¡HAFTALIK , OLAYLAR DERGİSİ
dan sinemasevere o
Kapak fotoğrafları: Öp kapak : Türkân Şoray Arka Murat Soydan
Fotoğraflar: Balla Fotoğraf Stüdyosu İdarehane: Ankara İş Hanı K. 3 İstiklâl Caddesi Telefon : 49 5043
Sahibi ve Yazı İşleri Md.: Sinema Yayınları Ort. adına KADRİ YURDATAP Kuruluş y ılı: 1960 Müessese M üdürü: ALİ MERMER
Saygıdeğer sinema okurları, 1960 yılından 1972 yılına uza nan bir zincirin halkasını ta mamlamak ve bir kez daha ko parmamak azmiyle tekrar huzurlarınızdayız... Bildiklerimiz, gördüklerimiz, işit tiklerimizle sîzlere tekrar hiz met etmek ve bu konuda sine masever kişiliğinize en uygun dergiyi verebilmek için bütün gücümüzle çalışacağız. «Hafta lık Olaylar Dergisi SİNEMA» yı her hafta sabırsızlıkla bekleye cek. her hafta tüm sinema olay larının en büyüklerini izleyecek siniz.. Bu satırları yazan daktilonun tuşları tam oniki yıl önce bu dergi için çalıştı ve tam oniki yıl sonra yine bu dergi için ça lışıyor. Ve bu tuşları basan ay nı parmaklarla... Oniki yıl önce sinema çevresin de sevilen, aranan, okurların il.
Yayın M üdürü: HAYRI CANER istihbarat Ş e fi: KAYAHAN LAÇİN İdare M üdürü: M ÜFİT MEÇO
Teknik Servis : AZM İ BÖKE YAVUZ TUNÇEL EKREM ÖZYER MEHMET ERCAN
Sinema Dergisi. Bella Of. s e ^ tesislerinde hazırlan mış. iç baskısı Kral mat baasında. Kapak ve tab lo baskısı Bella Ofset Basımevînde yapılmıştır.
• Derginin hazırlık lışmaları sırasında k geçiren Türkân Şor< dergimiz adına Hayri < ner ziyaret ederek «g miş olsun »diyor.
giyle karşıladığı bir dergiyi, daha değişik ve daha çok günün şartlarına uygun bir biçimde vermekten dolayı sevinçli ve mutluyuz... Yıllarca bizim «sinema» dan en iyi sinema dergisi diye söz edildi. Bugün de dergimizi bilen kişiler açıkça düşüncelerini ortaya koyuyoı Bunun sebeplerini ^.z biliyoruz, çalışan, araştıran bir ekibimiz vardı. Bu ekip her zaman sa mimi. her zaman gerçekçiydi. Bizim okurumuz yazdıklarımı zın yüzdş yüz gerçek olduğu nu bilirdi. Sanatçı arkadaşları mız hiç bir şekilde bizi yazdık larımız için kınayamazlardı. Çün kü buna fırsat vermemiştik... O günlerde şimdiki «asparagas» gazeteciliğinin usandırıcı, taciz edici, gerçek dışı ve bir biçim de hem okuyucu, hem de sa natçı itibarını zedeleyici varlığı Babıâli ortamına yerleşmemişti. Yeşilçam'ın haber kaynakların dan doğru haber, gerçek olay lar yeşeriyordu, «sinema» da... Ve bugün biz daha önce gör düklerimizi, işittiklerimizi ay nen ve satırı satırına «sinema» da yayınladığımızdan dolayı vicdan rahatlığı içindeyiz...
...ve dedikoA • Ediz Hun, Emel Sayın ile beraber oynadığı «Gülizar» filmini bitirir bitirmez soluğu Bodrum'da aldı. İki film arasındaki bu kısa aralıktan istifade eden jönümüz bu tatilden döner dönmez düğün hazırlıklarına başladı. Bilindiği gibi gelin hanım Türk Hava Yolları hosteslerinden Berna. Türk Sinemasının 1972 de Engin Çağlar'dan sonra bir jönü daha evliler kervanına katılıyor. Ediz de evlenirse iki jönümüz kalı yor bekâr o larak; Tarık Akan ile Kadir 1İnanır.
• «Battal Gazinin İntikamı» filminde yine tehlikeli numaralar yaparak hayatını tehlikeye atan Cüneyt Ar kın, geçen pazar günü Kılıçpmar Çiftliğindeki film çalışmasında yi ne attan düşerek boyun adalelerini ezdi. Film çalışmaları bu yüzden iki gün aksadı. Arkın, «Battal Ga zinin İntikamı» nı bitirir bitirmez on günlük bir tatil yapacaktır. On dan sonraki filmi Orhan A k s o /u n rejisörlüğünde Erman Film hesabı na olacak.
• Mecmuamızın yıllar önce yaptığı Artist Yarışmasıyla beyaz perdeye geçen Semra Sar da günün moda sına uydu. Şeker Bayramından iti baren Çakıl Gazinosunda Zeki M ü. ren'in assolistlik yaptığı program da çalışacak.
• Şeker Bayramından itibaren İstan bul sahneleri Emel Sayın'dan son ra yine bir AnkaralI assolist kaza nıyor. Televizyonda sesini dinle yip seyrettiğimiz genç sanatçı Se çil Heper, Bebek Maksim Gazino sunda ilk defa profesyonel hayata atılıyor. Fahrettin Aslan kendisin den çok ümitli.
• Halen aynı gazinoda çalışmakta olan Ajda Pekkan, programı biter bitmez Paris'e uçacak. Ajda Pekkan'ın tekrar İstanbul'a dönüşü gecna başrolünü oynıyacağı bir film çevirtmek isteyen prodüktör-rejilecek bahara rastlıyor. 4-5 yıldır sör Muzaffer Aslanın ümidi yine dağın ardında kaldı.
tatlı şevdir! • Bu yıl peşpeşe çevirdiği filmlerle dikkati çeken Fatma Belgen ile genç yıldız namzedi Tufan Giray'ın arasındaki buzlar çözüldü. İki genç yine fırsat buldukça beraber olu yorlar. •
* .
Geçenlerde bir film çalışmasında olduğu sırada evi soyulan Fatma Girik, Üçüncü Leventteki villasına alarm teşkilâtı kurdurdu. Biri er kek biri dişi iki kurt köpeği de sa tın alan güzel yıldız, artık rahat uyuyabilecek.
Hülya Koçyığit İle beraber oynadı ğı «Gökçe Çiçek» rolünü bitiren Serdar Gökhan İstanbul döner dönmez yaz İçnide yarım kalan iki filminin «Estergon Kalesi» ve «Kurtbey» in prodüktörlerinin hü cumuna uğradı. Kadir Kesemen ile Naci Duru, yarım filmlerini bir an önce bitirmek için çalışıyorlar. Serdarı Ekim içinde kendisiyle film çekm ek’üzere anlaşan üç prodük tör daha bekliyor. Bunlar Güneş Film, Renk Film ve Metro Film.
•
y
2
Geçenlerde babasını kaybeden ve yüklendiği çok işten dolayı sinir leri bozulan Sevim Tuna'nın menejeri Aydın Sağay, halen bir kli nikte tedavi altında. Kendisine acil şifalar dilediğimiz genç iş adamı, hâlâ işlerinden kopamamış. Hasta nedeki telefonu vızır vızır çalışı yor.
• Filmlerinde tehlikeli sahneler çekmekten hoşlanan Natuk Baytan'ın Vertigo'su olduğunu ve asansöre biîe yalnız binemediğini, • Sanat hayatına daha pek küçükken tiyatro ile başlayan Perihan Savaş'ın kitap okumaktan hoşlanma dığını, • Oynadığı avantür filmleriyle durumunu muhafaza eden Kartal Tibet'in dublörsüz hiçbir tehlikeli sahnede oynamadığını, • Bir gazeteye «Pazinolarımıh kapıları Yeşilçam'a kapandı» diye beyanat veren Fahrettin Aslan'ın kış sezonu için daha şimdiden film yıldızlarıyla anlaşma ya çalıştığını, • Ayşecik Zeynep Değirmencioğlu'nun partöneri olarak beyazperdeye geçen Sertan Acar'ın birinci sı nıf judocu olarak kuşak sahibi olduğunu.
biliLionmusunuz?
Böyle kendi halinde, masum görünüşüne aldanmayın. Olağanüstü bir araba bu «Herbie». W alt Disney Productions'ın sevimli komedi si «LOME BUG - AŞK BÖ CEĞİ» ntn baş aktörü o. Herbie'nin demirden bir az mi, çelikten adaleleri var, gü cü on insan gücüne bedel. Üstelik dayanıklı, rahat ve güvenilir bir arabzt Ama Herbie herhangi bir na. kil vasıtası sınıfına dahil edilmeye şiddetle karşı çıkı yor. Haklı da üstelik bu iti razında... Hangi araba kendi kendine hareket eder, iste diği yere gider, konuşur ve hoşlandıklarına göz kırpar?.. Durum böyle olunca Herbie'ya ayrıcalık tanımak ve onun motor yarinde gerçek bir kalp ta ş ıd ı|ın ı kabul etmek gerekiyor. Ve Herbie'nin yüee kalbi da Jwr\ Dougfas (Dean Jones) ile Carole Bennet (M ichele Lee) için ç»rn«v<V. Bîr1 /ıfirl» * * ' ’■
olduğuna iyice inanmış, Her bie. Üstelik o kadar inatçı ve azimli ki, bu iddiasından bir türlü vazgeçmiyor ve kü çücük boyuna bakmadan, büyük işlere girişiyor, sev dikleri için. İşte Herbie
harekete geçmiş
bile... Sevgili Jim'i yıllardır bir yarışta şampiyon olma nın hayali ile yaşamış, Jim'in tüm tutkusu araba yarış ları. Herbie de ona bu zevki tattırmaya kararlı. Kendisi için de bir zafer olacak bu ve küçük «Aşk Böceğini» kü çümseyenler, onun büyük başarısını görünce dönecekler.
şaşkına
Ve sonunda, son model ya rış arabalarının katıldığı bü yük mücadele Herbie ile sü rücüsü Jim'in zaferiyle so nuçlanıyor. Şimdi Herbie için yapılacak birşey daha kalmıştır, Aşk Mabedinin bü yüsünü ispatlamak ve Jim ile Carole'ü birleştirmek...
Kendisini sinema dünyasına bir anda kabul ettiren Dustin Hoffman, o günden bu yana perdede yarattığı değişik ve güçlü karak terlerle ününü sağlamlaştırdı. Her kalıba rahatça intibak edebilmesi, değişik tipi ve büyük oyun gücü ile, zorlu rollerin aranı lan aktörü oldu. Arthur Penn'in yönetmen liğini yaptığı «LITTLE BIG MAN — KÜÇÜK DEV ADAM» filminde is«i, vahşi bir kızıl— deriliden tutun da, amansız bir siiahşöre kadar türlü kılıklara büründü. Ditştin Hoffman, filmin başında 121 yaşındaki bir ihti yarı nasıl başarı ile canlandırıyorsa, 15 yaş larında hayatı tanımayan zavallı bir yetimi de aynı üstün yetenekle yaşatıyor. «Liftle Blg Man — Küçük Dev Adam», olağanüstü bir hikâyenin olağanüstü kahramanı...
sinema z
d
Kİ ^d ^d 2 Fıstıkağacında bir apartman... En üst katindayız... Genç bir adam ka ranlığı yaran projeksiyonun ardında pür dikkat izliyor... Perdedeki be yazlıkta sinemanın ünlü bir yabancı yıldızı ordan oraya sıçrıyor; kav ga ediyor; olmadık hareketler yapıyor... Projeksiyonun ardındaki adam elinde kâğıt kalem hareketleri not ediyor, şemalar çiziyor... Evet, Yılmâz Koksal bu... «Son yılların en hareketli aktörü» ünyanını kazanan Yılmaz Köksal'ın başarısının sırrı da burada işte... Bütün ya bancı filmleri evinde seyrediyor, ünlü yabancıların hareketlerini ezbere Türk Sıneması'nda tatbik ediyor... Fakat iş burada bitmiyor tabii... Bu hareketleri tatbik edebilmek için de, tıpkı bir profesyonel sporcu gibi antrenman yapmak gerekiyor... Judo, karate, boks, güreş, atletizm çalışmalarının hepsini birden yapmak şart... İşte Yılmaz Koksal teorik çalışmalarıyla kendi gücünü birleştiriyor ve bir anda tüm avantür film lerin aranan adamı oluyor... Koksal, son olarak Natuk Boytan'ın reji sörlüğünde «Kan ve Kin» filmini bitirdi.
«Umutsuzlar» (timiyle bir aşama yaparak oyunculu ğunu birden ayrı bir ra ya oturtan Filiz Akın şim di aynı tür filmler için konu, senaryo arıyor ha rıl harıl... Değişik bir üs lup ve değişik bir oyun tarzı için de, yeni senar yolar gerek... Son aylar içinde Filiz Akın'ın bu çalışmaları semeresini ver di... Güzel yıldız yeni bir konu ve yeni bir senar yo buldu... «Utanç», bir yıl önceki «Umutsuzlar» dan doğan başarının de vamı olacak. . U /u h sü ren bir hazırlık devresin den sonra filme başlandı, Filiz Akın'ın partöneri de, son yılların zirveye tır manan aktörü Kadit ina nır«.
*
1 1
■ ■ ■ ■ ■ ■ te
Sahne mi? Sinema mı? Türk Sinemasfnda ye ni bir kavga bu... Eme! Sayın’ın getirdiği moda ya uymak yenilik mi, yoksa Münir Nurettin'ler den, Perihan Altındağ’lardan kalmış demodelik mi? Şu sıralarda kimse bu konuda bir sonuca va ramıyor. Çünki ümit edilmedik bir anda sahne den perdeye yapılan transferler başarısızlıkla so na eriyor. Tersi de olmuyor değil. Perdeden sah neye geçen bir yıldız da birden kayıveriyor aşaşılara. Hem perdedeki yerinden oluyor, hem de sahnede başarısız kalıyor. Emel Sayın bu tartış mada en önemli istisnalardan biri. Hem sinemada büyük bir isim, aranan bir yıldız. Hem de sah nelerin en iyi as solistlerinden biri. Sayın, Per şembe günü Tarık Akan ile beraber oynadığı «Feryat»a başladı.
Türk Sinem ası'nın en ba şartlı oyuncularından Fat ma Girik
bu yıl
yarışm alarına
festival
girmemiş
olmaktan dolayı bir hayli üzgün. Fatm a Girik'in bu yıl
çevirdiği
önem
ve
en
çok
verdiği rolü «Ley
lâ ile M ecnun» daki Ley lâ rolü idi. Bütün bunlara rağmen
Ey-ül ayı
içinde
tam am lanm ası gereken ve 4. A ltın Koza Film Festi v a lin e
iştiraki
beklenen
«Leylâ ile M ecnun» film çalışm alarının
uzaması
yüzünden Adana Festiva lin e
gönder ilemedi.
Şim
di, üç yıldır A ltın Koza'yı kim seye kaptırm ayan Fat., ma Girik yeni sezon ça lışmalarına çok önem ve riyor ve gelecek yıl kendi sine yeni armağanlar ka zandıracak
senaryolar a-
raştırm akla
vakit geçiri
yor.
•
KADİR İNANIR
••
NILCNN ATILOAN
JALİH Q<İNEY
RENKLİ
V
T
3
i B
m
NQLYA JENCNL
W
&
R
Reji: Artun Yercs
ATLANTİK Bahçelievler UN VERDİ Bağlarbaşı DİLEK ŞAN Beyoğlu SARAY Kadıköy FEZA Karagümrük HAKAN Kurtuluş YENİ ATLAS Beşiktaş YUMURCAK K.M.Paşa CAN Şişli KERVAN Fındıkzade NİLGÜN Şehzadebaşı GÜL Üsküdar IŞIK Aksaray KISMET
BUGÜNDEN İTİBAREN : Suadiye Taksim
►
QfSET
IMLIBAR TERZİ YAN YUSUF SEZER VE KÜÇÜK YILDIZ
K AH R AM AN KIRAL R E JİS Ö R
PRODÜKTÖR.
M EHM ET DİNLER
KADRİ YURDATAP
FOTO DİREKTÖRÜ
SENARYO
C A H İT ENGİN
BÜLENT O R A N
■■■MM
R E N K Lİ
SİN EM AM IZIN en iyi oyuncularından biridir Fikret Hakan. Çok önemli filmlerde, çok önemli roller oy namış, aktörlüğün hakkını vermiştir. Ancak son yıllarda gerçekten önemli ve Türk Si nemasının yararına bir davranışla ününü dünya si nemasına duyurma gayretine kapılınca YeşilçanVdan sıyrılıp gitmiş ve döndüğünde de eski yeri ne oturamamıştır. Bu arada anlaşılmaz bir biçim de şarkıcılık mesleğine yönelmiş ve daha önceki çalışmalarının bir anda unutulmasına sebep olmuş tur. Şu durumda Fikret Hakan boşluğu doldurula mayan ve fakat kendisi de her an bu boşluğu dol durmaya hazır güçte bir aktördür. Ne yapmayı dü şünmektedir? Tahmin ve ümit ederiz, Hakan, yö
netmenliğe ve yapımcılığa yönelmek için ekono mik şartlarını en iyi şekilde hazırlamak üzere şar kıcılığı seçmiştir, iyi - kötü her filmde oynayıp para kazanmak istemesi de bu düşüncemizi doğ rulamaktadır. Yılmaz Güney örneği başarılı bir si nema oyuncusu, yönetmen ve yapımcı görevini el de edebilmek için Hakan’ın paraya ihtiyacı vardır. Türk Sineması’ndaki kendi boşluğunu kendisinin dolduracağı günler sayılıdır ve Hakan bu raya otu rursa, tıpkı eski günlerindeki gibi, onu tutmak zor olacaktır.
m S
İlileli!
' l l l f
Mİ
Bâra
İm
■% İm m
VALDEZ GELİYOR ÎVolder is Corning) Bob ve Rincon birbirlerir' düşmandırlar. Rincon Bob un bir katil olu una inanmak tadır. Bir kovboy gurubunun aşkanı olan Frank Tariner ise onun Erin'i öldürdüğüne dair dedikoduları durdurmak çabasındadır. Bob ve Rincon konuşurlarken, Davis Rincon'a ateş eder. Bob'un inancına göre Tanner ka rısı hakkındaki şayiaları önlemek istemekte dir. Film süresi içinde mücadele devam eder. Distribütör: ULUS FİLM Oynayanlar: Burt Lancaster, Susan Clark, John Cyper, Barton Heyman, Richard Jordan vs Frsnk Silvsra. Y ön etm en : Roland Kibbee
H A FTA N IN FİLMLERİ SİMSARIN DÜĞÜNÜ (The Marriage of a Goung Stockbroker) Genç ve yakışıklı W illiam Alren hayatından memnun değildir. Bunun iki sebebi, işi olan borsa simsarlığını sevmemesi ve karısını sevdiği halde bu sevgiyi ona gösterememesidir. Bunların sonucu olarak etrafındakileri gözetleme huyu ortaya çıkar. Bir borsacı arkadaşının ölmesi ve karısının onun röntgenciliğini keşfetmesi üzerine ha yatı değişir. Karısı onu terkederek kızkardeşi IMan'ın yanına gider. Bütün yalvarmala rına rağmen geri dönmez. Daha sonra kuv vetli olmayı başaran Alron karısından boşa nır. Karısı Lisa onun değiştiğini görünce tek rar beraber olmaya razı olur. Alron ise ne yapmak istediğini bilmediğini fakat ne yap mak istemediğini çok iyi bildiğini ve kuvvetli olmanın da bu olduğunu söyler.
KUMAR VE ÖLÜM (Five Cardstud) Bir kumar partisinde oyunculardan biri hile yapar. Diğer oyuncular tarafından linç edilir. Bu olaydan bir müddet sonra linç olayına karışanlar birer birer ölmeğe* başlarlar. So nunda bu cinayetleri kasabaya yeni gelen ra hibin işlediği ve linç edilen k’imarbazm kar deşi olduğu meydana çıkar. En sonunda linç edilen kumarbazın kardeşi olduğu meydana çıkan rahip de bir düelloda vurulur. D istrib ütör: EKRAN FİLM O ynayanlar: Inger Stevens, Roddy M e Dowall, Katherine Justice. Yönetmen : Henry Hathaway Y a p ım c ı: Paramount
GEMİ SOYGUNCULARI (Wher Eight Belle Toll)
Deniz gizli servis ajanı Phıilip Colver çalınan altın külçelerini aramaktadır. Şüpheli Nonteaville gemisine yerleştirdiği ajanları öldürül müştür. Daha sonra yapılan bir davette Sir Anthony Shouras ve karısı Charlotte ile ta nışır. Yardımcısı Hunolett ile geri döndü ğünde gemilerinin aranmış olduğunu görür ler. Colvert helikopterle ortadan kaybolur. Nonteaville gemisini arar. Helikoptere ateş açılır, fakat Colvert kurtulmayı başarır. Karı şık olaylardan sonra altın külçelerinin bir şato yakınındaki mağarada batık Nonteaville' den başka bir gemiye yüklendiğini keşfeder.
QC UJ -j
Q
z
IS
o
m <
Yönetmen Art un Yerts in ilk deneme»! Hi kâye tamamen gençlerle ilgdidfr. Sir gençâk grubunun çeşitli problemlerine eğilen yönet men hikâyesinde bir aşk hikâyesini anlatmak tadır. Yapım cı: Erler Film - Türker Inanoğkj Oynayanlar : Kadir İnanır. Salih Güney. Ntfgün Atılgan, Hülya Şengül. Coşkun döker. Atıf Kaptan, Gülistan Güzey. Teoman Akın cı, Feridun Çolgeçen. Ayten Özalp, Ceylan Arda, özcan Özgür, Necla Göztepe. Bülent Kayabaş, Ayşe Unsal. Y letm en: Artun Yeres
KİM KİMİNLE HANGİ FİLMDE OYNUYOR? M il i
(gelecek sayımızda)
mm
w
m ır
.m ı" *'***
AKAIM Tarık
Akan
GÜNEY
GIRIK A tıf
genellikle genç kız
Yılm az'ın
setine
getirildiğ*
Oyunculuk
ve
yönetm enlik
yıllarda etine dolgun, bıngıl bıngıl t i
bakıldığı
mantik görünüşünün yanı sıra da ası.
pik
maz Güney, Türk Sinemasında büyük
isyancı bir hava taşıyor. Tarık
Akan,
Yılm az dudakları arasından düşmeyen
bir olaydı. Yılm az Güney. Türk
iki yıl önce Kir sinema dergisinin dü
sigarasının dumanları arasından lütfen
masında adını
zenlediği
birinci
baktığı bu güzel gözlü kenar mahalle
luk ve reji asistanı olarak duyurm uş
liği kazanarak Yeşilçama adımlarını at
kızını hiç de tutm am ıştı. Oysa ki sete
tu. Bunun yanısıra da gene aynı yıl
m ıştı. V e de sinemaya geçer geçmez,
getirilen Fatma Girik. o film de bir fi
larda üç filmde başrol oynam ış, buna
romantik salon filmlerinin bir numaralı
güran
çıka*
karşılık tutarlı olam am ıştı. Ancak Y ıl
temsilcisi
olmuştu
Akan
da
yarışmada
sonra
uzun
A rtis t. Yarışmasında
Ne var ki Tarık
raları
olarak
kamera
kızıydı.
Atıf
karşısına
gerçekten
1968 lerde
de
Y ıl Sine
senaryocu-
çaktı. Fakat A tıf Yılm az bu A rtist He
maz Güney, 1965 lerden sonra Çirkin
olduktan
veslisi kıza «H ayır» ı çekiverm işti. Ko-
Kral sloganıyla afişlerin baş köşeleri
süre hiçir prodüktör ona
camustafapaşalı Fatma, A tıf Yılmazcın
ne kazılmaya başlamıştı. Oysaki 1965
birinci
başrol şansı tanım aya memişti.
bir kenar mahalle
takdirde
açısından
ların hoşlandığı, iç çektiği bir tip. Ro
Önce
fikirlerini
«Hayır»
cesaret diyenler
değiştirip
Tarık
ede
bu dudak büküşünü hiç umursamamış
lerde
son
artist
çok prodüktör Yılmaz Güney'i Köm ür
Akan
olmak
aramıştı.
için başka
başka
1960 yıllarından
yollat
önce anne
üzerine zar atınca yanılmadıklarını an
siyle birlikte birçok film de figüran oy.
lamışlardı.
namış,
Çünkü
uzun
boylu,
jilet
reklâmlarındaki gibi yakışıklı olan T a
başrole
sonra çıkm ış
da ve
«ÜSke» daha
adlı
filmle
sonra
Türk
rık Akan, kamera karşısına geçer geç
Sinemasındaki
mez bir anda genç kızların sevgilisi ol.
nıiş,
muş, bu nedenle de Türk Sinem asın
İyi Oyuncu'ya
da kartpostalı ençok satılan artist ol
En Çok ö d ü l Kazanan Kadın O yuncu
muştu.
su» olmuştu.
bu
üç
şöhretinin
kadın
arasına
yanısıra
çıkararak
da
gir adını
«Festivallerin
sinemaya ikinci dönüşünde
cü Çırağı'n a benzeterek
bir
iş verm em iş
lerdi. Yılmaz Güney tek başına sava şına
katılm ış
Yakışıklı
Adam
ve
Türk
Sinemasında
hegemonyasını
y ık a
rak kuralları altüst etm işti. V e bugünedek hiçbir oyuncu Yılmaz Güneyin var dığı
sağlam
mamıştı.
ve bilinçli noktaya vara
K O Ç Y İĞ İT
A R K IN On yıl öncesinin soyunan kadın oyun
Leylâ Sayar’ın 1964 yıllarında Eskişe
Ankara Devlet Konservatuarından ay
cularından
hir'den
getirdiği
rılan Hülya Koçyiğit. 1964 yılında bir
setlerinde dolaştırdığı sıra
Cüneyt Arkını da o sıralar kimse tu t
sinema dergisinin düzenlediği Artist Y a
lar, bu iri gözlü, etli dudaklı Karagüm-
m am ıştı. Bir süre Artist M eraklısı ola
rışmasında «İkinci»
rüklü genç kızla hiç kimse ilgilenme-
rak ortalıkta dolaştıktan sonra, bir si
yarışma
mişti, önceleri Türkân Şoray'a da son
nema dergisinin düzenlediği A rtist Y a
Duru «Koçyiğit'e «Hayır» deyip yeri
radan
rışmasına girmiş, bir defa da şansını
ne
ray'ı
film
Emel
Yıldız,
Türkân
Şo-
şöhret olan yıldızlar gibi «Ha
Tıp
talebesi
olarak
de
bu
seçilmişti. Oysaki
Prodüktör
ikinci
yır» demişler ve bir süre kameradan uzak tutm uşlardı. Oysa fakir bir aile
nemede
nin kızı olan Türkân Şoray bütün bu
ce «Gurbet Kuşları» adlı filmle kam e
pan Ajda P ekkandı.
hayırlara
ra karşısına çıkm ıştı. Yakışıklı ve ar
olup
Birinci
Süreyya
derecedeki rol için
böyle denemek başarılı
ist-emişti. V e
öncesi
bu de
Sevda Nur'u alm ıştı. Yarışmanın birin-
seçilin
c
kadını ise o sıralarda şantözlük ya Hülya Koçyiğit
renmiş, önce «Türk Sinemasının Islak
zulu
Cü
yarışma sonucunda ikinci oluşu yü zünden bağlı olduğu prodüktörler ön
ve Aralık
Dudaklı Dişisi» olarak d ik
neyt Arkın'a bu filmden sonra da b ir
celeri ona gerçekten şans tanım am ış
kati çekm eye başlamış, sonra da « 0 -
çok prodüktör iş vermiyordu. Onu gö
lardı. Ne var ki prodüktör - rejisör Sü
tobüs
zü
reyya Duru'nun gözünün tutm adığı ve
karşılık
bütün
Y o lc u la rıy la ,
gücüyle
«Acı
d i
Hayat»la
bir
genç
tutm ayanlar
olmasına
arasında
bugün
onu
Zirveye Giden Yolu buluvermişti. Şöh
firmasının
ret
Şoray'a
olarak
tutan
«Hayır» diyen şirketler arasında Erman
yapan
Uğur Fiim’in prodüktör . reji
ve Acar Film de vardı. Ki daha sonra
sör sahibi Mem duh Ün de vardı. Fa
1964
Şoray yıllarca olmuştu.
kat Arkın sonuna kadar direnerek ön
Ayı» ödülünü kazanan «Susuz Yaz» ı.
ce romantik yapıl) filmlerde Kız öpen
Hülya Koçyiğit'e beklenmedik bir şöh
Jön olarak
ret aşaması yaptırarak
olmadan önce
Türkân
Acar Film ’in baş starı
bir -numaralı
rağmen
erkek
yıldızı
«Hayır»
ve onun üzerine
filmler
sur rejisör M etin
dikkati
çekmiş,
sonra
kostüme filmlerle zirveye çıkm ıştı
da
dediği
Hülya
Koçyiğit'e
Erksan
ce
büyük bir
şans tanıyacaktı. İşte M etin Erksan'ın Berlin
Film
Festivalinde
«Altın
«Artifrf YaTrş
ması Birincisi» Ajda Pekkan'ı çok ge rilerde bırakmasını sağladı. ı
ı .............
o
R
E
K
O
R
¡3
fi v'i’v;
h
4 Türk Sineması nda bir isim sessiz zirveye doğru çıkıyor. Basın, prodüktörler, yönetmen ler ve bu arada hiç durmadan kendilerine oyuncu arayan se naristler bir isim üzerine par mak basıyorlar: Meral Zeren Evet, genç, güzel ve oyun ka biliyeti çok olan bu oyuncu da Türk Sineması'nda hak ettiği yeri bulmak için büyük bir güç sarfediyor. Son bir ay içinde rekor derecede baş rol oyna yan Meral Zeren'in geleceği hak. kında sinema çevresinde olum
lu konuşmalar oluyor. Tam bir Türk tipi olan Zeren bu ay icinde iki büyük filmde, iki bü yük aktörün karşısında baş rol oynadı. Cüneyt Arkın'ın «Battal Gazi'nin İntikamı» nda ve Kar tal Tibet'in «Karaoğlan - Cen giz Han'ın Hâzineleri» nde... Meral Zeren, bu ay içinde üçüncü film olarak da Melek Film hesabına Mehmet Dinler yönetiminde «Üç Sevgili» adlı kordelâda son günlerin en ünlü jönü Tarık Akan ile karşılıklı oynuyor.
!..
AYIN EN İYİ YERLİ. YABANCI FİLMİNİ SEÇEN OKURLARINA ÇEŞİTLİ HEDİYELER VERİYOR
D A H A d ûn gibi g e liy o r bana... Kurtiş Hanındaki küçük, tek
Belgin Doruk tu sinema kapağının baskısını büyük bir heyecanla
inceleyişin
üzerinden
Kadri Yur-
datap, Fecri Ebcioğlu, Oral Orhon, Aysan Tumer. Ülkü Erakalın hep beraberdik... Şu anda, görmeden bile hatırlıyorum o kapağı.
(Tafsilat 2 . sayımızda)
Ne çabuk geçti
odalı «idarehanende
Belgin Doruk, o yılla
rın zirvede yıldızı, evinin bu kaşesinde «sinema» objektifine poz vermişti
Dürt renkli, kuşe kâğıdı
üzerine tipö baskılı bir kapaktı
1960 yılının son
baharında doğmuştu köyfece «s nema»... Heyecanla, durup - dinlenmeden çalıştık da.. Tam 86 hafta sürdü bu maraton.
«sinema»
Daha sonra
hepimizin ayrı yönlere sapışı «smema»nm kapısına kilit vurdu... Kadri film yap racdığına. Ülkü rejisör lüğe, derginin sahiplerinden
Dr. Turhan Bozkurt
((Altın K ita p la rsa, kadronun daha sonraki yazarla* r ndan Agâh, Orhan ayrı dergilere gittiler... Ben de ne olduğumu anlamadan kend mi a ktö rlü ğ e atıver dim bu arada... Ne olduysa o günlerin sevilen der gisi «sinema»ya oldu.. Şimdi Kadri Yurdatap bu dergiyi tekrar yaşatma karar mı verince hızla geçen yılların içimizdeki he yecandan hiç bir şey eksiltmediğ m tarkettim. BabIâli'ye uzun yıllar emek vermiş kişiler bilir. Bir
FİLMLERDE OYNAMAK VE YILDIZ OLMAK İSTEYEN OKURLARINA ŞÖHRET KAPILARINI ARALIYOR
sür.e oradan ayrılmaya görsünler. Dumandır halleri Mürekkep kokusu, makine gürültüsü, kâğıt yığın ları öylesine özletir ki kendini... «Akademik
S inema »yi
yayınlamamızdan
bu
yan.*
sadece .ki yıl geçti... Bu arada bazı günlüklere yazı yozdımsa da hiç önemli değil. . Babıâli adam» mat İ nanın içinde, sayfa provalarının başında, eli-yüzü mürekkep içinde, makinenin hızla çalışan gürültüsü nü duymadan hiçbir zaman tatmin o la m ıy o r. Çiz diğintz. hazırladığınız sayfaların, bir sürü işlemden sonra basılı olarak el nizde olması size duygul arın en yücesini veriyor... Ben şimdi bu satırları yazarken bile, yarın elime geçecek tashih provalarının heyeeanını yaşıyorum.
( Tafsilat 2. sayımızda)
Yazacak, çizecek, matbaalara girecek - çıkacak ve mücellitten dikişli, kenarları kesilmiş pırıl-pırıl «sinema»yı
elimize aldığımızda sevineceğz ..
■
i
İki yıldan beri, b irbiri ardına aşk fırtınasına tutulan Türk Sinemasının güçlü oyuncusu Yıldırım Gençer, bu kere ye ni bir aşk denemesine girişm iş gibi görünüyor. Aynur Akarsu, Nazan Şoray, Ülkü Özen ve şimdi de genç bir yıl dız adayı: Perihan Savaş. Çevirdikleri bir film seti sırasın da tanışan Yıldırım Gençer - Perihan Savaş çiftin in «yıldı rım aşkı» henüz su yüzüne çıkmamış gibi görünüyorsa da, sinema çevrelerinde kulaktan <kulağa fısıldanmakta ve bu çiftin gizli beraberlikleri meraklı gözlerden kaçmamakta dır. Perihan Savaş Kurt Bey ve Sev Dedi Gözlerim adlı film leri çevirdiği iki önemli oyuncu Serdar Gökhan ve Orhan Gencebay'ın partönerliğini yaparken, bu arada da Yıldırım Gençer'in gözdesi olarak da «gizli aşk»ını sürdürmektedir. Yıldırım Ger.çer in daha önceki maceralarının sonuçlarını bilenler şimdi bu çiftin geleceğine de endişeyle bakmakta dırlar. Bu arada bazı film prodüktörleri bu beraberliğin, genç yıldız Perihan Savaş'ın şöhretin ilk basamaklarını tır manırken kendisine büyük bir engel olacağını söylemekte dirler.
495043
İSTİKLAL
CADDESİ
ANKARA
HAN
No. 99
KAT. 3 BEYOĞLU İSTANDUL