İnsan, Bir Kuş Misali Abdullah MURADOĞLU
Nusret Abi’mizi toprağa verdik… “Yine yaptı yapacağını” dedi dostları... “Firar etti dünyadan” diyenler de oldu… 21. yüzyılda, Osmanlı başkenti İstanbul’da yaşayan hasbî bir yeniçeriydi Nusret Özcan. Bir yeniçeriydi dedim... Başı, hafif sola, çoğun kalbine doğru eğikti. Tıpkı, süslü mezarlar, süslü mezar taşları arasında, sade bir taştan, sola eğik bir yeniçeri mezar taşı gibiydi, vakur. “Dünyadan pervamız yoktur ağam” demek anlamına geliyordu bu duruş. Öfkesini de, sevgisini de gösterirdi. Hoşlanmadıklarından hoşlanıyor görünmezdi. Hisleri neyse, gösterdiği de oydu. Cehrî bir adamdı. *** Seksenlerin başlarında tanıdım Nusret Abi’yi. Beyazıt’ta Erenler’de (Çorlulu Ali Paşa Medresesi). Gürleyen bir adamdı. İlk gördüğümde nasılsa, hep öyle kaldı. Nusret Özcan
153