Sinan’ın Üsküdar'ı veŞemsi Ahmed Paşa Külliyesi

Page 1

Sinan’›n Üsküdar’› ve fiemsi Ahmed Pafla Külliyesi Üzerine Bir Yorum C E R E N

K A T ‹ P O ⁄ L U ,

A R fi .

G Ö R .

Ortado¤u Teknik Üniversitesi

XVI. yüzy›l›n son çeyre¤i için üç farkl› Üsküdar’dan söz edebiliriz: ‹stanbul’daki eserlerinin önemli bir bölümünü burada yapm›fl olan “Sinan’›n Üsküdar’›”; efli Rüstem Pafla’dan kalan saray›n› kardefli ile aras›ndaki iktidar mücadelesi nedeniyle Piyale Pafla’ya vermesi istenen ‹skele Camii’nin sahibi “Mihrimah Sultan’›n Üsküdar’›”; ve Topkap› Saray›’n›n karfl›s›ndaki konutu ve denizin k›y›s›ndaki küçük Kuflkonmaz Camii ile “fiemsi Pafla’n›n Üsküdar’›”. San›r›m tüm bu eserlerin yarat›c›s› olan XVI. yüzy›l boyunca Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda bafl mimarl›k yapm›fl olan Mimar Sinan’›n Üsküdar’› demek anlaml› olacakt›r. Bu bafll›k ile haz›rlanan bu makalenin amac›, Osmanl›’n›n XVI. yüzy›l sonundaki iç siyaset iliflkileri ve Mimar Sinan’›n patronlar›n›n kimliklerini göz önünde tutarak, bu yüzy›ldaki Üsküdar’a bak›fl› anlamaya çal›flmak ve yine bu ba¤lamda fiemsi Pafla Külliyesi’ni yorumlamakt›r. Üsküdar, kurulma aflamas›nda geniflleme yönünü bat›ya çevirmifl olan Osmanl› Devleti için her zaman önemli bir yere sahip olmufltur. ‹stanbul’un fethinden önce, karfl› k›y›dan seyreden olan Üsküdar, fetihten sonra seyredilen yere dönüflmüfltür. ‹stanbul’un merkezinden Anadolu’ya ve Asya’ya ulafl›mdaki ilk durak noktas› olmas›, onu tarihsel bir geçifl noktas› yapmaktad›r. Bu co¤rafi konumun getirdi¤i ayr›cal›kla Üsküdar Osmanl›’n›n ilk zamanlar›ndan itibaren özel bir konuma sahiptir. Üsküdar’da bugüne kalan ve belgelerden varl›¤›n› bildi¤imiz yap›lar, Osmanl›’n›n bu bölgeye verdi¤i önemi vurgulamaktad›r. Fetihten sonra Bo¤az›n denetim alt›nda tutulmas›, Fatih Sultan Mehmed’in önem verdi¤i konular aras›ndad›r. Onun zaman›nda yapt›r›lm›fl olan Rum Mehmed Pafla Camii ve Üsküdar Bedesteni bu önemin bir göstergesi say›labilir. Ayn› zamanda I. Beyaz›d’›n yapt›rd›¤› Anadolu Hisar›’n›n etraf›na Anadolu’dan gelen müslüman

.


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

I V

fiekil 1: Üsküdar-1588, Metin And, XVI. yüzy›lda ‹stanbul Kent, Yaflam, Günlük Yaflam, ‹stanbul 1993

ailelerin yerlefltirildi¤i ve bu bölgelerdeki müslüman nüfusunun yo¤unlaflt›r›lmas›n›n Fatih dönemindeki devlet politikalar›ndan biri oldu¤u bilinmektedir.1 Fetih’ten XIX. yüzy›l sonuna kadar ‹stanbul’un merkezi ile Üsküdar aras›nda ulafl›m›n sa¤lanmas› Osmanl› için önemli olmufltur. Leonardo Da Vinci’nin II. Beyaz›d’a sundu¤u aç›l›p kapanabilen köprü tasar›m›n›n, Osmanl› için Asya ve Avrupa’y› birlefltirmenin öneminin vurgulayan bir proje oldu¤u kesindir. 1565 tarihli bir belge, bize o dönemde liman ile Üsküdar aras›nda peremeler2 ile düzenli seferlerin yap›ld›¤›n› bildirir.3 XIX. yüzy›la do¤ru gelindi¤inde, 1840 Fevâid-i Osmaniye ve 1850 fiirket-i Hayriye ile karfl› tarafa ulafl›m Üsküdar’da yaflayan ve merkezde çal›flan halk için büyük ölçüde çözüme kavuflturulmufltur. Bu genel bilgiler ›fl›¤›nda XVI. yüzy›la bakt›¤›m›zda merkezden seyredilen, birkaç cami silueti ile bahçelerin ve yazl›k saraylar›n bulundu¤u bir Üsküdar silueti ile karfl›lafl›r›z (bk. fiekil 1). Yap› tipolojileri karfl› taraftaki Bizans kent surlar› içinde geliflen merkez ‹stanbul’dan farkl›l›k göstermektedir. Burada büyük çarfl›lardan ve devlet ofislerinden söz edebilmemiz olanakl› de¤ildir. Üsküdar bu dönemde, yukar›da bahsedilen co¤rafi konumu ile kentin merkezindeki karmafladan uzakta, ama Anadolu ve Asya ile olan ba¤lant›s›ndan dolay› özel konumunu koruyan bir çeflit inziva alan› olarak karfl›m›za ç›kar (bk. fiekil 2). Osmanl› hanedanl›¤›n›n kad›n üyelerinin, bafl vezirlerin ve sayg›n kiflilerin Üsküdar’da yazl›k bahçeleri ve saraylar› oldu¤u bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman’›n Salacak’taki kayal›klar üzerine yap›lan hanedanl›k yap›s› bu saraylar aras›ndaki en büyük üçüncü sarayd›r. Bugün yerinde Selimiye K›fllas›’n›n oldu¤u yap›n›n kentteki üçüncü büyük saray oldu¤u bilinir4 (bk. fiekil 3). Mihrimah Sultan, ilk cami kompleksi olan ‹skele Camii’ni, yazl›k saray›n›n yak›n›nda yapt›rmak 90

.


S ‹ N A N ’ I N

Ü S K Ü D A R I

V E

fi E M S ‹

A H M E D

P A fi A

K Ü L L ‹ Y E S ‹

Ü Z E R ‹ N E

fiekil 2: ‹stanbul Haritas› 1670-1700, Piri Reis, Kitab-› Bahriye, Gülru Necipo¤lu, The Age of Sinan Architectural Culture in the Ottoman Empire, London,2005, s. 298. 1.Üsküdar Mihrimah Sultan Külliyesi 2.fiemsi Ahmed Pafla Külliyesi 3.Rum Mehmed Pafla Külliyesi 4.Mihrimah Sultan’›n Saray› 5.Salacak ‹skelesi 6.Kavak ‹skelesi 7.Ayazma Yazl›k Saray› (Bugün Ayazma Camisi) 8.Kavak Saray› 9.Topkap› Saray› 10.K›l›ç Ali Pafla Camisi 11.Tophane

fiemsi Ahmed Pafla Külliyesi’nden gün do¤umu (arka sayfa)

91

.




Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

I V

fiekil 3: Kavak Saray›-Çizim Grelot, Do¤an Kuban, ‹stanbul Bir Kent Tarihi, ‹stanbul 2000, s 257

istemifltir. Bafl vezir Koca Sinan Pafla’n›n 1582 y›l›ndaki emeklili¤ini, Malakara’ya sürülmeden önce, Üsküdar’da geçirdi¤i, emekli edilmifl olan bir di¤er bafl vezir Siyavufl Pafla’n›n, 1596 y›l›nda sürgünden Üsküdar’daki saray›na gelmesine izin verildi¤i Selanikî Mustafa Efendi’nin kitab›nda belirtilir.5 Bunun d›fl›nda Sinan’›n eserlerinin listelendi¤i tezkireler bize Üsküdar’da Sokullu Mehmed Pafla’n›n saray›, Sultan III. Murad ve II. Selim’in de Köflkü oldu¤unu gösterir. Mimar Sinan’›n Üsküdar ile olan iliflkisi 1543 y›l›nda yap›m›na bafllad›¤› Mihrimah Sultan Külliyesi ile bafllar. Mihrimah, Sultan Kanuni’nin ve Hürrem’in k›z› olarak Osmanl› sultanlar› içinde öncelikli bir konuma sahipti. ‹yi e¤itim görmüfl olan Sultan’›n, annesi Haseki Hürrem ile birlikte d›fl siyasette etkin rol oynad›¤› ve elçiler ile yaz›flmalar yapt›¤› bilinmektedir. Mihrimah Sultan, kocas› bafl vezir Rüstem Pafla’n›n da mal varl›¤› ile Osmanl›’n›n en zengin sultan› olmufltur. ‹stanbul’un eski surlar içinde kalan bölümünde de cami yapt›rabilecek iken Üsküdar’› ve ard›ndan Edirnekap›’y› seçmesi dikkat çekicidir. Edirnekap›’n›n ‹stanbul’a girerken Avrupa kap›s›nda, Üsküdar’›n ise Asya kap›s›nda olmas› Mihrimah’›n yer seçiminin bilinçli olabilece¤ine iflaret eder. Üsküdar Mihrimah Sultan Camii, çift minaresi ve yap›sal özellikleriyle Sinan’›n eserleri aras›nda göze çarpar. Birden fazla minare selâtîn camilerinde görülen bir özellik iken, Mihrimah Sultan’›n Üsküdar’daki camisinin de çift minareli olmas› göze çarpar. Sinan’›n Mihrimah için yapt›¤› di¤er eseri Edirnekap› Mihrimah Sultan Camii’nde de ikinci minare için ayr›lm›fl olan yer görülmektedir ancak, caminin yap›m› s›ras›nda Kanuni’nin ölümü üzerine ikinci minarenin kardefli Sultan II. Selim taraf›ndan yapt›r›lmad›¤› düflünülmektedir. Sinan’›n Üsküdar’da hanedan›n kad›n üyeleri için yapt›¤› di¤er külliye, Nurbanu Sultan için oland›r. 1571 y›l›nda yap›m›na bafllanan ve on befl y›ll›k süreçte büyümeye devam eden külliye ölçe¤i ile dikkat çeker. II. Selim’in efli olan Nurbanu, Osmanl›n›n klasik dönemi içinde Hürrem’den sonra Sultan ile yasal evlilik yapan tek köledir. 1574 y›l›nda II. Selimin ölümü üzerine III. Murad’›n tahta geçmesi ile Nurbanu ilk defa resmi olarak Valide Sultanl›k ünvan› alm›flt›r. Kompleksin büyümeye bafllad›¤› 15 y›ll›k süreç, Nurbanu’nun Hasekilikten Valide Sultanl›¤a yükselifli ile ayn› döneme rastlar. Venedik elçisi Soranzo, Nurba94

.


S ‹ N A N ’ I N

Ü S K Ü D A R I

V E

fi E M S ‹

A H M E D

P A fi A

K Ü L L ‹ Y E S ‹

Ü Z E R ‹ N E

nu’dan III. Murad’› en çok etkileyen kifli olarak bahseder. Yine Osmanl›’ya gelen elçilerden Schweigger’in 1578 y›l›nda ald›¤› notlar›ndan ö¤rendi¤imiz üzere, Nurbanu, Mihrimah Sultan gibi ad›na yap›lacak kompleks için, kendi saray›n›n yan›ndaki bir alan› seçmifltir. Schweigger Üsküdar’›n ayn› zamanda h›ristiyan köleler için bir oturma alan› oldu¤undan söz eder ve ekler; “Nurbanu Sultan Kompleksinin etraf›nda saraydaki çal›flanlar›n›n konutlar› vard›r.” Zenci harem a¤as› Mehmed A¤a’n›n konutunun oldu¤u soka¤›n ismi XX. yüzy›l›n sonuna kadar “Valide Kahyas› Soka¤›” olarak an›lmaktayd›.6 Necipo¤lu, Nurbanu Sultan’›n ad›na yap›lan bu büyük ölçekli kompleksi III. Murad’›n annesi için afl›lmam›fl bir mimari yap›t yaratarak halk içindeki hükümdarl›k imaj›n› artt›rmaya çal›flmas› olarak yorumlar ve ekler: “Osmanl› ‹mpara torlu¤u, baflkentteki imparatorluk üyelerine ait yap› bofllu¤unu, II. Selim’den beri hanedan›n kad›n üyelerinin mimari görünürlüklerini artt›rarak doldurmaya ça l›flm›fllard›r”.7 IV. Mehmed’in efli Kösem Sultan ad›na yap›lan vak›f yap›s› da düflünüldü¤ünde Üsküdar’›n XVI. yüzy›l›n sonundan sonra hanedan›n kad›n üyeleri için önemli bir yer oldu¤u do¤rudur. Ernest Egli Üsküdar’a olan bu ilgiyi surlar›n içinde kalan flehrin giderek daha kalabal›k olmas›, camilerin kubbesinin ve minaresinin gökyüzüne ulaflabilece¤i bofl alan›n ve yüksek noktalar›n kalmamas›na ba¤lar.8 Egli’ye göre Osmanl› mimarlar› yap›lar›n›n görünebilece¤i yeni bir yüz aramaktad›r. Üsküdar’daki yer seçim nedenleri içinde Egli’nin ve Suraiya Faroqhi’nin9 de de¤indi¤i gibi flehrin merkezindeki artan nüfus özellikle XVII. ve XVIII. yüzy›l için önemli bir etkendir. Ancak XVI. yüzy›l sonunda Üsküdar’›n seçilme nedeninin sadece nüfus ile iliflkili olmad›¤› söylenebilir. Saray yap›lar›, bahçeleri, yap›laflmaya aç›k alan› ile flehrin kalabal›k ve karmafl›k hayat›ndan uzakta gibi görünen, ama yüzü flehre dönük olan Üsküdar’›n bu dönemin prestij alanlar›ndan biri oldu¤u söylenebilir. Bu alan› prestijli hale getiren ilk neden onun konumudur. Anadolu’dan ‹stanbul’a gelirken bir çeflit son durak ve kap› olan semt bu yönüyle önem kazan›r. ‹mparatorlu¤un önemli isimlerinin köflklerinin ve saraylar›n›n burada olmas› Üsküdar’›n prestij alan› olmas›ndaki di¤er etkendir. Bu ba¤lamda Sinan’›n geç dönem eserlerinden olan fiemsi Pafla Külliyesi’ne bakmadan önce fiemsi Pafla’n›n kim oldu¤una de¤inmek istiyorum. fiemsi Ahmed Pafla hükümdarl›k ailesinden gelmektedir. Annesi fiahnisa Sultan, II. Beyaz›d’›n o¤lu fiehzade Abdullah’›n k›z›d›r. Babas› ise Suriye’nin fethi s›ras›nda peygamber ile savaflan, ‹sfandiyaro¤lullar› hanedanl›¤›ndan Mirza Mehmed Bey’dir. Kanuni döneminde sarayda bafl avc› ve t›mar a¤as› olan fiemsi Pafla, fiam, Sivas, Anadolu ve Rumeli Valilikleri yapm›flt›r. II. Selim döneminde, 1567 y›l›ndaki emeklili¤i kardefli Mustafa Pafla’n›n vezirlikten azledilmesi ile ayn› zamana denk gelir.10 fiair olan Ahmed Pafla, fiemsi takma ad›n› fliirlerinde kullanmaktad›r. Tarihçi Mustafa Âlî, fiemsi Pafla’y› bize Süleyman’›n e¤lenceli av arkadafl›, II. Selim’in sofradaki yoldafl› ve III. Murad’›n devlet iflleri ile ilgili ak›l dan›flabilece¤i güvenilir arkadafl› olarak gösterir. Mustafa Âlî, fiemsi Pafla’n›n atas› olan Halid bin Velid’in izinden yürüdü¤ünü söyler ve ekler: “fiemsi Pafla’ya neden baflkent 95

.


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

I V

fiekil 4: Bo¤aziçi flema, Metin And, XVI. yüzy›lda ‹stanbul Kent, Yaflam, Günlük Yaflam, ‹stanbul 1993

ten uzakta bu sade mekanda yaflad›¤›n› sordu¤umda bana flu cevab› vermifltir der:” ‘Üsküdar Anadolu’dan, fiam’dan, Halep’ten ve özellikle M›s›r ve Irak’tan ifl için gelen say›s›z insan için bir durak noktas›d›r. Onlar ‹stanbul’daki vezirlerin saraylar›n› ziyaret etmeden önce benimle karfl›lafl›rlar ve bana hediyelerin kay ma¤›n› verirler.”11 Üsküdar’da, Topkap› Saray›’n›n tam karfl›s›nda evi bulunan fiemsi Pafla’n›n saray› s›k s›k ziyaret etti¤inden söz edilir. (bk. fiekil 4) Necipo¤lu, fiemsi Pafla’n›n emekliye ayr›ld›ktan sonra yerleflti¤i Üsküdar’daki saray›na ve di¤er emekli edilen bafl vezirlerin saraylar›na iflaret ederek, Osmanl› Devleti’nin Üsküdar’› devlet yönetiminden ayr›lan eski yöneticiler için içifllerine kar›flamayacaklar› uzak bir dinlenme yeri olarak kullan›ld›¤›ndan bahseder.12 fiemsi Pafla Külliyesi’nin yap›m tarihi ile ilgili tam bir bilgi yoktur, ancak kitabesinden tamamlanma tarihinin 1580-81 y›l› oldu¤unu biliyoruz. Oldukça görünür 96

.


S ‹ N A N ’ I N

Ü S K Ü D A R I

V E

fi E M S ‹

A H M E D

P A fi A

K Ü L L ‹ Y E S ‹

Ü Z E R ‹ N E

fiekil 5: fiemsi Pafla Camii Denizden görünüfl.

bir alana yap›lan ve Tophane’nin karfl›s›na denk gelen caminin bugün kay›p olan ve Konyal›’n›n yar›s› gömülü olarak bulmufl oldu¤u kitabesinde, fiemsi Pafla’n›n denizden gelip geçenlerin görüp ruhuna bir dua okumalar›n› istedi¤i için deniz k›y›s›nda bir yere defnedilmeyi arzulad›¤› yazmaktad›r. Mihrimah Sultan ve Nurbanu Külliyesi yer seçimine benzer ölçüt, fiemsi Pafla Külliyesi’nde de vard›r. fiemsi Pafla, külliyenin saray›n›n yak›n›na yap›lmas›n› istemifltir (bk. fiekil 5). fiemsi Pafla Camii, Sinan’›n di¤er eserlerinden farkl› olarak belirli bir yap›sal etki tafl›mayacak kadar narin ve küçük bir yap›d›r. Onun için bu camiden bahsederken üzerinde durulmas› gereken nokta külliyenin kendi içinde ve çevresiyle kurdu¤u mekansal iliflki olmal›d›r. Bu ba¤lamda ilk olarak vurgulanmas› gereken nokta, hiçbir Sinan yap›s›nda rastlamad›¤›m›z medresenin “L” fleklindeki konumudur (bk. fiekil 6). Kendi içine kapal›; denize do¤ru ise aç›k bir perspektif sunan konumlanma, Sinan’›n bu alan için buldu¤u yarat›c› bir çözümdür. fiemsi Pafla Külliyesi bu konumlanas› ile seyredilen Üsküdar’dan seyreden Rumeli taraf›na karfl› uzan›r. Bunun d›fl›nda bir di¤er farkl› nokta cami duvar›na yap›fl›k olan ve içerden geçiflin sa¤land›¤› türbenin yeridir. Sinan, fiemsi Pafla’n›n vasiyetini bu flekilde gerçeklefltirmifltir (bk. fiekil 7). Caminin kuzey ve bat› cephesini çevreleyen iki kollu, düz çat›l› revak, daha önce hiçbir Sinan camisinde rastlamad›¤›m›z bir özelliktir. Bu revak sayesinde caminin ç›plak duvarlar› kapanm›fl ve külliyeye karadan giriflte, medrese ile cami aras›nda görsel bir iliflki kurulmufltur (bk. fiekil 6- 8). ‹ki kollu reva¤›n bir di¤er etkisi de cephede türbe 97

.


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

I V

fiekil 7: Cami kütlesine bitiflik olan fiemsi Pafla Türbesi – Foto¤raf Ceren Katipo¤lu.

fiekil 6: fiemsi Pafla Külliyesinin plan› – Çizim Ali Saim Ülgen

98

.


S ‹ N A N ’ I N

Ü S K Ü D A R I

V E

fi E M S ‹

A H M E D

P A fi A

K Ü L L ‹ Y E S ‹

Ü Z E R ‹ N E

fiekil 8: Caminin kuzey ve bat› cephesini saran revak (eski hâli)

fiekil 9: fiemsi Pafla Türbesi d›fl cephe (Bugünkü hâli)

99

.


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

I V

fiemsipafla Camii’nin mimar› Mimar Sinan

100

.


S ‹ N A N ’ I N

Ü S K Ü D A R I

V E

fi E M S ‹

A H M E D

P A fi A

K Ü L L ‹ Y E S ‹

Ü Z E R ‹ N E

ile bütünlük oluflturmas›d›r. Kuran, caminin kuzeybat› köflesindeki minarenin, revak alt›nda medrese, cami ve deniz perspektifini engellememesi için duvara gömülü olarak tasarlanm›fl oldu¤unu söyler. Medresenin karaya bakan cephesinin almafl›k duvar tekni¤i ile yap›lm›fl ve az aç›kl›kl› oldu¤unu görürüz. Bu flekilde, denizden ve karadan bak›ld›¤›nda tamamen farkl› iki cephesel özellik gösterir (bk. fiekil 9). Medresenin cephe tasar›m›ndaki bu ince detay ve L fleklindeki konumu bize caminin denizden Üsküdar k›y›s›ndaki küçük camiye bakan kifli için oluflturulmufl özel tasar›m anlay›fl›n›n ipuçlar›n› verir. Yaz›n›n bafl›nda bahsetti¤imiz seyredilen ve seyreden iliflkisi XVI. yüzy›l›n sonlar›na do¤ru de¤iflmeye bafllam›flt›r. Bu ba¤lamda fiemsi Pafla seyredilen Üsküdar’›n karfl› k›y›ya yüzünü dönen an›tlar›ndan biridir. Medresenin ve türbenin konumlan›fllar› bu sav› destekler. Avlu deniz yönünde genifllerken s›rt›n› karaya vermifltir. Sonuç olarak bu konumlanma Sinan’›n zihnindeki Üsküdar imaj› ile külliyenin banisi olan fiemsi Pafla’n›n isteklerinin çak›flmas› sonucu yine Sinan’›n yarat›c› kaleminden ç›kan flemad›r. fiemsi Pafla Külliyesi’nin Sinan’›n di¤er deniz kenar› camileri K›l›ç Ali Pafla, Azapkap› Sokulu, Sinan Pafla ve hatta Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nden fakl› olarak denize aç›k, karaya kapal› konumlan›fl›, onu Sinan’›n di¤er deniz kenar› camilerinden ay›r›r. Osmanl› mimarl›k gelene¤inde caminin kubbe çap› ve büyüklü¤ü ile yapt›ran kiflinin politik gücü aras›nda bir do¤ru orant› oldu¤unu düflündü¤ümüzde, fiemsi Pafla’n›n kendi camisi için çok do¤ru bir yer seçti¤ini söyleyebiliriz. Pafla baflkent olarak tan›mlanan Avrupa k›y›s›nda bir cami yapt›rmak isteseydi, sur duvarlar› içinde kalan bir bofl yerdeki külliyeyi bugün Üsküdar’daki külliye kadar vurucu ve ektili olabilir miydi acaba? Üsküdar’›n co¤rafi konumunu, baflkent ile olan iliflkisini en verimli flekilde kullanm›fl olan fiemsi Pafla, II. Selim ve III. Murad ile olan iyi iliflkisinin de yard›m›yla böyle önemli bir noktada külliye yapt›rabilmifltir. Zaman içinde Üsküdar bölgesinin artan mekansal önemi ve prestiji, bölgenin arka taraflar›na do¤ru yükselen kubbeler ve minareler sayesinde denize en yak›n noktadaki fiemsi Pafla Külliyesi’nin vurucu etkisi daha da belirgin hale gelmifltir. Mustafa Âlî’nin baflkent olarak tan›mlad›¤› Avrupa yakas› ve periferi olarak tan›mlad›¤› Üsküdar aras›ndaki iliflki, patronlar›n›n istekleri ve onlar›n siyasi konumlar› do¤rultusunda, Mimar Sinan’›n kaleminden Üsküdar’a yans›m›flt›r. ‹ki minareli ‹skele Camii’nin sahibi Mihrimah Sultan’›n Osmanl› hanedanl›¤›ndaki önemi, emekliye ayr›lan ve Üsküdar’da devlet ifllerinden uzakta belki baz› durumlarda ‘zorunlu’ olarak inzivaya çekilen vezirler ve üç sultan›n da yak›n çevresinde önde gelen kiflilerden olan fiemsi Pafla’n›n vasiyeti Sinan’›n mimari yarat›m› ile belgelenir ve Üsküdar’›n XVI. yüzy›ldaki tarihini bugüne tafl›m›flt›r. Bu ba¤lamda fiemsi Pafla’n›n Üsküdar’a ve Üsküdar’›n fiemsi Pafla’ya olan karfl›l›kl› katk›s› ve bunun yaratt›¤› iliflkiselli¤in XVI. yüzy›l Üsküdar’›n› XXI. yüzy›lda alg›latan önemli bir olgu oldu¤u savlanabilir.

101

.


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

I V

D‹PNOTLAR 1

Do¤an Kuban, ‹stanbul Bir Kent Tarihi, ‹stanbul 2000, s. 254.

2

Yolcu tafl›yan kay›klar.

3

a.g.e., s. 256.

4

Kuban, a.g.e., s. 257.

5

Gülru Necipo¤lu, The Age of Sinan Architectural Culture in the Ottoman Empire, London 2005, s. 495.

6

a.g.e., s. 284.

7

a.g.e., s. 286.

8

Ernest Egli, Sinan; An Interpretation, ‹stanbul 1997, s. 140-141.

9

Suraiya Faroqhi, Osmanl› Kültürü ve Gündelik Yaflam, ‹stanbul 2002, s. 158.

10

Necipo¤lu, a.g.e., s. 492.

11

Mustafa Âlî, Nuruosmaniye Kütüphanesi, Necipo¤lu’ndan aktarma, s. 495.

12

Necipo¤lu, a.g.e., s. 495.

13

Abtullah Kuran, Sinan, ‹stanbul 1987, s. 200.

102

.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.