17 MAYIS 2017
BİR HİKAYE Ajanslar ve gazeteler, dünyanın ve ABD’nin en büyük milyarderlerinden D. Rockefeller’in 101 yaşında öldügünü, önemli bir haber olarak duyurdular. Gazeteler ve haber ajansları, Rockefeller imparatorluğunun, “Amerikan İç Savaşında ismini savaş gelirleriyle ve Standard Oil Company şirketi” yle duyurup savaştan ve petrolden sağladıkları vurgunu sonraki nesillerine devretmesinin ürünü olduğunu da yazdılar. İkisi de doğruydu. David Rockefeller’in “hikayesi”, uluslararası tekelci şirketlerin dünya kapıtalist pazarında giriştikleri çok yönlü sömürü ve yağmanın hikayesini anlatır ve anımsatır. Kendi ülkesinin ve dünyanın diğer bölgeleri halklarını sömürüp “iyilik yapma-bağış verme”; “öğrencilere burs vererek” onları şirketinin gelecekteki köleleri olarak satın alma; yanısıra kanlı darbelere, savaş ve işgallere varan şiddet hareketlerini finanse etme, büyük sermaye tekellerinin “şan”ındandır! Rekabet ve ezme, yutup yok etme “imparatorluk” kurmanın; dünyaya “yeni düzen verme”nin yöntemidir. Kapitalizm koşullarında kaçınılmazdır; eninde-sonunda büyük kıyımlara, işgallere ve sömürge bağımlılıklarına yol açtığı tarihin kaydındadır. Rockefeller öldü; Amerika “kan ağlamıyor”, hayır! Orada milyarderlerden geçilmiyor ve hepsi hep birden sadece ABD işçi ve emekçilerinin değil dünyanın tüm halklarının da kanı ve canından sızdırarak zenginleşmiş-semirmişlerdir. Ve ölen kişi, Harvard Üniversitesi’ne 100.000.000 $ bağışta bulunacak denli büyük zenginliğe sahip bir şirketler topluluğunun yaşlı üyesidir. Ve güncel kapitalizm, 62 dolar milyarderinin 3.5 milyar dünyalının toplam gelirinden fazla servete sahip olduğu bir düzenin adıdır. Ama bu emperyalist kapitalizm, hâlâ onun en büyük gücü olan ABD değil sadece, bir bütün olarak çok daha kapsamlı ve büyük sorunlarla yüzyüze gelmiş bulunuyor. Amerikan imparatorluğu, “yeni dünya düzeni” tesisi planları “sarpa sardı.” Ardından piyasaya sürülen “küreselleşme ile refahın herkese ve tüm ülkelere yayılacağı, sermayenin sınırsız akışı sonucu barış içinde bir dünyanın tesis edileceği” masalı da inandırıcılığını yitirdi. Şimdi dünyaya “yeni bir düzen vermek” iddiasıyla çok sayıdaki büyük emperyalist devlet kapitalist pazarda ekonomik, mali, askeri ve siyasi güç ve olanaklarıyla kıyasıya rekabet içindedir. Keynescilikten sonra neoliberal iktisat politikaları da açmaza girmiştir. Küreselleşmenin “serbestisi”nin yerine “yeni korumacılık” en başta da emperyalist ülkelerde yeniden günceldir. Demokratik özgürlükler vaadiyle yurttaşlarından oy toplayıp yönetime gelenler demokratik hakları kılıçtan geçiriyorlar. Ülkeleri işgal edip, rakip güçlere karşı terörist örgütleri ve eylemleri besleyip finanse edenler “teröre lanet ve teröre karşı mücadele” yaygarasıyla halkları yedeklemeye çalışıyor. Kapitalist emperyalizm koşullarında eşitsiz gelişme yasası daha da acımasız işler. En büyüklerin diğerlerini ve özellikle de bağımlı geri veya nispeten geri durumdaki ülkeleri dar alana sıkıştırarak mahkumiyetlerini artırma olanakları daha fazladır. Büyük güçler arasındaki rekabet ve çelişkiden yararlanma taktiği, tilki kurnazlığı kadar bile geçerlilik göstermez. Herkesten önce işçi ve emekçiler uyanmak, kendilerini ve gelecek nesilleri bekleyen tehlikeyi görmek zorundadırlar.
RESA
14
Faşizm geçmeyecek Limasol'da Teknik Üniversite'de düzenlenen Kıbrıs sorunundaki bir etkinliğe maskeli faşistler saldırdılar. Devletin bir kesiminin kendilerine gösterdiği hoşgörü ve ceza vermemesinden cesaret alarak tehlikeli ve yıkıcı davranışlarını sürdürüyorlar. Limasol Teknik Ünivesitesi'nde faşitlerin Kıbrıs sorunu ve federal çözüm etkinliğine yönelik yüz karası eylemleri toplumu uyandırmalı ve ilgisiz davranan, geri gidişler yapan ve aşırı derecede endişe verici bir hale gelen durumu ele alamda tereddüt gösteren Hükümeti de sorumluluklarıyla karşı karşıya getirmelidir. Sendikal hareket çalışanlarla ve halkla birlikte faşistlerin ve nazi anlayışlıların önünün kesilmesi için önlerine set çekecektir. Kıbrıs
ve Kıbrıs halkı zaten geçen on yılların açık yaralarına sahipken ülkede benzer fenomenlerin tekrarlanmasına müsaade etmeyecektir. Devlet ve devlet organları Lima-
sol'da ve genelde yaşanan Kıbrıs'ta bu endişe verici gelişmelere karşı tavır almalıdır. Teknik Üniversitesi'ndeki faşist saldırı tüm toplum tarafından nefretle kınandı.
55.000 kişi işsizken Hükümet edenler başarılarını kutluyor 2016 yılında işsiz sayısı 54.935 oldu. Bunlardan yaklaşık yarısı bir yıldan fazla bir süredir işsiz. Avrupa İstatistik Dairesi'nin verilerine göre 2016 yılında Kıbrıs'ta işsizlik oranı %13,1 oldu. Bu oran bir önceki yıl %15'ti.
Veriler Kıbrıs'ta işsiz sayısının düştüğünü gösteriyor ancak bununla birlikte Avrupa Birliği'ndeki işsizlik ortalamanın oldukça üstünde. Avrupa Birliği'nde ortalama işsizlik %8.8. Kıbrıs'ta bir diğer sorun da uzun süreli işsizlerin oranı. İşsizlerin %44,1'i yani 24.237'si uzun süreli işsiz.
Genç işsizlerin oranı da oldukça yüksek. 15-24 yaş grubundan işsizlerin oranı %29,1. Bu oran bir yıl önce de %30,3'tü. yani gençler arasında işsizlikte ciddi bir azalma görülmedi. Bu arada verilere göre Kıbrıs'ta 2016 yılı itibarıyla nüfus 822.292. Oysa bu rakam 2012 yılında 831.156'yı. Yaşanan ekonomik kriz sonucu gündeme gelen yığınsal göç sonucu nüfusta azalma görüldü. Bu iş gücü sayısında da kendisini gösterdi. 2012 yılında Kıbrıs'ta iş gücü sayısı 436.742'yken 2016'da bu rakam 422.267'e geriledi. İstihdam edilenlerin sayısı 2012 yılında 385.227'yken geçen yıl bu rakam 367.332'ye düştü. Bu süreçte kısmi çalışmada da artış görüldü. 2016 yılında toplam çalışanların %14,3ü kısmi çalışan statüsündeydi. Bu oran 2015 yılında %13,8'di, yani eğilim artıştan yana. Avrupa Birliği verilerine göre Avrupa'da en düşük işsizlik %2,1 oranıyla Almanya'da Aşağı Bavyera bölgesinde. Bunu %2,2 ile Çek Cumhuriyeti'nin Prag bölgesi izliyor. En yüksek işsizlik ise %31,3 oranı ile Yunanistan'da Batı Makedonya bölgesinde. Batı Yunanistan bölgsinde de işsizlik %29.8 oranında.
PEO Limasol Örgütü 35. Kongresine gidiyor PEO Limasol Örgütü 35. Kongresini gerçekleştirecek. PEO Limasol İlçe Örgütü gerçekleştirdiği son toplantısında 34. İlçe Kongerisi toplama kararı aldı. Kongre PEO "DOSTLUK" Kongre salonunda 19 Mayıs Cuma günü toplanacak. Kongreye kamudan ve özel sektörden ekonominin tüm alanlarından 300 delege katılacak. Yerel yönetimlerde çalışan ve PEO üyesi olan çalışanların temsilcileri de kongerede yer alacak. Ekonomik kriz ve Kıbrıs sorununun çözümü uğraşılarında yaşanan gelişmeler nedeniyle ülkenin içinden geçmekte olduğu bugünkü zor koşullarda, işsizliğin arttığı ve işveren örgütleriyle çeşitli siyasi güçlerin uzun mücadeleler sonucu kazanılan iş ilişkilerini ortadan kaldırma yönünde uğraş verdikleri koşullarda PEO Limasol Örgütü'nün kongresi emek güçlerinin yeniden yapılanmasında önemli bir rol oynayacaktır. PEO Limasol Kongresi'nde ilçe düzeyinde bugün çalışanları meşgul eden sorunların tümü derinliğine tartışılacaktır. Kongrede çevre sorunları ve diğer kültürel konular, işsizlik ve çalışanların yaşamlarını etkileyen konuların tümü ele alınacaktır.