Antalya Deniz Biyolojisi Müzesi

Page 1

ANTALYA DENİZ BİYOLOJİSİ MÜZESİ Türkiye denizlerinde yaşayan yaklaşık 500 tür deniz canlısının sergilendiği Türkiye’nin ilk Deniz Biyolojisi Müzesi, Antalya Yat Limanı’nda ziyarete açılmıştır. Dr. Elif Özgür Özbek tarafından 15 yıldır deniz biyolojisi ile ilgili çeşitli bilimsel projeler sonucunda oluşturulan koleksiyonu barındıran müzenin dekoru Sahne Tasarım Sanatçısı Ayhan Doğan tarafından batık bir korsan gemisi şeklinde canlandırılmıştır. Bilim ve sanatın bir araya gelmesiyle kurulan Antalya Deniz Biyolojisi Müzesi, Türkiye’nin denizel biyolojik zenginliklerini eğlenceli ve akılda kalıcı bir yöntemle ziyaretçilerine sunmaktadır. Deniz canlılarının ve özellikle nesli koruma altındaki türlerin yakından tanınmasını sağlayan müze ile deniz kültürünün benimsenmesi ve doğal mirasımıza sahip çıkılması amaçlanmaktadır. ANTALYA MARINE BIOLOGY MUSEUM Antalya Marine Biology Museum opened its doors to the visitors in Antalya Old Town Marina on 16 January 2014. Turkey's first Marine Biology Museum was founded by Antalya Metropolitan Municipality with the exhibition of approximately 500 marine species living in the coasts of Turkey. The Museum hosts a collection of marine species that was gathered by the scientific samplings of various marine research projects for 15 years by Dr. Elif Özgür Özbek. The decoration of the Museum was designed as in the form of a sunken pirate ship by Stage Design Artist Ayhan Doğan. With the combination of science and art, Antalya Marine Biology Museum offers Turkey's marine biological diversity to the visitors with a way of fun and catchy learning methods. The aims of the Museum are the display of our natural heritage of marine species, give information about them especially endangered and protected species and, in general, the cultivation of peoples’ love and interest for the sea, which accomplishes the educative mission of the Museum. İletişim Bilgileri: Adres: Antalya Büyükşehir Belediyesi Deniz Biyolojisi Müzesi, Selçuk Mahallesi, İskele Caddesi (eski PTT Binası), Kaleiçi Yat Limanı, Antalya Tel: 0242 2432827 Ziyaret saatleri: 09:30 - 18:30 (Pazartesi kapalıdır) İnternet sitesi: www.antalyadenizmuzesi.org.tr Contact Info: Adress: Antalya Büyükşehir Belediyesi Deniz Biyolojisi Müzesi, Selçuk Mahallesi, İskele Caddesi (eski PTT Binası), Kaleiçi Yat Limanı, Antalya Tel: 0242 2432827 Visiting hours: 09:30 - 18:30 (Closed on Mondays) Web-site: www.antalyadenizmuzesi.org.tr


AKDENİZ’İN ZENGİN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ Biyoçeşitlilik terimi “bir bölgedeki gen, tür ve ekosistem çeşitliliğinin tümü" olarak tanımlamaktadır. Akdeniz, dünya denizlerinin sadece %0,8’ini oluşturmaktadır fakat dünya deniz faunasının (hayvansal türler) %7,5’u ve deniz florasının (bitkisel türler) %18’i bu denizde bulunmakta, bunların %28’ini de endemik türler (sadece Akdeniz’de yaşayan türler) oluşturmaktadır. Bu durum, Akdeniz’i zengin biyoçeşitliliğe sahip olan bir havuz haline getirmektedir. Akdeniz’in denizel biyoçeşitliliği ile ilgili tahminler halen yeterli olmamakla birlikte, yaklaşık 17.000 denizel türün Akdeniz’de yaşadığı tahmin edilmektedir. Yarı-kapalı bir deniz olan Akdeniz, adalar ve sualtı düzlüklerince zenginliğinin yanı sıra çoğu denizel tür için önemli bir kışlama, üreme ve göç alanıdır. Posidonia deniz çayırları ve korallijenli algler gibi bazı türler varlıkları ile diğer canlılar için habitat oluşturmakta, çevrelerinde oluşan dinamik ve bir o kadar hassas ekosistemler ile Akdeniz’in en zengin denizel yaşamına ev sahipliği yapmaktadırlar. Ayrıca Akdeniz’de kayalık resifler, derin deniz mercan toplulukları, sualtı mağaraları, kumul alanlar, kıyı ormanları, lagünler ve kuşlar için uluslararası öneme sahip sulak alanlar gibi daha birçok hassas habitat bulunmaktadır. MEDITERRANEAN SEA: A MARINE BIODIVERSITY HOT SPOT "Biodiversity" is most commonly used to replace the more clearly defined and long established terms, species diversity and species richness. However, biologists most often define biodiversity as the "totality of genes, species, and ecosystems of a region". Though the Mediterranean only covers 0.8% of the world’s ocean area it is one of the major reservoirs of marine and coastal biodiversity, with 28% of endemic species and 7.5% of the world’s marine fauna and 18% of its marine flora. Although the estimates of marine diversity are still incomplete as yet - undescribed species will be added in the future-, there are approximately 17,000 marine species occurring in the Mediterranean Sea. This semi-closed sea is rich in islands and underwater beds and is also a major area of wintering, reproduction and migration. Certain species there form the foundations of this dense life; in a dynamic but fragile balance with their environment they build up the main striking landscapes of the Mediterranean coastal area, like the Posidonia meadows and the coralligenous beds. Many other sensitive habitats are found there: rocky reefs, deep-sea coral communities, underwater caves, dune areas, coastal forests and Mediterranean lagoons, wetlands that are of international importance for birds.


Bentik Türler Denizel ortam ekolojik yönden Bentik Bölge ve Pelajik Bölge olmak üzere iki bölüme ayrılır. Bunlardan bentik bölge sahil çizgisinden itibaren en derin yere kadar olan tüm dip bölgesinden; pelajik bölge ise bentik bölgeyi örten tüm su kütlesinden oluşmuştur. Denizlerin iki büyük sistemini oluşturan bu bölgeler de kendi içlerinde alt bölgelere ayrılırlar. Denizlerin bentik bölgesinde yaşantısını sürdüren organizmalara Bentik Form, bunların dipte oluşturdukları topluluğa da Bentos adı verilir. Fitobentos (bitkilerin oluşturduğu bentos) ve Zoobentos (hayvanların oluşturduğu bentos) olarak iki bölümde incelenir. Bentik bölgedeki biyolojik çeşitlilik pelajik bölgeden çok daha fazladır. Bentik türlere örnek olarak bitkiler (Plantae), süngerler (Porifera), mercanlar (Anthozoa), yosun hayvancıkları (Bryozoa), midye, istiridye, ahtapot, deniz tavşanı vb. yumuşakçalar (Mollusca), karides, istakoz, yengeç vb. eklembacaklılar ve bentik balık türleri gösterilebilir. Benthic Species Spatially, the marine environment is divided into the Benthic zone and Pelagic zone. The benthic zone is the ecological region at the lowest level of a body of water, including the sediment surface and some sub-surface layers. The pelagic zone is the water column that goes from the surface of the sea almost to the bottom. These two major zones are also divided into different layers. Organisms living in this zone are called benthic community or benthos. Phytobenthos comprises the plants, mainly benthic diatoms and macroalgae (seaweeds) and zoobenthos comprises the animals belonging to the benthos. Marine biodiversity is generally higher in benthic than in pelagic systems, and in coastal than in open sea systems. Plants, sponges, corals, polychaete worms, bryozoans, gastropods, bivalves, cephalopods and nudibranchs, barnacles, shrimps, lobsters, crabs, tunicates, echinoderms, and benthic fish are examples of benthic species. Pelajik Türler Pelajik bölge, bentik bölgeyi örten tüm su kütlesinden oluşur. Yaşamlarını pelajik bölgede sürdüren organizmalara Pelajik Form, bunların oluşturduğu topluluğa da Pelagos adı verilir. Pelagosu oluşturan formlar kendi içlerinde Plankton (suda pasif olarak yer değiştiren organizmalar), Nekton (suda aktif olarak yer değiştiren organizmalar) ve Nöston (su yüzeyinde ya da yüzeye yakın yerde yaşayan organizmalar) olarak üç gruba ayrılırlar. Pelagic Species Pelagic zone is the ecological region above the benthos, including the water-column up to the surface. Pelagic species live in the upper waters of open sea and pelagos can be grouped in three biological groups. Plankton live in the water column and their power of locomotion are insufficient to permit movement independent of water movements so they only move pasively with the help of waves and currents, however, nekton organisms can swim against the ambient flow and control their position. Neuston are the organisms that float on the top of water or live right under the surface.


MÜZEDE NELER GÖRÜLEBİLİR? Köpekbalıkları ve Vatozlar Köpekbalıkları ve vatozların iskeleti kıkırdak yapıdadır ve bu nedenle kıkırdaklı balıklar (Latince: Chondrichthyes) olarak isimlendirilmektedir. İlkel olarak değerlendirilen bazı özellikleri taşımakla birlikte, büyük ölçüde özelleşmiş başarılı deniz balıklarıdır. Köpekbalıkları kuvvetli bir kuyruğa ve torpido şeklinde vücuda sahiptir. Vatozlar ise çok fazla yassılaşmış, gözleri üstte, solungaç yarıkları altta, kuyrukları geriye doğru incelmiştir. Köpekbalıklarının çoğu pelajik, vatozların çoğu ise bentik yaşamaktadır. Kıkırdaklı balıkların kemikli balıklar gibi solungaç kapakları yoktur, 5-7 çift solungaç yarıkları bulunur. Hava keseleri yoktur, bu nedenle sürekli hareket etmek zorundadırlar. Yumurtaları çok büyüktür. Çoğu doğurur. Vücut sıcaklıkları değişkendir (poikloterm). Ağızlarında çok sayıda hakiki diş vardır. Beslenme şekline göre üçe ayrılırlar; 1) Pelajik balık, yunus, deniz kaplumbağası ya da ahtapot, sübye, kalamar gibi kafadanbacaklıları avlayarak beslenenler (torpil şeklindeki köpekbalıklarının çoğu) 2) Dipte yaşayan midye, salyangoz, yengeç vs. ile beslenenler (Vatozların çoğu), 3) Planktonla beslenenler (Güneşlenen köpekbalığı, balina köpekbalığı) Sularımızda yaşayan köpekbalıkları insanlara saldırmaz, sahillerde tehlike arz etmez. Balık sürülerini izlerken ağlara takılmış balıkları yedikleri için balıkçı ağlarını yırtarlar. Bazı vatozların kuyruklarının arka yarısında bulunan birbirine ters eğimli, bazen kancalı, zehirli dikenler zor iyileşen, yırtılmış yaralar açar. Dikenli derilerinin altında bulunan bezlerin zehiri nörotoksik ve hemolitiktir (kan basıncı düşer, kalp atışları artar, terleme, kusma, ishal ve kas felçleri görülebilir). Sharks, Skates and Rays Sharks, rays, and skates all belong to the class Chondrichthyes. Characteristics of Chondrichthyes include a skeleton made of cartilage, jaws, paired fins, and paired nostrils. Although they have some features that are considered primitive, they are highly specialized, successful marine fish. The primary characteristic of dorso-ventrally flattened bodies makes rays and skates easy to distinguish from fusiform sharks. Most rays are kiteshaped with whip-like tails possessing one or two stinging spines while skates have fleshier tails and lack spines. The mouth, nostrils and gill slits of skates and rays are always found on the underside of the fish, with the eyes and spiracles on the upper side. Most rays and skates live on the bottom of the ocean while most sharks live in open water. Another difference between bony fish and cartilaginous fish is that the former have their gills protected by a hard structure called an operculum, while sharks simply have openings that connect the gills directly with the outside. These are known as gill slits (5-7 pairs). They do not have swim bladders. They can control their depth only by swimming (using dynamic lift). Development is usually live birth (ovoviviparous species) but can be through eggs (oviparous). Most cartilaginous fish are "cold-blooded" or, more precisely, poikilothermic, meaning that their internal body temperature matches that of their ambient environment. They have multi-cusped teeth. Their teeth are continually shed and replaced.


A cartilaginous fish's diet varies by species. Sharks are important apex predators and may eat fish and marine mammals such as seals and whales. Rays and skates, who primarily live on the ocean bottom, will eat other bottom-dwelling creatures, including marine invertebrates such as crabs, clams, oysters, and shrimp. Some huge cartilaginous fish, such as whale sharks, basking sharks and manta rays, feed on tiny plankton. Sharks living in the coasts of Turkey do not attack humans so the shores are safe. While chasing after a school of fish, sharks can follow fishing boats and feed on discarded bycatch or give harm to fishing nets. Stingrays have venomous spines along or near the base of the tail. Although the spines are dosed with venom, wounds are not normally lethal but can be painful and serious (neurotoxic and haemolytic; blood pressure drops, the heart rate increases, sweating, vomiting, diarrhea, and muscle paralysis may occur).


Kemikli Balıklar Kemikli balıklar (Latince: Osteichthyes), iskeletleri kemik yapıda ve dentin kökenli elemanları bulunan balıkları içeren sınıftır. Balıkların büyük çoğunluğunu ve son derece çeşitli türleri içeren grup 45 sınıf ve 435’den fazla aileye ait 28.000 türü kapsamaktadır. Yaşayan omurgalıların bugün en büyük grubunu oluşturmaktadır. Solunum solungaçlarıyla gerçekleşir. Birbirine yakın 5 solungaç yarığı, kemikleşmiş solungaç kapağı (operkulum) ile örtülmüştür. Vücut kemik pullarla örtülüdür. Hidrostatik organ ya da akciğer olarak yüzme kesesi gelişmiştir. Boyları 10mm ile 5m arasında değişebilir. Kemikli balıkların ancak 1/5’i denizlerde yaşar. Tek ve çift yapılı yüzgeçleri bulunur. Kuyruk yüzgeci vücudun ileri doğru itilmesinde, diğer tek yapılı yüzgeçler olan sırt ve anüs yüzgeçleri dengeyi sağlamada; çift yapılı göğüs ve karın yüzgeçleri ise yönlendirici olarak görev yapar. Bunun yanı sıra yüzgeçlerin destek, yürüme, uçma ve yapışma organı olarak özelleşmiş yapılara dönüştüğü de görülür. Birçok balık renk değiştirme yeteneğine sahiptir. Sığ sularda yaşayan balıklar genelde renkli, pelajik yaşayanlar gri veya gümüşü mavi, kumda veya çamurda yaşayanlar ise gri ya da kum rengindedir. Dağılımlarını öncelikle suyun sıcaklık ve tuzluluğu etkiler. Bony Fishes Bony fish, also called Osteichthyes, are a taxonomic group of fish that have bone, as opposed to cartilaginous, skeletons. The vast majority of fish are osteichthyes, which is an extremely diverse and abundant group consisting of 45 orders, and over 435 families and 28,000 species. It is the largest class of vertebrates in existence today. All bony fish possess gills. Five pairs of gill slits protected by an operculum (a lateral flap of skin). Most have smooth and overlapping scales of that are ganoid, cycloid or ctenoid. Bony fish typically have swim bladders, which helps the body create a neutral balance between sinking and floating. However, these are absent in many species, and have developed into primitive lungs in the lungfishes. Sizes vary between 10 mm and 5m. Only 1/5 of bony fish are marine, so most of them live in freshwater. The caudal fin is the tail fin, and is used for propulsion. The dorsal and anal fins serve to protect the fish against rolling, assist it in sudden turns and stops, and stabilize the fish while swimming. A peculiar function of pectoral fins, is the creation of the dynamic lifting force that assists some fish, in maintaining depth and also enables the "flight" for flying fish. The paired pelvic fins assists the fish in going up or down through the water, turning sharply, and stopping quickly. Fins can also be used for gliding or crawling. Many species, such as flounders, change the colour of their skin. The great variety of colors has, in itself, an essential purpose in the lives of fish. Usually, the coastal fish are colorful; pelagic fish are steely blue or silver; and bethic fish living in the sandy or muddy bottoms are gray and brown in colour. Temperature and salinity are the main facors affecting the distribution of fish.


Deniz Memelileri ve Deniz Kaplumbağaları Deniz memelileri, denizlerde ya da okyanuslarda yaşayan ya da yaşamını denize bağımlı olarak sürdüren foklar, balinalar, yunuslar ve morslar gibi 129 tür memeli hayvana verilen genel isimdir. Deniz memelileri dört gruba ayrılabilir; yunus ve balinalar (Ordo: Cetacea), foklar, morslar ve denizaslanları (Subordo: Pinnipedia), denizinekleri (Ordo: Sirenia); ve kutup ayısı ve samurlar (Subordo: Fissipedia). Denizel ekosistemlerin kilit türleridir. Deniz memelisi türlerinin %23’ü tehdit altındadır. Karadeniz havzası da dahil, Akdeniz’de sürekli veya geçici olarak 21 farklı yunus ve balina türü bilinmektedir. Türkiye denizlerinde ise bazıları nadir de olsa toplam 10 tür gözlenebilmektedir. Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarında gözlenen bir diğer deniz memelisi ise nesli tükenme tehlikesinde olan Akdeniz foku Monachus monachus’dur. Türkiye’de 1983 yılından beri tüm deniz memelilerinin avlanması yasak olup, başta 1380 sayılı su ürünleri kanunu ve ülkemizin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar Barselona konvensiyonu ve buna bağlı alt protokollerle koruma altındadır. Türkiye denizlerinde bulunan deniz memelileri: Mysticeti (Dişsiz balinalar) Balaenoptera physalus (Uzun balina) Odontoceti (Dişli balinalar) Physeter catodon (Kaşalot) Ziphius cavirostris (Küvier balinası) Globicephala melas (Siyah yunus) Pseudorca crassidens (Yalancı katil balina) Grampus griseus (Grampus) Tursiops truncatus (Afalina) Stenella coeruleoalba (Cizgili yunus) Delphinus delphis (Tırtak) Phocoena phocoena (Mutur) Pinnipedia (Yüzgeçayaklılar) Monachus monachus (Akdeniz foku) Yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) ve iribaş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) Akdeniz’de yuvalayan türlerdir. D. coriacea, Akdeniz’de zaman zaman kaydedilen ziyaretçi bir türdür. İki deniz kaplumbağası türü daha (E. imbricata ve L. kempii) Akdeniz’de nadir de olsa görülmektedir. Deniz kaplumbağalarının ana besin kaynağı deniz çayırları, denizanaları, süngerler, yumuşak mercanlar, yumuşakçalar, yengeçler, mürekkep balıkları ve türlerine göre bazı balıklardır. Bugün dünya denizlerinde yaşayan yedi deniz kaplumbağası türü vardır: Familya: Cheloniidae Chelonia mydas, (Yeşil deniz kaplumbağası) Eretmochelys imbricata, (Atmaca gagalı kaplumbağa) Natator depressus, (Düz kabuklu kaplumbağa) Caretta caretta, (İribaş deniz kaplumbağası) Lepidochelys kempii, (Gündüz yuvalayan kaplumbağa) Lepidochelys olivacea, (Zeytin yeşili kaplumbağa) Familya: Dermochelyidae Dermochelys coriacea, (Deri kabuklu kaplumbağa)


Marine Mammals and Sea Turtles Marine mammals, which include seals, whales, dolphins, and walruses, form a diverse group of 129 species that rely on the ocean for their existence. Marine mammals can be subdivided into four recognised groups; cetaceans (whales, dolphins, and porpoises), pinnipeds (seals, sealions and walruses), sirenians (manatees and dugongs), and fissipeds, which are the group of carnivores with separate digits (the polar bear, and two species of otter). They play important roles in maintaining marine ecosystems, especially through regulation of prey populations. This is of particular concern considering 23% of marine mammal species are currently threatened. There are 21 different Cetacea species in Mediterranean, including Black Sea. 10 of them live in Turkish waters. Another marine mammal who is endangered in Mediterannean and Aegean Sea, is the Monk Seal, Monachus monachus. In Turkey, since 1983, marine mammal hunting has been prohibited and they are under protection by the laws. Marine Mammals in Turkey: Mysticeti Balaenoptera physalus (Fin whale) Odontoceti Physeter catodon (Sperm whale) Ziphius cavirostris (Cuvier's beaked whale) Globicephala melas (Long finned whale) Pseudorca crassidens (False killer whale) Grampus griseus (Grampus) Tursiops truncatus (Bottlenose dolphin) Stenella coeruleoalba (Striped dolphin) Delphinus delphis (Common dolphin) Phocoena phocoena (Harbour porpoise) Pinnipedia Monachus monachus (Mediterranean monk seal) Of the seven species of sea turtle, two currently nest in the Mediterranean, the loggerhead (Caretta caretta) and the green turtle (Chelonia mydas). D. coriacea are sighted year-round however are not known to nest in the Mediterranean. E. imbricata and L. kempii are also sighted rarely in the Mediterranean Sea. The sea turtles are omnivorous, feeding mainly on algae, seagrasses, jellyfish, sponges, corals, gastropods, bivalves, decapod crustaceans, cephalopods, fish (eggs, juveniles, and adults), and hatchling turtles (including members of its own species), The seven living species of sea turtles are: Family Cheloniidae Chelonia mydas, (Green sea turtle) Eretmochelys imbricata, (Hawksbill sea turtle) Natator depressus, (Flatback sea turtle) Caretta caretta, (Loggerhead sea turtle) Lepidochelys kempii, (Kemp's ridley sea turtle) Lepidochelys olivacea, (Olive ridley sea turtle) Family Dermochelyidae Dermochelys coriacea, (Leatherback sea turtle)


Kayalık Sahillerin Canlandırması Kayalık sahiller genellikle biyolojik açıdan çok zengindir ve sarp yamaçlar, platformlar, gelgit havuzları ve falezler gibi birçok değişik habitat barındırır. Sahildeki her kayalık bölge üzerinde zonlar oluşturan belirli organizma grupları bulunur. Bu zonlarda bulunan baskın türlerin değişimine dikey (vertikal) zonasyon denir. Neden kayalık sahiller önemlidir? • Birçok türe ev sahipliği yapar • Birçok balık ve eklembacaklı türü için üreme ve gelişme alanıdır • Yosunların dalga kuvvetini kırmasıyla korunaklı alanlar sağlar • Balıklar için besin sağlar • Alg yatakları deniz kaplumbağaları gibi nadir ve tehdit altındaki türler için önemli bir besin kaynağıdır • Özellikle cezir esnasında kuşlar için önemli bir beslenme alanıdır • Kıyıda sedimentin sabitlenmesini sağlar. The Imitation of the Rocky Shores A rocky shore is an intertidal area that consists of solid rocks. It is often a biologically rich environment and can include many different habitat types like steep rocky cliffs, platforms, rock pools and boulder fields. Each region on the coast has a specific group of organisms that form distinct horizontal bands or zones on the rocks. The appearance of dominant species in these zones is called vertical zonation. Why are rocky shores important? • Providing a home for a lot of organisms • Nursery area for many fish and crustacean species • Shelter in areas where seaweeds break the waves power • Providing food for fishes • Algal beds important food source for rare and threatened species like sea turtles • Feeding ground at low tide for wading birds • Stabilization inshore sediment


Nesli Tehlike Altında Olan Türler IUCN Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi ("IUCN Kırmızı Listesi") bitki ve hayvan türlerinin dünyadaki en kapsamlı Küresel Koruma durumu envanteridir. IUCN Kırmızı Listesi Uluslararası Doğal Hayatı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından sürdürülmektedir. IUCN Kırmızı Listesi, kesin ölçüt kullanılarak, binlerce tür ve alttürlerin nesillerinin tükenme riskini değerlendirerek oluşturulmaktadır. Bu ölçüt tüm türlerle ve dünyanın her bölgesi ile ilgilidir. Kırmızı Liste ile amaçlanan; koruma meselelerine kamunun ve politikacıların dikkatini çekmek ve bununla birlikte türlerin yokoluşunu azaltmak için uluslararası camiaya yardım etmektir. Güçlü bir bilimsel altyapı ile oluşturulan IUCN Kırmızı Listesi, biyolojik çeşitliliğin durumu ile iligli en geçerli rehber olarak kabul edilmektedir. Kategoriler 10 grupta tasnif edilmiştir; bu tasnifte, tükenme hızı, nüfus büyüklüğü, coğrafi dağılım alanları ile nüfüs ve dağılım derecesi kriterleri dikkate alınmıştır. • EX: (Tükenmiş): Kuşkuya yer bırakmayacak delillerle soyu tükenmiş olduğu ispatlanan türler. • EW: (Doğal ortamında tükenmiş): Vahşi yaşamda soyu tükenmiş, fakat diğer alanlarda (yetiştirme veya sergileme amaçlı) varlığını sürdüren türler. • CR: (Kritik tehlikede): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi had safhada (extreme) olan türler. • EN: (Tehlikede): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi çok büyük olan türler. • VU: (Hassas): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türler. • NT: (Neredeyse tehdit altında): Şu anda tehlikede olmayan fakat yakın gelecekte VU, EN veya CR kategorisine girmeye aday olan türler. • LC: (Asgari endişe): Yaygın bulunan türler. • DD: (Yetersiz veri): Üzerinde yeterli bilgi bulunmayan türler. • NE: (Belirlenmedi): Şimdiye kadar yukardaki kriterlere uygunluğu değerlendirilmemiş türler. “Tehlike altında olan türler” terimi; Kritik tehlikede, Tehlikede ve Hassas olmak üzere üç kategoriyi içine alır.


Endangered Species The IUCN Red List of Threatened Species (also known as the IUCN Red List or Red Data List), founded in 1964, is the world's most comprehensive inventory of the global conservation status of biological species. The IUCN Red List is set upon precise criteria to evaluate the extinction risk of thousands of species and subspecies. These criteria are relevant to all species and all regions of the world. The aim is to convey the urgency of conservation issues to the public and policy makers, as well as help the international community to try to reduce species extinction and provide information to guide actions to conserve biological diversity. Species are classified by the IUCN Red List into nine groups,[15] set through criteria such as rate of decline, population size, area of geographic distribution, and degree of population and distribution fragmentation. • Extinct (EX): No known individuals remaining. • Extinct in the Wild (EW): Known only to survive in captivity, or as a naturalized population outside its historic range. • Critically Endangered (CR): Extremely high risk of extinction in the wild. • Endangered (EN): High risk of extinction in the wild. • Vulnerable (VU): High risk of endangerment in the wild. • Near Threatened (NT):Likely to become endangered in the near future. • Least Concern (LC): Lowest risk. Does not qualify for a more at risk category. Widespread and abundant taxa are included in this category. • Data Deficient (DD): Not enough data to make an assessment of its risk of extinction. • Not Evaluated (NE): Has not yet been evaluated against the criteria. When discussing the IUCN Red List, the official term "threatened" is a grouping of three categories: Critically Endangered, Endangered, and Vulnerable.


Egzotik Türler İnsan faaliyetlerinin bir sonucu olarak doğal ortamları dışındaki yeni alanlara taşınan türlere 'egzotik türler' veya 'yabancı türler' denilmektedir. Birçoğu yeni ortamında yok olmakta ancak bazıları iyi gelişerek yerli biyoçeşitliliğin yerine geçmeye başlamaktadır. Bunlara da 'istilacı türler' denmektedir. Denizel istilacı türlerin biyoçeşitlilik, ekosistemler, balıkçılık ve yetiştiricilik (deniz canlılarının besin amacıyla üretimi), insan sağlığı, endüstriyel gelişim ve altyapı üzerinde oldukça olumsuz etkileri vardır. Yabancı türler çeşitli yollarla taşınabilmektedir: gemi balast suyu veya gemi karinalarına yapışarak, balıkçılık, SCUBA dalış ekipmanlarıyla ya da canlı yem ya da gurme yiyecek sağlamak için gerçekleştirilen canlı organizma ticareti sevkiyatlarında ve diğer canlılar tarafından taşınan patojen organizmalar olarak. Akdeniz ile Hint Okyanusu arasındaki ticaret yollarını kısaltmak amacıyla 1869 yılında açılan Süveyş Kanalı, Kızıldeniz ile Akdeniz arasındaki coğrafi engeli kaldırmış ve böylece Kızıldeniz’den Akdeniz’e birçok denizel tür girmiştir. Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçen bu türler Süveyş Kanalı’nın açılmasını sağlayan Fransız diplomatı ve mühendisi Ferdinand de Lesseps’e ithafen “Lesepsiyen türler” olarak isimlendirilmiştir. Bu olgu, Akdeniz'i en fazla işgal edilen deniz ekosistemi haline getirmiş, özellikle Doğu Akdeniz’de büyük ekolojik değişimler meydana gelmiştir. Bu değişiklikler insan etkilerinin çevre üzerindeki sonuçlarını göstermesi yönünden çok önemli örneklerdir. Türkiye kıyılarında da 400’ü geçkin egzotik tür bildirilmiştir. Exotic Species Species that have been moved, intentionally or unintentionally, as a result of human activity, into areas where they do not occur naturally are called ‘exotic species’, ‘introduced species’ or ‘alien species.’ Many of them perish in their new environment but some thrive and start to take over native biodiversity and affect human livelihoods—these are known as ‘invasive species’. Marine invasive species have had an enormous impact on biodiversity, ecosystems, fisheries and mariculture (breeding and farming marine organisms for human consumption), human health, industrial development and infrastructure. Alien species can be transported by various means: in ship ballast water or by attaching to hulls, as “hitch-hikers” clinging to SCUBA gear or packaging, as consignments of live organisms traded to provide live bait or gourmet food and as pathogens, carried by other organisms. The Suez Canal was opened in order to shorten the commercial ways between the Mediterranean and Indian Ocean in 1869. It removed the geographical barrier between these seas and a lot of organisms originally inhabiting in the Red Sea or Indo-Pacific region penetrated to the Mediterranean by way of this canal. These were named “Lessepsian species” by Dov Por in 1978, which was the name of the constructor of the canal Engineer and Diplomat Ferdinand de Lesseps. This phenomenon of massive invasion has changed the Mediterranean Sea into the world's most invaded marine ecosystem. Various ecological changes have occurred in the Eastern Mediterranean Sea due to these penetrating species. These changes are very important examples since they have shown the results of human influences on the natural environment. A total of 400 alien species were reported along the coasts of Turkey.


HEDEFLERİMİZ Deniz Biyolojisi Müzesinin öncelikli hedefi deniz yaşamını korumak amacıyla deniz kültürü ve sevgisini halkımıza kazandırmak, özellikle de gelecek kuşaklara taşımaktır. Ülkemiz denizlerinde yaşayan canlıların örneklerinin bulunduğu bir koleksiyon ile birlikte bunlarla ilgili bir veri tabanı oluşturmak; denizlerimiz, deniz canlıları ve bunların korunması ile ilgili rehber ve eğitici kaynak kitaplar hazırlayarak bu konularda halkımızın ve özellikle öğrencilerin bilinçlenmesini sağlamak, dolayısıyla doğal mirasımızın korunmasına katkıda bulunmak müzenin misyonları arasında yer almaktadır. Deniz Biyolojisi Müzesi içerisinde denizlerimizde yaşayan canlıların tanıtımı, biyolojileri ve ekolojileri hakkında bilgilendirmeler yapılmaktadır. Müze, her yaştan insanın deniz ve denizel yaşam hakkında interaktif olarak bilgi edinmesini sağlamaktadır. Yine bu amaçlarla nesli koruma altında olan deniz canlıları ve koruma statüleri, koruma alanları, deniz kirliliği, sürdürülebilir balıkçılık, denizlerimizdeki yabancı ve istilacı türler, ekolojik ve ekonomik etkileri konularında eğitim, seminer ve sempozyumlar düzenlenmesi planlanmaktadır. Akdeniz’in kirlenmeye karşı korunması ve özel koruma alanları ile ilgili sivil toplum örgütleri ve Akdeniz ülkeleri ile işbirliği yapılarak ortak eğitim stratejileri üretilmesine katkıda bulunulması hedeflenmektedir. OBJECTIVES The primary objective of Marine Biology Museum is to cultivate peoples’ love and interest for the sea in order to protect marine life and to help ensure that future generations will enjoy and benefit from a naturally balanced ecosystem where the marine wildlife flourish. Together with the exhibition of approximately 500 marine species living in the coasts of Turkey, the museum is dedicated to create a database on marine life; to publish educational materials; to increase public awareness and finally, to contribute the protection of our natural heritage. The museum offers an introduction to the broad diversity of marine species with informations on their biology and ecology and provides fun and interactive learning for all ages. Workshops, lectures, seminars, and conferences will be organized on marine protected areas, sustainable fisheries, endangered species and their conservation measures, marine pollution, alien species and their ecological and economical impacts. The museum’s another mission is to cooperate with the NGOs and other Mediterranean countries for the protection of the Mediterranean Sea against pollution and establishing marine protected areas.


ÖZGEÇMİŞ Dr. Elif ÖZGÜR ÖZBEK, 1980 yılında Antalya’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde lisans, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Deniz Biyolojisi Programı’nda yüksek lisans ve Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Mühendisliği Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı’nda doktora eğitimini tamamladı. İstanbul Üniversitesi’nde beş yıl ve Akdeniz Üniversitesi’nde dört yıl Araştırma Görevlisi olarak görev yaptı. Kazandığı yurtdışı burslarla birçok eğitime katıldı. Ulusal ve uluslararası birçok projede görev aldı. Deniz biyolojisi ile ilgili 50 makale, 9 kitap bölüm yazarlığı bulunmaktadır. 1998 yılından beri Türk Deniz Araştırmaları Vakfı üyesidir. Halen, Deniz Biyolojisi Müzesi Kurucu Müdürü ve Küratörü olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk annesidir. CV Elif ÖZGÜR ÖZBEK, Ph.D. in Marine Biology, was born in 1980, in Antalya. She graduated from the İstanbul University, Faculty of Fisheries and got her M.Sc. degree in Marine Biology from İstanbul University. She received her Ph.D. from Akdeniz University. She worked as a Research Assisstant in the İstanbul University for five years and in the Akdeniz University for four years. She has won numerous international scholarships and took part in numerous national and international projects. She wrote 50 articles and 9 chapters of the books on marine biology. She has been the volunteer of the Turkish Marine Research Foundation since 1998. She is still working as the founding director and curator of the Antalya Marine Biology Museum. She is married with two sons.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.