DER‹N TAK‹P BOZCAMGÖZÜN ‹Z‹NDE
HAKAN KABASAKAL
‹LK SÖZ ‹nsan ömrünün yar›s›n›, neden bir deniz canl›s›n›n yaflam hikâyesini araflt›rmak için harcar? Hangi ödül, onu böyle bir çabay› hiç tereddüt etmeden sarfetmeye iter? U¤runa y›llar harcanan ya da harcanacak olan canl› bir köpekbal›¤› olsa bile, bu çabaya de¤er mi? Bozcamgözün yaflam hikâyesindeki bilmecelere cevap arad›¤›m uzun y›llar boyunca, bu ve benzeri sorular›n defalarca muhatab› oldum. Üstelik bunlar, duyduklar›m aras›nda en yenir yutulur cinsten olanlard›. Kulak t›kamak zorunda kald›¤›m, zaman zaman direnmeme, hatta tepki göstermeme neden olan üslûptakileri, bu sat›rlarda yazam›yorum. Ne yaz›k ki öyle tepkilerle de karfl›laflt›m y›llar içinde. Ama önemli olan fluydu: Bu sorular› bana soran asla ben olmad›m. Bir yola ç›km›flt›m ve yol almal›yd›m. fiimdi okumakta oldu¤unuz kitapç›k, bu yolda benim için önemli bir kilometre tafl›. Att›¤›m ad›mlar›n bofla gitmemifl olduklar›n› görmek güzel. Yeryüzünün egemen türü olarak insan, son birkaç yüzy›lda, üzerinde yaflad›¤› gezegene, hiçbir insan neslinin vermedi¤i kadar zarar verdi. Kendi açl›¤›m›z› bast›rmak ve yaflamsal ihtiyaçlar›m›z› karfl›lamak u¤runa, ayn› yaflam› bizimle paylaflan canl›lar›, yeryüzünü yaflayan bir gezegen yapan di¤er yaflamlar› ac›madan katlettik. Etmeye de devam ediyoruz. Yok olan her canl›n›n ard›ndan do¤a sessiz bir 盤l›k att›, ama ç›karlar› a¤›r basan bizler duymazdan geldik do¤an›n yakar›fl›n›. Ömrümün neredeyse yar›s›n› bozcamgözleri -ve di¤er köpekbal›¤› türlerini- araflt›rmaya adam›fl olmam›n tek amac›, onlar›n sessiz 盤l›klar›na arac› olmakt›. Bunu ne kadar yapabildim? bilmiyorum. Ama okyanuslar›n h›rç›n sular›ndan, ›fl›¤› tan›mayan derinliklere kadar uzanan uçsuz bucaks›z bir dünyada -sessiz dünyada- durmak bilmeden çal›flan binlerce deniz biyolo¤unun ortak çabas›, do¤an›n k›r›lgan parçalar›n›n sesini art›k daha fazla duyurmaya bafllad›. Bu ortak çabaya katk›da bulunmufl olmaktan dolay› mutluyum. Bu kitapç›k, bozcamgöz bilmecesine kesin yan›tlar vermek ya da bu alandaki araflt›rmalara son noktay› koymak amac›yla yaz›lmad›. Zaten öyle bir iddias› da yok. Olsa olsa, gelecekte yap›lacak araflt›rmalar için bir baflvuru kayna¤› ya da bir bafllang›ç noktas› olabilir. Çünkü bilimin sonu yok. Bu nedenle okudu¤unuz her sat›r›n, yazar›n inceleme f›rsat›n› bulabildi¤i 60 tane bozcamgözün yaflamlar›na dair ayr›nt›lar oldu¤unu lütfen unutmay›n. Derin karanl›k hala s›rlar sakl›yor ve bu bilmecenin bir parças›n› cevaplayan siz olabilirsiniz.
1
G‹R‹fi
Foto¤raf: Hakan Kabasakal
“Bak›rköylü Bal›kç› Kenan’da dev köpekbal›¤› sergileniyor…” Gazetede bu haberi okuyal› tam 18 y›l oldu, ama o anki heyecan›m› daha dün gibi hat›rl›yorum. Foto¤raf makinemi kapt›¤›m gibi solu¤u Bak›rköy’deki bal›kpazar›nda alm›flt›m. Kas›m ay›nda hava buz gibi so¤uktu so¤uk olmas›na, fakat bal›kç› tezgâh›n›n önü mahfler yeri gibi kalabal›kt›. 4,5 m uzunlu¤unda, kurfluni gri, kocaman bir köpekbal›¤›yd› tezgâh›n önünde boylu boyunca yatan. Al›flverifl için çarfl›ya inmifl olan, gazetede haberi okuyup s›rf merak›n› gidermek için pazara gelen ya da yolu oradan geçen onlarca insan, aç bir merakla doldurmufllard› Bal›kç› Kenan’›n dükkân›n›. Foto¤raf makinemi haz›rlay›p camgözün birkaç poz resmini çekmeye çal›fl›rken, bal›kç› yaklafl›p “hangi gazeteden?” diye sormufltu usulca. Gazete mi? Belli ki benden önce de gelenler olmufltu, derinlerden gelen bu yabanc›n›n foto¤raf›n› çekmek, bal›kç›yla iki çift laf etmek için. Bozmad›m bu oyunu. Zaten köpekbal›¤›n› görmeye gelenler sayesinde, son birkaç gündür iyi sat›fl yapm›flt› bal›kç›. Keyfi yerindeydi. Ayaküstü laflad›k. Marmara’da Tuzla aç›klar›nda yakalanm›flt› bu difli. ‹stavritle dolu bir g›rg›r a¤›n›n içinde hapsolmufl, Marmara’n›n karanl›k sular›nda bafllayan yaflam›, bal›kç› teknesinin çelikten güvertesinde sona ermiflti. fiimdi de tezgâhta istavritle palamuttan baflka bal›k görmeyen ‹stanbul halk›na, giderayak son bir gösteri yap›yordu, denizin derin karanl›¤›nda da bir yaflam oldu¤unu sessizce hayk›rarak. Bal›k pazar›ndan ayr›lmadan önce, bozcamgözün birkaç kare foto¤raf›n› çektim ve difllerinden birkaç tane al›p alamayaca¤›m› sordum. “Ne yapacaks›n diflleri?” diye sordu Bal›kç› Kenan. Masum yalan›ma art›k son vermeliydim. “Bal›kç›l›k okulunda ö¤renciyim ve köpekbal›klar›n› incelemeyi seviyorum...” demifltim. Neyse ki k›zmad›. Bozcamgözün alameti farikas›, tarak fleklindeki alt çene difllerinden birkaç›n› söküp bana verdi. Bal›kç›yla vedalaflt›k, ama bu onunla son görüflmemiz olmad›. Bozcamgözün pefli s›ra y›llarca sürdürdü¤üm derin takip, 1988’de iflte böyle bafllad›.
Derin takipi yaratan süreç, bal›kç› tezgâh›n›n önünde yatan bu difli bozcamgözle bafllad›. Bak›rköy bal›kpazar›n›n yan› s›ra ‹stanbul sokaklar›, sonraki y›llarda daha birçok bozcamgözü a¤›rlad›. 2
‹LK TANIMLAMALAR: ÇEL‹fiK‹LERLE DOLU B‹R DÖNEM Frans›z do¤a bilimci Pierre Joseph Bonnaterre taraf›ndan, 18. yüzy›l›n sonlar›nda tarif edilmifl ve adland›r›lm›fl olan 25 tane bal›k türünden biri de bozcamgözdür. Bilim dünyas› onu biraz daha uzun bir isimle, Hexanchus griseus olarak adland›r›yor. ‹ki kelimeden oluflan bu ifade, bozcamgözün ayr› bir tür olarak tan›mlanmas›na yol açan, en belirgin niteliklerinden yola ç›k›larak oluflturulmufl bir s›fat tamlamas›. Asl›nda bu ismin tam anlam› alt› solungaç yar›kl› (Hexanchus) bozcamgöze (griseus) karfl›l›k geliyor. Bozcamgözün bafl›n›n her iki yan›nda bulunan alt›flar tane solungaç yar›¤›, günümüzde kullan›lan tür ad›n›n temelini oluflturuyor olsa da, Bonnaterre’nin 1788’de verdi¤i ilk tür ad› farkl›: Squalus griseus, yani boz köpekbal›¤›. Frans›z do¤a bilimcinin bu ilk adland›rmada temel ald›¤› birey (holotip) Akdeniz’de yakalanm›fl. Bu çok de¤erli örnek, günümüzde ne yaz›k ki kay›p.
Ehrenbaum’a (1927) göre bozcamgöz.
Bonnaterre taraf›ndan Squalus griseus olarak adland›r›lan bu yeni köpekbal›¤› türü, 1930’lara kadar devam eden bir isimlendirme karmaflas›na yol açar.1 Dönemin iletiflim imkânlar›n›n hantall›¤›ndan dolay›, birbirine uzak co¤rafyalarda yaflayan do¤abilimcilerin, ayn› köpekbal›¤› türüne birbirlerinden habersiz olarak farkl› isimler vermeleri, 100 y›ldan fazla süren bu karmaflan›n bafll›ca nedenidir. Böylece bozcamgöze ilk konulan ad›n›n d›fl›nda, 6 tane isim daha verilir. Sistematik biliminin babas› olarak kabul edilen, ‹sveçli do¤abilimci Caroli Linnaeus ve bir baflka sistematikçi Gmelin, derinlerden gelen bu konu¤u Notidanus griseus ismini verirler. Bloch ve Schneider, 1801’de Squalus vacca; bir baflka Frans›z do¤abilimci Risso, 1826’da Notidanus monge isimleriyle türü yeniden adland›r›rlar. Jordan ve Gilbert, “kal›n derili alt› yar›kl› köpekbal›¤›” anlam›na gelen Hexanchus corinus ad›n› ilk kez 1880’de kullan›rlar. Nihayet 1886 y›l›nda Perez Canto, Notidanus cins ad›na geri dönüfl yaparak, Bat› Akdeniz’in Avrupa k›y›lar›nda giderek daha fazla yakalanmaya bafllayan bozcamgöze, “yayg›n bozcamgöz” anlam›na gelen, Notidanus vulgaris ad›n› verir.
Moreau’nun 1881 tarihli Poissons de la France adl› kitab›nda görülen bozcamgöz çizimi, türün modern çizimleri ile büyük ölçüde tutarl›l›k gösteriyor. 3
Paris Do¤a Tarihi Müzesi koleksiyonlar›ndaki Pl. 26 numaral› çizimde, bozcamgöz için Notidanus griseus tür ad› kullan›lm›fl. 1886 tarihli bu çizimin bafll›ca hatas›, 8 tane solungaç yar›¤› çizilmifl olmas›. Ayr›ca bafl›n alttan görünümü, Hexanchidae’nin sular›m›zda bulunan di¤er türü olan Heptranchias perlo’yu and›r›yor.
Bu adland›rma karmaflas›nda çok önemli ve bir o kadar da basit bir ayr›nt›n›n gözden kaçt›¤›n›, Rafinesque ad›nda yine Frans›z bir do¤abilimci fark eder. Bozcamgöze verilen bu tür adlar›n›n hiçbiri, onun en temel ay›rdedici özelli¤ini -bafl›n yanlar›nda bulunan 6’flar tane solungaç yar›¤›n› vurgulamamaktad›r. Rafinesque, karanl›k sular›n avc›s›na, alt› yar›kl› bozcamgöz anlam›na gelen Hexanchus griseus ad›n› verir. Bozcamgözü isimlendirme flerefi uzun y›llar Rafinesque’ye lay›k görülür. Bonnaterre unutulmufltur. Fakat yap›lan hata fark edilir. Bozcamgözü ilk kez tan›mlayan ve isimlendiren kifli olmas› onuruna türe, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) ad› verilir. Do¤abilimcinin ad›n›n ve tarihin parantez içerisinde yaz›lmas›, ilk cins ad›n›n (Squalus) sonradan de¤ifltirildi¤ini gösteriyor ve günümüzde hala bu tür ad› kullan›l›yor.
BOZCAMGÖZ TÜRK SULARINDA: ‹LK KARfiILAfiMA VE SONRASI Bat›l› do¤abilimciler taraf›ndan ilk kez 18. yüzy›lda tan›mlanm›fl olan bozcamgözle, Türk sular›nda ilk karfl›laflma 1920’lerin bafl›nda gerçekleflir. 1921 y›l›nda “Marsigli” ad›nda küçük bir gemi ‹talya’dan demir al›r. O y›llarda iflgal alt›nda olan Türk sular›nda araflt›rma yapmak amac›yla ç›k›lan seferin yolcular› aras›nda, Emilio Ninni ad›nda bir bal›kbilimci de vard›r. Uzun yolculu¤unu tamamlayan gemi karasular›m›za girer, Bo¤aziçi’ne ulafl›r ve araflt›rmac›lar ‹stanbul yak›n› sularda çal›flmaya koyulurlar. Emilio Ninni bölgenin bal›klar›n› incelemektedir. Denizlerimizde yakalad›¤› bal›klar›, bal›kç›lar›n kulland›klar› av araçlar›n› ve avlanma yöntemlerini anlatt›¤› bir kitab›, 1923’te Venedik’de yay›mlan›r.2 Ortaya koydu¤u bulgular ço¤unlukla bo¤az bal›klar›na ve bal›kç›l›¤›na ait konularla iliflkili olsa da, bu kitap deniz bal›klar›m›z üzerine yap›lm›fl ilk araflt›rmad›r; Türk bal›kç›l›¤›n›n 1920’lerdeki panoramas›d›r. Ninni’nin kitab›nda ço¤unlukla kemikli bal›klara yer verilmifl olmas›na ra¤men, birkaç tane köpekbal›¤› türünden de bahsediliyor. Bunlardan biri de Hexanchus griseus. Ninni, bozcamgöze Marmara’da nadiren rastland›¤›n›, 4 m uzunlu¤undaki bir bireyin kar›n çevresinin 1,4 m olarak ölçüldü¤ünü bildiriyor. Bozcamgözün denizlerimizdeki hikâyesi, bu birkaç sat›r bilgiyle bafll›yor. Dönemin bal›khane müdürü Karakin Deveciyan, 1926 senesinde Türkiye Bal›k ve Bal›kç›l›k adl› kitab›n› yay›mlad›.3 Ço¤unlukla bal›khaneye getirilen bal›klar› inceleyerek yazd›¤› kitab›nda Deveciyan, köpekbal›kla- Paris Do¤a Tarihi Müzesi r›n› anlatan oldukça genifl bir bölüme yer veriyor. kolesksiyonlar›nda bulunan Pl. 27 Deveciyan’›n bozcamgözle ilgili paragrafta anlatt›¤› numaral› çizim, 10 Ocak 1880 tarihini bireyle, Ninni’nin kitab›ndaki bozcamgözün santimi tafl›yor. Genel vücut ve göz çiziminde santimine ayn› uzunlukta olmalar›, bana daima, iki ya- hata bulunmamas›na ra¤men, alt çene zar›n da ayn› bozcamgözden bahsettiklerini, hatta onu diflleri hatal› çizilmifl. 4
birlikte incelediklerini düflündürmüfltür. Ancak Deveciyan’›n bozcamgöz için Notidanus griseus tür ad›n› kullanm›fl olmas›, yazarlar›n aras›nda bir bilgi al›flverifli olmufl olsa da, bunun ilerleyen y›llarda devam etmedi¤ini akla getiriyor. Tam 80 y›l önce kaleme al›nm›fl olan bu sat›rlar›n ard›ndan, bozcamgözün denizlerimizdeki öyküsü uzun bir kesintiye u¤rar. 1950’lere gelindi¤inde Fethi Akfl›ray’›n, Türkiye’de bal›k sistemati¤inin ilerlemesinde bir kilometre tafl› olarak kabul edilen, Türkiye’de Deniz Bal›klar› ve Tayin Anahtar› isimli kitab› okuyucuyla buluflur.4 Uzun y›llar boyunca alan›nda tek kaynak olma özelli¤ini koruyan bu kitab›n, 1987’de yay›mlanm›fl olan geniflletilmifl ikinci bask›s› da büyük ilgi görür.5 Köpekbal›klar›na genifl bir yer verilen bu kitapta, bozcamgözün Türk sular›nda da yaflad›¤›, ayr›nt›l› da¤›l›m bilgileri verilmeden belirtiliyor. Geriye dönüp bakt›¤›m›z zaman, bu üç yazar›n kitaplar›nda ortak bir eksiklik bulundu¤u gözden kaçm›yor. Üç kitapta da bozcamgözün denizlerimizdeki da¤›l›m›na, incelenmifl olan bireylerin yakaland›klar› yerlere ya da hangi müze veya koleksiyonda muhafaza edildiklerine dair hiçbir bilgi verilmiyor. Bu eski bilgilerin geride b›rakt›¤› izleri takip etmek kolay de¤il. Bozcamgözün Türk sular›ndaki geçmifline, derin bir belirsizlik hakim.
Bal›kç› Kenan’›n dükkân›nda, tezgâh›n önünde sere serpe yatan bozcamgözü görünce, o y›llardaki tecrübesizli¤ime ve yar›m yamalak ö¤rendiklerime karfl›n, türünü tayin etmekte hiç zorlanmam›flt›m. Ay›r›c› özellikler olarak adland›r›lan baz› özellikleri sayesinde, bozcamgözü sular›m›zda yaflayan di¤er köpekbal›¤› türlerinden kolayca ay›rmak mümkündü. Peki bozcamgözü di¤er köpekbal›¤› türlerinden farkl› k›lan bu özellikler nelerdir? Hexanchus griseus, hantal görünüfllü ve kal›n gövdeli bir köpekbal›¤›d›r. Aç›k deniz- Hexanchus griseus (BONNATERRE, 1788). de yaflayan çok süratli köpekbal›klar›nda görmeye al›flk›n oldu¤umuz çevik vücut görüntüsünden yoksundur. Alt taraftan bak›ld›¤›nda burun genifl bir kavis oluflturur ve ucu küttür. Kafas› çok büyük olmas›na ra¤men, gözleri kafas›yla belirgin bir orant›s›zl›k yaratacak kadar küçüktür. Bafl›n her iki yan›nda 6’flar tane, büyük solungaç yar›klar› bulunur. Sistematik s›n›fland›rmada Hexanchus griseus’un dahil oldu¤u Hexanchidae ailesinin üç cinsi -Hexanchus, Heptranchias ve Notorhynchus- aras›ndaki ayr›mda bu özellik temel al›nmaktad›r. Heptranchias ve Notorhyncus cinsi bozcamgözlerde 7’fler tane solungaç yar›¤› vard›r. Bu yedi yar›kl› bozcamgözlerden Heptranchias perlo’ya, Akdeniz ve Ege sular›m›zda da rastlan›yor. Fakat Notorhyncus cepedianus henüz Akdeniz’de bile kay›tlara geçmedi. Alt çenede 6 s›ra halinde dizilmifl olan, tarak fleklindeki kesici difller, Hexanchus griseus’un bir baflka önemli ay›r›c› özelli¤i. Bozcamgözün s›rt›nda, vücudun oldukça gerisinde konumlanan ve köpekbal›¤›n›n cüssesine k›yasla biraz küçük kalan, sadece bir tane s›rt yüzgeci bulunuyor. Hexanchidae ailesinin di¤er üç türünde de, benzer konumlarda bulunan tek s›rt yüzgeci, bozcamgözleri di¤er köpekbal›¤› türlerinden ilk bak›flta ay›rabilmemizi sa¤layan, en önemli ortak ay›r›c› özelliktir. Kuyruk yüzgeci k›sa, fakat kal›n bir kuyrukla gövdeye birleflir. Bozcamgözün s›rt taraf› koyu kurfluni gridir ve bu renk alta do¤ru aç›larak, kirli beyaz aç›k gri bir tonda kar›n yüzeyini örter. 5
(Çizim: Alessandro De Maddalena).
BOZCAMGÖZÜN TANIMI VE GENEL B‹YOLOJ‹S‹
(Çizim: Alessandro De Maddalena). (Çizimler: Hakan Kabasakal)
Hexanchus griseus çok büyük bir köpekbal›¤› türüdür. FAO6 ve UNESCO7 taraf›ndan yay›mlanm›fl olan kitaplarda, azami toplam uzunlu¤unun 4,8 m oldu¤u bildiriliyor. Ancak Frans›z köpekbal›¤› uzman› Christian Capapé taraf›ndan Bat› Akdeniz’de yap›lm›fl olan araflt›rmalarda, toplam uzunlu¤u 6 m’ye ulaflan bozcamgözler yakalanm›fl olmas›, kitaplarda aktar›lan bu eski bilgilerde güncellemeler yap›lmas›n› zorunlu k›l›yor. Heptranchias perlo (BONNATERRE, 1788). Hexanchus cinsinin Akdeniz’de yaflayan di¤er türü, Hexanchus vitulus ya da sivri burunlu bozcamgözdür. Bu tür Hexanchus griseus’a göre daha nadir bulunuyor, ancak hem bat›, hem de do¤u Akdeniz’de yakalanm›fl olmas›, sular›m›zda da bu türe rastlama olas›l›¤›n› art›r›yor. Bafl büyüklü¤ü ile k›yasland›¤›nda gözlerin daha büyük olmas›, alt çenede 5 s›ra kesici difl bulunmas›, kuyru¤un daha ince ve uzun olmas› ve sivri burnu, Hexanchus vitulus’u, Hexanchus griseus’dan farkl› k›lan en önemli ay›r›c› özelliklerdir. Bozcamgöze ait en eski fosillerin, orta jurasik döneme tarihlenen kayaçlarda bulunmufl olmas›, türün ilk atalar›n›n günümüzden yaklafl›k 195 milyon y›l önce ortaya ç›km›fl oldu¤unu gösteriyor. Karalarda dinazorlar›n hüküm sürdü¤ü bir ça¤da, denizlerin hâkimleri aras›nda bozcamgözler de vard›. Hexanchidae ailesinin türleri, tarihöncesi ça¤lardan günümüze kadar çok az de¤iflikli¤e u¤rayarak hayatta kalmay› baflarm›fl olan, gerçek yaflayan fosillerdir. Onlara bu ünvan› kazand›ran en önemli özellikleri, çenelerin kafatas›na ba¤lanma fleklinin, modern köpekbal›klar›nda görülen ba¤lanma fleklinden tamamen farkl› olmas›d›r. Modern köpekbal›¤› türlerinde alt ve üst çene taraf›ndan oluflturulan bütünlük, hiyomandibula denilen ara ba¤lant› k›k›rdaklar› arac›l›¤›yla kafatas›na ba¤lanmaktad›r. Hiyositilik as›l›fl olarak adland›r›lan bu çene-kafatas› birleflmesinde, üst çene hareket ettirilebilir. Oysa bozcamgözlerin çeneleri kafatas›na do¤rudan eklemlenir. Hiyomandibulan›n ortadan kalkt›¤› bu çene-kafatas› birleflimine amfisitilik as›l›fl denir.
Günümüzde yaflayan köpekbal›¤› türlerinin ço¤unda çeneler kafatas›na hiyositilik as›l›flla birleflmifltir. Kafatas› ve çene eklemi aras›nda yerleflmifl olan hiyomandibula (flekilde siyahla gösterilmifltir), çenelerin 180 dereceye yak›n bir aç›yla aç›labilmelerine olanak tan›r.
Yaflayan fosiller olarak da isimlendirebilece¤imiz hexanchiformes grubu köpekbal›klar›nda çeneler, herhangi bir ba¤lant› k›k›rda¤› olmadan kafatas›na do¤rudan birleflirler. Tarihöncesi köpekbal›¤› türlerinin neredeyse tamam›nda görülen amfisitilik as›l›flta, üst çene kafatas›na sabit bir flekilde birleflmifltir ve bu nedenle hareket ettirilemez.
Üst çenenin hemen hiç hareket etmedi¤i amfisitilik as›l›fl, sadece alt çenenin hareket etmesine olanak tan›r. Kesici difllerin s›raland›¤› alt çene, ›ss›rma s›ras›nda kesme-koparma ifllevinin gerçekleflmesini sa¤layan bafll›ca araçt›r. Soyu tükenmifl olan tarihöncesi köpekbal›klar›nda da s›kl›kla rastlanan amfisitilik çene as›l›fl›, bozcamgözle ilkel atalar› aras›nda ifllevsel bir köprü kuruyor. Bozcamgözün çeneleri zamana meydan okuyor.
DÜNYA DEN‹ZLER‹NDEK‹ DA⁄ILIMI Bozcamgöz s›cak ve tropikal denizlerde oldukça yayg›n bir da¤›l›m sergiliyor.8 Tür bugüne kadar Atlas Okyanusu’nun bat›s›nda Kuzey Karolayna’dan Florida’ya, Meksika Körfezi’nden Küba, Nikaragua, Kosta Rika, Venezuela, Brezilya ve Arjantin sahillerine kadar uzanan k›y› fleridinde kay›tlara geçti. Atlas Okyanusu’nun do¤usunda ‹zlanda’dan ‹ber Yar›madas›’na kadar Avrupa k›tas›n› saran serin-›l›man sular, orta Afrika k›y›lar› ve daha güneyde Namibya k›y›lar›, bozcamgöze ev sahipli¤i yap›yor. Güney Afrika’n›n do¤u k›y›s›n›, Mozambik’i, ayr›ca Madagaskar, Aldabra ve Komor adalar›n› kuflatan sular, Hexanchus griseus’un Hint Okyanusu’nda tespit edildi¤i yerler olarak geçiyor. Bozcamgöz Büyük Okyanus’da da gözle görülür bir da¤›l›m sergiliyor. Japonya’n›n do¤u k›y›s›ndan, Tayvan, Malezya, Sumatra ve Avustralya’ya kadar uzanan uçsuz bucaks›z sular, Hexanchus griseus’un Büyük Okyanus’un bat›s›ndaki da¤›l›m alan›n› olufltururken; tür, do¤uda Aleutian adalar›ndan, ABD’ye, Kortez Denizi’nden -Kaliforniya Körfezi- Meksika’ya kadar olan sularda yafl›yor.9 Büyük Okyanus’un güneydo¤usunda fiili k›y›lar›nda rastlanan bozcamgöze, okyanusun orta bölgelerinde bugüne kadar sadece Hawaii adalar›nda rastlanm›fl.
Haritadaki koyu alanlar, bozcamgözün okyanuslarda ve denizlerde bugüne kadar kay›tlara geçti¤i yerleri gösteriyor. Türün da¤›l›m›na iliflkin her yeni bulgu, haritadaki koyu alanlar› biraz daha geniflletiyor. Ancak dinmek bilmeyen av bask›s› nedeniyle, bu koyu alanlar birgün haritadan tamamen silinebilir.
Hexanchus griseus’un da¤›l›m›na ait en eski bilgiler ço¤unlukla Akdeniz’de kaydedilmifl. Buras› türün ilk kez tan›mland›¤› yer, bir bak›ma bozcamgözün anavatan›. Hexanchus griseus’un Akdeniz’deki da¤›l›m›na iliflkin en yeni tarihli araflt›rma 2003 y›l›nda yay›mland›.10 19. yüzy›l›n son çeyre¤inden günümüze kadar uzanan dönemde, a¤›rl›kl› olarak havzan›n bat›s›nda yakalanm›fl olan 114 tane bozcamgözle ilgili olarak, bu makalede anlat›lanlar akla flu soruyu getiriyor: Do¤u Akdeniz’de yaflayan bozcamgöz nüfusuna ait bilgiler neden bu kadar az? Bozcamgöz Do¤u Akdeniz’de nadiren karfl›lafl›lan bir tür mü? Güncel araflt›rmalar, 1970’lerden bugüne kadar uzanan 36 y›ll›k dönemde, Anadolu ve Trakya k›y›lar›nda 60 tane bozcamgöz yakaland›¤›n› ve türün da¤›l›m alan›n›n Karadeniz’e kadar ulaflt›¤›n› gösteriyor.11,12,13,14 Bozcamgözün sular›m›zdaki da¤›l›m› ilerleyen bölümlerde ayr›nt›l› olarak ele al›n›yor. Ancak flu bir gerçek ki, türün Akdeniz’deki da¤›l›m tablosunda bulunan boflluklar giderek kapan›yor.
YAfiAMA ALANI: DER‹N KRALLIK
(Foto¤raf: Veronica von Allwörden).
Karanl›k sular›n derinliklerinde yitip giden deniz taban›, yaflamdan yoksun bir ›ss›zl›k gibi görünmesine karfl›n, irili ufakl› deniz canl›lar›na ev sahipli¤i yap›yor. Derin karanl›¤›n zorlu flartlar›nda yaflamaya uyum sa¤lam›fl olan canl›lardan biri de bozcamgöz. K›ta sahanl›¤› ve k›ta yamac› boyunca, yüzeyden 2500 m derine kadar ulaflan deniz taban›, bozcamgözün yaflama alan›n› oluflturur.15 Bozcamgöz ço¤unlukla dibe yak›n yaflamas›na ra¤men, zaman zaman deniz taban›ndan uzaklaflarak yüzeye de ç›kabiliyor.16 Bu yüzeye ç›k›fllar ço¤unlukla gece ve alacakaranl›kta meydana gelir. Di¤er yandan yaflama alanlar›n›n s›n›rlar› içinde, genç ve eriflkin bozcamgözlerin yer tercihleri de belirgin bir farkl›l›k sergiler. Genç bozcamgözler ço¤unlukla k›y› yak›n›ndaki s›¤ sularda yaflamay› tercih ederken, eriflkinlere genellikle 100 m’den daha derin sularda rastlan›yor.17 1990’larda bozcamgözlerin derinli¤e ba¤l› da¤›l›mlar›n› araflt›rmak amac›yla araflt›rmac›lar,
Bozcamgöz derin krall›¤›n tek hâkimiymifl gibi görünse de, insan›n hiç zorlanmadan ulaflt›¤› karanl›k sular, bu kusursuz y›rt›c›ya art›k yeteri kadar güvenlik sa¤layam›yor.
Bahama adalar›nda eriflkin bir bozcamgöze elektronik izleme aleti takt›lar.18 Birkaç hafta boyunca süren kovalamacadan elde edilen bulgular, eriflkin bozcamgözün gündüzleri ortalama 600 m derinde kalarak, deniz taban› boyunca hareket etti¤ini, gece ise yüzeye ç›kt›¤›n› gösterdi. Deneysel tanklarda bekletilen bozcamgözlerin parlak ›fl›ktan rahats›z olmalar›, ›fl›¤a karfl› çok duyarl› olduklar›n› ortaya koyuyor. Bu aç›klamaya dayanarak bozcamgözlerin parlak ›fl›ktan kaç›nmak için, gündüzleri derin sularda geçirdikleri söylenebilir. Yüzeye yap›lan gece yolculuklar›n›n, araflt›rmac›lar taraf›ndan en fazla desteklenen nedeni ise beslenme. Bozcamgözün baflta derinli¤e ba¤l› göçleri olmak üzere, yaflam alan›ndaki da¤›l›m›n› anlamaya yönelik araflt›rmalar devam ediyor. Ancak flimdiye kadar ö¤rendiklerimiz, resmin tamam›n› görmek için yeterli de¤il.
ÜREME
(Foto¤raf: Hakan Kabasakal)
Bozcamgöz ovovivipar bir köpekbal›¤›d›r. Plasentas›z vivipar da denilen bu üreme fleklinde, döllenmifl yumurta kabuk içine girdikten sonra, yumurtalar›n› denize b›rakan bal›k türlerinin aksine, uterusun (rahim) içerisinde al›konarak, sonraki geliflme evrelerini anne karn›n›n güvenli ortam›nda tamamlar. Geliflmekte olan embriyon besin ihtiyac›n›, kendisine bir göbekba¤› ile ba¤lanm›fl olan vitellüs (yumurta sar›s›) kesesinden karfl›lar. Embriyon, özellikleri bak›m›ndan henüz ait oldu¤u türe benzemeyen yavru köpekbal›¤› olarak tan›mlanabilir. Geliflmenin ileri evrelerinde
Mersin k›y›lar›nda yakalanm›fl olan bu bözcamgözün, pelvik -kar›n- yüzgeçlerinden daha k›sa ve yumuflak olan klasperleri, onun cinsel olarak henüz olgunlaflmam›fl bir erkek oldu¤unu kan›tl›yor.
(Foto¤raf: Hakan Kabasakal)
Erkek köpekbal›klar›n›n cinsel olgunlaflma durumlar›, klasperlerin geliflimiyle kolayca izlenebiliyor. Pelvik yüzgeçlerinden daha uzun ve sertleflmifl klasperlerle, hemen geride bulunan fliflkin sperm keseleri, bu bozcamgözün çiftleflmeye haz›r bir erkek oldu¤unu gösteriyor. Kuzey Marmara’da yakalanm›fl olan bu bözcamgöz, çiftleflme flans› bulamayan erkeklerin umar›m sonuncusu olur.
kabuktan d›flar› ç›kan ve beraberindeki besin maddesi sto¤unu tüketen embriyonun, uterusun içindeyken nas›l beslendi¤i, hala tam olarak bilinmiyor. Ancak hamile diflilerin a¤›rl›klar›nda, özellikle karaci¤er a¤›rl›klar›nda belirgin bir art›fl olmas›, anne köpekbal›¤›n›n uterusun içine besin salg›lad›¤›n› akla getiriyor. Yine de hamileli¤in son dönemlerinde, uterusun içinde devam eden süreç bilinmezli¤ini koruyor. Erkek ve difli bozcamgözlerin kaç yafl›nda eriflkin bireyler haline geldikleri bilinmemekle birlikte, eriflkinli¤e ulaflt›klar› andaki vücut uzunluklar›n›n belirgin olarak farkl› oldu¤u gözden kaçm›yor. Montpellier Üniversitesi’nden (Fransa) Dr. Christian Capapé ve meslekdafllar› taraf›ndan Bat› Akdeniz’de yürütülen araflt›rmalar, erkek bozcamgözlerin 3 m’den ve diflilerinse 4 m’den itibaren cinsel olarak olgunlaflt›klar›n› ortaya koydu.19 Ancak 4 m uzunlu¤a ulaflan diflilerin baz›lar›n›n hala olgunlaflma öncesi döneme ait özellikler sergiliyor olmalar›, bu asgari uzunlu¤un daha fazla olabilece¤ini ya da de¤iflebilece¤ini gösteriyor. Bu olas›l›¤›n en somut kan›tlar›ndan bir tanesi de, 30 May›s 1975’de Church Rock (Kaliforniya) aç›klar›nda yakalanm›fl olan 4,2 m uzunlu¤undaki difli. Büyük Okyanus’un derin sular›nda yakaland›¤›nda hamile olan bu diflinin karn›ndan, uzunluklar› 68-73,6 cm aras›nda de¤iflen, do¤umlar›na çok az bir zaman kalm›fl olan 51 tane yavru ç›kt›¤›n›, David Ebert’in Copeia dergisinde yay›mlanan makalesinden ö¤reniyoruz.20 Konuyla 10
ilgili literatürü kar›flt›rd›kça, ilginç bilgilerle karfl›lafl›yoruz. 1900’lerin bafl›nda Biscay Körfezi’inde (Atlas Okyanusu) yakalanm›fl olan 4,8 m uzunlu¤undaki diflinin karn›ndan 108 tane yavru ç›kt›¤›n›, Frans›z do¤a bilimci Vaillant bildiriyor.21 Yine 4,8 m uzunlu¤unda olan, fakat bu kez ‹spanya k›y›lar›nda yakalanm›fl bir baflka diflinin karn›nda sadece 47 tane yavru bulunmufl olmas›, akl›m›za hakl› olarak flu soruyu getiriyor: Birbirine yak›n, hatta ayn› uzunlukta olan bireylerin tafl›d›klar› yavru say›s›, neden bu kadar de¤iflken? Bu çeliflkinin akla yatk›n tek bir aç›klamas› var. Hamile diflilerin yakaland›klar› zaman, yeni neslin hayatta kalmas› için yavrular›n› düflürmeleri, bir bat›nda do¤an yavru say›s›n› kesin olarak belirlememizi ço¤unlukla engelliyor. Bu nedenle birçok kaynakta yavru say›s›n›n, bozcamgözün uzunlu¤undan ba¤›ms›z olarak, 22 ve 108 tane aras›nda de¤iflebildi¤i belirtiliyor. Bozcamgözlerin do¤um an›ndaki uzunluklar› da say›lar› kadar de¤iflken. ‹ngiliz araflt›rmac› Rodney Steel, Sharks of the World isimli kitab›nda, do¤um an›ndaki uzunlu¤un 40-70 cm aras›nda de¤iflti¤ini belirtiyor.22 Ancak, Akdeniz’de do¤um daha dar bir boy aral›¤›nda, 55,6-68 cm aras›nda gerçeklefliyor.23 1999 y›l›nda Gökçeada’n›n kuzeyinde, yaklafl›k 380 m derinde trol a¤›na giren 65 cm uzunlu¤undaki difli, bugüne kadar Türk sular›nda yakalanm›fl olan en küçük birey olarak kay›tlara geçti. Karn›nda göbek ba¤›ndan geriye kalan bir yara izi tafl›yan bu yeni do¤mufl yavru, bozcamgözlerin Gökçeada’n›n derin sular›nda üreyebildiklerini gösteren önemli bir kan›tt›. Tunus sular›nda Nisan ay›nda yakalanm›fl olan 3,9 ve 4,6 m uzunlu¤undaki iki tane diflide, s›ras›yla 100 ve 57 tane döllenmifl yumurta bulundu¤unu, yine Capapé ve arkadafllar›ndan ö¤reniyoruz.24 Bu bulgu yumurtlaman›n ve çiftleflmenin ilkbahar ortas›nda meydana geldi¤ine iflaret ediyor. Bozcamgözün hamileli¤inin en az 1 y›l sürdü¤üne kesin gözüyle bak›l›yor. Ancak hamileli¤in daha uzun sürdü¤ü de bir baflka iddia. Eldeki bilgilere göre Akdeniz genelinde do¤um, yaz sonundan sonbahar›n ortalar›na kadar devam ediyor.
BESLENME Hexanchus griseus, beslenme piramidinin en üst basama¤›nda yer alan bir tepe y›rt›c›. Derin karanl›kta yaflayan hemen her canl›, onun av› olabilir. Bozcamgözlerin av tercihlerinde, avc›n›n uzunlu¤uyla iliflkili olarak çok belirgin farkl›laflmalar olmas›, beslenmede büyümeyle ilgili de¤iflimler oldu¤unu ortaya ç›kard›. Bu önemli bilgiye, bozcamgözler konusunda dünyan›n en söz sahibi uzmanlar›ndan David Ebert’in, Güney Afrika sular›nda yapt›¤› araflt›rmalar sonucu ulaflt›k.25 Bu araflt›rmalar s›ras›nda 137 tane bozcamgözün midelerinden ç›kan av art›klar› incelenmifl ve flu sonuçlara ulafl›lm›fl: Uzunlu¤u 1,2 m’den daha k›sa olan bozcamgözler neredeyse sadece kafadanbacakl›larla (ahtapot, kalamar vs.) beslendikleri halde; 1,2 ve 2 m aras›nda kalan bozcamgözler kafadanbacakl›lara ek olarak, kemikli bal›klar› ve daha küçük köpekbal›klar›n› da avl›yorlar. 2 m’den daha uzun bozcamgözlerin bafll›ca avlar›n› deniz memelileri ve yine kemikli bal›klar oluflturuyor. Peki beslenmede büyümeye ba¤l› olarak ortaya ç›kan bu farkl›laflman›n sebebi ne olabilir? Av›n büyüklü¤ü ile avc›n›n uzunlu¤u aras›nda gözle görülür bir iliflki olmas›, giderek büyüyen bozcamgözün avlanma yeteneklerinin de geliflti¤ini gösteriyor ki, kazan›lan her yeni becerinin, avc›n›n baflar›s›nda önemli bir rol üstlendi¤ini tahmin etmek zor olmasa gerek. Üstelik 2 m’den daha büyük bozcamgözler, enerjilerini muhafaza etmek amac›yla, her seferinde sadece bir tane büyük canl› avlamak zorundalard›r. Avc› büyüdükçe çeneleri ve kesici diflleri de büyüyor ve güçleniyor. Böylece bozcamgöz daha güçlü ve kat› avlar› kolayca avlayabiliyor. Farkl› denizlerde yakalanm›fl olan bozcamgözlerin mide içerikleri incelendi¤i zaman, besin tercihinde önemli bir benzerlik oldu¤u gözden kaçm›yor. Birbirine uzak co¤rafyalarda yaflayan 11
(Foto¤raf: Veronica von Allwörden).
Hantal görüntüsüne ra¤men bozcamgöz, karanl›k sular›n en atak tepe y›rt›c›lar›n›n bafl›nda geliyor. Özellikle genç bireyler oltaya yakaland›klar› zaman, saatlerce süren bir yaflam mücadelesinin fitili ateflleniyor.
avc›lar, genelde ortak bir av›n pefline düflüyorlar. Derin sularda kalabal›k sürüler oluflturan berlam bal›klar› (Merluccius merluccius, Merluccius productus), bozcamgözlerin en fazla avlad›klar› kemikli bal›klar listesinin bafl›nda yer al›yor. Bozcamgözün, ekonomik önemi yüksek olan berlam üzerinde yaratt›¤› y›rt›c› bask›, bal›kç›lar›n bozcamgözü bir bafl belas› olarak görmelerinin ve kazara yakalanan bireyleri ac›madan öldürmelerinin bafll›ca sebeplerinden biridir. Bozcamgözün avla¤› deniz taban›ndan yüzeye kadar uzan›yor. Mide içeriklerinde bentik* ve pelajik** canl›lar bulunmufl olmas›, bu kusursuz y›rt›c›n›n çok genifl bir ekolojik niflte*** avland›¤›n› gösteriyor. Henüz kan›tlanmam›fl bir varsay›m olmas›na ra¤men, bozcamgözün ›fl›k fliddetindeki (ya da derinlikteki) de¤iflime göre, deri rengini de¤ifltirebildi¤ini düflünmemize neden olan kan›tlar var.26 Yüzeyle deniz taban› aras›ndaki sularda avlan›rken, parlak grimsi tonlarla renklenen bozcamgözün derisi, dipte kahverengine çal›yor. Bozcamgöz, derin karanl›¤›n efendisi, kusursuz bir avc›.
BOZCAMGÖZ VE ‹NSAN Bal›kç›l›k teknolojilerinde bafldöndüren bir h›zla yaflanan geliflmeler sayesinde insano¤lu, yak›n bir geçmifle kadar ulaflamad›¤› muazzam derinliklerde, art›k kolayca bal›k avlayabiliyor. Bir zamanlar deniz canl›lar›na güvenli ve eriflilmesi imkâns›z bar›naklar sa¤layan, karanl›k sular›n gizledi¤i uçsuz bucaks›z derin deniz düzlükleri, art›k doymak bilmeyen açgözlülü¤ümüzün, giderek k›s›rlaflan avlaklar› haline geldi. Derin deniz canl›lar› yal›t›lm›fll›¤›n sa¤lad›¤› dokunulmazl›¤›, her geçen gün biraz daha kaybediyorlar. Dokunulmazl›¤›n› yitiren türlerden birisi de derin krall›¤›n efendisi, bozcamgöz. * Bentik: Tüm deniz taban›n› kaplayan bölgenin genel ad› ve burada yaflayan canl›lar. ** Pelajik: Yüzeyle deniz taban› aras›ndaki orta su bölgesinin genel ad› ve burada yaflayan canl›lar. *** Ekolojik nifl: Herhangi bir canl› türünün yaflamak için do¤ada iflgal etti¤i alan ve yararland›¤› canl› ve cans›z do¤al kaynaklar›n tümü.
12
(Foto¤raf: Hakan Kabasakal).
Alt çenede s›ralanan tarak fleklindeki kesici difller, bozcamgözü kusursuz bir avc›ya dönüfltüren silahlar›n bafl›nda geliyor.
Hedef bir tür olmamas›na ra¤men, bozcamgöz üzerinde görmezden gelinemeyecek bir bal›kç›l›k bask›s›n›n hoyrat etkilerini görmek mümkün. Güneflin eriflemedi¤i derinliklerde, can almak için haz›r bekleyen tuzaklardan farks›z olan bal›k a¤lar›na, onlarca kilometre uzunlu¤undaki paraketalara ya da bafl›bofl oltalara kazara yakalanan bozcamgözler, sonu gelmek bilmeyen bu bal›kç›l›k bask›s›n›n, bafll›ca kurbanlar› aras›nda yer al›yorlar. Bir zamanlar ya¤› ve eti için avlanm›fl olan bozcamgözün, günümüzde hiçbir ticari önemi bulunmuyor. Ayr›ca etinin ishale neden olmas› da, bozcamgözün insan g›das› olarak tüketilmesini engelliyor. Dip ve orta su trolleri, fanyal› a¤lar, solungaç a¤lar› ve zaman zaman el oltalar›yla yakalanan bozcamgözlerin eti, günümüzde genellikle bal›k unu endüstrisinde de¤erlendiriliyor. Ancak bozcamgöz, sürdürülebilir bal›kç›l›¤a olanak tan›yan do¤urgan bir tür de¤il. Durum böyle olunca, kazara yakalanan birkaç birey bile, türün zaten pamuk ipli¤iyle ba¤l› neslinin devam›n› tehlikeye sokmaya yetiyor. Yakalanan bozcamgözün hamile bir difli olmas› halinde, daha do¤mam›fl olan düzinelerce yavru, türün gelecek nesillerini oluflturacak olan nüfustan göz göre göre eksiliyor. Acaba bozcamgözün bal›kç›l›ktan bu kadar kolay zarar görebilmesine yol açan sebepler ne olabilir? Ekolojik aç›dan de¤erlendirildi¤inde Hexanchus griseus “k-seçimli” bir tür olarak tan›mlan›yor. Yani cinsel olgunlu¤a çok geç ulafl›yor, uzun bir hamilelik döneminin ard›ndan az say›da yavru do¤uruyor ve b›rak›n afl›r› avlanmay›, kurallara uygun olarak yürütülen bal›kç›l›ktan bile, kolayca olumsuz olarak etkilenebiliyor. Burada k›sa bir ara verip birkaç önemli hat›rlatma yapal›m. Önceki bölümlerden an›msayaca¤›n›z gibi, bozcamgözün uzunlu¤u 6 m’ye ulaflabiliyor. Erkekler 3 m’den ve difliler 4 m’den itibaren cinsel olgunlu¤a erifliyor ki, bu uzunluklar türün azami büyüklü¤ünün s›ras›yla %50’sine ve %66’s›na denk geliyor. Bu oranlamalar bozcamgözün eriflkinli¤e geç ulaflan bir köpekbal›¤› oldu¤unu, flüpheye yer b›rakmadan kan›tl›yor. Di¤er köpekbal›¤› türleri ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, bozcamgözün oldukça do¤urgan bir tür oldu¤unu görüyoruz. Fakat yüzbinlerce, hatta milyonlarca yumurta üretebilen kemikli bal›k türleri ile k›yaslad›¤›m›z zaman, bir bat›nda en fazla 108 tane yavru do¤urdu¤u bilinen bozcamgöz, bilinçli ya da bilinçsiz olarak yürütülen bal›kç›l›k nedeniyle, stoklar›nda aç›lan derin yaralar› kolay kolay kapatam›yor. Bir zamanlar özellikle trol teknelerinin bafll›ca hedeflerinden biri olan, günümüzde ekonomik önemini kaybetmifl olmas›na ra¤men, av dönemlerinde derin su bal›kç›lar› taraf›ndan kazara yakalanan ve ac›mas›zca katledilerek teflhir amac›yla k›y›ya getirilen bozcamgöz için, art›k 13
(Foto¤raf: Hakan Kabasakal).
‹nsano¤lu gücünü göstermek için fetifllere s›kça baflvuruyor. Bozcamgözün çenesi ve kuyru¤u, bir kelle av›n›n ganimetleri gibi bal›kç› dükkân›n› süslüyor.
tehlike çanlar› çal›yor. Dünya Koruma Birli¤i (IUCN) taraf›ndan haz›rlanan ve nesli tükenme tehlikesiyle karfl› karfl›ya olan türlerin s›raland›¤› k›rm›z› listede, ne yaz›k ki Hexanchus griseus’un da ad› geçiyor. 1994 y›l›nda yay›mlanm›fl olan ilk k›rm›z› listede bozcamgöz, nesli “zarar görebilir” bir köpekbal›¤› türü olarak de¤erlendirilmiflti. Bozcamgözün biyolojisine iliflkin bilgilerin, ak›lc› bir bal›kç›l›k yönetim plan› haz›rlamaya yetmedi¤i 90’l› y›llar›n bafl›nda al›nan bu do¤ru karar, bozcamgöz neslinin tükeniflini önleyememifl olsa da geciktirmeyi baflard›. Ancak, da¤›l›m› çok genifl bir co¤rafyaya yay›lan bozcamgözün korunmas›na yönelik uluslararas› bilincin, geçen y›llar içinde oluflturulamamas› nedeniyle, türün karfl› karfl›ya oldu¤u tehdit hala devam ediyor. 1996 y›l›nda yap›lan gözden geçirmede, Hexanchus griseus’un k›rm›z› listedeki yeri “düflük risk” düzeyine çekilmifl olmas›na ra¤men, Uluslararas› Köpekbal›¤› Uzmanlar› Grubu’nun* ›srar›yla, bozcamgöze iliflkin risk de¤erlendirmesine “tükenmeye yönelimli” uyar›s› da eklendi. Fakat bozcamgözün üzerindeki bal›kç›l›k bask›s›n›n artarak devam etmesi ve korumaya iliflkin yasal düzenlemeleri uygulamaya koymadaki genel isteksizlik sonucu, Hexanchus griseus günümüzde “nesli tehlike alt›nda” olan bir tür olarak kabul ediliyor. Bozcamgöz neslinin karfl› karfl›ya oldu¤u tükenme tehdidini, tüm ç›plakl›¤›yla yüzümüze vuran bu yeni risk de¤erlendirmesi, yak›n bir gelecekte iyi yönde de¤iflece¤e benzemiyor. ‹nsano¤lunun sonu gelmez açgözlülü¤üne ra¤men bozcamgöz, derin krall›¤›ndaki k›r›lgan varl›¤›n› sürdürmeye çal›fl›yor.
BOZCAMGÖZÜN TÜRK SULARINDAK‹ DA⁄ILIMI Hexanchus griseus’un yaflam›na dair ayr›nt›lara ›fl›k tutmay› denedi¤im kitap盤›n ilerleyen sayfalar›nda, türün sular›m›zdaki güncel da¤›l›m›n›, bu da¤›l›m› etkileyen bafll›ca faktörleri ve 14
k›y›lar›m›zda yakalanan bireylerin öykülerini, 1988’den buyana inceleme f›rsat› buldu¤um bozcamgözlerden edindi¤im bilgileri temel alarak gözden geçirmeyi amaçl›yorum. Hexanchus griseus’un Do¤u Akdeniz’deki yaflam öyküsünü kapsaml› olarak ele alan ilk çal›flmalar›n devam› niteli¤indeki bu araflt›rmayla, resmin eksik bir parças› daha tamamland›. Türün Akdeniz’deki da¤›l›m haritas›nda do¤u k›y›lar›, art›k eskisi kadar bofl de¤il. Bu bofllu¤un giderilmesinde, Türk sular›nda yürütülen çal›flmalar›n büyük pay› var.
KARADEN‹Z VE MARMARA DEN‹Z‹ Türkiye’de ihtiyolojinin (bal›k bilimi) geliflmesine önemli katk›lar› olmufl isimlerden birisi de, flüphesiz Remzi Geldiay’d›r. 1969 y›l›nda yay›mlanan ‹zmir Körfezi’nin Bal›klar› Ve Muhtemel ‹nvasyonlar› adl› eserinde Geldiay,27 sadece bölge bal›klar› üzerine de¤erli bilgiler vermekle kalmaz, deniz bal›klar›n›n Türk sular›ndaki da¤›l›mlar›na iliflkin önemli ve bugüne ›fl›k tutan de¤erlendirmeler de yapar. Ancak Geldiay’›n kitab›n› benim için çok önemli bir kaynak haline getiren as›l neden bunlar de¤il. Geçen 18 y›l boyunca tekrar tekrar okudu¤um onca kitap ve makale aras›nda, bozcamgözün Karadeniz’de de yaflad›¤›ndan sadece bu kitapta bahsediliyordu. Geldiay eserinin 8. sayfas›nda böyle bir bilgi verir, ancak bu konu üzerine çok derinlemesine bir tart›flmaya girmez. Üstelik Geldiay’›n yararlanm›fl olmas› olas› en önemli baflvuru kaynaklar›ndan birinde, Rus yazar Slastenenko taraf›ndan kaleme al›nm›fl olan Karadeniz Havzas› Bal›klar› isimli kitapta da, bozcamgözün bu h›rç›n denizdeki varl›¤›ndan bahsedilmez.28 Geldiay taraf›ndan 37 sene önce ortaya at›lm›fl olan, “bozcamgözün Karadeniz’de de yaflamakta oldu¤u” iddias›na, bu nedenle hep tereddütle yaklaflm›fl›md›r. Murat Bileceno¤lu ve meslekdafllar› taraf›ndan da¤arc›¤›m›za kazand›r›lm›fl olan, Türkiye Deniz Bal›klar› Listesi’nin Hexanchus griseus maddesinde, türün Karadeniz’deki varl›¤›ndan yazarlar›n da “soru iflareti” ile birlikte bahsetmeleri, bu tereddütümü hakl› ç›karan önemli bir nedendi.29 Hem Karadeniz’in 200 m’den derin sular›n›n, oksijen solunumu yapan deniz canl›lar› için mutlak bir ölüm demek olan hidrojen sülfür (H2S) içeriyor olmas›, günün büyük bölümünü derin sularda geçiren bozcamgözün önüne, bu denizin derinliklerine yay›lmas›n› engelleyen ve dolay›s›yla yaflam alan›n› önemli ölçüde k›s›tlayan bir engel ç›karmaktayd›. Karadeniz’in H2S ile kirlenmifl olan derin sular›, bir derin deniz köpekbal›¤› olan Hexanchus griseus’un yaflamas›na uygun flartlar sunmuyordu. Kafamdaki soru iflareti büyürken, bozcamgözün Karadeniz’deki flüpheli varl›¤› do¤rulanmay› bekliyordu. 5 fiubat 2001 tarihli bir gazete haberini okudu¤umda, dü¤üm çözülmeye bafllad›. Karadeniz’de yakalanan 600 kg a¤›rl›¤›nda bir köpekbal›¤›n›n, Kartal’da (‹stanbul) sergilenmekte oldu¤u bildiriliyordu bu haberde. Üflenmedim gittim. Tezgâh›n üzerinde, gövdeden ayr›lm›fl kocaman bir kafa, ne kadar önemli bir kan›t oldu¤unu bilmeden öylece duruyordu. Difllerin flekli ve s›ralan›fl›, onun bir bozcamgözden geriye kald›¤›n› ele veriyordu. Neyseki merakl› olan sadece ben de¤ilmiflim. Görevlilerden biri bu 600 kg’l›k devin, ‹stanbul Bo¤az›’n›n Karadeniz a¤z›nda avlanan bir g›rg›r teknesi taraf›ndan yakalanm›fl oldu¤unu söyledi¤inde, kafamdaki resim biraz daha belirginleflmiflti. 2001 fiubat’›nda yakalanan bu bozcamgöz, Hexanchus griseus’u Karadeniz faunas›na dahil etmek için yeterli bir kan›t olarak kabul edilebilir miydi? ‹stanbul Bo¤az›’nda altl› üstlü iki ayr› ak›nt›n›n hakim oldu¤u, 17. yüzy›ldan beri biliniyor.30 Üstteki ak›nt› Karadeniz’in az tuzlu sular›n› Marmara’ya tafl›r. Akdeniz’in özelliklerine sahip olan Marmara’n›n tuzlu dip sular›, alt ak›nt›yla Karadeniz’e girer ve bo¤az a¤z›nda s›n›rl› bir bölgede yay›larak, dipte deyim yerindeyse küçük bir Marmara (ya da Akdeniz) yarat›r. Kartal’daki markette cans›z yatan bozcamgöz de, bo¤az a¤z›ndaki bu küçük Marmara’da yakalanm›flt›. Hexanchus griseus’u Karadeniz faunas›na kesin olarak dahil etmek için vakit henüz çok erkendi, ama türün bo¤az› aflarak bu sulara girebildi¤i, Geldiay’›n bu iddiay› ortaya atmas›ndan 32 y›l sonra nihayet do¤rulanm›flt›.31 15
(Foto¤raf: Hakan Kabasakal).
Küçük Çekmece aç›klar›nda bafllayan bir yaflam, çöpe at›lmadan önce uzatmalar› oynuyor. Bozcamgözün k›r›lgan nesli, bu kanl› oyuna acaba daha ne kadar direnebilecek?
Fakat Hexanchus griseus’un gerçek bir Karadeniz’li olabilmesi için daha üç y›l beklemesi gerekecekti. Bo¤az a¤z›ndaki avdan sonra bozcamgözün Karadeniz’de sesi solu¤u kesildi. Bu durum, yolunu kaybeden ya da bal›kç›lar›n s›k s›k iddia ettikleri gibi bal›k sürülerinin pefline tak›lan bir gezginin, tesadüfen bo¤az a¤z›na kadar ulaflt›¤›n› ve bunun bedelini de can›yla ödedi¤ini düflünmeme neden oldu. Yan›ld›¤›m› 19 Kas›m 2004’de anlad›m. DHA’dan An›l Bayraktar’›n internette yay›mlanan ayn› tarihli haberinde, Amasral› bal›kç› Rafet Mart›’n›n, k›y›dan 3 mil aç›kta 3 m uzunlu¤unda ve 250 kg a¤›rl›¤›nda bir köpekbal›¤› yakalad›¤› bildiriliyordu. Habere efllik eden foto¤raftaki köpekbal›¤›n›n sadece bir tane s›rt yüzgeci vard›. Bafl›n yan taraf›nda aç›k seçik görülen alt› tane solungaç yar›¤› flüpheye yer b›rakm›yordu ama, yine de dayanamay›p foto¤raf› köpekbal›¤› araflt›rmalar›yla tan›nan birkaç uzmana da gösterdim. Dü¤üm nihayet çözülmüfltü. Karadeniz bozcamgöze en sonunda girifl izni vermiflti. Art›k o da gerçek bir Karadeniz’liydi.32 Hexanchus griseus’un Karadeniz’deki varl›¤›n›n do¤rulanmas›, ak›llardaki bir soru iflaretini ortadan kald›r›rken, baflkalar›n›n do¤mas›na yol açm›flt›. Derin sularda yaflamaya al›flk›n olan bir türün, 200 m’den daha derin bölgelerini yaflama kapatm›fl bir denizde, nas›l uyum sa¤layaca¤›n› izlemek ilginç olacak. Bozcamgöz Karadeniz’de üreyebiliyor mu? Bu, cevab› flu an için bilinmeyen ve araflt›r›lmas› gereken bir soru. Görünüfle göre Marmara Denizi, bozcamgözün Karadeniz’deki nüfusunun flimdilik tek kayna¤›. Türkiye’de amatör bal›kç›l›k alan›nda yapt›¤› de¤erli çal›flmalar›yla tan›nan S›tk› Üner, 16
Hexanchus griseus’u Marmara Denizi’nin yerli bal›¤› olarak tan›mlam›fl olan ilk yazard›r. ‹lk kez 1968’de yay›mlanm›fl olan Bal›k Avc›l›¤› ve Yemekleri isimli kitab›nda Üner, bozcamgözün Marmara’n›n derin sular›nda yaflad›¤›n›, ilkbahar ve yaz aylar›nda çiftleflti¤ini, birbuçuk y›ll›k bir hamileli¤in ard›ndan, 15-20 tane yavru do¤urdu¤unu belirtir.33 Marmara Denizi’nde yaflayan köpekbal›klar› üzerine detayl› hiçbir bilimsel araflt›rman›n yap›lmad›¤› 60’l› y›llarda, Üner’in bozcamgöze iliflkin tespitleri yüzeysel, ama do¤rudur. Bozcamgözün bas›nda yer bulmufl olan ilk Marmara Denizi kayd›, bal›kç›l›k kültürümüze ›fl›k tutan bu eserin yay›mlanmas›ndan 6 y›l sonra gerçekleflir. 26 Kas›m 1974 Sal› günü bir g›rg›r teknesi, istavrit avlamak niyetiyle a¤›n› adalar›n a盤›nda denize b›rak›r. T›ka basa dolan a¤ bal›kç›lar›n erken bir sevince kap›lmalar›na neden olsa da, güvertedeki coflku uzun sürmez. Bal›kç›lar›n ifadesine göre, irili ufakl› yüz kadar köpekbal›¤› a¤›n içinde f›rdönmektedir. Bunlardan bir tanesi de uzunlu¤u 4 m’ye yak›n bir bozcamgözdür. 12 saat süren k›yas›ya bir mücadeleden sonra bozcamgöz, di¤er köpekbal›klar› ile beraber güvertede cans›z yatmaktad›r. Bal›kç›lar “canavar” olarak niteledikleri köpekbal›klar›n› öldürdükleri için bofluna sevinirler. Çünkü ilerleyen y›llarda, adalar› çevreleyen derin sularda, daha birçok bozcamgöz yakalanacakt›r. 1974 ve 2006 y›llar› aras›nda, Marmara Denizi’nde yakalanm›fl olan bozcamgözlerin av kay›tlar› temel al›narak haz›rlanan haritada, av›n üç bölgede yo¤unlaflt›¤› görülüyor. Söz konusu deniz alanlar›n›n oflinografik özelliklerini, bozcamgözün yaflam hikâyesi ile iliflkilendirdi¤imiz zaman, ortaya çok ilginç sonuçlar ç›k›yor. Uzunluklar› 1,2 ve 6 m aras›nda de¤iflen 40 tane bozcamgözü buralara çeken, acaba neydi? Haritaya bakt›¤›m›zda bu üç bölge, do¤udan bat›ya do¤ru, Tuzla-Adalar aras›, BüyükçekmeceTekirda¤ önü ve fiarköy-Güney Marmara adalar› aras› olmak üzere, üç ana avlak oluflturuyor. ‹lk iki avlak, derinlikleri 1000 m’yi aflan iki çukurun (do¤u-bat› do¤rultusunda Ç›narc›k ve Tekirda¤ çukurlar›) k›y›s›nda yer al›yor. Oldukça e¤imli bir k›ta yamac›yla derin karanl›¤a kar›flan bu iki bölge, gündüzleri derin sularda kalmay› tercih eden, gece olunca dibi takip ederek k›y›ya yaklaflan bozcamgöze, gece-gündüz göçleri için kestirme bir yol sa¤l›yor. Bu iki bölgede yakalanan bozcamgözlerin avland›klar› derinlikleri ve saatleri iliflkilendirdi¤imiz zaman, bu günlük göçü destekleyen kan›tlara ulafl›yoruz. Bal›kç›lar, 100 m’den daha s›¤ sularda bozcamgözlerin a¤lar›na, gece ya da sabaha karfl› tak›ld›¤›n›, fakat gün ayd›nland›kça av derinli¤inin artt›¤›n› belirtiyorlar. Gece k›y›ya yaklaflan bozcamgöz, sular›n ayd›nlanmas›yla derin s›¤›na¤›na çekiliyor. Ç›narc›k ve Tekirda¤ çukurlar›n›n derinlikleri, bozcamgözlerin yaflam›na iliflkin çok önemli s›rlar sakl›yor olabilir. Bu s›rlar› a盤a ç›karmak için gereken donan›ma da art›k sahibiz. Av›n yo¤unlaflt›¤› üçüncü bölge güney Marmara’da, Çanakkale Bo¤az›-fiarköy-Marmara Adas› üçgeninde yeral›yor. Kuzey Marmara ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, buras› belirgin olarak daha s›¤ ve k›ta sahanl›¤› daha genifl bir alana yay›l›yor. Bu sulara ilk kez 1990 y›l›nda, kara mercanlar› incelemek için düzenlenen bir araflt›rma seferine kat›larak gelmifltim. Kayalar›n üzerinde yükselen kara mercanlar ve gorgonlar, sessiz derinliklerde gözlerden uzak renkli bahçeler oluflturmufltu. Kedi köpekbal›klar›n›n (Scyliorhinidae spp.) kirli sar› yumurtalar›, mercan a¤açlar›na as›lm›fl y›lbafl› süslerini and›r›yordu. ‹stanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden bir ekip, y›llar sonra burada köpekbal›klar›n›n da¤›l›m› üzerine bir araflt›rma yapt›.34 Bölgenin köpekbal›klar› için önemli bir üreme alan› olabilece¤i iddias› da, bu araflt›rman›n ard›ndan ortaya at›lm›flt›. Akl›ma yine Bal›kç› Kenan’›n dükkân›nda gördü¤üm bozcamgözler geliyor. ‹çlerinden bir tanesi, Hoflköy aç›klar›nda ve yaklafl›k 100 m derinde yakalanm›fl olan 1,2 m uzunlu¤undaki yavru, bu mercan bahçelerinin bozcamgözlerin de üreme alan› olabilece¤ini akla getiren, güçlü bir kan›t olarak karfl›mda duruyordu. Uzunluklar› 3 m’den daha k›sa olan, yani henüz eriflkinli¤e ulaflmam›fl bozcamgözlerin de ayn› bölgenin s›¤l›klar›nda yakalanm›fl olmalar›, bu kan›t› daha da güçlendiriyor. 17
Bozcamgöz Marmara Denizi’nde nerede ve ne zaman ürüyor? Yavru ve genç bireyler, üreme bölgelerinde ne kadar kal›yorlar? Sorular, sorular... Marmara’da yaflayan bozcamgözlerle ilgili cevap bekleyen o kadar çok soru var ki, bir araflt›rmac› ömrünü sadece bunlara cevap arayarak tamamlayabilir. Nesli tehlike alt›nda olan bir canl›y›, bal›kç›l›¤›n tüm h›z›yla sürdü¤ü bir iç denizde hayatta tutmak istiyorsak, bu sorular› cevaplamaya mecburuz.
EGE DEN‹Z‹
(Foto¤raf: Hakan Kabasakal).
Gökçeada’n›n kuzey k›y›s›ndan Saros Körfezi’nin içlerine kadar uzanan derin kanal bölgesi, köpekbal›¤› araflt›rmalar›m s›ras›nda, karfl›ma daima yüzümü güldüren sürprizler ç›kard›. 1999 y›l›n›n Ekim ay›... Yazdan kalma bir günün buz gibi flafa¤›nda çevremizi saran, fakat yo¤unlu¤unu h›zla yitiren sis, havan›n güzel olaca¤›na iflaret ediyordu. Gökçeada’da, Kaflkaval Burnu’ndan 6 mil aç›kta a¤›r yol seyrederken, emektar teknemiz fiekerbaba 2’nin k›çüstünde, birazdan denizin karanl›¤›na b›rak›lacak olan trol a¤›n›, bal›kç›lar son kez gözden geçiriyorlard›. Onlar son haz›rl›klar› da tamamlad›klar›nda, köprüden Ramazan reisin gür sesi duyuldu: “Derinlik 200 kulaç! A¤› koyveriiin...” K›ç üstünde kaba, ama düzenli bir y›¤›n halinde istiflenmifl olan a¤ torba, yani trol; ona ba¤l› üçlemeler;35 dibe iyice oturmas› için, k›vr›mlar›n›n aras›na kurflun ya da çelik tel geçirilmifl kal›n halat; dibi tarayan trolün a¤z›n›n iyice aç›lmas›n› sa¤layan, alt taraflar› çelik k›zaklarla güçlendirilmifl
Bozcamgözün kapan› and›ran güçlü çeneleri, çevresini saran merakl› ziyaretçileri ürkütmeye yetiyor. Ne yaz›k ki ço¤umuz için bozcamgözler, en korkulu rüyalar›m›z›n baflrol oyuncular› ve bu önyarg› de¤iflece¤e benzemiyor. 18
trol kap›lar› ve iki ayr› tambura sar›l› halde, 1 cm kal›nl›¤›nda 1500 m çelik tel, ç›lg›n bir h›zla birbirlerini izleyerek, s›rayla Ege’nin mavi sular›nda gözden kayboldular. Trol vincinin gerisindeki yerimden defalarca seyretmifltim a¤›n suyla buluflmas›n›. A¤la aram›zdaki tek ba¤, denize iki ince çizgi gibi dalan çelik tellerdi. fiekerbaba 2’nin güvertesindeki befl kifli, umutlar›n› bu tellere ba¤lam›flt›. A¤›n dibe oturmas›yla beraber ki, tamburlardan ak›p giden tellerin yavafllamas›ndan bunu anl›yorduk, tellere biraz daha kalama36 verip, ›rgat›37 kilitledik. Trol a¤›n› sabit bir h›zla çekerken, bize sab›rla beklemekten baflka yapacak bir fley kalmam›flt›. “...” Deniz dibini tarad›¤›m›z 3 uzun saat nihayet bitmiflti ve uyku mahmuru bizler, yüzeye gelmekte olan trolü merakla beklemekteydik. Irgat›n zorlanmas›na bak›l›rsa torba belli ki t›ka basa dolmufltu. Önce teller bitti, ard›ndan kap›lar bordalardan d›flar›ya aç›lm›fl olan bumbalardaki38 yerlerinde ask›ya al›nd›. Kal›n halatlar... Üçlemeler... Tekneye birkaç saniyeli¤ine tam yol verilerek, trolün iyice yüzeye ç›kmas› sa¤land›. Vincin ucunda as›l› duran torba güverteye boflalt›ld›¤›nda, hepimizin yüzü gülüyordu. K›çüstü pembe bir örtü ile kaplanm›flt›. Kuzey Ege’de dip trolcülerinin alt›n kadar de¤er verdikleri pembe kanal karidesinden (Parapenaeus longirostris) bir güverte dolusu yakalam›flt›k. Fakat benim sevincimin nedeni baflkayd›. Güverteyi hiç boflluk b›rakmamacas›na kaplayan bu pembe örtüde, yer yer koyu lekeler de göze çarp›yordu. Bal›kç›lar›n karides kadar de¤er verdikleri berlam (Merluccius merluccius), gelincik (Phycis spp.), çeflitli dil bal›klar› (Soleidae spp.), mercan bal›klar› (Sparidae spp.), k›rlang›ç bal›klar› (Triglidae spp.) ve fener bal›¤› (Lophius piscatorius) gibi, ekonomik önemi yüksek bal›klar, av›m›z›n k›ymetini daha da art›r›yordu. Gün bereketli bafllam›flt›. Yaklafl›k 400 m derinde, kumlu ve çamurlu kar›fl›k bir zemin üzerinde 3 saat boyunca çekti¤imiz trol a¤›, dipte ne var ne yoksa toplam›flt›. Güverteye yay›lan pembe örtünün katlar› araland›kça, merakla arad›¤›m örnekler -derin deniz köpekbal›klar›- birer ikifler kendilerini göstermeye bafllad›lar. Kedibal›klar› (Scyliorhinus canicula ve Galeus melastomus), çeflitli camgözler (Squalus spp., Dalatias licha ve Etmopterus spinax) ve vatoz bal›klar› (Dipturus oxyrinchus), gün›fl›¤›n› ilk ve son kez görüyor olman›n flokuyla can çekifliyorlard›. Bu talihsiz konuklar›n can havliyle k›vranmalar›, pembe örtüyü yer yer dalgaland›racak kadar fliddetliydi. Bal›kç›lar güverteyi temizlemek için, av›n ifllerine yaramayan k›sm›n› denize geri atmaya koyulmufllard›. Güvertede noktalanan ›skarta yaflamlar teknenin gerisinde, mart›lar›n 盤l›k 盤l›¤a kutlad›klar› zengin bir flölen sofras› gibi yay›lm›flt›. Gözlerimi bu ac› manzaradan çevirdi¤im bir anda onu gördüm. Karides öbe¤inin içinde öylece yat›yordu. Duru yeflil gözlerindeki yaflam ›fl›¤› giderek kaybolmaktayd›. Kolumdan daha k›sayd›. Karn›nda, gö¤üs yüzgeçlerinin hemen aras›nda belli belirsiz bir yara izi vard›. Göbek ba¤›ndan geriye kalan bu küçük nokta, 66 cm uzunlu¤undaki bu köpekbal›¤›n›n, k›sa bir süre önce do¤du¤unun su götürmez bir kan›t›yd›. Solungaç yar›klar›n› say›p -ki 6 taneydiler- bir tane s›rt yüzgeci oldu¤unu gördü¤üm zaman türünü de anlam›flt›m. Elimde tutmakta oldu¤um canl›, yavru bir bozcamgözdü. Gökçeada sular›nda ilk kez bozcamgöz yakalam›fl olmama ra¤men o, Ege’de yakalanan ne ilk, ne de sonuncuydu. Aradan geçen uzun y›llar bunu ispatlad›. Bozcamgözün pefli s›ra adalar denizindeki yolculu¤um, beni yine bal›kç›l›k arflivlerinin tozlu sayfalar›na götürdü. Bu sayfalar› aralad›kça, bozcamgözle ilgili çok de¤erli bilgileri gözden kaç›rd›¤›m›z› ya da üstünkörü de¤inip rafa kald›rd›¤›m›z› görüyordum. 1993-2004 y›llar› aras›nda, ço¤unlu¤u -11 tane- havzan›n kuzeyinde olmak üzere, Ege Denizi’nin Türkiye k›y›lar›nda, uzunluklar› 66 cm ila 6 m aras›nda de¤iflen, 18 tane bozcamgöz yakalanm›flt›. (Bu 13 tane bozcamgöze ait av bilgileri, ekteki tabloda veriliyor). Onlar› Kuzey Ege’nin derin sular›na çeken sebep neydi? Av›n belirli bir bölgede yo¤unlaflmas›na acaba nas›l bir aç›klama getirebiliriz? Bu soruyu cevaplamay› denemeden önce, Kuzey Ege’nin dip yap›s›na k›saca göz atmakta yarar görüyorum. 19
Saros Körfezi’nin içinden bafllayan ve Yunanistan k›y›lar›na kadar yay çizerek uzanan Anadolu Çukuru’nda, derinlik yer yer 1000 m’yi geçer. Denizin örttü¤ü bu vadinin en derin noktalar›ndan biri de Gökçeada ve Semadirek adalar›n›n aras›nda kal›yor. K›ta sahanl›¤›n›n dar bir k›y› fleridiyle s›n›rl› oldu¤u bu bölgede, deniz taban› bafl döndüren bir e¤imle derinleflerek, Ege’nin karanl›k sular›nda kayboluyor. Bu çukurun bafllang›c›nda, derinli¤in 300 ila 400 m aras›nda de¤iflti¤i ve bal›kç›lar›n “ova” olarak adland›rd›¤› düzlükler, trolcülerin u¤rak yeri olan verimli avlaklard›r. Dip bal›klar›, ahtapot ve kalamar gibi kafadanbacakl›lar ve kabuklu deniz hayvanlar› (karides vb.) aç›s›ndan çok zengin olan bu denizalt› ovalar›, bal›kç›lar›n yan› s›ra, karanl›k sular›n avc›lar›n› da cezbeden birer çekim noktas› yarat›yor. Bu çekime kap›lan türlerden biri de, derin vadilerin efendisi, bozcamgöz. Yüzeyden 2500 m derine kadar ulaflan deniz taban›n›n, Hexanchus griseus’un yaflama alan›n› oluflturdu¤unu; ço¤unlukla dibe yak›n yaflamas›na ra¤men, zaman zaman yüzeye ç›kabildi¤ini kitab›n bafl›nda belirtmifltim (bkz. Yaflama Alan›: Derin Krall›k). Saros Körfezi’nden bafllayarak, Gökçeada ve Semadirek adalar› aras›ndaki kanal boyunca uzanan Anadolu çukuru, bozcamgöze Kuzey Ege’de çok elveriflli bir yuva sunuyor. Çukuru meydana getiren k›ta yamac›na yay›lm›fl olan zengin deniz yaflam›, bozcamgözlere verimli bir beslenme alan› sa¤l›yor. Bu denizalt› vadisinin en derin noktas›ndan -1000 m’den biraz fazla- k›y›ya veya k›ta sahanl›¤›n›n s›¤l›klar›na kadar olan mesafe, ço¤u yerde 10 km’den daha az. Gündüz çukurun güvenli karanl›¤›nda bar›nan bozcamgöz, günbat›m›yla beraber, derinlerdeki s›¤›na¤›ndan, s›¤ sulardaki beslenme bölgelerine uzanan yolculu¤unda çok uzun bir mesafe katetmek zorunda kalm›yor. Bol besin ve uygun yaflama alan›, Anadolu Çukuru’nu bozcamgözün derin krall›¤› haline getiren, flu an için bildi¤imiz bafll›ca nedenler gibi görünüyor. Bozcamgözün Ege’deki da¤›l›m›, flüphesiz sadece kuzey sular›yla s›n›rl› de¤il. Karaburun, Kufladas› ve Didim’de yakalanm›fl olan bozcamgözler, bu yayg›n da¤›l›m› tart›flmaya meydan b›rakmadan gözler önüne seriyor. Ancak bu k›r›lgan devin neslinin devam› aç›s›ndan Kuzey Ege, tüm havzada yaflamsal bir konumda duruyor. Bu derin çukurun, bir beslenme ve yaflama alan› olmas›n›n yan› s›ra, bozcamgözün üreme alan› da olmas› güçlü bir olas›l›k. Çünkü bölgede avlanan trol tekneleri, hemen her av mevsiminde, bu olas›l›¤› daha da güçlendiren yeni do¤mufl kan›tlar›, birer ikifler gün›fl›¤›na ç›kar›yorlar.
AKDEN‹Z Güneye indikçe, bozcamgözü izleyerek yapt›¤›m›z yolculu¤un da sonuna yaklafl›yoruz. Biz yol ald›kça, bozcamgöz karfl›m›za yeni hikâyelerle ç›kmay› sürdürüyor. Her hikâye, derin karanl›¤›n efendisini kuflatan bilinmezlik perdesini biraz daha aral›yor. Bozcamgözün Akdeniz k›y›lar›ndaki varl›¤›na iliflkin olarak kaleme al›nan ilk bilgiler, bizi Levent Denizi’nin uzak ucuna, ‹skenderun Körfezi’ne götürüyor. 1950’li y›llarda deniz biyolojisi bilimi, Türkiye’de önemli bir ilerleme sürecine girmiflti. ‹stanbul Üniversitesi’ne ba¤l› Hidrobiyoloji Araflt›rma Enstitüsü’nün (HAE) kurulmas›yla birlikte, sular›m›zda yürütülmekte olan deniz araflt›rmalar› belirgin bir ivme kazanm›flt›. K›y›lar›m›z› kuflatan maviliklerin bize sunabilece¤i kaynaklar› araflt›rmak amac›yla ç›k›lan bu yolculukta, araflt›rmac›lar›n u¤rad›klar› duraklardan biri de ‹skenderun Körfezi’ydi. Dip bal›kç›l›¤›nda ekonomik önemi yüksek, de¤erli bir tür olan barbunya bal›¤›n›n (Mullus barbatus) avc›l›¤›n› ve av sahas›n›n biyoekolojik özelliklerini incelemek amac›yla, ‹skenderun Körfezi’nde bafllat›lan araflt›rma son derece verimli meyveler vermiflti. HAE’den Erdo¤an Akyüz’ün ad›yla, FAO-GFCM39 serilerinde yay›mlanm›fl olan bir makalede sonuçlar› aç›klanm›fl olan bu araflt›rma s›ras›nda kaydedilen türlerden biri de bozcamgözdü. Akyüz’ün araflt›rmas›nda köpekbal›klar› hakk›nda çok detayl› bilgiler verilme20
(Foto¤raf: Hakan Kabasakal).
“En iyi bozcamgöz, ölü bozcamgöz mü olmal›?” Kad›köy’de bir sokak aras›nda sergilenen bu genç birey, daha uzun bir süre bu sorunun yan›ts›z kalaca¤›n› sessizce söylüyor.
mesine karfl›n, üzerinden neredeyse 50 y›l geçmifl olan bu öncü çal›flma, sonraki y›llarda Do¤u Akdeniz’de yürütülecek olan bal›kç›l›k araflt›rmalar›nda, uzmanlar›n güç alacaklar› sa¤lam bir temel oluflturmay› baflarm›flt›. HAE’nin gayretleriyle yefleren ilk araflt›rma hevesi, Do¤u Akdeniz sular›m›zda sadece köpekbal›klar›n› konu alan kapsaml› bir araflt›rman›n bafllat›lmas›n›, yine de uzun y›llar boyunca sa¤layamad›. Köpekbal›klar›n›n Levent Denizi’ndeki sessizli¤i 1990’lara gelinceye kadar devam etti. 1994 y›l›nda Mustafa Kemal Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi’nden (Hatay) Nuri Baflusta’n›n liderli¤indeki bir araflt›rma ekibi, ‹skenderun Körfezi’nin köpekbal›klar›n› konu alan ilk planl› araflt›rman›n, saha çal›flmalar›na bafllam›fllard›. Araflt›rmac›lar tam 2 y›l boyunca, körfezde dip ve orta su trolü, uzatma a¤› ve paraketa ile avlanan bal›kç›lar taraf›ndan k›y›ya getirilen köpekbal›klar›n› incelemifl ve körfezde yaflayan köpekbal›¤› türlerinin listesini haz›rlam›fllard›. Ayn› y›llarda ben, Kuzey Ege sular›nda yaflayan köpekbal›klar› üzerine benzer bir çal›flmay› yürütüyordum. Kendimi araflt›rmama öyle kapt›rm›flt›m ki, güneyde olan bitenlerden haberim yoktu. ‹skenderun Körfezi’nde yürütülen bu önemli araflt›rman›n ayr›nt›lar›n›, bilimsel bir toplant›ya kat›lmak için 1997’de Celal Bayar Üniversitesi’ne (Manisa) gitti¤im zaman ö¤renecektim. “...” Küçük bir derslikten bozma toplant› salonunda 30 ya da 40 kadar dinleyici, pür dikkat kürsüdeki adam› dinliyor. Sessizlik, ara s›ra slayt makinesinden gelen mekanik bir sesle bozuluyor. Ko21
nuflmac› salondaki kalabal›¤a hakim olman›n rahatl›¤›yla sunumunu yap›yor. Kürsüdeki adam bana yabanc› de¤il. Çal›flmalar›n› merakla izledi¤im de¤erli meslekdafl›m Nuri Baflusta, ‹skenderun Körfezi’nde yakalam›fl olduklar› köpekbal›klar› ve di¤er k›k›rdakl› bal›klar hakk›nda bilgi veriyor: “...Körfez sular›nda 12 aileye ait, 19 tane k›k›rdakl› bal›k türü tesbit edilmifltir... Bulunan köpekbal›¤› türü say›s› 6’d›r.” Alt› m›? Türkiye’nin köpekbal›¤› cenneti olarak görülen ‹skenderun Körfezi’nde sadece 6 tane köpekbal›¤› türü yafl›yor olamazd›. Sonuçlar›n› duymay› hevesle bekledi¤im çal›flma, ben de derin bir hayal k›r›kl›¤› yaratm›flt›. Aç›k konuflmak gerekirse da¤ fare do¤urmufltu. Toplant›dan sonra Nuri’ye neden bu kadar az say›da köpekbal›¤› türü yakalad›klar›n› sormufltum. Verdi¤i cevaplar› burada s›ralamak istemiyorum, çünkü hiçbiri beni tatmin etmemiflti. De¤erli meslekdafl›m›n sunumu s›ras›nda anlatt›¤› türlerden 5’i, Akdeniz’in yayg›n köpekbal›¤› türleriydi. Alt›nc› tür olan Carcharhinus altimus ise, bölge için bir yeni kay›t K›z›ldeniz göçmeniydi. Bozcamgöz güncel listede ne yaz›k ki yoktu. Nuri Baflusta ve arkadafllar› bu çal›flman›n sonuçlar›n› 1998’de bilimsel bir dergide yay›mlad›lar.40 Y›llar sonra bu çal›flmaya, özellikle tür listesinin oldu¤u sayfalara göz atarken, akl›mdaki sorulara bir yenisi daha eklendi. Acaba ‹skenderun Körfezi’nde art›k bozcamgöz yaflam›yor olabilir miydi? Akyüz’ün bahsettikleri, yoksa körfezin son bozcamgözleri miydi? 2001 y›l› geldi¤inde, sorular›m›n cevaplar›n› da bulmaya bafllad›m. Akdeniz’in mavi sular›na k›y› veren Fethiye, söz k›l›çbal›¤› avc›l›¤›ndan aç›ld›¤›nda, akla ilk gelen bal›kç›l›k merkezlerinden biridir. Mavi dünyan›n en zorlu bal›klar›ndan birini, dev k›l›çbal›¤›n› yakalamak için, her av mevsimi avuç içi kadar teknelerinde umuda palamar çözen bal›kç›lar›n avlamaktan nefret ettikleri tek canl›, a¤lar› parçalayan ve paraketalar› kar›flt›ran köpekbal›klar› olsa gerek. 16 fiubat 2001 tarihinde Günefl isimli tekneleriyle Fethiye’den denize aç›lan Cemal Çimen ve Sadem Dilek, o gün dev bir köpekbal›¤›n›n a¤lar›na tak›laca¤›n› bilselerdi, paramparça olmas› pahas›na denize a¤ b›rak›rlar m›yd› acaba? Bunu bilemeyiz, ancak iki bal›kç›n›n o gün Fethiye ve Kalkan aras›nda kalan ‹blis Burnu aç›klar›nda denize b›rakt›klar› a¤lar›na, 5,2 m uzunlu¤unda ve 1000 kg a¤›rl›¤›nda bir bozcamgöz tak›lm›flt›. Zorlu bir mücadelenin ard›ndan tekneye al›nabilen köpekbal›¤›, ‹zmir bal›khanesine do¤ru yola ç›kt›¤›nda, bozcamgözün Akdeniz k›y›lar›m›zdaki öyküsü yeniden bafll›yordu. Üstelik bu öykünün ikinci kahraman› da çok geçmeden yak›n sularda kendini gösterdi. 16 Mart 2001’de Marmaris’den denize aç›lan Kenan ve Kemal Çoban kardefller, k›l›çbal›¤› yakalamak için, Sömbeki Adas› ve Bozburun aras›nda kalan sulara, kilometrelerce uzunlukta bir paraketa b›rakt›lar. T›pk› bir ay önce oldu¤u gibi, bu bal›kç›lar›n da k›smeti o gün k›l›çbal›¤›ndan yana bereketli de¤ildi. Paraketan›n kösteklerinden birine, 5 m uzunlu¤unda ve 570 kg a¤›rl›¤›nda bir bozcamgöz tak›lm›fl, can›n› kurtarmak için ç›rp›nan köpekbal›¤›, tekneyi tam 2 saat boyunca arkas›nda sürüklemiflti. Korku dolu saatlerden sonra bu k›ran k›rana mücadeleyi Çoban kardefller kazanm›fl ve bozcamgöz Marmaris liman›n›n yolunu tutmufltu. Fakat yakalanan bu ikinci bireyle beraber, bozcamgözün Akdeniz’de sesi solu¤u yine kesildi kesilmesine, ama bu kez sessizlik uzun sürmedi. Tam› tam›na üç y›l bir ay sonra, Mersinli bal›kç› Yaflar Karaca’n›n s›¤ sulara b›rakt›¤› a¤lar›na, 2,5 m uzunlu¤unda genç bir bozcamgöz tak›l›r. Takvim yapra¤› 16 Nisan 2004’ü gösterirken, Hexanchus griseus’un Levent Denizi’ndeki öyküsü de kald›¤› yerden devam eder. 12 May›s 2004’de Antalya Kemer aç›klar›nda yakalanm›fl olan yine 2,5 m uzunlu¤undaki bozcamgözü, 27 Ekim 2004’de Mersin aç›klar›nda a¤lara tak›lan bir baflkas› izler. Üstelik Mersin’de yakalanm›fl olan bireyin, k›sa ama ilginç bir hikâyesi var. Kayseri merkezli bir bal›kç›l›k flirketinin teknesi taraf›ndan avlanan bu bozcamgöz, uzun bir kara yolculu¤unun ard›ndan, denizden yüzlerce kilometre uzaktaki bu kente nakledilir. Sivas caddesindeki bal›kç› dükkân›nda sergilenen, 5 m uzunlu¤undaki bozcamgözü görenler hayretlerini 22
gizleyemezler. Mersin Körfezi’nin derin sular›nda bafllay›p, orta Anadolu bozk›r›na giden uzun yolu kamyon kasas›nda aflan bu dev köpekbal›¤›, Kayserililerin s›k s›k karfl›laflmaya al›flk›n olduklar› bir manzara de¤ildir. Bal›kç› tezgâh›ndaki birkaç günlük duraksaman›n ard›ndan bozcamgöz, ifllenmek ve daha sonra Japonya’daki al›c›lara gönderilmek üzere, flirketin P›narbafl›’ndaki bal›k iflleme tesislerine nakledilir. ‹fltah kabartan bu av›n etinin, yiyeni fena halde ishal yapt›¤›, yine kimsenin akl›na gelmez. 6 Kas›m 2004’de Adanal› bal›kç› Adnan Kumlu, Ada isimli trol teknesiyle Karatafl’dan denize aç›l›r. Her trolcünün yapt›¤› gibi, o da av›n›n peflinde saatlerce iz sürer, a¤›n› takmadan, y›rtmadan çekebilece¤i uygun bir zemin arar, lacivert sular›n görünmeyen derinliklerinde. K›smetinin ard›ndaki takibi onu ve teknesini K›br›s’›n aç›klar›na getirir. Bir türlü huzur bulamayan bu adan›n sular›nda trolü koyverir. Y›llar önce Gökçeada sular›nda defalarca yaflad›¤›m sessiz, ama umutlu bekleyiflin ayn›s› yaflanmaktad›r Ada’n›n yorgun güvertesinde. Saatler geçer ve deniz taban›n› amans›z bir pence gibi t›rmalayan trol, uzun bir u¤rafl›n ard›ndan güverteye al›n›r. Derin karanl›¤›n efendisi bir kez daha evinden sökülüp al›nm›flt›r. Ada’n›n güvertesinde çaresizce yatan 3,5 m uzunlu¤undaki bozcamgözün yaflam›, Çukurova’n›n günefli alt›nda sona erer. Hayret dolu gözlerin aç merak› giderildikten sonra, o da ‹stanbul’a u¤urlan›r. 2004 Akdeniz’de bozcamgöz için hiç de iyi bir y›l olmam›flt›r.
TÜRK SULARINDA BOZCAMGÖZÜN YAfiAM H‹KAYES‹ Hexanchus griseus’un yaflam hikâyesine bugüne kadar hep yabanc› araflt›rmac›lar›n penceresinden bakmak zorunda kald›k. Bununla beraber, art›k sular›m›zda görülen bozcamgözlerin biyolojik özelliklerine iliflkin olarak genel de¤erlendirmeler yapmam›za olanak veren bir bilgi da¤arc›¤›na sahibiz. Sular›m›zda yakalanan bozcamgözlerin yaflamlar›n› daha iyi anlamam›z için, bize geçmiflte hiç sahip olmad›¤›m›z bir f›rsat sunan 60 tane talihsiz bireyin tümü, bal›kç›lar›m›z taraf›ndan kazara yakalanm›fl ve sergilenmek üzere k›y›ya getirilmifl olan bozcamgözlerdi. Tür üzerinde suni bir av bask›s› yaratmamak amac›yla, araflt›rma için bile olsa, bal›kç›lar› bozcamgöz avlamaya asla teflvik etmedi¤imi burada belirtmek isterim. Peki bu 60 tane bozcamgözden neler ö¤rendik? Bize anlatmaya çal›flt›klar› hikâye acaba neydi? Türk sular›ndaki varl›¤› 20. yüzy›l›n bafl›ndan beri bilinen Hexanchus griseus’un, bölgedeki da¤›l›m›n› ayd›nlatmak amac›yla yürütülen çal›flmalar›n say›s›nda, özellikle son 10 y›lda gözle görülür bir art›fl yafland›. Harcanan bu çabalar›n sonuçsuz kalmam›fl olmas›, sular›m›zda devam eden köpekbal›¤› araflt›rmalar› aç›s›ndan cesaret verici bir durum yarat›yor. Bu araflt›rmalar sonucu türün Ege ve Akdeniz’in Türkiye k›y›lar›ndaki da¤›l›m›na iliflkin bilgiler güncellendi, Marmara Denizi’nde çok eski kay›tlara dayand›r›lan bulunurlu¤u do¤ruland› ve nihayet türün zaman zaman Karadeniz’e kadar yay›labildi¤i ortaya ç›kar›ld›. , , Türk sular›nda yakalanm›fl olan bozcamgözlerin uzunluk-a¤›rl›k iliflkisi de, ilk kez yine bu çal›flmalar›n verileri temel al›narak ortaya kondu.44 ‹lk anda basit bir matematik denklemi gibi görünen bu uzunluk-a¤›rl›k iliflkisi -ki logA=2.79logTU-4.6 olarak formüllefltirilmifltir- a¤›rl›k ya da uzunluk de¤erlerinden bir tanesi bilinen bozcamgözlerde, bireyin a¤›rl›¤›n›n ya da uzunlu¤unun kabaca hesaplanmas›na olanak tan›yan bir hesap arac› sunuyor (burada A, bozcamgözün a¤›rl›¤›, TU ise, burundan kuyruk yüzgecinin ucuna kadar olan uzunlu¤udur). Uzunluk ve a¤›rl›k de¤erleri kay›tl› 58 tane bozcamgöz temel al›narak ortaya konan bu uzunluk-a¤›rl›k iliflkisinin yine de gerçe¤i tam olarak yans›tt›¤›n› söylemek için henüz çok erken. Çünkü bu bozcamgözlerden, Mart 1996’da Hoflköy aç›klar›nda ve Ekim 1999’da Gökçeada aç›klar›nda yakalanm›fl olan, s›ras›yla 1,2 ve 0,6 m uzunlu¤undaki iki birey d›fl›nda, geri kalanlar›n uzunluklar› 2,5 m ve üzerindedir. Dolay›s›yla, ortaya konan bu uzunluk-a¤›rl›k iliflkisinin, sadece 2,5 m’den büyük bireyleri gerçekçi ola23
rak temsil etti¤ini kabul etmek durumunday›z. Türk sular›nda yaflayan bozcamgöz nüfusunun genelini, kabul edilebilir do¤rulukta temsil eden bir uzunluk-a¤›rl›k iliflkisinden henüz çok uza¤›z ve bu amaca ulaflmak için yeterli say›da yavru bozcamgözün incelenmesi gerekiyor. Bozcamgözlerin y›l›n en fazla hangi döneminde yakaland›klar›n› tespit etmek için, av kay›tlar›nda yap›lan incelemeler, avc›l›¤›n Eylül ve Mart aylar› aras›nda yo¤unlaflt›¤›n› gösteriyor. Toplam 33 tane bozcamgözün yaflam›n› yitirdi¤i bu dönemin tek istisnas› Temmuz ay›d›r. Yürürlükte olan yasalara göre bal›kç›lar›m›z, Türk karasular›nda sadece 1 Eylül-1 May›s aras›nda kalan dönemde bal›k ve di¤er su canl›lar›n› avlayabilirler. K›y› yak›n› sularda, May›s’tan A¤ustos’a kadar devam eden yasak dönemde 13 tane bozcamgöz yakalanm›fl olmas› (ki 10 bireyle Temmuz ay› bafl› çekmektedir), Hexanchus griseus üzerindeki bal›kç›l›k bask›s›n›n yasak masak dinlemedi¤ini gözler önüne seriyor. Bozcamgözün beslenme piramidinin zirvesinde bulunan bir tepe y›rt›c› oldu¤undan ve av tercihlerinin, avc›n›n uzunlu¤uyla orant›l› olarak çok genifl bir yelpazeyi kapsad›¤›ndan, beslenmeyle ilgili paragraflarda bahsedilmiflti. Midelerinde av kal›nt›lar› bulunan 20 tane bozcamgözün mide içeriklerinin incelenmesi sonucu, Türk sular›nda yakalanan bozcamgözlerin av tercihleriyle, di¤er denizlerde ve okyanuslarda yakalanan bozcamgözlerin avlar› aras›nda göz ard› edilemeyecek bir benzerlik oldu¤u görüldü. Yüzde 81,8’lik görülme oran›yla kemikli bal›klar, bozcamgözün bafll›ca besinini oluflturuyordu. Bu amans›z avc›n›n öncelik verdi¤i di¤er avlar›ysa, daha küçük köpekbal›klar› ve deniz memelileri (her ikisinin de görülme s›kl›¤› %27,2) ve kafadanbacakl›lard› (%18,1). Uzunlu¤u 5 m’den büyük olan bozcamgözlerin midelerinde, k›l›çbal›¤› (Xiphias gladius) ve orkinos (Scombridae spp.) gibi büyük kemikli bal›klar›n yan› s›ra, yunus (Delphinidae spp.) gibi deniz memelilerinin de bulunmas›, bozcamgözün av yeteneklerinin büyümeyle birlikte, gözle görülür bir flekilde geliflti¤ini gösteriyor. Çok süratli ve büyük deniz canl›lar› bile bozcamgöze av olmaktan kurtulam›yor. Bozcamgöz bilmecesiyle ilgili olarak cevaplanmay› bekleyen en önemli sorulardan biri de, türün ne zaman ve nerede do¤um yapt›¤›yd›. E¤er günün birinde Hexanchus griseus’u koruma alt›na almaya niyetlenirsek, üreme bölgelerini ve üreme zaman›n› bilmek zorunday›z. Tüm çabalar›ma ra¤men, bu soruya hala tam bir cevap verebilmifl de¤ilim. Ancak bölgesel olarak baz› cevaplara ulaflm›fl olmak, bizi as›l cevaba biraz daha yaklaflt›rd›. Eldeki veriler bozcamgözün kuzey Ege’de ve Marmara Denizi’nde Ekim’den fiubat sonuna kadar olan dönemde do¤um yapt›¤›n› gösteriyor. ‹nceleme f›rsat› buldu¤um tek yenido¤an, yaklafl›k 350 m derinde yakalanm›flt›. Acaba o derinlikte mi do¤mufltu, yoksa k›ta yamac›n› takip ederek o derinli¤e mi inmiflti? Bana kal›rsa Hexanchus griseus derin suda do¤um yap›yor ve yavrular hem y›rt›c› bask›s›ndan kurtulmak, hem de rahatça besin bulabilmek için s›¤ sulara göç ediyorlar. Uzunluklar› 2,5 m’den daha küçük olan üç tane bozcamgözün, 100 m’den daha s›¤ sularda yakalanm›fl olmalar›, literatürde s›k s›k karfl›ma ç›kan, genç bozcamgözlerin k›y›sal bulunurluklar› bilgisiyle de uyufluyor. Ancak bilmecenin bu bölümü de hala net olarak cevaplanabilmifl de¤il ve umut vaadeden bir araflt›rma alan› olarak karfl›m›zda duruyor. Çok de¤il 25 y›l öncesine kadar kemikli bal›klar, bal›kç›l›k ekonomisinin bel kemi¤ini oluflturan bafll›ca denizel canl› kayna¤› olarak görülüyorlard›. Bu nedenle bal›kç›l›k araflt›rmalar› da kemikli bal›klara odaklanm›flt›. T›pk› di¤er birçok köpekbal›¤› türünde oldu¤u gibi, Hexanchus griseus da uzun y›llar boyunca araflt›rmalarda gözard› edildi. Ancak afl›r› avc›l›k nedeniyle kemikli bal›k stoklar›nda yaflanan gözle görülür azalma, bu planl› katliam› yeni bir hedefe, köpekbal›klar›na yöneltti. Ancak k›r›lgan yaflam öykülerinden dolay› sürdürülebilir bal›kç›l›¤›n neredeyse olanaks›z oldu¤u köpekbal›klar› da h›zla azal›yor. Ne yaz›k ki bozcamgöz de bu azalmadan pay›na düfleni fazlas›yla al›yor. Türk sular›ndaki da¤›l›m› ve biyolojisi hakk›nda çok fley bilinmeyen bozcam24
gözleri, geçmifle k›yasla bugün daha fazla tan›yoruz. Bu araflt›rma sayesinde art›k karfl›m›zda daha net bir bozcamgöz tablosu var ve her geçen gün daha da belirginlefliyor. Bozcamgöz Türk halk› taraf›ndan g›da olarak tüketilmeyen bir köpekbal›¤›. Bal›kç›lar›m›z taraf›ndan kazara yakalan›yor ve kanl› bir oyunun baflrol oyuncusu olarak sergilenmek üzere k›y›ya at›l›yor. Üstelik bu kanl› oyun, av yasa¤›n›n sürdü¤ü May›s-A¤ustos döneminde de devam ediyor. Bu durum, Hexanchus griseus üzerinde etkisini sürekli koruyan, suni bir bal›kç›l›k bask›s› yarat›yor. Bozcamgözün korunmas›na yönelik kararlar al›nmad›kça, bu kanl› oyun bitece¤e benzemiyor.
SONSÖZ 18 fiubat 2006... ‹nsanlar›n keyifli bir haftasonu geçirmek için, türlü e¤lenceler arad›klar› bir Pazar günü ben yine yolday›m. Normalin d›fl›ndaki yaflant›ma ses ç›kartmadan katlanan eski püskü arabamla, yine bir köpekbal›¤›n› görmek için, son sürat Güngören’e gidiyorum. Yolum uzun, ‹stanbul’un öbür ucu. Ama bu zahmete girmeye de¤er. Dile kolay bugüne kadar inceledi¤im 60. bozcamgöz olacak. Düne kadar Marmara’n›n karanl›k derinliklerine o hükmediyordu. Oysa bugün tezgâhta, parçalanaca¤› an› çaresizce bekliyor. Daha düne kadar ayn› suda beraber yüzdü¤ü ve k›yas›ya avlad›¤› bal›klarla, flimdi ayn› tezgâhta yat›yor. Bozcamgözün pefline düfleli tam 18 y›l oldu. Geriye dönüp bakt›¤›mda, onlardan bir tanesini görmek, foto¤raf›n› çekmek, bir tanecik diflini alabilmek u¤runa ne s›k›nt›lara katland›¤›m› görüyorum. Bozcamgözü aray›fl›m, ömrümün sonuna kadar yürüsem bile bitmeyece¤ini bildi¤im bir yol açm›flt› önümde. Yürümekten hiç b›kmad›¤›m ve her ad›mda yeni deneyimler kazand›¤›m uzun bir yol... Art›k baflka araflt›rmac›lar› da bu yolda yürürken, bozcamgöz bilmecesine benimle beraber cevap ararken görmeyi umuyorum. Çünkü derinlerin efendisini tükeniflten kurtarmak için, bozcamgözün sessiz 盤l›¤›na kulak verenlerin ço¤almas› flart.
25
YAZARIN NOTU VE TEfiEKKÜR Kitap盤›n yaz›m› s›ras›nda, 15 tane bozcamgöz daha bal›kç›lar›n a¤lar›nda can verdi ve her zaman oldu¤u gibi, kanl› bir trajedinin oyuncular› olarak onlar da sokak aralar›ndaki yerlerini ald›lar. Ana metnin bütünlü¤ünü bozmamak için, onlara ait av bilgilerini ayr› bir tabloda özetlemeyi ve kitap盤›n ak›fl›na dahil etmemeyi uygun gördüm. Hikâyeleri kitapta anlat›lan kardefllerinden ayr› tutulmufl olmakla birlikte, onlar için de Japonya’ya ihraç hayalleri kuruldu, onlar hakk›nda da yalan yanl›fl aç›klamar yap›ld›, “canavar” denildi, ve yine ço¤unun son dura¤› flehir çöplükleri oldu. 2005 y›l›nda FAO taraf›ndan dünya genelinde “soyu tükenme tehlikesi alt›nda” ve Akdeniz özelinde “bal›kç›l›ktan zarar görebilir” uyar›lar›yla s›n›fland›r›lan bozcamgöz için, Su Ürünleri Kanunda hala koruma çerçevesi oluflturulmam›fl olmas› nedeniyle, yeryüzünün en muhteflem canl›lar›ndan birini tükenifle giden yolda merasimle u¤urluyoruz. Üstelik göz göre göre yok olup giden bu do¤al miras karfl›s›ndaki kay›ts›zl›¤›m›z, bozcamgözlerin avlanmas›ndan daha fazla ac› veren bir durum olarak karfl›m›zda duruyor. “Derin Takip” sadece benim eme¤imle ortaya ç›km›fl bir eser de¤il. Ortak bir çaban›n ürünü. Bozcamgözün izinde y›llarca süren yolculu¤umun farkl› anlar›nda, bir çok dostum bu kitap盤› yazabilmem için benden yard›mlar›n› hiçbir zaman esirgemediler. Bal›kç› Kenan (Balc›) olmasayd›, 18 y›l önce Bak›rköy Bal›kpazar›’nda bana yard›mc› olmak istemeseydi, san›r›m daha o anda hevesim k›r›l›r ve derinlerden gelen bu konu¤u incelemekten hemen vazgeçerdim. Bu uzun yolu bal›kç› benimle birlikte hiç b›kmadan yürüdü. Gökçeada Liman›’na kay›tl› “fiekerbaba 2” trol teknesinin gözüpek denizcileri, Hac› ve Ramazan Çavufl kardefller, Kuzey Ege’ye yapt›¤›m tüm araflt›rma gezilerinde benimle birlikteydiler. Birlikte atlatt›¤›m›z f›rt›nalar ve teknede geçirdi¤im günler, belle¤imin en k›ymetli an›lar› aras›nda yerlerini çoktan ald›lar. Mücevher de¤erindeki bal›kç›l›k arflivini benimle çekinmeden paylaflan Agop Savul sayesinde, bozcamgözün sular›m›zdaki geçmifline ›fl›k tutabildim. Arflivin tozlu sayfalar›ndaki gezintilerimiz, gerçek yaflamdaki yolculuklar›m›n ço¤undan daha keyifliydi. Köpekbal›klar›n› konu alan çal›flmalar›yla Akdeniz’de hakl› bir üne sahip olan Alessandro De Maddalena (Akdeniz Beyaz Köpekbal›¤› Veri Bankas›, Milano, ‹talya), Christian Capapé (Montpellier Üniversitesi, Fransa) ve Lovrenc Lipej (Bal›kç›l›k Araflt›rma Enstitüsü, Piran, Slovenya), tüm bilgilerini ve deneyimlerini benimle paylaflt›lar. Kitapç›ktaki çizimlerin bir k›sm›, Alessandro De Maddalena’n›n kaleminin ürünü. Bozcamgözün derinlerde görüntülenmesi biraz flansl› tesadüflere ba¤l›. Sualt› foto¤raflar›n› cömertçe paylaflan Veronica von Allwörden’e (Langley, WA, ABD), bu nedenle çok teflekkür ediyorum. Atefl Evirgen ve Tahsin Ceylan’›n maddi ve manevi destekleri ile bu kitapç›k bas›labildi ve kafamdaki bilgiler y›llar sonra nihayet okuyucu ile bulufltu. Bu kitap盤› bir bilgi kayna¤› olmaktan öte, aram›zdaki denizci dostlu¤uyla yarat›lan ortak bir eser olarak görüyorum. Sevgili Elif Top, bu uzun yolculu¤un önemli bir bölümünde benimle birlikte yol ald›. Çok az kad›n onun gösterdi¤i cesareti ve hoflgörüyü gösterebilirdi. Deniz araflt›rmalar›m s›ras›nda bana karfl› tak›nd›¤› teflvik edici ve sab›rl› tav›r için ona minnettar›m.
26
EK 1 Araflt›rma s›ras›nda incelenen ya da literatürde kay›tl› bozcamgözlerin uzunluk ve a¤›rl›k; cinsiyet, yakaland›¤› yer, tarih ve derinlik bilgileri afla¤›daki tabloda veriliyor. No
TU (m)
A (kg)
Cinsiyet
Yer
Tarih
Derinlik (m)
Kaynak
KARADEN‹Z 1 3 2 ?
350 600
Erkek ?
Amasra ‹stanbul Bo¤az›, Karadeniz ç›k›fl›
19 Kas›m 2004 5 fiubat 2001
? ?
Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem
MARMARA DEN‹Z‹ 3 ? 4 3,5 5 4 6 3 7 3 8 4,5 9 5 10 2,5 11 3,5 12 ? 13 3 14 1,2 15 4 16 4,5
? ? ? ? ? 450 ? ? 500 ? ? 10 350 500
Difli ? ? Erkek Erkek Difli Difli Difli Difli ? Difli Difli ? Difli
Prens Adalar› Marmara Adas› Marmara Adas› Tuzla Tuzla Tuzla Yalova Fenerbahçe Heybeliada Mimarsinan Tuzla Hoflköy Yalova Tekirda¤
26 Kas›m 1974 1987 1988 Ocak 1989 Kas›m 1989 Aral›k 1989 May›s 1990 Aral›k 1990 19 Aral›k 1990 1991 fiubat 1995 Mart 1996 11 Eylül 1996 9 Aral›k 1996
~200 ~350 ~300 150 ~175 ~250 ? 50 ? 350 175 ~100 150 ~350
17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40
? 350 ? ? 700 ? ? 600 300 ? ? 650 200 ~1000 ~1000 500 400 300 450 300 400 ? ? 350
? Difli Erkek Difli ? Erkek Difli ? Difli Difli Erkek Difli Erkek Difli ? Difli ? Difli Difli ? ? ? ? Erkek
Tekirda¤ Tekirda¤ Hoflköy Hoflköy Kuzey Marmara ‹zmit Körfezi Kuzey Marmara Kuzey Marmara Kuzey Marmara Tekirda¤ Büyükada Tuzla Karabiga Güney Marmara Güney Marmara Gemlik Silivri Büyükçekmece Band›rma Güney Marmara Band›rma Büyükçekmece Yeflilköy Güngören
11 fiubat 1997 18 fiubat 1997 20 fiubat 1997 27 fiubat 1997 19 Temmuz 1998 13 Aral›k 1998 20 Ekim 1999 14 Temmuz 2000 18 Temmuz 2000 7 fiubat 2001 23 Eylül 2001 6 Ocak 2002 2003 23 Temmuz 2004 23 Temmuz 2004 25 Kas›m 2004 25 Kas›m 2004 29 Kas›m 2004 29 Kas›m 2004 7 Aral›k 2004 26 Aral›k 2004 12 fiubat 2005 20 fiubat 2005 18 fiubat 2006
? 175 50 ~120 ? ~175 ? ? ? ? 300 ~150 ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
Agop Savul Arda Dinç Arda Dinç Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Mater ve ark., 2000 Meriç, 1995 Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem. Resim 16 & 17. Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kabasakal, 1998 Kiflisel gözlem Agop Savul Agop Savul Agop Savul Agop Savul Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem Kiflisel gözlem. Resim 13, 15 & 18.
2 4 2,5 4,5 ? 5,5 ? 5 5 4,5 2,5 3,1 3 6 5 3,6 4,5 3,5 4 4 3,5 3 4,5 3
27
ÇANAKKALE BO⁄AZI 41
4,5
?
Difli
Çanakkale
5 Haziran 1999
K›y›ya vurmufl Cüneyt Boflnak
1000
Erkek
Karaburun
23 Temmuz 1993
?
EGE DEN‹Z‹ 42
4
Mater ve ark., 2000
43
4
800
Difli
Kufladas›
10 Temmuz 1994
?
Agop Savul
44
3,5
310
?
Gökçeada
1997
400
Ramazan Çavufl
45
3,6
?
Erkek
Çanakkale
1998
?
Ramazan Çavufl
46
4
?
Erkek
Saros Körfezi
20 Temmuz 1998
250
Ramazan Çavufl
47
0,6
1,2
Difli
Gökçeada
27 Ekim 1999
380
Kiflisel gözlem
48
4
650
?
Alt›noluk
6 Ocak 2000
?
Kiflisel gözlem
49
4
500
?
Gökçeada
6 Temmuz 2000
~400
Kiflisel gözlem
50
4
?
Difli
Saros Körfezi
24 A¤ustos 2002
?
Kiflisel gözlem
51
?
565
?
Edremit Körfezi
25 Aral›k 2002
?
Kiflisel gözlem
52
3,5
280
?
Didim
14 Ekim 2003
?
Kiflisel gözlem
53
4
~1000
?
Kuzey Ege
20 Temmuz 1998
?
Ramazan Çavufl
54
4,5
500
Erkek
Kuzey Ege
23 Eylül 2004
?
Kiflisel gözlem
Kiflisel gözlem
AKDEN‹Z 55
5,2
1000
Difli
Kafl
16 fiubat 2001
?
56
5
570
Difli
Fethiye
16 Mart 2001
?
Kiflisel gözlem
57
2,5
?
Erkek
Antalya
16 Nisan 2004
?
Kiflisel gözlem
58
2,5
200
Erkek
Kemer
12 May›s 2004
~75
Kiflisel gözlem
59
5
600
Difli
Mersin
27 Ekim 2004
?
Kiflisel gözlem
60
3,5
400
Difli
Kuzey K›br›s
6 Kas›m 2004
?
Kiflisel gözlem
28
EK 2 Kitap盤›n yaz›m›ndan sonra yakalanm›fl olan 15 tane bozcamgözün av bilgileri afla¤›daki tabloda veriliyor.
No
TU (m)
A (kg)
Cinsiyet
Yer
Tarih
Derinlik (m)
Kaynak
675
?
fiile
8 Ekim 2006
?
Kiflisel gözlem
KARADEN‹Z 61
3,5
MARMARA DEN‹Z‹ 62
2
200
?
Yalova
31 A¤ustos 2006
?
Kiflisel gözlem
63
2,5
200
Difli
Tekirda¤
6 Eylül 2006
?
Kiflisel gözlem
64
5
650
?
Florya
22 Aral›k 2006
?
Kiflisel gözlem
65
3,6
600
?
Yeflilköy
25 Aral›k 2006
?
Kiflisel gözlem
66
3,5
320
Erkek
Tekirda¤
22 Ocak 2007
240
Kiflisel gözlem
67
3
150
Difli
Silivri
10 fiubat 2007
?
Kiflisel gözlem. Resim 19.
EGE DEN‹Z‹ 68
5
500
?
Alaçat›
24 Temmuz 2006
?
Kiflisel gözlem
69
4,5
~1000
?
Bodrum
23 A¤ustos 2006
?
Kiflisel gözlem
70
4,5
300
?
Kufladas›
18 Ekim 2006
?
Kiflisel gözlem
71
5
550
?
Bodrum
28 Kas›m 2006
?
Kiflisel gözlem
72
6
600
?
Bodrum
28 Kas›m 2006
?
Kiflisel gözlem
73
3,5
600
?
Bodrum
2 Aral›k 2006
?
Kiflisel gözlem
AKDEN‹Z 74
?
~1000
Difli
Anamur
31 Aral›k 2005
?
Kiflisel gözlem
75
2,6
220
Erkek
Mersin
26 Kas›m 2006
?
Kiflisel gözlem. Resim 12 & 20.
29
Karadeniz’de, Marmara Denizi’nde ve Çanakkale Bo¤az›’nda, bozcamgöz yakalanm›fl olan yerler. (Harita üzerindeki numaralar, ek 1 ve ek 2’de belirtilen birey numaralar›yla ayn›d›r).
Akdeniz’de bozcamgöz yakalanm›fl olan yerler. (Harita üzerindeki numaralar, ek 1 ve ek 2’de belirtilen birey numaralar›yla ayn›d›r). 30
Ege Denizi’nde bozcamgöz yakalanm›fl olan yerler. (Harita üzerindeki numaralar, ek 1 ve ek 2’de belirtilen birey numaralar›yla ayn›d›r). 31
D‹PNOTLAR 1 Compagno, L. J. V. 1984. FAO species catalogue. Sharks of the World. An annotated and illustrated catalogue of sharks species known to date. Hexanchiformes to Lamniformes. FAO Fish. Synop., (125), Cilt 4, Bölüm 1: sf. 1-249. 2 Ninni, E. 1923. Primo contributo allo studio dei pesci e della pesca nelle acque dell’impero Ottomano. Missione Italiana per l’Esplorazione dei Mari di Levante. Premiate Officine Grafiche Carlo Ferrari, 187 sf. 3 Devedjian, K. 1926. Pêche et Pêcheries en Turquie. Imprimerie de l’Administration de la dette Publique Ottomane, ‹stanbul: sf. 158-175. (Yazar›n notu: ‹lk bask›s› Frans›zca olan kitab›n Türkçe tercümesi, 2006 y›l›nda Aras Yay›nc›l›k taraf›ndan yay›mlanm›flt›r). 4 Akfl›ray F. 1954. TürkiyeDeniz Bal›klar› Tayin Anahtar›. ‹. Ü. Fen Fak. Hidrobio. Arafl. Enstitüsü Yay›nlar›ndan. No: I. 5 Akfl›ray, F. 1987. Türkiye Deniz Bal›klar› Ve Tayin Anahtar›. 2inci bask›. ‹stanbul Üniversitesi Rektörlü¤ü Yay›nlar›, no. 3490: 811 sf. 6 Bauchot, M. -L. 1987. Requins. Fiches FAO d’identification des espèces pour les besoins de la pe?he. (Révision 1). Méditerranée et mer Noire. Zone de pêche 37. Cilt II. Vertebres. FAO, Roma: sf. 767-843. 7 Boeseman, M. 1984. Hexanchidae. In: Whitehead, P. J. P., M.-L. Bauchot, J. C. Hureau, J. Nielsen & E. Tortonese (eds.): Fishes of the North-eastern Atlantic and the Mediterranean. UNESCO, Paris, Vol. 2, sf. 72-75. 8 Compagno, L. J. V. 1984. FAO species catalogue. Sharks of the World. An annotated and illustrated catalogue of sharks species known to date. Hexanchiformes to Lamniformes. FAO Fish. Synop., (125), Cilt 4, Bölüm 1: sf. 1-249. 9 Castro-Aguirre, J. L. ve ark. 2003. Primer registro del tiburon canabota Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Selachiimorpha) en la costa occidental de Baja California sur, México. Oceanides Cilt 18(1): 39-41. 10 Capapé, C. ve ark. 2003. Records of the Bluntnose six-gill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae) in the Mediterranean Sea: A historical survey. ANNALES - Ser. hist. nat., 13(2), 157-166. 11 Kabasakal, H. 1998. The first record of the blunthose six-gill shark [Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788]) in the Sea of Marmara. Acta Adriat., 39(1), 67-70. 12 Kabasakal, H. 2004. Preliminary observations on the reproductive biology and diet of the Bluntnose sixgill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae), in Turkish Seas. Acta Adriat., 45(2), 187-196. 13 Kabasakal, H. 2005. Pontic occurrence of the bluntnose sixgill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae). ANNALES - Ser. hist. nat., 15(1), 65-68. 14 Kabasakal, H. 2006. Note on the distribution and the biology of the bluntnose sixgill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae), from turkish waters. ANNALES - Ser. hist. nat. 16(1), 29-36. 15 Zhan, H. ve ark. 1987. Report on the elasmobranchiate fishes occurring in the outer region of the continental shelf and continental slope in the East China Sea. Rep. japan. Group Elasmobranch Stud., 24, 16-19. 16 Boeseman, M. 1984. Hexanchidae. In: Whitehead, P. J. P., M.-L. Bauchot, J. C. Hureau, J. Nielsen & E. Tortonese (eds.): Fishes of the Northeastern Atlantic and the Mediterranean. UNESCO, Paris, Vol. 2, sf. 72-75. 17 Compagno, L. J. V. 1984. FAO species catalogue. Sharks of the World. An annotated and illustrated catalogue of sharks species known to date. Hexanchiformes to Lamniformes. FAO Fish. Synop., (125), Cilt 4, Bölüm 1: sf. 1-249. 18 Carey, F. G. & E. Clark. 1995. Depth telemetry from the sixgill shark, Hexanchus griseus, at Bermuda. Environmental Biology of Fishes, 42(1), 7-14. 19 Capapé, C. ve ark. 2004. Reproductive biology of the Bluntnose sixgill shark Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae) from the Mediterranean Sea: a review. Acta Adriat., 45(1), 95-106. 32
20 Ebert, D. A. 1986. Biological aspects of the sixgill shark, Hexanchus griseus. Copeia, 1, 131-135. 21 Vaillant, L. L. 1901. Sur un griset (Hexanchus griseus) du golfe de Gascogne. Bull. Mus. Hist. Nat. Paris 7, 202-204. 22 Steel, R. 1985. Sharks of the World. Facts on File, Inc., New York: 192 sf. 23 Capapé, C. ve ark. 2004. Reproductive biology of the Bluntnose sixgill shark Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae) from the Mediterranean Sea: a review. Acta Adriat., 45(1), 95-106. 24 Capapé, C. ve ark. 2004. Reproductive biology of the Bluntnose sixgill shark Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae) from the Mediterranean Sea: a review. Acta Adriat., 45(1), 95-106. 25 Ebert, D. A. 1994. Diet of the sixgill shark Hexanchus griseus off southern Africa. S. Afr. J. mar. Sci., 14, 213-218. 26 Ebert, D. A. 1994. Diet of the sixgill shark Hexanchus griseus off southern Africa. S. Afr. J. mar. Sci., 14, 213-218. SSG (Shark Specialist Group). 27 Geldiay, R. 1969. Important fishes found in the Bay of Izmir and their possible invasions. Ege University, Faculty of Sciences, Monographs, Izmir, 135 sf. 28 Slastenenko, E. 1956. Karadeniz Havzas› Bal›klar› (The Fishes of the Black Sea Basin). Et ve Bal›k Kurumu Yay›nlar›ndan, ‹stanbul, 711 sf. 29 Bileceno¤lu, M. ve ark. 2002. Checklist of the marine fishes of Turkey. Zootaxa 113. Magnolia Press, Auckland, 194 sf. 30 Luigi Ferdinando Marsigli ad›nda genç bir ‹talyan, 1680 y›l›nda yapt›¤› bir dizi araflt›rmayla, ‹stanbul Bo¤az›’nda alt ve üst olmak üzere iki farkl› su ak›nt›s› oldu¤unu keflfetmifl. (Ascherson, N. 2001. Karadeniz. ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›. 375 sf.) 31 Kabasakal, H. 2004. Preliminary observations on the reproductive biology and diet of the Bluntnose sixgill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae), in Turkish Seas. Acta Adriat., 45(2), 187-196. 32 Kabasakal, H. 2005. Pontic occurrence of the bluntnose sixgill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae). ANNALES - Ser. hist. nat., 15(1), 65-68. 33 Üner, S. 1984. Bal›k Avc›l›¤› ve Yemekleri. Say Kitap Pazarlama.142 sf. 34 Okufl, E. ve ark. 1996. Marmara Denizi’nde köpekbal›¤› da¤›l›m›.XIII. Ulusal Biyoloji Kongresi, 17-20 Eylül 1996. 35 Üçleme: Ayn› kal›nl›kta, üç kat yap›lm›fl halat. 36 Kalama: Boflluk. 37 Irgat: Trol vincinin bal›kç›lar aras›ndaki ad›. 38 Bumba: Vinç kolu. 39 GFCM: General Fisheries Council for the Mediterranean (Akdeniz Bal›kç›l›k Konseyi). 40 Baflusta, N. ve ark. 1998. ‹skenderun Körfezi k›k›rdakl› bal›klar› üzerine taksonomik bir çal›flma. Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi Fen Bilimleri Serisi 1(1): 63-69. 41 Kabasakal, H. 1998. The first record of the blunthose six-gill shark [Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788]) in the Sea of Marmara. Acta Adriat., 39(1), 67-70. 42 Kabasakal, H. 2004. Preliminary observations on the reproductive biology and diet of the Bluntnose sixgill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae), in Turkish Seas. Acta Adriat., 45(2), 187-196. 43 Kabasakal, H. 2005. Pontic occurrence of the bluntnose sixgill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae). ANNALES - Ser. hist. nat., 15(1), 65-68. 44 Kabasakal, H. 2006. Note on the distribution and the biology of the bluntnose sixgill shark, Hexanchus griseus (Bonnaterre, 1788) (Chondrichthyes: Hexanchidae), from turkish waters. ANNALES - Ser. hist. nat. 16(1), 29-36.
OTOB‹YOGRAF‹ Hakan Kabasakal 1970 yılında Ceyhan’da (Adana) doğdu. Beş yaşındayken ebeveynleri tarafından hediye edilen, o bildik turuncu maske, sessiz dünya ile tanışmasını sağladı. Ailesi yıllar sonra kendilerince bu armağanı en büyük hataları olarak değerlendirseler de, HK, ıslak sınırı aşmasını sağlayan bu gereci hep minnetle hatırlar. Paçasına deniz suyu bir kere değen HK iflah olmadı ve ilk dalış eğitimini, İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde 1. sınıf öğrencisiyken, Rumeli Feneri’nde Kenan Şeker dalgıç teknesinde nargilecilerden aldı. Bir süre onlarla salyangoz topladı, ama daha da önemlisi, çilekeş deniz yaşamının kendine has kültürünü, bu yaşamın gözüpek insanlarından tanıma fırsatı buldu. Başlangıçta köpekbalıklarına ilgi duysa da, akademik bir maymun iştahlılık örneği olarak, son sınıfta deniz omurgasızları sistematiği ve kara mercan ekolojisi çalışmayı kafasına koydu. Ancak yüksek lisans sırasında bir kere daha fikir değiştirerek, ilk gözağrısı konuya döndü. İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde hazırladığı “İSTANBUL BOĞAZI VE BATI KARADENİZ’DE YAŞAYAN RAJIDAE FAMİLYASI’NIN (VATOZ BALIKLARI) TÜRLERİNİN SAPTANMASI VE DAĞILIMLARI” başlıklı yüksek lisans teziyle, Deniz Biyolojisi dalında uzman Su Ürünleri Yüksek Mühendisi ünvanını aldı. Japonya Uluslararası İşbirliği Kurumu’nu tarafından verilen JICA bursu ile, HK Japonya’da Kouchi Üniversitesi’nde Balıkçılık Hedefli Stok Yönetimi kursuna katıldı ve balık ekolojisi konusunda araştırma yaptı. 1995 yılında yine Fen Bilimleri Enstitüsü’nde başladığı, Kuzey Ege Denizi köpekbalıklarını konu alan doktora çalışmasını, saha çalışmasını bitirmesine rağmen, akademik uygulamayı protesto amacıyla ünvanını almadan bıraktı. Trol teknelerinde geçirdiği yedi yıl, HK’nın en mutlu olduğu yıllar arasında başı çeker. HK 2000 yılında üniversitesindeki görevinden de istifa etti. İhtiyoloji Araştırmaları Topluluğu’nu kurarak, köpekbalığı konusundaki çalışmalarına inatla devam eden HK’nın yayın listesine, www.su6yasami.com adresinden erişebilirsiniz. Çalışmalarını sürdürmenin yanı sıra, dalış eğitimi düzeyini de ilerleten HK, sırasıyla CMAS 1, 2 ve 3 yıldız, sonrasında 1 yıldız eğitmen brövelerini aldı. Brüksel ve İstanbul Üniversiteleri tarafından 1991 yılında Gökçeada’da düzenlenen bilimsel dalış kursunu da tamamladı. HK yaşamı yürümeye değer bir yol olarak görüyor ve bu yolun her adımında araştırmalarını kesintisiz sürdürmeyi yürekten istiyor. HK Geriye dönüp baktığında, hiçbir çıkar peşinde koşmadığı ıslak anların, yaşamının en mutlu kesitleri olduğunu görüyor; bu anların yaşadığı ömrün büyük bölümünü oluşturuyor olması, onun en büyük keyif kaynağı.