1
EVRİM ÖĞRETİSİ UYGARLAŞMAK İÇİN NEDEN GEREKLİDİR? Prof. Dr. Ali Demirsoy, Hacettepe Üniversitesi Bir millet uyuyorsa uyandırmak kolaydır Uyumuyor da uyuyor gibi yapıyorsa ne yaparsanız nafile, uyandıramazsınız (İndra Ghandi)
Evrim ya da evrimleşme deyince, doğru dürüst eğitilmemiş insanların tümünde, maymundan insanın oluştuğunu savunan görüş çağrışmaktadır. Bu da neredeyse mantığı açısından bugünküne benzer, ancak anlatımları farklı olan, 8.000 yıllık geleneksel görüş ve ezberlere ters düşmektedir. Bu öğretilere göre, insan doğaüstü güç tarafından dünyaya özel olarak gönderilmiştir; dolayısıyla her şeyi ile de farklı olması gerekir. Ancak son yirmi yıldır yapılan gen analizleri, daha önceki bilim adamlarının –insan da dâhil canlıların tümü evrimleşmenin ürünüdür
şeklindeki-
söylediklerini
sayısal
olarak
desteklemeye
başlayınca, dünya, evrim karşıtlarının başına çökmeye başladı. Öyle ki bir şempanze ile bir insan arasındaki genetik benzerlik %99’dan bile fazla; yaklaşık 32.000 genden ancak 300 tanesi farklı. Bu benzerliğin basit bir rastlantı ile olamayacağını Homo habilis bile anlayabilir. Ancak bu yazının amacı evrimsel mekanizmanın doğruluğunu kanıtlamak değil, evrim kavramına ulaşamayan toplumların hangi çıkmazlarda olduğunu sergilemektir. Doğrusunu isterseniz son bir yüzyılda
elde edilen bilimsel
gelişmeleri izleyemeyenler –anlayamayanlar ve 8.000 yıldır biat ve köle kültürü içerisinde yetişmiş ve bu kültürü şekil olarak atsalar dahi geleneksel belleklerinden temizleyememiş olanlar için, evrim kuramını anlamak gerçekten zor görünmektedir. Geçmişte köleler bile köleliğin bir Tanrı takdiri olduğuna inanmışlardı. Pek az köle bu kurulu düzene ve