İHRACATÇIYA BÜYÜK FİNANSMAN KOLAYLIĞI
DEV TEŞVİK PAKETİ İSTİHDAMI ARTIRACAK
YENİLİKÇİ KİMYA SEKTÖRÜ İHRACATA KATKI SAĞLIYOR
REPORT
TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ RESMİ YAYIN ORGANI | MAYIS 2018 | SAYI: 159
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
FOCUS
Gıda ve tarımda teknolojiyle öne çıkacağız
Bir sevdadır bizim denize duyduğumuz... Bu sevda ile yola çıktık. Örnek işletmeler kurduk. Ürettiğimiz levrek, çipura balığının yumurtadan çıkışından sofrada yerini alıncaya kadar olan sürecinin tamamında doğal dengeyi bozmadan, titiz bir kontrol sistemi oluşturduk. Her şey yediğimiz balığın daha sağlıklı olması için.
Fabrika: Atanaj Deresi Mevkii No:25 Denizköy Didim - Aydın Tel: +90 256 846 2412 Fax: +90 256 846 2453 Ofis: Anadolu Cad. No:41 K:16 D:162 Megapol Tower Bayraklı-İZMİR Tel: +90 232 278 8589 Fax: +90 232 277 3336 info@luckyfish.co ve www.luckyfish.co
BAŞKAN’DAN
MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı
“
• MAYIS 2018
T
2
Geleceğimiz yatırımlara emanet Özellİkle, yenİlenebİlİr enerjİ teknolojİlerİ, zırhlı araç ve muharebe uçağı üretİmİ, yenİ nesİl motor ve hİbrİt araçlar İçİn batarya üretİmİ, tıbbİ cİhaz ve sağlık teknolojİlerİne yönelİk yatırımlar ülkemİzİn geleceğİnİ güvence altına alacak ve global arenadakİ yerİmİzİ güçlendİrecek.
ürkiye İhracatçılar Meclisi olarak, her fırsatta ihracatımızı artırmanın ve ekonomimizi hem sağlıklı hem de sürdürülebilir bir biçimde büyütmenin yolunun Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmadan geçtiğini söylüyoruz. Yeni yatırımların da bu dört ana eksen üzerine oturtulması gerektiğini vurguluyor, Hükümetimizden de bu alanlara daha fazla destek vermesini istiyoruz. Nisan ayının başında bu alanda çok önemli bir gelişme yaşandı. Geçtiğimiz
yıl duyurulan “Proje Bazlı Teşvik Sistemi”nden yararlanacak 23 proje belirlenerek “Yatırım Teşvik Belgeleri”ni Cumhurbaşkanımızdan aldı. Proje sayısı düşük gibi görünebilir ancak bu projelerin toplam yatırım bedeli tam 135 milyar lira, ekonomimize yapacakları katkı ise çok daha büyük. Projeler tamamlandığında ithalatımız 12,3 milyar dolar azalacak, ihracatımız ise 6,3 milyar dolar artacak; cari açığımız da tam 19 milyar dolar azalacak. Bu projelerin bir diğer büyük katkısı da istihdama olacak; yatırımlar sayesinde 34 bin 111 doğrudan, 134 bin de dolaylı istihdam sağlanacak. Tüm bu doğrudan ve dolaylı etkiler birleştiğinde, ekonomimizin kazanacağı ilave ivme ile birlikte büyümede ve ihracatta yeni rekorlara hep birlikte şahit olacağız. Bizi sevindiren bir diğer nokta da teşvik verilen bu yatırımların yüksek katma değerli ürünler üretmeye yönelik projeler olması. Özellikle, yenilenebilir enerji teknolojileri, zırhlı araç ve muharebe uçağı üretimi, yeni nesil motor ve hibrit araçlar için batarya üretimi, tıbbi cihaz ve sağlık teknolojilerine yönelik yatırımlar ülkemizin geleceğini güvence altına alacak ve global arenadaki yerimizi güçlendirecek. Hükümetimizin sağladığı bu desteklerin yanında biz de TİM olarak ihracata ve ülkemizin yarınlarına katkıda bulunmaya devam ediyoruz.
Bu alanda İnovaLig ve İnoSuit gibi pek çok proje yürütüyoruz. 2012 yılından bu yana her yıl “Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası” programımızı düzenleyerek kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerini, sivil toplum örgütlerini, iş insanları ve CEO’ları, üniversiteler ile ArGe ve inovasyon alanında uzman konukları, girişimci ve yatırımcıları aynı platformda buluşturuyoruz. Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı İnovaLİG ile firmalarımız 80 ülkeden 7 bin 500 firmanın inovasyon yetkinlikleri bazında yarıştığı küresel arenaya katılarak inovasyon kültürlerini interaktif bir platformda geliştirme fırsatı buluyor. İnovasyon odaklı mentorluk programımız İnoSuit ile de firmalarımızı inovasyon alanında geliştiriyoruz. Üniversitesanayi işbirliğine dayanan bu program ile firmalar “Kurumsal İnovasyon Sistemi”ni oluşturuyorlar. 2023 hedeflerimize ulaşabilmek için küresel ticaretteki payımızı şu andakinin iki katına çıkartmamız gerekiyor. Şu anda dünyanın en büyük 17’nci ekonomisiyiz ancak ihracattaki sıralamamız 31. Amacımız bu sıralamada ülkemizi daha üst sıralarda görebilmek. Bunun için de kısa vadeli çözümler üretmek yerine, Ar-Ge ve inovasyona dayalı yatırımlara daha fazla ağırlık vermeliyiz. Ekonomimizin ve ihracatımızın geleceği, yatırımları artırmaktan geçiyor.
içindekiler EDITOR’S LETTER
2
BAŞKAN’DAN
8
DÜNYA RAPOR
Geleceğimiz yatırımlara emanet
Küresel borç tarihi zirvede
14 BÜYÜME RAPOR 500 bin Çinli turist gelecek
18 İHRACAT RAKAMLARI
İhracat Mart’ta rekor kırdı
24
24 36
BÜYÜME
130 milyar liralık dev yatırım teşvik paketi
32 İNOVASYON RAPOR “Akıllı baston”a Edison’dan inovasyon ödülü
36
GEC18IST
46
Girişimcilik dünyası İstanbul’da buluştu
46 BULUŞMA
İhracatçıya büyük finansman kolaylığı
• MAYIS 2018
52
DOĞU-BATI
İhracatçı rotayı Arjantin’e çevirdi
60 SİNERJİ
Gıda ve tarım sektörü teknoloji ile büyüyor
98 ödül töreni
Kimya sektörü ihracata büyük katkı sağlıyor
4
52
SAHiBi: TİM adına Genel Sekreter Dr. Halil Bader Arslan YAYIN KURULU: Dr. H.C. Mustafa Çıkrıkçıoğlu Tahsin Öztiryaki Süleyman Kocasert Bülent Aymen Şahin Oktay Okan İnce YÖNETİM YERİ: Sanayi Caddesi Dış Ticaret Kompleksi Yenibosna-İstanbul T: (212) 454 04 71 F: (212) 454 04 13 www.tim.org.tr YAYIN TÜRÜ: Süreli yerel dergi YAPIM:
GENEL YAYIN YÖNETMENİ: Erkan Ersöz erkanersoz@kucukmucizeler.com EDİTÖRLER: Bülent Onur Şahin bulent@kucukmucizeler.com Cenk Sarıoğlu cenk@kucukmucizeler.com Elif Ceren Çıngı elif@kucukmucizeler.com Kübra Demir kubra@kucukmucizeler.com GRAFİK TASARIM: Elif Gülaydın elifgulaydin@kucukmucizeler.com FOTOĞRAF: Fatih Yalçın fatihyalcin@kucukmucizeler.com REKLAM DİREKTÖRÜ: Özgür Seyhan ozgurseyhan@kucukmucizeler.com ADRES: Küçük Mucizeler Yayıncılık ve İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. Darülaceze Cad. Bilaş İş Merkezi A Blok No: 31 K: 6 D: 63 Şişli-İstanbul T: (212) 211 68 53 F: (212) 211 56 54 BASKI VE CİLT: Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş. Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak No:34 Esenyurt-İstanbul Timreport, TİM üyelerine ücretsiz olarak dağıtılır. Alıntı yapılması yazılı izne bağlıdır.
MAKALE
DR. HALIL BADER ARSLAN TİM Genel Sekreteri
Dünya ticaretinde toparlanma devam ediyor
• MAYIS 2018
“
6
İNANIYORUZ Kİ “İHRACATTA REKORLAR YILI” İLAN ETTİĞİMİZ 2018’DE DÜNYA TİCARETİ 19 TRİLYON DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARAK, TÜRKİYE’NİN İHRACATI DA 170 MİLYAR DOLARI AŞARAK YENİ REKORLAR KIRACAK.
2
014’ün son aylarında düşüşe geçen dünya ticareti 2016’nın sonunda istikrarlı bir şekilde toparlanmaya başladı. Dünya Ticaret Örgütü tarafından yayımlanan aylık verilere göre dünya ticareti, 2016 yılı Kasım ayından bu yana üst üste tam 16 aydır artış gösteriyor. Süregelen artışın yanında, aylık dünya ticaretinde rekorlar da geliyor; 2017’de Kasım ve Aralık aylarında, 2018’de ise Ocak ve Şubat aylarında tarihin en yüksek aylık ticareti gerçekleşti. Bu dönemde Türkiye de aylık ihracatta rekorlar kırdı; 2017 yılında Ağustos, Ekim ve Aralık aylarında, 2018’de ise ilk 3 ayın tümünde tarihinin en yüksek ihracatını gerçekleştirdi. Bunların yanında, geçtiğimiz günlerde yıllık dış ticaret verileri de açıklandı, dünya ticareti yüzde 10,6 artışla 17,7 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam küresel ticaretin en üst seviyesinin yaklaşık yüzde 7 altında kalıyor. Ancak 2015’teki yüzde 13’lük ve 2016’daki yüzde 3’lük daralmanın ardından tekrar yükselişe geçmesi sevindirici bir gelişme. İnanıyoruz ki “İhracatta Rekorlar Yılı” ilan ettiğimiz 2018’de dünya ticareti 19 trilyon doların üzerine çıkarak, Türkiye’nin ihracatı da 170 milyar doları aşarak yeni rekorlar kıracak. Bu hedeflere ulaşmak için elbette rehavete kapılmadan yüksek tempolu şekilde çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Hükümetimizin ihracatçılara sunduğu desteklerin yanında, biz de Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak
çalışmalarımıza her yıl bir yenisini ekliyor, mevcut çalışmalarımızı da zenginleştiriyoruz. Örneğin, altı yıldır düzenlediğimiz “Türkiye İnovasyon Haftası” etkinliğimize bu yıl girişimcilik başlığını da ekleyerek “Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası” haline getirdik. 2016’da düzenlediğimiz “İhracat Zirvesi”nin kapsamını genişleterek “Türkiye İhracat Haftası” olarak yürütmeye başladık. Ayrı kategorilerdeki tasarım günlerini birleştirerek çok daha geniş kapsamlı olan ve çok daha büyük kitlelere ulaşabilen “Türkiye Tasarım Haftası”na dönüştürdük. “İhracat Pusulası” etkinliklerimizi ticaret heyetlerimizle paralel ilerleyecek şekilde kurgulayarak ürettikleri faydayı artırdık. 2016’da 19 ülkeye düzenlediğimiz ticaret heyetlerimizde 2017’de 28 ülkeye ulaştık. 2018’de ise bunu 30’a çıkarmayı kendimize hedef edindik. Tahran, Dubai, Chicago ve New York’ta “Türkiye Ticaret Merkezleri” açtık, bu yıl da Londra, Japonya, Endonezya ve Miami’de yeni merkezler açmayı planlıyoruz. Kısaca, 2017’de binlerce ihracatçıya ve girişimciye ilham vermek için, yeni girişimcilerimizi yurtdışına açılmaya teşvik etmek için büyük çaba gösterdik. Bu çabalarımızı 2018’de de artırarak devam ettireceğiz. Elbirliğiyle geleceğimizi inşa etmeye devam ederek önce 2018 hedefimize, ardından da Cumhuriyetimizin 100.yılında 2023 hedeflerimize ulaşacağız.
RAPOR
Küresel borç tarihi zirvede
• MAYIS 2018
Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel borcun 2009 yılında görülen tarihi zirvenin yüzde 12 üzerine çıktığını ve borçluluk açısından gelişmiş ekonomilerin daha kötü durumda olduğunu belirtti. Küresel borcun daha önce hiç görülmemiş seviyelere ulaştığına işaret eden IMF, hükümetlerin işler hala iyi giderken borçluluklarını azaltmak için harekete geçmeleri gerektiği uyarısında bulundu. IMF’nin Mali Gözetim raporunda, global olarak toplam borç seviyesinin 2016’da 164 trilyon dolar ile global GSYH’nın yüzde 225’ine ulaştığına işaret edildi. Global borcun, finansal krizin hemen ardından 2009 yılında görülen tarihi zirvenin yüzde 12 üzerine çıktığını ve borçluluk açısından gelişmiş ekonomilerin daha kötü göründüklerini belirten IMF, gelişmiş ülkelerde borç/GSYH ortalamasının yüzde 105 seviyesinde olduğunu vurguladı.
8
Kurumsal telefon kiralama sadece Vodafone’da Ücretsiz Premium Koruma Paketi
Büyük işletmelere akıllı telefonları uçtan uca servis desteği ve tarifeye ek uygun ödemelerle 2 yıl kiralama fırsatı ilk kez Vodafone’da. Gelecek heyecan verici.
Hazır mısın? Kurumsal Telefon Kiralama hizmetinden yalnızca Vodafone tarafından 50 hat ve üzeri ile faturalandırılan büyük işletmeler yararlanabilir. Diğer büyük işletmeler hizmetten yararlanma hakkını Vodafone Kurumsal Satış Yetkilileri ile kontrol etmelidir.
Vodafone Telekomünikasyon A.Ş.’nin Techpoint Servis Hizmetleri Ltd. Şti. çözüm ortaklığı ile sunduğu Kurumsal Telefon Kiralama hizmeti, Vodafone Kurumsal Telefon Kiralama portföyünde yer alan cihazların 24 ay süre ile kiralanmasını ve kiralanan cihazlar için sunulan Premium Koruma Paketi hizmetini kapsar. Kiralanan cihazlar ve Premium Koruma Paketi hizmeti ile ilgili her türlü sorumluluk münhasır Techpoint Servis Hizmetleri Ltd. Şti.’ye aittir. Cayma halinde cezai şart uygulanır. Fiyatlara KDV dahildir. Vodafone, tarife ve kampanya özelliklerinde ve ücretlendirmesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından belirlenen usullere uygun olarak değişiklik yapma hakkına sahiptir. Kampanya kapsamında geçerli cihazlar ve diğer detaylar için: vodafone.com.tr
RAPOR
Küba’da yarım asırlık Castro dönemi bitti
K
üba’da 2008’den beri görevde olan Devlet Başkanı Raul Castro, yerini 57 yaşındaki Başkan Yardımcısı Miguel Diaz-Canel’e bıraktı. Böylece 1959’daki sosyalist devrimden bu yana Küba ilk kez Castro’lar dışında biri tarafından yönetilecek. 2016’da ölen ağabeyi Fidel Castro’nun 2008’de istifa etmesinden bu yana devlet başkanlığı görevini sürdüren Raul Castro, iktidardaki Komünist Parti’yi yönetmeye devam etti. 86 yaşındaki Castro’nun, Komünist Parti Sekreteri görevini 2021’e kadar sürdürmesi bekleniyor. 1960 doğumlu
İngiltere ve Hindistan’dan 1 milyarlık imza
Diaz-Canel 2013’ten bu yana devlet başkanı yardımcısı olarak görev yapıyor. Elektronik mühendisi olan Diaz-Canel, 2009-2012 yılları arasında Eğitim Bakanı olarak görev yapmıştı. Devrimden sonra doğan Diaz-Canel’in izleyeceği politikalarda önemli bir değişiklik beklenmezken, sosyal politikalarla piyasa ekonomisi reformlarını bir arada yürüteceği belirtiliyor. Raul Castro döneminde Küba, özel sektöre daha fazla açılmış ve devletin elindeki topraklar çiftçilere kiralanmıştı. Ayrıca ABD ile ilişkiler yumuşama dönemine girmişti.
Almanya’da büyüme tahminleri yükseltildi
İ
• MAYIS 2018
ngiltere Başbakanı Theresa May’in Hindistanlı mevkidaşı Narendra Modi ile görüşmesinde iki ülke arasında bir dizi anlaşma imzalandı. Başbakanlık ofisi “10 Numara”dan yapılan yazılı açıklamada, May ile Modi’nin Londra’da başbakanlık binasında görüştüğü bildirildi. Modi’nin ziyareti kapsamında İngiltere ile Hindistan arasında hacmi 1 milyar sterlini bulan bir dizi anlaşma imzalandığı belirtilen açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret engellerinin azaltılması ve ekonomik iş birliğinin kolaylaştırılması için çalışmaların sürdürülmesi konusunda görüş birliğine varıldığı kaydedildi.
10
A
lmanya’nın önde gelen ekonomi enstitüleri, Almanya’ya yönelik bu yıl ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), ülkedeki beş farklı ekonomik araştırma enstitüsüyle ortaklaşa hazırlanan Almanya ekonomisine ilişkin “Bahar 2018 Ortak Ekonomik Tahmin” raporunu yayımladı. Raporda, Almanya’nın önde gelen ekonomi uzmanlarının büyüme tahminlerini 2018 ve 2019 yılları için yükselttiği ifade edildi. Raporda, daha önce yayımlanan sonbahar projeksiyonlarında bu
yıl için yüzde 2 olan büyüme tahmininin yüzde 2,2’ye ve gelecek yıl için de yüzde 1,8 olarak açıklanan büyüme tahmininin yüzde 2’ye revize edildiği kaydedildi. İstihdamdaki kişi sayısının 2017 yılında 44,3 milyon iken, 2018 yılında 44,9 milyona ve gelecek yıl da 45,3 milyona çıkmasının beklendiği aktarılan raporda, “Aynı zamanda işsizlik bu yıl 2,5 milyondan 2,3 milyon kişiye ve 2019’da da 2,2 milyona düşecek. Bu durum, geçen yıl yüzde 5,7 olan işsizlik oranını 2018’de yüzde 5,2’ye, 2019’da da yüzde 4,8’e indirecek” denildi.
MAKALE
DOÇ. DR. HATICE KARAHAN
Süper teşvikler
“
• MAYIS 2018
N
12
NİSAN AYINDA VERİLEN TEŞVİKLERİN, İTHALATIMIZI ZAYIFLATMANIN YANI SIRA İHRACATA POZİTİF KATKILAR SUNMASI AMAÇLANIYOR. söz konusu 23 projenİn carİ açığımızı yaklaşık 19 mİlyar dolarlık bİr yükten kurtarması beklenİyor.
isan ayında bilindiği üzere, Ekonomi Bakanlığımız tarafından Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamına girmeyi hak kazanan projelere belgeleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen bir tören eşliğinde sunuldu. 135 milyar TL tutarında yatırım içeren 23 projeye verilen söz konusu teşvikler, kalkınma planlarımızda yer alan stratejik hedeflere katkı verme amacı taşıyor. “Süper teşvik” olarak da anılan ilgili programın detaylarını hatırlayacak olursak, mevzuatta 2016 sonlarına doğru yapılan düzenlemeler
çerçevesinde gerek çağrı gerekse davet usulleriyle firmaların proje bazında teşvik müracaatları yapabilecekleri duyurulmuştu. Bakanlar Kurulu kararıyla destek verilen bu projelerin içeriklerinin ise, ekonomimizdeki dışa bağımlılığı azaltıp arz güvenliğini artıracak, Ar-Ge ve inovasyonun da eşliğinde teknolojik dönüşümü destekleyecek ve üretimdeki katma değeri yükseltecek mahiyette olacağı bildirilmişti. Nitekim bilindiği üzere ekonomimizin temellerini güçlendirmenin başlıca maddeleri arasında, cari dengemizi ve açığın GSYH’ye oranını daha sürdürülebilir seviyelere getirmek geliyor. Bu bağlamda bir yandan dışa bağımsızlığa katkıda bulunacak belli başlı ara malları, diğer yandan da birim değeri yüksek malları üretme kabiliyet ve kapasitemizi geliştirecek sektörlere odaklanmak gibi son derece net bir formülü devreye sokmak gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda süper teşvik paketinde şirketlerimizi cesaretlendiren unsurlar arasında, kurumlar vergisi indiriminden KDV istisnasına uzanan vergisel desteklerin yanı sıra, yatırım kredileri ve enerji tüketim harcamaları gibi konularda finansman destekleri de yer alabiliyor. Ayrıca çeşitli istihdam destekleri ile yatırım yerine ilişkin avantajlar da, proje bazlı bir değerlendirme çerçevesinde sunulabiliyor. İşte tıbbi cihaz, savunma sanayii, havacılık, yenilenebilir enerji
teknolojileri, petrokimya, rafineri, metalürji, elektrikli batarya, motor, tarım teknolojileri, kompozit malzeme ve entegre madencilik gibi alanlara yatırım yapacak projelere Nisan ayında verilen teşviklerin de, ithalatımızı zayıflatmanın yanı sıra ihracata pozitif katkılar sunması amaçlanıyor. Ve böylece planlandığı gibi ilerlediği takdirde, söz konusu 23 projenin cari açığımızı yaklaşık 19 milyar dolarlık bir yükten kurtarması bekleniyor. Elbette söz konusu yatırımların tasarlanan cari denge ve dahi ötesindeki etkileri, ancak orta vadeli periyotta belirgin bir şekilde hissedilmeye başlayacaktır. Bu bağlamda teşvikleri bir araç kılarak ekonomimizin köklerinin güçlenmesi için bugünden atılmış bu tohumların verimi, esasında yapısal anlamlar içeriyor. Birçok ülkede de çeşitli örnekleri görülmüş bu tür bir sanayi politikası, teşhisten tedaviye uzanan bir yol haritası eşliğinde, özünde reformist bir mahiyet taşıyor.
Untit
Untitled-1 1
24/04/18 17:27
RAPOR
500 bin Çinli turist gelecek
• MAYIS 2018
Çin’de “Türkiye Turizm Yılı” çerçevesinde temaslarda bulunmak üzere gittiği Pekin’de Çin Turizm ve Gezi Fuarı’na katılan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Çin, çok yakın bir dönemde Türkiye’nin en önemli turizm partnerlerinden biri olacak” dedi. Türkiye Turizm Yılı kapsamında Çin genelinde 60’tan fazla etkinlik ve tanıtım faaliyeti düzenlendiğinin altını çizen Kurtulmuş, Çin’de geçen yıl 130 milyon kişinin yurt dışına seyahat ettiğini kaydederek, “Çin’deki bu büyük turizm pastasından Türkiye olarak payımızı almak istiyoruz” diye konuştu. Geçen yıl Çin’den Türkiye’ye 250 bin civarı turist geldiğini hatırlatarak “Bu sayının bu sene 500 bine çıkmaması için hiçbir neden yok” dedi.
14
VakıfBank TarımKart’la Çiftçimizin Yanındayız VakıfBank, Yanındaki Güç.
Kart başvurusu için;
SMS
Aralarında birer boşluk bırakarak TARIM, T.C. Kimlik No, yaz 5724’e gönder
444 0 724 | vakifbank.com.tr
RAPOR
İstihdam Seferberliği’nde rekor
C
umhurbaşkanı Erdoğan’ın himayelerinde geçen yıl şubat ayında başlatılan “Milli İstihdam Seferberliği” kapsamında işe yerleştirmede cumhuriyet tarihi rekoru kırıldı. Binlerce kişiyi iş sahibi yapan seferberlik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türkiye İş Kurumu iş birliğinde bu yıl da hız kesmeden devam ettiriliyor. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanı Fahrettin Kaya,
Tüketici güveni artışta
• MAYIS 2018
TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliğiyle yürütülen anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Nisan’da bir önceki aya göre yüzde 0,8 artarken, Mart’ta 71,3 olan endeks değeri de 71,9’a yükseldi. Genel ekonomik durum beklentisi, bu dönemde yüzde 0,4 azalarak 95,1’den 94,7’ye gerilese de işsiz sayısı beklentisi endeksi anılan dönemde yüzde 1,4 arttı ve Nisan’da 74,5 oldu. Bu artış, gelecek 12 ayda işsiz sayısında düşüş bekleyenlerin artmasından kaynaklandı. Tasarruf etme ihtimali endeksi de yüzde 8,5 arttı. Martta 26 olan endeks, Nisan ayında 28,2 olarak kayıtlara geçti. Bu artışta, gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimali olduğunu düşünen tüketicilerin bir önceki aya göre artması belirleyici oldu.
16
“Milli İstihdam Seferberliği çalışmalarıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük işe yerleştirme rakamı olarak, 1 milyon 257 bin 249 kişiyi işe yerleştirmiş olduk. Yine Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ikinci faz olarak bu yıl özellikle bilişim ve imalat sektöründe yeni açıkladığımız teşviklerle sahaya indik” dedi. Kaya, 2018’in ilk üç ayında işe yerleştirme rakamlarının, geçen yıla göre artış gösterdiğini söyledi.
Büyümede de devleri geride bıraktık
T
ürkiye 2017 yılı büyüme rakamıyla birlikte G-20’de en hızlı büyüyen ekonomi oldu. 2017 yılındaki %7,4’lük büyümenin 0,15 puanı net ihracattan kaynaklandı. İhracatta küresel ticareti sırtlayan ülkeleri geride bıraktığımız gibi büyümede de dünyada büyümenin motoru sayılan ülkeleri geride bırakmayı bildik. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “2017 yılı başladığında bu yılın artık ihracatımız ve ekonomimiz için bir Atılım Yılı olacağını ilan etmiştik. Bu beklentilerimize uyumlu bir şekilde ihracatımız %10,2 artarak dünya ortalamasının üzerinde yükseldi. 71 bin ihracatçımız 237 ülke ve bölgeye başarı ile ihracat gerçekleştirirken, bu sayede dünya ticaretinden aldığımız payı %0,89’a çıkardık. Son çeyrek büyüme rakamlarıyla birlikte 2017 yıl geneli büyüme oranımız da tüm G20 ülkelerini geride bıraktı. Bu veri ile şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, geçtiğimiz yıl nasıl ki ihracatın motoru sayılan Almanya, Çin ve ABD gibi ülkelerden daha başarılı bir performansla ihracatımızı artırdıysak, aynı şekilde büyümenin motoru sayılan Çin, Hindistan gibi ülkeleri de büyümede geride bırakmayı başardık. Yakaladığımız bu güçlü büyümede ihracatçılarımız önemli bir rol oynadı.
7,4 oranındaki büyümemizin 0,15 puanı net ihracattan kaynaklandı. Bu katkıda ihracat tek başına 2,55 puan pozitif katkı sağlarken, ithalat ise büyümeye –2,4 puanlık katkı verdi. İhracatçılarımızı hem ihracat rakamlarındaki başarısı hem de büyümeye verdikleri katkılardan ötürü kutluyorum. İhracatçılarımıza sundukları destekler ve her daim ihracatçılarımızın sorunlarını dinleyip çözüm getiren, başta Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci olmak üzere Hükümetimiz ise bu başarıya giden yolu bizler için açmış oldu. İnanıyoruz ki, ihracatçılarımızın gayretleri ve Hükümetimizin destekleri sayesinde bu güçlü büyüme oranımızı 2018 yılında da sürdüreceğiz. İhracatta Rekorlar Yılı olarak ilan ettiğimiz 2018 yılında her ay ihracatımızda rekor tazeleyerek tıpkı 2017 yılında olduğu gibi bu yılda da büyümeye yüksek oranda pozitif katkı sunmaya devam edeceğiz. “
6 KITADA 55 ÜLKEDEYİZ
purplecrtv.com
. Yüzyılı aşan, bilgi ve birikimimizi teknoloji yatırımları ile destekleyerek ürettiğimiz ürünleri, 55 ülkeye ihraç ediyoruz.
İHRACAT
• MAYIS 2018
İhracat Mart’ta
18
rekor kırdı
TİM Mart ayı ihracat rakamlarını Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’nda açıkladı. Mart ayı ihracatı 11,5 artarak 15 milyar 106 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kilis’te sınırdaki Mehmetçik’i ziyaret eden TİM heyeti tarafından hazırlanan, 27 bin iç çamaşırı, 12 bin çorap ve 5 taşınabilir jeneratörden oluşan yardım malzemesi Kilis İl Jandarma Komutanlığı’na teslim edildi.
Birim fiyatı yüksek ihracat Mart ayı verilerine göre miktar bazında ihracat yüzde 7,6 azalma ile 10,5 milyon ton olarak gerçekleşti. TİM Başkanı Büyükekşi, “İhracatımız çift haneli artarken, ihracat miktarımızın azalması, aynı malı çok daha yüksek fiyata sattığımızı gösteriyor. Ar-Ge ve inovasyona dayalı, markalı, tasarım eli değmiş ürünlerle ihracat birim fiyatımızı çok daha ileri seviyelere taşıyacağız” diye belirtti. Parite değişimlerinin ihracata etkisine de değinen Büyükekşi, “Mart ayında parite etkisi pozitif yönlü olarak 1,1 milyar dolar oldu. Bunda özellikle euro-dolar paritesinin geçen seneye göre daha yüksek olması etkili. Yıl genelinde paritenin 1,22 seviyelerinde olmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Otomotiv 3 milyar doları aştı
T
İM tarafından rekorlar yılı ilan edilen 2018’in ihracat verileri yüzleri güldürüyor. İlk iki ayın ardından Mart ayı ihracatı da çift haneli geldi. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, Mart ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,5 artarak 15 milyar 106 milyon dolara yükseldi. 2018 Mart ayı, ihracat tarihindeki en yüksek ihracat gerçekleştirilen ay oldu. Ayrıca tarihte ilk defa aylık ihracat 15 milyar dolar barajını aşmış oldu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Mart ayı ihracat rakamlarını Kilis Valisi Dr. Mehmet Tekinarslan, TİM
Sektörel bazda ise; Mart ayında en fazla ihracatı, 3,1 milyar dolarla yine otomotiv sektörü yaptı. Bu sektörün ihracatı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,1 arttı. Otomotiv sektörünü, 1,7 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ve 1,6 milyar dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Mart ayında en fazla ihracat artışı yaşayan sektörler ise yüzde 53,7 ile mücevher, yüzde 48,9 ile zeytin ve zeytinyağı, yüzde 34,7 ile yaş meyve ve sebze oldu. Genele bakıldığında ise tarım ihracatı yüzde 7,1 ve sanayi ürünleri ihracatı yüzde 12,6 artarken, madencilik ürünleri ihracatı yüzde 1,4 azaldı. Mart ayında 154 ülke ve bölgeye ihracat arttı. En fazla ihracat yapılan ilk 5 ülkeden; Almanya’ya ihracat yüzde 13,6; İngiltere’ye yüzde 19,1; İtalya’ya yüzde 18,1; İspanya’ya yüzde 23,8 artarken, ABD’ye ihracatımız yüzde 1,5 azaldı. En fazla ihracat yapılan
TİM’DEN MEHMETÇİK’E DESTEK TİM, Mart ayı ihracat rakamlarını açıkladığı Kilis’te Mehmetçik’e destek verdi. Bu kapsamda TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki heyet Kilis Valisi Dr. Mehmet Tekinarslan’la birlikte Kilis İl Jandarma Komutanlığı’nı ziyaret etti. TİM heyeti tarafından hazırlanan, 27 bin iç çamaşırı, 12 bin çorap ve 5 taşınabilir jeneratörden oluşan yardım malzemesi Kilis İl Jandarma Komutanlığı’na teslim edildi. Teslim töreni sırasında Çorum’da yaşayan engelli vatandaş Bedir Madan tarafından askerliğe duyduğu özlemi dile getirmek için yazdığı ve Çanakkaleli asker Can Başer Baydıer tarafından okunan “Asker Olmak İster Gönlüm” şiiri duygusal anların yaşanmasına neden oldu.
ÖNCÜPINAR KATKI SAĞLAYACAK Kilis’in, tarıma elverişli topraklarıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin güzide illerinden biri olduğunu belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Öncüpınar Sınır Kapısı ilimizin ihracatına katkı sağlayacak. Bu kapıdan sadece ürünler değil güvenlik, huzur, barış geçecek” açıklaması yaptı.
• MAYIS 2018
Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ile birlikte Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı’nda açıkladı. TİM Başkanı Büyükekşi, “Ocak-Mart döneminde ihracatımız yüzde 10,4 artışla 40,7 milyar dolara ulaşırken 12 aylık ihracatımız yüzde 10,5 artışla 160 milyar dolara yaklaştı. Yıl sonunda ise hedefimiz, 170 milyar doların üzerine çıkmak” dedi.
19
İHRACAT
“
Ocak-Mart dönemİnde İhracatımız yüzde 10,4 artışla 40,7 mİlyar dolara ulaşırken 12 aylık İhracatımız yüzde 10,5 artışla 160 mİlyar dolara yaklaştı.
yılın aynı ayına göre; AB’ye ihracat yüzde 17,7 artış gösterdi. Afrika’ya ihracat yüzde 22,7; Bağımsız Devletler Topluluğu’na yüzde 10,7; Kuzey Amerika’ya ise yüzde 4,8 arttı. Orta Doğu’ya ihracatımız ise yüzde 10,5 azaldı. Mart ayında AB’nin ihracattaki payı 52,1 oldu. İllerin ihracat performansına bakıldığında; Mart ayında 55 ilimiz ihracatını artırırken, 26 ilimizin ihracatı geriledi. En fazla ihracat yapan ilk 5 ilin sıralaması ise şöyle: İstanbul 6,7 milyar dolar, Bursa 1,4 milyar dolar, Kocaeli 1,3 milyar dolar, İzmir 884 milyon dolar ve Ankara 654 milyon dolar. İlk 10’da en yüksek ihracat artışını ise yüzde 20,6 ile Manisa gerçekleştirmiş oldu.
Ekonominin temeli güvenlik ve politik istikrardan geçer
MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı
• MAYIS 2018
20 ülke arasında en yüksek artışı ise yüzde 58,2 ile Rusya’da yakalandı. Ülke grubu bazında ihracat ise şöyle şekillendi: Mart ayında bir önceki
20
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ekonominin temelinin sağlam bir güvenlik anlayışı ve politik istikrardan oluştuğunu söyledi. Bu iki unsuru koordine ederek, kaynakları en verimli şekilde kullanmaya çalıştıklarını dile getiren Büyükekşi, “Bugün ülkemizin geleceğini inşa ederken, yakaladığımız sivil-asker iş birliği, ekonomimiz ve üretimimiz açısından son derece önemli. Bu ülkenin ihracatçıları olarak yakaladığımız başarılar, sınırlarımızın ve iç güvenliğimizin sağlamlığıyla
paralel. Üretimimiz, yatırımlarımız, ihracatımız ve istihdamımız, tamamen güvene ve güvenliğe bağımlı. Yurt içi ve yurt dışında bu ülkeye güvenen binlerce yatırımcı, kararlarında iktisadi prensipler yanında güvenlik parametrelerini de değerlendiriyor” ifadelerinde bulundu.
Türkiye’nin bekası ihracattan önce gelir Artık Türkiye’nin milli kaynaklar ile yerli hava araçları, askeri ekipmanlar, silah ve mühimmat geliştirip ürettiğine değinen Büyükekşi, bu sayede hem teröristlerin bu topraklardan uzaklaştırıldığını hem de savunma sanayisinin ileriye taşındığını dile getirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, tarihi bir başarıya daha imza atarak Zeytin Dalı Operasyonu kapsamında Afrin’i terörist unsurlardan arındırdığını vurgulayan Büyükekşi, “Terör koridoruna geçit vermeyen ülkemiz, bölgenin en önemli
oyuncusu olduğunu bir kez daha ispatlamış oldu. Artık tüm dünya şunu çok net öğrendi: Bu coğrafyanın güç dengesinin merkezi ülkemiz sınırları içerisine isabet ediyor. Siyasi, kültürel ve ticari alanlarda dünyada söz sahibi olan ülkemiz, bölgesinin geleceğine karar verilen masada en baş koltukta oturuyor. Bizler için güvenlik, gelecek, ülkemizin bekası, ihracattan da önce gelir. Bu sebeple, bugün burada 71 bin ihracatçı adına Mehmetçiğimizin yanında olduğumuzu bildiriyoruz” açıklaması yaptı. 2023 hedeflerine giden yolda artık bir dünya markası haline gelen
Türkiye’nin birçok alanda küresel ligde yer aldığını belirten Büyükekşi, tüm gücünü sadece tek bir alana yönlendiren bir ülke olmaktan çıkıp, her alanda ilerleyen bir konuma ulaşıldığını kaydetti. Büyükekşi şöyle devam etti: “Türkiye 2017’de yüzde 7,4 büyüme yakaladı. ABD, Almanya, Çin, Hindistan gibi devleri geride bırakarak, G20’de en hızlı büyüyen ülke olduk.”
• MAYIS 2018
“
TİM Başkanı MEHMET BÜYÜKEKŞİ beraberİndekİ heyet İle önce KİLİS ValİSİ DR. Mehmet tekİnarslan’ı ardından kİLİS esnafını zİyaret ettİ. BÜYÜKEKŞİ, KİLİS EKONOMİSİNİN YAKIN ZAMANDA TEKRAR CANLANMA YAŞAYACAĞINI SÖYLEDİ.
21
MAKALE
DR. CAN FUAT GÜRLESEL
Dünya ticaretinde korumacılık ne kadar ciddi?
“
• MAYIS 2018
D
22
Türkİye ekonomİsİ 2017 yılını yüzde 7,4 büyüme İle kapatmıştır. Büyümenİn önemlİ İtİcİ gücü İhracat ve İhracatın tetİkledİğİ sanayİdekİ üretİm artışı olmuştur.
ünya ekonomisinde ve ticaretinde 2017 yılında önemli bir iyileşme yaşanırken, 2018 yılına da aynı iyimserlik ile başlanmıştı. Ancak özellikle Mart ayının sonlarına doğru ticarette korumacılık ve siyasi karşıtlıklar yaşanmaya başladı. Bu gelişmeleri dünyadaki iyimser beklentilere etkileri ve Türkiye’nin 2018 yılında 170 milyar doları aşmaya hazırlanan ihracatı açısından değerlendirelim. ABD’nin Demir Çelik ve Alüminyum ithalatına ek vergiler getirmesi ardından Çin’e karşı yeni koruyucu önlemler alması ile küresel ticaret savaşlarının tetiği çekildi. Çin de ABD’ye karşı önlemler uygulamaya başladı. Avrupa Birliği ise istisna kapsamına girmesi ile şimdilik
karşı bir önlem almadı. Korumacılık önlemlerinin yaygınlaşması halinde dünya ekonomisinde yaşanan iyileşme ile dünya ticaretindeki büyümenin olumsuz etkilenme olasılığı artmaktadır. Siyasi gelişmeler de dünya dengeleri üzerinde artan oranda etkili olmaktadır. ABD İran ile yapılan nükleer anlaşmayı tanımamaya hazırlanmaktadır. Suriye’de iç savaş sürmektedir ve BM etkili olamamaktadır. Rusya’da Putin yeniden Başkan seçilmiştir. Çin’de devlet başkanının görev süresi ömür boyu olarak değiştirilmiştir. Küresel siyasette işbirliklerinin yerini giderek karşıtlıklar almaya başlamıştır. Küresel mali piyasalar da gelişmiş ülkelerin ve özellikle ABD’nin para politikasındaki normalleşme sürecine uyum sağlamaya çalışmaktadır. ABD yönetiminin kararları ve ticarette başlayan korumacılık da giderek küresel mali piyasaları etkilemektedir. Ticarette korumacılıktan etkilenecek firmaların hisse senetleri de değer kaybetmektedir. Emtia fiyatları da korumacılık eğiliminden nasibini almış ve fiyatlar zayıflamıştır. Bu gelişmelerin dünya ekonomisi üzerindeki etkileri şimdilik sınırlıdır. Dünya ekonomisindeki büyümede yaşanan iyileşmeyi tersine çevirecek bir etki potansiyeli yine şimdilik görülmemektedir. Ancak ticaret savaşlarına AB, Japonya ve Rusya’nın da katılması ve kapsamın genişlemesi
hâlinde önce dünya mal ticareti sonrasında ise dünya ekonomisi olumsuz etkilenecektir. Merkez Bankaları da bu olumsuzluklara kayıtsız kalamayacaktır. Böylece 2018 yılında ekonomide ve ticarette büyüme-para politikalarında sıkılaşma senaryosu yerini ekonomide ve ticarette yavaşlama ve para politikalarında gevşeme senaryosuna bırakabilecektir. Ancak bunun için çok daha kapsamlı önemler ve karşıtlıklar yaşanmalıdır. Küresel ortamda bu gelişmeler yaşanırken Türkiye ekonomisi 2017 yılını yüzde 7,4 büyüme ile kapatmıştır. Büyümenin önemli itici gücü ihracat ve ihracatın tetiklediği sanayideki üretim artışı olmuştur. İhracat ve sanayi üretimi bu yıl da hissedilir bir artış ile başlamıştır. Muhtemelen 2018 yılındaki 170 milyar dolar ihracat hedefi aşılacaktır. Ekonomik büyüme de buna bağlı olarak yine yüksek gerçekleşebilecektir. Ancak küresel ekonomideki korumacılık ve küresel siyasetteki karşıtlıklar kademeli olarak Türkiye’nin de ihracatını olumsuz etkileyebilecektir. Şimdilik etki sınırlı kalacak gibi görünmektedir. AB’nin de önlemler alması ve ABD’nin Rusya ve İran’a yeni yaptırımlar getirmesi Türkiye’nin ihracatını daha çok etkileyecek unsurlar olacaktır. Nisan ve Mayıs ayları korumacılık ve karşıtlıkların durağanlaşacağı veya tam anlamı ile savaşa dönüşeceği aylar olarak yakından izlenecektir.
Emlak Konut 20x27cm_tim_report.pdf
1
17/04/18
11:13
BÜYÜME
130 milyar liralık • MAYIS 2018
dev yatırım teşvik paketi
24
Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla kamuoyuna tanıtıldı. Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında yatırım tutarı yaklaşık 135 milyar lira olan 19 firmaya ait 23 projeyle ilgili teşvik belgeleri verildi.
E
konomi Bakanlığı tarafından hazırlanan, ihracat ve ekonomiye ciddi katkı sağlaması beklenen Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla kamuoyu ile paylaşıldı. Sertifika almaya hak kazan 19 firmanın 23 projesine Proje Bazlı Yatırım Teşvik Belgesi verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin birer konuşma yaptığı törene kamu ve iş dünyasından iki bin kişi katıldı.
ihracata 6 milyar 318 milyon dolarlık katkı sağlanırken, ithalatın da 12 milyar 312 milyon dolar azalacağını belirtti ve geçen yıl 47 milyar dolara ulaşan cari açıkta 19 milyar dolarlık bir iyileşme yaşanacağını kaydetti.
İhracata 6 milyarlık katkı sunacak Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye yatırıma, ihracata dayalı bir büyüme sürecine girmiştir” diye konuştu. Yıldırım, “2017 yılını yatırımlarda yüzde 81 oranında bir artışla kapattık. Şimdi ulaştığımız bu rekor seviyeyi teknolojik değişim hamlesi ile taçlandırmayı hedefliyoruz. Burada en önemli amacımız bu hedefi kendi kaynaklarımız ile sağlamak olacak. Biz Türkiye olarak Sanayi 4.0 sürecini ıskalamamak sürecindeyiz. Zamanın ruhunu en iyi şekilde okumak zorundayız. Teknolojik gelişme ile birlikte ülkemizin rekabet gücü de
Törende katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elini taşın altına koyan iş dünyamızın temsilcileriyle omuz omuza ülkemizi hedeflerine ulaştırana kadar durmayacağız. Atalarımız, ‘at binenin, kılıç kuşananın’ der. Biz bu anlayışla ülkemizi yönetirken, aynı yaklaşımla yatırım yapan üreten iş dünyamızı da takdirle karşılıyoruz” şeklinde konuştu. Bu yatırımlar sayesinde, 34 bin 111 doğrudan, 134 bin de dolaylı istihdamın ortaya çıkacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, firma sahiplerine ve yöneticilerine, Türkiye’nin gelişmesine, büyümesine, hedeflerine doğru ilerlemesine sağladıkları katkılar dolayısıyla teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımlar aracılığıyla
Yatırıma katılan şirketlerin çoğu ya yabancı ya da yabancı ortaklı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Yatırıma katılan şirketlerin çoğu ya
Geldİğİmİz Yerde En Önemlİ Nokta Teknolojİk Değİşİm Hamlesİnİ Kendİ Kaynaklarımız İle Başarmak. Bİz Türkİye olarak Sanayİ 4.0 sürecİnİ ıskalamamalıyız. Zamanın ruhunu en İyİ şekİlde okumak zorundayız.
• MAYIS 2018
İstihdam yaratacak
“
artacak” değerlendirmesini yaptı. Yıldırım, “Son 16 yılda ülkemiz doğrudan yabancı yatırımda 180 milyar doların üzerine çıktı” bilgisini paylaştı. “Bu pakette birçok yenilikler var” diyen Yıldırım şunları söyledi: “Bu paket 135 milyar TL yatırım hacminde ve 34 bin doğrudan 134 bin dolaylı istihdam sağlayacak. İhracatımıza 6 milyar lira üzerinde ilave bir katkı olacak. İhracata sağladığı yararların yanı sıra cari açığı da 19 milyar lira azaltacak bir proje paketi. Kısacası bu projeler hayata geçtiğinde cari açığımız, ihracat artışı ve ithalattaki azalma dolayısıyla 25 milyar dolar lehimize gelişmiş olacak” ifadelerini kullandı.
25
BÜYÜME
bir adımın atıldığına şahitlik etmek için buradayız. Dünya her alanda bir teknoloji devrimi yaşıyor. Bu devrimi kaçırmamak için Proje Bazlı Teşvik Sistemi, Türkiye’nin global ekonomide etken ve güçlü bir şekilde ‘Ben de varım.’ cevabıdır.”
Dış ticaret açığını meydana getiren sektörler tek tek incelendi
• MAYIS 2018
“
26
Proje Bazlı Teşvİk Sİstemİ Türkİye’nİn global ekonomİde etken ve güçlü bİr şekİlde “Ben de varim!” cevabıdır.
yabancı ya da yabancı ortaklı. Bu da Türkiye’ye yatırımın sürdüğünü gösteriyor” dedi. Türkiye’nin, bir yandan altyapı seferberliği gerçekleştirirken diğer yandan milli gelirini 850 milyar doların, ihracatını da 160 milyar doların üzerine çıkarmayı, böylelikle dünyanın 17’nci büyük ekonomisi olmayı başardığına dikkati çeken Zeybekci, “Enerji ve ham madde kaynaklarını başkalarının kontrol ettiği, bilgi, teknoloji, marka, patent haklarının başkasına ait olduğu, tüketim alışkanlıkları başkaları tarafından belirlenen, dağıtım kanalları başkalarının kontrolünde ve finans imkanları başkalarının ellerinde olan bir ekonomi ortamında, Türk mucizesini başarmanın sihirli formülü, milletin kesintisiz iktidarı ve Cumhurbaşkanımızın yılmak bilmeyen liderliği ve azmiydi” ifadesini kullandı. Sanayi devriminden beri, Türkiye’de yüksek ve orta-yüksek teknolojide yatırımların yeterince yapılamadığını belirten Zeybekci, şöyle devam etti:
“Sonuç olarak teknoloji seviyesi yüksek ürünleri, enerji, ham madde ve ara malını her daim dışarıdan almış ve sonuç olarak cari açık vermişiz. İşte bu kısır döngüyü kırmak, önemli
YATIRIM FİRMA TUTARI Alvimedica 1.526 TL Assan 3.071 TL Atayurt 1.379 TL BMC 1.887 TL CFS 4.110 TL Dow Aksa 1.864 TL Ekore 2.200 TL Ersan 3.120 TL SASA 29.048 TL İpek Mobilya 1.101 TL Most Makine 1.532 TL Siirt Bakır 2.050 TL Metcap Enerji 15.320 TL TUSAŞ 4.817 TL Oyak Renault 493 TL Yıldız Metalurji 4.440 TL Vestel 28.396 TL Sütaş 647 TL Tosyalı 28.000 TL Toplam 135.000 TL
Türkiye’ye 200 yıldır fasoncu bir ekonomi düzeninin dayatıldığını vurgulayan Zeybekci, ülkenin dış ticaret açığını meydana getiren sektörleri tek tek incelediklerini söyledi. Zeybekci, sektörleri belirleyip, yatırımcılarla tek tek görüşerek her birine özel teşvikler tasarladıklarına dikkati çekerek, “Uygulamada olan teşvik sisteminde yıllık ortalama teşvik verdiğimiz yatırım tutarı 97 milyar lirayken, Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi’nde sadece son 6 ayda mevcut teşviklere ilave olarak 135 milyar liralık dev yatırımı destekliyoruz.” dedi. Bakan Zeybekci bu yatırımların cari açığa yıllık pozitif etkisinin gelecek 2-3 yılda çok güçlü şekilde hissedileceğini aktardı.
Teşvikten yararlanan firmalar İLAVE DOLAYLI CARİ AÇIK İSTİHDAM İSTİHDAM KATKI 4.000 14.000 700 Milyon $ 640 2.560 1.1 Milyar $ 1.590 5.565 130 Milyon $ 2.300 9.200 2.8 Milyar $ 1.000 4.000 550 Milyon $ 434 1.736 176 Milyon $ 1.250 4.375 660 Milyon $ 600 2.700 180 Milyon $ 6.207 24.828 1 Milyar $ 1.020 4.590 397 Milyon $ 800 3.200 325 Milyon $ 1.000 4.500 1.4 Milyar $ 1.150 4.600 1.3 Milyar $ 3.200 11.200 1 Milyar $ 110 440 2.3 Milyar $ 1.480 6.660 594 Milyon $ 6.240 24.960 4.6 Milyar $ 1.090 4.905 96 Milyon $ 5.000 3 Milyon $ 34.111 134.019 19 Milyar $
SEKTÖR
Tıbbi Cihaz Ana Metal Sanayi Yenilenebilir Enerji Tek. Ulaştırma Tek./Savunma San. Petrokimya Karbon Elyaf ve Kompozit Malz. Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Rafineri Petrokimya Entegre Metal Üretimi Savunma Sanayi Entegre Metal Üretimi Petrokimya Savunma Sanayi/Havacılık San. Yeni Nesil Motor Entegre Metal Üretimi Elektrikli Batarya Entegre Teknik Hayvancılık Entegre Madencilik
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
MAKALE
PROF. DR. EMRE ALKIN
“
• MAYIS 2018
T
28
Ben olsam nasıl anlatırdım derdimi? Tercİhlerİmİz ve öncelİklerİmİz İle İlgİlİ hata yaptığımızı düşünüyorsanız, bunu akılcı şekİlde İfade edİn. Alaycı şekİlde değİl.”
ürk Lirası son 5 yılda dolara karşı yüzde 100’ün üzerinde değer kaybetti. Gelişmekte olan ülkeler arasında, Türkiye’nin potasında yer alan hiçbir ülkenin parası böyle değer kaybetmedi. O zaman gayet net şekilde “TL değer kaybediyor” denebilir. Bir başka gerçek de şu: Cari açık, enflasyon, faizler, işsizlik ve başka parametrelerde de negatif ayrışmaya devam ediyoruz. Ancak bu durum Türkiye’de ilk defa yaşanmıyor. Mesela, 1994’de dolar/TL 14.000 civarındaydı. Bir-iki ayda 42.000 seviyesine çıktı. Aylar sonra 17.000 seviyesine geri geldi. Yani yüzde 300 değer kaybı. Bu tecrübe Türkiye parasından sıfırları atmadan yaşandı. Bir de 2001 krizini hatırlayalım. Dolar/ TL 670.000 civarındaydı, aylar sonra 1.777.000 seviyesine kadar yükseldi.
Takriben yüzde 265 değer kaybı. Zirve yaptığı gün televizyonda canlı yayındaydım. Dün gibi hatırlıyorum. Yakın zamandan örnek vereyim: 2016 yılında yaşadığımız 15 Temmuz saldırısından aylar sonra 2.90’lardan başlayan serüven 2017 şubat ayında 3.80’lerde tamamlandı. Sonra 3.40’lara kadar gerildi. Tabandan tavana kadar yüzde 30’dan fazla değer kaybı yaşayan ulusal paraya rağmen ihracattan büyümeye kadar çok önemli başarılara imza atıldı. Eylül 2017’den itibaren başlayan macerada ise en dip noktadan dünkü tepe noktasına kadar yüzde 20’den biraz fazla değer kaybı yaşanmış. Elbette “haydi daha kötüsünü yolla” demiyorum hiçbir şekilde. Ancak, Türkiye Ekonomisi’nin bundan daha kötüsünü gördüğünü ve atlattığını söylemek istiyorum.
Peki o zamanla bu zaman arasında fark ne? Bir kere o zamanlardaki özel sektörün dış borcu ile bugünkü arasında ciddi bir fark var. Bundan başka, çok ciddi bir dış ticaret açığı ve cari açığı var Türkiye’nin. Hem dış borç hem de cari açığın Milli Gelire oranı açısından gelişmekte olan ülkeler arasında en üst sıradayız. Bir de, çok büyük firmaların “yeniden yapılandırma” modası var. Çok ciddi ciroya sahip ama ciddi de borcu döndüren firmaların başlattığı bu dalga, eğer ihtiyacı olan ya da olmayan diğer
firmalara sirayet ederse, sıkıntılı bir başka süreç başlamış olur.
Bir de böyle denesek? “Ekonomide sorun yok, yaşananlar konjonktürel” demek yerine başka bir açıklama tarzı seçmekte fayda var. Ben olsam şöyle derdim: “Türkiye, Doğu ile Batı arasında dengeli bir politika yürütmeye çalışırken, 15 Temmuz 2016’da alçakça bir saldırıyla karşılaştı. Bir yandan terörle diğer yandan da Cumhuriyete kast edenlerle uğraştı. Müttefiklerinin çoğu Türkiye’ye sırtını döndü. Azalan kaynaklar karşısında alternatif metodlar geliştirmek zorunda kaldık. Bunlar bazılarının hoşuna gitmedi. Elbette, bizim de ekonomide hatalı uygulamalarımız oldu. Ancak yalnız bırakıldığımız bir durumda, elimizden geleni yaptık. Her türlü saldırıya rağmen ticaretten bankacılığa saat gibi çalışan bir durumdayız. Sınırımızda biriken terör yuvaları, sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da aleyhine bir durumdur. Bu terör yuvalarına destek vermek bir insanlık ayıbıdır. Tüm yapılanlara rağmen, yılmadık. Bugün okullar, hastaneler, havalimanları, sorunsuz çalışıyorsa, bunun muazzam bir çabanın sonuç olduğunu unutmayın. Tercihlerimiz ve önceliklerimiz ile ilgili hata yaptığımızı düşünüyorsanız, bunu akılcı şekilde ifade edin. Alaycı şekilde değil.” İşte bu kadar. Elbette bunu söyleyecek ses tonu, seslendirildiği yer ve zaman da etkili olabilmesi için önemli.
Saman Fluting
Test Liner
Oluklu Mukavva
Kutu
Oluklu mukavva imalatında Fluting (Ondüle) kağıdı olarak kullanılmaktadır. 80-300gr/m2 aralığında kısa ikincil elyaftan üretilmektedir.
Üst yüzeyi uzun elyaf, alt yüzeyikısa elyaftan oluşan iki katlı, ikincil elyaf yüzey kâğıdı olup, oluklu mukavva üretiminde liner (Yüzey Kâğıdı) olarak kullanılır.110-300 gr/m2 aralığında üretilmektedir.
İnce, iri, çift dalga oluklu mukavvalar (E, B, C, EB ve BC) her türde ve kalite de üretilmektedir.
Standart özel kesimli, teleskopik türde, ince iri çift dalga, her ebat ve kalitede 3-4 renk flesko baskılı oluklu mukavva kutular üretilmektedir.
MAKALE
KÜBRA ULUTAŞ Strateji ve İnovasyon Şefi
Türkiye’nin Steve Jobs, Elon Musk’ları nasıl çıkar?
“
• MAYIS 2018
T
30
GROWTH CIRCUIT SAN FRANCISCO, ERKEN AŞAMA TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİNİ, YATIRIM VE HIZLANDIRMA YOLU İLE ULUSLARARASI PAZARLARA AÇIP DÜNYA ÇAPINDA BAŞARILI ŞİRKETLER YARATMAYI HEDEFLİYOR.
İM’in inovasyon konusunda Türkiye genelinde farkındalık yaratma çalışmaları, 6 yıl önce ilk kez gerçekleştirilen İnovasyon Haftası ile filizlendi. Bu çalışmalar, Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı İnovaLİG, üniversite-sanayi işbirliğinin Türkiye’deki en önemli örneklerinden biri olan İnovasyon Odaklı Mentorluk Programı İnoSuit ile derinleşti. İnovasyonun, girişimcilikle beslenerek yaygınlaşması amacıyla 2015 yılından itibaren TEB ile birlikte farklı illerde Girişim Evleri açmaya başladık. Bugün ulaştığımız 10 girişim evindeki 642 girişimcimizle Türkiye’nin en yaygın
ve geniş kapsamlı girişimcilik ailesi haline geldik. Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası 2017’de pitching hakkı kazanan 60 girişimcinin yarısı TİM TEB Girişim Evi girişimcilerinden oldu. Yine 2017’de 130 farklı ülkeden katılımcıların yer aldığı Avrupa’daki en büyük girişimcilik etkinliği Helsinki Slush’da sunum yapma hakkı kazanan 100 girişimciden 3’ü TİM TEB Girişim Evleri girişimcilerimizdendi. İstanbul Girişim Evi’nden, sosyal mesajlaşma uygulamaları üzerinden alıcı ve satıcılar için ödeme ve satış yapma altyapısı sunan Paym.es, Mersin Girişim Evi’nden haritalama, yangın kontrol, orman kontrol, sivil havacılıkda kullanıma uygun bir hava aracı olan GyroTürk, İzmir Girişim Evi’nden her beden ve tıbbi duruma özgü ortez, protez ve tıbbi implant tasarlayıp üretebilen ve yazılım platformu ile bunu online olarak gerçekleştiren Fited gurur duyduğumuz başarılı girişimcilerimiz arasında yer alıyor. İhracat potansiyeli yüksek ve katma değerli fikre sahip Türk girişimcilerimizin bu başarı örneklerini çoğaltarak onları Dünyaya açmak için, ODTÜ Teknokent’in ABD’nin Silikon Vadisinde konumlandırdığı kuluçka merkezini 2015 yılından itibaren destekleyerek yeni bir ilke daha imza attık. Growth Circuit San Francisco, erken aşama teknoloji girişimlerini, yatırım ve hızlandırma yolu ile
uluslararası pazarlara açıp dünya çapında başarılı şirketler yaratmayı hedefliyor. Türkiye’de teknoloji odaklı her seviyeden girişime farklı bir destek mekanizması geliştiriyor. Fikir veya erken aşama girişimleri Draper Üniversitesi, UC Berkeley gibi global partnerlerle birlikte oluşturulan hızlandırma programına alıp tohum yatırım ile destekliyor; ürün ya da servisini geliştirmiş ve ticarileşmek isteyen girişimlere ise erken aşama yatırım yaparak globalde başarılı Türk şirketleri yaratmayı hedefliyor. Uluslararası pazarda başarılı olmak isteyen teknoloji girişimlerine, Silikon Vadisi’nde hızlandırma desteğinin yanı sıra Growth Circuit San Francisco kuluçka merkezinde ofis sahibi olarak, Amerika pazarını yerinde deneyimleme fırsatı sunuyor. Bu yıl 18-22 Mart tarihleri arasında ise hem Growth Circuit kuluçka merkezimizi ziyaret etmek hem de Silikon Vadisi’deki teknoloji, inovasyon ve erken aşama girişimciliğe ilişkin çalışmaları gözlemlemek amacıyla Meclisimiz Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi liderliğinde, TİM Başkan Vekilleri, Yönetim Kurulu üyeleri, kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımı ile San Francisco’ya ziyaret gerçekleştirdik. San Francisco heyetimizin ilk gündeki ilk durağımız kurumsal inovasyon hizmeti veren Rocket Space oldu. Binin üzerinde start-up’a ve 18
Apple Kampusü, Intel Müzesi, ABC Accelerator’ı ziyaret ettik. Draper Üniversitesi CEO’su Andy Tang’ın sunumunda ifade ettiği “Başarı 10 yılda gelir. 20-30’lu yaşlarda çalışıp başarı yaratırsınız, bu yaşa kadar girişimcilik olur, bu yaştan sonra çıkış olur. O yüzden bu yaşlarda başarıyı yakalamak için tutkuyla kendinize yatırım yapın ve farklı düşünün” sözleri oldukça önemliydi. Heyetimiz, dünyanın en büyük solar panellere sahip binasını barındıran Apple Park ziyaretinde tüm binada kullanılan camın, doğal ışıkta çalışma süresini artırdığını öğrendi. Intel Müzesi’nde ise teknoloji tarihinin dünü ve bugününü keşfedip, çip üretim süreci hakkında bilgiler alarak bu alanda yaşanan gelişmelere de tanık olduk. Heyetimizin ABC Accelerator Silikon Vadisi ziyaretinde Entrerprize Development Group Kurucu Ortağı Herman Gyr “Silikon Vadisi’nin sırrının “hacker kültürü” olduğuna dikkat çekerken, Silikon Vadisi’nin ABD’deki toplam gelirin yüzde 0,2’sine sahip iken girişim sermayesi ve inovasyonla ABD ekonomisine yarattığı katma değerin yüzde 21 olduğuna yani 110 katlık bir verimlilik söz konusu olduğuna” işaret etti. Silikon Vadisi’ndeki 3. günümüzde dikkat çeken ziyaretlerden biri de Stanford Üniversitesi oldu. Palo Alto’da kurulan Stanford’ın sırrı, günümüzün teknoloji devlerine ev sahipliği yapan Silikon Vadisi’ne, dünyanın en yetenekli mühendis ve girişimcilerini yetiştirmesi. Stanford’daki mühendislik eğitiminin Avrupa’daki örneklerden farkı, matematik ağırlığı yerine girişim, tasarım, yaratıcılığı geliştirmeye yönelik sosyal becerilere ilişkin yetkinlikler kazandırmasından geliyor. Heyetimizin son gününde ise paylaşım ekonomisinin en önemli yapı taşlarından biri olan ortak çalışma alanında (Co-Working Space) Dünyanın en geniş ağına sahip olan WeWork binasını, topluluk lideri Josh
GRIDER rehberliğinde ziyaret ettik. 7/24 açık olan ortak çalışma alanının, girişimcilere sunduğu en önemli faydalar arasında; kira, mobilya, internet gibi uzun soluklu kiralamalar yerine, tüm bu hizmetlerin eksiksiz ve modern olarak verildiği, kısa / orta / uzun vadeli çalışma alanları sağlamasından geçiyor. Sadece fiziksel ihtiyaçlar değil, birbirleriyle tanışıp işlerini büyütme imkanı bulunan her boyuttan girişimler, ortak çalışma alanlarındaki etkinliklere katılarak, ulaşmak istedikleri yerlere, tahmin ettiklerinden çok daha kısa sürede gelebiliyorlar. San Francisco ziyaretimizin hemen ardından, TIM-TEB ve Growth Circuit ortaklığında düzenlenen hızlandırma programı için Türkiye’de gerçekleşecek 8 haftalık programın startını verdik. TİM-TEB Girişim Evi girişimcilerimizin de yer aldığı Growth Circuit 1. Bootcamp’i, 20-22 Nisan tarihleri arasında Ankara’da Berkeley İnovasyon Hızlandırma Grubu’ndan uzman ve mentorların katılımıyla gerçekleştirildi. Bootcamp sürecince girişimcilere sunulan görevler ve geri bildirimler, Mayıs dönemi içinde ulusal/uluslararası mentorler tarafından izlenecek ve girişimcilere destek verilecek. Haziran döneminde programın 3.aşaması Berkley İnovasyon Hızlandırma Grubu tarafından gerçekleştirilecek. Bu boorcamp sonrasında yatırım alarak Amerika’daki Hızlandırma programına katılmaya hak kazanacak girişimciler seçilecek. TİM-TEB Girişim Evlerimizden seçilecek başarılı girişimcilerimizin de Silikon Vadisi’ne giden bu yolculuğa tanıklık etmesinden büyük mutluluk duyacağız. Bu çalışmalar sayesinde ülkemizi küresel inovasyon ve girişim endekslerinde daha ileri noktalara taşıyacağımıza ve özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki ve yakın coğrafyadaki girişimlerin ülkemizde yerleşik hale gelmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz.
• MAYIS 2018
unicorn’a sahip olan Rocket Space, aralarında UBE,’in yer aldığı girişimler ile Spotify, British Airways, IBM gibi kurumlara verdiği hizmetlerle iş fikirlerinin ekosistemde büyümesine katkı sağlıyor. Dünya genelinde mobil uygulamalardan en çok gelir elde eden firmaların sıralandığı listede yer alan ilk ve tek Türk şirket Peak Games’de Rocket Space’deki en başarılı şirketlerden biri arasında. Heyetimizin ikinci durağı olan Growth Circuit kuluçka merkezi ziyaretimizin ardından, PonyExpress, Agex ve Vibez’in aralarında yer aldığı Türk girişimcilerimizin ABD’deki başarı hikayelerini dinledik. Heyetimizin üçüncü durağı ise Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Endüstri 4.0 Araştırma Merkezi ofisi oldu. Merkez, geleceği şekillendirmeye ilişkin simülasyonlar yapıyor, enerji tüketiminin azaltımı, hastalıklara karşı çözümler, tarımda verimlilik, blok chain altyapısı, robotik, drone, kişiselleştirilmiş sağlık uygulamaları gibi alanlarda şirket ya da ülkelere olası etkilerine yönelik çözüm önerileri geliştirip somut projeler sunuyor. WEF’in kurduğu yeni platformda yapay zeka ve robotik, blokchain, siber güvenlik, dronelar, nesnelerin interneti, nörobilim, hassas tıp, sensörler, artırılmış gerçeklik üzerine zihin açıcı raporlar yer alıyor. Heyet ziyaretimizin 2’nci gününde Silikon Vadisi’nde Draper Üniversitesi,
31
RAPOR
• MAYIS 2018
“Akıllı baston”a
32
Edison’dan inovasyon ödülü Vestel mühendisleri ve Young Guru Academy’nin (YGA) birlikte engelli bireyler için geliştirdiği, teknolojiyle donatılmış olan akıllı baston WeWALK Türkiye’yi gururlandırmaya devam ediyor. Geçen yıl Birleşmiş Milletler’de örnek proje olarak gösterilen ve sergilendiği her fuarda büyük ilgi gören WeWALK, Thomas Edison’a adanan Edison Ödülleri’nde Sağlık & İyi Yaşam kategorisinde ‘altın’ ödüle layık görüldü. New York’ta düzenlenen törende ödülü Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi M. Emre Zorlu, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Şule Zorlu, Vestel Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunç Berkman, YGA Proje Lideri Kürşat Ceylan birlikte aldı. 1987'den beri verilen Edison Ödülleri, inovasyondaki inandırıcılığı ve mükemmeliyeti sembolize ediyor. WeWALK, Vestel’in Ar-Ge ve üretim desteği ile hayata geçiyor. Engel algılama, telefonla entegrasyon ve açık platform olmak üzere üç özellik sunan WeWALK, görme engelli kullanıcısının göğüs ve baş hizasında önüne çıkabilecek engelleri algılayarak kullanıcıyı uyarıyor.
MAKALE
ALİ SAYDAM Bersay İletişim Grubu Yönetim Kurulu Onursal Başkanı
Okyanusu geçip nehirde boğulmamak gerek…
“
• MAYIS 2018
T
34
TÜİK’İn ‘Yaşam Memnunİyetİ Araştırması’nın sonuçlarına göre, Türkİye’de mutlu olduğunu beyan edenlerİn oranı yüzde 58, bu oran 2016 yılında yüzde 61,3 İmİş.
ürkiye’nin ihracatçıları yine bir efsane yazdılar, rekor üzerine rekor kırdılar. Türkiye ekonomisi büyüme rekorları kırdı. Dünya tartıştı. İnanamadı... Ülke, dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olma özelliğini korumayı sürdürdü. İhracatçı arkadaşlarla konuştuğumuzda diyorlar ki, “İhracat başarısında ana belirleyen, ürün kalitesi, fiyat ve teslimat tarihlerine uymak gibi son derece somut çıktılardır.” Doğru... Yani Anglosakson terminolojide ‘hard issues’ (sert konular) denen alana ait konular öne çıkıyor... Peki, ‘soft issues’ (yumuşak konular) ne olacak?.. Yani Türkiye’nin algısı?.. Türkiye’nin önündeki en kritik
nokta, “Okyanusu geçme başarısını, ufacık nehirde boğulma” durumuna düşmemek... Geçenlerde yazdık... Türkiye’nin anlatacağı hikâye, yani ‘yumuşak konular’ alanı çok önemli... Algıda çarpan etkisi yapan, özetle “nehirde boğulmayı” engelleyen konular... Oysa peş peşe yayınlanan araştırmalar, tam da bu noktada Türkiye’nin hikâyesini hasarlayıp duruyor. Mesela, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, iş-yaşam dengesinde Türkiye’de sorun var... Better Life Index (Daha İyi Yaşam Endeksi)’nde yer alan 35 OECD üyesi ülke ile Rusya, Brezilya ve Güney Afrika’nın dahil edildiği 38 ülke arasında en iyi performans Hollanda’ya ait. Türkiye’nin son sıraya yerleştiği listede, Rusya 9’uncu, ABD ise 30’uncu sırada yer almış. Türkiye’de çalışanların yüzde 34’ü 50 saatten fazla çalışıyor. OECD’nin bu alandaki en yüksek ortalaması yüzde 13. Türkiye’de çalışanlar OECD ortalamasına göre hayattan daha az memnun. 0’dan 10’a kadar olan bir ölçekte Türk halkı ortalama 5,5 puanda kalırken, OECD’nin 6,5’luk bir ortalamaya sahip olduğu tespit edilmiş. Şimdi buna bir de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçenlerde yayınlanan araştırmasını ve buna benzer daha nice ‘yumuşak güç’ (soft power) konularında yayınlanan çalışmaların sonuçlarını... O zaman Türkiye’nin
hikâyesini daha iyi anlatabilmesinin ne kadar elzem olduğunu daha rahat görebilirsiniz... TÜİK’in ‘Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın sonuçlarına göre, Türkiye’de mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 58, bu oran 2016 yılında yüzde 61,3 imiş. 2016 yılında en yüksek mutluluk oranı yüzde 65,1 ile 1824 yaş grubunda iken 2017’de bu oranın yüzde 66,1 ile 65 ve üzeri yaş grubunda olduğu görülmüş. Yani gençlerin mutluluk algılarında azalma var... En düşük mutluluk oranı ise yüzde 53,1 ile 45-54 yaş grubunda tespit edilmiş... Kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı yüzde 70,6. Allahtan çekirdek aile bizde hâlâ korunuyor... Bir okul bitirmeyenlerde mutluluk oranı yüzde 62,5 iken, bunu sırasıyla yüzde 57,7 ile ilkokul, yüzde 57,4 ile lise ve dengi okul, yüzde 56,9 ile yükseköğretim, yüzde 56,1 ile ilköğretim veya ortaokul mezunları takip etmişler. Sanki, eğitim ve beklentiler doğru orantıyla birbirlerinden etkileniyorlar. Beklentiler eğitimle artıp karşılanmadıkça da mutsuzluk artıyor... Bunlara benzer yumuşak alanlarla ilgili çok veri var... İhracatçılara düşen görev, sert güçleri doğru kullanırken, yumuşak güç alanlarının da bir yandan iyileştirilmesi için çaba harcayıp, yanı sıra Türkiye’nin güçlü olduğu yumuşak güç alanlarını vurgulayan ilişki ve iletişim biçimleri geliştirmek...
Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi Vidala Sokak No:1 Tuzla - İstanbul Tel: +90 850 210 50 00 Fax: +90 850 219 95 31
www.cekok.com.tr
50 YILLIK ÜRETİM VE PAKETLEME TECRÜBESİ... ÜRETİM PAKETLEME İHRACAT Seçilmiş lezzet...
GECIST18
• MAYIS 2018
Girişimcilik dünyası 36
İstanbul’da buluştu Global Girişimcilik Kongresi (GEC18IST), 16-19 Nisan tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. 170’i aşkın ülkeden 3 binden fazla katılımcının yer aldığı kongrede, 300’den fazla uluslararası uzman konuşmacı, 150’den fazla oturumda izleyicilerle buluştu.
Ülkemizde girişimcilik hususunda çok ciddi birikim var ‘Dünyanın en kapsamlı girişimcilik ekosistem paydaş toplantısı’ olarak kabul edilen kongreye katkı verenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin dünyada girişimcilik ruhu en güçlü toplumlardan biri olduğunu ve bu girişimcilik mayasının doğru yöntemler ve yönlendirmelerle çok daha büyük başarılara dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin, sadece 2006-2017 yılları arasında yaklaşık 180 milyar dolarlık uluslararası yatırım çekmiş bir ülke olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başarının 2008 küresel finans krizine, Irak ve Suriye’de yaşanan hadiselere, 2013’ten bu yana maruz kalınan saldırılara ve 15 Temmuz darbe girişimine rağmen elde edildiğinin unutulmaması gerektiğini vurguladı. Son yıllardaki
yatırımlardan biri olan ve hâlen inşası süren İstanbul 3. Havalimanı’nın devletin parasıyla değil, teşvik edilen beş girişimcinin bir araya gelmesiyle yapıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz zaten göreve geldiğimizde 15 yıl önce, dedik ki, ‘Biz devlet olarak tüccarlık yapmayacağız, biz devlet olarak artık ticaretin içerisinde olmayacağız, biz bu alandan çekiliyoruz, bu alanı tamamıyla girişimcilerimize bırakacağız, onlar vasıtasıyla büyümeyi sürdüreceğiz.’ Bunu başardık ve bu oldu. İnanmayanlar vardı, ama başarıldı” şeklinde konuştu.
Genç, dinamik bir nüfusa ihtiyacımız var Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılında Türkiye’nin yüzde 7,4 büyüme oranıyla G-20’de birinci, OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldığını, kamu ve özel sektör yatırımlarının tutarının ilk
• MAYIS 2018
D
ünyanın en kapsamlı girişimcilik ekosistem liderleri paydaş toplantısı olarak kabul edilen; Endeavor, Habitat, TİM ve TOBB iş birliğinde düzenlenen Global Girişimcilik Kongresi (Global Entrepreneurship Congress – GEC), Hilton Bomonti İstanbul’da gerçekleştirildi. Kongre’nin resmi açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla 16 Nisan 2018 tarihinde yapıldı. Tüm dünyada girişimcilik gündemini İstanbul’da belirleyen Kongre’nin İstanbul’da düzenlenmesi ile Türkiye’den ‘global doğan’ (born global) şirketler çıkmasına katkıda bulunulması ve İstanbul’un bölgesel bir girişimcilik merkezi olarak dünyadaki yerini güçlendirerek, ülkemizi bir yatırım merkezi olarak konumlandırılması amaçlanıyor. Kongre’nin stratejik partnerliğini Koç Holding ve Sabancı Holding üstlenirken, resmi havayolu sponsoru da Pegasus Hava Yolları oldu.
37
• MAYIS 2018
GECIST18
38
defa 1 trilyon lirayı aşarak 2002’ye göre yaklaşık 4 kat arttığını millî gelirin 236 milyar dolardan 860 milyar dolara çıktığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamına şunları ekledi: “Burada güven var, burada istikrar var, eğer bu istikrar, bu güven olmamış olsa küresel sermayenin de Türkiye’ye girmesi mümkün değil, kendi girişimcilerimizin de bu alanlarda adım atması mümkün değildi.” İhracatın 36 milyar dolardan 160 milyar dolara, istihdamın 19,6 milyon kişiden 28,3 milyon kişiye, yıllık turist sayısının 13 milyondan 32 milyona, turizm gelirlerinin 12,4 milyar dolardan 26,3 milyar dolara, döviz rezervinin 17,5 milyar dolardan 110 milyar dolar seviyesine çıktığını da sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide insan faktörüne değinerek, “Genç, dinamik bir nüfusa ihtiyacımız var. Eğer genç, dinamik
“
Kongre’nİn stratejİk partnerlİğİnİ Koç Holdİng ve Sabancı Holdİng üstlenİrken, resmİ havayolu sponsoru da Pegasus Havayolları oldu. Toplam 65 kurum destekçİler arasında yer aldı. Tüm bu kurumların desteğİ sayesİnde, kongre 8 mİlyon TL’yİ bulan bİr bütçeyle gerçekleştİrİldİ.
bir nüfusa sahip olmazsak yaşlı bir nüfusla bir yere varmak mümkün değil” ifadelerine yer verdi.
Türkiye geniş coğrafyaya hitap eden stratejik bir bölgesel merkez Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye sadece Asya’yla Avrupa’nın geçiş noktası değildir, aynı zamanda Türkiye ticaretten sanayiye, eğitimden sağlığa, turizmden tarıma kadar çok geniş bir alanda milyarlarca nüfusa ve çok geniş
bir coğrafyaya hitap eden stratejik bir bölgesel merkezdir. Hedefimiz bu konumumuzu en iyi şekilde değerlendirerek, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi hâline getirmektir. Bunun için daha çok yatırım yaparak, daha çok üreterek, daha çok ihraç ederek, daha çok istihdam oluşturarak yolumuza devam etme kararındayız. Büyük hedeflerin büyük reformlar gerektirdiğinin elbette farkındayız. Bunun için girişimcilere ve yatırımcılara çok önemli destekler,
İstanbul’da 10’uncu yılını kutlayacak Kongre boyunca Muhtar Kent (Coca Cola YK Başkanı), Guy Peri (P&G Chief Data Officer), Fadi Ghandour (Wamda Capital Chairman), Jeff Hoffman (Colorjar YK Başkanı), Yossi Vardi (4 Years From Now YK Başkanı), Daniel Isenberg (Babson Üniversitesi Girisimcilik Ekosistemi Projesi YK Başkanı), Christopher Schroeder (Yatırımcı ve “Startups Rising” Kitabı Yazarı), Kristen Schrieber ( AB KOBİ Komisyon ve Politikalar Başkanı), Alex Salkever (Futurist ve “The Driver in the Driverless Car” Kitabı Yazarı) ve Zainab Salbi (#MeToo Kadın Hareketi Öncüsü) gibi uluslararası iş ve girişimcilik dünyası liderleri sahne aldı. GEC’de, ana seansların yanı sıra endüstri ve ekosistem trendlerinin tartışıldığı paneller, konu bazlı araştırmalar ve vaka çalışmalarının paylaşıldığı Learning Hub’lar, atölyelerin gerçekleştiği Workshop Hub’lar ve networking fırsatı yaratacak saha ziyaretleri gibi 150’den fazla seans ve birçok farklı aktivite düzenlendi.
teşvikler sağlıyoruz.” Son haftalarda yatırım ortamının iyileştirilmesi ve stratejik yatırımların teşvikine ilişkin iki önemli adım attıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşvik belgesi verilen ve toplam yatırım tutarı 135 milyar lirayı bulan 23 projenin, ihracata 6 milyar 318 milyon dolar katkı sağlayacağına, ithalatı 12 milyar 312 milyon dolar azaltacağına, 34 bin doğrudan, 134 bin de dolaylı istihdamı ortaya çıkaracağına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım ortamının iyileştirilmesi konusundaki düzenlemelerle pek çok alanda yatırımcılara yeni kolaylıklar sağladıklarını ve çalışma tamamlandığında bunları süratle uygulamaya geçireceklerini açıkladı.
İstanbul, dünya başkenti Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kongre’de yaptığı konuşmada, soğuk savaşın ardından milyonlarca ton petrolü olan ülkelerin dahi girişimci yokluğu nedeniyle
“
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, TÜRK MİLLETİNİN DÜNYADA GİRİŞİMCİLİK RUHU EN GÜÇLÜ TOPLUMLARDAN BİRİ OLDUĞUNU VE BU GİRİŞİMCİLİK MAYASININ DOĞRU YÖNTEMLER VE YÖNLENDİRMELERLE ÇOK DAHA BÜYÜK BAŞARILARA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ.
boşluğa düştüğünü belirterek, girişimci düşünen insan kaynağının önemine dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1980’lerdeki çöp dağlarıyla anılan İstanbul’u, dünya başkenti haline getirdiğini ifade eden Zeybekci, “Ben asıl
• MAYIS 2018
DÜNYACA ÜNLÜ GIRIŞIMCILER KONGRE’DE
39
GECIST18
NIHAT ZEYBEKCI Ekonomi Bakanı
da götürdüğünü anlatan Zeybekci, Erdoğan’ın girişimcilere rehberlik ettiğini söyledi.
Türkiye’ye ilgi yoğun
“
Zeybekcİ, “Ekonomİ, her gün yenİden başlayan ve kuralları her gün yenİden değİşen bİr oyundur. Farklı düşünebİlen zekâlarla ancak daha İlerİ gİdebİlİrİZ” dedİ.
• MAYIS 2018
girişimci olarak Cumhurbaşkanımızı görüyorum. O halde İstanbul’un halini görüp de girişimcilik ruhuyla ve anlayışıyla, o gözle bakarak İstanbul
40
adına bir girişimcilikte bulunmuş ve İstanbul bu hale geldi” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gittiği her yere özel sektör mensuplarını
Nihat Zeybekci, Anadolu’da yetişen girişimcilerin dünyanın her tarafında faaliyette bulunmaya başladığını ifade ederek, Türkiye’nin müteşebbislere desteğini sürdürdüğünü kaydetti. Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Girişimcilerin ortaya çıkardığı o fırsatlarla geçen hafta saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın elinden verdiği dünyanın en iddialı yatırım teşvik sistemiyle 23 ayrı projeye 135 milyar liralık yatırım teşvik belgesi bir anda, bir elden verildi. Yıl sonuna kadar Cumhurbaşkanımızın elinden verdiğimiz o belgelerden sonra yarattığı o enerjiyle, o dalgayla, o farkındalıkla da dünyanın her yerinden Ekonomi Bakanlığı’na, Türkiye’ye doğru yeni yatırımcıların akın ettiğini görmeye başladık. İnşallah yıl sonuna kadar da yeni böyle teşvik belgeleri verdiğimiz etkinlikler düzenleyeceğiz.” Girişimcinin “ekonominin yüklemi” niteliğinde olduğunu, yüklem olmadan cümlenin kurulamayacağını vurgulayan Zeybekci, ilk özel sektör
hareketlenmesi olan Turgut Özal döneminde, dünyaya açılan Türk girişimcilerin bugün dünyaya mal ve hizmet ihraç ettiğini ancak cesur insanların başarı hikâyesi yazabileceğini söyledi.
Yapabileceklerimizin sınırına geldik Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye’nin büyüme hikâyesini ancak Ar-Ge ve tasarımla devam ettirebileceğini belirterek, şunları kaydetti: “Ekonomi, her gün yeniden başlayan ve kuralları her gün yeniden değişen bir oyundur. Farklı düşünebilen zekâlarla ancak daha ileri gidebiliriz. Ar-Ge ve tasarım bölümlerinde yaptığımız çalışmalarla bundan sonra yolumuza devam edebiliriz. Çünkü bunlar olmadan yapabileceklerimizin sınırına geldik Türkiye olarak... Bugüne kadar geldiğimiz aslında Türkiye mucizesidir. IMF’nin aralık ayı listesine göre, dünyada satın alma gücü paritesine göre 13. büyük ekonomi, Avrupa’da 5. büyük ekonomi olan Türkiye’nin artık yeni şeyler söylemesi lazım. Yeni alanlara geçmesi lazım. Para, finans bulunuyor ama girişimci bulmak,
yeni fikirler bulmak, yeni anlayışlar geliştirmek bunlar asıl ihtiyaç duyduğumuz. “
Girişimcilik ve İnovasyon Bakanlığı önerisi Global Girişimcilik Kongresi Platform Başkanı Ali Sabancı da İstanbul’u girişimcilik merkezi yapmak için ilk
“
bÜYÜKEKŞİ,“İhracatı Ar-Ge İle İnovasyon İle Tasarım ve bunların yanında Gİrİşİmcİlİk İle beslemezsek, bu yemeğin tuzsuz olacağını bİlİyoruz” DİYE KONUŞTU.
büyük çalışmayı yaptıklarını belirterek, kongreye 170 ülkeden bin 100 delegenin katıldığını bildirdi. Sosyal ve ekonomik refah için girişimcilik ekosisteminin önemine dikkati çeken Sabancı, girişimcilik ekosisteminin ülkeler arasında prestij ölçütü haline geldiğini söyledi. Sabancı, şunları kaydetti: “Girişimciliği mümkünse Ankara’da tek elden koordine edelim. Sayın Cumhurbaşkanım, dünyanın bir sürü ülkesinde girişimcilik ve inovasyon bakanlıkları var. Sayın Cumhurbaşkanım, eğer biz bu işi tek elden koordine edebilirsek konuyu kurumsallaştırmış oluruz, konu artık
ALI SABANCI Global Girişimcilik Kongresi Platform Başkanı
• MAYIS 2018
MEHMET BÜYÜKEKŞI TİM Başkanı
41
GECIST18
MUHTAR KENT Coca Cola YK Başkanı
bu toprakların havasında, suyunda olduğunu söyleyen TİM Başkanı “Görevimiz, ülkemizin dış ticaretini hedeflediğimiz seviyeye getirmek. Ancak, bunun sadece bir al – sat meselesi olmadığına inanıyoruz. İhracatı Ar-Ge ile İnovasyon ile Tasarım ve Markalaşma ile ve bunların yanında Girişimcilik ile beslemezsek, bu yemeğin tuzsuz olacağını biliyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıl dönümü olan, 2023 hedeflerimize ulaşmamız için girişimciliğin öneminin bilincindeyiz” şeklinde konuştu.
Kongre’de ikinci gün kişilere bağlı olmaktan çıkar. Sayın Cumhurbaşkanım, mükerrerlikler azalır, verimlilik çoğalır.”
• MAYIS 2018
Girişimlerin ülkemizde yerleşik hale gelmesi için çabalıyoruz
42
21. yüzyılın ekonomisinin girişim ve yenilik ekonomisi olduğunu ve yeniliğin tılsımının ise girişimciliğin ruhunda saklı olduğunu belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Bugün yeni fikirleri ve projeleri olan parlak girişimciler dünyanın her yerinde ön planda. Bu girişimciler ülkelerinin gelişiminde önemli bir rol oynuyor. Ünlü şairimiz Cenap Şahabettin’in de dediği gibi ‘Dehanın ne memleketi, ne asrı olur; her yer onun, her zaman onundur.’ diye konuştu. Bugün dünyanın birçok ülkesinde Türk girişimcilerin, dâhiyane fikirleri ile öne çıktığını vurgulayan TİM Başkanı Büyükekşi, “Özellikle Balkanlardan Orta Doğuya, Afrika’dan ve Türki Cumhuriyetlere kadar birçok gencimiz, fikirlerini burada hayata geçiriyor. Biz de, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki ve yakın coğrafyadaki girişimlerin ülkemizde yerleşik hale gelmesi için çabalıyoruz. Hedefimiz, dünya genelinde Türkiye’yi girişimcilikte daha ileri noktalara taşımak” dedi. Girişimciliğin
Türkiye’de ilk defa düzenlenen ve 10’uncu senesini kutlayan GEC18IST, Global Entrepreneurship Network (GEN) Başkanı Jonathan Ortmans ve GECİstanbul Organizasyon Komitesi Platform Başkanı Ali Sabancı’nın 17 Nisan 2018, Salı günü açılış konuşmalarına start vermesi ile başladı. GEC Organizasyon Komitesi üye kurumları Endeavor Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli, Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TOBB Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar ve Platform Genel Müdürü Didem Altop’un konuşmaları ile devam eden GEC18IST açılışına rekor düzeyde bir katılım gerçekleşti.
DIDEM ALTOP GEC Org. Komitesi Platform Genel Müdürü 65 kurum yer alıyor Muhtar Kent (Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı), Hanzade Doğan Boyner (Doğan Online ve Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı), Mehmet Göçmen (Sabancı Holding CEO’su) ve Erkan Duysal da (Arçelik İnovasyon Direktörü) açılışta konuşmacı olarak yer aldılar. İstanbul’un bölgesel bir girişimcilik merkezi olarak dünyadaki yerini güçlendirecek GEC İstanbul Organizasyon Komitesi; Ali Sabancı’nın başkanlığında Endeavor, Habitat, TİM ve TOBB’dan oluşuyor. Tüm bu kurumların desteği sayesinde, kongre 8 Milyon TL’yi bulan bir bütçeyle gerçekleştirildi.
Global bir ekosistem inşa etmek
EMRE KURTTEPELI Endeavor Derneği YK Başkanı
Global Entrepreneurship Network (GEN) Başkanı Jonathan Ortmans, “10 yıl önce dünya çok daha değişik bir yerdi. Piyasa çökmüştü ve uluslararası bir ekonomik kriz vardı. Girişimcilik dünyası yeni ayaklanmaya başlıyordu. 2018’e geldiğimizde ise dünya çok daha farklı. Baktığımız her yerde dijital atılımlar ve hızla değişen teknoloji girişimcilik ekosistemlerini bütün dünyada geliştiriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi adına önemli bir organizasyon Kongrenin ikinci gününde konuşan GEC18IST Platform Başkanı Ali Sabancı, “Girişimci yenilikçi ve ilhan kaynağı olan kişidir. Değeri bilinen ve değer bilen bir kişidir. İlk önce biz bu işe girerken sadece yerel partnerlarımız vardı ve bu noktada global girişim ağı devreye girdi. Endeavor, Habitat, TİM ve TOBB’la yola çıktık. GEC18IST’in 2 seneyi aşan hazırlık süreci Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi adına önemli bir iş birliği platformuna dönüştü. Toplam 65 kurum destekçiler arasında yer alıyor, yerel STK’lar ve devletimiz arkamızda. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bu olayın gidişatından son derece memnun oldu. Bu bizim için çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Desteklerimiz artarak devam edecek Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır, Endeavor, TİM ve TOBB ortaklığında, Kaufman Vakfı önceliğinde harekete geçmiş olan Global Girişimcilik Kongresi’ne ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını söyledi. “Türkiye’deki ilgili tüm paydaş ve uzmanlara çağrı yaptık ve bugün 30’dan fazla paydaşın desteği ile çok aktörlü bir kongre tasarlamanın haklı mutluluğunu yaşıyoruz” diyen Sezai Hazır, şöyle devam etti: “Eminim GEC18İST global girişimcilik ekosisteminin bir adım daha iyileştirilmesine hizmet edecek; farklı ülkelerdeki deneyimleri paylaşma ortamı yaratacak; yeni iş birliklerine zemin hazırlayacak ve aynı zamanda da keyifli bir zirve olacak.”
Girişimcilerin artacağı ortamı yaratacağız ve işlerini kolaylaştıracağız Endeavor Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli, 4 senedir Endeavor Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğünü ve Endeavor olarak Wences Casares (Patagonia) ve Nevzat Aydın (Yemeksepeti) gibi etkin girişimcileri desteklediklerini ifade
HANZADE DOĞAN BOYNER Hepsiburada YK Başkanı
MEHMET GÖÇMEN Sabancı Holding CEO’su Bu kongre çok değerli bir tecrübe paylaşım platformu TOBB Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, “Teknolojideki baş döndürücü gelişmeler ekonomik ve sosyal hayatta kapsamlı değişiklikleri beraberinde getiriyor. Girişimcilik tüm ülkelerde ekonomi politikası gündeminin en öncelikli maddesi olarak öne çıkıyor. Özellikle orta ve düşük gelirli ülkeler, yüksek gelirli ülkeleri kişi başı gelir seviyesinde yakalamak için girişimciliği sihirli bir anahtar olarak görüyorlar “ dedi ve şöyle devam etti: “Girişimcilik ekosisteminin en önemli aktörü kamudur. Kamunun, sivil toplumun, özel sektörün ve üniversitelerin eşgüdüm içerisinde çalışması girişimcilik ekosistemini güçlendirecek doğru proje ve politikaları hayata geçirmesi için hayati önemdedir. Her şeyin çok hızlı değiştiği bu çağda uygulanabilecek proje ve politikalar da sürekli bir değişim içerisindedir. Küresel Girişimcilik Kongresi, dünyanın en önemli girişimcilik politika yapıcılarını ve kanaat önderlerini bir araya getirmektedir. İki gün boyunca 167 ülkeden kongreye katılan uzmanlar başarılarını ve başarısızlıklarını birbirleriyle paylaşıyorlar. Kongre’nin 10’uncusunun Türkiye’de
• MAYIS 2018
SEZAI HAZIR Habitat Derneği Başkanı
etti. Kurttepeli, “Bu girişimcilerin en büyük farkı etrafındakilerden daha büyük düşünmeleriydi. Bu şekilde ülkelerinde rol modeli oldular ve başka girişimcilerin de büyük düşünmesini sağladılar. Amacımız bu girişimcilerin artacağı ortamları yaratmak, onların işlerini kolaylaştıracak ekosistemleri inşa edip geliştirmek. GEC18IST’den çıkarımlarımızı tüm yerel ekosistem paydaşlarımızla el ele uygulamayı dört gözle bekliyorum” diye konuştu.
43
GECIST18
dedi. Bugün Coca Cola’da ortaklık gücünün çok önemli olduğunu aktaran Kent, “Paydaşlar aslında en çok önemli konu. Sadece hissedarlar için değer yaratılmaz. Çalışanlar, müşteriler ve ülkeler için değer yaratmanız lazım. Ortaklığın gücü çok önemli. Başarılı bir girişimci olmak için tüketicileri ve dünyadaki trendleri takip etmeniz gerekiyor” diye konuştu.
Gençleri kaybetme riski
ENDER YORGANCILAR TOBB Başkan Yardımcısı yapılmasının çok önemli bir anlamı var. Türkiye’nin hızla gelişen girişimcilik ekosisteminden farklı ülkelerden Kongre’ye katılanların öğrenebilecekleri pek çok şey var. Benzer şekilde bizlerin de dünyanın geri kalanından öğrenebileceklerimiz var. Bu kongre çok değerli bir tecrübe paylaşım platformudur. Girişimciliğin gerek yerel gerekse de ulusal ölçekte bu kadar çok konuşulan bir zenginleşme aracı olarak öne çıkmasında çok önemli bir rol üstlenen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak bu önemli etkinliğin ev sahipleri arasında olmaktan dolayı çok mutluyuz.”
Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen kongre kapsamında “Gençlik ve İşin Geleceği” başlıklı bir sunum yaptı. Gençliğin, artık 2 yıldan fazla aynı şirkette çalışanlara “dinozor” dediğini dile getiren Göçmen, “İnsan kaynakları modellerimizi gözden geçirerek yeni girişimlerle paydaş olmamız gerekiyor. Ülkemizde işsizlik yaşı 30’un altına iniyor. Bu ülkenin güçlü yönlerini dikkate almalıyız, gençliğimize istediği türden iş olanakları hazırlayabilmeliyiz. Bu gençlerin dışarıya gitmesine izin vermemeliyiz. Onları burada istihdam edebilmeliyiz” dedi.
Güvenlik önem kazanıyor Kongre’nin stratejik ortaklarından Koç Holding adına bir konuşma yapan Arçelik İnovasyon Direktörü Erkan Duysal, yapay zekânın insan hayatının birçok alanına müdahale
• MAYIS 2018
Girişimcilik risk almaktan ibaret
44
Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent, girişimciliği, yenilik yapmak için gerekli olan akıllı riskleri almaktan ibaret olduğunu ve gelecek on yıl ve sonrası için asıl sorunun “İnovasyon ve büyüme kültürünü güçlendirmek için neler yapabiliriz” olduğunu ifade etti. Kent, “Her şey kültürle oluyor. Ülkeler, kurumlar ve kişiler için önemli olan şey daha büyük ölçeklere ihtiyaç duyulması. Bu olmadan yola devam edemeyiz. Büyük ölçekleri yakalamak için yeni fırsatları arayıp inovasyon yapmamız lazım”
JONATHAN ORTMANS GEN Başkanı
ERKAN DUYSAL Arçelik İnovasyon Direktörü edeceğini belirterek, “Bilgisayar mühendisleri ve kod yazanların işlerini yapay zekâya kaptıracağı bir gelecekten söz ediyoruz. Yazılımları ve verileri korumak için siber güvenlik hiç olmadığı kadar önem kazanacak. Bağlantılarımızın ve bulut çözümlerimizin dayanıklı olduğundan emin olmalıyız” dedi. Duysal, teknoparklar ve incubation merkezlerine yatırımlara odaklandıklarını söyledi.
Dijitalleşmenin sosyal etkisi tasarlanmalı Doğan Online Kurucusu ve Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, dijital dönüşümün sosyal etkilerine değindi. İnternet çağının ve teknolojik gelişmelerin tetiklediği dijital dönüşümün iş yapış şekillerini ve yaşamsal alışkanlıkları derinden etkilendiğinden bahseden Boyner, “Son 20 yıl içerisinde sahip olduğumuz her şeyi bir düşünün: daha fazla ağa bağlıyız; milyarlarca insan, dijital devrim sayesinde biyoteknoloji alanındaki gelişmelerden yapay zekâya kadar değerli bilgilere erişebiliyor. Diğer yandan, dijitalleşme ve yaşam bilimleri birbiriyle ilişkili, ama bağımsız dönüşümler, eşi benzeri görülmemiş sosyal ve kişisel
ikilemleri ortaya çıkartıyor” dedi. Hanzade Doğan Boyner, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu nedenle dijitalleşmenin sosyal etkisini düşünüldüğünde, insani ve sosyal yapılarımı gelecekteki dönüşüme nasıl uyum sağlayabileceğini, uyum sağlaması gerektiğini düşünmemiz ve tasarlamamız gerekiyor. Buna karşı çıkmamız ve robotların işlerimizi elimizden alacağına dair korku senaryoları yazmamıza ya da gelişmekte olan teknolojilerin her şeye çözüm sağlayacağına dair doldurulamaz hayaller kurmamıza gerek yok.”
ruhu ile çalışan Endeavor, Habitat, TİM ve TOBB ile birlikte İstanbul Organizasyon Komitesi olarak 60 özel sektör ve 50 STK partnerimizin birlikte hareket ediyor olması emsalsiz
“
bir iş birliği örneği oldu. Bundan sonra da kol kola devam ederek Türk girişimcilik ekosistemini geliştirmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE’NİN VE DÜNYANIN ÖNEMLİ İŞ İNSANLARININ BİR ARAYA GELDİĞİ ETKİNLİKTE TÜRKİYE’NİN VE BÖLGE ÜLKELERİN GİRİŞİMCİLİK ALANINDA BÜYÜK POTANSİYEL TAŞIDIĞI VURGULANDI.
GEC Organizasyon Komitesi Platform Genel Müdürü Didem Altop, “Dünyanın dört bir yanından katılan girişimcilik ekosistem paydaşlarını Türk ekosistemi olarak ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Başta Cumhurbaşkanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığına teşekkürlerimizi sunuyoruz.Ali Sabancı’nın önderliğinde takım
• MAYIS 2018
Türk girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye devam edeceğiz
45
BULUŞMA
• MAYIS 2018
İhracatçıya büyük finansman kolaylığı
46
TİM, 71 bin ihracatçı firmanın finansal ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yaptığı çalışmalar kapsamında İş Bankası, Albaraka Türk, Akbank, Şekerbank, VakıfBank, Denizbank ve Halk Bankası ile iş birliği protokolü imzalandı.
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), 71 bin ihracatçı firmanın finansal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 7 bankayla protokol imzaladı. Protokolle bankalar firmalara ayrıcalıklı hizmetler sunacak, çeşitli kredi tiplerinde, banka sermayeli veya Eximbank kaynaklı uygun koşullar sağlanacak. Gayrınakdi krediler anlamında teminat mektubu ve akreditif işlemlerine kolaylıklar
getirilecek. Mevduat ürünleri, Hazine işlemleri, ticari kart hizmetleri, finansal kiralamalar, sigorta işlemleri gibi alanlarda ihracatçılara önemli ayrıcalık sağlanacak. Ayrıca bankalar, TİM ile iş birliği çerçevesinde ihracat ve ihracatın finansmanı konularına yönelik araştırma ve çalışmalarda yer alacak.Protokole imzayı TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan,
İhracatçı firmalara destek vereceğiz Törende konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TİM olarak ihracatçılara fayda sağlayacak her konuda birçok faaliyet yürüttüklerini belirterek, ihracatçıların neye ihtiyacı varsa, TİM olarak yanında olduklarını söyledi. Güçlerini ve kaynaklarını firmaların önünü açmak için seferber ettiklerini dile getiren Büyükekşi, “Bugün ister 5 dolar ister 5 milyar dolar ihracat yapan
71 bin firmamızın tamamı bizler için son derece değerli. Her bir firmamızı dikkatle dinliyor, sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi, TİM olarak, her çeyrek düzenlediğimiz ihracatçı eğilim araştırmamız var. Bu araştırmalarımızda, her dönem, o günkü gündeme ilişkin sorunlar ön plana çıkıyor. Ancak, güncel sorunların yanında, kronik olarak her çeyrekte dile getirilen bir finansman sorunumuz var. Finansmana erişim ve finansman maliyetleri ihracatçılarımızın en büyük ve en önemli derdi. Bugün burada toplanmamızın amacı da bu alanda firmalarımıza destek vermek. Yani taşın altına elimizi koymaktır” diye konuştu. Büyükekşi, küresel piyasaların ve Türkiye’nin faizlerin yükseldiği bir zaman diliminden geçtiğine dikkati
“
TİM VE 7 BANKA ARASINDA İMZALANAN PROTOKOL TÖRENİNDE KONUŞAN BÜYÜKEKŞİ, FİNANSMANA ULAŞIM VE MALİYETİN FİRMALAR İÇİN BÜYÜK SIKINTI OLDUĞUNU BELİRTEREK, “BANKALAR İHRACATÇILARA POZİTİF AYRIMCILIK YAPSIN. TÜRKİYE’NİN SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMESİ İÇİN İHRACAT OLMAZSA OLMAZ” DEDİ.
• MAYIS 2018
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Umut Ülbegi, Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Ersin Özoğuz ve Akbank Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz attı.
47
BULUŞMA
yönelik araştırma ve çalışmalar da yapılacağını bildiren Büyükekşi, bu adımların, kısa sürede meyvelerini vereceğini ifade etti.
• MAYIS 2018
İhracatçılar, Türkiye ekonomisinin geleceğini şekillendirecek
48
MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı
OSMAN ARSLAN Halkbank Genel Müdürü
çekerek, bu durumun hem yatırımı hem de ihracatı olumsuz etkilediğini aktardı. İmzalanan protokolle amaçlarının hem ihracat yapan firmaların hem de bankaların nasıl iş birliği yapabileceğini gösterebilmek olduğunu ifade eden Büyükekşi, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Pazartesi günü Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi Teşvik Belgeleri takdim törenindeydik. Programda Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği gibi, faizlerin yükseldiği bir ortamda firmalarımızın yatırım imkânları azalıyor. Yatırımların azalması da direkt olarak ihracatımıza da olumsuz yansıyor. Bu programda 19 firma 23 proje için teşvik belgelerini aldılar. Toplam planlanan yatırım 135 milyar TL. Ancak biz biliyoruz ki, bankalarımızla iş birliği yaparsak, ihracatçılar olarak el ele verirsek, bu rakamı çok daha yukarılara taşıyabiliriz. O yüzden de borçlanma maliyetlerini azaltıp, ihracatçılarımıza iş yapma kolaylığı tanıyarak, bu konuda önemli adımlar atabiliriz.”
sayede bankalar tarafından TİM çatısı altındaki ihracatçılara ayrıcalıklı finansman ürünleri sunulmasının önünü açtıklarını söyledi. Bugün yapılan imza töreninde Akbank, Vakıfbank ve Halk Bank ile protokolleri yenilediklerini kaydeden Büyükekşi, İş Bankası, Albaraka Türk, Şekerbank ve Denizbank ile ilk defa protokol imzalandığını bildirdi. Büyükekşi, “Türk bankacılık sektörüne yön veren en büyük ve en etkin bankalarımızın neredeyse tamamı kapılarını ihracatçılarımıza sonuna kadar açmış oldu. İş birliği çerçevesinde ihracat ve ihracatın finansmanı konularına
Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan da ihracatçıların, Türkiye ekonomisinin geleceğini şekillendirecek en önemli unsurlar arasında yer aldığını vurgulayarak, daha önce benzer bir protokol kapsamında 3 bin 300 firmaya 1 milyar doların üzerinde finansman sağladıklarını bildirdi. Bugün imzalanan protokolle bu rakamın üzerine çıkarak, ihracatçıları daha fazla destekleyeceklerini belirten Arslan, protokolün piyasadaki faiz hadlerinin aşağı çekilmesine bir katkı sağlayacağını ümit ettiklerini dile getirdi.
Sermaye piyasaları da bankacılık sektörüne yoldaşlık etmeli Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise “Bizim reformları tamamlayıp marka yaratarak, artık iç ve dış talebi dengeleme, daha doğrusu bize olan dış talebi artırma meselemiz var. Bunun yanında 2023 hedefleri
Bankalar, kapılarını ihracatçılarımıza sonuna kadar açtı Mehmet Büyükekşi, geçmişte 5 banka ile iş birliği protokollerine imza attıklarını anımsatarak, bu
MELİKŞAH UTKU Albaraka Türk Genel Müdürü
HAKAN ATEŞ Denizbank Genel Müdürü
çok KOBİ’ye ulaşmayı, böylelikle Türkiye’nin kapsayıcı büyümesini desteklemeyi hedeflediklerini de ifade etti.
İhracatçının yanındayız
çerçevesinde, bütün döviz kazandırıcı işlemleri, mal ihracatı kadar turizm başta diğer döviz kazandırıcı işlemleri de saymak gerekir. Banka olarak hep ihracatçılarımıza pozitif ayrımcılığı öngördük. İş birlikleri çok önemli ama sürdürülebilir olması için sermaye piyasalarının da bankacılık sektörüne yoldaşlık etmesi lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Finansman maliyetleri büyük ölçüde aşağı çekilmeli Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, temel sorunların çözümünün ihracat olduğunu belirterek, tüm dünyada gelişmekte olan girişimcilik ruhunun Türkiye’de var olduğunu söyledi. İhracatı daha karlı ve katma değerli yapmaya yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini dile getiren Utku, “Bir taraftan marka değerinin ön plana çıkması lazım, bir taraftan da finansman maliyetlerinin büyük ölçüde aşağı çekilmesi gerek. Bankalar olarak elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.
BÜLENT OĞUZ Akbank Genel Müdür Yardımcısı Anadolu’da da ihracatçı KOBİ’leri desteklediklerini söyledi. İmzalanan protokol kapsamında ihracatla büyümek isteyen KOBİ’lere mevzuatla ilgili konulardan, belge hazırlama sürecine kadar birçok başlığı kapsayan ücretsiz dış ticaret danışmanlığı hizmeti verdiklerini belirten Ülbegi, “Danışmanlık hizmetinin yanı sıra ihracatçı müşterilerimize, hızlı ve kaliteli dış ticaret operasyon altyapısı, kısa ve orta vadeli ihracat finansmanı kredileri, Eximbank kredileri, ihracat akreditif iskontosu gibi hizmetlerle de katkıda bulunuyoruz” dedi. Ülbegi, protokolle Anadolu’da daha
• MAYIS 2018
ERSİN ÖZOĞUZ VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı
VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı Ersin Özoğuz da Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda milli ekonomiye katma değer sağlayacak çalışmalara imza attıklarını belirterek, üretimi, istihdamı destekleyen, ihracatı güçlendiren projelerin yanında olmaya devam edeceklerini söyledi. Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek ise İş Bankası olarak tüm ihracatçılara uzun yıllara dayanan tecrübe ve birikimleriyle gereken finansal desteği vermeye hazır olduklarını belirterek, protokolle ürün ve hizmetlerini uygun koşullarda ihracatçılara sunacaklarını ifade etti. Akbank Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, katma değerli ihracat yapma konusunda Türkiye’nin marka ve Ar-Ge finansmanı noktasında farklı yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirterek, “Yüksek katma değerli ürünlerin ihracatı noktasında kat etmemiz gereken yollar var. Bugün buraya pastadan pay almak için değil, pastayı büyütmeye geldik” dedi.
Anadolu’da daha çok KOBİ’ye ulaşmayı hedefliyoruz Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Umut Ülbegi, Şekerbank olarak yalnızca büyük şehirlerde değil
ŞAHİSMAİL ŞİMŞEK İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı
UMUT ÜLBEGİ Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı
49
MAKALE
DOĞACAN ORMANCI Ülke Masaları
Neden Şili?
“
Latİn Amerİka’nın önde gelen ekonomİlerİnden olan Şİlİ, son yıllardakİ ekonomİk büyüme ve kalkınma başarısı İle tüm dünyaya örnek teşkİl edİyor.
• MAYIS 2018
M
50
eclisimizin faaliyetlerini yakından takip edenlerin bildiği üzere, geçtiğimiz Mart ayı içerisinde, Ekonomi Bakanlığımızın koordinasyonu ve Meclisimiz organizasyonunda Brezilya ve Şili’ye bir ticaret heyeti düzenledik. Muhtelif sektörlerde faaliyet gösteren 21 firmadan 27 temsilcimizin katıldığı heyetimiz, gerçekleştirilen üst düzey temaslar ve iş görüşmelerinin ardından oldukça başarılı şekilde sona erdi. Heyetimizin Şili ayağının düzenlendiği başkent Santiago’daki Türkiye-Şili İş Forumu ve ikili iş görüşmelerine Şilili insanları yoğun ilgi gösterdi. İş insanlarımız, Şilili muadilleriyle 250’ye yakın iş görüşmesi gerçekleştirdi. Meclisimiz, bilhassa son yıllarda, ihracatçılarımıza hedef pazarlar için yol göstermek, her ülke ile yeni ticari iş bağlantıları geliştirmek ve partner
kurumlar ile ilişkileri artırmak adına Latin Amerika’yı adeta yakın markaja aldı. Son bir yıl içerisinde, bölgedeki 6 ülkeye ticaret heyeti düzenleyerek TİM’i ve faaliyetlerini yakından tanıttık. Kosta Rika’ya 67 yıl sonra bir ilk olarak Türk iş insanlarını götürdük. Brezilya ve Şili’de partner kuruluşlar ile Mutabakat Anlaşmaları (MOU) imzaladık. 82 firmamız, bu heyetler kapsamında Latin Amerika’ya çıkarma yaparak, yaklaşık binin üzerinde iş görüşmesine imza attı. Bölgedeki bir sonraki durağımız Arjantin. Peru-Ekvador Ticaret Heyeti’nin organizasyon aşamasında ise sona yaklaşıyoruz. Ülkemizin dış ticarette Latin Amerika’ya olan ilgisi, öncelikle bölge ülkeleri ile olan siyasi ve ekonomik ilişkilerimizin oldukça olumlu havada seyretmesinden kaynaklanıyor. 2006’dan bu yana uygulamaya koyulan Latin ve Karayip Ülkeleri için Eylem Planı kapsamında, üst düzey devlet yetkililerimiz, bölgedeki ülkeler ile üst düzey ziyaretler, toplantılar ve zirveler gerçekleştiriyor. Son yıllarda, yeni köprüler kurmak için bu ülkelerle ikili anlaşmalar yapılıyor. Bu sürecin bir parçası olarak Meclisimiz de, bu politikayı Latin Amerika ile ticari bir ortaklığa dönüştürmek, bölge ülkeleri ile her alanda ilişkilerimizi geliştirmek için var gücüyle çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıyan ilk Latin Amerika ülkesi olan Şili, çok uzak bir coğrafyada yer almasına
rağmen, ülkemiz ile derin dostluk ve kardeşlik bağlarına sahip. Ülkemiz Latin Amerika’daki ilk Serbest Ticaret Anlaşması’nı 2011 yılında Şili ile yürürlüğe soktu. 2008 yılındaki global krizden olumsuz etkilenen ticari ilişkilerimiz, bu anlaşmanın ardından büyük bir ivme kazandı. Cumhurbaşkanımızın 2016 Şubat ayında Şili’ye gerçekleştirdiği resmi ziyaret sonrasında da, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler daha da pekiştirildi.
Neden Şili? Latin Amerika’nın önde gelen ekonomilerinden olan Şili, son yıllardaki ekonomik büyüme ve kalkınma başarısı ile tüm dünyaya örnek teşkil ediyor. Bugün 260 milyar doları aşan milli geliri ve coğrafi konumuyla bölgesinde ticaret köprüsü görevi gören ülke, Latin Amerika’da kredi notunu 25 yıl boyunca A’da tutmayı başarabilen tek ülke konumunda. Şili’nin, ithal ikameci ve sıkı korumacı ekonomik modelleri son 20 yıllık dönemde terk etmiş olan diğer Latin ülkelere (Brezilya, Arjantin örnekleri) kıyasla avantajı ise, serbest piyasa ekonomisi modelini çok uzun yıllar önce benimsemiş, siyasi ve ekonomik istikrara sahip olan, tüm dünya ülkeleriyle serbest ve rekabete dayalı ticaret anlayışıyla hareket eden bir ülke olması. Dolayısıyla bölgesinin istikrar sembolü ve tam anlamıyla bir dış ticaret ülkesi olan Şili’nin
Türkiye-Şili ikili ticareti Yazımızın devamında, 14.000 km yol katederek Şili’ye ulaşmamızın nedenlerini biraz da rakamlarla açıklamaya çalışalım: Genel itibarıyla dengeli bir yapıda olan dış ticaret hacmimiz, 2017 yılında 520 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Ancak, Türkiye ve Şili’nin ticaret altyapıları dikkate alındığında, Bu rakamların potansiyelinin oldukça altında kaldığını ifade etmek gerekiyor. Öncelikli hedefimizin, 2012 yılında yakaladığımız 650 milyon dolar seviyesinin de çok daha üzerine çıkmak olduğunu söyleyebiliriz. 2017 yılında 70 milyar dolara yakın ihracat yapan Şili’nin, toplam ihracatının yarısını bakır ve diğer metal cevherleri oluşturuyor. Bu sektörlerin ardından, Şili’nin ihracatında su ürünleri, meyve ve kuruyemişler ile kağıt ürünleri önemli yer tutuyor. Şili’nin ithalatı ise 2017 yılında yaklaşık 60 milyar dolar olarak gerçekleşti. Mineral yakıtlar, makine ve aksamları ile otomotiv Sanayi, Şili’nin ithalatında başı çeken sektörler olarak göze çarpıyor. Ülkemiz, 2017’de yılında Şili’ye 255 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.
Ülkemizin Şili’ye ihracatının yaklaşık yüzde 60’ını demir-çelik, otomotiv ve makine sektörleri oluştururken, Şili’den ithalatımızda ise; bakır ve bakır mamulleri, kimyasal ürünler ile meyve ve kuruyemişler ilk 3 sırada yer alıyor. Burada altını çizmek isterim ki; Şili’den ithalatımızın da yüzde 57’sini tek başına bakır sektörü oluşturuyor. (169 milyon dolar) Bir başka deyişle, iki ülke arasındaki ticaret, belirli sektörler üzerine yoğunlaşmış durumda. Bu rakamlara baktığımızda, dünyanın iki ayrı coğrafyasında yer alan Türkiye ve Şili’nin farklı ürün gruplarında uzmanlaşmış olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla, ürün çeşitliliğimizi artırarak, karşılıklı ilişkilerimizi güçlendirerek ve tecrübelerimizi birbirimize aktararak, Türkiye ve Şili arasındaki ticareti arzu edilen seviyelere çıkarmak içten bile değil.
STA ve MERCOSUR: Fırsatlar - Tehditler 2011 yılında yürürlüğe giren TürkiyeŞili Serbest Ticaret Anlaşması, en temel özellikleri itibarıyla şu şekilde analiz edilebilir. Türkiye, Şili menşeli sanayi ürünleri için uygulanan gümrük vergilerini STA’nın yürürlüğe girmesi ile birlikte kaldırırken, Şili tarafı da Türkiye’nin Şili’ye ihracatında değer olarak önemli bir yer tutan sanayi ürünlerinde gümrük vergilerini STA’nın yürürlüğe girdiği tarih itibarı ile kaldırmayı kabul etti. Söz konusu ürünler dışında kalan ve Şili’ye ihracatın yüzde 5’lik bölümüne karşılık gelen ürünler için ise Şili tarafı, gümrük vergilerini ilk etapta 4 yıllık bir indirim takvimi kapsamında kademeli olarak, 2015 yılından itibaren ise tamamen kaldırdı. Tarım ürünlerinde ise Türkiye, belirli sayıda üründe tarife kotaları kapsamında veya dönemsel temelde tarife indirimi gerçekleştirmeyi taahhüt ederken, Şili tarafı daha geniş bir açılım sağlayarak, sınırlı sayıda ürün hariç Türkiye menşeli tarım ürünleri
ithalatında uyguladığı gümrük vergilerini herhangi bir kota sınırı olmaksızın kaldırdı. Tüm bu bilgilerin ışığında, Türk ve Şilili firmaların arasındaki ticari ilişkilerin düzenli ve sorunsuz yürütüldüğünü, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri doğrudan etkileyecek derecede yapısal/sistemsel bir sorun olmadığını ve ihracatımızın kısıtlayacak bariz teknik engeller olmadığını da belirtmeliyiz. Bununla birlikte, iki ülkenin ürün yelpazesinin özellikle tarım ürünlerinde benzerlik göstermesi nedeniyle bu ülkeye yönelik ihraç ürünlerimizin çeşitliliğinin kısıtlı olması, coğrafi uzaklık nedeniyle işadamlarının karşılıklı ziyaretlerinin yeterince sık olmaması, Türkiye’nin pazarda yeterince tanınmaması, navlun fiyatlarının yüksekliği ve bölge ülkeleri ile rekabette ve lojistikte karşılaşılan dezavantajlar, bölgedeki diğer ülkelerde olduğu gibi, Şili pazarında da karşılaşılan başlıca sorunlar olarak göze çarpıyor. Bu bağlamda, Şili’ye yapılacak ihracatta, ülkenin iş etiketine, kültürüne ve profesyonel iş ahlakına uygun davranıldığı sürece karşılıklı ilişkilerin de aynı profesyonellikle yürütülebileceğini ve ülkeye yapılacak büyük miktarda ihracat ya da doğrudan yatırımda tedbirli olmak adına profesyonel yardım alınması gerektiğini belirtmek isterim. Son olarak; iki ülkenin de jeostratetik konumları ve bölgesel ilişkileri nedeniyle kendi pazarları yanında diğer pazarlara da giriş fırsatı sunduğunu, üçüncü ülkelerde ortak projeler yürütülmesi adına çok büyük potansiyel barındırdığını bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Latin Amerika’nın yükselen yıldızı ve küresel ticaretteki cazibe merkezlerinden biri olan Şili, tüm gümrük duvarlarını yıkarak Türk ihracatçısını ve yatırımcısını ülkesine davet ediyor. Bizler de, konu ihracat olduğunda mesafelerin engel tanımayacağını bilen iş insanlarımıza, Şili pazarına açılmaları yönünde çağrıda bulunuyoruz.
• MAYIS 2018
ekonomik başarısı, ülkemiz nezdinde de takdirle karşılanıyor. Bunun yanında, aralarında Türkiye’nin de olduğu çok sayıda ülke ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları ile ticaretini daha da liberalleştiren ülkeye, doğrudan yabancı sermaye girişi de hızla artıyor. Güney Amerika’da en fazla Serbest Ticaret Anlaşması imzalamış ülke olan Şili, üretim ve ihracat bağlamında da oldukça başarılı bir performans ortaya koyuyor. Dünyanın en büyük bakır üreticisi ve ihracatçısı olan Şili, tarım ve diğer maden ürünlerinin ihracatında da en üst sıralarda yer alıyor. Tüm bu özelliklerinin yanında, güçlü bir finansal altyapısı olan ülke için, dünyanın en büyük cazibe merkezlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
51
DOĞU-BATI
İhracatçı rotayı Arjantin’e çevirdi
“
• MAYIS 2018
T
52
ürkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ihracatçı firmalara hedef pazarları daha yakından tanıtmak amacıyla, Coface’ın destekleriyle düzenlemeye başladığı “İhracat Pusulası” etkinlik zinciri 2018 yılında da devam ediyor. Fildişi Sahili, Brezilya ve Malezya’nın ardından yılın dördüncü toplantısında tüm yönleri ile Arjantin pazarı ele alındı. Arjantin’in iş yapma kültürünün ve ülke hakkında dikkat edilmesi gereken konuların konuşulduğu panelin açılış konuşmasında TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan, TİM’in ihracatçılara yönelik verdiği hizmetler arasında yer alan İnovaLİG, İnoSuit ve İhracat Bilgi Platformu konusunda ihracatçıları bilgilendirdi. Firmalara rehberlik gücü olan İnovaLİG’e katılımın geçen sene 971 olduğunu söyleyen Arslan, bu sene başvuru sayısının dört haneli sayılarda olmasını hedeflediklerini belirtti. İnoSuit projesinin bir danışmanlık hizmeti olduğunu ve başvuran firmalardan çok iyi geri dönüşler aldıklarını anlatan Arslan, kısa süre sonra açılacak İhracat Bilgi Platformu sitesi hakkında da katılımcılara bilgi verdi.
başkonsolos rIvera, ARjantİn, Latİn Amerİka İçerİsİnde çalışanlarının eğİtİm sevİyesİ en yüksek olan ülke. Özellİkle İngİlİzce konuşulma oranı bakımından Latİn Amerİka’da bİrİncİ sırada” Dedİ.
söyleyen Rivera, Türkiye’den 112 milyon dolarlık ithalat yaptıklarını ve Türkiye’ye 342 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Başkonsolos konuşmasında “Arjantin, Latin Amerika içerisinde çalışanlarının eğitim seviyesi en yüksek olan ülke. Özellikle İngilizce konuşulma oranı bakımından Latin Amerika’da birinci sırada. Dünya’daki en büyük yiyecek ihracatçılarından biriyiz” dedi.
DR. HALİL BADER ARSLAN TİM Genel Sekreteri Dış ticaret dengesi Arjantin lehine Etkinlikte konuşan Arjantin Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Diego Alvarez Rivera, Arjantin ekonomisi hakkında genel bir bilgilendirme yaptı. Arjantin’in yılda 58 milyar dolar ihracat yaptığını ve 64 milyar dolarlık ithalat yaptığını
Türk ihracatçıları için Arjantin’de dikkat edilmesi gerekenler TİM Ar-Ge Direktörü Nevsal Zülküf Alhas’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, T.C. Ekonomi Bakanlığı Buenos Aires Önceki Ticaret Müşaviri Müge Helvacıoğlu, Arjantin’e yönelik dikkat edilmesi gereken hususlardan bahsetti. Coface Ticari Gruptan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Gençtürk, Arjantin ile ticarette Coface’ın hizmetlerine değinirken, başarı hikâyeleri bölümünde ise Yüksel Seramik’ten Kubilay Gedikli, Arjantin’de yaşadıkları deneyimler, fırsatlar ve karşılaştıkları sorunları aktardı.
Arjantin ile
ilişkiler güçleniyor
“
TİM, Ekonomİ Bakanlığı koordİnasyonuyla Güney Amerİka’nın en büyük ekonomİlerİnden olan Arjantİn’İn başkentİ Buenos AIres’e bİr tİcaret heyetİ düzenledİ.
vurgu yaparak, ülkelerinde Türk iş insanlarını ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Eğitim ve Ar-Ge çalışmalarına hız veriyoruz Türkiye’nin uluslararası pazarın oldukça önemli bir oyuncusu olduğunu belirten Garcia, ülke olarak Türkiye ile ilişkilerin daha da geliştirilmesine büyük önem verdiklerini belirtti. Konuşmasının devamında CIRA faaliyetleri hakkında bilgi
veren Garcia, ithalatçılar olarak, Arjantin’in liberal dış ticaret politikalarını benimsemesi ile birlikte uluslararası pazara daha hızlı entegre olması adına eğitim ve Ar-Ge çalışmalarına hız verdiklerini ve ülkenin en büyük üniversiteleri ile iş birliği içerisinde olduklarını dile getirdi. Önemli iş bağlantıları kurulacak Süleyman Kocasert ise, tüm milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak TİM’in faaliyetlerini anlattı. İki ülke arasındaki dış ticaret verileri hakkında önemli bilgiler veren Kocasert, firmalarımızın ihracatçı oldukları kadar ülkemizin en büyük ithalatçı olduklarına da vurgu yaparak, öncelikli hedefin ikili ticareti artırmak olduğunun ve Cumhurbaşkanımızın daha önce ülkeye olan temaslarında da ifade ettiği üzere Arjantin ile Türkiye arasındaki ikili ticareti gerçek potansiyeline ulaştırmayı arzuladıklarının altını çizdi. Kocasert, “Güney Amerika’nın en büyük ekonomilerinden olan Arjantin’de yapılacak iş görüşmelerinde, Arjantin’in en büyük şirketleri ile Türk şirketler arasında önemli iş bağlantıları kurulacağına inanıyorum” dedi.
• MAYIS 2018
E
konomi Bakanlığı koordinasyonu ve TİM organizasyonunda düzenlenen Arjantin Ticaret Heyeti, ülkenin başkenti Buenos Aires’te gerçekleştirildi. Heyet kapsamında düzenlenen Türkiye-Arjantin İş Forumu ve ikili iş görüşmelerine Arjantinli iş insanları yoğun ilgi gösterdi. Arjantin Ticaret Heyeti’ne, kuru meyve, inşaat, otomotiv yan sanayi, makine ve aksamları, elektrik-elektronik, motorlu taşıtlar, iklimlendirme, plastik, demir-çelik, tütün mamulleri ve elektrikli ev aletleri sektörlerinde faaliyet gösteren 12 firmadan 13 Türk iş insanı katıldı. Heyetimize, Meclisimiz Başkan Vekili Süleyman Kocsert başkanlık etti. Türkiye-Arjantin İş Forumu’nda, Arjantin Ticaret Odası (CAC) ve Arjantin İthalatçılar Birliği (CIRA) partner kuruluşlarımız oldu. Buenos Aires Sheraton Hotel’de gerçekleştirilen forum, Arjantin İthalatçılar Birliği Başkanı Ruben Garcia’nın açılış konuşmasıyla başladı. Garcia, TİM’e teşekkür ederek başladığı konuşmasında, son yıllarda büyük ekonomik atılım gerçekleştiren Türkiye ve Arjantin’in olarak dış ticarette de ilişkilerini artırdıklarına
53
DOĞU-BATI
İhracatçılar, Hindistan’da
temaslarda bulundu
Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve Türkiye İhracatçılar Meclisi organizasyonuyla düzenlenen Hindistan Ticaret Heyeti, ülkenin önemli ticaret merkezlerinden biri olan Bombay’da gerçekleştirildi.
E
• MAYIS 2018
konomi Bakanlığı koordinasyonu ve TİM organizasyonunda düzenlenen Hindistan Ticaret Heyeti, ülkenin önemli ticaret merkezlerinden biri olan Bombay’da gerçekleştirildi. Heyet kapsamında düzenlenen Türkiye-Hindistan İş Forumu ve ikili iş görüşmelerine Hindistanlı iş insanları yoğun ilgi gösterdi. TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert’in başkanlığında gerçekleşen Hindistan Ticaret Heyeti’ne hazır giyim ve tekstil, makine ve aksamları, halı, hububat bakliyat ve yağlı tohumlar, kimyevi ürünler ve gıda sektörlerinde
54
faaliyet gösteren 7 firma temsilcisi katıldı. Hindistan Büyükelçiliğimizin büyük destekleriyle düzenlenen Türkiye-Hindistan İş Forumu, Hindistan Ticaret Odası Federasyonu (FICCI) Onursal Başkanı Sushil Jiwarajka’nın açılış konuşmasıyla başladı.
Jiwarajka: İş birliğimiz artacak Jiwarajka, Hindistan Büyükelçiliğimize ve TİM’e teşekkür ederek başladığı konuşmasında, bu tür organizasyon ve ticaret heyetlerinin Türkiye ile Hindistan’ın ikili ticaretinin
“
kOCASERT, “Türkİye ve Hİndİstan, kültürel ve bölgesel İlİşkİler bağlamında dİğer ülkelere açılma nezdİnde önemlİ bİr potansİyelİ barındırıyor” ŞEKLİNDE KONUŞTU.
gelişmesine önemli katkısı olduğunu belirterek, Hindistan özel sektörü ve FICCI hakkında bilgi verdi. Hindistan’ın bağımsızlığı ile birlikte daha fazla gelişen iki ülke arasındaki ilişkilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017 Mayıs ayında gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ardından çok daha büyük ivme kazandığını vurgulayan Jiwarajka, Türkiye ve Hindistan arasında, mal ticareti başta olmak üzere hizmet alanında da iş birliğinin artması gerektiğini belirtti. Heyet Başkanı Süleyman Kocasert ise TİM’i tanıttığı ve iki ülke arasındaki ticaret hakkında ayrıntılı bilgiler paylaştığı konuşmasında, Türkiye ve Hindistan arasındaki güçlü bağlara da ayrıca vurgu yaptı.
Dış ticaret potansiyelimizi artırmalıyız Kocasert, geçen yıl düzenlenen Yeni Delhi, Türkiye-Hindistan İş Forumu ziyaretleri
kapsamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla iki ülke olarak öncelikle ticaret hacminde 10 milyar doları yakalamayı hedeflediklerini belirterek, bu hedefi daha da aşacak potansiyelimizin bulunduğuna dikkat çekti. Karşılıklı ticaretimizin sürdürülebilir olması ve dengeli şekilde artırılması için sektörel çeşitliliğin önemine de özellikle değinen Kocasert, mobilya, otomotiv, demir-çelik ve diğer sektör gruplarında Hindistan’a yapılan ihracatın daha çok artırılması gerektiğini vurguladı. Hindistan’a ihracatımızın çoğunlukla makine, demir-çelik, kimyevi ürünler sektöründen gerçekleştirildiğini belirten Kocasert, “Türkiye ve Hindistan, kültürel ve bölgesel ilişkiler bağlamında diğer ülkelere açılma nezdinde önemli bir potansiyeli barındırıyor. Bu potansiyel, Avrupa ve Asya pazarlarına açılma adına büyük fırsata dönüştürülebilir” şeklinde konuştu.
Hindistan ekonomisi iki farklı yapıya sahiptir. Bir yanda, orta sınıfın en zekilerini çalıştıran modern ve küresel rekabet gücüne sahip bilgiye dayalı hizmetler sektörü, diğer yanda çoğunlukla az eğitimli işgücünün çalıştığı ve rekoltesi yağışlara bağlı tarım sektörü yer alıyor. İmalat sektörü geleneksel olarak kalitesiz mallar nedeniyle yetersiz olmasına rağmen, bu durum son yıllarda değişmeye başladı. Hizmetler sektöründeki güçlü büyüme neticesinde sektörün GSYİH içinde payı 2015 yılında yüzde 58,9 olarak gerçekleşirken, tarım sektörünün payı yüzde 16,6, sanayinin payı ise yüzde 24,5 oldu. Son yıllarda ekonominin tarıma bağımlılığı azalmış olsa da GSYİH’deki dalgalanmalar hala yıllık muson yağmurlarının sonuçlarına bağlı kalıyor. Hindistan, Ekonomi Bakanlığı’nca 2016-2017 dönemi hedef ülkelerinden biri olarak belirlendi. İki ülke arasında en yüksek ticaret hacmine 2014 yılı içerisinde ulaşıldı. 2016 yılında ihracat, yüzde 0,3 oranında minimal bir artış ile 652 milyon dolar oldu.
• MAYIS 2018
HINDISTAN’IN GENEL EKONOMIK DURUMU
55
SİNERJİ
Silinebilir akıllı
not defteri ile fonları topladı Outliers Notebook, ısıyla silinebilme özelliğiyle defalarca kullanılabiliyor. Kalemle yazılanları Outliers uygulamasıyla dijitalleştirilip, mikrodalga fırında 1 dakika ısıtıldıktan sonra yeni alınmış tertemiz bir deftere kavuşmak mümkün oluyor.
• MAYIS 2018
T
56
İM ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) iş birliğiyle ihracatta katma değerli ürün ihracı sağlamak amacıyla hayata geçirilen TİM-TEB Girişim Evi’nin desteklediği firmalardan Outliers Dynamics LLC 2016 yılında Amerika’da kurulan bir teknoloji ve inovasyon şirketi. Dünyanın önde gelen kitlesel fonlama platformlarından olan Kickstarter’da Outliers Notebook adlı ürününü tanıtan şirket, dünyanın dört bir yanındaki destekçilerine ürün gönderimi gerçekleştirdi. Aynı şekilde Arıkovanı üzerinden 2’nci kitlesel fonlama projesini gerçekleştiren Outliers Notebook, Arıkovanı’nda en çok ürün satan proje oldu ve büyük bir başarı yakaladı. Outliers Notebook not almayı kolaylaştıran ve insanların not almaktan daha fazla zevk almalarını sağlayan bir teknoloji ürünü. Mobil uygulamaları, silinebilirlik özelliği ve modern tasarımıyla herkes için not almayı kolay ve eğlenceli hale getirmeyi hedefliyor. Outliers Kalem ile beraber satılmakta olan defterde kare kodlu akıllı sayfalar, mikrodalga fırında saniyeler içerisinde silinebilir ve tekrar kullanılabilir bir özelliğe sahip. Outliers iOS ve Android Uygulamaları Outliers Notebook ile tamamen entegre çalışıyor ve görüntü işleme teknolojisini kullanıyor. Mobil uygulamaların karekod okuma, otomatik indeksleme,
anahtar kelime arama ve ekleme, ek doküman tarama ve bulut servisleri ile entegre olma gibi özellikleri bulunuyor.
Hem sürdürülebilir hem de inovatif Firmanın kurucularından olan Merve Çebi, “Outliers Notebook, tekrar kullanılabilmesi nedeniyle sürdürülebilir, uygulamaları ile dijitalleşmesi sayesinde ise inovatif bir ürün olan Outliers Notebook, hem bireysel hem kurumsal satışlarına Türkiye ve global pazarda devam ediyor” diyor. TİM-TEB Girişim Evi’ni bir teknoloji startup’ında çalışan tanıdıklarının önerisi sayesinde tanıma fırsatı bulduklarını belirten Merve Çebi, “Mentor görüşmeleri, networking, eğitim, periyodik görüşmeler gibi birçok imkan sağlayan TİM-TEB Girişim Evi ile tanıştığımız için çok memnunuz” diye aktarıyor. Outliers Notebook; Turkcell, Arıkovanı, KoçSistem, İşBankası, Abdi İbrahim gibi birçok ulusal firma ile beraber; Accenture, IBM, Nielsen, McKinsey & Company gibi birçok uluslararası firma ile çalışma fırsatını yakaladı. 20’yi aşkın ülkeye ihracat yapan Outliers Notebook ekibi, önümüzdeki yıllarda bu sayıyı 50 ve üzerine çıkaracağını öngörüyor. Ar-Ge çalışmaları olarak mobil uygulamalara ve teknolojiye sürekli yatırım yapma vizyonunda olan ekip, görüntü işleme teknolojisini kullanarak “El Yazısı Tanıma” üzerine çalışıyor.
RAPOR
İhracatçı KDV iadesinin tekrar gündeme alınmasını istiyor
G
• MAYIS 2018
aziantep’te gazetecilerle bir toplantı düzenleyen TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ekonomi gündemi ile ilgili bazı açıklamalar yaptı. Büyükekşi, Türkiye’nin dış ticaret açığının azaltılması konusunda ithal ikamenin önemine değinerek açığın büyük bir bölümünün enerji alanındaki ithalattan değil, ham madde ve ara malı ithalatından dolayı ortaya çıktığını, petrokimya ve plastik ham madde ürünlerinde ülkemizin yeni yatırımcılara ihtiyaç duyduğunu söyledi. TİM Başkanı Büyükekşi, son dönemlerde yükselişe geçen korumacılık ile ilgili Türkiye’nin bazı sıkıntılarının olduğunu da söyleyerek Avrupa Birliği’nin serbest ticaret anlaşmalarına uymayan bazı ülkeler olduğunu, ihracatçıların AB gümrük birliği anlaşmasını güncellemesini en çok bu sebeple istediğini belirtti ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye’nin de yapabileceği noktaya taşınması gerektiğine vurgu yaptı. KDV tasarısından çıkarılan sanayici ve ihracatçının KDV alacakları konusuna da değinen Büyükekşi, bu konunun tekrar gündeme
58
“
Sanayİcİler ve İhracatçılar KDV TASARISINDAN ÇIKARILAN KDV İadesİ İle İlgİlİ büyük beklentİ İçerİsİnde.
alınmasını beklediklerini ve Maliye Bakanı Naci Ağbal ile bir görüşme yapacaklarını söyledi. Bu konu ile ilgili ihracatçılardan çok önemli bir talep olduğunu ve kendilerinin de konu ile ilgili bir çalışma yapıp Maliye Bakanı’na sunduklarını belirten Büyükekşi, yaşanan süreci şöyle anlattı: “Biz Maliye Bakanımıza gittik, KDV alacaklarımız ile ilgili problemlerimizi anlattık. Bir çalışma yaptık ve kitapçık halinde verdik. Sonuçta bu taleplerimizin yüzde 80’ini içeren bir kanun teklifi hazırlandı, KDV Kanunu. Bununla ilgili de basın açıklaması yaptık, Maliye Bakanı’na teşekkür ettik. Son derece önemli çünkü gerek
sanayicinin gerek ihracatçının bekleyen KDV alacakları 140 milyar liraydı. Bununla ilgili ödeme yapılması için ilgili kanun önce Bütçe Planlama Komisyonu’ndan geçti, Genel Kurul’a indi, fakat Perşembe günü genel kurulda kanunun en önemli maddesi KDV’nin geri ödenmesi geri çekildi. Geri çekilen bölüm, bizim beklediğimiz ana bölümdü. Diğerleri teferruat oluyor. En önemli konu buydu, can alıcı noktası oydu. Bu da geri çekildi. İnşallah tekrar en hızlı bir şekilde Meclis’e geri gelir. Konuyla ilgili Maliye Bakanımızla tekrar görüşeceğiz. Sanayiciler ve ihracatçılar KDV iadesi ile ilgili çok büyük beklenti içerisinde. Çünkü bir taraftan Türkiye’nin kaynak ihtiyacı var. Bekleyen KDV alacakları sanayicinin ve ihracatçının kendi parası. Bu da piyasaya büyük katkı sağlar. Şirketlerin KDV alacağı kadar öz sermayesi orada bağlanmış kalıyor. Şu anda çarkların daha hızlı dönmesi için paraya ihtiyaç var.” Ekonomide 2018 için olumlu olduklarının altını çizen Büyükekşi, Euro/Dolar paritesinin 1,25’e gelmesinin ihracat açısından faydalı olduğunu vurguladı.
SİNERJİ
Gıda ve tarım sektörü teknoloji ile büyüyor Türkiye’de tarım sektörü özellikle son yıllarda hızlı bir yükselişe geçti. Teşvikler ve destek paketleri ile birlikte çifçiler artık daha çok eğitime ve teknoloji kullanımına yönlendiriliyor.
G
• MAYIS 2018
eçtiğimiz günlerde “Türkiye’de Tarım Politikaları ve Ülke Ekonomisine Katkıları Uluslararası Sempozyumu” gerçekleştirildi ve sempozyuma Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba da katılım gösterdi. Fakıbaba burada yaptığı açıklamada milli ekonominin temelinin ziraat olduğuna değinerek, tarımı stratejik ve iktisadî bir sektör haline getirdiklerini ve çiftçiyi de bu stratejinin tam merkezine alarak projeler belirlediklerini söyledi. Sayısal rakamlarda Bakan Fakıbaba’nın sözlerini kanıtlıyor. Türkiye’de son 10 yılda çiftçilere verilen nakit destek miktarı üç kat arttı. Ülkemizde yaklaşık 5,5 milyon kişi tarımda istihdam
60
ediliyor ve Türkiye tarımda yaklaşık 12 milyar ithaat, 17 milyar dolarlık ihracat ile 5 milyar dolarlık net ihracatçı konumunda. Yine açıklanan verilere göre tarımda 120 milyon tonluk bir üretim söz konusu. Örneğin, geçtiğimiz yıl meyve 22, sebze üretimi ise 30 milyon ton olarak gerçekleşti. Kısacası tarım sektörü, son 15 yılın 12’sinde büyüyerek son yarım yüzyılın en istikrarlı dönemini yakalamış bulunuyor. Tarımsal gayrisafi hâsıla 2017 yılında yüzde 16,9 artışla 188,6 milyar TL olarak gerçekleşti. Tarımsal hasılada Fransa, İtalya ve İspanya’nın arkasında Avrupa’da dördüncü sırada yer alan Türkiye’nin hedefi; tarımsal hasılayı 2018 yılı içerisinde çok daha ileri seviyelere taşımak.
Tarımsal üretimde ciddi artış Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba; tarım sektörünün son 15 yıldaki büyüme trendinde özellikle tarımsal alt yapının güçlendirilmesine yönelik yapılan yatırımlar ile üretim kapasitesi ve teknoloji kullanımındaki gelişmelerin etkili olduğunu bilhassa belirtiyor. Fakıbaba; “Özellikle Hükümetlerimiz döneminde sektördeki yapısal sorunların çözümü, üretici gelirlerinin yükseltilmesi ve kırsal alanların kalkındırılması amacıyla birçok projeyi hayata geçirdik. Tarım sektörünün büyümesi ve gelişmesi için daima çiftçimizin yanında yer aldık ve devletimizin tüm imkânlarını seferber ettik. Yürütülen projeler, verilen destekler, sağlanan uygun krediler ve üreticilerimizin gayretleriyle tarımsal üretimde önemli artışlar sağlandı. Bakanlık olarak, tarım sektörünün daha da büyümesi için, başta üreticilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmalarımızı geliştirerek sürdüreceğiz. Tarımsal hasılamız, yapacağımız çalışmalarla 2018 yılında çok daha ileri seviyelere ulaşacaktır” diyerek açıklamalarda bulundu.
Tohumlar sertifikalı oluyor Fakat ülkemizde tarım ve gıda sektörünün gelişmesi, dünya ile rekabet edebilmesi ve çok daha iyi yerlere gelebilmesi için geçtiğimiz yıl hazırlanan ve 1 Ocak’ta yürürlüğe giren “Milli Tarım Projesi” ile birlikte uygulamaya geçecek olan farklı bir uygulama var ve bu proje ile birlikte çiftçilerin daha çok inovasyona yönelmeleri, teknoloji ile bütünleşmeleri amaçlanıyor. Proje kapsamında bu yıldan itibaren sertifikalı tohum kullanımını yaygınlaştırmak için sertifikalı tohum kullanmayana tarımsal destek verilmeyeceği açıklandı. Bu uygulama kapsamında çiftçiler tarımsal destekten yararlanmak için sertifikalı tohum
kullanmak zorunda, sadece 5 dekarın altında üretim yapanlar için bu şart aranmayacak.
Türkiye’nin ilk tarım ve gıda ihtisas teknoparkı Gıda ve tarım sektörlerinde teknolojinin kullanımını artırmaya yönelik en güzel çalışmalardan biri Mersin’de kurulacak olan Türkiye’nin ilk tarım ve gıda ihtisas teknoloji geliştirme bölgesi olacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Mersin Tarım ve Gıda İhtisas Teknoparkı’nın kurulduğu 799 dekar arazinin, yalnızca tarımsal amaçlı denemeler, araştırmalar ve faaliyetler için kullanılacağını anlattı. Teknoparkın faaliyete geçmesi ile birlikte tohumculuğun geliştirilmesi,
188,6 milyar TL oldu bitki ıslahı, zararlılarla mücadele, bitkisel atıkların değerlendirilmesi, yenilenebilir enerji kullanım yöntemleri, verimli sulama nanoteknoloji, modern sera teknolojileri ve topraksız yetiştiricilik, gıda işleme, muhafaza, bitki koruma, tarımsal mekanizasyon ve sulama teknolojileri gibi alanlarda Ar-Ge amaçlı arazi, iş birliği ve destek ortamı bulamayan veya yüksek maliyetlere katlanmak zorunda kalan, gerekli uzmanlık ve bilgi birikimine erişemeyen firmaların bu sorunları çözülecek. Özlü, bu teknoparkta tarım alanlarını ve çevreyi kirletecek herhangi bir üretim yapılmayacağını, tamamen çevreye duyarlı tarımsal Ar-Ge ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verileceğini vurguladı.
• MAYIS 2018
“
Mİllİ Tarım Projesİ İle bİrlİkte artık sertİfİkalı tohum kullanmayan çİftçİler tarımsal desteklerden yararlanamayacak. Hedef; Türk tarım sektörünün gelİşmesİ, çİftçİlerİn İnovasyonu ve teknolojİyİ benİmseyerek daha sağlıklı, daha kalİtelİ üretİmİn gerçekleşmesİ.
Tarımsal gayrisafi hâsıla 2017 yılında yüzde 16,9 artışla
61
SİNERJİ
Fındıkta yeni hedef: Güneydoğu Asya Pazarı Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından 03-06 Nisan 2018 tarihleri arasında Malezya’ya yönelik düzenlenen ticaret heyeti organizasyonunda çok sayıda ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.
K
aradeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından 03-06 Nisan 2018 tarihleri arasında, kişi başına düşen milli geliri 10 bin 500 dolar ile Güneydoğu Asya’daki en gelişmiş ülkelerden biri olan Malezya’ya yönelik “Sektörel Ticaret Heyeti” organizasyonu düzenlendi. Fındık ve mamulleri ihracatçısı 12 firmanın iştirak ettiği heyet programı çerçevesinde; 04 Nisan 2018 tarihinde başkent Kuala Lumpur’da Malezya’nın önemli kuruyemiş ithalatçıları ve Türk fındığını katkı maddesi olarak kullanan çikolata, şekerleme ve dondurma ürünleri imalatçıları ile 100’e yakın ikili görüşme gerçekleştirildi.
dolara ulaşan dünya helal gıda sektörüne ilişkin incelemeler gerçekleştirildi. Diğer taraftan, Malezya’daki tecrübelerinden yararlanmak ve ülkedeki iş yapma şartları ve potansiyelini daha iyi anlayabilmek adına Malezya Türk İşadamları Derneği (MTBA) temsilcileri ve MÜSİAD Malezya Şubesi yetkilileri ile Kuala Lumpur Ticaret Başmüşaviri Refik Özgür başkanlığında bir istişare toplantısı yapıldı. Program kapsamında ayrıca Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Kavakçı’ya bir nezaket ziyareti gerçekleştirildi.
Merkez görevi görecek
• MAYIS 2018
Gıda sektörü mercek altında
62
Kuala Lumpur Ticaret Müşavirliği koordinasyonu altında gerçekleştirilen ticaret heyeti programı kapsamında ayrıca, 04-07 Nisan 2018 tarihleri arasında Malaysia International Trade & Exhibition Centre fuar alanında gerçekleştirilen ve dünyanın en büyük helal gıda fuarı olarak bilinen MIHAS (Malaysia International Halal Showcase) 2018 Fuarı ziyaret edilerek gerek Malezyalı gerekse diğer bölge ülkelerinden gelen katılımcılar ile görüşme imkanı yakalandı ve 1 trilyon
Gerçekleştirilen görüşmeler çerçevesinde yapılan değerlendirmelerde, Malezya ile ülkemiz arasında 2014 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında Türkiye’den Malezya’ya ihraç edilen fındıklara gümrük vergisi uygulanmadığı da göz önünde bulundurulduğunda, fındık ve mamulleri ticaret heyeti programının, son yıllarda ülkemiz aleyhine bozulan ve 2017 yılında 2,9 milyar dolara ulaşan ticaret açığımızın azaltılmasına katkıda bulunabileceği, ayrıca Malezya’nın diğer Asya-Pasifik ülkelerine ulaşma konusunda da bir merkez görevi görebileceği ifade edildi.
SİNERJİ
MATIK OTOMAT
Çay ocağı maliyetlerini en az yüzde 40 azaltıyor
BIHTER KOÇUM Matik Otomat Kurucu Ortak
• MAYIS 2018
P
64
ortakal suyundan atıştırmalığa kadar çok sayıda ürünün otomatlar sayesinde çalışanlar tarafından kullanımını sağlayan Matik Otomat’ın kurucu ortağı Bihter Koçum; firmasını “bir kadın girişimi’ olarak tanımlıyor. 2017 yılında kurulan Matik Otomat, kuruluşunun üzerinden bir yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen Türkiye’nin önde gelen firmaları tarafından çoktan kullanılmaya başlanmış. Bihter Koçum şöyle anlatıyor: “Kuruluşumuzun henüz birinci yılında Türkiye’nin önde gelen firmaları tarafından tercih edildikçe doğru yoldayız diyoruz. Bugün 400’den fazla otomatla sektöre hizmet veriyoruz ve hizmet
kalitemizi sunduğumuz ürünlerden, otomatlara, çalışanlarımızdan süreçlerimize kadar tüm değerlerimize yansıtıyoruz. Bu kalite standardımızı korumak ve sürekli geliştirmek amacıyla sektörün ilk TÜRKAK akreditasyonlu ISO 22000 Gıda Güvenliği ve Kalite Yönetim Sistemleri sertifikasını aldık. Biz yaptığımız işe güveniyor ve habersiz denetlenmeyi de bu nedenle önemsiyoruz.”
ile demleme çay yapabilen Türkiye’nin ilk sıcak içecek otomatını sunuyoruz. Aynı zamanda kullandığımız ürünler için de gerek çay üreticileriyle gerekse kahve üreticileriyle yoğun bir Ar-Ge süreci yürütüyoruz.” diyor. Matik Otomat, çay ocaklarının yerine geçebilecek ve üzerine ürün çeşitliliğini de artırabilecek yeteneğe sahip tek otomat modeliyle işyerlerindeki çay ocağı maliyetlerini en az %40 azaltabiliyor.
Türkiye’de ilk defa
Minimum bin otomat
Bihter Koçum, otomatların teknoloji adapte edilmemiş hallerinin çok ilkel ve istenilen esneklikleri sunmadığını belirtiyor. Koçum, “Sektörde hala para üstü vermeyen otomatlar faalken biz otomatlarımıza 3 farklı yazılım teknolojisi entegre ederek hem online takibi sağlıyor, hem de tüm ödeme mekanizmalarını adapte edebiliyoruz. Ayrıca iş geliştirme kültürümüzün zengin olması nedeniyle var olan teknolojiyle yetinmiyor, sürekli olarak proje geliştiriyoruz. Örneğin sıcak içecek otomatlarında yüzde 95 oranında instant denilen toz çay kullanılır ancak demleme çayın yerini tutmadığından Türk damak tadına uygun olmaz. Ancak makine üreticilerimizle geliştirdiğimiz çay modülü
Firmanın hedefi ise Kurucu Ortak Bihter Koçum’un da ifadesi ile 2018 yılını minumum bin makine ile kapatmak. Koçum, Matik Otomat ile birlikte gıda sektörüne sundukları katkıyı ise şu sözlerle anlatıyor: “Çalışan kadromuzun çoğu gıda sektörü geçmişi olan kişiler ve gıda güvenliği, tüketicilerin gıda sektöründeki algı ve tercihlerini çok iyi bilen bir ekiple çalışıyor olmanın çok faydasını görüyoruz. Bu durumun bize sağladığı faydaların başında bugüne kadar otomat sektöründe hiç değinilmemiş olan hijyen konusu geliyor. Otomatların içinde bir üretim söz konusu, üstelik kahve otomatlarında kullanılan süt tozları zamanla bakteri oluşumuna sebep
oluyor ve periyodik hijyen uygulamalarının yapılmadığı otomatlarda bu durum gıda güvenliği için ciddi tehditler oluşuyor. Normal bir tüketici otomatın dışından bu riskleri algılayamaz, ancak biz Matik Otomat olarak hem kendi iç denetimlerimizde bu konuya hassasiyetle yaklaşıyoruz hem de bağımsız denetim firmaları tarafından makinelerimizden örnek alınarak analiz edilmesini sağlıyoruz. Böylelikle çapraz kontrolden geçen otomatlarımızda hijyen standardını garanti altına alıyoruz.”
“
Matİk Otomat’ın hedefİ, bu yılı MİNİMUM bİn otomat İle KAPATMAK.
“ANA” markalı fabrikalar dünyanın dört bir tarafında başarı ile çalışmaya devam ediyor.
Ana Değirmen Sistemleri, dünden bugüne, dünyanın 5 kıtasında, anahtar teslimi un, irmik, yem ve mısır unu tesisleri üretim, projelendirme ve satışı amacıyla kurulmuş, deneyimli kadrosu, çağdaş anlayışla kurulmuş atölyesi ile uygulanabilir optimum çözümler sunarak başarılı bir şekilde faaliyetlerine devam eden bir üretici firmadır.
Ana Uluslararası Gıda Turizm İnşaat San. Dış. Tic.Ltd.Şti. Antalya Organize Sanayi Bölgesi 1. Kısım 8. Cad. No:13 Döşemealtı - Antalya / Türkiye +90 242 243 49 33 / info@anamilling.com
www.anamilling.com
SİNERJİ
ÖZLER PLASTIK
Hayat şekillendirmeye değer
HAKAN BÜKIM Özler Plastik Ambalaj Grubu Satış Müdürü
• MAYIS 2018
F
66
aaliyetlerine 1951 yılında başlayan Özler Plastik; gıda, deterjan, madeni yağ, tarım ilacı ve endüstriyel ambalaj üretimlerinin yanı sıra otomotiv ve teknik parça üretimi de gerçekleştiriyor. Müşteri memnuniyetini ve çevre duyarlılığını esas alarak faaliyetlerini sürdüren şirket, kurulduğu ilk günden bugüne kadar birçok alanda Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Firma aynı zamanda 400’den fazla çalışanı ve 6 adet fabrikası ile 19 ülkeye otomotiv ve ambalaj ürünleri sevk ediyor. İstanbul’da Avcılar ve Sefaköy’de, aynı zamanda Balıkesir’de ve İzmit’te toplamda 6 adet üretim tesisi bulunan Özler Plastik,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onaylı ArGe merkezi olan 330’uncu şirket oldu. Müşteri memnuniyetini ve çevreye duyarlılığını esas alarak faaliyetlerini sürdüren şirket, Ambalaj Grubu Satış Müdürü Hakan Bükim’in ifadesi ile paydaşları için değer yaratan uygulamalarla pazarda adından söz ettirmeye devam edecek.
Bakanlıktan ödül Bükim; “Plastik sektörünün önde gelen firmalarından Özler Plastik’in hayata geçirdiği yenilikçi ve vizyoner uygulamalar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ödüllendirildi. Alanında
“
uzman 30 kişilik Ar-Ge ekibi, pazarın ihtiyaç duyduğu ürünleri tasarlamanın yanı sıra ihtiyaç duyulacak ürünleri de önceden tespit ederek beklentiyi önceden karşılıyor. Geliştirdiği ürün kalıp ve ekipman ile kazandığı tasarım ve geliştirme becerilerini pazara sunmanın ötesine adım atarak pazardaki tüm müşterilerin ihtiyacı olan ürün, proses, ekipman tasarım ve geliştirme hizmetlerini veren ArGe merkezi, otomasyon, süreç iyileştirme ve yenilikçi ekipman üzerine odaklanıyor” diyor.
Daha güzel yarınlara Hayatın şekillendirmeye değer olduğunu özellikle
Özler Plastİk, Bİlİm, SANAYİ ve TEKNOLOJİ Bakanlığı tarafından ödüllendİrİldİ.
belirten Bükim; hedeflerini ve amaçlarını ise şu sözlerle birlikte anlatıyor: “Özler Plastik olarak iyi olanı değerlendirmek, insan için faydalı olanı sunmak, ulaşılabilir hale getirmek, zamana ve dış etkenlere korumak için, rahatınız, güvenliğiniz ve mutluluğunuz için plastiğe şekil veriyor, daha güzel yarınlar için çalışıyoruz. En iyisini üretmek emek ister ama herkes için en iyisini üretmek yılların birikimiyle mümkün olur. Biz, müşterilerimize nitelikli çözümler sunarken, çevreyi asla unutmuyor, doğanın bize sunduğu tüm kaynaklar için sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. İşimizin tüm süreçlerinden ilham alıyor, bu ilhamı çalışanlarımızın ve müşterilerimizin hayatına artı değer katmak için sürekli geliştiriyoruz.”
SİNERJİ
GÖNÜL KAHVESI
Dünyada bir gün herkes Türk kahvesini tadacak
YAMAN YARDIMCI Gönül Kahvesi Yönetim Kurulu Başkanı
1
• MAYIS 2018
992 yılında gıda sektörüne giren grup, 2002 yılından bu yana ‘‘Gönül Kahvesi’’ markasıyla yoluna devam ediyor. Türkiye’nin tek butik kahve zinciri olan
68
Gönül Kahvesi, Türkiye’de ve Dünya’da büyümeye devam ediyor. Yurt içi ve yurt dışı toplam şube sayısı 80’e ulaşan marka; yenilenen konseptiyle en son İstanbul Caddebostan’da hizmete girdi. Sorularımızı Gönül Kahvesi Yönetim Kurulu Başkanı Yaman Yardımcı cevaplandırdı. Yamancı; “Akılcı kurgulanmış ve sade işleyişi ile riskleri ilk başta yok ederek ilerlediği için, Gönül Kahvesi kendisini sürekli bu sektörde geliştirmekte ve farklılaştırmaktadır” diyerek konuşmasına başladı. İlk yurt dışı şubesini 2014 yılında Saraybosna’da Sarajevo City Center Avm’de açan Gönül Kahvesi, sonrasında
Mart 2017 de Bahreyn şubesini Muharraq şehri Seef Mall’da, Nisan 2017 de Avusturya şubesini Vorarlberg Eyaleti Dornbirn şehrinde açtı. 2017 Temmuz da Saraybosna’da ikinci şubesini açan Gönül Kahvesi, böylelikle yurt dışındaki şube sayısını dörde çıkarmış oldu.
Özel formüllerle harmanlanıyor Ayrıca 2018 yılında açılması planlanan ve görüşmelerin devam ettiği şubeler ise şu şekilde ifade edildi: Eskişehir, Muğla-Dalaman, Aydın-Didim, Ankara, Trakya Bölgesi, Konya ve Türkiye’nin bir çok farklı bölgesi ile yurt dışında Almanya başta olmak üzere bir çok Avrupa ve Ortadoğu ülkesi. Yardımcı; konuya ilişkin yapmış olduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Avrupa, Asya, Körfez Ülkeleri olmak üzere, dünyanın her köşesinden talepler alan Gönül Kahvesi, 2023 yılında yurt dışında en az 223 şubeye ulaşmayı hedeflemektedir. Gönül
“
Kahvesi, Türk Kahvesi, espresso ve diğer tüm kahveleri, özel formülleriyle harmanlayıp sunmaktadır. Marka, Türk Kahvesi’ne hak ettiği itibarı “Gönül Harmanı” ürünü ile kazandırmıştır. Menüye yeni giren, özel hazırlanmış atıştırmalıklar, cam şişe ev yapımı tamamen katkısız meyve suları ile doğal ve katkısız enfes soslarıyla Cheesecake’ler de diğer ürünler gibi misafirler tarafından oldukça beğenilmektedir.”
Bir dünya markası Yaman Yardımcı, vizyonlarının yenilikçi, girişimci ve kaliteye odaklanan yapıları ile Gönül Kahvesi’ni bir dünya markası yapmak olduğunu özellikle belirtiyor ve ekliyor: “Misyonumuz ise Türk kahvesini ulusal ve uluslararası arenada kaliteli ve güvenilir marka olarak vazgeçilmezler zirvesine taşımak.” Gönül Kahvesi; “Dünyada bir gün herkes Türk kahvesini tadacak” sloganı ile çalışmalarına tüm hızla devam ediyor.
Yaman Yardımcı, Gönül Kahvesİ İle Türk kahvesİnİ dünyaca bİlİnen bİr marka yapma hedefİnde olduklarını söylüyor.
SİNERJİ
SUNDER
Tohumdan sofraya organik ürünler
GÖKÇE SÜNER Sunder Pazarlama Yöneticisi
• MAYIS 2018
1
70
989 yılında kurulan Sunder, 1995 yılından itibaren sertifikalı organik aromatik bitki, baharat ve yağlı tohum ürünlerinin yetiştiriciliği, üretimi, işlenmesi ve ihracatı faaliyetlerine devam ediyor. Organik ürünleri sahip oldukları tarlalarda üreten Sunder, bugün sözleşmeli üretici modelini de uygulayarak ürün çeşitliliği ve yüksek miktarda ürün elde edilmesini sağlayarak gıda ve tarım sektörüne katkılarda bulunuyor. Pazarlama Yöneticisi Gökçe Süner, “Ürünlerimizin organik denetimleri için kontrol ve sertifikasyon kuruluşu ile çalışmaktayız. Denetimler kapsamında tarlaların toprak analizi,
bitkilerde kimyasal ve sentetik zirai mücadele ilaçları kullanılmadığını araştıran kimyasal kalıntı analizleri için alınan numuneler, yurt içi ve dışındaki uluslararası, akredite olmuş laboratuarlarda yapılmaktadır. Ürünlerimiz tohumdan sofraya kadar; Organik Tarım Kanunu ve ilgili yönetmelikleri ile EU 2092/91 (Avrupa Birliği) (TR-BIO-149), NOP/ USDA (ABD ve Kanada Organik Uygunluk), JAS (JAPONYA) ve Bio Suisse (İSVİÇRE) standartlarında üretilmektedir. KOSHER sertifikalıdır. ISO9001:2008 ve ISO22000:2005 standartlarına uygun çalışmalarımıza devam etmekteyiz”diyor.
4 kıta 15’den fazla ülke Hayata geçirilen organik projelerle birlikte gıda, ilaç ve boya sektörüne güvenli ürün tedarik eden Sunder, aynı zamanda tarlalarda ve işletmesinde kadın istihdamına özellikle önem veriyor. Gökçe Süner, “Kesintisiz üretim ve ihracatımız sayesinde ülkemize her yıl döviz getirmeye devam ediyoruz. Ürünlerimizin 4 kıtadaki 15’ten fazla ülkeye uygun organik sertifikalara sahip olması
alıcılara cazip geliyor. Milli ve bireysel fuar katılımları önemsiyoruz. Böylelikle, ülkemizi de temsil ediyoruz” diyor.
Ar-Ge departmanı ile katma değer Sunder’ın hedefi ise üretimlerini ve ihracatlarını artırmak. Sahip oldukları organik projeleri daha çok geliştirerek ve her yıl teknolojiye daha fazla yatırım yaparak istihdamı da artırmak hedefinde olan Sunder, tüm bu çalışmalarında çevre ve insan sağlığını da unutmuyor. Süner; bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Sürdürülebilirlik ve sosyal-etik değerler dikkate alınır. Organik ürün seçimi yaparken
“
ambalajlardaki logo ve ürünlerin sertifikalarının mutlaka incelenmesi gerekir. Organik tükettiğiniz her an organik üreticiyi teşvik edersiniz.” Firma bünyesi içerisinde yer alan Ar-Ge departmanı söz konusu ürünlerin katma değerli olması için çalışıyor. Gökçe Süner, “Ar-Ge departmanımıza istihdam yarattık ve ürünlerimizi katma değerli hale getirmek için araştırma ve geliştirmenin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Çok ortaklı ulusal ve uluslararası projeler için örnek organik işletme olarak incelenmekte ve sektörü geliştirecek araştırma çalışmalarına destek vermekteyiz” diyor.
Organİk denetİmden geçerek tarlaların toprak analİzİ ve kontrollerİ gerçekleştİrİlİyor.
SİNERJİ
GROWTECH
Dünyanın en büyük örtü altı tarım fuarı Growtech
ENGIN ER Growtech Marka Direktörü
• MAYIS 2018
2
72
0’den fazla ülkede 3 bin 750’nin üzerinde çalışanı ile yılda ortalama 400 fuar düzenleyen ve dünyanın en büyük fuar organizatörlerinden biri olan UBM; Türkiye’de tarımdan mücevhere, aydınlatmadan endüstriyel temizliğe kadar pek çok sektörde 11 fuar gerçekleştiriyor. UBM; 28 Kasım-01 Aralık 2018 tarihleri arasında Antalya Expo Center’da 50 bin m2 alanda dünyanın en büyük örtü altı tarım sektörü fuarı Growtech Eurasia’yı 18’nci kez düzenleyecek. Growtech Marka Direktörü Engin Er; “Geçtiğimiz yılın verilerine baktığımızda Growtech Eurasia’da 500-600 milyon dolarlar seviyesinde iş hacmi potansiyeli oluştu. Bu yıl miktarın daha da
artacağını tahmin ediyoruz. Ülkemizde düzenlenen onlarca tarım fuarından farkımızın, sektörü ihtiyacı olan uluslararası pazarlarla buluşturmamız olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Fuarımıza 30’dan fazla ülkeden 800 katılımcı firma/marka ile 100’ün üzerinde ülkeden 85 bini aşkın profesyonel ziyaretçi katılımı bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl Çin’den ABD’ye, İsveç’ten Sri Lanka’ya kadar tüm dünya ülkelerinden temsilciler Growtech Antalya Tarım Fuarı’mıza akın etti ve uluslararası ziyaretçi sayımızı bir önceki yıla göre yüzde 35 artırmayı başardık. Growtech olarak yoğun uluslararası ziyaretçi ve firma katılımı ile dünya markası olma yolunda hızla adımlarla ilerliyoruz” diyor.
“
Destek kapsamına alındı Fuar; aynı zamanda Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin (BAİB) organizasyonu ile Alım Heyeti Programı’na evsahipliği yapacak. Geçtiğimiz yıl Azerbaycan, Çek Cumhuriyeti, Gürcistan, Hırvatistan, Kazakistan, Kosova, Sudan, Tacikistan, Ürdün gibi ülkelerden sektör temsilcileri Alım Heyeti kapsamında Growtech katılımcı firmaları ile bir araya geldi. Ayrıca, Ekonomi Bakanlığı tarafından “Sektörel Nitelikli Uluslararası Yurt İçi Fuarların Desteklenmesine İlişkin 2014/4 Sayılı Karar” çerçevesinde metrekare büyüklüğü, uluslararası ziyaretçi sayısı, katılımcı sayısı kriterleri ile 25
dünyanın en büyük örtü altı tarım sektörü fuarı Growtech Eurasia 18’ncİ kez düzenlenecek.
fuardan biri olarak bu yıl ikinci kez destek kapsamına alındı. Er; Ekonomi Bakanlığı’nın belirlediği tüm kriterleri fazlasıyla yerine getirdiklerini söylüyor ve ekliyor: “Katılan ve katılmayı planlayan firmalarımıza Bakanlığımızın sağladığı bu imkandan yararlanma çağrısı yapıyoruz.”
Teknoloji tarım için bir ihtiyaç Açıklamalarında teknolojinin önemine de değinen Engin Er; “Son olarak, geçen yıl ‘Tarım ve Teknolojinin Global Buluşması’ olarak belirlediğimiz ana tema ile yola devam ediyoruz. Çünkü, büyük tarım üreticilerimiz de tarlasında toprağını ekip biçen geleneksel çiftçimiz de artık tarımda teknolojiyi kullanmaya başladı. Bu teknolojiler sayesinde hem tarımda üretim yapısı değişiyor hem de tarladan sofraya kadar tedarik zincirinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Aynı zamanda bu yeni teknolojilerle tarımdaki üreticinin niteliği de değişiyor. Teknoloji artık tarım için lüks değil bir ihtiyaç. Ziyaretçilerimize bu yıl da, tarıma dair ihtiyaç duydukları her türlü ürün, hizmet ve tarım teknolojilerini, en son yenilikleri ve gelişmeleri Growtech Fuar’ı çatısı altında sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
SİNERJİ
GÜBRETAŞ
Hedef: verimlilik ve kaliteyi artırmak
IBRAHIM YUMAKLI Gübretaş Genel Müdür
T
• MAYIS 2018
arım sektörüne kimyevi gübre girdisi tedarik ederek ülke tarımındaki kalite ve verimliliği artırmak amacıyla 6 Kasım 1952 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan Gübretaş, Türkiye’nin ilk kimyevi gübre fabrikası olan İskenderun’daki tesisleriyle 1954 yılında üretime başladı. Firmanın Genel Müdürü İbrahim Yumaklı; “O tarihten bugüne sektöründe hep öncü
74
rolünü üstlendi. Türkiye’nin ilk fosfatlı ve kompoze gübresini üretti, ilk toprak analiz laboratuvarlarını kurdu. Borsa’da işlem gören ilk 15 şirketten biri oldu, sektör açısından çok önemli yatırımlara imza attı ve sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirdi” diyor. Yumaklı; Gübretaş’ın 66 yıllık köklü tecrübesi ve son yıllarda oluşan gelecek vizyonu sayesinde Türkiye’nin büyük şirketleri arasında yerini aldığını ve 2008 yılında Türkiye’nin yurt dışındaki en büyük sanayi yatırımı olarak İran’da gerçekleştirdiği Razi Petrokimya yatırımı sayesinde ülke ekonomisine ve akabinde uluslararası gübre sektörüne ciddi katkılarda bulunduğunu özellikle belirtiyor. Yumaklı; “Kendine ait 2 liman, 5 lojistik merkez ve 8 bölge müdürlüğü sayesinde çiftçiler Gübretaş markalı ürünlere başta Tarım Kredi Kooperatifleri olmak üzere Türkiye genelindeki yaklaşık 2795 satış noktasından ulaşabiliyor. Gübretaş’ın Yarımca,
“
İskenderun ve İzmir’deki analiz laboratuvarları, ürün ve toprak analiz hizmeti veriyor” diyor.
Bitkiye ve bölgeye özel gübreler Gübretaş’ın kuruluş misyonu “tarımda verimliliği artırmak” olarak ifade ediliyor. İbrahim Yumaklı, “Bu misyon doğrultusunda tarım alanında verimlilik ve kalite odaklı katma değerler üretmeye çalışan Gübretaş, özellikle son 15 yılda Ar-Ge alanında da önemli yatırımlar gerçekleştirdi. Bunlardan en önemlisi, 2005 yılında başlatılan Türkiye Toprak Verimliliği Haritası Projesi’dir. Proje kapsamında şu ana kadar Türkiye genelindeki 10 bin tarım arazisinden alınan toprak numuneleri analiz edilerek, GPS üzerinden dijital harita ortamına aktarıldı. Bir yandan analiz edilen topraklarla ilgili çiftçilere “tarımsal reçeteler” ve bilinçli tarım eğitimleri sunulurken, aynı zamanda toplanan bu verilerden hareketle “bitkiye ve bölgeye
2018’de cİrosunu 4,26 mİlyar TL belİrleyen Gübretaş, geçen yıla oranla yüzde 70’lİk artışla yurt İçİ ve İran’da toplam 186 mİlyon TL yatırım hedeflİyor.
özel gübreler” geliştirildi. Mısırdan ayçiçeğine, buğdaydan fındığa veya şekerpancarından narenciyeye kadar ülkemizde yetişen başlıca tarımsal ürünlere yönelik özel formülasyonlar sayesinde, bu gübreleri kullanan çiftçiler yüksek kalite ve yüzde 80’lere varan verim artışları sağlayabiliyor” diyor.
Ar-Ge Merkezi kuruluyor Diğer yandan Gübretaş; üretimde maliyetlerin düşürülmesi, proses optimizasyonu ve verimliliğin artırılması çalışmaları kapsamında 2017 yılında Yarımca tesislerinde boru reaktör ile sıvı bazlı üretime geçti ve Türkiye’nin en büyük amonyak tankını devreye aldı. Yumaklı; “Ayrıca süreç, operasyon ve enerji verimliliğini artırmaya yönelik Altı Sigma Projeleri yürütülüyor. Sürdürülebilir büyümeyi ve gelişmeyi sağlayabilmek amacıyla üretim prosesinin modernizasyon/revizyon çalışmaları yapılıyor. Sektör liderliğini geleceğe taşımak için Ar-Ge, inovasyon ve teknolojik uygulama çalışmalarının altyapısı geliştirmeye devam eden Gübretaş, uluslararası standartta bir Ar-Ge Merkezi kurma çalışmalarını da tamamladı” diyor.
SİNERJİ
DOKTOR TARSA
Tarıma ve ekonomiye değer katıyoruz
ALI ÇETIN KARAKAYA Doktor Tarsa Pazarlama ve Pazar Geliştirme Müdürü
S
• MAYIS 2018
uda eriyebilir gübre üretimi, ithalatı ve ihracatı, tohumluk üretimi, bitkisel üretim materyalleri, laboratuvar hizmetleri ve fidan üretimi gerçekleştiren 1987 kuruluşlu Doktor Tarsa, grup firmalarının 5’i yine tarım alanında yurt içinde, 3 tanesi ise yurt dışında olmak üzere
76
“
toplamda 8 adet üretim tesisine sahip. Pazarlama ve Pazar Geliştirme Müdürü Ali Çetin Karakaya, ilk ortaklık anlaşmasının 2000 yılında dünyanın en büyük potasyum nitrat üreticisi Şili menşeli SQM firması ile gerçekleştiğini söyledi ve ekledi: “2005 yılına geldiğimizde de Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde suda eriyebilir gübre üretim tesislerimizin açılışını yaparak üretime başladık. 2004 yılında da Doktolab laboratuvar tesis yatırımı başladı ve üretimle birlikte çalışmaya başladı, çünkü bizim için “Kalite” vazgeçilmez ve ödün verilmeyecek bir alandı, laboratuvar sayesinde ithalattan hammadde ve üretimden çıkan son ürüne kadar tüm analizleri yaparak ürünleri pazara sevk eden bir sistem kurduk. Doktolab aynı zamanda Türkak’dan
Doktor Tarsa, 70’İn üzerİnde ülkeye İhracat yaparak tarıma ve ekonomİye değer katmaya devam edİyor.
akredite ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın onaylı laboratuvarlar listesinde yer alıyor. Yani bunun anlamı Doktolab hem piyasa denetimlerinde yetkili hem de tescil almak isteyen firmaların analiz raporu ile tescil başvurusu yapabileceği bağımsız bir laboratuvardır. Bunun dışında çiftçilere yönelik toprak, yaprak ve sulama suyu analizleri yaparak analizlere dayalı gübreleme tavsiyesi de yapıyor.”
Dünya çiftçileri ile buluşuluyor Yurt dışı yatırımlarına ise 2011 yılında başlayan ve o yıldan bugüne yatırımlarını artırarak devam eden Doktor Tarsa, suda eriyebilir gübrelerin yanında toz, sıvı, süspansiyon, organik ve organomineral gübrelerle vermikulit üretimi de gerçekleştiriyor. Karakaya; “Suda eriyebilir gübrelerde yurt içinde 70 bin ton, yurt dışında da 30 bin ton olarak toplam 100 bin ton üretim kapasitemiz mevcut. Yine sıvı ve süspansiyon üretim tesisi olarak ta 15.000.000 litre kurulu üretim kapasitemiz mevcuttur. Tüm bu üretim tesislerimizde üretilen ürünlerimizi de yurt içinde 2 binin üzerinde bayiye, yurt dışında da 70’in üzerinde ülkeye ihracat yaparak ülkemiz ve Dünya çiftçileri ile
ürünlerimizi buluşturuyoruz” diyor. Tohum üretiminde ise hem Türkiye’de hem de İtalya’da olmak üzere 200 bin dekar alanda tohumluk üretimi yapan Doktor Tarsa’nın sadece Türkiye’de 45 bin ton sözleşmeli tohumluk üretimi mevcut.
Hedef; ilk 50’de olmak Bünyesinde 2 adet Ar-Ge laboratuvarı ve 3 adette Ar-Ge istasyonu bulunduran Doktor Tarsa, teknolojiye ciddi anlamda yatırım yapıyor. Karakaya, “Ar-Ge’de özellikle nano teknoloji ve süspansiyon ürünler üzerine odaklanarak ilerliyoruz. Diğer taraftan kontrollü salınan gübreler içinde kaplama teknolojileri üzerinde çalışıyoruz. Yine bu yıl içerisinde 30 bin ton kapasiteli yeni bir granül üretim tesisi devreye girecek. Teknolojik olarak sadece üretim değil paketleme tesislerine de yatırım yapıyoruz, bu alanda da tam otomatik paketleme ve paletleme üniteleri alarak 2017 yılı içerisinde devreye aldık. 2023 yılı hedefimiz ihracat yaptığımız ülke sayısını 100’e çıkarmak, ihracat tutarını da 40 milyon doların üzerine çıkartmak olarak belirlemiş durumdayız. Fakat asıl hedefimiz ise markamızı tarım sektöründe Dünya’da bilinen ilk 50 firma arasına dâhil etmektir” diyor.
SİNERJİ
LUCKY FISH
Akdeniz’in değerleri dünyaya tanıtılıyor
ISMAIL AKSOY Lucky Fish co-CEO
• MAYIS 2018
T
78
ürkiye’de kültür balıkçılığının ilk başladığı 80’li yıllardan itibaren sektöre öncülük eden firmalardan biri olan Lucky Fish, deniz avcılığına yıllarını veren Kopuz ve Aksoy aileleri tarafından kuruldu. Türkiye’de kültür balıkçılığına ilginin artması ile birlikte farklı bir kulvarda yer almaya başlayan Lucky Fish ve firmanın ülkemizde su ürünleri ile Türkiye ekonomisine katkılarını Lucky Fish’in co-CEO’su İsmail Aksoy anlattı. Aksoy, “1996 yılında Neke ailesi ile ortaklık yapılarak kuluçkahanemizi kurduk. Kuluçkahanede kendi anaç balıklarımızdan aldığımız yumurtaları en iyi koşullarda 2-5 gr büyüklüğüne getirerek denizdeki
kafeslerimize aktarmaya başladık. 2006 yılında ise Didim’de yaklaşık 20 bin metrekare büyüklüğünde bir tesis inşa ederek hasat ettiğimiz balığın paketli olarak iç piyasada balık tüccarlarına ve hallere ulaşmasını sağladık. Bu tesisi kurarken hayalimiz ihracattı. Bu noktada Avrupa Balık pazarındaki ihtiyaçları ve değişen tüketim ihtiyaçlarını analiz ederek dondurulmuş filetoya odaklandık. Dondurulmuş fileto gerek raf ömrü gerekse kılçık ve puldan arındırılmış olması nedeniyle kısa sürede Avrupa ev dışı tüketim kanalında yerini aldı. İlk olarak bu kanalda popülerlik kazanan ürünlerin tanınmış market zincirlerinin raflarında yer alması da çok uzun sürmedi. Böylelikle
“
Akdeniz lezzetlerini İngiltere, İtalya, Fransa gibi Avrupa ülkelerine ihraç ederek ülke ihracatına katkı sağlamaya başladık. 2008 yılında yem tesisini de kurduğumuzda anaç balıktan sofralara uzanan tam entegre balık tedariğinin son halkasını da tamamlamış olduk. Yüksek kalite standartlarımız, donuk fileto tedariğindeki başarılarımız ve ihracat odaklı iş planımız kısa sürede yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye başladı. 2013 yılında Luxemburg merkezli özel sermaye fonu Mediterra Capital Partners şirketimizi satın aldığında bizler için de yepyeni bir macera başlamış oldu. Lucky Fish 2013 yılından bu yana kurumsallaşma anlamında çok önemli adımlar atarken bir yandan da her geçen yıl
Bİz Lucky Fish olarak denİz yetİştİrİcİlİğİnİn ülkemİz ekonomİsİne gelecekte çok daha büyük katkılar sağlayacağı İnancındayız.”
yeni pazarlara donuk Levrek ve Çipura’nın ulaşmasını sağlayarak Akdeniz’in bu değerli ürününün dünyaya tanıtılmasında önemli bir misyon yüklenmiş durumda” diyor.
Yılın her günü raflarda Lucky Fish, teknoloji ve Ar-Ge’ye yapılan yatırımlarla birlikte üretimde kaliteyi artırıyor. Aksoy; teknoloji alanında yapılan çalışmaları şu sözlerle birlikte anlatıyor: “Teknoloji tabii ki tüm kültür balığı üreticileri için önemli ancak bizim bu açıdan konumumuz biraz daha farklı. Lucky Fish katma değeri yüksek niş ürünlere odaklanan, dünya üzerindeki en premium market zincirleri ile çalışan bir firma. Ürettiğimiz ürün sezonsal bir tarım ürünü olmasına rağmen biz sanki serada yetiştiricilik yapan bir çiftçi misali ürünümüzü yılın her günü Avrupa ve Amerika’daki market zincirlerinin raflarında bulundurmak zorundayız. Bu da işleme tesisinden balık çiftliğine, balık çiftliğinden yem tesisi ve kuluçkahaneye doğru 24 aylık bir planlama gerektiriyor. Bu anlamda gerek ERP sistemleri gerekse sektör spesifik planlama yazılımları bizim işimizi yapabilmemizde büyük katkı sağlıyor”
SİNERJİ
DENIZBANK
Üretici Kart her dört çiftçiden birinin cebinde
BURAK KOÇAK DenizBank Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı
• MAYIS 2018
2
80
002 yılı sonunda Batı Anadolu Bölgesi’nde faaliyet gösteren önemli bir kooperatif bankası Tarişbank’ın satın alımı ile tarımın finansmanı alanında hizmet vermeye başlayan DenizBank, 15 senelik süreçte özel bankalar arasında yüzde 41 gibi bir pazar payı ile lider banka konumuna yükseldi. Bu liderliğin arkasında yatan en temel yapısal sebeplerden biri de kuşkusuz tarıma özel bakış açısı ile geliştirilen bankacılık ürünleri. Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak DenizBank’ın sektöre ve üreticilere kazandırmış olduğu avantajları şu sözlerle anlattı: “Sektörde büyük fark yaratan hasat vadeli, senede bir ödemeli
Üretici Kart bugün 15 binden fazla işyerinde gübre, tohum, ilaç, mazot gibi en temel girdilerin faizsiz dönem avantajları ile alınabilmesini sağlıyor. Üreticilerimiz adına her sektörün en önemli firmaları ile anlaşmalar yapıyor, fiyat avantajını ödeme kolaylıkları ile birleştiriyoruz. Bunun dışında arazi alım, ekipman alım, traktör, sera, meyve bahçesi, hayvancılık işletmesi kurulum gibi yatırım kredileriyle üreticimizin işlerini büyütmesine ve verimli hale getirmesine aracılık ediyoruz. Kısacası sektörün gereksinimlerine göre dizayn edilen ve sürekli kendini yenileyen ürün gamımızla sektörün her paydaşının yanındayız.”
Yatırımlar hızlanarak devam edecek Burak Koçak, DenizBank’ın tarıma girişi ile birlikte odaklandığı ilk konunun sektörün kayıt dışılığı ve dolayısıyla finansal hesaplama araçlarının sağlıklı çalışmasına engel yapısı olduğunu özellikle belirtiyor ve ekliyor: “Bu nedenle; öncelikle aslında finansal hiçbir öge içermeyen ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlarının finansal açıdan anlamlı hale gelebilmesi için
bu kayıtlarda yer alan bilgilerin ürün ve lokasyon bazlı işletme gider ve gelir modellerini oluşturduk. Daha sonra sektöre has risklerden ölçülebilir olanları bu modele dâhil ettik.” Bu gelişmelerin ardından sektöre özel tasarlanmış hızlı, etkili ve az formalite içeren bankacılık ürünlerini üreticilere ulaştırmaya başlayan DenizBank, sektördeki tüm kartların jenerik markası olarak konumlanan ve tarımın en önemli finansal inovasyonu olan Üretici Kart ile her dört çiftçiden birinin cebinde. Koçak, son olarak “Yakın zamanda hayata geçirdiğimiz Deniz’den Toprağa dijital platformu, 100 bin takipçili Facebook sayfası ve 45 bin üzerinde
kullanıcıya ulaşmış mobil uygulaması ile tarımda dijital dönüşümün önde gelen markası. Bu ürünleri mümkün olan tüm kanallardan en hızlı şekilde üreticimize ulaştırabilmek adına çiftçimizin en yoğun bulunduğu coğrafyalarda, ağırlıklı olarak ziraat mühendislerinden oluşan ekiplerle şubeler açmaya devam ediyoruz. Sadece şubeden verilen hizmetle değil; ekiplerimizin sağladığı imkanlarla tablet, telemarketing, diğer dijital mecralar ve enstrümanlar aracılığı ile üreticilerin ihtiyaç duydukları tüm hizmetlere en kısa sürede ulaşabilmesi adına çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Tarımın en iyi bankası olmak yolundaki hedefimize ulaşabilmek adına yatırımlarımız daha da hızlanarak devam edecek” dedi.
“
Burak Koçak, tarım sektörünün gelİşİmİ İçİn teknolojİ ve dİjİtalleşmenİn önemİne dİkkat çekİyor.
SİNERJİ
MARMARA KÂĞIT VE AMBALAJ SANAYI
Döngüsel ekonomi önem kazanıyor
ABDULLAH ARSLAN Marmara Kâğıt ve Ambalaj Sanayi Genel Müdür
• MAYIS 2018
1
82
986 yılında, ambalaj kâğıtları ile oluklu mukavva ve oluklu mukavva kutu üretmek üzere, Bilecik’in Vezirhan ilçesinde kurulan Marmara Kâğıt ve Ambalaj Sanayi, oluklu mukavva kutu sektörü başta olmak üzere, cam ve seramik, gıda, ilaç, kimya ve tekstil gibi pek çok sektöre hizmet veriyor. Sorularımızı firmanın Genel Müdürü Abdullah Arslan cevaplandırdı. Arslan; konuşmasına şu sözlerle başladı: “Yılda 50 bin ton kapasitesi ile Saman Fluting (ondüle kağıdı) ve Test Liner (yüzey kağıdı) üretilen işletmemizle, yılda 50 bin ton kapasiteli oluklu mukavva ve oluklu mukavva kutu üreten işletmemiz entegre bir tesis durumundadır. ISO
9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi’ne sahip olan kuruluşumuz, ambalaj sektöründe müşteri memnuniyetine yönelik hizmetlerini en üst seviyede tutmak için yaklaşık 340 tecrübeli ve bilgili personeli ile çalışıyor. Oluklu mukavva, ambalaj sektörünün önde gelen kuruluşlarının kağıt ihtiyaçlarını karşılıyor. Oluklu mukavva işletmemizde E,B,C,EB ve BC ondüle formlarında üretilen safihalar, kutu baskı makinelerimizde 2-3-4 renk baskılı kutulara dönüştürülüyor. Standart ve özel kesimli kutular, istenilen ambalajın ve ürünün çeşidine göre yapılan uygun tasarımlarla üretiliyor.”
Çevre dostu üretimler Marmara Kağıt, her yıl Ar-Ge ve teknolojiye yapılan yatırımlarını artırıyor. Abdullah Arslan “Firmamız açısından Ar-Ge ve teknolojik yatırım çalışmaları her yıl artarak devam ediyor. Bu yatırımlar sektördeki büyüme ve gelişmelere paralel olarak yapılmakta, kapasite üretim artışı ve verimliliği ile birlikte hizmet kalitesi, müşteri memnuniyetine de yansımaktadır. Müşterilerimizin ambalaj
maliyetlerini düşürecek alternatif çözümleri önermek üzere günümüzün ileri teknolojilerini yakından takip ediyor ve Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz” diyor. Oluklu mukavvada sürdürülebilir üretim anlayışının topluma, ülke ekonomisine ve sektöre ciddi katkı sağladığını özellikle belirten Arslan; konuşmasına şöyle devam ediyor: “Geri dönüşüm ve geri kazanım konularında toplumsal farkındalık ve bilincin artırılması bu noktada önemlidir. Faaliyetlerimizi çevresel faktörleri göz önünde bulundurup, çevre dostu ambalaj üretiminde Türk ekonomisine katkılar sağlamak yönünde geliştiriyoruz.”
“
Atıklar kaynaktır Oluklu kutunun ambalaj konusunda gelecekte daha fazla tercih edileceğini belirten Abdullah Arslan, “2018 ve sonrasında çevrenin korunması daha da fazla önem arz edeceğinden, geri dönüşüm önem kazanmaya devam edecektir. Atıklar kaynaktır modeli ile artık Döngüsel ekonomi önem kazanmaktadır. Doğrusal (döngüsel olmayan) ekonomi ve ‘Üret-KullanAt’ modeli geçerliliğini yitirip, yerine ‘sürdürülebilir üretim’, ‘sürdürülebilir tüketim’ süreçlerini izleyen Döngüsel Ekonomi alıyor. Döngüsel ekonomide amaç: Ürünlerin ve malzemelerin kullanılabilirliğinin mümkün olan en uzun sürede korunmasıdır” diyor.
Müşterİlerİmİzİn ambalaj malİyetlerİnİ düşürecek alternatİf çözümlerİ önermek üzere günümüzün İlerİ teknolojİlerİnİ yakından takİp edİyoruz.
BEL
USB Belgelendirme, uluslararası ve ulusal akreditasyonları ve yetkileri ile belgelendirme ve muayene hizmeti vermektedir. Gıda ve tarım belgelendirme alanında NSF Certification’ın Türkiye temsilcisidir.
NSF Certification, gıda ve yetiştiricilik sektöründe dünya çapında belgelendirme hizmeti veren en büyük kuruluş olarak yılda 70.000’den fazla müşterinin GLOBALGAP, TN, BRC ve IFS gibi standartlara göre belgelendirmesini yapmaktadır.
GRASP
HİZMETLERİMİZ SİSTEM BELGELENDİRME
GIDA ÜRÜN BELGELENDİRME
TARIM ÜRÜN BELGELENDİRME
TEKSTİL ÜRÜN BELGELENDİRME
HİJYEN DENETİMİ
www.usb-tr.com
TEDARİKÇİ DENETİMİ
GÖZETİM
PERSONEL BELGELENDİRME
USB AKADEMİ
SİNERJİ
ÇEKOK GIDA
En taze sebze ve meyveler üretiliyor tedarik yapıyor. Üretimini yaptığımız ürünlerde dünyada kullanılan en son tarım tekniklerini ve ekipmanlarını kullanarak günümüz tüketicisinin talep ettiği uluslararası ticarette istenilen Global GAP, İTÜ, ISO 22000, ISO 9001 gibi bütün sertifikalara sahip ürün tedariği yapılıyor” dedi.
CEVDET ÇEKOK Çekok Gıda Yönetim Kurulu Üyesi
• MAYIS 2018
T
84
ürkiye’de 12 bin dekarlık alanda 35 çeşit taze sebze ve meyve üretimi gerçekleştiren Çekok Gıda’nın temelleri 1953 yılında atıldı. Süreç içerisinde ürün gamını geliştiren ve bugün Türkiye’deki taze sebze ve meyve üretimi yapılan 5 bölgede kurmuş olduğu 5 ayrı fabrika ile bin 500 kişiye istihdam sağlayan başarılı firmayı Yönetim Kurulu Üyesi Cevdet Çekok’dan dinledik. Cevdet Çekok; “ Çekok Gıda, kendi çiftliklerinde ürettiği gerekse farklı çiftliklerden tedarik ettiği ürünleri kendi fabrikalarında işleyerek 28 ülkeye ihracat yapmakla birlikte, dünyadaki pek çok farklı süpermarket zincirlerine de direk
Çekok Gıda’dan “Gold Kivi” Sakarya’da 2013 yılında kurduğu 1.500 dekarlık kivi üretim projesiyle Avrupa’da 2’nci büyük kivi üreticisi konumuna gelen Çekok Gıda, dünyadaki en büyük kivi üreticisi olan ‘’Zespri’’ firması ile ortak ‘’Gold Kivi’’ üretimini
“
de gerçekleştiriyor. Cevdet Çekok; firmanın yatırımlarında daha çok Türkiye’de üretimi az ve katma değeri yüksek olan ürünlere yöneldiğini söyledi ve ekledi: “Çekok Gıda, ithal edilmek suretiyle tüketiciye sunulan kivi ve farklı elma çeşitlerini kendi çiftliklerinde yetiştirerek tüketicinin beğenisine sunmuş olup, yurt dışından da tercih edilir olmayı başarmıştır.”
İhracatla gelen başarı Çekok Gıda, sektörün ve Türkiye ekonomisinin gelişimi adına bilhassa ihracata önem veriyor. Firma yetiştirdiği ürünlerin
Çekok Gıda, kendİ çİftlİklerİnde ürettİğİ ürünlerİn 28 ülkeye İhracatını gerçekleştİrİyor.
yüzde 30’unu ihraç ediyor ve her yıl yüzde 10-15 oranında bir büyüme planı gerçekleştiriyor. Cevdet Çekok; bu durumu “Geçmiş yıllarda da bu hedefi tutturan firmamız 2016 ISO 500 listesinde 182’nci sırada yer aldı” sözleri ile anlatıyor.
Gündemde Uzakdoğu pazarı var 2018 ve sonrasında Uzak Doğu pazarına da açılmayı planlayan Çekok Gıda, bu pazarlara daha kaliteli ürün ihraç edebilmek için son 2 yıldır, hedef pazarın uzak olmasından dolayı ürünlerin ilk günkü tazeliğini koruyabilmesi için ürünlerin raf ömrü ve yola dayanımını artırmak adına kendi bünyesinde bir Ar-Ge çalışması da yapmakta. Çekok Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Cevdet Çekok, sektör beklentilerini ise şu sözlerle birlikte anlattı: “Beklentilerimiz; 2018 yılı için tarıma verilecek sübvansiyonların artırılması, ihracata verilen navlun-teşvik miktarlarının artırılması, Çin devleti ile bitki sağlığı üzerine yapılacak anlaşmanın hızlandırılması ve en kısa sürede sonuçlandırılması ve ihracatta KDV geri ödemelerinin hızlandırılması.”
1964 yılından beri değişmeyen kalitesi ve lezzetiyle...
İsimler taklit edilir, lezzetler asla...
E D ’ E Y İ TÜRK BİR İLK
st food markası
e sahip fa ey an h at al im ı tl sa h ru a ef rkiye’de ilk d
Siz de Marmaris Büfe ailesine katılmak istiyorsanız
Franchise:
+90 532 169 00 53 +90 532 581 68 53 +90 216 411 02 66
www.marmarisbufe.com.tr
Burhaniye Mah. Beylik Çayırı Sok. No: 2/B Üsküdar / İstanbul +90 216 557 85 85 +90 530 112 01 53 imalathane@marmarisbufe.com.tr
0 0 1 % EL
H
genelmudurluk@marmarisbufe.com.tr
İmalathane
NA ETİ A
İ
Sur Yapı Exen Rezidans F Blok Kat: 23 Ofis: 276 Ümraniye / İstanbul
D
Genel Müdürlük
EL
Tü
AL BEL
G
SİNERJİ
MEDYAFORS FUARCILIK
Markalar ve yatırımcılar bu fuarda buluşuyor
ÖZHAN EREM Medyafors Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı
• MAYIS 2018
M
86
edyafors Fuarcılık Organizasyonu, UFRAD iş birliği ve Coldwell Banker Türkiye ana sponsorluğunda gerçekleştirilecek 16.Bayim Olur musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı, bu yıl 11-14 Ekim tarihleri arasında CNR Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Fuar kapsamında franchise ve bayilik ile büyümek isteyen, yeni iş ortakları arayan yerli ve yabancı markaları girişimci ve yatırımcılarla bir araya gelecek. Sorularımızı Medyafors Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Erem cevapladı. Erem; sözlerine “Türkiye, coğrafi konumu ve kıtalar arasında oluşturduğu köprü görevi açısından, bayilik ve franchise vermek isteyen uluslararası markaların öncelikli tercihi
oluyor. Franchise ve bayilik ile büyümek isteyen, yeni iş ortakları arayan markalar ülkemizin franchising alanındaki ilk ve tek fuarı olan Bayim Olur musun Franchising Fuarı’nda girişimcilerle bir araya geliyor. Fuar birçok markanın ilk çıkış, gelişim ve lansman noktasıyken, birçoğunun da franchise sayısını artırdığı, bir iş platformu… Fuar sayesinde yeni anlaşmalara, iş birliklerine, franchising ve bayilik sözleşmelerine imza atıyorlar. Fuarın yarattığı yoğun ve verimli ziyaretçi potansiyeliyle katılımcılar, fuardan zincir olma yolunda atılan somut adımlarla ayrılıyorlar” diyerek başladı.
Tedarikçi ve müşteriler aynı platformda Fuarda bu yıl 2’nci kez Tedarikçi Özel Bölümü’nde franchising sektörüne mal/
“
hizmet veren tedarikçiler ile markaları katılımcı olarak buluşacak. Bu sayede firmalar tedarikçilerini; tedarikçiler müşterilerini aynı platformda görebilecek. Organizasyon
Destekleyen
Ana Sponsor
Marka bizden, dükkan sizden Erem, “Bayim Olur musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı yeni bir atılımla, Perakende Alanları: AVM -Ticari Alanlar-Yönetim Kiralama Özel Bölümü ile tüm sektör oyuncularını buluşturacak. Bu yıl perakende sektöründe, franchise veren zincir markaları kiralama ve yönetim konularında; danışmanlık ve profesyonel hizmet verebilecek markalarla buluşturan fuar, markaların projelerini de göstermelerine olanak tanıyor. Markaların büyüme stratejileri kapsamında önemli bir görev üstlenen
Markalar, fuar alanında bİnlerce gİrİşİmcİyle 4 gün boyunca bİrebİr görüşme fırsatını yakalayacak.
fuar, markaların doğru lokasyon seçimine de katkı sağlıyor” diyor.
Hedef; 40 bin ziyaretçi Fuarın her geçen yıl büyüyerek Türk ekonomisine daha çok fayda sağlarken, katılımcı ve ziyaretçisiyle Türkiye’de var olan markalarının uluslararası arenada boy gösterebilmesine olanak sağladığını özellikle belirten Özhan Erem, “Bu yıl hedefimiz 4 gün sürecek organizasyonda daha büyük metrekarede daha fazla katılımcı ile; marka üst düzey yöneticileri, iş kurmak, işini büyütmek isteyen girişimci ve yatırımcılardan oluşan 40 bine yakın ziyaretçiyi ağırlamak. Ayrıca, 2018 bizim için yurt içinde olduğu kadar yurt dışı çalışmalarımıza da ağırlık vereceğimiz bir yıl olacak. MedyaFors Fuarcılık olarak 2018 yılında da yerli ve yabancı pek çok markayı girişimci adaylarıyla buluşturmaya devam edeceğiz” diyor.
B
timreport-tarim.pdf
1
4/20/18
2:31 PM
Growtech E U R A S I A
18.ULUSLARARASI SERA, TARIM EKİPMANLARI VE TEKNOLOJİLERİ FUARI
BİTKİ BESLEME & KORUMA
SULAMA & SERA TEKNOLOJİLERİ
TOHUMCULUK TRAKTÖR & TARIM MAKİNELERİ
28 KASIM - 01 ARALIK 2018 ANTALYA EXPO CENTER
Tarım ve Teknolojinin Global Buluşması! www.growtech.com.tr
/growtecheurasia
/growtech.eurasia
/growtecheurasia
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
SİNERJİ
BEREKET DÖNER
Yatırımcılara yeni imkanlar sunuluyor açılışlarına da yine tam destek verecek.
Kriterleri yerine getirenlere müjde
NEZIF EMEK Bereket Döner CEO
• MAYIS 2018
B
88
ereket Döner, Franchise ağını yeni yatırımcılarla büyütürken diğer yandan da mevcut franchise’larına desteğini aralıksız sürdürüyor. Yeni yıla yüzde 50’nin üzerinde büyüme hedefiyle giren Bereket Döner, 2018 yılı boyunca franchise’larından yüzde 1 olarak uyguladığı reklam katılım payını almayacak. Bereket Döner bu destek programı kapsamında mevcut franchise’larından 2’nci şubesini açanlara, ilk ürün siparişindeki dönerlerini ücretsiz olarak hediye edecek. Mevcut yatırımcısını güçlendirme ve büyütme hedefiyle yine bu kapsamda 3’üncü şubesini açanlardan ise Franchise Bedeli almayarak yeni şube
Aynı zamanda Bereket Döner yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre belirlenenen kriterleri gerçekleştiren şubeler reklam desteği alacak. Bu kriterler aylık olarak değerlendirilecek ve kriterlerin yakalandığı ayın cirosunun yüzde 1’i kadar ilgili şubeye destek ödemesi yapılacak. Makul oranlarda büyüme hedefleri olarak belirlenen bu kriterleri gerçekleştiren şubelerine, o ayki cirolarının
yüzde 1’i kadar ödeme yapacak. Konuyla ilgili şirket CEO’su Nezif Emek şunları paylaştı: “Bereket Döner olarak sektördeki öncülüğümüzü ve liderliğimizi emin adımlarla sürdürüyoruz. Franchise sistemimizin güçlü altyapısını geliştirmek ve yatırımcılarını mutlu edip motivasyonlarını arttırmak ve daha güçlü hale getirmek amacıyla bu uygulamamızla sektörde bir yine ilke imza atıyoruz.
“
Artık Bereket Döner yatırımcıları, franchise sisteminin olmazsa olmaz unsurlarından biri olan reklam katılım payı ödemek yerine, belli kriterleri gerçekleştirmesi halinde, 2018 yılında reklam katılım payı alır hale gelmiş oldular.” Yatırımcılardan çok olumlu geri dönüş aldıklarını belirten Emek, açıklamasında ayrıca Ocak ayının başarılı şubelerinin ödemelerinin yapıldığını da ifade etti.
Bereket Döner, 2018 yılında Franchise yatırımcısına yenİ İmkanlar sunuyor.
SİNERJİ
USB BELGELENDIRME
Müşterilerimize değer katan bir iş ortağıyız
NESRIN SERIN USB Belgelendirme Genel Müdür
• MAYIS 2018
U
90
luslararası ve ulusal akreditasyonları ve yetkileri ile belgelendirme ve muayene hizmeti veren USB Belgelendirme, aynı zamanda gıda ve belgelendirme alanında NSF Certification’ın Türkiye temsilcisi. 1998 yılında kurulan USB Belgelendirme’yi firmanın sahibi ve aynı zamanda Genel Müdürü olan Nesrin Serin anlattı. Serin; USB’yi şu sözlerle tanımladı: “USB 1998 yılında İstanbul merkezli kurulmuş bir uygunluk değerlendirme kuruluşudur. Alanında geniş bilgi ve tecrübeye sahip gittikçe büyüyen profesyonel bir ekiple, ulusal ve uluslararası akreditasyonları ve yetkileri ile sistem ve ürün belgelendirme kapsamında
belgelendirme, muayene ve eğitim hizmetlerini tarafsız ve bağımsız olarak sunmaktadır. Gıda ve tarım alanındaki faaliyetlerini geliştirmek üzere 2005 yılında İzmir Şubesi’ni açmıştır. 2011 yılında ise İzmir’den yönettiği gıda ve tarım alanındaki faaliyetlerin büyümesiyle şirket merkezini İzmir’e taşımıştır.USB, ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet, güven, kurumsallık gibi boyutlarda önemli bir zorunluluk haline gelen standartlara yönelik uygunluğun denetlenmesini ve belgelendirmesini 20 yılı aşkın süredir gerçekleştirmektedir. Temel felsefemiz, müşterilerimize güven duydukları ve süreçlerine değer katan bir iş ortağı olduğumuzu hissettirmek ve bu yaklaşımımıza yönelik hizmet anlayışımızı sürekli iyileştirme bakışı ile geliştirmektir.”
İhracatçıya katma değer USB’nin denetimlerinde üretici firmayı daha kaliteli ve güvenli ürünü üretmeye yönlendirmenin yanı sıra geliştirdiği yazılımlar, denetçi kapasitesi ile etkin ve hızlı denetim sistemi sayesinde ihracatçıya katma değer sağladığını
özellikle belirten Nesrin Serin, “USB aynı zamanda dünya çapında tanınırlığı en üst düzeyde olan yetkileri, akreditasyonları ve temsilcilikleriyle ihracatçının sertifikasyon güvenilirliği ve geçerliliğini temin etmektedir. USB, ürün ve tarım alanındaki hizmetlerini NSF Certification’ın Türkiye temsilcisi olarak UKAS Akreditasyonu ile vermektedir. NSF Certification gıda ve yetiştiricilik sektöründe dünya çapında belgelendirme hizmeti veren en büyük kuruluşlardan biridir. Dünyada yılda 70.000’den fazla müşterinin GLOBALGAP, TN, LEAF, TESCO NURTURE, FSMA, FSSC 22000, BRC ve IFS gibi standartlara göre
“
belgelendirmesini yaparak firmaların ihracatlarına katkı sağlıyoruz” dedi.
Hedef, rekabet gücünü artırmak Serin; “USB Belgelendirme olarak en önemli ve farklı yanımızın müşteriler ve ilgili kuruluşlar adına etik, tarafsız ve katma değerli üçüncü taraf denetim hizmetleri sunmamız. Her zaman tüm ekibimizle çözüm odaklı çalışmaya önem veriyor ve özen gösteriyoruz. Uluslararası arenada lider çözüm ortaklarımız, alanında uzman ve deneyimli profesyonel denetçi ve eğitmen kadromuz ile müşterilerimizin ulusal/ uluslararası alanda rekabet gücünü her zaman artırmayı hedefliyoruz” ifadelerinde bulundu.
20 yıllık tecrübemİz İle fİrmalarımızın ve ülkemİzİn gelİşmesİne katkıda bulunmaya devam edeceğİz.
SİNERJİ
MARMARIS BÜFE 1964
Hedef; tüketiciye sağlıklı ve taze ürünler sunmak
MUSTAFA SARGIN Marmaris Büfe 1964 Yönetim Kurulu Başkanı
T
ürk Patent Enstitüsü’nden marka tescil belgesini alarak 1964 yılında kurulan Marmaris Büfe 1964, tüketiciye daha kaliteli hizmet sunmak üzere yaptığı yatırımlarla hem müşteri hem de pazar ağını genişletiyor. Şirketin
• MAYIS 2018
“ 92
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sargın, “Tüketiciye sağlıklı, hijyenik, taze ürünler sunmak ve böylece genç nesillerimizin sağlıklı gıdalarla beslenmesine yardımcı olmak bizi diğer markalardan ayıran en önemli özelliğimizdir. Taklitlerimizden yana dertliyiz. Markamızın ayırt edilmesi amacıyla ‘Marmaris Büfe- 1964’ adıyla hizmetimizi sürdürüyoruz. Hedefimiz, markamızı dünyaya yaymak. Firmamız akla ilk gelen marka bir firmadır. 1964 yılından bu yana edindiğimiz tecrübeleri kendi bayilerimize de aynı titizlikle aktarırız” ifadesini kullandı.
GDO’lu ürünler kullanılmıyor Mustafa Sargın açıklamasında aynı zamanda son yıllarda
Marmarİs Büfe 1964’te ürünler haftalık laboratuar ortamında test edİlİyor.
gündemde olan ve sağlığımızı ciddi anlamda tehdit eden GDO’lu ürünlerin işletmelerinde kesinlikle kullanılmadığını belirtti ve ekledi: “Ürünlerimiz kendi imalatımız olup hiçbir katkı maddesi içermemektedir. Özellikle son günlerde gündemde olan sağlığımızı tehdit edici GDO’lu ürünler işletmelerimizde kesinlikle kullanılmamaktadır. İmalathanemizde bulunan veteriner ve gıda mühendisi tarafından ürünlerimiz sistemli bir şekilde kontrol edilmektedir. Tüketiciye sağlıklı, hijyenik, taze ürünler sunmak ve böylece genç nesillerimizin sağlıklı gıdalarla beslenmesine yardımcı olmak bizi diğer markalardan ayıran en önemli özelliğimizdir” 1960’lı yıllarda kurulan firmanın şu anda 50’nin üzerinde şubesi bulunmakta. Türkiye’de ilk defa ruhsatlı imalathaneye sahip olduklarını bilhassa belirten Sargın, “ İmalatta kullandığımız tüm ürünler, haftalık olarak, laboratuar ortamında analiz edilmektedir. Bayilerimiz, veteriner hekim ve gıda mühendisimizin önderliğinde oluşturulan bir ekiple uygunluğu denetlenmekte, gerekli hallerde cezai yaptırımlar uygulanmaktadır” dedi.
İMALATHANEMİZDE ÜRETİLEN ÜRÜNLERİMİZİN ENERJİ VE BESİN DEĞERİ ŞEMALARI
SİNERJİ
JAIN SULAMA SISTEMLERI
Dünyayı bulduğumuzdan daha iyi bırakmak için…
CENK ÇAĞLAYAN JAIN Sulama Sistemleri Genel Müdür
T
• MAYIS 2018
oplamda 1 milyar doları aşan cirosu ile, dünyanın en büyük mikro sulama firmalarından biri olarak dünya genelinde 126 ülke, 30 adet üretim tesisi ve 6700 bayisi ile 4,5 milyon çiftçiye 54 yıldır hizmet veren JAIN Sulama Sistemleri’nin hedefi;
94
firmanın Genel Müdürü Cenk Çağlayan’ın da ifadesi ile mutlu çiftçiler yaratmak. Çağlayan; Jalgaon/Hindistan menşeili olan JAIN Sulama Sistemleri’nin iki kuşaktır çalışmalarına devam ederek milyar dolarlık bir kuruluş haline geldiğini ve tarımsal teknolojide dünya devi olmayı başardığını vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti: “Tarıma bütünsel yaklaşımımız, çevre duyarlılığımız, uzman ekibimiz, yılların verdiği bilgi birikimi ve deneyim, kaliteli ve en son teknoloji ürünlerimiz ile çiftçilerimize daha etkin ve akıllı tarım yapmaları konusunda destek vererek yüksek verim ve kazanç elde etmelerini sağlıyoruz. Tüm operasyonlarımız ve ürünlerimiz, doğaya olan
“
bağlılığımız ve değerli kaynakların korunması için gösterdiğimiz bilinçli faaliyetlerin sonuçlarıdır. Basınçlı sulama sistemlerinde teknolojinin gücünü kullanarak çiftçilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için çaba gösteriyor, mutlu çiftçiler ağımızı geliştirmeye devam ediyoruz.”
Sudan tasarruf Aynı zamanda dünyayı bulunduğundan daha iyi durumda bırakmayı amaç edindiklerini söyleyen Cenk Çağlayan, “Suyun, dünyanın vazgeçilemez bir unsuru olduğunun bilincinde olarak her zaman sudan tasarruf etmeyi planlıyoruz. Birim alandan daha fazla mahsül üretmeyi amaçlayarak dünya besin
JAIN Sulama Sİstemlerİ Genel Müdürü Cenk Çağlayan, kendİlerİnİ “Çözümlerİn Dünyası” olarak tanımladıklarını söylüyor.
üretimine doğrudan ve dolaylı olarak katkıda bulunuyoruz” diyor. JAIN Sulama Sistemleri olarak, teknolojiyle entegre Ar-Ge çalışmalarına sürekli olarak yatırım yaptıklarını da vurgulayan Çağlayan, “Problemleri tespit edip bunlara çözüm bularak çiftçilerimize destek olmaya çalışıyoruz. Arazi koşulları olabildiğince değişken durumlar içeriyor. Her çiftçinin, her tarlanın hatta ve hatta her bitkinin su, iklim ve besin ihtiyacı farklıdır. Bu farklılıkları ancak Ar-Ge çalışmalarımızla tespit edip çözüm üretebiliyoruz. Bu nedenle kendimizi “Çözümlerin Dünyası” olarak tanıtıyoruz” diyor.
Su hayattır JAIN Sulama Sistemleri ailesi olarak toprağa düşen her su tanesinin doğru yere gittiğinden emin olana kadar çalışmalarına devam edeceklerini özellikle belirten Cenk Çağlayan “Su hayattır. Ürün yetiştirip yaşamak için suya ihtiyacımız var. Fakat aç olan dünyamızı besleyecek yeterlilikte suyumuz ve toprağımız yeterince yok. Bu yüzden büyüyen dünyada her insanı ve canlıyı doyurabilmek için ürün yetiştirme yöntemlerimizle ilgili değişiklik yapmamız gerekiyor” diyor.
DB_
www.dbschenkerarkas.com.tr
DB_SCHENKERARKAS_ILAN_BASKI.indd 4
26/01/18 18:07
SİNERJİ
TÜYAP ADANA
Fuarlarımız büyüyor, Adana gelişiyor
CIHAT ALAGÖZ TÜYAP Anadolu Fuarları A.Ş. Genel Müdür
1
2 yıldır Çukurova bölgesinde 17 farklı alanda yaklaşık 150 fuar düzenleyen TÜYAP Adana, 32 ülkeden alım heyetleri ağırlarken toplamda 6 milyona yakın ziyaretçiye ev
• MAYIS 2018
“ 96
sahipliği yaptı. Kitap, inşaat, ısıtma-soğutma, evlilik hazırlıkları, gıda, mobilya, tarım, sera- bahçe, otomotiv, plastik, ambalaj, spor, belediye ihtiyaçları, eğitim, konfeksiyon, ağaç işleme makinesi sektörlerine yönelik fuarlar düzenlediklerini söyleyen TÜYAP Anadolu Fuarları A.Ş. Genel Müdürü Cihat Alagöz, “Öncelikli hedefimiz, Adana’yı her anlamda bir marka kent haline getirmek. Tarımı, mobilyası, inşaatı, gıdası ile Adana’nın Türkiye’de olduğu kadar dünyada da adından söz edilir hale gelmesini amaçlıyoruz. Düzenlediğimiz fuarları da bu doğrultuda belirleyerek bölgede potansiyeli yüksek sektörlerde gelişim ve hareketlilik sağlıyoruz.
ALAGÖZ, “FUARCILIĞIN BİR KÜLTÜR HALİNE GELDİĞİ ADANAMIZDA, FUAR ZİYARETÇİ SAYILARIMIZDA DA ÖNEMLİ BİR ARTIŞ YAKALADIK” DEDİ.
Orta Doğu başta olmak üzere Adana’nın Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olma hedefindeyiz” diye konuştu.
Önemli başarılara imza attık Son 4 yılda fuarların çehresinde önemli değişimler olduğunu vurgulayan Alagöz, “Fuarcılığın bir kültür haline geldiği Adanamızda, fuar ziyaretçi sayılarımızda da önemli bir artış yakaladık. 2014 yılında fuarlarımızı toplamda 455 bin 11 kişi ziyaret ederken 2017 yılında fuarlarımızı 710 bin 831 ilgili ziyaret etti. Ziyaretçi sayımızda yüzde 56’lık bir artış yaşadık. Ziyaretçilerin yoğun olması hem katılımcı firmaları memnun ediyor hem de şehre bir hareketlilik ve bereket getiriyor” diye konuştu. Çukurova Kitap Fuarı’nın 2018 yılında son 11 yılın ziyaretçi rekoruna imza attığına da dikkat çeken Alagöz, kitap fuarı
ziyaretçisinin son 4 yıla oranla yüzde 61’lik bir büyüme kazandığını söyledi. Bu büyümenin İnşaat Fuarı’nda yüzde 51, Mobilya Fuarı’nda yüzde 15, Tarım ve Sera-Bahçe Fuarları’nda ise yüzde 40’lık bir artış yaşadıklarının altını çizdi.
İş dünyası Adana’da buluşuyor TÜYAP Adana’yı fuarcılık sektörünün küresel iş dünyasının buluşma noktası yapma ve markalaştırma yoluna kilitlendiklerini belirten Alagöz, Çukurova’da düzenlenen fuarlara uluslararası nitelik kazandırmaya çalıştırdıklarını söyledi. Çukurova Bölgesi’nin ekonomisini kalkındırmaya yönelik fuarlar yaptıklarının altını çizen Alagöz, “2018 yılının 2. yarısını, 20 -23 Eylül tarihleri arasında 11’inci kez düzenleyeceğimiz Çukurova Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı ile açacağız. Ardından 2-7 Ekim tarihleri arasında 11. Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı’nı gerçekleştireceğiz. 7-11 Kasım tarihleri arasında 12. Adana Uluslararası Tarım ve Sera Bahçe Fuarları’nı düzenleyeceğiz. Yılı ise Adana 3. EV’leniyoruz Fuarı ve ilk kez düzenleyeceğimiz Kozmetik ve Kişisel Bakım Fuarı ile kapatacağız” diyor.
sanpa gıda
Lezzet ve besin değerleri koruma altında Dondurarak israfı önlüyoruz
DR. Abdülkadir ERBALCI Sanpa Gıda Yönetim Kurulu Başkanı
2
000 yılında kurulan Sanpa Gıda, o yıldan bugüne dondurulmuş gıdaların üretimini ve ticaretini başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Son yıllarda işlenmiş gıdaların tüketimi konusunda yoğun bir karşıtlık hareketinin dikkati çektiğini söyleyen Sanpa Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Abdülkadir Erbalcı, “Hepimiz dalından koparılmış taze meyve sebzeyi tercih ederiz ama mahsulün değerlendirilmesi, israfın önlenmesi ve erişme kolaylığı açısından da bu yöntemlerin herhangi birini günlük hayatımızda mutlaka kullanırız. Yöntemler doğru seçildiğinde ve
Sanpa Gıda’nın şirket merkezi İstanbul’da yer alıyor. Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde dondurulmuş patates ve kroket üretim tesisleri ile İstanbul, İzmir ve Antalya’da dağıtım merkezleri ve depoları bulunan Sanpa Gıda’nın ayrıca Gaziantep’te Güneydoğu bölge dağıtım merkezi ile, meyve şoklama-depolama ve yöresel ürünler üretim tesisleri de bulunuyor. Dr. Abdülkadir Erbalcı, sebze, meyve ve bütün diğer gıdaları saklamak, muhafaza etmek, uzun bir raf ömrü sağlayarak değerlendirmek ve israfı önlemek maksadıyla değişik yöntemlerin kullanıldığını söyledi ve ekledi: “Dondurulmak suretiyle saklamak da bu yöntemlerden farklı ama çok önemli bir şeklidir.
“
Ayıklanmış, yıkanmış, (gerekiyorsa doğranmış, haşlanmış) malzemeler şoklama tünellerinde yada IQF dediğimiz hızlı dondurma tekniği ile eksi 40 derecelerde aniden, hızlıca soğutularak, merkezindeki (çekirdek) ısısının eksi 18 dereceye düşürülmesi bu yöntemin esasını teşkil eder. Böylece yapısı, lezzeti ve besin değerleri korunarak uzunca (1-2 yıl gibi) bir raf ömrü elde edilir. Ekmek, her türlü börek gibi unlu mamuller, et, tavuk, balık gibi besinler de dondurulmuş olarak muhafaza edilir. Bundan sonra artık bu ürünler tüketilinceye kadar eksi 18 derecedeki derin dondurucularda saklanmalı, özel arabalarla (aynı derecede soğutulmuş) taşınmalınakledilmelidir. Bu yöntemin lezzet, sağlık ve besin değeri açısından üstünlüğü kanıtlanmıştır. Fakat maliyet açısından daha yüksek olması da kaçınılmazdır.”
ERBALCI, “İŞLENMİŞ TARIM ÜRÜNLERİ İHRAÇ ETMEK, DİĞER SEKTÖRLERE GÖRE DAHA FAZLA İSTİHDAM, KATMA DEĞER VE NET DÖVİZ GİRİŞİ SAĞLIYOR” DEDİ.
Katkı maddesi yok Dondurulmuş gıdalarda hiçbir katkı maddesinin olmadığını özellikle belirten Dr. Abdülkadir Erbalcı, “Evlerimizdeki derin donduruculara bir şeyler koyarken bile gerek görmeyiz. Oysa ki bunlar eksi 18 derecedeki muhafaza dolapları olup, çoğu zaman ürünün 24 saatten daha uzun zamanda ürünü ancak dondurabilmektedir (doğrusu satın aldığımız dondurulmuş ürünleri, kısa sürede, çözünme başlamadan eve ulaştırıp dolaptaki raflara yerleştirilmesidir). Malzemenin kalitesi, dondurulmadan önceki vasfı ve kalitesi ile ilgilidir. Bir organik ürün şoklanırsa onu saklamış oluruz, hormonlu yada ilaç kalıntısı içeren bir sebzeyi dondurursanız onu saklamış oluruz” dedi.
• MAYIS 2018
uygulandığında sağlık açısından da hiçbir sakınca yoktur” diyor.
97
ÖDÜL TÖRENİ
Kimya sektörü ihracata büyük katkı sağlıyor
• MAYIS 2018
Türkiye ekonomisine geçen yıl 16 milyar doların üzerinde ihracatla büyük katkı sağlayan kimya sektörünün alt sektör ve ürün gruplarında en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 5 firması ödüllendirildi.
98
2
017 İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”, Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz’ün katılımıyla gerçekleştirildi. Törende, plastikten kozmetiğe, ilaçtan kauçuğa, medikalden boyaya kadar kimyanın farklı alt sektörlerindeki 10 binden fazla ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB tarafından, sektör temsilcileri ödüllendirildi.
Kimya sektörü stratejik bir sektör Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, programda, ihracatçıların her geçen yıl çıtayı yükselterek ilerlediğini belirtti. Metin, Akyüz’ün örnek bir başkan olarak görevini doldurduğunu aktararak, İKMİB’in yönetim kurulundaki tüm üyelerini gösterdikleri başarılı çalışmalar nedeniyle tebrik etti. Metin, şunları kaydetti: “2018’de ihracatımızın büyümeye olan katkısının devam edeceğini görüyoruz. Kimya sektörü stratejik bir sektör. Her alanda birçok sektörün girdisi olan bir sektör. Buradaki büyüme çok
ulaşacağız. Ar-Ge, inovasyon, tasarım, marka ve girişimcilik unsurlarıyla büyüyeceğiz.”
Kimya sektörü 18 milyar dolarlık ihracat rakamını yakalayacak
büyük anlam ifade ediyor. Yenilikçi kimya sektörü ihracata büyük katkı sağlıyor. En çok ihracat yapan sektörler arasında 3’üncü sırada yer alıyor. Çok daha hızlı gelişebilecek bir sektör. 2023 yılındaki 50 milyar dolar hedefe siz ihracatçılarımızla
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de bütün ihracatçıları kutlayarak, “Atılım yılı olarak ilan ettiğimiz 2017 yılı hem ekonomimiz hem de ihracatımız açısından oldukça başarılı bir yıl olarak geride kaldı. 2017 yılında ihracatımız beklentilerimiz doğrultusunda yüzde 10,2 artış kaydetti” diye konuştu. Söz konusu artış oranıyla dünya ticaretindeki artışın üzerine çıkmayı başardıklarını aktaran Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıl genelinde yüzde 7,4’lük bir büyüme oranı yakaladık. Bu sayede, aralarında Çin ve Hindistan’ın da olduğu G20 ülkeleri arasında lider olduk. Bu büyümede siz değerli ihracatçılarımızın önemli bir payı var. Yüzde 7,4’lük büyümemizin 2,55 puanı ihracattan kaynaklandı. Tüm sektörlerimiz gibi kimya sektörü de ihracata ve büyümeye destek sağladı. Kimya sektörü 2017’de ihracatını yüzde 15 artırarak ihracatımızın artmasında önemli bir destek sağladı. Geçen yıl her 100 dolarlık ihracatımızın
“
Yenİlİkçİ kİmya sektörü İhracata büyük katkı sağlıyor. En çok İhracat yapan sektörler arasında 3’üncü sırada yer alıyor. Çok daha hızlı gelİşebİlecek bİr sektör.”
FATİH METİN Ekonomi Bakan Yardımcısı 11 doları, sizler tarafından gerçekleştirildi. Bu başarıyı yakalayan tüm kimya ihracatçılarımızı buradan alkışlıyorum ve kutluyorum.”
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, günün anısına Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin’e hediye takdim etti.
İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz ise kimya sektörünün 2017 yılında 16,1 milyar dolarlık ihracata imza atarak Türkiye’nin en çok ihracat yapan 3’üncü sektörü olduğunu belirterek, “Sektörümüzün 2017 ihracatı bir önceki yıla göre miktarda 10,9 artış ile 18,3 milyon ton, değerde ise yüzde 15,2 artış ile 16,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kimya sektörünün 2017 yılında en çok ihracat yaptığı ilk 10 ülke BAE, Almanya, Irak, ABD, Mısır, İtalya, İran, İspanya, Yunanistan ve İngiltere olarak sıralandı” bilgisini verdi.
• MAYIS 2018
Türkiye’nin en çok ihracat yapan 3’üncü sektörü
99
SİNERJİ
AKKIM YAPI KIMYASALLARI
Akkim Yapı Kimyasalları’na ihracatta iki büyük ödül Yüzde yüz yerli sermayeyle güçlü marka yatırımı
• MAYIS 2018
A
kkim Yapı Kimyasalları, Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, Yapıştırıcılar, Tutkallar ve Enzimler Kategorisinde 2017 yılı Türkiye İhracat birincisi oldu. İKMİB (İstanbul Kimyevi Malzemeler İhracatçı Birliği) tarafından 3 Nisan 2018 Salı günü gerçekleştirilen “İhracatın Yıldızları” ödül töreninde birincilik ödülünü Akkim Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Hazreti Akdemir, Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi’den aldı.
5 kıtada 112 ülkeye ihracat 100
“Büyüyen Türkiye’nin Küresel Gücü” olma
vizyonuyla 5 kıtada 112 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Akkim Yönetim Kurulu Başkanı Hazreti Akdemir, ülke ekonomisine ve Türk Malı imajına katkı sağlamaktan büyük gurur duyduklarını ifade etti. Akkim Yapı Kimyasalları’nın büyük bir aile olduğunu vurgulayan Hazreti Akdemir, “Elde edilen bu başarıda çalışanlarımızın, müşterilerimizin, bayi ve distribütörlerimizin, tedarikçilerimizin ve diğer gurup firmalarımızın çok önemli katkıları ve destekleri var. Bu ödül onların azminin ve başarısının bir sonucu sadece. Ben buradan bize inanan ve her koşulda bizi sürekli destekleyen bu büyük aileye teşekkür ediyorum” dedi.
İhracatlarını her yıl artırdıklarını ve daha fazla ülkeye ulaşabilmek için önemli yatırımlar yaptıklarını ifade eden Hazreti Akdemir, sözlerine şöyle devam etti: “2017 yılının sonunda Ar-Ge merkezimizi kurarak yenilikçi ürün ve teknolojiler geliştirme konusunda önemli adımlar attık. Kendi sektörümüzde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından Ar-Ge Merkezi belgesini alan ilk firma olduk. 2018 yılını inovasyon ve ‘Atılım Yılı’ ilan ederek tüm iş süreçlerimizde, hıza, teknolojiye, yeniliğe, verimliliğe ve katma değere odaklandık. Tüm üretim ve yönetim sistemimizi daha entegre bir yapıya
“
kavuşturmak için Endüstri 4.0 çalışmalarımızı başlattık.” Akkim Yapı Kimyasalları’nın, yüzde yüz yerli sermayeli bir firma olduğunun ve tüm yatırımlarını kendi kaynaklarıyla gerçekleştirdiğinin altını çizen Hazreti Akdemir, “Global bir Türk firması ve markası olma vizyonuyla tüm ekonomik ve sosyal paydaşlarımız için rekabetçi yeni fırsatlar ve anlamlı deneyimler üretmeye devam edeceğiz” dedi. Gecede, Yapıştırıcı ve Tutkallar ihracatı birincilik ödülünün yanı sıra, Boyalar, Vernikler ve Müstahzarları kategorisinde de ihracat üçüncülüğü ödülünü alan Akkim Yapı Kimyasalları, bu iki önemli ödülle “Büyüyen Türkiye’nin Küresel Gücü” olma iddiasını daha da güçlendirdi.
SEKTÖRÜNDE İLK VE TEK AR-GE MERKEZİ SAHİBİ OLAN AKKİM, 2018’İ İNOVASYON VE ATILIM YILI İLAN ETTİ.
SİNERJİ
TOROS TARIM
2017’nin gübre ihracatı birincisi
Soldan sağa, IKMIB Başkanı Murat Akyüz, Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral ve TIM Başkanı Mehmet Büyükekşi.
• MAYIS 2018
T
102
oros Tarım, 2017 yılının en fazla kimyevi gübre ihracatı yapan kurumu oldu ve ödülünü aldı. Kimyanın farklı alt sektörlerindeki 10 binden fazla ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB’in düzenlediği gecede, Toros Tarım adına “2017’nin Gübre İhracatı birincisi” ödülünü alan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, “2017 yılı Toros Tarım’ın tarihindeki en yüksek ihracat rakamına ulaştığı yıl oldu. Aldığımız ödülün anlamı bizim için çok büyük” dedi. Göral, “Bu ödül birkaç açıdan anlamlı; ilk olarak nitratlı gübrenin 2016 yılında yasaklanması ardından bir fabrikamızın yalnızca nitratlı üretim yaptığı bir ortamda, düşük iç talep dolayısıyla bu ihracatı yapamıyor olsaydık, ya fabrikamızı
kapatmak ya da küçülmek zorunda kalacaktık. Dolayısıyla ulaştığımız bu ihracat rakamları Mersin’deki fabrikamızın sürdürülebilirliği ve kesintisiz çalışması açısından çok önemli bir başarı oldu. İkinci olarak, ülkemiz perspektifinden baktığımızda Türkiye’nin döviz ihtiyacına katkıda bulunmuş olmak ve ülkemizi gübre sektöründe temsil ediyor olmak büyük bir gurur kaynağı” dedi. Göral, “Doğu Avrupa, Batı Avrupa, Ukrayna, Rusya, Orta Doğu, İsrail, Kuzey ve Orta Doğu Afrika’ya ürün sağlıyoruz. Özellikle Orta ve Doğu Afrika gibi uzak bir coğrafyaya hizmet götürebilmemizin sırrı ise, hem Tekfen Holding’in bünyesindeki diğer firma olan Tekfen İnşaat’ın o
ülkelerde yaptığı iyi işlerin ve diğer iş ortaklarımızın bize referans olabilmeleri hem de ürünlerimizin kalitesi olarak gösterilebilir” yorumunda bulundu. Göral, “2016 yılının ikinci yarısında başlayan nitratlı gübre yasağı bize tek piyasaya dayalı sürdürülebilir büyümenin zor olduğunu ve mutlaka belli bir oranda pazarlarımızı ve hatta para birimlerimizi farklılaştırmamız gerektiğini öğretti. Bu öğretiden hareket ederek 2018 yılında da üretimimizin belli bir kısmını yine 2017 yılı rakamlarına yakın bir rakamı ihracat pazarlarına ayırmayı düşünüyoruz. 2017 yılı itibarıyla ihracatımız toplam üretimimizin de yüzde 15’ini oluşturuyordu” dedi.
Her bölgenin ihtiyacına uygun gübre 2017 yılı sonunda çok detaylı bir değerlendirme sonucu verilen Sanayi
“
ve Teknoloji Bakanlığı sertifikası alan ilk gübre Ar-Ge merkezini açtıklarını hatırlatan Göral, “Vizyonumuz o kadar geniş ki, Ar-Ge merkezimizin Türk çiftçisinin ihtiyaç duyduğu gübreyi bölgenin toprak ve iklim yapısına en uygun gübreyi geliştirmemize hizmet etmesini ve ayrıca ihracat için de kaldıraç etkisi yaratmasını hedefliyoruz.”
Önceliğimiz Türk çiftçisi Kapasite kullanım oranlarının çok yüksek olduğunu ve üretimin tamamına yakını sattıklarını vurgulayan Göral, “Bu durumda iç pazarla dış pazar arasında önceliklendirme anlamına geliyor. Tabii ki Türk çiftçisi ve kendi bayilerimiz öncelikli. Kapasitemizi en yüksek verimle kullanarak, 2017 yılındaki ihracat oranımızı korumak istiyoruz” ifadesini kullandı.
Toros Tarım, Sanayİ ve Teknolojİ Bakanlığı sertİfİkası alan İlk gübre Ar-Ge merkezİnİ açtı.
SİNERJİ
MG INTERNATIONAL FRAGRANCE COMPANY
Hedef, global çapta ilk 10’a yükselmek
MİŞEL GÜLÇİÇEK MG International Fragrance Company Onursal Başkanı
• MAYIS 2018
M
104
G International Fragrance Company (MG Gülçiçek) dünyanın tek bir çatı altındaki en yüksek kapasiteli ilk entegre esans üretim tesisine sahip, yüzde yüz yerli sermayeli uluslararası esans üretim şirketi olarak ifade ediliyor. 1961 yılında Mişel Gülçiçek tarafından kurulan şirket, Türkiye’nin en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu içerisinde yer alıyor. Endüstriyel, ev bakım, kişisel bakım ve kozmetik sektörü başta olmak üzere global çaptaki ünlü marka ve şirketlere hammadde ve esans üretimi gerçekleştiren şirket bünyesindeki ArGe merkezi faaliyetleri kapsamında; 280’e yakın hammaddeyi üretip, uluslararası piyasalarda
sektörde faaliyet gösteren yabancı üreticilere de satışını gerçekleştirmekte. Ayrıca 12 bin hammadde ve 200 binden fazla esans formülünden oluşan geniş bir koleksiyona sahip. Firmanın Onursal Başkanı Mişel Gülçiçek; “7 bin 500 ton üretim kapasitemiz içerisinde katma değeri yüksek ürünler ürettiğimiz için Ar-Ge çalışmaları, pazarlama ve dağıtım süreçlerimizi de küresel bir strateji çerçevesinde her geçen gün geliştiriyoruz. 2015 yılında Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde (GOSB) 65 milyon dolarlık yatırımla açtığımız yeni üretim tesisimiz ile birlikte, m2 anlamında 8 kat büyüme gösterdik. Esans üretiminde dünyada bu büyüklükte üretim gerçekleştirebilen otomatik üretim robotu da ilk kez bir
“
Türk fabrikasına kurulmuş oldu. 28 km’lik çelik boru hattımız el değmeden 1080 hammaddenin bağlı bulunduğu besleme tanklarından, robotik sistem üretim hattımıza aktarılmaktadır. 2017 yılının Ekim ayında ise bünyemize 5.255 m2’lik kapalı alan daha ekleyerek, ilave 5 milyon dolarlık yatırımla bugün toplamda tesis büyüklüğümüzü 50 bin m2’nin üzerine çıkardık” diyor.
Sektöre yeni bir soluk Mişel Gülçiçek; tesislerin sadece bir üretim merkezi değil aynı zamanda bir yaşam alanı olarak tasarlandığını ve sanat ile üretimin içiçe geçtiği bir tesis haline getirildiğini ise özellikle vurguluyor. Gülçiçek; “Dünyanın en iyi koku uzmanları ile
2017 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödüllerİ’nde MG International Fragrance Company, Koku Kİmyasalları İhracatı alanında İkİncİ sırada yer aldı.
çalışmaktayız, Türk ve yabancı parfümörleri ahenkli bir yaratım süreci içinde bir araya getirebildiğimiz için gururluyuz. Alanında uzman sekiz parfümörün tasarladığı yeni formüllerimiz ile her daim sektöre yeni bir soluk getirmeye devam edeceğiz” diyor.
Yüzde 60 artış Türkiye’de ürettiği esansları 72 ülkeye ihraç eden MG International Fragrance Company; İngiltere, Amerika, Fransa, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya bölgeleri ağırlıklı olarak ihracat gerçekleştiriyor. Gülçiçek; yurt içi ve yurt dışında yaklaşık 4 bin firmayla çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor: “Geçtiğimiz yıl (2017 yılında) esans ihracatımızda bir önceki yıla göre yüzde 60 artış sağladık. Bu verilerle Türkiye’de kimya ihracatında en yüksek ihracat gerçekleştiren ikinci firma olduk. Hedefimiz, gelecek sene ihracat yaptığımız ülke sayısını 80’e çıkarabilmek. Hedefimiz ise Amerika, Avrupa, Rusya ve MENA bölgelerinde pazarlarımızı genişletmek, global platformlardaki iş birliklerimizi artırmak. Bu gelişmelerin bizi yakın gelecekte ihracat birincisi yapacağına inanıyorum”
SİNERJİ
ASIL GROUP
Başarı sadece bir tesadüf değildir
AHMET TOPCU Asil Group Genel Müdür
2
• MAYIS 2018
016 yılında dış ticarete yönelik kurulan Asil Group, bünyesi içerisindeki 4 farklı marka tescili ile kozmetik sektörünün önde gelen firmalarından biri. Dünyanın pek çok ülkesine düzenli ihracat yapan Asil Group’u firmanın Genel Müdürü Ahmet Topcu şu sözlerle ifade etti: “Firmamız yaptığı pazar araştırmaları sonucu, erkek bakım oranının önceki yıllara nazaran daha trend bir
106
hale geldiğini tespit etmiş ve temelde NISHMAN markamız ile yeni trend profesyonel erkek ürünlerine odaklanmıştır. Firmamız , 2017 yılı Nisan ayında yaklaşık 200 m2 lik bir imalathane’de üretim faaliyetlerine başlamıştır. Artan ihracat ve pazar sayısı neticesinde 2017 yılı Eylül ayı itibarı ile Beylikdüzünde 3200 m2’lik bir fabrikaya taşınarak üretim kapasitesini çok daha ileri bir seviyeye taşımıştır. Bugün yaklaşık 52 ülkeye ihracat yapan firmamız, “tüm dünya markaları arasında yer alana kadar durmak yok” sloganı ile çok daha ileri hedeflere doğru yürümektedir.”
Kaliteli ve hızlı hizmet Yola çıktıkları günden bugüne teknoloji ve ArGe’ye yatırım yapmaktan vazgeçmediklerini ve bu yatırımları en üst seviyede tutmaya özellikle gayret gösterdiklerini belirten Ahmet Topcu, “Yaptığımız yatırımlar, tabiki müşterilerimize hem daha kaliteli hem de daha hızlı hizmet vermemize
“
olanak sağlıyor. Bu sebeple Türkiye kozmetik imalatçıları arasında farklı bir algı yarattığımız düşüncesindeyiz. Ayrıca ülkemizdeki plastik ambalaj sektörüne ve Dünyadaki erkek bakım ürünlerine inovatif bir yön vermiş bulunuyoruz. İhracat yaptığımız ülkelerden ambalaj ve ürün içerik kalitesine yönelik aldığımız takdir ve tebrikler bizi ülkemizde ki kozmetik algısının Uzakdoğu gibi ucuz pazarlardan ayrıştırdığını gözlemliyor ve bunun gururu ile yolumuza azimle devam ediyoruz” diyor.
Bu bizim için sadece başlangıç… Firmanın; göstermiş olduğu bu başarı İKMİB Kimya İhracatı’nın Yıldızları Ödül Töreni’nde tescillendi. Topcu, konu ile ilgili yaptığı açıklamada “İKMİB Kimya İhracatının Yıldızları Ödülüne sahip olmanın gururu ve sevinci içerisindeyiz tabiki bu ödül bizim için sadece bir başlangıç…Öncelikle bu başarımız tüm Asil group bünyesindeki genç dinamik arkadaşlarımızın emekleri, tedarikçilerimizin
Asİl Group bugün yaklaşık 52 ülkeye İhracat gerçekleştİrİyor.
bize olan inançları, vermiş oldukları ehemmiyetleri, doğru satış stratejimiz, ürün kalitemiz, tasarım farkımız, marka ve firmamıza inanan doğru distribütörlerimiz sayesindedir. Umarız hep birlikte ülkemiz ve dünya genelinde daha birçok ödüllere imza atarız. Başarı sadece bir tesadüf değildir. Ortak bir vizyonla yola çıkmış olan bir ekip için çokta zor değildir” ifadelerini kullandı.
Taklit etmek yerine… Hedeflerinin tüm Asil Group ailesi olarak, tüm dünyadaki kozmetik sektörüne farklı bir açı getirmek olduğunu vurgulayan Topcu, “Ülkemizde kozmetik sektörüne dair çok ciddi bir potansiyel var. Ancak sektörün uzun zamandır unuttuğunu düşündüğümüz bir gerçeği de kabul etmek gerekir. Birbirimizi taklit etmek yerine daha inovatif ve yenilikçi bir düşünceyle hareket etmek, dünya da kozmetik sektöründe bayrağı elimizde tutmak demektir. Unutmayalım ki dünya yeterince büyük. İşimizi en iyiyi yapmaya odaklanarak yaparsak, satış ve marka değeri kendiliğinden gelişecektir” diyerek konuşmasına son verdi.
ÖDÜL TÖRENİ
Denizli’nin ihracat yıldızları ödüllendirildi
• MAYIS 2018
DENİB “2016-2017 İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde DENİB üyesi 79 firma ödülün sahibi oldu. İhracat şampiyonlarının ödüllerini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci verdi.
108
D
enizli İhracatçılar Birliği (DENİB) “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” 31 Mart Cumartesi günü Denizli Dedeman Otel’de gerçekleştirildi. TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert’in ev sahipliğinde düzenlenen törene Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli Valisi Hasan Karahan, Denizli Milletvekilleri Şahin Tin, Cahit Özkan, Dr. Sema Ramazanoğlu, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, çok sayıda iş insanı ve basın mensubu katıldı. Ödül Töreni’nde geçmiş yıllarda olduğu gibi DENİB üzerinden en fazla ihracat gerçekleştiren Denizli ve Uşak’ta faaliyet gösteren imalatçı-ihracatçı firmalara ödül verildi.
DENİB çift haneli ihracat artışlarına imza atıyor TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, “İlk olarak, yoğun programlarına rağmen davetimizi geri çevirmeyerek törenimizi onurlandıran ve bu anlamlı günde bizi yalnız bırakmayan Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’ye, hem şahsım hem de Yönetim Kurulumuz adına teşekkürlerimizi arz etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi; 2017 yılı, ihracatta durağan geçen 2016 yılının ardından ülkemiz ve Denizli ihracatı adına oldukça olumlu geçti. 2016 yılının son aylarına doğru gelen ihracat artışları, dünya ve Avrupa ekonomisinden gelen olumlu veriler, 2017 yılı için çok önemli ipuçları niteliğindeydi. Nitekim “İhracatta Atılım Yılı”
ilan ettiğimiz 2017 yılını, hedeflerimize ulaşarak tamamladık. Hatta 157,1 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşırken, Orta Vadeli Program’a göre iki kez revize edilen hedeflerimizi geride bıraktık.2017 yılında; DENİB tarafından kayda alınan ihracat rekor kırarak 2 milyar 450 milyon dolar oldu. Denizli ihracatı ise, 2014 yılından sonra ilk kez 3 milyar dolar sınırını aştı. 2018 yılının geride kalan ilk 3 ayında da, hem ülkemiz hem ilimiz hem de DENİB çift haneli güçlü ihracat artışlarına imza atıyor. 1 Nisan’da açıklanacak Mart ayı ihracat rakamlarında da güçlü ihracat performansımızın devam ettiğine şahit olacağız” dedi.
2016, 2017 yılı ihracatın yıldızlarının yanında Birliğin kuruluşundan bu yana hizmetlerini özveriyle sürdüren ve DENİB’de 25’inci yılını dolduran personeller; Şadiye Baykent, Mustafa Önkü, İsmail Kavak, Banu Yurdayüksel ve Ayşe İyihuylu Kes’e teşekkür plaketi takdim edildi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından bir otelde düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, inovasyonun farklılaşmak olduğunu ifade ederek, tasarım ve teknolojide gelinen noktayı daha da geliştireceklerini söyledi. Son 10 yılda yurt dışında açılan Türk stantlarının yanında yabancıların dolaşmaya başladığını belirten Zeybekci, bu kişilerin “Türkler ne yapıyor, biz ne
“
yapabiliriz?” diye baktıklarını aktardı. Zeybekci, Türkiye’nin artık dünyada üretilebilen tüm ürünleri ürettiğini, bunları satan ve ihraç edebilen bir ülke haline geldiğini vurgulayarak, “1980-1981 yıllarında 4,5 milyar dolarlık dış ticaret hacmimizden 2017 sonu itibarıyla 460 milyar dolarlık dış ticaret hacmine geldik. Dış ticaret hacmindeki hedefimiz 1 trilyon dolar. Biz yola çıktığımızda dünya ticaretinden ve ihracatından aldığımız pay yüzde
Kocasert, “2017 yılında; DENİB tarafından kayda alınan İhracat rekor kırarak 2 mİlyar 450 mİlyon dolar oldu. Denİzlİ İhracatı İse, 2014 yılından sonra İlk kez 3 mİlyar dolar sınırını aştı” dedİ.
0,50’ydi, şimdi yüzde 1’i geçtik ve 1,10’lar seviyesine geldik. Hedefimiz dünya ticaretinden ve ihracatından yüzde 1,5 pay almak” dedi. Türkiye’nin 2018 yılında her ay ihracat rekorları kırarak yoluna devam edeceğini dile getiren Zeybekci, şunları kaydetti: “2018, her anlamda iyi olacak. Türkiye’nin ana dengelerine bakacağız. Sadece ve sadece kamu borçlarının milli gelire oranına bakın. Başımızdan geçen her şeye ve yüksek büyümeye rağmen bütçe açığımız yüzde 1,5. Bunu koyuyoruz ortaya. Kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 28,3 ve bunu koyuyoruz ortaya. Bize en yakın Avrupa Birliği’nde kamu borçlarının milli gelire oranı, yüzde 40’lar var. Fransa’nın yüzde 100’ün üzerinde. Yunanistan’ın zaten tavanı delip çıkmış gitmiş bir tarafa. Bizimki yüzde 28,3. Bütçe açığının milli gelire oranı itibarıyla bizim için Avrupa Birliği’ne girebilmek için ekonomik yeterlilik yüzde 60. Bizimki yüzde 28,3, her şeye rağmen bugünkü rakamdan bahsediyorum. Bütçe açığı Avrupa Birliği’ndeki kabul edilebilir oran 3,5-3,3 bizimki 1,5 her şeye rağmen. Bu dengelere bakın arkadaşlar. Geri kalan birilerinin spekülasyon amaçlı oynamalarından başka hiçbir şey değildir, işinize bakın.”
• MAYIS 2018
İhracat rekorlar kırarak artacak
109
ÖDÜL TÖRENİ
Batı Akdeniz • MAYIS 2018
büyümeye devam ediyor
110
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) tarafından düzenlenen ‘İhracatın Yıldızları’ ödül töreninde, Antalya, Isparta ve Burdur’da 25 sektörde en fazla ihracat yapan firmalara plaket verildi.
A
ntalya, Isparta ve Burdur illerindeki ihracatçıları temsil eden Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin (BAİB) ihracat ödülleri, törenle sahiplerini buldu. Akra Otel’de BAİB Başkanı Mustafa Satıcı’nın ev sahipliğinde düzenlenen ‘İhracatın Yıldızları 2017’ törenine, Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Milletvekili Gökcen Özdoğan
Enç, Isparta Valisi Şehmus Günaydın, Burdur Valisi Şerif Yılmaz, eski bakan Kürşad Tüzmen, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve çok sayıda davetli ile ihracatçılar katıldı. Törende protokol üyeleri tarafından, 25 sektörde en çok ihracat yapan 100’ün üzerinde firmaya ödüller verildi.
2023 hedefi; 500 milyar dolar ihracat
İlk 1000’de Antalya’dan 5 firma İhracatçıların hep olmazı başardığını belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise “İhracat demek refah ve büyümek demek. Siz ülkeye büyük katkılar sağlıyorsunuz. Son dönemde üç ilimiz ihracatını üç katına çıkardı. Türkiye ortalamasına göre iki kat daha fazla artış gerçekleştirdi. Her yıl 1000 ihracatçı sıralaması yapıyoruz, Antalya’dan sadece 5, Isparta ve Burdur’dan ise hiç
“
TİM’İN HER YIL AÇIKLADIĞI EN FAZLA İHRACAT YAPAN 1000 İHRACATÇI SIRALAMASINDA ANTALYA’DAN LİSTEYE SADECE 5 FİRMA GİRDİĞİNİ BELİRTEN BÜYÜKEKŞİ, BU SAYININ ARTIRILMASI İÇİN İHRACATÇI FİRMALARIN ÖLÇEKLERİNİ BÜYÜTMELERİ GEREKTİĞİNİ BİLDİRDİ.
firmamız yok. Ben firmalara çağrıda bulunmak istiyorum, firmalarımızın mutlaka ölçeklerini büyütmeleri lazım. İlk 1000 ihracatçı arasında daha çok firmamızı hem Antalya, hem Isparta hem de Burdur’dan görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
169 milyar dolar hedefi 172’ye çıktı Dünyanın artık üç boyutlu veri analizleri, dijitalleşme, otomasyon ve elektrikli madencilik makinelerinin konuşulduğu, uzayda maden arayışı yapan ülkeler olduğunu dile getiren Büyükekşi, “Tarımda genetik mühendisliği, uydu destekli takip sistemleri, yapay zekayı firmalar kullanmaya başladı. 2017 yılını rekorlar yılı ilan etmiştik, yüzde 10 artışla 158 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu yıl orta vadeli program 169 milyar dolar, biz inşallah
172 ile 175 milyar dolar arasındaki bir ihracatı hedefliyoruz. Bunu da sizlerin desteğiyle başaracağımıza inanıyoruz. İlk üç ayda her ay çift haneli ihracat yaptık” diye konuştu.
En önemli büyüme turizmde Törende konuşan Vali Münir Karaloğlu, Türkiye’nin model olarak ihracata dayalı bir büyüme modeli gösterdiğini belirterek, “Onun için ülke olarak daha çok üretmek, daha çok Ar-Ge ve inovasyona dayalı teknik ürünler üretmek ve ihraç etmek zorundayız. 2016, Türkiye için de Antalya ve bölge için de çok parlak bir yıl değildi. Hain darbe teşebbüsü, terör olayları, bölgedeki kaos birçok sebepten rakamlarımız iyi değildi. Ama 2017’de, bizim için olmazsa olmaz ve çok önemli döviz kazandıran turizmde 6,2 milyondan 10 milyonu aşmıştık” dedi.
• MAYIS 2018
‘İhracatın Yıldızları 2017’ ödül töreninin açılış konuşmasını, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı yaptı. Ülkenin güvenliği için Afrin’de savaşan askerlerimize şükranlarını sunarak konuşmasına başlayan Satıcı, kendilerine düşen sorumluluk bilinciyle, var güçleriyle çalıştıklarını söyledi. Dünyada ticaret savaşlarının giderek artığına dikkat çeken Satıcı, tüm enerjileriyle dünyayı karış karış gezdiklerini ve ihracatı artırmaya çalıştıklarını anlattı. Dünyada sınırların ortadan kalktığını ve dünyanın tek pazar haline geldiğini söyleyen Satıcı, “Ülke sınırlarının günden güne ortadan kalkıp, dünyanın tek pazar haline geldiği 21’inci yüzyılda, firmalarımızın rekabet gücünü sürdürülebilir kılmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Yakın coğrafyamızdaki karışıklıklar, komşu ülkelerde yaşanan savaşlar ve küresel ekonomideki olumsuz gelişmeler, ülkemizdeki ihracatçılar için çok önemli risk oluşturuyor. Bütün bu olumsuz dış etkiler, ihracatçımızı yıldırmıyor aksine daha büyük bir sorumluluk bilinciyle azimle çalışmaya yöneltiyor. Devletimizin ve hükümetimizin de destekleriyle ülkemiz toplam ihracatı, 2017 yılında yaklaşık 157 milyar dolar seviyesinde gerçekleşerek, 2023 hedefi olan 500 milyar dolar ihracat ve dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay alma noktasına adıma adım yaklaşıyor” diye konuştu.
111
SİNERJİ
AHK WORLDWIDE
Ar-Ge ve eğitimle dünyaya açıldılar
HALDUN KILIT AHK WORLDWIDE Yönetim Kurulu Başkanı
• MAYIS 2018
B
112
atı Akdeniz İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde AHK FF & E fabrikası tarafından hayata geçirilen projeler kapsamında başta mobilya olmak üzere cam, seramik, kumaş ve aydınlatma kategorilerinde toplamda 5 ödül birden alan AHK Worldwide; kurulduğu 1996 yılından bu yana ihracatını her geçen gün artırıyor. Sorularımızı AHK Worldwide Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Kilit cevapladı ve bu başarının arkasındaki nedenleri anlattı. Aldıkları ödüllerin kendilerini her daim motive ettiğini özellikle belirten Kilit; “Bu ödüller bizim hedeflerimizdeki çıtamızı daha da yükseltip yeni
hedefler için mücadele anlamında motive ediyor. Firma olarak hep yenilikçi olduk ve bu misyonumuzu da gelecek yıllara emin adımlarla taşımayı hedefliyoruz.” AHK Worlwide’ın hedeflerinden biri de pazar payını artırarak bir Türk markası olan AHK ismini tüm dünyaya yaymak. Haldun Kilit; bu durumu şu sözlerle birlikte anlatıyor: “Önümüzdeki süreçte hedefimiz hem pazardaki payımızı artırmak hem de bir Türk markası olan AHK’nın isminin özellikle gelişmekte olan pazarlarda daha da fazla duyulması için mücadele etmek. Yakın tarihte faaliyete geçireceğimiz 3’üncü fabrikamız ile birlikte ihracatımızı iki katına çıkarmayı hedefliyoruz.”
“
Katar’dan Gürcistan’a… Proje aşamasından başlayarak, inşaat ile birlikte mobilya, aydınlatma ve kumaş üretimi gerçekleştiren firma; aynı zamanda bir çok grup firması ile birlikte otel, rezidans ve alışveriş merkezlerinin gerek anahtar teslimi inşaatını, gerekse ürün tedariklerini de üstleniyor. UAE başta olmak üzere; Katar, Fas, Kenya, Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkelere düzenli olarak ihracat yapan AHK’nın ihracata göstermiş olduğu ilgi ve isteği Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Kilit, şu sözlerle birlikte anlatıyor: “İhracat rakamlarımız her yıl hedeflerimiz ile uyumlu olarak artmakta. Bunun istatistiklerini düzenli olarak
AHK Worldwide; süreklİ gelİşİme önem verİyor, fİrma bünyesİ İçerİsİnde kurulan AW Akademİ bunun örneklerİnden bİrİ.
tutuyor ve resmi verilerle periyodik olarak kontrol ediyoruz. Şirketimiz 2008 yılında bu yana Birleşik Arap Emirlikleri’nde faaliyetini sürdürüyor. Bununla birlikte Azerbaycan ve Gürcistan’da iştiraklerimiz bulunuyor. En yüksek düzeyde ihracat yaptığımız ülkelerden olan UAE başta olmak üzere; Katar, Fas, Kenya, Gürcistan, Azerbaycan gibi ülkelere düzenli olarak ihracatımız devam ediyor. 2018 yılı baz alındığında İngiltere ilk sırada olmak üzere Amerika, Rusya ve İspanya ‘yı ekleyebiliriz. Afrika Ülkeleri ile de yakın ilişkimiz devam ediyor.”
Eğitim öncelikleri Tüm bu başarının arkasında yatan nedenlerden biri ise, kendilerinin de ifadesi ile Ar-Ge ve teknolojiye yapılan yatırım ve eğitime verilen önem. Kilit’den dinlemeye devam edelim: “AHK çatısı altında faaliyetlerini sürdüren, misyonu sürekli gelişim ve iyileştirme olan AW Akademi gerek şirket içi eğitimleri gerekse inovasyon konusunda en büyük desteğimiz. Verimliliği artırmak adına gerek makine yatırımı gerekse Ar-Ge çalışmaları üretimimizin daha kaliteli ve daha kısa sürede hayata geçmesi adına çok önem teşkil ediyor.”
ANA MILLING
Başarı için, Ar-Ge zorunluluk
1
994 yılında buğday, mısır ve yem değirmeni üretimine başlayan Ana Milling, hem imalatçı hem de ihracatçı olarak çalışmalarına devam ediyor ve dünyanın pek çok ülkesinde “ANA” markalı
“
Teknoloji olmak zorunda Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde
Ana Milling Yönetİm Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Korkmaz, Ar-Ge’ye yatırım yapmayan fİrmaların başarılı olma şanslarının çok az olduğunu vurguladı.
makine ihracatçılarında birincilik ile ödüllendirilen Ana Milling’in başarılarının sırrını, “dürüst, güvenilir olmak ve mutlu müşterilerin sayısını çoğaltmak” olarak ifade eden Kemal Korkmaz, “Biz dünyanın herhangi bir yerinde Türk firması olarak mücadele ederken, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğine de katkıda bulunmanın bilinciyle; her gönderdiğimiz makinanın, her kurduğumuz fabrikanın kaliteli olması ve başarılı bir şekilde uzun yıllar çalışması için üzerimize düşeni yapmalıyız. Böylece uzak pazarlarda sürekliliğimiz olur” dedi. Ar-Ge’nin bir zorunluluk olduğunu ve eğer teknolojiye ayak uydurulmazsa şansın çok azalacağını özellikle ifade eden Kemal Korkmaz, “Müşterilerimizin dünyadaki teknolojik yenilikleri takip eden bilinçli alıcılar olmaları sebebiyle Ar-Ge çalışmalarına önem veriyoruz. Bununla birlikte sürekli yenilikler, tasarım model değişiklikleri, kullanıcıya kolaylıklar, enerji tasarruflu sistemler yapmamız gerekiyor. Aynı zamanda üretimde kullanılan makinalar da sisteme entegre olacak şekilde teknolojik olmak zorundadır” diye konuştu.
Maksimum yerli girdi ile üretim Ana Milling Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Korkmaz, Ana Milling’in yapmış olduğu faaliyetleri ise şu şekilde anlattı: “Yaptığımız iş direkt olarak birinci gıda maddemiz olan buğdayın öğütülerek ‘’un’’, “irmik” haline getirilmesi olduğundan, direkt olarak tarımsal ürünlerin işlenerek (buğday, mısır gibi) katma değeri daha yüksek ürünler haline getirilmesidir. Un ve irmik birçok gıdanın (makarna, bisküvi, pasta, ekmek, vs.) hammaddesidir. İşleme sırasında çıkan atıklar (kepek vs. gibi) hayvancılıkta yem olarak kullanıldığından yaptığımız işin gıda, tarım ve hayvancılığa faydası çoktur. Yaptığımız makinaların, kurduğumuz fabrikaların imalatında kullanılan malzemelerin (demir, çelik, motor vs.) yüzde 80-90’ı yerli olduğundan ihracattan elde edilen döviz girdisi payı birçok üründen daha yüksektir. Ekonomiye katkısı anlamında çok yüksek bir orandır. Son olarak yapmamız gereken milli duygularla; Cumhuriyetin bize verdiği güçle, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolun değerini de bilerek; maksimum yerli girdi ile üretmeliyiz ve bu ürünleri ihraç etmeliyiz.”
• MAYIS 2018
MUSTAFA KEMAL KORKMAZ Ana Milling Yönetim Kurulu Başkanı
projeler gerçekleştiriyor. Yurt dışında kendi ofisleri ve temsilcileri aracılığı ile satış sonrası hizmetlerini de sürdüren firmayı Ana Milling Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Korkmaz anlattı. Korkmaz, “Firmamız Ana Uluslararası Gıda Tur. İnş. San. Dış Tic. Ltd. Şti. 1994 yılında buğday, mısır ve yem değirmeni üretimine başladığı ilk günden bugüne kadar yurt dışı pazarlara yoğunlaşmış ve üretimin hemen hemen tamamını ihraç etmiştir” diyerek sözlerine başladı.
113
SİNERJİ
Endüstriyel mutfak ekipmanları sektörünün önde gelen firmalarından Bilge İnoks, 2016’nın ardından üst üste ikinci kez, “İhracatın Metalik Yıldızı Ödülü” ne layık görüldü.
İ
stanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), bu sene 8’ncisi düzenlenen İhracatın Metalik Yıldızları Ödül Töreninde 2017 yılının en başarılı ihracatçılarını ödüllendirdi. 14 farklı kategoride ödüllerin dağıtıldığı
törende, Endüstriyel Mutfak Ekipmanları kategorisinde İhracat performans ödülünün sahibi olan Bilge İnoks; bu ödülü üst üste ikinci kez kazanmanın haklı gururunu yaşadı. 60 yılı aşan sanayicilik geçmişinden aldığı güçle, endüstriyel mutfak sektörünün yükselen yıldızı konumunda yer alan Bilge İnoks; sahip olduğu birikimini teknolojik yeniliklerle birleştirerek, sektörü ve ülke ekonomisi için katma değer yaratmaya devam ediyor. “Bilge Çelik” adıyla kurulduğu 1948 yılından bugüne, birçok farklı ürün çeşidi üreten Bilge İnoks; bugün 15.000 m2 alanda, 300 çalışanıyla gerçekleştirdiği uluslararası kalite standartlarına uygun üretimiyle 65’e aşkın ülkeye endüstriyel mutfak ekipmanları ihraç etmekte, İç pazarda elde ettiği başarıyı güçlü ihracatıyla sürdürmektedir. Bilge İnoks Dünya Markası Olma Yolunda İlerliyor
• MAYIS 2018
Paslanmaz çelik endüstriyel mutfak eşyaları sektörünün önde gelen markalarından Bilge İnoks, başarılarına bir yenisini daha kattı. Firmalara, teslimat zincirinde uluslar arası güvenilirlik kazandıran ve başta Avrupa Birliği’ne bağlı ülkeler ile Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, dünyada 46 ülkede kabul gören sektörde ilk olan Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası’nı almaya hak kazandı ve Yetkili Ekonomik Operatör (AEO – Authorised Economic Operator) kimliğini aldı. 90 lı yılların başlarında GN Küvet üretimi ile endüstriyel mutfak sektörünü giriş yapan Bilge İnoks, sürdürdüğü ar-ge çalışmaları ve durmadan devam
114
ettirdiği yatırımları ile derin çekme konusunda uzmanlaşarak, bugün, yurtiçinde endüstriyel mutfak üreticisi firmaların çoğuna, uluslararası arenada da Fagor, Hobart, Colged ve Electrolux
gibi dünya devi gibi firmalara üretim yapar hale gelmiştir. Artarak yükselen ihracatıyla Türk ekonomisine, yarattığı katma değerle katkı sağlamakta ve sektördeki yeni trend ve gelişmeleri yakından takip ederek geleceğe yönelik belirlediği politika ve stratejileriyle dünya şirketi olma yolunda ilerlemeye devam etmektedir.Uluslararası kalite standartlarında üretimi ile 65’ ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmekte ve 150’ ye yakın iş ortağı ile dünyaya açılmaya devam etmekteyiz. İhracat kapasitesini her geçen gün daha da arttırmayı hedefleyen Bilge İnoks, birçok ülkeye ihracat yaparak yeni pazarlara açılmaya hazırlanmaktadır. Teknoloji sadece firmaların rekabet üstünlüklerini arttırmak açısından değil ülke verimliliğini ve ülkelerin uluslar arası rekabetteki konumunu da arttırmak açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Bizlerde bu yöndeki anlayışımızla sürekli gelişim
ADVERTORIAL
Uluslararası kalite standartlarında üretimi ile 65’ ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmekte ve 150’ ye yakın iş ortağı ile dünyaya açılmaya devam etmekteyiz. İhracat kapasitesini her geçen gün daha da arttırmayı hedefleyen Bilgeİnoks, birçok ülkeye ihracat yaparak yeni pazarlara açılmaya hazırlanmaktadır. içerisinde ileri teknolojilere
Başkanı Ergun BİLGE, “2016
sürdürülebilir bir düzeye
en önemli aktörlerinden
yatırım yaparak, bunları
yılında İDDMİB tarafından
ulaştırdık. Ülkemizin içinden
biri olarak 2016 ve 2017
özümseyerek bu bilinçle
aldığımız ‘Endüstriyel Mutfak
geçtiği zorlu süreçlerin, ülke
yıllarında üst üste ikinci kez,
hareket ediyor ve endüstriyel
ekonomisine katkı veren
bu ödüle layık görüldük. Bu
mutfak sektöründe tüm
tüm sektörlerde olduğu
başarılar hepimizin, tüm
gücümüzle müşterilerimize
gibi bizim sektörümüzde de
Türkiye’nin. Ülkemizden
hizmet ediyoruz. Özellikle
olumsuz yansımaları oldu
endüstriyel mutfak sektörüne
ancak biz hem sektör hem
ve imalat sanayine yurtiçi ve
de firma olarak elimizden
yurtdışında bu sektördeki
gelenin en iyisini yapmaya
dünyaca ünlü markaların
devam ettik. Bunun bir
üretimlerine %100 yerli sanayi
yansıması olarak; 2017 yılı
olarak yenilikçi vizyonumuzla
Ocak ayında ülke ihracatımızın
kaliteli ve fiyat avantajlı yan
%16 olarak gerçekleşmesine
sanayi ürünlerimizle katkı
rağmen İDDMİB üyelerinin
sağlamaktayız.
%28 gibi rekor bir ihracat rakamına ulaşmasını görmek
ve ekonomimizden
“İhracatın ve Endüstriyel
Ekipmanları Kategorisinde
mümkün. Aynı şekilde
aldığımız güçle, ülkemize ve
Mutfak Ekipmanları
İhracatın Metalik Yıldızı’ ödülü
biz de bu başarılı sürecin
ekonomimize değer katacak
Sektörünün parlayan yıldızı
bizim için oldukça önemli
yatırımlarımızı sürdürecek;
olmaya devam ediyor”
bir yere sahiptir. O günden
bir dünya markası olarak
Bilge İnoks’un yıllar içinde
bugüne ihracattaki büyüme
çıtayı daha da yükseğe
hızla yükselen performansını
stratejimizi geliştirerek ve
çıkarmaya, ihracatın ve mutfak
İDDMİB ve ülke dinamikleri
ihracat gerçekleştirdiğimiz
ekipmanları sektörünün
çerçevesinde değerlendiren
coğrafyayı daha da
parlayan yıldızı olmaya devam
Bilge İnoks Yönetim Kurulu
genişleterek başarımızı
edeceğiz.” şeklinde konuştu.
• MAYIS 2018
Ergun Bilge | Bilgeİnoks A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı
115
SİNERJİ
MOSI TEKSTIL
Kaliteden ve inovasyondan taviz yok
IRFAN ÖZDEŞ Mosi Tekstil Genel Müdür
• MAYIS 2018
İ
116
lk üretimini Fransa’da bir müşterisine gerçekleştiren ve 2007 yılında dünya devi Alman Otto Group’la çalışmaya başlayan Mosi Tekstil, kısa zamanda İngiltere, İspanya, Almanya ve Fransa’ya hazır giyim ihracatı yapan İzmir’in sayılı firmalarından biri oldu. 2004 yılında üç kişilik bir ekiple yola çıkan Mosi Tekstil’in bugün Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olma nedenlerini Mosi Tekstil Genel Müdürü İrfan Özdeş anlattı. Özdeş; “Şu an Mosi bünyesindeki 200 kişilik ekibimizle İzmir’in en fazla ihracat yapan ilk 10 hazır giyim üreticisinden biriyiz. 2011’den itibaren de Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçı firmasından biri olmayı başardık. Mosi
olarak, 2018 yılı sonunda bin kişinin üzerinde iç bünye üretim kapasitesine ulaşarak 30 milyon euro ihracat gerçekleştirmek en büyük hedefimiz. Şu an 300.000’i Arnavutluk’taki iki fabrikamızda olmak üzere aylık 500.000 adet üretim yapıyoruz. 2018 sonuna kadar Şanlıurfa’daki fabrikamızla birlikte aylık üretim sayımızı 1 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Üretimdeki kalitemizden asla ödün vermiyoruz ve buna bağlı olarak müşteri memnuniyeti hızla artıyor ve kapasitemiz büyüyor” dedi.
More&More, İngiltere’de Next ve New Look, İspanya’da da Inditex ve Mango gibi dünyaca ünlü büyük firmalar da dahil yirmiden fazla müşteri ile çalışan Mosi Tekstil, bu yıl Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından gümüş kategori ihracat ödülüne layık görüldü. Genel Müdür, önümüzdeki sene hedeflerinin ise altın kategoride ödül almak olduğunu özellikle belirtti.
Üretimde yeni pazarlar
“
Mosi Tekstil, son bir yıldır benimsediği yeni vizyonla birlikte farklı ürün gruplarını da üretmeye başladı. Özdeş; “Sadece daha basic fast fashion ürünlerin üretimini yapan bir firma olmaktan çıkıp, daha katma değerli, kimsenin yapmaya cesaret edemeyeceği ürünlere doğru portföyümüzü geliştirmek istiyoruz. Bu nedenle soft dokumalar, ceket ve pantolon gruplarımızın da üretimine başladık. Şanlıurfa’daki yatırımlarımız bu yönde” diyor. Şu anda Almanya’da Otto Group ve
A’dan Z’ye inovasyon Sadece üretiminde değil, tüm süreçlerinde de inovasyonu benimseyen
Mosi Tekstil, bu süreci daha iyi yönetebilmek ve A’dan Z’ye benimseyebilmek için İnoSuit Programı’na dahil oldu. İrfan Özdeş; “İnoSuit Programı kapsamında kısa zamanda inovasyon ekipleri kurarak projeler yapmaya başladık. İleri vadede hem ulusal hem de AB projeleri yapmaya devam edeceğiz. Bu programdan yılsonundaki beklentimiz; hızla gelişen dünyada 5 yıl sonra hangi pozisyonda olmak istediğimizi belirlemek ve bunun yol haritasını çizebilmek, bütün ekibin her fikri faydaya dönüştürebileceği bir zemin hazırlamak” diyor.
İnosuit Programı’na dahİl olan Mosİ Tekstİl İçİn tüm süreçlerde İnovasyonu benİmsemek bİrİncİ öncelİk.
SEKTÖRLER
Otomotiv
Oyak Renault, 6 milyonuncu otomobili üretti
Otomotiv sektörü rekora doymuyor
• MAYIS 2018
U
118
ludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) kayıtlarından derlenen bilgilere göre, otomotiv sektörü, yıllık bazda “rekor yılı” olarak kayıtlara geçen 2017’nin ilk çeyreğinde 7 milyar dolar olan ihracatını, bu yılın aynı döneminde yüzde 17,5 artırarak 8 milyar 228 milyon dolara taşıdı. Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 20,2 ile en büyük payı alan otomotiv, yılın ilk çeyreğini de açık ara lider tamamladı. Otomotivi, yüzde 11,1’lik pay ile “hazır giyim ve konfeksiyon”, yüzde 10,2 ile “kimyevi maddeler ve mamulleri” ve yüzde 8,7 ile “çelik” sektörleri takip etti. Otomotiv sektörü, bu dönemde 164 ülke ve özerk bölge ile 12 serbest bölgeye ihracat gerçekleştirdi. Şubat ve mart ayları rekorlarla geldi Geçen yılın mart ayında 2 milyar 708 milyon 842 bin dolar ihracat gerçekleştiren otomotiv endüstrisi, bu yılın aynı ayında ihracatını yüzde 16,1’lik artışla 3 milyar 146 milyon 222 bin dolara çıkardı. Sektör, bu rakamla, aylık bazda hem
ilk kez 3 milyar dolar sınırını geçti hem de tüm zamanların ihracat rekorunu kırdı. Otomotiv endüstrisi, ocak ayında yüzde 10,8’lik artışla 2 milyar 286 milyon, şubat ayında da yüzde 25,7’lik artışla 2 milyar 799 milyon dolar ihracat gerçekleştirmişti. Aylık bazda, tüm zamanların ihracat rekorunu kırdığı mart ayının yanı sıra şubatta yine tüm zamanların ikinci en yüksek ihracat rakamına ulaşan sektör, ilk çeyreği de rekorla kapattı. 28 milyar 534 milyon dolarlık dış satımla “rekor yılı” olarak kayıtlara geçen 2017’nin ilk çeyreğinde 7 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör, bu rakamı 2018’in aynı döneminde 1 milyar 228 milyon dolar aştı. İhracat yapılan ilk 10 ülkeden 9’u AB üyesi Türk otomotiv sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ilk 10 ülkenin 9’unu Avrupa Birliği (AB) üyeleri oluşturdu. Ocak-mart döneminde yüzde 13,16’lık artışla 1 milyar 209 milyon 368 bin dolar ihracat yapılan Almanya liderliğini korudu.
Yarım asır önce Türkiye’de binek araç üretimine başlayan ve otomobil üretiminde liderliğini koruyan Oyak Renault, 6 milyonuncu otomobilini banttan indirirken, 5,5 milyonuncu motor üretimini de gerçekleştirdi. Türkiye’nin en büyük otomobil üreticisi Oyak Renault, yeni bir rekora imza atarak 6 milyonuncu otomobilin ve 5,5 milyonuncu motorun üretimini gerçekleştirdi. Üretilen 6 milyonuncu araç Polonya’ya ihraç edilen Renault Megane Sedan olurken, fabrikada 6 milyonuncu otomobilin ve 5.5 milyonuncu motorun üretimi üzerine tüm çalışanlarının katılımıyla kutlamalar gerçekleşti. Oyak Renault Genel Müdürü Antoine Aoun ve Renault üst yönetimden yetkililerin de katıldığı bir törenle üretim bandından indirildi. Renault markasının birçok araç modelinin Bursa’da doğup dünyaya ihraç edildiğini vurgulayan Oyak Renault Genel Müdürü Antoine Aoun, üretilen 6 milyonuncu otomobilin ve 5,5 milyonuncu motorun mutluluğunu şu sözlerle ifade etti: “Türkiye’de otomobil üretimine başladığımız 1971 yılından bu yana liderliğimizi koruyarak otomobil pazarına yön vermenin gururunu yaşıyoruz. Başlangıçta 20 bin olan araç üretim kapasitemiz bugün 360 binlere yükseldi. 1970’li yıllardan günümüze Türkiye’de üretilen her iki otomobilden birinde Oyak Renault imzası var. Bugün ise yeni bir rekor kırarak 6 milyonuncu otomobili banttan indirmenin, 5,5 milyonuncu motoru üretmenin sevincini yaşıyoruz.”
Tekstil ve Hazır Giyim
Hazır giyimde ‘Dört Dörtlük Plan’ Plan’ı hazırladık. Şimdi stratejiyi eyleme dökme, yani iş zamanı... Hedeflerimizi gerçekleştirmek için kolları sıvadık.” 5 büyük hazır giyim markasının alt yapısını oluşturacağız Mustafa Gültepe, “Dört Dörtlük Plan”ın birinci başlığını üretimde dönüşümün oluşturduğunu vurgulayarak, önceliği hazır giyimde güçlü bir ekosistem tasarımına vereceklerini ifade etti. Üretimde verimliliği temel alacaklarının altını çizen Gültepe, lojistik merkez modelini ve dijital tedarik zinciri yönetimini hayata geçirerek değer zincirinin tüm aşamalarını birbirine entegre edeceklerini söyledi. Gültepe, hazır giyim ihracatını ikiye katlamak için yola koyulduklarını belirterek, “Dört Dörtlük Plan”ın diğer başlıklarını şöyle sıraladı: “Ekosistemi geliştirecek ve ileriye taşıyacak kaldıraçlar ikinci başlığımız olacak. Değer zincirinin her halkasında global oyuncular yaratacağız. Toplu ihracat ve hazır giyim ekosistem koordinasyon merkezi oluşturacağız. Üçüncü adımda tasarımcı-sanayici kazan-kazan iş birliği modelini geliştireceğiz. Bu modeli ‘Türk Moda Konseyi ve Uluslararası Tasarım
Merkezi’ müfredatı üzerine kurgulayacağız. Tasarımcının yarattığı katma değeri sektöre kazandırarak ihracat değerini büyüteceğiz. Dördüncü başlığımızı sektörün küresel arenadaki algısı oluşturacak. Hazır giyim endüstrimiz için yeni hikâye yazacağız. Markalaşma stratejik programını, konsept fuar modelini, global algı yönetimi geliştireceğiz. Bütün bu çalışmalarla ülkemizden küresel ölçekte 5 büyük hazır giyim markasının alt yapısını oluşturacağız.” 3 yıllık durgunluğun ardından hazır giyim ihracatında 2018’e iyi bir başlangıç yaptıklarını anımsatan Gültepe, ilk çeyrekte elde edilen yüzde 11,4’lük artışın geleceğe dair umutlarını arttırdığını söyledi. Gültepe, Türkiye’de ve dünyada olağanüstü bir durum yaşanmaması durumunda, olumlu trendin devam edeceğini ve 4 yılın sonunda hazır giyim ihracatında ciddi bir sıçrama yakalayacaklarını anlattı.
• MAYIS 2018
İ
stanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, hazır giyim ihracatını ikiye katlamak için yola koyulduklarını belirterek, “Dört Dörtlük Plan’ ile hazır giyime 16 milyar dolar artı yazdıracağız.” dedi. Türkiye’de hazır giyim ihracatının dörtte üçünü gerçekleştiren İHKİB’in yeni Başkanı Gültepe düzenlediği basın toplantısında 4 yıllık yol haritasını ve hedeflerini anlattı. Gültepe, 4 yıllık yol haritasını oluşturan eylemleri gerçekleştirmek için kolları sıvadıklarını aktararak, plandaki hedeflerin tutturulması halinde hazır giyim ihracatının 33 milyar dolara çıkacağını bildirdi. Halen 17 milyar dolar olan hazır giyim ihracatını orta vadede ise 60 milyar dolara çıkarabilmek için oyun planında değişikliğe gittiklerini anımsatan Gültepe, şunları kaydetti: “Yeni bir oyun kurgulamak ve iş modelimizi değiştirmek zorundaydık. ‘Hazır Giyim Sektörü Vizyon Belgesi’ ile stratejimizi yeniden belirledik. Başkanlık görevini üstlenir üstlenmez arkadaşlarımla birlikte yeni strateji çerçevesinde 4 yıllık yol haritamızı oluşturan ‘Dört Dörtlük
MUSTAFA GÜLTEPE İHKİB Başkanı
119
SEKTÖRLER
Kimyevi Maddeler
Oyuncak sektörü İKMİB ile Dubai ve Kuveyt’te
• MAYIS 2018
İ
120
stanbul Kimyevi Malzemeler İhracatçı Birliği (İKMİB), 12 firmadan 17 sektör temsilcisinin katılımıyla oyuncak sektörüne yönelik “Oyuncak Sektörü Dubai-Kuveyt Ticaret Heyeti” organizasyonu gerçekleştirdi. İKMİB açıklamasına göre, İKMİB tarafından, oyuncak sektöründe yer alan 12 firmadan 17 sektör temsilcisinin katılımıyla “Oyuncak Sektörü Dubai-Kuveyt Ticaret Heyeti” organizasyonunda Türk firmaları, pazardaki toptancıları, oyuncak mağazalarını, marketleri ve yerel pazarları yerinde ziyaret etme fırsatı buldu. Her iki ülkede potansiyel satın almacılar ile Türk firmaları arasında toplam 272 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Organizasyon kapsamında 2 Nisan’da Suudi Arabistanlı satın almacıların katılımıyla düzenlenen Dubai ikili iş görüşmeleri kapsamında Dubai Ticaret Ataşesi Hasan Önal tarafından, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ülke bilgilendirmesi ve sektör değerlendirmeleri sunumu yapıldı. Euromonitor firması yetkilileri tarafından BAE’de oyuncak pazarı ile ilgili önemli bilgiler paylaşıldı. Dubai’de toplam 164 ikili iş görüşmesi gerçekleştirilirken, 5 Nisan’da düzenlenen Kuveyt organizasyonunda ise 108 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi.
Firmalarımızın ihracatlarını yüzde 20 seviyelerinde artırmalarını hedefliyoruz Konuya ilişkin görüşlerine yer verilen İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz,
organizasyona ilişkin değerlendirmesinde, oyuncak sektörünün Türkiye ekonomisinin ihracatında önemli bir yere sahip olduğunu belirtti Akyüz, şunları kaydetti: “İKMİB olarak, oyuncak sektörünün potansiyelinin farkındayız ve bu sektörü önemsiyoruz. Bu kapsamda oyuncak üreticisi firmalarımızın ürünlerini tanıtması, iş birliği görüşmeleri yapması ve akabinde ihracatlarını artırmaları için bir proje başlattık. Potansiyeli yüksek ülkelerden olan Dubai ve Kuveyt’e düzenlediğimiz ticaret heyeti organizasyonumuz ile oyuncak üreticisi firmalarımızın ihracatlarını yüzde 20 seviyelerinde artırmalarını hedefliyoruz. Türkiye oyuncak sektöründe Birleşik Arap Emirlikleri’ne 2017 yılında 340 bin 392 dolar ihracat gerçekleştirdi. Kuveyt’e ise oyuncak sektöründe 2017 yılında 84 bin 605 dolarlık ihracat geçekleştirdi. 2018 yılında bu rakamları aşacağımızı umuyorum. Sektörümüzün ihracatını artırmaya yönelik etkinliklerimize devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.”
Kimya sektöründen 4 milyar 186 milyon dolarlık ihracat İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre kimya sektörünün 2018 yılı üç aylık ihracatı 4 milyar 186 milyon dolar oldu. İKMİB’den yapılan açıklamaya göre, mart ayında kimya ihracatı ise şubat ayına göre yüzde 23,5 artarak 1 milyar 565 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kimya
ihracatında mart ayında ilk üçte Almanya, İspanya ve ABD yer alırken, sektörün mart ayı ihracatı 1 milyar 565 milyon dolar olarak gerçekleşti. Almanya, mart ayında en çok ihracat yapılan ülke oldu. Almanya’ya yapılan kimya ihracatı 2018 yılının şubat ayında 78 milyon 610 bin dolar iken mart ayında yüzde 12,2 artışla 88 milyon 211 bin dolar olarak gerçekleşti.
Demir ve Çelik
Çelik ihracatı miktarda düştü, değerde arttı
Ç
elik İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2018 yılı Ocak-Mart dönemi verilerine göre; Türkiye’nin miktar bazındaki çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 azalışla 4,9 milyon ton olurken, sektörün değer bazındaki ihracatı yüzde 21 artışla 3,6 milyar dolara ulaştı. İhracat miktar bazında düşüşe karşın değer bazındaki yükselişini sürdürdü. Çelik sektörünün direkt ihracatına, diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde Türkiye’nin 2018 yılının ilk üç ayındaki toplam çelik ihracatı; miktar bazında 5,1 milyon ton, değer bazında ise 4,2 milyar dolar oldu. Ocak-Mart 2018 döneminde miktar bazında en çok ihraç edilen çelik ürünü yüzde 15,7’lik düşüşe rağmen 1,6 milyon ton ile inşaat çeliği oldu. İnşaat çeliğini 778 bin tonla yassı sıcak, 473 bin tonla dikişli boru, 422 bin ton ile filmaşin ve 417 bin tonla profil izledi.
Çelik sektörünün Mart ayı ihracatı 1,3 milyar dolara ulaştı Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre; 2018 yılı Mart ayı ihracatı ise 2017 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında miktarda yüzde 15 azalış ile 1,7 milyon ton olurken değerde yüzde 11 artış ile 1,3 milyar dolara yükseldi. Çelik ihracatının yılın ilk çeyreğindeki performansını değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, şunları söyledi: “Küresel çelik sektörü açısından kritik bir yıl yaşıyoruz. ABD’nin Section 232’yi yürürlüğe alması diğer ülkeleri bu karara karşı savunma durumuna geçirdi. En önemli pazarlarımızdan biri olan ABD’de kan kaybetmeye başlayan sektörümüz şimdi de AB’nin koruma duvarları ile karşı karşıya. Çelik İhracatçıları Birliği olarak hem ABD hem de AB’nin çelik sektörünü hedef alan tavırlarına karşı sektörümüzü korumak için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz”.
Dünya ekonomilerinde yaşanan sıkıntılara rağmen 2016 yılını 1 milyar 277 milyon dolar ihracatla tamamlayan bağlantı elemanları, kilitler, bina donanımları, el aletleri ve mobilya aksesuarlarını kapsayan BAKİEL sektörü, Almanya’nın Stuttgart kentinde düzenlenen Fastener Fair’e katıldı. Ekonomi Bakanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin bağlantı elemanları, kilitler, bina donanımları, el aletleri ve mobilya aksesuarları sektörlerini kapsayan BAKİEL komitesi 41 firma ile sektöründe dünyanın en önemli fuarlarından birisi olan Fastener Fair Stuttgart’a çıkarma yaptı. Dünya ekonomilerinde yaşanan sıkıntılara rağmen bu yılın ilk iki ayında BAKİEL sektörü 2016 yılı Ocak-Şubat dönemine göre ihracatlarını yüzde 7 artırdıklarını belirten İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği BAKİEL Komitesi Başkanı Çetin Tecdelioğlu, bu yıldan umutlu olduklarını kaydetti. Sektöre yönelik en önemli fuarların başında yer
alan Fastener Fair Stuttgart’ta açıklamalarda bulunan İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği BAKİEL Komitesi Başkanı Çetin Tecdelioğlu, ‘’İki yılda bir düzenlenen Fastener Fuarı’na 41 Türk firması katıldı. Toplamda ise 2 Türk yayımcı kuruluş ve İDDMİB ile birlikte 44 Türk katılımcı fuarda yer aldı” dedi.
• MAYIS 2018
Fastener Fair ‘e 44 Türk firması katıldı
121
SEKTÖRLER
Elektronik
Rekortmen dizilere maddi destek
• MAYIS 2018
K
122
ültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, yeni sinema ve telif hakları yasa taslaklarında son aşamaya gelindiğini açıkladı. Taslak aşamasında olan yasa onaylanırsa, 140’tan fazla ülkede gösterilen ve ülkemize milyonlarca dolarlık gelir sağlayan Türk dizileri için devlet tarafından maddi destek sağlanacağı duyuruldu. 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması Kanunu’nda değişiklik yapılacağını duyuran Bakanlar Kurulu, sinema taslağı ve telif haklarına yönelik düzenlemelerin en yakın zamanda Meclis’e sevk edileceğini belirtti. Hazırlanan taslağa göre; sinemada uzun metraj, ilk yönetmen, belgesel, animasyon, kısa film, senaryo, Ar-Ge ve yapım sonrası başlıkları altında verilen teşviklere 5 yeni madde eklenecek. Ortak yapımlar, yabancı film yapımları, çekim sonrası yapımları, yerli film yapımları ve yerli dizi yapımlarına sağlanacak desteklerle ülkemiz sinema alanında daha çok ön plana çıkartılacak. Meclise gitmeye hazırlanan taslakta, Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlanması, film turizminin geliştirilmesi amacıyla yabancı filmlere yönelik de bir takım yatırımlar olacak. Ülkemizin turizmine
katkı sağlayacak yabancı filmlerin bütçelerinin yüzde 30’u ülkemiz tarafından ödenecek. Bu taslak kabul edilirse, “yabancı filmlere destek oranı” Fransa, Estonya, Macaristan ve Güney Kore ile aynı seviyeye ulaşacak. Türk dizilerine tam destek Bakanlık, ülkemizde çekilen ve 140’tan fazla ülkeye ihraç edilerek 350 milyon dolardan fazla gelir elde eden Türk dizilerine de destek verecek. ABD’den sonra ihracat konusunda 2. sırada yer aldığımız dizi
projelerinin daha kaliteli ve daha yüksek bütçeli olması sağlanacak. Türk dizilerine destek verilmesi için, bu dizilerin yurt dışında yayınlanma şartı bulunuyor. Yurt dışında Türkiye’yi tanıtıp ülke ekonomisine katkı sağlayacak diziler bu haktan faydalanabilecek. Son yıllarda tüm dünyanın en büyük sıkıntılarından olan “telif hakkı” konusunda çalışmaların daha hızlı ve etkin yürütülebilmesi için bir telif hakem kurulu kurulacak. Bu kurulun dijital korsanlıklara karşı mücadele vermesi bekleniyor.
Makine
1
5-18 Mart 2018 tarihlerinde İstanbul TÜYAP Kongre Merkezi’nde organize edilen WIN EURASIA fuarı bu yıl, Metalworking EURASIA, SurfaceTechnology EURASIA, Welding EURASIA, IAMD EURASIA, Electrotech EURASIA ve CeMAT EURASIA fuarlarının katılımcı ve ziyaretçilerini tek çatı altında buluşturdu. 22 ülkeden bin 800’ün üzerinde katılımcı firmanın katıldığı fuarı toplam 75 bin kişi ziyaret etti. Yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 51,2’lik artış yaşanan fuar, 145 ülkeden ziyaretçi çekti. Fuara Makine İhracatçıları Birliği (Türkiye’nin Makinecileri) de tanıtım faaliyetleri katıldı. Fuaye alanındaki “Türkiye’nin Makinecileri” standına gelen ziyaretçilere Türk makine sektörü hakkında bilgi verildi. Makine İhracatçıları Birliği tarafından, fuar ile eş zamanlı olarak alım heyeti
düzenlendi. Heyete, Almanya, Rusya, İngiltere, İsrail, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Malezya, Tacikistan ve Tunus’tan toplam 37 ithalatçı firmanın fuarı ziyaretleri ve Türk firmalar ile B2B görüşmeleri yapmaları sağlandı. Fuarı ziyaret eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji (BSTB) Bakanı Faruk Özlü de, Türkiye’nin Makinecileri standında, MAİB tarafından hazırlanan “Makine Hikâyeleri” kitaplarına ilgi gösterdi. Türkiye’nin Makinecileri standını ziyaret eden BSTB Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan’a Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz tarafından yapılan çalışmalar ve sektörün ihtiyaçları hakkında bilgi verildi. Fuarda ayrıca katalog ve fuar alanında “Türkiye’nin Makinecileri” reklamları yer aldı.
Tanıtımlar devam ediyor
T
ürkiye’nin makinecileri yurt dışı fuarlarda Türk makine sektörünü tanıtmaya devam ediyor. Bu kez 2018’deki ilk fuar için India Wood için Bangalore’daydı. Ağaç işleme makineleri alanında 10’uncu kez gerçekleşen fuarda, 20 ülkeden 700 katılımcı yer alırken, 50 binden fazla kişi fuarı ziyaret etti. Makine İhracatçıları Birliği fuara; Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayici İş Adamları Derneği (AİMSAD) ile birlikte katıldı.
Konya’da alım heyeti programı düzenlendi
Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde, Makine İhracatçıları Birliği organizatörlüğünde 20– 24 Mart 2018 tarihleri arasında Konya’da organizasyonu yapılan Konya Tarım 2018 – 16. Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı’na 19–22 Mart 2018 tarihleri arasında alım heyeti programı düzenlendi. Söz konusu alım heyeti programına Moldova, Bangladeş ve Kırgızistan’dan 10 firma ve temsilcisi katıldı. Fuarın açılış töreni 20 Mart 2018 Salı günü Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Konya Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükçü ve Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk’ün de katılımı ile gerçekleştirildi. Törende bir konuşma gerçekleştiren Bakan Veysel Eroğlu açılışın ardından firma stantlarını ziyaret etti. Açılış sonrası Konya Milletvekili Ahmet Sorgun ve Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükçü beraberindeki heyet ile birlikte ikili iş görüşmelerinin gerçekleştirildiği salonu ziyaret ederek yabancı firma temsilcileri ile bir araya geldi. 5 gün süren fuara 20 ülkeden 427 firma ve 1.281 markanın katılımı gerçekleşti ve fuar alanı olan Konya TÜYAP Fuar Merkezi yoğun bir ziyaretçi trafiğine sahne oldu. 20 Mart 2018 günü gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerine de Türk firmaların yoğun ilgisi oldu.
• MAYIS 2018
Türkiye’nin Makinecileri WIN Eurasia Fuarı’ndaydı
123
SEKTÖRLER
Tarım
Türk kirazı Çin yolcusu
T
ürkiye’den Çin’e kiraz ihracatının önündeki engellerin kalktığını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, Çin’den Türk kirazı ile ilgili taleplerin yoğun bir şekilde gelmeye başladığını, bu yıl Çin’e kiraz ihracatında önemli artış beklediklerini kaydetti. Ege İhracatçı Birlikleri’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, 4 yıllık başkanlığı döneminde yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi. Uzak Doğu ülkeleri ile Türkiye arasında Akdeniz meyve sineğinden dolayı taze meyve ihracatında
yaşanan tıkanıklığın giderilmesi için yapılan yoğun temasların sonuç verdiği bilgisini veren Seyyar, “Maalesef Uzakdoğu’da birçok ülke, ülkemizde Akdeniz meyve sineğinin varlığından dolayı pek çok taze meyvemize tereddütle yaklaşıyor ve ihracat izinlerinin çıkması ancak iki ülkenin Tarım Bakanlıkları arasında yapılan karantina anlaşmaları ile gerçekleşebiliyor. Yoğun görüşmeler ve karşılıklı ziyaretler sonucunda 9 üretici ve 6 paketleme tesisine Çin’e kiraz ihracatı için izin çıktı. Çinli ithalatçılar kiraz talepleri gelmeye başladı. Bu yıl Çin’e ihracatta ciddi artış bekliyoruz” diye konuştu. Çin’e ilk kiraz partilerinin geçen sene gönderildiğini ve bu sezonda da kirazda Çin ile
hareketli bir ticaretin yaşanacağını umduklarını belirten Seyyar, “Önümüzdeki günlerde Vietnam’a da ihracat izninin çıkması için yoğun bir uğraş içindeyiz. Elbette ki bu yöndeki çalışmalar adım adım takip edilerek sonuca bağlanması sağlanmalı ve bu piyasalarda da Türk ürünleri en iyi şekilde raflarda yerlerini almalıdır, ürünlerimizin kalitesi ve nefaseti ile bu piyasalarda da hakim olacağından hiçbir şüphem yoktur. Yavaş yavaş bizlere şimdiye kadar kapalı olan kapıları açma niyetindeyiz” dedi.
• MAYIS 2018
Sofralık zeytin ihracatı da artışa geçti
124
Zeytinyağının ihracat rekorları kırdığı 2017/18 sezonunda, Zeytin ihracatı da zeytinyağına ayak uydurdu. Sofralık zeytin ihracatı yüzde 14’lük artış yakaladı ve 71 milyon 53 bin dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı. 2016/17 sezonunun ilk yarısındaki sofralık zeytin ihracatı ise; 62 milyon 225 bin dolar olmuştu. Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre; sofralık zeytin ihracatında sezonların ilk yarıları dikkate alındığında 2017/18 sezonunda gerçekleştirilen 71 milyon 53 bin dolarlık zeytin ihracatı son 4 sezonun en
yüksek ihracat rakamı olarak kayıtlara geçti. Türkiye, 2014-15 sezonunun ilk yarısında 68 milyon 482 bin dolarlık sofralık zeytin ihraç etmişken, 2015-16 sezonunun aynı döneminde 66 milyon 605 bin dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. 2016-17 sezonunun ilk yarısında sofralık zeytin ihracatı 62 milyon 225 bin dolara gerilemişti. 1 Ekim 2017 tarihinde başlayan 2017/18 sezonunda Türkiye, 58 milyon 322 bin dolarlık siyah zeytin ihraç ederken, yeşil zeytin ihracatı 12 milyon 730 bin dolar oldu.
Sektörler
Turkish Cargo, 1 buçuk milyon balığı Umman’a taşıdı Turkish Cargo, 100 ton ağırlığına denk gelen 1 buçuk milyon adet canlı Çipura balığını İzmir’den Umman’a taşıdı. Taşıma sırasında balıkların su altında ihtiyaç duydukları ortam bulutların üzerinde sağlandı. Son yıllarda gerek sunduğu hizmetlerin gelişimi gerekse de uçuş ağına eklediği yeni destinasyonlar ile Türk ihracatçısının farklı pazarlara açılmasına önemli katkılarda bulunan Turkish Cargo, yeni bir başarıya daha imza attı. Dünyanın 121 ülkesine hava kargo taşımacılığı gerçekleştiren Turkish Cargo, Kılıç Holding’in Ege’de yetiştirdiği 100 ton ağırlığına denk gelen 1 buçuk milyon adet canlı Çipura balığını İzmir’den Umman’a taşıdı.
Ayakkabı ihracatı 1 milyar dolara koşuyor
Ayakkabı sektörünün potansiyeline hep inandım Ayakkabı ihracatının performansını değerlendiren Galiko, “1995’ten itibaren dünya deri ticaretinde ayakkabının payının yüzde 55 olduğunu ifade ettim. Türkiye’deki deri sektörünün en büyük hedefinin ayakkabı ihracatı olması gerektiğini belirttim. Nitekim, 1995 yılında deri ürünleri ihracatında yüzde 10 pay alan Türk ayakkabı
sektörü, bugün yüzde 63’lük paya ulaştı. Bu rakamların daha yukarı çıkması mümkün. Türk ayakkabı sektörü 2018 yılı sonunda tek başına 1 milyar dolar ihracat rakamına ulaşabilecek güçte. Rusya ile siyasi ilişkiler düzeldikten sonra çok önemli partner olan Rusya’ya deri sektörünün her branşında atılıma gidildi. Siyasi ya da ekonomik bir kriz yaşamazsak Rusya’ya ihracatımız daha da artar” diye konuştu. Ayakkabı Sektörü Moskova’da yılda iki kez fuara katılacak Türk Ayakkabı Sektörünün rahatlıkla her türlü çeşide ve kaliteye cevap verebileceğinin altını çizen Jak Galiko, Türk ayakkabı sektörünün en güçlü olduğu pazarların başında gelen Rusya’da konumunu güçlendirmek için yılda iki kez düzenlenen Euro Shoes Premiere Collection Fuarı’na katılma kararı aldıklarını ifade etti. Galiko, “Fuarlara devamlı katılım sağlamak başarı için büyük önem arz ediyor, fuarlara ısrarla katılan ihracatçılarımız orta ve uzun vadede kazanan olacaktır” dedi. Galiko, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından gerçekleştirilen Euro Shoes Premiere Collection Fuarı’na 26 Şubat-1 Mart 2018 tarihleri arasında İzmir, İstanbul, Bursa ve Gaziantepli 27 Türk ayakkabı firması ilk kez katılım gösterdikleri bilgisini verdi.
• MAYIS 2018
D
eri sektörünün toplam ihracatında ilk kez 2016 yılı sonunda yüzde 51’e ulaşan ayakkabı ihracatı, 2018 yılının Ocak – Mart döneminde ise; deri sektörünün 444 milyon dolarlık toplam ihracatından 281 milyon dolar ile yüzde 63’lük pay aldı. 2017 yılını 769 milyon dolarlık ihracat rakamıyla geride bırakan Türk ayakkabı sektörü, 2018 yılının Ocak – Mart döneminde yakaladığı yüzde 27’lik artış hızını koruduğu takdirde, 2018 yılı sonunda ihracatını 1 milyar dolar bandına taşıyacak. Türk ayakkabı sektörünün ihracatının 2002 yılında 131 milyon dolar seviyesinde iken, sonraki yıllarda sürekli artarak 2017 yılı sonunda 769 milyon dolara ulaştığına işaret eden Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Galiko, deri ve deri ürünleri sektöründe yapılan her 3 dolarlık ihracatın 2 dolarını ayakkabı sektörünün yapar hale geldiğini kaydetti.
125
BÖLGELER
Marmara
1 milyar dolar ihracat hedefi
UİB ihracatı Mart’ta yüzde 17,91 arttı
• MAYIS 2018
Türk su ürünleri sektörü, son yıllarda yaptığı yatırımlar, Ar-Ge ve modernizasyon çalışmalarının meyvesini toplamaya başladı. İhracatçı sektörler içinde en çok büyüme ve gelişme gösteren sektörlerin başında gelen su ürünlerinde Türkiye, rakibine bile önemli oranda balık satar hale geldi. Brüksel’de düzenlenen Seafood Expo 2018 fuarında konuşan Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektör Konseyi Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, 2017 yılında ihracatını yüzde 6,9 oranında artıran sektörün, 2018 yılında da yüksek oranlı bir artış yakalayacağı görüşünde. 2018 yılın ilk çeyreğinde su ürünleri ihracatının geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artarak mart ayı sonunda 233 milyon dolara ulaştığına dikkat çeken Sagun, “2018 yılı sonunda 1 milyar doların üzerine rahatlıkla çıkacağız” diye konuştu.
126
Yunanistan’a ihracat çok hızlı artıyor Çipura ve Levrek ihracatında AB ülkelerinin halen en büyük pazar olduğuna değinen Sagun, en çok ihracatın Hollanda’ya yapıldığını belirterek, “Hollanda’yı sırasıyla İtalya, Japonya, Almanya, Birleşik Krallık’ın takip ettiğini söyledi. Yunanistan’a yapılan su ürünleri ihracatına da dikkat çeken Sagun, “Yunanistan dünya pazarlarında bizim en ciddi rakiplerimizden. Ancak, yılın ilk üç ayında Yunanistan’a yaptığımız ihracatta yüzde 50 artış var. Bu çok dikkat çekici. 2017 yılının ilk üç ayında toplam 7,4 milyon dolarlık ihracat yaptığımız Yunanistan’a, 2018 yılının ilk 3 ayında ihracatımız 15 milyon doları aştı” dedi.
U
ludağ İhracatçı Birlikleri, geçen yılın aynı dönemine göre birlik aracılığı ile yapılan ihracatın yüzde 17,91 artışla 3,3 milyar dolara çıktığını duyurdu. Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı Orhan Sabuncu, Birliğin geçen yılın Mart ayına oranla ihracatını yüzde 17,91 artırarak, 3 milyar 269 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştığını söyledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2017 yılı büyüme rakamlarını da değerlendiren Sabuncu, “2017 yılının son çeyreğine ilişkin yüzde 7,3’lük büyüme bizler açısından memnuniyet vericidir. 3. çeyrekle birlikte 2017 yılı genelinde büyüme oranımız yüzde 7,4’e yükselerek, beklentileri doğrulamıştır. Öte yandan ülkemiz bu performans ile dünya ekonomisinin yüzde 85’ini oluşturan G-20 ülkeleri arasında en yüksek büyüme performansı gösteren ülke olmuştur” dedi. Türkiye ekonomisinin bu başarılı büyüme performansına yatırım ve net ihracat kaleminden 2,3 puanlık destek gelmesinin önemine değinen Sabuncu, Türkiye’nin ihracata dayalı büyüme
modeli ile yeni bir başarı hikâyesi yazdığının altını çizdi. Büyümede başarının sürdürebilirliği için yapısal reformların devam etmesi gerektiğine işaret eden Sabuncu, faiz oranlarındaki artışın önüne geçilmesi gerektiğini ifade ederek, böylelikle yatırımların daha da canlanacağını söyledi. Devreden KDV iadesi noktasında ihracatçı ve sanayicilerin beklentilerinin olduğunu ifade eden Sabuncu, bu kaynağın ekonomiye yeniden sunulması gerektiğini dile getirdi. OİB, Mart ayında 2,9 milyar dolarlık ihracata imza attı Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,10 artışla 2,9 milyar dolarlık ihracata imza attı. OİB’in 1 Ocak- 31 Mart 2018 tarihleri arasındaki üç aylık ihracatı ise yüzde 19,9 artarak 7,5 milyar dolar olurken, geriye dönük 12 aylık ihracatı ise yüzde 18,97 artarak 26,8 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Ege
DENİB genç mucitleri ödüllendirdi
T
ürkiye’de inovasyon bilincinin genç nesillere aktarılması amacıyla düzenlenen Genç Mucitler Aranıyor - DENİB İnovatif Fikirler Yarışması’nda final heyecanı 14 Nisan 2018 Cumartesi Günü görkemli bir ödül töreni ile gerçekleştirildi. Denizli Protokolünün de katılımlarıyla gerçekleştirilen ödül töreninde 1000’e yakın başvurudan finale kalan 30 icat görücüye çıktı. TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert açılış konuşmasında inovasyonun gençlerimiz için önemine değinerek; “Bugün burada genç beyinlerin yaratacakları icatlar için bir araya geldik, onlara ‘Eski köye yeni adet getirin,
başımıza icat çıkarın’ dedik. Nitekim birbirinden güzel buluşlarla karşımıza çıktılar. Amacımız inovasyon kültürünü küçük yaşta onlara aşılayarak bu organizasyonla geleceğin bilim adamlarının yetişmesinde katkımız olması için üzerimize düşen görevi yerine getirmektir” dedi. İnovasyon kültürü oluşturmamız şart Küresel bir köy haline gelen dünyada inovasyonun olmazsa olmaz konumda olduğunu vurgulayan Kocasert; “Değişen dünyayı Ar-Ge, inovasyon ve tasarımla yeniden şekillendirmenin öneminin bilincindeyiz.
Bu yarışma için gençlerimize “Eski köye yeni adet getirin, başımıza icat çıkarın” dedik ve gördük ki onlara fırsat verdiğimizde, bizi beklediğimizden çok daha fazla şaşırtıyorlar. Amacımız inovasyon kültürünü onlara aşılamak, bu organizasyonla geleceğin bilim adamlarının yetişmesi için üzerimize düşen görevi yerine getirebilmek. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri olarak 4 temel unsura odaklanmış durumdayız. İnovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşma dörtlü formülü ile 1,5 doların altında olan kilogram başına ihracatımızı daha üst noktalara taşımak istiyoruz” dedi.
NEWSTALGIA, lunaparkta hayat buldu
Hazır giyim sektörü 17 milyar dolar ihracat yapıyor Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ise; hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün 17 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini, Ege Bölgesi’nin hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe önemli bir oyuncu
olduğunu kaydetti. “Günümüzde ürünlerin nerede yapıldığından ziyade, nerede tasarlandığı önemli” diyen Büyükekşi, “Tasarıma önem vermemiz gerekiyor. Türkiye’de 10 yıldır 23 farklı sektörde tasarım yarışmaları yapıyoruz. Katma değerli ihracatı artırabilmek için Ar-Ge, tasarım, inovasyon çok önemli” dedi.
• MAYIS 2018
Katma değerli ürün ihracatının yolunu açacak, genç ve vizyoner tasarımcıları Türk hazır giyim sektörüne kazandırmak amacıyla Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen EİB Moda Tasarım Yarışması’nın 13. Final heyecanı İzmir Kültürpark içerisindeki lunaparkta gerçekleştirildi. Finale kalan 10 tasarımcının nostalji ile bugünü buluşturan NEWSTALGIA temasıyla hazırladıkları tasarımlar, temanın ambiyansına uygun olarak İzmir Kültürpark’taki lunaparkta sergilendi. Tasarımlar, defileyi izleyen 500 kişinin büyük beğenisini kazandı. Finalistler, Sonbahar-Kış koleksiyonundan oluşan hazırladıkları 4’er kostümü, Öner Evez ve Yakup Biçer kareografisiyle podyumda sergiledi.
127
BÖLGELER
Akdeniz
AKAMİB ihracat panelleri Mersin’de final yaptı
A
kdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) tarafından kentlere özel düzenlenen İhracat Panelleri programı 4’üncü etkinliği ile Mersin’de final yaptı. Kasım ayında Kayseri’de başlayan etkinlikler, İskenderun ve Adana’nın ardından Mersin’de
Adana’da Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Can Yamanyılmaz ve Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zeki Kıvanç konuşmacı olurken, Mersin’deki panele Akdeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mahmut Arslan, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut katılım gösterdi. Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Bülent Aymen de ev sahibi olarak final etkinliğinde sahnede panelistler arasında yer aldı. Bülent Aymen açılış konuşmasında bölgenin sorunlarından bahsederek, yaşanan konjektürel olumsuzluklara değindi. İhracat pazarlarını çeşitlendirmek için çalıştıklarını dile getiren Aymen, “Kereste Palet sektöründe devam eden URGE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi) projesi ile 5 farklı ülke pazarına heyetler düzenledik ve firmalarımız ihracata da başladı” dedi.
Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen program ile son buldu. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Vahap Munyar, Dünya Gazetesi Ekonomi Yazarı Hakan Güldağ ve Sabah Gazetesi Ekonomi Yazarı Şeref Oğuz’un katılımlarıyla gerçekleşen panel programlarında sürpriz misafirler de oldu.
• MAYIS 2018
Batı Akdenizli ihracatçılar Marble 2018’de Vietnam’dan umutlu döndü Batı Akdeniz
128
B
atı Akdeniz Tarım ve Gıda Kümesi, bölgenin ihracatını artırmak, alternatif pazarlar oluşturmak için Vietnam’a
gitti. URGE Projesi kapsamında 10-15 Mart tarihleri arasında Vietnam’da etkili çalışmalar yapan Küme, Antalya’ya umutlu döndü. Küme üyeleri, Vietnam’da ülkenin en büyük süpermarket zincirlerinin yöneticilerini ziyaret edip, görüşmeler gerçekleştirdi. Meyve sebze halinde incelemeler yapıp, Vietnamlı ithalatçılar ile iş görüşmeleri yaptı. Vietnam programının bir günü B2B iş görüşmelerine ayrıldı. Vietnamlı yaklaşık 50 tedarikçi ve ithalatçı, Batı Akdeniz Tarım ve Gıda Kümesi üyelerine ve ürünlerine büyük ilgi gösterdi. İş görüşmelerinde olumlu sonuçlar alınırken, Vietnam’a yaş meyve sebze ürünlerinin ihraç edilebilmesi için iki ülke arasındaki gerekli anlaşmaların en kısa zamanda imzalanması talebi oluştu.
rüzgârı esti
Dünyanın en iyi 3 mermer fuarı arasında gösterilen ve bu yıl 28-31 Mart’ta İzmir’de düzenlenen Marble 2018’de Batı Akdeniz rüzgârı esti. Fuara Antalya, Burdur ve Isparta faaliyet gösteren 124 Batı Akdenizli mermer ihracatçısı firma katıldı. Fuarın bu yıl 24’üncü kez kapılarını yurt ve dünya genelindeki sektör profesyonellerine açtığını kaydeden BAİB Başkanı Mustafa Satıcı, “Batı Akdenizli mermer ihracatçılarımız fuarda dünya genelinde rağbet gören ürünlerini tanıttı. Yurt dışından da çok sayıda alıcı fuarda incelemelerde bulundu. Fuar üyelerimiz adına oldukça verimli geçti” diye konuştu.
Orta Anadolu
AIPH Bahar Toplantısı Avustralya’da gerçekleştirildi
S
üs bitkileri üreticilerinin uluslararası ölçekte en önemli yapılanmalarından birisi olan AIPH’in (Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği) Türkiye Temsilciliği, Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından yapılıyor. AIPH Bahar Toplantısı bu yıl 20-23 Mart tarihlerinde Avustralya’nın Melbourne şehrinde gerçekleştirildi. Dünyanın her yerinden uluslararası delegelerin katılım gösterdiği toplantıya, Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve
AIPH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Bağdatlıoğlu katılım gösterdi. Kongre kapsamında katılımcı delegeler, Taichung 2018, Beijing 2019 ve Hatay 2021 Expoları ile ilgili güncel gelişmeler hakkında bilgi edindi. Bunun yanı sıra, Uluslararası Yeşil Şehirler Kongresi ve Melbourne Uluslararası Çiçek&Bahçe Fuarı başta olmak üzere çeşitli fidanlık ve botanik bahçelerine düzenlenen ziyaretlerle Avustralya süs bitkileri sektörünü yakından tanıma fırsatı buldu.
İSİB Mostra Convegno Çimento Fuarı’nda yerini aldı sektörü
Dubai’de
lounge alanında iş görüşmelerini gerçekleştirdi. Metro çıkışı ile fuar alanında çok sayıda noktada Türk İklimlendirme Sektörünü tanıtan reklam çalışması gerçekleştirildi. İSİB standını ziyaret eden yerli ve yabancı tüm ziyaretçiler tarafından reklam görselleri beğeni ile karşılandı, Türkiye ve İklimlendirme Sektörü imajının yükseltilmesine yönelik faydalı bir çalışma olduğunu belirtildi. Ayrıca, Mostra Convegno Fuarı’na katılım sağlayan tüm Türk firmaları, Birlik personeli tarafından ziyaret edilerek firmalara verilen devlet destekleri konularında bilgilendirildi.
• MAYIS 2018
M
ostra Convegno 2018 Fuarı 13-16 Mart 2018 tarihlerinde Milano/ İtalya’da gerçekleştirildi. İklimlendirme Sektörü için Avrupa’nın en önemli fuarlarından biri olan Mostra Convegno Fuarı her iki senede bir Milano’da düzenleniyor. Önceki senelerde olduğu gibi hem İtalya’dan hem de diğer ülkelerden yoğun ziyaretçi alan fuara, Türkiye’den toplamda 117 firma katılım sağladı. Mostra Convegno 2018 Fuarı’na İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) de hem bir info stant ile hem de Lounge alanı ile katılım sağladı. Fuarda standı olmayan Türk katılımcılar, İSİB
Yılın çeşitli dönemlerinde dünyanın birçok noktasında gerçekleştirilen ve çimento sektörü için en önemli uluslararası platformdan biri olan INTERCEM Konferansları kapsamında yılın ilk konferansı, 12-14 Mart 2018 tarihlerinde BAE/ Dubai’de gerçekleşti. 13 firma ile en yoğun katılımlardan birinin Türkiye’den sağlandığı konferans kapsamında, Birliğe ait info-stant başta Ticaret Ataşesi Hasan Önal olmak üzere birçok üst düzey katılımcı, sektör temsilcileri ve konferans katılımcıları tarafından ziyaret edildi. Standı ziyaret eden katılımcılara Türk çimento sektörü ile firmalarımız hakkında bilgi verilmiş ve tanıtım materyalleri paylaşıldı.
129
BÖLGELER
Karadeniz
7 ayda 191 bin ton fındık ihraç edildi Türkiye, 2017-2018 ihracat sezonunun yedi aylık döneminde 191 bin 656 ton fındık satarak 1 milyar 214 milyon 681 bin dolar gelir sağladı. Karadeniz Fındık Mamulleri ve İhracatçıları Birliğinden (KFMİB) yapılan açıklamada, 1 Eylül 2017’de başlayan fındık ihraç sezonunda, Mart ayı itibarıyla standart naturel iç fındığın kentalinin (100 kilogram) ortalama 612 dolardan işlem gördüğü belirtildi. Açıklamada, 1 Eylül 2017-31 Mart 2018 döneminde Türkiye’nin 191 bin 656 ton iç fındık ihraç ederek karşılığında 1 milyar 214 milyon 681 bin dolar kazandığı kaydedildi. Türkiye, geçen sezonun aynı döneminde 153
bin 879 ton fındık ihracatı karşılığında, 1 milyar 292 milyon 255 bin dolar gelir elde etmişti. İhracat beklenildiği gibi gidiyor KFMİB Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, ihracatın beklenildiği gibi gittiğini söyledi. Geride bıraktıkları yedi ayda hedeflenen rakamları tutturduklarını ifade eden Sevinç, “Şu ana kadar sorun yok. İnşallah sezon sonu itibarıyla hedeflerimizi tutturacağız, belki de aşacağız. Tüm ihracatçılarımız Türk fındığının tamamını ihraç etmek için ellerinden geleni yapıyor” dedi.
• MAYIS 2018
Rusya’ya ihracata elma ve nar katkısı
130
D
oğu Karadeniz İhracatçılar Birliği’nden alınan verilere göre, iki ülke arasında yaşanan çeşitli kısıtlamalar dolayısıyla Rusya Federasyonu’na geçen yılın ilk çeyreğinde elma, nar, çilek, armut, üzüm ve erik ihracatı gerçekleştirilemedi. Söz konusu ülkeye bu yılın aynı döneminde 22 bin 624 ton elma ihraç edilerek 17 milyon 187 bin 555 dolar, 16 bin 485 ton da nar ihraç edilerek
12 milyon 94 bin 758 dolar gelir sağlandı. Yılın ilk üç ayında Rusya’ya yapılan 2 bin 411 ton armut ihracatından 1 milyon 582 bin 540 dolar, 816 ton çilek ihracatından 1 milyon 620 bin 778 dolar, 981 ton üzüm ihracatından 975 bin 185 dolar, 22 ton erik ihracatından da 21 bin 400 dolar kazanç elde edildi. Bu dönemde ayrıca Rusya’ya 1 milyon 460 bin 378 dolarlık ayva ile diğer taze meyve türlerinde 313 bin 269 dolarlık ihracat yapıldı. Doğu Karadeniz’den de aynı tarihler arasında Rusya’ya 3 bin 398 ton yaş meyve ihraç edilerek, karşılığında da 2 milyon 531 bin 781 dolar kazanıldı. Bölgeden yapılan ihracatta geçen yılın aynı döneminde ihraç edilmeyen elmadan 1 milyon 723 bin 975 dolar, nardan da 22 bin 149 dolar gelir elde edildi.
Rusya’ya ihraç edilen ürün çeşitliliği her geçen gün artıyor Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Rusya’ya ihraç edilen ürün çeşitliliğinin her geçen gün arttığını ifade etti. Gürdoğan, ihracattan beklentinin daha da yüksek olduğunu vurgulayarak, “Kısıtlamaların kaldırılmasıyla bundan sonra Türk ürünlerinin ihracatının daha üst noktalara ulaşacağını umuyoruz” dedi.
Doğu & G. Doğu Anadolu
Doğu Anadolu 171 ülkeye ihracat yaptı
GAİB’de KEP semineri
Madencilik sektörü dış satımı yüzde 33 artırdı Yine DAİB kayıtlarına göre bölgedeki madencilik sektörü geçen yılın üçüncü ayında 5 milyon 614 bin dolarlık dış satım yapmıştı. Söz konusu tutar bu yılın aynı ayında yüzde 33 gibi yüksek bir oranda arttı ve 7 milyon 442 bin dolara kadar yükseldi. Makine sektörünün bölgeden yaptığı ihracatsa ülke ekonomisine 21 milyon 623 bin dolarlık destek verdi. 17 kentten yapılan hazır giyim ihracatından elde edilen kazanç Mart ayında 20 milyon 857 bin doları buldu. Kimya sektörünün bölge ihracatına katkısı ise 20 milyon 367 bin dolar olarak hesaplandı. Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği, yılın üçüncü ayı olan Martta en çok dış satımı Irak’a yaptı. Bunu İran ve Azerbaycan izledi. İlk dörtte Türkmenistan da yer aldı.
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği tarafından gerçekleştirilen bilgilendirme ve karşılıklı istişare toplantısında Elektronik İmza Ve Kayıtlı Elektronik Posta Kullanımı (KEP) semineri verildi. Toplantıda Genel Sekreterlik çalışanları tarafından değişen mevzuata ek olarak Bakanlık talimatları ışığında son gelişmeler hakkında çeşitli bilgiler verildi. Düzenlenen seminerde İhracata Yönelik Devlet Destekleri mevzuatlarında yapılan değişiklikler ile 1 Nisan 2018 tarihinden itibaren İhracata Yönelik Devlet Desteklerine ilişkin tüm başvuruların Elektronik İmza Ve Kayıtlı Elektronik Posta Kullanımı (KEP) yoluyla yapılmasının zorunlu hale getirildiği, bu tarihten itibaren her türlü destek başvurusu ve bu konu ile ilgili her türlü yazışmanın, yetkili kişinin elektronik imzası ile şirkete ait KEP adresi aracılığıyla yürütülmesi gerektiği açıklandı. Konularla ilgili katılımcıların soruları da yanıtlanırken yeni uygulamalarla işlemlerin daha hızlı ve kolay yapılacağı açıklandı. Firmalara yol gösteriyoruz Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz, artık İhracata Yönelik Devlet Destekleri’nin işleyişinde yeni bir dönemin başladığını, bu konuda firmalara yol gösterici olmak amacıyla firmalarca yapılan teknik altyapı çalışmaları ve diğer hazırlık sürecinde yaşanan sorunların dile getirilebileceği bir ortam oluşturulduğunu
ve çözüm önerilerinin tartışıldığını dile getirdi. İhracata Yönelik Devlet Destekler ile ilgili yapılan değişikliklerin üyelere bütün detaylarıyla anlatılması için çeşitli dönemlerde seminerler düzenlendiğini belirten Başkan Çıkmaz, firmalara konunun önemini sürekli anlattıklarını, yeni dönemde uyulması gereken hükümlere dair bilgilendirme yapıldığını belirtti. Yeni dönemde karşılaşılabilecek zorlukların daha iyi anlaşılması için düzenlenen seminerlerin başarılı geçtiğini belirten Başkan Çıkmaz firmaların gerekli teknik altyapılarını bir an önce hazırlamaları gerektiği de sözlerine ekledi. Başkan Çıkmaz, firmaların iç işleyiş yapılarını bu açıdan gözden geçirmeleri gerektiğini, destek başvuruları ve teknik altyapı konusunda firma içerisinde bir üst düzey koordinasyon sağlanmasının önemli olduğuna dikkat çekti. GAİB her türlü desteği vermeye devam edecektir” dedi. Yeni uygulamalarla ilgili firmaların sürece adapte olmasında GAİB bünyesinde görevli uzmanların firmalara gerekli teknik desteği vereceğini de açıklayan Başkan Çıkmaz, üyelerin karşılaştıkları sorunların çözümü için gereken duyarlılığı her zaman sergilediklerini, Genel Sekreterlik çalışanlarının da firmalara yardımcı olmak adına kendilerini firmaların yerine koyacak şekilde duyarlı davrandıklarını, gelişmelere hep açık olduklarını belirterek değişimlere anında uyum sağlama konusunda personeline güvendiğini dile getirdi.
• MAYIS 2018
D
oğu Anadolu İhracatçılar Birliği’nin sorumluluk alanında toplamda 17 kent bulunuyor. Bu kentler 2018’in Mart ayında 171 farklı ülkeye dış satım yaparken, ihracattan bir ayda elde edilen kazanç 166 milyon 496 bin doları buldu. Birlik tarafından kayıt altına alınan verilere göre Mart ayında en çok ihracat yapan sektörler tarım ile madencilik oldu. DAİB verilerine göre 2017’nin üçüncü ayında bölgeden yapılan tarım ürünü ihracatından, 24 milyon 438 bin dolarlık kazanç sağlandı. Bu yılın aynı ayındaki tarım ürünü ihracatının geliri ise yüzde 13 artarak 27 milyon 545 bin dolar olarak kayda alındı.
131
Mart ayında 154 ülke ve bölgeye ihracat arttı. En fazla ihracat yapılan ilk 5 699,2 ülkeden; Almanya’ya ihracat ABD yüzde 13,6; İngiltere’ye yüzde 19,1; İtalya’ya yüzde 18,1; İspanya’ya yüzde 23,8 artarken, ABD’ye ihracatımız yüzde 1,5 azaldı. En fazla ihracat yapılan 20 ülke arasında ise en yüksek artışı ise yüzde 58,2 ile Rusya’da yakalandı.
Sanayi %84,3
6,69
MİLYAR DOLAR
ALMANYA
MİLYON DOLAR
FRANSA
BELÇİKA
712 MİLYON DOLAR İSPANYA
955,6
MİLYON DOLAR
İTALYA
390,7
MİLYON DOLAR
İSRAİL
Sektörel bazda Mart ayında en fazla ihracatı, 3,14 milyar dolarla otomotiv sektörü gerçekleştirdi. Otomotiv sektörünü, 1,7 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ile 1,6 milyar dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti.
456,6
MİLYON DOLAR %3,0
Hayvansal ürünler
Ağaç ve orman ürünleri
638,7
MİLYON DOLAR
IRAK
220
MİLYON DOLAR %1,5
Tarıma dayalı işlenmiş ürünler
1,17
MİLYAR DOLAR %7,8
Bitkisel ürünler Kimyevi maddeler ve mamulleri
1,36
BURSA
884,4
MİLYON DOLAR
İZMİR
İHRACATI EN FAZLA ARTAN İL İhracatını Mart ayında en çok artıran ilk 10 il arasında Çorum yüzde 251,64 ile birinci oldu.
1,32
MİLYAR DOLAR %8,8
ÇORUM
1,56
MİLYAR DOLAR %10,3
Sanayi mamulleri
9,99
MİLYAR DOLAR %66,2
1,33 565,3
İSTANBUL MİLYAR DOLAR DOLAR KOCAELİ MİLYON SAKARYA MİLYAR DOLAR
DOLAR OLARAK GERÇEKLEŞTİ
589,2
361,4
ANA ÜRETİM GRUPLARININ MART AYI İHRACATINDAN ALDIĞI PAY
15.105.791.000
MİLYAR DOLAR
İNGİLTERE
MİLYON DOLAR
Madencilik %2,5
Tarım %13,2
MİLYAR DOLAR
HOLLANDA
ANA ÜRETİM GRUPLARININ İHRACATTAN ALDIĞI PAY
YÜZDE %11,5 ARTIŞLA
1,48
1,03
488,2
MİLYON DOLAR
MİLYON DOLAR
İLLERE GÖRE MART AYI İHRACAT DAĞILIMI
MART AYINDA İHRACAT
Ocak-Mart döneminde ihracat yüzde 10,4 artışla 40,7 milyar dolara ulaşırken 12 aylık ihracat yüzde 10,5 artışla 160 milyar dolara yaklaştı. Mart ayında ilk defa aylık ihracat 15 milyar dolar barajını aşmış oldu. İhracat Mart’ta miktar bazında 10,5 milyon tona çıktı.
GÖSTERGELER
653,6
MİLYON DOLAR
ANKARA
398,7
MİLYON DOLAR
MANİSA
313,6
MİLYON DOLAR
DENİZLİ
612,3
MİLYON DOLAR
GAZİANTEP
226
MİLYON DOLAR
HATAY
%251,64
MART SEKTÖRLER I. TARIM A. BİTKİSEL ÜRÜNLER Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mam. Yaş Meyve ve Sebze Meyve Sebze Mamulleri Kuru Meyve ve Mamulleri Fındık ve Mamulleri Zeytin ve Zeytinyağı Tütün Süs Bitkileri ve Mamulleri B. HAYVANSAL ÜRÜNLER Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ Mobilya,Kağıt ve Orman Ürünleri II. SANAYİ A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER Tekstil ve Hammaddeleri Deri ve Deri Mamulleri Halı B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM. C. SANAYİ MAMULLERİ Hazırgiyim ve Konfeksiyon Otomotiv Endüstrisi Gemi ve Yat Elektrik Elektronik ve Hizmet Makine ve Aksamları Demir ve Demir Dışı Metaller Çelik Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri Mücevher Savunma ve Havacılık Sanayii İklimlendirme Sanayii Diğer Sanayi Ürünleri III. MADENCİLİK T O P L A M (TİM*) İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat T O P L A M (TİM+TUİK*)
2017
2018
1.866.052 1.290.360 622.260 154.359 123.925 114.440 166.205 31.759 62.551 14.861 185.513 185.513 390.179 390.179 11.302.744 1.102.687 755.319 158.449 188.919 1.518.647 8.681.410 1.529.939 2.708.842 148.506 907.667 517.075 611.702 1.169.223 256.830 340.500 147.396 329.519 14.211 382.543 13.551.339
1.998.666 1.322.048 600.474 207.952 141.442 115.198 126.132 47.301 65.252 18.299 219.979 219.979 456.639 456.639 12.730.090 1.174.034 792.339 169.667 212.028 1.558.976 9.997.081 1.683.513 3.146.222 79.322 1.031.375 636.885 754.600 1.293.576 267.216 523.385 149.111 418.344 13.530 377.035 15.105.791
SON 12 AY
Değişim Pay(18) (%) 2016 - 2017
7,1 2,5 -3,5 34,7 14,1 0,7 -24,1 48,9 4,3 23,1 18,6 18,6 17,0 17,0 12,6 6,5 4,9 7,1 12,2 2,7 15,2 10,0 16,1 -46,6 13,6 23,2 23,4 10,6 4,0 53,7 1,2 27,0 -4,8 -1,4 11,5
13,2 8,8 4,0 1,4 0,9 0,8 0,8 0,3 0,4 0,1 1,5 1,5 3,0 3,0 84,3 7,8 5,2 1,1 1,4 10,3 66,2 11,1 20,8 0,5 6,8 4,2 5,0 8,6 1,8 3,5 1,0 2,8 0,1 2,5 100,0
20.476.570 14.340.441 6.468.439 2.052.755 1.340.118 1.294.192 1.969.165 231.888 901.177 82.707 1.990.215 1.990.215 4.145.914 4.145.914 110.978.519 11.320.483 7.939.057 1.436.519 1.944.907 14.704.615 84.953.421 16.769.168 25.345.455 1.089.599 9.853.370 5.353.464 6.060.522 9.918.435 2.608.450 2.710.812 1.627.192 3.515.386 101.566 4.060.832 135.515.921 9.233.552 144.749.473
2017 - 2018 Değişim Pay(18) (%)
23.640.083 16.076.229 6.973.312 2.514.843 1.595.995 1.425.833 1.971.613 437.918 1.045.768 110.948 2.534.439 2.534.439 5.029.416 5.029.416 136.880.137 13.215.542 9.036.772 1.760.381 2.418.389 17.633.320 106.031.274 19.026.361 32.466.105 1.366.534 11.875.433 6.958.486 7.832.989 13.218.545 3.037.869 3.703.199 1.924.538 4.492.686 128.529 5.154.382 165.674.602 -5.751.714 159.922.887
15,4 12,1 7,8 22,5 19,1 10,2 0,1 88,8 16,0 34,1 27,3 27,3 21,3 21,3 23,3 16,7 13,8 22,5 24,3 19,9 24,8 13,5 28,1 25,4 20,5 30,0 29,2 33,3 16,5 36,6 18,3 27,8 26,5 26,9 22,3 -162,3 10,5
14,8 10,1 4,4 1,6 1,0 0,9 1,2 0,3 0,7 0,1 1,6 1,6 3,1 3,1 85,6 8,3 5,7 1,1 1,5 11,0 66,3 11,9 20,3 0,9 7,4 4,4 4,9 8,3 1,9 2,3 1,2 2,8 0,1 3,2 103,6 -3,6 100,0
• MAYIS 2018
N İL
MART 2018 İHRACAT RAKAMLARI SEKTÖREL BAZDA RAKAMLAR -1000 ($)
133
GÖSTERGELER
Mart ayı en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke (1000$) ÜLKE ALMANYA İNGİLTERE İTALYA İSPANYA ABD FRANSA IRAK HOLLANDA İSRAİL BELÇİKA
Mart ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 ülke (1000$)
2017
2018
Değ. %
1.300.570,36 865.335,96 808.862,68 575.066,50 709.909,40 592.715,28 840.194,95 333.712,59 326.239,32 313.746,25
1.477.937,33 1.030.510,85 955.637,18 712.002,01 699.244,68 689.185,15 638.701,89 488.248,24 390.780,77 361.407,58
13,64 19,09 18,15 23,81 -1,50 16,28 -23,98 46,31 19,78 15,19
ÜLKE VENEZUELLA MORİTANYA CEBELİ TARIK MARSHALL ADALARI YENİ ZELANDA KATAR MALTA PANAMA İSVİÇRE TAYLAND
Mart ayı en fazla ihracat yapan ilk 10 il (1000$) ÜLKE İSTANBUL BURSA KOCAELİ İZMİR ANKARA GAZİANTEP SAKARYA MANİSA DENİZLİ HATAY
2017
2018
Değ. %
5.745.263,23 1.277.716,13 1.277.225,59 757.866,48 600.529,14 599.228,36 491.694,28 330.544,52 268.293,24 272.495,17
6.692.671,05 1.365.842,30 1.335.045,43 884.410,84 653.594,69 612.307,35 565.301,38 398.679,10 313.656,44 225.972,40
16,49 6,90 4,53 16,70 8,84 2,18 14,97 20,61 16,91 -17,07
ÜLKE ÇORUM RİZE BARTIN NEVŞEHİR HAKKÂRİ SİNOP EDİRNE TUNCELİ BİNGÖL ERZURUM
• MAYIS 2018
134
Değ. % 586,73 420,67 181,14 180,63 164,85 144,04 122,93 122,21 101,55 96,87
2017
2018
Değ. %
10.749,32 5.047,01 943,39 4.284,56 1.807,63 834,89 2.537,71 18,22 79,52 1.829,81
37.798,80 17.595,14 2.932,58 11.622,26 4.576,49 1.639,61 4.964,76 34,93 144,48 2.954,08
251,64 248,63 210,86 171,26 153,18 96,39 95,64 91,72 81,69 61,44
Mart ayında en çok ihracat artışı yaşanan ülke ise Venezuella oldu. Venezuella’ya Mart’ta gerçekleşen ihracat yüzde 586,73 oranında yükseldi.
Mart ayı en fazla ihracat yapan ilk 10 sektör (1000$) OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON KİMYEVİ MADDELER VE MAM. ÇELİK ELEKTRİK ELEKT. VE HİZ. TEKSTİL VE HAMMADDELERİ DEMİR VE DEMİR DIŞI MET. MAKİNE VE AKSAMLARI YAĞLI TOHUMLAR VE MAM. MÜCEVHER
2018 21.788,92 26.426,60 62.584,22 14.606,20 18.979,04 91.475,03 52.548,15 29.646,98 136.653,56 23.818,65
Mart ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 il (1000$)
En fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke sıralamasında Mart ayında Almanya lider oldu. Mart’ta Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 477 milyon dolar olarak gerçekleşti.
ÜLKE
2017 3.172,85 5.075,51 22.261,18 5.204,76 7.165,82 37.483,50 23.571,89 13.341,94 67.801,57 12.098,67
Mart ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 sektör (1000$)
2017
2018
Değ. %
2.708.841,81 1.529.939,18 1.518.647,12 1.169.222,74 907.666,75 755.319,01 611.702,33 517.074,92 622.260,37 340.499,74
3.146.222,45 1.683.513,47 1.558.975,51 1.293.575,55 1.031.374,67 792.338,75 754.600,33 636.885,06 600.473,57 523.384,66
16,15 10,04 2,66 10,64 13,63 4,90 23,36 23,17 -3,50 53,71
ÜLKE MÜCEVHER ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI YAŞ MEYVE VE SEBZE İKLİMLENDİRME SANAYİİ DEMİR VE DEMİR DIŞI MET. MAKİNE VE AKSAMLARI SÜS BİTKİLERİ VE MAM. HAYVANSAL MAMULLER MOBİLYA, KAĞIT VE OR. ÜR. OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ
2017
2018
Değ. %
340.499,74 31.758,51 154.358,60 329.519,41 611.702,33 517.074,92 14.861,44 185.513,33 390.178,58 2.708.841,81
523.384,66 47.300,70 207.952,08 418.344,40 754.600,33 636.885,06 18.298,78 219.979,37 456.638,52 3.146.222,45
53,71 48,94 34,72 26,96 23,36 23,17 23,13 18,58 17,03 16,15
İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ BAZINDA İHRACAT RAKAMLARI (1000 $) MART
2018
Değişim (%)
Pay (%)
3.661.014 2.773.294 1.703.799 1.018.261 1.069.348 1.210.735 731.576 647.288 208.044 170.104 148.411 113.578 95.886 13.551.339
4.360.105 3.269.938 1.896.176 1.206.053 1.208.486 1.088.976 738.843 605.790 228.370 166.497 157.270 94.060 85.227 15.105.791
19,1 17,9 11,3 18,4 13,0 -10,1 1,0 -6,4 9,8 -2,1 6,0 -17,2 -11,1 11,5
28,9 21,6 12,6 8,0 8,0 7,2 4,9 4,0 1,5 1,1 1,0 0,6 0,6 100
Mart’ta İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nin sergilediği performansta İMMİB, EİB, UİB ve KİB’in değişimleri dikkat çekiyor.
AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ ORTADOĞU ÜLKELERİ AFRİKA ÜLKELERİ BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU KUZEY AMERİKA SERBEST TİCARET DİĞER AVRUPA ÜLKELERİ DİĞER ASYA ÜLKELERİ UZAKDOĞU ÜLKELERİ DİĞER AMERİKAN ÜLKELERİ SERBEST BÖLGELER
KAYNAK: TİM
27,7 29,3 14,5 22,1 19,2 17,4 14,0 15,9 23,0 6,2 27,5 6,7 18,7 22,3
28,0 20,2 12,7 8,1 8,0 7,7 5,4 4,5 1,6 1,2 1,2 0,8 0,6 100
Mart ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 ülke grubu (1000$)
2017
2018
Değ. %
6.686.950,39 2.453.479,04 1.044.483,85 911.252,21 848.496,67 419.899,71 406.274,21 364.178,33 191.935,35 163.223,84
7.868.712,43 2.195.526,68 1.281.655,84 1.008.791,86 888.882,60 575.622,13 515.319,55 251.186,06 237.768,37 192.777,03
17,67 -10,51 22,71 10,70 4,76 37,09 26,84 -31,03 23,88 18,11
Ülke grubu bazında bakıldığında Mart ayı ihracatı AB’ye yüzde 17,67artış gösterdi.
36.316.150 46.371.037 25.901.423 33.482.475 18.343.270 21.010.942 11.040.724 13.476.785 11.128.181 13.268.773 10.817.283 12.695.169 7.781.562 8.871.057 6.443.534 7.466.137 2.207.875 2.716.486 1.876.200 1.993.357 1.499.528 1.911.651 1.275.738 1.360.766 884.453 1.049.968 135.515.921 165.674.602
Pay (%)
İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri arasında Şubat ayında İMMİB’in ihracattaki payı yüzde 28,9 olarak gerçekleşti.
Mart ayı en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke grubu (1000$) ÜLKE GRUP(Bin$)
2016 - 2017 2017 - 2018 Değişim (%)
ÜLKE GRUP(Bin$)
2017
OKYANUSYA ÜLKELERİ 57.542,45 DİĞER AVRUPA ÜLKELERİ 419.899,71 DİĞER ASYA ÜLKELERİ 406.274,21 DİĞER AMERİKAN ÜLKELERİ 191.935,35 AFRİKA ÜLKELERİ 1.044.483,85 SERBEST BÖLGELER 163.223,84 AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ 6.686.950,39 BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU 911.252,21 KUZEY AMERİKA SERBEST TİCARET 848.496,67 ORTADOĞU ÜLKELERİ 2.453.479,04
2018
Değ. %
87.833,66 575.622,13 515.319,55 237.768,37 1.281.655,84 192.777,03 7.868.712,43 1.008.791,86 888.882,60 2.195.526,68
52,64 37,09 26,84 23,88 22,71 18,11 17,67 10,70 4,76 -10,51
• MAYIS 2018
İMMİB UİB İTKİB EİB OAİB AKİB GAİB İİB DENİB DAİB BAİB KİB DKİB TOPLAM
SON 12 AY
2017
Mart ayında Okyanusya ülkelerine ihracat yüzde 52,64; Afrika Ülkelerine ise yüzde 22,71 artış gerçekleşti. 135
ADRES
DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. B-BLOK K:9 YENİBOSNA / İSTANBUL TEL: 0 212 454 04 90 - 91 FAKS: 0 212 454 04 13 / 454 04 83 E-POSTA: tim@tim.org.tr WEB ADRESİ: www.tim.org.tr GENEL SEKRETER: DR. HALİL BADER ARSLAN GENEL SEKRETER YRD.: MEDİNE ARSLAN GENEL SEKRETER YRD.: CİHAT GÖK GENEL SEKRETER YRD.: ERKAN KAPLAN
AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ LİMONLUK MAH. VALİ HÜSEYİN AKSOY CAD. NO: 4 YENİŞEHİR/MERSİN TEL: 0 324 325 37 37 FAKS: 0 324 325 41 42 E-POSTA: akib@akib.org.tr WEB ADRESİ: www.akib.org.tr GEN. SEK. V: ÜMİT SARI GEN. SEK. YRD: CANAN AKTAN ERDOĞMUŞ BATI AKDENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ASPENDOS BULVARI NO:221 07200/ANTALYA TEL: 0 242 311 80 00 FAKS: 0 242 311 79 00 E-POSTA: baib@baib.gov.tr WEB ADRESİ: www.baib.gov.tr GENEL SEKRETER: FİSUN PEKTAŞ DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ANKARA YOLU 10. KM. 246. SOKAK NO: 8 AKKALE/DENİZLİ TEL: 0 258 274 66 88 FAKS: 0 258 274 72 22 - 62 E-POSTA: denib@denib.org.tr WEB ADRESİ: www.denib.org.tr GENEL SEKRETER: UĞUR DAYIOĞLU
TiMREPORT • MAYIS 2018
DOĞU ANADOLU İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ CUMHURİYET CAD. EREN İŞ MERKEZİ NO: 86 K: 4-5 / ERZURUM TEL: 0 442 214 11 85 FAKS: 0 442 214 11 89 - 91 E-POSTA: daibarge@daib.org.tr WEB ADRESİ: www.daib.org.tr GENEL SEKRETER: MURAT KARAPINAR GENEL SEKRETER YRD: Melih LEYLİOĞLU
136
DOĞU KARADENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ PAZARKAPI MAH. SAHİL CAD. NO: 95, TRABZON TEL: 0 462 326 16 01 FAKS: 0 462 326 94 01 - 02 E-POSTA: dkib@dkib.org.tr WEB ADRESİ: www.dkib.org.tr GENEL SEKRETER: İDRİS ÇEVİK
EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ATATÜRK CAD. NO:382 ALSANCAK/İZMİR TEL: 0 232 488 60 00 FAKS: 0 232 488 61 00 E-POSTA: eib@egebirlik.org.tr WEB ADRESİ: www.egebirlik.org.tr GENEL SEKRETER: İ. CUMHUR İŞBIRAKMAZ GENEL SEKRETER YRD: KEMAL COŞKUN GENEL SEKRETER YRD: ÇİĞDEM ÖNSAL GENEL SEKRETER YRD: SERAP ÜNAL GÜNEYDOĞU ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ GAZİMUHTARPAŞA BULVARI MÜCAHİTLER MAH. 52012 NO'LU SK. NO: 6 27090 ŞEHİTKAMİL GAZİANTEP TEL: 0 342 211 05 00 FAKS: 0 342 221 05 09-10 E-POSTA: gaibevrak@gaib.org.tr WEB ADRESİ: www.gaib.org.tr GENEL SEKRETER VEKİLİ: MİKAİL İRTEGÜN GENEL SEKRETER YRD: AYDIN KUTLU İSTANBUL İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ C-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 05 00 FAKS: 0 212 454 05 01 - 02 E-POSTA: iib@iib.org.tr WEB ADRESİ: www.iib.org.tr GENEL SEKRETER: İZZET SELÇUK ŞAĞBAN GENEL SEKRETER YRD: DOĞUŞ TOZANLI İSTANBUL MADEN VE METAL İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ
DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ A-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 00 00 FAKS: 0 212 454 00 01 E-POSTA: immib@immib.org.tr WEB ADRESİ: www.immib.org.tr GENEL SEKRETER: ARMAĞAN VURDU GENEL SEKRETER YRD: COŞKUN KIRLIOĞLU GENEL SEKRETER YRD: FATİH ÖZER
İSTANBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYON İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ B-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 02 00 FAKS: 0 212 454 02 01 E-POSTA: info@itkib.org.tr WEB ADRESİ: www.itkib.org.tr GENEL SEKRETER V.: EROL TUNA GENEL SEKRETER T.: SÜLEYMAN ÇAKIROĞLU GENEL SEKRETER YARD. V.: MUSTAFA BEKTAŞ KARADENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ATATÜRK BULVARI NO:19/E 28200 GİRESUN TEL: 0 454 216 24 26 FAKS: 0 454 216 48 42 E-POSTA: kib@kib.org.tr WEB ADRESİ: www.kib.org GENEL SEKRETER T.: BÜLENT CEBECİ ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ CEYHUN ATUF KANSU CAD. NO: 120 BALGAT/ANKARA TEL: 0 312 447 27 40 (5 HAT) FAKS: 0 312 446 96 05 E-POSTA: oaibwebmaster@oaib.org.tr WEB ADRESİ: www.oaib.org.tr GENEL SEKRETER: ÖZKAN AYDIN ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 2. GELİŞİM SAHASI KAHVERENGİ CAD. NO: 11 16140 NİLÜFER/BURSA TEL: 0 224 219 10 00 FAKS: 0 224 219 10 90 E-POSTA: uludag@uib.org.tr WEB ADRESİ: www.uib.org.tr GENEL SEKRETER: MÜMİN KARACAKAYALILAR GENEL SEKRETER YRD: ÖZCAN KOLBAŞI GENEL SEKRETER YRD: TANSU SİNAĞ
2011 YILINDAKI KURULUŞUMUZU TAKİBEN,2012 YILINDA 3 ÜLKEYLE BAŞLADIĞIMIZ VE 2017 YILI SONU İTİBARI İLE 40 ÜLKEYE ULAŞAN İHRACAT FAALİYETLERİMİZ NETİCESİNDE TÜRKİYEDE BULUNAN YERLİ VE YABANCI İLAÇ ÜRETİCİ VE SATICI FİRMALAR ARASINDA ECZACILIK ÜRÜNLERİ İHRACATI KATEGORİSİNDE 3.LÜK ÖDÜLÜ İLE ONURLANDIRILDIK. 2015 YILINDA TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ TARAFINDAN EN FAZLA ULUSLARARASI MARKA BAŞVURUSU YAPAN FİRMA ÖDÜLÜMÜZ SAYIN CUMHURBAŞAKNIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN TARAFINDAN TAKDİM EDİLDİĞİNDE ASLINDA BU BAŞARININ GELECEĞİNE İNANCIMIZ TAMDI. BUGÜN İNŞAATI TÜM HIZI İLE DEVAM EDEN 46.000 M2 LİK İLAÇ ÜRETİM TESİSİMİZ TAMAMLANDIĞINDA DAHA İYİ YERLERDE OLACAĞIMIZI DÜŞÜNMEKTEYİZ. AYRICA, YÜKSEK AR-GE YATRIMLARIMIZ İLE TÜRKİYE’NİN AR-GE HARCAMALARI EN YÜKSEK 250 ŞİRKETİ ARASINDA YER ALMANIN DA BÜYÜK GURURUNU TAŞIYORUZ! 2023 YILINDA TÜRKİYEYİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLEYEN, BİZLERE BU VERİMLİ VE İSTİKRARLI YATIRIM ORTAMINI SAĞLAYAN, DESTEKLERİNİ VE HİMAYELERİNİ ESİRGEMEYEREK BİZLERİ CESARETLENDİREN BAŞTA CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLMAK ÜZERE, BAŞBAKANLIĞIMIZA, SAĞLIK BAKANLIĞIMIZA VE TİTCK KURUM BAŞKANLIĞIMIZA, EKONOMİ BAKANLIĞIMIZA, BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞIMIZA, GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞIMIZA, VE TÜM DEVLET YETKİLİLERİMİZ İLE ÇALIŞANLARIMIZA ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYOR VE BU BAŞARIYI ÜLKEMİZE ARMAĞAN EDİYORUZ.
ROVSHAN TAGIYEV
WORLD MEDİCİNE İLAÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş YÖNETİM KURULU BAŞKANI
YENİ DESTİNASYON
BOGOTA Dünyada en çok ülkeye uçan hava kargo markası 5 Mart’tan İtİbaren Bogota, Kolombİya’ya uçuyor.
turkishcargo.com | +90 850 333 0 777