NEW
facebook ISSUE 136
AVEDIS KENDIR; İSTANBUL’UN DÜNYAYA ARMAĞANI
+905336074299
MERHABA WELCOME KKDF’de sona gelindi
KKDF problem solved
Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün son dönemdeki en önemli gündem maddelerinden biri olan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) sorununda sona gelindi. Bu sorunun çözümü için çalışmaları sürdüren Maliye Bakanı Naci Ağbal, TİM Sektör Meclisleri Toplantısı’nda, sözü tuttu ve bu toplantının 2 gün sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların imzasıyla KKDF kaldırıldı. Bu karar sonrasında sektör, önceki dönemde yaşanan karışıklık sebebiyle tahakkuk etmiş olan cezaların geriye dönük olarak kaldırılması ile ilgili gelişmelere odaklandı.
The issue of Resource Utilization Support Fund (KKDF), one of the most important agenda items in the last period of jewelery and jewelery sector, comes to an end. Finance Minister Naci Ağbal, who is continuing his efforts to solve this problem, made a promise in the TIM Sector Councils Meeting and 2 days after this meeting, KKDF was removed with the signing of President Recep Tayyip Erdogan and ministers. After this decision, the sector focused on developments related to the retroactive withdrawal of penalties accrued for the previous period of confusion.
Kuyumcukent’e önemli ziyaret
SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ EDITOR IN CHIEF
Remzi Çelen
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve beraberlerindeki heyet, İstanbul Altın Rafinerisi ve Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, Kuyumcukent Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Uyanık ve KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş tarafından Kuyumcukent’te ağırlandı. Kuyumcukent Balo Salonu’nda gerçekleştirilen yemekli toplantı öncesinde yönetim kurulu ofisinde gerçekleşen toplantıda Kuyumcukent’in sorunları görüşüldü. Tadilat projesinin iptali ile yaşanan sıkıntıların dile getirildiği toplantıda esnaf ve iş adamlarının camii inşaatı ile ilgili talepleri de gündeme geldi. Sektör Duayeni Son Yolculuğuna Uğurlandı Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün en önemli isimlerinden Türkiye’nin en büyük 500 firması arasında bulunan Nadir Metal ve Rafineri’nin kurucusu Nadir Tütüncü hayatını kaybetti. Sektörün gelişmesinde önemli katkıları olan Nadir Tütüncü, Ataköy Camii’nde yüzlerce sektör mensubunun katıldığı cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Nadir Tütüncü’ye Allah’tan rahmet geride kalanlara ve sektöre başsağlığı diliyoruz. Bayram sonrasında sektör fuara odaklanacak Bu yıl Kurban Bayramı yaz mevsiminin bittiğinin habercisi olacak. Kurban Bayram tatili sonrasında sektör ekim ayında gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewellery Show’a odaklanacak. Bu döneme ilişkin planlamalar ve fuar koleksiyon hazırlıkları şimdiden başladı. Daha şimdiden fuarın bayram gibi geçmesini diler, yaklaşmakta olan Kurban Bayramınızı tebrik ederiz.
SAYI ISSUE : 136
Important visit to Kuyumcukent Minister of Environment and Urbanism Mehmet Özhaseki, Istanbul Governor Vasip Şahin and his delegation, Istanbul Gold Refinery and Kuyumcukent Chairman of the Board Av. Özcan Halaç was welcomed by Kuyumcukent Kat Malikleri Chairman Selahattin Uyanık and KIAS Chairman Nevzat Sudaş in Kuyumcukent. Kuyumcukent Ballroom meeting held in front of the dinner meeting held in the meeting of the meeting was discussed Kuyumcukent’in problems. With the cancellation of the renovations project, the demand for construction of mosques of artisans and businessmen came to the meeting where the troubles experienced were expressed. Nadir Tütüncü went on an endless journey Nadir Tütüncü, founder of Nadir Metal and Refinery, among the top 500 companies in Turkey among the most important names in jewelry and jewelry sector, lost his life. Nadir Tütüncü, who is an important contributor in the development of the sector, came to his last journey after the funeral prayer attended by members of hundreds of sectors in Ataköy Mosque. Nadir Tütüncü’ya mercy from Allah and those who wish to remain in the sector condolences. After the festival, the sector will focus on the IJS This year the Feast of the Sacrifice will be the news that the summer is over. Kurban Bayram will focus on the Istanbul Jewelery Show, which will be held in October after the holiday. The preparations for the planning and fair collection for this period have already begun. We would like to congratulate you on your coming Eid al-Adha as it is already festive.
YIL YEAR : 13
YAYINCI PUBLISHER
YAYIN YÖNETİM PUBLICATION MANAGEMENT
EDİTÖRLER - TASARIM EDITORS - DESIGN
Yayın Dünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş.
Remzi Çelen
Muharrem Aykut Taşkın
Adres: Küçük Ayasofya Mahallesi Aksakal Sokak No:27 Sultanahmet Fatih / İstanbul - Türkiye
Aslı Çelebioğlu
Cemre Kocaay
Genel Yayın Yönetmeni | Editor in Chief Yazı İşleri Müdürü | Managing Editor
Art Direktör | Art Director Grafik Tasarım | Graphic Design
Lal Talay
Editör | Editor
Tel: +90 212 518 84 01 Fax: +90 212 518 84 02
REKLAM ADVERTISING
info@yayindunyasi.com www.altindunyasi.org
Reklam Koordinatörü | Advertising Coordinator
Editör | Editor
Hasan H. Akgün
Fotoğraf Editörü | Photograph Editor
Dila Ecem Öztan
Reklam Koordinatörü | Advertising Coordinator
BASKI PRINTING
Tel: +90 212 325 71 25 www.gezegenbasim.com.tr
Onur Yanık
HUKUK LAW
Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti.
Adres: 100.Yıl Mahallesi 2. Cadde (Matbaacılar Sitesi) No:100, Bağcılar / İstanbul - Türkiye
Paye Altay
Gülizar Atayık
Hukuk Danışmanı | Lawyer
Reklam rezervasyon: For advertising reservation info@yayindunyasi.com
44 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
MUHASEBE ACCOUNTING Serdar Nazlıgül
Muhasebe Sorumlusu | Accountant
Altın Dünyası dergisine internette, www.altindunyasi.org üzerinden erişebilirsiniz.
Altın Dünyası, Yayındünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. tarafından ayda bir yayımlanır.
Acces Altindunyasi magazine on the internet in www.altindunyasi.org Altın Dünyası dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için info@yayindunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz.
Altin Dunyasi is published monthly by Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. Yayın Süresi: Aylık Publication Period: Monthly Yayın Dili: Türkçe - İngilizce Publication Language: Turkish Engilish Yayının Türü: Uluslararası Süreli Yayın Publication Genre: International Periodical Publication Yayının Mahiyeti: Uluslararası Mücevherat Sektörü Dergisi Publication Content: International Jewellery Industry Magazine
Any suggestions or complaints about Altin Dunyasi magazine are welcomed and should be addressed to info@ yayindunyasi.com Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncı izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication maybe reproduced either in full or summary without acknowledging the source and wihtout prior permission from the publisher.
HABER
İMAM ALTINBAŞ’A, ETIYOPYA İYI NIYET BÜYÜKELÇISI UNVANI VERILDI Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa Ticaret Odası tarafından Altınhas Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Etiyopya Fahri Konsolosu Sn. İmam Altınbaş’a, İyi Niyet Büyükelçisi unvanı takdim edildi.
A
ltınbaş Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Senato Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda, Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa Ticaret Odası’ndan gelen üst düzey heyet tarafından Altınhas Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Etiyopya Fahri Konsolosu Sn. İmam Altınbaş’a İyi Niyet Büyükelçisi unvanı verildi.
46 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Gerçekleştirdiği yatırımlar ve geliştirdiği projeler ile Etiyopya’nın Fahri Konsolosu olan Altınhas Holding Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, aralarında Addis Ababa Ticaret Odası Başkanı Elias Geneti ve Etiyopya Başkonsolosu Wondimu Gebremichael’in bulunduğu heyeti İstanbul’da ağırladı. Senato Odası’ndaki toplantı sırasında söz alan Etiyopya
İMAM ALTINBAŞ IS AWARDED THE TITLE OF “GOODWILL AMBASSADOR OF ETHIOPIA” Chamber of Commerce of Addis Ababa, capital city of Ethiopia, awarded Altınhas Holding’s Board Chairman and Ethiopia’s Honorary Consul Mr. İmam Altınbaş the title of Goodwill Ambassador.
“Etiyopya’nın insan kaynağını çok önemsiyorum, bu nedenle de önümüzdeki dönemlerde VEGA Okulları olarak orada bir kampüs açmayı hedefliyorum.” I place great emphasis on the human resources of Ethiopia; therefore, I am intending to establish a campus of VEGA Schools there in the short run”.
Büyükelçiliği Ekonomik ve Ticari Diplomatik İlişkiler Sorumlusu Tesfakiros Hailu Gebremariam, Türkiye’nin aslında sahip olup da farkında olmadığı birçok güçlü yönünün bulunduğunu, özellikle sanayi anlamında önemli avantajları olduğunu ve Sn. İmam Altınbaş’ın öncülüğünde Türk işadamlarının bu açıdan Etiyopya’da lider pozisyonda bulunduğunu ifade etti. Altınbaş Üniversitesi’ni gezen heyet, Senato Odası’nda gerçekleştirilen toplantıdan sonra
VEGA Okulları Beylikdüzü Kampüsü’nü, ardından da Altınbaş’ı ziyaret etti. İmam Altınbaş: “Etiyopya halkı ile aile gibi olduk” Her iki ülkenin de sosyal, ekonomik ve politik menfaatleri için çalıştıklarını her fırsatta dile getiren İmam Altınbaş; “Etiyopya’nın insan kaynağını çok önemsiyorum, bu nedenle de önümüzdeki dönemlerde VEGA Okulları olarak orada bir kampüs açmayı hedefliyorum.” dedi.
O
rganized in the Senate Hall of Altınbaş University, the meeting saw the conferring of the Goodwill Ambassador title to Mr. İmam Altınbaş, Board Chairman of Altınhas Holding and Ethiopia’s Honorary Consul by the senior delegation representing the Chamber of Commerce of Addis Ababa, capital city of Ethiopia. Mr. İmam Altınbaş, who had been made the Honorary Consul of Ethiopia thanks to the investments he made and projects he developed there, and who is also the Board Chairman of Altınhas Holding hosted the delegation in Istanbul. The delegation was headed by Mr. Elias Geneti, President of Addis Ababa Chamber of Commerce, and it was accompanied by Mr. Wondimu Gebremichael, Ethiopia’s Consul General in Istanbul. Taking the floor during the meeting which took place in the Senate Room; Mr. Tesfakiros Hailu Gebremariam, Ethiopian Embassy’s First Minister Counsellor for Business and Economic Diplomacy
Affairs expressed that Turkey has many strong sides which the country is not aware of, that Turkey is particularly powerful in industry and, under the leadership of Mr. İmam Altınbaş, Turkish businessmen have attained the leading position in Ethiopia in terms of industrial businesses. After taking a tour of Altınbaş University and completing the meeting in the Senate Hall, the Delegation visited Beylikdüzü Campus of VEGA Schools and thereafter moved on to visit Altınbaş Jewelry. İmam Altınbaş: “We are like family with the people of Ethiopia” Mr. İmam Altınbaş, who announces at every opportunity that they are all working for the social, economical and political interests of both countries said; “I place great emphasis on the human resources of Ethiopia; therefore, I am intending to establish a campus of VEGA Schools there in the short run”.
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
47
HABER
ARTIK SEKTÖREL MEDYA SİZSİNİZ
Remzi Çelen Altın Dünyası Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni
B
asılı yayıncılık hiçbir zaman bitmeyecek olsa da internet sayesinde yayıncılık anlayışı da değişiyor. Bir haberi sektöre ulaştırmak baskı zamanını beklemek zorundayken artık dakikalar içinde binlerce sektör mensubuna ulaşabiliyoruz. Dijital dergi görüntülenme sayımız 1 milyon 400 bin’e yaklaştı Yenilenen web sitemiz, etkin işleyen facebook hesabımız ve profesyonel e-mailing çalışmalarımız ile sektörel iletişim etkinliğimiz önemli ölçüde gelişti. Dergilerimizin internet ortamında sayfa görüntülenme sayısı 1 milyon 400 bin’e yaklaştı. Tamamen organik kişilerden oluşan face-
book sayfamızın takipçi sayısı 11.000’in üzerine çıktı. Bu sayı hızla artmaya devam ediyor. Binlerce sektör mensubunun e-posta adreslerine dönemsel haber özetleri (Newsletter) gönderiyoruz. Kısacası artık Altın Dünyası dergimizdeki haberleri, basılı dergimizin yanısıra çok sayıda kişiye ve eşzamanlı olarak ulaştırabiliyoruz. Örneğin; TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi haberini, 1 gün içinde 22.500 kişiye ulaştırabiliyoruz. İletişim türleri de değişiyor, video gelişiyor İnternet ile birlikte çok farklı iletişim yön-
Altın D Dünyası Sosyal Medya
Altın Dünyası Basılı Dergi rgi
Haber Videosu
Ürün Videosu
Haberleriniz aylık olarak Altın Dünyası’nın geleneksel basılı dergisinde yayınlanır.
Haberleriniz , video röportaj formatında da hazırlanır, Altın Dünyası’nın ve firmanın dijital platformlarında yayınlanır.
Yeni kolleksiyonlarınızın videoları çekilir, Altın Dünyası’nın ve firmanın dijital platformlarında yayınlanır.
1 48 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
2
3
Haberleriniz güncel olarak Altın Dünyası Yayın Grubu sosyal medya hesaplarında yayınlanır.
4
temleri de gelişiyor. Örneğin artık röportajlarımızı video ile kayıt altına almaya ve dijital platformlarda paylaşmaya başladık. Bir reklam verenimizin röportajının ulaştığı kişi sayısı 40.000’i aştı. Artık firmalarımızın ürünlerinin de videolarını hazırlayıp, perakende mağazaları ya da ilgilileri bilgilendirebiliyoruz. Kısacası sadece dergi sayfası ile sınırlı değiliz. Hedef kitle seçilebiliyor Dijital dünya yaptığınız çalışmaları en ince detayına kadar ölçme ve sınıflama şansı veriyor. Örneğin; bir haberinizi 20 yaş ve üzeri, erkek, mesleği kuyumcu ve mücevherci olan İstanbul’daki hedef kitlenize ulaştırabiliyor, sayfanızı takip edenlerin takip ettiği kişileri dahi seçebiliyorsunuz. Mesela biz binlerce sektör mensubuna belirli dönemlerde gönderdiğimiz haber özetlerinde yer alan haberlerden en çok okunanı görüntüleyebiliyoruz. Hatta kimin kaç kez okuduğunu dahi görebiliyoruz. Artık her firma kendi medya platformuna sahip
tör bilgisi noktasında eksik kalındığı için sağlıklı hizmet alamıyor. Dijital pazarlama departmanınızı sizin yerinize biz yönetiyoruz Altın Dünyası Yayın Grubu olarak bu noktada biz devreye giriyor ve reklam veren firmalarımızın dijital pazarlama departmanlarını biz yönetiyoruz. Her firmaya bir web bloğu tasarlıyor ve içeriğini çıkan haberlerle güncelliyoruz. Firmanın sosyal medya hesaplarını da biz yönetiyoruz. Sektörün dijital haber/medya ajansı olarak konumlanıyoruz Altın Dünyası’nda her reklam verene destek olan müşteri temsilcimiz görev yapıyor. Firmanın bu alandaki bütün çalışmalarını biz üstleniyor, firmayla birlikte planlıyor, uyguluyor ve raporluyoruz. Örneğin Tekin Seyrekoğlu firmasının web bloğunu tasarlıyor, firmayı ziyaret ederek röportaj yapıyor, yeni koleksiyonlarını teslim alıp videolarını
hazırlıyor, bunları Altın Dünyası’nın ve Tekin Seyrekoğlu’nun web siteleri ve sosyal medya hesaplarında paylaşıyoruz. Haberleriniz pek çok farklı platformda Kısacası Altın Dünyası’nın geleneksel basılı dergisinde yer alan haberleriniz, bir yandan Altın Dünyası’nın web sitesi, sosyal medya hesapları ve mailing çalışmaları ile binlerce sektör mensubuna ulaştırılırken, diğer taraftan da kendi web siteniz ve sosyal medya hesaplarınızdan da hedef kitlenize ulaştırılabiliyor. Üstelik bütün bu çalışmalar sayısal olarak ölçümlenebiliyor. KOSGEB desteklerinden de faydalanabiliyorsunuz Altın Dünyası yabancı dilde yayınlanıp yurt dışına da ulaştırıldığı için %50 KOSGEB tanıtım desteğinden de faydalanabiliyorsunuz. KOSGEB takip işlemleriniz de firmamızın anlaşmalı danışmanlık şirketi tarafından takip ediliyor.
Sektörel iletişimde her firma kendi dijital platformlarını kullanabiliyor. Artık firmalar web siteleri ve sosyal medya hesapları ile de hedef kitlelerine ulaşabiliyor. Ancak bunun için personel istihdam eden ya da profesyonel ajanslar ile çalışan firma sayısı çok az. Ajanslarla çalışan firmalar da sek-
Altın Dünyası BLOG
Firma Haber Sitesi
Firma rma Sosyal Medya Med ed dya
EE-Mail Mail Marketing
Haberleriniz güncel olarak Altın Dünyası Haber Blogunda yayınlanır.
Haberleriniz güncel olarak Altın Dünyası tarafından tasarlanan ve yönetilen web sitenizde yayınlanır.
Haberleriniz sosyal medya hesaplarınızda yayınlanır.
Haberleriniz , Altın Dünyası’nın binlerce sektör mensubuna gönderdiği haber özetleri mailinginde yer alır.
5
6
7
8 SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
49
HABER
KKDF SORUNUNDA SONA DOĞRU Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün son dönemdeki en önemli gündem maddelerinden biri olan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) sorununda sona gelindi. Bu sorunun çözümü için çalışmaları sürdüren Maliye Bakanı Naci Ağbal, TİM Sektör Meclisleri Toplantısı’nda, Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner’e verdiği sözü tuttu ve bu toplantının 2 gün sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların imzasıyla KKDF kaldırıldı.
K
aynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) sorununda sona gelindi. 6 ayı aşkın bir süredir kuyumculuk ve mücevherat sektörü gündemini meşgul eden konu ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların imzasıyla KKDF’nin kaldırıldığına ilişkin karar yürürlüğe girdi. Bu karar sonrasında sektör, önceki dönemde yaşanan karışıklık sebebiyle tahakkuk etmiş olan cezaların geriye dönük olarak kaldırılması ile ilgili gelişmelere odaklandı. KKDF konusunda neler yaşandı? Hükümetin ‘İstihdam, Sanayi
50 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi’nde açıkladığı Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) oranının sıfırlanması kararı pek çok sektörde olduğu gibi kuyumculuk ve mücevherat sektöründe de memnuniyetle karşılanmıştı. Kuyumculuk ve mücevherat sektöründe, Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası üye firmalarının gerçekleştireceği işlemlerin KKDF’den muaf tutulacağı açıklandı. Bunun üzerine Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası, üye firma listesini Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne gönderdi. Gümrükler Genel Müdürlüğü, tüm gümrükler ve ticaret bölge müdürlüklerine yazdığı yazıda, borsa üyesi olup
K
KDF, gerçek veya tüzel kişi ayrımı gözetilmeksizin, kullanılan krediler ve vadeli yapılan ithalatlar üzerinden alınan bir fondur. KKDF, yurt içinden tüketici kredisi kullanan, yurt dışından kredi kullanan ve vadeli ithalat yapan kişilerden alınmaktadır. KKDF kesintisi vadeli ithalatta mal bedeli üzerinden %6 oranında uygulanır. Peşin ithal edilen mallara KKDF uygulanmaz. Örneğin yurt dışından peşin olarak 100.000 USD tutarında değerli taş ithal eden ve bu bedeli peşin ödeyen firmaya KKDF tahakkuk etmezken, bu ithalatı
vadeli gerçekleştiren firma ayrıca 6.000 USD KKDF fonu ödemekle yükümlüdür. Bu tutar, mal bedeli üzerine ilave maliyet anlamına gelmektedir. Borsa İstanbul Değerli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası Üyeleri’nin vadeli ithalat işlemlerinde KKDF’nin kaldırılması mal bedeli üzerindeki maliyet yükünü azaltmaktadır. KKDF’nin kaldırılması yabancı sermaye girişinin artması, kayıt dışılığın azalması ve sağlıklı işleyen bir borsanın oluşması gibi son derece önemli faydalar sağlamaktadır.
HABER
EKONOMİ BAKANI NACİ AĞBAL “Bu sektörün büyük potansiyele sahip olduğunu söylüyorsunuz ve biz de hükümet olarak buna inanıyoruz. Bu konu ile ilgili bütün yasal değişiklikleri yaptık. Bu teknik olarak KKDF ile alakalı kendiliğinden ortaya çıkan bir sorun. Ben bu konuda geleceğe dönük olarak bakanlar kurulu kararı çıkarmak suretiyle eksik kalan kısmı da tamamlayalım diyorum, burada bir sorun yok. Fakat geçmişten gelen bu sorunu çözmek için maalesef bir kanun çıkarmamız gerekiyor. Bu konuda gerekli olan çalışmalar neyse yaparız.’’
KKDF muafiyetinden yararlanabilecek firmaların listesini paylaştı. Ardından gümrük idaresi, bölge müdürlüklerine gönderdiği yazıda, borsa üyelerinin elmas ithalatında, KKDF’den muaf olduklarını belirtti. Bu süreçte borsaya üye olan firmalar, KKDF muafiyetinden faydalanarak işlem yapmaya başladı. Uygulama devam ederken mücevher sektörü gümrük idaresinden gelen haberle sarsıldı. Gümrük İdaresi elmas ithalatında KKDF uygulanması gerektiğini belirterek geçmişe dönük işlemlerde 3 katı ceza ve gecikme faizi tahakkuk ettirdi. Bu çerçevede gümrük idaresindeki tereddütlü uygulamalar ve görüş farklılığından dolayı sektörde 150’ye yakın firma 30 milyon TL’ye yakın ceza yükü ile karşı karşıya kaldı. Mücevher İhracatçıları Birliği Harekete Geçti Önemli problemin ortaya çıkmasından sonra Mücevher İhracatçıları Birliği harekete geçti. Sorunun takipçisi ve muhatabı olarak Maliye Bakanı Naci Ağbal’a farklı platformlarda defalarca KKDF sorununu aktardıklarını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner süreç ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Gümrük idaresinin konuyu farklı yorumlamasından dolayı yılbaşında ceza konuları gündeme geldi. Biz de Ankara’ya giderek problemi Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’a ilettik. Kendisinden referandumdan sonra konuyla ilgileneceklerinin sözünü aldık. Gümrük İdaresi’ne de aynı şekilde bilgi verdik. Referandumdan sonra Sayın Ağbal İstanbul’a geldiğinde bir kez daha TİM Genel Kuru52 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
lu’nda görüştük ve konuyu takip ettiklerinin bilgisini aldık. Ayrıca Sayın Ağbal’ı konu ile ilgili TİM Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi de aradı. “Naci Ağbal söz verdi ve KKDF’yi kaldırdı’’ TİM Sektör Meclisleri Toplantısı’nda da bakanımızla görüştük ve yaşanan problemleri detaylı bir şekilde kendisine aktardık. Sayın Ağbal bu toplantıda, daha önce yaptığımız görüşmelere de atıfta bulunarak zaten çalışma yaptıklarını, çalışmaların tamamlanma noktasına geldiğini ve Bakanlar Kurulu Kararı’nı Başbakanlık’a göndereceklerini bize iletti. Nitekim bu toplantıdan 2 gün sonra KKDF’nin kaldırıldığı haberi bize ulaştı.
QR KODU TARATIN! Haberin videosunu izlemek için cep telefonlarınızdan QR kodu taratın!
Kuyumculuk sektöründen haberdar olmak için kanalımıza abone olmayı unutmayın!
HABER
“Geriye dönük işlemler için yasa çıkmasını bekliyoruz’’ Sayın bakanımız bu toplantıda geçmişe ilişkin olarak idarenin farklı zamanlarda, farklı görüşlerinin olduğunu, bunun cezasını vatandaşa çektiremeyeceklerini ve bu konuda yasal çalışma yapılacağını bildirdi. Bu konuda kendisi ayrıca Bakanlar Kurulu Kararı ile yeni kanun çıkması gerektiğini, bunun için muhalefetin de bilgilendirilmesinin faydalı olacağını düşündüğünü bize iletti. “Geriye dönük işlemler için muhalefetten de destek istedik” Biz de bunun üzerine muhalefet partilerinin Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine konu ile ilgili sektörümüzün yaşadığı sıkıntıyı açıklayan bir yazı kaleme aldık. Bu yazıları Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç ile birlikte ayrıca CHP’li komisyon üyesi Zekeriya Temizel ve MHP’li komisyon üyesi Mustafa Kalaycı’ya da gönderdik. Şu anda TBMM kapanmış durumda. Meclis açılır açılmaz ilk işimiz bu konuyu takip ederek, KKDF konusunda kesilmiş olan cezaların geriye dönük olarak kaldırılması için gerekli olan kanunun çıkması için çalışmak olacak.”
K
“KKDF sorununun çözülmesinde Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’ın çalışmalarını görmek ve kendisini yanımızda hissetmek bizi mutlu etti. Bundan sonraki süreçte, geriye dönük işlemlere ilişkin yasanın hazırlanmasında göstereceğinden emin olduğumuz ilgi ve alaka için de kuyumculuk sektörü adına şimdiden teşekkür ederim.’’
TİM SEKTÖR MECLİSLERİ TOPLANTISI’NDA NELER KONUŞULDU?
KDF sorununun son olarak ele alındığı toplantı TİM Sektör Meclisleri Toplantısı oldu. Toplantı KKDF’nin kalkması haberinin hemen öncesinde gerçekleştirildi. Sektör temsilcilerinin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Maliye Bakanı Naci Ağbal’a yaşanan sıkıntıları aktardığı toplantıda söz alan Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner şu noktalara değindi; “Dünya Altın Konseyi verilerine göre Türkiye altın üretiminde Hindistan’dan sonra ikinci durumda. Son derece önemli bir potansiyele sahibiz. Bünyesinde 1000’den fazla üretim tesisinde 17.000’e yakın kişiye istihdam sağlayan Kuyumcukent Avrupa ve Orta Doğu’nun en önemli üretim tesisi. Sektörümüzde 3000’in üzerinde üretici firmamız, uluslararası LBMA sertifikalı altın rafinerilerimiz var. İhracatımız her geçen sene artmaya devam ediyor. Bununla birlikte altın ve pırlanta ticaret merkezi olmamız yönünde önemli fırsatlar ortaya çıkıyor. ÖTV konusundaki düzenlemelerin hayata geçmesi, borsanın işlemeye başlaması, Eximbank ihracat destek kredileri, üretim gücü, hazır stok, coğrafi konum, şirket kuruluşundaki kolaylıklar, THY’nin dünyanın dört bir yanına uçuyor olması, Avrupa, Dubai ve İsrail’deki gibi vize problemi yaşanmaması gibi pek çok avantaja sahibiz. Bu saydığım faktörler
54 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
sayesinde daha şimdiden Kuyumcukent’teki yabancı firma sayısı 100’e yaklaştı. Çünkü Dubai %5 vergi getirdi. 2018’de %5 KDV de gelecek. Dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Dubai’nin yerini alma şansımız var. Bu ülke, neredeyse hiç altın üretmemesine karşın yıllık mücevher ihracatı 10 milyar dolardan fazla. Belçika’ya gittik, değerli taş alanında 10 milyar dolar ciroya sahip önemli oyuncularla görüştük. Buraya gelmek istiyorlar. Aynı şekilde dünyanın önemli elmas madenlerine sahip olan Yakutistan yetkilileri ile önemli temaslarda bulunduk. Bu ülke “Bizim satışımızı dünyaya siz yapın” diyor. İsrail Elmas Borsası’nın davetlisi olarak Tel Aviv’de de temaslarda bulunduk. Onlar da bizimle işbirliği yapmak istiyorlar. Global firmalar Türkiye’den şirket almak için araştırmalar yapıyorlar. Çok önemli bir fırsatımız varken haksız yere tahakkuk ettirilen KKDF cezaları sektörümüzün önü tıkanıyor. Hemen hemen her sorunumuz çözüldü. Ancak, Borsa İstanbul Kıymetli Taşlar Piyasası’nın sağlıklı işleyebilmesi için KKDF’nin kaldırılması şarttır. Gümrük idaresinin konuyu farklı yorumlamasından dolayı çok büyük bir fırsat kaçırıyoruz. Geçtiğimiz yıl 80 milyon dolar olan işlem hacmi bu yıl 17 milyon dolara düştü. Sektör kayıt dışılığa itildi. Bu çerçevede gümrük idaresindeki tereddütlü
uygulamalar ve görüş farklılığından dolayı sektörde 150’ye yakın firma 30 milyon TL’ye yakın ceza yükü ile karşı karşıya kalmıştır. Bu yıl ihracatını %55 artıran mücevherat sektörü üyelerinin bu cezaya maruz kalmaması gerekmektedir. Tekrar 10 sene önceye geri döndük.’’ Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner’in yaptığı değerlendirmeden sonra söz alan Maliye Bakanı Naci Ağbal şunları söyledi ve 2 gün sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların imzasıyla KKDF’nin kaldırıldığına ilişkin kararın yürürlüğe girdiği haberi geldi; Maliye Bakanı Naci Ağbal; “Hiç tereddüt etme KKDF’yi kaldırtacağım. Sektörde soranlara şunu söyleyin; Maliye Bakanı TİM’in kamerası karşısında dedi ki, bu konu ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı’nı Başbakanlık’a gönderiyoruz. Geçmişe ilişkin olarak da belli ki idarenin farklı zamanlarda farklı görüşleri olmuş. Bunun cezasını vatandaşa çektiremeyiz. Bu konu ile ilgili irademiz belli. Gerekli yasal çalışmaları yaparız.’’
HABER
KAYIT İÇİN SON TARİH 20 EYLÜL Mücevher İhracatçıları Birliği İstanbul Jewelry Show’a gelen nitelikli yabancı ziyareçi sayısını artırmak amacıyla uzun dönemdir tertip ettiği alım heyeti organizasyonlarından biri için daha start verdi. 12-15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 45. İstanbul Mücevher Fuarı alım heyeti organizasyonları için kayıtlar başladı. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık ihracatçı firmalara zamanında kayıt işlemlerini tamamlamaları çağrısında bulundu.
Mücevher İhracatçıları Birliği olarak 12-15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 45. İstanbul Mücevher Fuarına katılacak üyelerimizin yurt dışından davetli misafirlerini, alım heyeti organizasyonu kapsamında ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Mustafa Atayık Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı
T
ürkiye’nin en büyük yabancı alım heyeti rekorunu elinde buunduran Mücevher İhracatcıları Birliği yeni bir organizasyon için daha start verdi. Ekim ayında düzenlenecek fuar organizasyonu süresince organize edilecek olan alım heyeti ile ilgili üyelerini zamanında kayıt yapmaya çağıran Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık şunları söyledi; “Mücevher İhracatçıları Birliği olarak 12-15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 45. İstanbul Mücevher Fuarına katılacak üyelerimizin yurt dışından davetli misafirlerini, alım heyeti organizasyonu kapsamında ağırlamaktan mutluluk duyacağız.
56 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Organizasyon kapsamında davetli misafirlerinize Gorrion Hotel’de 3 gece konaklama sağlanacak ve otel ile fuar alanı transferleri gerçekleştirilecektir. Söz konusu alım heyetin organizasyonundan yararlanabilmek için 20 Eylül 2017 tarihine kadar üyelerimizin davet edeceği firmaların bilgilerini, ilgili linkte bulunan formu eksiksiz bir şekilde doldurarak bizlere ulaştırmaları gerekmektedir. Bundan önceki fuarlarda olduğu gibi bu fuarda da üyelerimizle birlikte koordineli bir şekilde çalışarak başarılı bir alım heyetine imza atacağımızı düşünüyor, daha şimdiden tüm sektörümüze başarılı bir fuar diliyorum.’’
ONLINE KAYIT İÇİN; 45. İstanbul Mücevher Fuarı Alım Heyeti resmi hava yolu sponsoru olan Türk Hava Yolları fuara gelen alımcılara özel indirimler sunmaktadır. Bu kapsamda davet edeceğiniz kişilerin verilen hizmetten yararlanabilmesi için Turkish Conventions web sayfasını ziyaret edip Delegasyon seçeneğinden «149TKM17» etkinlik kodunu kullanmaları gerekmektedir.
Akıllı Cep Telefonlarınızdan QR Kodu Taratabilirsiniz
HABER
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve beraberlerindeki heyet Kuyumcukent’i ziyaret etti. Kuyumcukent Yönetim Kurulu’nun daveti üzerine gerçekleşen ziyarette Kuyumcukent ve sektörün sorunları görüşüldü. evre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve beraberlerindeki heyet, İstanbul Altın Rafinerisi ve Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, Kuyumcukent Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Uyanık ve KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş tarafından Kuyumcukent’te ağırlandı. Kuyumcukent Balo Salonu’nda gerçekleştirilen yemekli toplantı öncesinde yönetim kurulu ofisinde gerçekleşen toplantıda Kuyumcukent’in sorunları 58 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
görüşüldü. Tadilat projesinin iptali ile yaşanan sıkıntıların dile getirildiği toplantıda esnaf ve iş adamlarının camii inşaatı ile ilgili talepleri de gündeme geldi. Kuyumcukent ile ilgili sorunların detaylı bir şekilde görüşüldüğü bu toplantının ardından Kuyumcukent’teki esnafları ziyaret eden Mehmet Özhaseki ve Vasip Şahin, Kuyumcukent esnafları ile yemekte bir araya geldi. Kuyumcukent Gold Balo Salonu’nda gerçekleştirilen yemekte misafirlere hitaben konuşan KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş
şunları söyledi; ‘’Kuyumcukent Türkiye’de ve dünyada tek altın, gümüş ve mücevher üretim ve ticaret merkezidir. Altını çizerek söylüyorum ki bu noktada dünyada ve Türkiye’de tekdir. Bizler böylesi büyük bir tesise sahip çıkmalıyız, sorunlarına çözüm bulmalıyız. Bu toplantımızın amacı Kuyumcukent’in sorunlarını devletimize aktarmak ve bunlara birlikte çözüm bulmaktır. Sayın Bakanımızı davet ettik, kırmadılar geldiler. Değerli Valimiz, kıymetli bürokratlarımız da geldi. Kendilerine hem Kuyumcukent’i tanıttık hem de çok ciddi birkaç sorunumu-
zu dile getirdik. Bu sorunlarımıza örnek vermek gerekirse, birçok esnafımızın bildiği gibi burada 3-4 senedir bir cami yapmak istiyoruz. Fakat bazı engelleri aşıp bunu gerçekleştiremiyoruz. 634 sayılı Blok Kat Malikleri Kanununun 44. Maddesinde iyileştirme yapılıp da acaba bu fırsat ve imkanlardan daha nasıl yararlanabiliriz konusunu gerek bakanımıza gerek bürokratlarımıza arz ettik. Umuyoruz ve temenni ediyoruz ki bir hal çaresi olur.’’ İstanbul Altın Rafinerisi ve Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç
HABER ve yönetim kuruluna davetlerinden dolayı teşekkür ederek konuşmasına başlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki şunları söyledi; ‘’Ziyaretimizde Kuyumcukent’in sorunlarını yakından görme şansımız oldu. Bu konuların çözümü noktasında kendi aramızda bir mutabakata vardık. Önce mevcut şartlarda neler yapılabileceğine bakacak, eğer çözüm bulunamazsa, kanun değişikliği gerekiyorsa, gerekli hazırlıkları yapıp, meclise getirip geçmesini sağlayacağız. Bu uzun zaman alacaktır ama biz elimizden geleni yapacağız.’’ Yapı stoğunun yarısını 15 yıl içinde yenilemeliyiz Son zamanlarda sıkça yaşanan depremlere de değinen Haseki bu konuda da şu noktaların altını çizdi; ‘’Bin bir türlü güzelliğe sahibiz. Cenab-ı Hak güzellikleri bu ülkeye verdikçe vermiş ama sıkıntıları da vermiş. Yerin altı da üstü de hareketli. Yerin altında depremsellik var. Nüfusumuzun yüzde 71’i deprem bölgesinde yaşıyor. Böyle bir zorluğumuz var. Topraklarımızın yüzde 66’sı deprem bölgesi. Buna uygun davranmak durumundayız. Bununla ilgili zaten birçok çalışmamız var. Türkiye’deki yapı stokunun neredeyse yarısını 15 yıl içinde yenileyeceğiz’’
“Dini duygularımızı kullandılar. 40 yıl boyunca herkesi sömürdüler. 15 Temmuz’da gerçek yüzlerini insanlar gördü. Daha önce işaretler vardı, görenler görmüştü ama 15 Temmuz’da o vahşi ve çirkin yüzünü herkes gördü. En sonunda anlaşıldı ki bunlar İslami bir grup değil. Bunlar milli, yerli bir grup da değil. Bunlar yurt dışında başka örgütlerin emrine girmiş ve orada hocasının dediğini din kabul eden bir anlayışın sapkın mensupları olarak 15 Temmuz’da çirkin yüzlerini açıkça gösterdiler.” diye konuştu.
“Vahşi kabilelerin dinlerinde bile bu arsızlık yok “ Bakan Özhaseki, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine değinerek,
İslam dininin temelinin Kur’an-ı Kerim, sonra Hazreti Peygamberin hayatı ve sözleri olduğunu belirten Özhaseki, şunları kaydetti: “Hocaların, hacıların, şeyh efendilerin
60 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
“Soru çalmak nedir?”
söyledikleri, Kur’an’a ve sünnete uyuyorsa başımıza taç ederiz, uymuyorsa kendi görüşüdür der atarız. Buradaki anlayış hocasının anlayışı. Hoca da sapkın. Ne fetvalar çıktı ortaya. Yargıtay üyelerine diyorlar ki ‘Oruç falan tutmayın, namaz kıldığınızı göstermeyin.’ Askeriyeye girecek insanlara ‘Viski falan için sizi dindar zannetmesinler, namaz asla.’ Bunlar diyelim ki beşeri suçlar ve hatalar. Soru çalmak nedir? Dinin neresinde var? Hazreti Peygamber yaşasaydı, soruların çalınıp da öbür fakir fukaranın hakkının yenilmesine göz yumar mıydı? Özel hayatlara girmek nedir? Görevlerden insanları alıp, kendi adamlarına yer açtırmak... Hangi dinde var bu? Bildiğiniz ilahi bir dinde yok da bilmediğiniz vahşi kabilelerin dinlerinde bile yok bu arsızlık.”
Av. Özcan Halaç; ‘’Sayın Özhaseki ve Şahin’e teşekkür ederiz’’ Mehmet Özhaseki ve Vasip Şahin’in ziyaretleri sonrasında sorularımızı yanıtlayan İstanbul Altın Rafinerisi ve Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç bakanlık ve valilik nezdinde gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi; “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği ile kuyumculuk sektörüne kazandırılan Kuyumcukent’i ziyaretlerinden dolayı Çevre ve Şehircilik Bakanımız Mehmet Özhaseki ve İstanbul Valisi Vasip Şahin’e şahsım ve sektörümüz adına teşekkür ederim. 10 binden fazla kişiye istihdam yaratan, ülkemizin ihraç ettiği takıların büyük bir kısmının üretildiği, Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük üretim ve ticaret kompleksi olan Kuyumcukent’in istihdamdan ihracata katkıya kadar Türkiye Ekonomisi için ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu bir kez daha vurguladık. Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana değerli büyüklerimizin desteği ile Kuyumcukent’in pek çok sorununa çözüm bulduk. Bunların neticesinde Kuyumcukent hak ettiği konuma ulaştı ve sektörün üretim ve ticaret merkezi oldu. Bundan sonraki süreçte de sektörümüzün önemli değeri Kuyumcukent’in gelişimi için çalışmaya devam edeceğiz.’’
HABER
Mücevher İhracatçıları Birliği yurtdışı fuar katılım organizasyonlarında kullanılan stantlarla ilgili önemli değişikliğe gitti. Yeni sistemde standlar yurt içinde üretilerek fuarın gerçekleştirildiği ülkeye sevkiyatı yapılıyor. Yeni sistemdeki ilk uygulama JCK Las Vegas Show’da gerçekleştirilerek önemli ölçüde maliyet avantajı sağlandı.
M
ücevher İhracatçıları Birliği, yurtdışında düzenlenen fuar organizasyonlarında kullanılan standlar konusunda önemli bir değişikliğe gitti. Önceki yıllarda fuarın düzenlendiği ülkede ürettirilen standlar bundan sonra Türkiye’de üretilerek ilgili ülkeye sevkedilecek. Yeni sistemde önemli ölçüde maliyet avantajı sağlandığı gibi stand üretim kaliteleri de yükselmiş olacak. Fuarlarda, standların son derece önemli olduğunu belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, yeni uygulama ile ilgili şunları söyledi; ‘’Mücevher endüstrisi ve fuarcılık sürekli gelişim gösteriyor. Fuarlardan beklediğimiz verimi almamızda şüphesiz kullanılan
Yeni stand uygulaması ile en yüksek üretim ve tasarım kalitesine ulaştığımız gibi önemli ölçüde maliyet avantajı sağlıyoruz. standlar önemli rol oynuyor. Bundan önceki yıllarda, fuarın gerçekleştirileceği ülkedeki stand tedarikçileri ile işbirliğine gidiyor, standları ilgili ülkede ürettiriyorduk. Ancak bu süreçte maliyet ve
üretim süreçlerinin kontrolü gibi konularda problemlerle karşılaşabiliyorduk. Bu sebeple bu yıl bu konuda farklı bir uygulamaya gittik. Artık yurtdışı fuarlarda kullanacağımız standları Türkiye’de
ürettirmeye başladık. Bu sayede üretim ve tasarım sürecinin her aşamasını detaylı bir şekilde takip edebiliyor ve tam da arzu ettiğimiz tasarım ve kalite standartlarında stantlara sahip oluyoruz. Bununla birlikte önemli ölçüde maliyet avantajı da yakalamış oluyoruz. Tabi bu çalışmanın diğer bir artısı da stand üretimi yerli firmalar yapıyor ve yurtdışına para ödemiyoruz.’’ İlk uygulama Las Vegas’taydı “Bu konudaki ilk çalışmamızı Haziran ayında gerçekleştirilen JCK Las Vegas Show’da gerçekleştirdik. Ülkemizde üretilen standları ABD’ye gönderdik. Bu sayede önemli maliyet avantajı sağladık. Yeni uygulamamızdan dolayı katılımcı firmalarımızın duyduğu memnuniyet bizi ayrıca mutlu etti. Yeni uygulamayı diğer yurtdışı fuarlarda da sürdürmeye devam edeceğiz.’’
62 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
HABER
64 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
HABER
BAŞAK–ÖZCAN HALAÇ ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA MERKEZİ’NİN TEMELİ ATILDI Türkiye’nin en büyük 13. sanayi kuruluşu olan İstanbul Altın Rafinerisi ve Birlik Vakfı tarafından İstanbul Bahçelievler’de hayata geçirilecek olan Başak-Özcan Halaç Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nin temeli 23 Temmuz Pazar günü atıldı.
T
ürkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında 13. sırada yer alan İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) ve Birlik Vakfı tarafından yapılandırılacak olan Başak-Özcan Halaç Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nin, 2016 yılında İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç ve İstanbul Valisi Vasip Şahin tarafından imzalanan protokolle, hayata geçirilmesi üzerine ilk adım atılmıştı. İstanbul Bahçelievler’de 4000 metrekare alan üzerinde, 5000 metrekare kapalı alanda yer alacak, 5 kattan ve 40 derslikten oluşacak ve 450 otistik, zihinsel ve orta dereceli mental engelli öğrencinin eğitim görebileceği,
66 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
İstanbul’un en kapsamlı özel eğitim okulu olan, Başak-Özcan Halaç Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nin temeli 23 Temmuz Pazar günü atıldı. Temel atma programına, İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, Başak Halaç, Birlik Vakfı Başkanı Mehmet Alacacı, Korkmaz Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Korkmaz katıldı. Otistik ve engelli çocukların eğitimine destek verecek olan Başak-Özcan Halaç Özel Eğitim Uygulama Merkezi, inşaat projesi tamamlandığında, Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edilmesi ve okulun 2018 -2019 eğitim öğretim yılında hizmete açılması planlanıyor.
HABER
BVLGARI’NIN MÜCEVHER IKONU:
CABOCHON KESİM VE RENKLERİN İHTİŞAMI Bulgari, Paolo ve Nicola Bulgari liderliğinde, 1960’lardan bu yana değerli ve yarı değerli taşların cilalı yuvarlak formlardaki cesur kombinasyonları kullanıyor. Bulgari’nin Kreatif yönetmeni Lucia Silvestri, mücevher evinin, Roma’nın yoğun yaz renkleri ve kubbelerin siluetininden esinlenilerek, cabochon tekniği ile cilalanan taşların çarpıcı renk tonunun ve ton dağılımınından oluşturduğu stilin, Bvlgari’nin DNA’sında olduğunu söylüyor. 2016 Renk Hazineleri koleksiyonundan çıkan Extravaganza kolye, pembe altın ile bezenmiş pembe turmalinleri ve ametistleri ön plana çıkarıyor.
68 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
LA DOLCE VITA 1960’lı yıllarda Bvlgari’nin abartılı yaratıcı yönü, İtalyan sermayesinin, çok sayıda film yapımcısı ve yıldızını cezbettiği bir zamana denk geldi.
Keira Knightley
1965 yılında Revlon’un kurucusu Charles Revson’ın karısı Lyn Revson için turkuaz, ametist ve zümrütten oluşan canlı bir kombinasyon yarattı. 1967’de İran Şahı için orijinal olarak yaratılan kolye, Keira Knightley tarafından 2006 Oscar’ında giyildi.
MÜCEVHERİN KRALİÇESİ Lucia Silvestri, stüdyosundaki süet kakmalı tabloda başlattığı tasarım sürecini, dünya seyahatlerinde keşfettiği taşlarla ortaya koyuyor. “Taşlara karşı bir tutkum var, onlara bayılıyorum” diyor.
Lucia Silvestri
BVLGARI’NİN ŞEKERLEMELERİ…. Cabochon kesimli taşlarla contrast yaratmaktan hoşlanan Silvestri’yi büyülemeye devam ediyor. Adeta şekerlemeleri anımsatan bu tasarımlarını “Çağdaş, cesur, kadınsı” olarak tanımlıyor. Bu 2016 koleksiyonundaki bu bileklik, pembe turmalinler ve ametistleri vurguluyor.
Naomi Watts
KIRMIZI HALIDA Naomi Watts “Cafe Society” isimli filmin 2016 Cannes Film Festivali prömiyeri sırasında, Bulgari’nin 2016 mücevher koleksiyonundan bir kolye kullandı. Damla şeklindeki Ametist, rubellit ve akuamarinin taşları, pırlanta bir kolyeden adeta bir asmadan sarkan üzüm taneleri gibi sarkıyordu…..
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
69
DESIGNER MARKET BÜYÜYOR Designer Market’e gösterilen yoğun ilgiden dolayı Ekim ayında düzenlenecek olan fuarda kontenjanı 30’dan 100’e çıkarma kararı aldıklarını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık, sektöre hizmet veren ustalara destek olmaya devam edeceklerini söyledi.
DESIGNER MARKET IS GROWING Vice Chairman of the Jewelery Exporters Association Mustafa Atayık stated that they have decided to increase the quota of the Designer Market from 100 to 100 due to the intense interest shown in the IJS is goingto be held in October.
T
he Jewelery Exporters Association took the decision to increase the quota at the Designer Market Project, which was launched with the aim of supporting industry professionals. Mustafa Atayık, Vice-President of the Jewelery Exporters’ Association, said that they have taken such a decision because of the intense interest and the demand that they have generated. ‘’ As a union we are among our priorities to support our craftsmen. As in every sector, there is a change in the jewelery and jewelery sector due to industrial production. In this process, we have important duties to the managers of the sector institutions in order not to be adversely affected by our masters and even
to improve themselves. We decided to launch the ‘’ Designer Market ‘’ project as Jewelery Exporters’ Association. Within the scope of this project, we have allocated special stands for our master craftsmen and designers in Istanbul Jewelry Show held in March and October. We developed our fuarda Designer Market concept and started to apply special stand to every craftsman and designer. We are very pleased with the interest shown to the fur. A large number of people visited Designer Market. They have made business contacts not only from the participants but also from abroad. Because of the success of our work, we have increased our motivation and decided to increase the participant quota from 30 to 70 or 100 this year.
M
ücevher İhracatçıları Birliği, sektöre emek veren ustalara destek olmak amacıyla başlattığı Designer Market Projesi’nde kontenjanı artırma kararı aldı. Gösterilen yoğun ilgi ve oluşan talep nedeniyle böyle bir karar aldıklarını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık konu ile ilgili şunları söyledi; ‘’Birlik olarak ustalarımıza destek olmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Her sektörde olduğu gibi kuyumculuk ve mücevherat sektöründe de endüstriyel üretim sebebiyle değişim yaşanıyor. Bu süreçte ustalarımızın da olumsuz etkilenmemesi için hatta kendilerini geliştirmeleri adına biz sektör kurumları yöneticilerine de önemli görevler düşüyor. Biz de bu gerçekten hareketle Mücevher İhracatçıları Birliği olarak ‘’Designer Market’’ projesi başlatmaya karar vermiştik. Bu proje kapsamında mart ve ekim aylarında gerçekleştirilen İstanbul Jewelry Show’da
ustalarımıza ve tasarımcılarımıza özel standlar tahsis ettik. Geçtiğimiz fuarda Designer Market konseptimizi geliştirip, her ustaya ve tasarımcıya özel stand uygulamasına başlamıştık. Fuarda gösterilen ilgiden son derece memnunuz. Çok sayıda kişi Designer Market’i ziyaret etti. Burada katılımcı olan kişiler değil yurt içi yurtdışından dahi iş bağlantıları yaptılar. Yaptığımız çalışmanın başarıya ulaşması sebebiyle bu konudaki motivasyonumuz daha da arttı ve bu sebeple geçtiğimiz yıl 30 olan katılımcı kontenjanını bu yıl 70 hatta 100’e çıkarmaya karar verdik.
HABER
STORKS’DA HEYECAN VEREN ADIMLAR Pırlantalı mücevher ihracatında Türkiye birincisi ON Mücevherat, Türkiye’nin en eski mücevher markası olan Storks birleşmesinde önemli adımlar atılıyor. STORKS Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, dünyanın hızla değiştiğine dikkat çekerek STORKS’un hem müşteriler hem de franchise yatırımcıları içi yenilikçi deneyimler sunduğunu söyledi.
M
ücevher sektöründe 2017’nin en önemli olaylarından birisi Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan ON Mücevherat’ın STORKS markasını aileye kazandırması oldu. İhracatta büyük başarılara imza atan firma hem iç pazarda hem de uluslararası pazarda iddialı büyüme hamlelerini yaşama geçiriyor. STORKS’un Türkiye’nin en köklü mücevher markalarından birisi olduğuna dikkat çeken ON Mücevherat ve STORKS Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, sektörün köklü markalara gereksinim duyduğunu anımsatarak; “Ancak sadece
72 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
köklü marka olmak yetmiyor, hızla değişen dünyaya da ayak uydurmamız gerekiyor“ diye konuştu. ON Mücevherat olarak ihracattaki deneyimlerini STORKS’a taşımayı hedeflediklerini anlatan Güner yaptıkları çalışmaları şu sözlerle anlattı: “STORKS zaten temelleri iyi atılmış bir marka. Aradan geçen yıllarda da gerçekten başarılı bir yönetimle bugünlere geldi. Şimdi biz bundan sonrasını planlıyoruz. Köklü markalarda değişimi de dikkatli yönetmek lazım. Biz STORKS’un temel değerlerini koruyarak bazı değişimleri hayata geçiriyoruz. 2017 işlemlerin ta-
Ulaşılabilir lüks anlayışına uygun olarak, herkesin satın alabileceği fiyat aralığındaki mücevher koleksiyonları Storks mağazalarında yer alacak. İddialıyız, Türkiye’de herkes mücevher alabilecek. Ayhan Güner Yönetim Kurulu Başkanı
mamlandığı, bazı değişimlerin yaşama geçirildiği, bazılarının da planlandığı bir yıl olacak. 2018 ve sonrasında heyecan verici adımlar planlıyoruz. Sektörümüze heyecan, pırlantalı mücevher almak isteyen müşterilerimize de farklı bir deneyim sunacağız.” ON Mücevherat’ın 2016 yılında pırlantalı mücevher ihracatını yüzde 22 arttırarak ihracat şampiyonu olduğunu anımsatan Güner; “Bu bize uluslararası pazarda değerli bir deneyim kazandırdı. STORKS da bu deneyim ışığında hem Türkiye hem de uluslararası alanda büyümesini sürdürecek” dedi. Kısa sürede mağaza sayısını 25’e yükselttiklerini ve yılsonunda 40 mağaza hedeflediklerini belirten Güner, mevcut mağazalarda kurumsal kimlik ile ilgili rötuşların yapıldığını, yeni bayiliklerle ilgili olarak yurt içinde ve yurt dışında
çalışmaların sürdürüldüğünü anlattı. STORKS’un yeni mağaza konsepti ile müşterilerine “STORKS Mücevher Deneyimi” yaşatmak istediklerini anlatan Güner sözlerine şöyle devam etti: “Bayii bakış açısından kurulumu ve hizmet vermesi kolay; mücevher müşterisi açısından da içeri girmesi ve hizmet alması kolay mottosu ile bir mağaza konseptini hayata geçiriyoruz. Dünyayı yeni baştan yaratacak değiliz. Mücevherleri ön plana çıkartmak istiyoruz. Yeni neslin perakende mücevher mağazasından beklentilerine dönük çalışmalar yaparak beklentileri bu konsepte uyarlıyoruz. Mağaza tasarımında, 25-45 yaş grubunun perakendeden en büyük beklentisi olan (deneyim) yüceltiliyor. Müşterilerimize hayal ettikleri mücevher deneyimini yaşatmak istiyoruz. Bu hedefe dönük olarak mağazaların tefrişatının yanı sıra pırlanta satış uzmanlarımızın eğitimine de önem veriyoruz. Bugün nasıl teknolojik ürünlerde satış danışmanları önemli bir rol oynuyorsa, mücevherde de bu deneyime destek olacak uzmanlarımızı hazırlıyoruz.” Kurumsal altyapı işlemlerinin tamamlanmasına paralel olarak yeni koleksiyonları da hazırladıklarını belirten Güner, STORKS markasının vaad ettiği deneyime yakışan yeni koleksiyonları da bu muhteşem deneyim için hazırladıklarını ve Ekim 2017 fuarında sektöre sunum yapacaklarını anlattı. Franchise görüşmelerinin sürdüğünü belirten Güner, geliştirdikleri konseptin sektöre yatırım yapmak isteyen yatırımcı adaylarını da gözetecek şekilde geliştirmeye devam ettiklerini söyledi.
Storks marka hikayesi 1971 yılında başladı. Üretimde ustalığa verilen önemle büyümeye emin adımlarla devam etti ve Türkiye takı sektöründe 82 satış noktası ile saygın ve güvenilir bir yer kazandı. Yıllar içerisinde müşterilerinin hayatlarında değerli ve derin izler bırakmayı başarmış bir marka oldu Storks... Müşterileri ile sadece ticari bir ilişki değil; duygusal değerler üzerine inşa edilmiş güçlü bağlar kurdu. Türkiye’nin ilk mücevher markası olan Storks, 2016 yılında pırlantalı mücevher ihracatında Türkiye birincisi On Mücevherat bünyesine katıldı. 1997’de Sümer Kuyumculuk tarafından kurulan Storks’un değerli marka serüveni, başlangıçta atılan temel değerlerle ve meslek aşkı ile sürdürülmektedir
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
73
Rengarenk dünyanıza özel ışıltılar...
HABER
JEWELLERY = TURKEY Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) 2023 stratejik ihracat planı çerçevesinde pazarlama alanında da adımlar atmaya başladı. Dünyanın en önemli reklam ajanslarından biri olan Saatchi & Saatchi ile anlaşma imzalayan JTR, İtalya, Dubai ve Hong Kong gibi mücevher alanında söz sahibi ülkelerin danışmanlık aldığı Trendvision Forecastining ile de çalışmaya başladı.
D
ünyanın önde gelen altın takı üreticilerinden biri olan Türkiye 2023 stratejik hedefleri çerçevesinde pazarlama iletişimi alanında da önemli adımlar atmaya başladı. Bu alanda söz sahibi profesyonel uluslararası şirketlerle iş birliği yapmaya başlayan Mücevher İhracatçıları Birliği önüne önemli hedefler koydu. Bu hedeflerle ilgili değerlendirmelerde bulunan
76 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kamar şunları söyledi;
TURKISH JEWELLERY: WE SHOULDN’T JUST BE BETTER, WE HAVE TO BE DIFFERENT
“Türkiye dünyanın en önemli altın üreticileri arasında yer alıyor. Çok uzun yıllara dayanan bir kuyumculuk kültürüne, binlerce atölye ve çok sayıda dev ölçekli fabrikalardan oluşan bir üretim gücüne sahibiz. Ancak sahip olduğumuz potansiyel ile ortaya koy-
The Turkish Jewellery Exporters’ Association (JTR) has begun taking its first steps toward its 2023 strategic export plan. JTR signed a contract with one of the world’s leading advertising agencies, Saatchi & Saatchi, and has also engaged the services of Trendvision Forecasting, a consulting agency that works in Italy, Dubai and Hong Kong.
duğumuz performansımızı karşılaştırdığımızda daha gidecek çok yolumuz olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin 2023 yılına ilişkin stratejik ihracat hedefleri çerçevesinde önümüzde 13 milyar dolarlık bir ihracat hedefi var. Bu rakama ulaşmak için profesyonel çalışmalar yapıyoruz. Sektörümüze yönelik olarak yaptırdığımız SWOT analizi ile güçlü ve zayıf yönlerimiz ve yakalayabileceğimiz fırsatlarla karşı karşıya kaldığımız tehditlere ilişkin bilimsel bir çalışma ortaya koyduk. Bu SWOT analizi sonucunda gördük ki üzerinde en çok çalışmamız gereken alan ‘’marketing’’. Çünkü gerek üretim gücü gerekse üretim kalitesi bakımından sorun yaşamıyoruz. Sektörümüze yönelik hükümetimizin yaklaşımı da oldukça destekleyici ve teşvik edici. Gerçekleştirilen yapısal reformlar da
sektörümüzün önünü açıyor. Ancak bunlara rağmen gördük ki dünyadaki pek çok firma gibi bizim firmalarımız da “karsızlık baskısı’’ ile mücadele ediyor. Atölyeler ve fabrikalarımız çalışıyor, yılda 3 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyoruz ancak yaratılan katma değerin çok daha yüksek olması gerektiği ortada. Bütün ürün ve hizmetlerin giderek birbirine daha fazla benzemeye başladığı bir dünyada yaşıyoruz. Bunun sonucunda fiyatlar düşüyor, karlar eriyor. Büyüme giderek zorlaşıyor. Büyümeyi hedefleyen mücevher sektörünün artık üretim kapasitesi ve ürün kalitesini arttırmaktan ziyade pazarlama ve markalaşma alanlarında fark yaratması gerektiğini düşünüyoruz. Artık günümüz rekabetine ilişkin paradigma değiş-
Competitive strategy is not about being ‘better’ than our competition, it is about being ‘different’.
T
he Turkish Jewellery Exporters’ Association (JTR) has defined the year 2023 as the target date for reaching the next stage of its planned development and growth. JTR has hired Saatchi & Saatchi, as well as Trendvision Forcasting to help the domestic industry attain its goals, reported Mustafa Kamar, a JTR board member. “Turkey is among the world’s most important gold producers,” he explained. “For many years now, we had a very powerful production capacity thanks to several large factories. But when we put our current performance and future potential side by side, we see that we still have a long way to go.” SWOT “Turkey has a $13 billion export goal for the year 2023. We are working very hard to reach this number. Based on our SWOT analysis, we prepared a work plan, focusing on our weak points and realised that marketing is a weak
point. Fortunately, we don’t have problems with production capacity or quality control. While our sector receives a lot of government support, it has gone through structural reforms, and is going forward. But our companies, very much like jewellery sectors elsewhere in the world, are struggling as profit margins remain very low. Our ateliers and factories are working hard and we export $3 billion of goods annually, but it is obvious that the sector’s added value should be much higher than what it is right now!” Be different “We live in a world that is now filled with similar services and products. Because of this, prices are decreasing and profits are lower. We believe that the difference could be made with creating a strong marketing strateg y rather than trying to increase the capacity when the sector is trying to grow larger. The competitive nature of our industry has changed and it needs to
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
77
HABER
ti. Yani rekabet stratejisi rakiplerinizden “daha iyi’’ olmakla ilgili bir şey değil, “daha farklı’’ olmakla ilgili bir şey haline geldi. Şunu şiddetle iddia ediyorum ki pek çok ihracatçımızın ürün kalitesi rakiplerimizden oldukça yüksek ama yarattığımız katma değer ne yazık ki düşük. Çünkü benzer tarzda ürünleri, daha iyi, daha kaliteli ve daha düşük fiyata yapmaya odaklanıyoruz. Aynısını rakip ülkeler de yapınca karlar sıfır noktasına kadar düşüyor. Biz ne yazık ki rakiplerimizden daha iyi olmak için çalışıyoruz. Bu tek başına yeterli değil. Yalnızca daha iyi değil daha da önemlisi daha farklı olmak için çalışmalıyız. Bu anlayışın değişmesi Türkiye kuyumculuk sektöründe pazarlama kültürünün yerleşmesi zorunluluğunu ortaya koyuyor. Biz üretim ve satış ile büyümüş bir sektörüz. Yıllarca satış ile pazarlamanın aynı kavramlar olduğunu yanılgısı ile yaşadık. Oysa satış ile pazarlama birbirinden farklı şeylerdir. Ünlü yönetim gurusu Peter Drucker’in dediği gibi pazarlama-
78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
nın amacı satışı gereksiz hale getirmektir. Bu yüzden artık “pazarlama odaklı’’ yaklaşımın tüm sektörümüz tarafından benimsenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlayışın sektörümüzde yerleşebilmesi için stratejik bir yol haritası hazırladık ve alanında uzman dünyaca ünlü Saatchi & Saatchi Reklam Ajansı ile birlikte çalışmaya başladık. Aynı zamanda mücevher sektöründe söz sahibi olan Trendvision Forecasting ile de işbirliğine gittik. Yol haritamızda, global pazarlarda sektörel itibar yönetimi ve B2B markalaşma çalışmaları önceliklerimiz arasında yer alıyor. Uzun vadede hedefimiz bir yandan ihracat rakamlarımızı artırırken diğer taraftan da yaratılan katma değeri yükseltmek. Çevremizdeki dünya değişti ve her geçen gün değişmeye devam ediyor. Teknolojiler, ürünler, hizmetler ve pazarlar doğuyor, gelişiyor ve yok oluyor. Bir zamanlar ABD’ye yüzlerce kilo pres (Stampato) sattığımızı hatırlayın! Şimdi hemen yanımızdaki İran’a bile stampato satışı yok. Neredeyse üretmiyoruz bile. Küreselleşme ve yüksek rekabet hemen her alanda seçenek patlamaları yarattı. Firmadan tüketiciye (B2C) şirketleri, yıllar önce markalama ve marka yönetimi kavramlarını tanımla-
be ‘different.’ I strongly believe that our production quality is beyond that of our competition but our created added value is unfortunately very low. When it is compared to that of other countries, our added value goes down almost to zero and this occurs because we are focusing on creating similar products in a cheaper price range, but of higher quality. This is not enough on its own. We have to work hard to create a difference.
this, we created a road map and decided to work with the renowned advertising agency Saatchi & Saatchi. We are also cooperating with Trendvision Forecasting, which has a strong reputation in our sector.
Better marketing
A changing world
“To change this attitude, we must develop a good marketing strateg y. This proves just that. We are a sector that grew based on production and sales. We lived with the misunderstanding that sales and marketing are one thing. But, in fact, they are two different parts of a strateg y. Quoting the famous management guru Peter Drucker, the objective of marketing is to make sales irrelevant. This is why we believe that marketing-based strategies should be the focus of our sector. For
“The world around us has changed drastically, and continues to do so. New technologies, products, services and markets are created each day. Remember the times we used to sell hundreds of kilos of hollow stamped gold jewellery (stampato) to the USA?! Right now we are not even selling any of it even to Iran which is right next door to us. We are not even producing any at this point. Globalization and tough competition forced us to make choices. B2C companies picked up on this
Our road map prioritises global reputation management and B2B branding. Our goal is to increase export numbers as well as to create higher added value in the long term.
yıp bu değişimlere uyarladılar. Coca Cola, Apple gibi dev markalar doğdu. Fakat bir çok firmadan firmaya (B2B) şirketi, bu çabaları kendileri için gereksiz görüyor. Ancak günümüzde dünya çapındaki uygulayıcılar kadar araştırmacılar da B2B marka yönetimine daha fazla dikkat çekiyor. Elbette nihai tüketicilerin gözünde yüksek değere sahip Sevan Bıçakçı gibi markalar yaratalım. Ancak üzerinde asıl eğilmemiz gereken topyekün sektör bazında B2B odaklı bir pazarlama ve markalaşma stratejisi olmalıdır. Bu amaçla ‘’JEWELRY=TURKEY’’ sloganı ile yola çıktık. Microsoft, IBM, Apple, Intel, SAP, Fedex, Boeing şirketleri dünyanın en güçlü markalarından bazılarının B2B markaları olduğu gerçeğinin canlı birer örneğidir. Nasıl ki işlemci dendiğinde Intel, kargo taşımacılığı dendiğinde Fedex, ERP yazılımı dendiğinde SAP, cep telefonu dendiğinde Apple akla geliyorsa, mücevher dendiğinde de akla Türkiye gelmesini hedefliyoruz. Bu oldukça uzun dönemli
Büyümeyi hedefleyen mücevher sektörünün artık üretim kapasitesi ve ürün kalitesini arttırmaktan ziyade pazarlama ve markalaşma alanlarında fark yaratması gerektiğini düşünüyoruz. Artık günümüz rekabetine ilişkin paradigma değişti. Yani rekabet stratejisi rakiplerinizden “daha iyi” olmakla ilgili bir şey değil, “daha farklı” olmakla ilgili bir şey haline geldi. Şunu
bir strateji. Bu stratejinin yalnızca yönetim kurulu üyeleri tarafından benimsenmesinin yeterli olmadığını biliyoruz. Bu amaçla bütün ihracatçılarımızın bu bilince sahip olması için düzenli eğitim programları düzenliyoruz. Uluslararası pazarlama iletişim çalışmalarımızı da bu çerçevede revize ediyoruz. Fuar katılımlarında kullanılan standların standardizasyonundan, uluslararası dergilerdeki reklamların kullanımına kadar her alanda profesyonel bir dil tercih ediyoruz. Amacımız uzun vadede Türkiye mücevherat sektörünün algısını yükseltmek, mücevher dendiğinde akla Türkiye’nin gelmesini sağlamak ve nihai noktada da ihracatçılarımızın daha yüksek katma değer yaratmalarına destek olmaktır.
Rekabet stratejisi rakiplerinizden “daha iyi’’ olmakla ilgili bir şey değil, “daha farklı’’ olmakla ilgili bir şeydir.
şiddetle iddia ediyorum ki pek çok ihracatçımızın ürün kalitesi rakiplerimizden oldukça yüksek ama yarattığımız katma değer ne yazık ki düşük. Çünkü benzer tarzda ürünleri, daha iyi, daha kaliteli ve daha düşük fiyata yapmaya odaklanıyoruz. Aynısını rakip ülkeler de yapınca karlar sıfır noktasına kadar düşüyor. Biz ne yazık ki rakiplerimizden daha iyi olmak için çalışıyoruz. Bu tek başına yeterli değil.
Amacımız uzun vadede Türkiye mücevherat sektörünün algısını yükseltmek, mücevher dendiğinde akla Türkiye’nin gelmesini sağlamak ve nihai noktada da ihracatçılarımızın daha yüksek katma değer yaratmalarına destek olmaktır. MUSTAFA KAMAR
beforehand and adapted themselves to what was coming. But now everyone is turning their attention to B2B brand management. Of course we should also create strong brand names that carry high added values, just like Sevan Bıçakçı has done. But what we should also focus on is to create a B2B strateg y for the sector as a whole. This is why we are moving forward with the slogan, Jewelry=Turkey. Jewelry=Turkey “Microsoft, IBM, Apple, Intel, SAP, Fedex and Boeing are some of the real-life examples of B2B branding efforts that have succeeded. Just as microprocessors are identified with the Intel brand (“Intel Inside”,) shipping with FedEx, ERP with SAP and the smartphone with Apple, we are aiming for jewellery
to be identified with Turkey. This is a very long term strateg y. We are also aware that it is not enough if only JTR board members acknowledge this strateg y. We are holding workshops for our exporters to introduce them to this plan. This is how we are revising our global marketing communications as well. From the standardisation of trade fair stands to advertisements in international magazines, we are choosing a more professional language. Our goal is to increase knowledge about the Turkish jewellery sector, and to make Turkey the first thing that comes to mind when jewellery is mentioned and in the end create much higher added value for our exporters!
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
79
HABER
Değerli taş kategorisinin önemli isimlerinden Ediz Dereli sektör ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. KKDF’nin sıfırlanmış olmasının sevindirici olduğunu belirten Dereli, yaklaşmakta olan Istanbul Jewelry Show’un sektöre hareket kazandıracağını belirtti.
D
eğerli taş kategorisinin önemli isimlerinden Ediz Dereli sektörde yaşanan gelişmeleri Altın Dünyası’na değerlendirdi. Önceki yıla göre yaz sezonunun daha hareketli geçtiğini vurgulayan Dereli, KKDF’nin sıfırlanmasının da sektöre olumlu yansıyacağına işaret etti. Yılın ilk 7 aylık sürecinde planladıklarının ötesinde bir performans ortaya koyduklarını belirten Ediz Dereli şu konuların altını çizdi;
EDİZ DERELİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların imzası ile KKDF’nin sıfırlanması ile ilgili yasa yürürlüğe girdi. Bundan sonraki süreçte geriye dönük olarak kesilmiş olan cezaların sonuçlanmasını bekliyoruz.
80 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
“Yaz sezonunda elbette iç piyasada bir hareketlenme gözlendi. Yaz aylarında gerçekleştirilen düğünler bu hareketlenmenin ana unsur oldu. Önceki yıllarda turistik bölgelerdeki hareketlenme de yaz aylarında sektör performansına olumlu yansıyor iken turizim bölgelerindeki performans düşüşü sektör genelini olumsuz etkiledi. Ancak genel olarak değerlendirdiğimizde iç piyasadaki hareketlenmenin göze çarptığını söyleyebiliriz. KKDF son dönemde sektörün en önemli gündem maddelerinden birisi. Değerli taş ticareti ile uğraşan firmamızı da etkileyen bir durum söz konusu. Yapılan çalışmalar neticesinde bu konudaki belirsizlik de ortadan kaldırılmış oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların imzası ile KKDF’nin sıfırlanması ile ilgili yasa yürürlüğe girdi. Bundan sonraki süreçte geriye dönük olarak kesilmiş olan cezaların sonuçlanmasını bekliyoruz.
Bu problemin çözülmesinde emek harcayan Mücevher İhracatçıları Birliği’ne teşekkür ediyorum. KKDF’nin sıfırlanması sektörümüze olumlu yansıyacaktır. Ediz Dereli değerli renkli taş kategorisinde hizmet vermek amacıyla kurulmuş olan bir firma. Bir süre öncesine kadar ana faaliyet konumuz değerli renkli taş ticareti iken müşterilerimizden gelen yoğun talep üzerine pırlanta kategorisinde de hizmet vermeye başladık. Bu süreç içerisinde müşterilerimizin göstermiş olduğu olumlu tepkiler doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Müşterilerimize hem değerli taş hem de pırlanta konusunda her geçen gün artan düzeyde bir kalite performansı ile hizmet etmeye devam ediyoruz. 2017 yılının ilk yedi hatta sekiz aylık dönemi bizim için olumlu geçti diyebilirim. Her ne kadar yurtiçinde ve yurtdışında olumsuz gelişmeler yaşamış olsa da Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam atılması ve ülkemizin doğru yönetilmesi neticesinde bu olumsuz atmosferden en az seviyede etkilendiğimizi söyleyebilirim. Şu ana kadar gösterdiğimiz performans, planladığımızın üzerinde gidiyor. Yılın geri kalan 4-5 aylık dönemde de aynı performansı göstereceğinizi ümid ediyorum. Kaldı ki önümüzdeki ekim ayında gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewelry Show var. Fuarın da sektörümüze olumlu yönde katkıları olacağını düşünüyorum.”
HABER
TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİ DEVAM EDECEK Türkiye Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü ihracat lideri İstanbul Altın Ons Yönetim Kurulu Başkanı Caner Kayar sektörle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerine kurulduğunu ifade eden Kayar, önümüzdeki dönemde gerek İstanbul Altın Ons gerekse sektörün ihracat performansının artacağını belirtti.
T
ürkiye kuyumculuk ve mücevherat sektöründeki ihracat artışı yılın ilk 7 aylık döneminde artmaya devam etti. Bu başarılı performansın ortaya konmasında İstanbul Altın Ons firması en yüksek katkıyı sağladı. Geçtiğimiz yıl kuyumculuk ve mücevherat sektörünün ihracat lideri olan İstanbul Altın Ons bu sene de başarılı ihracat performansına devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de ihracatın artmaya devam edeceğine işaret eden Yönetim Kurulu Başkanı Caner Kayar, İstanbul Altın Ons’un önümüzdeki dönem hedefleri ve sektörle ilgili değerlendirmelerini şu paylaştı; İhracat artışı devam ediyor “Sektörün geneline baktığımız zaman ihracat artışının devam ettiğini görüyoruz. Aynı durum İstanbul Altın Ons çatısı altındaki firmalarımız için de geçerli. Her ne kadar hain darbe girişimi ve Orta Doğu’da yaşanan siyasi istikrarsızlık
82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
“Biz sektör mensupları olarak piyasa koşullarına bakmaksızın daha da çok çalışmalı, katma değer ve istihdam yaratmalı, daha yüksek ihracat rakamlarına imza atmalıyız.” sebebiyle piyasalara temkinli bakılmış olsa da bunun çok kısa sürdüğünü ve halkımızın önce devletimize sonra da ekonomimize sahip çıktığını gördük. Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerine kurulduğu için, onca olumsuz gelişmeye karşın ülke ekonomimiz beklendiği derecede olumsuz etkilenmedi. Hatta ihracatımız artmaya devam etti. Bu millet, devletine ve ülkesine sahip çıktığı müddetçe Türkiye’nin yükselişi devam edecektir.’’ Dış pazarlardaki gelişmeler Türkiye’nin lehine “Dış pazarlardaki gelişmeler dendiğinde sadece Suriye’de
yaşanan iç savaşın olumsuz etkilerini düşünmememiz gerekiyor. Bizim lehimize yaşanan pek çok gelişme de söz konusu. Türkiye pek çok avantaja sahip. Gerek Avrupa gerekse Orta Doğu’daki bazı ülkelere karşı önemli artılarımız var. Örneğin Avrupa’daki vize problemi bize olumlu yansıyor. Ülkemize yabancıların girişinde vize sıkıntısı yaşanmıyor. Aynı şekilde Dubai’deki vergi politikası değişikliği de Türkiye’nin avantajına bir gelişme. Bununla birlikte ekonomi yönetiminin attığı yerinde adımlar sebebiyle sektörümüz dünya liderliği yolunda önemli avantajlar sağlama yolunda önemli yol alabilir. Örneğin geçtiğimiz günlerde
KKDF (Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu) sıfırlandı. Değerli taş ticareti alanında faaliyet gösteren firmalarımızı doğrudan etkileyecek bu gelişme dolaylı olarak tüm sektöre olumlu yansıyacaktır. Başta Mücevher İhracatçıları Birliği olmak üzere KKDF’nin sıfırlanmasında katkı sağlayan sektör kurumlarını kutlarım.’’ Türkiye’yi daha güzel günler bekliyor “Yaşanan onca olumsuzluğa rağmen sektörümüzün ihracatı artmaya devam ediyor. Bu başarılı performansı Avrupa gibi önemli bir pazarla yaşanan siyasi gerginliğe ve en büyük pazarımız Orta Doğu’da yaşanan gerginliğe rağmen gerçekleştiriyoruz. Rusya ile ilişkilerimiz yaşanan uçak krizi sonrasında iyileşme sürecine girdi. Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında da orta ve uzun vadede olumlu gelişmeler yaşanacak ve ilişkilerde normalleşme gözlenecektir. Bu atmosferde sektörümüzün ihracatı daha da fazla artacaktır.”
HABER
ABD’DE ELMAS MÜCEVHER TALEBİ 41 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ De Beers Group tarafından yayınlanan endüstri verilerine göre, ABD’li tüketicilerin toplam elmas mücevherat talebi, 2016 yılına göre yüzde 4,4 artarak ilk kez 40 milyar ABD dolar seviyesini aşacak.
2
017 yılının ilk çeyreğinde yavaşlayan ABD GSYİH büyümesinin kısa vadede elmas mücevherat talebini etkilemesi muhtemel olsa da, ABD’de son 5 yılda talep artışı kaydedildi. ABD’li tüketiciler global elmas mücevherat alımlarının neredeyse yarısını gerçekleştiriyorlar. Global pazarın toplam büyüklüğünün yaklaşık 80 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Evlilik döneminde alınan mücevherler ABD’deki talebin
84 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
temelini oluşturmaya devam etse de, eskisine nazaran daha sık yapılan alımlar ve kadınların kendi başlarına daha yüksek fiyatlı mücevherler satın almaya yönelmeleri bu ülkede mücevher talebinin artmasını olumlu yönde etkileyen faktörler olarak karşımıza çıkıyor. ABD’de kadınların kendi başlarına mücevher almaları yaygın. Yalnız başına satın alınan elmas mücevheratın %57’si evli kadınlar tarafından satın alınıyor. Yeni kuşak tüketiciler olarak
HABER
Evlilik döneminde alınan elmas mücevherler talebin temelini oluşturmaya devam ederken, hem evli hem de bekar kadınların kendileri için daha sık pırlantalı mücevher satın aldıklarını ve daha fazla alışveriş yaptıklarını görüyoruz. BRUCE CLEAVER DE BEERS, CEO
Bruce CLEAVER De Beers, CEO
Çok taşlı pırlantalı mücevherler daha popüler hale geliyor. tanımlanan “Millennials’’ ise satın alma sıralamasında üçüncü sırada yer alıyor. ABD’li perakendeciler ayrıca çok taşlı parçalar için tüketici ilgisinin yüksek seviyelerde olduğunu bildiriyorlar. Veriler tüketicilerin elmas takılar üzerinde parça başına daha fazla harcama yaptıklarını gösteriyor. Perakendeciler 1000 dolar ile 4999 dolar fiyat aralığı kategorisindeki pırlantalı mücevher talebinde artışa dikkat çekiyor. Dünya genelinde, 2016 yılında elmas mücevherat talebi, ABD’den gelen talebin artması neticesinde 80 milyar dolara ulaştı. Her ne kadar Hindistan pazarından kaynaklı bir gerileme yaşanmış olsa da ABD pazarındaki artış, bu azalmayı dengelemiş oldu.
Dünya genelinde, 2016 yılında elmas mücevherat talebi, ABD’den gelen talebin artması neticesinde 80 milyar dolara ulaştı. 86 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Çinli tüketicilerin talebi yerel para biriminde yüzde 0,6 oranında arttı ve Çin Yeni Yılı sağlam satışlarla ilk çeyrekte kaydedilen olumlu performansa katkıda bulunarak 2017 yılının başında iyileşmeye devam etti. Hintli tüketicilerin talebi, kuyumcuların grev, demonetizasyon ve döviz kurlarından ötürü 2016’da yüzde 8,8’lik (yerel para birimi cinsinden) bir daralmayı takiben, 2017’de daha normal seviyelere geri döndü. 2016 yılında Japon tüketicilerin talebi yerel para birimi olan Yen bazında yüzde 2.9 oranında düştü ancak Yen’in güçlenmesine paralel olarak ABD doları bazında talep artışı %8,1 oranında gerçekleşti. Körfez’deki talep, petrol fiyatlarındaki zayıflığın sürmesine bağlı olarak zorlu bir makro-ekonomik ortamdan etkilenmiş görünüyor. Tüm bu verilerin genelini değerlendirdiğimizde global elmas mücevherat talebinin
2017 yılında da artması muhtemel görünüyor. De Beers Group’un CEO’su Bruce Cleaver bu veriler ışığında şu değerlendirmelerde bulunuyor; “Amerikalı tüketiciler elmas için güçlü bir istek duymaya devam ediyor ancak satın alma alışkanlıkları hızla değişiyor. Evlilik döneminde alınan elmas mücevherler talebin temelini oluşturmaya devam ederken, hem evli hem de bekar kadınların kendileri için daha sık pırlantalı mücevher satın aldıklarını ve daha fazla alışveriş yaptıklarını görüyoruz. Bu arada, çok taşlı pırlantalı mücevherler daha popüler hale geliyor. ABD pazarında 2016 yılında gözlenen hareketlenme, global pırlantalı mücevher talebinde artışa sebep olurken, gelişmekte olan ülkelerin son 5 yıldaki negatif pergormansına da dikkat çekmek gerekiyor. Geçtiğimiz yıl bazı pazarların zorlu koşullara maruz kalmalarına rağmen Çin ve Hindistan’dan gelen talep artışının global mücevher talebine olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz.’’
HABER
UCUZ ÜRETİM, KALİTESİZLİĞİ STANDART HALİNE GETİRİYOR Sektörün deneyimli kuyum ustalarından biri olan Levin Kuyumculuk firma sahibi İsrafil Güner; bir ürünün piyasa ortalamalarının altında fiyatlarla pazara sunulmasında herkesin derin bir şüphe duyması gerektiğini, kuyumcunun ucuz diyerek vitrinine aldığı bir ürünün, satış sonrasında şikayet olarak geri dönebileceğini söyledi.
S
ektörümüz oldukça zorlu bir dönemden geçiyor. Bu dönemde belirli bir işlem hacmine ulaşmak çok yoğun emek, tecrübe ve yenilikçi yaklaşımlar istiyor. Bazı firmalar ise piyasa ortalamalarının çok altında fiyatlar sunarak, hem iç hem de dış alıcıların dikkatini çekerek işin kolayına gitmeyi tercih ediyor. Peki nasıl oluyor da yarı yarıya az bir işçilik fiyatı o üreticiyi, toptancıyı kurtarabiliyor. Yılların kıdemli kuyum ustası İsrafil Güner; ülkemizde talepten fazla arz olduğunu ve üretici enflasyonu bulunduğunu, bir üründe dört, beş farklı kalite ortaya çıkmasının sektörümüzün geleceği açısından önemli bir tehdit oluşturduğunu ifade ediyor. “Alırken Kazanmak” sözü her zaman geçerli değil”
İsrafil Güner Levin Kuyumculuk firma sahibi
88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Perakende kuyumcularının alırken kazanmaya büyük önem verdiğini ve kaliteyi ikinci plana atarak fiyat unsuru ilk sıraya aldıklarını vurgulayan Güner; “Ucuz etin yahnisi mutlaka midemize ve bize zarar verecektir. Şu anda pek çok kuyumcu, tüketicinin üründen şikayetlerini dinlemek ve çare bulma merkezine dönüştü. Baştan önlemini al. İki kuruş daha fazla öde, mağazana kaliteli ürünleri al. Sonra başın ağrımasın. Biz A kalite yapıyorsak, B
kalite yapmaya elimiz gitmez. Son tüketici kuyum ürünlerinde mutsuzluk yaşayınca, başka sektörlere kayıyor. Sonra da işler niye yolunda gitmiyor diye dövünüyoruz” diye konuştu. Hurda Alımına Acil Düzen Lazım Güner; hurda altın alımında kuyumcuların tüketiciye sundukları fiyatların gerçek değerlerin çok altında kaldığını ve tüketicinin yaşadığı hayal kırıklığının sektöre büyük zarar verdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Kuyumcu dostlarımız satarken para kazanıyor. Hurda alırken para kazanma derdinde olmaması lazım. Neyse rayiç değerler, işçilik fiyatları düşülerek hurda alımı yapmalılar. Fakat bu böyle olmuyor. Örnek olarak tüketici 10 liraya alıyor. Bozdurmaya gittiğinde 5 lira deniyor. Böyle bir şey kabul edilemez. Hurda altın alımı konusunda her ilimizin kuyumcular odasının belirli bir standart ve düzen getirmesi gerektiğine inanıyorum. Küçük hesaplar içinde olursak, büyük sıkıntılar karşımıza çıkar. Tüketiciyi küstürmeyelim. Başka sektörlere yönelmelerine yol açmayalım.”
HABER
ALTINBAŞ, BURSA MARKA AVM’DE YENI MAĞAZASINI AÇTI Türkiye mücevherat sektörünün lideri Altınbaş, Bursa’daki ikinci mağazasını Marka AVM’de açtı. Özel vitrin tasarımlarıyla müşterilerine farklı alışveriş deneyimleri sunan yeni mağaza ziyaretçilerini bekliyor.
T 90 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
ürkiye mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, Bursa’daki ikinci mağazasını Marka AVM’de açtı.
koleksiyon bazlı sunumlarıyla hediye, moda, mücevher ve evlilik olmak üzere dört ana başlık ile mücevher tutkunlarının seçim yapmalarını kolaylaştırıyor.
Özel tasarıma sahip yeni nesil kategori iletişimi konseptiyle tasarlanan 35 metrekarelik mağaza, şıklığı ve kaliteyi mücevherat tutkunları ile buluşturuyor. Altınbaş’ın yeni mağazası, kategori ve
Mağazalarının tamamında aynı vitrin tasarımlarına yer veren Altınbaş, mücevher tutkunlarına alışılmışın dışında alışveriş deneyimi ve memnuniyeti sağlıyor.
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
91
HABER
AVEDIS KENDIR; İSTANBUL’DAN DÜNYAYA BİR HEDİYE Küçük yaşlardayken oyuncaklarını kendi yapmaya başladı. Hayal ettiği şeyleri üretmeyi ve gerçeğe dönüştürmeyi hep sevdi. Daha 10 yaşındayken Kapalıçarşı’ya adım attı. Yarım yüzyıla yakın bir süredir mücevherlerin ışıltılı dünyasında hayal kurmaya devam ediyor. Çocukluğunda oyuncak yapan o usta eller artık İngiltere Kraliçesi, Japon İmparatoriçesi ve Hollywood yıldızlarının hayallerini gerçeğe dönüştürerek Avedis Kendir ismini mücevher tarihine altın harflerle yazıyor. 92 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Kendi tarzı olan ArtAvo’yu oluşturan, çevresi tarafından da Kapalıçarşı’nın gizli bahçesi, saklı cevheri olarak tanımlanan bir isim, Avedis Kendir. Avedis Kendir created his own style with ArtAvo. He is known as a hidden gem of the Grand Bazaar AVEDIS KENDIR; A GIFT FROM İSTANBUL TO THE WORLD He started creating his own toys when he was only a small child. He always loved turning pieces of his imagination into reality. He stepped into the Grand Bazaar when he was only 10 years old. After half a century, he is still dreaming in the sparkling world of jewellery. The hands that crafted toys are now creating precious pieces for Queen Elizabeth of the United Kingdom, Japan’s Empress and many Hollywood A-listers And Avedis Kendir is writing his own name prominently in the jewellery history books!
5
000 yılı aşkın bir mücevher kültürüne sahip olan Anadolu’da nice mücevher ustaları yetişti. Bu ustaların hayalleri bazen bir imparatorun tacında bazen de bir sultanın hançerinde gerçeğe dönüştü. Binlerce yıldır çok sayıda mücevhercinin nam saldığı bu coğrafya yeni ustalar yetiştirmeye devam ediyor. Onların günümüzdeki örneklerinden biri de Avedis Kendir.
maz. Avedis Kendir yalnızca altına şekil veren, tasarımlarında yalnızca değerli taşları kullanan bir tasarımcı değil. Doğada olan tüm materyalleri kullanıp, bunların hepsini bir araya getirip hayat vermeyi çok seviyor. Öte yandan değersiz bir madeni değerli hale getirmek de ona heyecan veriyor. Ona göre ustaca işlenebilen bütün madenleri özgün bir değere kavuşturabilmek mümkün.
10 yaşındayken çırak olarak girdiği Kapalıçarşı’nın büyülü dünyasındaki yolculuğunu 50 yıla yakın bir süredir sürdürüyor. Ufkunu genişleten ve hayal gücünü özgürce kullanmasına olanak veren tasarım dünyasının o büyülü havasını solumaya devam ediyor. Aslına bakarsanız onu bir mücevher ustası olarak tanımlamak çok da doğru ol-
Sanatkarlık ailesinden geliyor. Avedis Kendir’in babası bir marangozdu. Ailesinden de çok sayıda kişi Kapalıçarşı’da mücevher işleme mesleğine emek vermiş ve vermeye de devam ediyor. Çok sayıda akrabası halen Kapalıçarşı’da. Çocukluğunda mücevher işleme atölyesinde başlayan zanaatkarlıkla ilgili yolculuğu heyecanla devam ediyor.
M
any great craftsmen and artists were raised in Anatolia, a part of Tukey that boasts more than 5,000 years of jewellery-making tradition. Throughout the centuries, these Anatolian master jewellers’ works were turned into an emperor’s crown or a sultan’s dagger. For thousands of years, Anatolia has delivered master jewellers to Turkey - and the world. One of the great examples of today’s master jewellers is Avedis Kendir. He is continuing his adventure the way he started it when he was just 10 years old for half a century. Enlarging his horizon and freely using his imagination, he is continuing to breathe in the magical scent of jewellery. It is very hard to describe him only as a jeweller. Avedis Kendir is not someone who just shapes gold, or someone who
uses precious stones in his designs. He is someone who loves bringing different elements together and giving them life. He loves giving value to a jewellery piece that would otherwise be less valued. To him, it is very much possible to give a unique value to any kind of jewellery item when it is crafted masterfully. Roots in the Grand Bazaar Craftsmanship and art are in his family’s roots. Avedis Kendir’s father was a carpenter. Many members of his extended family also spent many years in the Grand Bazaar and in the jewellery industry. Many family members still continue to do so. His journey, that started off in a jewellery atelier, is still continuing with the same excitement. Every piece Avedis Kendir makes is one of a kind. Every single
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
93
HABER
Ö
zgün mücevher tasarımlarıyla, alanında uluslararası bir isim olarak anılan Avedis Kendir, kendi deyimiyle ‘Kapalı Çarşı Okulu’nun hem öğrencisi hem de hocası. On yaşında Matyos Ustasının yanında başladığı mücevher tasarımcılığı işini ve sanatını kırk yılı aşkın süredir devam ettiriyor. Avedis Kendir’in, farklı sanat akımlarının izlerini taşıyan her tasarımı, kişiye özel, emsalsiz bir eser olarak hayat buluyor ve ustaya özgü ‘ArtAvo’ tarzını yansıtıyor. İnsandan, tarihten, nesnelerden, zamandan; yani hayatın her bileşeninden esinlenen Kendir, tasarımlarında adeta doğanın ruhunu ve saklı armağanlarını ortaya çıkarıyor. “Eşyanın tabiatında vardır insanda iz bırakmak.”
Her nesne, obje, sahibinde iz bıraktığı gibi ondan izler de taşır. Yalnızca takılar değil, giysiler, günlük kullanıma ait eşyalar; ayakkabıdan otomobile her şey, tüm tercihleri gibi kişinin karakterini yansıtır. Birlikte kişiye özel bir izlenim, bir iz oluşturur. Avedis Kendir tasarımları, bu birlikteliği ve yarattığı izi çift anlamıyla vurgulayan Biriz markası altında toplanmıştır.
İngiltere Kraliçesi’nin taktığı ünlü Tulip Broş da Avedis Kendir imzası taşıyor. Queen Elizabeth’s famous Tulip Brooch carries Avedis Kendir’s signature. Sotheby’s, Christie’s gibi ünlü mücevher, sanat ve antika üzerine uzmanlaşmış kurumların açık arttırmalarında mücevher eserleri satışa sunuluyor. Kırk yılı aşkın süredir Haute couture mücevher tasarımcılığı yapan ve kendi tarzı olan ArtAvo’yu oluşturan, çevresi tarafından da Kapalıçarşı’nın gizli bahçesi, saklı cevheri olarak tanımlanan bir isim, Avedis Kendir. Onun en önemli özelliklerinden birisi koleksiyonundaki her bir parçanın kişiye özel butik parçalardan oluşması. Tasarımlarının her biri ayrı bir ruha ve enerjiye sahip. Tasarladığı bir mücevheri
94 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
yalnızca bir kez üretiyor. Aynı mücevheri ikinci bir kişide görmek mümkün değil. Her bir tasarımın kendine özgü hikayesi var. Dolayısıyla Avedis Kendir’in bir tasarımına baktığınızda bunun dünyada tek olduğunu biliyorsunuz. Bu özellikler onun eserlerini benzersiz ve eşsiz kılıyor. Avedis Kendir’in bu konuda gösterdiği özen artık yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada biliniyor. Bu yüzden Kraliçe Elizabeth, Japonya İmparatoriçesi Miçiko gibi devlet büyükleri, üst düzey bürokratlar, politikacılar ve eşleri ile Elizabeth Taylor, Barbara Streisand, Jennifer Aniston, Beyonce ve Christi-
design has its own soul and energ y. There is no way one will see an identical piece of jewellery elsewhere that carries his name. Every design has its own story. This is why when you immediately recognise a piece of jewellery as
an Avedis Kendir work: you know that it is one of a kind. An artist of international renown Avedis Kendir’s work is not only
na Aguilera gibi dünya starları için özel tasarımlar hazırlıyor. Ayrıca resmi ya da gayri resmi özel törenler için takılar da tasarlıyor. Doğayı ve doğallığı seven Avedis doğadan ilham alıyor. Modacıların kıyafet tasarımlarından da etkileniyor. Bir kadını, saçından ayağına kadar, adeta tepeden tırnağa, kıyafetine uygun takılarla bezemeyi seviyor. Yani moda tasarımları da takılarına ilham kaynağı oluyor. Dünyanın büyük mücevher firmaları için de tasarımlar yapıyor Dünyanın önemli mücevher firmaları için de koleksiyonlar hazırlayan Avedis Kendir’in mücevherleri Paris, Milano, Londra, New York, Dubai, Beirut, Rio de Jenerio, Tokyo gibi şehirlerin lüx mağazalarında satılıyor. Usta, bu konuda oldukça titiz ve hassas davranıyor. Onun mücevherlerine her istediğiniz zaman ulaşabilmeniz çok da kolay
değil. Istanbul’da yalnızca Çırağan Palace’da mağazası bulunuyor. Christopher Colombus’un Santa Maria’sında Avedis Kendir İmzası Avedis Kendir yalnızca mücevher tasarımlarına hayat vermiyor. Dünya tarihi için önemli olan hikaye ve objeler de onun ilham kaynakları arasında yer alıyor. Bunlardan biri de Christopher Colombus’un Amerika’yı keşfi sırasında kullandığı gemi Santa Maria. Avedis Kendir, ‘’Ustalık Eseri’’ olarak tanımladığı Santa Maria’yı 10 yılda tamamladı. Geminin en ince ayrıntılarının dahi şaşkınlık verecek derecede işlendiği maket Madrid ve Christopher Colombus’un mezarının bulunduğu Sevillia’daki Archivo de İndias Müzesi’nde sergilendi. Dünyada bir ilk olan altın, gümüş ve değerli taşlardan inşa edilmiş Santa Maria’nın sergilendiği müze binlerce kişi tarafından ziyaret edildi.
well known in Turkey, but is recognised globally. This is why Queen Elizabeth, the Japanese Empress Michiko, many other heads of state, and Hollywood A-listers, such as Elizabeth Taylor, Barbara Streisand, Jennifer Aniston, Beyoncé and Christina Aguilera were, and are, his customers. He also designs bespoke pieces for official events. His pieces are auctioned at many well-known auction houses, such as Sotheby’s and Christie’s. Turkey’s jewellers have been designing and manufacturing haute couture jewellery for more than 40 years, but Kendir became renowned by creating his own style, ArtAvo, a name known as the hidden gem of the Grand Bazaar. Avedis Kendir’s designs are sold worldwide: in Paris, Milano, London, New York, Dubai, Beirut, Rio de Janeiro and Tokyo. The artist is very selective in choosing his international sales points. He
operates only one store in Turkey, at Çırağan Palace in İstanbul. Inspired by Christopher Columbus Avedis Kendir is not only giving life to his jewellery designs, he is greatly influenced by world history and objects which form important elements from which he draws inspiration and uses his imagination. One of the objects that inspired him is the Santa Maria, the ship Christopher Columbus sailed on during his journeys to discover the ‘new world,’ America. Avedis Kendir created a replica of the ship that displays dazzling and immense detail. It was made of gold, silver and numerous precious stones. It took him 10 years to finish the piece, and was exhibited at the Archivo de Indias Museum in Sevilla, Spain, where it was viewed and admired by many thousands of visitors.
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
95
HABER
JİVAL MAGAZİN 2017 KAPAĞINDA
TUĞBA ÖZERK’İ AĞIRLADI Jival markası tarafından yılda bir defa yayınlanan Jival Magazin’in 2017 yılı yeni sayısı çıktı. Ünlü besteci ve şarkıcı Tuğba Özerk’in konuk olduğu dergide, keyifli bir röportaj gerçekleştirildi. Sanatçı, müzik dünyasından, modaya, dünden bugüne özel hayatıyla ilgili deneyimlerini paylaştı.
Klasik mücevher sevenlerin tercihi pırlanta, tanzanit ve morganit ile buluşuyor. Jival imzalı özel tasarımlarda, nadir ve değerli taşlar, renkleri ve kusursuz kesimleri ile cezbediyor.
J
ival’in özgün tasarımlardan oluşan koleksiyonunda yer verdiği, pırlanta ve değerli renkli taşların birleşimi setler elit zevkleri hitap ediyor. Kolye, küpe ve yüzükten oluşan mini setler, taşların ışıltısını sevenleri kendine çekiyor.
Nadir bir mücevher olan tanzanit, mavi rengiyle zihnin ve kalbin enerjisini artıran bir taş olarak biliniyor. Damla şeklinde kesimiyle öne çıkan, sıra dışı ve değerli taş, pırlanta ile çevrelenerek benzersiz bir güzelliğe dönüşüyor.
G
ençoğlu Grup şirketlerinden Mioro ve Jival’in altın ve pırlanta yeni koleksiyonları ve grubun 2016 yılında satın aldığı Starcity Outlet Center’ın renovasyon süreçlerine dergide yer verildi.
96 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Tuğba Özerk’in yanı sıra moda dünyasının; en yaratıcı, yetenekli tasarımcısı Raşit Bağzıbağlı’nın samimi röportajıyla renklenen Jival Magazin, Türkiye genelindeki yaklaşık 800 Jival satış noktasında mücevher ve takı severlerle buluşuyor.
Pembe beril olarak da bilinen morganit, Jival’in özel tasarımında beyaz altın ve pırlanta ile bütünlenerek rengini daha da mükemmel yansıtıyor. Duyguları dengeleyen bir taş olan morganit, oval kesimiyle zarif bir çekicilik yaratıyor.
Vezirhan Cad. No.27 Çemberlitaş İstanbul / Türkiye Tel: +90 212 526 37 57 info@francofontanajewelry.com www.francofontanajewelry.com
/francofontanajewelry /ffontanajewelry /francofontanajewelry SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
97
HABER
MÜCEVHER İHRACATI REKOR KIRDI
Türkiye toplam ihracatı 2016 Temmuz ayına göre yüzde 31 artış gösterirken Mücevher sektörü ihracatı yüzde 192 artış gösterdi. Türkiye ortalamasının çok üzerinde performans gösteren Mücevher Sektörü ilk 7 aylık dönemde de yüzde 65’lik artışa imza attı. 15 Temmuz 2016’dan bu yana ihracatını en yüksek oranda arttırmayı başaran mücevher sektörünün gelişimini analiz eden MİB Başkanı Ayhan Güner, yüksek katma değerli ihracata imza atan Mücevher Sektörü’nün, değerli taş ithalatında KKDF’nin kaldırılmasıyla daha da hareketleneceğini ve küresel bir oyuncu haline geleceğini söyledi.
M
ücevher İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2017 Temmuz ayı verilerine göre 2016 Temmuz ayında 90 milyon 791 bin dolar ihracat yapan mücevher sektörü yüzde 192,83’lük rekor artışla 265 milyon 868 bin 808 dolar ihracata imza attı. Ocak-Temmuz döneminde yüzde 65,06
artış gösteren mücevher ihracatı Temmuz ayında bir önceki aya göre ise yüzde 5,15 oranında yükseldi. İhracattaki yükselişi değerlendiren Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB Başkanı Ayhan Güner, son dönemde sektörün kat ettiği gelişmelerin tüm küresel ve bölgesel etkilere rağmen ihracatı destekledi-
ğini belirtti. Özellikle Borsa İstanbul bünyesinde faaliyete başlayan Elmas Borsası’nın sadece Türk değil küresel yatırımcılar için de dikkat çekici olduğunu belirten Güner sözlerine şöyle devam etti: “İhracatın artması sevindirici, ancak bizim için yeterli değil. Dönemsel dalgalanmalar dışında istikrarlı ve sürdürü-
lebilir bir ihracat artışı için sektörün de gelişmesi gerekiyor. Bugün dünyada hiçbir merkezde olmayan olanaklar ülkemizde mevcut. Dünyanın en yüksek üretim-işleme kapasitesine sahibiz. Özellikle montür kapasitemiz küresel ölçekte cazibemizi arttırıyor. Hükümetimizin ihracata dönük olarak yapılan pırlanta ithalatında vergiyi kaldırma-
MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLARA GÖRE İHRACAT (USD)
2016
Yıllık %
2017
DEĞİŞİM %
OCAK
170,447,061.49
16,49
198,560,518.11
ŞUBAT
155,557,302.12
62,42
252,658,183.19
27.24
MART
194,886,800.62
75,10
341,248,604.20
35.06
NİSAN
247,962,099.06
39,81
346,683,565.57
1.59
MAYIS
172,098,345.68
76,14
303,139,472.70
-12.56
HAZİRAN
156,340,664.11
61,73
252,854,408.92
-16.59
TEMMUZ
90,793,000.42
192,83
265,868,808.21
5.15
TOPLAM
1,188,085,273.50
65,06
1,961,013,560.90
Ayhan Güner Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı
98 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Kuyumculuk ve mücevherat sektörü ihracatı istikrarlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Pazar farklılaştırma stratejisi ile ihracatçılarımız dünyanın dört bir yanına her geçen gün artan performans ile hizmet veriyor.
MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (2017)
sının ardından önemli bir hareketlilik yaşadık ve Elmas Borsası’ndaki işlem hacmi 80 milyon Dolara kadar yükseldi. Pek çok yabancı firma ülkemize gelerek araştırma yaptı ve yatırım kararı alanlar oldu. Ancak bu süreçte uygulanan KKDF nedeniyle yerli ve yabancı yatırımcılar için Borsa İstanbul’da işlem hacmi düştü… Bu kararın ardından artık Borsa İstanbul sadece Türk kuyumculuk sektörü için değil küresel oyuncular için de önemli bir işlem potansiyeline sahip hale geldi.” Konjonktürel fırsat… Türkiye’de kuyumculuk sektörünün gelişimi ve ihracatının her aşamasına tanıklık eden ilk nesil olarak çok değerli gelişmelere tanık olduklarını belirten Güner, son dönemde küresel bazı gelişmelerin yarattığı fırsatlara da dikkat çekti:
“Türk kuyumculuk sektörü olarak gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 3 büyük elmas borsasında 100 milyar doları aşan bir işlem hacmi mevcut. Ancak tüm bu merkezlerin avantajları ve dezavantajları var. İstanbul ise tüm avantajlara tek başına sahip ve diğer merkezlerin dezavantajlarını da bertaraf etmiş durumda. Son dönemde Dubai, Hong Kong gibi merkezlerde vergilendirme ile ilgili gelişmeler buralardaki yatırımcıları tedirgin ediyordu. Bugün itibariyle Türkiye tüm yatırımcılar için en değerli merkez haline geldi. Önümüzdeki dönemde yaşayacağımız gelişmeleri hep birlikte gurur duyarak izleyeceğiz. Artık sektörümüz sadece Türk kuyumcularının değil, küresel oyuncuların da üretim ve işlem yapacağı bir merkeze dönüştürecek.”
MAYIS
OCAK - MAYIS
ALTIN
277,5
1319,78
GÜMÜŞ
8,6
37,58
PIRLANTA
10,71
39,35
İNCİ
1,06
10,18
DİĞER
5,3
35,59 1442,48
İhracatın en çok arttığı ülke
265,8
Yılın ilk 7 aylık döneminde en yüksek ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke yine Birleşik Arap Emirlikleri olurken bu ülkeye gerçekleştirilen ihracat 265,8 milyon dolar olarak gerçekleşti. Birleşik Arap Emirlikleri’ne mayıs ayı içinde yaptığımız ihracat 1,9 milyar doları aştı.
B.A.E
SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
99
HABER
Anadolu kültüründen izler taşıyan mücevherlerini Made in Turkey logosuyla dünyaya tanıtan mücevher tasarımcısı Meltem Kurtulan, şimdi de “İçimde Saklı” adlı ilk romanıyla Anadolu’yu anlatıyor.
Ö
düllü mücevher tasarımcısı Meltem Kurtulan, “İçimde Saklı” adlı romanıyla edebiyat dünyasına da “Merhaba” dedi. Kurtulan, romanında Anadolu’nun her köşesinde görev yapan idealist bir savcı ve mesleğini çok seven bir öğretmenin herkesin örnek alabileceği etkileyici hayatını kaleme aldı.
bazen geceleri uyumadım. Eğer bir şey yapmak istiyorsanız buna mutlaka zaman ayırabilirsiniz. Kendimi daha iyi tanıdığımı ve anlattığımı gördüm. İçimde saklı kalmış şeyleri paylaştım ve daha mutlu hissediyorum şu anda kendimi…
D&R, Remzi Kitapevi ve Kitap Yurdu’nda vitrine çıkan “İçimde Saklı” romanının yazarı mücevher tasarımcısı Meltem Kurtulan, ilk eserini anlattı. Bir mücevher tasarımcısının roman yazması nasıl bir duygu? 25 yıldır imza attığım her koleksiyonda heyecan duyuyorum. Ama yazarlık farklı bir şey... Yazarlıkta gerçek bir yolculuğa çıkıyorsunuz. İlk satırları kaleme alırken kitap olacağından bile haberiniz yok. Kısa bir metinle kendi başımdan geçen bir öyküyü anlatmak istemiştim. Sonra kitaba dönüşmesi gerektiğini düşündüm. Aslında, yazar olmayan birinin böyle bir işe kalkışması büyük bir cesaret. Herhalde benim gibi olmayan şeyleri yaparak hayatını kazanan birisi daha cesur davranabiliyor. Romanın yazım süreci 7 ay sürdü, 1 yıl kadar da kitaplaşması için bekledim. Tasarımdan yazarlığa geçiş nasıl oldu? İkisi birbirine benziyor. Bugüne kadar nasıl ki hep Anadolu kültüründen izler taşıyan takılar yaptıysam kitapta da aslında Anadolu’yu anlatmaya çalıştım.
100 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Yazarlık mı tasarım mı? Hangisi keyifli? Bir tanesi çok iyi bildiğim bir şey. İlk göz ağrım vazgeçemem. Diğeri ise bebeğim gibi şu anda… Gözünün içine bakıyorum. “İçimde Saklı” romanıyla okurlarınıza nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz? Dinlemek ve anlatmak sevdadır. Ben anlattım dinleyenler beni anlayacaklar ve sevda büyüyecek. Hayatta en önemli şey; insanların birbirine beslediği güzel duygulardır. Koşullar her ne olursa olsun Anadolu’nun neresinde ve hangi zamanında yaşıyor olursak olalım sevgiyle açılmış pencereden dünya her zaman güzel görünüyor. Çünkü son zamanlarda dünyada bir sevgisizlik var. Bunu kapınızdan çıktığınız anda trafikte hissetmeye başlıyorsunuz. Biz geçmişte böyle değildik. Çocukluğumuz, hala hafızalarımızda taptaze duruyor. Değerlerimizi çocuklarımıza aktarmazsak ve
anımsatmazsak yeni nesil, nasıl bir arada yaşayacak? Yazarlık, tasarımcılık yeteneğinizi, verimliliğinizi nasıl etkiledi? Size neler kazandırdı? Eskiden tüm günümü tasarım yapmakla geçiriyordum. Bundan biraz ödün vermem gerektiğini düşünüyorum. Yazarlığın kariyerime olumlu katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bunu yaparken de işimden geri kalmamam için
Yazarlık, Kurtulan Kuyumculuk markasının tasarım ve koleksiyon anlayışınızı nasıl etkiledi? Hayatta bazen kırılmalar yaşarsınız. O zaman çok yıkılabilir ve üzülebiliriz. Her şeyin bittiğini düşünebiliriz. Aslında bu yeniden bir doğuştur. Hayata tutunmanın yolunun kendini ifade etmekten geçtiğini inandım. Kurtulan, her zaman Meltem Kurtulan’ın yaptığı tasarımları koleksiyon olarak seçti. Sanıyor musunuz ki benim ruh halim her zaman hep yukarıdaydı. Kimi zaman mutlu olmuşum, kimi zaman hüzünlerim veya hastalıklarım olmuştur. Ve ben bu ruh hallerimden etkilenerek bir şeyler yaptım. İnsanlar, görsel güzellik yanında gerçekten yaptığımız şeyin anlamını neye gönderme yaptığımızı görmek istiyorlar. Tasarımda hikayenin gerçekten çok önemli bir yeri var. Bu anlamda ikisini
HABER
ZE
ng ELBA K Belbak Mounti
B
AY
H AN
KI B
GÜ
NE R Je welry Ex p o
nt i de res P n o ti rters’ Associa
ÖM
ER
FA g RUK ntin ÇAĞLAR Somoro Mou
MONTÜR KATEGORISI LIDERI TÜRKIYE Dünyanın sayılı altın üretici ve ihracatçısı ülkelerinden birisi konumunda bulunan Türkiye aynı zamanda dünyanın en zengin montür model çeşitliliğine sahip ülkesi konumunda bulunuyor. Her yıl üretilen binlerce model dünyanın dört bir yanındaki fabrika ve atölyelerde mücevher haline dönüşüyor. Montür alanında Türkiye, Güney Kore ile birlikte dünyanın zirvesinde bulunuyor.
M
ücevher endüstrisinde en önemli kategorilerden biri de montür. Değerli taşların birer mücevhere dönüşmesinde şüphesiz ki montür tasarımı, çeşitliliği ve üretim kalitesi son derece önemli rol oynuyor. Türkiye bu kategorinin dünyadaki en önemli aktörlerinden biri konumunda. Tasarım çeşitliliği, hazır stok miktarı, üretim kalitesi gibi konularda oldukça
102 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
önemli avantajlara sahip olan Türkiye bu yönleriyle bu kategoride Güney Kore’yi geride bıraktı. Montür pazarının büyüklüğünü anlamak için dünya mücevher pazarının büyüklüğünü iyi okumamız gerekiyor. Çünkü her bir mücevher mutlaka değerli taşların montürlenmesi ile hayat bulmak durumunda. Dünya genelinde, 2016 yılında elmas mücevherat talebi, ABD’den
TURKEY IS LEADING THE MOUNTING IN THE WORLD
One of the few gold producers and exporters of the world, Turkey is also the leading name in the ready made mounting in the world. Every year thousands of new mounting pieces are turning into beautiful jewelry in various ateliers and factories.
B ARI
ing Ş LEK Sina Mount
gelen talebin artması neticesinde 80 milyar dolara ulaştı. ABD pazarında yaşanan artış neticesinde bu ülkede mücevher talebi 40 milyar doların da üzerine çıktı. Her ne kadar Hindistan pazarından kaynaklı bir gerileme yaşanmış olsa da ABD pazarındaki artış, bu azalmayı dengelemiş oldu. Çinli tüketicilerin talebi yerel para biriminde yüzde 0,6 oranında arttı ve Çin Yeni Yılı sağlam satışlarla ilk çeyrekte kaydedilen olumlu performansa katkıda bulunarak 2017 yılının başında iyileşmeye devam etti. Hintli tüketicilerin talebi, kuyumcuların grev, demonetizasyon ve döviz kurlarından ötürü 2016’da yüzde 8,8’lik (yerel para birimi cinsinden) bir daralmayı takiben, 2017’de daha normal seviyelere geri döndü. 2016 yılında Japon tüketici-
lerin talebi yerel para birimi olan Yen bazında yüzde 2.9 oranında düştü ancak Yen’in güçlenmesine paralel olarak ABD doları bazında talep artışı %8,1 oranında gerçekleşti. Tüketici talebi ile ilgili verilere de dikkat çekmekte fayda var. Tüketicilerin satın almalarının çok büyük bir kısmı 1000 – 5000 USd aralığındaki fiyatlarda gerçekleşiyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre artık kadınların %57’si yalnız başına alışveriş yapıyor. Bir diğer dikkat çekici huşu da milleneals kuşağının etkisini her geçen yıl daha da hissettirmesi. ABD’li perakendeciler ayrıca çok taşlı parçalar için tüketici ilgisinin yüksek seviyelerde olduğunu bildiriyorlar. Tüm bu veriler montür firmalarının önümüzdeki dönemi doğru okumaları açısından önem arz ediyor.
M
ountings are one of the most important category in the global jewellery industry. When precious stones are set into a mounting, it is that mounting’s design, diversity and quality of production that define its marketability. Turkey is one of the world’s most important actors in this category and due to its design varieties, the ready availability of quantity stocks, and of course, its production and quality, Turkey has left most of its competitors in the mountings category behind. To understand the magnitude of the mounting market, we need to gauge the size and volume of the global jewellery market. After all, the ‘marriage’ between gemstones diamonds and coloured gemstones – is what makes a piece of jewellery attractive and saleable, each in its own category and price range. Globally, in 2016, the demand for diamond jewellery reached $ 80 billion. Following the growth of the US market, demand for jewellery
surpassed the $ 40 billion mark in this country. And although there has been a decline in sales in the Indian market, the increase in the US market offset this. The demand of Chinese consumers increased 0.6 percent in the local currency and the Chinese jewellery market continued to recover and contribute to Turkey’s positive performance recorded in the first quarter with solid sales at the beginning of 2017. Meanwhile, the demand of Indian consumers has returned to normal levels in 2017 – opposite the contraction of 8.8 per cent in 2016 due to the goldsmith strike, demonetization and exchange rates. In 2016, the demand for Japanese consumer goods declined by 2.9 percent on a local currency basis, but in line with the strengthening of the yen, the US dollar-based demand growth was 8.1 percent. It is also important to pay attention to individual consumer demand. SAYI 136
• ALTIN DÜNYASI
103
HABER Montürde Türkiye Liderliği Ele Geçirdi Son 2 yılda hükümetin mücevher sektörünün gelişmesine yönelik hayata geçirdiği reformlar sayesinde Türkiye bu alanda liderliği ele geçirmişe benziyor. Değerli taş pazarının gelişimine yönelik atılan adımlara paralel olarak montür kategorisi de ciddi gelişim göstermeye başladı. Bu reformlar sayesinde pırlantalı mücevher kategorisi önemli gelişim sürecine girdi. Peki Türkiye’de hangi reformlar gerçekleştirildi? İstanbul Değerli Taşlar Borsası Kuruldu Mücevher endüstrisinin gelişmiş olduğu Antwep ve Tel Aviv gibi merkezlerdeki borsa yapısı İstanbul’da da hayata geçti. Değerli taş ticareti faaliyetindeki çok sayıda firma borsaya dahil oldu. Borsa üyesi firma sayısı ve borsanın işlem hacmi her geçen gün artıyor. Değerli taş ithalinde alınan Özel Tüketim Vergisi kaldırıldı Değerli Taş Borsası üyesi firmalar değerli taş ithalinde Özel Tüketim Vergisi’nden muaf. Bununla birlikte değerli taş ihracında da vergi muafiyetinden faydalanabiliyorlar. KKDF (Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu) Kaldırılıyor Temmuz ayında Cumhurbaşkanı Recep Tay-
yip Erdoğan’ın imzası ile kıymetli taşların borsada işlem görmek üzere kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerine göre ithalatında %6 oranındaki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi kaldırıldı. Yabancı şirket kuruluşu kolaylaştı Türkiye Ticaret Kanunu hükümlerinde yapılan değişiklikler ile artık yabancıların Türkiye’de şirket kurması son derece kolaylaştı. Dünyanın en büyük altın ve mücevher üretim komplekslerinden biri olan Kuyumcukent’teki yabancı firma sayısı 100’e yaklaştı. Dubai vergi politikası değişikliği Dubai’nin vergi politikasındaki değişiklik Türkiye’nin dünya altın ve değerli taş ticaret merkezlerinden biri olması konusunda önünü açtı. Bu sebeple pek çok yabancı şirket İstanbul’a yöneldi. Etraf ülkelerde gerçekleştirilen ticaretin önemli bir kısmı İstanbul’a kaymaya başladı. Tüm bunlar hem altın hem de pırlantalı mücevher kategorilerinin gelişimi için önemli katkılar sağlayan faktörler. Gerçekleştirilen reformların etkileri Türkiye’de gerçekleştirilen fuarlara yabancı alıcıların gösterdiği ilginin artmasından da fark ediliyor. Gerek İstanbul’da gerekse Hong Kong, Lss Vegas, Vicenza, Dubai ve diğer şehirlerde gerçekleştirilen fuarlarda Türkiye’den katılan montür üreticisi firmaların standlarındaki hareketlilik her geçen fuarda artıyor. Bu hareketlilikten Türk firmalar da oldukça memnun. Ayhan Güner; “Fuarlarda artık İtalyanlar otururken biz yoğunluk yaşıyoruz.’’ Pırlantalı mücevher kategorisindeki gelişmeye paralel olarak montür kategorisininde geliştiğini belirten Mücevher İhracatçıları Birliği
104 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
A large part of the purchases of consumers take place at prices between $1000 and $5000. According to a survey in the US, 57 percent of women are shopping for themselves. The influence of the Millennial consumers and their changing preferences are also making their mark. US retail jewellers report that consumer interest for expensive diamonds and gemstones is at a high. All these data are important to companies that market mountings. There is no question that in recent years, the reforms introduced by the government have given the Turkish jewellery industry a boost and enabled it to compete more successfully in the global markets. As a result, the opportunities for mountings manufacturers have improved. These are some of the reforms that have had a positive impact on Turkey’s jewellery industry. The Istanbul Precious Stones Exchange Turkey has long lacked a diamond and coloured gemstone exchange. With the establishment of the Istanbul Precious Stones Exchange, and its membership in the World Federation of Diamond Bourses, Turkish diamond, gem and jewellery companies gained access to the global trading network, on par with bourses in centres such as
Antwerp, Dubai, New York and Ramat Gan, Israel. As a result, the volume of transactions and sales are increasing every day. Private Consumption Tax Zeroed Members of the Istanbul Precious Stones Exchange are exempt from the Private Consumption Tax. Foundation of foreign companies easier With the changes instituted in the Turkish trade laws, it is now fairly easy for foreigners to establish a company in Turkey. In Kuyumcukent, one of world’s largest gold production complexes, the number of foreign companies has already exceeded 100. Dubai tax policy change The change in tax policies in the United Arab Emirates, increased Turkey’s chances to become a centre in the global precious metals, diamond and gemstone markets, making Turkey an attractive hub for foreign companies. The proof in the pudding is the increase in foreign companies operating in Turkey and the increase in trade with these companies’home countries. Ayhan Güner; Italians are now sitting down at shows while we are going through busy hours
HABER Başkanı Ayhan Güner şu noktalara dikkat çekiyor; “Türkiye, Güney Kore ile birlikte montür kategorisinin lideri konumunda. Hatta tasarım çeşitliliği açısından lider konumdayız. Özellikle son 2 yılda ülkemizde gerçekleştirilen reformlar sayesinde her alanda liderliği ele geçirdiğimizi söyleyebilirim. Değerli taş ithalinde gerçekleştirilen vergi reformu, KKDF’nin kaldırılması, Değerli Taşlar Borsası’nın faaliyete geçmesi gibi faktörlerle Türkiye sahip olduğu avantajları kullanma noktasında da önemli ölçüde yol almış durumda. Ürün kalitesinin yanı sıra hazır stok miktarımızın oldukça tatmin edici olması sebebiyle çok önemli avantaj yaratıyoruz. Türkiye’deki fuarlarda montür üreticisi firmalarımız oldukça yoğunluk yaşıyor. Bu yurtdışındaki fuarlar için de geçerli. Örneğin İtalyan montür üreticileri artık sakin fuarlar geçiriyorken bizim firmalarımız son derece yoğunlar. Tasarım çeşitliliğinin fazla olması, zengin hazır ürün stoğunun bulunması, üretim kalitesi gibi faktörler bizi montür kategorisinde dünyanın zirvesine taşıdı.’’ Zeki Belbak (Belbak Mounting); “Montürde hızlı, kaliteli ve müşteri odaklıyız’’ Türkiye’nin önemli montür ihracatçılarından biri olan Belbak Mounting Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Belbak ise montür kategorisinin dinamik olmasının altında yatan nedenlere dikkat çekiyor ve şu noktaların altını çiziyor; ‘’Ülkemizde montür kategorisinin gelişimine iki açıdan bakmak gerekiyor. Son yıllarda ihracatın artmasına yönelik yapılan reformlar her alanda olduğu gibi montür kategorisini de olumlu etkiliyor. Aynı zamanda Türkiye 80 milyona yaklaşan, yüksek oranda genç nüfusu ile önemli bir pazar niteliğinde. Hem iç hem de dış piyasada kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Bu da bizi montür kategorisinde dünya liderliğine taşıyor. Her fuara binlerce model ile katılıyoruz. Bu çeşit zenginliğini diğer ülke firmalarında bulmak mümkün değil.’’ Barış Lek (Sina Mounting); “Tasarım çeşitliliği ve ürün kalitemizle anılıyoruz’’
106 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Türkiye bu kategorinin dünyadaki en önemli aktörlerinden biri konumunda. Tasarım çeşitliliği, hazır stok miktarı, üretim kalitesi gibi konularda oldukça önemli avantajlara sahip olan Türkiye bu yönleriyle bu kategoride Güney Kore’yi geride bıraktı.
“Artık montür deyince Türkiye akla geliyor. Bu özellikle son yıllarda kabul görmüş durumda. Katıdığımız bütün yurt dışı fuarlardan memnun ayrılıyoruz. Özellikle tasarım çeşitliliği ve ürün kalitesi konularında övgüler alıyoruz. Her sene çift haneli büyüme sergiliyoruz. Üretimimizin önemli bir bölümünü İstanbul’da gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda Dubai’de açtığımız üretim tesislerşmizde montür üretimi gerçekleştiriyoruz. Artık Türkiye montür kategorisinde sadece tasarım değil, know-how ihraç eden bir duruma geldi.’’ Ömer Faruk Çağlar (Somoro Mounting); ‘Türkiye avantajlarını kullanır duruma geldi’’ ‘‘Altın takı üretiminde dünyanın en önemli üreticilerinden biri konumundayız. Bununla birlikte 30.000 civarındaki perakendeci sektörümüzün iç pazardaki büyüklüğünün de bir göstergesi. Türkiye montür kategorisinde dünyanın en önemli ülkesi konumuna yükseldi. Güney Kore de dâhil olmak üzere Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’deki kadar hazır montür stokunu bulabilmeniz mümkün değil. Ülkemiz son derece önemli avantajlara sahip. Ancak daha önce bir takım yasal problemler ve vergilendirme politikaları sebebiyle bu avantajlarımızı kullanamıyorduk. Ancak son dönemde gerçekleştirilen reformlarla birlikte artık sektörümüz sahip olduğu bu avantajları kullanmaya başladı. Önümüzdeki dönemde bu gelişimin artarak devam edeceğini düşünüyorum.”
Whether it is at international jewellery shows in Istanbul, Las Vegas, Vicenza, Dubai or in other countries, Turkish mounting companies are doing brisk business at each fair. Ayhan Güner, President of the Turkish Jewellery Exporters’ Association (JTR) said that; “Turkey is in a leading position, comparable to that of South Korea, in the manufacturing and marketing of mountings. We are specifically leading the category due to our innovative and desirable designs. And as a result of the industry’s reforms of the past few years, we are well on our way to take the lead in this jewellery category. In addition to the high quality of our products, we also have an advantage when it comes to delivery times due to our very effective and well run management of our inventories and stocks!” Güner stated Customer focused, fast and high quality Zeki Belbak, chairman of Belbak Mountings, one of the most important Turkish mounting explained the underlying reasons for Turkey’s success in the mountings category, “There are two different aspects that have had a positive influence on the mounting category in Turkey. First, export reforms have impacted the category positively. At the same time Turkey is a large market with 80 million population which is mainly young. The domestic diamond jewellery market is expanding each day. It keeps the demand high and this helps us to develop ourselves further. We are constantly improving ourselves in the national
and international markets. We participate in each show with thousands of pieces. It is not easy to find this kind of a selection in other countries.” Product selection and quality For Barış Lek of Sina Mounting, it is very simple. “When mountings are mentioned, Turkey is the first choice that comes to mind. And this is true all over the world today – Turkey is now a market leader in mountings. This is especially accepted globally in the last few years. While we mostly produce in Istanbul, we also have operating facilities in Dubai, producing mountings there as well. Turkey is not not only exporting designs but also exporting know-how.” Turkey can take full advantage Ömer Faruk Çağlar of Somoro Mounting: ‘‘We are in a a position that makes us one of the most important gold producers in the world. With this, 30,000 retailers in our national market are also a proof of that. Turkey has become one of the most important countries in mountings. Currently, it’s impossible for you to find a larger ready stock in any other country in the world. Our country has critical advantages. We were not able to use these because of few legal and tax problems. With the recent reforms done by the government we are now fully able to use our advantages. I believe that we will continue to see this development increase even further.”
HABER
CARTIER, EMAAR SQUARE’DE AÇILIYOR TEKIRDAĞ ZEN PIRLANTA AÇILDI! 20’inci yüzyılın en zarif karakterlerini rafine saatleri ve mücevherleriyle baştan çıkartan, kralların mücevhercisi Cartier’nin Türkiye’deki yeni butiği 1 Ekim’de EMAAR Square Mall’da açılıyor. 530 metrekarelik alan üzerine tasarlanan yeni butik, mevcut mücevher ve saat koleksiyonlarının yanı sıra, en yeni koleksiyonları da sunacak.
T İ
ki katlı butik, EMAAR Square Mall’un giriş katında yer alan meydanın merkezinde bulunuyor. Merdiven duvarları, Paris’te tasarlanan ve değerli tonlamaları oluşturan bir doku çalışmasına sahip özel bir duvar kağıdıyla kaplanan butiğin iç dekorasyonu, Bruno Moinart’ın tasarladığı konsept doğrultusunda hazırlandı. Temel renk olan bronzlaştırılmış pirinç, hem pencerelerde hem de mobilya ve duvar paneli profillerinde kullanıldı. De-
108 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
ürkiye’nin en büyük pırlanta perakendecisi Zen Pırlanta, sadece pırlantalı mücevherler sunduğu mağazalar zincirine her geçen gün yeni bir halka ekliyor. Zen Pırlanta’nın
korasyonda kullanılan diğer malzemeler ise, meşe ağacı ve farklı bölümlere göre farklılık gösteren kumaşlar ve renk tonları. Ana girişte ziyaretçileri karşılayan Windfull avize ise Cartier ihtişamını ve zarafetini taşıyor.
yeni mağazası Tekirdağ’da açıldı. Zen Pırlanta’nın, Türkiye genelinde toplam 57 mağazası bulunuyor, çok yakın tarihte 2 yeni mağaza daha açacak olan marka, yurt dışında ise 7 mağaza ile hizmet veriyor.
HABER
YILIN İLK YARISI DURGUN GEÇTİ Eren Has Group’un deneyimli Genel Müdürü Kadir Eren; yılın ilk yarısının piyasa genelinde bekleme konumunda geçtiğini, seçimler sonrası siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasının henüz ciddi pozitif etkisinin ortaya çıkmadığını söyledi.
Z
orlu bir 2016 yılını geride bırakan ülkemiz ve kuyumculuk sektörü; heyecanla beklediği 2017 yılının ilk yarısını geride bıraktı. Kadir Eren; döviz ve değerli maden fiyatlarında son bir aydır ciddi oranda bir istikrarın ortaya çıkmasının bile piyasalarda beklenen hareketliliğin görülmesine vesile olmadığını, insanların hala gelecek ile ilgili tereddüt yaşadıklarını ifade etti. 15 Temmuz sürecinin hala psikolojik etkilerinin devam ettiğini ve insanların birçok yatırımını ertelediğini söyleyen Eren; “Ülkemiz çok büyük bir badireyi atlattı. 2017 yılının ilk yarısı 2016 yılının ilk yarısının altında kalmıştır. Fakat değerli emtiada fiyat istikrarı devam ederse, psikolojik eşikler de aşılacaktır” dedi. Kadir Eren;
110 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
sözlerini şöyle sürdürdü: “Yılın ikinci yarısında düğünlerin artması, kuyum alışverişini olumlu etkileyecektir. Uzun süredir altın fiyatlarında bir istikrar var. Eğer Dünya çapında önemli bir kriz olmazsa, ülkemizde beklenmedik bir terör krizi çıkmazsa, yılın ikinci yarısının ilk yarısından çok daha iyi olabileceğini tahmin ediyoruz. Ne çok iyimser olabiliriz ne de çok kötümser. Dubai’deki ofisimiz çalışmalarına devam ediyor. Dubai’de uygulanmaya başlanan vergiler, Türkiye’de daha çok Arap kökenli firmanın ofis açmasına yol açtı. Bu durumun sektörümüze olumlu mu olumsuz mu yansıyacağını ilerleyen günlerde daha net görebileceğiz. Bu konuda tek söyleyeceğim; balık satalım, balık tutmayı öğretmeyelim.”
FIRST HALF OF THE YEAR WENT BY ON THE ‘PAUSE MODE’ Eren Has Group’s experienced CEO Kadir Eren explained that first half of the year went by in an environment that is mentioned as ‘pause mode’ inside the industry and that the positivity of elections being over is yet to show its effects.
L
eaving behind a very tough 2016, jewelry sector is already done with the first half of 2017. Kadir Eren expressed that even with the newly gained stability in currency and mine prices; markets are still not fully active which is causing doubts about the future. Saying that the psychological effects of the 15th of July are still an ongoing issue, Eren also said; ‘‘Our country dodged a great incident. 2017’s first half fall on short behind 2016’s first half. But if the stability in price continues like this we will get over these psychologic effects very soon.’’ Kadir Eren ended his words by saying;
“Second half of the year will see an increase in weddings which will affect the jewelry sales positively. There is certain stability in gold for some time now. If there is no crisis on a global scale or we don’t have an unexpected terrorist threat, we are expecting the second half of the year to be better than the first one. We can’t be overly positive or overly negative about this. Because of the tax policy in Dubai many Arabic companies are now choosing Turkey for their locations. We will be seeing whether this has positive effects on our sector in the future days. MY only words fort his will be; let’s sell fish, not teach how to fish.’’
HABER
Mavi ve Yeşil ‘Vive Le Roi’ ile Yeniden Yorumlanıyor Erkek mücevher modasının en şık temsilcisi Vive Le Roi, ikonikleşen tasarımlarıyla en son yaz trendlerini tarz sahibi erkeklerle buluşturuyor.
Şehirli erkeğin mücevher markası Vive Le Roi, tasarımlarındaki çarpıcı detaylarla erkeklerin şıklıklarına farklı bir yorum katıyor. Stil sahibi erkekler için hazırlanan Vive Le Roi’nin yaz tasarımları, mavi ve yeşil renkli takılarla siyah pırlanta, gümüş ve altının eşsiz uyumunu tüm ihtişamıyla gözler önüne seriyor. Vive Le Roi’nin dikkatleri üzerine toplayan mavi taşlı
112 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Sektörün en çok reklam çalışması yapan markası Zen Pırlanta, şu sıralar yeni reklam kampanyası ile dikkat çekiyor. “Tektaş için hiçbir zaman geç değil” konseptli reklam filminde evlilik yıl dönümlerini Zen tektaş ile taçlandıran bir çiftin hikayesi ele alınıyor.
yüzükleri, yeşil deri ve gümüş detaylı bileklikleri, hem gündüz hem gece kombinlerinde tarzına önem veren erkeklere cesur ve iddialı bir görünüm sunuyor. Şehirli erkeğin vazgeçilmez markası Vive Le Roi tasarımlarıyla buluşmak için en yakın Atasay mağazasına ya da www.atasay.com adresine uğrayın, kendi stil imparatorluğunuzu yaratın.
T
ektaş, hem arzu edilen, hem de yıllar sonra aşkı, duyguları tazeleyen bir hediye. Tektaş ile evlilik teklif edilmemiş eşlere, tektaş almak, hediye etmek için hiçbir zaman geç değil. Zen Pırlanta reklam filminde bunun güzel bir örneğini izliyoruz. Filmde, evlilik yıldönümünü kutlamak için evde romantik bir hazırlık yapan kadın, geciken eşini bekliyor. Kadın tam da eşinin yıldönümlerini unuttuğunu düşünüp umutsuzluğa kapılırken, eşi elinde
tek taş yüzükle geliyor; eşine yıllar önce yaşatamadığı tek taş mutluluğunu yıllar sonra, bu sefer ufak bir gecikmeyle yaşatmış oluyor. Zen Pırlanta kreatif reklam ajansı Alice BBDO tarafından hazırlanan film televizyon ekranlarında yayınlanmaya başladı.
HABER
YURT DIŞI FUAR KATILIMLARI İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER İhracatçılarımız için yurt dışı fuar katılımları hiç kuşkusuz en önemli faaliyetlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Ancak buna rağmen yurt dışı fuarlara katılan firma sayısı henüz arzulanan sayıda değil. Her ne kadar yurt dışı fuarlara katılan firma sayısı her geçen gün artış gösterse de bu sayının artırılması hedefleniyor. İhracata dayalı büyüme modeli uygulayan Türkiye’nin ekonomi yönetimi, ihracatın artması için son derece önemli destekler sağlıyor. Yurt dışı fuarlara katılımı desteklemek için sağlanan destekler de bunların bir kısmını oluşturuyor. Yurt dışı fuarlara katılmak isteyen firmalara fikir vermesi amacıyla bu konuda merak edilenleri sizin için derledik. Kimler yurt dışı fuar desteklerinden faydalanabilir? Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulmuş, ihracatçı birliğine üye şirketler ile Türkiye’de yerleşik üretici/ imalatçı organizasyonları faydalanabilir. Şahıs şirketi olarak bilinen tacir kişiler yurtdışı fuar desteklerinden faydalanamaz.
Yurt dışında gerçekleştirilen tüm fuarlar destek kapsamında mıdır? Bakanlıkça belirlenerek ilan edilen ve yurt dışında düzenlenen desteklenecek sektörel nitelikteki uluslararası fuarlar listesinde yer alan fuarlar ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş organizatörlerce Milli katılım organizasyonu yapılması uygun görülen fuarlar destek kapsamındadır.
Yurt dışı fuarlara Bireysel Katılım ile Milli Katılım arasındaki fark nedir? Bireysel katılım şeklinde katılımcı şirket yer tahsisini fuarın ana organizatörün-
114 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
den yapar, stand yapısını kendisi belirler, sergileyeceği ürünlerin nakliye işlemlerini kendisi yürütür. Milli katılım şeklinde ise Bakanlık tarafından yetki verilmiş Türkiye ‘de yerleşik organizatörden yer tahsisini yapar, stand yapısı Milli katılımcı diğer şirketler ile aynı olur ve organizatör tarafından sağlanır. Nakliye hizmeti vermesi durumunda nakliye işlemlerini de organizatör yürütür.
Yurt dışı fuar katılımlarında hangi harcamalar destek kapsamındadır? Bakanlık resmi web sayfasında yayınlanacak olan “Desteğe Esas tutar”; yer kirası, nakliye, ulaşım ve standa ilişkin giderlere karşılık olarak katılımcı şirkete metrekare bazında ödenecek bedel olarak tanımlanmıştır. Milli katılımı desteklenen yurt dışı fuar organizasyonlarında, “Desteğe Esas Tutar” her fuar için ayrı ayrı belirlenir. Bireysel katılımı desteklenen sektörel nite-
K DESTE
U
Daha önce ABD Doları cinsinden belirlenmiş olan fuar bazında ödenecek destek tutarı üst limitleri, 2017/4 Sayılı yeni karar ile birlikteTürk Lirası cinsinden genel nitelikli fuarlar için 50.000TL, sektörel nitelikli fuarlar için 75.000TL, Bakanlıkça belirlenen prestijli fuarlar için ise 250.000TL olarak belirlenmiştir.
AR
Yurt dışı fuar katılımları hangi oranda destekleniyor? Bir fuardan en fazla hangi miktarda destek alınabilir?
E
Rİ
Sektörel nitelikli uluslararası yurt içi fuarlarda; katılımcılar tarafından yer kirası ve stand konstrüksiyonu için ödenen fatura tutarının % 50’si destek kapsamında katılımcıya ödenir.
F
likli uluslararası fuarlarda, “Desteğe Esas Tutar” her fuar için ayrı ayrı belirlenebileceği gibi ülke ve/veya sektör bazında da belirlenebilir.
L
HABER
süre içerisinde EK-2’de yer alan belgelerle birlikte ilgili İhracatçı Birliği Genel Sekreterliğine yapılır.
birlikte destek başvurusu her fuar için Bakanlıkça başvuru mercii olarak belirlenen ilgili birliğe yapılacaktır.
Destek alabileceğimiz yurt dışı fuar sayısında bir sınırlama var mıdır?
Yurt dışı fuar destek başvuru dosyamızda eksik belge olması durumunda ne olur?
Başvuru yapılacak birliğe ayrıca üye olunması gerekmemektedir.
Bir katılımcı şirket istediği kadar fuar için destek talebinde bulunabilir ve sektörel nitelikli fuarların her birinden 50.000 TL üst limite kadar destek alabilir.
Fuar sonrası başvurunuz incelendikten sonra eksik belgeleriniz olması durumunda; başvuru aşamasında Ek-5 formu ile bildirdiğiniz Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) adresinize eksiklik yazısı gönderilir.
Destek üst limitleri her takvim yılı başında (TÜFE + Yİ-ÜFE)/2 oranında güncellenecektir.
Prestijli olarak ise bir takvim yılında en fazla iki fuar için 250.000 TL üst limite kadar destek alabilir. Bununla birlikte 2017/4 Sayılı Kararın Bakanlık yetkisini düzenleyen 11. maddesine istinaden çeşitli kısıtlamalar getirebilir.
Yurt dışı fuar desteği için ön başvuru / ön onay işlemi var mıdır? 01.07.2017 tarihinden itibaren başlayan fuarlar için 2017/4 Sayılı Kararın Uygulama Usul ve Esaslarına göre ön başvuru işlemine son verilmiştir. Bireysel katılımlarda uygulanan en geç 15 gün öncesine kadar yapılması gereken ön başvuru işlemi ortadan kalkmıştır. Başka bir ön onay almadan sadece fuar sonrası 3 aylık süre içerisinde yapılacak başvuru ile destek alınabilecektir.
Yurt dışı fuar desteği alabilmek için başvuru süresi ile ilgili bir sınırlama var mıdır? Milli katılım organizasyonlarında bu Karar kapsamındaki destek başvuruları EK-2’de yer alan belgelerle birlikte fuar öncesinde veya fuarın bitiminden itibaren en geç 1 (bir) ay içerisinde organizatör tarafından yapılır. Bireysel katılımı desteklenen fuarlara katılım kapsamında yapılacak destek başvuruları, katılımcı tarafından fuar öncesinde veya fuarın bitimini müteakip 3 (üç) aylık
116 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
KEP adresi yetkili hizmet sunucularından alınan ...@hs...kep.tr formatında bir adres olmalıdır. Şirketlere ya da şahıslara ait e-posta adresleri Kayıtlı Elektronik Posta olarak değerlendirilmemektedir. Tarafınıza bildirilen eksik belgeleri tebliğ tarihinden itibaren 30 iş günü içerisinde dilekçe ekinde evrak kayıt birimine ulaştırılmalıdır.
Kimler yurt içi fuar desteklerinden faydalanabilir? Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulmuş, ihracatçı birliğine üye şirketler faydalanabilir. Şahıs şirketi olarak bilinen tacir kişiler yurt içi fuar desteklerinden faydalanamaz.
Yurt içinde gerçekleştirilen tüm fuarlar destek kapsamında mıdır? Bakanlıkça belirlenerek ilan edilen destek alabilecek sektörel nitelikli uluslararası yurtiçi fuarlar listesinde yer alan fuarlar desteklenmektedir.
Yurt içi fuar desteği alabilmek için ihracatçı birliği üyeliği zorunlu mudur? Evet zorunludur, 2014/4 sayılı kararın katılımcı tanımında ihracatçı birliğine üye şirket ibaresi yer almaktadır. İhracatçı birliği üyeliği zorunlu olmakla
Yurt içi fuar desteği için ne zaman ve nereye başvuru yapılacaktır? 2014/4 Sayılı karar kapsamındaki desteklerle ilgili gerekli tüm bilgi ve belgeler yurt içi fuarın bitiş tarihini müteakip en geç üç ay içerisinde; organizatör ve/veya katılımcı tarafından Bakanlıkça belirlenen İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerine intikal ettirilir. Yurt içi fuarın bitiş tarihini müteakip en geç üç ay içerisinde yapılmayan müracaatlar değerlendirmeye alınmaz.
Yurt içi fuar desteği için ön başvuru / ön onay işlemi var mıdır? Hayır, 2014/4 sayılı karar kapsamında destekten faydalanacak katılımcı şirketler için ön başvuru ya da ön onay işlemi bulunmamaktadır.
Yurt içi fuar katılımları hangi oranda destekleniyor? Bir fuardan en fazla hangi miktarda destek alınabilir? Sektörel nitelikli uluslararası yurt içi fuarlarda; katılımcılar tarafından yer kirası ve stand konstrüksiyonu için ödenen fatura tutarının % 50’si destek kapsamında katılımcıya ödenir. Katılımcıya fuar bazında ödenecek destek tutarı, 30.000 Türk Lirasını geçemez. Bir takvim yılında aynı katılımcının bu madde kapsamında destek alabileceği yurt içi fuar katılımlarının sayısı ile yararlanabileceği destek oranı ve azami destek miktarı Bakanlıkça sınırlandırılabilir. Kaynak: immib.org.tr
HABER
Son yıllarda renkli ve çoklu parçalardan oluşan bileklikler oldukça popüler. Özellikle gençlerin ve kendini genç hisseden kadınların tercihi olan, çoklu parçaların birleşiminden oluşan spor, rengarenk bileklikler yoğun ilgi görüyor. Çilek Gold; bu ürün grubunda birbirinden renkli çalışmalara imza atıyor. Vitrinlere renk katan Çilek Gold imzalı çok parçalı, renkli bileklik modellerini yaz boyunca kuyumcu vitrinlerinde göreceğiz.
Enes Çilek
Y
akın zaman önce ilk olarak gümüş takılarda başlayan ve birbirinden farklı parçaların birleşiminden oluşan, hareketli, renkli ve taşlı olan spor bileklikler son dönemde altın olarak daha fazla tercih ediliyor. Sektörümüzün önde gelen firmalarından biri olan Çilek Gold; bu takı grubunda da oldukça iddialı tasarımlara imza attı. Press ve döküm üretim tekniklerinin karışımından oluşan, renkli
bilekliklerde herkes kendi tarzını yansıtacak bir model bulabilecek. Çeşitli evrensel sembollerin yer aldığı, tüm renk çeşitlerinin özgürce kullanıldığı Çilek Gold spor bileklikler, titiz bir işçilik sonucunda vitrinlere taşınıyor. Çilek Gold firma yöneticisi Enes Çilek; 14 ayar piyasaya sundukları ve onlarca farklı modelden oluşan, hareketli spor bilekliklerin
“Kendi tasarımcılarımızın çizdiği modelleri madene aktarıyoruz. Şu anda çoklu parçalardan oluşan, spor bilekliklerimizin satışından memnunuz.” 118 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
her geçen gün yeni modellerle zenginleştirildiğini, görünümüne göre oldukça hafif üretim gerçekleştirmeye özen gösterdiklerini ifade ediyor. Bu ürün grubunda pek çok firmanın üretim yaptığını hatırlatan Enes Çilek; “ Biz modellerimizde özgün çizgilere sahip olmaya önem veriyoruz. Kendi tasarımcılarımızın çizdiği modelleri madene aktarıyoruz. Şu anda çoklu
parçalardan oluşan, spor bilekliklerimiz yok satıyor” dedi. Farklı parçaların ve farklı üretim tekniklerinin bir arada kullanıldığı spor bilekliklerde kaliteli işçilik büyük önem teşkil ediyor. Ağırlıklı olarak Ege ve Marmara bölgelerimizde yaşayan takıseverlerin tercihi olan bu takılar; çoğunlukla 3 renkli olarak üretiliyor. Çilek Gold’un renkli bileklik koleksiyonunu Çemberlitaş’ta bulunan toptan mağazasında yakından inceleyebilirsiniz.
HABER
AREM KUYUMCULUK ŞEREF HAN’DA Arem Kuyumculuk, 14 ayar takı kategorisinde kısa sürede edindiği başarıyı, Şeref Han’daki yeni mağazasında daha kapsamlı bir çalışma ile pekiştiriyor. Firma Sahibi Ufuk Erdur yeni mağazalarının merkezi konumu ile iş hacmini genişletmeyi hedeflediklerini söyledi.
Ufuk Erdur
Firmamızı piyasadaki durağanlığa teslim etmeyip, yeni modellerimizle sürekli kendimizi güncelledik. 2017’nin gelecek aylarında da mevcut çizgimizi bozmadan devam etmek, her yeni günün getirdiklerini çoğaltarak geleceğe taşımayı hedefliyoruz Ufuk Erdur Arem Kuyumculuk Firma Sahibi 120 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
14
ayar kategorisinde verdiği hizmetle adından söz ettiren Arem Kuyumculuk, kısa bir süre önce Şeref Han’da yeni bir mağaza açtı. Arem Kuyumculuk, eski yerinde devam eden atölye çalışmalarını, Şeref Han’ın sahip olduğu iş hacmiyle pekiştirmeyi hedefliyor. Arem Kuyumculuk Firma Sahibi Ufuk Erdur: “Yeni yerimize geçtik. Umarım beklentilerimiz ile doğru orantılı bir iş hacmi getirir bize. Yeni yerimiz daha merkezi, daha bilinir ve daha iş hacmi yüksek olan bir merkez. Burada kendimizi daha iyi anlatabileceğimiz, daha iyi tanıtabileceğimiz bir konumda olacağız” diye konuştu. “Tuğralı ve Sade 14 Ayar Kırmızı Bilezikler Çok Revaçta” Ramazanın ardından hızlanan düğün
sezonu hareketliliğinin yavaş yavaş azaldığını söyleyen Erdur, “Ramazan’ın ardından ilk iki hafta hızlı başladı. Geliş gidişler iyiydi, fakat kalan haftalarda iş daraldı ve yavaşladı. Şuan kolye ucu sürekli satılıyor, bununla beraber tuğralı ve sade 14 ayar kırmızı bilezikler çok revaçta” dedi. Erdur, 2017nın ilk 7 ayında gösterdikleri performans ve yol haritasına ilişkin ise şunları söyledi: “2017’nin ilk 7 ayı firmamız için ufak ufak da olsa hep yukarı yönlü seyretti. Firmamızı piyasadaki durağanlığa teslim etmeyip, yeni modellerimizle sürekli kendimizi güncelledik. 2017’nin gelecek aylarında da mevcut çizgimizi bozmadan devam etmek, her yeni günün getirdiklerini çoğaltarak geleceğe taşımayı hedefliyoruz.”
HABER
SAFA MONTÜR NURUOSMANİYE’DE Kısa sürede alanında sektörün önemli firmalarından biri haline gelen Safa Motür büyümeye devam ediyor. Safa Montür gelişen ihtiyaca paralel olarak Nuruosmaniye’de 2 katlı yeni üretim ve yönetim merkezinde faaliyet göstermeye başladı.
Adem Bilgiç
S
afa Montür Nuruosmaniye’deki yeni üretim ve yönetim merkezinde faaliyet göstermeye başladı. Kısa bir süre önce kurulmasına karşın montür kategorisinin tercih edilen firmalarından biri olan Safa montür özellikle tektaş ve beştaş ürün gruplarında önemli tedarikçilerden biri konumuna geldi. Ürün koleksiyon çeşitliliğine paralel olarak, müşteri memnuniyet düzeyi ve ürün kalitesini de her geçen gün geliştiren firma dağıtım ağını da genişletmeye devam ediyor. Müşterilerin gösterdiği ilgiden son derece memnun olduklarını belirten firma kurucu ortaklarından
122 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Adem Bilgiç yaptığı değerlendirmede şu noktaların altını çizdi; Koşulsuz müşteri memnuniyeti hedefliyoruz “Koleksiyon zenginliğimiz, ürün kalitemiz ve koşulsuz müşteri memnuniyeti anlayışıyla çalışmalarımızı ortaya koyuyor ve bunların karşılığını da olumlu yönde alıyoruz. Müşteri portföyümüz her geçen gün artmaya devam ediyor. Ürettiğimiz montürler pırlantalı mücevher standartlarına göre kurgulanıyor. Ancak dileyen müşterilerimize zirkon grubunda da hizmet veriyoruz. Ancak montür kali-
te standartlarımız her zaman pırlantalı mücevher kategorisine göre olduğundan en yüksek ürün kalite standartlarında hizmet veriyoruz. Bu da müşteri memnuniyeti olarak bize dönüyor.’’ Müşteri memnuniyeti, beraberinde büyüme getiriyor “3 yıl önce kurulan bir firma olmamıza rağmen, uzun yıllardır bu sektörde faaliyet gösteren pek çok firmadan daha fazla bir pazar payına sahip durumdayız. Yola çıktığımızda her bölgenin önde gelen perakendecilerini hedeflemiştik. Şu anda hedeflediğimiz pek
çok firma ile çalışır duruma geldik. Bundan sonraki süreçte kontrollü büyüyeceğiz “Hedeflediğimiz müşterilere hizmet verir duruma tahmin ettiğimizden kısa sürede ulaştık. Bundan sonraki süreçte agresif olmayan, ayakları yere basan bir büyüme stratejisi uygulayacağız. Bir yandan büyürken diğer taraftan ürün ve hizmet kalitemizin düşmemesine hatta daha da yükselmesine dikkat edeceğiz. Montürde koleksiyon zenginliği, ürün kalitesi ve müşteri memnuniyeti dendiğinde akla ilk gelen firma olmayı hedefliyoruz.’’
HABER
EMA GOLD BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR Yaklaşık 3 yıl önce, sessiz sedasız kuyum üretici markaları arasına ismini yazdıran EMA GOLD; hızlı yükselişini başarıyla devam ettiriyor. Satış pazarlama ve üretim bölümlerini tek çatıda ayrı bölümlerde toplama imkânı elde eden genç marka; yeni yerinde yeni hedeflere yol alacak.
E
MA GOLD 120 m2’lik genişliğe sahip yeni üretim merkezine kavuştu. EMA GOLD firma ortağı Eren Sürme; yüksek müşteri memnuniyeti sonucunda artan taleplere daha etkin cevap vermek için üretim merkezlerini büyütme kararı aldıklarını, eskiye göre yeni çalışma alanlarının 2 kat daha büyük olduğunu ifade etti. Daha önceki üretim merkezlerinde özellikle idari ve pazarlama kadrolarına arzu ettikleri çalışma mekanlarını sunamadıklarını belirten Eren Sürme; “Yeni yerimizde her departmanımız için konforlu çalışma alanları yarattık. Üretim yerimizin genişlemesiyle yeni makinelere de yer açıldı. Şimdi hem işlem hacmimizi arttıracağız hem de daha farklı modellerin üretimine hız vereceğiz” diye konuştu.
“İstanbul Jewellery Show’un Siparişleri Daha Yeni Bitti” Markalarının yılın ilk yarısını oldukça başarılı bir şekilde tamamladığını, İJS’den aldıkları ürün siparişlerinin son grubunu çok yakın zaman önce teslim ettiklerini kaydeden Sürme; sözlerini şöyle sürdürdü: “Yılın ikinci yarısının daha da iyi geçeceğini tahmin ediyoruz. Ülke genelinde geniş bir coğrafyada 300 seçkin kuyumcu ile çalışmalarımız devam ediyor. İki mobil ekibimiz, müşterilerimizin siparişlerini zamanında yetiştirmeye çalışıyorlar. Yeni atölyemiz, üretim verimliliğimizi arttırmak için özel dizayn edildi. Yaz mevsimiyle birlikte daha fazla güneşli günleri hem bizim hem de sektörümüzün göreceğine inanıyoruz.”
EMA GOLD CONTINUES TO GROW Becoming a household name in Turkish jewelry brands nearly 3 years ago, EMA GOLD continues their rise. Having the chance to bring together their sales and production teams under one roof, young brand is planning to move on to newer goals in the future.
E
MA GOLD recently moved into their new 120 m2 space, Company Co-Owner Eren Sürme said that they decided to enlarge their space to meet their customer demands and that their new working space is double the size of their old one. Explaining that they were not able to offer the right space for managing and marketing departments, Eren Sürme also said; ‘‘We created a comfortable working space for all of our departments. We will be increasing our production volume and produce newer models faster now.’’
124 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
“İstanbul Jewellery Show’s Orders Just Finished Up” Expressing that they had a very successful 6 months as a brand and that they finished up delivering the last orders from IJS very recently, Sürme finished his words by saying; “We believe that the second half of the year will even be better. We are working with 300 selected jewelers around the country. We have two mobile teams who are working very hard to deliver all the orders on time. Our new atelier is designed for productivity. With the summer season we are hoping to see brighter days for our sector.’’
HABER
SİNA MONTÜR HER SETTE İDDİALI Birbirinden özel set, kelepçe, yüzük, kolye, bileklik, tektaş, sırataş gibi daha bir çok takı grubunda özgün model üretimiyle dikkat çeken Sina Montür; yaz mevsimi ile birlikte set takılarında güzel satış rakamları yakalamayı hedefliyor.
S
ektörümüzün deneyimli markalarından biri olan Sina Montür; yaz mevsiminde popülerliği ve satış rakamları artan set mücevherler için kolları sıvadı. Yaklaşık 3 aydır kendi takı tasarım uzmanlarıyla çalışmalar yürüten Sina Montür; bu yaza damga vuracak en özel mücevher set montürlerini hazırladı. Sina Montür Yönetim Kurulu Başkanı Barış Lek; günümüz gelinlerinin sadece tektaş mücevher ile mutlu olmadıklarını, gelinliklerinin üzerine
bir de mücevher set takmak istediklerini söylüyor. 18 ayar ve oldukça hafif üretilen Sina Montür imzalı setlerin; ülkemizin en Doğusundan en Batısına kadar rağbet gördüğünü kaydeden Barış Lek; “Ağırlıklı olarak set takıları yaz mevsiminde çok daha yoğun talep görüyor. Önümüzdeki yaz aylarını en iyi şekilde geçirmeliyiz. Bunun için tüm hazırlıklarımızı yaptık. 2017 yazında İran ve Dubai pazarından da beklentimiz büyük” diye konuştu.
SİNA MOUNTING IS VERY COMITTED IN SETS Known for attracting masses with their unique models in sets, cuffs, rings, necklaces and more, Sina Mounting is aiming to get high sales number with their sets as the summer season goes on.
O
ne of the experienced members of our sector, Sina Mounting is getting ready for their sets’ summer popularity and increasing sales numbers. Working with jewelry design experts for the past 3 months Sina Mounting prepared the ‘it’ pieces of this summer. Sina Mounting Head of Board Barış Lek said that todays’ brides are not satisfied with solitaires and that they also demand sets as well.
126 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
Adding that Sina Mounting’s sets, being 18 carats and very lightweight are getting demand from the West to the east of our country, Barış Lek finished his words by saying; ‘‘Our sets are mainly in high demand during summer. We have to do our best in the upcoming summer months. We have prepared accordingly so. We also have high expectations from Iran and Dubai markets for the summer of 2017.’’
Barış Lek
SEKTÖR DUAYENİ SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
K
uyumculuk ve mücevherat sektörünün en önemli isimlerinden Nadir Metal Rafineri’nin kurucusu Nadir Tütüncü, Ataköy Camii’nde yüzlerce sektör mensubunun katıldığı cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Türkiye’nin en büyük 500 firması arasında bulunan Nadir Metal ve Rafineri’nin kurucusu işadamı Nadir Tütüncü hayatını kaybetti. Tütüncü, 81 yaşındaydı. Nadir Tütüncü, Tekirdağ’ın Saray ilçesinde 1936 yılında Dünya’ya geldi. Mardıros isimli bir ustanın Tütüncü’nün çalıştığı atölyeye gelmesi ve ‘bu çocuk eritme ve ocaktan iyi anlıyor, akşamları da bende çalışsın” sözleriyle ramatçılık işine atıldı. Geceleri atölyede çalışarak ustasının birikiminden yararlanıp işin tüm inceliklerini
128 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
öğrenen Nadir Tütüncü 1960’lı yıllarda kuyumcu ramatı işlemek üzerine 16 m2›lik bir atölyede Nadir Metal Rafineri›nin temellerini attı. Yıllar içinde sürekli gelişen Nadir Metal Rafineri yalnızca kuyumculuk sektörünün değil Türkiye Ekonomisi’nin en önemli firmalarından biri haline geldi. 81 yaşında hayatını kaybeden Nadir Tütüncü firmasını şöyle anlatmıştı: “Mesleği öğrenmek için bir ustanın rahleyi tedrisinden geçmek çok önemlidir, bu nedenle ustalarımı hep hayırla anarım. Ancak bugünlerde işler biraz değişti, özellikle rafinericilik gibi çok kapsamlı bir iş yapıyorsanız ve işin içinde de pek çok konu varken, bu konuların hepsinde en iyisi olmak zorundasınız. Dünya standartlarında üretim yapabilen,
Türkiye’de teknolojik anlamda kendine yetebilen ve atıklarını geri kazanabilen bir rafineriyiz. Kurduğumuz sistemle tüm atıklarımızı geri kazanıyoruz. Türkiye’de ilk rodyum metalinden banyolar ve kaplama solüsyonlarını yapma başarısını gösterebiliyoruz. Türkiye’nin en büyükleri listesinde ilk 20 içine girebiliyoruz. Bu başarılar sadece işini yapmak veya en iyisini yapmakla da kazanılmıyor. Yaptığınız işte ve sektörünüzde mutlak uzman olmayı gerektiriyor. Hem işinizi en iyi şekilde yapmalısınız hem de sektörünüze artı değer katacak, yenilikçi hizmetler sunmalısınız. Sizinle çalışmaktan mutlu ve gururlu ortak paydaşlar, iş ortakları yaratmalısınız. Bu da ancak güven kültürüyle yoğrulmuş çalışanları ve sürekli ileriyi hedefleyen, bunun için sürekli Ar-Ge’ye yatırım yapan işletmelerde oluşabilmektedir.”
SAYI 136 • ALTIN DÜNYASI 129
130 ALTIN DÜNYASI • SAYI 136
2017 yılı ihracat rakamlarına göre İstanbul Altın Ons olarak gerçekleştirdiğimiz performans ile Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü ihracatının zirvesindeki firma olduk.
Değerli müşterilerimiz ve çalışanlarımız başta olmak üzere bu başarıyı borçlu olduğumuz tüm paydaşlarımıza sonsuz teşekkürler.