I. Dünya Savafl›’nda Üsküdar’da Hilâl-i Ahmer Aflhanesi ve Celal Muhtar Özden P R O F .
D R .
N ‹ L
S A R I
‹stanbul Üniversitesi
Ü M ‹ T
E M R A H
K U R T
‹stanbul Üniversitesi
Girifl I. Dünya Savafl› ilerledikçe artan yokluk neticesinde ‹stanbul’da açl›¤›n bafl göstermesi kaç›n›lmazd›. Balkan savafl› sonunda tah›l üretilen pek çok yerin elden ç›km›fl olmas›n›n yan› s›ra, savafl ve seferberlik dolay›s›yla üretim aksamaktayd›. Buna karfl›l›k, göçmenlerin ço¤almas›yla tüketim h›zla artm›flt›. I. Dünya Savafl›’nda bafl gösteren k›tl›k sonucunda piyasalarda g›da maddeleri tükenmifl ve halk bir lokma yiyece¤e muhtaç hale gelmiflti.1 Osmanl› Hilâl-i Ahmer’i, Balkan ve Trablus savafllar›nda oldu¤u gibi, I. Dünya Savafl›nda da halk›n ihtiyaçlar›n› karfl›lamak üzere yard›ma kofltu. Hilâl-i Ahmer’in bu gibi faaliyetleri hem kendi yay›nlar›nda, hem de gazetelerde yer ald›. Mesela, Hilâl-i Ahmer Cemiyeti raporunda, Cemiyetin Merkez-i Umumi karar›yla, ‹stanbul’da muhtaç fakir halk›n en yo¤un bulundu¤u semtlerde yard›m amac›yla aflhaneler aç›ld›¤›n› flöyle ifade etmiflti: “Harb-i Umûmî’nin memleketin hayât-› iktisadiyesine ve ailenin maifletine iras etti¤i buhranlar neticesinde ‹stanbul fukara ahalisinin cidden muhtac-› muavenet bir hale geldi¤ini nazar-› dikkatine alan merkez-i umumi muhtaç olanlar›n tagaddisine k›smen olsun yard›m edebilmek amac›yla flehrin en kesif fakir ahalisini muhtevi mahallerinde aflhaneler küflad›n› kabul ve tasvib etmifl idi.”2
Hilâl-i Ahmer Aflhanesinde göçmenlere hizmet eden hastabak›c›lar›n temsil edildi¤i, ‹talyan Ressam Vittori Pisani'nin suluboya resmi
I. Dünya Savafl›nda Kurulan H‹ilâl-i Ahmer Aflhaneleri ‹stanbul’da, 1917 y›l›n›n ilkbahar›nda ard› ard›na befl daimî aflhane kuruldu. ‹lki, Topkap› Fukaraperver Cemiyeti binas›nda aç›ld›.3 ‹kinci aflhane Üsküdar’da Atik Valide Camii avlusunda aç›ld›. Bunlar›n arkas›ndan s›rayla, Kas›mpafla, Eyüp Sultan, Hekimo¤lu Ali Pafla ve Fatih semtlerinde, ayr›ca T›p Fakültesinde daimi aflhaneler kuruldu. Dr. Celal Muhtar’›n kardefli Dr. Akil Muhtar’a göre, bu aflhanelerde otuz alt› milyon kap yemek da¤›t›lm›flt›. Cemiyetin raporlar›na göre, Üsküdar Aflhanesinde, 6624 kifliye 6.643.928 kap yemek verilmiflti.4 Befl ayr› semtte aç›lan Hilâl-i Ahmer aflhanelerinin en büyü¤ü ve en meflhuru Üsküdar aflhanesiydi. Üsküdar’daki Hilâl-i Ahmer Aflhanesi Atik Valide Camii’nin avlusunda kurulmufltu. Avlu’ya kuzey kap›s›ndan giriliyordu. Üsküdar’daki Atik Valide Aflhanesi’nin aç›l›fl›nda Cemiyetin yöneticileri, gazeteciler ve davetlilerin yan› s›ra müttefik devletlerin sefirleri ve henüz harbe girmemifl olan Amerika’n›n elçisi de haz›r bulunmufltu. Aflhanenin kurulufluna Amerika Yak›n Do¤u Yard›m Örgütü de destek vermiflti.5 Aflhanenin kurucusu olan Dr. Celal Muhtar taraf›ndan çektirilen foto¤raflar sayesindedir ki, aflhaneyi, aç›l›fl›n›, iflleyiflini, yemek da¤›t›m›n› o günleri yafl›yormuflças›na izleyebiliyoruz.6 584
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
Neden Üsküdar? Üsküdar Aflhanesi’nin kuruluflunda görev alan Mustafa Nevzat P›sak’›n yazd›¤›na göre, o günlerde Üsküdar’da k›rk mahalle vard›. Toptafl›’nda Atik Valide semti ise fukara muhitiydi. ‹afle de Üsküdar’da Ahmediye’de 40-60 paraya bir kap yemek veren aflhaneler açm›flt›. Hilâl-i Ahmerin yeme¤i ise ücretsizdi. Yemek alacak kiflilerin belirlenmesi, yani fakirlerin tespiti amac›yla haz›rlanan listenin tanziminde mahalle muhtarlar›ndan ve ihtiyar heyetlerinden yararlan›ld›. Fakir o kadar çoktu ki, en muhtaç olanlar seçildi. Fakirlerin tespitinde ›rk, cins, din, mezhep ay›r›m› yap›lmad›¤›ndan, Üsküdar Aflhanesinde Müslüman, Ermeni, Rum, Musevi vd. fakirlere yemek veriliyordu. ‹lk günde yemek alacak fakir say›s› 4.000 iken, daha sonralar› 10.000 fukaraya yemek verildi.7 Yemek Da¤›t›m›n›n Düzenlenmesi Dr. Celal Muhtar Özden, Üsküdar aflhanesini Toptafl›’nda, Atik Valide Camii avlusunda kurmay› düflünmüfltü; ama bu mekan› önceden gezip inceledi. ‹hsaniye mahallesinden komflusu, arkadafl› ve Aflhanenin kuruluflunda yard›mc› olan eczac›-kimyager Mustafa Nevzat P›sak, o günü flöyle anlat›yor: “Dr. Celal Muhtar ile Atik Valide Camii avlusunu dolaflt›k. Kap›lar›n› gözden geçirdi. Aflhaneye gelenler itiflmeden nas›l ç›karlar? Çok say›da fakir insana nas›l kolayl›k sa¤lan›r? diye bakt›”8 Mustafa Nevzat P›sak’›n anlatt›¤›na ve Üsküdar Aflhanesi foto¤raflar›ndan anlafl›ld›¤›na göre, ayn› s›rada binlerce fakire hak etti¤i miktarda yemek da¤›t›m›nda kargafla olmamas› için Dr. Celal Muhtar Özden pek güzel bir çözüm getirmiflti. Dr. Celal Bey’in çözümü okuma yazma sorunu sebebiyle meydana gelebilecek kar›fl›kl›¤› da önlemekteydi. Dr. Celal Bey, hekim oldu¤u kadar iyi bir ifl adam› gibi düflünür ve davran›rd›. Kimin yeme¤ini hangi aflç›dan alaca¤›n›n belirlenmesi için yemek da¤›t›m›na bir renk düzeni getirdi. Her ailenin kaç kiflilik yemek alaca¤› belirlenmiflti. Yemek alma¤a gelen kiflilere, mensubu olduklar› muhtaç ailenin birey say›s›na göre de¤iflen, befl ayr› renkte, el boyutunda, iki ayl›k aflhane vesikalar› bast›r›l›p da¤›t›ld›. Herkes kendi rengi olan s›raya girecekti. Kifli kaç kiflilik yemek alacaksa o renkte aflç› bafll›¤›, önlü¤ü ve kepçesi haz›rland›. Bir kiflilik yemek alan beyaz; iki kiflilik yemek alan k›rm›z›; üç kiflilik yemek alan mavi; dört kiflilik yemek alan pembe; befl kiflilik yemek alan aç›k kahverengi önlüklü görevliden yemek alacakt›. Yemek hak sahiplerinin getirdi¤i kaplara konacakt›. Bir yeme¤in miktar› ö¤le ve akflam yeme¤i kadard›. Yeme¤ini alanlar›n vesikalar› tarih yerlerine göre z›mbalanacakt›. Bu usul uyguland› ve aflhanede izdiham olmad›. Aflç›lar rahat çal›flt›. Avluya yerlefltirilen kazanlar odunla ›s›t›ld›. Duman› çeken bacalar yap›lm›flt›. Kazanlar›n etraf› saçla kapat›ld›¤›ndan ›s› kaybedilmiyordu.9 585
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Üsküdar Aflhanesinin Bas›na Yans›mas› Üsküdar Aflhanesi örnek gösteriliyordu. Devletin ileri gelen memurlar›, yerli ve yabanc› gazeteciler ve ecnebiler Aflhaneyi görmeye geldiler. Aflhaneyi gezen gazetecilerin hayranl›k ifade eden görüflleri ‹stanbul bas›n›na yans›d› ve Aflhanenin iflleyifli birçok kere ve çeflitli gazetelerde haber oldu. Mustafa Nevzad P›sak,“‹ntizam içinde 6000 kiflilik yemek tevziat› hiçbir itiflip kak›flmak olmaks›z›n en çok bir saat içinde olup bitiyor” demiflti.10 22 Kas›m 1917 tarihli Servet-i Fünun’da da, yemek da¤›t›m düzeninden, Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri bafll›kl› yaz›da övgüyle söz edildi: “Ferdler hât›ralar›yla, milletler tarihleriyle yaflarlar. Bir ferdin hayat› hât›ralar›ndan, milletlerin hayat› tarihlerinden baflka nedir ki?.. ‹nsanlar için hat›ralar› aras›nda pek muazzezleri vard›r; bunlar› s›k s›k yâd ederler. Derin hislerle pek tatl› yaflam›fl olduklar› anlar› bütün hayatlar›nda unutmazlar. Eski fla’ir: “zaman olur ki hayali cihan de¤er” demekle insanlar›n muazzez hat›ralar›na ne kadar merbud olduklar›n› göstermek istemifl… Osmanl› matbu’at›n›n muhterem misafirleri olarak ‹stanbul’da oniki gün kalm›fl, bu nüsham›z›n intiflar›ndan oniki gün evvel avdet eylemifl olan Alman gazetecilerinden bugünde bahs etmek istiyoruz. ‹sterseniz bunu, Alman meslekdafllar ‹stanbul’da geçirdikleri günlerde pek tatl› hat›ralar b›rakm›fl olduklar› için bu hat›ralar› yâd etmekten kendimizi alamad›¤›m›za haml ediniz. Alman gazetecileri, ‹stanbul’da geçirdikleri son günde Hilâl-i Ahmerin Üsküdar aflhanesini ziyaret etmifllerdi. Üsküdar’da Vâlide Camii havalisinde mü’esses olan Hilâl-i Ahmer aflhanesinin yemek tevzi’at›n› görmüfllerdir. Yine o gün bu ziyaretten sonra T›b Fakültesine gitmifller, fakülteyi gezmifllerdir, orada flereflerine bir ziyafet verilmifltir. Bu ziyafette Alman Matbu’at Cemiyeti re’islerinden “teglihe rondflar (Tägliche Rundschau)” gazetesi baflmuharriri Herr “Rebfler”, Fakülte re’isi muallim doktor Akil Muhtar Bey’in nutkuna mukabelen irâd etti¤i nutukta Üsküdar Hilâl-i Ahmer Aflhanesi’ni ziyaretin kendi üzerlerinde nas›l bir te’sir b›rakt›¤›n› hararetli ve takdirkârane bir surette izah eylemifltir. Bu aflhaneyi Türkler’in teflkilat hususundaki kabiliyetine bir delil olarak telakki etmifltir. Tasvir-i Efkâr, refîkam›z Alman erkân-› matbu’at›n›n Üsküdar Hilâl-i Ahmer Aflhanesi’ni ziyaretlerinden bahs etti¤i s›rada diyordu ki: Bizde mü’essesat-› memasilenin çok devam edemedi¤ini itiraf eylemek zaruretine mukabil, Hilâl-i Ahmer aflhanelerinin ilk te’sis olunduklar› zamandan daha mükemmel bir surette ifllemekte olmalar› kendi bafl›na pek büyük bir meziyettir. Dedi¤imiz gibi bu muvaffakiyetin devam ve sebat meziyeti her gün daha iyi yapmak azmiyle daha parlak ve daha kat’i flekillere aktaran eylemifltir. Tevzi’ olunan yemek nev’i ve cinsinde da’ima eski i’tina ve ayn› dikkat ve ihtimam ve key586
Üsküdar Aflhanesinde yemek alanlar. ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
fiyet-i tevzi’ ise hayretbahfl bir intizam ile caridir. Muhtelif renkli kartonlar: ashab-› istihkak›n vesikalar›. Yine muhtelif renkte elbise ve bafll›k giymifl aflç›lar: muhtelif miktarlar›n müte’addid tevzi’ me’murlar›… Birden alt› kiflili¤e kadar kepçeler yapt›r›lm›flt›r. Faraza befl kiflilik penbe karton vesikan›n sahibi elinde kab› do¤ruca penbe elbise ve bafll›k tafl›yan aflç›n›n kazan› bafl›na gidiyor. O da bir kepçede befl kiflilik yeme¤i kab›na koyuveriyor. Di¤er kazanlar›n da yapt›¤› budur intizam ile 6.000 kiflinin yemek tevzi’at› hiç itiflip kak›flmak olmaks›z›n en çok bir saat zarf›nda olup bitiyor. Evet! Üsküdar aflhanesi bilâtefrik-i cins ve mezheb Müslüman, Ermeni, Rum, Musevî ilh tam 6.000 fakire yemek veriyor. Bütün ‹stanbul’da her gün ayn› tevzi’at 25-26.000 kifliye yap›lmakta ve Hilâl-i Ahmer’in bu yoldaki tevzi’at› mecmu’ flimdiye kadar 6.000.000 kiflili¤e bali¤ bulunmaktad›r. Refikam›z Hilâl-i Ahmer’in flu flayan-› takdir hidmet-i insaniyetkâranesinde doktor Celaleddin Muhtar Bey’in ismini hürmetle zikr ederek bu teflkilat ve tertibattaki himmet-i azimkâranesinden dolay› kendisine izhâr-› teflekkürat ediyor ki biz de samimiyet-i kalbimizle buna ifltirak ediyoruz.”10 22 Kas›m 1917 tarihli Tasvir-i Efkâr’da da, yeme¤in kalitesinin hiç bozulmad›¤› ifade ediliyordu: 587
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Üsküdar Aflhanesinde yemek alanlar. ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
“Tevzi olunan yeme¤in nev’i ve cinsinde daima eski itina ve ayn› dikkat ve ihtimam ve keyfiyet-i tevzi ise hayret-bahfl bir intizam ile caridir.” Bozulmadan sürdürülen yemek da¤›tma düzeninden bir sonraki y›l›n gazetelerinde de övgüyle söz edilmiflti. Örne¤i, 12 Kanun-i Sani 1334/ 12 Ocak 1918 tarihli Tanin’de Üsküdar Aflhanesi yine haber oldu. (DN 11 s.3) 6 fiaban 1336/ 17 May›s 1918 tarihli Vakit’de, “Hilâl-i Ahmer Bir Senede Ne Yapt›?” bafll›¤› alt›nda, Osmanl› Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Meclis-i Umuriyyesi’nin Darülfünun konferans salonunda yapt›¤› toplant›da bildirdi¤i icraatlar›ndan Aflhaneleri flöyle duyurmufltu: “Üsküdar, Eyüb, Topkap›, Fatih, Kas›mpafla gibi ‹stanbul’un muhtelif fakir mahallelerinde aç›lan bilatefrik cins ve mezhep her gün 25 bin kadar fakire meccanen bir kap yemek vermek suretiyle itam eden aflhaneler bu hizmetlerine devam etmektedir.” Yabanc›lar›n gözlemleri de Cemiyet Raporlar›nda yer ald›. Almanya, Avusturya ve Macaristan’dan gelen gazetecilerin Üsküdar Aflhanesini pek takdir ettikleri ve “K›z›lhaç (Salib- i Ahmer) Aflhanelerinde bu düzen yoktur” dedikleri kaydedildi.11
588
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
Üsküdar'da Atik Valide Aflhanesi'nin aç›l›fl›nda bulunanlar. ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
Nas›l Baflar›ld›? Üsküdar Aflhanesinin kuruldu¤u günlerde her fley karaborsadayd›. Bu flartlarda böyle büyük bir hizmeti verebilmek için malzemenin en ucuz yoldan sat›n al›nmas› ya da üretilmesi gerekiyordu. Hilâl-i Ahmer Anadolu’da çiftlikler ve araziler kiralad›; Konya ovas›, Adapazar› ve civar›nda ziraat merkezleri, Beykoz’un arkas›nda arazi ve çiftlikler, ayr›ca imalathaneler kurdu ve buralarda üretime bafllad›. Bu¤day, m›s›r, bakla, fasulye, nohut, mercimek ve taze sebze üretildi. Hayvan yetifltirildi. Bal›k tuzlamas› ve et konserveleri haz›rland›. Aflhanelerin malzemesi Kantarc›lar’daki ambardan geliyor ve odalarda depo ediliyordu. Hükümet ocaklara odun için orman tahsis etti. Nakliye giderlerini de devlet üstlendi. Böylece g›da da¤›t›m›n›n maliyeti de düfltü.12 Cemiyetin yurt d›fl›ndan ithal etti¤i malzeme gümrük resminden muaf oldu¤undan, renkli vesika ka¤›tlar› Viyana’dan al›nd›. Bunun bir di¤er gerekçesi de, “hayat pahal›l›¤› nedeniyle piyasadan mal alarak fiyatlar› yükseltmemek” oldu¤u ileri sürüldü.13 Dr. Celal Muhtar Özden’in çabalar›yla aflhanelere yurt d›fl›ndan da maddi destek gelmiflti. Amerika’n›n yan› s›ra, Danimarka’dan ba¤›fl yap›ld›¤›n› 2 Mart 589
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Üsküdar Hilâl-i Ahmer Aflhanesinin günümüzdeki hali
1334/ 2 Mart 1918 tarihli Tasvir-i Efkar’dan ö¤reniyoruz : « Hilâl-i Ahmer Aflhaneler ‹’ânesi Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umumiyesinden: Danimarka’n›n Dersaadet sefiri asaletli “S.N. Vandel” cenaplar› taraf›ndan Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri için 200 lira teberru edilmifltir. Bu suretle ibraz olunan asar-› insaniyet ve mürüvvete karfl› Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umumisi müflarun-ileyh cenaplar›na en har ve samimi teflekkurat›n› takdim eder.» Aflhanelerdeki baflar›n›n sebepleri 20 Kanun-› evvel 1336 / 20 Aral›k 1920 tarihli ‹leri gazetesinde, aflhanelerin kapat›lmas›yla ilgili yaz›da, Hilâl-i Ahmer Paray› Nereden Buluyordu? bafll›¤› alt›nda aç›klanm›flt›: « Hilâl-i Ahmer harbin bidayetinden beri 1 milyon lira varidata mukabil 10 milyon liradan fazla masafirat yapabilmesi hakikaten nazar › dikkate al›nmaya lay›kt›r. Hilâl- i Ahmerin bu husustaki bütün muaffakiyeti, eline geçen paralar› hemen sarf etmeyip nemaland›rmas›ndad›r. Filhakika harbin bidayetinden beri Hilâl-i Ahmer’in mecmu’ varidat› 750 bin liray› geçmez. Bunun 14500 liras› Memalik-i Osmaniyeden rozet tevzii vesair suretlerle derç edilmifltir. 250 bin liras› Balkan harbinde Hindistan’dan toplanm›flt›. Harb içinde 200 bin lira Almanya’dan 150 bin lira da Avusturya – Macaris590
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
Aflhanelerin malzemesi Kantarc›lardaki ambardan gelir, odalarda depo edilirdi. ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
tan’dan alm›flt›. ‹flte bütün varidat› bunlardan ve bir de dört yerde çiftliklerin has›lat›ndan ibarettir. Elyevm çiftliklerden hiç bir fley almak kabil olmuyor. Binaleyh varidat› yevmiye 30 liray› geçmez halbuki vasati olarak Hilâl-i Ahmer günde 3 bin lira sarf etmektedir. Binaleyh millet Hilâl-i Ahmere muavenet etmezse ve vaziyeti iktisadiye bu flekilde devam ederse Hilâl-i Ahmer pek ziyade müflkilat içinde kalacakt›r. Hilâl-i Ahmer’in Hasbi ‹daresi Hilâl-i Ahmerin bu kadar az varidat›na ra¤men flimdiye kadar birçok hastaneler idare etmek usera muharebat› temin etmek, aflhaneler vücuda getirmek suretiyle yapt›¤› hizmetleri baflarabilmesi herkesin bihakk›n hayret ve takdirini mucib olmaktad›r. Hilâl-i ahmer eline geçen iane paralar›n› daima hüsn istimal etmifltir. Mesela Almanya ve Avusturya’da toplanan paralar› ‹stanbul’a para olarak getirmedik eflya olarak getirdik. Burada ihtiyacat›m›z› temin ettikten sonra fazlas›n› satt›k ve bu suretle iane paras› la akal üç misli artm›fl oldu Adana’dan pamuk ald›k Avustura’ya gönderdik onun yerine Amerikan bezi ald›k ‹stanbul’da Amerikan bezinin metresi 130 kurufl iken biz bu suretle metresini 44 paraya alm›fl oluyorduk. Piyasada tereya¤›n›n kilosu 250 kurufl iken Hilâl-i Ahmer çiftliklerinden 591
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Üsküdar Aflhanesinde yemek alanlar. ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
592 Üsküdar Aflhanesinde yemek alanlar. ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
getirdi¤i ya¤› 40 kurufla mal ediyordu. Hilâl-i Ahmer flimdiye kadar 90 paradan fazla bedelle pirinç yememifltir. Bir çok eflyay› da vaziyeti iktisadiyeyi derfifl ederek külliyet ve tedarik etmifl oldu¤undan bütün harb senelerinde ve hala piyasadan çok ucuz fiyatla kendisine mal etmekde, bazen de piyasaya satmaktad›r. Di¤er taraftan, Konya’da Eskiflehir’de ve Beykoz civar›nda 5 çiftlik sat›n alm›fl oldu¤undan bu u¤urda sarf edilen sermaye daima büyük nemalarla iflletilmekteydi. ‹flte Hilâl-i Ahmer’in bu kadar sene depolar›n› milletten 150 bin liradan fazla iane alamad›¤› halde 15 milyon liradan fazla mesarifat icra edebilmesi ve bu kadar mühim ifller görebilmesinin bütün esrar› buradad›r. » Hilâl-i Ahmer Aflhanelerine Yazar Deste¤i: Bas›n yaln›zca Cemiyetin baflar›yla kurup yürüttü¤ü Aflhaneleri tan›tmak ve bu baflar›n›n sebeplerini dile getirmekle yetinmemifl, Cemiyete yard›m toplama görevini de üstlenmiflti. Örne¤i, Yunus Nadi 11 Mart 1917 tarihinde Tasvir-i Efkâr’da yay›nlanan yaz›s›nda Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri dolay›s›yla varl›kl› kesimlerin Cemiyete yard›m gere¤ini dile getirmiflti: “Siyasat Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri Münasebetiyle “Dünkü nüsham›zda görülmüfl oldu¤u üzere Hilâl-i Ahmer, fakirlere meccânen yemek tevzi’ etmek maksad›yla açma¤a bafllad›¤› aflhanelerin tevsî’ne ve mikdarlar›n›n tezyîdine karar vermifldir. Hilâl-i Ahmer’in flu son karar› ‹stanbul’da yevmiye (20.000) kifliye yemek tevzîini istihdâf eylemektedir. fiu s›rada harbin icâblar›na tevfikan cebhe gerileri teflkilât›n›n yapabilece¤i en büyük hidmetlerden biri de fakir k›sm›n yard›m›na yetiflmekten ibaret oldu¤una göre ‹stanbul için bu ifli en esasl› ve en vâsi’ surette tatbik etmek azim ve liyâkatiyle eline alan Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’ne ne kadar teflekkür etsek yeri vard›r. ‹flin en takdir olunacak ciheti fluradad›r ki Hilâl-i Ahmer bu teflebbüse evvelâ yaln›z kendi sermayesine istinâd ederek bafllam›flt›r. Filhakîka Hilâl-i Ahmer muktedir ellerde pek iyi bir idare ile tabî’î hep her fleyden evvel kendi hastanelerini nazar-› i’tibâre alarak bir çok eflya tasarruf ve iddihâr etmifl ve bu meyânda hattâ kendi teflebbüsü ile zirâ’at bile yapt›rarak bir hayli mahsul toplam›fl idi. fiehremini’nde aç›lan (1000) kiflilik ilk aflhanenin küflâd›) hengâm›nda Celâleddin Muhtar Bey, hiçbir taraftan müzâheret dahi görmese Hilâl-i Ahmer’in flu ilk teflebbüsü kendi vesâ’iti ile – hattâ vâsî’ bir mikyasda ilâ nihayet idameye muktedir oldu¤unu söylemifl ve fakat umumun ve hususiyle hâli ve vakti müsâ’it olan hamiyet erbâb›n›n yard›mlar› mukakkak surette inzimâm edece¤ine göre bu teflebbüsün bütün ‹stanbul’a teflmîl olunacak surette tevsî’ k›l›naca¤› ümit ve kanâ’atinde bulundu¤unu da ilâve eylemifl idi. Aflhaneler teflebbüsünün 20 bin kifliye s›cak yemek verecek vechile tevsî’ine ait bulunan son kararda Celâleddin Muhtar Bey’in ümit ve intizâr etti¤i hârici mua’venetlerin de dahli oldu¤unu farz edebiliriz. 593
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Hilâl-i Ahmer’in bu teflebbüsü ilk günündeki – velev ki mahdut - hamiyyetkâr tezâhürattan da istidlâl k›l›nm›fl olabilece¤i üzere umûmen flükr ve mahmedetle karfl›land›. Fakir ve bi-kudret insanlara flu s›rada s›cak yemek verilebilmesini derin bir haz ve sürur ile karfl›lamayacak tek ferd tasavvur olunamaz. Nitekim re’yü’l-ayn müflâhedelerimiz dahi tamam›yla bu hakikati mü’eyyeddir. Fakirlere s›cak yemek verebilmek meselesi flimdiye kadar herkesin büyük bir hasret ve ifltiyâk ile iflgâl etmekten hali kalmam›fl bir meseledir. Onun içindir ki daha Hilâl-i ahmer bu teflebbüse bafllamazdan mukaddem ayn› meseleye ‹zmir’de el at›ld› ve ‹stanbul’da da ‹ttihat ve Terakki Teflkilat› tertipleri ile muhtelif mahallelerde “fukara matbahlar›” tesisine bafllan›ld›. Halen bu teflebbüsler dahi kendi alemlerinde yürüyorlar. Evet dedi¤imiz gibi Hilâl-i Ahmer’in fakir ve bi-kudret olanlara s›cak yemek vermek teflebbüsü umumi bir takdir ve teveccühle karfl›land› ve hiç flüphemiz yok ki, bu teflebbüse herkes pek samimi bir memnuniyet hissi ile yard›m etmek hisleri ile mütehassis de bulundu. Trende, vapurda, hülasa her tarafta tesadüf etti¤imiz bildiklerin hisleri ve fikirleri bilâ istisna hep bu noktada müttehid göründü. Fakat galiba-azim bir memnuniyetle verilece¤inde zerre kadar ifldibâh caiz olmayanbu yard›mlar› toplamak için bu pek iyi kalpli vatandafllardan ekserisinin arkalar›ndan koflmak, ikametgahlar›na ve idarehanelerine kadar giderek “Hilâl-i Ahmer’in aflhane teflebbüsüne verece¤i i’âneyi ver”demek laz›m. O zaman bu pek iyi kapli vatanperver vatandafl verece¤i paray› bilâ-tereddüd ç›kar›p verecek ve üstelik kendisini bu yükten kolayca kurtar›vermifl oldu¤unuz için size büyücek bir teflekkür de takdim edecektir. Halbuki, insaf etmeli, Hilâl-i Ahmer’in bir de i’âne cemiyeti arkas›ndan koflmaya ne vakti vard›r ne de müsa’adesi. Hakikaten bilhassa flu Hilâl-i Ahmer’in aflhaneleri teflebbüsünde pek vâz›h flekil ile tekrar müflâhede etmekte oldu¤umuz bu keyfiyet çok garip bir seciyemizdir, daha do¤rusu belki de bizim takip ve intizâm fikrine ait bir seciye noksan›m›zd›r. Az veya çok hal ve vakti müsâit olanlar›m›z›n hepsi, mesela flu Hilâl-i Ahmer’in aflhaneleri teflebbüsü gibi zemin ve zaman itibariyle fevkalade vatani ve insani olan bir himmetine ifltirak etmek istiyoruz da bu ifltirakimizi faraza Hilâl-i Ahmer merkezine kadar götürür veya gönderip teslim etmek cihetinde mütekâsil bulunabiliyoruz. Halbuki nihayet insan yaln›z güzel niyetiyle me’cûr olamaz. E¤er biz Hilâl-i Ahmer’in aflhaneler teflebbüsüne yard›m etmek borcumuzu ifa z›mn›nda biraz fazla müfît olmaya katlanmazsak yaln›z sözde kalacak rahm ve flevkatlerimizin ne hüküm ve manas› olabilir? Maksad›m›z kimseye takaza etmek de¤ildir. Hilâl-i Ahmer’in aflhaneler teflebbüsüne yard›m etmek edas› mecburi bir borç de¤il, belki ifas› vicdana kalm›fl bir vazifedir. Kim ister ve ne kadar isterse verir. Günlerce s›cak yemek yüzü görmemifl bir fakirin bir kase çorba içmesine ifltarak etmifl olmakta bile vicdana huzur ve istirahat veren bir iyilik vard›r. Hepimiz bunu takdir ediyoruz da sonra vicdan›m›z›n bu emrini kendi teflebbüs ve hareketimizle ifa ediverecek yerde bize müracaat olunmas›n› bekliyoruz. Bu do¤ru bir fley de¤ildir ve bu hasbihalimizde iflte içtimai bir noksan›m›z demek olan bu kusurcu¤a iflaret eylemek istiyoruz. 594
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
Üsküdar'da Atik Valide Aflhanesi ahç›lar› ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
595 Üsküdar'da Atik Valide Aflhanesi ahç›lar› ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Belki flimdiye kadar cari olan i’âne flekillerimiz hep böyle idi de ondan dolay› bu hal bizde i’tiyadi bir ahlak mahiyetini ald›. Ne olursa olsun hiçbir sebep ma’zeret onun içtima’an bir noksan teflkil etmekte olmas› hükmünü izâleye kafi gelemez. Bu sözlerimize bak›l›p da Hilâl-i Ahmer’in aflhaneler teflebbüsü intizar olunan müzâherete mashariyetten uzak kald› veya kalacak manas› ç›kar›lamaz ve ç›kar›lmamal›d›r. ‹lk günden itibaren flimdiye kadar görülebilen k›s›m da ispat eder ki Hilâl-i Ahmer’in aflhaneleri zenginlerimizin pek kuvvetli müzâheretlerine mashar olmaya -hem de bi-hakk›n -namzeddir. Fakat gönül istiyor ki, hal ve vakti yard›ma müsait olan herkesin kalbinde bu yard›m etmek hissi derhal fi’liyatta tecelli ediversin ve onun neticesi olarak gazetelerin sütunlar› bu pek hay›rl› ve pek yerinde ifle yap›lan yard›mlar›n zikr ü ta’dâd› ile dolsun ve tafls›n. E¤er yukar›da tahlil etmek istedi¤imiz ihmalcilik ve intizams›zl›k noksanlar›m›z olmazsa bunun böylece tecellisine hiç bir mani de yoktur. Biz bundan en kat’i surette eminiz. Art›k flimdi de bu kadar söylendikten sonra: - Ya bak ne kusurumuz varm›fl hakikaten de öyle deyip geçivermek neticesinde karar k›lmakl›¤›m›za raz› olmazsak ma’zûr görülmeliyiz. Bu kadar sözün yaz›l›p okunmas›ndan bir fâide ç›kmas›na intizar edersek hakl› say›lmal›y›z: Faraza Hilâl-i Ahmer’in aflhaneler teflebbüsünü ve o teflebbüse mu’avenet lüzumunu takdir edenlerimizin yapacaklar› yard›m› almak üzere birirsinin kendilerini müracaat eylemesini beklemeyerek o yard›mlar›n› do¤ruca Hila-i Ahmer merkezine göndermek külfetini -elbette mennuiyetle- ihtiyâr edivermeleri laz›md›r. Yap›lacak hayr›n gösterilecek vatanperverli¤in k›ymet safveti bilhassa bu suretle pek yüksek olaca¤›na flüphe yoktur.” Aflhaneler Neden Kapat›ld›? Savafl bittikten sonra sefaletin devam› nedeniyle aflhaneler bir süre daha hizmet verdi. Ancak, 1919 y›l› ortalar›nda bu aflhanelerin kapat›lmas›na karar verildi. Cemiyet malzemenin masraf›n› karfl›layam›yordu. Her ay 250 bin lira harcama gerekliydi. Dahiliye ve Harbiye nezaretlerinden yemek malzemesi bedeli istenmifl, ama karfl›lanamam›flt›. Fakir halk›n durumu göz önünde tutularak, aflhanelerin yavafl yavafl kald›r›lmas›na dikkat edildi. Önce Topkap› ve Kas›mpafla, sonra Fatih, Eyüp ve Üsküdar Aflhaneleri 31 Ocak 1921 tarihinde kapat›ld›. Cemiyet, ‹stanbul Aflhanelerini kapatt›ktan sonra, felaket zamanlar›nda ve mülteciler için geçici aflhaneler açmay› sürdürdü.14 Cemiyet daha elzem ihtiyaçlar› karfl›lamak üzere amaçlar›n› da de¤ifltirmek zorunda kalm›flt›. ‹mdat heyetlerine, hastane ihtiyaçlar›na öncelik tan›nd›. Erzak ve levaz›m Anadolu’ya gönderilen imdat heyetlerine nakledildi. Cemiyet, ‹stanbul’a gelen muhacirlerin bak›m›na ve doyurulmas›na; sonra Rus iflgaline u¤rayan Do¤u Anadolu’ya ve arkadan Yunan iflgaline u¤rayan Bat› Anadolu’ya yard›m konusuna öncelik tan›mak zorunda kalm›flt›.15 596
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
Aflhanelerinin Kapat›lmas› Bas›nda Elefltirildi Geliri olmayan, kimsesiz, evsiz kiflilere bu aflhanelerdeki yemek yard›m›n›n kesilmesi bas›nda elefltirildi. Mesela, 20 Kanun-› evvel 1336/ 20 Aral›k 1920 tarihli ‹leri gazetesinde afla¤›daki tenkitli haber yer ald›: “Hilâl-i Ahmer Aflhanelerini Soyuyor muyuz? Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri Kap›yor. Millet Muavenet Etmezse Ne Olacak? Anadolu köylüsünün “Hilâl-i Ahmer A¤a Allah Senin Çolu¤unu Ba¤›fllas›n” diye mektuplar gönderdi¤i k›ymetli müessese-i hayriyenin çöküntü hali Üç sene evvel harbin so¤uk aylar›nda flehrimizde hüküm - ferma olan fevkalede sefalete k›smen mani olmak ve bir çok biçareye yard›m etmek maksad›yla Hilâli Ahmer Cemiyeti taraf›ndan ‹stanbul’un mütaaddit mahallerinde aflhaneler aç›lm›flt›. Ahiren maalesef Hilâl-i Ahmer Cemiyeti varidat›n›n fevkalada tenakus etmesine binaen bu aflhaneleri sed etme¤e karar vermifltir. Son harbin bidayetinden beri Umur-u Hayriye ve hastaneler için 10 milyon liray› mütecaviz bir mebla¤ sarf eden bu pek k›ymetli müessese-i hayriyemizin aflhaneleri için kapanmaya mecbur kald›¤›n› tahkik etdik. Bu hususda selahiyetdar bir zat›n bize verdi¤i malumat ber-vech-izdir: Aflhaneler niçin kapat›l›yor? Harbin son senelerinde fukara halka her gün bir kab s›cak yemek vermek için Topkap›, Cerrahpafla, Fatih, Üsküdar cihetlerinde aflhaneler açm›flt›k. Bu semtlerde oturan bütün öksüzlere, dullara, fakirlere birer vesika verdik onlar hergün bu vesikalar› göstererek aflhanelerden birer kase çorba, yahut yemek al›rlard›. Bugünkü vaziyet-i iktisadiyeye ra¤men üç sene mütemadiyen bu aflhanelerde elli bin fakire yemek vermek fevkalade ehemmiyetli bir iflti. Hilâl-i Ahmer’in bu fedakarl›¤› yapabilmesi ancak aflhanelere ait malzemeyi bizzat kendisinin tedarik etmesinden ileri gelmifltir. Mesela odunlar›, fasülyeyi, sütü, m›s›r›, baklay›, vesaireyi hep çiftliklerinden getirtirdi. Halbuki iki seneden beri Hilâl-i Ahmer çiftliklerinden istifade edemiyor. Bütün ihtiyacat›n› piyasadan tedarik etmeye mecburdur. Hilâl-i Ahmer in aflhanelerini idame ettirebilmesi için senede 250 bin lira sarf etmesi laz›m gelmektedir. Lakin bu gibi ifller Hilâl-i Ahmer için teferruatt›r. Onun as›l vazifesi hastanelerle u¤raflmakt›r. E¤er varidat› az olmam›fl olsayd› belki yine bu tarzdaki muavemetine devam edebilirdi. Halbuki bugün Hilâl-i Ahmer haz›r sermayesini sarf etmektedir. Yar›n hastaneleri idare için belki para bulamayacakt›r…. Millete bu kadar hay›rl› ifller gören Hilâl-i Ahmer’i e¤er millet hakikaten soyuyorsa iflte bugün ona olan muhabbetimizin isbat edilece¤i zaman gelmifltir. Art›k bundan sonra vaziyet düzelinceye kadar Hilâl-i Ahmerin muavenetsiz kalmas› çok elim olacakt›r. Çünkü Avrupa ve Hindistan yollar› kapal› oldu¤undan, iane 597
Ü S K Ü D A R
Osmanl› Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Han›mlar Heyet-i Merkeziyesi taraf›ndan tertip edilen Takvim
S E M P O Z Y U M U
V I
K›z›lay Dergisinin Celal Muhtar özel say›s› kapa¤›. 13. K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, Say›:26, Aral›k 1947, s. 16-18
derci imkan› yoktur. Anadolu vaziyeti böyle kald›kça çiftliklerden istifade edilemez. Hiç bir tarafta ticaret yapmak da kabil de¤ildir. Hilâl-i Ahmer elyevm bankadaki haz›r nakidini sarfetmektedir. Halbuki, Adana ve Erzurum cihedlerinde Karamürsel’de bulunan heyetlerin ifay› muavenetde devam edebilmeleri laz›md›r. Buna ra¤men bir Osmanl›’n›n bir gün kalk›p ta Hilâl-i Ahmer’e bin lira birden iane verdi¤i heman yok gibidir. ‹stanbul’da bekleyece¤imiz yegane iane bayramlarda tevzi edilen rozetlerden azami has›l olan 3 bin lira ile bir de flekerci Hac› Beylerin dükkan›ndaki kutunun has›lat›d›r. Hilâl-i Ahmer’in Hizmetleri Hilâl- i Ahmer’in Balkan harbinde ve Harbi Umumi’de yaral›lara bakmak suretiyle ifa eyledi¤i meflkur hizmetler hala hat›rlardad›r. Müterakeden sonra da muhtelif mahallerde yedi hastane ve müteaddid dispanserler aç›lm›fl ve buralara muhtelif heyetler izam edilmifltir. Aflhaneler sayesinde laekal 50 bin fakiri ölümden kurtarm›flt›r. Hilâl-i Ahmer’in bir di¤er mühim hizmeti de usera muhaberat›n› temin etmesidir. ‹stanbul ve Anadolu’da bulunmufl ecnebi esirler memleketleriyle olan muharebelerini ancak Hilâl-i Ahmer sayesinde temin etmifltir. Muhtelif ecnebi topraklarda bulunmufl olan müslüman esirlerde aileleriyle ancak Hilâl-i Ahmer sayesinde görüflebilmifllerdir. Ayn› zamanda para vesaire irsalat› da icra eylemifltir.
598
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
Üsküdar'daki Hilâl-i Ahmer Aflhanesinin bulundu¤u Atik Valide Camii'nin avlusuna girilen kuzey kap›s› ( ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi Arflivi)
Hilâl-i Ahmer’in muhtelif esirlerle olan muharebeleri için merkezde 40 bin numara vard›r. Istatistiklere ve elyevm mevcud fifl kutular›na nazaran muhtelif Türk esirleri için on befl bin havale muamelesi yap›lm›flt›r. Bütün bu muamelat o kadar intizamla cereyan etmifltir ki, ecnebi müslüman bütün esirler bundan dolay› Hilâl-i Ahmer’e minnetdard›r. En ufak bir flikayet de vuku bulmam›flt›r. ‹stanbul ve Anadolu’da Hilâli Ahmer’i tan›mayan yok gibidir. Hatta bize Anadolu’dan gelen mektuplarda (Hilâl-i Ahmer A¤a, Allah senin çolu¤unu ba¤›fllas›n) diye iltifatlar bile yaz›ld›¤›n› kaç defa gördük.!. Yaln›z bu muameleler için Avrupa’n›n bir çok bankalar›nda kredimiz vard›r. Hulasa, Hilâl-i Ahmer, milletin muavenetinden ve tevecchünden mahrum kalmazsa, büyük ehemmiyetli hizmetlerini ifada maalmemnuniye devam edecektir.» Paras›zl›k dolay›s›yla aflhanelerin kapat›lmas› konusu bas›nda uzun süre tart›fl›lmaya devam etti. 11 Kanun-› sani 1337/Aral›k 1921 tarihli ‹LER‹ gazetesinde,“Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri Birer Birer Kapan›yor” bafll›¤› alt›nda afla¤›daki aç›klama yer ald›: “Hilâl-i Ahmer Cemiyetinin bin türlü müflkilat içinde flimdiye kadar idame edebildi¤i muavenetten vazgeçmeye mecbur bulundu¤u ve tahsisats›zl›k yüzünden teflkilat› tenk›s eylemekte oldu¤unu yazm›flt›k. … Sebepten dolay› meskur cemiyetin flehrimizde bulunan 5 adet aflhanesinden Kas›mpafla aflhanesi geçen ay nihayetinde sed edilmiflti. Mütebaki aflhanelerden Fatih, Eyüp, Topkap› ve Üsküdar 599
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Dr. Celal Muhtar Özden, Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Heyeti ile birlikte
aflhanelerinin de ay nihayetinde kapat›lmas› takarruz etmiflti. Zaruri vaziyet hasebiyle muavemetini temdit ettirmemekte bulunan Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin bir ayl›k masairaf› 10 bin liraya bali¤ olmaktaym›fl. Cemiyetin ambarlar›nda mevcut eflyadan baflka haricden vuku bulacak mübayaat için sarfedilecek kadar mebali¤in teminini yak›nda inikad idecek olan umumi kongrede müzakere edilecektir.” Aflhaneleri kapatan Hilâl-i Ahmer’in “heyet-i imdadiye” ve “heyet-i s›hhiye” lere yard›m etti¤ini de 28 fiubat 1337 /28 fiubat 1921 tarihli ‹LER‹ gazetesi duyurmufltu: “Hilâl-i Ahmer paras›z, muavenetsiz yine çal›fl›yor. Meflkûr Mes’ai nin baz›lar›. Hilâl-i Ahmer’in fukaraya masarifat›na maddi imkan kalmamas›ndan dolay› cemiyetin teflkilat›nda tasavvurat icra edildi¤ini ve bu maksadla flehrimizde mevcud aflhanelerin dahi zaruri olarak sed edildi¤ini yazm›flt›k. Elyevm Hilâl-i Ahmer Cemiyeti muhtelif yerlerde 4 heyet-i s›hhiye bulundurmaktad›r. Bunlardan birisi 4-5 ay evvel Adana ve havalisinde tehcir dolay›s›yle sefil bir halde kalan biçarelere muavenet etmek üzere Antalya’ya gönderilen heyet-i imdadiye olup elyevm Pozant› ve civar›nda ibraz› faaliyet etmektedir. Antalya’dan itibaren muhtelif yerlerde flubeler tesis etmifltir. ‹kinci millet Nazilli’de ‹zmir mültecilerine karfl› muavenet-i s›hhiye ifas›na devam edilmektedir. Ve bu heyetten ayr›lm›fl olan üçüncü bir grup dahi elyevm Söke civar›nda ‹zmir felaketzedegan›ndan olup muhtaç muavenet bulunan mültecilerle meflgul olmaktad›r. Dördüncü heyet-i s›hhiye ise Karamürsel’de kalan muavenet-i s›hhiye heyetinden ibarettir. Mezkur heyet mütemadiyen merkezden levaz›m-› s›hhiye almaktad›r. 600
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
Dispanserler: Bunlardan baflka Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin elyevm Fatih ve Üsküdar’da birer Emraz –› Umumiyye dispanseleriyle t›p fakültesi muayenehanesinde bir frengi dispanseri vard›r. Usera muamelat› Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, memalik-i ecnebiyeden vaku bulan müracaatlar› nazar-› dikkate alarak, Anadolu’da mevcut ecnebi useras›n›n muemalat›n› dahi ifa eylemektedir. Frans›z kumandan› general Sharpe(?) cenaplar›n›n ricas›yla bilhassa usera muamelat›n›n Hilâl-i Ahmer taraf›ndan icras› iltimas olunmufltur. Frans›z useras›yla di¤er esirlere ait muherebat›n tesisi paketlerin ve paralar›n mahallerine irsali hususu gibi muamelat Frans›z Salib-i Ahmeriyle, Hilâl-i Ahmer Cemiyeti aras›nda cereyan etmektedir.» Dr. Celal Muhtar Özden Mekteb-i T›bbiye-i fiahane bafl kâtibi ve Harbiye Mektebi edebiyat muallimi Mehmed Muhtar Efendi’nin o¤lu olan Celal Muhtar Özden, 1865 y›l›nda do¤du. ‹lk ö¤renimini Üsküdar’da, pek muhterem Hoca Sabri Efendi’nin idaresindeki F›st›kl› Mektebinde yapt›. 1875 y›l›nda girdi¤i Galatasaray Sultanisi’ni 1881’de bitirdi. 1881-87 y›llar›nda Mekteb-i T›bbiye-i Askeriye’de okuyarak hekim oldu. 1887-89 y›llar› aras›nda ‹stanbul Kuduz Müessesesi’nde görev ald›. 1889-92 y›llar›nda Paris’de St. Louis Hastanesi’nde cildiye ihtisas› yapt›. College de France ve Pasteur Enstitüsü’nde histoloji, patolojik anatomi ve mikrobiyoloji kurslar›na kat›ld›. 1892’de Frans›z Dermatoloji ve Sifilografi Cemiyeti onur üyeli¤ine getirildi. 1892-1924 y›llar›nda Mekteb-i T›bbiye’de Cildiye hocal›¤› yapt›. Di¤er hocalar›n yo¤un teorik bilgi yükleyerek e¤itim verdi¤i bir dönemde, ö¤rencilerinin konuya hakimiyetini sa¤layan basit ve pratik bir yaklafl›mla farkl›laflt›. Bu yaklafl›m›n›, hasta bafl›nda ö¤rencilerine ›srarla tekrarlad›¤› flu sözleri çok güzel göstermektedir: “Bak›n›z, efendiler!... bir daha bak›n! tekrar bak›n, bunlar› kitaplarda bulamazs›n›z.“ Balkan Harbi s›ras›ndaki büyük göç dalgas›n›n yaratt›¤› ihtiyaçlar›n karfl›lanmas›nda ve Kurtulufl Savafl› boyunca Anadolu’ya gönderilen yard›mlar›n düzenlenmesinde en önemli görevi Celal Muhtar üstlendi. Çal›flmalar›n› fahri olarak yürütüp, maafl›n› hay›r ifllerine b›rakt›¤› gibi yeni yapt›rd›¤› evini de göçmenlerin hizmetine tahsis etti. Dr. Celal Muhtar Özden’in K›z›lay’a çok büyük hizmetleri oldu. 1911’de Hilâl-i Ahmer’in ilk Genel Merkez üyeli¤ini yürüttü. 1913-1925 y›llar›nda Hilâl-i Ahmer umumi müfettifli oldu. Ticari ve mali yaklafl›m› dikkat çekiciydi. 1917-1924 y›llar›nda ‹tibar-› Milli Bankas› murahhas üyesiydi. 1918’de ‹afle Naz›rl›¤›’na getirildi.13
601
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
Dr. Celal Muhtar Özden, hekimli¤iyle de dünya tarihine geçti. Tinea pedis et mannum olarak bildi¤imiz mantar enfeksiyonunu, tricophysis ad› ile tan›mlayan, etkenini, seyrini, ay›r›c› tan› ve tedavisini bildiren Celal Muhtar’d›. Bu lezyonlar›n tricophyton türü mantarlar taraf›ndan oluflturuldu¤unu gösterdi¤i 1890 y›l›nda, ayak taban› ile el ve ayak parmaklar› aras›nda görülen bu rahats›zl›k tan›nm›yor ve egzema, frengi, dizidroz gibi çeflitli tan›lar konuyordu. Celal Muhtar, 1892 y›l›nda Fransa’da yay›nlad›¤› bir makale ile buluflunu tan›tt› ve dünya t›p literatüründe yerini ald›. Bu buluflu sayesindedir ki, I. Dünya Savafl›’nda Alman ve Frans›z ordular›ndaki askerler aras›nda çok yayg›n olan bu mantar enfeksiyonu tedavi edilebildi ve askerlerin uzun süre hastanelerde yatmalar› önlenmifl oldu. Bugün Toptafl›’nda Atik Valide Camii cemaati bugün huzur içinde ibadetini yap›yor. I. Dünya Savafl› ve sonras›n›n açl›k ve sefalet günlerinin an›s› Üsküdar Aflhanesi foto¤raflar›nda kald›… O günlerin flahitleri ise Atik Valide Camii, flad›rvan› ve avlusundaki ulu a¤açlar… Abidevi camiin yan› s›ra, tarihin canl› flahidi olan ulu a¤ac› da özenle yaflatmal›y›z. Dr. Celal Muhtar gibi büyüklerimizi ve hizmetlerini, bugün huzur içinde yaflayabilmemizi bize sa¤layanlar› anarak unutmamak da bizim görevimiz. KAYNAKLAR 1335-1919 Senesinde Mün’akid Hilâl-i Ahmer Meclis-i Umûmisi Heyet-i Muhteremesine Takdim Edilen 1330 - 1334 Senelerine Ait Merkez-i Umûmi Raporu, ‹stanbul 1335/1919. Ada, H., Osmanl› Devleti’nin Hizmetindeki ‹lk Sivil Toplum Örgütü: Osmanl› Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, Yüksek Lisans Tezi, Dan›flman: Selçuk Akflin Somel, 2004. Ad›var, A., “O Bir Alemdi”, K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, sy. 26 (Aral›k 1947), s.16-18. Akgün S.K., Ulu¤tekin M., “Hilâl-i Ahmer’den K›z›lay’a” K›z›lay, Ankara 2000, s.199-201. Canl› Tarihler, Celal Muhtar Özden Hat›ralar›, II, ‹stanbul 1945. Cem, H., “Hilâl-i Ahmer ‹dare Heyeti ‹le Celal Muhtar (650.000) Muhacire Ne Yapt›lar?”, K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, sy. 26 (Aral›k 1947), s.16-18. Galanti, A., “Merhum Dr. Celal Muhtar Bey Hakk›nda Baz› Hat›rat”, K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, sy. 26 (Aral›k 1947), s.16-18. Kerme, H., “Muvaffak›yetinin Esrar›”, K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, sy. 26 (Aral›k 1947), s.16-18. K›ranlar, S., Savafl Y›llar›nda Türkiye’de Sosyal Yard›m Faaliyetleri (1914-1923), Doktora Tezi, ‹stanbul Üniversitesi 2005. K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, sy. 26 (Aral›k 1947), s.16-18. Okutan Y., Osmanl›- Türkiye Hilâl-i Ahmer Dergilerinin Analitik ‹ncelemesi (1921-1928), Yüksek Lisans Tezi, ‹stanbul 1998, s.161-162. Osmanl› Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Han›mlar Heyet-i Merkeziyesi Taraf›ndan Tertib Edilen Takvim. 3. Sene 1332 Mali Senesi, ‹stanbul 1333/1917.- Özayd›n, Zuhal, Osmanl› Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Salnamesi, Doktora Tezi, ‹stanbul Üniversitesi, 1987, s. 254-261.
602
H ‹ L Â L - ‹
I . D Ü N Y A S A V A fi I ’ N D A Ü S K Ü D A R ’ D A A H M E R A fi H A N E S ‹ v e C E L A L M U H T A R
Ö Z D E N
Özden A.M., “Prof. Dr. Celal Muhtar Özden”, K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, sy. 26 (Aral›k 1947), s.16-18. Selgil, A.H., “Celal Muhtar Hocam”, K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, sy. 26 (Aral›k 1947), s. 16-18. Türker, B., “Büyük Üstad Dr. Celal Muhtar Özden”, K›z›lay Celal Muhtar Say›s›, sy. 26 (Aral›k 1947), s. 16-18. Ünver, S., “Birinci Cihan Harbindeki Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri”, 1. Milli K›z›lay Konferans›, 11-13 Haziran 1964, (Ayr› Bask›). Ünver, Süheyl. “Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri”, K›z›lay Dergisi, I/13-14 (Ankara 1964), s. 20-23.
ARfi‹VLER ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi Deontoloji ve T›p Tarihi Ana Bilim Dal› Arflivi ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi T›p Tarihi Müzesi ve Arflivi BOA Arflivi; DH.‹UM, 20-7/2-1, ek 1 (18 A¤ustos 1335/1919; ek 4 (11 Eylül 1335/1919; ek 7 (24 Eylül 1335/1919). Dahiliye Nezaretine sunulan Hilâl-i Ahmeri teftifl raporu: BOA, DH.‹UM, 11-3/4-36, ek. 57, 15 Nisan 1336/1920
GAZETELER ‹kdam, “Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri Kapan›yor”, 11 Kanun-i Sani 1337/1921, s.3 ‹leri, “Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri Birer Birer Kapan›yor” 11 Kanun-i Sani 1337/1921, s.2 ‹leri, “Hilâl-i Ahmer’i Seviyor muyuz?”, 20 Kanun-i Evvel 1336/1920 ‹leri, 28 fiubat 1337, s.3 Sabah, “Fukaraya Muavenet”, 2 Mart 1333, s.2 Sabah, “Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri”, 29 Mart 1333, s.2 Sabah, “Hilâl-i Ahmer Eyüp Aflhanesi”, 22 Nisan 1333, s.3 Sabah, “Hilâl-i Ahmer Topkap› Aflhanesi’nin Küflad›”, 2 Mart 1333, s.3 Sabah, “Hilâl-i Ahmer’in Üsküdar Aflhanesi”,17 Mart 1333, s.2 Sabah, “Yeni Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri”, 27 Mart 1333, s.2 Sabah, 2 Haziran 1333, s.3 Servet-i Fünun, 22 Kas›m 1333 Tanin, “Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri”, 12 Kanun-i sani 1334, s.3 Tasvir-i Efkar, “Aflhanelerin Kurulufl Y›ldönümü”, 2 Mart 1334, s.1-2 Tasvir-i Efkar, “Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri Münasebetiyle”, 11 Mart 1333, s.1 Vakit, “Hilâl-i Ahmer bir senede ne yapt›?”,17 May›s 1334, s.2
D‹PNOTLAR 1
Akgün S.K., Ulu¤tekin M., “Hilâl-i Ahmer’den K›z›lay’a”, K›z›lay, Ankara 2000, s. 201
2 Osmanl› Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Han›mlar Heyet-i Merkeziyesi Taraf›ndan Tertib Edilen Takvim. s. 226.
1335-1919 Senesinde Mün’akid Hilâl-i Ahmer Meclis-i Umûmisi Heyet-i Muhteremesine Takdim Edilen 1330 - 1334 Senelerine Ait Merkez-i Umûmi Raporu, ‹stanbul 1335/1919, s. 38. 3 Topkap› Fukaraperver Müessese-yi Hayriyesi; Ünver, S., “Birinci Cihan Harbindeki Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri”, 1. Milli K›z›lay Konferans›, 11-13 Haziran 1964, (Ayr› Bask›) 4 Ünver, S., “Birinci Cihan Harbindeki Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri”, s. 8; 1330-34 Senelerine Ait Rapor, s. 40.
603
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
V I
4
K›ranlar, S., Savafl Y›llar›nda Türkiye’de Sosyal Yard›m Faaliyetleri (1914-1923), Doktora Tezi, ‹stanbul Üniversitesi 2005, s.258
5
Foto¤raflar› ba¤›fllayan, Akil Muhtar Özden’in k›z› Aliye Sarhan Han›mefendiyi rahmetle an›yoruz.
6
Ünver, S., a.g.m, s. 5, 6.
7
Mustafa Nevzat P›sak’›n an›lar› için bk. Ünver, S., a.g.m, s. 5, 6.
8
Mustafa Nevzat P›sak’›n an›lar› için bk. Ünver, S., a.g.m, s. 5, 6.
9
Ünver, S., a.g.m.
10 K›ranlar, S., Savafl Y›llar›nda Türkiye’de Sosyal Yard›m Faaliyetleri (1914-1923)”, s. 258; 15 Haziran 1923. 11
Ünver, S., “Birinci Cihan Harbindeki Hilâl-i Ahmer Aflhaneleri”, ve K›z›lay Celal Muhtar Özel Say›s› ve K›ranlar, S., a.g.e. 12
K›ranlar, S., a.g.e.
13
K›ranlar, S., a.g.e., s. 259, 261; BOA, DH.‹UM, 20-7/2-1, ek 1 (18 A¤ustos 1335/1919; ek 4 (11 Eylül 1335/1919; ek 7 (24 Eylül 1335/1919). Dahiliye Nezaretine sunulan Hilâl-i Ahmeri teftifl raporu: BOA, DH.‹UM, 11-3/4-36, ek. 5-7, 15 Nisan 1336/1920; 1335-38 Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Raporu, s. 102. 14
604
K›ranlar, S., a.g.e., s. 258.