NEW
facebook ISSUE 137
!
Discover Designer Market Designer Market’i KeĹ&#x;fedin
ALL AROUND THE WORLD
12 - 15 Ekim İstanbul Jewelry Show’da bizleri ziyaret edebilirsiniz. (1. Hall Stand no:1N23)
www.arispirlanta.com
İLKLERİ VE YENİLİKLERİ YARATMAK DEMEK
‘Kazanmak Demek’ 111 yıldır sektörde ilkleri yarattık.
Yapılacak yeni ilkler, yürünecek uzun yollarımız var. Türkiye’nin en büyük mücevher markalarından uluslararası bilinirliğe sahip Ariş Pırlanta, yüksek kazanç ve prestij arayan yeni satış noktalarını ve bayilerini arıyor. Bugüne kadar sektörüne kazandırdığı ‘ilkleri’ prestije, ‘yenilikleri’ kazanca dönüştüren Ariş Pırlanta, deneyimlerini yüksek kazanç ve prestij arayan yeni iş ortaklarıyla paylaşacaktır. Şimdi bu dev marka ile 111 yıllık deneyimi paylaşarak bölgenizin en prestijli mücevher mağazasına sahip olabilirsiniz.
Bayilik ve satış noktası başvurularınız için: Erdem Kıralı - 0532 456 21 55
Senin ışığın, senin parıltın...
18.Yıldız Kuyumcular Buluşması 12-15 Ekim 2017 Jival Merkez. Nuruosmaniye
www.merrily.com.tr
www.merrily.com.tr
İstanbul Altın Ons olarak gerçekleştirdiğimiz performans ile Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü ihracatının zirvesindeki firma olduk.
Değerli müşterilerimiz ve çalışanlarımız başta olmak üzere bu başarıyı borçlu olduğumuz tüm paydaşlarımıza sonsuz teşekkürler.
MERHABA WELCOME
SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ EDITOR IN CHIEF Remzi Çelen
Sektör liderleri Ortak Akıl Toplantıları’nda bir araya geldi
Sector leaders come together at the Common Mind Meetings
Geçtiğimiz günlerde sektörün önde gelen isimleri Ortak Akıl Toplantıları’nda bir araya geldi. Moderatörlüğünü Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin’in yaptığı toplantıda son yıllarda sektörde yaşanan sıkıntılar ve sektör kurumları arasındaki iletişim eksikliği sebebiyle yaşanan problemler masaya yatırıldı. Bu toplantıdan çıkan önemli 10 maddeyi ilerleyen sayfalarda bulabilirsiniz.
In the past days, leading figures from the industry came together at the Common Mind Meetings. In the meeting held by Moderator Vice Rector Dr. Emre Alkin at Altınbaş University, discussed the problems experienced in the sector due to lack of communication between the institutions and the problems experienced in the sector have been invested in detail. You can find the 10 important items from this meeting on the following pages.
Trendvision Forekasting seminerlerinden notlar
Notes from Trendvision Forekasting seminars
Mücevher İhracatçıları Birliği, İtalya, Dubai, Hong Kong ve Hindistan gibi global mücevher endüstrisinin önemli ülkelerine danışmanlık veren Trendvision Forecasting firması ile iş birliğine gitti. Bu iş birliği çerçevesinde düzenlenen seminerlerden ikincisi İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi. Her sektör mensubunun takip etmesi gerektiğini düşündüğümüz bu seminerden aldığımız notlara bakmanızda fayda var. Seminerlerin üçüncüsü, önümüzdeki şubat ayında gerçekleştirilecek. Ajandanıza şimdiden not almanızı öneririm. IJS’de 45. randevu Global mücevher endüstrisi fuar takviminin önemli fuarlarından biri olarak kabul edilen İstanbul Jewelry Show 45. kez misafirlerini ağırlayacak. İhracatı destekleme potansiyeli ile öne çıkan Ekim fuarının sektöre hareket getireceğini ümit ediyoruz. Alım heyetinde 1000’e yakın yabancı alıcı bekleniyor Türkiye’nin en büyük alım heyeti organizasyonuna imza atan Mücevher İhracatçıları Birliği, her fuarda olduğu gibi bu fuarda da dünyanın dört bir yanından çok sayıda yabancı alıcıyı fuar süresinde İstanbul’da ağırlayacak. Fuarın katılımcılarımız için verimli geçmesini diler, sektörümüzün geneline olumlu yansımasını temenni ederim.
SAYI ISSUE : 137
The Jewelery Exporters’ Association went to business with Trendvision Forecasting, a consulting firm that specializes in important countries of the global jewelery industry such as Italy, Dubai, Hong Kong and India. The second of these seminars was organized at the Istanbul Foreign Trade Complex. It is useful to look at the notes we receive from this seminar, which we think every member of the sector should follow. The third of the seminars will be held next February. I already suggest that you take a note on your calender. 45th appointment at IJS The Istanbul Jewelry Show, which is considered as one of the important fairs of the fair calendar, will welcome its guests the 45th time. We hope that the October exhibition, which stands out with its potential for supporting exports, will bring action to the sector. The procurement committee is expecting nearly 1000 foreign buyers The Jewelery Exporters’ Association, which has the largest procurement committee organization in Turkey, will welcome many foreign buyers from all over the world in Istanbul as it is in every fair. I wish for our participants that the fair will be a productive one and I wish for the positive outcome of that for our sector.
YIL YEAR : 13
YAYINCI PUBLISHER
YAYIN YÖNETİM PUBLICATION MANAGEMENT
EDİTÖRLER - TASARIM EDITORS - DESIGN
Yayın Dünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş.
Remzi Çelen
Muharrem Aykut Taşkın
Adres: Küçük Ayasofya Mahallesi Aksakal Sokak No:27 Sultanahmet Fatih / İstanbul - Türkiye
Aslı Çelebioğlu
Cemre Kocaay
Genel Yayın Yönetmeni | Editor in Chief Yazı İşleri Müdürü | Managing Editor
Tel: +90 212 518 84 01 Fax: +90 212 518 84 02
REKLAM ADVERTISING
info@yayindunyasi.com www.altindunyasi.org
Reklam Koordinatörü | Advertising Coordinator
Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti.
Adres: 100.Yıl Mahallesi 2. Cadde (Matbaacılar Sitesi) No:100, Bağcılar / İstanbul - Türkiye Tel: +90 212 325 71 25 www.gezegenbasim.com.tr
Grafik Tasarım | Graphic Design
Onur Yanık
Fotoğraf Editörü | Photograph Editor
Dila Ecem Öztan Hasan H. Akgün
Reklam Koordinatörü | Advertising Coordinator
BASKI PRINTING
Art Direktör | Art Director
Dilara Özvural
Reklam Koordinatörü | Advertising Coordinator
HUKUK LAW Gülizar Atayık
Hukuk Danışmanı | Lawyer
MUHASEBE ACCOUNTING Serdar Nazlıgül
Muhasebe Sorumlusu | Accountant Reklam rezervasyon: For advertising reservation info@yayindunyasi.com
72 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Altın Dünyası dergisine internette, www.altindunyasi.org üzerinden erişebilirsiniz.
Altın Dünyası, Yayındünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. tarafından ayda bir yayımlanır.
Acces Altindunyasi magazine on the internet in www.altindunyasi.org Altın Dünyası dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için info@yayindunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz.
Altin Dunyasi is published monthly by Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. Yayın Süresi: Aylık Publication Period: Monthly Yayın Dili: Türkçe - İngilizce Publication Language: Turkish Engilish Yayının Türü: Uluslararası Süreli Yayın Publication Genre: International Periodical Publication Yayının Mahiyeti: Uluslararası Mücevherat Sektörü Dergisi Publication Content: International Jewellery Industry Magazine
Any suggestions or complaints about Altin Dunyasi magazine are welcomed and should be addressed to info@ yayindunyasi.com Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncı izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication maybe reproduced either in full or summary without acknowledging the source and wihtout prior permission from the publisher.
İÇİNDEKİLER CONTENTS S AYI IS S UE : 137
74 98
Başarılı Bir Fuar Temenni Ediyorum I Guess It Will Be a Succesful Show
Mücevher Sektörü 45. Kez İstanbul’da Buluşuyor
YIL Y E A R : 13
80
Mücevher İhracatında Hedef İngiltere The Goal In Jewelery Export Is United Kingdom
82
Ahlatcı Holding’i Devletin Zirvesi Ziyaret Etti Recep Tayyip Erdoğan visited Ahlatcı Holding
Global Industry Meets at Istanbul Jewelry Show
Nesline Nasıl Pırlanta 116 Snapchat Satarız? How To Sell Diamonds To The Snapchat Generation
104
Chow TaI Fook, “Takip Edilebilir” Markasına Start Verdi Chow Tai Fook Launches Traceable Brand
İÇİNDEKİLER CONTENTS S AYI IS S UE : 137
106 78
Trendvision Forecasting Semineri Düzenlendi Trendvision Forecasting Conference was held
128
Milenyum Kadınları Ve Lüks Millennial Women And Luxury
Designer Market Gelişmeye Devam Ediyor
122
Lüks Bir Saat ‘Zamanı Söyleyen Bir Mücevherdir’
Designer Market Has Been Groowing
88
YIL Y E A R : 13
Sektör Liderleri Ortak Akıl Toplantısında Bir Araya Geldi The Sector Leaders Come Together In A “Common Mind” Meeting
A Luxurious Hour "A Jeweler Which Is Time"
HABER
BAŞARILI BİR FUAR TEMENNİ EDİYORUM
TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş 12 – 15 Ekim 2017 tarihleri arasında düzenlenecek olan fuarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Fuarla ilgili beklentilerinin olumlu yönde olduğunu belirten Altınbaş, fuara katılan firmalara başarılar diledi.
İmam Altınbaş
T
OBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş, 12 – 15 Ekim 2017 tarihleri arasında 45. kez düzenlenecek olan İstanbul Jewelry Show ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ekim ayında gerçekleştirilen fuarın aradan geçen yıllar boyunca global mücevher endüstrisi fuar takviminin önemli fuarlarından biri haline geldiğini söyleyen İmam Altınbaş, özellikle ihraç pazarlarına yönelik faaliyet gösteren firmaların beklentilerinin daha yüksek olduğunu ifade etti. Kısa bir süre önce düzenlenen VicenzaOro ve Hong Kong fuarlarında gözlenen olumlu havanın İstanbul Jewelry Show’a da yansıyacağını beklediklerini belirten Altınbaş tüm katılımcılara başarılar diledi.
76 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
I GUESS IT WILL BE A SUCCESFUL SHOW TOBB Jewelery Industry Assembly President Imam Altinbas has been evaluating the fair to be held between 12 and 15 October 2017. Altınbaş stated that the expectations about the fair were in the positive direction, and wishes the firms who participated in the fuara to achieve it.
I
mam Altınbaş, TOBB Jewelery Industry Assembly President, has been evaluating Istanbul Jewelry Show, which will be organized for the 45th time between October 12th and October 15th, 2017. Imam Altinbas, who said that the fair held in October, has become one of the important fairs of the global jewelery
industry fair calendar during the last years, said that the expectations of firms operating especially for export markets are higher. Altınbaş stated that they would like to see the positive atmosphere observed in VicenzaOro and Hong Kong fairs which were held recently and they will be reflected in Istanbul Jewelry Show.
Istanbul Jewelry Show Ekim 46. İstanbul Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı
12 - 15 Ekim 2017
CNR Expo (İstanbul Fuar Merkezi) İstanbul
Hall 1 / 1D34 - 42 / 1E33 - 41
HABER
FUAR KUYUMCUKENT’E OLUMLU YANSIYACAK İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, Ekim ayında gerçekleştirilen İstanbul Jewelry’un ihracata yönelik faaliyet gösteren firmalar için önemli olduğunu ve bundan önceki fuarlarda olduğu gibi bu fuarda alınacak ihracat siparişlerinin Kuyumcukent’teki üretim tesislerinde hareketlenmeyi arttıracağını ifade etti.
Özcan Halaç
İ
stanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, 12 – 15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewelry Show ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Fuarın ihracatçı firmalar açısından daha da önemli olduğunu belirten Av. Özcan Halaç, şu noktaların altını çizdi; ‘’Ekim ayında gerçekleştirilen fuar ihracatı destekleme potansiyeli bakımından ön plana çıkıyor. Her ne kadar İtalya ve Hong Kong’da gerçekleştirileni önemli fuarların hemen arkasından düzenleniyor olsa da dış pazarlara yönelik alınan siparişlerin ön plana çıktığı bir fuar niteliğinde. Fuarlarda alınan siparişlerin üretilmesi sebebiyle, fuarların hemen sonrasında Kuyumcukent’te ciddi hareketlenme gözleniyor. Bu fuarda da aynı hareketlenmenin gözleneceğini tahmin ediyorum. VicenzaOro ve Hong Kong’da kısa bir süre önce gerçekleştirilen fuarlarla ilgili olumlu değerlendirmeler göz çarptı. Bu olumlu havanın İstanbul Jewelry Show’a da yansımasını ümit ediyoruz.
78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
KUYUMCUKENT IS POSITIVELY AFFECTED BY IJS
Istanbul Gold Refinery Chairman of the Board Av. Özcan Halaç stated that the Istanbul Jewelry Show held in October is important for companies which operats for export and that the export orders will be received at this fair will increase the motivation in the production facilities in Kuyumcukent.
I
stanbul Gold Refinery Chairman of the Board Av. Özcan Halaç has been evaluating the Istanbul Jewelry Show, which will take place between 12 and 15 October 2017. Stating that the fair is even more important in terms of export companies Av. Özcan Halaç underlined the following points; ‘’ The fair held in October is in the forefront in terms of export potential. Although it is held right after major fairs
in Italy and Hong Kong, it is a fair place where the orders for foreign markets are at the forefront. Due to the production of the orders taken at the fairs, serious movements are observed in Kuyumcukent immediately after the fairs. I guess the same actor will be observed in this fuard. VicenzaOro and Hong Kong saw a positive review of recent exhibitions. We hope that this positive atmosphere will be reflected in Istanbul Jewelry Show.
mioro.com.tr
HABER
Mücevher İhracatçıları Birliği’nin tasarımcılara desteği sürüyor
Mücevher İhracatçıları Birliği, sektöre emek veren tasarımcılara destek olmak amacıyla başlattığı Designer Market Projesi’nde kontenjanı artırma kararı aldı. Gösterilen yoğun ilgi nedeniyle böyle bir karar aldıklarını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık geçtiğimiz yıl 30 olan katılımcı sayısının bu yıl 70’e yükseltildiğini söyledi. 80 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Tasarımcılarımıza destek olduğumuz diğer bir proje de Designer Market. Bundan birkaç fuar önce başlayan bu proje gösterilen yoğun ilgi sebebiyle her fuarda gelişmeye devam ediyor. Mustafa Atayık Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı
Designer Market standlarına geçtiğimiz fuarda yoğun ilgi olduğunu, tasarımcılarımızın pek çok misafiri ağırladığını, çalışmalarını sergilediğini ve pek çok iş bağlantısı yaptığını görmek bizi çok memnun etti. Bu yüzden bu fuarda 30 olan tasarımcı sayısını 70’e çıkarmaya karar verdik.’’
M
ücevher İhracatçıları Birliği’nin, sektörde katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesini desteklemek amacıyla attığı adımlardan biri olan Designer Market projesi büyümeye devam ediyor. Geçtiğimi yıl konsept değişikliğinin yapıldığı projeye 30 tasarımcı katılmış, projenin son derece verimli olması sebebiyle tasarımcılardan katılımla ilgili yoğun talep gelmişti. Yoğun talep üzerine Mücevher İhracatçıları Birliği geçtiğimiz fuarda 30 olan katılımcı sayısını bu fuarda 70’e çıkarma kararı aldı. Projeye gösterilen ilgiden dolayı memnuniyet duyduklarını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık şunları söyledi; “Yüksek katma değerli ürünlerle global pazarlarda adımızdan söz ettirebiliriz. Türkiye kuyumculuk sektörü dünyanın en önemli ihracatçıları arasındadır. Ancak karlılık ve yaratılan katma değer açısından almamız gereken yol var. Yüksek
katma değerli ürünler ihraç edebilmek için sektörümüzde tasarım bilincinin gelişmesi gerekiyor. Bu amaçla uzun süredir Ajur Mücevher Takı Tasarım Yarışması düzenliyor ve tasarımcıları sektörümüze kazandırıyoruz. Tasarımcılarımıza destek olduğumuz diğer bir proje de Designer Market. Bundan birkaç fuar önce başlayan bu proje gösterilen yoğun ilgi sebebiyle her fuarda gelişmeye devam ediyor. Geçtiğimiz fuarda konsept değişikliğine gitmiş, 30 tasarımcıya özel standlar tahsis etmiştik. Designer Market standlarına geçtiğimiz fuarda yoğun ilgi olduğunu, tasarımcılarımızın pek çok misafiri ağırladığını, çalışmalarını sergilediğini ve pek çok iş bağlantısı yaptığını görmek bizi çok memnun etti. Bu yüzden bu fuarda 30 olan tasarımcı sayısını 70’e çıkarmaya karar verdik.’’
Karatoprak; “Tasarımcıya desteğimiz sürecek’’ Mücevherat sektöründe tasarım bilincinin gelişmesi adına, çeşitli sektörel kurumlarda uzun yıllardır çalışmalar yapan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Hakkı Karatoprak, geçtiğimiz fuarda Designer Market standında gözlenen ziyaretçi yoğunluğu ve yaratılan faydayı gözlemlemekten
memnun olduklarını belirterek, bu projeyi geliştirmeye karar verdiklerini söyledi. Karatoprak sözlerine şöyle devam etti; ‘’Designer Market gerçek anlamda tasarımcılara fayda sağlayan bir proje oldu. Konsept değişikliği ile birlikte çok sayıda ziyaretçinin bu standa ilgi gösterdiğini gözlemledik. Yabancı ziyaretçiler dahi tasarımcılarımızın çalışmalarını inceledi hatta işbirliği yapmaya başladı. Bu gözlemlerimiz projeyi geliştirmek için bizi motive etti. Bu fuarda sayısı 30’dan 70’e çıkardık. Sektörümüzde tasarım bilincinin gelişmesi adına çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.’’
Akgün; “UBM Rotaforte’ye teşekkür ederiz’’ Bu projenin gerçekleşmesinde alan tahsis ederek destek olan UBM Rotaforte Fuarcılık şahsında Şermin Cengiz’e teşekkürler eden Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Akgün ise şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Tasarımcılarımızın fuardan gerçek anlamda fayda sağlayabilmeleri için oldukça güzel ve fonksiyonel standlar tasarlattık. UBM Rotaforte de alan tahsisi konusunda destek oldu. Ben sektörümüz ve tasarımcılarımız adına kendilerine teşekkür ediyorum’’
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
81
HABER HABER
MÜCEVHER İHRACATINDA HEDEF İNGİLTERE Mücevher ihracatını arttırmak amacıyla hem ürün hem de ülke bazında titizlikle çalışan Mücevher İhracatçıları Birliği’nin hedefinde İngiltere var. Birliğin İngiltere’ye gerçekleştirdiği iş gezisinde Türk ve İngiliz firmaları arasında 75 görüşme gerçekleşirken, firmalar geleceğe dönük önemli adımlar attılar.
M
ücevher İhracatçıları Birliği (MİB) 8 -10 Ağustos 2017 tarihleri arasında İngiltere’ye iş gezisi gerçekleştirdi. 13 Türk ve 12 İngiliz firmasının katıldığı görüşmeler her iki ülke açısından da verimli geçti. 8 Ağustos tarihinde başlayan görüşmelerde toplam 25 firma arasında toplam 75 ikili iş görüşmesi gerçekleşti. Görüşmelerde firmalar arasında ürün, mal ve hizmet siparişleri sözleşmeye bağlanırken, firmalar kendileri için geleceğe dönük adımlar attılar. Ziyaretin ikinci gününde MİB heyeti National Association of Jeweller (NAJ) merkezini ziyaret eden MİB heyetine burada İngiltere mücevher pazarı ile ilgili bilgi verildi. NAJ adına Lindsey Straughton tarafından verilen brifingin ardından İngiltere’ye
ihracat yapacak olan firmaların üretim ve ayar konusunda dikkat etmeleri gereken konular işlendi. Son dönemde yaşanan gelişmelerden etkilenen İngiltere mücevher ihracatımız 2017 Temmuz ayında, Haziran ayına göre yüzde 26,19 artarken, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 9,28 düştü. Mücevher ihracatında trendin artış yönünde güçlendiğini belirten MİB Başkanı Ayhan Güner, “Bu artışı gerçekleştirebilmek amacıyla tüm MİB üyeleri ve profesyonelleriyle birlikte adım adım ülkeleri dolaşıyoruz. Sorunları ve beklentileri dinliyor, kendimizi anlatıyoruz. Bu toplantılarda geleceğe dönük çalışmaların yanı sıra firmaları da buluşturarak karşılıklı iş potansiyelini geliştiriyoruz. MİB olarak bu vizyonumuzu sürekli geliştiriyoruz.” dedi.
THE GOAL IN JEWELERY EXPORT IS UNITED KINGDOM In order to increase the export of jewelery, The Jewelery Exporters Association is working both on product and country basis diligently. The goal is the United Kingdom. On the Associations business trip to the UK were 75 interviews between Turkish and British firms took place, companies took important decisions for the future.
B
etween 8-10 August 2017, The Jewelery Exporters’ Association (MIB) went to an business trip to the UK. The meetings attended by 13 Turkish and 12 British companies were productive for both countries. A total of 75 bilateral business negotiations took place between the 25 companies that which started on 8 August. In these negotiations, products, goods and service orders between companies were contractually bound. Companies took important desicions for the future
82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
On the second day of the visit, the delegation of the MIB, who visited the National Association of Jewelers (NAJ) delegation was informed about the UK jewelry market. Following the briefing by Lindsey Straughton on behalf of NAJ, the companies that are going to export to the UK were dealt with issues that they should pay attention to in terms of production and setting. Our UK jewelery exports, which were affected by recent developments, compared to June, jumped to 26.19 percent in July 2017. Compared to the same period
last year it lowered by 9.28 percent. Stating that the trend in jewelry exports has been strengthened, Chairman Ayhan Güner said, “In order to be able to make this increase, we travel around the countries step by step with all members of the MIB. We listen to theire questions, expectation and explain ourselves. Besides the future based work we talk in these meetings, we are also developing mutual business potential by bringing together companies. As the MIB, we are constantly developing this vision.”
HABER
Yalnızca kuyumculuk ve mücevherat sektörünün değil Türkiye Ekonomisi’nin önemli firmalarından biri olan Ahlatcı Holding’in yeni yatırımı Ahlatcı Metal Rafineri devletin zirvesini ağırladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ardından Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da tesisi ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
84 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
“Ahlatcı Holding’den şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de aynı azim ve kararlılıkla başarılı çalışmalar bekliyorum. Recep Tayyip Erdoğan
E
konomist Dergisi’nin yaptırdığı araştırmaya göre Anadolu’nun en etkin 50 şirketler grubu arasında gösterilen Ahlatcı Holding gerçekleştirdiği yatırımlarla ülke ekonomisine değer katmaya devam ediyor. Yalnızca kuyumculuk ve mücevherat sektörünün değil Türkiye Ekonomisi’nin önde gelen gruplarından biri haline gelen Ahlatcı Holding’in yatırımlarından biri olan Ahlatcı Metal Rafineri devletin zirvesini ağırladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ardından geçtiğimiz günlerde Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhuriyet Halk Partisi Ge-
nel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da tesisi ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
aynı azim ve kararlılıkla başarılı çalışmalar beklediğini dile getirmişti.
Geçtiğimiz yaz Ahlatcı Metal Rafinerisi’ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyet tesislerde incelemelerde bulunmuş ve altının eritilmesi ve işlenmesi aşamalarını inceleyerek bu süreçlerle ilgili Ahmet Ahlatcı’dan bilgi almıştı. Böylesine önemli bir tesisi ekonomimize kazandırdığından dolayı Ahmet Ahlatcı’yı tebrik eden Recep Tayyip Erdoğan, Ahlatcı Holding’den şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de
Bu ziyaretin ardından geçtiğimiz günlerde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Binali Yıldırım da Ahlatcı Metal Rafineri’yi ziyaret ederek, külçe altın üretim süreçlerini yerinde inceledi. Ahlatcı Metal Rafineri tarafından özel olarak üretilen külçe altını imzalayan Yıldırım, tüm üretim süreçleri ile ilgili detaylı bilgi aldı ve tesisteki çalışanlarla da bir araya gelerek sohbet etti. Türkiye Ekonomisi’ne böylesine modern ve önemli bir tesisi kazandırdıkları için Ahlatcı
Holding Kurulu Başkanı’nı Ahmet Ahlatcı’yı tebrik eden Binali Yıldırım, ortaya konan böylesine önemli projelerin Türkiye Ekonomisi’nin ne kadar güçlü ve istikrarlı bir yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Başbakan Yıldırım’ın altın rafinerisinde ki ziyaretine Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba, Çorum Valisi Necmettin Kılıç, Çorum Milletvekilleri Salim Uslu, Ahmet Sami Ceylan, Lütfiye İlksen Çeritoğlu Kurt, Çorum eski Milletvekilleri Murat Yıldırım, Agah Kaf-
“Ortaya konan önemli projeler Türkiye Ekonomisi’nin ne kadar güçlü ve istikrarlı bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir.’’ Binali Yıldırım
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
85
HABER
‘’Böylesine önemli bir tesisin Çorum’da bulunmasından dolayı memnuniyet duyuyorum. Ahlatcı Ailesi’ni tebrik ederim.’’ Kemal Kılıçdaroğlu
kas, AK Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ, Merkez İlçe Başkanı Erhan Akar ile Çorumgaz Yönetim Kurulu Başkanı Kasım Kahraman eşlik etti. Eylül ayı içinde Ahlatcı Metal Rafineri’yi ziyaret eden bir başka önemli isim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Geçtiğimiz Ekim ayında babası Hüseyin Ahlatcı’yı kaybeden Ahmet Ahlatcı’yı telefonla arayarak başsağlığı dileyen Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez Ahlatcı’yı Çorum’da ziyaret etti. Çorum ziyaretinde Ahlatcı Metal Rafineri’yi de ziyaret eden Kılıçdaroğlu tesisin tüm birimlerini detaylı inceledi. Tesisi çok beğendiğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, böylesine önemli bir tesisin Çorum’da bulunmasından dolayı memnuniyet duyduğunu söyledi. Ahlatcı Holding’in Türkiye Ekonomisi ve Çorum için ortaya koyduğu çalışmaların son derece önemli ve gurur verici olduğunu vurguladı. Devletin zirvesinin gerçekleştirdiği ziyaretlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatcı şunları söyledi; “1984 yılından bu yana ortaya koyduğumuz çalışmalarla ülke ekonomisine değer katmaya devam ediyoruz. Ahlatcı Şirketler Grubu olarak bugün yıllık 21 milyar TL ciroyu aşan, yaklaşık 3000 kişiye istihdam sağlayan, 6 farklı sektörde 49 şirketi ile yatırımları bulunan bir holdingiz. Ahlatcı Metal Rafinerisi de Türkiye Ekonomisi’ne
86 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
kazandırdığımız yatırımlarımızdan biri. Bu tesisimizin devletin zirvesinden gördüğü ilgi bizi son derece gururlandırdı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ardından Başbakanımız Binali Yıldırım ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da tesislerimizi ziyaret ederek bizleri onurlandırdı. Göstermiş oldukları ilgi için kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.’’ Böylesine önemli konukları ağırlamaktan dolayı son derece gururlu olduklarını belirten Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Emin Ahlatcı ise şu noktaların altını çizdi; “Ekonomist Dergisi’nin yaptırdığı araştırmaya göre Anadolu’nun en etkin 50 holdinginden birisi konumundayız. Önemli yatırımlarımızdan biri olan Ahlatcı Metal Rafineri de yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın en ileri teknolojisine sahip rafinerilerinden birisi olma özelliğine sahip. Günlük 1 ton altın işleme kapasitesine sahip olan tesisimiz 200 dönüm üzerine kurulu. Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan tesissimizin toplam yatırım bedeli 12 milyon Euro seviyesine ulaştı. Fabrikamızın üretim bölümlerinde alyans ve bilezik üretimi gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de alyans kategorisinde %25, bilezik kategorisinde ise %40 Pazar payına sahibiz. Rafinerimizde üretilen 0,5 gramdan 100 grama kadar olan Ahlatcı Gram Altın ülkemizin dört bir yanında satılıyor. Aynı zamanda Anadolu’da Darphane yetkisine sahip tek kuruluşuz.’’
RAKAMLARLA AHLATCI
A
hlatcı Şirketler Grubu, 2016 yılı itibari ile 6 ana sektörde 49 şirket ile faaliyet göstermektedir. Türkiye’nin altın üretimi ve ihracatı alanında önemli bir yere sahip olan grup, 3.000 çalışanı ile güçlü bir insan kaynağı mevcuttur. Başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere 17 ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir. 2016 sonu itibari ile yıllık cirosu 21 Milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Türkiye iç pazarında; bilezikte %35, alyansta %25 ve spot altın piyasasında da %20 pazar payına sahiptir. Grubun Kronolojik Gelişimi: Altın ve Döviz Sektöründe; 1984’te Eğridere Çarşısı’nda küçük kuyumcu dükkânı ile sektöre adım atılmış, daha sonra da toptan bilezik ve alyans üretim ve satışına başlanmıştır. 1992 yılında döviz bürosu yetkisi alınmıştır. Hâlihazırda T.C Merkez Bankası Para Efektif Piyasaları’nın Türkiye›deki 8 üyesinden biridir. 1998 yılından beri Borsa İstanbul Kıymetli Madenler üyesi olarak yurtiçi ve yurtdışı borsalarında işlem yapmaktadır. 2008 yılında, Anadolu›da bir ilk olan T.C Darphane Yetkili Özel Ayar Evi yetkisi alınmış olup, Ankara ve doğusundaki tüm illerdeki gümrük müdürlüklerine hizmet verilmektedir. 2012 yılında ise Türkiye›nin üçüncü altın rafinerisini kurularak 15 bin metrekare kapalı alan içinde faaliyete başlanmıştır.
Diğer Sektörlerde; 1998 yılından kurulan Supra Sağlık, 28 MR ve 16 tomografi cihazı ile Türkiye’nin çeşitli illerinde; hizmet alımı yapan devlet, özel ve üniversite hastanelerinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Büyük ortaklığı bulunan; 1991 yılında kurulan Çorum Özel Hastanesi (130 yataklı) ve 2009 yılında kurulan Özel Elitpark Hastanesi (102 yataklı) günümüzde faaliyetlerini büyüterek devam etmektedirler. 2003’te enerji sektörü ile tanışan Ahlatcı, Gazprom ile yaptığı doğalgaz tedarik anlaşmasıyla Rus gazını Türkiye’de pazarlamakta ve Çorum, Karabük, Kastamonu, Yozgat, Çankırı şehirlerinin doğalgaz dağıtım ve işletimini sağlamaktadır. Güçlü doğalgaz tedarikçisi Hattuşa Enerji şirketiyle, grup şirketlerine doğal gaz sevkiyatı hizmeti gerçekleştirmekte olup, Hattuşa Gaz şirketiyle de direkt doğal gaz ithalatı ile ilgili çalışmalarını sürdürmektedir. 2006 yılında kurulan Ahlatcı Otomotiv, Çorum’da Volkswagen Yetkili Satıcılığı ve Servisi faaliyetini yürütmektedir. 2015 Ekim Ayı itibariyle Skoda ve Seat markalarının yetkili satış ve servis hizmetine de başlamıştır. Çorum’da otomotiv sektöründe yeni markalarla da hizmet vermeye devam edilmesi planlanmaktadır. 2014 yılı ortasında AHL Enerji, GES tarlaları yapmak üzere faaliyete başlamış ve 2016 yılı başı itibari ile hâlihazırda 45 MW kurulumu tamamlamak üzeredir. 2021 yılına kadar 1000 MW GES projesinin tamamlanması hedef olarak belirlenmiştir. 2015 yılında inşaat sektörüne hızlı bir giriş yapılmış; Çorum›da 51 bin metre kare kiralanabilir alan ve Elazığ’da da 47 bin 600 metre kare kiralanabilir alana sahip olan iki AVM projesi devir alınarak inşaatına başlanmıştır. 2015’nin son çeyreğinde ise Konya Kipa AVM Kipa’dan satın alınmıştır. 2018 Nisan ayında inşaatına başlanacak olan alışveriş merkezi 2019 yılında Konya halkına hizmet vermeye başlayacaktır. 2017 Ekim ayında bir sosyal sorumluluk projesi olarak, Çorum’da 1548 kişilik Fevziye Ahlatcı Öğrenci Yurdu’nun hayata geçirilmesi planlanmaktadır.
SAYI 136 137
• ALTIN DÜNYASI
87
HABER
ALTINBAŞ, İŞ ORTAKLARI İLE BİR ARAYA GELDİ Mücevherat sektörünün öncü markası Altınbaş, geleneksel bayi toplantısını Türkiye’nin dört bir yanından iş ortağının katılımıyla 20 Eylül’de İstanbul Nar lokantasında gerçekleştirdi.
D
üzenli olarak bayileri ile bir araya gelen Altınbaş, 20 Eylül tarihinde gerçekleşen toplantısından Türkiye’nin birçok yerinden katılım gösteren iş ortaklarını ağırladı. Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı, İstan-
88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
bul’da bulunan Nar lokantasında bayilerin katılımıyla gerçekleşti. Altınbaş’ın bayileri ile bir araya geldiği toplantıda 2017 yılının değerlendirmesi yapılarak yeni yıla dair planlar ve hedefler görüşüldü. Altınbaş Mücevherat Grup Başkanı Atilla Keskin ve Altınbaş mar-
ka yönetim merkezi yöneticilerinin de katıldığı toplantıda Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş” Altınbaş ailesi olarak ortak akıl kattığımız toplantılarımızın markaya katacağı değere olan inancım sonsuzdur. Sizlerden gelen geribildirimler ve fikirler ile gelişiyor, geliştiriyoruz. Attığımız tüm başarılı
adımlarda birlikte yürümenin heyecanını yaşıyoruz. Hep birlikte çalışmalarımızı güç katacağız. “ dedi. Toplantı’nın ardından Türkiye’nin birçok noktasından bir araya gelen bayiler, sektör hakkında yeni projeleri konuşarak değerlendirmelerde bulundular.
ORTAK HABERAKIL TOPLANTILARI
SEKTÖR LİDERLERİ ORTAK AKIL TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ 90 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
HABER
Mücevherat sektörünün kanaat önderleri Halkbank – Turkishtime Ortak Akıl Toplantıları’nın 16.sında bir araya geldi. Prof. Dr. Emre Alkin’in moderatörlüğünü yaptığı toplantıda, kuyumculuk ve mücevherat sektörünün sorunları masaya yatırılarak, bunlarla ilgili somut çözüm önerileri dile getirildi. Toplantıda, sektörün atılım vizyonu ile ilgili değerlendirmelerde de bulunuldu. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
91
ORTAK HABERAKIL TOPLANTILARI
Prof. Dr. Emre Alkin
Hammaddesi Türkiye’de olmayan bir sektörün kendini ifade etme, anlatma mücadelesini dinledim temsilcilerinden. Kendine has problemleri olduğu kadar, diğer sektörlerde bulunan anlaşmazlıklar da mevcuttu elbette.
B
ir tarafta “ithalata vergi koyalım, herkes Türk mücevheri kullansın’’ diyen bir kesime karşı, “olmaz öyle yanlış iş’’ diyerek küresel rekabetin kurallarını hatırlatan bir başka kesim vadı. Benim kararım belli: Markalaşmak için küresel markaları engellemek akıllıca değil. Yine de bu görüşü seslendirenleri dikkatlice dinliyorum. Belki önemli bir yaklaşım yakalarım diye. Toplantı masasının etrafında sektörün hatırı sayılır kanaat önderleri varken, fırsat bu fırsat onları konuşturup bol bol not aldım. Bana ilginç gelen şu oldu: Piyasada kıyasıya rekabet içinde olan kişilerin sağduyulu fikirlerde birleşmesi ve markalaşma adına ortak bir vizyonda bulunmaları. Tasarım ve üretim konusunda ekiplerini ve mağaza zincirlerini kurmuş olan sektör temsilcilerinin yanında bir ya da iki mağazalı kuyumcuları temsil eden kanaat liderleri de masanın etrafında bulunuyordu. Bazı konularda anlaşmakta zorlanan taraflar, sektörün algısının bazı gelişmeler sebebiyle bozulduğu ve düzeltilmesi gerektiği konusunda hemfikirlerdi. Mücevher sektörünün bir ülkenin çizgisini göstermekte ne kadar önemli olduğunu hatırlatmakta fayda olduğu ortada. Mücevherin şekli, çizgileri ve tasarımı aynı zamanda bir ülkenin değerlere olan bakışını da gösteriyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde Türkiye’nin son bir yılda gölgelenmeye çalışılan algısını karar alıcıların gözünde tekrar parlatacak sektörlerin başında yer alıyor. Katılımcıların bazıları ‘’Birlik kurmak’’ diye direttiler. Diğerleri bunun nasıl bir fayda getireceği konusunda herhangi bir fikir birliğine varamadılar. Bir başka tartışma da yetkili ayar evleri üzerine oldu. Detaylarını toplantı ile ilgili hazırlanan sayfalarda bulacaksınız.
92 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Herkesin fikir birliğinde olduğu konulardan biri de İstanbul’daki Tarihi Yarımada’nın bir cazibe merkezi haline getirilmesi gereğiydi. Özellikle terör saldırıları ve 15 Temmuz’daki alçak girişimden sonra yabancılarda ciddi bir güvenlik endişesi oluştuğu herkes tarafından kabul ediliyor. Yalnızca terör değil dolandırıcılık ve kapkaç vakaları da can sıkan gelişmeler içinde. Sektörün kanaat önderlerinin bu konuda bir girişimde bulunulması gereği genelde kabul gördü. Bir başka nokta da devletin ortaya koyduğu Ar-ge, marka ve tasarım teşvikleriydi. Bu tip teşviklerin sürekli olarak sanayi firmaları göz önüne alınarak tasarlandığı ancak Türkiye’deki işletmelerin %95’inden fazlasında 10 kişiden az insan çalıştığının göz ardı edildiğinin altı çizildi. Vergilendirme sektörün derdini anlatmakta zorluk çektiği bir başka konu. Ne vatandaşlar ne de devlet organlarına bu konuda dertlerini anlatamadığını düşünüyor sektör temsilcileri. Ham maddesi ithal olan bir sektör çıkartılan engelleri dinledikçe hayretten hayrete düştüm diyebilirim. Burada misafir ettiğimiz diğer sektörler gibi, mücevher sektörünün de kitaplara sığmayacak problemlerini dinledim. Bugüne kadar anlattıkları problem sayısı kadar problemi de çözmüşler. Büyük bir başarı demek lazım. Mücevher sektörünün tanıtımla ilgili de problemleri var. Türkiye’deki tüm sektörler gibi…Bu konuda değişik tarafların mükerrer iş yapması veya çelişkili mesajlar vererek algıyı bulandırması ciddi şekilde eleştirildi. Ancak ben kendi adıma falanca ülkenin mücevherleri iyidir diye bir reklam politikası hiç duymadım. İlk önce ülke imajı ve algısının yükselmesi lazım ki sektörlere ışık verecek bir faydası olsun.
HABER
MÜCEVHER SEKTÖRÜNÜN YENİ ROTASINI BELİRLEYECEK 10 ŞART
T
ürkiye’de mücevher ihracatı son 10 yılda ciddi ölçüde arttı ve bu sektörde Türkiye lider ülkelerden biri haline geldi. Ancak sektör temsilcilerine göre sektörün çözmesi gereken birçok konu var. Bunların başında KKDF sorunu geliyordu ki, bu mesele toplantının hemen ardından hükümet tarafından çözüme ulaştırıldı. Katılımcılar, Dubai’de getirilen %5 verginin Türkiye için ortaya çıkarabileceği avantajlara vurgu yaptı. Toplantıda kuyumculuk meslek kanunu ve kuyumculuk yasası ile ilgili değerlendirmeler de yapıldı. Türkiye’deki ayar evlerinin durumu diğer bir gündem maddesini oluştururken, ayar evleri raporlarının uluslararası geçerliliğe sahip olması gerekliliği vurgulandı. Tarihi Yarımada’nın turistler için cazip hale getirilmesi ve turistlere yapılan satışların da ihracat rakamlarına yansıması gerekliliği üzerinde de değerlendirmeler
yapıldı. Katılımcılar altın bankacılığının da aralarında bulunduğu pek çok konuyu detaylı bir şekilde değerlendirme fırsatı buldu. İşte sektörde, son yılların en önemli toplantılarından biri olan Halkbank-Turkishtime Ortak Akıl Toplantıları’ndan çıkan sonuçlar.
1
-Tarihi Yarımada iyileştirilmeli
Istanbul’a gelen turistlerin uğramadan ayrılmadığı Tarihi Yarımada ve Eminönü bölgeleri turistler için bir alışveriş merkezi haline getirilmeli. Gerekirse taksi ve turist otobüsü dışındaki araç trafiğine de kapatılarak ve turistlerin kendilerini güvenli hissedeceği ortam yaratılarak bu bölgede yüksek satış oranları yakalanabilir. Bu bölgenin ıslah edilmesi yalnızca mücevher sektörü için değil, kumaş sektöründen tekstil sektörüne, yeme-içme sektörüne kadar pek çok sektörün satışlarını ve istihdamını artıracaktır.
2
- Kuyumcu ustaları devlet korumasına alınmalı
Okullarda kuyumculuk sektörüyle ilgili bölümlerin yer almaması, yer alanlarda da talebin ya da devamlılığın sağlanamaması sektörün en büyük sorunlarından bir tanesi. Nitelikli bir ürün ortaya koyabilmek için işçiliğin çok önemli olduğu kuyumculuk sektöründe, mevcut durumda sayısı azalan ustaların devlet koruması altına alınması ve kendilerine yetiştirilmek üzere eleman temin edilmesi sektörün nitelikleştirilebilmesi ve devamlılığının sağlanabilmesi için en önemli şartlardan bir tanesi.
3
- Ar-Ge ve tasarım merkezi teşvikleri sektöre uygun olarak yapılandırılmalı
Ar-Ge ve tasarım merkezi devlet destekleri sektörel bazda araştırma yapılarak, sektörün doğasına uygun şekilde planlanmamış olduğunu
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
93
HABER
belirten katılımcılar, bu teşviklere revizyon gelmesi gerektiğini dile getirdi. Devletten Ar-Ge desteği alabilmek için çok fazla çalışanın olması şartının sektör için gereksiz olduğu belirtildi. Ar-Ge teşviklerinden faydalanabilmek için 5 ila 10 çalışan arasının şart koşulmasının sektör için ideal rakam olduğu vurgulandı.
4
- Sektörel reklam faaliyetleri yürütülmeli
Mücevher sektöründe satışları artırmanın en önemli anahtarı reklam faaliyetlerine ağırlık vermek. Özellikle birincil hedef kitle olan kadınların ilgisini ve bilgisini artırmak için sektörün kaliteli reklam kampanyaları yürütmeyi gerekiyor. Yalnıza marka özelin-de değil, sektörü, değerli taşı, altını da anlatan
94 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
reklam kampanyaları hazırlanmalı. Rekabeti artırmasıyla birlikte kalite standartlarını da yükseltecek olan bu atılım, kamuoyuna sektörün doğru anlatılması sorununa da olumlu katkı sağlayacaktır.
5
- Turizm bölgelerinde gerçekleştiren satışlar ihracat sayılmalı
Turizm bölgelerinde ve Laleli’de de yüksek satış rakamları yakaladıklarını belirten sektör temsilcileri bu bölgelerde gerçekleştirilen satışların da ihracat sayılması gerektiğini belirtti. Bazı kuyumcuların yalnızca turizmin yüksek olduğu döneminde dükkan açtığı ve satışların yüzde 80-90 kadarının turistlere yaptığı belirtildi. Ancak bunu yaparken sektör temsilcilerinden alınan yüzde
40-50 oranlarındaki komisyonların olmaması gerektiği vurgulandı.
6
- Sektörün imaj sorunu çözülmeli
Sektörün imaj sorunu olduğunu dile getiren liderler, kamuoyunun ve devletin mücevher sektörüne ihracat, gözüyle bakmadığını vurguladı. Her şeyden önce sektör kamuoyuna doğru bir dille anlatmalı. Sektörde yer alan isimler demeç verirken bütün sektör adına verdiklerini göz önünde bulundurmalı ve etkin bir dil kullanmalı.
7
- Ayar evleri nitelikleştirilmeli
Katılımcılar, sıklıkla Türkiye’nin uluslararası geçerliliği olan ayar evlerine sahip olmadığı-
nı vurguladı. Özellikle altın, gümüş, kıymetli taş gibi önemli maddi değeri olan ürünler ithalatçı müşteri tarafından geri gönderildiğinde masraflar çok artırıyor. Türkiye geçerliliği olan ayar evlerine sahip olabilirse bu tip problemler ürünün geri gönderilmesi gibi noktalara ulaşmadan çözüme kavuşturulabilir.
8
- Gümrükler 7/24 hizmet vermeli
Birçok sektör toplantısında olduğu gibi mücevher sektörü toplantısının katılımcıları da bayramlarda ve hafta sonları gümrüğün çalışmamasının ihracatın önünde büyük bir engel olduğunu düşünüyor. Sektörün ham maddeleri olan altın ve kıymetli taşın gümrükten giriş ve çıkışında çok fazla vakit kaybedilmesi ve ek olarak hafta sonları bayramlar gibi günlerde
gümrüğün çalışmaması ihracat rakamlarını oldukça aşağı çekiyor. Yalnızca bayramlarda değil akşam 17:00’dan sonra da gümrükte hizmet alınabiliyor olması gerekiyor. Gümrük çalışanlarının tek tip üniformalarının olması gerekliliği de yine toplantıda dile getirilen konulardan bir tanesi.
9
- Sektörün resmi veriye ulaşma sorunu çözülmeli
Türkiye’deki üretici sektörler için Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı istikrarlı bir rapor olmaması, sektörün gelecek için strateji planı hazırlayamamasına ve uygulamaya konmuş çalışmaların ne kadar verimli olduğunun ölçülememesine sebep oluyor. Odaların ve birliklerin sektöre dair tuttukları istatistikler sektörün geleceğine ışık tutmakta yeterli
kalmıyor. TÜİK ve Kalkınma Bakanlığı’nın sektör temsilcilerine sektörün dinamikleriyle ilgili sorular sorup, yanıtlarıyla detaylı bir ekonomik etki analizi hazırlaması gerekiyor.
10
- Bankalar altınla kredi vermeli
Sektörün finans alanındaki en önemli problemlerinden bir tanesi altınla kredi alınamıyor olması. Türkiye’deki bankaların mevcut düzeninde de kredi sisteminin sektör için yeterince hızlı olmadığının altı toplantıda birçok kez çizildi. Özellikle ihracat gerçekleştirirken altınla kredi alabilmek hem zaman kazanmak açısından hem de müşteri memnuniyeti açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır.
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
95
HABER
GÜMÜŞ EL SANATKARLARINI YAŞATMALIYIZ Mücevher İhracatçıları Birliği, Gümüş El Sanatkarlarını gelecek kuşaklara taşımak adına çalışmalar yapmaya devam ediyor. GESAD üyeleri Ekim ayında gerçekleştirilecek İstanbul Jewelry Show’da Mücevher İhracatçıları Birliği desteği ile oluşturulan standlarda çalışmalarını sergileyecek.
M
ücevher İhracatçıları Birliği, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutan gümüş el sanatkarlığının yaşatılması ve geliştirilmesi için çalışmalar yapmaya devam ediyor. 12 – 15 Ekim 2017 tarihleri arasında düzenlenecek olan İstanbul Jewelry Show’da GESAD üyesi çok sayıda gümüş sanatkarı çalışmalarını sergileyecek. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de Mücevher İhracatçıları Birliği’nin desteği ile fuara katılacak olan GESAD üyesi el sanatkarları hazırlıklarını tamamladı. Gümüş el sanatkarlığının kültürel miras olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık, bu sanatın gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmalar yapılmasının zorunluluk olduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu; “Gümüş el sanatı yüzyıllardır bu topraklarda icra ediliyor. Yüzyıllardır en önemli mesleklerden biri olarak kabul edilen gümüş el sanatkarlığı ne yazık ki son 20 – 30 yıldır çok önemli oranda geriledi. Hatta kaybolmaya yüz tuttu. Bir zamanlar değil evlerin salonlarını süslemek, sarayların dahi en nadide parçaları arasında yer alan gümüş objeler artık eskisi gibi rağbet görmüyor. Kazançlar düşük olunca da yeni ustalar yetişmiyor. Bu mesleğin mutlaka bir gün yeniden eski değerini bulacağını düşünüyorum. Ancak o gün geldiğinde ustalarımızın da var olması, mesleklerini icra ediyor olması gerek. Bunun için GESAD ile sürekli görüşüyor, ihracatçılar birliği olarak elimizden geldiğince destek olmaya çaışıyoruz. Fuar destekleri de bunlardan biri. Her fuarda GESAD üyelerine özel stand tahsis ediyor ve eserlerini sergilemesi için çalışmalar yapıyoruz. Ekim ayında gerçekleştirilecek olan fuarda da bu konudaki desteğimiz devam edecek. Ben buradan bütün sektör mensuplarına sesleniyorum. GESAD standlarını mutlaka ziyaret etsinler ve mağazaları için siparişler versinler. Bu sanat eserlerini mağazalarında sergilesinler ve ticaret geliştirsinler. Bunu sadece bu sanatkarlara destek olmask için söylemi-
96 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
yorum, gerçekten ticari fayda yaratacak eserleri mutlaka görmeliler.’’ “Mücevher İhracatçıları Birliği’ne teşekkür ederiz’’ Kaybolmaya yüz tutan bir mesleği oldukça zor şartlar altında gelecek kuşaklara taşımak için çaba sarf eden GESAD başkanı Garbis Gedikoğlu, fuarda yer alarak eserlerini sergileme şansına sahip olmalarının önemli olduğunu belirtti. Özellikle Mücevher İhracatçıları Birliği’nin gösterdiği ilgiden dolayı Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık şahsında teşekkürlerini sunan Garbis Gedikoğlu şunları söyledi. “Gümüş el sanatkarlığı yüzyıllardır bu topraklarda icra edilen bir meslek. Artık eski günlerin mumla arandığı dönemdeyiz. Çok değil bundan 20-30 yıl öncesine kadar çok rağbet gören alandı. Örneğin kız istemeye gitmeden önce özenle işlenmiş gümüş bir çikolata tepsisi olmazsa olmazdı. Evimizin baş köşelerini süsleyen en nadide parçalara gümüş ustalarımız imza atarlardı. Gümüş
hem asaleti hem de temizliği temsil ederdi. Örneğin, atalarımız içeceklerini gümüş bardak ya da taslardan içerlerdi. Çünkü gümüş çok önemli sterilizasyon özelliğine sahip bir elementtir. İçecekteki mikrop, bakteri vs temizler. Daha pek çok sebepten dolayı gümüş sanatkarlığı bu topraklarda yüzyıllar boyunca icra edilmiştir. Ancak özellikle son 20-30 yıldır bu meslek çok hızlı bir şekilde gerilemiş, hatta kaybolmaya yüz tutmuştur. Biz GESAD olarak gümüş el sanatkarlığının gelecek kuşaklara aktarılması gereken kültürel bir miras olduğunu düşünüyoruz. Biz bu konuda elimizden geldiğince ortaya koymaya çalışıyoruz. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin bizi anlaması, sıkıntılarımızı paylaşması ve destek olması bizi son derece memnun ediyor. Uzun yıllardır Mücevher İhracatçıları Birliği’nin desteği ile GESAD olarak fuarlara katılıyoruz. Yine birliğin desteği ile kataloglar hazırlıyor, tanıtım filmleri çekiyoruz. Başta Mustafa Atayık olmak üzere Mücevher İhracatçıları Birliği yönetimine teşekkür ederiz.’’
HABER
KUYUMCU ELINDE BULUNAN KULLANMADIĞI ALTINI,
HAZINE TAHVIL VEYA KIRA SERTIFIKASINA KULLANARAK YILLIK %2.5 GIBI BIR KAR ELDE EDECEK
Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş “altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ihracına” ilişkin açıklamalarda bulundu. Nevzat Sudaş, bankaların bir süredir yastık altında bulunan altını, ekonomiye kazandırmak için faaliyetler gösterdiğini ve Hazine Müsteşarlığı’nın da bir yatırım aracı olarak altın tahvilini bizlere sunduğunu belirtti.
K
uyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş. “Altın tahviline vatandaşlarımızın getirdiği 22 ayar bilezik, ziynet altınları, 24 ayar gram altınlar ve külçe yatırılabilmekte. Bu kuyumcular için de güzel bir fırsat yaratmakta. Kuyumcu elinde bulunan altını, tahvil veya kira senedi alarak, yıllık %2.5 gibi bir kar elde edecek ve bu durum milli ekonomiye destek sağlayacak. Bu sebeple tahvile yatırılan altınlar vergiden muaf olacak ve hiçbir kesintiye uğramadan, kuyumcunun altını, altın olarak kalacak ve üzerine de kar elde edecek” diye belirtti.
Nezvat Sudaş
98 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Ayrıca Sudaş, “Bilindiği gibi
yaz sezonunun hareketi azalınca kuyumcular fiyattan da etkilenmemek için, ellerindeki fazla altınları külçe altın olarak tutarlar. Bunu da daha çok kasalarına koyarlar. Bence bu altınlar, kasada bekleyeceğine, yaz ayları gelinceye kadar hazinenin çıkarmış olduğu tahvil veya kira sertifikasında değerlendirirlerse, hiç değilse altınları altın bazında çoğalır ve yaz aylarına doğru da tahvili bozdurarak, altınlarını alıp, tekrar vitrinlerini doldurabilirler. Bir kilo altınları vade sonunda, 24 gram getiri sağlayacaktır. Aslında çok güzel değerlendirilmesi gereken bir fırsattır. Her kuyumcu bunu değerlendirmelidir“ diyerek sözlerine son verdi.
DESIGNER MARKET Designer Market Ustalar覺 ve Tasar覺mc覺lar覺 Sizleri Bekliyor.
HALL 1
HABER
Türk fuarcılık sektörünün en büyük uluslararası alım heyeti Istanbul Jewelry Show’da!
MÜCEVHER SEKTÖRÜ 45. KEZ İSTANBUL’DA BULUŞUYOR Asya kıtasının en büyük fuar organizatörü UBM Asia’nın Türkiye ofisi UBM Rotaforte Uluslararası Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen Istanbul Jewelry Show, 45. kez mücevher sektörü temsilcilerini 12-15 Ekim 2017 tarihleri arasında CNR Expo’da bir araya getirecek. Uluslararası Alım Heyeti Programı kapsamında, mücevher sektörünün hedef ülkelerinden 1000’e yakın sektör profesyoneli de fuarda ağırlanacak.
D
lar fuara özel ürün ve koleksiyonlarını, 85’i aşkın ülkeden gelecek 19.000’den fazla sektör profesyonelinin beğenisine sunacak.
Fuarda altın, mücevher, pırlanta, renkli taş, değerli ve yarı-değerli taş, inci, gümüş, gümüş takı ve gümüş ev eşyası, altın montür, rafineri, saat, kalıp, vitrin dekorasyon, makine-ekipman ve yan sanayi, kasa, yazılım, lojistik ile aydınlatma ürün gruplarının bulunduğu 800’ün üzerinde yerli ve yabancı mücevher firma ve markası yer alacak. Katılımcı-
Türk fuarcılık sektörünün en büyük alım heyeti IstanbulJewelry Show’da ağırlanacak!
ünyanın en büyük 5. ve Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası nitelikli mücevher ihtisas fuarı olan IstanbulJewelry Show, 32 yıllık tecrübesiyle UBM Rotaforte Uluslararası Fuarcılık A.Ş. tarafından 12-15 Ekim 2017 tarihleri arasında 45. kez CNR Expo’da gerçekleşecek.
100 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Istanbul Jewelry Show, her yıl Mart & Ekim fuarlarında toplam 47.000’den fazla sektör profesyonelini, yerel ve uluslararası 845’ten fazla katılımcı ile 90.000 m2’lik alanda bir araya getiriyor.
İhracatın artırılması, ihraç ürünlerine yeni pazarlar bulunması ve pazar payı-
Fuarda “Uluslararası Alım Heyeti Programı” gerçekleştirilecek. Program kapsamında Avrupa, Orta Doğu, Amerika, Kuzey Afrika ve Uzak Doğu ülkelerinden 1.000’e yakın sektör profesyoneli fuarda ağırlanacak. Türkiye Mücevher İhracatının %80’ine yakın bölümünün fuar süresince yapılacak iş görüşmeleri ile gerçekleştirilmesini hedefliyoruz”
ŞERMİN CENGİZ nın korunması amacıyla T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreterliği, Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) ve UBM Rotaforte’nin organizatörlüğünde “Uluslararası Alım Heyeti Programı” gerçekleştirilecek. Program kapsamında Avrupa, Orta Doğu, Amerika, Kuzey Afrika ve Uzak Doğu ülkelerinden 1.000’e yakın sektör profesyoneli fuarda ağırlanacak. Türkiye Mücevher İhracatının %80’ine yakın bölümünün fuar süresince yapılacak iş görüşmeleri
ile gerçekleştirilmesi hedefleniyor. 2018 yılının en yeni modelleri IstanbulJewelry Show’da görücüye çıkacak! Dünyada fason üretim döngüsünden kurtularak, özgün tasarım ürünleriyle adından söz ettiren Türkiye Mücevher Sektörü, 2018 Kış ve İlkbahar mücevher modasına dair trend tasarım ve koleksiyonlarını özel gösterilerle dünya mücevher alıcılarının beğenisine sunacak.
Istanbul Jewelry Show, her yıl Mart & Ekim fuarlarında toplam 47.000’den fazla sektör profesyonelini, yerel ve uluslararası 845’ten fazla katılımcı ile 90.000 m2’lik alanda bir araya getiriyor.
UBM ROTAFORTE HAKKINDA UBM Rotaforte Uluslararası Fuarcılık A.Ş. 1985 yılında kurulan Rotaforte Uluslararası Fuarcılık A.Ş. lider uluslararası mücevher fuarı, İstanbul Jewelry Show’u 1986’dan bu yana organize etmektedir. Tam adı Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı olarak bilinen fuar, yılda 2 kez, Mart ve Ekim aylarında CNR Fuar Merkezi İstanbul’da düzenlenmektedir. UBM Rotaforte Türkiye Mücevher sektörünü uluslararası platforma taşımış sektörün geliştirilmesi ve tanıtımında büyük rol almıştır. Istanbul Jewelry Show, lokal bir fuardan, Balkanlar, Rusya, Turki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı içine alan dünya çapında uluslararası bir fuara dönüşmüştür.
FUAR AÇILIŞ VE ZİYARET SAATLERİ 12 Ekim 2017 Perşembe 11.30 - 19.00 13 Ekim 2017 Cuma 9.30 - 19.00 14 Ekim 2017 Cumartesi 9.30 - 19.00 15 Ekim 2017 Pazar 9.30 - 17.00
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
101
HABER
KUYUM TURİZMİ ZAMANI Türkiye’nin en köklü mücevher markası olan STORKS, Antalya’da Avrupa’nın en büyük mücevher mağazasını işletiyor. Pırlantalı mücevher ihracatında Türkiye birincisi olan STORKS Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, turiste doğrudan satışın da ihracat kadar değerli olduğunu söyledi.
K
uyum turizmi ile Türkiye’nin yarattığı katma değeri yükseltmek istediklerini belirten STORKS Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, turistlerin kredi kartlarıyla yaptıkları mücevher satışlarının da ihracat sayılmasını istedi. Türkiye’ye daha çok turist gelmesini ve daha çok turiste mücevher satmak istediklerini belirten STORKS Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, Antalya, Kuşadası, Alanya, Side gibi turistik merkezlerde son 20 yılda binlerce kuyumcunun kapanmasının Türkiye açısından acı verici olduğunu diler getirdi. Turizmde her şey dahil sisteminin iflas ettiğini belirten Güner sözlerine şöyle konuştu: “Her şey dahil sistemi ile çalışan oteller artık eskisi kadar karlı değil. Ama bu arada olan otelden dışarı çıkmayan turistler nedeniyle çarşılara oldu. Eskiden kuyum, halı ve deri satılan dükkanlar kapandı ve yerlerine ucuz Çin malı incik boncuk satılan yerler açıldı. Bu kaliteyi de düşürdü. Her iki malın alıcısı da satıcısı da farklı.” Antalya’da Avrupa’nın en büyük mücevher mağazasını işlettiklerini belirten ARB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Söğüt de Antalya’nın dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir özelliğe sahip olduğunu belirterek; “Bu mağazaya her yıl 2 stadyum dolusu insan giriyor. Yıllar içerisinde 20-30 hatta 40 kere tatile Antalya’ya gelenler var; burada 6 ay yaşayanlar. Böyle bir turizm destinasyonu da organizasyonu yeteneği dünyada yok. Yüzbinlerce insana mücevher sattık ve her birinden teşekkür aldık. Bu nedenle bir gelen bir daha geliyor. Antalya’nın bu yönü desteklenmeli…” diye konuştu.
102 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
8500 metrekarelik büyüklüğü ile Avrupa’nın en büyük mücevher mağazasını 10 yılda 1 milyona yakın turistin ziyaret ettiğini belirten Güner; burada turistlere yapılan satışın doğrudan ihracat olduğunu; ancak ihracat olarak kabul edilmediğini söyledi. Yetkililerden turistlere kredi kartıyla yapılan satışların da ihracat kabul edilmesini isteyen Güner sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi biz ihracat yapmak için dünyanın öbür ucuna kadar gidiyoruz. Kuyumcu kuyumcu çalışıyoruz; ne için? Mücevher ihracatımızı artırmak için. Oysa buraya ayağımıza geliyor müşteri. Aracıların tamamını kaldırıp burada doğrudan turiste sattığımız zaman en hızlı ihracatı yapıyoruz. Bu satışların da ihracat sayılması halinde Türkiye’nin gerçekten ne kadar mücevheri dünyaya sattığını öğrenmiş olacağız.” STORKS’un Antalya’daki mağazasında tamamen turistlere satış yapıldığını belirten Güner, her katın ayrı kültürel yapılara sahip turist gruplarına hizmet ettiğini ve ortalama 35 dakikada satış işlemi yapıldığını belirtti. Gelen ülke gruplarına göre araştırmalar yaptıklarını söyleyen Güner STORKS olarak Türk mücevherini dünya çapında markalaştıracaklarını şu sözlerle anlattı: “Bugün Türkiye’de 25 mağazamız var ve 2 yıl içerisinde 50 mağazaya çıkmayı hedefliyoruz. Yurtdışında da Almanya, Fransa, Romanya, Polonya ve Rusya başta olmak üzere önemli ülkelerde bu süre zarfında 10’a yakın mağaza açmayı
hedefliyoruz. Bu ülkelerdeki Franchise adayları ile görüşmelerimiz sürüyor. STORKS’u Antalya’dan, İstanbul’dan tanıyan, bilen ve güvenen müşterilerimize kendi ülkelerinde hizmet vereceğiz. Türkiye’nin mücevher markası olarak büyüyeceğiz.” Dubai’nin mücevher ticaretine tanıdığı ayrıcalıklar nedeniyle uzun yıllar önemli bir ticaret merkezi olduğunu ve sadece Dubai havalimanından yılda 12 ton altın mücevher satıldığını vurgulayan Güner; Türkiye’nin de kuyum ticaretini kolaylaştırmak için önemli bir trend yakaladığını şu sözlerle ifade etti: “Kuyum turizmi Türkiye için çok önemli. Daha alacağımız çok yol, yapacağımız çok iş var. İnsanlara bugün bir iki haftalık konaklamayı 200 EU’ya satıyoruz, dünyada böyle bir şey yok. Türkiye’de kuyum ticaretinin kolaylaşması halinde Dubai’den kaçan tüm yatırımcıları da kuyum turistlerini de Türkiye’ye çekebiliriz. Bugün Dubai’de havalimanında yılda 12 ton altın takı satılması bile kuyum turizminin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye’de de bunu sağlamalıyız; yoksa yaşanan her olumsuz olay ve yayınlanan olumsuz haber turizme zarar veriyor. Hem gelen turist sayısı artacak, turist niteliği yükselecek ve ülkemizin ihracat katma değeri de bizleri gururlandıracaktır. Çünkü adam geliyor burada 2000 EU’ya bir yüzük alıyor; ülkesine gidip sigorta yaptırırken 3-4 bin EU değer biçtikleri zaman müşterimiz bize teşekkür ediyor. Aradaki kar da ülkemize turizm geliri olarak geri dönüyor.”
HABER
ALIM HEYETİ FUARA HAREKET KATACAK Türkiye’nin en büyük yabancı alım heyeti rekoruna imza atan Mücevher İhracatçıları Birliği, 12 – 15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewelry Show süresince, dünyanın dört bir yanından gelen 1000’e yakın yabancı alıcıyı İstanbul’da ağırlayacak. Önceki fuarlarda olduğu gibi bu fuarda da alım heyetinin fuara hareket kazandırması bekleniyor.
1000’E YAKIN YABANCI ALICI Türkiye ihracat odaklı büyüme stratejisi uygulayan bir ülke. Bu anlamda biz ihracatçılara önemli görev düşüyor. Hükümetimizin ihracatın gelişimini teşvik eden önemli destekleri var.
104 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
M
ücevher İhracatçıları Birliği, düzenlediği yabancı alım heyeti organizasyonu ile 12 – 15 Ekim tarihleri arasında dünyanın dört bir yanından çok sayıda yabancı alıcıyı İstanbul’da ağırlayacak. Son yıllarda fuarların itici gücü olarak nitelendirilen organizasyona bu fuarda 1000’e yakın yabancı alıcı katılacak. Türkiye’nin en büyük yabancı alım heyeti organizasyonuna imza attıklarını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kamar bu konudaki çalışmalarla ilgili şunları söyledi; “Türkiye ihracat odaklı büyüme stratejisi uygulayan bir ülke. Bu anlamda biz ihracatçılara önemli görev düşüyor. Hükümetimizin ihracatın gelişimini teşvik eden önemli destekleri var. Biz de bu destekleri en etkin ve amaca uygun bir şekilde değerlendirmek için titiz çalışmalar yürütüyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki nitelikli alıcılarla ilgili tarama faaliyetleri yapıyoruz. Bu nitelikli alıcıları ülkemizdeki fuarlarda ağırlıyor ve ticari ilişkilerin gelişmesi için çalışıyoruz. İhracatçı firmalarımızın fuarlardan en yüksek faydayı sağlayabilmeleri için çalışmalar yapıyoruz. Alım heyeti kapsamında ülkemize gelen yabancı alıcılar sipariş geçtikleri gibi yeni üreticilerle de tanışma fırsatı yakalıyorlar. Bu sektörümüzün ihracatına olumlu
yansıyor. Her fuar sonrasında yaptığımız gözlemlerde gerek Kuyumcukent’te gerekse diğer yerlerdeki atölyelerde, fuarda alınan siparişlerin üretimi ile ilgili yoğunluk yaşanıyor. Bu yaptığımız çalışmaların faydalı olduğunun bir göstergesi. Ancak firmalarımızın yalnızca İstanbul fuarlarına odaklanmaları da doğru değil. Örneğin Ekim fuarında alınan siparişlerin üretilip ihraç edilmesi en fazla Ocak ayına kadar bir yoğunluk ortaya çıkarıyor. Keza mart fuarı siparişleri de Mayıs ayına kadar tamamlanmış oluyor.
İhracatta istikrar sağlamalıyız Bu yüzden bütün ihracatçı firmalarımızın istikrarlı bir performans sergilemeleri gerekiyor. JCK Las Vegas, VicenzaOro, Inhorgenta ve Hong Kong gibi önemli fuarlara da katılım gösterilmeli. Hatta katılım gösterilen fuarlar daha da arttırılmalı. Hedef pazarlar belirlenip bu pazarlardaki talebin yapısına uygun koleksiyonlar üretilip, bu pazarlara uygun pazarlama ve satış stratejileri geliştirilmeli. Yalnızca yılda iki kez İstanbul fuarlarına yönelik çalışmalarla yetinilmemeli.
Alım heyeti tek başına yeterli olmaz Mücevher İhracatçıları Birliği olarak, fuarların olumlu geçmesi için projeler ortaya
koyuyoruz. Ancak bu tek başına yeterli değil. Firmalarımızın da fuara iyi hazırlanmaları gerekiyor. Ancak firmalarımız yeterli çalışma yapmaz, yeni koleksiyonlar üretmez, yaratıcı pazarlama çalışmaları ortaya koymazlarsa, yabancı alım heyetindeki misafirlerimiz değil ücretsiz, üzerine ödeme dahi yapsak bir daha fuarlarımıza gelmezler. Yabancı ziyaretçilerin beklentilerini karşılayacak hazırlıklar yapmalıyız.
Katılımcılarımızın memnun olması için fuara hazır olmaları gerek Pek çok ihracatçı firmamız alım heyeti kapsamında fuara gelen alıcılarla ticari ilişkiler kuruyor ve bu organizasyondan memnun kalıyor. Ama bazı firmaların da memnun olmadıklarını gözlemliyoruz. Memnun olmayan firmalara baktığımız zaman bir takım eksikler görüyoruz. Fuarlara iyi hazırlanılmaz, yeni koleksiyonlar geliştirmezsek o fuarlardan yüksek performans beklemek bek de doğru olmaz. Tüm firmalarımızın doğru bir şekilde hazırlandığı verimli bir fuar geçirmemizi diliyorum.’’
JCK Las Vegas, VicenzaOro, Inhorgenta ve Hong Kong gibi önemli fuarlara da katılım gösterilmeli. Hatta katılım gösterilen fuarlar daha da arttırılmalı. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
105
HABER
CHOW TAI FOOK, “TAKIP EDILEBILIR” MARKASINA START VERDI Chow Tai Fook, sadece “T Mark” koleksiyonunda bulunan elmaslarla yeni bir mücevher markası olan CHOW TAI FOOK T MARK’ı başlattı. Müşteriler her taşın, işleyişi, kesimi, parlatma, tasdik süreci, tasarım ve üretime kadar olan yolculuğunu izleyebilecek.
CHOW TAI FOOK LAUNCHES TRACEABLE BRAND Chow Tai Fook launched CHOW TAI FOOK T MARK, a new jewelry brand with diamonds exclusively from their ‘T Mark’ collection. Each stone is inscribed with the brands patented technolog y enabling customers to track the stones journey from sourcing - processing, cutting, polishing, authentication, design - to production.
T
he “To Tell the Truth” campaign was released last year in an effort to differentiate the brand by designing a method for consumers to track the journey of their diamonds from source to finger. The “four Ts” concept, representing “traceable, transparent, truthful and thoughtful,” was the foundation for this new brand.
G
eçtiğimiz yıl, markayı farklılaştırmak adına, pırlantaların tedarikçiden tüketiciye kadar olan yolculuğunun izlenmesi için bir yöntem tasarlanmış ve “To Tell The Truth’’ (Gerçeği Anlatmak) kampanyası başlatılmıştı. “Takip edilebilirlik, netlik, dürüstlük ve anlayışlılığı” temsil eden “Four Ts” (dört Ts) konsepti, bu yeni markanın temelini oluşturuyordu. Firma, sahip olduğu teknolojinin sektördeki en küçük damgayı ürettiğini iddia ediyor. O kadar küçük ki, görmek için başka patentli bir teknoloji olan 150X mikroskopundan bakmak gerekiyor. ‘’T Mark” 0.15 karat, SI berraklığı ve
106 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
K renkte olan ürünlere başta olmak üzere, taşların çoğuna uygulanacak. Daha önce sadece Hong Kong’daki “To Tell The Truth Journey” (Gerçeği Anlatmanın Yolculuğu) sergisinde yer alan “T Mark Touch” koleksiyonu, ağustos ayı sonuna kadar Hong Kong, Makao ve Çin’de 200 mağazaya ulaşacak. Seçilmiş olan mağazalar, markanın, 4T konseptinin ayrıntılı bir temsili olan, holografik temsillerin yardım ettiği perakende deneyim alanına sahip olacak ve ‘T mark’ın elmas işleme sürecinin tamamını nasıl izlediğini, bilginin halka açık ve bundan dolayı da şeffaf ve güvenilir olduğunu açıklıyor.
The company claims the technolog y produces the smallest mark in the industry - so small that another piece of patented technolog y, a 150X microscope, is required to see it. The T Mark will be applied to most of the company’s stones starting from
0.15 carats, SI clarity and K color. The ‘T Mark Touch’ collection, which was previously only available at the brands “To Tell the Truth Journey” exhibition in Hong Kong, will reach 200 stores in Hong Kong, Macau and mainland China by the end of August. Select stores will have the retail ‘experience zone’, where the brand provides a detailed explanation of the 4T concept, aided by holographic representations, and explains how the ‘T mark’ tracks the entire process of diamond making and how the information is open to the public and hence transparent and trustworthy.
HABER
JTR tarafından düzenlenen Trendvision toplantısında hedef çizildi:
MÜCEVHER SEKTÖRÜ VİZYONER VE YENİLİKÇİ OLMALI Türk Mücevher Sektörünü geliştirmek üzere aralıksız çalışmalar gerçekleştiren Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) tarafından ünlü Trendvision Jewellery +Forecasting uzmanlarıyla birlikte gerçekleştirilen Trendvision seminerinde sektörün analizi daha yüksek katma değerli ticaret için yapılması gerekenler ele alındı.
M
ücevher İhracatçıları Birliği, üyelerinin küresel trendleri daha verimli izleyebilmesi ve bu trendlere uygun tasarımları kullanarak daha rekabetçi olabilmeleri amacıyla dünyaca ünlü danışmanlık firması Trendvision Jewellery +Forecasting ile anlaştı. İlk semineri 6 Şubat 2017’de gerçekleştiren firma bir kaz daha mücevher ihracatçıları ve sektör profes-
108 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
yonelleriyle TİM Dış Ticaret Kompleksinde bir araya geldi. Trendvision Jewellery +Forecasting tarafından verilen seminerin sabahki bölümünde firma sahipleriyle bir araya gelen Paola De Luca ve David Brough öğleden sonraki oturumda d tasarımcılarla buluştu. Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kamar’ın konuşmasıyla başlayan toplantıda ilk
olarak David Brough küresel gelişmeler ve Türkiye ile ilgili bir analizi ihracatçılarla paylaştı. David Brough, Türkiye’nin dünyada en çok mücevher ihracatı yapan 10 ülkeden biri olduğunu anımsatarak analizine başladı. Türkiye’nin mücevher üretmek için çok iyi bir altyapıya sahip olduğunu anlatan Brough sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye, bu güçlü altyapıya ek olarak dünya çapında bir ticaret ilişkileri ağına da sahip. Burada önemli olan şey Türkiye ne yapıyor, rakipleri neler yapıyor ve dünyada neler oluyor? Altında küresel sorunlar nedeniyle ciddi bir dalgalanma yaşandı. Bağlı olarak gümüş de etkileniyor. Tüketiciler için altın sadece bir mücevher değil aynı zamanda yatırım aracı… Mücevher pazarı gelişiyor
Türkiye mücevherat sektörünün tasarım, pazarlama, markalaşma alanlarında adımlar atması gerekiyor. Türk pazarının yüksek katma değer yaratabilmesi için pazarlama ve tasarım fikirlerinin yüksek üretim teknolojisi ile desteklenmesi zorunlu görünüyor. Paula De Luca Trendvision Forecasting
ve başta ABD olmak üzere pazarda altın ve pırlantalı mücevhere talep artıyor. ABD pırlantada en büyük pazar ve Türkiye katma değerini artırdıkça ABD pazarının da önemi artacak.” Konuşmasında Çin, Hindistan Tayland gibi ülkelerin mücevher sektöründeki konumunu analiz eden David Brough; ithalata zorluk yaşanmasına rağmen Çin’in 1,4 milyar nüfusuyla başlı başına dev bir pazar olduğuna dikkat
çekti ve Çin’li kadınların kendi pırlantalarını almaya başladıklarını anlattı. Hindistan’ın ve Tayland’ın rekabetçi pozisyonlarını analiz eden Brough; Avrupa’da da, İtalya, İsviçre, Fransa, Almanya ve İngiltere’nin rakipler arasında öne çıktığını söyledi. “İnsanlar İtalyan olan her şeyi seviyor” diyerek İtalya’nın başarısının sırrını özetleyen Brough’ya göre, Avrupa’da Almanya, Hollanda ve İngiltere yüksek Türk nüfusu nedeniyle
cazip olmakla beraber Türk Mücevher Sektörü için en güçlü potansiyeli olan pazar 320 milyonluk nüfusuyla ABD pazarı… Brough, dünyanın en büyük 3. üreticisi ve 5.ithalatçısı olan Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki politik ve ekonomik gelişmelerden etkilendiğini; Dubai’de uygulanacak olan yüzde 5 verginin de pozitif etki yaptığını belirtti. Türkiye’nin geleneksel pazarlarının başında gelen Ortadoğu’dan uzaklaştıkça Almanya, İngiltere, ABD ve Rusya’nın pazar olarak öne çıktığını belirten Brough, Türk mücevher firmalarının 14,18 ve 22 ayar altın kullandıklarını; İngiltere pazarı için üreticilerin 9,18 ve 22 ayar çalışmaya uyum sağlamaları gerektiğini söyledi.
Türk mücevher firmaları tercihini yapmalı Sunumunu yapmak üzere söz alan Paola De Luca da sektörün geleceğine ışık tuttu. Mücevherde tasarım, üretim ve teknolojiye dikkat çeken De Luca; “Yüksek katma değer için yaratıcılık, kaliteli elemeği ve yüksek teknoloji gerekir” dedi. Mücevherde markalaşmanın önemini anımsatan De Luca, yeni neslin artık eskisi kadar
marka bağımlısı olmadığına dikkat çekerek; “Millenial kuşağı için markalar çekici değil. Onlar el emeğini, fikri, bağımsız ve farklı olmayı önemsiyor” diye konuştu. Üretici olarak “siz kimsiniz” sorusuyla konuşmasına devam eden De Luca üreticileri üç gruba ayırdı. İlk kategoride “takipçi” olarak adlandırdığı (follower) ların daima var olma mücadelesi halinde olduğunu (survivor) ve copy/paste yapmak zorunda kalacaklarını belirten De Luca bunun da düşük kar marjı anlamına geldiğini söyledi. De Luca’nın ikinci grubu risk alanlardan oluşuyor. Risk alan grup üretim ve pazarlamada karma bir strateji izleyerek görece daha yüksek kar marjı elde edebiliyor. De Luca’nın kurduğu piramidin en üstünde yer alan üretici grup ise Liderlik, vizyon ve yenilikçilik (inovasyon) tercih ediyor. Tüm kolleksiyonlarını bir fikir ve yaratıcılık etrafında üreten bu grup ürün başına yüksek kar elde ediyor. “Türkiye bu gruba girebilmek için ne yapmalı?” sorusu sektörün bundan sonraki çalışmalarında yanıtını aramaya devam edecek ve günden güne Türkiye bu arayışıyla sektördeki pazar payını geliştirecek.
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
109
HABER
“REKABET BIR IŞI SADECE DAHA IYI YAPMAKLA DEĞIL, FARKLI YAPMAKLA ILGILI BIR ŞEYDIR.”
R
ekabetin giderek arttığı global mücevher pazarlarında karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir iş modelleri geliştirip uygulayabilmenin her geçen gün zorlaştığı ortada. Bu zorluğu yaşayan hemen hemen her firmanın sorduğu sorular neredeyse aynı; ‘’Ne ve nasıl yapmalı?’’ En basit anlamda bu seminerin amacı bu sorulara yanıt aramak. Bu sorulara yanıt ararken global pazarların durumuna ve Türkiye’nin global mücevher endüstrisindeki yerine bakmakta fayda var. Dijital Jewelry Outlook Dergisi kurucu ortağı ve editörü David Brough’un sunumunda bu tablo özetle ortaya konuyor.
ülkenin 2016 yılında gerçekleştirdiği ihracat toplamı 76,3 milyar doları aşıyor. Türkiye yıllık toplam 3,8 milyar dolar ihracat ile dünyanın en büyük 10. mücevher ihracatçısı konumunda.
ÇİN Dünyanın lider mücevher üreticisi ve ihracatçısı. Muazzam bir büyüklükte bir pazara sahip olan ülkede üretici ve ihracatçılar için son derece uygun vergi ve gümrük politikaları uygulanıyor. Hong Kong son derece hareketli bir ticaret merkezi. Global mücevher endüstrisinin en önemli fuarları Mart, Haziran ve Eylül aylarında burada gerçekleştiriliyor. Çin mücevher sektörü dünyada bu alanda en
Çin ve Hindistan hakimiyeti
yılda her yıl ortalama %12 büyüme performansı ortaya koyulduğu anlamına geliyor.
HİNDİSTAN
markaların üretim üssü konumunda.
AVRUPA
Dünyanın lider elmas üreticisi. Dünyadaki 15 elmastan 14’ü Hindistan’ın Surat ve Mumbai şehirlerinde kesiliyor. Hindistan lider elmas üreticisi olmasının yanı sıra pırlanta ihracatını her geçen yıl daha da arttırıyor. Bununla birlikte elişi ve seri üretim altın takı üretimi de gelişim gösteriyor.
İtalya, İsviçre, Almanya, Fransa ve İngiltere Avrupa’nın önemli ihracatçıları ve aynı zamanda büyük pazarları konumunda. Özellikle İtalya altın ve gümüş mücevher ihracatında öne çıkıyor. Cartier, Van Cleef And Arpels gibi Fransız süper lüks markalar, İsviçreli Richemont Grup bünyesinde faaliyet gösteriyor.
TAYLAND
İNGİLTERE
Son yıllarda ortalama %5 büyüyen Tayland mücevher endüstrisinin, 2018 yılı sonunda, renkli taşlar ve gümüş mücevher kategorisinde 7,3 milyar dolar ihracat rakamına
İngiltere çok büyük bir mücevher ihracatçısı değil. Birmhingam’daki kuyumculuk merkezi, özellikle Kuzey Avrupa’ya ihracat gerçekleşti-
Özellikle son yıllarda global mücevher endüstrisi Çin ve Hindistan’ın hakimiyeti altında. Bu iki ülke küresel mücevher ihracatının dörtte birini gerçekleştiriyor. Hindistan ve Çin ölçek ekonomisi, ucuz işgücü ve ithalat kısıtlamaları gibi sebeplerle dünya rekabetinde avantajı yakalıyorlar. Çin önemli bir mücevher üreticisi haline geldi. Hindistan ise değerli taş üretimi ve ihracatında lider konumda. İtalya, İsviçre ve ABD özellikle yüksek iş gücü maliyetleri, Avrupa ve ABD’de yaşanan ekonomik görünümün pozitif yönde yavaş gelişimi, dış ticaret mevzuatı, vize sınırlamaları gibi sebeplerle sıkıntı yaşamalarına rağmen ilk 5 sırada yer alıyorlar. Bu ülkeleri Hong Kong, İngiltere, Fransa, Endonezya ve Türkiye takip ediyor. Bu 10 110 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
hızlı büyüyen sektör. Çin mücevher sektörü son 10 yılda 3 kat büyüme gösterdi. 2006 yılında 3,1 milyar dolar olan talep 2016 yılında 9,7 milyar doları aştı. Bu son 10
ulaşacağı tahmin ediliyor. Tayland’daki gümrük politikasının, ülke taş ve mücevher ihracatını olumlu etkilemeye devam edeceği öngörülüyor. Tayland, aralarında Pandora’nın da bulunduğu önemli
riyor. Dünyanın en büyük beşinci ekonomisi olan İngiltere, Türkiye’den ihracatçılar için önemli bir potansiyele sahip. Brexit sonrasında oluşacak yeni ortamda Türkiye için de fırsatlar çıkabilir.
Çağlar boyunca Anadolu’da mücevher sanatkarları ve ustaları benzersiz eserler ortaya koymuş. Kanatlı Deniz Atı’ndan tutun da Topkapı Hançeri’ne kadar mücevher sanatı tarihinin son derece önemli eserleri bu coğrafyadaki mücevher ustaları tarafından üretilmiş.
TÜRKİYE GLOBAL MÜCEVHER ENDÜSTRİSİNİN NERESİNDE? Türkiye mücevher konusunda 5000 yıllık kültürel mirasa sahip. Binlerce yıldır Sümer, Elam, Akad, Babil, Frig, Yunan, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi kültürlerin yoğurduğu son derece zengin bir mirastan bahsediyoruz. Çağlar boyunca Anadolu’da mücevher sanatkarları ve ustaları benzersiz eserler
ortaya koymuş. Kanatlı Deniz Atı’ndan tutun da Topkapı Hançeri’ne kadar mücevher sanatı tarihinin son derece önemli eserleri bu coğrafyadaki mücevher ustaları tarafından üretilmiş. Türkiye kuyumculuk ve mücevherat sektörü bu miras üzerine inşaa edilmiş. Sektör özellikle son 35 yıldır çok hızlı bir büyüme evresi yaşadı. Özellikle 80’lerin başındaki Türk Parasının Değerini
Koruma Kanunu’nda yapılan mevzuat değişikliği sonrası sektör dış pazarlara açıldı. Bu dönemden sonra küçük atölyelerin sayısı hızla artarken, dev ölçekli fabrikalar son derece yüksek talebi karşılamakta zorlandı.
MARKASIZ ÜRETİM HAKİM Sektör günümüze kadar markasız (unbranded) kategorisindeki, çok komplike işçiliği olmayan (pres gibi) ürün kate-
gorilerinde büyüdü. Türkiye hala uluslararası pazarlarda orta ve düşük işçilik kategorisindeki ürünlerle anılıyor.
İŞÇİLİK FİYATLARI 3 EURO SEVİYESİNDE Türkiye zincir, alyans ve montür ürün gruplarında söz sahibi. Türkiye’nin ihraç pazarlarındaki ortalam işçilik fiyatının ortalama 3 euro civarında olması, 6 euro ortalama işçilik fiyatına sahip olan İtalya’ya göre avantaj sağlayabilmesi anlamına geliyor.
İHRACAT YÜKSELİŞTE 2016 yılının ilk 7 ayında 1,19 milyar dolar olarak gerçekleşen Türkiye kuyumculuk ve mücevherat sektörü ihracatı 2017 yılının ilk 7 ayında 1,96 milyar dolar seviyesine yükseldi. Sektörün ihracatı artış eğiliminde.
Tayland, aralarında Pandora’nın da bulunduğu önemli markaların üretim üssü konumunda.
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
111
HABER
Türkiye hala uluslararası pazarlarda orta ve düşük işçilik kategorisindeki ürünlerle anılıyor.
DUBAİ’DEKİ VERGİ FIRSATI Orta Doğu’nun en büyük pazarı olan Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki %5 vergi uygulaması Türkiye’yi olumlu etkilerken altın fiyatlarındaki volatiliteye de dikkat çekmek gerekiyor. Fiyatlardaki yüksek dalgalanma ticareti olumsuz etkiliyor.
YENİ GELİŞEN PAZARLAR Orta Doğu’nun yanı sıra Almanya, Berxit sonrası İngiltere, ABD, herşeye rağmen Rusya ve Uzak Doğu pazarlarına dikkat etmek geriyor.
SEKTÖRÜN SWOT ANALİZİ GÜÇLÜ YÖNLER • Üretim konusunda uzun yıllara dayanan birikimin teknoloji ile harmanlanması. • Uluslararası pazarlardaki geniş iletişim ağı • Farklı pazarların ihtiyaçlarına cevap verebilmek için üretim süreçlerindeki esneklik • Vergilendirme politikası
112 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
ZAYIFLIKLAR • Tasarım konusundaki fikir ve uygulama yoksunluğu sebebiyle taklit ya da benzer ürünler pazara hakim. Kopya ürün stratejisi sebebiyle iç ve dış pazarlara zarar veriliyor. • İç pazarda kuyumculuk ürünlerinde markalaşma anlayışının düşük olması • Türk kuyum ihracatında göreceli yaşanan ağırlık ve değer düşüşü • Dalgalı altın fiyatları
FIRSATLAR • Koleksiyonlara, ürünlere, tasarıma ve teknolojiye yatırımın değer yaratması • Markalama stratejilerinin değer yaratması • Yeni coğrafyalardaki pazarlara nüfuz etmek • Yerel üretimin uluslararası pazarların ihtiyaçlarına göre adapte edilmesi
TEHDİTLER Özellikle Tayland, Çin ve Hindistan’ın düşük işgücü maliyetleri ve yüksek teknoloji
kullanımı Türkiye için tehdit oluşturmaktadır.
HEDEF Katma değer yaratarak Türk mücevherlerinin algısını arttırmak.
ÇÖZÜM Türkiye mücevherat sektörünün tasarım, pazarlama, markalaşma alanında adımlar atması gerekiyor. Satan tasarım fikirleri yaratmak. Türk pazarının yüksek katma değer yaratabilmesi için pazarlama ve tasarım fikirlerinin yüksek üretim teknolojisi ile desteklenmesi zorunluluğu ortada.
TEDARİKÇİ Mİ OLACAĞIZ, YOKSA MARKA MI? Türk üretimi ağırlıklı olarak markalaşamamakta ve uzun yıllardır yurtdışı pazarlarda kurulan markaların tedarikçisi olarak faaliyet göstermektedir. Her Türk şirketi markalaşmanın doğru olup olmadığına karar vermeli. Markalaşmak her zaman için en doğru strateji olmayabilir. Bu şirketlere göre farklılık gösterebilen bir durumdur. Bir Türk şirketi yurtdışında kurulu markaların tedarikçisi
olmayı seçerse, kendi müşterilerine karşı bir marka olarak rekabet etmek istemeyecektir. Bu sorunun cevaplanması firmaların yol haritalarını hazırlamalarında son derece önemli bir adım. Tedarikçi mi olacağız, yoksa marka mı?
MARKALAŞMA İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR Markalaşma hiç şüphesiz çok uzun soluklu bir adım. Pazarlama biliminin de en önemli konularından birisi. Ancak Türkiye kuyumculuk sektörü özelinde baktığımızda yapılması gereken özel çalışmalar söz konusu. Bunlardan ilki, kopya ürün yerine tasarım ve pazarlama fikirleri geliştirilmeli. Bunun temelinde hareket etmek önemli. Türk firmalarının reklam stratejilerine de dikkat etmeleri gerekiyor.
BİR SONRAKİ RANDEVU; ŞUBAT 2018 Mücevher İhracatçıları Birliği ve Trendvision Forecasting İşbirliği ile gerçekleştirilen seminerlerin üçüncüsü Şubat 2018 tarihinde gerçekleştirilecek. İşini geleceğe taşımak isteyen sektör mensuplarının daha şimdiden ajandalarına not düşmelerinde fayda var.
HABER
COSTCO’YA ‘TIFFANY’ TAZMİNATI Toptan satış mağazası Costco, ‘Tiffany’ olarak tanımladığı pırlanta yüzüklerin satışının ardından, Tiffany & Co.’ya 19 milyon dolardan fazla borçlu hale geldi. 19 milyon dolarlık borç mahkeme kararıyla kesinleşti. Washington Post, 2015 yılı mahkeme kararını alıntılayarak, “tiffany” olarak tanımlanan 2.500 pırlanta yüzüğü satan Costco’nun 3,7 milyon dolarlık satış yaptığını bildirdi. Costco, bu durumu “pırlanta yüzükler ‘tiffany’ olarak bilinen tırnaklı bir yuvaya sahiptir” diyerek savundu, ancak mücevher şirketi, mağazanın başka herhangi bir niteleyici sözcük olmadan tek başına bir tanımlama kullanmasının tüketiciyi yanılttığını savundu. New York Güney Bölgesi Bölgesel Hakimi Laura Taylor Swain, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Costco’nun Tiffany&co’ya kar kaybını telafi etmek için 11.1 milyon dolar, hukiki tazminat içinse 8.25 milyon dolar ödemesi gerektiği
kararına varıldığını söyledi. Tiffany & Co., New York Times’a yaptığı açıklamada “Yargıç Swain’in kararı, markamızın gücünü ve değerini doğruluyor ve en önemlisi, Tiffany&Co. markasını ihlal eden Costco ve diğerleri için açık ve güçlü bir mesaj veriyor» dedi. COSTCO, KARARA İTİRAZDA BULUNMAYI PLANLADIĞINI AÇIKLADI
Yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 2.500’lük bir alıcı listesi içerisinde, “tiffany” tanımlamasını yanlış anlayan kişi sayısının 10 kişiden daha az olduğu ifadelerine yer veren Costco, “Bu, sahtecilikle ilgili değil, sözcüğün genel anlamı ile ilgili bir konu. Costco, taklit Tiffany & Co. yüzükleri satmıyor” açıklamasında bulundu.
COSTCO’S ‘TIFFANY’ COMPENSATION Costco owes Tiffany & Co. more than $19 million after selling generic diamond rings falsely advertised as “Tiffany” rings, a judge ruled Monday. Costco made $3.7 million selling 2,500 diamond rings falsely identified as “Tiffany,” the Washington Post reported, citing a 2015 verdict. Costco argued that the diamond rings had a pronged setting known as “Tiffany,” but the jewelry company argued the store’s use of the stand-alone name without any modifiers was misleading to customers.
Tiffany trademark and the value of our brand, and most importantly, sends a clear and powerful message to Costco and others who infringe the Tiffany mark,” Tiffany & Co. said in a statement to the New York Times.
U.S. District Judge of the Southern District of New York Laura Taylor Swain ruled Monday that Costco should pay Tiffany $11.1 million to make up for lost profits and $8.25 million in legal damages, the Post reported.
“From a purchaser list of approximately 2,500, Tiffany identified fewer than 10 who said that they had misunderstood Costco’s signage,” Costco said in a statement. “This was not a case about counterfeiting in the common understanding of that word – Costco was not selling imitation Tiffany & Co. rings.”
“Judge Swain’s decision validates the strength of the
116 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Costco said it plans to appeal the ruling.
EK
I
NB A ST
U
OW3 H S 1-1 Y 1 R EL 1 A W L JE AL L H
Ä°M
20
17
HABER
DE BEERS PATRONU BRUCE CLEAVER:
SNAPCHAT NESLİNE NASIL PIRLANTA SATARIZ? YAZAN: JON YEOMANS
E
lmas madencisi De Beers’ in patronu olarak Bruce Cleaver birkaç komik soruya alışkın. “İnsanlar size daima ucuz elması nasıl alabileceklerini soruyorlar. Sürekli bu konuda ısrar etmeye devam edeceğim! Olay ucuz bir elmas almak değil, seveceğin elması bulmakla alakalı” diyor. Bu, Cleaver ‘in tekrar etmek istediği bir mesajdı: miktarıyla değil, kalitesiyle ilgili. Yıllardır De Beers elmas endüstrisinin başında. “Pırlanta sonsuzdur” sloganıyla ve küresel tedarikte sıkı otoritesiyle şirket, uzun süreden beri elmas pazarında belirleyici rol oynuyor. Ancak, 2000 yılından beri, rekabet endişeleri nedeniyle geri çekildi ve şimdiyse çoğunluk,
118 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
FTSE 100 madenci Anglo American’a ait. Finansal kriz için “Elmas sanayisi için çok, çok travmatik bir olay oldu; bu durum De Beers’ i daha küçük bir işletme haline getirmeye itti” diyor Cleaver. Rekabet arttıkça De Beers, karmaşık milenyum alışverişçilerini hala pırlanta almaları gerektiğine ikna etmek için varoluşçu bir savaşla karşı karşıya kaldı. Peki bu durumda Cleaver De Beers’ i ayakta tutabilir mi? Cleaver, “Kendinizi yeniden keşfetmeye devam etmelisiniz. Geçmişteki başarıların gelecekte de başarı sağlayacağını varsayamazsınız” diyor. İşinde bir yıldır çalışan fakat onun sorumluluğu altında
DE BEERS BOSS BRUCE CLEAVER: HOW TO SELL DIAMONDS TO THE SNAPCHAT GENERATION BY JON YEOMANS As boss of diamond miner De Beers, Bruce Cleaver is used to a few funny questions. “You always get people asking about how they can get a cheap diamond,” he says. “I have to keep saying ‘it’s not about a cheap diamond! It’s about buying a diamond that you love’.” This is a message Cleaver is keen to repeat: it is about quality, not quantity. For decades, De Beers was the diamond industry. Thanks to its slogan, “a diamond is forever”, and
a vice-like grip on global supply, the company dictated how diamonds were sold. But since 2000, it has retreated due to competition concerns, and is now majority owned by the FTSE 100 miner Anglo American. The financial crisis – a “very, very traumatic event for the diamond industry; you almost couldn’t give a diamond away”, says Cleaver – pushed De Beers into becoming a slimmer operation. As competition mounts, the miner is also facing an existential battle to
“There are not a lot of businesses I can think of with that breadth – from exploration to retail” These pilots range from a project to make De Beers’ mines carbon neutral within 10 years, to auctioning polished stones – an area of the trade it has typically left to middlemen. “These are small things for now but we will take the learnings out of those. Is there margin for us?” Cleaver says, adding: “These are not projects that consume a lot of capital or people.”
Bruce Cleaver, De Beers CEO
gelişmeye devam eden 129 yıllık firmanın pilot projelerini karıştırırken Cleaver, “ortaklık, yenilikçilik ve yatırım” mantığına dayanarak, işinde değişikliklere istekli olduğu gösteriyor. “Bu büyüklükte, keşfinden perakendeye bildiğim çok işletme yok’’ Bu pilot projelerden biri de, açık arttırmada kesilmiş taşları satmak için (çünkü ticarete normal olarak arabuluculuk yaptığı bir alan), De Beers madenini 10 yıl içerisinde karbonu nötr hale getirecek hale getirmek. “Bunlar şu an için ufak şeyler, ancak öğrendiklerimizi bunlardan alacağız. Bizim için bir maliyeti var mı? “Cleaver, ekliyor: “ Bunlar çok fazla sermaye ya da insan tüketen projeler değil”. De Beers partnerleri, kendi alanlarında oynadığını görmekten çok da hevesli olmayabilir. Fakat Cleaver, De Beers’in modelini çöpe atacak değil; bu modeli, Botsvana, Kanada, Namibya ve Güney Afrika’daki mayınlarından ham elmaslar çıkarmaya ve onları «sights” olarak adlandırılan düzenli açık artırmalar da satmaya odaklanıyor. De Beers’in perakende yanı da var: Forevermark ve De Beers markalı kuyumcular tarafından elmas mücevher satıyor. Bu yılın başlarında De Beers Jewelers, Louis Vuitton S.A.’den %50 lik bir hisseyi
geri satın alarak markasını tam kontrolü altına aldı. Cleaver, mağazalara sahip olmanın, insanların orta ve uzun vadeli talepleri için ne ödeyeceği konusunda daha iyi bir fikir verdiğini ve bunun De Beers’i çoğu madenciden ayıran şey olduğunu söylüyor. Ona göre, bu “büyüleyici” bir şirketti, çünkü onun günlük işi madenlerin ve dükkanların yönetilmesinden oluşuyordu. “ Bu büyüklükte, keşfinden perakendeye bildiğim çok işletme yok ve bu marka çok
convince fickle millennial shoppers that they should still buy diamonds. Can Cleaver keep De Beers relevant? “You have to keep reinventing yourself,” says Cleaver. “You can’t assume that success in the past is going to deliver success in the future.” One year into the job, he is obviously keen to shake things up, citing a mantra of “partnership, innovation, and investment” as he reels off a list of pilot schemes the 129-year-old firm has begun under his watch.
Hareketsiz bir pazarda De Beers, genç tüketicilere ulaşmanın yollarını arıyor. Snapchat kuşağı, önceki kuşaklara göre erken veya sıklıkla evlenemeyebilir, ancak Cleaver, bir iş terfisinin veya doğum gibi diğer yaşam olaylarını unutulmaz hale getirmek için pırlanta almak istediklerinde ısrarcı.
De Beers’ partners may be less than keen to see it treading on their turf. But Cleaver is not about to rip up De Beers’ model, which revolves around digging up unpolished “rough” diamonds from its mines in Botswana, Canada, Namibia and South Africa, and selling them at regular auctions, called “sights”. There is a retail side to De Beers as well: it sells diamond jewellery through its Forevermark and De Beers-branded jewellers. Earlier this year, it bought back a 50pc stake in De Beers Jewellers from LVMH, taking full control of its brand. Owning jewellery stores gives De Beers “a much better view on what you think people will pay for medium and long-term supply”, setting it apart from most other miners, says Cleaver. For him, it is a “fascinating” company precisely because his day job involves managing mines and shops. “There are not a lot of businesses I can think of that have that breadth – from exploration to retail,” he says. “And the brand is so iconic, pretty much everybody has heard of De Beers.” Cleaver, a lawyer by training, joined De Beers in 2005 as general counsel. “I can’t say I knew anything about diamonds when I joined, but the product always intrigued me,” he says. “I’m not sure unless you are a lifetime diamantaire you are ever an expert, but I’ve had to become a lot better at looking at a diamond. We have 14,000 prices – it shows you how many different diamonds come out of the ground.” Even as a lawyer, Cleaver says he was always “commercially mindSAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
119
HABER
ikonik, pek çok insan da De Beers’in ismini duymuştur.” diyor Cleaver. Cleaver eğitimli bir avukat, hukuk müşaviri olarak 2005 yılında De Beers’e katıldı. “Katıldığım zaman pırlanta hakkında bir şey bildiğimi söyleyemem, ancak bu ürün hep merakımı uyandırmıştır” diyor. “Hayatınız boyunca bir pırlantacı olmadıysanız uzman sayılmazsınız, bundan dolayı pırlantaya daha iyi bakabiliyor olmam gerekiyordu. De Beers olarak 14.000 farklı fiyatımız var. Bu ne kadar farklılıkta elmas çıkardığımızı gösteriyor.” Bir avukat olarak bile, Cleaver daima ticari düşünen biri olduğunu söylüyor. “İlgilendiğim hukuki alan ticaret oldu, karmaşık kişilikleri içeren anlaşmalar, çözülmesi gereken karmaşık sorunlar. Bu beni her zaman büyüledi” diyor. Cleaver, De Beers’de hemen iş geliştirme brifingi gerçekleştirdi ve 2011 yıllında kısa bir süreliğine eş başkanlık görevini üstlendi. 2015 yılında, De Beers’deki ivedi işine geri dönmeden geçici olarak Anglo için strateji alanında çalıştı. Tüm başarısını bir tarafa koymak gerekirse, gerçek şu ki, şirketin payı azalmakta: Bir zamanlar tekel iken şimdi pazarın %35 ine sahip, bu oran
120 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Rusya’nın Alrosa’sının biraz arkasında. Ama Cleaver diyor ki: “Ben üretim olsun diye üretim peşinde değilim. Daha küçük bir pay yapamadığınız şeyleri yapmanızı sağlar” diyor. “Örneğin; LVMH’ini satın almak ya da olası yatırımları tartmak. “Şimdi mantıklı bir kazanımın mümkün olacağı konumdayız, ancak bu alım anca karışımımızın kalitesini arttıracaksa alırız ve De Beers, bu konuda aktif bir şekilde bakınmıyor” diye ekliyor. Rekor kıran birkaç yıldan sonra, elmas endüstrisi 2015’te sendeledi ve ilk kez De Beers’ i malını tutmaya zorladı. Çin ve Hindistan›ın hızla büyüyen pazarların da dengesinin bozulması sonucu endüstri, köşeye sıkıştı. Ama talep, küresel satışların %50 sini oluşturan Amerikan pazarında, güçlü kaldı. De Beers’in bu yılın ilk yarısı için öncelikli kazancı, maliyet tasarrufunun etkisiyle hafifçe artarak 786 milyon dolara yükseldi; gelir %4 azalarak 31 milyar dolara geriledi. Cleaver, bu yıl piyasa hakkında “makul derecede pozitif” olduğunu belirtti ve şunları söyledi: “Pırlanta tüketimi GSYİH (Gayrisafi yurt içi hasıla) büyümesiyle çok bağlantılı. Eğer kendinizden eminseniz, daha keyfî alım
“I can’t say I knew anything about diamonds when I joined, but the product always intrigued me,” he says. “I’m not sure unless you are a lifetime diamantaire you are ever an expert, but I’ve had to become a lot better at looking at a diamond. We have 14,000 prices – it shows you how many different diamonds come out of the ground.” ed”. “The law I practised was commercial – deals that involved complex personalities, complex problems to solve. That always fascinated me.” At De Beers, he quickly took on a business development brief, including a short stint as acting co-CEO in 2011. In 2015, he took a sojourn working for Anglo on strateg y, before returning to De Beers in the top job. For all its success, the truth is that the company’s share is shrinking: the one-time monopoly now has around 35pc of the market, slightly behind Russia’s Alrosa. But Cleaver says: “I’m not after production for production’s sake.” A smaller share allows it to do things it once could not, he adds, such as
buying out LVMH, or weighing up possible acquisitions. “We’re now in the position where a sensible acquisition would be possible, but only if it enhanced the quality of our mix,” he says, though he adds De Beers is “not actively looking”. After a couple of record years, the diamond industry wobbled in 2015, forcing De Beers to hold back supply for the first time. Upsets in the fast-growing markets of China and India also put the industry on the back foot. But demand has stayed strong in the all-important American market, which accounts for 50pc of global sales. De Beers’ underlying earnings for the first half of this year rose slightly to $786m, mostly on the back of cost savings; revenue slipped by 4pc to $3.1bn. Cleaver says he is “reasonably
yaparsınız.” diyor, Tump yönetiminin, ABD perakende satış pazarında ne gibi bir etkiye sahip olacağının belirsiz olduğunu eklerken, ancak söz verilen vergi indirimlerinin yardımı olacaktır dedi. Hareketsiz bir pazarda De Beers, genç tüketicilere ulaşmanın yollarını arıyor. Snapchat kuşağı, önceki kuşaklara göre erken veya sıklıkla evlenemeyebilir, ancak Cleaver, bir iş terfisinin veya bebeğinin olması gibi diğer yaşam olaylarını unutulmaz hale getirmek için pırlanta almak istediklerinde ısrarcı. “Milenyumlular (1980’den itibaren doğanlar) sosyal medyada gösteriş yapmaya, her şeyle özçekim yapmaya bayılıyorlar. Perakendecilere, pırlantayı pazarlama şeklimiz hakkında farklı düşünmemiz gerektiğini söylüyoruz. “
bulunan bir şey değil” dedi. Elmas madencilerin aşırılıklarının bir ölçütü olarak geçen yıl De Beers, kışın ancak buz yolundan erişilebilen Kanada tundrasında devasa yeni bir maden olan Gahcho Kué’yi açtı.
Doğal olarak bu, sosyal medyayı da içeriyor: “Tüm kanallarda bulunuyoruz” diyen De Beers, Çin gibi pazarlarda “marka elçileri” nin kullanımı dahil olmak üzere pazarlama harcamalarını artırıyor. Bu pazarlamanın geneli elmasın nadir olduğu mesajına odaklanmaktadır. İşletmenin madencilik tarafı bu noktayı vurguluyor. Dünyadaki sadece 11 ülke elmas madenine ev sahipliği yapıyor ve tüm keşiflerin sadece %0,1 kısmı birinci sınıf madenlerden oluşuyor. Cleaver, “Kolay
De Beers’in kurulduğu Güney Afrika’da, elmaslar “geleceğe dönük yatırım” olarak kaldı ve şirket ana madenini orada genişletmek için 2 milyar dolar harcıyor. Fakat hükümet tarafından önerilen külfetli yeni bir madencilik fonu, daha fazla yatırımı frenledi. Cleaver, “Charter koşulları, keşif projesinin %48’ten fazlasına sahip olamazsınız diyor” dedi. “Bu şartlar altında, kendi projenizin kontrolü elinizde değilken, oradaki gelecek araştırmaları finanse etmemiz zor görünüyor.” De Beers’in
positive” about the market this year, pointing out: “Diamond consumption is very linked to GDP growth. If you feel confident, you buy more discretionary products.” It is unclear what impact the Trump administration will have on US retail, he adds, though promised tax cuts would help. In a flat market, De Beers is looking at ways to reach younger consumers. The Snapchat generation may not be getting married as early or as often as their predecessors, but Cleaver insists they want to buy diamonds to mark other life events, such as a job promotion or having a baby. “Millennials [people born since 1980] love showing it off on social media, they love taking a selfie of the event. We say to retailers we have to think differently about how we market diamonds.”
Naturally, this includes social media: “We are on all the channels.” De Beers is ramping up spending on marketing, including the use of “brand ambassadors” in markets such as China. Much of this marketing focuses on the message that diamonds are rare. The mining side of the business emphasises the point: just 11 countries in the world are home to diamond mines, and just 0.1pc of all discoveries have amounted to top-class mines. “They are not straightforward to find,” says Cleaver, with some understatement. As a measure of the extremes to which diamond miners go, last year De Beers opened Gahcho Kué, a huge new mine in the Canadian tundra, which is only accessible by ice road in winter. South Africa, where De Beers was founded, remains “highly prospective” for diamonds, and the company is spending $2bn expanding its main mine there. But an onerous new mining charter proposed by the government has put the brakes on further investment. “The charter’s conditions say you may own no more than 48pc of an exploration project,” says Cleaver. “In those circumstances, it’s hard to see how we would fund future exploration there, if you don’t have control of your own project.” The heart of De Beers’ operations today lies in Botswana, where it has run a joint venture with the government since the 1960s. De Beers moved its diamond sorting operations there in 2013 and the Botswana government now holds 15pc of the company.
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
121
HABER
faaliyetlerinin kalbi bugün 1960’lardan beri hükümetle ortak girişimde bulunan Botswana’da atıyor. De Beers, 2013 yılında elmas tasnif operasyonlarını oraya taşıdı ve şu anda Botsvana hükümeti şirketin %15’ini elinde tutuyor. De Beers’in geri kalanı Anglo American’a aittir. İki şirket karmaşık bir geçmişi paylaşıyor, başa çıkılması zor üvey kardeşlerin anne-çocuk ilişkisine dönüştürülmesi gibi. 1888’de Cecil Rhodes tarafından kurulan De Beers, Ernest Oppenheimer tarafından 1917’de kurulan ebeveynden daha eski (önümüzdeki ay yüzüncü yılını kutluyor). Oppenheimer, 1920’lerde De Beers’e satın aldı ve Anglo’nun onları 5,2 milyar dolara satın aldığı 2011 yılına kadar kontrolünü elinde tuttu. De Beers’in Anglo’nun kazançlarına katkısı, kömür ve demir cevheri gibi diğer emtiaların fiyatındaki artışa bağlı olarak yaklaşık %20’ye düştü. İkili, 2020’ye kadar De Beers’in Farringdon yakınlarındaki eski evine geri dönecek. Son yirmi yılda, pırlanta endüstrisi, “kanlı elmasları” milis kuvvetlerini finanse etmek için kullanılan, savaşın parçaladığı bölgelerden gelen değerli taşların akışını kesecek adımlar attı. De Beers, kendi tedarik zincirinin kanıtlanabilirliği konusunda ısrarcı ve hep gizli kapaklı bir iş olan elmas madenciliğinin artık her zamankinden daha şeffaf olduğunu söylüyor. Ancak elmasların bir 122 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
a cornerstone of Anglo, scotching speculation it might be sold. De Beers’ contribution to Anglo’s earnings has fallen to around 20pc, as other commodities, such as coal and iron ore, have risen in price. The pair will head back to De Beers’ old home near Farringdon by 2020. Over the last two decades, the diamond industry has taken steps to clamp down on the flow of “blood diamonds” – gemstones from war-torn regions that are used to finance militia. laboratuvarda mükemmel bir biçimde sentezlenebileceğini göz önüne alırsak, madencilik yapmak etik midir? Cleaver, bu fikirden “caydırmanın” mümkün olduğuna inanıyor. İlk olarak, tüketicilerin istediklerinin verilmesi gerektiğini savunuyor: “İnsanlar pırlanta satın alıyor çünkü eşsiz ve nadirdirler ve 4 milyar yıl önce doğanın mucizesiyle oluşmuşlar. Makinede üretilen herhangi bir şey bunun yerini tutamaz.” İkincisi ve daha cazip olanı Cleaver, pırlanta sayesinde dünyadaki en yüksek GSYİH büyümelerinden birine sahip olan Botswana gibi ülkeler için madenciliğin ekonomik ve istihdam faydalarına işaret ediyor. Cleaver, “Başkent Gaborone’ya gittiğim zamanlarda şehrin inanılmaz derecede büyümüş olduğunu gördüm” diyor. “Bunun bir parçası olabilmek muazzam bir şey.”
The rest of De Beers is owned by Anglo American. The two companies share a complicated history, like a pair of unruly stepbrothers turned parent and child. De Beers, founded in 1888 by Cecil Rhodes, is older than its parent, which was established by Ernest Oppenheimer in 1917 (it celebrates its centenary next month). Oppenheimer bought into De Beers in the 1920s, and his family retained control of it until 2011, when Anglo bought them out for $5.2bn. Earlier this year De Beers moved into Anglo’s London headquarters, putting Cleaver four floors below his boss, Anglo chief executive Mark Cutifani. Cleaver insists that “moving into the same building has been very good for all of us”, pointing out that De Beers benefits from Anglo’s technical support in mining, while its finance costs have fallen because it can borrow from its parent. For his part, Cutifani says De Beers is
De Beers insists it can verify its own supply chain, and diamond miners say there is more transparency than ever before in what has always been a secretive business. But given that diamonds can be synthesised perfectly well in a lab, is it ethical to keep mining them? Cleaver believes he can “compellingly dispel” that idea. Firstly, he argues, consumers should be given what they want: “People buy diamonds because they are unique and rare and they are forged by the miracle of nature over 4 billion years ago. Anything manufactured in a machine can’t do that.” Secondly, and more compellingly, Cleaver points to the economic and employment benefits of mining for countries like Botswana, which now enjoys one of the highest GDP growth rates in the world, thanks to diamonds. “In the time I’ve been going to the capital, Gaborone, I’ve seen the city grow incredibly,” says Cleaver. “It’s a tremendous thing to be part of.”
HABER
LÜKS BİR SAAT ‘ZAMANI SÖYLEYEN BİR MÜCEVHERDİR’ “Biz, müşterilerimize zamanı söyleyen bir saat satmıyoruz. Biz onlara zamanı da söyleyen bir mücevher satıyoruz.” -Nicolas Bos R ö p o r t a j : Ya ’a k o v A l m o r
Ö
zellikle lüks sever kadınlar için saati taşımanın ve zamanı göstermenin en göz kamaştırıcı yolu, değerli taşlarla bezenmiş mücevher görünümünde bir lüks saattir. Dünyaca ünlü mücevher markası Van Cleef Arpels, çok özel saatleri ile bir saatten çok daha fazlasını sunuyor. Dünya mücevher endüstrisinin önemli isimlerinden Ya’akov Almor’un Van Cleef&Arpel’s CEO’su Nicolas Bos ile yaptığı röportajda Bos’un da dediği gibi “Biz, müşterilerimize zamanı söyleyen bir saat satmıyoruz. Biz onlara zamanı da söyleyen bir mücevher satıyoruz.” İşte Ya’akov Almor’un Van Cleef&Arpel’s CEO’su Nicolas Bos ile lüks saat üzerine gerçekleştirdiği röportaj: Saat ve mücevher endüstrisi arasındaki kullanılan sermaye ve tipik yaklaşım farklılıkları neler? Lüks pırlanta ve mücevher endüst-
124 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
risinin ve ticaretinin, hatta perakendecilerin, lüks saat endüstrisinden alması gereken dersler neler, saat sektöründen bir şeyler öğrenilebilir mi? Aslında ikisi arasında gerçekten çok büyük bir fark görünmüyor. Ve saat endüstrisinden öğrenilecek
Lüks bir saat üretmenin güzelliği, mücevhere, hareket ediyor oluşunun getiridiği bir sihir katıyor olmasında.
çok da fazla şey olduğundan emin değilim. Saat endüstrisinde pazarlama yatırımı oldukça yüksek, ama bugünlerde lüks mücevher sektöründe de bu var. Bir mücevher evinin ürünlerini tedarik ettiği aceleci müşterileri vardır, tıpkı bizde, Van Cleef Arpels’te de ğu oldu-
gibi. O nedenle, tüketici pazarlarımızla aramızdaki tanıtım ve iletişim açısından, bizim için öncelikli araç olan mağazalarımıza, önemli ölçüde çaba ve uğraş bağlanmış durumda. Diğer bir yandan saat endüstrisi çoğunlukla toptan bir endüstri ve biz de orada rakiplerimize karşı eşsizliğimizi ifade etmemiz gereken çok markalı bir ortamda markamızı destekleyici yatırımlar yapıyoruz. Saat endüstrisinin mücevher endüstrisinden en büyük farkı bu. Ancak işleyiş hemen hemen aynı. Bir başka fark ise, dağıtım olabilir. Mücevher sektörü fazlasıyla perakendeci odaklıdır. Ancak burada da aradaki fark kapanıyor. Son zamanlarda saat markaları da kendi mağazalarını açmaya başlıyor, bu da perakende odaklı desteği gerektiriyor. Müşteri için, tabii ki, açık bir fark vardır. Müşteri için mücevher, doğası gereği, çok daha kadınsı. Bunda
Mücevher sektörü fazlasıyla perakendeci odaklıdır. Ancak burada da aradaki fark kapanıyor. Son zamanlarda saat markaları da kendi mağazalarını açmaya başlıyor, bu da perakende odaklı desteği gerektiriyor. Ve VCA’te toptan satış olmadığı için kendi markamıza özel mağazalarımızı açıyoruz.
elbette, reklam ve iletişim alanında yürüttüğümüz stratejilerin bir etkisi var. Saatlerin dünyası ise daha erkeksi, daha teknik bir dünya. Burada da saat endüstrisinin yürüttüğü reklam ve tanıtım faaliyetlerinin etkisi var. Erkekler teknolojiye bakıyor, lüks bir saat üretmenin mühendislik çabası ve el işçiğini takdir ediyor. Kısa bir süre önce meslektaşım Serge Maillard mücevher ve saat endüstrileri için İran’daki potansiyel hakkında bir makale yayımladı. Siz İran’da var mısınız? Başka hangi pazarlar yeni potansiyele sahip? Ve VCA göstermiş olduğu çabanın ne kadarını Asya ve yavaşlama olduğu belirtilen Çin için harcıyor? Biz, lüks endüstrisindeki o pazarlara yabancı bir şirket olarak giren ilk marka
olmak için rekabet eden bir marka değiliz. Doğrudan servis vermediğimiz ve potansiyel bulunduran pazarlara bakıyoruz. Örneğin Avustralya. Bu yıl Melbourne’de bir mağaza açtık ve Sydney’de de bir mağaza açmayı düşünüyoruz. Kanada’da, uyguladığımız satış kanalı, dahili mağazalar olarak adlandırdığımız, birkaç üst düzey perakende kuyumcu tarafından ürünlerimizin satışa sunulması şeklinde. Ancak buradaki gücümüzü de artırmaya karar verdik, kendi mağazalarımızı açıyor olacağız. Avustralya ve Kanada tabii ki yeni pazarlar değiller. Bu pazarların hali hazırda bilgili, seçici ve güçlü bir müşteri tabanı var. Ancak bu pazarlar, lüks mücevher evlerinin kendi mağazalarını açmaları ve güçlendirmeleri için potansiyel teşkil ediyor.
Asya ve özellikle Çin’i artık yeni pazarlar olarak adlandıramayız. Çin’de tıpkı diğer markalar gibi yerleşmiş ve gelişmekte olan ciddi bir potansiyelimiz var. Burada ciddi anlamda efor sarfettiğimiz iletişim ve reklam faaliyetlerimiz var.
bulunuyor. Geçtiğimiz yıllarda Van Cleef Arpels olarak, Hindistan pazarına hangi yollarla girebileceğimizi düşündük, kabul etmek lazım ki orada önemli bir müşteri tabanını var. Fakat hala orada bir mevcudiyetimiz yok. Çünkü oldukça
Ancak Hindistan’da böyle değiliz. Tabii ki, Hindistan yüzyıllar boyunca insanlığın en zengin mücevher geleneği ve mirasıyla gelişmiş bir ülke. Avrupa’nın önde gelen mücevher evlerinin asırlık Hint mücevher geleneklerine minnettar olduğu borç hakkında yazılmış birçok kitap ve makale SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
125
HABER yapılmadı ve yapılmayacak. Bunu zaten çok iyi yapan, yeteri kadar saat firması var. Mücevherde tabii ki 1.000 dolardan başlayan ve üst limiti olmayan geniş bir fiyat aralığımız var. Van Cleef Arpels’te zaman içinde kapsamlı kesintisiz bir başarı gördük.
Van Cleef Arpels Afrika’da etkili bir online satış mekanizması inşa etmeye odaklanıyor. Nicholas Boss, bu online mekanizma ile ‘Ne zaman satış yapılırsa yapılsın, nerede olursa olsun en iyi şekilde tedarik edebiliriz’ diyor.
Zorlu bir dönem olarak adlandırabileceğimiz, geçtiğimiz 10 yıllık dönemde, lükste bir cazibe ve başarı oluştu, yani özel taşlar ve eşsiz parçalar ve daha uygun fiyatlı kategorilerde (fiyatı 15.000 dolara kadar olanlar). Biz bu yıl yine de, 50.000 dolar – 120.000 dolar arasında fiyatlandırdığımız yeni mücevher koleksiyonumuzu tanıttık. Bu koleksiyonlar kendi bileşenleri içerisinde çok karmaşıklar ancak çok yüksek değere sahip çok özel ve eşsiz parçaların düzeyinde değiller. Aslında oldukça iyi iş çıkarıyorlar.
parçalanmış ve farklı bir pazarı var. Hala oturmuş gerçek bir perakende ağı ve yapısı yok, fazlasıyla karmaşık cesaret kırıcı ithalat ve ihracat sistemi ve üstelik engelleyici bir vergi sistemi var. Bu noktada hindistanda bir mevcudiyet oluşturabilmek için harekete geçeceğimizi sanmıyorum, şuan orada etkili ve kontrollü bir ağ kurmak çok zor. Öte yandan, diğer pazarlarda müşteriye hizmet sunmak için başka seçenekler de var. Mesela, erişim piyasalarına ulaşmak için farklı bir yol seçiyoruz, Afrika kıtasında olduğu gibi… Aslında oraya hiç perakende düzeyinde bakmıyoruz. Afrika ekonomisi ve altyapısının nasıl geliştine yakından baktıktan sonra trendleri takip ediyoruz. Örneğin telekominikasyona bakın, gelişmekte olan Afrika ülkelerinin neredeyse hiç birinde sabit hatlarda
126 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
hiçbir gelişme olmamış. Ancak diğer yandan mobil ve internet ağı kurmak için büyük bir çaba harcıyorlar. Bu sebeple , Van Cleef Arpels Afrika’da etkili bir online satış mekanizması inşa etmeye odaklanıyor. İlginç olan pazarlamanın nasıl değiştiği. Geride bıraktığımız yüzyılda, girmek istediğiniz bir pazarı tanımanız gerekirdi. Muhtemelen öncelikle bağlantılı ortaklıklar ya da seçilmiş perakendeciler aracılığıyla çalışılır daha sonra kendi mağazanızı açardınız. Afrika için böyle değil. Sadece online. Ne zaman satış yapılırsa yapılırsa, nerede olursa olsun en iyi şekilde tedarik edebiliriz. VCA gibi bir lüks saat markası, yüksek gelirli ve çok geniş orta sınıf kategorileri arasında nasıl köprü kurabiliyor ve onları saatlere hayran ediyor?
2016’dan beri 3000 $ ve 5000 $ kategorileri piyasadaki en iyi performansı gösterdi, Bu durum üretimdeki pazarlama odağını değiştirecek mi? Kısa bir cevap: Hayır. Pazarlama yaklaşımımız değişmez. Eğer değerli metaller, altın ve platinium ile çalışıyorsak 3000 dolarlık saat bizim tarafımızdan
Bu koleksiyonu geliştirmedeki yaklaşım genel kanının aksine piyasada böyle bir fiyat seviyesinde bir koleksiyonun sürdürülebilir olmadığı ve piyasanın bunu yavaş karşılayacağı yönündeydi. Ancak aksi ispatlanmış gerçek şu ki: iyi ve farklı mücevherleriniz varsa piyasa buna yanıt verecektir.
Taşlarla ilgili olarak, ancak bir taşı diğerleriyle nasıl karşılaştıracağınızı öğrendiğinizde onların değerini anlayabilirsiniz. Bu herhangi bir sanat eseri ve ustalık içinde gereklidir.
kuyumcu olarak görmelerini sağlayacak biçimde kategorize eden, bilinçli bir çaba mı?
Van Cleef & Arpels olarak, kaliteli değerli taşlar olmadan ne yaparız bilmiyoruz. Saatlerimiz her zaman en kaliteli taşlarla bezendi ve bunu yapmaya devam edeceğiz!
Akıllı saat pazarı lüks saat algısını ve lüks saat pazarını nasıl etkiledi? Tabii ki, üst düzey akıllı saatler üretmek veya bu tür bir teknolojiyi mekanik saatlere dahil etmek, bir tür ‘hibrid’ lüks saat oluşturmak için çabalar gösterildi. Elbette, piyasalarımızdaki tüm gelişmelere dikkatle bakar ve onları büyük bir ilgi ile takip eder ve öğrenilecek her şeyi alırız. Ama açıkçası, hibrid lüks saatler dediğiniz pazara girmeyeceğiz. Sonuçta, VCA’da, yaptığımız her şey, tüm mücevherler ve saatler, uzun ömürlü oldukları fikriyle üretilir. Bu nedenle, kısa bir
süre sonra kullanılmayacak olan herhangi bir bileşene sahip olamazsınız, çünkü dijital teknoloji çok hızlı gelişir ve hızla eskimiş olur. Bu, varoluşumuzun doğasına aykırı! Tüketicideki çok değerli bir zaman parçası olan algıyı nasıl bir mücevher parçasına dönüştürüyorsunuz? Biz, müşterilerimize zamanı söyleyen bir saat satmıyoruz. Biz onlara zamanı da söyleyen bir mücevher satıyoruz. Lüks bir saat üretmenin güzelliği, mücevhere, hareket ediyor oluşunun getiridiği bir sihir katıyor olmasında. Dolayısıyla saatin kadranındaki hareket zarif, karmaşık, hassas ve kesinlikle teknolojik bir başarıdır ancak, bunu büyüleyici ve duygusal yapan görüş tecrübesidir. Pırlantalı saatlerin çoğaldığını görüyoruz. Çok iyi kalitede renk ve berraklıktaki pırlantaların kadranlara, çerçevelere ve hatta kayışlara entegrasyonu, saat şirketlerini aynı zamanda en üst düzey
Cartier, Bulgari ve diğer meslektaşlarımızla, özellikle daha erkeksi saatlere baktığımızda, iyi kesilmiş kaliteli pırlantanın ne olduğunu daha iyi anlıyoruz. Elbette ki, yüksek kalitede bir saat üretirken düşük kaliteli taşlar kullanamazsınız. Ancak bu her zaman böyle değildi. Üretici ve toptancı arasında gelişen iş birliği ile sadece taşın kalitesi değil, üretimdeki teknoloji ve ustalık becerisi de arttı. Bugünlerde, pırlantadan anlayan ve kadranda veya çerçevede kullanılan pırlantaların gerçekten en iyi kalitede olduğunu bilmek isteyen yüksek eğitimli ve iyi bilgilendirilmiş müşterilerle karşılaşıyoruz. Bu tüketiciler, yüksek kaliteli pırlanta talebini yönlendiren tüketiciler. Marka olarak müşterilerinizi eğitmek gibi bir ilginiz var. L’Ecole Van Cleef, tüketici talebini eğitim yoluyla nasıl yönlendirdiğinizin mükemmel bir örneği. Bu nasıl gelişti?
Tüketiciyi anladığımızda ve onların geçmişine dair bilgi sahibi olduğumuzda, daha fazla takdir edebileceği parçalar yarattığımızı fark ettik. Taşlarla ilgili olarak, ancak bir taşı diğeriyle nasıl karşılaştıracağınızı öğrendiğinizde onların değerini anlayabilirsiniz. Ayarlamalar ve işçilikle, bir mücevher parçasının nasıl yapıldığını öğrendiğinizde daha çok takdir edersiniz.
Bu, herhangi bir sanat eseri ve ustalık için de geçerlidir. Bizim alanımızda, mücevherlerimizi tüketicilere eğitimsel bir tecrübe olarak sunacak bir kurum ya da kuruluş olmadığını fark ettik. Şarap, sanat, arabalar gibi birçok konuda tüketici platformları var ancak mücevherle ilgili, eğer bir profesyonel olmak istemiyorsanız, böyle bir eğitim platformu yok. Bu nedenle, mücevherin, tarihinin, işçiliğinin, taşlarının daha iyi anlaşılmasını sağlamak için bu okulu kurduk. Bu çok açık bir platform, memnuniyetle diğer markalarla, müzelerle çalışıyoruz ve bu platformu daha cazip ve heyecan verici hale getirmek için bir çok ortaklık yapıyoruz. Bu da, tüketicilerin deneyimini ve yüksek kaliteli mücevhere olan beğenisini arttırmak için açık ve işbirliğine dayalı bir çaba anlamına geliyor. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
127
HABER
Sonbahar Ruhuna Uygun Göz Alıcı Tasarımlar; Günün her anında ışıltısıyla göz kamaştıran kadınların tercihi Atasay Belle, sade ama bir o kadar göz alıcı tasarımıyla dikkat çeken bilezikleri ile sonbahar ruhuna uygun romantik çekiciliği mücevher formunda kadınlara sunuyor.
M
inimalist akımın en şık temsilcileri arasında yer alan Atasay Belle’in yeşil, beyaz ve rose altından oluşan bileziklikleri bu sonbaharda kadınların vazgeçilmez mücevherleri arasında olacak. Romantik tasarımıyla sonbahara göz kırpan Atasay Belle bilezikler, modernlik ve şıklığı ile ön planda olan stil
128 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
sahibi kadınlara yeni bir bakış açısı sunuyor. İş hayatından spor şıklığa kadar günün her diliminde anı yakalamak isteyen kadınlar için tasarlanan Atasay Belle’in bu çok özel bileziklerine Ekim ayına özel fiyatlarla sahip olmak için en yakın Atasay mağazasını ya da www.atasay. com’u ziyaret edebilirsiniz.
dar günün İş hayatından spor şıklığa ka isteyen her diliminde anı yakalamak ay Belle’in kadınlar için tasarlanan Atas bu çok özel bileziklerine ederek sahip w w w.atasay.com’u ziyaret olabilirsiniz.
HABER
MİLENYUM KADINLARI VE LÜKS KRC Research araştırma şirketi tarafından gerçekleştirilen ‘Real is Diamond’ anketi, kadınların lüks ürünler alırken neye dikkat ettiği konusunu açıklığa kavuşturuyor: Özgünlük ve uzun vadeli değer.
H
ızla değişen ve sınırsız seçenekler dünyasında yaşamamıza rağmen, milenyum kadınları tersini istiyor. Bu düşünce, bugün yaygın olarak ve “Real is a Diamond” adlı yeni bir araştırmada geçerliliği olan “daha az ve daha anlamlı şeyler” “ anlayışında açıkça görülüyor ve kadınlar ile lüks eşyalar arasındaki ilişkiyi anlamlandırmaya çalışıyor. Yaklaşık 1,000 milenyum kadınını sorgulayan anketin bulgularında “işte o ürün” diye kafamızda tasarlanan mücevherin belli bir tercihi
130 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
ortaya koyduğu belli oldu; pırlanta gibi lüks eşyalar satın alırken 10 kişiden 9’u (%89) orijinallik arıyor. Milenyum kadınları lüks mallarda sadece özgünlük peşinde değil, araştırma açıkça gösteriyor ki daha az satın alıyor fakat daha şık modelleri seçiyorlar. Yüksek kazançlı milenyumlu kadınların %94’ü daha pahalı fakat özgün ürünleri tercih ettiğini söylüyor. Elmas Üreticileri Derneği Pazarlama Müdürü Deborah Marquardt “Özellikle milenyum tüketicileri lüksü, paranın ötesini görebilmeyi tanımlıyor” dedi.
MILLENNIAL WOMEN AND LUXURY Survey Sheds Light on What Women Look For When Purchasing Luxury Goods: Authenticity and Long-Term Value
D
espite living in a world of fast-fashion and unlimited choices, millennial women crave the opposite. This sentiment is apparent in the “buy less, buy better” mentality prevalent today and validated in a new study by “Real is a Diamond,” commissioned to understand the relationship between women and luxury goods. After polling nearly 1,000
millennial women, the survey uncovered findings that speak to a preference for ‘the real deal,’ with nearly 9 in 10 (89 percent) looking for authenticity when buying luxury items such as diamonds. Not only are millennials expressing a preference for authenticity in luxury goods, the survey also found they prefer fewer and finer items – with 94 percent of the highest earning millennials expressing a preference
“Lüks alımlarını değerlendirirken, bunların seri üretim olmadığına, hakiki ve benzersiz öğeler olduğuna ve kendi içinde anlam ve değere sahip ürünler olmasına dikkat ediyorlar. Bu tercih direkt olarak elması işaret ediyor. Gittikçe yapmacıklaşan bir dünyada elmaslar özgün, nadir ve değerli kalır.” diyor. Diğer birçok araştırma bulgusu ise modern kadınların lüks ürünlerde (pırlanta gibi), istediklerinin iç yüzünü yansıtıyor:
Maddi Ve Manevi Açıdan Değerini Koruması Milenyum kadınlarının yüzde 75’i pırlanta mücevherleri kendilerine yapılmış bir yatırım olarak görüyor ve yüzde 82’si uzun vadeli bir yatırım olarak görüyor. Bu rakam yüksek gelirli milenyumlular (+150.000 ABD dolar) arasında sırasıyla yüzde 94 ve yüzde
91’e yükseliyor. Bu istatistikler, ABD’li milenyumluların satın alımlarını gösteren yeni bir De Beers raporuna göre, 2013’ de %25 olan evlilik amacıyla alınmayan pırlantaların satışının, 2015 ‘de %31’e çıktığını gösteriyor.
Alınan Ürünün Orijinal Olmasındaki Gurur Neredeyse her 10 milenyum kadınlarından 9’u (yüzde 89), elmas ve lüks eşyalar satın alırken orijinallik arıyor ve bu orijinal olma arzusu, yüksek kazançlı milenyumlular arasında daha da fazla. Yüzde 85’i ‘taklit’ bir ürüne sahip olmaktan utandığını söylüyor.
Özgüven Göstergesi Lüks mücevherler görsel olarak modern kadınlara özgüvenlerini gösterme olanağı sağlıyor. Milenyum kadının 3’de 2’si (%66) pırlanta mücevher takarken daha kendinden emin hissettiklerini söylüyor.
BİLGİ / INFO Anket, KRC Research tarafından, 10 Temmuz’dan 14 Temmuz’a kadar 18-34 yaş arası 995 milyondan fazla kadın arasında ABD’de +/- 3 hata payı ile çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. On behalf of “Real is a Diamond,” the survey was conducted online by KRC Research from July 10 to July 14th among 995 millennial women between the ages of 18-34 in the U.S. with a margin of error of +/- 3%.
for one more expensive item that is genuine, over lots of cheaper ones. “Millennial consumers in particular are defining luxury beyond price,” said Deborah Marquardt, Chief Marketing Officer of the Diamond Producers Association. “When evaluating luxury purchases, they seek items that are genuine, unique and not mass-produced, and have inherent meaning and value. This preference speaks directly to the diamond promise - in an increasingly artificial world diamonds remain authentic, rare and precious.” Several other survey findings offer additional insight into what modern women really want when it comes to luxury goods, such as diamonds: Long term value – emotionally and financially. 75 percent of millennial women see diamond jewelry as an investment in themselves and 82 percent see diamond jewelry as a long-term investment; among the highest earning millennials ($150,000+)
these numbers jump to 94 percent and 91 percent, respectively. These stats help explain why millennial self-purchase of diamonds continues to grow, with a recent De Beers report showing self-purchase by U.S. millennials accounted for 31% of all non-bridal diamond sales in 2015, compared with 25% in 2013. Pride in legitimacy of goods purchased. Nearly 9 in 10 (89 percent) millennial women look for authenticity when purchasing diamonds and luxury items, and this desire for authenticity is even greater among high-earning millennials, with 85 percent saying they would be embarrassed knowing that they own a knock-off, especially for luxury items. Expression of self-confidence. Luxury goods offer modern women a way to visually express their self-confidence – with 2 in 3 (66%) millennial women saying they feel more confident in themselves when wearing diamond jewelry.
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
131
HABER
ZEN PIRLANTA YENI TASARIMLARI ILE ISTANBUL JEWELRY SHOW’DA Sahip olduğu büyük üretim kapasitesiyle Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun önde gelen firmalarından biri olan ZEN Pırlanta, bu üretim gücü sayesinde pırlantalı mücevherde Türkiye’nin en geniş model seçeneğine sahip. Zen Pırlanta, bu geniş stoğundan eklediği yeni ürünleri ilk kez fuarda sergiliyor. Özellikle tektaş koleksiyonunda sunduğu farklı modeller, karatlar ve kesimler ile Türkiye’de tektaşın önde gelen adresilerinden biri olduğunu bir kez daha vurguluyor.
T
ektaş, beştaş, pırlanta alyanslar gibi vazgeçilmez klasiklerin yanı sıra pırlanta ile renkli taşların buluştuğu modellerden, bir kadına gündüzden geceye yaşamının her anında eşlik edecek sayısız tasarımları Zen Pırlanta standında bulabilirsiniz. Zen Pırlanta, pırlantalı saat koleksiyonu ve kravat, kol düğmesi, kalem, cüzdan, kemer gibi pırlantalı aksesuarlar ile erkekler için de farklı seçenekler sunuyor. Zen koleksiyonlarına yeni eklenen bu modellerden yapacağınız seçimlerle, mağazanızda farklı bütçe ve beğenilere sahip müşterilere seslenebileceksiniz.
Forevermark pırlantaları da fuarda olacak Dünyanın lider pırlanta firması De Beers Grubu’nun pırlanta markası Forevermark’ın Türkiye’deki tek lisans ortağı Zen Pırlanta’nın standında yer alan Forevermark ürünleri, bu yıl da Zen standında sergilenecek. Dünyada az sayıda mücevhercilerde satışa sunulan Forevermark markalı özel pırlantalarla hazırlanan tasarımlar, sadece Zen Pırlanta standında ziyaretçilere sunulacak.
BLUEDIAMOND AVANTAJLARINI FUARDA ANLATACAK Blue Diamond, fiyat avantajı ile sunduğu ürünleri ve bayilik fırsatları için 1.Hall’deki standına bekliyor.
B
lue Diamond İstanbul, New York, Dubai ve Antwerp’teki ofisleri ve katıldığı uluslararası fuarlar sayesinde yüksek miktarda değerli taş alımı gerçekleştiriyor. Türkiye’nin pırlanta ve renkli taşta en geniş stoğuna ve aynı zamanda çok güçlü bir üretime sahip. Geniş pırlanta stoğu ve kendi fabrikasında yaptığı üretimi sayesinde ürünlerini fiyat avantajı ile müşterilerine sunuyor. Blue Diamond koleksiyonunda yapacağınız seçimlerle, mağazanızda farklı bütçe ve beğenilere sahip müşterilere seslenebileceksiniz.
132 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Ayrıca fuar boyunca yurt içi ve yurt dışında uyguladığı bayilik ve franchise sistemi hakkındaki bilgileri de ziyaretçilerle paylaşıyor. Şu anda 90 mağazası bulunan Blue Diamond yeni mağazalar açmaya devam edecek. Blue Diamond mağazası olmanın avantajlarını hem markanın temsilcilerinde hem de Blue Diamond bayilerinden dinlemek için 1. Hall’deki Blue Diamond standına mutlaka uğrayın. Blue Diamond bayileri mağaza açarak, pırlantayı en avantajlı fiyatlarla alıp, satıyorlar.
Rengarenk dünyanıza özel ışıltılar...
HABER
Lucara Diamond, 16 Kasım 2015’te Botswana’daki Karowe madeninden çıkan en büyük ham elmas olan 1,109 karat Lesedi La Rona’yı, Graff Diamonds’a 53 milyon dolara (karat başına 47.777 $) sattı.
2
,5 milyar ila 3 milyar yıllık taş için yapılan tekliflerden sonra “satmak için fazla büyük” olarak adlandırılan ve Haziran 2016’da Sotheby’nin açık artırmasında tahmin edilen 70 milyon doların altında kalan ve 61 milyon dolarla duran ve bir yılı aşkın bir süredir doğru alıcıyı aradıktan sonra Graff Diamonds, tarihi elmasın satın alınması için adım attı. Dünyanın en ender taşlarından biri, böylece kendine yeni bir yuva bulmuş oldu. 2016’da Graff, 1.109 karatlık Lesedi La Rona’nın hiç rastlanmamış halka açık müzayesine karşı olduğu çünkü bunun geleneksel ham elmas ticaretinin aksi olduğu görüşünde. Fakat şimdi, nihai hedefi elde ettiğini belirterek, “Bu inanılmaz elmasın yeni sahipleri olmaktan dolayı çok heyecanlıyız ve onur duyuyoruz. Taş bize hikayesini anlatacak, nasıl kesilmek istediğini söyleyecek ve son de-
136 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
rece büyük bir dikkatle ona saygı göstereceğiz. Bu benim kariyerimde çok önemli bir gün ve Lesedi La Rona’nın muhteşem doğal güzelliğini onurlandırma fırsatı verildiği içinde ayrıcalıklıyım.” Lucara Diamond Başkanı ve CEO’su William Lamb, “Lesedi La Rona’nın keşfi, Lucara şirketi için dönüm noktası oldu. Karowe madeninde ele geçirilen elmasların şaşırtıcı potansiyelini ve nadirliğini ortaya koydu. Elması bir sonraki evrim aşamasına taşıyabilecek bir alıcı bulmak için bekledik. Ödenen fiyat aynı zamanda Haziran 2016’daki Sotheby’s açık artırmasında alınan en yüksek tekliften fazlaydı. Graff Diamonds artık Lesedi La Rona’nın yanı sıra bu yılın başlarında satın alınan ve orijinal taşın bir bölümünü oluşturan 373 karatlık elmasın sahibidir. Yolculuklarının bir sonraki safhasında bu elmasları takip etmekten heyecan duyacağız” dedi.
LUCARA DIAMOND SELLS 1,109 CT. LESEDI LA RONA TO GRAFF FOR $53 MILLION
L
ucara Diamond has sold the 1,109 carat Lesedi La Rona - the largest rough diamond in existence recovered from the Karowe mine in Botswana on November 16 2015, for $53 million ($47,777 per carat) to Graff Diamonds. Called “too big to sell” after bidding for the 2.5 to 3 billion year old stone stalled at $61 million - short of the estimated $70 million reserve at the June 2016 Sotheby’s auction, and after more than a year of seeking to find the right buyer, Graff Diamonds has stepped in to purchase the historic diamond, completing their acquisition of the entire original stone in so doing. The most exceptional rough diamond in the world has found a home. In 2016, Graff was reportedly on record as being against the unprecendented public auction of the 1,109 carat Lesedi La Rona, which went against the conventional way of trading rough diamonds, but has now acquired the ultimate target, stating, “We are thrilled and honoured to become
the new custodians of this incredible diamond. The stone will tell us its story, it will dictate how it wants to be cut, and we will take the utmost care to respect its exceptional properties. This is a momentous day in my career, and I am privileged to be given the opportunity to honour the magnificent natural beauty of the Lesedi La Rona.” William Lamb, President and CEO, comments, “The discovery of the Lesedi La Rona was a company defining event for Lucara. It solidified the amazing potential and rareness of the diamonds recovered at the Karowe mine. We took our time to find a buyer who would take the diamond through its next stage of evolution. The price paid is also an improvement on the highest bid received at the Sotheby’s auction in June 2016. Graff Diamonds is now the owner of the Lesedi La Rona as well as the 373 carat diamond, purchased earlier this year, which formed part of the original stone. We are excited to follow these diamonds through the next stage of their journey.”
HABER
“Yeşil Mücevherler” temasıyla düzenlenen Uluslararası Mücevher Fuarı 22 – 27 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bir sonraki VICENZAORO SHOW 15 – 18 Kasım tarihleri arasında Dubai’de gerçekleştirilecek.
R
imini Fiera ve Fiera di Vicenza işbirliği ile İtalyan (IEG) tarafından düzenlenen Uluslararası Mücevher Fuarı sona erdi. Beş günlük etkinlik, 2016 yılına göre %22,7 artışla 115 ülkeden 14.385 alıcıyı ve toplam 23.176 kişiyi ağırladı. Bu geçtiğimiz yıla göre %20 artış anlamına geliyor. 2007 yılından bu yana en iyi sonuç Bu yıl düzenlenen fuarda 2007 yılından bu yana en iyi sonuç elde edildi. Sergilenen markaların ve mücevherlerin kalitesinin artırılması üzerine yoğunlaşan fuar uluslararası ticaret ağının önemli unsurlarından biri konumunda. Dijital içerik de dahil olmak üzere yüksek katma değerli içerik, Endüstri 4.0., mücevher endüstrisinin büyük dönü-
138 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
şümlere eşlik etmesi, sürdürülebilirlik, zincir mağazalar, özel dijital portallar organizasyonun önemli gündem maddeleri arasında yer aldı. Bu yüzden alanında dünyanın 3 önemli organizasyonundan biri olan VicenzaOro yüksek bir katılıma sahne oldu. Bu bağlamda, VICENZAORO Eylül ayında, büyük pazarlardan 500 alıcı ve ICE Ajansının desteğiyle fuar sırasında özel servislerden yararlanan ve IEG tarafından doğrudan yönetilen 800 alıcıya ev sahipliği yaptı. Önemli referans pazarlardan gelen düşünce liderleri ve trend belirleyicileri, kapsamlı konferanslarda etkili konuşmacılar ve ulusal ve uluslararası medyadan 100’ün üzerinde gazeteci bu yılki fuarda yer aldı. Yaklaşık 70 etkinlik düzenlendi ve 2016 organizas-
NOT ALIN! Dünyanın en önemli organizasyonlarından biri olan ViceozaOro Winter ise 19 – 24 Ocak 2018 tarihlerinde sahne alacak.
Çağdaş, dijital ve gezilebilir bir tasarıma sahip bir sergi formatındaki fuarda; 36 ülkeden 1.300 marka, Icon, Look, Creation, Expression ve Essence konseptlerindeki salonlarda yer aldı. VICENZAORO Eylül 2017’in ana konusu, küresel kuyumculuk ve kuyumculuk sektöründe kullanılan tüm materyallerin toplumsal sorumluluk ve kaynak politikaları kavramlarının öne çıktığı “Yeşil Mücevher” idi.
yonuna kıyasla bu sayı iki kat arttı. Aynı zamanda dijital kanalda da büyüme gözlendi. Yenilenen vicenzaoro.com sitesinin ziyaretçisi %30 artarken, içerik 3 kat daha fazla görüntülendi. Çağdaş, dijital ve gezilebilir bir tasarıma sahip bir sergi formatında Sergide 36 ülkeden 1.300 marka, Icon, Look, Creation, Expression ve Essence konseptlerindeki salonlarda fuarda yer aldı. Bu süreçte uluslararası arz ve talep arasındaki iş görüşmelerini teşvik etmek için oluşturulmuş birinci sınıf proje gerçekleştirildi. Özellikle Avrupa ülkelerinden alıcılarda önemli artış gözlenirken Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika ve İspanya’dan ziyaretçi sayısı kaydadeğer gelişim gösterdi. Orta ve Doğu Avrupa’dan önemli oranda ziyaretçi artışı dikkat çekti. Türkiye’den gelen katılımcı ve ziyaretçi sayısı da arttı. Orta Doğu’dan gelen nitelikli alıcıların sayısı aynı kalırken İran’dan önemli ölçüde artan bir katılım oldu. Rusça konuşan ülkeler ise olumlu bir iyileşme gösterdi. VICENZAORO Eylül 2017’in ana konusu, küresel kuyumculuk ve kuyumculuk sektöründe kullanılan tüm materyallerin toplumsal sorumluluk ve kaynak politikaları
kavramlarının öne çıktığı “Yeşil Mücevher” idi. Fuarda düzenlenen konferanslarda şeffaf, sertifikalı, etik, sürdürülebilir ürünlere olan ilgi, yeni tüketicilerin tedarik zincirlerine olan talebinin artışı, yeni dönemde rekabet edebilme konusunda şirketlerin yapması gerekenler gibi önemli konulara değinildi. IGE Genel Müdür Yardımcısı Matteo Marzotto, fuar ile ilgili yaptığı değerlendirmede şu noktaların altını çizdi. “VICENZAORO, IEG’nin yenilikçi vizyonunu tam olarak temsil ediyor. Birinci sınıf tedarik zincirini teşvik eden ve tüm endüstri oyuncularıyla etkileşim kurabilen, onları verimli bir sistematik tartışmada aynı masada toplayan, en yüksek uluslararası katılım oranına sahip olan projedir. VicenzaOro dünyanın en iyi mücevherlerinin elçiliğini yapan seçkin bir etkinliktir. Ajandanıza not alın IGE tarafından organize edilecek olan ilk fuar 21-23 Ekim tarihleri arasında Arezzo’da gerçekleştirilecek. Bir sonraki etkinlik ise 15 – 18 Kasım tarihleri arasında Dubai’de ziyaretçilerini ağırlayacak. Dünyanın en önemli organizasyonlarından biri olan ViceozaOro Winter ise 19 – 24 Ocak 2018 tarihlerinde sahne alacak. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
139
HABER
LİZAY MÜCEVHERLERİ İSTANBUL JEWELRY SHOW’DA! Lizay, 12-15 Ekim tarihleri arasında CNR EXPO’da gerçekleşecek olan İstanbul Jewelry Show’da özel konsepti ve zengin ürün çeşitleriyle yer alıyor.
LİZAY, ZARİF MODELLERİYLE BÜYÜLÜYOR Yakut, safir, zümrüt, elmas ve pırlantalı trend ürün seçeneklerinden oluşan geniş ürün yelpazesi ile LİZAY, hayatınızın her anında size zarafet katmaya devam ediyor. Trend ürünlerinden oluşan geniş koleksiyonlarıyla LİZAY, mücevherseverlerin gözlerini üzerinde topluyor. LİZAY ürünlerine, cadde mağazaları ve AVM mağazaları dışında www.lizay.com adresinden de sahip olabilirsiniz.
M
ücevher sektörünün önde gelen firmalarından olan LİZAY, CNR EXPO’da bu yıl 45.si gerçekleştirilen İstanbul Jewelry Show’daki 1A14-22/ 1B13-21 standında, sektör temsilcileri ve ziyaretçileriyle bir araya geliyor.
Her kesime hitap edebilecek geniş ürün yelpazesini fuarda ziyaretçilerle buluşturacaklarını söyleyen LİZAY Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes, moda ve trendleri takip ederek oluşturdukları güncel tasarımları da fuarda görücüye çıkaracaklarını ifade etti.
Dünya çapındaki en önemli alıcılarla tanışma ve iş birliği imkânı sağlayan İstanbul Jewelry Show’da yer alan LİZAY, özel olarak hazırlanan standında mücevherde fark yaratan ürünlerini ve şık tasarımlarını sergilemeyi hedefliyor.
Göz alıcı yeni ürünlerini İstanbul Jewelry Show’da gözler önüne serecek olan LİZAY; pırlanta, elmas, altın ve değerli taşlardan oluşan ürün çeşitlerini sergileyeceği 1.hall’deki standına, tüm ziyaretçileri bekliyor.
140 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
HABER
CHANEL’IN FLYING CLOUD KOLEKSIYONU ILE YELKEN AÇIN Chanel’in yeni koleksiyonu “Flying Cloud” tasarımlarında Akdeniz’in deniz teması var.
A
ğustos ayında Paris’te yayınlanan Flying Cloud koleksiyonu, adını Gabrielle “Coco” Chanel’in bir zamanlar yakın arkadaşı ve ortağı olan Westminster Dükü› nün sahip olduğu zengin yattan alıyor. En az 40 kişilik mürettebatın kontrol altında tutabildiği bu yat, Chanel’in kendi tasarımlarını karakterize eden saf lüksü temsil ediyor. Bir dizi yelkenli temaya dayanan Flying Cloud mücevher ve saatleri, iki bölümde sunuluyor. Birinci bölüm, denizdeki hayatın gerekliliklerinden esinleniyor. Precious Float serisinde yüzükler ve küpeler; lapis lazuli, pırlanta ve kültür incileri ile bezenmiş şamandıralar şeklinde tasvir edilmiş. Yachting Day mücevherlerinin odak noktası olan çapa şekli ise pırlantalarla kaplı broş ve bileziklerde kullanılmış.
SAIL AWAY WITH CHANEL’S FLYING CLOUD COLLECTION The designs and gemstones of the Maison’s latest high jewels are infused with Mediterranean marine themes
D
ebuted in Paris at the beginning of the month, the Flying Cloud collection is named after the lavish yacht owned by Gabrielle “Coco” Chanel’s one-time close partner, the Duke of Westminster, after he acquired it in 1927. Requiring no less than 40 crewmen to control the four-masted vessel, the yacht embodied the pure luxury that characterised Chanel’s own designs.
142 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Drawing on a range of sailing themes, the Flying Cloud jewels and watches are presented in two chapters. Chapter one is inspired by the necessities of a life at sea, such as the Precious Float line with rings and earrings depicting lapis lazuli, diamond and cultured pearl buoys. The shape of an anchor is the central focus of the Yachting Day jewels, including diamond-encrusted brooches and bracelets.
HALAT KOLYE The Flying Float zengin mücevher koleksiyonu, usta kuyumcular tarafından hazırlanan bu benzersiz parçayla zirveye yükseliyor.
İkinci bölümde, Akdeniz yolculuğunun renkleriyle süslenmiş Summer Cruise serisinde, derin mavi safirler, inciler, parlak beyaz pırlantalar ve gösterişli yoğun sarı pırlantaların kullanımıyla, klasik yelken temaları anlatılıyor. Bir denizci üniformasını konu edinen Sailor Suit serisinde, üniformanın kalın düğmeleri altının çarpıcı tonları ile, pırlanta, safir ve incinin kullanımıyla tasvir ediliyor. The second chapter portrays classical sailing themes, with the Summer Cruise line emblazoned with the colours of a Mediterranean voyage, with deep blue sapphires, serene pearls, sparkling white diamonds and Fancy Intense Yellow diamonds. A sailor’s uniform is presented in the Sailor Suit line, with its bold buttons in varieties of gold, diamonds, sapphires and pearls.
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
143
HABER
Mücevherden
DAHA FAZLASI
Jival’in zevk sahibi mücevher severler için hazırladığı bileklik ve yüzük modelleri koleksiyondaki yerini aldı.Her dönemin en çekici ışıltısı pırlanta ile yaratılan zamansız tasarımlar, kadınlara kendini özel hissettiriyor.
P
ırlanta sizinle değerli diyen Jival, kadınlar için yine özgün formlara imza attı. Yeni bileklik ve yüzük modellerinde zarif detaylar dikkat çekiyor.
Siyahın çekiciliğini, pırlantanın cazibesi ile birleştiren Jival tasarımlarındaki kıvrımlar, kadınların naifliğine vurgu yapıyor.
Rose ve beyaz altın kullanılarak hazırlanan yüzüklerin yanı sıra beyaz altın ile tasarlanan bileklik, pırlantanın ışıltılı cazibesini yansıtıyor. 144 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
HABER
Dior’un yeni koleksiyonu bu kez Vesailles Sarayının bahçelerinden ilham alıyor.
G
eçen yılki Dior à Versailles mücevherleri sarayın iç mekan süslemelerinden esinlenirken, 2017 Côté Jardin koleksiyonu ise sarayın botanik harikaları ile dolu. Christian Dior mücevherlerinin Kreatif direktörü De Castellane, mücevherlerinde Fransa Kralı Louis XIV’in Fransız peyzaj mimarı ve baş bahçıvanı olan Andre Le Notre’nin dizaynlarını yansıtıyor. De Castellane “Ben her mücevherde, doğa ve kültürün çelişkili kombinasyonunu, Le Notre’nin çalışmalarının ve Versailles’in bahçesinin ne kadar karakteristik olduğunu, yeniden keşfedelim istiyorum.” diyor.
Bosquet de la Reine küpeleri, koleksiyonun tüm küpelerinde olduğu gibi, birbiriyle eşleşmiyor, fakat bunun yerine tırmanan çiçek tomurcuklarının kapladığı demir detaylar ile birbirinin devamı niteliğinde bir çift gibi görünüyor. The Bosquet de la Reine earrings are a classic example of this juxtaposition, which – like all of the collection’s earrings – are not matched but instead come as a “couple” that continue the other’s design with lacquered wrought iron detail covered by trailing garlands of flowering buds.
146 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
TAKE A BOTANICAL STROLL WITH THE LATEST “CÔTÉ JARDIN” JEWELS FROM DIOR
T
he royal chateau has long been a source of inspiration for the Maison with Christian Dior’s own haute couture creations. Whilst the ornamental trappings of the palace’s interior inspired last year’s Dior à Versailles high jewels, 2017’s Côté Jardin collection is filled with motifs from its botanical wonderland. De Castellane has imbibed the designs of André Le Nôtre in the jewellery, the French landscape architect and principal gardener of King Louise XIV of France. As the Creative Director of Dior Joaillerie explains, “I wanted that, in each jewel, we rediscover the paradoxical combining of nature and culture, so characteristic of Le
Nôtre’s work and of the park at Versailles.” With that, the 66 jewels of the collection feature an elegant display of the chateau’s emblematic garden designs, combining its orderly layout with overflowing trails of coloured blooms. As one might expect from a palatial garden-inspired collection, a key component is its host of coloured gems. These include shimmering black opal and icy Paraiba tourmaline water surfaces, calibré-cut emeralds as the garden’s ordered box hedges, and flowers composed of vari-coloured sapphires, garnets, tourmalines, turquoise and diamonds.
Koleksiyona ait 66 mücevher, patikalardan taşan rengarenk çiçekler ile muntazam bir yerleşim planının bileşiminden oluşan sarayın simgesel bahçe tasarımının zarif bir görüntüsünü sunuyor. Görkemli bir bahçeden ilham alan bir koleksiyondan beklenen kilit unsur, bir sürü renkli taş barındırıyor olmasıdır. Bu koleksiyonda da siyah opal, Parabiba Turmalini, zümrüt, safir, garnet, turkuaz ve pırlanta gibi çok sayıda değerli taş bulunuyor. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
147
HABER
Global mücevher endüstrisinin en büyük fuarı olarak kabul edilen Hong Kong Jewellery And Gaim Fair, 13 – 17 Eylül tarihleri arasında Asia World Expo ve 15 – 19 Eylül tarihleri arasında Hong Kong International Exhibition Centre’da olmak üzere iki ayrı yerde gerçekleştirildi. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği milli katılım organizasyonu çerçevesinde Türkiye’den 53 firma fuarda ziyaretçilerini ağırladı.
U
BM Asia tarafından organize edilen ve global mücevher mücevher endüstrisinin en büyük fuarı olarak kabul edilen Hong Kong Jewellery And Gaim Fair, 13 – 17 Eylül tarihleri arasında Asia World Expo ve 15 – 19 Eylül tarihleri arasında Hong Kong International Exhibition Centre’da olmak üzere iki ayrı yerde gerçekleştirildi. 135.000 metrekare toplam alanda, 55 ülkeden 3615 firmanın katıldığı fuarı, dünyanın dört bir yanından Hong Kong’a gelen 56.000’den fazla sektör profesyoneli ziyaret etti. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği milli fuar katılımı organizasyonu çerçevesinde Türkiye kuyumculuk ve mücevherat sektöründen 53 firma, 3G ve 5C salonlarında toplam 690 m2 büyüklüğe sahip Türk Pavilyonunda ülkemizi temsil etti. Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, düzenledikleri milli fuar katılımı organizasyonları ile ihracatçılara destek olmaya ve yol göstermeye devam edeceklerini belirterek şu noktaların altını çizdi; ‘’Miili fuar katılım organizasyonlarına özel önem veriyoruz. Bu yüzden Hong Kong ve JCK Las Vegas başta olmak üzere yurtdışı fuarlara yönelik milli katılım organizasyonları tertipliyoruz. Örneğin önümüzdeki
148 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
şubat ayında İngiltere’nin Birmhingam şehrinde gerçekleştirilecek olan fuar için de milli katılım organizasyonu tertipleyeceğiz. Hong Kong Jewelry and Gem Fair dünyanın en büyük fuarı olma özelliğine sahip. Dünyanın dört bir yanından alıcının ziyaret ettiği, dünya mücevher trendlerini takip edebileceğiniz ve önemli bağlantılar kurabileceğiniz bir fuar. Biz de bu fuara etkili katılım göstererek henüz İstanbul’a getiremediğimiz alıcılara ulaşmayı hedefliyoruz. Yavaş ama emin adımlarla sektörümüzü ve ihracatımız geliştiriyoruz. Türkiye olarak halen dünya mücevher pazarında yüzde 1,6 olan payımızı 2023 yılına kadar yüzde 4,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Çin sürekli zenginleşen nüfusu ile, Hong Kong da konumu ve sağladığı vergi avantajları ile mücevher ticaretinin yoğun olarak yapıldığı yerler olarak öne çıkıyor. Dünyanın en önemli ve büyük
mücevher pazarı olan Çin’deki payımız binde bir seviyesinde; bu da kat edilecek çok yolumuz olduğunu ve Çin’in ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.” Çin’in mücevher sektörü ile ilgili en büyük ticari partnerlerinin Hindistan, ABD, Fransa ve İtalya olduğuna dikkat çeken Güner, dünyanın en önemli ticaret üslerinden biri olan Hong Kong’un bütün Uzakdoğu pazarına erişim sağlamak konusunda önemli bir konumda bulunduğunu söyledi. Gerçekleştirdikleri çalışmalar neticesinde Türkiye’nin itibarını desteklediklerini anlatan Güner böylelikle MİB’in onbinlerce kilometrelik uzaklığa rağmen ASEAN+8 yönetimine girdiğini anımsattı. Bu çalışmaların mücevher ticaretini destekleyeceğini belirten Güner; “Sektörümüzün önde gelen temsilcileriyle beraber bu hedefe odaklandık. 53 üyemizle birlikte ülkemizi ve sektörümü-
zü en iyi şekilde temsil etmek üzere dünyanın en önemli fuarında gövde gösterisi yapacağız” diye konuştu. Fuarın Türk ürünlerinin Uzakdoğu pazarı tarafından tanınması açısından da önemli olduğunu belirten Güner toplam 135.000 m2 alanda gerçekleştirilen fuarda 50 farklı ülkeden bin 599 yerel 2 bin 16 yabancı toplam 3 bin 615 firmanın yer aldığını ve fuar’ı 145 farklı ülkeden toplam 55 bin 704 kişinin ziyaret ettiğini söyledi. ABD ve Avrupa Birliği’nin en önemli pazarları olduğunu bildiren Güner, İngiltere ve İtalya’dan da gösterilen ilgiden memnun olduklarını ifade ederek fuardaki performansın Ekim ve Mart aylarındaki İstanbul Jewelry Show’a katılımı destekleyeceğini dile getirdi.
HABER
TRABZON HASIRINA FARKLI YORUM: “HERSTORY OLDEN COLLECTION” Tasarım ve moda dünyasının kalbinin attığı platform instagram, markalar için her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Türk mücevherinin tasarım potansiyeli de bu gibi platformlardan dünyaya yayılıyor.
150 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
HerStory’nin yeni koleksiyonu ‘Olden’ pembe altın ve altın seçenekleriyle Beymen’lerde satışa sunuluyor.
T
asarım ve moda dünyasının kalbinin attığı platform instagram, markalar için her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Türk mücevherinin tasarım potansiyeli de bu gibi platformlardan dünyaya yayılıyor. Bu noktada tabii ki instagramdaki varliğinizdan çok , potansiyel müşterilerinize ne şekilde ve hangi ürünlerinizle temas edeceğiniz önem kazanıyor. Mücevher markaları arasında son dönemde instagramda bizim gözümüze çarpan markalardan biri de Herstory oldu. Merkezine şehirli ve modern kadını oturtan mottosu ve Türkiye’ye özgü geleneksel takıları modernize eden tasarım anlayışıyla Herstory, her anlamda örnek bir yol çiziyor gibi görünüyor. İnstagramın olmazsa olmazı “iyi fotoğraf” ürünlere olan ilgiyi de arttırıyor. Herstory de bu anlamda profesyonel çekimleriyle ilk bakışta ilgiyi üzerine topluyor ve parmağınız istem dışı takip et butonuna gidiyor.
Kendi hikayesini anlatmak isteyen şehirli ve modern kadının sıradışı takı markası mottosuyla 2010 yılında yola çıkan Herstory’nin hikayesi, 1960’larda Amerika’da başlayan feminist akımının bir parçası olarak gelişen “her story”, yani onun hikayesi terimine dayanıyor. Kelime anlamı olarak “history” kelimesinin karşıtı olarak ortaya çıkıyor. Ataerkil kültürler tarafından ihmal edilen olaylara atıfta bulunmak için kullanılıyor. Tarihin sadece erkeklerin geçmişi olarak tanımlanmasına karşı duran kadınlar, bir tepki olarak, kendi tarihlerini “herstory” olarak adlandırıyor. 14 ayar altın ve pırlantayı tasarım ile buluşturan ve yüksek teknoloji üretim kalitesi sunan marka, yeni koleksiyonu ‘Olden’ ile Trabzon Hasırına farklı bir açıdan bakmamızı sağlıyor. HerStory’nin yeni koleksiyonu ‘Olden’ pembe altın ve altın seçenekleriyle Beymen’lerde satışa sunuluyor.
HerStory’s new collection ‘Olden’ is being offered for sale in Beymen with pink gold and gold options.
A DIFFERENT İNTERPRETATİON ON TRABZON MASH “HERSTORY OLDEN COLLECTION” The platform instagram, which is the heart of the world of design and fashion, becomes more and more important for brands every day. The potential of Turkish jewelry design is spreading from such platforms to the world. At this point, of course, rather than your presence in the instagram, it gets more important how you meet your potential customers and which product they get in contact with. Among the jewelry brands, Herstory became recent one of our eye-ticker brands on instagram. Herstory seems to draw an exemplary path in every sense, with the motto of urban and modern women in the center and the modern design concept of traditional Turkish customs. The instagram image of the “good photography” is also increasing the interest in the products. In this sense, Herstory at first glance is attracting with his professional photographs and your finger goes involuntary to the follow button.
Herstory’s story, based on the motif of the extraordinary jewelry brand of urban and modern women who wanted to tell their story, dates to the 1960s as a part of the feminist movement at the beginning of the 1960s in America. It comes out as an anti-word of the word “history”. It is being used to refer to events that been neglected by patriarchal cultures. Women who oppose the definition of history as only men’s history, as a reaction to that, call their own history “herstory”. The brand, which combines 14 carat gold and diamonds with design and offers high-tech production quality, enables us to look at the new collection ‘Olden’ with a different perspective on Trabzon Mash. HerStory’s new collection ‘Olden’ is being offered for sale in Beymen with pink gold and gold options.
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
151
HABER
MÜCEVHER FUARINDA KUR SABITLENDI Dünyanın en güçlü mücevher fuarlarından birisini gerçekleştiren Türk mücevher sektörünün istikrarlı adımlar atabilmesinin önemine değinen MİB Başkanı Ayhan Güner, katılımcı firmaların önünü görmesini sağlamak amacıyla Rotaforte ile anlaşma sağlandığını ve 2017’de 3,10 olarak belirlenen USD kurunun 2018 fuarları için 3,45 olarak sabitlendiğini söyledi.
EXCHANGE RATE FIXED AT JEWELRY EXPO AYHAN GÜNER
M
ücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, dünyanın en önemli mücevher fuarlarından birisini yaşama geçirebilen Türk mücevher sektörünün küresel ölçekte rekabette elini güçlendirebilmesi için sektörel olarak fuarlara katılımın önemli olduğunu belirtti. Son düzenlenen fuarda 433 firmanın stand kurduğunu belirten Güner, 10 bin 490’ı yabancı olmak üzere toplam 27 bin 587 sektör mensubunun fuarı ziyaret ettiğini söyledi. Türkiye ekonomisine ve artan ihracatına her geçen dönem daha fazla katkı sağlayan Türk mücevher sektörünün İstanbul Jewelry Show’da dünyanın pek çok yerinden gelen ziyaretçilerle buluştuğunu belirten Güner, sektörün gelişmesi için herkesin elinden geleni yaptığını şu sözlerle anlattı:
152 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
“Bu fuarlara uluslararası alım heyeti organizasyonları düzenliyoruz, bu heyetlerle dünya çapında rekorlara imza atarak çok önemli alıcıları getirmeyi başardık; her fuara yeni yeni katılımcılarla bu sayıyı geliştiriyoruz. Beri yandan Türk kuyumculuk firmalarının da fuara katılması önemli. Üyelerimizi kur dalgalanmalarına karşı koruyabilmek amacıyla 2017 yılı fuarları için de kuru 3,10 olarak sabitlemiştik. Bu konuda firmalarımızın önünü görmesini ve karar vermesini kolaylaştırmak amacıyla fuarı düzenleyen Rotaforte fuarcılık şirketiyle bir dizi görüşmemiz oldu. Neticede kendileri de bizimle mutabık kaldılar ve USD kurunu 2018 yılı sonuna kadar 3,45 TL olarak sabitledik. Bunun tüm sektöre çok büyük yararları olacaktır.”
The Turkish jewelry sector, which has one of the world’s strongest jewelry expos the in the world, MİB Chairman Ayhan Güner referred to the importance of being able to stabilize the progression of the sector, he said that an agreement was reached in order to allow the exhibitors to see the future of the expo. He continued to say that an agreement with Rotaforte was made and the USD exchange rate, which was set at 3.10 in 2017, was fixed at 3.45 for the 2018 expo.
A
yhan Güner, Head of Jewelery Exporters’ Association, stated that it is important to participate in the expos as a sector so that the Turkish jewelry sector, which host one of the most important jewelery expos of the world, can strengthen its global reach. Güner stated that in the last expo 433 company’s stands were established and said that 27 thousand 587 sector members including 10 thousand 490 foreigners visited the expo. Güner said that the Turkish jewelry sector, which contributed more to the Turkish economy and increased exports than ever before, has come from many places in the world at the Istanbul Jewelry Show and said that the industry is doing its best for everyone to develop: “We organize international buyout delegation organizations at
these expos and we have succeeded in bringing very important buyers by breaking records with these delegations worldwide. With every expo we are expanding this number with new participant. On the other hand, it is important for Turkish jewelry companies to participate in the expos. For the 2017 expos, in order to protect our members against exchange rate fluctuations, we have had fixed the exchange rate to 3.10. We had a series of discussions with the Rotaforte exposition organization, which was organizing the expo in order to make it easier for our companies to see the future and make easier decisions. As a result, they agreed with us and USD exchange was fixed at 3,45 TL by the end of 2018. This whole sector will be tremendous benefiting from this.”
ARTIK SEKTÖREL MEDYA SİZSİNİZ
Remzi Çelen Altın Dünyası Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni
B
asılı yayıncılık hiçbir zaman bitmeyecek olsa da internet sayesinde yayıncılık anlayışı da değişiyor. Bir haberi sektöre ulaştırmak baskı zamanını beklemek zorundayken artık dakikalar içinde binlerce sektör mensubuna ulaşabiliyoruz. Dijital dergi görüntülenme sayımız 1 milyon 400 bin’e yaklaştı Yenilenen web sitemiz, etkin işleyen facebook hesabımız ve profesyonel e-mailing çalışmalarımız ile sektörel iletişim etkinliğimiz önemli ölçüde gelişti. Dergilerimizin internet ortamında sayfa görüntülenme sayısı 1 milyon 400 bin’e yaklaştı.
Tamamen organik kişilerden oluşan facebook sayfamızın takipçi sayısı 11.000’in üzerine çıktı. Bu sayı hızla artmaya devam ediyor. Binlerce sektör mensubunun e-posta adreslerine dönemsel haber özetleri (Newsletter) gönderiyoruz. Kısacası artık Altın Dünyası dergimizdeki haberleri, basılı dergimizin yanısıra çok sayıda kişiye ve eşzamanlı olarak ulaştırabiliyoruz. Örneğin; TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi haberini, 1 gün içinde 22.500 kişiye ulaştırabiliyoruz. İletişim türleri de değişiyor, video gelişiyor
Altın D Dünyası Sosyal Medya
Altın Dünyası Basılı Dergi rgi
Haber Videosu
Ürün Videosu
Haberleriniz aylık olarak Altın Dünyası’nın geleneksel basılı dergisinde yayınlanır.
Haberleriniz , video röportaj formatında da hazırlanır, Altın Dünyası’nın ve firmanın dijital platformlarında yayınlanır.
Yeni kolleksiyonlarınızın videoları çekilir, Altın Dünyası’nın ve firmanın dijital platformlarında yayınlanır.
1
2
3
Haberleriniz güncel olarak Altın Dünyası Yayın Grubu sosyal medya hesaplarında yayınlanır.
4
İnternet ile birlikte çok farklı iletişim yöntemleri de gelişiyor. Örneğin artık röportajlarımızı video ile kayıt altına almaya ve dijital platformlarda paylaşmaya başladık. Bir reklam verenimizin röportajının ulaştığı kişi sayısı 40.000’i aştı. Artık firmalarımızın ürünlerinin de videolarını hazırlayıp, perakende mağazaları ya da ilgilileri bilgilendirebiliyoruz. Kısacası sadece dergi sayfası ile sınırlı değiliz. Hedef kitle seçilebiliyor Dijital dünya yaptığınız çalışmaları en ince detayına kadar ölçme ve sınıflama şansı veriyor. Örneğin; bir haberinizi 20 yaş ve üzeri, erkek, mesleği kuyumcu ve mücevherci olan İstanbul’daki hedef kitlenize ulaştırabiliyor, sayfanızı takip edenlerin takip ettiği kişileri dahi seçebiliyorsunuz. Mesela biz binlerce sektör mensubuna belirli dönemlerde gönderdiğimiz haber özetlerinde yer alan haberlerden en çok okunanı görüntüleyebiliyoruz. Hatta kimin kaç kez okuduğunu dahi görebiliyoruz.
tör bilgisi noktasında eksik kalındığı için sağlıklı hizmet alamıyor.
Tekin Seyrekoğlu’nun web siteleri ve sosyal medya hesaplarında paylaşıyoruz.
Dijital pazarlama departmanınızı sizin yerinize biz yönetiyoruz
Haberleriniz pek çok farklı platformda
Altın Dünyası Yayın Grubu olarak bu noktada biz devreye giriyor ve reklam veren firmalarımızın dijital pazarlama departmanlarını biz yönetiyoruz. Her firmaya bir web bloğu tasarlıyor ve içeriğini çıkan haberlerle güncelliyoruz. Firmanın sosyal medya hesaplarını da biz yönetiyoruz.
Kısacası Altın Dünyası’nın geleneksel basılı dergisinde yer alan haberleriniz, bir yandan Altın Dünyası’nın web sitesi, sosyal medya hesapları ve mailing çalışmaları ile binlerce sektör mensubuna ulaştırılırken, diğer taraftan da kendi web siteniz ve sosyal medya hesaplarınızdan da hedef kitlenize ulaştırılabiliyor. Üstelik bütün bu çalışmalar sayısal olarak ölçümlenebiliyor.
Sektörün dijital haber/medya ajansı olarak konumlanıyoruz Altın Dünyası’nda her reklam verene destek olan müşteri temsilcimiz görev yapıyor. Firmanın bu alandaki bütün çalışmalarını biz üstleniyor, firmayla birlikte planlıyor, uyguluyor ve raporluyoruz. Örneğin Tekin Seyrekoğlu firmasının web bloğunu tasarlıyor, firmayı ziyaret ederek röportaj yapıyor, yeni koleksiyonlarını teslim alıp videolarını hazırlıyor, bunları Altın Dünyası’nın ve
KOSGEB desteklerinden de faydalanabiliyorsunuz Altın Dünyası yabancı dilde yayınlanıp yurt dışına da ulaştırıldığı için %50 KOSGEB tanıtım desteğinden de faydalanabiliyorsunuz. KOSGEB takip işlemleriniz de firmamızın anlaşmalı danışmanlık şirketi tarafından takip ediliyor.
Artık her firma kendi medya platformuna sahip Sektörel iletişimde her firma kendi dijital platformlarını kullanabiliyor. Artık firmalar web siteleri ve sosyal medya hesapları ile de hedef kitlelerine ulaşabiliyor. Ancak bunun için personel istihdam eden ya da profesyonel ajanslar ile çalışan firma sayısı çok az. Ajanslarla çalışan firmalar da sek-
Altın Dünyası BLOG
Firma Haber Sitesi
Firma rma Sosyal Medya Med ed dya
EE-Mail Mail Marketing
Haberleriniz güncel olarak Altın Dünyası Haber Blogunda yayınlanır.
Haberleriniz güncel olarak Altın Dünyası tarafından tasarlanan ve yönetilen web sitenizde yayınlanır.
Haberleriniz sosyal medya hesaplarınızda yayınlanır.
Haberleriniz , Altın Dünyası’nın binlerce sektör mensubuna gönderdiği haber özetleri mailinginde yer alır.
5
6
7
8
HABER
Deniz Kaprol & Aylin Gözen Stratejik Pazarlama Ürün & Trend Danışmanlığı Deniz Kaprol & Aylin Gözen pazarlama, ürün ve trend danışmanlığı hizmetleriyle, yurtiçi ve yurtdışında doğru yöntem ve ürünlerle satışlarınızı arttırmaya destek veriyor. Uyguladığı yöntemlerle, mağazaların, kuyumculuk sektöründeki en küçükten en büyüğe kadar tüm işletmelerin ölçülebilecek başarılar elde etmesini sağlıyor.
Aylin Gözen
Deniz Kaprol
En Küçükten En Büyüğe Tüm İşletmeler İçin
SATIŞLARI ARTTIRACAK STRATEJİLER
G
ünümüzün yoğun rekabet koşullarında bir atölyenin, firmanın, ya da markanın, adını duyurup yeni müşteriler edinmesi gittikçe zorlaşmaktadır. Üstelik hızla gelişen teknolojinin sonucunda, durmadan çeşitlenen iletişim araçları ve beğenileri değişen müşteriler karşısında doğru seçimler yapabilmenin zorluğu da buna eklenmektedir.
156 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Oysa, hedeflenen kitleye doğru ürünlerle, doğru yollardan ulaşarak varlığınızı onlara duyurmanız, işinizi ileriye götürür. Firmanızda büyük ve gereksiz maliyetlerden sakınmanızı sağlar. Başarılı pazarlama, ürün ve trend stratejilerini belirlemek, mevcut bütçenizi hedeflerinize en uygun ve en verimli şekilde değerlendirmenizi, fırsatlardan yararlanmanızı sağlar. Bunun yanında, müşterile-
AYLİN GÖZEN 1995 yılından günümüze kadar ulusal ve uluslararası çeşitli firmalara ve kurumlara “Pazarlama ve İletişim Danışmanlığı” yapan Aylin Gözen, 2005 yılından itibaren çalışmalarını sadece mücevher sektörüne yöneltmiştir. Serbest danışmanlık sürecinde yaratıcı pek çok uygulamaya imza atıp, büyük ölçekli organizasyonlar düzenlemiştir. Renkli Mücevher Taşları ve Pırlanta konusunda uzman sertifikaları bulunan Gözen, mücevher taşlarını aldığı eğitimlerin yanı sıra, uluslararası çalışmaları ve seyahatleriyle, mücevher taşlarının, madencilerin, gemologların arasında öğrenmiştir. Mücevher taşları ve mücevher satın alma sırları, mücevher mağazacılığı konularında, düzenli ziyaret ettiği uluslararası önemli fuarlardan ve genel eğilimlerden yola çıkarak hazırladığı mücevher trendleri ve yönelimler konusunda yazıları, eğitimleri ve çalışmaları bulunmaktadır. Gözen, dünyanın önde gelen uluslararası kuruluşlarından; WDC (WORLD DIAMOND COUNCIL / DÜNYA PIRLANTA KONSEYİ)nin üyeliğini yapmıştır. ICA (INTERNATIONAL COLORED GEMSTONE ASSOCIATION / ULUSLARARASI RENKLİ MÜCEVHER TAŞLARI DERNEĞİ)’nin üyesidir.
Başarılı pazarlama, ürün ve trend stratejilerini belirlemek, mevcut bütçenizi hedeflerinize en uygun ve en verimli şekilde değerlendirmenizi, fırsatlardan yararlanmanızı sağlar. rinizin ilgi ve ihtiyaçlarını doğru tespit etmek, onları etkileyecek ve akılda kalacak etkinlikler planlamak, işyerinizin başarısını veya başarısızlığını etkileyen kitlelerin, firma ile bağlarının sürekli ve verimli şekilde kurulmasını belirli stratejilerle tanımlar ve yönlendirir.
ve bu amaçla uygulanacak pazarlama faaliyetlerini, satış ve pazarlamayı destekleyecek kısa ve uzun vadeli projeleri geliştirir. İlgili departmanların iletişim odaklı çalışmalarına destek vererek ürün veya marka oluşturulması ve konumlandırılması çalışmalarını planlar.
Mücevher sektöründe ihtiyacınız olan her konuda destek;
Ürün ve Trend Danışmanlığı
Danışmanlığın kapsamında belli bir dönemde başlayıp bitecek veya tek bir proje bazında verilen hizmetler şöyle özetlenmektedir; Entegre Pazarlama İletişimi Entegre pazarlama iletişimi, hedef kitlenin hayat tarzını, bütçesini, beğenilerini ihtiyaçlarını ve ilgisini belirler
Sektörel olarak yayınlanan “Altın Dünyası” dergisinde, Türkiye çapında dağıtımı yapılan “Klass Magazin” adlı cemiyet hayatı dergisinde, uluslararası yaygın dağıtımı gerçekleşen, Dünya Pırlanta Borsaları Federasyonu’nun markasının dergisi olan “World Diamond Magazine”de köşe yazıları ve trend sayfaları yer almaktadır. Gözen’in çalışmalarından bazıları arsında; Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde De Beers’in katkılarıyla “Madenden Mücevhere Pırlantanın Yolculuğu” sergisinin projelendirilmesi ve uygulaması, Dünyanın önemli pırlanta merkezi Antwerp’de düzenlenen “Antwerp Diamond Trade Fair 2014 için, fuar adına, davetli götürülecek Türkiye Delegasyonunun organizasyonu. “İSTANBUL’UN 100 MÜCEVHERİ” kitabının hazırlanması. (Bu dizi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında sunulan ve Devlet Bakanı Hayati YAZICI’nın Başkanlığındaki Koordinasyon Kurulu tarafından kabul edilerek başlatılan bir yayın projesidir.) ICA (International Colored Gemstone Association / Uluslararası Renkli Mücevher Taşları Derneği) adına ICA- Show Dubai için Türkiye’den delegasyon oluşturulması. Four Seasons Hotel’de Dubai Hükümeti Girişimi DMCC adına, Mücevher Taşçıları Derneği Üyeleri ve Kuyumcu Oda & Derneklerine yönelik resepsiyon ve akşam yemeği organizasyonu. (Yemeğe CIBJO Başkanı Dr. Gaetano Cavalieri ve DMCC’nin üst düzey yöneticileri katılarak sunum yapmıştır). Dubai Hükümeti’nin girişimi DMCC’nin Türkiye temsilciliği sayılabilir.
Trend tahminlerinde bulunmak, genelde zannedildiğinin aksine rakamsal ve ciddi bir çalışma sürecidir. Eğilimleri oluşmadan önce tahmin edebilmek için tüm dünyadaki istatiksel verileri değerlendirmek, ekonomi, politika, kültür, sanat ve kitleleri etkileyip yaşam tarzlarını değiştirecek olayları takip etmek gereklidir. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
157
HABER
DENİZ KAPROL Deniz Kaprol, eğitimini New York’ta Fashion Institute of Technology de Kadın Giyim üzerine tamamlamıştır. New York ‘ta okurken Jewellery Design üzerine dersler de alantasarımcı, ABD’nin önde gelen firmalarında çalışarak tasarım dünyasına ilk adımını atmıştır. Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra mücevher tasarımına GOLDAŞ firmasında tasarım departman yöneticisi olarak adım atan Deniz Kaprol, yerli ve yabancı şirketlere trend analisti ve tasarımcı olarak danışmanlık vermiştir. Pek çok dergi ve internet sitesinde moda editörlüğünün yanı sıra takı ve aksesuar trendleri üzerine de uzun yıllar yazılar yazmıştır. Moda Tasarımcıları Derneği’nde Yönetim Kurulu Üyeliği ve Türkiye Hazır Giyim ve Moda Federasyonunda Yönetim Kurulu Başkan yardımcılığı görevlerini başarıyla yürütmüştür. Ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi / Fashion Institute of Technology Moda Tasarım Fakültesi’nde Öğretim Görevlisi olarak da görev almıştır. Türkiye’nin İlk Takı Tasarımı defilesinde adından çokça söz ettiren Deniz Kaprol, dördüncü defilesi olan “ CODE OF LIFE “konsepti ile sergilenen koleksiyonunu, aldığı davet üzerine Floransa, İtalya da gerçekleşen Pitti İmmagine Woman 2012 ve 2013 fuarlarında sergilemiştir. Swarovski İsviçre genel merkezi tarafından Türkiye den seçilen tek takı ve aksesuar tasarımcısı olarak Deniz Kaprol, özel bir kreasyon hazırlayarak Swarovski nin düzenlediği global World Jewelry Facets 2013 organizasyonunda yer almıştır. 2004 yılında “DKaprol” isimli kendi markasını kuran tasarımcı, 2008 yılında Trend Show tarafından hazırlanan trend book içerisinde trend setter lardan biri olarak yer almıştır. Tasarımcı , pek çok başarılı çalışması ve ödüllerinin yanında Marsilya da gerçekleşen MAISON DE LA CREATION 2011 Uluslararası yarışmada Türkiye’yi temsil etmek için aday gösterilen 4 tasarımcıdan biri olmuştur. Defilelerinden biri için hazırlamış olduğu filmi, Istanbul Fashion Film Festival kapsamında, dünyaca ünlü markalarla birlikte “ Official Selection “ a değer görülmüştür.
Deniz Kaprol
Firmanın hedef kitlesine uygun ürün grupları veya koleksiyonlar ancak bu tüketici eğilimlerinin hedef pazarlardaki davranış ve tercihlerini analiz ettikten sonar ortaya çıkar. Uluslararası İlişkiler Kurumunuzun yararına olacak uluslararası ilişkilerinizi, mücevher sektörünün dünya çapındaki devleriyle sürdürün. Haber alarak ve dünyadan haberdar olarak firmanızı farklı kulvarlara taşıyın, önünüze çıkabilecek önemli fırsatlara açık olun. Personel Haritası ve Personel Eğitimleri Çözüm ortaklarıyla mücevher mağazacılığı konusunda yetiştirilmiş, mağazacılığın gerekleri, vitrin, satış ve sunum konusunda başarılı, psikoloji ve davranışlar konusunda bilgilendirilmiş, mücevher hakkında gerekli tüm teknik bilgiye sahip, konularında uzmanlaşmış nitelikli personel, mağazalarda sizi temsil eden yüzünüzdür. Sosyal Medya ve İçerik Oluşturma Sosyal medyada gerçek başarıyı hedef müşterilerin ilgi alanına yönelik olmasının yanında, ilgi çekecek içerikler getirmektedir. Konusunda uzman çözüm ortaklarımızın yön vermesiyle oluşturulan içerikler, hedef müşterilerinizle bire bir iletişim kurmanızı sağlar. Satış Noktalarında Satış Arttırıcı Organizasyon ve Etkinlikler Müşterilerinizin mağazanıza gönüllü gelmesini sağlayacak, zengin içerikli etkinliklerin düzenlenmesi, satışlarınızı küçük maliyetlerle arttırmanızı sağlar. Etkileyici bir sunumla hazırlanan bu etkinlikler, içeriği bakımından da müşterilerinize keyifli anlar yaşatıp firmanıza sadakati ve güveni arttırmayı hedeflemektedir. Vitrin Tasarlama Ürünlerinizin, tasarımcı gözüyle oluşturulmuş bir vitrinde müşterinin daha fazla ilgisini çekmesini sağlar. Vitrin tasarımı, ürün ve pazarlama stratejilerinin bir uzantısı olmalıdır.
158 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
HABER
ENSAR JEWELRY SHOW BAŞLIYOR Ensar Kuyumculuk; uzun bir aradan sonra İstanbul Jewelry Show Ekim ayağına kısa bir ara verdiğini açıkladı. Özellikle gittikçe artan katılım maliyetlerine dikkat çeken Ensar Kuyumculuk; yakın zaman önce Kuyumcukent’te bulunan atölyesinin yanında hizmete giren toptan satış mağazasında fuara gelen misafirlerini ağırlayacak. Ensar Kuyumculuk; CNR fuar alanına 3 Km uzaklıktaki mağazasını fuar standı gibi en yeni ürünleriyle donatacak…
Ü
rettiği birbirinden özel takılarla, Trabzon hasırlarıyla ve fantezi çeşitleriyle önemli bir müşteri kitlesine sahip olan Ensar Kuyumculuk; özenle hazırladığı toptan satış mağazasını çok yakın zaman önce hizmete sunmuştu. Marka; İJS Ekim fuar katılımına kısa bir ara verdi ve fuar dönemlerinde ülkemize gelecek yerli ve yabancı müşterilerini yeni mağazasında ağırlama kararı aldı. Ensar Kuyumculuk firma ortağı Mustafa Gençcelep; İJS’ye katılımın gittikçe artan maliyetlerinin pekçok firma için düşündürücü seviyeye geldiğini, önemli bir yatırım yaparak açtıkları yeni toptan satış mağazasında fuar havasını yakalamayı arzu ettiklerini söyledi. Günümüzde fuar için ülkemize gelen yabancıların ve Anadolu’dan İstanbul’a gelen yerli alıcıların fuar öncesi veya fuar esnasında mutlaka Kuyumcukent’i ziyaret ettiklerini kaydeden Mustafa Gençcelep; “Kuyumcukent günümüzde 365 gün açık bir fuar alanı gibi hizmet sunuyor. Her tür takı üretim atölyesinin
160 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
ve takı çeşidinin bulunduğu bu muazzam kompleksi artık işimizin profesyonelleri yakından tanıyor ve istedikleri an buraya gelerek fuarı beklemeleri gerek kalmadan arzu ettikleri takıları satın alabiliyorlar. Havaalanına beş dakika uzaklıktaki Kuyumcukent; İJS’den rol çalabilir. Tabi ki İJS her zaman olacak ve yaşayacak. Fakat; sadece iki aya bağlı kalmak istemeyen sektör mensupları Kuyumcukent’in derin Dünyasını her an özgürce keşfedebiliyorlar” diye konuştu. Yeni Mağaza Kalabalık Bir Davetli Grubuyla, Dualarla Açıldı… Yaklaşık 2 ay önce hizmete giren, 150 m2 büyüklüğe sahip olan ve markanın geniş ürün çeşitliliğini tek çatı altında sergilemeyi başaran yeni mağaza, Ensar’ı yakından tanımak isteyenleri ağırlayacak. Yepyeni modellerin ve klasikleşen modellerin bir arada sunulduğu bu özel mağaza, adeta Ensar Jewelry Show’a dönüşecek. Yeni mağazanın resmi açılışı fuar öncesi gerçekleştirildi.
HABER
MÜCEVHER SEKTÖRÜ FUARA ARTIŞLA GIRIYOR Türk Mücevher Sektörü, istikrarlı bir şekilde ihracatı arttırmaya devam ediyor. Mücevher ihracatı 2017 Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20’nin üzerinde artış gösterdi. Piyasaların durgun olduğu bir dönemde artış trendinin sürdüğünü belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Ayhan Güner, 12 Ekim’de başlayacak olan fuara bu ivmeyle giren sektörün Ekim fuarından sonra 2018 hedeflerine odaklanacağını belirtti.
T
ürkiye’nin mücevher ihracatı 2017 yılındaki istikrarlı yükselişini sürdürüyor. Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2017 Eylül ayı verilerine göre 2016 Eylül ayında 195 milyon 293 bin 841 dolar ihracat ya-
JTR
pan mücevher sektörü; yüzde 20,19 artışla 234 milyon 720 bin 486 dolar ihracata imza attı. Ocak-Eylül döneminde yüzde 55,94 artış gösteren mücevher ihracatı yıllık toplamda 2 milyar 519 milyon 141 bin doları geçti.
2016 USD
2017 USD
%
OCAK
170.446.550,87
198.534.603,99
16,48
ŞUBAT
155.568.432,99
252.193.426,08
62,11
MART
194.889.805,91
341.231.665,61
75,09
NİSAN
247.980.878,05
346.690.663,79
39,81
MAYIS
172.111.071,60
302.876.206,88
75,98
HAZİRAN
156.367.073,84
252.786.892,54
61,66
TEMMUZ
90.786.518,83
265.564.723,30
192,52
AĞUSTOS
232.012.721,22
324.542.593,45
39,88
EYLÜL
195.293.841,25
234.720.486,92
20,19
1.615.456.894,56
2.519.141.262,56
55,94
TOPLAM
162 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Ocak-Eylül 2017 USD
MAL GRUBU ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI
2.324.878.811,62
GÜMÜŞTEN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI
67.178.902,83
PIRLANTALI ALTINDAN MÜCEVHERCİ EŞYASI VE AKSAMI
63.968.709,22
PIRLANTALI GÜMÜŞTEN MÜCEVHERCİ EŞYASI VE AKSAMI
1.169.168,54
BİJUTERİ
7.026.606,56
TABİİ İNCİ VEYA KÜLTÜR İNCİLERİ, KIYMETLİ
15.550.907,34
İŞLENMEMİŞ VEYA YARI İŞLENMİŞ DİĞER
1.111.705,12
SAATLER, AKSAM VE PARÇALARI (KIYMETLİ METALLERLE KAPLI)
3.745.377,30
KIYMETLİ METALLERİN VEYA KIYMETLİ METALLER İLE KAPLAMA METALLERİN DÖKÜNTÜ ARTIKLARI
31.318.628,79
KIYMETLİ METALLERDEN MAMUL DİĞER EŞYA
3.192.445,24
TOPLAM
2.519.141.262,56
Hedefimiz bu yükseliş trendini olabildiğince istikrarlı ve sürdürülebilir kılmaktır. AYHAN GÜNER MÜCEVHER İHRATCATÇILAR BİRLİĞİ BAŞKANI
İ
hracattaki yükselişi değerlendiren Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) Başkanı Ayhan Güner, zor günleri geride bırakan mücevher sektörünün küresel rekabetçi pozisyonunu günden güne güçlendirdiğini söyledi. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak sadece ihracatı dönemsel olarak arttırmayı değil sektörü geliştirmeyi hedeflediklerini anlatan Güner sözlerine şöyle devam etti: “Mücevher öyle bir ihracat kalemi ki her şeyden etkileniyor. Bizler görev süremizde sektörümüzü yaşanabilecek her türlü değişiklikten kaynaklanacak etkileri dengeleyebilecek bir yapıya getirmeyi hedefledik. Bu konudaki çalışmalarımız sürüyor. Dönemsel olarak
geçici ihracat artışlarından çok istikrarlı sonuçları olan sektörel gelişmeler bizi daha çok mutlu ediyor.” İhracattaki artışın, dönemsel olarak farklılıklar gösterse de istikrarlı bir şekilde artmasından dolayı mutlu olduklarını bildiren Güner “Yaz tatili bitti, okullar başladı. Bütün dünyada insanların tüketimde farklı tercihlerde bulunduğu zor ve hareketli bir dönemdi… Ekim’de de kısmen sürecektir. Böyle bir dönemde bile artış trendimizi sürdürmek cesaret verici. Ekim fuarına bu artışın verdiği moralle
girecek olan sektörümüz yıl sonu beklentilerini şimdiden revize etmiştir ve 2018 için çalışmalar artık yoğunlaşacaktır.” diye konuştu. Ülkeler bazındaki ihracatı değerlendiren Güner, Türkiye için geleneksel pazarların önemine dikkat çekti ve
Irak’taki referanduma bağlı gelişmeleri takip ettiklerini dile getirdi. İlk 10’daki ülkelerin tamamında artış elde edildiğini belirten Güner, yeni gelişen pazarların da ihracat haritasındaki riskleri dengelediğini ifade etti.
İhracatın en çok arttığı ülke
834,6
Yılın 9 aylık döneminde en yüksek ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke yine Birleşik Arap Emirlikleri olurken bu ülkeye gerçekleştirilen ihracat 834 milyon dolar olarak gerçekleşti. Birleşik Arap Emirlikleri’ne eylül ayı içinde yaptığımız ihracat 1,9 milyar doları aştı.
B.A.E
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
163
HABER
LİZAY EMAAR SQUARE AVM’DE! Mücevher sektörünün önde gelen markalarından Lizay, 15 Eylül tarihinde açılan İstanbul Emaar Square AVM’deki yeni mağazası ile mağazalar zincirine yeni bir halka daha ekledi. Mağaza sayısı 21’e ulaşan Lizay, pazardaki varlığını güçlendirmeye ve büyümeye devam ediyor.
T
ürkiye’nin dört bir yanına mağaza açarak, bayi ağını hızla genişletmek istediğini belirten Lizay Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes, gelen talepleri değerlendirerek bu yıl 10 yeni mağaza açmayı hedeflediklerini ifade etti. 21 tane mağazası dışında Türkiye genelinde 250 satış noktası bulunan Lizay’ın, 30 Eylül tarihinde Erzurum MNG AVM’de yeni mağazası açılacak. Lizay mağazalaşmaya devam ediyor Seçkin yatırımcılar ile
164 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Türkiye’nin dört bir yanında mağazalaşmayı hedefleyen Lizay, yaptığı yatırımlar ile marka bilinirliğine olan ilgiyi daha da artırdı. İş ortaklığından kuvvet doğacak, sinerji yaratabileceği ve uzun vadeli iş birliği kurabileceği partnerlerle girmiş olduğu mağazalaşma yolunda yürümeye hızla devam ediyor. Lizay zincir mağazalarına katılanlar, tanınmış marka değeri ile birlikte ulusal ve uluslararası alanda kalite standardına sahip olacağı gibi, markanın sürekli müşterileri ile iş yapma imkanı da buluyor. lizay, iş ortaklarına reklam ve tanıtım ile birlikte mali, ticari ve iş yönetimi konularında da destek oluyor.
ZÜMRÜT, TREND MODELLERİYLE LİZAY’DA… Aşk taşı olarak da bilinen nil rengi Zümrüt, pırlantalı modelleriyle Lizay mağazalarında. Sevgiyi, bilgeliği, ölümsüzlüğü, bereketi ve aşkı sembolize eden Zümrüt, Lizay’ın pırlantalı geniş ürün yelpazesinde çok özel bir yere sahip. Lizay’ın tüm ürünleri; AVM, Cadde mağazaları ve online mağaza lizaypirlanta.com’da
HABER
BU MUM BU KAUÇUKTAN NASIL ÇIKIYOR? Önce fuzyon modelleriyle baş döndürdü. Sonra ultra hafif mumlarla mest etti. Şimdi bütün bunlara “kapalı mum” konseptini ekleyerek, tasarım ve model alanının lideri olduğunu bir kez daha akıllara kazıyor. Noktamodel yine bildiğiniz gibi!
166 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
HOW DOES THE WAX COME OFF THE MOLD?
First, they dazzled with their fusion models, then showed off with their ultra-light weight molds. Now they add also the ‘’closed molds’’ concept and show everyone that they are a leading force in design and model in this sector. The same noktamodel, as you know them.
1
2 Ekimde kapılarını yerli ve yabancı ziyaretçilere açacak olan IJS için yeni koleksiyonlarını tamamlayan Noktamodel, müşterilerine bambaşka bir ürün konseptiyle merhaba demeye hazırlanıyor. Geleneksel yöntemlerle tek parça olarak üretilmesi mümkün olmayan “kapalı mum modeller”i, özel tekniklerle üretilebilir hale getiren, sektörün lider tasarım firması, son yıllarda füzyon modellerle yakaladığı başarıyı bu ürün grubuyla da yakalamayı hedefliyor. Füzyon reçine üretimini bu yıl içinde aylık 35 kg düzeyine taşıyan Noktamodel, kapalı mum üretimi için gereken makina yatırımlarını da yaparak, önümüzdeki günlerde sektörden gelecek yoğun talebe hızlı yanıt verecek tüm önlemleri de almış görünüyor. Noktamodel’in geliştirdiği kapalı mum modellerinin çok çarpıcı bazı özellikleri var. Bunlardan ilki hafiflik. 0.25mm et kalınlığına sahip olan ürünler, aynı zamanda taşlı döküme de uygun. Normal dökülebilir mumdan imal edildikleri için, döküm sonuçları da füzyon ürünlere göre, özellikle sade yüzeylerde çok daha başarılı. Üstelik de füzyon (reçine) muadillerinin üçte biri fiyatıyla sunulduğu için, imalatçılara ciddi rekabet olanağı sunuyor. Noktamodel bu yeni ürün grubunu tanıtmak için ücretsiz numuneler hazırladı ve işini bir adım daha öteye taşımak isteyen
Geleneksel yöntemlerle tek parça olarak üretilmesi mümkün olmayan “kapalı mum modeller”i, özel tekniklerle üretilebilir hale getiren, sektörün lider tasarım firması, son yıllarda füzyon modellerle yakaladığı başarıyı bu ürün grubuyla da yakalamayı hedefliyor. The industry’s leading design firm, which has been able to produce “closed models” that cannot be produced in one piece by traditional methods, just with special techniques, aims to catch his success that they had with its fusion model’s the recent years, also to catch it with this product group.
imalatçıları showroomuna davet ediyor. Başarılı tasarım firması, sektöre sunduğu bu yeniliğin yanında, özellikle elektrofüzyon koleksiyonuna da yüzlerce yeni model ve farklı tarzlar ekledi. Ekim fuarında yalnızca kontratlı müşterilerine sunacağı bu koleksiyonları ve içeriğini bir sır gibi saklayan Noktamodel, yalnızca mineli tarzda tasarladığı “ANIMAL COLLECTION”dan bir kaç parçayı kamuoyuyla paylaştı ve merak uyandırdı. Öyle görünüyor ki, bu yenilikçi koleksiyonlar üretilip kısa zaman sonra vitrinleri doldurana kadar beklemek zorunda kalacağız. Merakla bekliyoruz.
N
oktamodel, which completes its new collections for IJS which will open its doors to domestic and foreign visitors on October 12, is preparing to welcome customers with a completely different product concept. The industry’s leading design firm, which has been able to produce “closed models” that cannot be produced in one piece by traditional methods, just with special techniques, aims to catch his success that they had with its fusion model’s the recent years, also to catch it with this product group. Noktamodel, which carries the production of fusion resin to the level of 35 kg per month this year, seems to have taken all necessary measures to respond rapidly to the resend intense demand that comes
from the sector by making the necessary machine investments for closed molds production. The off-candle models Noktamodel has developed have some very striking traits. The first its light-weight. Products with a wall thickness of 0.25mm are also suitable for stone molding. Molding results are much more successful than fusion products, especially on plain surfaces, because they are normally made of castable wax. Besides, since the fusion (resin) equivalents are offered at a price of one third, manufacturers offer serious competition opportunities. To take a step forward, Noktamodel has created free samples to promote this new product line and invites manufacturers to showroom. Successful design firm has added hundreds of new models and different styles to its electrofusion collection, besides his innovation that they offer to the sector. Noktamodel, who kept such collections and contents as secrets to be offered to contract customers at the October fair, shared a few pieces from the “ANIMAL COLLECTION” that they designed only in a enameled style and publicized it. They got great interested from everyone. It seems that we will have to wait until these innovative collections are produced and fill out the storefronts soon. We eagerly await. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
167
HABER
KAYA: “FUARIN İYİ GEÇMESİNİ BEKLİYORUZ” İstanbul Jewelry Show’un düzenlendiği yıllardan buyana sürekli hem Mart hem Ekim ayağına katılım gerçekleştiren Besay Kuyumculuk; yine her zaman olduğu gibi fuara en yeni modelleriyle katılıyor. Başarılı geçen İJS Mart’ın ardından İJS Ekim için ağırlıklı olumlu beklentiler hakim. Fuara sıkı bir şekilde hazırlanan Besay; ağırlıklı olarak Ortadoğu pazarına hitap edecek ürün portföyünü sergileyecek. Son yıllarda çocuk takısı ile ilgili yaptığı vitrinler büyük beğeni toplayan Besay; bu fuarda da çocuk takılarına ayrı bir bölüm ayıracak…
Ö
zgün, cesur tasarım anlayışıyla ve el işçiliği yoğun üretim tarzıyla sektörümüzde özel bir konuma sahip olan Besay Kuyumculuk; birçok yeni tasarımını, son dönemde yüksek satış rakamları elde eden ve klasikleşme yolunda ilerleyen takı gruplarını bir arada İJS kapsamında müşterilerine sunmaya hazırlanıyor. Besay Kuyumculuk firma sahibi Ömer Kaya; İstanbul’da düzenlenen iki fuarın da sektöre dinamizm kattığını ve bu fuarların katılan firmalara sürekli kendini yenileme için ekstra bir motivasyon unsuru oluşturduğunu söyledi.
168 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Firmaları için Ekim fuarının Mart fuarı kadar önemli olduğunu, özellikle son yıllarda Ekim fuarında ciddi bir canlanma gözlemlediklerini kaydeden Kaya; “Biz herşeyden önce fuarları ticari bir mecra yerine, markamızı ifade ettiğimiz, eski ve yeni müşterilerimizle biraraya geldiğimiz, yepyeni ürünlerimizi lanse ettiğimiz bir iletişim platformu olarak görüyoruz” dedi. Her fuarda yeni tasarımlara ağırlık verdiklerini ve çocuk takılarına ciddi yatırımlar yaptıklarını kaydeden Ömer Kaya; “ Fuara nasıl hazırlanırsanız, fuar sizin için o
kadar iyi veya kötü geçiyor. Değerli müşterilerimiz bizi farklı takı gruplarında üretim yapmaya teşvik ediyorlar. Gerçekten çok şanslıyım. Sektörün değerli ustalarıyla çalışıyorum. Ustalarımın farklı takı gruplarının üretimine geçişte ortaya koydukları hızlı adaptasyonu hayranlıkla izliyorum. Fuar alanına gelen ziyaretçiler en kolay bizim standı bulabiliyorlar. Geniş kalabalıklar her fuarda standımızda oluyor. Ciddi bir emek harcıyoruz. Bunun karşılığını, öncelikle takdir sonrasında ticari olarak almayı önemsiyoruz” diye konuştu. Kaya; çocuk ve kadın bilezik,
bilekliklerinde, kolye modellerinde yeni ürünlerini fuarda sergileyeceklerini açıklayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Fuarlar gerçekten sektörümüz için çok önemli itici güç oluşturuyorlar. Firmalar rekabet ortamlarında daha iyisini üretme kaygısı taşıyorlar. Fuar kapsamında birçok yabancı müşterimizi davet ettik ve geleceklerini söylediler. Fuarın güzel geçeceğine inanıyorum. İran’dan ciddi sayıda alıcı bekleniyor. İJS’nin sektörümüz için hayırlı sonuçlar doğurmasını diliyor. Tüm katılımcılara başarılı bir fuar dönemi geçirmelerini temenni ediyorum.”
HABER
MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ FUARA HAZIR Son 5 yılda Türkiye’nin en büyük alım heyeti organizasyonlarına imza atarak dünyanın en önemli mücevher alıcılarını İstanbul Jewelry Show’a getirmeyi başaran Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) yılın son büyük fuarına hazırlanıyor. 2017’yi başarıyla tamamlayacaklarını dile getiren Birlik Başkanı Ayhan Güner, sektör olarak yıllardır sürekli yükselen bir ivme ile motive olduklarını ve 2018 için hazırlandıklarını belirtti.
T
ürk mücevher sektörünün gerek diğer sektörler gerekse rakip ülkelerle karşılaştırıldığında çok önemli organizasyonlara imza attığını belirten Güner, bu sayede ihracatın sürekli geliştiğini ve bugün istikrarlı bir ihracat artışının gerçekleştiğini söyledi. Sektörün çok daha ileriye gidebileceğini ve çok daha yüksek artışlara imza atılmasının söz konusu olduğunu belirten Güner; bunun için daha yüksek yatırımlar yapılması gerektiğini söyledi. Küresel ve bölgesel analiz raporlarını sürekli güncel-
170 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
lediklerini söyleyen Güner, Türkiye’nin hem üretim hem de pazarlama ve satış kapasitesi nedeniyle bölgenin mücevher üretim ve dağıtım üssü olmaya en büyük aday olduğunu belirtti. Yapılacak yatırımlar için cazip ortamlar yaratmaya çalıştıklarını belirten Güner, “Rakip pazarlardaki gelişmeleri analiz ettiğimizde görüyoruz ki özellikle Dubai ilk başlardaki heyecanını kaybetti ve sahip olduğumuz üretim gücü bizim elimizi güçlendirdi” diye konuştu. 12-15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek fuara dönük olarak hazırlıkları tamamladıklarını
JEWELERY EXPORTERS ASSOCIATION IS READY FOR EXPO The Jewelry Exporters’ Association (JTR), which has succeeded in bringing the world’s most important jewelry buyers to the Istanbul Jewelry Show, is preparing for the last big trade fair of the year by signing the biggest purchasing delegation organizations of Turkey in the last 5 years. Chairman Ayhan Güner, expressed that they will be successful in 2017 and that they are motivated by steadily increasing haste in the sector for years and they are preparing for 2018.
G
üner said that the Turkish jewelry industry has signed very important organizations when compared to other
sectors and countries. He said that exports continuously improved and that a steady increase in exports has been realized today. Güner stated that the sector is going to go much
Ayhan Güner 2017 yılını şu ana kadar öngördüğümüz gibi artışla tamamlayacağımızı öngörüyoruz. 2018 yılı için küresel, bölgesel dengeler bizi destekliyor. Biz bu fuarla 2018 yılının ilk aylarının siparişlerini almaya çalışacağız ve asıl enerjimizi 2018 Mart ayındaki fuarla en yüksek seviyeye çıkartacağız
Rakip pazarlardaki gelişmeleri analiz ettiğimizde görüyoruz ki özellikle Dubai ilk başlardaki heyecanını kaybetti ve sahip olduğumuz üretim gücü bizim elimizi güçlendirdi
further and that the signing of much higher increases is the subject. which means that higher investments should be made. söyleyen Güner sözlerine şöyle devam etti:“Bu sene de her zaman olduğu gibi 1500 civarında yabancı alıcıyı fuarımızda ağırlayacağız. Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız çalışmaların meyvelerini son yıllarda topladık. Sektör olarak üretim gücümüze güveniyoruz. Dünyanın en güçlü montür endüstrisine sahibiz. Tasarım konusunda zafiyetimiz vardı; son yıllarda çok başarılı çalışmalar yaptık ve fuar kapsamında düzenlenen Design Market ve Ajur Tasarım yarışmalarımızla bu tasarım bakımından çok önemli başarılara imza attık. Tasarımcılarımız artık dünyanın her yerine tasarımlarını da satıyorlar. Sektörümüz sadece ürün değil artık tasarım da satabildiği için gurur duyuyoruz.” Türkiye’deki mücevher
firmalarına hizmet veren tasarımcıların pek çok ülke ile işbirliği yapabileceklerinin atlını çizen Güner, hedef pazarları Romanya, Polonya, körfez ülkeleri ve Amerika kıtası olarak tanımladı. Güner bu sene fuara katılacak tasarımcı sayısının 100 civarında olacağını ve bu nedenle Design Market için ayrılan alanı genişlettiklerini söyledi. Sektörün 2018 için hazırlıklarını tamamladığına değinen Güner; “2017 yılını şu ana kadar öngördüğümüz gibi artışla tamamlayacağımızı öngörüyoruz. 2018 yılı için küresel, bölgesel dengeler bizi destekliyor. Biz bu fuarla 2018 yılının ilk aylarının siparişlerini almaya çalışacağız ve asıl enerjimizi 2018 Mart ayındaki fuarla en yüksek seviyeye çıkartacağız” dedi.
Güner said that they constantly update their global and regional analysis reports and stated that Turkey is the biggest candidate for becoming the region’s jewelry production and distribution base due to its production and marketing and sales capacity. “When we analyze developments
in competing markets, we see that Dubai has lost its initial enthusiasm and the production power we have has strengthened,” Güner said, explaining that they are trying to create attractive setting for the investments to be made. Güner said that they completed the preparations for the expo which will be held between 12-15 October 2017, he went on to say: “Now we can sell not only the product, but the design as well.”
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
171
HABER
PERAKENDE MAĞAZALARDA DA
PIRLANTA BORSA ÜYELİĞİ YAYGINLAŞIYOR İstanbul Kıymetli Madenler ve Değerli Taşlar Borsası üyeliği yaygınlaşıyor. Perakende mağazalar için özel olarak geliştirilen alt üyelik sistemi yaygınlaşıyor. Alt üye statüsündeki firmalar ithalat yetkisi dışında vergi muafiyeti avantajlarından yararlanabiliyor. Borsa üyesi mağaza çıkartmaları perakende mağazaların vitrinlerinde yer almaya başladı.
T
ürkiye kuyumculuk ve mücevherat sektöründe değerli taş piyasasında taşlar yerine oturmaya başladı. Kısa süre önce kurulan İstanbul Kıymetli Madenler ve Değerli Taşlar Borsası üye sayısı artmaya devam ediyor. Borsa ilk kurulduğunda kısa süreliğine uygulanan 2.000 TL bedelli üyelik avantajından çok sayıda firma yararlanmıştı. Sektörde bilincin artmasıyla borsa üye-
172 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
liği talebi perakende mağazalardan da gelmeye başladı. Ancak üyelik ücretinin yüksek olması sebebiyle üyelik talepleri sınırlı kalmıştı. Bu konuda sektörden gelen talepleri değerlendiren Borsa İstanbul yönetimi perakende mağazalara özel alt üyelik sistemini devreye soktu. İthalat yapma yetkisine sahip olmayan alt üyelik sistemi perakende mağazalardan talep görmeye başladı. 2.000 TL üyelik be-
deli olan bu üyelik sisteminde firma ithalat yapamasa da, borsa üyesi firmalarla yaptığı işlemlerde ÖTV ve KDV muafiyet avantajlarından yararlanabiliyor. Örneğin; Kıymetli taşlar piyasasına üye olan bir firmadan değerli taş satın alan, alt üye statüsündeki firma ÖTV ve KDV muafiyetine sahip olurken, üye olmayan firmanın
maliyeti artmış oluyor. Aynı zamanda borsa üyesi firmalar, İstanbul Gemoloji Enstitüsü tarafından kontrol edildikten sonra borsada işlem görmesine izin verilen taşların ticaretini yaptıklarından güven konusunda da avantaj sağlıyorlar. Diğer bir avantaj da taşların kayıt altına alınmış olması konusunda yaşanıyor. Üye firma sağlıklı işleyen bir stok ve muhasebe kayıt sistemine sahip oluyor.
HABER
Mücevher İhracatçıları Birliği’nin çalışmaları neticesinde 12 – 15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewelry Show, Ekonomi Bakanlığı tarafından ‘’Desteklenecek Yurtiçi Fuarlar Listesi’’ne dahil edildi. Buna göre fuar katılımcılarının yer kirası ve stand konstruksiyon giderlerinin 30.000 TL’ye kadar olan kısmı destek kapsamına alındı.
M
ücevher İhracatçıları Birliği’nin girişimleri neticesinde İstanbul Jewelry Show Desteklenecek Yurtiçi Fuarlar Listesi’ne dahil edildi. Sektörel Nitelikli Uluslararası Yurt İçi Fuarların Desteklenmesine İlişkin 2014/4 sayılı Karar uyarınca, şahıs şirketi olmayan İstanbul Jewelry Show katılımcıları, yer kirası ve stand konstruksiyon giderlerinin 30.000 TL’ye kadar kısmı için bu destekten faydalanabilecekler. Destek %50 oranını geçemeyecek. Başvuruların fuar bitiminden itibaren 3 ay içinde, bağlı bulunulan İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’ne yapılması gerekiyor. Bu konulara dikkat! • Destekten şahıs şirketleri yararlanamaz.
174 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
• Fuar bitiminden sonra 3 ay içinde başvurular yapılmalıdır. • Başvurularınızı İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’ne yapabilirsiniz. • Fuarın ilk günü mutlaka standınızı açmalısınız. • Fuar sona ermeden ürünlerini toplamak suretiyle standınızi boşaltmayın. • Stand alanı içinde, başka bir firmanın unvanı, tescilli markası veya logosuna yer vermeyin. • Kendi ürünleriniz veya pazarlamasını yaptığınız Türkiye’de üretilen ürünler dışında farklı şirketlere ait ürünleri sergilemeyin.
• Fuar süresince gösterdiğiniz pazarlama yaklaşımı ile ticari imajımızı ve ülkemiz itibarını zedelememeye dikkat edin. • Katılımcı başvuru evrakları arasında sayılan geçerli Kapasite Raporu veya Faaliyet Belgesi, Ticaret Sicil Gazetesi, Marka Tescil Belgesini İhracatçı Birliklerine elektronik ortamda tanıtır ve firma kaydını yaptırır. • Katılımcı, stand alanında, kendisinin veya yazılı izni olmak kaydıyla aralarında ortaklık ilişkisi bulunan Türkiye’de yerleşik şirketin veya pazarlamacısı olduğu Türkiye’de yerleşik şirketin ticaret unvanı veya tescilli markasından en az birisine yer vermek zorundadır.
FUAR KATILIMLARI DESTEK KAPSAMINDA YURTİÇİ FUAR KATILIMCI FİRMA DESTEĞİ
30
ÜST SINIR (TL)
bin TL
DESTEK ORANI
%50
Fuar Katılım Desteği / (Boş Alan Ve Stant Harcamaları)
Uluslararası Nitelikteki Yurt İçi Fuarlara Katılım Desteği
30 Bin Türk Lirası
%50
NEDİR?
DESTEK KAPSAMI?
Sektörel Nitelikli Uluslararası Yurt İçi Fuarlara katılan firmalara destek sağlanmaktadır.
Yer kirası ve stand konstrüksiyonu için ödenen fatura tutarının % 50’si destek kapsamında katılımcıya ödenir. Katılımcıya fuar bazında ödenecek destek tutarı, en fazla 30.000 TL’dir.
nce a fuardan ö d a y ru o p Kapasite ra gösteren belge başvuruyu ; poru yoksa Kapasite ra ,
poru kapasite ra si İmalatçının sicil gazete ri ve ticaret le ü rk si za im İmalatçının imzalanmış fuarda önce İmalatçı ile a sözleşmesi” “pazarlam
BAŞVURU YERİ Başvurular İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’ne yapılır.
BAŞVURU SÜRESİ Fuarın bitiş tarihini müteakip 3 ay içerisinde yapılmalıdır. Ortak standla fuara katılma durumunda, ortak katılan firmalardan stand alanında unvanı markası görünen tek bir şirket destek alabilir. Ayrı bir stand alanı olmayan şirketler destekten yararlanamazlar.
SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
175
HABER
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norary İşler’in bir TV kanalına verdiği röportajda, “Türkiye’deki kuyumcuların verdikleri mücevher sertifikaları geçersiz ve büyük çoğunluğu yanlıştır” açıklaması sektörümüzde geniş yankılar ve tepkiler bulmaya devam ediyor. İstanbul Ticaret Odası 4 Nolu Kuyumculuk Komite Meclis Üyesi, Yazıcı Grup Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Yazıcı; Norayr İşler’in yaptığı açıklamanın sektör mensuplarında büyük infial ve üzüntü yarattığını, bu açıklamanın hızla düzeltilmesinin ve bir özür ile birlikte tekrar kamuoyuna iletilmesi gerektiğinin altını çizdi….
İ
KO Başkanı Norary İşler’in yakın zaman önce bir TV kanalında yaptığı açıklamalara sektör temsilcilerinin tepkileri artıyor. Başkan İşler; kuyumcuların sattıkları mücevher ile ilgili yılladır verdikleri kurumsal sertifikaların bir anlamı bulunmadığını ve bu sertifikaların çoğunun yanlış, yanıltıcı olduğunu açıklamıştı. Bu demecin ardından sektörümüzün önde gelen isimlerinden İTO Kuyumculuk Komitesi Meclis Üyesi ve Yazıcı Grup Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Yazıcı basına açıklamalarda bulundu. Yazıcı; yaptığı açıklamada, kuyumculuk mesleğinin tamamen güvene dayalı, saygın bir meslek olduğunu, kuyumcuların mücevherin kimlik kartı sayılan ürün sertifikası sunmasının sözlerinin yazıya geçmiş bir hali olduğunu ifade etti. Norary İşler’in de mücevher satışı yaptığını ve kendisinin de firma sertifikasını yıllarca müşterilerine sunduğunu hatırlatan İlhami Yazıcı; “İKO Başkanı Norary işler; bir açıklama yaparken öncesinde yüz kere düşünmeli ondan sonra sözlerini beyan etmelidir. İstanbul Kuyumcular Odası Başkanlığı, sadece İstanbul’u değil aynı zamanda Türkiye’deki tüm kuyumcuları temsil eden çok değerli bir makamdır. Norayr İşler’in açıklamasını son derece yanlış
176 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
İlhami Yazıcı
buluyoruz ve bir an önce bu açıklamanın düzeltilmesi, özür dilenmesi gerekliliğine vurgu yapıyoruz” diye konuştu. Tam Gemoloji Laboratuvarının açılışında İşler’in bu açıklama da bulunmasıyla satıcının, üreticinin zan altında bırakıldığını kaydeden Yazıcı; açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu asılsız iddialar meslek etiğine de ticaret etiğine
de aykırıdır. Bunlar yanlış beyanlardır. Maksadını aşan haksız ithamlarda bulunmak, sektör temsilcisine yakışmıyor. İstanbul Ticaret Odası Başkanımız Sn. İbrahim Çağlar’da bu yazıyı veto etmiş ve çok yanlış bir ifade olduğunu söylemiştir. Bu açıklamanın zamanlamasının İKO’nun gemoloji laboratuvar açılışına gelmesi de ayrıca manidardır. Niye yıllar önce söylenmedi de bugün dile getirildi sorusu aklımıza geliyor. Bugüne kadar perakendecilerimizin
hepsi uluslararası sertifika kuruluşlarının sertifikalarını mı vermişler ? Türkiye’de franchise zincir mağazalarına sahip tüm kurumsal firmalarımızın verdiği sertifikalar, firmalarımızı bağlar ve ürünün içeriği ile ilgili taahhütname anlamı taşır. Sn Norary İşler’in çok düzgün bir insan olduğunu ve sektöre zarar verecek bir eylemde bulunmayacağını çok iyi biliyoruz. İnanıyoruz ki Sn Başkanımız gereğini yapacaktır.”
Vezirhan Cad. No.27 Çemberlitaş İstanbul / Türkiye Tel: +90 212 526 37 57 info@francofontanajewelry.com www.francofontanajewelry.com
/francofontanajewelry /ffontanajewelry /francofontanajewelry
HABER
KUYUMCUKENT SEKTÖR İÇİN BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR Kuyumcukent İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş her geçen yıl gelişimini sürdüren, alanında dünyanın sayılı komplekslerinden biri olan Kuyumcukent ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kuyumcukent’in öneminin her geçen gün daha da arttığını belirten Nevzat Sudaş, ortaya koydukları çalışmalarla sektöre hizmet vermeye devam edeceklerini ifade etti. KUYUMCUKENT IS IMPORTANT FOR THE SECTOR Kuyumcukent Operation Inc. Chairman of the Board of Directors Nevzat Sudaş has been evaluating Kuyumcukent, one of the few complexes of the world in its field, which continues its development every year. Nevzat Sudaş stated that the importance of Kuyumcukent is increasing and he stated that they will continue to provide services to the sector with their studies.
A
lanında dünyanın sayılı komplekslerinden biri olan Kuyumcukent’in, Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü için önemli rol oynadığını belirten Kuyumcukent İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş yaklaşan İstanbul Jewelry Show öncesinde değerlendirmelerde bulundu. Görevi devraldıkları dönemden itibaren ortaya koydukları çalışmalar sonrasında Kuyumcukent’in sektörün üretim merkezi olmaktan ziyade pazarlama merkezi haline de geldiğini belirten Sudaş, kompleksin değerinin her anlamda her geçen gün artmaya devam edeceğini belirterek sözlerine şu şekilde devam etti; ‘’Kuyumcukent, çatısı altında irili ufaklı 1000’den fazla üretim tesisini barındıran ve binlerce kişiye istihdam sağlayan, dünyanın en önemli komplekslerinden biri konumunda. Bu komplekste gerçekleştirilen üretim dünyanın dört bir yanına ihraç
178 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
K ediliyor. Sektörümüzün ihracatının lokomotifi konumunda bulunan Kuyumcukent artık üretim merkezi olmaktan ziyade sektörün pazarlama merkezi konumuna da yükselmiş durumda. Hatta Kuyumcukent’in haftanın 7 günü açık fuar alanı olduğunu söylesek hiç de abartmış olmayız. Bu kompleks çatısı altında aradığınız her türlü ürünü bulabilmeniz mümkündür. Bu çok önemli bir avantajdır. Bu avantajdan yararlanan sektör mensubu sayısı her geçen gün artmakta Türkiye’den ve yurt dışından pek çok firma Kuyumcknet’e gelerek ihtiyaçlarını gidermektedir. Yabancıların ilgisi artıyor ‘’Kuyumcukent’te son zamanlarda yabancı firma sayısı da hızla artmaktadır. Yabancı firmaların sayısının artması, bu firmaların hem sektörümüze hem de ülkemize duydukları güvenin bir göstergesi olarak yorumlanmalıdır. ‘’
uyumcukent, one of the world’s number of complexes in its field, has played an important role in the Turkish jewelry and jewelery sector. Nevzat Sudaş, the Chairman of the Board of Directors, was present before the upcoming Istanbul Jewelry Show. Having stated that they have become the marketing center of Kuyumcukent from being the production center of the industry after the work they have introduced since the period they took their duty, Sudaş stated that the value of the complex will continue to increase with every passing day and continued as follows: ‘’ Kuyumcukent is one of the most important complexes in the world, housing more than 1000 production facilities under the roof and employing thousands of people. The production realized in this complex is exported to all over the world. Kuyumcukent, which is in the position of being
the locomotive of the exports of our industry, has become a marketing center of the sector rather than being a production center. Even if we tell you that Kuyumcukent is open 7 days a week, we are not exaggerating. Under this complex roof, it is possible to find all kinds of products you are looking for. This is a very important advantage. The number of the sector benefiting from this advantage is increasing day by day. Many companies from Turkey and abroad come to Kuyumcknet to get their needs. Interest of foreigners is growing ‘’ Kuyumcukent’te recently, the number of foreign firms is also growing rapidly. The increase in the number of foreign firms should be interpreted as a reliable indication that these companies are both sectoral and my country. ‘’
HABER
Sektörümüzün köklü markalarından biri olan Çilek Gold; İstanbul Jewelry Show Mart fuarının ardından İJS Ekim ayağında sahne alacak. İJS Ekim fuarına ikinci kez katılacak olan Çilek Gold; fuarda en yeni ürünlerini tanıtma fırsatı elde edecek. Özellikle spor, İtalyan tarzı renkli setleri, kolyeleri, bileklikleri ve Antik koleksiyonu ile dikkat çekecek olan Çilek Gold; fuar alanını markasının tanıtımı için etkin bir platform olarak nitelendiriyor. Geniş ürün çeşitliliği ile bir kuyumcunun tüm takı ihtiyaçlarını tek noktadan, en yüksek kalite standartları eşliğinde karşılayan Çilek Gold; yerli, yabancı sektör mensuplarını standında ağırlamaya hazır..
S
ektörümüzün köklü markalarından biri olan Çilek Gold; İstanbul Jewelry Show’un düzenli katılımcıları arasına giriyor. Son iki yıldır İJS’nin hem Mart hem Ekim ayağına istikrarlı bir şekilde katılan Çilek Gold; fuarda ticaretten ziyade marka ve ürün portföy tanıtımına daha fazla önem veriyor. Çilek Gold Yöneticisi İdris Çilek; her zaman olduğu gibi fuara sıkı bir şekilde hazırlandıklarını, yılın son çeyreğine damga vuracak en yeni Çilek modellerini fuar stantlarında ziyaretçilerin beğenisine sunacaklarını söyledi. İJS Ekim ayağının ağırlıklı olarak ihracata yönelik olduğu bildiklerini, kendilerinin ihracat çalışmalarında oldukça seçici davranacaklarını kaydeden İdris Çilek; “Markamızın her zaman önceliği iç pazardır. Şu andaki üretim kapasitemiz iç pazardaki taleplere ancak yetmektedir. İJS Ekim ayağına katılan firmaların ağırlıklı olarak ihracat hedeflediklerini biliyoruz. Biz fuarları marka ve ürün tanıtımları için ideal bir platform olarak nitelendiriyoruz. Yurtiçinden de mutlaka fuara gelecek olan
180 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
müşterilerimiz ve esnafımız olacaktır. Standımıza gelecek olan dostlarımız, bulundukları bölgelerdeki tüketicinin taleplerine uygun birbirinden farklı modelleri yakından inceleme fırsatı elde edecekler” diye konuştu. Spor, İtalyan tarzı, renkli takı grubunda iddialı modeller ziyaretçilere sunacaklarını vurgulayan Çilek; sözlerini
şöyle sürdürdü: “Fuar döneminde Nuruosmaniye’deki mağazamız ile fuar standımız arasında bir köprü kuracağız ve geniş ürün çeşitliliğimizi göstermek için fuardan çok sayıda misafiri showroomumuza getirmeyi düşünüyoruz. En büyük endişemiz ürünlerimizin taklit edilmesidir. Ne yazık ki sektörümüzde taklitçilik devam
ediyor ve bu haksız kazanç, bizim gibi AR-GE’ye büyük emek harcayan firmaları zor durumda bırakıyor. “Taklit etme ve edene fırsat verme” diyerek sektörümüzün bu farkındalık içinde olmasını arzu ediyoruz. Fuarın sektörümüz ve katılımcı dostlarımız için en iyi şekilde geçmesini dileriz.”
HABER
HOŞHANLI “NORAYR İŞLER BİNDİĞİ DALI KESMEKTEDİR” Geçtiğimiz günlerde İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norary İşler’in İKO Gemoloji Laboratuvarı açılışında, “Türkiye’deki kuyumcuların verdikleri mücevher sertifikaları geçersiz ve büyük çoğunluğu yanlıştır” açıklamasına tepkiler artarak büyüyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kuyumculuk Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı, Türkiye’de mücevherlerin yanında verilen sertifikaların geçersiz olduğuna ilişkin medyada yer alan iddiaların asılsız olduğunu ve İKO Başkanı Norary İşler’in bir kuyumcu olarak adeta harakiri yaptığını ifade etti.
İ
KO Gemoloji laboratuvarının hizmete girdiği günde ulusal basına açıklama yapan İKO Başkanı Norary İşler’e sektör temsilcilerinden tepkiler çığ gibi büyüyor. Başkan İşler; kuyumcuların sattıkları mücevher ile ilgili yılladır verdikleri kurumsal sertifikaların bir anlamı bulunmadığını ve bu sertifikaların çoğunun yanlış, yanıltıcı olduğunu açıklamıştı. Bu demecin ardından İTO Kuyumculuk Komite Başkanı Erhan Hoşhanlı, yaptığı açıklamada, kuyumculuk mesleğinin gelenekleri ve sektörün tarihsel kriterleri olduğunu belirterek, kuyumcu denildiğinde akla güvenilir bir kimsenin geldiğini, kuyumcunun temel vasfının güven olduğunu, kendisi de bir kuyumcu olan Norayr İşler’in açıklamalarını büyük üzüntüyle dinlediklerini söyledi. Bu iddiaların sansasyon oluşturmak için dile getirdiğini bildiren Hoşhanlı, “Bu haberler yanlıştır, sektöre hakaret içeren açıklamaları doğru bulmuyoruz. Bu iddiaları sektör olarak kabul etmiyoruz. İTO Kuyumculuk Komitesi olarak bu iddiaları reddediyoruz. Bu asılsız iddialar meslek etiğine de ticaret etiğine de aykırıdır. Bunlar yanlış beyanlardır. Maksadını aşan
182 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
sarsacak beyanlarda bulunmanın kuyumculuk camiasına yapılmış çok büyük bir yanlış olduğunu, kuyumculuk camiasının güvenilir belgelere sahip olduğunu ve kuyumcuların güven esasıyla çalıştığını vurguladı. Hoşhanlı, “Güvenilir olmayan zaten kuyumculuk yapamaz, sektörde barınamaz. Kuyumcunun verdiği her belge onun teminatıdır, geçerlidir.” dedi. Güveni zedeleyecek herhangi bir olayda kuyumcuları denetleyen mekanizmalar olduğunu bildiren Hoşhanlı, şunları kaydetti:
Erhan Hoşhanlı
haksız ithamlarda bulunmak, sektör temsilcisine yakışmıyor. Bu açıklamanın İKO’nun gemoloji laboratuvar açılışına gelmesi de ayrıca manidardır. Niye yıllar önce söylenmedi
de bugün dile getirildi” diye konuştu. İstanbul›da yaklaşık 8 bin kuyumcu bulunduğunu bildiren Hoşhanlı, güven duygusunu
“Kuyumculukta iç denetim mekanizması vardır. Yanlış bir şey yapan kuyumcu ticaret hayatını devam ettiremez. Sorunlu mal satan kuyumcu sektörde dışlanır. Kendi içinde yanlış yapanı barındırmayan sektör, müşterisine daha dikkatli davranmaktadır. Sadece uluslararası sertifika veren kuruluşların sertifikalarının meşru olduğunu öne sürmek, akıllara birçok soruları getirir. Mesleğimizin en önemli mevkilerinden birinde yer alan İKO Başkanımız bu açıklamasını düzeltmeli ve maksadını aşan ifadesi için sektörden özür dilemelidir.”
HABER
RİVA GOLD HOLLOW SHOW BAŞLIYOR Ülkemizi birçok uluslararası fuarda başarıyla temsil eden Riva Gold, Uluslararası Hongkong ve İtalya Vicenza Fuarlarının ardından ülkemizde yerli ve yabancı müşterilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Hongkong ve İtalya Fuarlarında sergiledi yeni tasarımlara, kendi evinde çok daha fazlasını eklemeye hazırlanan Riva Gold; yenilenen standında adeta hollow takı şov yapacak. Yüksek kalitesiyle, hollow takı grubunda kalite standartlarını üst seviyeye çeken Riva Gold; İstanbul Jewelry Show’da tüm hünerlerini sergileyecek…
Ahmet Şahin
U
luslararası İtalya Vicenza Oro ve Hongkong Takı Fuarında katılımcı olarak yer alan Riva Gold; iki uluslararası fuarın sonrasında gerçekleşecek olan İJS’den yüksek beklenti içinde. Riva Gold Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şahin; katıldıkları yurtdışı fuarlarında, İstanbul Jewelry Show’a çok sayıda yabancı firmanın geleceğini öğrendiklerini, son yıllarda başarılı geçen Ekim fuarla-
184 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
rından birini daha yaşamak istediklerini söyledi. İleri teknoloji ile donanan üretim merkezlerinden, çok özel yeni tasarımların vitrinlere çıkmak üzere olduğunu belirten Ahmet Şahin; “Geçen yıl ki Ekim fuarı çok hareketli geçmişti. Bu nedenle İJS Ekim fuarından önemli beklentiler içindeyiz. Riva’nın yıllar içinde kemikleşmiş bir müşteri grubu bulunuyor. Son dönemde yeni alıcılarla tanış-
tık. Çok titiz ve kaliteli üretim gerçekleştiriyoruz. Ürünlerimizdeki yüksek kaliteyi lup ile sektör temsilcileri yakından inceleyebilir. Özgüvenimiz üst düzeyde, Come To Riva Gold diyerek, herkesi benzersiz kalitemizle tanışmaya davet ediyoruz” diye konuştu. Son yıllarda Riva Gold’un ön plana çıkardığı pek çok modelin klasikleşen hollow takı modelleri arasında girdiğini ve klasik hollow takılara, hem
ülkemizde hem de yurtdışında ilginin üst seviyede olduğunu kaydeden Şahin; baştan sona yenilenen fuar stantlarında bünyesinde bulunan alyans markası Matyani Jewellery’nin en yeni modellerinin de sergileneceğini, Matyani alyanslarının kısa sürede hem yurtiçinde hem de yurtdışına önemli bir müşteri kitlesine hizmet sunmaya başladığını ifade etti.
HABER
HONGKONG’TAN ŞEN DÖNEN “SİNA MONTÜR” İJS’DE TASARIM ŞOVA HAZIRLANIYOR Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Hongkong Takı Fuarına katılan ve arzu ettiği hedeflere ulaşarak evine mutlu dönen Sina Montür; şimdi tüm enerjisi ve yenilikleriyle İstanbul Jewelry Show Ekim ayağında sevenlerinin karşısında olacak. Sina Montür; fuar kapsamında hem yerli hem de yabancı müşterileri için ayrı ayrı koleksiyonlar hazırladı...
D
üzenli olarak Hongkong Takı Fuarına katılan, ülkemizin önde gelen markalarından Sina Montür; yurtdışında ülke kuyumculuğumuzu başarıyla temsil etti. Sina Montür Pazarlama Direktörü Utku Lek; bu yıl Hongkong fuarına daha büyük bir stantla katıldıklarını, Türk takılarına uluslararası çapta artan ilginin hem kendileri hem de ülke kuyumculuğu için sevindirici olduğunu ifade etti. Dünya genelinde gösterişli fakat uygun bütçeli ürünlerin son dönemde tercih edildiğini, İJS’de yine bu ürün gruplarında birçok yeni modeli stant vitrinlerine taşıyacaklarını
186 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
belirten Utku Lek; “Ülkemizin değerli montür üreticileri gerek tasarım gerekse ürün kalitesi açısından rakiplerinin bir adım önünde. Bu çizgimizi devam ettirmemiz gerekiyor. Fuar alanında birçok farklı ülkenin montürlerini yakından inceledik. Türk montürü bir başka” diye konuştu. “İJS’de Hongkong’ta Sergilediğimiz Ürünlere Yenilerini Ekleyeceğiz” İJS Ekim Fuarına büyük bir özenle hazırlandıklarını, yeni modelleriyle her zaman olduğu gibi Türk kuyumculuğunun değerli montür ürünlerini sergileyeceklerini kaydeden Lek; fuarda gözbebekleri olan yerli müşterileri için oldukça
özel ve güzel yeni modeller hazırladıklarını, ekonomik koleksiyonlar tanıtacaklarını ve 14 ayar tektaş fiyatına yakın pırlantalı tektaşlarıyla dikkat çekeceklerini söyledi. Çıplak taş ve montür alanında çok geniş stoklar eşliğinde müşterilerinin karşısına çıkacaklarını vurgulayan Lek; “İstanbul’da evsahibi olmanın da getirmiş olduğu sorumlulukla yeni dizaynlarımıza ağırlık vereceğiz. Özellikle kelepçe, bileklik, set takılarımızda çok çarpıcı tasarımların ilgin toplayacağına inanıyoruz. Amiral gemimiz olan tektaş ve beştaşlarda bizden her fuarda ciddi beklentiler var. Tabi ki bu beklentilere de karşılık vereceğiz” dedi.
HABER
IRAQ INCREASED IN THE EXPORT RATINGS WHİCH ATTRACTED ATTENTİON
I dolar.
n the first 8 months of 2017, jewelery exports to Iraq rose to 829.2 percent, from 589.3 million dolar to $ 63.4 million
MİB president Ayhan Güner, who said that the increase in exports in Iraq originated from Iraqi merchants who are transported from Dubai to Turkey, he stated that 70-80 Iraqi companies have been established in Istanbul Kuyumcukent in the last 6 months. Opportunity for Turkey
“Dubai bütün sektörlere yüzde 5 vergi koydurdu, şartlar ağırlaştı.Yılbaşında da KDV geliyor, Dubai bitiyor. Bunu Türkiye’nin değerlendirmesi lazım.”
2
017’nin ilk 8 ayında Irak’a yapılan mücevher ihracatı yüzde 829.2 artışla 63.4 milyon dolardan 589.3 milyon dolara yükseldi. Irak’ta yaşanan ihracat artışının Dubai’den Türkiye’ye taşınan Iraklı tüccarlardan kaynaklandığını söyleyen MİB Başkanı Ayhan Güner, İstanbul Kuyumcukent’te son 6 ayda 70-80 adet Iraklı şirketin kurulduğunu belirtti.
dedi. Dubai’nin yüzde 5 vergi koymasının Türkiye açısından fırsat doğurduğunu vurgulayan Güner, “Belki bin tane yabancı şirket Dubai’den Türkiye’ye gelecek. Ama bunun tanıtımının yapılması lazım. Tanıtım için Ekonomi Bakanlığı’ndan bütçe istedik. Ancak henüz alamadık. Bu durum, bütün sektörler için geçerli.” diye konuştu.
Türkiye için Fırsat
Ayhan Güner, mücevher sektörünün ihracatta başarılı bir yükseliş trendine girdiğini, yabancı yatırımcının da Türkiye’ye çekilmesi gerektiğini söyledi. Yabancı yatırımcılar için bürokratik zorlukların halen fazla olduğunu ifade eden Güner, bunun azaltılmasıyla Dubai başta olmak üzere pek çok ülkeden yatırımcının Türkiye’ye gelebileceğini kaydetti.
Güner, “Daha önce bizde hiç Iraklı şirket yoktu. Dubai’deki tüm ürün ticaretine yüzde 5 vergi getirildi. Bu yüzden özellikle mücevher satan Iraklı şirketler Dubai’den Türkiye’ye geldi. Türkiye’de mal yaptırıp, Irak’a gönderiyorlar. Organizasyonu Dubai’den Türkiye’ye kaydırdılar. Türkler burada üretiyor, Dubai’de satıyor” 188 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Güner, “We have never had an Iraqi company before. Dubai brought 5 precent tax to all products in Dubai. That’s why Iraqi companies, especially those selling jewelery, came to Turkey from Dubai. They make goods in Turkey and send them to Iraq. They moved the organization from Dubai to Turkey. Turks produce here and sell it in Dubai,” he said. After the 5 precent tax imposed by
Bureaucracy needs to be reduced Ayhan Güner said that the jewelery sector has entered a successful upward trend in exports and that foreign investors should also be drawn to Turkey. Güner stated that the bureaucratic difficulties for foreign investors are still too much, and by reducing this, investors from many countries, especially Dubai, could come to Turkey.
Vergiden kaçan Iraklılar, Türkiye mücevher ihracatını patlattı. Turkey’s jewellery exports boomed after Iraqis escaped from taxation.
Bürokrasi Azaltılmalı
OCAK
ŞUBAT
MART
NİSAN
MAYIS
HAZİRAN
TEMMUZ
589.3 million $
AYHAN GÜNER
Dubai, Guner emphasized on the fact that it generated opportunity for Turkey. He said, “Maybe a thousand foreign companies will come to Turkey from Dubai. But it needs to be promoted. We requested a budget from the Ministry of Economy for publicity. But we didnt received it yet. This circumstance applies to all sectors. Dubai Imposed 5% tax on all sectors, the conditions are more hard now. At the beginning of the year the new VAT is coming so Dubai is coming to an end. Turkey needs to make use of this opportunity.’’
AĞUSTOS
HABER
Uzun yıllardır mücevher sektöründe değerli taş toptancılığı yapan ve aynı zamanda mücevher üretimlerini kendi fabrikasında gerçekleştiren Blue Diamond hızla mağazalaşıyor. Blue Diamond, Uygun fiyat garantisi ve ürün çeşitliliğiyle iş ortaklarına bir çok avantaj sunuyor.
Pırlantalı mücevherin en uygun fiyat garantisiyle müşterilere sunulduğu Blue Diamond mağazalarında, pırlantanın yanı sıra altın ürünlerin de satışı yapılıyor. Mağaza sahibi, altın ürünlerinin satın almasını, dilediği yerden, bağımsız olarak gerçekleştirebiliyor.
BLUE DIAMOND’DAN DAVET VAR! “Blue Diamond geleceğe yatırım yapmak isteyen sektör mensuplarını mağaza açmaya davet ediyor”
190 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Şıklığın parlak kodlarıyla büyülü tasarımlar sunan Atasay, tarzından ödün vermeyen, zarif ve bir o kadar da iddialı kadınları göz alıcı mücevher seçenekleriyle buluşturuyor.
MÜCEVHER MODASINDA BEYAZ ALTININ YÜKSELİŞİ Her sezonunun öncü modası olan beyaz altın, sade stilini gösterişli mücevherlerle tamamlamaktan hoşlanan kadınlar için ideal bir mücevher tercihi oluyor. Gündüzden geceye her anınızda şıklığınızı tamamlayan zamansız trend beyaz altın, aşkın ve hayallerin ruhunu stilinize yansıtıyor. Atasay, koleksiyonunda yer alan, farklı zevklere hitap eden zengin ve özgün tasarımlarıyla son dönemin yükselen trendi beyaz altını stil tutkunları ile buluşturuyor.
HABER
TÜRKIYE ASEAN+8 YÖNETIMINE GIRDI Mücevher ihracatını geliştirebilmek amacıyla dünyanın her köşesine giden Mücevher İhracatçıları Birliği, dünyanın en önemli mücevher pazarının bulunduğu ASEAN+8 Kuyumcu Birlikleri yönetimine girdi. MİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık; ASEAN’da birliğimizin temsil edilecek olmasının sektörün ulaştığı konumu göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.
M
ücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık, Mücevher sektörünü ve ihracatını geliştirmek amacıyla sürekli yeni adımlar attıklarını ve istikrarlı çalışmalarının neticesinde Türkiye’nin dünya mücevher pazarındaki payının ve ağırlığının geliştiğini söyledi. Atayık, bu sene Myanmar’ın başkenti Nay Pyi Taw’da, Myanmar Gems & Jewelry Entrepreneurs Association ev sahipliğinde gerçekleştirilen ASEAN+8 zirvesine MİB’i temsilen katılan heyetin başarılı çalışmalar yaptığını ve Mücevher İhracatçıları Birliği danışmanı Oğuz Özdemir’in ASEAN+8 İcra Kuruluna seçilerek Birliği temsil edecek olmasının da bu başarılı çalışmaların sonucu olduğunu belirtti. ASEAN +8 Kuyumcu Birlikleri Zirvesi’nin önemine dikkat çeken Atayık, birlik üyeleri arasında bulunan Malezya, Hindistan, Hong Kong, Filipinler gibi ülkelerin hem ekonomik büyüklük hem de mücevher ticaretindeki paylarına dikkat çekti. Sadece Tayland’ın 2016 yılında 14,2 milyar USD değerli taş ve mücevher ihracatı gerçekleştirdiğini söyleyen Atayık, Hindistan’ın da hem üretim hem de ihracattaki payına dikkat çekti. Hindistan 2016 yılında 43 milyar USD mücevher ihracatı gerçekleştirdi. Bu kadar büyük bir pazarın Türkiye için önemli olduğunu
192 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
ve son yıllarda ASEAN+8 Kuyumcu Birlikleri Zirve toplantıların katılarak ilişkileri geliştirdiklerini belirten Atayık; bu çalışmaların neticesinde MİB’i temsilen Oğuz Özdemir’in birlik yönetimine seçilmesinden gurur duyduklarını belirtti. ASEAN+8 Kuyumcu Birlikleri İcra Kurulu üyeliği görevine seçilen Oğuz Özdemir ASEAN+8 bölgesinin hem coğrafi hem de ekonomik olarak çok büyük ve gelecek vaad eden bir bölge olduğunu anlattı. ASEAN üyesi ülkelerin sadece mücevher sektörü değil tüm alanlarda iddialı olduklarına dikkat çeken Özdemir bu nedenle ülkelerin vergi ve ticaret uygulamalarının geliştirilmesinin bölge ile
TURKEY ASEAN HAS ENTERED INTO +8 MANAGEMENT
Jewelry Exporters’ Association, which goes to every corner in the region in order to develop jewelry exports, has entered the mission of ASEAN + 8 Jewelry Union belonging to the most important manager market of the world. MİB Vice Chairman Mustafa Atayık; He said that it is important for the ASEAN to represent our union to show the position reached by the industry. Jewelry Exporters’ Association Vice Chairman Mustafa Atayık, said that to improve the jewelry industry and exportation they are constantly taking new steps and that the consistent work made Turkey more bigger and in depth in
the worlds jewelry market. Atayik said that the delegation representing the MİB was doing successful work and that Oğuz Özdemir, the consultant of the Jewelery Exporters’ Association, had taken part in the ASEAN + 8 Executive Board,
Mustafa Atayık
Birlik üyeleri arasında bulunan Malezya, Hindistan, Hong Kong, Filipinler gibi ülkelerin hem ekonomik büyüklük hem de mücevher ticaretindeki payları çok önemli. Atayık pointed to the importance of the ASEAN +8 Jewelry Unions Summit, he paid attention to the economic magnitude as well as the share of the jewelry trade in countries like Malaysia, India, Hong Kong, Philippines which are members of the union.
ticaretini arttırmak isteyen Türkiye için önemli olduğunu belirtti. ASEAN+8 ülkelerinin kuyumcu birliklerini temsilen zirveye katılan temsilcilerin Türkiye’nin sunumunu ilgiyle izlediklerini ve sunum sonrasında Türkiye ile iş birliği koşullarını sorduklarını anlatan Özdemir; Türkiye’nin ASEAN+8 ülkeleri için; ASEAN+8 ülkelerinin de Türkiye için değerli katkılar yapabileceğini belirtti. Özellikle son dönemde İstanbul Elmas Borsası’nda işlem yapılabilmesinin kolaylaşmasının başta elmas olmak üzere değerli taş ticaretini daha güvenli hale getirdiğini söyleyen Özdemir; Türk mücevher endüstrisinin
genellikle değerli taş ihracatı yapan ülkeler açısından çekici olduğunu söyledi. Türk mücevher sektörünün Hindistan, Hong Kong gibi ülkelerle rekabet halinde olduğuna dikkat çeken Özdemir, bu ülkelerle iş birliğinin geliştirmesinin mücevher ihracatını da olumlu etkileyeceğini belirtti. Myanmar’ın özellikle renkli taş üreten bir ülke olarak yeni yenidünyaya açıldığına dikkat çeken Özdemir Türkiye’nin bu ülkeye vereceği desteğin Türkiye’ye katma değer olarak geri döneceğini bildirdi. Mücevher ithalatında yüzde 35 vergi uygulayan Myanmar ticareti geliştirmek amacıyla bu vergiyi yüzde 6’ya düşürmeye hazırlanıyor.
which was held at Myanmar Gems & Jewelry Entrepreneurs Association in Myanmar’s capital Nay Pyi Taw this year and the fact that he will represent the Union is the result of these successful works.
this reason, the development of tax and trade practices of the countries is important for Turkey which wants to increase trade with the region.
Atayık pointed to the importance of the ASEAN +8 Jewelry Unions Summit, he paid attention to the economic magnitude as well as the share of the jewelry trade in countries like Malaysia, India, Hong Kong, Philippines which are members of the union. Saying that only in 2016, Thailand exports of precious stones and jewelry is worth $ 14.2 billion, Atayık paid attention to India’s share of both production and exports. He draw attention to both India’s production and export share. India achieved 43 billion USD jewelry exports in 2016. Atayık stated that such a big market is important for Turkey and that in recent years ASEAN + 8 Jewelry Union Summits have been participating in the summit meetings. He stated that they were proud of Oguz Özdemir being elected to the union administration on behalf of the MİB because of the hard work.
Ozdemir explaining that the representatives who attended the summit representing the jewelery associations of ASEAN + 8, countries watched the presentation of Turkey with interest and asked about the conditions of business association with Turkey after the presentation; For Turkey’s ASEAN + 8 countries; ASEAN + 8 countries could also make valuable contributions to Turkey. Özdemir said that the ease of making transactions in the Istanbul Diamond Exchange in the recent period has made the precious stone trade more secure, especially diamond. Said that the Turkish jewelry industry is generally appealing in terms of the countries that export gemstones. He pointed out that the Turkish jewelry industry is in competition with countries such as India and Hong Kong, Özdemir said that the development of business associations in these countries will also positively affect the export of jewelry.
Oğuz Özdemir, who was elected as a member of the ASEAN + 8 Jewelery Unions Executive Committee, explained that the ASEAN + 8 region is both a geographically and economically very large and promising region. Özdemir stadet that ASEAN member counties are not only ambitions in the jewelry business but also in all fields. For
Ozdemir noted that Myanmar as a colorful stone producer and that it opened up a new world for him. He added that Turkey’s support for this country will return to Turkey as an added value. Myanmar, which implements 35 percent tax on jewelry imports, is preparing to reduce this tax rate to 6 percent in order to improve trade. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
193
HABER
GÖZLERİNİZ BU KALİTEYİ İSMİNİ GÖRMEDEN SEÇECEK Trabzon Hasır takı grubunun öncü markalarından biri olan Karaltın Kuyumculuk; yeni bir İstanbul Jewelry Show’a en yeni modelleriyle hazırlandı. İJS’ye kendi standı yerine, ürün tedarik ettiği dev markaların vitrinlerinde yer alarak katılım gösterecek olan Karaltın hizmet verdiği birçok dev markamız için ayrı ayrı koleksiyonlar ve farklı tasarımlar hazırlayacak. Karaltın imzalı takılar, fuar alanının farklı noktalarında karşınıza çıkabilir. Yüksek kaliteli, özgün tasarımlara sahip Karaltın; her yıl daha fazla sayıda, perakende zincirine sahip markalarımızın çözüm ortağı oluyor…
T
rabzon Hasırı dendiğinde ilk akla gelen markalardan biri olan ve yıllardır Trabzon Hasırının gelişimine önemli katkılar sağlayan Karaltın Kuyumculuk; titiz bir AR-GE döneminin ardından İJS ile birlikte yılın en yeni ve iddialı tasarımlarını gözler önüne seriyor. Fuar kapsamında Karaltın’ın en yeni modelleri, birbirinden değerli 6 farklı markanın fuar standında boy gösterecek. Türkiye’nin önde gelen, perakende zincirine sahip markalarının Trabzon Hasır ihtiyacını gideren Karaltın; her zevke hitap edebilecek en yeni tasarımları madene aktardı. Her firma için ayrı tasarımlar, ayrı koleksiyonlar hazırlayan Karaltın; özellikle taşsız modelleriyle dikkat çekecek.
CEVAT KARA
194 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Karaltın Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Kara; İJS’nin Mart ve Ekim organizasyonlarında yeni tasarımları piyasaya sunduklarını, işbirliği içinde oldukları değerli markaların standında birçok yeni Karaltın
imzalı hasırların en güzel şekilde sergileneceğini söyledi. Yükselen altın fiyatları neticesinde 14 ayar Trabzon Hasırının ilk kez 22 ayar hasır ile aynı satış rakamlarına ulaştığını kaydeden Cevat Kara; “Son dönemde 8 ayar Trabzon Hasırlarının da kuyumcu vitrinlerinde yer aldığını görüyoruz. 8 ayar hasıra talep yüksek boyutta değil. 14 ayar hasırlar ise artık rüştünü ispat etti” dedi. Gittikçe daha zorlu hale gelen yurtiçi ve yurtdışı piyasalarında yüksek kalite ve özgün çizgi güçlerini ön plana çıkaracak çalışmalar içinde olduklarını kaydeden Kara; “Yeni koleksiyonlarımız için yaklaşık 5 aydır titiz bir çalışma yürütüyorduk. Ortaya çok güzel çalışmalar çıktı. Hem klasik hem de fantezi modellerimize yenilerini ekliyoruz. Hep söylediğimiz gibi; “Biz daha iyisini yapana kadar Karaltın imzalı hasırlar en iyi Trabzon Hasırı olma iddiasını devam ettirecektir” diyerek sözlerini noktaladı.
HABER
FRANCO FONTANA YENİ KOLEKSİYONUYLA IJS’DE Her fuar döneminde en yeni tasarımlarını ve özel koleksiyonlarını yerli, yabancı müşterilerinin beğenisine sunan Franco Fontana; yine İtalyan ve Türk kuyum işçiliğinin en güzel karışımlarını gözler önüne serecek. Fuar boyunca, özellikle modern çizgilerin ağırlıkta olduğu yılın son özel koleksiyonu büyük ilgi çekecek. FRANCO FONTANA NEW COLLECTION AT THE OCTOBER FAIR Franco Fontana, who presents the latest designs and special collections to local and foreign customers in every fair; will again reveal the most beautiful blends of Italian and Turkish jewelry workmanship. During the fair, the last special collection of the year, which shows the trend of mostly modern lines, will attract great attention.
F Kerem Esenlik
G
enlerinde İtalyan çizgilerini barındıran, zaman zaman Türk bakış açısını İtalyan işçiliğiyle harmanlayan Franco Fontana; yine bir İstanbul Jewelry Show’a hazır. 10 yıldan fazla bir süredir, İJS’nin hem Mart hem de Ekim ayağına katılım gösteren Franco Fontana; her fuarda en yeni koleksiyonlarının tanıtımlarını gerçekleştiriyor. Franco Fontana Toptan Satış Mağaza Müdürü Kerem Esenlik; yıl içinde 2 ana koleksiyon ortaya koyduklarını, İJS’nin Mart ve Ekim tarihlerinin koleksiyonlarının çıkış tarihi olarak tüm müşterileri tarafından bilindiğini söyledi. Oldukça verimli geçen Mart fuarının ardından Ekim fuarındaki beklentilerinin yüksek olduğunu belirten Kerem Esenlik; “AR-GE Departmanımız, Türk ve İtalyan tasarımcılarımız, firma yöneticilerimiz, uzun fikir alışverişleriyle
196 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
ortaya yeni koleksiyonumuzun çıkmasını sağladılar. Hafif gramajlı ancak gösterişli koleksiyonumuzun ilgi toplayacağına inanıyoruz” diye konuştu. Esenlik; sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda İJS’ye Avrupa, Amerika ve Rusya’dan az sayıda ziyaretçi geldiğini gözlemliyoruz. Fuarımızın uluslararası kimliği açısından, farklı coğrafyalardan ziyaretçi gelmemesi negatif bir durum oluşturuyor. Tabi ki Arap pazarı, Kuzey Afrika ülkeleri ve İran, sektörümüz için büyük önem teşkil ediyor. Fakat biz de dahil olmak üzere pek çok markamız; dünyada yaşayan her kadının takı zevkine hitap edecek ürün çeşitliliğine sahip. Bu yüzden fuarımızın uluslararası kimliğinin korunmasının önemine dikkat çekmek istiyorum. Bizden ürün alsın veya almasın, tüm ziyaretçileri yepyeni tasarımlarımızı yakından incelemek için standımıza davet ediyoruz. Fuarın, sektörümüz açısından en güzel şekilde geçmesini diliyoruz.”
ranco Fontana, whose genes include Italian lines, occasionally blending Turkish perspectives with Italian workmanship is again ready for an Istanbul Jewelry Show. Franco Fontana who participated in both the March and the October fairs of IJS and is like always promoting its newest collections. Franco Fontana Wholesale Sales Store Manager Kerem Esenlik; there are 2 main collections in the year and IJS said that the collections of March and October were known by all customers as the departure date. Kerem Esenlik, indicating that the expectation at the October fair was high after the highly efficient March fair. “Our AR-GE Department, our Turkish and Italian designers, our company managers, have made it possible for our new collections to
emerge through long-term exchanges. We believe that our light weighted but gorgeous collection will attract attention, “he said. He continued with: “In recent years we have seen a small number of visitors from Europe, America and Russia to IJS. In terms of the international identity of our fair, the non-arrival of visitors from different geographies constitutes a negative situation. Of course, the Arabian market, North African countries and Iran, is of great importance for the sector and us. A lot of brands in our fair including us, cater to all woman Jewels needs in the world has because of our a variety of products. That’s why I want to draw attention to the importance of protecting our international identity. Whether you buy or don’t buy products from us, we invite you to take a closer look at our brand-new designs for all visitors. We hope that the fair go great in terms of our sector.”
HABER
“İSTANBUL JEWELLERY SHOW SEKTÖRÜMÜZÜN İTİCİ GÜCÜDÜR”
Bu fuar öncesi de geniş stoklarıyla yüzlerce müşterisine has maden sunan Eren Has Group; fuarın en iyi şekilde geçmesini ve bol bol üreticilerimizin sipariş almasını diliyor. EHG Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Eren; İJS’nin sektörün itici bir gücü olduğunu ve İJS’ye katılan firmaların kendilerine uluslararası çapta yeni rotalar çizdiklerini ifade ediyor.
“ISTANBUL JEWELERY SHOW IS OUR SECTORS DRIVING FORCE”
E
HG Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Eren; değerli maden ticareti yapan aracı kurumların, önceki yıllarda fuar öncesi hazırlanan numune setleri ile ciddi boyutlarda hareketlilik yaşadığını, son dönemde demo ürünlere ağırlık verilmesiyle fuar öncesinin eski yoğunluğunun kalmadığını söyledi. Fuarın çok iyi bir geçmesini herkesten çok dilediklerini, gelen siparişler neticesinde tekrar has maden taleplerinin artacağını belirten Mehmet Eren; “İyi geçen bir Mart fuarının sonrasında Ekim fuarının da verimli geçmesi bekleniyor. Üreticiler, çok
sayıda sipariş alırsa biz de mutlu oluruz. Tüm stoklarımızla, fuar sonrası olabilecek yoğun talebe hazırız. Bizim için fuar, fuar sonrası başlıyor. ” şeklinde konuştu. Altın fiyatlarının yakın tarihte küçük bir yükselme gösterdiğini ve hemen altınlarını bozdurmak isteyen kitlenin harekete geçtiğini ve bu durumun ekstra bir hareketliliğe yol açtığını kaydeden Eren; önümüzdeki 3 ay boyunca özellikle büyük şehirlerde düğünlerin artarak devam edeceğini, sektörümüzün Ocak ayına kadar yoğun bir dönem yaşamasının sürpriz olmayacağını sözlerine ekledi.
Bizde fuar dönemlerinde, hem yurtiçinden hem de yurtdışından pek çok misafirimizi Çemberlitaş’taki merkez ofisimizde ağırlıyoruz We are welcome many guests both at home and abroad at our headquarters in Çemberlitaş during the time. 198 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Even before this fair, Eren Has Group provided his hundreds of customers with their large supply of mines, they are wishing every supplier more orders and that the fair go’s well. EHG Chairman Mehmet Eren; IJS is the driving force of the industry and the companies that have joined IJS have drawn new rods for them on an international scale.
HG Chairman Mehmet Eren; intermediary institutions that trade in precious metals have been experiencing very serious mobility in previous years with sample sets that were prepared before the fair but that the ‘before fairs activity’ has not the formal busy state in recent years because of the focus that’s on the demo products he said.
E
With all our stocks, we are ready for the intensive heavy demand after the fair. For us, the fair starts after the fair.”
Mehmet Eren stated that there will be a rise in the demand for mines again because of incoming orders; “After a good March fair, the October fair is expected to go effective as well. We will be happy if the producers get lots of orders.
He added that during the next three months because of the wedding season, weddings going to be continuing to increase and especially in big cities. Because of this until January, the industry will not be surprised by the intense period.
Eren recalls that with the small rise in gold prices these recent days and the masses wanting to cash immediately, prompt to an extra mobility.
HABER
“LEVİN” KLASİKLEŞEN MODELLERİYLE ÖN PLANA ÇIKACAK Sektörümüzün değerli markalarından Levin Kuyumculuk; yeni bir İstanbul Jewellery Show katılımına hazır. Uluslararası piyasa koşulları göz önüne alındığında beklenti çıtasını daha düşük tutan Levin Kuyumculuk; fuar boyunca yeni ürünlerinden daha çok farklı bölgelere farklı kültürlere hitap edecek ürün çeşitliliği ile dikkat çekecek. Kısacası Levin’e gelen Çinli, Hintli, Japon, Arap, Avrupalı hatta Amerikalı kendi bölgesinde rahatlıkla satış yapabileceği modelleri yakından inceleme imkanı elde edecek…. etkin, kolay satış yapabilmeleri için elimizden geleni ortaya koyuyoruz” dedi. “Arap Pazarının Pastası Aynı Kalıyor Dilimleri Küçülüyor…” Son dönemde İstanbul Jewelry Show’a ağırlıklı olarak Ortadoğu, Arap ve İran pazarından alıcılar gelmesiyle ilgili çeşitli kişi ve firmaların eleştirileri bulunduğunu, fuarın uluslararası kimliğinin erozyona uğradığıyla ilgili görüşleri hatırlattığımız zaman, deneyimli kuyumcu İsrafil Güner; bu görüşlere katılmadığını şu sözlerle ifade ediyor:
D
eneyimli kuyum ustası İsrafil Güner tarafından kurulan Levin Kuyumculuk; son yıllarda düzenli olarak İstanbul Jewellery Show’a katılıyor. Son olarak İJS’nin Mart ayağından mutlu bir şekilde ayrılan Levin; İJS Ekim fuarında daha mütevazi beklentiler içinde. Fuarda geniş ürün çeşitliliğini klasikleşen modelleriyle ziyaretçilere sunmayı planlayan Levin Kuyumculuk; aynı zamanda çok farklı kültürlerin zevklerini yakalayacak ürün çeşitliliğiyle, üretim kaslarını cömertçe sergileyecek.
200 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Dünya çapındaki uluslararası pek çok fuarı ziyaret ettiğini ve edindiği fuar tecrübesine dayanarak fuar katılımcısının çok ürün sergilemek yerine, nokta atışı yapacağı az ve öz modelle fuara katılmasının çok daha iyi sonuçlar doğurduğunu kaydeden Levin Kuyumculuk firma sahibi İsrafil Güner; “Fuarlarda tek bir bölgeye odaklanmamayı tercih ediyoruz. Bölgesel mini koleksiyonlarla neler yapabileceğimizi gösterebiliyoruz. Alıcıda bizim üretim kapasitemizi daha net bir şekilde anlamış oluyor” diye konuştu.
İsrafil Güner; son yıllarda İJS’ye çok sayıda İranlı alıcının geldiğini belirterek, İranlıların takı almaktan çok daha fazla modelleri gözlemlemeyi ve onları İran’da ya da başka bir atölye de nasıl daha ucuza yaptırabilirim düşüncesinde olduklarını söyledi. Almanya, Belçika, Hollanda ve Danimarka ülkelerinde yaşayan Türk kuyumcuların Levin kalitesini tercih ettiğini dile getiren Güner; “Bu bölgelerdeki kuyumcu dostlarımızla yaklaşık 20 yıldır çalışıyoruz. Beklentilerine uygun modeller madene aktarıyor ve onların
“Uzun bir dönem Arap pazarında tek başına faaliyet gösteren ve son dönemde, eskisi gibi yüksek işçilik fiyatlarıyla satış yapamayan firma sahiplerinin bu eleştiriyi yapmasını manidar buluyorum. Bugün itibariyle artık Arapların önde gelen alıcıları zaten Kuyumcukent içinde yerleşik düzene geçti. Firmalarımızın, farklı pazarlara açılmak için emek harcamaları gerekiyor. Sadece fuar organizasyonundan beklentiye girmeyi yanlış buluyorum. İJS; 45. kez düzenleniyor. Kendini ispat etmiş bir fuarımız var. Tabi ki farklı bölgelerden alıcıların gelmesini herkes ister. Türk kuyumculuğunun Arap pazarında yükselen çizgisi, doğal olarak fuarlarımıza gelen alıcının profilinin ağırlıklı olarak Arap Dünyasından olmasına yol açıyor.”
HABER
MERDİVENALTI SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR Şahin Ramat ve Asit Makina Firma Sahibi Cemal Şahin, çalışma sistemi ile birbirini destekleyen iki firması, Şahin Ramat ve Asit Makina ile ilgili çalışmalarını ve hedeflerini Altın Dünyası’na verdiği röportajda anlattı.
F
irma Sahibi Cemal Şahin, Şahin Ramat ve Asit Makina çalışma sistemleri ve hizmetlerine ilişkin şunları söyledi:
Cemal Şahin Şahin Ramat ve Asit Makina Firma Sahibi
Kuyum sektöründe ‘İtalyanlar bu işi yapar’ diye bir algı var ben şahsen bununla mücadele ediyorum, rakiplerim de İtalyan firmaları. İtalya’da, Amerika’da nasıl yapılıyorsa, biz de Türkiye’de en iyisini yapabiliriz. 202 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
“1987 yılından beri bu sektörde çalışıyorum ve tüm üretim aşamalarında bulundum. 2003 yılında Şahin Ramat ve Asit Makina’yı kurdum. Asit Makina; geri dönüşüm tesisleri, rafineri sistemleri ve kuyumculuk kimyasalları ile ilgili üretim yapıyor. Şahin Ramat ise altın ve gümüş geri dönüşümü yapıyor. Asit Makina’nın kurduğu geri dönüşüm tesisleri ve rafineri sistemlerine know how sağlıyor. Ekip, personel ve o sistemlerin çalışmasını sağlıyor. Şahin Ramat, genelde iç piyasaya hitap ediyor, Asit Makina ise %95 yurtdışı odaklı çalışıyor. Yaklaşık 13 tane ülkeyle bağlantımız var, 12 tane ülkeye de ihracat yaptık. Kurduğumuz sistemler Hindistan’da da olsa Amerika’da da olsa bu sistemlerin servisini kendimiz sağlamak zorundayız. Dünyada üretici firmalar nasıl bir garanti veriyorsa aynı garantileri biz de veriyoruz. “İtalyanlar bu işi yapar” algısı ve merdiven altı problemlerine değinen Cemal Şahin, ‘hedefimizde yurtdışı fuarlar’ var dedi.
“‘İtalyanlar bu işi yapar’ algısıyla mücadele ediyoruz” Kuyum sektöründe ‘İtalyanlar bu işi yapar’ diye bir algı var ben şahsen bununla mücadele ediyorum, rakiplerim de İtalyan firmaları. İtalya’da, Amerika’da nasıl yapılıyorsa, biz de Türkiye’de en iyisini yapabiliriz. “Hedefimiz yurtdışı fuarlar” Biz yaklaşık beş yıldır İstanbul’daki kuyumculuk ve geri dönüşüm fuarlarına katılıyoruz. Bundan sonraki hedefimiz yılda en az bir veya iki defa bir yurtdışı fuarına katılmak. “Merdiven altı sıkıntımız var” Sektörel anlamda merdiven altı çalışanlarla ilgili sıkıntımız var. Burada bir çalışma yapıyorsunuz ve ortaya bir ürün çıkarmaya çalışıyorsunuz. Ancak merdiven altı çalışan yerler, sizin on liraya mal ettiğiniz bir sistemi, 3 liraya mal etmeye çalışıyorlar. Fuarlarda yurtdışından müşteriler geliyor ‘x firmadan şunu aldım çalışmadı. Bu firmaya nasıl ulaşabilirim diyor’. Bu durum biz işini iyi yapmaya çalışan firmaları da ülkemizi de olumsuz etkiliyor.”
HABER
TASCHI KUYUMCUKET’TE 20 yıllık sektör tecrübesi temelinde kurulan taş kategorisinin yeni firması TASCHI Kuyumcukent’te faaliyete başladı.
Kemal Güray Bain
Y
ıllardır sektöre çeşitli firmalarda çalışarak hizmet veren Kemal Güray Bain, artık tecrübesini, taş kategorisinde hizmet veren yeni firması TASCHI ile ortaya koyuyor. TASCHI ile kalite, ürün çeşitliliği ve müşteri memnuniyeti vaadeden Firma Sahibi Kemal Güray Bain, sektör firmaları tarafından tercih edilmekten mutluluk duyacaklarını söylüyor: “20 yıl sektörün önde gelen firmalarıyla çalıştıktan sonra kendi firmamızı açtık. Yeni firmamızla müşteri odaklı hizmet anlayışımızla Kuyumcukent’te faaliyet gösteriyoruz. Firmamız Kuyumcukent Zemin Kat 8. Sokak 16 Numara’da ticaret hayatına başladı. Tamamen müşteri odaklı, onların istekleri doğrultusunda her türlü ihtiyacını
204 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
karşılayacak bir yol çizmeye çalışıyoruz. Büyük küçük her türlü firmayla doğru iletişimi kurup, onlara düzgün ve kaliteli bir hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Çalıştığımız firmaların istediği kalitede istediği fiyatta her türlü renk ve şekilde taş tedarik edebiliyoruz. Sahip olduğumuz tüm avantajları birlikte çalıştığımız iş ortaklarımıza sunmaktan sevinç duyarız.”
TASCHI Kuyumcukent Zemin Kat 8. Sokak 16 Numara’da ticaret hayatına başladı. Our company is getting ready to start at Kuyumcukent Ground Floor 8th Street 16.
TASCHI IS IN KUYUMCUKENT TASCHI went into action in Kuyumcukent, the new established company in the stone category based on their 20 years of sector experience, has started.
K
emal Güray Bain, who has been working in various companies for years, shows now his experience with his new firm TASCHI which serves in stone category. With the quality of TASCHI, product variety and customer satisfaction, the company owner Kemal Güray Bain, will be pleased to be selected by the sector firms: “After 20 years of working with leading companies in the sector we have opened our own company. With our new company, we are operating in Kuyumcukent with our customer focused service under-
standing. Our company is getting ready to start at Kuyumcukent Ground Floor 8th Street 16. We are completely customer oriented and trying to find a way to meet all their needs, to chart out all their wishes. We aim to communicate with all kinds of big and small companies and give them a proper and high-quality service. We can supply stones of any color and shape at the quality that the companies want to work, at the price they want. We are delighted to offer all the benefits we have with our business partners.”
HABER
GOLDIST, FUARDA YAZILIM IHRAÇ ETMEYI HEDEFLIYOR Kurtulan Kuyumculuk danışmanlığında geliştirilen ve otomasyonda özgün çözümler sunan Goldist Kuyumcu Yazılımı, Ekim Fuarı’nda paket programını ihraç etmeyi hedefliyor.
LOOMIS’İN GİRDİĞİ YERE RİSK GİREMEZ
İ
ki yılı aşkın bir süredir üretici, toptancı ve perakendecilere otomasyonda özgün çözümler sunan Goldist Yazılım, 12-15 Ekim 2017 tarihleri arasında düzenlenecek İstanbul Mücevher Fuarı’nda da stand açarak yerli ve yabancı alıcılarla bir araya gelecek. İç piyasada üretici, toptan ve perakende noktalarında ciddi bir potansiyele sahip olan Goldist Kuyumcu Yazılımı, Ekim Fuarı’nda işletmelerde işlerin sağlıklı bir şekilde yürümesi ve hızlanmasını sağlayan otomasyon yazılım teknolojisini yabancı alıcılara da ulaştırmayı hedefliyor. Goldist Yazılım Uzmanı Cemal Kazık, Ekim Fuarı’nın iyi geçeceğine inandığını belirterek, “Goldist Kuyumcu Yazılımı olarak sektöre hizmete başladığımız günden beri İstanbul fuarlarına katılıyoruz. Perakendeci, toptancı ve üreticilerle ilk temasımızı 206 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
ve bağlantımızı bu fuarlarda kurduk. Ekim Fuarı’nın da hem Goldist, hem de diğer katılımcılar açısından iyi geçeceğine inanıyoruz. Uzakdoğu, Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetleri başta olmak üzere birçok ülkeden profesyonel alıcıları fuara bekliyoruz. Goldist olarak bugün, İstanbul başta olmak üzere Ankara, Antalya, Konya ve Muğla’da yüzlerce üretici, toptancı ve perakendecilerden oluşan önemli bir müşteri kitlesine sahibiz. Son zamanlarda otomasyonda sunduğumuz çözümlere perakendecilerimiz ve gümüş takı işletmeleri de büyük ilgi gösteriyor. Biz, geçtiğimiz fuarlarda, yabancı alıcılara da Goldist Kuyumcu Yazılımı’nı anlattık ve onlarla bazı görüşmeler yapmıştık. Bu fuarda, söz konusu yabancı alıcılarla süreci tamamlayarak Goldist Yazılımı’nı ihraç etmeyi amaçlıyoruz. Böylece, yurt dışına da otomasyon teknolojimizi transfer etmiş olacağız.” dedi.
Yıllardır İstanbul Jewelry Show’a katılan, katılımcıların sergiledikleri tüm değerli takılarını, kıymetli taşlarını ve madenlerini yüksek güvenlik eşliğinde koruyan Loomis; yeni bir fuara hazır. Loomis; her fuarda büyüyen 48 tonluk iki dev kasasıyla fuar katılımcılarının ürünlerini fuar boyunca güvenle kasalayacak. Loomis ile İJS’ye katılanlar konforlu ve güvenli ticaret yapmanın huzurunu yaşayacak, hayatlarında risk olmayacak.
2
000 yılından buyana İJS’nin hem Mart hem de Ekim ayağında, yüksek güvenlikli kasalama hizmetini önemli yatırımlar yaparak sağlayan ve bugüne kadar hiçbir güvenlik sorunu yaşatmayan Loomis; tüm hazırlıklarını tamamladı. Özel üretim 2 dev kasasıyla fuar katılımcılarının ürünlerini güvenle muhafaza eden Loomis; son dönemde fuara katılan yabancı firmalara da hizmet sunuyor. İsteyen firmanın adresinden aldığı ürünü fuar alanındaki standına kadar yüzde yüz sigortalı götüren Loomis; huzurlu ticaretin demirbaşı. Loomis
Bölge Yöneticisi Habib Yazar; firmalarının sadece İJS’de değil, ülkemizde düzenlenen tüm kuyum fuarlarında kasalama hizmeti sunduğunu, en büyük amaçlarının fuara gelen katılımcıların akşamları huzur içinde, sergiledikleri ürünlerin akıbetinden endişe etmeden ticari faaliyetlerini sürdürmeleri olduğunu ifade etti. Habib Yazar; kasalamak için kendilerine verilen tüm ürünlerin sigortalı bir şekilde muhafaza edildiğini, ürün teslim alırken ve teslim ederken özel mühürleme yaparak tüm riskleri ortadan kaldırdıklarını söyledi.
HABER
DIYARBAKIR’DAN SAHTE ALTINA TEDBIR... ZİYNET EŞYASI VE ALTINLAR ARTIK AMBALAJLI SATILACAK
D
iyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası yeni bir adım atarak yeni bir uygulamaya geçerek bir ilke imza attı. DİKO) Başkanı Mustafa Akkul, ‘Ambalajsız ürünler kuyumcular odamızın güvencesi altında değildir’ dedi. Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası yeni bir adım atarak yeni bir uygulamaya geçti. Bundan böyle Diyarbakır’da Sarrafiye ürünlerin ambalajlı olarak satılacağı belirtildi.
MUSTAFA AKKUL
Ambalajların üstünde Diyarbakır Kuyumcular Odası’nın logosu bulunmaktadır. Ambalajsız ürünler kuyumcular odamızın güvencesi altında değildir. Aynı zamanda ambalajın üstünde Diyarbakır Kuyumcular Odası’nın logosu bulunmaktadır. Başka firmalar ve başka ambalajlı ürünlerin odamızla bir bağlantısı veya bir alakası yoktur. Ben Bu uygulamanın tüm Türkiye’de hayata geçmesini diliyor ve tavsiye ediyorum.
ZEN Pırlanta Vadİstanbul AVM’de açıldı! Türkiye’nin en büyük pırlanta perakendecisi Zen Pırlanta, sadece pırlantalı mücevherler sunduğu mağazalar zincirine her geçen gün yeni bir halka ekliyor. Zen Pırlanta’nın yeni mağazası Vadİstanbul’da açıldı. Zen Pırlanta’nın, Türkiye genelinde toplam 57 mağazası bulunuyor, çok yakın tarihte 2 yeni mağaza daha açacak olan marka, yurt dışında ise 7 mağaza ile hizmet veriyor.
208 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Diyarbakır Kuyumcular Odası, Güneydoğu ve Doğu Anadolu kuyumcular ve mücevherciler federasyonu GÜNDOKFED, (DİKO) Başkanı Mustafa Akkul, Diyarbakır’da önemli bir uygulamaya imza artıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Bilindiği gibi sarrafiye ürünlerinin Başbakanlık hazine müsteşarlığı Darphane ve damga matbaası tarafından üretilmektedir. Ancak maalesef Türkiye’de merdiven altı diye
adlandırdığımız, gayri resmi olarak, düşük ayarlı ve eksik gramajlı ziynet altınları üretenler var. Biz buna dur demek için bir alternatif düşündük. Diyarbakır’da bundan sonra tüm ziynet altınlar ambalajlı olarak satılacak. Bu uygulama Diyarbakır’da başlatmış bulunmaktayız. Bundan sonra tüketicilerin tereddütsüz güvenli bir şekilde ziynet altınları satın alabilecekler” dedi. “Ambalajsız ziynet eşyadan Odamız sorumlu değildir” Müşterilerin, kuyumculardan ambalajlı ürün talep etmeleri gerektiğinin önemle altını çizen Akkul, “Ambalajsız ürünler kuyumcular odamızın güvencesi altında değildir. Aynı zamanda ambalajın üstünde Diyarbakır Kuyumcular Odası’nın logosu bulunmaktadır. Başka firmalar ve başka ambalajlı ürünlerin odamızla bir bağlantısı veya bir alakası yoktur. Ben Bu uygulamanın tüm Türkiye’de hayata geçmesini diliyor ve tavsiye ediyorum” diye konuştu.
HABER
“ALTINİŞ” 2018 YILINDA ÇERÇEVE TAKI GRUBUNDA TAŞLARI YERİNDEN OYNATMAYI PLANLIYOR Sektörümüzün köklü markalarından biri olan Altıniş By Ahlat; her zaman olduğu gibi bir yıl sonrasının plan, proje ve yeniliklerini masaya şimdiden yatırıyor. Birçok takı grubunda hep yenilikçi yaklaşımıyla fark ortaya koyan, yaptığı modeller piyasada yüksek ilgi gören Altıniş; yıllardır büyük emek harcadığı, göz bebeği çerçeve takı grubunda, 2018 yılında çok ses getirecek yenilikler peşinde. Çerçeve takı grubuna yeni bir boyut kazandırmayı ve klasik ölçülerin dışına çıkarmayı planlayan marka, ‘Daha Büyük Ama Daha Ağır Değil’ sloganıyla hareket edecek….
A
ltıniş By Ahlat; yıllardır farklı takı gruplarına çeşitli dönemlerde yenilikçi yaklaşımlarla girişler yapmasıyla ve cesur hamleleriyle sektör mensupları tarafından yakından tanınıyor. Tabi ki Altıniş dendiğinde Çerçeveli Takı Grubu, diğer çeşitlere göre bir adım öne çıkıyor. Bunun en önemli sebebi de markanın son 7 yıldır “Çerçeveli Takı Grubuna çok ciddi yatırım yapması. Sadece belli başlı klasik modellerle üretilen çerçeveli takıları, farklı tasarım anlayışıyla ele alan ve modernize eden Altıniş; “Çerçeveli Takı” dendiğinde ilk akla gelen firmalarımızdan birisi oldu. Altıniş By Ahlat firma sahibi Mehtap Ahlat Mermutlu; şimdiden başlattıkları AR-GE çalışmalarıyla 2018 yılı içinde çerçeveli takı grubuna yepyeni bir boyut kazandıracaklarını, farklılaşan ve daha da büyüyen çerçeveli takıların hedef kitlesinin genişlemesini planladıklarını söyledi. Takıyı büyütürken, yüksek altın fiyatlarını göz önüne alarak gramajını arttırmamaya özen göstereceklerini ve bu yüzden yepyeni bir üretim tekniği üzerinde çalışmalar yaptıklarını kaydeden Mehtap Ahlat; “Yıllar içinde tüm yaptığımız yenilikler hep kötü taklit girişimlerine maruz kaldı. Bu sefer taklitçilerin işleri daha zor olacak. Çünkü sadece yeni tasarımlar değil yepyeni bir üretim tekniğini de kullanacağız” dedi. Batı Bölgelerimiz İçin Düğün Sezonu Değişiyor… Eylül, Ekim, Kasım Yeni Düğün Sezonu… Bayramların yaz mevsiminin içinde ger-
210 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
çekleşmesi, tatile çıkmanın geniş kitlelere yayılmasının özellikle batı bölgelerimizde ve büyük şehirlerde Yaz düğünlerini Sonbahara kaydırdığını vurgulayan Mehtap Ahlat; açıklamasını şöyle sürdürüyor: “Artık yeni düğün sezonu Sonbahar ayları oldu. Şu an itibariyle Ekim, Kasım hatta Aralık aylarında düğün salonlarının dolu olduğunu gözlemliyoruz. Yazın insanlar tatilde ve bayram telaşlarında olduğu için birçok kişi düğününü erteliyor. Ortaya çıkan yeni takvim, doğal olarak kuyumculuk sektörümüzü de etkileyecektir. Biz bu günlerde adeta yepyeni bir sezona hazırlanıyor gibi yeni tasarımlarımızı vitrinlerimize taşıdık. İJS için İstanbul’a gelecek olan müşterilerimize Çemberlitaş’ta bulunan toptan satış mağazalarımızda sunum yapacağız.»
HABER
YENİ DORİKA TASARIMLARI GEÇEN STANDINDA İtalya’da doğan ve kısa sürede Dünyanın çok farklı noktalarına yayılan altın top (dorika) yarı mamülleri, sektörümüzün tecrübeli markası Geçen Kuyumculuğun hünerli tasarımcılarıyla çok özel takılara bürünüyor. İtalya’dan ithal ettiği altın topları, calaz örgü stiliyle birleştiren ve ortaya fantastik modeller çıkaran Geçen Kuyumculuk; İstanbul Jewelry Show’da tüm yenilikleriyle müşterilerinin karşısında olacak.
S
on 5 yılda sektörümüzün birçok değerli üreticisinin tercihi olan küçük altın toplar, popülerliğini kaybetmeden 2017 yaz mevsiminde yine çok tercih edildi. Geçen Kuyumculuk; ilk kez dorikayı yeni tasarımlarına aksettirdi ve birbirinden iddialı modellerin ortaya çıkmasını sağladı. Geçen Kuyumculuk firma sahibi Ahmet Geçen; dorikanın yükselişini uzun zamandır takip ettiklerini, en sonunda markalarının kendi yorumuyla, dorika ile calaz örgü stillerini bir arada buluşturan yeni tasarımlarıyla İJS’de yer alacaklarını söyledi. Ahmet Geçen; kalitesi, hafifliği ve adeta üzerinde taş varmışçasına etrafına saçtığı doğal ışıltıları nedeniyle ithal altın toplarla (Dorika) yapılan takıları bileklik, set ve kolyelerde kullandıklarını, 14 ayar
212 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
olan takıların 22 ayar görünümüyle kuyumcu vitrinlerinde yer alacağını ifade etti. İJS’de birçok modellerinin yeni versiyonlarını tanıtacaklarını ve fuardan olumlu beklentiler içinde olduklarını kaydeden Geçen; “Markamız uzun yıllardır İJS’nin iki ayağına da istikrarlı bir katılım sağlıyor. Sektörümüzün kalbinin attığı bu iki organizasyonda markamızın bulunması bizim için olmazsa olmaz durumdadır. Markamız; yaptığı çalışmalarda Türk kuyumculuğunu da temsil ettiğinin bilincindedir. Yeni tasarımlarımızda; farklı desenlere sahip parçaları çok başarılı bir şekilde birleştirdik. Böylelikle ortaya karma tarzlardan oluşan farklı koleksiyonlar çıktı. Her fuarda aldığımız yorumlar ve tepkiler, bir sonraki çalışmalarımız için bize yol haritası veriyor” diye konuştu.
HABER
“ATÖLYESİNDE EN İYİYİ İSTEYENLERİN TERCİHİYİZ”
Steel Kalıp & Makine, İstanbul Jewelry Show’a tüm yenilikleriyle hazır. Kısa bir sure önce Hong Kong Jewelry Show’dan Steel; farklı işlevlere sahip makinelerini ve özel kalıplarını ilk kez İstanbul Jewelry Show’da tanıtacak.
K
uyum üreticsinin sağ kolu olan ve kuyumculuk sektörünün sanayileşmesinde önemli rol alan Steel Kalıp & Makine; tüm yenilikleriyle, en iyiden vazgeçmeyenleri İJS’de ağırlamaya hazırlandı. İJS’den önce katıldıkları Hongkong Jewelry Show’da çok farklı ülkelerden gelen kuyum üreticileriyle tanışma fırsatı yakaladıklarını ve farklı coğrafyalara, farklı ülkelere Steel kalitesini taşımanın kendileri için çok önemli olduğunu kaydeden Steel Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf İzzet Çelik; “Bir
214 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen markamız için mesafeler önemli olmadan, Dünyanın her noktasındaki taleplere yanıt vermemiz gerektiğini biliyoruz. Son yıllarda Hongkong Fuarı uluslararası kimliğini çok geliştirdi” dedi. Fuar kapsamında farklı işlevselliğe sahip pekçok yeni makinelerinin tanıtımını yapacaklarını, özellikle altın top üretimi aşamasında gereken tüm cihazları bir line olarak ziyaretçilere, canlı uygulamalarla tanıtacaklarını vurgulayan Yusuf İ. Çelik; “Altın topa
kalem atan makinemizin en yeni versiyonu ve altın topun imalatı için gereken tüm cihazları fuar standımızda sergileyeceğiz. Daha pekçok yeni cihazımız, sektör mensuplarının ilgisini çekecektir. Markamızın parolası “Best” kelimesiyle özetliyoruz. Al sat değil üret sat misyonumuzla, en iyileri atölyesinde isteyenlerin tercihi oluyoruz” diye konuştu. İJS Ekim Fuarından olumlu beklentiler içinde olduklarını, Hongkong Fuarına gelmeyen Arapların, İranlıların fuarımıza hareket katacağını
sözlerine ekleyen Çelik; fuarları genel olarak bir ticaret noktası olarak görmediklerini, sektör mensuplarıyla tanışmak, çalışmalarını sunmak ve ilerleyen dönemler için iletişim kurmak adına, geleceğe yatırım platformu olarak nitelendirdiklerini dile getirdi. Son dakika itibariyle Kuzey Irak’ta yaşanan referandum gerginliğinin İJS’ye belli oranda negatif etkisi olacağını açıklamasına ekleyen Çelik; son yıllarda ön plana çıkan İranlı alıcıların yine yüz güldüreceğine inandığını söyledi.
HABER
KALİTEYE ÖNEM VEREN ÜRETİCİLERİN İŞ ORTAĞI; BERR METAL Türkiye kuyumculuk ve mücevherat sektöründeki üreticilerin en önemli iş ortaklarından biri olan Berr Metal, uzun yıllardır uluslararası dev markaların ürünlerini üreticilerle buluşturuyor. Firmanın çalışmaları ve solüsyon sahteciliği ile mücadele konusunda Elanur Türküz’den bilgi aldık.
B
err Metal kuyumculuk ve mücevherat sektöründeki üreticilerin en önemli iş ortaklarından biri konumunda. Firmanız ve distribütörlüğünü yaptığınız markalarla ilgili bilgi alabilir miyiz? Yaklaşık 17 yıldır kuyumculuk sektörünün içindeyiz. 2006 yılından bu yana da Alman Heraeus markasının distribütörlüğünü yapmaktayız. Bu firmamıza bir altyapı vizyon kattığı gibi altyapımızın da gelişmesinde etkili oldu. Sektörü daha rahat algılayabilmemiz ve daha hızlı ilerleyebilmemizin önünü açan bir gelişmeydi diyebilirim. 2013 yılında da Amerikan menşeeli bir firma olan Kohler’le bir anlaşma imzalayarak, ABD dışındaki bütün ülkelerde distrübütörlük yetkisi aldık. Bu anlaşma da, bu önemli
216 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
markanın Avrupa ve Asya pazarına açılmasında etkili oldu. Bu markanın yurtiçindeki ivme kazanan performansı bizim sayemizde ortaya çıktı. Sahte solüsyon kullanımı üreticilerimiz için risk oluşturuyor. Bir süre öncesine kadar ürünlerinizin sahtelerinin piyasada sizin markanızla satılıyordu. Taklitle mücadele konusunda aldığınız önlemler nelerdir? Wieland’ın distrübütörlüğünü almak bizim için çok önemliydi. Portföyümüzde bulunan müşterilerimizin kullandıkları Wieland solüsyonlarında sahteciliğin sözkonusu olduğunu fark ettik. Müşterilerimizden gelen geri bildirim doğrultusunda da ne yapabiliriz diye düşündük. Böyle bir firmanın Türkiye’de distrübütörünün
olmaması bizim için avantaj oldu. Uzun süren görüşme aşamasında sonra Wielan ile 2016 yılında bir anlaşma imzaladık. Bu anlaşma beraberinde bir çok şeyi getirdi. Daha önce piyasada var olan ürünler, beyaz kapaklı ve yine bandrollüydü. Tabi ki müşteriler beyaz kapak ve bandrol gördüğü ambalajları Wieland’ın ürünü sanarak satın alıyorlardı. Ancak şimdi üzerinde beyaz kapak ve bandrol ürünler Wieland ürünler değil. Bu yüzden bu alanda bir değişikliğe giderek sahtecilikle mücadeleye başladık. Artık ürünlerimiz beyaz değil mavi kapaklı olarak satılıyor. Kapak değişimi ile beraber şişemiz de yenilenmiş oldu. Artık beyaz değil mavi kapaklı ambalaşlarda satış yapılıyor. Weiland ürünlerindeki mavi kapakta bir kabartma ve Made İn Germany ibaresi-
ne dikkat etmek gerekiyor. Bununla birlikte yine şişenin arka tarafında, müşterilerimizin ürünün sahte olup olmadığını denetleyebilmeleri için bir QR code yer alıyor. Bu kod okunduğunda, ürünle ilgili tüm bilgileri internetteki sistem üzerinden görebiliyorsunuz. İstanbul Jewellery Show 45. Kez kaılarını açacak. Fuarla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Mart kadar Ekim ayında gerçekleştirilen fuarın da hareketli olduğuna inanıyoruz. Fuardaki performanstan gayet memnunuz. Müşterilerimiz, ürünle beraber teknik destek de sağladığımızı bildikleri için müşteri memnuniyet düzeyimiz oldukça yüksek. Bu fuarın da sektördeki hareketlenmeye ivme katacağını düşünüyoruz.
HABER
OROBELLA, 1500 FARKLI ALYANS MODELİYLE FUARDA Fuara sıkı hazırlanan ve yüzlerce yeni modelinin tanıtımını fuarda gerçekleştirecek olan Orobella; mücevher kalitesinde, özel ve farklı alyans arayanları standına bekliyor. Kardeş markası Zergeran Pırlanta’ya her fuarda olduğu gibi standında yer ayıran Orobella; hem yerli hem de yabancı yeni alıcılarla tanışma imkanı elde etmeyi planlıyor.
M
ücevher kalitesindeki alyanslarıyla kısa sürede piyasada kendine özel bir yer edinen Orobella Alyans; 9. kez İJS’ye katılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Özel tasarıma sahip ve yüksek kaliteli alyanslarıyla dikkat çeken Orobella Alyans; fuar boyunca en yeni tasarımlarını fuar standında sergileyecek. Orobella Alyans Genel Müdürü Mehmet Akyürek; her İJS öncesi markalarının yeni model tasarımına konsantre
218 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
olduğunu, hem yurtiçi hem de yurtdışı çalışan markalarının, Dünya alyans trendlerinin belirlenmesinde söz sahibi olduğunu ifade etti.
istendiği anda pırlanta taşlarla süslenebiliyor. ‘Mücevher Alyans’ kavramı da ilk kez bizimle birlikte telaffuz edilmeye başlanmıştı” dedi.
Fuarda yaklaşık 1500 çeşit farklı alyans modeli sergilemeye hazırlandıklarını ve bu sayıda model çeşitliliğine sahip olan çok az sayıda alyans firması bulunduğunu belirten Mehmet Akyürek; “Bir kuyumcu için çok sayıda farklı alyans modelinin vitrininde yer alması büyük önem teşkil ediyor. Bizim alyanslarımız
Her bütçeye ve her zevke uygun alyans modellerine sahip olduklarını vurgulayan Akyürek; sözlerini şöyle sürdürdü: “Bildiğiniz gibi alyans herkes üretebilir fakat herkes alyansta sürdürülebilir yüksek kaliteli hizmet anlayışını sürekli devam ettiremez. Biz
hem ürünlerimiz hem de satış sonrası hizmet kalitelimizle müşterilerimizin takdirini kazanıyoruz. Her İJS’de birçok yeni müşteri ile tanışma fırsatı elde ettik. Bu fuarında markamız açısından verimli geçmesini bekliyoruz. Arap ülkeleriyle ciddi bir ticaret hacmine sahibiz. Üretimimizin yarısını ihraç ediyoruz. Yılın son çeyreğinde özellikle büyük şehirlerde düğünlerin yoğun olması bekleniyor. Bu durum, alyans alışverişlerini yukarı çekecektir. ”
HABER
E USTA’NIN BAŞARISININ SIRRI: İNSANA YATIRIM Kemik kadrosuyla kısa sürede önemli mesafeler alan E Usta Kuyumculuk, 22 kişilik kadrosuyla birbirinden başarılı çalışmalara imza atıyor.
B
aşarıyı ortaya koyan etmenlerin en başında gelen ‘başarılı kadro oluşturma’; E Usta Kuyumculuk tarihinde yıllardır en çok önem verilen değer olarak kabul ediliyor. Hem İstanbul Hem de Trabzon’da bulunan atölyelerinde yıllardır aynı kadroyla yoluna devam eden ve ustanın çırağını yetiştirdiği, saygı ve sevginin ön planda olduğu E Usta’da firma ortakları Emrah ve Abdurrahman Usta; patron kimliğinden ziyade firmanın birer çalışanı kimliğiyle çalışanlarının yanında yer alıyor. E Usta’da, kişiler işin
220 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
değil firmanın bir parçası. Başarılı insan kaynakları uygulamasına imza atan marka; çalışanlarının yıllık izinlerini düzenli kullanmasına dikkat ediyor ve Cumartesi tam öğle saatinde paydos ederek, hafta sonu kadronun dinlenmesini sağlıyor. Kuyumculuk sektöründe yakın tarihlerde, işlerin açıldığı dönemlerde birçok firmanın suni kadro genişlemesinde bulunduğunu, en ufak bir daralma esnasında ise çalışanların işlerine son verildiğini hatırlatan E Usta Kuyumculuk firma ortağı Abdurrahman Usta;
“Biz güneşli havada ve fırtınalı günde aynı arkadaşlarımızla yolumuza devam ettik. Bugün piyasamızda ‘E Usta’ya giren çıkamaz’ sözü diye bir ifade bulunduğuna memnuniyetle tanıklık ediyoruz. İnsan; ailesinden birini hayatından nasıl çıkaramazsa, bizim içinde çalışanlarımızın durumu budur” dedi. Sık olmamakla birlikte zaman zaman tecrübeli kuyum ustalarının E Usta bünyesine katıldığını, fakat bu kişilerin kemik kadroya dahil olmadan önce farklı bir konumda şirket kültürüne adapte edildiklerini
kaydeden Usta, “Bu süreci başarıyla geçen kişiler, çekirdek kadromuza dahil oluyorlar. Bizim için bir ustanın işinde çok başarılı olması kadar, şirketimizin aile yapısına da uyum göstermesi çok önemlidir. Bu çatı altında hepimizin bir görevi var. Biz de dahil olmak üzere hiç kimsenin bir başkasına karşı üstünlüğü bulunmuyor. Kısa sürede markamızın geniş kitleler tarafından sevilmesi ve yüksek kalitesinin takdir edilmesinin sırrı çalışanlarımızın mutluluğudur. İşinde mutlu olanın elinden çıkan takılar bir başka güzel oluyor” diye konuştu.
Do not let gold slip through your palms!
ASİT MAKİNA SAN.TİC.LTD.ŞTİ. A:İkitelli OSB. Çevre San. Sit. 4. Blok No:32 Başakşehir / ISTANBUL - TURKEY P: +90 212 486 22 97 F: +90 212 486 22 99
VISIT US IN ISTANBUL JEWELRY SHOW! HALL 3 3K11-15
info@sahinramat.com | info@asitmakina.com.tr | www.asitmakina.com.tr
HABER
ONUR GOLD’UN MİNİ FUARI YENİLENEN MAĞAZASINDA Onur Gold; İstanbul Jewelry Show öncesinde, en yeni tasarımlarını kısa bir süre önce yenilenen Şeref Han’daki toptan satış mağazasının vitrinlerine taşıdı.
İ
stanbul Jewellery Show için fuara katılan, katılmayan tüm firmalar, yeniliklerini İstanbul’a gelen müşterilerine sunmak için ciddi bir hazırlık dönemi geçiriyorlar. Bu yıl uzman olduğu taşlı set, kelepçe ve su yolu takı grubuna çok fazla sayıda farklı takı çeşitleri ekleyen Onur Gold; yeni mağazasında en yeni modelleriyle müşterilerini karşılayacak. Onur Gold Toptan Mağaza Yöneticisi Hasan Büyükuzun; fuar döneminde, özellikle pırlanta montürü üzerine swarovski taşlarla kaplanan özel setlerin ilgi görmesini beklediklerini, yeni tasarımlarına göz atmadan kuyumcuların son kararlarını vermemeleri gerektiğini vurguladı. Fuara gelecek olan yerli ve yabancı sektör mensuplarının mutlaka ilk günlerde Çemberlitaş’ı ziyaret ettiklerini, bölgedeki üre-
222 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
ticilerin mağazalarında en yeni ürünleri yakından inceledikten sonra fuar alanına gittiklerini kaydeden Hasan Büyükuzun; “İstanbul dışından gelenlerin hemen hemen hepsi mutlaka önce bu tarihi semte gelir ve fuara katılmayan firmaların yeni sezondaki çalışmalarını yerinde görürler. Fuar dönemlerinde, fuardaymışız gibi bir yoğunluk yaşıyoruz” diye konuştu. Son dönemde ihracat alanında markalarının önemli atılımlar yaptığını, ambargoların kalktığı İran ile ticaretlerini hızla geliştirdiklerini sözlerine ekleyen Büyükuzun; İJS Ekim fuarının gerçek performansını yurtdışından gelecek olan alıcıların belirleyeceğini, fuarın iyi geçmesinin sektörün geneline pozitif etki yaptığını dile getirdi.
HABER
BERBEY KALIP, 10 YILDIR ÜRETİCİNİN SAĞ KOLU Müşterilerinin numunelerini, çizimlerini hatta hayalindekilerini gerçeğe dönüştürmek için titizlikle press kalıp üreten Berbey Kalıp; en yüksek teknoloji eşliğinde yıllardır yüksek kalitesiyle ve mutlak müşteri memnuniyetiyle yoluna devam ediyor.
S
ektörümüzün köklü kalıp üreticilerinden Berbey Kalıp; yaklaşan İstanbul Jewellery Show öncesi, müşterilerinin yeni tasarımlarını ve hayallerindeki modelleri kalıplara aktarmak için yoğun mesai harcadı. Firmalara özel butik kalıp üretimi yapan Berbey Kalıp; yılların deneyimli ismi İbrahim Doğankaya ve tecrübeli ekibiyle uzun süredir sektörümüze hizmet sunuyor. Küçük yaştan itibaren farklı sektörlerdeki kalıp ihtiyaçlarını gideren ve son 20 yıldır da kuyumculuk mesleğinde kalıp üretimi gerçekleştiren İbra-
224 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
him Usta; atölyesinde yüksek teknolojiyle, engin tecrübesini başarıyla harmanlıyor. Yüksek kaliteli ve uygun bütçeler eşliğinde kalıp üreten Berbey; müşterilerinin kalıp arşivlerinin titizlikle bilgisayar ortamında saklıyor. Müşterilerinin kendisine gösterdiği bir modelin rahatlıkla kalıbını çıkardıklarını ve kalıbın haricinde yarı mamül üretimi yapmayı tercih etmediklerini, uzmanlaşmanın gereği olarak farklı alanlara kaymak istemediklerini belirten İbrahim Usta; “Yaptığımız iş çok titizlik istiyor. Teknolojinin
nimetlerinden faydalanıyoruz. Press kalıp, her ne kadar eski günlerindeki gibi yoğunluğa sahip olmasa da, daha uzun yıllar kuyumculuk sektöründe tercih edilecektir” dedi. Son yıllarda gittikçe popüler olan ve 3 boyutlu makinelerde hayata geçen fusion üretim tekniğinin belirli oranda press kalıp işini etkilediğini açıkça ifade eden Doğankaya; sözlerini şöyle sürdürüyor; “İster döküm, ister fusion ister press kalıp olsun her birinin birbirine göre artı ve eksileri
bulunuyor. Press kalıp 0,10 mikron inceliğe kadar sağlıklı sonuçlar veriyor. Fusion tekniği çıkışını devam ettiriyor. Yoğun rekabet neticesinde işimizdeki karlılık oranları ve iş yoğunluğu geçmiş yılların gerisinde. Müşterilerimizin modellerini titizlikle saklıyoruz ve hiçbir müşterimiz bir başka müşterimizin özel modelini görme şansına sahip değil. Kalıp işinde kalite çok önemli. Kalıpta yapılacak en ufak hata bütün emeğin zayi olması demektir. İşini şansa bırakmayanların tercihi olduk ve olmaya devam edeceğiz.”
HABER
2018 TRENDLERİNİN İPUÇLARI GRAZIELLA STANDINDA Graziella; Ekim Fuarı’nda 2018 yılının takı trendlerine dair ipuçları verecek. Siz de birbirinden özel tasarımları yakından incelemek ve profesyonel mankenlerin üzerinde sergilenecek takıları görmek isterseniz, Graziella standında aradığınızı bulacaksınız.
S
ektörümüzün kalbinin attığı Çemberlitaş, Nuruosmaniye Caddesi’nde geçtiğimiz yıl mağazasını ve merkez ofisini hizmete sokan Graziella; her geçen gün ülkemizde geniş kitlelere ulaşıyor. Geçtiğimiz günlerde ilk franchise bayisini Gaziantep’te açan Graziella; İtalya Vicenza’da düzenlenen Vicenza Oro Jewelry Show’un hemen ardından İstanbul Jewelry Show’da sahne alacak. İstanbul’da Dubai kökenli Ömer Hebri ve sektörümüzün deneyimli ismi Fatih Demireller’in ortaklığıyla yeni açılımlara
226 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
imza atan Graziella; İJS’de ilk ziyaret edilmesi gereken markalar arasında yer alıyor. Graziella firma ortağı Fatih Demireller; markalarının en yeni koleksiyonlarıyla İJS’de yerli ve yabancı sektör mensuplarının karşısına çıkacağını, yeni tasarımların büyük ilgi görmesini beklediklerini söyledi. Türkiye üzerinden Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler ve İran’a Graziella’nın ulaşma hedefi bulunduğunu ve Türkiye Graziella’nın, başarılı ihracat çalışmalarıyla mar-
kayı daha geniş coğrafyalara taşıdığını kaydeden Fatih Demireller; “Türkiye’nin coğrafi avantajının haricinde, ticaret konusunda esnek ve hızlı hareket edebilme dinamiğine sahip olması büyük avantaj teşkil ediyor. İtalyanlar gibi düşünüp üretiyoruz. Türkler gibi ticaret yapıyoruz” dedi. Demireller; Dünya devi Graziella’nın, Türkiye’ye büyük önem verdiğini, hem iç pazarda hem de Türkiye üzerinden açılacakları yeni yurtdışı noktalarında önemli atılımlar gerçekleştirmek istediklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Fuara hem sektörün kalbinin attığı Nuruosmaniye’deki mağazamızdan hem de fuar alanındaki standımızdan ortak katılıyoruz. Fuar standımızda öne çıkan modellerimizi inceleyecek olan müşterilerimiz daha fazlası için Çemberlitaş’taki mağazamıza gelecekler. Başarılı geçen Vicenza Oro’nun ardından, İJS’de güzel sonuçlar elde etmek istiyoruz. Türkiye’de markamız franchise sistemi ile büyüme kararı aldı. Farklı şehirlerden franchise taleplerine de fuar boyunca karşılık vereceğiz ve her türlü soruları yanıtlayacağız.”
HABER
YOĞUN BİR DÖNEM BİZİ BEKLİYOR Sektörümüze yaklaşık 5 aydır döküm hizmeti sunan Nil Döküm; ilk İstanbul Jewelry Show fuar yoğunluğunu geride bıraktı. İJS’ye katılacak birçok markamız en yeni tasarımlarını madene aktarmak için Nil Döküm’ü ziyaret ettiler. Henüz gün yüzü görmemiş yüzlerce yeni takı; Nil’den yola çıktı...
Y
ıllarca Nil Bilezik’te işbirliği yapan iki genç girişimcinin yeni eseri olan Nil Döküm; hızla büyümeye devam ediyor. Orçun Özişçi ve Murat Kodaz’ın ortaklığıyla 5 ay önce faaliyetlerine başlayan Nil Döküm; yüksek kaliteli işçiliği ve ayrıntılara verdiği önemle kısa süre içinde çok önemli bir müşteri portföyüne sahip oldu. Nil Döküm’ün müşterilerinin büyük kısmı, ihracat yapan firmalardan oluşuyor. Nil Döküm firma ortağı Orçun Özişçi; markalarının ilk fuar deneyimini ve dönemini yaşadığını, fuara katılan onlarca firmanın en yeni modellerinin altın madeniyle buluşma anına atölyelerinin şahitlik yaptığını söyledi. Fuar öncesi yaşadıkları güzel yoğunluğun; fuarın 228 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
iyi geçmesiyle, katılımcı firmaların yüklü sipariş almalarıyla devam etmesini dilediklerini kaydeden Özişçi; “Fuar sonrası da bizi ekstra bir yoğunluk bekliyor. Tüm ekibimizle hazırız. İJS’yi gezerken pekçok stantta sergilenen ve bizim döküm atölyemizden çıkan ürünleri görmek gurur verici olacak” dedi. Markanın bir diğer ortağı Murat Kodaz; fuarda sergilenecek yüzlerce üründe emeklerinin bulunmasından ve mutfağın arkasında yer almaktan büyük keyif duyduklarını, fuara katılacak firmaların heyecanını birebir kendilerinin de yaşadıklarını ifade etti. Fuar kapsamında firmaların birbirinden zorlu, fantastik ve ilgi çekecek modelleri madene aktarmaya gayret gösterdiklerini ve böylelikle atölyelerinin de tüm gücünü kullanma, test
etme şansı yakaladığını kaydeden Kodaz; sözlerini şöyle sürdürdü: “Fuar öncesi müşterilerimizle güzel bir diyalog kurduk ve ürünlerini son günlere bırakmamaları konusunda hem fikir olduk. Böylelikle üretim; planlı, aksamadan gerçekleşti. Şimdi fuar öncesinden daha yoğun bir dönem bizi bekliyor. Özellikle yurtdışından alıcıların vereceği siparişleri hızlı bir şekilde yerine ulaştırmamız lazım. Biz her çalıştığımız firmanın üretiminin bir bölümü gibi hareket ediyoruz. Bizimle çalışanlar bir nevi otomobildeki otomatik vites rahatlığına kavuşuyorlar. Üretimin en hassas kolu olan dökümü bize havale ettiklerinden onlara diğer alanlara daha fazla konsantre olmaları için zaman kalıyor.”
HABER
SEDAŞ’TAN YILIN SON ÇEYREĞİNE İDDİALI GİRİŞ Birbirinden özel, trend oluşturan İtalyan takılarıyla yıl içinde müşterilerinin etkin satışlar yapmasına fırsat sunan Sedaş Kuyumculuk; markası Lisa’nın en yeni tasarımlarını İstanbul Jewelry Show döneminde vitrinlerine taşıyor. Sezon finali anlamı taşıyan yılın en son yeni tasarımları, oldukça renkli ve göz alıcı modelleriyle takıseverlerin kalbini kazanacak.
Y
az mevsimi yavaş yavaş geride kalırken, kuyumculuk sektörü İJS Ekim Fuarı’na konsantre oldu. Birçok firma bu dönemde en yeni modellerini müşterilerine sunmaya gayret gösteriyorlar. Sektörümüzün dinamik markası Sedaş Kuyumculuk; tam bu günlerde, adeta yılın finali anlamı taşıyan en son tasarımlarını Çemberlitaş’taki mağazasında gözler önüne seriyor. Zarif İtalyan çizgilerinin oldukça renkli bir şekilde altına aktarıldığı yeni tasarımlarda, bazı modellerde kullanılan küçük taşların takıların estetik görünümünü arttırdığını gözlemliyoruz. Sedaş 230 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
Kuyumculuk Genel Müdürü Murat Haliloğlu; güzel geçen bir yılın son çeyreğine sıkı bir giriş yapmak istediklerini, 2017 yılını en iddialı modellerini en sona bıraktıklarını söyledi. Yılın son bombaları olarak nitelendirdiği özel tasarımların İJS Ekim fuarına denk gelmesinin de oldukça güzel bir zamanlama oluşturduğunu kaydeden Murat Haliloğlu; “Fuar için İstanbul’a gelecek olan müşterilerimize yine Çemberlitaş’ta bulunan, Şeref Han’daki mağazamızdan hizmet sunacağız. Farklı ve sıradışı modeller vitrinlere
taşımak, bizim adeta misyonumuz oldu. Türk ve İtalyan zevklerinin sentezini yansıtan takılarımızın Güneydoğumuzdan bile talep görüyor olması, bizi sadece ticari olarak değil mesleki olarak da büyük mutluluklara sevk etmektedir” diye konuştu. Sıradışı renkli mineli modern bilezikler, farklı tasarımlarıyla dikkat çekecek kolyeler ile yazın ışıltısını sonbahara taşımayı hedeflediklerini kaydeden Haliloğlu; şimdiden 2018 yılının çizgilerini ortaya koymak için çalışmalara start verdiklerini, yeni yılda yine en çok satan modeller arasına
girecek tasarımları hayata geçirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Sedaş Kuyumculuğun piyasaya sunduğu modellerden bazılarının klasik ürünler sınıfına girdiğini ve yıllardır başarılı satış rakamları elde ettiğini sözlerine ekleyen Haliloğlu; “Her yıl yeni tasarımlarımızın içinden birkaç yıl sürekli talep gören modeller çıkıyor. Markamızın her 5 tasarımından 2’si en az 2 yıl boyunca pazarda talep görüyor. Bu da bizim yenilikçi ve pazarı etkin bir şekilde analiz etmemizin bir sonucudur” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
HABER
ROTA SARRAFİYE 5. YAŞINA ADIM ATIYOR Yüksek kaliteli ve güvenli kuyum alışverişinin değerli isimlerinden biri olan Rota Kuyumculuk; değerli maden ticaretine 5 yıl önce Kapalıçarşı’da adım atmıştı. Geçen 5 yıllık süre içinde önemli bir işlem hacmine ulaşan, ciddi müşteri portföyüne sahip olan Rota Sarrafiye; çarşının güvenilir, değerli maden firmaları arasında kendine sağlam bir yer edindi.
Y
ıllardır müşterilerine birbirinden kaliteli bilezikler sunan Rota Kuyumculuk; 5 yıl önce has altın ve sarrafiye alım satım hizmetine başladı. Kısa süre içinde hem Rota’nın bilezik müşterileri hem de ilk kez Rota ile çalışan sektör mensupları, has değerli maden ihtiyaçlarında tercihlerini Rota’dan yana kullandılar. Kapalıçarşı’da has altın arayanların yeni rotası, Rota Sarrafiye oldu. 5 yıl içinde oldukça zorlu piyasa koşullarını tecrübe eden Rota Sarrafiye; sadece İstanbul kökenli firmalara değil Anadolu’daki kuyumcuların da tercihi oluyor. Rota Kuyumculuk firma sahibi Kerim Yılmaz; 5 yıllık bir zaman dilimi içinde Rota Sarrafiye’nin arzu edilen iş potansiyeline ulaştığını, çok sayıda seçkin markanın tercihi olduğunu ve güçlü sermayesi, kaliteli hizmet anlayışıyla ön plana çıktığını söyledi. Rota Bileziğin müşterilerinin büyük bir kısmının Rota Sarrafiye ile çalışmayı tercih ettiğini, Rota Sarrafiye ile çalışan bazı
232 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
kuyumcuların da bilezik ihtiyaçlarında Rota Kuyumculuğun kapısını çaldıklarını belirten Kerim Yılmaz; “İki markamız da birbirlerine güzel paslar atıyorlar. Yaptığımız işte; güven ve hızlı, kaliteli hizmet en az sermaye gücü kadar önemli olduğunu gördük” dedi. Yüze yakın sayıda sektörümüzün önde gelen firmalarının Rota Sarrafiye ile değerli maden ticaretini tercih ettiğini kaydeden Yılmaz; sözlerini şöyle sürdürdü: “Müşterilerimizin alacak ve vereceklerini kendi hesabımız gibi takip ediyoruz. Sanal ve afaki kazanımlar, çeşitli forex uygulamalarıyla kar elde etmeyi tercih etmiyoruz. 5 yıllık süre içinde çok sayıda değerli maden ticareti yapan firmanın bu tip hatalı hamlelerle piyasadan çekilmek zorunda kaldıklarına tanıklık ettik. 5 yıllık süre içinde mevcut şartlar göz önüne alındığında hedeflerimizi yakaladığımızı ifade edebiliriz. Kontrollü bakiyeli çalışma prensibine göre hareket ediyoruz. 2018 yılında Rota Sarrafiye işlem hacmini %20 arttırmayı planlıyor.”
HABER
ÖZCAN GÜMÜŞ’ÜN FUARI DA KENDİ MAĞAZASINDA Son yıllarda İJS’ye katılım arası veren markalarımızdan birisi de Özcan Gümüş oluyor. Özcan Gümüş; İJS’ye katılmasa da o dönemlerde Çemberlitaş’ta bulunan mağazasında en yeni tasarımlarını vitrinlerine ve ürün bölümlerine taşıyor. Özcan Gümüş; fuar kapsamında İstanbul’a gelecek olan Anadolu’dan alıcılara kendi mini fuarını hazırladı. Daha önce gün yüzüne çıkmamış onlarca özel Özcan Gümüş imzalı ürünler, fuar tarihlerinde markanın Çemberlitaş’ta yer alan showroomunda…
H
ongkong ve İtalya’da başarıyla ülke kuyumculuğumuzu temsil eden Özcan Gümüş; İstanbul Jewelry Show Ekim ayağına bu yıl da çarşıdan katılacak. Fuar döneminde özellikle Anadolu’dan İstanbul’a gelen müşterilerine özel sunum hazırlayan ve en yeni yüzlerce modelini tanıtan Özcan Gümüş; çarşıdaki modern ve ferah mağazasında hareketli bir dönem geçirmeyi planlıyor. Özcan Gümüş Genel Müdürü Sinan Araç; İJS’ için İstanbul’a gelen müşterilerinin mutlaka mağazalarına uğradığını ve yeni modelleri satın alarak, bunları ilk kez bölgelerinde satış yapma hakları elde ettiklerini söyledi. Özcan Gümüş mağazasının fuar tarihlerinde ‘çarşının fuarı’ olduğunu, birbirinden yeni gümüş takı ve gümüş mücevher modellerini fuar tarihlerinde sergilemeye özen
234 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
gösterdiklerini kaydeden Sinan Araç; “Yılın son bölümüne Hongkong ve İtalya fuarlarıyla güzel bir giriş yaptık. Birçok yeni tasarımımız uluslararası müşterilerimizden büyük ilgi gördü. Son yıllarda İJS’ye gelen yabancı müşteri profilinde önemli değişiklikler var. Arapların ağırlıklı ziyaretçi olduğunu gözlemliyoruz. Gümüş takı markalarının İJS’den uzaklaşmasında bu durumun önemli bir etken olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim” diye konuştu. Fuar boyunca özel kampanyalar düzenleyeceklerini ve avantajlı fiyatlar eşliğinde alım yapmak isteyen kuyumcuların yüzünü güldüreceklerini sözlerine ekleyen Araç; çok yakında hizmete girecek olan online toptan satış siteleriyle, gümüş takı pazarında çok önemli bir yeniliği ülke kuyumcularıyla buluşturacaklarının müjdesini verdi.
HABER
Son dönemde fantezi kelepçe takı grubunda önemli bir çıkış yakalayan ve hem yurtiçinde hem de yurtdışında ciddi bir müşteri potansiyeli edinen Aysal Kuyumculuk; Çemberlitaş’taki atölyesini İstanbul Vizyon Park’a taşıdı. İş verimliliğini, çalışanların konforunu ve yüksek kaliteli çalışmalarını artıracak yeni bir yapılanmaya giden Aysal Kuyumculuk; son derece konforlu yeni çalışma ortamında, çok daha etkili çalışmalara, yepyeni modellere imza atacak.
S
ektörümüzün tecrübeli ustalarından Ahmet Aysal’ın liderliğinde 5 yıl önce faaliyetlerine başlayan Aysal Kuyumculuk; hedeflerini büyüterek geleceğe emin adımlarla ilerliyor. İstanbul Jewelry Show öncesi İVP’deki yeni yerine taşınan Aysal Kuyumculuk; hem çalışma alanını iki kat büyüttü hem de kadrosunu tecrübeli isimlerle zenginleştirdi. Firma sahibi Ahmet Aysal; Çemberlitaş’ta bulunan atölyelerinin artık kendilerine yetersiz geldiğini, müşterilerinin taleplerine daha hızlı yanıt vermek ve çok daha fazla modeli madene aktarmak için İVP’ye geçmeye karar verdiklerini söyledi.
Ahmet Aysal
236 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
220 m2 büyüklüğüne sahip yeni atölyelerinin fuar öncesi açıldığını ve fuar için yurtdışından, yurtiçinden gelecek olan müşterilerini yeni
mekanlarında ağırlamanın heyecanını yaşadıklarını kaydeden Ahmet Aysal; “Sıkı bir çalışma ile atölyemizi fuar öncesi hizmete soktuk. Hem kadromuzu genişlettik hem de yeni makinelerle üretim kapasitemizi, model zenginliğimizi bir üst basamağa taşıyacak duruma geldik. Yeni yerimizde önümüzde dönemde farklı takı gruplarına da girmemiz sürpriz olmayacaktır” diye konuştu. İJS Fuar öncesi birçok yeni tasarımlarını üretim bandından çıkardıklarını ve fuarda kendileri olmasa da ürünlerinin birkaç büyük markanın standında yer alacağını sözlerine ekleyen Aysal; yeni vizyonlar, yeni hedefler için alt yapısı çok daha teknik ve üst düzey olan Vizyon Park’ın kendilerini farklı bir kulvara taşıyacağını dile getirdi.
HABER
“BİR TABUYU YIKTI” BAKİYE BALABAN’DA TARİHE KARIŞTI Birkaç yıldır peşin çalışma sistemi üzerine büyük emek harcayan, müşterilerine peşin çalışmada büyük indirimler sunan “BALABAN Kuyumculuk” artık müşterilerinin tamamıyla peşin çalışıyor. Balaban Kuyumculuk firma sahibi Turan Keser; “peşin çalışmada bazı ürün gruplarında işçilik fiyatlarında %50’e varan avantajlarla alım yapan kuyumcular, alırken kazanıyor, satarken bir daha kazanıyor” açıklamasını yapıyor
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Turan Keser
S
ektörümüzün önemli sorunlarından biri olan bakiyeli çalışma sistemi, kuyum üreticilerinin kabusu haline döndü. Piyasadan sıklıkla ödenmeyen bakiyelerin, kuyum üreticilerini hem maddi hem de manevi şekilde olumsuz etkilediğini duyuyoruz. Çare; peşin satışa geçmek. Tabi ki bu söylendiği kadar kolay olmuyor. Bu konuda az sayıda firmalarımız önemli mesafeler kat etti. Bazıları ise peşin çalışmak için çıktıkları yolda hayal kırıklığı yaşadılar. Ankara merkezli Balaban Kuyumculuk; avantajlı peşin çalışma uygulamasında çok başarılı sonuçlar elde etti. Şu anda Balaban’ın ülke genelindeki
238 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
müşterilerinin %95’i peşin çalışma sistemine geçtiler. Peşin alırken Balaban’ın uyguladığı fiyat avantajlarını duyan birçok kuyumcu, peşin peşin Balaban ile çalışmak istiyor. Balaban Kuyumculuk firma sahibi Turan Keser; peşin çalışma konusunda kararlı bir tutum sergilediklerini, bu hedefe baş koyduklarını, belirli sayıda müşterilerini kaybetmeyi göze aldıklarını, bugün itibariyle peşin çalışmanın avantajlarını müşterilerine yaşatarak tüm satışlarında peşine yöneldiklerini söyledi. Ürünün, atölyeden çıktığı fiyatına, ekstra aracı komisyonu eklenmediğini bir de peşin
indirimlerinin uygulandığını belirten Turan Keser; “Yaklaşık 5 yıldır peşin çalışma geçiş için çaba sarfediyoruz. Şu an itibariyle müşterilerimizin tamamına yakını bizimle peşin çalışıyor. Peşin çalışma, hem üretici için hem de kuyumcu esnafı için avantajlı. Peşin çalışma sistemine ülke genelinde en başarılı şekilde geçen firma olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu konuda çok mücadele verdik. En önemlisi tabi ki kararlı olmak ve geri adım atmamak. Günümüz koşullarında, peşin çalışma artık olmazsa olmaz bir hale gelmiştir. Bu yıl birçok firmanın peşin çalışma konusunda önemli adımlar attığını görüyoruz. Bunun arkası gelecektir” diye konuştu.
“Kuyumcu ister biz yaparız….” Markalarının yeni tasarımlar ve yeni modeller konusunda kuyumcu müşterilerine kulak verdiğini ve onların isteklerini etüt ederek yenilikleri planladıklarını kaydeden Keser; “Müşterimiz ürün ile ilgili bize bir talepte bulunuyorsa, ne yapıp ederek onun talebine olumlu yanıt veriyoruz. İsterlerse yeni ürün grubuna bile giriyoruz. Şu anda arayış içindeyiz. Piyasada çok bulunmayan takı tarzlarını ürün portföyümüze dahil edeceğiz. Güzel bir yaz mevsimini geride bıraktık. Yılın son döneminin de iyi geçeceğine inanıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
HABER
EKİM FUARINA KISA BİR ARA VEREN “EKOL” FUAR HEYECANINI ÇARŞIYA TAŞIYACAK İstanbul Jewellery Show’un her iki ayağına da yıllardır katılım gösteren markalardan biri olan Ekol Kuyumculuk; uzun bir aradan sonra İJS Ekim fuarına kısa bir ara verdi. Ekim fuarının gittikçe ihracat ağırlıklı olması ve Ekol müşterilerinin büyük kısmının iç piyasa müşterilerinden oluşması nedeniyle kısa bir ara vermenin doğru karar olacağına inanan Ekol; fuar heyecanını çarşıda bulunan 3 mağazasına eksiksiz taşıyacak. 22 ayar, 14 ayar ve pırlantalı Ekol markalı yepyeni takılar, mücevherler, en yeni modelleriyle gözler önüne serilecek.
İ
JS Ekim fuarı öncesi ciddi bir hazırlık dönemi geçiren Ekol Kuyumculuk; bir kuyumcunun tüm ihtiyaçlarını A’dan Z’ye giderebilecek ürün çeşitliliği ve model zenginliğiyle müşterilerinin karşısına çıkacak. Uzun bir aradan sonra İJS Ekim fuarına kısa bir ara veren Ekol Kuyumculuk; fuar için İstanbul’a gelen yerli ve yabancı müşterilerini çarşıda bulunan toptan satış mağazalarında ağırlayacak. Ekol Kuyumculuk 22 ayar Mağaza Yöneticisi Ercan Zeren; markalarının fuara katılıyormuş gibi sıkı bir hazırlık yaptığını ve fuar için İstanbul’a gelen müşterilerine en yeni tasarımları gururla sunacaklarını söyledi. 22 ayar takı grubunda yeni neslin beğenisini yakalama adına önemli çizgisel değişimlere, dönüşümlere gittiklerini sözlerine ekleyen Zeren; “Yaz mevsimi oldukça verimli geçti. Şimdi özellikle büyük şehirlerde Aralık ayına kadar düğün yoğunluklarının yaşanacağını gözlemliyoruz. Fuar günlerinde en yeni modellerimizi mağazamızda sergileyeceğiz” dedi.
240 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137
“Ekol Pırlanta, ekonomik ve daha kolay satılabilecek modellere ağırlık verecek” Ekol Kuyumculuğun bir diğer markası Ekol Pırlanta; İJS Ekim fuar günlerinde Kapalıçarşı girişinde yer alan mağazasında göz alıcı aynı zamanda ekonomik olan yeni modellerini vitrinlerine taşıyacak. Ekol Pırlanta Toptan Mağaza Yöneticisi Kadircan Kameroğlu; düşen dolar kuruyla birlikte şu anda mücevher alımı için çok uygun bir ortamın bulunduğunu, onlarca yeni pırlanta ve elmas modellerini, müşterilerine mağazalarında tanıtacaklarını söyledi.
“14 Ayar’da Her Aradığın Burada…” Ekol Kuyumculuğun Kapalıçarşı girişinde yer alan ve birbirine birkaç adım mesafede olan 3 toptan satış mağazasından birisi de 14 ayar ürün grubuna ait. 14 ayar takı grubunda sürekli yeni modeller müşterilerine sunan Ekol; birbirinden iddialı yeni tasarımlarını vitrinlerine taşıyacak.
“FEDERMAK” SOYGUNCULARI GECE ÜZDÜĞÜ GİBİ GÜNDÜZ DE ÜZMEYE HAZIRLANIYOR Ülke çapında binlerce kuyumcunun tercihi olan, sektörümüzün lider asansörlü vitrin kasalama markalarından Federmak Asansörlü Vitrin Kasa Makine San. Tic. Ltd.; yeni AR-GE çalışmasında gündüz soygunlarına karşı ek güvenlik önlemlerini hayata geçirmek için çaba sarfediyor. Federmak; soyguncuları üzmeye devam edecek.
A
ltın fiyatları yüksek seviyesini korurken, ülke çapındaki binlerce kuyumcu, kolay para kazanmak isteyen soyguncuların hedefinde oluyor. Son yıllarda yüksek kaliteli çelik kasalarla takılarını mesai saatleri dışında korumaya alan kuyumcular; gündüz silahlı soygunlar karşısında kendi imkanlarıyla güvenliklerini sağlamaya çalışıyorlar. Federmak Genel Müdürü Yavuz Korg; kuyumculara yapılan gece soygunlarında ciddi azalmalar olduğunu, gerçekleşen gece soygun gi-
rişimlerinin, yeni nesil ekstra güvenli kasalar nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandığını, bu yüzden kuyumcu soygunlarında gündüz girişimlerinin arttığını söyledi. Gündüz gerçekleşen kuyumcu soygunlarını engellemek adına çok ciddi AR-GE çalışması içinde olduklarını ve 2018 yılı başında yeni bir teknolojiyi kuyumculara sunmayı planladıklarını kaydeden Yavuz Korg; “Nasıl gece soygunlarında Federmak kasaları kuyumcu dostlarımıza ekstra güvenlik sağladıysa,
yeni geliştireceğimiz teknik ile gündüz soygunlarına da darbe vuracağız. Mühendis arkadaşlarımızla titiz bir çalışma yürütüyoruz” dedi. Federmak Yurtdışında Bayilik Sistemiyle Büyümeyi Planlıyor… Ülkemizin en büyük asansörlü vitrin kasa ve yüksek güvenlikli klasik çelik kasa üreticisi Federmak; yurtdışı açılımı için 2018 yılını kendisine hedef seçti. Korg; hem Federmak markaları hem de vitrin aydınlatmasında hızla
geniş kitlelere ulaşan Korg Aydınlatma için yurtdışında bayilik sistemiyle büyümeyi hedeflediklerini ve gelecek teklifleri değerlendirmeye açık olduklarını söyledi. Özellikle son dönemde İran’daki kuyumcuların ülkemizde kuyum ticaretlerini arttırdıklarını sözlerine ekleyen Korg; yakın bölgemizde belirlediğimiz komşu ülkelerde ilk olarak bayiliklerini açmak istediklerini, daha sonrasında coğrafi çemberi büyütmeyi planladıklarını dile getirdi. SAYI 137
• ALTIN DÜNYASI
241
HABER
242 ALTIN DÜNYASI • SAYI 137