OKUYUCUYA Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›lmas›n›n nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r. Yarat›l›fl› ve dolay›s›yla Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 140 y›ld›r pek çok insan›n iman›n› kaybetmesine ya da kuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu teorinin bir aldatmaca oldu¤unu gözler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetin tüm insanlar›m›za ulaflt›r›labilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› okuma imkan› bulabilir. Bu nedenle her kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›lmas› uygun görülmüfltür. Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitaplar›nda imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤renmeye ve yaflamaya davet edilmektedirler. Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiçbir flüphe veya soru iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r. Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden yetmifle herkes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n anlat›m sayesinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini reddetme konusunda kesin bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lanlar›n do¤rulu¤unu inkar edememektedirler. Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gibi, karfl›l›kl› bir sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen bir grup okuyucunun kitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefekkür ve tecrübelerini de birbirlerine aktarmalar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r. Bunun yan›nda, sadece Allah'›n r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve okunmas›na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›nda ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyenler için en etkili yöntem, bu kitaplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik edilmesidir. Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önemli sebepleri vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri tafl›yan ve okumaktan hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip daha birçok eser oldu¤unu görecektir. ‹mani ve siyasi konularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak birikiminin bulundu¤una flahit olacakt›r. Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsi kanaatlerine, flüpheli kaynaklara dayal› izahlara, mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›ya dikkat edilmeyen üsluplara, burkuntu veren ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükleyen anlat›mlara rastlayamazs›n›z.
Bu kitapta kullan›lan ayetler, Ali Bulaç'›n haz›rlad›¤› "Kur'an-› Kerim ve Türkçe Anlam›" isimli mealden al›nm›flt›r.
Birinci Bask›: Ocak 2008 / ‹kinci Bask› Temmuz 2008
ARAfiTIRMA YAYINCILIK Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi ‹brahim Elmas ‹fl Merkezi A Blok Kat 4 Okmeydan› - ‹stanbul Tel: (0 212) 222 00 88 Bask›: Seçil Ofset 100. Mah. MAS-S‹T Matbaac›lar Sitesi 4. Cadde No: 77 Ba¤c›lar - ‹stanbul Tel: (0 212) 629 06 15
www.harunyahya.org - www.harunyahya.net
Yazar ve Eserleri Hakk›nda Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956 y›l›nda Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤renimini Ankara'da tamamlad›. Daha sonra ‹stanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›llardan bu yana, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra, yazar›n evrimcilerin sahtekarl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl› ideolojilerle olan karanl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok önemli eserleri bulunmaktad›r. Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤› toplam 45.000 sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 57 farkl› dile çevrilmifltir. Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun ve Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitaplar›n kapa¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembolik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Kerim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de hatem-ül enbiya olmas›n› remzetmektedir. Yazar da, yay›nlad›¤› tüm çal›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulullah'›n sünnetini kendine rehber edinmifltir. Bu suretle, inkarc› düflünce sistemlerinin tüm temel iddialar›n› tek tek çürütmeyi ve dine karfl› yöneltilen itirazlar› tam olarak susturacak "son söz"ü söylemeyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulullah'›n mührü, bu son sözü söyleme niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r. Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef, Kuran'›n tebli¤ini dünyaya ulaflt›rmak, böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret gibi temel imani konular üzerinde düflünmeye sevk etmek ve inkarc› sistemlerin çürük temellerini ve sapk›n uygulamalar›n› gözler önüne sermektir.
Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonezya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya, Malezya'dan ‹talya'ya, Fransa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya kadar dünyan›n daha pek çok ülkesinde be¤eniyle okunmaktad›r. ‹ngilizce, Frans›zca, Almanca, ‹talyanca, ‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boflnakça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzanya'da kullan›l›yor), Hausa (Afrika'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Danimarkaca ve ‹sveçce gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyucu kitlesi taraf›ndan takip edilmektedir. Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok insan›n iman etmesine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmaktad›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay anlafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n fark›na varmaktad›r. Bu eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütülemezlik özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanlar›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbirini samimi olarak savunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savunacaklard›r, çünkü fikri dayanaklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya külliyat› karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r. Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklanmaktad›r. Yazar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yaln›zca Allah'›n hidayetine vesile olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi kazanç hedeflenmemektedir. Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini görmelerini sa¤layan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etmenin de, çok önemli bir hizmet oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r. Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri karmafla meydana getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹man› kurtarma amac›ndan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek amac›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyucular›n genel kanaatinden anlayabilirler. Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çektikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulman›n yolu ise, dinsizli¤in fikren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p yaflayabilecekleri flekilde anlat›lmas›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek istendi¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve etkili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok geç kal›nabilir. Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya külliyat›, Allah'›n izniyle, 21. yüzy›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤ruluk ve adalete, güzellik ve mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.
G‹R‹fi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 10 Kafatas› Fosillerinin Darwinizm’e ‹ndirdi¤i Darbe . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .16
KAFATASI FOS‹LLER‹NDEN BAZI ÖRNEKLER Maymun Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .32 Beyaz Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .33 Panda Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .34 S›rtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .35 At Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .36 Kar Leopar› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .37 Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .38 Afrika Aslan› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .39 Alt›n Maymun Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .40 Pony Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .41 Karayip Keflifl Foku Kafats› . . . . . . . . . . . . . . .42 Gri Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .43 Rakun Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .44 Zebra Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .45 Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .46 At Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47 Panda Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .48 H‹nt Misk Kedisi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . .49 Malaya Ay›s› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .50 Sibirya Kurdu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .51 Tazmanya Canavar› Kafatas› . . . . . . . . . . . . .52 Tibet Yaban Efle¤i Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . .53 Yeleli Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .54 Maymun Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .55 Asya Vahfli At› Kafats› . . . . . . . . . . . . . . . . . .56 Grizly Ay›s› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .57 Kar Kaplan› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .58 Tay Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .59 Tazmanya Kurdu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . .60 Yabani At Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .61 Sazl›k Kedisi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .62 Çakal Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .63 Yaban Köpe¤i Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .64 Pony Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .65 Vaflak Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .66 Deve Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .67 Grizly Ay›s› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .68 Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .69 S›rtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .70 Beyaz Aslan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .71
Kaplumba¤a . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .72 Asya Aslan› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .74 Eflek Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .75 Vaflak Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .76 Kututp Tilkisi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .77 Çakal Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .78 Çay›r Kurdu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .79 Fok Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .80 Leopar Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .81 Yabani Kedi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .82 Kz›l Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .83 Aslan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .84 Bozay› Kafats› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .85 Asya Siyah Ay›s› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . .86 Kutup Kedisi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .87 Benekli Fok Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .88 Gri Tilki Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .89 K›z›l Tilki Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .90 Çakal Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .91 Bozay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .92 Kurt Kafats› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .94 Siyah Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .95 Çizgili Çakal Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .96 Yabani Köpek Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .97 Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .98 Yer Kurdu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .99 ‹ri Kulakl› Tilki Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . .100 Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .101 Yer Kurdu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .102 Aslan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .103 Tazmanya Canavar› Kafatas› . . . . . . . . . . . . .104 Gelincik Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .105 Yaban Domuzu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . .106 Yaban Domuzu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . .107 Zebra Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .108 Çita Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .109 Aslan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .110 Kahverengi S›rtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . .111 Antilop Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .112 Antilop Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .113 Kutup Ay›s› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .114 Yabani Köpek Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .115 Grizly Ay›s› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .116 Siyah Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .117 Jaguar Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .118
Aslan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .119 Küçük Hint Misk Kedisi Kafatas› . . . . . . . . . .120 Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .121 Asya Alt›n Kedisi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . .122 K›z›l Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .123 Zürafa Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .124 Zebra Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .125 K›rm›z› Panda Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .126 Tilki Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .127 Yaban Efle¤i Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .128 Kutup Porsu¤u Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . .129 S›rrtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .130 Asya Yaban Köpe¤i Kafatas› . . . . . . . . . . . . . .131 Kaplan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .132 Tilki Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .133 K›rm›z› Panda Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .134 Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .135 S›rtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .136 Karayip Keflifl Foku Kafatas› . . . . . . . . . . . . . .137 Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .138 Siyah Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .139 Aslan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .140 Bozay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .141 Grizly Ay›s› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .142 Bozay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .143 Sibirya Kurdu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .144 Step Kedisi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .145 S›rtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .146 Panda Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .147 Zebra Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .148 S›rtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .149 Yabani Av Köpe¤i Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . .150 Bozay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .151 Beyaz Aslan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .152 Asya Vahfli At› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .153 Kaplan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .154 Tilki Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .155 Tavflan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .156 Karabatak Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .157 Rakun Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .158 Çay›r Kurdu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .159 Zebra Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .160 Antilop Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .161 Kaplan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .162 Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .163 S›rtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .164
Gelincik kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .165 Kaplumba¤a . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .166 Bozay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .167 Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .168 Kutup Tilkisi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .169 Kaplan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .170 Panda Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .171 Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .172 Sibirya Kurdu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .173 Kaplan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .174 Antilop Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .175 Benekli Geyik Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .176 Gergedan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .177 S›rtlan Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .178 Yer Köpe¤i Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .179 Yaban Domuzu Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . .180 Kutup Porsu¤u Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . .181 Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .182 Bal›kç› Sansar Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .183 Tibet Kum Tilkisi Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . .184 Gözlüklü Ay› Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . .185 Kurt Kafatas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .186 Asya Yaban Köpe¤i Kafatas› . . . . . . . . . . . . . .187
S O N U Ç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 188 Avrupa Ayd›nlan›yor Darwinizm Tarihe Gömülüyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .190
EK BÖLÜM Evrim Yan›lg›s› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .196 Gören Kim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .216
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
G‹R‹fi
D
arwinistlerin yan›lg›lar›na göre do¤ada canl›lar›n oluflumu için sözde tek bir alternatif vard›r: Canl›lar milyonlarca y›l önce, kör tesadüflerin eseri olarak kendi kendine beliren ilk hücreden türemifl ve zamanla türler, yine tesadüflerin etkisiyle, baflka türlere dönüflmüfltür. Di¤er bir deyiflle Darwinizm'in canl›l›¤›n oluflumu için ihtiyaç duydu¤u fley; tesadüfler, do¤a olaylar› ve zamand›r. Darwinistlere göre yaflam; bu üç "sahte ilah"›n biraraya gelmesiyle meydana gelmifltir, dolay›s›yla canl› varl›klar›n oluflumunda ak›l, fluur, bilinç gibi kavramlar söz konusu de¤ildir. (Allah'› tenzih ederiz.) Buna ba¤l› olarak, fluursuz geliflen milyonlarca y›ll›k bu hayali sürecin fosil kay›tlar›nda izleri olmal›d›r. E¤er canl›lar baflka canl›lardan türüyorlarsa, bu türeyiflin ara izlerinin fosillerde kalm›fl olmas› gerekmektedir. Canl›lar e¤er son geliflmifl hallerine çeflitli aflamalar sonras›nda geliyorlarsa, bu durumda bal›ktan sürüngene dönüflen, sürüngenden memeliye dönüflen, memeliden havada uçmaya bafllayan sözde ara canl›lar›n fosillerinin, hayali evrimini tamamlam›fl canl›lardan çok daha fazla olmas› gerekmektedir. Milyarlarca fosil bulunmal› ve hayali evrimin bütün izleri bu fosil kay›tlar›ndan anlafl›lmal›d›r. Evrim teorisinin en önemli delillerinden biri fosil kay›tlar› olmal›d›r. Darwin de bu durumun fark›ndad›r: E¤er teorim do¤ruysa, türleri birbirine ba¤layan say›s›z ara geçifl çeflitleri mutlaka yaflam›fl olmal›d›r... Bunlar›n yaflam›fl olduklar›n›n kan›tlar› da sadece fosil kal›nt›lar› aras›nda bulunabilir.
1
Yaflayan veya soyu tükenmifl tüm türler aras›ndaki ara ve geçifl ba¤lant›lar›n›n say›s› inan›lmaz derecede büyük olmal›d›r.
2
Fakat fosil kay›tlar›n›n ortaya koydu¤u gerçek farkl›d›r.
10 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
DARWIN’‹N AKIL VE B‹L‹M DIfiI FORMÜLÜ
D
arwinistlerin mant›¤›na göre, kaplanlar, tavflanlar, kediler, kelebekler, rengarenk çiçekler, düflünen, akleden, hisseden, tedbir alan, bilimsel geliflmelere imza atan insanlar, sözde bir miktar çamur, ya¤murlar, flimflekler, y›ld›r›mlar, rüzgarlar gibi do¤a olaylar›yla biraraya geldi¤inde, buna bir de uzun zaman eklendi¤inde kendi kendine kör tesadüflerin eseri olarak ortaya ç›kabilir. Di¤er bir deyiflle, bugün çevrenizde gördü¤ünüz tüm canl›l›k ve sahip oldu¤umuz medeniyet, sözde çamurun, do¤a olaylar›n›n ve zaman›n eseridir. Elbette bu masala, ilkokul ça¤›ndaki çocuklar›n bile inanmayaca¤›, komik ve mant›k d›fl› bulaca¤› aç›kt›r.
Adnan Oktar 11
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
En altta bir fosil araflt›rmac›s›, bir kaya tabakas›n›n katmanlar›ndan ayr›lma s›n›rlar›n› tespit ederken görülmektedir. Bu ifllem her bir kaya tabakas›n›n yap›s›n›n, oluflum sürecinin ve süregelen yer hareketlerinin de¤erlendirilmesini kapsar. Böylece, fosilin sadece yeri de¤il, ayn› zamanda yafl› da tespit edilmifl olur.
Bugüne kadar on binlerce farkl› canl› türüne ait milyonlarca fosil elde edilmifltir. Bunlar›n tümü tam, eksiksiz, mükemmel görünüm ve komplekslikte canl›lard›r. Darwin'in bekledi¤i, tüm Darwinistlerin bulunmas›n› istedi¤i ara fosiller ise yoktur. Yeryüzünün hiçbir yerinde tek bir ara form bulunmam›flt›r. On milyonlarca y›ll›k canl›lar, bugünkü görünümlerindedirler. Günümüzde yaflamakta olan kar›nca, sinek, bal›k, ay›, örümcek, kaplan, aslan bugün nas›lsa, bundan milyonlarca y›l önce yaflam›fl örnekleri de ayn›d›r. Milyonlarca y›ll›k canl›lar bugünkü kompleksliktedirler. Hiçbir de¤iflikli¤e u¤ramam›fllard›r. Daha aç›k bir deyiflle evrimleflmemifllerdir. Bu durum yeryüzündeki bütün canl›lar için geçerlidir. Bal›klar da de¤iflmeden kalm›fllard›r, kufllar da. Sürüngenler de de¤iflmeden kalm›fllard›r, kabuklu canl›lar da. Canl›lar›n de¤iflmedi¤ini ortaya koyan say›s›z fosil örne¤i vard›r. Ciltler boyunca Yarat›l›fl Atlas› kitaplar›nda sergilenen ve halen sergilenmekte olan gerçek budur. Bu çal›flmalarda canl›lar›n hep ayn› kald›klar›n› gösteren fosillerin sadece bir k›sm› gündeme getirilmektedir. Bugüne kadar elde edilen tüm fosil kay›tlar›, yani milyonlarca fosil, istisnas›z olarak evrim olmad›¤›n›n kan›t›n› sunmaktad›r. 12 Harun Yahya
Deniz y›ld›zlar›n›n sözde atas› olacak herhangi bir canl›ya ait herhangi bir iz bulunamam›flt›r. Deniz y›ld›zlar›n›n baflka canl›lara dönüfltü¤ü de görülmemifltir. Yüz milyonlarca
125 milyon yafl›ndaki örümcek fosili ve günümüzde yaflayan canl› örne¤i
y›ld›r varl›klar›n› devam ettiren deniz y›ld›zlar›, e¤er Darwinistlerin iddialar› do¤ru olsayd›, çoktan baflka deniz canl›lar›na dönüflmüfl olmal›, hatta kara canl›s› haline gelmeliydiler. Ancak böyle bir dönüflüm hiç yaflanmam›flt›r. 430 milyon y›l yafl›ndaki bu deniz y›ld›z› fosili, canl›l›¤›n kökenine dair tüm evrim iddialar›n› yerle bir etmifltir.
Fosillerin olufltu¤u ortamlardan biri de amberlerdir. Amber içindeki fosiller, a¤açlardan salg›lanan reçinenin canl›n›n üzerinde donmas› ve canl›n›n o anki haliyle muhafaza edilmesiyle meydana gelir. 25 milyon yafl›ndaki bu kanatl› kar›ncalar, evrim teorisinin geçersiz oldu¤unu gösteren örneklerdendir.
150 y›ld›r yap›lan kaz› çal›flmalar›, her defas›nda evrime darbe vuran deliller ortaya koymufltur. Bunlardan biri de, yengeçlerin hep yengeç olarak var olduklar›n› gösteren, bu 50 milyon yafl›ndaki Monte Baldo, ‹talya’da ç›kar›lan yengeç fosilidir.
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
el bir ort am Ev rim cil eri n söz de ilk eri dönemlerde oldu¤unu iddia ettikl ler iyl e ve fide , bu gü nk ü gö rün üm n› ola n ko mp zik sel ya p›l ar› yla ay ayd›. Yeryüzü leks canl›lar yaflamakt ce de son deon milyonlarca y›l ön ve gü nü mü zrec e est eti k, sim etr ik sah ip ca nl› de ki tüm öz ell ikl eri ne larla doluydu.
57 milyon y›l önce yaflam›fl olan bu canl›, günümüz
vaflaklar›ndan
farks›zd›r. Fosili bulunan yüz
binlerce
günümüz
canl›s› gibi, o da hiçbir de¤iflim mifltir.
14 Harun Yahya
geçirme-
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Bu kitapta sunulan fosiller ise, Darwinistlerin en büyük iddialar›ndan birini yerle bir etmektedir: Memelilerin evrimi senaryosunu. Bulunan milyonlarca y›ll›k fosiller, bugünkü memelilerin milyonlarca y›l önce de yaflad›klar›n› göstermektedir. Bu gerçek asl›nda Darwinizm'e ciddi bir darbe vurmufl durumdad›r. Çünkü kufllar›n, sürüngenlerin, bal›klar›n ve nihayet memelilerin hiçbir evrim geçirmedi¤inin anlafl›lmas›, insan›n hayali evriminin de bir safsatadan ibaret oldu¤unu kan›tlamaktad›r. Darwinistlerin tek bir delil bile getiremedi¤i insan›n evrimi senaryosu, bulunan say›s›z yaflayan fosil karfl›s›nda tam anlam›yla yerle bir olmufl durumdad›r. Bu kitapta yer alan fosiller, bulunan say›s›z günümüz memeli kafatas›n›n yaln›zca bir k›sm›d›r. Bunlar› gören sa¤duyulu her kifli, fosillerin tamam›n›n memelilerin yarat›ld›klar› halleriyle de¤iflmeden kalm›fl olduklar›n› gösterdi¤ini kabul edecektir. Bu deliller karfl›s›nda, insan›n sözde flempanzeden türeyen bir tür hayvan oldu¤unu iddia eden Darwinizm'in nas›l bir aldatmaca oldu¤u daha iyi anlafl›lacakt›r. Canl›lar›n hiçbirinin tarihinde evrim olmad›¤› gibi, insan›n tarihinde de böyle bir dönüflüm yoktur. Bu aldatmacay› ayakta tutabilmek için yap›lan her türlü sahtekarl›k sonuçsuzdur. Tüm varl›klar›n Yarat›c›'s›, tek Hakim'i olan Yüce Rabbimiz Allah'›n üstün ve kusursuz yaratmas› gözler önündedir. Yoktan var eden Rabbimiz sanat›n› tüm yeryüzünde sergilemifltir. ‹nsan, bahçesindeki çiçe¤e, tek bir kufl kanad›na, yeryüzündeki say›s›z canl›ya ve sahip oldu¤u tek bir hücreye baksa bu gerçe¤i hemen fark edecektir. Fosil kay›tlar›, bu muhteflem yarat›l›fl›n reddedilmesi mümkün olmayan delillerini ortaya koymufltur. Art›k bu gerçe¤e itiraz mümkün de¤ildir. Darwinistlerin ç›rp›n›fllar› boflunad›r. Evrim teorisinin ölümünü art›k ister istemez kabul etmifl durumdad›rlar. Darwinizm'i ayakta tutmak için gösterilen çabalar aciz ve güçsüz çabalard›r. Bunlara art›k kimse itibar etmemektedir. En ak›ll›ca tutum kuflkusuz gerçekleri görmüflken hatadan dönmek, bir hayalin peflinde daha fazla koflmamak, imtihan için gelinen bu dünyay› bofl bir amaç u¤runa harcamamakt›r.
Adnan Oktar 15
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAFATASI FOS‹LLER‹N‹N DARWIN‹ZM'E ‹ND‹RD‹⁄‹ DARBE Darwin'in insanlarla maymunlar›n ortak bir atadan geldikleri tezi, ortaya ilk at›ld›¤› dönemde de sonraki dönemlerde de bilimsel bulgularla desteklenemedi. O zamandan bu yana, yaklafl›k 150 y›ld›r, insan›n evrimi masal›n› desteklemek için gösterilen bütün gayretler bofl ç›kt›. Elde edilen fosiller, maymunlar›n hep maymun, insanlar›n da hep insan olarak var olduklar›n›, maymunlar›n insanlara dönüflmediklerini ve maymunla insan›n ortak bir ataya sahip olmad›klar›n› ispatlad›. Darwinistlerin yo¤un propagandalar›na ve akademik çevrelerdeki sindirme giriflimlerine ra¤men, pek çok bilim adam› da bu gerçe¤i dile getirdi. Bunlardan biri Harvard Üniversitesi paleoantropologlar›ndan David Pilbeam'dir. Pilbeam, insan›n sözde evriminin bilimsel verilere dayanmayan bir iddia oldu¤unu flu flekilde ifade eder: Farkl› bir bilim dal›ndan, zeki bir bilim adam›n› getirseniz ve ona elimizdeki yetersiz delilleri gösterseniz, kesinlikle "Bu konuyu unutun, devam etmek için yeterli delil yok" diyecektir.3
Paleoantropoloji üzerine haz›rlanm›fl olan The Bone Peddlers adl› kitab›n yazar› olan William
80 milyon y›ll›k bu kaplan kafatas› fosili,
kaplanlar›n
80
milyon y›l önce de hep ayn› oldu¤unu, günümüze kadar hiç de¤iflmedi¤ini termektedir.
16 Harun Yahya
gös-
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Fix ise, insan›n sözde evriminin bulgularla desteklenmedi¤ini flöyle dile getirir: ‹nsan›n kökeni hakk›nda hiçbir flüphe duymamam›z gerekti¤ini söyleyen hala say›s›z bilim adam› vard›r, ancak tek eksiklikleri bir delillerinin olmamas›d›r...4
Fosil kay›tlar›n›n kendilerini hayal k›r›kl›¤›na u¤ratmas› ve içinde bulunduklar› delilsizlik karfl›s›nda, evrimcilerin yapt›klar› tek fley, hiçbir gerçekli¤i olmayan kafataslar›n› tekrar tekrar s›ralamak, sahteli¤i çoktan belgelenmifl fosiller üzerinde spekülasyonlar yapmak oldu. Oysa gerek maymunlar›n, gerek di¤er canl›lar›n, gerekse geçmiflte yaflam›fl farkl› ›rklara ait insanlar›n kafataslar› üzerinde yap›lan incelemeler, bu canl›lar›n sahip olduklar› tüm özelliklerle var olduklar›n› ve tarih boyunca hiç de¤iflikli¤e u¤ramad›klar›n› göstermifltir. Bunun anlam›, canl›lar›n evrim geçirmedikleri, hepsini Yüce Allah'›n yaratt›¤›d›r. ‹lerleyen sayfalarda yer alan örneklerde de görülece¤i gibi, kurba¤a, kertenkele, yusufçuk, sinek, hamam böce¤i gibi pek çok canl›n›n, vücutlar›n›n di¤er uzuv ve organlar›nda oldu¤u gibi, bafl bölgelerinde de hiçbir de¤ifliklik olmam›flt›r. Kufllar›n ve bal›klar›n bafl yap›lar› da de¤iflmemifltir. Kaplan, kurt, tilki, gergedan, panda, aslan, leopar, s›rtlan gibi say›s›z hayvan›n yarat›ld›klar› ilk andan beri on milyonlarca y›l boyunca kafataslar› ayn›d›r. Bu ayn›l›k, canl›lar›n evrimi iddias›n› yalanlamaktad›r. Tüm bu canl› türleri için geçerli olan de¤iflmezlik, insan için de geçerlidir. Nas›l ki on binlerce canl› türünün, milyonlarca y›l boyunca kafatas› yap›lar›nda bir de¤ifliklik olmam›flsa, insanlar›n da kafataslar›nda evrimsel bir de¤ifliklik olmam›flt›r. Bal›klar›n hep bal›k, kufllar›n hep kufl, sürüngenlerin hep sürüngen olmas› gibi insanlar da hep insan olarak var olmufltur. Hiçbir canl›n›n hiçbir organ ve yap›s›nda, evrimcilerin iddia etti¤i gibi "ilkelden geliflmifle do¤ru ilerleme" diye bir fley söz konusu de¤ildir.
Adnan Oktar 17
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Evrimciler, insan›n sözde evrimi hikayesini anlat›rken, bulduklar› kafataslar›n›n hacmini, kafl ç›k›nt›lar›n› veya al›n yap›lar›n› öne sürerek, kendilerince evrimsel bir s›ralama ve soy a¤ac› olufltururlar. Halbuki evrimcilerin ortaya koyduklar› kafataslar›ndaki yap›sal farkl›l›klar evrime delil de¤ildir. Çünkü bu kafataslar›n›n bir k›sm› soyu tükenmifl maymunlara, bir k›sm› da geçmiflte yaflam›fl farkl› insan ›rklar›na aittir. Farkl› insan ›rklar›n›n farkl› kafatas› yap›lar›na sahip olmalar› ise son derece do¤ald›r. Farkl› bal›k türlerinin de farkl› kafa flekilleri vard›r. Örne¤in, bir alabal›¤›n kafa flekli bir y›lan bal›¤›n›n kafa flekline benzemez. Ancak her ikisi de bal›kt›r. Ayn› flekilde, farkl› insan ›rklar›n›n da kafatas› yap›lar› aras›nda farkl›l›klar olabilir. Pigmelerle ‹ngilizlerin, Ruslarla Çinlilerin, Aborjinlerle Eskimolar›n, zencilerle Japonlar›n al›n yap›lar›nda, göz çukurlar›nda, kafl ç›k›nt›lar›nda, kafatas› hacimlerinde do¤al olarak farkl›l›klar olacakt›r. Ama bu farkl›l›klar, bir ›rk›n di¤erinden türedi¤i ya da bir ›rk›n di¤erinden daha ilkel veya daha geliflmifl oldu¤u anlam›na gelmez. Bir Aborjin soyu, bir baflka soy ile kar›flmad›¤› sürece daima ayn› özelliklerde kalacakt›r. Ne kadar zaman geçerse geçsin, bu insanlar daha farkl› özelliklere sahip olacak Tarih boyunca çok farkl› maymun flekilde evrimleflmeyecek, katürleri yaflam›fl ve bunlar›n büyük fatas› hacimleri flu an oldu¤unço¤unlu¤unun soyu tükenmifltir. dan daha fazla büyümeyecek, Darwinistler, bu soyu tükenmifl farkl› anatomik özelliklere maymun kafataslar›n› çeflitli spesahip olmayacaklard›r. külasyonlar için kullanmaktad›r.
18 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Örne¤in, evrimcilerin sözde ilkel kabul ettikleri Homo Erectus kafataslar›n›n sahip oldu¤u büyük kafl ç›k›nt›lar›na ve geriye do¤ru e¤imli al›n yap›s›na, günümüzde yaflayan baz› Malezya yerlileri de sahiptir. E¤er evrimcilerin iddialar› do¤ru olsayd›, söz konusu Malezya yerlilerinin de sözde "maymunluktan yeni ç›km›fl, tam geliflmemifl insan" yap›s›nda ve görünümünde olmalar› gerekirdi. Oysa böyle bir fley söz konusu de¤ildir. Homo Erectus'un kafatas›n›n anatomik özelliklerinin günümüzde de görülmesi, hem Homo Erectus'un ilkel bir tür olmad›¤›n› hem de evrimcilerin "insan›n soy a¤ac›" senaryosunun yalan oldu¤unu gösterir. K›saca, geçmiflte yaflam›fl olan baz› insan ›rklar›n›n günümüzde yaflayan insanlardan farkl› anatomik yap›ya sahip olmalar› hiçbir flekilde evrime delil olamaz. Anatomik farkl›l›k tarihin her döneminde, farkl› her insan ›rk› aras›nda görülebilir. Amerikal›larla Japonlar›n, Avrupal›larla Aborjinlerin, Eskimolarla Zencilerin veya pigmelerin kafataslar› ayn› de¤ildir. Ama bu durum, söz konusu ›rklar›n birinin di¤erinden daha geliflmifl veya daha geri oldu¤unu göstermez.
Homo erectus kafataslar›nda bulunan büyük kafl ç›k›nt›lar›, geriye do¤ru e¤imli al›n yap›s› gibi özellikler, günümüzde ›rklarda
yaflayan da
baz›
görülür.
soldaki Malezya yerlisinde oldu¤u gibi.
Bir Aborjin soyu, bir baflka soy ile kar›flmad›¤› sürece daima ayn› özelliklerde kalacakt›r. Örne¤in bir Bat› Avupal› ›rka dönüflmeyecektir. Ne kadar zaman geçerse geçsin, bu insanlar daha farkl› özelliklere sahip olacak flekilde evrimleflmeyecek, kafatas› hacimleri flu an oldu¤undan daha fazla büyümeyecek, farkl› anatomik özelliklere sahip olmayacaklard›r.
Adnan Oktar 19
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
B‹R ‹NSAN IRKI:
GEÇM‹fiTE YAfiAMIfi FARKLI ‹NSAN IRKLARI EVR‹M‹N DEL‹L‹ DE⁄‹LD‹R
N
NEANDERTAL
eandertaller (Homo neanderthalensis) bundan 100 bin y›l önce Avrupa'da aniden ortaya
ç›km›fl ve yaklafl›k 35 bin y›l önce de yok olmufl ya da di¤er ›rklarla kar›flarak asimile olmufl- insanlard›r. Günümüz insan›ndan tek farklar›, iskeletlerinin biraz daha güçlü ve kafatas› ortalamala-
Neandertal insan› tara-
r›n›n biraz daha yüksek olmas›d›r. Bilimsel bulgu-
f›ndan yap›lm›fl olan bu
lar, Neandertallerin zeka ve kültür düzeyi yönünden bizlerden fark› olmayan bir insan ›rk› oldu¤unu göstermektedir. Cro-magnon insan› ise, 30.000 y›l önceye kadar
flüt, Bat› müzi¤inin temel formu olan yedi nota ölçüsünün kullan›ld›¤›n› göstermektedir.
yaflad›¤› tahmin edilen bir ›rkt›r. Kubbe fleklinde bir kafatas›na, genifl bir al›na sahiptir. 1600 cc'lik
Neandertallerin
kafatas› hacmi, günümüz insan›n›n ortalamas›n-
günümüz insan›ndan
dan fazlad›r. Kafatas›nda kal›n kafl ç›k›nt›lar› var-
hiçbir fark› ol-
d›r ve arka k›s›mda, Neandertal Adam›'n›n karak-
mad›¤›n› gösteren
teristik özelli¤i olan kemiksi ç›k›nt› bulunmaktad›r. Neandertaller ve Cro-Magnon'da görülen fiziksel farkl›l›klar, günümüzdeki insan ›rklar› aras›nda da görülmektedir. Nas›l ki, bir Amerikal›yla Eski-
delillerden biri de, Neandertallere ait bir dikifl i¤nesidir.
mo'nun ya da bir Afrikal›yla Avrupal›'n›n yap›sal farkl›l›klar›, bu ›rklar›n birinin di¤erinden daha ilkel ya da ileri oldu¤unu göstermezse, geçmifl ›rklar›n fiziksel özellikleri de onlar› daha geri ya da maymunumsu yapmaz. Bu ›rklar, di¤er ›rklarla kar›fl›p asimile olarak ya da bilinmeyen bir flekilde tükenerek tarih sahnesinden çekilmifltir. Ama hiçbir flekilde "ilkel" veya "yar› maymun" de¤ildirler, tam bir insand›rlar.
Neandertal ayak izleri
TAR‹H BOYUNCA EVR‹MC‹LER‹N Ç‹ZD‹KLER‹ SAHTE NEANDERTAL Ç‹Z‹MLER‹ 1873
20 Harun Yahya
1909
1929
1952
1962
1999
2006
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Bundan binlerce y›l sonra, 2000'li y›llarda yaflam›fl 1.90 boylar›nda iri yap›l› bir Amerikal›n›n kafatas›n› bulan gelece¤in bilim adamlar›, bu kafatas›n›, yine 2000'li y›llarda yaflam›fl 1.60 boylar›nda bir Japon'un kafatas›yla karfl›laflt›rsalar, baflta büyüklük olmak üzere pek çok farkl›l›k göreceklerdir. Bu farkl›l›klara dayanarak, Japonlar›n ilkel bir insan›ms› oldu¤unu, Amerikal›lar›n ise hayali evrim basama¤›nda daha ileri bir canl› oldu¤unu öne sürseler, elbette do¤ruyu yans›tmayan bir yorumda bulunacaklard›r. Üstelik kafatas› boyutu bir insan›n zekas›n›n veya kabiliyetlerinin ölçüsü de de¤ildir. Beden yap›s› geliflmifl, ama zekas› yeterince geliflmemifl pek çok insan vard›r. Ayn› flekilde, bedeni ve dolay›s›yla kafatas› di¤er insanlara göre daha küçük olan, ancak çok zeki birçok insan bulunmaktad›r. Bu insanlar›n kafataslar›n›n, gelecekteki baz› bilim adamlar› taraf›ndan, sadece boyutlar›na dayan›larak sözde evrimsel s›ralamaya sokulmas›n›n elbette bilimsel bir de¤eri olmayacakt›r. Çünkü bu s›ralama gerçekleri yans›tmayacakt›r. Kafatas› hacmi farkl›l›¤›n›n, zeka ve beceri yönünden hiçbir fark oluflturmad›¤› bilinen bir gerçektir. Hayat› boyunca yo¤un zihinsel faaliyetlerde bulunan bir insan›n kafatas› büyümez, zekas› güçlenir. Zeka, beynin hacmine göre de¤il, beynin kendi içindeki organizasyonuna göre de¤iflir.5 Kitab›n ilerleyen sayfalar›nda, evrim teorisini geçersiz k›lan say›s›z kafatas› fosilinden birkaç örne¤e yer verilmifltir. Bu kafataslar›, tarih boyunca hiçbir canl›n›n de¤iflmedi¤inin, bir baflka canl›ya dönüflmedi¤inin, her canl› türünün hep sahip oldu¤u özelliklerle birlikte var oldu¤unun delillerindendir. Bu delillerle birlikte, Darwinist düflüncenin açmazlar›n› ve mant›ks›zl›klar›n› vurgulayan aç›klamalara da yer verilmektedir. Örne¤in, canl›lar›n sürekli de¤iflerek ilerledi¤i iddias›ndaki Darwinistlere, tüm canl› türlerinde aç›kça görülen de¤iflmezli¤i nas›l aç›klad›klar› sorulmaktad›r. ‹nsan›n sözde maymundan türedi¤ini öne süren evrim teorisinin, maymunlar›n yaflad›¤› hayali insana dönüflüm sürecinin bir benzerini, neden di¤er canl›lar›n yaflamad›¤›n› aç›klamas› gerekir. Neden bir ay›n›n da günün birinde iki aya¤› üzerinde yürümeye karar vermedi¤i, bir tilkinin neden zekas›n› gelifltirip bir profesöre dönüflmedi¤i, bir pandan›n neden etkileyici eserler yapan bir sanatç› olmad›¤› sorusuna evrimcilerin verebilece¤i bir cevap yoktur. Konunun, bu flekilde çocuklar›n dahi anlayabilece¤i örnekler ve mant›k yürütmeler kullan›larak anlat›lmas›n›n sebebi ise, Darwinizm'in ak›l almaz mant›ks›zl›klar›n›n iffla edilmesidir. Bilimsel bir teori gibi sunulan Darwinizm, asl›nda, inan›lmaz derecede mant›ks›z bir ideolojidir. Dünya tarihinin en büyük skandal› olan Darwinizm'in, yalanlar, sahtekarl›klar ak›l ve mant›k d›fl› iddialar üzerine kurulu oldu¤u tam anlam›yla ortaya ç›km›flt›r. 21. yüzy›lda tüm dünya Darwinizm'in çöküflüne tan›kl›k edecektir.
Adnan Oktar 21
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
‹NSANIN EVR‹M‹ MASALI SAHTEKARLIKLARLA DOLUDUR arih boyunca 6000'den fazla maymun türü yaflam›flt›r. Bunlar›n çok büyük bir bölümü, nesli tükenerek ortadan kaybolmufltur. Bugün yaln›zca 120 kadar maymun türü yeryüzünde yaflamaktad›r. ‹flte, bu 6000 civar›ndaki nesli tükenmifl maymun türünün fosilleri, evrimciler için çok zengin bir aldatmaca malzemesinin kayna¤›n› oluflturur. Hiçbir zaman somut bilimsel delil ortaya koyamayan evrimciler, 'nesli tükenmifl maymunlara ait' fosilleri, ön yarg›l› yorumlarla süsleyerek, evrim lehine birer delilmifl gibi s›k s›k gündeme getirirler. Y›llard›r bu yöntemlerle evrime taraftar toplamaya ve kamuoyunu aldatmaya çal›flmaktad›rlar. Ancak art›k bu yöntemin fayda vermedi¤ini görmeleri gerekir. Evrimcilerin insan›n evrimi masal›n› kendilerince inand›r›c› k›labilmek için ortaya att›klar› sahte deliller ve bunlar›n çöküflü afla¤›da özetlenmifltir. Ancak flunu da belirtmek gerekir ki, burada sadece birkaç örne¤ine yer verdi¤imiz evrimci sahtekarl›klar›n say›s› çok daha fazlad›r. Medyada yer 1939 alan tüm "insan›n atas›" haberleri ve bu haberlerde kullan›lan resimler uydurmad›r. Somut bilimsel YILINDA bulgular, insan›n aflama aflama geliflerek insan ‹PTAL oldu¤u hikayesini yerle bir etmifltir.
T
ED‹LD‹
Piltdown Adamı: 1912'de bulunan ve yarı maymun yarı insan bir canlıya ait oldu¤u öne sürülen bir kafatası fosilidir. Evrimciler yaklaflık 40 yıl boyunca bu fosili en önemli sözde delil olarak kullanmıfllar, hakkında sayısız yorum ve resimler yapmıfllardır. 21 Kasım 1953 günü yapılan bir açıklama ile Piltdown kafatasının bir sahtekarlık ürünü oldu¤u dünyaya ilan edilmifltir. 40 sene sonra uygulanan tarihlendirme testinde, çene ile kafatasının 1953 yafllarının birbirlerinden çok farklı oldu¤u orA D N taya çıkmıfl, ardından yapılan daha ayrıntılı I YIL incelemelerde Piltdown Adamı'nın, bir insan ‹PTAL kafatasına orangutan çenesinin ED‹LD‹ e¤elenerek monte edilmesi ve potasyum dikromatla eskitilmesi ile üretildi¤i anlaflılmıfltır. Londra'daki Do¤a Tarihi Müzesi'nde 40 yıl boyunca sergilenmesine ra¤men fosil üzerinde bu süre boyunca hiçbir bilimsel çalıflma yapılmasına izin verilPiltdown Adam› memifl olması önemli bir skandal olarak tarihe geçmifltir. 22 Harun Yahya
Pekin Adam›
Java Adamı ve Pekin Adamı: 1891 ve 1892 yıllarında Java Adası'nda bulunan fosiller Java Adamı (Pithecanthropus erectus) olarak; 1923-1927 yılları arasında Pekin yakınlarında bulunan fosiller ise Pekin Adamı (Sinanthropus pekinensis) olarak isimlendirilmifltir. Ancak her ikisinin de normal insanlara ait oldu¤u 1939 yılında Ralph Von Koenigswald ve Franz Weidenrich isimli uzmanlarca ortaya konulmufltur.(1) 1944 yılında ise, Harvard Üniversitesi'nden Ernst Mayr, her ikisini de insan olarak sınıflandırmıfltır.(2)
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
1970 YILINDA ‹PTAL ED‹LD‹
DEL‹L SANIL AN TÜM KAFATASLAR I ARTIK ‹PTAL ED‹LD ‹!
Zinjanthropus: 1959 yılında bulunan fosil, insanın atası olarak ilan edilmifltir. Ancak ayrıntılı incelemeler sonucu Zinjanthropus'un her yönüyle sıradan bir maymun oldu¤u ortaya çıkmıfltır. ‹ki defa isim de¤iflikli¤ine u¤rayan Zinjanthropus, günümüz evrimcileri tarafından insanla hiçbir ilgisi bulunmayan, soyu tükenmifl bir canlı olarak kabul görmektedir.(3) Zinjanthropus adl› fosil için çizilen birbirinden tamamen farkl› olan bu üç çizim, fosillerin evrimciler taraf›ndan nas›l hayali biçimde yorumland›¤›n›n önemli örneklerindendir.
Nebraska Adamı: 1922 yılında Amerikan Do¤a Tarihi Müzesi'nden Henry F. Osborn tarafından bulunan tek diflin insanla maymun arası bir canlıya ait oldu¤u öne sürülmüfltür. Ancak Osborn'un çalıflma arkadaflı William Gregory, 1927 yılında Science dergisinde yayınladı¤ı bir makaleyle bulunan diflin gerçekte bir yaban domuzuna ait oldu¤unu açıklamıfl ve fosille ilgili evrimci iddia sessizce ortadan kalkmıfltır. Yandaki çizim, tek bir diflten yola çıkılarak evrimcilerce hazırlanmıfl, zamanın basın organlarında yayınlanmıfltır. Sadece bir tek diflten, bir canlının tasvir edilmeye kalkıflılması, evrimcilerin teorilerini savunmak ve kabul ettirmek için ne denli taraflı ve yanıltıcı olabildiklerinin çarpıcı bir örne¤idir.
1927 YILINDA ‹PTAL ED‹LD‹
i l a y ha m i z i ç Adnan Oktar 23
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Neandertal Adamı: Evrimciler, ilk ör-
Üstte, ‹srail'de bulunan Homo sapiens neanderthalensis , Amud 1 kafatas› yer al›yor. Fosilin sahibinin 1.80 m. boyunda oldu¤u tahmin edilmektedir. Beyin hacmi ise bugüne kadar rastlan›lanlar›n en büyü¤üdür: 1.740 cc
1978 YILINDA ‹PTAL ED‹LD‹
nekleri 1856 yılında Almanya'nın Neander Vadisi'nde ele geçirilen Neandertal Adamı'nın ilkel bir maymun adama ait oldu¤unu öne sürmüfllerdir. Ancak sonradan yapılan arkeolojik bulgular, bu iddianın hiçbir bilimsel dayana¤ı olmadı¤ını ortaya koymufltur. Neandertal uzmanı ve evrimci Erik Trinkhaus'un da itiraf etti¤i gibi, “Neandertallerin anatomisinde ya da hareket, alet kullanımı, zeka seviyesi veya konuflma kabiliyeti gibi özelliklerinde modern insanlardan afla¤ı sayılabilecek hiçbir fley yoktur”. (4) Ayrıca Neandertal Adamı'nın kafatası hacminin, günümüz insanından 200 cc daha büyük olması, insan-maymun arası bir varlık oldu¤u iddiasının geçersizli¤ini ortaya koymaktadır.
1954 YILINDA ‹PTAL ED‹LD‹
Neandertal ›rk›na ait bir fosil Taung Çocu¤u fosili
Taung Çocu¤u: Raymond Dart tarafından Güney Afrika'da 1924 yılında ele geçirilen bir kafatası fosili, ilk bafllarda insanın atası olarak öne sürülmüfltür. Ancak, bugün evrimciler bu fosili insanın atası olarak savunamamaktadırlar. Çünkü fosilin genç bir gorile ait oldu¤u anlaflılmıfltır. Ünlü anatomist Bernard Wood da, New Scientist dergisinde yayınlanan bir makalesinde bu fosilin evrim iddiasına destek olamayaca¤ını açıklamıfltır.(5)
24 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Lucy: 1974 yılında Afrika'da ele geçirilen bu
1999 YILINDA ‹PTAL ED‹LD‹
fosil, evrimcilerin en çok itibar ettikleri, hakkında en fazla spekülasyon yapılan fosil özelli¤i taflımaktadır. Ancak günümüzde Lucy'nin (A. Aferensis) a¤açlarda yaflamaya uyumlu bir anatomiye sahip oldu¤u ve bildi¤imiz maymunlardan farklı olmadı¤ı ortaya konmufltur.(6) Fransız bilim dergisi Science et Vie, 1999 yılında kapa¤ında “Elveda Lucy” bafllı¤ını kullanmıfltır. 2000 yılında gerçeklefltirilen bir çalıflmada, Lucy'nin ön kol kemiklerinde, günümüz flempanzeleri gibi parmak bo¤umu üzerinde yürümeyi mümkün kılan kilit sistemi bulunmufltur. (7) Tüm bu bulgular karflısında birçok evrimci uzman, Lucy'nin insanın atası olamayaca¤ını açıklamıfllardır.(8)
Ramapithecus: 1930'lu yıllarda, G.E. Lewis tarafından Hindistan'da bulunan, iki parçadan oluflmufl eksik bir çene kemi¤idir. ‹lginçtir ki, evrimciler, 14 milyon yaflında oldu¤unu ileri sürdükleri bu çene kemi¤i parçalarından yola çıkarak Ramapithecus'un ailesini ve yafladı¤ı hayali ortamı (yanda) çizebilme becerisini (!)
1981 YILINDA ‹PTAL ED‹LD‹
göstermifllerdir. 50 sene boyunca insanın atası oldu¤u savunulan fosil, 1981 yılında babun kemikleriyle yapılan bir anatomik karflılafltırma sonucunda ortaya çıkan gerçekle evrimcilerce rafa kaldırılmak zorunda kalmıfltır.(9)
1) B. Theunissien, Eugene Dubois and the Ape-Man from Java, Kluwer Academic Publishers, 1989, s. 39_(2) Garniss Curtis, Carl Swisher and Roger Lewin, “Java Man”, Abacus, London, 2000, s. 87_(3) http://www.archaeologyinfo.com/australopithecusboisei.htm_(4) Erik Trinkaus, "Hard Times Among the Neanderthals", Natural History, cilt 87, Aralık 1978, s. 10._(5) Bernard Wood, “Who Are We” New Scientist, 26.10.2002, s.44._(5) Solly Zuckerman, Beyond The Ivory Tower, New York: Toplinger Publications, 1970, s. 75-94; Fred Spoor, Bernard Wood, Frans Zonneveld, "Implication of Early Hominid Labryntine Morphology for Evolution of Human Bipedal Locomotion", Nature, cilt 369, 23 Haziran 1994, s. 645-648._(7) Richmond, B.G. and Strait, D.S., Evidence that humans evolved from a knuckle-walking ancestor, Nature 404(6776):382, 2000._(8) “Discovery rocks human-origin theories”, Tim Friend, 21 March 2003: http://www.usatoday.com/news/ science/2001-03-21-skull.htm _(9) Science Digest, Nisan 1981
Adnan Oktar 25
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YERYÜZÜNDE M‹LYONLARCA OLMASI GEREKEN, ANORMAL YAPILARA SAH‹P ARA GEÇ‹fi FOS‹LLER‹NDEN TEK B‹R TANE YOKTUR
E
¤er evrim iddias› gerçekleflmifl olsayd›, yer-
yüzü milyarlarca ara canl›ya ait fosil ile dolu olmal›yd›. Üstelik say›s› milyonlar› bulan bu canl›lar›n mutasyonlar›n etkileri nedeniyle son derece anormal varl›klar olmalar› gerekirdi. Defalarca mutasyona maruz kalm›fl organlar›, her seferinde anormal bir halden baflka bir anormal hale dönüflmeliydi. Bugünkü en mükemmel ve estetik görünümlü canl›lar oluflmadan önce, bu canl›lar›n anormal organlar› ve estetik d›fl› görünümleri olmal›yd›. Örne¤in iki kulak, iki göz, burun ve a¤›zdan oluflan son derece simetrik insan yüzü meydana gelmeden önce, simetrisi bozuk olacak flekilde çok say›da kula¤› ve gözü olan, burnu iki gözü aras›nda veya çenesinde yer alan, gözlerinin bir k›sm› kafas›n›n arkas›nda veya yanaklar›n›n üzerinde bulunan, burnu kula¤›n›n yerinde bulunup boynuna kadar uzayan ve bu flekilde milyonlarca hatta milyarlarca farkl› flekilde örneklendirebilece¤imiz anormal yüzler oluflmal›yd›.
26 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Darwinistlerin iddialar› do¤ru olsayd› fosil kay›tlar›nda resimlerde görüldü¤ü gibi çok say›da göz çukuru bulunan, farkl› yerlerde burunlar› olan, hem önde hem arkada çeneye sahip, kafatas› anormal flekilde geliflmifl vs. pek çok garip canl›n›n izlerine rastlanmas› gerekirdi. Ancak 150 y›ld›r yap›lan çal›flmalar
neticesinde
hiç
böyle bir fosile rastlanmam›flt›r. Tam tersine elde edilen bütün fosiller, tüm canl›lar›n var olduklar› ilk andan itibaren kusursuz ve eksiksiz olduklar›n› ve var olduklar› müddetçe de hiç de¤iflmediklerini
göster-
mektedir.
Adnan Oktar 27
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ATIN EVR‹M‹ SENARYOSUNUN GEÇERS‹ZL‹⁄‹
E
lde edilen tüm at kafatas› fosilleri, t›pk› günümüzdeki atlar›n kafatas› gibi kusursuz ve eksiksizdir.
Hiçbirinin yar› oluflmufl organlar›, diflleri kafatas›n›n tepe k›sm›nda, gözleri çenesinde, burnu üç delikli gibi patolojik görünümü yoktur. E¤er evrimcilerin iddia ettikleri gibi, atlar sürekli de¤iflerek ve çok say›da farkl› aflamadan geçerek bugün hallerini alm›fllarsa, resimde görüldü¤ü gibi pek çok yap›sal bozuklu¤a sahip kafatas› fosilinin bulunmas› gerekirdi. Atlar›n sözde u¤rad›klar› mutasyonlar›n izlerinin fosil kay›tlar›nda görülmesi gerekirdi. Ancak fosil kay›tlar›nda böyle bir iz hiçbir flekilde bulunmamaktad›r. Fosiller, atlar›n evrim geçirmedi¤inin ispat›d›r.
Atlar kendi içlerinde genifl bir varyasyon kapasitesine sahiptirler ve nitekim bugün, yap› ve boyut aç›s›ndan son derece farkl› at cinsleri yaflamaktad›r. Sözde at›n evrimi serileri oluflturan evrimcilerin yan›lg›s›, bu farkl› cinslerin fosillerini kendilerince evrimsel bir s›ralama gibi göstermeye çal›flmak olmufltur.
28 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Günümüzde farkl› co¤rafyalarda yaflayan çok say›da farkl› at türleri bulunmaktad›r.
B ugün pek çok evrimci, atın evrimi senaryosunun geçersizli¤ini
açıkça
kabul
etmektedir.
Kasım
1980'de Chicago Do¤a Tarihi Müzesi'nde 150 evrimcinin katıldı¤ı, dört gün süren ve kademeli evrim teorisinin sorunlarının ele alındı¤ı bir toplantıda söz alan evrimci Boyce Rensberger, atın evrimi senaryosunun fosil kayıtlarında hiçbir dayana¤ı olmadı¤ını ve atın kademeli evrimleflmesi gibi bir sürecin hiç yaflanmadı¤ını flöyle anlatmıfltır: "
Yaklaflık 50 milyon yıl önce yaflamıfl dört tırnaklı,
tilki büyüklü¤ündeki canlılardan, bugünün daha büyük tek tırnaklı atına bir dizi kademeli de¤iflim oldu¤unu öne süren ünlü atın evrimi örne¤inin geçersiz oldu¤u uzun zamandır bilinmektedir. Kademeli de¤iflim yerine, her türün fosilleri bütünüyle farklı olarak ortaya çıkmakta, de¤iflmeden kalmakta, sonra da soyu tükenmektedir. Ara formlar bilinmemektedir." (Boyce Rensberger, Houston Chronicle, 5 Kasım 1980) Bölüm 4, s. 15)
Adnan Oktar 29
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
MAYMUN KAFATASI Yafl: 32 milyon y›ll›k Dönem: Oligosen Bölge: Qing Dao, Çin
Darwinistlerin, sözde insan›n evrimi için say›s›z senaryolar› vard›r. Hiçbir bilimsel delile dayanmayan bu senaryolar, insanlar›n kendilerini maymundan gelen tesadüfi varl›klar olarak görmeleri için kurgulanm›fl spekülasyonlard›r. Darwinistlerin insan›n hayali evriminde ara fosil oldu¤unu iddia ettikleri tüm fosillerin ya maymun türlerine ya da insan ›rklar›na ait olduklar› ortaya ç›km›flt›r. Maymunlar›n hep maymun olarak var oldu¤u, bir baflka canl›ya dönüflmedikleri bilimsel gerçektir. Bunu belgeleyen delillerden biri de resimde görülen 32 milyon y›ll›k maymun kafatas›d›r. Fosil örne¤i, günümüz maymunlar›yla ayn›d›r. ‹nsana do¤ru de¤iflme gösteren hiçbir iz bulunmamaktad›r. 32 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BEYAZ KURT KAFATASI Yafl: 4,9 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Gan Su, Çin
Ön yarg›lardan uzak, samimi ve hür düflünen hiç kimse, fluursuz atomlar›n tesadüfler sonucunda biraraya gelip, kendi kendilerine organize olup, düflünen, akleden, hisseden, gören, ifliten, kefliflerde bulunan, sanat eserleri yapan insanlar› meydana getirdi¤ine inanmaz. Fakat Darwin'in evrim teorisi, insanlara bu ak›l d›fl› inanc› dayat›r. Ancak, onlarca bilim dal›n›n ortaya koydu¤u say›s›z bulgu, Darwinizm'in bat›l inançlar›n›n devam etmesinin mümkün olmad›¤›n› göstermifltir. Bu delillerden biri de resimde görülen 4,9 milyon y›ll›k beyaz kurt kafatas›d›r. Di¤er tüm canl›lar›n oldu¤u gibi, beyaz kurtlar›n da evrim geçirmedi¤inin ispat› olan bu fosil karfl›s›nda Darwinistler çaresizdir. Adnan Oktar 33
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
PANDA KAFATASI Yafl: 40 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Si Chuan, Çin
Pandalar›n 90 milyon y›l öncesine ait kal›nt›lar› da, 73 milyon y›ll›k kal›nt›lar› da ve resimde görülen 40 milyon y›ll›k kal›nt›s› da günümüz pandalar›yla ayn›d›r. Pandalara ait hangi fosil kal›nt›s›na baksak, günümüz pandalar›ndan hiçbir fark› olmad›¤›n› görürüz. Fosil kay›tlar›nda, pandalar›n hayali atalar›na dair hiçbir iz yoktur. Darwinistlerin, pandalar›n ve di¤er canl›lar›n sözde evrimine dair tüm spekülasyonlar› anlams›zd›r. Bilimsel deliller, hikaye ve varsay›mlarla örtülemeyecek durumdad›r. Evrim teorisi, 20. yüzy›l›n büyük bir aldatmacas› olarak rafa kald›r›lmaya mahkumdur. 34 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SIRTLAN KAFATASI
Yafl: 4,6 milyon y›l Dönem: Pliosen Bölge: An Hui, Çin
Darwin döneminin ilkel bilimsel ortam›nda gelifltirilen ve bilgi yetersizli¤i ortam›nda hayal gücü, ön yarg›, spekülasyon, göz boyama ve demogoji taktikleriyle ayakta tutulan evrim teorisi, modern bilimin bulgular› karfl›s›nda art›k çökmüfl durumdad›r. Fosil kay›tlar›, ara formlar›n ancak evrimcilerin hayallerinde var oldu¤unu, türlerin ayr› ayr› yarat›ld›klar›n› göstermifltir. Buna önemli bir örnek, 4,6 milyon y›ll›k s›rtlan kafatas›d›r. Canl›n›n milyonlarca y›l önceki haliyle bugünkü hali tamamen ayn›d›r. Adnan Oktar 35
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AT KAFATASI Yafl: 4,3 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Ji Lin, Çin
Darwinizm tarihi, evrimi geçersiz k›lan fosillerin sakland›¤›, y›llar boyunca müze depolar›nda insanlardan gizlendi¤i örneklerle doludur. Kambriyen fosillerinin keflfedilmifl ilk örneklerinin resimleri, evrimi temelinden çökerten önemli birer bulufl oldu¤u için 70 y›l boyunca Smithsonian müzesinin deposunda gizlenmiflti. Böyle bir tarihe sahip olan evrim teorisi, elbette sonraki dönemlerde ele geçecek say›s›z yaflayan fosil örne¤ini de ayn› sebeple gizleme çabas›na giriflecekti. Ama durum Darwinistler için beklenenden daha farkl› oldu. Darwinistler, yaflayan fosil örneklerinin bu kadar fazla olaca¤›n› beklememifllerdi. fiu anda yap›lan kaz›lardan ele geçirilen fosil örnekleri oldukça fazla say›dad›r. Bunlara bir örnek de 4,3 milyon y›l öncesine ait at kafatas›d›r. Canl›n›n, günümüz atlar›ndan hiçbir fark› yoktur. 36 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAR LEOPARI KAFATASI Yafl: 67 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Yun Nan, Çin
Muhteflem görünümleri, kusursuz tüyleri, ola¤anüstü donan›mlar› ile kar leoparlar›, günümüzden 67 milyon y›l önce de yaflamaktayd›lar. Canl›n›n günümüz kar leoparlar›ndan hiçbir fark› olmayan 67 milyon y›ll›k kafatas› fosili bu gerçe¤i gözler önüne sermektedir. Evrim teorisine göre hayali geliflim süreci uzunca bir zaman almas› gereken bu canl›, Darwinistlerin beklentilerinin aksine hiçbir ara forma, hiçbir ortak ataya sahip olmadan fosil kay›tlar›nda aniden ortaya ç›kmakta ve en mükemmel formda bulunmaktad›r. Evrimcilerin, fosil kay›tlar›ndaki bu ani ve kusursuz ortaya ç›k›fl›n sebebini aç›klamalar› gerekmektedir. Fakat evrimciler, bu konuda suskundurlar, çaresizdirler. Çünkü geçmifle ait bu izlerin, Yarat›l›fl'›n delili oldu¤unu bilmektedirler. Adnan Oktar 37
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AYI KAFATASI Yafl: 48 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Shan Dong, Çin
Evrimci Stephen Jay Gould, fosillerin evrim teorisini hiçbir zaman desteklemedi¤ini flöyle ifade eder: "Fosil kayıtlarında ara geçifl formlarına neredeyse yok denecek kadar az rastlanması, paleontolojinin en önemli sırlarındandır. Bizler kendimizi canlılık tarihinin tek gerçek ö¤rencileri olarak nitelendiriyoruz. Ancak favori tezimiz olan "evrimin do¤al seleksiyon yoluyla gerçekleflti¤i" iddiasını koruyabilmek için verilerimiz o kadar kötü ki, ortada çalıflılabilecek bir süreç kalmıyor."
6
Gould'un da itiraf etti¤i gibi, evrimsel bir sürecin yafland›¤›na dair hiçbir veri yoktur. Bilimsel bulgular›n hepsi canl›l›¤›n Yüce Allah'›n eseri oldu¤unu gözler önüne sermektedir. Bunlardan biri de resimdeki 48 milyon y›ll›k ay› kafatas› fosilidir. 38 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AFR‹KA ASLANI KAFATASI
"Tüm deliller, fosil kay›tlar›n›n ortaya koydu¤u sonucun do¤ru oldu¤unu göstermektedir: (Fosil kay›tlar›nda) gördü¤ümüz boflluklar, hayat›n tarihindeki gerçek olaylar› yans›tmaktad›r, bunlar yetersiz bir fosil birikiminin sonucu de¤ildir." 7 (Evrimci Niles Eldredge)
Evrimci Niles Eldredge'nin bu sözlerle anlatmak istedi¤i fludur: Canl›l›k tarihinin nas›l geliflti¤ini görebilecek kadar bol miktarda fosil örne¤i vard›r. Ancak bu örnekler sözde evrimsel süreç aç›s›ndan büyük boflluklarla doludur. Ne var ki bu bofllu¤un sebebi fosillerin yetersiz olmas› de¤il, fosillerin evrim senaryosuyla uyumlu olmamas›d›r. Fosil kay›tlar› canl›lar›n evrim geçirmediklerinin belgesidir.
Yafl: 3,5 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Yun Nan, Çin
Adnan Oktar 39
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ALTIN MAYMUN KAFATASI
Yafl: 36 milyon y›ll›k Dönem: Eosen
Darwinistlerin, insanlar›n sözde maymunlardan türedikleri iddialar›na dayanak göstermeye çal›flt›klar› bilgilerden biri de, baz› maymun türlerinin taklit kabiliyetleridir. Maymunlar, karfl›lar›nda gördükleri hareket ve tav›rlar› taklit edebilme yetene¤ine sahiptirler. Ama bu, günün birinde insana dönüflmelerini sa¤lamaz. E¤er böyle olsayd› zeki oldu¤u bilinen di¤er hayvan türlerinin de zamanla insan olmalar› gerekirdi. Örne¤in papa¤anlar›n maymunlara ek olarak bir de, sesleri taklit ederek konuflma yetenekleri vard›r. Bu durumda, Darwinistlerin mant›ks›z iddialar›na göre, papa¤anlar›n insana dönüflme ihtimali çok daha yüksek olmal›d›r. Resimdeki 36 milyon y›ll›k maymun kafatas› fosili gibi, say›s›z bulgu canl›lar›n hep ayn› kald›klar›n›, hiç de¤iflmediklerini ve bir baflka canl›ya dönüflmediklerini ispatlam›flken, mant›k d›fl› iddialarda ›srar etmek anlams›zd›r.
40 Harun Yahya
Bölge: Si Chuan, Çin
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
PONY KAFATASI
Yafl: 53 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Gui Zhou, Çin
Evrimcilerin mant›klar› geçerli olsayd›, ponylerin çoktan geliflip iri yap›l› atlara dönüflmeleri gerekirdi. Ancak fosil kay›tlar›n›n da ortaya koydu¤u gibi ponyler, on milyonlarca y›ld›r en ufak bir de¤ifliklik dahi geçirmeden varl›klar›n› devam ettirmektedirler. Canl› türlerinin hepsine hakim olan bu de¤iflmezlik, Darwinizm'in en ciddi sorunlar›ndan biridir. Çünkü evrimin temel iddias› olan canl›lar›n sözde ortak bir atadan geldikleri, ve birbirlerinden türeyerek gelifltikleri tezini yerle bir etmektedir.
Adnan Oktar 41
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KARAY‹P KEfi‹fi FOKU KAFATASI Yafl: 3,1 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Yun Nan, Çin
Darwinistler, 530 milyon y›l önce var olmufl bir trilobit gözünü aç›klayamazlar. Darwinistler, denizdeki, karadaki, havadaki canl›lar›n nas›l aniden ortaya ç›kt›klar›n› ve soylar› devam etti¤i müddetçe de¤iflmediklerini aç›klayamazlar. Darwinistler, türlerin birbirine dönüfltü¤ünü iddia eder, fakat bu hayali dönüflümde tek bir hücrenin nas›l farkl› fonksiyonlar üstlenebilecek flekilde de¤iflebilece¤ini aç›klayamazlar. Darwinizm açmaz içinde bir teoridir ve yeni fosil delilleriyle her geçen gün bir kademe daha yok olmaktad›r. Resimde görülen 3,1 milyon y›ll›k Karayip keflifl foku kafatas› fosili, bu yok oluflu h›zland›ran delillerden biridir. 42 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GR‹ KURT KAFATASI ‹nsan›n hayali evrimine dair Darwinistler taraf›ndan ortaya at›lan say›s› belli birkaç kafatas› fosili bulunmaktad›r. Darwinistler bunlar› onlarca y›l boyunca en önemli ara formlar olarak kullanm›fllard›r. Fakat zamanla bilimsel geliflmeler iddia edilen söz konusu fosillerin ya maymunlara ya geçmiflte yaflam›fl insan ›rklar›na ait oldu¤unu, bunlar›n aras›ndaki hayali bir ara formu temsil etmedi¤ini göstermifltir. Dolay›s›yla insan›n hayali evrimine dair tüm sözde deliller birer birer literatürden ç›kar›lm›flt›r. fiu an halen baz› Darwinist yay›nlarda gündeme getirilmelerinin sebebi yaln›zca spekülasyon amaçl›d›r. Bilimsel bir de¤er tafl›mamaktad›rlar.
Yafl: 69 milyon y›ll›k
‹nsan›n evrimi yalan›n› ortaya ç›karan bir baflka bilimsel kan›t ise, di¤er canl›lar›n evrimleflmedi¤ine dair ortaya ç›kan say›s›z fosil delilidir. 69 milyon y›ll›k gri kurt kafatas›, bu örneklerden biridir ve canl›n›n milyonlarca y›l boyunca de¤iflmedi¤ini gösterir. Kuflkusuz tüm canl›lar için geçerli olan bu durum, maymunlar için de geçerlidir.
Dönem: Kretase Bölge: Shan Dong, Çin
Adnan Oktar 43
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
RAKUN KAFATASI
Yafl: 4,3 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Gan Su, Çin
Günümüz canl›lar›n›n milyonlarca y›ll›k fosil örnekleri, canl›lar›n tarihinde bir dönüflüm, türden türe bir evrim yaflanmad›¤›n› ortaya koymaktad›r. Bu gerçek, kar›ncadan kelebe¤e, bozay›dan kertenkeleye, meyve sine¤inden zürafalara kadar geçerlidir. Darwin'in evrim teorisi, bilimsel bulgularla desteklenen bir teori de¤ildir. Darwin'den beri hiçbir delil ortaya koyamam›flt›r. Ve fosil kay›tlar› gün geçtikçe Darwinizm'in delilsizli¤ini tüm aç›kl›¤›yla gözler önüne sermektedir. Resimde görülen 4,3 milyon y›ll›k rakun kafatas› fosili, Darwinistlerin büyük bir yan›lg› içinde olduklar›n› aç›kça ilan etmektedir.
44 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ZEBRA KAFATASI
Yafl: 3,4 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Quing Hai, Çin
T›pk› di¤er canl›lar gibi bir zebray› da muhteflem donan›mlarla yaratan Allah't›r. Üzerinde belirleyici ve son derece estetik çizgiler var eden, onun için bir yaflam belirleyen, onu di¤er canl›lardan farkl› k›lan Allah't›r. ‹flte Darwinistlerin kavrayamad›¤›, görmekte zorland›klar›, hatta pek ço¤unun görmeyi reddetti¤i gerçek budur. Fosil bilimi de, say›s›z örnekle, bu gerçe¤i gözler önüne sermektedir. Resimdeki 3,4 milyon y›ll›k zebra kafatas› fosili de, evrimin geçersizli¤ini, Yarat›l›fl'›n gerçek oldu¤unu söylemektedir.
Adnan Oktar 45
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AYI KAFATASI Darwinistler için her canl›n›n sözde bir evrimleflme masal› vard›r. Darwinizm, akla, mant›¤a ve bilimsel delillere dayanmad›¤› için herhangi bir canl›n›n geçmifli hakk›nda bir senaryo üretmek, hayal gücü en geliflmifl olan Darwinist'in becerisine kalmaktad›r. Fakat Darwinistlerin hesaba katmad›klar› gerçek fludur: Onlar, zaman içinde canl›lar›n de¤iflmedi¤ini ortaya koyan bu kadar çok fosil elde edilece¤ini ummuyorlard›. Yaflayan fosillerin oldukça az say›da ve kendilerince "aç›klanabilir" oldu¤unu zannediyorlard›. Tüm canl›lar›n ayn› kald›klar›n› belirleyen bir delilin bu kadar kesin flekilde ortaya ç›kaca¤›n› düflünmemifllerdi. Dolay›s›yla ortaya att›klar› her hikayenin birer birer çürüyece¤ini tahmin etmemifllerdi. Onlar, her tuza¤›n bir gün mutlaka bozulaca¤›n›, bunun Allah'›n kanunu oldu¤unu bilmiyorlard›. 4,4 milyon y›ll›k ay› kafatas› fosili bu gerçe¤i gözler önüne seren delillerden biridir. Günümüz ay›lar›ndan farks›z oldu¤u için evrim teorisini kesin olarak reddetmektedir.
Yafl: 4,4 milyon y›l Dönem: Pliosen Bölge: Zi Bo, Çin
46 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AT KAFATASI
Yafl: 2,8 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: He Zheng, Çin
Bu sayfada görülen fosil resmiyle birlikte, Darwinistlerin y›llard›r en büyük propaganda malzemesi olarak kulland›klar› ve halen kullanmaya devam ettikleri at›n evrimi senaryosunu çürüten bir delil daha gözler önüne serilmektedir. 2,8 milyon y›ll›k at kafatas› fosili, günümüz atlar›n›n tamamen ayn›s›d›r. Bu yönüyle, halen do¤a tarihi müzelerinde sergilenmekte olan sahte at›n evrimi flemalar›n›n bilimsel de¤eri olmad›¤›n› göstermektedir. Bu bilimsel gerçek karfl›s›nda Darwinistlerin kitaplar›na temsili resimler koymalar›, rekonstrüksiyonlarla bu hayali evrimi kendilerince canland›rmaya çal›flmalar› ve do¤a tarih müzelerinde sahte geçifl flemalar› sergilemelerinin anlam› yoktur. Çünkü at›n evrimi senaryosu, kesin delillerle çürümüfl durumdad›r.
Adnan Oktar 47
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
PANDA KAFATASI
Yafl: 4,6 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Gan Su, Çin
Pandalar›n hep panda olarak var olduklar›n› gösteren bu fosil, canl›lar›n evrimi iddialar›n› yalanlamaktad›r. Bugüne kadar pandalar›n, sözde ortak atas›n› veya günümüzdeki hallerini alana kadar farkl› ara aflamalardan geçtiklerini gösteren bir tane bile fosil bulunmam›flt›r. Bulunan her fosil, yafl› kaç olursa olsun, günümüzdeki pandalar›n sahip olduklar› özelliklerin ayn›s›n› tafl›maktad›r. Bu gerçek karfl›s›nda Darwinistler büyük bir acz içindedir.
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
H‹NT M‹SK KED‹S‹ KAFATASI
Yafl: 40 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Gan Su, Çin
Stephen Jay Gould, 1993 yılında, Natural History dergisindeki yazısında canl›lar›n fosil kay›tlar›nda hep ayn› yap›lar›yla gözlenmeleri konusunda flöyle demektedir: "Birçok fosil türünün jeolojik yaflam süresi boyunca dura¤anlı¤ı ya da hiçbir de¤iflim geçirmeyifli, tüm paleontologlar tarafından sözle ifade edilmeksizin onaylanmıfltır. Ancak asla üzerinde etraflıca çalıflılmamıfltır... Dura¤anlı¤ın çok yaygın olması, fosil kayıtlarının utandırıcı bir özelli¤i haline geldi, ama yoklu¤un (ki bu evrimin yoklu¤udur) bir ilanı olarak göz ardı edilmifl olarak bırakıldı."8
Fosil kayıtlarındaki dura¤anlı¤ın evrimciler tarafından "utandırıcı" olarak nitelendirilmesinin ise tek sebebi vardır: Canlıların hiçbir de¤iflim geçirmemeleri, evrim teorisinin sonu demektir. Evrimin hiç yaflanmadı¤ını gösteren bu bilgi, Yaratılıfl gerçe¤ini teyit etmektedir. Adnan Oktar 49
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
MALAYA AYISI KAFATASI Yafl: 6,7 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Shan Dong, Çin
Henry Gee, In Search of Deep Time (Eski Zamanların Arayıflında) isimli kitabında, fosil kayıtlarında evrim teorisini destekleyen herhangi bir kan›t olmad›¤›n›, aksine eldeki bilgilerin evrimciler tarafından kendi ön yargılarına göre taraflı flekilde yorumlandı¤ını flöyle belirtmektedir: "Evrimle ilgili olarak yaptı¤ımız varsayımların ço¤u, özellikle fosil kayıtlarından anlaflıldı¤ı kadarıyla yaflamın tarihi ile ilgili olanlar, temelsizdir."9
Henry Gee'nin de ifade etti¤i gibi, fosil kay›tlar› Darwinizm'in yaflam›n ve canl›l›¤›n kökenine dair iddialar›n›n gerçek d›fl› oldu¤unu göstermifltir. Resimdeki 6,7 milyon y›ll›k Malaya ay›s› kafatas› gibi say›s›z örnek, Darwinizm'in gerçeklerle hiç uyuflmayan bir varsay›mdan ibaret oldu¤unu kan›tlamaktad›r. 50 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
S‹B‹RYA KURDU KAFATASI
Yafl: 47 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Shan Dong, Çin
Resimde görülen 47 milyon y›ll›k Sibirya kurdu kafatas›, 47 milyon y›l boyunca mükemmel flekilde muhafaza olmufltur ve bugünkü görünümü, günümüz Sibirya kurtlar›ndan hiçbir fark tafl›mad›¤›n› gösterir niteliktedir. Fosil kay›tlar›ndaki bu önemli izler, yaklafl›k 150 y›ld›r çeflitli çabalarla ayakta tutulmaya çal›fl›lan evrim teorisini ortadan kald›rmaktad›r. Çünkü canl›n›n elde edilen tüm fosilleri ayn› fleyi söylemektedir: Bu canl›, milyonlarca y›l boyunca de¤iflmemifltir, günümüzdeki gibidir. Yani, evrim geçirmemifltir. Adnan Oktar 51
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
TAZMANYA CANAVARI KAFATASI
Yafl: 32 milyon y›l Dönem: Oligosen Bölge: An Hui, Çin
‹ngiliz paleontolog Derek W. Ager, fosil kay›tlar›n›n evrim teorisi aç›s›ndan ne kadar ciddi bir sorun oldu¤unu flöyle anlat›r: "Sorunumuz fludur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak inceledi¤imizde, türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı gerçekle karflılaflırız; kademeli evrimle geliflen de¤il, aniden yeryüzünde oluflan gruplar görürüz."10
Canl›lar›n herhangi bir kademeden yani ara aflamadan geçmedi¤ini belgeleyen fosillerden biri de, resimdeki 32 milyon y›ll›k Tazmanya canavar› kafatas›d›r.
52 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
T‹BET YABAN EfiE⁄‹ KAFATASI
Yafl: 29 milyon y›ll›k Dönem: Oligosen Bölge: Yin Chuan, Çin
Evrimcilerin, yaban efleklerinin sözde evrimsel atasını gösterme gayretleri boflunadır. Fosiller, yaban efleklerinin herhangi bir canlıdan türemediklerini, hep eflek olarak var olduklarını ispatlamıfltır. 29 milyon yıl önce yaflamıfl olan efleklerin, günümüz eflekleriyle aynı oldu¤unu gösteren resimdeki fosil, tüm evrimci iddiaları susturmaktadır. Canlılar, mutasyonların ve kör tesadüflerin neticesinde meydana gelmemifltir. Tüm canlı türlerini, üstün yaratma gücüne sahip olan Yüce Allah yaratmıfltır. Adnan Oktar 53
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YELEL‹ KURT KAFATASI
Yafl: 7,3 milyon y›ll›k Dönem: Miosen Bölge: An Hui, Çin
Fosil kay›tlar› evrim için bir açmazd›r. Bu gerçek evrimciler taraf›ndan da kimi zaman ifade edilir. ‹flte evrimci paleontolog Mark Czarnecki'nin sözleri: "Teoriyi (evrimi) ispatlamanın önündeki büyük bir engel, her zaman için fosil kayıtları olmufltur... Bu kayıtlar hiçbir zaman için Darwin'in varsaydı¤ı ara formların izlerini ortaya koymamıfltır. Türler aniden oluflurlar ve yine aniden yok olurlar. Ve bu beklenmedik durum, türlerin Allah tarafından yaratıldı¤ını savunan görüfle destek sa¤lamıfltır."11 54 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
MAYMUN KAFATASI
Yafl: 32 milyon y›ll›k Dönem: Oligosen Bölge: Qing Dao, Çin
Bugüne kadar yar›n maymun yar› insan özelli¤i tafl›yan bir tane bile fosil bulunamam›flt›r. Bir zamanlar sözde insan›n evrimine delil olarak öne sürülen fosil örneklerinin birer sahtekarl›k ürünü oldu¤u ortaya ç›km›fl ve bunlar›n hepsi evrimciler taraf›ndan geri çekilmifltir. Geriye Darwinistlerin hayal ürünü senaryolar› d›fl›nda bir fley kalmam›flt›r. Somut bulgular, maymunlar›n hep maymun, insanlar›n hep insan olarak var olduklar›n›, evrimin bir yalan oldu¤unu ispatlam›flt›r. Bu bulgulardan biri de resimdeki 32 milyon y›ll›k maymun kafatas› fosilidir.
Adnan Oktar 55
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASYA VAHfi‹ ATI KAFATASI
Yafl: 33 milyon y›ll›k Dönem: Oligosen Bölge: Yun Nan, Çin
At›n evrimi senaryosuna bir baflka darbe de resimde görülen 33 milyon y›ll›k Asya vahfli at› kafatas›d›r. Günümüz Asya atlar›yla tam anlam›yla ayn› özellikleri sergileyen bu canl›n›n ilkelden geliflmifle hayali dönüflümünü gösteren tek bir iz bile yoktur. Sahip oldu¤u tüm özellikler tam, yerli yerinde ve son derece komplekstir. 33 milyon y›l öncesine dair ara geçifl aray›fllar› da evrimciler aç›s›ndan yine hüsranla sonuçlanm›fl, günümüzdekilerden hiçbir fark› olmayan mükemmel yap›daki Asya vahfli atlar›n›n örneklerini vermifltir.
56 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GR‹ZLY AYISI KAFATASI
Yafl: 53 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Shan Dong, Çin
Son iki y›ld›r, çeflitli yay›nlar vesilesiyle canl›lar›n birbirlerinden de¤iflim geçirerek evrimleflmediklerini gösteren say›s›z fosil delil sunulmaktad›r. Bunlar›n tümü, resimde görülen 53 milyon y›ll›k grizly ay›s› kafatas›nda oldu¤u gibi, günümüz canl›lar› ile ayn›d›r ve milyonlarca y›l boyunca de¤iflmemifllerdir. Bu gerçek karfl›s›nda ise Darwinistlerden hiçbir bilimsel itiraz gelmemektedir. Tek bir fosile karfl› bile mant›kl› aç›klamada bulunamamaktad›rlar. Bunun sebebi, ortaya konan milyonlarca y›ll›k fosillerin kesin olarak gerçek olmas› ve günümüz canl›lar›n›n geçmiflteki örneklerini temsil etmeleridir. Adnan Oktar 57
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAR KAPLANI KAFATASI
Yafl: 32 milyon y›ll›k Dönem: Oligosen Bölge: Dong Bei, Çin
Bilimsel gerçekler, Darwinistlerin örtbas edebilecekleri gibi de¤ildir. Evrim diye bir fley yoktur. Evrimin sahte ilah› tesadüf, kaos efsanesinin bir ürünüdür. Akl›, fluuru yoktur; göremez, duyamaz, düflünemez, tedbir alamaz; sanat ve estetik gücü yoktur. Böyle bir sistem, gören, duyan, tedbir alan, hisseden, ak›lla ve fluurla var edildikleri belli olan, sanat ve estetik sergileyen canl› varl›klar› ortaya ç›karamaz. Milyonlarca y›ll›k fosiller, bu Darwinist aldatmacay› kesin olarak y›km›flt›r. Fosil kay›tlar›ndaki canl›lar, yarat›ld›klar›n› ilan etmektedirler. Bunlardan biri de 32 milyon y›l öncesinde yaflam›fl olan ve günümüz türdefllerinden hiçbir fark› olmayan kar kaplan› kafatas›d›r. 58 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
TAY KAFATASI
Yafl: 3,2 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Yun Nan, Çin
"Ayr› türlere ait fosillerin, fosil kay›tlar›nda bulunduklar› süre boyunca de¤iflim göstermedikleri, Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yay›nlamas›ndan önce bile paleontologlar taraf›ndan bilinen bir gerçektir. Darwin ise gelecek nesillerin bu boflluklar› dolduracak yeni fosil bulgular› elde edecekleri kehanetinde bulunmufltur... Aradan geçen 120 y›l› aflk›n süre boyunca yürütülen tüm paleontolojik araflt›rmalar sonucunda, fosil kay›tlar›n›n Darwin'in bu kehanetini do¤rulamayaca¤› aç›kça görülür hale gelmifltir. Bu, fosil kay›tlar›n›n yetersizli¤inden kaynaklanan bir sorun de¤ildir. Fosil kay›tlar› aç›kça söz konusu kehanetin yanl›fl oldu¤unu göstermektedir."12
Evrimci paleontolog Niles Eldredge'in bu sözlerini resimde görülen 3,2 milyon y›ll›k tay kafatas› do¤rulamaktad›r. Milyonlarca y›l boyunca hiçbir de¤iflime u¤ramam›fl olan bu canl›, Darwinistlerin asl›nda Darwin'den beri bildikleri bir gerçe¤i teyit etmektedir. Adnan Oktar 59
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
TAZMANYA KURDU KAFATASI Yafl: 73 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Li Yi, Çin
20. yüzy›l›n ortalar›nda soyu tükenmifl olan Tazmanya kurdunun 73 milyon y›l öncesinden temsilcisi fosil kay›tlar›ndad›r. 73 milyon y›ll›k Tazmanya kurdu fosili, 20. yüzy›lda son örnekleri bulunan Tazmanya kurtlar›yla tam olarak ayn› özelliklere sahiptir. Bu gerçek, Darwinistlerin kendi teorilerine delil olarak sunmaya çal›flt›klar› çeflitli ara formlar›n spekülasyondan ibaret oldu¤unu gösteren çarp›c› bir delildir. Bugün art›k canl› örnekleri olmayan soyu tükenmifl canl›lar da, fosil kay›tlar›ndan gördü¤ümüz kadar›yla tam, eksiksiz ve kompleks canl›lard›r. Bu durumda, evrimcilerin "aflama aflama oluflum" iddias›n›n gerçe¤i yans›tmad›¤› aç›kça anlafl›lmaktad›r. 60 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN‹ AT KAFATASI Yafl: 45 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Meng Gu, Çin
Evrimciler, soyu tükenmifl bazı canlılara ait fosiller üzerinde oynamalar yaparak, çeflitli senaryolar öne sürerek insanları aldatmaya çalıfl›rlar. Bu senaryoların en ünlülerinden biri "atın evrimi" hikayesidir. Hindistan, Güney Amerika, Kuzey Amerika ve Avrupa'da de¤iflik zamanlarda yaflamıfl, farklı tür canlılara ait fosiller evrimcilerin hayal güçleri do¤rultusunda küçükten büyü¤e do¤ru dizilerek gerçek dıflı bir flema oluflturulmufltur. De¤iflik arafltırmacıların öne sürdükleri, 20'den fazla de¤iflik atın evrimi fleması vardır. Hepsi de birbirinden farklı olan bu soy a¤açları hakkında evrimciler arasında da görüfl birli¤i yoktur. Evrimcilerin hayali soy a¤ac›na en büyük darbe ise fosil kay›tlar›ndan gelmifltir. Bulunan at fosilleri, atlar›n hep at olarak var olduklar›n› ispatlam›flt›r. Adnan Oktar 61
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SAZLIK KED‹S‹ KAFATASI
Kafatas› fosilleri tarih boyunca hiçbir canl›n›n de¤iflmedi¤inin, bir baflka canl›ya dönüflmedi¤inin, her canl› türünün hep sahip oldu¤u özelliklerle birlikte var oldu¤unun delillerindendir. Bu deliller, Darwinist düflüncenin açmazlar›n› ve mant›ks›zl›klar›n› vurgulamaktad›r. ‹nsan›n sözde maymundan türedi¤ini öne süren evrim teorisinin, maymunlar›n yaflad›¤› hayali insana dönüflüm sürecinin bir benzerini, neden di¤er canl›lar›n yaflamad›¤›n› aç›klamas› gerekir. Neden bir sazl›k kedisinin de günün birinde iki aya¤› üzerinde yürümeye karar vermedi¤i, bir tilkinin neden zekas›n› gelifltirip bir profesöre dönüflmedi¤i, bir pandan›n neden etkileyici eserler yapan bir sanatç› olmad›¤› sorusuna evrimcilerin verebilece¤i bir cevap yoktur. Bilimsel bir teori gibi sunulan Darwinizm, asl›nda, inan›lmaz derecede mant›ks›z bir ideolojidir.
62 Harun Yahya
Yafl: 63 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Yun Nan, Çin
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ÇAKAL KAFATASI
Yafl: 48 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Shan Dong, Çin
Bilim ad› alt›nda ortaya ç›kan Darwinistler, fosillerin ortaya koydu¤u gerçe¤i reddederek, asl›nda aç›kça bilime karfl› gelmektedir. Çünkü evrim teorisinin en büyük beklentisi olan fosil kay›tlar›, canl›lar›n evrimleflmedi¤ini, yarat›ld›¤›n› göstermifltir. E¤er bir Darwinist, gerçekten bilimin ortaya koydu¤u sonuçlara göre hareket ediyorsa, bu bilimsel gerçe¤i göz ard› etmemesi gerekir. Resimdeki 48 milyon y›ll›k çakal kafatas› fosilinin gösterdi¤i gibi, günümüz canl›lar› milyonlarca y›l önce de ayn› özelliklere sahiptir. Bunun aksini iddia etmek art›k bilim de¤ildir. Bir yalan›, sahte ve bat›l inançlar u¤runa ›srarla devam ettirmektir. Adnan Oktar 63
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN KÖPE⁄‹ KAFATASI Evrimcilerin iddiaları do¤ru olsaydı, geçmiflte, hem yaban köpe¤i özelli¤i taflıyan hem de farklı bir canlı türünün özelliklerine sahip olan pek çok garip canlının olması gerekirdi. Fosil kayıtlarında pek çok örne¤ine rastlanması gereken bu canlılar, iki farklı türün özelliklerini taflımalarıyla hemen tanınmalı ve evrimci sözde ata-torun iliflkilerinin örne¤i olarak sergilenmeliydiler. Ne var ki, sayısız masalla ve hayali senaryoyla dolu olan evrimci yayınlarda, bir tane bile ara canlı fosili sergilenmemektedir. Çünkü böyle bir fosil yoktur. Çünkü böyle bir canlı tarihin hiçbir döneminde yaflamamıfltır. Tüm canlılar, resimde örne¤i görülen 68 milyon yıllık yaban köpe¤i gibi, var oldukları ilk halleriyle günümüze kadar gelmifllerdir. Canlıların tarihi, evrim iddialarını yalanlamaktadır.
Yafl: 68 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
64 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
PONY KAFATASI Yafl: 48 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Xi An, Shan Xi, Çin
Günümüzde var olan bu küçük atlar, bundan 48 milyon y›l önce de yaflamaktayd›lar. Darwinistlerin, at›n evriminin bafllang›c› sayd›klar› dönemlerde, günümüz atlar› ve günümüz atlar›n›n alt türleri, mükemmel donan›mlar› ve görünümleriyle varl›klar›n› sürdürmekteydi. Fakat Darwinistler, bu gerçe¤i görmeyi reddeder ve okul kitaplar›na ve evrim makalelerine sahte at›n evrimi flemas›n› yerlefltirerek kendilerince aldatmacalar›na devam edebileceklerini zannederler. Oysa bilimsel deliller, at›n da, tüm di¤er canl›lar gibi evrimleflmedi¤ini göstermektedir. Adnan Oktar 65
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
VAfiAK KAFATASI Yafl: 57 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge: Gan Su, Çin
57 milyon y›l önce yaflam›fl olan bu canl›, günümüz vaflaklar›ndan farks›zd›r. Fosili bulunan yüzbinlerce günümüz canl›s› gibi, o da hiçbir de¤iflim geçirmemifltir. Ele geçirilen bu fosillerle, milyonlarca y›l önce yeryüzünde nas›l bir canl› ortam›n›n bulundu¤unu tahmin etmek zor de¤ildir. Milyonlarca y›l önce dünya, günümüzdekinden çok farkl› de¤ildir. Soyu tükenmifl baz› kompleks canl›lar›n d›fl›nda, günümüz canl›lar› flimdiki görünümleriyle hüküm sürmektedir. Fosil kay›tlar› bunu ispat etmifltir. Darwinistlerin bu ispatl› delil karfl›s›nda söyleyebilecekleri sözleri yoktur.
66 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
DEVE KAFATASI
Yafl: 3,9 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Gan Su, Çin
Evrimcilerin iddialar›na göre, deve gibi dev bir memelinin büyük kafatas›n›n, uzun boynunun, hörgüçlerinin bugünkü görünümünü almas› için seri halinde birçok mutasyon gerçekleflmeli, bunlar›n sonucunda boynu yar› geliflmifl, kafa flekli garip bir hal alm›fl, hörgüçleri tam oluflmam›fl say›s›z ara canl›n›n yaflam›fl olmas› gerekirdi. Bu hayali ara canl›lara fosil kay›tlar›nda s›kça rastlanmas›, resimdeki gibi tam oluflmufl deve örneklerinin ise milyonlarca y›l öncesine ait hiçbir izinin bulunmamas› gerekirdi. Ama fosil kay›tlar›ndan elde etti¤imiz veriler, hayali ara formlar›n hiç yaflamad›¤›n›, develerin herhangi bir ara aflamadan geçmediklerini, hep deve olarak var olduklar›n› göstermektedir. Adnan Oktar 67
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GR‹ZLY AYISI KAFATASI
Yafl: 89 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Liaoning, Çin
Canl›l›k tarihinde insanlar her zaman insan, maymunlar her zaman maymun olarak kalm›fllard›r. ‹kisi aras›nda geçifli gösteren tek bir ara form örne¤i bulunmamaktad›r. Bu durum tüm canl›lar için geçerlidir. T›pk› resimde görülen grizly ay›s› kafatas›nda oldu¤u gibi. Bu canl› da yarat›ld›¤› ilk andan itibaren bugünkü görünümündedir. Bir baflka canl›dan evrimleflmemifltir. 89 milyon y›ll›k resimdeki kafatas›, bu gerçe¤in en önemli delillerindendir. Bu delil ayn› zamanda Darwinistlerin insan›n kökeniyle ilgili tüm iddialar›na da önemli bir cevap oluflturmaktad›r. 68 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AYI KAFATASI
Yafl: 78 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
Darwinistler, insan›n evrimi senaryosunu kendilerince inand›r›c› k›labilmek için flimdiye kadar hep sahte delillerle ortaya ç›km›fllard›r. 40 y›l sergilenen ve sonradan bir sahtekarl›k ürünü oldu¤u anlafl›lan Piltdown adam›, tek bir domuz az› diflinden yola ç›k›larak hayat hikayesi çizilen Nebraska adam›, 50 y›l boyunca ara form olarak sunulan Ramapithecus, geçersizli¤i aç›kça anlafl›ld›¤› ve bilim adamlar› taraf›ndan kabul edildi¤i halde hala bir ara form olarak sunulmakta olan Lucy bunlardan baz›lar›d›r. Darwinistler "insan›n evrimi" diye hayali bir süreci yoktan var etmeye çal›fl›rlar. Fakat yalana dayanan her denemeleri baflar›s›z olmufltur. Buna karfl›l›k paleontolojik çal›flmalar, milyonlarca y›l boyunca de¤iflmemifl olan fosil örnekleri ortaya koymufltur. 78 milyon y›ll›k ay› kafatas› da bunlardan biridir. Canl›lar›n hiçbiri de¤iflmedi¤ine ve evrimi destekleyen tek bir delil bulunmad›¤›na göre, insan›n evrimleflti¤ine dair tüm spekülasyonlar da geçersizdir. Adnan Oktar 69
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SIRTLAN KAFATASI
Yafl: 73 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Da Li, Yun Nan, Çin
Evrim tarihi say›s›z sahtekarl›¤a sahne olmufltur. Çeflitli soyu tükenmifl fosiller veya birkaç kemik parças› hayali ara geçifle delil gibi gösterilmeye çal›fl›lm›fl, günümüzde yaflayan canl›lar›n fosilleri y›llarca evrimleflmekte olan canl›lar olarak kamuoyuna sunulmufltur. Fakat fosiller üzerindeki bu aldat›c› spekülasyonlar›n yerini uzun bir zamand›r bir sessizlik kaplam›flt›r. Çünkü resimde görülen 73 milyon y›ll›k s›rtlan kafatas›nda görüldü¤ü gibi, günümüz canl›lar›n›n büyük bir bölümünün milyonlarca y›l önce bugünkü halleriyle yaflam›fl oldu¤u ve dolay›s›yla evrim geçirmedikleri anlafl›lm›flt›r. fiimdi art›k, evrimcilerin insan›n evrimi hikayesi üzerinde yapmakta olduklar› sahtekarl›klar›n ve spekülasyonlar›n da son bulma vakti gelmifltir. 70 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BEYAZ ASLAN KAFATASI
Yafl: 82 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Wu Long Da¤›, Nan Yang, He Nan, Çin
Küçük resimlerde fosilin
diflleri
olarak 82
detayl›
görülmektedir.
milyon
y›ll›k
bu
izler, evrimin hiçbir zaman
yaflanmad›¤›n›n
delilidir.
Niteliklerini belirleyen genlerin bask›n ç›kmas› sebebiyle beyaz görünümde olan bu canl›, 82 milyon y›l önce de ayn› belirgin özelliklerle varl›¤›n› sürdürmekteydi. Boyutlar›, anatomik özellikleri ve onu beyaz aslan yapan fizyolojik özellikleri günümüz beyaz aslanlar›ndan farks›zd›. Bu durum, ara geçifl beklentisi içinde olan Darwinist iddialara çok büyük bir sekte vurmaktad›r. Çünkü fosil kay›tlar›, Darwinistlerin bekledikleri ara formlar› de¤il, hiçbir de¤iflime u¤ramam›fl canl› formlar›n› ortaya koymufltur. Adnan Oktar 71
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAPLUMBA⁄A Yafl: 98 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Shan Li Da¤›, Çin
Canl› türlerinin sürekli de¤iflerek birbirlerinden türediklerini ve ilerleme kaydettiklerini iddia eden Darwinistlerin, tüm canl› türlerinde görülen de¤iflmezli¤i nas›l aç›klad›klar› bir muammad›r. ‹nsan›n sözde maymundan türedi¤ini öne süren evrim teorisinin, maymunlar›n yaflad›¤› hayali insana dönüflüm sürecinin bir benzerini, neden di¤er canl›lar›n da yaflamad›¤›n› aç›klamas› gerekir. Fakat evrimciler taraf›ndan bu soruya verilecek ak›lc› ve mant›kl› bir cevap yoktur. Kufllar de¤iflmemifltir; gergedanlar, tilkiler, s›rtlanlar de¤iflmemifltir; resimdeki bu kaplumba¤a 98 milyon y›ld›r de¤iflmemifltir. ‹nsan da de¤iflmemifltir. Darwinistlerin sürekli telkin ettikleri, "Canl›lar de¤iflerek geliflirler ve baflka canl›lara dönüflürler" iddias› büyük bir yaland›r.
72 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Adnan Oktar 73
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASYA ASLANI KAFATASI
Yafl: 79 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Fu Yang, An Hu, Çin
74 Harun Yahya
Tarihte hiçbir canl›, kendi özelliklerinin yetersiz oldu¤una veya de¤iflmesi gerekti¤ine karar verip, baflka canl›lar›n özelliklerine sahip olmam›flt›r. Bir ay› günün birinde iki aya¤› üzerinde yürümeye karar vermemifl, bir aslan günün birinde konuflmaya bafllamam›flt›r. Ay›lar, aslanlar, kaplanlar, zürafalar hep ayn› kalm›fl, hiçbir de¤iflime u¤ramam›fllard›r. Günümüz türdefllerinden hiçbir fark› olmayan 79 milyon y›ll›k bu Asya aslan› kafatas› da canl›lar›n evrim geçirmemifl oldu¤unun önemli bir kan›t›d›r. Yüce Allah, tüm varl›klar› yoktan var etmifl, onlar› kusursuz mükemmellikte yaratm›flt›r. Darwinistlerin içine düfltü¤ü çaresiz durum, bu gerçe¤i görmek istememelerinden kaynaklanmaktad›r.
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
EfiEK KAFATASI Yafl: 59 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge: An Tu, Ka Shi, Xin Jiang, Çin
Asl›nda Darwinizm'in temeli, çok çürük bir mant›¤a dayanmaktad›r. Kitleler, çamurlu bir sudan hücrenin kendi kendine olufltu¤una, türlerin mutasyonlar yoluyla birbirlerinden rastgele de¤iflimlerle türedi¤ine ve bu türeyiflin izleri olan ara formlar›n fosil kay›tlar›nda mutlaka bir gün bulunaca¤›na inand›r›lm›fllard›r. Di¤er bir deyiflle, Darwinist mant›¤a göre tüm insanl›k, tüm canl› türleri, sahip oldu¤umuz medeniyet bir miktar çamur, bolca zaman ve kör tesadüflerin eseridir. Fakat art›k çok iyi bilinmektedir ki, hücre, laboratuvar gibi bilinçli bir ortamda ve teknolojik flartlar alt›nda bile üretilememektedir. Mutasyonlar % 99 zararl›, % 1 etkisizdir. Do¤al seleksiyon mekanizmas›n›n hiçbir evrimlefltirici gücü yoktur. Fosil kay›tlar›nda ise, bir tane bile ara form örne¤i görülmemifltir. Fosil kay›tlar› yaln›zca milyonlarca y›l boyunca de¤iflmemifl canl› örneklerini ortaya koymaktad›r. Resimde görülen, günümüzdekinden farks›z 59 milyon y›ll›k eflek kafatas› fosili de bunlardan biridir. Adnan Oktar 75
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
VAfiAK KAFATASI Yafl: 65 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge: Ma Ling Da¤›,Çin
65 milyon y›ll›k bu kafatas› fosilinde, canl›n›n diflleri de dahil olmak üzere tüm önemli detaylar görülmektedir.
Allah'›n yaratt›¤› evren kusursuz yarat›l›fl harikalar›n›n bulundu¤u eflsiz bir evrendir. Burada yarat›lm›fl olan her güzellik, Allah'›n üstün akl›n›n ve sanat›n›n birer tecellisidir. Allah yoktan var eder ve O'nun yaratmas›nda s›n›r yoktur. Darwinizm insanlara, kusursuz detaylar›n bulundu¤u bir evrende yaflad›¤›m›z gerçe¤ini unutturmaya çal›fl›r. Oysa say›s›z canl›ya bakan ve bu canl›lar›n, resimde görülen 65 milyon y›ll›k vaflak kafatas›nda oldu¤u gibi, milyonlarca y›l önce de ayn› flekilde yaflad›klar›n› gören bir insan, bu telkinden kurtulup bir harikal›¤›n içinde yaflamakta oldu¤una kesin kanaat getirecektir. Tüm varl›klar Yüce Rabbimiz'in eseridir. 76 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KUTUP T‹LK‹S‹ KAFATASI Yafl: 59 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge:
He
Zheng,
Gan Su, Çin
Köpekgiller familyas›na ait kutup tilkisi kafatas› 59 milyon y›l öncesine aittir. Bu canl›, günümüz kutup tilkileriyle tam olarak ayn› özelliklere sahiptir. Bir baflka deyiflle milyonlarca y›l boyunca de¤iflmemifltir. Darwinist iddialar›n do¤ru kabul edilebilmesi için bir kutup tilkisi tam teflekküllü özellikleriyle var olana kadar say›s›z ara aflamadan geçmeli ve bu aflamalar›n izlerinin fosil kay›tlar›nda görülmesi gerekmektedir. Ama, sadece kutup tilkilerine de¤il, hiçbir canl›ya ait tek bir ara fosil bile bulunmamaktad›r. 59 milyon y›l öncesine ait bu fosil ise, kutup tilkilerinin evrimcilerin iddia etti¤i gibi aflama aflama oluflmad›¤›n›n, sahip oldu¤u tüm özelliklerle bir anda var oldu¤unun, yani yarat›ld›¤›n›n ispat›d›r.
Adnan Oktar 77
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ÇAKAL KAFATASI Bugüne kadar canl› türlerinin ortak atalar›n› gösteren bir fosil bulunamam›flt›r. Canl›lar›n sürekli de¤ifltiklerine dair de fosil kay›tlar›nda hiçbir iz yoktur. Peki neden Darwinistler teorilerinde bu kadar ›srarc›d›rlar? Acaba neden canl›lar› Allah'›n yaratt›¤›na dair bu kadar delil varken, onlar canl›lar›n evrimlefltikleri iddias›n› savunmaya devam ederler? Bunun nedeni ideolojiktir. Evrim teorisini savunmak, materyalist ve ateist ideolojiler için hayati bir önem tafl›r. Darwinistler evrim teorisinde ›srarc› davranadursunlar, fosil kay›tlar› sürekli yeni delillerle evrimi y›kmaya devam etmektedir. Resimde görülen 51 milyon y›ll›k çakal kafatas› bu durumun örneklerindendir. Resimdeki fosil, t›pk› kaplanlar›n, kaplumba¤alar›n, tilkilerin, vaflaklar›n, aslanlar›n, gergedanlar›n ve di¤er tüm canl›lar›n oldu¤u gibi, çakallar›n da hiçbir de¤iflim geçirmedi¤ini ortaya koymaktad›r. Yafl: 51 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge:
Gao
Tayvan
78 Harun Yahya
Xiong,
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ÇAYIR KURDU KAFATASI
Yafl: 65 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Qing Hai, Çin
Resimde fosilin diflleri detayl› olarak görülmektedir. Bu detay, 65 milyon y›l önceki çay›r kurtlar›yla, günümüzde yaflayanlar›n hiçbir fark›n›n olmad›¤›n› gösteren delillerden biridir.
Bir canl› türü, fosil kay›tlar›nda hangi özellikleriyle ortaya ç›kt›ysa, milyonlarca y›l boyunca o özelliklerini devam ettirmektedir. Resimde görülen 65 milyon y›ll›k çay›r kurdu gibi kitap boyunca gördü¤ümüz tüm fosiller bu örneklerin sadece bir k›sm›d›r. Çay›r kurtlar›, t›pk› di¤er canl›lar gibi, 65 milyon y›l önce de bugünkü görünümlerine ve yap›lar›na sahiptirler. Bu bilgi, evrim iddias›n› aç›kça yerle bir etmektedir. Canl›lar›n tümü için geçerli olan bu durum, kuflkusuz insan için de geçerlidir. ‹nsan da yarat›ld›¤› andan itibaren insan olarak kalm›fl, hiçbir de¤iflime u¤ramam›flt›r. Bu kadar canl› evrim iddias›n› aç›kça reddederken Darwinistlerin insan›n sözde evrimi hakk›nda senaryolar yazmalar›n›n bilimsel hiçbir geçerlili¤i yoktur. Adnan Oktar 79
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
FOK KAFATASI Yafl: 48 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Guang Xi, Çin
Foklar, büyük göz çukurlar›na, özel burun sistemine sahip canl›lard›r. Bu canl›n›n 48 milyon y›l önceki haliyle günümüzdeki halinin ayn› oldu¤unu, milyonlarca y›l boyunca hiç de¤iflmedi¤ini görmek, Yarat›l›fl gerçe¤ini gösteren büyük bir delildir. Nitekim canl›n›n fosili detayl› incelendi¤inde, günümüzde var olan ayn› foklar›n, 48 milyon y›l öncesinin ortam›nda bulundu¤unu, 48 milyon y›l öncesinin denizlerinde var oldu¤unu görürüz. ‹flte bu ve bunun gibi say›s›z delil, evrim teorisinin tarihin tozlu sayfalar›na gömülmekte oldu¤unu belgelemektedir.
80 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
LEOPAR KAFATASI
Yafl: 73 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Qi Pan, Yun Nan, Çin
Resimde fosilin çene yap›s› ve diflleri detayl› olarak görülmektedir.
Darwinistlerin tuzaklar›, insanlar› aldatma yöntemleri, art›k bir anlam tafl›mamaktad›r. ‹nsanlar, Yarat›l›fl gerçe¤ini aç›kça gösteren atlaslar, canl›lar›n hiçbir de¤iflim geçirmediklerini belgeleyen say›s›z fosil örne¤i karfl›s›nda tüm varl›klar›n yoktan yarat›lm›fl olduklar›n› net olarak görmüfllerdir. Darwinist aldatmaca deflifre olmufl, etkisini yitirmifltir. 73 milyon y›ll›k bu leopar kafatas› fosili, canl›lar›n de¤iflti¤ine dair hikayelerin tümüyle geçersiz oldu¤unu görmek için yeterli bir delildir. Bize, leoparlar›n 73 milyon y›l önce de ayn› özelliklerle yaflam›fl oldu¤unu göstermektedir. Adnan Oktar 81
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Yafl: 80 milyon y›ll›k
YABAN‹ KED‹ KAFATASI
Dönem: Kretase Bölge: Qing Dao, Shan Dong, Çin
80 milyon y›l önce yaflam›fl yabani kedilerin difl yap›lar›yla, günümüzde yaflamakta olanlar›n yap›lar› aras›nda hiçbir fark yoktur.
Darwinizm'in sahte ilah› kör tesadüflerdir. Darwinistler, kör tesadüflerin cans›z maddeleri canl› varl›klara çevirebilece¤ine, canl› türlerini birbirine dönüfltürece¤ine inan›rlar. Bu bat›l inanç, tam 150 y›l boyunca bir gerçek gibi sunulmufl, adeta bir din gibi anlat›lm›flt›r. fiimdi art›k bat›l olan›n ortadan kalkma vakti gelmifltir. Ele geçirilen say›s›z fosil, canl›lar›n yoktan var olduklar›n› ve hiçbir flekilde evrim geçirmediklerini kan›tlamaktad›r. Evrim teorisinin yaflama alan› kalmam›flt›r. Resimde görülen yabani kedi kafatas› fosili, Allah'›n yaratt›¤› say›s›z delilden bir tanesidir. 80 milyon y›ll›k bu fosil, canl›n›n milyonlarca y›l de¤iflmedi¤ini, dolay›s›yla Darwinist iddialar›n tümünün yalan oldu¤unu ilan etmektedir. 82 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KIZIL KURT KAFATASI Yafl: 51 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Found: Gao Xiong, Tayvan
51 milyon y›l öncesine ait resimdeki k›z›l kurt kafatas›, sahip oldu¤u mükemmel detaylarla bu canl›lara ait özellikleri oldu¤u gibi yans›tmaktad›r. E¤er böyle bir fosil örne¤i ortaya ç›kmam›fl olsayd›, Darwinistler hiç kuflkusuz k›z›l kurtlar›n hayali evrimi üzerinde de say›s›z senaryolar üretmeye devam ederlerdi. Say›s›z sahte ara form öne sürer, say›s›z masallar anlat›rlard›. Fakat bu fosil örne¤i, Darwinist masallara geçit vermemektedir. Bu durum, di¤er tüm canl›lar ve insan için de geçerlidir. Darwinistler taraf›ndan üretilen her senaryo, tümüyle yalan üzerine kuruludur.
K›z›l kurtlar›n, di¤er tüm fiziksel özellikleri gibi, difl ve çene yap›lar› da on milyonlarca y›ld›r hiçbir de¤iflikli¤e u¤ramam›flt›r.
Adnan Oktar 83
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASLAN KAFATASI Yafl: 82 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge:
He
Zheng,
Gan Su, Çin
Fosilin diflleri en ince detay›na kadar milyonlarca y›ld›r muhafaza olmufltur.
Darwinistlerin iddias›na göre, 82 milyon y›l öncesine ait bu fosilin, eksikliklerle, yar› geliflmifl organlarla dolu olmas› gerekirdi. Fosilin göz çukurlar›nda, çene yap›s›nda, kulak yerlerinde pek çok pataloji olmas› laz›md›. Fakat durum hiç de böyle de¤ildir. Resimdeki milyonlarca y›ll›k aslan kafatas› mükemmel bir flekilde korunmufltur ve sahip oldu¤u detaylar, canl›n›n kusursuz görünümde, t›pk› günümüzdekiler gibi bir aslan oldu¤unu göstermektedir. Darwinistlerin insan›n hayali evrimine dair iddialar›n›n tek sebebi, ellerinde üzerinde spekülasyon yapabilecekleri maymun fosillerinin fazla olufludur. Oysa fosil kay›tlar›n›n verdi¤i sonuç, spekülasyon de¤il, hiç kimsenin inkar edemeyece¤i kesin bilimsel sonuçlard›r. Buna göre canl›l›k hiçbir de¤iflim geçirmemifl, ara aflamalardan geçmemifltir. Bilim, evrim teorisini inkar etmektedir. 84 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BOZAYI KAFATASI
Yafl: 74 milyon y›ll›k Dönem: Kretase
T›pk› 82 milyon y›ll›k aslan kafatas›, 51 milyon y›ll›k k›z›l kurt kafatas›, 78 milyon y›ll›k benekli geyik kafatas›, 90 milyon y›ll›k s›rtlan kafatas› ve daha bunlar gibi pek çok kafatas› gibi resimde görülen 74 milyon y›ll›k bu bozay› kafatas› da mükemmel flekli ve detaylar›yla kusursuz görünümdedir. Darwinizm'e göre milyonlarca y›l öncesine ait bu fosiller yar› geliflmifl olmal›, çeneleri farkl› yerde, göz çukurlar› baflka yerde bulunmal›d›r. Burunlar› daha oluflmam›fl olmal›, beyni içine alan kafatas› bofllu¤unda derin bozukluklar bulunmal›d›r. Ama bu kafataslar› mükemmel yap›da olduklar› gibi, günümüz canl›lar›n›n anatomik özelliklerinin de ayn›s›n› bar›nd›rmaktad›rlar.
Bölge: Liao Yang, Liaoning, Çin
Asl›nda tek bir delil, yaln›zca 74 milyon y›ll›k bu bozay› kafatas› bile, evrimi çürütmeye yeterlidir. Adnan Oktar 85
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASYA S‹YAH AYISI KAFATASI
Yafl: 74 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Xin Jiang, Çin
Darwinistlerin "Kay›p halka bulundu", "Evrim devam ediyor", "‹nsan›n ilk atas›" gibi bafll›klarla duyurduklar› haberler tümüyle hayal ürünüdür. Darwinistler taraf›ndan adeta "reddedilmez gerçek" ilan edilen evrim teorisi, bilimsel kan›tlar karfl›s›nda reddedilmifltir. Sürekli olarak, olmayan kay›p halkan›n bulundu¤unu iddia eden evrimcilerin, bu iddialar›n› ispat edebilmek için getirdikleri veya getirebilecekleri tek bir delil bile bulunmamaktad›r. Deliller sürekli olarak evrimi çürütmektedir. Resimde görülen 74 milyon y›ll›k Asya siyah ay›s› kafatas› fosili tüm özellikleriyle günümüz türdefllerinin ayn›s›d›r. Bu önemli gerçekler karfl›s›nda evrimcilerin spekülasyonlar›n›n bir anlam› ve bilimsel de¤eri yoktur. 86 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KUTUP T‹LK‹S‹ KAFATASI
Yafl: 59 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge:
He
Zheng,
Gan Su, Çin
Fosil kay›tlar›, Darwinistlerin bilimsel ve ak›lc› cevap vermelerinin mümkün olmad›¤› pek çok bilgi ortaya koymufltur: - Tüm canl› örnekleri gibi, kutup tilkisinin de sözde aflama aflama geliflerek, yani evrimleflerek bugünkü halini ald›¤›n› gösteren bir tane bile ara form fosili yoktur. - On milyonlarca y›l önce yaflam›fl olan kutup tilkileri, t›pk› bugünküler gibi tam ve kusursuz yap›ya sahiptirler. Herhangi bir sözde ilkel görünümleri veya yap›lar› yoktur. - Bugün yaflayan kutup tilkilerinin 59 milyon y›l önce yaflam›fl olanlardan en küçüj bir farkl›l›¤› yoktur. Bu da söz konusu canl›lar›n on milyonlarca y›ld›r hiç de¤imedi¤ini göstermektedir. Tüm bu bilgiler, Darwinistlerin büyük bir açmaz›n içine sürüklemektedir. Evrimi desteklemesini umut ettikleri fosiller, teorilerini yalanlam›fl, canl›l›¤›n kökeninin Yarat›l›fl oldu¤unu ortaya koymufltur.
Adnan Oktar 87
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BENEKL‹ FOK KAFATASI
Yafl: 84 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Xi Ma La Ya Da¤›, Çin
1859 y›l›nda Darwin'in keflfetti¤i, ilk örnekleri 250 milyon y›l öncesine kadar giden ginkgo yapra¤› fosili, Darwin'i büyük bir pani¤e sürüklemiflti. Darwin, keflfetti¤i bu bulguyu "yaflayan fosil" olarak isimlendirmifl ve bunu teorisi için bir problem olarak görmüfltü. E¤er Darwin flu anda yaflasayd›, problemlerin büyüklü¤ü karfl›s›nda teorisinden tümüylü vazgeçebilirdi. Darwin yaflam› boyunca teorisini destekleyen bir fosil bulunamamas› karfl›s›nda, bu sorunu takipçilerine devretmifl ve günün birinde ara form bulunabilece¤ini ummufltu. Darwin de takipçileri de umduklar›n› bulamad›lar. Buna karfl›l›k resimdeki 84 milyon y›ll›k benekli fok kafatas› fosilinde de görüldü¤ü gibi, her geçen gün yeni bir günümüz canl›s›n›n milyonlarca y›ll›k fosil örne¤i ortaya ç›kmaktad›r. Fosil kay›tlar› Darwin'i yalanc› ç›karm›fl, Yarat›l›fl'›n reddedilemez bir gerçek oldu¤unu ortaya koymufltur. 88 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GR‹ T‹LK‹ KAFATASI
Yafl: 78 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge:
Lan
Zhou,
Gan Su Bölgesi
Hakk›nda say›s›z sahte delil üretilen, olmayacak senaryolarla ayakta tutulmaya çal›fl›lan evrim teorisi art›k yolun sonuna gelmifltir. ‹nsanlar, büyük bir aldatmaca ile karfl› karfl›ya olduklar›n› anlam›fllard›r. Bu noktadan sonra Darwinistlerin üretecekleri hiçbir senaryonun bir etkisi yoktur; bu çöküfl durmayacakt›r. Çünkü bilim evrimi tam anlam›yla reddetmifltir. 78 milyon y›ll›k gri tilki kafatas› bu çöküflün gerçekleflmesini h›zland›ran say›s›z delilden biridir. Darwinizm, yaflayan fosiller karfl›s›nda tam anlam›yla yok olmufltur. Adnan Oktar 89
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KIZIL T‹LK‹ KAFATASI Yafl: 67 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: He Nan, Çin
Darwinizm, bir canl› kromozomunda dev bir kütüphaneden daha fazla bilgi kodlanm›fl olmas›n›, kör tesadüflerin mucizesi olarak görür. Görmeyen, duymayan, hissetmeyen, fluursuz atomlar›n, gören, duyan, hisseden, düflünen fluurlu insanlar haline gelmesini, tesadüflerin sözde ilahi gücünden oldu¤unu iddia eder. Tesadüf, Darwinizm’in mucizeler meydana getiren sahte ilah›d›r. Fakat Darwinizm’in karanl›k büyüsü, bilimsel delillerle yok edilmifltir. Milyonlarca y›ll›k canl› kal›nt›lar›, canl›lar›n de¤iflmedi¤ini aç›kça ilan etmifltir. Örne¤in resimde fosili görülen k›z›l tilki kafatas›, günümüz k›z›l tilkilerinden farks›zd›r. Aradan geçen on milyonlarca y›la ra¤men k›z›l tilkilerin hiç de¤iflmediklerini, yani evrim geçirmediklerini ortaya koyan bu fosil karfl›s›nda Darwinistlerin sahte delillerinin hiçbir geçerlili¤i yoktur. 90 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ÇAKAL KAFATASI
Yafl: 51 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge:
Gao
Xiong,
Tayvan
Darwin, milyonlarca y›ll›k yaflayan fosillerden habersizdi. Hücrenin, içi su dolu bir baloncuk oldu¤unu zannediyordu. Darwin'in yaflad›¤› dönemde, üstün teknolojiye sahip laboratuvarlar yoktu. De¤il laboratuvarlar, buzdolab›, telefon, daktilo, hatta tükenmez kalem bile yoktu. Böyle bir ortamda gelifltirilmifl olan evrim teorisi, delilsiz, mant›ks›z ve dayanaks›z bir varsay›md›. Amatörce ortaya at›lm›fl bu sahte teori, ideolojik kayg›larla sahiplenildi. 20. ve 21. yüzy›lda ise koflullar çok de¤iflti. Son teknoloji ürünü laboratuvarlarda yap›lan incelemeler hücrenin son derece kompleks bir yap›ya sahip oldu¤unu ortaya koydu. Hücrenin tek bir proteininin tesadüfen oluflmas›n›n 10950'de bir ihtimal oldu¤u anlafl›ld›. Hepsinden önemlisi elde edilen say›s›z yaflayan fosil, canl›l›¤›n kökenine dair Darwinist hikayelerin gerçek olmad›¤›n› gösterdi. Darwinizm'in sonunu getiren fosillerden birisi de resimde görülen 51 milyon y›ll›k çakal kafatas›d›r. Canl›n›n 51 milyon y›ll›k örne¤i, günümüzden tam anlam›yla farks›zd›r. Adnan Oktar 91
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BOZAYI KAFATASI
Yafl: 74 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Liao Yang, Liaoning, Çin
20. yüzyılın önde gelen evrimcilerinden George Gaylord Simpson'ın açıklamaları, evrim teorisinin ne kadar büyük bir çıkmaz içinde oldu¤unu göstermektedir: "Bu, memelilerin 32 ayrı takımının hepsi için geçerlidir... Her takımın bilinen en eski ve (sözde) en ilkel üyesi, bu takıma ait temel karakterlerin hepsine zaten sahiptir ve hiçbir durumda bir takımdan bir di¤erine do¤ru ilerleyen devamlı bir geliflim bilinmemektedir. Ço¤u örnekte farklılık o kadar keskin ve boflluk o kadar büyüktür ki, tüm bir takımın kökeni spekülatif ve son derece tartıflmalıdır…"
13
Evrimcilerin de itiraf etti¤i gibi, Darwinizm'in canl›l›¤›n kökeniyle ilgili iddialar› "spekülasyonlar"dan ibarettir. Resimdeki 74 milyon y›ll›k bozay› kafatas› fosili gibi somut bulgular ise, Yarat›l›fl'›n aç›k bir gerçek oldu¤unu göstermektedir. 92 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Fosil oluflumu esnas›nda, kemikler ve difller gibi sert yap›lar, yumuflak dokulara k›yasla, daha kolay muhafaza edilir. Yumuflak doku yok olurken, kemiksi yap›lar uzun dönemler içinde inorganik yap›lara dönüflürler. Di¤er bir deyiflle canl› kemik dokusunun mineralleri, kayalardaki inorganik minerallerle ayn› yap›ya sahip olur. Böylece on milyonlarca y›l önce yaflam›fl canl›lar, en ince detaylar›na kadar korunurlar. Resimlerde de, 74 milyon y›ll›k bozay›n›n difllerinin yap›sal detay› ve kemik dokusunun iç yap›s› görülmektedir. Bundan on milyonlarca y›l önce yaflam›fl canl›lar da, t›pk› bugünkü canl›lar gibi mükemmel bir kemik dokusuna ve yap›s›na sahiptirler. Adnan Oktar 93
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KURT KAFATASI Yafl: 75 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Xin Jiang, Çin
Fosilin difllerinin detayl› görünümü.
Çamurlu bir sudan, milyonlarca y›l içinde, henüz bilim adamlar›n›n bir benzerini gelifltiremedi¤i son derece kompleks yap›daki bir canl› hücrenin tesadüfen olufltu¤unu iddia eden mant›k için, medeniyetler kuran, devletler yöneten, ameliyatlar yapan, fikirler gelifltiren insan›n tesadüfen olufltu¤unu iddia etmek de kuflkusuz zor de¤ildir. Darwinizm mant›¤› son derece ilkeldir. Bu ilkel mant›k içinde imkans›z› mümkün hale getirmek kolay olur. Deliller yokken delil varm›fl gibi davranmak sorun de¤ildir. Bu mant›kta, Allah'›n yaratma sanat› aç›k olmas›na ra¤men, bunu takdir edebilecek bir ak›l ve anlay›fl› bulabilmek zordur. Fakat bu ilkel mant›ktan s›yr›lm›fl kifliler için Allah'›n apaç›k olan varl›¤›n›n delillerini görmek kolayd›r. Resimdeki 75 milyon y›ll›k kurt kafatas› fosili de bu delillerden biridir. 94 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
S‹YAH AYI KAFATASI Yafl: 83 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Ning Xia, Çin
Fosilin çene yap›s›ndaki detaylar, siyah ay›lar›n on milyonlarca y›l boyunca hiç de¤iflmediklerinin ispatlar›ndand›r.
83 milyon y›l önce günümüzdeki siyah ay›lar›n yafl›yor oldu¤unu bilmek, evrimin geçersizli¤ini görmek için yeterlidir. Evrime göre müthifl bir ilkelli¤in hüküm sürmesi gereken, yeryüzünün yar› geliflmifl canl›larla dolu olmas› gereken bir zamanda ola¤anüstü kompleks yap›s›yla dev memelilerin var olmas›, Darwinizm'in rafa kald›r›lmas› gereken bir teori oldu¤unu aç›kça gösteren yeterli bir delildir. Böylesine bir delil bafll› bafl›na yeterliyken, farkl› canl› türlerine ait say›s›z yaflayan fosil bulunmufl ve bunlar›n günümüz canl›lar›ndan bir farklar› olmad›¤› anlafl›lm›flt›r. Darwinizm'in çöküflü, Darwin'in ve tüm di¤er evrimcilerin en büyük umudu olan fosil kay›tlar› vesilesiyle olmufltur. Adnan Oktar 95
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Ç‹ZG‹L‹ ÇAKAL KAFATASI Yafl: 82 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Xi Jiang, Çin
Fosilin difl yap›s› gibi detaylar›, canl›n›n bundan 82 milyon y›l önceki haliyle günümüzdeki halinin ayn› oldu¤unu ortaya koymaktad›r.
82 milyon y›ll›k çizgili çakal kafatas›, geçmiflten izi kalan günümüz canl›lar›ndan yaln›zca biridir. 82 milyon y›l önceki dünyada, tüm özellikleriyle günümüz çakallar›n›n yaflam›fl oldu¤unu göstermektedir. Bu ve bunun gibi say›s›z örnek, Darwinistlere flunu anlatmaktad›r: Gerek çakallar›n, gerek maymunlar›n, gerek di¤er canl›lar›n, gerekse geçmiflte yaflam›fl farkl› insan ›rklar›n›n kafataslar› incelendi¤inde, bunlar›n hiçbirinin de¤iflime u¤ramad›klar› görülmektedir. Bunlar›n herhangi birinin de¤iflti¤ini gösteren tek bir ara form bile bulunmamaktad›r. Bunun anlam›, canl›lar›n evrim geçirmedikleri, her birini Yüce Allah'›n yaratt›¤›d›r. 96 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN‹ KÖPEK KAFATASI
Yafl: 50 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: ‹ngiltere
"Herhangi bir sürüngenin memeliye dönüflmesini kafamda canlandıramıyo14 rum." diyen Darwin, böyle bir süreç hiç yaflanmad›¤› için bunu zihninde canland›ram›yordu. Onun ard›ndan bu mant›k d›fl› iddia, hiçbir bilimsel bulgu olmamas›na ra¤men ›srarla savunuldu. Ancak bugün art›k, resimdeki 50 milyon y›ll›k yabani köpek kafatas› gibi say›s›z fosil, bu Darwinist hikayenin hiçbir zaman yaflanmad›¤›n› ispatlam›flt›r. Adnan Oktar 97
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AYI KAFATASI
Yafl: 63 milyon y›l Dönem: Paleosen Bölge: Liaoning, Çin
Resimdeki ay› kafatas› fosili 63 milyon yafl›ndad›r ve ay›lar›n tarih boyunca hep ay› olarak var olduklar›n›n ispat›d›r. Ay›lar herhangi bir hayali ortak atadan türememifl ya da herhangi baflka bir canl›ya dönüflmemifllerdir. Tüm canl›lar sahip olduklar› özelliklerle varl›klar›n› devam ettirmifllerken, maymunlar›n günün birinde insanlara dönüfltükleri iddias›n›n bir mant›¤› yoktur. Tüm canl› türleri için geçerli olan de¤iflmezlik, maymunlar ve insanlar için de geçerlidir. ‹nsan hep insan, maymun hep maymun olarak var olmufltur. 98 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YER KURDU KAFATASI
Yafl: 49 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Xi, An, Shan Xi, Çin
Fosilin kemik dokusunun iç yap›s› tüm detaylar›yla muhafaza olmufltur.
E¤er Darwinizm bir gerçek olsayd›, milyonlarca y›ll›k günümüz canl›lar›n›n fosilleri yerine, fosil kay›tlar›nda geliflmekte olan ara türlerin var olmas› gerekirdi. Fakat durum böyle de¤ildir, bulgular Darwinist masalla uyum sa¤lamamaktad›r. Amerikal› paleontolog S.M. Stanley de bu gerçe¤i flöyle ifade eder: "Bilinen fosil kayıtları kademeli evrimle uyumlu de¤ildir ve hiçbir zaman da uyumlu olmamıfltır..."
15
Fosil kay›tlar› resimde örne¤i görülen 49 milyon y›ll›k yer kurdu kafatas› gibi, hiç de¤iflikli¤e u¤ramam›fl milyonlarca canl› türüyle doludur. Adnan Oktar 99
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
‹R‹ KULAKLI T‹LK‹ KAFATASI
Yafl: 71 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Yun Nan, Çin
Tilkilerin bir türü olan iri kulakl› tilki, özel ve büyük kulak yap›s› ve di¤er tilki türlerine göre daha küçük diflleri ile dikkat çeker. 71 milyon y›ll›k iri kulakl› tilki kafatas› fosili, günümüz türdeflleriyle ayn› tipik özelliklere sahiptir. Dolay›s›yla Darwinizm, hem türler hem de türler içindeki çeflitlenmeler konusunda da aç›klamas›zd›r. Farkl› türdeki tilkiler, fosil kay›tlar›nda milyonlarca y›l öncesinden beri vard›r. Bu durum, di¤er pek çok canl› için de geçerlidir ve canl›lar›n di¤er türlerden hayali geçiflini gösteren tek bir ara form bile bulunmamaktad›r. Bütün bu deliller, Darwinizm'in çöküflü konusunda flüpheye yer b›rakmamakta, canl›lar›n bugün sahip olduklar› tüm kompleks özelliklerle yarat›ld›klar›n› ortaya koymaktad›r. 100 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AYI KAFATASI
Yafl: 64 milyon y›l Dönem: Paleosen Bölge: Xin Jiang ve Ning Xia, Çin
"Napolyon'un M›s›r'a gerçeklefltirdi¤i sald›r›lar s›ras›nda dönemin alimleri taraf›ndan getirtilen ve binlerce y›l önce yaflam›fl kedi, kufl ve di¤er canl›lar›n mumyalanm›fl bedenlerine ait örnekler üzerinde çizimler yapan Cuvier, bunlar›n her ne olursa olsun günümüzde yaflayan canl› formlar›yla kesinlikle ayn› oldu¤unu kan›t gösterdi. Bu durumda evrim neredeydi, tüm bunlar düflünüldü¤ünde de¤iflim neredeydi? Lamarck hakl› olsayd›, gözlerimizle az da olsa bir de¤iflim görmemiz gerekirdi, fakat bunu görmüyoruz."16
Michael Ruse'un bu itiraf› evrim tarihinin bafl›ndan beri canl›lar›n de¤iflmedi¤inin bilindi¤ini vurgulamaktad›r. Resimde görülen 64 milyon y›ll›k ay› kafatas›n›n da sergiledi¤i gerçek, türlerin tarihin hiçbir döneminde de¤iflmemifl oldu¤udur.
Adnan Oktar 101
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YER KURDU KAFATASI
Yafl: 49 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Xi An, Shan Xi, Çin
Yeryüzündeki yaflam müthifl bir çeflitlilik sergilemektedir. Kutuplardan amazonlara, okyanus derinliklerinden, küçük tatl› sulara, yüksek da¤lardan yerin alt›ndaki topra¤a kadar her yerde insan› hayrete düflürecek büyük bir çeflitlilik vard›r. Bu çeflitlilik, bugün oldu¤u gibi milyonlarca y›l önce de yeryüzünde sergilenmifltir. Bunun izleri fosil kay›tlar›d›r. Say›s›z bal›k çeflidi, kufllar, sürüngenler, mükemmel donan›ml› kara ve deniz canl›lar› fosil kay›tlar›nda hep bugünkü halleriyle yer almaktad›r. Resimdeki 49 milyon y›ll›k yer kurdu kafatas› gibi fosiller, hiçbir türün bir baflka türe dönüflmedi¤inin kan›t›d›rlar. Bu kan›tlar›n gösterdi¤i gerçek, Yarat›l›fl't›r. 102 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASLAN KAFATASI Yafl: 82 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge:
He
Zheng,
Gan Su, Çin
Darwinistler do¤ay› incelemifl ve bu kadar çok canl› çeflitlili¤inin nas›l ortaya ç›kt›¤›n› bulmaya çal›flm›fllard›r. Darwin'in sundu¤u bat›l yöntemi izlemifller ve canl›lar›n sözde bir "atas›" olmas› gerekti¤ine karar vermifllerdir. Fakat fosil kay›tlar›n› inceledikçe, canl›lar› hayali bir "ataya" do¤ru götüren izlerle de¤il, canl›lar›n "kendileriyle" karfl›laflm›fllard›r. Akl› ve mant›¤› yerinde olan, bilimsel delilleri objektif olarak de¤erlendiren bir kifli, kuflkusuz ki bu bilgilerden canl›l›¤›n kökeninin evrim ile oluflmad›¤› sonucunu kolayl›kla ç›kart›r. Ama ak›l, mant›k, sa¤duyu ve bilim, Darwinizm büyüsü alt›nda bask›lanm›flt›r. Darwinizm büyüsünden kurtulmay› baflarm›fl kifliler için ise, resimde görülen 82 milyon y›ll›k aslan kafatas› Darwinizm'in geçersizli¤ine yeterli bir delildir. Bir canl› 82 milyon y›l boyunca de¤iflmeden kalm›flsa ve fosilleri bulunan canl›lar›n tümü bu gerçe¤i teyit ediyorsa, o zaman evrim yaflanmam›fl demektir. Adnan Oktar 103
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
TAZMANYA CANAVARI KAFATASI
Yafl: 31 milyon y›ll›k Dönem: Oligosen Bölge: Jiang Xi , Çin
Dinozorlar›n Sessiz Gecesi kitab›n›n yazar›, evrimci Hoimar Von Ditfurth flöyle söylemektedir: "Geri dönüp bakt›¤›m›zda, neredeyse ›st›rapla aranan o geçifl biçimlerini bir türlü bulamam›fl olmam›za flafl›rmamam›z gerekti¤ini anl›yoruz. Çünkü büyük olas›l›kla böyle bir ara aflama hiç var olmad›."17
Von Ditfurth, evrimcilerin içinde bulundu¤u durumu kendince kurtarmaya çal›flarak, her ne kadar "büyük olas›l›kla" diye ifade etmifl olsa da, ara aflama diye bir sürecin hiç yaflanmam›fl oldu¤u net bir gerçektir. Canl›l›k tarihi, aflama aflama oluflan varl›klar›n de¤il, tarihin her döneminde tüm yap› ve uzuvlar›yla eksiksiz olarak bir anda ortaya ç›kan ve varl›¤›n› devam ettiren canl›lar›n izleriyle doludur. Bu izlerden biri de, resimdeki 31 milyon y›ll›k tazmanya canavar› kafatas›d›r. 104 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GEL‹NC‹K KAFATASI
Yafl: 59 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge: Jiang Xi, Çin
Resimdeki kemik dokusu gibi, fosile ait tüm detaylar, gelinciklerin bundan on milyonlarca y›l önce de günümüzdeki kusursuz ve eksiksiz yap›ya sahip oldu¤unu göstermektedir.
Fosil kay›tlar›, Darwin'in iddialar›n›n gerçeklerle uyumlu olmad›¤›n› ortaya koymufltur. Günümüzde devam eden evrim spekülasyonlar›, Darwin'in bu yan›lg›s›n› hazmedememekten kaynaklanmaktad›r. Canl›lar›n de¤iflmemifl olduklar›, resimde görülen 59 milyon y›ll›k gelincik kafatas› fosiliyle bir kez daha kan›tlanm›fl durumdad›r. Kitapta görüp inceledi¤iniz her fosil, Darwin'in iddia etti¤i dönüflüm hikayesini birer birer ortadan kald›rmaktad›r. Art›k günümüz evrimcilerinin Darwin'in hatas›n› hazmetme ve bilimsel gerçekleri kabul etme zaman› gelmifltir. Adnan Oktar 105
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN DOMUZU KAFATASI
Yafl: 58 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge: Shan Dong, Çin
Milyonlarca y›ll›k tarih boyunca kaplanlar de¤iflmemifltir, aslanlar de¤iflmemifltir, ay›lar, tilkiler, çakallar de¤iflmemifltir. Resimde görülen 58 milyon y›ll›k yaban domuzu de¤iflmemifltir. Bunlar gibi fosilleri bulunan say›s›z canl›, canl›lar›n hiçbir de¤iflime u¤ramad›¤›n› göstermektedir. Bu durum insan›n hayali evrimi spekülasyonlar›n› da ortadan kald›rmaktad›r. Canl›lar›n evrimine dair bir delil yoktur. ‹nsan›n evrimine dair de bir delil yoktur. Tam tersine tüm canl›lar, b›rakt›klar› fosillerle evrimi yalanlamaktad›rlar. Evrim yaflanmam›flt›r, bu kitapta gördü¤ünüz onlarca fosil, tek bafl›na bunu kan›tlamaktad›r. 106 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN DOMUZU KAFATASI
Yafl. 58 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge: Shan Dong, Çin
Darwinistler daha önce ilkel mant›klar kullanarak kendilerine taraftarlar bulabiliyorlard›. Bilimsel cehalet ortam›nda çamurlu sudan zaman içinde kendi kendine proteinlerin ve nihayet hücrenin olufltu¤una, suda avlanan ay›lar›n bir müddet sonra yüzgeçler kazanarak balinaya dönüfltü¤üne, maymunlar›n a¤açtan a¤aca atlamaktan vazgeçip dik yürümeye karar verip insan olduklar›na kitleleri inand›rmak kolayd›. Genetik ve paleontoloji bilinmedi¤inden, bütün bu hayali dönüflümler adeta kesin gerçekmifl gibi lanse ediliyordu. Ama flu anda Darwinistler için durum hiç de kolay de¤ildir. Genetik bilimi hücrenin kompleksli¤ini ortaya koymufltur, paleontoloji ise canl›lar›n de¤iflmedi¤ini... 58 milyon y›ll›k yaban domuzu kafatas› fosili gibi say›s›z örnek, milyonlarca y›ll›k canl›lar›n günümüzdekinden farks›z bir komplekslik sergiledi¤ini göstermektedir. Art›k Darwinizm'in, insanlar› aldatmas› mümkün de¤ildir. Adnan Oktar 107
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ZEBRA KAFATASI Yafl: 45 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Xi An, China
Allah her canl›y› farkl› görünümde ve biçimde yaratm›flt›r. Yaflama flekilleri, ihtiyaçlar› birbirinden farkl› oldu¤u gibi, beden yap›lar›nda da derin farkl›l›klar bulunmaktad›r. ‹flte bu nedenle ele geçirilen fosilleri tan›mlamak zor de¤ildir. Fosili bulunan canl›n›n tüm anatomik özelliklerini kal›nt›lardan anlamak mümkündür. Resimde görülen 45 milyon y›ll›k zebra fosili de bu ayr›m› aç›kça göstermektedir. Fosil özelliklerinden canl›n›n günümüz zebralar›ndan hiçbir fark› olmad›¤› aç›kça görülmektedir. Kuflkusuz bu, Allah'›n büyük bir mucizesidir. Eldeki bilimsel kan›t, evrimci bile olsalar, bilim adamlar› için reddedilemeyecek bir kesinlik tafl›maktad›r. Canl›lar›n de¤iflmedikleri, yani herhangi bir evrim sürecinden geçmedikleri somut bir bilimsel bulgudur. 108 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Ç‹TA KAFATASI Yafl: 7,3 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Shan Dong, Çin
Darwinistler, maymunlar›n baz› davran›fl biçimlerine bakarak, insanlarla maymunlar›n sözde ortak bir atadan geldiklerini iddia ederler. Buna göre, maymunlar günün birinde a¤açlardan inmeye, dik yürümeye, konuflmaya, flark› söylemeye, beste yapmaya, binalar infla etmeye, bilimsel kefliflerde bulunmaya karar vermifl ve insana dönüflmüfllerdir. O zaman benzer bir hayali dönüflümün di¤er hayvanlar için de geçerli olmas› gerekir. Örne¤in çitalar da, çok h›zl› kofltuklar› için, günün birinde olimpiyat kazanan bir insana dönüflmeye karar verebilir ve kendi kendilerine yap›lar›n› tamamen de¤ifltirebilirler. Ancak, bilimsel verilere bak›ld›¤›nda çitalar›n, kaplanlar›n, kurtlar›n, tilkilerin, aslanlar›n, leoparlar›n k›saca tüm hayvanlar›n de¤iflmedi¤i görülmektedir. Ayn› de¤iflmezlik maymunlar ve insanlar için de geçerlidir. Maymunlar hep maymun, insanlar hep insan olarak var olmufllard›r. Adnan Oktar 109
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASLAN KAFATASI
Yafl: 85 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Lin Yi, Shan Dong, Çin
‹nsanlar›n büyük bir k›sm›, uzun zamanlar boyunca Darwinizm'i savunan profesörlerin ve bilim adamlar›n›n ifadelerini referans ald›lar. "Bu kifliler evrime inan›yorsa, vard›r bir bildikleri" diye düflündüler ve körü körüne evrime inand›lar. Bu yan›lg›n›n temelinde, Darwinizm'in yaln›zca ideolojik kayg›larla savunuldu¤unun bilinmemesi vard›. ‹nsanlar, Darwinizm'i savunan bilim adamlar›n›n "Bal›k sudan ç›k›p, tesadüfen oluflan bacaklar›yla karada yürümeye bafllad›" veya "Cevizi taflla k›rmaya bafllayan flempanze bu yetene¤i ile uzaya ulaflan füzeler infla eden, medeniyetler kuran, laboratuvarda kendisini inceleyen insana dönüfltü" saçmal›¤›n› savunduklar›n› bilmiyorlard›. Ancak art›k gerçekler ortadad›r. ‹nsanlar, fosil kay›tlar›nda bugünkü canl›lar›n milyonlarca y›ll›k örneklerinin bulundu¤unu da bilmektedir. Bunlardan biri, resimde görülen 85 milyon y›ll›k aslan kafatas›d›r. Bu fosil, aslanlar›n da di¤er canl›lar gibi evrim geçirmemifl oldu¤unu kan›tlamaktad›r. 110 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAHVERENG‹ SIRTLAN KAFATASI
Yafl: 55 milyon y›l Dönem: Paleosen Bölge: Gan Su, Çin
"Tüm deliller, fosil kay›tlar›n›n ortaya koydu¤u sonucun do¤ru oldu¤unu göstermektedir: (Fosil kay›tlar›nda) gördü¤ümüz boflluklar, hayat›n tarihindeki gerçek olaylar› yans›tmaktad›r, bunlar yetersiz bir fosil birikiminin sonucu de¤ildir."18
Darwinistlerin bu tip itiraflar›, her ne kadar gizlemeye çal›flsalar da, fosil kay›tlar›n›n sergilemifl oldu¤u gerçe¤in fark›nda olduklar›n› göstermektedir. Fosil kay›tlar›, Da rwinizm'in isimlendirdi¤i boflluklarla doludur, bir baflka deyiflle Darwinizm'in olmas›n› bekledi¤i ara formlar›n en küçük bir izini bile ortaya koymam›flt›r. Bunun yerine fosil kay›tlar›, kompleks yap›daki günümüz canl›lar›n›n de¤iflmemifl olduklar›n› gösteren yaflayan fosillerle doludur. 55 milyon y›ll›k kahverengi s›rtlan kafatas›, s›rtlanlar›n milyonlarca y›l boyunca hiç de¤iflmediklerini, evrim geçirmediklerini göstermektedir. Darwinistler istedikleri kadar arayadursunlar, canl›lar›n evrimlefltiklerini gösterecek tek bir ara form bile bulamayacaklard›r. Adnan Oktar 111
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ANT‹LOP KAFATASI Yafl: 66 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge: Gan Su, Çin
Sayfalar boyunca yer alan on milyonlarca y›ld›r de¤iflmemifl tür örneklerinin say›s›, bu kitapta gördüklerinizden çok daha fazlad›r. E¤er evrim do¤ru olsayd›, say›s›z türün de¤iflti¤ini gösterecek milyarlarca ara form bulunmas› gerekirdi. Fosil kay›tlar›nda tüm özellikleriyle tam canl›lar yerine, yar› geliflmifl henüz günümüzdeki halini almam›fl varl›klar›n izlerini görmemiz gerekirdi. Fakat flu anda, say›s›z ça¤r›ya ra¤men, Darwinistler tek bir tane bile ara form örne¤i gösterememektedir. Öte yandan, günümüz canl›lar›n›n hiç de¤iflmeden milyonlarca y›l boyunca varl›klar›n› devam ettirdiklerini gösteren fosiller milyonlarcad›r ve kitaplarda, sergilerde sergilenmektedir. Darwinistlerin bu delilsizliklerine karfl› Yarat›l›fl gerçe¤inin delilleri sürekli olarak artmaktad›r. Bunun örneklerden bir tanesi resimde görülen 66 milyon y›ll›k antilop kafatas›d›r. 112 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ANT‹LOP KAFATASI Yafl: 63 milyon y›ll›k Dönem: Paleosen Bölge: Gan Su, Çin
Bir baflka antilop kafatas› ise 63 milyon y›ll›kt›r. Bu fosilin de incelenen anatomik detaylar›, günümüz antiloplar›ndan farks›z oldu¤unu göstermifltir. Canl›n›n 63 milyon y›l boyunca ayn› olmas› ve öncesinde de¤iflim geçirdi¤ine dair hiçbir iz bulunmamas›, kuflkusuz evrim teorisinin geçersizli¤ini görebilmek için yeterlidir. Bu delillerin gösterdi¤i gerçe¤i anlamak zor de¤ildir. Canl›lar Allah'›n emri ile yarat›lm›fl muhteflem birer sanat eseridir. Allah'›n onlar› yoktan var etmek için sebeplere ve vesilelere ihtiyaç yoktur (Allah'› tenzih ederiz.) Allah'›n emri, bir varl›¤›n ortaya ç›kmas› için yeterlidir. Bunu anlamak için insan›n kendi bedenindeki üstün yarat›l›fla bakmas› yeterlidir. Tüm bunlar› bir tesadüfler silsilesinin eseri olarak görmek, büyük bir mant›k çöküntüsüdür. ‹nsan, Bizim kendisini bir damla sudan yaratt›¤›m›z› görmüyor mu? fiimdi o, apaç›k bir düflman kesilmifltir. Kendi yarat›l›fl›n› unutarak Biz'e bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüfl-bozulmuflken, bu kemikleri kim diriltecekmifl?" De ki: "Onlar›, ilk defa yarat›p-infla eden diriltecek. O, her yaratmay› bilir." (Yasin Suresi, 77-79)
Adnan Oktar 113
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KUTUP AYISI KAFATASI Yafl: 74 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Liaoning, Çin
Say›s›z yaflayan fosilin sergilendi¤i Yarat›l›fl Atlas› serisi ve elinizdeki bu eser, Darwinistlerin pani¤ini güçlendiren, evrimin ölümünü Darwinistlere gösteren ve Darwinistlere art›k insanlar› aldatamayacaklar›n› ispat eden önemli delillerdir. Örne¤in günümüz kutup ay›lar›ndan farks›z olan bu 74 milyon y›ll›k kutup ay›s› kafatas› bile tek bafl›na, Darwinist pani¤i art›rmak için yeterlidir. Darwinizm'in ölümünü ilan eden bilimsel deliller artt›kça, Darwinistler "Bize bir fley olmad›" görünümüne bürünürler. Bilimle yapamad›klar› ilmi mücadeleyi propaganda yolunu kullanarak yapmaya çal›fl›rlar. Darwinizm'i çökerten çal›flmalar›n üzerlerindeki etkisini insanlara sezdirmemeye çal›fl›rlar. Oysa bu tav›rlar, bilinçaltlar›nda ne kadar büyük bir çöküfl yaflad›klar›n› görmek için yeterlidir.
114 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN‹ KÖPEK KAFATASI Yafl: 50 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: ‹ngiltere
Resimlerde fosilin kemik yap›s›n›n detaylar› görülmektedir.
Yabani köpekler, bulunan milyonlarca yaflayan fosilden sadece biridir. Tüm bu deliller göstermektedir ki, günümüzden 50 milyon y›l öncesinde, hatta daha da öncesinde günümüz yabani köpekleri, günümüz ay›lar›, günümüz çakallar›, günümüz kaplanlar› yaflam›flt›r. Bir baflka deyiflle günümüzden milyonlarca y›l önce ortam, günümüz canl›lar›n›n bugünkü özellikleri ile yaflad›klar› bir ortamd›r. Evrimcilerin telkin etmeye çal›flt›klar› flekilde, yar› geliflmifl garip canl›lar›n yaflamakta oldu¤u bir yer de¤ildir. Fosil kay›tlar›, bizlere Darwinistlerin göstermeye çal›flt›¤›ndan tamamen farkl› bir manzara sunmaktad›r. Adnan Oktar 115
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GR‹ZLY AYISI KAFATASI
Yafl: 81 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
"Jeolojik araflt›rmalar›n bugün gelinen safhas›nda, jeolojik kay›tlarda, Yarat›l›flç›lar›n, Allah'›n her bir türü ayr› olarak yaratt›¤› düflüncesine ters düflecek hiçbir bulgu yoktur..."19
Evrimci biyolog Edmund J. Ambrose, bilimin gösterdi¤i gerçe¤i itiraf eden evrimcilerden biridir. Evrimi çürüten ve Yarat›l›fl gerçe¤inin delillerini gösteren fosil kay›tlar› gün geçtikçe artmaktad›r. Resimde görülen 81 milyon y›ll›k grizly ay›s› kafatas› da, bu canl›lar›n 81 milyon y›l önce de bugünkü görünümlerinde var olduklar›n› ortaya koymufltur. Bilimsel deliller objektif olarak de¤erlendirildi¤inde, insan›n sözde evrimi iddias› için de ayn› sonucun geçerli oldu¤unu görürüz. Hiçbir canl› türünde de¤iflim olmad›¤›na göre, kuflkusuz insan da de¤iflmemifltir. Her canl› varl›k kendisine has özelliklerle yarat›lm›fl ve yaflam›flt›r. Geçmiflte ilkel hayvanlar›n ya da ilkel insanlar›n yaflad›¤› iddias› bir yalandan ibarettir.
116 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
S‹YAH KURT KAFATASI
Yafl: 42 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Shan Dong, Çin
"Fosiller bize pek çok fley söylerler. Fakat söylemedikleri tek bir fley vard›r ki, o da herhangi bir fleyin atalar› olup olmad›klar›d›r."20
Evrimci Colin Patterson bu sözlerle fosillerin evrim lehine hiçbir delil sunmad›¤›n› kabul etmifl olmaktad›r. Buna karfl›n fosil kay›tlar›, sürekli olarak canl›lar›n bugünkü görünümleriyle yoktan yarat›ld›klar›n› göstermektedir. Resimde görülen 42 milyon y›ll›k siyah kurt kafatas›, canl›n›n 42 milyon y›l boyunca hiçbir de¤iflime u¤ramad›¤›n›n önemli bir delilidir. ‹çinde bulundu¤umuz 21. yüzy›lda fosil kay›tlar›n›n ortaya koydu¤u bilgi budur. Adnan Oktar 117
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
JAGUAR KAFATASI
Yafl: 87 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Shan Dong, Çin
Darwin'in insanlarla maymunlar›n ortak bir atadan geldikleri tezi, ortaya ilk at›ld›¤› dönemde de sonraki dönemlerde de bilimsel bulgularla desteklenemedi. O zamandan bu yana, yaklafl›k 150 y›ld›r, insan›n evrimi masal›n› desteklemek için gösterilen bütün gayretler sonuçsuz kald›. Elde edilen fosiller, maymunlar›n hep maymun, insanlar›n da hep insan olarak var olduklar›n›, maymunlar›n insanlara dönüflmediklerini ve maymunla insan›n ortak bir ataya sahip olmad›klar›n› ispatlad›. Fosil kay›tlar›n›n kendilerini hayal k›r›kl›¤›na u¤ratmas› ve içinde bulunduklar› delilsizlik karfl›s›nda, evrimcilerin yapt›klar› tek fley, hiçbir gerçekli¤i olmayan kafataslarını tekrar tekrar sıralamak, sahteli¤i çoktan belgelenmifl fosiller üzerinde spekülasyonlar yapmak oldu. Ancak resimdeki 87 milyon y›ll›k jaguar kafatas› fosili gibi fosiller bu spekülasyonlar› tamamen geçersiz k›lmaktad›r. Hiçbir canl›n›n kafatas›nda on milyonlarca y›l boyunca en küçük bir de¤ifliklik olmad›¤› gibi, maymunlarda ve insanlarda da bir de¤ifliklik olmam›flt›r.
118 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASLAN KAFATASI Yafl: 65 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Yun Nan, Çin
Darwinistler, sürekli olarak evrimin ispatlanm›fl bir teori oldu¤u telkinini verirler. Türlerin birbirlerinden hayali türeyifllerinin hikayesini yazar, bunu anlafl›lmaz Latince terimler kullanarak senaryolaflt›r›rlar. Hiçbir Darwinist yay›nda, bu iddian›n gerçek oldu¤una dair tek bir bilimsel delil sunulmam›flt›r. Böyle bir delilin sunulmas› imkans›zd›r, çünkü buna dair tek bir bilimsel delil yoktur. Fakat as›l üzerinde durulmas› gereken, Darwinistlerin daha henüz hayat›n kökenini, canl›l›¤›n nas›l ortaya ç›kt›¤›n›, ilk hücrenin ne flekilde meydana geldi¤ini aç›klayamam›fl olmalar›d›r. Henüz bu aflamay› geçememifl olan Darwinistlerin, fosil kay›tlar›n›n sergiledi¤i Yarat›l›fl gerçe¤i delillerine karfl› gösterdikleri tepki, yaln›zca ideolojileri gere¤idir. Resimde görülen 65 milyon y›ll›k aslan kafatas›, bafltan geçersiz olan evrimi tamamen rafa kald›rmak için yeterli bir delildir. Fosil kafatas›n›n, günümüz aslan kafataslar›ndan hiçbir fark› bulunmamaktad›r. Adnan Oktar 119
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KÜÇÜK H‹NT M‹SK KED‹S‹ KAFATASI Yafl: 4,2 milyon y›l Dönem: Pliosen Bölge: Ma Ling Da¤›, Çin
"Pek çok paleontolog fosil kay›tlar›nda kay›p halkalar› bulmak yerine, sadece büyük boflluklarla ve bugüne kadar kaydedilmifl fosil türleri aras›nda herhangi bir ara form olmad›¤› gerçe¤iyle yüz yüze geldi."21
Resimde görülen 4,2 milyon y›ll›k küçük Hint misk kedisi kafatas›, Jeffrey H. Schwartz'›n sözlerini do¤rulamaktad›r. Fosil kay›tlar›, evrimcilerin bekledikleri ara formlar› göstermemifl, 4,2 milyon y›ll›k bu canl›da oldu¤u gibi, kompleks yap›daki günümüz canl›lar›n›n örneklerini ortaya koymufltur. 120 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KURT KAFATASI
Yafl: 82 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
Günümüz kurtlar› nas›lsa, 82 milyon y›l önce yaflam›fl olan kurtlar da ayn›d›r. Bu canl›lar, milyonlarca y›l boyunca hiçbir de¤iflim geçirmemifllerdir. ‹lk yarat›ld›klar› andan itibaren yap›lar› ola¤anüstü derecede komplekstir ve canl›n›n de¤iflti¤ine dair hiçbir iz yoktur. Kurtlar›n, kedilerin, aslanlar›n, kaplanlar›n, tilkilerin, ay›lar›n ve say›s›z birçok canl›n›n de¤iflti¤ine dair hiçbir iz yokken, tüm bu canl›lar›n kafataslar› on milyonlarca y›l boyunca ayn› kalm›flken, maymunlar›n bedenlerinin ve kafatas› yap›lar›n›n de¤iflerek insanlara dönüfltü¤ünü iddia etmenin bilimsel bir dayana¤› yoktur. Bu masal, somut bulgularla yalanlanm›flt›r. ‹nsan›n evrimi diye bir fley yoktur. Adnan Oktar 121
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASYA ALTIN KED‹S‹ KAFATASI Yafl: 5,1 milyon y›ll›k Dönem: Miosen Bölge: Gan Su, Çin
Chicago Do¤a Tarihi Müzesi'nde Jeoloji Bölümü Baflkanlı¤› yapmıfl olan David M. Raup, fosil kay›tlar›n›n evrimi geçersiz k›ld›¤›n› flöyle itiraf eder: "Fosil kayıtları Darwin'i flaflırtmıfltı… fiu anda biz Darwin'den yaklaflık 120 yıl sonrasındayız ve fosil kayıtları hakkında bilgimiz büyük oranda artmıfltır. Elimizde çeyrek milyon fosil türü bulunmaktadır, ancak durum pek fazla de¤iflmemifltir. Evrim kaydı, hala flaflırtıcı flekilde sarsıntılıdır…"22
Evrimi hikayesini sarsan fosillerden biri de resimdeki 5,1 milyon y›ll›k bu Asya alt›n kedisi kafatas›d›r. 122 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KIZIL KURT KAFATASI Yafl: 66 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Lan Zhou, Çin
Yeryüzünde hayat, birdenbire ortaya ç›km›flt›r. 530 milyon y›l önce günümüzden fazla filum sergileyen say›s›z çeflitlilikteki canl›lar›n ard›ndan (Kambriyen patlamas›) ortaya ç›kan tüm varl›klar da, herhangi bir atalar› olmadan fosil kay›tlar›nda aniden belirmifllerdir. Örne¤in resimde görülen 66 milyon y›ll›k k›z›l kurt kafatas›, yeryüzünde kurtlar›n aniden belirdi¤ini ve kurtlar›n hep günümüzdeki görünüm ve anatomik yap›lar›yla ayn› oldu¤unu göstermifltir. Bu gerçekler, yeryüzünde evrimin yafland›¤› iddias›n› yalanlarken, muhteflem bir yarat›l›fl›n hakim oldu¤unu göstermektedir. 123
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ZÜRAFA KAFATASI
Yafl: 65 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Meng Gu, Çin
Zürafalar, uzun boyunlar›yla dikkat çeken canl›lard›r. Darwinistler bu ola¤anüstü canl›n›n boynunun, yüksekteki dallara uzan›rken zamanla uzad›¤› varsay›m›nda bulunmufllard›r. Evrim teorisinin bu en ünlü aldatmacalar›ndan biri, resimde görülen fosil deliliyle ortadan kalkm›fl bulunmaktad›r. Çünkü zürafalar günümüzden 65 milyon y›l önce de ayn›d›rlar. Bunlar›n sürekli de¤iflim geçiren, dallara ulaflmak için gitgide uzamaya bafllayan örneklerinden fosil kay›tlar›nda eser yoktur. Zürafa, bugün nas›lsa, 65 milyon y›l önce de ayn›d›r.
124 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ZEBRA KAFATASI Yafl: 45 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Xi an, Çin
Zebralar günümüzden 45 milyon y›l önce de ayn›d›rlar. T›pk› milyonlarca y›l boyunca kurtlar›n, zürafalar›n, ay›lar›n, çitalar›n de¤iflmedi¤i gibi bu canl›lar da de¤iflmemifllerdir. Bilimin ortaya koydu¤u veriler, canl›lar›n hayali evrimine dair hiçbir delil sunmamaktad›r. Fosil kay›tlar›ndaki bu de¤iflmezlik, hiçbir evrimci izah ile aç›klanabilecek gibi de¤ildir. Fosil kay›tlar›, canl›lar›n Allah'›n takdir etti¤i bir zamanda yoktan var edildiklerini, mükemmel flekilde korunduklar›n› ve harika donan›mlarla yaflamlar›n› sürdürdüklerini göstermektedir. Adnan Oktar 125
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KIRMIZI PANDA KAFATASI
Yafl: 67 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Qing Hai, Çin
Allah'›n sanat› eflsizdir. Bu sanat yeri, gö¤ü ve tüm varl›k alemini kaplam›flt›r. Allah'›n üstün ve muhteflem varl›¤›, yoktan var etti¤i her varl›kta tecelli etmektedir. Allah'›n üstün yarat›fl›n› kavrayamayan evrimciler, canl›lar›n kökenine dair birçok senaryo ortaya koyarlar. Ancak bu senaryolar, bilimin hiçbir dal› taraf›ndan teyit edilmemifltir. Darwinizm'e en ciddi darbe indiren bilim dallar›ndan biri ise paleontoloji olmufltur. Elde edilen milyonlarca fosil, evrimin yafland›¤›na dair en küçük bir iz bile tafl›mamaktad›r. Bugün do¤ada gördü¤ümüz k›rm›z› pandalar›ndan hiçbir fark› olmayan resimdeki 67 milyon y›ll›k k›rm›z› panda kafatas› fosili de bu gerçe¤i teyit etmektedir. 126 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
T‹LK‹ KAFATASI Yafl: 7,3 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Lan Zhou, Çin
fiu anda yeryüzünde yaflayan tilkilerin tüm karakteristik özellikleri, 7,3 milyon yafl›ndaki bu tilki kafatas› fosilinde oldu¤u gibi durmaktad›r. Bir baflka deyiflle, günümüzden 7 milyon y›l önce de, 90 milyon y›l önce de canl›lar hep ayn› özellikleriyle var olmufllard›r. Niteli¤i anlafl›lamayan yar› geliflmifl, garip görünümlü canl›lar hiçbir zaman yaflamam›flt›r. Yüzbinlerce kafatas› fosili, tilkilerin hep tilki, aslanlar›n hep aslan, leoparlar›n hep leopar, kedilerin hep kedi, sansarlar›n hep sansar, maymunlar›n hep maymun olarak var olduklar›n› ispatlam›flt›r. Fosil kay›tlar›, insan›n bir tür hayvan oldu¤u yalan›n› da çökertmifltir. Di¤er tüm canl›lar gibi, insan› da Allah yoktan yaratm›flt›r ve ona Ruhu’ndan üflemifltir. ‹nsan› bir tür hayvan gibi lanse etmeye çal›flanlar›n giriflimleri bilim taraf›ndan geçersiz k›l›nm›flt›r. Adnan Oktar 127
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN EfiE⁄‹ KAFATASI
Yafl: 66 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
Darwinizm'e göre, bugün fosilleri bulunmufl olan kafataslar›n›n ve di¤er kal›nt›lar›n, günümüzdeki canl›lardan son derece farkl› olmalar› gerekirdi. Fosil kay›tlar›nda günümüzdeki canl›lar›n evrimleflmekte olan halleriyle karfl›lafl›lmal›, örne¤in yar› bal›k yar› sürüngen, yar› sürüngen yar› memeli pek çok canl›n›n izi olmal›yd›. Günümüzdeki efleklerin ayn›s› olan de¤il, efle¤i and›ran ama henüz tam eflek haline gelmemifl garip varl›klar›n fosilleri bulunmal›yd›. Bulunan eflek kafatas› fosillerinde, üç göz çukuru olan, burun çukuru henüz oluflmam›fl, çenesi aln›nda gibi ilginç formlara rastlan›lmal›yd›. Ancak bulunan tüm eflek fosilleri, günümüzdeki efleklerin bütün anatomik özelliklerini tafl›makta, efleklerin var olduklar› ilk andan itibaren hiç de¤iflmediklerini ortaya koymaktad›r. 128 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KUTUP PORSU⁄U KAFATASI
Yafl: 33 milyon y›ll›k Dönem: Oligosen Bölge:
He
Zheng,
Shan Dong, Çin
Bundan 33 milyon y›l önce yaflayan kutup porsuklar›, günümüzdeki türdeflleriyle ayn› yap›ya, ayn› görünüme sahipti. Günümüzdeki türdeflleri gibi yafl›yor, onlar gibi besleniyor, onlar gibi ürüyordu. Çünkü onu günümüzden 33 milyon y›l önce yaratan da, günümüzde var eden de tüm varl›klar›n Sahibi ve Hakimi olan Yüce Allah't›r. Ona can veren, ona bir yaflam flekli belirleyen Allah't›r. Kutup porsu¤u da di¤er canl›lar da kör tesadüflerin ürünü de¤ildir. Adnan Oktar 129
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SIRTLAN KAFATASI
Yafl: 33 milyon y›l Dönem: Oligosen Bölge: He Zheng, Shan Dong, Çin
Toprak alt›ndan milyonlarca y›ll›k bir canl›n›n detayl› kal›nt›lar›n›n ç›kmas› bir mucizedir. Allah dileseydi, bir canl›n›n kemikleri de, yumuflak dokular› gibi toprak alt›nda kaybolabilir, geriye iz kalmayabilirdi. ‹flte o zaman Darwinistler, spekülasyonlar› için bir zemin bulmufl olur, teori, biyoloji, mikrobiyoloji ve genetik alanlar›nda kan›tlanmam›fl olmas›na ra¤men, olmayan fosil kay›tlar›n› senaryo üretmek için kullanabilirlerdi. Fakat durum böyle de¤ildir. Canl›lar›n eksiksiz iskelet kal›nt›lar› toprak alt›ndan ç›kar›lmakta, tüm detaylar analiz edilebilmekte, günümüz canl›lar›yla k›yaslar yap›labilmekte ve ele geçen say›s›z detay sayesinde canl›n›n türü ve günümüz canl›lar› ile benzerli¤i mükemmel flekilde saptanabilmektedir. Dolay›s›yla Darwinizm, tüm bilim alanlar›nda oldu¤u gibi paleontoloji alan›nda da çöküfle u¤ram›flt›r. Bu mükemmel kal›nt›lardan bir tanesi de 33 milyon y›ll›k s›rtlan kafatas›d›r ve bugün yaflayan s›rtlanlardan hiçbir fark› yoktur. 130 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASYA YABAN KÖPE⁄‹ KAFATASI Yafl: 48 milyon y›ll›k Dönem: Eosen Bölge: Kai Feng, He Nan, Çin
Resimdeki Asya yaban köpe¤i kafatas›, 48 milyon y›ll›k kal›nt›s›yla hiçbir de¤iflime u¤ramad›¤›n› ilan etmektedir. Darwinizm'e göre, bir canl›n›n hayali evrimi için 48 milyon y›l oldukça uzun bir süredir. Canl› böylesine uzun bir dönem içinde, say›s›z sözde tesadüfi de¤iflimden geçmeli, kör süreçler içinde bir türden di¤erine de¤iflim göstermelidir. Asya yaban köpe¤inin günümüzde görülen mükemmel yap›s›na ulaflabilmek için say›s›z ara aflamalar katetmeli ve dolay›s›yla 48 milyon y›l önceki hali günümüzdekinden çok farkl› olmal›d›r. Fakat 48 milyon y›ll›k canl›n›n fosili elimizdedir ve flu an dünya üzerinde yaflayan Asya yaban köpeklerinden hiçbir fark› yoktur. Bu da, evrimin bir masaldan ibaret oldu¤unun somut bir delilidir. Adnan Oktar 131
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAPLAN KAFATASI Yafl: 76 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: He Zeng, Çin
Fosil kay›tlar›nda 90 milyon y›ll›k, 78 milyon y›ll›k, 80 milyon y›ll›k ve farkl› yafllarda kaplan kafataslar› bulunmufltur. Resimde gördü¤ünüz bu kaplan kafatas› da 76 milyon y›ll›kt›r. Birbirinden farkl› dönemlerde ele geçen tüm bu fosiller, günümüz kaplanlar›n›n ayn›s›d›r. Hiçbiri de¤iflmemifltir, hiçbirinin zaman içinde evrim geçirdi¤ine dair bir delil yoktur. Hiçbiri bir di¤erinden eksik ya da daha geliflmifl bir özellik göstermemektedir. Bu canl›, flimdi nas›l ise milyonlarca sene önce de ayn›d›r. 132 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
T‹LK‹ KAFATASI
Yafl: 53 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Quing Hai, Çin
Günümüzden 53 milyon y›l önceki tilkiler de de¤iflmemifltir, 46 milyon y›l önceki tilkiler de. Daha geriye gitsek, daha eski tilki kal›nt›lar› bulunsa, bunlar›n da hiçbir flekilde de¤iflmemifl olduklar› görülecektir. Buna ra¤men Darwinistlerin canl›lar›n evrimi hikayesinde ›srar etmeleri manas›zd›r. Genetik bilimi evrim mekanizmalar›n› ortadan kald›rm›flt›r, mikrobiyoloji canl› sistemlerinin evrimleflemeyece¤ini göstermifltir. Paleontoloji, türlerin de¤iflmemifl oldu¤unu ispatlam›flt›r. Evrimciler çökmeye yüz tutmufl bu teoriyi zorla ayakta tutmaya çal›flmaktan vazgeçmelidir. Tüm bilimler ve tüm deliller, canl›lar›n yarat›ld›klar›n› göstermektedir. Adnan Oktar 133
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KIRMIZI PANDA KAFATASI Yafl: 66 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
Paleontolojik bulgular›n ortaya koydu¤u gibi, k›z›l pandalar de¤iflmemifltir. Ay›lar de¤iflmemifltir. Kaplanlar de¤iflmemifltir. Kurtlar de¤iflmemifltir. Bal›klar, sürüngenler, kufllar, böcekler de¤iflmemifltir. Bulunan tüm fosiller tüm canl› türlerinin de¤iflmedi¤ini gösterirken, maymunlar›n de¤iflerek insana dönüfltü¤ünü iddia etmenin bilimsel anlam› yoktur. E¤er maymunlar de¤iflime u¤ruyorsa, o zaman k›z›l pandalar›n da günün birinde de¤iflmeye karar verip iki ayak üzerinde yürümeleri, kafataslar›n› geniflletip beyin hacimlerini büyütmeleri, ellerini ve ayaklar›n› uygun flekilde gelifltirmeleri gerekirdi. Ancak k›z›l pandalar da maymunlar da böyle bir de¤iflim sürecinden geçmemifl, yani evrimleflmemifllerdir. 134 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KURT KAFATASI Yafl: 73 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Quing Hai, Çin
Resimde fosilin difl detaylar› görülmektedir.
Günümüzde gördü¤ümüz ve geçmiflte yaflay›p fosil kay›tlar›nda buldu¤umuz tüm canl›lar›n çok kusursuz, pürüzsüz, simetrik, hiçbir deformasyonu olmayan kafataslar› vard›r. Oysa evrimcilerin iddialar›na göre ilk kusursuz kafatas› oluflana kadar, kafatas› birçok bozuk aflamadan geçmifl olmal›d›r. Örne¤in simetrik bir görünüm alana kadar birçok asimetrik flekil almal›d›r; çenesi sa¤a veya sola do¤ru kay›k, burnu sa¤ yana¤›na yak›n, göz çukurlar›n›n biri daha üstte gibi milyonlarca bozuk form oluflmufl olmal›d›r. Oysa fosil kay›tlar›nda hiç böyle canl›lar yoktur. Hepsinin kafataslar› günümüzdeki canl›lar›n kafataslar› gibi düzgün, simetriktir. Resimde görülen 73 milyon y›ll›k kurt kafatas› fosili de bu kusursuz yap›lardan biridir ve evrimin iddialar›na meydan okumaktad›r. Adnan Oktar 135
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SIRTLAN KAFATASI Yafl: 82 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Çin
Allah tüm canl›lar› birbirinden kompleks özelliklerle yaratm›flt›r. Son derece donan›ml› bir vücut sistemine sahip olan memeliler, bu kompleksli¤i bütün özellikleriyle sergilemektedir. Memelilerin sahip olduklar› bu özellikerin sözde evrimsel bir süreç neticesinde ortaya ç›kt›¤›n› gösteren bir tane dahi somut bulgu yoktur. Öte yandan say›s›z fosil, canl›lar›n hiç de¤iflmedi¤ini, yani evrimsel bir süreçten geçmedi¤ini ispatlam›flt›r. Tüm canl› türlerindeki dura¤anl›¤a ra¤men, insan için ayr› bir evrim senaryosu oluflturmak büyük bir mant›k çöküntüsüdür. ‹lkel, h›r›lt›lar ç›kararak anlaflmaya çal›flan, her taraf› tüylerle kapl›, yavafl yavafl insana dönüflen yar› maymun varl›klar Darwinistlerin hayal ürünlerinden ibarettir. ‹nsan hep insan olarak var olmufl, Allah'›n ilham etti¤i akl› ve vicdan›yla insanca yaflam sürmüfltür. 136 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KARAY‹P KEfi‹fi FOKU KAFATASI Yafl: 36 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Guang Zhou, Çin
En son olarak 1952 y›l›nda Jamaika'da görüldü¤ü kaydedilen Karayip keflifl foku, 36 milyon y›l öncesinden 1900'lü y›llar›n ortas›na kadar varl›¤›n› ayn› flekilde sürdürmüfltür. Di¤er fok türlerine göre daha küçük olan bu canl›n›n kendine has özellikleri, fosil kafatas›nda tüm detaylar›yla görülebilmektedir. Fosil, günümüzden yaklafl›k 60 y›l önce var olan türdefllerinden tam anlam›yla farks›zd›r. Canl›n›n 36 milyon y›l boyunca de¤iflmemifl oldu¤u gerçe¤i karfl›s›nda Darwinizm büyük ve engellenemez bir çöküfl içindedir. Adnan Oktar 137
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KURT KAFATASI Yafl: 72 milyon y›ll›k Dönem: Kretase Bölge: Yun Nan, Çin
Darwinistler, kurtlar›n sözde evrimini gösteren bir tane bile somut delil sunamam›fllard›r. Evrimci yay›nlar› inceledi¤inizde, birtak›m varsay›mlardan, tahminlerden, senaryolardan bahsedildi¤ini görürsünüz. Ama kurtlar›n sözde ortak atas›n›, bu atadan hangi aflamalardan geçerek günümüzdeki kurt halini ald›klar›n› gösteren hiçbir somut bulgu bulamazs›n›z. Di¤er taraftan, say›s›z fosil örne¤i kurtlar›n hep kurt olarak var olduklar›n›, herhangi bir evrim geçirmediklerini aç›k ve net olarak göstermektedir. Resimdeki 72 milyon y›ll›k kurt kafatas› bu fosillerden biridir. 138 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
S‹YAH AYI KAFATASI
Yafl: 55 milyon y›l Dönem: Paleosen Bölge: Si Chuan, Çin
Canl›lar›n hayali geliflimi için ak›l almaz senaryolar kurgulayan Darwin, denizde yaflayan dev memeli balina için bir hikaye oluflturmakta oldukça zorlanm›flt›. Bu canl›, onun belirledi¤i sahte evrim a¤ac›n›n hiçbir yerine yerleflmiyordu. ‹flte bu yüzden Darwin, bir baflka ak›l almaz teori öne sürdü ve balinalar›n, deniz kenar›nda avlanmakta olan ay›lardan türemifl oldu¤unu iddia etti. Kendi taraftarlar› aç›s›ndan bile bir utanç vesilesi olan bu iddia gerçek anlamda bir mant›k hezimetiydi. Bugün milyonlarca y›ll›k fosilleri bulunan günümüz ay›lar›, Darwin'in bu iddias›n› kesin olarak ortadan kald›rm›flt›r. 55 milyon y›l önce de ay›lar ayn› görünümdedirler; yüzgeçlere dönüflmeye bafllayan kollar›, balinan›nkine benzer uzayan kuyruklar› yoktur. Ay›lar, milyonlarca y›ll›k tarih boyunca hep ay› olarak kalm›fllard›r. Adnan Oktar 139
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASLAN KAFATASI
Yafl: 65 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
Fosil kay›tlar› o kadar kesin ve ele geçen kal›nt›lar o kadar belirleyicidir ki, bir aslan›n tüm özelliklerini tespit edebilmek, kaç yafl›nda oldu¤unu, nas›l yaflad›¤›n› anlayabilmek mümkündür. Nitekim resimdeki aslan kafatas›n›n tüm detaylar› anlafl›l›rd›r ve canl›n›n günümüzde yaflayan aslanlarla farkl› olup olmad›¤›n› söylemek paleontologlar için kolayd›r. Ele geçen bu fosil, 65 milyon y›ldan beri aslanlar›n hiçbir flekilde de¤iflmedi¤ini gözler önüne sermektedir. fiu anda var olan aslanlar, yarat›ld›klar› ilk andaki gibidirler; Darwinistlerin iddia ettikleri flekilde bir evrimleflme yaflamam›fllard›r. Fosil kay›tlar› bunu ispat etmektedir. 140 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BOZAYI KAFATASI Yafl: 8,9 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Yun Nan, Çin
Allah'›n yaratt›¤› canl› çeflitlili¤i o kadar muhteflemdir ki, yeryüzünün her parças›nda bunu görüp izleyebilmek mümkündür. Tek bir türün say›s›z alt türü vard›r ve hepsi kendilerine özgü özellikler sergilerler. Ve bu türlerin neredeyse tamam› kendilerine has özelliklerle fosil kay›tlar›nda vard›r. Evrime göre olmas› gereken ara formlar› yoktur, yar› geliflmifl yeni türler oluflmam›flt›r, her birinin türedi¤i varsay›lan ortak atadan iz yoktur. Fakat türler ve onlar›n alt türleri, en mükemmel halleriyle, günümüzdeki türdefllerinden hiçbir farklar› olmadan fosil kay›tlar›nda kendilerini göstermektedir. Onlardan biri de bozay›d›r. 8,9 milyon y›l öncesinden kalm›fl olan bu kusursuz kafatas› fosili örne¤i, canl›n›n hiçbir de¤iflime u¤ramam›fl oldu¤unun, yani evrim geçirmedi¤inin ispat›d›r. Adnan Oktar 141
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GR‹ZLY AYISI KAFATASI
Yafl: 7,5 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Gan Su, Çin
Ay›, kaplan, kurt, tilki, gergedan, panda, aslan, leopar, s›rtlan gibi say›s›z hayvan›n yarat›ld›klar› ilk andan beri on milyonlarca y›l boyunca kafataslar› ayn›d›r. Ve bu ayn›l›k, canl›lar›n evrimi iddias›n› yalanlamaktad›r. Tüm bu canl› türleri için geçerli olan de¤iflmezlik, insan için de geçerlidir. Nas›l ki on binlerce canl› türünün, milyonlarca y›l boyunca kafatas› yap›lar›nda bir de¤ifliklik olmam›flsa, insanlar›n da kafataslar›nda evrimsel bir de¤ifliklik olmam›flt›r. Bal›klar›n hep bal›k, kufllar›n hep kufl, sürüngenlerin hep sürüngen olmas› gibi insanlar da hep insan olarak var olmufltur. Hiçbir canl›n›n hiçbir organ ve yap›s›nda, evrimcilerin iddia etti¤i gibi "ilkelden geliflmifle do¤ru ilerleme" diye birfley söz konusu de¤ildir. Resimdeki 7,5 milyon y›ll›k girzly ay›s› kafatas› fosili de bu gerçe¤in ispatlar›ndand›r. 142 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BOZAYI KAFATASI
Yafl: 8,9 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Yun Nan, Çin
Amerikalı paleontolog R. Wesson, 1991'de yayınlanan Beyond Natural Selection (Do¤al Seleksiyonun Ötesinde) adlı kitabında fosil kayıtlarının canlılı¤ın oluflumu hakkında verdi¤i bilgiyi flöyle aktarır: "Ne var ki, fosil kayıtlarındaki boflluklar gerçektir. Herhangi bir (evrimsel) soy oluflumunu gösterecek kayıtların yoklu¤u, açıkça görülmektedir. Türler genellikle çok uzun zaman dilimleri boyunca sabit kalırlar. Türler ve özellikle cinsler hiçbir zaman yeni bir türe ya da cinse do¤ru evrim göstermezler..."23
Say›s›z bulguyla ispatlanan bu gerçek karfl›s›nda, Darwinistlerin propagandalar›n›n, telkinlerinin, masallar›n›n bir anlam› kalmam›flt›r. Resimdeki 8,9 milyon y›ll›k bozay› kafatas› fosili gibi, tüm fosiller evrimin içi bofl bir teori oldu¤unu söylemektedir. Adnan Oktar 143
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
S‹B‹RYA KURDU KAFATASI
Yafl: 42 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Qing Hai, Çin
Darwinistlerin yaklafl›k 150 y›ld›r anlatt›klar› hikayelerin do¤rulu¤unu ispatlayabilmeleri için, örne¤in Sibirya kurtlar›n›n bugünkü hallerini alana kadar geçtikleri sözde evrimsel aflamalar›n izlerini gösterebilmeleri flartt›r. Sibirya kurtlar›n›n gözlerini, difllerini, burunlar›n› nas›l kazand›klar›n›, kafatas› yap›lar›n›n nas›l günümüzdeki haline geldi¤ini net bulgularla aç›klayabilmeleri gerekir. Üstelik bunu tüm canl›lar için yapabilmeleri laz›md›r. Ne var ki, Darwinistler Sibirya kurtlar› veya herhangi bir baflka canl› için böyle bilimsel bir aç›klama hiçbir zaman yapamazlar. Hayali flemalar, varsay›msal çizimler, gerçe¤i yans›tmayan rekonstrüksiyonlar d›fl›nda bir fley sunamazlar. Fosiller gibi somut bulgular ise, Sibirya kurtlar›n›n hep Sibirya kurdu olarak var olduklar›n› göstermifltir.
144 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
STEP KED‹S‹ KAFATASI
Yafl: 73 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Xian, Shan Xi, Çin
Resimde fosilin çene ve difl yap›s› yak›ndan görülmektedir.
Step kedisi, kedigiller ailesinden bir türdür. Bir ev kedisi büyüklü¤ündedir. 73 milyon y›ll›k step kedisi kafatas› fosili üzerinde tespit edilen özellikler, günümüzde yaflayan step kedilerinin on milyonlarca y›l boyunca hiç de¤iflmediklerini ortaya koymufltur. Kafatas› üzerinde canl›n›n evrim geçirdi¤ini gösteren tek bir delil bile bulmak mümkün de¤ildir. Step kedileri evrim teorisini yalanlayan say›s›z türden bir tanesidir.
Adnan Oktar 145
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SIRTLAN KAFATASI
Yafl: 42 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Gui Lin, Gui Zhou, Çin
S›rtlanlar›n fosil kay›tlar›nda çok eskilere dayanan bir geçmifli vard›r. Ele geçirilen fosillerin hiçbiri, bugünkü s›rtlanlardan farkl› de¤ildir. Evrim teorisi, iddias›n› do¤rulamak için en az›ndan tek bir örnekle bu canl›lar›n baflka canl›lardan türedi¤ine dair bir alamet ortaya koymal›, bir ara fosil sunabilmelidir. Fakat bu hiçbir flekilde mümkün olmamaktad›r ve olmas› da imkans›zd›r. Paleontolojinin ortaya koydu¤u deliller, yaln›zca de¤iflmemifl günümüz canl›lar›na ait fosillerdir ve her yeni delil evrim aleyhine önemli bir kan›t teflkil etmektedir. Resimde görülen 42 milyon y›ll›k s›rtlan kafatas› da evrimi yok eden delillerden bir tanesidir, s›rtlanlar›n hiçbir flekilde de¤iflmediklerini göstermektedir. 146 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
PANDA KAFATASI
Yafl: 73 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Çin
Darwinistler bilimi tesadüf olarak tan›mlarlar. Tesadüflerin mucizeler meydana getirdi¤ine ve tesadüfler d›fl›nda hiçbir fleyin bilimsel olmad›¤›na inan›rlar. Karfl›laflt›klar› mükemmelliklere, üstün canl›lara, güçlü medeniyetlere tesadüf aç›klamas› yaparlar. Bunun d›fl›ndaki aç›klamalara da kendilerince bilimsellikten uzak damgas› vurmaya çal›fl›rlar. ‹flte canl›lara, tesadüfi bir geliflim flemas› çizmelerinin ve bunun kan›tlar›n› fosil kay›tlar›nda aramalar›n›n sebebi budur. Ancak bu büyük bir mant›k açmaz›d›r. Bu periflan mant›¤›n bilimsellik olarak sunulmas› ise yüzy›l›n utanc›d›r. Bilimsel deliller, resimde görülen 73 milyon y›ll›k panda kafatas›nda oldu¤u gibi, de¤iflmeden kalm›fl canl›lar›n örneklerini vermektedir. Adnan Oktar 147
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ZEBRA KAFATASI
Yafl: 47 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Nei Meng Gu, Çin
Resimde görülen 47 milyon y›ll›k zebra kafatas›, günümüzdeki zebralardan tam anlam›yla farks›zd›r. Bu delillerle evrim teorisinin iddialar› birer birer çürütülüyorken, Darwinizm'e sadakatle ba¤lanman›n, çürütülmüfl hikayeleri gündeme tafl›yarak gözboyamaya çal›flman›n büyük bir zaman, kaynak ve emek israf› oldu¤u aç›kt›r. Darwinistlerin bu çabalar› art›k istedikleri sonucu vermemekte, onlara ve teorilerine bir fley kazand›rmamaktad›r. Aksine, bilimsel delillere ra¤men iddialar›ndan vazgeçmemeleri, üzerlerindeki flüpheyi çok daha fazla art›rmaktad›r. Bilimin geldi¤i noktada evrim teorisine kesin olarak yer yoktur. 148 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN
SIRTLAN KAFATASI
Yafl: 52 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge:
Hua
South,
Çin
Darwinistler ara fosil beklentisi içindelerken, fosil kay›tlar› sürekli olarak yaflayan fosillerin tarihini geriye atmaktad›r. Örne¤in, s›rtlanlar 52 milyon y›l önce de vard›r, 80 milyon y›l önce de, 90 milyon y›l önce de. Darwinistler istedikleri kadar bu canl›lar›n hayali evrim tarihini kurgulamaya çal›fls›nlar, tarihte bulunan her s›tlan fosili, günümüz s›rtlanlar›n›n ayn›s›d›r. Nitekim resimde görülen 52 milyon y›ll›k s›rtlan kafatas› da bunu do¤rulamaktad›r. Di¤er örneklerde oldu¤u gibi bu fosil de, canl›n›n milyonlarca sene boyunca de¤iflmedi¤ini göstermektedir. Adnan Oktar 149
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN‹ AV KÖPE⁄‹ KAFATASI
Yafl: 5,3 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Xi An, Çin
Darwin, teorisinin içinde bulundu¤u açmazı kitabında flu satırlarla ifade ediyordu: "E¤er gerçekten türler öbür türlerden yavafl geliflmelerle türemiflse, neden sayısız ara geçifl formuna rastlamıyoruz? Neden bütün do¤a bir karmafla halinde de¤il de, tam olarak tanımlanmıfl ve yerli yerinde? Sayısız ara geçifl formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz...?"24
Darwin'in ardından, yaklaflık 150 yıl sonra, evrimcilerin karflısındaki soru halen aynıdır: Bugüne kadar milyonlarca fosil örne¤i elde edilmiflken, neden bir tane dahi ara form fosili bulunamamıfltır? Darwinist ön yargılarla düflünmeyenler için bu sorunun cevabı açıktır: Çünkü "ara canlılar" hiçbir zaman yaflamamıfltır. Canlılar birbirlerinden türeyerek oluflmamıfllardır. Canlıların her birini sahip oldukları üstün özelliklerle, Yüce Allah yaratmıfltır. 150 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BOZAYI KAFATASI
Yafl: 42 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge:
Zhe
Jiang,
Çin
"Bilinen fosil kay›tlar› kademeli evrim ile uyumlu de¤ildir ve hiçbir zaman olmam›flt›r... Paleontologlar›n ço¤unlu¤u, delillerinin Darwin'in bir türün de¤iflimine götüren çok küçük, yavafl ve giderek biriken de¤ifliklikler üzerine yapt›¤› vurguyla çeliflir durumda oldu¤unu hissetmifltir... Onlar›n hikayeleri de örtbas edilmifltir."25
‹flte evrim teorisi John Hopkins Üniversitesi'nden Prof. S. M. Stanley'in belirtti¤i flekilde, yalanlar, örtbas edilmifl itiraflar ve itirazlarla doludur. Çünkü Darwinistler, fosil kay›tlar›n›n teoriyi geçersiz k›ld›¤›n›n fark›ndad›rlar. Teoriyi geçersiz k›lan örneklerden bir tanesi de resimde görülen 42 milyon y›ll›k bozay› kafatas›d›r.
Adnan Oktar 151
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BEYAZ ASLAN KAFATASI Yafl: 3,3 milyon y›ll›k Dönem: Pliosen Bölge: Gan Su, Çin
Fosil bulgularının evrim teorisini geçersiz kıldı¤ını, evrimci fosil uzman› David Pilbeam, flöyle itiraf eder: "Farkl› bir bilim dal›ndan zeki bir bilim adam›n› getirseniz ve ona elimizdeki yetersiz delilleri gösterseniz, kesinlikle 'Bu konuyu unutun, devam etmek için yeterli dayanak yok' diyecektir."26 Darwinistlerin iddialar›nda ›srar etmeleri için hiçbir bilimsel dayanaklar› yoktur. Di¤er yandan, resimdeki 3,3 milyon y›ll›k beyaz aslan kafatas› gibi say›s›z fosil, gerçekleri aç›kça ortaya koymufltur: Evrim hayal ürünü, bilim d›fl› bir hikayedir. Evreni ve tüm canl›lar›, herfleyin tek hakimi olan Allah yaratm›flt›r.
152 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASYA VAHfi‹ ATI KAFATASI
Yafl: 33 milyon y›l
At›n evrimi senaryosu, Darwinizm'in en bilinen sahtekarl›k örneklerinden biridir. Günümüzde pek çok evrimcinin geçersizli¤ini itiraf etmek zorunda kald›¤› bu senaryo, hala baz› fanatik Darwinistler taraf›ndan savunulmaktad›r. Oysa ola¤anüstü tutars›zl›klar bar›nd›ran ve bilimsel hiçbir delili olmayan bu iddia tam anlam›yla yalanlanm›fl durumdad›r. Bunun kuflkusuz en önemli göstergelerinden biri, milyonlarca y›l öncesinden de¤iflmeden kalm›fl haldeki at fosilleridir. Yukar›da resmi görülen 33 milyon y›ll›k Asya vahfli at› kafatas›, flu anda yaflamakta olan Asya vahfli atlar›n›n günümüzden 33 milyon y›l önce ayn› flekilde yaflad›klar›n› göstermektedir. Bu delil bafll› bafl›na Darwinizm'in her türlü iddias›n›, her türlü yalan›n› y›kmaya yeterlidir.
Dönem: Oligosen Bölge: Yun Nan, Çin
Adnan Oktar 153
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAPLAN KAFATASI
Yafl: 9,8 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Yun Nan, Çin
100 y›l› aflk›n zamand›r yap›lan paleontolojik çal›flmalar neticesinde elde edilen her sonuç, evrime darbe vurmaktad›r. Darwin'in bir gün bulunaca¤›n› umdu¤u ara fomlar halen kay›pt›r. Evrim teorisinin çöküflünün ispat› olan bu durum evrimci Nature dergisindeki bir makalede flöyle ifade edilmektedir: "Fosil kayıtlarındaki eksik halkalar Darwin'i endiflelendiriyordu. Bunların gelecekte bulunaca¤ından emindi, ancak bu kayıp halkalar hala eksik ve eksik olarak kalmaya devam edecekler gibi görünüyor."27
154 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
T‹LK‹ KAFATASI
Yafl: 53 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Yun Nan, Çin
Darwinistlerin, evrimin yaflanm›fl oldu¤unu gösterebilecek hiçbir bilimsel delilleri yoktur. Bu delil yoklu¤u eserlerinde ve yaz›lar›nda da dikkat çeker. Örne¤in evrimci paleontolog Collin Patterson, Evrim (Evolution) isimli kitab›nda ara geçifl formlar›na yer vermedi¤i için elefltirildi¤inde, bu elefltiriye verdi¤i cevapla evrimcilerin içinde bulundu¤u açmaz› gözler önüne sermifltir: "Kitabımda evrimsel geçifl formları ile ilgili illüstrasyonların eksik oldu¤u görüflünüze tamamıyla katılıyorum. E¤er herhangi bir canlı veya fosil bilseydim, tabii ki bunu kitabıma ilave ederdim... Ben bir paleontolog olarak, fosil kayıtlarının atalarını tanımlama ile ilgili felsefi problemlerle sarılmıfl durumdayım. Bir türün hangi tür canlıdan geldi¤ini gösteren bir fosil foto¤rafı göstermemi istemiflsiniz, böyle bir fosil kaydı mevcut de¤il."28 Adnan Oktar 155
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
TAVfiAN KAFATASI Yafl: 30 milyon y›l Dönem: Oligosen Bölge: White River Oluflumu, Wyoming, ABD
Canl›l›k tarihi, mükemmel yap›lar›yla korunmufl say›s›z fosil örne¤iyle doludur. 30 milyon y›ll›k tavflan fosili de bunlardan biridir. Söz konusu fosil incelendi¤inde, 30 milyon y›l önce yaflayan tavflanlar›n, günümüzdeki türdefllerinden hiçbir fark› olmad›¤› anlafl›lmaktad›r. Bir baflka deyiflle, tarih boyunca tüm tavflanlar tavflan olarak var olmufllar, herhangi bir canl›dan türememifl, herhangi bir canl›ya dönüflmemifllerdir. Darwinistlerin, teorilerini ayakta tutmak u¤runa baflvurduklar› sahtekarl›klar›n, çarp›tmalar›n ve propaganda yöntemlerinin bir anlam› yoktur. Fosil kay›tlar›, türlerin de¤iflmezli¤ini aç›kça göstermifl ve bu konuda yap›labilecek tüm spekülatif aç›klamalar› geçersiz k›lm›flt›r. 156 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KARABATAK KAFATASI
Yafl: 18 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: fiili
Uzun gövdeli, genifl kuyruklu bir su kuflu olan karabataklar, 18 milyon y›l önce de günümüzdeki örnekleriyle ayn› özelliklere sahipti. Darwinistler, canl›lar›n sürekli bir de¤iflim içinde olduklar› ve ara aflamalardan geçerek evrimlefltikleri telkinini vermeye çal›fl›rlar. Oysa gerçek böyle de¤ildir: Yeryüzü katmanlar›nda bulunan say›s›z fosil, t›pk› bu karabatak örne¤inde oldu¤u gibi, canl›lar›n hiçbir de¤iflim geçirmediklerini ilan etmektedir. 157 Adnan Oktar 157
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
RAKUN KAFATASI Yafl: 12-7 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Çin
Yaklafl›k 12 milyon y›ll›k rakun difllerinin, günümüzdeki rakunlar›n difllerinden hiçbir fark› yoktur.
Miosen dönemine ait rakun kafatas› fosili, bu canl›lar›n yaklafl›k 12 milyon y›ld›r hiçbir de¤iflime u¤ramad›klar›n› belgelemektedir. Fosilde öne ç›kan anatomik özellikler, rakunlar›n milyonlarca y›l önce de flimdiki gibi yaflad›klar›n› göstermektedir. Canl›l›k tarihi, Darwinistlerin iddia ettikleri gibi de¤ildir. Milyonlarca y›l önce yeryüzünde, yar› geliflmifl garip varl›klar, geliflimini tamamlayamam›fl acayip memeliler yoktur. Tam tersine, milyonlarca y›l önceki dünya da, günümüzdeki canl›lar›n yaflad›klar›, ola¤anüstü canl› çeflitlili¤inin oldu¤u bir dünyad›r. ‹flte Darwinistleri korkutan ve telaflland›ran bilimsel gerçek budur. 158 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ÇAYIR KURDU KAFATASI Yafl: 90 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: He Zheng, Gan Su, Çin
Resimlerde fosilin diflleri detayl› olarak görülmektedir.
90 milyon y›ll›k çay›r kurdu, günümüzde yaflayan çay›r kurtlar›ndan tamamen farks›zd›r. Bu canl›, milyonlarca y›l önce günümüz türdeflleriyle ayn› özelliklere sahip olarak yaflam›flt›r. Hiçbir de¤iflim geçirmemifltir; 90 milyon y›l boyunca yaflam›fl olan çay›r kurtlar›n›n hiçbiri bir baflka türe dönüflmemifl, bir baflka türden evrimleflmemifltir. Bu durum, milyonlarca y›l önce yaflam›fl tüm di¤er canl›lar için de geçerlidir. Durum böyleyken, insan›n de¤iflti¤ine dair evrimci aç›klamalar kuflkusuz ki hiçbir mant›¤a dayanmamaktad›r. Bunlar›n da di¤erleri gibi aldatmacadan öte bir anlam tafl›mad›¤› aç›kt›r. Adnan Oktar 159
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ZEBRA KAFATASI
Yafl: 70-40 milyon y›l Dönem: Kretase-Eosen Bölge: Çinang Xi, Çin
Günümüzde yaflayan zebralar, bundan yaklafl›k 70 milyon y›l önce de ayn› özelliklere sahipti. Bu kafatas› fosili detayl› incelendi¤inde, canl›n›n tüm özelliklerinin günümüz zebralar›yla ayn› oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Bu durum, zebralar›n yarat›ld›klar› andan itibaren hiçbir de¤iflime maruz kalmad›klar›n›, mükemmel özellikleriyle bir anda yarat›ld›klar›n› kan›tlamaktad›r. Bu üstün yarat›l›fl, insan da dahil olmak üzere tüm di¤er canl›lar için geçerlidir ve bu gerçek karfl›s›nda Darwinizm aç›klamas›z ve çaresizdir. 160 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ANT‹LOP KAFATASI
Yafl: 50 milyon y›l Dönem: Eosen Bölge: Da Quing, Hei Long Jiang, Çin
Bu canl›lar›n 50 milyon y›l önceki örnekleri kusursuz flekilde muhafaza olmufltur. Milyonlarca y›ll›k bu örnek, antiloplar›n hiçbir de¤iflime u¤ramad›klar›n›, bir baflka canl›dan türemediklerini, evrimleflmediklerini göstermektedir. T›pk› milyonlarca y›ll›k zebralar, kurtlar, kaplanlar, tilkiler gibi bu canl›lar da Allah'›n takdir etti¤i biçimde yarat›lm›fl ve de¤iflmemifllerdir. Di¤er tüm canl›larda oldu¤u gibi, insan›n hayali evrimi hikayesinde de bunu destekleyecek tek bir ara geçifl formu bulunmamaktad›r. K›sacas›, evrimcilerin bu sahte iddias› tüm di¤er iddialar› gibi geçersizdir; yeryüzünde hiçbir canl› evrim geçirmemifltir. Adnan Oktar 161
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAPLAN KAFATASI Yafl: 90 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Si Chuan, Çin
Darwinistler, flimdiye kadar teorilerini destekleyecek hiçbir bilimsel delil sunamam›fllard›r. Rekonstrüksiyonlarla, sahte kafatas› örnekleriyle ve yan›lt›c› gazete ve televizyon haberleriyle insanlar› yönlendirmek, hayali evrimi yaflanm›fl gibi göstermek isterler. Ancak bilimsel delillerin gösterdi¤i gerçek, canl›lar›n milyonlarca y›l önce de bugünkü görünümleri ve kompleks özellikleriyle yaflad›klar› ve hiçbir de¤iflim geçirmedikleridir. Resimdeki 90 milyon y›ll›k kaplan kafatas› da bu gerçe¤i aç›kça göstermektedir. Görülmektedir ki, kaplan da di¤er tüm hayvanlar ve insanlar gibi evrim geçirmemifltir. 162 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KURT KAFATASI Yafl: 120 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Qing Hai, Çin
Kurtlar, güçlü yap›lar› ve üstün anatomileri ile kusursuz bir yarat›l›fl harikas›d›r. Karda yürümeye uygun pençeleri, uzun mesafelere dayan›kl› yap›lar›yla özel olarak yarat›lm›fl olan bu canl›lar günümüzden tam 120 milyon y›l önce de ayn› anatomik yap›lar›, ayn› güçlü bedenleriyle yeryüzünde bulunmufllard›r. 120 milyon y›l boyunca bozulmadan kalm›fl olan bu kafatas› fosili, kurtlar›n -evrim teorisine göre sözde henüz geliflmekte olmalar› gereken bir dönemdeeksiksiz flekilde kurt olarak var olduklar›n› kan›tlamaktad›r. Darwinistler, türler içindeki bu de¤iflmezli¤i aç›klayamazken, hala insan›n evrim geçirdi¤i yalan›nda ›srar ederler. Oysa bu iddialar›n› destekleyebilecek hiçbir bilimsel bulgular› yoktur. T›pk› 120 milyon y›ll›k bu kurt ve de¤iflmeden kalm›fl tüm di¤er canl›lar gibi, insan da hiçbir de¤iflim geçirmemifl, evrimleflmemifltir. Adnan Oktar 163
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SIRTLAN KAFATASI
Yafl: 80 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Gui Zhou, Çin
Darwin'in ve onu izleyen tüm di¤er Darwinistlerin büyük umut ba¤lad›klar› fosil kay›tlar›nda 20. yüzy›l›n ortalar›nda de¤iflmeden kalm›fl fosil örnekleri elde edilince teorinin savunucular› bir panik yaflad›lar. Fosillerdeki bu dura¤anl›¤a "stasis" ad›n› verdiler ve fosil kay›tlar›n›n ortaya ç›kard›¤› bu beklenmedik ve kendileri aç›s›ndan bu beklenmedik geliflme karfl›s›nda, fosilleri teoriye uyarlayabilmek için "S›çramal› Evrim" teorisini ortaya att›lar. Hiçbir bilimsel delili olmayan ve hatta son derece saçma izahlara sahip bu iddian›n bir kurtar›c› olaca¤›n› sand›lar. Ama fosil kay›tlar›n›n kendilerini çok daha büyük bir hayal k›r›kl›¤›na u¤rataca¤›n› hiç düflünmemifllerdi. S›çramal› evrimin adeta bir kurtar›c› olarak düflünüldü¤ü 1970'li y›llar›n bafl›nda, fosil kay›tlar›ndaki dura¤anl›¤› belgeleyen yaln›zca birkaç "yaflayan fosil" örne¤i ön plana ç›kar›lm›flt›. Ama Darwinistler, yaflayan fosil örneklerinin "milyonlarca" oldu¤unu hiç hesaba katmam›fllard›. fiu an, belgelenmifl say›s›z yaflayan fosil örne¤i, evrim teorisinin tüm türevlerini ortadan kald›rmaktad›r. Onlardan biri de resimde görülen 80 milyon y›ll›k s›rtlan kafatas›d›r. 164 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GEL‹NC‹K KAFATASI
Yafl: 60 milyon y›l Dönem: Paleosen Bölge: Shan Dong, Çin
"‹lkel çorbada meydana gelen ilk hücreden Homo sapiens’in muhteflem inceliklerine do¤ru ilerleyen hayat›n evrimi – herkesin bildi¤i gibi – daha fazla kompleksli¤e do¤ru ilerleyen uzun bir yolculuktu. Fakat herkesin bildi¤i bu konuda bir sorun vard›r ki… Bu da bunun do¤ru oldu¤unu gösteren hiçbir kan›t bulunmamas›d›r."
29
Discover dergisinin eski editörlerinden evrimci Lori Oliwensen'in bu sözleri, evrim teorisinin karfl› karfl›ya oldu¤u inkar edilemeyecek ç›kmaz› aç›kça gözler önüne sermektedir. Bulunan fosiller, evrim teorisine bilimsel bir delil sunmamakta, tam tersine, evrim savunucular›n›n bir utanc› haline gelmektedir. Günümüz gelinciklerinden hiçbir fark› olmayan 60 milyon y›ll›k gelincik kafatas› da ayn› gerçe¤i Darwinistlere hat›rlatmakta, evrim hikayelerinin bir geçerlili¤inin olmad›¤›n› kan›tlamaktad›r. Adnan Oktar 165
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAPLUMBA⁄A Yafl: 60 milyon y›l Dönem: Paleosen Bölge: Yun Nan, Çin
Darwinistler, insan›n hayali evrimine kendilerince 20 milyon y›ll›k bir zaman dilimi biçerler. Yani, insan›n, hayali de¤iflimler geçirerek sözde flempanzeden bugünlere gelmesi için hesaplanan ve evrim teorisine en uygun olarak belirlenen süre budur. Buna göre, söz konusu 20 milyon y›ll›k süreye ait flempanzeden insana sözde geçifli gösteren say›s›z ara geçifl formu bulunmas› gerekir. Ama bu uzun dönem boyunca olmas› gereken tek bir ara geçifl fosili bile ortada yoktur. Bunun yerine, çok daha uzun dönemler boyunca yaflam›fl olan mükemmel yap›daki kara canl›lar›n›n fosilleri bulunmaktad›r. 60 milyon y›ll›k kaplumba¤a fosili bu canl›n›n 60 milyon y›l boyunca hiç de¤iflmemifl oldu¤unu kan›tlamaktad›r ki, bu durum, ellerinde insan›n evrimine dair hiçbir bilimsel delil bulunmayan evrimcilerin iddialar›na karfl› çok güçlü bir delildir. Art›k bunun üzerine Darwinistlerin tüm provokasyonlar› boflunad›r. Canl›lar de¤iflmemifltir, insanlara sürekli telkin edilen bir evrim tarihi yoktur. Allah, insan da dahil olmak üzere tüm canl›lar› yoktan yaratm›flt›r. 166 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BOZAYI KAFATASI
Yafl: 90 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Gui Zhou, Çin
E¤er ay›lar, Darwin'in iddia etti¤i gibi, zamanla küçük de¤iflimlerle tesadüfen baflka canl›lardan türemifl olsalard›, 90 milyon y›l önce yeryüzünde bu hayali de¤iflimi gösteren ilginç canl›lar›n bulunmas› gerekirdi. Göz çukurlar› henüz oluflmam›fl, kulaklar›n›n biri olmayan veya bacaklar› yeni oluflmaya bafllam›fl, k›saca günümüzdeki ay›lar› and›ran ama tam ay› haline gelmemifl garip canl›lar›n olmas› gerekirdi. Üstelik bu garip canl›lar›n fosil kay›tlar›nda pek çok izi bulunmal›yd›. Fakat 90 milyon y›ll›k fosil kal›nt›lar›na bakt›¤›m›zda, milyonlarca y›l önce de günümüz türdefllerinden hiçbir fark› olmayan, eksiksiz yap›ya sahip bozay›lar›n yaflam›fl oldu¤unu görürüz. Fosil kay›tlar› canl›lar›n hiç de¤iflmediklerini, yani evrim geçirmediklerini göstermektedir. Adnan Oktar 167
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KURT KAFATASI
Yafl: 9,3 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Yun Nan, Çin
Darwinistler canl› varl›klar üzerinde düflünmezler. Onlar›n mükemmel yap›da olduklar›n›, üstün özelliklere sahip olduklar›n›, hiçbirinin tek bir hücresinin bile tesadüfen meydana gelemeyece¤ini düflünmek istemezler. ‹flte bu nedenle Allah'›n yüce kudretini ve akl›n› takdir etmekten uzakt›rlar. Ak›l ve bilim d›fl› Darwinist mant›¤a göre, tüm evrendeki kompleksli¤in tek bir aç›klamas› vard›r: Çamurlu bir su birikintisinden bir flekilde sözde ilk hücre ortaya ç›km›fl ve bugün gördü¤ümüz aslanlar›, su samurlar›n›, tavflanlar›, kedileri ve insan› meydana getirmifltir. Ancak Darwinizm'in kitlelere vermek istedi¤i bu mesaj art›k ölmüfltür, geçerlili¤ini yitirmifltir. Çünkü yüz milyonlarca y›ll›k bal›klar, sürüngenler, kufllar ve 9,3 milyon y›ll›k bu kurt kafatas› tek bir gerçe¤i göstermektedir: Evrim teorisi bir yaland›r. 168 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KUTUP T‹LK‹S‹ KAFATASI
Yafl: 8,2 milyon y›l Dönem: Miosen Bölge: Si Chuan, Çin
Kutup tilkisi gibi bir memelinin, Darwinistlerin iddia ettikleri flekilde bir evrim geçirmesi için, kapsaml› ve yo¤un de¤iflikliklere ihtiyac› olmal›d›r. Bu sahte de¤iflimler için say›s›z sözde faydal› mutasyon gerçekleflmeli, geliflmemifl organlar elenmeli, yeni organlar türemeli, canl›n›n tüm uzuvlar›, baflka uzuvlardan çeflitlenerek dönüflüme u¤ramal›d›r. Üstelik bu de¤iflimlerin, yer katmanlar›nda izleri görülebilmeli, fosil kay›tlar›nda tilki ayaklar›na dönüflen solungaçlara, tilki kulaklar›na dönüflen dokungaçlara rastlan›lmal›d›r. Ama fosil kay›tlar›nda bu hayali dönüflümlerin tek bir örne¤i bile yoktur. Onun yerine fosil kay›tlar› günümüz tilkilerinin milyonlarca y›l önce de yaflad›¤›n› göstermektedir. 8,2 milyon y›ll›k resimdeki kutup tilkisi kafatas›, bu durumu do¤rulamaktad›r. Bu önemli gerçek karfl›s›nda Darwinistlerin öne sürebilecekleri hiçbir ak›lc› iddia yoktur. Adnan Oktar 169
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAPLAN KAFATASI Yafl: 78 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Guang Dong, Çin
Resimde görülen kaplan kafatas›, kaplanlar›n 78 milyon y›ld›r hiçbir de¤iflim geçirmediklerini göstermektedir. Evrimcilerin, canl›lar›n hayali bir ortak atadan türedikleri, sürekli bir de¤iflim içinde olduklar› ve de¤iflerek gelifltiklerine dair on y›llard›r anlatt›klar› senaryolar, bilimsel olarak geçersizdir. Bu senaryolar› destekleyen hiçbir fosil bulunmam›flt›r. Yap›lan kaz›lar, tüm canl›lar›n oldu¤u gibi, memelilerin de hayali evrim tarihini, kesin delillerle yok etmektedir. Fosiller, Darwinizm'e büyük bir darbe, Yarat›l›fl gerçe¤i için ise kesin ve önemli bir delildir. 170 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
PANDA KAFATASI Yafl: 88 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Pan Zhi Hua, Si Chuan, Çin
Darwinist iddialara göre de¤erlendirildi¤inde, panda gibi büyük otobur bir memelinin evrim geçirebilmesi için, say›s›z ara aflamaya ihtiyaç vard›r. Bu sahte ara aflamalar›n gerçekleflmesi için milyonlarca y›l ve say›s›z de¤iflim gereklidir. Ama evrimciler aç›s›ndan flafl›rt›c›d›r ki, fosil kay›tlar› milyonlarca y›ll›k örneklerinde yaln›zca bugünkü panda örneklerini ortaya koymaktad›r. 88 milyon y›l önce günümüz pandalar›n›n yaflam›fl oldu¤unu gösteren deliller ve Darwinistlere göre olmas› gereken say›s›z ara formdan tek bir tanesinin bile bulunamam›fl olmas›, evrim teorisine vurulmufl en büyük darbelerdendir. Tüm varl›klar› yoktan var eden Allah için böyle bir canl›y› bugün de yaratmak, 88 milyon y›l önce de yaratmak kuflkusuz kolayd›r. Fakat Darwinistler bunu kavrayamazlar. Adnan Oktar 171
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AYI KAFATASI Yafl: 80 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Yun Nan, Çin
Günümüzde yaflayan hangi canl›ya baksak milyonlarca y›l önce yaflam›fl örneklerinden hiçbir fark› olmad›¤›n› görürüz. Ay›lar, pandalar, kaplanlar, tilkiler, kaplumba¤alar ve di¤er tüm canl›lar hiç de¤iflim geçirmemifltir. Resimde görülen 80 milyon y›ll›k ay› kafatas› da bu gerçe¤i teyit eden delillerden biridir. 80 milyon y›l boyunca yer katmanlar›n›n aras›nda muhafaza olmufl bu fosilin tüm anatomik özellikleri günümüz ay›lar›yla t›pat›p ayn›d›r. Yeryüzündeki tüm canl›lar›n hiç de¤iflmedikleri aç›kça görülmekteyken, Darwinistlerin insan›n de¤iflim geçirdi¤ine dair iddialarda bulunmalar›, büyük bir mant›k hezimetidir.
172 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
S‹B‹RYA KURDU KAFATASI Yafl: 80 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
Fosil kay›tlar›ndaki dura¤anl›k, art›k Darwinistler taraf›ndan da inkar edilemez bir hal alm›flt›r. Türlerin de¤iflmemifl oldu¤unu kabul etmeye bafllayan pek çok Darwinist, bu konudaki ›srarl› senaryolar›ndan vazgeçmek zorunda kalm›flt›r. Gün geçtikçe artan say›s›z yaflayan fosil bulgusu, Darwinistlerin "de¤iflim" bekledikleri on milyonlarca y›ll›k zaman zarf› boyunca "de¤iflmezlik" göstermifltir. Bir baflka deyiflle türler evrim geçirmemifltir. Resimde kafatas› fosili görülen 80 milyon y›ll›k Sibirya kurdunun canl› örne¤i, bu hayvanlar›n da hiçbir de¤iflime u¤ramam›fl oldu¤unu göstermektedir. Adnan Oktar 173
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KAPLAN KAFATASI Yafl: 80 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Gui Zhou, Çin
Resimde fosilin difl yap›s›n›n detay› görülmektedir.
80 milyon y›l evrimciler için önemli bir süredir. Darwinistler, 80 milyon y›l gibi uzun bir süre için say›s›z hayali evrim senaryosu gelifltirirler. Bir kaplan›n hayali atalar›n› kendilerince tespit eder, bunlar›n nas›l sözde de¤iflimlerden geçmifl olabilece¤ini kurgular, kaplan›n sahip oldu¤u özelliklerin nas›l aflama aflama geliflti¤i yönünde hikayeler gelifltirir ve bu uzun dönemde kaplan için hayali, tesadüfi ve bilimsel delilden tamamen yoksun bir evrim senaryosu olufltururlar. Çünkü Darwinizm'e göre zaman; sahte bir yarat›c›, gelifltirici, de¤ifltiricidir. Fakat 80 milyon y›l gibi oldukça uzun zaman öncesine ait fosil kay›tlar›nda, yeni geliflmekte olan garip varl›klar de¤il, günümüz kaplanlar› bulunmaktad›r. 80 milyon y›l öncesine ait bu kaplan kafatas› fosili, sahip oldu¤u tüm detaylarla bunu aç›kça göstermekte ve Darwinizm'e kesin delillerle karfl› ç›kmaktad›r. 174 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ANT‹LOP KAFATASI
Yafl: 83 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge:
He
Zheng,
Gan Su, Çin
Çin'de bulunmufl olan 83 milyon y›ll›k antilop kafatas› fosili, antiloplara ait di¤er fosil kay›tlar›n›n gösterdi¤i gerçe¤i bir kez daha gündeme getirmektedir: Ne kadar uzun süre geçmifl olursa olsun, antiloplar hiçbir de¤iflime u¤ramadan kalm›fllard›r. On milyonlarca y›ll›k antiloplar›n birbirlerinden ve günümüzde yaflamakta olan örneklerinden fark› yoktur. Yerin alt› araflt›r›ld›kça, tarihi gitgide geriye giden fosil örnekleri bulunmakta ve bunlar›n hepsi evrimin hiçbir zaman yaflanmad›¤›n› göstermektedir. Evrimcilerin y›llard›r aray›p durduklar› ara fosillerin ise bir tane bile örne¤i ç›kmam›flt›r. Darwinistlerin bu duruma ak›lc› ve bilimsel bir aç›klama getirmeleri gerekmektedir. E¤er böyle bir aç›klamalar› yoksa, bu durumda bilimin gösterdi¤i aç›k gerçe¤i kabul etmeleri gerekir. Bu da tüm varl›klar› Yüce Rabbimiz olan Allah'›n yaratt›¤› gerçe¤idir.
Adnan Oktar 175
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BENEKL‹ GEY‹K KAFATASI
Yafl: 78 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Xin Jiang, Çin
Resimlerde fosilin difllerinin ve kemik yap›s›n›n detaylar› görülmektedir.
Geyikgiller familyas›na ait say›s›z geyik türünün önemli bir k›sm›n›n fosil örnekleri elde edilmifltir. Her birinin kendi türüne ait özel karakteristik yap›lar› vard›r ve bunlar›n tümü milyonlarca y›l öncesine ait söz konusu fosiller üzerinde görülebilmektedir. Resimde görülen 78 milyon y›ll›k benekli geyik kafatas›, günümüz benekli geyiklerinin tüm özelliklerini tafl›maktad›r. Bu ola¤anüstü durum, Darwinizm'in büyük bir safsatadan ibaret oldu¤unu göstermek için yeterlidir. Darwinizm art›k can çekiflmekte, ancak baz› taraftarlar› taraf›ndan herfleye ra¤men ayakta tutulmaya çal›fl›lmaktad›r. Fakat çoktan y›k›lm›fl ve kal›nt›lar› da çökmeye devam etmekte olan bir teoriyi muhafaza etmenin mümkün olmad›¤› aç›kt›r. 176 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GERGEDAN KAFATASI
Yafl: 75 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Gan Su, Çin
Darwinistlerin iddias› fludur: Canl›lar birbirlerinden türemifl ve zaman içinde de¤iflerek bugünkü görünümlerini alm›fllard›r. E¤er bu iddia do¤ruysa, bunun fosil kay›tlar›ndan anlafl›lmas› gerekir. Fakat fosil kay›tlar› bize, bugünkünden farks›z milyonlarca y›ll›k canl›lardan baflka bir fley sunmamaktad›r. Darwinist iddian›n do¤rulu¤unu gösteren tek bir ara form bile bulunmamaktad›r. En küçü¤ünden en büyü¤üne bütün canl›lar bugünkü halleriyle milyonlarca y›l önce de yaflam›fllard›r. Resimdeki 75 milyon y›ll›k gergedan kafatas› bunun örneklerinden biridir. Milyonlarca canl› de¤iflmemiflse, kuflkusuz insan›n de¤iflmifl oldu¤unu iddia etmenin de ak›lc› ve bilimsel bir temeli yoktur. ‹nsan, tarihte de insan olarak yaflam›fl ve hiçbir de¤iflime u¤ramam›flt›r. Adnan Oktar 177
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SIRTLAN KAFATASI
Yafl: 90 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Si Chuan, Gan Su, Çin
Görsel ve yaz›l› bas›n›n bir bölümü Darwinizm yanl›s›d›r. Bu nedenle insanlar›n evrimle ilgili olarak bas›n yoluyla karfl›laflt›klar› bilgilerde neredeyse hiçbir zaman yaflayan fosil örnekleri yer almaz. Neredeyse hiçbir zaman, canl›lar›n de¤iflmedi¤ine dair bir izaha rastlanmaz. Canl›lar›n kompleks anatomik özelliklerinin milyonlarca y›l önce de var oldu¤una dair bir bilgiyle karfl›lafl›lmaz. Bunun tam tersi propaganda aral›ks›z yap›l›r. Darwinizm y›llar boyunca ayn› taktikleri kullanarak insanlar› aldatm›flt›r. Fakat art›k bu aldatmaca sona ermifltir. Fosil örnekleri kusursuz bir dura¤anl›k göstermektedir ve art›k insanlar›n büyük ço¤unlu¤u bu durumdan haberdard›r. Örne¤in 90 milyon y›ll›k bu s›rtlan kafatas›, de¤iflmemifl say›s›z canl›dan sadece biridir. Fosile bak›ld›¤›nda, günümüz s›rtlanlar›yla tamamen ayn› oldu¤u hemen anlafl›lmaktad›r. ‹flte bu, Allah'›n büyük bir mucizesidir. 178 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YER KÖPE⁄‹ KAFATASI
Yafl: 88 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Yun Nan, Çin
Darwin, canl›lar›n de¤iflti¤ini san›yordu. Ona göre insan da dahil olmak üzere tüm canl›lar birbirlerinden türemifller ve bugünkü görünümlerine kavuflmufllard›. Darwin, 19. yüzy›l biliminin kendi hipotezine delil sunamad›¤›n› düflünerek, teorisine göre "olmas› gereken" ara fosillerin sonraki y›llarda ortaya ç›kaca¤›na inanm›flt›. Darwin'in s›k› takipçileri bu miras› sahiplendiler. O zamandan bu zamana kadar, Darwin'in bulunaca¤›na inand›¤› ara fosilleri aray›p durdular. Fakat Darwin'in yan›ld›¤›n› anlamak uzun sürmedi. Fosil kay›tlar›n›n ortaya ç›kard›¤› de¤iflmemifl canl›lar, Darwinizm'i kesin olarak ortadan kald›rd›. Günümüzde art›k ideolojik olarak ayakta tutulmaya çal›fl›lan bu bat›l inanca bir büyük darbe de, resimde görülen 88 milyon y›ll›k yer köpe¤i kafatas›d›r. Adnan Oktar 179
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YABAN DOMUZU KAFATASI
Yafl: 87 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Yun Nan, Çin
180 Harun Yahya
Fosil kay›tlar›n›n Darwin'in beklentilerini karfl›lamamas›, Darwin'in insan›n hayali evrimiyle ilgili iddialar›n› da ortadan kald›rmaktad›r. E¤er canl›l›k tarihinin hiçbir aflamas›nda bir de¤iflim olmam›flsa, türden türe geçifl diye bir fleyin tek bir izi bile yoksa, o zaman insan›n baflka türlerden evrimleflti¤ine dair iddialar da geçersiz kalmaktad›r. Resimde görülen yaban domuzu kafatas› 87 milyon y›ll›kt›r ve yaban domuzlar›n›n hiç de¤iflmeden on milyonlarca y›l boyunca var olduklar›n› göstermektedir. Bu ve bunun gibi örnekler, insan›n de¤iflti¤ine dair Darwinist iddian›n da sonunu getirmektedir. Canl›lar›n de¤iflmedi¤ine dair deliller, evrimin yaflanmad›¤›n›, yani insan›n da kesinlikle evrimin bir ürünü olmad›¤›n› göstermektedir.
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KUTUP PORSU⁄U KAFATASI
Yafl: 90 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Zhou Kou Dian, Pekin, Çin
Resimde görülen kutup porsu¤u kafatas› 90 milyon y›ll›kt›r. Kutup porsu¤una ait özelliklerin tümüne sahiptir ve bu canl›lar›n hiçbir de¤iflime u¤ramad›¤›n›n tek bafl›na delilidir. Bu somut delilin üzerine gelifltirilen her evrim senaryosu art›k geçersizdir. Çünkü evrim, milyonlarca y›l önceki bir canl›n›n nas›l böylesine kompleks özellikler sergileyebildi¤ini ve bu canl›n›n neden de¤iflmedi¤ini aç›klayamaz. Eldeki veriler bilimseldir ve yalanlanabilecek durumda de¤ildir. Canl›lar›n tümü Allah'›n kusursuz eserleridir. Adnan Oktar 181
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KURT KAFATASI
Yafl: 80 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Du Lan, Qing Hai, Çin
80 milyon y›ll›k tilki fosilinin difl detaylar›, evrimcilerin yan›ld›¤›n› gösteren delillerdendir.
Tilkiler tilki, kaplumba¤alar kaplumba¤a, kediler kedi, kaplanlar kaplan, kurtlar da kurt olarak yarat›lm›fllard›r. Bunlar›n ve di¤er tüm canl›lar›n de¤ifltiklerine dair de¤il, olduklar› gibi yarat›ld›klar›na dair deliller vard›r. 80 milyon y›ll›k bu kurt kafatas› da kurtlar›n flu anki halleriyle yarat›lm›fl olduklar›n›n önemli bir kan›t›d›r. T›pk› bu canl›lar gibi, insan da evrim geçirmemifl, yarat›lm›flt›r. ‹nsan tarih boyunca hep insan olarak var olmufltur. Günümüzde insana dönüflen bir flempanzeye rastlanmad›¤› gibi, geçmiflte de insana dönüflen bir flempanze örne¤i olmam›flt›r, buna dair tek bir delil bile yoktur. 182 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
BALIKÇI SANSAR KAFATASI Yafl: 78 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: He Zheng, Gan Su, Çin
Allah yoktan var etmeye kadir oland›r. Bu gerçe¤i düflünmekten uzak olan Darwinistler, Allah'›n diledi¤i zamanda bir canl›y› diledi¤i flekilde, yaln›zca "Ol" emriyle yaratt›¤›n› anlayamaz veya kendilerince kabul etmek istemezler. Darwinistlerin ortaya sunduklar› mant›ks›z senaryolar›n, sahte delillerin kökeninde bu inançs›zl›klar›, gerçeklerden habersiz olmalar› yatar. Fakat bilimsel delillere Darwinist büyünün etkisiyle bakmayan kifliler, yeryüzünde muhteflem bir yarat›l›fl›n hakim oldu¤unu anlamakta zorlanmazlar. Gerçekler çok aç›kt›r. Canl›lar mükemmel flekilde yarat›lm›fl, kusursuz bir sistemle donat›lm›fllard›r. Yarat›ld›klar› andan itibaren, nesiller boyunca ayn›d›rlar. Resimde görülen 78 milyon y›ll›k bal›kç› sansar kafatas› da bu gerçe¤in temsilcilerindendir.
Adnan Oktar 183
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
T‹BET KUM T‹LK‹S‹ KAFATASI
Yafl: 86 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Du Lan, Qing Hai, Çin
Darwinistlerin 80 milyon y›ll›k bir kurdun, 96 milyon y›ll›k bir pandan›n, 75 milyon y›ll›k bir gergedan›n neden de¤iflmedi¤ini aç›klamalar› gerekmektedir. Darwinistlerin, 83 milyon y›ll›k bir antilobun, 90 milyon y›ll›k bir s›rtlan›n, 70 milyon y›ll›k bir zebran›n neden ayn› kald›¤›n› izah etmeleri gerekmektedir. Ve Darwinistlerin, resimde görülen 86 milyon y›ll›k Tibet kum tilkisinin ve bunun gibi milyonlarca canl›n›n neden günümüzdekilerden hiç farklar›n›n olmad›¤›n› aç›klamalar› gerekmektedir. E¤er Darwinistler bunlar›n hiçbirine bilimsel bir aç›klama getiremiyorlarsa – ki getirememektedirler – bu durumda evrimin sahte bir teori oldu¤unu kabul ve ilan etmeleri flartt›r. Bunu yapmad›klar› sürece, bilim ad›na de¤il, ideolojik saplant›lar› ad›na konuflmaktad›rlar. 184 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GÖZLÜKLÜ AYI KAFATASI
Yafl: 85 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: Zhou Kou Dian, Fang Shan, Pekin, Çin
Ele geçen say›s›z yaflayan fosil örne¤i karfl›s›nda evrimcilerin yapt›klar› spekülasyonlar›n hiçbir de¤eri yoktur. Darwinistler istedikleri kadar bilimsel dergilerde bilim d›fl› hikayeler içeren makale yay›nlas›nlar, istedikleri yay›n organlar›nda istedikleri kadar haber yaps›nlar, istedikleri kadar sahte fosilleri ve çizimleri evrimin deliliymifl gibi sunmaya çal›fls›nlar, ele geçen günümüz canl›lar›na ait tek bir fosil bu teoriyi tamamen ortadan kald›rmaya yeterlidir. Örne¤in resimde görülen 85 milyon y›ll›k gözlüklü ay› kafatas› tek bafl›na bu teorinin geçersizli¤ini gösteren bir delildir. Günümüz gözlüklü ay›lar›n›n ayn›s›d›r ve 85 milyon y›l boyunca de¤iflmemifltir. Adnan Oktar 185
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
KURT KAFATASI Yafl: 88 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge: He Zheng, Gan Su, Çin
Darwinizm'in yöntemi kafa buland›rmak üzerine kuruludur. Darwinistler dikkati da¤›tmaya, temel konular› düflündürmemeye bunun yerine insanlar› spekülasyonlarla yönlendirmeye u¤rafl›rlar. Sürekli ayn› masallar› tekrar ederek, insanlar›, ara geçifl canl›lar›n›n oldu¤una inand›rmaya çal›fl›rlar. Oysa fosiller, somut bilimsel kan›tt›r. Darwinistlerin, evrim teorisini delillendirmek için araflt›r›p durdu¤u, fakat bu delilleri hiç bulamad›klar›
bir kaynakt›r. Bu kaynaktan elde edilen bulgular, yani yaflayan say›s›z fosil, evrimi reddetmektedir. Resimde görülen 88 milyon y›ll›k kurt kafatas›, bu delillerdendir. Kurtlar›n, günümüzden 88 milyon y›l önce de flimdiki özellikleriyle var oldu¤unu, hiçbir de¤iflime u¤ramad›klar›n› kan›tlamaktad›r.
186 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
ASYA YABAN KÖPE⁄‹ KAFATASI
Yafl: 65 milyon y›l Dönem: Kretase Bölge:
Dong
Liang,
Shan Dong, Çin
"Kademeli geliflimi veya s›çramal› evrimi savunan hiçbir gerçek evrimci, fosil kay›tlar›n›, Yarat›l›fl'a karfl› evrim teorisini ispatlayacak bir delil olarak öne sürmez."
30
Richard L. Kleiss'in bu sözleri, fosil kay›tlar›n›n, evrimin tüm iddialar›n› yerle bir etti¤ini aç›klar niteliktedir. Evrim, fosiller karfl›s›nda büyük bir yenilgiye u¤ram›flt›r. Yukar›da resmi görülen 65 milyon y›ll›k bir Asya yaban köpe¤i kafatas› fosili, günümüzdeki türdeflleriyle ayn› özellikleri göstermektedir. Bunun anlam›, söz konusu canl›n›n 65 milyon y›l önce de ayn› flekilde ve ayn› niteliklerle yaflam›fl oldu¤udur. ‹flte bu, Darwinistleri gün geçtikçe daha fazla çaresiz b›rakan bilimsel delillerden biridir. Adnan Oktar 187
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
SONUÇ
D
arwinizm dogmatik bir inançt›r, adeta bat›l bir dindir. Say›s›z delille, atlaslarla, sergilerle evrim karfl›t› binlerce delilin hiç durmaks›z›n gündeme getirilmesinin; evrimin geçersizli¤i çok aç›k olmas›na ra¤men bu delillerin defalarca, tekrar tekrar yeni örneklerle sunulmas›n›n; canl›lar›n hiç de¤iflmedi¤inin tek tek fosillerle detayl›ca aç›klanmas›n›n sebebi budur: Bat›l bir dinin etkisi alt›nda, ön yarg›s›z düflünme yeteneklerini yitirmifl baz› kimselerin gerçekleri görmesine vesile olmakt›r.
Charles Darwin
Evrim teorisi yaklafl›k 150 y›ld›r spekülasyonlarla, propagandalarla ayakta kalm›flt›r. ‹nsanlar›n bilinçaltlar›na durmaks›z›n evrim telkini verilmifltir. Hiçbir bilimsel delile dayanmamas›na ra¤men evrim, okullarda okutulmufl, müzelerde hayal ürünü rekonstrüksiyonlarla sergilenmifl, gazetelerde haber yap›lm›flt›r. ‹nsanlar üzerinde etkili olan bu evrim telkininin as›l kayna¤› ise bilim de¤il, sahte bir dindir. Darwinizm dini, olmayan bir fleyi insanlara
EVR‹MC‹LER‹N150 YILDIR DÜNYAYI ALDATAN PROPAGANDALARINDAN ÖRNEKLER
S
pekülasyonlar, gerçekle ba¤daflmayan sloganlar ve hayali çizimler Darwinizm'in en önemli propaganda araçlar›d›r. Bunlar arac›l›¤›yla kamuoyuna sü-
rekli olarak evrimin bilimsel bir teori oldu¤u yalan› telkin edilir. Oysa evrim henüz ilk canl› hücrenin nas›l meydana geldi¤ini aç›klamaktan bile acizdir. Neden teoriyi destekleyen tek bir ara form fosili bile olmad›¤›, E¤er evrim varsa canl›lar›n nas›l on milyonlarca y›ld›r de¤iflmeden ayn› kald›klar›, fiuursuz atomlar›n nas›l, ne zaman ve ne flekilde duymaya, görmeye, dokunmaya, hissetmeye, düflünmeye karar ald›klar› gibi sorular ise evrimciler aç›s›ndan her zaman cevaps›zd›r. Evrimin iddialar› ilkokul ça¤›nda bir çocu¤un dahi komik bulaca¤› mant›k çöküntüleri içermektedir ve medyan›n deste¤iyle sürdürülen bu ak›l d›fl› propagandan›n bilimsel bir de¤eri olmad›¤› genifl kiltlelerce fark edilmektedir.
188 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
var gibi göstermifl, olmayan bir fleye insanlar› inand›rm›fl, bir yalan› bilim gibi telkin etmifltir.
HAYAL‹ EVR‹M MÜZELER‹
Fakat taraftar› olmayan bir yalan, kuflkusuz fazla ayakta kalamayacakt›r. Evrim teorisi, taraftarlar›n› birer birer kaybetmektedir. Darwinizm dininin gerçek yüzünü ö¤renen insanlar, evrim tarafgirli¤inin mant›ks›zl›¤›n› aç›kça görmekte ve bu teoriyi yalanlamaktad›rlar. De¤iflmemifl say›s›z fosilin ortaya ç›kt›¤›n› gören evrimci bilim adamlar›, yaflamlar›n› bir yalana adam›fl olduklar›n› fark etmekte ve piflman olmaktad›rlar. Geriye, birkaç Darwin hayran›ndan baflka bir fley kalmam›flt›r. Onlar›n yapabildikleri ise eski hikayeleri tekrarlamaktan ibarettir. Darwinizm'in y›k›m›n› ister istemez onlar da kabul etmifl durumdad›rlar. Konferanslar›na konuflmac› bulamamakta, Darwinizm'i her savunufllar›nda bu utanc› tekrar tekrar yaflamaktad›rlar. Bu utanç daha da artacakt›r. Çünkü fosiller sürekli olarak, yeterli miktarda delille evrimi yalanlamaktad›r. Fosiller, canl›lar›n evrimleflmedi¤ini, bugünkü halleri ile yoktan yarat›lm›fl olduklar›n› göstermektedir. Fosillerin gösterdi¤i gerçek, gizlenecek, görmezden gelinecek gibi de¤ildir. Darwinizm dininin sonu gelmifl durumdad›r.
Adnan Oktar 189
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
AVRUPA AYDINLANIYOR, DARWIN‹ZM TAR‹HE GÖMÜLÜYOR ay›n Adnan Oktar'›n Yarat›l›fl Atlas› isimli büyük eserinin Avrupa'ya ulaflmas›yla birlikte, tüm k›tan›n materyalistleri ve Darwinistleri ciddi bir panik yaflamaya bafllad›lar. Daha önce gördükleri hiçbir evrim karfl›t› esere benzemedi¤ini söyledikleri Yarat›l›fl Atlas›'n›, kendi fikir sistemleri aç›s›ndan, bugüne kadarki tüm Darwinizm karfl›t› çal›flmalardan çok daha tehlikeli bulduklar›n› ifade ettiler. Öyle ki, kitab› yasaklatmaya dahi kalk›flt›lar. Darwinizm'in bilimsel bir dayana¤› olmad›¤›n› somut bulgularla ortaya koyan Yarat›l›fl Atlas›, baflta Fransa olmak üzere, Hollanda, Belçika, ‹ngiltere, ‹talya, ‹sveç, ‹sviçre, ‹spanya, Danimarka gibi birçok ülkede büyük yank› uyand›rd›. Yarat›l›fl Atlas›'n› konu alan say›s›z gazete haberi, köfle yaz›s›, televizyon program›, internet sitesi kitab›n fikri etkisini gözler önüne serdi. Yarat›l›fl Atlas›, Avrupa'da gerçek bir ayd›nlanma bafllatt›. Yaklafl›k 1.5 as›rd›r Darwinist ve materyalist telkinlerin bask›s› alt›ndaki Avrupa halk›, evrim teorisinin bilimsel bir de¤eri olmad›¤›n›, ideolojik kayg›larla gündemde tutuldu¤unu görmeye bafllad›. Farkl› ülkelerde yap›lan anketler, Darwinizm'e inananlar›n say›s›nda önemli bir azalma oldu¤unu ortaya koydu. Örne¤in Frans›z Science Actualités taraf›ndan yap›lan ankette, insanlar›n evrim ile oluflmad›¤›na inananlar›n oran› %92, evrime inananlar›n oran› ise %5 olarak ç›kt›. Süddedeutsche Zeitung adl› ünlü Alman gazetesinin yapt›¤› ankete göre ise, insan›n bir Yarat›c›'n›n eseri oldu¤una inananlar›n oran› %85, evrim teorisinin geçerli oldu¤unu düflenenlerin oran› ise sadece %9'du. Avrupa'daki fikri de¤iflimi a盤a ç›karan anketlerden biri de ‹sviçre'de yay›nlanan Blick'in anketi oldu. Bu ankette, Yarat›l›fl'a inananlar›n oran› %85, evrim teorisine inananlar›n oran› da %8 olarak ç›kt›. Bu fikri uyan›fl Avrupal› materyalist çevrelerde ciddi bir tedirginli¤e sebep oldu. ‹deolojilerinin sözde bilimsel temelinin y›k›lmakta oldu¤unu endifleyle fark eden bu çevreler, kendilerince çeflitli tedbirler almaya çal›flt›lar. Bunlardan biri de, Avrupa Parlamentosu Konseyi Kültür, Bilim ve E¤itim Komitesi'nin haz›rlad›¤› "E¤itimde Yart›l›flç›l›¤›n Tehlikeleri" bafll›kl› rapordu. 104 maddeden oluflan raporda, 47 üye ülkenin Yarat›l›fl düflüncesine karfl› harekete geçmesi talep ediliyor ve Avrupa'n›n büyük bir tehlike alt›nda oldu¤u iddia ediliyordu. Raporda yer alan "Do¤a, evrim, kökenlerimiz ve evrendeki yerimize dair sab›rla oluflturdu¤umuz bilgilerin özüne sald›r›da bulunan ve dini dogmalar (Dini tenzih ederiz) empoze eden
S
Adnan Oktar
190 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
düflünme flekillerinde bir art›fla flahit oluyoruz." sözleriyle, endiflenin as›l nedeni de ifade ediliyordu: Darwinizm, materyalizme sa¤lad›¤› sözde bilimsel destek sebebiyle ayakta tutulmaya çal›fl›lmaktad›r. Darwinizm'in y›k›lmas› demek, materyalizmin ve ateizmin en büyük dayanak noktalar›ndan birini kaybetmesi demektir. Nitekim raporda, bu sözlerle Yarat›l›fl'›n anlat›lmas›n›n "uzun y›llard›r sab›rla oluflturulan dünya görüflünü" yani materyalizmi sarst›¤› aç›kça itiraf edilmektedir. Raporun 12 maddesinde ise Adnan Oktar'›n Darwinizm karfl›t› ilmi çal›flmalar›ndan ve Yarat›l›fl Atlas›'n›n Avrupa'daki etkisinden bahsedilmekte ve Avrupa'da bugüne kadar hiçbir çal›flman›n bu derece etkili olmad›¤› ifade edilmektedir. Örne¤in raporun 57. maddesinde flöyle denilmektedir: Harun Yahya Taarruzu: 2007'nin bafllar›nda, Türk Yarat›l›flç›s› Harun Yahya Yarat›l›fl Atlas› bafll›kl› çal›flmas›n› çok say›da Frans›z okulu ve referans merkezine gönderdi... Kendisi (Herve Le Guyader) bu kitab› "Genellikle Anglo Sakson menfleili olan bundan önceki yarat›l›flç› inisiyatiflerinden ÇOK DAHA TEHL‹KEL‹" olarak görmektedir... ve yazar (Harun Yahya) taraf›ndan kullan›lan metodun "Bilinçlendirilmemifl bir HALK ÜZER‹NDE OLDUKÇA ETK‹N OLAB‹LECE⁄‹NE" inanmaktad›r. "E¤er dikkatli olmazsak Avrupa Konseyi'nin özünü oluflturan de¤erler Yarat›l›flç› köktendincilerin do¤rudan tehdidiyle tehlikeye girecektir. Çok geç olmadan harekete geçmek, Konsey parlamenterlerinin görevlerinin bir parças›d›r." sözleriyle son bulan raporun hedefi, Yarat›l›fl gerçe¤inin okutulmas›n›n ve anlat›lmas›n›n yasaklanmas›n› sa¤lamakt›r. Demokrasiyle, en temel insan haklar›yla ve düflünce özgürlü¤üyle hiçbir flekilde ba¤daflmayan bu talep, önemli bir gerçe¤e dikkat çekmektedir: Avrupal› materyalistler büyük bir panik içindedir. Bilim üzerindeki materyalist hegemonyay› devam ettirmek isteyen çevreler, Darwinizm'i ilmen savunamayacak durumda olman›n aczini yaflamaktad›r. Oysa, fikirlerin yasaklanmas›yla bir yere var›lamaz, fikre fikirle karfl›l›k verilmesi gerekir. Her türlü düflüncenin özgürce tart›fl›ld›¤› bir ortamda, ak›l, vicdan ve sa¤duyu üstün gelecektir. Akl›n, vicdan›n ve sa¤duyunun gösterdi¤i gerçek ise Yarat›l›fl't›r. ‹sviçre, 03-05-2007 Fransa, 16-02-2007
Almanya, 09-07-2007
7 Da nim ark a, 29- 06- 200
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
TANINMIfi FELSEFEC‹ ANTHONY FLEW B‹L‹M‹N YARATILIfi'I GÖSTERD‹⁄‹N‹ AÇIKLADI “Elbette insanlar› etkiledim, bu yüzden vermifl olabilece¤im büyük zarar› gidermek istiyorum ve bunun için çaba gösterece¤im.” (Anthony Flew) ir dönemin ünlü ateist felsefecisi Anthony Flew, DNA'daki kompleks yap› karfl›s›nda, 66 y›l boyunca savundu¤u ateizmin çökmüfl bir felsefe oldu¤unu kabul etti. 81 yafl›ndaki ‹ngiliz felsefe profesörü Flew, 15 yafl›nda ateist olmay› seçmifl ve ad›n› akademik alanda ilk olarak, 1950 y›l›nda yay›nlad›¤› bir makaleyle duyurmufltu. Sonraki 54 y›ll›k sürede, e¤itim vermekte oldu¤u Oxford, Aberdeen, Keele ve Reading Üniversiteleri ile ziyaret için bulundu¤u çok say›da Amerikan ve Kanada Üniversitesinde, tart›flmalarda, kitap, ders ve makalelerde ateizmi savundu. Ancak Flew, yak›n bir dönem önce, bu yan›lg›s›n› terk etti¤ini ve evrenin yarat›lm›fl oldu¤unu kabul etti¤ini aç›klad›. The Sundays Times'ta yer alan haberde evrim teorisi ile ilgili flunlar› ifade etmektedir: fiuna ikna oldum ki ilk canl› maddenin, cans›z maddeden evrimleflerek meydana gelmesi, ard›ndan da ola¤anüstü komplekslikte bir canl›ya dönüflmesi, aç›kça söz konusu de¤ildir. (Stuart Wavell, Will Iredale, “ Sorry, says atheist-in-chief, I do believe in God after all”, The Sunday
B
Times, 12 Aral›k 2004; http://www.timesonline.co.uk/article/0,,2087-1400368,00.html)
Tek bir bilinç, evrensel bir ak›l, tüm evreni kaplamaktad›r. Atom alt› maddenin kuantum do¤as›n› araflt›ran bilimin bulgular›, bizi hayranl›k uyand›r›c› flu kabulün efli¤ine getirmifltir: Tüm varl›k, bu akl›n bir d›fla vurumudur. Laboratuvarlarda bunu, ilk baflta enerji olarak ifade edilmifl, sonra madde formunda yo¤unlaflm›fl bilgi olarak gözlemliyoruz. Atomdan insana kadar her bir parçac›k, her varl›k; bir bilgi ve ak›l seviyesi ortaya koymaktad›r.(Gerald Schroeder, The Hidden Face of God, Touchstone, New York, 2001, s. Xi.) 04-11-2007
09-12-20
12-12-2004
Anthony Flew'un ateizmden yüz çevirmesi yerli ve yabanc› bas›nda genifl yank› buldu. Times, New
York Times, msnbc gibi haber kay13-1 2-20 04
naklar›nda bu geliflme flöyle yer ald›: "Önde gelen ateistin sözleri: Art›k Allah'a inan›yorum" "Bir ateistin dönüflü" "Önde
gelen
sonuç: Allah var"
192 Harun Yahya
ateistin
vard›¤›
004
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
‹NSAN GENOMU PROJES‹N‹N YÖNET‹C‹S‹ ALLAH’A NASIL ‹MAN ETT‹⁄‹N‹ ANLATIYOR nsan Genomu Projesinin bafl›ndaki en yetkili kifli olan, ünlü bilim adamı Francis Collins, 27 yaflına dek bir ateist olarak yaflam›fl. ‹lerleyen y›llarda DNA'daki “muazzam bilgi”yi gören Collins, kesin olarak ikna olmufl ve neden Allah'›n varl›¤›na inand›¤›n› The Language of God (Allah'›n Lisan›) adl› bir kitapta aç›klam›flt›r. Kitab›nda Yarat›c›'n›n var oldu¤una dair mant›kl› bir temelin oldu¤unu ve bilimsel kefliflerin insan› “Allah'a yaklaflt›rmakta” oldu¤unu anlat›yor. The Sunday Times gazetesinin 11 Haziran 2006 tarihli say›s›nda, “I've Found God, Says Man Who Cracked the Genome” (Genomun fiifresini Çözen Adam, 'Allah'› Buldum' Diyor) bafll›kl› makalesinde flunlar› ifade ediyor: “Bizim zaman›m›z›n en büyük trajedilerinden bir tanesi, bilim ve dinin savaflmak zorunda oldu¤u izleniminin yarat›lm›fl olmas›d›r. Ben bunu hiçbir surette gerekli görmüyorum ve bu spektrumun uçlar›n› meflgul eden c›rtlak seslerin de, son 20 y›ld›r sahneye hakim oluflunu son derece hayal k›r›kl›¤›na u¤rat›c› buluyorum.... Bir keflif yapt›¤›n›zda, bu bilimsel bir coflku an›d›r, çünkü üzerinde araflt›rma yapm›fls›n›zd›r ve cevaba yaklaflm›fls›n›zd›r. Fakat bu an benim için, hiçbir insan›n bilmedi¤i, ancak Allah'›n ezelden beri bildi¤i bir fleyi flimdi idrak etti¤imden Yarat›c›'ya yak›nlaflt›¤›m bir and›r. ‹nsano¤lu ile ilgili her türlü bilgiyi ve s›rr› tafl›yan bu 3.1 milyar komutluk kitab›, ilk defa elinize ald›¤›n›zda, her bir sayfas›n› incelerken huflu hissetmekten kendinizi alamazs›n›z. Ben bu sayfalara bakt›¤›mda Allah'›n akl›n› görmekten kendimi alam›yorum.”
‹
Francis Collins
Adnan Oktar 193
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Darwinistler art›k suskundurlar. Art›k bir ç›k›fl yollar› yoktur. ‹nand›r›c›l›klar› kalmam›flt›r. Yeni taraftar edinememekte, mevcut taraftarlar›n› birer birer kaybetmektedirler. Son ç›rp›n›fllar› bir fayda vermemekte, çözüm yolu bulamamaktad›rlar. Darwinizm ölmüfltür ve bu gerçek Darwinistler taraf›ndan da görülmektedir. Art›k Darwinist propaganda yöntemleri bir sonuç getirmemektedir. Bilim, tüm delilleriyle canl›lar› Allah'›n yoktan yaratt›¤›n› göstermifltir. Canl›lar›n gitgide detaylar› anlafl›lan kompleks yap›lar› ve fosil kay›tlar›nda bu yap›lar›n milyonlarca y›l önce var oldu¤u gerçe¤i Darwinizm'i öldürmüfl, muhteflem yarat›l›fl›, Allah'›n üstün kudretini gözler önüne sermifltir. Yüce Allah tek Yarat›c›, tüm varl›klar›n mutlak Hakim'i ve yerde ve gökte olanlar›n tümünün Sahibi'dir. Kuflkusuz alemlerin Rabbi olan Allah, alemlerin tümünden müsta¤ni oland›r, üstün ve güçlü oland›r.
O Allah ki, yaratand›r, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'flekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar›n tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haflr Suresi, 24)
NOTLAR: 1- Charles Darwin, The Origin of Species, 1 b., s.179 2- Charles Darwin, The Origin of Species, chapter X, s. 234 3- Richard E. Leakey, The Making of Mankind, Michael Joseph Limited, London, 1981, s. 43 4- William R Fix,. The Bone Peddlers, Macmillan Publishing Company: New York, 1984, s. 150-153 5- Marvin Lubenow, Bones of Contention, Grand Rapids, Baker, 1992, s. 136 6- Stephen Jay Gould, Natural History, Vol. 86 (5), Mayıs 1977, s.14
194 Harun Yahya
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
7- N. Eldredge and I. Tattersall, The Myths of Human Evolution, Columbia University Press, 1982, s.59 8- S. J. Gould, 'Cordelia's Dilemma', Natural History, fiubat, s. 10-18 9- Henry Gee, In Search of Deep Time , Cornell University Press, Ithaca, 1999, s. 1-2 10- Derek A. Ager, "The Nature of the Fossil Record" , Proceedings of the British Geological Association, cilt 87, 1976, s. 133 11- Mark Czarnecki, "The Revival of the Creationist Crusade", MacLean's, 19 Ocak 1981, s. 56 12- N. Eldredge, and I. Tattersall, The Myths of Human Evolution, Columbia University Press, 1982, s. 45-46 13- George G., Simpson, "Tempo and Mode in Evolution" , Columbia University Press, New York, 1944, p. 105, 107 14- Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin , Cilt.II, New York:D. Appleton and Company, 1888, s. 128 15- S. M. Stanley, The New Evolutionary Timetable: Fossils, Genes, and the Origin of Species, Basic Books, Inc., Publishers, N.Y., 1981, s. 71 16- The Evolution Wars , Michael Ruse, Rutgers University Press, 2000, s. 23 17- Hoimar Von Ditfurth, Dinozorlar›n Sessiz Gecesi 2, Alan Yay›nc›l›k, Kas›m 1996, ‹stanbul, Çev: Veysel Atayman, s. 22 18- N. Eldredge and I. Tattersall, The Myths of Human Evolution, Columbia University Press, 1982, s.59 19- Dr. Edmund J. Ambrose, The Nature and Origin of the Biological World, John Wiley & Sons, 1982, p. 164 20- Colin Patterson, Evolution , 1999, s. 106 http://bevets.com/equotesp.htm#P 21- Schwartz, Jeffrey H., Sudden Origins, 1999, s. 89 22- David M. Raup, Conflicts Between Darwin and Paleontology, Field Museum of Natural History Bulletin, Vol. 50, No. 1, Ocak, 1979, s. 25 23- R. Wesson, Beyond Natural Selection , MIT Press, Cambridge, MA, 1991, s. 45 24- Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280 25- S. M. Stanley, The New Evolutionary Timetable: Fossils, Genes, and the Origin of Species, Basic Books Inc. Publishers, N.Y., 1981, s.71 26- Richard E. Leakey, The Making of Mankind, London, 1981, s. 43 27- E.R. Leach; Nature, 293:19, 1981 28- L.D.Sunderland, Darwin's Enigma: Fossils and Other Problems, 4. Baskı, Master Books, 1988, 10 Nisan 1979 tarihli mektuptan 29- Stephen Jay Gould, Life's Grandeur, Vintage , London, 1996, s. 212 30- Richard L. & Christina E. Kleiss, A Closer Look at the Evidence , Search for the Truth Publications, Mart 2004, s. January 26
Adnan Oktar 195
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
EK BÖLÜM
EVR‹M YANILGISI
D
Charles Darwin
196 Harun Yahya
arwinizm, yani evrim teorisi, yarat›l›fl gerçe¤ini reddetmek amac›yla ortaya at›lm›fl, ancak baflar›l› olamam›fl bilim d›fl› bir safsatadan baflka bir fley de¤ildir. Canl›l›¤›n, cans›z maddelerden tesadüfen olufltu¤unu iddia eden bu teori, evrende ve canl›larda çok aç›k bir "düzen" bulundu¤unun bilim taraf›ndan ispat edilmesiyle çürümüfltür. Böylece Allah'›n tüm evreni ve canl›lar› yaratm›fl oldu¤u gerçe¤i, bilim taraf›ndan da kan›tlanm›flt›r. Bugün evrim teorisini ayakta tutmak için dünya çap›nda yürütülen propaganda, sadece bilimsel gerçeklerin çarp›t›lmas›na, tarafl› yorumlanmas›na, bilim görüntüsü alt›nda söylenen yalanlara ve yap›lan sahtekarl›klara dayal›d›r. Ancak bu propaganda gerçe¤i gizleyememektedir. Evrim teorisinin bilim tarihindeki en büyük yan›lg› oldu¤u, son 20-30 y›ld›r bilim dünyas›nda giderek daha yüksek sesle dile getirilmektedir. Özellikle 1980'lerden sonra yap›lan araflt›rmalar, Darwinist iddialar›n tamamen yanl›fl oldu¤unu ortaya koymufl ve bu gerçek pek çok bilim adam› taraf›ndan dile getirilmifltir. Özellikle ABD'de, biyoloji, biyokimya, paleontoloji gibi farkl› alanlardan gelen çok say›da bilim adam›, Darwinizm'in geçersizli¤ini görmekte, canl›lar›n kökenini art›k "yarat›l›fl gerçe¤iyle" aç›klamaktad›rlar. Evrim teorisinin çöküflünü ve yarat›l›-
Evrim Yan›lg›s›
fl›n delillerini di¤er pek çok çal›flmam›zda bütün bilimsel detaylar›yla ele ald›k ve almaya devam ediyoruz. Ancak konuyu, tafl›d›¤› büyük önem nedeniyle, burada da özetlemekte yarar vard›r.
Darwin'i Y›kan Zorluklar Evrim teorisi, tarihi eski Yunan'a kadar uzanan bir ö¤reti olmas›na karfl›n, kapsaml› olarak 19. yüzy›lda ortaya at›ld›. Teoriyi bilim dünyas›n›n gündemine sokan en önemli geliflme, Charles Darwin'in 1859 y›l›nda yay›nlanan Türlerin Kökeni adl› kitab›yd›. Darwin bu kitapta dünya üzerindeki farkl› canl› türlerini Allah'›n ayr› ayr› yaratt›¤› gerçe¤ine karfl› ç›k›yordu. Darwin'e göre, tüm türler ortak bir atadan geliyorlard› ve zaman içinde küçük de¤iflimlerle farkl›laflm›fllard›. Darwin'in teorisi, hiçbir somut bilimsel bulguya dayanm›yordu; kendisinin de kabul etti¤i gibi sadece bir "mant›k yürütme" idi. Hatta Darwin'in kitab›ndaki "Teorinin Zorluklar›" bafll›kl› uzun bölümde itiraf etti¤i gibi, teori pek çok önemli soru karfl›s›nda aç›k Beagle adl› gemiyle Galapagos adalar›na yapveriyordu. t›¤› yolculu¤un ard›ndan teorisini gelifltiren Darwin, teorisinin önündeki zorluklar›n geliflen Darwin'in iddialar›, dönemin ilkel bilimsel bilim taraf›ndan afl›laca¤›n›, yeni bilimsel bulgular›n tekoflullar›n› yans›tan hayal ürünü bi r hikayeden ibaretti. Henüz tükenmez kalemin bile orisini güçlendirece¤ini umuyordu. Bunu kitab›nda s›k olmad›¤›, hücrenin içi su dolu bir baloncuk s›k belirtmiflti. Ancak geliflen bilim, Darwin'in umutlar›san›ld›¤› bir dönemde ortaya at›lan evrim ten›n tam aksine, teorinin temel iddialar›n› birer birer dayaorisi, 20. ve 21. yüzy›l›n bilimsel geliflmeleri naks›z b›rakm›flt›r. karfl›s›nda arka arkaya pek çok öldürücü darDarwinizm'in bilim karfl›s›ndaki yenilgisi, üç temel be ald›. bafll›kta incelenebilir: 1) Teori, hayat›n yeryüzünde ilk kez nas›l ortaya ç›kt›¤›n› asla aç›klayamamaktad›r. 2) Teorinin öne sürdü¤ü "evrim mekanizmalar›"n›n, gerçekte evrimlefltirici bir etkiye sahip oldu¤unu gösteren hiçbir bilimsel bulgu yoktur. 3) Fosil kay›tlar›, evrim teorisinin öngörülerinin tam aksine bir tablo ortaya koymaktad›r. Bu bölümde, bu üç temel bafll›¤› ana hatlar› ile inceleyece¤iz.
Adnan Oktar 197
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Afl›lamayan ‹lk Basamak: Hayat›n Kökeni Evrim teorisi, tüm canl› türlerinin, bundan yaklafl›k 3.8 milyar y›l önce ilkel dünyada ortaya ç›kan tek bir canl› hücreden geldiklerini iddia etmektedir. Tek bir hücrenin nas›l olup da milyonlarca kompleks canl› türünü oluflturdu¤u ve e¤er gerçekten bu tür bir evrim gerçekleflmiflse neden bunun izlerinin fosil kay›tlar›nda bulunamad›¤›, teorinin aç›klayamad›¤› sorulardand›r. Ancak tüm bunlardan önce, iddia edilen evrim sürecinin ilk basama¤› üzerinde durmak gerekir. Sözü edilen o "ilk hücre" nas›l ortaya ç›km›flt›r? Evrim teorisi, yarat›l›fl› reddetti¤i, hiçbir do¤aüstü müdahaleyi kabul etmedi¤i için, o "ilk hücre"nin, hiçbir tasar›m, plan ve düzenleme olmadan, do¤a kanunlar› içinde rastlant›sal olarak meydana geldi¤ini iddia eder. Yani teoriye göre, cans›z madde tesadüfler sonucunda ortaya canl› bir hücre ç›karm›fl olmal›d›r. Ancak bu, bilinen en temel biyoloji kanunlar›na ayk›r› bir iddiad›r.
"Hayat Hayattan Gelir" Darwin, kitab›nda hayat›n kökeni konusundan hiç söz etmemiflti. Çünkü onun dönemindeki ilkel bilim anlay›fl›, canl›lar›n çok basit bir yap›ya sahip olduklar›n› varsay›yordu. Ortaça¤'dan beri inan›lan "spontane jenerasyon" adl› teoriye göre, cans›z maddelerin tesadüfen biraraya gelip, canl› bir varl›k oluflturabileceklerine inan›l›yordu. Bu dönemde böceklerin yemek art›klar›ndan, farelerin de bu¤daydan olufltu¤u yayg›n bir düflünceydi. Bunu ispatlamak için de ilginç deneyler yap›lm›flt›. Kirli bir paçavran›n üzerine biraz bu¤day konmufl ve biraz beklendi¤inde bu kar›fl›mdan farelerin oluflaca¤› san›lm›flt›. Etlerin kurtlanmas› da hayat›n cans›z maddelerden türeyebildi¤ine bir delil say›l›yordu. Oysa daha sonra anlafl›lacakt› ki, etlerin üzerindeki kurtlar kendiliklerinden oluflmuyorlar, sineklerin getirip b›rakt›klar› gözle görülmeyen larvalardan ç›k›yorlard›. Darwin'in Türlerin Kökeni adl› kitab›n› yazd›¤› dönemde ise, bakterilerin cans›z maddeden oluflabildikleri inanc›, bilim dünyas›nda yayg›n bir kabul görüyordu. Oysa Darwin'in kitab›n›n yay›nlanmas›ndan befl y›l sonra, ünlü Frans›z Frans›z biyolog biyolog Louis Pasteur, evrime temel oluflturan bu inanc› kesin olarak çürüttü. PasLouis Pasteur teur yapt›¤› uzun çal›flma ve deneyler sonucunda vard›¤› sonucu flöyle özetlemiflti: Cans›z maddelerin hayat oluflturabilece¤i iddias› art›k kesin olarak tarihe gömülmüfltür. 1
Evrim teorisinin savunucular›, Pasteur'ün bulgular›na karfl› uzun süre direndiler. Ancak geliflen bilim, canl› hücresinin karmafl›k yap›s›n› ortaya ç›kard›kça, hayat›n kendili¤inden oluflabilece¤i iddias›n›n geçersizli¤i daha da aç›k hale geldi.
20. Yüzy›ldaki Sonuçsuz Çabalar 20. yüzy›lda hayat›n kökeni konusunu ele alan ilk evrimci, ünlü Rus biyolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930'lu y›llarda ortaya att›¤› birtak›m tezlerle, canl› hücresinin tesadüfen meyda-
198 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
na gelebilece¤ini ispat etmeye çal›flt›. Ancak bu çal›flmalar baflar›s›zl›kla sonuçlanacak ve Oparin flu itiraf› yapmak zorunda kalacakt›: Maalesef hücrenin kökeni, evrim teorisinin tümünü içine alan en karanl›k noktay› oluflturmaktad›r.2
Oparin'in yolunu izleyen evrimciler, hayat›n kökeni konusunu çözüme kavuflturacak deneyler yapmaya çal›flt›lar. Bu deneylerin en ünlüsü, Amerikal› kimyac› Stanley Miller taraf›ndan 1953 y›l›nda düzenlendi. Miller, ilkel dünya atmosferinde oldu¤unu iddia etti¤i gazlar› bir deney düzene¤inde Rus biyolog birlefltirerek ve bu kar›fl›ma enerji ekleyerek, proteinlerin yap›s›nda kullan›lan birkaç or- Alexander Oparin ganik molekül (aminoasit) sentezledi. O y›llarda evrim ad›na önemli bir aflama gibi tan›t›lan bu deneyin geçerli olmad›¤› ve deneyde kullan›lan atmosferin gerçek dünya koflullar›ndan çok farkl› oldu¤u, ilerleyen y›llarda ortaya ç›kacakt›.3 Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller'in kendisi de kulland›¤› atmosfer ortam›n›n gerçekçi olmad›¤›n› itiraf etti.4 Hayat›n kökeni sorununu aç›klamak için 20. yüzy›l boyunca yürütülen tüm evrimci çabalar hep baflar›s›zl›kla sonuçland›. San Diego Scripps Enstitüsü'nden Stanley Miller ünlü jeokimyac› Jeffrey Bada, evrimci Earth dergisinde 1998 y›l›nda yay›nlanan bir makalede bu gerçe¤i flöyle kabul eder: Bugün, 20. yüzy›l› geride b›rak›rken, hala, 20. yüzy›la girdi¤imizde sahip oldu¤umuz en büyük çözülmemifl problemle karfl› karfl›yay›z: Hayat yeryüzünde nas›l bafllad›?5
Hayat›n Kompleks Yap›s› Evrim teorisinin hayat›n kökeni konusunda bu denli büyük bir açmaza girmesinin bafll›ca nedeni, en basit san›lan canl› yap›lar›n bile inan›lmaz derecede karmafl›k yap›lara sahip olmas›d›r. Canl› hücresi, insano¤lunun yapt›¤› bütün teknolojik ürünlerden daha karmafl›kt›r. Öyle ki bugün dünyan›n en geliflmifl laboratuvarlar›nda bile cans›z maddeler biraraya getirilerek canl› bir hücre üretilememektedir. Bir hücrenin meydana gelmesi için gereken flartlar, asla rastlant›larla aç›klanamayacak kadar fazlad›r. Hücrenin en temel yap› tafl› olan proteinlerin rastlant›sal olarak sentezlenme ihtimali; 500 aminoasitlik ortalama bir protein için, 10950'de 1'dir. Ancak matematikte 1050'de 1'den küçük olas›l›klar pratik olarak "imkans›z" say›l›r. Hücrenin çekirde¤inde yer alan ve genetik bil-
Adnan Oktar 199
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
giyi saklayan DNA molekülü ise, inan›lmaz bir bilgi bankas›d›r. ‹nsan DNA's›n›n içerdi¤i bilginin, e¤er ka¤›da dökülmeye kalk›lsa, 500'er sayfadan oluflan 900 ciltlik bir kütüphane oluflturaca¤› hesaplanmaktad›r. Bu noktada çok ilginç bir ikilem daha vard›r: DNA, yaln›z birtak›m özelleflmifl proteinlerin (enzimlerin) yard›m› ile efllenebilir. Ama bu enzimlerin sentezi de ancak DNA'daki bilgiler do¤rultusunda gerçekleflir. Birbirine ba¤›ml› olduklar›ndan, efllemenin meydana gelebilmesi için ikisinin de ayn› anda var olmalar› gerekir. Bu ise, hayat›n kendili¤inden olufltu¤u senaryosunu ç›kmaza sokmaktad›r. San Diego California Üniversitesi'nden ünlü evrimci Prof. Leslie Orgel, Scientific American dergisinin Ekim 1994 tarihli say›s›nda bu gerçe¤i flöyle itiraf eder: Son derece kompleks yap›lara sahip olan proteinlerin ve nükleik asitlerin (RNA ve DNA) ayn› yerde ve ayn› zamanda rastlant›sal olarak oluflmalar› afl›r› derecede ihtimal d›fl›d›r. Ama bunlar›n birisi olmadan di¤erini elde etmek de mümkün de¤ildir. Dolay›s›yla insan, yaflam›n kimyasal yollarla ortaya ç›kmas›n›n asla mümkün olmad›¤› sonucuna varmak zorunda kalmaktad›r.6
Kuflkusuz e¤er hayat›n do¤al etkenlerle ortaya ç›kmas› imkans›z ise, bu durumda hayat›n do¤aüstü bir biçimde "yarat›ld›¤›n›" kabul etmek gerekir. Bu gerçek, en temel amac› yarat›l›fl› reddetmek olan evrim teorisini aç›kça geçersiz k›lmaktad›r.
Evrimin Hayali Mekanizmalar› Darwin'in teorisini geçersiz k›lan ikinci büyük nokta, teorinin "evrim mekanizmalar›" olarak öne sürdü¤ü iki kavram›n da gerçekte hiçbir evrimlefltirici güce sahip olmad›¤›n›n anlafl›lm›fl olmas›d›r. Darwin, ortaya att›¤› evrim iddias›n› tamamen "do¤al seleksiyon" mekanizmas›na ba¤lam›flt›. Bu mekanizmaya verdi¤i önem, kitab›n›n isminden de aç›kça anlafl›l›yordu: Türlerin Kökeni, Do¤al Seleksiyon Yoluyla... Do¤al seleksiyon, do¤al seçme demektir. Do¤adaki yaflam mücadelesi içinde, do¤al flartlara uygun ve güçlü canl›lar›n hayatta kalaca¤› düflüncesine dayan›r. Örne¤in y›rt›c› hayvanlar taraf›ndan tehdit edilen bir geyik sürüsünde, daha h›zl› koflabilen geyikler hayatta kalacakt›r. Böylece geyik sürüsü, h›zl› ve güçlü bireylerden oluflacakt›r. Ama elbette bu
200 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
mekanizma, geyikleri evrimlefltirmez, onlar› baflka bir canl› türüne, örne¤in atlara dönüfltürmez. Dolay›s›yla do¤al seleksiyon mekanizmas› hiçbir evrimlefltirici güce sahip de¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in fark›ndayd› ve Türlerin Kökeni adl› kitab›nda "Faydal› de¤ifliklikler oluflmad›¤› sürece do¤al seleksiyon hiçbir fley yapamaz" demek zorunda kalm›flt›.7
Lamarck'›n Etkisi Peki bu "faydal› de¤ifliklikler" nas›l oluflabilirdi? Darwin, kendi döneminin ilkel bilim anlay›fl› içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak cevaplamaya çal›flm›flt›. Darwin'den önce yaflam›fl olan Frans›z biyolog Lamarck'a göre, canl›lar yaflamlar› s›ras›nda geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki nesle aktar›yorlar, nesilden nesile biriken bu özellikler sonucunda yeni türler ortaya ç›k›yordu. Örne¤in Lamarck'a göre zürafalar ceylanlardan türemifllerdi, yüksek a¤açlar›n yapraklar›n› yemek için çabalarken nesilden nesile boyunlar› uzam›flt›. Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni adl› kitab›nda, yiyecek bulmak için suya giren baz› ay›lar›n zamanla balinalara dönüfltü¤ünü iddia etmiflti.8 Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20. yüzy›lda geliflen genetik bilimiyle kesinleflen kal›t›m kanunlar›, kazan›lm›fl özelliklerin sonraki nesillere aktar›lmas› efsanesini kesin olarak y›kt›. Böylece do¤al seleksiyon "tek bafl›na" ve dolay›s›yla tümüyle etkisiz bir mekanizma olarak kalm›fl oluyordu.
Adnan Oktar 201
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'lar›n sonlar›nda, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yayg›n ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya att›lar. Neo-Darwinizm, do¤al seleksiyonun yan›na "faydal› de¤ifliklik sebebi" olarak mutasyonlar›, yani canl›lar›n genlerinde radyasyon gibi d›fl etkiler ya da kopyalama hatalar› sonucunda oluflan bozulmalar› ekledi. Bugün de hala dünyada evrim ad›na geçerlili¤ini koruyan model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca canl› türünün, bu canl›lar›n, kulak, göz, akci¤er, kanat gibi say›s›z kompleks organlar›n›n "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayal› bir süreç sonucunda olufltu¤unu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz b›rakan aç›k bir bilimsel gerçek vard›r: Mutasyonlar canl›lar› gelifltirmezler, aksine her zaman için canl›lara zarar verirler. Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu molekül üzerinde oluflan herhangi rasgele bir etki ancak zarar verir. Amerikal› genetikçi B. G. Ranganathan bunu flöyle aç›klar: Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararl›d›rlar. Çok ender olarak meydana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik, mutasyonlar›n evrimsel bir geliflme meydana getiremeyece¤ini gösterir. Zaten yüksek derecede özelleflmifl bir organizmada meydana gelebilecek rastlant›sal bir de¤iflim, ya etkisiz olacakt›r ya da zararl›. Bir kol saatinde meydana gelecek rasgele bir de¤iflim kol saatini gelifltirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihtimalle etkisiz olacakt›r. Bir deprem bir flehri gelifltirmez, ona y›k›m getirir.9
Gözlemlenen tüm mutasyonlar zararl›d›r. Mutasyon bir türü gelifltirmez, y a da herhangi yeni bir tür meydana getiremez. Çünkü canl› DNA's› çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu molekül üzerinde oluflan herhangi rastgele bir etki organizmaya sadece zarar verir. Mutasyonlar›n sebep olaca¤› de¤ifliklikler ancak ölüm, sakatl›k ve hastal›kd›r.
202 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararl›, yani genetik bilgiyi gelifltiren mutasyon örne¤i gözlemlenmedi. Tüm mutasyonlar›n zararl› oldu¤u görüldü. Anlafl›ld› ki, evrim teorisinin "evrim mekanizmas›" olarak gösterdi¤i mutasyonlar, gerçekte canl›lar› sadece tahrip eden, sakat b›rakan genetik olaylard›r. (‹nsanlarda mutasyonun en s›k görülen etkisi de kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim mekanizmas›" olamaz. Do¤al seleksiyon ise, Darwin'in de kabul etti¤i gibi, "tek bafl›na hiçbir fley yapamaz." Bu gerçek bizlere do¤ada hiçbir "evrim mekanizmas›" olmad›¤›n› göstermektedir. Evrim mekanizmas› olmad›¤›na göre de, evrim denen hayali süreç yaflanm›fl olamaz.
Fosil Kay›tlar›: Ara Formlardan Eser Yok Evrim teorisinin iddia etti¤i senaryonun yaflanmam›fl oldu¤unun en aç›k göstergesi ise fosil kay›tlar›d›r. Evrim teorisine göre bütün canl›lar birbirlerinden türemifllerdir. Önceden var olan bir canl› türü, zamanla bir di¤erine dönüflmüfl ve bütün türler bu flekilde ortaya ç›km›fllard›r. Teoriye göre bu dönüflüm yüz milyonlarca y›l süren uzun bir zaman dilimini kapsam›fl ve kademe kademe ilerlemifltir. Bu durumda, iddia edilen uzun dönüflüm süreci içinde say›s›z "ara türler"in oluflmufl ve yaflam›fl olmalar› gerekir. Örne¤in geçmiflte, bal›k özelliklerini tafl›malar›na ra¤men, bir yandan da baz› sürüngen özellikleri kazanm›fl olan yar› bal›k-yar› sürüngen canl›lar yaflam›fl olmal›d›r. Ya da sürüngen özelliklerini tafl›rken, bir yandan da baz› kufl özellikleri kazanm›fl sürüngen-kufllar ortaya ç›km›fl olmal›d›r. Bunlar, bir geçifl sürecinde olduklar› için de, sakat, eksik, kusurlu canl›lar olmal›d›r. Evrimciler geçmiflte yaflam›fl olduklar›na inand›klar› bu teorik yarat›klara "ara-geçifl formu" ad›n› verirler. E¤er gerçekten bu tür canl›lar geçmiflte yaflam›fllarsa bunlar›n say›lar›n›n ve çeflitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olmas› gerekir. Ve bu ucube canl›lar›n kal›nt›lar›na mutlaka fosil kay›tlar›nda rastlanmas› gerekir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu flöyle aç›klam›flt›r: E¤er teorim do¤ruysa, türleri birbirine ba¤layan say›s›z ara-geçifl çeflitleri mutlaka yaflam›fl olmal›d›r... Bunlar›n yaflam›fl olduklar›n›n kan›tlar› da sadece fosil kal›nt›lar› aras›nda bulunabilir.10
‹DD‹A ED‹LEN ARA TUR TÜRLERDEN ESER YOK Bugüne kadar fosil kay›tlar›nda bir canl›n›n di¤erine dönüfltü¤ünü gösteren hiçbir iz bulunmam›flt›r. Yeryüzünün neredeyse tamam› altüst edilmifl, tüm özellikleriyle eksiksiz canl›lar›n fosilleri d›fl›nda bir ize rastlanmamflt›r. Fosiller, canl›lar›n milyonlarca y›l boyunca de¤iflmediklerini, yani evrim geçirmediklerini ispatlam›flt›r.
Adnan Oktar 203
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
YAfiAYAN FOS‹LLER EVR‹M‹ YALANLIYOR Fosiller, evrimin hiçbir zaman yaflanmad›¤›n›n ispat›d›r. Fosil kay›tlar›n›n ortaya koydu¤u gibi, canl›lar sahip olduklar› tüm özelliklerle bir anda var olmufllar ve soylar› devam etti¤i müddetçe en küçük bir de¤ifliklik geçirmemifllerdir. Bal›klar hep bal›k, böcekler hep böcek, sürüngenler hep sürüngen olarak var olmufltur. Türlerin aflama aflama olufltu¤u iddias›n›n bilimsel hiçbir geçerlili¤i yoktur.
Deniz Kestanesi Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi Yafl: 295 milyon y›l
Günefl Bal›¤› Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi Yafl: 54 – 37 milyon y›l
Çay›r Sivrisine¤i Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi Yafl: 48-37 milyon y›l
204 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
Deniz Y›ld›z› Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi Yafl: 490 – 443 milyon y›l
Hufl A¤ac› Yapra¤› Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi Yafl: 50 milyon y›l
Köpüklü A¤ustos Böce¤i Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Yafl: 125 milyon y›l
Sekoya Yapra¤› Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi Yafl: 50 milyon y›l
Adnan Oktar 205
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Darwin'in Y›k›lan Umutlar› Ancak 19. yüzy›l›n ortas›ndan bu yana dünyan›n dört bir yan›nda hummal› fosil araflt›rmalar› yap›ld›¤› halde bu ara geçifl formlar›na rastlanamam›flt›r. Yap›lan kaz›larda ve araflt›rmalarda elde edilen bütün bulgular, evrimcilerin beklediklerinin aksine, canl›lar›n yeryüzünde birdenbire, eksiksiz ve kusursuz bir biçimde ortaya ç›kt›klar›n› göstermifltir. Ünlü ‹ngiliz paleontolog (fosil bilimci) Derek W. Ager, bir evrimci olmas›na karfl›n bu gerçe¤i flöyle itiraf eder: Sorunumuz fludur: Fosil kay›tlar›n› detayl› olarak inceledi¤imizde, türler ya da s›n›flar seviyesinde olsun, sürekli olarak ayn› gerçekle karfl›lafl›r›z; kademeli evrimle geliflen de¤il, aniden yeryüzünde oluflan gruplar görürüz.11
Yani fosil kay›tlar›nda, tüm canl› türleri, aralar›nda hiçbir geçifl formu olmadan eksiksiz biçimleriyle aniden ortaya ç›kmaktad›rlar. Bu, Darwin'in öngörülerinin tam aksidir. Dahas›, bu canl› türlerinin yarat›ld›klar›n› gösteren çok güçlü bir delildir. Çünkü bir canl› türünün, kendisinden evrimleflti¤i hiçbir atas› olmadan, bir anda ve kusursuz olarak ortaya ç›kmas›n›n tek aç›klamas›, o türün yarat›lm›fl olmas›d›r. Bu gerçek, ünlü evrimci biyolog Douglas Futuyma taraf›ndan da kabul edilir: Yarat›l›fl ve evrim, yaflayan canl›lar›n kökeni hakk›nda yap›labilecek yegane iki aç›klamad›r. Canl›lar dünya üzerinde ya tamamen mükemmel ve eksiksiz bir biçimde ortaya ç›km›fllard›r ya da böyle olmam›flt›r. E¤er böyle olmad›ysa, bir de¤iflim süreci sayesinde kendilerinden önce var olan baz› canl› türlerinden evrimleflerek meydana gelmifl olmal›d›rlar. Ama e¤er eksiksiz ve mükemmel bir biçimde ortaya ç›km›fllarsa, o halde sonsuz güç sahibi bir ak›l taraf›ndan yarat›lm›fl olmalar› gerekir.12
Fosiller ise, canl›lar›n yeryüzünde eksiksiz ve mükemmel bir biçimde ortaya ç›kt›klar›n› göstermektedir. Yani "türlerin kökeni", Darwin'in sand›¤›n›n aksine, evrim de¤il yarat›l›flt›r.
‹nsan›n Evrimi Masal› Evrim teorisini savunanlar›n en çok gündeme getirdikleri konu, insan›n kökeni konusudur. Bu konudaki Darwinist iddia, bugün yaflayan modern insan›n maymunsu birtak›m yarat›klardan geldi¤ini varsayar. 4-5 milyon y›l önce bafllad›¤› varsay›lan bu süreçte, modern insan ile atalar› aras›nda baz› "ara form"lar›n yaflad›¤› iddia edilir. Gerçekte tümüyle hayali olan bu senaryoda dört temel "kategori" say›l›r: 1- Australopithecus 2- Homo habilis 3- Homo erectus 4- Homo sapiens Evrimciler, insanlar›n sözde ilk maymunsu atalar›na "güney maymunu" anlam›na gelen "Australopithecus" ismini verirler. Bu canl›lar gerçekte soyu tükenmifl bir maymun türünden baflka bir fley de¤ildir. Lord Solly Zuckerman ve Prof. Charles Oxnard gibi ‹ngiltere ve ABD'den dünyaca ünlü iki anatomistin Australopithecus örnekleri üzerinde yapt›klar› çok genifl kapsaml› çal›flmalar, bu canl›lar›n sadece soyu tükenmifl bir maymun türüne ait olduklar›n› ve insanlarla hiçbir benzerlik
206 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
tafl›mad›klar›n› göstermifltir.13 Evrimciler insan evriminin bir sonraki safhas›n› da, "homo" yani insan olarak s›n›fland›r›rlar. ‹ddiaya göre homo serisindeki canl›lar, Australopithecuslar'dan daha geliflmifllerdir. Evrimciler, bu farkl› canl›lara ait fosilleri ard› ard›na dizerek hayali bir evrim flemas› olufltururlar. Bu flema hayalidir, çünkü gerçekte bu farkl› s›n›flar›n aras›nda evrimsel bir iliflki oldu¤u asla ispatlanamam›flt›r. Evrim teorisinin 20. yüzy›ldaki en önemli savunucular›ndan biri olan Ernst Mayr, "Homo sapiens'e uzanan zincir gerçekte kay›pt›r" diyerek bunu kabul eder.14 Evrimciler "Australopithecus > Homo habilis > Homo erectus > Homo sapiens" s›ralamas›n› yazarken, bu türlerin her birinin, bir sonrakinin atas› oldu¤u izlenimini verirler. Oysa paleoantropologlar›n son bulgular›, Australopithecus, Homo habilis ve Homo erectus'un dünya'n›n farkl› bölgelerinde ayn› dönemlerde yaflad›klar›n› göstermektedir.15 Dahas› Homo erectus s›n›flamas›na ait insanlar›n bir bölümü çok modern zamanlara kadar yaflam›fllar, Homo sapiens neandertalensis ve Homo sapiens sapiens (modern insan) ile ayn› ortamda yan yana bulunmufllard›r.16 Bu ise elbette bu s›n›flar›n birbirlerinin atalar› olduklar› iddias›n›n geçersizli¤ini aç›kça ortaya koymaktad›r. Harvard Üniversitesi paleontologlar›ndan Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci olmas›na karfl›n, Darwinist teorinin içine girdi¤i bu ç›kmaz› flöyle aç›klar: E¤er birbiri ile paralel bir biçimde yaflayan üç farkl› hominid (insan›ms›) çizgisi varsa, o halde bizim soy a¤ac›m›za ne oldu? Aç›kt›r ki, bunlar›n biri di¤erinden gelmifl olamaz. Dahas›, biri di¤eriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda evrimsel bir geliflme trendi göstermemektedirler.17
K›sacas›, medyada ya da ders kitaplar›nda yer alan hayali birtak›m "yar› maymun, yar› insan" canl›lar›n çizimleriyle, yani s›rf propaganda yoluyla ayakta tutulmaya çal›fl›lan insan›n evrimi senaryosu, hiçbir bilimsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir.
Sözde maymunsu insan olarak ilan edilen Piltdown Adam›, sahte oldu¤u anlafl›lana dek
40 y›l boyunca
müzelerde sergilendi, "bilimsel" yay›nlar›n kapaklar›n› süsledi.
TE H A S
Adnan Oktar 207
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Bu konuyu uzun y›llar inceleyen, özellikle Australopithecus fosilleri üzerinde 15 y›l araflt›rma yapan ‹ngiltere'nin en ünlü ve sayg›n bilim adamlar›ndan Lord Solly Zuckerman, bir evrimci olmas›na ra¤men, ortada maymunsu canl›lardan insana uzanan gerçek bir soy a¤ac› olmad›¤› sonucuna varm›flt›r. Zuckerman bir de ilginç bir "bilim skalas›" yapm›flt›r. Bilimsel olarak kabul etti¤i bilgi dallar›ndan, bilim d›fl› olarak kabul etti¤i bilgi dallar›na kadar bir yelpaze oluflturmufltur. Zuckerman'›n bu tablosuna göre en "bilimsel" -yani somut verilere dayanan- bilgi dallar› kimya ve fiziktir. Yelpazede bunlardan sonra biyoloji bilimleri, sonra da sosyal bilimler gelir. Yelpazenin en ucunda, yani en "bilim d›fl›" say›lan k›s›mda ise, Zuckerman'a göre, telepati, alt›nc› his gibi "duyum ötesi alg›lama" kavramlar› ve bir de "insan›n evrimi" vard›r! Zuckerman, yelpazenin bu ucunu flöyle aç›klar: Objektif gerçekli¤in alan›ndan ç›k›p da, biyolojik bilim olarak varsay›lan bu alanlara -yani duyum ötesi alg›lamaya ve insan›n fosil tarihinin yorumlanmas›na- girdi¤imizde, evrim teorisine inanan bir kimse için herfleyin mümkün oldu¤unu görürüz. Öyle ki teorilerine kesinlikle inanan bu kimselerin çeliflkili baz› yarg›lar› ayn› anda kabul etmeleri bile mümkündür.18
‹flte insan›n evrimi masal› da, teorilerine körü körüne inanan birtak›m insanlar›n bulduklar› baz› fosilleri ön yarg›l› bir biçimde yorumlamalar›ndan ibarettir.
Darwin Formülü! fiimdiye kadar ele ald›¤›m›z tüm teknik delillerin yan›nda, isterseniz evrimcilerin nas›l saçma bir inan›fla sahip olduklar›n› bir de çocuklar›n bile anlayabilece¤i kadar aç›k bir örnekle özetleyelim. Evrim teorisi canl›l›¤›n tesadüfen olufltu¤unu iddia etmektedir. Dolay›s›yla bu iddiaya göre cans›z ve fluursuz atomlar biraraya gelerek önce hücreyi oluflturmufllard›r ve sonras›nda ayn› atomlar bir flekilde di¤er canl›lar› ve insan› meydana getirmifllerdir. fiimdi düflünelim; canl›l›¤›n yap›tafl› olan karbon, fosfor, azot, potasyum gibi elementleri biraraya getirdi¤imizde bir y›¤›n oluflur. Bu atom y›¤›n›, hangi ifllemden geçirilirse geçirilsin, tek bir canl› oluflturamaz. ‹sterseniz bu konuda bir "deney" tasarlayal›m ve evrimcilerin asl›nda savunduklar›, ama yüksek sesle dile getiremedikleri iddiay› onlar ad›na "Darwin Formülü" ad›yla inceleyelim: Evrimciler, çok say›da büyük varilin içine canl›l›¤›n yap›s›nda bulunan fosfor, azot, karbon, oksijen, demir, magnezyum gibi elementlerden bol miktarda koysunlar. Hatta normal flartlarda bulunmayan ancak bu kar›fl›m›n içinde bulunmas›n› gerekli gördükleri malzemeleri de bu varillere eklesinler. Kar›fl›mlar›n içine, istedikleri kadar amino asit, istedikleri kadar da (bir tekinin bile rastlant›sal oluflma ihtimali 10-950 olan) protein doldursunlar. Bu kar›fl›mlara istedikleri oranda ›s› ve nem versinler. Bunlar› istedikleri geliflmifl cihazlarla kar›flt›rs›nlar. Varillerin bafl›na da dünyan›n önde gelen bilim adamlar›n› koysunlar. Bu uzmanlar babadan o¤ula, kuflaktan kufla¤a aktararak nöbetlefle milyarlarca, hatta trilyonlarca sene sürekli varillerin bafl›nda beklesinler. Bir canl›-
208 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
n›n oluflmas› için hangi flartlar›n var olmas› gerekti¤ine inan›l›yorsa hepsini kullanmak serbest olsun. Ancak, ne yaparlarsa yaps›nlar o varillerden kesinlikle bir canl› ç›kartamazlar. Zürafalar›, aslanlar›, ar›lar›, kanaryalar›, bülbülleri, papa¤anlar›, atlar›, yunuslar›, gülleri, orkideleri, zambaklar›, karanfilleri, muzlar›, portakallar›, elmalar›, hurmalar›, domatesleri, kavunlar›, karpuzlar›, incirleri, zeytinleri, üzümleri, fleftalileri, tavus kufllar›n›, sülünleri, renk renk kelebekleri ve bunlar gibi milyonlarca canl› türünden hiçbirini oluflturamazlar. De¤il burada birkaç›n› sayd›¤›m›z bu canl› varl›klar›, bunlar›n tek bir hücresini bile elde edemezler. K›sacas›, bilinçsiz atomlar biraraya gelerek hücreyi oluflturamazlar. Sonra yeni bir karar vererek bir hücreyi ikiye bölüp, sonra art arda baflka kararlar al›p, elektron mikroskobunu bulan, sonra kendi hücre yap›s›n› bu mikroskop alt›nda izleyen profesörleri oluflturamazlar. Madde, ancak Allah'›n üstün yaratmas›yla hayat bulur. Bunun aksini iddia eden evrim teorisi ise, akla tamamen ayk›r› bir safsatad›r. Evrimcilerin ortaya att›¤› iddialar üzerinde biraz bile düflünmek, üstteki örnekte oldu¤u gibi, bu gerçe¤i aç›kça gösterir.
Göz ve Kulaktaki Teknoloji Evrim teorisinin kesinlikle aç›klama getiremeyece¤i bir di¤er konu ise göz ve kulaktaki üstün alg›lama kalitesidir. Gözle ilgili konuya geçmeden önce "Nas›l görürüz?" sorusuna k›saca cevap verelim. Bir cisimden gelen ›fl›nlar, gözde retinaya ters olarak düfler. Bu ›fl›nlar, buradaki hücreler taraf›ndan elektrik sinyallerine dönüfltürülür ve beynin arka k›sm›ndaki görme merkezi denilen küçücük bir noktaya ulafl›r. Bu elektrik sinyalleri bir dizi ifllemden sonra beyindeki bu merkezde görüntü olarak alg›lan›r. Bu bilgiden sonra flimdi düflünelim: Beyin ›fl›¤a kapal›d›r. Yani beynin içi kapkaranl›kt›r, ›fl›k beynin bulundu¤u yere kadar giremez. Görüntü merkezi denilen yer kapkaranl›k, ›fl›¤›n asla ulaflmad›¤›, belki de hiç karfl›laflmad›¤›n›z kadar karanl›k bir yerdir. Ancak siz bu zifiri karanl›kta ›fl›kl›, p›r›l p›r›l bir dünyay› seyretmektesiniz. Üstelik bu o kadar net ve kaliteli bir görüntüdür ki 21. yüzy›l teknolojisi bile her türlü imkana ra¤men bu netli¤i sa¤layamam›flt›r. Örne¤in flu anda okudu¤unuz kitaba, kitab› tutan ellerinize ba-
Adnan Oktar
209
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
k›n, sonra bafl›n›z› kald›r›n ve çevrenize bak›n. fiu anda gördü¤ünüz netlik ve kalitedeki bu görüntüyü baflka bir yerde gördünüz mü? Bu kadar net bir görüntüyü size dünyan›n bir numaral› televizyon flirketinin üretti¤i en geliflmifl televizyon ekran› dahi veremez. 100 y›ld›r binlerce mühendis bu netli¤e ulaflmaya çal›flmaktad›r. Bunun için fabrikalar, dev tesisler kurulmakta, araflt›rmalar yap›lmakta, planlar ve tasar›mlar gelifltirilmektedir. Yine bir TV ekran›na bak›n, bir de flu anda elinizde tuttu¤unuz bu kitaba. Arada büyük bir netlik ve kalite fark› oldu¤unu göreceksiniz. Üstelik, TV ekran› size iki boyutlu bir görüntü gösterir, oysa siz üç boyutlu, derinlikli bir perspektifi izlemektesiniz. Uzun y›llard›r on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya, gözün görme kalitesine ulaflmaya çal›flmaktad›rlar. Evet, üç boyutlu bir televizyon sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç boyutlu görmek mümkün de¤il, kald› ki bu suni bir üç boyuttur. Arka taraf daha bulan›k, ön taraf ise ka¤›ttan dekor gibi durur. Hiçbir zaman gözün gördü¤ü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluflmaz. Kamerada da, televizyonda da mutlaka görüntü kayb› meydana gelir. ‹flte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluflturan mekanizman›n tesadüfen olufltu¤unu iddia etmektedirler. fiimdi biri size, odan›zda duran televizyon tesadüfler sonucunda olufltu, atomlar biraraya geldi ve bu görüntü oluflturan aleti meydana getirdi dese ne düflünürsünüz? Binlerce kiflinin biraraya gelip yapamad›¤›n› fluursuz atomlar nas›l yaps›n? Gözün gördü¤ünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluflturan alet tesadüfen oluflam›yorsa, gözün ve gözün gördü¤ü görüntünün de tesadüfen oluflamayaca¤› çok aç›kt›r. Ayn› durum kulak için de geçerlidir. D›fl kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vas›tas›yla toplay›p orta kula¤a iletir; orta
Gözü ve kula¤›, kamera ve ses kay›t cihazlar› ile k›yaslad›¤›m›zda, bu organlar›m›z›n söz konusu teknoloji ürünlerinden çok daha kompleks, çok daha mükemmel yarat›lm›fl oldu¤unu görürüz.
210 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
kulak ald›¤› ses titreflimlerini güçlendirerek iç kula¤a aktar›r; iç kulak da bu titreflimleri elektrik sinyallerine dönüfltürerek beyne gönderir. Aynen görmede oldu¤u gibi duyma ifllemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleflir. Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ›fl›k gibi sese de kapal›d›r, ses geçirmez. Dolay›s›yla d›flar›s› ne kadar gürültülü de olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna ra¤men en net sesler beyinde alg›lan›r. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestran›n senfonilerini dinlersiniz, kalabal›k bir ortam›n tüm gürültüsünü duyars›n›z. Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizli¤in hakim oldu¤u görülecektir. Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nas›l kullan›l›yorsa, ses için de ayn› çabalar onlarca y›ld›r sürdürülmektedir. Ses kay›t cihazlar›, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi alg›layan müzik sistemleri bu çal›flmalardan baz›lar›d›r. Ancak, tüm teknolojiye, bu teknolojide çal›flan binlerce mühendise ve uzmana ra¤men kula¤›n oluflturdu¤u netlik ve kalitede bir sese ulafl›lamam›flt›r. En büyük müzik sistemi flirketinin üretti¤i en kaliteli müzik setini düflünün. Sesi kaydetti¤inde mutlaka sesin bir k›sm› kaybolur veya az da olsa mutlaka parazit oluflur veya müzik setini açt›¤›n›zda daha müzik bafllamadan bir c›z›rt› mutlaka duyars›n›z. Ancak insan vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler son derece net ve kusursuzdur. Bir insan kula¤›, hiçbir zaman müzik setinde oldu¤u gibi c›z›rt›l› veya parazitli alg›lamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde onu alg›lar. Bu durum, insan yarat›ld›¤› günden bu yana böyledir. fiimdiye kadar insano¤lunun yapt›¤› hiçbir görüntü ve ses cihaz›, göz ve kulak kadar hassas ve baflar›l› birer alg›lay›c› olamam›flt›r. Ancak görme ve iflitme olay›nda, tüm bunlar›n ötesinde, çok büyük bir gerçek daha vard›r.
Adnan Oktar 211
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Beynin ‹çinde Gören ve Duyan fiuur Kime Aittir? Beynin içinde, ›fl›l ›fl›l renkli bir dünyay› seyreden, senfonileri, kufllar›n c›v›lt›lar›n› dinleyen, gülü koklayan kimdir? ‹nsan›n gözlerinden, kulaklar›ndan, burnundan gelen uyar›lar, elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyokimya kitaplar›nda bu görüntünün beyinde nas›l olufltu¤una dair birçok detay okursunuz. Ancak, bu konu hakk›ndaki en önemli gerçe¤e hiçbir yerde rastlayamazs›n›z: Beyinde, bu elektrik sinyallerini görüntü, ses, koku ve his olarak alg›layan kimdir? Beynin içinde göze, kula¤a, burna ihtiyaç duymadan tüm bunlar› alg›layan bir fluur bulunmaktad›r. Bu fluur kime aittir? Elbette bu fluur beyni oluflturan sinirler, ya¤ tabakas› ve sinir hücrelerine ait de¤ildir. ‹flte bu yüzden, herfleyin maddeden ibaret oldu¤unu zanneden Darwinist-materyalistler bu sorulara hiçbir
Beyin ›fl›¤› geçirmedi¤i gibi, sesi de geçirmez. Dolay›s›yla biz ne kadar yüksek bir gürültülü duyarsak duyal›m, beynimizin içi sessizdir. Ancak bu sessizlikte, elektrik sinyallerini, sevdi¤i bir müzik, dostunun sesi veya telefonun zili olarak yorumlayan bir fluur vard›r. Bu fluur ruhumuzdur.
Beynin içi kapkaranl›kt›r. Ifl›k beynin içine ulaflmaz.
Hayat›m›z›n birer parças› olan tüm olaylar, insanlar, binalar, flehirler, arabalar, k›sacas› hayat›m›z boyunca gördü¤ümüz, tuttu¤umuz, dokundu¤umuz, koklad›¤›m›z, tatt›¤›m›z, dinledi¤imiz herfley, gerçekte beynimizde oluflan görüntü ve hislerdir. Peki bu görüntüleri oluflturan kimdir? Kapkaranl›k beynimizin içinde, ›fl›kl›, rengarenk, ayd›nl›k, gölgeli görüntüleri oluflturan, elektrik sinyallerinden, küçücük bir mekanda koskoca bir dünyay› meydana getiren beyin olabilir mi? Beyin, ›slak, yumuflak, k›vr›ml› bir et parças›d›r. Böyle bir et parças›, en ileri teknoloji ile üretilmifl televizyonlardan daha net, hiçbir kaymas› veya karlanmas› olmayan, renkleri son derece canl› olan pussuz bir görüntü oluflturabilir mi? Bir et parças›n›n üzerinde bu kalitede bir görüntü meydana gelebilir mi? Veya bu ›slak et parças›, en geliflmifl müzik setinden daha kaliteli, daha net, c›z›rt›s›z, stereo bir ses meydana getirebilir mi? Beyin gibi yaklafl›k 1,5 kilo a¤›rl›¤›ndaki bir et parças›n›n bu kadar kusursuz alg›lar oluflturabilmesi elbette imkans›zd›r. ‹flte Rabbimiz olan Yüce Allah'›n kusursuz yarat›fl› ile, elektrik sinyallerini milyonlarca renk tonundan oluflan, ›fl›l ›fl›l, rengarenk bir dünya olarak görür ve ruhumuz bu gördüklerimizden zevk al›r.
212 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
cevap verememektedirler. Çünkü bu fluur, Allah'›n yaratm›fl oldu¤u ruhtur. Ruh, görüntüyü seyretmek için göze, sesi duymak için kula¤a ihtiyaç duymaz. Bunlar›n da ötesinde düflünmek için beyne ihtiyaç duymaz. Bu aç›k ve ilmi gerçe¤i okuyan her insan›n, beynin içindeki birkaç santimetreküplük, kapkaranl›k mekana tüm kainat› üç boyutlu, renkli, gölgeli ve ›fl›kl› olarak s›¤d›ran yüce Allah'› düflünüp, O'ndan korkup, O'na s›¤›nmas› gerekir.
Materyalist Bir ‹nanç Buraya kadar incelediklerimiz, evrim teorisinin bilimsel bulgularla aç›kça çeliflen bir iddia oldu¤unu göstermektedir. Teorinin hayat›n kökeni hakk›ndaki iddias› bilime ayk›r›d›r, öne sürdü¤ü evrim mekanizmalar›n›n hiçbir evrimlefltirici etkisi yoktur ve fosiller teorinin gerektirdi¤i ara formlar›n yaflamad›klar›n› göstermektedir. Bu durumda, elbette, evrim teorisinin bilime ayk›r› bir düflünce olarak bir kenara at›lmas› gerekir. Nitekim tarih boyunca dünya merkezli evren modeli gibi pek çok düflünce, bilimin gündeminden ç›kar›lm›flt›r. Ama evrim teorisi ›srarla bilimin gündeminde tutulmaktad›r. Hatta baz› insanlar teorinin elefltirilmesini "bilime sald›r›" olarak göstermeye bile çal›flmaktad›rlar. Peki neden?.. Bu durumun nedeni, evrim teorisinin baz› çevreler için, kendisinden asla vazgeçilemeyecek dogmatik bir inan›fl olufludur. Bu çevreler, materyalist felsefeye körü körüne ba¤l›d›rlar ve Darwinizm'i de do¤aya getirilebilecek yegane materyalist aç›klama oldu¤u için benimsemektedirler. Bazen bunu aç›kça itiraf da ederler. Harvard Üniversitesi'nden ünlü bir genetikçi ve ayn› zamanda önde gelen bir evrimci olan Richard Lewontin, "önce materyalist, sonra bilim adam›" oldu¤unu flöyle itiraf etmektedir: Bizim materyalizme bir inanc›m›z var, 'a priori' (önceden kabul edilmifl, do¤ru varsay›lm›fl) bir inanç bu. Bizi dünyaya materyalist bir aç›klama getirmeye zorlayan fley, bilimin yöntemleri ve kurallar› de¤il. Aksine, materyalizme olan 'a priori' ba¤l›l›¤›m›z nedeniyle, dünyaya materyalist bir aç›klama getiren araflt›rma yöntemlerini ve kavramlar› kurguluyoruz. Materyalizm mutlak do¤ru oldu¤una göre de, ‹lahi bir aç›klaman›n sahneye girmesine izin veremeyiz.19
Bu sözler, Darwinizm'in, materyalist felsefeye ba¤l›l›k u¤runa yaflat›lan bir dogma oldu¤unun aç›k ifadeleridir. Bu dogma, maddeden baflka hiçbir varl›k olmad›¤›n› varsayar. Bu nedenle de cans›z, bilinçsiz maddenin, hayat› yaratt›¤›na inan›r. Milyonlarca farkl› canl› türünün; örne¤in kufllar›n, bal›klar›n, zürafalar›n, kaplanlar›n, böceklerin, a¤açlar›n, çiçeklerin, balinalar›n ve insanlar›n maddenin kendi içindeki etkileflimlerle, yani ya¤an ya¤murla, çakan flimflekle, cans›z maddenin içinden olufltu¤unu kabul eder. Gerçekte ise bu, hem akla hem bilime ayk›r› bir kabuldür. Ama Darwinistler kendi deyimleriyle "‹lahi bir aç›klaman›n sahneye girmemesi" için, bu kabulü savunmaya devam etmektedirler. Canl›lar›n kökenine materyalist bir ön yarg› ile bakmayan insanlar ise, flu aç›k gerçe¤i göreceklerdir: Tüm canl›lar, üstün bir güç, bilgi ve akla sahip olan bir Yarat›c›n›n eseridirler. Yarat›c›, tüm evreni yoktan var eden, en kusursuz biçimde düzenleyen ve tüm canl›lar› yarat›p flekillendiren Allah't›r.
Adnan Oktar 213
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Evrim Teorisi Dünya Tarihinin En Etkili Büyüsüdür Burada flunu da belirtmek gerekir ki, ön yarg›s›z, hiçbir ideolojinin etkisi alt›nda kalmadan, sadece akl›n› ve mant›¤›n› kullanan her insan, bilim ve medeniyetten uzak toplumlar›n hurafelerini and›ran evrim teorisinin inan›lmas› imkans›z bir iddia oldu¤unu kolayl›kla anlayacakt›r. Yukar›da da belirtildi¤i gibi, evrim teorisine inananlar, büyük bir varilin içine birçok atomu, molekülü, cans›z maddeyi dolduran ve bunlar›n kar›fl›m›ndan zaman içinde düflünen, akleden, bulufllar yapan profesörlerin, üniversite ö¤rencilerinin, Einstein, Hubble gibi bilim adamlar›n›n, Frank Sinatra, Charlton Heston gibi sanatç›lar›n, bunun yan› s›ra ceylanlar›n, limon a¤açlar›n›n, karanfillerin ç›kaca¤›na inanmaktad›rlar. Üstelik, bu saçma iddiaya inananlar bilim adamlar›, profesörler, kültürlü, e¤itimli insanlard›r. Bu nedenle evrim teorisi için "dünya tarihinin en büyük ve en etkili büyüsü" ifadesini kullanmak yerinde olacakt›r. Çünkü, dünya tarihinde insanlar›n bu derece akl›n› bafl›ndan alan, ak›l ve mant›kla düflünmelerine imkan tan›mayan, gözlerinin önüne sanki bir perde çekip çok aç›k olan gerçekleri görmelerine engel olan bir baflka inanç veya iddia daha yoktur. Bu, Afrikal› baz› kabilelerin totemlere, Sebe halk›n›n Günefl'e tapmas›ndan, Hz. ‹brahim'in kavminin elleri ile yapt›klar› putlara, Hz. Musa'n›n kavminin alt›ndan yapt›klar› buza¤›ya tapmalar›ndan çok daha vahim ve ak›l almaz bir körlüktür. Gerçekte bu durum, Allah'›n Kuran'da iflaret etti¤i bir ak›ls›zl›kt›r. Allah, baz› insanlar›n anlay›fllar›n›n kapanaca¤›n› ve gerçekleri görmekten aciz duruma düfleceklerini birçok ayetinde bildirmektedir. Bu ayetlerden baz›lar› flöyledir: fiüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; inanmazlar. Allah, onlar›n kalplerini ve kulaklar›n› mühürlemifltir; gözlerinin üzerinde perdeler vard›r. Ve büyük azab onlarad›r. (Bakara Suresi, 6-7) …Kalpleri vard›r bununla kavray›p-anlamazlar, gözleri vard›r bununla görmezler, kulaklar› vard›r bununla iflitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha afla¤›l›kt›rlar. ‹flte bunlar gafil olanlard›r. (Araf Suresi, 179)
Allah, Hicr Suresi'nde ise, bu insanlar›n mucizeler görseler bile inanmayacak kadar büyülendiklerini flöyle bildirmektedir: Onlar›n üzerlerine gökyüzünden bir kap› açsak, ordan yukar› yükselseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmifl bir toplulu¤uz" diyeceklerdir. (Hicr Suresi, 14-15)
214 Harun Yahya
Evrim Yan›lg›s›
Bu kadar genifl bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili olmas›, insanlar›n gerçeklerden bu kadar uzak tutulmalar› ve 150 y›ld›r bu büyünün bozulmamas› ise, kelimelerle anlat›lamayacak kadar hayret verici bir durumdur. Çünkü, bir veya birkaç insan›n imkans›z senaryolara, saçmal›k ve mant›ks›zl›klarla dolu iddialara inanmalar› anlafl›labilir. Ancak dünyan›n dört bir yan›ndaki insanlar›n, fluursuz ve cans›z atomlar›n ani bir kararla biraraya gelip; ola¤anüstü bir organizasyon, disiplin, ak›l ve fluur gösterip kusursuz bir sistemle iflleyen evreni, canl›l›k için uygun olan her türlü özelli¤e sahip olan Dünya gezegenini ve say›s›z kompleks sistemle donat›lm›fl canl›lar› meydana getirdi¤ine inanmas›n›n, "büyü"den baflka bir aç›klamas› yoktur. Nitekim, Allah Kuran'da, inkarc› felsefenin savunucusu olan baz› kimselerin, yapt›klar› büyülerle insanlar› etkilediklerini Hz. Musa ve Firavun aras›nda geçen bir olayla bizlere bildirmektedir. Hz. Musa, Firavun'a hak dini anlatt›¤›nda, Firavun Hz. Musa'ya, kendi "bilgin büyücüleri" ile insanlar›n topland›¤› bir yerde karfl›laflmas›n› söyler. Hz. Musa, büyücülerle karfl›laflt›¤›nda, büyücülere önce onlar›n marifetlerini sergilemelerini emreder. Bu olay›n anlat›ld›¤› ayet flöyledir: (Musa:) "Siz at›n" dedi. (Asalar›n›) at›verince, insanlar›n gözlerini büyüleyiverdiler, onlar› dehflete düflürdüler ve (ortaya) büyük bir sihir getirmifl oldular. (Araf Suresi, 116)
Görüldü¤ü gibi Firavun'un büyücüleri yapt›klar› "aldatmacalar"la -Hz. Musa ve ona inananlar d›fl›nda- insanlar›n hepsini büyüleyebilmifllerdir. Ancak, onlar›n att›klar›na karfl›l›k Hz. Musa'n›n ortaya koydu¤u delil, onlar›n bu büyüsünü, ayetteki ifadeyle "uydurduklar›n› yutmufl" yani etkisiz k›lm›flt›r: Biz de Musa'ya: "Asan› f›rlat›ver" diye vahyettik. (O da f›rlat›verince) bir de bakt›lar ki, o bütün uydurduklar›n› derleyip-toparlay›p yutuyor. Böylece hak yerini buldu, onlar›n bütün yapmakta olduklar› geçersiz kald›. Orada yenilmifl oldular ve küçük düflmüfller olarak tersyüz çevrildiler. (Araf Suresi, 117-119)
Ayetlerde de bildirildi¤i gibi, daha önce insanlar› büyüleyerek etkileyen bu kiflilerin yapt›klar›n›n bir sahtekarl›k oldu¤unun anlafl›lmas› ile, söz konusu insanlar küçük düflmüfllerdir. Günümüzde de bir büyünün etkisiyle, bilimsellik k›l›f› alt›nda son derece saçma iddialara inanan ve bunlar› savunmaya hayatlar›n› adayanlar, e¤er bu iddialardan vazgeçmezlerse gerçekler tam anlam›yla a盤a ç›kt›¤›nda ve "büyü bozuldu¤unda" küçük duruma düfleceklerdir. Nitekim, yaklafl›k 60 yafl›na kadar evrimi savunan ve ateist bir felsefeci olan, ancak daha sonra gerçekleri gören Malcolm Muggeridge evrim teorisinin yak›n gelecekte düflece¤i durumu flöyle aç›klamaktad›r: Ben kendim, evrim teorisinin, özellikle uyguland›¤› alanlarda, gelece¤in tarih kitaplar›ndaki en büyük espri malzemelerinden biri olaca¤›na ikna oldum. Gelecek kuflak, bu kadar çürük ve belirsiz bir hipotezin inan›lmaz bir safl›kla kabul edilmesini hayretle karfl›layacakt›r.20
Bu gelecek, uzakta de¤ildir aksine çok yak›n bir gelecekte insanlar "tesadüfler"in ilah olamayacaklar›n› anlayacaklar ve evrim teorisi dünya tarihinin en büyük aldatmacas› ve en fliddetli büyüsü olarak tan›mlanacakt›r. Bu fliddetli büyü, büyük bir h›zla dünyan›n dört bir yan›nda insanlar›n üzerinden kalkmaya bafllam›flt›r. Evrim aldatmacas›n›n s›rr›n› ö¤renen birçok insan, bu aldatmacaya nas›l kand›¤›n› hayret ve flaflk›nl›kla düflünmektedir.
Adnan Oktar 215
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
GÖREN K‹M?
D
ünyaya geldikleri günden itibaren insanlara toplum taraf›ndan verilen baz› telkinler vard›r. Bu telkinlerden biri ve belki de en önemlisi, ancak gözle görülebilen fleylerin var olduklar›, gözle görülmeyen fleylerin ise bir gerçekli¤i olmad›¤› fleklindeki anlay›flt›r. Bu anlay›fl toplumun önemli bir kesimi taraf›ndan kabul görmüfl ve nesilden nesile hiç sorgulanmadan, bu flekilde aktar›lm›flt›r. Oysa insan bir an olsun ald›¤› telkinlerden s›yr›l›p tarafs›zca düflünmeye bafllad›¤›nda çok farkl›, çok etkileyici bir gerçekle karfl›lafl›r. Bu gerçek fludur: Do¤du¤umuz andan itibaren çevremizde gördü¤ümüz her fley; insanlar, hayvanlar, çiçekler, o çiçeklere ait renkler, kokular, meyveler, meyvelerden bize ulaflan tatlar, gezegenler, y›ld›zlar, da¤lar, tafllar, evler, uzay, k›sacas› her fley befl duyumuzun bize sundu¤u alg›lard›r. Bu konuyu daha anlafl›l›r k›lmak için öncelikle d›fl dünya hakk›nda bize bilgi veren duyular›m›zdan söz edebiliriz. Görme, duyma, koklama, tat alma, dokunma duyular›m›z›n tamam› birbirlerine benzer bir iflleyifle sahiptirler. D›flar›daki nesnelerden gelen etkiler (ses, koku, tat, görüntü, sertlik vs.), sinirlerimiz vas›tas›yla beyindeki duyu merkezlerine aktar›l›rlar. Beyne ulaflan söz konusu etkilerin tamam› elektrik sinyallerinden ibarettir. Örne¤in görme ifllemi s›ras›nda d›flar›daki bir kaynaktan gelen ›fl›k demetleri (fotonlar) gözün arka taraf›ndaki retinaya ulafl›r ve burada bir dizi ifllem sonucunda elektrik sinyallerine dönüfltürülürler. Bu sinyaller, sinirler vas›tas›yla beynin görme merkezine iletilir. Ve biz de, birkaç santimetreküplük görme merkezinde rengarenk, p›r›l p›r›l, eni, boyu, derinli¤i olan bir dünya alg›lar›z. Ayn› sistem di¤er duyular›m›z için de geçerlidir. Tatlar dilimizdeki baz› hücreler taraf›ndan, kokular burun epitelyumundaki hücreler taraf›ndan, dokunmaya ait hisler (sertlik, yumuflakl›k vs.) deri alt›na yerlefltirilmifl özel alg›lay›c›lar taraf›ndan ve sesler kulaktaki özel bir mekanizma taraf›ndan elektrik sinyallerine dönüfltürülerek beyindeki ilgili merkezlere gönderilir ve o merkezlerde alg›lan›rlar. Konuyu daha netlefltirmek için flöyle örneklendirebiliriz: fiu an bir limonata içti¤inizi düflünelim. Elinizde tuttu¤unuz barda¤›n sertli¤i ve
216 Harun Yahya
Gören Kim?
so¤uklu¤u deri alt›ndaki özel alg›lay›c›lar taraf›ndan elektrik sinyallerine dönüfltürülerek beyne iletilir. Ayn› zamanda limonataya ait keskin koku, onu yudumlad›¤›n›z anda hissetti¤iniz flekerli tat ve barda¤a bakt›¤›n›zda gördü¤ünüz sar› renk de ilgili duyular›n›z taraf›ndan birer elektrik ak›m› olarak beyne ulaflt›r›l›r. Hemen arkas›ndan masaya koyarken barda¤›n masaya çarpmas›yla ç›kan ses de kula¤›n›z taraf›ndan alg›lan›p beyne elektrik sinyali olarak gönderilir. Ve bu alg›lar›n tümü beyindeki birbirinden farkl› ama birbiriyle ortak çal›flan duyu merkezleri taraf›ndan yorumlan›r. Siz de bu yorumun bir sonucu olarak bir bardak limonata içti¤inizi düflünürsünüz. Bu önemli gerçekle ilgili olarak B. Russel ve L. Wittgeinstein gibi ünlü filozoflar›n düflünceleri flöyledir: …Bir limonun gerçekten var olup olmad›¤› ve nas›l bir süreçle varlaflt›¤› sorulamaz ve incelenemez. Limon, sadece dille anlafl›lan tat, burunla duyulan koku, gözle görülen renk ve biçimden ibarettir ve yaln›z bu nitelikleri bilimsel bir araflt›rman›n ve yarg›n›n konusu olabilir. Bilim, nesnel dünyay› asla bilemez.21
Yani beynimizin d›fl›ndaki maddesel dünyaya ulaflmam›z imkans›zd›r. Muhatap oldu¤umuz tüm nesneler, gerçekte görme, iflitme, dokunma gibi alg›lar›n toplam›ndan ibarettir. Alg› merkezlerindeki bilgileri de¤erlendirirken, yaflam›m›z boyunca maddenin bizim d›fl›m›zdaki "asl›" ile de¤il, beynimizdeki kopyalar› ile muhatap oluruz ve bu kopyalar› d›fl›m›zdaki gerçek madde zannederek yan›l›r›z. Buraya kadar anlat›lanlar bugün bilim taraf›ndan kesin olarak ispatlanm›fl, apaç›k gerçeklerdir. Hangi bilim adam›na sorsan›z bu sistemlerin iflleyiflini, içinde yaflad›¤›n›z dünyan›n asl›nda beyninizde alg›lanan bir hisler bütünü oldu¤unu sizlere anlatabilir. Örne¤in ‹ngiliz fizikçi John Gribbin beynin yapt›¤› yorumlarla ilgili olarak flöyle demektedir:
Adnan Oktar 217
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
... Duyular›m›z ise, d›fl dünyadan gelen uyar›lar›n beynimizdeki bir yorumu niteli¤indedir, sanki bahçede bir a¤aç varm›fl gibi... Fakat beynim; duyular›m›n süzgecinden geçen uyar›lar› alg›lar. A¤aç sadece bir uyar›d›r. O halde hangisi gerçektir? Duyular›m›n ortaya ç›kard›¤› a¤aç m›, yoksa bahçedeki a¤aç m›?22
Kuflkusuz bu, üzerinde detayl› olarak düflünülmesi gereken çok önemli bir gerçektir. Buraya kadar anlatt›¤›m›z fiziksel gerçekler bizi tart›fl›lmaz bir sonuca ulaflt›r›r: Bizim gördü¤ümüz, dokundu¤umuz, duydu¤umuz ve ad›na "madde", "dünya" ya da "evren" dedi¤imiz kavramlar, asl›nda beynimizde yorumlanan elektrik sinyalleridir. Biz hiçbir zaman maddenin, beynimiz d›fl›ndaki asl›na ulaflamay›z. Ancak d›fl dünyan›n beynimizde oluflan görüntüsünü görür, duyar ve tadar›z. Örne¤in meyve yiyen biri, asl›nda meyvenin beynindeki alg›s›yla muhatapt›r, asl›yla de¤il. Kiflinin "meyve" diye nitelendirdi¤i fley, meyvenin biçimi, tad›, kokusu ve sertli¤ine ait elektriksel bilginin beyinde alg›lanmas›ndan ibarettir. E¤er beyne giden görme sinirini keserseniz, meyve görüntüsü de bir anda yok olur. Veya burundaki alg›lay›c›lardan beyne uzanan sinirdeki bir kopukluk, koku alg›n›z› tamamen ortadan kald›r›r. Çünkü meyve, birtak›m elektrik sinyallerini beynin yorumlamas›ndan baflka bir fley de¤ildir. Üzerinde düflünülmesi gereken ayr› bir nokta da uzakl›k hissidir. Uzakl›k, örne¤in bu kitapla aran›zdaki mesafe, sadece beyninizde meydana gelen bir boflluk hissidir. Bir insan›n kendisinden çok uzakta sand›¤› maddeler de asl›nda beyninin içindedir. Örne¤in insan gö¤e bak›p y›ld›zlar› seyreder ve bunlar›n milyonlarca ›fl›k y›l› uzakta olduklar›n› san›r. Oysa y›ld›zlar onun içinde, beynindeki görüntü merkezindedirler. Bu yaz›lar› okurken içinde oturdu¤unuzu sand›¤›n›z odan›n da asl›nda içinde de¤ilsiniz; aksine oda sizin içinizdedir. Bedeninizi görmeniz, sizi odan›n içinde oldu¤unuza inand›r›r. Ancak flunu unutmay›n; bedeniniz de beyninizde oluflan bir görüntüdür.
Kapkaranl›k Bir Mekanda Milyonlarca Renk Bu konuyu biraz daha derin düflünmeye bafllad›¤›m›zda karfl›m›za çok daha ola¤anüstü gerçekler ç›kar. Duyu merkezlerimizin yer ald›¤› beyin dedi¤imiz yer yaklafl›k 1400 gramdan oluflan bir et parças›d›r. Ve bu et parças› kafatas› denilen bir kemik y›¤›n›n›n içerisinde korunmaya al›nm›flt›r. Bu öyle bir korumad›r ki kafatas›n›n içine d›flar›dan ne bir ›fl›¤›n, ne bir sesin, ne bir kokunun ulaflmas› mümkün de¤ildir. Kafatas›n›n içi kapkaranl›k, tam anlam›yla sessiz, hiç kokusuz bir mekand›r. Ama bu zifiri karanl›k yerde milyonlarca farkl› tondaki renkleri, birbirinden apayr› tatlar›, kokular›, milyonlarca farkl› tondaki sesleriyle bize ait bir dünyada yaflar›z. Peki bu nas›l gerçekleflmektedir? Ifl›ks›z bir yerde ›fl›¤›, kokusuz bir yerde kokuyu, derin bir sükunet ortam›n›n içinde büyük bir gürültüyü ve di¤er duyular›n›z› size hissettiren nedir? Bunlar› sizin için var eden kimdir? Asl›nda yaflad›¤›n›z her an bir nevi mucize gerçekleflmekte, son derece hayret verici olaylar geliflmektedir. Biraz önce de söz etti¤imiz gibi, örne¤in içinde bulundu¤unuz odaya ait tüm alg›lar elek218 Harun Yahya
Gören Kim?
trik sinyallerine dönüflerek beyninize ulafl›r. Ve burada birlefltirilen hisler beyniniz taraf›ndan bir oda görüntüsü olarak yorumlan›r. Yani siz bir odan›n içinde oturdu¤unuzu düflünürken asl›nda oda sizin içinizde, beyninizdedir. Odan›n beyinde bulundu¤u daha do¤rusu alg›land›¤› yer ise, son derece küçük, karanl›k, sessiz bir aland›r. Ama her nas›lsa bu darac›k alan›n içerisine ufka bakt›¤›n›zda gördü¤ünüz uçsuz bucaks›z manzara s›¤maktad›r. Siz içinde oturdu¤unuz dar oday› da, çok genifl bir deniz manzaras›n› da ayn› yerde alg›lars›n›z. D›fl dünyadaki sinyalleri yorumlay›p anlaml› hale getiren, bizim beynimizdir. Örne¤in duyma alg›s›n› ele alal›m. Kula¤›m›z›n içine gelen ses dalgalar›n›n yorumunu yaparak onu bir senfoniye çeviren asl›nda beynimizdir. Yani müzik, beynimizin oluflturdu¤u bir alg›d›r. Renkler asl›nda gözümüze ulaflan ›fl›¤›n farkl› dalga boylar›d›r. Bu farkl› dalga boylar›n› renklere çeviren yine beynimizdir. D›fl dünyada renk yoktur. Ne elma k›rm›z›, ne gökyüzü mavi, ne de a¤açlar yeflildir. Onlar, sadece öyle alg›lad›¤›m›z için öyledirler. Nitekim gözdeki retinada oluflan küçük bir bozukluk renk körlü¤üne sebep olur. Kimi insan maviyi yeflil, kimisi k›rm›z›y› mavi olarak alg›lar. Bu noktadan sonra d›flar›daki nesnenin renkli olup olmamas› önemli de¤ildir. Ünlü düflünür Berkeley de bu gerçe¤e flu sözleriyle dikkat çekmektedir: ‹lkin renklerin, kokular›n, vb. "gerçekten var oldu¤u" san›ld›; ama daha sonra, bu çeflit görüfller reddedildi ve görüldü ki, bunlar duyumlar›m›z sayesinde vard›r.23
Sonuç olarak; biz nesneleri onlar renkli oldu¤undan ya da d›flar›da maddi bir varl›¤a sahip olduklar›ndan renkli görmeyiz. Çünkü, varl›klara yükledi¤imiz tüm nitelikler, "d›fl dünyada" de¤il, içimizdedir. ‹flte bu da belki de bugüne kadar hiç düflünmedi¤iniz bir gerçektir.
Adnan Oktar 219
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
‹nsan›n S›n›rl› Bilgisi Buraya kadar anlatt›¤›m›z gerçe¤in ortaya koydu¤u en önemli sonuçlardan biri, insan›n d›fl dünya hakk›ndaki bilgisinin asl›nda son derece s›n›rl› olufludur. D›fl dünya hakk›ndaki bilgilerimiz hem befl duyu ile s›n›rl›d›r, hem de bu duyular›n bize alg›latt›¤› dünyan›n "as›l dünya" ile birebir uyumlu oldu¤unu gösterecek hiç bir kan›t yoktur. Dolay›s›yla as›l dünya, bizim alg›lad›¤›m›zdan çok daha farkl› olabilir. Orada bizim alg›layamad›¤›m›z pek çok varl›k ve varl›k boyutu olabilir. Bizim bilgimiz, evrenin en uzak noktalar›na varsak bile, eksik olarak kalmaya devam edecektir. Tüm varl›klar› eksiksiz ve kusursuz bir biçimde bilen ise, tümünü yaratm›fl olan Yüce Allah't›r. Allah'›n yaratt›¤› varl›klar, ancak O'nun izin verdi¤i kadar bilgi sahibi olabilirler. Bu gerçek, Kuran'da flöyle haber verilmektedir: Allah... O'ndan baflka ‹lah yoktur. Diridir, Kaimdir. O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. ‹zni olmaks›z›n O'nun Kat›nda flefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalar›ndakini bilir. (Onlar ise) diledi¤i kadar›n›n d›fl›nda, O'nun ilminden hiçbir fleyi kavray›p-kuflatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplay›p-kuflatm›flt›r. Onlar›n korunmas› O'na güç gelmez. O, pek Yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)
Alg›layan Kim? Alg›layabilmek için d›fl dünyaya kesinlikle ihtiyaç yoktur. Herhangi bir flekilde beynin uyar›lmas› ile tüm duyular harekete geçebilir, hisler, görüntüler ve sesler oluflabilir. Rüyalar›m›z bunun en aç›k delilidir. Rüya görürken, bedeniniz genellikle karanl›k ve sessiz bir odada, hareketsiz bir flekilde yatmaktad›r ve gözleriniz de s›ms›k› kapal›d›r. D›flar›dan beyninizin alg›layabilmesi için size ulaflan ne ›fl›k, ne ses, ne de benzeri bir fley yoktur. Ancak, rüyan›z boyunca uyan›kken yaflad›klar›n›z›n çok benzerlerini, ayn› netlikte ve ayn› canl›l›kta yaflars›n›z. Rüyada da sabah uyan›r, ifle yetiflmeye çal›fl›rs›n›z. Veya tatile ç›kar, deniz kenar›na gider, orada güneflin s›cakl›¤›n› hissedersiniz. Üstelik rüya s›ras›nda, gördüklerinizin gerçekli¤inden kesinlikle kuflku duymaz, ancak uyand›ktan sonra düflününce hepsinin bir rüya oldu¤unu anlars›n›z. Rüyan›zda korku, heyecan, sevinç, üzüntü gibi duygular yaflarken ayn› zamanda çeflitli görüntüler görür, sesler duyar, maddenin sertli¤ini hissedersiniz. Ancak ortada bu hislere, alg›lara sebep olacak hiçbir kaynak yoktur. Hala karanl›k ve sessiz bir odada yatmaktas›n›zd›r. Rüya ile ilgili karfl›m›za ç›kan
220 Harun Yahya
Gören Kim?
bu flafl›rt›c› gerçek hakk›nda ünlü düflünür Descartes flöyle demektedir: Rüyalar›mda flunu bunu yapt›¤›m›, fluraya buraya gitti¤imi görürüm; uyan›nca da hiçbir fley yapmam›fl, hiçbir yere gitmemifl oldu¤umu, uslu uslu yatakta yatt›¤›m› anlar›m. Benim flu anda rüya görmedi¤im, hatta bütün hayat›m›n bir rüya olmad›¤› güvencesini bana kim verebilir?4
Bu durumda karfl›m›za ç›kan gerçek apaç›kt›r: Biz içinde yaflad›¤›m›z dünyan›n var oldu¤unu, bizim o dünyan›n içinde yaflad›¤›m›z› düflünürken, asl›nda böyle bir dünyan›n asl› ile muhatap oldu¤umuzu iddia edebilmemiz için hiçbir gerekçe yoktur.
Beynimiz D›fl Dünyadan Ayr› m›? fiu ana kadar anlatt›¤›m›z gibi d›fl dünya dedi¤imiz her fley bize gösterilen birer alg›dan ibaretse, tüm bunlar› gördü¤ünü, duydu¤unu düflündü¤ümüz beynimiz nedir? Beynimiz de di¤er her fley gibi atomlardan, moleküllerden oluflan bir y›¤›n de¤il midir? Beyin dedi¤imiz fley de duyu organlar›m›zla alg›lad›¤›m›z bir et parças›d›r. O halde tüm bunlar› alg›layan kimdir? Gören, duyan, hisseden, koklayan, tat alan beyin de¤ilse nedir? ‹flte bu noktada karfl›m›za ç›kan gerçek apaç›kt›r: ‹nsan bilinç sahibi, görebilen, hissedebilen, düflünebilen, muhakeme edebilen bir varl›k olarak maddeyi oluflturan atomlardan, moleküllerden çok öte bir varl›kt›r. ‹nsan› insan yapan Allah'›n ona verdi¤i "ruh"tur. Aksi takdirde insan›n bilincini ve di¤er tüm insani yeteneklerini yaklafl›k 1.5 kiloluk bir et parças›na vermek son derece ak›l d›fl› olacakt›r. Ki O, yaratt›¤› her fleyi en güzel yapan ve insan› yaratmaya bir çamurdan bafllayand›r. Sonra onun soyunu bir özden (sülale'den), basbaya¤› bir sudan yapm›flt›r. Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az flükrediyorsunuz? (Secde Suresi, 7-9)
Adnan Oktar 221
DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI
Bize En Yak›n Varl›k Allah't›r ‹nsanlar birer madde y›¤›n› de¤il, birer "ruh" olduklar›na göre d›fl dünya dedi¤imiz alg›lar bütününü ruhumuza hissettiren, daha do¤rusu bunlar› hiç durmaks›z›n yaratan kimdir? Kuflkusuz bu sorunun cevab› son derece aç›kt›r. ‹nsana "ruhundan üfleyen" Allah, çevremizdeki her fleyin Yarat›c›s›'d›r. Bu alg›lar›n tek kayna¤› da O'dur. Allah'›n yaratmas› d›fl›nda herhangi bir fleyin varl›¤› söz konusu de¤ildir. Allah bir ayetinde her fleyi sürekli yaratt›¤›n›, yaratmay› durdurdu¤u takdirde ise gördü¤ümüz hiçbir fleyin varl›¤›n› sürdüremeyece¤ini flöyle haber vermifltir: fiüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar (yok olurlar, y›k›l›rlar) (her an kudreti alt›nda) tutuyor. Andolsun, e¤er zeval bulacak olurlarsa, Kendisi'nden sonra art›k kimse onlar› tutamaz. Do¤rusu O, Halim'dir, ba¤›fllayand›r. (Fat›r Suresi, 41)
Elbette bu ayette maddesel evrenin Allah'›n kudreti alt›nda tutulmas› anlat›lmaktad›r. Allah evreni, dünyay›, da¤lar›, canl› cans›z tüm varl›klar› yaratm›flt›r ve onlar› her an kudreti alt›nda tutmaktad›r. Allah'›n Halik s›fat› bu maddesel evrende tecelli etmektedir. Allah Halik'tir, yani herfleyi yaratan, yoktan var edendir. Bu da bize göstermektedir ki, beynimizin d›fl›nda, Allah'›n yaratt›¤› varl›klardan oluflan maddesel bir evren vard›r. Ancak, Allah bir mucize ve yarat›fl›ndaki üstünlü¤ün ve sonsuz ilminin bir tecellisi olarak, bu maddesel evreni bize bir "hayal", "gölge" veya "görüntü" gibi izlettirir. Allah'›n yarat›fl›ndaki mükemmelli¤in bir sonucu olarak, insan, beyninin d›fl›ndaki dünyaya asla ulaflamaz. Bu gerçek maddesel evreni bilen sadece Allah't›r. Fat›r Suresi'ndeki ayetin bir baflka tevili de, insanlar›n görmekte olduklar› maddesel evren görüntülerini de Allah'›n her an tutmakta oldu¤udur. (En do¤rusunu Allah bilir.) Allah zihnimize dünya görüntüsünü göstermemeyi dilese, tüm evren bizim için yok olur ve bir daha asla ona ulaflamay›z. Tüm bunlar›n sonucunda anl›yoruz ki, gerçek mutlak varl›k Allah't›r. O göklerde ve yerde bulunan her fleyi sar›p kuflatm›flt›r. Allah Kuran ayetleriyle de, her yerde oldu¤unu, her fleyi sar›p kuflatt›¤›n› haber vermifltir: Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine kavuflmaktan yana derin bir kuflku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, her fleyi sar›p-kuflatand›r. (Fussilet Suresi, 54) Do¤u da Allah'›nd›r, bat› da. Her nereye dönerseniz Allah'›n yüzü (k›blesi) oras›d›r. fiüphesiz ki Allah, kuflatand›r, bilendir. (Bakara Suresi, 115) Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'›nd›r. Allah, her fleyi kuflatand›r. (Nisa Suresi, 126) Hani Biz sana: "Muhakkak Rabbin insanlar› çepeçevre kuflatm›flt›r" demifltik... (‹sra Suresi, 60) ... O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplay›p-kuflatm›flt›r. Onlar›n korunmas› O'na güç gelmez. O, pek Yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)
Allah bizi önümüzden, arkam›zdan, sa¤›m›zdan, solumuzdan, yani her yönden kuflatm›flt›r; her an, her yerde bize flahit olan, içimize ve d›fl›m›za tamamen hakim olan ve hepimize flahdamar›m›zdan yak›n olan yaln›zca sonsuz kudret sahibi Allah't›r.
Sonuç Bu bölümde anlatt›¤›m›z maddenin ard›ndaki s›r konusunu do¤ru kavramak son derece önemlidir. Gördü¤ümüz tüm varl›klar, da¤lar, ovalar, çiçekler, insanlar, denizler, k›sacas› gördü¤ümüz herfley, Allah'›n Kuran'da var oldu¤unu, yoktan var etti¤ini belirtti¤i her varl›k, yarat›lm›flt›r ve vard›r. 222 Harun Yahya
Gören Kim?
Ancak, insanlar bu varl›klar›n as›llar›n› duyu organlar› yoluyla göremez veya hissedemez veya duyamazlar. Gördükleri ve hissettikleri, bu varl›klar›n beyinlerindeki kopyalar›d›r. Bu ilmi bir gerçektir ve bugün baflta t›p fakülteleri olmak üzere tüm okullarda ö¤retilen bilimsel bir konudur. Örne¤in flu anda bu yaz›y› okuyan bir insan, bu yaz›n›n asl›n› göremez, bu yaz›n›n asl›na dokunamaz. Bu yaz›n›n asl›ndan gelen ›fl›k, insan›n gözündeki baz› hücreler taraf›ndan elektrik sinyaline dönüfltürülür. Bu elektrik sinyali, beynin arkas›ndaki görme merkezine giderek, bu merkezi uyar›r. Ve insan›n beyninin arkas›nda bu yaz›n›n görüntüsü oluflur. Yani siz flu anda gözünüzle, gözünüzün önündeki bir yaz›y› okumuyorsunuz. Bu yaz› sizin beyninizin arkas›ndaki görme merkezinde olufluyor. Sizin okudu¤unuz yaz›, beyninizin arkas›ndaki "kopya yaz›"d›r. Bu yaz›n›n asl›n› ise Allah görür. Ancak unutulmamal›d›r ki, maddenin beynimizde oluflan bir hayal olmas› onu "yok" hale getirmez. Bize, insan›n muhatap oldu¤u maddenin mahiyeti hakk›nda bilgi verir, ki bu da maddenin asl› ile hiçbir insan›n muhatap olamad›¤› gerçe¤idir. Kald› ki d›flar›da maddenin varl›¤›n›, bizden baflka gören varl›klar da vard›r. Allah'›n melekleri, yaz›c› olarak tayin etti¤i elçileri de bu dünyaya flahitlik etmektedirler: Onun sa¤›nda ve solunda oturan iki yaz›c› kaydederlerken, O, söz olarak (herhangi bir fley) söylemeyiversin, mutlaka yan›nda haz›r bir gözetleyici vard›r. (Kaf Suresi, 17-18)
Herfleyden önemlisi, en baflta Allah herfleyi görmektedir. Bu dünyay› her türlü detay›yla Allah yaratm›flt›r ve Allah her haliyle görmektedir. Kuran ayetlerinde flöyle haber verilmektedir: ... Allah'tan korkup-sak›n›n ve bilin ki, Allah yapt›klar›n›z› görendir. (Bakara Suresi, 233) De ki: "Benimle aran›zda flahid olarak Allah yeter; kuflkusuz O, kullar›ndan gerçe¤iyle haberdard›r, görendir." (‹sra Suresi, 96) Ayr›ca unutmamak gerekir ki, Allah tüm olaylar› "Levh-i Mahfuz" isimli kitapta kay›tl› tutmaktad›r. Biz görmesek de bunlar›n tamam› Levh-i Mahfuz'da vard›r. Herfleyin, Allah'›n Kat›nda, Levh-i Mahfuz olarak isimlendirilen "Ana Kitap"ta sakland›¤› flöyle bildirilmektedir: fiüphesiz o, Bizim Kat›m›zda olan Ana Kitap'tad›r; çok yücedir, hüküm ve hikmet doludur. (Zuhruf Suresi, 4) ... Kat›m›zda (bütün bunlar›) saklay›pkoruyan bir kitap vard›r. (Kaf Suresi, 4) Gökte ve yerde gizli olan hiçbir fley yoktur ki, apaç›k olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmas›n. (Neml Suresi, 75 ) 223
NOTLAR: 1- Sidney Fox, Klaus Dose, Molecular Evolution and The Origin of Life, New York: Marcel Dekker, 1977, s. 2 2- Alexander I. Oparin, Origin of Life, (1936) New York, Dover Publications, 1953 (Reprint), s.196 3- "New Evidence on Evolution of Early Atmosphere and Life", Bulletin of the American Meteorological Society, c. 63, Kas›m 1982, s. 1328-1330 4- Stanley Miller, Molecular Evolution of Life: Current Status of the Prebiotic Synthesis of Small Molecules, 1986, s. 7 5- Jeffrey Bada, Earth, fiubat 1998, s. 40 6- Leslie E. Orgel, The Origin of Life on Earth, Scientific American, c. 271, Ekim 1994, s. 78 7- Charles Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University Press, 1964, s. 189 8- Charles Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University Press, 1964, s. 184 9- B. G. Ranganathan, Origins?, Pennsylvania: The Banner Of Truth Trust, 1988 10- Charles Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University Press, 1964, s. 179 11- Derek A. Ager, "The Nature of the Fossil Record", Proceedings of the British Geological Association, c. 87, 1976, s. 133 12- Douglas J. Futuyma, Science on Trial, New York: Pantheon Books, 1983. s. 197
13- Solly Zuckerman, Beyond The Ivory Tower, New York: Toplinger Publications, 1970, s. 75-94; Charles E. Oxnard, "The Place of Australopithecines in Human Evolution: Grounds for Doubt", Nature, c. 258, s. 389 14- J. Rennie, "Darwin's Current Bulldog: Ernst Mayr", Scientific American, Aral›k 1992 15- Alan Walker, Science, c. 207, 1980, s. 1103; A. J. Kelso, Physical Antropology, 1. bask›, New York: J. B. Lipincott Co., 1970, s. 221; M. D. Leakey, Olduvai Gorge, c. 3, Cambridge: Cambridge University Press, 1971, s. 272 16- Time, Kas›m 1996 17- S. J. Gould, Natural History, c. 85, 1976, s. 30 18- Solly Zuckerman, Beyond The Ivory Tower, New York: Toplinger Publications, 1970, s. 19 19- Richard Lewontin, The Demon-Haunted World, The New York Review of Books, 9 Ocak 1997, s. 28 20- Malcolm Muggeridge, The End of Christendom, Grand Rapids: Eerdmans, 1980, s.43 21- Orhan Hançerlio¤lu, Düflünce Tarihi, Remzi Kitabevi, ‹stanbul: 1987, s.447 22- Taflk›n Tuna, Uzay›n Ötesi, s.195 23- Treaties Concerning the Principle of Human Knowledge, 1710, Works of George Berkeley, vol.1, ed. A. Fraser, Oxford, 1871 24- Macit Gökberk, Felsefe Tarihi, s.263