4. Sayı | Serbest MİMAR

Page 58

YARIŞMA

KADI KONAĞINDAN, KENT MERKEZİ PLANLAMASINA EVRİMİN SON HALKALARI:

BİTLİS VE DENİZLİ HÜKÜMET KONAĞI YARIŞMALARI 2009 yılıda nispeten daha fazla sayıda yarışma açılması, 2010’a dair yarışmacılara umut verdi. Bunların birçoğu sanal ya da basılı yayın organlarında yayımlandı. Ancak kimi yarışma sonuçları, iktidarın “biraz Osmanlı-Selçuklu tarzı olsun” (!) talepleriyle, yarışma sonrasında manipüle ediliyor. Kimlikli olmayı sahtecilikle karıştıran bu talep, giderek daha ciddi bir baskı halini alıyor ve kamu yapılarında birer-ikişer niteliksiz ürünlerini veriyor. Bu süreçlerle uğraşmak zorunda kalan yarışma birincilerinden bir bölümünü bu sayımıza konuk ettik ve karşılaştıkları baskıları kendilerinden dinledik.

Hasan Özbay

56 ▲ YARIŞMA

C

umhuriyet tarihi boyunca yapılan kamu yapıları arasında hükümet konaklarının özel bir yeri vardır. Kamu hizmetlerinin yürütülmesinden öte Devlet’i temsil görevini yüklenen bu yapılar, kent mekanının oluşumunda da önemli yer edinmişlerdir. Özellikle orta büyüklükteki kentlerimize baktığımızda, anıt, meydan, ana cadde, park gibi kentsel unsurlarla desteklenerek, kent mekanı oluşturma görevini Hükümet Konakları üstlenmeye çalışırlar. Ancak bu çaba çoğu kez eksik kalır: “Devlet ciddiyeti” kavramı, güvenlik endişeleri ve bürokrasinin bu yapılar aracılığı ile Devlet’i halktan üstün görmelerini uygulamaya yansıtmaları derken, Hükümet Konakları kent merkezlerinde, gündüz zorunlu olarak yaşayan, geceleri ise karanlık ve ıssız alanlar olarak kalırlar, ana giriş kapıları hiçbişr zaman kulanılmaz, zaten girişlerde mutlaka bir hiyerarşi vardır, halk girişi “yan kapıdan”dır... Biraz geçmişe uzandığımızda, kentlerde 19. yüzyılın Osmanlı’sına kadar hükümet konağı yapısına rastlamayız. Çünkü bu döneme kadar kamu görevini yürüten “sancak beyi”, “kadı”, “defterdar” gibi görevliler, personelleriyle ile birlikte kendi konaklarında çalışırlardı. Görevi yürüten kişi değiştiğinde, yapının da yeri değişirdi. (1) 19. yüzyılda, Tanzimat’tan itibaren ‘ücretli kamu görevlisi’nin kavramının ortaya çıkışıyla birlikte, kamu yapıları ve Hükümet Konakları da hayatımıza katılır. Bu tarihten itibaren yapılan Hükümet Konakları, batı kentlerindeki uygulamaların da etkisiyle, genellikle bir meydan ile ilişkilendirilerek oluşturulur. Kentin gelişmeye uygun olmadığı durumlarda ise, kent dışına çıkılmış ve yeni bir merkez oluşturularak, yapının kentsel yenilenmeyi tetikleyici bir işlev görmesi sağlanmıştır. Bu dönemde yapılan yapıların simetrik, anıtsal girişleri olan, çoğu kez merdivenle girilen, süslemelerle bezeli yapılar olduğunu gözleriz. Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut yapılar işlevini sürdürdüğü için yeni Hükümet Konağı ihtiyacı olmamış ve yeni yapı yapılmamıştır. 1930’ların ortasından itibaren yeni konaklar, özellikle ilçelerde yapılmaya başlanır. 1950’lere kadar yapılan örneklerde, Osmanlı dönemindeki üslubun sürdürüldüğü görülür. Bu tarihten sonraki yapılarda ise, daha rasyonel yaklaşımlar gündemde olmasına karşın, Alman neo-klasizmi etkisi gözlenir. Anıtsal kapılar ve simetri hala başlıca ortak özelliktir. Yapının etkileyici olması ana hedeftir.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.