telif hakları
EĞER PROJENİZ ÇALINDIYSA... Mimarlıkta “telif hakkı” yasa ile korunmuş olsa da yönetmelik ve içtihatlarla zenginleşmiş bir yasal çerçeve – henüz – oluşturmuyor Bir proje “çalındıysa”, taklit edildiyse, izinsiz tekrarlandıysa... Mimarların, yasanın hangi maddelerine göre nasıl hareket edebileceklerini biliyor musunuz?
Kemal Vuraldoğan Avukat
İ
ş yaşamında henüz herhangi yapıya uygulanmayan bir mimari projenin, onu meydana getiren mimarın izni olmaksızın bir yapıda uygulandığı veya proje müellifi mimarın projesini “uyguladığı” bir binanın kopyalanması suretiyle mimarların telif haklarının ihlal edildiği gözlenmektedir. Bu ihlallerinin engellenmesi ve telif hakkı ihlal edilen mimarın zararının giderilmesinin bir yolu, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na dayanarak dava açmaktır. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 2. maddesi uyarınca, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, “ilim ve edebiyat eseri” kabul edilmektedir. Aynı kanunun 1. maddesi uyarınca eser sahibi, eseri meydana getiren kişidir. Bu nedenle mimari proje bir yapıya uygulanmış olsa aynı zamanda ilim eseri olan bu projenin telif hakları, projeyi çizen mimara aittir. Telif haklarının ihlali halinde açılabilecek davalar 5846 Sayılı Kanunun “hukuk ve ceza davaları” başlıklı 66 vd. maddelerinde belirtilmiştir. Kanunun 68. maddesiyle, mimarın yazılı iznini almadan mimari projeyi yapısına uygulayan kişi aleyhine, proje müellifi mimarın yazılı sözleşme yapılması halinde, normal şartlarda talep edeceği sözleşme ücretinin 3 katını isteyebileceği bir tazminat davasının açılması mümkün kılınmıştır. Rayiç bedel belirlenirken telif hakkı ihlal edilen mimarın mesleki birikimi, ihlale konusu projenin niteliği, projenin uygulandığı, il-semt-yer gibi unsurların dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak taraflar arasında bedel konusunda yapılmış bir sözleşme varsa bu bedel esas alınacaktır. 1 5846 Sayılı Kanunun 68. maddesine dayanılarak açılacak davaların “zamanaşımı” konusunda, anılan kanunda bir hüküm bulunmamaktadır. Yargıtay 5846 Sayılı Kanunun 68. maddesine göre açılacak davaların zamanaşımın 10 yıl olduğu görüşündedir. 2 Telif hakkı ihlale uğrayan mimarın 5846 Sayılı Kanunun 70/2. maddesine dayanarak da tazminat davası açması mümkündür. Kanunun 70/2. maddesi uyarınca, “Mali hakları haleldar edilen kimse, tecavüz edenin kusuru varsa, haksız fiillere mütaallik hükümler dairesinde tazminat talep edebilir” hükmüne yer vermektedir. Madde, ‘haksız fiillere mütaallik hükümler dairesinde’ ibaresiyle 818 sayılı Borçlar Kanunu - madde 41 vd. hükümlerine atıf yapmaktadır. Borçlar Kanunu madde 41 vd. hükümler ile 5846 Sayılı Kanunun 70/2. maddesine göre açılacak bir tazminat davasında hakim, telif hakkı ihlal edilen kişinin uğradığı zararın karşılanmasına karar verecektir. Bu durumda hakim tazminatı Borçlar Kanunu madde 43 uyarınca hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre belirleyecektir. 4846 Sayılı Kanunun 70/2. maddesine göre açılacak davanın zamanaşımı süresi Borçlar Kanunu madde 60 uyarınca bir yıldır. Ancak tecavüz fiilinin aynı zamanda suç olması halinde 1 yıllık zamanaşımı süresi, ilgili suçun zamanaşımı kadar uzayacaktır. 2004 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 66/d uyarınca, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî telif hakları ▲ 25