Hedefe Doğru BBSK 5. Sayı

BBSK Hedefe Doğru...

Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Dergisi

Yıl: 1 • Sayı: 5 • Aralık 2013

www.bbsk.com.tr

35. istanbul maratonu , kıtaları birbirine baĞladı 9. Kuraş Dünya Şampiyonası

BBSK’nın 2. Olağan Genel Kurulu Yapıldı:

Spora başlamanın yaşı yok!

Bu yıl Bahçelievler Siyavuşpaşa Spor Kompleksinde gerçekleştirilecek.

Bahçelievler Belediye Spor Kulübü 2. Olağan Genel Kurul Toplantısı 20 Eylül 2013 Cuma günü Nurettin Topçu Kültür Merkezi’nde yapıldı.

Çocukluk döneminde, oyun ağırlıklı ve eğlenebileceği bir spor dalı olmalıdır.

bb s k KÜNYE

Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Dergisi Yıl: 1 • Sayı: 5 • Aralık 2013 Fiyatı : Bedelsizdir www.bbsk.com.tr

BBSK Adına İmtiyaz Sahibi Selahattin UYAN

Yayın Kurulu Başkanı Av. Zülküf Türkoğlu

Genel Yayın Yönetmeni Hasan Çabukol

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Zekeriya Yılmaz

Danışma Kurulu Prof. Adem Esen Lokman Ayva Hüseyin yaman Mevlid Uyan Şahin ÖZER Zekeriya YılDIZ

Yayın Kurulu Ahmet Altunsoy Dr. Ahmet Kara Ali KILINÇ Davut Yazıcı Hasan Tural Hayrettin Öztürk İbrahim Erdöl Mustafa Sözen Seda Erdem Volkan çakmak Yavuz Değirmenci

Hukuk Danışmanları Av. Savaş korkmaz Av. Yeşim Bayrambey

Görsel Yönetmen Mustafa Erden

Reklam ve Halkla İlişkiler Lütfiye Gemici Ayçin ÇELİK

Ömer Kahyaoğlu: ‘Basketbol benim bir parçam’

Zekeriya Yıldız Gül Ateş, Sîne Ateş: Menemen

Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Basketbol A Takımı Antrenörü Ömer Kahyaoğlu ile yaptığımız röportajı sizinle paylaşıyoruz…

Yazdığı yakın tarih romanlarıyla bilinen Zekeriya Yıldız, ‘Gül Ateş, Sine Ateş Menemen’de yakın tarihin en önemli olaylarından birine ışık tutuyor.

28

40

Fotoğraflar Serhat kale

Haber-Röportaj Serdar akça Abdullah Taha Yıldırım Tel: (0212) 656 56 28 Fax: (0212) 656 50 67 bilgi@bbsk.com.tr

BBSK 2. Olağan Genel Kurulu Yapıldı

Yusuf Yıldırım Yeniden Başkan

Eski Edirne Yolu Cad. (Yenibosna Radar Mevki) No: 72 Kat: 3 Bahçelievler / İstanbul ISSN: 2148-0508

Baskı Teknik Basım Tanıtım Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.

Bostancı Yolu Cad. Keyap Tic. Merkezi F1 Blok No :93 Y.Dudullu / İSTANBUL Tel: (216) 508 20 20 Fax: (216) 508 20 45 www.teknikbasim.com Sertifika No.: 24871 SÜRELİ YAYIN

Bu dergide yer alan haber, yazı ve fotoğraflar izin alınmadan kullanılamaz.

Tüm reklamların sorumluluğu reklam verene, söyleşi ve makalelerdeki görüşler sahiplerine aittir.

6 bb sk

www.bbsk.com.tr

12

bb s k

İÇİNDEKİLER

70

32

Kronik hastalıkların tedavilerini düzenlerken hekimler hastalarına yazdıkları ilaç reçetesi yanı sıra günlük hayata bedensel aktivitelerini artırmalarını önerirler.

Çocukluk döneminde, oyun ağırlıklı ve eğlenebileceği bir spor dalı olmalıdır. Yönlendireceğiniz spor dalının da bu özellikleri olmasına özen göstermelisiniz.

DİYABET VE SPOR

Spora başlamanın yaşı yok!

İçindekiler

18 VODAFONE 35. İSTANBUL MARATONU 17 Kasım Pazar günü gerçekleştirilen Vodafone İstanbul Maratonu’nda, çipli koşularda yaklaşık 20.000 atlet ve Halk Yürüyüşü’nde ise 120.000 İstanbullu Asya’dan Avrupa’ya geçerek “Kıtalararası Atlet” unvanı almaya hak kazandı. Bu yıl resmi adı “Vodafone 35. İstanbul Maratonu” olarak değişen maraton geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda IAAF tarafından Altın Kategori’ye alınarak Altın Maraton unvanı ile ödüllendirildi.

Gönen Hotel İstanbul’da yeni yatırım heyecanı

60

Kuraş Nedir?

37

6 - BAŞKAN’DAN 8 - ŞUBE HABERLERİ 12 - bbsk kongre 16 - Spor ve öğrenci 18 - 35. avrasya maratonu 22- GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ATA SPORLARI 28 - ömer kahyaoğlu - RÖPORTAJ 32 - Spora başlamanın yaşı yok!

36 - kurash sporu 40 - zekeriya yıldız - RÖPORTAJ 48 - siyavuşpaşa spor kompleksi 58 - genetik danışma 60 - gönen otel 64 - Engellilere ücretsiz havuz 66 - SPORDA HUKUK 70 - sağlık olsun 74 - teakwondo başkanlık kupası 76 - KARİKATÜR 77 - ÇENGEL BULMACA 78 - önce spor

Reklamlar MNG.............................................. KAPAK İÇ ÖMÜR AVM.................................................. 3 N10 CAFE..................................................... 7 ÇAĞRI MARKET........................................... 11 VEZİRHAN................................................. 15 DENİZ PERDE............................................. 21 HAPPY....................................................... 25 O’SHE........................................................ 27 İSFAT..........................................................31 TEKNİK BASIM........................................... 35 DİRUİ........................................................ 45 SPORT444................................................ 47 İAR............................................................ 53 BEST HALI SAHA......................................... 57 FİAT CİTY.................................................... 63 KAMİL PASTANESİ..................................... 69 ŞAHMA ATALAR......................................... 73 MEDYA OFİS.............................................. 80 CODE İSTANBUL.........................................81 ÖZKAN ÇAMAŞIR....................................... 82 GÖNEN OTEL. .......................... ARKA İÇ KAPAK BAHÇELİEVLER BELEDİYESİ......ARKA KAPAK

www.bbsk.com.tr bb s k

7

bb s k

BAŞKANINYAZISI

Yusuf YILDIRIM

Başkandan

Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Başkanı

8 8bb skbbwww.bbsk.com.tr s k www.bbsk.com.tr

Yeni Yönetimle Daha Büyük Adımlar...

S

evgili BBSK dostları; Malumunuzdur ki; 20 Eylül 2013’te yapmış olduğumuz muhteşem Genel Kurul’da yenilenmiş bir kadro ile yolumuza devam etmek üzere yetki aldık.

Tabi, sadece yetki almadık, esasında sorumluluk üstlendik, ödevimiz tazelendi, yükümüz daha da arttı ve ağırlaştı.

Aslına bakarsanız, bundan hiç şikayetimiz yok, şikayete hakkımız da yok..

Memleket neredeyse yangın yeri, herkes her yandan evlatlarımızı, geleceğimizin nadide kıymetlerini çekiştirip duruyor. Böyle bir tabloya bigane kalmamız asla düşünülemez..

Herkes gücü neye yetiyorsa, aklı neye eriyorsa o konuda yapacağı çalışmalarla bu ülkenin, bu milletin geleceğine emek verecek, mesai sarf edecek.

Sözü çok uzatmadan şunu söylemeliyim ki; yeni çalışma kadromuzla

artık iyice bilinen BBSK yürüyüşünü dev adımlarla geleceğe taşıyoruz.

Arkadaşlarımın her birine çok güveniyorum. Göreceksiniz ki her biri üstlenmiş oldukları görevleri hem BBSK’nın geçmişine hem gelecek heyecanlarına yakışır tarzda yerine getireceklerdir. Şimdi büyük heyecanımız Dünya Kuraş şampiyonasıdır. Ne büyük bir gururdur ki 14-15 Aralık 2013 tarihlerinde Türkiye’de yapılacak olan bu şampiyonanın ev sahipliğini biz üstlendik, büyük bir heyecanla 45 ülkeden gelecek konuklarımızı Bahçelievler’e bekliyoruz. 2 gün sürecek şampiyonada yaklaşık 400 sporcu hem derece hem dostluk için yarışacak.

Bu duyguları sizlerle paylaşarak tekrar koşturmaya dönüyoruz, arkadaşlarımız bizi bekliyor. Dilerim herşey gönlünüzce ve gönlümüzce olsun..

Daha büyük başarılarda buluşmak üzere…

DIRIM

Yusuf YIL

bb s k

HedefeDoğruBBSK

şubehaberleri

Antrenörümüz Sefa Polat yönetimindeki Güreş Takımımız Süper Lige terfi etti.

BÜYÜKLER TÜRKİYE ŞAMPİYONASI ANTALYA’DA 10-15 Aralık 2013 tarihleri arasında Antalya Kepez Belediye Başkanlığı Spor Salonu’nda düzenlenecek olan şampiyonaya serbest stilde katılacak olan ta-

10 10 bbbbsskk

www.bbsk.com.tr www.bbsk.com.tr

kımımız çalışmalarını tamamladı. Kafilemize Güreş Şube Başkanımız İsmail Uğurlu ve Güreş Şube Koordinatörümüz Ergin Kepenek eşlik edecek.

Derin Deniz Karamanlı

bb s k

şubehaberleri

2. Eyüp Sultan Karate Turnuvası

Sporcularımızdan toplam 7 madalya 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı 9-10 yaş İstanbul Kulüpler Arası Yüzme Yarışı, Sultanbeyli Belediyesi Yüzme Havuzu’nda 26-27 Ekim 2013 tarihlerinde düzenlendi. Toplam 13 takım ve 190 sporcunun katıldığı yarışa 10 bayan, 2 erkek olmak üzere toplam 12 sporcuyla katıldık. Yüzme Altyapı Sorumlusu Çetin Bingül ve Antrenörlerimizden Yasemin Sevim’in katıldığı müsabakalarda birçok sporcumuz yarış tecrübesini ilk defa yaşamış, tecrübeli sporcularımız ise daha önceki yarışlarından hem zamanlama olarak hem de performans olarak daha başarılı bir yarış çıkarmışlardır. Sporcularımız toplam 7 madalya kazandı.

Derin Deniz Karamanlı 10 yaş 100m Kelebek 3.sü Derecesi 1.29:66 100m Ferdî Karışık 2.si Derecesi 1.27:79 100m Serbest 2. si Derecesi 1.17:96 İlke Akçaalan 10 yaş 50m Serbest 3. sü Derecesi 37:64 4x50m Karışık bayrak 10 yaş Bayan 3. Lük Gamze Demir, İlke Akçaalan, Derin Deniz Karamanlı, Zülal Salıcı

2. Eyüp Sultan Karate Turnuvası 1 Aralık 2013 Pazar günü Yeşilpınar Cumhuriyet İlkokulu Kapalı Spor Salonu’nda yapıldı. Turnuvaya Antrenör Hakan VURMAZ nezaretinde katılan sporcularımız aşağıdaki dereceleri elde ettiler.

Minik Erkekler Kumite Dalında Emirhan TIRNOVALI 2003 doğumlu 40 Kg 1.’lik Musa GÜLER 2004 doğumlu 35 Kg 2.’lik Minik Bayanlar Kumite Elif Ceren GİRGİÇ 2004 doğumlu 35 kg 1.’lik ...

2013 Birinci Bölge Karate Ligi Sona Erdi 2013 Birinci Bölge Karate Ligi Halkalı Spor Salonu’nda yapılan final müsabakaları ile sona erdi. Sporcularımız Minik Bay Kata Grubunda üçüncülük elde ettiler. Yıldız Bay Kata Grubunda ise beşinci olduk.

Minik Bay Kata Takım Kadromuz: Ömer Ali YANAS Talha BİRİŞİK Musa GÜLER Furkan İPEK Atahan Efe ALTUNEL Yıldız Bay Kata Takım Kadromuz: Muhammet Yusuf YANAZ Yunus Emre KESKİN Özgür SEYMEN Batuhan Yiğit ALTUNEL

www.bbsk.com.tr bb s k

11

bb s k

şubehaberleri

Judoda İl Birinciliği Müsabakaları 17 Kasım Pazar günü Sultanbeyli Spor Salonu’nda yapılan Judo İl Birinciliği yarışlarına altı sporcumuz ile katıldık.

Sporcularımız birincilik, ikincilik ve üçüncülük elde ettiler. Şeyma Özerler 1. Gamze Nur Keklik 2. Ahmet Kürşad Efe 3. olma başarısı göstererek önemli bir başarıya imza attılar.

Müsabakalara Katılan Sporcularımız: Sümeyra Karpuz Ahmet Kürşad Efe Mustafa Erdem Aslan Irmak Şayan Şeyma Özerler Gamze Nur Keklik

Bayan Voleybol Geçtiğimiz sezon Bölgesel Ligde grubunu şampiyon tamamlamasının ardından 3. Lige yükselen Bayan Voleybol Takımımız 8. haftayı geride bırakırken aldığı dört galibiyet, dört mağlubiyet ve topladığı 13 puan ile 4. Sırada yer alıyor…

BBSK Basketbol A Takımı

Boksörlerimizden Üç Madalya Atatürk’ü anma etkinlikleri çerçevesinde 7-10 Kasım tarihleri arasında Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda yapılan Atatürk’ü Anma Boks Şampiyonası’na dört sporcumuz ile katıldık. Sporcularımız Ahmet İpek (60Kg) yıldızlar kategorisinde, İpek Kılıç (54Kg) ise gençler kategorisinde birinci oldu. Mesut Aydıner (60Kg) Gençler kategorisinde ikinciliği elde etti. Yıldızlar kategorisinde yarışan diğer sporcumuz Mustafa Ateş (57Kg) başarılı müsabakalar çıkararak kulübümüzü en iyi şekilde temsil etti.

Erkek Basketbol Bölgesel Ligi 7. Grupta mücadele eden BBSK Basketbol A Takımı aldığı başarılı sonuçların ardından 11 puanla ikinci sırada yer alıyor.

Erkek Voleybol A Takımımız

Buz Pateninde BBSK Damgası

Türkiye Artistik Buz Pateni Teşvik Şampiyonası 23-24 Kasım 2013 Cumartesi ve Pazar günleri İzmir’de yapıldı. Türkiye Şampiyonası Ön Elemesini sekiz sporcumuzun geçtiği müsabakalarda Ömer Efe Sayıcı A Grubu Erkeklerde ikinci oldu.

12 bb sk

www.bbsk.com.tr

Geçtiğimiz sezon birinci ligin kapısından playoff müsabakalarında dönen Erkek Voleybol A Takımımız sekizinci haftanın geride kaldığı Erkek Voleybol İkinci Liginde 11 puanla sekizinci sırada yer alıyor.

BBSK’nın 2. Olağan Genel Kurulu Yapıldı 14 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

kulüpetkinlik

B

ahçelievler Belediye Spor Kulübü 2. Olağan Genel Kurul Toplantısı 20 Eylül 2013 Cuma günü Nurettin Topçu Kültür Merkezi’nde yapıldı.

Renkli görüntülere sahne olan Genel Kurul, BBSK’lı sporcuların ve spor okulu öğrencilerinin sahneye çıkarak katılımcıları selamlaması ile başladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından gösterime giren tanıtım videosu büyük alkış aldı.

Olimpiyat Vurgusu Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu ve İstanbul Milletvekili Osman Aşkın Bak konuşmalarında İstanbul’un 2024 Olimpiyat Oyunları için en güçlü aday olduğuna dikkat çektiler… Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, spor için tesisleşmenin önemini vurguladığı konuşmasında, göreve geldikleri zaman ilçemizde hiç yüzme havuzunun bulunmadığını hatırlatarak Bahçelievler halkını beş tane modern spor tesisine kavuşturduklarını söyledi.

Spor Salonlarımızda düzenlenen etkinlikler ve açılan spor okulları ile çocuklarımızın sağlıklı ve güzel ahlak sahibi bireyler olarak yetişmesi için büyük çaba harcadıklarını, ortaya çıkan bu güzel tablonun memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. İstanbul Milletvekili Osman

Aşkın Bak ise toplum huzurunun sağlanmasında sporun önemine dikkat çektiği konuşmasında, Avrupa’da yapılacak olan 2024 olimpiyatları için en büyük adayın İstanbul olduğunu, bu olimpiyatlarda yarışacak ve şampiyonluklar elde edecek sporcuların Bahçelievler Belediye Spor Kulübünden yetişmesinin hiç de zor olmadığını sözlerine ekledi. Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Başkanlığına yeniden seçilen Yusuf Yıldırım ise tüm Yönetim Kurulu’na teşekkür ederek başladığı konuşmasında sporcularımızın elde ettikleri başarılar ve kazanmış oldukları kupalar ile kulübümüzü salonlarda, pistlerde, minderlerde, havuzlarda en iyi şekilde temsil ettiklerini söyledi.

BBSK’nın başarılarının artarak devam edeceğine olan inancını dile getiren Yıldırım, konuşmasını ‘heyecanımıza heyecan katan, gücümüze güç katan, inancımıza inanç katan, inadımıza inat katan herkese sonsuz teşekkür ederim sözleriyle noktaladı.

Başkanvekili Selahattin Uyan ve Başkan Yardımcısı Hüseyin Akdemir tarafından kulübün mali tablosu sunularak ibra edildi.

Divan Başkanlığını Mevlid UYAN’ın yaptığı Genel Kurulda tek liste üzerine yapılan oylama sonucunda oluşan yeni Yönetim Kurulu ilk toplantısını 30 Eylül 2013 günü yaptı ve mazbatalarını alarak göreve başladı.

Yusuf Yıldırım Yeniden Başkan

www.bbsk.com.tr bb s k

15

bb s k

Başkan Başkan Vekili Başkan Vekili Genel Sekreter Genel Muhasip Başkan Yardımcısı Başkan Yardımcısı Başkan Yardımcısı Başkan Yardımcısı Başkan Yardımcısı Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi

Asbaşkan

H. Yusuf YILDIRIM Selahattin UYAN Av. Zülküf TÜRKOĞLU Zeliha ALTUĞ Ali KILINÇ Ahmet ALTUNSOY Fatih ÇİFCİBAŞI Hasan TURAL Hüseyin AKDEMİR Muammer KAVAKOĞLU Adil YILDIRIM Berat ERESİN Çağatay AKYAZI Çetin Bayram YILDIZ Falih Rıfkı NURAL H. Gökhan GÜL Hayrettin ÖZTÜRK Işılay DEMİRCAN İbrahim Çağlar ATALAR İsmail UĞURLU Mehmet AZAL Mustafa SÖZEN Ramazan BOZKURT Tuncay AKAR Yasin YILDIZ Yaşar YILDIRIM Yavuz DEĞİRMENCİ Yusuf DURMUŞ

Ahmet KAAN Dr. Ahmet KARA Davut Yazıcı Hakkı ÇELİKEL Hatice KARAHAN İbrahim ERDÖL Macit BÖLÜKBAŞI M. Serhat KARADAĞ Av. Savaş KORKMAZ Sinan ÇELİKKOL Zuhal DALBELER

İCRA KURULU

YÖNETİM KURULU

kulüpetkinlik

Dilek Tatar SAYICI Enes YAMAN Ergin KEPENEK Evren SAVAŞÇI Dr. Malik EVREN Nadir GÖKSU Önder BENZEŞ Seda ERDEM Volkan ÇAKMAK Av. Yeşim BAYRAMBEY

16 bb sk

www.bbsk.com.tr

DİSİPLİN KURULU Av. İbrahim Umut ASLAN Av. Emrullah ÜNAL Av. Hasan KOCABEY Av. Mehmet ALAGÖZ Av. Necip KAÇAR Av. Oktay AYDIN Av. Sinan AĞLAYAN Av. Zehra GÖNCÜ

DENETLEME KURULU M. Akif UYGUR Ahmet AKDEMİR Fahrettin ÜÇER Kadir SAYICI Mahmut YILDIZ Ümit ÇAM

bb s k yaz覺

18 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k yazı

Sporun öğrencilerin akademik başarısına etkisi Meltem Eda Ömür Üsküdar Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

Ö

ğrencilerin akademik başarısında nelerin etkili olduğu üzerine çok fazla araştırma yapılmaktadır.Genel olarak ders anlatımı, öğretmenin stili, öğrencinin motivasyonu, zekası, ders çalışma becerisi gibi etkenlerin önemli olduğu bilinir ve başarıyı artırmaya yönelik çalışmalarda da bu etkenleri iyileştirme üstüne yoğunlaşılır; ancak yapılan kapsamlı araştırmalar neticesinde; düzenli olarak yapılan egzersiz ve sporun da başarıyı olumlu yönde etkilediği ve sadece başarıyı değil disiplin anlayışını da beraberinde getirdiği ortaya konulmuştur.

Sporun çocuklar üzerinde hem psiko-sosyal hem de biyolojik olarak etkisi vardır. Spor; sistem, disiplin, hedef ve başarı kombinasyonudur. Spor yapan çocuk ister istemez, sisteme, disiplinle sistemi uygulamaya, hedef koymaya ve başarmaya güdümlenir bu da sporun çocuklar üzerindeki psiko-sosyal etkisini ortaya koyar.Bununla birlikte fiziksel aktivitenin akademik başarıya olan etkile-

Spor yapan çocuklar daha programlı hareket etmektedir.

Gerek derslerinde gerekse günlük yaşamlarında kendilerine verilen görevleri daha programlı ve disiplinli yaptıkları belirlenmiştir.

rini araştırmak adına yapılan çalışmalar; sporun biyolojik açıdan çocukları geliştirdiğini,düzenli egzersizin beyne daha fazla kan ve oksijen gitmesini sağladığını; endorfin artışı sağlayarak stresi azalttığını ve duyguları dengelediğini ortaya koyar.Bu sonuçlar eğitimdeki başarının sadece akademik içeriğe ve öğrenmeye bağlı olmadığını; fiziksel aktivite,düzenli egzersiz gibi farklı alanlarında başarıda önemli rol üstlendiğini gösterir.

Aynı zamanda yapılan çalışmalar göstermiştir ki spor yapan çocuklar daha programlı hareket etmektedir.

Gerek derslerinde gerekse günlük yaşamlarında kendilerine verilen görevleri daha programlı ve disiplinli yaptıkları belirlenmiştir.

Yapılan araştırmalar çok farklı sonuçlar da ortaya koymuştur; önemli bir zihinsel aktiviteye yönelik bir işe kalkışmadan önce hafif ve orta şiddette yapılan bedensel alıştırmalar, insanın zihinsel performansı üzerinde olumlu etkiler bırakırken; ağır, zorlayıcı egzersizlerin insanın zihinsel performansını düşürdüğü gözlemlenmiştir.

Sonuç olarak; düzenli olarak yapılan orta şiddetteki egzersizler öğrencilerin akademik düzeydeki başarılarını olumlu yönde etkilerken, ağır egzersiz yapan yoğun çalışma içerisinde bulunan ve bedeni gereğinden fazla zorlayan öğrencilerin akademik başarısının da olumsuz yönde etkilendiği ortaya konulmuştur.Buradaki önemli nokta rastgele spor yapmak değil, uygun şiddet ve süreklilikte spor yapıp, bireysel gücü akademik anlamda desteklemektir.

www.bbsk.com.tr bb s k

19

bb s k

istanbulmaraton

VODAFONE 35. İSTANBUL

MARATONU'NU

20 bb sk

KIPROTICH KAZANDI 17 Kasım Pazar günü gerçekleştirilen Vodafone İstanbul Maratonu'nda, çipli koşularda yaklaşık 20.000 atlet ve Halk Yürüyüşü'nde 120.000 İstanbullu Asya'dan Avrupa'ya geçerek "Kıtalararası Atlet" unvanı almaya hak kazandı.

Bu yıl resmi adı "Vodafone 35. İstanbul Maratonu" olarak değişen maraton geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da IAAF (Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği) tarafından Altın Kategori'ye alınarak Altın Maraton unvanı ile ödüllendirildi.

Son 5 yılda artan katılımcı sayısı ile her yıl katılımcı sayısı rekoru kıran maratonda bu yıl 6 kıta, 97 ülkeden yaklaşık 20.000 katılımcı ile İstanbul Maratonu'nda tüm zamanların katılımcı rekoru kırıldı.

Vodafone İstanbul Maratonu'na bu yıl Türkiye, Kenya, Etiyopya, Fransa, Rusya, Ukrayna, Fas, Bahreyn, Beyaz Rusya'dan elit atletler katılırken, çipli koşularda Türkiye haricinde en fazla katılımcısı olan ülkeler sırasıyla Almanya, Amerika, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Hollanda, Polonya, İspanya, Japonya olmuştur.

Atletler 42 km, 15 km ve 10 km olmak üzere 3 ayrı kategoride yarıştı. 42 km kategorisine kayıt olanların %33'ü Türk iken, %67'de yabancı uyruklular oldu. 15 km kategorisine katılanların %73'ü Türk katılımcı iken %27'si ise yabancı uyruklular oldu. 10 km'de Türk katılımcılar %83 iken yabancı uyruklu katılımcılar %17 oldu.

Maraton startı İstiklal Marşı'nın okunması sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş tarafından verildi.

Vodafone 35. İstanbul Maratonu'nu Abraham Kıprotıch Kazandı Kenya asıllı Fransız atlet Abraham Kiprotich 2.12.28'lik derecesi ile ismi değişen maratonun ilk şampiyonu oldu. Etiyopyalı Siraj Amda Gena 2.13.19'luk derecesi ile 2. olurken, Deriba Merga Ejigu ise 2:14:43'lük derecesi ile 3. oldu.

Kadınlar kategorisinde Kenya'lı atlet Rebecca Kangogo Chesir 2.29.05'lik derecesi ile şampiyonluk ipini göğüsledi. Yarışa 1 göğüs numarası ile başlayan 2008 Olimpiyat Oyunları Gümüş Madalya sahibi Türk atlet Elvan Abeylegesse 2.29.30'luk derecesi ile 2. ve Sultan Haydar ise 2.29.40'lık derecesi ile 3. oldu.

www.bbsk.com.tr

bb s k

istanbulmaraton

www.bbsk.com.tr bb s k

21

bb s k

spormagazin

Geçmisten . Günümüze Türklerde Spor Kültürü -2-

Eski Türklerde spor; Hunlardan başlayarak Harzemşahlar, Samanoğulları, Selçuklular, Osmanlı İmparatorluğu ve diğer Türk devletlerinde büyük aşamalar kaydederek yapılmıştır. Bu sporlar şöyledir: “Güreş, avcılık, atıcılık, binicilik, kılıç, okçuluk, yaya koşuları, atlama, sıklet kaldırma ve lobut atma, gürz ve topuz kullanmak, cirit, çöğen, gökbörü, tepük, tomak, kayak, matrak gibi sporları Türkler severek yapmışlardır.

24 bb sk

www.bbsk.com.tr

Okçuluk

Ok, dünyanın en eski silahlarından biri olan okçuluğa Türkler büyük önem vermişlerdir. Ok ve yayın Türklerde kutsal bir niteliği vardır. Ok ve yay üzerine edilen yeminlerin özel bir önem taşıdığı bilinmektedir.Okmeydanı’nda her Pazartesi ve Perşembe günü, kalabalık bir seyirci kitlesi önünde atışlar yapılırdı. Padişah, ok ve mızrak atışlarında mükâfat verirken, sporculardan paraya ihtiyacı olmayanlar geriye çekilerek ihtiyaç sahibi arkadaşlarını öne çıkarırlar ve anlamlı bir dayanışma örneği verirlerdi.

bb s k

spormagazin

Avcılık

Avcılık, Türklerin binlerce yıllık geçmişine sahip sporlarındandır. Eski Türklerde avın değişik bir yeri ve anlamı vardı. Av için alıştırılmış kartal, şahin, doğan gibi yırtıcı kuşlarla, tazı ve zağar cinsi köpeklerde yaya ve at üzerinde yapılan ve “siğir” adı verilen sürek avları Türklerin sosyal hayatlarında çok önemli bir yer tutmuştur.

Eski Türkler avcılığı, beslenme ihtiyaçlarını gidermek ve savaşa hazırlayıcı bir idman olarak kabul etmişler, savaşlardan önce büyük sürgün avları düzenlemişlerdir.

Binicilik

Atı ehlileştiren ve ata ilk binen Türklerdi. Kaşgarlı Mahmud’un “At Türk’ün kanadıdır” sözü, Türklerin bu asil hayvana ne gibi bir gözle baktıklarını, ona ne kadar büyük bir değer verdiklerini pek güzel ifade ediyor. Türkler, daha beşikte iken binicidir. Ölenlerin adına at koşuları yapma töresi vardı. Atlara eskiden beri isim koymak da, Türk törelerindendir.

At Yarışları

“İki türlü” at yarışı vardı. Bunlardın biri, sırf “yarışma” gayesi ile yapılan yarışlardı. Bu çeşit yarışma, düğünlerin, toyların, ölü aşlarının, şenliklerin başlıca süslerinden biri idi. Diğer türlü yarışlar ise, “savaşma” gayesi ile yapılırdı. Bazen iki ordu savaş için karşılaşınca, karşılıklı bir anlaşma yapılırdı. Çoğu zaman da iki taraftan birer pehlivan veya savaşçı çıkar ve temsili bir “savaş güreşi” yapılırdı. Hangi tarafın güreşçisi galip gelirse, o taraf zaferi elde etmiş olurdu.

www.bbsk.com.tr bb s k

25

bb s k

spormagazin

Gökbörü

Gökbörü oyunu da, Türklerin eski ve milli oyunlarından birisidir. Cirit gibi atlı bir spor olan Gökbörü oyununun esası, at salıp koşarak oğlağı kapmaktır. Oyundaki oğlak, başı ve ayakları kesilerek içine saman doldurulduktan sonra karnından dikilir ve o gece su içinde bırakılır. Böylece hayvanın ağırlığı otuz kırk kiloyu bulur.

Cirit

Cirit, Türklerin çok eskiden beri bilinen ve davul zurna eşliğinde yapılan atlı savaş sporlarından birisidir.

Mızrağın savaş aleti olduğu zamanlarda, atalarımız cirit oynayarak mızrak idmanlarına daha iyi hazırlanıyorlardı. Cirit, gözüpek, korkusuz yiğidin yetiştirilmesini, ata, savaşa, kana, yiğidin ve atın alıştırılmasını sağlayan bir oyundur.

26 bb sk

www.bbsk.com.tr

Çöğen

Çöğen, günümüzde “polo” adıyla tanınan, atla oynanan bir spor olup, Türklerin ünlü bir oyunudur. Çöğen, ekseriya altışar veya dörder kişilik karşılıklı iki ekip halinde ve at üzerinde geniş ve düz bir meydanda oynanır. Çöğen denilen ucu eğri, çengelli ve sapı 1.30 m civarında bir değnekle oynanır. Oyundaki amaç, hakemin saha ortasında yere koyduğu topu (tepük), yarımşar saatlik devreler içinde, karşı takımın kalesine sokarak veya muayyen hedefe isabet ettirerek fazla sayı yapabilmektir.

UZ-PA TEKS.PAZ.SAN.TÝC.LTD.ÞTÝ / UZTEKS TEKSTÝL SAN. ve TÝC.LTD.ÞTÝ.

FABRÝKA Hürriyet Mahallesi Hürriyet Caddesi No: 16 Kat: 3 Yenibosna-Bahçelievler ÝSTANBUL Tel: +90 212 652 36 79 Fax: +90 212 654 98 64

SHOP 1 Fatih Caddesi No:2/1 Merter Güngören ÝSTANBUL Tel: +90 212 555 27 40-42 Fax: +90 212 555 27 82

SHOP 2 Mimar Kemalettin Mahallesi Þair Haþmet Sokak No:12/1 Laleli Eminönü ÝSTANBUL Tel: +90 212 517 37 37-35 Fax: +90 212 517 37 36

http://www.oshe.com.tr

ENGLAND BRANCH 34 Blackhorseline London E 17 6HJ United Kingdoom Tel: 0044 208 523 23 35 Fax: 0044 208 523 23 35

bb s k

RÖPORTAJ

ömer kahyaoğlu

‘Basketbol benim bir parçam’ Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Basketbol A Takımı Antrenörü Ömer Kahyaoğlu ile yaptığımız röportajı sizinle paylaşıyoruz…

30 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

RÖPORTAJ

Ömer hocam basketbola nasıl başladınız?

Basketbola annem ve babam sayesinde başladım. Her ikisi de profesyonel olarak bu sporla uğraşmış insanlardır. Evde önce abimle başlayan basketbol serüvenimiz zamanla benimde bu spora ilgi duymamı sağladı. 11 yaşında bir spor okuluna giderek oyunculuğa ciddi anlamda ilk adımımı atmış oldum. İlk defa Darüşşafaka takımında profesyonel olarak oynamaya başladım. 17 yaşında iken A takımı lisansım çıktı. 22 yaşına kadar zamanım Avrupa kupaları ve lig mücadeleleriyle geçti. 2002’de Oyak-Renault Spor Kulübü’ne transferim gerçekleşti. Bu kulüpte yıllardır içinde bulunduğum Darüşşafaka takımı gibi alt yapıya çok önem veriyordu. 2 sene bu takımda mücadele ettim. Derken Banvit’e transfer oldum. Bundan 1 yıl sonra 1.lige çıkma ihtimali olan Tofaş’a trasnfer oldum. O yıl Tofaş takımıyla 1.lik heyecanı yaşadım. Sonra eski kulübüm olan Oyak-Renault Spor Kulübü’ne geri döndüm. Çok düşük bir bütçeyle oldukça zor bir sezonu tamamladık

ve ligde kalmayı başardık. Ertesi yıl Karşıyaka’ya transfer oldum ve orda da çok başarılı bir yıl geçirdim. İzmir’den sonra dizimde bir sakatlık söz konusu oldu. Bu problemden dolayı büyük bir operasyon geçirdim.

Bu benim kariyerim için bir dönüm noktasıydı. İtü’de yarım sezon daha oynadıktan sonra sakatlığımın nüksetmesi nedeniyle basketbol oyunculuğunu büyük bir üzüntüyle bırakma kararı aldım. Basketbol benim bir

parçam olduğu için antrenör olarak basketbola hizmet etmeye başladım.

Peki sayın hocam koçluğa ne zaman başladınız ?

Basketboldan kopmak istemediğim için ve öğretmeyi çok sevdiğimden bu spora koç olarak devam ettim.

Antrenörlüğe ilk olarak Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Basketbol A Takımı’nda başladım. 2 sezondur bu kulübe hizmet vermekteyim. www.bbsk.com.tr bb s k

31

bb s k

RÖPORTAJ

Basketbol, kısa alanda hızlı olmayı, sakin olmayı, gerektiğinde en doğru refleksi kullanmayı ve çabuk, doğru kararı verme yeteneğini geliştirir.

Ömer hocam gençler sizce basketbolu neden tercih etmeli? Öncelikle sağlık açısından her insan bir spor ile uğraşmalıdır. Gençlerin basketbol ya da başka bir spora başlama nedeni psikolojik ve mental nedenler olmalıdır. Ancak basketbol bir takım oyunu olduğu için bencil olmamak, yardımlaşmak, sorumluluk almak ve bedel ödemek gibi duyguları öğretir. Bu duygular insanın bütün yaşamını etkileyecek kadar önemlidir.

Ayrıca basketbol kısa alanda hızlı olmayı, sakin olmayı, gerektiğinde en doğru refleksi kullanmayı ve çabuk, doğru kararı verme yeteneğini geliştirir.

Basketbola başlamak için en ideal yaş sizce kaç olmalıdır?

Basketbola çocuk yaşlarda başlanılması gerekir. Benim çocuğum söz konusu olsa önce jimnastik sonra yüzme ve daha sonra 32 bb sk

www.bbsk.com.tr

basketbola başlatırdım. Ancak takım sporu olması dolayısıyla basketbola devam etmesini tercih ederim.

BBSK Basketbol Takımı ile ilgili ne söylemek istersiniz? Öncelikle burada büyük bir aileyiz. Başkanımızla, yöneticilerimizle ve oyuncularımla çok nezih, kaliteli ve başarıyı hak eden bir kulübüz. Maçlarımızı büyük bir hırsla, kenetlenerek oynuyoruz.

Hedefimiz öncelikli olarak bölgesel ligden 3.lige çıkmak. Bunun için fikstürü maç maç düşünerek her maça final havasında çıkıyoruz. Biz camia olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Taraftarımızın desteğiyle de daha güzel yerlere geleceğimize inanıyorum.

Bize zaman ayırdığınız için dergi ekibi adına size çok teşekkür ederiz...

Bende size bana böyle bir imkan sağladığınız için teşekkür ederim.

bb s k yaz覺

34 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k yazı

Spora başlamanın yaşı yok!

Ç

ocukların örnek aldıkları en önemli aktörlerin anne-babalar olduğunu hatırlatmam gerekir.

Eğer onları spora yönlendirmek, özendirmek istiyorsak, siz de örnek olmaya özen gösterin. Gerek günlük hayattaki hareketliliğiniz, gerekse yapabileceğiniz spor ki, bu yürüyüş bile olabilir, çocuğunuzun spora olan ilgisini arttıracaktır.

Bebeklikten itibaren bebek masajı ve jimnastiğiyle spora başlayabilirsiniz. Çocukluk döneminde ise, fiziksel aktivite gerektiren oyunlar oynamasına yardımcı olabilirsiniz. Burada yaş ve bedensel gelişimine dikkat etmek gerekir. Ayrıca zorlamadan, sporu eğlenceli hale getirmek çok önemli.

Ancak mutlaka bir yaş belirtmek gerekirse, en erken 4 yaş civarında spora ve düzenli egzersizlere başlayabilirler.

Bu dönemde özellikle jimnastik ve yüzme gibi sporlar çok uygundur. Ayrıca hızlı yürüme, jogging, bisiklet çevirme, koşma, ip atlama gibi bireysel olarak yapabileceği sporlara da yönlendirmek gerekir. Fakat gurup olarak yapılabilecek futbol, basketbol, voleybolu da öneriyoruz. Gurup

Yrd. Doç. Dr. Murat Beyaz Medicana Bahçelievler Hastanesi Spor Hekimi

sporları hem fiziksel sağlığına katkıda bulunur hem de takımdaki diğer arkadaşlarıyla ortak hareket etme, uyum sağlama gibi davranışlar kazanmasına yol açar.

Fakat unutmamanız gereken şey, çocukluk döneminde, oyun ağırlıklı ve eğlenebileceği bir spor dalı olmalıdır.

Yönlendireceğiniz spor dalının da bu özellikleri olmasına özen göstermelisiniz. Çoğu zaman anne babanın kendi ilgi duyduğu spora yönlendirme çalıştığını gözlemliyoruz. Şüphesiz 6 yaş öncesi belirgin bir branşlaşmanın olamayacağını bilmekte yarar var. Bu nedenle farklı spor dallarına eğilim gösteren çocuğunuzu bir alana doğru yönlendirmek için ısrarcı olmayın. Unutmayın ki, her çocuğun fiziksel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal gelişimi birbirinden farklıdır. Bütün bu farklılık-

lar çocukların hangi spor dalına eğilim göstereceğini de belirler. Çocuğunuzun eğilimlerini dikkate alarak, desteklemeniz o alandaki başarı oranını arttıracağınızı aklınızdan çıkarmamalısınız.

Hangi spora yeteneği var? Çocuğunuzun dilediği sporu yapmasına izin verin. Genellikle arzularına göre kendi ideal spor dallarını kendileri seçer. Bilimsel anlamda yetenek seçimi ve spora yönlendirme yüksek sportif performansa yönelik spor anlayışı içinde değerlendirilir. Sporda yetenek kavramının belirlenmesinde spor hekimlerinin dikkat ettiği faktörler şunlardır: • Konstitüsyel (sağlık durumu , antropometrik ) özellikler • Kondisyonel motorik özellikler • Teknotermik özellikler (öğrenme yeteneği, duygusal ve bilişsel özellikler) • Sosyal faktörler.

Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta da, yarışma sporlarına katılımla ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının önlenmesi amacıyla çocukların ayrıntılı bir sağlık kontrolden geçmeleri gerektiğidir.

www.bbsk.com.tr www.bbsk.com.tr bbbbsskk 35 35

bb s k kuraş

Kuraş Nedir?

Kuraş, Özbekçe bir kelimedir. Özbekler “G” harfi yerine çoğu kez “K” harfini kullanırlar ve bizim Türkçe’de kullandığımız güreş kelimesi, şive değişikliği ile Kuraş şeklinde söylenmektedir. Birçok Özbek insanı ve diğer Türk kökenli milletler Kuraş kelimesi yanı sıra Guraş, Güreş, Güleş, Küleş gibi kelimeler de kullanmaktadır. Sporcusuna da Kuraşçı, Guraşçı, Güleşçi, Güreşçi denmekle beraber daha çok PEHLİVAN denmektedir. Müsabakaya çıkan sporcular, organizasyonca yöresi, şehri ve ismi anons edilerek takdim edilmektedir. Örneğin; İstanbul’dan Selim Pehlivan gibi...

38 bb sk

www.bbsk.com.tr

K

uraş Dünya’nın en eski mücadele sporudur. Gücün, kuvvetin göstergesidir. Beden eğitimi kültürünün en başında yer alır. Eski Orta Asya Türklerinde, Selçuklu ve Osmanlıda bu köklü miras nesiller boyunca sürüp gitmiştir. Kuraş ve Güreş geleneksel olarak da tarih öncesi devirlerden.

Manas destanına, Çin şeddinden Kırkpınar çayırlarına, eski Türk minyatür sayfalarından veya duvar resimlerinden olimpiyat sahalarına atlamış, asaletin, güçlü olmanın ve Türk gibi kuvvetli olmanın simgesi haline gelmiştir.

Bu denli köklü sportif geleneğe sahip Kuraş’ın kuraşçıları da o oranda güzel ahlaklı, dürüst, mert, sözünün eri, sevgi ve saygı yolundan ayrılmayan efendi insanlardır. Birbirini selamlarken, sağ ellerini kalplerinin üzerine koyarak, bu geleneksel usulle seni kalbimin derinliklerinden gelen en içten sevgi ile seviyor ve sayıyo-

rum. Bu nezaket ile spor yaparken, seninle güreşirken, seni incitmemek ve sana zarar vermemek için en fazla özeni göstereceğim. Seninle çalışırken, senden öğreneceğim. Senden öğrendiklerimi hiçbir zaman unutmayacağım ve sana daima saygı duyacağım. Bu saygı günlük sosyal yaşamımda ve iş yaşamımda da devam edecek.

Benden küçükleri daima sevecek ve kollayacağım. Onlara ağabey olacağım. Yardım etmeyi kendime prensip edineceğim düşüncesindedir. Asalet ve tevazu Kuraş’ın ruhunda vardır.

Kuraş; üzeri vinleksle kaplı kauçuktan imal edilmiş 4-5 cm kalınlığında minderde yapılmaktadır. Minder boyutu 8x8 veya 10x10 metredir.

Yeşil renkli minder, yarışma alanına dahil kırmızı emniyet minderi ile çevrili kare şeklindedir. Yarışmacılar mindere beyaz renkle işaretlenmiş karşı kenarlardan çıkarlar. Aynı yerden minderi terk ederler.

Yarışmacılardan biri mavi, diğeri

Köklü sportif geleneğe sahip Kuraş’ın kuraşçıları da o oranda güzel ahlaklı, dürüst, mert, sözünün eri, sevgi ve saygı yolundan ayrılmayan efendi insanlardır.

Birbirini selamlarken, sağ ellerini kalplerinin üzerine koyarak, ‘bu geleneksel usulle seni kalbimin derinliklerinden gelen en içten sevgi ile seviyor ve sayıyorum.’ derler.

yeşil ceket, her ikisi de beyaz pantalon giyer. Ceketin beli iki kez dolanan kırmızı kuşakla bağlanır. Bu giysiler günlük giysilere benzer yapıdadır. Kumaşları ve dikişi, çekiştirmelere dayanıklıdır. Sporcular birbirlerini ceketin yaka ve kollarından veya kuşaklarından tutarak oyun uygularlar. Pantalondan veya bacaktan, ayaktan tutmak yasaktır. Oyunlar tamamen Judo sporunda olduğu gibidir. Bu nedenle

www.bbsk.com.tr bb s k

39

bb s k kuraş

Özbekistan’da Kuraş, Özbek insanının birkaç bin yıl dır geleneksel olarak sürdür düğü en büyük ve saygın bir ha lk sporudur. Bin yıl önce yaşa mış olan Abu Ali İbn-i Sina, kit abında kuraş davranış kuralla rını, açıklamış, bunu bir ya şam biçimi ve sağlıklı yaşam için gerekli bir spor olarak tarif etm iştir.

Judo sporcuları kuraşa son derece ilgi göstermekte ve uluslararası yarışmalarda judo sporcuları boy göstermektedir. Kuraş müsabakası yalnız ayakta yapıldığından, yerde mücadelesi veya yer oyunları olmadığından, judodan çok daha fazla aktivite ister. Burada yarışan judocular, judo yarışmalarında daha dengeli, aktif, güçlü ve başarılı olmaktadır. Müsabakalarda Kuraşçıların yanı sıra yukarıda belirtildiği gibi Judocular, ayrıca Serbest veya Greko-Romen Güreşçiler, Sambo ve Kuşak Güreşçileri yarışırlar.

Sporcular, hakemler ve idareciler

sağ ellerini kalp üzerine koyup, hafifçe öne eğilerek, birbirlerini selamlar. Bu selamlama, sevgi ve saygının yürekten gelen en samimi hisler olduğuna işaret eder.

Kuraş müsabakaları yaş gruplarına ve cinsiyete göre 3 ile 5 dakika arasında değişir. Arada dinlenme yoktur. Puanlar Helal (kesin yenilgi 10 puan), Yanbaş (yarım düşürüşler 5 puan). Çala (düşük puanlı düşürüşler, 3 puan) gibi öz Türkçedir. Bunların karşılığında Girrom, Dakki, Tenbih gibi cezalar verilir.

Müsabakalar minderin bir kenarından yarışma alanına selamlama ile giren biri orta, ikisi yan hakemle idare edilir. Hakem kararları, kural hatası olmadıkça değiştirilmez. Üç hakemin kararları birbiri ile uyumlu olmak zorundadır. Ayrıca masa hakemleri yarışmanın idari yönünü yönetir. Başhakem tüm yarışmalardan sorumludur.

Müsabıklar birbirine el, kalça ve ayak teknikleri uygulamakta serbesttir. Tek kol şeklinde girişler el ve kolun kullanımda ön planda olduğu tekniklerdendir. Kalçayı sokarak yapılan, kalça üstünden devirme ve ayak yardımlı kalça atışları kalça tekniklerindendir.

Başlıca ayak teknikleri ise ayakla yapılan çeşitli süpürme ve biçme teknikleridir. Sırtüstü düşen mağlup olur.

Rakibi düşürmek için kendini sırt üstü veya yan yere atan sporcu da mağlup olur. Ana kural olarak sırt yere gelmemelidir. Kuraşta 100’den fazla atış tekniği vardır. Hepsinin amacı rakibi sırt üstü yere düşürmektir.

Türklerin ata sporu güreş, kuraş veya judodan pek farklı bir şey değildir. Ne var ki M.Ö. 3000 yıllarında Türk boylarının Orta Asya’da düğün, dernek ve savaş öncesi yaptıkları ve tüm dünyaya yaydıkları güreş, elbiseli güreş olup, günümüzde kuraş veya judo olarak stilize olmuştur. Bu şekli ile Kore, Gürcistan, Türkiye, İsviçre ve İspanya’da yani dünyanın bir ucundan diğer ucuna yayılmış elbiseli güreş, kuşak güreşi, pantalon güreşi veya aba güreşini görmek hatta bunların mahalli turnuvalarını izlemek mümkündür. Özbekistan’da Kuraş, Özbek insanının birkaç bin yıldır geleneksel olarak sürdürdüğü en büyük ve saygın bir halk sporudur. Bin yıl önce yaşamış olan Abu Ali İbn-i Sina, kitabında kuraş davranış kurallarını, açıklamış, bunu bir yaşam biçimi ve sağlıklı yaşam için gerekli bir spor olarak tarif etmiştir.

www.bbsk.com.tr bb s k

41

bb s k

RÖPORTAJ

zekerİya yıldız

Gül Ateş, Sîne Ateş: Menemen Bazı dönemlerin bir yılı, yüzyıl gibidir. Türkiye için de 1930 böyledir. Demokrasiye duyulan umudun nasıl organize bir şekilde sindirildiğinin öyküsü saklıdır o yılda.

Menemen’de koparılmış bir fırtınanın ve savrulan hayatların kırgınlıkları saklıdır.

Erbilli Esat Efendinin yası, yedek subay Kubilay’ın çığlığı saklıdır. “1930 Yalancı Bahar” romanı ile Serbest Fırka macerasını anlatan Zekeriya Yıldız, o yılın kasvetini anlatmaya devam ediyor ve “Gül Ateş Sine Ateş Menemen’de karanlık bir olaya ışık tutuyor. Zekeriya Yıldız ile hem yeni kitabını hem de Menemen olayını konuştuk.

42 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

RÖPORTAJ

Menemen Hadisesi, Cumhuriyet tarihinin neden en önemli olaylarından biridir?

Menemen, yakın siyasi tarihimizin kırılma noktalarından birini teşkil eder. Bu hadise rejim açısından da önemlidir, muhalefet açısından da… Rejim, temellerini sağlama alırken, muhalefet ağır bir şekilde ezilmiş, tedip ve tenkil edilmiştir. Dikkat ederseniz o tarihe kadar- İstiklal Mahkemelerinin varlığına rağmen- her inkılap basında, siyasette ve sivil toplum kesimlerinde tartışılırken, öyle veya böyle bir direniş görürken, Menemen’den sonra memlekete derin bir sükut hakim olmuş, ezanın Türkçeleştirilmesi dahil yeni devrimler rahatça tedavüle sokulmuştur.

Menemen Hadisesi’ne şöyle bir baktığımızda altında nelerin yattığını görebiliyoruz?

Menemen hadisesinin altında yatan derin sebepleri konuşmak için birkaç ay geriye gitmemiz gerekir. 1929 yılında Amerika’da ortaya çıkan ve kısa zamanda bütün dünyayı saran büyük ekonomik bunalım, en ağır etkisini tarım ülkelerinde gösterdi.

Türkiye bu ülkelerin başındadır. Fabrikalaşma düşük, yerli burjuvazi zayıf, ekonominin hemen bütün yükü köylü sınıfının üzerindedir. Türkiye’nin bir talihsizliği de

uzun ve ağır bir savaşın içinden çıkmış, Düyun-u Umumiye borçlarını üstlenmiştir. Şehirler harap ve bakımsızdır. İhracat olmadığı için, devlet, şehirlerin imarını ve demiryolları başta olmak üzere büyük yatırımlarını topladığı vergilerle karşılamaktadır. Vergiler yüksek, tahsilât acımasızdır. Örneğin bir keçinin vergisi onun piyasa fiyatından yüksektir. Öyle olunca hacizler, hapisler gariban Anadolu insanını canından bezdirir hale getirmiştir. “Tahsildar zulmü” denilen kavram o tarihlerden yadigar kalmıştır.

Tabi ekonominin yanında bir de işin maneviyat boyutu var. Osmanlının külleri

Takrir-i Sükun Kanunları, İstiklal Mahkemeleri en yoğun mesaisini bu dönemde yapmış. Şeyh Sait isyanıydı, İzmir suikastiydi derken peş peşe idam sehpaları kurulmuş.

Terakkiperverci Paşalar, İttihatçıların son temsilcileri, gazeciler, siyasetçiler ya ipe gönderilmiş, ya sürgüne… Meclis, zaten tek partiden müteşekkil...

üzerinde yeni bir devlet kurulmuş, rejim değişikliği olmuş, toplumun değer yargılarını değiştiren devrimler ardarda sökün etmeye başlamıştır. Hilafet kaldırılmış, harfler değişmiş, kılık kıyafet batılılaşmış, tekke ve zaviyeler kapatılmış vs.

Muhalefet dersen hak getire… Takrir-i Sükun Kanunları, İstiklal Mahkemeleri en yoğun mesaisini bu dönemde yapmış. Şeyh Sait isyanıydı, İzmir suikastiydi derken peş peşe idam sehpaları kurulmuş.

Terakkiperverci Paşalar, İttihatçıların son temsilcileri, gazeciler, siyasetçiler ya ipe gönderilmiş, ya sürgüne… Meclis, zaten tek partiden müteşekkil... Bırakın muhalefeti; münakaşa yok, murakabe yok, münazara yok… Ülkede tam bir diktatörlük görüntüsü var. Yabancı gazetelerde sık sık Mustafa Kemal’in diktatörleştiğine dair yazılar çıkıyor. Tabi bir de önü alınamayan yoksuzluk söylentileri… İçte ve dışta görüntü böyle iken 1930 yılına gelindiğinde ülkede garip bir yumuşama havası seziliyor. Mustafa Kemal Paşanın ajanı olduğu söylenen Arif Oruç, Yarın isimli gazetesini muhalif bir çizgiye çekiyor, Zekeriya Sertel, Son Posta’yı çıkarmaya başlıyor. Başvekil İsmet Paşayı yiyicilikle suçlayan haberler yayınlanıyor. Üstüne üstlük bir de muhalif parti

www.bbsk.com.tr bb s k

43

nen grup, devletin, partinin ve neredeyse tamamına hakim olduğu basının gücünü kullanıp muhalefetin üzerine acımasızca yürüyor. Zira bu seçimlerde görülmüştür ki, CHP’nin altındaki halı kaymıştır. Bir yıl sonra yapılacak milletvekili seçimlerinde iktidarın kaybedilmesi ihtimali yüksektir.

Neticede SCF’nin ömrü üç ayda sona eriyor. Gazi Paşa, muhalif fırkanın irtica yuvası haline geldiğine ikna ediliyor. O da, emirle kurdurduğu partiyi yine emirle kapattırıyor. İrtica iddiası var ama ortada mürteci yok… Garip bir durum... Bu garipliğin Gazi Paşa da farkında… Her önemli olay sonrası olduğu gibi uzun bir yurt gezisine çıkıyor. Özellikle muhalefetin yüksek oy aldığı illeri ziyaret ediyor. Ve gittiği her yerde “SCF’yi kapatmakla iyi mi ettik?” diye soruyor. İrticanın izlerini arıyor. Hatta yanında bulunan Recep Peker, Şükrü Kaya gibi CHP’nin önemli isimlerine kandırıldığını ima eden iğneleyici sözler söylüyor.

Yine gariptir… Gazi Paşanın yurt gezisi henüz bitmeden Menemen’de irticai bir kalkışma oluyor. Üçü çocuk altı meczup, rejimi yıkmak için ayaklanıyorlar. Bir yedek subayla iki bekçiyi acımasızca katlediyorlar. Al sana irtica… Ete kemiğe bürünmüş, gözü dönmüş bir mürteci ordusu…

kurduruluyor. Tabire dikkat edin lütfen; muhalif parti kurulmuyor, kurduruluyor…

Gazi Paşa, eski başvekillerden, Paris Sefiri ve de yakın arkadaşı Fethi Okyar’a Serbest Cumhuriyet Fırkası adında muhalif bir parti kurduruyor. Kardeşi Makbule Hanım başta olmak üzere en yakın dost ve akrabalarını bu partinin kurucuları arasına katıyor.

Ağustos ayında kurulan SCF, kısa zamanda örgütleniyor ve Ekim ayında yapılan belediye seçimlerine katılıyor.

“Açık oy, gizli tasnif” gibi ucube bir sayım yöntemine rağmen, jandarma dipçiğine,

silahlı engellemelere, akla hayale gelmedik seçim hilelerine rağmen hemen her seçim bölgesinde umulmadık bir başarı sağlıyor. Aday çıkardığı 104 seçim bölgesinin 40’ında kazanıyor. Seçim kazandığı bölgelerden biri de Menemen…

Halk Partisinin en ağır topları bu bölgenin milletvekili olmasına rağmen Menemen’liler neredeyse oy birliğiyle muhalif fırkayı destekliyorlar.

Zaten ne oluyorsa bu seçimden sonra oluyor. SCF, irticanın eline geçmekle suçlanıp ağır bir saldırıya maruz kalıyor. İsmet Paşa ve “CHP’nin Kırklar Heyeti” de-

Menemen isyanının iç yüzü nedir? İrtica, cumhuriyeti kuran kadronun en hassas olduğu kavramdır. Bu kavramın arka planı çok önemli değildir. İrtica iddiasını ortaya attınız mı akan sular durur.

Eğer iddianın içi boşsa hemen doldurulur.

Menemen’de olan aynen budur.

Halbuki Serbest Fırkanın sadece üç ay süren güdük demokrasi macerası incelendiğinde irtica iddiasını kuvvetlendirecek delillere rastlamak imkansızdır. Kemalist yazarların dillendirdikleri tek hadise Halk Partisi binasının taşlandığı İzmir mitingidir. Zaten o da baştan sona tertip kokar.

Denizli Milletvekili Haydar Rüştü’nün sahibi olduğu Anadolu Gazetesi mitinge katılanları küçümseyici, tahrik edici yazılar yazmış, istihbarat elemanları kalabalığı galeyana getirmek için özel çalışma yapmış, böyle bir hadisenin yaşanması için özellikle uğraşılmıştır. Dönemi inceleyen vicdan sahibi herkesin ortak kanaati; Menemen hadisesi, ustaca kurgulanmış bir derin devlet komplosudur. Tek Parti diktasının sonunu getirebilecek meşru bir siyasal hareketi doğmadan öldürenlere meşruiyet kazandırmak için kurgulanmış bir komplo.

1930 Menemen İsyanı’nın dindar Müslü-

bb s k

RÖPORTAJ

manlarla bir bağlantısı var mı?

Asla. Aslında hadiseye isyan demek bile gülünç. Ortada hepi topu altı kişi var. Üstelik üç tanesi de çocuk. Üstelik tamamı hadiseden birkaç ay önce Manisa’daki bir kahvede esrar partileri düzenlemekten tutuklanıp takibata uğrayan kişiler. Olay yeri tutanaklarında hadise günü üzerlerinden esrar paketleri çıktığına dair bilgiler var. Çevrelerinde işsiz güçsüz, serseri olarak tanınıyorlar. Dindar olduklarını gösterecek hiçbir özellikleri yok.

Menemen Olayı bir Nakşibendi tertibi miydi?

Divan-ı Örfide (Sıkıyönetim Mahkemesi) öyle olduğu iddia ediliyor. Mahkeme savcısı iddia namesinde “bu tarikatın en belirgin vasfı sakallı olmalarıdır, bunlar da sakallı” diyor.. Düşünebiliyor musunuz; Nakşibendilik gibi geçmişi yüzyıllara dayanan, kadim gelenekleri olan, o tarihte sadece Anadolu’da (gene savcının iddiasına göre) yüz bine yaklaşan mensubu bulunan büyük bir tarikat; üçü çocuk altı esrarkeşle kalkışma yapacak… Komik, bir o kadar da trajik bir iddia…

Bu iddianın içinin boş olduğunu herkes biliyor. Ama öyle demeleri gerekiyordu.

Zira bana göre Menemen hadisesinin bir sebebi Serbest Fırkanın irticaya teslim olmasından dolayı kapatıldığı iddiasına ge-

Bugün bile Menemen hadisesi hakkında yazılmış kitapların çoğu bu tezi işlemiyor mu? Her yıl Aralık ayının 23’ünde Kubilay anıtının önünde binlerce kişi toplanıp irticaya lanet mitingleri yapmıyor mu?

rekçe sağlamaksa, bir sebebi de Nakşilerin ezilmesi operasyonudur. Çünkü Nakşilik o tarihte Türkiye’nin en diri ve dinamik cemaat yapılanmasıdır. Üstelik büyük bir suç işlemiş ve seçimlerde Serbest Fırkayı desteklemiştir. Bu desteğin intikamını almayacaklarını ve devrimlerin en keskin dönemde onlara dokunmayacaklarını düşünmek safdillik olur.

Menemen Olayı neden sert ve kanlı bir hadise olarak anılıyor? Geçmişin karanlık yüzü diyebilir miyiz Menemen Olayı’na?

Televizyonun, radyonun, telefonun olmadığı tek kitle iletişim aracı olarak gazetelerin bulunduğu 1930 şartlarını bir düşünün. İktidarın kontrolündeki gazeteler günlerce kanlı bir hadiseden bahsediyorlar. Camiden çıkan mürteciler hükümet konağının

önünde irtica bayrağı açıyorlar. Kendilerine müdahale eden Kubilay adındaki genç bir subayı öldürüyorlar. Hem nasıl bir öldürme!... Kafasını bağ bıçağıyla kıtır kıtır kesiyorlar, kesik başı tevhit sancağının başına takıp meydana dikiyorlar… Kan dondurucu, dehşet, vahşet… Ne derseniz deyin, bu manzarayı ifade edecek kelime bulamazsınız. Üstelik kan içici caniler bu vahşeti Nakşilik adına, din adına, İslam adına yapıyorlar… Hükümetin bu canileri yargılamasına, hadiseye bulaşan herkesi cezalandırmasına rıza göstermez misiniz?

Hepsini tek tek kazığa oturtsalar bile yüreğiniz soğur mu?…

Menemen hadisesine biçilen rol budur.

Kan içici mürteciler Türkiye’yi çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmayı amaçlayan devrimlere karşı çıkmış, devrimlerin bekçisi genç bir subayı acımasızca kesmişlerdir.

Ellerine fırsat geçerse benzer cinayetleri işlemekten çekinmeyeceklerdir.

Bugün bile Menemen hadisesi hakkında yazılmış kitapların çoğu bu tezi işlemiyor mu? Her yıl Aralık ayının 23’ünde Kubilay anıtının önünde binlerce kişi toplanıp irticaya lanet mitingleri yapmıyor mu?

Hadisenin neticesine bakarak sebebini de, neden kanlı bir fona büründürüldüğünü de kolayca bulabilirsiniz. Unutmayın ki; tasfiyeler, tertipler, komplolar bu ülkenin yabancısı olduğu kavramlar değildir. www.bbsk.com.tr bb s k

45

bb s k

RÖPORTAJ

Biraz da, yeni çıkan kitabınızdan konuşalım. Kitabınız Gül Ateş, Sîne Ateş: Menemen’de bu olayı nasıl işliyorsunuz, bahsedebilir misiniz?

Kitap, belgesel bir romandır. Menemen hadisesini arka planıyla birlikte anlatır.

Bu kitaba çok çalıştım. Uzun araştırmalar yaptım. İddia ile söylüyorum ki; bu romanı okuduktan sonra yukarıda yönelttiğiniz soruların cevapları da olmak üzere Menemen hadisesi ile ilgili olarak kafanızda hiçbir soru işareti kalmayacaktır.

1930 Menemen Olayı’nı roman olarak sunmaya zihnî olarak nasıl karar verdiniz?

Uzun zamandır yakın tarih çalışmaları yapıyorum. Türkiye’nin son yüzyıllık tarihini inceledikçe bugün yaşadığımız birçok olayın kodlarının o tarih içinde gizlendiğini gördüm. Osmanlının inkırazından cumhuriyetin kuruluşuna ve tek parti diktasına geçişte yaşadıklarımızın mutlaka bilinmesi gerekiyor. Onlar bilinmeden ne Demokrat Parti ihtilalini anlayabilirsiniz, ne Turgut Özal cinayetini, ne de 28 Şubat sürecini… Bu anlama sürecine küçük bir katkı yapma çabasındayım. İttihat Terakki’den Menemen’e on romanlık bir projem var.

Sürgün Sultan ve 1930 Yalancı Bahar’dan sonra Gül Ateş Sine Ateş Menemen bu projenin ürünleridir. Roman olarak yazıyorum çünkü bu dille süreci daha keyifli hale getirdiğimi düşünüyorum. Malum; akademik araştırmalar zor okunuyor.

Cumhuriyetin kurucuları İttihatçı geleneğin temsilcileridir.

Devleti kaybetme korkusu yaşamış insanlardır. O korkunun etkisiyle olsa gerek devletin içinde, kanun dışı işleri devlet adına yapabilecek derin yapıları hep muhafaza ettiler.

Menemen Hadisesi’ni romanlaştırırken ne tür kaynaklardan faydalandınız? Öncelikle hatıratları okudum. Dönemi yaşayan ve kaleme alan şahitlerin yazdıklarının tamamına yakınını gözden geçirdim. Hakimiyet-i Milliye, Cumhuriyet, Son Havadis, Vakit, Yarın, Akşam, Yeni Asır, Hizmet ve Anadolu gibi dönem gazetelerini gün gün taradım.

Akademik araştırmalara, kitaplara, tezlere baktım. Ve tabi mekan taraması yaptım. Geçen yıl Aralık ayında on gün kadar Manisa ile Menemen arasında dolaştım. Yöre insanlarıyla konuştum.

Gül Ateş, Sîne Ateş: Menemen kitabıyla Menemen Olayı’nı tekrar gündeme getirme ihtiyacı neden hâsıl oldu?

Her yıl Aralık ayı geldiğinde Menemen sırtlarındaki Kubilay anıtı önünde irtiyaca lanet bildirileri okunup birbirinin tekrarı bir müsamere sergileniyor. Top-

lumsal barışımız açısından da bunun sona ermesi lazım. Aslında hadiseyi okuyan herkes biliyor ki, orada kanlı bir senaryo sergilendi. Rejimin bekası adına genç bir subayımız, satın alınmış bir avuç esrarkeş caninin önüne atıldı.

Erbilli Esat Efendi başta olmak üzere birçok masum insan haksız ithamlarla yargılanıp ölüme gönderildi. İdeolojik tarih dayatmaları, kurgulanmış olaylarla toplumu kamplara ayırmanın son bulması gerektiği inancındayım.

Son olarak Menemen Hadisesi’ni 83 yıl önceki bir olay olarak mı değerlendirmeliyiz? Günümüzle bağlantılı olarak neler söylersiniz?

Cumhuriyetin kurucuları İttihatçı geleneğin temsilcileridir. Devleti kaybetme korkusu yaşamış insanlardır. O korkunun etkisiyle olsa gerek devletin içinde, kanun dışı işleri devlet adına yapabilecek derin yapıları hep muhafaza ettiler. Bunu kontrol dışına çıkan kişi ve yapıları ortadan kaldırmak için ustaca kullandılar. Gizli açık darbeler, suikastler, tertipler, sabotajlar, komplolar her zaman oldu. 27 Mayıs İhtilali, 12 Eylül’e giden süreç, Gazi Olayları, Madımak yangını, 28 Şubat sürecinde yaşananlar, Susurluklar, Ergenekonlar her zaman olageldi. Menemen’e bu gözle bakarsanız tanıdık yöntemler ve simalar görürsünüz…

Gül Ateş, Sîne Ateş: Menemen Yazdığı yakın tarih romanlarıyla bilinen Zekeriya Yıldız, ‘Gül Ateş, Sine Ateş Menemen’de yakın tarihin en önemli olaylarından birine ışık tutuyor.

Yıldız’a göre Menemen olayı, Nakşileri yok etme amacı güden bir derin devlet operasyonu.

46 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

tesistanıtımı

Siyavuşpaşa Spor Kompleksi

İlçemizin Siyavuşpaşa Mahallesi, Çavuşpaşa Caddesi Oğızhan Sokak No:9’da bulunan tesisimiz 17.145 m2 inşaat alanlı olup bodrum+zemin kat+2 normal katlıdır. Kompleksin 1. ve 2. bodrum katı 188 araçlık otoparktır. 1. bodrum katı aynı zamanda doğal afetlerde sığınma yeri, kurban kesim yeri ve haftanın bir günü semt pazarı fonksiyonlu olarak planlanmıştır.

50 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

tanıtım

Yüzme Havuzu

1. ve 2. Bodru m Katı Tesiste 2 bodrum ka tı bulunmakta olup otopark olarak kullanılm aktadır. Birinci bodr um kat 5.460 m2 kulla nımalanına sahip olu p 114 araç kapasiteli dir. Otopark çok fonk siyonlu olarak tasarla nmıştır. Bay-bayan wc ve duşlar, binanın elekt irik kontrol sistemi odası, kurban kesim yeri, araç yıkama bölüm üile aynı zamanda doğa l afetlerde sığınma yeri olarak ve haftanın bir günü de halk pazarı fonksiyonlu olarak yapılmıştır. İkinci bodrum katta ise, Toplam alan 5.

460 m2 olup 114 araçlık kapalı otopark, depo lar, bay - bayan wc ve duşlar bulunmakta dır. zemin Katı Toplam 4.440 m2 ku llanım alanı olup bo wling salonu, kafeter ya, dinlenme ve ok uma alanları, fitness - jim nastik salonu, oyun salonu, Türk hamam ı, sauna, jakuzi, din lenme ve soğukluk odası, masaj odası, bay - ba yan soyunma odası + ba y - bayan duş - wc, idari ofis, sekreterlik ve su oyunlu süs havu zu bulunmaktadır.

1. Kat Toplam alan 4.260 m2 olup 697 adet se yirci kapasiteli çok amaç lı spor salonu, 4 takım için ayrı ayrı soyunm a odaları, 4 adet ha kem odası, iki ofis odası büfe, malzeme depo su, 12,5 mt x 25 mt ölç ülerinde 697 adet se yirci kapasiteli yarı olim pik yüzme havuzu, bay bayan sporcu soyunm a odaları + wc’ler, 2 adet hakem odası, 2 adet eğitmen odas ı, doktor odası,idari oda, bay - bayan seyirci wc’leri ve malzeme deposu ve büfe bulunmakta dır.

Basketbol Salonu

Toplantı Odaları

Katlar

Seminer Odası

Kat Görünümü

www.bbsk.com.tr bb s k

51

Bowling Salonu Oyun Salonu

Sauna

Duşlar

Masaj Salonu

2. Kat Toplam alan 2.638 m2 olup 17 adet eğitim sınıfı, bilgi evi, başkanlık ofisi, kütüphane, proje merkezi, toplantı salonu, mescid bulunmaktadır. Eğitim sınıflarımızda Halk Eğitim işbirliği ile ücretsiz piyano, gitar, keman, ney, resim, tezhip, semazen, dil kursları vb. kurslar düzenlenmektedir. Bilgi evinin 1.700 kayıtlı üyesi bulunmaktadır. Toplantı salonu Sivil Toplum Örgütlerinin toplantılarına tahsis edilmektedir. Ayrıca İstanbul Eserleri konsepti ile bir de kütüphane oluşturulmaktadır.

3. Kat 2.110 m2 kullanım alanına sahip olan katta 1 seminer salonu, 14 kurs odası, gençlik eğitim merkezi, toplantı odası, mescid ve mutfak bulunmaktadır. Kurs odaları İSMEK’e tahsil edilmiştir.Seminer salonunda tarih, kültür, edebiyat okumaları yapılmaktadırve Kent Konseyi, Gençlik Merkezi de bu katta çalışmalarını sürdürmektedir. Sivil Toplum Örgütlerine tahsis edilen toplantı odası bu katta da bulunmaktadır.

52 bb sk

www.bbsk.com.tr

Soyunma Odası

Hamam

bb s k

tanıtım

Siyavuş Paşa Kimdir?

Abaza asıllıdır. İstanbul’a getirilmiş ve Abaza Mehmed Paşa’nın kölesi olmuştur, daha sonra yetenekli kişiliği sayesinde bu paşanın hazinedarlığına yükselmiştir. IV. Murad döneminde Abaza Mehmed Paşa idam edildiği zaman, fevkalade güzelliği sebebiyle, Sivayuş saraya alınıp seferli odasına kaydedilmiştir. Bir gün IV. Murat huzurunda cirit oynarken, Sultan’ın gözüne ilişmiş ve Enderun kanununa aykırı olarak, birdenbire Has odaya alınmıştır. Bağdat seferinden sonra IV. Murat’ın silahtarı Melek Ahmed Paşa Diyarbakır valiliğine tayin edilmesi üzerine Aralık 1683’de “Silahtar”lık görevi verilmiştir.

IV. Murat öldükten sonra vezirlik görevi verilmiş ve kubbealtı veziri olmuştur.

1640’da Kaptan-ı Derya olan Deli Hüseyin Paşa Özi valiliğine tayin edilince, onun yerine Siyavuş Paşa’ya Kaptan-ı Derya görevi verilmiştir. Fakat bu görevde iken Kırım’da Kazaklar tarafından ele geçirlmiş olan Azak kalesine gönderilen donanma bu kaleyi geri almayı başaramamıştır. Donanma İstanbul’a döner dönmez bu başarısızlık nedeniyle 1642’de Sivayuş Paşa kaptan-ı deryalık görevinden azledilmiştir.

1643’de Erzurum Valiliği görevi verilmiş ve 1647’de Diyarbakır Valiliğine atanmıştır. Oradan da Silistre’de bulunan Özi Valiliğine geçmiştir.

[

[

9. Dünya Kuraş Şampiyonası bu yıl ilçemiz Bahçelievler’in Siyavuşpaşa Mahallesi’nde bulunan ve Osmanlı Devlet Adamlarından Siyavuş Paşa’nın adını taşıyan Siyavuşpaşa Spor Salonu’nda yapılacak.

www.bbsk.com.tr bb s k

53

bb s k

tanıtım

Siyavuş Paşa Kasrı Bahçelievler Milli Egemenlik Parkı içinde bulunmaktadır.

54 bb sk

Ayarı bozuk piyasada geçmez para çıkartılması yüzünden İstanbul’da bir esnaf ve asker isyanı çıkmasına sebep olduğu gerekçesiyle Sadrazam Melek Ahmet Paşa sedaretten azledildiği zaman 21 Ağustos 1651’de Sivayuş Paşa birinci kez sadrazamlığa getirildi. Bu görevde yaptığı ilk iş isyana destek veren ocak ağalarını disiplin altına almak ve böylece onların siyasi güçlerini kırmak oldu.

Fakat bu güç merkezinin elemine edilmesi diğer bir güç merkezi olan saraylıların, özellikle hadım Darüssade Ağası’nın, siyasi gücünü daha da kuvvetlendirdi. Sivayuş Paşa sedarette bir aydan biraz daha fazla kalmış iken Darüssade Ağası ve kızlar ağası Büyük Valide Sultan Kösem Sultan ve Valide Sultan Turhan Hatice Sultan’a ve onlar vasıtasıyla da padişaha tesir etmişler ve onun yerine Gürcü Mehmet Paşa’yı sadrazam yapma izni almışlardır.

Naima tarihinin anlattığına göre, Sivayuş Paşa saraya çağrılmıştır. Saraya varınca vezirlere yapılan karşılama yapılmamış; saray kapısında Darüssade Ağası onu karşılayarak mühr-ü hümayunu vermesini istemiştir. Sivayuş Paşa nedenini sorup Padişah huzuruna çıkmayı talep edince Darüssade Ağası hiddetle yumruğunu kaldırıp tehditle mühr-ü hümayunu istemiştir. Sivayuş Paşa www.bbsk.com.tr

ağanın bu çok cüretli tutumundan, azledilidiğini anlayıp mühr-ü humayunu ona teslim etmiştir.

Bundan sonra Darüssade Ağası bostancıları çağırarak onu bostancı hapsine göndertmiştir.

Bunun anlamının idam edilmek olduğu bilinmekte idi. İdama götürülmeye hazırlanmakta iken Büyük Valide Kösem Sultan, Sivayuş Paşa’nın devlete iyi hizmeti dolayısıyla, onun idamına rıza göstermemiştir. Fakat Sivayuş Paşa’nın bütün mal ve mülkü devletçe müsadere edilmiş ve kendisi de Malkara’ya sürgün edilmiştir. Bu müsadere ile devlet hazinesine milyonlarca kese altın girmiş ve serveti devletin bekasına katkıda bulunmuştur.

Ekim 1651’de afedilmiş ve Fazlı Paşa yerine Bosna Beylerbeyliği görevi verilmiştir. Sipahiler tarafından istenmediği için sedarete getirtildikten 4 saat sonra azledilen Zurnazen Mustafa Paşa yerine 5 Mart 1656’da ikinci defa Sadrazam olmuştur. Fakat hasta olduğu için hiç bir iş görememiş ve 50 gün süren bu sadrazamlık sonunda hummadan vefat etmiştir. Öldüğünde 45 yaşlarında olduğu bildirilmektedir.

Mezarı İstanbul Divanyolu Atik Ali Paşa Camii mezarlığındadır. Eyüp Sultan Camii güney tarafında kendi adına yaptırmış olduğu bir çeşme yer almaktadır.

bb s k

RÖPORTAJ

56 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

TANITIM

ÇOBANÇEŞME SPOR KOMPLEKSİ ve YÜZME HAVUZU

5. SPOR KOMPLEKSİ dE HALKıN HİZMEtİNdE

Çobançeşme Spor Kompleksi Yenibosna Merkez Mahallesi, Sanayi caddesi üzerinde yapımı tamamlanan Bahçelievler Belediyesi Teknik Hizmet Binası bünyesinde halkımızın hizmetine sunulmuştur. Çobançeşme Spor Kompleksimizde, yarı olimpik yüzme havuzu, iki tane çocuk havuzu, Türk hamamı, fitness salonu, sauna, eğitmen soyunma odaları bulunmaktadır.

www.bbsk.com.tr bb s k

57

BAHÇELİEVLER

SPOR TESİSİ BEST SPOR Halısaha Tesisleri Mehmet Akif Cad. Kemal Has Lisesi Yanı No.: 6 Bahçelievler İSTANBUL 0 212 502 50 50 www.bestspor.net

bb s k

Sporda Başarı için

‘Genetik Danışma’ Şart

Sporvesağlık

60 bb sk

www.bbsk.com.tr

Yard. Doç. Dr. Korkut Ulucan Üsküdar Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

Bireyler kendilerine uygun olan sportif faaliyetlerinde ve kendilerine özel beslenme ve antreman programları ile istenen başarıları yakalamaları daha kolay. Böylece doping kullanımı veya vücudun aşırı zorlanması ile meydana gelebilecek ani sporcu ölümleri gibi istenmeyen olaylarında önüne geçilecek.

D

oping sporun ve sporcunun önündeki en büyük tehdit. Sporcu ahlakı ile uyuşmadığı gibi dopingkulüpler ve ülkelere de spor arenasında ciddi imaj kayıpları yaşatabilmekte. Sporcuları doping kullanmaya iten neden ise genelde beklentilerinin yüksek olması, kazanma hırsı ve gelecek kaygısı. Bu tablo sporcuda haliyle baskı oluşturabilmekte.

Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan doping kullanmadan bir takım genetik testlerle sporcuların çok daha fazla başarı elde edebileceklerine dikkat çekiyor.

World anti- dopingagency’ın (WADA) sporda kullanılan yasaklı maddelerin listesini her dönem yenileyip gerekli uyarıları yapmasına rağmen performans artırıcı yasaklı madde kullanımının önüne geçilemiyor. Bu maddeler son yıllarda eklenen gen doping kavramıise spor bilimcilerinin üzerinde düşündüğü konu.

Ancak bu performansı veya herhangi bir sportif faaliyeti artırıcı genleri sporculara aktarmak teknolojik olarak günümüzde kolay olmamakta. Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan bireylerdeki sportif faaliyetlere yatkınlık sağlayan genleri veya bu genlerdeki farklılıkları saptayabildiklerini belirtiyor.

Bir takım testlerle bireylere ne tarz spor yapacakları ya da sportif faaliyette ne tip bir rol üstlenebileceklerini söyleyebildiklerini ifade eden Ulucan, kişiye özgü antreman modelleri geliştirerek sporcuların başarılarını artırılabilmelerinin günümüzde mümkün olduğunu kaydediyor. Ulucan beslenme takviyeleriyle de bireysel başarının desteklendiğinin altını çiziyor.

bb s k Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan şunları söyledi.

“Bireyler kendilerine uygun olan sportif faaliyetlerinde ve kendilerine özel beslenme ve antreman programları ile istenen başarıları yakalamaları daha kolay. Böylece doping kullanımı veya vücudun aşırı zorlanması ile meydana gelebilecek ani sporcu ölümleri gibi istenmeyen olaylarında önüne geçilecek. Yurt dışında uzun zamandır uygulanan bu sistem artık ülkemizde de uygulanabilir. Hatta bazı parametreler veya detaylı test panellerinde biz birçok merkezden daha ileri bir konumdayız. Şuanda birçok merkez 1 veya 2 parametre bakarak bu tarz danışma veya yönlendirme yapıyor, biz ise bu temel testlerin yanında geniş panellerde 8 parametrelik bir test uygulayabiliyoruz.” dedi.

Korkut Ulucan,yapılan genetik danışmanın sadece yönlendirme amaçlı olduğunu da sözlerine ekledi. “Sporcuların genetikprofilleri uzman tarafından değerlendirildikten sonratakım hocaları ile paylaşılarak bireysel çalışma programları geliştirilebilir, bu da uzun vade de oldukça başarılı sporcuların yetiştirilmesine olanak sağlar.

Bu uygulamalar ülkemiz de alt yapı okullarında oldukça rahat uygulanabilir.

Elde edilen sonuçlara göre sporcuların gelişimleri çok daha üst seviyelere çıkarılabilir. Örneğin sprinterözellikli bir sporcunun maratoncu olması kişisel başarısını etkileyecektir.

Sporcu sağlık merkezleri ve sporcu yetiştirme okullarında genetik danışma bu açıdan önem kazanmaktadır.”

Sporvesağlık

www.bbsk.com.tr bb s k

61

bb s k haber

Gönen Hotel İstanbul’da

yeni yatırım heyecanı İstanbul turizminin yeni çekim merkezlerinden Gönen Hotel İstanbul, 2. blok çalışmalarını da tamamladı. 2013 Ocak ayından bu yana kongre ve toplantı sektörüne tüm birimleri ile hizmet veren beş yıldızlı tesise yine aynı lokasyonda bir yeni otel daha eklenmesi planlanıyor.

62 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k haber

İstanbul’da şehir otelciliğin önemli adreslerinden biri olan Gönen Hotel İstanbul, yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Temmuz 2012’de yaptığı ilk blok açılışından sonra Kasım 2012’de 2. blokunu da hizmete sokan yatırımcı grubun hedefinde İstanbul Yenibosna bölgesinde bir beş yıldızlı otel yatırımı daha var. Gönen Hotel İstanbul’un değişen yüzünü, yeni yatırım planlarını ve İstanbul turizmine katkılarını Otel Genel Müdür Yardımcısı Bülent Öven ile konuştuk. İstanbul Gönen Hotel’in 2. blok yatırımı tamamlanarak hizmete girdi. Otelinizden kısaca söz ederek, ilave alanlara yaptığınız yeni yatırımlardan bahseder misiniz? İstanbul Gönen Hotel, Atatürk Havalimanı’na sadece 3 km mesafede olup, misafirlerine 5 yıldız otel konforunu ve lüksünü yaşatmanın yanı sıra, şık ve modern dizayn edilmiş 6’sı suite, 38’i superior olmak üzere toplam 305 odalık geniş kapasitesi ile İstanbul’da rahat bir konaklama imkanı sağlamaktadır. Bununla beraber en iyi ekipmanlar ve yüksek hızda ücretsiz internet ile donatılmış 12 toplantı salonu ile birçok organizasyon ihtiyacına cevap vermekte olup toplantı, kongre ve düğün aktivitelerinde vazgeçilmez bir merkezi konumundayız.

Otelimiz 2 Temmuz 2012 tarihinde soft opening yaptı. İlk etapta 225 oda olarak birinci blokumuzu hizmete açtık. Bunun içinde ayrıca 12 adet toplantı salonumuz, ana restoranımız, lobimizin yarısı ve spa’mız da vardı. Kasım 2012 itibariyle de 2. blokumuzu hizmete soktuk. İlave 80 odayla birlikte oda sayımız 305’e ulaştı. Akabinde Lal A La Carte restoranımız, Pub-Lig barımız ve 2. açık yüzme havuzumuz hizmete girdi. 2013 Ocak ayından bu yana tüm birimlerimizle hizmet veriyoruz.

Otelin ek yatırımlarla birlikte gelişen ve değişen yüzünü bize nasıl anlatırsınız?

Otelimizde bir açık havuzumuz vardı zaten. Yeni yatırımla birlikte merdivenle geçişin sağlandığı bir havuz daha ekledik. Misafirlerimiz odalarının konumuna ve arzularına göre istedikleri havuzu kullanabiliyorlar. İlk havuzumuzda şezlonglar kullandık. 2. havuzumuzda oturma grupları loca ve kişisel kullanıma açık bir şekilde tasarlandı. Fakat o bölüme bahçe düzenlemeleri ile beraber çadır ve localar da kurmayı planlıyoruz.

Ayrıca aşağıda taş fırınımız da bulunuyor. Fırın hem ana restorana destek veriyor hem de gün boyu havuz misafirlerine servis imkanı sunuyor.

LAL İLE KİŞİ KAPASİTEMİZ 225’E ÇIKTI Yeni alanlarımızdan biri de, Lal Restaurant. İlk blokta yer alan ana restoranımız 225 kişi kapasitesine sahipti, Lal Restaurant ile birlikte bu sayı 305’e yükseldi. Bununla birlikte özel durumlarda grup yemekleri ve sabah kahvaltıları için toplantı salonlarımızı da organize edebiliyoruz.

Yaklaşık 75-80 kişi kapasitesine sahip restoranımız, finedining hizmet veriyor ve tamamen kendine özel bir mutfağı var. Enternasyonal mutfağa sahip Lal’de menüler mevsimsel olarak değiştiriliyor ve bu en az yılda 2 defa değişiklik gösteriyor. A la carte restoranımızda enternasyonal mutfağın yanı sıra, otel sahiplerinin Kayserili olması sebebiyle başta Kayseri mutfağı olmak üzere Anadolu ve Türk - Osmanlı mutfağını öne çıkarmak gibi bir misyonumuz var. Biz burada sadece uluslararası mutfak veya standart beş yıldız servisi değil, bunu biraz Türk misafirperverliği ve Anadolu tatlarıyla bir araya getirerek füzyon mutfağına dönüştürdük. Çünkü Yenibosna bölgesinde bu konsepte sahip bir restoran yok. Dolayısıyla fiyat politikamızı mütevazı tutarak, daha çok servis ve tanıtım

yapmaya yönelik bir strateji izliyoruz.

KEYİFLİ AKTİVİTELER İÇİN; PUB-LİG… Pub-Lig’de ise ayrı bir menü uygulaması yapıyoruz. Ağırlıklı snackler, hamburgerler ve pizza servisleri yapılıyor. O bölümde ayrıca maç seyretmek isteyenler için dev ekran televizyonlar ve bilardo masaları da var.

Yakında Pub-Lig’e playstation da koymayı düşünüyoruz. Bu sayede otelde konaklayan misafirlerimiz farklı etkinliklerle birden fazla seçeneği bir arada bulma olanağını yakalayacaklar. Otelimize ailesi ile gelen bir toplantı katılımcısı çalışırken, ailesi farklı etkinliklerle iyi vakit geçirme olanağı bulabilecek.

Otelin yatırım maliyeti nedir, yeni yatırımla hangi rakama ulaştı?

Rakam olarak belirtmem çok sağlıklı değil çünkü arsanın alımıyla otelin hizmete girmesi arasında ciddi bir zaman farkı var. Bununla beraber bölgenin hızlı gelişimi de söz konusu.

Biz otelin arazisini satın aldığımızda ne yan tarafımızda İst West ne de Starcity AVM vardı.

Burası eski güzel sanatlar matbaasıdır. Dolayısıyla verilecek rakamlar da son derece yanıltıcı olacaktır. Yenibosna, hızla gelişen bir bölge. Önümüzdeki 10 sene içerisinde bölgenin kimliği çok değişecek. Üçüncü havaalanı projesi ile beraber Atatürk Havalimanı’nın taşınması konusu gündemde. Bununla beraber yeni bir kongre merkezinin planlandığını duyuyoruz. Alanın bir tarafında, CNR ile birleşecek şekilde. Ama tabii bunlar kesinliği olan bilgiler değil. Kesin olan şu ki, önümüzdeki yıl projelerine başlanacak olan yaklaşık 19 adet otel projesi var. Bunların birçoğu da yabancı zincirlere ait. Görüldüğü gibi buradaki yapı gittikçe farklı boyutlara taşınıyor. Şu anda İstanbul - Taksim bölgesi en çok tercih

www.bbsk.com.tr bb s k

63

bb s k haber

edilen bölge konumunda. Kongresi de orada, tatil amaçlı ziyaretler de orada, business otelciliğe ilgi de. Ama Taksim bölgesinde ciddi bir yer sıkıntısı var. Taksim otelleri yavaş yavaş Dolapdere’ye kaymaya başladılar bile. Şimdiden o bölgede de kimlik değişimine tanık oluyoruz.

Tarlabaşı projesi ile bir noktaya gelecek ama yine de oradaki kapasite yeterli seviyede olmayacak. İstanbul’un önümüzdeki yıllarda kongre hedefleri çok daha yüksek. Bölgeyi besleyen otel sayısı, oda kapasitesi yüksek değil. Dolayısıyla buranın İstanbul turizmine alternatif bölge olacağını düşünüyoruz.

Bu kimlik değişiminde siz kendinizi olarak nasıl konumlandıracaksınız? 2014 yılına ilişkin beklentileriniz neler?

Grubun yeni yatırım planları var. Otel için yine buraya yakın lokasyonlar düşünülüyor.

KİMDİR?

Çünkü İstanbul’da arsayı ancak bu bölgelerde bulabiliyorsunuz. Bizim ilk emsal senemiz bu yıl. Ortalamada bu bölgede iyi iş yapan bir otel yüzde 80’lik doluluklara sahip olur. Bizdeki oran da hemen hemen aynı. Bir tek Ramazan ayı düşük geçer. Düşük sezon olarak tabir ettiğiniz Aralık – Ocak – Şubat ayları bile bu bölgede çok düşük değildir. Bu yüzden oteli doldurmak gibi bir sıkıntımız yok. Şu anda en düşük ayımız yüzde 64’lerde.Bu doğrultuda 2014 yılında da çok büyük bir sıçrama öngörmüyoruz. Üç aşağı beş yukarı aynı seviyelerde gider, herhangi bir dış etken olmaması halinde tabii ki. Baktığınızda İstanbul genelinde yılı yüzde 70’le bitiren bir otel başarılı bir işletmedir. Fakat bu bölgenin potansiyeli doluluk açısından biraz daha daha yüksek. Bu sebeple yüzde 80’ler başarı için daha doğru bir oran olur. Fakat gelirin önümüzdeki yılda yüzde 10-15 gibi artması lazım.

Bülent Öven, 1969 yılında Selanik’te doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nü 1992 yılında bitirdikten sonra, 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden mezun oldu. Kariyerine ilk olarak 1993 yılında Monaco Otel’de Önbüro Şefi olarak başlayan Öven, 1997-2000 yılları arasında Eresin Hotels İstanbul’da Toplantı ve Grup Satış Yetkilisi olarak çalıştı. Öven, sonraki iki yıl ise İstanbul Prince Hotel’de Satış Müdürlüğü görevinde bulundu. Yeni görevine atanmadan önce 2002 yılından bu yana Ceylan Intercontinental İstanbul’da Satış Müdürlüğü görevini yürüten Öven, Temmuz 2012 yılından bu yana İstanbul Gönen Hotel Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

64 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

Engellilere

ücretsiz havuz

tanıtım

66 bb sk

www.bbsk.com.tr

B

ahçelievler Belediyesi ilçede ikamet eden engelli vatandaşlara yönelik ücretsiz havuz terapisi hizmeti başlattı.Yenibosna Fevzi Şeker Spor Kompleksi’nde devam eden havuz seansları haftada iki gün olacak. Ücretsiz havuz seanslarından Bahçelievler’de oturan 5 yaş üstü;ortopedik, zihinsel, görme, işitme ve süreğen engel grupları yararlanabilecek. Yüzme seanslarını talep eden tüm engelliler “Havuz Komisyonu” değerlendirmesinden sonra uygun görülmeleri halinde yüzme seanslarına yönlendirilecek. Öz bakımını yapamayan ve tuvalet problemi olan engelliler ile ansıtabil epilepsisi, kalp yetmezliği, metabolik kökenli hastalığı ve cilt problemi olanlar havuz seanslarına alınamayacak. Havuz seanslarından yararlanmak isteyen engellilerin Bahçelievler Engelliler Birimi’ne, sağlık kurulu raporu ve kimlik fotokopisi ile müracaat etmesi gerekiyor.

Adres: Bahçelievler Başkanlık Binası giriş kat.

Tel: 0212 484 38 00 / 2461 – 2463 - 2111

bb s k

tan覺t覺m

www.bbsk.com.tr bb s k

67

bb s k

spordahukuk

Spordahukuk

Av. Zülküf TÜRKOĞLU Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Başkan Vekili zturkoglu@bbsk.com.tr

68 bb sk

www.bbsk.com.tr

Doping ile ilgili yasal düzenlemeler ve kurumlar

D

oping, sporcu sağlığına zararlı ve hakça yarışmayı engelleyen veya performans artışı sağlamak için dışarıdan alınan veya sporcunun vücudunda bulunan bir maddenin normal düzeyin üzerine çıkartılmasını sağlayan madde veya yöntemlerin kullanılmasıdır.

Son zamanlarda uluslararası çapta yaşanan doping skandalları ülke olarak hepimizi son derece derinden üzmüştür ve etkilemiştir. Biz medeniyet anlayışı itibarı ile saygı ve sevgi kapsamında ahlaklı olmayı her şeyin üstünde tutmuş bir milletiz. Bu nedenle millet olarak sporun ahlak anlayışı içerisinde değerlendirilmesine her zaman destek vermişizdir. Başarı karşısında nasıl gururlanıp çılgınca sevinmek bir hak ise başarısızlığı hazmetmekte bir görev ve temel ahlak anlayışıdır. Sporun evrensel ahlak anlayışı da budur. Zira hak edilmeyen hiçbir başarı, başarı olarak nitelendirilemez. Böylesi bir durum, sadece insanın kendini kandırmasından ve hak yemesinden başka bir şey değildir. Ülkemizde her kesçe kabul gören ve bu konuyla ilgili olan çok güzel bir atasözü vardır “Güneş balçıkla sıvanmaz”.

Spor müsabakaları ve etkinlikleri tüm dünyada ilgiyle ve beğeniyle takip edilmektedir.

Bunlar bütün dünya için insanoğlunun artık vazgeçilmezidir. Spor artık insanoğlu için sağlık, sinerji, enerji, yarışma, savaşma, barış, hak, eşitlik, gurur, onur, ahlak, centilmenlik, hırs, paylaşım, birliktelik, başarı, ticaret, para, yardım, sosyal faaliyet… gibi burada sayabileceğin binlerce anlama gelmektedir. O halde sporun ahlaklı, kurallı ve şüpheye mahal bırakmayacak

şekilde eşit şartlarda olması gerekir. Bu nedenle bütün dünya üzerinde dopingi engellemek amacıyla bu tür haksız eylemleri ve haksız başarıları cezalandırmak için gerekli yasal düzenlemelere ve kurumlara ihtiyaç olmuştur. Bu kurumsallaşma ve düzenlemeler gerek dünya üzerinde gerekse de ülkemizde yapılmıştır ve hali hazırda da yürürlüktedir. Örneğin AVRUPA KONSEYİ DOPİNGLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ bunlardan biridir. Bu sözleşmeye tüm Avrupa Konseyi Ülkeleri taraftır. Sözleşme 16.11.1989 yılında hazırlanmıştır ve halen yürürlüktedir. Sözleşmenin amacı kısaca “Sporda doping kullanımının azaltılması ve sonuçta ortadan kaldırılması amacıyla, anayasalarının çizdiği sınırlar çerçevesinde, bu sözleşme hükümlerinin uygulamaya konulması için gerekli düzenlemeyi yapmayı üstlenmektedir”.

Ayrıca doping konusundaki en önemli merkez de DÜNYA ANTİ-DOPİNG AJANSIDIR. İngilizce adı WORLD ANTI-DOPING AGENCY (WADA)dır. Bu kurum, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) liderliğinde hükümetler, uluslararası federasyonlar, ulusal olimpiyat komiteleri ve sporcuların desteği ile kurulmuş bağımsız bir kurumdur. İsviçre’nin Lozan şehrinde, sporda dopinge karşı mücadeleyi koordine etmek, desteklemek, takip etmek amacıyla yapılan toplantı sonucunda yayımlanan Lozan Deklerasyonu sonrasında 10 Kasım 1999 tarihinde kurulmuştur. Kurum Uluslararası Anti-doping Yasası’nın hazırlanması ve düzenlenmesinden sorumludur.

Merkezi 2002’de Montreal, Quebec, Kanada’ya taşınmıştır. Ajansın önemli aktiviteleri arasında bilimsel araştırmalar, eğitim, anti-doping mü-

cadele yöntemlerinin geliştirilmesi, tüm ülkelerde ve sporlarda Anti-doping Yasası’na uyumun takip edilmesi de vardır. Ayrıca senelik olarak sporcuların kullanması veya uygulaması yasak olan maddelerin ve yöntemlerin listesini yayınlamaktadır. Ülkemizde de HACETEPE ÜNİVERSİTESİ DOPİNG KONTROL MERKEZİ (TDKM) adı altında bir doping merkezi hali hazırda faaliyetini sürdürmektedir ve son derece önemli bir kurumdur.

Bu kurum 1989 yılında, Hacettepe Üniversitesi ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol gereği kurulmuştur. Merkez, 2001 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC)’nin akreditasyon testlerini ve denetimlerini başarı ile geçmiştir. Ancak, Birinci Dünya Doping Konferansı’nda, IOC içinden bir Dünya Anti-Doping Ajansı (World Anti-Doping Agency - WADA) kurulmuş ve 2004 yılından başlayarak dünyada doping kontrolü ile ilgili tüm faaliyetler bu kuruluşa devredilmiştir. WADA, Türkiye Doping Kontrol Merkezi’nin akreditasyonunu resmen onaylamıştır.

Türkiye Doping Kontrol Merkezi, faaliyetlerini WADA kurallarına uygun olarak yürütmüş ve WADA tarafından akredite edilmiş Doping Kontrol Numunesi Analiz Laboratuarı olarak hizmet vermektedir. Türkiye Doping Kontrol Merkezi, faaliyetlerini WADA kuralları gereğince tarafsız bir biçimde sürdürmektedir.

Ayrıca dopingle mücadele edebilmek adına ülkemizde hali hazırda yürürlükte olan bir takım yasal düzenlemelerde yapılmıştır. Bunların en başında GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DOPİNGLE MÜCADELE YÖNETMELİĞİDİR. Bu Yönetmelik Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Avrupa Konseyi Dopingle Mücadele Sözleşmesine dayanılarak hazırlanmıştır.Yönetmeliğe göre; • Bu yönetmeliğin amacı sporun ve sporcu sağlığının korunması, beden ve moral eğitiminin uluslararası anlayış içinde yapılması, sporda doping kullanımının ortadan kaldırılması için esas ve usuller belirlemektir. Yönetmelik, bütün spor dallarında profesyonel ve profesyonel olmayan lisanslı sporcu, yarış hayvanı, teknik direktör, antrenör, çalıştırıcı, tıp doktoru, eczacı, veteriner hekim, fizyoterapist, beslenme uzmanı, masör ve sporda dopingle ilgili kişi, kurum ve kuruluşları kapsamaktadır.

• Yurtiçinde bağımlı veya bağımsız spor federasyonları, spor kuruluşları ve sporla ilgili diğer kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen her türlü spor faaliyetlerinde, numune alınması Hacetepe Üniversitesi Doping Kontrol Merkezi (TDKM) tarafından görevlendirilmiş bağımsız numune alma görevlilerince yerine getirilmektedir. Bu görevliler Türkiye Doping Kontrol Merkezi tarafından kurslarından geçirilmiş, sertifikalı Tıp Doktoru, Eczacı, Kimyager, Veteriner Hekim ve Biyologlardır. Alınan numuneler üzerinde analiz yapma yetkisi TDKM Merkez Laboratuvarına aittir. Ancak doping kontrol talepleri Spor Genel Müdürlüğüne yapılır ve Genel Müdürlüğün izni ile bu talepler TDKM’ye yazılı olarak iletilir. Genel Müdürlüğün izninin bulunmadığı taleplere hiç bir işlem yapılmaz.

• Yönetmelik gereğince spor federasyonlarının lisanslı sporcularından duyuru yapılmaksızın “yarışma içi” ve “yarışma dışı” olmak üzere bir

yıl içinde dört defa numune alınır ve doping sporcu için “kontrol kimlik kartı” tutulur. Yönetmeliğe göre numune vermek zorunludur, zira sporcular ve onların sorumluları talep halinde görevlilere doping kontrolü amacıyla numune vermek zorundadır. Numune vermekten her ne sebeple olursa olsun imtina eden sporcular dopingli kabul edilirler. Ayrıca sporcular ve sorumluları haklarında ceza yönetmeliği hükümleri uygulanır.

• Numune alma esas ve usulleri yönetmelikte şöyle belirlenmiştir. Genel Müdürlükçe uygun görülen doping kontrol talepleri TDKM’ye intikal ettirilir. Genel Müdür tarafından ilgili görevliler istenilen spor karşılaşması için görevlendirilir. Numune alma işlemi ise sporcunun bağlı bulunduğu federasyon, kulüp…vs temsilcileri ile numune alma görevlileri huzurunda TDKM tarafından tespit edilen usullere göre yapılır.

Alınan numuneler bir kod verilir ve gizli tutulur, yetkililer ve ilgili sporcu dışında hiç kimseye bilgi verilemez. Aksi davranışlarda bulunanlar hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun bu konudaki cezai hükümler uygulanır.

• Alınan numunenin doping analiz sonucu pozitif çıkarsa, sporcu bağlı bulunduğu federasyon kanalıyla neticeye itiraz edebilir. İtirazlar bu mercilerce TDKM’ye intikal ettirilir. TDKM tarafından uluslararası kurallara uygun olarak gerekli işlemler yapılarak sonuç ilgililere bildirilir.

• Yönetmelik spor federasyonlarına bir takım sorumluluklar yüklemiştir. Spor federasyonları, sporcu sağlığını korumak amacıyla, sporun

bb s k

spordahukuk

sporcular ve onların sorumluları talep halinde görevlilere doping kontrolü amacıyla numune vermek zorundadır.

Numune vermekten her ne sebeple olursa olsun imtina eden sporcular dopingli kabul edilirler. Ayrıca sporcular ve sorumluları haklarında ceza yönetmeliği hükümleri uygulanır. www.bbsk.com.tr bb s k

69

bb s k

spordahukuk

Doping sporun hakça ve eşitçe yapılmasının önündeki en adaletsiz eylemdir. Adaletin sağlanamadığı haksız bir spor etkinliği sonucunda elde edilen ve başarı diye tabir edilen, aslında güvensizliğin ve başarısızlığın ta kendisi olan doping eylemi, bencilliktir ve insan hakkının ihlalidir.

70 bb sk

www.bbsk.com.tr

bilimsel eğitim ilke ve prensiplerine uygun olarak, sporcularını dopingle mücadele konusunda bilgilendirmek ve dopingden korumak ve taleple TDKM tarafından kurulacak doping kontrol istasyonlarında sporcuların ihtiyaçları için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

• Yönetmeliğe göre doping kontrolü için alınmış olan numunenin analiz sonucunun pozitif olması halinde ülkemiz lisansını taşıyan sporcuların bağlı bulundukları üst kuruluş durumundaki Uluslararası federasyonları tarafından, öngörülen cezai hükümler burada da aynen uygulanır.

• Ayrıca yine yönetmelik gereğince Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce görevlendirilen elemanlar Sporcu, Masör, Doktor, Antrenör ve İdareciler de Doping yapmaya elverişli ilaçların bulunup bulunmadığını kontrol ederler. Kontrol neticesinde üzerlerinde, odalarında veya dolaplarında doping yapmaya elverişli ilaç bulunanlar hakkında ceza yönetmeliği hükümleri uygulanır. Görevlilerin aramalarına mani olan veya arattırmaktan imtina edenler hakkında ceza yönetmeliği hükümleri uygulanır.

Yukarıda zikrettiğimiz yönetmelik yanında yine dopingle mücadele için GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AMATÖR SPOR DALLARI CEZA YÖNETMELİĞİ yayınlanmıştır.

Bu yönetmeliğin 48. Maddesi DOPİNG başlığını taşımaktadır. Yönetmelik maddesi kısaca ulusal ve uluslararası spor müsabakalarında doping kontrollerini kabul etmeyen veya dopingli oldukları tespit edilen sporculara, yarış hayvanlarına ve bunların sorumlularına aşağıdaki cezai müeyyideler uygulanır.

• Uluslararası Federasyonlarca düzenlenen spor müsabakalarında doping yaptığı belirlenmiş ise Uluslararası Federasyonca verilen ceza aynen uygulanır ve ilgili müsabakalar için verilmiş ödül varsa geri alınır.

• Yurtiçi spor müsabakaları öncesi, süresi veya sonrasında doping kontrolü için numune

vermekten her ne suretle olursa olsun imtina edenler doping yapmış veya doping yapmaya teşebbüs etmiş sayılırlar. Bu madde kapsamına girenlere, suçun işlendiği tarihten itibaren en az bir, en fazla iki yıl spor müsabakalar ve faaliyetlerden men cezası verilir.

• Yurt içi ve yurt dışı müsabakaları nedeniyle yapılan hazırlık kampları ile yurt içi spor müsabakaları öncesi, müsabaka esnasında veya sonrasında yapılan kontrollerde dopingli olduğu tespit edilenlere en az iki, en fazla dört yıl müsabaka ve faaliyetlerden men cezası verilir.

• Daha önce doping ile cezalandırılmış sporcu, yarış hayvan sahibi ve sorumlusu tekrar doping suçu (numune vermekten imtina etme dahil) işlediği takdirde bunlara suçun işlendiği tarihten itibaren ömür boyu müsabaka ve faaliyetlerden men cezası verilir .

• Doktorunca daha önce bildirimde bulunulmayan ancak tedavisi için kullanılması zorunlu olan ilaçlar nedeniyle dopingli olduğu tespit edilen sporcu, yarış hayvan sahibi ve sorumlularına suçun işlendiği tarihten itibaren en az bir ay, en fazla bir yıl müsabaka ve faaliyetlerden men cezası verilir .

• Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce görevlendirilen elemanlar tarafından yapılacak kontrollerde üzerlerinde, kamp veya müsabaka yerlerinde, odalarında veya dolaplarında doping maddesi bulunanlara ve görevlilerin aramalarına mani olan ve arattırmaktan imtina edenlere en az bir ay ile altı ay arasında müsabaka ve faaliyetlerden men cezası veri1ir .

• Dopingli oldukları tespit edilen ve haklarında cezai müeyyide uygulanan sporcu, yarış hayvanı sahibi ve sorumluları antrenörlük kurslarına kabul edilmez. Dopingli sporcunun antrenörü, yarış hayvanı sahibi ve sorumlularının evvelce almış oldukları antrenörlük belgesi, serbest giriş kart vb. belgeler iptal edilir.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) tarafından her yıl ortak yayınlanan, sporcu ve yarış hayvanları tarafından kullanımı yasak olan madde ve yöntemleri kullandığı gerekçesi ile ceza almış bulunan sporcu, antrenör ve diğer spor elemanları ile yarış hayvanı sahibi ve sorumlularının cezası, bu madde ve yöntemlerin listeden çıkartılması halinde kendiliğinden düşer. Listenin Genel Müdürlüğe tebliğini takibeden en geç 15 gün içinde cezanın kaldırıldığı ilgililere duyurulur.

Bu maddede belirtilen doping suçlarından dolayı ceza alan sporcu, antrenör, masör, idareci veya yarış atı sahibine verilen cezadan başka ayrıca yukarıdaki maddelere göre idari para cezası da uygulanır.

Doping sporun hakça ve eşitçe yapılmasının önündeki en adaletsiz eylemdir. Adaletin sağlanamadığı haksız bir spor etkinliği sonucunda elde edilen ve başarı diye tabir edilen, aslında güvensizliğin ve başarısızlığın ta kendisi olan doping eylemi, bencilliktir ve insan hakkının ihlalidir. Zira insanlığı aldatma nedeniyle görsel ve düşünsel olarak zihinlerimizi kandırmak bir kamu suçudur. Bu nedenle dopingin ceza kanunumuz kapsamında tarif edilip cezalandırılması daha adil olacaktır.

En yeni tatlarımız ile sizleri de Kamil Pastaneleri'ne bekleriz...

KAMİL PASTANELERİ

Siyavuşpaşa Cad. No: 19 Bahçelievler-İSTANBUL TEL: (212) 442 0815 Fax: (212) 442 0779 muzaffer@kamilpastaneleri.com satis@kamilpastaneleri.com www.kamilpastaneleri.com

bb s k

sağlıkolsun

Uzm. Dr. Ahmet Kara

DİYABET VE SPOR

Sağlıkolsun

Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Sağlık Komisyon Başkanı akara@bbsk.com.tr

72 bb sk

www.bbsk.com.tr

K

ronik hastalıkların tedavilerini düzenlerken hekimler hastalarına yazdıkları ilaç reçetesi yanı sıra günlük hayata bedensel aktivitelerini artırmalarını önerirler.

Bunlara ek olarak bazı hekimler bir de egzersiz reçetesi yazarak hastalarına verir.

Yeterli düzeyde yapılan bedensel aktivitenin birçok kronik hastalık için hem koruyucu hem de tedavi edici etkisi kabul edilmiştir. Yaşam süresinin uzaması ile kronik hastalıkların görülmesi sıklıkları daha çok artmakta hem toplum sağlığı hem de sağlık hizmetlerinin maliyeti açısından koruyucu hekimlikte bedensel aktivite ve spor daha çok vurgulanmaktadır. Kronik hastalıklarda kişiye özgü verilecek egzersiz reçetesi ile kardiyovasküler kondisyonda, solunum veriminde, kas gücünde ve esneklikte artma, vücut kompozisyonunda, kan basıncı, kan yağları, kan glikozu ve insülin metabolizmasında düzelme, kendini daha iyi hissetme gibi birçok olumlu etkiler görülmekte bunlar da tedavideki başarıyı artırmaktadır.

Diyabet toplum tarafından iyi bilinen kronik hastalıklar arasındadır. Hastalık insülin salgılanması ya da etkinliğinde bozukluğa bağlı olarak kan şekerinin yükselmesi ile seyreden metabolik bir hastalıktır. Başlıca insüline bağımlı olan “tip 1 diyabet” ve olmayan “tip 2 diyabet” olarak iki geniş sınıfa ayrılmaktadır. Diyabet hastalarının büyük kısmını Tip 2 oluşturur. Uzun seneler yüksek kan şeker ile yaşayan hastalarda damarların tutulumu ile gözde, böbreklerde ve sinirlerde çeşitli komplikasyonların oluşma riski artmakta, kroner arter hastalığı, damar sertliği, yüksek kan yağları, yüksek tansiyon ve kalp krizi gibi hastalıklar daha sık görülmektedir.

Her iki tip diyabette ilaçlar yaşam şeklinin ve beslenmenin düzenlenmesi hem tedavide hem de korunmada temel taşlardır. Yaşam şeklinin yeniden düzenlenmesinde beslenmenin yanı sıra yeterli düzeyde bedensel aktivitenin

yapılması en önemli noktalardır. Bu sayede hayat kalitesi arttığı gibi yaşam süresi de uzamaktadır.

Yapılan araştırmalar sonucunda düzenli yapılan fiziksel aktivitenin ve sporun diyabetten koruyucu rol oynadığı iyi bir şekilde tanımlanmıştır. Birçok mekanizma ile oluşan vücudun uyumu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Vücut kasları çalışma sırasında öncelikle kandaki şekeri (glikozu) enerji olarak kullanır.

Bu enerji kaynağının yeterli olması kas çalışmasındaki verimi arttırır. İnsilün kandaki glikozun kas hücresine girmesini sağlar. Düzenli egzersiz sonucunda çalışan kaslarda bir takım uyum mekanizmaları gelişerek kasın kandaki glikozu daha fazla kas hücresi içine alması ve enerji için bu glikozu daha etkin olarak kullanması mümkün olmaktadır. Kas hücreleri insilüne daha duyarlı hale geldiklerinden yeterli insilün olmadan da glikoz kas hücresi içine girmekte ve enerji olarak kullanılabilmektedir. Düzenli egzersiz ile bu uyum çok daha iyi gerçekleştirilebilmektedir.

Düzenli yapılan egzersiz vücuttaki yağ dokularını azaltarak kas kitlesini arttıracaktır. Vücut ağırlığı, dolayısı ile vücut kitle indeksi azalacaktır. Çalışan metabolizmalarındaki kontrolleri daha iyi hale gelecektir. Egzersizin kan yağları üzerinde olumlu etkisi ile diyabet hastalarında daha sık görülen kalp ve damar hastalıklarına bağlı yüksek tansiyon, inme, koroner kalp hastalığı gibi çeşitli komplikasyonlar azalacaktır.

Hastanın günlük aktivitelerdeki işlevsel kapasitesi artacak ve kendini daha iyi hissedecektir.

Hasta eğer insülin kullanıyorsa insülin gereksinimi azalacak ilaçla veya ilaçsız kan şekeri kontrolü daha iyi olabilecektir. Sonuçta yaşam kalitesi artacaktır. Bu etkiler her yaş grubunda görülebilmektedir, özellikle yaşlılar egzersiz yapma konusunda cesaretlendirilmelidir.

Diyabet hastalarında koroner arter ve çeşitli damar hastalıkları, böbrek hastalığı

(nefropati), Hipertansiyon, akciğer, sinir tutulumları (periferik nöropati), göz hastalıkları (retinopati), diyabetik ayak gibi komplikasyonların daha sık görülmektedir.

Diyabet hastalarında egzersiz planlamasında dikkat edilecek noktalar • Egzersiz programına başlamadan hekim kontrollü yapılmalıdır. Egzersiz reçetesi hekim tarafından düzenlenmelidir. Gerekli durumlarda stres testleri yapılmalıdır. Yeni duruma uygun beslenme için diyetisyen yardımı alınmalıdır.

• Göz, böbrek, diyabetik ayak gibi diyabete bağlı komplikasyonlar varsa egzersiz reçetesi çok dikkatli planlanmalıdır.

• Egzersiz reçetesi yazılırken özellikle yaşlılarda eşlik eden diğer fizyolojik veya patolojik değişiklikler dikkate alınmalıdır. (görmede azalma, osteoporoz, kas kitlesinde azalma, kas eklem hastalıkları, psikomotor değişiklikler vb.)

• Egzersiz programı bireyseldir, hastaların bu konuda eğitilmesi gereklidir.

• Hastalar egzersizin riskleri ve bunlara ait bulgular konusunda aydınlatılmalıdır. Bu çerçevede hipoglisemi oluştuğu durumda yapılacaklar planlanmalıdır.

• Engelleyen herhangi bir neden yoksa egzersizin daha yüksek yoğunluklarda yapılması teşvik edilmelidir.

• Egzersiz programına ek olarak günlük fiziksel aktiviteyi artırmak amaçlı yaşam tarzında değişiklik önerileri yapılmalıdır.

• Diyabetik ayak sorunu olan hastalarda uygun ayakkabılar ve çorap seçilerek ve gerekli önlemler alınarak egzersiz yapılması sağlanmalı.

Kürek, yüzme, sabit bisiklet gibi ayağa daha az yük bindiren aktiviteler seçilebilir.

• Egzersiz programını sıkıcılıktan kurtarmak için çeşitlendirilmeli ve oyunlar eklenmelidir, kişinin en çok hoşlandığı aktiviteler planlanmalıdır.

• Geç saatlerde egzersiz yapılmaması önerilir.

• Diyabet hastası çocuklarda egzersiz gözetim altında yaptırılmalıdır.

• Hastalar ilk egzersizlerini mümkünse sağlık personeli gözetiminde bir ortamda başlamalıdır.

• Aç karnına egzersiz yapılması önerilmez.

En uygun zaman yemekten sonraki 1-2 saattir. Aç karnına ya da öğünlerden önce yapılacak egzersizde hipoglisemi (kan şekerinde ani azalmalar) oluşma riski vardır.

• İdeal olanı egzersizden önce, egzersiz sırasında ve egzersiz sonrası kan şekerinin ölçülmesidir.

Ancak bu pratikte egzersizden soğuma ile sonuçlanabilecektir. Ancak egzersiz programına yeni başlayanlar için bu ölçümler yapılmalı hipoglisemi ve hiperglisemi belirtileri ayrıntılı olarak anlatılmalıdır. Özellikle insülin kullanan diyabet hastalarında bu daha önemli olacaktır.

• Hastaların egzersizden 1 ila 2 saat önce karbonhidrat ağırlıklı bir öğün yemeleri teşvik edilmeli (20-40 gr karbonhidrat) • İnsülin kullanan hastalarda egzersizden en az bir saat önce insülin enjekte edilmemeli,

egzersizden önceki insülin dozunun azaltılması tavsiye edilmelidir.

• İnsülin egzersizde aktif olarak kullanılacak kol ve bacak kısımlarına yapılmamalıdır.

• Egzersiz öncesi yapılacak kısa etkili insülinin dozu azaltılmalıdır. Bu bir saatten az sürecek egzersizlerde %30 civarı olabilmektedir.

• Egzersize başlamadan önce yapılacak ölçümünde kan şekeri 250 mg/dl ve idrarda keton var ise, ya da kan şekeri 290 mg/dl üzerinde ise egzersiz yapmasına izin verilmez. Egzersiz ile depo karbonhidratların kan dolaşımına karışmalarının artması nedeni ile egzersizin başında hiperglisemi ve ketoz riski artmaktadır.

• Bu ölçümde Kan şekeri 100 mg/dl nin altında ise hipoglisemi oluşma riski nedeniyle egzersize izin verilmez. Bu durumda egzersizden önce 15-20 gram karbonhidrat içeren bir atıştırma yapılması önerilmektedir.

bb s k

sağlıkolsun

• Egzersiz sırasında yanında kimlik bilgilerini ve hastalığını belirtecek bir belge, mobil telefon, yeterli sıvı ve karbonhidrat ve kan şekeri ölçüm cihazı içeren bir küçük çanta bulundurması tavsiye edilmektedir.

• Dehidratasyonu önlemek için egzersizden önce, egzersiz sırasında ve egzersizden sonra yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır.

• Egzersiz sırasında hipoglisemi riski açısından tüketime hazır halde karbonhidratlar bulundurulmalıdır. Bu amaçla Karbonhidrat içeren içeceklerden her yarım saatte bir bardak içilmesi önerilir.

• Egzersizi yalnız ortamda yapmamaları önerilmelidir.

• Yoğun bir egzersizden sonra yapılacak insülin daha hızlı etki gösterebileceğinden insülin dozu konusunda dikkatli olunmalıdır.

www.bbsk.com.tr bb s k

73

bb s k haber

Taekwondonun Kalbi Bahçelievler’de Attı

B

ahçelievler Belediye Başkanlık Kupası İstanbul Taekwondo Şampiyonası 7-8 Aralık tarihlerinde Siyavuşpaşa Spor Salonunda yapıldı. İstanbul Taekwondo İl Temsilcisi Mustafa BULUT yaptığı açılış konuşmasında; taekwondoya destek ve katkılarından dolayı Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’na teşekkür etti.

Açılış seremonisinde konuşan Bahçelievler Belediye Başkanı Osman DEVELİOĞLU, spora yatırımın insana yatırım olduğunu dile getirerek tesis bakımından oldukça zenginleşen Bahçelievler’de sporun her alanında yapılan yatırımların artarak devam edeceğini sözlerine ekledi. İstanbul Milletvekili Bülent TURAN, Bahçelievler AK Parti İlçe Başkanı Hakan BAHADIR, Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Başkanı Yusuf YILDIRIM, Başkan Vekili Selahattin UYAN, Başkan Yardımcısı Fatih ÇİFCİBAŞI, Federasyon Başkan Vekili Dr. Oktay DUYMAZ, Taekwondo Federasyonu Asbaşkanı Zekeriya TUTAR, İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Genç-

lik Şube Müdürü Adnan KUZU, Eski Karete Federasyonu Asbaşkanı Murat AYTAN, Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri, İhlas Haber Ajansı Müdürü Mustafa KARAGÜL, Halter Federasyonu İstanbul İl temsilcisi Belediye Spor Kulübü Genel müdürü Salim BAŞBUĞ, Taekwondo Eski İl Temsilcisi Zahir CANBAY protokolde hazır bulundu. İstanbul İl Temsilcisi Mustafa BULUT Bahçelievler Belediye Başkanı Sayın Osman DEVELİOĞLU'na taekwondo elbisesi hediye etti. Osman Develioğlu’nun kendisine hediye edilen taekwondo elbisesini salonda giymesi, büyük alkış ve coşkuyla karşılandı. Böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Osman Develioğlu tüm katılımcılara ve protokol üyelerine teşekkür etti.

Taekwondo Gösteri Takımı’nın yaptığı gösterinin ardından plaket töreni yapıldı ve müsabakalara devam edildi.

Dereceye giren sporculara madalyaları takdim edildi. 2. günün sonunda dereceye giren kulüplere kupaları verildi.

77 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

karikatür

Kürşat Zaman 78 bb sk

www.bbsk.com.tr

bb s k

çengelbulmaca

Hazırlayan: Zekeriya Yılmaz

2011 Yılın Spor Adamı

İstanbulda bir semt Davranış kontrol bilimi

İstem dışı hareket

Baba

Okuma işi yaptıran

Bir erkek adı Yöntem

Bir şeyin başlangıcı

Bir ilimiz Ülkeyi temsil eden Radyum Gravür yapımında kullanılanı reçine

Bir Spor dalı

denizde küçük kara parçası

Bilgi ve güvenlik sistemi

Kırmızıya bulanma

kırmızı

Kısaca Kiloton

kısa zaman

Bir sayı

Dünya Kurash Federasyonu

Bulmaya Çalışma

Elma bağı

Bir şarkıcı Fatih…

Çok bilinen

Lezzet

Elektronik denetleme sistemi

baston

Babanın kızkardeşi

Kardeşlik teşkilatı

Artma

Dinen yapılması şart olan

Avrupa Birliği

Avlanacak olan

Merzifonun ilk hecesi

An

Alfabenin son harfi

Bir hamur işi yemek

Bir harf

istek ifadesi

Helyumun simgesi Dünyanın uydusu

Kara’nın ilk hecesi

Çok olmayan

Öğütülmüş buğday

Potasyumun simgesi

Bir uzvumuz

www.bbsk.com.tr bb s k

79

bb s k

öncespor

Hasan Çabukol

Öncespor

Bahçelievler Belediye Spor Kulübü Genel Koordinatörü hcabukol@bbsk.com.tr

80 80 bbbbsksk

www.bbsk.com.tr www.bbsk.com.tr

Gençliğin Enerjisini Kullanmada Sporun Önemi

G

ençliği spor yoluyla kötü alışkanlıktan alıkoyabiliriz. Bu yüzden de belediyeler, sosyal sorumluluk projesi kapsamında çalışmalar yapıp yerelde çözüm üretebilirler. Spor, betonlaşmış bir çevrede gençliğin enerjisini en iyi atma yoludur. *Gençlik çağı, sigara, içki, uyuşturucular, değişik arkadaş grupları vb. pek çok şeye merak ve eğilimlerin var olduğu bir dönemdir. Eğitim, bu merak ve eğilimlerin tehlikeli boyutlara dönüşmeden tatmin edilmesi ve atlatılmasının tek yoludur. Eğitim bu amacını gerçekleştirebilmek için çeşitli araçlar kullanır. Spor ise, bu araçlar içerisinde gençlere ulaşabilmenin en kolay ve belki de en etkili olanıdır. Çünkü sportif çalışmalar, gençlere, enerjilerini, onların sağlığına katkıda bulunacak şekilde kullanma olanağı sağlarken kurallara uymayı, birlik, dayanışma, işbirliği ve paylaşma ilkelerini yerleştirerek bireyin topluma uyumunu sağlar. Bu yolla gençler bir

yandan başarı için sabır, özveri ve disiplin içinde çalışmanın gerekliliğini diğer yandan yenilgiyi kabullenmeyi ve kendinden daha iyi olanı takdir edebilmeyi öğrenir.

Gençlik, toplumsal olarak çeşitli biçimlerde sınıflandırılabilir. Örneğin, yerleşme biçimlerine göre: köy gençliği, kasaba gençliği, kent gençliği, metropolitan bölgeler gençliği. Cinsiyet ayrımına göre kız ve erkek gençlik. Ayrıca uğraşı alanına göre de, çalışan gençlik, okuyan gençlik, işsiz gençlik gibi. Hangi sınıflandırmada yer alırsa alsın gençlik evden uzaklaşma ve topluma açılma çağıdır. Arkadaşlık ilişkileri her şeyden önemlidir. Teke tek arkadaşlık, okul arkadaşlığı, mahalle arkadaşlığı, takım arkadaşlığı gibi değişik arkadaşlıklar kurulur. Arkadaş grupları genellikle aynı sosyo-ekonomik ve kültürel yapıya sahip kişilerden oluşur. Bu, ortak yönleri çok olan gençlerin bir araya geldiğini gösterir. Spor branşlarındaki takım arkadaşlıklarında ise bu

bb s k

öncespor

Arkadaşlık, yüzme gibi ne kadar erken başlarsa o denli kolay gelişen bir yetenektir.

En sağlıklı ailenin bile bir çocuğa veremeyeceği tek şey arkadaşlıktır.

Aile ancak çocuğa uygun oyun ve arkadaşlık ortamı yaratarak yardımcı olabilir.

kuralın bozulduğu, sahip olunan spor becerisinin ortak yön olarak ön plana çıktığı görülür.

Arkadaşlık, yüzme gibi ne kadar erken başlarsa o denli kolay gelişen bir yetenektir. En sağlıklı ailenin bile bir çocuğa veremeyeceği tek şey arkadaşlıktır. Aile ancak çocuğa uygun oyun ve arkadaşlık ortamı yaratarak yardımcı olabilir.

Arkadaşsızlığın yarattığı yalnızlık ve eksiklik duygusunu aileden gelen sevgi gideremez.

Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur.

Genç bu ilişkilere girerek zekasıyla, spor ve sanat yetenekleriyle kendini kanıtlar. Gençler için bir arkadaş grubuna girmek ve bir arkadaş grubunda kalabilmek o kadar önemlidir ki, genç bunun için pek çok şeyi göze alabilir. Gençleri sportif faaliyetlerin içinde tutarak becerileri doğrultusunda farklı kültürlere sahip arkadaşlık çevresi oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle becerisi olduğu spor branşı sayesinde de

kendini kanıtlamak için farklı yollar denemekten alıkoyacaktır.*** Bahçelievler Belediyesi de bütün bu durumları göz önünde tutarak gençlerin spor yapmaları ve kültürel değerlere sahip çıkmaları hususunda projeler geliştiriyor. Yakın bir geçmişte ‘Okul bahçelerine spor salonu kazandırma’ projesi kapsamında, Ayazma Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin bahçesine 17. Spor Salonunun temeli atıldı. 5. Büyük Spor Salonu olan Çobançeşme Spor Kompleksi’ni Bahçelievlerli vatandaşların hizmetine sundu. Atıl vaziyette olan okul bahçelerine, mahalle sakinlerinin spor yapacağı parkurlar oluşturmak suretiyle yaşlısıyla genciyle spor yapmaya teşvik etmekte.

Bu önemli ve ağır sosyal sorumluluğun yerine getirilmesinde hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Bahçelievler Belediye Başkanı Sayın Osman Develioğlu’na ve çalışma arkadaşlarına bir Bahçelievlerli olarak teşekkür ederim.

www.bbsk.com.tr bb s k

81

www.bahcelievler.bel.tr