Bir Modernleflme ve Tarihî Y›k›m›n Hikâyesi; Üsküdar Meydan› S Ü L E Y M A N
F A R U K
G Ö N C Ü O ⁄ L U
‹stanbul fiehri Kültür Tarihi Araflt›rmalar› Merkezi
Bugünkü anlamda bir meydan düzenlemesi olmayan Osmanl› flehirlerinde meydan; flehrin veya semtin merkezini teflkil etmekteydi. Bu mantalite içerisinde düzenlenmifl Üsküdar Meydan› bir yap›lar toplulu¤undan ibaret idi. Denize s›f›r olarak geliflim gösteren merkez yap›lar ve depo alanlar›n› oluflturan aç›kl›klarla geriye yamaçlara do¤ru geliflmekteydi. Aç›k alanlardan oluflan bir meydan kurma düflüncesi ile ilk ciddi y›k›mlar›n yap›larak meydan oluflturulmas› Üsküdar’da ilk eski eser y›k›mlar›n›n da bafllang›c›d›r. Yukar›da da belirtti¤imiz gibi Üsküdar Meydan› ifadesi Osmanl› dönemi için; Mihrimah Sultan Külliyesi’nin tamam›n› ifade etme olarak kullan›lmaktayd›. Meydan, külliyeyi meydana getiren yap›lardan müteflekkildi ve gündelik hayat bu yap›lar içerisinde ve çevresinde teflekkül etmekteydi. Bu meydan›n devam› Yeni Valide Camii denen Emetullah Gülnufl Sultan’›n yapt›rm›fl oldu¤u külliyeye ait yap›lar ve çarfl›lar demekti. Asya k›y›s›n›n Avrupa k›y›s›na en çok yaklaflm›fl bir noktas›nda bulunmas› sebebiyle bugünkü Üsküdar Meydan› ve çevresi her zaman ifllek transit yer olma özelli¤ini tafl›m›flt›r. Üsküdar, Avrupa’ya geçmek isteyen Asyal›lar’›n son, Avrupa’dan Asya’ya geçenlerin ilk ve tek büyük iskelesi idi.1 Bu sebeple tarihî ça¤lar içerisinde Üsküdar ve çevresi bir çok tarihî olay›n geliflimi yan›nda önemli medeniyet merkezlerinin de oluflumuna vesile olmufltur. Bugün yanl›fl anlafl›lmakta olan Kalkedon yerleflimi Haydarpafla ile Do¤anc›lar Park› aras›ndaki tepe ve etekleri üzerinde kurulmaktayd›. Bu yerleflimin ifllek ana liman› da bugünkü Üsküdar Liman› idi. Bugünkü Kad›köy k›y›lar› ciddi
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
anlamda bir liman vasf›na sahip olamayacak bir topografyaya sahipti ve yer yer batakl›k bölgeleri bulunmaktayd›.2 K›y›dan hemen gerisi de dik yamaçlard›. Üsküdar liman›n›n önemi fluradan anlafl›lmaktad›r ki; Atinal›lar döneminde iki komutan yönetiminde otuz parça gemiden oluflan bir donanma taraf›ndan korunmaktayd›.3 Bu liman›n bir k›sm› Kalkedon fiehri y›k›ld›¤› zaman, di¤er bir k›sm› da barbarlar gizlenecek ve kaçacak bir yer bulamas›nlar diye, Bizans ‹mparatorlar› taraf›ndan doldurulmufltur. Liman›n son izleri üzerinde bugün XVI. yüzy›lda infla ettirilen Mihrimah Sultan Külliyesi yükselmektedir.4 M. 324 y›l›nda tarihî yar›mada ‹stanbul yeniden ihya edilir iken Üsküdar meydan çevresi ve liman› Roma ‹mparatoru Konstantin taraf›ndan yenilenmifltir.5 Bu yenileme do¤rultusunda tarihî topografyan›n kendisine sundu¤u ticarî önem ve ifllevlerin korunabilmesi amac›n›n sonucu olarak Roma ordular›n›n Anadolu aya¤›nda bir öncü alay› konumland›r›lm›flt›. Bu özellik Osmanl› döneminde de devam edecektir. Bugün Birinci Ordu Komutanl›¤›’n›n yer ald›¤› Selimiye K›fllas› bu ihtiyac›n bir gelenek halinde bugünlere ulaflmas›n›n önemli bir örne¤idir. Liman ve çevresinin ticarî ve askerî üs olmas› yan›nda imparatorlu¤un posta ulafl›m›nda Asya bafllang›c›n›n merkezi özelli¤ini Osmanl› döneminde de ayn› stratejik önemle devam ettirdi¤ini görece¤iz. Üsküdar Meydan› diye tan›mlayaca¤›m›z liman veya iskele çevresi Asya ile Avrupa aras›ndaki transit yer olmas› sebebiyle, Osmanl› döneminde de bölgeye uygun biçimde hem say›ca, hem de nitelikçe yeteri oranda bir çok kervansaray ve imaret binalar›n›n infla ettirilerek ifllev kazand›r›ld›¤› görülmektedir. Üsküdar Meydan›’n› kuflatan, Mihrimah Sultan Külliyesi; Kanuni Sultan Süleyman’›n k›z› Mihrimah Sultan taraf›ndan gençlik y›llar›na denk gelen 1546/15471548 y›llar› aras›nda Mimar Sinan’a yapt›r›lm›flt›r. Cami, medrese, s›byan mektebi, imaret, hamam, kervansaray, ambar, muvakkithane, çeflme ve türbe yap›lar›ndan oluflan külliye Klasik Osmanl› mimarisini haz›rlayan eserlerdendir.6 Mimar Sinan, çift revakl› son cemaat yerini ilk kez bu yap›da kullanm›flt›r. Üsküdar ile özdeflleflmifl en önemli külliyelerden biridir. Günümüzde sa¤l›k merkezi olarak kullan›lmakta olan medrese binas›, cami ile medrese aras›nda, biri Mihrimah Sultan’›n iki o¤luna, di¤eri ise Sadrazam ‹brahim Edhem Pafla’ya ait iki türbe ve s›byan mektebi, çeflme, hamam günümüze ulaflabilmifl külliyeden geriye kalabilen yap›lardand›r. Hamam›n günümüze nas›l ulaflabilmifl oldu¤u ise ayr› bir sorun teflkil etmektedir. Geleneksel Osmanl› hamamlar› plan›na sahip çifte hamam binas› art›k ne bir Mimar Sinan eseri ne de bir hamam özelli¤i tafl›maktad›r. Dünya mimarl›k tarihi içerisinde yeni imar yollar› aç›lmas› için y›k›m› ve akabinde restorasyon ad› alt›nda yap›lan bir tarih ve mimarl›k katliam›n›n en ibret verici örne¤ini temsil eden bu yap› Üsküdar’›n ay›b› olarak yer almaktad›r. Mihrimah Sultan taraf›ndan, eski ‹skele Meydan› üzerinde infla edilen külliyenin yap› parçalar› bütün meydan› kuflatmakta ve doldurmaktayd›. Üsküdar Meydan› veya ‹skele Meydan› ya da halk aras›nda Üsküdar Çarfl›s› ifadesi; Mihrimah Sultan Külliyesi’nin tamam›n› ifade etme olarak kullan›lmaktayd›. 518
B ‹ R
M O D E R N L E fi M E V E T A R ‹ H Î Y I K I M I N H ‹ K Â Y E S ‹ ; Ü S K Ü D A R M E Y D A N I
1943 tarihli, Üsküdar Meydan› Tevsi ve Tanzim Plan› Projesi
1949 tarihli, Üsküdar ‹skele Önü Tanzim Plan›
519
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
‹skele Meydan› 1890'l› y›llar›n ortalar› (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
Meydan, külliyeyi meydana getiren yap›lardan müteflekkildi ve gündelik hayat bu yap›lar içerisinde ve çevresinde teflekkül etmekteydi. Osmanl› döneminin bu meydan mantalitesi içerisinde en heyecanl› hareketlilik ise, Surre-i Hümâyun’un kutsal topraklara buradan geçifl yapmas› idi. Üsküdar’›n bu merkez noktas›na yap›lacak her hay›r amaçl› bina ve eylem Surre-i Hümâyun’un sevab›ndan bir hisse kapabilmek ümidi tafl›rd›. Öte yandan ‹stanbul’un Anadolu cephesindeki parças› olarak buras› sizi karfl›lamaktayd›. Meydan› dolduran külliyeye ait yap›lardan biri de bugün sa¤l›k merkezi olarak kullan›lan tümüyle küfeki tafl›ndan infla edilmifl, klasik Osmanl› medreseleri plan›nda bir yap› olan medresenin ve caminin önüne denk gelen resmî kay›tlarda imaret binas› olarak geçen külliyenin kervansaray› idi. ‹maret bünyesinde kervansaray›n iflletilmesinden dolay› kay›tlara imaret olarak geçmektedir. Bu yap›lar›n önünde paralel bir flekilde Mimar Sinan taraf›ndan yerlefltirilerek infla edilmifl kervansaray binas› medrese ile ayn› infla özelliklerini tafl›maktayd›. As›l imaret binas› ise bugün market olarak kullan›lmakta olan hamam›n ön taraf›n520
B ‹ R
M O D E R N L E fi M E V E T A R ‹ H Î Y I K I M I N H ‹ K Â Y E S ‹ ; Ü S K Ü D A R M E Y D A N I
‹skele Meydan› 1890'l› y›llar›n bafl›
daki alandayd›. Yani bugünkü meydan›n bir k›sm› üzerindeydi. Ve 1890’l› y›llar›n bafl›nda büyük ölçüde fonksiyonunu kaybetmifl olarak bir harabe halinde ortada durmaktayd›. Duvar bakiyeleri ise uzun y›llar durmufl. Cumhuriyet dönemi ilk Üsküdar meydan› oluflturma çal›flmalar› kapsam›nda o izler de ortadan kald›r›lm›flt›r. Yeni Valide Camii’ne do¤ru geniflleyen bu imarettin veya bedesten binas›n›n Fatih döneminden beri varl›¤› bilinmekte olup, Mihrimah Sultan Camii’nin inflas› ile tekrardan ele al›nm›flt›r. Üsküdar Meydan› ad› ile bafllayan ilk ciddi y›k›mlar 1931 senesinde Üsküdar Kaymakaml›¤› taraf›ndan gerçeklefltirilmifltir. Dönemin kaymakam› ‹zzet Bey taraf›ndan gerçeklefltirilen bu y›k›mlarda Mihrimah Sultan Külliyesi’nin kervansaray› olarak infla edilen ve kay›tlarda akar ve yeni imaret olarak kay›tl› yap›n›n y›k›lmas› ile ifle bafllan›lm›flt›r. “fiehirleri güzellefltirmek nam› alt›nda” diye tutanaklara geçen bu eylemi müzeler idaresi bile durduramam›flt›r. Tutanakta kaymakam emri ile geceleri bile devam eden y›k›mda tarihi kervansaray binas› tamamen ortadan kald›r›lm›flt›r. Halk›n Fatih Han› dedi¤i bu kervansaray binas›n›n y›k›m›nda o 521
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
‹skele Meydan› ve Kervansaray ile Paflaliman›’na do¤ru uzanan k›y›y› gösteren kartpostal (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
kadar zorlan›lm›flt›r ki kazma ve murçlar ifllememifltir. Bu sebeple dinamit kullan›larak y›k›labilmifltir.7 Sanki öç al›rcas›na y›kt›r›lan bu kervansarayla ilgili olarak Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde “…. Deniz k›y›s›nda yüzer ocakl›, yüzer tavla at al›r kervansarayd›r ki, sa¤lam bir kaledir. Bafltan bafla kurflun ile kapl›d›r ki, gelip gidene minnetsiz evdir. Mihrimah Sultan hayrât›d›r.” diye anlatmaktad›r.8 Dikdörtgen planl› bir kervansaray›n bir benzeri Büyükçekmece Kervansaray› idi. Kervansaray binas› kuruluflundan y›kt›r›lana kadar Üsküdar bölgesinin fiehristan’›, ve Pazar merkezi Mihrimah Sultan Külliyesi’nin çevresi idi.9 Kervansaray yap›s› ile ilgili olarak buradaki yap›n›n Fatih dönemine kadar indirilebilece¤i vak›f kay›tlar›ndan anlafl›lmaktad›r. Mihrimah Külliyesi’nin inflas› esnas›nda bu yap›n›n yine Mimar Sinan taraf›ndan elden geçirildi¤ini söyleyebiliriz. Bu y›k›m, beraberinde ileriki tarihlerde olmak üzere Üsküdar Meydan› düzenleme projelerini getirecektir. Bilinen ilki 1943 y›l›nda yap›lan Üsküdar Meydan› Tevsi ve Tanzim Plan› projesinde Mihrimah Sultan Camii, türbe, s›byan mektebi ve medresesi ve XVIII. yüzy›la ait meydan çeflmesi haricinde caminin ön tara522
B ‹ R
M O D E R N L E fi M E V E T A R ‹ H Î Y I K I M I N H ‹ K Â Y E S ‹ ; Ü S K Ü D A R M E Y D A N I
Eski Balaban ‹skelesi'nin oldu¤u yerden bafllayan ilk arabal› vapur seferleri Bo¤aziçi Köprüsü hizmete aç›lana kadar buradan Kabatafl'a seferler devam etmifl uzun y›llar iki yaka buradan ba¤lanm›flt›r. Foto¤raf›n sol üst taraf›nda Bo¤aziçi Köprüsü'nün sadece ayaklar› ve ask›s› görülmektedir. Daha köprü tamamlanmam›flt›r (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
f›n›n tamamen boflalt›ld›¤› görülmektedir. Bu dönem öncesinde 1936-38 tarihleri aras›nda yap›lan cami ve çevresindeki uygulamalarda baz› mühim de¤iflikler gerçeklefltirilmifltir. Yap›lan onar›mlarda bugün tuvaletlerin oldu¤u yerdeki caminin orijinal ahflap hünkâr mahfelinin ikinci kat› ortadan kald›r›larak cami ile iliflkisi ortadan kald›r›lm›flt›r. Merdivenlerin önünde yer alan muvakkithanesi de y›kt›r›lm›flt›r. Cami avlusunu kuflatan bugünkü duvarlar ile merdivenler bu döneme ait düzenlemeler olarak inflâ edilmifltir. Ancak avlu girifl kap›s› orijinal olarak kalabilmifltir. Bu de¤iflimlere en güzel teflkil eden cami duvar›na eklenen günefl saatidir.10 Kap›n›n iki yerindeki duvarlar ve merdivenler dönemin özellikleri olmay›p bu dönemde yap›lan de¤ifliklik ve ilâvelerdir. 1943 tarihli Üsküdar Meydan› Tevsi ve Tanzim Plan› projesi esas›nda 1939 y›l›nda tamamlanan bu meydan düzenlemesinin dört y›l sonraki resmilefltirilmesidir. Bu proje Üsküdar Meydan› ile ilgili tasarlanm›fl düzenlemenin tamamland›ktan sonra ki fleklinin ka¤›t üzerine dökümüdür. 1940 y›l› içerisinde çiçeklendirme ve yeni a¤aç dikimi esnas›nda çekilen foto¤raflarda meydan›n tamamlanm›fl oldu¤u görülmektedir. 523
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
‹lk Üsküdar Meydan› düzenlemesinin ard›ndan 1940 y›l› (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
1949 tarihli Üsküdar ‹skelesi Tanzim Plan› çal›flmas›nda da ufak tefek de¤ifliklikler ve Pafla Liman›’na do¤ru olan baz› depo binalar›n y›k›lmas› d›fl›ndan 1943 plan›nda da yer alan bir kolu sahil boyunca ilerleyen di¤er bir kolunun da K›s›kl›’ya do¤ru uzand›¤› tramvay yolunun bafllang›ç noktas›n›n yine meydanda teflkil etti¤ini görmekteyiz. Tramvay tafl›mac›l›¤› tabiiki bu projelerin çiziminden çok önceleri bafllam›flt›r. Külliyeye ait medrese binas›n›n da her iki plan döneminde Çocuk Esirgeme binas› olarak kullan›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. 1949 tanzim plan› da 1943 y›l› Tevsi ve Tanzim Plan› projesi gibi amaçlanan meydan düzenlenmesinin ard›ndan yap›lm›flt›r. Görülüyor ki Üsküdar Meydan› ile ilgili gerçeklefltirilen ilk projeler, yap›lan düzenlenmenin akabinde haz›rlanm›flt›r. Bir nevi yap›lan›n resmilefltirilmesidir. Üsküdar Meydan› üzerine yap›lan projeler yap›lacaklar için bir uygulama projesi olmam›flt›r. Bu sebeple meydan düzenlemesi o dönemin zevki ve anlay›fl›na göre gerçeklefltirilmifltir. Bu planlar asl›nda etüd ad› alt›nda naz›m imar planlar› idi. 1943 y›l›ndan itibaren on y›l içerisinde ‹stanbul’da gerçeklefltirilmesi iste524
B ‹ R
M O D E R N L E fi M E V E T A R ‹ H Î Y I K I M I N H ‹ K Â Y E S ‹ ; Ü S K Ü D A R M E Y D A N I
‹lk Üsküdar Meydan› düzenlemesinin ard›ndan 1940 y›l› (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
nilen imar program› kapsam›nda yar›nki ‹stanbul’u meydana getirmeye dayal› çal›flmalard›. Bu kapsamda 1943 y›l›nda haz›rlanan “On Y›ll›k Planda” on y›ll›k imar program› planlanm›flt›. Bu imar program›n›n esaslar›n› içeren maddelerin 26. s›ras›nda yani maddesinde; “Üsküdar Meydan›’n›n tanzimine ait projenin ikmali ve orada adeta yere gömülü flekil alan güzel çeflmenin yükseltilmesi” flart› konulmufltur.11 1967 y›l›na gelindi¤inde ise; ‹stanbul Belediyesi Planlama Müdürlü¤ü’nce, Hüseyin Besim Çeçener ve ekibi taraf›ndan haz›rlanan 1/1000 ölçekli ‹skele, Balaban ve Salacak bölgelerini de içine al›nan bir Üsküdar plan› haz›rlanm›fl ama dönemin flartlar› ihtiyac›nda uygulanamayaca¤› için meclise gönderilmeyerek rafa kald›r›lm›flt›r. 1/1000 ölçekli bu plan iflleme konulmufl olsayd› bugün tarihî Üsküdar’› teneffüs edebilecektik.12 Salaca¤a do¤ru abidevî ölçekli ambar binalar› ve tütün depolar› ile fiemsi Pafla çevresinin dolduruldu¤u bu noktada Üsküdar Meydan› diye tan›mlayabilece¤imiz Üsküdar k›y› aks› parçalanarak, bütünlü¤ü bozularak geleneksel sahil aks›
Nurbanu Sultan Camii ve Üsküdar Meydan› (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi) (arka sayfa)
525
Balaban ‹skelesi ve çevresi. Yandan çarkl› tabir edilen arabal› vapur Balaban ‹skelesinde görülmektedir (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
ortadan kalkm›flt›r. Bu aks›n bozulmas› esas›nda XIX. yüzy›l sonlar›ndan itibaren bafllam›flsa da ciddi boyutlara ulaflmam›flt›. XX. yüzy›l›n ilk çeyre¤i içerisinde infla ettirilen Reji Binas› yani tütün iflleme binas› ve arkas›ndaki depo binas› esas›nda siluet olarak bozmaya bafllar. Yine de ciddi boyutlarda de¤ildir. 1930’lu y›llardan itibaren bu binalar›n boyutlar›n›n büyümesi as›l silueti bozucu noktay› teflkil eder. Tütün depolar›n›n burada infla edilmesinin sebebine gelinecek olursa, Mihrimah Sultan Külliyesi devam›nda Yeni Cami/ Emetullah Gülnufl Sultan’›n yapt›rm›fl oldu¤u külliyeye ait yap›lar ve çarfl›n›n sahil ve k›y›s›ndan itibaren fiemsi Pafla taraf›na do¤ru uzanan bölgeye Balaban ‹skelesi denilmekteydi. Balaban ‹skelesi Avrupa yakas›ndan gelen mallar›n boflalt›ld›¤›, Asya’dan Avrupa k›y›lar›na yollanacak mallar›n yüklendi¤i bu co¤rafyadaki en uygun iskele idi. Avrupa’dan gelen mallar›n Anadolu içlerine ve daha ileri bölgelere da¤›t›m› buradan yap›l›rd›. Balaban ‹skelesi her daim bölgenin en hareketli ve canl› ticaret merkezi idi.13 528
B ‹ R
M O D E R N L E fi M E V E T A R ‹ H Î Y I K I M I N H ‹ K Â Y E S ‹ ; Ü S K Ü D A R M E Y D A N I
Balaban ‹skelesi, Üsküdar merkezin ticaret alan› olmas› yan›nda büyük ölçülerdeki sandal, mavna ve gemilere hizmet veren iskelesiydi. Bu iskelenin çevresinde bölge ile karakteristikleflmifl odun depolar› ve y›¤›nlar› ile bir nevi çevrili idi. Demiryollar›n›n faaliyete geçmesine kadar da Ermeni kervanc›lar›n ve hamallar›n›n bafllang›ç ve son dura¤› idi. 1890’l› y›llara kadar Üsküdar’daki Ermeni nüfusun ikâmetgah sebebinde buradaki hamall›k ve tafl›mac›l›k sektöründeki varl›klar›yd›.14 Üsküdar Büyük Hamam›’n›n bulundu¤u mevkii üzerinde At Pazar› diye bilinen pazar alan›n›n varl›¤› Anadolu yakas›n›n en büyük at pazar›n›n mevcudiyetinden bu da liman-tafl›mac›l›k iliflkisinden kaynaklanmaktayd›. Balaban ‹skelesi’nin Asya ve Avrupa k›y›lar› aras›nda transit bir liman olmas›n›n ilk sebebi çevre co¤rafyas›nda liman ihtiyaçlar›na cevap verecek nitelikte uygun co¤rafyan›n olmamas›d›r. Kad›köy buna örnektir. Bir di¤er sebebi de Bo¤aziçi’ndeki ak›nt›lar bunu belirlemekteydi. Liman a¤z› ciddi bir ak›nt›ya aç›k de¤ildi. ‹skelelerin kullan›m› için gayet elveriflliydi. Öte yandan Karadeniz’den gelen ak›nt› Salacak önünü yalayarak geçmekteydi. Bu ak›nt›n›n fliddetli oldu¤u dönemlerde ve lodos zaman› Asya k›tas›na gelecek gemiler Befliktafl üzerinden Üsküdar iskelelerine ulaflmaktayd›lar.15 Bu da beraberinde Befliktafl ve Kabatafl ‹skeleleri ile Üsküdar ‹skeleleri’nin tarihî birlikteliklerini meydana gelmesini sa¤lamaktayd›. Eminönü Liman›’n›n yükünü azaltan Tophane ve Kabatafl ‹skeleleri a¤›rl›kl› olarak Üsküdar ‹skeleleri ile çal›flmaktayd›. Büyükbafl hayvanc›l›k ve yük tafl›mac›l›¤›nda ilk dönemler Pafla Liman› kullan›lmaktayd›. Pafla Liman› da Üsküdar merkezin yükünü hafifletmekteydi. Zamanla Pafla Liman›n yetersiz kalmas› üzerine Balaban ‹skelesi bu yükü büyük oranla devralmas› ve akabinde arabal› vapur seferlerinin sefere konulmas› ile Balaban ‹skelesi Asya k›y›lar›ndaki en büyük kapasiteli liman› olmufltur. ‹lk arabal› vapur seferleri Üsküdar Balaban ‹skelesi ile Kabatafl aras›ndad›r. Bo¤aziçi Köprüsü infla edilene kadar bu özellik devam etmifltir. Balaban ‹skelesi ile fiemsi Pafla aras›nda da bir gümrük iskelesi (Kavak) olmas› Balaban ‹skelesi’nin Osmanl› dönemindeki önemini bir baflka aç›dan da ortaya koyar. Üsküdar’daki Tütün ‹flleme Binas› Depolar› ile Befliktafl’daki tütün depolar›n›n iliflkisi buradan kaynaklanmaktad›r. ‹ki ayr› semtte yer alan tütün depolar› birbirinden farkl› düflünülmüfl de¤ildir. Balaban ‹skelesi; ticari ve sosyal hayat›nda Üsküdar’daki merkezi gibiydi. Hanlar, imaretler, bekar odalar›, tekkesi, kahvehaneleri ve kay›khaneleri ile tamamlay›c› idi. Bu yerler bütün Osmanl› haklar›yla beraber Asya ve Avrupa insanlar›n›n birer fertlerinin bulundu¤u sergi alan› gibiydi.16 Tarihî kaynaklara bakt›¤›m›zda ise; Balaban ‹skelesi ve çevresi ile ilgili Sultan II. Mahmud dönemi öncesinde yeniçerilerin buralar› tam bir eflk›ya yata¤› fleklinde yönettikleri yaz›lmaktad›r. ‹skelelerin ve ticarî merkezlerin bu dönemler içerisinde baya¤› girift bir hal ald›¤›n› görmekteyiz. Bugün Sirkeci’deki Hidayet Camii’nin oldu¤u mahallenin de ayn› dönemler içerisinde Melekgirmez Mahallesi olarak liman bölgesinin kalbi noktas›nda bir sorunlar yuma¤› oldu¤unu görmekteyiz. Bu, dönemin sosyal ve siyasi s›k›nt›lar›d›r. Balaban ‹skelesi ve çevresi de böyle bir dönemden geçmifltir. 529
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Üsküdar Meydan›'na ilk tramvay raylar› döflenirken (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
Çok az ailenin oturdu¤u, buna karfl›n ifl aktivitesinin yo¤un oldu¤u küçük bir alan› kapsayan Anadolu kap›s›n›n indirme ve yükleme iskelesi olan Balaban ‹skelesi17 alan›n› takiben yer alan fiemsi Pafla; iskeleden aktar›lacak küçükbafl hayvanlar›n tutuldu¤u kumluk ve devam›nda tütün iflleme binas› ve deposu ve iki katl› sabun fabrikas›ndan sonra ulafl›la bilinen bir mevkii idi. Küçük ölçekli fiemsi Pafla Külliyesi’nin devam›nda 1910’l› y›llardan itibaren burada bofl bir alan oluflturuldu¤u görülmektedir. Bu alan yazl›k kahvehane, panay›r alan› v.s gibi çevre insan›n›n yo¤un ve de¤iflik amaçl› kulland›¤› bir piyasa olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bu alan tarihi kaynaklardan ö¤rendi¤imiz fierefâbâd Kasr›’n›n oldu¤u alan idi. 1945 y›l›ndan itibaren bu alan üzerinde çeflitli revizyonlar yap›lmaya bafllan›lm›flt›r.18 Bunun öncesi 1938 y›l›nda bu alan›n tanzim edildi¤i ve deniz k›y›s›na yak›n bir yerde bir havuz infla edildi¤i bilinmektedir. Su ve ›fl›k gösterilerinin yap›ld›¤› bu havuz ve çevresi Üsküdarl›’n›n prestij meydan› gibi idi. Meydandan Salaca¤a do¤ru olan noktada bugün orduevinin oldu¤u yerdeki Adliye Camii 1935 y›l›nda kadro d›fl› kal530
B ‹ R
M O D E R N L E fi M E V E T A R ‹ H Î Y I K I M I N H ‹ K Â Y E S ‹ ; Ü S K Ü D A R M E Y D A N I
‹skele Meydan› vapur iskelesi. 1943 y›l› (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
mas› sonucu 1938 tarihinde y›kt›r›larak ortadan kald›r›lm›flt›r.19 Bu y›k›m esnas›nda cami bitifli¤inde yer alan Sultan II. Mahmud Çeflmesi de y›kt›r›l›r. Adliye Camii; bir dönem Anadolu Spor Kulübü olarakta kullan›lan fiemsi Pafla Karakolhanesi’nin20 bitifli¤inde idi. Bu çevre düzenlemesi içerisinde herhalde en flansl› olan Vak›f Yap› kayd›nda arsa olarak kayda al›nan 1935 y›l›nda kadro d›fl› b›rak›lan fiemsi Pafla Camii ve külliyesi olmufltur. 1938 y›l›ndaki fiemsi Pafla çevre düzenlemesi tamamland›¤› esnada külliye de onar›lm›flt›r.21 Bu uygulamalar plans›zd›. 1967 y›l›nda tamamlanan ve iflleme girmeyen 1/1000 planlar›nda özellikle fiemsi Pafla Meydan›’ndan Harem ‹skelesi’ne kadar, içerisinde Salacak Gazinosu ve plaj› olan bölge yeflil alan ve promenat olarak planland›¤› görülmektedir. Maalesef bu plan iflleme konulmam›flt›r. Dolay›s›yla bugün Üsküdar Meydan›’na bir yükten baflka bir anlam tafl›mayan anlams›z kaz›kl› yol oluflturularak bölgenin tamamen çirkinleflmesine, gereksiz ve amaçs›z araç trafi¤ine zemin haz›rlanm›flt›r. 531
Eski At Pazar› Meydan› ve Büyük Hamam. 1955 y›k›mlar› (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
Mihrimah Sultan Külliyesi ile Üsküdar Meydan Çeflmesi’nin önünde yer alan iskele ise, yolcu ve hafif yükler tafl›maya dayal› bir iskele idi. Meydan çeflmesinin yap›l›fl gayesi de bu sebeptendir. Meydan çeflmesi denilmesinden bir mânâ ç›kart›larak burada büyük bir meydandan söz edilmesi hata olur. Çeflme haznesinin ortaya al›narak dört taraf› çeflmelere yer verilerek an›tsal bir hüviyet kazand›r›lmas›ndan öteye bir bir fley düflünülmedi¤i ortadad›r. Çeflme için bir meydan oluflturma veya çeflmenin inflas›ndan sonra bir meydan oluflturma dönemi içerisinde söz konusu de¤ildir. 532
Son olarak söylenebilecek külliye ile ilgili son tahribat bu bütünün parças› olan çifte hamam ile ilgilidir. Mihriflah Sultan-Küçük Hamam veya ‹skele Hamam› olarak bilinen külliyenin hamam› Cumhuriyet Dönemi ile özel mülkiyete geçmiflti. 1989 y›l›nda ikinci derece eski eser olarak An›tlar Kurulu taraf›ndan yenilefltirme ruhsat› verilmesi ile bafllayan restorasyon ad›nda yap›lan uygulama sürecinde tarihi hamam tüm özelliklerini kaybetmifltir. Osmanl› mimarisi klasik dönem özelli¤i tafl›yan mimari eserin kültür varl›¤›n›n yok edilmesi nedeniyle proje müellifi, mal sahibi ve di¤er sorumlular hakk›nda 2863 say›l› Kültür ve 533
‹skele Hamam› restorasyon edilmeden önceki hali (Necdet ‹flli Arflivi)
Eski At Meydan› ve Büyük Hamam. 1940'l› y›llar (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
534
1931’de Kervansaray binas› y›k›l›rken (Kültür ve Turizm Bakanl›¤› ‹stanbul Encümen Arflivi)
1931 y›l›nda Kervansaray binas› y›kt›r›l›rken (Kültür ve Turizm Bakanl›¤› ‹stanbul Encümen Arflivi)
535
B ‹ R
M O D E R N L E fi M E V E T A R ‹ H Î Y I K I M I N H ‹ K Â Y E S ‹ ; Ü S K Ü D A R M E Y D A N I
Eski At Meydan› ve Büyük Hamam düzenlendikten sonra 1957 y›l› (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
Tabiat Varl›klar›n› Koruma Kanunu’nun 65. maddesi çerçevesince suç duyurusunun yap›larak ilgililerin cezaland›r›lmas› gerekmektedir. Bu zamana kadar yaflanan duyars›zl›k ve bir dönem korumac›l›k yapanlar taraf›ndan bu hale getirilmesi düflündürücüdür. Acaba bir Mimar Sinan eseri olan bu kültür varl›¤›n›n yok edilmesine karfl›n verilen duyars›zl›¤› siyasi bir gövde gösterisi haline dönüflen AKM için gösterememifllik yapm›fllar m›d›r22 bilemiyoruz. Meydan›n ya da daha do¤ru ifade ile Üsküdar yaflam aks›n›n Ahmediye’ye do¤ru ki paças›n› teflkil etmekte olan At Pazar›’n›n da oldu¤u Büyükhamam’›n (Çifte Hamam) bulundu¤u alan; bütün bahsetti¤imiz Üsküdar’›n ticarî, kültürel ve insan hareketlerinin yafland›¤›n›n bir di¤er önemli parças› olarak yer almaktayd›. ‹skele Hamam›’ndan itibaren Üsküdar Meydan aks›; bugün ismi bile unutulmufl olan Mimar Sinan Hamam› veya Büyük Hamam olarak bilinen eski eserin çevresi bugünkü Üsküdar Belediyesi binas›n›n bulundu¤u alan da dahil olmak üzere eski dere yata¤› çevresi23 boyunca yukar›ya do¤ru devam etmekteydi. Bugün içerisi çeflitli dükkanlardan oluflan bir al›flverifl yeri olarak kullan›lmakta olan hamam; bir dönem tütün deposu olarak kullan›lm›fl ve 1932 y›l›nda dönemin sahipleri taraf›ndan iki bin liraya mermer aksam›, kurnalar› ve kurflunlar› sökülerek sat›lm›flt›r. Akabinde de ayn› y›lda bina da sat›larak dükkanlara dönüfltü-
‹skele Meydan› ile Ahmediye aras›ndaki tramvay yolu. (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi) (karfl› sayfa)
537
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Üsküdar Balaban ‹skelesi ile Kabatafl aras›nda çal›flan ilk arabal› vapur (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
rülmüfltür. Bu y›llarda da külhanl›k k›sm› da y›kt›r›larak ortadan kald›r›lm›flt›r. 1958 y›l›nda yol geniflletme çal›flmalar›nda istimlak edilen çifte hamam›n erkekler ve kad›nlar bölümünün camekânlar› y›kt›r›larak 1962 y›l›nda bugünkü çarfl› halini alm›flt›r.24 Büyük Hamam esas›nda bir eski eserin nas›l terk edilerek, hükümsüz kal›fl› ve kademe kademe nas›l tahrip edildi¤inin en güzel örne¤ini teflkil etmektedir. Hikayesi ayr›ca ba¤›ms›z bir ders olarak okutulmal›d›r. KAYNAKLAR Reflat Ekrem Koçu, “Balaban ‹skelesi, Balaban ‹skelesi Hanlar›, Bekâr Odalar›, Kahvehaneleri, Kay›khaneleri”, ‹stanbul Ansiklopedisi, IV (1960), 1949-1955. Besim Çeçener, Üsküdar An›lar›, ‹stanbul 2008. Sermet Muhtar Alus, ‹stanbul Kazan Ben Kepçe (yay. haz. Necdet Sakao¤lu), ‹stanbul 1997, s. 185-193. Hüseyin Besim Çeçener, An›tlar Yüksek Kurulu Y›llar› (söylefli: fiener Özler), ‹stanbul 2003, s. 31-32. Özkan Ertu¤rul, “Balaban ‹skelesi”, Türkiye Diyanet Vakf› ‹slam Ansiklopedisi, V, (1992), 3. Charles Texier, Küçük Asya – Co¤rafyas›, Tarihi ve Arkeolojisi (çev. Ali Suat), I, Ankara 2002. Bu fiehr-i ‹stanbul Ki (derleyen: fiemsettin Kutlu), May›s 1972, s. 96. Necdet Sakao¤lu, “Ayvazlar”, Dünden Bugüne ‹stanbul Ansiklopedisi, I, (1993), 497. Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi: ‹stanbul (haz. Seyit Ali Kahraman-Yücel Da¤l›), I/2, ‹stanbul 2003, 435. M. Nermi Haskan, Yüzy›llar Boyunca Üsküdar, II, 965-66. Haluk Sezgin, “Mimarlardan Mimarlar Odas›’na Mektup”, Mimarlara Mektup, IV, (Nisan 2007), s. 4-5. ‹brahim Hakk› Konyal›, Üsküdar Tarihi, I/II, ‹stanbul 1976-1977. R. Janin, Constant›nople Byzant›ne, Paris 1964, s. 9-17. Mehmet Özdo¤an, “Tarih Öncesi Dönemde ‹stanbul”, Semavi Eyice Arma¤an›, ‹stanbul 1992, s. 39-55; Ufuk Esin, “‹stanbul’un En Eski Buluntu Yerleri ve Kültürleri, Semavi Eyice Arma¤an›, s. 55-79. Müfid Ekdal, Bizans Metropolünde ‹lk Türk Köyü Kad›köy, ‹stanbul 1996, s. 4.
538
B ‹ R
M O D E R N L E fi M E V E T A R ‹ H Î Y I K I M I N H ‹ K Â Y E S ‹ ; Ü S K Ü D A R M E Y D A N I
fiemsipafla Meydan› 1938 y›l› (Süleyman Faruk Göncüo¤lu Arflivi)
Taylesanizâde Hâf›z Abdullah Efendi Tarihi, ‹stanbul’un Uzun Dört Y›l› (1785-1789) (yay. haz. Feridun M. Emecen), ‹stanbul 2003, s. 46. Hagop M›ntzuri, ‹stanbul An›lar› 1897-1940, Eylül 2002, s. 75.
D‹PNOTLAR 1
‹brahim Hakk› Konyal›, Üsküdar Tarihi, II, (1977), 471.
2
‹stanbul’un tarih öncesi yerleflimi ile ilgili daha detayl› bilgi için bk. R. Janin, Constant›nople Byzant›ne, Paris 1964, s. 9-17; Mehmet Özdo¤an, “Tarih Öncesi Dönemde ‹stanbul”, Semavi Eyice Arma¤an›, ‹stanbul 1992, s. 39-55; Ufuk Esin, “‹stanbul’un En Eski Buluntu Yerleri ve Kültürleri”, Semavi Eyice Arma¤an›, s. 55-79; Müfid Ekdal, Bizans Metropolünde ‹lk Türk Köyü Kad›köy, ‹stanbul 1996, s. 4.
3 “On Binler Ordusu” Trabzon (Trébizonde)’u terk ettikten sonra, bu Üsküdar (Chrysopolis) fiehri’nde bir hafta durarak ellerindeki ganimetleri burada satt›lar. Atinal›lar, Üsküdar’› ele geçirerek çevresini duvarla çevirdiler ve Karadeniz (Pont-Euxin)’den gelerek ‹stanbul Bo¤az›n› geçen bütün gemilerden al›nan öflür vergisi dairesi ve hazinesini de burada kurdular. (Charles Texier, Küçük Asya – Co¤rafyas›, Tarihi ve Arkeolojisi (çev. Ali Suat), I, 126.) 4
a.g.e., s. 126; ‹brahim Hakk› Konyal›, Üsküdar Tarihi, I, (1976), 4-12.
5
Charles Texier, Küçük Asya – Co¤rafyas›, Tarihi ve Arkeolojisi, s. 126.
6
Güneflin tarihî yar›mada üstünden ‹stanbul’u yavafl yavafl terk etmesinin seyrini, üzerinde denize do¤ru uzanan avlu teras›yla ‹stanbul’da günü bat›rmak için en güzel noktalardan bir tanesi üzerinde kurulmufl
539
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
olan Mihrimah Sultan Külliyesi; Bo¤az’a bakan cephe güzelli¤i ile bir Mimar Sinan eseridir. Ancak Mihrimah Sultan bu kadar eflsiz bir panoramaya sahip sahil üzerine kurulu bu külliye içindeki camiyi karanl›k bulmufltur. Han›m Sultan›n bu hoflnutsuzlu¤unu unutmayan Sinan, Mihrimah Sultan’›n y›llar sonra Edirnekap›’da yapt›raca¤› ikinci külliyenin camiini hiçbir camide yapmad›¤› kadar ayd›nl›k yapm›flt›r. 7
1931 tarihli Eski Eserleri Koruma Encümeni taraf›ndan haz›rlanm›fl yap› tutana¤›. (Kültür ve Turizm Bakanl›¤› ‹stanbul Encümen Arflivi)
8
Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi: ‹stanbul (haz. Seyit Ali Kahraman-Yücel Da¤l›), I/2, ‹stanbul 2003, 435. 9
bk. Evliya Çelebi, Seyahatname, II (1999), 143; M. Nermi Haskan, Yüzy›llar Boyunca Üsküdar, II, 979.
10
Caminin en ilginç özelliklerinden biri de yan duvar›ndaki günefl saatidir. Kadran›n üst taraf›nda “Eser-i Saidzâde Mehmed Arif Elmemur bi Hizmetül Evkat” bafll›¤› yer ald›¤› bu saatin önemli bir özelli¤i havada bulut yoksa aylara göre ö¤le ve ikindi namaz› saatlerini gösteriyor olmas›d›r. Bu düzenek, ‹stanbul’daki en güzel dikey günefl saati örneklerindendir. Mermer bir levhaya çizili ve duvara demir t›rnaklarla tutturulan saatin sa¤ alt köflesinde Muvakkit Dervifl Yahya Muhiddin taraf›ndan Yeni Merkez Camisi’nde kullan›lmak üzere 1770 y›l›nda yapt›r›ld›¤› belirtilir. Bu saat, Sultan I. Abdülhamid’in infla ettirdi¤i Beylerbeyi Cami Muvakkithanesi’nde bulunurken, daha sonralar› buraya getirilmifltir. 11
‹stanbul Belediyesi, Güzelleflen ‹stanbul, ‹stanbul 1943.
12
Hüseyin Besim Çeçener, An›tlar Yüksek Kurulu Y›llar› (söylefli: fiener Özler), ‹stanbul 2003, s. 31-32.
13
Özkan Ertu¤rul, “Balaban ‹skelesi”, Türkiye Diyanet Vakf› ‹slam Ansiklopedisi, V, (1992), 3; Reflat Ekrem Koçu, “Balaban ‹skelesi, Balaban ‹skelesi Hanlar›, Bekâr Odalar›, Kahvehaneleri, Kay›khaneleri”, ‹stanbul Ansiklopedisi, IV, (1960), 1949-1955; Besim Çeçener, Üsküdar An›lar›, ‹stanbul 2008, s. 11-15.
14
Charles Texier, Küçük Asya – Co¤rafyas›, Tarihi ve Arkeolojisi, s. 126, Bu fiehr-i ‹stanbul Ki (derleyen: fiemsettin Kutlu), s. 96; Necdet Sakao¤lu, “Ayvazlar”, Dünden Bugüne ‹stanbul Ansiklopedisi, I, (1993), 497; Hagop M›ntzuri, ‹stanbul An›lar› 1897-1940, Eylül 2002, s. 75.
15 “‹stanbul’dan alt› mildir. Fakat Karadeniz ak›nt›s› fliddetli oldu¤undan kay›klar Befliktafl adl› mahalle var›p oradan Üsküdar’a salarlar, ö¤le dokuz mildir…. Denizinde ak›nt› yoktur. Ancak Üsküdar’a geçmek zordur. Özellikle lodos havada gayet sak›nmak gerekir.” (Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi: ‹stanbul, 431.) 16
Balaban ‹skelesi’ndeki sosyal hayatla ilgili bk. Reflat Ekrem Koçu, “Balaban ‹skelesi, Balaban ‹skelesi Hanlar›, Bekâr Odalar›, Kahvehaneleri, Kay›khaneleri”, ‹stanbul Ansiklopedisi, IV, 1949-1955; Besim Çeçener, Üsküdar An›lar›, s. 11-20; Sermet Muhtar Alus, ‹stanbul Kazan Ben Kepçe (yay. haz. Necdet Sakao¤lu), ‹stanbul 1997, s. 185-193.
17
Besim Çeçener, Üsküdar An›lar›, s. 11.
18
Dönemin hat›ralar› için bk. a.g.e., s. 39-49.
19
Adliye Camii; h. 1232/ m. 1816 tarihinde Sultan II. Mahmud taraf›ndan yeniden infla ettirilmifltir. Bu sebeple camiye Adli ismi verilmifltir. Bu yeniden inflas›ndan önce de burada bir caminin varl›¤› bilinmektedir. bk. ‹brahim Hakk› Konyal›, Üsküdar Tarihi, I, 81. 20
Sultan Abdülmecid döneminde h.1258/ m. 1842 y›l›nda yapt›r›lm›flt›r.
21
“… Medresesi ah›r, camii de abdesthane haline getirilmifl, minaresi y›k›lm›fl, kubbeleri yer yer çökmüfl, Vak›flar ‹daresi Yap› Defteri’nde arsa olarak gösterilmifltir. Benim 7 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi’nde (Koca Sinan’›n Ah›r Yap›lan Son Eseri) bafll›kl› yaz›m üzerine I. Cumhurbaflkan›m›z taraf›ndan verilen emirle cami ve minaresi yapt›r›lm›flt›r. Fakat, ilgisiz mimarlar yüzünden ma’bed asl›na hiç uymayan bir flekilde tamir edilmifltir.” (‹brahim Hakk› Konyal›, Üsküdar Tarihi, II, 407) 22 bk. “Baz› meslektafllar›m AKM’nin cephelerinde tadilat›n mümkün olaca¤›n› ifade etmektedirler. Bu tutum, e¤er bina tescilli ise mümkün de¤ildir. Olmasa dahi binan›n özgünlü¤üne müdahale, sanatç› mimar›n haklar›na müdahale olacakt›r.”A. Haluk Sezgin, “Mimarlardan Mimarlar Odas›’na Mektup”, Mimarlara Mektup, IV, (Nisan 2007), s. 4-5. 23 “… fermanda Üsküdar’›n Balaban ‹skelesi’nde ve Derea¤z›’nda olan Kalyoncu odalar›n›n kald›r›lmas›, di¤er de¤iflik yerlerde ikâmet eden kalyoncular›n ç›kar›larak Tersane’ye nakledilmesi emrediliyordu.” (Taylesanizâde Hâf›z Abdullah Efendi Tarihi, ‹stanbul’un Uzun Dört Y›l› (1785-1789), yay. haz. Feridun M. Emecen, ‹stanbul 2003, s. 46. 24
540
bk. M. Nermi Haksan, Yüzy›llar Boyunca Üsküdar, II, 965-66.