İşçininYolu 8/11/17

Page 1

8 KASIM 2017

ŞU SANAL DÜNYANIN HALLERİ En son Hindistan ile birlikte dünyada 30 ülke, blockchain teknolojisine sahip sanal paraların dolaşımını onaylamış durumda. Önünde durulması zor bir süreç… Muhtemelen birkaç yıla kalmaz, dünyanın yarısından fazlasında bu sanal paralar ekonomik işlemlerin önemli kısmını kapsayacak. Geçtiğimiz hafta IMF Başkanı Christine Lagarde sanal paralar konusunda “ciddileşmek” gerektiğini söyledi. Lagarde, yakın gelecekte belki IMF’nin de bir araç olarak bu paralara yönelebileceğinin sinyalini verdi. Sanal para daha çok Bitcoin adıyla ünlendi. Bitcoin’in son fiyatı 5.600 doları aşmış durumda. Bu da bu para biriminin arkasındaki desteğin kuvvetini gösteriyor. Para da mal gibi, onu elde etmek isteyen arttıkça değişim değeri (fiyatı) yükseliyor. Bitcoin’in mevcut piyasa değeri 94 milyar dolar düzeyinde. Bitcoin yalnız değil. Ethereum ve Ripple da sıçrama yapan sanal şifreli para birimleri arasında. Arasında diyorum çünkü yüzlerce yenisi de yolda! Sanal şifre (blockchain) teknolojisine sahip paraların sahip olduğu teknoloji aslında bizim çevrimiçi (sanal) dünyadaki adımlarımızın bir gölgesi gibi. Çevrimiçi dünyada yaptığımız işlemlerin birer izdüşümü bu teknoloji ile kayda alınıyor. Sanal paraları bu kadar “kullanışlı” hale getiren iki temel neden var: İlk olarak, çevrimdışı hayattaki (gerçek yaşam) ekonomik işlemler yerine hızla çevrimiçi (sanal) alandaki işlemler geçiyor. Alışverişlerimiz giderek İnternet tabanlı pazarlara kayarken, ödeme biçimlerimiz de banknot ve bozukluk yerine vadesiz mevduata kayıyor. Vadesiz mevduatları banka kartlarıyla ya da cep bankacılığıyla kullanmak mümkün. Sanal paralar çevrimiçi işlemleri kolaylaştırıyor. Gidip bankadan ya da bir arkadaştan borç alıp bunu tekrar başka bir bankaya yatırmaktansa bu işlemi çevrimiçi gerçekleştirmek acıyı hafifletebilir! Bu sanal paranın hızlı yayılmasının ilk sebebi. Ancak, meselenin ikinci yüzü daha çok bu parayı yatırım aracı olarak kullanan veya satışı bu paralar üzerinden gerçekleştirmeyi tercih edenler ile ilgili. Özelikle, en son Panama kökenli kara para aklama bankalarının deşifre olmasıyla birlikte, dünyadaki kara para stokunun akacağı mecra azaldı.İmdada sanal para yetişti! Çevrimiçi alanda gölge işlem kaydı özelliği gösteren sanal para, kara para kalpazanlarının birkaç küçük manevra ile kolayca izlerini kaybettirebilecekleri olanaklar sunuyor! Görünen o ki, henüz kamuoyunda gereken ciddiyetle yaklaşılmamış olsa dahi, hızla genişleyen ölçüde sanal para ekonomik yaşam giriyor. Gücü basitliğinde yatıyor. Önünde durmak güç... Öyle bir istek olup olmadığı da tartışmalı. Sonuçları açısından da şunu söylemek mümkün ki, sanal para bir yandan ekonomileri daha fazla düzen dışına itecek ve kara para aklamayı kolaylaştıracakken, gerçek yaşamın kalpazanlarını boşa düşürecektir. ABD’nin elinde yeşil mürekkep ve kağıt oldukça sürdürmesi olası gözüken tekelci ekonomik gücünü, sanal alem korsanları ile paylaşması da kaçınılmaz!

RESA

14

Çalışanlar Stavros Malas’a oy verecek PEO Genel İdare Kurulu 30 Ekim tarhinde gerçekleştirdiği toplantısında ülkenin geleceği açısından çok önemlive belirleyici bir önem sahip 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini görüştü. PEO söz konusu seçimlere ilişkin tarafsız kalmama kararı aldı çünkü Kıbrıs sorununda bundan sonra izlenecek süreç ve iç yönetim konuları, seçilecek Cuhurbaşkanına bağlı olacak. PEO Genel İdare Kurulu toplantısında Kurul’a sendika Yürütme Kurulu’nun Cumhurbaşkanı bağımsız adayı Stavros Malas ile gerçekleştirdiği görüşme hakkında bilgi verildi. Bu bilgilendirme sonrası da Kurul 2018 seçimlerinde Stavros Malas’ı destekleme kararı aldı. PEO Genel İdare Kurul’u yaptığı açıklamada “ Stavros Malas’ın gerek Kıbrıs sorunuyla gerekse çalışanları meşgul eden konularla ilgili tezleri PEO’nun hedef ve arzuları ile çakışmaktadır ve ortak bir çizgi vardır” dedi. Somut olarak Stavros Malas’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin halkı ve ülkeyi yeniden birleştirecek bir çözüm için diyaloğun yeniden başlamasına yol açacağına dikkat çekti. PEO açıklamasında sosyo-ekonomik alanda ise adil olarak dağılacak büyüme konusundaki tezinin ve Hükümetin çalışanların haklarına ve Toplu Sözleşmelere saygı göstereceği, emeklilileri destekleyeceği yaklaşımının olumlu karşılandığına vurgu yaptı. Tüm sendika kadrolarına Malas’ın cumhurbaşkanı seçilmesi için çalışmaları çağrısı yaptı. PEO Genel İdare Kurulu toplantısında seçimlerin gerçekleştirileceği koşullar da tartışıldı. Kıbrıs sorununda Krans Montana müzakerelerinin çökmesi sonrası bir tur görüşme sürecinin daha kapandığı ve bu koşullarda işgalin kalıcılaşması ve defakto taksimin daha da elle tutulur bir hale geldiği tespiti yapıldı. Krans Montana’da çözüme yönelmede başarısızlığın Kıbrıslırumlar ve Kıbrısıtürkler arasına hayal kırıklığı ve

ülkenin geleceği perspektifi ile ilgili sorunlar yarattığına vurgu yapıldı. Bu sonucun ortaya çıkmasında Türk tarafının sorumluluğunun bir veri olduğu ancak ne yazık ki Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in de süreci yönetme biçiminin ve özellikle geri gidişlerinin, kritik müzakereleri idarede istikrarlı ve kararlı olmamasının rolü olduğunun altı çizildi. Cumhurbaşkanı Anastasiadis ve Anastasiadis-DİSİ Hükümeti’nin Kıbrıs sorunu yerine önceliği iktidarda kalmaya verdikleri ifade edildi. Cumhurbaşkanı Anastasidis ve Anastasiadis-DİSİ Hükümeti ile Kıbtıs sorununda sözde yeni Strateji olgusunu öne çıkaranlar gerek git-gelli politikaları gerekse taktikleriyle Kıbrıs sorununu çözümden uzaklaştırdılar, Kıbrıs’ı yeniden birleştirme yerine statükoyu kalıcılaştırdılar. Kıbrıs sorununun çözüm sürecine kesildiği noktasında yeniden başlamak acil önceliktir. Bu iki bölgeli iki toplumlu federasyonu tutarlı bir biçimde arzulayacak, ilke ve süreci yönetmede istikrarlı davranacak, sorunları aşabilmek için yaratıcı yaklaşım gösterecek ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin iyi niyet hizmetini doğru bir biçimde değerlendirecek Kıbrısrum tarafı adına görüşmelere liderlik yapacak bir kişiyi gerekli kılmaktadır. İç yönetim konularında çalışanların, nüfusun ekonomik açıdan zayıf kesimlerinin ilerici, çalışandan ve halktan yana bir Hükümete ihtiyacı var.

“Son yıllarda çalışanlar, emeklililer, nüfusun ekonomik açıdan zayıf kesimleri sıkı kemer sıkma politikaları, kesintiler ve az zayıda kişiyi destekyen poltikalar nedeniyle ciddi bir yük üstlenmiş durumda. İdeoloji manifestosu neoliberalizm olan ve iş ilişkilerini düzensiz kılan, maaşları aşağı çeken, sosyal devleti çökerten bir Hükümet yönetimini yaşadılar. Sosyal diyalog ve üçlü sosyal diyalog kurumunu göz ardı eden ve bir dizi tahhüdünü yerine getirmeden önemini aşağı çeken bir Hükümet döneminden geçtiler. Nikolas Papadopulos da bu poltikalarda Hükümet ile aynı yolu yürüdü ve bugün değişim bayrağına sarılıp buna yatırım yapan daha başka siyasi güç de onunla çakıştı. Anastasiadis Hükümetinin yaşama geçirdiği politikaların bir sonucu olarak zenginler daha da zenginleşirken yoksullar da daha da yoksullaştı. Kıbrıs sosyal eşitsizlikte Avrupa Birliğine üye ülkeler arasında birinci sırada. Ücertlerin alım gücü 20 sene geriye gitti ve kısmi çalışma ikiye katlandı. Yoksulluk sınırı altında yaşyanların oranı %27,7’e yükseldi. PEO Genel idare Kurulu, ülkenin üretilen zenginliğinin adil paylaşımını sağlayacak, ortak yarar sağlayan örgütlerinin kamu karakterine saygı duyacak, toplu sözleşmeleri ve Kıbrıs’ta her çalışan için temel hakları güvence altına alacak, sosyal devleti koruyup genişletecek bir Hükümet’e ihtiyacı varolduğuna vurgu yaptı.

PEO mücadeleci bir ruhta ilerliyor PEO “Örgütlü ve kararlı bir biçimde yeniden birleşme, sosyal koruma ve çalışma hakkı için mücadeleye devam ediyoruz” ana sloganı ile 27. Kongresine doğru ilerliyor. PEO 27. Kongresi’nde geçmiş beş yılın bir muhasebesi yapılacak ve önümüzdeki yıllarda izlenecek politikalar ve eylem hattı belirlenecek. PEO’nun örgütlü olduğu tüm iş yerlerinde genel kurul çalışmalarının 3 Kasım’a kadar tamamlanması ve Kongreye katılacak yaklaşık 700 delegenin seçilmesi bekleniyordu. PEO Genel Kurulu çalışmalarına 16 Kasım’da öğleden sonra saat 6’da Kongre Merkezi’nde başlayacak. Çalışmalara 17 Kasım günü PEO Amfitiyatrosu’nda devam edecek. Kongre çalışmalarını 18 Kasım Cumartesi günü tamamlayacak. 27. Kongre Kıbrıs sorununun ne yazık ki tehlikeli bir çıkmaz yaşandığı koşullarda toplanıyor. Krans Montana’nın çıkmaza girmesi sonrası artık geleceklerine endişe ile bakan Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk Kıbrıs halkı arasında ciddi bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Kongre, İşçi Hareketinin ve nüfusun ekonomik açıdan zayıf kesimlerinin yaşadığı yoğun saldırıları değerlendirecek. DİSİ Hükümeti Avrupa Birliği’nin ve Uluslararası Para Fonu’nun egmen güçlerinin belirlediği memorandumun büyük taleplerini yaşama geçirirken ekonomiyi ve toplumu neoliberal temelde yeniden yapılandırıyor. Bu politikaların sonucu ülke çalışanları, emeklilileri ve halk kesimi için yıkıcı sonuçlar getirdi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.