İşçininYolu 14/6/17

Page 1

14 hazıran 2017

NATO’yu nasıl bilirsiniz? Dünya genelinde kapitalist-emperyalist yağma düzeninin bekası için “çırpınan”, her türden casusluk faaliyetinden tutun da askeri darbe organizasyonlarına kadar türlü organizasyonları yöneten bir birlik. Birliğin başında tekelci kapitalizmin ağa babası ABD var. Diğer tüm düzenlemeci kurumlarda olduğu gibi burada da ABD’nin düdüğü çalıyor. Fakat düdükten çıkan ses zaman zaman çatallanabiliyor. NATO’nun ABD’den sonraki büyük ortaklarından Almanya, İngiltere ve Fransa zaman zaman da olsa ayrı telden çalabiliyor. ABD durumdan rahatsız. Rahatsız çünkü ABD Başkanı Donald Trump, ABD’yi olduğu gibi dünyanın geri kalanını da A.Ş yönetir gibi yönetmek istiyor. Bunu da parayı verenin düdüğü çalacağına olan inancıyla açıklıyor: Madem en çok biz para veriyoruz yönetim de bizde olmalı! Bu tip uluslararası düzenleyici kurumlarda -herhangi bir şirketten biraz farklı olarak- bazı işleyen organlar var ve işin kitabına uydurulması gerekiyor. 2008 küresel kapitalist krizi sonrası toplam bütçesini katlayarak artıran NATO, askeri gücünün çok daha ötesinde dünyanın en önemli ekonomik güçlerinden biri haline geldi. Son iki yıldır ABD’nin tezi NATO üyelerinin “milli gelirlerinin yüzde 2’si kadar NATO’ya katkıda bulunurlar” ilkesini hayata geçirmeleri gerektiği yönünde. Çünkü mevcut durumda ABD’nin -milli gelir büyüklüğü de dikkate alındığındadiğerlerinden kat kat daha fazla bütçe ayırdığı bir gerçek. Brüksel’de yapılan ve Trump’ın da katıldığı NATO zirvesinin temel gündemini bu bütçe meselesi oluşturdu. Peki, Trump bu zirveden NATO’yu şirket gibi yönetme konusunda izin alırsa ne olacak? Öncelikle ABD başkanı NATO’nun ticarileşmesi sürecinde daha fazla “bayi” ihtiyacı olduğunun farkında! Yani, dünyanın en gözden ırak köşelerinde de bir NATO temsilciliği, NATO birliği, NATO askeri üssü olmalı! Bunun yanı sıra görünür faaliyetler dışında siber alandaki savaşın yönetilmesinde de NATO bir araca dönüşmeli. ABD’nin bu alanda tek başına yaptığı harcamalar ABD milli gelirinde hatırı sayılır düzeylere ulaşmış durumda. NATO’nun etki alanının -parçalı da olsa- artırılması başta ABD olmak üzere NATO’nun diğer üç silahşorlarının (İngiltere, Almanya, Fransa) savunma sanayilerinin geliştirilmesi için büyük gereklilik! Savunma alanında kapitalist-emperyalist ülkelerin eriştiği seviye, insanı insana kırdırmanın ötesinde insanı robota kırdırma başarısıdır! Bu ülkelerde son 10 yılda Boston Dynamics ve benzeri kurumlar tarafından geliştirilen savaş teknolojileri, emperyalistlere sadece Suriye, Irak, Afganistan ve Libya gibi alanların yetmeyeceğini de gösteriyor. Barış yerine ülkelerin savaşa yatırımı artırıyor olması hepimiz için daha yaşanamaz bir dünya anlamına gelmektedir. Özellikle mülteci sorununun insanlık tarihine bir utanç resmi olarak çizildiği bir dönemde NATO’yu güçlendirecek, onu yayacak, ekonomik bir canavara dönüştürecek her türden girişimin karşısında durmak gerekiyor.

RESA

14

Genel Sağlık Planı'nın uygulanması mücadelesinde PEO haklı çıktı PEO adil bir Genel Sağlık Planı'nın uygulanması için onlarca yıldır mücadele ediyor. 2001 yılından sonrası Genel Sağlık Planı'nın uygulanmasıyla ilgili yasa tasarısı onaylanınca PEO bunun uygulanması mücadelesinde hep en ön saflarda yer aldı. Dönem geldi geri gidişleri engellemede direnenlerin en başında yer aldı. Şimdi yıllar süren mücadele sonrası Genel Sağlık Planı'nın uygulanması için iki yasa tasarısı ve devlet hastahanelerinin özerkleştirilmesini öngören bir diğer yasa tasarısı oylanmak için Meclis genel kuruluna sevk edildi. Genel Kurul 16 Haziran'da toplanarak bu yasa tasarılarını görüşecek ve oylayacak. Genel Sağlık Planı'nın uygulanması için PEO'nun ve Sosyal İttifak'ın aktif müdahaleleri sonucu devlet hastahanelerinin ekonomik açıdan beş yıllık bir süre desteklenmeleri kabul edildi. Şimdi herkesin umudu ve dileği partilerin tümü tarafından desteklenen bu yasa tasarılarının Meclis'te olduğu şekliyle onaylanması. Genel Sağlık Planı'nın uygulanması için PEO'un ve diğer sendikal örgütlerin, Hastalar Federasyonu, Tüketi-

ciler Birliği ve emeklilerin de yer aldığı Sosyal İttifak yasa tasarılarının Meclis'e sevki nedeniyle düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin siyasi partiler arasında sağlanan anlayış birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konunun Meclis'in yetkili komisyonlarında ele alınması sırasında iş ilişkilerinde ortaya çıkan görüş birliklerinin memnuniyet verici olduğuna dikkat çekti. Sosyal İttifakı oluşturan örgüt temsilcileri tüm hastalar ve Kıbrıs halkı için tarihi bir an yaşandığını ifade ettiler ve bu konuda geleceğe umutla bakılabileceğine vurgu yaptılar. PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis basın toplantısında konuşurken "

birkaç aydan beridir tam ve nitelikli sağlık hizmetiyle temel bir insan hakkını talep eden toplumun sesi olan Sosyal İttifak, Cumhurbaşkanı ile siyasi parti liderleri arasında sağlık alanında reform konusunda oy birliği ile alınan kararların uygulanması temel hedefiyle birçok girişimde bulunmuştur." dedi. Kiritsis, Sosyal ittifak'ın devlet hastahanelerinin oynamaları gereken rolü oynayabilmeleri için Bakanlar Kurulu tarafından alınan geçici bir süre mali açıdan desteklenmesi kararını de selamladı. Süreçte oynadığı olumlu rol nedeniyle Sağlık Bakanı Yorgos Pamboridis ve Meclis Sağlık Komisyonu üyelerine de teşekkür etti.

Kıbrıs Elektrik Kurumunda sendikalar aktif eylem uyarısında bulundu Sözleşmelerin temel koşullarını güvence altına alacak yasanın onaylanması öncesi müzakereler başlamadan herkesin sürece ilişkin hazır olmasını ve gelişmelere tepki gösterecek bir durumda olunmasını istedi. PEO'ya bağlı İnşat İşçileri Sendikası kadro toplantısı yapıcı bir ortamda sürdü ve görüş alış verişi ile sona erdi. Toplantı sonunda sendika kadrolarının işyerlerinde yoğun bir biçimde çalışacakları ve toplu sözleşme ihlallerini geri püskürtecekleri mesajı verildi. NATO’yu nasıl bilirsiniz? Dünya genelinde kapitalist-emperyalist yağma düzeninin bekası için “çırpınan”, her türden casusluk faaliyetinden tutun da askeri darbe organizasyonlarına kadar türlü organizasyonları yöneten bir birlik. Birliğin başında tekelci kapitalizmin ağa babası ABD var. Diğer tüm düzenlemeci kurumlarda olduğu gibi burada da ABD’nin düdüğü çalıyor. Fakat düdükten çıkan ses zaman zaman çatallanabiliyor. NATO’nun ABD’den sonraki büyük ortaklarından Almanya, İngiltere ve Fransa zaman zaman da olsa ayrı telden çalabiliyor. ABD durumdan rahatsız. Rahatsız çünkü ABD Başkanı Donald Trump, ABD’yi olduğu gibi dünyanın geri kalanını da A.Ş yönetir gibi yönetmek istiyor. Bunu da parayı verenin düdüğü çalacağına olan inancıyla açıklıyor: Madem en çok biz para veriyoruz yönetim de bizde olmalı! Bu tip uluslararası düzenleyici kurumlarda -herhangi bir şirketten biraz farklı olarak- bazı işleyen organlar var ve işin kitabına uydurulması gerekiyor. 2008 küresel kapitalist krizi sonrası toplam bütçesini katlayarak artıran NATO, askeri gücünün çok daha ötesinde dünyanın en önemli ekonomik güçlerinden biri haline geldi. Son iki yıldır ABD’nin tezi NATO üyelerinin “milli gelirlerinin yüzde 2’si kadar NATO’ya katkıda bulunurlar” ilkesini hayata geçirmeleri gerektiği yönünde. Çünkü mevcut durumda ABD’nin -milli gelir büyüklüğü de dikkate alındığında- diğerlerinden kat kat daha fazla bütçe ayırdığı bir gerçek. Brüksel’de yapılan ve Trump’ın da katıldığı NATO zirvesinin temel gündemini bu bütçe meselesi oluşturdu. Peki, Trump bu zirveden NATO’yu şirket gibi yönetme konusunda izin alırsa ne olacak? Öncelikle ABD başkanı NATO’nun ticarileşmesi sürecinde daha fazla “bayi” ihtiyacı olduğunun farkında! Yani, dünyanın en gözden ırak köşelerinde

de bir NATO temsilciliği, NATO birliği, NATO askeri üssü olmalı! Bunun yanı sıra görünür faaliyetler dışında siber alandaki savaşın yönetilmesinde de NATO bir araca dönüşmeli. ABD’nin bu alanda tek başına yaptığı harcamalar ABD milli gelirinde hatırı sayılır düzeylere ulaşmış durumda. NATO’nun etki alanının -parçalı da olsa- artırılması başta ABD olmak üzere NATO’nun diğer üç silahşorlarının (İngiltere, Almanya, Fransa) savunma sanayilerinin geliştirilmesi için Kıbrıs Elektrik Kurumu'nda örgütlü sendikalar Kurum'daki gelişmelerden rahatsız olduklarını belirttiler ve aktif eylem kararı alma uyarısında bulundular. Sendikal örgütler SİDİKEK-PEO, SEPAİK ve SİVAİK Enerji Bakanlığının ve kadrolarının Kurum'a yönelik uyguladıkları kabul edilmez olarak nitelendirdikleri metotları suçladılar. Bakanlık yetkililerinin Kıbrıs Elektrik Kurumu'nu dağıtma yönünde eskiden beridir var olan tezlerini terk etmedikleri tespiti yaptılar. Kurum Yönetim Kurulu ile gerçekleştirdikleri toplantıda bilgilendirilen Sendikalar, konuyla ilgili açıklamalarında, Bakanlığın ve kadrolarının "Maksatlı olarak Piyasa Sorumlusu atayarak ve piyasanın işlemesinin ön koşulu olarak Kıbrıs Taşıma Sistemi Yönetimi'nin tam olarak bağımsızlaştırılmasında ısrar ederek bunun Elektrik Enerjisi alanına ve ülke ekonomisine yıkıcı sonuçlarını dikkate almadıklarına vurgu yaptılar. Sendikalar buna paralel olarak Kıbrıs Elektrik Kurumu'u yaratılan koşullarda diyalog talebinde bulunurken, Bakanlığın bağımsız Piyasa Sorumlusu için yazılı olarak sunduğu önerinin en elverişli öneri olduğunda ısrar ederek, Kıbrıs'ta Elektrik Piyasası'nın ancak bu yolla çalışabileceğinde, ekonomik olacağında ve kesintisiz ve güvenli elektrik sağlamanın bu şekilde sağlanacağında ısrar ettiğinin de altını çizdi. Sendikalar bu arada Enerji Bakanlığı kadrolarını son iki yıl içerisinde hem Kıbrıs Elektrik Kurumu hem de Kurum çalışanları ile her tür diyalog ve müzakereden sistemli bir biçimde kaçmak ve keyfi davranışlarda bulunmakla eleştirdi. Kendi planlamalarını, kendi belirledikleri şekilde ileri götürmekle suçladılar. Kıbrıs Elektrik Kurumu'nda örgütlü sendikalar, Kurum'da yaratılan durumu değerlendirmek amacıyla toplanacaklarını, bundan sonra atacakları adımları planlayacaklarını ve iş yerlerinde bilgilendirme toplantıları gerçekleştireceklerini belirttiler.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.