'
'
Pascal Quignard DÜNYANIN BÜTÜN SABAHLARI
ÇAÕD� DÜNYA YAZARLARI
Bu kitap, istanbul'da Can Yaymlan'nda dizildi, Ózal Bas1mevinde baslld1. (1993)
Pascal Quignard DÜNYANIN BÜTÜN SABAHLARI :ROMAN Frans1zcadan çeviren
SEViMAKTEN
CAN YAYINLARI
テ布gテシnadt Tou.s les matins du monde
l. BOLÜM
1650 ilkbahan, Madam de Sainte Colombe õldü. Geride iki k1z b1rakü, biri iki, biri alti ya §lllda. Mõsyõ de Sainte Colombe e§inin õlümün den sonra kendine gelemedi. Onu seviyordu. Amsma 'Ozlemler Aglti'm besteledi. Bahçesi la Bievre Çaymm k1Y1smda olan bir evde iki k1z1yla birlikte ya§Iyordu. Dar bahçe nin, etrafl çaya kadar çitlerle çevriliydi. Çaym kiYismda sõgüt a�açlar1 ve ak§amleyin hava gü zel oldu�nda Sainte Colombe'un gidip içinde oturdu� küçük bir sandal vard1. Yoksulluktan yakmmayacak kadar varhkhyd1. Le Berry'de kendisine ufak bir gelir sa�layan arazisi vard1, burada kuma§la ya da av etiyle de�§toku§ etti� §arap üretirdi. Avlanmak konusunda oldukça be ceriksizdi, vadiye yukar1dan bakan ormanlan bir ba§tan bir ba§a geçmek ho§una gitmiyordu. Ógrencilerinden sa�lad1gJ. gelirle de aç1gJ.m gedi �ni kapaüyordu. O s1ralar Londra ve Paris'te hayranhk kazanrm§ olan viyola1 çalg�s1m çalma Yl õgretiyordu. Ünlü biriydi. Hizmetinde iki U§ak ve küçüklerle ilgilenen bir a§Çl kadm var1. XV yy.' dan XVIII. yüzytl sonuna kadar viyolonsel gibi yere dayayarak çah nan, keman ile viyolonsel aras1 telli bir çalg�. (Çev.)
5
d1. Port-Royal'le1 ili�kili bir dernegin üyesi olan Mõsyõ de Bures çocuklara edebiyat, matematik, dinbilgisi ve bunu- anlamaya yetecek kadar La tince õgretti. Mõsyõ de Bures, Saint-Domini que-d'Enfer ç1kmaz soka�nda ya�d1. Sainte Colombe'a Mõsyõ de Bures'ü Madam Pont-Car ré sal1k vermi�ti. Klzlarma ilk gençlik ylllarm dan ba�layarak notalan ve anahtarlar1 Mõsyõ de Bures õgretmi�ti. Klzlar güzel §ark1 sõylüyorlar di, müzig"e kar� gerçek yetenekleri vard1. Toi nette be�, Madeleine dokuz ya�ma geldig-inde üçü birden oldukça zor ve k1sa triolar yapiyorlar di; babalar1 k1zlarm yorumlamalarmdaki incelik ten ho�nuttu. Klzlar annelerini hiç animsatma �la birlikte daha çok babalarma benziyorlar di; yine de annenin ams1 Sainte Colombe'da hiç bozulmadan õylece duruyordu. Üç Yil sonra gõ rüntüsü hâlâ gõzünün õnündeydi. B�� Yil geç mesine kar§m sesi kulaklarmda çmhyordu. Ço g"unluk suskundu, ne Paris' e ne de Jouy'a gider di. Madam de Sainte Colombe'un õlümünün üs tünden iki Yil geçince kansmm atlm sattl. Kan SI son nefesini verirken yanmda olmaYI�Imn üzüntüsünden hiç kurtulam�yordu. O anda, bi raz puisey �ab1 ve müzikle õlmeyi dileyen rah m:etli dostu Mõsyõ Vauquelin'in ba§ucundayd1 çünkü. Dostu õg"le yeme@nden hemen sonra ru hunu teslim etmi�ti. Mõsyõ de Sainte Colombe 1. Port-RoyaJ: Eski bir mariast1r. Cizvit tarikatmm ve muhalefetin simgesi ol
du. Kral XIV. Louis'nin soru§turrna ve basktlanyla kar§• kar§Iya kald1. Bir tür aydmlar oc:atJ. (Yay.)
6
·
geceyansm1 geçe Mõsyõ de Savreux'nün araba siyla evine dõnünce, kans1 giydirilmi§ti bile, et rafl mumlarla ve gõzya§lanyla çevriliydi. Agz1m açmad1, gõzü kimseleri gõrmedi. Paris' e giden yol henüz ta§ dõ§enmediginden, yürüyerek ken te ula§mak iki saat ahyordu. Sainte Colombe evine kapand1 ve kendini müzige verdi. Ylllarca viyola çald1, ünü çevreye yaylld1. Kansmm õlü münün ardmdan iki mevsim boyunca günde on be§ saat hiç durmadan viyola çald1. Bahçede Mõsyõ de Sully zamanmdan kalma büyük dut agacmm üzerinde bir kulübe ya'ptlrd1, dõrt basa mak merdiven yetiyordu kulübeye Çikmak için. Bõylelikle küçüklerin derslerine de oyunlarma da engel olmadan çah§abiliyordu; hatta a§Çl ka dm Guignotte, k1zianm yatlrd1ktan sonra bile çal1§mas1m sürdürebiliyordu. Uyumadan õnce karanlíkta çene çalan k1zlarm konu§malarma müzigin kan§masmm iyi olniayacagim dü§ünü yordu. Viyolay1 bacaklarmm üstüne koymadan dizlerinin arasmda tutmak gibi farkh bir yõn tem bulmu§tU. Daha õnemli olanaklar saglaya bilmesi ve daha dokunakh olabilmesi için çalgrsi. na bir bas tel ekledi. Elinin ag1rhgm1 azaltlp ͧa ret parmagryla órta parmak yard1m1yla bask1y1 õzellikle tellerin üstünde yogunla§tlrarak yay teknigini geli§tirdi; bunu §a§Üacak bir beceriyle yapwordu. Ógrencilerinden biri, Côme Le Blanc baba, insan sesinin tüm degi§melerini Çl karabildigini sõylüyordu: Genç bir kadmm iç çekmesinden tutun da ya§I geçmi§ bir adamm
7
h1çkmg-Ina, Henri de Navarre'm sava� Çl�hkla rmdan kendini dersine vermi§, resim yapan bir çocugun solugunun yumu§akhg-Ina, kimi zaman cinsel doyum amnda ç1kan co§kun hmlt1dan du asma dahp gitmi§ bir adamm hemen hemen dil siz ag1rha§hhg-Ina kadar her sesi Çikarabiliyordu v'e bunu pek az bir akordla ve pek az bir çabayla gerçekle§tiriyordu.
8
2. BOLÜM Sainte Colombe'un evine giden yol, soguk lar bastirmca çamur içinde kahyordu. Paris'ten nefret ediyordu, tahta pabuçlarmm Çlkard1g1 sesten de, kald1nm ta§larmm üstünde mahmuz larm t1k1rdamasmdan da, arabalarm dingilleri nin ve yük arabalarmm demirlerinin ç1kard1gi giCirtldan da. Düpedüz manyaktl. Geyikbõcekle rini, maJlsbõceklerini §amdanlarm dibiyle ezer di: Metalin düzenli bask1s1 altmda agir ag1r çatlr dayan çenek ve d1§kanat sesleri garip bir gürül tü ç1kanrd1. Küçükler de babalarmm bunu yap masmdan ho§lamyor, hatta zevk ahyorlard1. Ba balarma ezsin diye gelinbõcegi bile bulup getiri yorlardl. Bu adam sõylendigi kadar soguk degildi; duygularm1 dile getirmede beceriksizdi; çocuk lanm yumu§ac1k ok§amalara bogm�y1 bilemez di; hiç kimseyle kesintisiz sohbet edemezdi; Mõsyõ Baugin ve Mõsyõ Lancelot di§mda. Sain te Colombe õgrenimini Claude Lancelot ile bir likte yaprm§tl ve Madam de Pont-Carré'nin da vetlerinde ona rastladlgi oluyordu. DI§ gõrünü müne bakmca s1nk gibi upuzun, çok zaJlf biriy di. Ayva gibi sapsar1 benizli, kabasabayd1. Baki!_? lari sabit, dudaklan Slms1k1 kapah, s1rti da §a§l lacak kadar dimdik dururdu. Kimi zaman ne ya9
pacagim bilemedigi, kimi zaman da ne�;�elendigi olurdu. �arap içerek k1zlanyla kâgit oynamay1 se verdi. Her -akf?am Ardennes topragindan yapll mlf? uzun piposum,1 tüttürürdü. Moday1 izlemek te híç de títiz degildí. T1pk1 sava§ zamanlarmda oldugu gibí arkada toplad1w siyah saçlar1 vard1, dl§arl ç1kmca da boynuna k1rmah yakah�m1 ta kardl. Gençliginde bír gün rahmetli krala tak dím edilmi§ti ve o günden bugüne, nedendír bi.:. linmez,_ne Louvre Sarayma, ne de Saínt-Germa� in'dekí eskí §atoya bir daha ayak bastl. Giysi ola rak siyah renkten vazgeçmedi. Yumu§ak olabildigi gibi sinirli ve õfkeli de· olabíliyordu. Geceleyin k1zlarm aglad1gim i§itti ginde, elínde §amdan yukar1 kata ç1k1p ikisinin arasma çômelíp onlara §arkl sôyledigi olurdu: Sola vivebat in antris Magda/ena
, Lugens et suspirans die ac nocte...
ya da: Yoksul oldü, bense onun áldügü gibi ya§zyorum Ve altzn Uyuyor
·
Kralzn hâlâ oyun oynadzgz mermer sarayda.
Arada bir küçük k1zlar, ôzellikle Toinette: "Annem kirndi?" diye soruyordu. O zaman yüzü karar1yor, agzmdan tek sõz ç1krmyordu. Bir gün onlara §õyle sõyledi: "Akllh uslu k1zlar olmahsm1z, çal1§kan olma-
10
hsm1z. Sizden ho§nutum, õzellikle daha akhba §mda olan Madeleine'den. Annenizi õzlüyorum. E§imden geri kalan amlarm her biri bir daha asla bulamayacag-Im bir sevinç parças1d1r benim için." Bir kez de konu§mayi hiç beceremedigini, annelerinin konu§mayi da gülmeyi de pek iyi bildigini, kendininse dile kar§I hiç mi hiç egili. mi olmadigi.m, ba§kalar1yla ve kitaplarla bir arada olmaktan, sohbetlere katllmaktan hiç zevk almad1g-Im sõyleyerek k1zlardan õzür diledi. Va uquelin des Yveteaux'nun ve eski dostlarmm §i, irleri bile hiçbir zaman bütünüyle ho§una git memi§ti. Bir zamanlar Cardinal'in õzel muhafl Zl olan, sonralar1 yalmz bir ya§am süren ve Mõs yõ Marais babanm yerin� beylerin ayakkabiCISl olan Mõsyõ de La Petitiere ile dostluk kurmu§ · tu. Resim için de geçerliydi bu ilgisizligi, Mõsyõ Baugin'inkiler di§mda. Mõsyõ de Sainte Colom be o zamanlar Mõsyõ de Champaigne'in yaptlg-I resimleri bile õvmezdi. Ciddi olmaktan çok hü zünlü, sade olmaktan çok, kuru bulurdu onun resimlerini. Mimarhk için de aym, yontu için de; mekanik sànatlar ya da din konusunda da bir Madam de Pont-Carré degildi tabii. Gerçek ten de Madam de Pont-Carré çok güzel 'luth' ve 'théorbe' çalard1 ve bu yetenegini hepten Tann ya adamami§tl. Müzikten onca uzun zaman yok sun kalamad1g-I için zaman zaman arabas1m gõn derip onu konagina getirtir, suratl karmakari §lk olana dek 'théorbe'uyla ona e§lik ederdi. Bir ·
11
·
·
de Kral I. François zamanmdan kalma siyah bir viyolas1 vard1 ve Sainte Colombe bunu sanki bir M1s1r tanns1 putuymu§ gibi saygi ve õzenle ça lardl. Çocuklarm yüreklerine korku salan neden siz õfkelere kapild1gi da olurdu, bu nõbetler sira smda baginp çagtrarak e§yalari kmp dõkerdi: Bir yandan da bogazlan1yormu§ gibi, "Ah! Ah!" diye hayk1nrd1. Tekba§ma ya§ayan bir adamm k1zlanm iyi yeti§tiremeyecegi korkusuyla onla ra kar§l kati davran1rd1. Sertti, onlar1 cezalandlr maktan geri kalmazd1. Onlar1 azarlamaYJ da, el kald1rmay1 da, klrbaç sallamaYI da bilmezdi; yi ne de onlar1 kilere ya da mahzene kapatip unut tugu olurdu. �ÇI kadm Guignotte gelir, onlar1 sahverirdi. Madeleine hiç §ikâyet etmezdi. Babasmm her õfkeleni§inde alabora olan ve birdenbire ba tan bir gemiye dõnerdi: Yemekten içmekten ke silir, sessizlige gõmülürdü. Toinette ise isyan eder, babasma kar§l koyar, pe§inden bagtnp ça gtnrdi. Karakteri gün geçtikçe Madam de Sain te Colombe'a benziyordu. Ablas1 korkuya kapl hr, tek sõz etmez, agzma tek lokma koymazd1. Zaten k1zlar, babalarm1 pek az gõrürlerdi. Evde Guignotte, Mõsyõ Pardoux ve Mõsyõ de Bures ile birlikte ya§arlard1. Ya da kiliseye heykelleri silmeye, õrümcekleri temizlemeye, çiçekleri dü zenlemeye giderlerdi. Saçlanm hep omzuna sali veren Languedoc'lu Guignótte agaç dallarm1 yentup k1zlara sopalar yaprm§tl. Havalar düze-
12
lince üçü birlikte ellerindeki iple, oltayla ve bah gJ.n oltaya vurdugunu gõrmek için baglad1klan yagh kâgJ.tla, eteklerini toplaYJp ç1plak ayakla çamurlara batip ç'1karlard1. Bu arada k1zlar ak §am yemeginin bahklarm1 la Bievre ÇaYJndan Çl kartirlar, sonra bunlan biraz un ve Mõsyõ de Sa inte Colombe'un bag-Inm kõtü §arabmdan yapll IDI§ sirkeyle kari§tlnp tavada k1zarbrlard1. Tüm bunlar olup biterken müzisyen, kulübesine ka pamp kalçalarmm sürtüne sürtüne a§md1rd1g-I ye§il Cenova kadifesiyle kaph taburesinin üze rinden saatler boyu aynlnnyordu. Mõsyõ de Sa inte Colombe, kulübesine 'vorde' diyordu. Vor des sõgütlerin altmdaki su akmtismm nemli ki Yilari anlamma gelen eski bir sõzcüktü. Sõgütle rin kar§ISmdaki dut agacmm üzerine tüner, ka fasi dimdik, dudaklan sims1k1 kapah, gõvdesi çalg�smm üstüne egilmi§, elini tellerin üstünde dola§tltir, çah§malarmi yetkinle§tirmekle ugra §Irken parmaklarmm altmda ezgiler ve iniltiler biçimleniverirdi. Esin geldigi, kafas1 ezgilerle dolup ta§tlgl, bunlar yalmz yatagmda kendini bunalttlg1 zamanlar k1rm1Z1 kaph müzik defteri ni açar, bir daha bunlarla ugra§mamak üzere alelacele notaya geçirirdi.
13
3. BÕLÜM Büyük k1z1 viyola çalmak için uygun boya gelince ona düzenlemeleri, akordlan, arpejleri, süslemeleri õ�etti. Küçük ise õfke nõbetlerine tutuldu ve babasmm k1zkarde§ine bah§etti� §e refi kendisinden esirgedi� için f1rtmalar kopar di. Bu konuda ne katiks1z kalma, ne de mahzen, Toinette'e boyu:q egdirebildi ve içinde bulundu gu ta§kmhgi yatl§tlrabildi. Bir sabah, gün agarmadan õnce, Mõsyõ de Sainte Colombe kalktl, nehre ula§mcaya kadar la Bievre ÇayJ.m, sonra da Dauphine Kõprüsüne kadar Seine Nehrini izledi. Müzik aletlerini ya pan Mõsyõ Pardoux ile gün boyu konU§Up dur du. Onunla birtak1m, çizimler yapb, hesaplar yapb, ak§amüstü evine geri dõndü. Paskalyada kilisenin çanlar1 çald1ginda Toinette bahçede gri renkli ince bir §ayak parçasma sanh garip bir çan buldu. DokumaYI açmca boyutlar1 küçül tülmü§ bir viyola gõrdü. Hayran olunacak bir §B§mazhkla yap1lrm§ bir viyolayd1 bu, tlpk1 baba smmki ya da klzkarde§ininki gibi, ama daha kü çük, taym anasma benzedi� gibi ashnm aymy dl. Toinette havalara uçtu. Yüzü solgundu, süt gibi bembeyaz, mutlu luktan babasmm dizlerine kapamp aglad1. Mõs yõ de Sainte Colombe'un ki§ili� ve konu§maya
14
·
·
pek yatkm olmaYl§l onu alabildi�ne slkllgar;tla§ tmyor ve duygulan ne olursa olsun yüzü her za man ifadesiz ve ciddi kal1yordu. Bu yüzün altm da, ender ve sert hareketlerin arkasmda, gizli duran dünyanm incelik ve karma§Ikh� yalmzca bestelerinde ortaya ç1kard1. Srrtlm büküp kafasl m h1rkasmm altma gõmen k1zmm saçlanm ok §ayarak §arabm1 yudumlard1. Klsa bir süre sonra Sainte Colombe'larm üç lü viyola konserleri çevrede ünlendi. Mõsyõ de Sainte Colombe'un viyola çalmaYl õgrettigi bur juva çocuklar1 ve genç senyõrler onlar1 dinleme ye can atlyorlard1. Müzisyenler locasma üye mü zisyenler ya da Mõsyõ de Sainte Colombe'a say gi duyanlar da bu konserleri izlemeye gelirler di. On be§ günde bir ikindiden ba§lay1p dõrt sa at süren konserler düzenlenmeye ba§land1. Her toplantlda Mõsyõ de Sainte Colombe yeni yeni yap1tlar vermeye çali§Iyordu. Bununla birlikte, baba ve k1zlar1, toplanbya katilanlardan birinin õnerdigi bir tema üzerine, üç viyola ile çok usta ca dogaçlamalar yapmaktan õzellikle hm�laniyor lardl. ·
15
4. BÓLÜM Mõsyõ Caignet ve Mõsyõ Chambonnieres bu müzikli toplantllara katilanlardand1 ve õv güyle sõz ederlerdi Colombe'lardan. Senyorlar bu konserlere katllmak için yari§a girmi§lerdi. Jouy'a ve Trappes'a giden yolcularla satlc1larm geçi§ini engelleyen, çamurlu yolda durmu§ on be§ kadar araba ve bir o kadar da atm gõrüldü gü oluyordu. Sürekli bunlardan sõz edildi�ni duyan kral sonunda bu müzisyeni ve k1zlanm dinlemek istedi. XN. Louis hizmetinde bulu nan resmi viyola çalgiCISI Mõsyõ Caignet'yi bu i§ le gõrevlendirdi. Avlunun giri§ kap1s1m aç1p Mõsyõ Caignet'yi bahçeye buyur etmek için ka piya ko§an Toinette oldu. Barmagmda rahats1z edilmekten õfkeye kap1hp beti benzi atan Mõs yõ de Sainte Colombe kulübesinin dõrt basama gJ.m inip konU:gunu selâmlad1. Mõsyõ Caignet §apkasmi yeniden giyerken konu§maya ba§lad1: "Mõsyõ, yoksulluk ve sessizlik içinde ya§I yorsunuz. Bu yabanll ya§armmza imreniyoruz. Sizi çepeçevre saran bu yemye§il ormanlara da imreniyoruz." Mõsyõ de Sainte Colombe agzm1 açmadan sabit baki§larla onu süzdü. "Mõsyõ, diye yeniden konu§maya ba§lad1
16
õteki. Viyola sanatmdaki ustah�imz1 duyan kral dan sizi saraya takdim �tmek üzere davet etme emrini ald1m. Yüce kral1rmz sizi dinlemek iste diklerini belirttiler ve bundan ho�nut kahrlarsa sizi saraJin müzisyenleri arasma katmay1 dü�ü nüyorlar. Bu durumda sizi ararmzda gõrmekten ben de �ahs1m adma §êref duyaca�1m." Mõsyõ de Sainte Colombe ya§h ve dul biri ol du�nu, iki k1zmm bak1mm1 üstlendiwni, bu ne denle ba�kalarmdan daha kapal1 bir ya§ama biçi mi sürdürmek zorunda oldu�nu ve di§ dünya. ya kar§l tiksinti duydu�nu sõyledi. "Mõsyõ, dedi, ben ya§armrm bir dut a�acmm içindeki kül rengi tahtalara, bir viyolanm yedi telinden ç1kan seslere, iki k1z1ma adad1m. Dost lanm da anilarimdir. SaraJim §U gõrdügünüz sõ gütler, akan su, sazan bahklar1 ve mürver çiçek leridir. Yüce krahm1za sõyleyin, bundan otuz be§ Jll õnce merhuni kral babasma takdim edil mi§ olan bir yabanm sarayla ne i§i olabilir." "Mõsyõ, diye yamtlad1 õteki. Benim dilew mi iyi i§itmediniz galiba. Ben kralm hizmetinde biriyim. Krahm1zm her istew bir emirdir." Mõsyõ de Sainte Colombe'un yüzü kipkirrm Zl kesildi. Gõzleri õfkeyle panldad1. Adamm bur nunun dibine kadar ilerledi. ''Yabanm biriyim, dogru, Mõsyõ, ama yalmz ca kendime ait oldugumu dü§ünüyorum. Yüce krahrmza benimle ilgilenerek pek cõmert dav ran digtm sõyleyin." Mõsyõ de Sainte Colombe konu§urken bir _Dünyanm Bütün Sabahlar1
17 / 2
·
yandan da Mõsyõ Caignet'yi kap1ya do�ru itiyor du. Vedala§tllar. Toinette, la Bievre ile bahçe duvarmm kõ§esinde bulunan kümese do� git tigi s1rada Mõsyõ de Sainte Colombe kulübesi nin yolunu tuttu. Bu s1rada, Mõsyõ Caignet §apkasi ve k1hc1y la geri geldi, kulübeye yakla§tl, bir hindiyi ve yemlenen san küçük civcivleri çizmesiyle uzak la§tirdi, tahta kulübenin altma dogru süzüldü, gõlgede otlarm ve kõklerin üstüne oturup müzi gi dinledi. Sonra kimseye gõzükmeden Louvre Sarayma dõndü. Kralla konu§tU, müzisyenin ile ri sürdügu nedenleri birer birer aktard1 ve gizli ce dinledigi müúgin kendisinde yarattlgt olaga nüstü ve tammlanmas1 zor duyguyu anlatti.
•
18
5. BOLÜM Kral, Mõsyõ de Sainte Colombe'U: kamhra madlgi için k1zgmd1. Nedimleri onun ustaca do gaçlamalanm õve õve bitiremiyorlard1. Kralm, müzisyenin huzurunda çalmasm1 isterken duy dugu sab1rsizhga, buyruguna boyun egilmemesi nin yarattlgi ho§nutsuzluk da ekleniyordu. Bu kez de Mõsyõ Caignet ile birlikte rahip Mat hieu'yü gõnderdi. Onlar1 gõtüren arabaya iki ath subay e§lik ediyordu. Rahip Mathieu siyah saten bir elbise giymi§, uçlar1 dantelli küçük bir yakahk ve gõg sünün üstüne büyük bir elmas haç takml§tl. Madeleine onlar1 salona ald1. Rahip Mat hieu.§õminenin õnünde, k1rrmz1 tahtadan yapu mi§ gümü§ topuzlu bastonuna, yüzüklerle "Qe zenmi§ ellerini dayarm§ duruyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe bahçeye bakan caml1 kapmm õnünde, dar ve yüksek bir sandalyenin s1rtma ç1plak ellerini dayarm§tl. Rahip Mathieu sõze §õyle ba§lad1: , "Antik çagin müzisyenleri ve §airleri §ôhret ten ho§lan1rlar, imparatorlar ya da hükümdar lar onlan huzurlarmdan uzak tutarsa gõzya§I dõkerlerdi. Siz, adm1z1 hindilerin, tav'uklarm, küçük bal1klarm arkasmda sakhyorsunuz. Tan nrmzm size bah§ettigi yetenegi toza topraga ve
19
gururlu bir yoksulluga gizliyorsunuz. $õhreti niz kraln!uz ve saraYI tarafmdan duyuldu, õyley se çuha elbiselerinizi yak1p onun size sundugu hizmetleri kabul ederek kendinize bukleli bir peruka yaptirtman1zm zaman1 geldi. Eski çam lar bardak oldu artlk ve... - , . . asll modas7 geçen benim beyler, diye ba . gJ.rdi ans1zm, kendi giyim ku§anuyla alay edil mesine sinirlenen Sainte Colombe. Yüce lqali rmza te:;;ekkür ediniz, diye hayk1rd1. Ben, onun - bana teklif ettigi altmlann yerine ellerimin üs. tüne batan güne§in l§lginl tercih ederiip.. Bukle li perukalarm1z1 degil, kendi çuha giysilerimi tercih ederim. Kralm kemanlarmm y�rine ken di tavuklarimi, sizlere kendi domuzlar1rm ter cih ederim. - Mõsyõ kendinize gelin! Bu arada Mõsyõ de Sainte Colombe sandal yeyi çekip kafalarmm üstünde sallamaya ba§la . rm:;;t1 bile. Hayk1rmaya dE:wam etti: "Beni rahat b1rakm, bana art1. k bundan sõz etmeyin! Y oksa §U sandalyeyi ba§Imzda parçala nm." Toinette ve Madeleine kafasmm üstünde sandalyeyi elinde tutan babalarmm gõrünü§ün den ürkmü§, kendine hâkim olamamasmdan korkuyorlard1. Rahip Mathieu korkmu§ gõrün medi ve bastonuyla yere vurar� §õyle sõyle di: "Tahta kulübenizin dibindeki küçük fare gi bi kuruyup kalacak, kimse tarafmdan tanmma-
20
dan õlüp gideceksiniz. 11 Mõsyõ de Sainte Colombe sandalyeyi çevi rip §Õminenin davlumbazmm üstünde parçala di, yeniden hayk1rmaya ba§lad1: 11Sizin saraJlmz bir kulübeden daha küçük, oradaki kuru k&].abahk, bir ki§iden daha azd1r . benim gõzümde.11 Rahip Mathieu elmaslarla bezenmi§ haçm1 parmaklarwla ok§ayarak ilerledi ve: §õyle sõyle di: 11BU kenar mahallede, bu çamurun içinde çü 11 rüyerek derenizde bogulup koku§aéaksmiZ. • Mõsyõ de Sainte Colombe kâgit gibi bembeyaz tir tir titriyordu, ba§ka bir sandalyeyi kap mak istedi. Mósyõ Caignet ile Toinette aym an da ona do�u ko§tular.. Mõsyõ de Sainte Colom be elleri sandalyenin arkahgmda solugunu top lamak için boguk, 'ah'lar çekiyordu. Toinette ba basmin parmaklanm çõzdü, zorla oturttular. Bu s1rada Mõsyõ Caignet eldivenlerini takrm§ §ap kasim giyiyordu ve rahip direniyor, §R§Irtlcl bir sükunetle, alçak sesle sõyleniyordu: 11Batag� saplanrm§Simz. Yine de elinizi uzatl yorsunuz. Kendi bozgununuzla yetinmiyor, bir de ba§kalarm1 batlrmak istiyorsunuz. 11 Sesi yava§ ve kesik kesik ç1k1yordu. Rahip ve õzel kemanc1s1 bu yamtl kendisine aktarmca, kral bundan .ç·ok ho§land1. Nedimlerinin artlk onun müzik toplantllarma katllmamalarm1 bu yurarak müzisyenin rahat birakllmasm1, çünkü onun dikkafalmm biri oldugunu ve kendis� tara-
. 21
fmdan dagJ.tllmadan õnce §U Pórt-Royal'lii efen dilerle ç1kar ortakhgJ.nm bulundugunu sõyledi.
'·
1. Port-RoyaJ'le ilgili 5'inci sayfadRki aç1klamaya bakm1z. (Yay.)
22
6. BÓLÜM Y1llarca huzur içinde ve müzik için ya§adi lar. Toinette küçük viyolasm1 b1rakti ve ergen lik çagma ula§tl. Her mevsim ancak bir konser veriyorlard1, Mõsyõ de Sainte Colombe bu kon serlere begendigi müzisyen meslekta§larmi da vet ediyor, Versailles'm soylulanm ve kralm hiz metine girerek ya§amlanm kazanan kentsoylu lari davet etmiyordu. Klrnnz1 deri kaph defteri ne yeni bestelerini giderek daha az yaz1yor, bun lari bast1rmamakta diretiyor, halkm yarg1sma sunmak istemiyordu. Besteleriyle ilgili olarak, bunlarm son biçimini alnn§ yap1tlar olmad1gmi, aklma geldigi anda notaya geçirilmi§ ve anhk oh1§lan yüzünden bagi§lanabilir dogaçlamalarm sõz konusu oldugunu sõylüyordu. Madeleine git gide güzelle§iyordu, nedenini anlayarriad1g1 ve kendinde kaygllar uyand1ran çekicilikle dolu, in ce bir güzellikti bu-. Toinette ise ne§ede, imgele me gücünde ve viyola çalmada ilerleme gõsteri yordu. Babalan, mizacmm ve havanm uygun oldu gu günlerde 1rmakta k1y1ya bagh tuttugu kaJlgi na gider, dü§ kurard1. KaYik eskiydi, su ahyor du: Genel denetimde kanallar yeniden düzen lendigi s1rada yap1lnn§ ve beyaza boyannn§h, ama Yil�ar bu boyaYI Jlpratnn§, kabuk kabuk kal-
23
dirrm§tl. KaYJ.k Mõsyõ Pardoux'nim elinden Çik mi§ büyük oir viyola gõrünümündeydi. Suyun yarattigJ. sallantiJI, yüzüne dü§en sõgüt dallan nm yapraklarmi, uzaklardaki bahkçilann sessiz ligini ve dikkatlerini seviyordu. Kar1sm1 dü§lü yordu, çevreye yayd1gJ. canhhgJ., gerektigi za man verdigi akhba§mda õgütleri, kalçalarm1, §imdi birer genç kadm olan iki k1z1m kendisine veren büyük karmm gõzlerinin õnüne getiriyor du. Dere baliklarmm, sazan bahklarn:tm oyna§ malarmi ve kuyruk darbeleriyle ya da hava al mak için suyun yüzeyine dogru açllan küçücük beyaz agJ.zlanyla sessizligi bozmalarm1 dinlerdi. Yazm hava çok s1cak olunca, çama§1rlar1m .siyi np, gõmlegini Çikarir, bo�azma kadar serin su ya yava§ça dalard1, sonra parmaklanyla kulakla nm tlkar, kafasm1 suya gõmerdi. Baki§lanm sudaki dalgalarm üzerinde yo �nla§tlnp dal1p gittigi bir gij.n kapkaranhk suya dald1�m ve orada kald1gJ.m dü§ledi. Yeryüzünde sevdi�i her §eyi bir yana birakmi§tl; çalgllari; çi çekleri, pastalan, dürülmü§ nota kâg1tlanm, uçurtrnalan, yüzleri, kalayh tabaklan, §araplari. Dü§ünden ayrilmca kar1smm õlümle kucakla§ mak için gecenin birinde kendisini terk ettigi zaman besteledi�i 'Ozlemler AgJ.ti'm animsadi, ay m anda çok susarm§ oldu�un ayr1rmna vard1. Yerinden kalkt1, dallara tutunup ki)'lya ç1kt1, mahzenin tonozundan has1r kaph bir sürahi kay narm§ §arap almak niyetiyle yola koyuldu. $ara bm havayla temas etmemesini sa�layan ya�·taba-
24
·
kasm1 baslla baslla katlla�m1� topraga bo�alttl. Mahzenin koyu J;raranhgmda bir bardak ahp tadi na bakti. Aslma bak1hrsa, k1zlanm rahats1z et mek kaygismdan çok, bütün dinleyici kulaklar dan uzak olmak amac1yla ve severek yaptigi bu i�le ilgili olarak ba�kalarmm herhangi bir yargi da bulunmasma olanak vermeksizin, yaymm ya pabilecegi tüm hareketleri ve elinin alabilecegi tüm konumlar1 rahatça deneyebilmek için viyo la çald1gi bahçedeki kulübesine gitti. Nota seh pasmi kurdugu masaJI kaplayan aÇik mavi õrtü nün üzerine õnce hasula kaplanml§ §arap süra hisini, sonra az õnce doldurdugu ayakh §arap bardagim, içinde birkaç tane yuvarlak pastanm bulundugu kalayh tabag1 birer birer koydu ve 'Úzlemler Agiti'm çalmaya ba§lad1. Nota defterine bakmaya gerek bile gõrme di. Eli çalg1smm tu§U üstünde kendiliginden gi dip geliyordu, gõzya§larml tutamad1. O anda ez giler yükselirken, solgun benizli bir kadm kapl mn yamba§mda gõründü, gülümseyen dudakla rmm üstüne parmaklarm1 koyarak konu§maya cagim ve yapmakta oldugu i§i b1rakmamasm1 ͧaret etti. Mõsyõ de Sainte Colombe'un nota sehpasmm çevresinde sessizce dola§tl. Masanm ve §arap §Í§esinin yaniba§mda kõ§ede duran mü zik sand1�mn üstüne ili§ti ve dinlemeye koyuldu. Bu, kansmm ta kendisiydi ve gõzlerinden . ya§lar bo§aniyordu. Çald1gi parçaJI tamamlad1k tan sonra gõzlerini açmca art1k onun orada ol·
25
madigim gõrdü. Viyolasmi yerine b1rakti, §larap sürahisinin yanmdaki tabaga elini uzatirken he-· men hemen dibine inmi§ bardag-1 gõrdü ve onun yamrida mavi õrtünün üstünde duran yans1 ISI nlrm§ pastaya gõzü takilmca §a§Irdi kald1.
26
7. BÓLÜM Bu ziyareti ba§kalan izledi. Mõsyõ de Sain te Colombe õnce akhm kaybetmi§ oldugundan korktu; sonra, eger bu delilikse, kendisine mut luluk verdigini, gerçekse, bunun bir mucize ol dugunu dü§ündü. Kans1run ona duydugu sevgi kendisininkinden daha güçlüydü, çünkü o ken disine kadar ula§abiliyordu, oysa Sainte Colom be huna kar§Ihk vermek gücünden yoksundu. Eline kalem kâgit al1p, ressamlar loncas1 üyele rinden dostu Mõsyõ Baugin'den kansmm yanm da gõründügü yazl masasml konu alan bir resim yapmasm1 istedi. Ama bu esrarengiz ziyaretten kimseye sõz etmedi. Hatta Toinette'le Madele ine'in bile haberi olmad1. Kendini yalmzca viyo lasma veriyor ve kimi zaman, Toinette'in cetvel le portreler çizdigi maroken kaph defterine sõy le§ilerinin ya da dü§lemelerinin kendisine esin ledigi temalan yaz1yordu. Kar1sma kar§l duydu gu istek ve onun an1s1, kimi zaman odasmm ka plSllll kilitledikten sonra pantolonunu indirip · kendi kendine doyuma ula§maya itiyordu; orla da, pencerenin yanmdaki masanm üzerine kir rmzi maroken kaph müzik defterini ve on iki yll boyunca kar1s1yla payla§tlgi tavanhkh büyük karyolanm tam kar§Ismdaki duvara, arkada§ma 1smarlama yaptirdigi siyah çerçeveli küçük res·
27
mi yan yana koyuyordu. Resme bakarken mut luluk du�yordu. Bu gibi durumlarda daha az õfkeleniyordu, k1zlar1 bunu fark ediyor, ama bundan babalarma sõz etmeye cesaret edemiyor lardl. Íçinde bir yerlerde bir§eylerin tamamlan mi§, bitmi§ oldugunu duyumsuyordu. Daha, bir huz�ra kavu§mU§ gibiydi.
28
8.BÓLÜM Bir gün, tlpk1 kart bir horozibigi gibi k1pk1r rmz1, on yedi ya§larmda kocaman bir çocuk, ka pllanro çald1. Madeleme'e Mõsyõ de Sainte Co lombe'dan viyola v� kompozisyon hocas1 olmasi m rica etmek için geldigini sõyledi. Madeleine onu çok yaki§Ikh. buldu ve salona ald1. Genç adam §apkasl elinde, ikiye katlanrm§ ve ye§il mumla m.ühürlenmi§ bir mektubu masanm üs tüne b1rakt1. Toinette babas1yla birlikte içeri gir di, Sainte Colombe sessizce masanm õteki ucu na oturdu, mektubu açmad1, dinlemeye haz1r ol dugunu ͧaret etti. Genç adam konu§urken, Ma deleine mavi kuma§ õrtülü büyük masamn üstü ne dl§l has1r kaph bir §arap sürahisi ve içi pasta dolu bir çini tabak koyuyordu. Ad1 Mõsyõ Marin Marais idi. AI yanakhyd1. 31 Mayts 1656'da dogmu§, altl ya§ma gelince, se si güzel oldugu için ileride kralm hizmetinde ça h§tlnlmak üzere Louvre f?atosunun yakmmda bulunan kilise korosuna kabul edilmi§ti, Dokuz ytl boyunca k1rrmz1 giysi, beyaz üstlük, siyah ka re ba§hk giyinmi§, manastmn yatakhanesinde yatrm§, bo§ zaman bulunca da harfleri, nota yaz mayt, okumayt, viyola çalmayt õgrenmi§ti; õteki çocukiarla birlikte sabah duasma, kralm"küçük hizmetlerine, ayirilere, ak�am duasma ko§U§tu-
29
rup durmu§tu. Sonra sesi kalmla§mca, sõzle§mesine õzel olarak konan ko§ul uyarmca sokaga atilmi§tl. Utanç duymu§tu bundan. Ba§Inl nereye sokaca �m bilemiyordu; bacaklarmda, yanaklarmda tüyler Çikrm§tl; sesi bir filinki gibi çikwordu. Ka fasma yer eden bu a§agilanma gününü an1msa d1: 22 Eylül 1672. Son kez, kilisenin giri§ kaplSI nm altmda, yald1zh tahtadan yapllrm§ h(lyük ka PIYa omzunu dayami§ iyice dü§ünüp ta§Inim§tl. Saint-Germain-1'Auxerrois Manastlrmm smlrui daki bahçeyi geçmi§, otlarm üstündeki bardak eriklerini gõrrnü§tü. Sokaga Çikmca ko§maya ba§larm§, For-l'Evê que'i geçip lmmsala ula§an dik yamac1 inmi§ ve orada kalakalrm§tl. Seine Nehri k1zll bir sisle kari§Im§, yogun ve ucu buca� belli olmayan bir yaz sonu I§Igl ile õrtülmü§tü. H1çkinklanm tu tamarm§, babasmm evine dõnmek üzere kiYIYI izlemi§ti. Domuzlari, kazlan tekmeleyip kumsa lm çatlak çamurunda ve otlarm üstünde oyna §an çocuklara çarp1p durmu§tU. Nehirde ç1plak erkekler ve yan bellerine kadar suya dalml§ iç gõmlekli kadmlar Yikamyordu. iki k1y1 arasmdan akan bu su kanayan bir yarayd1 onun için. Ta can evinden ald1� bu ya ra, ona 1rmagin güzelligi kadar çaresiz gõrünü yordu. $u kõprü, §U kuleler, kentin eski mahal lesi, çocuklugu ve Louvre, kilisede §ark1 sõyle mekten duydugu zevk, manastlrm küçük bahçe sindeki oyunlar, beyaz üst giysisi, geçmi§i ve k1r-
30
m1z1 renkli suyun bir daha dõnmemek üzere ahp gõtürdügü mor erikler. Yatakhane arkada�n Delalande, sesi henüz degi§medigi için yerinde kalmi§b. Yüregi õzlemle doluydu. Kendini mele yen bir hayvan gibi yapayalmz hissediyordu, ba caklarmm arasmda sarkan kalm ve kllh erkek lik orgamyla. Elinde §apkasi, ans1zm biraz õnce sõyledi ginden utanç duydu. Yüzünden ne dü§ündügü anla§Üamayan Mõsyõ de Sainte Colombe s1rtl dimdik õylecé duruyordu. Madeleine onu konu§ masi için yüreklendiren bir gülümsemeyle genç adama pastalardan birini uzattl. Toinette sandi gm üstünde, babasmm arkasmda, çenesi dizleri ne dogru, bükülmü§ oturuyordu. Genç adam sõzlerini sürdürdü. Babasm1 selâmlaJip ayakkab1c1 dükkânma . girince uzun süre hiçkinklarmi tutamaml§tl, ba basmm çah§tlg-I atõlyenin üstünde, ak§amlar1 ot yataklarm serildigi odaya Çikrm§tl hemen. Baba si, bacaklarmm arasmda demir araç yani õrs, ayakkab1 ya da çizme derisini dõvüp tõrpüleme yi arahks1z sürdürmü§tü. Bu çekiç darbeleri yü regini hoplatiyor, içini tiksintiyle dolduruyor du. Babasmm topuk kõselelerini 1slanmaya bi raktlgi tezgâhm altmdaki su teknesinin berbat kokusundan ve 1slak derilerden yaJilan sidik ko kusundan nefret ediyordu. Kan:aryalarm kafesi ve CIVIlblari, gtc1rdayan kaJI§h tabure, babasi nm hayk1rmalan, her §ey ona dayamlmaz geli yordu. Ku§larm CIVIltilarmdan, babasmm rmnl·
·
31
dand1� aç1k saç1k �arkilardan nefret ediyordu, dükkâna giren mü�terilerle yapti� �akalardan, kahkahalarmdan, konu�malarmdan, iyiliginden bile nefret ediyordu. Dõndügü gün, yeti�kin biri nin gõzleriyle gõrdügü tek ho� �ey çekici kavra yan, delgiyi tutan nas1rh ellerini koydugu tezgâ hm tam üstünde, alçak bir yerde as1h yuvarlak �dandan süzülen sõnük 1�1k olmu�tu. Etajer lerin üstüne konmu� ya da renkli küçük iplerle as1lrm�, sallanan, kahverengi, k1rrmzi, külrengi, ye�il derileri zaYif ve sar1 bir renge dõnü�türü yordu. i�te o an ailesini bir daha dõnmemek üzere terk edecegine, müzisyen olaca�na, ken dini yan yolda b1rakan sesinden intikam alaca� na, ünlü bir viyolac1 olaca�na sõz verdi kendi kendine. Mõsyõ de Sainte Colombe omuzlarm1 silkti. Mõsyõ Marais hep elindeki �apkas1yla oyna yarak Saint-Germain-l'Auxerrois'dan Çiktiktan sonra bir yil boyunca onu yanma alan, sonra da Mõsyõ Maugars'a gõnderen Mõsyõ Caignet'nin evine gittigini sõyledi: Mõsyõ Maugars, Mõsyõ Richelieu'nün viyolac1smm ogluydu. Evine gitti ginde Mõsyõ Maugars ona Mõsyõ de Sainte Co lombe'un adm1 ve yedinci telini duyU.p duymadi �m sordu: insan sesinin bütün olanaklanm sag-. layan tahta bir çalgi yaprm�ti: Çocuk sesi, kadm sesi, bozulmu§ ve kõtülemi§ erkek sesi. Alti ay boyunca Mõsyõ Maugars kendisini çali�tirrm�, sonra gidip nehrin õteki yakasmda oturan Mõs yõ de Sainte Colombe'u bulmasm1 ve bu tavsiye
32
mektubunu ona takdim etmesini buyurmu�tu. Bu s1rada genç adam mektubu Mõsyõ de Sainte Colombe'a uzattl. Sainte Colombe mührü açtl, mektubu Çikardi, okumadan, konu�mak istegiy le aya�a kalkti. Artlk a�zm1 açmaya cesaret ede meyen bir yeti�kin, susku]l bir adamla kar�1 kar �Iya geldi. Mõsyõ de Sainte Colombe içinden ge çenleri dile getiremeyince mektubu masanm üs- . tüne koyup Madeleine'e yakla�tl, delikanlmm çalmas1 gerektigini rmnldand1. Madeleine salon dan ç1kt1. Siyah kuma� bir elbise, boynunda be yaz bir yakahk giymi§ Mõsyõ de Sainte Colom be �õmineye do�u ilerleyip koltu�a oturdu. ilk ders için Madeleine kendi viyolasm1 ver di. Marin Marais eve girdiginden ,daha �a§km ve daha k1pk1rrmziydi. Kizlar Saint-Germain-l'Au xerrois korosunun eski üyesinin nas1l çald1�m merak edip yakm bir yere oturdular. Çabucak çalgmm boyuna uyum sa�ladl, akord yaptl, bü yük bir rahathk ve ustahkla Mõsyõ Maugars'm b . ir süitini çald1. Dinleyicilerine bakti. Kizlar ba�larm1 õnleri ne e�diler. Mõsyõ de Sainte Colombe konu�ma ya ba�lad1: "Sizi õ�encile.dmin arasma kabul edecegi mi sanrmyorum." Delikanhnm yüzünü titreten uzun bir ses sizlik oldu. Ans1zm hoguk bir sesle hayk1rd1: "Hiç olmázsa nedenini sõyleyin!" "Çalgi çal1yorsunuz, ama müzisyen degilsi niz siz." Dünyanm Bütün Sabahlan
33
Genç adamm yüzü allak bullak oldu, gõzleri ya§ardi. Üzüntüden gevelemeye ba§lad1: "Ne olur izin verin de..." Sainte Colombe ayaga kalktl, büyük tahta koltugunu ocaga dogru çevirdi. Toinette sõze ka ri§tl: "Biraz bekleyin babac1g1m. Mõsyõ Marais' nin aklmda belki kendi bestelerinden biri var dir." . Mõsyõ Marais ba§Iyla onaylad1. Delikanh sa birsizlandL Oncekinden daha õzenli akord et mek içih çabucak viyolaya dogru egildi ve si to nunda, §en §akrak bir hava çalmaya koyuldu. Çalmas1m bitirince, "Bak babacigim, ne gü zel, çok güzel!" diye sõyledi Toinette ve alki§la di. "Ne diyorsunuz?" diye sordu, babasma dog ru dõnen Madeleine çekinerek. Sainte Colombe ayaktayd1. Ans1zm onlan b1rak1p ç1kti. Kapmm e§iginden ç1ktlgi anda ba�a m çevirip §a§km, kirmiZl yüzlü çocuga dogru dikkatle baktl ve §ôyle dedi: "Bir ay sonra gelin. Sizi õgrencilerimin arasi na almam için yeterince yeteneginizin olup ol madigmi o zaman sõyleyecegim."
34
9.BÓLÜM Delikanlmm çald1� küçük §akrak hava ara sira aklma geliyor ve duygulamyordu. Hafif ve kolay bir havayd1, sevecenlik doluydu. Sonunda bunu unuttu. Kulübesinde her zamankinden da ha çok çah§tl. Kansmm varh�m dõrdüncü kez yanmda hissettiginde gõzlerini yüzüne çevirerek sordu: "Konu§abilir misiniz Madam õlmenize kar §m?" "Evet." Titredi, sesini tamrm§b. Kahn, en azmdan, kontralto bir sesti. Aglamak istiyordu, bu dü§ün konu§mU§ olmasma õylesine §a§Irrm§tl ki, agla yamadl bile. Bir an sonra s1rt1 ürpererek yine sormak cesaretini buldu kendinde: "Neden arada bir geliyorsunuz? Neden her zaman gelmiyorsunuz?" "Bilmem, dedi gõlge, k1zararak. Çald1�mz §eyler beni duygulandn:d1� için geldim. Bana yi yecek ve içecek ikram etmek inceliginde bulun dugunuz için geldim." "Madam!" diye bagirdi. Çabucak, õylesine §iddetle kalktl ki az kal sm tabureyi dü§ürüyordu. Kendisine engel olan viyolasm1 uzakla§tlrd1, sol tarafa duvara dayad1. Kar1s1m kucaklamak ister gibi kollarm1 açb. ·
35
Hayk1rd1 kadm: ''Yapma!" Geriliyordu. Adam ba§mi egdi. �oyle sõyle di kariSI: "Kollanm, bacaklar1m, gõgüslerim buz kesil diler."· Soluk almakta zorluk çekiyordu. Büyük bir çaba harcami§ gibiydi. Bu sõzler agzmdan dõkü lürken bir yandan da ellerini kalçalarmda, gõ güslerinde gezdiriyordu. Kocas1 ba§mi yine õnü ne egdi, kadm yine tabureye oturdu. Solugunu toplad1g-Inda yava§ça konu§tu: "Dudaklar1rm 1slatabilmem için §U sizin kir rmzi §araptan bir bardak getirin bari." Çabucak Çikti, kilere girdi, mahzene indi. Geri dõndügünde Madam de Sainte Colombe ar tlk orada degildi.
36
·
lO.BÓLÜM Genç adam ikinci kez geldiginde, giri� kapl sml incecik, pembe yanak.h Madeleine açtl. "Banyo yapacak.tlm," dedi, "saçlanrm topla mak. üzereydim." Aydmhkta, birbirine kar1�rm� küçük siyah tüylü ensesi pespembeydi. Kollanm kald1rmca gõgüsleri dikle�iyor, birbirine yak.la�tyordu. iki si birlikte Mõsyõ de Sainte Colombe'un kulübe .sine do�u ilerlediler. Güzel bir ilkbahar saba h1yd1. Etrafta çuhaçiçekleri ve kelebekler vard1. Marin Marais omzunda viyolasm1 ta�1yordu. Mõsyõ de Sainte Colombe dut agacmm üstünde ki kulübesine ald1 onu ve õ�encilige kabul ettigini sõyledi: "Çalarken gõvdenin alacag-I konumu biliyor sunuz. Çal1�m1zda duygu yok degil. YaJI tutu�u nuz hafif ve k1vrak.. Sol eliniz tlpk1 bir sincap gi bi s1çnyor, tellerin üstünde bir fare gibi ustaca geziniyor. Süslemeleriniz becerikli ve hatta se vimli. Ama ben müzigi bulamad1m." Genç Marin Marais, hocasmm sõyledikleri ni dinlerken karmakar1�1k duygular içindeydi: Kabul edildigi için memnundu, ama Mõsyõ de Sainte Colombe'un bir bahÇivandan tohumlarla sürgünleri birbirinden aJirmasml istercesine, genç adamm heyecanm1 hiç hesaba katmak.s1·
37
zm, birbirinin ard1ndan siralad1gJ. sakmcalar kar §Ismda õfkeden tepesi atmi§tl. "Dans eden insanlara dans etmekte yardim CI olabilirsiniz. Sahnede §arki sõyleyen oyuncu ,lara e§lik edebilirsiniz. Bõylelikle hayatm1z1 ka zanabilirsiniz. Müzikle iç içe ya§ayacaksmiz, ama müzisyen olamayacaksm1z. "Hissetmek için yüreginiz var mi sizin? Ya dü§ünmek için beyniniz? Kralm kulaklarma hi tap etmekten ya da dans etmekten ba§ka, sesler ne i§e yarar, haberiniz var mi bundan? "Yine de k1nk sesiniz duyguland1rd1 beni. Sanatimz için de�il, ac1 çektiginiz için yan1mda al1koyuyorum sizi." Genç Marais kulübenin merdivenlerini inin ce a�açlarm yapraklarmm gõlgesinde, bir a�a cm ardma saklanmaya çah§an upuzun ve ç1plak bir genç k1z gõrdü ve gõrdü� fàrk edilmesin di ye hemencecik ba:;am çevirdi. ·
38
11. BÕLÜM Aylar geçti. Havanm çok soguk oldugu ve ovamn karla kapland1g1 bir gün donmamak için uzun süre çah§madllar. Parmaklan soguktan uyu§IDU§tu, kulübeden ç1k1p eve girdiler, baha rat ve tarçm katlp ocagm üstünde §arap kaynat tilar, içtiler. "Bu §arap içimi ISitlyor," dedi Marin Marais. - Ressam Baugin'i tamr m1s1mz? diye sor du Sainte Colombe. - Hay1r, Mõsyõ ne onu ne de ba§ka bir res saml. - Bir zamanlar ona bir tablo Ismarlarm§ tlm. Müzik odamda yaz1 masasmm yanmda du ruyordu. Gel sana gõstereyim. - H�men mi? - Evet. Marin Marais, Madeleine de Sainte Colom be'a bakwordu: Pencerenin yanmda, dut agaci nm ve sõgütlerin gõrüntüsünü bozan klragi çal ffil§ carmn õnünde yan dõnmü§ duruyordu. Ílgiy le dinliyordu, anlamh bir baki§ flrlatti genç ada ma. "Haydi gidip dostumu gõrelim," dedi Sainte Colombe. - Peki, dedi Marin Marais. Bir yandan Madeleine'i süzerken bir yan-
39
dan da h1rkasm1 aç1p deri yakasm1 baghyor, üs tünü ba§mi düzeltiyordu delikanh. - Paris'te oturuyor, ama diyordu Mõsyõ de Sainte Colombe. - Evet, diye yan1tlad1 Marin Marais. iyice kalm giyindiler. Mõsyõ de Sainte Co lombe yüzünü yün bir atk1yla sardi; Madeleine §apkalari, paltolar1, eldivenleri uzatiyordu. Mõs yõ de Sainte Colornbe ocagin yanmdan ki11cmi ve onu takacagi omuz kaYJ§llli ald1. Mõsyõ Mara is, Mõsyõ de Sainte Colombe'un ki11ç ta§Idigim yalmzca o gün gõrdü. Genç adam k1hcm üstün deki imzaya gõzunü dikmi§ bak1yordu: Kabart mali i§li, elinde kancas1yla <tehennem sandalcisi figürünü gõrdü. "Haydi bakal1m," dedi Sainte Colombe. Marin Marais kafas1m kald1rdi, Çiktilar. Genç adam õrsün üstünde k1hci dõven demirci yi dü§lüyordu. Babasmm küçük kundurac1 õrsü nü bacaklarmnl. arasma. koyup çekiciyle õrsün üstüne vurup durmasm1 gõzlerinin õnüne getir di. Kilise korosuna girmek üzere küçük dükkâ m terk etmeden õnce, dõrt be§ ya§mdayken ak §amleyin ender de olsa babasmm yanaklarm1 ok-· §ayan elini, bu elde çekicin olu§turdugu nasirla n an1msad1. Her meslegin kendine gõre elleri ol dugllnu dü§ündü: Dizlemecilerin sol el parmak larmm yagh nas1rlarmi, eskicilerin sag ellerinin ba§parmaklarmm küçük nas1rlarm1. Evden Çik tiklarmda kar yagiyordu. Mõsyõ de Sainte Co lombe kahverengi, büyük bir paltoya sims1k1 sa40
nlnu�tl, yün ba�h�nm altmdan ancak gõzleri seçiliyordu. Mõsyõ Marais'nin hocasm1 bahçesi nin ve evinin d1�mda ilk ve son gõrü�ü bu oldu. Buralardan bir daha aynlmaya hiç niyeti yoktu. A§a�larda bir yerde la Bievre'e ula�tllar. Rüz gâr 1shk çal1yor, adnnlar1 donmu� topragm üs tünde çabr çatlr ses çlkar1yordu. Sainte Colom be õgrencisinin kolundan tutup parma�m du daklarmm üstüne koyup susmasm1 i�aret etti. S1rtlarmm yukan kesimleri yola dogru egilmi�, aç1kta kalan gõzlerine çarpan rüzgâra kar�1 gü rültü patlrtlyla yürüyorlard1. "Dinleyin bakm Mõsyõ, diye seslendi, arya bas sese gõre nasll ayarlamyor."
41
12.BÓLÜM "Buras1 Saint-Germain-l'Auxerrois," dedi Mõsyõ de Sainte Golombe. - Her;kesten iyi biliyorum. Bm·ada on yil §arki sõyledim Mõsyõ. - Geldik, dedi Mõsyõ de Sainte Colombe. Kapmm tokmagm1 çald1. Elle i§lenmi§ tah tadan dar bir kap1yd1 bu. Saint-Germain-l'Au xerrois'nm çanmm sesi duyuldu. Ya§h bir kadm ba§Im uzatti. Alnmm üstünde benekli bir e§arp baglarm§ti. Mósyó Baugin'in atõlyesinde soba nm yanma geçip oturdular. Ressam bir masa resmi yapmaktayd1: Yansma kadar kirmiZI §a rap dolu bir kadeh, yatik duran bir luth, bir mü zik defteri, siyah kadife bir kese, en üstteki si nek vale olan oyun kâgitlan, üzerinde, içinde üç karanfil bulunan vazo duran bir satranç tah tasi ve atõlyenin duvarma asilmi§ sekizgen bir ayna. "Olümün ahp gótürdügü her §ey ͧte bu ka ranhktadir," diye fisildad1 Sainte Colombe õg rencisinin kulagina. "Bize elveda diyerek yok olan düJ?.yanm bütün zevkleri ͧte bunlard1r.". Mõsyõ de Sainte Colombe kendisine õdünç verdigi resmi geri ahp alamayacagim sordu res sama: Flandres'h ressamlarm tablolanm satan ve bunlarm kopyasm1 yapan birine gõstermek 42
için alnu§ti ressam bu resmi. :M:õsyõ Baugin ba §mda benekli e§arb1 olan ya§h kadma ͧaret et ti; kadm egilerek ç�kildi ve abanoz çerçeveli pas talarl aramaya gitti. Mõsyõ de Sainte Colombe ayakh kadehi ve küçük sar1 pasta bezegini par magJ.yla ͧaret ederek Mõsyõ Marais'ye resmi gõsterdi. Sonra, ya§h, sogtlkkanh kadm, ip ve bezlerle resmi paket etmeye ba§lad1. Ressanun çali§maSml izlemeye koyuldular. Mõsyõ de Sain te Colombe, Mõsyõ Marais'nin kulagJ.na bir kez daha flslldad1: , "Mõsyõ Baugin'in flrçasmdan Çikan sesi din leyin." ikisi de gõzlerini kapatip ressanun resim yapmasm1 dinlediler. Pe§inden Mõsyõ de Sain te Colombe konu§tu: "Siz yay teknigini õgrendiniz artik." Mõsyõ Baugin konuklarmm kendi aralarm da ne konu§tuklarmi merak edip geriye dõndü: ''Yay tekniginden sõz ediyordum, hatta flrça mzla kar§Ila§tinyordum," dedi Mõsyõ de Sainte Colombe. - Yan1hyorsunuz san1nm, dedi gülümseye rek ressam. Ben altm1 da severim, gizemli ·ate§ lere dek gõtüren yolu da aranm. Mõsyõ Baugin'e veda edip di§ari çiktilar. Be nekli beyaz ba§õrtüsü õnlerinde sertçe egildi, aym anda kap1 arkalarmda kapand1. DI§arida kar §iddetini ve yogtlnlugtlnu artirnu§ti. Hiçbir §ey gõrmüyorlar, karm üstünde dü§e kalka yü rüyorlardl. Yollarmm üstündeki bir jeu de pa43
ume1 salonuna girdiler. Birer tas çorba ahp bu
gusunu üfleyerek s1cak s1cak içtiler, salonlan ge çerken. Etrafi insanlarla dolu oyuncular1 gõrdü ler. Oyunculara e§lik eden genç bayanlar en iyi vuru§lar1 alk1§hyorlard1. Bir ba§ka salonda iki kadm sahneye Çikmit;; bir§eyler sõylüyorlard1. Biri.si tekdüze bir sesle konut;;uyordu: "Silâhlarm ve me§alelerin arasmda parlldl yorlardl. Güzel, süssüz, insan1 uykusundan eden el degmemi§ bir güzellik. Daha ne istiyor sun? Bilmiyorum bu kaylts1zbk, bu gõlgeler, me §aleler, ç1ghklar ve sessizlik... " bteki yava§ça daha dü§ük bir oktavla yan1t lad1: "Onunla konu§mak istedim, ama sesim Çlk madl. Uzun süre §a§irrm§. durumda, hareketsiz kald1m, onun gõrüntüsünden kurtulmak iste dim, bo§una. Hep gõzlerimin õnündeydi, konu t;;aca�rm san1yordum, benim yüzümden akan gõzya§larml bile seviyordum. ..'� Oyuncular garip abartih hareketlerle sahne de konu§urlarken Sainte Colombe yine Mara is'nin kula�na fls1ld1yordu. "Gõrüyor musun, bak bir cümle nas1l bõyle tumturakh sõylenebiliyor. Müzik de bõyle, bir baluma bir insan dilidir." Oyun salonundan ç1ktllar. Kar dinmi§ti, ama yine de diz boyundayd1. Gecenin karanh �nda ne bir y1ld1z ne de aJl§l� vard1. Elinde 1. Jeu de paume: Bir tür top oyunu; tenisin atas1. (Yay.)
44
me§3leyle bir adam geçti, onun ardmdan gitti ler. Kar, hâlâ serpi:;;tiriyordu. Mõsyõ de Saint'e Colombe õgrencisini kolun dan tutarak durdurdu: Únlerinde küçük bir ço cuk donunu indirmi:;;, karm üstünde delik aça rak aym noktaya i:;;iyordu. Kan oyan s1cak sidi. gin sesi, yava:;; yava§ eriyen kar kristallerinin gü rültüsüne kari§Iyordu. Sainte Colombe bir kez .daha parma�m dudaklarma gõtürdü: "Süslemelerdeki kesiklikleri gõrdünüz, de gil mi?" dedi. - Hem de kromatik bir ini:;;ti bu, diye kar:;;l hk verdi Mõsyõ Marin Marais. Mõsyõ de Sainte Colombe omuzlarm1 silkti. "Sizin mezar1mza da ben kromatik bir ini§ yapaca�m Mõsyõ," dedi. Gerçekten de ylilar sonra yaptl bunu. Mõs yõ Marais ekledi: "Belki de gerçek. müzik sessizlikte olu:;;ur, ne dersiniz?" - HaJir, dedi Mõsyõ de Sainte Colombe. Yün ba:;;h�m ba:;;ma õrterken tutsun diye :;;apka sliu da Üzerine oturttu. Bacaklarma degen klhCI J;Un kaYJ.§mm yerini degi§titip, kolunun altmda ' pastalar1 sims1k1 tutarak arkas1m dõndü, duvara kar§l ͧedi. Yeniden Mõsyõ Marais'ye dõnüp: "Gece bir hayli ilerledi. Ayaklar1m ܧüdü. Ben sizden aynhyorum," dedi. Ve dü§ünmeden onu orac1kta b1rakú.
45
13. BOLÜM ilkbaharm ilk günleriydi. Kulübenin di§ma ç1kartiyordu usta ç1ra�m1. Íkisi de viyolalan elle rinde, çiseleyen yagmurun altmda, tek sõz et meden, bahçeyi geçip gürültüyle eve girdiler. Klzlarma seslendi.Mõsyõ de Sainte Colombe. Of keli bir hali vardi. "Haydi, Mõsyõ. Gelin. KulaklarimiZI §enlen direlim," dedi. Toinette ko§a ko§a merdivenleri indi. Bal kon kap1smm yanma oturdu. Madeleine, bacak larmm arasma viyolasm1 yerle§tirip akord ya pan, bir yandan da kilisede kralm huzurunda çald1�m sõyleyen Marin Marais'nin yana�na bir õpücük konÍ:lurdu. Madeleine'in baki§lan ciddile§ti. Hava k1nlmak üzere olan bir keman teli gibi. gergindi. Madeleine viyolasmm üstün deki yagmur damlalanm õnlü�yle kurularken Marin Marais kula�na fls1ldamaya devam etti: "Dün kilisede kralm huzurunda çald1�m için k1zgm olmah." Mõsyõ de Sainte Colombe'un yüzü daha da kari§tl. Toinette gõzüyle ͧaret etti. Buna hiç al dirmayan Marin Marais, Madeleine'e kraliçenin ayaklarmm altma kõmürlü bir ISitlci koyduklan m anlatlyordu. Isiticl... "Çahmz!" dedi Mõsyõ de Saint Colombe.
46
- Bak, Madeleine. Viyolamm alt tarafm1 yaktlm. Muhaflzlardah biri viyolanm yandigJm gõrmü§, m1zragJ.yla i§aret etti bana. Yanmad1, ama yani tamamen yanmad1, ama karard1... iki el birden tahta masanm üstüne büyük bir §iddetle indi. Hepsi s1çradllar. Mõsyõ de Sa inte Colombe õfkeyle kükredi: "Çahmz!"
Madeleine bak! diyordu yine Marin. - Çal! dedi Toinette. Sainte Colombe salonu boydan boya geçti, ellerinden çalgiYI kapti. . "HaJlr!" diye bagJ.rd1 viyolasm1 elinden al mak iÇin ayaga kalkan Marin. Mõsyõ de Sainte Colombe artik kendini tutam1yordu. ViyolaYI ha vada sallaJlp duruyocdu. Marin Marais çalg�sm1 geri almak için kollarm1 uzatnn§, kõtü bir §ey yapmasma engel olmak için odanm ortasmda onun ardmdan ko§uyordu. ''YapmaJln! Yapma ym!" diye bagJ.nyordu bir yandan da. Madeleine, korkudan donakalnn§, ellerinin arasmdaki õnlü günü büküp duruyordu. Toinette ayaga kalk ffil§, onlarm pe§inden ko§uyordu. Sainte Colombe ocaga yakla§tl, viyolaYI ha vaya kald1np §ôminenin ta§ davlumbazmm üs tünde parçalad1. Yukar1da as1h duran ayna bu darbeden parçalan1verdi. Marin Marais diz çõk mü§ uluyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe viyola nm kalan parçasm1 yere atnn§, huni biçimli çiz meleriyle üstünde tepiniyordu. Toinette babasi nm adm1 hayk1rarak h1rkasmdan çeki§tiriyor47
du. Bir süre sonra dõrdü de sustular. Devinim siz ve §a§km kalakaldllar. Hiçbir §ey anlamaks1� zm ortadaki talana bak1yorlard1. Mõsyõ de Sain te Colombe yüzü solmu§, ba§l õnünde, ellerine dikmi§ti gõzlerini. Ac1dan ah, of çekip içini bo- . §altmak istiyordu, ama ba§ararmyordu. Toinette babasma sanlrm§ h1çk1rarak, "Babacigim, babacigim!" diye inliyordu. Soluksuz kal1p bogulan biri gibi ah çekerek parmaklarm1 k1rmldatlp duruyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe. Sonunda odadan ç1ktl. Mõsyõ Marais, yanma diz çõkmü§ tir tir titreyen Ma<le leine'in kollarmda aghyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe elinde bawm çõzmekte oldugu bir pa ra kesesiyle dõndü. Íçindeki Louis altmlarm1 sayd1, yakla§tl, keseyi .Marin Marais'nin ayakla nnm dibine attl ve uzakla§tl. Genç adam ayaga kalk1p arkasmdan bawrd1: "Mõsyõ, yaptlgimz §eyin nedenini aÇiklayabilir miydiniz?" Mõsyõ de Saint� Colombe geri dõnüp sakin ' sakin konu§tu: "Mõsyõ bir çalgi nedir bilir misiniz? Çalgi aleti müzik demek degildir. Kralm õnünde soy tanhk etmek için bir sirk ati alacak kadar para mz var artlk." Ayaga kalkmaya çah§an Madeleine, koluna kapanrm§ aglamasm1 sürdürüyordu. Hiçkinklar dan s1rtl sarsll1yordu. Íkisinin arasmda dizleri nin üstünde oturmu§ kalrm§tl. "Dinleyin, Mõsyõ, k1z1mm ac1h hiÇk1nklar1·
·
·
48
m dinleyin: Bunlar sizin gamlar1mzdan daha gerçek müzik parçaland1r. Buradan hemen gi din Mõsyõ, siz tam bir soytansm1z. Kafamzm üs tünde tabaklar parçalan1yor, siz yine de denge nizi kaybetmiyorsunuz, siz s1radan bir müzis yensiniz. Bir erik ya da bir maJisbõcegi kadar müzisyensiniz. Versailles'da çalmaliydmiz, yani Pont-Neuf Kõprüsünün üstünde demek istiyo rum, hem size içki paras1 da atarlard1." Mõsyõ de Sainte Colombe ardmdan kap1y1 çarp1p ç1ktl. Mõsyõ Marais de hemen onun pe�?inden ko§tu. Kap1lar çarp1hp durdu. Madeleine arkasmdan ko§up yolda yakalad1 onu. Ya�ur dinmi§ti. Omuzlarmdan tuttu. . Genç adam aghyordu. "Babamm bana õgrettigi her §eyi size õgrete cegim," dedi. - Babamz hem kõtü, hem de çlliimn biri, dedi Marin Marais. - HaJir. Sessiz sessiz haJir diyordu ba§wla da. Bir kez daha: "HaJir," dedi Madeleine. Gõzya§larmi tutamadigim gõrdü, elleriyle 'birini sildi. Ya�urun altmda kendi ellerine de gen Marin'in ç1plak ellerinin aynmma vard1. Madeleine parmaklarm1 uzattl. Birbirlerine do kundular, sars1ldllar. Sonra ellerini sims1k1 ka VU§turup karmlarm1, dudaklarm1 birbirlerine yakla§tlrdllar, õpü§tüler. •
Dünyanm Bütün Sabahlar1
49/4
14. BÓLÜM Marin Marais gizliden gizliye Mõsyõ de Sa inte Colombe'un evine geliyordu. Madeleine ba basmm kendisine õgrettigi tüm incelikleri viyo la üzerinde ona gõsteriyordu. Madeleine, Mara is'nin kar;�asma geçip elini tu§un üstünde kolay hkla gezdirebilmek için çalg1y1 dizlerinin õnüne dogru yerle§tirerek yaym rahatça hareket etme sini saglamak amactyla sag kolunun üst ktsrmm ve dirsegini ona gore ayarladtktan sonra tekrar lar yaptmyordu. Bõylece birbirlerine degiyorlar dl. Sonra karanhk kô§elerde õpü§üyorlardt. Bir birlerini sevdiler. Kimi zaman da hangi süsleme leri yaptlg-Im ͧitmek, ne gibi oyunlar geli§tirdi gini ve hangi akordlan yegledigini õgrenmek için Sainte Colombe'un kulübesinin altma sakla myorlardt. 1676 yazmda yirmi ya§ma bastlgmda Mõsyõ Marais, Madmazel de Sainte Colombe'a 'kralm müzikçisi' olarak saraya kabul edildigini müjde_ ledi. Bahçedeydiler; genç k1z onu ya§h dut agaci mn alçak dallan arasmda kurulmu§ olan tahta kulübenin altma dogru itiyordu. Kendi uygula digt tüm becerileri ena õgretrni§ti. Günün birinde; Marin Marais kulübenin al tlnda pusuya yatrm§ken, soguk alg1nhg-t yüzün den birkaç kez gürültülü bir biçimde aks1rmca 50
·
olan oldu. Mõsyõ de Sainte Colombe ya�urun altmda di§ari ç1k1p 1slak topragm üstünde çõ melmil� genç adarm gõrünce tekmeler savurma ya ve adamlanm ça�rmaya ba�lad1. Ayaklarma dizlerine vura vura yaraládigt genç adarm yerin den ç1karttirarak yakasma yap1�ti, en yakmmda ki u�aga gidip k1rbacm1 getirmesini sõyledi. Ma deleine de Sainte Colombe araya girdi. Marin!i sevdigini sõyledi babasma, sonunda sakinle�tir di onu, �iddetli flrtma bulutlar1 çabucak dindi, bez koltuklan bahçeye ç1kartip oturdular. "Artik sizi gõrmek istemiyorum, Mõsyõ. Bu son olsun," dedi Sainte Colombe. - Beni bir daha hiç gõrmeyeceksiniz. - Büyük klz1mla evlenmek istiyor musunuz? - $imdilik sõz veremem. - Toinette §Ímdi 'luth'çunun evinde, geç dõ;necek, dedi, Madeleine yüzünü çevirerek. Babasmm büyük bez koltuguna dayanrm§ olan genç k1z gelip Marin M;arais'iün yanma, ot larm üstüne oturdu. Otlar neredeyse kurumu� tu, çaJir kokuyordu. Babas1 sõgüt agaçlarmm ar dmdan ye§il ormanlar1 seyre dalrm�ti. Kendisi ne dogru yava§ça uzanan Marin'in eline bakti. Marin parmaklarm1 Madeleine'in gõgsünün üs tüne koydu, sonra agtr agtr karnma kayd1rd1. Genç k1z bacaklarm1 s1kti, zevkten titriyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe onlar1 gõrmüyordu, konu§makla me§guldü. "Size k1z1rm verip vermeyecegimi bilemiyo51
rum. Ku§kusuz iyi bir yer b�lmu§lsunuz kendini ze. Sarayda ya§Iyorsunuz, kral, zevklerine uy gun melodilerinizden ho§lamyor. Bence yüz odah büyük bir sarayda ya da bir dut agacmm üstünde sallanan bir kulübede sanatlm icra et mek pek õnemli degil. B !f nim için sanattan da ha yüce, parmaklardan, kulaktan, bulu§lardan daha õnemli bir §ey var: Benim sürdürdügüm bu tutku dolu ya§am. - Tutkulu bir ya§am rm sürdürüyorsunuz siz? diye sordu Marin Marais. - Baba, gerçekten tutkulu bir ya§ammiz rm var sizin? Madeleine ve Marin aym anda konu§mU§l lar, aym anda ya§h müzisyenin yüzüne bakrm§ lardl. "Mõsyõ, sizin gõrünür bir kralm ho§una git tiginiz apaÇik ortada. Ho§a gitmek bana gõre de gil. Yemin ederim size, ben gõrünmez bir §eyin pe§lindeyim." - Bilmece gibi konu§uyorsunuz. Sõylemek istediginizi hiçbir zaman anlayamayacag1m gali ba . . - i§te bu yüzden benim ta§larla, otlarla kap h alçakgõnüllü yolumun üstüne Çikman1zdan ho§lanm1yordum. Ben gõmütler evrenine ait tim. Siz usta besteler yaymhyorsunuz, benden çald1gtmz süslemeleri ve parmak bas1§larm1 bu bestelere beceriklice ekliyorsunuz. Ama bunlar ancak kâgtdm üstündeki siyah beyaz notalard1r! Marin Marais dudaklarmm üstündeki kan 52
izlerini mendiliyle silerken, ans1zm ustasma dogru egildi. "Mõsyõ uzun zamandan beri size bir soru sormak istiyordum." - Evet. - Çald1gJ.mz besteleri neden yaymlamiyorsunuz? - Ah! Çocuklar1m, ben beste yaprmyorum! Hiçbir zaman hiçbir §ey yazmad1m. Bunlar ço gunlukla geçmi§teki bir ad1 ve bir zamanlar ya §adigJ.m zevkleri an1msayarak uydurdugum kut sal su kaplar1, su mercimekleri, yaban karanfilleri ve capcanh minik tirtlllardan ald1gJ.m esin lerdir. - Ama sizin su mercimeklerinizin, tirtillan mzm müzik neresinde? - Ben yaJirm çekince, hayat dolu yüregi min küçücük bir parças1d1r kanatti�m. Benim yapmakta oldugum §ey, içinde hiçbir günün bo §a geçmedigi s1k1düzen bir ya§amdan ba§ka bir §ey degildir. Ben yazg�rm yerine getiriyorum.
n3
·
· 15. BÓLÜM Bir yandan dinsizler1 ͧkenceye ugrarken, bir yandan Port-Royal'li efen.diler firardaydilar. Bunlar da daha õnceleri i§kence gõrmü§ püri tenlerin2 yaprm§ olduklan gibi Amerika'da bir ada satm ahp oraya yerle§meyi tasarlarm§lardl. Mõsyõ de Sainte Colombe, Mõsyõ de Bures ile dostluk baglanm koparmarm§tl. Mõsyõ Coustel, Ke§Í§lerin3 alçalmaJI, ' efendi' sõzcügünü 'aziz' sõzcügüne yegleyecek kadar ileri gõtürdükleri ni sõylüyordu. Sainte Dominique-d'Enfer Soka �nda çocuklàr bile birbirlerine 'efendi' diyorlar di, senli benli konu§mak yoktu artlk. Bazan bu efendilerden biri, kendilerinden birisinin õlüm tõreninde ya da Ténebres ·ayininde çalmas1 için ona araba gõnderirlerdi. Bu gibi durumlarda Mõsyõ de Sainte Colombe e§ini ve onun õlü münden õnceki olaylan dü§ünmekten kendini alarmyordu. Hiçbir §eyin azaltamayaca� bir a§k ya§Iyordu. Aym sevgiyi, aym aynhgi, aym gece yi ve hatta aym sogugu ya§Iyormu§ gibi geliyor du ona. Kutsal bir çar§amba günü, Madam de Pont-C�ré'nin konagmm kilisesinde yapllan 1. Libertins: Dinsizler, inançstzlar. (Yay.) 2. Puriten (Puritain): Çok sofu, tutucu, her türlü yenilige kar§l kaderci Hn·ís tiyan. (Yay.)
a. Ke§i§lcr (solitaires): XVII. (Yay.)
54
yüzytlda Port-Royal'li efendilere verilen ad.
Ténebres ayininde çald1ktan sonra gitmeye ha zirlamyordu. Yan taraftaki dar yolda has1r bir ta raftaki dar yolda has1r bir sandalyede oturmw.? tu. Viyolasm1 k1hfmm içine yerle§tirmi§, yanma koymu§tu. Orgcu · ve iki rahibe bilmedi�i yeni bir parçay1 yorumluyorlard1, güzel bir parçayd1. Kafasm1 sa� tarafa çevirdi: Kans1 yaruba§mday dl. Ba§ml õnüne e�di. Kans1 gülümsedi, elini bi raz kald1rd1; elinde parmaks1z siyah eldivenler ve yüzükler vard1. "Dõnme zamam geldi," dedi kans1. Kalkti, viyolasm1 ald1, mor giysili ermi§ hey kellerinin s1ra s1ra dizildi�i a�açhkh yolun gõlge li@nde kansmm pe§inden gitti. Soka�a, arabanm yanma gelince kap1y1 açtl, basama� indirdi, viyolas1 elinde kansmm arka smdan arabaya girdi. Arabac1ya hareket etmesi ni sõyledi. Yamba§mda kansmm giysisinin tath dokunu§unu hissetti. Geçmi§te kendisini ne ka .
dar çok sevdi�ini yeterince kamtlaJip kamtlamad1�m sordu ona. "A§km1z1 kamtlad1�mz1 amms1yorum, ama biraz bo§bo�az bir biçimde ifade etti�iniz olduy sa da bundan incindi�imi sõyleye�em," dedi. -
- Bu pek seyrekti de�il mi? - S1k s1k yinelense bile azd1 bu, dostum, ço-
� zaman da sõze dõkülmeden kahrd1. Ne ka dar çok severdim sizi! Hem de §eftali ezmesi teklif edecek kadar çok seviyorum hâlâ sizi! Araba durdu. Evin õnüne gelmi§lerdi bile. Arabadan Çikti, inebilmesi için kar1sma elini
55
uzatti. "Yapamam," dedi kàr1s1. Ac1 çekiyormu§ gibi gõrünmesi Madam de Sainte Colombe'a elini ona do�u uzatma istegi verdi. "Pek iyi gõrünmüyorsunuz," dedi kar1s1. Klh fm içindeki viyolaYI ahp yere koydu Sainte Co lombe. Basamaga oturup aglad1. Kar1s1 da inmi§ti. Çabucak yerinden kalkti, giri§ kains1m açtl. Kald1nm ta§Iyla dó§enmi§ av luyu geçip basàmaklar1 agi.r agi.r ç1ktiktan sonra salona girdiler, viyolas1m §óminenin ta§ma daya di. "Üzüntümü anlatam.am. Bana bõyle sitem etmekte hakhsm1z. Sõylemek istediklerimi hiç bir zaman sõzle anlatamam, nasll sõyleyecegimi bir türlü bilemiyorum... " diyordu. Arka bahçeye ve parmakhklara bakan kapl YI itti. Çimenlerin üstünde yürümeye ba§ladi lar. ParmagJYla kulübeyi gõsterip, "i§te ben bu kulübede konu§urum!" dedi. Yeniden sessiz sessiz aglamaya ba§lad1. Ka Jiga kadar yürüdüler. O, beyaz kaJ1gi. kiJiya ya km tutmaya çali§Irken Madam de Sainte Colom .be bindi. KaJ1gi.n nemli tabanma basabilmek için eteklerini biraz yukar1 toplami§ti. Mõsyõ de Sainte Colombe dogruldu. Gõzleri yar1 kapa hydi. KaJigi.n gõzden kayboldugunu gõrmedi bi le. Bir süre sonra gõzya§lari yanaklarma dogru süzülürken, sõzlerine kald1gi. yerden devam et ti:
56
"Nasll sõyleyece�mi bilemiyorum, Madam. On iki Jll geçti aradan, ama yatagmuzm çar§lafla n
hâlâ SlCak. 11
57
16.BÕLÜM Mõsyõ Marais'nin ziyaretleri daha seyrek le§ti. Madeleine onunla ya Versailles' da ya · da Vauboyen'de bir han odasmda bulu§Uyor, sevi§i yorlardi. Madeleine'in gizlisi sakhs1 yoktu on dan. Babasmm dünyada yapilabilecek en iyi bes teleri yapti�m ve bunlan hiç kimseye dinletme ye raz1 olmad1�m sõyledi ona. ' Gõzya§lan' ve 'C haron KaYI�' adh besteler yaprm§ti. Bir defasmda çok korktular. Evdeydiler, Ma rin Marais dut agacmm altma süzülerek Made leine'in kendisine sõzünü ettigi parçalan dinle yebilmek için eve gelmi§ti. Madeleine salonda ayaktaydt. Marin oturuyordu, ona dogru yakla§ h. Gõ@.slerini tam yüzüne do�u uzatti. Giysisi nin üst tarafm1 açtp iç çama§1rm1 SIJirdl. Gõgüs leri ortaya ç1kt1. Marin Marais yüzünü gõgüsleri nin arasma bastird1. "Manon!" diye ba�rd1 Mõsyõ de Sainte Co lombe. Marin Marais en yakm pencerenin kõ§esine sakland1 çabucak. Madeleine sapsan kesildi, he men iç gõmlegini kapatmaya çali§tl. "Evet, baba. " - Üçlü ve be§li gam çalt§malan yapmarmz gerek. - Peki, baba. 58
Mõsyõ de Sainte Colombe içeri girdi. Ama Marin Marais'yi gõrmedi. Ktz1yla birlikte Çikb lar. Uzaktan akord yapbklanm duyunca, Marin Marais sakland1@. kõ§eden Çikti, bahçeden geçip gizlice evden uzakla§mak istedi. Parmakhklara dayanrm§ bahçeyi seyreden Toinette ile kar§Üa§ b. Toinette onu kolundan yakalaYJp durdurdu. "Sõyle bakahm, beni nasll buluyorsun?" T1pk1 biraz õnce
ablasmm yaptigJ. gibi o da
gõgüslerini uzattl. Marin Marais gülümsedi, onu õptü ve sonra çabucak SlVl§lp gitti.
59
1 7. BÕLÜM Bundan bir süre sonra, bir yaz günü Guig notte, Madeleine ve Toinette, ermi§ heykelleri nin tozlanm almak, õrümcek aglarm1 temizle mek, yerleri Yikamak, sandalyeleri, s1ralar1 silip süpürmek, sunaga çiçekler koymak için kilíseye gitmeyi kararla§tlrrm§lardl. Marin Marais de on larla birlikte gitti. Kürs'üye ç1kb, orgda bir par ça çalmaya ba§lad1. A§agJ.da bir bezle ta§larl ve sunagJ.n çevresindeki merdivenleri silen Toinet te'i se}'!"ediyordu. Klz ona el sallad1. Genç adam indi. iç�risi çok sicaktl. El ele tutu§up ayin e§ya larmm konuldugu yerin kap1smdan ç1karak ko §a ko§a mezarhgi geçtiler, alçak duvarm üstün den atlaJ1p ormanm s1mrmdaki çal1hklara ula§ tllar. Toinette soluk soluga kalrm§b. Giysisinin yakasmdan terden parlldayan gõgüslerinin üst k1srm gõrünüyordu. Gõzleri parlld1yordu. Gõ güslerini õne uzatb. "Terden giysimin yakas1 s1rllsiklam oldu," dedi. - Gõgüsleriniz ablan1zmkilerden daha bü yük. Klzm gõgüslerine bak1yordu. Dudaklanm yakla§tlrmak istedi õnce, kollarmdan tuttu, son ra bir an b1raklp gitmeyi dü§ündü. �a§lfml§ gi-
60
biydi. "Karmm sicacik," dedi, ellerini ahp kendi el� lerini� arasmda tutarak ; kendine dogru çekti ,. genç adami. "Ablamz ... " diye rmnldand1, ama kollárma al� maktan da geri kalmad1 genç k1z1. Birbirlerine sanldilar iyice. Genç adam k1zm gõzlerini õpü� yordu, gõmlegini açti. "Soyunun ve beni alm," dedi genç k1z ona. Henüz küçücük bir k1z çocuguydu. Üstele� di: "Beni de soyun! Siz de soyunun haydi!" Gõvdesi bir kadm gõvdesi gibi yusyuvarlak ve topluydu. Birbirlerinin olduktan sonra, ç1p� lak bedenine gõmle�ni geçirmeden ·õnce, bir ara, batan günün solgun I§Igiyla aydmlanan iri gõgüsleri ve dõkülmü§ yapraklarm üzerinde be� liren kalçalar1yla d:ünyanm en güzel kadm1 ola� rak gõründü delikanhya. "Utanç duymuyorum," dedi genç k1z. - Bense utamyorum. - Ben istedim. Giysisinin iplerini baglamasma yar'd1m etti genç adam. Oteki, kollanm kald1np havada bü külü tutuyordu. Genç adam belini iplerle siki yordu. iç gõmleginin altma hiçbir §ey giymemi§ ti. f;'õyle sõyledi: "Üsteli� , §imdi Madeleine zaylflayacak."
61
1 8. BÓLÜM
·
Madeleine'in odasmda yan Çlplaktllar. Ma rin Marais s1rtlm yataga dayaJip konu§maya ba§lad1: "Arük sizden aynhyorum. içi�de size yara yacak hiçbir §eyim olmadlgilll gõrdünüz." Genç k1z ellerini tuttu, yüzünü Marin Mara is'nin ellerine gõmüp yava§ yava§ aglamaya ba§ ladi. Genç adam içini çekti. Poturunu baglamak için as1lmca yatak perdesini tutan ku§ak yere dü§tü. Genç k1z sevgilisinin elinden potur bagJ. m ald1, dudaklarma gõtürüp õptü. "Gõzya§lartmz çok tath ve içimi parçaltyor. Sizi b1rakniak zorundaytm, çünkü gõgüsleriniz art1k dü§lerimi süslemiyor. Ba§ka yüzler tam dim arük. Yüreklerimiz susamt§tl. Ruhumuz durup dinlenmek bilmiyor. Ya§am acimasiz ol dugu õlçüde güzeldir, tipk1 kurbanlaruruz gibi." ' Genç kadm susuyor, bagciklarla oynuyor, . karmm ok§uyor, adama bakrmyordu. Birdenbi re ba§ml kald1rdi, yüzü kipkirrmzi, gõzlerinin içine bakarak ona ftslldad1: "Konu§maYI b1rak ve defol!"
62
19. BÓLÜM Madmazel de Sainte Colombe hastalandl, õylesine zapflad1, õylesine güçsüz kald1 ki so nunda yataga dü§tü. Hamileydi, Marin Marais onun hakkmda bir §ey sormaya cesaret edemi yordu, ama bir gün la Bievre'in yukanlarmdaki çama§Irhanenin õtesinde bir yerlerde Toinette ile bulu§map kararla§tlrmi§lardi. Atma kuru ot . veriyor, Madeleine'in hamileligi konusunda bil gi ediniyordu. Õlü bir oglan çocugu dogurdugu nu õgrendi. Toinette'e ablasma iletmesi için bir paket verdi: Babasma yaptlrttlg-I san dana deri sinden bagc1kh bir çift patik vard1 içinde. Made leine bunlan ocaga atlp yakmak istedi, Toinette engel oldu. Madeleine saghg-Ina kavu§tu. Ermi§ lerin ruhuna dualar okudu. Bir süre sonra genç adam gelmez oldu. 1675 plmda Mõsyõ Lully ile beste çali§Iyor du. 1679'da Caignet õldü. Marin Marais yirmi üç ya§mdayken ilk hocasmm yerine resmen kra h:p. hizmetine girdi. Mõsyõ Lully'nin yamnda da orkestra §efligini üstlendi. Operalar besteledi. Catherine d'Amicourt ile evlendi, on �okuz ço cugu oldu. Port-Royal õlülerinin gõmüldükleri yerin aÇildig-I yll (0 yll, kral, duvarlarm pk1hp Mõsyõ Hamon ve Mõsyõ Racine'in cesetlerinin topraktan ç1kar1hp kõpeklere atilmas1 için yaz1-
63
h emir Çlkartrm:;;b . ) 'Dü:;; Gõren Klz'1 yeniden ele ald1. 1686 Jilmda, Saint-Eustache Kilisesi yakm larmda, Jour Soka�nda oturuyordu. Toinette, Cité'de babas1 gibi lavta yap1p satan Mõsyõ Par . doux'nun ogluyla evlendi, be:;; çocuklar1 oldu.
64
20. BÕLÜM E�inin yamna geldi@ni dokuzuncu kez his setti�nde ilkbahard1.
167 9 Haziramnda yapilan
büyük kiYim s1rasmda. Müzik masasmm üstüne yine �arap ve pasta tabag-Im koymu�tu. Kulübe .sinde çahyordu. Ans1zm kesti ve ona �õyle dedi: "Oldükten sonra buràya nas1l gelebiliyorsu nuz? KaJig-Im nerede? Sizi gõrünce akan gõzya� lanm nerede? Yoksa bir dü� .müsünüz siz? Yok sa deli miyim ben?" - Kayg�lanmaJln. Key!g-Imz 1rmakta çoktan çürüdü. bteki dünya da sizin kaJig-Imz gibidir, su geçirebilir, hatta daha fazla. - Ac1 çekiyorum Madam, size dokunama maktan. - Rüzgâra dokunabiliyor musunuz ki, Mõs yo?. ..
Ólüler gibi yava§ yava� konu�uyordu. Ekle-
di: "Rüzgâr gibi oldugunuzda aci çekilmez mi samyorsunuz? Kimi zaman bu esinti sizin mü zik kmntilarmiZI bize ula�tinr. Bizim gõrüntü lerimizde:r;t kesitleri de 1�1klar size yans1tir." Yine sustu. Kocasmm viyolanm k1rrmz1 tah tasmm üstünde duran ellerine bak1yordu. "Konu�masm1 bir türlü beceremezsiniz!" de
di. "Ne sõylemek istiyorsan1z çalm." Dünyanm Bütün Sabahlan
65/ 5
- Siz bõyle susmw� neye balnyordunuz? - Çalm siz! Viyolamn üzerindeki ya§lannn§ ellerinizi seyrediyordum. Dondu kald1. Once kansma, sonra hayatm da ilk kez gõrüyormu§ gibi ya da en azmdan o an'a kadar hiç dikkat etmedigi, buru§uk, sapsa n, gerçekten de bir deri bir kemik kalnn§ elleri ne bakakald1. Ellerini õnüne koydu. Olümle damgalannn§ gibiydiler, mutluluk duydu bun dan. Bu ya§hhk izleri kar1sma ve onun bulundu gu yere yakla§tlnyordu adarm. Duydugu sevinç le yüre�i õlesiye çarp1yor, parmaklar1 titriyor du. "Ellerim, diyordu. Ellerimden sõz ediyorsu nuz!" ·
66
2L BÕLÜM Güne§ henüz batrm§tl. Gõkyüzü yagmur bu lutlanyla kaphyd1, hava kararnu§tl, nemliydi ve yakmlarda saganak bekleniyordu.' La Bievres'i izledi. Uzaktan evi ve küçük'kulesini gõrdü, et raflm çevreleyen yüksek duvarlara çarptl. Uzak lardan, zaman zaman , hocasmm viyolasmm sesi ni duyuyordu. Heyecanland1. Nehrin kabarma swla Çlplak kalnu§ bir agacm kõkünü elinde tu tarak k1y1ya kadar duvar1 izledi, duvarm çevresi ni dola§IP Sainte Colombe'lara ait olan k1ymm a§agi yamacma ula§tl. Büyük sõgütten geriye yalmzca gõvdesi kalrm§tl. KaJik da yoktu artlk klJida. "Sõgüt parçalannu§, kaJik batnu§. �imdi ku§kusuz anne olan k1zlar1 sevmi§tim bir za manlar. Güzelliklerini ilk ben ke§fetmi§tim," de éli kendi kendine. Bacaklarmm etrafmda dola §lp duran tavuklar1, kazlar1 gõrmedi bile: Made leine herhalde artik burada oturmuyordu. Bir zamanlar, ak§am olunca bunlar1 kümeslerine' o sokard1, gece boyu baginp çagri§malar1 ve hull tllan duyulurdu. Duvarm gõlgesinden içeri süzüldü, viyola mn sesinin geldigi yõne dogru ilerleyerek, hoca simn kulübesine yaklB.§ti, yagmurlu�na iyice sàrmarak, kulagim duvara dayad1. Duyduklar1 . arpej yapllnu§ s1zlanmalardi. Bir zamanlar genç 67 .
Couperin'in Saint-Gervais orglarmda çald1� ha valara benziyorlard1. Pencerenin arah�ndan d1�anya mum 1�1� süzülüyordu. Sonra viyolanm çmlamas1 durunca, hocasmm, yan1tlarm1 pek iyi duyamad1� biriyle konu�tugunu i�itti. "Ellerim diyordu. Ellerimden sõz ediyorsunuz," diyordu. Ve sonra: "Bõyle susmu� nereye bak1yord:unuz?." dedi. Bir saat sonra Mõsyõ Marais geldi� çetin yoldan geri dondü.
68
22. BOLÜM
. ·
1684 Yihnm ki§mda buzlarm ag-Irhgma daya namayan bir sõgüt agac1 k1rllnn§, nehrin ki)TlSl m gõçürmü§tü. Dallarm arasmdan ormandaki oduncunun evi gõrünüyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe k1z1 Madeleine'in hastal1gtyla aym za mana rastlad1gtndan, sõgüdün parçalanmasm dan dolaYI çok duygulannn§tl. Büyük k1zmm ya Ulgtpm ba§ma gidip oturuyordu. Ac1 çekiyordu, aramyor, ona sõyleyecek hiçbir §ey bulannyor du. Ya§h elleriyle k1zmm kemikli yüzünü ok§u yordu. Bir ak§am bu ziyaretlerin birinde, Made leine 'babasmdan Mõsyõ Marais'nin kendisini sevdigi günlerde besteledigi 'Dü§ Gõren Klz'1 çalmas1m istedi. Mõsyõ de Sainte Colombe red detti, son derece õfkelenerek oday1 terk etti. Yi ne de aradan fazia zaman geçmeden Mõsyõ de Sainte Colombe adaya, Mõsyõ Pardoux'nun atõl yesine Toinette'i gõrmeye gitti ve ondan Mõsyõ Marais'yé haber ula§tlrmasm1 istedi. Bu yüzden çok üzüntü çekti. On ay boyunca yalmz agzm1 açmamakla kalma)Tlp viyolasma elini bile sürmedi. ilk kez bõyle bir tiksinti duyuyordu. Guignot te da õlmü§tü. Onu hiçbir zaman kullanmaya kalkmann§tl, ne de s1rtina dõkülmü§ saçlarma dokunmu§tu; huna can atmasma kar§m. Arbk hiç kimse piposunu ve §al'ap t�stisini hazirlann69
·
yordu. U§aklarma çaú katma yatmaya gidebile ceklerini ya da kâ�t oynayabileceklerini sõylü yordu. Kulübesinde masanm yanma oturup mum I§I�nda yalmz kalmaYI ye�liyordu. Hiçbir §ey okumuyordu. Klrrmz1 maroken kaph defteri ni açrmyordu bile. õwencilerini yüzlerine bile bakmadan, kil1 k1p1rdamadan kabul ediyordu, õyle ki artlk onlara müzik çali§mak için bir da ha zahmet edip gelmemelerini sõylemek gerek mi§ti. : ͧte bu s1ralarda, Mõsyõ Marais geceleyin geç saatlerde geliyor, kula�m tahta duvara da yaYIP ses ç1karmadan sessizli� dinliyordu.
70
23. BÕLÜM Bir ógle sonu, Toinette ve Luc Pardoux, Ver� sailles' de gõrevli olan Mõsyõ Marais'yi gõrmeye · gittiler: Madeleine de Sainte Colombe'un çiçek hastahgJ. yüzünden aniden ate§i yük.selmi§ti. Õleceginden korkuyorlard1. Bir nõbetçi, saray müzikçisine Toinette diye birinin kendisini di§a� nda bekledigini haber verdi. Dantelli giysileri, k1rrmz1h ve yald1zh bur� mah topuklanyla §3§Irrni§ bir halde içeri girdi Marin Marais. Somurtuyordu. Hâlâ elinde tuttu� gu pusulaYI gõstererek asla gidemeyecegini sõy� lemekle sõze ba§lad1. Sonra Madeleine'in ya�nm sordu. Kralm rahméfli oldugu Yil dogmu§tu. Ya� ni otuz dokuz ya§mdaydL Toinette k1zkarde§i� nin k1rk ya§ml geçip de hâlâ evlenme.mi§ bir k1z olmas1 fikrine katlanamad1gJ.m sõyledi. Kocas1, yani Mõsyõ Pardoux'nun oglu ise Madeleine'in akhm kaç1rd1gmi dü§ünüyordu. Õnce kepek ek� megi·yemekle ba§larm§, sonra hiç et yememeye kadar gõtürmü§tü ͧÍ. :Simdi Guignotte'un yeri� ne gelen kadm onu ka§Ikla besliyordu. Mõsyó de Sainte Colombe ya§armm sürdürebilmesi için ona §eftali §Urubu içirmeyi kafasma koy mu§tU. Kansma çektigini ve tüm bunlarm kap· risten ba§ka bir §ey olmad1gJ.m sõylüyordu. To inette, Mõsyõ de Sainte Colombe'un adm1 sõylo71
yince Mõsyõ Marais elini gõzlerine gõtürdü. Ma deleine yedigini Çikariyordu. Beyefendiler, çi çek hastahgmm manB;stirdan ve ermi§likten ile r\ geldigini savunuyorlard1. Buna kar§Ihk olarak Madeleine de Sainte Colombe ermi§ligin babasi nm .i§i oldugunu, manastirmsa la Bievre kiYJ.Sm daki bu 'ev'den ba§ka bir §ey olmad1gJ.m sõyledi; bu bõyle bilinsin ve yeniden bu konuya dõnül mesin, diye kesip atti. Biçimsizle§mesine gelin ce, bundan hiç yakmrmyordu; zaten devedikeni gibi zaJifve gülünçtü: Bir zamanlar, üzüntüsün den bir deri bir kemik kald1gJ. gõgüsleri fmd1k kadar küçüldügü için, sevdigi erkek kendisini terk etmi§h. Ayinlere de katilmaz olmu§tU .ar tik, bu olayda Mõsyõ de Bures ya da Mõsyõ Lan celot'nun etkilerini gõrmek istense de, bunlarla hiç ilgisi yoktu. Ama hep inançh kald1. Y1llar bo yu kiliseye dua etmeye gitmi§ti. Kürsüye ç1kar,. koroyu ve sunagJ. çepeçevre saran kapaklar1 sey reder, org çalard1. Çald1gJ. müzigi Tannya ithaf ettigini sõylerdi. Mõsyõ Marais, Mõsyõ de Sainte Colom be'un nasil oldugunu sordu. Toinette iyi oldugu nu, ama 'Dü§ Gõren Klz'1 çalmak istemedigini sõyledi. Alt1 ay õncesine kadar, Madeleine bah çeyi çapahyor, çiçek tohumlar1 ekiyordu. O za man bile kiliseye gidecek kadar gücü yoktu. Dü§nieden yürüyebildigi zamanlar, ak§amleyin, ya alçakgõnüllülükten ya da yemek yeme fikrin den ho§lanmadigindan olacak, babasmm sandal yesinin arkasmda ayakta durup, ona yalmzca
72
kendisi hizmet etmek istiyordu. Mõsyõ Pardo ux, geceleyin mumlarm aleviyle ç1plak kollar1m yakÚgi.m kar1sma sõylemi§ oldu�nu õne sürü: yordu. Madeleine kollarmm üst k1srmndaki ya ralari gõstermi§ti Toinette'e. Uyku' uyumuyor du, bu konuda tlpk1 babas1 gibiydi. Babas1, onun ayt§Igmda, kümesin çevresinde gezini§ini ya da otlarm üstünde dizüstü duru§unu seyrederdi gece boyunca.
78
24. BÓLÜM Toinette sonunda Marin Marais'yi ikna ede bildi. Kan�lla§masmlar diye babasma haber ver dikten sonra eve getirdi onu. içeri girdiginde oda küflü ipek kokuyordu. "Ne kadar gozkama§bnci giysileriniz var, Mõsyõ, kilo alrm§Simz;" dedi Madeleine de Sain te Colombe. Hemen yamt vermedi adam, bir tabure çe;: kip yatagm yamna oturdu, tabure alçak gelmi§ ti. Yatagm diregine kolunu dayayip büyük bir Sl kmti içinde ayakta durmayi yegl�di. Mavi saten pantolonunun üst kesiminin çok dar oldugunu fark etti Madeleine: Hareket ettikçe, kalçalan na iyice oturuyor, karmnm k1vnmlanm belli ediyor, erkeklik organmm kabar1khgm1 ortaya ç1kartiyordu. . ''Versailles'dan kalk1p buraya kadar geldigi niz için size minnettar1m, bir zamanlar benim için bestelediginiz ve yayinlatbgimz parçayi ça lar rmsm1z lütfen," dedi. 'Dü§ Gõren Klz' sõz konusuydu ku§kusuz. Madeleine ta gõzlerinin içine bak1p; "Evet. Nedenini siz bilirsiniz," dedi. Sustu. Sessizce ba�nm egdi, sonra birdenbi re Toinette'e dõnüp Madeleine'in viyolasm1 ge tirmesini sõyledi. 74
Toinette di§arl ç1kmca, , ''Yanaklarm1z çõkmü§: Gõzleriniz içeri kaç ml§, elleriniz ne kadar da zaylflami§!" dedi deh §et içinde. - Sizin tarafm1zdan fark edilmek çok ho§. - Sesiniz eskisinden daha zayli. - Sizinki daha da yükselmi§. - Üzgün olmasamz olmaz rm? Ne kadar da zay1flarm§SllllZ. - Ac1rmn yeni oldu�nu sõyleyemem. Marin Marais ellerini yataktan çekti. Pence re kõ§esinin karanhgmda s1rtl duvarà. dayanana dek geriledi. Alçak sesle konu§uyordu: "Bana k1rgm rms1mz?" - Evet, Marin. "Bir zamanlar size yaptlgim §ey yüzünden bana hâlâ nefret duyuyor musunuz?" - Yalmz size kar§I degil, Mõsyõ! Kendime kar§I da hmç duyuyorum. Ónce sizin an1mzla kendimi bir kõ§ede kurumaya b1raktigim için, sonra yalmzca keder içinde ya§Rdigim için ken di kendime de klzgm1m. Ben §imdi Tithon'un1 kemiklerinden ba§ka bir §ey degilim! Marin Marais gülümsedi. Kendisini hiçbir zaman fazla toplu bulmad1gim, bir zamanlar el lerini kalçalarmda gezdirdigini, parmaklarm1 et rafmda dola§tlrd1gim, birbirlerini animsad1gm1 1. Tithon (Tithonos): Troir Krah La�medon'un o�lu. Çok ynkii,Jikhymlt, �" fak Tannça Eos ona â§1k olmu§ ve onu kaç1rm1§. Onunla blrlc�lp lkl om·uk du �rmu§. Eos, tannlardan sevgilisine õlümsüzlük bR!il�lllmllhll'llll IMl11111l•, ama sonsuz gençlik istemeyi unutmu§. Bu nedenle TILhnnn• yu,lmuhk�ll kU çülmü§ ve sonunda agt�stosbõce�ine (ya da çeklrgeyo I dllnll,mllt I VII,V I
78
sõyledi. "Çok �akacisimz, dedi. Kanmzm yerinde ol mak isterdim!" Madmazel de Sainte Colombe birdenàire yorgam kaldrrd1. Mõsyõ Marais aç1lan yatagm perdesinden çabucak uzakla,ti. Yataktan inme ye çali§Irken etegi açilrm§b, kalçalar1 ve cinsel orgam gõründü. Küçük bir ç1ghk atarak yalma yak yere basti, iç gõlnleginin kuma§Inl parmaklarmm arasmda tutarak konu§tu: "Bana kar§l duydugun sevgi §U gõmlegimin kenarmdÇlki k1vr1m kadar bile degildi." - Yalan sõylüyorsun. Sustular. Kemikli elini Marin Marais'nin kat kat kurdeleli bileginin üzerine koydu. "Çal lütfen," dedi. Tekrar yatagtna Ç1kmaya davrand1, ama ya tak yüksekti. Zayú kalçalarmdan iterek ç1kmasina yard1m etti adam. Küçük bir yastik kadar ha fifti. Geri dõnen Toinette'in elinden viyolayt ai di. Toinette perdenin bagtm arad1, perdeyi· çe kip onlan "yalmz b1rakti. �Dü� Gõren Klz'1 çalma ya koyuldu, Madeleine araya girdi, daha agtr çal masmi sõyledi. Yeniden ba§lad1. Alev ate§ ya nan gõzleriyle çalinasm1 seyrediyordu. Gõzleri ni hiç kapatmad1. Çalarken gõvdesinin tüm ay� rmtilarm1 inceliyordu. ·
76
1
25. BÕLÜM Güçlükle soluk ahyordu. Gõzlerini camdan d1�anya çevirdi. Crum kaplayan hava kabarcikla nnm arasmdan, k1zkarde�inin arabaya binmesi ne yard1m eden Marin Marais'yi gõrdü. Pe�in den o da k1rrmz1 ve yald1z burmal1 topugunu ba samaga koydu, içeri girdi, yald1zh kap1y1 kapat tl. Ak� olÍnak üzereydi. Madeleine yalmayak kalk1p bir �amdan ald1, giysi dolabm1 kari�t1rd1, emekleyerek, eskimi�, kurumu� bir sar1 ayakka hi bulup ç1kardi. Duvara dayan1p giysilerinin ku ma�ma tutunarak ayaga kalkmaYI ba�ard1, elin de §amdan ve ayakkab1s1 yataga yakla�ti. El�nde kileri ba�ucundaki masaya b1raktl. Zorlukla so luk al1yordu, solugunun dõrtte üçü tükenmi� gi biydi. Bir yandan da rmnldanmaktan geri kalrm yordu: "Ayakkab1c1 olmak istemiyordu." . Durmadan bu tümceyi sõylüyordu. S1rtlm yataga, karyolanm tahta arkahgma dayad1. Sar1 ayakkabmm uzun bagciklarml yerlerinden Çika np §amdanm yanma koydu. Kayabilen bir dü güm yaptl, büyük bir õzenle. Dogruldu, biraz õn ce Marin Marais'nin çekip üstüne oturdugu ta bureyi .ald1. Pencerenin en yakm kiri�inin altl na çekti. Yatagm perdesine tutunarak tlrmandi, ipi yukanda bulunan büyük çiviye be§ alti kez
77
dolaJip tutturmaJI ba�?ard1, kafasm1 dü�mün içine geçirip s1ktl. Tabureyi dü�?ürmek için bir hayli zorland1. Tepindi, tabure dü§meden õnce uzun süre üstünde salland1. Bacaklar1 bo§lukta kalmca, ç1ghk attl; ani bir sarsmtlyla dizleri sal landi.
78
26. BÓLÜM '
Dünyamn bütün sabahlan bir daha geri gelmez. Ylllar bir bir geride kald1. Mõsyõ de Sainte Colombe yataktart kalk1p Mõsyõ Baugin'in yaptl � resmi eliyle ok§ayarak gõmlegini s1Í-tma geçir di. Kulübesini temizlemek için ç1ktl. Ya§h biriy di artlk. Kendini asmadan õnce, büyük k1zmm diktigi çiçeklerle, çal1larla konu§urdu, Sonra oca� yakar, sütünü ate§e koyard1. Derin, iri bir tabak ç1kar1r, içinde lapasm1 haz1rlard1. Mõsyõ Marais yagmurdan kemiklerine ka dar 1sland1� için kulübelerinin altmda aks1np suçüstü yakaland1� günden bu yana Mõsyõ de Sainte Colombe ile kar§Ila§mami§tl. Mõsyõ Ma rais onun dünyanm en güzel ezgilerini bildigini ve bunlar1 kendisine õ�retmedigini hâlâ animsi yordu. Arada bir Madeleine'in gizli tutulmas1 ko§uluyla kendisine flslldad1� adlar1 ammsaya rak gecenin tam ortasmda uyan1verirdi: ' Gõzya§ lari', 'Cehennemler', 'Enée'nin Gõlgesi', 'Cha ron KaYI�' ve bir defac1k olsun bunlar1 dinleme den ya§adi� için üzüntüsünden kahroluyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe ne kendi besteledikle rini, ne de hocalarmm õ�ettiklerini asla yaJin lamayacakti besbelli. Mõsyõ Marais, hocas1 õldü � zai:nan bu yap1tlarm ebediyen kaybolup gide cegini dü§ünerek ac1 çekiyordu. Ya§amlll kendi79
sine neler getirecegini ve kendisini nelerin bek ledigini bilemezdi. Çok geç olmadan bunlan din lemek istiyordu. Versailles · Saraymdan ayr1hp ya�ur kar dinlemeden gecenin bir vakti la Bievre' e geliyor du. Eskiden yaptlgt gibi, ki§nedigi duyulrnasm diye atlm Jouy yolundaki çama§Irhaneye bag lar, 1slak yolu izleyip k1ytdaki duvarm çevresini dolanarak nemli kulübenin altma kaytverirdi. Mõsyõ de Sainte Colombe ya bu ezgileri çalmaz dl ya da Mõsyõ Marais'nin bilmedigi havalan hiç yorumlamazd1. Daha dogrusu artlk Mõsyõ de Sainte Colombe pek ender çal1yordu. Çogu kez uzun uzun sessiz kal1rd1. Bu s1ralar kendi kendine konu§tugu da olurdu. Üç ytl boyunca hemen hemen her gece Mõsyõ Marais kulübe nin altma geliyordu: "Acaba bu gece bu ezgileri çalacak nn? Acaba bu gece uygun mu?" diye so rardi kendi kendine.
80
27. BÓLÜM Sonunda, 1689 yilmm 23'üncü gecesi, di§aTl da keskin bir soguk, yerler buz tutmu§, rüzgâr gõzleri, kulaklan lSinyor; Mõsyõ Marais çama §Irhaneye kadar atlm dõrtnala sürdü. Ay panldl yordu. Gõkyüzünde tek bir bulut bile yoktu. "Eh! dedi bu gece, hava aç1k, taptaze, gõkyüzü daha soguk, daha sonsuz, ay yuvarlak. Atnnm brnaklarmm topraga vuru§unu duyuyorum. Belki de bu gece." Siyah paltosuna sims1k1 sarmarak sogukta yerine yerle§ti. Soguk õylesine keskindi ki, içi ne koyun postundan bir giysi giymi§ti. Belinden a§agiSI da ü§üyordu. Cinsel organ1 da büzü§ mü§, donmu§tU. Gizlice dinledi. Buzlanrni§ tahtaya kula�m dayad1� için, kula� da ܧüyordu. Sainte Colom be viyolasmm tellerini rastgele tmg�rdatlp egle niyordu. Yaywla melankolik bir iki ezgi çald1.. . Arada bir, s1khkla yapbg-I gibi müzlgi kesip ko nu§uyordu. Ba§ka da bir §ey yaptlg-I yoktu. Çal d1klar1 õzensiz, ya§h ve üzüntülü §eylerdi. Mõs yõ Marais s1k s1k kulag-Im ince uzun tahtalara daJ1yor, Mõsyõ de Sain.te Colombe'un durup du rup sõyledigi sõzcüklerin anlamlanm kavrama ya çali§Iyordu: Anlayamad1. Yalmzca birkaç an lamsiz sõzcük ͧitti, 'ezilmi§ §eftali', 'kaYik' gibi. ·
Dünyamn Bütün Sabahlan
81/6
Mõsyõ de Sainte Colombe eskiden luzlanyla konserlerinde çald1� 'la Chaconne Dubois'Yl çal dl. Mõsyõ Marais ana temaYl tan1d1. Parça gõr kemli bir biçimde sona erdi. Sonra Mõsyõ de Sa inte Colombe'un derin derin iç geçirdigini ve çok alçak sesle s1zlandi�m duydu: "Ah! §imdi, yalmzca ya§lanrm§ gõlgelere ses leniyorum! Yerlerinden bile k1prrdanmayan! Ah! Ke§ke yeryüzünde benden ba§ka müzikten anlayan biri olsaydl! Konu§8.bilseydik! Bildikleri mi ona anlatlr, sonra gÕzüm kapah õlebilirdim." O zaman Mõsyõ Marais di§B.flda soktlktan titreyerek içini çekti. 'Bir kez daha içini çekerek kulübenin kaplSlni tik1rdatti. "Kim o gecenin sessizliginde içini çeken?" - Saraylardan kaç1p gerçek müzik arayan biri. Mõsyõ de Sainte Colombe kim oldukUnu he men anlad1 ve sevindi. Ône dogru egilip yaYiyla kaplYl ittirip araladl. ZaYif bir I§lk süzüldü dl§a n, dolunaYln l§l�ndan daha zaYif. Marin Mm;ais kapmm aral1wnda büzülmü§ <luruyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe ilerleyip yüzüne dogru baka rak sordu: "Müzikte arad1�mz nedir Mõsyõ?" - Pi§manhklar1 ve gõzya§larim ar1yorum. Bu s1rada kulübenin kap1s1m iyice itti, titreyerek dogruldu. içeri giren Marin Marais'yi bü yük bir nezaketle selâmlad1 ya§h adam. Suskun kaldllar bir süre. Mõsyõ de Sainte Colombe ta buresine oturup Marin Marais'ye: "Oturun!" dedi.
82
Mõsyõ Marais hep koyun derisi giysisine sa rmrm§ oturdu. Ellerini kollarui1 sallayarak si kmti içinde kalakaldilar bir süre. "Mõsyõ, sizden son bir ders daha riça edebi lir miyim?" diye sordu ans1zm canlanan Mõsyõ Marais. - Mõsyõ, ilk ders dések nasil olur? diye, bo guk bir sesle yamtlad1 Mõsyõ de Sainte Colom be. Mõsyõ Marais ba§mi õnüne egdi. Mõsyõ de Sainte Colombe õksürdü ve konu§mak istedigi ni sõyledi. Klsa aral1klarla konu§maya ba§lad1. "Bu ͧ zordur Mõsyõ. Müzik en k1sa deyi§le, sõzle ifade edemediklerinizi dile getirmeniz içindir. Bu anlamda, yalmzca insana õzgü degil dir. Oyle){se kral için yapilmadigim da anlarm§ olmahsmiz, samnm. - Tanr1 için yapildigim anlad1m. - Yamldm1z, çünkü Tann konU§Ur. - Kulak için mi? - Müzik kulak için de yap1lmaz, Mõsyõ. - Para için? - HaJir, paramn dinlemeyle hiç ilgisi yok. - �õhret için. -: HaJir. Ísimler yalmzca insana ün saglar. - Sessizlik. - O da yalmzca dilin kar§Itldir. - Rakip müzisyenler için? - HaJir. - A§k için mi? - HaJir. - A§k k1rgm1 için? - HaJir. 83
- Terk etme? - Yine hay:tr. - Gõrülmez birine verilen küçük bir pasta için mi? - O da de@l.· Pasta nedir? Gõrülür. Tad1 vard1r. Yenir. Yani hiçbir §eydir. - Bilemiyorum artlk Mõsyõ. Õlülere bir bardak bir §ey sunmak gerekti@ için samrrm... - Sizin de içiniz yan1yor galiba. - Dili yetersiz kalanlar için küçük bir çe§me. Çocuklara gõlgelik yapmas1 için. Ayakkabici larm çekiç darbeleri için. Çocukluktan õnce ge len dõnemler için. Soluksuz kaldi�mzda. I§Ik siz kald1�mzda. Müzisyenin ya§h ve sert yüz'ünde bir ara bir gülümseme belirdi. Marin Marais'nin tombul elini kemikli elinin arasma ald1. "Mõsyõ, biraz õnce içimi çekti@mi duydu nuz. Çok yakmda õlüp gidece@m, sanatim da be nimle birlikte. Yalmzca tavuklar1m ve kazlar1m arkamdan üzülecekler. Olüleri bile aya�a kaldi rabilecek bir iki arya õ�etece@m size. Haydi ba kalim!" Aya�a kalkmak için çabalad1, ama devinimi yar1da kald1. "Once gidip rahmetli k1z1m Madeleine'in vi yolasmi almanuz gerek. Size 'Gõzya§lari' ve 'Charon Kay:t�'m dinletece@m. 'Ozlemler A� ti'mn tamamm1 çalaca�m size. O�encilerimin arasmda bunlar1 anlayacak kula�a henüz rastla madlm. Siz de bana e§lik edeceksiniz." Marin Marais koluna girdi. Kulübenin mer84
divenlerini inip eve do�u yõneldiler. Mõsyõ de Sainte Colombe Mõsyõ Marais'ye Madeleine'in viyolasm1 verdi. Tozlannn§tl. Kollarmm ag"z1yla temizlediler. Sonra Mõsyõ de Sainte Colombe kalayh tabag"a birkaç yuvarlak pasta koydu. ikisi ellerinde §arap sürahisi, viyola, bardaklar ve ta bakla kulübeye geri dõndüler. Mõsyõ Marais si yah paltosunu ve koyun postu giysisini ç1kar1p yere attlg-I s1rada Mõsyõ de Sainte Colombe be yaz aYI§Ig"lnm süzüldüg-ü pencerenin yanma yer aç1p yaz1 masasul1 kulübenin tam ortasma koy du. Tabag-In yanmdaki has1r kaph sürahiyi ag"zl na gõtürdükten sonra damlayan iki k1rnuz1 §a rap damlasm1 tükürükle 1slannn§ parmag-Iyla sil di. Mõsyõ Marais bardag"ma biraz kaynami§ kir nnzi �arap koyarken Mõsyõ · de Sainte Colombe maroken kaph müzik defterini açtl. Mõsyõ Ma rais §amdan1 müzik kitabma yakla§tirdi. Bakti lar, sonra kitab1 kapatlp oturdular, akord yaptl lar. Mõsyõ de Sainte Colombe bo§ õlçüyü sayd1, parmaklanm yerle§tirdiler. Óylece 'Gõzya§la n'm çalmaya koyuldular. iki viyolanm sesi yük seldig-i anda birbirlerine baktllar. ikisi de agh yordu. Küçük pencereden içeri süzülen I§Ik sa rarnn§tl. Gõzya§lari burunlarmm, yanaklarmm, dudaklarmm üstünden a§ag-I süzülüyordu, ayn1 anda birbirlerine gülümsediler. Mõsyõ Marais ancak gün ag"ar1rken Versailles'a dõnebildi. SON 85