Green Power 154 - Enerji - Dergi

Page 1

Dr. Oğuz Can

REKOR KAPANIŞ

•• Tüm ayrıntılar Sayfa 6’da

Enervis enerji verimliliği çalışmalarını sürdürüyor




04

Güriş Holding’ten yenilenebilir

enerjiye bir yatırım daha

Güriş Holding’in, 80 MW kapasiteye sahip, Muğla’da yer alan Fatma Rüzgâr Enerji Santrali elektrik üretimine başladı.

Huawei, güneş enerjisi alanındaki çözümleri ile güneş enerjisi üretimini artırmayı ve ortalama elektrik maliyetini azaltmayı amaçlıyor.

H

uawei, güneş enerjisi alanındaki çözümleri ile güneş enerjisi üretimini artırmayı ve ortalama elektrik maliyetini azaltmayı amaçlıyor. Huawei, Solar TR 2016 Konferansı’nda, verimliliği yüzde 2 ila yüzde 3 oranında artırabilen ürünlerini sundu ve yatırımcıların enerji maliyetlerini düşüren çözümleriyle 2017 yılında satış hacmini artırmayı planladıklarını açıkladı.

“YÜZDE 2 İLE 3 ORANINDA ENERJİ ÜRETİM ARTIŞI SAĞLAYACAK” Huawei İstanbul Pullman Airport Hotel’de düzenlenen Solar TR 2016 Konferansı’nda güneş enerjisi alanındaki çözümlerini tanıttı. 30 KW, 40 KW ve 47 KW’lık dönüştürücülerini konferans katılımcılarına sergilediklerini aktaran Huawei PV Invertor

80

MW kapasiteye sahip Fatma RES elektrik üretimine başladı. 92,5 metre türbin yüksekliğine sahip olan Fatma RES, SIEMENS SWT-3.2-113 DD türbin ile ‘’Direct Drive’’ teknolojisi kullanılarak hayata geçirildi. 2000 yılından beri rüzgâr enerjisi alanında çözümler üreten GÜRİŞ Holding, yeni yatırımıyla birlikte rüzgâr enerji santrallerinin kurulu gücünü 368 MW’a, RES sayısını da 6’ya çıkardı.

“ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAYI HEDEFLİYORUZ”

KURULU GÜCÜ 1150 MW’A ÇIKARACAK

Gerçekleştirdikleri yatırımla ilgili Güriş İnşaat A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Müşfik Hamdi Yamantürk; “Yenilenebilir enerjiye yaptığımız yatırımlarla Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmayı hedefliyor ve bu alanda birçok girişimde bulunuyoruz. Bu doğrultuda, en son olarak, 211.500.000 kWh/yıl elektrik üretecek 80 MW’lık Fatma RES santrali yapılmıştır. Fatma RES dışında bu yıl içerisinde 64 MW’lık Kanije RES ve 25.4 MW’lık Zeliha RES santrallerimiz de enerji üretimine başladılar” dedi.

Fatma Rüzgâr Enerji Santrali’ni (RES) işletmeye alarak yenilenebilir enerji santrali sayısını 17’ye çıkaran Güriş Holding’in portföyünde 6 Rüzgâr Enerji Santrali (RES), 6 Hidroelektrik Enerjisi santrali (HES) ve 5 Jeotermal Enerji Santrali (JES) bulunuyor. Güriş Holding yenilenebilir enerji santrallerinin kurulu gücünü kısa bir süre içinde 1150 MW’a çıkartmayı hedefliyor.

Huawei, güneş enerjisiyle elektrik maliyetlerini azaltacak Business Europe Türkiye Müdürü Jack Tong, sundukları ürünlerle yatırımcıların diğer çözümlerle kıyaslandığında Huawei ürünleriyle yüzde 2 ile 3 oranında enerji üretim artışı sağlayabileceğine dikkat çekti.

“GÜÇ ELEKTRONİĞİ TEKNOLOJİSİ İLE ICT TEKNOLOJİSİNİ BİR ARAYA GETİRDİK’’ “Huawei’nin büyük ölçekli PV tesisi projeleri alanına girmesinden önce, yatırımcıların çoğu geleneksel elektronik güç teknolojileri gibi merkezi çözümler kullanıyordu. Ancak Huawei’nin güneş enerjisi alanına girmesiyle güç elektroniği teknolojisi ile bizim ICT teknolojisini bir araya getirdik’’ diye konuşan Tong, Huawei’nin güneş enerjisi alanındaki en büyük katkısının, akıllı operasyon ve bakım ve yüksek verim sağlayan yenilikçi çözümleri olduğunu belirtti.

Tong sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’Bu sayede yatırımcı, yönetim ekibi, güneş enerjisi tesisindeki bilgiye kolayca ulaşabiliyor. Bu da hem bilgiyi hem de tesisi daha kolaylıkla kontrol altında tutma olanağı sağlıyor. Eskiden güneş enerjisi alanında merkezi çözümlere giden müşteriler artık artan sayıda bizim ürettiğimiz çözümlere

yönelmeye başladı.”

“100 MEGAWATLIK BİR HACME ULAŞABİLİRİZ” Türkiye’nin güneş enerjisine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Tong, Türkiye’nin geniş güneş enerjisi kaynaklarına sahip bir ülke olmakla birlikte, enerji açığı bulunduğunu da dile

getirdi. Türkiye’nin güneş enerjisi gibi yenilenebilir bir enerjiden daha fazla kullanımı desteklemesi gerektiğinin altını çizerek, kendi doğal kaynaklarından olan güneş enerjisinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Jack Tong 2016 yılı göz önünde bulundurulduğunda satışlarındaki hacme de değinerek,”100 megavatlık bir hacme ulaşıp, bunu gerçekleştirmeyi düşünüyoruz’’ dedi. Huawei PV Inventor Business Europe Türkiye Müdürü JackTong, yasa ve yönetmeliklerdeki değişiklikler nedeniyle satış hacmini tahmin etmenin zorluğuna dikkat çekerek, “2017 yılı için hem Türkiye’nin kapasitesini hem de satış hacmimizi tahmin etmek çok zor. Ama yine de, pazar için hala iyimserliğimizi koruyoruz ve güneş enerjisi kurulu gücünün 1 GW’a ulaşacağını umuyoruz” diye konuştu.





08

Güneşin geleceği tartışıldı

GÜNDER tarafından organize edilen, güneş enerjisi sektörüne dinamizm katmak amacıyla yapılan “SOLAR TR2016” üniversite, sanayi, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Burak Söylemez/ İstanbul

D

ünyada ve Türkiye’de önemi giderek artan güneş enerjisinin yaygın kullanımında yenilikçi teknoloji ve uygulamaları konu alan, bilim ve teknoloji ağırlıklı uluslararası bir konferans ve sergi etkinliğini kapsayan SOLAR TR2016, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, enerji sektörünün temsilcileri ve akademisyenlerin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti.

“ENERJİ VE EKONOMİ AYRILMAZ BİR BÜTÜN” Açılış konuşmasını yapan SOLAR TR2016 Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Günnur Koçar, tüm paydaşların yararlanabileceği, güneş enerjisi sektörünün gelişimine faydalı olabilecek, önemli bilgi ve tecrübe paylaşımının gerçekleştirilmesi amacıyla bir platform oluşturulduğunu, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına hız verilmesi gerektiği konusunda herkesin hem fikir olduğunu belirtti. Enerji ve ekonominin ayrılmaz bir bütün olduğunun altını çizen Koçar, enerji ithalatının azaltılmasının, ekonomiye ciddi katkılar sağlayacağını ifade etti. Devletin, enerji politikasında, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmesi gerektiğine vurgu yapan Koçar, yasal düzenlemelerin tek başına yeterli olmadığını, halkın bu kaynakların kullanımını sağlayacak, bilinçlendirme, eğitim ve yaygınlaştırma çalışmalarının da yapılması gerektiğini kaydetti.

“KÜÇÜK YATIRIMCILAR CESARETLENDİRİLMELİ” Üniversitelere ve GÜNDER gibi sivil toplum örgütlerine de bu konuda büyük rollerin

Günnur Koçar

Bülent Yeşilata

Şadi Büyükkeçeci

Fatih Birol

Hacı Hasan Atuğ

Philip Godron

Süleyman Boşça

düştüğünü kaydeden Koçar, “Bankalar ve finans kuruluşlarının, yenilenebilir enerji projeleriyle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmaları sağlanmalı ve bu sayede daha fazla yatırımcının, bu sektöre ilgi duyması ve yatırımın arttırılması hedeflenmelidir. Yenilenebilir enerji teknolojileri alanında yetişmiş ve nitelikli personel açığı hızla giderilmeli, piyasadaki olumsuz örnekler ortadan kaldırılarak, özellikle küçük yatırımcılar cesaretlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.

gözeterek gerçekleştirmek durumundadır”

“ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ YETERLİ DEĞİL”

“GÜNEŞİN CÖMERTÇE DOĞDUĞU BİR ÜLKEYE SAHİBİZ”

Koçar, güneş enerjisinin kullanımı ile ilgili üniversite sanayi işbirliğinin, yeterli düzeyde olmadığını, üniversite sanayi işbirliğinin sağlanmasında, devletin yenilikçi bir rol üstlenmesinin önemli olduğunu belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı: “Özellikle, eğitim faaliyetlerine, sanayinin dahil edilmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Sanayi birliklerinin ve üniversitelerin, yol haritaları, teknoloji transfer yöntemleri, araştırma ve üretim stratejilerini hep birlikte oluşturmaları, ülke ve ekonomiye yarar sağlayacaktır. İşbirliği kültürünün oluşturulmasında, sanayi ve üniversite üzerine düşen görevleri, ülke çıkarlarını

Solar TR2016 Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Yeşilata, güneşin cömertçe doğduğu bir ülkeye sahip olduklarını kaydederek, “Platformlara, teknolojiden de çok ciddi desteklerin geliyor olması sevindirici bir gelişme. Bildirilerin içinde dahi üreticilerimizden, bu sektörün hizmet sağlayıcılarından, yazılım sağlayıcılarından ciddi sayıda bildirilerle katkılar gelmeye başladı. Burada sadece bilimsel araştırma ve laboratuvar seviyesinde kalmıyoruz. Uygulamaya yönelik çok ciddi çalışmalar var. Eğitim faaliyetleri var. Ülkemizde, bu konuda sunulan serbest ve destekleyici hizmetler ve bunları entegre edecek şekilde eğitimler, programın

bu kapsamında ileride güneş enerjisi sektöründe ne kadar başarılı bir yola gittiğimizin en büyük göstergesidir” dedi.

“EN ÇOK BİLDİRİ GÜNEŞ ENERJİSİ VE YENİ EĞİLİMLERLE İLGİLİ” Kendi bildiri desteklerine de kısaca değinen Yeşilata, şu ana kadar 185 bildiri başvurusu olduğunu, bunların özetler üzerinden değerlendirildiğini söyledi. Yeşilata, “En çok bildiri, güneş enerjisi teknolojileri ve yeni eğilimler başlıkları altında geldi. Teknolojik olgunluk seviyesi, ticarileşmenin birkaç adım gerisinde çok sayıda bildirimiz var. Laboratuvar seviyemizin çok ötesinde. İkinci yoğun alanımız, fotovoltaik malzeme ve bileşenlerinin karakterizasyonunun ölçümünün geliştirilmesiyle ilgili geldi. Diğer bir bildiri aldığımız alan da, termalde ve fotovoltaikde güç santrallerine

yönelik optimizasyon bileşenini geliştirilmesine yönelik geldi. Bunları genel olarak değerlendirdiğimizde; güneş enerjisinde, dokunmadığımız teknoloji ve uygulamanın kalmadığı, geniş kapsamlı bir programdan bahsediyoruz” açıklamasında bulundu.

“SEKTÖRÜN DİSİPLİNLİLİĞİ BU KONFERANSA YANSIDI” Güneş sektörünün çok disiplinlilik özelliğinin bu konferansa yansıdığını kaydeden Yeşilata, “Bütünleşik alanlar ve teknolojiler çalışılmış durumda. Güneş enerjisi ekseninde, altında enerji verimliliği ve iklim değişikliği, üstünde diğer yenilenebilir enerji teknolojilerinin olduğu bütünleşik bir yapı bu programa yansımış durumda. Güneş enerjisi sektörünü, diğer sektörlerden, teknolojilerden ve diğer alanlardan ayırıp, izole ettiğinizde başarılı olmanız


09 mümkün değildir. Ama, enerji verimliliği, iklim değişikliği ve diğer temiz enerji projelerinin bir arada değerlendirilmesiyle başarı geliyor” dedi.

“GÜNEŞTE BÜYÜK POTANSİYEL VAR” Günder Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şadi Büyükkeçeci, Türkiye’nin güneş açısından önemli potansiyele sahip olan bir coğrafyayada olduğunu, güneş enerjisinin Türkiye’nin ve bölgenin geleceğinde çok önemli rol oynayacağını düşündüklerini söyledi. Büyükkeçeci, “Düşük karbon ekonomisine geçiş ve enerji konseptlerini sağlama yolunda hızlı ve kolay gelişmelere uygun, ısınmaz elektriğe uygun ısınmaz elektriğe depolama dahil teknolojik uygunluk, çok yönlü sektörel entegrasyon ve istihdam katkısı, güneş enerjisini ayrıcalıklı kılmaktadır. Enerjinin teminindeki ihtiyaçlar ve yenilenebilir enerji potansiyeli düşünüldüğünde, işbirliğiyle yürütülecek çalışmalar da güneş enerjisinde çok daha yüksek seviyelerde başarılar elde edileceği şüphesizdir. Güvenli, temiz, uygun maliyetli ve düşük karbonlu elektrik enerjisi üretme potansiyele sahip, güneş kuşağında yer alan ülkemizin, daha yüksek hedeflerler belirlemesi ise; yatırımların inançla gerçekleşmesinde ve sektörün çok yönlü ve sağlıklı gelişimini sürdürülebilir kılacaktır” dedi. Güneşin, Türkiye’nin enerji geleceği olduğunu kaydeden Büyükkeçeci, “Enerji bağımsızlığında, her güneş ışığını, ülke ekonomisine kazandırmak hepimizin sorumluluğundadır. Güneş enerjisi sektörünün değer zincirini oluşturan tüm paydaşlarını bir araya getirmeye çalışan Solar TR2016, güneş enerjisi sektörünün bölgemizde gelişmesi yönünde atılan somut adımların sunulduğu, teknolojinin paylaşıldığı, bilimsel çalışmaların sunulduğu, bilgi ve tecrübelerin paylaşıldığı, ihtiyaçların sorgulanarak fikir ve çözümlerin üretildiği ve profesyonellerin işbirliklerini geliştirdiği önemli bir buluşma noktasıdır” diye konuştu.

SOLAR TR2016 konferansının açılışına video konferans ile katılan Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol, 2015 yılı yenilenebilir enerji açısından rekor yılının olduğunu belirterek, “Geçen yıl içerisinde, yenilenebilir enerjide yeni kapasiteler, petrol, gaz ve nükleer enerjiye göre yüksek seviyede seyretti. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesinin, genel enerji kaynakları içerisindeki payı, yüzde 15’ten yüksek seviyelere yaklaştı” dedi. Hükümet desteği ve politikalarına da değinen Birol, “Hükümetler ve ülkeler bazı konularda güçlü iradeler ortaya koydu. Yeni düzenlemelerle yatırımların belirsizliğini ortadan kaldırmayı amaçladılar. Yenilenebilir enerji yatırımlarındaki belirsizlik, hükümet desteklerini kritik hale getirdi. Güneş enerjisi maliyetleri son 5 yıl içerisinde yüzde 80 aşağıya indi. Fiyatların son 5 yıl içerisinde yüzde 80 düşmesiyle beraber, biz de bu trendin uzun yıllar devam edeceğini tahmin ediyoruz” dedi.

“GÜNEŞ KAPASİTESİ ÖNÜMÜZDEKİ 5 YILDA YÜZDE 2,5 ARTACAK” Maliyetlerin düşüşünün, gelecek 5 yılda güneş enerjisinde yüzde 25 ile daha rekabetçi seviyelere ulaşacağını düşündüklerini kaydeden Birol, “Bizim yenilenebilir enerji raporumuza göre, güneş enerjisi kapasitesinin gelecek 5 yılda minimum 2,5 oranında artacağını düşünüyoruz. Çin, Hindistan Amerika ve diğer Asya ülkelerinde, güneş enerjisi karlılık raporlarının, bu küresel dönemde paylaşılmasını bekliyoruz” diye konuştu. Agora Energiwende Kıdemli Yöneticisi Philip Godron, Uluslararası faaliyetlerde bulunan bir şirket olduklarını belirterek, “Deneyimler her ülke için farklılık gösteriyor olmalıdır. Almanya’da Enerji değişimi dediğimiz şeyin başarısını, tek başına yenilenebilir enerjinin başarısını ölçerek yapmıyoruz” dedi. Godron, Almanya’nın 2022 yılına kadar tüm nükleer enerji santrallerini kapatmayı

hedeflediğini, 2023 yılına gelindiğinde de karbon salınımını tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediğini ifade etti. Bu bağlamda, yenilenebilir enerjinin, ilerleyen senelerde de Almanya için çok önemli bir konu başlığı olacağının söylenebileceğini kaydeden Godron, “Almanya’nın sera gazı emisyonlarını, 1990’lardaki seviyelere indirme hedefi var. 2025 için yüzde 40- 45, 2035 için yüzde 50- 60’lı seviyelere çıkarmayı planlıyor. Yenilenebilir enerjinin payı artmaya devam edecek” dedi.

gelecekteki maliyetlerinin düşüşünde anahtar rol üstlenecek. Rüzgar ve güneşteki yeni güç sistemi, resmi tamamen değiştiren iki teknolojiye dayanıyor olacak. Yenilenebilir enerjideki büyük pay, Almanya’daki alıcı yükün yapısını değiştirip, taban yükü ihtiyacının yüzde 50 azalmasını sağlayabilir. Fotovoltaik panel, özellikle düzenleyici kurumların, yatırımcıların risk algılamasını azaltmada başarılı olmasının ardından, dünyanın birçok yerinde yeni enerji üretiminin en ucuz kaynağı haline geliyor” ifadelerini kullandı.

Almanya’nın yenilenebilir enerji eylem planı hakkında da bilgi veren Godron, “2025 yılına kadar yenilenebilir enerjinin payının yüzde 40-45’e, 2035 yılına kadar ise yüzde 55-60 oranına çıkartılmasını amaçlıyor. Ancak çoğu tam kapsamlı enerji politikası senaryosunda bile, güneşin rolü geleneksel olarak daha az tahmin edilmektedir. Modül fiyatlarındaki düşüş sebebiyle, güneş PV tarifesi geçtiğimiz yıllarda büyük düşüş gösterdi ve maliyet artışının önüne geçilemedi” açıklamasında bulundu.

Philip Godron günümüzde yeni yapılan rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin, maliyet açısından diğer kaynaklara göre rekabetçi olduğunu söylerken bundan sonraki dönemde maliyetlerin daha fazla gerilemesinde ana belirleyicilerin ise sermaye maliyeti ve bu alanlara yönelik düzenlemelerin olacağını ifade etti. Fotovoltaik sistemlerin dünyanın birçok bölgesinde en ucuz elektrik üretim kaynağı olmaya başladığına dikkat çeken Philip Godron bu durumun özellikle yatırımcıların risk algılarını düşüren düzenlemelerin olduğu ülkelerde görüldüğünü belirtti.

“GÜNEŞ VE RÜZGARIN REKABET GÜCÜ YÜKSEK” Günümüzde rüzgar ve güneş santrallerinin, hali hazırda inşa edilen diğer tüm santrallere karşı rekabet gücünün yüksek olduğunu belirten Godron, “Finansman maliyetleri ve çevresel düzenlemeler, güneş sektörünün

Elektrik sisteminde yeni paradigmanın esnekliğin olacağını da kaydeden Godron, baz yük kapasitelerinin öneminin gerileyeceği öngörüsünde bulundu.

“ENERJİDEKİ YATIRIM SÜREÇLERİ UZUN” Aynı oturumda sektördeki hukuki düzenlemelerle ve mevzuatlarla ilgili bir sunum gerçekleştiren Enerji Hukuku Araştırma Enstitüsü Başkanı Av. Süleyman Boşça, yatırım süreçlerinin uzun bir süreç olduğunu, enerji yatırımlarında bu süreçlerin daha da uzayabildiğini söyledi. Yatırım süreçlerinde mevzuatlarda yapılan değişikliklerin, yatırımları ciddi şekilde etkilemesinin söz konusu olabildiğini aktaran Boşça, kazanılmış hakkın

oluşabilmesi için, her şeyden önce bireysel idari işlemelerin olmasının gerektiğini ifade etti. Lisanssız yönetmeliğindeki değişikliklerin, lisanssız piyasa yatırımlarında önemli değişikliklere sebebiyet verdiğini kaydeden Boşça, “Yatırımlara başlayan kişiler, ilerleyen süreçlerde mevzuatın değişmesinden dolayı yapmış oldukları fizibilite çalışmalarında değişiklikler öngördüler. Çağrı mektubu almaya hak kazananların, internet sitesinde ilan edilmesi kriterinin çok doğru bir kanaat olmadığını düşünmekteyiz. Çünkü, ilan edilmemiş olsa bile bu süreç içerisinde bir hakkı kazanılmış olması da söz konusu olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

“SON ZAMANLARDA GÜNEŞE OLAN İLGİ GİDEREK ARTIYOR” EPDK Yönetim Hizmetleri Uzmanı Hacı Hasan Atuğ, Türkiye’nin kurulu gücü içerisindeki güneş payının 745.7 MW olduğunu kaydederek, “Bu da yaklaşık yüzde 1’e denk geliyor. Ülkemizde son zamanlarda güneşe ilginin artmasının en büyük nedenlerden bir tanesi 2008 yılından itibaren modül fiyatlarının gerilemesi, ikinci olarak ülkemizin bulunduğu konum itibariyle günlük 3,6 kWh gün ışığının ve 7.2 saat güneş ışığının düştüğünü görüyorsunuz” dedi.Yenilenebilir enerjideki artıştan dolayı, Ocak 2015’te 1 MW olan kurulu gücün, 31 Ekim itibariyle 737.8 MW seviyesine yükseldiğini kaydeden Atuğ, “Türkiye’de 21 adet elektrik dağıtım şirketi var. Bu 21 adet şirketten, lisanssız elektrik üretim faaliyetlerinde bulunmak isteyenlerin, lisansız üretim faaliyetinde bulunacağı bölgedeki tüketimi kesmeden bulunma şartı var. Lisanssız elektrik üretimindeki öncelikli amaç; tüketicinin elektrik ihtiyaçlarını, tüketim tesisine en yakın olan üretim tesisinden karşılanması. Arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin etkin kullanımı amaçlanıyor” dedi.


10 SEKTÖR TEMSİLCİLERİ GÜNEŞ ENERJİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİ BELİRTTİLER ‘DAHA DA HIZLANMAMIZ LAZIM’ Güneş sektöründeki son gelişmeleri değerlendiren GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu, SOLAR TR2016 konferansına ilişkin Green Power’a özel açıklamalarda bulundu: “SOLAR TR2016’nın amacı, güneş enerjisi sektöründeki hem yeni gelişmeleri, hem de Pazar bilgilerini katılımcılarla paylaşmak. Paydaşlarımızın, güneş enerjisi sektöründen beklentilerini karşılamak için; etkinlikler düzenliyoruz, yasal çalışmalara görüşler veriyoruz, bilgilendirme ile ilgili, kitaplar ve broşürler basıyoruz, etkinliklere katılıp, insanlarla bilgilerimizi paylaşıyoruz. Güneş enerjisindeki vizyon yeterli değil. Kurulumların daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum. Bu seneyi muhtemelen 1000 MW kurulu güç ile kapatacağız. Bunun daha yukarıda olmasını bekliyoruz. Önümüzdeki yasal engeller, bu

işin önüne set çekiyor. Mevzuatsal çalışmalarla ilgili olarak, gün geçtikçe daha iyiye gidiyoruz ama, biraz daha hızlı olmasını bekliyoruz. Türkiye’nin güneş enerjisi teknolojilerini üretme konusundaki kararlılığını, çok önemli bir gelişme olarak görüyoruz. Kamu, 1000 MW’lık Karapınar yatırımı için, hücre üretimini şart koştu. Eğer, o yatırım gerçekleşirse, Türkiye’ye büyük katkısı olur.”

‘YENİ PROJELER KONUSUNDA VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ’ SOLAR TR2016 konferansında konuşmacı olarak katılan EPDK Enerji Piyasası Daire Başkanlığı Uzman Yardımcısı Ceyhun Karasayar, konferans sonrasında sektöre ilişkin sorduğumuz soruları yanıtladı. EPDK Enerji Piyasası Daire Başkanlığı Uzman Yardımcısı Ceyhun Karasayar: Konferansın kapsamına bakıldığı zaman, lisanssız elektrik üretim süreçlerini kapsadığını görüyoruz. Lisanssız elektrik üretimiyle alakalı güncel bilgileri bizden edinmek istediklerini ilettiler. Biz de, bu kapsamda lisanslı elektrik üretiminde bugüne kadar neler yapıldığından bahsettik. Ne zaman başvurular alındı, şartlar neler, nasıl ikincil mevzuat düzenlemelerinin yapıldığını, hangi süreçlerden geçildiğini ve kurul kararlarının içeriklerinden bahsettik. Gelinen noktada, iki tane projemizin işletmeye geçtiğini, 30 tane projenin ön lisanslı olduğuna değindik. Bundan sonraki süreçte, 5346 sayılı kanun çerçevesinde, Bakanlar Kurulu tarafından bir kapasite ilan edilmesine karar verilirse, lisanslı başvurular alınacak olursa, karşılaşılacakları yeniliklerden bahsettik. Politika belirleme işi Bakanlığımızın uhdesinde olan bir konudur. Bakanlığımızın özellikle Karapınar İhtisas Bölgesinde YEKA ilanına çıkmış olmasını ve bu gücün 1000 MW’lık bir güç üzerine

yapılmış olmasını, hükümetimizin ve bakanlığımızın, bu konudaki kararlığının somut bir göstergesi olarak değerlendiriyorum. Biz de yürütülen işler kapsamında, lisanslı güneş işleri olabildiğince hızlı yürütülüyor. Biz, elimize gelen hiçbir lisanlı projeyi, bekletmeden, işlemlerini hemen tamamlıyoruz. Bu konuda gerekli özveriyi gösterdiğimize inanıyorum. Gerek 2015 Nisan başvuruları olsun, gerek önümüzdeki Nisan ayında alınacak başvurular olsun, bunlar içinde gerekli düzenlemeleri, süreçleri hem kısaltacak hem daha doğru yapacak şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Biz, bu konuda çok istekliyiz. Bakanlığımızın da bu konuda çok istekli olduğuna eminim. Bu konuda bize, politikayı belirleyen bakanlığımız olduğu için de farklı bir yaklaşım hiçbir şekilde öngörmüyorum. O yüzden, var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

‘YERLİ VE MİLLİ VİZYONA KATKI YAPACAK ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR’ SOLAR TR 2016 Konferansında konuşma yapan Enerji Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Dr. Oğuz Can, yenilenebilir ve güneş sektörüyle ilgili son gelişmeleri Green Power’a değerlendirdi: “SOLAR TR önemli etkinliklerden bir tanesi. 2016 yılının sonunda bu etkinliğin böyle geniş bir katılımla yapılıyor olması, güneş sektörünün 2016 yılını kapatırken ki kazanımlarını, 2017 ve 2018 için beklentileri açısından önemli bir buluşma noktası. Önemsediğimiz, önemli etkinliklerden bir tanesi. Özellikle son dönemde, yerli ve yenilenebilir enerji konusunda büyük açılımlar ve atılımlar yapıyor. Hem mevzuat gelişiminde, hem yeni yarışmalarda, hem yenilenebilirin önündeki engellerin kaldırılmasında bazı çalışmalar yapılıyor. Bu sadece rüzgar ve güneş değil, jeotermal, biyokütle ve dalga enerjisi gibi alanlar da gelişim üzerine odaklı. Yeni vizyonda, özellikle yerli üretim yetkinliklerinin kazanılması, teknoloji transferi ve maliyet etkin yenilenebilir sürecinin ön plana çıktığını görüyoruz. Bunlar Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke açısından çok önemli kazanımlardır. Bu alanda yeni yasa ve bu yasanın altındaki YEKA Yönetmeliği ve

bu yönetmeliğe bağlı olarak yeni alanların tespiti. Bunların başında Karapınar geliyor. Bu yarışmalar ve bu yerlileştirme ve teknoloji transferi, sadece Türkiye’nin kazanımı değil, aynı zamanda bölgenin kazanımı açsından da önem kazanıyor. Bu çalışmalar, güneş ve rüzgar sektörünün, Türkiye’deki ve bölgedeki gelişiminin, ulusal ve uluslararası anlamda da hızlandıracak çalışmalar. Dünya ile beraber geliştirilen bu sistemlerde, gerek mevzuat altyapısı, gerek teşvik sistemiyle gerekse de finansal altyapısıyla önemli hazırlıkların yapıldığını görüyoruz. Bu gelişmeler önemli gelişmeler. Bu gelişmelerin Türkiye’deki yerli ve milli vizyonuna doğrudan katkı sağlayacağına dair çalışmalar yoğunlukla devam ediyor.”

‘GÜNEŞ YATIRIMLARINDA AÇIK VE UZUN VADELİ POLİTİKA ŞART’ Solar Power Europe CEO’su Bruce Douglas, SOLAR TR2016 konferansı sonrası Green Power’a güneş enerjisiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu: “Güneş sektörü için çok önemli bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Burada, birçok şirket sahibi, yönetici ve yenilenebilir enerjinin farklı alanları ve güneş sektörü çalışanlarıyla buluşma şansımızın olmasını, sektörün gelişimi açısından önemli görüyorum. Katılımcılar, açılış konuşmalarında, Türkiye’deki güneş sektörünün büyük fırsatlar barındırdığını ifade ettiler. Sektörde yeni fırsatların ortaya çıkması için, hükümetin, güneş enerjisinin gelişimine katkı sağlayabilmesi için açık ve uzun vadeli dengeli bir politika çerçevesine ihtiyaç var. Güneş enerjisini geliştirmeyi teşvik etmek için yatırımlar teşvik edilirse, Türkiye bundan ekonomik ve enerji tasarrufu açısından büyük

fayda sağlar. 2017 yılında güneş enerjisi yatırımı kurulumları yaklaşık olarak 70 bin MW düzeyinde olacaktır. 2017’de 2016’ya göre Çin’deki bazı değişiklikler sektöre yön vermeye devam edecek. Gelişmekte olan piyasaların talebi tekrar güçlü bir büyüme trendine girecek. Önümüzdeki 5 yılda Hindistan, Brezilya, Meksika, Şili ve Şangay’da güneş enerjisindeki güçlü büyümesini sürdürecek. Türkiye’de bu büyümeden payını alacaktır.”


11

Yenilenebilir üretiminde 2016 rekorlar yılı oldu Yenilenebilir Kaynaklardan Elektrik Üretimi

Yenilenebilir Kaynaklardan Elektrik Üretimi 1 Ekim-28 Aralık 2016

A

rtan yenilenebilir enerji yatırımlarıyla birlikte kurulu gücü ve üretimi her geçen yıl artan Türkiye 2016 yılını da rekorlarla kapadı. Geçici verilere göre; 28 Aralık itibariyle yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi geçtiğimiz yılın tamamına göre yüzde 6.1 artarak 87.4 milyar kilovatsaate yükseldi ve tüm zamanların en yüksek üretimi gerçekleştirildi. 2015’te yenilenebilir kaynaklardan sağlanan toplam elektrik üretimi 82.4 milyar kilovatsaat olmuştu. 28 Aralık itibariyle hidroelektrikten elektrik üretimi 66.5 milyar kilovatsaat olarak gerçekleşirken geçtiğimiz yılın tamamında ise 67 milyar kilovatsaate olmuştu. Bu yılın tamamında üretimin geçtiğimiz yıla yakın seviyelerde gerçekleşmesi bekleniyor.

RÜZGARDA 15 MİLYAR KWH EŞİĞİ GEÇİLDİ Rüzgar enerjisinde artan kurulu güçle birlikte her geçen yıl artan elektrik üretimi Aralık ayının son haftası itibariyle 15 milyar kilovatsaat

Artan yenilenebilir enerji yatırımlarıyla birlikte kurulu gücü ve üretimi her geçen yıl artan Türkiye 2016 yılını da rekorlarla kapadı.

sınırını aştı. Geçtiğimiz yıl rüzgar enerjisinden 11.6 milyar kilovatsaat olan elektrik üretimi yüzde 30’luk üretim artışıyla 28 Aralık itibariyle 15.1 milyar kilovatsaate yükseldi. 22 Aralıkta rüzgar üretimi 105 milyon bugüne kadarki en yüksek günlük üretim rekorunu kırdı.

JEOTERMAL ÜRETİMİ YÜZDE 22 ARTTI Geçtiğimiz yıl 3.4 milyar kilovatsaat olan jeotermal üretimi 28 Aralık itibariyle yüzde 21.6 artarak 4.1 milyar kilovatsaate yükseldi. Jeotermalden elektrik üretimi günlük bazda ise 25 Aralık’ta 14.3 milyon kilovatsaat’lik üretim ile en yüksek seviyeye çıktı.

HİDROELEKTRİK ÜRETİMİ 20 ARALIK’TA ZİRVEYE ÇIKTI

S

oğuklarla birlikte artan elektrik tüketiminin karşılanması amacıyla hidroelektrik santrallerine ağırlık verilmesiyle birlikte hidroelektrik üretimi 20 Aralık’ta 303 milyon kilovatsaat ile rekor kırdı. Aylık bazda ise hidroelektrikte en yüksek üretim seviyesi 7 milyar kilovatsaat ile Nisan ayında gerçekleşti.

Türkiye genelinde dağıtımı yapılan Green Power, Basın Kanunu uyarınca bir yerel süreli yayındır. Green Power, Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. Green Power’da yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların telif hakkı Balkan Gazetecilik Yayıncılık Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti’ne aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.