3 minute read
DÜNYADAN
by tsmd
KUMAON HOTEL
Doğanın sadeliği ile doğallığına uyum sağlayan etkileyici mekan ve kütle düzenlemelerinin birlikteliği...
Advertisement
Bu küçük otel, Hindistan’ın Uttarakhand eyalatinde, Almora kasabası yakınlarında deniz seviyesinden 1.600 m yukarıdaki Kasar Devi köyünde yer almaktadır. Otel adını, nefes kesici güzellikteki dağlar, vadiler, ormanlar ve doğal göllerle çevrili bölgesi “Kumaon”dan almaktadır. Almora, Hindistan’ın kaosunda bir mola vererek, yorucu Delhi yazından kaçan yerli halk için favori bir turizm merkezi olmuştur. Bölgeye erişim, ana yoldan sonra biraz dik bir yoldan geçerek sağlanmaktadır. Bu köy yolu alana yaklaşık 250 metre mesafede bitmekte olup, yolun geri kalan kısmı, dar bir köy yürüyüş parkurundan devam ederek tamamlanmaktadır. Bu noktada, otel personeli sizi karşılar ve çantanızı, bagajlarınızı alarak yürüyüşün geri kalan kısmının oldukça keyifli bir hale gelmesi sağlanmaktadır. Eğimli alan, bu alandaki tipik tarım arazileri gibi teras oluşturmaktadır. Bu alanın tepesinde iki bölüme ayrılmış, yarım dönümlük alanda servis tesisleri yerleştirilmiştir. Ortak alan küçük bir şeritle ayrılmış 2 dönümlük bir arsadır. Bu alanı özel yapan, vadinin aşağı doğru kesintisiz manzarası ve Hint Himalayalarının görkemli manzarasına sahip olmasıdır. Program, 10 oda, dinlenme ve yemek mekanları, kütüphane, spa ve diğer hizmetler içermektedir. Odalar, ikişerli olarak farklı kotlarda alana yayılır. Bu durum ile kısmen binanın büyüklüğünü ve aynı zamanda gelişimin genel ayak izini azaltmak amaçlanır. Alt kottaki dağ evi, yakınındaki taş ocağından çıkarılan taşlardan inşa edilirken, üst dağ evi duvarları uçucu kül tuğlalarından inşa edilmiş ve hafif bir his vermek için bambu çubuklarla kaplanmıştır. Ana bina, sitenin en yüksek noktasında yer alır. Zemin kat, salon, kütüphane, tuvalet ve idari bölümlere ev sahipliği yapan ana giriş noktasıdır. Birinci kat yukarı doğru diyagonal şekilde konumlanmakta olup, Hindistan’ın ikinci en yüksek zirvesi “Nanda Devi” manzarasına bakan, çelik konsol ile desteklenmiş bir yemek alanı barındırır. Salonun çatısı, açık havada yemek ve yoga için bir teras haline gelmiştir.
Mimarlık Ofisi: Zowa Architects, Sri Lanka Proje Müellifleri: Pradeep Kodikara, Jineshi Samaraweera Mimari Proje: Kshitij Agrawal Statik Proje: Harsh Kakar/Swati consultants Müteahhit: Harsh Kakar Alan: 2,5 dönüm Proje Tarihi: Kasım 2013 - Haziran2014 İnşa Tarihi: Ağustos 2014 - Mayıs 2017 İşveren: Savikalpa Hospitality Pvt Ltd. Fotoğraflar: Akshay Sharma
Yemek odasının üç tarafı camla kuvvetlendirilmiştir. Ayrıca, hantal çelik yapının görsel etkisini azaltmak için bambu çubuklarla kaplanmıştır. Otele giden yol, yaya yolundan küçük bir kapıdan geçmekte ve ana salonun girişine doğru bir geçit ile ziyaretçinin karşılama noktasına gelinmektedir. Dağ evlerini çevrelemek ve dağ manzarası beklentilerini arttırmak için bir dizi dikili bambu ağacı kullanılmıştır. Yaygın olan yerel çam ağaçları, kattaki kapı ve pencerelerin bitiminde kullanılmıştır. Mobilyalar, bölgede tasarlanmış ve üretilmiştir. Yerel ustalar, dağ evleri için bakır ve taş aksesuarları yapmışlardır. Almora’nın geleneksel dokuması ve yatak takımları, mobilyalar için üretilen ağaç malzemeleri, tasarımda kullanılmış ve üretilmiştir. Genel bakış olarak projede, yerel malzemeler ön plana çıkmaktadır. Dağ evlerindeki yataklar, masalar ve sandalyeler adanın bir parçası gibi tasarlanarak, düzgün çimento görünümüyle yapılmıştır. Tuvalet duvarları, “Kadappah” denilen siyah taşın fayansların içinde oyulması ile yapıldı. “Kota” denilen popüler ve ucuz Hint graniti ile döşenen teras ve balkonlar pürüzsüz çimento hissi vermektedir. Yayılımla alanın etrafına inşa edilerek ve aynı zamanda kullanılan bambu kaplama, yapının görsel etkisini azaltarak, çevreye duyarlı bir yaklaşım sergilenmiştir. Tüm yapı yağmur suyu kullanımı için tasarlanmıştır, alanın altında büyük tanklara suları almak için kanalizasyon sistemi vardır. Otel, teraslardaki ve diğer mekanlarda mevsimlik ekinlerin yetiştirilmesi için planlanmış, mutfaklarında bu üretimler de kullanılmaktadır. Tüm bu çabalar, eşsiz doğal peyzaja ve dağ manzarasına dikkat çekmek içindir. Bu şekilde, yerel malzemeye, geleneğe ve kültüre bağlılığı ve saygıyı göstermek amaçlanmıştır.