SANAT YÖNETMENİ Berkan KESGİN
berkankesgin@gmail.com
KAPAK FOTOĞRAFI
Kapak: Ayva Tatlısı Styling: Adem DURSUN Prodüksiyon: Kadir BAYRAK Fotoğraf: Hakkı GÜNERKAN
45
53
65
101
GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK İMTİYAZ SAHİBİ İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. GENEL MÜDÜR
Mehmet Sırrı ARVAS coskun.aktas@img.com.tr
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Eren AYDIN eren.aydin@img.com.tr
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
GRAFİK TASARIM
Tarık Şükrü ORAL
Reklam Satış Pazarlama REKLAM KOORDİNATÖRÜ Emir Ömer Öcal emir.ocal@img.com.tr 0212 454 25 00
İÇERİK & KONSEPT DANIŞMANI FOTOĞRAF EDİTÖRÜ YAYIN DANIŞMANLARI
YEMEK DANIŞMANLARI
EĞİTMEN
Muhasebe
İnci BAK Hande GÖKSAN Prof Dr. Hüsnü GÜNDÜZ Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN T.Yücel DEREYAYLA Fikret ÖZDEMİR Fatih KAYA, Huriye ERSOY Sevim GÖKYILDIZ Gizem TUTAR Ayvaz AKBACAK Deniz TUNÇEL Ömer AKALIN Kalust ŞALCIOĞLU Nurgün UÇKUNKAYA Serap YOMRA Kadir KARAKAYA kadir.karakaya@img.com.tr
Renk Ayrımı:
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi
İdare Merkezi:
İhlas Plaza 29 Ekim Cad.No:11A/41 34197 Yenibosna/İstanbul Tel: (0212) 454 25 00 Fax: (0212) 454 25 98
CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00
Dağıtım: Doğan Dağıtım Yemek Zevki Dergisi’nde yayınlanan yazılar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir. Gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Yayınlanan reklamların sorumlulukları firmaya aittir. e-mail: img@img.com.tr - info@yemekzevki.com.tr web: www.yemekzevki.com.tr
Eski bir yılın ardından yenisine ‘merhaba’ derken hepimiz ufakta olsa bir muhasebe yaparız... Geride bıraktığımız 1 yılın bize getirdikleri, götürdükleri, unutulmayacak anları, mutlulukları, sevinçleri, kederleri v.s... Hepimiz için neticesi verimli – verimsiz bir sonuç vardır mutlaka... Bu sene vaktin bolluğundan sebep olsa gerek ;) aynı şeylere yeme – içme dünyası için de düşündüm. Tabii burada son 1 yılı baz almaktan ziyade envanteri geniş tutmak lazımdı... Mesela son 10 yılda neler neler değişmiş? Acayip şaşırdım... Nereden nereye gelmişiz..? Özellikle mutfak sanatları, eğitim, çalışma şartları, gastronomi dünyası almış başını yürümüş gerçekten... Ne diyelim? Allah artırsın... Daha çok taze olan bir bilgiyle konuyu özetleyebiliriz mesela... Geçenlerde gözüme takılan ve sizlerin de ilgisini çekeceğini umduğum bir haberle durumu örnekleyebiliriz... İngiliz The Observer gazetesi aylık yemek dergisinin Aralık sayısını 2015’in bilançosuna ayırmış. Dergi, dünyanın en önde gelen restoranlarının ve yemek yayınlarının yıldız isimlerine 2015’te yedikleri en iyi yemekleri sormuş. Sonuçları görünce göğsüm kabardı... Zira 32 maddelik listede Türkiye’den bir de değil, iki restoran birden var. Hem de İngiltere’nin en tanınmış isimlerinin favorileri... Dünyanın en iyi restoranları listesinin gedikli şampiyonu Noma’nın şef patronu René Redzepi’nin tercihi Çiya Sofrası ve Kadıköy Çarşısı olmuş. Londra’nın en lüks iki restoranı Trishna ve Gymkhana’nın şef patronu Karam Sethi ise Sultanahmet Köftecisi’nde yediği kuzu kıymasından köftenin tadına doyamamış. Afiyet bal şeker olsun, yine bekleriz efendim ;) eren.aydin@img.com.tr erenaydin77 @erenaydin erenaydin77
Eskisi gibi değiliz tabii... Daha sıklıkla dışarıya çıkıyor, daha farklı tatları keşfediyor, dilediğimizi yiyoruz... Yeme içmeye olan düşkünlüğümüz her geçen gün artıyor... Bu da yeni yeni lokasyonların, farklı mutfakların, keşfedilmemiş mekanların farkına varmamıza neden oluyor. Kulaktan kulağa birbirimize fısıldıyor, ‘pat’ diye yeni bir trend oluşturabiliyoruz. Sağlam bir lezzet yarışı içinde olduğumuzu söyleyebilirim... Aynen olması gerektiği gibi... Artık biz de yiyerek eğleniyor, farklı tatları keşfetmekten keyif alabiliyoruz. Bu durumla ilgili de önemli veriler mevcut ;) Coğrafi bilgi sistemlerini kullanarak yazılım ve modeller geliştiren, Türkiye’nin en büyük veri tabanı kaynağına sahip şirketi Maptriks’in verilerine göre Türk halkı en çok gıda ve içeceğe, en az sağlık ve eğitime harcama yapıyor. Türkiye’deki nüfusun genel harcama verilerinin de yer aldığı araştırmada hane halkı başına aylık ortalama tüketim harcamasının 2.496 TL olduğu kaydedilmiş. Türk halkının yaptığı harcamaların yüzde 26’sı konut, su, gaz gibi giderlere yapılırken bunu yüzde 26’lık harcama oranı ile gıda ve alkolsüz içecekler takip ediyor. Tabii bu oranın içinde lokanta ve yemek hizmetleri için yapılan harcamalarda var. Yiyoruz, yedikçe güçleniyor, sağlık harcamalarına gerek duymuyoruz... Bundan iyi bir tabloya Şam’da bile rastlamanız mümkün değil... Eğitimi de biraz artırabilseydik iyiydi ama o da olacak inşallah... Yemeklerden sonra okumak hem üzerinizdeki ağırlığı atmaya, hem de zihni berrak tutmaya yarar... Hele bir de yanında demli bir bardak çay varsa, tadından okunmaz... Bu vesileyle eğitimde de başarılı olduğumuzu cümle aleme kanıtlamış oluruz... Benden küçük bir tavsiye... Yeni bir sayıda tekrar görüşmek dileğiyle, Sırtınız pek, karnınız tok olsun...
Eren Aydın
Çay keyfine naiflik katan bir seri...
Çay keyfini yeniden yorumlayan Lav, kışın soğuk havasını sıcacık tasarımlar sunan bardaklarla ısıtmayı başardı. Lav’ın vizyoner tasarımlarının son örneklerinden Lav Eva Çay koleksiyonu da naif ve kendinden emin tasarımıyla benzerlerinden ayrılıyor. Sunumlarınıza naif bir görünüş ekleyen bu yeni tasarım, sıcak çay muhabbetlerine estetiksel bir boyut katıyor.
Finike portakalı bir ‘tık’la evinizde...
Portakalbahcem.com, Antalya- Finike’de bulunan portakal bahçelerinde yetiştirilen portakallarını, narenciye ürünlerini, reçel ve marmelatlarını bir tık’la evinize ulaştırıyor. Dünyanın en lezzetli portakalı olarak bilinen Finike portakalları ve narenciye ürünleri siz sipariş verdikten sonra dalından toplanıyor ve kendi bahçe ürününüz gibi ertesi gün size servis ediliyor.
Yüzde 100 meyveli gazlı içecek...
Ferahlık hissi arayanlar, Schweppes gazlı yüzde 100 meyve suyu serisinin üç farklı tadıyla aradığını bulacak! Schweppes Yüzde 100 serisinin elmalı, elmalı-vişneli ve elmalı-narlı gazlı meyve suları, iştah kabartan tatlarının yanı sıra renklendirici, koruyucu ve ilave şeker içermemesi ile de öne çıkıyor.
Tüm ürünler 90 gün içinde para iadeli..!
Arzum, ürünlerine o kadar güveniyor ki, tüm Arzum ürünleri 90 gün boyunca para iade garantisiyle satılıyor. Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan 90 gün içinde para iade kampanyası 31 Ocak 2016 tarihine kadar sürecek.
6
Oyun tutkunlarına özel tasarlandı...
Oyun segmentindeki başarılı kulaklıklarıyla amatör ve profesyonel tüm oyunseverlerin gözdesi olan Plantronics, oyunseverlerin merakla beklediği RIG 500, RIG 500E ve RIG 500HD’yi tanıttı. E-Spor turnuvalarında en çok tercih edilen kulaklıklar arasında yer alan Plantronics’in RIG 500 serisi hafif, dayanıklı ve ergonomik yapısının yanında ses kalitesi ve tasarımıyla dikkat çekiyor.
Dr. Oetker’in sos ailesine yeni üye...
Dr. Oetker, damak tadından vazgeçemeyenlerin beğenisine Karamel Sos’u sundu. Kullanıma hazır, 50 g’lık poşetlerde üretilen Dr. Oetker Karamel Sos ile görüntüsü, sunumu ve lezzeti muhteşem ikramlar hazırlamak çok kolay; tatlılara lezzet katmak için pratik ambalajını açmak yeterli...
Conti Blender Set ile sağlıklı ve besleyici bir kış...
Evlerin en favori ürünlerinden olan Conti blender setler, mutfağın en büyük yardımcıları arasında yerini alıyor. Yenilikçi ve şık tasarımlarıyla olduğu kadar akıllı ve pratik çözümleriyle de dikkat çeken Conti’nin ServoMax 5’i 1 arada blender seti; doğrama, rendeleme, dilimleme, çırpma ve çubuk blender fonksiyonlarıyla tek üründe bütün ihtiyaçlarınızı karşılamak için hazır. Conti ServoMax’ın 1,5 Lt’lik geniş doğrama haznesi sayesinde kalabalık aile sofralarını hazırlamak artık çok kolay.
Sütlü kremalı bisküvi keyfi...
Çikolatalı ve fındıklı olmak üzere iki çeşidi bulunan Ülker İkram, yeni Sütlü Kremalı çeşidini tüketicilerin beğenisine sundu. “Gençlere İkramımız Olsun” sloganı ile tüketicisine seslenen ve özellikle gençlere yönelik lezzetlerle portföyünü genişleten İkram, yeni çeşidi ile de sütlü krema lezzetini klasik İkram bisküvisine taşıyor.
8
Koruyucu hekimlikle gelen sağlıklı dişler...
Sıcak tüketilen lezzetlere özel yağ...
Turyağ, yüzde 100 susuz yağ gerektiren, sıcak tüketilen tüm milföy hamurları, kruvasan, kuru poğaça, boyoz ve börek çeşitleri için özel ürettiği Turyağ Puffya’yı pastacılık sektörünün beğenisine sundu. İstanbul The Marmara Otel’de gerçekleştirilen basınla sohbet toplantısında konuşan Turyağ Ticaret Müdürü İnanç Işık, yerel ve yöresel lezzetlerin Türkiye için önemini vurgulayarak, yeni ürünler için de hazırlıkların devam ettiğinin altını çizdi. Turyağ Puffya düzenlenen workshop etkinliğiyle, İzmir’den sonra İstanbullu ustalara tanıtıldı.
Diş Dostu Derneği ilk defa Türkiye’de olmak üzere, Diş Dostu logosunu gördüğünüz kliniklerde, hizmetlerinde en üst düzeyde kaliteyi hedefliyor, kendilerini denetliyor, hizmetlerini sürekli iyileştirmek için çaba sarf ediyor. Diş Dostu Derneği Türkiye Kalite Derneği işbirliği ile, Ulusal Kalite Hareketi’nin altına imza atan ilk ve tek ağız ve diş sağlığı sivil toplum örgütü olma özelliğine sahip. Ülkemizde, ağız ve diş sağlığı durumunu en üst düzeyde hizmet sunan ülkeler seviyesine getirmeyi arzu eden dernek, bunun için, uluslararası danışmanlar ile çalışıyor, ülkemizde konunun uzmanları ile kalite çıtasını yükseltmek için sürekli iyileştirme sağlıyor. Ayrıntılı Bilgi İçin: www.disdostu.org
Elinin ayarını bilen kadınlara... Doal meyve ile tanışmaya hazır mısınız?
Anadolu Etap, Türkiye’nin ilk sertifikalı meyve markası Doal’ı pazara sundu. Doal markası ile satışı yapılan meyveler, uluslararası GlobalG.A.P ve İyi Tarım Uygulamaları sertifikalarına sahip, Duyarlı ve Kontrollü Tarım uygulamaları ile yetiştiriliyor. Anadolu Etap’ın hem kendi çiftliklerinde yetiştirilen hem de kontrolündeki bahçelerden temin edilen ve Doal markası ile satışa sunulan meyveler, 600 farklı aktif maddenin kontrolünün yapıldığı testlerle analiz ediliyor.
Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, ”Anneliğin zor şartları varsa, annelerin Profilo’su var” yaklaşımı ile tüketicilerine, onların hayatını kolaylaştıran ve güzelleştiren ürünler sunmaya devam ediyor. Profilo, elinin ayarını bilen tüm kadınlar için, şimdi de kendileri gibi elinin ayarını bilen E-Doz çamaşır makinesini üretti. Ürünün tanıtım toplantısında sosyal medyanın yakından tanıdığı güzellik gurusu ve blogger Sebi Bebi, kısıtlı zamanı olan kadınlara pratik makyaj yapma tekniklerini “Elimin Ayarında Makyaj Tüyoları” başlığı altında uygulamalı olarak anlattı.
10
Ezogelin Türkiye’nin en çok sevilen çorbası...
Her deterjan bir minik kalbe umut taşıyor...
Henkel, Çamaşır ve Ev Bakım markaları ile yeni bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. Şimdi CarrefourSA’dan alınan Persil, Tursil, Vernel, Perwol, Pril, Bref, Dixi, Clin ürünlerinden her biri, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV)’na destek veriyor. Henkel, bu projesiyle, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı tarafından oluşturulan ve çocuklarının tedavisi için şehir dışından İstanbul’a gelen, maddi durumları yetersiz ailelere ücretsiz olarak konaklama ve gıda gibi sosyal imkanlar sunan Aile Evi’nin sürdürülebilirliğine ve sayısının çoğalmasına katkı sağlıyor.
Knorr, 2015’in Ocak-Kasım ayları arasındaki satışlarından yola çıkarak Türkiye’nin çorba tercihlerini derledi. 2015 yılındaki Knorr’un en çok satılan hazır çorbası, Ezogelin oldu. Ezogelin’i, Şehriyeli Tavuk ve Domates çorbaları izledi. Türkiye’nin yedi bölgesinin tamamında en çok içilen çorbalar sırasıyla Ezogelin ve Şehriyeli Tavuk oldu. En çok tercih edilen üçüncü çorbada ise farklı bir tablo ortaya çıktı. Marmara, Karadeniz ve Ege bölgelerinde Kremalı Tavuk; İç Anadolu bölgesinde Kremalı Domates; Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise Mercimek üçüncü sırada yer aldı.
Balık sofralarınız şimdi daha da şık..! Danimarka’nın en ünlüsü raflarda...
Danimarka peynir üreticilerinin küf kültürleri üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucu ortaya çıkan ve “Mavi Peynir” olarak da bilinen Castello Rokfor peyniri, kırmızı et ve çeşitli içeceklerle uyum sağlayan özel bir tada sahip. Castello Rokfor peynirini Macro Center ve Migros mağazalarından temin edebilirsiniz.
Karaca Porselen, Carmen Serisi ile yine harikalar sunmak elinizde. Yeni balık ve deniz serisinde bulunan parçalar ile kışın sevdiklerinize harika balık masaları hazırlayabilir, dostlarınızı gönül rahatlığı ile ağırlayabilirsiniz. 200’ün üzerinde çeşidi ile tüm takımlarınızla uyumlu olan bu seri ile zevkinize göre birbirinden güzel sofralar dizayn ederken, misafirlerinizi her defasında şaşırtmayı başaracaksınız.
12
Papağan Kuruyemiş ambalajları ödüllendi...
Dört mevsim rengarenk mutfaklar...
Bakış açısında sanatın önemli bir yere sahip olduğu Porland, tasarıma ve tasarımcıya verdiği değer ile her sezon özellikle masa üstü trendlere yön veren önemli çalışmalara imza atıyor. Geniş tasarım ekibi ile güncel eğilimler doğrultusunda, her yıl yeni koleksiyonlar hazırlayan Porland’ın, 2016 sezonunda görücüye çıkardığı ilk koleksiyonu olan Seasons Serisi, doğadan gelen, kendiliğinden oluşmuş havası taşıyan natürel toprak tonlarının öne çıktığı, antik görünümlü formlardan oluşuyor.
Esse popcorn sezonunu açtı...
Esse, kış günlerinin keyfini evinde geçirmeyi tercih
edenler için popcorn temalı ürünler hazırladı. Akşamlarını evde heyecanlı bir film ya da en sevdiği diziyi izleyerek geçirecekler için ekranların vazgeçilmez lezzeti popcorn, Esse ile her an hazır ve her zaman taze. Alüminyum gövdesi ve yapışmaz iç yüzeyiyle kullanımı çok rahat ve temiz olan 99 TL’lik satış fiyatına sahip Zippy, patentli karıştırma mekanizmasıyla da son mısır tanesine kadar aynı lezzetin garantisini veriyor.
Papağan Kuruyemiş’in kısa süre önce piyasaya sunduğu yeni ürün ambalajları, Ambalaj Sanayicileri Derneği’nce ödüle layık görüldü. Ambalajlar, ‘Grafik Tasarım’ kategorisinde ‘Yetkinlik’ ödülü aldı. İstanbul’da Shangri-La Bosphorus Oteli’nde düzenlenen törenle verilen ödülü, Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Üyesi Latif Emekçi aldı. Emekçi’ye ödülü ASD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Özhuy verdi. Seçici kurula teşekkür eden Latif Emekçi, “Bu ödül yenilikçi çalışmalarımızda bizi motive edecektir” açıklamasını yaptı.
Doğal ve kusursuz uyku dünyanın dört bir yanında...
Evden uzakta evdeki huzuru yakalamanız mümkün. Bugün Yatsan, Türkiye’de 150’ye yakın ve dünyada 50 ülkede yüzlerce satış noktasıyla milyonlarca Yatsan sahibinin vazgeçemediği lüks otel konforunda uykuyu evlerinize getiriyor. Yatsan size mükemmel bir uyku için ihtiyacınız olan konforu sunarak beklentinizin ötesinde bir uyku deneyimi yaşamaya davet ediyor. Doğal ve kusursuz bir uyku için size uygun ürünleri seçmeniz yeterli.
14
Tazedirekt 1. yaşını kutladı...
Yala, batır, çıldır...
Patlayan şeker ile yaşanan lezzet dolu eğlence Chupa Chups Crazy Dips ile geri döndü. Birbirinden lezzetli klasik lolipop çeşitleri, dev lolipop XXL Trio ve lezzetine müzik katan Melody Pops ürünleriyle tanınan Chupa Chups lolipop ailesine, çilek aromalı lolipop ve patlayan şekerden oluşan yepyeni bir üye katıldı. Çıldırtan eğlence, Chupa Chups Crazy Dips’in ayak şeklindeki çilek aromalı lolipopunu, paketin dibindeki patlayan şekere batırdığında başlıyor...
Tazedirekt.com, 1. yaşını Sanayi313’te verdiği davetle kutladı. Tazedirekt.com’un kurucusu Hasan Aslanoba’nın ev sahipliğinde düzenlenen kutlamaya Şah Yaycı, Gül Kaynak, Elif Mısırlı, Cenk Özyılmaz, Nevşin Mengü, Elif Yalın, Emre İskeçeli, Fem Güçlütürk gibi isimler katıldı. Uninvited Jazz Band’in sahne aldığı gecede Hasan Aslanoba eşi Lütfiye Aslanoba ile yaş günü pastası kesti.
Her derde deva Fruitstar... Power Ball ile inatçı lekelere kesin çözüm...
Hassas yüzeylerin zarar görmeden temizlemesi kadınlar için çok önemli. Bu konu da büyük kolaylık sağlayan Parex’in yeni ürünü Power Ball teflon, seramik, ocak üstü gibi hassas yüzeylerdeki kirleri çizmeden çıkarıyor. Power Ball’un; yeşilden maviye, kırmızıdan maviye birbirinden canlı 8 farklı rengi bulunuyor. Hassas yüzeyler için geliştirilen Power Ball, bulaşıktaki zorlu kirleri de sorun olmaktan çıkıyor. Kadınların yeni yardımcısı Parex’in yeni çizmez ovalama teli elleri kesmeden ve yıpratmadan etkin bir temizlik imkanı sunuyor.
Nar, lezzetli bir meyve olmasının yanında besin değerleri açısından da oldukça yararlıdır. Narın içerdiği C vitamini vücudun soğuk algınlığına karşı direncini artırır, harareti keser, enerji verir ve yorgunluğu giderir. Potasyum ve demir minerali ile C vitamini açısından çok zengin bir meyve olan nar, B1, B2 vitaminleri ile kalsiyum ve fosfor minerallerini de barındırır. Özellikle kış aylarında artan
16
gribal enfeksiyonlara karşı önceden tüketilmesinde fayda vardır. Narın içerdiği antioksidanlar gribe neden olan mikrop ve virüsleri zararsız hale getirir. Bununla birlikte bakteriler tarafından kaynaklanan enfeksiyon hastalıklarına karşı özellikle nar suyunun ciddi anlamda koruyucu etkisi vardır... Nar, vücudu, kalbi, mideyi ve diş etlerini kuvvetlendirir, mide iltihabı ve ağız yarası için faydalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kanser hücrelerinin gelişmesine engel olarak, başta akciğer, meme, cilt, kolon ve prostat kanseri olmak üzere kansere karşı vücudu korur. Kandaki kolesterol oranını ve tansiyonu düşürür. Damar sertliğini önler ve damarları açar. Bu özellikleriyle kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Kandaki şeker seviyesini de dengeleyerek şeker hastalarına iyi gelir. Cilt sağlığı için de faydalıdır. Ayrıca artrit ve eklem ağrılarını dindirmeye yardımcı olur.
Korkmaz’dan 4 bıçaklı blender seti...
Mahallenin baharatçısı açıldı
Arifoğlu, doğal ve organik ürünleri tüketicileri ile buluşturduğu 18. mağazasını Nişantaşı City’s AVM’de açtı. Şifalı bitkiler, aromaterapi ve bitkisel yağlar, bal ürünleri ve bitki kozmetiği başta olmak üzere bir çok organik ürünü müşterilerinin beğenisine sunan marka, City’s Mahalle sakinlerinden yoğun ilgi görüyor. Sizlerde doğanın hediyesi olan bu ürünleri denemek için City’s deki “Mahallenin Baharatçısı”na uğrayabilirsiniz.
Korkmaz’ın yeni ürünü Mia Mega Blender Seti, mutfağınızda en büyük yardımcınız olacak. Karıştırma, çırpma, doğrama ve öğütme fonksiyonlarına sahip paslanmaz çelikten üretilen set, sıcak ve soğuk yemeklerde rahatlıkla kullanılabiliyor. Ürün; dört adet çelik doğrama bıçağı, tel çırpıcı, 1.500 ml. kapasiteli doğrama haznesi ve 1.000 ml kapasiteli ölçü kabından oluşuyor.
Uludağ Doğal Maden Suyu tarifleri hazır..!
Latte tutkunlarına çok özel teklif...
Hayatı güzelleştiren Doğuş Çay’ın Mistik Chai serisi, egzotik kokusuyla çay tutkunlarına eşsiz bir seçenek sunuyor. Latte kadar hafif, çay kadar lezzetli ve bitki çayı kadar doğal Doğus Mistik Chai, çay tutkunlarının vazgeçilmezi olmayı başardı bile.
Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak’ın Uludağ Doğal Maden Suyu ile hazırladığı birbirinden lezzetli ve faydalı içecek tariflerinin yer aldığı kartlar, Uludağ Doğal Maden Suyu 6’lı paketlerinde ve Uludağ İçecek Facebook sayfasında tüketicilerle buluşuyor. Ocak ayında raflardaki ve Facebook sayfasındaki yerini alacak tarif kartları, yıl boyunca tüketicilerin dengeli ve sağlıklı beslenmesine katkı sağlayacak sağlıklı içecek önerilerinden oluşuyor.
18
Şehrin çocukları Minopolis’te... Siyahlar daha uzun süre siyah...
P&G markası Ariel, siyahlar ve koyu renkliler için geliştirdiği, toz deterjanın leke çıkarma gücü ile sıvı deterjanın hassas bakımını bir araya getiren Yeni Ariel Black Sıvı Deterjan ile devrim yapıyor. Güçlü bir temizlik performansı sunan Yeni Ariel Black Sıvı Deterjan, aynı zamanda siyahlarınızı daha uzun süre siyah tutarak* kıyafetlerinizi daha uzun süre özgüvenle taşıyabilmenizi sağlıyor.
Şehrin Çocuk Hali ile Minopolis ortaklaşa bir proje düzenledi. Şehrin Çocuk Hali’nin ev sahipliği yaptığı, blogger anneler ve Ayşe Kucuroğlu’nun katıldığı etkinlik Minopolis’te gerçekleşti. Manyakanne.com, dorikus. com, uykusuzanneler.com, internetanneleri.com, blogcuanne.com, socialmom.com, yesimmutlu.com sitelerinin kurucuları ve Posta gazetesi yazarı Derya Özel, bu etkinliğe çocukları ile katıldı. 32 istasyon ve 100 farklı iş kolu bulunan Minopolis’te, blogger anneler çocuklarıyla gerçek hayatı deneyimleme fırsatı buldu. Minopolis’in para birimi olan Minos’u kazanmak için çeşitli iş kollarında çalışan çocuklar, kendi paralarını kazanmanın değerini şimdiden anladı.
Hasat macerası şehre taşınıyor... Mutfaklarda şenlik var..!
Türkiye’nin en çok satan markası olan Aura’nın son teknoloji kullanarak dizayn ettiği Inox Ankastre Serisi, 3’lü avantajlı paketiyle mutfaklarda şenlik havası estiriyor. Avantajlı pakette bulunan Duvar Tipi Paslanmaz Davlumbaz, 3 farklı hız kademesiyle göze çarparken mekanik kumanda sistemiyle kullanıcısının istediği seviyede çalışabiliyor. 2x40w aydınlatması ve 120/150 mm baca çıkışına sahip davlumbaz, alüminyum ve opsiyonel karbon filtresiyle ortamdaki kötü kokuyu içine hapsedebiliyor. 64 db ses seviyesiyle kullanıcısını rahatsız etmeyen davlumbaz, aleve dayanıklı plastik malzeme, özel yağlama ve motor soğutma sistemiyle kullanıcına aradığı konforu sunuyor.
Kaliteli patates yetiştirmeyi, verimi artırmayı ve tarımsal üretimde sürdürülebilirlik sağlamayı en büyük önceliklerinden sayan PepsiCo Türkiye, hasat deneyimini şehrin merkezine taşıdı. PepsiCo’nun Sürdürülebilir Tarım faaliyetlerinin aktarıldığı etkinlikte, katılımcılar patates hasadını deneyimlemenin yanı sıra, ünlü Şef Cenk Doğar’la birbirinden lezzetli tarifler hazırladılar. Patatesin 8 bin yıllık tarihinin de işlendiği etkinlikte katılımcılar, PepsiCo’nun Sürdürülebilir Tarım konusundaki yenilikçi yöntem ve hedeflerini, PepsiCo Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Didem Şinik ve PepsiCo Türkiye Agro Müdürü Hakan Sarı’dan dinlediler.
20
Silverline’da Country esintisi...
Saatinizi tam lezzete ayarlayın...
Düdüklü tencerede yemek yapmayı keyfe dönüştüren Tefal; Clipso + Precision ile mutfaklara renk katıyor. Tek elle açma kapama imkanı, et ve sebzeler için 2 farklı pişirme programı ve akıllı kontrol saati sayesinde kolay ve mükemmel pişirmeyi garantileyen Tefal Clipso + Precision, mutfakta geçirilen zamanı kısaltıyor.
Silverline “Retroline” serisi tasarımda geçmişe dokunurken teknolojide geleceğin fonksiyonel yaklaşımı sadeleşmeyi ortaya koyuyor... Özellikle mutfak dekorasyonunda country tarzı benimseyenler için Retroline serisinin beyaz renk alternatifi, bu tarzla bütünüyle uyum sağlayan bir tasarım oluşturuyor. Yumuşak hatları ve nostaljik pirinç kulpları ile geçmişin izlerini taşıyan Silverline “Retroline” serisi, fonksiyonel kullanım özellikleri ve teknolojileri ile kusursuz mutfak deneyimi yaşatıyor.
Mutfakta devrim..!
Star Wars ürünleri BİM mağazalarında...
Star Wars birbirinden renkli ürünleriyle BİM Mağazaları’nı istila etmeye devam ediyor. Özel Star Wars standında satışa sunulan kupa, şapka, tişört, yastık, çanta, havlu ve defterler BİM özel fiyatlarıyla hayranlarıyla buluşuyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki tüm BİM mağazalarında iki hafta daha satışta kalacak Star Wars ürünlerine ilgi beklenenin çok üstünde oldu.
Mutfak alışkanlıklarınız değişecek. Hotpoint, küçük ev aletleri serisine iddialı bir ürün ekliyor: Yemekmatik… 10 farklı fonksiyonu, 15 otomatik pişirme programı ve 6 kişilik yemek hazırlama kapasitesiyle mutfaklarda devrim yapacak olan Hotpoint Yemekmatik, tek tuşla kolay ve mükemmel yemek hazırlamak isteyenlerin en büyük yardımcısı olacak. Hotpoint Yemekmatik, kesme, doğrama, karıştırma, çırpma, pişirme gibi 10 farklı fonksiyonu yerine getiriyor, 15 ayrı pişirme programıyla yemeğinizi tercihinize göre otomatik pişiriyor. 1.5 litre kapasiteye sahip Yemekmatik ile tek seferde 6 kişilik yemek hazırlanabiliyor.
22
Fırında Balkabağı Çorbası Malzemeler:
1 kg balkabağı 1 paket Knorr Acılı ve Baharatlı Fırın Çeşnisi 2 adet soğan 1 litre tavuk suyu 5 yemek kaşığı Becel Pratik 3 sap pırasa 4 diş sarımsak 1 su bardağı süt 4 bardak su 1 kök kereviz 3 yemek kaşığı bal 1 yemek kaşığı kimyon 1 tatlı kaşığı tarçın
Hazırlanışı:
1 adet soğanı, sarımsakları, pırasaları ve kerevizi irice doğrayıp, Knorr Acılı ve Baharatlı Fırında Tavuk Çeşnisi pakedinin içinden çıkan fırın torbasına yerleştirin.Balkabaklarını soyup irice doğrayın ve fırın torbasına 3 kaşık bal ile yerleştirin.2 kaşık Becel Pratik ekleyip, Knorr Tavuk Çeşnisi’ni sebzelere ilave edin.180 dereceye ısıtılmış fırında 30 dakika fırınlayın.Sebzeler fırında pişerken, 3 kaşık Becel Pratik yağı tencereye koyun, tarçını ve kimyonu ilave ettikten sonra kalan soğanı ilave edin ve soteleyin. 4 bardak su ilave edin.Su kaynamaya başlayınca tavuk suyunu ekleyin.Kaynayan suya, fırın torbasının içinde kendi buharı ve çeşniyle pişmiş olan balkabaklarını ve sebzelerini ilave edip bir taşım kaynatıp altını kapatın ve el blenderi ile çekin. Afiyet olsun! *Türk Gıda Kodeksi Uyarınca hiçbir koruyucu içermez.
23
2016’nın ilk nadide parçası; Holly...
Ar Yıldız, Royal Queen serisine, yeni bir estetik tasarım daha ekledi. Ar Yıldız Royal Queen’in 2016 Koleksiyonu’nun ilk modeli Holly, İngiliz Porseleni’nin klasikleşen prestijini, renk ve desen zenginliğiyle sofralarda zarafete dönüştürüyor. Ar Yıldız için özel üretilen Royal Queen porselen serisinin yeni üyesi Holly yemek takımı, özel lansman fiyatıyla satışa sunuluyor.
Saçlarda yenilik, tazelik ve canlılık...
Her bir dakikada beş saç bakım ürünü tüketiciler tarafından tercih edilen Avon Advance Techniques’ten devrim oluşturacak bir başka yenilik daha: Advance Techniques Kuru Şampuan... Avon’un kuru şampuanı saçlarınızı yıkayacak imkanınız olmadığı en yoğun günlerinizde bile, saçlarınızdaki yağlı görünümü yok ederek bakımlı ve temiz saçlara kavuşmanın rahatlığını yaşatıyor, saçlarınıza her zaman güvenmenizi sağlıyor.
Kahve tutkunları için tasarlandı...
Miele’nin kahve tutkunlarını baştan çıkaracak yeni solo kahve makinesi CM7500, keyifli anlarınıza eşlik eden mükemmel kahveler yapmanızı sağlıyor. Üstelik tek bir düğme dokunuşu ile iki kişilik kahvenizi aynı anda hazırlayarak, keyfi ikiye katlayacaksınız: “One Touch for Two”... CM7500, 20 farklı kahve ve çay çeşitli hazırlama imkanı sunuyor. Kahve tutkunlarına yönelik mükemmel süt köpüğü için Cappuccinatore özelliği ile en uygun oranda kahveler hazırlanabiliyor. Özel Aromatik Sistem ile kahve aroması maksimum seviyede korunarak içime hazır olarak servis ediliyor.
Yoğurma, çırpma ve karıştırmanın en renkli yolu
Bosch Ev Aletleri’nin ürün gamına yeni eklenen mavi ve sarı renkli mutfak makineleri, hem çok şık hem de marifetli. Ürünlerde bulunan dinamik üç boyutlu karıştırma sistemi Multi Motion Drive sayesinde yoğurma uçları, kullanıcıları hiç yormadan kabın her köşesine kolayca ulaşıyor, böylece tüm malzemeler eşit şekilde karışıyor. 3,9 litre kapasiteli geniş paslanmaz çelik karıştırma kabı bulunan mutfak makineleri, tam kıvamında kabaran kekler, ağızda dağılan lezzetli kurabiyeler ve çıtır çıtır ekmekler hazırlarken en büyük yardımcınız olmaya aday.
Mutfağı ‘Derle Topla’
Tupperware; mutfağına ve sofralarına özen gösteren kadınları pratik ve ergonomik kullanımıyla dikkat çeken ‘Derle Topla’ ürünü ile buluşturuyor. Tupperware Derle Topla, kalabalık sofralarınızı özenle hazırlamanıza yardım ederken aynı zamanda yerden tasarruf ederek mutfağınızın düzenli kalmasını da sağlayacak. Üçgen tasarımı ile mutfak köşelerini değerlendirme fırsatı sunan Derle Topla, tutacağı sayesinde dolap ve çekmece kapaklarına asılabiliyor.
24
Kaşıbeyaz 60. yılında...
Moda Deniz Kulüb üyelerine lezzetli bir gece...
Ünlü şef Rudolf Van Nunen, Akdeniz ve dünya mutfağından seçtiği örneklerle Moda Deniz Kulübü’nün misafirleri ile buluştu. Birbirinden özel ve lezzetli menü ile seçkin konuklara unutulmaz bir deneyime çıkaran deneyimli Şef Rudolf, kendi tarifi olan yemeklerin sırlarını da paylaştı. Gecenin sonunda Moda Deniz Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Teoman Taşpınar, organizasyona katkılarından ötürü Rudolf Van Nunen’e teşekkür plaketi armağan etti.
Kebabın efsane isimlerinden Kaşıbeyaz Lezzet Grubu 60. yılını kutluyor. Yeniköy Kaşıbeyaz Bosphorus’ta özel bir davet veren Ahmet Kaşıbeyaz ve oğulları özel sürprizlerle konuklarını ağırladı. Kaşıbeyaz şeflerinin satır şovları ile başlayan gecede 60. Yıl Özel Pastırmalı Kebapta ilk defa görücüye çıktı. Davette söz alan Kaşıbeyaz Lezzet Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaşıbeyaz, “Kaşıbeyaz’ın marka haline gelmesinde bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan dostlarımızın, bizi her zaman el üstünde tutan misafirlerimizin ve siz sevgili basın mensuplarının çok büyük katkısı var. Misafirlerimizin göstermiş olduğu sadakat ile kalitemizden ödün vermeden nice 60 yıllar olacağına gönülden inanıyorum.” dedi.
Yelken yenilenen menüsüyle şimdi daha lezzetli...
Hintli lezzetler...
Uzak Doğu’dan Yakın Doğu’ya farklı lezzetleri misafirlerine sunan Go Meso, sizleri Hindistan durağına bekliyor. Kuşbaşı doğranan ve özel Hint sosu ile hazırlanan Kuzu Tikka, Tandoori Tikka Tavuk ve Tandoori Somon’u çok seveceksiniz. Bilgi ve Rezervasyon İçin: 0212 345 58 88
1989’dan bu yana balık tutkunlarının vazgeçilmez mekanı Yelken Restaurant, yeni lezzetler eşliğinde damakları fethedecek bir menü hazırladı. Boğaz’ın en şık lokasyonlarından Yeniköy’de konumlanan Yelken, yöresel lezzetlere olan inancını yeni menüsünde de gözler önüne seriyor. Deniz ürünleriyle hazırlanmış çorbalar, salatalar, soğuk başlangıçlar, ara sıcaklar, ana yemekler ve tatlılardan oluşan zengin menü balık tezgahlarının şenlendiği bu sezonda misafirlerini deniz mahsullerine doyuracak...
26
Tarih kokan köfteler...
And dağlarının zirvesinden Starbucks bardağına...
Dünyanın en uzun dağ sırası olan Güney Amerika’daki And Dağları’nın yükseklerinde yetişen tek kökenli özel kahve Colombia Nariño, yeni yılla birlikte Starbucks’ta kahve severlerle yeniden buluşuyor. Kolombiya’nın Narino bölgesinde yetişen ve kendine has bir bitkisel aroması olan Colombia Nariño, fındıkla olan birleşimiyle bambaşka bir kahve deneyimi yaşatıyor. Starbucks Ocak ayından itibaren, yumuşak içimi ve belirgin fındık tadıyla farklı bir Latte keyfi için sizi bu lezzeti deneyimlemeye çağırıyor.
Özcanlar Köfte, üreticisi olduğu meşhur Tekirdağ Köftesi’nin tarihi reçetesinin 62. yılını kutluyor. Köfte için binlerce yıllık bir tarihten bahsedilir. 1900’lerin başında Tekirdağ Köftesinin lezzeti dilden dile dolaşmaya başlar ve 1950’lerle beraber şehrin adı adeta köfte ile anılır olur. Küçük lokantalarda yöreye has tekniklerle hazırlanan Tekirdağ Köftesi’nin ünü tüm ülkeye yayılır. Aileden köfteci iki usta, İsmail ve Arif Özcan kardeşlerin 1953 yılında açtıkları dükkan bu şöhrete önemli katkı sağlar. Trakya eti, Tekirdağ usulü hazırlık ve usta işi ızgara. İşte değişmeyen, 60 yılda yüzbinlerce kez test edilen lezzetin sırrı. Lezzet standardını bu kadar uzun süre koruyabilmenin koşulu ise aile reçetesinin yanı sıra et kalitesinin de yıllar içinde muhafaza edilmesi...
Efsane bir lezzet; Halepişi
Le Pain Quoditien’in babası Türkiye’de... Belçika’nın ünlü markası Le Pain Quoditien, kurucusu şef Alain Coumont’u İstanbul’da ağırladı. Sağlıklı ve leziz menüleriyle kahvaltı, brunch, öğle ve akşam yemeklerinin ortak noktası olan Le Pain Quotidien’de Alain Coumont, özel tariflerini kendisi hazırlayarak sundu. Ayrıca Le Pain Quotidien Cookbook adlı kitabını davetliler için imzaladı.
Ataşehir’de kapılarını yeni açan Hacıbey Döner Lokantası, Güneydoğu’dan gelen bir lezzet olan Halepişi’ni geleneksel yöntemlerle hazırlayıp özel bir sunumla misafirlerinin beğenisine sunuyor. Bursa’da 1950 yılında başlayan ve 19932013 yılları arasında 20 yıl Teşvikiye’de dönerciliğe devam eden 3. Kuşak İsmet Hacıbeyoğlu yönetimindeki Hacıbey Döner Lokantası, mönüsünde kültürümüzün unutulmuş lezzetlerine yer veriyor. Bu özel yemeğin Bursa kebabından farkı içerisinde işlenmiş soğan karışımına yer verilmesi... İsmet Hacıbeyoğlu tarafından özel geliştirilen soslar ile zenginleştirilen Halepişi’nin içerisinde yer alan soğan, ağızda koku bırakmıyor. Halepişi, dilimlenmiş pide yatağı üzerine, çırpılarak inceltilmiş yoğurt üzerinde domates sosuyla servis ediliyor. Piyaz şeklinde doğranmış soğan, ince kıyım maydanoz ve sumak ile terbiye edilip kenarda bekleyen karışım, yoğurtlu pide yatağının üzerine dikkatlice diziliyor. Sonra da döner eti dizilip kızdırılmış tereyağı ile lezzetlendiriliyor. Ayrıntılı Bilgi İçin: www.hacibeydonerlokantasi.com
28
Rocca’da Karadeniz rüzgarı...
Mahallenin en iyi kahvesi Komşufırın’da...
Unutulmayan geleneksel lezzetlere fırınlarında yer vererek mahalle kültürüne sahip çıkan Komşufırın, “Komşularımızın hatırı büyük” diyerek şimdi de mahallenin en iyi süzme kahvesini misafirleriyle buluşturmaya başladı. Zengin aromasıyla damakta uzun süre kalan kahveler, Komşufırın’ın tatlı ve tuzlu ürünlerine eşlik edecek. En iyi kahve çekirdeklerinden üretilen ve özel kahve makinelerinden taptaze süzülen Lavazza kahvesi, Komşufırın’lara hem lezzet hem de mis gibi kahve kokusu getirecek.
Adalara karşı balık keyfi...
Zengin menüsü, kaliteli hizmeti ve birbirinden taze mevsim balıklarıyla Küçükyalı Sahil’inin hemen girişinde yer alan Calipso Fish, senelerin deneyimiyle haftanın her gününde müdavimlerine Ege’nin müthiş lezzetlerini sunuyor. Şehrin stresinden uzak, aynı zamanda kolay ulaşımı ile de şehrin kalbinde bulunan Calipso Fish; Adaların, Marmara ile buluştuğu muhteşem manzarasıyla, birbirinden enfes mezeleriyle ve mevsimin tüm taze balıklarıyla müdavimlerine eşsiz bir keyif yaşatıyor. Ayrıntılı Bilgi İçin: www.calipsorestaurant.com
Geleneksel Türk mutfağına getirdiği çağdaş yorumla yeni lezzetler ortaya koyan Rocca Restaurant, Türkiye’nin bölgesel lezzetlerini konukları ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye’nin gastronomik zenginliğini yansıtmayı amaçlayan “Türkiye’nin Lezzetleri Raffles’ta” adlı programı geçtiğimiz ay Hatay mutfağı ile başlatan Rocca, ikinci adımında Karadeniz Mutfağı’nı konuk edecek. Bu lezzet şöleni kapsamında Ocak ayı boyunca, Rocca Restaurant’ta yöresel Karadeniz yemekleri sunulacak. Ayrıntılı Bilgi İçin: www.raffles.com/istanbul
R Fitness & SPA’da kışa özel paket kampanyalar...
Kış aylarının getirdiği yorgunluktan, ölü derilerden ve toksinlerden arınmak, bitki çayı ve meyve tabağı eşliğinde ailesiyle birlikte suyun tadını çıkarmak isteyenler için R Fitness&Spa Aile Hamam Paketi en doğru tercih. Bu pakete özel tüm hamam hizmetlerinde aile bireylerinden 2. kişi yüzde 50 indirimli ve 3. kişi de yüzde 70 indirimle faydalanıyor. Kese – köpük ve lif masajından oluşan Paşa Hamam Ritüeli ya da sadece köpük ve lif masajından oluşan Şehzade Hamam Ritüeli sayesinde aile boyu hem dinlenecek hem de rahatlayacaksınız. Ayrıntılı Bilgi İçin: 0212 340 70 39
32
Sömestrin keyfini karla çıkarın...
Dalyan usulü hamburger...
İstanbul’un nezih semtlerinden Fenerbahçe’de yer alan Dalyan Club, kış menüsünde spesiyal lezzetler sunuyor. El yapımı ekmek ve köftenin Dalyan usulü özel sosla harmanlandığı hamburgeri mutlaka deneyin. 180 gram et ile servis edilen hamburgerin içerisinde ayrıca karamelize soğan, cheddar peynir, özel hazırlanan spesiyal soslarda yerini alıyor. Zengin garnitürler eşliğinde servis edilen hamburger tabağını Dalyan Club’ün yeşillikler içerisindeki restoranında zevkle tadabilirsiniz.
Polat Erzurum Resort Hotel sömestr tatilini kayak keyfi ile birleştirmek isteyen aileler için çok özel bir paket hazırladı. Palandöken’in en güzel konumunda bulunan Polat Erzurum Resort sömestr paketi ile çocuklarınıza unutulmayacak bir tatil hediye edebilirsiniz. İstanbul’a sadece 2 saat uzaklıkta bulunan ve kristalize kar dokusu ile dikkat çeken Otel, çocuklara özel karda oyun alanı ve mini club’ı ile hem çocuklara hem de ailelere benzersiz bir kayak tatili vadediyor. Çocukların hem kaymayı öğrenecekleri hem de dağ havası ile enfes lezzetleri tadabilecekleri Polat Erzurum Resort suni karlama ve gece ışıklandırma sistemi sayesinde kesintisiz kayak keyfi sunuyor. Ayrıntılı Bilgi İçin: 0212 414 18 67
Big Chef’s’den kışa özel tatlar... Süper 3’lüyle kış hastalıklarından korunun...
Soğuk havaların kapıya dayanması mevsimsel hastalıklardan korunmak için sağlıklı beslenmenin de önemini arttırdı. Özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde doğal besin kaynaklarının tüketilmesi büyük rol oynuyor. İşte tam da bu noktada tarihi Fatih Karadeniz Pidecisi, müdavimlerine harika bir 3’lü menü sunuyor. Vücudun direncini artırmak için özel lezzetler hazırlayan Fatih Karadeniz Pidecisi, Osmanlı Sarayı Limonatası, Hamsiköy fırın sütlacı ve etli pidelerinde yer alan vitamin ve protein değerleri sayesinde lezzet severlerin hem vücut direncini arttırıyor hem de kışa hazırlıklı girmelerine yardımcı oluyor. Ayrıntılı Bilgi İçin: www.fatihkaradenizpide.com
Klasik lezzetlere kattıkları yorumlarla iştah kabartan, özgün ve keyifli sunumlarıyla da göz zevkine hitap eden Büyük Şefler’in yenilenen menüsünde, kahvaltıdan atıştırmalıklara, çorbalardan ana yemeklere tatlılardan içeceklere kadar oldukça zengin çeşitlilikte, sonbahar ve kış mevsimine özel yepyeni lezzetler yer alıyor. Sabah işe yetişmeden önce biraz enerjiye ihtiyacınız mı var; bir fincan kahve eşliğinde sunulan tam bir enerji deposu çilek, muz, kivi, bal, tereyağı ve çikolata soslu pankek seçimi yani “Aceleci ve Tatlı” tam size göre… Başlangıçlarda ise marinelenmiş pancar, kabak carpaccionun eşsiz uyumunu sergileyen “Keçi Peynirli Brulée”, kapari ve roka yaprakları eşliğinde servis edilen “Somonlu & Krem Peynirli Çıtır Ekmek”, yoğurtlu biber dip, kajun fıstık ile lezzetlenen “Tavuk Satay” gibi her biri iştah açan birbirinden özel deneyimler sizi bekliyor.Ayrıntılı Bilgi İçin: www.bigchefs.com
33
TADIYLA ŞİFASIYLA
KIŞ SEBZELERİ Mevsimin soğuk ve karlı günlerine yaklaştık. Kışın en lezzetli sebzelerini kullanarak şifasını hissedelim istedik ve karşınızda kışın en güzelleriyle hazırlanan pratik yemekler!
Fotoğraflar: Hande GÖKSAN Yapım: İnci BAK - Yapım Asistanı: Büşra GÖZÜAÇIK Servis Tabakları ve Aksesuarlar: Crate & Barrel
34
Brokolili Kiş
6 Kişilik
Malzemeler:
150 gram elenmiş un 50 gram mısır nişastası 1 çay kaşığı karbonat (1 çorba kaşığı limon suyunda eritilmiş) 70 gram margarin veya tereyağı (soğuk) 1-2 tatlı kaşığı su Bir tutam tuz 2 adet yumurtanın sarısı Sosu İçin: 100 ml. krema 100 gram labne peyniri 2 adet yumurtanın sarısı Birer tutam tuz ve karabiber Bir tutam rendelenmiş muskat cevizi İç Dolgusu İçin: 1 çorba kaşığı tereyağı 1 çorba kaşığı zeytinyağı 1 adet orta boy soğan 2 diş sarımsak 300-400 gram brokoli Birer tutam tuz ve karabiber Üzeri İçin: 1 kase ufalanmış lor peyniri
Hazırlanışı:
Tereyağını küçük küpler halinde kesip buzlukta 10 dakika kadar bekletin. Elenmiş unu ve nişastayı yoğurma kabına alın. Bir tutam ekleyip harmanlayın. Buzdolabından çıkardığınız tereyağını, suyu, limonlu karbonatı ve yumurta sarılarını ilave edin. Pürüzsüz bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Hamuru toparlayıp streç filme sarın ve buzdolabında 3 saat bekletin. İç dolgu malzemesi için; Yağları tavada ısıtıp küp doğranmış soğan ile kıyılmış sarımsakları kavurun. Küçük parçalara ayırdığınız brokolileri ilave edin. 5 dakika daha kavurduktan sonra tuzunu ve karabiberini ekleyip tatlandırın. Ocaktan alıp soğumaya bırakın. Sosu için; Tüm malzemeyi çukur bir kapta iyice çırpın. Dinlendirdiğiniz hamuru merdane yardımı ile tart kalıbına kolayca yerleştirecek şekilde açın. Hafif un serpilmiş tart kalıbına hamuru yayın. Bir çatal yardımı ile hamurun üzerini kalıbın tabanına değmeyecek şekilde çizin. Tart hamurunu önceden ısıtılmış 190 dereceye ayarlı fırında, 15 dakika kadar ön pişirmesi için hafifçe kızartın. Fırından alın ve hazırladığınız iç dolgu malzemesini yayın, sosunu da malzemenin üzerine dökün. En son ufalanmış lor peynirini de serperek 170 dereceye ayarlı fırına verin. 15 dakika daha pişirdikten sonra fırından alın. Sıcak sıcak servis yapın.
35
Pancar Suyunda Sebzeli Makarna Malzemeler:
4 Kişilik
1 paket burgu makarna 1 adet orta boy pancar 1 kase Brüksel lahanası 1 küçük kase ufalanmış lor 1 çorba kaşığı tereyağı 1 çorba kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı tuz
Hazırlanışı:
Pancarı kabuğuyla birlikte iyice yıkayıp süzün. Tencereye aktarın. 2 litre kadar su ekleyip suyu kaynamaya bırakın. Su kaynamaya başlayınca 20 dakika daha orta ateşte kaynatın. Makarnayı pancarlı suyun içine atın. 8-10 dakika haşlayıp süzün. Pancarın kabuğunu soyup küp küp doğradıktan sonra zeytinyağı, nar ekşisi, 1 diş ezilmiş sarımsaktan hazırladığınız sos ile tatlandırıp salata yapabilirsiniz. Zeytinyağını ve tereyağını tavada ısıtıp küçük küçük doğranmış Brüksel lahanasını kavurun. Ufalanmış lor peynirini ekleyip karıştırın. Makarnayı süzdükten sonra bu karışımla harmanlayın. Sıcak servis yapın.
36
4 Kişilik
Minik Biber Dolmaları Malzemeler:
1 paket renkli mini kapya biber (15-18 adet) 1 adet beyaz soğan 1,5 çay bardağı pirinç 4 çorba kaşığı zeytinyağı 1 küçük kase kıyılmış yeşillikler (nane, maydanoz, dereotu) 1 tatlı kaşığı dolmalık fıstık 1 tatlı kaşığı kuru üzüm 1 tutam tarçın Tuz, karabiber, yenibahar Pancar yaprağı (tencerenin dibine yerleştirmek için)
Hazırlanışı:
Pirinci bol suda yıkayıp süzdükten sonra yarım saat ılık suda bekletin. Daha sonra tekrar yıkayıp süzün. Soğanı ince kıyıp 2 çorba kaşığı zeytinyağında kavurun. Pirinci ekleyin, 5 dakika boyunca kavurun. Kalan tüm malzemeyi ilave edin. Birkaç kez karıştırıp ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Mini biberlerin üst kapağını özenle kesin, çekirdeklerini de temizleyin. Yıkayıp süzdükten sonra iç malzemeyi paylaştırın. Tencerenin dibine yıkayıp süzdüğünüz pancar yapraklarını yerleştirin. Üzerine dolmaları yerleştirin. Kalan 2 çorba kaşığı zeytinyağını dolmaların üzerine gezdirin. Suyu da biberlerin yarısına gelecek şekilde dökün. Önce yüksek ateşte bir taşım kaynatın, sonra ateşi kısın. 15 dakika sonra ocaktan alın.
37
Pancar Çorbası
4 Kişilik
Malzemeler:
1 adet büyük boy pancar ve birkaç yaprağı 1 adet havuç 1 adet orta boy patates 1 adet beyaz soğan 1 çorba kaşığı zeytinyağı 1 çorba kaşığı tereyağı 2 diş sarımsak 1 paket labne peyniri Taze çekilmiş tuz ve karabiber
Hazırlanışı:
Pancarı, havucu ve patatesi küp
küp doğrayın. Pancar yaprağını da ince ince kıyın. Soğanı ince kıyıp zeytinyağı ve tereyağı karışımında kavurun. İnce kıyılmış sarımsakları ve pancar yapraklarını da ekleyin. Birkaç dakika kavurup doğradığınız pancarı ekleyin. Birkaç dakika daha kavurun. Daha sonra sırasıyla havucu ve patatesi ilave edin. 5 dakika daha kavurduktan sonra 1 litre kadar sıcak su ekleyin. Orta ateşte, pancarlar yumuşayıncaya kadar pişirmeye bırakın. Ocaktan almaya 5 dakika kala tuzu ve karabiberi ekleyerek tatlandırın. Ocaktan alın, labne peynirini ekleyin, blender yardımı ile pütürsüz bir kıvam elde edene kadar iyice ezin. Tekrar ocağın üzerine alın. Bir taşım kaynatıp ocaktan alın. Sıcak servis yapın.
38
6 Kişilik
Ekmek Hamurunda Ayvalı Tatlı
Hazırlanışı:
Malzemeler:
2 adet hazır ekmek hamuru 1 çorba kaşığı tereyağı 1 çorba kaşığı pudra şekeri Ayvalı Tatlı İçin: 2 adet ayva 1 su bardağı toz şeker 1 çay kaşığı tarçın 1 çay kaşığı limon suyu 1 kahve fincanı su
Ayvaların kabuğunu soyun, kalınca dilimleyip oda ısısında kararması için 1 saat kadar bekletin. Ayva dilimleri iyice kararınca tencereye alın, üzerine şekeri, tarçını ve 1 kahve fincanı suyu ilave edin. Yüksek ateşte kaynamaya başlayınca ateşi kısın, ayvalar yumuşayınca limon suyunu ekleyin, hemen ocaktan alın. Hazır ekmek hamurunun içine oda ısısında yumuşamış tereyağını ve pudra şekerini ekleyin. Yoğurup fırın tepsisine elinizle bastırarak yayın. Üzerini kürdan yardımı ile tabanına değmeyecek şekilde delikler oluşturun ki pişerken fazla kabarmasın. Hamuru 200 dereceye ayarlı fırında, 10 dakika pişirin. Fırından alın, oda ısısında soğuyunca ayva dilimlerini yerleştirin. Tekrar fırına verin. Hamur iyice kızarınca fırından alın. Dilimleyip servis yapın.
39
Havuçlu Bulgur Pilavı Malzemeler:
1 su bardağı pilavlık bulgur 1 adet soğan 1 çorba kaşığı tereyağı 2 çorba kaşığı zeytinyağı 2 su bardağı su 2 adet orta boy havuç Tuz, karabiber 1 tatlı kaşığı kuru reyhan
4 Kişilik
Hazırlanışı:
Havucun kabuğunu kazıdıktan sonra salatalık soyacağı ile çok ince dilimlere ayırın. Ayrı bir tavada 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile birlikte birkaç dakika kavurun. Soğanı ince kıyıp zeytinyağı ve tereyağı karışımında kavurun. Bulguru ekleyin. Birkaç dakika kavurduktan sonra ayrı bir tavada kavurduğunuz havucu ilave edin. Karıştırıp sıcak suyu, tuzu ve karabiberi ekleyin. Birkaç taşım kaynayınca ateşi kısın. Suyunu çekene kadar pişirin. Ocaktan alın, 1 çorba kaşığı kıyılmış kuru reyhan ekleyerek tatlandırın.
40
4 Kişilik
Malzemeler:
1 kilo kuzu kuşbaşı et 500 gram arpacık soğan 2 çorba kaşığı tereyağı 4-5 diş sarımsak 6-7 adet kuru kayısı 1 tatlı kaşığı biber salçası 1 adet büyük boy ayva 7-8 adet Kanlıca mantarı Tuz 1 tatlı kaşığı tane karabiber Hamuru İçin: 2,5 su bardağı un 1 adet yumurta 100 gram tereyağı (oda ısısında yumuşamış) Tuz, kırmızı toz biber 1 dal kıyılmış taze biberiye 1 çay kaşığı kabartma tozu Üzeri İçin: Taze kekik dalları 1 adet yumurtanın sarısı
Hazırlanışı:
Hamuru için; Tüm malzemeyi hamur yoğurma kabına alın. Pürüzsüz bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Arpacık soğanların kabuğunu soyun. Kanlıca mantarlarının dış yüzeyini nemli bir bezle sildikten sonra kalınca dilimleyin.Tercihen döküm tenceresini orta ateşte ısıtın. Eti ekleyin. Suyunu çekene dek kavurun. Arpacık soğanları, tereyağını ve sarımsakları ilave edin. Sürekli karıştırarak 5 dakika pişirin. Küp doğranmış ayva ile kuru kayısıları, tane karabiberleri, 1 kahve fincanında inceltilmiş biber salçasını ve tuzu ekleyin. Arada bir karıştırarak 15 dakika daha kavurun. Mantarları ekleyin. Karıştırıp kapağını kapatın, kısık ateşte mantarlar yumuşayıncaya kadar pişirin. Etli yemeği ocaktan alın. Ilınınca ısıya dayanıklı kaplara paylaştırın. Kapların üzerine hazırladığınız hamurdan kenarlarından bastırarak yayın, üzerlerine de yumurta sarısı sürün, taze kekik dallarını hafifçe batırın. Servis yapmadan önce 200 dereceye ayarlı fırında, hamur iyice kızarıncaya kadar pişirin.
41
Huriye ERSOY Fotoğraflar: Murat ERDOĞAN (eat.drink.shoot stüdyo) Prodüksiyon: İnci BAK
Nar meyvesinin en yoğun olduğu bu günlerde nimetinden yararlanmak ve lokuma benzer tatlı bir atıştırmalık yapmak istedim.
Narlı Lokum Malzemeler:
Şerbeti için: 800 gram toz şeker 400 ml. su 1 çorba kaşığı limon suyu
Muhallebisi İçin: 120 gram mısır nişastası 1 tatlı kaşığı krem tartar 300 ml. nar suyu 1 su bardağı su
42
Üzeri İçin: 150 gram pudra şekeri 30 gram mısır nişastası
1.AŞAMA: Şerbeti için; Su ile şekeri kaynatın. Yoğunlaşınca limon suyu ekleyin. Ocaktan alın.
2.AŞAMA: Tencereye nar suyu ile suyu aktarın. Nişastayı ve krem tartarı ilave edin. Yoğun bir kıvam elde edene kadar kaynatın. Narlı suya azar azar şerbeti ilave edin. Karıştırmaya devam edin.
3.AŞAMA: Karışım yoğun bir kıvam alınca ocaktan alın. Hafif ılınınca yağlı kağıdın üzerine dökün. Düz bir spatula yardımı ile üzerini düzeltin. İyice sertleşmesi için oda ısısında birkaç saat bekletin. Daha sonra istediğiniz ebatlarda pizza kesicisi veya keskin bir bıçak yardımı ile kesin.
4.AŞAMA: Elde ettiğiniz tatlı küplerini pudra şekeri ve nişasta karışımının olduğu derin bir kasenin içinde kaseyi sallayıp tatlı küplerini zedelemeden karışıma bulayın. Hemen servis yapın.
43
TURNA YEMİŞİ VE PİKAN CEVİZİNDEN İLHAM ALAN TATLAR... Noma’nın yeni Executive Chef’i Deniz Ahmet Köse’nin dokunuşlarıyla hazırlanan lezzetler var bu ay... Türk damak tadına hitap eden, altın etkileriyle ünlü kurutulmuş turna yemişi ve pikan cevizi ile hazırladığı eşsiz tariflerden en az bir tanesi sofralarınızı süslemeye değer…
Servis Tabakları ve Aksesuarlar: Crate & Barrel Fotoğraflar: Yağmur DİNÇ
Executive Chef Deniz Ahmet Köse
44
4 Kişilik
Kuzu Tajin Malzemeler:
750 gram kuşbaşı doğranmış kuzu but 2 yemek kaşığı zeytinyağı 2 adet soğan, ince doğranmış 2 diş sarımsak 1 su bardağı haşlanmış nohut 1 su bardağı küp doğranmış domates 1 litre et suyu 1 kahve fincanı turna yemişi 1 çay bardağı pikan cevizi 1 çorba kaşığı file badem 1 tatlı kaşığı taze kişniş Bir tutam safran Ras el hanout (Dükkanın tacı adlı özel baharat karışımı) Taze çekilmiş deniz tuzu, karabiber 1’er çay kaşığı kimyon, tarçın, zencefil, toz kakule, kırmızı toz biber, yenibahar, toz kişniş, toz muskat, zerdeçal
Hazırlanışı:
Tencerede zeytinyağını ısıtın. Orta kısık ateşte etleri 5 dakika kavurun. Etleri tencerenin içinden alın. Ocağın üzerindeki tencerenin içine soğanları ilave edin. Yumuşayınca sarımsakları ekleyin. Tencereye eti tekrar alın. Birkaç dakika sonra haşlanmış nohutları, doğranmış domatesi ve et suyunu ilave edin. Kaynamaya başlayınca tencerenin kapağını kapatın. Kısık ateşte, 1,5 saat boyunca pişirin. Ara ara kontrol edip suyunu tamamen çekmediğinden emin olun. Et iyice yumuşadıktan sonra, kuru turna yemişlerini ekleyin ve güzelce karıştırın. Tencerenin kapağını kapatıp yarım saat daha pişirmeye devam edin. Eğer suyunu çekmişse, et suyu ekleyebilirsiniz. Etler iyice yumuşayıp piştikten sonra baharat karışımını ilave edin. En son yağsız olarak ayrı bir tavada kavrulmuş pikan cevizini ve file bademleri serpin. Sıcak servis yapın.
45
4 Kişilik
Tavuk Şinitzel Malzemeler:
4 adet tavuk göğüs eti Kızartmak için sıvı yağ Turna Yemişi Pesto İçin: 45 gram kuru turna yemişi 100 ml. Cranberry suyu (Ocean Spray Cranberry Juice) 40 gram pikan cevizi 30 gram rendelenmiş parmesan Yarım diş sarımsak Bir tutam tuz Taze çekilmiş karabiber 100 ml. zeytinyağı Panesi İçin: 50 gram kalın galeta unu 100 gram ince çekilmiş pikan cevizi içi Taze çekilmiş tuz ve karabiber
Hazırlanışı:
Pestosu için; Zeytinyağı dışındaki tüm malzemeyi mutfak robotuna alın. Azar azar zeytinyağı ilave ederek macun kıvamına gelene dek ezin. Tavuk göğüs etlerini kelebek şeklinde, 2-3 mm. kalınlığında açıp inceltin ve turna yemişi pesto ile kaplayıp birkaç saat buzdolabında dinlendirin. Tavuk etlerini önce una, sonra yumurtaya, en son da paneye batırıp güzelce kapladıktan sonra kızgın yağda, her iki tarafını kızartın. Şinitzelleri az yağlı tavada veya dilerseniz derin yağda da kızartabilirsiniz.
46
4 Kişilik
Turna Yemişli Arpa Şehriye Pilavı Malzemeler:
20 ml. ayçiçeği yağı 1 yemek kaşığı tereyağı 1 adet küçük boy beyaz soğan 1 adet küçük boy havuç 1 adet küçük boy kabak 200 gram arpa şehriye 1 kahve fincanı kuru Turna Yemişi 1 kahve fincanı haşlanmış bezelye içi 200 ml. sıcak su Taze çekilmiş deniz tuzu ve karabiber Birkaç dal dereotu
Hazırlanışı:
Ayçiçeği yağını tencerede kızdırın, ardından tereyağını ekleyin. Eridikten sonra ince kıyılmış soğanı, küp doğranmış havuç ile kabakları ilave edin. 5 dakika sote edin. Arpa şehriyeyi ekleyin. Renk alana kadar kavurmaya devam edin. Kuru turna yemişlerini ilave edip 1 dakika daha kavurun. En son bezelye içini, sıcak suyu, tuzu ve karabiberi ekleyin. Karıştırıp tencerenin kapağını kapatın. Kısık ateşte suyunu çekene dek pişirin. Pilav piştikten sonra kıyılmış dereotu ile tatlandırın. Sıcak servis yapın.
47
4 Kişilik
Turna Yemişli Yaprak Sarma Malzemeler:
150 gram salamura asma yaprağı 100 ml. zeytinyağı 200 gram pirinç 3 adet orta boy soğan 1 yemek kaşığı çam fıstığı (tepeleme) 2 yemek kaşığı kuru turna yemişi 1’er çay kaşığı tuz ve tarçın Yarım çay kaşığı yenibahar 5-6 dal maydanoz, kıyılmış 150 ml. su 150 ml. turna yemişi suyu Karabiber
Hazırlanışı:
Asma yapraklarını bol suda yıkadıktan sonra, kaynayan suya atıp 2 dakika haşlayın. Tencerenin içinden süzgeç yardımı ile çıkartıp soğuk suya atın. Süzüp tezgahta bekletin. Pirinci nişastası çıkıncaya kadar birkaç kez yıkayıp süzün. Tencerede zeytinyağını kızdırın. Dolmalık fıstıkları ekleyip pembeleşinceye kadar kavurun ve ince kıyılmış soğanları ilave edin. Soğanlar yumuşayınca pirinci ekleyin. 1 dakika daha kavurup turna yemişlerini ilave edin. En son suyunu ekleyin. Tencerenin kapağını kapatın. Kısık ateşte 10 dakika pişirin. Hafif diri kıvamda piştikten sonra ocaktan alın. Baharatını, kıyılmış maydanozu ve tuzu ekleyin. Karıştırıp ılınmaya bırakın. Asma yapraklarına uygun miktarda harç ve birkaç adet kuru turna yemişi ekleyin. Kenarlarını ortaya katlayın ve sıkıca bir rulo yapın. Pişireceğiniz tencerenin dibine büyük ve damarlı asma yapraklarından taban hazırlayın. Üzerlerine yaprakları dizin. Aralarına kuru turna yemişleri ve ince dilimlenmiş limon dilimleri yerleştirin. Sarmaların hizasına gelecek kadar su ve turna yemişi suyu ilave edin, 1-2 yemek kaşığı kadar da zeytinyağı gezdirin. Sarmaların üzerine ısıya dayanıklı düz bir tabak yerleştirin ki sarmalar pişerken dağılmasın. Tencerenin kapağını kapatın. Çok kısık ateşte, 35-40 dakika pişirin.
48
4 Kişilik
Turna Yemişli ve Kinoalı Salata Malzemeler:
10 yaprak Yedikule marulu 1 kutu Akdeniz yeşillikleri 1 avuç semizotu yaprakları 1 adet Çengelköy badem salatalık 2 yemek kaşığı kuru turna yemişi 5-6 adet pikan cevizi 60 gram küp doğranmış Feta peynir Birkaç yaprak marul 5 dilim ince dilimlenmiş baget ekmeği Kinoa İçin: 80 gram kinoa 150 ml. tavuk suyu Sosu İçin: 25 ml. nar ekşisi 50 ml. turna yemişi suyu 30 ml. zeytinyağı 1 tatlı kaşığı zeytinyağı Tuz, karabiber
Hazırlanışı:
Kinoa için; Tavuk suyunu tencereye aktarın. Kaynayınca kinoaları ekleyin. Kısık ateşte, arada bir karıştırarak 10 dakika haşlayın. Sosu için; Nar ekşisinin koyuluğuna göre tüm malzemeyi karıştırın. Kinoa salatasını servis edene kadar sosu bekletin. Salata için; Tüm malzemeyi geniş bir kapta harmanlayın. Haşlanmış kinoayı ve sosunu ekleyip tatlandırın.
49
Aslıhan IŞIN
asligibinet@gmail.com
Bir kış izdivacı:
Kuru fasulye ve turşu Kış sofralarında baş köşeyi paylaşan kuru fasulyeyle turşu, birbirlerinin tahtına oturmaya çalışmadan gül gibi geçinip giderler. Yıllardır bitmeyen asıl kavga, turşunun ana malzemeleri sirkeyle limon arasındadır. İlginçtir, “kuru fasulye ile turşu” yaz boyunca unutulan, ancak sonbaharın serinden soğuğa geçiş yapan günlerinde yeniden hatırlanan bir lezzet izdivacıdır; turşu çok susattığından, fasulye de tüm kuru bakliyatlar gibi kış yemeği olduğundan… İşte karşımızda, kış mevsimi yeme içme alışkanlıklarımızın en klasik ifadelerinden biri daha! Kış aylarında sofranın baş köşesine kurulan kuru fasulye turşusuz düşünülemez; bu yüzden tahtında turşuya da yer açar. Bir tek kuru fasulye olsa iyi, tüm bakliyatın, patatesli yemeklerin, bulgurlu yemeklerin, tarhana çorbasının, kimileri için mantının, lahana ve karnabaharın yanında turşu ekşi tuzlu bir ziyafettir. Yemek seçen pek çok insan kuru fasulyeyi kategori dışı bırakmaz; hiç yemeyen bile en azından pilavın üzerinde sever. Turşu da böyle bir şeydir; sevmeyeni istisna tabir edilir, düşüncesi bile ağzı sulandırmaya yeter, bu yüzden hamilelerin yanında pek sözü edilmez.Turşu kış aylarının salatasıdır demek yanlış olmaz; salata gibi itibar görür. Yaz sonunda, pek çok sebze ve meyveyi doğrayarak hazırlanmış lezzetli ve faydalı bir salata… Karadeniz’de turşu sıcak yemeklere ilham verir; taze fasulye turşusunun kavurması kışın sofralardan eksik olmayan bir yemektir. Turşu, taneleri yenen sıra dışı bir lezzettir. Doğru, ancak unutulmamalıdır ki suyu da kendi başına –turşu seven için- son derece lezzetli bir içecektir. Şalgam turşusunun suyu ticari olarak en çok prim yapan
çeşittir; kebapçıların, restoranların listelerindeki içecekler arasına çoktan kurulmuş, farklı markalar halinde şişelerde satılmaktadır.Yaz sonu yapılan en önemli kış hazırlıklarından biri olan turşu, rengarenk sebzelerin en doğal ve sağlıklı şekilde kışa hazır edilmesi için tuzlu suda bekletme yöntemiyle saklanmasından doğar. Turşu, dünyanın en önemli ve en eski gıda saklama yöntemlerinden biridir. Tuzlu su, bakteri ve küflerin çoğalmasını önler; sebzeler ya da meyveler uzun süre dayanıklılığını koruyabilir. Hemen her sebzeyle turşu hazırlanabilir, püf noktası tüm sebze ve meyvelerin diri ve taze olmasıdır. Yumurtanın bile turşusu yapılır. Lahanadan patlıcana, erikten kavuna, soğandan kiraza, pek çok sebze ya limon ya da sirke eklenmiş tuzlu suya basılır.Turşunun limonla mı, yoksa sirkeyle mi daha güzel olduğu ise en yakın aile bireyleri, komşular, kardeşler, karı kocalar arasında bile tartışma konusudur. Orhan Aksoy’un yönetmen koltuğunda oturduğu, 1978 yapımı unutulmaz “Neşeli Günler” filminde, başrolleri paylaşan Münir Özkul ve Adile Naşit’in turşu yüzünden aileyi dağıtması kimseye sıra dışı gelmemiştir örneğin; demek ki gerçek hayatta tartışma halen sürmektedir. Allahtan film mutlu sonla biter; altı çocuğun yıllar sonra bile olsa yeniden aileyi bir araya getirme başarısı ne sirkenin ne de limonun galibiyeti üzerine kuruludur, galibiyet sevginin olmuştur. Turşu yaparken en önemli şey tuz oranının iyi ayarlanmasıdır; çok olursa sebzeler yumuşar. Turşunun tuzlu su
50
kaynatıldıktan sonra kurulduğunda daha lezzetli olması da iddialar arasındadır. Öte yandan, turşunun lezzetini arttırmak için sarımsak, nohut, kereviz yaprağı, bazen asma yaprağı, koruk, nane, şeker gibi eklemeler yapılır; sebzeler hepsinin rayihasını alsın ve ortaya enfes bir tat çıksın diye... Üstelik, turşunun onca sebze ve meyve ile yanı sıra eklenmiş pek çok tatla vitamin açısından son derece zengin olduğu biliniyor. Kuru fasulyenin faydaları zaten malum; vitaminler ve mineraller açısından donanımlı bir besin. İçeriğinde protein, lif, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, A, B1, B2, B3 ve C, E vitaminleri, folik asit var; yok yok! Bu arada kuru fasulye ve turşu denizcilerin de favorisi. Bir zamanlar denizaşırı ülkelerde yol alan gemicilerin en önemli beslenme kaynağı olan turşu, gemi ambarlarında fıçılar içinde saklanan bir gıda olmuş. Öyle ki, İspanya’nın ünlü Medici ailesinin işlerini takip eden Amerigo Vespucci’nin, aynı zamanda İspanya’da gemilere turşu tedarik eden bir tüccar olduğu söylenir. Bu noktada turşuyla kuru fasulyenin yolları bir kez daha kesişir, çünkü kuru fasulye de bilinen en yaygın gemici yemeğidir. Zira, uzun yol gemilerinde pişirmek üzere et bulmak kolay olmadığından bakliyat en önemli besin kaynağıdır. Hatta büyükannelerin “gemici fasulyesi” adını verdikleri ekonomik yemek, evde parça et ya da kıyma olmadığında soğan, domates ve sivri biberle pişiriliveren, denizcilerin kuru fasulye yemeğidir.
Fotoğraf: Murat ERDOĞAN
51
Bu lezzetlerle
çikolatanın
tadına varın! Çikolata tutkunu sevdikleriniz için, çikolatanın olmazsa olmaz en beğenilen lezzetlerini hazırlayın, sevdiklerinizle birlikte hayatın tadına varın...
Servis Tabakları ve Aksesuarlar: Crate & Barrel Fotoğraflar: Hande GÖKSAN Yemek Stilistliği ve Prodüksiyon: İnci BAK Üretim Asistanı: Büşra GÖZÜAÇIK
52
6-8 Kişilik
Brownie Malzemeler:
120 gram tereyağı 3 paket bitter çikolata (240 gram) 4 adet yumurta 1 su bardağı toz şeker 4 çorba kaşığı kakao 1 paket vanilya 1 çay bardağı un 1 tutam tuz 1 su bardağı sütlü parça çikolata (veya damla çikolata)
Hazırlanışı:
Tereyağını ve bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Ocaktan
alın, oda ısısında, sertleşmeden soğumaya bırakın.Yumurtalarla şekeri 10 dakika boyunca, köpük köpük olana dek çırpın. Ayrı bir kapta elenmiş unu, vanilyayı, kakaoyu ve tuzu harmanlayın. Yumurtalı karışımı çikolatalı karışıma ilave edin. 1 dakika düşük devirde çırptıktan sonra unlu katı karışımı ekleyin. Spatula ile alttan üste doğru havalandırarak tüm malzemeyi karıştırın. En son parça çikolataları ekleyin. Hafifçe karıştırın. Brownie harcını yağlanmış dikdörtgen kalıba dökün. Önceden ısıtılmış 160 dereceye ayarlı fırında, 20-25 dakika pişirin. Dilimleyip ılık servis yapın.
İnci’nin notu: Brownie’yi isteğe göre çikolata sos veya bitter çikolata ilave edilmiş çikolatalı pudingden sos hazırlayıp servis yapabilirsiniz.
53
Unsuz Islak Kek
6 Kişilik
Malzemeler:
3 adet yumurta 1 su bardağı pudra şekeri Yarım su bardağı fındık yağı Yarım su bardağı su 1 su bardağı buğday nişastası 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu 2 çorba kaşığı kakao (tepeleme) Tarçınlı Süt İçin: 1 su bardağı soğuk süt (üzerine dökmek için) 1 çay kaşığı tarçın Üzeri İçin: 1 çay bardağı krema 2 su bardağı damla çikolata 1 kahve fincanı kakao 1 çorba kaşığı tereyağı 1 tutam tuz
Hazırlanışı:
Şekerle yumurtaları köpük köpük olana dek çırpın. Fındık yağı ile suyu ilave edin. 1 dakika daha çırpın. Kalan kuru malzemeleri ayrı bir kapta harmanlayın ve çırpmış olduğunuz karışıma ilave edin. Spatula ile alttan üste doğru havalandırarak tüm malzemeyi birleştirin. Hamuru yağlanmış kare şeklindeki fırın kabına veya ısıya dayanıklı cam kaba dökün. Önceden ısıtılmış 170 dereceye ayarlı fırında 25 dakika pişirin. Keki fırından alın, henüz sıcakken üzerine, her tarafına eşit dağılacak şekilde, 1 çay kaşığı tarçınla karıştırılmış soğuk sütü dökün. Keki oda ısısında yarım saat beklettikten sonra buzdolabına aktarın. Sos için; Kremayı, damla çikolatayı, tereyağını, kakaoyu ve bir tutam tuzu cam bir kaseye ekleyin.Tüm malzeme birbirine iyice karışana kadar benmari usulü eritin. Ocaktan alın, soğuyunca yuvarlak kalıplarla kesilmiş ıslak kekin üzerine dökerek servis yapın.
54
Volkan Kek Malzemeler:
3 çorba kaşığı margarin 80 gram bitter çikolata 3 adet yumurta 3 çorba kaşığı pudra şekeri 1 tatlı kaşığı kakao 1 paket vanilya 3 çorba kaşığı un
4 Kişilik
Hazırlanışı:
Margarini ve çikolatayı benmari usulü eritin. Yumurtaları ve şekeri mutfak robotunda, yaklaşık on dakika boyunca beyazlaşıncaya kadar çırpın. Erittiğiniz çikolatayı yumurta margarin karışımına yavaş yavaş alttan üste doğru havalandırarak ilave edin. Kalan tüm malzemeyi ayrı bir kapta harmanladıktan sonra ekleyin. İyice karıştırın. Hamuru yağlanmış sufle veya metal kaplara paylaştırın. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 7 dakika pişirin. Sıcak servis yapın.
55
Kakaolu ve Krokanlı Toplar 4 Kişilik
Malzemeler:
4-5 büyük dilim ufalanmış kek (tercihen artan kekler) 2 paket bitter çikolata (160 gram) 100 ml. krema 1 küçük paket (80-100 gram) ufalanmış fındık veya ceviz krokan 1 kahve fincanı kakao
Hazırlanışı:
Trüf toplar için; Çikolatayı krema ile birlikte benmari usulü eritin. Eritilmiş çikolatalı karışımı ufalanmış kek parçalarının üzerine dökün. Avucunuzun içinde açıp ortasında krokan parçaları yerleştirin. Daha sonra hamurları şekillendirerek ceviz büyüklüğünde toplar elde edin. Her topu kakaoya bulayıp tatlandırın. Oda ısısında beklettikten sonra kahvenin veya çayın yanına servise hazır edin.
56
Kalust ŞALCIOĞLU Twitter: @KSalcioglu Facebook: https://www.facebook.com/kalusts
AYIN GİRİŞİMCİSİ
Bilakis, 2002 yılında İstanbul Metrocity’de ilk şubesini açan ve şu anda Türkiye genelinde 14 şubesiyle hizmet veren bir salata ve makarna zinciri. Bilakis’te 6 çeşit makarna içinden istediğinizi, 18 çeşit içinden dilediğinizi seçerek ortalama 4-5 dk. içinde hazırlatabiliyorsunuz. Salatanız için büyük ya da küçük alternatifini kullanabiliyor, sevmediğiniz ürünleri muadili bir başka ürünle değiştirebiliyorsunuz. Çorba seviyorsanız; 17 çeşit çorbanın her gün birinin mönülerine dahil ettikleri güzel bir sistemleri var. Yemekler, fastfood olmasına rağmen, porselen tabaklarla servis ediliyor. Astoria AVM’deki franchise’ına uğradım Bilakis’in. Neden? Çünkü Astoria şubesi müdürü Şafak Demirbağ sosyal medyadan bana ulaştı ve şubelerine davet etti. İşimi gücümü bıraktım ve soluğu Astoria’da aldım... Bilakis’in mönüsü ve tatları başarılı ama yazıma konu olmasının nedeni sadece Şafak Hanım. Şubenin müdürü değil de yatırımcısı olsa ancak bu kadar çalışır bir insan. Yemekleri tek tek kendi elleriyle servis etti, hepsini bir aşçı edasıyla anlattı, karşıladı, otomobilime kadar uğurladı. Basın ve halkla ilişkiler şirketlerinin yapamadığını, dürüst ve çalışkan insanlar tek başlarına yapabiliyorlarmış demek ki. Emeklerinize sağlık Sayın Şafak Demirbağ
AYIN İTALYAN’I
Batı Ataşehir’den çıkıp 52 km’yi 3 saat 10 dakikada kat ettiğim İstanbul trafiği keyfimden sonra, Zekeriyaköy’deki toplantımı akşam yemeğimi yiyebileceğim bir noktaya kaydırdım. Tabelasındaki Pesto adı ilginç gelince daldım içeri. Servis personelim geldi “Kalust Bey hoş geldiniz” diye... Instagram’dan takipçimmiş beyefendi... 6 ay olmuş Pesto açılalı. Hem takipçim olacaksınız, hem başarılı bir İtalyan mutfağınız olacak, hem bu kadar nazik bir servis personeliniz; ben de sizi yazmayacağım... Yazarım tabii... O gün canım et yemek istedi. Servis personelim; odun fırınında pizza hazırladıklarını, pizza konusunda iddialı olduklarını, hem et hem de pizzayı bir arada “Burgerli Pizza”larını tercih ederek tadabileceğimi söyleyince kabul ettim. Buffalo mozzarella, mini burgerler, rokfor sos, kırmızı soğan, cheddar peyniri ve fesleğenle hazırlanan Burgerli Pizza’nın hazırlanışına da ortak oldum tabii. Fiyatı 35.- TL Tatlısız olmaz... Pesto’ya uğrarsanız ve tatlı seviyorsanız mutlaka Nutella, muz, mascarpone, ve fındık parçacıklarıyla hazırlanan “Botta di vita”yı da deneyin... Fiyatı 20.-TL
58
AYIN PASTASI
Baylan Pastanesi, bildiğim kadarıyla aynı marka adı altında en uzun süre Türkiye’de hizmet vermiş pastane... Kurucusu Filip Lenas, Arnavutluk ile kuzey Yunanistan arasındaki dağlık Epir bölgesinden 1919 yılında İstanbul’a göç ettiğinde henüz 16 yaşındadır... İstanbul’a yerleştikten sonra birkaç yıl Fransızların çalıştırdığı, Türkiye’nin ilk çikolata imalathanelerinden biri olan Mulatier’de çalışır. Daha sonra kuzeni Yorgi Kiriçi ile birlikte 1923’te Beyoğlu Deva Çıkmazı’nda ilk pastanesini açar ve çok kısa bir süre içinde Markiz, Lebon ve Moskova gibi dönemin ünlü pastaneleri ile birlikte anılmaya başlar. Aradan iki yıl geçer ve 1925’te Karaköy şubesi açılır. 1949 yılında rahmetli babam dünyaya gelir. 1978 yılında ben doğarım ve aile fotoğraf albümümüzden bulduğum fotoğraflara göre babam beni beş yaşımdayken Baylan Karaköy’e götürmüştür. Baylan’ın Bebek’teki şubesinde profiterollü pastamı yerken aklıma geldi bunlar. Bana göre hala Türkiye’nin en iyi pastanelerinden biridir Baylan. Henüz gitmemiş olanınız varsa tavsiyemdir...
AYIN TEHDİTİ
2 Eylül’de, McDonald’s Ataşehir şubesine uğradım. Yemek sonrası kasadaki hanım kızımıza profiterollü pastanın ne zaman imal edildiğini sordum. Verdiği cevap “Elliim de bir” oldu. “Geldiği tarih yok mu? Elleyince mi anlıyorsunuz” dedim. Cevabı “Evet” oldu. Ödedim parasını; bu arada yiyeceğim profiterollü pastanın fotoğrafını çekmek için cep telefonumu çıkarttım. Amacım, köşeme yazmak için fotoğraf çekmek. Müdür geldi; hayırdır kardeş edasıyla... Fotoğraf çekemezmişim... Yedim pastamı, kapıdan çıktım, peşimden iki personel geldi... “Kardeşim, fotoğraf mı çektin içeride” diye... Dayağı yedim yiyeceğim... Dedim ki, kamera şakası herhalde! Dünyanın en kurumsal firmalarından birinin personelinin davranışına bak! Hemen aradım McDonald’s müşteri hizmetlerini; şikâyetime 10 dakika içinde geri döndü bir hanımefendi. Sonuçta McDonald’s’ın güvenlik kameraları o iki personelin beni restoran dışına kadar takip ettiklerini kayıt etti. McDonald’s konuyla ilgileneceğini söyledi ama dört aylık süre içinde geri dönüş olmadı. Canları sağ olsun...
AYIN UÇAĞI
Namık Kemal Üniversitesi’nde seminer vermek için yolumu Tekirdağ’a düşürdüm... Yol üzerinde (Üniversite’ye 4 km mesafede) Yurdanurlar Çiftlik tabelasına rastladım. Baktım temiz bir yer daldım içeri; meşhur yüzde yüz dana etinden Tekirdağ Köftesi’ni yemek için. Köftesi, piyazı güzeldi de asıl yazmak istediğim Yurdanurlar Çiftlik’in uçağı... Yanlış okumadınız... “Uçağı mı var?” demeyin restoranın... Var, hem de en Boeing’inden... İşletmenin ve aynı zamanda Tekyağ’ın sahibi Mustafa Yurdanur, ABD’de gördüğü bir projeyi Türkiye’de uygulamak için 500 bin TL ödeyerek, hurdaya çıkarılacak olan bir uçağı satın almış... Çekmiş Yurdanurlar’ın arkasındaki boş araziye, başlamış tadilata... 100 kişilik kafe ve balık restoranı olacakmış iki katlı hurda uçağın üst katı, adı da Boeing Cafe; alt katı da mutfağı... Daha önce gıda sektöründe böyle bir yatırım yapmamış Mustafa Bey’i, bu yatırımından dolayı ayakta alkışlamamak elde değil, hele bir de yaz sezonunda 5 ay boyunca bu otobanın tıklım tıklım olacağını ve gelecek müşterileri düşünürsek...
59
AYIN ADANALISI
Adana’ya ziyaretimde, taksi şoförü amcaya beni Adana’nın en iyi kebapçısına götürmesini söyledim. “Meşhur Hadırlı Restaurant Et & Balık”a doğru yola çıktık. İstanbul’daki restoranlara göre oldukça salaş bir yer Hadırlı. Bir porsiyon Adana Kebap sipariş ettim. Kebaptan önce mezeler geldi masaya, hepsi ikram... İstanbul’da bırak kebapçıyı, o mezeleri sattığın bir yer açsan kapında kuyruk olur. Şalgam suyu geldi ikram... O da kendi imalatlarıymış. Ben ömrü hayatımda böyle şalgam suyu içmedim. Servis personelim başladı muhabbete... Dedi ki “İstanbul’da bu kebabı hiçbir yerde yiyemezsin; İstanbul’da ya dana etinden yaparlar Adana’yı ya da dana ve kuzu etini karıştırıp ama bizdeki tamamen kuzu eti... İstanbul’da, buradaki tadı alamazsın çünkü bizim kuzuların beslendiği yerler özel... Bizim kuzu etinin kokusu bir kilometreden duyulur...” İstanbul’dakileri bilmem ama ben hayatımda böyle Adana Kebap yemedim... Adana’ya yolu düşenler mutlaka uğrasınlar Hadırlı’ya. Ağzınızın ve kalbinizin hep tatlı olması dileğimle... Sevgimle kalın...
Hazırlayan ve Fotoğraflar: Nilüfer ERGUN
Nilüfer Ergun www.facebook.com/pages/Nilufers-Cake-Shop www.instagram.com/niluferscakeshop www.niluferscakeshop.blogspot.com niluferscakeshop@gmail.com İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezun. Profesyonel iş hayatında perakende sektöründe Perakende Planlama Müdürü olarak çalışsa da, 2013 yılı Temmuz ayından beri farklı bir kulvarda yerini aldı. Yani kendi mutfağında keyifle hazırladığı lezzetleri sadece sevdikleriyle değil, Niluferscakeshop markasıyla sosyal medya kanalı ile tüm yemek ve mutfak severlerle paylaşmaya başladı. Paylaşımlarında genellikle tatlı tarifleriyle ön plana çıkarken, Yugoslav göçmeni bir ailenin kızı olarak; börek, poğaça gibi tuzlu tariflere de yer vermeyi ihmal etmiyor. Sosyal medyada Niluferscakeshop markası ile paylaştığı tüm fotoğraflar ve sunumlar tamamen kendisine ait ve önümüzdeki dönemlerde markasının butik bir pastanesini görebiliriz.
Yarıyıl tatilinde
küçüklere cupcake şenliği Okulların yarıyıl tatiline girdiği dönemde, çocuklarımızla mutfakta cupcake yapalım, eğlenceli yiyecekler hazırlayalım diye düşündük. Kış meyveleri ve çikolatanın lezzet verdiği bu cupcakelere küçükler bayılacak!
Muzlu ve Çikolatalı Cupcake
1
Tepsi İçin
Malzemeler:
2 adet yumurta 1 su bardağı toz şeker 1 çay bardağı süt 1 çay bardağı sıvı yağ 1 adet muz 2 su bardağı un 1 paket kabartma tozu 1 çorba kaşığı kakao Üzeri İçin: Damla çikolata
Hazırlanışı:
Öncelikle muzu mutfak robotuna alıp ezin. Ayrı bir kapta yumurtaları ve şekeri iyice çırpın. Bu iki karışımı birleştirdikten sonra sütü ve sıvı yağı da ekleyin. Karıştırmaya devam edin. Elenmiş unu ilave edin. En son kabartma tozunu ekleyin. Tüm malzemeyi iyice karıştırın. Elde ettiğiniz karışımdan bir parça kadarını ayırıp kakaoyu ilave edin. Her iki hamuru dönüşümlü olarak cupcake kaplarının içine dökün. Üzerlerine de damla çikolataları serpin. Önceden ısıtılmış 170 dereceye ayarlı fırında 20 dakika pişirin. Ilınınca özellikle süt ile servis edebilirsiniz.
60
1
Tepsi İçin
Narlı ve Kakaolu Cupcake Malzemeler:
100 gram tereyağı Yarım su bardağı kakao 1 su bardağı sıcak su 1,5 su bardağı toz şeker 2 adet yumurta 2 su bardağı un 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu Kreması İçin: 150 gram tereyağı 200 gram pudra şekeri 2 çorba kaşığı süt Üzeri İçin: 1 adet narın taneleri
Hazırlanışı:
Bir kapta kakao ve sıcak suyu karıştırın. Başka bir kapta tereyağını krema haline gelene kadar çırpın. İçine şekeri ilave edin. Karıştırmaya devam edin. Bu karışıma kakaolu karışımı, yumurtaları, elenmiş unu, kabartma tozunu ve vanilyayı da ekleyerek iyice çırpın. Elde ettiğiniz karışımı önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında 15-20 dakika pişirin. Cupcake üzeri için; Tereyağını krema kıvamına gelene kadar kadar çırpın. Pudra şekeri ve sütü ekleyip karıştırmaya devam edin. Hazırladığınız kremayı kek ılındıktan sonra üzerlerine sürün, narla süsleyin.
61
Deniz Tunçel email@deniztuncel.com
Fotoğraflar: Başar TUNÇEL
İstanbul’da yaşayan 1978 doğumlu Deniz Tunçel, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümünde Uzman Doktor olarak çalışmaktadır. 4 kıtada 20’den fazla ülke gezmiş olan Deniz, dünya mutfaklarına ve yemekle ilgili yeni keşiflere özel ilgi duyuyor. 2005’den bu yana Arjantin tango ile iç içe olan Deniz, her Pazar internet radyosu olan CazFM’de (www.cazfm.com) saat 14:00’de ve tekrarı 22:00’de “Tangosever” adında bir radyo programı hazırlayıp sunuyor. Ayrıca www.tangosever. com’un da kurucusu ve yöneticisidir.
Vietnam Usulü Vejetaryen Taze Spring Roll Deniz, yeni yıla en sevdiği tatlardan biri olan, Amerika’da yaşadığı zamanlarda yemekten hiç vazgeçmediği vejetaryen spring roll ile “Merhaba” demek istedi. Bu ferah tat sayesinde bütün bir yılınız ferah geçsin isterseniz, benden söylemesi bu lezzeti mutlaka ‘hayatınıza katın’ Atlanta’da yaşarken her hafta, en azından bir veya iki defa özellikle spring roll yemek için gittiğim bir Tayland lokantası vardı. Taze sebzelerle, fesleğen ferahlığını buluşturan bu tat kızartılarak hazırlananlara nazaran son derece hafif ve ferah bir tat sunuyor. İçindeki sebze çeşitliliğini mutfağınızdaki sebzeleri kullanarak zenginleştirebilirsiniz.
Vejetaryen Spring Roll
4 Kişilik
Sos İçin: 2 çorba kaşığı fıstık ezmesi 2 çorba kaşığı ılık su 1 adet rendelenmiş sarımsak 2 çay kaşığı soya sosu
Malzemeler:
1 adet kırmızı biber 1 adet dolmalık sarı biber 2 adet havuç (tercihen biri kırmızı biri turuncu) 1 küçük çorba kasesi ince ince doğranmış kırmızı lahana 1 adet orta boy avokado 1 su bardağı soya filizi 1 tutam taze fesleğen 8 adet pirinçli spring roll yufkası (marketlerden temin edebilirsiniz)
Hazırlanışı:
Bütün sebzeleri ince uzun doğrayın. Teker teker yufkaları tezgahın üzerine yayın. Orta kısmına uzunlamasına tüm sebzeleri yerleştirin. Her iki tarafında boşluk bıraktığınız yufkanın kenarlarını katlayıp özenle bir rulo hazırlayın. Sos için; Tüm malzemeyi çukur bir kapta iyice karıştırın. Sebzeli ruloyu sos eşliğinde servis yapın.
62
Kadir BAYRAK - Executive Şef
Adem DURSUN - Patisserie Şef
Başta Kadir şef olmak kaydıyla The Lunch Catering ekibi, yine birbirinden ilginç ve keyifli işlere imza atıyor... Özellikle kaybolmaya yüz tutmuş yöresel lezzetlerin peşinden koşan heyecanlı ekip, sizler için arşivlik lezzetleri gün yüzüne çıkarıyor...
Fotoğraflar: Hakkı GÜNERKAN
64
Şişberek Çorbası Malzemeler:
Mantı Hamuru İçin: 2 su bardağı un 1 adet yumurta Tuz Alabildiği kadar un Mantı İçi İçin: 150 gram dana kıyma
1 adet orta boy ince kıyım soğan Bir tutam sumak Bir tutam nane Bir tutam pul biber Tuz ve karabiber Çorba İçin: 2 yemek kaşığı tereyağı 1 su bardağı nohut 1 adet orta boy kuru soğan 1,5 litre et suyu 200 gram kuzu eti 1,5 kase yoğurt 1 adet yumurta Tuz, karabiber, nane, kırımızı toz biber
4 Kişilik
65
Hazırlanışı:
Bir gün önceden ıslattığınız nohutları haşlayın. Mantı hamuru yoğurun, 30 dakika dinlendirildikten sonra hamuru açın. Hazırladığınız içle mantıyı doldurun. Nohut büyüklüğünde mantılar yapın. Ayrı bir tencerede, tereyağında ince kıyım soğanları kavurun. Etleri ilave edin, suyu çekilene kadar kavurun. Etlerin pişmesine yakın nohut ve mantıları ekleyin. Mantılar pişirildikten sonra 1 kase yoğurtla 1 adet yumurtayı çırpıp, çorba terbiyesi hazırlayın. Çorbanın tuzunu ayarlandıktan sonra 2-3 dakika kaynatıp ocaktan alın. Servis ederken üzerine tereyağıyla kırmızı toz biber, pul biber, nane kavurup dökün.
Kuzu Sırt ve Baklalı Yaprak Sarma Malzemeler:
500 gram taze asma yaprağı 2 su bardağı kuru iç bakla 4 adet orta boy soğan 1 su bardağı aşurelik buğday 1 tatlı kaşığı domates salçası 1 tatlı kaşığı biber salçası Bir tutam reyhan Bir tutam nane 1 su bardağı su 3 yemek kaşığı zeytinyağı 2 adet domates Yarım demet dereotu 500 gram kuzu sırt Tuz, karabiber Dolma İçin Sos: 2 adet orta boy soğan 1 yemek kaşığı salça 2 çorba kaşığı tereyağı 1 çorba kaşığı zeytinyağı Yarım su bardağı su
4 Kişilik
Hazırlanışı :
Akşamdan ısladığınız iç bakla/ buğday yarmasını haşlayın. İnce doğranmış soğan, rendelenmiş domates biber, salça, zeytinyağı, tuz ve karabiberi ekleyerek kavurun. Asma yapraklarını kaynayan tuzlu suda şoklu haşlayın. İç malzemesini koyup bohça şeklinde sarın. Sarmaları koyacağımız tencerenin dibine sote soğan, havuç, asmalar ve kuzu sırtı ile bohça şeklinde sarılan sarmaları dizin. Pişirme sosu için; Tereyağında ince kıyım soğanı soteleyip salsa ilave edin. 1-2 dakika kavrulduktan sonra suyu ekleyin. Bir taşım kaynadıktan sonra tuzunu ayarlayıp, dolmaların üzerine dökün. 2 saat kısık ateşte pişirdikten sonra kuzu sırtı ile beraber servis edin.
66
4 Kişilik
Kuru Şalgam Kavurması Malzemeler:
1 kilo beyaz şalgam 300 gram az yağlı dana kıyma 3 adet orta boy kuru soğan 8-10 adet kurutulmuş domates 2 yemek kaşığı tereyağı 1 yemek kaşığı zeytinyağı 1 su bardağı et suyu
67
Hazırlanışı:
Şalgamları soyup erişte şeklinde kesin. Tepsilere sererek ortalama 1 hafta süreyle oda sıcaklığında kurutun. Kuruyan şalgamları tuzlu suda haşlayın. Haşlanan şalgamları süzerek tencereye tereyağı, zeytinyağı ekleyip pembeleşinceye kadar ince kıyım soğanla kavurun. Ardından kıyma, ince kıyılmış kurutulmuş domatesleri ve et suyunu ilave edin. 4-5 dakika kavurduktan sonra, tuz, karabiber ve tekrar et suyunu ekleyerek suyunu çekene kadar bir taşım kaynatın ve servis aşamasına geçin.
4 Kişilik
Turşulu Pilav Malzemeler:
2 su bardağı pilavlık bulgur 2 adet orta boy kuru soğan 200 gram lahana turşusu 1 su bardağı turşu suyu 1 su bardağı tavuk suyu Tuz ( turşulu olduğundan mümkün olduğunca az) 3-4 adet tatlı biber turşusu 2 yemek kaşığı tereyağı 1 yemek kaşığı zeytinyağı
Hazırlanışı:
Tencereye zeytinyağı ve tereyağını ekleyip ince kıyım soğanları pembeleşinceye kadar kavurun. Ardından ince kıyılmış lahana turşularını ekleyin, bulguru ilave ederek 5-6 dakika kavurun. Tavuk suyu, tuz ve tatlı biber turşularını da katıp kısık ateşte demlendirin. 15 dakika demlendirildikten sonra servis edebilirsiniz.
68
4 Kişilik
Ayva Tatlısı Malzemeler:
2 adet ayva (500 gram) 3 su bardağı toz şeker 1 çay bardağı su 2 adet kakule 2 adet karanfil 2 adet küp şeker büyüklüğünde lohusa şekeri
Hazırlanışı:
Su, toz şeker ve lohusa şekerini bir tencereye koyun. Ayvaları soyup, ikiye bölün ve tencereye ekleyin. Kakule, karanfili attıktan sonra yaklaşık olarak 40 – 45 dakika pişirin. Pişirme işleminden sonra soğumaya alın.
69
6-8 Kişilik
Crazy Fruity Bread Malzemeler:
10 adet yumurta 2 su bardağı toz şeker 2,5 su bardağı sıvı yağ Yarım fincan ceviz Yarım fincan yaban mersini Yarım fincan Antep karası Yarım fincan kuru üzüm Yarım fincan yulaf 2 su bardağı çekilmiş bayat ekmek (un şeklinde) Yarım su bardağı Hindistancevizi
1,5 çay kaşığı kabartma tozu 1 paket krema Şurubu İçin: 5 su bardağı toz şeker 6 su bardağı su
Hazırlanışı:
Yumurta ve şekeri derin bir kapta kabartın. Ardından sıvı yağ, çekilmiş ekmek, kabartma tozu, Hindistancevizini karıştırın. Son olarak kuru meyveleri ekleyerek karıştırın. Karışımı hazırladığınız kalıba dökün. 160 dereceye ayarlı fırında 25 dakika süreyle pişirin. Kek piştikten sonra soğumaya bırakın. Şurubunu sıcak olarak verin. Oda sıcaklığına geldikten sonra kremasını üzerine sürün.
70
Orkun BULUT
orkunbulut@gmail.com Twitter: @OrkunBulut Instagram: @orkunbulut
1
Abhazların yöresel restoranı ‘Sılaşara’
Karadeniz kökenli biri olmama rağmen ‘Karadeniz mutfağı’ olgusunun zengin olduğu fikrine genelde katılmam. Kendine has dokusu, yerel dokunuşları olsa da çeşitlilik pek yoktur. Karadeniz kıyılarından Kafkasların içerisine, Hazar şeridine gittikçe iklim zenginliğiyle mutfak da değişir. Geçtiğimiz aylarda sizlere Kafkas mutfağını ‘Gürcistan/Batumi’ özelinden değerlendirmiştim. Bu ay ise Kafkas mutfağında ülkemizde en sevilen temsilcileri Çerkez ve Abhaz mutfağını yeni açılan bir restoran üzerinden bahsetmek istedim. Kuzey Kafkasya’nın bağımsızlığını yeni ilen etmiş Abhazya’nın lezzetlerini İstanbul’da bulabileceğiniz ilk restoran olan Sılaşara Anadolu Yakası – Küçükyalı’da 3 ay önce açıldı. 1800’lü yılların ikinci yarısında Karadeniz’den Osmanlı topraklarını sürülen Abhazlar Marmara Bölgesi çevresine yoğun bir şekilde yerleştikleri tarih kayıtlarında yazar. Aktıszbal’ın sırrı mısır yiyen tavuklarda Kafkas kökenli bir Türk olan Haluk Salcan ise yıllarca Abhaz kültürünün yemeklerini yansıtan bir restoran bulamadığı için Sılaşara’yı açmış. Açılır açılmaz da hemşerilerinin büyük ilgisiyle karşılaşmış. Tamamen Abhaz mutfağından lezzetleri mönüsüne koyan Salcan’ın öne çıkan yemeği Çerkez tavuğu olarak da bilinen ‘Aktıszbal’. Burada lezzeti değiştiren tavukların ‘mısır yiyerek’ büyüyenlerinin tercih edilmesi. Yağ oranındaki değişim lezzete direkt yansıyor. Lahana ezmesi ‘Ahulçapa’, ısırgan otu, yoğurt ve acıkalı ‘Harşıl’ peynirli hamur ‘Haluja’ mutlaka denenmeli. Ortaya gelen özel turşular ve hellim tarzı pişirilen peynir lezzet konusunda standartların çok üstünde...
2
3
David Martin ve Maksut Akşar’dan kahve denemeleri
Gıda maddesinden öteye giderek ticari bir ürün olma yolunda ilerleyen kahvenin yolculuğu cezve, mokka ve buhar yapan endüstriyel makinaların ötesine geçiyor. 3. Nesil kahve dükkanları açıla dursun yeni nesil şefler de bu ürünü yemek sonrası ikram edilen bir içecek olmaktan çıkarmanın yollarını arıyor. Köklü marka Nespresso ise ‘Atelier Nespresso’ ile dünyanın önemli şehirlerinde gastronomik denemeler düzenliyor. Sao Paulo, Stockholm, San Sebastian ve Antwerp sonrası bu denemelerden biri de İstanbul’da gerçekleştirildi. Michelin yıldızlı Fransız şef David Martin ve bizim yıldız şefimiz Maksut Aşkar özel bir mönü hazırlayıp kahveyi, yemeklere uydurdular. Kahve gibi yoğun aromalı bir ürünü yemeklere yerleştirme denemelerini çok beğenmesem de bu cesur etkinliğin kendisine hayran kaldım. Bu etkinlik bir kez daha gastronominin sanata doğru evrimleşeceğini hissettirdi. Salt’tan Omnivore geçti... Nespresso yemeğinden hemen bir gün sonra yine Maksut Aşkar’ın restoranı Neolokal’de dünyanın ilk gezici yemek festivali Omnivore İstanbul’un ilk etkinliği yapıldı. Sınırlı sayıda kişinin davet edildiği ilk günkü etkinlikte bulunma şansına sahip oldum. Maksut şefin bu kez mutfaktaki ortağı Jean-Michel Carette’ydi.
72
Sıradışı döner: Lezzet Co.
Şüphesiz İstanbul’un en marka restoranlarının başında geliyor Sunset. 20 yıldır istikrarını bozmayan bir restoranın sahibi kişi başka bir yatırım yaptığı zaman göz ucuyla bakarsınız... Başarısı kurgu mu tesadüf mü? değerlendirmek için kafanızdaki fikir netleşir. O yüzdendir ki Barış Tansever’in Nişantaşı’nda açtığı Lezzet Co.’ya dönerci gibi değil de Michelin yıldızlı bir şefin İstanbul’da restoran açtı haberini almış biri gibi merak ettim. Fenomen Acı Ayran Tahmin ettiğim gibi dönerciden öte bir konsept olmuş Lezzet Co.... Dönerin yüzde 30 kuzu döş yüzde 70 dana buttan oluşmasının yanı sıra masalarda kullanılan özel baharatlar olayı bambaşka bir yere götürmüş. Dönerin yanında mutlaka acı ayran içmelisiniz. Manda sütünden yapılmış ayran ve içine acı biber turşusu katılan bu karışım fenomen olur. Yemeğe başlamadan önce gelen demir hindi şerbeti de konseptin farklılığına imza olmuş. Dünyaya açılacak Mekanın başarısından çok Barış Tansever’in kurgusu beni heyecanlandırdı. Dünya fast-food’unda Türk sokak lezzetlerinin gelecek olduğunu daha önce defalarca yazdım. Tansever’in Lezzet Co.’yu dünyaya yayma fikrini düşününce ‘neden olmasın?’ diyor insan!
1
2
Nopa’da Deniz Ahmet Köse dönemi…
Fauchon, Zorlu’da kendini buldu
Geçtiğimiz yıl Akasya AVM’de açılan Fauchon Paris İstanbul, buradaki şubesini kapatıp Zorlu Center’a taşındı. İyi ki de geçti diyebiliriz. Fauchon gibi markaların Bebek – Nişantaşı – İstinye üçgeni arasında daha iyi anlaşılacağına inanıyorum. Nitekim Fauchon Paris İstanbul, Zorlu Center’da kendi müşteri portföyüyle buluştu.
Değişen şef profilinin en son temsilcilerinden, yıllar sonra dünyada da ismini daha fazla duyacağımız Deniz Ahmet Köse Tom’s Kitchen’dan ayrılarak Nopa’ya transfer oldu. İstanbul’da çok sık mekan açılıp-kapandığı için bu tip haberleri okumaya alışkınsınızdır. Tanınmış şeflerin transfer yazılarını yazmak benim için de pek alışılagelmiş bi’şey değil. Müthiş mimarisi, Atiye Sokak’taki konumuyla varolan bir değer olan Nopa, Deniz Ahmet Köse etkisiyle mutfak anlamında da merak edilir bir yer oldu. 2 aydır mutfakla alakalı çalışmalar yapan DAK, kendi mönüsünü çıkarmadan önce bizlere tattırdı.
Bu kez tuzlular başrolde Eksen Grup ile Türkiye pazarına giren Fauchon, yer değişikliğiyle birlikte tamamen Alp Franko – Julien Martin yönetimine de geçti. Özellikle öğlen ve akşamüstü saatlerinde kadın ağırlıklı bir müşteri portföyüne sahip olan Fauchon makaran tüketimi dışında özel reçeteli tuzlu ürünlerde de oldukça başarılı. Fauchon’un özel reçeteli tatlarının başında ise meşhur soğan çorbası, somonlu milföy, bardakta deniz mahsulü ve avokado yer alıyor. Tabi ki Fauchon’a gidenlerin algısını muhteşem tatlıları oluşturuyor. Bence siz tuzlu seçenekleri de deneyin… Başarılı olduğunu göreceksiniz.
Lezzetlerde Uzakdoğu esintisi… Geçmişinde Nobu, Zuma gibi dünya markası Uzakdoğu restoranları olan Deniz Ahmet Köse kendi uyguladığı kış mönüsünde de bu esintiyi hissettiriyor. Başlangıçlar arasında gelen somon taco ve ton balığı tartar lezzeti kadar buzlar içerisindeki sunumuyla da dikkat çekiyor. Görsel bir imzası olan lavanta ise birçok sosyal medya hesabında videosuna rastlayacağınız cinsten. Köse’nin sosları deniz mahsullü tabağa ekleyişiyle sosların rengi değişiyor. Bu arada; lavanta esansı da çok yakışmış diyebilirim.
Haytap’a ‘sosyal’ destek 20 yılı aşkın bir süredir ‘franchise’ cafe zinciri olmayı başaran Leman Kültür Grup çok önemli bir sosyal sorumluluk projesi üstleniyor. Türkiye’de hayvan hakları konusunda çalışan tek federasyon olan Haytap’ı destekleyen Leman Kültür Grup, ilk adımı soğuk havalarda sokakta kalan hayvanlar için attı. Marka, Haytap için hazırladığı Kumru Teyze karakteri ile yeni bir maceraya başlayacak. Bu karakterle soğuk havalarda hayvanlara karşı bilinçli ve sorumlu davranılması amaçlanıyor…
‘Ağır pişirme’ uzmanı Ustalıkla hazırlanmış balkabağı püresine bayıldığım ‘ördek gyozo’ keçi peynirli ‘pancar risotto’ da alışılagelmiş lezzetlerin farklı hali olmuş. Deniz Ahmet Köse’nin Nobu kökenli olduğunu Miso marineli Morina Balığı ile tekrar hatırlıyorsunuz. Nopa’nın duruşuna yakışacak bir lezzet olmuş. Köse’nin kendi dokunuşları da oldukça şık. Deniz Ahmet Köse’nin burada bahsetmediğim bir diğer uzmanlığı da ‘slow cook’ yani ağır pişirmede olan ustalığı. Bence bu konuda en az Tom Aikens kadar iyi. Nopa’ya gittiğinizde mutlaka şefle tanışmanızı tavsiye eder, yavaş pişirilmiş bir et seçeneğini de deneyimlemenizi öneririm…
73
3
Fotoğraflar ve Yapım: Beyza YÜCEL instagram.com/kitchenart_ist
Bu ay, özellikle çay saatine özel ilgi çekeceğini düşündüğümüz tuzlu tariflere yer verdik. Fıstıklı ve labneli kiş, susamlı ve ay çörekli galeta ve kaşar peynirli kraker tariflerini Blogger ve Instagram kullanıcısı Beyza Yücel’den aldık. Beyza Yücel’in özellikle Instagram’daki en çok övgü alan, sizin için seçtiğimiz bu tarifleri mutlaka arşivinize ekleyin.
ÇAY SAATİNİZİN TUZLU EŞLİKÇİLERİ
Beyza YÜCEL kimdir? “Bilkent Üniversitesi Bankacılık ve Finans bölümünden mezun. Kurumsal iş yaşantısının ardından, inşaat sektöründe faaliyet gösteren aile firmasında iş hayatına devam ediyor. Evli ve 9 yaşında bir kızı var.2010 yılından beri blog yazıyor, bir yıldır instagramda çeşitli yemek tarifleri paylaşıyor. Paylaştıkları fotoğraflar kendisine ait. Beyza Hanım, ‘’Yemek pişirmenin her gün yeni lezzetler ortaya çıkarmanın, araştırmanın ve ortaya çıkanları fotoğraflamanın beni ne kadar mutlu ettiğini keşfetmemle bloğum ve instagram hesabım zamanla yaşam biçimim haline geldi.’’ diyor. Profesyonel iş yaşamından başka bu sektörde hedefleri var. Pratik ve farklı tariflerden oluşan İngilizce - Türkçe yemek kitabı yazmak, yemek fotoğrafçılığı ve stilistliği alanında profesyonelleşmek yakın gelecekteki hedefleri arasında yerini alıyor.
74
6 Kişilik
Fıstıklı ve Labne Peynirli Ispanaklı Kiş Malzemeler:
Kiş Hamuru İçin: 70 gram tereyağı 1 su bardağı un (250 ml.) 3 yemek kaşığı buzlu su 1 tutam tuz İç Harcı İçin: 500 gram ıspanak 1 adet küçük boy soğan 3 çorba kaşığı karamelize kıtır soğan Yarım paket labne peyniri 2 adet yumurta 1 paket krema (200 ml.) Tuz, karabiber Yarım çay kaşığı muskat rendesi 100 gram rendelenmiş kaşar peyniri yada mozzarella peyniri 1 paket dolmalık fıstık (1-2 yemek kaşığı)
Hazırlanışı:
Soğuk ve küp küp kesilmiş tereyağını, unu ve tuzu bir yoğurma kabına alın. Buzlu su ve bir tutam tuz ekledikten sonra yoğurmaya başlayın.Hamuru yoğururken kum gibi parçalar halinde olup, birkaç dakika içerisinde toparlanıp bütün bir hamur halini
alacaktır. Hazır hale gelen hamurunuzu strece sarıp buzdolabına kaldırın ve en az 30 dakika bekletin. Süre sonunda buzdolabından aldığınız hamurunuzu dilerseniz hafifçe unlanmış bir tezgah üzerinde ya da iki yağlı kağıt arasında tart kalıbınızdan biraz daha büyükçe açın. İnce bir biçimde açtığınız hamuru tart kalıbına yerleştirin ve kenarlardan taşan fazla kısımları kesin. Hamurun pişerken kabarmaması için çatal yardımıyla taban kısmına delikler açın ve üzerine yağlı kağıt serip ağırlık olması için kuru bakliyat (nohut) dökün. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişirin. Ardından 10 dakika kadar üzerinde ki ağırlığı kaldırarak fırının bir alt kademesine alarak pişirin. İç harcını hazırlamak için; Sapları ayıklanmış ve iyice yıkanmış ıspanakları ince ince doğrayın. İnce kıyılmış bir adet soğanla beraber bir tatlı kaşığı zeytinyağı ile ıspanaklar suyunu çekene kadar soteleyin. Ispanağı ocaktan alın, ılınmaya bırakın. Bir kap içerisine yumurtaları, kremayı, labne peynirini ve rendelenmiş kaşar peynirini homojen bir karışım olacak şekilde karıştırın. Arzu ettiğiniz miktarda tuz, karabiber ve muskat rendesiyle tatlandırın. Dilerseniz bu karışıma karamelize kıtır soğan ekleyebilirsiniz. Farklı bir lezzet katıyor. Kıtır soğanı büyük ve gurme marketlerden temin edebilirsiniz. Ilıyan kiş hamuru içine yumurtalı karışımı dökün. Önceden ısınmış 185 dereceye ayarlı fırında, üzeri kızarana kadar (en az 30 dakika) pişirin. Fırından çıkardığınız kişi ılıdıktan sonra kavrulmuş dolmalık fıstıklarla servis edebilirsiniz.Afiyet olsun. Beyza’nın notu: Dilerseniz bu kişi pazı ile hazırlayabilirsiniz.
75
Malzemeler:
280 gram un 1 çay bardağı zeytinyağı 1 çay bardağı ılık su 1 çay kaşığı tuz 1 çorba kaşığı sirke Üzerine Sürmek İçin: 1 adet yumurtanın sarısı Kavrulmuş susam Ay çekirdeği içi
1
Susamlı Ay Çekirdekli Galeta
Tepsi İçin
Hazırlanışı:
Hamur için; Tüm malzemeyi hamur yoğurucuya aktarın. Homojen bir hamur olana kadar yoğurun.Yoğrulmuş hamuru iki eşit parçaya ayırın. Fırın tepsinize yağlı kağıt veya silikon mat serin. İlk hamuru yağlı kağıt yada silikon mat üzerinde ince (2-3mm.) bir dikdörtgen şeklinde açın. Hamuru bir pizza ruleti yardımıyla kareler olacak şekilde kesin. Fazla gelen kenarları diğer hamura ilave edebilirsiniz. İkinci hamuru da aynı şekilde açın ve kareler esin. Fırın tepsisinde hazırladığınız karelerin üzerine yumurta sarısı sürün. Ardından üzerine kavrulmuş susam ve ay çekirdeği serpiştirin. Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında, 30-35 dakika kadar pişirin.
76
Kaşar Peynirli Çıtır Çubuk Krakerler
1
Tepsi İçin
Malzemeler:
280 gram un 1 çay bardağı zeytinyağı 1 çay bardağı ılık su 2 çorba kaşığı susam 2 çorba kaşığı çörek otu 1 çay kaşığı tuz 1 çorba kaşığı sirke Üzeri İçin: 1 adet yumurtanın sarısı Rendelenmiş kaşar peyniri
Hazırlanışı:
Hamuru için; Tüm malzemeyi hamur yoğurma makinesine aktarın. Homojen bir hamur olana kadar yoğurun Yoğrulmuş hamuru iki eşit parçaya ayırın. Fırın tepsinize yağlı kağıt veya silikon mat serin. İlk hamuru yağlı kağıt yada silikon mat üzerinde ince bir dikdörtgen şeklinde açın. Bir pizza ruleti ya da keskin bir bıçakla ortalama 0.5 cm eninde 20 cm uzunluğunda çubuklar kesin. Fazla gelen kenarları diğer hamura ilave edebilirsiniz. İkinci hamuru da aynı şekilde açın ve kesin. Fırın tepsisinde hazırladığınız çubukların üzerine yumurta sarısı sürün. Yumurta sarısı sürerken çubukların arası hafifçe açılmasını sağlayın. Ardından üzerine bolca rendelenmiş kaşar peyniri serpin. Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında, kızarana kadar 30-35 dakika kadar pişirin.
Beyza’nın notu: Çubukların üzerinde eriyip kızaran kaşar peynirleri çubukları bir arada tutuyor. Çubukları birleşme yerlerinden istediğiniz miktarda olacak şekilde ayırıp servis edebilirsiniz.
77
Sevim GÖKYILDIZ sevim.gokyildiz@gmail.com
GELENEKSEL YİYECEKLERİMİZ KAYBOLMASIN! Yerel ürünlerimizi destekleyen bir Avrupa Birliği projesi; Avrupa Birliği fonları adına Mutfak Dostları Derneği’nin yürüttüğü Essedra Projesi ile ülkemizin yeni lezzetlerini keşfediyoruz... Keşfetmek, kısa, öz bir anlatımla, bilinmeyeni beş duyuyla tanımak... Görmek, ellemek, koklamak, duymak ve tadına bakmak... Size anlatacağım konu tat/tadına bakmak/tadını keşfetmek üzerine olacak. Benim gibi, damak tadına meraklıysanız (daha açık sözlü olalım obursanız), her fırsatta ne yediğinize ne içtiğinize bakarsınız. Gittiğiniz her yerde, başka şehirde, başka ülkede, ilk aradığınız yeni lezzetlerin keşfin olur... Gittiğim her yeni yerde, ülke ya da şehir, ilk sorum “Buranın neyi meşhur?” olur. Yani burada ne yenir ne içilir? Böylece, şimdiye kadar adını bile duymadığım ne ürünler keşfetmişimdir. Geçen ay, 27-29 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezinde , SİRHA fuarındaydım. Sirha, Salon International de la Restauration,de l’Hotellerie et de l’Alimentation; Türkçe karşılığı (Ulusararası otel, restoran ve yiyecek fuarı)... İlk defa 1987 yılında, Fransa’nın Lyon şehrinde ünlü şef Paul Bocuse tarafından başlatılmış bir etkinlik. Asya, Avrupa ve Amerika olmak üzere üç kıta üzerindeki çeşitli şehirlerde iki yılda bir yapılıyor. Standlarda özellikle yiyecek, içecek, mutfak ve otel ekipmanları, masa üstü takımları, kahve, pastacılık, fırıncılık, gıda ekipmanları ilgi çekiyor... Mutfak eğitimi veren okulların talebeleri ise; fuarın en renkli, heyecanlı grupları. İşte bu fuar içinde Mutfak Dostları Derneği’nin Essedra Projesi için hazırladığı “Anadolu’nun Lezzet Envanteri” sergisinde
Türkiye’nin yeni lezzetlerini keşfettim. İsmini ilk defa duyduğum, tatmadığım yepyeni yerel ürünler... Essedra projesinden kısaca bahsetmeliyim; Aralık 2012’de başlayan “Balkanlar ve Türkiye’de Kırsal Alanlarda Çevresel ve Sosyo-Ekonomik Sürdürülebilir Kalkınma” nam-ı diğer Essedra projesi; gıda kalitesi, kırsal kalkınma ve tarım alanlarında çalışan STK’ların kapasitelerini geliştirerek AB uyum sürecine etkili şekilde katılmalarını hedefliyor. Proje boyunca kırsal alanlarda yok olmaya yüz tutmuş ve yöredeki insanların hayatlarında hem ekonomik hem de sosyal olarak önem teşkil eden gıda ürünleri haritalanıp, bu ürünlerin hayatta kalmalarını sağlayacak çalışmalar yapılıyor. Kaybolmaya yüz tutan gıdalarımız “Nuh’un Ambarı” başlığında envanter kayıtlarına geçiriliyor. Geçen yıllarda bu listede yer alan bazı ürünleri sizler de tanıyorsunuz. Kars Gravyeri, Divle Obruk Peyniri, Foça Karası Üzümü, Çamlıhemşin Karakovan Balı, Tarhana, Karabaş Otu, Karalahana Üzümü, Vasilaki Üzümü, Kuntra Üzümü, Denizli Yanık Yoğurdu, Afyon Karın Tereyağı, Çorum Kargı Peyniri, Kopanisti Peyniri, Firik Bulguru gibi... Ama bu sene listeye yeni giren şu ürünleri tanıyor musunuz? Çekme Makarna, Hamak Balı, Kara Mercimek, Hırsız Çalmaz Kavunu, Gorcola peyniri... İçlerinden ilginç bulduğum üçünü resimleri ve kısa açıklamaları ile tanıtacağım.
yerel bir peynir. Süt süzülür, mayalanmaya bırakılır, büyük bir kaba alınır, pıhtılaşana kadar kaynatılır. Soğuyan pıhtı pres altında 7-8 saat süzülmeye bırakılır. Elde edilen ufalanmış lor 2-3 cm kalınlıkta yayılır, açık havada 2-3 gün kurutulur.Tuzlanıp deri tulum içinde toprağa gömülerek 2-3 ay saklanır. Kış boyunca kullanılır. Olgunlaşan peynir yeşil renk alır. Buna “Göğermiş Gorcola“ denir.
Pamukova’da yetiştirilir. Kabuk rengi beyaz ya da açık bej sarı olduğundan olgunlaşmamış görünümü verir. Bu adın verilmesinin sebebi bu görünümde bir kavunun hırsızlar için değeri olmadığı ve çalmayacakları var sayımındandır. Meyvesi etli, beyaz, sarı, sulu ve tatlı bir kavundur. Temmuz sonu olgunlaşır. Yerel olarak küçük pazarlarda bulunur. Nesli tehlike altında bir kavun cinsidir.
GORCOLA PEYNİRİ Artvin, Şavşat, Ardahan, Posof ve Gürcistan’da yağsız inek sütünden, genelde Haziran ve Temmuz aylarında üretilen
HIRSIZ ÇALMAZ KAVUNU Marmara Bölgesinde, özellile Adapazarı, Bursa,
78
HANAK BALI Ardahan ili, Hanak ilçesi ve çevresinde yetiştirilen
Kafkas arıları tarafından üretilen bir çiçek balı. Kafkas arısı, dünyadaki tüm diğer arı çeşitlerinden daha uzun bir dile sahiptir. Bölgedeki ağır kış koşullarına rağmen dayanıklı ve güçlüdür. Uzun mesafelere gidebilir, diğer arıların ulaşamadığı çiçeklerin nektarlarını toplayabilir. Balın lezzeti ve besin değeri, Hanak’taki yüksek yaylaların pestisid içermeyen zengin bitki örtüsünden gelmektedir. Üç örnek verdim. Ama kaybolup gitmeden keşfedilmeyi bekleyen ne kadar çok ürünümüz var, kim bilir? Her biri yurdumuzun bir başka yöresinde bilinen, oraya ait ürünlerimizin kaybolmaması ve tanıtılması yolunda hepimizin çaba göstermesi, katkıda bulunması gerektiğine inanıyorum.
79
Buhari Gurme & Steakhouse Executive Şefi Mehmet Kudat: “Hiç bir yemek etin, hatta iyi pişmiş bir bifteğin verdiği hazzı veremez..!” George Bernard’ın “Hiç bir aşk bifteğin verdiği hazzı vermez” sözünden yola çıkan Buhari Gurme & Steakhouse Executive Şefi Mehmet Kudat özellikle iyi bir yemek için sofradaki başrolün kesinlikle ‘et’e verilmesi gerektiğine işaret ediyor...
Florya’da hizmet vermeye başlayan Buhari & Gurme Steakhouse, et ve kahvaltı kültürüne düşkünler için lokasyonun vazgeçilmez mekanlarından olmaya aday. Florya’nın merkezinde yer alan Buhari şık ve modern dekorasyonuyla dikkat çekerken, sunduğu lezzetlerle de iddialı. Özellikle hafta sonu kahvaltısı veya bir akşam iş çıkışı et menüleri denenmeli... Ayrıntılı Bilgi İçin: www.bybuhari.com
Fotoğraflar: Hakkı GÜNERKAN
80
Mehmet KUDAT
Executive Şef Buhari & Gurme Steakhouse
4 Kişilik
Etli Keşkek Çorbası Malzemeler:
1 kilo kuzu gerdan 1 su bardağı dövülmüş buğday 2 adet havuç 2 adet domates Bir kaç dal dere otu 1 yemek kaşığı tepeleme tereyağı 1 adet kapya biber
Hazırlanışı:
Buğdayı önceden haşlayın, kuzu etini ince ince doğrayın. Havucu rendeleyin, kapya biber doğrayın, tereyağında kavurun. Diğer malzemeleri ilave edin. Kavrulan harca suyunu verin. Tuz ve karabiberini ayarladıktan sonra dereotunu atın. Sıcak sıcak servis edin.
81
4 Kişilik
Buhari Asma Kebap Malzemeler:
1.5 kilo dana bonfile 2 adet mor soğan 1 su bardağı krema 1 çay bardağı soya sosu Karabiber
Hazırlanışı:
Bonfileyi halka şeklinde dilimleyin. Soğanları halka şeklinde doğrayın. Sos için; Kremayı soya sosu, karabiber ile karıştırın. Etleri ve soğanları bu sosa yatırın. Sosladığınız etleri şişe saplayın ve ızgarada pişirin. Garnitür sebze ile servise sunun.
82
4 Kişilik
Kasap Köftesi Malzemeler:
1 kilo dana ve kuzu kıyması karışımı 1 adet soğan 1 adetekmeğin içi 2 diş sarımsak 200 gram gravyer peyniri Tuz Karabiber
Hazırlanışı:
1 kilo kıymayı yüzde 70’i dana, yüzde 30’u kuzu kıyması olacak şekilde çektirin. Soğanı rendeleyip, sarımsakları ince doğrayın. Ekmek içini kıyma soğan ve sarımsak ile iyice yoğurun. Gravyer peynirini rendeleyip tekrar yoğurun. Tuzu ve karabiberi ilave edin. Kıymayı 1 gece bekletip daha sonra ızgarada pişirin.
83
Bonfile Spesiyal Malzemeler:
2 kilo dana bonfile 2 yemek kaşığı yayık tereyağı 2-3 dal taze dağ kekiği Himalaya tuzu Haşlanmış garnitür sebze
Hazırlanışı:
Bonfileyi dilimleyin. Arkalı önlü bir döküm tavada mühürleyin. Isıya dayanıklı servis tabaklarını 300 dereceye ayarlı fırında kızdırın, fırından aldığınız boş tabaklara kızdırılmış tereyağını dökün. Bonfileleri tabağa koyun ve arkalı önlü soteledikten sonra aynı tabakta servis yapın.
84
4-6 Kişilik
Kabak Tatlısı Malzemeler:
1 büyük dilim kabak Sönmüş kireç Şeker Karanfil Portakal Tahin Kaymak
Hazırlanışı:
Kabakları dilimleyip 3 gün boyunca sönmüş kireçte bekletin. Daha sonra temizliğinden emin olana kadar iyice yıkayın. Kabaklara şeker ilave edin. Portakal ve karanfili de ekleyip kaynatın. Soğuduktan sonra tahin ve kaymak eşliğinde servis edebilirsiniz.
85
Gizem ŞEBER Diyetisyen ve Yaşam Koçu www.gizemseber.com 0 212 297 31 87
Gerçekten zayıflatıyor mu? Yoksa her şey bir şehir efsanesi mi? Ülkemizde son dönemlerde oldukça popüler hale gelen Chia tohumunun faydaları gerçek mi yoksa sadece bir şehir efsanesinden mi ibaret? Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber; “chia tohumunun sağlık üzerindeki etkileri, kimlerin kullanması uygun değildir, günlük tüketim miktarı ne olmalıdır, gerçekten zayıflatıyor mu?” gibi merak edilen birçok sorunun bilimsel yanıtlarını veriyor. Chia tohumu; yüzde 25-30 oranına yağ içerir, bu içeriğin büyük kısmı kalp sağlığı için önemli olan omega-3’tür. Yaklaşık yüzde 20 oranında bitkisel protein, yüzde 20 oranında ise lif içerir. Sanıldığı kadar değil... Yaklaşık 2 yemek kaşığı dolusu kadar Chia tohumu; günlük lif ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’ını; kalsiyum ihtiyacının yüzde 18’ini, magnezyum ihtiyacının ise yüzde 30’unu karşılar. Bu miktarda 5 gram omega-3; 4 gram protein içerir. Ancak içerdiği omega-3 ve protein bitkisel yapıda olduğundan ötürü vücutta çok verimli kullanılamaz. Nasıl Kullanılır? Salatalara, soslara ve sebze yemeklerine ilave edilebilir. Su ve sütte şişerek jelleştiği için puding yapılabilir. Yumurta akı yerine bazı tariflerde kullanılabilir. Gerçekten zayıflatıyor mu? Ülkemizde bazı uzmanlar tarafından etkili olarak gösterilse de, dünya üzerinde yapılmış olan bilimsel çalışmalara göre zayıflama üzerinde
kanıtlanmış bir etkisi bulunmuyor. Hatta yüksek kalorili olduğundan ötürü kullanım miktarına dikkat edilmemesi kilo almaya bile yol açabilir. Ayrıca Chia Tohumu ile ilgili Amerika’da 12 hafta boyunca günde 50 gram Chia tohumu tüketen kişilerde zayıflama üzerinde herhangi bir etkisine rastlanmadığı gerçeği söz konusu. Tokluk süresini uzattığına dair veriler olsa da, bilim adamları tok tutma etkisinin lif içeriğine bağlı olduğunu, bu nedenle meyve sebzelerden zengin bir beslenme tarzının da aynı derecede tokluk oluşturacağanı düşünüyor. Chia tohumundaki Omega-3 kalp sağlığını gerçekten koruyor mu? Kalp sağlığını koruyan ve geliştiren omega-3 formu EPA ve DHA’dır. Oysa Chia tohumunda ALA adını verdiğimiz bitkisel formu bulunur. ALA’nın sadece yüzde 10-15 civarı EPA ve DHA’ya dönüşebilir. Chia tohumu tüketiminin DHA miktarını etkilemediği bilimsel çalışmalarca saptanmıştır. Bu nedenle de bilim adamları Chia tohumunun kaliteli bir omega-3 kaynağı olarak gösterilmesine karşıdır. Çünkü içerik
86
olarak ne kadar yüksek oranda omega-3 içeriyor gibi gözükse de, vücutta kullanımı aynı yeterlilikte değildir. Özetle; Chia tohumunun balıkta yer alan omega-3’ün kalitesine ulaşma imkanı yoktur. Başka hangi hastalıklarda etkilidir? Günde yaklaşık 30-35 gram Chia tohumu tüketmenin tansiyonu düşürmeye yardımcı olduğu biliniyor.Yüksek ve kaliteli antioksidan içeriği ile vücudun toksik öğelerden arınmasına yardımcı ve bu nedenle kansere karşı koruma sağlayabileceği düşünülüyor. Yüksek lif içeriği ile kabızlık problemi yaşayanlar için doğal bir yardımcı. Kimler tüketmemeli? Chia tohumu; kan sulandırıcı ilaç kullanan kişilerin ve ilaç kullanan yüksek tansiyon hastalarının doktor ve diyetisyene danışmadan kullanmaması gerekir. Yutma güçlüğü ve alerjik astımı olan kişilerin Chia tohumunu kuru olarak tüketmesi tıkanma ve nefes alamama problemine yol açacağından ötürü önerilmez.
Zeynep Fidan instagram.com/minigurme www.minigurme.com
HAYALİ BOL BİR YENİ YIL Sıkı bir kar yağışıyla bembeyaza bürünmüş ağaçlar, anneannemizin kendi elleriyle ördüğü kalın bir şapka, su geçirmez eldivenler, bir de mutfakta sıcak bir süt diliyorum yeni yıldan. Kar tipi gibi yağsın, okullar da tatil olsun. Hızlıca geçiştirilen bir kahvaltı yapmayalım, birlikte mini gurmenin en sevdiği yumurtalı peynirli yufka halkalarından hazırlayalım. Televizyonda bir film eşliğinde ağır ağır yiyelim. Sonra sıkı sıkı giyinelim, dışarı çıkalım. Mini gurmeyle kocaman bir kardan adam yapıp havuçtan burun takalım. O kadar eğlenelim ki, hiç üşümeyelim... Sonra yorulunca eve dönelim, sıcacık sütle kestaneli cupcakelerimizi afiyetle yiyelim. Hayal bu ya olur mu? Herkese hayallerini gerçekleştirebileceği, sağlıklı, mutlu, huzurlu yepyeni bir yıl diliyorum.
Kestaneli Cupcake Kestaneli kekimi pişirmeden önce kestanelerimin kabuklarını çizip 1 saat kadar soğuk suda beklettim. Daha sonra bol suda haşladım. İyice haşladığımdan emin olduktan sonra kabuklarını soydum. Bu aşamada kestaneler kırık parçalar halinde çıkıyor, zaten bizim ihtiyacımız da bu, yani keke de bu şekilde ekleyeceğiz. Kekin hamuru için; 2 adet yumurta ile 1 çay bardağı pekmezi güzelce çırptım (Bu aşamada kekinizi pekmez yerine tatlı elma püresi ile de tatlandırabilirsiniz). İçine yarım çay bardağı zeytinyağı, 1 çay bardağı süt, 1 su bardağı rondoda ezilmiş fındık içi, 8 yemek kaşığı un, 2 yemek kaşığı kakao, 1 su bardağı kestane kırıkları ve 1 paket kabartma tozunu ekleyip karıştırdım. Kek hamurumu cupcake kalıplarıma paylaştırdım. Önceden ısıtmış olduğum 180 dereceye ayarlı fırında 25-30 dakika kadar pişirdim.
88
Yumurtalı ve Peynirli Yufka Halkaları 1 adet yumurtayı, 150 gram beyaz peyniri ve 1 tatlı kaşığı buğday ruşeymini birlikte çatalla ezerek iç harcımı hazırladım. 1 adet yufkamı tezgaha serip üzerine bir kaşık yardımı ile aralıklarla iç harcımdan koydum. Her bir harcın etrafını bir fırça yardımı ile su ile ıslattım. İkinci yufkamı da üzerine serdim. Çay bardağı ile halkalar kesip fırın tepsime aralıklı olarak dizdim. Üzerine yine bir fırça yardımı ile eritilmiş tereyağından sürdüm. Önceden ısıtmış olduğum 180 dereceye ayarlı fırında en fazla 15 dakika olmak kaydıyla çıtır çıtır olana kadar pişirdim.
89
Fotoğraflar: Hakkı GÜNERKAN
Elif ÇITAK
citak.elif@gmail.com
Uzun bir aradan sonra yuvaya aynı köşe ismiyle dönen Elif Şef, yine birbirinden renkli çalışmalarıyla sizlere ‘merhaba’ diyor... Yemek Zevki ekibi olarak Elif’e ‘hoş geldin’ diyor, beraberce tadını çıkaracağınız çalışmalara imza atacağınızı ümit ediyoruz...
Yeni Yıl Pastası
6-8 Kişilik
Malzemeler:
Pandispanya İçin: 900 gram un 600 gram şeker 330 gram su 15 adet yumurta 60 gram nişasta 30 gram kabartma tozu 70 gram kakao 1 paket vanilya İç Kreması İçin: 250 gram margarin 250 gram un 400 gram şeker 1 litre süt 1 paket vanilya Şerbet İçin: 2 su bardağı su 1 su bardağı şeker Üzeri İçin: Frambuaz sos Kırık fıstık 2 paket kremşanti 1 su bardağı süt 1 su bardağı fıstıklı drop
Hazırlanışı:
Pandispanya için; Yumurtaların sarısı ile beyazlarını ayırın. Yumurta beyazını mikser yardımı ile beyazlaşınca kadar çırpın. Daha sonra geriye kalan bütün malzemeleri sırasıyla ekleyin. Akışkan kıvam oluşunca kek kalıbınızı yağlayın ve içerisine karışımı ekleyin. 180 derecede 40 dakika pişirin ve soğumaya bırakın. Kremşanti için; Sütün içerisine toz şantiyi ekleyip çırpın (ikiye bölün yarısını muhallebiye karıştırın. Diğer yarısını da pastanın etrafını sıvayın). Şerbet için; Kaynayan suya şekeri ilave edip, kaynatın. İç kreması için; Tereyağını eritin. Unu ekleyip, kavurmaya devam edin. Kavrulan una sütü ekleyin. En son olarak şekerini ve vanilyayı ekleyin. Pandispanyayı üç eşit parçaya bölün. Üçe ayırdığınız pandispanyaları fırça yardımıyla şerbetli su ile ıslatıp, kremayı yayıp, arasına fıstıklı dropları serpin. Bu işlemi tekrarlayın. Üç katı da üst üste dizdikten sonra geriye kalan kremşanti ile pandispanyanın etrafını kaplayın. Bu şekilde bir saat buzdolabında dinlendirdikten sonra üzerine frambuazlı sosu sürün. Kenarlarını kırık fıstık ile süsleyin.
90
4-6 Kişilik
Cevizli Balkabaklı Cheesecake Malzemeler:
1 kilo balkabağı 50 ml. su 80 gram şeker 400 gram labne peyniri 165 gram şeker 140 gram yumurta Vanilya 1 çay kaşığı tarçın 30 gram krema 1 paket yulaflı bisküvi 80 gram tereyağı Ceviz
Hazırlanışı:
Balkabağının kabuklarını soyun, küp küp doğrayın. Bir tencereye kabakları yerleştirin, üzerine şekeri yayın ve suyu ilave edip, kısık ateşte yumuşayınca kadar kabakları pişirin. Diğer tarafta bisküvileri ezin. Ocakta erittiğiniz tereyağına bisküvileri ekleyin, karıştırıp, ocaktan alın. Balkabaklarını robottan çekip, püre haline getirin. Pürenin üçte birini diğer kaba alıp ceviz ile karıştırın. Diğer tarafta kabın içerisine labneleyi ekleyin, mikser yardımı ile çırpın. Ve içerisine tek tek yumurtaları ekleyip, mikser yardımı ile çırpmaya devam edin. Daha sonra sırası ile vanilyayı, tarçını, kremayı ve püre yaptığımınız balkabağını ekleyip, karıştırmaya devam edin. Pasta kabına önce bisküvili harcı yerleştirin, üzerine cevizli balkabaklı harcı yayın, son kat olarak labneli harcı yayın. 220 derecede 1 saat pişirin. Cheesecake soğuduktan sonra üzerine geriye kalan kabaklı harcı yayın.
91
Hazırlanışı:
6-8 Kişilik
Midye Poğaça Malzemeler:
Harcı için; Soğanı rendeleyin. Tavaya sıvı yağı ekleyip kızan yağa soğanı ekleyin. Pembeleşinceye kadar kavurun. Kavurduğunuz soğanın içine kıymayı ekleyin ve kıymayı kavurun. Ocaktan almadan önce tuzunu ve karabiberini ekleyip, ocaktan alın. Ilık sütün içerisine yaş mayayı ve şekeri ekleyin. Eritin. 5 bardak unu tezgahın üzerine havuz şeklinde açın. Tuzu ekleyin. Havuzun ortasına ılık süt karışımını dökün. Elinizle yavaş yavaş hamuru yoğurun. Yumuşak bir hamur elde edin. Hamuru kaba alıp, streçleyin ve mayalanması için bekletin. Oda sıcaklığında ki tereyağını altı eşit parçaya bölün. Daha sonra hamuru altı eşit parçaya bölün, bezeleri 30 cm çapında açın. Açtığınız her bir hamurun üzerine 6 eşit parçaya böldüğünüz tereyağının 1 parçasını sürün. Hamurların üç tanesini üst üste koyup elinizle bastırarak büyütün. Büyüttüğünüz bu parçayı sıkı bir şekilde bir şekilde rulo yapın. Aynı işlemi kalan 3 hamur içinde tekrarlayın. Oluşan 2 tane ruloyu 2 parmak gelişlinde keserek geniş yüzeyine (halkaların görüldüğü kısmı üzerine) yatırın ve elinizle biraz açarak içerisine hazırladığınız harcınızdan kayarak yarım ay şeklinde kapatın. Üzerine yumurta sarısı sürerek 190 derecede üzeri kızarana kadar pişirin. Kızardığında katlar iyice açılacak ve midye şeklinde bir görünüm oluşacak.
500 ml. süt 1 paket yaş maya yada 1 yemek kaşığı kuru maya 1 tatlı kaşığı tuz 5- 6 su bardağı un 1 yemek kaşığı şeker 1 paket tereyağı 1 adet yumurta Harç İçin: Kıyma Soğan Tuz –karabiber
92
6-8 Kişilik
Patlıcanlı ve Yeşil Mercimekli Yufka Börek Malzemeler:
4 adet patlıcan 1 çay bardağı yeşil mercimek 1 büyük boy soğan Tereyağı Sıvı yağ Tuz – karabiber - pul biber Baklava yufkası Susam - çörek otu
Hazırlanışı:
Patlıcanları ocakta veya fırında közleyin ve soyun. Soğanı rendeleyin. Patlıcanları küçük küçük doğrayın. Yeşil mercimekleri ayrı bir tencerede haşlayıp, süzün. Tavaya tereyağını ve sıvı yağı ekleyin. İçine önce rendelenmiş soğanları koyun ve pembeleşince kadar pişirin. Közlediğiniz patlıcanları ve yeşil mercimeği tavaya ekleyin. Harcı ocaktan almadan önce baharatları ekleyin ve ocaktan alın. Yufkayı tezgaha yayın arasına fırça yardımıyla sıvıya sürün. İkinci yufkayı üzerine yerleştirin. Dikdörtgen şeklinde ki yufkanın uç kısmana hazırlandığınız harcı ince uzun yayın ve rulo şeklinde sarılın. Bu işlemi harç bitince kadar tekrarlayın.Tepsiye dizdiğiniz rulo yufkaların üzerine sıvı yağ gezdirip, susam ve çörekotunu serpin. 180 derece de 30-35 dakika pişirin.
93
4-6 Kişilik
Fındıklı Parça Çikolatalı Kurabiye Malzemeler:
200 gram tereyağı 2 adet yumurta 1 su bardağı pudra şekeri 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu 2 çorba kaşığı kakao 3,5 su bardağı un 1 çay bardağı damla çikolata 1 su bardağı fındık
Hazırlanışı:
Bir kabın içerisine oda ısısında yumuşamış tereyağını, 2 adet yumurta sarısını, pudra şekerini ilave edin. Krema kıvamına gelene kadar çırpın. Elenmiş un, tuz, kakao ve kabartma tozunu ayrı bir kapta harmanlayıp, tereyağlı karışıma ekleyin. Birkaç dakika kadar çırpıp damla çikolata ile vanilyayı ekleyin. Yumuşak kıvamlı bir hamur elde edinceye kadar tahta kaşıkla karıştırın. Hamurun üzerini bir bezle örtüp buzdolabında 15 dakika dinlendirin. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın. Elinizle şekil verip, yağlı kağıt serili tepsiye aralıklı dizin. 180 derecede 30 dakika pişirin.
94
Yeşim MUTLU
yesim@yesimmutlu.com http://www.yesimmutlu.com http://www.twitter.com/yesimmutlu71 http://www.instagram.com/yesimmutlu http://www.facevook.com/YesimMutluPhotographer
Yeni yılın ilk sayısında size merhaba demekten büyük mutluluk duyuyorum :) Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, çok heyecanlıyım. İlk yazıyı yazmak her zaman zor oldu hayatımda. Sonrasında su gibi akıp gider yazılar beni tutabilene aşk olsun :) Her gün insanlarla tanışıyoruz ya, farz edin bugün de ben geldim tanışmaya. “Merhaba” diyerek elimi uzatıyorum sizlere “Merhaba, ben Yeşim Mutlu”... Çok zamandır bir çok dergi ve web sitelerinde yazılarım, röportajlarım ve fotoğraflarım yayınlandı. Aktif olarak devam ettiğim dergi ve dijital köşe yazarı olduğum siteler var. Ama ilk defa konumuz yemek ve ben bu köşe de yazma görevini üstlenmiş durumdayım :) Bana inandıkları ve güvendikleri için Yemek Zevki ve İhlas ekibine teşekkür ediyorum. Uzun yıllar sağlık sektöründe proje, marka yönetimi, pazarlama ve iletişim alanında çalıştım. 2006 yılında tam bir u dönüşü yaparak hayatımı fotoğraf üzerine kurguladım. Fotoğrafla birlikte başlayan blog maceram günümüzde aktif bir blogger, dijital yazar, sosyal medya insanı olarak devam ediyor. Aslan burcuyum. Çalışma hayatım boyunca çok aktif medyanın içindeydim. Düşününce bir çok derginin, yayın yönetmeninin ya da internet sitesinin açıldığı ilk günleri biliyorum. Son çalıştığım kurumda da fotoğraf çekimlerinden, tanıtım filmine bütün prodüksiyonlarda işin başında olunca, bir çok yönetmen ve fotoğrafçı ile de çalışmış oldum. Bu süreçte kendimi fotoğrafçı olarak hiç hayal etmemiş olsam da zaman beni oraya sürükledi. 2005 yılında fotoğraf çekmeye başladım. Çalıştığım kurumda fotoğraf çekebilmek için yıllık iznimi kullanıyordum. Bu süreçte baktım fotoğraf ağır basıyor en iyisi ayrılmak diye düşündüm. 2006 yılında da fotoğraf çekebilmek için bıraktım. Fotoğrafla birlikte 2006-2009 yılları arasında MAYISDA (Maya İletişim Strateji Danışmanlık) danışmanlık şirketimle sektörün önde gelen bir çok firmasına pazarlama ve iletişim alanında (özellikle sağlık) hizmet verdim. Bu süreçte fotoğraf çekiyor ve üç yıl ara ile doğan kızlarımı büyütüyordum. Bir yandan çocuklar bir yandan danışmanlık verdiğim şirketlerin yoğunluğu diğer yandan da fotoğraf beni köşeye sıkıştırınca yoluma sadece fotoğrafla devam ettim. Yani A planından B planına geçenlerdenim. Günümüzde fotoğrafla birlikte sosyal medyanın içindeyim. Sosyal Medya ve Fotoğraf hakkında eğitim, konferans, seminer ve bir çok etkinlikte konuşmacı olarak yer aldım. Söylediklerine göre yazdığım kadar konuşabiliyorum :) Hayatımda yemek ile olan ilişkim “yaşamak için yemek” olduğunu düşünürseniz hepinizin vay haline :) Şaka bir yana iyi yemek yemeyi, farklı tatları ve keşfetmeyi çok sevdiğim için burada benden çok parça bulacaksınız. Her ay düzenli olarak sosyal medya ve yemek üzerine güncel ne varsa bana ayrılan köşemde sizlerle paylaşacağım. Aklınıza klasik sosyal medya ya da yemek fotoğrafları gelmesin. Bir orada bir burada çorbada benim de tuzum olacak. Yemek Zevki Dergisi’nde sizlerle buluşuyor olmak başlı başına heyecan. Midemde kelebekler uçuyor. Heyecanlıyım evet, bu köşe de sizlerle paylaşacağım her yazıdan, paylaşımdan, sizlerin de benim kadar keyif alacağınızı umuyorum. Hazır mısınız? Takipte kalın…
95
Etiler’in bilinen mekanı The Galliard yepyeni konsepti “The Galliard Brasserie” ile kışa hazır. Batı Akdeniz mutfağından lezzetli seçenekler sunan restoran yepyeni brasserie menüsü ve atmosferi ile şehrin yemek ve eğlence hayatına farklı bir bakış açısı getiriyor... The Galliard fine dining konsepti ile İtalyan, Fransız ve İspanyol mutfağının eşsiz lezzetlerini sunarken giriş katında yer alan brasserie konsepti ile de damak tadına önem veren misafirlerini hem öğlen hem de akşam saatlerinde ağırlıyor. Kreatif şef Turgut Ay öncülüğünde benzersiz pek çok lezzet ile konuklarına unutamayacakları deneyimler yaşatan The Galliard, her yaştan insana hitap etmeyi başarabilen ender mekanlardan...
Fotoğraflar: Hakkı GÜNERKAN
96
Turgut AY Executive Şef The Galliard Brasserie
Yeni jenerasyon şeflerin ilk öncülerinden olan Turgut Ay, çalışma hayatında ve sosyal yaşantısında başarıya odaklı bir yaşam sürüyor. Kariyerine köklü işler sığdırmış olan Ay, Ceylan Inter Continental Hotel, Sheraton Hotel, Life Group, Ağaoğlu My City Hotel, Savarona Yatch Fransa, İspanya Fryquency Yatch İtalya, Yunanistan, Ülker More Grup, Changa Restoran, Enka, Hamma Restoran, Günay Restoran gibi bir çok işletmede çalışmış. Çalışma hayatının 8 yılını Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde geçiren deneyimli şef, özellikle yurt dışı tecrübelerinin meslek hayatına ve iş disiplinine olumlu katkıları olduğuna dikkat çekiyor. Turgut Şef, işin mutfak kısmı haricinde Karadeniz Holding, Demirören Holding ,Wisteria Restoran, Tashan Resort Hotel gibi toplamda 38 kuruluşun mutfak danışmanlıklarını da yapmış. Turgut Ay, Araştırmacı Aşçılar Derneği (ARADER) Başkanı, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TAŞFED) 2. Başkanı, Dünya Aşçılar Birliği (WACS ) üyesi olmakla birlikte, Türkiye Aşçılar Milli Takımı Senior Kaptanlığı görevlerini de başarıyla yürütüyor. İşin eğitim kısmında da olmayı tercih eden genç şef, aynı zamanda Okan Üniversitesi Gastronomi bölümünde öğretim görevlisi olarak görev yapıyor, vakit buldukça bir çok özel aşçılık okullarında da workshop eğitimlerine katılıyor.
97
Somon Tartar Malzemeler:
150 gram somon fileto 10 gram kapari 20 gram mayonez 10 gram hardal 80 gram limon 20 gram zeytinyağı 5 gram maldom tuz 3 gram tane karabiber 1/10 bağ dereotu 10 gram kornişon 30 gram kırmızı soğan 2 gram Frenk soğanı
1 Kişilik
3 gram zencefil 1/10 bağ taze soğan Yarım avokado 20 gram siyah zeytin 30 gram lime 1/10 adet baget ekmeği ¼ macro filizi karışık
Hazırlanışı:
Somonları olabildiğince eşit ve minik küpler halinde doğrayın, içerisine limon, lime ve kabukları, hardal, mayonez, kapari, kırmızı soğan, ev yapımı salatalık turşusu, kişniş, dereotu ve Frenk soğanı ince ince doğrayıp karıştırın.Avokadoları soyun ve küp şeklinde doğrayın. Limon ve zeytinyağı ilave edin.Tabağın en altına somon, üstüne avokado, üzerine keten tohumu ve tarhun filizlerini koyun. Kıtır ekmekler ile servis edin.
98
Patlıcanlı Taze Mozarella Malzemeler:
1 top manda mozarella Yarım armut 2 adet kuşkonmaz 6 adet Antepfıstığı Yarım paket makro filizi 100 gram bostan patlıcan
1 Kişilik
100 gram kara kabak 8 adet sarı ve kırmızı çeri domates 1 tatlı kaşığı balsamik sirkesi 1 yemek kaşığı çiğ sıkım zeytinyağı 4-5 dal fesleğen yaprakları
Hazırlanışı:
Patlıcan, kabak ve çeri domatesleri ızgarada pişirin. Tabağa önce patlıcanı, sonra domatesleri, onun üzerine de kabakları dizin. En üste mozarella peynirini koyun. Armut, fesleğen yaprakları, kuşkonmaz, fıstıklar ve makro filizlerini tabağın kenarına yerleştirin. Balsamik sirkesi ve zeytinyağı ile servis edin.
99
Galliard Kebap Malzemeler:
350 gram dana döş 20 gram kereviz 50 gram soğan 5 gram sarımsak 3 gram defne yaprağı 10 gram tuz 5 gram taze kekik 5 gram taze biberiye 1 adet tırnaklı pide 300 gram patates 200 gram frita yağı 20 gram zeytinyağı 40 gram tereyağı
1 Kişilik
100 gram domates 1/3 porsiyon domates sos 10 gram taneli karabiber İlaveler: 70 gram dana döş kıyma 2 gram tuz 5 gram karabiber 50 gram sivri biber 50 gram çeri domates 100 gram süzme yoğurt
Hazırlanışı:
Dana döşü soğan, sarımsak, kereviz, zeytinyağı ve baharatlar ile marine edin. Vakumlu poşetlerde sous vide ile 60 derecede 30 saat süreyle pişirin. Tırnaklı pideleri kemik suyu ve tereyağında çevirin, servis tabağının altına koyun. Tabağın kenarına süzme yoğurt ve domates sosu ekleyin. Pidelerin üzerine pişen eti bırakın. Kibrit patatesleri etin üzerine gelecek şekilde yerleştirin ve servis edin.
100
Ördekli Gnocchi Malzemeler:
100 gram un ¼ adet yumurta 130 gram patates 2 gram muskat 5 gram tuz 5 gram karabiber 50 gram tereyağı 250 gram ördek göğsü 50 gram portakal 30 gram kereviz
1 Kişilik
20 gram soğan 5 gram sarımsak 2 gram defne yaprağı 40 gram bbq sos 10 gram mapple şurup 2 gram adaçayı 20 gram zeytinyağı 20 gram limon 3 gram tuz 3 gram karabiber 15 gram ördek füme 5 gram Frenk soğanı 30 gram parmesan peyniri
Hazırlanışı:
Patatesleri haşlayın ve rendeleyin.
101
Yumurta, muskat, tuz karabiber ve un ile yoğurun. 3 mm. uzunluğunda keserek kenara alın.Ördeği suyu ve yağı ile haşlayın, kremasını verip bir tabağa alın. Ördek göğsünü portakal, kereviz, soğan, sarımsak, defne yaprağı, bbq sos, akçaağaç şurubu, adaçayı, zeytinyağı, limon, tuz, karabiber ile birlikte vakumlu poşete alın. 55 dereceye ayarlı fırında 4 saat süreyle pişirin. İnce dilimler halinde keserek üzerine akçaağaç şurubu sürün ve fırınlayın. Ginocchi‘nin üzerine bırakarak servis edin. Ördek fümeleri ve ada çayını yağda kızartıp, tabağın kenarlarına alın.
4 Kişilik
Sugar Burger Malzemeler:
Briyos ekmeği 200 gram tereyağı 100 ml. sıvı yağ 1 kg. un 30 gram tuz 50 gram şeker 40 gram maya 2 adet yumurta 300 ml. süt Ayva Püresi İçin: Sönmemiş kireç 1 kilo ayva 500 gram şeker 500 ml. su Kızarmış Ekmek İçin: 200 ml. krema 200 ml. süt 100 gram yumurta sarısı Karamel Sos İçin: 350 gram toz şeker 700 gram krema
Hazırlanışı:
Bütün malzemeleri karıştırın, yumuşak bir hamur elde edin, hamuru 30 dakika dinlendirin. Dinlenen hamurdan 40 gramlık bezeler yapın, mayalandırın. 180 dereceye ayarlı fırında 15 dakika süreyle pişirin. Ayva püresi için; Ayvaları bir gece kireçte bekletin, şeker ve su ile beraber pişirin. İnce yuvarlak dilimler halinde kesin. Kırıntılarından püre çekilerek saklanabilir. Kızarmış ekmeği için; Ekmekleri ikiye kesin ve krema, süt, şeker karışımının içerisinde bekletin. Sıvı yağda kızartın ve üzerine şeker serperek pürümüz ile yakın. Ekmeğin üzerine önce püre, sonra tarçınlı dondurmayı, sonra da gül şeklinde katlanmış ayvaları bırakın. Karamel sos için; Şekeri eritin, krema ilave edin. Tatlının yanında servis edin.
102
Diyetisyen Kübra Bal emziren anneler için hem sağlıklı hem de süt artırıcı besinlerden oluşan tariflerle sayfalarımıza konuk oluyor...
Diyetisyen Kübra BAL 104
Taze Fesleğenli Sütlü Bulgur Çorbası
2 Kişilik
1 Porsiyon: 122 kalori
Malzemeler:
2 yemek kaşığı zeytinyağı 3 diş sarımsak 1 bağ fesleğen (12-15 yaprak) 4 bardak su 2 yemek kaşığı pilavlık bulgur 1 tatlı kaşığı tuz 1 çay bardağı ılık süt
Hazırlanışı:
Zeytinyağı ve sarımsakları soteleyin. Yıkadığınız fesleğenleri 5 bardak suyun içerisinde pişirin. Yumuşayan fesleğenleri blenderdan geçirin. Bulgur ve tuz ilave edin. Bulgurlar piştikten sonra, yavaş yavaş süt ekleyin. Kaynamaya bırakın. Kübra Bal’ın Notu: Fesleğen, sarımsak ve bulgur anne sütünü artırıcı etkidedir. Unsuz ve yağsız hafif bir çorbadır. Emziren annelerin fazla sıvı ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur.
105
4 Kişilik
Yumurtalı Pazı Kavurması 1 Porsiyon: 212 kalori
Malzemeler:
1 kilo pazı 15 adet arpacık soğan 3 yemek kaşığı zeytinyağı 5-6 yemek kaşığı kara buğday 3 adet yumurta 1 tatlı kaşığı kimyon 2 tatlı kaşığı tuz
Hazırlanışı:
Zeytinyağı ve arpacık soğanları soteleyin. Yıkayıp doğradığınız pazıları ve buğdayı ekleyerek, tencerenin kapağını kapatıp, kendi suyunda pişmesini sağlayın. Buğdaylar piştikten sonra, bir kase içinde çırptığınız yumurtayı, tuzu ve kimyonu yemeğin üzerine ekleyerek pişirmeye devam edin. Kübra Bal’ın Notu: Soğan ve pazı anne sütünü artırırken, kimyon, gaz şikayetleri için birebirdir.
106
İncirli Hurmalı Toplar
9
Adet için
1 Adeti: 48-56 kalori
Malzemeler:
10 adet kuru hurma 5 adet kuru incir 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi 1 çay bardağı süt
Hazırlanışı:
Tüm malzemeleri robotta çekip top haline getirin. Arzu ederseniz susama batırılabilirsiniz. Kübra Bal’ın Notu: Kuru meyveler ve yulaf anne sütünü artırıcı etkidedir. Günde 3-4 adet ara öğünde yenilebilir.
107
Mehmet USTAOĞLU Bir PR Gurusu
https://www.facebook.com/mehmet.ustaoglu.10 https://twitter.com/m_ustaoglu82 https://www.instagram.com/mehmetustaoglu/ mehmet@muiletisim.com ‘Çocukken evimizde dergilerin olduğu özel bir kitaplık vardı, orada o dönemin en çok satılan dergileri yer alıyordu… Dergileri okumak sürekli dergileri takip en sevdiğim şeydi... Ve yazarak bu hayalimi gerçekleştirdim... 10 yıldır medya sektöründeyim... Kişisel olarak ilgim olduğu için yerli ve yabancı dergilerin hepsini takip ederim. Bu yüzden yaşama dair ne varsa yeni şeyler deniyorum... Bu yönüm gazetecilik yaptığım dönemlerde daha da arttı. İki farklı gazetenin hafta sonu eklerinde ve farklı dergilerde yazmaya devam ettim... Yazmayı hiç bırakmadım, çünkü yazmak içimi dökmek gibi geliyor, yazmak en büyük silahım... Şimdi ise dergicilikte modayı, mekanı, lezzeti, zevkleri, sizlere yazarak buluşturacağım...
FRED PERRY ARTIK ERENKÖY BAĞDAT CADDESİNDE MUHAKKAK UĞRAYIN..! Türkiye pazarına ilk olarak 2007 yılında Bilsar ile giren İngiliz moda markası Fred Perry, Türkiye’deki mağazalarına bir yenisini daha ekledi. İstanbul’un en uzun ve en popüler alışveriş caddelerinden Bağdat Caddesi’nde...
ERKEĞİN BAKIMLISI AYAKKABISINDAN BELLİ OLUR...
Divarese erkeğinin şıklığını smokin ve takım elbiselerin altında kusursuz duran parlak modeller tamamlıyor. Sezonun en hit parçalarından olan “Monk” da özellikle çift tokalı modelleriyle ön planda ve takım elbiselerle bir araya gelince ortaya kusursuz bir görünüm çıkıyor.
108
HEM KADIN, HEM ERKEKLER İÇİN ‘Tiziana Terenzi Luna Collection’ ‘Andromeda’ En sevdiğim kokulardan biri hem kadına hem de erkeğe hitap eden kimseyle paylaşamayacağınız bir koku… Üzerinizde kaldıkça sizi, aya, kaybettiklerinizi aramaya doğru destansı bir yolculuğa çıkarıyor. Koleksiyonun ilk parfümü Andromeda’nın üst notalarında bergamot, kesilmiş çimen, ylang ylang, yasemin; orta notalarında lilyum, menekşe yaprakları, Bulgar gülü, armut özü, gün çiçeği, şeftali; alt notalarında ise Hindistancevizi tozu, amber, vanilya, kaşmir, abanoz, tonka fasulyesi, pudra şekeri bulunuyor. Beymen Zorlu, Harvey Nichols Kanyon, Debenhams Niche Corner’larda bulabilirsiniz.
PLAKLAR GERİ DÖNDÜ…
KONTRAPLAK; müziğin kendisine hak ettiği değeri vererek, algı kapıları açık müzikseverlere özlemini duydukları bir ortamda ev sahipliği yapmayı amaçlayan yepyeni bir mekan… Sanki 70’li yıllarda yaşıyorsunuz... Dükkana girdiğiniz an her yerde plaklar var. İstediğiniz bir plağı orada dinleyerek satın alıyorsunuz. Ayrıca arayıp da bulamadığınız bir plağı getirtme şansınız da var... Her gün saat 11:00 – 21:00 arası açık, üstelik gelemezseniz istediğiniz bir plağı adresinize gönderiyorlar. info@kontrarecords.com www.kontrarecords.com
109
İSTANBUL’UN EN ‘HIP’ ADRESLERİNDEN BİR TANESİ…
Henüz BALAT’I keşfetmeyenler için söylüyorum; ‘COOKLIFE’ eski İstanbul’u yaşamak istiyorsanız, vintage tasarımlarla dekore edilmiş bir mekan... Pankek sunumundan tatmayı unutmayın... Hafta içi iş yoğunluğundan kaçmak isterseniz “BALAT /Cooklife’a muhakkak uğrayın” derim… Balat Mahallesi, Vodina Caddesi, No 3 Tel: 0212 533 11 55
GENÇ PROFESYONELLERE ÖZEL…
Hafta içi ofis şıklığı, hafta sonu ise sportif stil için farklı zevklere ve vücut yapılarına hitap eden zengin seçenekler sunuyor. W Collection’un, kaşmirin özel dokusu ile şekillenen, kaşmir, yün ve pamuğun uyumu ile hazırlanan kaşmir koleksiyonu ayrıcalıklı duruşuyla yeni sezonun en çok tercih edilen parçalarını bir araya getiriyor. Takım elbiseler, ceket, palto ve kaşkollardan oluşan bu çok şık ve rahat koleksiyon modern ve şehirli erkeğin kış sezonu için olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
110
VINTAGE BAVULLARIN MÜZİK DOLU HİKAYESİ...
Vintage bavullara kullanılmış müzik sistemlerinin monte edilmesiyle ortaya çıkan yeni nesil portatif hoparlör markası ‘Just in Case’, 1950 ve 1960’li yıllara ait bavullara, ev tipi ses sistemlerinin monte edilmesiyle ortaya çıkan bir tasarım hoparlör markası... Outdoor ve indoor kullanıma uygun bu taşınabilir hoparlörler; vintage özelliği taşıyan 40-50 yıllık bavullara usta ellerin dokunmasıyla yeniden hayat buluyor.
ÇANTANIZIN YENİ AKSESUARI: GIVENCHY CLUTCH MAKE UP SET
Givenchy Kreatif Direktörü Nicolas Degennes Givenchy makyaj favorilerini tek bir palette toplayarak kadınlara kolaylık sağlıyor. Sezonun makyaj renklerini, Givenchy kadının karakterini koruyarak, özel tasarım bir set içinde bir araya topluyor. Zarif bir kış makyajı için bu birbirini tamamlayan 6 renk metalik ve mat göz farları güzel bir renk uyumu sunuyor. Setin içeriğinde ayrıca Noir Couture Volume Maskara 4g, Magic Khol Siyah Göz Kalemi ve çift taraftı göz aplikatörü bulunuyor.
BATYA KEBUDİ’ NİN “MONACO”KOLEKSİYONU Altının büyüleyici ışıltısından ilham alarak tasarladığı, yalın ama göz alıcı mücevherleri ile dikkatleri çeken Batya Kebudi, bu koleksiyonunda ‘Monaco’ prenseslerinden ilham alarak sofistike bir koleksiyon tasarladı. Ona ilham veren duygu tabiki ‘asalet’ oldu. Tasarladığı modern takıları ile şehirli kadının hayatına ışıltı katmayı başaran tasarımcı Batya Kebudi, en son koleksiyonu “Monaco” ile zarif, modern ve ışıltıyı altın ile buluşturuyor. Bir dünya markası olma yolunda ilerleyen Batya Kebudi’nin tasarımlarını Beymen İstinye Park mağazasında, online olarak ise Batyakebudishop.com’ da bulabilirsiniz
TEMEL OYUNCULUK ATÖLYESİ
Tiyatro ve TV oyuncusu ve sunucu Şebnem Özinal önderliğinde temel oyunculuk atölyesi eğitim günleri başlıyor. Oyunculuğa giriş çalışmaları, temel oyunculuk prensipleri, doğaçlama çalışmaları, rol ve karakter oluşturma, diksiyon çalışmaları, beden ve nefes kontrolünü performansa taşıma, sesi hareket, düşünce ve duygu ile birleştirme gibi çalışmaların yapılacak atölye 12 hafta sürecek. Katılımcı öğrenciler atölye süresince sezonda devam etmekte olan tiyatro oyunlarını seyretmek, oyun provalarına katılım sağlamak gibi avantajlara da sahip olacaklar. Detaylı bilgi için başvuru yapmak isteyenler; info@ sebnemozinal.com e-posta adresine mail atabilir veya 0 533 259 95 66 no’lu telefondan kayıt yaptırabilirler.
111
2016’DA YEPYENİ TATLAR...
1871’den beri ülkemizdeki lezzet yolculuğunu sürdüren, özellikle tatlı deyince akla gelen Faruk Güllüoğlu, 2015 yılıyla birlikte Antep mutfağından esinlenen ve dünya mutfaklarının farklı lezzetlerini birleştiren yeni menüsüyle dikkat çekmişti. Marka, geçtiğimiz yıl dünya mutfaklarını yerel lezzetlerle harmanladığı cafe ve restoran menüsünü 2016’da yepyeni tariflerle güncelliyor... 1871’den bugüne babadan oğula aktarılan bilgi ve deneyimle yoluna devam eden Faruk Güllüoğlu, 2015 yılıyla birlikte atağa kalktığı cafe – restoran menülerini yeni yılda daha da zenginleştiriyor. Faruk Güllüoğlu’nun beğeniyle ilgi gören cafe – restoran menüleri, İstanbul gibi birçok medeniyete başkentlik yapmış, Türk kültürünün birçok izini taşıyan ve kendinde barındıran İstanbul’un yaşamından ve tadından ilham alarak hazırlandı. Markanın köklerini aldığı Antep yemeklerinden ve Osmanlı mutfağından esinlenen tarifler, Türk ve dünya mutfağından seçme lezzetlerle yeni bir yemek kültürünün de dönüm noktası olarak dikkat çekiyor. Bazlama, kebap, steak, burger, pizza ve daha neler neler... Geçtiğimiz yıl içinde etli keşkek çorbası, Antep közlemesi, dana kürek, baklava hamurunda levrek gibi yeni lezzetlerin yanında dünya mutfağı klasikleri olan fajita, hamburger ve pizza çeşitleriyle zenginleşen Faruk Güllüoğlu cafe restoran menüsü, bu yıl da kahvaltı ve yemek olmak üzere iki ana kategoride farklı tatlar sunuyor. Yemek menüsünde Alaturka Pizza, Dürüm Pizza, Fırında Köfteli Bazlama, Fırında Sucuklu Bazlama, Güveçte Köfte Kebabı, Hellimli Steak Köfte, Kilis Tava, Köri Soslu Tavuk, Çıtır Piliç Burger, Kremalı Dana Jülyen, Soya Soslu Piliç gibi her damak tadına hitap eden ve tamamen taze malzemelerden hazırlanan yemekler yer alıyor. Kahvaltı seçenekleri geniş… Güne lezzetli ve keyifli bir başlangıç yapmak isteyenler için ise Faruk Güllüoğlu’nun zengin kahvaltı seçenekleri her damağa hitap ediyor. Her sabah taze olarak sunulan Ekmek Üstü Yumurtalı Pastırma, Fırınlanmış Ekmek Üstü, Güveçte Kavurmalı Kaşar, Karışık Sıcak Tabağı, sabah tatlıdan vazgeçemeyenler için Muzlu Kızarmış Tost, ev kahvaltılarının klasik lezzeti Patatesli Yumurta ve Yumurtalı Ekmek ile Yumurtalı Salam Kavurma güne zinde bir başlangıç yapmak mümkün.
112
Kilis Tava Malzemeler:
4 Kişilik
600 gram yağsız dana but kıyma 200 gram kuzu kuyruk yağı kıyma 100 gram kırmızı kapya biber 100 gram çarliston biber 5 – 6 dal maydanoz 4 diş sarımsak 2 adet patlıcan 2 çay kaşığı kırmızı toz biber 1 çay kaşığı karabiber 2 çay kaşığı tuz Patates Garnitürü İçin: 12 adet haşlanmış minik boy patates 50 gram tereyağı Yarım çay kaşığı tuz 2 çay kaşığı sumak Soğan Salatası İçin: 300 gram kuru soğan 100 gram kırmızı kapya biber 150 gram domates
5 – 6 dal maydanoz Yarım çay bardağı sızma zeytinyağı 2 çorba kaşığı nar ekşisi
Hazırlanışı:
Kıyma ve kuyruk yağı kıymasını bir kaba koyun ve üzerine biberleri minik küpler halinde doğrayarak ekleyin. Maydanoz ve sarımsağı ince ince kıyın ve ekleyin. Baharatları da ekledikten sonra iyice yoğurun. Patlıcanları tamamen soyun ve yuvarlak olacak şekilde dilimleyin. 35 cm çapında bir alüminyum tepsiye önce patlıcanları dizin ve üstüne yoğurduğunuz harcı yayın. 250 dereceye ayarlı fırında 20-25 dakika pişirin. Haşlanmış patatesleri çeyrek ayva dilimi şeklinde kesin ve bir tavada tereyağı ile birlikte soteleyin. Tuzunu atın, bir miktar daha soteledikten sonra ocaktan alın ve üzerine sumak serperek karıştırın. Kuru soğanları ince piyaz şeklinde doğrayın. Kırmızı kapya biberi ince uzun şeritler halinde dilimleyin. Domatesin kabuklarını soyun ve iç kısmının çekirdeklerini çıkartın, kalan etli kısmı ince uzun şekilde doğrayın. Maydanozu ince ince kıyın. Tüm bu malzemelere nar ekşisi, sızma zeytinyağı ve tuzda ilave edilerek karıştırın. Kebap ve patatesleri sıcak, soğan salatasını soğuk olacak şekilde servis edin.
113
Köfteli Bazlama Ekmeği Malzemeler:
4 adet orta boy bazlama 120 gram rendelenmiş kaşar peyniri 1 adet dolmalık yeşil biber 1 adet kırmızı kapya biber 1 adet sarı Kaliforniya biberi 40 gram tereyağı Köfte İçin: 300 gram dana kaburga kıyma 2 diş sarımsak 1 adet orta boy kuru soğan Tuz Karabiber Kimyon Sos İçin: 1 adet orta boy domates 30 gram ketçap 3 yaprak taze fesleğen 30 gram tereyağı Tuz Karabiber
4 Kişilik
Hazırlanışı:
Köfte için; Soğan ve sarımsakları çok ince şekilde doğrayın ve kıymaya ilave edin. Baharatları ve tuzunu arzu ettiğiniz miktarda ilave ettikten sonra iyice yoğurun. Yoğurma işlemi bittikten sonra köfteyi dinlendirin ve ince silindir bir şekil verin. Sos için; Tereyağını eritin. Domateslerin kabuğunu soyun ve küp şeklinde doğrayarak soteleyin. Sulanıp pişen domatesin içerisine ketçap koyarak kaynatın. Baharatları ve tuzunu koyduktan sonra bir taşım daha kaynatın ve blendırda çekin. Henüz sıcakken taze fesleğen yaprağını ince ince doğrayın ve sosun içerisine atarak karıştırın. Sosu soğumaya alın. Bazlamayı ortadan ikiye bölün. Bir katının içerisine gelecek şekilde sosu sürün, üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpin. Köfteleri peynirin üzerine dizin ve en üste ayıklayıp minik küp şeklinde doğradığınız biberleri karışık bir şekilde serpin. Bazlamayı fırın tepsisine alın, üzerini kapatmadan, önceden ısıtılmış ve 240 dereceye ayarlanmış fırına atın ve köfteler pişinceye kadar fırınlayın. Köfteler piştikten sonra bazlamanın diğer katını üstüne kapatın ve 1 dakika daha fırında tutun. Fırından çıkartarak her iki tarafına da tereyağı sürün. Hazırladığınız bazlamaları dört parçaya bölüp servis tabağına alın. Arzunuza göre kızarmış patates, soslar ve karışık yeşillikler ile süsleyerek servis yapın.
114
Köri Soslu Tavuk Malzemeler:
1 kilo derisiz ve kemiksiz tavuk but 2 adet orta boy kuru soğan 6 diş sarımsak 500 gram krema Arzu ettiğiniz miktarda köri baharatı Karabiber Tuz 60 gram tereyağı Kızarmış Soğan İçin: 1 adet büyük boy soğan 50 gram un 100 gram nişasta Tuz Şeker Süsleme İçin: 2 adet kırmızı kapya biberi 4 adet yeşil sivri biber Maydanoz
4 Kişilik
Hazırlanışı:
Kızarmış soğan yapımı için; soğanı soyduktan sonra bütün bir haldeyken ince yuvarlak dilimlere kesin ve halka şeklinde çıkartın. Bu soğanları tuz ile ovarak 10 dakika bekletin ve soğuk su ile yıkayın. İyice süzün. Bir miktar tuz ve bir tutam şeker atarak karıştırın. Un ile nişastayı birbirine karıştın. Hazırladığınız soğanları unlu karışıma bulayarak kızgın yağda altın sarısı renk alıncaya dek kızartın. Kızarmış soğanları havlu kağıt üzerine alın.Tavuk butlarını iri küp şeklinde doğrayın. Soğanları soyduktan sonra piyaz şeklinde doğrayın. Tereyağını tavada eritin. Soğanları atarak kavurun. Soğanlar hafif piştikten sonra tavuk etlerini katıp sotelemeye devam edin. Pişen tavuklara kremayı ilave edin. Krema kaynarken içerisine sarımsakları doğrayın. Krema iyice kaynayıp koyulaştığında baharatları ve tuzunu koyun. Süslemek için; Biberleri yıkayıp, ayıklayın, jülyen doğrayın. Kızgın bir yağda çok kısa süreyle soteleyin. Hazır olan tavuk karışımını ortasına pilav konulacak şekilde servis tabağına alın. Öncelikle üzerlerine kızarttığınız jülyen biberleri serpin, kızarmış soğan koyun ve maydanoz yaprakları ile süsleyerek servis edin.
115
Dr. Mehmet YAVUZ
Nöroloji Uzmanı Reem Nöropsikiyatri Merkezi
Takıntı yaşamı kesintiye uğratır! Takıntılarınız sizin en az bir saatinizi işgal ediyorsa, takıntılara hiçbir şekilde engel olamıyorsanız ve kendi üzerinizde denetim kuramıyorsanız, bu takıntılara vermiş olduğunuz tepkiler günlük işlerinizi yapmanıza ve sosyal hayatınızı idame ettirmeye engel oluyorsa, bu durumda bir Obsesif Kompulsif Bozukluk tablosundan bahsedilebilir. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) denince akla gelen ilk 3 kelime, takıntı, vesvese ve mükemmeliyetçiliktir. Takıntı (obsesyon) insanın aklına gelen ve bir türlü gitmek bilmeyen fikirlerdir. Bu düşünceler bazı şeyleri tekrar tekrar yaptırır. Bazen iş hayatı ve gündelik yaşamın getirdiği sorumluluklar hepimizi biraz takıntılı yapabilir. İyi görünmeye çalışmak, temiz olmak, olası risklere karşı tedbiri elden bırakmamak, önümüzdeki 5 yılın hayat hedeflerini belirlemek gibi buna benzer yüzlerce durum çoğu kişiyi yoruyor. Modern yaşamın bizlerden bekledikleri, kuralcı, titiz, ayrıntıcı kişilik yapısıyla birleştiğinde bu hastalığın filizlenmesi için uygun topraklar da ortaya çıkmış oluyor. ReeM Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.Tabi ki her takıntı, vesvese, evham, titizlik ve mükemmeliyetçilik obsesyon değildir. Ancak takıntılar sizin en az bir saatinizi işgal ediyorsa, takıntılara hiçbir şekilde engel olamıyorsanız ve kendi üzerinizde denetim kuramıyorsanız, bu takıntılara vermiş olduğunuz tepkiler günlük işlerinizi yapmanıza ve sosyal hayatınızı idame ettirmeye engel oluyorsa, bu durumda bir OKB tablosundan bahsedilebilir. Takıntılarla baş edememe durumunu, bir kişilik zayıflığı ya da irade noksanlığı olmamakla birlikte kişinin tek başına üstesinden geleceği bir hastalık değildir. OKB, normalde hassas zeki insan hastalığıdır. Geniş, relaks, vurdumduymaz insanlarda görülen bir durum değildir. Bu kişiler mükemmeliyetçi ve hassastırlar. Dolayısıyla OKB, titizlikten çok öte bir durumdur. OKB’li kişiler düşüncelerinin mantıksız ve saçma olduğunu bilirler ama engel olamazlar. Beyinde sürekli düşünceler ürer ve kişi bu düşüncelerle mücadele eder ancak kontrol edemez.
Mevcut tablo nedeniyle çevresindeki ve yaşam alanındaki kişileri de oldukça rahatsız eder. Ancak bu tablo kişinin etrafındakilerinin, ‘’güçlü ol, ne var bunda, takılma bunlara, bizi de çok yoruyorsun’’ türünden amatörce telkinleri ile düzelme göstermediği gibi daha da ağırlaşabilir. Bu takıntılar kişinin ve ailesinin hayatını oldukça zorlayıcı bir nitelik taşımaktadır. En sık karşılaşılan örnekler arasında simetrik durmayan nesneleri düzeltmek, cinsel takıntıları zihinden atamayıp bunlarla mücadele etmek, evden çıkarken ya da arabadan inerken kapının kilidini defalarca kontrol etmek, ocağın altını ya da elektrikli cihazları kontrol etmek için geri dönüp bakmak gibi durumlar yer alıyor.
ayırdığı için zaman kaybı yaşar diğer yapması gereken hiçbir şeye konsantre olamaz. Gerek ev ve sosyal çevresiyle gerekse iş ortamı ile ilişkileri bozulur. İş performansı önemli derecede olumsuz etkilenir. Evli ise eşi ve çocuğu ile iletişim bozukluğu yaşar. Tedavi olunmazsa bireyde depresyon gibi psikolojik birçok rahatsızlık da ortaya çıkabilir.
Hastalık, toplumun yüzde 1-3’ü arasında görülüyor Her yaştan kişide görülebilen OKB genellikle ergenlik dönemi ya da 20’li, 30’lu yaşlarda başlar. Hastaların yüzde 50’si 15 yaşından önce yüzde 70’i 20 yaşından önce OKB hastalığına yakalanır. Üç yaş çocuklarında bile OKB görülebilir. Bekârlarda takıntı gelişme ihtimali evli bireylerden çok daha yüksektir. Hastalığın gelişmesinde, genetik, çevresel faktörler ve geçmişteki psikolojik travmaların rolü büyüktür.
Takıntı Yaşamın Merkezinde OKB hastalarında, kişi enerjisinin büyük bölümünü takıntısıyla verdiği mücadeleye ayırır. Bu durum normal hayata adaptasyonu imkânsız hale getirebilir. Hastalığın bir başka yönü, takıntılı insanların sosyal ilişkilerini de olumsuz etkilemesidir. Kişi kendini obsesyona teslim ettiğinde, bu takıntıya çevresindeki diğer bireyleri de dâhil etmeye çalışır. Başlangıçta takıntılı kişinin isteklerini kırmama arzusu ile hoş görülen bazı durumların giderek takıntıları daha da güçlendirdiğini görebiliriz.Takıntılar, olumsuz anılardan kaçmanın bir yolu olabilir. Beyin kimi olumsuz tecrübeleri unutmak için kendisini takıntılarla meşgul etme yolunu seçebilir. Kişi çocukluğunda geçirdiği bir cinsel istismar sonucu kendini temizlik ya da simetri takıntısına kaptırabilir. Olaylardan etkilenme şekli, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
En çok temizlik takıntıları görülür Temizlik takıntılarında kişi sürekli ellerini yıkar, evi temizler gelen bir misafirin ardından kullandığı her şeyi temizleyebilir. Bu durum biyolojik, psikolojik, çevresel faktörlerden kaynaklanabilir. Örneğin annesi çok titiz olan bir çocuk ileride temizlik hastalığına yakalanabilir. Örneğin vefat, iflas, boşanma gibi yaşanan zor süreçlerden sonra obsesif eylemler görülebilir. Zamanın çoğunu temizliğe
Stres Tetikleyici Olabilir OKB’nin ortaya çıkmasında stres faktörü de önemli olabilmektedir. Bir yakının kaybı, taşınma gibi yaşamsal değişiklikler, taciz ya da istismar edilme gibi travmatik olaylar, ayrılık acısı, maddi sıkıntılar ya da iş stresi gibi sorunlar diğer faktörlerle birleştiğinde, obsesyon gelişmesine neden olur ve ortaya çıkan takıntılar kişinin hayatını cehenneme çevirebilecek düzeyde olabilir.
116
OKB Türleri Bulaşma: Halk arasında bilinen tabiriyle temizlik hastalığı. Kişi kendisine bir pisliğin, mikropların bulaşacağı endişesiyle sürekli temizlenme ihtiyacı hisseder. Şüphe ve kontrol: Temizlikten sonra en sık görülen tür. Bir işi tekrar tekrar kontrol etme, ‘paranın üstü eksik mi, kapıyı kilitledim mi, ocağı kapattım mı, fişi çektim mi’ diye sürekli şüphe ve kontrol takıntıları içerisindedir. Düzen: Evdeki tüm eşyaların belli düzen ve yerleşimleri vardır, onların değişmesinden ciddi rahatsızlık duyar ve düzeltmeden duramaz. Çalışma masası üzerindeki eşyalar milimetrik olarak yerleştirilir, bir tanesi bile yer değiştirse yoğun rahatsızlık hisseder. Sayma: İbadet niyetiyle değil de kötü bir şey olacak hissiyle tekrar tekrar dua etme, plaka numaralarını çarpıp bölme, araçla giderken elektrik direklerini ya da evleri sayma, basamakları veya karoları sayma bu tür takıntılara örnektir. Hastalık: ‘Bir rahatsızlık var’ endişesiyle devamlı doktora gitme... Dinî: Şüphe üzerine namaz ve abdestleri sürekli tekrarlama. İnançlı olduğu hâlde Allah’ın varlığını sorgulama, yasak şeyleri yapar mıyım korkusu yaşama… Metafizik: Yıllarca insanların cevap aradıkları sorulara yeni cevaplar arama: Dünyadan önce ne vardı, dünyanın sonu ne olacak, kıyamet kopacak mı
kopmayacak mı? Korku: Mesela kapıdan girerken aklına babasının öleceği gelir? Gerçekleşir korkusuyla çıkıp bir daha girer, bunu tekrarlar. Akşam babasının ne zaman geleceğini soran çocuk, sanki sormazsam babam bir daha eve gelemeyecekmiş gibi bir takıntıya girebilir. Saldırganlık: ‘Acaba birine vurur muyum, yeğenimi sekizinci kattan atar mıyım, arabayla geçerken falancayı ezdim mi, acaba bebeğime veya kardeşime zarar verir miyim’ şeklindeki düşünceler… Biriktirme: En iyi örneği meşhur çöp evler. Sahipleri aslında pisliğe meraklı kişiler değildir. Takıntı önce atamamakla başlar. ‘Bir gün lazım olur’ diyerek hiçbir şeyi atamaz hâle gelirler. Obsesif yavaşlık: Belli bir takıntı türü değil. Fakat doğru yapma, yanlış yapmama hisleriyle her işi çok yavaş yaparlar. ‘Mükemmel iş yapacağım’
diye hiç iş yapamaz hâle gelirler. O kadar titizdirler, ayrıntılarla o kadar çok ilgilenirler ki giyinmeleri, soyunmaları, yüzlerini yıkamaları, evden çıkmaları saatler sürebilir. Her yere genellikle geç kalırlar. İşte bu kişilerde ‘obsesif yavaşlık’ vardır. Obsesif yavaşlığı olan bu kişilerin sabit bir takıntıları yoktur. Fazla el yıkayabilirler, kapıları bacaları fazla kontrol edebilirler, ama bu hayatlarını kabusa çevirmez. OKB VE TEDAVİSİ Birbirine eşlik edebilen OKB ve depresyon hastalığında bazı farklılıklar vardır. Depresyondaki kişinin düşünceleri daha ziyade geçmişe dönük karamsarlıklar içerirken obsesyonda hasta geleceğe dair endişeler taşır. OKB’nin beyinle ilişkisini inceleyen araştırmalar da serotonin üzerinde durulmaktadır. OKB hastalarında
117
serotonenerjik antidepresanlar etkili olmaktadır. OKB ve depresyonun birlikte görüldüğü hastalara antidepresan verildiğinde, depresyon şikâyetleri azalırken OKB şikâyetleri devam edebilir. Dolayısıyla OKB, depresyondan daha zor tedavi edilebilen bir hastalıktır. Antidepresanları depresyonda kullanılan dozdan daha yüksek düzeylerde vermek gerekebilir. OKB’de tek başına ilaç tedavisi bazen sorunu çözmemektedir. Böyle durumlarda tedaviyi psikoterapi ve TMS ile desteklemek çok iyi sonuçlar vermekte, hastaların yüzde 90’da tedavi gerçekleşmektedir. OKB’de TMS OKB’de beynin ön kısmı olan frontal korteks ile bazal ganglionlar ve limbik sistem gibi alt beyin yapıları arasında bir iletişim kopukluğundan söz edilmektedir. Bu yüzden TMS uyarılarının bu iletişimsizliği ortadan kaldırarak tedavi oluşturduğu birçok bilimsel yayında bildirilmektedir. Ancak nasıl ki ilaç tedavisi her zaman tek başına etkili olamıyorsa, TMS de bazen tek başına tatminkar sonuç verememektedir. Genelde TMS tedavisi düşünülen hastalar, ilaç tedavisinden ya da terapilerden pek sonuç alamamış tedaviye dirençli vakalar olmaktadır. Bu yüzden bu hastalara standart tedavi uygulamalarından farklı olarak daha fazla TMS seansı gerekebilmektedir. Dirençli ağır vakalarda ilaç tedavisi, terapi ve TMS olmak üzere üçlü kombinasyon daha etkili sonuç vermektedir. İlaç kullanması mahsurlu ya da ilaç kullanmak istemeyen OKB’li kişilere ise sadece TMS veya TMS ile terapi tekniklerini kombine edilebilinir. TMS’nin OKB üzerindeki olumlu etkileri bazen seansların bitiminden aylar sonra da gerçekleşebilmektedir. Tedaviye dirençli vakalarda TMS’nin çözüm sunmaktadır. Ancak seans sayıları, depresyon ve panik ataktakilerden daha fazla olabileceği için inanç yitirilmemeli ve sabırlı olunmalıdır.
Kitap
SANATÇI SOFRALARI
Fransız sofrası, bir yaşam keyfidir. Uzun oturulur, uzun konuşulur, geleneksel yemekler yenir, içecekler sırayla yudumlanır. Lezzetin, muhabbetin, keyfin yeridir; aileyle, dostlarla, sevilenlerle paylaşılır. Unesco’nun 2010 yılında koruma altına aldığı “ İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” listesine dahil ettiği bu sofra, yalnızca yemekleri ve içecekleriyle değil, yılların deneyimi ve alışkanlıklarıyla yoğrulmuş bir yaşam biçimidir. Yemek Zevki yazarı Sevim Gökyıldız’ın, Sanatçı Sofraları’nda 19 – 20 yüzyıl sanatçılarının sofra dostluklarını paylaşacak, yediklerini ve içtiklerini okudukça ağzınız sulanacak, renkler, notalar, sayfalar arasında bir keyif ve lezzet şöleni yaşayacaksınız. Gözlerinizi kapatın ve kendinizi, bu büyülü atmosfere, kır çiçeklerinin baş döndürücü kokularına ya da görkemli ziyafetlerin rayihalarına teslim edin. Ayrıntılı Bilgi İçin: www.oglakyayinlari.com
Sinema
DENİZİN ORTASINDA
Oscar ödüllü Ron Howard’ın (“A Beautiful Mind”) yönettiği aksiyon macera “In the Heart of the Sea/Denizin Ortasında”, Essex’in dramatik gerçek yolculuğunu konu alan, Nathaniel Philbrick’in en çok satan kitabına dayanıyor.
1820 kışında, New England balina gemisi Essex kimsenin inanamayacağı bir şeyin saldırısına uğradı: Neredeyse insanlara özgü bir intikam dürtüsüne sahip, dev cüsseli bir balina. Gerçek bir deniz felaketi olan olay Herman Melville’in Moby-Dick’ine ilham kaynağı olacaktı. Ama roman hikayenin yalnızca yarısını anlattı. “In the Heart of the Sea/Denizin Ortasında” bu karşılaşmayı takip eden dehşet verici olayları konu alıyor: Geminin sağ kalan mürettebatının sınırlarını sonuna kadar zorlayan, onları akla gelemeyecek şeyler yapmaya mecbur bırakan olayları. Sarsıcı fırtınalar, açlık, panik ve umutsuzluk karşısında bu adamlar, hayatlarının değerinden yaptıkları işin ahlakına kadar, en derin inançlarını sorgulayacaklardı.
118
Tiyatro
Kahkaha makinesi Kalust Şalcıoğlu
Dergimiz Sosyotik Trendler yazarı Kalust Şalcıoğlu, Nami Esatgil’in kurduğu Tiyatroname Esatgil Oyuncuları’nın bu sezon sahnelenen iki tiyatro oyunu Kiraz Zamanı ve Çilekli Spagetti’de sahne alıyor. Sezon başından beri 27 kez sahnelenen vodvil tarzı oyunlarda Kalust Şalcıoğlu tiyatroya yıllarını vermiş Ahmet Uz, Tuna Orhan ve Toygun Ateş gibi oyuncularla aynı sahneyi paylaşıp tiyatro severleri kahkahaya boğarken, komedyenliğini sosyal medya hesaplarında özellikle otomotiv markalarının tanıtımları için hazırladığı videoları sevenlerinin beğenisine sunup sanal ortamda da alkışları toplamaya devam ediyor. Şalcıoğlu, tiyatroların seyirci sıkıntısı çektiği günümüzde yüzlerce kişilik salonları boş koltuk kalmayacak şekilde doldurmanın sırrını, doğal oyunculuğuna ve yaptığı sosyal medya tanıtımlarına bağlıyor.
Sergi
İstanbul’u anlatan fotoğraflar sergilenmeye başladı...
Günebakan Kültür Derneği’nin düzenlediği Kadeş 2016 Uluslararası Karikatür Sergisi, 7 Ocak 2016 tarihinden itibaren sanatseverlerle buluşacak. Teması “Ortadoğu ve Barış” olan Kadeş 2016, adını; dünyanın ilk yazılı barış anlaşması olarak bilinen “Kadeş”ten alıyor. Haziran Bilim Sanat Medya Meclisi ve Çevirmenler Birliği’nin katkıda bulunduğu serginin amacı; hayatın, uygarlığın, bereketin yeşerdiği Ortadoğu coğrafyasında, bir arada yaşama kültürünü hatırlatmak, barışın bugün de mümkün olabileceğinin altını çizmek. Uluslararası platformda yoğun ilgiyle karşılanan sergide, 57 ülkeden 160 çizerin eserleri sergilenecek. Adres: Cezayir Toplantı Salonları Hayriye Cad. No: 12 Galatasaray (açık otopark karşısı) İstanbul
Yarısma
Le Meridien İstanbul Etiler’in IstanbulNow! projesi kapsamında Mehmet Turgut ile bugünün ve yarının İstanbul’unu aradığı fotoğraf yarışmasında dereceye girenler düzenlenen bir törenle ödüllerini aldı. Yarışmada dereceye girenlerin fotoğraflarından oluşan serginin de açılışının gerçekleştiği geceye iş, sanat ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri katıldı. Dereceye giren 12 fotoğrafın yanı sıra Mehmet Turgut‘un yarışmaya özel çektiği İstanbul fotoğraflarından oluşan sergi 31 Ocak 2016 tarihine kadar açık kalacak.
Bize kardeşlik gerek..!
Bocuse d’Or hazırlıkları Metro’nun mutfağında...
Türk mutfağının geleceğine hizmet etmek ve dünyada tanınmasını sağlamak amacıyla şeflerin yanında yer alan Metro Toptancı Market, dünyanın en önemli ve prestijli şef yarışması olarak kabul edilen Bocuse d’Or Avrupa’da Türkiye’yi temsil edecek olan şef Mutlu Şevket Yılmaz’ı da destekliyor. Mayıs ayında Macaristan’ın Budapeşte kentinde düzenlenecek Bocuse d’Or Avrupa Şampiyonası’na Türkiye adına katılarak, kıtanın en yetenekli şefleriyle yarışacak olan Mutlu Şevket Yılmaz, finale Metro’nun gastronomi platformu Gastronometro’da hazırlanacak.
Ustalar Altın “Kevgir” için yarışacak...
Yudum Gıda’nın kızartmalar için özel olarak ürettiği yeni ürünü Yudum Kızartma Ustası, düzenlediği “Altın Kevgir” Yarışması ile “Kızartmada ustayım” diyenleri arıyor. Yarışma kapsamında Yudum Kızartma Ustası ile farklı kızartma tariflerini paylaşacak olan katılımcılar, finale kalmak için hünerlerini gösterecek. Finale kalan 3 kişi ise dünyaca ünlü şef Murat Bozok ve jüri heyetinden tam not alarak Altın Kevgir’i kazanmaya çalışacak. Yarışmacılar, yaptıkları yemeklerin fotoğraflarını tarifleri ile birlikte Kizartmaustasi. com sitesine yükleyerek yarışmaya katılabiliyorlar.
119
S.Pellegrino “Dünyanın En İyi Genç Şefini” seçiyor
İçecek markası S. Pellegrino bu yıl Genç Şef yarışmasını ikinci kez düzenleyecek. İlk yılında yoğun ilgi gören ve 3.000’i aşkın başvuru alan “S.Pellegrino Young Chef” ile bu kez 2016 yılında Dünyanın En İyi Genç Şefi belirlenecek. Türkiye’nin Akdeniz Ülkeleri Bölgesinde yer aldığı yarışmanın bölge jürisinde Türkiye’den başarılı şef Aydın Demir yer alacak. 2012’de Les Toques Blanches du Monde’da ‘En İyi Yabancı Şef’ ödülünün sahibi olan Demir, 2009-2010 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün mentor şefliğini de yürütmüştü. Yarışma başvuruları 01 Ocak – 31 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek. Yarışmacılar başvurularını kendilerine ait olan özgün ve en iddialı yemeklerini tanıtan metin ve fotoğraf ile www.finedininglovers.com adresi üzerinden yapabilecek.