14H_Layout 1 5/10/2018 1:54 µµ Page 1
10 EKİM 2018
HAKİKAT YAPICILARI Bir halkın aklını, zihnini kendinden aldınız mı geriye biyolojik bir posa kalır, onu iğdiş edilmiş öküzler gibi istediğiniz boyunduruğa bağlayıp istediğiniz yere sürebilirsiniz, bir havuç gösterip binlerce eşeği nereye sürerseniz, tavşanı gösterip tazıyı nereye sürerseniz oraya götürebilirsiniz. Bir insana, bir topluma yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisi onu “cahil” bırakmaksa, bundan daha büyük bir kötülük onun kafasını bulandırmak, aklını çalmak, daha da kötüsü mümkünse zihnini tümden ele geçirmektir. Hemen hemen tüm Müslümanlar, tüm Asya, Afrika, Amerika… hemen tüm insanlık “gerçeği çalınmış” halde yaşıyor. Eğer insanlık sağ salim bir yere taşınacaksa önce aklının, zihninin özerkleşmesi, özgürleşmesi gerekiyor. Sonra da irade ve isteklerimizin özerkleşmesi, özgürleşmesi gerekiyor. O halde soru gelip şuraya dayanıyor: Sorun; zihnin aklın ele geçirilmesi ise zihnin, aklın kurtarılması nasıl sağlanacak? Bunun şimdilik bilindik en gerçekçi yanıtı “gerçek” bilgisidir. Bilgi olmadan akıl işleyemez, bir yargı vermek için illa da özne olacak, özne-yüklem ilişkisi olacak. Bilgi gerçek değilse aklın bunun üzerine vereceği ikinci yargı hatalı olacaktır, üçüncüsü de, dördüncüsü de… Örneğin bir bilgisayar klavyesinin “1” tuşu yerine “2” fonksiyonu yüklerseniz siz bir tuşuna bastığınızda “2” üzerinden hesap yapacaktır. Hele de bir tuşa farkına varılmayan başka başka fonksiyonlar yüklerseniz, her bir tuşa görünenden başka rakamlar veya harfler yüklerseniz bir daha gerçeği görme bulma şansı olmayacaktır, aynı tuşa her bastığınızda başka bir sonuç çıkacaktır. Doğru işlem veya hüküm için, dolayısıyla doğru eylem için önce veri ve bilginin doğrultulması gerekecektir. Zihnin aklın kurtuluşunun, özgürlüğünün yolu her şeyden önce “gerçek bilgi” ve “doğru akıl yürütme”den geçmektedir. Bunları bir kez bozdunuz mu, sahte ve sahtekâr bir toplum elde edersiniz. Bu sahte ve sahtekârlık sadece oluşturulmadı, dahası istendik hale getirildi ki, Freud, “Kültürdeki Huzursuzluk” eserinde, tüm kültür, tüm insanlar bozulmuşsa, işin çok zorlaşacağını ifade ediyor, hatta yapılacak fazlaca bir şey kalmayacağı kanaatini taşıyordu. O halde yapılacak birinci iş “gerçeği” aramak ve savunmaktır; “sanki-var”dan “gerçek bilgiye” ve “gerçek varoluşa” sıçramaktır. Bilginin sahte hakikat yapıcılarından kurtarılmasıdır. Bunun için her şeyden önce düşünce ve bilim özgürlüğü (gözün, aklın, vicdanın özgürlüğü) şart. Kurumsal olarak üniversite özerkliği ve bilim özgürlüğü, okulların bilimsel eğitim odaklı olması şart. İnsanın bilme ihtiyacı ve vicdanına yapılmış büyük kötülüklerden biri, Kuçuradi’nin de tespiti ile, “telkindir”. “Hakikat yapıcılığının” propagandacılardan alınıp “bilim” kişilerine ve tüm yurttaşların kendi akıl ve vicdanına verilmesi şart. RESA
14
PEO ve SEK Helenik Bank’ta anlaşma imzaladı PEO ve SEK ilk kez Helenik Bank’ta anlaşma imzaladı. Anlaşmayı imzalayan iki sendika tarafından yapılan ortak açıklamaya göre söz konusu anlaşma ile iki sendikanın bankacılık sektöründeki faaliyetleri resmileşmiş oldu. Sendikalar önümüzdeki dönemde Kooperatif Merkez Bankası’nda geçerli olan anlaşma temelinde personelin haklarının korunup daha da geliştirlmesi için taraflar arasında diyaloğu yoğunlaştırılacak. PEO ve SEK tarafından yapılan ortak açıklamada “Anlaşma ile Helenik Bank’ta çalışma yaşamı ile ilgili faaliyetlerimiz doğrulandı ve güvence altına alındı. Sendikalarımız artık şimdi Helenik Bank’a aktarılan Kıbrıs Kooperatif Merkez Bankası’ndaki anlaşmalar temelinde iş yaşamıyla ilgili konuların tartışılmasında personelin eşit temsilcileri olarak tanınıyor” ifadelerini kullandılar. Bunun yanı sıra imzalanan anlaşma, ilgili yasaların öngördüğü maddeler ve iş ilişkileri normları
temelinde Helenik Bank’a aktarılan personelin haklarının tam olarak sağlanması için diyalog da güvence altına alındı. PEO ve SEK “sorumlu, olgun ve tutarlı bir biçimde üyelerinin hizmetinde olmaya devam edeceklerine” de vurgu yaptı. Bankacılık alanında örgütlü PEO’ya bağlı PASEİ sendikası Genel Seketeri Savvas Tulupos da gazetemize yaptığı açıklamada “ Söz konusu anlaşma ile Helenik Bank ile özlü müzakerin yolu açılmıştır. Sendikalarımız banka çalışanlarının Kooperatif Merkez Bankasının çalışmalarının Helenik banka aktarılmasıyla sorunlarının tümünü ele almada artık eşit temsiliyet
hakkına sahiptir” dedi. Tulupos 22 Kasım 2017’de Çalışma Bakanının huzurunda sendikalar ile kooperatif kredi kuruluşları arasında imzalanan ve Kooperatif Merkez Bankası tarafından da kabul edilen Toplu Sözleşmeleri ve 31 Ocak 2014 ve 16 Aralık 2015 yıllarında imzalanan özel anlaşmaların değerlendirileceğini ifade etti. Sendikaların şimdi Helenik Bank ile toplu sözleşmelerin yenilenmesi tartışmaları çerçevesinde söz konusu anlaşmalardan kaynaklanan sorumlulukları temelinde Kooperatif Merkez Bankası’ndan aktarılan personelin haklarını görüşeceklerini de belirtti.
Çalıştığı işten memnun olanların oranı sadede %43,1 Devlet İstatistik Dairesi verilerine göre çalıştığı işten büyük oranda memnun olanların oranı sadece %43,1 olurken orta düzeyde memnun olanlar %44,1, az oranda memnun olanlar %9,3 ve hiç memnun olmayanlar da %3,5 oranında. Kıbrıs’ta çalışan sayısı 380.709. Bunların 335.592’si bir iş yerinde çalışırken ve 45.117’si kendi işinde çalışıyor. Şu anda çalıştığı işten büyük oranda memnun olanların sayısı 163.996. 167.841’i ise orta düzeyde memnun. Az düzeyde memnun olanların sayısı 35.475’ken 13.397’si de hiç memnun değil. Kendi işinde çalışan 45,117 kişiden 11.360’ı bu alana iş bulamadığı için geçti. 1.148’i ise işvereni istediğinden ve 1.686’sı da daha başka nedenlerden dolayı bir zorunluluk olarak bu çalışma biçimini seçti. Bunlardan 15.590’ı bir işyerinde çalışan olmayı arzuluyor. Diğer yandan bir iş yerinde çalışanların da 21.081’i kendi işinde çalışmak istiyor ancak kendi işlerini kurmak için gerekli finansmanı ve ekonomik güvenceyi bulamadıkları için bunu başaramadılar. Yapılan araştırmaya göre kendi işlerinde çalışanların karşı karşıya kaldıkları en büyük sorun müşteri bulmada, sipariş ya da iş planı yapmada zorlandıkları, ekonomik zorluk dönemleri. Bunların yanı sıra geciken ödemeler ya da ödeme yapılmaması da ciddi sorun. Hastalandıkları dönemlerde gelirsiz kalmaları da bir başka sorun. Son 12 ay içerisinde kendi işinde çalışan 45.117
kişiden sadece 10.221’nin zorluk yaşamamış olması da var olan durumu ortaya koyan bir gösterge. 50 bin kısmi çalışan da çok kötü koşullarda çalışıyor. Bunlardan onda yedisi kendi arzuları dışında kısmi olarak çalışıyor. Eurostat’ın raporu Kıbrıs’ı Yunanistan sonrası en kötü durumdaki ülke konumunda gösterdi. Kısmi olarak çalışan yaklaşık 50 bin kişinin çalışma koşulları çok kötü. Kıbrıs’ta kısmi çalışanların %67,4ü kendi isteği dışında bu statüde çalışıyor. Kısmı çalışma (part-time) içinde olan Kıbrıslı çalışanların toplam çalışanlara oranı %12,3’e ulaşmış durumda. Kıbrıs’ta kısmi çalışma özellikle kadınlar arasında yaygın. Yaklaşık 30 bin kadın kısmı çalışma statüsünde çalışabiliyor. Kadınlarda kısmı çalışma oranı %15,6. Oysa bu oran erkeklerde %9,1. PEO ve diğer sendikalar kısmı çalışan oranlarının ve düzensiz çalışanların Kıbrıs’ta artışından endişe duyuyorlar. Nitekim PEO yakın bir geçmişte bu alanda alınabilecek önlemler konusunda Cumhurbaşkanı Anastasiadis’e bir dizi de öneri sunmuştu. PEO’nun önerileri çalışanlar ve işverenler arasında güç dengesinin tespitini de içeriyordu. Ancak Hükümet bu konuda ileriye doğru hiçbir adım atmadı. Hemfikir olduğunu söylediği tüm meslek alanlarını kapsayacak ulusal çapta asgari ücret uygulaması gibi konularda dahi şimdiye dek pratik adım atmadı ve bu konunun tartışılmasını da daha sonraya erteledi.
Çalışanların haklarını savunmak için örgüt ve mücadeleye gerek vardır SEGDAMELİN-PEO 11 Ekim tarihinde ETKA-PEO Kongre Salonu’nda “Çalışanların Haklarını Savunmak için Örgüt ve Mücadele” ana belgisi altında 32. Kongresini gerçekleştirilecek. Kongre, Sendika Genel İdare Kurulu’nun geçen Ocak ayında almış olduğu karar temelinde gerçekleştirilecek. Genel Kurul’a yönelik ilk altı aylık dönemde ilçe kongreleri yapıldı ve yeni yönetimler seçildi. Aynı zamanda iş yerlerinde toplantılar düzenlenerek Kongre delegelerinin seçimi gerçekleştirildi. Kongrede 2014-2017 döneminde Sendikanın yaptığı çalışmalar değerlendirilecek. Yeni dönemde izlenecek politik hat ve hedefler belirlenecek ve yeni genel idare kurulu üyelerinin belirlenmesi için seçim yapılacak. SEGDAMELİN-PEO kongresine yurt dışından, Yunanistan’dan, Rusya’dan, Almanya’dan ve Maceristan’dan da konuklar katılacak. Ulaştırma Bakanı, bakanlık müdürleri, diğer yerel sendikaların temsilcileri ve sendika veteranları da kongrede yer alacak. Kongrenin ilk bölümünde Yönetim Kurulu geçen dönemin çalışma raporunu okuyacak, sendikanın genel durumu hakkında bilgi verecek. Aynı zamanda yeni dönem çalışma programını da genel kurulun onayına sunacak. Mali rapor da onaya sunulacak. Kongrenin ana konuşmacısı Sendika Genel Sekreteri Athos Elefteriyu olacak. Tartışmalar sonrası yeni dönem için genel idare kurulu üye seçimine geçilecek.