İşçininYolu 10/5/17

Page 1

10 MAYIS 2017

BUSHLAŞAN TRUMP Klişe Sol söylem değil; gerçektir: Amerikan emperyalizmi dünya halkları ve ülkelerinin en büyük düşmanıdır. İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında Batılı diğer devletlerin içine düştükleri çöküşten yararlandı, onlarca yıl boyunca Japonya ve Batı Almanya’nın kaynaklarını yağmaladı. İçinde bulundukları durumdan yararlanarak Avrupa’nın emperyalist ve kapitalistlerini jandarmalığı altında ve NATO gibi korsan bir işgal, saldırı ve savaş örgütü aracıyla yönlendirdi. Hiroşima ve Nagazaki’de gerçekleştirdiği atom bombardımanının farklı bir biçimini Vietnam’da uyguladı. Napalmlarla, asit bombalarıyla 2 milyon Vietnamlıyı katletti. Ülkeyi yakıp yıktı. Sovyetler Birliği, sosyalizmin biçimsel kalıntılarını da yiyip tükettikten ve açık emperyalist politikalara yönelerek iç rekabet ve dıştan çökertme politikaları sonucunda dağıldığında ise, eli serbest kalmış devasa Amerikan gücü saldırılarını daha da yoğunlaştırdı. Nerede faşist kudurganlık iktidara yürümüşse hepsinde koordinatördü. Beyaz Saray ve Pentagon yöneticileri, çıkar alanımız bütün dünyadır diyorlardı. Afganistan, Irak, Libya düşürüldü; bu ülkelerde yaşayanlar onlarca yıl sürecek kanlı hesaplaşmaların girdabına sürüklendiler. Ülkeleri yıkıma uğradı ve kültürel birikimleri yok edildi. Barbar kavimler dönemi güncele taşındı. Kitlesel kırımlarla süren din ve mezhep savaşları başlatıldı. Sonra, sıra Suriye’ye geldi. İran’ı kuşatmak için Suriye engelinin ortadan kaldırılması “gerekiyor“du! Bush üç ülkeye savaş açmışken, Obama 7’ye çıkardı. Şimdi Trump Bush’tur! Bushlaşan Trump yönetimi Suriye’ye füze saldırısıyla “ADB’nin güvenliği“ni ilişkilendirecek denli aptalca bir gerekçeyi de ekleyerek “kimyasal silah saldırısına göz yummayacağını“söylerken, dünya halklarıyla alay ediyor. Kimyasal silahların kullanılıp kullanılmadığı, kullanıldıysa kimler tarafından kullanıldığı hala muammadır. Rusya ve İran yöneticileri, Suriye yönetimiyle ilişkilerinin bilgisiyle “tarafsız ülkelerin oluşturacağı bir araştırma kurulunca olayın araştırılmasını“ istediler. Kimyasal silah kullanıldı mı, kullanıldıysa kim kullandı ya da patlattı, Beyaz Sarayın “Ilımlı muhalifler“ olarak adlandırılan çetelerin deposunda mıydı; ya da CIA Suriye’ye yeni saldırılar için alan açmak üzere giriştikleri provokatif eylemlerin ürünü mü, henüz belli değil. Ama, ABD saldırısının Suriye ve halkına karşı niteliği oldukça belli!ABD yöneticileri, savaşın “on yıl da, otuz yıl da sürebileceğini“ söylediklerinde, kendi politikalarının “uzun erimli“ hedeflerini açıklamışlardı. Bunu bölge ülkeleri halklarının kanı üzerinden prova etmeyi sürdürüyorlar.Büyük paylaşım savaşı henüzkapıda değil. Ama, bölgedeki çatışma ve savaşların yayılması ve daha büyük askeri eylemlere girişilmesi olasılığı artmıştır. Amerikan ve Rus savaş gemileri, binlerce asker, zırhlı araçlar bölgeye taşındı ve İdlib’in ABD tarafından vurulması, İran ve Rusya tarafından “kırmızı çizginin aşılması“ olarak nitelendirilerek “tekrarı durumunda karşılık verileceği“ açıklandı. Onlarca yıldan beri bu “saha“da enerji kaynakları ve stratejik kara ve deniz ulaşım yolları üzerine emperyalist rekabet devam ediyor. Son yıllarda buna, Çin’in kaydettiği ilerleme ve ABD’nin karşısına büyük bir rakip güç olarak çıkmasıyla birlikte Pasifik bölgesindeki gerilimler eklendi.Amerikan-Çin ticaret savaşları çoktan başladı.Büyük savaş gemilerinden birinin bu bölgeye yöneltilmesi, çelişkilerin daha da keskinleştiğini gösteriyor.

RESA

14

PEO ve KTOEÖS ortak mücadelede birlikte PEO ve Kıbrıstürk Orta Eğitim Öğretmenleri Sendikası KTOEÖS heyetleri bir araya gelerek ortak eylem kararı aldı. Görüşme sonrası açıklamalarda bulunan PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis görüşmeyi verimli olarak niteledi. Kiritsis iki sendikanın ortak eylem konusunu araştırmak amacıyla ortak bir komite kurma kararı aldıklarını söyledi. Söz konusu ortak eylemlerin diyaloğu, karşılıklı anlayışı güçlendirip her iki toplumda var olan durumlar hakkında karşılıklı bilgilendirmeyi hedeflediğini ifade etti. Görüşme sırasında PEO ve KTOEÖS iki sendika arasında işbirliğini daha da güçlendirme amacıyla alınması gereken önlemleri de görüştüler. Özellikle barış kültürünü teşvik edecek ortak sosyal ve kültürel etkinlik-

lerin yapılmasının önemine işaret ettiler. PEO Genel Sekreteri Pambis Kritsis iki sendika arasında uzun zamandan beridir hem çalışanların sorunları hem de Kıbrıs sorununa çözüm bulunması konusunda işbirliği olduğunu ifade ederek bu alanda ortak eylemler düzenlediklerini de

söyledi. KTOEÖS Başkanı Selma Silem ise PEO ile uzun süreden beridir işbirliği içinde olduklarını ve bunun emekçi sınıfın birliğine olumlu katkıda bulunduğunu söyledi. Selma Silem Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin ortak mücadelelerine de atıfta bulundu.

Çalışanlar Yerel Yönetimleri desteklemekte kararlı Yerel Yönetimlerin zor ekonomik koşulları belediyelerde çalışan emekçileri ve iş ilişkilerini de olumsuz olarak etkiliyor. Bu durumu protesto etme amacıyla belediyelerde örgütlü PEO ve SEK üyeleri 27 Nisan günü bir saatlik iş durdurma eylemi gerçekleştirdiler. SİDİKEK-PEO üyesi çalışanlar SEK üyesi meslektaşları ile birlikte yaptıkları açıklamada, var olan zor ekonomik durumun birçok belediyenin vatandaşlara verdiği hizmetleri nicelik ve nitelik olarak etkisi altına aldığını ifade ettiler. Zor ekonomik durumun belediye çalışanlarının haklarını da etkilediğine dikkat çektiler. Belediyelerin içerisinde bulundukları zor ekonomik durumun temel nedenlerinin azalan devlet katkıları ile ekonomik kriz nedeniyle gelirlerindeki azalış olduğunu ifade ettiler. Çalışanlar Hükümette, vatandaşlara kaliteli hizmet sunmaları ve programlanmış yatırımlarını hayata geçirmeleri için belediyelere ve diğer yerleşim birimlerini ekonomik açıdan destekleme çağrısında bulundular. Bu çerçevede birinci önlem olarak kriz nedeniyle çalışanların maaşlarından yapılan kesintilerin yerel yönetimlerde kalmasını ve devlete aktarılmamasını önerdiler. Hükümet'e

ve Meclis'e, Belediyeler Birliği ile işbirliği içinde Yerel Yönetimlerde reformları derhal ve kararlı bir biçimde ileri götürmeleri çağrısında bulundular. Reformlar tamamlana dek ara dönemde tüm ilgili çevrelerin katılımıyla iş gücünün daha iyi değerlendirilmesi amacıyla Belediyeler ve toplumlar arasında işbirliği için önlemler alınmasını istediler. Devletin boş kadroların doldurulmasının sonucu ortaya çıkan işletme sorunlarının giderilmesi için yerel yönetimlere yardımda bulunmasını talep ettiler. Zorunlu personelin işe alınması için olanak sağlanması gereğine işaret ettiler. Belediye çalışanları bu arada Belediyeler Birliği'ne ve Belediye Meclislerine de çağrıda bulunarak hizmet alımı ve sigortasız insan çalıştırarak yeni biçim iş ilişkilerinden ve kısmi çalışma statüsünden uzak durmaları çağrısında bulundular. Belediyelerin Emeklilik Fonu, ihtiyat Sandığı ve Sağlık ve Refah Fonlarına olan borçlarını ödemelerini de istediler. Son olarak çalışanlar seçilmiş yönetimlerle işbirliği içinde Yerel Yönetimlerin desteklenmesi için mücadele kararlılığını dile getirdiler.

28 Nisan: İş Yaşamında Güvenlik ve Sağlık için Dünya Mücadele Günü Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) 28 Nisan'ı "Çalışma Yaşamında Güvenlik ve Sağlık" günü olarak belirledi. Örgütün amacı ilgiyi iş kazalarına ve meslek hastalıklarına çekmek. PEO için renginden, cinsiyetinden, ırkından ve etnik kökeninden bağımsız her çalışanın güvenlikli bir ortamda çalışması, beden ve ruh sağlığının korunması ve temel insan haklarına sahip olması yaşamsal bir öneme sahiptir. PEO "Çalışma Yaşamında Güvenlik ve Sağlık" günü nedeniyle bir bildiri yayınlayarak diğer ülkelerde olduğu gibi Kıbrıs'ın da ekonomik krizin güvenlik önlemlerinin alınmasında bir bahane olarak kullanılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bunun bir sonucu olarak iş kazalarında endişe verici bir boyutta artış olduğuna dikkat çekti. Verilere göre Kıbrıs'ta 2016 yılında 1905 iş kazası yaşandı. Bir yıl önceye göre iş kazalarındaki artış %19,4'e ulaştı. İş kazalarındaki sıklık da %17,4 oranında arttı. PEO Çalışma Bakanlığına çağrıda bulunarak iş kazalarına karşı gerekli önlemleri almasını istedi. İş güvenliği konusunda yasaları ihlale eden işverenlere karşı daha kararlı bir tavır takınılmasını talep etti. Tüm işverenlerin işe yeni girenlere iş güvenliği ve sağlığı konusunda eğitim verilmesi zorunluluğu getirilmesini de istedi. PEO iş güvenliği ve sağlığının çalışanların bir hakkı işverenlerin ise bir zorunluluğu olduğunu belirtti. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün verilerine göre: - her yıliş kazaları ve mesleki hastalıklar nedeniyle 2.000.000 insan yaşamını yitiriyor. - 270.000.000 iş kazası ve 160.000.000 mesleki hastalık yaşanıyor. -440.000 kişi tehlikeli öz içeren maddeler nedeniyle yaşamını yitiriyor. -Her 15 saniyede bir ve her gün 6.000 çalışan yaşamını yitiriyor. - Kazaların ve hastalıkların toplam maliyeti küresel gayri safi hasılanın %4'üne denk geliyor.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.