ONCE IHTAR OPEC kararının düşündürdükleri
10 yaşında
05
Haber
Tüpraş, umut ve TEV için koştu
38. İstanbul Maratonunda 30 Tüpraşlı sporcu “Bu Adımda Umut Var” projesiyle İyilik Peşinde Koş koordinasyonunda Türk Eğitim Vakfı (TEV) için mücadele etti.
T
üpraş, 38. İstanbul Maratonunda TEV için koştu. TEV kız öğrenci yurtlarında ücretsiz barınan 244 başarılı öğrenci için koşan sporcular 10 kilometre ve 15 kilometre olmak üzere iki farklı rotada bağış toplamak için mücadele verdi. Maratonda 30 Tüpraşlı koştu.
Maratonda koşan Tüpraş Takımı Km
İzmit Rafinerisi Planlama Şefi
Aslı Arı
15 K
İzmit Rafinerisi Metal - Mekanik Başmühendisi
Aykut Avcı
10 K
Genel Müdürlük Başmühendis
Begüm Avcı
10 K
İzmit Rafinerisi Memur
Binar Kalkanlar
10 K
Genel Müdürlük Başmühendisi
Çağatay Filiz
10 K
Proses Başmühendisi
Emre Bal
10 K
Çevre Kontrol Başmühendisi
Ersoy Koca
10 K
İzmit Rafinerisi Memur
Evren Fırat
10 K
Genel Müdürlük Şef
Fatih Demir
10 K
İzmit Rafinerisi Şef
Fatih Gülmez
10 K
Ferruh Fatih Gürbüz
15 K
Elektrik Başmühendisi Sözleşme ve Satın Alma Direktörü
Göksel Baydar
15 K
İnsan Kaynakları Şefi
Gözde Kurtoğlu
10 K
Sözleşme Yönetimi Koordinatörü
Günhan İkiz
10 K
Özel Güvenlik Görevlisi
İlyas Alınak
15 K
Teknik Emniyet ve Çevre Müdürü
Kadir Dağdemir
15K
Spor Uzmanı
Lale Saydemir
15 K
İzmit Rafinerisi Tekniker
Murat Akyıldız
15 K
Proje ve Yatırımlar Direktörü
M. Murat Kalkanlı
15 K
İzmit Rafinerisi Tekniker İzmit Rafinerisi Şef
M. Tayfun Demircioğlu
10 K
Mert Kolukısaoğlu 10 K
İzmit Rafinerisi Şefi
Mertcan Bilgin
10 K
Mali İşler Şefi
Merve
Mine Zaman
10 K
İzmit Rafinerisi Proses Başmühendisi
Ömer Çağlar
10 K
İzmit Rafinerisi Proses Şefi
Serkan Can
10 K
Kurumsal İletişim Müdürü
Seval Kızılcan
10 K
İzmit Rafineri Şef
Sinan Aktürk
10 K
İzmit Rafinerisi Proses Analizör Başmühendisi
Sinan Oktay
15 K
İzmit Rafinerisi Operatörü
Zafer Özer
15 K
Teknik Servisler ve Ar-Ge Direktörü
Ziya Gürün
15 K
Topladıkları bağışlarla öğrencilerin yaşam giderlerini karşılayarak, sosyal hayatlarına katkıda bulunmayı, özgüvenlerini geliştirmeleri ve temel ihtiyaçlarını sağlamaya yönelik destek olmayı hedefleyen Tüpraşlılar 23 bin TL toplayarak amaçlarına ulaştı. Projenin tamamında ise 3.750 bağışçıdan toplam 400 bin TL bağış toplanarak 244 başarılı öğrencinin yıllık yaşam giderleri sağlanmış oldu. Ayrıca Tüpraşlı koşuculardan Çağatay Filiz, Darüşşafaka Cemiyeti için “Söz konusu eğitimse, yardıma koşarız” diyerek 23 bağışçıdan 1.650 TL toplayarak destek sağladı. En çok bağışa ulaşarak en çok kız öğrenciye ulaşmayı sağlayan ilk 15 koşucu arasına Seval Kızılcan ve Günhan İkiz girerken, en çok bağışçıya ulaşan ilk 10 koşucu arasında da Lale Saydemir yer aldı.
RAKAMLARLA 38. İSTANBUL MARATONU Bu yıl maratona 21.167 sporcu katıldı ve 42, 15 ve 10 kilometre koştu. Bu sporcuların 19 bin 667’si Türk, 1.500’ü yabancıydı. 15 kilometrede 1.631’i kadın 4 bin 508’i erkek olmak üzere toplam 6 bin 139 kişi mücadele etti. 10 kilometrede 5 bin 161’i kadın, 5 bin 751’si, erkek 10 bin 912 kişi yarıştı. Maratona katılan şirket sayısı ise 2015 yılında 159 iken bu yıl 227 şirket koşucusu mücadele etti.
Merve Mine Zaman- Mali İşler Şefi
‘UMARIM DAHA FAZLA İNSANIN HAYATINA DOKUNABİLİRİZ’
İ
ki yıl önce 77 dakikada bitirdiğim İstanbul Maratonu 10K parkuru, ertesi gün vücudumun tamamında yürüyüş şeklimi bozacak şekilde ağrılara neden olmuştu. Bu sene ise hem 64 dakikada bitti hem de ağrısız, sızısız keyifli bir koşu oldu. Kendimle yarışıp rakamlarda gelişimimi görmek benim için heyecanlı, motive eden bir süreç ve koşu bunun için biçilmiş kaftan. Mutluluk tek başına değil, çevrenizdekilerin de mutluluğu ile desteklenirse uzun ömürlü oluyor. Çoğu zaman hayatın akışına kapılıp zamanın nasıl geçtiğini anlamayan bizler için bir farkındalık yaratıp iyilik için koşmamızı sağlayan ve bu amaca etrafımızdakileri de ortak eden bağış kampanyasına ben de 14 arkadaşımdan 1.310 TL toplayarak destek verdim. Umarım bu bilinç daha da yayılır ve ilerde çok daha fazla insanın hayatına dokunabiliriz.
» Devamı sayfa 34’te
07
Haber
Nurten Öztürk Çanakkaleliler’le buluştu
OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk
‘AKARYAKIT SEKTÖRÜNDE SES GETİREN ÇALIŞMALARA İMZA ATTIM’
İ
OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, OPET Kurumsal İletişim Müdürü Ayşenur Aydın, OPET KSS Projeleri İletişim Koordinatörü Duygu Çakır, OPET KSS Projeleri Asistanı Fatma Hacıalioğlu, ÇOMÜ Halkla İlişkiler Topluluğu Akademik Danışmanı Gökhan Bayram ve ÇOMÜ öğrencileri konferans bitiminde hatıra fotoğrafı çektirdi.
Türkiye’de ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk’ konusunda öncü kimliğiyle tanınan, OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde ‘Kadın ve Girişimcilik’ konulu konferans kapsamında Çanakkalelilerle buluştu.
O
PET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, 19 Aralık 2016 tarihinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Terzioğlu Yerleşkesi Troia Kültür Merkezi’nde ‘Kadın ve Girişimcilik’ konulu konferans kapsamında Çanakkale’deydi. Öztürk; Çanakkale’nin girişimci kadınları, ÇOMÜ öğrencileri, kentin ileri gelen protokol üyeleri ve sivil toplum örgütü üyelerinin de katıldığı konferansta “Kadınlar Nasıl Başarılı Olabilir?” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
“KADINLAR, GERÇEK KAHRAMANLARDIR” Sözlerine kadınların toplumdaki yerinin önemine değinerek başlayan Öztürk “Kadınlar, gerçek kahramanlardır. Üstelik aktif olarak iş yaşamında varlık gösteriyorlarsa bu kahramanlık daha da zor kazanılmış bir kahramanlığa dönüşüyor. Erkeklerle kıyaslandığımızda işimiz çok zor. Çünkü
sorumluluklarımız fazla ama unutmayalım ki vasıflarımız da fazla. Bizler üreten, doğuran ve koruyanız” diye konuştu.
“BU DÜNYADA İZ BIRAKMAYA ÇALIŞIYORUM” Nurten Öztürk, konuşmasının devamında OPET sosyal sorumluluk projelerine ilişkin şu bilgileri verdi: “Çok iyi bildiğiniz, bu topraklarda gururla uyguladığımız ‘Tarihe Saygı Projesi’ ile Gelibolu Yarımadası’nın doğal dokusunu koruyarak, çağdaş bir görünüme kavuşması için, bölgeye yarışır bir düzenleme yaptık. Bilinçli toplum yaratma hedefiyle, Anadolu’daki köylerin kendi kendine yetmesi, tarihi, coğrafi ve kültürel potansiyelinin değerlendirilmesi, eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve çevre bilincinin gelişmesi için ‘Örnek Köy’ler oluşturduk. ‘Yeşil Yol Projesi’ ile de istasyon giriş
ve çıkışlarında, bulvarlarda, karayolları üzerinde yaklaşık 700 bin adet bitki dikimi yaparak; istasyonlarımızı ve çevresini, şehir merkezlerindeki park ve bulvarları yeşillendirdik, OPET ormanları kurduk. Üç yıldır paydaşlarımızla birlikte yürüttüğümüz ‘Trafik Dedektifleri Projesi’ ile Türkiye’nin 81 ilindeki okul 2 milyon 500 bini aşkın öğrenciyi ‘trafik güvenliği’ konusunda eğittik ve aileleriyle birlikte trafik bilinci aşıladık. Bu yıl projemizi genişleterek, kazalara karşı emniyet kemerinin önemini hatırlatmak için “Yaşam Kemeri” projemizi başlattık. Hedefimiz, bugün yüzde 47 olan kemer kullanma oranını, bir yıl içinde yüzde 70’lere çıkarılabilmek. 16 yıldır yürüttüğümüz ‘Temiz
dealist, çalışkan ve eğitimli kadının istediği her alanda başarıyı yakalayabileceğine inandığını vurgulayan Öztürk, konuşmasına şöyle devam etti: “Kadınların bir erkeğin yaptığı her işi yapabileceğine inanıyorum. Birikimli kadınlar en üst düzey görevleri üstlenebilirler. Bu anlamda Türkiye’de kadınlar için önemli bir örnek olduğumu düşünüyorum. Erkeklerin egemen olduğu akaryakıt sektöründe birçok ses getiren çalışmaya imza attım. Kadınların iş dünyasında
Tuvalet Kampanyası’ ile Türkiye’de hijyen bilincini yerleştirmek için çalıştık. Kendi istasyonlarımızdan başlayarak, tuvalet temizliği ve hijyenini yaygınlaştırdık ve kalıcı hale getirmeyi başardık. Tüm bu projeleri kurgularken bayilerimizin değerli eşlerinin katılımıyla çok daha hızlı yol aldık. Birey olarak, kurum ve kuruluşlar olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukların bilinciyle OPET adına kurgulayıp, uygulamaya koyduğumuz tüm sosyal sorumluluk projeleri toplumsal sorunlara ve ihtiyaçlara cevap verir niteliktedir. Sahip olduğumuz değerleri koruyup, geliştirerek çağın ötesine geçmek için sürekli geleceğe dönük projeler geliştirmeye ve bu dünyada iz bırakmaya
ÇOMÜ Ögrencileri Nurten Öztürk’e Çanakkale’yi anlatan hediye sundular
daha çok varlık göstermeleri ve daha aktif olmaları gerekiyor. Çünkü kadın bakış açısı, kadın duyarlılığı, iletişim becerisi, analık içgüdüsünden kaynaklanan elde ettiklerini koruma ve ileriyi görme yetisi kadınların daha başarılı olmasına neden oluyor. Eğitim ve birikimin akılla, tecrübe ile birleştiğinde sizi bir yerlere getirmemesi mümkün değil. Çeşitli nedenlerle iş yaşamında olmayan ya da ara veren kadınlarımızın önemli bir kayba neden olduğunu düşünüyorum.” çalışıyorum. Çünkü her insanın dünyaya gelirken bir amacı ve yaratacakları olduğunu düşünüyorum.”
TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ 50 İŞ KADININDAN BİRİ Türkiye’de ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk’ konusunda öncü kimliğiyle tanınan ve ‘OPET Bilinçli Toplum Projeleri’nin lideri OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, yakın zamanda iş dünyasında elde ettikleri başarılarla adından söz ettiren kadınları bir araya getiren ‘Women to Watch’ platformu tarafından “Yaşam Boyu Onur Ödülü”ne layık bulundu. Öztürk, aynı zamanda 2016 yılında Fortune Türkiye Dergisi tarafından Türkiye’nin en güçlü 50 iş kadınından biri seçilmişti.
08
Haber
Shell 16. Perakende Günleri’ne sponsor oldu 16. Perakende Günleri’nde Shell’in yenilikçi yaklaşımlarını katılımcılarla paylaşan Shell & Turcas CEO’su Felix Faber, teknolojideki değişimleri ve bunun perakende sektörüne olan etkilerini anlattı.
S
hell, Türkiye’deki perakende sektörünü bir araya getiren en önemli etkinliklerden biri olan 16. Perakende Günleri’nin ana oturum sponsoru oldu. Perakende Günleri’nde konuşan Shell & Turcas CEO’su Felix Faber, Shell’in yenilikçi perakende yaklaşımını katılımcılarla paylaştı. Değişen tüketici beklentileri ve yeni trendlerin perakende sektörüne etkisinden bahseden Faber, Shell’in stratejik iş ortakları ile beraber, yollarda olan herkesin ihtiyaçlarına yönelik hizmetler geliştirerek tüketicilerin, sadece yakıt alışverişi yaptıkları bir istasyon değil aynı zamanda ihtiyaçlarını karşıladıkları bir mola yeri olmak istediklerini ifade etti.
“2050’DE 2 MİLYARDAN FAZLA ARAÇ YOLLARDA OLACAK” Sunumunda 3 önemli trendin perakende sektörüne olası etkilerinden bahseden Faber, 2050 yılında 2 milyardan fazla aracın yollarda olacağını ve insanların günlük yaşamlarının büyük bir bölümünü yollarda geçireceklerini kaydetti. Bu trendler sonucu değişen
tüketici beklentilerini perakende, tüketici, teknoloji ve otomotiv sektörü gibi birçok farklı sektörden iş ortakları ile birlikte karşılamak için çalıştıklarını ifade eden Faber, günümüzde hayata geçirdikleri bazı örnekleri katılımcılar ile paylaştı. Yaklaşık 2000 kişinin izlediği sunum, katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı.
“TÜRKİYE’DE 1000’İ AŞKIN İSTASYONUMUZLA HİZMETTEYİZ” Faber, “Türkiye’de 80 şehirde, 7/24 hizmet sunan 1000’i aşkın istasyonumuzda, 11 kategorideki yaklaşık 1500 farklı ürünle misafirlerimizin beklentilerini karşılamayı amaçlıyoruz. İstasyonlarımıza gelen her 2 müşterimizden birini marketlerimizde ağırlıyoruz. Bu yılı 2 milyon sandviç ve kahve satışıyla kapatacağız” dedi. Yeni trendlerin başında yükselen akıllı telefon kullanımı eğiliminin geldiğini belirten Faber, mobil ödeme alanında kurdukları iş ortaklıklarının ve 360 bin kişi tarafından indirilen Shell Motorist uygulamasının Shell’i diğer markalardan
‘GÜNDE 30 MİLYON KİŞİYE
Felix Faber
HİZMET VERİYORUZ’ P
erakende sektörünü bir araya getiren Perakende Günleri’nde konuşan Shell & Turcas CEO’su Felix Faber, Shell’in teknolojide yaşanan değişimler ve hızlanan yaşam koşullarının perakende sektörüne olan etkilerini anlattı. Shell’in 70 ülkeye yayılmış yaklaşık 43.000 akaryakıt istasyonunda 500.000’e
farklılaştıran önemli projelerinin başında geldiğini belirtti.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ VE BAYİLERDEN SHELL STANDINA YOĞUN İLGİ İki gün süren etkinlik boyunca Shell, perakende sektörünün temsilcilerini, iş ortaklarını ve bayilerini standında ağırladı. Etkinlik süresince fuar alanındaki Shell standında katılımcılara Deli2Go sandviçleri ve kahvelerinden ikram edildi. Shell Motorist uygulamasının da tanıtıldığı standda ziyaretçiler, etkinliğe özel tasarlanan VR oyun ile de keyifli vakit geçirdi.
2 GÜNDE 3000 ZİYARETÇİ Perakende sektörünün 6 bin 125 temsilcisinin bir araya geldiği organizasyonda 2 gün boyunca yaklaşık 3000 ziyaretçi konferansı takip etti. 1500’den fazla katılımcı
yakın ön saha çalışanı ile her gün 30 milyon kişiye hizmet verdiğini anlatan Faber, Türkiye’de 1000’i aşkın akaryakıt istasyonunda, günde yaklaşık 1 milyondan fazla kişiye, misafirlerinin ihtiyaçlarına göre farklılaştırılmış hizmetler ve yenilikçi yakıtlar sunduklarını söyledi. Shell standını ziyaret etti.
ZİYARETÇİLERE1500 SANDVİÇ VE 800 BARDAK KAHVE İKRAMI Yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte perakende sektörünün temsilcileri Shell’in üst düzey yöneticileriyle de bir araya gelme fırsatı elde ettiler. Shell standına yoğun ilgi gösteren katılımcılara 1500 adet Deli2Go sandviç ve 800 bardak kahve ikram edildi. Yaklaşık 1100 kişi, Shell Motorist uygulamasını, bu etkinlikte indirdi. Ayrıca Shell standını ziyaret eden ve Shell & Turcas CEO’su Felix Faber’in sunumunu izleyen yaklaşık 2700 katılımcıya da Google Cardboard VR Gözlük hediye edildi. Perakende Günleri’nin 2. gününde de Felix Faber ve Shell Perakende Satışlar Genel Müdür Yardımcısı Burçin Toktamış, Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun, sektörün üst düzey yöneticileri ve CEO’ları için düzenlediği öğle yemeğine de katıldılar.
‘YATIRIMLARIMIZA 2017’DE DE DEVAM EDECEĞİZ’
16
Haber
GO Bayi Konseyi toplandı GO’nun bayi temsilcileri ile bir araya geldiği geleneksel Bayi Konseyleri’nin ikinci dönemdeki üçüncü toplantısı, İstanbul’da gerçekleştirildi. GO bayilerini temsilen 9 delegenin katıldığı toplantıda, küresel ve ulusal pazar ve genel ekonomik gelişmeler de ele alındı.
G
‘BAŞARIMIZA
EN BÜYÜK KATKIYI BAYİLERİMİZ YAPIYOR’
“KISA SÜREDE ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATTIK” GO’nun Türkiye akaryakıt sektöründe 2013 yılında başladığı yolculuğunda, kısa sürede çok önemli başarılara imza attığını söyleyen GO Satış Müdürü Hakan Çelik, “GO, özgün özellikleri, üstün
GO
Bayi Konseyi Toplantısında konuşan İpragaz CEO’su Selim Şiper, GO’nun yakaladığı başarıda bayilerinin katkısına vurgu yaptı. Selim Şiper, “Türkiye’de bayi düzenini en çok özümseyen ve önemseyen markalardan biri de hiç şüphesiz İpragaz’dır. İpragaz’da 55 yıldır düzenlediğimiz her toplantının ilk maddesi, çıktığımız her yolculuğun ilk adımı hep bayilerimiz olmuştur ve bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir”
O Bayi Konseyi, 21 Aralık 2017 tarihinde İpragaz CEO’su Selim Şiper’in yanı sıra GO Satış Müdürü Hakan Çelik ve GO Yönetiminin ev sahipliğinde düzenlendi. GO bayilerini temsil eden 9 delegenin hazır bulunduğu Bayi Konseyi’ne, İpragaz’ın Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nuri Büyükmirza ise ilk kez katıldı.
nitelikli ürünleri ile olduğu gibi yüksek standartları, kaliteli ve adil hizmet yaklaşımı ile de sektöründe öne çıktı” dedi.
“GO SEKTÖRDE FARK YARATTI” Hakan Çelik şöyle devam etti; “GO dinamik yapısı ile akaryakıt sektöründe birçok alanda fark yarattı, hareketlilik getirdi. Bugün GO istasyonları, Türkiye akaryakıt piyasasının en iyi iş yapan istasyonları arasında. Nispeten yeni bir marka olarak
lider olduğumuz iller var. Yoğun bir sadakat programı kullanımı, dolayısıyla yüksek oranda bir sadık müşteri kitlemiz var. Elde ettiğimiz bu başarı, bayilerimizle el ele vermişliğimizin, adeta bütünleşmemizin bir eseridir.”
KONSEYDE FARKLI KONU BAŞLIKLARI ELE ALINDI ‘Akaryakıt piyasasındaki gelişmeler’, ‘Dünya ve Türkiye ekonomisi, piyasalar’, ‘Önceki konseyde alınan kararlar ve sonuçlarının değerlendirmesi’, ‘Pazarlama süreçleri’ ve ‘Mühendislik süreçleri’ başlıklarının ele alındığı ikinci dönemin üçüncü GO Bayi Konseyi, gelişime açık alanların belirlendiği ‘Ben Olsaydım’ isimli serbest forum ile sona erdi.
Selim Şiper
açıklamasında bulundu. Selim Şiper sözlerini şöyle sürdürdü; “GO da nicelikten ziyade niteliğin önde olduğu, bayileri ile büyüdüğü bir yola çıktı. Bu yolculukta bugün gelinen başarılı noktada, en büyük katkıyı bayilerimiz yapmaktadır.”
Tankerlerin ADR’ye uygun hale getirilmesi için süre uzatımına gidildi.
ADR’de süre uzatımına gidildi T
ehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelikte yapılan düzenlemeye göre; trafik siciline tescilli ve Taşıt Uygunluk Belgesi/ ADR Uygunluk Belgesi bulunmayan ancak “Taşıt Durum Tespit Belgesi” almış taşıt sahiplerinin; 2014 model taşıtlar için 1 Temmuz 2017’ye kadar, 2013 model taşıtlar için 31 Aralık 2017’ye kadar, 2012 model taşıtlar
için 1 Temmuz 2018’e kadar, 2009-2011 model taşıtlar için 31 Aralık 2018’e kadar, 2005-2008 model taşıtlar için 1 Temmuz 2019’a kadar, 2004 ve öncesi model taşıtlar için 31 Aralık 2019’a kadar Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslara göre Bakanlıktan veya Bakanlığın yetkilendirdiği kuruluşlardan ADR belgelerini almaları gerekiyor. Yapılan düzenlemeyle, ADR gerekliliklerini karşılamayan,
2014 ve öncesi model yılına sahip Taşıt Durum Tespit Belgesi almış araçların üst yapıları ise Bakanlıkça yayımlanan usul ve esaslarda belirtilen teknik kriterleri karşılamaları şartıyla, ADR’ye uygun üretilmiş 2015 ve sonrası model yılına sahip araçlara aktarılabilecek. Bu durumda ilgili araçlara model yıllarına bakılmaksızın Taşıt Uygunluk Belgesi düzenlenecek.
18 ‘VAHŞETE
KARŞI SANKİ KUTSAL BİR SAVAŞ VERİYORUZ’
15
Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine değinen PÜİS Onursal Genel Başkanı İsmail Aytemiz; “15 Temmuz 2016 hain kalkışmasındaki şehitlerimiz, en yüksek şerefe layık olan evlatlarımız, millet iradesini yok sayan hain kalkışmaya karşı canlarınızı feda ettiniz. En yüksek şehitlik mertebesine yükseldiniz. Ey vatan evlatları, ey 15 Temmuz 2016 Şehitleri, ey Şehitler Köprüsü Şehitleri, sizlerin önünde saygıyla eğiliyoruz. 10 Aralık- 18 Aralık 2016 arasında vuku bulan üç canlı bomba saldırısı, Türkiye kamuoyunu ayağa kaldırmıştır. Vahşete karşı sanki kutsal bir savaş veriyoruz. Halkımız, şehitlerine ve yaralılarına sahip çıkıyor. Şehit ve yaralılarımızın saldırı kurbanı oldukları yerlere kutsallık atfediyorlar. Bugün Dolmabahçe sırtındaki Beleştepe’nin adı, Şehitler Tepesi olmuş ve bir ziyaretgâh haline gelmiştir. 17 Aralık 2016’da Kayseri’deki 1. Komando Tugayı (Kayseri Zırhlı Tugayı) askerlerinden iznine gitmekte olanlardan 15 askerimiz şehit edildi. Kayseri’deki 1. Komando Tugayı, halk nezdinde Kayseri Şehitler Tugayı adını aldı. Canlı bomba saldırılarına uğrayan Ankara Garı Şehitleri, Reyhanlı Şehitleri, Diyarbakır Şehitleri ve daha niceleri şehitlik ve kahramanlık şanını aldılar. Teröristlere karşı canlarını feda eden ey aziz şehitlerimiz, sizleri en yüksek saygı ve muhabbetle anıyoruz” dedi. Aytemiz; “19 Aralık 2016 akşamı bir sergi açmaya giden ve korumamız altında olan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi hain bir çevik kuvvet polisi tarafından öldürülmüştür. Bu komplonun veya provokasyonun arkasındakiler, hiç şüphesiz, Türkiye-Rusya dostluğunu bozmayı hedeflemişlerdi. Ama bu iğrenç cinayet, Türk-Rus dostluk ilişkilerini bozamamış, daha da güçlendirmiştir. Fırat Kalkanı Harekâtı Şehitlerimiz… Elbette, vatan uğrunda ölen ve yaralananlar sadece canlı bomba kurbanları değildir. Yurdumuzun dağlarında veya Fırat Kalkanı Harekâtı gibi çatışmalarda hayatlarını kaybeden ve yaralanan subay, astsubay ve erler de milletimizin kahraman evlatları ve milletimizin verdiği şerefin paydaşıdırlar” diye konuştu.
Haber
‘Şehitlerimizin acısını
sektör olarak paylaşıyoruz’ PÜİS Onursal Genel Başkanı İsmail Aytemiz geleneksel hale gelen “Bayi Mektubu”nu Türkiye genelindeki tüm bayilere gönderdi. Aytemiz, kaleme aldığı mektupta Türkiye’de yaşanan hain terör saldırılarına değinerek, birlik ve beraberlik mesajı verdi.
P
ÜİS Onursal Genel Başkanı İsmail Aytemiz geleneksel hale gelen “Bayi Mektubu”nu tüm bayilere göndererek ülke genelinde yaşanan terör eylemlerini şiddetle kınadığını belirtti ve birlik-beraberlik mesajı verdi. Aytemiz kaleme aldığı mektupta; “2016 yılını umutla karşılamıştık. İstikrarlı bir döneme girildiğini düşünüyorduk. Ne yazık ki, 2016’da umduğumuzu bulamadık. 2016 yılı, bugüne kadar yaşadığımız en yoğun terör ve canlı bomba yılı oldu. Şehit olan kardeşlerimizden dolayı, bu mektubumda akaryakıt sektörü ve bayi sorunlarından söz etmeyeceğim. 2011’de Suriye’de patlak veren ve gittikçe derinleşen terör sorunları bütün Ortadoğu’yu bulaşıcı bir hastalık gibi sardı, sarmaladı” diyen İsmail Aytemiz; “İç teröre dış terör eklendi. Böylece terör ülkemize de iyice bulaştı. Ülkemizdeki en büyük canlı bomba katliamı 10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nda gerçekleşti ve 109 vatandaşımız şehit edildi. 2015 ve 2016 yıllarında, canlı bomba saldırıları hızla büyüdü. 2015 yılında canlı bomba şehitlerimizin sayısı 149’a; 2016 yılında canlı bomba saldırısı şehitlerimizin sayısı 318’e yükseldi. Umarız, 2017 yılında ve gelecek yıllarda başka bir canlı bomba kurbanı şehidimiz olmaz” diye konuştu.
“ŞEHİTLERİMİZİN VE YARALILARIMIZIN ACILARINI AKARYAKIT CAMİASI OLARAK PAYLAŞIYORUZ” Yaşanan terör eylemlerini şiddetle kınadıklarını belirten İsmail Aytemiz; “Ey şehitlerimiz, ey memleketimize fenalık yapanlara karşı canlarını feda eden aziz şehitlerimiz… Sizler, yürekleri korkusuz, inançları bütün kahramanlar! Sizlere Allahtan rahmet diliyoruz, mekânınız cennet olsun. Arkada bıraktığınız aileniz ve yakınlarınız ile bütün milletimiz birlikte sizleri dualarla Allah katına uğurluyoruz, ailelerinize başsağlığı diliyoruz. Devletimiz ve milletimiz aziz şehitlerimizin yakınlarıyla el ele vermiş, onlarla beraberdir. Cennet katına erişmiş evlatlarımız, biliniz ki, gözleriniz asla arkada kalmayacaktır. Sizleri
yüreklerimizden taşan sevgi ve saygılarımızla, minnet ve şükran duygularımızla, bir kere değil, binlerce kere bağrımıza basıyoruz. Milletimizin, tüm şehitlerimizin ve yaralılarımızın acılarını akaryakıt camiası olarak paylaşıyoruz. Bu terör olaylarını şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Ey gazilerimiz, sizleri gururla, muhabbetle bağrımıza basıyor, sizlere şifalar, sağ ve esen günler diliyoruz” dedi.
“AYDINLIK GÜNLERE ÇIKACAĞIZ” Aytemiz mektubuna şöyle devam etti; “Ülkemizin sorunları sadece silahlı çatışmalar değil. Ekonomide, dış politikada, iç politikada da pek çok sorunumuz olabilir, inatçı bir sis ülkemizi kaplamış olabilir. Ulusumuz en zor meseleleri aşmış, asla umutsuzluğa kapılmamıştır. Ülkemiz ve bütün etnik grupları ile bir bütünlük ve birlik oluşturan ulusumuz, geçmişte birçok bunalımı geride bırakmış, aydınlık günlere çıkmıştır. Hiç şüphesiz, bizler de yaşamakta olduğumuz sıkıntıları aşacak, aydınlık günlere çıkacağız. Milletimizin birliği, devletimizin bütünlüğü, hükümetimiz, ordumuz ve polisimizin gücü ile zorlukların, iç ve dış terörün üstesinden geleceğiz” dedi. Mektubunda Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiirine değinen İsmail Aytemiz; “Bu vesile ile Milli Şairimiz Arif Nihat Asya’nın bayrağımız için yazdığı destansı şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum. Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim, şehitlerim, gazilerim, ulusum, devletim, ne yazsak az olur büyük şair için. Sizi şimdi şairle baş başa bırakıyorum”
Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. ***
Dalgalandığın yerde ne korku ne keder... Gölgende bana da bana da yer ver.
Gün, şehitlerimize rahmet okuma günüdür.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Gün, yaralılarımıza şifa ve sağlık dileme günüdür.
Yurda ay yıldızının ışığı yeter. ***
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün Kızıllığında ısındık; Dağlardan çöllere düştüğümüz gün Gölgene sığındık. ***
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; Barışın güvercini, savaşın kartalı Yüksek yerlerde açan çiçeğim. Senin altında doğdum. Senin dibinde öleceğim. ***
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim: Yeryüzünde yer beğen! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim! Aytemiz; “Rahmetli Arif Nihat Asya’nın şiiriyle bütün milletimizin bağrından fışkıran milli duygularımızla, birliğimizi ve beraberliğimizi haykırdık. Şimdi andımızı dile getiriyoruz.”
Gün birlik, beraberlik günüdür.
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Gün, milletimize, devletimize, bayrağımıza ve vatanımıza, sahip çıkma günüdür.
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Gün, Cumhurbaşkanımıza,
***
hükümetimize, ordumuza, polisimize, jandarmamıza destek olma günüdür.
Yalnız milli ve dini günlerde değil, her gün istasyonlarımıza Türk Bayrağı asma günüdür. İsmail Aytemiz; “Ey büyük şairimiz: Milletimizin duygularını destansı söylemlerinle yaşatan, şehitlerimizin kahramanlıklarını dilden dile aktaran, Arif Nihat Asya! Senin destanını okuduk, senin destanını yazacağız. Şehitlerimizi kutsarken seni de anacağız” dedi.
“2017 BİZLER İÇİN SINAV YILI OLACAK” PÜİS Onursal Genel Başkanı İsmail Aytemiz mektubunu şu sözlerle tamamladı; “Yukarıda belirttiğim gibi, bu zor günlerden, bunalımlı ve puslu zamanlardan geçiyoruz. 2017 bizler için bir sınav yılı olacaktır. Önümüzdeki sıkıntılar bizleri yıldırmayacaktır. Geçmişte de çok zorlu zamanlardan geçtik. Ama vatanımıza, devletimize, bayrağımıza, milletimize ve işimize sarılarak ayakta kaldık. Sonra da büyümeye devam ettik. Bu denemelerden iyi dersler aldık. Bunlardan atılım payı çıkardık. Bu defa da öyle yapacağız. Zorluklara karşı yüreğimiz korkusuz, başarıya ulaşacağımıza inancımız tamdır. Bu vesileyle, sizin ve sizin şahsınızda ailenizin ve tüm çalışanlarınızın yeni yılını tebrik ederim. Selam, sevgi ve dostluk duygularımla.”
20
Roportaj
‘Kaliteden ödün vermeden faaliyetlerimizi sürdüreceğiz’ Moil’in 2017 hedeflerini, bayi stratejilerini ve hayata geçirmeyi planladığı yeni projelerini konuşmak üzere Moil Genel Müdürü Ahmet Öztürk ile bir araya geldik.
‘KENDİ İŞLETTİĞİMİZ İSTASYONLARIMIZIN SAYISINI ARTIRACAĞIZ’
M
oil Genel Müdürü Ahmet Öztürk ile Moil’in hem mevcut durumunu hem de gelecek yıllara ilişkin planlarını konuştuk. Enerji Petrol Gaz’a önemli açıklamalarda bulunan Öztürk; “Moil olarak kaliteden ödün vermeden, en iyi hizmeti sağlamayı kendimize amaç edinerek faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Öncelikle Moil’in akaryakıt sektöründeki mevcut durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sektörümüzü ve gündemi konuşmadan önce son yıllarda, ülkemizin yaşadığı üzücü olaylardan dolayı yaşamını yitiren tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, aile ve yakınlarına başsağlığı ile sabırlar temenni ediyorum. Bölünmez Petrolcülük A.Ş. unvanıyla 1998 yılında Moil markası, Türkiye’nin 13.akaryakıt dağıtım firması olarak kurulmuştur.1 Temmuz 2010 tarihinde Demirören Holding’in bünyesine yine aynı marka ve vizyonla yalnızca
unvan değişikliği ile Milan Petrol San.Tic.A.Ş. olarak faaliyetlerine başlamıştır. Bugün itibariyle akaryakıt satış ve dağıtımı sektöründe, Milan Petrol 430 akaryakıt bayisiyle yüzde 1,6 pazar payına ulaşmıştır. Marmara Ereğlisi’nde LPG depolaması bitmiş; akaryakıt depolama inşaatına yakında başlayacaktır. İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde kendi mülkü olan 30 bin metrekarelik alana sahip fabrikasında Moil markalı madeni yağ ve antifiriz ürünlerini üreterek akaryakıt istasyonlarımıza Türkiye genelinde bulunan toptancılarımıza, resmi kurum ve kuruluşlara, ihracatla yurtdışı bayiliklerine hizmet vermektedir. Kaliteden ödün vermeden uluslararası markalarla pazarda ve rafta rekabet edecek ölçü ve ilke ile üretilen madeni
yağlarımızın değeri gün geçtikçe daha da ön plana çıkmaktadır.
“2016’DA ŞEHİR MERKEZİNDEKİ İSTASYONLARI BÜNYEMİZE KATTIK” 2016 yılını genel olarak Moil açısından değerlendirir misiniz? 2016 yılı başında koyduğunuz hedefleri gerçekleştirebildiniz mi?
2016 yılı öncelikle gerek sektörümüz gerekse ülkemiz için çok zor geçmiştir. Birinci hedefimiz bayilik sözleşmesi sona eren bayilerimizle sözleşme uzatımlarını yapmak ve müşteri memnuniyeti odaklı satış potansiyeli yüksek olan ve şehir merkezindeki istasyon yerlerini bünyemize katmaktı. Bu hedefimizi de büyük ölçüde hayata geçirdik.
“KARŞILIKLI MEMNUNİYETE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ” Akaryakıt sektöründeki en önemli konulardan biri de müşteri memnuniyeti. Moil tüketici memnuniyetini sağlamak için neler yapıyor?
Müşteri memnuniyeti odaklı hizmetimizde nihai tüketiciye kadar doğruluk ilkesiyle hareket eden hem akaryakıt hem madeni yağ bayileriyle aynı ailenin fertleri olarak varlığını sürdüren, çok nadir görülen; bayinin şirketine – şirketinin bayisine olan sıcak ve sürekli dirsek temasıyla, ilişkilerini canlı tutmakta olan bir markayız. Kurumsal kimliğimizin içinde aile birlik ve beraberliği ilkesiyle müşteri ve hizmet memnuniyetini en üst düzeyde tutarak bayilerimizle beraber
Moil’in geleceğe yönelik istasyonlaşma stratejisi nedir? Anonim şirketler tarafından bayilik sistemi yanı sıra başka sistemlerde kullanılıyor. Moil’in bu konuya bakış açısı nasıl? Akaryakıt dağıtım firmalarının sahip olduğu bayinin işlettiği istasyonlar sektör tarafından kullanılmaya başlandı. Moil olarak bizim de işletmesini yaptığımız 30 adet akaryakıt istasyonumuz bulunmaktadır. Özellikle şehir merkezlerinde bulunan bu istasyonlarımızda, personel eğitimleri, konsept geliştirme çalışmaları, müşteri memnuniyet anketleri gibi çalışmalar yaparak hizmet standartlarını en üste çıkarmayı hedeflemekteyiz. Moil olarak kendi işlettiğimiz istasyonlarımızın sayısını 2017 yılında artırmayı düşünüyoruz. büyümeyi hedef aldığımızdan karşılıklı memnuniyete çok önem ve değer vermekteyiz. Akaryakıt fiyatları her zaman tartışma konusu oluyor. İndirimlerin hemen yansıtılmadığı şeklinde eleştiriler de yapılıyor. Siz bu konuda nasıl bir uygulama yapıyorsunuz?
Bilgi ve iletişim ağı sağlıklı ve anlık yürüttüğümüz bir sistemin içinde bu tip indirim veya zam durumlarını bayilerimizle şeffaf bir biçimde paylaşıyoruz. Mücbir sebepler yaşanmadığı müddetçe bu konuda sıkıntı yaşayan bir şirket değiliz. Son mesajlarınızı alabilir miyiz?
‘Demirören’in enerji sektörü içindeki yeri çok önemli’ 2017 yılında Moil olarak bir şirket satın alma ya da şirket ortaklığı planlarınızın arasında yer alıyor mu? Moil Milan Petrol halihazırda enerji sektöründe çok önem arz eden Demirören Holding’in grup firmalarından ve Demirören markasından biridir. Gün geçtikçe de bünyesine kattığı marka ve firmalarla daha da büyümekte olan bir Holding. 2017 yılında sektörde ve ekonomide gelişen durumlara ve ülke ekonomisini izleyerek ortaya çıkaracak sonuca göre hareket edecektir.
Topluma ve çevreye katkıda bulunarak örnek olma vizyonuna sahip müşteri odaklı hizmette kaliteden ödün vermeden akaryakıt ve madeni yağ satışlarında güvenilir ve tercih edilir yaklaşımlarla en iyi hizmeti sağlamayı kendine yine amaç edinen bir şirket olarak faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Milan Petrol 2017 yılında da ülkemizin gelişmesinde önemli role sahip aktörlerden biri olmaya devam edecektir. 2017 yılının ülkemize huzur ve refahı getirmesini diler, bu vesile tüm bayilerimize ve sektördeki tüm oyunculara sağlık, mutluluk ve bol kazançlı günler dilerim…
24 YENİ MADENİ YAĞ LİSANSI FAALİYET GÖSTERMEYE BAŞLADI
26
Haber
‘Shell 10 yıldır madeni
yağlardaki liderliğini kaptırmadı’ Shell Madeni Yağlar, 10 yıldır küresel madeni yağ tedarikçileri arasındaki liderliğini sürdürüyor. Kline & Company’nin Küresel Madeni Yağlar Endüstrisi 2016 Pazar Analizi ve Değerlendirmesi raporuna göre yüzde 11.6’lık pazar payı ile Shell Madeni Yağlar, 2015 yılında da küresel madeni yağlar sektöründe liderliğini korudu.
10
Seyfettin Uzunçakmak
‘ÜRÜNLERİMİZİ EN SON TEKNOLOJİYLE GELİŞTİRİYORUZ’
yıldır küresel madeni yağ tedarikçileri arasındaki liderliğini sürdüren Shell Madeni Yağlar, Kline & Company’nin Küresel Madeni Yağlar Endüstrisi 2016 Pazar Analizi ve Değerlendirmesi raporuna göre yüzde 11.6 pazar payı ile sektördeki liderliğini devam ettirdi. Uluslararası danışmanlık ve araştırma şirketi Kline & Company’nin her yıl gerçekleştirdiği küresel madeni yağlar pazar araştırmasına göre Shell, 2015 yılında 4400 – 4600 kiloton madeni yağ satışı gerçekleştirerek dünyanın “1 numaralı Madeni Yağ Tedarikçisi” oldu. Bu satışların yüzde 36’sı özel araç, yüzde 34’ü endüstriyel
otomotiv ve yüzde 30’u ticari otomotiv sektörlerinde gerçekleşti.
“BAŞARIMIZIN TEMEL DAYANAĞI: İNOVASYONUMUZ VE GÜÇLÜ EKİBİMİZ” Shell Downstream Direktörü John Abbott, Shell Madeni Yağların başarısı hakkında, “Shell Madeni Yağlar zorlu rekabet ortamında muazzam bir başarı elde etti. Müşteri odaklı yaklaşımımız, kesintisiz ürün ve inovasyonumuz, teknoloji liderliğimiz, marka yatırımlarımız ve güçlü ekibimiz başarımızın temel dayanağını teşkil ediyor. Küresel talebi karşılamak amacıyla, birinci sınıf tedarik
K
üresel pazarda üst üste 10 yıldır pazar lideri olmanın gurunu yaşadıklarını belirten Shell & Turcas Madeni Yağlar Genel Müdürü Seyfettin Uzunçakmak, “Müşteri beklentilerini karşılamayı ve ötesine geçmeyi hedefleyen hizmet anlayışımızı, en son teknolojiyle geliştirdiğimiz ürünlerimizle destekliyoruz. Bu sayede dünyadaki pazar liderliğimizi sürdürüyoruz. Yüksek teknolojimizle enerjinin geleceğine yön veren küresel bir enerji şirketi olarak, madeni yağ ürünlerimizle de her sektör tarafından tercih edilen bir iş ortağıyız” dedi.
zincirimizi bir üst seviyeye taşımak ve büyütmek üzere aralıksız yatırımlar gerçekleştirdik. Gelecekte de müşterilerimizle ve sektör ortaklarımızla işbirliğimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Bu hedefler, gelişen müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak yenilikçi ve entegre ürün ve hizmet çözümleri ile enerji geçişinin sağlayacağı fırsatları beraberinde getirecek” dedi.
“TALEBİ KARŞILAMAK İÇİN YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ” Artan talebe cevap vermek amacıyla Shell, madeni yağlar tedarik zincirine yüzlerce milyon dolarlık yatırım yaparak dört madeni yağ harmanlama tesisini iyileştirdi, dört adet yeni madeni yağ harmanlama tesisi ile bir adet yeni gres üretim tesisi açtı ve iki adet yeni Grup II baz yağ üretim tesisi kurdu. Dahası Shell’in, BMW, AG, Fiat Chrysler Automobiles (FCA) Group, Hyundai, Renault-Nissan, Toyota, General Motors, Daimler AG, Suzuki, Ducati, MAN, ZF, General Electric, Aggreko, Siemens gibi belli başlı orjinal malzeme imalatçılarının (OEM) yanı sıra Geely & FAW olmak üzere Çinli OEM’ler ile de küresel düzeyde başarılı ticari ilişkileri devam ediyor.
Petrol ve gaz piyasalarında Trump etkisi KPMG’nin her ay düzenli olarak hazırladığı petrol ve gaz piyasaları analizi yayımlandı. KPMG Enerji Sektör Lideri Onur Okutur, ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın petrol piyasasının kaderini beliryeceğini belirtti.
K
PMG Enerji Sektör Lideri Onur Okutur, Donald Trump’ın ABD Başkanlığı’na seçilmesinin dünya petrol piyasalarını da etkilediğini belirterek; “30 Kasım 2016’da Viyana’da toplanan OPEC, üretim kısma kararıyla biraz moral buldu. Toplantıya katılan üretici ülkeler petrol piyasalarına denge getirmek için günlük üretimi 32.5 – 33 milyon varil seviyelerine indirmeye karar verdi. Üretim kesintisi
PASİFİK KIYILARINDA ÇİN HAKİMİYETİ KURULABİLİR
K
PMG Enerji Sektör Lideri Onur Okuturi: “Petrolün kaderi Trump’ın seçim çalışmaları sırasında çekileceğini açıkladığı Paris İklim Değişikliği Anlaşması ve Trans-Pasifik Ortaklığı’nın devam edip etmeyeceğine bağlı. Trump başkan seçildiği gün, ABD’nin 12 Pasifik kıyıdaşı ülkeyle imzaladığı ticaret anlaşması olan Trans-Pasifik Ortaklığı’ndan çekileceğini söyledi ve ABD Hazine Bakanı’na Çin’i,
aslında OPEC’in uzun süredir gündemindeydi. Söylemlerin bu kez eyleme dönüştürülmesi, petrol fiyatlarını tekrar 50 dolar seviyesine yükselterek, OPEC’in petrol fiyat hedefi olarak telaffuz ettiği 55-60 dolar bandına tekrar yaklaştırdı” dedi.
PARİS İKLİM ANLAŞMASI RAFA KALKABİLİR Petrol piyasalarını etkileyebilecek diğer önemli
döviz kuru manipülatörü olarak tanımlama talimatı verdi. ABD’nin Trump’ın yapacağı ticaret reformlarıyla elde edeceği ekonomik kazançlar, Pasifik kıyıdaşı ülkelerin ticaret alternatiflerinin azalması sonucu Çin’in bölgede daha da güçlenmesiyle silinebilir. Asya pazarlarının, Trump’ın başkanlığının olası etkilerini değerlendirmek ve fiyatlamak için Trump’ın resmen göreve başlayacağı tarihe kadar zamanları var” dedi.
gelişmenin ise Trump yönetiminin iklim değişikliği politikası olacağını belirten Okutur, “Son birkaç yıldır önemli bir ivme kazanan iklim değişikliği politikaları, ABD Başkanı Obama’nın da katkılarıyla Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın imzalanmasına kadar uzanmıştı. Trump ise ABD’yi Paris Anlaşması’ndan çekmeyi ve buna bağlı olarak ABD’nin
anlaşmanın getirdiği yurt içi hedeflerinden vazgeçip belirlenen hedeflere ulaşmak için yürürlüğe konan yönetmelikleri yürürlükten kaldırmayı düşünebilir” yorumunu yaptı. KPMG analizine göre ABD yurt içi petrol ve gaz sektörünü, arama ve üretim yönetmeliklerini hafifletecek ve boru hattı onaylarını kolaylaştıracak ‘daha sektör
Onur Okutur dostu’ bir yönetim bekliyor. Bu tespiti değerlendiren Okutur, “İyileştirilen mevzuat ortamı, yeni alanlarda arama yapmaya izin verilmesi gibi ABD’nin rekabet gücünü artırabilir ve bu sektöre yeni yatırımlar çekebilir. Obama’nın iklim değişikliği ajandasının odağı Temiz Enerji Planı’ydı. Bu plan, Trump’ın Obama’nın iklim değişikliği mirasını yok etme çabalarının da başlıca hedefi olabilir.” dedi.
‘2017’DE YENİ İSTASYON PROJELERİMİZ VAR’
30
Haber
OPET ve Cinemaximum’dan
‘Sinema Devrimi’
OPET, ‘Uluslararası Yılın Sinema Grubu’ seçilen Cinemaximum ile iş birliğine imza attı. OPET müşterileri herhangi bir alışveriş koşulu olmadan 33 ildeki OPET istasyonlarından satın alacakları indirimli biletlerle, Cinemaximum salonlarında, yedinci sanatın en keyifli örneklerini izleme imkanı bulacak.
O
PET, hayatın her anında müşterilerinin yanında olma vizyonuyla Cinemaximum ile işbirliği yaptı. Türkiye’nin 33 ilinde, 88 sinema ve 773 salonuyla hizmet veren Cinemaximum biletleri, OPET istasyonlarına gelen sinemaseverlere herhangi bir yakıt veya market alışveriş şartı olmaksızın yüzde 50’ye varan indirimlerle sunulacak. Sinemaseverler güzergahları üzerindeki OPET istasyonlarından biletlerini kolaylıkla alabilecekler.
“Uluslararası Yılın Sinema Grubu” ödülüne layık bulunan Cinemaximum’larda; hafta sonu ve hafta içi, üç boyutlu da dahil olmak üzere tüm filmleri izleme imkanı veriyor. Sinema izleyici sayısını artırması öngörülen iş birliği ile son yıllarda azalan sinemaya gitme sıklığının da olumlu yönde değişmesi bekleniyor.
İŞ BİRLİĞİ İLE SİNEMA İZLEYİCİ SAYISININ ARTMASI ÖNGÖRÜLÜYOR
İş birliği kapsamında, sinemaseverler İstanbul-Ankara ve İzmir’deki Cinemaximum’larda 12 TL, diğer 30 ildeki Cinemaximum’larda ise 10 TL karşılığında seçtikleri sezon filmlerini izleyebilecek.
Bu işbirliği UNIC (International Union of Cinemas - Uluslararası Sinemalar Birliği) tarafından
OPET’ten 2000 kişiye çekilişle 50 TL akaryakıt hediye O
PET, müşteri memnuniyeti kapsamında kampanyalar düzenlemeye devam ediyor. OPET, yılbaşı dolayısıyla “Yeni Yollar” isimli yeni bir kampanyayı hayata geçirdi. ‘Yeni Yollar’ kampanyası
SEZON FİLMLERİ İZLENEBİLECEK
OPET, yılbaşı kapsamında “Yeni Yollar” isimli yeni bir kampanyayı hayata geçirdi.
kapsamında 2000 kişiye çekilişle 50 TL değerinde akaryakıt hediye ediliyor. Kampanyaya katılım için www. opet.com.tr/yeniyollar dersinde açılan formu doldurmak yeterli oluyor.
Boru hatları güvenliğinde güç birliği Petrol ve Doğalgaz Boru Hatlarının Güvenliği Projesi Sözleşmesi imzalandı.
ASELSAN ile HAVELSAN arasında oluşturulan iş ortaklığı ile Savunma Sanayi Müsteşarlığı arasında, Petrol ve Doğalgaz Boru Hatlarının Güvenliği Projesi Sözleşmesi imzalandı. ASELSAN’ın KAP’ta yer alan açıklamasında, “ASELSAN ile HAVELSAN arasında oluşturulan iş ortaklığı ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı arasında, Petrol ve Doğalgaz Boru Hatlarının Güvenliği Projesi sözleşmesi ile ilgili olarak
toplam bedeli 80 milyon dolar tutarında sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında ASELSAN’ın payı 47 milyon dolar olup, teslimatlar 2021 yılına kadar tamamlanacaktır” denildi.
MİDAS İLE BORU HATLARI GÜVENLİ OLACAK Projede, geçtiğimiz aylarda ASELSAN’ın açıkladığı, fiber optik algılayıcı ihlal tespit sistemi Midas’ın
da kullanılması bekleniyor. Petrol ve doğalgaz boru hatlarının güvenliğinin sağlanması için geliştirilen sistem, 50 kilometrelik hat boyunca en küçük hareketliliğin algılanmasını sağlıyor. Midas ile kritik öneme sahip BOTAŞ petrol ve doğal gaz boru hatlarının güvenliğinin sağlanması amaçlanıyor. Midas, kurulduğu alanlardaki insan ve araç hareketliliği ile buralardaki en küçük kazı faaliyetlerini anında tespit edebiliyor.
Aytemiz bayilerinden Küba çıkarması
34
Haber
» Sayfa 05’in devamı
Mertcan Bilgin
‘BU ADIMDA UMUT VAR KAMPANYASINA DESTEK OLMAK GURUR VERİCİ’
O
‘HEP BERABER YARDIM ELİ UZATTIK’
n binlerce sporseverin iki kıtayı dostluk ve centilmenlik duygusuyla birleştirmesine tanıklık etmek, ayrıca TEV’in yürüttüğü “Bu adımda umut var” kampanyasına destek olmak benim için gurur ve mutluluk kaynağı oldu. Gelecek yıllarda sizleri de aramızda görmek umuduyla.
E
nerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2016 Ekim ayı Petrol Piyasası Sektör Raporunu yayımladı. Rapora göre 2016 Ekim ayında bir önceki yıla göre toplam petrol ürünü satışları yüzde 6,15 artarak 2.409.907 ton olarak gerçekleşti. Benzin türleri satışları yüzde 4,60 artarak 182.178 tona, motorin türleri satışları yüzde 7,53 artarak 2.050.611 tona çıkarken havacılık yakıtları satışları yüzde 13,29 azalarak 104.384 ton olarak gerçekleşti.
TOPLAM İHRAKİYE SATIŞLARI YÜZDE 4 AZALDI 2016 yılı Ekim ayında 2015 yılı Ekim ayına göre toplam ihrakiye satışları yüzde 4 azalarak 251.750 ton olarak gerçekleşti. İthalat miktarlarına bakıldığında 2016 yılı Ekim ayında 2015 yılı Ekim ayına göre ham petrol ithalatı yüzde 6,19 azalarak 2.146.526 ton olarak gerçekleşti. Havacılık yakıtları ithalatı yüzde 153,10 artarak 12.323 tona ulaşırken motorin türleri ithalatı yüzde 0,58 azalarak 970.295 ton olarak gerçekleşti.
Ömer ÇağlarProses Başmühendisi
stanbul Maratonu’nda koşma fikri öğle yemeği sonrası Üretim Müdürlüğü Toplantı Salonunda çay molalarımızda oluştu ve orada bulunan 5-6 kişilik bir grupla maratondan 1,5 ay öncesinde antrenmanlara başladık. Önce sadece spor yapmış olmak, ilk defa maraton koşma heyecanını yaşamak ve tek kıtalararası maraton olan İstanbul Maratonu’nun havasını teneffüs etmek için yola çıkmış olsak da, sonrasında bu koşu serüveni kız öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek gibi etrafımızdaki
insanlara da faydası dokunacak hale geldi. Geleceği şekillendirebilecek 244 başarılı iş kadınına, bilim insanına, öğretmene, doktora, mühendise hep beraber yardım eli uzattık, yalnız olmadıklarını, desteğe ihtiyacı olduklarında her zaman burada olduğumuzu hissettirdik. Koltuk değnekleriyle, bebek arabalarıyla, tekerlekli sandalyeleriyle maratona katılanları gördükten sonra İstanbul Maratonunda koşmayı denememiş olan herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Ekim ayında toplam petrol ürünü satışları yüzde 6 arttı
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2016 Ekim ayı Petrol Piyasası Sektör Raporunu yayımladı. Rapora göre 2016 Ekim ayında bir önceki yıla göre toplam petrol ürünü satışları yüzde 6,15 artarak 2.409.907 ton olarak gerçekleşti. EPDK tarafından hazırlanan raporda ilk 10 ayı içeren verilere göre Ocak - Ekim 2015 ve Ocak - Ekim 2016 dönemi petrol piyasasının ton cinsinden genel görünümü şu şekilde: Benzin türleri, yurt içi satışlara baktığımızda Ocak – Ekim 2015’de 1.757.190 ton iken Ocak – Ekim 2016’da 1.877.884 tona yükselerek yüzde 6,872
EKİM AYINDA EN FAZLA SATIŞ İSTANBUL’DA YAPILDI EPDK’nın Ekim ayı raporuna göre yurt içinde en fazla petrol ürünleri satışı 446.896 ton ile İstanbul’da gerçekleşerek genel payın yüzde 18,54’ünü elde etti. İstanbul’u hemen
İ
arkasından takip eden diğer şehirlerimiz ise 230.082 ton ile Ankara ve 135.846 ton ile İzmir oldu. En az satışın gerçekleştiği iller Tunceli, Kilis, Iğdır ve Hakkari oldu.
bir artış gösterdi. Motorin türlerinde 16.931.212 tondan 18.396.182 tona yüzde 8,65 artış, havacılık yakıtları 1.124.759 tondan 1.154.560 tona yüzde 2,65’lik bir artış, denizcilik yakıtlarında ise 234 tondan 36.713 tona yüzde 15.589,32’lik bir artış yaşandı. Fuel Oil türleri 458.907 tondan 455.997 tona yüzde 0,63’lük bir düşüş, gazyağında 50.245 tondan 13.429 tona yüzde 73,27 düşüş ve diğer ürünler ise 151.426 tondan 147.654 tona yüzde 2,49 düşüş yaşandı. Genel toplama bakıldığında yurt içi satışlarda 2015 ile 2016’nın ilk 10 ayını karşılaştırdığımızda 20.473.973 tondan 22.082.422 tona yüzde
7,86’lık bir artış yaşandı.
YURT İÇİ SATIŞLARDA İLK 10 ŞİRKET Ekim 2016 dönemi lisans sahibi şirketlere göre yurtiçi satış miktarları göz önünde alındığında Petrol Ofisi 553.757 ton ile birinci, Opet 384.534 ton ile ikinci, Shell & Turcas 353.605 ton ile üçüncü olarak yerini aldı. Sıralamada bu firmaları sırası ile BP, Total, TP, Aytemiz, Lukoil, Alpet ve Kadoil takip ediyor. Yıl içerisinde Ekim ayına kadar olan ilk 10 ayın verilerine bakıldığında ise Ocak-Ekim 2016 dönemi dağıtıcı lisans sahibi şirketlere göre yurtiçi satış miktarlarında Petrol Ofisi 4.926.812 ton ile birinci, Opet 3.665.152 ton ile ikinci, Shell & Turcas
3.325.472 ton ile üçüncü konumunda. Bu firmaları ise sırasıyla BP, Total, TP, Aytemiz, Alpet, Kadoil takip ediyor. Dağıtıcı lisansı sahiplerine göre Taşıt Tanıma Sistemi (TTS) ile yapılan akaryakıt satışlarında sırlama değişiklik gösterdi. Shell & Turcas 75.430 ton ile birinci, Petrol Ofisi 54.227 ton ile ikinci ve Opet 46.011 ton ile üçüncü sırada yerini aldı. Bu firmaları sırası ile BP, Total, Aytemiz, Lukoil, Alpet, BP ve SOCAR takip ediyor. Üretim miktarlarında ise 2016 yılı Ekim ayında 2015 yılı Ekim ayına göre toplam rafineri petrol ürünleri üretimi yüzde 2,22 azalarak 2.550.008 ton olarak gerçekleşti.
36
Makale
OPEC kararının düşündürdükleri
O
PEC 30 Kasım’da Viyana’da gerçekleştirdiği 171. resmi toplantısında günlük petrol üretimini 1 Ocak 2017 tarihinden geçerli olmak üzere 6 ay süreyle Ekim seviyesinin 1,2 milyon varil/gün (kb/d) altına düşürerek 32,5 milyon varile indirme kararı aldı. Görüşmelerin hangi ülkenin üretimini ne kadar düşüreceği konusunda kilitlenmesi nedeniyle birçok kişi OPEC toplantısından üretimin Ekim ayındaki 33,8 kb/d seviyesinden 32,5 kb/d seviyesine çekilmesi konusunda anlaşma sağlanmasını beklemiyordu. En büyük sürpriz ise Rusya’nın üretimin dondurulması yönündeki pozisyonundan geri adım atarak 11,2 milyon varil olan günlük üretimini 300 bin varil indirmeye ışık yakması oldu. Öncelikle üretim kısıntısı kararının anlamını ya da anlamsızlığını bir perspektif içine koyalım. OPEC’in 2008’den bu yana ilk kez üretim kısıntısı kararı almasına petrol piyasaları sert bir reaksiyon gösterdi ve kararı takip eden 3 günde brent petrolün varil fiyatı 10 dolara yakın artarak yüzde 16 değer kazandı. Bu durumu birçok kişi OPEC imparatorluğunun henüz ölmediği, tam tersine, geri dönüşü olarak yorumladı. Bana göre sözde anlaşma olarak açıklanan bu durum OPEC’in kocaman ağzı olduğunu fakat dişlerinin olmadığını göstermekten öteye geçmiyor. Düşük petrol fiyatlardan dolayı OPEC üyesi ülkelerde derinleşen ekonomik darboğaz nedeniyle OPEC’in atabileceği başka bir adım kalmamıştı. Hatırlanacağı üzere 2 yıl önce OPEC’in üretim kesinti kararı almadığı tarihlerde Suudi Al-Falih’in selefi olan Ali Al-Naimi yaptığı açıklamada OPEC üreticilerinin petrol üretimlerini kısmalarının lehlerine olmadığını ve hatta petrolün varil fiyatının 20, 40, 50, 60 dolarlara düşmesinin önemli olmadığını bangır bangır bağırıyordu. AL-Naimi yazdığı kitabın imza günlerinde etrafa gülücük dağıtırken, 30 Kasım’daki OPEC basın açıklamasında, mevcut piyasa koşullarının üretici ülkelerin ekonomilerini tehdit ettiği belirtiliyor, OPEC üyesi ülkelerin ekonomilerinde düşük fiyatlara bağlı olarak geçtiğimiz 2 yılda yaşanan tahribattan bahsediliyordu. Fiyatların yukarı çıkmasını sağlamak için üretim kesintisinden başka bir seçenek olmadığını gören Suudiler Mayıs 2016’da Al-Naimi’nin yerine
Petrol fiyatlarında OPEC toplantısı sonrası yaşanan hızlı artışın devam edip etmeyeceğini öngörmek kolay değil fakat 2017’de fiyatların 50 doların üstünde kalması için yaratılan çaba hızlı bir şekilde yok olabilir.
Khalid Al-Falih’i getirerek bir değişime de işaret ediyordu. Diğer yandan, OPEC’in üretim kısıntısı konusunda vardığı anlaşma “swing producer” olarak nitelenen Suudi Arabistan’ın artık bu konumdan uzak olduğunu da gösteriyordu.
baz alındı ve bu nedenle günlük üretimini 90 bin varil arttırmasına izin verildi. Net ithalatçı haline gelen Endonezya OPEC üyeliğini askıya almaya karar verirken geri kalan ülkeler de böylece üretimlerini düşürme sözü vermiş oldu. Günün sonunda ise anlaşma bazı ülkelerde gerçekte üretimin dondurulması anlamına gelirken bazılarında üretimi düşürmüş ve bir kaç tanesinde de arttırmış oldu. Üretim kesintisinde ağırlıklı olarak Ekim 2016 seviyesinin baz alınması bir anlamda anlaşmanın durumu kurtarmaya dönük bir girişimden başka bir şey olmadığını gösteriyor. Bununla birlikte OPEC üretiminin genellikle her yılın ilk yarısında yılın ikinci yarısına göre daha düşük seyrettiğini unutmamak gerek 30 Kasım’daki OPEC toplantısında OPEC üyesi olmayan ülkelerin de anlaşmaya katılarak günlük üretimlerini 600 bin varil düşürmelerinin beklendiği de ifade ediliyordu. 10 Aralık tarihinde OPEC ve 11 OPEC üyesi olmayan ülke bir araya geldi. Toplantı sonucunda OPEC üyesi olmayan bu ülkelerin toplam üretimlerini günlük 558 bin varil azaltacakları açıklandı. Kısıntının yarısından fazlasının Rusya tarafından yapılacağı vaadi (300 kb/d) ve diğer ülkelerin katkılarının aslında bir göz boyamadan ileri gitmediği kimin ne kadar sözde üretim kısıntısına gideceğine bakılarak anlaşılabilir.
Rusya’nın anlaşmaya katılımı gerçek bir üretim kesintisi anlamına gelmiyor. Rusya’nın petrol üretimi geçtiğimiz Kasım ayında Sovyetler sonrası dönemin en yüksek rakamına çıkarak rekor kırmıştı. Muhtemelen Aralık ayında da yaşanabilecek bir zirve üretimin ardından Rus ham petrol üretiminin zaten Ocak ayından itibaren düşmesi bekleniyordu. Benzer şekilde, anlaşmaya katılan diğer birçok ülkenin petrol üretimlerinin de 2017 içinde azalması bekleniyordu. Listede Rusya’dan sonra ikinci büyük kesintiyi (100 kb/d) yapması kararlaştırılan Meksika’da da aynı durum söz konusu. Ya diğer ülkeler? Yorum yapmadan sıralayayım: Oman (-45 kb/d), Azerbeycan (-35 kb/d), Kazakistan (-20 kb/d), Malezya (-20 kb/d), Ekvatoryal Gine (-12 kb/d), Bahreyn (-10 kb/d), Güney Sudan (-8 kb/d), Brunei (-4 kb/d), Sudan (-4 kb/d). Listenin sonlarına doğru yaklaştığınızda herhalde yüzünüzde bir gülümseme belirdi. Haklısınız, kessen ne olur kesmesen ne olur? Nerede daha büyükler? Gelelim petrol fiyatlarına. 30 Kasım’da toplantının yapıldığı gün petrol piyasalarının oldukça dalgalı bir seyir izlediği görüldü. Aynı gün ICE ve CME’deki ham petrol kontratlarının bütünleşik hacmi tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı ve toplam kontrat miktarı (vadeli ve opsiyon) 5,3 milyon adet oldu. Bu
3 ay önce Cezayir’de gerçekleştirilen OPEC Bakanlar toplantısında günlük üretimin 32,533 milyon varil seviyesinde tutulması gerekliliği nedeniyle üretimin dondurulması ya da kısılmasının formülü üzerinde çalışılması gerekir deniyordu. Ancak, alınacak bir *Tablo: OPEC ham petrol üretim seviyeleri ve karar sonrası karardan üye ülkelerin olumsuz yeni üretim seviyeleri (bin varil/gün) etkilenmemesi gerektiği nedeniyle titizlikle yapılan çalışmalar Kasım 2016’da anlaşma sağlanan üretim zaman aldığı için hemen sonuca varılamamıştı. Ekim 2016 2017 Ocak’tan Referans üretimi (OPEC itibaren yeni Değişim üretim seviyesi 30 Kasım’da Viyana’da MOMR) üretim seviyesi düzenlenen toplantı sonrası OPEC tarafından yapılan açıklamada Cezayir 1088 1089 -50 1039 üretim kısıntısı konusunda Angola 1586 1753 -80 1673 anlaşmaya varıldığı ve günlük Ekvator 549 548 -26 522 üretim seviyesinin 2017’nin Ocak Gabon 202 202 -9 193 ayından başlayarak 6 ay süreyle İran 3690 3975 90 3797 33,7 milyon varilden 32,5 milyon Irak 4561 4561 -210 4351 varile düşürüleceği açıklandı. Kuveyt 2838 2838 -131 2707 Katar 646 648 -30 618 Belirlenen formül hiçbir üyeyi S. Arabistan 10532 10544 -486 10058 rahatsız etmeyecek şekilde her bir BAE 3007 3013 -139 2874 ülkenin üretiminde %4,5’luk kesinti Venezuela 2067 2067 -95 1972 sağlaması şeklindeydi. Bu yüzden bazı istisnalar getirildi. Mesela, Alt Toplam 30766 31328 -1166 29804 Nijerya ve Libya yaşanan iç savaş Endonezya 722 veya çatışmalar nedeniyle kısıntı 528 kararından muaf tutulurken, Angola Libya Nijerya 1628 için Ekim ayındaki planlı yıllık bakım çalışması nedeniyle üretimi düştüğü için Eylül 2016’nın referans alınması kararlaştırıldı. Iran için ise yaptırımlar öncesi üretim seviyesi
Toplam
33644
Notlar: OPEC tarafından Ekim 2016 referans üretim değerleri genel olarak ikincil kaynaklardan sağlanmıştır. Angola için referans üretim seviyesi Eylül 2016’dır.
37
Makale
miktarın 54 günlük küresel petrol arzına eş değer olduğunu ifade etmemiz ne denli büyük olduğunu anlamak için yeterli olacaktır. Traderların fiyatların geleceğine ilişkin beklentileri ve piyasanın temel dinamikleri diğer bir çok faktörün de tetiklediği kağıt varil piyasasına doğrudan yansıyor. Bu perspektiften bakıldığında petrolde görülen düzensiz fiyat dinamiklerinin, beklenen piyasa yapısı ve spekülasyonların kombinasyonundan kaynaklandığı ve birçok faktörden etkilendiği görülür. Unutmamak gerekir ki piyasa hissiyatının temel itici gücü, algılanan risklere karşı traderların korkuları ve endişeleri değil gerçekler olmalıdır. Ancak petrol piyasası şeffaf, serbest ve etkin pazar olmadığı için traderların beklentileri fiyatlara ilave baskı uygulamaya devam edecektir. Petrol piyasası verilerine özellikle aylık olanlara bakıldığında ne demek istediğimi anlayacaksınız. Tabi bu arada dünya petrol istatistiklerinin mükemmellikten uzak olduğunun da altını çizelim. Yedek kapasite, üretim, tüketim ve stoklarla ilgili veriler özellikle OECD dışı ülkeler için çoğunlukla tahminden öteye gitmemektedir. OPEC bile, üyelerinin Sekretarya’ya gönderdiği verileri güvenilir bulmadığı için, üyesi ülkelerdeki üretim de dahil olmak üzere pazarı izlemek için ikincil kaynaklardan gelen verileri kullanıyor. İşin ironik yanı ikincil kaynakların bu verileri nereden aldığını kimsenin sormaması. Kimsenin gerçek üretimi doğrulayamadığı ve kanıtlayamayacağı bir ortamda verilerde hile yapmak çok kolaydır. Üretim seviyelerinin Kuveyt, Venezuela, Cezayir ve OPEC üyesi olmayan iki katılımcıdan oluşan gözlemciler tarafından izleneceği söylense de şahsen bu izleme işinin nasıl yapılacağını çok merak ediyorum. Verilerle oynamak ve hile yapmak geçmişten bu yana OPEC’in üretim kısıntısı kararlarının ortak özelliği olmuştur. Büyük üreticilerin özellikle Asya piyasalarındaki paylarını kaybetmeme ve koruma endişesiyle hareket edeceklerini düşündüğüm için bu eğiliminin bu sefer de bozulmayacağını düşünüyorum.
OPEC ANLAŞMASI 6 AY SÜREYLE GÜNLÜK YAKLAŞIK 1,8 MİLYON VARİL PETROLÜN PİYASADAN ÇEKİLMESİNİ AMAÇLIYOR Bu bizi petrol piyasası açısından önemli olduğunu düşündüğüm bir başka konuya getiriyor. OPEC anlaşması 6 ay süreyle günlük yaklaşık 1,8 milyon varil petrolün piyasadan çekilmesini amaçlıyor. Bunun 1,2 milyon varili OPEC, 558 bin varilinin ise OPEC dışı ülkelerden sağlanması bekleniyor. Gerçekten üretimde günlük 1,8 milyon varillik bir kesinti görecek miyiz? Benim düşüncem gelecek yıl OPEC’in bu yıla göre daha fazla petrol üreteceği yönünde. Ayrıca, üretim seviyelerini zaten yüksek olan bir seviyeden indirmek tek başına petrol piyasasını dengeye getirmeyecektir. Fakat bu çok da önemli değil. Aslında anlaşma başarılı olursa açıklanan miktardaki petrol dünya petrol ticaretinden değil dünya petrol üretiminden düşülecektir. Bir başka deyişle üretimden ziyade üretici ülkelerden yapılan ihracattan bahsetmeliyiz ancak öyle görünüyor ki bu durum kimsenin umurunda değil. OPEC anlaşmasının piyasaları nasıl etkileyeceğini tahmin etmek için henüz çok erken. Birçok analist bu anlaşma bir şekilde amaçlanan hedefe ulaşırsa petrol fiyatlarının 60 dolar ve üstüne yükseleceğini söylüyor. 60 dolar üstü bir fiyat 2017’de petrol talep artışını zayıflatarak üretim kesintinin etkilerini
ortadan kaldırabilir. Dahası fiyatların artması stoklardaki düşüşü hızlandırıp 2017’nin ilk yarısında arz ve talep dengesi arasındaki makasın daralmasına neden olabilir. Burada temel sorun petrol stoklarının tarihsel ortalamaların oldukça üstünde bir seviyede olması. Dolayısıyla, cevap aranması gereken soru stok seviyelerinin geçmişteki normal seviyelerine inip inmeyeceğidir. Eğer cevap evet bunun ne zaman olacağını kestirmek oldukça zor. Elbette eğer OPEC anlaşması başarılı bir şekilde uygulanırsa ve OPEC dışındaki üreticiler tam bir işbirliği yaparsa zamanla petrol stoklarında bir erimeyle karşılaşabiliriz. Fiyatlardaki artışla birlikte 2 kritik konu daha ortaya çıkacak: Ocak ayında ABD’de Başkanlık görevini devralacak olan Trump ve OPEC anlaşmasından en çok yararlanacak olan ABD şeyl petrol üreticileri. 2017 yılı için ABD ham petrol üretimine ilişkin beklentiler petrol fiyatlarındaki toparlanma ve artış trendiyle birlikte oldukça hızlı bir şekilde değişti. Mevcut beklenti 2017’nin tamamında günlük 8,5 milyon varillik bir üretim olacağı yönünde. Buna ek olarak bugüne kadar Permian’daki şeyl petrol üretiminin oldukça esnek olduğunu da eklemek gerek. Şeyl petrolü üreticilerinin çoğu için başa baş fiyatın varil başına 50-70 dolar bandında olduğu tahmin ediliyor. Güçlü dolar, şeyl petrol üretiminin artması, OPEC anlaşmasına dahil olmayan ülkelerde beklenen üretim artışı ve ayrıca Nijerya ve Libya’daki muhtemel artışla birleştiğinde rahatça ortaya fiyatların yumuşamayacağını gösteren bir resim ortaya çıkartabilir. Dünya petrol piyasalarında dengenin sağlanması hiç şüphe yok ki OPEC’in üzerinde anlaştığı 6 aylık kısıntı süresinden çok daha fazla zaman gerektirecek. Peki, 6 aylık süre bittikten sonra ne olacak? OPEC’in 23 Mayıs’ta gerçekleştirmesi beklenen bir sonraki resmi toplantısında piyasa dinamikleri gözden geçirilerek uygulanan politikanın devam edip etmeyeceğine karar verilecek. Şuna emin olabiliriz ki petrol fiyatları ve OPEC toplantıları küresel gündemde başta gelen konulardan birisi olmaya devam edecek. Petrol fiyatlarında OPEC toplantısı sonrası yaşanan hızlı artışın devam edip etmeyeceğini öngörmek kolay değil fakat 2017’de fiyatların 50 doların üstünde kalması için yaratılan çaba hızlı bir şekilde yok olabilir. Brent petrole ilişkin mevcut fiyat eğrileri bize şimdilik OPEC anlaşmasının uzun vadede petrol fiyatları üzerinde etkisinin olmadığını gösteriyor. OPEC anlaşmasının bir yansıması da doğalgaz piyasalarında özellikle LNG’de olabilir. 2016’da küresel LNG arzının yaklaşık % 80’i petrole ya da petrol ürünlerine endeksli kontratlarla fiyatlanmış durumda. Petrol fiyatlarındaki artış küresel LNG arz fazlasına bağlı olarak fiyatlara birebir yansımasa da LNG fiyatlarında artışa yol açabilir. Sözün kısası, OPEC anlaşmasının piyasalara etkisi konusunda bir görüş birliği yok. Uluslararası Enerji Ajansı 2017’nin ilk yarısında arz açığı beklerken, OPEC bu açığın yılın ikinci yarısında oluşacağını, Amerikan Enerji Informasyon Dairesi ise 2017’den sonra oluşacağını düşünüyor. Fiyatların sadece fiziksel piyasadaki arz ve talep dengelerine göre belirlendiğine inanıyorsanız bu üç kurumun fiyat tahminlerini takip etmenizi öneririm. Amma velakin benim tavsiyem şu ki, gözünüz arz-talep denge tablolarındayken, kulağınız jeopolitik gelişmeler ve ABD doları, FED faiz oranı vs. gibi ekonomik göstergelerde olsun.
Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yeni yıl dileklerimle.
EPDK’dan bayileri
rahatlatan karar Lisans süresini uzatmak isteyen 5 binin üzerindeki akaryakıt bayisi eski çalışma ruhsatı ile başvurabilecek.
E
PDK sektör temsilcilerinin olası mağduriyetini önlemek için GSM adı verilen ve belediyelerden alınan iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatları ile ilgili bir karar aldı. Yeniden alınması 1 yılı bulan GSM’ler ile ilgili zaman kaybı yaşanmaması adına Kurum eski tarihlerde alınmış GSM’leri de geçerliliğini koruması durumunda lisans uzatma süreçlerinde kabul edecek. Yani lisansının süresini uzatmak için EPDK’ya en geç 2 ay kala başvuracak olan akaryakıt bayii sahipleri bu süreyi geçirmeleri durumunda eski GSM’leri ile de başvurabilecek ve yeni bir bürokratik süreç ile uğraşmak zorunda kalmayacak. EPDK ayrıca bayilik lisansı süresi bitmekte olan lisans sahiplerinin lisans sürelerini sadece süre uzatım bedelini ödemek suretiyle istasyonlu bayiliklerde 12 yıl, istasyonsuz bayilerde de 5 yıl uzatma kararı aldı.
“10 BİNLERCE İŞLEM VE BUNLARA İLİŞKİN MALİ YÜKÜ ORTADAN KALDIRDIK” Konuya ilişkin açıklamada şu bilgilere yer verildi; “Akaryakıt sektörü geçmişi uzun yıllara dayanan, sattıkları malın kullanıldığı alan itibariyle de tüm vatandaşlarımızı birebir etkileme yetisi olan güçlü, dinamik bir sektör. Süreçlerin takibi ve gerekmesi durumunda müdahale gücünü koruyabilmek için bu lisanslar 12 yıllık bir süre için verilmektedir. İlgili mevzuatta başvuru sahibi
bir istekliye akaryakıt bayilik lisansı verilmesi için mevzuatın öngördüğü süre 60 gün olarak belirlenmişken gelinen aşamada başvurunun eksiksiz yapılması durumunda iki gün hatta aynı gün bile lisanslandırma işlemi tamamlanabilmektedir. Kurumumuz eşgüdümünde sağlanan bu işlem hızı Kamu sektörünün yanı sıra özel sektöre de ilham vermektedir. Bu sürenin daha da kısalması için neler yapılabileceği hususunda çalışmalarımız da devam ediyor. Kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak, Kurumumuzun bu konudaki temel yaklaşımı olmaya devam edecek. Bu yaklaşımımızdan hareketle 12 yıllık lisans süresini bu yıl doldurmakta olan yaklaşık 5 bin bayi için yine Kurulumuzca bir karar alınmak suretiyle işlemlerde istenecek belgelerde revizyona gidildi ve işlemler son derece basitleştirildi. Bayilik lisansı süresi bitmekte olan lisans sahiplerinin lisans sürelerini sadece süre uzatım bedelini ödemek suretiyle istasyonlu bayiliklerde 12 yıl, istasyonsuz bayilerde de 5 yıl uzatma kararı aldık. Bu Kararla, Kurum içinde ve aynı zamanda Kurum dışında lisans sahiplerinin yapması gerekecek 10 binlerce işlem ve bunlara ilişkin mali yükü ortadan kaldırmış olduk. Lisans süresi bitimine en geç 2 ay kala EPDK’ya müracaat etmesi gereken lisans sahipleri aksi halde lisans iptali tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyor.”
Sinan Ak Zorlu Enerji Grubu Başkanı oldu
48
EPDK lisans bedellerini belirledi
Haber
LİSANS SURETİ BEDELİ 1.500 TL OLARAK BELİRLENDİ
L
PG piyasasında 2017 yılında uygulanacak lisans alma bedeli, 3 bin lira ile 223 bin 500 lira arasında değişecek. Lisans sureti bedeli ise bin 500 lira olacak. Lisans tadili bedeli bin 500 lira ile 4 bin 500 lira arasında değişecek. Süre uzatımı bedeli ise lisans alma bedelinin yüzde 50’si kadar uygulanacak.