASEAN (Güneydoğu Asya Uluslar Birliği) üyeliğinin ülkemiz için stratejik önemine atıf yapan Çıkrıkçıoğlu, Türkiye ve Vietnam'ın coğrafi konumları itibarıyla bölgesel pazarlara açılımda karşılıklı olarak kilit rol oynadığını belirtti. Heyet, Meclisimiz ile Vietnam Sanayi ve Ticaret Odası arasında mutabakat zaptı (MOU) imzalanması ile devam etmiş olup karşılıklı hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından ise ikili iş görüşmelerine geçildi.
Rahmi İncetan başkanlık etti. Yaklaşık 250 kişinin katıldığı Türkiye-Mozambik İş Forumu,T.C. Maputo Ticaret Müşaviri Ahmet M. Yener'in açılış konuşması ile başladı. Forumun moderatörlüğünü de yapan Yener, konuşmasında özetle; 2016 yılında TİM organizasyonunda düzenlenen Mozambik Ticaret Heyeti'nin iki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesine oldukça katkıda bulunduğunu, heyet sonrasında Mozambikli iş insanlarının da ülkemize gelerek yeni iş bağlantıları kurduklarını, iki tarafın ortak katkılarıyla ticaretin gerçek potansiyeline ulaşmasını hedeflediklerini ifade etti.
Mozambik'le karşılıklı ticaret hacmimiz 115 milyon dolara ulaştı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ocak 2017 tarihinde Mozambik'e gerçekleştirdiği ziyaret sonrasında, karşılıklı ve yoğun talep üzerine, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve TİM organizasyonunda düzenlenen Mozambik
Ticaret Heyeti, 11 Mayıs 2017 tarihinde, Mozambik'in başkenti Maputo'da AFECC Gloria Hotel-Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Söz konusu heyete, TİM’i temsilen Akdeniz Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkan Vekili
Mozambik, Türk ürünlerine özel ilgi gösteriyor Yener, iki ülke arasındaki dış ticaret verileri hakkında bilgi vererek, Mozambik'in bilhassa inşaat, enerji, turizm, madencilik ve lojistik sektörlerinde ihracat ve yatırım için yüksek potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Yener, son 10 yılda ortalama yüzde 7'nin üstünde büyüme kaydetmekle birlikte ekonomisi tamamen ithalata bağımlı olan Mozambik'in, Türkiye markası ve Türk ürünlerine oldukça ilgi gösterdiğini söyledi.
Küba ve Venezuela’da yeni fırsatlar var İhracatta Atılım Yılı ilan edilen 2017 yılında geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da hedeflerine ulaşmak için çalışmalarını hız kesmeden yürüten TİM, düzenlediği ticaret heyetleriyle yeni pazarlardaki iş fırsatlarını ihracatçılarla buluşturuyor. Bu kapsamda 2016 yılında Latin Amerika'ya düzenlenen Meksika&Kolombiya Ticaret Heyeti (7-11 Mart 2016), Panama&Guatemala Ticaret Heyeti (17-22 Temmuz 2016) ve Kolombiya Ticaret Heyeti (30 Ekim-4 Kasım 2016) verimli işbirliklerine vesile oldu. 2017 yılında ise Latin Amerika'daki ilk durak Küba oldu. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve TİM öncülüğünde gerçekleştirilen Küba-Venezuela Ticaret Heyeti'ne TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu başkanlık etti. Türkiye'den 26 firma temsilcisi ile 60 Kübalı firma temsilcisinin bir araya geldiği iş forumu ve
B2B görüşmeler her iki taraf için de yeni fırsatlara zemin hazırladı. 23-27 Nisan 2017 tarihleri arasında Küba'nın başkenti Havana ile Venezuela'nın başkenti Karakas'ta gerçekleştirilen Küba & Venezuela Ticaret Heyeti'nin ikinci ayağı, Venezuela'da gerçekleştirildi. Heyette
Büyükelçi Şule Öztunç, TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve Venezuela Dış Ticaret ve Uluslararası Yatırım Bakanı Jesus Faria, ihracatçılara ülke ve yeni iş imkânları hakkında bilgiler verdi. Heyete katılan ihracatçılar son derece olumlu götüşmeler yaptı.
61
DOĞU - BATI / RAPOR
Doğu Karadeniz ihracatçıları Gürcistan ve Azerbaycan’a odaklandı
Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) organizasyonunda 2-7 Mayıs 2017 tarihlerinde Gürcistan’ın Tiflis ve Azerbaycan’ın Bakü şehirlerine yönelik olarak “Yapı Malzemeleri ve Tüketim
Ürünleri” sektöründe bir Sektörel Ticaret Heyeti düzenlendi. Doğu Karadeniz Bölgesi’nden 20 inşaat ve yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren firmanın katıldığı Ticaret Heyeti Programı ilgili ülkelerde yoğun ilgiyle karşılandı.
Program kapsamında Gürcistan’da gerçekleştirilen iş forumunda; T.C. Tiflis Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü, Gürcistan Tarım Bakan Yardımcısı Gela Khanisvili, Gürcistan Kalkınma Ajansı Temsilcisi Otar Antia, Gürcistan İşverenler Derneği Başkanı Elguja Meladze, T.C. Tiflis Ticaret Müşaviri Beşir İyidiker, T.C. Ekonomi Bakanlığı Daire Başkanı Tayfun KILIÇ ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan yaptıkları konuşmalar ve sunumlarla iki ülke arasında ticaretin ve yatırımların artırılmasına yönelik temennilerde bulunarak, Türk ve Gürcü firmalarına yatırım çağrısında bulundular. Gürcistan Tiflis’te ve Azerbaycan Bakü’de heyete katılan iş insanları bu ülkelerdeki partnerleri ile yapılan organizasyon kapsamında her iki şehirde de ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. İş görüşmeleri oldukça verimli geçti.
DAİB URGE Gıda Kümesi Cidde/Suudi Arabistan’da Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Genel Sekreterliği tarafından hazırlanan ve Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenen “Bölgemizdeki Gıda İhracatının Artırılması” projesi kapsamında, 23-26 Nisan 2017 tarihlerinde düzenlenen Gıda, İçecek ve Lüks Gıda Ürünleri, Otel ve Catering, Mağaza Dizaynı, Gıda İşleme ve Paketleme Makineleri fuarı Saudi Food&Hospitality Fuarı’na katılım sağlandı. İlgili fuar, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'dan sonraki ülkenin en büyük şehri olan Cidde'de 4.000 metrekare alan üzerine kurulu Cidde Fuar ve Kongre Merkezi’nde başta Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Endonezya ve Mısır olmak üzere 25 farklı ülkeden 500 katılımcı ve 20 bin ziyaretçi ile gerçekleştirildi. 62
Gıda sektöründe başta şekerli mamuller olmak üzere, meyve ve sebze mamullerinin yanı sıra su ürünleri, gıda ambalaj gibi üretim dallarında faaliyet gösteren Doğu Anadolu Bölgesi'nin farklı illerinden 9 üretici firmanın oluşturduğu grup standı fuarda ilgi odağı oldu. Fuarın en ilgi çeken standı olan DAİB URGE Gıda Kümesi standında ziyaretçilere katılımcı firmalarımızın ürünler takdim edildi ve büyük ilgi gördü. Gerek Türk misafirperverliği gerekse ürünlerimizin kalitesi büyük ilgili topladı. Yoğun bir katılımın yaşandığı fuarın ilk günü Cidde Başkonsolosu Akif Menevşe ve Cidde Ticaret Müşaviri Bilge Dönmez firmalarımızı ayrı ayrı ziyaret etti ve DAİB tarafından URGE grubu katılımcı firmalarımıza sertifikalarını takdim ederek görüş alışverişinde bulundu.
Dünya medyası Uluslararası Medya Forumu'nda
Ekonomi Bakanlığı ile TİM desteklenen Uluslararası Medya Forumu, 21-25 Mayıs 2017 tarihleri arasında Antalya'da düzenlendi. İstanbul, 15 Mayıs "TürkiyeGücünü ve Potansiyelini Keşfet" sloganıyla gerçekleştirilen Turkey Discover the Potential (TDP) tanıtım etkinlikleri çerçevesinde projelendirilen Uluslararası Medya Forumu; ekonomi, kültür ve medya konularının ele alınacağı, dünya medyasının en geniş katılımlı uluslararası
etkinliği olarak görülüyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin forumda yaptığı açılış konuşmasında şunlara değindi: "TİM olarak, 3,1 milyon kişiye istihdam sağlayan 67 bin ihracatçı firmayı temsil eden bir kuruluşuz. Dünya üzerindeki bütün ülkelerle ticari ilişkilerimizin gelişmesine büyük önem veriyoruz. Refahın, bu sayede dünyaya yayılacağına inanıyor, yine bu sayede barış ve huzurun daha geniş kitleler tarafından elde edilmesine
katkıda bulunuyoruz. 2017 yılında 48 farklı ülkeye ticaret heyeti düzenliyoruz. Öte yandan, muhtelif ülkelerden heyetleri burada ağırlıyor, ticaretle uğraşan firmaları buluşturma görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Çalışmalarımızın tamamında, gerek ihracatçılarımız özelinde, gerekse Türkiye olarak bütün ülkelerle ilişkilerimizin gelişmesine önem veriyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki, tek bir tarafın kazandığı sistemler hiçbir zaman kalıcı olamaz."
Rus gümrüklerinde engeller kaldırılmalı
İstanbul’da 22 Mayıs 2017’de gerçekleşen Karadeniz Ekonomik İşbirliği Zirvesi’nde Türkiye ve Rusya arasında imzalanan Mutabakat Zaptı ticari ilişkilerde yeni bir adım oldu. İki ülkenin iş çevreleri 23 Mayıs’ta da Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) düzenlediği Türkiye-Rusya Federasyonu & Tataristan Cumhuriyeti Alabuga Özel Serbest Bölgesi İş Forumu’nda bir araya geldi.
Olumsuz trend tersine döndü Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev’in de katıldığı forumun açılışında konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Son dönemde ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin tekrar rayına girmesi, petrol fiyatlarındaki toparlanma ve Rus ekonomisinin yeniden büyümesi ile birlikte ticari ilişkilerimizdeki olumsuz trend tersine dönmeye başladı” diye konuştu.
Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rusya ile ikili ticaretimizde geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız kayıplar telafi edilmeye başlandı. İlk 4 ayda, Rusya’ya ihracatımız yüzde 30 artarken, Rusya’dan ithalatımız da yüzde 15 artış kaydetti. Mayıs ayında ise çok daha yüksek ihracat artışı bekliyoruz." Büyükekşi, Rusya ile ticari ilişkilerin eski seviyesine dönmesi için çalıştıklarını söyledi. 63
DOĞU - BATI / HİNDİSTAN
Hindistan iş dünyası ile tarihi buluşma Hindistan-Türkiye İş Forumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hindistan Başbakanı Shri Narendra Modi'nin, katılımları ile 1 Mayıs 2017 tarihinde Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hindistan ziyareti, iki ülke arasında ekonomik işbirliği ve ticaret hacminin artırılması için önemli fırsat olarak değerlendiriliyor.
H
indistan-Türkiye İş Forumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hindistan Başbakanı Shri Narenrdra Modi'nin, katılımları ile 1 Mayıs 2017 tarihinde Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hindistan ziyareti, iki
64
ülke arasında ekonomik işbirliği ve ticaret hacminin artırılması için önemli fırsat olarak değerlendiriliyor. Hindistan iş dünyası ile Türk iş dünyasının temsilcilerini bir araya getiren toplantının yeni bir dönemin miladı olacağına inandığını belirten Erdoğan, “Hindistan’ın bağımsızlığından itibaren
ilişkilerimize hep dostluk ve işbirliği havası hakim olmuştur. Geldiğimiz noktada ekonomik işbirliğini derinleştirip bunu çeşitlendirerek artırmak istiyoruz. Bizim bu konuda kararlılığımız tamdır ve samimidir” diye konuştu. Forum öncesinde bir araya geldiği Hindistan Başbakanı Modi’nin de iki ülke ara-
sındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi hususunda aynı düşünceleri taşıdığına inandığını vurgulayan Erdoğan, bugün Modi ile bunları etraflıca görüşme fırsatlarının olacağını söyledi. Erdoğan, “Bu olumlu iklimden aldığımız güçle, gerekli yasal zemini inşa etmemizin ve özellikle
Türkiye-Hindistan Ticaret Rakamları (Ekonomi Bakanlığı-2016) Türkiye’nin Hindistan’a ihracatı
652
milyon dolar
kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşması müzakerelerini başlatmamızın isabetli olacağına inanıyorum. Türk-Hint İş Konseyi’nin de ikili ekonomik işbirliğimizin ve karşılıklı yatırımların artırılmasına katkı sağlayacak daha etkin bir mekanizma haline getirilmesini arzu ediyoruz. En son 2014 yılı başında gerçekleştirilen Türkiye-Hindistan Karma Ekonomik Komisyonu toplantılarının devam ettirilmesi ve serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlanması da ekonomik ve ticari ilişkilerimize ivme kazandıracaktır” değerlendirmesinde bulundu.
TİM Delhi’ye ofis açabilir Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu'nun İstanbul’da, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve DEİK’in ise Yeni Delhi’de irtibat ofisi açmalarının yararlı olacağını düşündüğünü bildirdi. Bunların her iki ülkenin özel sektörleri arasındaki iletişimin güçlendirilmesine katkı sağlayacak imkanlar ve fırsatlar olduğunu vurgu-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde yatırım yapmak isteyen Hindistan firmalarına Yatırım Destek Ajansımız ve diğer kuruluşlarımız vasıtasıyla her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız. Türkiye, kendi pazarı yanında geniş bir coğrafya içinde üretim ve ticaret üssü olmaya uygun bir konumdadır” dedi. layan Erdoğan, “Hindistan ile ikili ticari hacmimizin 2016 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 6,5 milyar dolara ulaşması memnuniyet vericidir” dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu rakamın gün geçtikçe artacağını ve yakında gerçek potansiyeline ulaşacağını düşünüyoruz. Ancak ikili ticaret hacminin dengesiz olduğu ve uzun yıllar boyunca ülkemiz aleyhine gerçekleştiği de bir gerçektir. Geçtiğimiz yıl itibarıyla 652 milyon dolar olan ihracat, 5 milyar 757 milyon dolar ithalat olarak gerçekleşen bu dengesizliğin ülkemiz açısından sürdürülebilmesi çok zor. Bu bakımdan karşılıklı yatırımların artırılmasını ve ticaret hacminin hızla dengelenmesine yönelik adımlar atılmasını önemli görüyoruz.”
Ticaretimiz üzerindeki kur baskısını azaltmalıyız Türk firmalarının Hindistan’daki yatırımlarının 212 milyon, Hindistan firmalarının Türkiye’deki yatırımlarının ise 110 milyon dolar olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: “Hem Türk hem de Hint firmalarının üçüncü ülkelerdeki kuruluşları aracılığıyla yaptıkları yatırımları dikkate aldığımızda bu rakamların çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte, dünyanın 17’nci büyük ekonomisi olan Türkiye ile 7’nci büyük ekonomisi olan Hindistan’ın potansiyellerinin bu rakamların çok üzerinde olduğu bir gerçektir. Ülkemizde yatırım yapmak isteyen Hindistan firmalarına Yatırım Destek Ajansımız ve diğer kuruluşlarımız
İhraç edilen başlıca ürünler Mermer, yağlı tohumlar, dökme demir, makine ve mekanik cihazlar aksam ve parçaları, gümüş ve altın. Türkiye’nin Hindistan’dan ithalatı
5,7
milyar dolar İthal edilen başlıca ürünler Petrol yağları, karayolu taşıtları için aksam ve parçaları, sentetik ip, traktör, işlenmemiş alüminyum. Ticaret hacmi
6,4 milyar dolar
Ticaret dengesi Hindistan lehine
5,1
65
DOĞU - BATI / HİNDİSTAN
Cumhurbaşkanının Hindistan ziyaretine TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ile ihracatçı birlikleri başkanları Hikmet Tanrıverdi, İsmail Gülle, Süleyman Kocasert, Zekeriya Mete, Ali Kahyaoğlu ve TİM eski Başkanı Oğuz Satıcı katıldılar.
vasıtasıyla her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız. Türkiye, kendi pazarı yanında Avrupa, Orta Asya, Karadeniz bölgesi ve Ortadoğu başta olmak üzere geniş bir coğrafya içinde üretim ve ticaret üssü olmaya uygun bir konumdadır. Bu potansiyeli kullanabilmek için finans başta olmak üzere kritik sektörler ile gümrük ve vergi mevzuatı alanında gerekli alt yapıyı süratle kurmamız gerekiyor. Aynı şekilde ticaretimiz üzerindeki kur baskısını azaltmalıyız. Yani bununla kendi milli paralarımızla karşılıklı olarak ithalat ve ihracatı yapabiliriz. Bu konuda ilgili birimlerimizin görüşmesinde fayda var.”
Türkiye dünyada ekonomik olarak önemli bir aktör haline geldi Erdoğan, Türkiye’nin, genç ve nitelikli iş gücü, büyük iş pazarı, disiplinli finans sektörü, gelişmiş altyapısı, 66
rekabetçi özel sektörü ile bölgesinde ve dünyada ekonomik olarak önemli bir aktör haline geldiğini söyledi. Ekonominin son 10 yılda istikrarlı ve kesintisiz bir büyüme performansı sergilediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye 2011-2015 yılları arasında ortalama yüzde 7,1 büyümüştür. 2016’da ise yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen beklentilerin üzerine çıkarak yüzde 2,9’luk bir büyüme oranına ulaşmıştır. Türkiye ekonomisinin 2017 ve 2018 yıllarında sırasıyla yüzde 4,5-5 seviyesinde bir büyüme oranı elde etmesi beklenmektedir. Şahsen bu oranların üzerine çıkacağımıza da inanıyorum. Tüm yatırımcılar şundan emin olsunlar, Türkiye rekabet kurallarının işlediği bir ülkedir. Özel sektörümüz ekonomide öncü bir role sahiptir. Kanunlarımız, yatırımcılara
kolaylık sağlayacak şekilde düzenleyici bir anlayışla uygulanmaktadır. Mal ve hizmetlerin bireyler ve kurumlar arasında herhangi bir engele tabi olmadan el değiştirebildiği serbest piyasa ekonomisine sahibiz.”
Çok daha fazlasını yapacak potansiyelimiz mevcut Hızlı tren hatlarından tünellere, barajlardan sulama projelerine kadar pek çok dev yatırımın devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, başlaması planlanan yatırımların da bulunduğunu aktardı. Bu projelerin başarıyla hayata geçirilmesinde önemli rol oynayan şirketlerin imkan tanındığı takdirde aynı gayreti Hindistan’da da göstereceklerini ifade eden Erdoğan, “Özellikle Hindistan’daki 100 Akıllı Şehir Projesi’nde Türk müteahhitlik firmalarının yer almaya hazır olduklarını da burada müjdelemek
isterim” dedi. Bazı şirketlerin Hint ortakları ile önemli projeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, “Ancak bu konuda çok daha fazlasını yapacak potansiyelimiz mevcuttur. Biz de Türk şirketlerinin Hindistan’ı dünyanın en gelişmiş alt yapısına sahip ülkelerinden birine dönüştürmeleri konusunda yürütülecek çalışmalara her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu. Erdoğan, G-20’de Türkiye ile birlikte yer alan Hindistan’ın dünyanın en büyük demokrasilerinden ve en büyük, en hızlı büyüyen serbest pazar ekonomilerinden biri olduğunu ifade etti.
Hindistan’dan çok daha fazla turist bekliyoruz Cumhurbaşkanı Erdoğan, turizmin de Hindistan ve Türkiye arasında işbirliğinin geliştirilebileceği bir başka alan olduğunu belirterek, “Geçtiğimiz yıl 25 milyon yabancı turist ülkemizi ziyaret etmiştir. Bu bizim için ideal bir rakam değildir. Bunların arasında Hint turistlerin sayısı sadece 79 bindir. Halbuki Hindistan’dan çok daha fazla turist bekliyoruz” dedi.
DOĞU - BATI / İSRAİL
İsrail ile normalleşme ticarete de
yansıyacak Türk iş dünyası TİM’in öncülüğünde bugüne kadar görülmemiş büyüklükte bir heyetle İsrail’e iki günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. TİM Başkanı Büyükekşi, “İsrail’le olan iş hacmimiz 3 milyar dolar, işi büyüterek bunu 5 milyar dolara çıkaracağız” dedi.
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi organizasyonuyla İsrail’de 120 Türk işadamı çeşitli temaslarda bulundu. İsrail’in başkenti Tel Aviv’de düzenlenen iş forumuna katılan heyet, İsrailli işadamları ile görüşmeler yaptı. Türkiye’nin önde gelen firmalarının katıldığı heyette, ikili görüşmeler öncesinde çalışma kahvaltısı yapıldı. İki ülkenin ticari ilişkilerini büyütmek 68
için yapılan ve son derece olumlu geçen görüşmelerde yeni iş fırsatları oluşturulmasının önemine dikkat çekildi. Heyette ağırlıklı olarak gıda, çelik, otomotiv ve yedek parçaları, kimyevi maddeleri ve mamulleri, tekstil ve hazır giyim sektöründen firmalar yer alırken heyet süresince İsrail’in önemli teknoloji ve inovasyon merkezleri de ziyaret edildi. TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, İsrail delegasyonuna katılımcılarımızı tanıtırken iki ülkenin birbirine benzediğini ve artık ticari ilişkilerin normalleşme sürecinden tamamen normalleşmeye vardığının altını çizdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İsrail’in Tel Aviv kentinde düzenlenen iş forumuna İsrail Ekonomi ve Sanayi Bakanı Eli Kohen, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türk iş dünyası temsilcileri ve Türkiye’nin
Büyükelçisi Mekin Mustafa Kemal Ökem’i kabulünde Şimon Perez’in ‘Ancak hayal kuranlar, rüya gibi başarabilir’ sözünü hatırlattı. Kohen, İsrail’in bir inovasyon ülkesi olduğunu, 300’den fazla uluslararası şirketin Ar-Ge merkezinin burada bulunduğunu vurgulayarak, “Vizyon olmadan geleceği inşa edemeyiz’ değerlendirmesinde bulundu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de, İsrail’deki Star
TAU kurucusu Oren Simanian ile işbirliği antlaşması imzaladıklarını vurguladı. Büyükekşi, “İsrail’le yüksek teknoloji girişimcilik konusunda işbirliği yapıp, önemli avantajlar sağlayabiliriz. İsrail’e düzenlediğimiz bu gezi ekonomik ilişkilerimizde her alanda etkisini gösterecek” dedi.
İlk ticari heyet TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İsrail ile geçmişte yaşadığımız sorunların sona ermesiyle ikili ilişkilerin çok daha kuvvetli bir yapıya kavuştuğunu belirterek, ilişkilerimizin tekrar rayına girmesinin karşılıklı ticarete son derece olumlu yansıdığını söyledi. TİM olarak İsrail Büyükelçisi Eitan Naeh’e aralık Ayında ziyarette bulunduklarını anımsatan Büyükekşi, “O gün iki karar aldık. Birincisi İstanbul’da Türkiye-İsrail İş Forumu’nu düzenlemek. İkincisi ise İsrail’e bir ticaret heyeti gerçekleştirmek. İlkini şubatta yaptık. Başarılı bir forum düzenledik. İkinci kararımız için heyetimizle Tel Aviv’e gidiyoruz. Bu ticaret heyeti bugüne kadarki en geniş katılımlı heyetimiz olmasının yanında aynı zamanda İsrail’e düzenlediğimiz ilk ticaret heyeti
olma özelliğini de taşıyor” bilgisini verdi. Büyükekşi, İsrail’e ihracatımızın yüzde 10 artarak 3 milyar dolar seviyesine ulaştığını da aktararak, şunları söyledi: “Bu yıl ihracatımız artış eğiliminde. 2017’nin ilk çeyreğinde yüzde 20 oranında artarak 803 milyon dolar olarak gerçekleşti. İsrail en fazla ihracat yaptığımız ilk 10 ülke arasına girmiş oldu. Bu artış trendini sürdürerek kısa sürede İsrail’e ihracatımızı 5 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Ayrıca yılın ilk çeyreğinde İsrail’den ithalatımız da tam yüzde 45 artarak 402 milyon dolar seviyesine yükseldi. İnanıyoruz ki yakın zamanda ilişkilerimizin gelişmesiyle birlikte bu rakamları çok daha ileriye taşıyacağız.” Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Mustafa Ökem ve İsrail Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Ohet Cohen de konuşmalarında ticari ilişkilerin güçlendirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
4 tekstil firması İsrail’de mağaza açacak Perakende sektöründen de bazı firma temsilcilerinin heyette bulunduğunu
"Bu yıl ihracatımız artış eğiliminde. 2017’nin ilk çeyreğinde yüzde 20 oranında artarak 803 milyon dolar olarak gerçekleşti. İsrail en fazla ihracat yaptığımız ilk 10 ülke arasına girmiş oldu."
belirten Büyükekşi, LC Waikiki, Koton, FLO ve Damat’ın yakında İsrail’de mağaza açmayı planladıklarını söyledi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi öncülüğünde TİM Başkan Vekilleri Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Tahsin Öztiryaki, Süleyman Kocasert, TİM Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Satıcı, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Kale Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Sinpaş Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali
Sabancı, KAGİDER Başkanı Sanem Oktar Öğüt, Ağaoğlu Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, LC Waikiki Başkanı Vahap Küçük, Koton CEO’su Yılmaz Yılmaz, Bank Pozitif CEO’su Hasan Akçakayalıoğlu, CNR Holding Başkanı Ceyda Erem ve Mücevher İhr. Birliği Ayhan Güner’in de aralarında bulunduğu 120 işadamı İsrail delegasyonunda yer aldı. İsrail-Türkiye arasındaki ticaret; tarım ve sanayi kimyasalları, plastik ürünler, elektronik ekipman, makine, otomotiv ürünleri, tekstil, çimento, sulama sistemleri, su teknolojileri, metaller, tıbbi ekipman, gıda maddelerinin ağırlıklı olduğu kalemleri kapsıyor.
69
DOĞU - BATI / KAYSERİ
Kayseri iş dünyası Fransa hedef pazarını analiz etti
T
İM işbirliği ile Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ev sahipliğinde düzenlenen ihracatçı şehirlerle hedef ülkeleri buluşturan TİMAkademi hedef pazar toplantıların 10'uncusu 4 Mayıs’ta Kayseri'de gerçekleşti. Toplantıda konuşan TİM Denetim Kurulu Üyesi Bülent Aymen, dünyada en hızlı ticaretin yapıldığı ilin Kayseri olduğunu ve ihracatı en fazla yapan 12 ilden birisi olduğunu da ifade etti. 10 ülke hedef pazar projesinde, Kayseri'yi Fransa pazarına uygun 70
gördüklerini dile getiren Aymen, “Kayseri'nin ürettiği ürün gruplarını, Fransa ürün gruplarına uygun olarak gördük. Bu yüzden daha iyi ihracat yapacağımızı tespit ettik” dedi. Bu toplantının ihracatçılara ışık tutacağını ve vizyonunu geliştireceğini kaydeden Aymen, “Dünyada en hızlı ticaret anlaşmasının olduğu bir il Kayseri. Böyle bir toplantıyı burada gerçekleştirmek, Kayseri'nin ne derece önemli olduğunun en büyük göstergesi. Kayseri aynı zamanda en fazla ihracat yapan 12’nci ilimiz.
Geçtiğimiz yıl, 3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son 10 yılda ihracatçı sayısını artırarak, bin 200 ihracatçıya erişti. Kayseri üretimiyle, ürettiği ürün çeşitliliği, ürün grupları ile ve ülke çeşitliliğiyle Türkiye ihracatında önemli bir konuma sahip. Türkiye olarak, 2023 yılında dünya ticaretinden yüzde 1 buçukluk pay almamız gerekiyor. Kayseri'nin bu ürün çeşitliliği ile ihracatını artırarak, çok önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu krizden çıkarak, hedef pazarlara kilitlenmemiz gerekiyor” dedi.
TİM ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) işbirliği ile Kayserili ihracatçı firmaların Fransa hedef pazarını çok daha yakından tanımaları için ‘Hedef Pazar Kayseri’ toplantısı düzenlendi. Ucuz ürün sattığımız için tercih edilen bir ülke değiliz Sanayisiyle ve ticaretiyle olduğu kadar sanayi ve ticaret erbaplarıyla da Kayseri'nin Türkiye'nin gururu olduğunu dile getiren Akdeniz Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rahmi İncetan, “Kayseri, ihracatıyla da Anadolu’nun lokomotif şehirlerinden birisi. Büyükşehirlerden Anadolu'ya kaymakta olan sanayi ve üretim, Kayseri gibi genlerinde sanayi olan şehirler için büyük
bir fırsat yaratıyor” dedi. İncetan, şöyle devam etti: “Sanayi ve üretimin büyükşehirlerden Anadolu'ya kayması, beşeri sermayesi ve altyapısıyla Kayseri'nin potansiyeli için büyük imkânlar yaratıyor. Sanayideki mevcut yapımız ve ihracat kalemlerimizdeki çeşitliliğimizle rekabet gücümüzün yüksek olduğunu biliyor ve ihracatımızı artırmak için ihracatçılar olarak çalışıyoruz. Fransa, 560 milyar doların üzerinde ithalat yapan güçlü bir pazar ve biz bu pazara Türkiye olarak 7,8 milyar dolarlık ihracat yapabiliyoruz. Kayseri'nin bu pazara ihracatı ise 32,8 milyon dolar. Buradaki hedefimiz sadece ihracatımızı artırmak değil, aynı zamanda iki ülkenin de daha fazla fayda elde edebilmesini sağlamak üzere karşılıklı ticareti geliştirmek. Kalitemizle, tasarımlarımızla ve çözüm odaklı üretimlerimizle dünya pazarlarında tercih ediliyoruz ve hedeflerimiz burada bitmiyor, daha fazlasını hedefliyoruz. Ticaret erbabı Kayserili işadamlarımızın, sanayici geçmişleri de göz önüne alındığında, bulunduğumuz nokta bizlere yetmiyor. “TİMAkademi Hedef Ülke Fransa” pro-
hızla dijitalleşme olduğunu düşünüyoruz. Dünya değişiyor. Artık dünyadaki tüm firmalar bizim rakibimiz. Verimlilik şart artık bir yerine iki üretmeliyiz. Vodafone Türkiye olarak bu değişimin dijitalleşmeden geçtiğine inanıyoruz. Altyapısı ve sanayisi güçlenen ülkemiz dış ticarette başarılı olabilmesi için dijitalleşmeli” dedi. BÜLENT AYMEN TİM Denetim Kurulu Üyesi "Kayseri aynı zamanda en fazla ihracat yapan 12’nci ilimiz. Geçtiğimiz yıl, 3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son 10 yılda ihracatçı sayısını artırarak, bin 200 ihracatçıya erişti."
jesiyle, sadece Fransa'yı hedeflemekle kalmıyor, Fransa'da yaptıklarımızın referansıyla tüm Avrupa Birliği'ni hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Değişim için dijitalleşmek şart Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme ve ekonomik hedeflerine erişmesi için yüksek ihracat yapılması gerektiğini vurgulayan Vodafone Türkiye Kurumsal Pazarlama Direktörü Onur Gargılı, “Vodafone Türkiye olarak ihracatta başarıyı getirmek ve rekabet etmek için çözüm teknolojiyi benimsemek ve
Faaliyet alanınıza göre iyi bir pazar araştırması yapmanız gerekir Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeler arasında Fransa'nın 6’ncı sırada yer aldığını kaydeden TürkFransız Ticaret Derneği Başkanı Zeynep Necipoğlu, “Fransa pazarına, Türk firmaları maalesef, Avrupa ve Batı'daki diğer büyük pazarlara göre daha karmaşık olması sebebiyle biraz tereddütle bakıyor. Ancak, Türklerin işbirliği ve uyum kapasitesi ile Türk şirketlerinin reaktifliği dünyanın 6’ncı ekonomisi ve 66 milyon tüketiciye sahip. Bu güçlü ülkede, uzun soluklu ticari ilişkileri araştırmak ve geliştirmek açısından sağlam bir güven temeli oluşturmak gerekli” diye konuştu.
PANELLER IHRACATÇIYA YOL GÖSTERDI 'Hedef Pazar: Fransa' toplantısının moderatörlüğünü Dünya Gazetesi Yazarı Şefik Ergönül gerçekleştirirken, Türk - Fransız Ticaret Derneği Başkanı Zeynep Necipoğlu "Fransa Pazarının Stratejik Analizi ve Pazara Giriş Fırsatları”, Fransa Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Departmanı Şefi Sylvian Berger "Fransa Türkiye Ekonomik İlişkileri: Yeni Trendler”, TAV Havalimanları CEO'su ve DEİK Türkiye Fransa İş Konseyi Başkanı Sani Şener "İş Dünyası Gözü ile Fransa Pazarı” ve Oyak Renault Genel Müdürü Tunç Başeğmez "Fransa ve Türkiye Bir Başarı Hikayesi: Oyak Renault” başlıklı birer sunum yaptı.
71
DOĞU - BATI / İSTANBUL
İstanbul iş dünyası potansiyeline güveniyor Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ihracatçı firmaların hedef pazarlarını çok daha yakından tanımaları için başlattığı ‘TİMAkademi2023’ hedef pazar toplantılarının sonuncusu İstanbul’da gerçekleştirildi.
T
İM, tarafından oluşturulan TİMAkademi, bu yıl Ekonomi Bakanlığı liderliğinde yürütülen “Turkey Discover the Potential” kampanyası kapsamında ihracattan en çok pay alan şehirlerimizden olan İstanbul’un hedef pazarı olan Birleşik Arap Emirlikleri’ni, İstanbullu sanayici ve ihracatçılara 72
daha yakından tanıtmak amacı ile 24 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul’da “Hedef Pazar: BAE” adlı iki ayrı panelden oluşan bir toplantı düzenlendi. Ana çözüm ortakları olan Halkbank ve Vodafone’un yanı sıra Ticari Alacak Sigorta Çözüm Ortağı; Coface Sigorta, Lojistik Çözüm Ortağı; UPS Türkiye, Medya Çözüm Ortakları Global Connection Uluslararası
Medya ve Turkishtime dergisinin katkıları ile düzenlenen toplantının moderatörlüğünü Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin yaptı.
İstanbul’un Türkiye’ye katkısı büyük Toplantıda TİM Mehmet Büyükekşi, seminerlerin sonuncusunun İstanbul’da düzenlendiğini ve İstanbullu ihracatçılar için
hedef pazarın Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu ifade etti. Büyükekşi, İstanbul’un her anlamda büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine en yüksek katkıyı sağlayan ilimiz olacağını belirtti. Başkan Büyükekşi, “Dünyada iktisadi büyüklük açısından en büyük 34’üncü şehir konumunda olan İstanbul aynı zamanda ih-
racatımızın yüzde 53,4’ünü tek başına gerçekleştiren ilimizdir. İhracatı, 2016 yılında 76,2 milyar dolara yükseldi” dedi.
İki ülke de birbiri için büyük potansiyeller barındırıyor Büyükekşi, ihracatçı firma sayısında da İstanbul’un, ülkemizdeki ihracatçıların yarısını teşkil ettiğini ve yine son 10 yıllık dönemde ihracatçı sayısına tam 7 bin 500 firma ekleyerek 33 bin 500 ihracatçıya ulaşıldığını aktararak, “İstanbul her anlamda büyük bir potansiyele sahip. Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine en yüksek katkıyı sağlayan ilimiz olacak. Bugünkü etkinliğimizde de, İstanbul’un bu potansiyelini en iyi şekilde ortaya çıkarmış oluyoruz” diye konuştu. Başkan Büyükekşi, şunları söyledi:
“Uzun soluklu, sağlıklı, sürdürülebilir büyümenin yolunun üretimden ve ihracattan geçtiğini biliyoruz. Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma diyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki firmalarımıza bu bilinci yaymak için çabalıyoruz! Ülkemizi kalkındırmak için, önce illerimizin kapasitelerini, sonra dış ticaretteki rekabet güçlerini artırmamız gerekiyor. Bunun için bir farkındalık yaratmayı hedefledik. Ve temamızı hedef pazarlar olarak belirledik. Bugüne kadar 10 il 10 ülke kapsamındaki seminer dizilerimizi Gaziantep, Adana, Konya, Antalya, Kayseri, Bursa, Denizli, İzmir ve Ankara’da gerçekleştirdik. Son 10 yılda toplam dış ticaretimiz tam 4 katına çıktı. İhracatımız 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 16 artarak 5,4 milyar
dolar olarak gerçekleşti. Son çeyrekte de Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihracatımız yüzde 180 oranında arttı. İthalatımız ise 2016 yılında yüzde 84 oranında artarak 3,7 milyar dolara ulaştı. İki ülke de birbiri için büyük potansiyeller barındırıyor. Katma değeri düşük ürünleri ihraç etmek yerine, Ar-Ge ve inovasyonla bezenmiş ürün ihracatımızı artırmamız gerekiyor."
BAE, Ortadoğu için dağıtım noktası özelliğine sahip İstanbul için neden Birleşik Arap Emirlikleri’ni hedef pazar olarak belirlediklerini açıklayan Büyükekşi, “İstanbul’un ihracatındaki ürün gruplarını ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ithalat yapısını inceledik. İstanbullu sanayicilerimizin güçlü olduğu ürünlerin neredeyse tamamında, BAE önemli bir ithalatçı ülke konumunda.
BAE PAZARI DETAYLI ANALIZ EDILDI Tüm gün süren panel dizisinde, Türkiye ve BAE arasındaki işbirliği fırsatlarına odaklanıldı. BAE'deki iş imkânları, yatırım yapma olanakları ve BAE ile iş yapma kültürü hakkında konuşuldu. Bu ülkede iş yapmakta olan iş insanlarının tecrübelerini ve başarı hikâyeleri dinlendi. Bunların yanı sıra konuşmacılar, ülke pazarı hakkında bilgilendirme yaptı. Son olarak da BAE pazarındaki riskler ve fırsatları değerlendirip, ihracat yapma konusunda pratik öneriler
sunuldu. Bu sayede, BAE pazarı derinlemesine analiz edildi. Toplantıda ayrıca Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Erdal Erdem’de birer sunum gerçekleştirdi.
MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı “İstanbul her anlamda büyük bir potansiyele sahip. Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine en yüksek katkıyı sağlayan ilimiz olacak."
Ayrıca bildiğiniz gibi BAE, Ortadoğu bölgesi için de bir dağıtım noktası özelliğine sahip. İstanbul’un en fazla ihracat yaptığı ilk 3 sektör olan altın ve mücevher, otomotiv ve hazır giyim sektörleri BAE’nin ithalatının yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Ancak, ilimizin BAE ithalatından aldığı pay potansiyelinin çok altında. İstanbul’un ihracatında da BAE’nin yüzde 5,6 payla üçüncü sırada yer aldığını görüyoruz. İngiltere ise birinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla, İngiltere pazarına yoğunlaşan İstanbullu ihracatçılarımızın Birleşik Arap Emirlikleri pazarına da yönelmelerinin doğru olacağına inanıyoruz” dedi.
73
İNOVASYON / İNOVATİM
Değişimin ışığını üniversitelerde yakıyoruz Türkiye’nin dört bir yanından gelen İnovaTİM’lilerin tüm süreçlerinde aktif rol alarak ev sahipliği yaptığı Türkiye İnovasyon Haftası her zaman ayrı bir öneme sahip. Nedeni ise İnovaTİM Projesi’nin bu etkinlikte filizlenmesi ve büyümesi.
2
014 Mart ayından beri 4 kişilik bir ekiple yönetimini üstlenildiği İnovaTİM Projesi 140 üniversiteye yayılmış 2 bin kişilik bir öğrenci ailesinden oluşmakta. Bu ailenin amacı inovasyon, bilgi çağı ekonomisi, girişimcilik gibi konuların üniversitelerde farkındalığının artırılmasını ve öğrencilerin hayatlarının her alanında inovasyonu benimseyerek farklı işlere imza atmasını sağlamak. Bu kapsamda yıl içerisinde Türkiye İnovasyon Haftası’na ev sahipliği yapılıyor, inovasyon üzerine eğitimler alınıyor, iş adamları/kadınları ile birlikte yurtdışına gidiliyor, birçok farklı ilde meet-uplar, teknik geziler, yarışmalar, workshoplar düzenleniyor ve işadamları ile bir araya geliniyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen İnovaTİM’lilerin
tüm süreçlerinde aktif rol alarak ev sahipliği yaptığı Türkiye İnovasyon Haftası her zaman ayrı bir öneme sahip. Nedeni ise İnovaTİM Projesi’nin bu etkinlikte filizlenmesi ve büyümesi. 2015 yılında Adana’da 47 öğrencinin katılımıyla başlayan bu macera 5. Türkiye İnovasyon Haftası’yla devam etti. Aktif görev alan İnovaTİM’lilerin sayısı her etkinlikte arttı ve 8-9-10 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleşen buluşmada bin 109 İnovaTİM’li aktif katılım gösterdi.
Peki eğitimler nasıl alınıyor? Birlikte İnovasyon Zamanı ismiyle oluşturulan online platformla birlikte öğrenciler istedikleri zaman istedikleri yerde eğitim alma fırsatına sahip. Bu zamana kadar “İnovasyon101”, “İnovasyon Kültürü”, “İnovasyonda Başarının Sırrı”,
“İnovasyon Stratejisi”, “İnovasyon Çeşitleri” eğitimlerini alan İnovaTİM’liler bilgi çağı ekonomisi ve girişimcilik üzerine de eğitim almaya devam edecekler. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve TİM organizasyonu ile dünyanın her yerinde gerçekleşen işadamı/kadını heyetlerine İnovaTİM’liler de katılım gösteriyor. İş gezilerine ve görüşmelere katılıyor. İnovaTİM’liler için son derece önemli olan bu heyetler öğrencilerin ufkunu genişletiyor, okudukları bölümlere daha farklı bir vizyonla yaklaşmalarını ve ihracatçılarımızı yakından tanımalarını sağlıyor. Ruanda, Durban, Vietnam, Tayvan, Meksika, Kolombiya, Panama, Endonezya, Filipinler, Gine, Benin, Mozambik heyetlerine ve Finlandiya’da gerçekleşen Slush etkinliğine katılım gösterildi..
İnovaTİM’lilere özel olarak düzenlenen workshoplar da mevcut. Vizyonuyla bize her zaman yol gösteren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, gençleri her zaman destekleyen ve zaman ayıran Tahsin Öztiryaki, bilgi birikimiyle Dr. H. Bader Arslan, Okan İnce, Sezgi Kaynak ve Emre İspiroğlu, İnovaTİM ailesinin en önemli büyükleri ve üyeleri. Türkiye’nin 70 ilinde 2 bin kişilik aile olan İnovaTİM, inovasyon elçiliği yapıyor ve değişimin ışığını üniversitelerde yakıyor.
74
velot
VELOTUS DERİ SANAYİ VE DIŞ TİCARET A.Ş. 15 Temmuz Mah. Eski Halkalı Cad. 1430 Sokak No: 3 Güneşli / Bağcılar / İSTANBUL info@velotusleather.com Tel: 0212 515 17 08 Fax: 0212 515 17 06 www.velotusleather.com
velotus.indd 1
5/17/17 2:19 PM
BİRLİK / İTHİB ÖDÜL TÖRENİ
Tekstilde ihracatın ‘özelleri’ ödüllerini aldı
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), 2016’da en çok ihracat gerçekleştiren üyelerine ödüllerini düzenlediği geleneksel gecede verdi. Bu yıl ilk kez ‘Özel Ödül’ kategorisi yer aldı.
İ
stanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), düzenlediği törenle 2016’da en çok ihracat gerçekleştiren üyelerine ödüllerini verdi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), 24 Mayıs 2017’de ‘Türkiye’nin İhracatçıları Milli Gücümüz’ temasıyla düzenlediği geleneksel törende 2016’da en çok ihracat gerçekleştiren üyelerine ödüllerini verdi. Törene; TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi,
76
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Olgun Zorlu’nun yanı sıra ihracatçı birlikleri başkanları ve iş dünyasından çok sayıda isim katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tebrik telgrafı yolladığı törende bu yıl ilk kez ‘Özel Ödül’ verildi. Özel ödül
kategorisinde kilo başına 120 dolar ihracatla Roja Brode Sanayi, 74 ülke ile en fazla sayıda ülkeye ihracat yapan Kadifeteks Mensucat ve YKK Metal, Afrika’da Gabon’a ihracat yaparak ihracat yapılmamış ülkeye tekstil ihracatı gerçekleştiren AYT Kumaşçılık ödül aldı. 25 milyon dolar ve üstü ihracat yapanlara verilen platin ödüllerin birincisi Aksa Akrilik oldu. 10-25 milyon dolar ihracat yapanlarda birinciliği ise İleri Giyim üstlendi.
Toplam 14 bin ihracatçıya Yeşil Pasaport verilecek TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “2017’yi atılım yılı ilan ederken sizlere güvendik. Hükümetimizin de önemli destekleri oldu. Yeşil Pasaport 15 yıldan bu yana gündeme geliyordu. Şu ana kadar 3 bin ihracatçımıza yeşil pasaport verdik. Toplam 14 bin yeşil pasaport vereceğiz” diye konuştu. Büyükekşi, ihracatçılara verilen diğer destekleri de hatırlatarak, "16 Nisan
yüksek ihracat yapmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. Büyükekşi, ihracatçılara Ar-Ge ve tasarım merkezi desteği alarak bu merkezleri açmalarını rica etti. 2023 yılı hedefi için 67 bin ihracatçının tek yürek olarak çalışması gerektiğini anlatan Büyükekşi, her firmanın 2023 yılı için kendisine hedef koyması gerektiğini kaydetti.
Üç kat daha artırırız
PLATİN KATEGORİDE ÖDÜL ALAN İLK 10 FİRMA
» Aksa Akrilik » Ak-Pa Tekstil » Kordsa Global » D.İplik ve Kord Bezi
referandumu sonucundan sonra Türkiye'nin gündemi bundan sonra inşallah ekonomiye, istihdama ve ihracata odaklanacak. Cumhurbaşkanımızın bahsettiği gibi orta gelir tuzağından kurtulup 25 bin dolarlık kişi başı geliri 2023 yılında gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışacağız. Bu hedefe ulaşmak için katma değeri
‘Türkiye’nin İhracatçıları Milli Gücümüz’ temasıyla düzenlenen geceye sektör temsilciler katıldı. İTHİB Başkanı İsmail Gülle, son 10 yılda tekstil sektörünün ihracat birim değerinin üçe katlandığını söyledi. Gülle, "10 yılda bir kez daha üçe katlamamız için önümüzde bir engel yok" dedi. Türk tekstilcileri arasında kumaşın kilogramını 120 dolara varan fiyatlarla satan ihracatçılar olduğunu söyleyen Gülle, sektörün gelecekte ürün çeşitliliğini katlayacağını ifade etti. Akıllı kumaş-
ların üretildiğini anlatan Gülle, "Ar-Ge merkezlerine ağırlık vermeliyiz. Bugün Türkiye’nin hala reel olarak sektörün büyümeye devam ediyor olması bile aslında gücümüzün derinliğini gösteriyor” diye konuştu.
Akıllı ürünle büyürüz Sektörün gelecekte inşaatlarda kullanılacak karbon elyaftan dokunmuş kumaşlar, otomobillerde daha fazla yer alacak tekstiller üreteceği bilgisini paylaşan Gülle, şunları kaydetti: "Bunun için daha fazla ArGe merkezleri kuracağız. Türkiye 2050’de dünyanın onbirinci büyük ekonomisi olacak. GSMH 850 milyar dolardan 4 trilyon dolara çıkacak. Ürettiğimiz değeri hakkıyla satmak ve insanlığın refahına, milletimizin ve devletimizin dirlik ve birliğine katkı vermek istiyoruz. İTHİB olarak sektörümüzün inovasyona dayalı büyümesi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."
» Yünsa Yünlü » Zorlu Dış Ticaret » Zorluteks Tekstil » Greif Eps Turkey » Kadifeteks Mensucat » Kets Tekstil İTHİB Başkanı İsmail Gülle, TİM Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve geceye katılan diğer ihracatçı birlikleri başkanlarıyla birlikte TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye hat sanatıyla 'Elif' yazılı çerçeve hediye etti.
77
BİRLİK / İKMİB ÖDÜL TÖRENİ
Kimya sektörü katma değerli tasarımlarla yükselecek İKMİB, kimya ihracatının şampiyonlarını ödüllendirdi 14 milyar dolarlık ihracatın yıldızlarına 23 kategoride 115 ödül verildi. Türkiye'nin en ihracatçı ilk üç sektöründen biri olan kimya, 2016 yılında 14 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi.
İ
stanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) 2016 yılında en fazla ihracata imza atan üyelerini bu başarılarından dolayı ödüllendirdi. Türkiye'nin en ihracatçı ilk üç sektöründen biri olan kimya, 2016 yılında 14 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Raffles İstanbul Zorlu Center'da düzenlenen İKMİB 2016 İhracatın Yıldızları Ödülleri töreninde 23 kategoride 115 ödül
78
sahiplerini buldu. Plastikten kozmetiğe, ilaçtan kauçuğa, medikalden boyaya kadar kimyanın farklı alt sektörlerindeki 7 bin ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB, 2016 yılında 14 milyar dolarlık ihracata imza atan sektör temsilcilerini yeni rekorlar için cesaretlendiriyor. Türkiye sanayinin nabzını tutan ve 300 binden fazla kişiye istihdam üreten kimya sektörü, 2017 yılı için 15,5 milyar dolarlık ihracat hedefi koydu. Yılın dört
aylık döneminde geçen yıla kıyasla ihracatını yüzde 17,41 artıran ve 5 milyar 369 milyon dolar ihracata ulaşan kimyada moraller yerinde. İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz'ün ev sahipliğinde düzenlenen ödül törenine; TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, İTO Meclis Başkanı Şekip Avdagiç, İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı
MURAT AKYÜZ İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı "Kimya sektörü, son yıllardaki ihracat hamlesi ile Türkiye ekonomisinin en dinamik sektörleri arasında."
Nahit Kemalbay, Kauçuk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurhan Kaya, TKSD Yönetim Kurulu Başkanı Timur Erk, İMMİB Genel Sekreteri Armağan Vurdu, İKMİB Yönetim Kurulu Üyeleri, AKMİB Yönetim Kurulu Üyeleri ve sektör firmaları katıldı. Kimyanın alt sektör ve ürün gruplarında en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 5 firmanın ödüllendirildiği gecede bu yıl yeni eklenen 'En Katma Değerli İhracat', 'Hedef Ülkelere İhracat', 'Pazar Sayısı Artış' gibi kategorilerde de en başarılı firmalar ödüllendirildi.
Sektörümüz rekabet gücünü her geçen yıl artırıyor İstanbul İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, törende yaptığı konuşmada ödül alan firmaları kutladı ve şunları söyledi: "Ülkemiz için zor bir yılı geride bıraktık. Birbirimizden aldığımız güç sayesinde yaşanan tüm siyasi ve ekonomik olumsuzluklardan mümkün olan en az şekilde etkilendik. Ülkesine ve insanlarına inancı tam olan ihracatçılarımız tüm zorluklara rağmen mücadelelerine devam ederek ülke ekonomisinin olumlu görünümünü korumayı başardı. Plastikten kozmetiğe, ilaçtan boyaya yaşamın her alanına yönelik ürünler sunan kimya sektörümüz, son yıllardaki ihracat hamlesi ile Türkiye ekonomisinin en dinamik sektörleri arasındaki yerini sağlamlaştırıyor. Avrupa başta olmak üzere Afrika'dan Güney Amerika ve Uzakdoğu'ya kadar
İKMİB 2016 İhracatın Yıldızları Ödülleri töreninde ödüller sahiplerine TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İKMİB YK Başkanı Murat Akyüz tarafından verildi.
geniş bir dağılımda ihracat yapan sektörümüz rekabet gücünü her geçen yıl artırıyor. 2016 yılında büyük bir gayretle çalışan ve 200'den
İKMİB 2016 İHRACATIN YILDIZLARI ÖDÜLLERINI ALAN
10 FIRMA ° Organik Kimyasallar İhracatı ° MKS Marmara Entegre Kimya ° AKPA Organik Peroksıt Kimya ° Genfar İlaç ° Sandoz Syntek İlaç Hammaddeleri ° AK-PA Tekstil ° Anorganik Kimyasallar İhracatı ° ETİ Maden İşletmeleri ° Ciner İç ve Dış Ticaret ° Marzinc Dış Ticaret
fazla ülkeye ürünlerini ulaştıran tüm firmalarımızı yürekten kutluyorum. İhracatın Yıldızları ödüllerinin firmalarımız açısından önemli bir motivasyon olduğu inancındayız.”
15,5 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşacağız 2016 yılında kimya sektörünün 14 milyar dolarlık ihracat yaptığını dile getiren Murat Akyüz, sektörün 2017 ihracat hedefinin 15,5 milyar dolar olduğunu belirterek, "İhracatçılarımız açısından kolay olmayan bir yılın ardından 2017'ye rekor ihracat artışları ile başladık. Kimya ihracatı Ocak-Nisan aylarında geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 13,60 artışla 6 milyon 590 bin ton, değerde ise yüzde 17,41 yükselişle 5 milyar 369 milyon dolara ulaştı" diye konuştu.
ülkemizde, gerekse dünyada son derece zor geçen bir yılın ardından 2017 yılında zorlukları yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Ekonomimiz ve ihracatımız toparlanıyor. Özellikle baktığımızda tüm dünyada korumacılık hızla yayılırken ve emtia fiyatlarında geçtiğimiz iki yılda anormal düşmeler varken, bu sene bir taraftan emtia fiyatları artıyor diğer taraftan dünya ekonomisindeki gelişmeler bizim açımızdan son derece olumlu gidiyor” dedi. Büyükekşi, şöyle devam etti: “İhracatımız ilk dört ayda yüzde 8,8 artış gösterdi. 2017 yılı ihracatta atılım yılı olacak demiştik. İlk dört ayda hedeflerimize ulaşma konusunda çok önemli adımlarla ilerliyoruz. Bu artışta tüm sektörlerin mutlaka katkısı olması gerekir. Özellikle kimya sektörü bu yıl çok güzel bir performans gösteriyor. 2016 yılında emtia fiyatlarının yükselmesi ve kimya sektörünün de toparlanmaya başlamasıyla Türkiye'nin artışı 8,8 iken kimya yüzde 17,4'lük bir artış gerçekleştirdi. Kimya sektörü Ar-Ge konusunda önemli çalışmalar yapıyor. Katma değerli üretim ile dünya çapında başarılı firmalar görebiliriz. Türkiye'de Ar-Ge harcamaları yüzde 1'i geçti."
Türkiye'de Ar-Ge harcamaları yüzde 1'i geçti Törene katılan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Gerek 79
BİRLİK / İİB ÖDÜL TÖRENİ
İstanbul’un ihracat şampiyonları ödüllendirildi Kurulu Başkanı Muhsin Çakıcı “İstanbul İhracatçı Birlikleri olarak 2016 yılını 6,2 milyar dolar ihracatla tamamladık. Türkiye’nin toplam ihracatı içinde yüzde 5 dolayında bir payımız var” dedi.
Mayıs ayı ihracatında çift haneli artış
İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB), 2005 yılından beri düzenlediği En Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni'nin bu yıl 13’üncüsünü düzenleyerek 2016 yılının başarılı ihracatçılarını ödüllendirdi.
İ
stanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği bünyesinde faaliyet gösteren 2016 yılı ihracat kayıt rakamlarına göre İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği, İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 7 ihracatçı birliğinin 17 alt sektöründe en çok
80
ihracatı gerçekleştiren toplam 88 firma ödüllerini aldı. Büyük Kulüp’te gerçekleşen ödül törenine; TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Çakıcı, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kazım Taycı, İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Başaran Bayrak, İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören, İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sagun ve İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Latif Ünal katıldı.
Tüm kıtalarda etkinlik gerçekleştiriyoruz Ödül töreninin açılış konuşmasında konuşan İstanbul İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim
Başarılı ihracatçıların ödüllendirildiği gecede konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Mayıs ayı ihracatımızda çift haneli artış bekliyoruz. Yılsonu hedefimiz ise, tam 155 milyar dolar. Bu başarı, sizin gibi azimli ihracatçılarımız ve hükümetimizin destekleri sayesinde gerçekleşti. Son 1 yılda Ekonomi Bakanımız başkanlığında ihracatçılarımıza öyle büyük destekler verildi ki; yeşil pasaport yasallaştı, ihracat destekleri tam 3 katına çıktı, Kredi Garanti Fonu ve Eximbank konusunda çok önemli kararlar alındı, Ar-Ge ve Tasarım merkezi açacak firmalarımıza önemli avantajlar getirildi” diye konuştu.
Tohumculuk sektöründe rekabeti yükseltti 2011’den beri en başarılı ihracatçılardan
HAMDİ ÇİFTÇİLER MAY Tohum Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
T
ürkiye’de 39 yıldır, “MAY” markası ile sebze, tarla, endüstri ve yem bitkileri tohumlarının Ar-Ge’si, üretimi, yurtiçi ve yurtdışı satışı konularında faaliyet gösteren MAY Tohum, yem bitkileri türlerindeki ürün portföyünü genişleterek, hem üreticilerin hem de hayvancılık işletmecilerinin en çok tercih ettiği marka olarak adından söz ettiriyor.
Türkiye’nin önde gelen tohum ihracatçılarından biri olan MAY Tohum, 2016 yılında gerçekleştirdiği yüksek ihracat rakamı ile bir kez daha “En Başarılı İhracatçı” ödülünün sahibi oldu. İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin her yıl düzenlediği törende, ödüle layık görülen MAY Tohum, 2011 yılından beri gerçekleştirdiği ihracat rakamlarıyla her yıl “En Başarılı İhracatçı” ödülünü alarak, bitkisel yağlar ve yağlı tohumlar üreten firmalar arasında dikkatleri üzerine çekiyor. İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 10 Mayıs’ta düzenlediği ödül törenin ardından detaylı bilgi aldığımız MAY Tohum Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hamdi
Çiftçiler şöyle konuştu; “Tohumculuk sektöründe 39 yılı geride bıraktığımız bugünlerde, İstanbul İhracatçılar Birliği’nin gerçekleştirdiği ödül töreninden, yeni bir ödülle dönmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 2016 yılında ülkemizin yaşadığı olumsuz durumlara rağmen gerçekleştirdiğimiz14 milyon dolara ulaşan ihracat başarımızla adımızdan söz ettirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. MAY Tohum olarak artan bir ivmeyle büyümek için hem yurtiçi hem de uluslararası pazarda çok çalışıyoruz. Uluslararası arenada hedef coğrafya olarak belirlediğimiz Avrupa Birliği, Karadeniz Bölgesi, Orta Doğu ve Orta Asya’da, “MAY” markası altında tescil edilen ve ticari satışa hak kazanan ürünlerimiz her geçen yıl artıyor. Bugün Türkiye’de ıslah edilmiş ve yurtdışında tescili onaylanmış 200’den
fazla ürünümüz bulunuyor. Bununla birlikte yurtdışına lisans ve tohum teknolojisi satışı yapan ilk Türk tohum firması olarak uluslararası pazarda adımızdan söz edilmesinin gurunu yaşıyoruz.”
Ülkeye sağladığımız katma değer gurur verici MAY Tohum’un yerinde ıslah stratejisiyle geliştirdiği çeşitler, hem yurtiçinde hem de yurtdışında adından söz ettiriyor. Ar-Ge faaliyetleri ve İhracat rakamlarıyla MAY markası olarak dünya markası olması yolunda emin adımlarla yürüdüklerini vurgulayan Hamdi Çiftçiler; “Türkiye’deki 4 Ar- Ge merkezimizde, ‘Yerinde ıslah’ stratejisi ile Türk çiftçisi ve hedef coğrafyalar için toprak ve iklim şartlarına en uyumlu, stres şartlarına en dayanıklı ve verimli hibrit ayçiçeği, hibrit mısır, pamuk ve fasulye türlerinde, rekabet gücü yüksek çeşitleri geliştiriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bitki ıslah çalışmaları ve yurtdışındaki tescil ve lisans başarılarımızdan ötürü, Bitki Islahçıları Alt Birliği’nin (BİSAB) 11 Mayıs Bitki Islahçıları Günü dolayısıyla düzenlediği kutlama etkinliğinde, bir ödüle daha layık görüldük. Böylesine onur verici ödüllerle adımızdan söz ettirdiğimiz için, ülkemize ve çiftçimize sağladığımız katma değer için son derece mutluyuz” diye konuştu. 81
BİRLİK / FİRMA
Ekol Ofset cirosunun yarısını ihraç ediyor
ÜMIT BÜYÜKGÖNENÇ Ekol Ofset AŞ Yönetim Kurulu Başkanı
K
arton ambalaj sektöründe faaliyet gösteren Ekol Ofset Matbaacılık Tesisleri ve Ambalaj Sanayi Ticaret AŞ, Silivri’de 40.000 m2’lik kapalı alanda üretim gerçekleştiriyor. Şirket çatısı altında bulunan tedarikçileriyle beraber bünyesinde 470 çalışanı bulunan Ekol Ofset, başlıca iki alanda üretim yapıyor: Karton ambalaj ve Karton bardak... Genel ambalaj ürünleri arasında katlanır kutu, kurulu kutu otomatik dolum ambalajları yer alıyor. Bunlar tercihe göre gofreli, asetat, OPP, PET,
82
PLA, selefon pencereli ve varak yaldızlı olarak üretilebiliyor. Draje sakız kutularından radyatör kutularına kadar geniş bir yelpazede üretim yapabilen Ekol Ofset'in, ürünleri arasında fast food ambalajları da yer alıyor. Ekol Ofset, bu grupta 12 noktaya kadar yapıştırmalı kutular ve yapıştırmasız kutular (hamburger kutuları, patates kutuları, tavuk kutuları, pizza kutuları, sandviç kutuları, patlamış mısır kutuları vb.) ve tek kullanımlık karton bardak ve tabaklar üretiyor. Ekol Ofset'in ürün portföyünde dip yapıştırmalı, yan yapıştırmalı, özel tasarımlı; tercihe göre gofreli Metalize,ve/veya varak yaldızlı, çoğunlukla pencereli, tek katlı ya da lamineli (sıvama/mikro) olarak üretilebilen alkollü içki display ve kozmetik ürün kutuları gibi lüks ambalaj da yer alıyor. Otomatik ve manuel dolum buzdolabı ambalajları (fridge pack), gene otomatik ve manuel dolum sargılar, dip yapıştırmalı sepet
taşıyıcılar, yan yapıştırmalı çoklu klips taşıyıcılar ve kendinden separatörlü özel tasarımlı display ambalajlar gibi çoklu taşıyıcılar Ekol Ofset'in ambalaj portföyünde yer alıyor.
İhracatçıların ödüllendirilmesi Türkiye’nin hedefleri açısından önemli Ekol Ofset Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Büyükgönenç, “Karton bardak üretim kapasitemiz aylık 95 milyon adettir. Ürünler arasında kovalar, soğuk içecekler için bardaklar, sıcak içecekler için bardaklar, çift duvarlı bardaklar ve dondurma bardakları bulunuyor. Bugün itibarıyla oransal bir değerlendirme yapmak gerekirse Ekol Ofset üretim hattının yüzde 38’i karton bardak, yüzde 62’si ise tamamıyla kağıt ve karton esaslı ambalajdır. Tesislerimizde son 2 yıldır ürettiğimiz bardaklar için plastik kapak üretimi de gerçekleştirmekteyiz” dedi. Ekol Ofset, İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB)
tarafından “2016 Yılı En Başarılı İhracatçılar” kategorisinde ödüllendirilen firmalardan oldu. Başarılarının takdir görmesinden ve bu şekilde ödüllendirilmelerinden ötürü gurur duyduklarını ifade eden Büyükgönenç, “İhracatçıların ödüllendirilmesi, ihracat yapan şirketler açısından bakıldığında özel sektörün istikrarlı biçimde gelişimine katkıda bulunmakta, doğal olarak Türkiye’nin hedeflerine olumlu olarak yansımaktadır. Bu durum Türkiye’nin, yurtdışı pazarlarda konumunun güçlenmesini sağlamakta” diye konuştu.
Avrupa’nın üçüncüsü Ekol Ofset’in 2016 yılında yaklaşık 35 milyon TL ciro elde ettiğini vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Büyükgönenç, “İhracatımızın toplam ciroya oranı yüzde 48 oranında gerçekleşti. Karton bardakta Türkiye’deki ilk ve en büyük üretici olarak pazarın yüzde 85’ine sahibiz. Başta İngiltere olmak üzere pek çok Avrupa ülkesine, Ortadoğu, Asya ve Amerika pazarları da dahil olmak üzere toplamda 40 ülkeye ihracat yapmaktayız. İhracatımızda bu iki ana konumuzda üretilen ürünlerin, yani toplam üretimimizin yüzde 48’ni yurtdışına satmaktayız. Karton bardak üretiminde ülkemizde lider, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Avrupa’nın en büyük üreticisi olmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
ORKA, çeyrek asırdır sektörün öncüsü
NALAN YILMAZ ORKA Banyo Genel Müdürü
B
anyo mobilyası alanında uzmanlaşmayı tercih eden; tüm birikim ve deneyimini bu alana yönlendirerek, büyük bir marka olmayı başaran ORKA Banyo Türkiye'de 1994'ten bugüne şık ve kullanışlı banyo mobilyaları üretiyor. ORKA Banyo olarak, fonksiyonelliği, estetiği ve şıklığı ön plana çıkararak dünya standartlarında banyo ve modüler mobilyalar üreten dinamik bir marka olduklarını belirten ORKA Banyo Genel Müdürü Nalan Yılmaz, “Banyo mobilyasında üstün teknolojimizi ve sıradışı tasarım gücümüzü, profesyonel işçilik ve yılların tecrübesi ile birleştirerek müşterilerimize hızlı, kaliteli ve pratik çözümler sunuyoruz. Her bütçeye ve her mekana uygun tasarımlarımız ile yaşam alanlarına hayat vermeyi hedefliyoruz. Türkiye'de banyo mobilyası alanında uzmanlaşmayı tercih ederek 1992'den bugüne çeyrek asırı aşkın süredir sadece şık ve kullanışlı banyo mobilyaları üreterek ka-
zandığımız uzmanlığı, özgün tasarımlarımız, zengin ürün çeşidimiz, son teknoloji üretim sistemlerimiz, kalite ve satış sonrası hizmet anlayışımız ile Türkiye’de banyo mobilyaları alanında ORKA Banyo markası ile ORKA Ahşap ve Yapı Ürünleri San. A.Ş. olarak sektöre öncülük ediyoruz. 25’inci yılımızda tüm Türkiye'de 300'den fazla satış noktası ile 5 milyona yakın tüketiciye ulaşan ve 50’den fazla ülkeye ihracat yapan bir konumda bulunuyoruz. İnovasyon ve modernliğe verdiğimiz önem ile her gün marka bilinirliğini ve pazar payımızı artırarak sektör liderliğini sürdürüyoruz” diyor.
Sürdürülebilir kalite ve sürekli iyileştirme Modern yönetim teknikleri ile sürdürülebilir verimde artış ve planlı büyüme, sürdürülebilir kalite ve sürekli iyileştirme, sürdürülebilir karlılık, global pazarlarda büyüme ve marka olma, ürün bazlı inovatif tasarımlara imza atarak onları tescil ettirme ve patentlerini alma, çalışan ve müşteri memnuniyetini daha da artırma ve paydaşlarla yeni işler geliştirme gibi konulara eğilmeyi planladıklarını aktaran Nalan Yılmaz şöyle devam ediyor: “2017 yılı içinde Tanınmış Marka Tescili almayı ve TURQUALITY programına katılmayı hedefliyor, bu doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu seneden başlayarak en önemli hedeflerimiz arasında
Endüstri 4.0 gerekliliklerini yerine getirmek yer alıyor. 2017 yılında uluslararası dört ayrı ülkede yurtdışı fuarlarına katılacak ve inovatif tasarımlarımız ile sektörün gündeminde yerimizi alacağız.”
50’den fazla ülkeye ihracat 2016 yılının ihracat açısından kendileri için çok başarılı bir yıl olduğunu yüzde 70 büyüme ile kapattıklarını iade eden Yılmaz, “Portföyümüze yeni ülkeler ekleyerek büyüdük. İhracatımızın yüzde 40’ını Avrupa ülkelerine gerçekleştirirken, yüzde 42’sini Ortadoğu ve Körfez ülkelerine, yüzde 8’ini Asya kıtasına, yüzde 10’unu da Afrika ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Şu an 50’den fazla ülkeye aktif ihracatımız bulunuyor; ana pazarımız başta Almanya ve Avusturya olmak üzere Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri. Özellikle Almanya pazarında büyük yapı marketleri ile çalışıyoruz ve Fransa’da da dünyanın sayılı gruplarından biri ile Temmuz ayında çalışmaya
başlayacağız. Kapasitemiz, üretim hacmimiz, sahip olduğumuz sertifikalar ve ürünlerimiz Avrupa’daki yapı marketler ile uyumlu olduğu için Avrupa pazarında büyük yapı marketler ile iş geliştiriyoruz ve her sene ürün gamlarına yeni ürünler ekleyerek büyüyoruz. Ayrıca bir başka dağıtım kanalı olan ve Avrupa’da yaygın olan internet satışında İtalya, İspanya, Fransa, Çekoslavakya ülkeleri başta olmak üzere internet mağazaları üzerinden Aralık 2016 itibariyle satışımız başlamış bulunuyor. Bu sene Afrika pazarında da katılacağımız fuar ile bölgedeki mevcut pazarımızı daha da büyütmeyi hedefliyoruz. Afrika’da şu anda Fas ve Cezayir başta olmak üzere, Kenya, Etiyopya, Gana, Fildişi Sahillleri, Burkino Faso ülkelerine ihracat yapıyoruz.2017 yılı için ihracatta büyüme hedefimiz yüzde 40. Şu anda bulunduğumuz ülkelerdeki satış kanallarımızı artırmanın dışında ayrıca yeni pazarlara da girmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
83
BİRLİK / UHKİB ÖDÜL TÖRENİ
Tekstil ve konfeksiyon sektörünün oscarları sahiplerini buldu Bursa tekstil sektöründe 2016 yılının en başarılı ihracatçı firmalarını ödüllendirdi. UTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Nuri Canik, “Bursa’nın adını global arenada duyurmak için; vizyonumuz Türkiye’yi aşıp, dünyayı kucaklamalı” dedi.
U
ludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) ve Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) 2016 yılının en başarılı ihracatçı firmalarını ödüllendirdi.UTİB ve UHKİB tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘İhracatın Yıldızları’ ödülleri BUTEKOM Tekstil ve Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi’nde gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Törenin açılışında konuşan UTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Nuri Canik, “Bursa’nın adını global arenada duyurmak için; vizyonumuz Türkiye’yi aşıp, dünyayı kucaklamalı” dedi. 84
Yeni hedeflere odaklanmalıyız Sektör temsilerinin katılımıyla gerçekleştirilen ödül töreninde sektörün başarısında katkısı olan tüm birlik üyelerine teşekkür eden Osman Nuri Canik, “Şimdi yakaladığımız başarılar ve bugün bulunduğumuz yerle övünmek yerine, daima geleceğe ve yeni hedeflere odaklanmamız gerekiyor. Geldiğimiz noktadan bir sıçrama daha yapıp, dünyada söz sahibi olmak ve Bursa’nın adını global arenada duyurmak için; Vizyonumuz Türkiye’yi aşıp, dünyayı kucaklamalı” şeklinde konuştu.
Başarı hikâyesi yazıyoruz Bursa’nın güzel bir sinerji
yakalamış olduğunu da söyleyen Canik, “Bursa bugüne kadar başardıklarından daha fazlasını ortaya koyabilecek ender görülecek bir senkron, inanç ve sinerji yakalamıştır. Bizler de yeni dönemdeki çalışmalarımızı ve projelerimizi bu güzel tablodan aldığımız güçle ortaya koyuyoruz. Dünya bugün çok büyük siyasi ve ekonomik krizlerle boğuşuyor. Yakın ve komşu pazarlarımızda yaşanan gelişmeler ticaretimizi hiç olmadığı kadar zorlu kılıyor. Böylesine zor şartlarda bile daha fazla insanımıza yeni istihdam alanları açmak ve refah düzeyimizi artırmak adına özveriyle çalışan ihracatçılarımız gerçek bir başarı hikâyesi yazıyor” ifadelerini kullandı. Küresel krizlerin ortadan kalkması-
nın tüm ihracatçı firmalara yeni fırsatlar oluşturacağını da kaydeden Osman Nuri Canik, “Kalkınma hedeflerimize yüksek düzeyde katkı sağlayan tüm sanayici ve işadamı dostlarımı kutluyor, kentim ve ülkem adına hepinize tek tek teşekkür ediyorum. Yönetim tecrübesi yüksek olan sektörümüz 2017 yılı ve sonrasında da başarılı faaliyetlerine devam edecektir. Bu bağlamda ödül sahibi tasarımcılarımızı ve ihracatçı firmalarımızı bir kez daha canı gönülden tebrik ediyor; tasarımcılar, sanayiciler ve ihracatçılar hep birlikte başarılarımızın devamını diliyorum” dedi.
İhracatın yıldızları belli oldu ‘İhracatın Yıldızları’ ödül töreninde hazır giyim ve konfeksiyon alanında Yeşim Satış Mağazaları ve Tekstil Fab. A.Ş., EDT Hazır Giyim ve Oz Tekstil Sanayi en fazla ihracatı gerçekleştirerek ilk üç sırayı paylaştı.
BULUŞMA / TURKISH TOWELS
Final Four’da Turkish Towel rüzgarı Türkiye Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle 2012’de kurulan ve Türk havlularını dünya markası yapma amacıyla faaliyetlerine devam eden Turkish Towels, 2017 Turkish Airlines Euroleague Final-Four resmi havlu sponsoru oldu. TİM Başkan Vekili DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Türk havlularının tarihten gelen çok güçlü bir altyapısı olduğunu vurguladı. 86
İ
stanbul'da 19-21 Mayıs'ta düzenlenen ve Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu 2017 Turkish Airlines Euroleague Final-Four organizasyonunun havluları, havluları, “Four team, one towel” (Dört takım, tek havlu) sloganıyla Denizli'de üretildi. Denizli İhracatçılar Birliğinin (DENİB) Ekonomi Bakanlığının desteğiyle başlattığı marka çalışmaları kapsamında Türk havlusunu dünya markası yapmak amacıyla oluşturduğu 'Turkish Towels' markası, 19-21 Mayıs'ta düzenlenen Turkish Airlines Euroleague Dörtlü Final'de sporcularla birlikte kamuoyuna tanıtıldı. TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Türk havlusunun dünyada bin 600 yıldan bu yana tanındığını ancak bunun ihracatı büyütmek ve rekabet avantajı elde etmek için yeterli olmadığını belirtti. Türk havlusunun markalaştırılması adına Ekonomi Bakanlığından Türk Malı Marka Desteği aldıklarını kaydeden Kocasert, “İhracatta başarının anahtarı markalaşmak. Biz de bu doğrultuda Türk havlusunu markalaştırma çalışmalarına hızla devam ediyoruz” dedi. Türk havlusunun 186 ülkeye ihraç edildiğini anımsatan Kocasert, “Bu da doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi. Türkiye'nin ana stratejisi ihracat yapan ve cari açığı olmayan bir ülke durumuna gelmek. Bizim de hedefimiz 500 milyar lira ihracat hedefine ulaşmak” diye konuştu.
Dört takım, tek havlu Turkish Airlines Euroleague Dörtlü Final maçlarında 4 takımın oyuncularının da Türk havluları ile sahaya çıkmalarından mutluluk ve gurur duyduklarını ifade eden Kocasert, şöyle konuştu: “Biliyorsunuz Türk havlusu tarihten gelen çok güçlü bir altyapıya ve kültüre sahip. Bu sektörün içinde olanlar da bunun farkında. Diğer yandan son tüketiciler nezdinde Türk havlusunun kalitesi ve marka değeri ile ilgili iki yıldan bu yana süren çalışmalarımız “Turkish Airlines EuroLeague Final-Four” sponsorluğu ile adeta zirveye ulaşacak. Türk havlusu, ilk defa bu büyüklükteki güçlü bir spor organizasyonunda başta basketbolseverler olmak üzere bütün dünyaya tanıtılmış oldu. Türkiye olarak bir dünya markası çıkarmaya çok ihtiyacımız var ve bu konuda en güçlü adaylardan biri de Türk havlusu. Çünkü Türk havlusu Türk hamamı ile birlikte bin yılın üzerinde bir kültüre sahip. Amacımız tıpkı İsviçre'nin çakısı, çikolatası, Almanya'nın otomobili, İtalya'nın ayakkabısı gibi Türkiye deyince akla havlu gelsin, Türk havlusu diğer dünyadaki bütün havlulardan kalite anlamında olumlu yönle ayrışsın istiyoruz.”
87
BULUŞMA / EVTEKS FUARI
EVTEKS 23. kez
kapılarını açtı İstanbul’da düzenlenen EVTEKS Fuarı’na 2 binin üzerinde firma katılım sağladı. Birçok ülkeden gelen ziyaretçilerin ağırlandığı fuarda ikili iş görüşmeleri ve alım heyetleri düzenlendi.
C
NR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık AŞ tarafından Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD) işbirliği ile düzenlenen, dünyanın ikinci büyük, Türkiye'nin en büyük ev tekstili fuarı 23. İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı (EVTEKS) 16-21 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, İTHİB Başkanı İsmail Gülle, TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın açılışını yaptığı EVTEKS’e 2 binin üzerinde marka katılım sağladı.
Türkiye’nin geldiği noktayı ispatlıyor Türkiye’de yıldızı parlayan ev tekstili sektörünün en büyük platformu olan EVTEKS’in açılışında ko88
nuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 23 yıldır düzenlenen fuarın gelenekselleştiğine dikkat çekerek, “Yıllık 3 milyar dolar ihracatı, 12 milyar dolar da Türkiye’de pazarı olan ev tekstili sektörünün destekçileriyiz. Sizler ev tekstili üretirken aynı zamanda Türkiye’nin muktedir geleceğini üretiyorsunuz” dedi. “Fuarın başarısının göstergesi olan yabancı katılımcılar ve alıcıların hepsi buradalar” diye sözlerine devam eden Numan Kurtulmuş, “Bugün fuarda bine yakın firma ürünlerini halkımıza ve yabancı tüccarlara sergiliyorlar. Buradaki başarı Türkiye’nin yeni ve güçlü döneminin ispatı. EVTEKS ve benzeri fuarlar Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı ispatlıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 2002’den itibaren makro dengeleri açısından olağanüstü güçlü
hale geldiğini ifade eden Numan Kurtulmuş, “Makro dengelerin güçlü olması gerekli ancak bu tek başına yeterli değil. Asıl olan üretim gücümüzü artırmamızdır. Türkiye’nin ekonomik yönetimi 65. Hükümetimizle birlikte üretim üzerine kuruldu. Ülke olarak henüz dünya süper ligine çıkamadık. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye’nin süper lige çıktığını ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi haline geldiğini hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.
Atacağınız adımlarda yanınızdayız Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Buradaki çalışmalarla beraber oluş-
turacağınız markalarla özellikle dünya piyasalarında haklı olarak Türk tekstilinin yer almasını istiyoruz. Yeni getirdiğimiz teşviklerle beraber hem yeni markaları oluştururken yapacağınız masrafları hükümet olarak destekliyoruz. Aynı zamanda dünyada var olan bir markayı da satın alsanız bunu da hükümet olarak teşvik ediyoruz. Onun için
markalaşma konusunda her türlü atacağınız adımlarda biz yanınızdayız" diye konuştu.
Fuar çok aşama kaydetti Fuarın 3’üncü günü ziyarette bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, firmaların stantlarını gezerek, firma temsilcilerini dinledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Gözümüzün nuru, burnumuzun sızısı ev tekstil sektörünün en büyük buluşması EVTEKS Fuarı’na olan yoğun ilgiyi burada görüyoruz. Fuar başladığı dönemden bugüne önemli bir aşama kaydetti. Fuarda yoğun ziyaretçi ve yoğun alıcılar görüyoruz. Fuara emeği geçen herkese ve burada stantları olan ürünlerini tasarımlarını dünyaya sunan tüm katılımcı firmalara teşekkür ediyorum” diye konuştu. TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, “Türkiye’nin
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, İTHİB Başkanı İsmail Gülle, TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, BTSO Başkanı İbrahim Burkay EVTEKS’in açılışını gerçekleştirdi.
ihracat kilogram fiyatı 1,37 dolarken ev tekstili sektörü ihracatının kilogram fiyatını 14 dolara çıkardı. Bu gösterge sektörün katma değerini gözler önüne seriyor. Bugün otomotivden daha katma değeri yüksek bir sektör haline geldik. Sektör olarak sürdürülebilir rekabetten yanayız” şeklinde konuştu. EVTEKS Fuarı ile sektördeki trendleri dünya ile paylaştıklarını söyleyen
Ali Sami Aydın, “Ev tekstilinde dünya moda tekstilinin temellerini EVTEKS’te atıyoruz” dedi.
48 alım heyeti EVTEKS’te sektörün yeni pazarlarla tanışarak, ihracat hacimlerini büyüttüğünü ifade eden CNR Holding Genel Koordinatörü Cem Şenel ise “600 metrekarelerde düzenlemeye başladığımız fuarımızı
bugün 265 kat büyüterek 160 bin metrekare alana ulaştırdık. Bu yıl yabancı katılımcı ülke sayımızda da artış oldu” dedi. “İspanya, İtalya, Fransa, Yunanistan, Çin, Portekiz, Fas, Avusturya, Almanya, Makedonya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Endonezya, Hindistan, Mısır, Hollanda, Bulgaristan, Bosna Hersek’ten sektör öncüsü firmalar fuarda misafirlerini ağırladı” ifadelerini kullanan Cem Şenel, “Rusya, Gürcistan, Sırbistan, Hırvatistan, Romanya, Makedonya, Bulgaristan, Lübnan, Fas, Ürdün, Bosna Hersek, Körfez ülkelerinin de bulunduğu 48 ülkeden gelen alım heyetlerini katılımcı firmalarla bir araya getirdik” şeklinde konuştu.
Fuarda stantları tek tek ziyaret eden Bakan Zeybekci’ye, TİM Başkanvekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Uludağ Tekstil İhracatçılar (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay, TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, CNR Holding Genel Koordinatörü Cem Şenel ve sektör temsilcileri eşlik etti. Zeybekci'ye fuarda Turkey Discover The Potential havlusu hediye edildi.
89
SİNERJİ / TİM-TEB GİRİŞİM EVİ
TİM-TEB Girişim Evi kurumsallaşmanın yolunu açtı
HNC Akıllı Tahta kurucusu Göktuğ Hançer, “TİM-TEB danışmanlarımızın tavsiyelerine uyarak firmamızı daha kurumsal bir firmaya dönüşme yolunda hızlı adımlar attık ve HNC Akıllı Tahta ürünümüzü insanlara daha iyi aktararak, marka bilinirliliğimizi artırdık” diyor.
T
İM ve Türk Ekonomi Bankası TEB işbirliğiyle ihracatta katma değerli ürün ihracı sağlamak amaçlı hayata geçirilen TİM-TEB Girişim Evi’nin destek olduğu HNC Eğitim ve Görüntü Teknolojileri firması, 2008 yılında, Denizli'de kuruldu. Yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucu ülkemizin eğitim ve öğretim teknolojileri ürünlerine katkıda bulunmak adına HNC Akıllı Tahta ürünü geliştirildi. “Son dönemlerde dünyada ve ülkemizde gelişmekte olan eğitim teknolojileri sektörüne yatırım
90
yapmaya karar verirken, hedefimiz ülkemizin eğitim ve öğretimine katkıda bulunacak bir ürün geliştirmekti” diyen HNC Akıllı Tahta kurucusu ve yöneticisi Göktuğ Hançer, amaçlarının bu ürünü Denizli’de üreterek, yerli bir akıllı tahta üreticisi olmak olduğunu söylüyor. Hançer, “Bu süreçte projelerimizi Pamukkale Üniversitesi Teknokent’e anlattık. Üniversite ve Teknokent heyetinin onayıyla Pamukkale Teknokent’e kabul edilerek, bir teknokent firması haline geldik. En kısa zamanda ise üretime geçerek, yerli bir
akıllı tahta üreticisi haline geldik” diyor.
Akıllı tahtalar birçok alanda kullanılıyor Şu an 500’ü aşkın kurumda (kolej, üniversite, özel sektör, devlet dairesi vb.) akıllı tahtalar mevcut. Ülkenin ileri gelen kolejlerinin ana merkezlerindeki okullarına ve birçok üniversiteye HNC Akıllı Tahtaları kurulu. Eğitim sektörünün haricinde özel sektörde birçok firmanın toplantı salonlarında, devlet dairelerinin personel eğitimi odalarında, camilerde ve Kur’an kurslarında
ve daha birçok alanda akıllı tahtalar kullanılıyor. Bugün için İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Diyarbakır, Karabük, Hatay, Muğla gibi birçok şehir başta olmak üzere 60 yakın ilde HNC Akıllı Tahtaları aktif olarak çalışmakta. Göktuğ Hançer, “Ülkemizde ilk defa 10 dokunmatik ve 6 kişinin aynı anda yazabildiği, tek tıkla bütün dersleri mail atabilen, beyaz yüzeyine istenildiği anda marker kalem ile yazılabilen, 3 boyutlu ders anlatımına hazır akıllı sınıf sistemleri yaptık. Bu sistemlerimiz şu anda İstanbul Medipol Üniversi-
tesi Kavacık Kampüsünde (175 derslik), Konya Gıda ve Tarım Üniversitesinde, Pamukkale Üniversitesinde, Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesinde ve daha birçok kurumumuzda aktif olarak çalışmakta” diye konuştu. Yerli bir üretici olmanın avantajlarını kullanarak, ürünü ve yazılımı sürekli değiştirdiklerini aktaran Hançer, “Yazılım konusunda 1 yıl boyunca Türk öğretmenlerimizden gelen olumlu olumsuz bütün görüşleri bir araya getirerek, akıllı tahta yazılımımızın üzerine yeni özellikler koyduk. Amacımız Türk öğretmen ve öğrencilerinin çok rahat kullanabileceği bir akıllı tahta donanımı ve yazılımı geliştirmekti. Donanım olarak da yenilenebilir Kızılötesi teknolojisi ile her yıl yaptığımız yeniliklerle, tahtalarımızı da daha kullanışlı hale getirdik. Her eğitim-öğretim yılının başına doğru, yenilenmiş programımız kullanıcılarımız için hazır hale getirilerek, yeni eğitim yılında yeni özelliklerle donatılır” diye devam etti.
İlk ihracat Türkmenistan’a İlk ihracatlarını 2016 yılı itibarıyla Türkmenistan’a gerçekleştirdiklerini belirten Hançer, “Yaklaşık 350 bin TL civarındaki ilk projemiz, Türkmenistan-Japonya ortaklığı ile açılan, 77 sınıflık Türkmenistan OguzKagan Teknoloji Üniversitesi oldu” diyor. Sadece satışını gerçekleştirmekle kalmadıklarını, kurulumunu, montajını ve öğretmenlerin eğitimine kadar her ayrıntısı ile ilgilendiklerini ifade eden Hançer, “HNC Akıllı Tahtalarımız,
2015 İnovasyon Haftası etkinliğinde Hollanda Prensi Maurits Van Oranje-Nassau HNC Akılla Tahta standını ziyaret etmiş, firma yetkililerinden ürüne dair bilgi almıştı.
tam 17 dilde kullanılabilir. Ayrıca kullanışı açısından evrensel bir tahta olduğu için ürünümüz ihracata uygundur ve dünyanın dört bir yanına satabileceğimiz bir üründür. Bir diğer ihracat girişimimiz, 2015 İnovasyon Haftasında gerçekleşmişti. Standımızı ziyaret eden Hollanda Prensi Maurits Van Oranje-Nassau ile de Hollanda okulları ile ilgili bilgi paylaşımında bulunduk. Kendisi ürünlerimizi çok beğendi ve gerekli görüşmeler sağlandı. Ayrıca HNC Akıllı Tahta ürünümüz, 2016 Haziran ayında düzenlenen ve birçok ülkenin katılımı ile oluşan, dünyanın en büyük hava, kara ve deniz tatbikatlarından biri olan Efes tatbikatında görücüye çıktı. Harita üzerindeki bütün taktik ve harita çizimleri, HNC Akıllı Tahtamız üzerinde gösterilerek, komutanlarımızın parmaklarının ucunda can buldu. Önce tahtamız üzerinde tanklar, uçaklar hareket ettirilip, misafir ülke ordularına sunumlar yapıldı. Diğer ülkelerin askeri kurumları ile de tahtamızın satışı ile ilgili görüşmekteyiz” dedi.
Ürünün eğitim sektörünün haricinde birçok alanda kullanıldığı ve evrensel bir ürün olduğu için ihracatı her an düşündüklerini aktaran Hançer, bu seneki hedeflerinin ihracata daha da önem vermek ve ülkenin gayri safi milli hasılasına katkıda bulunmak olduğunu ve de Denizli’de ve Türkiye’de eğitim teknolojileri dalında önde gelen firmalardan biri olmak olduğunu vurguluyor.
Girişim Evi sayesinde çok iyi bir network ağı kurduk TİM-TEB Girişim Evi ile Pamukkale Teknokent’te başladığını belirten Hançer, şöyle devam ediyor: “TİM-TEB Girişim evinin Pamukkale Teknokent’te ofisinin olması ile kendilerine çok rahat ulaşarak, bilgi sahibi olduk. Daha sonra TİM-TEB Girişim Evi’ne kabul olan diğer teknokent firmaları ile yaptığımız konuşmalara ve oradan genel olumlu geridönüşlere istinaden bir sonraki program için ön hazırlıklara başladık. Yeni açılan programa kaydımızı yaparak projemizi TİM-TEB ve heyetine aktardık. Sağ olsunlar bizlere inandılar
ve birlikte bir yola girdik. Açıkçası bu kadar verimli olacağını beklemiyorduk. Bize sağladıkları verimli danışmanlığın haricinde, İstanbul’da ofis, sunum odası, 2016 İnovasyon Haftasında fuar alanı ve buna benzer birçok etkinliğe bizleri davet ettiler. Bu sayede inanılmaz verimli fuarlar geçirdik ve çok iyi bir network ağı kurduk. Bu süreçte en önemli etken, TİM-TEB danışmanlarımızın tavsiyelerine birebir uymak oldu. Firmamızı daha kurumsal bir firmaya dönüşme yolunda hızlı adımlar attık ve HNC Akıllı Tahta ürünümüzü insanlara daha iyi aktararak, marka bilinirliliğimizi daha da arttırdık.” Hançer, son olarak “İleriki senelerde daha aktif olacağımız iş kolları yaratarak, ilerlememize devam etmek istiyoruz” dedi.
91
SİNERJİ / EKOTEKS
2016’da 52 bin ürün güvensiz çıktı Bu yılki teması “Sıfır atıkla geleceğe bir bakış” olarak belirlenen 10’uncu Ekoteks Uluslararası Tekstil Sempozyumu’nda Ekonomi Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, ithal ürünlerle ilgili denetim sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.
E
koteks Laboratuvar ve Gözetim Hizmetleri A.Ş’nin sosyal sorumluluk çerçevesinde yerli ve yabancı uzmanların katkılarıyla düzenlenen 10’uncu Uluslararası Tekstil Sempozyumu İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi. Bu yılki teması “Sıfır atıkla geleceğe bir bakış” olarak belirlenen sempozyumda hazır giyim, ayakkabı, kırtasiye malzemeleri ve oyuncaklar başta olmak üzere ithal ürünlerle ilgili denetim sonuçları kamuoyuna açıklandı. Buna göre; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından ürün-
92
lerinde güvensizlik tespit edilen 65 firmaya toplam 1 milyon 86 bin Türk Lirası idari para cezası kesildi. 2011’de yüzde 36,8 olan ithal ürünlerde güvensizlik oranı 2016’da yüzde 2,02’ye kadar geriledi. Ekonomi Bakanlığı geçen yıl ithal edilen 12,1 milyar dolarlık tekstil, hazır giyim, saraciye ve ayakkabıdan alınan 15 bin 569 numunede inceleme yaptı. Denetimler sonucu 84 dosyada kanserojen madde belirlendi. Seminere Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Hazır Giyim ve Konfek-
siyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İHKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Gültepe, İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve EKOTEKS İcra Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir, İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi Birol Sezer, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ramazan Ersoy, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Daire Başkanı Meral Karaaslan, Ekonomi Bakanlığı İthalat Politikasını İzleme ve Değerlendirme Dairesi Baş-
kanı Alper Sadık Toközlü, İTKİB Genel Sekreteri Bekir Aslaner’in yanı sıra sektörden birçok isim katılım sağladı.
Denetimler sayesinde 6 yılda önemli ilerleme kaydedildi Sempozyumun açılışında konuşan İHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi, tüketicilerin güvenilir ürünlere erişiminde Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı çalışmaları takdirle izlediklerini söyledi. Ağırlıklı olarak ithal ürünlerde güvensizlik sorunuyla karşı karşıya kalındığını vurgulayan Hikmet Tanrıverdi, ödün verilmeden yürütülen denetimler sayesinde son 6 yılda önemli ilerleme kaydedildiğine dikkat çekti. Konuşmasında, “Vatandaşımıza güvenilir ürün sunma hedefinde iyi bir yoldayız. Sadece bir göstergeyi bilginize sunmak isterim. Hazır giyim, ayakkabı, kırtasiye,
oyuncak başta olmak üzere ithal ürünlerde güvensizlik oranı 2011’de yüzde 38,6’ydı. 2016’da bu oran yüzde 2,02’ye inmiş bulunuyor. Bu elbette büyük başarı” ifadelerini kullanan Hikmet Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak hâlâ her 100 çift ithal ayakkabıdan neredeyse 17 çiftinin güvensiz olması konusunda oturup iyice bir düşünmemiz gerekiyor. Avrupa’nın en büyük ayakkabı üretim kapasitesine sahip Türkiye’miz ve insanımız bu tabloyu hak etmiyor. Öte yandan Çin, kirli numunede önceki yıllarda olduğu gibi 2016’da da yine açık ara önde bulunuyor. Kirli numunelerin yüzde 56’sı Çin menşeli ürünlerden çıkarken, Hindistan yüzde 20,2 ile ikinci, Pakistan yüzde 4,8 ile üçüncü, İtalya ve Yunanistan ise yüzde 3,6 ile dört ve beşinci sırayı paylaşıyor.”
MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı “Rekabet gücümüzü artırırken üstünlüklerimizi de ortaya koymalıyız. Sürdürebilir çevrenin sıfır atıkla olduğunu ortaya koyabilmeliyiz.”
HIKMET TANRIVERDI İHKİB Yönetim Kurulu Başkanı “Kimsenin tüketiciyi aldatma, onların sağlıklarıyla oynama hakkı yok. Yerli üretimin daha çok teşvik edilmesi gerektiğine inanıyorum.”
NILGÜN ÖZDEMIR EKOTEKS İcra Kurulu Başkanı “Yurttaşlarımız almak istedikleri ürünlerin menşeine bakmaları ve etiketlerindeki bilgilendirme notlarını dikkatle okumaları gerekiyor.”
Sürdürülebilir kalkınmanın dört temel ayağı
çalışma yapılması gerektiği söyledi. İhracatı artırırken bir taraftan katma değerin de yükseltilmesi gerektiğini belirten Büyükekşi, "Rekabet gücümüzü artırırken üstünlüklerimizi de ortaya koymalıyız. Sürdürebilir çevrenin sıfır atıkla olduğunu ortaya koyabilmeliyiz. Bu yüzden ihracata yönelik
işletmeler aydınlatılmalı, çalışmaları teşvik edilmeli" dedi. Büyükekşi, “Halen ortalama 1,5 dolarlarda olan kilogram başına ihracat birim fiyatının 3,5 – 4 dolarlara çıkarabilmemiz için bu dört temel ayağı güçlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de üretilen ürünlerin sağlıklı olmasının Türkiye’nin ihracatı açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, katma değerin artırılması için inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve marka gibi alanlarda
YILLAR
2011
2012
2013
2014
2015
2016
TOPLAM
Denetlenen Firma Sayısı
1219
515
1147
5225
3194
2603
13903
Denetlenen Ürün Sayısı
44423
27220
73671
715658
2608145 2258393 5727511
Güvensizlik Tespit Edilen Firma Sayısı 77
44
135
327
155
65
803
Güvensizlik Tespit Edilen Ürün Sayısı 13872
3017
1888
45908
76478
51904
193068
Uygulanan İdari Para Cezası (TL)
148237 629993 1554814 1869619 1085822 5843200
554715
ÜLKELERE GÖRE DAĞILIM
Ürünlerin menşeine bakılmalı EKOTEKS İcra Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir ise Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere birçok üründe AB kriterlerine uygun üretim yaptığının altını çizdi. Özdemir, tüketicilerin daha çok ithal ürünlerle ilgili problemlerle karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekti.
Kirli Numune Oranları 2016 80,0% 60,0%
%56,0
40,0% 20,0%
%20,2
4,8%
Hindistan
Pakistan
%3,6
0,0% Çin Halk Cumhuriyeti
İtalya
%3,6 Yunanistan
93
AHENK / MAKALE
Menşe Kümülasyonları Örnek: Türkiye-Gürcistan STA’sı İkili Kümülasyonu kabul ettiğinden Gürcistan’a Türk menşeli eşya gidiyorsa EUR.1 düzenlenebilecek ama kümülasyon dışı bir ülke olarak Alman menşeli eşya gidiyorsa EUR.1 düzenlenemeyecek demektir. Böylece, Alman menşeli eşya için vergi indirimi/ muafiyeti söz konusu olamayacaktır.
NAZAN ÖZTÜRK Dış Ticaret Belgeleri Sorumlusu
U
luslararası ticarette ikili veya çok taraflı anlaşmalarla birbirlerine bağlanmış ülkelerin birbirleri kaynaklı girdileri sınırsız ölçüde kullanmalarına fırsat tanıyan bir sistem olan, ülkemiz dış ticaretinde az bilinen bu kavramı basitçe tanıtıp özet olarak bilgi vermek isterim. Nedir bu ikili veya çok taraflı anlaşmalar? Kısa başlıklar halinde grupları şöyle tanıyalım:
İkili Menşe Kümülasyonu: Aralarında Serbest Ticaret Anlaşması (STA) bulunan iki ülkenin birbirleri menşeli girdileri üretimde serbestçe kullanabilmeleri ve bu şekilde üretilen ürünün anlaşmaya taraf diğer ülkeye ihracı sırasında eşyanın tercihli ticarete konu olmasına fırsat veren sistemdir. 94
Batı Balkan Menşe Kümülasyonu (Çapraz Kümülasyon): Türkiye, Avrupa Birliği ve Batı Balkan ülkeleri (Makedonya, Sırbistan, Karadağ, Bosna Hersek, Arnavutluk) menşeli girdileri üretimde serbestçe kullanabilmeleri ve bu şekilde üretilen ürünün STA’na taraf diğer ülkeye ihracında eşyanın tercihli ticarete konu olmasına fırsat veren sistemdir. Örnek: Yukarıdaki örnekten hareketle bu defa, Sırbistan’a Alman menşeli eşya gidiyorsa EUR.1 düzenlenebilecek ve Alman menşeli eşya için vergi indirim/ muafiyet söz konusu olabilecektir. Bu kümülasyona dahil olmakla ülkemiz, ihracatçımız daha kolay tercih edilebilecek demektir.
Pan Avrupa Menşe Kümülasyonu (PAMK) (Çapraz Kümülasyon): Batı Balkan Menşe Kümülasyonunun bir üst seviyesi diyebileceğim, kapsamı, ülkeleri biraz daha geniş bir entegrasyon sayılabilir. Türkiye, AB ülkeleri ve EFTA (İsviçre, Norveç, İzlanda, Lichtenstein) ülkeleri ile çerçevesini çizeceğimiz bu kümülasyonda da saydığım ülkeler menşeli girdiler üretim sırasında serbestçe kullanılabilecek ve bu şekilde üretilen ürünün STA’ ya taraf ülkeye ihracatında eşyamız tercihli
ticarete konu olabilecek demektir. Örnek: İlk örneğimizin kapsamını geliştirip Almanya, İsviçre, İzlanda menşeli eşyayı ihracatçımız tek fatura kapsamında Norveç’e gönderecekse EUR.1 düzenlenebilecek ve bu eşya için vergi indirim/muafiyet söz konusu olabilecektir. Bu kümülasyon sayesinde ülkemiz, ihracatımız bu STA’ya imza atmamış olan ülkeye göre öncelik kazanacak, tercih edilecektir.
Pan Avrupa Akdeniz Menşe Kümülasyonu (PAAMK) (Çapraz Kümülasyon): STA’lar içinde en geniş kapsamlı diyeceğimiz bu kümülasyona taraf ülke/ülkeler (aşağıda sayacağım ülkeler) menşeli girdiler üretim sırasında serbestçe kullanılabilecektir. Bu şekilde üretilen ürünün STA’ya taraf ülkeye ihracatında eşyamız yine tercihli ticarete konu olabilecektir. PAAMK ülkeleri (bu yazının kaleme alındığı 16 Mayıs 2017 tarihi itibariyle) yürürlükte bulunan STA’lar için sıralanmıştır: Türkiye, AB ülkeleri, EFTA ülkeleri, Tunus, Fas, İsrail, Mısır, Ürdün’den oluşmaktadır. İmzalanmış ama henüz yürürlüğe tam anlamıyla geçirilmemiş STA ülkeleri ise burada sayılmamıştır. Örnek: İhracatçımız, İsrail’e Tunus, Türkiye, Hollanda menşeli eşyayı tek fatura kapsamında göndermesi halinde rahatça EUR.1 düzenleyebilecek İsrail’de gümrük vergisi muafiyet veya indirimi söz konusu olacaktır. Bu kümülasyonların kullanım araçları olan EUR.1, EUR-MED Dolaşım Belgeleri ile ya da Fatura Beyanları ile gerçekleştirilmekte olup bu belgeler hakkında özet bilgi vermeyi sürdüreceğim. Bol ve kolay ihracatlar dilerim.
İNOVASYON / KOZA TASARIM YARIŞMASI
Modanın kelebekleri kanatlandı
Çeyrek asrı geride bırakan KOZA Genç Moda Tasarımcıları Yarışması, 25’inci yılında muhteşem bir final gecesi ile genç tasarımcıları ödüllendirdi. Gecede birincilik ödülünün sahibi Mehmet Emiroğlu olurken, Başak Koç ikinci, Nazlıcan Karahan ise üçüncü oldu.
G
enç tasarımcıları 25 yıldır Türk moda sektörüne kazandırarak artı değer yaratan ve bu güçlü endüstrinin sürdürülebilirliğine önemli katkı sağlayan KOZA Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’nın büyük final gecesinde ödüller sahiplerini buldu. 16 Mayıs tarihinde Volkswagen Arena’da düzenlenen göz kamaştıran final gecesine iş ve sanat dünyasından birçok isim katılım sağladı. 96
Mehmet Emiroğlu, Başak Koç ve Nazlıcan Karahan’ın ilk üçe girdiği gecede davetliler Gülşen’nin şarkılarıyla keyifli bir akşam yaşadı. Göz kamaştırıcı ödüller İHKİB tarafından Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle 25’incisi düzenlenen KOZA Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’nda finale kalan 10 genç tasarımcının koleksiyonları defile eşliğinde davetlilere sunuldu. Sektörün önde gelen isimlerinden oluşan jüri, kazanan üç ismi belirledi. Sunuculuğunu Selma Ergeç’in üstlendiği gecede Mehmet Emiroğlu ‘Nihavend’ isimli koleksi-
yonuyla birinci olurken; ‘Cymatics’ isimli koleksiyonuyla yarışmaya katılan Başak Koç ikinci; ‘Sınırlar/ Borders’ isimli koleksiyon ile de Nazlıcan Karahan üçüncü oldu. Yarışmanın birincisine 20 bin TL para ödülü ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle yurtdışında 1 yıllık eğitim hakkı, ikincisine 15 bin TL ve üçüncüsüne 10 bin TL para ödülünün yanı sıra kazananlara 1 yıllık İngilizce dil eğitimi imkânı tanındı. Finale kalan tüm yarışmacılar ise Moda Tasarımcıları Derneği’ne 1 yıllık üyelik; İMA’da Moda Tasarımı ve
buradaki farkını unutmamamız gerekiyor. Genç yeteneklerimizle birlikte daha fazla tasarıma odaklanıp kilogram başına ihracat gelirimizi 40-50 dolarlara çıkarmak istiyoruz.”
Yönetimi Lisansüstü Diploma Programı’na ücretsiz katılım ve sektörle ilgili uluslararası bir moda fuarını ziyaret hakkı kazandı.
Geleceğin en büyük tasarımcıları KOZA’dan çıkacak Yarışmada birincilik ödülünü Mehmet Emiroğlu’na İHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi verirken, ikincilik ödülünü Başak Koç’a İHKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
KOZA HAKKINDA… Moda dünyasına genç yetenekler kazandırmak amacıyla düzenlenen KOZA Genç Moda Tasarımcıları Yarışması bu yıl da kariyerini moda tasarımı alanında sürdürmek isteyenleri sektör ile buluşturdu. Düzenlendiği 24 yıl süresince Türkiye’nin en etkileyici moda arşivini yaratan KOZA bu yıl ayrıca 25. yaşını kutlamanın da coşkusunu yaşıyor. Bugüne kadar kazanlar arasında Bahar Korçan, Özgür Masur, Zeynep Tosun gibi birçok önemli isim yer aldı.
Jüride ünlü isimler yer aldı İHKİB’in muhteşem gecesinde sahne performan20 BIN TL PARA ÖDÜLÜ sıyla yer alan Gülşen EKONOMI BAKANLIĞI’NIN davetlilere keyifli DESTEĞIYLE YURTDIŞINDA dakikalar yaşattı. 1 YILLIK EĞITIM HAKKI Final gecesine Bade İşcil, Sinem Güven, Gökhan Zan, Şebnem Schaefer, Wilma Elles, Burcu Özberk, Merve Çağıran, Utku Ateş ve Bulut Özdemiroğlu gibi ünlü isimlerin yanı sıra iş Gücümüze güç katan dünyasından birçok davetli de genç tasarımcıları yalnız genç yetenekler bırakmadı. “Türkiye’nin en köklü moda tasarım yarışmasında bugüİHKİB Yönetim Kurulu’ndan ne kadar 200’ün üzerinde Cem Altan’ın başkanlığını gencimizi moda endüstrisine yaptığı yarışmanın jürisinde, kazandırdık” diye konuşan Birleşmiş Markalar Derneği Hikmet Tanrıverdi, sözlerini Yönetim Kurulu Başkanı Sişöyle sürdürdü: “Koza Genç nan Öncel, Moda TasarımcıModa Tasarımcıları Yarışları Derneği Başkanı Mehtap ması ile tasarım dünyasına Elaidi, moda tasarımcıları adım atan birçok isim bugün Arzu Kaprol, Atıl Kutoğlu, yerli ve yabancı markalar Ayşe Ege, Belma Özdeiçin koleksiyon hazırlıyorlar. mir, Erol Albayrak, Gamze Gücümüze güç katan genç Saraçoğlu, Gül Ağış, Nihan yeteneklerimizin özgün Peker, Niyazi Erdoğan, tasarımlarının katkısıyla 30 Özgür Masur, Özlem Kaya, yıl önce 1 milyar dolar civaÖzlem Süer gibi değerli rında bulunan hazır giyim isimler yer aldı. ihracatımızı 18,7 milyar dolarlara çıkardık. Türkiye’nin kilogram başına ihracat geliri ortalama 1,5 dolarlarda iken hazır giyim ve konfeksiyonda 23-24 dolarları konuşuyoruz. Katma değerli ihracatta zirvedeysek ve ülkemize her yıl 15 milyar dolar net döviz kazandırıyorsak tasarımın
1’INCIYE
Mustafa Gültepe, üçüncülük ödülü Nazlıcan Karahan’a İHKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Volkan Atik verdi. Finale kalan 10 finaliste sertifikalarını ise İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve yarışmanın jüri başkanı Cem Altan tarafından verildi. Gecede konuşma yapan İHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi, hazır giyim ve konfeksiyonun Türkiye’de tasarımın önemini ilk fark eden sektörlerin başında geldiğini söyledi. Gelenekselleşen ve rüştünü yıllar önce ispatlayan “Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması”nın sektöre birbirinden iddialı yetenekler kazandırdığını hatırlatan Tanrıverdi, “Bizler 25 yıldır, dile kolay çeyrek asırdır genç yetenekleri ortaya çıkarmanın ve yaratıcı beyinleri sektöre kazandırmanın hazzını yaşıyoruz. Çin atasözü, ‘Geleceğin bütün çiçekleri, bugünün tohumlarının içindedir’ diyor. Ben de bu sözden esinlenerek bugüne kadar olduğu gibi geleceğin en büyük tasarımcılarının da KOZA’dan çıkacağını iddia ediyorum” ifadelerini kullandı.
√
2'NCIYE √ 15 BIN TL 3'ÜNCÜYE √ 10 BIN TL
97
İNOVASYON / EİB MODA TASARIM YARIŞMASI
EİB Moda Tasarım Yarışması’nda
muhteşem final Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından düzenlenen ve bu yılki teması ‘Re-FORM’ olarak belirlenen 12. Moda Tasarım Yarışması final defilesi, İzmir’in ilk yerleşim yeri Yeşilova Höyüğü’nde yapıldı.
T
ürk hazırgiyim ve konfeksiyon sektörüne genç ve yenilikçi tasarımcılar kazandırmak amacıyla düzenlenen moda tasarım yarışmasının final defilesi 5 Mayıs Cuma günü Yeşilova Höyüğü’nde yapıldı. Ödül törenine, İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın eşi Dilek Didem Ayyıldız, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla, TİM Başkan Vekili Süleyman Kocasert, EİB Koordinatör 98
Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, İzmir'in iş, sanat ve cemiyet hayatından çok sayıda kişi katıldı. 12. EİB Moda Yarışması'nda Emre Pakel tasarımlarıyla birinci oldu. Pakel'e ödülünü İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın eşi Dilek Didem Ayyıldız, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla ve TİM Başkan Vekili Süleyman Kocasert
birlikte verdi. Yarışmada ikinci olan Harun Çifçi ödülünü, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ve Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir'den aldı. Yarışmanın üçüncüsü Ece Dörtköşe'ye ödülünü Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler takdim etti.
Ar-Ge ve tasarıma önem veriyoruz Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, Türkiye’ye yıllık 25 milyar dolar döviz kazandıran Türk hazırgiyim ve tekstil sektörlerinin daha katma değerli ihracat yapması için Ar-Ge, moda ve tasarım ağırlıklı çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Türkiye’nin ortalama ihraç fiyatı kilogramda 1,5 dolar
DÜNYANIN EN IYI 6 TASARIMCISI BU YARIŞMADAN EİB Moda Tasarım Yarışması'nın öncelikli amacının Türk hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü ile tasarımcı gençler arasında köprü görevi olduğuna işaret eden Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İharcatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve EİB Moda Tasarım Yarışması Komite Başkanı Burak Sertbaş, yarışmanın 12 yıllık çıktılarının bu anlamda doğru yolda olduklarını ortaya koyduğunu kaydetti. Dünyanın en iyi 6 tasarımcısından biri seçilen Emre Erdemoğlu'nun EİB Moda Tasarım Yarışması'nda aldığı derece sonrasında moda dünyasında basamakları hızlı bir şekilde tırmandığını hatırlatan Sertbaş, "Bu yılki ön jürimizde yer alan Nuray Atalayman yarışmamızı kazandıktan sonra başarılarından söz ettiren bir diğer başarılı tasarımcımız. Önümüzdeki süreçte bu sayıların artması çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.
Türkiye’de istihdam ve ihracatın lokomotifi Türk hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü ile tasarımcı gençler arasında köprü görevi gören EİB Moda Tasarım Yarışması’nı genç tasarımcı Emre Pakel kazandı. seviyesinde olduğuna işaret eden Kızılgüneşler, “Hazırgiyim sektörümüzde ise bu rakam 24-25 dolarları buluyor. Amacımız ortalama ihraç fiyatımızı 50-60 dolar seviyelerine çıkarmak. EİB Moda Tasarım Yarışması’nı bu amaçla 12 yıldır düzenliyoruz” dedi. EİB Moda Tasarım Yarışması’nın final defilesinin düzenlendiği Yeşilova Höyüğü’nün 8500 yıllık tarihiyle İzmir’in ilk yerleşim yeri olduğuna işaret eden Kızılgüneşler, şöyle devam etti: “Yeşilova Höyüğü 8 bin 500 yıl önce kadınların ilk kez giysilerini dokumaya başladıkları bir yerleşim yeri. Başka bir ifade ile modanın 8 bin 500 yıllık mabedi. İzmirlilerin yeterince tanımadıkları bu mekânın tanıtımına katkımız olduğu için mutluyuz.”
Jüride ünlü isimler görev yaptı Ege Hazırgiyim ve Konfek-
siyon İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen EİB XII. Moda Tasarım Yarışması’nın final defilesinin kareografisini Öner Evez üstlendi. Sunuculuğu ise Ece Sükan yaptı. Genç tasarımcılar; Berrin Özer, Dilara Karaca, Ece Metiner, Ece Dörtköşe, Elif Uysal, Emre Pakel, Harun Çifçi, İpek Çetinoyar, Özgün İnceoğlu ve Yağmur Aysan’ın “Re-FORM” temasına göre hazırladıkları tasarımları ise ünlü isimler oyladı. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve EİB Moda Tasarım Yarışması Komite Başkanı
Burak Sertbaş’ın başkanlık yaptığı jüride; ünlü moda tasarımcıları Gül Ağış, Dilek Hanif, Özlem Kaya, Ayşe Deniz Yeğin, Hatice Gökçe, Gökçe Güner, Sakıp Sabancı Müzesi Ürün Tasarımcısı Bige Ökten, Kreatif Direktör Ceyda Balaban, Stil Danışmanı Ece Sükan, İzmir Moda Tasarımcılar Derneği Başkanı Dilek Süslüer ve Üniteks Tekstil’den Gamze Ünsal yer aldı. Finalde; yarışmanın birincisi 15.000 TL, ikincisi 10.000 TL, üçüncüsü ise 5.000 TL para ödülü kazandı. Ayrıca dereceye giren tasarımcılar, Ekonomi Bakanlığı’nın onayı halinde yurt dışında eğitim fırsatına da sahip olabilecek. Final Defilesi sonrasında konuklar, Vasalina Popova & Dj Queto’nun performansıyla eğlendi.
99
SİNERJİ / FİRMA
Katma değeri yüksek ürünler önceliğimiz
İBRAHIM YILDIRIM ERBA SEAFOOD Firma Sahibi
E
RBA SEAFOOD, yurtdışı pazarlarına açılmayı ve ülkemizin ihracat payını yükseltmeyi ana hedef olarak belirleyerek 2014 yılında kurulmuş genç bir şirket. Firma sahibi İbrahim Yıldırım, “Hedeflerimiz doğrultusunda, güçlü bir çözüm ortağı olarak CALLUT SU ÜRÜNLERİ ile balık işleme ve üretim anlaşması imzaladık. Kuruluşumuzdan bu yana geçen kısa sürede yurtdışı pazarlarda oluşturduğumuz geniş ağ ile gerek taze soğutulmuş gerek dondurulmuş su ürünleri ihracatında önemli bir noktaya ulaşmış bulunuyoruz” diyor. Farklı ürün ve ambalaj
tiplerine yönelik müşteri taleplerini karşılama noktasında oldukça iyi bir durumda olduklarını belirten Yıldırım şöyle devam ediyor: “Yetiştiricilik ürünleri arasında elbette levrek, çipura ve alabalık ilk sırada yer alıyor. Bunun dışında sudak gibi avcılık ürünü balıkların da ihracatını gerçekleştiriyoruz. Ulaştığımız ürün ve ambalaj çeşitliliği içinde, ayrı olarak paketlenmiş baharat karışımı ile fırına girmeye hazır ambalajında sunduğumuz balık çeşitlerimiz ihracatımızda önemli bir paya sahip. Bu şekildeki katma değeri yüksek ürünlerin ihracatını arttırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.”
Sürdürülebilirlik her sektör için gerekli Türkiye’nin ihracat alanında hedeflerine ulaşmasında her sektör için anahtar kelimenin sürdürülebilirlik olduğunu vurgulayan İbrahim Yıldırım, “Sürdürülebilir hammadde tedariki, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir ihracat… Sürdürülebilir ihracattan bahsettiğimizde de hemen her sektör için benzer ge-
reklilikler ortaya çıkıyor. Öncelikle, su ürünleri yetiştiriciliğinin, sınırlı kaynaklardan elde edilen avcılık ürünlerine çok iyi bir alternatif olduğunu görmek lazım. Kaliteli bir protein kaynağı olan balığın, beslenmedeki önemi zaten tartışılmaz. Artan dünya nüfusu göz önünde bulundurulduğunda, böylesine değerli bir protein kaynağının üretimi konusunda dünyada çok hızlı gelişmelerin yaşandığı aşikar. Bu gelişmeler elbette takip edilmeli. Ancak dünyanın gerisinde kalmamak ve sektörde söz sahibi olabilmek adına ülkemizde de Ar-Ge çalışmalarının gerek sanayi gerek üniversite gerek devlet desteği ile arttırılması için çalışmalar yapılmalı. İşin temeli elbette sürdürülebilir hammadde tedariki. Ancak küresel boyutta rekabet edebilir fiyatlara sahip olmak da en önemli hususlardan biri. Bu noktada hammadde maliyetinin azaltılmasına ve üretim artışına yönelik devlet teşvikleri, yetiştiricilik sektöründe yaşanan lojistik sorununa ve neden olduğu maliyet artışının önüne geçmek için getirilecek yasal düzenlemeler kısa vadede etkin sonuçlar doğurabilir” görüşünü dile getiriyor.
Destekler olmazsa olmaz Sektörün tüm oyuncularının bir araya geldiği STK çalışmalarının da etkin birer araç olarak görülmesi gerektiğini ve tüm ihracatçıların ortak bir çatı altında, 100
doğru fiyat politikaları belirlemesi gerektiği inancında olduğunu ifade eden Yıldırım şöyle devam ediyor: “Devlet teşvikleri ise ihracat hedeflerine ulaşılması için olmazsa olmaz. Bu noktada pazar araştırma desteklerinin arttırılması, kolaylaştırılması ve özellikle Avrupa dışındaki ulaşımı zor olan noktalar için destek oranlarının attırılması söz konusu olabilir. Ayrıca ihracat ve pazar araştırma desteklerinin yanı sıra STK’lara ürün tanıtımları için verilebilecek destekler de etkili olacaktır. Katma değeri yüksek ürünler, ihracat hedeflerine ulaşılmasında bir diğer anahtar. Yine bu hedef için de sürdürülebilir nitelikli personel ihtiyacının karşılanması için eğitim vb. konular üzerinde düşünülmeli. Son olarak ihracata yönelik mevzuat ve yasal düzenlemelerin sektörel öncelikleri gözeterek yapılması bir diğer önemli sacayağını sağlamlaştıracaktır.” ERBA SEAFOOD olarak BAİB’den Su Ürünleri ve Hayvancılık Mamulleri Sektörü İhracat Birincilik Ödülü’nü üst üste iki yıl almış olmalarını da değerlendiren Yıldırım, “Başarımızı adeta taçlandırıyor ve bizleri daha da teşvik ediyor. Ayrıca hedef ve çalışmalarımızda doğru adımlar attığımıza olan inancımızı sağlamlaştırıyor. Ayrıca bu ödülleri, güvenilirlik ve istikrar göstergemiz olarak görüyor ve PR çalışmalarımızda yer veriyoruz” diyor.
St. RegisPolo Dubai’ye AHK imzası
HALDUN KILIT AHK Woldwide Yönetim Kurulu Başkanı
A
HK Woldwide, Türkiye ve Körfez Bölgesi’nde markalı otel ve yapıların dekorasyonunu “anahtar teslimi” üstlenen büyük bir çatı. Antalya'da 1996 yılında kurulan ve Türkiye, Azerbaycan, Rusya, Dubai gibi birçok ülkede dünyanın önde gelen lüks otel projelerine imza atan AHK Woldwide,
son olarak Dubai’deki St. Regis Polo’nun “anahtar teslim” taahhüt işlerini gerçekleştirdi. Türkiye’de The Ritz Carlton, Mandarin Oriental, Raffles yurtdışında ise St. Regis, Bvlgari ve W gibi önemli zincirlere imza atan Antalya AHK Wordwide'ın Yönetim Kurulu Başkanı İç Mimar Haldun Kilit, AHK olarak dünyanın önde gelen lüks otel zincirlerinin projelerinde olmaya devam ettiklerini söyledi.
Anahtar teslim projeler Lüks otel projelerinde markalaşan firmalardan biri olduklarını hatırlatan Kilit, bunun nedenini şöyle açıkladı: “20 yıllık bir tecrübeye ve beceriye sahibiz. AHK Woldwide çatısı altında yer alan
AHK Construction, AHK International Fitout ve AHK FF&E ile mobilyadan, kumaşa, aydınlatmadan tüm aksesuarlara kadar bütün üretimleri gerçekleştiriyoruz. Dolayısı ile bizi tercih eden lüks otel zincirleri farklı firmalarla temasa geçmeden projelerini ‘anahtar teslim’ olarak bize emanet edebiliyorlar” dedi. Yurtdışında Türkiye’yi başarı ile temsil ettiklerini de söyleyen Kilit, “Yaptığımız işin büyük bir bölümünde ithal ürünler kullanmak yerine kendi üretimimiz olan ürünleri kullanmaya özen gösteriyoruz. Tasarım ve taahhüt operasyonumuz dışında, Antalya OSB’de ürettiğimiz mobilyalar dünyanın dört bir yanında. Bu Türkiye için büyük bir başarı” dedi.
AHK Worldwide’a iki dev ödül Yurtiçinde ve yurtdışında önemli projelere imza atan AHK Worldwide, başarısını iki ödülle taçlandırdı. AHK Worldwide, “Antalya Organize-Sanayi Bölgesi (AOSB) 2015 Yılı En Başarılı Firmalar Ödülleri” kapsamında “AOSB En Yüksek İhracat Artışı Sağlayan Firmalar Birincisi” ve “En Yüksek İhracat Beşincisi” ödüllerini aldı. AHK Worldwide Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Kilit: “Antalya OSB 2015 yılı en başarılı firmalar arasında yer almanın haklı gururunu yaşadığımız şu günlerde bizlere güvenen müşterilerimize, yakınlığı ve dostluğu esirgemeyen iş ortaklarımıza ve ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
101
BİRLİK / SEKTÖRLER
Otomotiv ihracatı yüzde 12 arttı Otomotiv yan sanayii ihracatı ise yüzde 13 azalarak 735 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı da yüzde 7 gerileyerek 408 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü ve son 11 yıldır üst üste ihracat şampiyonu olan otomotiv, yükselişini Nisan ayında da sürdürdü. Buna göre sektörün ihracatı Nisan ayında yüzde 12 artarak 2,3 milyar dolarak olarak gerçekleşti. Mal grupları bazında binek otomobil ihracatı yüzde 61 artışla 968 milyon dolar, otobüs - minibüs - midibüs ihracatı da yüzde 7 yükselişle 140 milyon dolar oldu.
Yan sanayii düştü, binek otomobil arttı Otomotiv yan sanayiinde en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülkenin dokuzuna ihracat düştü. Fransa'ya yüzde 25, İngiltere'ye yüzde 11, ABD'ye ihracatta yüzde 20 gerileme yaşanırken, Rusya'ya dış satım ise yüzde 21 arttı. Binek otomobillerde en büyük pazar İtalya'ya ihracat yüzde 62, ikinci büyük pazar Fransa'ya yüzde 102, Almanya'ya yüzde 61, İspanya'ya yüzde 57 ve ABD'ye yüzde 192 arttı. Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda en büyük pazar İngiltere'ye artış yüzde 6, Fransa'ya artış da yüzde 29 oldu. İtalya'ya ihracatta yüzde 13, Hollanda'ya da yüzde 57 düşüş görüldü. Otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda
en büyük pazar Almanya'ya ihracat yüzde 3, İtalya'ya yüzde 54, Polonya'ya yüzde 179 artarken, İngiltere'ye yüzde 22 düşüş kaydedildi. Nisan ayında ülke bazında en büyük pazar Almanya'ya ihracat yüzde 8 artışla 348 milyon dolar olurken İtalya'ya yüzde 30 artışla 290 milyon dolar, Fransa'ya yüzde 31 artışla 228 milyon dolar oldu. İspanya'ya ihracatta yüzde 26, ABD'ye yüzde 50, Belçika'ya yüzde 22, Polonya'ya yüzde 53 artış görüldü, Hollanda'ya ise yüzde 25 düşüş oldu. AB'ye ihracat yüzde 15 arttı Türkiye otomotiv endüstrisinin ülke grubu bazında en büyük pazarı AB'ye ihracat yüzde 15 artışla 1,8 milyar dolar olurken AB toplam ihracattan yüzde 78 pay aldı. Alternatif pazarlardan Amerika ülkelerine yüzde 46, eski Doğu Bloku ülkelerine yüzde 55 ve Asya-Okyanusya ülkelerine yüzde 29 artış oldu. Yedi aydır ihracatta 2 milyar dolar barajını geçmeyi sürdüren sektör, toplam ihracatın da beşte birini tek başına gerçekleştirdi.
OTOMOTİV
Türk otomotiv sektöründen Brezilya çıkarması Brezilya'nın Sao Paulo kentinde başlayan Uluslararası Otomotiv Yedek Parça ve Ekipmanları Fuarı'na 19 firma ile milli katılımda bulunan Türkiye, organizasyonun ikinci en büyük katılımcı yabancı ülkesi oldu. Otomotiv yedek parça, ekipman ile servis alanlarında dünyadaki en son teknoloji ve gelişmelerin sergilendiği, kısa adı Automec 2017 olan fuar, Sao Paulo Expo alanında 70 binden fazla ziyaretçi için kapılarını açtı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'nin (OİB) organizasyonuyla milli katılım sağlanan fuar alanındaki Türkiye tanıtım standı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. OİB Denetleme Kurulu Üyesi 102
Yasin Akdere, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güney Amerika'nın en büyük otomotiv yan sanayii fuarına 19 firma ve 50 metrekarelik Türkiye tanıtım standıyla toplam 360 metrekarelik milli katılımda bulunduklarını söyledi. Fuarda genel olarak 350'si yabancı, 450'si
Brezilyalı 800 katılımcı olduğunu belirten Akdere, büyük önem verdikleri bu ciddi organizasyonda 2010 yılından bu yana 6'ncı kez yer aldıklarını anlattı. Çin'den sonra ülke bazında en büyük yabancı milli katılımı Türkiye'nin sağladığını vurgulayan Akdere, "İhracatçılar Birliği olarak fuara katılan firmalarımızın Brezilya pazarından pay almalarını sağlamak üzere her türlü yardımı ve organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Şu ana kadar gördüğümüz memnuniyet ve aldığımız geri bildirimler organizasyonun başarılı bir şekilde gerçekleştiği ve sonuçlarının da pozitif olacağı yönündedir. Bu anlamda güzel sonuçlar alacağız" dedi.
Alıcı grubunun yüzde 50'sinin Almanya'da yerleşik firmalardan, diğer yarısının ise İtalya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Türkiye, Belçika, Brezilya, İsviçre, İspanya, Polonya, Rusya, Çin, Japonya, Tayvan ve ABD'li ziyaretçi firmalardan oluştuğu, 2017 yılında 17. kez Frankfurt’ta gerçekleşen Uluslararası Teknik Tekstiller Fuarı’na (Techtextil Frankfurt) Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri heyet olarak katıldı. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk; “Özellikle teknik tekstiller konusunda bilinçli bir katılımcı ve ziyaretçi profiline sahip olan bu fuara Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulumuz ile Ege ve Dokuz Eylül Üniversitelerimizin Tekstil Mühendisliği Bölümlerinin değerli öğretim görevlileri ile birlikte ziyaret etmekten dolayı oldukça memnunuz. 45 bine yakın yerli ve yabancı katılımcının ziyaret ettiği fuarı bu sene biz de yönetimimizle ziyaret ederek güzel
temaslar kurduk, son trendleri görme şansı yakaladık” diyerek görüşlerini belirtti. Başkan Sabri Ünlütürk şöyle devam etti: “İzmir Kalkınma Ajansı’nın finansal desteği ile Ege İhracatçı Birlikleri ve Dokuz Eylül Üniversitesi ortaklığında
Birliğimiz bünyesinde çalışmalarına devam eden Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi (Teksmer); Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi içerisinde faaliyetlerine devam ediyor. Merkez temel olarak Türkiye'nin geleneksel tekstilden katma değeri yüksek “Teknik Tekstiller” alanına geçmesine katkıda bulunmayı hedefliyor ve bu kapsamda merkez bünyesinde teknik tekstillere yönelik eğitim, test, analiz ve Ar-Ge faaliyetleri yürütülüyor, böylece üniversite-sanayi işbirliği ile araştırma projeleri geliştiriliyor. 10 Mayıs 2017 tarihi itibari ile İzmir Kalkınma Ajansı’nın finansal desteğinin sonlanması ile birlikte Teksmer’in laboratuvar altyapısı tamamlanmış oldu ve ayrı tüzel kişiliği bulunan kurumsal bir yapı olarak faaliyetlerine devam edecektir. Bu anlamda faaliyetlerimize de ivme kazandırma anlamında Teknik Tekstiller Fuarı’nı ziyaret ederek doğru örnekleri görmek verimli oldu.”
Hazırgiyim ve Tekstil Fuarı’na - International Apparel and Textile” stant ile katılım sağladı. Dubai Türkiye Ticaret Merkezi Binası’nda düzenlenen Pazar Hakkında Bilgilendirme Semineri’nde Dubai Türkiye Ticaret Ataşesi Hasan Önal, Tamimi Consulting firma sahibi Nilgün Emrem, Dubai’de 24. Serbest Bölge olarak açılacak Textile Mall temsilcisi Walter Knight konuşmacı olarak yer aldı.
Türk iç giyim markaları Dubai’den memnun ayrıldı Haziran 2015 tarihinden bu yana İHKİB koordinatörlüğünde Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile çeşitli faaliyetlerde bulunan İç Giyim ve Yatak Kıyafetleri Kümesi, 7-11 Nisan tarihleri arasında Dubai Uluslararası Hazırgiyim ve Tekstil Fuarı’na katıldı. Trend seminerleri, koleksiyon danışmanlığı, pazar araştırmaları gibi konularda eğitim-
danışmanlıklar alan ve bugüne kadar Fransa, İran ve Fas pazarlarında bir ya da birden çok yurtdışı faaliyeti ile pazarda sürekliliği hedefleyen küme markaları, 6’ncı yurtdışı faaliyeti kapsamında; 7 Nisan tarihinde bilgilendirme seminerlerine yer vererek, 8-10 Nisan tarihleri arasında BAE’nin Dubai Emirliği’nde düzenlenen “Dubai Uluslararası
Alanında tek fuar 8-10 Nisan tarihlerinde gerçekleşen fuar süresince, küme firmaları 248 satın almacı ile görüşmeler gerçekleştirdi. Firma stantlarını Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Yemen, BAE, Hindistan, Azerbaycan, İran, Bahreyn, Sri Lanka, Katar, Umman, Kuveyt, Pakistan ülkelerinden gelen satın almacılar ziyaret etti. Yılda iki kez düzenlenen fuar, Birleşik Arap Emirlikleri’nde hazır giyim alanında düzenlenen tek fuar olma özelliğini taşıyor. 103
TEKSTİL & HAZIR GİYİM
Egeli tekstilciler “Uluslararası Teknik Tekstiller Fuarı”na (Techtextil) katıldı
BİRLİK / SEKTÖRLER
Türkiye'de plastik ambalaj üretimi yüzde 6 arttı
KİMYEVİ MADDELER
Türkiye'de 2016 yılında plastik ambalaj üretimi bir önceki yıla göre yüzde 6 artarak 3,6 milyon ton oldu. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve
Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün en önemli ürün kalemini oluşturan plastik ambalajların 2016 yılı performansını gösteren kapsamlı bir rapor hazırladı.
Rapora göre, plastik sektörü içerisinden aldığı yüzde 40 pay ile ilk sırada yer alan plastik ambalajlar, 2016 yılında da yükselişine devam etti. Plastik ambalaj üretimi geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 6 oranında artarak 3,6 milyon ton oldu. Bir önceki yıl 3,4 milyon ton plastik ambalaj üretilmişti. PAGEV’in raporuna göre plastik ambalajlar 2016 yılında değer bazında da yüzde 3 artış ile 11,9 milyar dolar oldu. Bu üretim miktarı ile plastikler Türkiye’de toplam ambalaj üretiminden yüzde 70 pay alarak liderliği sürdürdü. Üretim miktarıyla Türkiye, dünyadaki payını yüzde 2,6’a çıkardı. İhracat da yüzde 6,5 arttı Sektörün 2016 yılı ihracatı miktarda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,5 artarak 864 bin tona yükseldi. İhracat değerde ise yüzde 1 artışla 2,2 milyar dolar oldu. Plastik ambalaj ihracatı, ambalaj sektörünün toplam ihracatındaki yüzde 56 pay ile üretimde olduğu gibi ihracatta da liderliğini sürdürdü. Dünyanın 150 ülkesine plastik ambalaj ihraç eden sektörün 2016’da en çok ihracat yaptığı ülkeler; Almanya, İngiltere Irak, Fransa ve İtalya olarak sıralandı.
İKMİB’in yoksullukla mücadele projesinde atölye çalışmaları başladı Kimya sektörünün gelişmesi ve ihracatının artması için önemli çalışmalara imza atan İKMİB, Kimya Sektörünün Yoksullukla Mücadelesi Projesi ile sosyoekonomik bakımdan dezavantajlı 100 kişiyi meslek sahibi yaparak sektörün nitelikli eleman sorununa da çözüm getiriyor. Toplumsal bir yaraya parmak basan projenin kapsamının genişletilerek önümüzdeki yıllarda da sürdürülmesi hedefleniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı’nın yürüttüğü “Dezavantajlı Grupların Sosyal Entegrasyonu ve İstihdam Edilebilirliklerinin Geliştirilmesi Hibe Programı” kapsamında hayata geçirilen “Kimya Sektörünün Yoksullukla Mücadelesi 104
Projesi”nde İK ihtiyaç analizlerinden çıkan sonuçlara göre sektöre kazandırılacak 100 kişiye mesleki eğitim verilerek sertifika almaları sağlanacak. Ayrıca İnsan kaynakları portalı oluşturularak yapılacak eşleştirme sistemi ile işgücü piyasasına girişleri kolaylaştırılacak. İK Analizlerinin ardından hız kazanan Proje’de atölye çalışmalarına
start verildi. İlk atölye çalışması ise “Kimya Sektörü İK Genel Bakış” başlığıyla gerçekleştirildi. “Kimya Sektörü İK Genel Bakış Atölyesi” kapsamında İstanbul Valiliği yetkilileri, proje ilçe belediyelerinin yoksulluk ve sosyal hizmet uzmanları, halk eğitim merkez müdürleri, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları çalışanları, yoksulluk ve sosyal yardımlar ile ilgili dernek yetkilileri, teknik ve meslek lisesi öğretmenleri, sektörel dernek temsilcileri ve firma sahipleri bir araya gelerek verimli geçen bir atölye çalışmasına imza attılar. Atölyenin çıktıları arasında özellikle kırsal bölgelerden gelen kursiyerlerin kurslara katılım ve devamda sorun yaşadığı en dikkat çekici sonuçlar oldu.
Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenen dünyanın en büyük ambalaj ve paketleme fuarı Interpack’a 191 firma ile katılan Türk ihracatçılar adeta gövde gösterisi yaptı. Ambalaj ihracatçısı Avrupa pazarında kalite ve yakınlık avantajı ile Çinli firmaların önünde yer alıyor. Sektör ihracatının yüzde 60’ını Avrupa ülkelerine gerçekleştiriyor. Toplam ihracatın düşüş yaşadığı 2016’da yüzde 13 artışla 3,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren ambalaj sektörü hız kesmedi. Bu yılın ilk çeyreğinde de artışını sürdüren Türkiye ambalaj ve paketleme sektörü Almanya’da şov yaptı. Almanya’nın Düsseldorf kentinde üç yılda bir yapılan ve dünya ambalaj sektörünün en büyük fuarı olan Interpack Fuarı’na Türkiye’nin önde gelen firmaları katılarak gövde gösterisi yaptı. Avrupa’nın tercihi Türk ambalajı 5-10 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen fuarda 191 Türk firmasının stant açtığı bilgisini veren Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye’nin, bu yıl fuara katılan ülkeler arasında dördüncü sırada yer aldığını kaydetti. Fuarı değerlendiren Sarıbekir, dünyanın en büyük ambalaj fuarını 100 binden fazla ziyaretçinin gezdiğini söyledi. Avrupa’ya yakın bir ülke olmamızın avantaj olduğunu belirten Zeki Sarıbekir, “Firmalarımız bu fuara çok büyük ilgi gösterdi. Çünkü en büyük pazarımız bu ülkeler. Bugün TIR’la 3 günde Avrupa’nın istediğimiz ülkesine ambalaj malzemesini gönderebiliyoruz. Birçok sektöre göre daha az rekabet ile karşılaşıyoruz. Çünkü Çin’den boş ambalajın Avrupa’ya gelmesi hem pahalı, hem de uzun sürüyor. Ayrıca taşıma sırasındaki hava koşullarının sık değişimi sebebi ile kalite problemleri oluyor. Türkiye yakınlık ve Avrupa ile benzer mevsimleri yaşama avantajını iyi kullanıyor. Avrupa’da kabul gören bir ambalaj sektörümüz var” diye konuştu.
Interpack Türkiye’nin gücünü gösteriyor Sektörün 100 binin üzerinde istihdam sağladığını anlatan ASD Başkanı Sarıbekir, “Her ne kadar teknoloji gelişse de görmek ve dokunmak fuarları öne çıkarıyor. Bu yüzden fuarları destekliyoruz. Mısır, İran ve Dubai gibi bölgesel fuarlara katılıyoruz. Interpack’ta 191 firma ile dördüncü katılımcı ülkeyiz. Birinci ülke 733 firma ile Almanya, 451 firma ile İtalya ikinci, Çin 285 ile üçüncü. Bizden sonra Hollanda 122, ABD 111, Fransa 106, Hindistan 91, İspanya 89. Türkiye’nin ambalaj sektöründeki gücünü buradan anlayabiliriz” şeklinde konuştu. Metal ambalaj ihracatımız 250 milyon dolar Aynı zamanda İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Üyesi olan Zeki Sarıbekir, sektörün ihracat potansiyelini de değerlendirdi. Sarıbekir, Türkiye’den ihraç edilen ambalajların başında plastik, metal, flexible ve kâğıt ambalajların geldiğini ifade etti. “Ülke olarak metal ambalajlarda da iyi bir konumda olduklarını belirten Sarıbekir şöyle konuştu: “En son teknoloji bizde, baskı kalitemiz çok yüksek. Bunun için de iyi fiyatlarla Avrupa’daki firmalara tedarikçi olabiliyoruz. Sektörde en yüksek ciroyu plastik yapıyor. Metal ambalaj ikinci sırada yer alıyor. İDDMİB verilerine göre 250 milyon dolar metal ambalaj ihracatımız var. Biz SARTEN firması olarak 85 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’de de müşterilerimize verdiğimiz kutular dolduktan sonra ihraç ediliyor. Bunlarla birlikte ihracat milyar dolarları geçiyor. Bu yıl ihracat geçen senenin ilk çeyreğine göre yüzde 10 artış gösteriyor. İhracatımızın yaklaşık yüzde 60’ını Avrupa’ya gerçekleştiriyoruz.”
Çelik sektörü ilk 4 ayda artışta Çelik sektörü Ocak-Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 23,9 artışla 6,9 milyon tona ulaştı. Buna göre çelik ihracatı son 11 yılın ton bazında en yüksek rakamını elde ederek rekor kırdı. Çelik İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2017 yılı Ocak-Nisan dönemi verilerine göre; Türkiye'nin miktar bazındaki çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23,9 artışla 6,9 milyon tona yükselirken, sektörün değer bazındaki ihracatı yüzde 42,8 artışla 4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çelik sektörünün direkt ihracatına, diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde Türkiye'nin 2017 yılının ilk dört ayındaki toplam çelik ihracatı; miktar bazında 7,1 milyon ton, değer bazında ise 4,7 milyar dolar oldu. 2017 yılının Ocak-Nisan dönemi rakamlarına göre; Avrupa Birliği'ne ihracat yüzde 105 artış ile 2 milyon tona ulaştı ve bölgeler arasındaki liderliğini sürdürdü. Avrupa Birliği'ni 1,6 milyon tonla Ortadoğu, 953 bin tonla Kuzey Amerika ülkeleri ve 565 bin tonla Kuzey Afrika ülkeleri izledi. Bu dönemde Uzak Doğu ülkeleri ile Orta ve Güney Amerika ülkeleri ise miktar bazındaki artış miktarları ile dikkatleri üzerine çekti. Çelik ihracatçılarının ilk dört ayda Singapur, Hong Kong, Malezya ve Hindistan'ın başı çektiği Uzak Doğu ülkelerine miktar bazında çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 540 artışla 557 bin tona ulaştı. OcakNisan döneminde Orta ve Güney Amerika ülkelerine yapılan ihracat ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 80 artarak 538 bin tona yükseldi. Çelik sektörünün yılın ilk dört ayında miktar bazında ihracatta en fazla artış yakaladığı ülkeler; İspanya, İtalya, Singapur, ABD ve İngiltere olarak sıralandı. Ocak-Nisan döneminde en çok ihraç edilen çelik ürünleri sıralaması; 2,3 milyon ton ile inşaat çeliği, 1 milyon tonla yassı sıcak, 632 bin tonla dikişli boru, 551 bin ton ile filmaşin şeklinde oldu.
105
DEMİR & ÇELİK
Avrupa Türk ambalajını seçti
BİRLİK / SEKTÖRLER
ELEKTRONİK
Bilgi ve iletişim sektörü 94,3 milyar lira büyüklüğe ulaştı Deloitte Türkiye’nin Ortağı Tolga Yaveroğlu, bilgi ve iletişim teknolojileri toplam sektör büyüklüğünün 2016 yılında Türk lirası (TL) bazında yüzde 14,4’lük büyüme ile 94,3 milyar liralık hacme ulaştığını belirterek, geçen yıl elektronik haberleşme tarafında 45,4 milyar liralık büyüklüğe ulaşıldığını bildirdi. Yaveroğlu, Bilişim Sanayicileri Derneğinin (TÜBİSAD) "Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü ve e-Ticaret 2016 Pazar Verileri" toplantısında, Deloitte'un TÜBİSAD'la yaptığı sektör araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Bilgi ve iletişim teknolojileri toplam sektör büyüklüğünün 2016 yılında TL bazında yüzde 14,4’lük büyüme ile 94,3 milyar liralık hacme ulaştığını belirten Yaveroğlu, geçen yıl elektronik haberleşme tarafında 45,4 milyar liralık büyüklüğe ulaşıldığını bildirdi. Yaveroğlu, bilgi teknolojilerinin geçen yıl TL bazında yüzde 11’lik büyüme ile 29,6 milyar liraya, iletişim teknolojilerinin de yüzde 16'lık büyüme ile 64,7 milyar liraya ulaştığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Geçen yıl 29,6 milyar liralık büyüklüğe ulaşan bilgi teknolojileri sektörünün alt kategorilerindeki büyüklük, bilgi teknolojileri donanımında 12,9 milyar lira, bilgi teknolojileri yazılımında 11,9 milyar lira, bilgi teknolojileri hizmetinde 4,8 milyar lira oldu. Bilgi teknolojileri kategorisinde, bir önceki yıla göre en yüksek büyüme yüzde 16,3 ile yazılım kategorisinde gerçekleşti. Yazılım sektöründeki büyümeyi yüzde 14,4 ile hizmet, yüzde 5,1 ile donanım sektörleri takip etti." Yazılım ihracatı yüzde 41 büyüdü Tolga Yaveroğlu, bilgi ve iletişim sektörü 106
içinde yer alan iletişim teknolojilerinin 2016'da 64,7 milyar liralık büyüklüğe ulaştığını bildirdi. Geçen yıl iletişim teknolojileri sektörünün donanım tarafında 19,3 milyar lira büyüklüğe ulaşıldığını belirten Yaveroğlu, bilgi teknolojileri hizmet kategorisinde yerlilik oranının yüzde
86, yazılım kategorisinde ise yüzde 60 olduğunu kaydetti. Yaveroğlu, "Sektörün, toplam ihracat rakamı ise TL bazında bir önceki yıla göre yüzde 32 artarak 3,1 milyar liraya ulaştı. Toplam ihracatın 2 milyar liralık kısmı yazılımdan geldi. Yazılım ihracatı geçen yıla oranla yüzde 41 büyüdü" diye konuştu. Yaveroğlu, en fazla ihracatın yüzde 56 ile Ortadoğu ve Afrika'ya, yüzde 20’lik oranla da AB ülkelerine yapıldığını bildirdi. Sektörün toplam istihdamının yüzde 67'si bilgi teknolojilerinde Deloitte Türkiye’nin Ortağı Yaveroğlu, geride bırakılan zor bir yıla karşın pazarda yüzde 14 oranındaki büyümenin memnun edici olduğunu ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: "Büyümenin büyük bir bölümünün, 4,5G ihalesinin de etkisiyle, iletişim teknolojileri sektöründen geldiğini görüyoruz. Bilişim teknolojileri sektöründe de yazılımın payı artmaya devam ediyor. TL'nin son dönemde kaybetmiş olduğu değer ve Turquality gibi ihracatı teşvik edici programların sektörümüzü kapsama dahil etmesiyle birlikte önümüzdeki dönemde, geçen yıl yüzde 32 oranında artan sektör ihracatının daha da gelişmesini bekliyoruz. Bu büyümenin sürdürülebilir olmasının önündeki en büyük engellerden biri olan nitelikli iş gücü açığı konusunu da hep birlikte çözmemiz gerekiyor." Yaveroğlu, sektörün toplam istihdamının yüzde 67'sinin bilgi teknolojileri kategorisinde bulunduğunu belirterek, bu yıl sektörde TL bazında çift haneli büyüme beklendiğini kaydetti.
Makine sektörü, Hannover Messe Fuarı’nda boy gösterdi
Sektörün öncülerine plaket verildi 13 Nisanda yapılan Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) 17. Genel Kurulu’nda, ‘Makine Tanıtım Grubu’na (MTG) emeği geçenlere hatıra plaketi takdim edildi. MAİB Başkanı Adnan Dalgakıran, Türk makine sektörünün bilinirliğini artırmak ve sektörün sorunlarına çözüm bulmak amacıyla MTG’nin 10 yıl boyunca önemli çalışmalara imza attığını belirtti. Sektörün dinlenmesi, öneminin fark edilmesi ve teknoloji üretebilmesi için bu yola çıktıklarına dikkat çeken Dalgakıran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim için önemli üç konu vardı. Birincisi, makine sektörünü iş dünyasına, bürokrasiye, her kesime anlatmak. Bu stratejimizi ‘Tıkır Tıkır’ kampanyamızla lanse ettik. İkincisi, birlikte hareket eden bir sektör haline gelebilmekti. Bunu da süreç içinde başardık. Federasyonumuzla beraber kendi içinde konuşabilen, tartışabilen, çözüm üretip kararlar çıkarabilen, bunları gerekli mercilere iletip takibini yapabilen bir duruma geldik. Sonuncu arzumuz ise ‘kurumsallaşma’
idi. Sektör olarak sistematik bir duruma gelebilmek için 2017 yılında da bu çalışmamızı tamamlamayı umuyoruz.” Türkiye ekonomisinin en büyük sıkıntısının orta-düşük/düşük teknolojik sanayi üretimi olduğuna vurgu yapan Dalgakıran, “Sektör olarak hedefimiz iş yapma kültürümüzü değiştirip teknolojiye yönelerek, gelişmiş ülkeler ile Türkiye arasındaki makası kapatmak ve refah seviyesi yüksek bir ülke haline gelmek” dedi. Dernekleri yaşatmak için değil güçlendirmek için çalışmalıyız Şubat ayında alınan kararla kapatılan tanıtım grupları arasında yer alan MTG’nin sektörüne önemli katkılar sağladığına dikkat çeken Dalgakıran, “Sektörüne böylesine fayda sağlayan derneklerin, grupların yaşaması gerektiğini söylemek bizleri çok üzüyor. Yaşamasını değil ne kadar güçlü olduğunu konuşmalıyız, bunun için çalışmalıyız” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin Makinecileri, 180 Türk firmasının katıldığı ve “Entegre EndüstriDeğer Yaratmak” sloganıyla toplanan dünyanın en büyük endüstri fuarı Hannover Messe Fuarı’na iki ayrı stantla katıldı. 24-28 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Hannover Messe Fuarı, kapılarını 70 ülkeden 6 bin 500 firmayı ağırladı. Türkiye’nin Makinecileri 8. kez katıldığı Hannover Messe’de her zaman olduğu gibi tanıtım faaliyetleriyle dikkat çekti. Almanya’daki muhatap kuruluşlar, yayınevleri ve Technology Academy yetkilileri ile görüşme ve toplantılar yapan “Türkiye’nin Makinecileri” fuara, AKDER, ENOSAD, MİB ve POMSAD ile katıldı. Havaalanı ve fuar alanındaki Türk Makinesi reklamlarının yanı sıra Hall 5, D36’da ve Hall 15’de Pumpplaza’da yer alan stantlarda da Türk makine sektörünün tanıtımını yaptı. Hannover Başkonsolosu Banu Malaman, Hannover Ticaret Ataşesi Ruhi Deniz, İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyeleri fuarda “Türkiye’nin Makinecileri” standını ziyaret edenler arasında yer aldı.
Endonezya’da her yıl en az bir fuara katılan Türkiye’nin Makinecileri, 19-21 Nisan 2017 tarihleri arasında Cakarta/ Endonezya’da gerçekleşen Indo Intertex Fuarı’na katıldı. Tekstil makineleri alanında düzenlenen fuarda 7 Türk firma yer aldı. Bu yıl 16’ncı kez düzenlenen fuara 516 firma katıldı. Yürüttüğümüz tanıtım faaliyetleri kapsamında fuar alanında Türk Makinesi
reklamları boy gösterdi. Fuar boyunca standımızda ziyaretçilere üyeler ve Türk makine sektörü hakkında materyaller dağıtılarak sektör hakkında bilgilendirme yapıldı. Fuar sırasında muhatap kuruluşların yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirildi. Ayrıca fuara katılan işadamları birçok ikili iş görüşmesine katıldı. 107
MAKİNE
Makineciler bu defa tekstil sektörü için Endonezya’da
BİRLİK / SEKTÖRLER
Rusya ile ihracat hızlanıyor
Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ilişkilerin düzelmesiyle bu ülkeye meyve ihracatında artış yaşanıyor. Rusya Federasyonu'na geçen yıl 1 Ocak-30 Nisan tarihleri arasında erik, şeftali, nektarin, kayısı, mandalina ve portakal ihracatı gerçekleştirilemezken, söz konusu ülkeye bu yılın aynı döneminde; 76,4 ton erik ihraç
TARIM
Hava kargo en çok domates ihracatçısını sevindirecek Türk domates üreticisi, önümüzdeki günlerde hayata geçirilmesi planlanan hava kargo taşımacılığı ile hasat edilen ürünlerini aynı gün başta Körfez ülkeleri olmak üzere Avrupa ve Uzakdoğu'daki merkezlere ulaştırma imkânı bulacak. İhracatçılarla Türk Hava Yolları (THY) arasındaki kargo taşımacılığı görüşmelerinin önümüzdeki günlerde sonuçlanması bekleniyor. Fiyat ve destinasyon tarifelerinde anlaşma sağlanmasının ardından başta Körfez ülkeleri olmak üzere Avrupa ve Uzakdoğu'ya günlük yaş meyve sebze gönderilecek. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, geçen ay İstanbul'da bir araya geldikleri THY Kargo yetkililerine taleplerini ilettiklerini söyledi. Seyyar, THY Kargo yetkilileri ile 12 Mayıs'ta İzmir'de bir toplantı daha yapacaklarının hatırlattı. 108
edilerek 54 bin 660 dolar, 84,9 ton şeftali ihraç edilerek 57 bin 497 dolar ve 150,5 ton nektarin ihraç edilerek 108 bin 946 dolar gelir elde edildi. Aynı tarihler arasında ihraç edilen 327,9 ton kayısı karşılığında da 152 bin 329 dolar gelir sağlandı. Rusya Federasyonu'na en çok ihraç edilen meyve ise 58 bin 388 ton ile mandalina oldu. Bu meyvenin ihracatından 31 milyon 683 bin 525 dolar gelir elde edildi. Aynı ülkeye 19 bin 389 ton portakal ihraç edilmesi sonucu 7 milyon 623 bin 455 dolar girdi sağlandı. Rusya'ya 6 kalem üründe toplam 78 bin 417,9 ton ihracat gerçekleştirilerek, 39 milyon 680 bin 412 dolar gelir temin edildi. Limon ihracatı 2,9 milyon dolar arttı Ayrıca, Türkiye'den Rusya'ya geçen yılın ilk 4 aylık döneminde 38 bin 246,4 ton limon ihracatı karşılığında 32 milyon 203 bin 30 dolar gelir sağlanmıştı. Bu yılın aynı
döneminde ise 53 bin 347,3 ton limon ihraç edilerek, 35 milyon 116 bin 913 dolar gelir elde edildi. Ayva ihracatında miktar ve gelir bazında artış yaşandı. 998,9 tonluk ayva ihracatı bu yılın aynı döneminde bin 469,4 tona yükselirken, elde edilen gelir de 656 bin 616 dolardan 1 milyon 94 bin 811 dolara çıktı. Geçen yıl 24 bin 385,3 ton ihraç edilen greyfurt ihracatı ise 17 bin 333,4 tona düştü. Bu üründen 2016'da elde edilen 11 milyon 137 bin 929 dolar, 9 milyon 91 bin 87 dolara geriledi. Verilere göre, geçen yıl toplam 73 bin 826,2 ton limon, greyfurt, ayva, kavun ve nar ihraç edilerek 52 milyon 271 bin 191 dolar gelir elde edilmişti. Bu yıl ise toplam 150 bin 568,2 ton limon, mandalina, greyfurt, portakal, ayva, kayısı, nektarin, şeftali ve erik ihracatından 84 milyon 983 bin 223 dolar gelir sağlandı.
Mersin'den kayısı ihracatı başladı Türkiye'nin önemli yaş sebze ve meyve üretim alanı olan Mersin'in Silifke ilçesinde kayısı ihracatına başlandı. Nisan ayında örtü altında çıktığında kalitesine göre kilogramı 30 ile 50 lira arasında satılan kayısı fiyatları, açık alanda hasadın başlamasıyla birlikte 5 liraya kadar düştü. Kayısı iç piyasanın yanında Irak, Almanya, Fransa ve Arap ülkelerine ihraç edilmeye başladı. Silifke Kayısı Üreticileri Birliği Başkanı İsmail Gürses, açık alanda ilk kayısı hasadını yapmaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Kayısının şu anda üreticilerden kilogramının 5 liradan alındığını ifade eden Gürses, "Açık alanda fiyatlar düşük olduğu için ihracatta tercih ediliyor. Şu anda Almanya, Fransa, Irak ve Arap ülkelerine kayısı gönderiyoruz. İç piyasaya
gönderdiğimiz kayısılardan da yoğun talep alıyoruz. Fiyatlar böyle devam ederse çiftçilerimizin yüzü gülecek" diye konuştu. Gürses, bu yıl ilçe genelindeki bin 200 dönüm kayısı bahçesinden yaklaşık 10 bin ton hasadın yapılacağını belirterek sezon boyunca hasadı yapılan ürünlerin 2 bin tonunun gelecek talebe göre ihraç edileceğini kaydetti.
Avustralya’da Türk mermerine yoğun ilgi
Çimento sektörü ihracatını yüzde 10 artırmayı hedefliyor Çimento sektörü, ihracatını yüzde 10 artırma hedefini gerçekleştirirse 13 milyon tona ulaşacak, 2,5 milyon tonluk ihracat bağlantısı İstanbul’da iki günde yapılacak. Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin sponsorluğuyla iki gün süren INTERCEM Uluslararası Çimento Konferansı düzenlendi. Konferasta konuşan TİM Sektörler Konseyi Çimento ve Toprak Ürünleri Sektör Kurulu Başkanı Ali Özinönü, “Konferansta 11,5 milyon tonluk Türkiye çimento ihracatının 2-2,5 milyon tonluk yani 100 milyon dolarlık kısmının ticareti konuşuluyor, bir kısmının anlaşması yapılıyor” dedi. Küresel çimento sektörünün yaklaşık 40 ülkeden 300 temsilcisi İstanbul’da INTERCEM UIuslararası Çimento Konferansı’nda bir araya geldi. Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin sponsorluğuyla gerçekleşen konferansta Avrupa, Ortadoğu, ABD, Çin, Meksika ve Brezilya’dan uluslararası şirketlerin temsilcilerinin yanı sıra yerli oyuncular da katılımcı olarak yer alıyor. TİM Sektörler Konseyi Çimento ve Toprak Ürünleri Sektör Kurulu Başkanı Ali Özinönü, Türkiye’nin dünyanın önemli çimento ülkesi olduğunu belirtti.
3-5 Mayıs tarihleri arasında Sidney’de düzenlenen Design Build 2017 31. Uluslararası İnşaat Teknolojileri Fuarı’na Türk firmaları damga vurdu. Daha önceki senelerde ferdi katılım gerçekleştiren Türk firmalar, bu yıl milli katılım gerçekleştirdi. Fuarda birçok ürün sergileyen Türk şirketler dikkat çeken stantlarıyla katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı. OECD yaşam standartları indeksi verilerine göre Norveç’i takiben dünyanın ikinci en yüksek yaşam standardı olan ülkesi olarak değerlendirilen Avustralya, Türk doğal taş sektörünün iştahını kabarttı. Çin ve İtalya’nın ardından Avustralya’ya doğal taş ihraç eden üçüncü ülke konumunda yer alan Türk
ihracatçısı İtalya’nın önüne geçmek istiyor. Bu fuar ihracatımızı yüzde 20 artırır 2016 yılında Türkiye’den Avustralya’ya 31 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiğini söyleyen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Selçuk Çevik, bu ülkeye İtalya’nın 32 milyon dolarlık doğal taş sattığını kaydetti. Fuar hakkında değerlendirmelerde bulunan Mustafa Selçuk Çevik, “İhracat yaptığımız ülkeler içinde Avustralya 10’uncu sırada yer yer alıyor. Hedefimiz Avustralya’ya 2016 yılında yaptığımız 31 milyon dolarlık ihracatımızı en az yüzde 20 artırarak 37 milyon dolara çıkarmak” dedi.
Turkish Cargo, UTİKAD ve üyeleri ile bir araya geldi Turkish Cargo, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) ve üyeleri ile İstanbul’daki kargo tesislerinde bir araya geldi. UTİKAD Başkanı Emre Eldener, UTİKAD Başkan Yardımcısı Turgut Erkeskin, Yönetim Kurulu Üyesi ve Havayolu Çalışma Grubu Başkanı Mehmet Özal, Yönetim Kurulu Üyeleri İbrahim Dölen, Serkan Eren, Rıdvan Haliloğlu, UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur ve UTİKAD üyesi havayolu kargo acente
temsilcileri katıldığı çalıştaya Turkish Cargo adına, Kargodan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen, Kargo Başkanı Şeref Kazancı, Kargo Başkan Yardımcısı Halit Anlatan, Kargo Başkan Yardımcısı Serdar Demir ve ilgili ünitelerin yöneticileri katılım sağladılar. Kapsamlı bir işbirliği ve yeni süreçlere dair konuların karşılıklı olarak ele alındığı çalıştayın açılış konuşmasını Kargodan Sorumlu Genel Müdür Yardımıcısı Turhan Özen yaptı. 109
SEKTÖRLER
ALI ÖZINÖNÜ İM Sektörler Konseyi Çimento ve Toprak Ürünleri Sektör Kurulu Başkanı
BİRLİK / BÖLGELER
Fındıkçının korkulu rüyası külleme hastalığı nedeniyle kayıp 300 milyon dolar İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Türkiye’nin üretim ve ticaretinde dünya lideri olduğu fındıkta külleme hastalığı ile mücadele konusunda bilgilendirme toplantısı düzenledi. Basın toplantısına İFMİB Başkanı Ali Haydar Gören, İFMİB Başkan Yardımcısı Ahmet Bilge Anbarlılar, Fındık Araştırma Enstitüsü'nden Dr. Arzu Sezer ve İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Selçuk Şağban katıldı. İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği (İFMİB) Başkanı Ali Haydar Gören, Tarım Bakanlığı başta olmak üzere ziraat odaları, borsalar ve ihracatçı birlikleri olarak tüm kesimleri fındıkta külleme hastalığıyla mücadeleye çağırdı. Türkiye’nin 15 yıl öncesinde dünya fındık üretiminin yüzde 85’ini karşılarken, şimdilerde bu oranın
yüzde 65’lere kadar düştüğüne dikkat çeken Başkan Gören, “Yaşadığımız üretim kaybında, rakip ülkelerin sayısının artması ve içerde yapılan çeşitli uygulama hatalarının yanında son yıllarda ortaya çıkan külleme hastalığı da önemli bir etken oldu. Külleme nedeniyle üç yıl önce kayıp yoktu ama geçen yıl 100 bin ton civarında yani yaklaşık 300
milyon dolar kayıp yaşandığını düşünüyoruz” dedi. Başkan Gören, “Türkiye'de fındık üretimi yapılan 700 bin hektar alanın yüzde 80’inde külleme ile mücadele gerekiyor. Külleme ile mücadelede ilaçlama ve işçilik maliyeti dönüm başına 45 TL. Yani külleme ile mücadelenin toplam maliyeti yaklaşık 250 milyon TL civarında” dedi.
MARMARA
Türkiye balıkçılık sektörü Seafood Fuarı’nda Su ürünleri sektöründe dünyanın en önemli fuarı olan ve bu yıl 25’inci kez düzenlenen Seafood Expo Global – Global Su Ürünleri 2017 Fuarı’nın milli katılım organizasyonu İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği tarafından 13’üncü kez gerçekleştirildi. Global Su Ürünleri Fuarı, su ürünleri sektöründe dünyanın en önemli fuarı olarak kabul ediliyor. Geleneksel olarak her yılın Nisan ayında Belçika’nın Brüksel kentinde düzenlenen fuara, dünyanın değişik ülkelerinden ziyaretçi ve katılımcılar büyük ilgi gösterdi. Ülkemiz su ürünleri sektöründe faaliyet gösteren lider firmaların büyük ilgi gösterdiği ve milli katılım çatısı altında iştirak ettiği fuarda taze, dondurulmuş, canlı, katkı maddeli, markalı, markasız deniz mahsulleri sergilendi. Tamamen profesyonel alıcılara 110
yönelik olarak gerçekleştirilen fuarda bu sene Türkiye’den 15 firma katılımcı olarak yer aldı. Türk pavilyonuna ilgi yoğun T.C. Brüksel Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay, T.C. AB Nezdinde Büyükelçisi Faruk Kaymakcı ve T.C. Brüksel Ticaret Başmüşaviri Bülent Uğur Ecevit, fuarın ilk günü milli katılım pavilyonunu ziyaret etti. İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, T.C. Brüksel Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay ile birlikte Türk Firma stantlarını tek tek ziyaret ederek, fuara katılımlarından dolayı plaketlerini takdim etti. Türkiye su ürünleri sektörü, Ekonomi Bakanlığı tarafından 2008 yılında ilk
adımları atılan “2023 İhracat Strateji Planı” çerçevesinde, ihracatını giderek artırarak 2014 yılında 693 milyon, 2015 yılında 690 milyon, 2016 yılında ise 794 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi. Dünya su ürünleri sektöründe Türkiye markasının bilinirliğini artırmayı hedef olarak belirleyen sektörün, 2017 yılı ihracat hedefi ise 900 milyon dolar rakamına ulaşıyor.
Eximbank ihracatçıyla artık doğrudan çalışacak sermayelerinin 10 milyar liraya çıkartıldığını belirten Yıldırım, "Kredi Garanti Fonu ile olan çalışmamızı Portföy Garanti Sistemine dönüştürdükten sonra bu haftadan itibaren sizlerle doğrudan çalışmaya başlayacağız. Tam bunu hissetmediniz. Önümüzdeki yılbaşından itibaren doğrudan ihracatçıyla çalışma projemizi biz erkene aldık. İhracatçılarımız, Türk Eximbank'ın kredilerinden portföy garanti sisteminden daha fazla faydalanabilsinler diye" dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ev sahipliğinde düzenlenen "İhracatın Finansmanında Türk Eximbank ile Kredi Garanti Fonu İş Birliği" konulu toplantıya Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, EİB Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ve çok sayıda ihracatçı katıldı. Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, ihracatçıyla doğrudan çalışma projelerini erkene aldıklarını, bu haftadan itibaren ihracatçılarla doğrudan çalışmaya başlayacaklarını kaydetti. Yıldırım, “2016
yılında 22 milyar dolar kredi, 11 milyar dolar sigorta desteği verdik. 2016 yılında ihracatın yüzde 23’ünü destekleyerek dünya genelinde Güney Kore Eximbank’ından sonra ikinci olduk, 2017 ve sonraki yıllarda desteğimizi arttırarak dünya şampiyonu olmayı hedefliyoruz. 2017 yılında ihracatçıya 40 milyar dolar destek vermeyi planlıyoruz. 63,4 milyar liralık aktif büyüklükle Türkiye’deki toplam ihracat kredilerinin yüzde 41,4’ünü Eximbank tek başına veriyor” diye konuştu. İhracata destek olmak amacı ile
Eximbank ihracatçı dostu adımlar atıyor Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Anayasa değişikliği halk oylamasının ardından ülkenin en önemli önceliğinin ekonomi olması gerektiğinin altını çizdi. Ekonomi, ihracat, istihdam, katma değerli üretimin daha çok arttırılması, cari açığın azaltılması gibi önemli konuların gündemde hak ettiği yeri alması isteklerini dile getiren Ünlütürk, “Ekonominin yaşadığı zorlu zamanlarda, sağlanan destekler bizlere faaliyetlerimizi sürdürmek için can suyu oluyor. Bu nedenle Eximbank ve Kredi Garanti Fonu’nun özellikle son dönemde attığı ihracatçı dostu adımlardan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Türk Eximbank Denizli Şubesi Uzmanı Muhammet Afşar, eximbank reeskont, sevk sonrası reeskont, ihracata hazırlık, sevk öncesi ihracat, katılım bankaları sevk öncesi ihracat kredileri, ihracata yönelik işletme sermayesi ile ihracata yönelik yatırım kredileri ve kredi programlarının vade imkânları, taahhüt
kapatma süreleri, faiz oranları, limitleri hakkında açıklamalarda bulundu. İŞKUR Şube Müdürü Atilla Çakır ise iş ve meslek danışmanlığı, işbaşı eğitim programı, kadın, genç ve mesleki yeterlilik teşviki 4447 geçici 10. madde, işsizlik ödeneği alanların istihdam teşviki hakkında bilgilendirme yaptı.
DENİB Akademi, KOSGEB, Türk Eximbank ve İŞKUR işbirliği ile KOSGEB -Türk Eximbank -İŞKUR Destek Programları Bilgilendirme Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Toplantıya firmaların temsilcileri katıldı. KOSGEB İl Müdürü Oğuz Kılınç, işletme geliştirme, finansman kredi faiz, laboratuvar ve bilgilendirme, yurtiçi fuar, yurtdışı iş gezisi, tanıtım, eşleştirme, nitelikli eleman istihdam, enerji verimliliği, sınai mülkiyet hakları, gönüllü uzmanlık, Ar-Ge inovasyon ve endüstriyel uygulama, girişimcilik ve işbirliği gibi birçok destek programlarının kapsamı, amaçları, başvuru koşulları, destek oranları hakkında bilgiler verdi.
111
EGE
DENİB Akademi eğitim çalışmalarına devam ediyor
BİRLİK / BÖLGELER
Sorumlu denetçilere eğitim verildi
İstikrar, ihracata olumlu yansıyacak üzerinde yükselmeye devam ettiğine dikkati çeken Kıvanç, "AKİB olarak ihracatımız, hızını çok az keserek de olsa artışa devam etti. Bundan sonraki süreçte ekonomimizdeki istikrarın ihracata da olumlu yansımalar getireceğine ve yüksek artış oranları göreceğimize inanıyoruz" dedi.
Ekonomi Bakanlığı tarafından her yıl düzenlenen Sorumlu Denetçi Eğitimi, tarımsal ürün ihracatı yapan firmaların sorumlu denetçilerinin katılımıyla Antalya'da başladı. 10-14 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek olan eğitim programına BAİB de destek verdi. Eğitim programı çerçevesinde ticari denetime tabii yaş meyve sebze ürünleri, yemeklik yağlar, baklagiller, kuruyemişler ve yumurta ile ilgili hususlara değinildi. Eğitim programı son gün yapılan sınavla sona erdi. ZEKI KIVANÇ AKİB Koordinatör Başkanı
AKDENİZ
İhracatçılara Eximbank kredileri tanıtıldı Mersin'de Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, ihracatçılara kredi olanaklarını anlattı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) konferans salonundaki etkinliğe Vali Özdemir Çakacak, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Mahmut Arslan, AKİB Koordinatör Başkanı Zeki Kıvanç’ın yanı sıra ihracatçılar katıldı. AKİB Koordinatör Başkanı Kıvanç, açılış konuşmasında Eximbank kredilerinin ihracatçının can simidi olduğunu belirterek "Şehrimizin ve bölgemizin ihracatını mutlaka yukarılara taşımalıyız" dedi. Ardından söz alan Genel Müdür Yıldırım, Türk Eximbank’ın dünyada ihracata verilen katkı sıralamasında Güney Kore’den sonra ikinci olduğunu söyledi. Yıldırım, önümüzdeki birkaç yılda birinci sıraya yükselmeyi hedeflediklerini vurgulayarak "Bu toplantı sayesinde daha fazla ihracatçımıza ulaşacağımıza inanıyoruz" diye konuştu. 112
AKİB Koordinatör Başkanı Zeki Kıvanç, birliğin nisan ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,9 artarak 1 milyar 7 milyon dolara çıktığını belirtti. Kıvanç, referandum gündemine yoğunlaşan ekonominin, ihracat rakamlarını da bir nebze olsa etkilediğini ifade etti. Buna rağmen birliğin ihracatının, Türkiye ortalamasının
AKİB yüksek performans gösteriyor "Akdeniz İhracatçı Birliklerinin Nisan ayı ihracatının 1 milyar 7 milyon dolara yükseldiği, geçen sene nisan ayına oranla yüzde 15,9 oranında bir artış olduğu görülüyor" ifadesini kullanan Kıvanç, şunları kaydetti: "2016 ve 2017’yi ilk 4 ay olarak değerlendirdiğimizde ise 2016 yılının ilk 4 ayında 3 milyar 320 milyon dolar olan ihracatımızın 2017 yılının ilk 4 ayında 4 milyar 303 milyon dolara yükseldiği ve yüzde 29,6 oranında arttığı görülüyor. AKİB, Türkiye geneli ihracata yaptığı yüzde 8,5’lik katkıyla da en fazla ihracat yapan dördüncü genel sekreterlik konumunu koruyor. AKİB gösterdiği yüksek performansla Nisan ayında da Türkiye geneli ihracatta yakalanan 11 milyar 865 milyon dolarlık ihracatta önemli pay sahibi oldu."
Burdurlu işadamlarına ihracatta devlet yardımları ve yatırım teşvikleri anlatıldı Ekonomi Bakanlığı tarafından Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) işbirliğiyle Burdur Ticaret ve Sanayi Odası'nda bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda Burdurlu işadamlarına Ekonomi Bakanlığı'nın devlet yardımları programları ve teşvik
mekanizması hakkında bilgi verildi. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez başkanlığında düzenlenen toplantıya Bakanlığın ilgili genel müdürleri de katıldı. Toplantıya BAİB Yönetim Kurulu Üyeleri de katılım sağladı.
İSİB, Avrupa Uluslararası Mütehhitler Birliği (EIC) bahar konferansına sponsor oldu bulunuldu. Ankara Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği'ni temsilen söz konusu konferansa Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Ceceli katıldı. Toplantıda konuşmacı olarak yer alan Danimarka Dışişleri Bakanı Anders Samuelsen ile bir görüşme gerçekleştirilirken, kendisine S.Zeki Poyraz ile Şerafettin Ceceli tarafından Türkiye’yi anlatan bir kitap da hediye edildi. Daha önce EIC tarafından Berlin ve Brüksel’de gerçekleştirilen konferanslara da İSİB olarak sponsor olunmuş ve bu çerçevede tanıtım faaliyeti gerçekleştirilmişti. EIC, Avrupa’da yerleşik uluslararası iş yapan müteahhitleri geniş bir yelpazede temsil ediyor. Avrupa çapındaki 15 ülkenin ulusal müteahhitler birliği üyesi olan müteahhitlik firmalarının dünya genelinde faaliyetlerine destek vermek amacıyla politik, ekonomik ve yasal koşulları geliştirme ve iyileştirme yönünde çalışmalar yapıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu 15 farklı Avrupa ülkesinden
Çimento,cam ve Küresel rekabette seramik sektörü ABD’de Türkiye mobilyası
Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği altında faaliyet gösteren Seramik Tanıtım Grubu; 4-7 Nisan 2017 tarihleri arasında ABD- Orlando’da gerçekleştirilen Coverings Fuarı’na info stant ile katılım sağladı. 7 Türk seramik ihracatçısının katılım sağladığı fuarda basına yönelik birçok aktivite gerçekleştirildi. Fuar alanında sponsorluk, resmi fuar çantası, shuttle bus sponsorluğu ve VIP basın akşam yemeği organize edildi.
İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçı Birlikleri tarafından Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçı Birlikleri ve MOSFED işbirlikleri ile organize edilen "Küresel Rekabette Türkiye Mobilyası” çalıştay ve gala programlarının ikincisi CNRİMOB Ankara Mobilya Fuarı kapsamında ATO Kongre ve Sergi Sarayı'nda geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
Müteahhitler Birliğini bir çatı altında toplayan EIC, Türk yapı sektörü için önemli bir muhatap olarak karşımıza çıkıyor. 2018 sonbaharında EIC Konferansı’nın Türkiye’de İstanbul’da düzenlenmesi yönünde girişimlerde bulunuluyor.
Süs bitkileri sektöründe yeni URGE projesi
Süs bitkileri ve mamulleri sektöründe, 2023 hedefine ulaşmak için yeni projeler hız kazanıyor. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından Ekonomi Bakanlığı onayıyla 2017 yılı Nisan ayında “Süs bitkileri sektöründe global trendler ve yeni pazarlar” adlı yeni URGE projesi başlatıldı. Projede canlı bitkiler ve kesme çiçek üretim ve ihracatı yapan 40 firma yer alıyor. Proje ile ülkemizin süs bitkileri sektör ihracatının artırılması amaçlanıyor. 113
ORTA ANADOLU
Avrupa inşaat sanayiinin en yüksek temsil organı olan European International Contractors- Avrupa Uluslararası Müteahhitler Birliği’nin yılda iki defa düzenlediği konferanslara İSİB sponsor olmaya devam ediyor. Avrupa Uluslararası Müteahhitler Birliği’nin (EIC- European International Contractors) Genel Kurulu ve İlkbahar Konferansı 20-21 Nisan 2017 tarihlerinde “Kentsel Alanlarda Sürdürülebilir Çözümler” temasıyla Kopenhag/Danimarka’da gerçekleştirildi. İSİB, söz konusu organizasyona sponsor olarak destek vermeye devam ediyor. Program kapsamında Avrupa’nın önde gelen müteahhit firmaların temsilcileri ile birebir görüşmeler gerçekleştirme imkanı yakalandı. Türk ekonomisinin ve endüstrinin avantajlı durumuna vurgu yapılmasının yanı sıra, Türk İklimlendirme sektörünün rekabetçi yapısı hakkında katılımcılar bilgilendirilerek karşılıklı görüş alışverişinde
BİRLİK / BÖLGELER
Trabzon, Katar pazarına odaklandı
Ekonomi Bakanlığımız koordinasyonu ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) ve Trabzon Mobilyacı İş Adamları Derneği (MOBİAD) müşterek organizasyonunda yürütülen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (URGE) desteği kapsamında “Doğu Karadeniz Mobilya Sektörünün Uluslararası Platformda Rekabetinin Güçlendirilmesi” projesinde yer alan firmalarla birlikte 19-21 Nisan 2017 tarihleri arasında Katar’ın başkenti Doha'da düzenlenen fuara katıldı. Firmaları ile Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet
Hamdi Gürdoğan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Özer ve MOBİAD Başkanı Alper Bektaş da heyette yer alarak, fuar alanında açılan stantta Türk mobilya ürünlerinin tanıtımı yapıldı. Katar’da büyük bir inşaat yatırım potansiyeli var DKİB Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak Katar'da o tarihe kadar spor alanları ve stadyumlar yanında şehircilik alt ve üst yapıları dahil toplam 140 milyar dolarlık yatırım yapılması öngörülmesi nedeniyle Katar’da büyük
KARADENİZ
Hamsi ihracatı azaldı Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yapılan derlemeye göre, 1 Eylül 2016'da başlayıp 15 Nisan 2017'de sona eren bu av sezonunda 23 ülkeye, 1 milyon 46 bin 386 kilogram hamsi satılarak, karşılığında 5 milyon 129 bin 982 dolar gelir elde edildi. Önceki sezonda ise 1 milyon 142 bin 547 kilogram hamsi ihracatı karşılığında 5 milyon 368 bin 280 dolar gelir sağlanmıştı. Rakamlar karşılaştırıldığında, bu av sezonunda ihraç edilen hamsi miktarı önceki sezona göre yüzde 8,4, ihracat geliri ise yüzde 4,4 geriledi. 114
Hamsi ihracatında Belçika 255 bin 884 kilogramla ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi, 247 bin 400 kilogramla Fransa, 132 bin 592 kilogramla İtalya, 110 bin 127 kilogramla ABD ve 95 bin 678 kilogramla İspanya izledi. Azalışın nedeni düşük rekolte, yüksek fiyat DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, hamsi ihracatında yaşanan azalışın, bu sezon hamsi rekoltesinin düşük, dolayısıyla fiyatların yüksek oluşundan kaynaklandığını söyledi. Önümüzdeki sezondan umutlu olduklarını belirten Gürdoğan, "Bu av sezonu beklentimizi tam anlamıyla karşılayamadı ama önümüzdeki sezon ihracatta artış yaşanacağını tahmin ediyoruz" dedi.
bir inşaat yatırım potansiyelinin olduğu söyledi. Gürdoğan, bu potansiyelin değerlendirilmesi amacıyla bölge firmalarına bu pazarın tanıtımın yapılması ve yıllık ortalama 2016 yılında 745 milyon dolarlık mobilya ithalat hacmi olan Katar’ın mobilya ithalatından daha fazla pay alabilmek amacıyla projede yer alan firmaları bu pazara yönlendirmek istediklerini ifade etti ve şunları söyledi: “Son yıllarda özellikle Katar vatandaşları tarafından Trabzon’a karşı büyük bir ilgi gösterilmesi, her geçen gün artan Arap turistler içinde Katar vatandaşlarının sayısının artarak devam etmesi ve buna bağlı olarak da önümüzdeki aylarda Katar’dan Trabzon’a direkt uçak seferlerinin başlayacak olmasının bizler için büyük bir avantaj” diye konuştu.
Trabzon, fındık ihracatında lider Bu yılın ilk 5 ayında yapılan toplam fındık ihracatının yarısından fazlasını, Trabzon tek başına yaptı. Kentin Ocak ile Mayısta yaptığı fındık ihracatı 338 milyon doları aştı. Fındık ihracatında dünya liderleri arasında yer alan Türkiye, yılın ilk günüyle 11 Mayıs tarihleri arasında 664 milyon 213 bin 720 dolar tutarında fındık ihraç etti. Bu ihracatın 338 milyon 479 bin 480 dolarlık bölümünü ise Trabzon tek başına yaptı. Bu tutarla birincilik koltuğuna oturan Trabzon, rekora koştu. Söz konusu dönem gerçekleşen ihracat verilerini Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı paylaştı. Ahmet Hamdi Gürdoğan, fındık üretiminde Trabzon kentinde büyük bir potansiyel olduğunu ve fındık ihracatında bu potansiyelin iyi değerlendirildiğini kaydetti.
DAİB Gürcistan pazarını analiz etti barındıran bir ülke. Gürcistan’da üretim yok denecek kadar az. Neredeyse her şeyi ithal ediyor. Bu nedenle uygun fiyat olmak şartıyla Gürcistan’a iğneden ipliğe her şeyi satmak mümkün. Bu yönüyle bakıldığında, Gürcistan yeni pazar arayan ihracatçılar için çok uygun bir ülke. Dışarıya açılmak isteyen, yakın bir pazarda yatırım yapma düşüncesinde olan firmalarımız için Gürcistan, hayli uygun bir pazar bu sebeple Gürcistan bölge iş adamlarımıza önemli avantajlar sağlayacak. Bu sebeple yapmış olduğumuz bu çalışmanın hem ülkemiz hem de Bölge için son derece
önemli old uğu düşüncesindeyiz’’ ifadesinde bulundu. Analiz kapsamında, ülkemizden 2011-2016 yılları arasında Gürcistan’a gerçekleştirilen ihracat kalemleri, Türkiye’nin Gürcistan’da avantaj sağlayan ürünleri, Gürcistan’ın rekabetçi olmadığı sektör ve ürünleri temel hareket ve odak noktası alınarak bölgeden Gürcistan’a yapılacak ihracatın arttırılması/ yeni ihracat kalemlerinin oluşturulması amacıyla belirlenen potansiyel sektörlerde yer alan hedef ürünlerde, senaryo çalışması ve analizler yer almakta.
GAİB’in yeni ihracat kapısı Afrika olacak
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden yapılan ihracat yeniden tırmanışa geçti. Küresel pazarlardaki daralmaya rağmen yılın ilk 4 ayında bölgeden yapılan ihracat geçen yılın ayın dönemine göre yaklaşık yüzde 3,22 oranında arttı. Lokomotifliğini Gaziantep'in yaptığı bölge illerinden
yapılan ihracatta Irak açık ara önde giderken, Afrika ülkelerinde de "milyon dolar" sınırını geçen ülke sayısı katlandı. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerine göre, yılın ilk 4 ayında tekstil ve hammaddeleri ihracatı 830 milyon doları aşarken, halı ihracatı ise yüzde 8,6 oranında artışla 438 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hububat ve bakliyat ürünleri yüzde 7,4 oranında artarken, kuru meyve
ürünleri ihracatı 69 milyon dolarda kaldı. GAİB Koordinatör Başkanı Abdülkadir Çıkmaz, en çok ihracat yapılan ülkeler sıralamasında Irak'ın 900 milyon doları aşan rakamla ilk sırada yer aldığını, ABD, Suudi Arabistan, Suriye, İran, İtalya, Almanya, İngiltere, İsrail ve Belçika'nın ilk 10 ülke arasında bulunduğunu söyledi. Çin Halk Cumhuriyeti'ne 15 milyon dolarlık ihracat yapan bölge ülkelerinde toplam ihracat 600 milyon doları geçti. Daralan batı pazarlarına ek olarak son dönemde öne çıkan Afrika pazarında ise "milyon dolar sınırı"nı aşan ülke sayısı 20'yi geçti. Mısır'ın 25 milyon dolar ile ilk sırada yer aldığı Afrika pazarında Cezayir'e 24, Sudan'a 23, Angola'ya ise 21 milyon dolar ihracat yapıldı. İhracatta öne çıkan diğer Afrika ülkeler ise Tunus, Gana, Benin, Etiyopya, Cibuti, Senegal, Togo, Kenya, Nijer ve Nijerya oldu. 115
DOĞU & G. DOĞU ANADOLU
Gürcistan ekonomisinin giderek gelişmesiyle Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) ‘‘Gürcistan Hedef Pazar Analizi’’ çalışması yaptı. Dış ekonomik ilişkilerin en önemli boyutunu teşkil eden dış ticaret politikaları alanında bölgesel bazda kalıcı olabilmek, ülkelerin, bölge ülkelerine yönelik ticaret politikaları üretmesi ve komşu ülkeleri esas alan bir dış ticaret stratejisi takip etmesi ile mümkün. Gürcistan pazarındaki rekabet koşullarını analiz etmek ve bölge işadamlarının ve ilgili kurum-kuruluşların istifadesi amacıyla, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) tarafından 'Gürcistan Hedef Pazar-Ürün Analizi'' çalışması yapıldı. DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, “Komşu ülkelerle bölgesel ticaret özellikle gelişmiş ülkelerin ticaret hacimlerinde önemli bir yere sahip. Yakın komşumuz Gürcistan'da bu anlamda enerji, ulaşım ağları için stratejik konuma ve kalkınma potansiyeline sahip büyüyen bir pazar. Gürcistan gerek alan olarak gerekse nüfus bakımından küçük bir ülke. Ama aynı zamanda büyük fırsatları
NISAN 2017 İTİBARIYLA GÜNDEM KAPAK GÜNDEM İHRACAT RAKAMLARI TÜRKİYE İHRACATI
Ülke bazında ise Nisan ayında en dikkat çekici artışlar Malta, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kanada'da yaşandı. Bu ülkelere ihracat sırasıyla yüzde 351, yüzde 99 ve yüzde 50 artış kaydetti. Bu ülkelerin yanı sıra yılbaşından bu yana yüzde 50'nin üzerinde ihracat artışı yakalanan Çin'e ihracatımız Nisan ayında da yüzde 38,3 ile artışını sürdürürken, en önemli ihracat pazarlarımızdan olan Irak'a olan ihracatımız da Nisan ayında yüzde 22,8 ile güçlü bir şekilde artmaya devam etti. Diğer taraftan, Rusya'ya ihracatımız ise yüzde 5,4 ile artış kaydetti. Böylelikle, Rusya'ya ihracatımız ilk 4 ayda yüzde 29,6 artış yakalamış oldu.
MİLYAR DOLAR ALMANYA
491
717
MİLYON DOLAR FRANSA
MİLYON DOLAR ABD
517
MİLYON DOLAR İSPANYA
693
292
MİLYON DOLAR İTALYA
MİLYON DOLAR S. ARABİSTAN
673
MİLYON DOLAR IRAK
426
MİLYON DOLAR BAE
Tarım %13,6
Sanayi %82,6
İLLERE GÖRE NİSAN AYI İHRACAT DAĞILIMI
5,11
MİLYAR DOLAR
İSTANBUL
1,04
MİLYAR DOLAR
KOCAELİ
1,16
MİLYAR DOLAR
BURSA
İZMİR
MİLYON DOLAR İNGİLTERE
MİLYON DOLAR HOLLANDA
Madencilik %3,8
MİLYON DOLAR
ANA ÜRETİM GRUPLARININ NİSAN AYI İHRACATINDAN ALDIĞI PAY Sektör bazında Nisan ayında en fazla ihracatı 2 milyar 299 milyon dolarla otomotiv sektörü gerçekleştirdi. Bu sektörü 1 milyar 353 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ile 1 milyar 233 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti.
370,6
Hayvansal ürünler
%3,1
Ağaç ve orman ürünleri
MİLYON DOLAR
164,1
MİLYON DOLAR
%1,4
Tarıma dayalı işlenmiş ürünler
957,3
MİLYON DOLAR
%8,1
Bitkisel ürünler
Kimyevi maddeler ve mamulleri
1,23
MİLYAR DOLAR
%10,4
Sanayi mamulleri
1,08 %9,1
7,61
MİLYAR DOLAR
% 64,7
406
SAKARYA
512
MİLYON DOLAR
ANKARA
282
MİLYON DOLAR
MANİSA
231
DENİZLİ
542
MİLYON DOLAR
GAZİANTEP
240
HATAY
MUŞ
%3730,6
MİLYON DOLAR
MİLYON DOLAR
İHRACATI EN FAZLA ARTAN İL İhracatını Nisan ayında en çok artıran ilk 10 il arasında Muş %3730,6 ile birinci oldu.
MİLYAR DOLAR
MİLYON DOLAR
84 116
11.865.847.000
DOLAR OLARAK GERÇEKLEŞTİ
1,1
729
276
ANA ÜRETİM GRUPLARININ İHRACATTAN ALDIĞI PAY
648
NİSAN AYINDA İHRACAT YÜZDE %4 ARTIŞLA
● Son 12 aylık dönemde ise ihracat yüzde 4 artışla 145 milyar 656 milyon dolar olarak kayda geçti. ● Sektörel bazda Nisan ayında en fazla ihracatı yüzde 12,4 artış ve 2,3 milyar dolarla otomotiv endüstrisi gerçekleştirdi. ● Bu yılın başından bu yana dünyanın her köşesinden 252 ülkeye ihracat yapıldı.
NİSAN 2017 İHRACAT RAKAMLARI SEKTÖREL BAZDA RAKAMLAR -1000 $ NİSAN
SEKTÖRLER
SON 12 AY
2016
2017
Değişim
2016 - 2017
Değişim
Pay(16) (%)
I. TARIM
1.635.751
1.614.956
-1,3
13,6
20.250.851
20.476.546
1,1
15,0
A. BİTKİSEL ÜRÜNLER
1.146.660
1.080.182
-5,8
9,1
14.584.844
14.289.414
-2,0
10,5
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri
532.964
525.069
-1,5
4,4
6.152.573
6.463.902
5,1
4,7
Yaş Meyve ve Sebze
137.715
119.847
-13,0
1,0
2.009.258
2.033.674
1,2
1,5
Meyve Sebze Mamulleri
101.383
107.344
5,9
0,9
1.320.391
1.351.537
2,4
1,0
Kuru Meyve ve Mamulleri
96.466
97.707
1,3
0,8
1.339.226
1.301.006
-2,9
1,0
Fındık ve Mamulleri
141.600
137.767
-2,7
1,2
2.527.771
1.967.253
-22,2
1,4
Zeytin ve Zeytinyağı
16.074
27.626
71,9
0,2
176.979
243.564
37,6
0,2
Tütün
106.169
54.722
-48,5
0,5
974.492
849.850
-12,8
0,6
Süs Bitkileri ve Mamulleri
14.290
10.100
-29,3
0,1
84.155
78.626
-6,6
0,1
144.289
164.110
13,7
1,4
1.700.991
2.011.705
18,3
1,4
144.289
164.110
13,7
1,4
1.700.991
2.011.705
18,3
1,4
344.801
370.665
7,5
3,1
3.965.015
4.175.428
5,3
2,9
344.801
370.665
7,5
3,1
3.965.015
4.175.428
5,3
2,9
II. SANAYİ
9.437.457
9.802.037
3,9
82,6
107.973.648
111.470.190
3,2
76,5
A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER
995.039
957.379
-3,8
8,1
11.336.606
11.294.795
-0,4
7,8
Tekstil ve Hammaddeleri
689.713
659.825
-4,3
5,6
7.911.350
7.916.902
0,1
5,4
Deri ve Deri Mamulleri
134.431
120.657
-10,2
1,0
1.411.803
1.425.614
1,0
1,0
Halı
170.895
176.897
3,5
1,5
2.013.454
1.952.278
-3,0
1,3
1.231.415
1.232.793
0,1
10,4
14.797.237
14.726.711
-0,5
10,1
1.231.415
1.232.793
0,1
10,4
14.797.237
14.726.711
-0,5
10,1
7.211.002
7.611.865
5,6
64,1
81.839.805
85.448.684
4,4
58,7
Hazırgiyim ve Konfeksiyon
1.522.649
1.352.877
-11,1
11,4
17.365.507
16.617.247
-4,3
11,4
Otomotiv Endüstrisi
2.045.827
2.299.136
12,4
19,4
21.699.916
25.609.435
18,0
17,6
Gemi ve Yat
93.024
77.425
-16,8
0,7
1.037.105
1.074.492
3,6
0,7
Elektrik Elektronik ve Hizmet
885.135
794.018
-10,3
6,7
10.394.628
9.773.547
-6,0
6,7
Makine ve Aksamları
493.247
486.601
-1,3
4,1
5.461.662
5.355.635
-1,9
3,7
Demir ve Demir Dışı Metaller
515.699
548.996
6,5
4,6
6.143.274
6.098.985
-0,7
4,2
Çelik
695.901
1.022.316
46,9
8,6
8.961.458
10.272.063
14,6
7,1
Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri
251.578
223.394
-11,2
1,9
2.754.209
2.584.388
-6,2
1,8
Mücevher
247.962
347.625
40,2
2,9
2.575.241
2.814.224
9,3
1,9
Savunma ve Havacılık Sanayi
146.799
137.880
-6,1
1,2
1.762.091
1.618.796
-8,1
1,1
İklimlendirme Sanayi
303.604
311.546
2,6
2,6
3.585.803
3.527.648
-1,6
2,4
Diğer Sanayi Ürünleri
9.578
10.052
4,9
0,1
98.913
102.224
3,3
0,1
337.035
448.854
33,2
3,8
3.797.351
4.173.314
9,9
2,9
8.037.017
9.536.041
18,7
6,5
132.021.849
136.120.051
3,1
93,5
B. HAYVANSAL ÜRÜNLER Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ Mobilya,Kağıt ve Orman Ürünleri
B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri C. SANAYİ MAMULLERİ
III. MADENCİLİK
Pay(16) (%) 2015 - 2016
İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat T O P L A M (TİM)
11.410.242
11.865.847
4,0
100,0
117
GÖSTERGELER Nisan ayı en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke (1000$) ÜLKE (Bin$) ALMANYA BİRLEŞİK KRALLIK BİRLEŞİK DEVLETLER İTALYA IRAK İSPANYA FRANSA BAE SUUDİ ARABİSTAN HOLLANDA
2016 1.159.652 756.367 558.933 616.902 548.062 422.270 481.811 213.787 287.476 328.492
Nisan ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 ülke (1000$)
2017 1.097.021 729.169 716.695 692.701 673.112 517.275 490.791 426.470 291.990 276.199
Değ. % -5,4 -3,6 28,2 12,3 22,8 22,5 1,9 99,5 1,6 -15,9
ÜLKE (Bin$) CEBELİ TARIK JAMAIKA GUATEMALA HAITI MALTA PANAMA MORİTANYA SENEGAL BAE KENYA
2016 5.032.845 1.131.279 880.937 718.296 535.599 592.588 145.453 307.988 120.831 234.465
2017 5.113.923 1.159.935 1.041.371 648.170 542.578 512.088 406.286 282.538 240.528 231.053
Değ. % 1,6 2,5 18,2 -9,8 1,3 -13,6 179,3 -8,3 99,1 -1,5
En fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke sıralamasında Nisan ayında Almanya lider oldu. Mart’ta Almanya’ya yapılan ihracat 1,1 milyar oldu.
2016 2.045.827 1.522.649 1.231.415 695.901 885.135 689.713 515.699 532.964 493.247 337.035
Nisan ayında en fazla ihracat yapan ilk 10 sektörden ihracatını en çok artıran otomotiv, madencilik ürünleri ve çelik sektörleri oldu.
118
Değ. % 2379,1 1062,3 701,4 663,6 351,3 130,1 111,0 103,3 99,5 61,3
ÜLKE (Bin$) MUŞ GÜMÜŞHANE ELAZIĞ BİNGÖL TUNCELİ BİTLİS SAKARYA KASTAMONU VAN HATAY
2016 16 1.128 8.774 176 29 73 145.453 4.894 2.597 120.831
2017 600 11.536 41.689 554 87 215 406.286 10.676 5.440 240.528
Değ. % 3730,6 922,2 375,2 214,8 200,3 195,1 179,3 118,2 109,5 99,1
Nisan ayında en çok ihracat artışı yaşanan ülke ise Cebeli Tarık oldu. Nisan’da Cebeli Tarık’a gerçekleşen ihracat yüzde 2379,1 oranında yükseldi.
Nisan ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 sektör (1000$)
Nisan ayı en fazla ihracat yapan ilk 10 sektör (1000$) ÜLKE (Bin$) OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON KİMYEVİ MADDELER VE MAM. ÇELİK ELEKTRİK ELEKTRONİK VE HİZMET TEKSTİL VE HAMMADDELERİ DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ MAKİNE VE AKSAMLARI MADENCİLİK ÜRÜNLERİ
2017 17.110 10.708 10.100 10.962 61.967 10.746 12.364 23.232 426.470 13.880
Nisan ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 il (1000$)
Nisan ayı en fazla ihracat yapan ilk 10 il (1000$) ÜLKE (Bin$) İSTANBUL BURSA KOCAELİ İZMİR GAZİANTEP ANKARA SAKARYA MANİSA HATAY DENİZLİ
2016 690 921 1.260 1.436 13.732 4.670 5.859 11.427 213.787 8.607
2017 2.299.136 1.352.877 1.232.793 1.022.316 794.018 659.825 548.996 525.069 486.601 448.854
Değ. % 12,4 -11,1 0,1 46,9 -10,3 -4,3 6,5 -1,5 -1,3 33,2
ÜLKE (Bin$) ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÇELİK MÜCEVHER MADENCİLİK ÜRÜNLERİ SU ÜR. VE HAYVANSAL MAM. OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ MOBİLYA,KAĞIT VE ORMAN ÜR. DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER MEYVE SEBZE MAMULLERİ DİĞER SANAYİ ÜRÜNLERİ
2016 16.074 695.901 247.962 337.035 144.289 2.045.827 344.801 515.699 101.383 9.578
2017 27.626 1.022.316 347.625 448.854 164.110 2.299.136 370.665 548.996 107.344 10.052
Değ. % 71,9 46,9 40,2 33,2 13,7 12,4 7,5 6,5 5,9 4,9
İhracatı Nisan ayında 1 milyar doları aşan sektörler otomotiv, hazır giyim ve konfeksiyon ile kimyevi maddeler ve mamulleri ve de çelik sektörleri oldu.
İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ BAZINDA İHRACAT RAKAMLARI (1000 $) NİSAN
2016
2017
İMMİB
3.069.045
UİB
2.075.433
İTKİB OAİB
SON 12 AY
Değişim (%)
Pay (%)
2015 - 2016
2016 - 2017
Değişim (%)
Pay (%)
3.345.089
9,0
28,2
36.125.603
2.389.214
15,1
20,1
22.604.320
36.635.136
1,4
26,9
26.226.345
16,0
19,3
1.677.874
1.473.872
-12,2
12,4
18.652.289
18.163.485
-2,6
13,3
969.545
947.182
-2,3
8,0
11.126.293
11.116.094
-0,1
8,2
AKİB
869.430
1.007.893
15,9
8,5
10.474.729
10.991.585
4,9
8,1
EİB
971.785
863.707
-11,1
7,3
10.437.494
10.937.228
4,8
8,0
GAİB
638.743
655.967
2,7
5,5
8.267.952
7.808.551
-5,6
5,7
İİB
486.572
531.867
9,3
4,5
6.132.379
6.492.166
5,9
4,8
DENİB
182.631
189.035
3,5
1,6
2.134.120
2.215.612
3,8
1,6
DAİB
170.339
150.171
-11,8
1,3
2.028.584
1.857.845
-8,4
1,4
BAİB
110.787
144.090
30,1
1,2
1.404.810
1.533.954
9,2
1,1
KİB
117.160
92.400
-21,1
0,8
1.825.151
1.252.646
-31,4
0,9
DKİB
70.900
75.360
6,3
0,6
808.124
889.403
10,1
0,7
TOPLAM
11.410.242
11.865.847
4,0
100
132.021.849
136.120.051
3,1
100
AYLIK EURO/DOLAR PARİTE ORTALAMALARI
2014
2015
2016
2017
OCAK
1,363
1,167
1,087
1.0627
ŞUBAT
1,365
1,136
1,110
1.0648
MART
1,382
1,086
1,109
1.0696
NİSAN
1,381
1,078
1,133
1.0707
OCAK-NİSAN
1,234
1,087
1.106
1.0623
MAYIS
1,375
1,117
1,129
HAZİRAN
1,359
1,121
1,123
TEMMUZ
1,358
1,103
1,106
AĞUSTOS
1,333
1,113
1,120
EYLÜL
1,294
1,124
1,120
EKİM
1,268
1,126
1,103
KASIM
1,369
1,114
1,078
ARALIK
1,248
1,076
1.053
YILLIK
1,329
1,111
1.106
Nisan ayında İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nin sergilediği performansta BAİB yüzde 30,1 ihracat artışı ile dikkat çekiyor.
İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri arasında Nisan ayında İMMİB’in ihracattaki payı yüzde 28,2 olarak gerçekleşti.
119
ADRES DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. B-BLOK K:9 YENİBOSNA / İSTANBUL TEL: 0 212 454 04 90 - 91 FAKS: 0 212 454 04 13 / 454 04 83 E-POSTA: tim@tim.org.tr WEB ADRESİ: www.tim.org.tr GENEL SEKRETER: DR. HALİL BADER ARSLAN GENEL SEKRETER YRD.: TAMER GÜNDOĞAN GENEL SEKRETER YRD.: MEDINE ATAY ERGİN
AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ LİMONLUK MAH. VALİ HÜSEYİN AKSOY CAD. NO: 4 YENİŞEHİR/MERSİN TEL: 0 324 325 37 37 FAKS: 0 324 325 41 42 E-POSTA: akib@akib.org.tr WEB ADRESİ: www.akib.org.tr GENEL SEKRETER V.: ÜMİT SARI GEN. SEK. YRD: CANAN AKTAN ERDOĞMUŞ BATI AKDENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ASPENDOS BULVARI NO:221 07200/ANTALYA TEL: 0 242 311 80 00 FAKS: 0 242 311 79 00 E-POSTA: baib@baib.gov.tr WEB ADRESİ: www.baib.gov.tr GENEL SEKRETER: FİSUN PEKTAŞ DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ANKARA YOLU 10. KM. 246. SOKAK NO: 8 AKKALE/DENİZLİ TEL: 0 258 274 66 88 (PBX) FAKS: 0 258 274 72 22 - 62 E-POSTA: denib@denib.org.tr WEB ADRESİ: www.denib.org.tr GENEL SEKRETER: UĞUR DAYIOĞLU DOĞU ANADOLU İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ CUMHURİYET CAD. EREN İŞ MERKEZİ NO: 86 K: 4-5 / ERZURUM TEL: 0 442 214 11 85 (4 HAT) FAKS: 0 442 214 11 89 - 91 E-POSTA: daibarge@daib.org.tr WEB ADRESİ: www.daib.org.tr GENEL SEKRETER: MURAT KARAPINAR GENEL SEKRETER YRD: MELIH LEYLİOĞLU DOĞU KARADENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ PAZARKAPI MAH. SAHİL CAD. NO: 95, TRABZON TEL: 0 462 326 16 01 FAKS: 0 462 326 94 01 - 02 E-POSTA: dkib@dkib.org.tr WEB ADRESİ: www.dkib.org.tr GENEL SEKRETER: İDRİS ÇEVİK
120
EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ATATÜRK CAD. NO:382 ALSANCAK İZMİR TEL: 0 232 488 60 00 FAKS: 0 232 488 61 00 E-POSTA: eib@egebirlik.org.tr WEB ADRESİ: www.egebirlik.org.tr GENEL SEKRETER: CUMHUR İŞBIRAKMAZ GENEL SEKRETER YRD: KEMAL COŞKUN GENEL SEKRETER YRD: ÇİĞDEM ÖNSAL GENEL SEKRETER YRD: NERGİS BÜYÜKKINACI
İSTANBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYON İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ B-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 02 00 FAKS: 0 212 454 02 01 E-POSTA: info@itkib.org.tr WEB ADRESİ: www.itkib.org.tr GENEL SEKRETER: BEKİR ASLANER
GÜNEYDOĞU ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ GAZİMUHTARPAŞA BULVARI MÜCAHİTLER MAH. 52012 NO'LU SK. NO: 6 27090 ŞEHİTKAMİL GAZİANTEP TEL: 0 342 211 05 00 (PBX) FAKS: 0 342 221 05 09-10 E-POSTA: gaibevrak@gaib.org.tr WEB ADRESİ: www.gaib.org.tr GENEL SEKRETER VEKILI: MİKAİL İRTEGÜN GENEL SEKRETER YRD: AYDIN KUTLU
KARADENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ATATÜRK BULVARI NO:19/E 28200 GİRESUN TEL: 0 454 216 24 26 FAKS: 0 454 216 48 42 E-POSTA: kib@kib.org.tr WEB ADRESİ: www.kib.org GENEL SEKRETER T.: BÜLENT CEBECİ
İSTANBUL İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ C-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 05 00 FAKS: 0 212 454 05 01 - 02 E-POSTA: iib@iib.org.tr WEB ADRESİ: www.iib.org.tr GENEL SEKRETER: İZZET SELÇUK ŞAĞBAN GENEL SEKRETER YRD: DOĞUŞ TOZANLI
ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ CEYHUN ATUF KANSU CAD. NO: 120 BALGAT/ANKARA TEL: 0 312 447 27 40 (5 HAT) FAKS: 0 312 446 96 05 E-POSTA: oaibwebmaster@oaib.org.tr WEB ADRESİ: www.oaib.org.tr GENEL SEKRETER: ÖZKAN AYDIN
İSTANBUL MADEN VE METAL İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ A-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 00 00 FAKS: 0 212 454 00 01 E-POSTA: immib@immib.org.tr WEB ADRESİ: www.immib.org.tr GENEL SEKRETER: ARMAĞAN VURDU GENEL SEKRETER YRD: COŞKUN KIRLIOĞLU GENEL SEKRETER YRD: FATİH ÖZER GENEL SEKRETER YRD: ÜMİT KOŞKAN
ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 2. GELİŞİM SAHASI KAHVERENGİ CAD. NO: 11 16140 NİLÜFER/BURSA TEL: 0 224 219 10 00 FAKS: 0 224 219 10 90 E-POSTA: uludag@uib.org.tr WEB ADRESİ: www.uib.org.tr GENEL SEKRETER: MÜMİN KARACAKAYALILAR GENEL SEKRETER YRD: ÖZCAN KOLBAŞI GENEL SEKRETER YRD: TANSU SİNAĞ
T A N B U I S
1
6
L I
S
N
O
I
O
I
R N A T E T
F A I R
N
SILVER MEDAL N
A
L
I N V E
N
T