24 OCAK 2018
Kamu sağlığı sadece değişimle başarılacak Kamu sağlığı konusu, Lefkoşa Genel Hastahanesi Acil Bölümünde var olan durum nedeniyle doktorlarla Sağlık Bakanlığı arasında yaşanan zıtlaşma nedeniyle bir kez daha gündeme geldi. İş yükü artarken düşen personel sayısı ve ilaç eksikliği nedeniyle hastabakıcılar ile doktorlar dışında diğer sağlık personeli de zaman zaman çalışma koşulları ve hastaların sağlığıyla ilgili yoğun endişe ifade ediyor. Uzun zamandan beridir var olan bu keskin akut ve verimsiz karşıtlığı çözecek elle tutulur bir önlem alınmadı ve bu durum da haklı bir biçimde toplumu hayal kırıklığına uğrattı. Sıradan yurttaşlar sağlık gibi ciddi bir konuda devlet tarafından terk edilmişlik karşısında büyük zorluklarla karşı karşıya kalmış durumda. Kamuda sağlık alanında var olan durum sıradan vatandaşların yaşamını dahi risk altına sokuyor. Devlet, sıkı kemer sıkma politikalarının sağlık alanında yarattığı sorunları görmezden gelmeye devam ediyor. Bugünkü Hükümetin Genel Sağlık Planı’nı uygulamaya koymada geri adımları bir rastlantı değildir. İdeolojik yaklaşımlarının ve bir yandan somut büyük çıkar gruplarına hizmet amacıyla konuya çarpık yaklaşımının diğer yandan da Kamuoyu ile çatışmasının bir sonucudur. Hükümet beş yıllık görev süresinin sonuna gelmiş durumda ve kamuda sağlık hizmetleri kötüden de kötüye gitti. Buna karşı halk verilen sözlerden bıkmış durumda. Sağlık alanındaki durum köy kahvelerinde artık bir dalga geçme konusuna dönüştü. Ve bu koşullarda halk önümüzdeki günlerde sandığa gidecek ve oylarıyla yeni hükümeti belirleyecek. Değişim için ilerleme konusunda karar vermek seçmene ait. İktidarda sosyal sorunlara duyarlılığı olan ilerlemeden yana bir kişiyi seçme iradesi seçmene ait. Bugünkü Hükümetin sosyal politikalarda girdiği sınavda başarılı olamadığı görüldü. Bugünkü Hükümet bu alanda başarısız kalmanın yanı sıra bilinçli bir biçimde halkı yoksullaştırırken büyük sermayeden yana bir tavırdan yana olduğu da görüldü. Bu koşullarda halkın da sandıkta oyunu kullanırken kendi çıkarını dikkate alması gerekiyor. Çalışan yurttaşların, yoksulların, ekonomik açıdan zayıf kesimlerin ve sosyal duyarlılığı olan herkesin Stavros Malas’ın adaylığına destek vermesi gerekiyor. Pozitif bir gelecek, umut ve onurlu bir yaşam vadeden gerçek bir değişim ancak bu şekilde sağlanabilir.
14
Netlik- Onur- Ciddiyet ve Gerçekçilik Stavros Malas halkın güvencesidir Stavros Malas 15 Ocak akşamı “ Tassos Papadopulos Özgürlük Spor Salonu’’nda gerçekleştirdiği son büyük seçim etkinliğindeki konuşmasını Vasilis Papakoonstantinu’nun “ Şimdi beklediğimiz oluyoruz” mısrası ile bitirdi. Önemli sanatçıların katıldığı etkinlikte ana konuşmacı Stavros Malas’tı ve AKEL Genel Sekreteri Andros Kipriyanu da etkinliği selamladı. Cumhurbaşkanı adayı Stavros Malas hınca hınç dolu stadyumda katılımcılara “katılımınızla bizi bugünkü çıkmazdan uzaklara taşıyacak yolu açacak büyük sosyal ortaklığı doğruluyorsunuz” diyerek yurttaşlara mesajlar verdi. Stavros Malas konuşmasında genç kuşaklara da seslendi ve onlara "Asla yolsuzluk, dünürler, güçlü menfaatlerle şüpheli ilişkiler konusunda suçlanmayacağım. Sizi güvenilmez taahhütler ya da mantığa aykırı reklam kokan vaatlerle hayal kırıklığına
uğratmayacağım. Siyasi değişim yönünde halkın talebini hiçbir zaman iktidar için her kapıyı açan bir araca dönüştürmeyeceğim " sözü verdi. Stavros Malas konuşmasında Kıbrıslı vatandaşların tümüne “Netliğin – Onurun - Ciddiyetin ve Gerçekçiliğin” garantisi olacağını da belirtti. Stavros Malas konuşmasında Kıbrıs sorununa da değindi ve “Kıbrıs tarihinde saatin 12’ye geldiğini ve bunun taksimin kalıcılaşmasının eşiğinde olunduğu anlamı taşıdığını söyledi. Ya ilkelere dayalı bir çözüm bulunması için kararlı
bir uğraş ortaya konacağını ya da 1974 yılında vatana ve halka karşı işlenen suçun tamamlanmasına müsaade edileceğini belirtti. Stavros Malas ekonomiyle ilgili olarak da topluma ilerici, gerçekçi bir Hükümet programı önerdiğini ifade etti. Kıbrıs’ın ülke yönetiminde gerçek bir değişime ihtiyaç duyduğunun altını çizdi ve konuşmasını sonlandırırken “Bunun için seçimlerde zafere ulaşmak istiyoruz. Çünkü bizi “ ben” birleştirmiyor. Bizi yeniden birleşme ve ilerleme büyük hareketinde harekete geçen “Biz” birleştiriyor.” dedi.
Kıbrıs sorununda diyalogun yeniden başlamasında tutarlı tezlere sahip bir Cumhurbaşkanı İşgal bölgesinde yapılan oylama sonucu belirlenen sahte Meclis’in yapısı olumsuz bir gelişme ve bu durum da kötümserlik yaratmış durumda. Bilindiği üzere 7 Ocak’ta gerçekleştirilen oylamada sandığa gitmeyenlerin oranı oldukça yüksek oldu. Çözümden yana siyasi güçlerin oy oranları da düştü. Bu da karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm çabaları için bir yara. Çözüm için müzakere sürecinde Türkiye’nin rolü belirleyicidir. Ancak aynı anda Kıbrıstürk toplumunun da oynayabileceği ciddi bir rolü var. Seçilecek Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın karşısında müzakereci olarak Kıbrıstürk toplum lideri Mustafa Akıncı olacaktır. Kıbrıs sorununun çözüm uğraşıları hiçbir koşulda terke edilmemelidir. Tersine müzakereler seçimler sonrası Krans Monta’da kaldığı noktadan en kısa sürede başlamalıdır. Müzakereler sonucu biriken malzemenin tümü bu süreçte değerlendirilmelidir. İşgal bölgesindeki oylamanın sonucu bir geri gidişe işaret ediyor ve Kıbrısrum tarafı Kıbrıs sorununun çözümü umutlarını canlı tutmak ve Kıbrıs sorununda bir çözüme gidecek koşulları yaratmak için yoğun bir uğraşı ortaya koymalıdır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin büyük bir önemi vardır. Seçilecek Cumhurbaşkanı, Mustafa Akıncı ve Türkiye’nin müzakere masasına geri gelmesi doğrultusunda gerekli baskıyı yapması için Kıbrıstürk toplumu üzerine etkinlik uygulama olanağına sahip olmalıdır. Üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve temelinde bir anlaşamaya varma koşullarını yaratacak uğraşıyı ortaya koyma olanağına sahip bir Cumhurbaşkanı seçilmelidir. PEO bu süreçte diyalogun yeniden başlamasına müsaade edecek tutarlı ve ilkesel tezlere sahip Cumhurbaşkanı adayının Stavros Malas olduğuna inanmaktadır.