7 MART 2018
BÜTÜN ÜLKELERİN PROLETERLERİ BİRLEŞİN Karl Marks ve Friedrich Engels tarafından yazılan dünyanın ilk işçi sınıfı programı Komünist Parti Manifesto'su 170 yaşında... İşçi sınıfının sömürüden kurtuluşu için Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından kaleme alınan ve 21 Şubat 1848’de yayımlanan Komünist Parti Manifestosu, yayımlandığı günden bu yana Avrupa’nın ardı ardına büyük altüst oluşlara sahne olduğu bir dönemde kaleme alınan eser meşhur “Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor - Komünizm hayaleti. Avrupa'nın tüm eski güçleri bu hayalete karşı kutsal bir sürgün avı için ittifak halindeler…” ifadeleriyle başlar. Marx ve Engels, bu tarihi cümleyle komünizmin hem düşmanları hem de taraftarları tarafından doğru bir şekilde anlaşılmadığını vurgular ve “Komünistlerin, bakış tarzlarını, amaçlarını ve eğilimlerini tüm dünya önünde açıkça ortaya koymaları ve Komünizm hayaleti masalının karşısına bir parti manifestosuyla bizzat çıkmalarının tam zamanıdır” der. Nitekim, ‘Burjuvalar ve Proleterler’ başlığını taşıyan ilk bölümde geçmişten bugüne toplumun temel çelişkisi net bir şekilde ortaya konur ve bu çelişkinin o güne kadar egemen konumda olan sosyalizm akımlarının ileri sürdüğü üzere reformlarla ya da burjuvazinin yedeğinde kalarak çözülemeyeceği vurgulanır. Manifesto, kapitalizmden hoşnut olmayan herkese bu sistemin kendiliğinden yıkılamayacağını, yalnızca bu yıkılıştan dolayı çıkarı olan bir sınıfın öncülüğüyle bunun gerçekleşebileceğini gösterir. Bu sınıf, Manifestonun “Burjuvazinin kendi ürettiği mezar kazıcıları” dediği proletaryadır. Fakat proletarya ancak bir sınıf olarak örgütlenebilirse, bu rolünü yerine getirebilir. Manifestonun işçi sınıfının bağımsız, enternasyonal bir komünist parti etrafında örgütlenmesi çağrısı onun siyasi bir metin olarak “dönüm noktası” olmasının nedenidir. Manifesto şu çağrıyla son bulur: "Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim ürküntüsüyle tir tir titresinler. Proleterlerin, zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yok. Bir dünya var kazanacakları. Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!" RESA
Kooperatif Kıbrıs Bankası'ndaki işten çıkarmalar iptal edildi Kooperatif Kıbrıs Bankası'nda çalışanların çoğunluğunu temsil eden örgütlü sendikalar PASEİ-PEO, SEK ve PASİDİ ile banka yetkilileri arasında uzun süren müzakereler sonrası işten çıkarmalar iptal edildi. Daha önce işten çıkartılanlar tekrar işe çağrıldılar ve kendilerine kullandıkları krediler sorununu çözmeleri için 19 Mart 2018 tarihine kadar süre tanındı. Sendikaların yaptıkları açıklamada belirtilenlere göre bankalar, bankadan kredi kullanıcılarına uyguladıkları aynı yöntemi kredi kullanan çalışanları için de kullanacaklar. Bu gelişme sonrası sendikalar da süreci izleyecekler. Sendikalar bunun olumlu bir biçimde sona ermesi dileğinde de bulundular. Bu sorun Kooperatif Merkez Bankası’nın geçen hafta banka hesapları ve geri ödenmeyen kredileri konusunda disiplinsizlik yaptıkları gerekçesiyle bazı çalışanlarını keyfi bir biçimde işten uzaklaştırmalarıyla gündeme gelmişti. Sendikalar da bunun üzerinde ortak bir toplantı gerçekleştirerek Kooperatif Merkez Bankası’nı bu tavrı nedeniyle Çalışma Bakanlığı’na şikayet etme ve Banka Genel idare Kurulu’yla görüşme talebinde bulunma kararı almışlardı.
14
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü coşkuyla kutluyoruz Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. PEO Kadınlar Bürosu bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü önemli bir kampanya ile karşıladı. “İş Yaşamında ve Toplum’da Eşitlik için Örgüt ve Mücadele” mesajı verdi. 5 Mart’ta başlayan kampanya 9 Mart’ta sona erecek. Bu süre içerisinde iş yerlerinde onlarca toplantı düzenlendi. PEO Kadınlar Bürosu Merkez Sekreteri Marina Kuku gazetemize yaptığı açıklamada “Bu yılki kampanyamızın hedefi çalışanların ve nüfusun ekonomik açıdan zayıf kesimlerinin yaşadıkları zor sosyoekonomik koşullarda iş yaşamında ve toplumda eşitliğin kazanılmasında sendikal örgütün ve kadınların mücadelesinin önemi hakkında bilgilendirmekti.” dedi. Mari Kuku, sendikal hareketin PEO’nun, öncelikli olarak önünde duran bazı konuları da düzensiz İş İlişkileri, yüksek işsizlik, kamuda sosyal politikanın olmaması ve eşitlik alanında ileriye yönelik herhangi
ΦΩΤΟ ΑΡΧΕΙΟ
bir adımın atılmaması olarak belirtti. “PEO olarak Anastasiadis Hükümeti’nin neoliberal ve halk karşıtı politikalarının ortadan kaldırdığı hakların yeniden kazanılması için mücadele ediyoruz” dedi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle PEO Kadınlar Bürosu, kampanya çerçevesinde DEV-İş Kadınlar Koluyla birlikte de iş yerlerinde ortak toplantılar düzenlediler, kadınlara karanfiller dağıttılar, PEO ve çalışan
kadınların yıllardan beri verdikleri mücadelelere atıfta bulunan kartlar dağıttılar. PEO Kadınlar Bürosu’nun 8 Mart etkinliklerinin zirvesi 10 Mart günü Lefkoşa’da kadın örgütü POGO ile düzenlenecek yığınsal eylem olacak. 10 Mart günü sabah saat 10:30’da Maliye Bakanlığı önünde toplanılacak. Saat 11’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yürüyüşe geçilecek ve burada bir muhtıra metni Cumhurbaşkanı’na sunulacak.
Tek bir çalışan dahi aşırı kar amaçlarına kurban edilmemeli Geçen hafta bir çalışanın yaşamını yitirmesine ve bir diğerinin de ciddi bir biçimde yaralanmasına neden olan ciddi bir iş kazası yaşandı. PEO bu olayla ilgili bir açıklama yaparak iş kazalarından duyduğu endişeyi dile getirdi. PEO son dönemde meydana gelen iş kazalarının sıklığının istihdam koşullarının ve şartlarının bozulmasının yanı sıra elde edilen iş haklarında düzensizleştirmeye gidilmesinin ve aynı zamanda da çalışanların güvenliği ve sağlıyla ilgili önlemlerin aşağı çekilmesinin bir sonucu olduğu suçlamasında bulundu. PEO bu tespitten hareketle çalışanların sağlığı ve güvenliği konusunu tartışılması için İş Yaşamı Danışma Konseyi’ne götürme kararı aldı.
PEO, iş kazalarında yaşamalarını yitirenlerin ailelerine dayanışmasını ifade ederken çalışanlara da güvenlik koşullarından taviz vermemeleri ve ancak iş güvenliği sağlanmış alanlarda çalışmaları çağrısında bulundu.
İş Kazalarında sarsıcı rakamlar Kıbrıs Haber Ajansı’nın verilerine göre son yıllarda iş kazalarında artış oldu. 2016 yılında 1905 iş kazası yaşanırken bu rakam 2017 yılında 2070’e çıktı. İş Yerlerini Denetleme Dairesi Müdürü Anastasio Yannakis’e göre iş kazalarındaki artışın temel nedeni güvenlik ve sağlık koşullarında gerekli önlemlerin alınmamasına ve ekonomik faaliyetlerin artmasına bağladı.
Çalışanlar yoksul işsizler tam yoksul Avrupa İstatistik Dairesi’nin son araştırmasına göre Kıbrıs’ta yoksul çalışanlarla tam yoksul işsizler fenomeni ortaya çıktı. Yapılan araştırmaya göre Kıbrıs’ta çalışanların %8’4’ü devlet katkıları sonrasında dahi yoksulluk sınırında. Bu oran işsizler arasında ise %37,3’e çıkıyor. Avrupa İstatistik Dairesi verilerine göre Kıbrıs’ta yoksulluk sınırında bulunan çalışanların ve işsizlerin korunması arasında fark çok küçük. 2016 yılı verileri temelinde gerçekleştirilen araştırmaya göre Kıbrıs’ta iş gücü 417.010’du ve bunun 363.060’ı istihdam edilmiş durumdaydı. İstihdam edilmiş olanların da 311.242’si tam istihdam ve 51.817’si de yarım istihdam statüsünde çalışıyor. İşsiz sayısı ise 54.010. Bu da çalışanlardan 30 binden fazlası yoksulluk koşullarında yaşıyor anlamına geliyor. Bunun yanı sıra 20 bin işsiz de yoksulluk sınırında. Araştırmaya göre 2012 yılı ile kıyaslandığında yoksulluk sınırında olan çalışanların oranında %8’den %8,4’e bir artış var. İşsizler arasında yoksulluk sınırı altında yaşayanların oranı ise %31,5’ten %37,5’e ciddi bir artış gösterdi. Yoksulluk sınırı altında yaşayan çalışanların sayısındaki artışın bir nedeni de ücretlerdeki düşüş oldu. Cinsiyetler arasında ise yoksulluk, ücretlerdeki fark nedeniyle kadınlarda daha yüksek. İşsiz yoksullarda ise erkekler %40 ve kadınlar da %34,5 oranında. Avrupa Birliği’nde ise yoksulluk sınırında yaşayan çalışanların oranı ortalama %9,6. Bu oran işsizler arasında ise %48,7.