19 eylül 2018
Sendikalar Belediyelerde çalışanların tümü için düzenli çalışma hakkı istiyor SİDİKEK-PEO, aynı iş kolunda örgütlü SEK üyesi sendika ve Belediyeler Birliği Başkanı Andreas Vira başkanlığında Belediyeler Birliği heyeti ortak bir toplantı gerçekleştirerek Belediyeler ve belediye çalışanlarının sorunlarını ele aldılar. Görüşme yapıcı bir ortamda gerçekleşti, siyasi ve ilkesel konularda taraflar arasında baştan anlayış birliği olduğu görüldü. Tarafların anlayış birliği sağladığı konular : -Belediyeler Birliği ilkesel olarak özelleştirme ve hizmet alımı uygulamalarını benimsemiyor. - Sendikalar Belediyelerin vermesi gereken temel hizmetleri Belediyelerin vermesi ve sürekli gereksinim duyulan alanlarda hizmetlerin kadrolu personel tarafından sağlanması gerektiği yönünde kendi görüşlerini ortaya koydular. Buna paralel somut süreli işler ile mevsimlik işler için hizmet alımını ret etmediklerini de dile getirdiler. Atıklarla ilgili ortaya çıkan konularda Belediyeler Birliği heyeti bunun kriz nedeniyle gündeme gelen kesintilerden, personel eksikliğinden, personelin hastalık izinleri kullanımından ve genelde bu hizmetin giderlerindeki artıştan kaynaklandığını ileri sürdü. Sendika temsilcileri ise aynı konuda çöp toplama hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi için araçların yenilenmesi ve söz konusu alana kadro alımı dahil yapısal programlar hazırlanması gerektiği üzerinde durdu. Bu alanda reformların yöneliminden bağımsız Belediyelerin ortak hizmet merkezleri oluşturması üzerinde durdular. Söz konusu hizmette güvenliği, sağlığı ve hizmet kalitesini ciddi birer konu olarak vurguladılar. Bazı Belediyelerin özel hizmet alımı olsun ya da olmasın yaklaşık aynı hizmetin verildiği bu alanda giderleri gerekçe göstererek belediye sınırları içinde oturanlardan daha yüksek vergi taleplerinin garipliğine de dikkat çektiler. Son olarak sendikalar yüklenici firma çalışanları için de düzenlenmiş haklara uyulmasını istediler ve işçilerin sömürüsüne dayalı özel tekeller yaratma riskine karşı uyarıda bulundular. Görüşmede taraflar Belediyelerin atık toplama hizmetinde sorunların devamının tespit edilmesi durumunda örgütlenme, kadrolaşma, kadroların değerlendirilmesi, hastalık izinleri gibi konularda ve belediyelerin her birinin ayrı ayrı göğüslemek zorunda kaldığı sorunların diyalog yoluyla çözülmesi konusunda görüş birliği sağladılar. Atık toplama hizmetinde sorunların var olduğunun tespiti durumunda, Toplu Sözleşmelerin temellerine uyulması koşuluyla hizmet alımıyla soruna geçici çözüm bulunması konusunda da taraflar arasında görüş birliği sağlandı.
14
Kıbrıstürk Toplumunda sendikalar krize karşı ayakta Sendikal Form, kadın ve özellikle de gençlik örgütleriyle birlikte para birimi olarak Türk Lirasının kullanılması sonucu “ithal” olarak niteledikleri krize karşı çözüm reçetesi olarak bir kez daha Kıbrıs’ın federal bir çözümle birleşmesini talep etti. Sendikal Platform Dereboyu’ndan başlayan bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca Kıbrıstürk toplumunun toplumsal varlığının risk altında oluşuna vurgu yapıldı. Yürüyüş boyunca “Kıbrıs’ta Barış Engellenemez” sloganı atıldı. Sendikal Platformun yürüyüşü “Toplumsal Varoluşumuz” belgisi altında gerçekleştirildi ve slogan olarak Türkiye’nin ekonomik dayatmalarına karşı 2009, 2011 ve 2013 yıllarında gerçekleştirilen büyük etkinliklere göndermede bulunuldu. O dönemde olduğu gibi şimdi de ekonomik kriz, Türkiye’nin Kıbrıslıtürkleri asimile etme ve toplum olarak yok etme politikalarına bir bahane teşkil ediyor. İşte tam da bu nedenlerden yürüyüş “Toplumsal Varoluşumuz Yürüyüşü” olarak adlandırıldı. Yürüyüş sırasında hem ekonomik durumla hem de siyasi taleplerle ilgili pankartlar taşındı. Bunlar arasında “Yaşasın Kıbrıslı çalışanların birliği”, “Barış, Özgürlük”, “Krizi çalışanlar ödüyor”, “ Federasyon’a hazırız, derhal evet” sloganları da vardı.
Yüzlerce kişinin katılmasına rağmen yürüyüşün düzenleyicilerin beklentilerini karşılamadığı görüldü. Buna rağmen gençliğin aktif katılımı hem Sendikal Platform’un hem de Kıbrıstürk toplumunun tarihi taleplerine yeni bir nefes verdi. Sendikal Form Kıbrıslıtürklerin haklarını talep ediyor ve eylemleriyle Kıbrıstürk toplumunun yaşamasını ve korunmasını hedefliyor. Sendikal Platform aracılığıyla Kıbrıslıtürkler Türkiye’nin ileri götürmeye çalıştığı ve Kıbrıslıtürklerin varlığını tehlike altına sokan asimilasyon politikasına karşı seslerini yükseltiyor. Sendikal Platform diğer yandan da çözümden ve yeniden birleşmeden yana bir sese dönüşmüş durumda. Hatırlanacağı üzere Türk Lirasının son aylardaki ciddi değer kaybı işgal bölgesinde ekonomiyi ciddi olarak olumsuz bir biçimde etkilemiş ve Türk
Lirasının değer kaybı sonucu ücretlerin alım gücü %68 oranında gerilemişti. Bu nedenle de Kıbrıslıtürk sendikalar ve özellikle de öğretmen sendikaları işgal bölgesinde de Euro’nun kullanımını talep etmişlerdi. Türkiye’deki ekonomik krizin yansımalarının işgal bölgesinde konut alım satımında, kiralarda, okul ödeneklerinde ciddi oranda yabancı para kullanımı nedeniyle görünenden çok daha büyük olduğu belirtiliyor. Kıbrıslıtürklerin Kıbrıs Cumhuriyeti denetimi altındaki bölgelerde de Euro kullandığı bir diğer gerçek. Krizden çıkış için 70 önerilik bir paket hazırlayan ve bunu yetkililere sunan Sendikal Platformun yürüyüşü “Meclis” önünde sona erdi ancak Kıbrıslıtürk sendikal örgütlerin eylemlerine devam etmeleri bekleniyor.
RİK Ticari Faaliyetlerden Çekiliyor SİDİKEK-PEO, RİK Yönetim Kurulunun ve Bakanlar Kurulu’nun kurumun ticari bölümünün dağıtılması ve ortaya çıkacak 2,5 milyon euronun bütçeden karşılanması kararına kesin bir şekilde karşı çıktı. RİK’in ekonomik açıdan devlete bağımlılığının ilk adımı belirli bir medya grubunun ilgili ödentinin kaldırılması için uzun süren bir kampanya sonrasında, kurumun elektrik faturalarından sağlanan gelir kaybı ile gerçekleştiği hatırlatmakta fayda var. Bu da “Medya baharında” özgür ifade ve erkin denetimi olgusunun RİK aracılığıyla ve özellikle de Üçüncü Kanal aracılığıyla ifadesi döneminde gerçekleşti. Söz konusu ekonomik operasyonun amacı RİK’i tamamı ile siyasi olarak denetim altına almaktı. Bugün özel televizyon kanallarıyla (kime ait oldukları bilinir) sorunlu bir reklam pazarında bu onlara son armağan oldu. SİDIKEK-PEO RIK konuyla ilgili açıklamasında "medya girişimcilerinin bu uzun süredir devam eden talebi Hükümet tarafından devlet bütçesi aleyhine devlet tarafından karşılanmakta ve dolaylı olarak ancak çok açık bir şekilde, acil sosyal refah ihtiyacının bir kısmını karşılamak yerine özel kazanç ödüllendirilmektedir" görüşünü ifade etti. SİDİKEK-PEO açıklamasında devamla “ RİK’te onlarca yıldır Süresiz Zaman çalışanı çoğunluğunun güvenliklerinin karşılanması talebi reddedilirken ve çalışma arkadaşlarımız iflah olmaz hastalıklardan yaşamlarını yitirirken ve biz onların ailelerine yardımcı olmak için kendi aramızda dileniyoruz” vurgusu yaptı. SİDİKEK-PEO, PWC’nin bilimsel olmayan araştırması sonrası 2014 yılında ileri sürüldüğü gibi yeni bir yeniden yapılandırma adına çalışma arkadaşlarımızın kurban edilmesini kabul etmeyeceğimiz konusunda Kurumu uyardı. “Tüm çalışma arkadaşlarımızı ve RİK’te örgütlü sendikaları para yok gerekçesiyle yılların biriken sorunlarına, Toplu Sözleşmelere, tedavi olanaklarına, denetimsiz Süresiz Çalışanlar sorununa, refah fonuna adil çözüm talebinde bulunmak için birliğe çağırıyoruz” dedi. SİDİKEK-PEO tüm bu sorunlar çözülmezken çok az sayıda özel kişi lehine ise para bulunduğunun altını çizdi.