MART 2017 Sayı: 20
Açelya Özcan
Estetik, gösteri sanatlarının ayrılmaz bir parçası... Dr. Cihat Erdoğdu
Her kadın normal doğum adayıdır
Çamurdan gelen güzellik 10 yaş genç görünmek mümkün!
Hacet t epe Üniversitesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı
7 1 20tetik ri es ndle tre
VİYA B YLE Kurumsal Yayıncılıktaki Rotanız
www.viyamedya.com viya@viyamedya.com 0 212 236 00 50
Editörden
Bazen, Bir Mısra Yeter, Dünyayı Güzelleştirmeye…
Y
i
Se
lda
i en m t e Ye ön şilta ş Genel Yayın Y
2017 İLE BİRLİKTE ESTETİK DERGİSİNİ YAYINA ALDIĞIMIZIN ALTINCI SENESİNİ DOLDURDUK. ÇIKARDIĞIMIZ HER SAYIDA GÜZELLİKTEN, İYİLİKTEN VE YENİLİKTEN BESLENDİK, BESLENDİKÇE ÖĞRENDİK, ÖĞRENDİKÇE BAHSETTİK. VE BUNDAN SONRA DA BÖYLE YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ.
ine bir yılı daha devirdik. Ne çok şey sığdırdık 2016’ya… Hüznün de mutluluğun da harmanlandığı bir yıl oldu 2016, tüm ülke için… Kayıpların yanında, yeni başlangıçlar yaşattı kimilerine… Kimileri için ise yaşamının en özel yılı oldu belki de, geride kalan 2016. İşte onlardan biri de benim. Hayatta sahip olunabilecek en özel şeyi verdi, geçtiğimiz yıl bana. Bir ömre sığdıracak koskoca bir Mısra yazdırdı. Şiir gibi, şarkı gibi, en özel dize oldu yaşamımda 2016. Küçücük bir el tuttu avuçlarımdan, sımsıkı ve asla bırakmayacak şekilde… Ve tabii omzuma da ağır bir yük bıraktı, iyi bir insan yetiştirmek kadar ağır ve kocaman bir yük. 2017 ile birlikte bu dergiyi yayına hazırlamanın altıncı yılına da girmiş olduk. Altı yıl evvel bir çocuk doğdu ve biz onu günbegün büyüttük. Bunca zaman hep iyilikten, güzellikten beslendik, bahsettik. Bundan sonra da mottomuz aynı, her şeye ve herkese inat; hep iyiliğe, güzelliğe… Bunca zaman aslında bir şeyi daha gösterdi bizlere, demek ki işimizi hep iyi yapmışız ve daha iyi yapmak için hep inanmışız. Bu inançtan yola çıkarak, yılın ilk sayısında yine çok özel bir dergiye imza atmak için canla başla çalıştık. Bunca yıl hep iyilikten, güzellikten bahsettik okurlarımıza. Bir sayı da daha güzellik dolu sayfalar hazırladık. Fiziksel güzelliğin yanında, ruhunuzu güzelleştirecek öneriler sunmayı da unutmadık elbette. Kapağa ise hem yüreği hem de yüzü güzel birini taşıdık; Açelya Özcan. Kendisini ekranlardan görmeye alışkınız fakat bir film var ki içinde olduğu, adeta oyunculuğuyla destan yazmış. Dağ 2 filmi, Türkiye sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir film olarak gişede rekora koştu. Açelya Özcan ise bu önemli projede ayakta alkışlanacak bir performansla karşımıza çıkıyor. Genç yaşına rağmen adeta oyunculuk dersi veren, mütevazi ve bir o kadar da özel bir insan olan Açelya Özcan, 2017 yılının ilk sayısında kapağımızı güzelliğiyle doldurdu. Dosya konusu olarak her sayı bir üniversitenin Plastik Cerrahi Anabilim Dalı’nı işlemeye başladık. İlk olarak ise Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden Hacettepe’ye mercek tuttuk. Ve tabii ki her sayı olmazsa olmazlarımız, estetik operasyonlar… Biz bir kez daha hazırlarken büyük keyif aldığımız bir sayıyı, sizlerin beğenisine sunmanın derin mutluluğunu yaşıyoruz. Umarız sizlere de okurken bu keyfi yaşatabiliriz. Bu vesileyle, 2017 yılının güzel mısralar yazacağınız bir yıl olmasını dilerim.
İçindekiler 10 yaş genç görünmek mümkün!
50
44
Koşarken satranç oynayabilir misiniz?
18
Çamurdan gelen güzellik
3 AYDA BIR YAYINLANIR • İmtiyaz Sahibi: Sevgi Akbaş • Yayın Kurulu Başkanı: Doç. Dr. Hayati Akbaş • Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Neşe TOSUN • Yayın Danışma Kurulu: Prof. Dr. Akın YÜCEL •Prof. Dr. Figen ÖZGÜR • Prof. Dr. İsmail KURAN • Prof. Dr. Cihat Nazmi BARAN • Dr. Hülya ETTEKİN
Yayına Hazırlık
Genel Yayın Yönetmeni: Selda YEŞİLTAŞ • Yayınlar Koordinatörü: Murat ERDOĞAN • Görsel Yönetmen: Ercan YAVUZ • Editör: Peri ERBUL • Reklam Sorumluları: Berke PALADEMİR – Dilber YAVUZ / Reklam Rezervasyon 0212 236 00 50 • Adres: Rumeli Caddesi Rumeli Pasajı Yunus Apt. No: 40 Kat: 3 Nişantaşı - Şişli / İSTANBUL Tel: 0 (212) 236 00 50 viya@viyamedya.com www.viyamedya.com • Baskı: Karakış Basım Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, illüstrasyon, harita ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
36
Sinema kolektif bir mesai ürünü
54
Makarnanızı nasıl alırdınız?
08 Pratik Bilgiler 10 Değişim 14 Centilmen 22 Dosya 30 Sağlık 48 Ayraç 58 Ruhun Gıdası 60 Kitap 61 Etkinlik 62 Stil Rehberi
Uzman
Saç Ekim Merkezlerinin Yüzde 50’den Fazlası Merdiven Altı
S
Doç. Dr. Hayati Akbaş Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı FBM Estetik Klinikleri
Saç dökülmesi erken yaşlarda başlayabilen bir hastalık. Fiziksel bir hastalık olmasının yanında psikolojik sonuçları da bulunuyor. Saç ekimi yaparken estetik cerrah ve saç ekim merkezini dikkatli seçmek gerekir.
aç dökülmesi, 16-17 yaşlarında başlayabilir. Bazen o kadar hızlı ilerler ki çocuklar lisede üniversitede okula gitmek istemez. Çünkü saç dökülmesi sadece fiziksel bir kusur olarak kalmıyor aynı zamanda kişinin psikolojisini de çok ciddi bir şekilde etkiliyor. Saçı döküldüğü için okula gitmek istemeyen, evlenmek istemeyen ve özgüven eksikliği duyan çok fazla erkek, soluğu estetik merkezlerinde alıyor. Kelliğin tedavisindeki geçerli tek yol saç ekimidir. Bugün Türkiye’de erkeklerde yapılan en fazla estetik uygulama saç ekimidir. Türkiye, saç ekimi konusunda en önemli merkezlerden biri. Dünyanın her yerinden insanlar saç ektirmek için Türkiye’ye geliyor. Türkiye’de hem başarılı hem de uygun fiyatlarda saç ekimi yaptırmak mümkün. AIDS BAŞTA OLMAK ÜZERE BİRÇOK HASTALIĞIN YAYILMASINA NEDEN OLABİLECEK BİR TEHLİKE Saç ekimi, Türkiye’de en fazla suistimal edilen cerrahi uygulama konularının başında geliyor. Çünkü konunun maddi boyutu çok farklı. Bu nedenden dolayı çok sayıda merdiven altı, çok sayıda illegal yasadışı saç ekimi yapan merkez var Türkiye’de. Yerin adına saç ekimi merkezi diyor, kendine de saç ekimi uzmanı diyor, bunlarla ilgili web sayfaları hazırlıyorlar, sosyal medyadan reklamlar yapıyorlar. Fakat hiçbiri estetik cerrah değil ve sağlık elemanı değil. İlkokul mezunu, ortaokul mezunu, lise muzunu gençler bir yerlerde bunu öğrenip saç ekim merkezi açıyor. Güzel, parıltılı mekanlar yaparak makul fiyatlara insanları kandırıyorlar. İkna kabiliyeti yüksek elemanlarla çalışıp, kendilerinin doktor olduğunu karşılarındakilere inandırıyorlar. Lüks iş merkezlerinde hatta tanınmış hastanelerden oda kiralayarak saç ekimi yapıyorlar. Bu çok ciddi fakat takibi yapılamayan bir konu.
Bunun devlet tarafından ciddi şekilde denetime tabi tutulması gerekir. Bu tür mekanlar illegal ve sağlık açısından tehlikeli yerler. Türkiye’de saç ekim merkezi diye bilinen yerlerin yüzde 50’den fazlası merdiven altı yerler. Bu tür yerlerde yapılan saç ekimi uygulamaları, AIDS başta olmak üzere birçok hastalığın insanlar arasında yayılmasına neden olabilecek ciddi bir tehlikeler barındırıyor. Önümüzdeki dönemlerde bunun çok ciddi sonuçları ortaya çıkabilir. Bir erkek saç dökülmesinden muzdarip ise en iyi tedavi şekli saç ekimidir. Ama uygunsuz yerlerde yapıldığında insan hayatını kabusa çevirebilir. Bu yüzden dikkat edilmesi gereken husus; mutlaka saç ekiminin estetik plastik cerrahları tarafından estetik plastik cerrahi merkezlerinde veya hastanelerde yapılması gerekir. Çünkü saç ekimi estetik cerrahi uygulamasıdır.
Pratik Bilgiler
Tırnaklarınızı ihmal etmeyin Sık manikür yapmak tırnaklara zarar verebiliyor. Limon suyu ve zeytinyağını karıştırarak hazırlayacağınız bakım kürünü tırnaklarınıza uygulayarak tırnaklarınızı güçlendirebilir ve kırılmalarını önleyebilirsiniz. Ayrıca bu işlem ile tırnaklarınızda oluşan sararmaları da engelleyebilirsiniz. Tırnakların bakımlı görünmesi için uygulayabileceğiniz bir diğer yöntem de karbonat ve oksijenli su karışımı. Bir bardak sıcak suyun içine 3 yemek kaşığı oksijenli su 5 yemek kaşığı karbonat ekleyip tırnaklarınızı birkaç dakika karışımın içinde bekletin.
Daha dolgun dudaklar
Rujunuzu sürmeden önce dudaklara dudak koruyucu sürmek daha dolgun bir görüntü sunar. Parlak ve sedefli rujlar ışığı yansıttığından dudakların daha dolgun görünmesini sağlar. Bu nedenle ruj tercihinizi parlak rujlardan yana kullanabilirsiniz. Ayrıca dudak parlatıcınızın içine birkaç damla nane yağı veya tarçın yağı damlatarak da dolgunlaştırıcı bir etki yakalayabilirsiniz.
8
estetik 2017
Saçlarınız sağlıkla ışıldasın Saçlar aşırı hassas olduğundan olabildiğince doğal içerikli ürünler kullanmak lazım. Evinizde hazırlayacağınız karışımlar ve maskelerle saçlarınıza bakım yapmanız mümkün. Bir demet maydanozu kaynatın ve 15 dakika bekletin. Süzdüğünüz maydanoz suyunu saçlarınıza sürün ve beş dakika daha bekleyin. Saçlarınızı yıkayıp kurulayın. Birkaç denemeden sonra saçlarınızın ışıldadığını fark edeceksiniz.
Ağız kokusunu giderebilirsiniz Ağız kokusu çok rahatsız edici olmakla beraber çözümü çok pratik de olabiliyor. Karanfil çiğnemek ağız kokusunu önleme yöntemlerinden en fazla bilineni. Yoğurt yemek, bol bol su içmek, sakız çiğnemek, tarçınlı yiyecekler tüketmek kullanabileceğiniz diğer yöntemler. Uzun süre aç kalmak da ağız kokusu oluşumuna neden olur. Dişlerinizi temizlerken diş ipi kullanın ve yatmadan önce mutlaka gargara yapın.
Dişleriniz yeterince beyaz değil mi? Gülümsediğinizde dişlerinizin yeterince parlamadığından şikayetçiyseniz evde uygulayacağınız yöntemlerle istediğiniz beyazlığa kavuşabilirsiniz. Bilinen en popüler diş beyazlatma maddesi karbonattır. Günde üç defa dişlerinizi karbonatla fırçalayarak beyazlatabilirsiniz. Yanı sıra ağızdaki bakterileri ve diğer mikroorganizmaları öldürür, ağızdaki plak tabakasını temizler. Sofra tuzu diş beyazlatma ve mikroorganizmaları öldürmenin yanında diş eti iltihabındaki ödemi de azaltır. Zeytin bilinmeyen yöntemlerden bir tanesi. Bir bardak tuzlu suya zeytin atarak bir müddet bekleyin, daha sonra bu suyla gargara yapın. Diş etleriniz güçlenecek, varsa kanamalarınız duracak.
Kullandığınız tonikler işe yaramıyorsa… Cildinizi doğal yöntemlerle temizleyebilirsiniz. Bir çay bardağı suyun içine üç damla lavanta esansı damlatın. Bir süre buzdolabında bekleterek soğumasını sağlayın. Sonra bir pamuk
yardımıyla yüzünüzü silin. Sirke de inanılmaz bir cilt besleyicisidir. Cildin aside değerini koruyarak kurumasını önler. Bir çay bardağına üç yemek kaşığı elma sirkesi koyarak karıştırın. Sirke kokusu ortadan kalktıktan sonra yüzünüzü silin.
2017
estetik
9
Değişim
Güzellik, arzusu çağlar boyu değişmeyen bir kavram olsa da moda akımları gibi, her sene değişen uygulamaları, estetik trendleri bulunuyor. Her gün yeni bir teknoloji ve uygulama ile tedavi seçeneklerine bir yenisi ekleniyor. Peki 2017’de kadınlar yenilenmek için neye ihtiyaç duyuyor?
10
estetik 2017
20 17 estetik trendleri
Y
eni neslin öncekilere oranla bakımlı, güzel görünme ve vücut değiştirme konusunda daha bilinçli olduğunun altını çizen uzmanlara göre abartılı ve suni güzelliğin yerini doğal güzellik almış durumda. Kişiye özel planlamalar ve cilt analizleri sayesinde insanlar, yaşlanmadan önce önlem alıp, tedavi planlaması yapıyorlar. 2017’nin öne çıkan trendlerinin başında yaşa bağlı olarak vücutta ve yüzde meydana gelen hasarlara zamanında müdahale etmek ve yaşı genç göstermek geliyor. Doğal durmayan ameliyatlarda büyük azalma yaşanırken estetik olmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Yeni yılda ameliyatsız uygulamalar ve minimal invaziv ameliyatlar büyük çaplı operasyonların yerini alacak. Uzun iyileşme dönemlerinin artık tercih edilmediği günümüzde pratik ve iyileşme süreci hızlı olan ameliyatsız olarak nitelendirilen kesi yapılmadan uygulanan estetik müdahalelere talep daha da artmış durumda. Doğal burun estetiği, iple kepçe kulak tedavisi gibi doğal uygulamalar dünya çapındaki geçerliliğini 2017 ile beraber tescillemiş olacak. 2017’de cilt kalitesi çok önemli. Bu yıl estetik trendlerinde yaşınızı göstermeden yaşın size eklediği güzellikleri küçük dokunuşlarla rötuşlayıp doğal görüntüden ödün vermeden estetik uygulamalar ön planda. Yeni gelişen estetik teknolojileri sayesinde oluşan teknolojik avantajlar
2017
estetik
11
Değişim
ve ameliyatlı ve ameliyatsız uygulamalarda daha sağlıklı ve güvenilir bir estetik pazarının oluşması hem kadınlarda hem de erkeklerde gerçekleştirilen işlem sayısını geçtiğimiz yıllara oranla yüzde 20 artırmış durumda.
HANGİ UYGULAMALAR TERCİH EDİLECEK?
Donuk ve mat cildin yenilenmesi için yapılan işlemler veya yaşlılık geciktirici uygulamalar, güneşe bağlı cilt lekelerini giderici işlemler, akne skarı, mimikleri yoğun kullanmaya bağlı oluşan çizgiler, genetik nedenlerle yüzde oluşan erken dönem oluşan kırışıklıklar için hafif peeling uygulamaları, kimyasal peeling, dermastamp, Prp, yüz mezoterapisi, altın mikroiğneli fraksiyonel lazer ve CO2 radyofrekans kombineli lazer teknolojisi, dolgu ve botoks uygulamaları başta gelen cerrahi işlemsiz medikal uygulamalardır. Botoks, 2017’de de önde gelen koruyucu işlemler arasında ilk sıralarda yer alırken meme büyütme, karın germe, liposuction popülaritesini korumaya devam edecek. Meme büyütme ve karın germe koruduğu popülaritenin yanında gelişmiş bir teknoloji ile 2017’de devam edecek. Daha da gelişen teknoloji bu
12
estetik 2017
operasyonlardaki iyileşme hızını da arttırmış olacak. Kök hücreden zengin hale getirilmiş yağ enjeksiyonları bu sene daha yaygın olarak kullanılacak. Kök hücre son derece önemli bir yapı olup son derece doğal bir görünüm sağlıyor. Ve hastaların kendi hücrelerini kullanmaları bir tür geri dönüşüm diyebiliriz. Vücudun herhangi bir yerinden alınan yağlar yeniden vücudu şekillendirmek için silikon yerine kullanılıyor. Araştırmalar, minimal invaziv işlemler arasında botoks, dolgu, saç ekimi ve epilasyon, kimyasal peeling ve mikrodermabrazyonun tüm dünyada öne çıkacak ilk beş işlem olacağını gösterirken; plastik ve estetik cerrahide meme büyütme, liposuction, göz kapağı, burun ve karın gerdirmenin öne çıkacağını gösteriyor.
LIPOSUCTION’DA GELİNEN SON NOKTA
Liposuction, karın bölgesinde en fazla yapılan cerrahi uygulamadır. İlerleyen teknoloji ile beraber yağı daha iyi parçalayacak ve operasyon sonrası oluşan morluk, şişlik ve ağrıyı azaltacak yöntemler olan ultrason ve lazer enerjisi klasik liposuction’ın yerini aldı. Yağları parçalayan liposuction yöntemleri artık çok popüler. Lazer Yardımlı Liposuction, lazer enerjisi kullanarak yağ hücrelerini daha yoğun parçalar ve ikinci bir dalga boyu kullanarak cilt sıkılaştırılmasını sağlar. Genel anesteziye ihtiyaç duyulmadan cilt sıkılaştırması sağlayan lazer liposuction, anında sonuç verebiliyor. Klasik yönteme oranla daha az ağrı ve şişlik yaptıran lazerli yöntem daha kısa süre korse kullanımı sağlar.
Uzman
Vücut Güzelliğiniz için Ameliyatsız Uygulamalar
K Uz. Dr. Makbule Dündar Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Memorial Wellness
ol ve bacak sarkmaları, cilt çatlakları, selülitler ve fazla yağlar kadınların en çok şikayet ettiği vücut problemlerinin başında geliyor. Ancak son yıllarda geliştirilen teknolojik cihazlar ve özel yöntemler sayesinde bu sorunlar ortadan kaldırılarak, istenilen görünüme kavuşmak mümkün olabiliyor.
RADYOFREKANS YÖNTEMIYLE KIRIŞIKLIK VE SARKMALAR GIDERILEBILIYOR
Kısa zamanda sıkılaşmak, vücut hatlarına şekil vermek kısacası güzel bir fiziksel görünüm elde etmek isteyen kişiler ameliyatsız estetik uygulamalara başvurmaktadır. Ameliyatsız estetik uygulamalar kadın erkek fark etmeksizin ergenlik dönemi sonrasında herkese rahatlıkla uygulanabilir. Boyun; dekolte, kol, bacak ve karın bölgelerine yapılan çeşitli ameliyatsız medikal estetik uygulamalar ile daha fit ve genç bir görünüm sağlanabilmektedir. Radyofrekans yöntemi ile boyundaki kırışıklıklar ve sarkmalar, dekolte bölgesindeki ince kırışıklıklar genel anestezi gerektirmeden yaklaşık yarım saatlik bir uygulama ile rahatlıkla tedavi edilebilmektedir.
KADINLARI EN ÇOK BOYUN, GIDI VE KOL BÖLGELERI RAHATSIZ EDIYOR Sarkmalar, çatlaklar, selülitler ve aşırı yağlanmalar, kadınların en fazla şikayet ettikleri konuların başında geliyor. kısa zamanda sıkılaşmak ve kusursuz vücut hatlarına sahip olmak isteyenler için en yeni trend ameliyatsız estetikler.
Estetik uygulamalar için başvuran kişiler en çok boyun, gıdı ve kol bölgelerindeki sarkmalardan şikayet etmektedir. Bu bölgelere hem radyofrekans hem de mezoterapi rahatlıkla uygulanabilmekte ve problemli bölgelere kısa zamanda estetik görünüm kazandırılabilmektedir. Sıkılaştırıcı mezoterapi uygulamaları kollardaki sarkmalarda kısa sürede etkili olmaktadır. Kişinin durumuna bağlı olarak sonrasında uygulanabilen radyofrekans ve I-lipo işlemleri de daha kalıcı bir etki sağlamaktadır. I-lipo uygulaması, sarkmaların en sıklıkla görüldüğü gıdı bölgesinde de toparlanmayı destekler.
BACAKLARDA SARKMA VE SELÜLIT ŞIKAYETI OLANLARA ÖZEL YÖNTEMLER
Bacak bölgesinde yağlanma, sarkma ve selülit problemleri olan kişilere mezoterapi ve I-lipo kombinasyonu uygulanabilir. Öncelikle yağ yakıcı ve sıkılaştırıcı bir mezoterapi uygulaması ve ardından i-lipo bacaklarda kısa zamanda incelme, toparlanma sağlar. Bu yöntemde “diod lazer” ile yağ hücrelerindeki fazla yağ dolaşıma atılmakta, radyofrekans ile cilt sıkılaştırılmakta, vakum masajıyla da dolaşım hızlandırılmaktadır.
VÜCUTTAKI LEKE VE ÇATLAKLAR YOK EDILEBILIYOR
Vücudunda çatlak problemi olan kişilere “Fraksiyonel Er-YAG” uygulamaları yapılabilir. Bu yöntemlerin özellikle erken dönemde uygulanması yüzde 90 oranında başarı sağlar. Fraksiyonel Er-YAG dışında roller, mezoterapi uygulamaları da çatlak görünümünü yok ederek başarılı sonuçlar sunar. Uygulamanın başarılı olması için birer ay arayla, en az 3 seans yapılması önemlidir. Vücudundaki lekelerden şikayetçi olan kişilere de Q switch lazer, ErYAG lazer uygulamaları, kimyasal peeling ve mezoterapi yöntemleri önerilmektedir.
YAĞ YAKICI UYGULAMALAR BESLENME ILE DESTEKLENMELI
Karın ve karın çevresi yağlanmalarında yağ yakıcı lipoliz işlemi uygulanabilmektedir. Lipolize ek olarak en az 8 seans I-lipo da uygulaması yağların yakılmasında etkili olur. Ancak yağlanma problemlerinde hangi uygulama yapılıyor olursa olsun, doğru bir beslenme planı ve egzersiz ile desteklenmesi gerekir. Kişi uygulamalara ek olarak kendi vücut yapısına uygun özel beslenme planı uygulamalı ve haftada en az 3 gün egzersiz yapmalıdır. Uygulama etkinliğinin devamlılığı için bunlara dikkat edilmesi önemlidir. 2017
estetik
13
Centilmen
S
Bıyık estetiği Erkekler için önemli bir sembol olan bıyık, Hollywood erkeklerinin kullanmaya başlamasıyla son dönemlerde yeniden trend haline geldi. Erkeklerde güç ve statüyü temsil eden bıyığın yokluğu teknolojinin ilerlemesi ve yeni yöntem ve cihazlar sayesinde etkili bir şekilde tedavi edilebiliyor. 14
estetik 2017
aç ekiminden sonra erkeklerin en fazla ihtiyaç duyduğu estetik uygulamalardan biri bıyık ekimi. Erkeksi görünümde önemli etkisi olan bıyık son yıllarda trend haline geldi, bıyık bırakanların sayısı hızla arttı. Erkeklerde üst dudakta kıl çıkmaması veya kıl kaybının olması durumunda bıyık ekimi tedavisi gerçekleştirilir. Üst dudakta bıyık kılları çıkmayan deri bölgesine saç kökleri ekimi yapılıyor. Kellik tedavisinde olduğu gibi üst dudak bölgesine ekilecek kökler de enseden alınıyor. Ensenin yukarısından saçlı deri şeridi kesilerek çıkarılıp tek tek saç köklerine ayrılır. Sonra da bıyık eksiği olan bölgelere tek tek ekilir. Saç kökleri, birbirlerine çok yakın ekilirlerse beslenemezler. Bu nedenle ekim sıklığı, beslenmelerini sağlayacak kadar olmalıdır. Saç kökleri ekildikten sonra beslenip saç kılı uzamaya başlayınca (4-6 ay sonra), seyrek bıyık sahası varsa tekrar saç
ekimi yapılabilir. Köklerin yerleştirileceği nokta kanal açılarak değil iğne ile delerek oluşturulmalıdır. Kanal açılarak yapılan ekimlerin sonunda her kılın dibinde çukurluklar kalır ve bıyığınızı uzun tutmak zorunda kalırsınız.
FUE (FOLLIKÜLER ÜNİTE EKSTRAKSİYONU) YÖNTEMİ Daha çok yaralanma, kesilme, yanık ve yarık dudak, tavşan dudak şeklindeki doğumsal sorunların çözümü için yapılan cerrahi işlemler sonrası ortaya çıkan yara izleri görülür. Bu tür estetik sorunların tek çözümü kıl kökü naklidir. Genel olarak tek seansta uygulanan bıyık ekimi her mevsim yapılabilir. İşlemin süresi, transfer edilecek kök sayısına bağlı olmak kaydıyla birkaç saat sürer. Bıyık ekiminde başarılı bir sonuç alabilmek için öncelikle bu bölgeye en uygun olan donör bölgenin seçilmesi gerekir. Bıyık ekiminde sadece FUE yöntemi
uygulanmalıdır çünkü FUT yönteminde sonuçlar tatmin edici değildir. Motor kullanmadan alınan kıl kökleri alımla eş zamanlı olarak 0.6-0.7 mm’lik aletler yardımıyla cilt kesilmeden ekilmelidir, bu şekilde ekim süresi kısaldığı gibi kökler beklemediği için kök ölümü de olmaz. Bu yöntem sayesinde hem ekim hem de alım sonrasında bir iz kalmaz. Ekim sınırlarını ve alım yerini hastanın kendisi belirler. Hiç bıyığı olmayan birine yaklaşık olarak bin kök ekildiğinde köse görünümü kaybolur ancak
daha sık bir görünüm istenirse daha fazla kök kullanmak gerekir. FUE yöntemi ile ekilen bıyıklarda doğala yakın bir görünüm yakalanır ve jiletle tıraş olunsa dahi ciltte çukurluklar görünmez.
EKİM SONRASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Operasyon sonraki 5 gün ekim alanının su almaması ve kuru kalması lazım. Ekildiğinde kırmızı kabuklar oluşturmaya başlayan ekim alanı bir hafta sonra hiçbir iz bırakmadan iyileşir. Bölgede oluşan kabuklu görünümü geçirmek için hekimin önerdiği ilaçları kullanmakta fayda var. İyileşme süreci içerisinde direkt olarak güneşe maruz kalmamaya özen gösterilmeli.
2017
estetik
15
Uzman
Güzellik Kariyerde Ne Kadar Etkili?
Y Op.Dr. Hüseyin Güner Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
İnsanların estetik kaygıları her daim vardır. Çünkü estetik sadece dış görünüşü etkilemez aynı zamanda güç, prestij de sağlıyor. Kişi yetişkin hale gelip iş hayatına atıldığında da dış görünüşünün avantajlarını yaşamaya devam ediyor.
apılan araştırmalar uyumlu giyinen, kilolu olmayan, atletik yapılı ve güzel adayların iş başvurularında daha fazla başarılı olduklarını gösteriyor. Kişi yetişkin hale gelip iş hayatına atıldığında güzelliğinin/yakışıklılığının avantajlarını yaşamaya devam ediyor... Bunu ortaya koyan araştırmalar dahi var. Mesela Harvardlı iki ekonomist, Markus Mobius ve Tanya Rosenblat, öğrencileri, işverenler ve adaylar olmak üzere ikiye ayırdıkları bir deney yapmışlar. İş tanımı problemlere çözüm bulmak olarak tanımlayıp, başvuran adaylara CV doldurtup, onlara çözmeleri için birer problem vermişler. Bazı işverenlerin adayların sadece özgeçmişlerini, diğerlerin CV ve fotoğraflarını, başka bir grubun ise CV’lerini görüp telefon mülakatı yapmalarını sağlamışlar. Son grup ise hem CV’yi incelemiş hem de telefonla ve yüz yüze görüşme yapmış. Sonuçta, güzel adayların problem çözmede diğerlerinden daha başarılı olmadıkları görülmüş. Ancak iş başvurularının kabul edilmesinde bu sonuç değil, fotoğraflar ve yüz yüze mülakatlar etkili olmuş. Günümüzde kendini güçlü hissetmek için estetiğe başvuran kadınlar ve erkeklerin sayısı artmakta. İnsanların her zaman estetik kaygıları vardır. Üniversiteye başlarken ya da bitirirken (işe başlamadan önce) adayların daha hızlı ameliyat kararı alıyorlar. Mesela genç çalışanlara karşı kendisini güçlü hissetmek için estetiğe başvuran kadın sayısı giderek artıyor. Kadınlar kadar erkeklerin de estetik operasyonları tercih ediyor. İlk tercih edilen burun estetiği. Bunun yanında botoks ve dolgu malzemelerinin burunda kullanım sıklığı her geçen gün artmakta. İş hayatında çoğu şirket; enerjisini kaybetmiş, çökmüş, yorgun görünümlü bir yöneticiyle çalışmaktansa presentable, genç ve dinamik yöneticiyle çalışmayı tercih ediyor. İşte bu noktada; yüz ifadesi çökmüş, yaşlı ve yorgun görünen yöneticilerin imdadına estetik müdahaleler yetişiyor.
GÜZELLİK ARTTIKÇA DAHA ÇOK MU PARA KAZANILIYOR?
Para kazanma; bilgi, tecrübe ve uyumlu ilişkiler kurabilme yetisi, çalışkanlıkla, birleştiğinde artar. Güzellik bu aşamada tek başına yeterli değil. Ancak şöyle de bir gerçek var, yapılan bir araştırmaya göre; güzel insanların
kazançlarının, aynı işi yapan denklerine göre yüzde 25’e kadar farklılaşabiliyor. Aslında bu konuda epey farklı rakamlar öne süren araştırmalar var. Örneğin Federal Reserve Bank of St. Louis’in 2005’te yaptığı araştırmaya göre iyi görünümlü, zayıf, uzun boylu insanlar normal denklerine göre yaklaşık yüzde 5 daha fazla kazanıyor. Ortalamanın altında fiziksel özelliklere sahip kişiler ise diğerlerine göre saatte yüzde 9 daha az kazanıyor. Başka bir araştırmada, vücut kitle endeksine göre obez olan kadınların, normal ölçülere sahip kadınlara göre yüzde 17 daha az kazandıklarını bulunmuş. Diğer bir veri de erkeklerin boyuyla ilgili: Beyaz erkekler için, ulusal ortalamanın üstüne çıkan her inç (2,54 cm), yüzde 1,8’lik artış anlamına geliyor.
KARİYER ESTETİĞİNDE YAŞA GÖRE BİR GRUPLANDIRMA YAPILDIĞINDA TALEPLER NASIL ŞEKİLLENİYOR?
22-30 yaş - Burun, meme estetiği, Lazer lipoliz, saç ekimi 30-50 yaş - Botoks, Dolgu,Lazer Lipoliz,Meme Estetiği, Saç Estetiği 50 + - Botoks, Dolgu, Göz Kapağı, yüz boyun germe, lazer Lipoliz Bu müdahaleler sonrası kişilerin yıllarca sorun ettikleri ya da son yıllarda kabullenemedikleri dış görünüm kusurları düzelince ruhen bir rahatlama ve özgüven artması olduğunu her zaman gözlemliyoruz. Ama bu müdahalelerin sıklığı daha çok kariyer yükselmesi garantiye alınmasının ardından veya daha iyi bir işe başlama sürecinde gerçekleştiriliyor. Kişi işinde ne kadar deneyimli ve başarılı olursa olsun, düzgün bir görünüme sahip değilse, iş başvuruları olumsuz sonuçlanabiliyor. Bu sorun kariyer basamaklarını tırmanırken de engel olarak karşısına çıkabiliyor. Şirketlerin benimsediği «tecrübeli ama genç” çalışan profiline sahip olmak için kendisini doktorların ellerine teslim eden ileri yaştaki çalışanlar, yapılan birkaç müdahale sonucunda 10-15 yaş gençleşebiliyor. Böylece şirketler tarafından tercih edilen, “ileri yaşın tecrübesine ve genç-orta yaşın biyolojik görüntüsüne sahip yönetici” profiline uyan, dış görünüşe bağlı olarak özgüveni de daha yüksek çalışan haline gelebiliyor.
YENİ FIAT 500 RIVA. DÜNYANIN EN KÜÇÜK YATI.
Krom detaylarla zenginleştirilmiş gece mavisi rengi, gerçek maun ağacından yapılma ahşap ön konsolu ve fildişi rengi, el yapımı deri koltuklarıyla Fiat 500 Riva sizi lüks bir yatın dümeninde hissettirecek. Sizce de demir alma zamanı gelmedi mi?
Ç ////// Gezi
Vücudunuzu ılık bir kir ve su dolu bir bataklığa sokmak biraz garip gelebilir ancak çamur banyosu, güzellik ve sağlık dolu bir bataklık. Binlerce yıldır dünyanın her yerinden insan, çamurun şifa gücüne inanıyor. Ve doğal kaplıcalar, modern sağlıktan çok zaman önce vardı.
18 18
estetik 2017 estetik 2017
amurdan gelen güzellik T
ürkiye, çamur banyosu yönünden oldukça avantajlı bir ülke. Çeşitli bölgelerde, farklı içeriklere sahip kıymetli birçok doğal kaynak barındırıyor. Kaplıcalar, doğal kaynak suları ve toprağın içindeki her derde deva içerikler, suların yol boyunca temas ettiği dağlardan nehirlerden taşınarak özel karışımlar, yani doktor çamurlar oluşturuyorlar. Yüzyıllardır geçerliliğini koruyan bu çamurlar, hem güzellik dağıtıyor hem de birçok hastalığa derman oluyor. Günümüz ilaçlarının aksine herhangi bir yan etkisi bulunmayan çamurlar, yatıştırıcı özellikleriyle ruhu da mental olarak arındırıyor.
Kaya oluşumları ve turizm çeşitliliği ile dünyanın en etkileyici bölgelerinden biri olan Kapadokya, Ana Tanrıça Kybele’den günümüze ulaşmış çamuru ile güzellik ve şifa dağıtıyor. Geçmişte limon deposu olarak kullanılan Katpatuka, depoların yeniden yapılandırılmasıyla oluşturulan yeraltı çamur banyosu merkezinde; çamur, mineralli su ve balıklar bir araya gelerek Kapadokya’yı şifa ve güzellik beldesine dönüştürdü. Sağlık ve güzelliğin su, çamur gibi doğanın gücünden geldiğini vurgulamak adına ortam olarak mağaralar seçilmiş. 2015 yılının sonlarına doğru kurulan bu çamur banyosu tesisleri, aynı zamanda Kapadokya’nın turizm çeşitliliğine de yeni bir boyut kazandırdı. İki bin metrekare alan üzerine kurulan tesis çamur havuzunun yanı sıra sıcak su havuzu, doktor balıklar, kafe ve alışveriş alanlarına da sahip.
Denizli
Kapadokya
GÜZELLİK DAĞITIYOR
GÜZELLİĞİN ADRESİ ÇAMUR BANYOSU Travertenleri, Roma ve Bizans döneminden kalma tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile tüm dünyanın ilgi duyduğu kentlerden biri Denizli, şifalı çamurlarıyla da güzellik arayanların adresi. Sarayköy, Karahayıt ve Gölemezli’deki termal kaplıcalar, çamurları nedeniyle yoğun olarak ziyaretçi çekiyor. Şifalı sularının yanında güzellik dağıtan çamurları da bulunan kent, bu doğal kaynaklarıyla sağlık kenti olarak anılıyor. Çürüksü Vadisi’ndeki verimli topraklar, çamurlarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Karahayıt, kendine has kırmızı renkli şifalı termal suları ve zengin mineralli çamurları ile cilde çok iyi geliyor. Her sene yüzlerce kadın güzelleşmek adına buraya uğruyor. Sarayköy ve Gölemezli de güzellik için ziyaretçi yoğunluğu yaşayan Denizli bölgeleri. Termal sulardan elde edilen çamur, eklem ağrıları ve romatizmal sorunları gidermenin yanında; cildi yumuşatma, gözenekleri açma, selülit, akne ve sivilce giderme ve kırışıklıkları yok etme özelliklerine sahip. 2017
estetik
19
Gezi
Susurluk Şifalı su cenneti olarak adlandırılan Susurluk’un en önemli şifa kaynaklarından biri Kepekler Kaplıcası. Su ve çamur banyosunu bir arada sunan kaplıca, birçok hastalığa ve cilt sorununa deva oluyor.
SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLI Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın onay verdiği 4 tip çamur var. Bunlardan ilki termal mineralli su kaynaklarının doğal olarak çıktıkları yerlerde oluyor. Suyun çıktığı yerde toprakla birlikte bulunuyor. Mineralli su çamurları adı verilen bu çamurların en güzel örneği, Balıkesir- Susurluk-Kepekler çamurudur. Sedef, akne, leke, bel fıtığı, romatizma, kireçlenme, bağırsak, böbrek, idrar yolları, kilo verme ve hareketsizlik gibi birçok hastalığa ve cilt sorununa deva olan ve güzellik sağlayan çamur, Cenevizliler zamanında tespit edilmiş ve o zamandan bu yana kullanılıyor.
Afyonkarahisar TERMAL TURİZMİN BAŞKENTİ Afyon’un Sandıklı ilçesinde 68 derece sıcaklıktaki termal suyun kille buluşması sonucu oluşan 45 derecelik çamur banyolarının birçok derde deva olduğuna inanılıyor. Hem güzelleştirici hem de iyileştirici etkiye sahip olan Afyon Sandıklı çamurunun yerlisi kadar yabancı meraklısı da var. Bölgeye varır varmaz çamur sayesinde sağlığa ve güzelliğe kavuşanların hikayelerini duymaya başlayacaksınız. Organik maddeler içeren Sandıklı çamuru, yüksek radyoaktiviteye sahiptir. Bu özelliğinden dolayı da kas ağrıları, romatizma, cilt rahatsızlıkları ve şişmanlık için etkilidir. Çamur, yüzeysel kan dolaşımını arttırdığından selülit ve miyalji için özellikle öneriliyor. Sandıklı’da bulunan Hüdai Kaplıcalarının, yapılan araştırmada Türkiye’deki kaplıcalar arasında ruhi yorgunluklara en iyi gelen kaplıca olduğu tespit edilmiş. Ayrıca Sandıklı’daki çamur banyolarının hastalıklara olan yararlarının doktor onaylı olduğu da söyleniyor.
20
estetik 2017
Dalyan
Çamurun gücüne inanlar için Dalyan kusursuz bir doğal doktor. Ciltteki sorunlara ve kırışıklıklara iyi geldiği söylenen Dalyan çamur banyoları, her daim renkli ve kalabalık.
YABANCI TURİSTLERİN GÖZDESİ
Şifalı çamur tipleri içinde özel olanlardan biri de iç deniz diplerinde oluşan çamurdur. Deniz balçığı olarak adlandırılan çamurun en güzel örneği de Muğla Dalyan’da. Yabancı turistlerin en fazla rağbet gösterdiği Dalyan çamur banyolarını her gün yüzlerce turist ziyaret ediyor. Kraliçe Kleopatra’nın dahi buradaki çamurun güzelleştirici ve gençleştirici özelliğinden yararlanmak için buraya geldiği söylenir. Dalyan’daki çamur banyoları bugüne dek birçok zengin ve ünlüyü ağırladı: Dustin
Hoffman, Sting, Jack Nicholson, David Bowie, Robert Maxwell bunlardan bazıları. Dalyan’daki kaplıca suları 39 derece sıcaklıkta olup bu kükürtlü suların, başta metabolizma ve romatizma ağrıları olmak üzere kadın ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Bu sulardan Geldirme Kaplıcası 90’lı yıllarda dünya çapında bir ün kazandı ve “güzellik çamuru” olarak nam saldı. Kaplıcadaki çamur vücuda sürülüp yaklaşık bir saat bekletiliyor. Vücut üzerinde kuruyan çamur, deriyi gerip gözenekleri temizliyor. Duşlarda çamur temizlendikten sonra da kaplıca havuzuna giriliyor. Dalyan’a dört kilometre uzaklıktaki Sultan Kaplıcası ise kadın ve cilt hastalıklarına deva oluyor.
2017
estetik
21
Dosya
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekosntrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
H
acettepe Üniversitesi-Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı, 1965 yılında Dr. Güler Gürsu tarafından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde kurulmuş ve Türkiye’nin Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimi veren ilk kliniği olarak Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi tarihçesinde yerini almıştır. Kuruluşundan kısa süre sonra da uluslararası saygınlığı olan bir bölüm haline gelmiştir.
22
estetik 2017
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’ndan 2016 yılına kadar 80 araştırma görevlisi uzmanlık eğitimini tamamlayarak Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah ünvanını almıştır. Klinik ve deneye dayalı araştırmaların yapıldığı bölümden mezun olan birçok plastik cerrahın uluslararası ödülleri vardır. Yıllar içerisinde klinik; dudak-damak yarıkları, kraniyomaksillofasiyal cerrahi, el cerrahisi ve mikrocerrahi ve estetik cerrahi konularında birçok yeniliğe imza atmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı, 1965 yılında Dr. Güler Gürsu tarafından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde kurulmuştur.
1997 yılından bu yana “İleri Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bilimler Doktora Programı” çerçevesinde Kraniyofasiyal, El Cerrahisi ve Estetik Cerrahi olmak üzere üç ayrı modülde doktora eğitimi verilmektedir. El Cerrahisi Bilim Dalı 2011 yılında kurulmuş ve 2013 yılı itibarıyla yan dal uzmanlık eğitimine başlamıştır. İki yıllık bir eğitim sürecini kapsayan bu program Ortopedi Anabilim Dalı ile işbirliği içerisinde yürütülmektedir. Türkiye’nin ilk el cerrahisi uzmanlık eğitimi veren merkezidir. Günümüzün yükselen değeri olan kompozit doku nakilleri konusunda da 2017
estetik
23
Dosya
Prof. Dr. Figen Özgür Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
birçok araştırma ve çalışmalar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. 2012 yılında anabilim dalının moderatörlüğünü yaptığı multidisipliner bir yapı olan “Hacettepe Üniversitesi Dudak-Damak Yarığı ve Kraniyomaksillofasiyal Şekil Bozukluğu Tedavi, Uygulama ve Araştırma Merkezi” kurulmuştur. Bu merkez yıllardır tedavisi multidisipliner olarak devam eden hastalara hizmet vermekle beraber, bilimsel araştırmalar da yaparak geleceği şekillendirmeyi amaçlamaktadır. 2013 yılında yine anabilim dalının moderatörlüğünde “Hacettepe Üniversitesi Estetik Cerrahi Uygulama ve Araştırma Merkezi” kurulmuştur. Bu merkez Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı tarafından halen uygulanmakta olan estetik cerrahi girişimlerin güncel teknolojik ve bilimsel gelişmeler ışığında yeni uygulama ve araştırmaların yapılabilmesi amacı ile kurulmuştur. Bu nedenle ülkemizde ilk defa bir akademik kurum bünyesinde, estetik cerrahi ile ilgili asistanlık eğitimi, uzmanlık sonrası eğitim, bilimsel çalışma ve uygulamaların özgün bir merkezde yapılabildiği ve başvuran hastalara en yüksek seviyede bilimsel hizmetin sunulabildiği bir merkez oluşturulmuştur.
24
estetik 2017
YER VE KAPASİTE
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalının Hacettepe Erişkin Hastanesi Bölüm 41’de 28 yatağı ve İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Bölüm 31’de 6 yatağı mevcuttur. Yılda 10.000’in üzerinde hastaya poliklinik hizmeti verilmekte olup, yıllık ameliyat sayısı 5000 civarındadır, 1991 kişi yatarak tedavi görmektedir. Yıllık hasta kalış gün sayısı 15463, yatak kullanım kapasitesi yüzde 921’dir. Genel anestezi altında yapılan yıllık ameliyat sayısı 17201, lokal anestezi altında yapılan yıllık ameliyat sayısı 4087’dir. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalının, alanında
ilgilendiği her konuda ameliyatlar yapabilen ve eğitim verebilen bir anabilim dalı olduğu söyleyen Anabilim Dalı Başkanı Figen Özgür, köklü geçmişe sahip olan Plastik Cerrahi anabilim dalının geçmişten gelen ismini her zaman korumaya çalışarak, daha ileriye bakmaya çalıştığını belirtiyor. Estetiğin hem bilimsel hem de etik olması gerektiğini ve bunu hem öğrencilerine hem de hastalarına anlatmak adına çalıştıklarını söyleyen Figen Özgür ile Plastik Cerrahi’yi ve anabilim dalını anlattı.
Plastik Cerrahi nedir sizin tabirinizle?
ANA BİLİM DALININ ALT BİRİMLERİ
El ve mikrocerrahi ünitesi. Kraniyomaksillofasiyel cerrahi ünitesi.
ANA BİLİM DALININ ÇALIŞMA KONULARI
Dudak-Damak Yarıkları Konjenital Anormaliler Kraniyofasiyal Cerrahi Ortognatik Cerrahi Mikrocerrahi El Cerrahisi Replantasyonlar Maksillofasiyal Travma Cerrahisi Estetik Cerrahi Baş-Boyun Tümörleri Lazer Uygulamaları Genital Bölge Cerrahisi Endoskopik Cerrahi
Plastik terimi ”plastikos” kelimesinden gelir ve yeniden şekillendirme, şekil verme anlamına gelmektedir. Bu alanda yer alan girişimler temel olarak rekonstrüktif ve estetik cerrahi olarak iki ana başlıkta toplanabilse de çok geniş bir alanda çalışılan cerrahi bir disiplindir. Birçok estetik prosedür rekonstrüktif uygulamalar sayesinde şekillendirilmiş ve rafine edilmiştir.
Fakültede verilen eğitimden bahseder misiniz?
Türkiye’de şu anda yasaların öngördüğü Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi eğitimi altı yıllık tıp fakültesi süresinin henüz beşinci yılında iken öğretim üyeleri tarafından verilen teorik, pratik ve uygulamalı çalışmalar ile başlar. Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda başarılı olan hekimler tıp fakülteleri veya Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan eğitim kurumlarında uzmanlık eğitimlerini tamamlarlar. 2017
estetik
25
Dosya
Altı yıllık uzmanlık eğitim süreleri içinde Genel Cerrahi, Pediatrik Cerrahi, Kulak-BurunBoğaz, Ortopedi ve Travmatoloji, Nöroşirurji, Anesteziyoloji, Anatomi gibi zorunlu rotasyonlarını ve Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi eğitimlerini tamamlayan araştırma görevlileri son yılları içerisinde tezlerini hazırlayıp önce biri dışarıdan ikisi anabilim dalımızdan ve birisi tez hocasından oluşan 3 öğretim üyesinden oluşan tez izleme jürileri tarafından değerlendirmeleri yapıldıktan sonra tezlerini tamamlarlar ve sürelerinin sonunda beş öğretim üyesinden oluşan
26
estetik 2017
bir jüri tarafından gerçekleştirilen, uzmanlık tezi, pratik ve teorik değerlendirme sınavlarını başarı ile tamamladıktan sonra “ Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı” ünvanını kazanırlar. TUKMOS tarafından hazırlanan Plastik Cerrahi Müfredat Programına uyulmaktadır. Her asistanın Asistan karnesi bulunmakta ve bunlar öğretim üyeleri tarafından kontrol edilmektedir.
Hastalarınızla estetik bir operasyona karar verme aşamasında neler yapıyorsunuz?
Hastaların estetik bir ameliyata karar
Her ameliyatın psikolojik yönü olmakla birlikte estetik ameliyatlarda ameliyatın hayati bir sorun olmamasından kaynaklı hasta kendi isteği ile ve sonuçlarını bilerek girer.
vermeleri konusunda bizim özel bir gayret sarf ettiğimizi söylemek doğru olmaz. Günümüzde hastalar kararlarını vermiş bir şekilde, hatta cerrahını da bilerek gelmektedir. Bazen medyada çok abartılarak önerilen veya yanlış anlaşılan konuları düzeltmemiz gerekebilmektedir. Bu noktada bize düşen görev bunların arasında istekleri gerçekler ile uyuşmayanları anlayabilmek ve gerekirse elemektir. Hastaları ameliyatlar konusunda iyice aydınlattıktan ve yapılacak müdahalenin olası komplikasyonları, yararları-zararları konusunda bir asgari müşterekte anlaşıldıktan sonra ameliyata karar verilir. Kendilerine mutlaka ameliyat öncesi bilgilendirme formları verilir, bunları evde ayrıntılı olarak okuyarak tekrar kararlarını gözden geçirmeleri tavsiye edilir. Ameliyata girecekleri zaman ise ilgili konudaki onam formu imzalatılarak ameliyata girilir.
Plastik Cerrahide işin psikolojik boyutundan bahseder misiniz?
Biz Plastik Cerrahlar işin psikolojik boyutuna çok önem veririz. Doğuştan olan deformiteler, yanıklar, kazalar, uzuv kayıpları durumlarında da psikoloji en az estetik ameliyatlar kadar önemlidir. Bu konularda anabilim dalımızdan yapılan bilimsel araştırmalar da bunu desteklemiştir. Dolayısıyla bizler hastalarımızın psikolojisini de anlamaya çalışır ve onlara destek vermeye çalışırız. Her ameliyatın
psikolojik yönü olmakla birlikte estetik ameliyatlarda, ameliyat isteğinin nedeni hayati bir sorun olmadığı için, başka bir deyişle yapılması şart olan bir ameliyat olmadığı için hastanın ameliyata kendi isteği ile ve sonuçlarını bilerek girmesi çok önemli olmaktadır.
Sosyal medyanın toplumdaki estetik algısı ve sağlık konularında ne gibi etkileri olduğunu düşünüyorsunuz?
Bu konu karışık maalesef. Medya bu konuyu çok sevdiği için her gün bu konuda çok sayıda yayın gerçekleştiriliyor. Halkın ilgisini çekebilmek için ne yazık ki; bunlar olduğundan biraz farklı anlatılıyor. Toplumun estetik algısı güncel modalar ve trendler doğrultusunda değişmekte. Toplumun estetik algısının bu şekilde olması normal aslında. Çünkü moda zamana, toplumlara göre değişmekte. Burada önemli olan yetkin kişilerin bunu doğru yönetmesi. Aksi halde modaya uyacağım diye kişiler kendine yakışmayan girişimler, ameliyatlar yaptırıp, herkes birbirine benzer şekle gelir. Güzellik önemlidir ama bütünün güzel olması gerekir, burada şunu demek istiyorum; evet güzel bir burun önemlidir tabii ama o kişinin yüzünün proporsionları içerisinde doğru yerleştirilmiş olursa güzellik anlam kazanır, aksi ise bütün algıyı buruna çeker. Benzer durumu kaşlar için de verebiliriz, herkese aynı kalın-kara kaşları yaparsanız hepsine 2017
estetik
27
Dosya
aynı oranda yakışmaz. Dolayısıyla estetik algısı konusunda eğitimi olan yetkin kişiler bu işi daha fazla irdeleyerek yapmalıdır. Estetik girişimler kavramı da çok değişkene bağlı. Yüz temizliği, makyaj da bir girişim, botoks, dolgu, kaş tatuajı vs. de girişim. Bunları invaziv olmayanlar, minimal invazivler diye ayırabiliriz. Minimal invaziv işlemleri yapmak için mutlaka eğitimli olmak gerek. Eğitimden kastettiğim ise insan vücudunu anatomisi, fizyolojisi ile bilen dolayısıyla tıp fakültesi eğitimi almış hekimleri, komplikasyon çıktığında bununla başedebilecek durumda olan dediğimizde ise dermatolog ve plastik cerrahları anlıyoruz.
Hacettepe Tıp Fakültesi’nde hangi estetik operasyonlar yapılıyor?
Hepsi. Hacettepe Plastik Cerrahi’de yapılmayan estetik ameliyat yok. Tabii bu ameliyatlar arz talep doğrultusunda yapılan ameliyatlardır. Biz başka ameliyatları da çok fazla sayıda yaptığımız için uygun zaman ayarlayabildiğimiz ölçüde yaptığımız ameliyatlardır. En çok yapılan estetik ameliyatlar ne diye sorarsanız; burun estetiği birinci sırada gelir. Sonra sıralamada ikinci olarak meme küçültme ve büyütmeler, göz kapağı estetiği, karın germe, yüz estetik ameliyatları, bacak germe, saç ekimşeklinde devam ediyor.
Öğrencilerinize özellikle dikkat etmeleri konusunda tavsiyeleriniz neler oluyor?
Hacettepe’de Tıp Fakültesi öğrencileri ve uzmanlık öğrencilerimize teorik ve pratik bilgilerin yanı sıra ameliyat yapmak kadar hasta bakımının da önemli olduğu öğretilmektedir. Ameliyat öncesi ilgi kadar ameliyat sonrası ilgi de çok önemlidir. Herhangi bir şikayet durumunda mutlaka başvurmalarının ve aralıklı olarak kontrollere gelmelerinin önemi anlatılmaktadır.
Pratiğini yaptığınız Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi’nin Türkiye ve dünyadaki durumunu karşılaştırabilir misiniz?
Karşılaştırabiliriz. Dünyada yapılan her ameliyat Anabilim Dalımızda yapılmaktadır. Bütünüyle baktığımızda dünyanın birçok yeri ile yarışır, hatta bazı ameliyatlar konusunda ise oldukça iddialı olduğumuzu söyleyebilirim.
Sizce güzellik uğruna yapılanların ne kadarı bilimsel ve etik?
Bence hepsi bilimsel ve etik olmalı. Bilimsel ve etik olmadığına inanıyorsak kimseye yapmamalıyız. Zaten bilimsel olmadığını düşündüğümüz işlem ve müdahaleleri hastalarımıza hiçbir şekilde yapmayız. Bilimsel araştırmaları tamamlanmış uygulamaların bile bazen geç sonuçlarında sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bütün dünyada geçerli olan bu sorunlar bizde de yaşanabilmektedir. Bunlar dışında hastalar her konuda bilgilendirilmektedir.
Öğrencileriniz bu meslekte geleceğin hekimleri. Etik davranmaları için sizce neler yapmaları gerekiyor?
Etik değerler çok önemlidir. Her konuda olduğu gibi bizim müdahale ve ameliyatlarımızda da etik kurallara uymak gereklidir. Doktor adaylarının bu konuda aldıkları derslere çok önem verilmeli ve uzmanlık öğrencilerine de alan ile ilgili etik dersler, tartışmalar mutlaka yapılmalıdır.
Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Bu konunun çok önemli olduğunun farkındayım. Sağlık haberi yapan arkadaşların da işlerini çok dikkatli yapmaları gerektiğini düşünmekteyim. Halkın bilgilenmesi elbette ki çok önemli ama sadece haberler okunsundinlensin-seyredilsin diye bilerek haberi “dünyada ilk kez”, “Türkiye’de ilk kez” yapılmıştır veya “……e kesin çözüm” şeklinde bir habercilik anlayışı olamaz diye düşünmekteyim. Diğer taraftan halkımızı bilinçlendirmek adına Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan kamu spotları gibi uygulamaların ise çok yararlı olduğunu düşünmekteyim.
28
estetik 2017
Uzman
Metabolizmanızı Kalsiyum İle Çalıştırın
V Dr. Ayça KAYA Obezite ve İç Hastalıkları Uzmanı
Vücudumuzdaki en önemli elementlerden biri kalsiyumdur. Bütün insanların günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak için ortalama bin mg kalsiyum alması gerekir. Bu ihtiyaç gebelik döneminde iki katına çıkar.
ücudumuz için en önemli elementlerden biri kalsiyumdur. Kalsiyum kemiklerimizin ve dişlerimizin ana maddesidir. Vücuttaki kalsiyumun yüzde 99’u bu şekilde bulunur. Yüzde 1’i ise kanda ve yumuşak dokuda bulunur. Dolaşımdaki kalsiyumun başlıca görevi; kanın pıhtılaşmasını sağlamak, eklemleri ve kemikleri onarmak, kalp ritmini düzenlemek, sinir uyarılarının iletimini sağlamak, kasların kasılmasını ayarlamak ve dokuların canlılığının sürdürülmesine katkıda bulunmaktır. Vücut kalsiyum dengesini parathormon adını verdiğimiz bir hormon ile sağlar. Parathormon boynumuzun hemen önünde, tiroid bezlerimizin arkasında yer alan paratiroid bezlerinden salgılanır. Vücut kalsiyumu az ise parathormon kalsiyum seviyesini yükseltmek için harekete geçer. Kalsiyum metabolizmasında böbrekler ve vitamin D’nin de önemi vardır. Bütün insanların günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak için ortalama 1000 mg kalsiyum alması gereklidir. Bu ihtiyaç gebelik ve süt verme döneminde 15002000 mg’a kadar çıkar. En zengin kalsiyum kaynağı süt, yoğurt, ayran, peynir, hamsi, sardalye, somon balığı, kurubaklagiller, badem, ceviz, brokoli ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerdir. Yeteri kadar kalsiyum almadığımızda vücudumuz kan kalsiyum düzeyini ayarlamak için kemiklerimizden kalsiyum çalar. Bu da kemiklerimizin erimesine, dişlerimizin zayıflamasına, çürümesine ve dişeti hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Kalsiyum eksikliği devam ettiğinde kaslarımızda kasılma bozuklukları olur ve tekrarlayan kramplar ve kas ağrıları oluşur. Bununla birlikte tırnaklarımızda kırılmalar ve uyku bozuklukları da yaşam kalitemizi bozar. Yapılan bazı araştırmalarda kalsiyumu uzun süre çok fazla almanın da böbrek taşı riskini artırabildiği gösterilmiş. O nedenle böbrek taşı riski olanların günde 1200 mg kalsiyumdan fazlasını almamaya özen göstermeleri doğru olacaktır. Son zamanlarda kalsiyum ile ilgili yapılan araştırmalarda kalsiyumun
zayıflamaya yardımcı olduğu ile ilgili de kanıtlar var. Yapılan bir araştırmada yüksek kalsiyum içerikli düşük kalorili diyetle, düşük kalsiyum içeren düşük kalorili diyet deneklere uygulandığında yüksek kalsiyum gurubunun daha fazla zayıfladığı gösterilmiş. Özellikle ağırlık kaybının daha çok yağ kitlesinden olması da önemli. Kalsiyumun bu şekilde zayıflamayı kolaylaştırıcı etkisinin vücudumuz tarafından sentezlenen kalsitiriol denen hormon düzeyini dengelemesi ve vücudumuzdaki yağların depolanmasının azaltması şeklinde açıklanmaktadır. Özellikle az yağlı süt ürünleri kullanımı ile bu etki artmaktadır çünkü sütün yağı azaltılırken kalsiyum oranı değişmemektedir. Dolayısı ile daha az kalori almak mümkün olmaktadır. Orta dereceli kalori kısıtlaması yapılan, az yağlı bir diyetin uygulandığı kişiye özel beslenme programında, günde 3 bardak süt tüketimi yeterli olmaktadır. Sütün içindeki kalsiyumun zayıflamayı artırıcı etkisi diğer süt ürünlerinden bir miktar fazladır. Ancak süt yerine yoğurt, ayran, peynir tüketildiğinde de yağ yakımı hızlanmakta, kişilerde daha fazla doygunluk hissi oluşmaktadır.
2017
estetik
29
Sağlık
30
estetik 2017
Normal doğum yapmak isteyen kadınların gönül rahatlığı ile tercih edebileceği doktorlardan biri Op. Dr. Halim Cihan Erdoğdu. Her kadının normal doğum adayı olduğunu belirten Erdoğdu, sezaryenin bir ameliyat olduğunu ve tıbbi bir zorunluluk olmadığı sürece yapılmaması gerektiğini belirtiyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Halim Cihan Erdoğdu
Her kadın normal doğum adayıdır
E
rken yaş ve ileri yaşlarda yaşanan gebelik sorunları nelerdir? Ne yapmak lazım?
Bir kadının en ideal doğum yaşının 26-27 yaş civarı olduğu kabul ediliyor. Yani kadın bu yaş döneminde biyolojik olarak gebeliğe en uygun durumdadır. Çok erken yaş hamilelik sorunları ile ileri yaş hamilelik sorunları birbirine genelde benzer. Erken yaşın en büyük sıkıntısı yüksek tansiyon ve ona bağlı olarak yüksek tansiyon krizi. Kontrolsüz şeker problemi ve ileri yaşın getirdiği sağlık sorunlarının gebelikte yeni sorunlara zemin hazırlaması mümkün. İleri yaşta bir diğer sorun da yardımla üreme tekniği kullanılıp bunun beraberinde getirdiği komplikasyonlar. Bir de eğer varsa, hastanın sistemik hastalıklarının üstüne gebeliğin yerleşmesi ile alakalı sorunlar olabiliyor. Elbette tüm bu sorunları ileri yaşta hamile kalan her kadına da indirgeyemeyiz ama genel istatistik bu yönde. Erken yaşta ise yaşın yanına sosyo ekonomik durumu eklediğimizde yüksek tansiyonun yanında beslenme 2017
estetik
31
Sağlık
Gebelik esnasında yapılan ultrason muayenelerinin bebeğe bir zararı var mı? Ultrasonun anneye veya bebeğe herhangi bir zararı yoktur. Tanısal bir ses dalgasıdır ultrason. Radrasyon saçan bir cihaz değil. Bazı hastalarımız Avrupa’daki doktorlar daha az ultrasona sokuyor burada neden daha fazla gibi sorular soruyorlar. Oradaki mevzu tıbbın daha ileri olması değil; hasta-doktor ilişkisi ve ekonomik düzeyle alakalı. Batıda sürecin önemli dönemeçlerinde bakıp sonrasında gebelik takiplerini yapıyorlar. Yani daha az bakılması zararla değil sistemle alakalı.
sorunları da oluşuyor. Sosyal sorunlar biyolojik sorunların üstünde sorunların oluşmasına zemin hazırlıyor.
CİNSİYET BELİRLEMEDE KEYFİ BİR DURUM OLAMAZ İstenilen cinsiyette bebek sahibi olabilmek mümkün mü? Bununla alakalı yapılan araştırmalar ve çalışmalar olduğunu biliyoruz.
Bizim ülkemizde bebek cinsiyet seçiminin legal olmaması sebebiyle bu şu an için mümkün değil. Mümkün kıldırabilmenin tek yolu tüp bebek. Bebe embriyoları alıp embriyolarda cinsiyetleri aynı yaparak isteğe göre o embriyoları transfer ederseniz, istediğiniz cinsiyette çocuğa sahip olabilirsiniz. Normal doğumda ise ancak şansınızı arttırabilirsiniz. Yumurtlama takibi yaparak ilişkiye girip deneme yapılabilir ama bunda da kesin bir durum yok. Ayrıca bebeğin cinsiyetinin önceden belirlenmesinin
32
estetik 2017
etik sakıncaları da vardır. Cinsiyete göre doğum yapmak doğadaki bazı hassas dengeleri de bozabilir. Bazı yöntemleri deneyerek istediği cinsiyette çocuğa kavuştuğunu söyleyenlerin durumu bir rastlantıdan ibarettir. Anne babanın beslenme yöntemleri, Maya takvimi, Çin takvimi en bilinen rivayetler arasındadır. Bebeğin cinsiyeti normal şartlar altında 16. gebelik haftasında netleşir. Bundan önce cinsiyeti öğrenebilmenin tek yolu ise cinsiyet kromozomuna bağlı hastalıklardan biri söz konusu olmasıdır.
Doğal doğumun sezaryenden daha sağlıklı olduğu söylenilmesine rağmen ülkemizde sezaryen doğum azımsanmayacak seviyede. Neden bu kadar fazla? Genital bölgenin estetiğinin bozulması korkusu çoğu kadında var. Ancak bana daha ziyade intikal eden korku, normal doğum yapma süreci korkusu. Korku
aslında doğal bir süreç ama bunu doğru anlatıp azaltmak da bizim işimiz. Her gebe kadın normal doğum yapma adayıdır. Fakat kadınların bazılarında doğum yapma sürecinde sorunlar yaşanıyor. Nedir bu sorunlar? Bebeğin eşinin (plesanta) doğum kanalını kapatması, bebeğin başıyla değil makatla gelmesi, gün aşımı (42 haftayı geçirmiş olmasına rağmen doğumun gerçekleşmemesi), bebeğin anne karnında kakasını yapması, anne ile bebeğin arasındaki uyumsuzluk (bebeğin çok iri olması), safra akımının durması… Riskli doğumların neler olduğu zaten tıpta biliniyor ve hal böyleyken saydığımız durumlarda sağlıklı bebeği dünyaya getirmek için sezaryen yapılıyor, bu oran da yüzde 25’lere denk gelebiliyor. Bu normal bir oran. Ancak ilk defa sezaryen ile doğum yapanların sonraki doğumlarını da sezaryen ile yapmaları ülkemizdeki sezaryen doğum oranını yüzde 50’lere
Ülkemizdeki sezaryen ile doğum oranı yüzde 50’lere ulaşmış durumda. Bu normalde olması gerekenin iki katı kadar. Doğum doktorları olarak herhangi bir sorun olmadığı takdirde her kadının normal doğum yapmasını tercih ediyoruz ve kadınların bu yöndeki korkularını yenmelerini sağlayarak cesaretlendirmeye çalışıyoruz.
çıkarmış durumda. Amerika’da bu oran yüzde 37 ve nasıl aşağı çekebileceklerini düşünüyorlar. Avrupa’da ise normal oranlarda seyrediyor. Doğum doktorları olarak herhangi bir sorun olmadığı takdirde her annenin normal doğum yapmasını tercih ediyoruz ve onları bu yönde telkin ediyoruz, cesaretlendiriyoruz. Sezaryen çok kolay gelebilir kadınlara ama onun da beraberinde getirdiği rahatsızlıklar olabiliyor. Sezaryen bir ameliyattır ve tıbbi zorunluluk varsa yapılmalıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında çocuk ölüm oranları yüzde 40 oranlarında, 50’li yıllarda ise yüzde 25 oranlarındaydı ki doğduktan birkaç gün sonra ölenleri hesaba kattığımızda bu oranlar daha da artabilir. O nedenle sezeryan kesinlikle olmalı ama tıbbi zorunluluk devreye girdiğinde.
Hamilelikte en önemli konulardan biri beslenme. Hamile kalan kadınlar nasıl beslenmeli?
Hamilelik hata yaptığınızda yüzünüze vuran bir süreç. O nedenle hamilelikte daha dikkatli olmak gerekir. Beslenme ile alakalı olarak her kişiye tavsiye edilen sağlık kuralları hamileler için de geçerli. İlk olarak günde 7-8 bardak su içmek gerekiyor. Su tüm vücudun temel ihtiyacını karşılıyor. Bir bardak süt, kefir, bir kase yoğurt yemek lazım, kalsiyum almak için. Yine kilomuzla orantılı olarak protein tüketmemiz lazım. Proteini hem bitkisel hem de hayvansal gıdalarla karşılamalıyız. Öğünlerimizi düzenli olarak almalıyız. Akşam 7-8’den sonra yemek yemek bağırsakları yoran bir işlem. Bağırsaklar bu saatten sonra yenilen gıdalardaki zararlı maddeleri dışarı atmak yerine kana karıştırıyor. Yine pankreasınızı çok yormuş oluyorsunuz. Bu da en basitinden kas eklem ağrılarına, reflüye ve vücutta yağlanmaya
neden oluyor. Akşam yemeklerini hafif geçirmeye dikkat etmek lazım. Karbonhidrat yerine sebze ağırlıklı yemekler tercih edilmeli. Meyveler yemeğin hemen üstüne değil, bir iki saat sonra yenmeli. Demir hapı tavsiye ediyoruz hastalarımıza. Öğleden sonra bir meyve ile tüketmelerini öneriyoruz. Bizim bu anlattıklarımız ortalama olarak herkes için geçerli olan kurallar. Ancak herkesin kendine has fiziksel özellikleri de var. Böyle durumlarda da profesyonel diyetisyenlerle konuşmalarını tavsiye ediyoruz.
Hamileliğin hangi döneminde daha fazla kilo alınıyor? Tüm süre zarfınca alınması gereken kilo miktarı nedir?
Hamilelikte en fazla kilo ikinci üç aylık periyotta alınır. Bu periyotta bebek hızlı bir gelişme sürecine girer ve besin ihtiyacı artar. Bu da annenin de besin ihtiyacını ve dolayısıyla tüketilen miktarı artırır. 7-7,5 kilonun altında kilo almak hem anne için hem de bebek için sağlıksız bir durum. 9 kilo alt limit olarak düşünülmüş. Ama ortalama 11-15 kilo arası, sağlıklı bir kilodur. Bu kilo, bebeğin anne karnında rahat ve sağlıklı
Sağlık büyüdüğünün göstergesidir. Kilo miktarını 18 kiloya kadar çıkarabiliriz belki ama bundan sonrası risk teşkil eder. Bebek çok irileşir. Bu da doğum şekli ile alakalı sorunları ve sağlık problemlerini beraberinde getirecektir.
Gebeliği riske sokan durumlar neler?
Sosyal ve demografik riskler anne ve baba yaşı, ailede genetik geçişli hastalıkların bulunması, alerjiler, akraba evliliği, düşük sosyo-ekonomik durum, mesleki maruziyetler, sigara içmek, alkol ve ilaç kullanımları risk faktörleridir. Yine annenin hastalıkları, enfeksiyonları, geçirdiği ameliyatlar, geçirilmiş gebelik sayısı, annenin kilosu da risk faktörü olarak ele alınıp düzenli olarak kontrol edilmelidir. Kendisinde var olan değişikliğin önemli olup olmadığını anlamakla mükellef değildir kadın, doktora söylemekle mükelleftir. Düşük yapma riski, geç hamilelik, kalp veya tansiyon hastalığı gibi etkenler gebelik boyunca hassas bir şekilde ele alınmalı.
Estetik cerrahlar gebelik döneminde oluşan vücut deformasyonlarına cerrahi müdahalenin gerekli olduğunu düşünüyor. Annelik estetiği, bildiklerimizden. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
34
estetik 2017
Hamilelik esnasında ya da hemen sonrasında botoks ve estetiğin nasıl bir zarar verebileceği araştırılamadığından genelde “yapma” deniyor. Belki bir sorun olmayacak ama bu bir risk ve insani bir risk. Klinik bir çalışma olmadığından bu durumla alakalı net bir şey söyleyemiyoruz. Estetik sağlıkla alakalı bir ihtiyaç değil de keyfi bir istek olduğundan bu konuda araştırmalar yapılması da etik değil. Zaten hamilelik
Hamilelikte spor sancıları azaltıyor mu?
Evet spor ağrıları azaltıyor ama bu başka hastalıklarda da işe yarayan bir yöntem. Gebelikte egzersizlerin amacı çoğu kez yanlış yorumlandığı gibi “ağrısız doğum” değil, “korkusuz ve rahat doğum” sağlamaktır. Gebelik ve doğum esnasında vücut yaklaşık 9-15 kilo olmaktadır. Aşırı bir ağırlık artışı ise hem annede hem de bebekte istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir. Bu yüzden doğuma psikolojik açıdan olduğu gibi fiziksel açıdan da -bazı egzersizler yaparakhazırlanılmalıdır. Bütün bu hareketler, hamlamış adaleleri yeniden işler hale getirir. Gebelikte egzersiz, gebe kadının doğumunu etkileyen, rahat ve derin soğuk almasını sağlayan kalça, karın ve bacaklarını sarmış kas grupların yönetilebilmesine olanak sağlar.
esnasında bir müdahalede bulunmak anlamlı da değil. Gebelik kesesi küçülmesi, rahimin küçülüp normal hale gelmesinden sonra işlemler yapılmalı. Bir işlem yapılması düşünülüyorsa doğumdan 40 gün sonra harekete geçilmeli. Çünkü bu süreden sonra vücudun normalizasyon süreci başlıyor. Vücutta meydana gelen bazı etkiler ise altı ayda kendine gelebiliyor; cilt lekeleri, fazlalaşan tüyler, çizgiler gibi. O nedenle biz cilt ile akalı bir işlemi altı aydan önce yaptırtmayın diyoruz. Ancak bu süreden sonra hala bir ihtiyaç varsa hasta dilediğini yapabilir. Normal doğumdan sonra vajinal esneklik bozulabiliyor, göğüslerde sarkmalar olabiliyor. Gerdirme ve sıkılaştırma işlemi yapacak olan hastalarımıza tavsiyelerimiz bir daha çocuk yapmayı düşünmüyorsanız yapın, şeklinde oluyor. İleride tekrar çocuk yapma planı varsa bu işlem anlamsız olur. Çünkü yeni doğum esnasında tüm estetiğin yeniden bozulması gerekecek. Ancak tüm bunlar isteğe bağlı işlemler, zorunlu değiller. Biz doğum doktorları olarak tüm bu parametreleri günlük hayatta yaşanan sorunlar nezdinde değerlendiriyoruz. Kesinlikle zaruri olarak bakmıyoruz. Bizim yaptığımız tüm müdahaleler ki baktığınızda bir tarafıyla estetik müdahaledir, tamamıyla günlük yaşam kalitesini arttırmaya yöneliktir.
Uzman
Hızlı Zayıflamak Mümkün Mü?
H Prof. Dr. Halil Coşkun Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı
Hızlı kilo vermek devam ettirebilir bir etkiye sahip olmamakla beraber birçok zararlı ve yan etkiye sahip. Vücutta pek çok ciddi rahatsızlığa neden olan hızlı kilo verme yöntemi yerine düşük kalorili diyetlerle kilo verdiren yöntemler denenmeli.
ızlı kilo verdiren diyetlerin varyasyonları en az 1950’lerden beri var olmuştur. Ne yazık ki çok düşük kalorili diyet ve kilo verme cerrahisinin yanı sıra başka hiçbir ürünün, hapın veya diyetin hızlı kilo vermede işe yaramadığı ispatlanmıştır. Reçeteli ilaç orlistat yardımcı olabilir, ancak yavaş etki eder ve sadece diyet ve egzersizle işe yarar. Orlistat Xenical olarak pazarlanmaktadır. Orlistat’ın, ciddi karaciğer hasarına neden olabileceği belirtilir. Herhangi bir hızlı kilo verme programında, gerçekten yağ yakan şey bir hap veya yiyecek türü değildir. Egzersizle birlikte, kalorilerin ciddi bir şekilde azaltılması vardır.
HIZLI KİLO VERMENİN RİSKLERİ NELER?
Hızlı kilo kaybı, vücutta bazı problemlere yol açar. Olası ciddi riskler şunlardır: Safra taşları, birkaç aydan sonra çok fazla kilo veren insanların yüzde 12-25’inde görülür. Dehidrasyon, bol miktarda sıvı içmekten kaçınılması sonucu oluşur. Dengesiz beslenme, genellikle bir kerede haftalarca yeterli miktarda protein yememekten meydana gelir. Elektrolit dengesizlikleri, nadiren yaşamı tehdit edebilir.
düşük kalorili diyetler kilo verme cerrahisi gibi belirli bir amaç için hızlı kilo vermeye ihtiyaç duyan obez insanlar için makul bir kilo verme seçeneği olarak kabul edilir. Çok düşük kalorili diyetler birkaç hafta süren doktor denetiminde olan diyettir. Yemekler beslenme açısından dengeli, ancak pahalıdır. İnsanlar zamanla binlerce lira harcayabilirler. Çok düşük kalorili diyetler, 12 hafta içinde vücut ağırlığının yüzde 15 ila yüzde 25’inin kaybedilmesini güvenle sağlamaktadır. Bu süre sonunda, insanların yüzde 25 ila yüzde 50’si programı tamamlamıyor. Diyet bırakıldığında kilolar geri gelir ve bu hızlı bir şekilde olur. Kendinizi aç bırakmak kesinlikle iyi bir fikir değildir. Ancak, sağlıklı değilseniz, kısa süreli aşırı kalori kısıtlamasının size zorluk yaşatması muhtemel değildir. Ne yaptığınızı doktorunuza bildirin ve diyetinize protein eklemeyi unutmayın (günde 70 ila 100 gram). Bir multivitamin alın ve potasyumdan zengin yiyecekler (domates, portakal ve muz) yiyin.
HIZLI KİLO VERMENİN DİĞER YAN ETKİLERİ NELER? Baş ağrısı Asabiyet Yorgunluk Baş dönmesi Kabızlık Adet düzensizlikleri Saç dökülmesi Kas kaybı
Hızlı kilo vermenin tehlikeleri, diyet için harcanan zamanla birlikte artar. Proteinsiz bir diyet yapmak özellikle risklidir.
HIZLI KİLO KAYBI İYİ BİR FİKİR DEĞİL Mİ?
Hızlı kilo verme diyetleri, hastalıklara neden olabilir, ancak obezite de aynı şekilde hastalıkların kaynağıdır. Bu nedenle, çok 2017
estetik
35
röportaj
Oynadığı dizi ve filmlerin ardından ekranların sevilen yüzlerinden biri haline gelen Açelya Özcan son olarak rol aldığı Dağ 2 filmiyle adını dağa geniş kitlelere duyurdu. Müzik ile de ilgilenen Özcan, müziğin kendisini konforlu hissettiği alan, sinemanın ise kolektif bir mesai alanı olduğunu dile getiriyor.
S
Açelya Özcan:
inema kolektif bir mesai ürünü
rรถportaj
38
estetik 2017
bilmezden gelmeyi tercih ederek, kurulu oyuna gözlemci olarak dahil olduğu bir sistem bana kalırsa, içinde olduğumuz. Hepimiz bir kurgunun elemanları olduğumuzun ayırdındayız. Ben oyun kurucu olarak oyunumla, hikayeci düşünü tasviriyle “gerçek olan”a yaklaştığımız her vakit, paralel olarak seyirciyi de yaklaştırıyoruz. Bu suni gerçekliği kabullenip empati kurmaya, sorular sormaya başladığı an tüm benliğiyle bütüne dahil olmuş oluyor. Özünde perdenin, ekranın önü arkası fikrine katılmıyorum bu kolektif bir iletişim anı, bir bütün.
Sizin sektörünüzde güzellik çok önemli. Siz de güzelliğinizle konuşulan isimlerden birisiniz. Güzel olmak bir armağan belki. Ama bedeli nedir bu camiada?
i
lk kamera deneyimini Kaybedenler Kulübü isimli film ile yaşayan ve ardından oynadığı dizilerle ekranların sevilen yüzlerinden birine dönüşen Açelya Özcan ile sinema sektörünü ve ileriye dönük planlarını konuştuk.
Bize oyunculuğu ve sinemayı anlatır mısınız? Nedir ekranın karşısından izleyenlerin bilmediği, görmediği?
Sinema ve oyunculuğun, ne türde gereksinimlerle icat edildiği, misyonunun ne olması gerektiği sorularının cevabını ben de arıyorum. En basit haliyle hikayecinin düşüncesini ve birikimini, dünyayı algıladığı yerden dışa vurabildiği, fikri ölümsüzlüğünü ilan ettiği bir araç gibi geliyor. Tüm bunları yaparken, üçüncü kişileri düşünmeye teşvik etmek, bir ileti kaygısında olmak, onlara örnek teşkil etmek gibi gayeler sinemayı ve görevlerini tanımlamak için bana gerekli ve yeterli gelmiyor. Oyuncu olmakla ilgili anahtar kelimelerim var, hala anlamlı bir bütüne ulaşmış değilim. “İnsan, zihin, yolculuk, keşif, disiplin, illüzyon, hiçlik ve ölümsüzlük.” Benim oyunculuk betimlemem bu kavramların birbiriyle ilişkili oldukları alanda duruyor. Ekran karşısındaki seyircinin bilmediği değil, hür iradesiyle
Tamamıyla göreli ve geçici, mutlak bir tanıma oturtmanın hayli zor olduğu bir kavramdan bahsediyoruz. Estetik, günümüz gösteri sanatlarının ayrılmaz bir parçası haline getirilmiş, kültürel yapılanmada son derece ticarileştirilmiştir, bunu yadsımak imkansız. Ben bunun, kendi sektörüm için bir avantaj yaratmasından öte tam tersi çoğu zaman dezavantaj yarattığı kanısındayım. Güzellik, yarattığı illüzyon dolayısıyla kimi zaman zekanızın ve yeteneğinizin geri plana itilmesine neden oluyor. Bedeli de işverenlerin, aslında paletinizde bulunan binlerce karakteri sırf simetrik bir yüze sahipsiniz diye oynamanızı tercih etmiyor oluşları.
Aynı zamanda müzisyensiniz. Ama ilk önce oyunculuğunuzla biliniyorsunuz? Neden müzik değil?
Müzik, genetik miras anne tarafımdan. Orhan Gencebay’la Mozart’ın aynı anda çaldığı bir evde doğdum. Böyle olunca müzikle uğraşmak kaçınılmaz oldu. Aslen şarkı yorumlamanın dışında, başlangıç seviyesinde gitar, piyano ve davul çalmayı öğrendim kendi kendime. Müzik tek başıma evde yapabildiğim, kendimi oldukça konforlu ifade edebildiğim bir alandı. Ama sinema kolektif bir mesai ürünü gibi geliyor. O benim kendime, yeteneğimin sınırlarına ve “gerçeklik” kavramına meydan okuduğum alan, bu yüzden sinema için diretiyorum. Ama ikisini birbirinden ayırmadan, kardeşçe büyütüyorum. 2017
estetik
39
röportaj
Müzikle ilgili bir projeniz var mı? Albüm yapmak gibi…
İnternet üzerinden, herkesin dinleyebileceği şekilde ücretsiz dağıtımını yapmama izin veren bir müzik yapım şirketiyle, albüm yapmayı düşünürdüm. Bunun dışında müzisyen arkadaşım Ersin Öztürk’le üzerinde çalıştığımız, söz ve bestelerini tamamladığımız parçalar var.
Şarkı söylemekte de tiyatral bir durum var mı sizce? Söylerken de oynuyor musunuz?
Benim oyunculuğumun esası “oynamak” kavramı üzerine değil “olmak” kavramı üzerine temelleniyor. Müzik de oyunculuk gibi akışkan bir duyusal birikimle dökülüyor olduğundan “oynamama” asla izin vermiyor.
Canlandırdığınız rollere nasıl hazırlanıyorsunuz? Özellikle Dağ 2 filminde canlandırdığınız Türkmen kızı Nabat karakteri izleyiciyi çok etkiledi, çok gerçekçi bulundu. Nasıl oldu bu?
Önüme gelen tüm karakterlere aynı soruları soruyorum. “Kimsin?” “Derdin ne?” “Hikayede hangi amaca hizmet ediyor varlığın?” Ardından karakterin günlük rutinine dahil olmaya çalışıyorum. Tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki bugüne kadar oynadığım en hakiki ve dirençli karakter Nabat’tı. Dağ filmindeki gibi, içine doğduğunuz iklime yabancı toprağın insanını tasvir ediyorsanız, bir parça olsun coğrafya ve siyasi tarih bilmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla işe Kuzey Irak’taki Türkmenlerin yakın dönem siyasi tarihlerini incelemekle başladım. Nabat’a bir beden dili verebilmek, onu konuşturabilmek için Türkmen Dili ve Edebiyatı’nın yerel kaynaklarına başvurdum. Masallarını, halk şairlerini incelemeye koyuldum. Ardından Türkmen köylerinde çekilmiş belgeselleri bulup arşivlemeye başladım. Sesleri doğru telaffuz edebilmek adına, benimle sohbet etmeyi kabul eden bir Türkmen arkadaş edindim. Yüz yüze görüşmeye fırsat bulamadığımız için, telefonda yaptığımız konuşmaları kayıt altına almak üzere ondan izin istedim. Onu bolca konuşturmak adına hayatıyla,
40
estetik 2017 2017 estetik
Ülkemizde pek çok oyuncu tüm kariyeri boyunca tek tip rollerde – sadece romantik, sadece komik, sadece şefkatli, sadece kötü vb.oynuyor. Ne düşünüyorsunuz? Oyuncu her rolü oynamaz mıydı?
ilgi alanlarıyla ilgili sorular sordum. Usanmadan cevap verdi. 4.5 saatlik İstanbul-Konya tren yolu boyunca kulağımda onun ses kaydıyla geldim. Niyetim, değişen iklim ve manzarayla eşzamanlı, İstanbul-Konya arasındaki mesafede Açelya’dan Nabat’a dönüşebilmekti. Sonrasını biliyorsunuz. Filmde izlediğiniz görüntüleri kaydettik.
Peki, canlandırdığınız karakterleri temsil ettiğinize inanıyor musunuz? Örneğin gözü kara, cani bir karakteri ya da bir hayat kadınını canlandırır mısınız? Kabul etmek gerekir ki Türkiye’de bu işin algısı başka… Canlandırdığım her karakteri temsil etmek ciddi sorumluluk gerektirirdi. Temsil etmemeyi bilinçli bir tercih olarak sunuyorum kendime. Yazık ki, bireysel eğitim ve öğretim üzerine gerekli hassasiyeti gösteremediğimiz için, oyunculuk mesleğiyle ilgili toplumsal algımız dünya standartlarının dışında bir yerde konumlanıyor. Sırf, bu hoşgörü ve empatiden uzak bakış açısı dolayısıyla bir karakteri oynamaya duyduğum arzuya ket vurmam imkansız. Seve seve oynarım. Bence oynanmalı ve de oynamalıyız ki, bahsi geçen algının keskin hatları naçizane aracılığımızla bir parça olsun törpülensin.
NASIL BİR İZLEYİCİSİNİZ?
Ben keşif sever bir izleyiciyim, tür ayrımı yapmadan ulaşabildiğim tüm filmleri izlemeye çalışıyorum. Yönetmenlerine göre ayırdığım mütevazi bir arşivim var. Pedro Almodovar, Jean Luc Godard, Jean-Pierre&Luc Dardenne, François Truffaut, Kim ki-Duk, Majid Majidi, Theodoros Angelopoulos ulaşabildiğim tüm filmlerini izlediğim yönetmenler arasında.
Tek tipe yönelim, tercih meselesi olabileceği gibi, kişinin kendi iradesinden kaynaklanmıyor da olabiliyor kimi zaman. Kendi üzerimden değerlendireyim konuyu, kimseyi istemeden rencide etmemek maksatlı. Oyuncu olarak birbirinden oldukça farklı karakteri oynamak konusunda tatminsiz ve iştahlıyım. Her proje için dış görünümüm dahil farklılık arzusundayım. Yalnız, bana uygun görülüp de teklif edilen roller arasından seçim yapmak zorunda olduğum gerçeğini değiştirmiyor bu durum. Televizyon ekranında, mizah kabiliyetiniz olduğuna tanıklık eden seyircinin, sizi, çoklu kişilik bozukluğu olan, uykusuzluk çeken bir ofis çalışanı olarak; şiddet eğilimli ve sabun sever bir başka kişinin kulağına yumruk atarken izlediğinde inandırıcı bulmayacağını sanıyor sanırım, teklif verenler.
Oyunculuk biraz da şizofrenik bir durum. Bunu özel hayatınızda devam ettirdiğiniz oluyor mu? Rolün sizi ele geçirdiği zamanlar var mı?
Özünde, hikayecilerin betimlediği karakterlerin bedeni ve sesi olmak işim. Özel hayatıma onların herhangi birinin karakteristik özelliğini dahil etmeye teşebbüs dahi etmedim. Ama şunu itiraf etmeliyim Nabat karakteri “ben olsaydım ne kadar ileri giderdim?” sorusunu çokça sordurdu.
Hiç bu kadar yorgunluğa değiyor mu, dediğiniz oluyor mu?
Bunu aklımızdan geçirmeyi imkansız kılan konforlara sahibiz, onlarca meslek grubuna göre. Maden işçisi olsaydım yorgunluğun ederi üzerine konuşabilme hakkını kendimde görürdüm misal.
Bir dizide onlarca, yüzlerce bölümde aynı karaktere hayat veriyorsunuz? Oynadığınız karakterden sıkılmıyor musunuz?
Tüm bu hayatı Açelya olarak yaşamaktan sıkılmazken, ete kemiğe bürünmüş, her hafta başına ne geleceği belli olmayan
2017
estetik
41
röportaj söz konusu rolden sıkılmak bana çok olası gelmiyor. Bir karakteri oynarken tek yönlü değil, tüm farklılıklarını, tezatlarını, değişkenliğini keşfederek ilerliyorsunuz. İlk bölümdeki karakter, sekseninci bölümdeki haline ulaşana kadar, yetmiş dokuz bölüm içerisinde büyüyor, başkalaşıyor, yeni huylar ediniyor. Bu keşfi sona ermeyen bir yolculuk. Tadını çıkarmak gerek.
Dizi oyunculuğu ile sinema oyunculuğu arasında süre bakımından başka ne farklar var?
Sinemada karakter ve hikayedeki yolculuğu üzerine derinlikli ve çok yönlü düşünecek vakti bulabiliyorsunuz. Dizide çok daha kısa sürede çözümlemeniz, hikayeye dahil olan karakterlerle aranızdaki ilişki ağını çok daha çabuk kavramanız, adaptasyon sürecinizi hızlandırmanız gerekebiliyor.
Sinemaya dair en büyük hayaliniz nedir? Bilgimi, birikimimi ve vizyonumu, kendi filmlerimi çekebilecek mertebeye taşımak.
Nasıl kadınları canlandırmak isterdiniz?
Spesifik bir betimleme yapmak pek doğru gelmese de “Almodovar kadınları”nı oynamak keşif ve keyif dolu olurdu şüphesiz.
Senaryosunu kendiniz yazdığınız bir Almodovar filminde oynama hayaliniz varmış… Kadınları en güzel en cesur şekilde işleyen yönetmen. Ne kadar cesur bir rol düşündünüz kendiniz için? Kesinlikle. Almodovar, benim için oldukça özel bir yönetmen ve hikayeci. Erkekte kadına kadında erkeğe dair güçlü ve zayıf, kırılgan ve sert, şiddet ve şefkat gibi baskın özellikleri iç içe geçirerek karakterlerini alışılageldik prototiplerin dışında tutuyor, toplumca bireye yüklenmiş ahlaki değerleri ters yüz ederek, hikayesini ve de finalini seyircisinin yüzüne cesurca çarpıyor Almodovar. Mizahı drama homojen
42
estetik 2017
dağıtıyor, acı çekmenin sıradanlığını gerçekçi ve dolaysız perdeye yansıtıyor. Almodovar sinemasının en özel örneklerinden Volver, Konuş Onunla, Annem Hakkında Her şey, Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar’da karşımıza çıkan kadın karakterlerin az önce bahsettiğim iki cinse dair iç içe geçmiş özellikleri yansıtmak konusunda ayrıca güçlü örnekler olduğunu düşünüyorum. Bu karakterlerden birini beyazperdede canlandırmayı isterdim.
Feminizm hakkında ne düşünüyorsunuz? Erkeklerle dolu bir sette iki kadın oyuncudan biri olmak nasıl bir duygu? Bunun avantaj ve dezavantajları oldu mu?
Feminizm hakkında konuşacak kadar bilgi ve birikime sahip değilim. Şu kadarını söyleyebilirim, kadın ve erkek, birbirini tamamlayan iki eşsiz parça. Benim için, ikisi arasında diğerinden daha üstün bir tür yok. Kadın olmanın her koşul altında getirdiği zorluklara karşı direnç geliştirmeye alışkın biri olarak, sette bu anlamda rahatsızlık duyacağım bir ortama yönetmenim ve set ekibim mahal vermediler. Her konuda eşit mesafede bir yaklaşım söz konusuydu. Avantajı da dezavantajı da olmadı. Kendini ve durduğu yeri bilen, nihai tek amacı rolünün hakkını vermek olan, kimseyle değil kendi aklıyla ve yeteneğinin sınırlarıyla mücadele etme gayesinde olan hiçbir kadın sanmıyorum ki kadın olmanın avantajından faydalanmayı, dezavantajından yakınmayı düşünsün.
Uzman
Vajinayı Gençleştirecek 7 Operasyon
A Opr. Dr. Betül Görgen Kadın Hastalıkları Uzmanı ve Tüp Bebek Uzmanı
Son 10 yılda inanılmaz bir artış gösteren genital kozmetik cerrahisi sağlık turizmi içinde önemli bir yer tutuyor. Türk doktorlarının en fazla tercih edilen doktorlar olduğu cerrahide yedi farklı operasyon gerçekleştirilebiliyor.
merika’dan, Arap coğrafyasından, Afrika’dan kadınlar vajina estetiği için ülkemize geliyor. İstatistiklere yansımasa da Genital Kozmetik Cerrahi sağlık turizmi içinde önemli bir yer tutuyor. Türk doktorlar da vajina estetiğinde oldukça ilerideler. Son 10 yılda genital kozmetik cerrahi inanılmaz bir artış trendi gösterdi. Kadınların artık kendileriyle daha fazla ilgilenmeye başlaması, güzellik tanımının git gide değişmesi, medyanın bu gerçek olamayacak ideal kadın figürünü sürekli gündemde tutması, popülaritedeki artışın en önemli sebepleri. Brezilya tipi ağda yapılmış genital bölge görüntülerinin popülarite kazanması, genital kozmetik cerrahiyi artırıcı etkilerden biridir. Çünkü pubik kılların alınması nedeniyle kamuflaj etkisi azalmakta ve kadınlar dış görünümlerinin daha fazla farkına varmaktadırlar ya da daha çok kadın normal olup olmadığı konusunda endişelenmektedir. Bu cerrahinin bu kadar popüler olmasının sebebi nedir? Bu konuda en önemli husus “Normal nedir?” sorusu. Şekilsel ve renk açısından öyle geniş bir yelpaze var ki, ortalama bir tanım yapmak nerdeyse imkansız. Çünkü genital bölge de vücudumuzun diğer kısımları gibi herkesten farklı. Kadın genital bölgesinin varyasyonları o kadar çok ki, neyin ideal olduğunu söylemek güç.
EN ÇOK YAPILAN OPERASYONLAR
LABİAPLASTİ: Bu tanım sıklıkla iç dudaklara, daha az sıklıkla da dış dudaklara yapılan cerrahi müdahalelerin adıdır. İç dudaklara yapılan cerrahi işlemler genital kozmetik cerrahi alanındaki en yaygın operasyonlardır. Genellikle boyut küçültme ya da asimetriyi düzeltme amacıyla uygulanır. Bazen kozmetik ihtiyaç dışında, spor aktivitelerinde negatif etkilerinden kurtulmak içinde uygulanabilir. İÇ DUDAKLAR: Üretra ve vajinayı çevrelerken cinsel uyarılmada da önemli rol oynar. Cinsel uyarılma sonucu bu bölgenin kanlanması artar ve dudaklarda şişme meydana gelir. Bu cinsel doyumu sağlamaya yardımcı olur aynı zamanda kayganlaştırmaya da katkı sağlar. VAJİNOPLASTİ: Vajina dokusunun
gerginleştirilerek çapının daraltılması amacıyla yapılır. Genellikle doğumlar sonucunda gevşemiş ve genişlemiş olan vajen dokusuna sahip kadınlar tercih eder. HİMENOPLASTİ: Bu işlem himenin yeniden oluşturulması ve yırtık kenarların yeniden birleştirilmesidir. DIŞ DUDAKLARIN BÜYÜTÜLMESİ: Bu işlem vücudun farklı bölgelerinden alınan yağın, dolgunlaştırmak amacıyla dış dudaklara enjekte edilmesidir. VULVA LİPOPLASTİSİ: Bazen de vulvadaki yağların liposuctionla alınması gerekebilir. G-SPOT BÜYÜTME: Bu prosedür, olduğu varsayılan bu noktanın büyüklüğünü ve dolayısıyla teorik olarak bir kadının cinsellikten aldığı zevki arttırmak için kollajen gibi bir maddenin G noktasına enjekte edilmesini kapsar. Etkiler, işlemin tekrarlanması gerektiği zamana kadar, ortalama 3-4 ay sürer. CLİTORAL KAPUT AZALTMA (HOODEKTOMİ): Bu prosedürün amacı, klitorisin pençelerini (veya başını) açığa çıkararak, klitorisi çevreleyen cilt kaputunun küçültülmesini sağlamaktır. Böylece cinsel uyarılmayı kolaylaştırarak, kadının cinsel doyumunu artırmak amaçlanmaktadır.
RISKLER NELER?
Sinir hasarı, hassasiyet kaybı, kalıcı renk değişimi, labia kenarlarında tırtıklanma, doku kaybı, seks sırasında ağrı, diğer genital bölgelerde hasar.
NORMALI NEDIR?
Genital kozmetik cerrahi yaptıran kadınların çoğu aslında normal kabul edilen varyasyonlara sahiptir. 2011’de Uluslararası Obstetrik ve Jinekoloji dergisinde yayınlanan bir çalışmada, labiaplasti talep eden 33 kadın muayene edilmiş ve normal boyutta iç dudaklara sahip olduğu görülmüştür. Bir başka çalışmada iç dudakların genişliğinin 7-50mm, uzunluğunun da 20-100mm arasında olduğu saptanmıştır. Sadece 50 kadındaki boyutlar bu kadar değişkense, genel popülasyondaki değişim aralıkları çok daha yaygındır. 2017
estetik
43
Spor
K
şarken
satranç oynayabilir misiniz? O ryantiring, kendi tarihinin ilk zamanlarında askeri taktik eğitimlerinin bir parçasıyken, 1900’lerin başında İskandinav ülkelerinde siviller arasında oynan bir spor dalı haline geldi. Zamana karşı yapılan bu spor, harita yardımıyla yön bulmayı içeriyor. Genellikle ormanlık arazilerde yapılan oryantiring için farklı arazi alanları da mevcut. Koşarken düşünebilmek, kaybolmadan ilerlemek, araziyi iyi okuyabilmek, haritayı üç boyutlu düşünmek ve pusulayı doğru açıyla hesaplamayı gerektiren bu spor için en özet cümle “Oryantiring koşarken satranç oynamaktır”. Yediden yetmişe herkesin yapabileceği bu spor ayrıca tüm ailenin birlikte gerçekleştirebileceği bir aile sporu. Açık havada kırsalı ve ormanları keşfederek yön bulmaya çalışma, hayat için yeni beceriler öğrenme aileler için işin en keyifli yanı, birlikte olma da işin cabası. Bu spora grup olarak ya da bireysel olarak katılmak mümkün. Gençler ve çocuklar için çok fazla yeni bilgi ve yetenek içeren oyun bu özelliklerinden dolayı birçok ülkede lise ve ilköğretim seviyesindeki okullarda
44
estetik 2017
Temiz havada yeni yetenekler öğrenmek, yeni arkadaşlar edinmek, eğlenmek ve tüm bunları ailece yapmak istiyorsanız oryantiring size göre bir spor. İçinde macera hissi taşıyanların ve eşsiz bir başarı duygusunun tadını çıkarmak isteyenlerin sporu. müfredata girmiş durumda. Temelde yön bulmaya dayalı oryantiring, çocuklara harita okuma, eldeki bilgileri yorumlama, yeryüzü şekillerini algılayıp kategorize etme ve kara haritalarına aşinalık kazandırma becerilerini kazandırır. Coğrafya, matematik, fen bilimleri ve beden eğitimi gibi dersleri ve aktiviteleri çocuklara ders gibi hissettirmeden yapar. Kendine güveni ve inancı aşılayan spor, birlikte çalışmayı da öğretir.
KURALLAR VE EKIPMANLAR
Oryantiringi türevlerinden ayıran temel özellik, koşarken takip edeceğiniz bir liderin ve işaretli bir parkurun bulunmaması. Bulunulan yerden hedefe ulaşmak her sporcu için çok fazla seçenek içeriyor. Her sporcu kendi durumunu, diğer sporcuların durumunu ve arazinin konumunu göz önünde bulundurarak en doğru kararı ve en hızlı şekilde vermek zorundadır. Atletik kapasitenin yanında zihinsel yetenekleri kullanmadan başarıya ulaşmak çok zor. Oryantiringin bu özelliği fiziksel avantajları/dezavantajları ortadan kaldırıp her sporcuyu eşit seviyeye getirmektedir. Oryantiring için gerekli malzemeler hem az hem de maliyetsizdir. Ormanların ve parkların güvenli alanlarında gerçekleştirildiğinden güvenlik prosedürü gayet gelişmiştir. Sporcular, kendilerine verilen yarışma bölgesinin haritasında işaretlenmiş olan hedeflere en kısa zamanda ulaşmaya çalışırlar. Kontrol noktalarında beyaz ve turuncu bayraklar bulunur. Yarışmacılar bayrakların yanlarındaki zımbaları ellerindeki kontrol kartlarına basarak ulaştıklarını ispatlarlar. İki hedef arasında nasıl bir yol izleneceğine yarışmacı karar verir. Tüm hedeflere ulaşamayanlar oyundan diskalifiye edilirler. Yarışmacılar parkur boyunca 2017
estetik
45
Spor
karşılaşsalar dahi birbirlerini izleyemezler, yasaktır. Kendine özel bir spor olan oryantiringin özel araçları vardır: Harita, pusula, giysi, ayakkabı. Oryantiring haritası, topografik haritanın üzerine bitki örtüsü, kayalar, küçük çukur ve tümsekler, kuru dere ve sel yatakları, su kanalları, elektrik telleri, evler vb. unsurların işaretlenmesiyle oluşturulur. Harita yarışmayı düzenleyenler tarafından hazırlanıp yarışmacılara verilir. Kontrol kartları da hedefe ulaştıklarını ispatlamaları için yarışma öncesinde verilir. Pusula zorunlu bir araç değildir. Fakat haritanın doğru okunabilmesi için gereklidir. Spor ormanlık arazilerde yapıldığından kullanılacak giysiler de önemlidir. Kolları ve bacakları çalılardan ve dikenlerden ve böceklerden koruyan uzun kollu tişört ve pantolonlar giyilmelidir. Ayrıca kolay kuruyan sentetik kumaşlar tercih edilmelidir. Ayakkabıda da koşuya uygun zemini iyi tutan, ayağı sıkmayan spor ayakkabı kullanmak gerek. Parkurlara katılmadan önce kurslara katılmanız mümkün. Bu konuda eğitim veren birçok akademi bulunuyor. İstanbul Oryantiring Kulübü Belgrad Ormanlarında düzenli olarak yarışmalar yapıyor.
46
estetik 2017
Uzman
Mükemmel Görünümlü Bir Vücut Mümkün
B Dr. Sadiye Kuş Dermatoloji Uzmanı
Vücudumuzun bazı bölgelerindeki fazlalıklardan ve kötü görünümlerden düzgün beslenme ve spor ile kurtulmak her zaman mümkün olmuyor. Çözüm mezoterapi yani bölgesel yağ hücrelerini azaltma.
eslenmemize dikkat etsek de diyet yapsak ve spor yapsak da vücudumuzun bazı bölgelerindeki fazlalıklardan ve kötü görünümdeki çatlak izlerinden, portakal kabuğu görünümden bir türlü kurtulamayız. Vücut güzelliğine dikkat edenler, selülitlerinden ve çatlaklarından kurtulmak isteyenler mezoterapi ürünlerini tercih ediyor. Bölgesel zayıflama uygulamalarında, selülitleri gidermede, hamilelikte oluşan çatlakların onarımında, gıdının toparlanmasında ve yüz gençleştirme işlemlerinde daha çok mezoterapi tercih ediliyor. Bu yöntemde amaç sorunlu bölgeye küçük dozlarda ilaç enjekte ederek yağ hücrelerini azaltmaktır. Cilt altına enjekte edilen ilaç sayesinde, dolaşımda düzelme ve lenfatik sistemde canlanma artıyor, hücre içi yağ metabolizması hızlanıyor. Böylece cilt altı yağ dokusunda yağ hücre sayısı azalarak serbest kalmış yağ asitleri dolaşımla vücuttan atılıyor. Son yıllarda uygulanan Revitacare ile mezoterapi etkili sonuçlar veriyor. Bu tip uygulamaları başarısı ile ödül almış Fransız Revitacare’in iki mezoterapi ürünü CelluCare ve StretchCare uygulaması ile yapılıyor.
SELÜLITSIZ BIR GÖRÜNÜM SAĞLIYOR
Revitacare CelluCare’in içeriğinde yer alan kafein ve mikro besinler yardımı ile enzimlerin aktivasyonunu maksimize ederek selülitsiz bir görünüm sağlamaya yardımcı oluyor. Vücuttaki yağ birikintilerini azaltmaya yardımcı kafein, mikro besinler ve hyaluronik asit içeren Revitacare CelluCare, içeriğindeki lipolitik etken maddelerle yağları enerjiye çeviriyor. Mikro dolaşımı ve lenf drenajını destekliyor, kutanöz dokunun dış görünümünü iyileştirmeye ve depolanan yağları azaltmaya yardımcı oluyor. Özel formülüyle portakal kabuğu görünümünden sorumlu tutulan kümeler halindeki adipositleri (yağ hücresi) hapsederek, hyaluronik asit içeriğiyle hücre zarlarını hidrolize ediyor. Revitacare CelluCare, içeriğindeki
hyaluronik asidin nemlendirici özelliğiyle cilde daha yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Yoğun kadifemsi hissi yaratarak “portakal kabuğu” görünümünün yok olmasına yardımcı oluyor. Siluetin dış hatlarının yeniden belirlenmesini sağlayan Revitacare StretchCare, içeriğinde yer alan hyaluronik asit, DMAE, mikrobesinler ve vitamin B5 ile çatlak izlerinin görünümlerinin düzelmesine yardımcı oluyor. Cilt dokularına ton kazandıran, cildin elastikiyetini artıran, cilde genç ve taze bir görünüm sağlayan Revitacare StretchCare; nemlendirme ve yeniden yapılandırma özelliğiyle hyaluronik asit, cildi destekleyen sıkılaştırıcı etkiye sahip DMAE, cildin doğal savunma mekanizmalarının serbest radikallere karşı güçlenmesine katkı sağlayarak, cilde daha genç ve berrak bir görünüm kazandıran mikrobesinler ve vitamin B5 içeriği ile mükemmel görünüm sağlıyor.
BÖLGESEL YAĞLANMA OLAN YERLERE UYGULANIR
Revitacare CelluCare, gıdı, bacaklar, karın ve mide bölgesi, yanlar, sırt, kollar, alt bacak olacak şekilde bölgesel yağlanma olan yerlere uygulanıyor. Hekim tarafından yapılan uygulamalar hastanın durumuna göre farklı seans sıklıklarında gerçekleştiriliyor. Revitacare CelluCare, iki hafta süreyle haftada iki seans ve daha sonra bir ay süreyle haftada bir seans uygulama ile gözle görülür bir etki sağlıyor. Vücudun toparlanmasına ve ince bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor. Yüz ve vücutta yer alan tüm çatlak izleri ve elastikiyet kaybı için uygulanan Revitacare StretchCare ise duruma göre 8 – 10 gün aralıklarla 4 – 6 seans olmak üzere uygulanıyor ve gözle görülür bir etki sağlıyor. Uygulama sonrasında hasta normal günlük hayatına devam edebilir. Sadece mezoterapi tedavisi süresince güneş banyosu ve solaryumdan kaçınılmalıdır. Bakım ve onarım kürü sonunda ciltteki hassasiyet geçtikten sonra hastanın güneşlenmesinde bir sakınca yoktur. 2017
estetik
47
Y
Ayraç
Mükemmel bir Gıdı, çok genç yaşlarda bile ortaya çıkabilen ve estetik açıdan çok rahatsız edici bir görüntüdür. Boyun, yüzümüzün devamıdır ve ihmal edildiğinde hem yüzün güzelliğini gölgeler hem de görüntü yaşınızı yükseltir. O nedenle boyun bölgesini yüz estetiğine dahil edin.
48
estetik 2017
BO UN HAYAL KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜR
DEĞİL Y
üzdeki yaşlanma belirtileriyle eş zamanlı bir şekilde form kaybına uğrayan boyun bölgesinde en fazla karşılaşılan sorun gıdı oluşumudur. Gıdı zaman içinde sarkarak boyun bölgesinde form kayıplarına neden olur. Yüz bölgesinde oluşan sarkmalar ve çizgiler, çoğu zaman makyajla kapatılabilir ancak gıdı bölgesindeki sarkmalar için bu mümkün değil. Ayrıca bu bölgedeki aşırı yağlanma, sarkmalar ve kırışıklıklar daha yaşlı görünmenizi sağlar. Genç bir yüz görünümünün olmazsa olmazı olan boyunda karşıdan bakıldığında sarkma olmamalıdır. Gıdı, yaş fark etmeksizin yaşlılık belirtisi oluşturduğundan yüz algısını olumsuz etkiler. Daha ziyade 30’lu yaşlarda görünmeye başlayan gıdı ameliyat edildiğinde 5-15 yaş arası bir gençleşme sağlamaktadır. Erken yaşlardaki deformasyonlar lazer lipoliz ve klasik liposuction ile giderilirken 50’lili yaşlarda oluşan sorunlar gerdirme ile ortadan kaldırılır. İleri yaşlardaki ameliyatlar 1-2 saat içinde tamamlanır. Lazerle germe yönteminde ise bu bölgede bulunan yağ hücreleri patlatılarak germe operasyonu uygulanır. Küçük etkilerde ise lokal liposuction yapılır. Gıdı sarkmalarına ne kadar erken müdahale edilirse sorun o kadar kolay giderilir. Sorun büyüdükçe operasyon o kadar komplike bir hal alır. Yaptırılacak operasyondan sonra hastalar 5-10 gün arasında iyileşme gösteriyor.
Kadınların cildi daha hassas bir yapıda olduğundan erkeklere oranla daha sık görülür. Erkeklerde bu bölge daha sıkı ve dirençli bir yapıya sahiptir. Ancak onlarda da alınan aşırı kilolar sarkmaları beraberinde getirir. Kadınlarda ise kilonun yanında ilerleyen yaş da durumu tetikliyor. Çene yapısı küçük olan insanlar kilosu fark etmeksizin 30’undan sonra sarkan gıdı problemi ile karşılaşıyorlar. Hastaların davranışları ve etkileri büyük bir belirleyici olmakla beraber gıdı operasyonları en başarılı estetik müdahalelerdendir. Etkileri uzun yıllar devam eder.
GIDI AMELİYATLARINDA SON TEKNİKLER
Boyun bölgesindeki operasyonlar hastanın fizik muayene sonucuna göre yapılır. Operasyon şeklini belirlemedeki en önemli etkenler hastanın yaşı ve cilt kalitesidir. 45 yaşın altındaki hastalarda, cilt sarkması çok belirgin değilse sadece liposuction ile cilt altı yağ dokusu alınarak gıdı tekrar şekillendirilir. Operasyon gerekmeyen hastalarda Soğuk Lipoliz teknolojisi ile gıdı bölgesindeki yağlanma azaltılabilir. Hastada yağlanma ile birlikte ciltte sarkma ve boyun kaslarında da ayrılma varsa, liposuction ile birlikte boyun germe operasyonu da yapılmalıdır. Liposuction tekniğinde olaya cilt sıkılaştırma da eklenerek, daha iyi sonuç alınabilir. Yağlanmadan ziyade kırışıklık şikayeti olan hastalarda Odaklanmış Ultrason, İğneli Fraksiyonel Radyofrekans uygulaması ile cilt sıkılaştırma yapılabilir. Bu uygulamaların yanında, botoks ile kas bantlarının görünürlüğünü azaltma da yapılabilir.
VSHAPE YÖNTEMİ NASIL UYGULANIR?
Gıdı bölgesinde oluşan şişlik Vshape yöntemi ile giderilebilir. Yüzdeki her bölgeye uygulanabilen yöntem sadece yağ fazlalığı durumunda kullanılmalıdır. Radyofrekans ve ultrasonla uygulanan işlem cildin derin tabakalarındaki kalojen lifleri ısıtarak cilt yüzeyinde belirgin bir gerginlik sağlar. Böylece dokulardaki sarkıklar önlenir. Uygulama 20 dakika sürüyor ve dört seans olarak yapılıyor. Ultrason sayesinde yağlar parçalanır ve yok edilir. Radyofrekans dalgaları ise cildi ısıtarak bağ dokusunun çekilmesini sağlar. Bu uygulama da 4 seans sürüyor.
2017
estetik
49
Güzellik
10 50
estetik 2017
yaş genç görünmek mümkün!
Eskiden yaşlandıktan sonra yeniden genç görünmek zor zordu. Ancak günümüzdeki çeşitlilik ve deneyim sayesinde uygulanabilecek en kolay hilelerden biri. Uygulayacağınız çok basit yöntemlerle gençliğinizi ve güzelliğinizi koruyabilirsiniz.
G
KAŞLARINIZI DOLDURUN
enç görünmenin en hızlı ve kolay yollarından biri kaşlarınızı doldurmaktır. Dolgun ve doğal kaşlar gerçek yaşı saklar. İnce kaşlar 20’li yaşlar için uygun olabilir ancak 40 ve ötesi için değil. Genç kaşlar oluşturmak için bir göz kalemi veya kaş fırçası kullanabilirsiniz. Kaşlarınızın kenarları çok fazla hassas görünüyorsa, sert çizgileri harmanlamak için spooley fırça tercih edin.
nemlendiğinde daha genç görünümlü çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü yumuşatır ve teni pürüzsüzleştirir.
MAKYAJINIZI HAFİFLETİN
Yaşlandıkça makyaj yapmak daha cazip geliyor. Ağır ve katman katman makyaj yüze daha fazla dikkat çektiğinden çizgiler ön plana çıkıyor. Daha genç bir görünüm elde etmenin yolu ise makyajı sıcaklaştırmak ve tonunu düşürmek. Göz kapaklarınızı ılık bir pembe veya bej tonlarıyla aydınlatırken daha sıkı bir kapak illüzyonu oluşturmak için göz makyajını kırışıklık boyunca gri ve kahve rengi kullanarak bitirin. Mümkün olduğunca cildinize yakın bir allık tercih edin. Kuru ve yaşlanan ciltler için en iyi tercih krem rengidir.
NEMLENDİRİN
Kolajeni arttıran ve yaşlanmaya meydan okuduğunu iddia eden ürünlere milyonlar harcamak zorunda değilsiniz. İhtiyacınız olan tek şey kurulukla mücadele eden, cildinizin tonunu dengeleyen ve dokusunu değiştiren bir nemlendirici. Nazik bir nemlendirici, derinizi su emmeye teşvik ederek, yüzünüzden yılların etkisini alabilir. Cilt iyice
GENÇ BİR KOKU TERCİH EDİN
Parfüm seçimi de genç görünmenin kurallarından biri. Yapılan araştırmalar, insanların içgüdüsel olarak farklı kokuları farklı yaş grupları ile ilişkilendirdiklerini göstermiştir. Gül esanslı kokular genellikle ileri yaş ile ilişkilendirildiğinden gül içerikli kokuları tercih etmeyin. Buna karşın meyveli kokular gençliği çağrıştırıyor. Bu nedenle saatleri geri almak için tropik esintili bir kokuyu tercih edebilirsiniz. 2017
estetik
51
Güzellik
SAÇ MODELİNİZİ DEĞİŞTİRİN
DUDAKLARINIZI DOLGUN GÖSTERİN
Yaşlandıkça vücudumuz daha az kolajen üretmeye başlar. Bunun sonucunda dudaklar genç ve şişkin görüntülerini yitirmeye başlarlar. Bunu engellemek için yüksek koruma fonksiyonlu dudak koruyucularını tercih edin. Ayrıca dudaklar için geliştirilen dudak maskelerini de kullanabilirsiniz. 10 dakikanızı alacak bu maskeler sonunda parlak ve pürüzsüz dudaklara sahip olabilirsiniz.
52
estetik 2017
Yeni bir saç şekli hem havanızı hem de yaşınızı değiştirebilir. Uzun ve koyu saçlar daha yaşlı dururken, kısa ve sıcak tonlara sahip saçlar daha genç görünümü sağlar. Saçlarınız kendiliğinden koyu ise sarı ve bakır tonlarındaki renklere geçiş yapmayı denemelisiniz. Saçlarınızı kısaltmak istemiyorsanız da perçem veya kakülü denemelisiniz. Ayrıca saçlarınızı canlı tutmak için ara ara maske uygulamayı ihmal etmeyin.
ELLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN
Birinin yaşını tahmin etmenin en kolay yolu elleridir. Ellerin üzerindeki deri çok fazla incedir ve UV ışınlarına karşı son derece duyarlıdır. Elleri mümkün olduğunca genç tutmanın yolu SPF15 güneş kremini kullanmaktan geçiyor. Nemlendiriciler el
başka yolu da kahverengi ve turuncu tonları yerine kırmızı veya koyu tonları kullanmaktır. Bu tonlar dişlere daha beyaz bir yanılsama sağlayacaktır.
CİNSEL HAYATINIZA ÖZEN GÖSTERİN
bakımının önemli aşamalarından bir tanesi ama tek başına yeterli olmaz. Elinizde oluşan ölü hücreleri peeling yaparak giderebilirsiniz.
GÜLÜŞÜNÜZÜ BEYAZLATIN
Gençlik mükemmel beyaz bir gülüş gibidir. Yıllar içinde dişlerimiz beyazlığını yitirerek sararır. Bununla mücadele etmenin yolu elbette düzenli bir bakımından geçiyor: fırçalama, diş ipi, gargara ve diğer ürünler… Bir
Aktif bir cinsel yaşam hem kadınlarda hem de erkeklerde biyolojik yaşa oranla 6-7 yaş genç görünmeyi sağlıyor. Dermatologlara göre hafta üç kez sevişmek cildin parlamasını sağlarken kuruluğu ve akne oluşumunu engelliyor.
BESLENMENİZE DİKKAT EDİN
Bu işin en klasik ama en başarılı yolu sağlıktan geçiyor. Dengeli beslenme, nitelikli uyku, düzenli egzersiz ve stresten uzak durma dinç, zinde ve genç kalmayı sağlıyor. Hafif ve doğal gıdalarla beslenmeye dikkat edin ve en önemlisi bol bol su içmeyi ihmal etmeyin.
Uzman
Cilt Lekelerinizden Kurtulun
K Dr. Müzeyyen Hasibe Özkılıç Dermatoloji Uzmanı Bayındır Levent Tıp Merkezi
ızgın güneş, mevcut lekeleri koyulaştırmanın yanı sıra yeni leke ve ben oluşmasına neden olabilir. Leke, cildimize renk kazandıran melanin hücrelerinin fazla çalışmasıyla orta çıkar. Güneşe maruziyet sonrası oluşan pigmentasyonda, temel amaç, derinin yenilenmesinden sorumlu hücrelerin genetik materyalinin barındığı hücre çekirdeğinin korunmasıdır. Boyar maddeler hücrenin üst yüzüne dizilerek bir tür şemsiye oluştururlar. Benler (melanotisitik nevüsler) ve güneşe maruziyetle ortaya çıkan melanotik lekeler (çil, lentigo vs.) genellikle iyi huylu olmakla birlikte takibi gerekir. Benlerde genetik yatkınlık ön plandadır. Cilt lekeleri ve benlerin oluşmasında güneşin dışında da etkenler vardır. Lekelenmede kadın hormonları, genetik eğilim, ırksal yapı gibi faktörler ön planda iken; ben oluşumuna açık renk deri ve ailesel eğilim daha büyük katkı sağlar. Ayrıca gebelik, doğum kontrol preperatları ve özellikle narenciye bazlı parfümlerin kullanımı ile birlikte güneş ışınları, yaygın güneş lekelerine yol açar.
YAZ BİTİMİ TEDAVİYE BAŞLAYIN Yaz aylarında ciltte oluşan güneş lekelerini ve benleri kış aylarında mutlaka bir doktora gösterin. Sadece estetik değil, sağlık açısından da ciddi riskler içeren lekelerden ve benlerden kurtulmak için en uygun mevsim kış ayları. Doğru hekimle, doğru uygulama ve yöntemlerle, hem lekelerden kurtulabilir hem de benlerinizi kontrol altında tutabilirsiniz.
Mevcut lekelerin tanısının konulmasının ardından, malinite riski çok düşük olanlar da dahil cerrahi olarak çıkarılmalı. Malign melanom, ciddi kanser türleri arasında olup hızla ilerler. Bu nedenle olasılıklara tanı koyup tedavisi planlanmalı. Gerek benlerin gerekse güneş lekelerinin tedavisi için güneş etkisinin azaldığı kış ayları tercih edilir. Kullanılan ilaçların güneş ışığı ile temas etmemesini sağlamak ve cerrahi sonrası yeni bir leke oluşma riskini engellemek amacıyla tedavide yaz ayları tercih edilmez. Benlerde tek tedavi seçeneği cerrahidir. Cilt lekelerinde ise dörtlü tedavi şeması uygulanır:
Güneşten korunmak Güneş koruyucu kullanmak Leke soldurucu ilaçlar kullanmak Çok sabırlı olmak
CİLT LEKELERİNDEN KORUNMAK İÇİN TAVSİYELER:
Şapkasız ve gözlüksüz çıkmayın, güneşten koruyan giysiler tercih edin En az 50 faktörlü güneş koruyucu kremler sürmeden güneşe çıkmayın Açık hava aktivitelerinizi akşam saatlerine almaya özen gösterin Parfüm içeren kozmetik ürünlerini yaz aylarında cilde uygulamaktan kaçının Lokal ve sistemik ilaçları, leke ve benleri takip eden doktora danışmadan kullanmayın Yaz aylarında elzem değilse kadın hormon preparatlarını kullanmayın
Lezzet
Bazı yiyecekler her topluma ait, her sofraya ve damağa uygundur. Her topluluğun kendine has bir pişirme ve sunma yöntemi olmasıyla beraber evrenselliği tartışılmazdır. Bu yiyeceklerin en önemlilerinden biri de makarna. Son derece basit olan bu gıdayı ziyafete dönüştüren ise basit ve lezzetli soslar.
?
Makarnanızı
NASIL alırdınız 54
estetik 2017
O
rtaçağ gezginleri arasında en meşhur olanı Venedikli Marco Polo, 1274’te Doğu’nun bilinmeyen topraklarına doğru uzun bir yolculuğa çıktı. 24 yıl sonra, Rönesans döneminde, Doğu hakkında önemli bilgi kaynağı olan egzotik yerlerden muhteşem hikayelerle dönmüştü Venedik’e. Bunlardan biri de Çin’de tanıştığı ve Avrupa’ya tanıttığı “makarna”. Evet, Marco Polo kendisiyle ilk kez Çin’de tanışmıştı ama makarnanın anavatanına dair söylence çok. İcadı Etruscans, Çinliler, Yunanlılar, Romalılar ve yanı sıra Araplara atfedilmiştir. Ancak icat edildiği toprakları bir kenara bırakırsak, bugün kabul gören anavatanı İtalya. Çünkü makarnaya bu kadar anlam yükleyen, hazırladıkları envai çeşit soslarla makarnaları yancı olmaktan çıkarıp ana yemek olarak sunma becerisiyle bu tanımı hak ediyorlar. Tarihi bundan 8-10 bin yıl öncesine dayanan bu köklü besin, günümüzde ulaştığı ürün çeşitliliği bakımından da ayrı bir başlık. Uzak Doğu’dan Asya’ya, Avrupa’ya pek çok mutfağın baş tacı ettiği makarna basit, besleyici, lezzetli, yaratıcılığa açık bir yemek. Ve günümüzde kendi başına bir sektör haline gelen yüzlerce çeşit sostan sonra artık sade tüketmek çok abes gelebiliyor ya da en kötü ketçap kullanılıyor.
SOSSUZ MAKARNA MI!
Makarnanın erken icadına oranla insanoğlu makarnada sosu pek geç keşfetti. 18. yüzyılın sonlarına dek sossuz tüketilen makarnanın tanıştığı ilk sos ise domates sosu oldu. İtalya’nın güneyindeki sokak satıcıları tarafından satışa sunuldu. O günden bu yana da makarna, soslarla tüketilen bir yemeğe döndü. Hayal gücünü tamamen işin içine katan sos hazırlama işi ile her seferinde değişik bir lezzet yaratmak mümkün. Bazen hayal gücü için ilham gerekir elbet. O zaman, ilham bizden, sanat sizden!
2017
estetik
55
Lezzet
PASTIRMALI, DOMATESLİ MAKARNA Malzemeler 1 paket spagetti 1 adet küçük soğan 200 gr pastırma 4 diş sarımsak 500 gr üzüm domates 1 avuç nane yaprağı 1 yemek kaşığı kapari Zeytinyağı 3 yemek kaşığı sirke Parmesan peyniri
AVOKADOLU MAKARNA
Malzemeler 1 paket makarna 5 adet avokado 2 limon suyu 2 diş ezilmiş sarımsak 6 yemek kaşığı zeytinyağı 1 avuç taze fesleğen Tuz Parmesan peyniri
56
estetik 2017
Yapılışı: Avokadoların içini çıkarıp bir çatal yardımıyla ezin. Ezilmiş avokadoları limon suyu, sarımsak, fesleğen, tuz ve yağ ile pürüzsüz olana kadar karıştırın. Hazırladığınız karışımı makarna ile karıştırın. Son olarak üzerine rendelenmiş parmesan peyniri ekleyip servis edin.
Yapılışı:Soğanı ince ince kıyın. Tavayı orta derece yanan ateşin üzerine alın. İçine bir kaşık zeytinyağı koyun ve soğanları ekleyin. 2-3 dakika sonra pastırmaları tavaya alın ve 4-5 dakika karıştırarak pişirin. Pastırmaları çıkarıp bir kenara alın. Aynı tavaya iki kaşık yağ ekleyin ve hafif ezilmiş sarımsakları kavurun. Domatesleri ortadan ikiye bölüp çekirdeklerini çıkarın. Bir tavaya yağ koyup domatesleri tavaya boşaltın. Biraz tuz ekleyip 6-7 dakika orta ateşte pişirin. Önceden hazırladığınız tüm malzemeleri ve nane ile kapariyi domateslere ekleyip birkaç dakika kaynatın. Hazırladığınız sostan tabağa aldığınız makarnanın üzerine koyun. Son olarak üzerine rendelenmiş parmesan peyniri serpin ve servis edin.
DENİZ MAHSULLÜ MAKARNA Malzemeler 1 paket makarna 10 adet kabuklu jumbo karides 200 gr kum midyesi 300 gr kalamar 3 diş sarımsak 4 adet arpacık soğanı 1 yemek kaşığı kapari Maydanoz 2 çorba kaşığı beyaz şarap 2 yemek kaşığı limon suyu 5-6 adet çeri domates Parmesan peyniri Zeytinyağı Tuz Karabiber
Yapılışı: Genişçe bir tavayı yüksek ateşte iyice kızdırdıktan sonra iki yemek kaşığı zeytinyağı ve ortadan ikiye böldüğünüz 3 diş sarımsağı ekleyin. Ardından kum midyelerini ekleyin. Üzerine biraz tuz serpin ve bir iki dakika yağda çevirdikten sonra üzerine 50 ml beyaz şarap ekleyin. Kabuklar açılmaya başladıktan 2-3 dakika sonra kenara alın. Karideslerin birkaç tanesi hariç diğerlerini ayıklayın. Aynı tavaya iki kaşık yağ ve üç diş sarımsak ekledikten sonra önce kabuklu karidesleri 2-3 dakika sonra da soyulmuş karidesleri pişirin. Karidesleri de midyelerin yanına aldıktan sonra halkalar halinde kestiğiniz kalamarları
tavaya alın. 2-3 diş sarımsak ve biraz tuzla beraber kalamarları da pişirip diğer malzemelerin yanına alın. Çeri domatesleri ortadan ikiye bölüp tavaya atın. Üzerine 100 ml şarap ekleyip biraz karıştırın. Sos suyunu iyice çektikten sonra kaparileri ve haşlanmış makarnaları ekleyip iyice karıştırın. Ardından kalamar, karides ve midyeleri ekleyip biraz daha karıştırın. Üzerini rendelenmiş parmesan peniri ve ince kıyılmış maydanoz ile süsleyip servis edin.
ALFREDO SOSLU MAKARNA Malzemeler 1 paket makarna 1 paket krema 2 yemek kaşığı tereyağı 3 diş sarımsak Maydanoz Tuz Karabiber Parmesan peyniri
Yapılışı: Bir tavada tereyağını eritin ve üzerine kremayı boşaltın. Ardından ezilmiş sarımsakları ve rendelenmiş permesan peynirini ilave edin. Tuz ve karabiberi ekleyip peynir erimeye başlayınca ateşten alın. Üzerine ince kıyılmış maydanoz ekleyip makarnayı servis edin.
2017
estetik
57
Ruhun Gıdası
RECEP İVEDİK 5
Türkiye’nin gişe rekortmeni komedi filmi Recep İvedik Şahan Gökbakar’ın canlandırmasıyla beşinci kez ekrana geliyor. Yönetmenliğini Şahan Gökbakar’ın kardeşi Togan Gökbakar’ın üstlendiği filmin senaryosu yine Şahan Gökbakar’a ait. Film 7 milyonluk gişeye sahip Recep İvedik 4’ün devamı niteliğinde olacak. Vizyon tarihi: 16.02.2017
HIZLI VE ÖFKELİ 8
İlk filmi 2001 yılında çıkan ve her bölümüyle izleyiciyi ekrana çekmeyi başaran ve yüksek bir adrenalin yaşatan serinin son bölümünde, bugüne dek pek çok kez suça bulaşmış ekibimiz, artık suçtan uzak ve sakin bir hayat yaşamaya karar vermiştir. Ancak gizemli bir kadın Dom’u (Vin Diesel) yeniden suç dünyasının içine çeker. Ekibin geri kalanı ise onu durdurmak için peşine düşer. Vizyon tarihi: 14.04.2017
58
estetik 2017
GÜZEL VE ÇİRKİN
Başrollerinde Emma Watson ve Dan Stevens’in yer aldığı filmde tüccar bir adam fırtınaya yakalanır ve ailesi ile, korunmak için bir şatoda kalır. Ayrılacakları gün gözüne ilişen çok güzel bir gülü koparan tüccar, bir anda kaldığı süre zarfınca görmediği şato sahibi ile karşılaşır: Bir canavar ve gül de canavarın küçük kızıdır. Tüccar, hayatına karşılık küçük kızını şatoda bırakır ve ayrılır. Ardından kızla canavarın aşkı başlar… Vizyon tarihi: 17.03.2017
JOHN WICK 2 Saldırgan tetikçi John Wick (Keanu Reeves), emekliye ayrılmış ve can dostu köpeği ile sessiz sakin bir hayat yaşamaktadır. Ancak yaşayacağı bazı beklenmedik olaylar onu yeniden suç dünyasının içine iter. Görevi yerine getirmek için de Roma’nın altını üstüne getirmek zorunda kalacak. Vizyon tarihi: 10.02.2017
RESIDENT EVIL: SON BÖLÜM Serinin altıncı ve son bölümü olacak filmin başrolünde Milla Jojovich bulunuyor. İnsanlığın zombilere karşı verdiği savaşta kurtulan az sayıdaki insandan biri olan Alice, Umbrella şirketinin insan ırkını kökünden yok edecek olan planın peşine düşer. Zamana karşı yarışan Alice, eski arkadaşları ile birlikte mutant yaratıklara karşı büyük bir savaş verecektir. Vizyon tarihi: 24.02.2017
XXX: XANDER CAGE’IN DÖNÜŞÜ Casus gerilim türündeki gişe rekortmeni film, serinin üçüncü bölümüyle geliyor. Film, ekstrem sporcusuyken devlet ajanı olarak görevlendirilen Xander Cage’in kendini göndermiş olduğu sürgünden geri dönüşünü ve ölümcül alfa savaşçısı Xiang ve ekibiyle olan mücadelesini konu ediyor. Filmin başrolünde yine başarılı oyuncu Vin Diesel yer alıyor. Vizyon tarihi: 27.01.2017
2017
estetik
59
Kitap
KELİMELER YALANIN KANIDIR
Yazar Selahattin Nehir, yeni romanı Kalemkâr ile kitap sevgilerinin tanıştırdığı iki okurun aşk hikâyesini merkeze alarak; acımasız bellek, seçimlerimiz, bitirememeye mahkûm insan, yeni dijital dünyada yakınlık ve uzaklık, kelimeler, renkler ve tutkuların gücü üzerine yazılmış etkileyici bir metin sunuyor bizlere. Tıpkı anlattığı aşk hikâyesi gibi çok sesli ve çok renkli bir roman Kalemkâr. Hoş imgelerle rengârenk kozalar bırakıyor zihnimize; altını çizdiğimiz cümleleri yeniden okuma isteği uyandırıyor.
MÜZİĞİN HER CANLIYI ETKİLEME GÜCÜ VAR
New York Times’ın çok satan yazarı Mitch Albom, Frankie Presto’nun Sihirli Telleri kitabında dünyaya ayak basmış en büyük gitarist Frankie Presto’nun ve altı sihirli teliyle değiştirdiği altı hayatın hikayesini masalsı bir şekilde anlatıyor. İspanya’da yanan bir kilisede doğan Frankie’ye tanrılar tarafından bahşedilen müzik yeteneği Hank Williams, Elvis Presley, Carole King, Wynton Marsails ve KISS gibi 20. yüzyıla damgasını vurmuş starların da hayatlarını etkiler.
60
estetik 2017
“KLOZETE PERUK ATMAK YASAKTIR”
Kendine has dili ve anlatım tarzıyla yazdığı öyküleriyle güncel edebiyatın sevilen yazarlarından Hakan Bıçakçı’nın yeni kitabı Otel Paranoya İletişim Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Tuhaf bir otel içinde yaşanan olayları konu edinen bu öyküye, Berat Pekmezci’nin usta işi çizgileri eşlik ediyor. Tuhaf bir otel, zevksiz ve tenha, küflü odalar, kemiklere iyi gelen asansör havası, dumanı tüten çorbalar, ağrı kesiciler, yılan balıkları ve diğer müşteriler… Soğuk bir muamma hikâyesi. Otel Paranoya, belleksiz bir rasyonalitenin, kaybolmanın rüyası…
YAZAR NEYE BENZER?
itap okumayı çok sevip de kitapların K nasıl yazıldığını merak etmemek mümkün mü? Hele bir de Keçibuldu Köyü’nde yaşayan, akıllı mı akıllı, meraklı mı meraklı kahramanımız Halil gibi yazar olmak isteyenler için! Koray Avcı Çakman’ın kaleminden doğaya, kitaplara ve yaşama sevgiyle sarılan kahramanımız Halil’in ilham veren öyküsü “Köye Yazar Geldi”, İranlı sanatçı Fereshteh Mousavi’nin renkli desenleriyle Can Çocuk raflarında!
AŞK, İNANÇ VE HUZURSUZLUK BİR ARADA
İstanbul’un karmaşası içinde sıradan bir yaşam süren İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölüm haberi üzerine Mardin’e gider. Onun sevdadan ölüme yazılmış, Mardin’de başlayıp Amerika’da son bulmuş hayatını araştırmaya başlar. Derken kendini gizemli bir kadının peşinde bulur… Sanatçı Zülfü Livaneli’nin yeni romanı Huzursuzluk, Doğan Kitap etiketi ile okuyucuyla buluştu. Huzursuzluk, inanç ve aşkın yer aldığı roman, bizleri bir Orta Doğu gerçeğiyle yüzleştiriyor.
SERTAB ERENER AKUSTİK TURNEYE ÇIKIYOR Başarılı kariyeri ve güçlü yorumu ile Türk pop müziğinin efsane isimlerinden Sertab Erener, yeni bir proje ile hayranları ile buluşuyor. 25 yıl içinde biriktirdiği şarkılarının akustik sunumlarını gerçekleştirecek olan Sertab Erener’in sesinin en yalın halini sergileyeceği “Sertab’ın Oda Müziği” projesi; 11 Mart Bursa Merinos Kültür Merkezi, 14 Mart Ankara Meb Şura, 18 Mart İstanbul Tim Show Center ve 22 Nisan, İzmir Adnan Saygun Konser Salonu’nda gerçekleşecek.
İSTANBUL, PİNK MARTİNİ İLE COŞACAK!
Etkinlik
1994 yılında Piyanist Thomas M. Lauderdale tarafından kurulmuş olan Pink Martini, caz, Latin, klasik müzik türlerini kapsayan geniş bir repertuvara sahip. Yeni albümleri Je Dıs Ouı kapsamında Avrupa turnesine çıkan grup, 15 Nisan 2017 tarihinde İstanbul Volkswagen Arena’da müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak.
KİTARO ÖZEL ORKESTRASIYLA GELİYOR 80’li yıllarda TRT’de de yayınlanan İpek Yolu belgeseline bestelediği müziklerle Türkiye’de milyonların aklında yer etmeyi başaran Altın Küre ve Grammy ödüllü Kitaro ilk kez 29 Nisan’da Zorlu PSM’de ve 30 Nisan’da Congresium’da sahne alacak. New Age ve dünya müziğinin öncü ve başarılı ismi Kitaro, etnik ve elektronik öğeleri bir araya getirerek dinleyiciyi derin ve ruhani bir yolculuğa çıkaracak.
DÜNYACA ÜNLÜ MÜZİKAL İSTANBUL’DA Modern Romeo Juliet olarak tanımlanan West Side Story, 1-18 Mart’ta Zorlu PSM sahnesinde. Broadway tarihinin en başarılı müzikallerinden biri olarak kabul edilen West Side Story, dünya çapında başarılara ve uyarlamalara sahip. Porto Rikolu çete Sharks ve ABD’li çete The Jets’in New York sokaklarındaki rekabetini görkemli bir kareografi ile yansıtan müzikal 60. yılını kutluyor.
UNUTULMAZ ÇINAR BİR KEZ DAHA SAHNEDE Sen ve Eski Günler isimli single ile 1969 yılında müzik dünyasına merhaba diyen Erol Evgin, o günden bugüne unutulmaz eserlere imza attı. Kaleme aldığı ve seslendirdiği her parça ile hayran kitlesini genişleten sanatçı, müzik dünyasının çınarlarından biri olarak verdiği konserlerde salonları dolduruyor. Unutulmaz eserlerin sahibi Erol Evgin, 15 Nisan 2017 tarihinde Bostancı Gösteri Merkezi’nde hayranlarıyla buluşacak. 2017
estetik
61
Stil Rehberi
Zamansız şıklık Uluslararası markaların saat koleksiyonlarının tek yetkili Türkiye distribütörü Saat&Saat, birbirinden özel saat ve aksesuar modelleriyle güzel hediye alternatifleri sunuyor. Şık ve modern çizgilerin harmanlandığı çarpıcı tasarımların yanı sıra klasik tutkunları için dizayn edilmiş özel yeni modeller de Saat&Saat mağazalarında.
Saçlarda güç gösterisi Schwarzkopf’un lider saç bakım markası Gliss, zayıf ve cansız saçlar için yeni ve çok güçlü bir çözüm sunuyor. Yeni Gliss Magnificient Strength Serisi, ilk kez, ayrı ayrı saç liflerini güçlendirmek için üç-protein kompleksinin onarım gücünü bir araya getiriyor. Seride yer alan şampuan ve saç kremi, saça güç ve hacim kazandırıyor. Kullanım sonrası güçlenen saçlar kolayca şekil alıyor. Ayrıca saçı kökten uca kadar besleyerek ileride oluşabilecek hasarın da önüne geçiyor.
FLO ile adım adım şıklık Şık ve etkileyici görünmek isteyen kadınlar ve erkekler için birbirinden şık ve rahat modeller sunan FLO’da kadınlar şık elbiselerini siyah, bordo tonlarındaki stilettolar, topuklu chelsea botlar ve çizmelerle tamamlıyor. Erkekler ise renkli ve dekoratif taban detayları, süet ve nubuk alternatifli ayakkabı ve botlar ile şıklığını yansıtıyor.
İpekyol ile renkli bir yaz serüveni 2017 İlkbahar-Yaz sezonunu kendinden emin, dingin bir enerjiyle karşılayan İpekyol, natürel tonlar ve zenginleştirilmiş detaylarla harmanladığı minimal stil anlayışıyla sahnede. Gündüzden geceye kolaylıkla uyumlanabilen spor kesimli şık elbiseler ile günün her anına kolaylıkla uyum sağlayan alt-üst uyumlu takımlar çabasız bir şıklık vaat ediyor.
62
estetik 2017
Masumiyet geri döndü: Dandelion! Benefit’in en sevilen ürünü Dandelion allık/ pudra geri döndü. Dandelion’u yüzünüze pudra olarak ya da elmacık kemiklerinizde allık olarak kullanabilirsiniz. Bu ıslak ve aydınlık görünümlü kremsi allık yanaklara küçük dokunuşlarla tatlı bir pembelik kazandırıyor. Uygulandığında, havadan bile daha hafif yapısıyla yanaklara doğal bir görünüm kazandırıp ciltte sağlıklı bir ışıltı bırakıyor.
DESA’dan stil sahibi kolleksiyon Ayakkabıdan çantaya, kemerden cüzdana, anahtarlıktan çanta süslerine, deri ceketten trençkotlara stil sahibi alternatifler ve geniş bir aksesuar koleksiyonu sunan DESA, şık ve estetik ürünleriyle sezonu karşılıyor.
Sezonun hit trendleri Harvey Nichols’da Harvey Nichols 2017 İlkbahar-Yaz sezonunda trend öncüsü markalarıyla baharın ışıltısını gardıroplarınıza taşıyor. 2017 İlkbaharYaz sezonunun en hit trendi floral özellikle arzu nesnesi aksesuarlarda dikkat çekiyor. Yeni sezon trendlerini yansıtan tasarımlar, fark yaratan, ilham veren yepyeni hit parçalar Harvey Nichols ve Brandroom mağazalarında.
“Axe Black Night” ile gece uzun Dünyaca ünlü parfümör Ann Gottlieb tarafından tasarlanan Axe Black Night, zengin ve sıcak notaları ile baştan çıkarıcı bir kokuya sahip. Üst notalarında yer alan kakule ve zencefilin sofistike kokusu, orta notalarda portakal çiçeği ve lavanta ile harmanlanarak gösterişli bir akşama davet ediyor. Alt notalarda ise vanilya ve misk notalarıyla geceye hazırlıyor. 2017
estetik
63
Stil Rehberi
“Omega3+KoenzimQ10” ile yıllara meydan okuyun AR-GE çalışmalarıyla fark yaratarak alanında lider markalar oluşturan Biota Laboratuvarları, uzmanlığını yeni bir alanda daha kullanarak, Nutraxin Gıda Takviyesi Serisi’ni pazara sundu. Omega-3’ü, güçlü antioksidan özellikli Koenzim Q10 ile tek kapsülde birleştiren Nutraxin, bu müthiş ikili ile antiaging programlarının en önemli destekçisi olmayı hedefliyor. Kapsülün saflığı ve içeriği Global EPA ve DHA tarafından onaylanmıştır.
Saç Dökülmesine Karşı Şampuan Dökülmeye eğilimli kırılgan saçlar için HENKEL tarafından geliştirilen SYOSS Saç Dökülmesine Karşı Şampuan, bitkisel kök hücre formülü ile saç köklerini ve dokusunu yeniden yapılandırıyor. Ürün, fiber dayanıklılık ile saç uçlarını güçlendirip, koparak gerçekleşen saç dökülmelerinde saç kremi ile birlikte yüzde 95’e kadar azalma sağlıyor.
Romantik hediyeler BOYNER’de Kozmetik alışverişinin en çok tercih edilen adresi Boyner’de; Lancome, Estee Lauder, Clinique, Shiseido, Giorgio Armani, Calvin Klein, Chloe, Dior, Bulgari ve daha birçok dünyaca ünlü kozmetik markalarına ait parfümlerden, cilt ve vücut bakım ürünlerine, birbirinden çekici özel makyaj setlerine uzanan renkli kozmetik ürünleri, kendini ifade etmenin yollarını sunuyor.
Penti’den güneş korumalı çorap Penti, yenilikçi ve inovatif ürünlerine bir yenisini daha ekliyor: Cream 15 Denye. Mart ayı itibariyle mağazalarda olacak olan ve bir çoraptan beklenenden çok daha fazlasını sunacak olan Cream, alışılmışın dışında krem yumuşaklığında dokusuyla kadınların gözdesi olacak. UV ışınlarından koruyan teknolojisiyle güneşin yan etkilerinden koruyan Cream, yenilikçi akıllı ipliği ile de serinletici bir etki sunuyor.
64
estetik 2017
“Dişil Uyanış”
Fark yaratan tasarımları ile adından söz ettiren NGSTYLE, 2017 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu “Dişil Uyanış” ile sezona iddialı bir başlangıç yapıyor. Kadınlara özgü yaratıcı güçten ilham alarak tasarlanan koleksiyon, moda severlere masalsı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Koleksiyonun özel tasarımları sayfalarında, çöl prensesi, Latin tanrıçası, tropik bir peri ve hatta göklerin kraliçesi olabileceğiniz benzersiz hikayeler barındırıyor.
Her şey “Primer” ile başladı
Sephora’dan trend renkler
Sezonun önde gelen “Excessive Color” trendini yorumlayan Sephora’nın rengarenk koleksiyonu; kadınların alışılmış, tekdüze makyajlarını geçmişte bırakıyor. Markanın canlı yansımalarını özdeşleştirdiği sıcak turuncular, elektik maviler, enerjik yeşiller ve egzotik fuşyalar kadınlara, rengarenk bir dünyanın kapılarını aralıyor.
NARS Cosmetics’in son ve büyük buluşu Yüz Primerları, üç farklı mükemmelleştirmeye adanmış formül ile cildi kusursuz bir makyaj için hazır hale getiriyor. Ürünler, sağladığı kalıcılık ve makyajı öne çıkarması ile dikkat çekiyor. Üç farklı etkiye sahip ürünler, cildi canlandırıp pürüzsüzleştirirken, lekeleri yok ediyor.
Sağlıklı ve canlı saçlar
Kinetix’ten yeni koleksiyon Kinetix bordo, lacivert, kırmızı, beyaz gibi renklerin dikkat çektiği Fashion Athletic Koleksiyonu’nda sokak modasını yansıtan tasarımlar, erkekleri sokağa davet ediyor. Kinetix’in Casual Koleksiyonu’nda ise mavi, bordo, lacivert, kırmızı gibi canlı renklerdeki keten ayakkabılar kendini gösteriyor. Keten ve canvas pantolonlara eşlik edecek deri, süet ve tekstil malzemelerinin bir arada kullanıldığı tasarımlarda ise siyah, beyaz, bej, gri ve kahve tonları ön plana çıkıyor.
Remington’ın Keratin Therapy serisi, kişisel bakımına özen gösterenler için en iyi saç bakım serisini sunuyor. Remington geliştirdiği Keratin Therapy PRO serisiyle saç düzleştirici, saç kurutma makinesi ve saç şekillendiricileri bir arada sunuyor. Keratin Therapy Pro Volume & Protect Dönen Fırçalı Hava Üflemeli Saç Şekillendirici ile de saçlarınızdaki kabarma ve elektriklenmeyi yok ederek saçınızı hem kurutun hem de pürüzsüz, düz bir şekil sağlayın.
Victoria’s Secret’tan bahar büyüsü Baharın renkli enerjisi, Tease’in çiçek açan bu yeni kokusunda hayat buluyor. İçeriğindeki tatlı orkide, bahar laleleri ve vanilya kreması ile sizi tazeleyerek enerji veriyor. Modern çiçeksi notalar, Victoria’s Secret’ın parfüm uzmanları tarafından baharın tüm enerjisini yansıtmak için turunç ve sulu meyvelerin tazeliğiyle Tease Flower parfümünde buluştu.
ABONE FORMU ADI SOYADI:.............................................................................................................
ABONELİK ÜCRETİ
ADRESİ:....................................................................................................................
40 TL (Yıllık abonelik ücreti)
ŞEHİR:...................................................................................................................... POSTA KODU:.......................................................................................................... TELEFON:................................................................................................................ FAKS:.......................................................................................................................
Yılda 4 sayı yayımlanmaktadır.
HAVALE Akbank Samsun Atakum Şubesi (263) 43993 numaralı hesap numarasına yatırdım. Fotokopisi ektedir.
2017
✂
.................................................................................................................................
estetik
65
Uzman
Diş Estetiğiyle Gülümsemeniz Güzelleşiyor
D Dr. Eda Özdere Protez Uzmanı Acıbadem Ankara Hastanesi
Kişiye yakışan estetik gülüş ifadesi belirlenirken; cinsiyet, yaş, yüz hatları, gülüş simetrisi, dişlerin sıralanışı ve diş eti görünürlüğü ile diş-dudak ilişkisi gibi pek çok etken göz önünde bulunduruluyor.
işlerimizin durumu sadece diş sağlığımızı değil, estetik görünüşümüzü de etkiliyor. Sararmış, ayrık, kırık veya çürük dişler, şişik ya da kırmızı dişetleri hem konuşmamızı hem de gülüşümüzü bozuyor, davranışlarımızı kısıtlıyor. Bazıları dişler konusunda doğuştan şanslı olsa da birçoğumuz dişler konusunda muzdariiz. Bu yüzden çürüksüz, yüzle orantılı, beyaz dişlere sahip olmak hepimizin ortak arzusu. Kişiye özel gülüş tasarımının birçok aşamadan oluşabilir. İhtiyaca göre tel tedavisinden diş beyazlatmaya, diş eti seviyelerinin düzenlenmesinden porselen lamina ve kaplamalara kadar gereken her türlü diş tedavisi bir arada kullanılarak, ‘güzel bir gülüş’ elde edilebilir.
YÜZ HATLARINA BAKILIYOR
Kişiye yakışan estetik gülüş ifadesi belirlenirken, cinsiyet, yaş, yüz hatları, gülüş simetrisi, dişlerin sıralanışı ve diş eti görünürlüğü ile diş-dudak ilişkisi gibi pek çok etken göz önünde bulunduruluyor. Bunun için kişilerden alınan yüksek çözünürlükteki fotoğraflardan yardım alınarak, diş konumları ve boyutlarının yüze olan uyumları inceleniyor. Yapılan hesaplamalar ile elde edilen yüze uygun genişlik ve uzunluktaki dişler alçı modeller üzerine işlenerek kişiler, kendisine özel diş tasarımını model üzerinde görme şansı buluyor. Ayrıca kişiye daha işleme başlamadan önce bilgisayarda sanal olarak alınan fotoğraflar ve hesaplamalar yardımıyla da sonucu görme olanağı sunuluyor. Hasta bitmiş halini ağızda görmek isterse, ölçü maddeleri yardımıyla bu alçı model üzerinden bir silikon ölçü hazırlanıyor ve bu silikon ölçünün içerisine geçici kaplama materyalleri uygulanarak, porselenlerin kabaca son şekli ağıza da taşınabiliyor.
TEDAVİNİN SÜRESİ DEĞİŞİYOR
Gülüş estetiği; diş beyazlatma, tel tedavisi, diş eti tedavisi, yaprak porselenler ve tam porselen kaplamalardan gerekli görülenlerinin bir arada kullanılması ile elde ediliyor. Kişiye özel gülüş tasarımının planlanan tedavi prosedürlerine göre değişmekle beraber gelişen teknoloji ve
bilgisayar destekli sistemler sayesinde birkaç dişte porselen lamina gibi düzeltmeler, aynı gün ya da birkaç gün içerisinde yapılabiliyor. Fakat dişeti seviyelerinin düzenlenmesi gereken durumlarda iyileşme beklendiğinden ve ileri çapraşıklık durumunda dişlerin aynı seviyeye gelmesi beklendiği için bu süre uzayabiliyor.
YAŞ SINIRLAMASI YOK
Dişteki porselen restorasyonlar için hastaların büyüme ve gelişmelerini tamamlamış olmaları yeterli. Daha genç yaşlarda ise, dişlerde çapraşıklık olması durumunda, dişlerin yerleri tel tedavisi ile düzeltildikten sonra gülüşün porselenler yardımıyla tasarlanması için büyüme ve gelişimin tamamlanmasını beklemek gerekiyor. Diş kayıplarının olduğu durumlarda ise, öncelikle implantlar yardımıyla kayıp yerine konduktan sonra gülüş tasarımı yapılabiliyor ya da eksikliğin olduğu bölgelerde köprü tarzında restorasyonlar planlanarak gülüş ona göre tasarlanıyor.
DOĞALLIK ESAS
Kişiye özel gülüş tasarımının doğal olması çok önemli. Bunun için yapılacak porselenlerin doğal diş anatomisine en yakın tarzda olmasıyla birlikte, dişlerdeki renk geçişlerinin porselene işlenmesi de doğal görünüm elde etmede başarı sağlıyor.
3 D AYS A U TO M AT I C ACC I A I O - 4 5 m m ( R E F. 674 )
Mart 2017 SAYI: 20