Ekim 2012 Etkinlik Bülteni by Umraniye Belediyesi

ekim

2012

{İÇİNDEKİLER}

Başkandan

Bir Bakışta Program

Söyleşi ve Konferanslar

Sevgili Ümraniyeliler, Sosyal ve kültürel etkinliklerimize kısa bir aradan sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yeni dönemde, geçen aylarda yaptığımız programları aratmayacak programlarla siz değerli haklımızla buluşmanın heyecanı ve mutluluğu içerisindeyiz.

Konserler

Sinemalar

İktibaslar

Tiyatrolar

EKİMİKİBİNONİKİ

{BAŞKANDAN}

Kültür Merkezleri

Ayrı kaldığımız bu arada tabiî ki boş durmadık. Çocuklarımızın fiziksel ve ruhsal gelişimleri için çok önemli olduğunu düşündüğümüz yaz spor okullarının 9.sunu düzenledik. Uzman eğitimcilerin katıldığı bu okullarda, altı hafta boyunca futboldan voleybola, basketboldan tenise; 7 ayrı spor dalında eğitim verildi. Bununla kalmayıp her hafta çocuklarımız için çeşitli geziler yapıldı. Şiir- Hikaye- Resim yarışmasında dereceye giren adaylara ödüllerini vermek üzere, Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay’ın da katıldığı bir ödül töreni düzenledik. 11 ayın sultanı Ramazan ayına girmeden önce halkımızı mübarek Ramazan ayı ve oruç hakkında bilinçlendirmek amacıyla “Oruç ve Ötesi” konulu 1. Uluslararası 1 Ramazan Sempozyumunu Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdik. Ramazan ayının başlamasıyla, mübarek Ramazan ayının ruhunu daha iyi anlayabilmek, yaşayabilmek ve Ramazanı birlik beraberlik içerisinde geçirebilmek amacıyla bu ayın ruhuna uygun söyleşiler, Kur’an okumaları, sinema gösterimleri, konserler gibi etkinlikler icra edildi. Ümraniye Belediyesi olarak Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile ortaklaşa yürüttüğümüz Somali Sosyal Market Kampanyası ile Türkiye’den Somali’ye dostane bir yardım götürdük. Ramazan bayramında Ümraniye Meydanında halkımızla bayramlaştık.

Değerli Kültür-Sanat Dostları; Ekim ayı programımız 7’den 70’e her kesimden insana hitap eden kültürel ve sanatsal etkinliklerden oluşmaktadır. Ekim ayında İlber Ortaylı, Hilmi Yavuz, Ömer Tuğrul İnançer, Fatih Çıtlak gibi değerli bilim ve edebiyat adamlarının; tarih, edebiyat ve tasavvuf alanlarındaki sohbetleri, eğitici öğretici ve eğlenceli çocuk ve yetişkin tiyatroları, çeşitli konserler ve sinema gösterimleri gibi sanatın farklı dallarından sizin için seçtiğimiz ve hazırladığımız programlarımız sizi beklemektedir. Beğeninize sunduğumuz Ekim ayı etkinliklerimize siz değerli Ümraniye halkını bekliyoruz. Kültürel etkinliklerimizle birlikte, yeni eğitim öğretim yılının da hepimize hayırlı olmasını dilerim. Ayrıca 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle; Milletimizin şanlı tarihindeki en parlak başarılarından biri olan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89. yılı kutlu olsun. Yine Ekim ayı içerisinde bulunan Kurban Bayramı, ülkemiz ve milletimiz adına bayram havasında barış ve huzur dolu günlerin artması temennileriyle hepimize mübarek olsun.

HASAN CAN

ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANI

{TAKDİM}

Saygıdeğer Kültür-Sanat dostları;; Sonbaharın gelmesiyle birlikte yeni dönem kültür etkinlikleri start aldı; Ekim ayına ait kültürel etkinliklerimizle yeniden sizlerle birlikteyiz. İlber Ortaylı, Osmanlı’dan cumhuriyete geçişte tevarüs edilen devlet geleneklerini; Osmanlı tecrübesinin, genç cumhuriyete katkılarını zengin atıflarla bezeli konuşmasında dinleyicileri ile paylaşacak. Edebiyatımızın saygın isimlerinden Hilmi Yavuz ise, edebiyat ve medeniyet arasında kurduğu zarif bağlarla izleyenlerine; geçmişin incelik ve letafetle süslü medeniyetinde edebiyatın nelere karşılık geldiğini anlatacak. M. Fatih Çıtlak, tasavvuf geleneğinde çok büyük bir öneme sahip olan ve birçok âlimi etkilemiş olan Ataullah İskenderî ve eseri Hikem-i Ataiye’yi ele alacak. Talha Uğurluel, camileri ve diğer külliye unsurlarının tarihsel, sanatsal coğrafi ve sosyolojik yönlerini farklı boyutlarıyla ele alacak. Ömer Tuğrul İnançer, aktüel gelişmeleri kendine has üslubu; tasavvuf birikimi ve zengin gelenek perspektifiyle ele almaya devam edecek. Yavuz Bahadıroğlu, tarihin azımsanmayacak bir kesitini kapsayan Osmanlı devletinin, dış politikasına egemen olan temel düsturları inceleyecek. Ekim ayı tiyatroda dolu dolu bir ay olacak. Süheyl ve Behzat Uygur kardeşlerin başrollerini oynadığı “Komedi Komedi” ile “Benimle Oynar mısın?” adlı oyunları, Cengiz Küçükayvaz’ın yönettiği “Hayat Çeşmesi” ve 4 ayrı Kültür Merkezimizde Cumartesi ve Pazar günleri sahne alacak 10 adet tiyatro, çocuk ve yetişkin izleyicilerimizle buluşacak. Buz Devri 4: Kıtalar ayrılıyor, Viking Efsanesi: Thor adlı animasyon filmleri ve Cehennem Melekleri 2 adlı vizyon filmlerini siz Ümraniyelilerle buluşturuyoruz. Ney, gitar, tanbur, kontrbas, çello ve vurmalı çalgılardan oluşan topluluklarıyla sade ve dingin bir müzik sunan Yansımalar konseri de sizin için hazırladığımız başka bir etkinliktir. Sizi keyifli vakitler geçireceğinizi umduğumuz Ekim ayı etkinlikleriyle baş başa bırakıyoruz.

MESUT ÖZDEMİR

BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR 04EKİM PERŞEMBE / 19:30 / MESNEVİ SOHBETLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 08EKİM PAZARTESİ / 19:30 / HİKMET SÖYLEŞİLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 11EKİM PERŞEMBE / 19:30 / MABED MEDENİYETİ / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 15EKİM PAZARTESİ / 19:30 / EDEBİYAT VE MEDENİYET / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 18EKİM PERŞEMBE / 19:30 / MESNEVİ SOHBETLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 18EKİM PERŞEMBE / 19:30 / OSMANLILARDA DIŞ POLİTİKANIN ESASLARI / MEHMET AKİF K. MERKEZİ 19EKİM CUMA / 19:30 / ALİYA İZZETBEGOVİÇ / ÜMRANİYE BELEDİYESİ NİKAH SARAYI 22EKİM PAZARTESİ / 19:30 / HİKMET SÖYLEŞİLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 30EKİM SALI / 19:30 / TASAVVUF SOHBETLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 31EKİM ÇARŞAMBA / 19:30 / OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

TİYATROLAR

06EKİM CUMARTESİ / 12:00 / 7 BÖLGE 7 ÇOCUK / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 06EKİM CUMARTESİ / 12:00 / BAY VICIK KÖPEK ÇİÇO’YU RAHAT BIRAK / İBB ATAKENT K. MERKEZİ 07EKİM PAZAR / 12:00 / KAPTAN AMCA VE TAYFASI / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ 07EKİM PAZAR / 12:00 / UÇ HEZÂRFEN UÇ! / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ 13EKİM CUMARTESİ / 12:00 / HAYAT ÇEŞMESİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 13EKİM CUMARTESİ / 12:00 / SİNBAD VE ADALAR PRENSESİ / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 14EKİM PAZAR / 20:00 / BİR ADAM YARATMAK / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 14EKİM PAZAR / 12:00 / KAPTAN AMCA VE TAYFASI / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 15EKİM PAZARTESİ / 15:00-20:00 / BİR ADAM YARATMAK / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 16EKİM SALI / 15:00-20:00 / BİR ADAM YARATMAK / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 19EKİM CUMA / 20:00 / BENİMLE OYNAR MISIN? / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 20EKİM CUMARTESİ / 12:00 / SİHİRLİ ÇİZMELİ KOMEDİ / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 20EKİM CUMARTESİ / 12:00 / BREMEN MIZIKACILARI / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 20EKİM CUMARTESİ / 20:00 / KOMEDİ KOMEDİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 21EKİM PAZAR / 12:00 / HAYAT ÇEŞMESİ / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ 21EKİM PAZAR / 20:00 / BİR ADAM YARATMAK / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 21EKİM PAZAR / 12:00 / 7 BÖLGE 7 ÇOCUK / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ 22EKİM PAZARTESİ / 15:00-20:00 / BİR ADAM YARATMAK / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 23EKİM SALI / 15:00-20:00 / BİR ADAM YARATMAK / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

KONSERLER 05EKİM CUMA / 20:00 / YAŞAR ÖZEL / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 12EKİM CUMA / 20:00 / HÜSEYİN GÖKTAŞ / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 12EKİM CUMA / 20:00 / YANSIMALAR / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 13EKİM CUMARTESİ / 20:00 / DOĞAN CANKU / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 17EKİM ÇARŞAMBA / 20:00 / CEM ÇELEBİ / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 18EKİM PERŞEMBE / 20:00 / ZÜLEYHA / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 19EKİM CUMA / 20:00 / LEVENT KARADENİZ / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 20EKİM CUMARTESİ / 20:00 / SEYFETTİN TOMAKİN / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

EKİMİKİBİNONBİR

SİNEMALAR 02-05EKİM / 19:00 / CÜCELER DEVELERE KARŞI: GİZLİ ODA / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 06-07EKİM / 15:00 VE 18:00 / CÜCELER DEVELERE KARŞI: GİZLİ ODA / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 09-12EKİM / 19:00 / CAN / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 13-14EKİM / 15:00 VE 18:00 / CAN / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 12EKİM CUMA / 14:00-17:00-19:30 / BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ 13EKİM CUMARTESİ / 13:00-16:00-19:00 / BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 14EKİM PAZAR / 13:00-16:00-19:00 / BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 16EKİM SALI / 13:00-16:00-19:00 / BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 16-19EKİM / 19:00 / SEVİMLİ KAHRAMAN / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 17EKİM ÇARŞAMBA / 13:00-16:00-19:00 / BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ 18EKİM PERŞEMBE / 13:00-16:00-19:00 / BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 19EKİM CUMA / 14:00-17:00-19:30 / CEHENNEM MELEKLERİ 2 / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ 20-21EKİM / 15:00 VE 18:00 / SEVİMLİ KAHRAMAN / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 20EKİM CUMARTESİ / 13:00-16:00-19:00 / CEHENNEM MELEKLERİ 2 / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 21EKİM PAZAR / 13:00-16:00-19:00 / CEHENNEM MELEKLERİ 2 / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 23EKİM SALI / 13:00-16:00-19:00 / CEHENNEM MELEKLERİ 2 / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 23-26EKİM / 19:00 / MAX MACERALARI 2 / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 24EKİM ÇARŞAMBA / 13:00-16:00-19:00 / CEHENNEM MELEKLERİ 2 / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ 25EKİM PERŞEMBE / 13:00-16:00-19:00 / CEHENNEM MELEKLERİ 2 / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 27-28EKİM / 15:00 VE 18:00 / MAX MACERALARI 2 / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 23-26EKİM / 19:00 / MAX MACERALARI 2 / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 30EKİM-02KASIM / 19:00 / PARİSTE ÇILGIN MACERA / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ 26EKİM CUMA / 14:00-17:00-19:30 / VİKİNGLER EFSANESİ: THOR / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ 27EKİM CUMARTESİ / 13:00-16:00-19:00 / VİKİNGLER EFSANESİ: THOR / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 28EKİM PAZAR / 13:00-16:00-19:00 / VİKİNGLER EFSANESİ: THOR / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 30EKİM SALI / 13:00-16:00-19:00 / VİKİNGLER EFSANESİ: THOR / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ 31EKİM ÇARŞAMBA / 13:00-16:00-19:00 / VİKİNGLER EFSANESİ: THOR / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ 01KASIM PERŞEMBE / 13:00-16:00-19:00 / VİKİNGLER EFSANESİ: THOR / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 03-04KASIM / 15:00 VE 18:00 / PARİSTE ÇILGIN MACERA / İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

EKİMİKİBİNONİKİ

{BİRBAKIŞTAPROGRAM}

EKİMİKİBİNONİKİ

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

KONFERANS: DURSUN ALİ TAŞÇI

MESNEVİ SOHBETLERİ

Tasavvuf düşüncesinin ünlü simalarından Hz. Mevlânâ, düşünceleriyle insanlık âlemini etkilemeyi sürdürüyor. Mesnevi ve Mevlânâ hoşgörüsünün bir dalga gibi yayılan etkisi tüm dünyada revaç buluyor ve meraklılarını içine alıyor. Uzun süredir Ümraniye Kültür Merkezi'nde, ayda iki kere olmak üzere devam eden Mesnevi Sohbetleri, araştırmacı yazar Dursun Ali Taşçı tarafından dinleyicilere sunuluyor.

KONFERANS: M. FATİH ÇITLAK

04EKİM

PERŞEMBE ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:19:30

HİKMET SÖYLEŞİLERİ

Türk ve acem coğrafyasında Hz. Mevlânâ (KS) ve Mesnevi-i Şerif ne kadar tanınmışsa Ataullah İskenderi (KS) ve nur saçan eseri Hikem-i Ataiye de Arap coğrafyasında o kadar meşhur ve önemlidir. Özellikle Arap tasavvuf hayatında ve edebiyatında çok büyük bir rağbet gören Hikem-i Ataiye, asırlar boyunca bir çok Türk ve Arap âlim tarafından şerh ve izahları yapılmış, ders olarak okutulmuş ölümsüz bir eserdir.

EKİM PAZARTESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:19:30

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

EKİMİKİBİNONİKİ

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

KONFERANS: TALHA UĞURLUEL

MABED MEDENİYETİ

Bu programda caminin İslâm Sanatındaki gelişim süreci, kronolojik bir sıra izlenerek, ülke ülke bölümlere ayrılmış olarak sunulmaktadır. Cami ve diğer külliye unsurlarının zaman içindeki gelişimleri, topluma sundukları, hengi İslam toplumunun camiye ne şekilde yaklaştığı ve mimari olarak verdikleri destekler fotoğraf kareleri, gravür ve minyatürler eşliğinde sunulmaktadır.

KONFERANS VE İMZA GÜNÜ: HİLMİ YAVUZ

11EKİM

PERŞEMBE CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:19:30

EDEBİYAT VE MEDENİYET

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimini yarıda bıraktı. İngiltere'ye gitti. BBC'nin Türkçe bölümünde çalıştı. Londra Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Cumhuriyet, Milliyet, Yeni Ortam gazeteleri ve çeşitli dergilerde "Ali Hikmet" imzasıyla inceleme, eleştiri ve denemeler yazdı. Halen Zaman gazetesinde kültür yazılarına ve Bilkent Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

EKİM PAZARTESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:19:30

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

EKİMİKİBİNONİKİ

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

KONFERANS: DURSUN ALİ TAŞÇI

MESNEVİ SOHBETLERİ

EKİM PERŞEMBE ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:19:30

KONFERANS: YAVUZ BAHADIROĞLU OSMANLILARDA DIŞ POLİTİKANIN ESASLARI Kuruluş döneminde belirlenen dış politikanın esasları, Dış politikada belirlenen hedefler, İla-i Kelimetullah ve Kızılelma kavramları, Ankara Savaşı’nı hazırlayan sebepler, Yıldırım Beyazit ve Timur münasebetleri, Fethedilen bölgelerdeki yerli halkı kazanma teknikleri, Fetihnamelerde güdülen amaç, İstanbul fethi esnasında İslâm Dünyası ve Batı ile ilişkiler, Kapitülâsyonlarda hedeflenen amaç, Himaye politikası ve Kanuni Sultan Süleyman, İran ile ilişkiler, Yavuz ve Şah İsmail.

EKİM PERŞEMBE MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:19:30

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

EKİMİKİBİNONİKİ

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

ANMA PROGRAMI

ALİYA İZZETBEGOVİÇ Ünlü Boşnak müzisyen Dino Merlin Aliya için yazdığı "Aliya Sen Olmasaydın" adlı parçasında; Boşnak halkının hissiyatını yansıtıyor ve şöyle diyor: "Biz ışığı karanlıklarda arardık sen olmasaydın Aliya." O, yalnızca kendi ülkesini bağımsızlığa taşıyan bir lider değildi. Yeryüzünde ezilen toplumların kahramanıydı. İnancın nelere muktedir olabileceğini, bir insanın milletin kaderinde ne kadar etkili olabileceğini hayatıyla ispatlamış müstesna bir şahsiyetti. "Boşnakları Boşnak yapan; Sırplardan, Hırvatlardan ayıran dinidir. O olmazsa biz de olmayız" diyor Aliya İzzetbegoviç. Onun döneminde, tarih boyunca hep arada kalan Boşnaklar yine bir yol ayrımındaydılar. Sırplara katılmak ya da savaşarak yok olmak yerine direnerek ayakta kalmayı seçtiler. Bu üçüncü yolun kahramanı ise Sırpların hiç hesaba katmadığı bir isimdi: Aliya İzzetbegoviç. Ölümünün 9. yılında, “Bilge Kral”, Ümraniye Belediyesi’nde anılıyor.

KONFERANS: M. FATİH ÇITLAK

EKİM CUMA ÜMRANİYE BELEDİYESİ NİKAH SARAYI SAAT:19:30

HİKMET SÖYLEŞİLERİ

Türk ve Acem coğrafyasında Hz. Mevlânâ (KS) ve Mesnevi-i Şerif ne kadar tanınmışsa Ataullah İskenderi (KS) ve nur saçan eseri Hikem-i Ataiye de Arap coğrafyasında o kadar meşhur ve önemlidir. Özellikle arap tasavvuf hayatında ve edebiyatında çok büyük bir rağbet gören Hikem-i Ataiye, asırlar boyunca bir çok türk ve arap alim tarafından şerh ve izahları yapılmış, ders olarak okutulmuş ölümsüz bir eserdir.

EKİM PAZARTESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:19:30

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

EKİMİKİBİNONİKİ

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

KONFERANS: ÖMER TUĞRUL İNANÇER

TASAVVUF SOHBETLERİ

Ömer Tuğrul İnançer, şahsına münhasır sohbet üslübuyla, tasavvuf hayatının inceliklerini, zengin ve renkli dünyasını kıssalar, hikayeler ve anekdotlarla Ümraniye Kültür ve Sanat Merkezi'nde anlatıyor… Dinleyen herkesi, kendi iç dünyasında derin bir yolculuğa çıkararak, hayatın yorucu keşmekeşinden bir nebze olsun uzaklaşacağı programımıza davetlisiniz...

EKİM SALI ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:19:30

KONFERANS: PROF.DR. İLBER ORTAYLI

OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E 1947 yılında Bregenz, Avusturya`da bir göçmen kampında Kırım Tatarı bir ailenin çoçuğu olarak dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (1968) ile Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih bölümünü bitirdi. Viyana Üniversitesi'nde Slavistik ve Orientalistik okudu. Yüksek lisans çalışmasını Chicago Üniversitesi'nde Prof. Halil İnalcık ile yaptı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden "Tanzimat Sonrası Mahalli İdareler" adlı tezi ile doktora derecesi aldı, "Osmanlı İmparatorluğu'nda Alman Nüfuzu" adlı çalışmasıyla da doçent, 1989'da profesör oldu. Şu anda Galatasaray Üniversitesi'nde tarih dersleri vermektedir. İlber Ortaylı, Uluslararası Osmanlı Etütleri Komitesi yönetim kurulu üyesi ve Avrupa İranoloji Cemiyeti üyesidir.

EKİM ÇARŞAMBA ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:19:30

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR

EKİMİKİBİNONİKİ

TİYATROLAR

SEZGİN MADEN İLE 7 BÖLGE 7 ÇOCUK Yurdumuzun kaç bölgeden oluştuğunu, bölgelerdeki illerin neleriyle meşhur olduğunu hem eğleniyor hem de öğreniyorlar. İnteraktif gelişen bu oyunun temposu hiç düşmüyor, tam tersine bundan sonra ne olacak diye merakla bekleniyor. Seyirciler arasından seçilen 7 çocuk bölgeleri temsil eden kıyafetleri giymek üzere kulise doğru giderken,salonda kalan diğer çocuklarda bir başka sahne showunu beğeniyle seyrediyor olacak.

EKİMİKİBİNONİKİ

Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM CUMARTESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT: 12:00 SEZGİN MADEN TİYATROSU

ÇOCUK TİYATROSU

BAY VICIK KÖPEK ÇİÇO’YU RAHAT BIRAK O gün Sırıtık Mahallesi'nde sıradan bir gün yaşanmaktaydı. Güneş tıpkı bir güneş gibi parlamakta ve bulutlar da tıpkı birer bulut gibi yerlerinde durmaktaydı. O gün kötü kalpli Vıcık ve Elizabet'e rağmen çok güzel bir gündü. Çünkü o gün Sırıtık Mahallesi'ne çok tatlı bir köpekçik gelmişti. Bu kuçuyu herkes çok sevmiş ve ona Çiço adını vermişti. Ama Bay Vıcık bu durumdan hiç hoşlanmamıştı.

EKİM CUMARTESİ İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:12:00 TİYATRO LİR

ÇOCUK TİYATROSU

KAPTAN AMCA VE TAYFASI Kaptan amca bir geminin kaptanıdır. Bir limanda gördüğü kimsesiz bir çocuğu yanına alır, çünkü o da bir trafik kazasında ailesini kaybetmiştir. Bu çocuk (tayfa) ona hem can yoldaşlığı edecek, hem de ufak tefek işlere bakacaktır. Fakat tayfa, umduğu gibi uslu bir çocuk değil aksine yaramaz mı yaramaz bir çocuktur, ele avuca sığmaz.. Ayrıca tayfanın okula gitme zamanı gelmiş fakat O, gezmek dolaşmak daha güzel deyip, okula gitmeyi de istememektedir.

EKİM PAZAR MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ SAAT: 12:00 TİYATRO MAVİ UÇURTMA

Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

ÇOCUK TİYATROSU

UÇ HEZÂRFEN UÇ! Hezerfen Ahmet Çelebinin hayatından esinlenerek yazdığımız oyunumuz, küçük Hezarfen’in uçma hedefine ulaşmasını anlatmaktadır. küçük Hezarfen okulda çalışkan bir öğrencidir. Derslerinde başarılıdır. Bir gün okulda öğretmeni kuşları anlattığı sırada Hezarfen insanlarında uçabileceğini söyler. Bunun üzerine arkadaşları onunla alay eder. Bir gün Padişah bir bilim yarışması tertipler herkes yapacağı icadı ile yarışmaya katılacaktır... Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM PAZAR MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ SAAT: 12:00 TİYATRO YANSIMA

TİYATROLAR

ÇOCUK TİYATROSU

TİYATROLAR

ÇOCUK TİYATROSU

HAYAT ÇEŞMESİ

Hayat Çeşmesi'ni tesadüfi bir şekilde bulup su içmek isteyen Dilek, çeşmenin kendisine su vermemezi üzerine, içmek için yapması gerekenleri keşfetmeye çalışır. Hayat Çeşmesi'nde su içmenin hiç de kolay olmadığını anlayacaktır. Sinema ve Tiyatro oyuncusu Cengiz Küçükayvaz, oyun öncesi küçük izleyicileriyle kahkaha dolu bir sohbete giriyor... İyi seyirler... Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM CUMARTESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT: 12:00 CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ TİYATROSU

EKİMİKİBİNONİKİ

ÇOCUK TİYATROSU

SİNBAD VE ADALAR PRENSESİ Bir deniz kazasında yunus balıklarının yardımıyla kendisini ıssız bir ada da bulan Rose, insanlar ve medeniyet hakkında hiçbir şey bilmeden hayvan dostları tarafından büyütülmüştür. Hayvanlarla konuşabilme yeteneğine sahip Rose tüm adanın sevgisini kazanmıştır. Ve bir gün denizler prensi kaptan Sinbad bir deniz macerası sırasında Rose’un adasına gelir.

EKİM CUMARTESİ İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:12:00 ALTINOK TİYATROSU

EKİMİKİBİNONİKİ ÇOCUK TİYATROSU

14 EKİM, PAZAR SAAT: 20:00 15 EKİM, PAZARTESİ SAAT: 15:00-20:00 16 EKİM, SALI SAAT: 15:00-20:00

EKİM PAZAR CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SAAT: 12:00 TİYATRO MAVİ UÇURTMA 25

21 EKİM, PAZAR SAAT: 20:00 22 EKİM, PAZARTESİ SAAT: 15:00-20:00 23 EKİM, SALI SAAT: 15:00-20:00 YETİŞKİN TİYATROSU

Oyun Muttalip'in (Behzat Uygur) evinde geçmektedir. Dağınık bir hayatı olan, eğlence hayatına düşkün günümüzün gençliğinin mizahi bir tiplemesi olan Muttalip'in hayatı saf kardeşi Muzdarip'in (Süheyl Uygur) ailesinin baskısından bunalıp kaçarak yanına taşınmasıyla tamamen değişir. Muttalip kardeşi Muzdarip'i değiştirmeye karar verir ve bu çerçevede komik olaylar gelişmeye baslar. Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM CUMA CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SAAT: 20:00 SÜHEYL & BEHZAT UYGUR TİYATROSU

TİYATROLAR

BENİMLE OYNAR MISIN?

EKİMİKİBİNONİKİ

TİYATROLAR

YETİŞKİN TİYATROSU

ÇOCUK TİYATROSU

SİHİRLİ ÇİZMELİ KOMEDİ Bu oyunda Karadeniz müzikleri ve dansları ile çocuklarımız için eğlenceli bir atmosfer yarattık.Başarının ve mutluluğun sihir, büyü ve ya şansla değil, çalışarak elde edilebileceğini anlattık.Küçük bir kasabada yaşayan Nino ve Maria'nın aileleri şehre çalışmaya gitmiştir. Nino haylazlık yapan, yaramaz ve hayalci bir çocuktur. Don Camale'nin çizmelerinin sihirli olduğuna inanan Nino, şans eseri çizmeleri bulur. Onların sihirli gücünü kullanmaya kalkınca başını olmadık belalara sokar.

EKİM CUMARTESİ İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:12:00 SARIYER SANAT TİYATROSU

KOMEDİ KOMEDİ

Çağdaş yaşamdan kesitleri konu alan 2 perdelik “Komedi Komedi” adlı tiyatro oyununun ilk bölümünde bahriyeli bir deniz komutanının uzun zamandır görüşemediği yeğenini ziyareti ve ziyarette yaşanan trajikomik olaylar kinayeli bir şekilde sanatseverlere yansıtılıyor. İkinci bölümde ise halk tarafından zamanın en büyük padişahlarından biri olarak bilinen fakat gerçek hayatta ise yaşlı ve güçsüz olan padişahın hayatından kesitler sunuluyor.

EKİM CUMARTESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT: 20:00 SÜHEYL & BEHZAT UYGUR TİYATROSU

Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

BREMEN MIZIKACILARI Grimm Kardeşler’in ünlü masalı bu kez Black Light tekniği ile oynanan bir kukla oyununa konu oluyor. Evlerinden ayrılmak zorunda kalan; Eşek, Köpek, Kedi ve Horoz’un hayatta kalma ve özgür bir yaşam kurma mücadeleleri özellikle küçük izleyiciler e ”özgürlük” kavramı üzerinde düşünme şansı yaratıyor. Çizgi Kukla Tiyatrosu’nun bir çok festivale konuk olan bu oyunu sevimli karakterleriyle ve ilginç oynatım tekniği ile görülmeye değer. Çizgi Film tadında tiyatro izlemeye davet ediyoruz. Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

ÇOCUK TİYATROSU

EKİM CUMARTESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT: 12:00 SEZGİN MADEN TİYATROSU

HAYAT ÇEŞMESİ

EKİM PAZAR MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ SAAT: 12:00 CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ TİYATROSU

TİYATROLAR

EKİMİKİBİNONİKİ

ÇOCUK TİYATROSU

EKİMİKİBİNONİKİ

TİYATROLAR

ÇOCUK TİYATROSU

EKİMİKİBİNONİKİ

Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM PAZAR MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ SAAT: 12:00 SEZGİN MADEN TİYATROSU

EKİMİKİBİNONİKİ

KONSERLER

KONSER

YAŞAR ÖZEL 1957’nin Ağustos ayında düzenlenen iki ayrı yarışmada üst üste finale kaldı ve "Ses Kralı" unvanıyla anılmaya başlandı. Okul niteliği olan ve pek çok ses sanatçısını yetiştiren Ankara Radyosu'nda 3 yıl görev yaptı. 1980 yılında İstanbul Radyosu’ndan emekli oldu. Güzel sanatlar ve tiyatro eğitimi de aldı. Sanatın yanında sporla da ilgilendi ve atletizmde Türkiye birincilikleri kazandı.

EKİM CUMA İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:20:00

KONSER

HÜSEYİN GÖKTAŞ Ses eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarında almış olan Türk Sanat Müziğinin genç seslerinden Hüseyin Göktaş, güncel ve seçkin eserlerden oluşan repertuarını kendine özgü yorumuyla sevenlerine sunacaktır.

EKİM CUMA İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:20:00

KONSER

YANSIMALAR Temelde akustik bir tınıya sahip olan Yansımalar, 90’lı yılların başından bu yana geleneksel müziğimizden yola çıkarak günümüze uzanan ve geniş bir yelpazeye açılan sade ve dingin bir müzik anlayışını yorumluyor. Aziz Şenol Filiz ve Birol Yayla’nın temelini oluşturduğu Yansımalar, konserlerinde ney, gitar, tanbur, kontrbas, çello ve vurmalı çalgılardan oluşan topluluklarıyla sahne alırken yaptıkları proje konserlerde bu oluşuma pek çok değerli müzisyen katılmaktadır.

EKİM CUMA ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT: 20:00

KONSERLER

EKİMİKİBİNONBİR

EKİMİKİBİNONİKİ

KONSERLER

KONSER

DOĞAN CANKU 1958 de Ankara Devlet Konservatuarı'nı kazanarak 6 yıl viyolonsel ve piyano eğitimi gördü. 1964 yılında klasik gitar ile tanışan Canku, bu enstrümana büyük bir tutkuyla bağlandı. Çok kısa sürede gitar çalmayı öğrenip ülkenin en iyi gitar virtüözleri arasına adını yazdırdı. Modern Folk Üçlüsü ile birlikte birçok albüme ve projeye imza attı.

KONSER

EKİM CUMARTESİ İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:20:00

ZÜLEHYA Cağaloğlu Anadolu Kız Meslek Lisesi Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı bölümünden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Türk Müziği Nazariyati Bölümü'nde eğitim gördü. Zülfü Livaneli'nin asistanı olarak Vatan Gazetesi'nde görev aldı. Yine Zülfü Livaneli'nin teşvikiyle profesyonel müzik hayatına başladı.

EKİM PERŞEMBE İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:20:00

YÖRE YÖRE TÜRKÜLER

CEM ÇELEBİ

1977’de Fatsa’da doğdu.Müziğe 6 yaşında bağlama çalarak başladı. İlköğrenimini ve liseyi Fatsa’da tamamladıktan sonra 1994’te İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümü’nü kazandı.Bu tarihten itibaren yurtiçi ve yurt dışında pek çok etkinlikte Türk Halk Müziği’ni temsilen icracı ve eğitimci olarak görev aldı.

KONSER

EKİM ÇARŞAMBA İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:20:00

LEVENT KARADENİZ Türk Sanat Müziği ve Fantezi müziklerden oluşan popüler ve nostaljik repertuarı ile Levent Karadeniz sizlerle buluşuyor.

EKİM CUMA İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:20:00

KONSERLER

EKİMİKİBİNONBİR

EKİMİKİBİNONİKİ

KONSERLER

TÜRK HALK MÜZİĞİ KONSERİ

SEYFETTİN TOMAKİN

EKİM CUMARTESİ İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ SAAT:20:00

EKİMİKİBİNONBİR

EKİMİKİBİNONİKİ

SİNEMALAR

ANİMASYON FİLM

CÜCELER DEVLERE KARŞI: GİZLİ ODA Macera ve serüven dolu bir masal olan Gnomes & Trolls’de genç bir cüce olan Junior’ın tek isteği ağaç evine kurduğu laboratuvarında birşeyler icat etmektir. Junior’ın babası ve aynı zamanda orman cücelerinin lideri olan Jalle, oğlunun da kendisi gibi yetişmesini ve bir gün cücelerin başına geçmesini dilemektedir.

02-05

EKİM SAAT: 19:00

06-07

EKİM SEANSLAR: 15:00 VE 18:00 İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

CAN

Ayşe ve Cemal birbirlerini çok sevmiş ve evleneli daha birkaç yıl olmuştur. Kaçarak geldikleri Büyükşehir’de geçinebiliyor ve mutlu mesut yaşıyorlardır. Tek eksikleri bir çocuktur. Normal yollardan çocuk sahibi olamayınca Cemal’in zoruyla illegal yollara başvururlar.

09-12

EKİM SAAT: 19:00

13-14

EKİM SEANSLAR: 15:00 VE 18:00 İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

ANİMASYON FİLM

BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR Bir buzdağından derme çatma bir gemi yapan kahramanlarımızın maceralarla dolu epik deniz seferi böyle başlıyor. Manny ve arkadaşlarını bu yeni dünyada egzotik deniz canavarları ve acımasız korsanlar da bekliyor. Tarih öncesi sincap Scrat ise bildiğiniz gibi, lanetli palamudu onu nereye sürüklerse oraya gidiyor! Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM CUMA MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 14:00 17:00 19:30

SİNEMALAR

EKİMİKİBİNONİKİ

SİNEMA FİLMİ

EKİMİKİBİNONİKİ

SİNEMALAR

ANİMASYON FİLM

EKİM CUMARTESİ CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

ANİMASYON FİLM

EKİM SALI CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00 39

ANİMASYON FİLM

EKİM PAZAR ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

ANİMASYON FİLM

SEVİMLİ KAHRAMAN Albino türündeki koala Johnny aslında ender rastlanan bir tür ama çevresindekiler farklı olduğu için onu hep dışlamış, hatta karnaval zamanında bile ucube gösteriler yaptırmışlardır. Fakat bir gün yolu yetenek avcısı bir Tazmanya Şeytanı olan Hamish ve elinden kamerasını düşürmeyen Higgens ile kesişince Johnny gerçek bir kahraman olmak için kendisini yollara vuruyor.

16-19

EKİM SAAT: 19:00

20-21

EKİM SEANSLAR: 15:00 VE 18:00 İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

SİNEMALAR

EKİMİKİBİNONİKİ

SİNEMALAR

ANİMASYON FİLM

EKİM ÇARŞAMBA MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

EKİM PERŞEMBE ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

SİNEMA FİLMİ

CEHENNEM MELEKLERİ 2 Cehennem Melekleri Barney Ross (Sylvester Stallone), Lee Christmas (Jason Statham), Yin Yang (Jet Li), Gunnar Jensen (Dolph Lundgren),Toll Road (Randy Couture) ve Hale Caesar (Terry Crews), Mr. Church'un (Bruce Willis) liderliğinde yeniden bir araya geliyorlar; fakat bu sefer mesele biraz kişisel. Zira basit bir hesaplaşma, aralarından birinin öldürülmesiyle sonuçlanınca, intikam almak kaçınılmaz olacak... Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM CUMA MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 14:00 17:00 19:30

SİNEMALAR

EKİMİKİBİNONİKİ

ANİMASYON FİLM

EKİMİKİBİNONİKİ

SİNEMALAR

SİNEMA FİLMİ

EKİM CUMARTESİ CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

EKİM SALI CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00 43

ANİMASYON FİLM

SİNEMA FİLMİ

EKİM PAZAR ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

MAX MACERALARI 2 Max, son güç kristalini ele geçirmemesi için Gölgelerin Efendisi ile ezeli mücadelesini sürdürüyor. Fakat Max ve arkadaşlarının karşısına Gölge Yarasaları ve Gölge Örümcek çıkıyor. Sonsuzluk ormanından gizemli adaya uzandıkları zorlu ve macera dolu bir yolculuk sonucu, son güç kristalinin bulunduğu Buzlar Diyarı’na varıyorlar.

23-26

EKİM SAAT: 19:00

27-28

EKİM SEANSLAR: 15:00 VE 18:00 İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

SİNEMALAR

EKİMİKİBİNONİKİ

SİNEMALAR

SİNEMA FİLMİ

ANİMASYON FİLM

EKİM ÇARŞAMBA MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

1900′lü yılların başı, Paris… Bir bahçede yaşayan canavar, çok güzel ve genç bir sarkıcı kıza aşık olur. İcat düşkünü kargo elemanı Raoul ile sinema aşığı arkadaşı Emile ve zıpır maymun beraber bir deney yapmaya koyulurlar ve yanlışlıkla bir pireyi 2 metrelik dev haline getirirler. Bu sevimli dev kendini Paris’in sokaklarında bulur.

-02KASIM

EKİM SAAT: 19:00

03-04

KASIM SEANSLAR: 15:00 VE 18:00 İBB ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

SİNEMA FİLMİ

EKİM PERŞEMBE ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

SİNEMALAR

EKİMİKİBİNONİKİ

PARİS’TE ÇILGIN MACERA

EKİMİKİBİNONİKİ

SİNEMALAR

ANİMASYON FİLM

VİKİNGLER EFSANESİ: THOR Çekiçli yenilmez Tanrı Thor'un animasyon versiyonu olan "Vikingler Efsanesi: Thor adlı çizgi film, göklerdeki Tanrı babasından bir işaret olarak sihirli bir çekiç alan genç kahraman Thor'un güçlü ve kötü bir kraliçeye karşı mücadelesini anlatıyor. Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM CUMARTESİ CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00 47

ANİMASYON FİLM

VİKİNGLER EFSANESİ: THOR

ANİMASYON FİLM

26EKİM

CUMA MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 14:00 17:00 19:30

Çekiçli yenilmez Tanrı Thor'un animasyon versiyonu olan "Vikingler Efsanesi: Thor adlı çizgi film, göklerdeki Tanrı babasından bir işaret olarak sihirli bir çekiç alan genç kahraman Thor'un güçlü ve kötü bir kraliçeye karşı mücadelesini anlatıyor. Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨ 3

EKİM PAZAR ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

SİNEMALAR

EKİMİKİBİNONİKİ

SİNEMALAR

ANİMASYON FİLM

EKİM SALI CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

KASIM PERŞEMBE ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00 49

ANİMASYON FİLM

EKİM ÇARŞAMBA MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ SEANSLAR: 13:00 16:00 19:00

SİNEMALAR

EKİMİKİBİNONİKİ

VİKİNGLER EFSANESİ: THOR

Aliya İzzetbegoviç’i rahmetle anıyoruz… Doğu ve Batı Arasında İslam’a Haşiye

….Yalnızca üç tane dünya görüşü vardır, daha fazla da olamaz. Dini görüş, materyalist görüş ve İslami görüş. Her şey çift yaratılmıştır (Kur’an). İnsan ruh ve bedenden oluşan iki yönlü bir varlıktır. Beden “ruhun bineği”nden başka bir şey değildir. Bu binek tekâmül etmiştir ve netice olarak kendi tarihi vardır. Öte yandan ise ruhun tarihi yoktur, Allah’ın nefhasını almıştır. İnsanın ilk yönü bilimin, ikinci yönü ise sanat ve etiğin mevzuudur. Dolayısıyla insan hakkında iki hikaye ve iki hakikat vardır. Batı dünyasında bunları Darwin ve michelangelo temsil eder. Ne Darwin Michelangelo’nun insanından bahseder, ne de diğeri berikinin bahsettiği insandan. Onların bahsettikleri hakikatler birbirinden farklıdır, fakat birbirini dışlayıcı değildir. Ancak zaman içinde birbirinin zıddı olarak, sırasıyla, medeniyet ve kültür olarak tasavvur edilmişlerdir. Bilim ve teknoloji medeniyete, din ve sanat ise kültüre aittir. İlki, beşeri ihtiyaçların (Nasıl yaşarım?), diğeri ise insani arzuların

(Niçin yaşıyorum?) ifadesidir. Bu ütopya ile dram arasındaki zıddiyettir. Ütopya şahsiyet, dram ve ahlakla ilgili değildir. Bütünü itibariye ilmi metot Allah’ın ve insanın inkarına götürür; bütünü itibariyle sanat ise özü bakımından dinidir. Eğer Tanrı yoksa insan da olamaz. Eğer insan yoksa “hümanizm, insanın saygınlığı ve insan hakları”, hakikati olmayan boş sözlerdir. Medeniyet, vazife fikrini tanımaz. Kültürün tümü, mağdurun tasdikidir. Medeniyet “dünyevi imparatorluğa”, ütopyacı eşitliğe doğru; din ise “Semavi İmparatorluğa” doğru çabalar. Bu St. Augistine’in Civitas Dei’sine karşı Campanella’nın Civitas Solis’idir. Tanrı olmaksızın ilahi bir nizam olamaz. Ahlak dinin “kümelenmiş bir başka hali”nden ibarettir. Medeniyet tekamüldür (Evrim), tarihtir. Din ve Sanatın gerçek bir tekâmülü yoktur. Her din başlangıcında saftı (pre-moneteizm). Sanat ve ahlak alanında olduğu üzere dinin tarihide onun inhitatının tarihidir. İsa ve Kilise zıtlığı bundan dolayıdır. Hakiki her kanun ikilidir, dolaysıyla

tıp asla bir bilim değildir. Mağara adamlarının çizdikleri resimler veya Polinezyalı yerlilerin yaptıkları maskeler, moderniteninkiler kadar heyecan verici sanat eserleridir. “İşaretlerin” bu ilk/ asli düalizmi, insan hayatının bütününü karakterize eder ve söz konusu işaretler, insanın adıyla ilişkili her fenomende bulunabilir. Ahd-i Atik ile Ahd-i Cedid’in ruhu, Musa ile İsa arasındaki farklılık budur. Biri kendi halkının lideridir; diğeri ise bir ahlak vaizidir. Onların kendisine doğru çaba gösterdikleri iki farklı adalet ve hedef bulunmaktadır: Arz-ı Mev’ud ve ilahi imparatorluk. Bu iki zıt, insanda ve islamda uzlaştırılmıştır. İslam bir terkiptir, sentezdir; insani olan her şeye damgasını vuran iki kutup arasındaki “üçüncü yol”dur. Özgürlüğe Kaçışım Aliya İzzetbegoviç Sayfa: 106

Fatih devri mutasavvıf şairi Eşrefoğlu Rumi’nin Türkçeciliği Türk dili çeşitli etkenler göz önüne alınarak değişik tasniflere tabi tutulmuştur. X. Ve XII. Yüzyıllarda Türkistan bozkırlarında konuşulmuş olan karahanlı Türkçesi ile XIV. Yüzyıl Anadolu’sunda

konuşulan Oğuz Türkçesi benzer ses ve şekil özellikleri göstermektedir. 14.yüzyıldan başlayarak günümüze günümüze kadar tesirini sürdüren Eşrefoğlu Abdullah Rumi’nin eserlerinde göze çarpan ilk nokta açık, anlaşılır, pürüzsüz bir Türkçe kullanmasıdır. Rumi’nin dilinin sadeliği anlaşılır ve güzel olması pek çok bilim adamı tarafından belirtilmiştir. Hatta daha da ileri gitmek gerekirse Eşrefoğlu Rumi bilinçli bir Türkçecidir diyebiliriz. Onun bu yönü bizzat ağzından Müzekki’n Nüfus adlı eserinde şöyle ifade edilmektedir. “…Ben dahi bunların arasında uzlet idüp çıkdum ve kendimi gurbete bırakdum ve bu gurbet içinde nice nice nükteler avam dilinde işitdüm ve nice nice tas tas ağular nadan elinden nuş itdümve nice kereler şefkat gözi ile bu hallere tutan karındaşlara nazar eyledüm. Bunların necatlarına sebep ola diyüp bu kitabı sırf Türkî dilinde eyledüm ki ol kitabın faidesi am olan” Eşrefoğlu sanatını halk için icra etmektedir. Sırf halkın selameti kurtuluşu için onların anlayacağı bir dille yazdığını açıkça belirtmektedir. Halka bir şeyler anlatma çabasında olan Eşrefoğlu’nun şiirlerinde Karahanlı Türkçesinin izlerinin bulunması gayet doğaldır. Zaten şairin yaşadığı yüzyıl Karahanlı Türkçesinin

sonra erdiği dönemlerden çok uzak değildir. Fuad köprülü ise Eşrefoğlu Rumi’nin Âşık Paşa ve Yunus Emre tesirinde kaldığını söyleyerek dilinin Yunus’a göre biraz daha ıstılahlı olduğunu belirtir. Müzikk’n Nüfus adlı eseri ve Divanı yüzyıllarca Anadolu halkı arasında okunmuş ve büyük ilgi uyandırmıştır. Eşrefoğlu Rumi Divanında geçen, genelde Eski Türkçe; özelde Karahanlı Türkçesi özellikleri yansıtan Türkçe kökenli kelimeler ve anlamları şu şekildedir:

Agu : Zehir Al : Hile, Tuzak Alda : Kandırmak, aldatmak Berk it : Sağlamlaştırmak Beze: Süslemek, donatmak Biregü: Her biri Birle : İle Çal: Vurmak, çarpmak Dir : Toplamak, bir araya getirmek Em : İlaç Gözgü : Ayna Irag : Irak Kakı : Kızmak, öfkelenmek Kamu: Hep, bütün,cümle Kande: Nerede; nasıl Öykün : Taklit etmek Özge : Ayrı, başka Segirt : Koşmak Tamu : Cehennem

Taşra : Dışa, dışarıya doğru Togrı : Doğru Togru : Doğru Tolu : Dolu boş olmayan Ton : Elbise Turak : Durak Tutaş : Yakınlaşmış Us : Akıl Uyhu : Uyku Fatih Sempozyumları I-II Tebliğler

2005-2006 / Fatih Belediyesi Sayfa: 298

Karanlıkta Uyanan Biri

Üstad Cemil Meriç’in, Yahya Kemal hakkındaki hükmü birdenbire içimi ısıttı: Kuğunun son şarkısı! Kuğunun son şarkısı Üsküp’te bestelendi. Sonra Üsküp, o kuğunun son şarkısını bizim gök kubbemizde ebedileştirdi. Şimdi eski Üsküp’ü birde kuğunun son şarkısından dinlemek istemez misiniz? Yahya Kemal’in “Karanlıkta Uyanan Biri” başlıklı yazısı gerçekten müthiş bir ağıt. Kanımızı, iliğimizi donduran bir gaflet örneği! Dün Balkan faciasından sonra “Karanlıkta Uyananlar” oldu. Yahya Kemal’in ifadesiyle “…kendi kanlarına sövmenin lezzetini alanlar” bu köksüzlüğün bedelini çok ağır ödediler. Karanlıkta Uyanan biri Yahya Kemal şunları yazıyor : Üsküp eşrafından bir gençle görüştüm.

Bu genç Rumeli’yi fetheden ilk Türklerin torunlarındandı. Humbaracızadeler adıyla anılan ailesi, Fatih devrinde, Üsküp toprağına kök salmış, o toprakta büyük bir meşe gibi kocamış, ayrı ayrı hanedan dallar vermiş eski bir aile idi. Üsküp şehrinin ortasından akan Sereva kenarında köhne konaklarda oturdu. Cedlerinden kalma çiftliklerden başka İshak Paşa gibi istanbul’un fethinde, surların üstüne Anadolu askeriyle yürümüş olan bir paşanın, İsa Bey gibi bütün Tuna ve Sava boylarını fethetmiş bir beyin evkafına mütevelli idi. Konağının hangi penceresinden baksa bu cedlerin camii, medrese ve imaretlerinin kurşunlu kubbelerini görürdü. Üsküp son zamanlara kadar ilk asırlardaki çeşnisini tamamıyla muhafaza etmiş bir Türk şehriydi. Murad-ı Sani devrinin canlı bir resmi gibiydi. Halk hala o lehçeyle konuşur, o tür esvaplar giyer, o devirdeki gibi yaşardı. İhtiyarlarının kıllı göğüsleri kışın bile açık, çorap görmeyen ayaklarında uzun kırmızı yemeniler, ellerinde kol kalınlığında kısa kiraz çubuklar, omuzlarında cepkenler, bellerinde geniş kuşaklar, bacaklarında çuha çakşırlar, kaşları gözlerini ve bıyıkları ağızlarını örtecek kadar gürdü. Seciyeleri ve sıhhatleri demir gibi olan bu ihtiyarları gören bir İstanbullu Naima Tarihinin içinden fırlamış zannederdi. Bu şehrin gençleri de çakşırlı, fermeneli, gençliğin atılganlığıyla bıçak ve tüfek oyunu oynar, tanbura çalar ve türkü söyler adeta bir yeniçeri ortasını andırırdı; kadınları kırmızı canfesten şalvar ve bürümcük gömlek giyerler, boyunlarına sıra sıra mahmudiyeler takarlar, ellerinin ve ayaklarının parmaklarını kınasız bırakmazlardı.

Bu şehir, Fatih devrinin ruhani bir mezarlığıydı. Her köşesinde bir evliya yatardı. Halk rivayet ederdi ki ya Bağdat’ta bir evliya fazla imiş yahut da Üsküp’de. Lakin üsküp’ün evliyaları hep cengaverdiler. Türbelerinin duvarlarında bir insanın taşıyamayacağı kadar ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu. Bukağılı Baba’nın başı ucunda düşman zindanından taşıdığı bukağılar vardı. Kal’a içinde yatan Cafer Baba’nın kabri, gülleden bir duvarla örülüydü; düşman Üsküp’ü sardığı zaman topa tutmuş. Cafer Baba da şehrin üstüne düşürülen gülleleri daha havadayken elma tutar gibi elinde tutar, üst üste yığar, kabrinin etrafına gülleden bir duvar örermiş. Gaazi Baba etrafında binlerce gaazi ile bir tepede yatardı. Kandil geceleri Gaazi Baba semti bir mum şehrayini halinde görünürdü. Haydar Baba’nın türbesi Kosova Meydan Muharebesi’nin yolu üzerindeydi. Fakat bu şehrin bin bir evliyasını sayamayacağım. Tanzimat bu şehrin yanına bir hükümet konağı kurmuş, lakin ahlakına, zihnine nüfuz edememişti. Yine beyler ayrı, ağalar ayrı, halk ayrıydı. Bey kanından olmayan biri Bey unvanı takınmaktan utanırdı. Üsküplüler Bey unvanını fuzuli takınan İstanbullu memurlara, inadına efendi derlerdi. İstanbul’un fethine kanını döktükten sonra Haliç kenarına Üsküplü Mahallesini kurmakla İstanbul’a ilk Türk mayasını veren bu şehir, o zamanlar bir medeniyet merkeziymiş. Alimler, şairler, münşiler yetiştirmiş. Selatin Camileri’ne benzer camilerle, medreselerle, tekkelerle, bedestenlerle, çarşılarla bezenmiş. Mamafih medeniyeti yıkılmaktan ziyade bir göl

gibi durmuştu. Çarşısı, kazazları, bezzazları, haffafları, hallacları, bakırcıları, kuyumcuları, silahcılarıyla olduğu gibi duruyor çalışıyor ve işliyordu. Üsküp o kadar eski o kadar Türk’tü ki İstanbul’dan ve Selanik’ten gelen kelimeleri, yeni eşyayı, hatta yeni şarkıları alafranga telakki ederdi. Balık suyu idrak edemediği gibi, Üsküp de Türklüğünü idrak etmiyordu, bütün Türk şehirleri gibi kendine sadece Müslüman diyordu. Yavuz Bülent Bakiler – Üsküp’ten Kosovaya- Sayfa 87/89 15.Baskı

Nef’i

Asıl adı Ömer olup, Erzurum civarında Hasan-Kale de doğan Nef’i kaside vadisinde üstad sayılır. Eldeki bazı kayıtlardan 1572’ de doğduğu tahmin edilmektedir. Hayatının ilk yılları hakkında fazla bilgimiz yoksa da onun iyi bir tahsil görerek, Arapça ve farsça şiir yazmaya başladığı muhakkaktır. Nef’i mahlası kendisine Gelibolulu Ali tarafından verilmiş olup, kendisinin ne zaman Îstanbul’a geldiği belli olmamakla beraber onun I.Ahmet devrinde (1603-1617) başkentte bulunduğu kesindir. Nef’i’nin I.Ahmet, II. Osman ve IV. Murad’a kadar kasideler yazdığını da biliyoruz. Birçok mevki sahibi kimseyi iğneli sözlerle hicvetmesi ile pek çok düşman kazanan Nef’i, sonunda Bayram Paşa tarafından 1635’de boğularak öldürülmüştür. Nef’i de büyük bir hayal zenginliği ve çok güzel bir üslup dikkati çeker.

Daha ziyade kaside tarzında büyük bir kudret göstermiştir. Örfi ve Enveri’nin tesirinde kalan Nef’i, Baki’yi daima hürmetle anmıştır. Nef’i ile aynı yüzyılda yaşamış şairler mesela Sehi ve Naili gibileri Nef’î nin tesirinde kalmışlardır. Aşık olduk dam-ı zülf-i yare düşdi gönlümüz Akla uyduk bir garip avare düşdi gönlümüz Gamdan azad olmağa bilmem ne çare eylesek Kaldı hayretde acep biçare düşdü gönlümüz Aşık olmakdur yine evlası amadur bu Bir mülayim afet-i mekkare düşdi gönlümüz Fariğ olsak n’ola dilber sevmeden Nef’i gibi Hüsn-i halk şah-i meh didara düşdi gönlümüz Şevkimiz yok zevk-i cam la’l nab dilbere Şi’r-i Hakan şeker güftare düşdü gönlümüz Türk Klasikleri - Prof.Orhan Fuad Köprülü 7-46

Ata, Hoca, Öğretmen

Vaktiyle “öğretmen” başlıklı bir yazımda, bizzat “öğretmen” kelimesinin bile hocalığı küçük düşüren yıkıcı bir icad olduğuna dikkati çekmiştim. Bu kelimenin uydurulduğu yılların hocalığı küçümsemesi, çeşitli, yıkıcı sebepler yanında, daha ona verilen isimden başlıyordu: Bu cılız sesli ve ters manalı kelime o ulu mesleğe ad olacak ulviyette değildi. Hocalık mesleğine derin saygı duyan atalarımız, bu mesleğe isim seçerken, daha Türklüğün kuruluşundan beri onu yalnız mana bakımından değil, “ses bakımından” da ifade edebilecek, heybetli kelimeler seçmişlerdi. Eskilerin: hatta en eskilerin, hocalarına Ata, Koca gibi, göğüs dolusu seslerle söylenir, büyük heybet ve kudsiyet ifade eder unvanlar seçmeleri, eski ve büyük Türk ruhunun kelimelere vuran akisleriydi. Bunlardan “ata” kelimesinin Türk topluluğunda, eskiden beri, “baba, dede, yaşlı ve tecrübeli, bilgili adam, mukaddes, ihtiyar ve din büyüğü gibi manaları yanında “hoca, muallim ve terbiyeci” manasiyle de kullanıldığını şimdi çok iyi biliyoruz. Bu manada “ata” kelimenin birinci manalarındaki bütün hürmet ve “kudsiyet” ifadelerini, asil bağrında toplayan öylesine

heybetli bir ihtiram kelimesiydi. … Büyük Selçuklular devrinde tekrar dirilmiş ve meşhur ‘’atabek’’ unvanı bu kelimeden doğmuştur: Atabekler, Selçuk şehzadelerine, fikri, ilmi, siyasi, idari ve askeri mevzularda hocalık yapan, Selçuk büyükleri ve Selçuk bilginleridir. Taşıdıkları unvan ise, Türk an’anesinde ta Oğuz Kağan Destanı’ndan beri yaşayan, muhterem ve heybetli bir addır. Oğuz destanında bu menkıbevi Türk hükümdarına bilgi ve öğüt veren, aksaçlı, aksakallı, çok tecrübeli, ihtiyar Irkıl Ata, Selçuk şehzadelerine ‘’hocalık yapan’’ ünlü ‘’atabek’’lerin, tarihte bilinen en eski simasıdır. Ortaasya Türkleri arasında ‘’tasavvuf’’ imanını müesseseleştiren ilk Türk evliyasına, XII. Asır Türkleri, Hoca Ahmed Yesevi diyorlardı. Buradaki ‘’hoca’’ kelimesi, eski ‘’ata’’ sözü gibi sahibine derin saygı ifade ediyordu. Aslı ‘’koca’’ olan kelime, ata sözünün sinonimiydi. Nitekim, Yesevi’nin üçüncü halifesi olarak Harzem’de tarikat kurmaya me’mur edilen Süleyman Bakırgani’ye, o çevre Türkleri Hâkim Süleyman Ata demişlerdi. Buradaki ‘’ata’’ sözü, Yesevi’ye verilen ‘’hoca’’ unvanının tam karşılığıdır. Esasen Türkler, kendi coğrafyalarında, Allah’a varma yollarını, Türk vicdanına, vecidle, heyecanla telkin eden, büyük iman ve tasavvuf adamlarına, derhal ‘’ata’’ demeye başlamışlardı. Daha

Müslümanlığın ilk devirlerinde böyle mukaddes bir unvanla sevilen, ozanlar piri, meşhur Korkut Ata ile onun gibi bir iman ve ihlas hocası olan Çoban Ata, hep, kendilerine böyle büyük adlar layık görülen aziz şahsiyetlerdi. XIII. asır, İlhanlılar devri alimlerinden Tabib Reşidüddin, ‘’Türkçede yaşlılara Hoca, Koca derler, Hace: Hoca sözü, aslında Türkçedir, Arapça veya Acemce değil.’’ Demek ihtiyacını duymuştur. Türkler bizzat ‘’hoca’’ kelimesini, Farisideki hace kelimesindeki mana ve kudsiyetle kullanmış. Eski Türkçe üstad adam, mukaddes adam manasındaki koca kelimesinin bir devamı olarak yaşatmışlardır. Bu kullanış, bugün Türklüğünü muhafaza eden topluluklar ve aileler arasında hala aynı kuvvetle yaşar. …Türkçede kelimler, manalarının notaları halinde yaratılmış veya o hale konulmuş mücevherlerdir. Bu güzel ve dahiyane işi, şu veya bu politikacı değil, ancak Türk milleti yapar. Eski “Tengri” sözüne Türk halkının “Tanrı” ve “Allah” demesi, bunun en güzel misalidir. Türkçede büyük meslekleri ve büyük mefhumları cılız ve sünepe sözlerle süslendirmek adeti yoktur. Bugün, dilde görülen cılızlık, Türkiye’deki son yıkıcı hareketin bir icadı ve her büyük mesleğe taarruz eden bir hamlesi ve hilesidir. Herhalde Türkiye’de hocalık mesleği, adı

öğretmen kaldıkça kolay yükseltilmez. Bu mesleğe onun manasına uygun, yüce bir ad bulunmalıdır. Türkçenin sırları- Nihad Sami Banarlı- sf:194-198

Renklerden nasıl etkileniriz

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve ışık düzenlerinin değiştirilmesi ile bazı öğrencilerin zeka düzeylerinin ve disiplin sorunlarının olumlu biçimde etkilendiği tespit edilmiştir. Ancak insan gözünün ışık ve rengi algılayan ağ tabakasının görme sinirleri vasıtasıyla bunu beyne ilettikten sonra beyinde nasıl fizyolojik etkiler yarattığını renkbilimciler henüz açıklayamıyor. Aslında gözümüze gelen görüntü iki çeşit görme hücresi aracılığı ile taranır. Silindir veya çomak şeklinde olanlar ışığı, koni şeklinde olanlar ise rengi algılar. Gözümüzde 7 milyon konik ve 100 milyon kadar silindirik hücre vardır. Renge duyarlı konik hücreler ağ tabakasının ortasında, ışığa duyarlı silindirik hücreler ise kenarında daha yoğundur. Bu nedenle gece gökyüzünde gözümüzün kenarından gördüğümüz bir yıldızı, ona doğrudan bakınca göremeyiz. Çünkü burada ışığa hassas silindirik hücreler daha az olduğundan görüntü kaybolur. Aynı şekilde gözümüzün

kenarıyla baktığımız şekillerde renkler kaybolur. Yapılan deneylerde, pembe renge bakan kişilerin rahatladıkları, kırmızı, turuncu ve sarı gibi sıcak renklere bakanlarda tansiyonun yükseldiği, nabzın ve solunumun hızlandığı, terlemenin çoğaldığı, mavi rengin ise tam tersi etki yarattığı belirlenmiştir. Araştırmalar insanların en çok mavi rengi sevdiklerini, bunu kırmızı ve yeşilin takip ettiğini göstermektedir. Erkekler yeşil, deniz mavisi, turuncu ve koyu mor renkleri tercih ederken, kadınlar firuze yeşili, açık mavi, pembe gibi açık-uçuk renkleri, çocuklar ise mavi, kırmızı, yeşil, sarı ve turuncu gibi canlı renkleri daha çok sevmektedirler. Bir binada sarı renge boyanmış bir tavan, odayı daha yüksek, sarı renkli duvarlar ise daha geniş gösterir. Kliniklerin sıcak renklere boyanması, beyaz rengin hastalarda yarattığı hüzün duygusunu azaltır. Ayaküstü hazır yiyecek satan dükkanların duvarları iştah açtıran portakal rengine boyanırken yarış arabalarında kırmızı veya turuncu-sarı renkler tercih edilir. Aslında bir renk olmayan, daha doğrusu renksizlik olan siyah da makam araçlarının klasik rengidir. Kırmızı renk kan rengidir, asırlar boyu tehlikenin ve tahribatın simgesi olmuştur. Trafik ışıklarında 'dur' sinyali olarak kullanılmasının nedeni de budur.

Lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi Tamer Korugan 1.Cilt sf: 21-44/45

EKİMİKİBİNONİKİ

Ameliyathanelerde, bulaşan kan rengini belli etmeyeceği için mantıken kırmızı giysi kullanılması gerekirken, teskin edici mavi ve yeşil renkler tercih edilir.

NURETTİN TOPÇU GENÇLİK VE KÜLTÜR MERKEZİ

CEMİL MERİÇ GENÇLİK KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ

SABAHATTİN ZAİM GENÇLİK VE KÜLTÜR MERKEZİ

Cemil Meriç Mah. Atatürk Cad. No.: 28 Tel: 0216 612 68 96

Çakmak Mah. Baraj Sk. Park İçi Tel: 0216 313 72 17

NECİP FAZIL KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

Atatürk Mah. Alemdağ Cad. No.: 20 Tel: 0216 329 27 68

ALİYA İZZETBEGOVİÇ KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ Altınşehir Mah. Doğanevler Cad. Demir Sk. No.: 64 Tel: 0216 590 01 03

MEHMET AKİF KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ İstiklal Mah. Anafartalar Cad. No.: 2/1 Tel: 0216 520 24 32

EKİMİKİBİNONİKİ

Kazım Karabekir Mah. Dereboyu Cad. Tel: 0216 632 81 21

CAHİT ZARİFOĞLU KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ

Necip Fazıl Mah. Alemdağ Cad. No.: 840 Tel: 0216 364 36 73

AHMET YÜKSEL ÖZEMRE GENÇLİK VE KÜLTÜR MERKEZİ

Yamanevler Mah. Küçüksu Cad. Ayfer Sk. Tel: 0216 632 15 30

Atakent Mah. Atakan Cad. Üstündağ Sk. No.: 2 Tel: 0216 328 23 37

DUMLUPINAR GENÇLİK KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ Dumlupınar Mah. Malatya Cad. No.: 82 Tel: 0216 630 61 77

Çakmak Mah. Şenol Güneş Bulvarı Tel: 0216 533 56 56

MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ

Saray Mah. Küçüksu Cad. Nikah Sarayı İçi Tel: 0216 632 42 52/160

Madenler Mah. Teraziler Caddesi

NAMIK KEMAL KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ

FOJNİCA BELEDİYESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR MERKEZİ

SAMİHA AYVERDİ GENÇLİK VE KÜLTÜR MERKEZİ Elmalıkent Mah. 2.Mandıra Cad. Huzur Sk. Şehitler Parkı İçi Tel: 0216 632 90 24

GÜLDEN SOYAK TÜFEKÇİ KÜLTÜR MERKEZİ VE ENGELLİ MERKEZİ

NİKAH SARAYI KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ

Namık Kemal Mah. Saitbey Sk. No.: 25 Tel: 0216 335 84 51

EKİMİKİBİNONİKİ

Tantavi Mah. Bosna Bulvarı No.: 2 Tel: 0216 443 56 00/196-197

YUNUS EMRE BİLGİ EVİ Çakmak Mah. İkbal Cad. No.: 17 Tel: 0216 466 21 85

KÜLTÜRMERKEZLERİ VE BİLGİEVLERİ

KÜLTÜRMERKEZLERİ

ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

BİLGİEVLERİ

ADİL AMCA BİLGİ EVİ

Necip Fazıl Mah. Alemdağ Cad. Günay Skak Üstü Tel: 0216 526 55 79

EVLİYA ÇELEBİ BİLGİ EVİ

Aşağı Dudullu Mah. Menekşe Caddesi Üzeri Tel: 0216 610 17 13

AHMET CEVDET PAŞA BİLGİ EVİ

Atakent Mah. Burç Cad. Orhan Veli Sk.(Gençlik Parkı) Tel: 0216 521 73 60

ERDEM BEYAZIT BİLGİ EVİ

Armağan Evler Mah. 23 Nisan Cad. No.: 17 Tel: 0216 521 29 84

LOKMAN HEKİM BİLGİ EVİ

Esenevler Mah. Yunus Emre Cad. Bronz Sk. Tel: 0216 481 94 80

HOCA AHMET YESEVİ BİLGİ EVİ Hekimbaşı Küçüksu Cad. İmalat Sk. No.: 1 Tel: 0216 308 74 43

ÖMER SEYFETTİN BİLGİ EVİ

EKİMİKİBİNONİKİ

İstiklal Mah. Mithatpaşa Cad. H. Rüstemoğlu Sk. Park İçi Tel: 0216 316 07 71

SEYYİT ONBAŞI BİLGİ EVİ

Parseller Mah. Karadeniz Cad. Nida Sk. Orhangazi Parkı İçi Tel: 0216 610 17 13

AKİF İNAN BİLGİ EVİ

Sanayi Mah. Atatürk ve Sakarya Caddesi Kesişimi Mahsuni Şerif Parkı İçi Tel: 0216 466 08 47

EKİMİKİBİNONİKİ

NOTLAR

KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ www.umraniye.bel.tr

AYLIK KÜLTÜR VE SANAT BÜLTENİ EKİM 2012

ÜMRANİYE BELEDİYESİ ADINA SAHİBİ HASAN CAN / BELEDİYE BAŞKANI GENEL KOORDİNATÖR MESUT ÖZDEMİR / BAŞKAN YARDIMCISI DÜZENLEME KURULU TUBA KIZILTAN AHMET ŞENOL ALKILIÇ ALİ OSMAN AYDIN

ÜMRANİYE BELEDİYESİ KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ TANTAVİ MAHALLESİ, BOSNA BULVARI NO: 2 ÜMRANİYE - İSTANBUL TEL: 0216 443 56 00/196-197 kultur@umraniye.bel.tr

KÜNYE

EKİMİKİBİNONİKİ

TASARIM OZAN IŞIK

www.umraniye.bel.tr kultur@umraniye.bel.tr Tantavi Mah. Bosna Bulv. No.:2 Ümraniye - İSTANBUL Tel: (216) 443 56 00/196-197