GÜNDEM
TÜRK MİMARLARIN ‘DIŞA DÖNME’ SERÜVENLERİ
MİMARLIĞIN YURTDIŞI SEYRİ Uzun yılların içe dönük, kendi halinde çalışma süreçleri birden kazandığı farklı ivme ile neleri değiştirecek? Mimarlarımız yurt dışında nasıl çalışıyor, hangi zorluklarla karşılaşıyorlar? Bu, bireysel bir gayret sorunu mu, bir sistem işi mi?... Deneyimi yaşayan mimarlarla paylaşıyoruz
Kadri ATABAŞ Mimar
C
umhuriyet’in kurulmasından 1990’lı yıllara uzanan süreçte, mimarlığımız oldukça içe kapalı bir dönem yaşadı. Zor koşullarda ve kimlik tartışmaları ile dolu bu süreç de, Anadolu’nun iskanı ve kentleşmesi çabalarının önemli bir ögesi mimarlık oldu. Bu yoğun dönemde mimarlar sayıca az olmanın yanında, işlerin yoğunluğu nedeni ile de daha çok içe dönük bir ortamda varoldular. Kuşkusuz eklenebilecek başka nedenler de sıralanabilir: Cumhuriyetin ikameci politikaları, kentsoylu sınıfın olmamasının yarattığı boşluğun doldurulması için oluşturulan politikalar ve yakın çevremizle oluşan dış politika sorunları vb bu dönemlerde dış ülkelerde büyükelçilik yapıları ve fuarlardaki Türk Pavyonları gibi, “Türk Kimliği” tanıtma çabalarının dışında, Türkiye’nin güneyindeki Irak, Suudi Arabistan, Libya, Cezayir vb ülkelerde proje çalışmaları olmuş ama 90’lı yılların başında başlayan dönem kadar yoğun olamamıştır. 1990’lı yılların başından itibaren Türkiye mimarlarının yurt dışında proje yapma süreçleri başlamıştır. Bu dönem, SSCB’nin dağılması ve iki kutuplu dünyanın değişmesi ile dış dünyaya açılan ve o zamanki adı Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) olan ülkelerin (Baltık ülkeleri, Rusya, Orta Asya ülkeleri, Ukrayna vb.) var olmaya başladığı dönemdir. 2000’li yıllardan itibaren çalışılan ülke sayısının da artması ile (Romanya, Moldova, Hırvatistan, Polonya, Libya, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Dubai vb.) farklı koşullarda çalışma olanakları da oluşmuştur. Her ne kadar, uluslararası yarışmalara katılan ve bu konuda gittikçe deneyim, hatta ödül kazanan genç kuşaklar ortaya çıkmaya başlamışsa da, yurt dışı proje çalışmalarının geneli Türk müteahhitlik firmalarının ismi altında gerçekleşmektedir. Türk mimarların yurtdışına açılmasında müteahhitlik kurumunun faydası olduğunu kabul etmek gerekir. Müteahhitlik firmalarının Türk mimarlarla çalışmalarının nedenleri arasında; işi zamanında yapmaları, proje bedeli olarak o ülke mimarlarına göre daha düşük bedelle ve projede olan revizyonları bedelsiz yapmaları, malzeme seçimlerinin daha kolay bir şekilde ortaklaşa yapılması sayılabilir. Ancak her zaman ortak bir hedefe yönelindiği söylenemez. Çünkü müteahhitlik firmalarının yapılan ortak işten beklentileri ile mimarın beklentileri farklılık göstermektedir. Firmanın alt birimi gibi (ya da taşeronu gibi) görünen mimarın mal sahibine karşı genellikle geri planda kaldığını da burada ifade etmeliyiz.
44 ▲ GÜNDEM