İşçininYolu 11/4/17

Page 1

11 NISAN 2017

14

Hükümet emeklilerle alay ediyor

PARADOKS Kötüye doğru gidiş sürüyor. Daha da kötüsü, kötülük diğeri üzerinden kuruluyor.İnsanlığın da düşüncenin uygarlığın da gelişimi “ortak” birikime, hep bir diğeri ile ilişkide gelişmiş durumda. Kaderimiz de uygarlığımız da bir diğeri ile ilişkimize bağlı ve bu genel olarak olumlu bir durum olmakla birlikte paradoksal olarak linç kültürü de düşmanlık da yine bir diğeri ile ilişkiye bağlı bulunuyor. Olumsuz mekanizme nasıl işliyor denirse, birkaç öngörüde bulunulabilir: Diğerine bakınca dünyayı görme, kendinle sınırlı bir dünyayla kendini sınırla. Diğerine bakınca ilişkiyi görme, diğerini reddederek kendi ilişkisizliğini olumla. Diğerine bakınca ikincileri görme, kendi ikinciliğine birincilik ver. Diğerine bakınca kendinle yüzleşme, karşısındakine bütün kötülükleri yükleyerek en büyük kötülüğü işle.Diğerine bakınca diğerini görme, kendini diğerinin varlığında hiçleştirerek hem kendini hem de diğerini yok et. Paradoks biraz şöyle ki, böyle bir sürece giren kişiler, diğerine bakınca diğerine yabancılaştığı dünyasında kendinin dışındaki bütün dünyanın kendine yabancı olduğunu görüyor. Sonuçta diğerini yok etmeye kalkarak aslında kendini yok ediyor. İşin en acı yanı ise geçekten diğerine de, dünyaya da ağır zararlar veriyor. Almanya’da ırkçı partiler yükselişte. Nerede yükselişte değil ki! Avrupa’nın kültür başkenti sayılan Avusturya’da daha 1990’larda J.Haider’ın liderliğindeki Avusturya’ya Özgürlük” milliyetçi partisi yüzde 30’ları bulunca Avrupa ayağa kalkmıştı.Ama olayın altındaki işleyen mekanizmaları anlama çabası göstermemişti.Avrupa’nın 28 Şubat’ı J.Heider’ı iktidardan etti ama milliyetçiliğin artışına bir çare bulamadı.. Hemen tek söylemi mülteci karşıtlığı olan Almanya’ya Seçenek Partisi ilk seçimlerinde yüzde 24 oy alıyor. Eyalet seçimleri sonrası, milliyetçiliğin yükselişi ile ilgili bir Alman ters yüz edilen akıl yürütmelerle ilgili yorum yapıyor: “Savaş barıştır! Özgürlük köleliktir! Cehalet güçtür! Değişimden kaygılanan ve varlıklarının kaygısına düşenler her şeyi sabitleyecek ve yakın gelecekte statükoyu koruyacak güçlü siyasi yarı tanrılar arayışına başlıyor. Her bir taraf diğer bir tarafa daha yabancılaşıyor. Bombalar patlıyor. Artık zaman teferruat zamanı değil vatan meselesidir, önce düzen sağlanmalı, düşman ezilmelidir.Artık her şey çok daha kategoriktir. Kategorik düşünce ırkçılaşmayı, radikalleşmeyi, fanatikleşmeyi daha da körüklüyor: “Cepheni, safını seç!” baskıları yoğunlaşır. Herkes saf saf safını seçmeye başlıyor. Artık zaman akıl veya vicdan zamanı değil, artık totalitarizm, artık faşizm zamanıdır. Dünyayı yeniden yaratmak bilinç, emek ve mücadele işidir,ve işimiz çok..

RESA

PEO Hükümet'e, Paskalya İkramiyesi ile ilgili kararını yeniden incelemesi ve ikramiyeyi eski durumuna getirmek amacıyla belirlenen kriterleri gözden geçirmesi çağrısında bulundu. PEO konuyla ilgili açıklamasında "Hükümet'in kararı Kıbrıs toplumuna onlarca yıl katkı sağlayan emekliler için saygısızlık ve alay etme anlamına geliyor. Sosyal yardımlarda yapılan dört yıllık kesintiler sonrası emeklilerin yaşam düzeyini etkili bir biçimde düşüren tasarruf önlemlerini de aşağı çekmelerini ve en nihayetinde Hükümet'in emeklilerin gelirlerini destekleyecek önlemleri almasını bekliyoruz. Ancak Hükümet bunu yapmak yerine düşük gelirli kişiler aleyhine duygusuz ve sert politikalar uyguluyor. Zenginliğin adil paylaşımı ve büyümenin daha adil paylaşımında gibi kavramlar Hükümet'in felsefe ve pratiğine uzaktır." görüşünü savundu. Hatırlanacağı üzere Bakanlar Kurulu 29 Mart Çarşamba günkü toplantısında emeklilere Paskalya ikramiyesi verilmesinde kriterleri belirlemişti. Kriterler bu yıl daha öylesine bir biçimde belirlendi ki düşük gelirli çoğunluğu ve özellikle de yoksulluk sınırı altındaki

emeklilerin önemli bir kısmı bu hak dışarıda bırakmıştır. PEO söz konusu açıklamasında "Birçok kez kriterlerin, emeklilerin çoğunluğunu dışarıda bırakacak bir biçimde belirlenmiş olduğunu izah ettik. 2016 yılında sosyal emeklilik maaşı €336,28 ve temel emeklilik maaşı da €415,15. Bu iki maaşı alan emekli bir çiftin toplam geliri de €751.43. Oysa Paskalya İkramiyesi için belirlenen kriter ise iki kişilik ailede €750 . Yani sosyal emeklilik ile temel emekli maaşı alan emekli bir çiftin Paskalya İkramiyesi alması olası

değil. Aile üyelerinden birinin 415 euro temel emekli maaşı ve diğerinin de 352 euro minimum emekli maaşı alması durumunda da bu çift toplamda 768 euro gelire sahip olduğundan paskalya ikramiyesi alamayacak." izahı yaptı. PEO böylesi bir durumda Paskalya İkramiyesi olgusunun emeklilerin alay edilmesinden başka bir şey olmadığına vurgu yaptı. Düşük emekli maaşı alan 25 bin emeklinin yeni düzenlemede ikramiye için başvuruda dahi bulunamayacağına vurgu yapan PEO, bu haktan yararlanacak olanların sayısının sadece 15 bin olacağının altını çizdi.

PEO İhtiyat Sandığı uygulamasında değişlik kabul etmiyor PEO, Maliye Bakanlığı temsilcilerinin Meclis Çalışma Komisyonuna çalışanların İhtiyat Sandıklarının denetimi ve işleyişi konusunu yeniden getirmesini kabul edilemez ve tahrik edici olarak niteledi. PEO konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Hükümet, çalışanları doğrudan etkileyecek süreçten kendilerini bilgilendirmeden ve Sendikal hareket ile herhangi bir müzakereye girmeden ihtiyat sandıklarının geleceğine ilişkin planlamalarını ve oyunlarını tahrik edici bir biçimde kamuoyuna açıklamaya devam ediyor." derken, İhtiyat sandıklarının çalışanların önemli bir kazanımı olduğuna vurgu yaptı. PEO'ya göre ihtiyat sandıkları Kıbrıs'ta iş ilişkilerinin de kopmaz ve ayrılmaz bir parçasını teşkil eden toplu sözleşmelerin bir sonucudur. PEO Bakanlar Kurulu'nun 2016 yılı Eylül'ünde İhtiyat

sandıkları alanda reformunun temel yanlarını açıklarken ilgili çevrelerle diyalog açıklaması da yaptığını ancak bu diyalogun hiç gerçekleşmediği suçlamasında bulundu. PEO bu fırsattan yararlanarak, mevduatları tıraşlama kararı sonrası İhtiyat sandıklarının uğradıkları zararı Hükümet'in karşılanmasını da istedi. Bu konunun şimdiye dek yerine getirilmeyen Cumhurbaşkanı Anastasiadis'in 2013 seçim sözü olduğunu hatırlattı. "Hükümetin İhtiyat sandıklarının itibarlarının sağlanması ve kamu alanında yeni işe girenlerin İhtiyat Sandıklarına üye yapılacakları yönündeki taahhütlerini yerine getirme konusunda adım atmamasına gerekçe olarak özünde gerçekleştirilmeyen bir diyalogu ileri sürmesi sadece oyalama ve zaman kazanma taktiğidir" görüşünü de savundu.

Kayıtsız çalışmayı denetlemek amacıyla Hükümet hizmet alımına gidiyor Hükümet kayıt dışı çalışmayı denetlemek amacıyla hizmet satın alma kararı aldı. Meclis'e sunulan bir yasa tasarısıyla kayıtsız insan çalıştırmaya karşı cezalar €500'dan 10.000'e çıkarılacak. Birleşik bir Denetim Kurumu oluşturulacak ve bunun amacı kayıt dışı insan çalıştırmaya karşı mücadele olacak. Meclis'e sunulan bu tasarının derhal Meclis Çalışma Komisyonu'na havale edilmesi bekleniyor. Ancak bu yasada dikkat çeken olgu Çalışma Bakanlığı'nın bu kurumu hizmet alımı yöntemi ile kadrolamak istemesi. Bakan tarafından Meclis'e gönderilen mektuba göre bu Kurumun amacı kayıt dışı çalıştırmaya karşı mümkün olduğunca sonuç alıcı ve kararlı bir biçimde mücadele etmek. Çalışanların haklarını içeren yasaların uygulanmasını sağlamak. Hizmet sunma amacıyla kadrolamada Çalışma Bakanlığı'nın diğer dairelerinden denetimciler bu alana kaydırılacak. Daireye 18 yardımcı denetleyici de alınacak. Bu kişiler 6 aylık daha uzatma koşuluyla 6 aylık sözleşmelerle alınacak. Yardımcı denetçilere aylık 924 euro maaş verilecek. Yasa tasarısı kayıtsız çalışmaya €500 - €10.000 ceza kesilmesini öngörüyor. Rakam kayıtsız olarak çalıştırılanların sayısına göre belirlenecek.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.