03
13
16
‘Enerji yıkıcı rekabetin değil iş birliğinin anahtarı olmalı’ Atlantik Konseyi tarafından düzenlenen İstanbul Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başta bölgesel konular olmak üzere Türkiye- ABD ilişkileri, enerji yatırımları ve ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘TÜRKİYE GÜVENLİK, REFAH VE HUZURA KATKI SAĞLAMAYA DEVAM EDECEK’
Burak Söylemez-Musa Enes Uslu/İstanbul
A
tlantik Konseyi İstanbul Zirvesinde Cumhurbaşkanlığı Özel Oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ABD arasındaki iş birliğinin geliştirilmesinin bölgesel gelişmeler açısından önemli olacağını söyledi.
“DÜNYA ÇALKANTILI BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılki zirvenin ana temasının ‘Çalkantılı Bir Bölgeye Yönelik Trans-Atlantik Angajmanın Güçlendirilmesi’ olarak belirlenmesini isabetli bulduğunu söyledi. Dünyanın gerçekten çalkantılı bir dönemden geçtiğine işaret eden Recep Tayyip Erdoğan; “Karşı karşıya kalınan belirsizlikler sebebiyle, küresel geleceğin kestirilmesi ve yarına dair tahminleri yapılması oldukça zor
Bilhassa son yıllarda yaşadığımız sorunlar karşısında sergilenen atalet, tıkanıklık ve acziyet geleceğe dair karamsarlığı daha da körüklüyor. Küresel müesses nizam, coğrafyamızda meydana gelen krizler başta olmak üzere, bizleri doğrudan etkileyen meseleler karşısında etkinliğini yitiriyor” diye konuştu.
“ÇÖZÜM İÇİN KURULAN MEKANİZMALAR, SORUN ÜRETİR HALE GELDİ” Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliği gibi platformların itibarının ise, buralardaki söz sahibi birkaç ülkenin kısa vadeli çıkar hesaplarına kurban edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çözüm için kurulan mekanizmalar, değişim ihtiyacına cevap veremedikleri için,
Enerji alanında gerçekleştirilen yatırım ve çalışmalardan örnekler vererek, 21. yüzyılda enerjinin; yıkıcı rekabetin değil, iş birliğinin anahtarı olması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, Avrupa Atlantik coğrafyasının güvenlik, refah ve huzuruna katkı sağlamaya önümüzdeki dönemde de devam edecektir. Demokrasiden, hukuktan, serbest piyasa ekonomisinden artık daha ziyade sorun üretir hale gelmiştir. Şu gerçeklerin artık idrak edilmesi gerektiğine inanıyorum. Ya mevcut mekanizmalara format atacak, ya da ‘karamsarlık virüsünün’ bünyemizi daha çok sarmasını seyredeceğiz. Ya yeni aktörlerin talep ve önerilerine daha çok kulak kesilecek, ya da çözümsüzlük üreten sisteme suni teneffüs yapmaya devam edeceğiz. Ya tabandan gelen değişim rüzgarını yönetecek, ya da bu rüzgârın kasırgaya dönüşüp bizleri yok etmesini bekleyeceğiz. Önümüzdeki seçenekler bu kadar açık ve nettir. Hiç şüphesiz, karşımızdaki bu olumsuz tabloyu olumluya dönüştürmek, krizi fırsata çevirmek bizlerin elindedir”
ve evrensel değerlerden taviz vermeden ilerlemeyi sürdüreceğiz. Bu süreçte dost ve müttefiklerimizden beklentimiz, ön yargılardan, kara propagandalar ve çifte standarttan uzak bir şekilde Türkiye’yle iş birliğine devam etmelidir. Türkiye dün olduğu gibi bugün de dostluk ve müttefiklik ilişkisinin hakkını gerçek anlamda yerine getirmektedir. Dostlarımızdan da aramızdaki yarım asırlık hukuka riayet etmelerini bekliyoruz”dedi. şeklinde konuştu.
“ÇİFTE STANDARDA TANIK OLDUK” Güvenliği, geleceği ve insan hayatını ilgilendiren önemli meselelerde çifte standarta tanık olunduğunu ifade eden Erdoğan; “Bu manzara karşısında yapılması gereken belli. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız, başka çare yok. Unutmayalım ki; taşı delen suyun gücü değildir, damlaların sürekliliğidir. İnisiyatif alacak, bıkmadan-usanmadan insani değerlere, çözüme, dayanışma ve iş birliğine vurgu yapmayı sürdüreceğiz” dedi.
TÜRKİYE-AMERİKA İLİŞKİLERİ Türkiye ile Amerika arasındaki ikili ve çok taraflı iş birliğinin güçlendirilmesinin, bölgesel sorunların çözümü açısından gerekli olduğuna değinerek, ABD Başkanı Donald Trump ile Türk-Amerikan ilişkilerinde taze bir sayfa açacaklarına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 16 Mayıs’ta Washington’da Sayın Trump ile kapsamlı görüşmeler gerçekleştireceğiz. Bu görüşmelerimizde gündemimizdeki tüm konuları, ikili ilişkilerimizden tutun bölgesel sorunlara varıncaya kadar ele alma imkânını bulacağız. İkili ilişkilerimizde hâlen istediğimiz noktaya getirmeyi beklediğimiz hassas başlıklar bulunuyor” diye konuştu.
“TRUMP’LA YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi Sayın Trump’la tabi yeni bir dönem
17
‘Bölgenin enerji arz güvenliğine katkı sunmaya devam edeceğiz’ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi Cumhurbaşkanlığı özel oturumunda; Türkiye ABD ilişkileri, enerji konuları ve gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘GAZ DEPOLAMA KAPASİTEMİZ 2023’TEN ÖNCE 11 MİLYAR METREKÜPE ÇIKACAK’
B
akan Albayrak, enerji sektöründe de trendlerin değiştiğini, dünyadaki petrol ve gaz rezervlerinin yüzde 60’ından fazlasını bulunduran bu coğrafyada kazan-kazan esasına dayalı bir ortamın her şeyden önemli olduğunu söyledi. Türkiye’nin sadece büyüyen ekonomisiyle değil son 15 yıllık başarı hikayesiyle ortalama yüzde 5 büyüdüğünü, OECD ülkeleri arasında elektrik talep artışında birinci ülke olduğunu dile getiren Albayrak, “Türkiye, tüm bu gelişmeler ve yoğun yatırım ajandasıyla bölgeye en büyük katkıyı yaptı. Yeni dönemde de bu devam edecek” ifadelerini kullandı. Bakan Albayrak, Türkiye’nin gaz piyasasının yanında LNG altyapısını da güçlendirmek için çok önemli adımlar attığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması noktasında, gaz depolama kapasitesini 2,7 milyar metreküpten 2023’ten önce 11 milyar metreküplere çıkaracağız. Sisteme günlük gaz basma kapasitesini 190 milyon metreküplerden 400 milyon metreküplere çıkaracağız. Halen 8 boru hattıyla olan uluslararası iş birliklerinin yanında, TANAP gelecek seneye bitecek. Türk Akımı projesini de 2020’ye kadar nasipse bitireceğiz. Doğu Akdeniz gazı için de çalışmalarımız sürerken, onuncu
başlıyor, temennim odur ki Sayın Trump’a sorunları anlatırız ve birlikte çaresiniz buluruz. Biz bir terör örgütüyle bir başka terör örgütün vasıtasıyla mücadele etmemeliyiz” açıklamasında bulundu.
“DOĞU AKDENİZ’DE ENERJİ ALANINDA ABD’YLE BERABER YAPABİLECEĞİMİZ ŞEYLER VAR” Cumhurbaşkanı Erdoğan enerji konusunun da görüşmedeki önemli bir gündem maddesi olacağını ekleyerek, “Enerji alanında da yine bizim Doğu Akdeniz’de ABD’yle beraber yapabileceğimiz birçok şeyler olduğu gibi, diğer bölgelerde de müşterek birçok adımları atmamız mümkün. Bu konuların dışında da şu anda gelişmelere yönelik olarak tabi ki bazı birimlerimizin müşterek
boru hattını da yine bölge enerji arz güvenliği noktasında, özellikle batı ve küresel anlamda piyasaların güvenliği için çok çalışmaya devam edeceğiz.”
“RÜZGAR YEKA’YA DÜNYANIN ÖNEMLİ ŞİRKETLERİ KATILACAK” Bakan Albayrak, Türkiye’de ilk kez yerli kaynakların elektrik üretimindeki payının yüzde 50 çıktığını, yenilenebilir enerji kaynaklarının payının ise üçte bir oranında gerçekleştiğini bildirdi. Aynı zamanda yabancı yatırımcıları da Türkiye’ye davet etmek için önemli adımlar attıklarını anlatan Albayrak, Karapınar Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projesiyle dünyada yekpare alanda en büyük güneş enerjisi santralinin kurulacağını aktardı. Albayrak, 27 Temmuz’da son tekliflerin alınacağı rüzgar YEKA projesiyle de bin megavatlık bir kapasitenin sisteme dahil edileceğini belirterek, dünyanın en büyük rüzgar enerjisi firmalarının katılımıyla bu kapasitenin oluşturulacağını dile getirdi.
E
nerji Bakanı Berat Albayrak, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi’nde düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Özel Oturumu”nda yaptığı konuşmada, Atlantik Konseyi’nin özellikle Türkiye ve ABD ilişkileriyle bölge siyaseti üzerinde çok önemli bir yeri doldurduğunu, dünyadaki güvenlik politikalarının sorgulandığı bir dönemde Türkiye’nin batı ile ilişkilerinde kritik bir yeri bulunduğunu söyledi. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu ilişkilerin ve iş birliğinin daha üst düzeyde ileri taşınması için herkese çok iş düştüğünü belirten Albayrak, şöyle devam etti: “Türkiye olarak biz küresel istikrar ve barışa katkı noktasında çok büyük bedeller ödedik. Ödemeye devam
ediyoruz, ama katkıda bulunmak için çalışmalarımız sürüyor. 16 Nisandan sonra bölgesel ve küresel barış için çok önemli bir dönemin başlangıcıyla karşı karşıyayız. İstikrarın her şeyden önemli olduğu düşüncesinden hareketle, Türkiye yeni dönemin adımlarını attı. Türkiye yeni dönemde rasyonel, kazan-kazan esasına dayalı partnerleriyle daha güçlü bir bölge, istikrarlı ve güvenli bir dünya düsturuna destek şiarıyla inşallah daha çok çalışmaya devam edecek. Tüm ilişkili paydaşlara, yeni dönemde akılcı, rasyonel ve pragmatist bir bakış açısıyla çok büyük bir iş düşüyor. Dünyanın her zamankinden daha fazla güvene, güvenliğe ve vicdana ihtiyacı olduğu bir resimde Türkiye olarak bundan sonra da tutarlı siyasetimize
Enerji çeşitliliğinde nükleer enerjinin de önemine dikkati çeken Albayrak, katılımcıları 9-13 Temmuz tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek 22. Dünya Petrol Kongresi’ne davet etti.
çalışmalarını güçlendirmemizdir. Başta tabi dışişleri bakanlıklarımız, bunun yanında istihbarat örgütlerimizin müşterek çalışmaları bölgenin huzuru için güven ifade etmektedir.” 16 Nisan halk oylamasının ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından izlendiğini hatırlatan oturum yöneticisinin, Türkiye’nin geleceği ile ilgili nasıl olacağına, bu etkiyi insanların nasıl görmesi gerektiğine ilişkin sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm girişimciler açısından yeni bir dönemin başladığına dikkat çekti ve son günlerde ekonomide yaşanan sıçramanın ve yatırım alanlarının açılmasına yönelik atılmakta olan adımların, Türkiye’nin bir güvenli liman olarak görüldüğüne işaret ettiğini ve bunun da seçim sonuçlarının nereye vardığını gösterdiğini söyledi.
“ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini öyle sürdürdü: “Şimdi bu şu demek değildir: Yani bizler, evet diyenler, hayır diyenleri dışlayacağız, öteleyeceğiz, onları bir daha artık görmezden geleceğiz; asla böyle bir şey olamaz. Niye? Onlar da benim ülkemin insanlarıdır. Eğer hizmetse, biz zaten hizmeti ülkemizin dört bir yanına veriyoruz, 780 bin kilometrekarelik alanda biz 15 senede hiçbir dönemde görülmeyen yatırımlar yaptık, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, gıda tarımda devasa adımlar attık. Niye? Bu topraklar bizim, buraların hepsini inşa edeceğiz, ihya edeceğiz, inşa ve ihya etmek suretiyle
de ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartacağız. İşte bugün enerjiyi konuşuyoruz, şu enerjinin ulaşmadığı nice yerler vardı bizim ülkemizde, ama şimdi o yerlerin hepsine dağ-taş demeden biz enerjiyi ulaştırdık. Türkiye’de 15 sene önce rüzgâr santrali diye bir ifade kullansaydınız, herkes aval aval bakardı, ne demek rüzgâr santrali veyahut da güneş enerjisi deseydiniz aynı şeyi söylerdi. Ama biz şu anda çeşitlendirme, temiz enerji dediğimiz zaman bunları en ideal şekilde yapan bir ülke hâline geldik ve çok daha süratle bunu geliştiriyoruz, ilerletiyoruz ki Türkiye enerjide dışa bağımlılığını ciddi manada azaltsın” dedi
» Devamı Sayfa 26’da
18
‘Yerli mühendislerimizle milli
projelerimizi hayata geçireceğiz’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Mimarlar ve Mühendisler Grubu’nun düzenlediği çalıştayda konuştu.
‘ARTIK KAYBEDECEK BİR SANİYEMİZ BİLE YOK’
Burak Söylemez/İstanbul
M
imar ve Mühendisler Grubu’nun (MMG) düzenlediği çalıştayda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, MMG’nin değişen Türkiye’nin özellikle son 15 yıllık yolculuğunda oldukça önemli yerde olduğunu ancak henüz istenen seviyeye ulaşamadığını söyledi
“KARAPINAR’DA YÜZDE 80 ORANINDA YERLİ MÜHENDİS OLACAK” Karapınar YEKA ihalesine değinen Bakan Albayrak konuyla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı; “Dünyanın en büyük güneş sahasında, yerlilik şartıyla yapılacak olan ve en az yüzde 80 yerli mühendisin çalışacağı dünyada eşine az rastlanır bir modeli hayata geçiriyoruz. Çünkü bizim yerli mühendislerimize sahip çıkmamız lazım” Cumhuriyet tarihinde ilk defa 15 yıl üst üste bakanlıklar arasında en büyük bütçeyi Mili Eğitim Bakanlığı’na
ayırdıklarını anımsatan Albayrak, yetişmiş insan kaynağına ve geleceğe yatırım yapan bir hükümet olduklarını ve bu çıtayı daha da yükseklere ulaştırmayı hedeflediklerini kaydetti.
“RÜZGAR YEKA İHALESİNDE 8 BİN PARÇA ÜRÜNÜ YERLİ OLARAK ÜRETECEĞİZ” Bu yaz bitmeden rüzgar YEKA ihalesini yapacaklarını aktaran Bakan Albayrak, “8 bin parça ürünü yerlileştirme noktasında ihaleyle birlikte, yerli mühendisle, yerlileştirilmiş lokal firmalarımızla üretmemiz lazım” dedi. Krizlerin fırsatlar doğurduğunu belirten Albayrak, 70’lerdeki ambargoların savunma sanayinde farklı adımlar atmayı doğurduğunu kaydetti. Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü: “2008-2009’da İHA’larla ilgili yaşanan süreç Bayraktar’ı doğurdu. Kendi milli silahlı insansız hava aracımızı yapma fırsatı doğurdu. Yaşanan tüm bu
M
imarlar ve Mühendisler Grubu’nun 30 büyükşehirde faaliyette olması gerektiğini belirten Bakanı Berat Albayrak, “Üniversitelerden mezun olan gençlerimizin MMG ekosistemine dahil edilmesi lazım. Potansiyeli olan arkadaşları master, doktora eğitimi için dünyanın en iyi mimarlık ve mühendislik fakültelerine gönlü zengin
üyelerimiz her yıl destek olarak göndermeli. Bu arkadaşlar en iyi okullarda okuyup, en büyük kurumlarda çalıştıktan sonra, kendi firmalarının üst pozisyonlarında yer alarak, mühendislik anlamında Türkiye’yi daha ileriye taşımak için çok önemli adımların önünü açacaklar. Artık kaybedecek bir saniyemiz bile yok” açıklamasında bulundu. Eski zihinsel iklimin yıkılarak,
süreçler, bize başka fırsatlar ve ufukların önünü açması lazım. Yerli ve milli mimar ve mühendislik, bu toprakların ekmeğini suyunu tüketipte, bu topraklara ihanet içerisinde olmamaktır. Mimar Sinan’ın torunlarıyız. Dünya tarihini literatürüne geçmiş, sayısız eseri ortaya koymuş nesillerin torunlarıyız. O zaman ufuk orada olmalı. Çıtayı yüksek tutmalıyız. Onun ötesine geçmeliyiz” Türkiye’de bugünkü ufka haiz genç nesillerin yetişmesinde, bugünkü teknolojileri ve eğitim metodolojilerini alıp, uygulamanın hiç olmadığı kadar hızlı ve kolay olduğunu vurgulayan Albayrak, “Elhamdülillah. Yukarıdan aşağı bir silsile ve istikamet üzerine gidiyor. Hatta o kadar hızlı gidiyor ki, biz arkadan yetişmiyoruz. Üzerimizde güçlü ve vizyoner bir liderlik var” diye konuştu.
gerektiğinin önemini vurgulayan Bakan Albayrak, geçmişte bunun gerçekleşemediğini kaydetti. Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü: “MMG’nin böyle bir derdi ve duruşu varsa, çıtayı buraya koymak zorunda. Bu firmaları ortaya çıkarıp, mühendisleri de yetiştirmeli. En büyük hayallerimizden bir tanesi de üzerinde bir sene boyunca çok çalıştığımız güneş paneli üretimiyle ilgili. Bazı arkadaşlar inanmadı. Niye yapamayalım. Dünyanın en büyük santralini de yapıyoruz. En büyük sahasını da yapıyoruz. Allah’ın izniyle kendimiz de yapacağız. Hiçbir şeyimiz eksik değil. Her şeyin ötesinde bir dünya liderimiz var. Bu millet bizi yetiştirip, bu makamlara hazırladıysa, bizim çalışmaktan başka yapacak bir şeyimiz yok”
“DÜNYA PETROL REZERVLERİNİN YÜZDE 60’I BU COĞRAFYADA”
“YERLİ FİRMALARIMIZ Türkiye’nin bulunduğu ÇITAYI YÜKSEK TUTMALI” coğrafyanın dünyadaki toplam Türkiye’nin dünyaca ünlü firmalarının olması
petrol rezervlerinin yüzde 60’ında fazlasını içerdiğini
geride kaldığını aktaran Albayrak, “Yeni bir yüzyıl ve yeni bir dünya kurulurken bunun en temel ayaklarından birisi bu alan ise; bu alanda artık çıtayı çok aşağıda tutma lüksümüz yok. Dünyanın en uzun köprüsünü, en derinden giden tünelini inşa edeceğiz, yerli yabancı konsorsiyumlarla iş öğreneceğiz, kendimizi geliştireceğiz, mühendislerimiz o noktada ilerleteceğiz” dedi.
kaydeden Bakan Albayrak, “Bu coğrafya önümüzdeki dönemlerde de zor bir coğrafya olacak. Türkiye bölgenin tek güçlü ve istikrarlı sistematik insan kaynağı ve rekabetçi özel sektörüyle iş yapabilme kapasitesine sahip ülkesidir” açıklamasında bulundu.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİ İÇİN NÜFUS VE PAZAR KAPASİTESİ ŞART” Sürdürülebilir bir ekonomiye sahip olmak için nüfus ve pazar kapasitesinin olması gerektiğinin altını çizen Bakan Berat Albayrak, “Temel bir ekonomi olmak için nüfusunuz ve yetişmiş bir iş gücünüz olacak. Ülkeyi daha ileriye taşıyacak bir altyapıya sahip olması için eğitim yeri çok önemli. Türkiye son 15 yılda yaptığı yatırımlarla çeşitlendirilmiş bir insan kaynağına sahip oldu. Bundan sonra da çeşitlendirilmiş bir endüstriniz olacak. Ekonomimizin tek bir sektöre bağlı olmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
19
23
Limak Uludağ Elektrik engelleri müşterileriyle ortadan kaldırıyor Limak Uludağ Elektrik, Türkiye Sakatlar Derneği ile yaptığı protokol ile serbest tüketici kapsamındaki müşterilerine diledikleri takdirde hak kazanılan indirim tutarının bir kısmını ya da tamamını derneğe bağışlama imkanı sağladı. Proje kapsamında müşteriler tarafından yapılan bağış tutarı kadar miktar, Limak Uludağ Elektrik tarafından ilave edilerek toplanan yardımlar derneğe aktarılacak.
L
imak Uludağ Elektrik, Türkiye Sakatlar Derneği Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği tören ile işbirliği protokolü imzaladı. Limak Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac ve Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz arasında imzalan protokol ile aylık 81 TL üzeri elektrik faturası ödeyen Serbest Tüketiciler diledikleri takdirde bir yandan indirimli elektrik kullanırken, bir yandan da Türkiye Sakatlar Derneği’ne yardımda bulunabilecek.
‘LİMAK ULUDAĞ MÜŞTERİLERİNE SESİMİZİ DUYURACAK’ Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz da yaptığı konuşmada “Türkiye’de 5 milyona yakın engelli vatandaşımız bulunmaktadır. Bu da yaklaşık olarak nüfusun yüzde 6’sına denk gelmektedir. Erişilebilirlik, eğitim, çalışma hayatı ve sağlık Türkiye’de engellilerin en çok zorlandıkları, sıkıntıya
düştükleri alanlar olarak öne çıkmaktadır. Bugün imzaladığımız protokolün diğer kurum ve şirketlere örnek olmasını temenni ediyorum. Engelli vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermek noktasında zorluklar yaşandığı aşikardır. Limak Uludağ Elektrik, bu protokol ile 3 milyona yakın müşterisine bizim sesimizi duyurma imkanı sağlarken, 3 milyon vatandaşımıza da dayanışma kapısını açmış oldu. Kültürümüzde ihtiyaç sahibine yardımcı olmak, el uzatmak vardır. Biz dernek olarak destek talebinde bulunan engelli vatandaşlarımız ile yardım eli uzatmak isteyen güzel yürekli halkımızı buluşturmaya aracılık yapmak için yola çıktık. Burada yaptığımız protokolün ilk aşaması maddi yardımlardan meydana gelmekte olup bir sonraki adım ise engelli vatandaşlarımızın istihdamına yönelik olacaktır. Böylesine değerli bir projeyi hayata geçirdikleri için başta Genel Müdür Ali Erman Aytac olmak üzere Limak Uludağ Elektrik şirketine engelli vatandaşlarımız adına teşekkür ediyorum” dedi.
‘YAPILAN BAĞIŞLARLA BİRÇOK İHTİYAÇ KARŞILANMIŞ OLACAK’ İmza töreninde konuşan Limak Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac “İndirimini Bağışla Kampanyası kapsamında amacımız, müşterilerimizle birlikte bir sosyal sorumluluk projesine imza atmak. Serbest Tüketici müşterilerimiz indirim hakkına sahipler. Bu indirimin bir kısmını veya tamamını derneğe bağışlayabilecekler, şirketimiz de müşterilerimizin bağışladığı indirim yüzdesi kadar Türkiye Sakatlar
Derneği’ne ilave bağış yapacak. Bu bağışlar ile başta tekerlekli sandalye, akülü araçlar gibi birçok ihtiyaç sahipleriyle buluşacaktır. Türkiye’nin her şehrindeki tüketiciler kampanyaya destek verebilirler. Ayrıca, dernek üyelerine istihdam sağlayıp, gelir elde etmelerini sağlayacak bir projeyi de yakın zamanda hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu konudaki eğitim faaliyetleri ve saha çalışmalarımız başlayacak” dedi.
Rolls-Royce nükleer sanayi kabiliyet geliştirme projesine danışmanlık yapacak E
konomi Bakanlığı tarafından finanse edilen ve İSO tarafından yürütülen Türkiye’nin “nükleer sanayi kabiliyet geliştirme projesi” kapsamında konsorsiyum açan İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi’ne (TTO) RollsRoyce teknik danışmanlık verecek. Bu konsorsiyum, Türkiye’de nükleer endüstrisini kurmak için Türk yerli sanayi kuruluşlarını değerlendirmek, gerekli olan gelişim alanlarını belirlemek ve bu alanları geliştirmek için önerilerini sunmak üzere 6 aylık bir proje yürütecek.
NÜKLEER SANAYİ KABİLİYETLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNE ODAKLANACAK. Projeyi hayata geçirme konusunda Gelişmiş Üretim ve Teknoloji Merkezi (AMTC) kilit rol oynayacak. Sanayi
Bakanlığı’nın liderliğinde TÜBİTAK işbirliğiyle ve Savunma, Enerji ve Ulaştırma Bakanlıklarının onayıyla AMTC, ilk etapta uzay ve havacılık ve nükleer sanayi kabiliyetlerinin geliştirilmesine odaklanacak. Rolls Royce, Türk şirketlere nükleer alanındaki bilgi, birikim ve tecrübelerini aktaracak
Konsorsiyumun teknoloji lideri olarak Rolls-Royce, projeye dahil olan Türk sanayi kuruluşlarının teknik ihtiyaç analizini yapacak ve nükleer pazarda rekabet güçlerini arttırabilmek için gelişime açık alanlarla ilgili önerilerini sunacak.
TÜRKİYE’NİN MEVCUT SANAYİ KABİLİYETİ ANALİZ EDİLECEK Nükleer sanayi kabiliyet geliştirme projesi kapsamında Türkiye’nin mevcut sanayi kabiliyeti analiz edilecek ve dünyanın önde gelen nükleer ülkeleriyle karşılaştırmalı değerlendirmesi yapılacak. Bu analizle, Türk şirketlerinin rekabet güçlerine dair somut verilere ulaşılacak ve yerli sanayi kuruluşlarının kendilerini Türkiye’de ve
küresel pazarlarda nasıl daha iyi konumlandırabilecekleri ortaya çıkacak. Konsorsiyumun
teknoloji lideri olarak RollsRoyceprojeye dahil olan yerli üreticilerin teknik ihtiyaç analizini yapacak, nükleer pazarda rekabet güçlerini
arttırabilmek için gelişime açık alanları belirleyecek ve bu alanları geliştirmek için önerilerini sunacak.
24 Gün Öncesi Piyasası Yıllık Eşleşme Miktarı (TWh)
EPİAŞ 2016 Yılı Faaliyet Raporunu yayınladı
48.77
60.19
60 40 20 0
2012
2013
40.00
26.52 18.98
20.00
15.30
15.00 10.00 5.00 0
2013
2012
2014
21.84
Ekim Kasım
11.51
24.56
l Eylü
5.00 0
Ocak
t Şuba
Mart
n Nisa
s s z n Mayı Hazira Temmu Ağusto
k Aralı
2016’DA EN YÜKSEK YEKDEM BİRİM MALİYETİ MART’TA GERÇEKLEŞTİ 2016 yılındaki YEKDEM uzlaştırması sonucunda piyasa katılımcılarına yansıtılan aylık ortalama MW/h başına birim maliyetlere bakıldığında ise YEK maliyetinin MW/h başına en yüksek olduğu ay Mart ayı, en düşük olduğu ay ise Aralık ayı oldu. 31 Aralık 2016 itibariyle EPİAŞ’a kayıtlı santrallerin toplam kurulu gücü 78 bin 700 MW’a çıkarken santral toplam işletmedeki güç ise 76 bin 133 MW olarak gerçekleşti.
2.661.600
2.573.372
2.507.353
2.433.448
2.373.692
2.305.120
2.228.698
2.140.002
2.045.701
1.992.465
1.891.701
2.055.199
20.92
10.00
19.88
15.00
15.51
18.50
20.00
2.500.000
SERBEST TÜKETİCİ SAYAÇ SAYISI 2,6 MİLYONU GEÇTİ İşlem gören Serbest Tüketici (ST) adeti ise 2016 yılı sonunda 2 milyon 661 bin 600 adete yükseldi.
EN YÜKSEK DENGESİZLİK ARALIK’TA YAŞANDI
500.000
n Nisa
2016
34.08 23.25
25.00
32.45
32.40
30.00
37.48
35.00
ST Sayaç Adedi
Mart
2015
2016 Yılı YEKDEM Birim Maliyeti (TL)
40.00
EPİAŞ’ın 2015 ve 2016 yıllarındaki yatırımların toplamı ise 32 milyon 751 bin 681 TL olarak gerçekleşirken 2016 yılında yapılan yatırım miktarı ise 8 milyon 330 bin 93 TL oldu.
t Şuba
33.90
25.00
28.86
30.00
2015 VE 2016’DAKİ YATIRIMLARIN TOPLAMI 32,7 MİLYON TL OLDU
Ocak
2016
Gün Öncesi Piyasası Yıllık İşlem Hacmi (Milyar TL)
35.00
EPİAŞ, 2016 yılında vergi öncesi 42.048.973 TL kâr elde etti. Hesaplanan 6.805.086 TL tutarında ödenecek vergi ve diğer yasal yükümlülük karşılıkları ayrıldıktan sonra 2016 yılı faaliyetlerinden toplamda elde edilen net kar tutarı ise 35.243.886 TL olarak gerçekleşti.
0
2015
2016 yılındaki işlem hacmi ise 2015 yılına göre yüzde 18,29 artarak 33,90 milyar TL’ye çıktı. Bir önceki yıl ise bu rakam 28,66 milyar TL olmuştu. 2016 yılında Gün İçi Piyasası’nda gerçekleşen toplam eşleşme miktarı ise 0,83 TWh oldu.
EPİAŞ’IN 2016 NET KARI 35,2 MİLYON TL
1.000.000
2014
İŞLEM HACMİ 33,90 MİLYAR TL’YE YÜKSELDİ
E
1.500.000
79.22
80
nerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ), 2016 yılı faaliyet raporunu yayınladı. Raporda yer alan bilgilere göre; 2012-2016 yıllarına ait Gün Öncesi Piyasası satış yönündeki eşleşme miktarları her yıl artış gösterirken 2016 yılındaki eşleşme miktarı bir önceki yıla göre yüzde 14,90 artarak 114,05 TWh olarak gerçekleşti. 2016 yılı ortalama piyasa takas fiyatı ise 2015 yılına göre 2,59 TL/MWh artış göstererek 140,60 TL/MWh oldu.
2.000.000
99.29
100
EPİAŞ 2016 yılı faaliyet raporunu yayınladı. Raporda yer alan bilgilere göre; 2016 yılında EPİAŞ’ın faaliyetlerinde öne çıkan önemli gelişmeler “Yerli Gün Öncesi Piyasası” yazılımının devreye alınması, “Şeffaflık Platformu”nun katılımcıların ve kamuoyunun kullanımına sunulması ile “Serbest Tüketici Portalı”nın kullanıma açılması oldu.
3.000.000
114.05
120
s s z n Mayı Hazira Temmu Ağusto
l Eylü
Ekim Kasım
k Aralı
2016 yılı içerisinde en yüksek dengesizlik Aralık ayında, en düşük dengesizlik Ekim ayında gerçekleşti.
25
PETFORM 8. Arama - Üretim Sektörü
Bilgilendirme Toplantısı yapıldı
Petrol Platformu Derneği’nin (PETFORM) organizasyonuyla düzenlenen ve 2017 yılının ilk çeyreğinde Türkiye Arama – Üretim sektöründe yürütülen faaliyetler hakkında görüş alış verişinde bulunulan 8. Arama – Üretim Sektörü Bilgilendirme Toplantısı – SCOUT Meeting kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi.
P
etrol Platformu Derneği, 2017 yılının ilk çeyreğinde arama üretim sektöründe yürütülen faaliyetlerle ilgili görüş alışverişlerinde bulunulan 8. Arama-Üretim Sektörü Bilgilendirme toplantısını sektör temsilcilerinin de katılımıyla Ankara’da gerçekleştirdi. PETFORM Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Camcı Açılış konuşmasında Milli Enerji Politikası kapsamında arama-üretim sektörü çalışmalarını değerlendirdi.
“ARAMA-ÜRETİM ŞİRKETLERİ TEŞVİKLERDEN İSTİFADE ETMELİ” Türkiye’nin enerji arz güveliğine ve cari açığının azaltılmasına önemli katkı veren aramaüretim şirketlerinin de teşvik mekanizmalarından istifade etmeleri gerektiğine değinen Camcı, karar alıcılar tarafından sektörün teşvik edilmesine yönelik çalışmalarda sona gelindiğinin ifade edilmesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Arama ruhsat başvurularının mümkün olan en kısa zamanda sonuçlandırılmasının sektör paydaşları tarafından beklendiğini vurgulayan Camcı, PETFORM’un sektör yatırımlarının arttırılması için çalışmalarına yoğun bir şekilde devam edeceğinin altını çizdi.
“13 YILLIK DÖNEMDE YERLİ ŞİRKET SAYISI 6 KAT ARTTI” Petrol İşleri Genel Müdürü Ömer Koca, petrol fiyatlarının arama – üretim faaliyetlerine
etkilerine ilişkin bilgilendirmede bulunurken kömür kaynaklı metan gazı çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Dünya petrol arz ve talebine ilişkin genel bir değerlendirmede bulunan Koca, 2014 yılında petrol arzının talebin üstünde olması sebebiyle petrol fiyatlarında düşüşün başladığını söyledi. 2016 yılı sonu itibarıyla 22’si yerli, 20’si yabancı sermayeli olmak üzere 42 şirketin Türkiye’de faaliyet gösterdiğinin bilgisini paylaşan Koca, son 13 yıllık dönemde yerli şirket sayısında 6 kat artış olduğunu vurguladı.
“TÜRKİYE’NİN KÖMÜR KAYNAKLI METAN GAZINDA BÜYÜK POTANSİYELİ VAR” 2016 yılı sonu itibariyle Türkiye’de 49,3 milyon ton ham petrol ve 5,1 milyar metreküp doğal gaz rezervinin bulunduğunu kaydeden Koca, kömür kaynaklı metan gazının (Coal Bed Methane – CBM) ekonomiye kazandırılmasına ilişkin olarak 4.6.2016 tarihinde kabul edilen 6719 sayılı Kanun ile 6491 sayılı Türk Petrol Kanununu kapsamında yasal zeminin oluşturulduğuna değinerek, Türkiye’nin önemli bir üretim potansiyeline sahip olduğunun kanıtlandığını sözlerine ekledi. Koca, 6491 sayılı Türk Petrol Kanununda yapılan değişiklerin ardından yönetmelik çalışmalarına ilişkin sürecin devam ettiği bilgisini katılımcılar ile paylaştı.
‘MİLLİ ENERJİ POLİTİKASINI MEMNUNİYETLE TAKİP EDİYORUZ’
Açılış konuşmasını yapan PETFORM Başkanı Aziz Camcı şunları kaydetti; “Ülkemizdeki yerli enerji yerli ham petrol ve doğal gaz kaynakların artırılmasına potansiyelini tam anlamıyla yönelik stratejilerin Milli ortaya koyacak arama-üretim Enerji Politikası başlığı altında faaliyetlerinin proaktif bir Enerji Bakanlığı tarafından şekilde hayata geçirileceğine geliştiriliyor olmasını yönelik açıklamalarını memnuniyetle takip ediyoruz. sektör temsilcileri olarak çok Sayın Bakanımızın, ülkemizin önemsiyoruz”
“CARİ AÇIĞIMIZIN 50 MİLYAR DOLAR AZALMASINA KATKI SAĞLADIK” PETFORM Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yıldızel “Türkiye arama – üretim sektörünün gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler sayesinde, 2004 – 2016 yılları arasında 30,2 milyon ton yerli ham petrol, 9.1 milyar metreküp doğal gaz üretimi gerçekleştirerek yaklaşık 50 milyar dolar cari açığımızın azaltılmasına katkı sağladık” dedi. Türk Arama- Üretim sektöründe karar alıcıların arama-üretim faaliyetlerinin arttırılmasına yönelik iradesi, ülke ekonomisinin büyüklüğü, kalifiye ve yetişmiş işgücü, yerli ham petrol ve gazın iç piyasada kendisine rahatça alıcı bulabilmesi, jeopolitik konum ve diğer üretici ülkelere yakınlık, sektörel bilgi birikimi, karar alıcıların enerji ticareti merkezi olma vizyonu, artan talep potansiyeli ve yeni Türk Petrol Kanunu’nun stabil bir piyasa mekanizması tesis etmesi gibi birçok güçlü özelliği olduğunu vurgulayan Yıldızel, bu sayede bölgesel kalkınmaya
“TÜRKİYE OECD İÇERİSİNDE ENERJİ TALEBİ ARTIŞINDA İLK SIRADA” Arama – Üretim Sektörü İçin Öneriler Raporunun sunumunu gerçekleştiren PETFORM Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yıldızel, Türkiye’nin 129 milyon ton petrol eşdeğeri olan birincil enerji arzında petrolün yüzde 28,5 ile üçüncü sırada yer aldığını
söyledi. Türkiye’nin toplam birincil enerji talebinin yüzde 61,7’sinin petrol ve doğal gazdan karşılandığını belirterek sözlerine başlayan Yıldızel Türkiye’nin bütün OECD ülkeleri arasında enerji talebindeki artışta ise birinci sırada yer aldığını belirtti.
pozitif etki sağlanabileceğin, arz güvenliği konusunda da önemli adımlar atılabileceğini belirtti.
Karadeniz ve Akdeniz offshore sahalarındaki hidrokarbon potansiyelini keşfetmek adına yerli ve yabancı yatırımcının teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Hukuki çerçeve, mevzuat altyapısı ve finansal rejim konularına da değinen Yıldızel, yurtdışı teşvik mekanizmalarına ilişkin örnekler hakkında katılımcılara bilgi verdi. Raporda başvuru süreleri, işletme ruhsatlarının sona ermesi durumunda yeniden düzenleme yapılması ve fon desteği gibi konulara dair önerilerin de bulunduğunu ifade eden Yıldızel ETKB, Ekonomi Bakanlığı ve PİGM ile bu hususlarda ortaklaşa çalışmalar yapılabileceğini belirterek sözlerini tamamladı.
“RAPORUN AMACI ARAMA ÜRETİM SEKTÖRÜNÜN LİBERAL PİYASA KOŞULLARINDA GÜÇLENDİRİLMESİ” PETFORM tarafından hazırlanan sektör raporunun ana önerilerinden birinin Türkiye’nin Enerji Ticaret Merkezi olma stratejisine katkı sağlayabilmek adına arama-üretim sektörünün liberal piyasa koşulları çerçevesinde güçlendirilmesi olduğunu kaydeden Yıldızel, bu bağlamda iç basenler,
26
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Alparslan Bayraktar
İsrail Enerji, Altyapı ve Su Kaynakları Bakanlığı Genel Direktörü Shaul Meridor
Delek Drilling CEO’su Yöneticisi Yossi Abu
Georgetown Üniversitesi Avrasya, Rusya ve Doğu Avrupa Çalışmaları Merkezinden Prof. Dr. Brenda Shaffer
27
ABD Enerji Bakanı Ricky Perry
ABD Türkiye Büyükelçisi John Bass
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Murat Ateş
Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Birinci Başkan Yardımcısı Philip Bennett
28
TANAP Genel Müdürü Saltuk Düzyol
Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bostan
Naftogaz CEO’su Andriy Kobolyev
Katar Enerji ve Sanayi Bakanı Muhammed Salih Al Sada
Crescent Petroleum CEO’su Majid Jafar
29
ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji İşleri Özel Temsilci ve Koordinatör Vekili Mary Warlicki
Tellurian Inc. Başkan Yardımcısı ve ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji İşleri Eski Özel Temsilcisi Amos Hochstein
ABD Atina Büyükelçisi Geoffry Pyatt Portekiz Enerji, Endüstri ve Deniz Bakanlığı Kıdemli Danışmanı Ruben Erias
İsrail Dışişleri Bakanlığı Enerji ve OECD Koordinatörlüğü Özel Delegesi Ron Adam
Cheniere Marketing, Pazarlama Başkan Yardımcısı Frederik Smits van Oyen
30
Bursagaz yöneticileri saha ekipleriyle buluştu Bursagaz, yöneticilerin saha ekipleriyle buluştuğu bir etkinliğe imza attı. Buluşmanın ikinci etabında, Bursagaz yöneticileri, saha ekiplerine eşlik ederek baca kontrolü, kazan dairesi kontrolü gibi işlemleri birlikte gerçekleştirdi.
B
ursagaz yöneticileri ile İç tesisat ve Proje Onay Birimi saha çalışanlarının Bursagaz binasında bir araya geldiği kahvaltı organizasyonunun ardından yöneticiler, saha ekiplerine gün içinde de eşlik etti. Tesisat kontrol, bordro kontrol, kazan dairesi kontrolü ve baca kontrolü gibi işleri saha ekipleriyle birlikte gerçekleştiren Bursagaz yöneticileri, sertifikalı iç tesisat firmaları ile de görüşmeler yaptı.
YÖNETİCİLER EKİPLER İLE BİRLİKTE SAHAYA İNDİ Yönetim takımı ile çalışanlar arasındaki iletişimi sağlamlaştırmak ve saha personelinin işlerini yerinde görmek amacıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında Bursagaz yöneticileri saha ekiplerine eşlik ederek işlerini yerinde görmek için, ekiplerle birlikte sahaya indi. Bursagaz aboneleri, çalışanları ve yöneticileri arasında keyifli sohbetlerin gerçekleştiği buluşmada saha çalışanları ve yöneticiler iş geliştirme ve iş mükemmelliğini sağlama konularında değerlendirmeler yaptı. Daha önce de benzer içerikte farklı saha çalışan gruplarıyla yöneticileri bir araya getiren Bursagaz, tüm çalışanlar arasındaki iletişimi güçlendirmek için benzer buluşmalar düzenlemeye devam edecek.
B
ursagaz’ın katılım gösterdiği “Gaz Dağıtım Şebekesinde Metan Emisyonunun Belirlenmesi için Doğru ve Tutarlı Bir Metodun Geliştirilmesi” adlı proje ile çevreye duyarlı çalışmalarına devam ediyor.
PROJE İLE ŞEBEKE İŞLETİMİ ESNASINDA ÇIKAN EMİSYONLAR TAHMİN EDİLEBİLECEK Proje gaz dağıtım şebekelerinin işletilmesi esnasında ortaya çıkan metan emisyonlarını tahmin etmeyi, doğrulama yapmayı ve mevcut emisyon faktörleri ve doğrulukları için iyileştirmeler yapmayı amaçlıyor.
PROJEYE AVRUPA’DAN ÇEŞİTLİ KURUMLARLA EPDK’DAN BÜYÜK DESTEK Projeye destek veren; Avrupa’dan Marcogaz ve Eurogas ile Avrupa gaz araştırma enstitüsü GERG (The European Gas Research Group) gibi kurumların yanında, Türkiye’den de
Bursagaz, metan emisyonunu azaltmaya katkı sağlıyor Bursagaz, gerçekleştirdiği projelerine bir yenisini daha ekledi. Bursagaz çevreye duyarlı çalışmaları kapsamında son olarak “Gaz Dağıtım Şebekesi’nde Metan Emisyonunun Belirlenmesi için Doğru ve Tutarlı Bir Metodun Geliştirilmesi” adlı projeye katılım sağlıyor.
EPDK yer aldı. Bu konsepte, gaz dağıtım şebekelerinden kaynaklı metan emisyonlarının ölçülmesi ve tahmini ile ilgili daha önce yapılan çalışmalar incelenerek; yeni, tutarlı ve doğru yöntemler geliştirilmesi amaçlanıyor.
PROJE İLE BM İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİNE KATKI SAĞLAMAYI AMAÇLIYOR Dağıtım şirketleri için Avrupa Birliği normlarında uygulanabilecek emisyon tahmin metodu ortaya çıkarmayı ve çevre birlik
ve dernekleri ile çalışmalar yaparak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne de katkı sağlamayı amaçlayan projenin, Bursagaz liderliğini Bursagaz Şebeke Kontrol ve Ölçüm Birim Yöneticisi Melih Çetinkaya yürütüyor.
“HEDEF EMİSYON BİLİNCİNİ ARTTIRMAK” Çetinkaya projenin hedefini, gaz dağıtım şebekelerindeki metan emisyonunu belirlemede kullanılmak üzere bir panAvrupa yöntemi geliştirmek ve mevcut emisyon faktörleri ve bunların doğruluğu konusunda bilinci arttırmak olduğunu belirtiyor.
2018 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE TAMAMLANMASI PLANLANIYOR Doğal gaz dağıtımında uluslararası ölçekte de örnek bir kuruluş olma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Bursagaz, projede aralarında İspanya, İsviçre, Almanya, Fransa gibi ülkelerin bulunduğu 10 Avrupalı
dağıtım şirketi ile birlikte, Türkiye’yi tek temsil eden kuruluş olarak yer alıyor. Uygulama lokasyonları Almanya ve Türkiye (Bursa) olan projenin 2018 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN ÇALIŞIYOR Bu proje aynı zamanda EPDK tarafından da, gaz dağıtım şirketlerinin verimliliklerini artırmak ve yenilikçi projeler geliştirmesi amacıyla her yıl seçtiği Ar&Ge Projeleri arasına dahil
edildi. Projenin sonuçlarını ülkemizdeki diğer gaz dağıtım kuruluşlarıyla da paylaşacak olan Bursagaz, sürdürülebilirlik stratejileri doğrultusunda çevreye, topluma ve ülkeye yararlı olmak için çalışıyor.
32
S
Siemens’ten hızlı büyüyen bölgeler için enerji çözümü
iemens gaz türbini portföyüne yeni bir üye ekledi. Büyüyen enerji pazarının ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilen SGT-A45 TR Aeroderivatif Gaz Türbini, 44 MW’a varan elektrik üretme kapasitesiyle, iki haftadan kısa bir sürede kurularak hizmete hazır hale getirilebiliyor. SGT-A45 TR Aeroderivatif Gaz Türbini, acil enerji ihtiyacı duyan veya daha az gelişmiş altyapılara sahip bölgelerde bulunan müşteriler için çözüm sunuyor.
“ÇOK DAHA FAZLA ELEKTRİK ÜRETİMİ SAĞLIYOR” Yetkililer tarafından yapılan açıklamada gaz türbini ile ilgili şu bilgilere yer verildi; “Siemens tarafından geliştirilen bu inovatif mobil güç ünitesi, pazarda bulunan benzer modellerine göre çok
daha fazla elektrik üretimi sağlıyor. Böylece daha az türbin ünitesiyle, istenilen santral üretimi karşılanmış oluyor. SGT-A45 TR’nin tasarımı, başarısını kanıtlamış Siemens ürünlerinin ve Rolls-Royce AeroMotor teknolojisini temel alıyor. Gaz türbininin çekirdeğinde ise Siemens Industrial Trent 60 bileşenleri kullanılmış. Siemens SGT-A45 TR’nin tasarımı; havacılık, denizcilik ve endüstriyel hizmetlerinde milyonlarca saatlik çalışmalardan elde edilen deneyim ve knowhow’dan faydalanıyor. Gaz türbininin kompakt tasarımı ve nispeten düşük ağırlığı, nakliyesini kolaylaşıyor. SGT-A45 TR gaz türbini, gaz veya sıvı yakıtlar kullanarak çalışabiliyor. Ayrıca çalışırken her iki yakıt türü arasında da sorunsuzca geçiş yapabiliyor. Daha fazla esneklik sağlayan bu özellik, ana yakıt
tedarikinin kullanılamaz hale gelmesi durumunda da operasyonun sürmesini sağlıyor. Özellikle sıcak iklimlerde ünitenin güç çıkışını da artıran tercihe bağlı su enjeksiyonu ile düşük NOx (azot oksit) emisyonları da sağlanabiliyor. Kritik enerji ihtiyaçları için ideal bir tercih olan SGT-A45 TR, uzun süreli operasyon ve zorlu görevlerin üstesinden gelebilen dayanıklı endüstriyel bileşenlerle inşa edildi. Siemens SGT- A45 TR, yardımcı sistemlere ihtiyaç olmadan, kurulum ve ilk çalıştırma tamamlandıktan sadece 9 dakika sonra tam güç üretebiliyor. Kapatılma halinde ise ‘sıcak kilitleme’ kısıtlamalarına sahip olmadığından, hızla güç üretmek üzere herhangi bir zamanda yeniden başlatılabiliyor.
KISA KURULUM SÜRELERİNE İMKAN TANIYOR SGT-A45 TR gaz türbini, Siemens’in altyapının tam olarak gelişmemiş olduğu hızlı büyüyen bölgelerde ve alanlarda her bir müşterinin ihtiyaç ve taleplerini karşılamak üzere hızlı uygulama için tasarlanmış enerji çözümleri yelpazesinin bir parçası. Bu standartlaştırılmış çözümler, üretimden sonra kapsamlı testlere tabi tutuluyor ve küçük, hafif olmalarına rağmen yüksek bir elektrik üretimi sunuyor. Bu özellikler, hava, kara veya deniz yoluyla varış yerine nakliyeyi kolaylaştırıyor ve çok kısa kurulum sürelerine imkan tanıyor.
Büyüyen enerji pazarının ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilen SGT-A45 TR Aeroderivatif Gaz Türbini, 44 MW’a varan elektrik üretme kapasitesiyle, iki haftadan kısa bir sürede kurularak hizmete hazır hale getirilebiliyor.
Siemens, enerji pazarındaki en güçlü mobil ünitesi olan Aeroderivatif Gaz Türbini SGT-A45 TR’yi sektörün hizmetine sunuyor.
‘ESNEK, HIZLI ELEKTRİK TEMİNİ SAĞLAYACAK’
S
iemens’in Dağıtık Enerji Üretim İşbirimi CEO’su Nick Muntz; “Bu yenilikçi gaz türbinimiz, kritik enerji ihtiyaçlarının hızla karşılanmasını mümkün kılacak ve esnek, hızlı elektrik temini sağlayacak şekilde tasarlandı. SGT-A45
TR’nin kompakt tasarımı, özellikle Afrika veya Güney Doğu Asya gibi yerlerde mobil güç üretimine uygun koşullar sunuyor. SGT-A45 TR ile hızla büyüyen bir Pazar segmentini yakalayacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.