i T N A DE
G N i P DAM
Dinar RES •• 7 devrede
‘Güneşin gelişimine liderlik edeceğiz’
MAKALE
Güriş Holding 200 MW kapasiteli Dinar RES’i devreye aldı. •• 8
03
Zorlu Enerji, First Solar’ın 26 ülkede
tek yetkili distribütörü oldu Zorlu Enerji, First Solar şirketi ile özel bir iş birliği yaptı. Bu kapsamda Zorlu Enerji, First Solar’ın ince film fotovoltaik güneş panellerinin 26 ülkedeki satışında beş yıl boyunca tek yetkili distribütör olacak.
Z
orlu Enerji, güneş enerjisi alanında yeni nesil teknolojiler geliştiren First Solar’ın Doğu Avrupa, Avrasya ve Doğu Akdeniz bölgelerinde en büyük iş ortağı ve tek distribütörü oldu. Zorlu Enerji’nin yüzde 62 oranında hissedarı olan Zorlu Holding, First Solar ile ince film fotovoltaik (PV) modüllerinin seçilmiş 26 ülkede münhasıran dağıtımını kapsayan bir iş birliği anlaşması imzaladı.
ANLAŞMA 5 YIL SÜRE İLE GEÇERLİ OLACAK Beş yıl süre ile geçerli olacak anlaşmaya göre, Zorlu Holding ve bağlı ortaklıkları, First Solar
TÜRKİYE PAZARINA 2014’TE GİRİŞ YAPTI Türkiye pazarına 2014 yılında giriş yapan First Solar, imzalanan anlaşma kapsamında, Türkiye’deki mevcut iş geliştirme kaynaklarını Zorlu Solar’a aktararak, bölgedeki en büyük iş ortağı üzerinden ürünlerini sunacak. Arizona merkezli First Solar, güneş enerjisi teknolojisinde 15 yıla yaklaşan deneyime sahip.
modüllerinin Türkiye dahil Arnavutluk, BosnaHersek, Bulgaristan, Kıbrıs, Gürcistan, Kosova, Libya, Makedonya, Pakistan, Romanya, Sırbistan, Türkmenistan, Ukrayna ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nun (BDT) da aralarında yer aldığı toplam 26 ülkede tek yetkili distribütörü olacak ve bunun yanı sıra geliştirdiği özel
projelerde de First Solar’ın güneş enerjisi alanındaki gücünden yararlanacak. ABD’li First Solar Inc. kendi ürünü olan gelişmiş modül ve sistem teknolojisini kullanan kapsamlı fotovoltaik güneş sistemlerinin üreticisi konumunda.
‘ANLAŞMA BÖLGE İÇİN HEDEFLEDİĞİMİZ BÜYÜMEYE ÖNEMLİ BİR KATKI SUNACAK’ First Solar Avrupa, Türkiye ve Afrika İş Geliştirme Başkanı Stefan Degener ise; “Gerçekleştirdiğimiz iş birliği anlaşmasının, bölge için hedeflediğimiz büyümeye önemli bir
‘BÖLGEMİZDE GÜNEŞ ENERJİSİNİN GELİŞİMİNE LİDERLİK EDECEĞİZ’
katkı sunacağına inanıyoruz. Zorlu Grubu’nun bölgedeki ticari gücünü arkamıza alarak, gelişmekte olan pazarlarda hedeflediğimiz panel satış düzeyine ulaşmayı planlıyoruz” dedi.
Z
orlu Enerji Grubu Başkanı Sinan Ak, “Gücünün yarısını yenilenebilir enerjiden alan bir şirket olarak güneş enerjisi alanına adım atmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Performansı yüksek güneş panellerinin Doğu Avrupa, Avrasya ve Doğu Akdeniz’i içine alan geniş bir coğrafyada satışını üstlenerek Zorlu Grubu’nun yenilenebilir enerji alanındaki uzmanlık ve tecrübesini First Solar’ın yeni nesil teknolojisi ile buluşturmayı ve bölgemizde güneş enerjisinin gelişimine liderlik etmeyi hedefliyoruz. Amacımız farklı iş modelleri ile güneş enerjisi alanında katma değerli çözümleri, Türkiye’nin merkezinde yer aldığı geniş bir coğrafyada sunmak” diye konuştu.
04
Çin menşeli güneş panellerine anti damping vergisi karar aşamasında Solartürk Enerji, Zahit Enerji ve Sunlego Enerji şirketlerinin Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne Çin menşeli güneş panelleri için yaptıkları damping şikayeti sonrası başlatılan soruşturmada sona gelindi.
S
olartürk Enerji, Zahit Enerji ve Sunlego Enerji şirketlerinin Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne Çin menşeli güneş panelleri için yaptıkları damping şikayeti sonrası başlatılan soruşturmada sona gelindi. İthalat Genel Müdürlüğü tarafından soruşturma kapsamında 8541.40.90.00.14 GTİP’i altında yer alan “fotovoltaik (solar) panel ve modüller için hazırlanan nihai bildirim şirketlere gönderildi. Konuyla ilgili 27 Şubat’ta Ankara’da yapılacak toplantı sonrası karar alınacak.
DAMPİNGİN BELİRLENMESİ İÇİN SORUŞTURMA DÖNEMİ 2015 Soruşturma kapsamında şikayete konu olan damping uygulamasının belirlemesi için 1/1/2015-31/12/2015 tarihleri arası soruşturma dönemi olarak kabul edilmişti.
İTHALATTA ÇİN AĞIRLIĞI Soruşturma konusu ürünün 2013 yılında 30,2 milyon dolar olan ithalatı, 2014-2015 döneminde sırasıyla 94,9 milyon dolar ve 328,7 milyon dolar olarak gerçekleşirken, Çin menşeli ithalat 2013 yılında 19 milyon dolar, 2014-2015 döneminde sırasıyla 65,8 milyon dolar ve 270,8 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Diğer ülkelerden yapılan ithalat miktarı ise 2013 yılında 11,2 milyon dolar olurken 20142015 döneminde sırasıyla 29,1 milyon dolar ve 57,8 milyon dolar oldu.
ANTİ DAMPİNG VERGİSİ KARARI ÇIKMASI BEKLENİYOR Green Power’ın edindiği bilgilere göre İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kuruluna sunulacak soruşturma raporu sonrası, tüm Çin menşeli güneş panellerine anti damping vergisi uygulanmasının beklendiği öğrenildi. Soruşturma açılmasını müteakip,
söz konusu ürünün Ekonomi Bakanlığı tarafından tespit edilen ithalatçılarına, Çin’de tespit edilen üretici ve/veya ihracatçılarına ve Çin’in Ankara Büyükelçiliğine soruşturma açılış tebliği, şikâyetin gizli olmayan özeti ve soru formlarına ilişkin bildirimler gönderilmişti.
EN DÜŞÜK FİYAT ÇİN’İN
“FİYATI BASKILIYOR”
Soruşturma konusu ürünün genel ithalat ortalama birim fiyatları ise 2013-2015 döneminde sırasıyla 9,84 dolar/ kg; 9,12 dolar/kg ve 7,77 dolar/kg olarak gerçekleştiği tespit edildi. Çin menşeli ithalatın ortalama birim fiyatları ise 2013-2015 döneminde sırasıyla 8,30 dolar/kg; 8,03 dolar/kg ve 7,70 dolar/kg olduğu tespit edilirken diğer ülkelerden gerçekleşen ithalatın ortalama birim fiyatları ise 2013-2015 döneminde sırasıyla 14,39 dolar/kg; 13,15 dolar/kg ve 8,11 dolar/kg oldu.
Taraflara gönderilen nihai bildirimde, yerli üretim dalının en çok imalatını ve satışını gerçekleştirdiği, aynı zamanda genel olarak ithalatı yapılan 60 hücreli güneş panellerinin soruşturma dönemindeki ortalama yurtiçi satış fiyatları esas alınarak yapılan hesaplamada;
düzeyinin ne kadar altında kaldığını gösteren fiyat baskısı oranıysa %2 olarak tespit edildi.
Çin menşeli anılan özellikteki güneş panelinin Türkiye piyasasında oluşan fiyatının yerli üretim dalı yurtiçi satış fiyatını %1 oranında kırdığı tespit edildi. Aynı üründe yerli üretim dalının fiyatının makul bir kar
‘ÇİN’İN UYGULAMASI YERLİ ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLEDİ’
ÇİNLİ ŞİRKETLERİN DAMPİNG MARJI YÜZDE 27-29 ARASINDA TESPİT EDİLDİ Yönetmeliğin 11 inci maddesi hükmü çerçevesinde damping marjları, normal değer ile ihraç fiyatlarının ağırlıklı ortalamalarının karşılaştırılması suretiyle hesaplandı. Çinli üretici/ ihracatçı firmalara yönelik hesaplanan damping marjlarının, CIF değerin yüzde 26,99 ila yüzde 28,93 arasında olduğu tespit edildi.
Türkiye’ye ihracatta en büyük paya sahip olan 3 şirket için CIF ihraç fiyatının yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları şu şekilde: Hanwha Q Cells (Qidong) Co. Ltd.
: %26,99
Zhejiang Jinko Solar Co., Ltd. ve Jinko Solar Co., Ltd.
: %28,93
Chint Solar (Zhejiang) Co. Ltd.
: %28,73
Soruşturma kapsamında gönderilen soru formlarını cevaplayarak gönderen diğer firmalar için ise örneklemin ağırlıklı ortalaması oranında yani yüzde 27,82 oranında damping marjı hesaplandı. Bu firmalar şu şekilde listelendi: • Byd (Shangluo) Industrial Co. Ltd.
• CEEG Nanjing Renewable Energy Co. Ltd.
• Yingli Energy (China) Co. Ltd.
• Changzhou Trina Solar Energy Co. Ltd.
• Hefei Chinaland Solar Energy Co. Ltd.
• Canadian Solar Manufacturing (Luoyang) Inc.
• Trina Solar (Changzou) Science & Technology Co. Ltd.
• Jiangsu Seraphim Solar System Co. Ltd.
• CEEG (Shanghai) Solar Science Technology Co. Ltd.
• Hainan Yingli New Energy Resources Co. Ltd.
• Renesola Jiangsu Ltd.
• Canadian Solar Manufacturing (Changshu) Inc.
• Perlight Solar Co. Ltd.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yerli üretim dalının yurt içi satış fiyatları, karlılık, stoklar, stok çevrim hızı, pazar payı, kapasite kullanım oranı, ürün nakit akışı, dönem karı/ zararı, verimlilik gibi göstergelerde olumsuzluk tespit edildi. İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat hükümleri uyarınca, nihai bildirime şirketlerden gelecek cevaplar esasında hazırlanacak olan soruşturma raporu, nihai kararın alınması için İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’na sunulacak.
06
Kurulu güç artışı
Ocak’ta hız kesti
Bu yılın Ocak ayında Türkiye’nin elektrikteki kurulu gücündeki net artış 32,2 MW oldu ve 31 Ocak itibariyle Türkiye’nin kurulu gücü 78,529 MW’a yükseldi.
S
on yılların en düşük kurulu güç artışının gerçekleştiği Ocak ayında 76 MW’lık doğal gaz santrali üretim dışına çıkarken 107,5 MW’lık yeni kurulu güç devreye girdi.
EN YÜKSEK KURULU GÜÇ ARIŞI RÜZGARDA Ocak ayında en yüksek kurulu güç artışı 38,1 MW ile rüzgarda olurken onu 28,1 MW artışla lisanssız güneş enerjisi yatırımları takip etti. 27,5 MW’lık kurulu güç artışıyla yerli kömüre dayalı santralleri üçüncü sırayı alırken hidroelektrikteki kurulu güç artışı ise 13,8 MW oldu.
Desiba Enerji Türkiye’ye 30 milyon euro değerinde yatırım yapacağını açıkladı Desiba Enerji, Alman ortağı J.v.G Thoma ile birlikte Türkiye’nin Alman teknolojisi ile üretilen ilk yerli güneş paneli yatırımını Jurawatt markası ile Mersin’de hayata geçiriyor. Jurawatt, Türkiye’nin enerji ithalatını azaltacak, güneş enerjisi alanındaki potansiyeline katkı sunacak. Burak Söylemez/ İstanbul Desiba Enerji, Türkiye’nin ilk çöl tipi teknoloji ile üretilen güneş paneli fabrikasını hayata geçirecek. Desiba Enerji, Alman ortağı J.v.G Thoma ile birlikte Türkiye’nin Alman teknolojisi ile üretilen ilk çöl tipi teknolojili güneş paneli fabrikasını hayata geçiriyor. 30 milyon Euro’luk yatırımla Jurawatt markası altında Mersin’de kurulacak güneş paneli fabrikasının, Türkiye ekonomisine üretim, istihdam ve ihracat anlamında katkıda bulunması hedefleniyor. Gerçekleştirilen üretim ile yurtdışından yapılan panel ithalatı azalacak, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektöründeki payı artacak.
“EN BÜYÜK PANEL ÜRETİCİLERİNDEN BİRİSİ OLACAĞIZ” Desiba Enerji ve Alman ortağı J.v.G
Thoma tarafından yapılacak yatırımla Nisan ayı itibariyle hayata geçecek olan Jurawatt için gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Desiba Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Ülkan Delikan, yapacakları yatırımla Türkiye’nin en büyük yerli panel üreticilerinden birisi olacaklarını kaydetti.
“TÜRKİYE’NİN YENİLENEBİLİRDE REAKABET GÜCÜ ARTMALI” Delikan sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletimizin adeta ekonomik bir seferberlik ilan ettiği bu günlerde, Türkiye’ye yatırım yapıyor olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Dünya enerji piyasası bir dönüm noktasında bulunuyor. Sürdürülebilir enerjiye erişim, şüphesiz çağımızın en önemli konularından birisi. Küresel enerji talebinin 2040 yılına kadar üçte bir oranında artacağı
öngörülüyor, yenilenebilir enerji kaynaklarının, elektrik enerjisi üretimindeki payı da gün geçtikçe artıyor. Yenilenebilir enerji sektöründe Türkiye’nin de önemli bir oyuncu olması ve bu alandaki rekabet gücünü artırması, yenilenebilir enerji çağının gerisinde kalmaması son derece önemli”
“TÜRKİYE’NİN GÜNEŞ ENERJİSİNDEKİ POTANSİYELİ YÜKSEK” Basın toplantısında Türkiye’ye ve Desiba markasına duydukları güvenden bahseden J.v.G Thoma Yönetim Kurulu Başkanı Hans Thoma ise, “20 yıl önce Almanya’da kurduğumuz global solar panel üretim markası olan J.v.G Thoma ile 6 farklı ülkede yatırımlarımıza devam ediyoruz. Desiba ortaklığında Jurawatt markası ile Türkiye’ye gelmekten mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin güneş enerjisi sektörü için çok doğru bir yatırım merkezi olduğunu ve büyük bir cazibesi olduğunu düşünüyorum. J.v.G Thoma markamızın güneş paneli üretimindeki deneyimi ve Desiba’nın gücü ile Türkiye’de çok başarılı bir iş çıkartacağımıza inanıyoruz.” dedi.
Desiba Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Ülkan Delikan
J.v.G Thoma Yönetim Kurulu Başkanı Hans Thoma
‘TÜRKİYE’NİN İHRACATINA KATKI YAPMAK İSTİYORUZ’ Güneş enerjisi sektörünü, gelecekte tüm enerji sistemini dönüştürecek, yepyeni ürün ve hizmetlerin yaratılacağı bir zemin olarak konumlandırmak gerektiğini belirten Desiba Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Ülkan Delikan, “Alman ortağımız J.v.G Thoma ile Jurowatt markası adı altında Mersin’de güneş santralleri için panel üretimi yapacak fabrikamızı, 30 milyon euroluk yatırımla hayata geçiriyoruz. 5 bin 900 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 43 bin metrekarelik alanda kurulu, Nisan ayında faaliyetlerine başlayacak fabrikamızın sağladığı katma değerle ülkemiz ihracatına destek vermesini ve başta yakın coğrafya ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. 400 kişilik istihdam yaratacak
yatırımımızın yıllık üretim kapasitesi 400 megavatlık panel üretimini karşılayabilir düzeyde olacak. 2017 yılı üretim hedefimiz ise 200 megavat” şeklinde konuştu.
“ALMAN TEKNOLOJİSİ YÜZDE 30 DAHA VERİMLİ” Ülkemizdeki güneş panellerin genellikle Çin teknolojisi ile üretildiğini, bu yatırımın ise Alman teknolojisi sayesinde sektörde büyük bir fark yaratacağını belirten Delikan, “Çöl tipi teknolojisi olarak adlandırılan teknolojimiz sayesinde, 125 santigrat dereceye kadar üretim imkanı sunduğu için 90 derecede devrelerini otomatik olarak kapatan geleneksel panellere göre en az yüzde 30 daha verimli ve uzun ömürlü paneller üreteceğiz.” dedi.
r i l i b e n e l i n e y ‘YEKA 2023
09
enerji vizyonu için fırsattır’ Sibel Acar/Ankara
T
ürkiye Enerji Vakfı (TENVA), Macaristan merkezli Enerji Piyasası Düzenleyici Kuruluşları Bölgesel Birliği (ERRA) ile birlikte yürüttüğü “Lisanstan Muaf Elektrik Üretim Projesi”nin kapanışını Ankara’da düzenlediği toplantıyla gerçekleştirdi. Enerji sektöründe yer alan ve bu sektöre ilgi duyan herkesin katılımına açık olan “Lisanstan Muaf Elektrik Üretim Projesi” kapsamındaki Ulusal Kongre’de, projenin bir yıl içerisindeki tüm gelişimi ve çıktıları enerji sektörünün temsilcilerinin katılımıyla değerlendirildi.
“SEKTÖR OLARAK İYİ BİR NOKTAYA GELDİK” Dünyada sektörün büyüdüğüne dikkati çeken Türkiye Enerji Vakfı (TENVA) Başkanı Hasan Köktaş, “Toplamda 1076 adet santralimiz var. Sektör olarak iyi bir noktaya geldik. Lisanslı üretimde işin çok başındayız. Lisanssız Üretim’de çok daha hızlı davranılıyor. Halen irili ufaklı 9000’e yakın proje stoğumuz var. Bütün bunlar sektörün çok hızlı büyüdüğü anlamına geliyor” şeklinde konuştu.
‘SADECE ELEKTRİK ÜRETİMİ DEĞİL BİRÇOK ALANI ETKİLEYEN BİR SEKTÖR’ Programda konuşan Türkiye Enerji Vakfı (TENVA) Başkanı Hasan Köktaş, lisanssız elektrik üretiminin sadece elektrik üretimini değil birçok alanı etkilediğini vurguladı. Son 4 yılın en önemli konularından birinin lisanssız elektrik üretimi olduğunun altını çizen Köktaş, “Lisanssız üretim; teknoloji, insan kaynağı, sermayenin millileştirilmesi gibi birçok konuyu içeren paydaşlar
Türkiye Enerji Vakfı (TENVA), Macaristan merkezli Enerji Piyasası Düzenleyici Kuruluşları Bölgesel Birliği (ERRA) ile birlikte yürüttüğü “Lisanstan Muaf Elektrik Üretim Projesi”nin kapanışını Ankara’da düzenlediği toplantıyla gerçekleştirdi. topluluğudur. Bugün yapmış olduğumuz çalışma bu paydaşlar eğitiminin bir parçasıdır. İncelediğimiz raporlarda görülüyor ki panel üreticileri sektörünün büyüklüğü 2023 yılında 150 milyar dolara çıkacak. Bu yüzden herkes için pozisyon almaya değer bir sektörden bahsediyoruz” dedi.
“ÖNEMLİ ADIMLAR ATILIYOR” Yenilenebilir enerjide potansiyel atlaslarımızın yenilenmesine yönelik önemli çalışmalar yaptıklarını aktaran ETB Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Dr. Oğuz Can, “Türkiye’de yenilenebilir enerji potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek noktasında önemli adımlar atılıyor. Bunlardan biri olarak biokütlede, jeotermalde, güneşte ve rüzgarda potansiyel atlaslarımızın yenilenmesine dair çalışmalarımıza başlamış durumdayız. Gerek türbin teknolojileri ve diğer üretim yetkinliklerinin artması gerek de ölçüm tekniklerinin daha da detaylanması nedeniyle Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyel atlasının yenilenme ve tazelenme ihtiyacı ortaya çıkıyor” dedi.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜLKEMİZ İÇİN FIRSATTIR” 2023 yenilenebilir enerji vizyonu için çalıştıklarını ve kaynağı itibariyle YEKA’nın fırsat sunduğunu belirten Can, sözlerine şöyle devam etti: “2015 yılında ülkemizin birincil enerji arzının yüzde 12’si yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmış. Ülkemizde aynı dönemde bir önceki yıla göre yenilenebilir enerjinin payı yüzde12.7 oranında artmış. Dünya ortalamasına baktığımızda da bu oran yüzde 9.3. Dünyada yenilenebilir enerjinin payı artıyor fakat ülkemizde daha çok artıyor. Yenilenebilir enerji ülkemiz için fırsattır. Bu fırsatı daha iyi değerlendirmek için mevzuat, finans, teknoloji gelişme alanları itibariyle paydaşlarımızla çalışmaya devam edeceğiz.”
YENİLENEBİLİR ENERJİNİN ÖNEMİNE VURGU YAPILDI Lisanssız Elektrik Üretimi’nin mali boyutuna değinen Avrupa Birliği Bakanlığı Sektörel Politikalar Başkanı Aylin Çağlayan Özcan enerji iş birliği alanında yapılan bu gibi organizasyonların AB sürecinde önemli olduğunu ifade etti. Lisanssız Üretim’de yaygınlaşmanın yolunun sivil topluma ulaşmadan geçtiğinin altını çizen Özcan bu konuda yapılan çalışmaları şöyle özetledi: “2008 yılından beri bu projeleri yürütüyoruz. Projede 4.’sünü yürüttüğümüz bu dönemde 9’u politika alanında 80 tane diyalog projesi devam ediyor. Öncekileri de eklediğimizde 350 sivil toplum projesi gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
‘YENİLENEBİLİR ENERJİ DAHA FAZLA ULAŞILABİLİR OLMAYA BAŞLADI’
Enerji Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Dr. Oğuz Can
P
rogramda konuşan ETB Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Dr. Oğuz Can; “Yenilenebilir Enerji”nin önemine vurgu yaptı. 2015 yılı itibariyle yenilenebilirin diğer yatırımların önüne geçtiğini aktaran Can, “Yenilenebilir enerji; enerji verimliliği, enerjide arz güvenliği, enerjideki dışa bağımlılığımızın azaltılması, sürdürülebilir ve düşük karbonlu gelişme, yenilikçi prosesler, yerli ve yeni teknolojilere geçiş sağlanması açısından istihdamın artırılması ve enerji yoğunluğumuzun azaltılması, nihayetinde rekabetimizin artırılması açısından bütün bu noktalara ayrı ayrı isabet eden önemli başlıklar arasında yer almaktadır. 2015 yılı itibariyle
yenilenebilir enerji diğer yatırımların önüne geçiyor. 2016’ya baktığımızda ilave olan 5500 MW yatırımın da yüzde 55’inin yenilenebilir enerji kaynaklarında olduğunu görüyoruz. Bunda tabi teknolojik gelişme, kapasite artışı, toplam yatırım maliyetlerinin mega watt başına düşüyor olması etkili. 2015 yılına kadarki son on yıl içerisinde yüzde 80 civarında düşen yenilenebilir enerji maliyetlerindeki düşüşün önümüzdeki 2015-2025 yılında da devam edeceği, Güneş’te yüzde 59 civarında, Rüzgar karasalda yüzde 39,Off-shorde yüzde 16 oranında düşüşün yaşanacağı öngörülüyor. Yenilenebilir enerji daha fazla ulaşılabilir olmaya başladı” ifadelerini kullandı.
AB’nin 2030’da sera gazı azaltılması ve yenilenebilir enerji noktasında artış hedeflediğini belirten Özcan “Yenilenebilirde büyük değişim yaşanıyor. Yenilenebilirden üretilen elektriğe yönelik alt yapının yapılması ve finansı AB’nin politikaları arasında yer alıyor. Yenilenebilir Enerji, lisanstan muaf elektrikte önemli konulardan biri. Bunların elektrik kullanımı artışı, ülkemizin gücünü arttırmaktadır” dedi.
TÜRKİYE GÜNEŞTE ÇOK ÖNEMLİ BİR SEVİYEDE GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu Güneş’in yatırımcılar için iyi bir kazanç kapısı olduğunu söyledi. Güneş’ten elektrik üretimine değinen Telemcioğlu “Güneş’i sadece elektrik enerjisi olarak düşünmeyelim. Örneğin termalde üçüncü sıradayız. Uluslararası boyutta Türkiye Güneş’te çok önemli bir seviyede.” dedi.
11
Rüzgâr elektrikli tren Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği(SÜT-D) Başkanı
Mesela bir gün, başlangıç olarak Ankara-Konya tren hattı güneş elektriği kullansa ve bu da bizim haberimiz olsa ne güzel olur değil mi?
Değerli Okuyucularım, Hepimizin takip ettiği, Green Power gibi hem basılı hem online enerji sektör medyamız var. Haberlerin, değerlendirmelerin, köşe yazılarının bizlere ulaştığı internet yayınları da mühim. İlklerden biri “petroturk. com”, taze haberleri alırken aynı zamanda üç gazeteyi de buluyoruz. E-posta adreslerinden oluşturan e-gruplarla aldığımız bilgi ve haberler de mühim. Örneğin enerji-platformu@ yahoogroups.com gibi. Güne erken başlarım. Her sabah posta kutuma, erkenden kıymetli Mehmet Kara yönetimindeki “Enerji Günlüğü” haberleri ilk olarak gelmekte. Hızla okuyorum. Ve birden heyecanlandığım bir haber karşıma çıkıyor ve sabah kahvemin keyfi artıyor.
Geçenlerde “Hollanda Trenleri Rüzgâr Elektriği İle Çalışacak” başlıklı haber vardı. Trenleri kim sevmez? Ben çok çok severim. Teknik sevdam bir yana, gezgin olarak bayılırım. Bu noktada, bir bilgiyi sizlerle mutlaka paylaşmalıyım. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde 2014’ten bu yana öğrenci aldığımız ülkemizin ilk ve tek Raylı Sistem Mühendisliği Yüksek Lisans Programımız var. Buyurunuz, bekleriz. Disiplinlerarası bu programda benim de “Raylı Sistemlerde Yakıtlar ve Yağlar” adlı dersim bulunuyor. Hollanda’daki trenler ve yolcuları çok şanslı. Seyahat ederken rüzgâr gücü onlarla. Temiz, tertemiz, düşük karbon ayak izli yolculuk. 2017’nin ilk gününden beri tüm tren seferlerinde Hollanda, Belçika ve Finlandiya’da
kurulan yeni rüzgâr santrallarından sağlanan elektrik tüketiliyor. Böylece 2020 yılına kadar, 2005 düzeyine göre yolcu başına enerji tüketiminde yüzde otuz üç oranında azalma öngörülüyor. Muhteşem. Özensem mi? Kıskansan mı? Bilemedim. Bugüne dek biyogaz kullanan tren, Diesel Motorlu-Yakıt Hücreli (melez) tren, hidrojen kullanan yakıt hücreli tren gibi uygulamaları da izledik. Hemen bir heves yaptım. Bir dileğim oldu. Mesela bir gün, başlangıç olarak Ankara-Konya tren hattı güneş elektriği kullansa ve bu da bizim haberimiz olsa ne güzel olur değil mi? Ben de karbon ayak izi düşüşünü hesaplasam. Neşe ile yazsam. Enerjinize ve çevrenize iyi bakınız değerli okuyucularım.
Halkbank ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi’ni kuran ilk Türk bankası oldu Halkbank, sera gazı emisyonlarını düşürme esasıyla, etkili bir enerji yönetimi için yöntemleri ve prosedürleri belirleyen ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi’ni kuran ilk Türk bankası oldu. Halkbank, sera gazı emisyonlarını düşürme esasıyla, etkili bir enerji yönetimi için yöntemleri ve prosedürleri belirleyen ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi’ni kuran ilk Türk bankası oldu. Halkbank, enerji tüketimlerini en aza indirmek üzere hayata geçirdiği Enerji Yönetim Sistemini, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ile de entegre ederek faaliyetlerinden kaynaklı çevresel etkileri en aza indirecek, enerji tüketimlerini kontrol altına alacak ve kaynakların en verimli şekilde yönetilmesine büyük katkı sağlayacak. Halkbank enerji performans göstergeleri
oluşturacağı ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemiyle enerji verimliliğini artırmak üzere fırsatları belirleyecek. Banka sera gazı emisyonlarının azaltımı ve olası olumsuz çevresel etkilerin azaltılarak çevrenin korunmasına konusunda geliştirdiği iyileştirmeleri de tüm faaliyetlerine entegre edecek.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ YÖNETİMİNDEN TAVİZ YOK Enerji tüketimini ve enerji kaynaklarını yöneterek verimlilik artışıyla birlikte sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflediklerini belirten Halkbank Genel Müdürü Ali
Fuat Taşkesenlioğlu şunları söyledi: “Çevre ve enerji yönetim sistemlerimizi sürekli iyileştirmeye, elektrik ve su gibi enerji kaynak tüketimleri ile faaliyetlerimiz sonucunda oluşan çevresel etkileri kontrol altına almaya büyük önem veriyoruz. Enerji maliyetlerini ve sera gazı emisyonlarını düşürme esasıyla son olarak ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemini kurduk ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ile entegre ettik. Etkili bir enerji yönetimi için gereken süreç ve prosedürleri belirlediğimiz bu yapı sayesinde, daha sistematik ve sürdürülebilir bir entegre yönetim sistemiyle hizmet vereceğiz.”
‘ENERJİ YÖNETİMİNDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ’
H
alkbank’ın sürdürülebilirlik çalışmalarında önemli bir virajı geride bıraktığını ifade eden Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu; “Bankamızın sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ilgili iç denetim, hedef ve uygulamalar için çevre ve
enerji prosedürlerimizi tamamladık. Sürdürülebilir enerji yönetiminden taviz vermeyecek ve dış ticaret açığının en büyük kalemi olan enerjinin tüketiminin azaltılması konusunda sektöre örnek olan çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.”