İşçininYolu 27/6/18

Page 1

27 Haziran 2018

RUSYANIN ROL KAPMA UĞRAŞI 9 Mayıs’ta İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Moskova’ya gitti. 2.Dünya Savaşı’nda Sovyet askerlerinin verdiği mücadeleye dair açıklamalar da yapan Netanyahu askeri geçit törenini de şeref locasından izledi. Bir sonraki gün de İsrail, Suriye’de “İranlılara ait olduğunu” iddia ettiği bazı noktaları vurdu. 17 Mayıs’ta Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad Soçi’de Putin ile görüştü. Bu görüşmede Putin’in “Suriye’deki yabancı güçlerin çekilmesi gerektiği” yönündeki açıklamaları epey spekülasyon yarattı. Suriye’de Türkiye ve ABD’nin yanı sıra İran’ın da sahada aktif olarak bulunması nedeniyle bu açıklamalar “Rusyaİran çatlağı” şeklinde değerlendirildi. Netanyahu’nun Moskova ziyareti sonrası gerçekleşen İsrail saldırılarını “Rusya İran’ı sattı” şeklinde değerlendiren bir kesim de bulunuyor. Peki Rusya’nın son dönemdeki politikalarını “İsrail’i desteklemek veya İran’ı satmak” şeklinde mi değerlendirmek gerek? -Rusya, Suriye sorununa askeri ve siyasi olarak dahil olurken çerçevesini sadece Suriye ile sınırlamadı. Rusya’nın Suriye’yi bütün Orta Doğu’ya açılan bir kapı olarak değerlendirdiğini söylemek yanlış olmaz. -Rusya, İran gibi İsrail’i veya Suudi Arabistan’ı da bölgesel güçler arasında görüyor. İran-İsrail veya İran-Suudi Arabistan gibi bölgesel güçler arasındaki çekişmelere taraf olarak dahil olmak yerine tarafsız veya ara bulucu pozisyonlarını koruyarak yaklaşan bir politika yürütüyor. -Rusya, Suriye’deki sürece dahil olup sahaya askeri varlığını yığmaya başladığı dönemde de Suriye-İsrail siyasi-askeri çatışmalarına dahil olmak yerine ikisiyle de ilişkisini sürdürmeyi tercih etti. Geçtiğimiz yıllarda İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırılarında Rusya’nın hava savunma sistemlerini neden devreye sokmadığı tartışmaları da olmuştu. -Suriye’deki vekalet savaşı sürecinde yürüttüğü politikalarla bölgedeki konumunu ve askeri-siyasi varlığını güçlendiren Rusya’nın İran ile tamamen örtüşen bir ajandası da yok. Dolayısıyla Rusya, mevcut şartlar çerçevesinde İran ile karşı karşıya gelmez ancak İran için de İsrail dahil bazı ülkelerle ilişkilerini riske atmaz. Suriye’deki vekalet savaşı yeni bir boyuta geçerken Irak’tan Lübnan’a kadar geniş bir bölgede İran-İsrailSuudi Arabistan çekişmesinin tırmanması olasılığı yüksek. Bu süreçte Rusya’nın nasıl bir tavır göstereceği de pek sürpriz değil; mümkün olduğunca tarafsız-ara bulucu pozisyonunda ve her krizi lehine değerlendirecek bir duruş gösterecek gibi görünüyor. -Rusya’nın lehine çevirmeye uğraştığı krizlerden biri de ABD’nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi ile başlayan gerginlik... Nitekim, Netanyahu’nun Moskova ziyareti sonrasında hızlanan Rusya-İran temasları ile İran’ın Suriye’nin güneyindeki bazı bölgelerden 100 kilometre kadar içeri çekilmesini öngören bir planın ortaya çıktığı öne sürülüyor. Bu plana göre, İran’ın İsrail sınırındaki Golan dahil bazı noktalardan ve sınırdaki önemli noktalardan biri olan Tenef’ten çekileceği iddia ediliyor. Henüz yol haritasının detaylarını ve İran’ın uygulama konusunda ne kadar istekli olduğunu bilmiyoruz. Ancak görünen o ki, Rusya Suriye’deki savaşa taraf olan ülkelerden biri olmaktan çok daha fazlası haline gelip bölgesel krizlerde sorun çözücü pozisyonuna yerleşmeye çalışıyor. RESA

14

Kooperatifte tek bir çalışan dahi kurban edilmeyecek Anastasiadis-DİSİ hükümeti tarafından Helenik Banka satılan Kooperatif Merkez Bankası çalışanlarının bundan zarar görmemesi için sendikalar PEO, SEK, PASİDİ ve ETİK yoğun temaslar içerisinde. Sendikalar Kooperatifte çalışan 2.700 üyeleri için 14 Haziran’dan önce Anastasiadis’in katılımıyla Maliye Bakanı ile görüştüler. Bu görüşme sonrası sendikaları temsilen gazetecilere açıklamalarda bulunan PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis diğer olguların yanı sıra “Kooperatifle ilgili müzakerelerin nerede olduğuna ilişkin resmi bilgi edinmek ve aynı zamanda özellikle de Maliye Bakanı’nın çalışanların haklarının korunacağına yönelik yazılı olarak üstlendiği taahhüdü görmek için Sendikal Hareketin Cumhurbaşkanı ile görüşmeleri gerçekleşmiştir. Sendikal Hareketin minimum talebinin bu süreçte tek bir çalışanın dahi kurban edilemeyeceği olduğu nettir” dedi. Sendikal Hareket ile Cumhurbaşkanının görüşmesi yaratıcı bir ortamda gerçekleşti. Maliye Bakanının çalışanlar için üstlendiği taahhüdün geçerli olduğu teyit edildi. Son anlaşmada çalışanların Kooperatiften Helenik Bank’a nakledilmeleri konusunda anlaşma sağlanması durumunda burada anlaşmadan,

sözleşmelerden ve yasalardan kaynaklanan tüm haklarının geçerli olacağına vurgu yaptı. Kooperatif’in satılması anlaşmasında bazı çalışanlar için de gönüllü işten ayrılma yönünde var olan planının çekici olması gerektiği ve bunun çekici bir plan olması üzerinde durdu. Kooperatifte kalacak çalışanların haklarının, imzalanan toplu sözleşmelerde ve yasalarda var olduğu şekliyle korunması gerektiğine vurgu yaptı. Sendikalar daha sonra da Kooperatif Bankası yönetimi ile görüştü. Görüşmede özellikle düşük maaş alan memurlara ödenecek tazminat konusunda ciddi görüş ayrılığı olduğu görüldü. Elde edilen bilgilere göre PEO, SEK, PASİDİ ve ETİK Banka yönetimiyle gerçekleştirdikleri görüşmede 900 çalışanın işten ayrılmasını

öngören planı ele aldılar. Plan işten gönüllü ayrılacaklara 150 bin tavan olmak üzere tazminat ödenmesini öngörüyor. Bu planının uygulanmasının toplam bedeli de 105 milyon Euro. Ancak sendikalar bu planı reddettiler ve Banka yönetiminde iki senaryo üzerinde çalışılmasını istediler. Görüşmede taraflar arasında en ciddi görüş ayrılığı düşük maaş alanlara verilecek tazminat miktarında çıktı. Sendikalara göre bu gruba yönelik öneri çekici değil. Sendikalar bu arada plana minimum beş maaşlık tazminat konmasını ve bu rakamın da yaşa, hizmet süresine ve emekli olana kadar geçecek süreye bağlı artırılmasını talep ettiler. Banka yönetimi şimdi yeni bir öneri ile gelecek. Bu arada Kooperatifte çalışanların %60’ı 45 yaş altında ve %35’i de yıllık 20 bin euronun altında maaş alıyor.

48’in grev mücadelesi 70. Yılında anılıyor Sınıfsal Sendikal Hareket PEO tarihinde 1948 doruk noktası oldu. Haklı olarak 1948 grev mücadelesi PEO’nun tarihinin en parlak sayfalarından biri oldu. Binlerce inşaat işçisinin, madencinin, amyanto çalışanının, tüm işçi sınıfının ve Kıbrıs halkının mücadelesi 266 gün sürdü. Bu görkemli tarihin ağırlığını taşıyan PEO binlerce inşaat işçisinin, madencinin, amyanto çalışanının grevlerinin 70. yılını bir dizi etkinlikle anacak. Bu etkinlikler halkın desteğiyle Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin, birlik halinde haklı ve kahramanca mücadelesine en azından bu çevrelere ve bugünkü örgütlü mücadelelere deniz feneri görevi yapacak minnettarlıkla dolu anma olacak. Etkinlik Programı 1. 8 Temmuz Pazar günü saat 11’de Amyanto Madeni’ni ziyaret. Pelenteri’de PEO dinlenme köyünde 1948 tarihi grevini anma anıtının açılışı. Açılışta –PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis – DEV-İŞ Başkanı Hasan Felek konuşacaklar. İnşaat İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Mihalis Papanikolau selamlama konuşması yapacak. Amyanto Madeni eski çalışanı Sotiris Sokratus da bir konuşma yapacak. Açılıştan sonra konuklar resepsiyona katılacak. 2. İnşaat İşçileri Sendikasının girişimiyle21 Eylül Cuma günü Katida Köyü meydanında yapılan anıt açılışı. 3. İNEK-PEO ve Promitheas Enstitüsü Eylül ayı sonunda Ekim ayı başında bilimsel bir sempozyum düzenleyecekler. 4. 23 Kasım günü Lefkoşa’da PEO Merkezinde bir kültür ve sanat etkinliği düzenlenecek. 5. Tarihi daha sonra belirlenecek bir etkinlik de DEV-İŞ ile işbirliği içinde işgal bölgesinde düzenlenecek. Tüm bunların yanı sıra ilçeler düzeyinde ve yerelde de çeşitli etkinlikler programlanacak.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.