5 NISAN 2017
14
Emekliler Sendikası: Bizden aldıklarınızı geri verin
MİLLİYETÇİLİĞİN AYAĞA DÜŞMÜŞ HALİ Eşitsizlikler artıyor, savaş ve işgaller sürüyor, göçler artarak devam ediyor, ömür uzuyor, nüfus yaşlanıyor, sorunlara sağlıklı çözüm bulunamıyor, ABD’den Rusya’ya, Avrupa'ya dönüp dolaşıp yeni bir nasyonalizm başlıyor veya eski nasyonalizm yeni formlar alıp hortluyor.Hortlaklar en çok da Avusturya, Hollanda, İngiltere, Fransa’da. Eskisi gibi bir popülizm, negatif bir popülizm yeni bir dalga halinde yükseliyor. Yerlilik, korumacılık, göç karşıtlığı, Donald Trump’ın şahsında yükselişte olan bir toz duman durumu mu, yoksa çok bilinçli bir şekilde Trump’un kaçınılmazlığı mı? Küreselleştikçe küreselleşmeyeceğiz çıkışları yeni milliyetçilik mi?Serbest pazara karşı çıkmak yeni milliyetçilik mi? NATO’ya karşı çıkmak yeni milliyetçilik mi?AB’den çıkarız ha demek yeni milliyetçilik mi?Bölgede genişleme politikaları yürütmek yeni milliyetçilik mi?Brexit’ten çıkış, çıkmaz sokak milliyetçiliği mi idi? Milliyetçiliğin en ayağa düşmüş hali yeni milliyetçilik mi? Ortalık toz duman ve küçücük bir sineğin koca öküzü yere çaldığı büyük bir duman söz konusu. Nereden biliyoruz sineğin öküzü yere çalmasını, çıkan tozdan anlaşılıyor. Mantık aramaya gerek yok bunda veya bilgeliğinin mantığı koca öküzü bir sineğe yere çaldırır da Batı mantığı bunu anlamaz ise, bu da mı bir tür yeni milliyetçilik sayılır. Sonra her ne tuttuysa yüceltti mi batırdı mı, geriye birileri ile sahte boy ölçüşme üzerinden kendini büyütmeye uğraşan sahte bir büyüklük müdür yeni milliyetçilik? Gerçeklikten koptuğu için mi yoksa çok fazla real reklam koktuğu için mi içi kof altın akçe midir yeni milliyetçilik?İçi boşaldıkça semboller mi doldurur içerisini? Semboller dolduramadığından şarlatanlara soytarılara mı ihtiyaç duyar yeni milliyetçilik? Sorunların artmasına paralel sorunlu bir arayış mıdır yeni milliyetçilik.Üzüm üzüme bakar mı, üzümün gözü mü var da baksın üzüme, onu bilemem. Kafamız, işlemeyen bir devletin işlememesinden dolayı rahat mı kaygılı mı? Hobbes’un bir başkası sizi ham yapar yer sözünden hareketle daha tanıdığına ve mevcuduna mı razı olunuyor? Yanıtları zor değil de pratikleri oldukça ağır bulunuyor. Yeni milliyetçilik eski milliyetçiliğin daha kolayca kullanıldığı gerçekten yeni bir salgın hastalık mı yoksa eskisinin mutasyonu ve daha gerçek dışısı mı? Eskisi yenisi yeniden fena halde hortluyor mu? Hortlakları kimler?
RESA
PEO'ya bağlı emekliler sendikası EKİSİ "bu kadar dalga geçmek yeter". "Haklarımızı geri alacağız", "Genel Sağlık Planı hemen şimdi '' sloganları ile 24 Mart Cuma günü Temsilciler Meclisi önünde yeni bir protesto etkinliği düzenledi. Yorulmuş, eziyet çekmiş ve sağlık sorunları ile mücadele eden 65yaş üstü grubundan insanlar taleplerini bir kez daha ifade ettiler ve haklarını talep etmek için alışık oldukları üzere bir kez daha sokaklara indiler. Emeklilerin talepleri, uzun yıllar büyük fedakarlıklarla verdikleri mücadeleler sonucu elde ettikleri ve Anastasiadis Hükümeti tarafından keyfi bir biçimde ellerinden alınan haklarının geri verilmesi oldu. Emekliler protesto eylemleri sonrasında bir de PEO Lefkoşa binasında Olağanüstü Kongre gerçekleştirdiler. Kongrede ana konuşmacı EKİSİ Başkanı Kostas Skarparis olurken PEO Genel Sekreteri Pambis Kritsis de bir selamlama konuşması yaptı. Kiritsis selamlama konuşmasında emeklilerin ellerinden alınan haklarını yeniden
kazanmada kararlılıkları ve mücadele azimleri nedeniyle kendilerini tebrik etti ve kendilerine PEO'nun en büyük destekçileri olacağı konusunda güvence verdi. Kongre sırasında emekliler haklarını geri alma mücadelesinde yeni önemler alma kararı aldılar. Meclis Başkanlığına ve siyasi parti liderlerine sunmak için de bir notayı kabul ettiler. Hatırlanacağı üzere Anastasiadis Hükümeti kriz gerekçesiyle
emeklilerin ve özellikle de düşük gelirli emeklilerin haklarında %30'un üzerinde kesintiye gitmişti. Emeklilerin gelinen noktada dayanma gücü kalmadı. Emekliler siyasilere sunma kararı aldıkları taleplerinde de düşük maaşlı emeklileri destek amacıyla verilen çeklerde de yeni kesintilere gidildiğine dikkat çektiler. Hükümetin belirlediği yeni kriterler temelinde Paskalya ödeneğinin de özünde ortadan kalktığına işaret ettiler.
Hükümet'in CYTA'yı satma yeni girişimine "HAYIR" Yarı Resmi Kamu Kurullarında çalışanlar Hükümet'in kurumlarını özelleştirme yönündeki yeni girişimlerine karşı durmalı ve bu kurumların kamu niteliklerinin korunması yönünde mücadelelerine devam etmelidirler. Aynı anda siyasi partiler ve sosyal güçler de Limasol Limanı örneğini dikkate alarak Hükümetin bu uğraşısına ve genelde neoliberal politikalarına fren koymalıdırlar. Kıbrıs Telekomünikasyon Kurumu'nun özelleştirilmesini öngören yasa tasarısını tekrardan gündeme getirmesi üzerine kamuda örgütlü PEO'ya üye SİDİKEK sendikası böylesi bir adımı ya da Kurumu'nun kısmen özelleştirilmesini kabul etmeyeceklerini açıkladı. SİDİKEK-PEO söz konusu açıklamasında "Anastasiadis Hükümeti Limasol Limanın'daki haykırışlara kulaklarını tıkayarak 4 yıl sonra "taahhütlerinden" kurtulma ve özel şirketler hukuku temelinde bir yapılanmaya giderek Kıbrıs Telekomünikasyon Kurumu'nun özelleştirilmesini yeniden gündeme getirmiştir. Teklife göre Kurumun mal varlığı ve ticari ilişkileri bu yeni şirkete devredilecektir." görüşünü savundu. SİDİKEK-PEO'ya göre bu girişimin başarısız kalan önceki girişimden farkı felsefesiyle ilgili değildir sadece özelleştirme
biçimiyledir. Sendika "Yeni şirketin mülkiyetinin devlet tarafından denetlenecektir" ifadesiyle halkın kandırılmaya çalışıldığını ve eski bir yöntem olan stratejik yatırımcılar kavramının ithal edilmeye çalışıldığına da dikkat çekti. Bu yöntemin80'li ve 90'lı yıllarda birçok Avrupa ülkesinde uygulandığını ve bu kurumların şimdi mutlak bir biçimde özel ellerde olduğunun altını çizdi. Hükümetin bu yolla partilerin tasarıya olumlu oy vermesini sağlamaya çalıştığı değerlendirmesinde bulundu. SİDİKEK-PEO, Hükümetin var olan statülerinin ve haklarının korunacağına ilişkin görüşler ileri sürerek çalışanları kandırmaya çalıştığı suçlamasında da bulundu. Bununla birlikte Hükümetin özel şirketin yaratılmasıyla gelecekte işe alınacak olanlar için aşamalı bir biçimde düzensiz iş ilişkilerini temellendirmeye çalıştığı görüşünü savundu. SİDİKEK-PEO açıklamasında kamu çıkarlarını savunmaya ve korumaya devam edeceğini ve Kıbrıs Telekomünikasyon Kurumu'nun mali değerinin ve ticari faaliyetlerinin özel şirkete devriyle bu kurumun ekonomide, büyümede ve sosyal hizmetlerde oynadığı rolü tehlike altına soktuğunun altını çizdi.
Her üç gençten biri işsiz Devlet İstatistik Dairesi verilerine göre her üç gençten biri işsiz. Hem de bunların çoğun üniversite mezunu. İşsizlerin sayısı 2010 yılının dördüncü çeyreğinde 55.516 oldu. Oysa bir yıl önce bu rakam 52.542'ydi. Yani işsizlerin sayısında 2974 artış oldu. 15-24 yaş grubunda işsiz sayısı ise
11.524'a ulaştı. Bu yaş grubunun %29,8'i işsiz. oysa bir önceki yıl aynı grupta işsiz sayısı 10.411'di. Bu işsizlerin 4.55'sı üniversite mezunu. 5.569'u ise lise mezunu. 25-34 yaş grubundan da işsizlerin oranı yüksek. Bu grupta da 9.454'ü üniversite mezunu olmak üzere 18.827 işsiz var.
Kıbrıs'ta işsizlerin %44,4'ü 12 yıldan fazla bir süredir işsiz. Bu arada kısmi çalışanların oranı da sürekli artıyor ve endişe verici bir boyuta ulaşmış durumda. Verilere göre kısmi çalışanların sayısı 55.223. Kıbrıs'ta çalışanların %14,7'si kısmi çalışan statüsünde ve Kıbrıs bu oranla bu alanda Avrupa'da birinci sırada.
Turizm sektöründe toplu sözleşme ihlalleri yaşanıyor PEO ve SEK ortak bir dille turizm sektöründe toplu sözleşme ihlallerine karşı çıktılar ve sektör çalışanları için koruma kalkanı oluşturulmasını istediler. 2016 yılında imzalanan toplu sözleşmelerin öngördüğü ücretlerin ve diğer hakların Sektör çalışanlarına verilmesi gerektiğine vurgu yaptılar. PEO'ya bağlı turizm sektörü çalışanları sendikası Genel Sekreteri Lefteris Yeorgiyadis anlaşmaların ihlaline karşı somut pratik çözümler istediklerini söyledi. Bazı işverenlerin çalışanların tatil tazminat paralarını ödemediklerini söyledi. Çalışma Bakanı'na da sektör çalışanlarının haklarını korumada aktif olmadığını ve çalışanların işverenlerin keyfi davranışlarına bıraktığını belirtti. Sendikaların sektördeki çalışanların sorunlarıyla ilgili olarak siyasi partilere de bilgi verdikleri belirtiliyor.