15 MART 2017
GEÇ KALMIŞ BİR 8 MART YAZISI Burjuva iktisatçılarının başlıca görevi, sömürü ve sınıfsal karşıtlığın gizlendiği bir kapitalizm kurgulayabilmektir. Böylece bölüşüm eşitsizliğinin sistemin bir işleyiş kuralı olduğu gizlenirken, üretim alanı ve sınıfsal ilişkilerle arasındaki bağ da kopartılmış olur. Hal böyle olunca; kapitalizmin sınıf mücadelelerine dayanan tarihi deforme edildiği gibi bu mücadele tarihinin belli başlı kilometre taşlarının kapsam ve içeriği de unutturulur. 8 Mart’ın emekçi içeriğinden kopartılmış olması da, işte böylesi bir ideolojik çaba ve hegemonyanın ürünüdür. Bu bağlamda emekçi kadınlar günü öncelikle “kadın -hatta bayan- günü” haline dönüştürülmüş, mücadeleci boyutu ve eşitlik talebi ise “kadınlar çiçektir” diskuruyla engellenmeye çalışılmıştır. Kapitalist üretim ilişkileri çerçevesinde gerçekleşmesi mümkün olmayan eşitlik hali, muhafazakâr politikaların yaygınlaşmasıyla birlikte eşitsizliğin resmileşmesi halini almıştır. 8 Mart’ın, sevgiliden sürpriz ve dahi kıymetli hediyeler beklenen bir gün haline getirilmesi kapitalist tüketime can suyu olmuştur. “Beyazlarıyla gurur duyan kadınlar”a yönelik bir dizi ev eşyası kampanyası toplumsal cinsiyetçi rol dağılımına adeta bir “armağan” süsü verirken, “annem bana kalır” sloganlı reklamlar kadının toplumsal statüsü yanında görünmeyen emek üretme “sorumluluğunu” da perçinler. Öte yandan ana akım medya ve özellikle iktidara yakın sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen 8 Mart programlarında, neredeyse istisnasız biçimde, kadın patronların başarı öykülerinin anlatılması son derece ironik olmakla beraber asla tesadüf değildir. Hatta kimi zaman konuşmacı kadın patronun hakkını alamayan kadın işçileri etkinliğin yapıldığı mekandan polis zoruyla uzaklaştırılır. Kent meydanlarının ve bir dizi etkinliğin işçi ve emekçilere kapatılmasının başlıca nedeni, onların taleplerinin görünür-duyulur olmasını engellemektir. Sokağın kadın emekçilere yasaklanmış olması ise, tüm bunlara ilaveten, emek gücü piyasalarındaki eşitsizlik ve ayrımcılık halinin tüm yaşam alanıyla taçlandırılması(!) bakımından da son derece işlevseldir. Bu kazanım, aynı zamanda, toplumsal barış ve cinsiyet eşitliğinin emek mücadelesinden bağımsız düşünülemeyeceğinin ve 8 Mart’ın sınıfsal içeriğinin hatırlatılması bakımından da bir fırsat olmalıdır.
14
Barış için iki toplumlu eylem gerçekleştirildi: "Ölüme HAYIR, yaşama EVET" 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yıldönümünde PEO Merkez Kadın Bürosu, POGO ve 25 Kıbrıslıtürk kadın örgütünün yer aldığı Cinsler için Eşitlik Platfomu tarafından "Barış için İleri- HADE BARIŞ" sloganı altında iki toplumlu bir etkinlik düzenlediler. Kadın hareketi kendisi için sembolik bir günde Lidra'dan başlayıp Lidra-Palas'ta sona eren bir yürüyüş düzenledi. Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk, adanın dört bir yanından kadınlar 8 Mart’ta toprağı birlikte çapaladılar, barış fidanını birlikte diktiler. Her iki toplumdan toplamda 45 kadın örgütü, sendikal örgüt ve sivil toplum örgütü ortak barış eylemi gerçekleştirdi. Eylem iki ayrı
yürüyüş kolu olarak başladı ve Lidra Palas'ta buluştu. Kıbrıslırum kadınlar kağıttan bir güvercin sembolü ile bir zeytin dalını Kıbrıslıtürk kadınlara verdi. örgütler ortak açıklamalarında "Buradayız, birlik halindeyiz, ortak hedeflerimize bağlı olarak toplu olarak buradayız. Tüm gücümüzle
milliyetçiliğe HAYIR, ayrılığa HAYIR, ölüme HAYIR diye haykırmak Yaşama EVET, Barışa EVET, federasyona EVET diye haykırmak için buradayız. Kıbrıslı kadınların, Kıbrıslı anaların , Kıbrısımızın, ortak vatanımızın kalbi burada atıyor" vurgusu yaptılar.
Grev cezalandırılamaz
PEO, kritik hizmet alanlarında grevin yeniden düzenlenKiritsis, İşverenler ve Sanayiciler Federasyonu'nun bu mesi konusunu tartışmayacağını Genel Sekreteri konuyu tekrar gündeme getirmesine atıfta bulunurken aracılığıyla bir kez daha kamuoyuna net bir biçimde buna gerekçe olarak da Limasol Limanı'nda özelleştirme duyurdu. sürecini engellemek için bazı çalışanların küçük boyutlu iş Kritik iş kollarında grevin cezalandırılması konusunun durdurmasını kullandığına dikkat çekti. " İşverenler ve yeniden gündeme getirilmesi nedeniyle PEO Genel Sanayiciler Federasyonu ve fanatik bir biçimde Sekreteri Pampis Kiritsis bu konu üzerinde daha önceden özelleştirmeden yana olan çevreler bir anlaşma sağlandığını ve söz konusu anlaşmanın altında sorumluluğu güya ekonomiyi yıktıkları için çalışanlara da İşverenler ve Sanayiciler Federasyonu Başkanı'nın imzası yüklüyorlar. Şimdi limanda ne oluyor? Özel sektörün ülke olduğunu ifade etti. Bu anlaşmanın İş İlişkileri Kotlarına için bu kadar kâr getiren limanın işletmesini devraldığı ilave edildiğini ve bu nedenden dolayı da PEO tarafından günden itibaren Liman'da kaos yaşanıyor ve ekonomiyi çözülmüş bir sorun olarak görüldüğünü belirtti. yıkımın eşiğine getirdi. Çalışanlar, Limasol Limanı'nın özelleştirilmesi ekonomimizi yıkıma götürmektedir.. TalePEO genel Sekreteri Kiritsis, İşverenler ve Sanayiciler Fedplerimiz haklıdır" şeklinde haykırmaktadır dedi. erasyonunun şimdi ortaya koyduğu tavırla 50 yıllık bir sürede oluşan İş İlişkileri Kotları hakkında şüphe belirttiğini PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis, sendikanın söyleyerek "Biz bu konuyu düzenlenmiş ve kapanmış bir çalışanların 2013 yılında ve daha sonrası dönemde gerek konu olarak görüyoruz. Sendikal Hareket ve İşverenler ve özel antlaşmalarla gerekse işverenlerin keyfiliği nedeniyle RESA Sanayiciler Federasyonu arasında konuya ilişkin tek görüş haklarının yeniden kazanılması için mücadeleye devam ayrılığı, İşverenler Federasyonu'nun grev hakkının edeceğini de söyledi. cezalandırılmasını istemesidir ve PEO'nun çalışanların grev Pambis Kiritsis İşverenler ve Sanayiciler Federasyonu'nun hakkının cezalandırılmasını kabul etmesi söz konusu çalışanların haklarını talep etmede koşullarını zorlaştıracak 8 mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Kıbrıs Haber Ajansı değildir. Tüm araçları kullanarak her koşulda çalışanların bu sistemler yaratmaya çalıştığı suçlamasında da bulundu. bürosunda gerçekleştirilen etkinlikte kadınların eşitliği mühakkını savunacağız. Nitekim Sendikal Hareket olarak biz PEO'nun var olan verilerle ve son yıllarda ekonomide ve cadelesi Kıbrıs'ın yeniden birleşme mücadelesiyle bu hakkı ciddiyetle ve haklarını talep etmede başka bir şey toplumda nelerin yaşandığı temelinde ilerleyeceğine ilişkilendirildi. kalmadığı zamanda kullandık." dedi. dikkat çekti. PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis ve sendika Merkez Kasın Bürosu üyeleri DEV-İş Kadın Bürosu heyetiyle birlikte Ajansı ziyaret etti. Heyeti Kıbrıs Haber Ajansı Başkanı Larkos Larku PEO Genel Sekreter Yardımcısı Sotirulla Haralambus, Genel Sağlık Planı konusunda taraflar arasında 2011 karşıladı. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan PEO Genel Sekreteri yılında anlaşma sağlandığında çalışanların işverenlerden daha az prim ödemesi konusunda karar verildiğini Kiritsis PEO ile DEV-İş'in ortak ziyaretlerinin eşitlik için mü- söyledi ve bugün 2017 yılında çalışanların nasıl daha fazla prim ödemelerini kabul edebilecekleri sorusunu cadelenin Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi, özgürlüğü ve barış sordu. koşullarıyla güvenlik ve refah koşullarının yaratılması müMeclis Sağlık Komisyonu'nda Genel Sağlık Planı'na prim ödemeleri konusunun tartışmaya başlanması ve cadelesiyle bağlantılı olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. DEV-İŞ heyeti adına konuşan Sevgül Uludağ ise Kıbrıs çalışanlar ile işverenlerin eşit prim ödenmesi önerisi nedeniyle Sotirulla Haralambus Avrupa İstatistik raçatışmalarının yarattığı acılara dikkat çekti. Kıbrıslı kadının porunda ifade edilen Kıbrıs'ta eşitsizliğin çalışanlar ve ücretliler aleyhine olduğuna dikkat çekti. Aynı raporda bundan çok daha fazla etkilendiğine vurgu yaptı." Daha fazla işletmelerin kârlarındaki artışa vurgu yapıldığını da hatırlattı. PEO'nun böylesi bir eşitlemeyi kabul gerginlik ve karşıtlık istemiyoruz." dedi. Çalışan kadınlar olarak iki lidere çözüm bulma amacıyla müzakere masasına dön- etmeyeceğini net olarak ortaya koydu. 2013 yılında yapılan güncelleşmiş araştırma temelinde Genel Sağlık Planı'na prim ödemeleri meleri çağrısında bulunduklarını ifade eti. PEO Kadın Bürosu Başkanı Marina Kuku ise Kıbrıslırum ve oranında değişiklik gereksinimi gündeme geldi. "PEO olarak bizim tavrımız nettir. Bu değişiklik, Plana katkı Kıbrıslıtürk kadınların ortak hedeflerinin çözüm ve yeniden yapan Hükümet dahil herkes için geçerlidir. Biz, Sağlık Bakanı'nın kamuoyuna ifade ettiği prim ödemeleri birleşme olduğunu söyledi. siyasi tezini kabul etmiyoruz. Aynı anda Hükümeti, tezini prim ödemelerde orantılı artırma yönünde Kıbrıs toplumunda kadının pozisyonunu iyileştirmek için de değiştirmeye davet ediyoruz." dedi. mücadeleye devam edeceklerine vurgu yaptı.
Gerginlik ve karşıtlığa hayır
Genel Sağlık Planı'nda ödenen primler eşitlenemez