MALTA & Gozo
Daha Çok Kesfet Daha Çok Eglen
Bir tatil yeri olarak sunduklarInIn zenginliGi ve çesitliligi, Malta’yI ziyaret edenleri, özellikle de ilk kez gelenleri sasIrtacak düzeyde. Ülkenin kendine has, etkileyici karakteri bir çok otantik deneyim barındırıyor. Göz alıcı mimari yapılara, Stonehenge’den ve piramitlerden daha eski olan tapınaklara ev sahipliği yapan Malta, her zaman tarihle iç içe bir yer. Tiyatrolar, konserler ve sanat sergilerinden oluşan kültürel hayat her zaman canlı; Akdeniz’in berrak mavi sularının tadını çıkarak yüzücüler, dalgıçlar ve denizciler nedeniyle, kıyı şeridi her zaman hareketli. İştahları kabartan gastronomik keşiflerden şarap tadımına, esnafları iş başında izlemekten aksiyon sporlarına ve tekne gezilerine kadar yapılabilecek pek çok aktivite var Malta’da. Kendi keşif yolculuğunuza başladığınızda, Malta’da göründüğünden çok daha fazlası olduğunu kendiniz de fark edeceksiniz.
Ta Pinu Tapınağı, Gozo
ÜÇ KARAKTERiSTiK ADA Akdeniz’in merkezinde yer alan Malta, üç ana adadan ve birkaç küçük adadan oluşuyor. Takımadaların ana adasına ayrıca Malta deniyor. Küçük olan adalar ise Gozo ve Comino. Her biri kendine özgü bir karaktere sahip olan adalar arası ulaşım ise son derece kolay, çünkü Gozo ve Comino kısa feribot yolculuklarıyla ana adaya bağlanıyor. Mdina, Malta
Güzelliğiyle göz kamaştıran Malta’nın asıl cazibesi, kayalıklarında, mağaralarında, koylarında, falezlerinde ve kumsallarında gizli. Adanın neredeyse üçte birini kaplayan bereketli antik toprakları ve sürülmüş topraklı terasları, birçok farklı bitkiyle ve kır çiçekleriyle kaplı. Bu sulak alanlar aynı zamanda çok sayıda kuş türünü de kendine çekiyor. Hem Malta’nın hem de Gozo’nun arazilerine kireçtaşı yatakları hâkim. Ocaktan çıkarılıp inşaatlarda kullanılan kireçtaşı, kentlerin görüntüsüne canlı bir bal rengi veriyor. Gozo, Malta’ya göre oldukça yeşil, daha az gelişmiş olması sebebiyle de daha huzurlu. En dikkat çekici fiziki özelliği tepeleri. Bu tepeler, kilometrelerce öteden görülebilen ve muhteşem bir deniz manzarası sunan belirgin bölgeler. İki ana adanın ortasında yer alan Comino, boyut olarak daha küçük ve çoğunlukla alçak. En yüksek noktası, deniz seviyesinden sadece 68 metre yükseklikte. Engebeli kıyı şeridi ise kireçtaşı falezler ve mağaralarla sınırlandırılmış.
BiLiYOR MUYDUNUZ? Çift dilli bir ülke olan Malta’da, anadil Maltacanın yanında İngilizce konuşmak da oldukça yaygın. Restoran menülerinden yol işaretlerine ve ana gazetelerine kadar her şey İngilizce. Bu da yabancı dil öğrenmek isteyenler için Malta’yı çok cazip kılıyor. Havayoluyla ulaşımın son derece rahat olduğu Malta, çoğu Avrupa şehrine de en fazla üç saatlik mesafede. İngilizcenin bu kadar yoğun konuşulduğu ve ulaşımın bu derece kolay olduğu bu kazandıran kombinasyon sayesinde Malta sadece bir turizm merkezi değil; konferanslar ve etkinlikler için de birinci sınıf bir yer.
MDailntaa, M
Malta LUZZU MARSAXLOKK, MALTA
TARiH VE KÜLTÜR Adalarda nereye giderseniz gidin, antik tapınaklardan çarpıcı mimariye kadar Malta’nın heyecan verici tarihi kendini hatırlatır. Malta’nın başkenti Valletta’dan Gozo’nun başkenti Victoria’ya kadar birçok yerden tarih taşıyor.
ZAMAN ÇiZELGESi MÖ 5200 MÖ 700 60 1090 1565 1800 1974 2004
İnsanlar Malta’ya adım attı
Fenikeliler Malta’ya geldi
St. Paul, Malta’da kaza yaptı
Norman işgali başladı
Osmanlı Türklerinin Büyük Malta Kuşatması
İngiliz egemenliği başladı
Malta, Cumhuriyet oldu
Malta, Avrupa Birliği’ne katıldı
MÖ 3600 MÖ 218 870 1530 1798 1964 1979
Megalitik tapınaklar inşa edildi
Romalılar Malta’ya geldi
Arap işgali başladı
St John Hospitalye Şövalyeleri geldi
Şövalyeler Napolyon Bonaparte’a teslim oldu
Malta bağımsızlığını kazandı
Son İngiliz kuvvetleri Malta’dan çekildi
VALLETTA
ÜST BARRAKKA BAHÇELERİ, VALLETTA MALTA
Aziz John Eş Katedrali, Valletta, Malta
Caravaggio’dan ‘Vaftizci Yahya’nın Kafasının Kesilmesi’, Aziz John Eş Katedrali Olağanüstü bir çekiciliğe sahip başkent Valletta, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Pek çok Avrupa şehrinin “Eski Şehir” adı verilen bir yerleşim yeri olsa da Valletta’da buna gerek duyulmamış çünkü şehrin tamamı aynı nitelikte. Zengin Katolik ailelerden gelen ve 16, 17 ve 18. yüzyılların en iyi dönemlerinde Malta’yı yöneten St. John Şövalyeleri’nin mirası ve hazinelerinin bol miktarda bulunduğu şehirde, şövalyelerin sarayları, kaleleri, burçları ve kiliseleri keşfedilmeyi bekliyor. Valletta’nın kalbinde yer alan St. John’s Co-Cathedral; tarihi 1577’ye kadar uzanan zengin Barok sanatının bir örneği olarak freskler, süslü mermer zeminler, oyma taş duvarlar ve İtalyan Barok sanatçısı Mattia Preti tarafından dekore edilmiş nefes kesen tonozlu tavanlarla bezeli. Michelangelo Merisi da Caravaggio’nun “Vaftizci Yahya’nın Başının Kesilmesi” (1608) adlı ödüllü eseri, sanatçının aynı zamanda en
Büyük Usta’nın Sarayı, Valletta büyük ve kendi imzasını taşıyan tek tablosu. Katedralin yakınlarında, görkemli devlet odalarına ve etkileyici bir cephaneliğe sahip Grand Master Sarayı bulunuyor. Saray, oturup insanları izlemek için en ideal yerlerden biri olan St. George Meydanı’nda yer alıyor.
n Tritomesi Çes
Parlamento Binası, Valletta, Malta
A TT LE L VA DIŞI
Şehri keşfetmek ise kolay; güzel restore edilmiş Triton Çeşmesi ile süslenmiş açık meydandan Şehir Kapısı’na girdiğinizde, karşınıza ünlü İtalyan mimar Renzo Piano’nun tasarladığı ve açık hava opera binasının klasik mimarisiyle yan yana duran modern Parlamento binası çıkar. Şehrin başka bir yerinde, tarihi 1731’den kalma ve altın varaklarla süslenmiş ahşap sıralı kutularıyla göz kamaştıran Manoel Tiyatrosu, çeşitli konserler ve canlı performanslar sunar. St. Elmo Kalesi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Malta halkının cesareti için İngiltere Kralı VI. George tarafından verilen George Cross’un sergilendiği Ulusal Savaş Müzesi’ne ev sahipliği yapar. Arkeoloji Müzesi, Valletta’nın en özenle dekore edilmiş barok yapılarından biri olan Auberge de Provence’de yer alır. Auberge d’Italie ise Malta Ulusal Topluluk Sanat Müzesi olan MUŻA’ya ev sahipliği yapmaktadır.
Manoel Tiyatrosu, Valletta, Malta Restore edilmiş barok binalardaki şık restoranları, yolcu gemileri ve gezi tekneleriyle Valletta Waterfront, ideal bir gezinti yer. Şehir, çarpıcı kiliseler, sanat galerileri, butikler, mağazalar ve kafelerle çevrili.
Valletta Sahili, Malta
Tarihi binaların içinde yer alan aydınlık dükkanlarıyla Republic Street, büyük ve işlek bir alışveriş caddesi. Alışveriş yapanlar iş adamlarına, mahkeme avukatları turistlerin arasına karıştığından oldukça renkli ve karakteristik bir mekan. Bazen bir geçit töreniyle yabancı bir devlet adamının ağırlandığına tanık oluyorsunuz. Sokak müzisyenleri çalıyor, insanlar kafelerde kapuçinolarını yudumlamak, dondurma yemek ve Valletta havası almak için mola veriyorlar.
Birgu Yat LimanI, BIRGU, MALTA
Büyük Liman MALTA
BÜYÜK LiMAN VE ÜÇ sEHiR Yukarı Barrakka Bahçeleri, Büyük Liman’ın muazzam manzarasını sunduğu kadar serin ve gölgelik bir yer olması bakımından da büyük bir cazibe merkezi. Yolcu gemileri ve süper yatlar, Malta’nın dgħajsa adı verilen geleneksel gondol benzeri teknelerine karışıyor. Limanın hemen karşısında yer alan Birgu, Senglea ve Cospicua şehirleri tek bir isimle anılıyor: Üç Şehir. Yerli halk, komşularıyla iç içe yaşayan ama aynı zamanda ziyaretçi ağırlamaktan da keyif alan kalbi büyük bir topluluk. Sokaklarında dolaşırken sanki yüzyıllar öncesine seyahat ediyormuş gibi hissediyorsunuz. Bir kalenin üzerine inşa edilmiş St. Angelo Kalesi ve restore edilmiş odalarıyla keşfedilecek özgün hücreleri bulunan Engizisyon Sarayı, Üç Şehir’de görülecek yerler arasında. Birgu sahili ise iyi bir yemeğin tadını çıkarmak ve göz alıcı yatlara hayranlıkla bakmaya zaman ayırmak için harika bir yer.
Birgu’da Bir Sokak, Malta
İÇ
MALTA Mdina KapIsI MDINA
A , MALT
Mdina, Malta’nın ortasında duvarlarla çevrili güzel bir şehir. Orta çağ ve Barok mimarisinden hazineler sunan sakin ve büyüleyici sokaklarında kendinizi kaybedebilirsiniz. Sarayları ve müzeleri ziyaret ettikten sonra çok sayıdaki kafelerden birini seçip dinlenin. Şehir surlarının üzerinde yükselen popüler Fontanella Çay Bahçesi, nefis pastalar ve muhteşem manzaralar sunuyor.
Mdina’nın hemen dışında yer alan Domus Romana, MÖ 1. yüzyılda aristokrat bir şehir evi olarak inşa edilmiş. Bazı güzel mozaiklerin ve eserlerin sergilendiği villa, Ulusal Roma Antik Eserleri Müzesi’ne de ev sahipliği yapıyor.
Aziz Paul Mağarası, Rabat, Malta Mdina’dan kısa ve keyifli bir yürüyüşle Rabat’taki St Paul’s Grotto’ya ulaşırsınız. Bu saygın site, St. Paul’un MS 60’ta geldiğinde kaldığı ve adaya Hristiyanlığı tanıttığı söylenen yer. Ayrıca yakınlarda, zanaatkarları ince danteller, mücevherler ve cam eşyalar üretirken izleyeceğiniz bir yer olan Ta’ Qali El Sanatları Köyü yer alıyor.
Rotunda, Mosta, Malta Ziyaret edilecek bir diğer yer ise, Hristiyan dünyasının üçüncü büyük kubbesine sahip devasa Rotunda Kilisesi’yle ünlü Mosta kasabası. İkinci Dünya Savaşı sırasında, akşam ayininden hemen önce kubbeden patlamadan düşen bombanın bir kopyası, kilisenin içinde sergileniyor.
HYPOGEUM
ĦAL SA
FLIENI, M
ANTiK MALTA Malta’nın arkeolojik alanları, Piramitlerden ve Stonehenge’den bile daha eski. En ilgi çekici yer, Valletta’dan yarım saatten daha az bir mesafede bulunan 6000 yıllık bir tapınak ve mezar odası olan Hypogeum. Yeraltı odalarının labirentini keşfetmek için önceden rezervasyon yaptırarak, ziyaretinizi planladığınızdan emin olmalısınız.
Ħaġar Qim Tapınakları, Qrendi, Malta
Antik Ħagar Qim ve Mnajdra Tapınakları da iyi korunmuş durumda. Qrendi köyü yakınlarında, geniş ve açık bir ovada görkemli bir şekilde kurulmuş olan bu arkeolojik hazineler, bir bereket tanrıçasına tapınmak için kullanılmış. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve dünyanın en eski müstakil binaları olarak tanınan Gozo’daki Ġgantija Tapınakları’nın kökeni MÖ 3600’e kadar uzanır. Yerel halk, beş metreyi aşan boyları ve elli tondan fazla ağırlıkları olan bu devasa megalitlerin devler tarafından yapıldığına inanıyordu. Tapınaklar, tarih öncesi zamanlardaki inşaat tekniklerine bir bakış sunarken, modern bir ziyaretçi merkezi de her şeyi perspektife oturtmaya yardımcı oluyor.
Ġgantija Tapınakları, Xagħra, Gozo
ALTA
SAHiL VE ÜLKE Bırakın içinizdeki maceracı sizi sahile götürsün. Malta’nın pitoresk plajları, saklı koyları ve kristal berraklığında suları sizi bekliyor. En popüler plajlar Mellieħa Koyu, Golden Bay ve Għajn Tuffieħa olsa da siz doğrudan kendi özel yerinizi keşfetmeyi de tercih edebilirsiniz. Marsaxlokk, çekici bir açık hava pazarına sahip pitoresk bir balıkçı köyü. Özellikle pazar günleri çok popüler.
i
St Agatha kules TA ĦA, MAL
MELLIE
Dingli YamaçlarI DINGLI, MALTA
Dingli Kayalıkları, Blue Grotto’yu oluşturan deniz mağaralarına tekneyle yaklaşırken, yukarıdan nefes kesici manzaraların keyfini çıkarabileceğiniz en iyi yerlerden. Turist teknesiyle denizde günübirlik bir gezi yapmak veya bir liman gezisine çıkmak eğlenceli olsa da, daha fazla heyecan arayanlar için kano, engebeli sahilinde kaya tırmanışı veya zipliner
BiR DALGIÇ RÜYASI Malta Adaları, profesyonellerin ve yeni başlayanların ihtiyaçlarının karşılandığı mükemmel dalış noktalarına sahip. Görüş sahası mükemmel, iklimi ılıman ve keşfedilecek çok sayıda kıyı mağarası ve resif habitatı yer alıyor. Lisanslı dalış merkezleri, eğitimden günlük dalış gezilerine ve ekipman kiralamaya kadar eksiksiz bir hizmet yelpazesi sunuyor. Yüzülen geçişler, kemerler ve sıradağ benzeri manzarası övgülere layık. Sualtı fotoğrafçıları için de bol miktarda renk ve görüntü bulunuyor. Daha çok teknik dalgıçların ziyaret ettikleri bir düzineden fazla gemi enkazı, birbirlerinden birkaç mil aralıklarla sıralanıyor. Malta’nın şehirleri bu özellikleriyle birçok dalgıç için Akdeniz’in en iyisi kabul ediliyor.
iç kIsImlarda, harika açIk havanIn keyfini çIkarmak için birçok fIrsat var. İklim, arazi, kır çiçekleri ve manzaralar trekking yapmayı bir keyif haline getiriyor. Kış mevsimi manzarası yeşil ve gürken, ilkbaharın sonlarında binin üzerinde bitki türünün çiçeklendiğini görürsünüz. Keşif yürüyüşünüzde tarih öncesi kalıntılara, karakteristik çiftlik evlerine, yol kenarındaki şapellere ve eski askeri tesislere rastlayabilirsiniz. Bisikletle taş duvarlarla çevrili kır yollarında dolaşmak ve zorlu tepelere çıkmak da oldukça eğlenceli. Sonrasında kendinize dinlenecek bir yer ararsanız, sakin bir köydeki bir mahalle barından veya kafesinden daha otantik bir şey yoktur. Oturun, nefesinizi tutun ve atmosferi içinize çekin.
Gözetleme Kulesi, Għajn Tuffieħa, Malta
KALINACAK YERLER Konaklama söz konusu olduğunda, her bütçeye uygun büyük bir seçenek mutlaka var. Havuzlu ve kaplıcalı lüks otellerden ve restore edilmiş tarihi binalarda yer alan güzel butik mülklerden mutfaklı dairelere, villalara ve çiftlik evlerine kadar geniş bir yelpazeye sahip. Valletta’daki oteller ile Sliema ve St. Julian’s sahil beldeleri hareketlidir, eğer karakteristik bir yer arıyorsanız bunun için Üç Şehir’e bakabilirsiniz. Malta’nın kaliteli otelleri, düğünler ve balayı için de ideal yerler.
ÖNE ÇIKAN ETKiNLiKLER Yılın hangi zamanını ziyaret ederseniz edin, bir şeyler gerçekleştiğini görürsünüz.
Kültürel yıl, ocak ayındaki Valletta Barok Festivali’yle başlar ve program yoğun bir konser ve tiyatro prodüksiyonlarıyla devam eder.
Karnaval, Lent’ten hemen önce renkli gösterilerle başlayıp “İyi Cuma”ların (Good Friday) ciddi geçit törenlerinin ardından Paskalya Pazarları’nın eğlenceli alayları ile sürer.
Şubat ayındaki Malta Maratonu, dünyanın her yerinden koşucuları kendine çeker ve nisan ayında Gozo’da yapılan bir Yarı Maraton ile
Kürek yarışları Özgürlük Günü’nde (31 Mart) ve Zafer Günü’nde (8 Eylül) yapılırken, ekim ayında yelken dünyasının crème de la crème (en tatlı) hali Rolex Orta Deniz Yarışı’nda mücadele eder.
Yaz ayları, her kasaba ve köy sırayla yerel koruyucu azizini kutlarken bitmeyen şenlikler getirir. Tam bir bayram mevsimidir; son günlerde sokak kutlamaları, bandoların yürüyüşleri ve havai fişekler hiç bitmeyecek gibi gelir.
Müzik festivalleri ve Onur Yürüyüşü bir renk patlamasıyla gelir. Isle of MTV, pop müzik dünyasından büyük isimleri bir araya getirir ve Malta opera tenoru Joseph Calleja, her ağustos ayında bir açık hava konseri düzenler.
Ekim ayındaki Malta Classic Grand Prix, tarihi binalar, üzüm bağları ve teraslı tepelerin arka planına alan en iyi klasik otomobillerin bulunduğu yarıştır.
Noel, Maltalılar evlerinin pencerelerini beşikler ve parlak süslemelerle süsledikleri için cazip bir zamandır. Sokaklar ve meydanlar güzelce aydınlanır.
GASTRONOMi
Şarap Bağları, Girgenti, Malta Adaların damalı tarihinin bir yansıması olarak yemekler geleneksel ve yaratıcı ama hepsinden de önemlisi çok lezzetli. Basit aile restoranlarından Michelin yıldızlı en sofistike kuruluşlara kadar, Malta ve Gozo’da gastronomi adeta bir sanat haline gelmiş. Menüde taze balık, mükemmel bir şekilde pişirilmiş tavşan ve bragioli adı verilen ve başka hiçbir şeye benzemeyen lezzetli et yemeğini bulabilirsiniz. Her yerde satılan pastizzi, tuzlu ricotta veya bezelye püresi dolgulu küçük puf böreği atıştırmalıklarını mutlaka deneyin. Ve hayattaki basit
zevkleri seviyorsanız gevrek kabuklu ve hafif kırıntılı Malta ekmeğini kaçırmayın. Malta’nın kendi birası olan Cisk ve Kinnie, son derece ferahlatıcı bir meşrubat. Giderek önemi artan ve uluslararası ödüller kazanan Malta şaraplarının tadına bir üzüm bağında bakmak ise, Malta kırsalının tadını çıkarmanın mükemmel bir yolu.
PARTiYE KATIL St Julian’s bölgesindeki Paceville, bolca sahil oteli, restoranları ve barlarıyla tam bir gece hayatı bölgesi. Hava karardıktan sonra canlanan mekânda iyi zaman geçirebilirsiniz. Partiyle geçen gecenin ardından dinlenmek için ise St. George’s Koyu’nun küçük kumlu plajı ideal. Tüm popüler turistik mekanlarda olduğu gibi Valletta’da da şık restoranlar ve barlar var ve bazıları çok karakteristik, inanılmaz eski binalarda.
Ulusal Akvaryum, Esplora Etkileşimli Bilim Merkezi ve diğer birçok ilgi çekici yer, aileler için büyük bir cazibe merkezi. Bir başka eğlenceli aktivite de Game of Thrones’un ve Angelina Jolie, Brad Pitt, Tom Hanks ve Michael Fassbender’ın oynadığı filmlerin nerede çekildiğini keşfetmek için bir film yolculuğuna çıkmak.
Gozo ADASI
Gozo adasI, Malta takImadalarInIn bir parçasI olmasIna karsIn kendi bireysel karakterini sunuyor.
Ramla PlajI A, XAGĦR
GOZO
Malta adalarIna yapIlan hiçbir ziyaret, Gozo’yu ziyaret etmeden tamamlanmIs sayIlmaz ve ada aslInda baslI basIna bir varIs yeri olarak seçilebilir. Malta’nın en kuzey noktası olan Ċirkewwa’dan feribotla sadece 25 dakika veya Valletta’dan hızlı feribotla 45 dakika uzaklıkta olmasına rağmen, tekneden iner inmez, hızın değiştiğini hissedersiniz. Burada hiçbir şey çok aceleye getirilmez. Doğal güzelliklerin karşısında durup onları içinize çekmeniz gerekir. Zamanda geri adım atılmış hissi veren ada, aynı zamanda her türlü modern olanağı da sunuyor. Zaten sürekli daha fazlasını keşfetme isteği uyandıran ve adanın sizi büyülemesine izin veren de işte bu zıtlık. Gozo’nun göze çarpan çekici merkezleri hisarı, tarih öncesi tapınakları ve çarpıcı kiliseleri olsa da siz kendi özel yerinizi keşfetmeyi tercih edebilirsiniz. Bir kır parkurunda dolaşın, sabahın erken saatlerinde tuz tavalarına bir gezi yapın, tuzun geleneksel şekilde hasat edilmesini izleyin ya da büyüleyici bir köy, kayalık bir koy veya soluklanacak bir kafe arayın.
Xlendi Plajı, Gozo
Tuhaflık, iki isme sahip başkente kadar uzanıyor. Kraliçe Victoria’nın tahta çıkışının yıldönümünde, kraliçe tarafından şehre Victoria ismi bahşedilmiş ve bu isim şehrin resmi adı olmuş ancak birçok yerli buraya hala Rabat diyor. Yemyeşil, yumuşak bir vadi, üç kilometre boyunca, denize bakan restoranların bulunduğu ana tatil beldesi Marsalforn’a kadar uzanıyor. Bir diğer önemli nokta da kayalıklarla çevrili kıvrımlı bir koyda yer alan, kırmızı kumlarıyla son derece etkili Ramla Plajı. Güzel sahil köyü Xlendi ise yüzmek, yemek yemek veya sadece bir kahve içerek rahatlamak için ideal bir yer.
HiSAR Geçmişte Akdeniz korsanlarının saldırılarına karşı bir sığınak görevi gören Hisar, Victoria’daki bir tepede gururla oturuyor. 1600’lü yılların başında güney duvarları büyük oranda yeniden inşa edilerek bir barut kalesine dönüştürüldü. Kuzey duvarları hala sağlam ve büyük ölçüde Orta çağ biçimini korumuş. Yakın zamanda ana binalar güzel bir şekilde restore edilmiş ve hendekteki 19. yüzyıldan kalma bir rezervuar, tasarımıyla beğeni toplayan bir ziyaretçi merkezine dönüştürülmüş. Hisar, aynı zamanda, 18. yüzyılın başlarından kalma bir Barok hazinesi olan Kutsal Bakire Meryem’in Cennete Göğe Kabulü Katedrali’ne de ev sahipliği yapıyor.
SANLI KiLiSELER
Gozo’nun köyleri küçük ama kiliseleri bambaşka. Manzaraya hükmederler, iç mekanları ise ayrıntılı ve de genellikle yaldızlıdır. En iyilerinden üçü:
TA’ PINU BAZİLİKASI
İyiliklerin arandığı ve teşekkür notlarının bırakıldığı, birçokları için büyüleyici bir kutsal yolculuk yeri. Yerli bir kadın olan Carmela Grima, 1883’te küçük bir şapelde Kutsal Bakire’nin sesini duydu. Sonraki yıllarda, lütuf eylemleri başladı. Şapelde okunan duaların o sırada Malta’yı vuran vebadan Gozo’yu kurtardığına inanılıyordu.1930’larda Madonna Ta’ Pinu’nun şefaati karşısında duaların sunulması için bölgeye daha büyük bir kilise inşa edildi. Sunağın her iki yanındaki dar odalar, vaftiz elbiseleri, çocuk kıyafetleri ve fotoğraflar da dahil olmak üzere eski adaklarla doludur.
AZİZ GEORGE BAZİLİKASI Yaz aylarındaki Aziz George dini bayramını akrabalarıyla birlikte kutlamak için yurt dışından gelen birçok Gozitan göçmeni de dahil olmak üzere, büyük bir cemaati kendine çekiyor. Vatikan’daki Aziz Peter’den esinlenilmiş olan etkileyici ana sunağın sarmal sütunları, tamamen mermer ve altın sıva ile kaplı.
ROTUNDA KİLİSESİ, XEWKIJA Güzel heykeller, mermerler ve modern resimlerle dekore edilen kilise, sekiz büyük sütunla desteklenen muazzam kubbesiyle ünlü.
SANTA LUcIJA KiLiSESi GOZO
SOKAKTA EĞLENMEK
KARNAVAL
Tıpkı Maltalılar gibi Gozo halkı da bayramlarına son derece düşkün. Mayıs sonunda başlayıp eylül ayına kadar her hafta sonu devam eden şenliklerde, her bir köy, kendi koruyucu azizlerinin onuruna bir festival düzenliyor. Kilisenin ışıldadığı, sokak satıcılarının yiyecek ve içecek sattığı rengarenk törenlerde bando müziği ve gökyüzünü aydınlatan havai fişeklerin eşliğinde dans ve cümbüş saatlerce sürüyor. Bu şenlikler zaman geçtikçe silinen gelenekler değil, aksine köyler arasında bu konuda oldukça yoğun bir rekabet var ve her biri, diğerini geçmeyi amaçlıyor.
Gozitanlar farklı şeyleri yapmayı sever, bunu özellikle Lent’in başlangıcından önceki şubat ayında düzenlenen Karnaval’da belirgin olarak görüyoruz. Şamandıralar ve dans gösterilerinin yanı sıra, Nadur ve Xewkija köylerinde Karnaval’ın daha karanlık bir yanı var. Gün batımından sonra yüzlerce insan, komik bir şekilde çarpıtılmış figürlerle sokaklarda yürümeye başlıyor. Kostüm yaratma ve kimliği gizleme konusunda hayal gücünün sınırı yok. Tamamen tuhaf görünüyorsa amaca ulaşılmış demek. Kutlamalarda hiçbir kural da yok, zaten olsa bile eğlence düşkünlerinin onları kırması son derece olası. OPERA Gozo’da büyüklüğüyle şaşırtan iki opera binası yer alıyor: Astra Tiyatrosu ve Aurora Opera Binası. Victoria’nın ana caddesinde birbirine birkaç metre uzaklıkta bulunan bu iki tiyatroda, yılda en az bir kez, genellikle uluslararası solistlerin yer aldığı tam sahnelenmiş bir opera gösterime giriyor. Her iki tiyatro da bağlılıktan, tutkudan, yurttaşlık gururundan ve aradaki dozunda rekabetten beslenirken, ortaya halkın keyifle izleyeceği güzel performanslar çıkmış oluyor.
Nadur Karna NADUR
vali
, GOZO
KALINACAK YERLER Gozo’da ekonomik dairelerden beş yıldızlı lüks yerlere kadar çok çeşitli konaklama seçenekleri bulunuyor. Karakteristik butik otellerden birini, gözlerden uzak bir çiftlik evini veya havuzlu bir villayı tercih edebilirsiniz.
DIsARIDA YEMEK İyi zaman geçirmek için iyi yemek, iyi şarap ve iyi arkadaşlık gerekir. Bunu, aile tarafından işletilen restoranların hem komşulara hem de ziyaretçilere sıcak bir karşılama sunduğu Gozitanlardan daha iyi kimse bilemez. Menüler mevsime ve yerel pazara göre değişir ve tarifler nesiller boyunca aktarılır. Yiyecekler sadece taze olmamalı, sevgi ve özenle pişirilmeli. Taze balık, tavşan yahnisi, ravioli ve makarna favorilerden, yerel peynir ve güneşte kurutulmuş domatesler ise son derece revaçta. Geleneksel yemeklerin yanı sıra çok sayıda uluslararası mutfağın da mevcut olması, Gozo’nun geleneklerini korurken modernliği de nasıl kucakladığını gösteren güzel bir örnek.
Wied il-Mielaħ, Gozo
AÇIK HAVADA YAPILACAKLAR Yemyeşil alanların, teraslı alanların, deniz manzarasının ve bol miktarda dikenli armut kaktüsünün baştan çıkarıcı karışımıyla Gozo, dolaşmayı sevenler için bir cennet. Tüplü dalgıçlar bunu kendilerine saklamayı sevseler de Gozo’nun en iyi dalış alanlarından bazılarına sahip olduğunu söylemek gerek. Kayalık sahil şeridi, fethetmeye gelen dağcılar için bir sığınak. Bisiklet turu ve tekne gezileri de çok popüler ancak etrafta dolaşmanın en eğlenceli ve en ucuz yolu modern yerel otobüsler. Hizmetler, Victoria’dan adanın etrafındaki konumlara yayılıyor.
Comino
Santa Marija Kulesi
COMINO, M A
LTA
Comino adası, Malta ve Gozo arasında yer alıyor. Adada sadece bir otel vardır. Araç yok, hatta neredeyse insan da yok. Yürüyüşçüler, dalgıçlar ve rüzgar sörfçüleri için harika bir yer. Ana cazibe merkezi, beyaz kum üzerinde parıldayan akuamarin sularının korunaklı bir girişi olan Mavi Lagün. Günübirlik gezginler buraya sadece rahatlamak ve yüzmek için gelirler.
BiLSENiZ iYi OLUR Tüm büyük Avrupa şehirlerinden ve birçok bölgesel hava limanından hava bağlantılarıyla Malta’ya ulaşmak kolaydır.
Bir İngiliz kolonisi olmanın mirası olarak araba soldan sürülür.
Kışlar ılıman ve yazlar sıcaktır, özellikle ilkbahar ve sonbahar dönemi ziyaret etmek için iyi zamanlardır. Ortalama gündüz sıcaklığı şubat ayında 12°C ile ağustos ayında 29°C arasında değişmektedir.
Schengen bölgesinin bir parçası olan Malta’nın para birimi Avro’dur.
Malta, Avrupa’da gidilecek birçok yerle karşılaştırıldığında, paranızın karşılığını fazlasıyla verir.