İşçininYolu 11/10/17

Page 1

11 EKİM 2017

14

1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü kutlandı

HİTLER MEZARINDAN BİZLERİ İZLİYOR Almanya’daki Federal Parlamento seçimleri, Almanya’nın en büyük ve en geleneksel partileri Hristiyan Birlik partileri CDU ve Almanya Sosyal Demokrat Partisinin (SPD) büyük oy kaybına uğraması ile sonuçlandı. En büyük oy kaybını yaşayan parti, seçimden birinci parti olarak çıkan Merkel’in partisi CDU oldu. Bu da Merkel’in dördüncü kez Almanya Başbakanı olacağı anlamına geliyor. Ancak bu seçim başarısı, Merkel ve partisi için gerçek bir “Pyrus Zaferi” oldu. Seçimin gerçek, hatta tek kazananının ise SPD’nin Başbakan Adayı Shultz’un gerçek nazilerin partisi dediği- Almanya için Alternatif (AfD) Partisi olduğunda herkes hemfikir. Seçimlerde seçmenlerini yüzde 33,1 inden (Bir önceki seçimlerde yüzde 41,5 oy almıştı) oy alan CDU ile seçmenlerin yüzde 20,5’inün oyunu alan (Önceki seçimde 25,7 oy almıştı) SPD, kendi tarihlerinin en kötü seçim sonucuyla yüz yüze kaldılar. Geleneksel partiler içinde oyunu artıran tek parti Yeşiller oldu. Elbette ki seçim sonuçlarına dair Almanya içindeki tepkileri ve sonuçların çeşitli açılardan değerlendirilecek. Ancak burada şunu belirtmeliyiz ki Almanya seçimlerinin, sadece Almanya değil her ülkedeki siyasetçilerin, özellikle de ilerici demokrat parti ve çevreler için en dikkate değer sonucu; Avrupa’da 1945 sonrasında ülkelerinin yönetimlerinde en önemli rolü oynayan geleneksel, Hristiyan demokrat, sosyal demokrat, sosyalist partilerin kitleler karşısında güç ve itibar yitiminin Almanya’ya da sirayet ettiğini göstermesidir. Bu sonucu daha önce;Fransa’da neofaşist Le Penci Ulusal Cephenin yükselişi ve partisiz sağcı ve en rafine sermaye temsilcisi Macron’un bütün sistem partilerini ezerek seçimi kazanması,İngiltere’de Brexit’te geniş emekçi yığınların kendi partilerinin çağrılarını umursaması ama Brexit’ten kısa süre sonra yapılan seçimde geleneksel 70 yıllık çizgiyi terk edip, sınıf mücadeleci bir çizgiye yönelmenin işaretlerini veren İşçi Partisine beklenmeyen bir yönelişe girmesi,Daha önceki yıllarda Polonya, Macaristan ve Avusturya’da, neofaşizmden esinlenen partilerin, işsizlik, yoksulluk, yabancı düşmanlığı, islamofobi ve geleceğe dair güvencesizliğin pervasızca istismarı temelinde iktidara tırmanmaya varan yükselişe geçmesindede bunu görmüştük. Şimdi de bunu Almanya’da; 1945 sonrasında Almanya’yı Almanya yapan partilerin tarihlerindeki en düşük oyu aldıkları, buna karşın yığınların işsizlik, yoksulluk, gelecek güvencesizliklerini istismar eden AfD’nin üçüncü parti olarak parlamentoya girmesi olarak gördük! Dolayısıyla yığınların politikaya doğrudan müdahalesinin yolunu açan, işçi sınıfı ve emekçileri kendi talepleri etrafında mücadeleye çeken bir siyaset tarzına dönülmeden ve yoksulluğa, işsizliğe, gelecek güvencesizliğine karşı mücadele eden bir seçenek ortaya konulmadan Neonazi, neofaşist partilerin yükselişinin önlenemeyeceği artık herkesin gözleri önündedir. Almanya’da 72 yıl sonra Neonazi partinin parlamentoya üçüncü parti olarak girmesi bunu herkesin yüzüne çarpmıştır. Bu dersten öğrenerek; halkların ve işçi sınıfının önüne neofaşizme, Neonazizm’e, sermaye partilerine karşı gerçek bir seçenek ortaya konabilirse, uzun vadede kazanan neofaşistler ve gericilik değil işçi sınıfı ve halklar olacaktır. Aksi halde şikâyet, yakınma, gerçeklere gözleri kapamanın faşizmin ve en gerici güçlerin ilerlemesinin engellenmesine bir katkısı olmayacaktır!

RESA

PEO ve EKİSİ’nin de aktif üyesi olduğı Dünya Sendikalar Federasyonu’na (DSF) bağlı emeklililerin uluslararası örgütü 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’nü, yaşlıların haklarının korunması ve geliştirilmesi için mücadele günü olarak ilan etti. EKİSİ-PEO Genel Sekreteri Kostas Skarparis günle ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında “dikkatimizi yaşlıların haklarına odakladık” dedi. PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis ve EKİSİ Genel Sekreteri Kostas Skarparis düzenledikleri basın toplantısında Sosyal Sigortalar Fonu ve emeklililerin sorunları üzerinde durdular. PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis basın toplantısında yaptığı konuşmada üçüncü kuşağın refahı ile ilgili temel olgunun emeklilik koşulları olduğunu söyledi. “Kıbrıs, Sosyal Sigortalar sisteminin kritik bir dönemden geçtiği bir ülkedir” dedi. Kiritsis 2013-2014 döneminde ekonomik krizin tavan yaptığı koşulllarda Hükümet ile Eurogrup arasında varılan anlaşma ve imzalanan memorandumla Sosyal Sigortaların geleceği ve sistemin sürdürülebilirliliği hakkında soru işaretleti yaratıldığına dikkat çekti. PEO olarak Sosyal Sigortalar Fonu’na olan ve 7 milyar euroya ulaşan borçların önemsiz bir konu olarak ele

alınmasına göz yumayacakları vurgusu yaptı. Kiritsis, Devletin Fona olan borçlarının ödenmesi için bir plan yapılmasına öncelik verdiklerinin altını çizdi. Kıbrıs’ın son yıllarda içine düştüğü durumlar gibi durumlara düşmesi halinde Sosyal Sigortalar Fonu’nu daha az sarsıntı geçirecek bir kurum haline getirmek için Devletin Sosyal Sigortalar için gerçek rezerv yaratması gerektiği görüşünü savundu. Bu yönde 400 milyon euro yatırılarak ilk adımların Hristofyas Hükümeti döneminde atıldığını hatırlattı. “Kriz bu süreci kesti ancak biz PEO olarak bunun uzun erimli bir program temelinde ileri götürülmesine büyük bir önem veriyoruz. Böylesi bir adımın, gelecekte yaşanması beklenen sarsıntıları göğüsleyebilmesi için Sosyal Sigorta-

lar Fonu’nu olanaklı kılacağına inanyoruz” dedi. EKİSİ Genel Seketeri Kostas Skarparis ise örgütlerinin emeklilerin haklarının korunması için 23 farklı etkinlik düzenlediğini ancak, Hükümet’in emeklilerin sesine kulaklarını tıkadığı için bugüne kadar herhangi bir sonuç alamadıklerini söyledi. Sadece seçimlere üç ay kala emeklililerden aldığı 500 milyon euronun çok az bir miktarını geri verme yönünde bir karar aldığını belirtti. “ Yaşlı kuşağın haklarında %30’u aşan kesintilerin yaşam standartlarına açtığı derin yaralar sonucu ortaya çıkan sorunlar biliniyor. Emekliler yılda 100 ve 5 yılda da 500 milyon euroya ulaşan zararlarını biliyorlar” dedi.

Mücadeleye örgütlü ve kararlı bir biçinde devam edeceğiz PEO 27. Kongresi önümüzdeki ay içerisinde toplanacak. Kapitaliast sistemin bir sonucu Sendikal Hareketin büyük baskılar gördüğü bir dönemden çıkış nedeniyle tam anlamıyla tarihi bir kongre gerçekleştirilecek. Kongrede PEO faaliyetlerinin bir değerlendirmesi yapılacak. PEO’nun genel politikası ele alınacak ve geleceğe yönelik ilerleme için gerekli temel konacak. Kıbrıs sorununun içinden geçmekte olduğu durum nedeniyle de 27. Kongre tarihi olacak ve çalışanlar kendi pozisyonlarını belirleyecekler. Kongre öncesi diyalog sürecin gerçekleştirilecek yapıcı diyalog ve Kongre’de alınacak kararlarla izlenecek hat biçimlendirilecek, gelecekte atıfta bulunulacak kararlar alınacak. Sendikal koruma altında olmayan çalışanlara minimum güvenlik sağlayacak temel istihdam koşullarını belirleyecek yasalara ilişkin pozisyonlar belirlenecek. Sosyal politikaları ele alınacak. Hükümetin son yıllarda izlediği neoliberal politikalar sonucu tüm toplum ve özellikle de toplumun ekonomik açıdan zayıf kesimleri önemli kazanımlarını

yitirdi. PEO’nun önününde bu önemli kayıpları yeniden kazanmak için nasıl harket edileceğine yönelik karar alma görevi var. Ekonomik krizin ve neoliberal politikaların bir sonucu olarak çalışanların kaybedilen haklarının aşamalı bir biçimde geri alınması için sendika stratejisi için karar alma zorunda. Bunların yanı sıra çalışanların kazanılmış haklarını güvence altına alma, koruma ve genişletme konuları da kongrede ele alınacak. PEO 27. Kongresi’nde toplumu ilgilendiren genel konularda da kararlar alınacak ve yarı resmi kamu kuruluşlarını satılıp özelleştirilmesi yerine onları çağdaşlaştıracak ve toplumsal zenginlikleri koruyacak kararlar alınacak. PEO 27. Kongresi Kıbrıs sorununa adil ve Kıbrıs halkının tümünün yararına çözüm için mücadelede de çok net mesajlar verecek. Sendikal Hareket ülkenin bölünmesi ile asla uzlaşmayacağı konusunda danet mesaj verecek. Çalışanlar, 27. Kongre’de alınacak kararlar aracılığıyla tüm topluma yeniden birleşme, sosyal haklar ve iş hakkı için mücadelede kararlılık mesajı verecek.

Çalışanların maaşlarında yeniden düşüş yaşandı Devlet istatistik Dairesi verilerine göre çalışanların maaşlarında yeni düşüşler yaşandı. Somut olarak ikinci çeyrekte çalışanların ortalama aylık maaşları bir önceki çeyrekte 1.827’yken 1.789’a geriledi. 2016 yılının son çeyreğinde ise ortalama aylık maaşlar 2.149’ euroydu. Mevsimsel dalgalanandırmalardan arındırılmış rakamlar temel alındığında 2017 yılının ikinci çeyreğinde maaş ortalaması 1.882 euro. Bir yıl önceyle karşılatırıldığında ise %0.3 oranında bir artış görülüyor. Devlet İstatistik Dairesi verilerine göre 2017 yılının ikinci çeyreğinde erkeklerde ortalama aylık maaşlar 1.949 euro oldu. 2016 yılının ikinci çeyreğinde ise bu rakm 1.950 euroydu. Yani bir yıl önce ile kıyaslandığında erkek çalışanların maaşlarında bir kımıldama olmadı. Kadınlarda ise 2017’nin ikinci çeyreğinde ortalama aylık maaşlar 1.620 oldu. Bu rakam bir önceki çeyrekte 1652’ydi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.
İşçininYolu 11/10/17 by Παγκύπρια Εργατική Ομοσπονδία - Issuu