Çaykenarı İlkokulu-Ortaokulu Okul Gazetesi

Page 1

Başyazı


2

Ocak 2013

İZDÜŞÜMLER Kıymetli okurlar, Şair diyor ki “Aydınlığa âşık olanların karanlığa lütfü yoktur.” Aydınlığa âşık bir fikriyatın hüküm sürdüğü okulumuzun gazetesinden sizlere seslenebilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Öğretmen ve öğrencilerimizle elbirliğiyle hazırladığımız okul gazetemizin 7. sayısında da atalet ve cehalete karşı verdiğimiz mücadelenin izdüşümlerini bulacaksınız. Geçen yıl okulumuzda birçok başarılı çalışmaya imza attık. Bunları da gazetemizin 6. sayısı yoluyla sizlere iletmiştik. Gazetemizin eski sayıları, okulumuzdaki değişim ve yenileşmeyi sayfa sayfa görebilen gözlere, duyabilen kulaklara aktarıyor; hiçbir şeyi unutmayan tarihe dipnotlar düşüyor. Bu dönem yeni bir başkalaşım geçiren eğitim sistemimize uyum sağlamaya çalışmakla ve yeni sistemin hengâmesi ile geçti. Bu sene başında 8. Sınıf öğrencilerimizin özel okullar dâhil SBS sıralamasında ilçe bazında altıncı olması okulumuza olan inancımızı pekiştirdi. Kasım ayında okulumuzun öncülük ettiği Kemer’de düzenlenen “Ortaokullar Arası Halı Saha Turnuvası” sorunsuz geçti. Katılımcı ortaokulların müdürleri, öğretmenleri ve öğrencilerine teşekkür ediyorum. Ellerini taşın altına koyarak risk aldılar; okullarımızın kaynaşmasını, öğrencilerimizin tanışmasını sağladılar. Sosyal Bilgiler Öğretmenimizin yürüttüğü “Türk Büyükleri Projesi” önem verdiğimiz başka bir projemiz oldu. Her dersliğimize bir Türk Büyüğünün adı verildi ve her ayda bir Türk büyüğüne ayrıldı. Bu proje ile öğrencilerimizin atalarını tanıması, kendilerine model almaları ve tarihlerini öğrenmeleri hedefleniyor. Okulumuzda sosyal kulüplerimizin devam et-

tirdiği meyvesini sezon sonunda toplayacağımız başka projelerimiz de devam ediyor. Bunlarda sizlere 8. sayımızda sunacağımız sürprizlerimiz olsunlar. Sevgili öğrencilerim, Bir dönemin daha sonuna geldik. Öğrenmenin sübjektif bir olgu olduğunu bilerek, kendinizi öğrenmeye istekli hale getirmelisiniz. Öğretmenleriniz sizlere ancak bilgiye ulaşan yolda kılavuzluk yapabilirler. Öğrenmek istemediğiniz bir bilgiyi size zorla öğretemezler. Şu güzel söz her şeyi özetliyor aslında. “Bilgi beş harftir, beşte dördü ilgidir.” Hepinizin dikkat etmesi gereken en önemli husus ise, karakterinizi doğru şekillendirmeniz gerektiğidir. Köksüz bir ağacın yaşayamayacağı gerçeği ile köklerinizi tarihe salmalı, ruhunuzu milletimizin asırlardan beri imbiklendirerek bizlere ulaştırdığı usarelerle sulamalısınız. Milletinizin değerlerine yabancı, mankurtlaşmış insanlar olmaktansa; milli değerleri özümsemiş model insanlar olmalısınız. Bu ülkenin en büyük sıkıntısı bu tip insanların kıtlığıdır. Sizlerden en büyük şikâyetim ise kitap okumamanızdır. İkinci dönem bununla ilgili bir çalışma yapmalıyız. Tatilde bol bol kitap okuyarak şimdiden kendinizi hazırlayınız. Kıymetli veliler, Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onların eğitim ve öğretimleri, iyi yetişmeleri; bizim gündelik işlerimizden, eğlencelerimizden, zevklerimizden daha önemlidir. Bu yüzden onlara gereken önemi vermeliyiz. Onlara harçlıklarının yanı sıra sevgimizi ve ilgimizi de peşin peşin vermeliyiz. Davranışlarımızı örnek aldıklarını bilerek onlardan ne istiyorsak önce kendimiz yapmalıyız. Han-

Baş yazı Ali Öğütveren gimiz onların örnek bir kişiliği olan iyi bir mesleğe sahip insanlar olmalarını istemez? Nasıl herkes kendi işinde uzmansa, öğretmenlerimiz de işlerinde uzmandır. Bırakınız eğitim öğretimle ilgili işleri onlar bilsinler. Sizlere onları çalışmalarında desteklemenizi tavsiye ederim. Değerli arkadaşlarım, Bu dönem yer ve yen darlığı bahanesine sığınmadan fedakarane çalıştınız. Oluşturduğunuz sinerji ile uzaklar yakın oldu, zorluklar kolaylaştı. Sizlerle beraber çalışmaktan gurur ve onur duyuyorum. Hepinizin ailelerinizle birlikte tatillerinin iyi geçmesini temenni ediyorum. İkinci dönem üretmeye ve çalışmaya devam edeceğiz. Önümüzde öğrencilerimizi hazırlayacağımız bursluluk ve SBS sınavları var. Devam eden sosyal, sportif, kültürel çalışmalarımız var; olacak. İnşallah, bu sinerji ile hedeflerimize kolaylıkla ulaşacağız. Çok sevdiğim bir aforizma ile sözlerimi bitirmek istiyorum. “Allah’ım; bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenme sükûnetini, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesaretini ve aralarındaki farkı anlayabilme dirayetini bahşet.” Saygılarımla…

Çaykenarı’nda korkunç şimşek Çaykenarı Köyü Güzeller Mahallesinde Nazmi Aydın’ın evine şimşek attı. Allah korudu ki fazla bir hasar yok.

Ç

aykenarı Köyü Güzeller Mahallesinde ikamet eden Nazmi Aydın’ın evine şimşek attı. Olay şöyle oldu; bir gün hava yağmurluydu. Evin sahibi sera da çalışıyordu. Durkadın Aydın işini bitirdikten sonra seradan çıktı ve evine gitti. İki tane

çocukları vardı. Elif adındaki büyük kızı ödev yapıyordu. Küçük kızı Büşra ise televizyon seyrediyordu. Annesi kızına ödevlerinde yardım ediyordu. Aniden bir şimşek attı. Evin başından şiddetli bir ses geldi. Evin tavanı plas tik olduğundan şimşekin etkisi azalmış. Ancak televizyon, kablolar yanmış. Işıkların kenarları kararmış. Annem Fatma Aydın evd- en çıksınlar diye bağırmış. Onlar- da evden çıkmışlar. Kiremitlerin bazıları yere düşmüş. Çatıya abim Ali Aydın ve Nazmi Amcam çıktılar ve kiremitleri yerleştirdiler. Birkaç gün sonra televizyonu tamir ettirmeye çalıştılar ama başaramadılar. Yeni tel-

Yıl: 4 Sayı: 7

Ocak 2013 Yayın ve Sorumluluk Sahibi: Çaykenarı İlkokul- Ortaokulu adına Okul Müdürü Ali Öğütveren Genel Yayın Yönetmeni: Müdür Yardımcısı Sedef Tok Editör: Türkçe Öğretmeni O. Bedrettin Durmuş Spor Servisi: Beden Eğitimi Öğretmeni Selim Kabasarı İnceleme Kurulu: Fatih Tümen, Cemal Mutaf Denetleme Kurulu: Emsal Özden Adres: Çaykenarı Ortaokulu Fethiye/Muğla Reklam ve danışma için telefon: 0252 667 30 13 E-posta:caykenariio@gmail.com Grafik, Baskı: Batı Akdeniz 614 56 72 Çaykenarı İlkokul-Ortaokulu Kültür Edebiyat Kulübü yayınıdır. Senede “4” defa yayınlanma hakkı vardır. Ücretsizdir. Çaykenarı Haber gazetesi basın ahlak ve kurallarına uymaya söz vermiştir.

evizyon aldılar, kabloları ışıkları yenilediler. Evi temizlediler. Evde bir sürü

kırık dökük vardı. Neyse ki aileye bir şey olmadı. Ayşegül Aydın (4-A)


3

Ocak 2013

Çaykenarı Ortaokulu başarıya doymuyor Daha önce bir çok başarıya imza atan Çaykenarı Ortaokulu Fethiye’deki ortaokullar arası SBS başarı sıralamasında 6. oldu.

B

u başarıyla imkanlar kısıtlı olsa da başarının yakalanabilirliğini göstermiştir. Okul idaresi ve öğretmenlerin azimli çalışmaları Çaykenari Ortaokulu’nun ilçede 6. Sıraya kadar yükseltmiştir. Fethiye’deki bir çok köklü okulları geride bı-

rakan Çaykenarı Ortaokulu ilçenin başarılı okulları arasında olduğunu kanıtlamıştır. Okul idaresine ve emeği geçen öğretmnelerimize teşekkür eder, daha nice başarılara imza atmalarını dileriz. Pınar Karakaya (8-A)

Öğrencilere diş fırçası ve macun dağıtıldı

2

9 Kasım 2012’de Fethiye Belediyesi, ağız ve diş sağlığı günleri kapsamında Çaykenarı İlkokulu’nda bilgilendirme çalışmaları yaptı. Öğrencilere dış fırçalamanın önemi anlatılarak, ağız ve diş sağlığı konusunda önemli açıklamalar da bulunuldu. Bilgilendirme çalışması sonucunda Fethiye Belediyesi tarafından öğrencilere diş macunu ve fırça dağıtıldı.

www.fethiyecarsi.com


4

Ocak 2013

Osman Bedrettin Durmu T rk e

retmeni, Y. D

nce

Önyargılarımız

Ön yargı dediğimiz gerçek hayatımızda var olmayan sadece bizim düşünce sistemimizde yani beynimizde oluşturduğumuz inançlarımızdır..Önyargılar yüzünden hayatımızı istediğimiz şekilde yönlendiremez ve yönetemeyiz. Önyargıların oluşumunda bir çok etken mevcuttur. Ön yargıların ders ve öğrenci üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz. Öğrencilerden duyarız. -Matematiği sevmiyorum.. -Türkçem iyi değil. -Ben zeki değilim. -Okuduğumu anlayamıyorum. Vb. gibi bir çok ön yargı değimiz inanç modelleriyle karşılaşmaktayız. Öğrenciler bu oluşturdukları inançlarla etraflarına öyle duvarlar örerler ki bunları yıkıp başarılı bir birey olmaları zordur. Ne zaman bir harekete geçse hep bu duvarlara çarpıp geri döneceği için bir süre sonra hareket etmeyi bile düşünmezler. Başarısızlıklarını kabul ederler. Ne zaman bu konu aklıma gelse hep fillerin eğitimi aklıma gelir.Filler doğar doğmaz ayağından kalınca bir iple, bir kütüğe bağlanır.Ne zaman yavru fil hareket etmek istese ip engel olur. Bir süre sonra yavru fil ancak ip mesafesi kadar hareket eder. İpi çıkarsalar bile artık bir yere gidemez böylelikle koca filler kontrol altında tutulurlar. Sınırlamayı ve yetersizliği içeren her düşünce bize ait değildir.Sadece kendimizi tarafından oluşturduğumuz inançlarımızdır.Bizi sınırlayan bu inançlar nasıl oluşuyor? Bazı öğrenciler matematikten,fen

bilgisinden Türkçe derslerine zevk alarak çalıştığı halde diğerleri neden bu derslerde başarısızlar? Öğrenciler,veliler ve eğitimciler kendilerine göre açıklamalarda bulunmuşlar. Öğrenciler en çok, imkan yetersizliğine ya da ders öğretmenlerine veya aile ilgisizliğine bağlayarak kendilerine göre başarısızlıklarına açıklamada bulunurlar.. Veliler de genelde öğrencinin çok sık öğretmen değiştirmesine, okul personeline veya kendi hatalarını neden olarak gösteuzm. rirler. Eğitimciler ise malzeme eksikliklerine,veli ilgisizliğine, ders programlarına vb. açıklamalarda bulunmaya çalışmışlardır. Bu açıklamaların başarıya etkisi vardır.Bir noktaya kadar öğrenci başarısızlığının nedenleri olarak düşünülebilir.Oysa en önemli gerçeği gözden kaçırdıklarının farkında değiller.O gerçekse ders ve derslere yönelik oluşmuş önyargılardır. Bu oluşan ön yargılar yok edildiği zaman bilinen bütün olumsuzlukların bir şekilde çözüldüğünü görecekler. Nasıl ki eskiden ışık yeterli değilken mum altında çalışabiliyorlarsa,tahtaya yazmak için tebeşirin olmadığı zamanlarda kireç kullanıyorlarsa…. Bu örnekleri çoğaltabilirsiniz. Önyargı öğrencide nasıl oluşur? Sorunun cevabını arayacak olursak; Örneğin bir öğrencide matematikle ilgili -Matematik zor bir ders anlayamıyorum. Bu yüzden başarısızım. Ön yargısının nasıl oluştuğunu inceleyelim.Bu öğrencinin sosyal ortam ve yaşam biçimlerine göre değişir.Fakat anlatımı genel hatlarıyla yazacak olursam AİLE: Çocuk doğar doğmaz aile içinde matematikten başarısız baba, anne kardeş varsa ,matematikle ilgili duyacağı her olumsuz söz matematiğin anlaşılmayan bir ders olduğuna inanmasını sağlar.Örneğin aileden abi ders çalışırken matematik ne kadar zor bir ders anlayamıyorum.Sözünü duyan bir çocuğun matematikle ilgili olumsuz inanç kalıplarının temelleri atılmış olur. Büyüklerin okul anılarında matematiğin zor diye cümleler söylenmesi,ablanın matematikten aldığı zayıf not sonucunda zor bir ders matematiği anlamak kolay değil demesi vb. bunları çoğalta birlisiniz. Aile ortamında bu olumsuz cümle kalıpları içinde büyüyen bir çocuk elbette matematiği sevemeyecek ve zor bir ders olduğuna inanarak okula başlayacaktır.

ARKADAŞ ÇEVRESİ:Oyun oynarken veya parkta salıncak sallanırken.. arkadaşlarından birinin -Babam matematik zor dedi. Matematiği anlayamıyormuş. Abim matematikten kalmış zor bir dersmiş, oyun arkadaşları arasında matematikten başarısız bir öğrenci varsa ve ona” zordur matematik” gibi sözler söylemesi matematik dersi hakkında olumsuz inançlarının olmasına neden olmaktadır.Bunu çoğalta bilirsiniz. OKUL:Matematik hakkında olumsuz duygularla okula gelen öğrenci ders sırasında bir soru çözmeye tahtaya kalktığında çözemezse veya eksik çözerse öğretmen ve öğrencilerin tavırları sonucunda matematik hakkında duyduğu o olumsuz kalıbı iyice pekiştirmiş olur. Soruyu çözemeyen ve parmak kaldırdığında yanlış söyleyen öğrenciye diğer öğrenciler tarafından gülünmesi veya otur yanlış söyledin veya yaptın denmesi,kantinden alış veriş yaparken bir üst sınıf öğrencilerinin kendi aralarındaki matematik hakkında söyledikleri olumsuz cümle kalıpları…… etkili olmaktadır. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Matematikte oluşan sınırlayıcı inançlar yaşam boyu bizimle beraber gitmektedir. Ne zaman karşımıza matematikle ilgili bir soru hep bu inançlarımız devreye girer ve bizi engeller. Bir süre sonra bu yaşanılan olumsuz durumlar bizi matematik için yapacak bir şeyim kalmadı, diye duyguya iter hepten boş verirler. Artık onlara ne anlatırsanız anlatın, ne yaparsanız yapın ne kadar özel dersler veya dershaneler desteklerseniz destekleyin sonuç aynı oluyor.Bu olumsuz düşünce biçimlerini değiştirmedikten sonra asla istenilen sonuca varamazsınız. Bu gibi öğrencileri suçlamayın. Hatta kimseyi suçlamayın. Bu oluşumda herkesin payı var. Önyargılar istenmeyen sonuçlar doğurur. Bu yazımda önyargının ders boyutunda nasıl oluştuğunu kısada olsa anlatmaya çalıştım.Bu konu hakkında söylenecek çok şeyler var. Herkesin bu konu hakkında mutlaka bir hikayesi vardır.Çözümlerini yazmak çok uzun olacağı için az da olsa sorunu hissettirmeye çalıştım. Ders başarısızlığı konusunda bence en önemli etkenin bu olduğuna inanıyorum. Çözümlerini merak edenler için cep telefonum:0 505 716 44 51 e-mail: edrettinogretmen@gmail.com


5

Ocak 2013

FETAV’dan Karagöz ve Hacıvat gösterisi

F

FETAV’DAN BİR HİZMET DAHA F

ethiye Turizm, Tanıtım, Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfının temelleri 1994 yılında atıldı. Fethiye sevdalısı 103 kişinin bir araya gelerek gelecek kuşaklara doğası bozulmamış, kültürü korunmuş ve turizmde kaliteyi yakalamış örnek bir kent bırakma özlemiyle kurdukları FETÇEV , (Fethiye Turizm Kültür ve Çevre Eğitim Vakfı )çok önemli projeler başlattı. Özverili çalışmalar sayesinde ilçemizin önemli çevre ve toplum sorunlarıyla ilgili pek çok etkinlikler düzenlendi, proje önerileri hazırlandı. 2001 yılında turizm ve tanıtım etkinliklerine biraz daha fazla katkı sağlamak üzere, Vakıf senedi değişikliğiyle yeniden yapılanıp, FETAV (Turizm Tanıtım Eğitim Kültür ve Çevre

Vakfı) adı ile yola devam kararı alındı. Bu güçlü yapı, kısa zamanda ilçemizdeki sivil toplum kuruluşlarının ve gönüllülerin katkı ve katılımlarıyla tüm ilçeyi sarmalayan, kucaklayan bir oluşum haline geldi. FETAV, örnek vakıf senedi, amaçları, gerçekleştirdiği projeleri ve Fethiye'nin yaşamına sağladığı katkılarıyla Fethiyelilerin Vakfı olarak hizmet vermeye devam ediyor.En önemli hizmetlerinden biri de eğitime verdiği destektir. Okulumuza 2000 TL değerinde spor malzemesi yardımı ve İngilizce hikaye kitabı desteğiyle eğitim hizmetlerine devam etmektedir. Gazetemiz aracılığıyla gönüllü olarak çalışan FETAV üyelerine teşekkür ederiz. Çalışmalarında başarıları diliyoruz. Beyza Şişman (6-A)

ethiye Turizm, Tanıtım, Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfı’nın (FETAV) sponsorluğunda Kültür Bakanlığı sanatçılarından Mahmut SALCAN Çaykenarı İlkokulunda Karagöz-Hacivat gösterisi gerçekleştirildi. KaragözHacivat’ı okul etkinlik salonunda izleyen Çaykenarı İlkokul-Ortaokul öğrencileri neşeli dakikalar yaşadı. Türk gölge tiyatrosunun ve Türk kültürünün vazgeçilmezlerinden olan Hacıvat ve Karagöz oyunu Çaykenarı öğrencilerinden büyük ilgi gördü. Oyundan sonra Mahmut SALCAN’ a Hacıvat ve Karagöz ile ilgili sorular yönelten öğrenciler hem eğlendiler hem de bilgilendiler.33 yılın verdiği tecrübeyle doyurucu bilgiler veren Mahmut SALCAN, öğrencilere mutlu anlar yaşattı. Mahmut SALCAN Hacıvat ve Karagöz’ün hayatını geniş bir şeklide anlattı.Pür dikkat dinleyen öğrenciler hem kültürünü tanıdı hem de eğlendiler. gösterinin sonunda Hacıvat ve Ka-

ragöz’ün nasıl oynatıldı ğı sahne dışında gösterilerek çocukların da bu oyuna yabancı kalmamasını sağladı. Mahmut SALCAN’ın bu sırada çocuklarla olan diyalogu tam anlamıyla eğlendirici ve öğreticiydi. Fethiye’de yaşayan yerleşik İngilizlerin Türk Kültürüne sahip çıkmalarından memnun kaldığını belirten Mahmut SALCAN, FETAV

ve FIG grubuna teşekkür etti. FETAV Müdürü Sayın Dilek DİNÇER “Oyunun Fethiye okullarında gösterimine desteklerini esirgemeyen Fethiye Kaymakamımıza ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüze teşekkür ediyoruz” dedi. Neşeli ve güzel dakikalar geçiren öğrenciler mutlu bir şekilde salondan ayrıldı. Feyza Değer (5-A)


6

Ortaokul başkanını seçti Okul temsilciliğine aday öğrencilerin 16/11/2012 tarihinde kıyasıya yarışları demokrasi ve centilmenlik içinde geçti. Okul temsilciliğine sınıflardan belirlenen sınıf temsilcilerinden oluşan adaylar arasından başkanlığa Erdem YAVUZ, yardımcısı olarak da Beyza ŞAŞMAZ seçildi. Adayların bir haftalık propagandası sonunda tüm öğrencilerin katılarak kapalı oy yöntemiyle Çaykenarı Ortaokulu temsilcisinin seçti. Erdem YAVUZ ve Beyza ŞAŞMAZ öğrencilerin sıkıntılarını çözmekte yardımcı olacaklarını gerektiğinde ise sıkıntıları idare ile görüş alış verişi yaparak çözeceklerini belirttiler. Kendilerini oylarıyla seçen arkadaşlarına teşekkür edip, görevlerini en iyi şekilde yapıp, arkadaşlarına yardımcı olacaklarına dair söz verdiler. Melis Takar (6-A)

Ocak 2013

Minikler müzede “Işıklar Ülkesini Aydınlatmak Projesi” kapsamında okulumuz 3-A ve 4-A sınıfı öğrencileri müze proje eğitmenlerinin daveti üzerine Fethiye Müzesi’ne gezi düzenledi. Öğrencilerimizin tarih bilinci edinmesi için müzedeki tarihi eserlerle, eski yaşamların dünya görüşünü ve yaşam tarzını, toplumu şekillendiren olayları, eski toplumların aile yaşamlarını, mensup olduğu toplumsal sınıfları, ekonomik durumu

gösteren kalıntıları incelediler. Proje Eğitmeni Emirhan Suel’in anlatımları öğrencileri müze ve tarih hakkında bilgilenmelerini sağladı. Müze gezisini organize eden okul idaresi ve sınıf öğretmenleri verimli geçen gezi sonunda çocukların yöremizde bulunan eski yaşamlar hakkında çok şeyler öğrendiklerini söylediler. Amacına ulaşan gezi sonunda öğrencilerin mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

Asırlık çınar devrildi Köyümüzün ileri gelen Nazmi Tugay ve Kazım Tugay’ın annesi Zeliha (Fatma ) Tugay 17/12/2012 Pazar günü vefat etmiştir. 1908 doğumlu Zeliha Ninemiz gerçek yaşının 116 olduğunu resmi yaşının 104 olduğunu öğrendik. Geçmişte serferberlik sıkıntılarını çekmiş canlı tarih olma özelliğinden dolayı köyümüzü yasa boğdu.Kendisine Allahtan rahmet diliyoruz. kalanlara sabır temenni ediyoruz. Seni özleyeceğiz Zeliha Nine.


7

Ocak 2013

REHBERLİK ÇALIŞMALARINA DEĞİŞİK BİR BAKIŞ AÇISI İ

nsan, doğumundan, ölümüne kadar, fiziksel ve toplumsal çevresi ile etkileşim halindedir ve bu etkileşim süreci boyunca her an çevrenin istek ve beklentilerine uygun davranışlar geliştirir. Bireyde meydana gelen davranış değişikliklerinin bir kısmı rastlantılarla ve kendiliğinden gerçekleşir. Bir kısmı ise yetişkinler tarafından planlı olarak gerçekleştirilir. Toplumsal değişme hızının gittikçe artması üzerine bireylerin bilgili ve hali hazır topluma uyum gösteren kimseler olarak değil hızlı değişen ve karmaşık hale gelen toplumda, ortaya çıkmakta olan sorunlarla baş edebilecek ve durmadan değişen çevresine uyum gösterebilecek kimseler olarak yetiştirilmeleri gereği daha çok hissedilmektedir. Bu nedenle, okullarda bireylere, geçmişin ve bugünün sorunlarını bulunmuş çözümleri aktarma yanında belki daha da önemli olarak, onların problem çözme güçlerinin geliştirilmesi amacına da yer verilmeye başlanmıştır. 21’inci yüzyılda eğitimdeki yeni değişimler doğrultusunda öğretmenin rolü de giderek farklılaşmaktadır. Öğretmen sadece sınıfta ders veren, anlatan, otoriter bir biçimde sınıfta duran, sadece tek yönlü iletişim içinde duruyormuş gibi gözüken bir kişi olmaktan hepimizin bildiği gibi çıkmıştır artık. Günümüzde bilgi kaynaklarına kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Artık önemli olan, bilgiye ulaşmak kadar, bilgiyi kullanmak ve yaşamdaki anlamını fark ederek değerlendirebilmektir. Aslında hepimize düşen de bunun farkında olan öğrencileri yetiştirebilmektir. Yani sadece hazır bilgi verilen ve o öğrencinin de sadece verilen bilgi doğrultusunda bilgiyi kullanan kişi olması artık günümüzde çok geçerli bir yöntem olmadığı da açıktır. Günümüzde öğretmenin yeni rolü, akademik rehberliğin yanısıra, öğrencisini gerekli tüm boyutlarıyla tanıya-

Her ‘’yeni’’ kelimesi insanların değişme ve gelişmeye yeni bir adım fırsatının olduğunu müjdelemektedir. 2012 yılını başarıları, güzellikleri, mutlulukları ile birlikte geride bırakıp 2013 yılına girerken, her birimiz kendimiz açısından daha iyi ve güzele ulaşmak için yeni bir öz eleştiri ile daha kaliteli bir eğitim-öğretim yılına adım atabileceğimize inanıyoruz.

bilmesini, bir bütün halinde, onun kendisi ve çevresiyle uyumlu birey olarak gelişim fırsatlarının önünü açabilmesini gerekli kılmaktadır. Bizlerin de Özel Nursel Özdemir Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde yaptığı rehberlik hizmetlerine baktığınızda sadece problemler ortaya çıktığında, geliştiğinde, çalışan bir hizmet anlayışı içinde hareket etmediğimizi göreceksiniz. Bizler de günümüz rehberlik anlayışı içinde hareket ederek, öğrencilerimize tüm yaşam alanlarında rehberlik etmekteyiz. Sizlerinde bildiği gibi ev ziyaretlerinde, tüm derslerde, spor faaliyetlerinde, ders dışı etkinliklerde rehberlik faaliyetlerini sürdürmekteyiz. Problem çözme işleminde başarı her şeyden önce, problemin doğru bir biçimde tanımlanmasına bağlıdır. Kişiyi huzursuz eden durumun ne olduğu kesin bir biçimde tanımlanamazsa çözümü için doğru yaklaşımda bulunamaz. Bir kimsenin kendi yaşamında karşılaştığı kişisel sorunlar hiçbir dersin konusu değildir. Bu, ‘’rehberlik ve psikolojik danışma’’ adı verilen servislerin işidir. Rehberlik hizmetleri, birinci derecede, bireylerin ‘’karar verme’’ sorunlarına yardımcı olmaktır. Karar verme, problem çözme işleminin en

önemli aşamasını oluşturmaktadır. İnsan, hayatı boyunca pek çok konuda karar verir. Bazı konularda verilen kararlar, bütün hayatı etkileyecek güce sahip olabilir. Böyle dönemlerde insan kaygı ve bunalım yaşayabilir; yalnız olgusal bilgiye değil psikolojik desteğe de ihtiyaç duyabilir. Rehberlik ve psikolojik danışma bireylere bu desteği sağlamaya çalışır. Öğrenci kişilik hizmetleri genellikle öğrencilerin eğitim, beslenme, sağlık, serbest zamanları değerlendirme gibi ihtiyaçlarını giderecek yardımlar yanında, onların gizil güçlerini geliştirme, yetenek ve ilgilenen uygun okul ve meslek seçme, insanlarla daha iyi ilişkiler kurabilme gibi kişilik gelişimi ve çevreye uymaya ilişkin sorunların çözümü için yapılacak yardımları da kapsamaktadır. Buraya kadar yapılan açıklamalardan sonra rehberliği şöyle tanımlayabiliriz: ‘’ rehberlik bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru kararlar vererek, özünü gerçekleştiren bir kişi olarak gelişebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel bir yardım sürecidir. Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçlarından birisi de,’’Türk Milletinin bütün fertlerini, beden zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından

SALİH DÜNDAR

Özel Nursel Özdemir Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü

Psikolojik Danışman dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmektir.” Günümüzde bu yönüyle eğitimin bir toplumun her yönüyle dengeli gelişmesinde ne derece önem taşıdığı çok açıktır. Otobüste yaşlı bir insana yer vermemek için camdan dışarıya kaçamak bakan gençten, yer vermemesi için küçük çocuğunun kolundan çekiştiren bir ebeveynden, başkasına ait olanları kendisi için doğal bir hak gören bireyden, annesinin kolundaki bileziği almak için kolunu kırmada tereddüt etmeyen evlada... kadar yaşanan olumsuzluklarda rehberlik çalışmalarının eksikliği hissedilmektedir. Aslında bu çalışmaların ekip faaliyeti olduğu ve herkesin sorumlu bulunduğu düşünüldüğünde; aile, okul yönetimi, psikolojik danışman ve öğretmenleri ile birlikte yönlendirmede rolü ve payı olan herkesin eğitimci olarak bu görevi kendi çapında üstlenmesi gerekliliği vazgeçilmez bir gerçektir. Amerika’da görev yapan bir okul müdürünün yazdığı hatıra notu konuyu çarpıcı biçimde vurgulamakta, rehberlik ve eğitimin kaçınılmaz gerekliliğini gözönüne sermektedir. “Bir toplama kampından sağ kurtulmuş bir insanım. Gözlerim, hiçbir insanın görmemesi gereken şeyler gördü. Bilgili mühendisler tarafından yapılan gaz odaları, iyi öğrenim görmüş doktorlar tarafından zehirlenen çocuklar, eğitilmiş hemşireler tarafından öldürülen bebekler... Bu nedenle, öğrenim olgusuna kuşkuyla bakıyorum. Sizden tek dileğim şu; öğrencilerinize insan olmayı öğretin. Çabalarınız bilgili canavarlar, yetenekli ruh hastaları yaratmamalı. Okuma-yazma, tarih ve matematik ancak öğrencilerimizin insan olmasını sağlarlarsa önem kazanırlar.” Evet, öğrencilerimize ilk önce insan olmayı ve yaşamı öğretelim. Onlar da “ben bir insanım” demenin kıvancını yaşasınlar doyasıya. YARARLANILAN KAYNAKLAR (1)- Rehberlik ve Psikolojik Danışma – Yıldız KUZGUN (2)- M.E.B. Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Genelge No:2000/111. “Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri” (3)- 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu. Birinci Kısım. (4)- Anadolu Öğretmen Lisesi İngilizce Öğretmeni Seçil ARAŞKAL’ın 24 Kasım 2000 Tarihindeki Demir-Çelik Lisesi Salonundaki Konuşma Metninden 6. 7. Pragraflar.


8

Ocak 2013

Köyümüzde tavuk ölümleri K öyümüz merkez mahallesinde çok sayıda tavuk ölümü gerçekleşti.Sebebi tam olarak bilinmese de ölümlerin Yalancı Tavuk Vebasından kay-

naklandığı tahmin ediliyor.Kasım ayından bu yana ölümlerin devam ettiği köyümüzde bazı evlerde hiç tavuk kalmadı.

NEW CASTLE(YALANCI TAVUK VEBASI) ETKEN

Köylümüz çıntara doydu T Köyümüzde yaşayan vatandaşlarımız, beğendikleri lezzetlerden biri olan çıntarı bulmak için hafta boyunca yağan yağmurların ardından dağlara çıkıyor.

B

u yıl yağmur biraz geç gelse de köyümüz ormanlarında beraberinde bol miktarda çıntar getirdi. Köylü evdeki işlerini bitirince ormana akın etti. Gidenlerin birkaç kilo bulabildikleri çıntar 2-3 hafta boyunca köylümüzün vazgeçilmez öğün

yemeklerinden biri oldu. Ege ve Akdeniz bölgesinde yetişen etli lezzetli bir mantar türü olan çıntar, yağmurlardan sonra kızıl çam ormanlarının dibinde mantar gibi bitiveren kızıla çalan turuncu renkte bir mantar türüdür. Demir açısından zengin olması nedeniyle kansızlık tedavisinde kullanıldığı biliniyor. Ayrıca kalp ve damar hastalıklarını önlemede etkili olan folik asitçe de zengin. Bazı türlerinde bağışıklık sistemini arttıran kimyasal bileşikler mevcut. Yağ içermediği için protein değeri yüksektir ve rejim yemeği olarak da bilinir. Cemal Mutaf (Sos. Bil. Öğretmeni)

avuk ve diğer kanatlıların, solunum, sindirim ve sinir sistemlerinde bozukluklar oluşturan, akut ve kronik seyirli, çok bulaşıcı ve ölümcül viral bir hastalıktır. Hastalık etkeni Virus hastalık oluşturma kapasitesi zayıf(lentojenik), orta (mezojenik) ve yüksek derecede(velojenik) hastalık yapma gücüne göre 3 gruba ayrılmıştır. BULA MA Yüksek bulaşma gücünden dolayı virus ; hayvanlar arasında direk veya indirek hızla yayılır. Solunum sistemi virüsün asıl giriş yolunu teşkil eder. Ancak daha az olmak üzere sindirim, göz konjunktivası ve yaralı deriden girebilir. Ölüm ve bulaşma % 50’lerin üzerine çıkabilir. Burun akıntısı, gübre, göz yaşı akıntısı, aksırık materyali ile yayılabildiği gibi hastalık bulaşmış anaçların yumurtaları ve horozların spermaları ile de çıkabilir. BEL RT LER Solunum sistemi enfeksiyonlarında sinusların şişmesi, göz burun akıntısı, aksırık, öksürük, hırıltılı solunum görülen belirtilerdir. Sinir sistemi kökenli olgularda boyun dönmeleri(tortikollis), tikler, bacak ve kanatlarda felçler görülebilir. Sindirim sistemi enfeksiyonlarında ise en fazla yeşil ishaller dikkati çeker. Yumurtacı hayvanların yumurta veriminde düşmeler yumurta iç ve dış kalitesindeki bozukluklar dikkati çeker. Belirtilerin görülmediği durumlar hastalığın yayılmasında önemli faktördür. TE H S Klinik ve otopsi bulguları, laboratuar muayeneleri ve serolojik testler ile hastalığın teşhisi mümkündür.

TEDAV Hasta hayvanlar sağlıklı görünenlerden ayrılır. Hastalık için etkili bir ilaç bulunmaması nedeni ile tedaviye alınmazlar.Ancak destek amacı ile multivitaminler, E vitamini ve Selenyum verilebilir.İkincil hastalıklar çıkmasını engellemek için antibiyotik uygulamasıda yapılabilir. KORUNMA Korunmada anaçlardan gelen bağışıklığın ve uygulanan canlı-ölü aşıların önemi fazladır.Mutlaka anaçlar ve civcivler uygun bir aşı programı ile düzenli olarak aşılanmalıdır. Ayrıca kümeslere yeni gelen sürülerde dikkatli olunmalı ve dezenfeksiyon kurallarına uyulmalıdır.Hastalık “ihbarı mecburi” hastalıklar listesinde yer almaktadır.

Su alan binalara kesin çözüm


9

Ocak 2013

Yöremizin Seydikemer’e bağlanmasını Girdev (Alaçat) pazarında halkımıza sorduk M uhabirlerimizle yöremizin en büyük pazarı Girdev (Alaçat) pazarında köylerimizin Seydikemer ilçesine bağlanmasının olumlu ve olumsuz yanlarını sorduk.

Mehmet YEDİOĞLU (Fethiye-Sabit Manavcılar Odası Başkan Yardımcısı) -Yöremizin Kemer’e bağlanması hakkındaki görüşleriniz nelerdir? -Burada yaşayan halk resmi işlemlerini yaptırırken Fethiye yerine Kemer’e gidecekler. Bu da daha yakın olduğu için daha avantajlı oldu. Bu civardaki halkımız için daha az yol parası ve daha az zamanda resmi işlerini bitirmek demektir. Kemer de halkın işini görebileceği kurumlar açılana kadar halkımızın baş vuracağı yerler, Fethiye olarak devam edecektir. En kısa sürede Kemer’e bu kurumların açılmasını dört gözler bekliyorum. Kemer Belediyesi’nden beklediğimiz hizmetler arasında pazarın üstünün kapatılmasını istiyoruz. Bu pazar yerimizin bu civardaki insanlara daha güzel hizmet verebilmesi için zeminin parke döşenmesini istiyoruz.

Mücahit ARSLANOĞLU (Züccaciyeci) Bence daha iyi olacak. Daha çok hizmet gelecek.Daha düzenli olacak ve binaların yapımı planlı projeli olacak. Çöpler zamanında toplanacak Köylere daha çok yatırımlar gelip resmi işlemlerini daha çabuk hallederler. Sorunların çözülmesi daha hızlı olur. Bundan dolayı köylerimizin Kemer’e bağlanmasını uygun görüyorum.

Muhsin ALAŞAN( Esnaf) İlçe olması iyi oldu. Köy ve okullar adına hizmet biraz daha yaklaştı. Şimdiden sonra daha iyi olacağını düşünüyorum. Resmi daireler yaklaştı. 35 km gidiyorduk. Şimdi 10 km düştü. Bankalar gelecek. Fethiye’deki yoğunluğu yaşamayacağız.

Ertuğrul Mert Kemer, sırtımıza binecek.Vergiler artacak. Çöp parası vereceğim. Su paraları artacak. İşim olduğunda Kemer’e gideceğim. İsteklerimize de baş vuru yerleri bulamayacağız.

Coiffeur Ali Dobra

Durmuş OLÇUM (Yağcı) 5 sene sonra vergiler artacak.Tarlalardan vergi alınacak. Hizmet gelecek ama vergiler de artar.

Mustafa ÇAM( Yuvam Çeyiz) İyi oldu. Esnaflar için bankalar yaklaştı.Avukatlar yakın oldu. Resmi işler daha yakın oldu. Bizim için iyi oldu. Saniye Turhan - Gülsümnur Gürhan (7-A)


10

Ocak 2013

Çaykenarı İlkokulu’nda Yerli Malı Haftası kutlandı

Ç

ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ COŞKUYLA KUTLADIK…

B

u yıl öğretmenler gününü farklı bir şekil ve coşkuyla kutladık. Öğretmenlerimiz yarışmalar yaptı, öğrencilerimiz öğretmenlerine coşkulu tezahüratlarla eşlik etti. Okulumuz Türkçe Öğretmeni Osman Bedrettin Durmuş, farklı bir öğretmenler gününü kutlama programı hazırladı. Bilinen sıkıcı programlardan farklı olarak öğretmen ve öğrencilerin oynadığı halk oyunları ve yarışmalarla öğretmenler günü kutlandı. Öğretmen ve öğrencilerin kurtlarını döktüğü program unutulmazdı. Caner Garcı 6-A

aykenarı İlkokulu tüm öğrencilerin katılımı ile Yerli Malı haftasını büyük bir coşkuyla kutladı. Okul Müdürü Ali ÖĞÜTVEREN ve tüm öğretmenlerin öncülüğünde ,öğrenci velilerinin desteğiyle organize edilen Yerli Malı haftasına öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Okulumuzda yapılan kutlamanın asıl amacı tutum ve yatırım alışkanlığı kazandırmanın yanında öğrencileri yerli malı kullanımına özendirmektir .12 – 18 Aralık tarihleri arasında kutlanan bu haftada Tutum, Yatırım ve Türk malları hakkında öğrencilerimiz tarafından okunan şiirler ve yapılan konuşmaların yanında 1-A sınıfı öğrencileri tarafından meyveleri tanıtan yazıların okunması da kutlamaya farklı bir renk kattı.

Şiir Köşesi Elin kokusuz, yapma gülünden güzel gelir. Bana bizim bahçede boy atacak çalımız. Yabancı tezgahlarda boy boy, kolay dokunan Paspaslardan güzeldir el emeği halımız. Yüz vermem yabancının çeşit çeşit rengine Bayraklaşır gözümde beyazımız, alımız. Ne firenk elmasına, ne arap hurmasına

Veliler tarafından hazırlanan yiyeceklerin ikram edilmesiyle kutlama sona erdi. Şükran Çam 5-A

Muhtaç etmez ki bizi meyve dolu dalımız. Gerçekten daha gerçek, güzelden daha güzel, Her karışı hazine bizim yurt masalımız. Arıca birlik olup çalışmayı bildik mi Petekleri doldurur mis kokulu balımız. Keçe olsa, yabanın ipeğinden güzeldir Bizim yerli malımız, bizim yerli malımız... Behçet Kemal ÇAĞLAR

Anasınıfı Kızılay Haftası’nı kutladı

H

er yıl 29 Ekim – 4 Kasım tarihleri arasında Kızılay Haftası'nı kutlarız.Öğrencilerime Kızılay’ı tanıtmak, görevlerini anlatmak için sınıfımda çeşitli etkinlikler düzenledim. Sanat etkinliğinde kız öğrenciler kızılay hemşire kepi, erkek öğrenciler

kızılay çadırı yaptılar.Ertesi gün grup olarak yaralı insan figürü yapıp boyadılar.Kızılayla ilgili şiir öğrendik. Deprem ve sel gibi doğa olaylarını sınıfımızda canlandırdık. Böylece miniklerim yaparak ve yaşayarak bu kutsal kurumun görevlerini daha iyi öğrenme fırsatı buldular. Ayşe Tüzen (anasınıfı öğretmeni)


11

Ocak 2013

Duygu Fırtınası Mektupları: Artık mektup yazabiliyorum

D

uyguları İfade EtmekNe hissedildiği tanımlama yeteneği kazanıldıktan sonra bunları ifade etmek çok önemlidir. Duyguları ifade etmek ya da dışarı vurmak üç şekilde olabilmektedir: 1) Başka biriyle paylaşmak 2) Yazarak ifade etmek 3) Fiziksel olarak ifade etmek (Bir yastığa sarılarak ağlamak gibi) Yazarak İfade Etmek: Eğer duygular çok yoğun ve etrafta paylaşabilecek uygun biri yoksa bir kağıt kalem alınıp ne hissedil-

diği yazarak da ifade edilebilmektedir. Belki bir duygu günlüğü de tutulabilir ve duyguların yoğunlaştığı zamanlarda an be an duygular yazılabilir. Haftalar ya da aylar sonra bu günlüğü okumak yaşamdaki değerler, düşünce kalıpları vb. açısından çok öğretici olabilmektedir. Duygu günlüğü tutulmasa da duyguları yazmak onları paylaşacak uygun birini buluncaya kadar kişiyi rahatlatacaktır. Duygularımızı en güzel şekilde nasıl ifade edebiliriz diye düşündük ve bu doğrultuda herkesin kendisine birer mektup

yazmasına karar verdik. Öğrencilerin bulundukları 2. sınıf ile ilgili hissettikleri, bu sınıfta neler yapacaklarını düşündüklerini, beklentilerini, bu yılda öğrenecekleri en önemli şeyin ne olacağı konusundaki tahminlerini vb. içeren bir mektup yazmalarını kararlaştırdık. Ancak bu mektubu yazarken öğrencilere sunulan tek koşul şuydu: Herkes hissettiklerini mektubuna yazacak ve yılsonunda açılmak üzere bir kutuya koyacaktı. Tüm öğrenciler bu etkinlikte büyük bir heyecanla mektuplarını yazdılar ve yıl sonunu şimdiden iple çekmeye başladılar. Bakalım, şu anki duyguları ile yılsonundaki duyguları aynı mı olacak, yoksa değişecek mi? Tuba Doğramacı (Öğretmen)

MAVİ UMUT

M

avi kapak toplama kampanyasıyla engelli hayatlara bir adım da Çaykenarı İlk-Orta Okulu öğrencilerinden geldi. Sosyal Kulüp proje kapsamında okulumuzda Mavi Umut sloganıyla başlatılan mavi kapak toplama kampanyasında öğrencilerin bu konuda ne kadar duyarlı olduklarını görmüş olduk. Zaten hayatları zor olan engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak için başlatılan mavi kapak toplama kampanyasında 5.000 mavi kapakla bir tekerlekli sandalye alımı için yoğun çaba harcıyoruz. Okulun her köşesine yerleştirilen kutulara teker teker umutlar biriktiriliyor. Bu sayede toplumun en küçüğünden en büyüğüne kadar bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Hepimizin bu konuda yapabilecekleri vardır. Neden engelleri kaldırmak için bir mavi kapak da siz koymuyorsunuz? Tuğçe Tezcan (7-A)

GELENEKSEL OYUNLARIMIZ B üyüklerin küçükken oynadıkları oyunlar şimdi okulumuzda hayat buluyor.

Okulumuzda “Okullar Hayat Bulsun” projesi kapsamında yapılan geleneksel oyun alanları, öğrenciler tarafından büyük ilgi görüyor. Büyüklerin

çocukken oynadıkları o eğlenceli oyunlar okulumuzda yeniden oynanmaya başlandı. Okul bahçesine çizilen oyun alanlarıyla çocuklar geçmişte anne – babalarının oynayıp eğlendikleri oyunlarla şimdi kendileri gönüllerince oynuyorlar. Şimdi sek sek, köşe kapmaca oynama zamanı. Ali Osman Musluk (4-A)


12

Ocak 2013

Okulumuz bahçesinin peyzaj çalışması

T

OKULUMUZ İÇİN EL ELE KERMESE

O

kulumuz öğretmen ve öğrencileri olarak yardımlaşmayı ve okulumu za katkıda bulunmayı hem lezzetli hem de keyifli hale getirdik. Köyümüz Çaykenarı'nın bu sene geçimlerini sağladıkları seracılıktan yeterli düzeyde gelir elde edememelerinden dolayı, velileri-

mizden gelen bağışlar yeterli değildi. Biz de öğrencilerimizin eğitiminin aksamaması için, gerekli olan bazı araç ve gereçleri alabilmenin farklı yollarını araştırdık. Bu konuda yine velilerimizle işbirliği içine girdik. Öğrencilerimizin hem daha sağlıklı yiyecekler yiyebilmesi, hem de okulumuza gelir

temin edebilmek için ailelerimizin evden yapıp gönderdikleri pasta, börek, çörek vb. yiyeceklerle satış yaptık. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler bu konuda duyarlı oldular ve ortaya da güzel bir sonuç çıktı. Herkese yardımlarından ve desteğin den dolayı teşekkür ediyoruz. Pınar Çelik (4-A)

Okulumuzda hızlı okuma bilgilendirmesi yapıldı

B

ilginin ve iletişimin hızla artı çağımızda hızlı okuma tekniklerini öğrenmek neredeyse zorunlu bir hale gelmiştir. Hızlı okuma tekniklerini öğrenmek ve kullanmak yazılı materyalleri hem daha hızlı okumanızı, hem de daha fazla anlamanızı sağlamaktadır.

Okulumuz öğrencilerine yönelik hızlı ev etkin okuma konulu bilgilendirme çalışmaları yapılıyor.Okulumuz Türkçe Öğretmeni Osman Bedrettin DURMUŞ tarafından öğle arasında istekli öğrencilere yönelik yapılan bu çalışmada hızlı ve etkin okumanın önemi anlatıla-

www.eraykirtasiye.com.tr - eraykirtasiye@hotmail.com

rak basit tekniklerden söz edildi. Öğrencilere yapılan etkin okuma alıştırmalarından sonra uygulamaları evde öğrenciler kendileri yaparak okuma ve anlama seviyesinde gözle görünür derecede ilerlemeler kaydettiler.

emel amacı; okulların velilerin, mahallenin ve çevrenin hizmetine açılması, öğrenciler ve yetişkinler için birer "hayat boyu öğrenme merkezi" ve eğlenme ve dinlenme aktivitelerine imkan veren "yaşayan güvenli alanlar" haline dönüştürülmesi amacıyla gerçekleştirilen "Okullar Hayat Olsun" projesi kapsamında okulumuzdaki oyun parkının peyzajı ve okul çehresinin değiştirilmesi amacıyla 30.11.2012 tarihinde okulumuz içinde fidan dikimi gerçekleştirilmiştir. Gizem Çam (7-A)


13

Ocak 2013

BİLMECELER Kırmızı ama elma değil Kat kat ama gözleme değil. Sarı sarı sarkar Düşerim diye korkar Aldım bir yerli yemiş, yiyen tadını bilmiş Bir tabağa koy da ye Kabuğunu soy da ye En küçük bebektir Her yüzde başka güzeldir

2-A sınıfı öğrencileri olarak hijyenin ve sağlıklı yaşamanın önemini vurgulamak için resim ve slogan çalışması yaptık.

Ö

ğrenciler afişlerinde temizlik maddelerini, el yıkamanın kurallarını, sağlıklı yaşamanın püf noktalarını anlattılar. Serbest etkinlik saatlerinde konuyla ilgili afişler hazırlanmıştır. Türkçe derslerinde konuya uygun özlü sözlerle güzel yazı çalışması yapılmıştır.

Konuya uygun hikâye ve masallar okunmuştur. Müzik derslerinde öğrencilere "Yıkarım Hep Elimi, Sağlık, Temizlik ve Temiz Çocuk Ol" şarkıları öğretilmiştir. Yaptıkları bu anlamlı ve duyarlı etkinlikten dolayı öğrencilerimizi kutluyor ve herkese örnek olmalarını temenni ediyoruz.

Pinokyo masalı gerçekmiş…

Y

alanı anlamanın yolu burundan geçiyor. İspanyol bilim ekibinin icat ettiği ‘Pinokyo efekti’ yöntemine göre yalan söyleyen kişinin burnu ısınıyor. Yalan söylediğinde burnu uzayan masal kahramanı ‘Pinokyo’ya bilimsel destek... İspanyol bilim insanları yalan söyleyen kişiyi anlamanın yolunun burundan geçtiğini ortaya koydu. Granada Üniversitesi’nden bilim ekibinin ‘Pinokyo efekti’ ismini verdiği yönteme göre yalan söyleyen kişinin burnu ısınıyor. Denekleri termal kameralarla inceleyen araştırmacılar deneklerin yalan söylediklerinde yaşadıkları anksiyete nedeniyle burunlarının ısın-

dığı dikkat çekti. BİLİM insanları ayrıca yalan söylendiğinde göz kaslarının bulunduğu bölgenin de ısındığını

açıkladı. Yalan söylendiği sırada burnu soğuk tutmaya çalışmanın da ‘büyük bir zihinsel efor’ gerektireceği belirtildi.

Dışı var içi yok Tekme yer suçu yok Az koyarsan guruldar Çok koyarsan geri yollar Uzun ince bir yol ortasında Özen gösterirsen bırakmaz seni yarı yolda Yaştır kurutamazsın Tuzunu bulamazsın Çiçeklerden toplanır Tadına varamazsın On ay yatar iki ay kalkar Feneri yanar etrafa bakar Ağaç değil yaprağı var Güneş değil ışık saçar Hangi bağda üzüm yetişmez Hiç kimsenin okuyamadigi yazi hangisidir? Suyu tuzlu içilmez, Vapursuz hiç geçilmez, Rüzgarlar çok eserse, Dalgaları eksilmez. Biz biz idik biz idik, binlerce kız idik, gece oldu dizildik, Gün olunca silindik.

(4-A)

Soğan, elma, armut, gözbebeği, dil, top, mide, bal, ateşböceği, kitap, ayakkabı bağı, alın yazısı, deniz, yıldız.

Sağlıklı yaşamayı öğreniyoruz

Mendilde var, çulda yok Kandilde var, mumda yok. Önüne gelene akıl satar Bazen kendine bile çatar


14

Ocak 2013

Şiir Köşesi ANNEM BENİM BİR KIYMETLİM… AY YÜZLÜM VARDI BİR ZAMANLAR… VARDI… AMA BİR ZAMANLARDA KALDI ANNEM…. ŞİMDİ ELLER ÇALDI ONU… KARA TOPRAK ALDI BENDEN… O KIYMETLİM SENDİN ANNEM… BAK…ÖLÜM GÜNÜ GELDİ DE… AYIRADI BİZİ… KEFENİN OLAYDIMDA… BEDENİNİ SARAYDIM DEDİM ANNEM, DEDİM DE EDEMEDİM ANNEM…. YOKSUN YANIMDA … KALMADI HATIRANDA AKLIMDA… GİDİŞİN ÖLÜMÜM OLDU ANNEM… ÖLÜMÜM OLDU…. MEZARINA HER ATTIĞIM TOPRAK SONUM OLDU ANNEM…. DAHA SANA DOYMADAN BU BEDEN…. KARATOPRAĞIN OLDUN SEN …. ŞİMDİ YARIM VAR DA, KALAN YARIM … SENLE TOPRAĞIN ALTINDA ANNEM... ELLERİNİ ÖPEMEDİM BE ANNEM… Bİ HELALLİK İSTEYEMEDİM… ERKENDEN BENİ BÖYLE BIRAKIP GİDECEĞİNİ ,BİLEMEDİM… BİLSEYDİM,ÜZER MİYDİM SENİ ANNEM … BİLE BİLE ÜZERMİYDİM…

O

ÖZLEDİM BE.. ÖZLEDİM BİRTANEM.. O GÜZELİM SESİNİ… SOĞUKTAN ÇATLAMIŞ ELLERİNİ… SENİ ÖZLEDİM ANNEM.. SADECE SENİ

AFFET ANNEM…AFFET … BİLEMEDİM… SENİN DEĞERİNİ BİLEMEDİM…. ŞİMDİ ANLADIM ANNEM … YOKLUĞUNU HİSSEDİNCE FARKINA VARDIM BEN….

GEL CANIMIN YARISI… GEL MELEK YÜZLÜM… KURBAN OLAYIM ANNEM…. KURBANIN OLAYIM GEL….

ŞİMDİ DEDİM YA …. İŞTE ŞİMDİ…. ELLER ANNEM DER , BENSE SESSİZ… BOYNU BÜKÜK …VE DE SENSİZ… BİR KÖŞEYE OTURUR ,AĞLARIM ANNEM…

KALK O MEZARDAN ARTIK… BAK DERSİMİ ALDIM BEN… YAPMAM ANNEM… SÖZÜM SÖZ… BİDAHA YAPMAM… SENİ ÜZMEM ANNEM… YAPARSAM … ELLERİM KIRILSIN… ÜZERSEM… KARATOPRAK SENİ DEİL BENİ ALSIN ANNEM… SEN YETER Kİ GEL…

HANİ SABAH, KAHVALTIYA ÇAĞIRIRDIN YA … HANİ KOMŞUNUN CAMINI KIRARDIM DA… BANA KIZARDINYA ANNEM… YOK ARTIK…. YOK …..HİÇBİRİ YOK...

BİDAHA GİTMEMEK ÜZERE … YİNE BANA GEL ANNEM…

SENDE YOKSUN... BENİM CANIMIN YARISI DA YOK... HATIRLAR MISIN ANNEM... 1 BARDAK SU İSTEDİN DE... VERMEDİYDİM … KEŞKE YİNE YANIMDA OLSAYDIN DA HER DEDİĞİNİ YAPSAYDIM ANNEM.. YİNE YANIMDA OLSAYDIN DA …. O BİR BARDAK SUYU VERMEK

Geçmişimizi unutmadık

kulumuz öğrencilerinden milli tarih ve milli şuur oluşturabilmek için Türk Büyükleri projesi faaliyete geçirildi. Okulumuz Sosyal Bilgiler Öğretmeni Cemal Mutaf tarafından proje ile öğrencilerimizin tarihteki olayları ve Türk Büyüklerini öğrenmeleri amaçlanıyor.

YERİNE … MEZARINI SULAMAK ZORUNDA KALMASAYDIM ANNEM….

VERİR MİYDİM SENİ KARA TOPRAĞA… ELLERİMLE GÖMERMİYDİM , BİR KARIŞ TOPRAĞIN ALTINA…

Proje kapsamında, her dersliğe bir Türk büyüğünün adı verildi. Ayrıca okulda oluşturulan “Tarihte Bu Ay” panosunda “Ayın Olayları” ve “Ayın Kişisi” adları altında o ay olan olaylar ve bir Türk büyüğü ile ilgili bilgilendirme çalışması yapılıyor. Hacı Hüseyin Şimşek (Teknoloji Tasarım Öğretmeni)

.

GEL DE SÖZ VER… BEN SENİ ÜZMEYECEĞİME SÖZ VERDİM… SENDE RÜYALARIMA GELMEK YERİNE… GERÇEKTEN YANIMA GELECEĞİNE… BENİ BIRAKIP GİTMEYECEĞİNE…. SÖZ VER ANNEM… SON BİR KEZ BANA SÖZ VER…


15

Ocak 2013

Ortaokullar arası futbol turnuvası heyecanlı geçti

Çaykenarı İlkokul-Ortaokul’u olarak bağlı olduğumuz belde okulları arasında arasında sevgi, paylaşma ve dostluğu arttırmak için belde çapında futbol turnuvası düzenledik

2

6-30 Kasım tarihleri arasında Kemer’de bulunan Akdeniz halı sahadaki turnuvada toplam sekiz okul mücadele etti. Çaykenarı Ortaokulu, Gölbent Ramazan Patat Ortaokulu , Alaçat Şehit Adem Şimşek Ortaokulu ,Şehit Fer-

ruh Zorlu Ortaokulu, Çaltıözü Çobanblar Şehit R. Bilgiç Ortaokulu ,Güneşli Ortaokulu, Kıncılar Ortaokulu takımlarının mücadele ettiği turnuvada Güneşli Ortaokulu şampiyon oldu. Turnuvada kupanın finali Çaykenarı Ortaokulu ile Güneşli Ortaokulu

arasında oynandı .Karşılaşmada Güneşli Ortaokulu maçı 4-3 lük skorla kazanarak şampiyon oldu. Çaykenarı Ortaokulu ikinci, Gölbent Ramazan Patat Ortaokulu üçüncü, Çaltıözü Çobanlar Şehit R. Bilgiç Ortaokulu dördüncü oldu. Turnuva finaline ilgi büyüktü. Dereceye giren takımlara

kupalarını Kadıköy Belediye Başkanı Adem Ayat, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gültekin, Milli Eğitim Şube Müdürü Tacettin Aldemir, Kemer Doğanspor Başkanı Süleyman Abalı verdi. Turnuvaya halı saha sahibi iş adamı Harun Sağır da destek verdi. Selim Kabasarı (Beden Eğit. Ört)



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.