Altın Dünyası Sayı 145

Page 1

BİZİ TAKİP EDİN

SAYI 145

İHRACATIN ZİRVESİ ÖDÜLLERİNİ ALDI

Altın Dünyası

1


2

Altın Dünyası


Altın Dünyası

3


4

Altın Dünyası


Altın Dünyası

5


6

Altın Dünyası


ALL AROUND THE WORLD

Altın Dünyası

7


8

Altın Dünyası


Altın Dünyası

9


10 Altın Dünyası


Altın Dünyası 11


12 Altın Dünyası


Altın Dünyası 13


14 Altın Dünyası


Altın Dünyası 15


16 Altın Dünyası


Altın Dünyası 17


18 Altın Dünyası

www.jival.com.tr


Altın Dünyası 19


20 Altın Dünyası


Altın Dünyası 21


22 Altın Dünyası


Altın Dünyası 23


24 Altın Dünyası


Altın Dünyası 25


26 Altın Dünyası


Altın Dünyası 27


28 Altın Dünyası


Altın Dünyası 29


30 Altın Dünyası


Altın Dünyası 31


32 Altın Dünyası


Altın Dünyası 33


34 Altın Dünyası


Altın Dünyası 35


36 Altın Dünyası


Altın Dünyası 37


38 Altın Dünyası


Altın Dünyası 39


40 Altın Dünyası


Altın Dünyası 41


42 Altın Dünyası


Altın Dünyası 43


44 Altın Dünyası


Altın Dünyası 45


46 Altın Dünyası


Altın Dünyası 47


48 Altın Dünyası


Altın Dünyası 49


50 Altın Dünyası


Altın Dünyası 51


52 Altın Dünyası


Altın Dünyası 53


LİDERLERİN TERCİHİ ERPGOLDV2

A’DAN Z’YE KUYUMCULUK YAZILIMLARI

STOK TAKİP SİSTEMİ

ÖZEL RAPOR MODÜLÜ

BİLANÇO VE POZİSYON

ÜRETİM MODÜLÜ

Stoklarınız ile ilgili tüm detaylı bilgilere ulaşarak stratejik kararlarınızı belirleyin.

AIFA DEVELOPER STUDIO ile ihtiyaç duyacağınız tüm raporları özelleştirilmiş grafikler ve dashboardlarla kolayca oluşturun.

Alacak-Borç durumunuzu istediğiniz birimden takip ederek firma durumunuzu ayrıntılı izleyin.

Planlama ve hazırlık aşamalarını takip ederek üretim süreçlerinizin tamamını yönetin.

TİCARİ MARKALARIMIZ

54 Altın Dünyası


HALL5-5C65

AIFAFX TRADER MOBILE AL-SAT PLATFORMU

MÜŞTERİLERİNİZE KENDİ FİYATLARINIZI KOLAYCA YAYINLAYIN! ÜCRETSİZ DENEMEK İÇİN QR KODU OKUTUN!

KENDİ FİYATLARINIZIN PAYLAŞIMI

MT4 İLE ENTEGRE

MÜŞTERİLERE EKRANINIZIN DAĞITIMI

ERP GOLDV2’YE ENTEGRE

CARİ HESAP PROGRAMINA ERİŞİM

MÜŞTERİ GRUPLANDIRIMI

7/24 İŞLEM YAPABİLME İMKANI

ONLINE FİZİKİ İŞLEMLER

BAŞLICA REFERANSLARIMIZ

+90(212) 603 24 32 AI FA

Yenibosna Merkez Mah. Ladin Sk. Kuyumcukent 1. Plaza Kat:6 No:7 Bahçelievler/İSTANBUL

www.aifasoft.com

Altın Dünyası 55


MERHABA Anadolu’da mağazaların nabıznı tutmaya devam ediyrouz Bu ay çok sayıda mağazayı yerinde ziyaret ederek sektörle ilgili gözlemlerde bulunduk. Kısa bir süre önce açıklanan kredi kartına 4 taksit uygulaması ile ilgili haber olumlu karşılanırken, taksit imkanının faydalarının düğün sezonunda hissedilmeye başlanacağı gözleniyor. Seçim atmosferi mağazalara olumsuz yansırken, geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sene de mevsim hareketliliğinin bayram sonrasında başlayacağı tahmin ediliyor.

IJS yabancı ziyaretçi oranını %39’a yükseltti Sektöre önemli hareketlilik kazandıran İstanbul Jewelry Show, 24 ülkeden 1250’nin üzerinde firma ve markanın en son ürün ve hizmetlerini 123 ülkeden 30.741 sektör profesyoneli ile bir araya getirdi. Yabancı ziyaretçi oranının %39’a yükselten fuar, uluslararası fuar olma özelliğini pekiştirdi.

İhraatın zirvesi ödüllerini aldı

SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ Remzi Çelen

Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından organize edilen ve artık gelenekselleşen Mücevher Tasarım Gala Gecesi tüm sektörü bir araya getirdi. Gecede Piano Jewelry’nin sponsorluğunu üstlendiği, Hilal Kalender’in tasarımı ‘’Beyaz Bahçe’’ birinci olurken, ihracatın zirvesinde yer alan firmalar da ödüllerini aldı.

Yalnızca ihracatçılara yönelik World of Jewelry’nin ikinci sayısı yayında İhracatçı firmalarımızın yabancı alıcılara ulaşması amacıyla hazırlanan World Of Jewelry ikinci sayısı yayınlandı. 10 yıllık bir çalışma sonucu oluşturduğumuz 14.000 kişilik yabancı alıcı datamızdan seçim yapan reklam veren ihracatçı firmalarımız, dağıtım listesini kendileri belirledi.

İAR’dan beklenen haber geldi. İstanbul Altın Rafinerisi (İAR), uzun süredir üzerinde çalıştığı yeni projesi olan KAD-SİS’i tanıttı. Bu proje ile artık kuyumcular da yastık altı altın tasarruflarının ekonomiye kazandırılmasında devreye girecek.

HRD Antwerp TV ve İnternette reklam kampanyasına başladı HRD Antwerp tartışılacak bir uygulamaya imza atmaya başladı. Pırlantada sertifikanın önemini vurgulayan reklamlar ulusal kanallarda yayında. Çok sayıda nihai tüketici ücretsiz workshoplara kayıt olurken, mağazalarda HRD sertifikalı ürünler sorulmaya başlandı. Bu reklamlar beraberinde tartışmaları da getirdi. SAYI ISSUE : 145

YIL YEAR : 15

YAYINCI PUBLISHER

YAYIN YÖNETİM PUBLICATION MANAGEMENT

EDİTÖRLER - TASARIM EDITORS - DESIGN

Yayın Dünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş.

Remzi Çelen

Ozan Alpdoğan

Adres: Nuruosmaniye Şerefefendi Cd. Selvili Mescit Sk. No:4 Kat:2 Cağaloğlu - Fatih / İstanbul - Türkiye

Aslı Çelebioğlu

Süleyman Önkoyun

Tel: +90 212 518 84 01 Fax: +90 212 518 84 02

remzi@altindunyasi.org www.altindunyasi.org

BASKI PRINTING

Özlem Matbaacılık Maltepe Mahallesi, Litros Yolu Sk. 2. Matbaacılar Sitesi D:2BB4, 34010 Zeytinburnu/İstanbul Tel: (0212) 612 06 62 www.ozlemmatbaa.com.tr

56 Altın Dünyası

Genel Yayın Yönetmeni | Editor in Chief

Grafik Tasarım | Graphic Design

Yazı İşleri Müdürü | Managing Editor

Fotoğraf Editörü | Photograph Editor

Nur Kuşkondurmaz

Editör | Editor

Genel Koordinatör | General Coordinator

Ayşegül Elgin

Kurumsal Satış Yetkilisi | Sales Responsible

Esin Çalışkan

Kurumsal Satış Yetkilisi | Sales Responsible Reklam rezervasyon: For advertising reservation nur@altindunyasidergisi.com

Dilara Ünal

HUKUK LAW Gülizar Atayık

Hukuk Danışmanı | Lawyer

MUHASEBE ACCOUNTING Murat Ünlü

Muhasebe Sorumlusu | Accountant

Altın Dünyası dergisine internette, www.altindunyasi.org üzerinden erişebilirsiniz.

Altın Dünyası, Yayındünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. tarafından ayda bir yayımlanır.

Access Altın Dünyası magazine on the internet in www.altindunyasi.org Altın Dünyası dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için remzi@altindunyasi.org adresine mail gönderebilirsiniz.

Altin Dunyasi is published monthly by Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. Yayın Süresi: Aylık Publication Period: Monthly Yayın Dili: Türkçe Publication Language: Turkish Yayının Türü: Uluslararası Süreli Yayın Publication Genre: International Periodical Publication Yayının Mahiyeti: Uluslararası Mücevherat Sektörü Dergisi Publication Content: International Jewellery Industry Magazine

Any suggestions or complaints about Altin Dunyasi magazine are welcomed and should be addressed to remzi@altindunyasi.org Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncı izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication maybe reproduced either in full or summary without acknowledging the source and wihtout prior permission from the publisher.


Altın Dünyası 57


TOBB KUYUMCULUK SANAYİ MECLİS İMAM ALTINBAŞ BAŞKANLIĞINDA TOPLANDI

T

OBB Kuyumculuk Sanayi Meclis toplantısı, Meclis Başkanı İmam Altınbaş ev sahipliğinde, sektörümüzün başkanlarının katılımıyla gerçekleşti. 11 Nisan 2019 tarihinde TOBB Plaza İstanbul’da gerçekleştirilen TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclis toplantısında, meclis üyeleri ve sektör başkanları, kuyumculuk sektörünün gündemdeki sorunlarını tartıştı. Toplantıda, her STK yaptığı çalışmaları anlattı ve işbirlikteliklerinin önemini bir kez daha vurguladı. TOBB kuyumculuk Sanayi Meclis misafir üyesi olan Ticaret Bakanlığı uzmanı tarafından devlet teşvikleri hakkında bir sunum yapıldı. Firmaların alabileceği teşviklerin yanısıra, kurumların da teşvik alarak yürütebileceği sektörel gelişim alanları açıklandı. Konu hakkında, www. kolaydestek.gov.tr adresinden tüm bilgilerin alınabileceği vurgulandı. Sektörümüzün önemli bir sorunu olan kredi kartına taksit konusunda çalışmaların devam etmesi gerektiği ve 4 taksitin 8-12 ye kadar çıkarılması gerektiği Emil Güzeliş tarafından vurgulandı. Diğer önemli bir konunun ise Atakarnesi olduğu iletildi. Atakarnesi konusunda Erhan Hoşhanlı da şu açıklamalarda bulundu: “Aşağı yukarı 15 senedir bu işin düşürülmesi konusunda çalışıyoruz. Ama maalesef geldiğimiz nokta yüzde 160’dı, şimdi yüzde 40. Yüzde 40 teminat mektubu alınıyor, biz bunu şöyle ilgili kurumlara söyledik, özellikle de muhatabımız bizim Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Çünkü uluslararası anlaşmalara muhatap olan kuruluşumuz o. Tabii onların gerekçeleri var ama bizim önerimiz şuydu, ya Atakarnesi teminatları kaldırılsın ya da firmaların belgeleri, çekleri,

58 Altın Dünyası

kendilerinin belgelendirdiği belgenin teminat mektubu olarak uygulanması ya da oranların düşürülmesi; üç alternatifi söyledik. Yıllardan beri değişen bir şey, işte sadece yüzde 60’dan yüzde 40’a düştü. Bence bu konuda çalışılabilir. Çünkü Odalar Birliği’nin sektörümüzü daha güvenilir veya belgesinin yeterli olabileceğine ikna edilmesi lazım.” Emil Güzeliş ise diğer bir konuya değinerek şöyle konuştu: “Şimdi diğer çalıştığımız konulardan biri de; Türkiye’ye giriş yaparken o dolarizasyondan kurtulmamız. Böylelikle yabancılar Türkiye’ye giriş yaparken, 3-4 kilo altınla girebilsin istiyoruz. Yani doları deklare eder gibi altını deklare etsin ve rahatça girsin. Türkiye’nin ihracatı 4 milyar dolar, İtalya’nın ihracatı 6 milyar dolar, hiç üretim yapmayan Dubai’nin ihracatı 14 milyar dolar. Yani bu altın alışverişleri ne kadar rahat olursa o kadar iyi olur. Çünkü ticaret rahatlığı seviyor ve büyüyor. Dolayısıyla bunun için de ortak olarak çalışabiliriz, bu 3-4 kilo için biz bir yerden çalışıyoruz, siz bir yerden çalışırsanız daha hızlı sonuca gidebiliriz.” Toplantıda, TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclis Başkanı İmam Altınbaş da görüşlerini şöyle dile getirdi: “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, bütün odalarımızın, borsalarımızın, sanayi odalarımızın üye olduğu, topladığı paranın bir kısmını direkt aktardığı bir yer. Dolayısıyla bütün sektörler adına da, yani sadece kuyumculuk değil otomobil sektörü de, finans sektörü de, kimya sektörü de, ne kadar önemli sektörler varsa kuyumculuk sektörü de onlar kadar düzgün temsil ediliyor. Sektörümüz emeğe çok dayalı bir iş, çok yüksek katma değer yaratan bir iş, dünyanın bizi kuyumculukta üretim merkezi olarak gördüğü bir yer ve coğrafya olarak da ticaretini en çok geliştireceğimiz

bir bölge ve altyapısı da bu işin hem üretim altyapısı, hem Kuyumcukent ve Kapalıçarşı bölgesiyle alıp satım yapıldığı, üretim yapıldığı tesislerimiz dünyanın bizi bu konuda böyle otorite gördüğü bir işte çok daha farklı bir yere doğru götürebilir. 25 Şubat’taki toplantıda bizim sektörümüz de çıkıp derdini, sıkıntısını, beklentisini anlatıyor, otomotiv sektörü de anlatıyor. Sektörün sıkıntılarını çok rahat anlatıyoruz, çünkü bizim sektörümüz gerçekten devlet için çok önemli bir sektör, istihdamı yoğun, çevreyi bozmadan, doğayı bozmadan üretilip dünyaya satılacak ve katma değer yaratacak bir sektör. Dolayısıyla ben bizim sektörümüzün iyi anlatılması gerektiğini, iyi lobisinin olması gerektiğini, hatta böyle birleşerek sektörümüzün doğru anlaşılması için hesap uzmanlarının, bankaların yeminli mutabıkından yardım alınması gerektiğini düşünüyorum. Oysa bizim sektörümüzün böyle lobisini yapan hesap uzmanlarından hizmet alıyor olmamız lazım. Çünkü bizim hizmetlerimiz kendi firmalarımızın istekleri değil sektörün istekleri. Sektörün isteği olunca bunu anlatmak çok kolay, sektörün çıkarı hepimizin çıkarı. Dolayısıyla sektörün ne kadar ağırlığı olursa, ne kadar itibarlı olursa hepimizin itibarı o kadar artar. Bu ülkemize fayda sağlar, ihracatımıza fayda sağlar, ülke ekonomisine fayda sağlar ve bu gayretli çalışmaların böyle bir noktadan koordinasyonu sağlayarak ve belli yerden hizmet alarak yaparsak ben ülkemize çok daha faydalı olacağımıza sektör olarak inanıyorum.” İlyas Gençoğlu toplantıda şöyle konuştu: “Eşdeğer eşya uygulamasına biraz değinmek istiyorum, bu ihracat açısından çok önemli bir konu. Aslında başlangıçta baktığımız zaman iki tane ayrı konu gibi ben bunu ele almak isterim. Birincisi, İhracatçılar Birliği’nin çok üstünde durduğu ve gerçekten bu konuda ısrar ettiği. Üç kilo


Sektörel kurumların ortak akıl anlayışıyla, eşgüdüm halinde çalışması, sektörel sorunlarımızın çözümü noktasında son derece büyük önem arz etmektedir. İmam ALTINBAŞ civarında yolcu beraberi gelen altınların hiçbir firma adına kaybedilmeden giriş yapılması ve çıkışta da bunun belki o zaman kaydettirilmesi, yani çıkış sırasında çünkü her yolcunun bir pasaportu var, numarası var, artık bizim sistemlerimiz kim geldi, kim çıktı? Çıkarken o kişiyi durdurup gel arkadaş bunun hesabını ver diyebilecek bir pozisyonu var. Bu uygulanabilir ve burada belki de bir limit olabilir, çünkü limitsiz bu biraz zor olur limitsiz isteyelim, ama olmadığı takdirde şimdi bu üç kilo meselesinde bir noktaya kadar gelinmiş anladığım kadarıyla belli kabuller görmüş, şimdi çıkıp limitsiz dersek belki onun önünü kesmiş oluruz gibi de bir duygum var benim. Yolcu beraberinde olmayan, kargoyla gelen, bir firma adına gelen işlemlerde yapılan ihracatların sonradan altınla kapatılabilmesi veyahut da eşdeğer eşya şeklinde yapılabilmesini sağlayan olanağın getirilmesi lazım, bu gerçekten sektörün önünü biraz daha açacaktır.” Söz alan Yılmaz Temizocak şu noktaların altını çizdi: “Ekonomik kriz içindeyiz, millette para yok ne yapacağız? Onun için bir şemsiye kuruluşa ihtiyacı vardır diyorum. Şimdi bakın buradaki bütün

konuşmalarda konu başlığı kredi kartı neden 4, 9 değil? İşte çok basit açıklandı çünkü teknik bir hata yapmışız zamanında, o zamanki arkadaşlarımız Allah razı olsun 4 taksit çıkartmışlar, ama teknik bir hata yapmışlar, biraz önce Münir Bey’in söylediği gibi. 4 taksit bize yeter demişler, işte hala 4’te gidiyoruz. Peki, bunu çıkmamız mümkün değil mi? Çok kolay. Yeter ki BDDK’nın kapısını tak tak tak bir sefer değil, ama 100 sefer çalmak. Peki, kim çalacak? Ticaret Odası mı çalacak, sanayi odası mı çalacak, ihracatçıların bu işle ilgisi yok, esnaf odaları mı çalacak kim çalacak şimdi bunun odasının kapısını? Odalar Birliği vasıtasıyla biz çalacağız ve bıkmadan çalacağız. Sayın Başkanımız o bankalar kurullarıyla beraber gezdi, bütün şehirleri gezdiler. O gidecek anlatacak Bankalar Birliği Başkanına ve de BDDK’ya anlatacak, anlatmaları lazım bir.” Mustafa Atayık konuyla ilgili olarak konuştu: “Bizim bir kuyumculuk standardımız olması lazım. Yani bizim en önemli uğraşacağımız konu kuyumculuk standardı. Odanın hiçbir fonksiyonu yok yani isteyen istediği şekilde dükkanını açıyor, bir ehil ustalık aranmıyor, şu aranmıyor, bu aranmıyor. Onun için de

ne oluyor kuyumculuğun adı lekeleniyor. Eskiden ben hatırlıyorum kuyumcu deyince bir sitede kuyumcu oturuyor deyince o sitenin değeri atardı gerçekten. Herkes parasını kuyumcuya emanet ederdi.” Söz alan Turgay Baraner şöyle konuştu: “Altının çok yükselmesinden dolayı artık vitrinlerimiz de kuyumculuktan çıkmaya başladı, sektör başka şeylere dönmeye başladı. Nedir bu? Demo alyans, demo bilezik, bijuteri pırlantalar, elmaslar vitrinlerde dolu. Karşıdan baktığınız zaman adamın vitrininde mücevherler görüyorsunuz, sanki pırlanta mağazası gibi, hepsi yurt dışından gelmiş yapılmış mallar. Bileziğe bakıyorsunuz, ooo diyorsun 15-20 kilo bilezik var, 100 gram altın etmez, 1 tane bile altın yok. Bununla ilgili ben İzmir’de başladım çalışmaya, onun için de bilin istedim, yani kuyumcu nedir, kuyumcu ne satar? Kıymetli metallerin, madenlerin satıldığı bir esnaf teşkilatına gümüş, altın, pırlanta, saat sattığımız vitrinlerimize şu anda başka şeyler girmeye başladı. O zaman bijutericiler de yarın bir gün altın satsınlar, yani kuyumcu açmasına gerek yok.”

Altın Dünyası 59


TÜRKİYE MÜCEVHER SEKTÖRÜ İHRACAT ŞAMPİYONU;

ARPAŞ

Yalnızca Türkiye’nin değil alanında dünyanın en büyük firmalarından biri olan Arpaş, 2018 yılında gerçekleştirdiği performans ile Türkiye Mücevherat Sektörü İhracat Şampiyonu oldu.

M

ücevher İhracatçıları Birliği tarafından organize edilen 11. Mücevher Tasarım Gala Gecesi’nde birincilik ödülünü Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Karagülle’den alan Arpaş Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Kemahlı davetlilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi; ‘‘Arpaş’ın 2. nesil üyeleri olarak Barışcan kardeşime, ablamız Yasemin’e ve her adımda bizlerle beraber olan 1.108 arkadaşıma teşekkür ederim. Oyun kazanılan ya da

60 Altın Dünyası

kaybedilen değil, sonsuz devam eden bir oyun. Birincilik ödülüne layık gördükleri için sektöre teşekkür ederiz. Şirket dediğimiz şeyin özü “ortak ekmek” anlamına gelen Latince bir kelimeden geliyor. Bu ekmeği bizimle yaratan tüm Arpaş çalışanlarına, müşterilerimize ve sektörün tüm üyelerine çok teşekkür ederiz. Onlar olmasaydı bu fuarlar, bu sektör ve bu dinamizm olmazdı. Bugün biz bir kategoride birincilik ödülü aldık ama aslında burada birinciliği alan aslında Türk kuyum sektörü ve sektöre emek veren insanlardır. Biz de bugün onlar adına bu ödülü kaldırdık.’’


Altın Dünyası 61


WOJ WORLD OF JEWELRY

Yalnızca ihracatçılara yönelik World Of Jewelry’nin ikinci sayısı yayında! İhracatçı firmalarımızın yabancı alıcılara ulaşması amacıyla hazırlanan World Of Jewelry’nin ikinci sayısı yayınlandı. 10 yıllık bir çalışma sonucu oluşturduğumuz 14.000 kişilik yabancı alıcı datamızdan seçim yapan reklam veren ihracatçılarımız, 2000 firmalık dağıtım listesini kendileri belirledi.

İlk aşamada 2000 nitelikli alıcı

İhracatçı firmalarımız 14.000 kişilik datadan seçim yaparak ilk aşamada 2000 alıcı datasını netleştirdiler. Bu sayı, ihracat yaptığımız firmaların önemli bir oranına ulaşıldığı anlamına geliyor.

Türkiye ve Global mücevher endüstrisi haberleri

Derginin içeriği global kuyumculuk sektörü mensuplarına göre özel olarak hazırlanıyor. İçerikte yalnızca Türkiye’den haberler olmamasına özellikle dikkat ediliyor. Türkiye’den haberlerde, sektörümüzün ve firmalarımızın global pazarlardaki konumlandırılmasına özel önem gösteriliyor.

Ticaret Bakanlığı’ndan %60 tanıtım desteği

Dergi reklam giderleri Ticaret Bakanlığı destekleri kapsamında %60 oranında destekleniyor. Destekten yararlanmak için yurtdışı marka tescil belgesine sahip olmak ya da tescil başvurusu yapmış olmak yeterli. 62 Altın Dünyası

Net reklam bedeli 400 USD

Reklam verenlerin %60 teşvik sonrasında tek sayfalık net reklam gideri 400 USD olarak fiyatlandırılıyor.

6 yıllık yabancı yayın tecrübesi ile

World Of Jewelry, 6 yıldır Mücevher İhracatçıları Birliği’nin World Diamond Magazine adlı global dergisini hazırlayan Altın Dünyası tarafından yayınlanıyor.

Detaylı Bilgi ve Rezervasyon Talebi; Nur KUŞKONDURMAZ Ayşegül ELGİN Esin ÇALIŞKAN

0 531 657 32 93 0 536 935 58 56 0 542 975 21 15


Altın Dünyası İnternette De Binlerce Sektör Mensubu Tarafından Takip Ediliyor

1.763.547* * Altın Dünyası dijital dergi sayfa görüntülenme sayısı

Altın Dünyası dijital formatının görüntülenme sayısı 1 milyon 750 bin rakamını aşmış durumda. Dijital dergi formatını okuyan kişi sayısı da 67 bin 085 kişiye ulaştı.

A

ltın Dünyası yayınları dijital platformlardan da çok sayıda kuyumculuk sektörü mensubuna ulaşmaya devam ediyor. Basılı formatın dağıtımı başlar başlamaz, dergilerin dijital formatı da sosyal medya hesapları, altindunyasidergisi.com internet sitesi ve binlerce sektör mensubundan oluşan mail adres datasına ulaştırılıyor. Dijital platformlara gösterilen ilgi her geçen gün artmaya devam ediyor.

Altın Dünyası 63


KAD-SİS İLE YASTIK ALTI ALTININ EKONOMİYE KAZANDIRILMASINDA ARTIK KUYUMCULAR DA DEVREDE Değerli metal rafinasyon sanayinin global oyuncusu İstanbul Altın Rafinerisi (İAR), uzun süredir üzerinde çalıştığı yeni projesi olan KAD-SİS’i tanıttı. Bu proje ile artık kuyumcular da yastık altı altın tasarruflarının ekonomiye kazandırılmasında devreye girecek.

İ

stanbul Altın Rafinerisi (İAR), uzun bir süredir üzerinde çalıştığı yeni projesi olan KAD-SİS’i (Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi), İstanbul Jewelry Show’da görücüye sundu. Yoğun ilgi gören KAD-SİS projesi, sektörden olumlu geri dönüşler aldı. KAD-SİS PROJESİ HAKKINDA; KAD-SİS projesi, altın bankacılığı ve yastık altı altının çıkarılıp kazandırılmasıyla ilgili İstanbul Altın Rafinerisi’nin yaptığı uzun çalışmaların sonucunda gelişen bir proje. Proje ile İAR, halkı altın konusunda bilinçlendirmeyi ve altının ülke ekonomisine etki edecek potansiyel gücünü ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Bu doğrultuda İstanbul Altın

64 Altın Dünyası

Rafinerisi, devlete, bankalara ve halka altının önem ve değerini anlatmak için yıllarca süren çalışmalarda bulundu; 2011 yılında altın bankacılığına başladığı günden beri toplamda 12 bankayla çalışmalar yaptı. İAR, bu süreç içerisinde Ankara’da bakanlık-müsteşarlık bazında da görüşmeler gerçekleştirdi ve bu süre içinde altının ekonomiye ne kadar büyük katkısı olacağının önemini aşıladı. Geçen son iki yıl içerisinde altın bankacılığının devlet tarafından da daha çok üstüne gidilen bir alana dönüşmesiyle bu konuda yapılabileceklerle ilgili olarak devlet ve banka kurumlarıyla yapılan ortak çalışmalar sonucunda İAR, KAD-SİS projesini ortaya çıkardı.


Projede kimler var? İstanbul Altın Rafinerisi, bugün geldiği noktada dünyanın en büyük sanayileşmiş rafinerilerden birini temsil etse de, köklerini kuyumculuk sektörüne dayandırıyor. Kuyumcuları en iyi tanıyan ve bizzat kuyumculuğun içinden gelen İAR, kuyumculara verdiği önem ile bankaları, devleti ve halkın altın konusunda başlıca muhattapları olan kuyumcuları KAD-SİS projesinin içine dahil ediyor. İAR’ın üstünde 5 yıl boyunca çalıştığı KAD-SİS; İstanbul Altın Rafinerisi, bankalar ve kuyumcuların bir arada olduğu sağlam, güvenli ve katmanlı sistem sunuyor. El birliği ile yastık altındaki altınları çıkarmayı hedefleyen proje, yazılım ve yatırımları yapılmış bir şekilde lanse edildi.

Kuyumcuları en iyi tanıyan ve bizzat kuyumculuğun içinden gelen İAR, kuyumculara verdiği önem ile bankaları, devleti ve halkın altın konusunda başlıca muhattapları olan kuyumcuları KAD-SİS projesinin içine dahil ediyor

Proje kimler için uygun? Her şeyin başında bankalarla entegre olmanın belirli kuralları olduğundan KAD-SİS’e katılacak kuyumcularda iyi bir güvenlik sistemine sahip olmakla beraber müşteri güvenilirliklerinin yüksek olma özelliği aranıyor. Bu sistemi kuran, değerlendiren ve bugünlere taşıyan İAR, kuyumcularla yaptığı görüşmeler sonucunda kuyumcuları net ve şeffaf bir biçimde sınıflandırıyor; çalışacağı kurumları lokasyon, prestij ve kurumsallık faktörleri bakımından inceleyerek bu sisteme layık olan, halkı yanıltmayacak, düzgün bir çalışma modelinin içinde yer alan kaliteli kuyumculardan seçiyor.

Kuyumcular bugüne kadar bankalardan ve kayıtlı sistemlerden uzak kaldılar dolayısıyla resmiyet nezdinde kabul görmediler. Bu anlamda KAD-SİS, sistemde yer alacak kuyumcuların değerini yükselten bir çalışma niteliği taşıyor. Nasıl işleyecek? İstanbul Altın Rafinerisi, 12 yıllık altın toplayıcılığı tecrübesi ile hangi illerde altına daha yoğun ilgi olduğunu, yastık altındaki altının bugün 3-5 bin ton arası olduğunu ancak bugüne kadar ortaya çıkarılan miktarın 100 ton civarında olduğunun bilgisine sahip. İAR, Türkiye’de 25-30 bin arası kuyumcu olduğu düşünüldüğünde KAD-SİS sisteminin kademe kademe gelişmesi taraftarı. Bu yüzden az sayıda firmayla sistemini işletmeye başlayarak zaman içinde yayılacakları bir yol izleyecek. KAD-SİS, Mart İstanbul Jewelry Show’da görücüye çıkması ile de ciddi talepler almıştı. Şu sıralarda talepler değerlendirilerek birebir görüşmeler gerçekleştiriliyor. Dünyanın altına yöneldiği bir ortamda, İstanbul Altın Rafinerisi kurum olarak, altın konusunda atılan adımların başını çekerek Türkiye’ye bu alanda değer katma gururunu yaşıyor ve altının, her zaman güvenli bir liman olarak kalarak ekonominin içinde önemli bir araç olmaya devam edeceğini savunarak KAD-SİS’i başarılı bir şekilde yürütmeyi hedefliyor. Altın Dünyası 65


Altınbaş’tan, “Hayatımızın Başrolü Annelerimize” Safir ve Elmas Yüzükler Mücevherat sektörünün lider markası Altınbaş, Anneler Günü’nü, hayatımızın başrolünde ve odak noktasında olan annelerimiz için özel olarak hazırladığı safir ve elmas yüzüklerle kutluyor. Moda ve trendleri yakından takip eden Altınbaş, Anneler Günü’nü özel bir hediye ile taçlandırıyor. Altınbaş’ın bu anlamlı gün için hazırladığı safir ve elmas yüzükler, tek bir gün değil, her an kalbimizde olan, yol gösteren, rol model olan annelerimiz için küçük bir anıya eşlik etmesi için tasarlandı. “Hayatımızın başrolü annelerimizin anneler günü kutlu olsun” sloganıyla satışa sunulan anneler günü koleksiyonundaki mücevherler farklı zevk ve beğeniye uygun olarak tasarlandı. Günlük hayatta mücevher kullanmayı seven, renkli taşlar ile kombini tercih eden anneler için safir kolye, yüzük ve küpeden oluşan set ile klasik çizgilerden vazgeçmeyen anneler için elmas annelerimizin beğenisine sunuluyor. 66 Altın Dünyası


Altın Dünyası 67


YENİ SWAROVSKI ANNELER GÜNÜ 2019 KOLEKSİYONU HAYATIMIZDAKİ HARİKA KADINLARA IŞIK TUTUYOR

Yeni Swarovski Anneler Günü Koleksiyonu, anne ve çocuğu arasındaki ışıltılı bağın parlak bir yorumudur. Bu koleksiyon insanları, güneşlerini takip etmeye ve hayatlarındaki kadınlara ne kadar değer verildiklerini ve sevildiklerini göstermeye davet ediyor. 68 Altın Dünyası


“Güneş ışığımsın” koleksiyonun ve kampanyanın kalpleri ısıtan hikayesidir. Nasıl güneş bizleri özenle yetiştiriyor ve ışıldıyorsa dünyanın dört bir yanındaki anneler ve anne figürleri de bizleri aynı özenle yetiştiriyor ve ışıldıyor. Kampanyada anne göz alıcı bir Sunshine kolye ucuyla ışıldıyor, kızı ise sıcaklıkta ve parlak güneşin altında parlarken kolye ucunun daha küçük bir versiyonunu takıyor; anne güneşe benzetiliyor ve kızı ise etrafında dönüyor dolayısıyla birbirlerini sevgiyle aydınlatıyorlar. Swarovski’nin Kreatif Direktörü Nathalie Colin yeni koleksiyon hakkında şunları söyledi: “Swarovksi’de herkes için ışıltı felsefesine inanıyoruz dolayısıyla Anneler Günü Koleksiyonumuz yalnızca sizi yetiştiren kadını kutlamakla kalmıyor aynı zamanda tüm anne figürlerini yani anneleri, büyükanneleri, üvey anneleri, kayınvalideleri, arkadaşları ve onların bizim için yaptıkları her şeyi kutluyor. Koleksiyon tıpkı tanıdığımız ve sevdiğimiz kadın gibi parlak, göz alıcı, ışıltılı ve çok yönlü.” Altın Dünyası 69


KOLEKSİYONDA ÖNE ÇIKANLAR

Minimalist tarzlardan karmaşık detaylara sahip tasarımlara uzanan tasarımıyla Anneler Günü Koleksiyonu, sade çizgilere, heykelsi güneşten ilham alan silüetlere ve günlük tarzlara ışıltı katan seçkin beyaz, mavi ve sarı bir renk paletine hayat veriyor. Sunshine, Originally ve North serilerinin öne çıkan parçaları, hem almak hem ve vermek isteyeceğiniz ışıltılı ve anlam dolu hediye fikirleri olarak karşımıza çıkıyor. Çarpıcı konik baget Swarovski kristalleriyle birlikte kullanılan zarif güneş silüetleriyle ışıldayan Sunshine koleksiyonu ile gününe ışıltı katın. Çok yönlü seri, üst üste takılabilen yüzük setleri, iri düğme küpeler ve farklı uzunluklarda takılabilen büyük boy bir kolye ucuyla tamamlanırken parlatılmış pembe altın ve gümüş tonları ise tüm özel günleriniz için tarzınıza seçkin bir ışıltı dolu dokunuş katıyor. İnci canlı bir yorum kazanıyor ve zamanın sınavını başarıyla geçen ultra kadınsı parçalara hayat veriyor. Işıltılı kristallerle çevrelenen parlak Swarovski incileriyle tamamlanan Originally, hem günlük tarzınız hem de gece görünümleriniz için ideal bir seçim oluyor. Seçkin North serisinin beyaz ve açık mavi öğeleri zahmetsizce yüzerken, tek başına veya ekstra ihtişam için üst üste takabileceğiniz tasarımlar sunmak amacıyla moda pembe altın ve gümüş metal tonlarıyla tamamlanan seçkin çizgilerin benzersiz bir tekrarıyla oyuncu bir tarz sunuyor. Göz alıcı Swarovski kristal incileriyle süslenen erkek ve kız charmları gibi Swarovski Remix Collection’a ekstra ışıltılı ve çok yönlülük katan yeni tarz ve anlam dolu motiflerle, özel bir bağı kelimelere dökün. Swarovski, zahmetsiz şıklık ve ultra kadınsılık sunan tasarımlar ve daha çarpıcı silüetlere sahip takılarla, ona bu Anneler Günü’nde ve sonrasında takmak isteyeceği ve bayılacağı bir hediyeyi ve ihtiyacı olan ışıltıyı sunacak.

70 Altın Dünyası


Anneler Günü Koleksiyonu’nu keşfedin Altın Dünyası 71


ASRIN EN BÜYÜK KARE ELMASI: THE GRAFF LESEDI LA RONA

T

am şu sıralarda bundan bin yıl sonra elmas tarihine göz attığınızda görebileceğiniz, göz ardı edilemeyecek “büyüklükte” bir haber gündemde. Ana başlıkları oluşturan bu haber dünyanın en sıra dışı elmaslarının kâşifi Londra merkezli ünlü kuyumcu Graff ’tan geldi; Graff ’ın taş ustaları, 2016’da Botswana’daki Lucara Karowe madeninden çıkarılan “Işığımız” anlamına gelen Lesedi La Rona adını verdikleri kaba taştan ilk 60 kusursuz mücevherini ortaya çıkardı. Taştan aynı zamanda 302.37 karatıyla dünyadaki tüm diğer kare elmasları gerisinde bırakan zümrüt kesimi The Graff Lesedi La Rona adındaki elmas taş meydana getirildi. Son 100 yıl içinde keşfedilen türünün en büyüğü olma rekoruna sahip elmas, Amerikan Gemoloji Enstitüsü tarafından boyutu dışında renk ve billurluk kalitesi açısından da en yüksek seviyede derecelendirildi. Lesedi La Rona’nın keşfinin ardından Graff, uzun süre taşın kaba halinden en yüksek karatı nasıl elde edebileceklerine kafa yormuştu. Sahip oldukları ekipmanlar da hesaba katıldığında 300 karat gibi bir rakama ulaşmak başta imkansız olarak atfedilmişti. Bu derece büyük bir taş için uygun ekipmanları yoktu ve taşın en son potansiyelini açığa çıkaracak daha ileri teknoloji tarayıcı ve görüntüleme yazılımı geliştirmek zorundalardı. Gemoloji dünyasının en yetenekli gemologlarını barındıran ekibiyle Graff, 1,5 yıldan fazla süren çalışmasının sonunda taşın kesimini matematiksel olarak en mükemmel sonuçları almaya imkân verecek şekilde gerçekleştirdi, işledi ve Lesedi La Rona’dan eşsiz mücevher parçaları yarattı. Ortaya çıkan küpe, yüzük ve kolyeler arasındaki rekortmen The Graff Lesedi La Rona ise sonunda şanslı alıcısına kavuşmaya hazır!

72 Altın Dünyası

Royal Baguette Kalpleri sevgi dolu annelerimize Jival’in Anneler Günü’ne özel hazırladığı pırlanta baget taşlardan oluşan “Royal Baguette” koleksiyonu göz alıyor. Hayatımızın her anında bizi yalnız bırakmayan, ışıklarıyla bizleri daima aydınlatan değerli annelerimize en özel hediyeler Jival mağazalarında sizleri bekliyor.


Altın Dünyası 73


74 Altın Dünyası


Les Galaxies de Cartier

Cartier sınırlı sayıdaki mücevher koleksiyonu Les Galaxies de Cartier ile keşfedilmemiş bölgelere açılıyor. Yeni mücevher materyalleriyle yerçekimi ve kütle yasalarına meydan okuyan koleksiyon, gerçeklik ve fantezinin yıldızların ötesinde buluştuğu yere ayak basıyor. GEZEGENLERİN HİZASI

Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Jüpiter ve Satürn’ün eksenleri hizalanmaları için bir araya geliyor. Her bir dizayn, astrolojik bir olayı ve bronz, yeşil ve yanardönerli ışıklarıyla parıldayan bir evreni temsil eder. Tahiti incilerinin iki heykel beyazı altın kafes bilezikle yörüngeye gönderilmesiyle her biri gökte yükselen gezegenler gibi döner.

PARÇALARA BÖLÜNEN METEOR

Milyonlarca yıl boyunca kristalleşmiş kaya parçalarından meydana gelen yıldız tozundan ortaya çıkan meteorlar ve asteroitler ile şekillenen Dünya’mızda Cartier, kuyruklu yıldızların sonsuzluğa sürüklendiği bir galaksiye adım atar. Pembe altın, elmaslar, aytaşı ve kuvars, ışığı birbirine kıran yansımalı bir ağ oluşturur.

DÜNYA’NIN IŞIKLARI

Dünyayı geceleri uzayda yukarıdan görmek gibi, milyonlarca kırmızı, sarı ve mavi ışık dinamik bir kentsel tuval oluşturur. Pırıl pırıl bir taş kümesi - sarı ve mavi safir, ateşli opaller ve elmaslar - her hareketinizi takip etme özgürlüğü ile kürenin yüzeyine yayılır.

YILDIZLARIN HAREKETLERİ

Büyük galaktik disk içinde yer alan Samanyolu’nda güneş enerjisi sistemleri ve kara delikler yerçekimsel kuvvete karşı süzülür. Cartier’nin kuyumculuk ustaları tarafından geliştirilen bir teknikle, elmaslar “titreyen bir ayar”da yerleştirilir.

Altın Dünyası 75


MADONNA’NIN SINGLE TILSIMI BEE GODDESS’TAN 4 yıllık bir aradan sonra müzik sahnesine Maluma ile birlikte çıkardığı yeni single’ı ve Madam Xpersonasıyla geri dönen ikonik sanatçı Madonna, bu yeni dönemin tanıtımında tanıdık bir isimden güç aldı. Dünyaca ünlü star Medellin isimli single’ının tanıtımına Ece Şirin’e ait Bee Goddessmarkasının Eye Light isimli kolyesiyle katıldı. Cate Blanchett’tan Serenay Sarıkaya’ya kadar birçok ünlü ismin müdavimleri arasında olduğu markaya ait bu tasarımın Madonna’nın stilinde boy göstermesi tesadüf değil. Tılsımlara, mistik güçlere ve enerjiye inancıyla bilinen Madonna, 76 Altın Dünyası

Ece Şirin’i yıllardan beri takip ediyor. Hatta Madonna’nın koleksiyonunda Bee Goddess’ın Kartal, Kılıç ve Yıldız koleksiyonlarına ait tılsımlar da bulunuyor. Hollywood ünlülerinin stil danışmanı Eyub Yohannes aracılığıyla Ece Şirin’e ulaşan Madonna, bu tanıtım için özel olarak seçtiği ve aydınlanma, yeniden doğuşu simgeleyen Eye Light-Göz Nuru parçası dışında yeni projesi için koleksiyondan tam 19 parçaya daha sipariş vermiş. İnanıyoruz ki Bee Goddess’ın yüksek enerjisi Madonna’nın müzik dünyasına yeniden adım attığı dönemde ona şans getirecek!


www.figarob2b.com

Altın Dünyası 77


WALLACE CHAN MÜCEVHERLERİN ŞAİRANE USTASI Tutku dolu Asyalı mücevher zanaatkârı olan Wallace Chan, etkileyici tasarımlarında eski dünya bilgeliğini yenilikçi tekniklerle birleştiriyor; kışkırtıcı ve şiirsel tasarımlarındaki hayal gücü ve üstün işçilikle mücevher sanatının sınırlarını zorluyor.

S

anat ve zanaatın eşsiz birleşimine tanık olmak isterseniz, Çin kültürü ve Çin felsefesinin, eski ve yeninin, Doğu ve Batı’nın kesişim noktası Hong Kong’ta ünlü mücevher sanatçısı Wallace Chan ile yüz yüze geleceksiniz. Chan, geleneksel kıyafetleri, uzun sakalı ve gizemli tavırları ile Hong Kong’un eski dünyasına ait bir filozof olarak görünebilir ama kendisi zamane dünyamızda, devrimsel nitelikteki teknik gelişmeleri ve ustalığı ile yenilikçi bir mücevher sanatçısı olarak üne kavuştu. Chan, antik Çin taş oymacılığı sanatını tekrardan canlandıran ve uzay çağı teknolojisi ile sıra dışı taş dizim tekniklerinin kullanımını geliştirerek dalında çığır açan bir isim. Bunu yaparken, mücevher dünyasına tamamen yeni bir görsel dille beraber metalik tonları içeren bir renk paleti sundu. Bugün, geriye dönüp baktığımızda, “Geleceğe ilham vermek için geçmişi kucaklamak zorundasınız,” diyor ve ekliyor: “Bana göre mücevher bir sanattır. Süsleme, insan vücuduyla uyum sağlamadıkça çok az şey ifade eder. Yaratımlarımın, form ve işlev arasında, birey ile evren arasında ve geçmiş ile gelecek arasında kışkırtıcı bir diyalog kurmasını istiyorum.” Chan, taşların dünyasına 16 yaşındayken gelenekçi bir taş oymacısının yanında çıraklık yaparak girdi ancak kısıtlamalarda boğulduğunu fark ettikten kısa bir süre sonra, kendi başına çalışmaya başladı; ilk olarak mineral ve sert taşlarla, daha sonrasında ise değerli taşlarla. İkinci el bir kitapçıda bulduğu Michelangelo’nun heykelleri üzerine bir kitaptan derinden etkilenen Chan, yavaş yavaş Batı’nın etkilerini almaya başladı.

78 Altın Dünyası


Chan, uzun yıllar süren çalışmalarından ve tecrübesinden sonra 1987 yılında kendine özgü bir kesim tekniği olan Wallace Cut’ı (Wallace Kesimi) ortaya çıkardı. Wallace Cut, oyma taşını taş kesimiyle birleştirerek hologram benzeri bir yanılsama yaratan bir yontma tekniği. Chan, o zamandan beri de 21. yüzyıl mücevherlerine yeni yaratıcı ifadeler vermek adına olağanüstü yeteneklerini sergilemeyi sürdürüyor. Son birkaç yılda, Chan’in ünü daha da arttı; artık yüksek mücevherleri dünya çapındaki koleksiyoncular, müzayede evleri, müzeler, galeriler ve sahne sanatçıları tarafından tercih ediliyor. Duygu yüklü heykelimsi eserlerinden şu an başyapıt olarak bahsedilen Chan’in çeliğin beş katı kuvvetindeki kırılmaz porselen materyalli tasarımlarını içeren “The Wallace Chan Porcelain” koleksiyonu da bu iddianın en iyi kanıtı niteliğinde.

Altın Dünyası 79


ASSOS’TAN BAHARA ÖZEL EŞSİZ BİR KOLEKSİYON

‘‘

‘‘ La Vita

Assos Pırlanta, doğanın bizlere armağanı olan sayısız güzellikleri La Vita koleksiyonu ile tüketicilerin beğenisine sunuyor. İsmini İtalyanca “hayat” kelimesinden alan bu eşsiz koleksiyon kadınların vazgeçilmezi olmaya hazırlanıyor.

S e k t ö rd e i l k l e r i n m a r k a s ı o l m aya d eva m e d e n A s s o s , L a Vi t a Ko l e k s i yo n u i l e ye n i l i kç i d u r u ş u n u b i r kez d a h a o r t aya koy u yo r. D o ğ a d a n i l h a m a l a n t a s a r ı m l a r, markanın modern çizgileri ile L a Vi t a Ko l e k s i yo n u ’ n d a b i r a raya g e l i yo r .

C a n l ı l ı ğ ı n ve s a f l ı ğ ı n s e m b o l ü ç i çe k l e r i n h e r çe ş i d i , h u z u r u n t e m s i l c i s i d e n i z i n t ü m d e t ay l a r ı b u ko l e k s i yo n d a , t a b i a t ı n s o n s u z e n e r j i s i n i ya n s ı t ı yo r. Assos, doğanın büyülü dokunuşlarını h e r d a i m ü ze r i n d e t a ş ı m a k i s t eye n l e r i m a ğ a z a l a r ı n a ve s e ç k i n s a t ı ş n o k t a l a r ı n a b e k l i yo r.

80 Altın Dünyası


Altın Dünyası 81


HRD ANTWERP TELEVİZYON VE İNTERNETTE REKLAM KAMPANYASINA BAŞLADI

H

RD Antwerp, tamamen tüketiciye yönelik televizyon reklamları ve internet mecralarını kapsayan yeni bir pazarlama programını harekete geçirdi. Kampanya ile eş zamanlı tüketici eğitimlerine de hız veren HRD Antwerp, aynı kapsamda pek çok yan pazarlama aracını da devreye sokuyor. Kampanyanın amacı tüketicinin alışveriş yaparken iç huzuruyla pırlanta satın almasını sağlamak. Kendine ve mücevhercisine güvenerek pırlanta alabileceğini bilen tüketicinin, hediye alırken yanlış bir şey alırım endişesi ile başka sektörlere kaymasının da engelleneceği planlanıyor. Uluslararası mücevher sertifikası aynı zamanda mücevher satışlarında perakende satış noktalarının da satışını kolaylaştırıp arttırıcı bir etkiye sahip.

HRD ANTWERP TÜKETİCİ WORKSHOPLARI TÜM TÜRKİYEDE

Uluslararası mücevher sertifikası aynı zamanda mücevher satışlarında perakende satış noktalarının da satışını kolaylaştırıp arttırıcı bir etkiye sahip. 82 Altın Dünyası

HRD Antwerp, sosyal medya dahil tüm internette yapacağı duyurular ile pırlanta konusunda bilgili olmak isteyen tüketicileri de eğitmeye başlıyor. İstanbul başta olmak üzere farklı şehirlerde düzenlenecek eğitimler bir gün sürecek. Eğitimlerin en önemli hedeflerinden biri ise tüketicinin 4C’nin yanında pırlantanın duygusal değerlerini de hissetmesini sağlamak. Eğitim konuları arasında pırlanta nedir, pırlantanın doğadan çıkışı, 4C nedir, pırlantaları inceleyerek derecelendirme kriterlerini uygulama, uluslararası laboratuvar pırlanta ve laboratuvar sertifikalarının önemi, pırlanta taklitleri ve sentetikler, iyileştirme yöntemleri, farklı boydaki pırlantaların parmakta nasıl göründüğünü deneyerek görme şansı, mücevherlerin bakımı ve değerini kaybetmeden saklanması için ipuçları gibi pek çok konu yer almakta.


Altın Dünyası 83


IJS ZİYARETÇİ REKORU KIRDI, 123 ÜLKEDEN 30.741 KİŞİYİ AĞIRLADI!

Dünyanın en büyük beş mücevher fuarı arasında yer alan Istanbul Jewelry Show, 24 Mart 2019 Pazar günü sona erdi. UBM Rotaforte Uluslararası Fuarcılık A.Ş. tarafından 48’inci kez TEB sponsorluğunda düzenlenen fuar, 24 ülkeden 1250’nin üzerinde firma ve markanın en son ürün ve hizmetlerini 123 ülkeden 30.741 sektör profesyoneli ile bir araya getirdi. Yabancı ziyaretçi oranını %39’a çıkaran Istanbul Jewelry Show, 2018 yılında %38 artış sağlayan Türkiye Mücevher İhracatının, 2019 yılında da büyük artış sağlayacağının ilk işaretini verdi.

D

ünyanın en büyük beş mücevher fuarı arasında yer alan ve Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası mücevher ihtisas fuarı olan Istanbul Jewelry Show - Mart 2019 sona erdi. 24 ülkeden 1.250 firma ve markanın en son ürün ve hizmetlerini sergilediği fuarı, 123 ülkeden 30.741 sektör profesyoneli ziyaret etti. Kuyumculuk sektörünün kısa ve uzun vadeli ihtiyaçlarını 20 yıldan uzun süredir karşılayan Türk Ekonomi Bankası sponsorluğunda düzenlenen fuar kapsamında Türk fuarcılık sektörünün en büyük alım heyeti düzenlendi. Program kapsamında; 65’in üzerinde hedef ülkeden 1.500 alıcı fuar kapsamında ağırlandı. Designer Market’te usta ve genç tasarımcılar 2019-2020 modasına dair trend ürünleri sergiledi.

Dünya mücevher sektörünün gözü İstanbul’daydı… Dünya mücevher sektörü temsilcilerinin Istanbul Jewelry Show’a ve Türkiye’ye ilgisi her geçen yıl artıyor. Bu ilginin en somut örneği ise Mart 2019 fuarını ziyaret eden yabancı ziyaretçi sayısının %9 oranında artış göstermesi oldu. Avrupalı ziyaretçi sayısında %15 artış sağlayan fuar, Rusya’nın da dahil olduğu BDT ülkerinde %8 artış sağladı. Kuzey Afrika bölgesinden gelen ziyaretçi sayısında ise Mart 2018 fuarına göre %9 artış görüldü. İhracatın artırılması, ihraç ürünlerine yeni pazarlar bulunması ve pazar payının korunması amacıyla T.C. 84 Altın Dünyası


Dünya mücevher sektörünün Türkiye’ye ilgisi bu yıl rekor seviyede Ticaret Bakanlığı koordinatörlüğünde, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreterliği, Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR) ve UBM Rotaforte’nin organizatörlüğünde gerçekleştirilen “Uluslararası Alım Heyeti Programı” Türk fuarcılık sektörünün en büyük alım heyeti olarak kayıtlara geçti. Avrupa, Ortadoğu, K.Amerika, G. Amerika, Kuzey Afrika ve Uzakdoğu bölgelerini kapsayan 65 ülkeden gelen 1.500 kişilik alım heyetinin ziyareti katılımcı firmalara yeni iş ve iş birliği fırsatları sağladı.

Yeni katılımcılar fuarda yerini aldı… Altın, mücevher, pırlanta, renkli taş, değerli ve yarı-değerli taş, inci, gümüş, gümüş takı ve gümüş ev eşyası, altın montür, rafineri, saat, kalıp, vitrin dekorasyon, makine ekipman ve yan sanayi, kasa, yazılım, lojistik ile aydınlatma ürün gruplarının yer aldığı fuara toplam 24 ülkeden 1.250

mücevher firma ve markası katıldı. 78’i yerli, 25’i yabancı olmak üzere 103 yeni katılımcı fuarda yerini aldı.

2019 - 2020 modasında dair en son tasarımlar fuarda sergilendi! Fason üretim döngüsünü kırarak özgün tasarım ürünleriyle tüm dünyada adından söz ettiren Türkiye Mücevher Sektörü, 2019-2020 mücevher modasına dair trend tasarım ve koleksiyonlarını özel gösterileriyle dünya mücevher alıcılarının beğenisine sundu. Her yıl UBM Rotaforte ve Türkiye Mücevher İhracatçıları Birliği iş birliği ile gerçekleştirilen Designer Market, Mart 2019 Fuarı’nda da usta ve genç mücevher tasarımcılarını aynı çatı altında buluşturdu. Fuar alanında özel olarak oluşturulan Designer Market’te tasarımcılar, tasarımlarını ve ürettikleri mücevherleri sergileyerek büyük ilgi çekti.

Altın Dünyası 85


NİSAN’DA 258,9 MİLYON DOLAR MÜCEVHER İHRACATI GERÇEKLEŞTİ Mücevher İhracatçıları Birliği, 2019 yılı Nisan ayında 258 milyon mücevher ihracatına imza attı. Nisan’da en çok ihracat 81,1 milyon dolarla Yakın, Orta Doğu Asya bölgesine gerçekleştirilirken en çok ihracatın yapıldığı ülke ise 58,1 milyon dolar ile Amerika Birleşik Devletleri oldu. Mücevher İhracatçıları Birliği, 2019 yılı Nisan ayında 258,9 milyon dolar değerinde mücevher ihracatı gerçekleştiğini açıkladı. Böylece dört ayda 1 milyar 82 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti.

“Mücevher İhracatında Yukarı Yönlü bir İvme Yakaladık”

Birliğin Nisan ayı performansını değerlendiren Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, şunları söyledi: “Birlik olarak her platformda dile getirdiğimiz üzere mücevher sektörü stratejik bir sektördür ve stratejik bir sektör olarak ilan edilmelidir. 2018 yılında %35’lik ihracat artışı 86 Altın Dünyası

ile ihracatını en fazla artıran iki sektörden biri olurken 2019 yılının geride kalan dört ayında hedeflerimiz doğrultusunda yukarı yönlü bir ivme yakaladık. Nisan ayında ihracatımızın %75’inin altından mamul mücevherci ve kuyumcu eşyası olması dikkat çekiyor. Yine aynı dönemde ABD’ye olan ihracatımızı bir önceki yılın aynı dönemine göre %140 artırdık. Bu çerçevede ülke ihracatına daha fazla katkı sağlamak için çalışmalarımızı yürütüyoruz.”

En Fazla İhracat Yapılan Bölge Yakın, Orta Doğu Asya Nisan ayında en fazla ihracat, 81,1 milyon dolarla Yakın, Orta Doğu Asya ülke grubuna yapıldı. Yakın, Orta Doğu

Asya’yı 60 milyon dolar ile Kuzey Amerika, 50,3 milyon dolarla Avrupa Birliği, 32 milyon dolarla Diğer Asya ülkeleri ve 14,4 milyon dolarla Diğer Avrupa ülkeleri izledi. En Fazla İhracat Yapılan Ülke Amerika Birleşik Devletleri İhracatın en fazla yapıldığı ülkelerin başında %140 artış ve 58,1 milyon dolarla Amerika Birleşik Devletleri gelirken ABD’yi %55 artış ve 48,9 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri, %24 artış ve 17,1 milyon dolar ile Almanya, %41 azalış ve 17 milyon dolar ile Hong Kong, %150 artış ve 8,9 milyon dolarla Katar takip etti.

Nisan’daki Performansın Lideri Altından Mamul Mücevherci ve Kuyumcu Eşyası

Nisan ayında gerçekleştirilen 258,9 milyon dolarlık ihracatın lider ürün grubu, %75’lik pay ve 195 milyon dolarla altından mamul mücevherci ve kuyumcu eşyası oldu. Bu grubu %11’lik pay ve 28,2 milyon dolarla işlenmemiş veya yarı işlenmiş altın, %5’lik pay ve 11,8 milyon dolar ile pırlantalı altından mamul mücevherci eşyası ve aksamı, %4’lük pay ve 10,5 milyon dolar ile gümüşten mamul mücevherci ve kuyumcu eşyası, %2’lik pay ve 5 milyon dolarla kıymetli metallerin veya kıymetli metallerle kaplama metallerin döküntü ve artıkları izledi.


Altın Dünyası 87


Mücevher Fuarında Assos Rüzgarı CNR EXPO FUAR MERKEZİ’NDE 48. KEZ DÜZENLENEN İSTANBUL JEWELRY SHOW’DA ASSOS, TARZI VE ÇİZGİSİYLE FARK YARATTI.

Altın ve pırlanta koleksiyonlarının ayrı ayrı nişlerde sergilendiği fuarda, ASSOS iş ortakları için özel hazırladığı ‘‘VOLARE’’ koleksiyonunun lansmanını gerçekleştirdi. ASSOS Mücevher fuarının rüzgarını merkez binasına da taşıyarak iş ortaklarını birbirinden yeni koleksiyonları ile buluşturdu. Merkez Bina’nın şık ve gösterişli atmosferinde gerçekleşen buluşmada iş ortaklarının markaya karşı yoğun ilgisi oldukça başarılı bir yol izlendiğini göstermiş oldu. Genç, dinamik ve modern yapısı ile ilklerin markası olmaya devam edeceğinin sinyallerini veren Assos, büyümeye yolculuğuna güçlenerek devam ettiğini gördüğü yoğun ilgiyle kanıtlamış oldu.

88 Altın Dünyası


Altın Dünyası 89


MÜCEVHER SEKTÖRÜ

İlhamını “Anadolu’nun Nadir Endemikleri”nden alarak “Doğanın Sessiz Çığlığı” başlığıyla bu yıl 11’inci kez düzenlenen ve 378 tasarımla rekor başvuru alan Mücevher Tasarım Yarışması’nda, 60 bin TL’lik ödülü kazanan “Beyaz Bahçe” adlı tasarımıyla Hilal Kalender oldu. Yarışmada “Aşkın Çiçeği” ile Ebubekir Kaygusuz ikinci ve “Dönüşüm” ile Ayhan Yılmaz üçüncü seçildi. 90 Altın Dünyası


ÜNÜN ONUR GECESİ

M

ücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu yıl “Anadolu’nun Nadir Endemikleri” teması ve “Doğanın Sessiz Çığlığı” başlığıyla düzenlenen 11. Mücevher Tasarım Yarışması’nın sonuçları, 22 Mart Cuma akşamı düzenlenen görkemli bir törenle açıklandı. Sunuculuğunu Öykü Serter’in üstlendiği tören, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ve Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar’ın konuşmalarıyla başladı.

İsmail Gülle: “Mücevher hem tasarım hem de katma değer içerir” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle yaptığı konuşmada, “Geçmişten geleceğe sektörün önde gelenleri ile buluşmak, doğudan batıya her ülkeden misafirleri ağırlamak hepimiz için çok önemli bir deneyim… TİM olarak inanıyoruz ki Mücevher Tasarım Yarışması ile ortaya konan fikirler ve tasarımlar, önümüzdeki dönemde sektöre ışık tutacak” dedi.

İsmail Gülle, şunları söyledi: “Tasarımcı, tecrübelerini ruhunu ve sevgisini işine katarak, ortaya çıkarttığı ürün ile yaşar; Bazen taşa, bazen tuvale, bazense takılara anlam yükler. Ortaya konan ürünün bedeli de, ürünün kendisi gibi özeldir. Mücevher sektörü özelinde ürün, baştan sona tasarım ve baştan sona katma değer içerir. İşte tam da bu noktada bu yarışma daha da önem kazanıyor. Katma değeri yüksek ürünler, gelecekte dünya ticaretinde bugünden daha fazla yer alacak. Bu noktada, sadece ülkemizin değil dünyadaki tüm ülkelerin daha yüksek katma değere yoğunlaşması, küresel refaha da önemli bir katkı sunacaktır.”

Mustafa Kamar: “Her mücevherin bir hikâyesi vardır” Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar da, Dünyanın beş büyük mücevher fuarından biri olan İstanbul Mücevher Fuarı kapsamında düzenlenen Mücevher Tasarım Yarışması’nın bu yıl 11’incisinin gerçekleştirildiğini hatırlattı.

Yarışmada finale kalan 10 tasarım, koreografisi Asil Çağıl tarafından gerçekleştirilen ve ünlü manken Özge Ulusoy’un podyuma çıktığı defile ile davetlilere tanıtıldı. Altın Dünyası 91


Yarışma ile yeni tasarımların, ustaların ellerinden hayat bulduğunu görmenin ve bu mücevherlerin dünyanın dört bir yanına dağılarak Türk ekonomisine katma değer sağladığını bilmenin gurur verici olduğunu kaydeden Kamar, şunları dile getirdi: “Her ustanın ya da her ürünün değil ama her mücevherin bir hikâyesi vardır. Bu gece, bu hikâyelerin kahramanları olarak bir kez daha en iyi tasarımı seçiyoruz. Bir rekor kırarak 378 başvuru almamız, bizi daha da cesaretlendirirken doğrul yolda olduğumuzu göstererek gelecek için umutlandırdı. Dolayısıyla, gelecek yıllarda tasarımcıların ve ürüne dönerek hayat bulacak tasarımların artacağına inanıyoruz. Başta tasarımcılar ve değerli jüri olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz.”

Ustalara Saygı Töreni Konuşmaların ardından görkemli gece “Ustalara Saygı” töreni ile devam etti. Bu çerçevede sektördeki ustalar Arsin Ürün, Maksut Ürün, Vahey Ürün ve Miran Balık’a ödülleri takdim edildi. Ardından Türk kuyumculuk sektörünün çınarlarından Atasay Onursal Başkanı Atasay Kamer, “Sektör Duayeni” olarak takdim edilerek ödüllendirildi. 2018 yılında rekor ihracata imza atarak “İhracat Şampiyonu” olan markalara da ödülleri verildi. Sırasıyla, Altından Mamul Mücevherat Kategorisi’nde Arpaş, Ahlatçı Kuyumculuk 92 Altın Dünyası

Dış pazarlarda yüksek katma değerli ürünlerle sürüdürlebilir rekabet avantajına sahip olabiliriz. Yüksek katma değer yaratmanın en önemli unsuru da tasarım bilincinin gelişmesidir. Bu amaçla düzenlediğimiz yarışmamıza gösterilen ilgiden çok memnunuz. Mustafa KAMAR Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı


Sektördeki ustalar Arsin Ürün, Maksut Ürün, Vahey Ürün ve Miran Balık’a ‘‘Ustalara Saygı Onu Ödülleri’’ Ceyhan Hoşgör tarafından takdim edildi.

ve Istor Kuyumculuk; Pırlantalı Mücevherat Kategorisi’nde Zen Diamond, Storks ve Emel Diamond; Gümüşten Mamul Mücevherat Kategorisi’nde Onur Kardeşler Kuyumculuk, İpekyolu ve Talay Kuyumculuk ödül aldılar.

60 bin TL, Beyaz Bahçe il Hilal Kalender’in 11. Mücevher Tasarım Yarışması kapsamında aralarında Özgün Mücevher Tasarımcısı Avedis Kendir, Uluslararası Mücevher Sanatçısı Cosimo Vinci gibi isimlerin yer aldığı jüri tarafından finale çıkmaya hak kazanan 10 tasarım, ilk olarak koreografisi Asil Çağıl tarafından gerçekleştirilen ve ünlü manken Özge Ulusoy’un podyuma çıktığı defile ile davetlilere tanıtıldı. Ardından gecenin en önemli anında, 60 bin TL’lik ödülü kazanmaya hak kazanan tasarımın “Beyaz Bahçe” ile Hilal Kalender olduğu açıklandı. Gecede ikincilik ödülünü Ebubekir Kaygusuz’un “Aşkın Çiçeği”, üçüncülük ödülünü ise Ayhan Yılmaz’ın “Dönüşüm” adlı tasarımı kazandı.

Defne Samyeli’den Canlı Performans Gece, ünlü şarkıcı Defne Samyeli’nin yarışmaya özel tasarladığı repertuarı seslendirdiği canlı performans ile renklendi.

Düzenlenen “Ustalara Saygı” töreninde, sektörün çınarlarından Atasay Onursal Başkanı Atasay Kamer, “Sektör Duayeni” olarak ödüllendirildi. Altın Dünyası 93


Altın Kategorisi İhracat Şampiyonları; 1. ARPAŞ 2. AHLATCI 3. İSTOR

Pırlantalı Mücevher Kategorisi İhracat Şampiyonları; 1. ZEN 2. STORKS 3. EMEL

Gümüş Kategorisi İhracat Şampiyonları; 1. ONUR 2. İPEKYOLU 3. TALAY 94 Altın Dünyası


Altın Dünyası 95


Hilal Kalender’in birinciliği kazanan tasarımı, Piano Jewelry sponsorluğunda hayata geçirildi. 96 Altın Dünyası


KAZANAN;

‘‘BEYAZ BAHÇE’’ Mart ayının Kuyum camiası için en heyecanlı günleri İstanbul Jewellery Show bir kez daha yoğun ve yeni gündemler yaratarak geçti. Fuarın yer aldığı tarihlerde şüphesiz heyecanla beklenen diğer bir organizasyon olan JTR’nin düzenlediği 11. Mücevher Tasarım Yarışması da bu gündemlerden biri oldu. Konusunda uzman ve tasarımları uzun uzadıya değerlendiren geniş seçici jüriden geçerek finale kalan 10 tasarım ile ilgili karar 22 Mart gecesi açıklandı ve aylar süren bekleyişin son bulduğu yarışmanın birincisi ‘Beyaz Bahçe’ adlı tasarımı ile Hilal Kalender oldu. Tasarımın sponsorluğunu yapan ve tasarımı hayata geçiren firma Piano Jewellery de gecede dikkatleri üzerine çekti. Son zamanlarda adından sıkça bahsettirmeye başlayan Piano Jewellery’den sponsorluğunu yaptığı saç tokası formundaki tasarım ile ilgili bilgi aldık. Eşleşen görünümde iki adet üretilen tasarımda birçok farklı teknik bir arada kullanılmış; Amerikan mıhlama, klasik mıhlama ve mine uygulaması ile göz dolduran tasarımda 526 adet taş yer almakta. Detaylarında mine uygulamasının yer aldığı tasarımın işçiliği ve zarafeti göz dolduruyor. Altın Dünyası 97


Altın Dünyası MAĞAZALARIN

NABZINI TUTMAYA DEVAM EDİYOR

Sektörün nabzının attığı perakende mağazalara ziyaretlerimiz devam ediyor. Kısa bir süre önce açıklanan kredi kartına 4 taksit uygulaması ile ilgili haber olumlu karşılanırken, taksit imkanının faydalarının düğün sezonunda hissedilmeye başlanacağı gözleniyor. Seçim atmosferi mağazalara olumsuz yansırken, geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sene de mevsim hareketliliğinin bayram sonrasında başlayacağı tahmin ediliyor.

A

ltın Dünyası Yayın Grubu olarak sektörün perakende mağazacılık cephesinin nabzını tutmak amacıyla gerçekleştirdiğimiz mağaza ziyaretlerimiz devam ediyor. Bu ay Tekirdağ, İstanbul, İzmit, Sakarya, Bolu, Düzce ve Ankara’da çok sayıda mağazayı ziyaret ettik.

Sahte indirimler sektöre zarar veriyor Perakendeciler pek çok konuda sıkıntı yaşıyor. Bunlardan biri de çadır uygulamaları ve sahte indirimli fiyatlar. Esnaf bu sahte fiyat indirimleri sebebiyle sektörün güven kaybı yaşadığı görüşünde.

Mağazaların gündemindeki en önemli konu yükselen döviz kurlarına bağlı olarak artan altın fiyatları. Fiyatlardaki yükseliş altın ve pırlantalı mücevher talebine de olumsuz yansıyor. Yüksek fiyatlarla birlikte uzun süre kredi kartına taksit yasağının da uygulanması kuyumcuları son derece olumsuz etkilemişti.

Artık hemen hemen kuyumcuların tamamı gelişen internet teknolojileri ve değişen tüketici davranışları sebebiyle dijital mecralarda da bir şeyler yapmaları gerektiğinin bilincinde. Bu bilinç önemli ölçüde yerleşmiş olmasına karşın, dijital pazarlama özellikle sosyal medya kullanımı ile ilgili doğru çalışmalar yapan firmaların sayısı halen az. Bazı firmalar internetin desteği ile sıkıntılı piyasa koşullarından etkilenmez iken, bazı firmaların bu konumdan çok uzak olduğunu gözlemliyoruz. Bu ziyaretlerimizde, teknoloji kullanımı alanında özellikle Adapazarı’nın ön plana çıktığını gözlemledik. Özellikle Ahmet Serbes ve Cihad Bayraktar gibi mağazalar sosyal medya konusunda başarılı çalışmalar ortaya koyuyor. Sadece Bolu’nun değil, tüm sektörün en önemli perakendecileri olarak gösterilen Bolu’dan Çağlar Yamaner ve Fatih Yamaner de bu konuda oldukça başarılı firmalar arasında yer alıyor. Dijital pazarlama ve değişen tüketici talebine göre şirketlerinde dönüşümü konusu, sektrün nümüzdeki dönemdeki en önemli gündem maddelerinden biri. Belki de bir sonraki TOBB Kuyumculuk Meclis Toplantısı gündem maddelerinden biri olabilir.

Kredi kartına taksit uygulamasının yeniden başlaması sevindirdi

Ancak kısa bir süre önce açıklanan kuyumcularda kredi kartına 4 taksit uygulamasının yeniden başlaması haberi perakende cephesinde son derece olumlu karşılandı. Bu uygulama yasal olarak başlamış olmasına karşın pek çok mağazanın halen teknik olarak taksit uygulamasına başlamadığını gözlemledik. Bunun sebeplerini araştırdığımızda konu ile ilgili farklı bankaların farklı uygulamalarının olduğunu gözlemledik. Bizzat Tekirdağ’da tanık olduğumuz bu sorunla ilgili olarak çalışılan banka şubesi müdürü ile irtibata geçtim. Banka müdürünün sorunun çözümü ile ilgili ilettiği yol çok basit; ‘’Her bankanın süreci farklı işliyor, bize başvuru yapıldığında kısa sürede işlemler sonuçlanıyor.’’ O yüzden taksit uygulamasına geçmeyen mağazaların süreci bizzat takip etmelerinde fayda var.

Dijital pazarlamaya yöneliş

Gözler bayram sonrasında

Son birkaç yıldır Ramazan Ayı düğün sezonuna denk geliyor. Geçtiğimiz yıla kadar, bu yüzden düğün sezonu ikiye bölünüyordu diyebiliriz. Ancak bu yıldan itibaren kuyumcular açısından düğün sezonu başlangıcı Ramazan Bayramı sonrasında, Haziran ayının ilk haftasından itibaren başlıyor olacak. Dolayısıyla kredi kartına taksit uygulamasının olumlu yansımaları bu tarihlerden itibaren hissedilmeye başlanacak. 98 Altın Dünyası

Anadolu’daki çok sayıda mağazayı ziyaret ederek, perakende cephesinin sektörle ilgili değerlendirmelerini aldık.

Gram Altın artık standart

Altın fiyatlarındaki yüksek seyir sebebiyle son yıllarda Gram Altın çeyrek altının yerine geçmişti. Ama artık şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Gram Altın her mağazanın en temel ürün gruplarından biri haline geldi. Bu ürün grubunun cirosu pek çok mağazada çeyrek altın cirosunu geçmeye başladı.

Markalı pırlantalı mücevherde yükseliş Pırlantalı mücevher kategorisindeki hareketlenme Anadolu’da da hissediliyor.

Altınbaş, Zen Pırlanta, Atasay, Blue Diamond, Storks, Assos, Koçak ve Ariş artık çok daha faza noktada göze çarpıyor. Bunda bu firmaların reklamlarının, talebe desteği de önemli rol oynuyor. On Mücevherat Storks markasını satın aldıktan sonra yapılanmasını tamamladı ve yurtiçi çalışmalarına da yoğunluk verdi. Bunun etkilerini sahada gözlemleyebiliyoruz. Benzer şekilde Ariş Pırlanta’da da yaşanan değişim sahaya olumlu yansımaya başladı. Seyahatimiz devam ederken Storks’un Adapazarı’nda açılacak yeni mağazasının anlaşmasına tanık olduk. Aynı şekilde Ariş’in yeni satış noktaları anlaşmalarını da da gözlemledik.

Mağazalardan öğrenilecek çok şey var

Şunu kesinlikle söyleyebiliriz ki, bazı mağazaların uyguladıkları sistemlere, sektörün kalbindeki büyük firmalar bile sahip değil. Bu seyahatte pek çok profesyonel perakendecilik ve yönetim uygulamalarına tanıklık etme fırsatı buldum. Tedarik zinciri yönetiminden, insan kaynaklarına, finansal denetimden performans analizlerine kadar pek çok konuda oldukça dikkat çekici uygulamalarla ilgili bilgi alma şansım oldu. Buradan Nuruosmaniye ve Kuyumcukent’teki firmalara sesleniyorum. Özellikle zaman ayırıp, Çağlar ve Fatih Yamaner, Cihad Bayraktar, Ahmet Serbes, Kamil Kanar gibi kişileri ziyaret edin, birer çaylarını içip neler yaptıklarını gözlemlemeye çalışın.


Altın Dünyası 99


100 Altın Dünyası


Altın Dünyası 101


ATASAY KAMER: “İHRACATTA YAKALADIĞIMIZ İVMEYİ, BU GELİŞMEYLE İÇ PAZARDA DA YAKALAYACAĞIZ” Ziynet, takı ve mücevher alışverişlerine 2018 yılının Ağustos ayında getirilen taksit yasağının kaldırılması, sektörü heyecanlandırdı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben’in “Kuyumculuk sektörünü canlandırmak adına işçilik gerektiren ziynet, takı ve mücevherat ürünlerinde kredi kartına 4 taksit imkanı getirecek düzenleme yapacağız” açıklaması, sektör açısından olumlu etki yarattı.

A

tasay CEO’su Atasay Kamer, konuya ilişkin, taksitli alışverişin sektörü hareketlendireceğine dair açıklamasında “Son 15 yıldır gerek yurtiçinde gerekse yurtdışı pazarlarında başarılı bir şekilde büyüyen Türk mücevher ve kuyum sektöründe, bir süredir çeşitli sebeplerden dolayı kaldırılan 4 taksit uygulamasının tekrar hayata geçirilmiş olmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

102 Altın Dünyası

Kamer sözlerine şöyle devam etti: Her yıl 500 bin çiftin evlendiği ve tek seferde ödeme yapabilecek güce sahip olmayan tüketicilerimiz için, bu uygulamanın bir nebze de olsa kolaylık sağlayacağını düşünüyorum. 35 bin perakendeciyi barındıran sektörümüz için faydalı bir gelişme oldu. Sektörümüz 2019 yılı başından itibaren ihracatta yakaladığı ivmeyi, iç pazarda da bu kararla birlikte yakalamasını diliyorum. Bu karar için ilk günden beri desteğini hep yanımızda hissettiren BDDK Başkanımız Sayın Mehmet Ali Akben’e ve Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’a teşekkürü borç biliriz.


Altın Dünyası 103


AHLATCI HOLDİNG İHRACATIN DA ZİRVESİNDE

104 Altın Dünyası


Altın Dünyası 105


Yalnızca kuyumculuk ve mücevherat sektörünün değil Türkiye ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri haline gelen Ahlatcı Holding, 2018 yılında gösterdiği rekor performans ile altın ihracatının da devleri arasına girdi. Çorum’daki dev üretim tesislerinin devreye girmesinden kısa bir süre sonra, en büyük ihracatçılar sıralamasında rekor bir yükseliş gösteren Ahlatcı, Türkiye mücevherat sektörünün en büyük ikinci ihracatçısı konumuna yükseldi.

M

ücevher İhracatçıları Birliği’nin gelenekselleşen gala gecesinde, mücevher ihracatında dereceye giren firmalar ödüllerini aldı. 2018 yılında gerçekleştirdiği ihracat ile mücevherat sektörü tarihinin rekor performans artışını ortaya koyan Ahlatcı Holding, Türkiye Mücevherat sektörünün en büyük ihracatçıları sıralamasında ikinciliğe yükseldi. İhracatın zirvesinde yer alan firmaların ödüllerini aldığı gecede açıklama yapan Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatcı şunları söyledi;

Önümüzdeki dönemde rakamlarımızı daha da yükseklere taşıyacağız

‘’Sektörümüz geçtiğimiz yıl 4,5 106 Altın Dünyası

milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Biz de gösterdiğimiz performans ile bu başarının ortaya konmasında katkıda bulunduk. İnşallah önümüzdeki dönemde ihracat rakamlarımızı daha da yükseklere taşıyacağız.

İhracat kutsal bir görev

Ülkemizin ihracata ihtiyacı var. İhracatımızın artması için harcanan her emeğin kutsal olduğunu düşünüyor ve Çorum’daki fabrikamızda çalışan 450 arkadaşımızla birlikte bu bilinçle günde 3 vardiya, gece gündüz demeden daha iyisi için çaba sarf ediyoruz. Çorum’da üretilen altın takıların, dünyanın dört bir yanındaki kadınların zarafetlerini tamamladıklarını bilmek bize ayrı bir gurur veriyor.


Ülkemiz için çok iyi şeyler yaptığımızı düşünüyoruz

Ayrıca gerçekleştirdiğimiz ihracat ile ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmuş olmak bizim için son derece önemli. Ülkemiz için çok iyi şeyler yaptığımızı düşünüyoruz. Kurulduğumuz ilk günden bu yana ülke ekonomisine katkıda bulunmayı, yüksek katma değer yaratmayı, istihdam sağlamayı şiar edinen bir anlayışa sahibiz. Ahlatcı Holding bünyemizde bizimle birlikte çalışan yüzlerce arkadaşımızla daha nice başarılara imza atacak, ülke ekonomimizin gelişimine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

Tasarım bilincinin gelişmesine katkıda bulunuyoruz

Yüksek katma değerli ürünler üretmenin en önemli unsurlarından birinin tasarım olduğunu düşünüyoruz. Global

pazarlarda rekabetçi olabilmek için tasarım bilincinin gelişimine destek olmak hepimizin görevi olmalı. Ahlatcı Holding olarak bu konuya özel önem veriyor, tasarımcıları destekliyoruz. Bu yüzden Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından gerçekleştirilen geleneksel Mücevher Takı Tasarım Yarışması’nda finale kalan 10 tasarımdan 2’sinin sponsoru olduk. Sektörümüz yetişmiş insan kaynağına ve modern üretim ekipmanlarıyla donatılmış dev ölçekli fabrikalara sahiptir. Bu avantajlarımızı kullanıp, tasarımın ön planda olduğu, yüksek katma değerli ürünler üreterek, sektörümüzün dünya lideri olacağına inancımız tamdır. Fabrikamızdaki 450 arkadaşımız ile, sektörümüzü dünya lideri konuma taşımak amacıyla, üzerimize düşen görevin en iyisini yapmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.

Gerçekleştirdiğimiz ihracat ile ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmuş olmak bizim için son derece önemli. Ülkemiz için çok iyi şeyler yaptığımızı düşünüyoruz. Altın Dünyası 107


KUYUMCULUKTA TAKSİTLİ DÖNEM YENİDEN BAŞLADI! Kuyumculuk alışverişine getirilen taksit yasağı, İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) ve sektör kuruluşlarının yoğun çalışması sonucu kaldırıldı ve 4 taksit imkanı yeniden getirildi. İKO Başkanı Mustafa Atayık, taksitli sürecin piyasalarda doping etkisi yapacağına ve düğün sezonu öncesi satışları olumlu etkileyeceğine inandığını söyledi. “Biz, Birlikte Güçlüyüz” mottosuyla sektörün temsil kurumlarının ortak akılla koordineli bir şekilde çalışması sonucu, 2018 yılı Ağustos ayı başında kuyumculuk sektörüne getirilen kredi kartına taksit yasağı kaldırıldı. Kuyumculuk sektörünü canlandırmak adına Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 27 Mart 2019 tarihli ve 8314 sayılı kararıyla Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin 26’ıncı maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, 11 Ocak 2019 tarihli ve 8198 sayılı Kurul kararıyla taksit yasağına tabi tutulan kuyumla ilgili harcamalarda, basılı ve külçe altın olmayanlara için taksitlendirme süresinin dört aya çıkarılmasına karar verildiği ve yürürlüğe girdiği bildirilmiştir.

Piyasada doping etkisi yapacak! İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayı, gittikçe daralan iç tüketimin yasağın kalkmasıyla yeniden hareketleneceğine inandığını söyledi. Başkan Atayık, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sektör, çok ciddi bir darboğazdaydı. Türkiye’deki tüm kuyumcular için bu düzenleme müjde niteliğinde oldu ve çok olumlu karşılık buldu. Piyasada daralma vardı, bu karar kesinlikle bizim önümüzü açacak bir karar. Tüketici açısından da çok sevindirici olduğunu düşünüyorum. İnsanlar düğünleri erteliyordu. Şimdi düğün sezonu öncesi böyle bir açıklamanın yapılması bizim için de tüketiciler içinde çok önemlidir.” 108 Altın Dünyası

Emeğe geçenlere teşekkürler! Taksit yasağının kalkması için İKO olarak diğer sektör kurumlarıyla birlikte yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirten Kuyumcular Odası Başkanı Atayık, bu düzenlemenin yeniden başlatılmasını sağlayan kişilere teşekkür ettiklerini dile getirdi. “Taksit yasağı; perakende satışları, yüzde 50 oranında olumsuz etkilemişti. Yasağın kalkması sektörümüz için doping etkisi yapacak ve düğün sezonu öncesi satışlarımızı çok olumlu etkileyecektir. İstanbul Kuyumcular Odası ve diğer sektör kurumlarının yoğun çabaları sonucunda yasağın kalkması, Anneler Günü ve yaz sezonu öncesinde meslektaşlarımız için müjdeli bir haber olmuştur. Taksit yasağının kalkmasını sağlayan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Sayın Naci Ağbal, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Sayın Nurettin Nebati ve BDDK Başkanı Sayın Mehmet Ali Akben başta olmak üzere tüm yetkililere teşekkürü borç biliyoruz. Diğer yandan, yerel seçimleri de geride bıraktık. 4,5 yıl ülkemizde bir seçim gözükmüyor. Bu da piyasaların önünü görmesi, yatırım ve istihdam için çok önemli unsurlar olarak gözüküyor. Artık, yatırım ve istihdam seferberliği zamanı. Yüksek katma değerli ürünler geliştirerek Türk ekonomisini dünyada en iyi şekilde temsil etmek için yarışa girme zamanıdır.”


Omega Tresor ile Anneler Günü’nü altına çevirin

Yaptıkları her şey için, anneler sadece bir günlük kutlamadan daha fazlasını hak ediyor. Tam da bu sebepten OMEGA Tresor Anneler Günü için mükemmel bir hediye seçimi. Bu özel parça annenizin her anına zarafet getirmekle kalmıyor, aynı zamanda gelecek yıllar için ona mutluluk getiriyor. Altın Dünyası 109


Yamaner Kuyumculuk’un kurucusu Ahmet Şerafettin Yamaner;

YALNIZCA PIRLANTALARLA DEĞİL, MADALYALARLA PARILDAYAN BİR YAŞAM ‘’Tabla alacak param yoktu, sunta aldım, sanayide kestirdim, yanlarını çıtayla deldirdim, hanımla beraber kadife alıp tablaları kendim yaptım. Oturacak sandalyemiz yoktu, yüz kaplattım sandalyelere.’’ Bugün yalnızca Bolu’da değil, Türkiye’de mücevher mağazacılığı denince akla ilk gelen ailelerden biri olan Yamaner Ailesi’nin sektördeki hikayesi işte bu şekilde başladı. Yamaner’in temellerini atan Ahmet Şerafettin Yamaner’in, yalnızca pırlantalarla değil, askeri madalyalarla da parıldayan hayatından alacağımız önemli mesajlar var.

A

hmet Şerafettin Yamaner’in 1990 yılında oldukça sınırlı imkanlarla açtığı mağazası ile sektöre adım atan Yamaner Ailesi, bugün Türkiye’de mücevher mağazacılığı deyince akla ilk gelen ailelerden biri haline geldi. Bu başarı hikayesinin temellerini atan Ahmet Şerafettin Yamaner’i daha yakından tanıma fırsatı bulduk. 1949 yılında Bolu’da doğdu. İlk ve Ortaokulu Bolu’da bitirdikten sonra Kuleli Askeri Lisesi’ne girdi. yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. Yurdun çeşitli bölgelerinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde vatan savunması için başarılı görevler yaptı. Birinci ve ikinci Kıbrıs Barış Harekatı’nda da görev yaptı. Yunan Alayına giren Subaylardan biri oldu. Askerlik hayatındaki üstün başarılarından dolayı çok sayıda Şerit, Rozet ve Berat aldı.

110 Altın Dünyası

Ulus’ta kuyumcular çarşısını geziyorum. Vitrinlere bakıyorum. Dükkan sahibi çıktı, ‘buyurun’ dedi. ‘Ben Boluluyum, İstihbarat Okulunda TİM Komutanıyım. Altının ‘a’sını bilmem ama bu işi seviyorum ve yapmak istiyorum.’ dedim.

Genel Kurmay Başkanlığı uhdesinde olan istihbarat okulundaki görevi esnasında 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından kalan rahatsızlığının nüksetmesi nedeni ile 1989 yılında kendisi ve ailesinin isteğiyle malulen emekli olmaya karar verdi. Subaylığı; vatan savunmasında onurlu, gururlu ve şövalye mesleği olarak gördüğünü her fırsatta dile getirerek, sivil hayattaki ve iş hayatındaki başarılarıyla Bolu’nun sevilen ve saygı gören isimleri arasında yer aldı. Çalışmayı çok seviyor. Öyle ki; her yerde ve işte risk almaktan çekinmedi ve cesaretle her işe girdi. Emekli Öğretmen Hayriye Yamaner ile evli olan Ahmet Şerafettin Yamaner’in iki oğlu bulunuyor. Büyük oğlu Çağlar Yamaner, Makine Mühendisi ve sivil toplum kuruluşlarında görev alıyor. Küçük oğlu


Fatih Yamaner ise İşletme Fakültesi mezunu. Onun da sivil toplum kuruluşlarında birçok görevi var. 1989 yılında küçük bir iş yerinde başladığı kuyumculuk işini yıllar sonra çocukları ile birlikte yürüterek mesleği onlara öğretti. Şimdi iki oğlunun işlerini ayırdı. Yamaner Kuyumculuk Ltd. Şti. ve Fay Mücevherat Ltd. Şti. adı altındaki şirketlerde çok sayıda mağazada 50’nin üzerinde kişi çalışıyor.

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNE ATILAN İLK ADIM

1989 yılında rahatsızlığı sebebiyle emekli olmak zorunda kalan Ahmet Şerafettin Yamaner, kuyumculuk mesleğine başlangıcını şu şekilde anlatıyor; ‘’Tabla alacak param yoktu, sunta aldım, sanayide kestirdim, yanlarını çıtayla deldirdim, hanımla beraber Esatlar’dan kadife alıp tablaları kendim yaptım. Oturacak sandalyemiz yoktu, yüz kaplattım sandalyelere. 1989 yılından bahsediyorum. Terzi Muzaffer Çetinkaya’nın orada siyasilerin, sporcuların toplandığı bir mekan vardı. ‘Abi sen kuyumculuk yaparsın’ demişti. Ben altından hiç anlamam. Hanımda küpe bile yoktur, takmaz, öyle bir yapısı var hanımın. Kuyumculuğu nasıl öğreneceğim derken, kendi kendime öğrenmeye çalıştım. İstihbarat Okulu’nda hava değişimindeyim. Ulus’ta kuyumcular çarşısını geziyorum. Vitrinlere bakıyorum. Dükkan sahibi çıktı, ‘buyurun’ dedi. Dedim ‘ben Boluluyum, İstihbarat Okulunda TİM Komutanıyım’ dedim. ‘Altının ‘a’sını bilmem ama bu işi seviyorum ve yapmak istiyorum. Bana bu işi birisi öğretse ona para da veririm’ dedim. Ustasını çağırdı, ‘komutanım altından anlamıyor ama kuyumcu olmak istiyor’ dedi. ‘Peki ben size ne vereceğim bunun karşılığında’ dedim. Söylediği çok hoşuma gitti. ‘Bu memleket için sen sağlığını vermişsin biz sana bunu mu vermeyeceğiz’ dedi. Halen anlatırken bile duygulanıyorum. Kuyumculuğa

böyle başladım. Hanım bana ‘Bu kadar az parayla bu iş yapılmaz, herkes bize güler’ dedi. Çatladılar’dan 9 metrekare yer tuttum. 1989 yılında kirası 100 lira. Kirasını çıkarayım bir de gazete param çıksın bana yeter dedim. İnsanlar ‘siz Bolu’ya dürüstlük getirdiniz’ dediler.

‘‘MAĞAZAM 9 METREKATE İDİ’’ Yukarıçarşı’da caminin karşısındaydı benim iş yerim. Yabancı turistler falan geliyor, fotoğraf çekiyor. Duvarlar örümcek ağı gibi telefon kabloları, brandalar yerlerde, kötü bir görünüm var. O zaman dernek kurmaya karar verdim. Yukarıçarşıyı Koruma Güzelleştirme ve Yardımlaşma Derneğini kurdum. Kalbur üstü, sözü geçebilecek esnafları da yönetime aldım. Ardından deprem oldu, Büyük Cami orta hasarlı duruma geldi. Bende 9 metrekarede başladığım kuyumculuk işinde ilerledim ve işlerimiz büyüdü. Biz Boluluyuz, Bolu için bu memleket için varız.

‘‘HİÇ HAK YEMEDİM, HAKKIMI DA YEDİRMEDİM’’ Devlete daha çok vergi vermek birinci hedefimiz. İkincisi de İzzet Baysal bizim için çok büyük bir örnek. Ben çocuklarıma hep diyorum. ‘İzzet Baysal’ın yaptığını yapamazsınız ama mutlaka Bolu’ya birer eser bırakacaksınız’ diyorum. Çocuklarımın vizyonları çok

farklı. İkisinin de ufku çok geniş. İkisinin işlerini ayırdık şuanda 50 kişi çalışıyor yanlarında. Ben hiç hak yemedim, hakkımı da yedirmedim. Ben o prensiple gidiyorum. Çocuklarımın da birer eser bırakmalarını istiyorum.

‘‘YASTIĞA KAFAMI KOYDUĞUM AN HEMEN UYUYABİLİYORUM’’ Hiçbir şeyden pişman olmadım. Esasında riskli iş yapan girişimci insanlar

yanlıştan dönebilmeli ama ben nasılım biliyor musunuz; yastığa kafamı koyduğum an hemen uyuyabiliyorum. Çünkü deşarj olabiliyorum. Hatası varsa karşımdakinin hatasını hemen söylüyorum. Hatam varsa hatamı düzeltiyorum. Bir de sürekli ettiğim bir duam var; Allah’ım bana yanlış yön gösterme. Yanlış yaparsam cezamı alayım diye bedduam var benim kendime. Allah bana hiç kötü şeyleri göstermedi.

Ahmet Şerafettin Yamaner, “1974 Öncesi ve Sonrası Kıbrıs” ismini verdiği kitapla, hayatını ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nda yaşadığı olayları kaleme aldı. Yamaner üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının organizasyonlarında bu konudaki bilgi ve tecrübelerini aktarmaya devam ediyor.

Altın Dünyası 111


SORUNLARI ÇÖZMEYE DEVAM EDİYORUZ

İstanbul Kuyumcular Odası Başkan Yardımcısı İlhami Yazıcı, ‘’Birlikte Daha Güçlüyüz’’ sloganı ile göreve başlayan İKO’nun sektörün önündeki sorunların çözümü için attığı adımların sonuçlar vermeye başlamasından dolayı memnun olduklarını söyledi. Kredi kartına taksit konusundaki düzenleme sonrasında öncelikli amaçları arasında altın esaslı muhasebe sorunu ve yabancı alıcıların ülkeye 2-3 kg altın ile giriş yaparak alışveriş yapabilmelerinin önünün açılması geldiğini belirtti.

İ

stanbul Kuyumcular Odası Başkanı İlhami Yazıcı, kuyumculuk sektörünün gündem maddeleri olan bazı sorunlar ile ilgili attıkları adımların sonuç vermesinden dolayı memnun olduklarını belirterek, sektörün önündeki sorunları birer birer çözmeye devam edeceklerini ifade etti. Konu ile ilgili Altın Dünyası’na değerlendirmelerde bulunan Yazıcı şu noktaların altını çizdi;

Kredi kartına taksit yasağının kalkması sektörümüze hayırlı olsun ‘’Kredi kartına taksit sorununun çözülmesi öncelikli hedeflerimiz arasındaydı. Bir kaç kuyumcu esnafımızın yaptığı yanlış davranışların bedelini tüm sektör ödüyor, tüm kuyumcular bu konuda sıkıntı çekiyordu. Elektronik ürünlere, beyaz eşyaya taksit varken kuyumculukta yoktu. 112 Altın Dünyası

Bu konuda Sayın Berat Albayrak da olmak üzere çok sayıda kişiye sıkıntılarımızı aktardık ve önerilerimizi sunduk. Bu çalışmalarımız sayesinde kredi kartına taksit yasağının kalması bizi çok sevindirdi.

Şimdi diğer önemli sorunlara odaklandık

Sektörümüzün önünde çözüm bekleyen pek çok sorun var. Ancak bunlardan 2 tanesi konusunda da acil sonuç alınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Altın esaslı muhasebe ve yabancı alıcıların ülkemize gelirken yanlarında 2-3 kilo altın getirerek buaradan alışveriş yapabilmelerinin önünün açılması önemli. Bu konularda da çalışmalarımız ve görüşmelerimiz devam ediyor. İnşallah bu konularda da güzel haberleri sektörümüzle paylaşacağız.’’


ŞEHİT AİLELERİ, GAZİ VE ENGELLİLER İSTANBUL ALTIN RAFİNERİSİ TARAFINDAN UMRE’YE YOLCU EDİLDİ

İ

stanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç tarafından Sosyal Sorumluk Projesi kapsamında, 15 şehit annesi, 15 gazi, 15 Aile ve Sosyal Politikalar mensubu, 15 engelli , 6 özel bakıcısı ile birlikte 12 Nisan Perşembe günü, Umre’ye dini görevlerini yapmak üzere gönderildi.Umre’ye gidecek olan ekibi uğurlamaya, İstanbul Altın Rafinerisi Genel Müdürü Av.Özcan Halaç ve eşi Başak Halaç, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdür

Yardımcısı Ali Fuat Karahan, Ataşehir Metin Sabancı Spastik Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Emel Alanyalı, Kuyumcukent Engelliler ve Sosyal Projeler Koordinatörü Aydın Avşar katıldı. Başak Halaç, Umre’ye gidecek olan kişilere hediyelerini sundu. Şehit aileleri, gaziler ve engelliler Özcan Bey’e teşekkürlerini ilettiler. Umre yolcuları, İstanbul Havalimanı’nda muhteşem bir şekilde dua, salavat ve tekbirlerle yolcu edildi. Altın Dünyası 113


MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ, OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI’NI GERÇEKLEŞTİRDİ Mücevher İhracatçıları Birliği, 2018 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, yıl boyunca gerçekleştirdiği faaliyetlerine üyelerinden onay aldı.

M

ücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu ve birlik üyeleri, 9 Nisan Salı günü Dış Ticaret Kompleksi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda, 2018 yılı Olağan Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Başkanlık Divanı seçiminin ardından Yönetim Kurulu, 2018 yılı çalışmalarına ilişkin raporu üyelerle paylaştı. Bilanço ile gelir – gider hesaplarının görüşülmesinin ardından Denetim Kurulu’nun raporu okundu. Yönetim Kurulu ile Denetim Kurulu’nun ibrasının ardından 2019 yılı bütçesi ve iş programları üyeler arasında oylanarak kabul edildi.

“İhracatın Artması için Altınla Ticaret Yasallaşmalı” 2018 yılında gerçekleştirilen çalışmaları ve yeni hedefler hakkında görüşlerini paylaşan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, şunları söyledi: “Mücevher İhracatçıları Birliği olarak ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyoruz. Birlik olarak sanayiye ve üretime odaklandık. 2018 yılında %35’lik ihracat artışı ile ihracatını en fazla artıran iki sektörden biri olduk. 2018 yılında 4,4 milyar dolarlık mücevher ihracatı gerçekleştirerek önemli bir kazanım elde ettik. Hedeflerimize emin adımlarla yürüyoruz. Tüm üyelerimizin katkıları ve ortak akılla gelişmeye devam edeceğiz. 2023 yılında 12 milyar dolarlık ihracat hedefi için çok çalışıyoruz. 2018 yılında 4,4 milyar dolarlık mücevher ihracatı gerçekleştirmiş bir sektör olarak hep söylüyoruz, mücevher sektörü stratejik bir sektördür ve stratejik bir sektör olarak ilan edilmelidir. Bugün için Hindistan, Çin veya İtalya gibi dünya çapında büyük bir üretici haline geldik. 2019 yılının ilk üç ayında özellikle kilogram bazında yukarı yönlü bir ivme yakalandı. Miktar olarak ihracatımız yüzde 26 arttı. 2019 114 Altın Dünyası

Mart ayında ekonomik dalgalanmalara bağlı olarak değer bazında düşüş görünse de 2019 yılının ilk üç ayında fatura bedelli ihracat değerimizin toplam 1,4 milyar dolardan 1,6 milyar dolara ulaştığını müjdeleyebilirim.” Ülke ihracatına daha fazla katkı sağlamak için çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Taksit düzenlemesi iç piyasaya nefes aldırdı 2018 yılında toplam 18 ticaret ve alım heyeti, 4 milli katılım, 2 sektör buluşması gerçekleştirdiklerini belirten Kamar, ”Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen İstanbul Mücevher Fuarı’na 57 ülkeden, 860 toptan ve perakende mücevher alıcısını getirdik. Bu konjonktürde önemli bir fuara ev sahipliği yaptık. Uluslararası finans kuruluşları dünya genelinde problem olduğunu belirtiyor. Avrupa, ABD ve Orta Doğu’da dinamikler her gün değişiyor. Bu sebeplerden dolayı farklı pazarlara odaklanmamız ve piyasayı çeşitlendirmemiz gerekiyor.” diye konuştu. İç piyasada da büyük bir hacme sahip olduklarını kaydeden Kamar, “Birlik olarak son 6 ayda düzenlediğimiz Ankara ziyaretleri sonuç verdi ve işçilik gerektirmeyen ziynet eşyaları hariç mücevhere 4 taksit uygulaması geri geldi. Bu adımla birlikte iç piyasanın rahat bir nefes aldığını söyleyebiliriz.” dedi. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak yapılmamış işleri yapmaya çalıştıklarını anlatan Mustafa Kamar, “Yakın zamanda Hong Kong’a roadshow düzenlemeyi amaçlıyoruz. Bu konuda hazırlıklar başladı. Ağustos ayının sonunda ise Miami ve akabinde Suudi Arabistan hedeflerimiz arasında yer alıyor. Yurt dışında agresif bir şekilde ülkemiz için reklam ve tanıtım çalışmaları yapıyoruz. Tüm dünyayı Türkiye ile iş yapması konusunda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Son olarak Rusya Federasyonu ile iş birliği geliştirmek için önemli görüşmeler gerçekleştirdik.” diye konuştu.


Altın Dünyası 115


BAŞKANLAR, İSTANBUL’DA SEKTÖRÜ KONUŞTU

İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Yönetimi, kuyumcu oda ve dernek başkanlarıyla sektörün sorunlarına çözüm bulmak amacıyla bir toplantı gerçekleştirdi. İKO Başkanı Mustafa Atayık, mesleğin kamuoyu ve devlet kurumları nezdinde ortak dil ve söylemle anlatılması gerektiğini vurguladı ve kurumlar arası sağlanan birlikteliğin devamının önemine değindi. Toplantıda, başkanların sentetik taşlarla ilgili şikayet ve kaygılarını dile getirmesi üzerine Başkan Atayık, tüm sektöre GLT Laboratuvarı’nı etkin olarak kullanmaya çağırdı. Mart Fuarı için İstanbul’a gelen kuyumcu oda ve dernek başkanları, İstanbul Kuyumcular Odası’nın ev sahipliğinde Florya Develi Restaurant’ta bir araya geldi. Nadir Metal Rafineri’nin katkılarıyla gerçekleştirilen yemekli toplantıya İKO Yönetimi, Mustafa Atayık başkanlığında tam kadro yer alırken, Mücevher İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Kamar, İTO Kuyumculuk Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı, Ankara, İzmir, Kocaeli, Gaziantep, Bursa, Trabzon, Elazığ, Uşak, Şanlıurfa, Malatya, Balıkesir, Niğde, Samsun, Eskişehir, Kayseri, Kars, Adıyaman, Akhisar, Bingöl, Çivril, Kilis, Çanakkale, Ünye, Gümüşhane, Manavgat ve Salihli oda ve dernekleri başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle sektör dergileri katıldı. Saatler süren toplantıda, taksit yasağı, sektöre özel yasal düzenleme, laboratuvar pırlantası/sentetik taşlar ve enflasyon muhasebesi başta olmak üzere çözüm bekleyen birçok konuyla ilgili görüş ve önerilerini dile getirdi.

Aynı söylemleri kullanalım!

İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, sektörün kamuoyunda ve devlet kurumları nezdinde ortak dil ve söylemle anlatılması gerektiğini vurguladı ve kurumlar arası sağlanan birlikteliğin devamının önemine vurgu yaptı. “Esnaftan duyduğumuz en büyük şikayet; taksit yasağı… Aslında, biz bugüne kadar mesleği tam olarak ilgili mercilere ve bürokrasiye anlatamadık. Kuyumculuğu israf, lüks tüketim ve cari açığı artıran bir emtia olarak görüyorlar. Mesleğimizde 40 bin kuyumcu olduğunu, bunların da 6 bininin üretici olduğunu söylüyoruz. 116 Altın Dünyası

Muhataplarımıza ihracatta dünyada ikinci, üretimde ise üçüncü ve pazar payında da 5. olduğumuzu söyleyince şaşırıyorlar. Biz, böyle bilmiyorduk diyorlar. Altın, bu ülkenin zenginliği, altın almaktan kredi kartı taksiti uygulamaktan, teşvik etmekten ne gibi bir zarar var. Yasağın kalkması için diğer sektör kurumlarıyla birlikte tüm ilgili kurumlara durumu aktardık ve basın ve yayın kuruluşlarında sorunun piyasaya yansımalarını dile getirdik. Sorunlarımızı dile getirirken sektörle ilgili değerlendirmelerimizde ortak bir dil ve söylem kullanmamız önemlidir.”

Yasal düzenlemeyle standartlarımızı oluşturmalıyız!

İKO Başkanı Atayık, Kuyumcular Birliği’ni kurmak yerine mesleki standartların yasal bir çerçeveyle korunacağı bir düzenleme yapılmasının daha doğru olacağını dile getirdi. “Birlik çalışmalarıyla uğraşacağımıza kuyumculuğa bir standart getirirsek daha faydalı olacaktır. Böylece, hem sektörümüze çekidüzen vermiş, hem de sadece ehil olanların bu işi yapmalarını sağlamış oluruz. Bu yasal çerçeveyle kuyumculuk adı altında işimizi bozan kişilerle daha etkin mücadele edeceğiz.

GLT sertifikasını kullanın!

Toplantıda oda ve dernek başkanlarının piyasalarda sentetik taşlarla ilgili şikayet ve kaygılarını dile getirmesi üzerine İKO Başkanı Atayık, tüm sektöre GLT Laboratuvarı’nı etkin olarak kullanmaya çağırdı.


Birlik çalışmalarıyla uğraşacağımıza kuyumculuğa bir standart getirirsek daha faydalı olacaktır. Böylece, hem sektörümüze çeki- düzen vermiş, hem de sadece ehil olanların bu işi yapmalarını sağlamış oluruz.

“Anadolu’da hiçbir kuyumcu, GLT Laboratuvarı’na sertifika yaptırmıyor. Halbuki GLT, TÜRKAK’tan uluslararası geçerlilik belgesi alan bir kurum. Aldığınız taşlar, gerçek mi sentetik mi öğrenmek istiyorsunuz bu ürünlerinize GLT’ye gönderin. İKO garantisi ve güvencesi altında bu laboratuvarı geliştirmemiz ve büyütmemiz lazım. Sahip çıkıp destek vermenizi bekliyoruz. En azından satın aldığınız 10 taşın 3’ünü sertifika için göndermelisiniz.”

etme ve organik bağları anlamında zaafları var; ama kendine has imkanlarını sektörün lehinde kullanılması konusunda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sektörün sanat ve zanaat birikiminin kayıt altına alınması ve müfredat olarak okullarda okutulması için diğer kurumlarla birlikte yürüttüğümüz mesleki standart çalışmalarını tamamladık. Bu toplantıya ev sahipliği yapan İstanbul Kuyumcular Odası ve katkıları için Nadir Metal Rafineri’ye çok teşekkür ediyoruz.”

Birliktelikte altın bir çağ yaşıyoruz! İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kuyumculuk Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı, sektör kurumları olarak eşgüdüm halinde, istişare anlayışıyla ortak hedefler ışığında birlikte çalıştıklarını vurguladı ve bu birlikteliğin çok kıymetli olduğunu dile getirdi.

Son 5-6 aydır İKO’yla birlikte sektör için yoğun bir görüşme trafiği yürüttüklerini belirten Mücevher İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Kamar, sektörün birlik ve beraberlikte en güçlü dönemini yaşadığına dikkat çekti. Kamar, konuşmasında taksit yasağının alışverişe etkisini rakamlarla anlattı.

İKO ve JTR’yle birlikte birçok çalışmayı yapma gayreti içerisindeyiz. İstişare halinde dayanışma ve işbirliğimiz devam ediyor. İçinde bulunduğumuz sürecin faydalı ve güzel bir dönem olduğuna inanıyorum. Ticaret Odası’nın sektörlere birebir temas

“Bankalararası Kart Merkezi’nden bilgi aldım. 2017-2018 yılları Kasım-Aralık, Ocak Şubat dönemiyle 2018-2019 yıllarının aynı aylarındaki alışveriş verileri şöyle: İki dönemde TL bazında bir fark yok. 5 milyar TL’lik kart harcaması yapılmış.

Satışlar, dolar bazında yüzde 60 düştü

Altın Dünyası 117


ağırlığımız olmadığı için çok umutlu değilim. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği toplantısında sektör adına söz aldım ve taksit yasağının piyasalara olumsuz etkilerini anlattım. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak da konuyu değerlendireceklerini söyledi.”

Sıkıntılarımızı iyi anlatmalıyız

İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel, taksit yasağı uygulamasıyla sektör olarak 2014 yılında da karşı karşıya kaldıklarını belirterek, konunun ilgili kurumlara ve bürokrasiye iyi anlatılması gerektiğini belirtti. Bugüne kadar sektör için yaptığı çalışmalar nedeniyle İKO Yönetimi’ne teşekkür eden Baransel, ortak sorunların çözümü için tüm oda ve dernek başkanlarının illerinde tanıdıkları bakan ve milletvekillerine sıkıntılı dile getirmesinin önemine değindi.

Standartlara ihtiyacımız var!

Fakat, dolara çevirdiğiniz zaman maalesef, yüzde 60 civarında dolar bazında kredi kartı satışlarında düşüş var. Tüketiciler, taksit yasağı nedeniyle kuyumculardan yapmaları gereken alışverişi elektronik, güzellik ve bakım ürünlere harcamış. Sevgililer Günü’nde nedeniyle kredi kartıyla elektroniğe 1,9 milyar TL, bakıma 1,3 milyar TL, kuyumculuğa ise 500 milyon TL harcanmış. 3 milyar TL lüks tüketime gitmiş; ama biz lüks tüketim değil, lüks tasarruf aracıyız. 3 milyar TL elektronik ve güzelliğe giderken kuyumculuğa 500 TL harcanmış. Güzellik ve elektronikte taksit olduğu için insanlar, onları tercih etmişler. Kuyumcu alışverişinde sepet ortalaması ise 750 TL’ye düşmüş.”

Kontrol için taşlarınızı İKO’ya gönderin

Mücevher İhracatçılar Birliği Başkanı Kamar, sentetik ve laboratuvar ortamında geliştirilen taşların sektör için sıkıntı oluşturmaması için alınan taşların kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda İstanbul Kuyumcular Odası’nda iyi bir sistemin kurulduğunu söyledi. “Aldığınız taşları kontrol ettirin. GLT başta olmak üzere sertifika veren kurumlarda analiz ettirebilirsiniz. İKO’da ayarevinden, değerleme hizmeti ve GLT’ye laboratuvarına kadar kurulan sistem gayet iyi... Taşları kontrol ettirmenizi tavsiye ediyorum. Yoksa yakın zamanda sentetik pırlanta, ülkemizin hem turizm açısından, hem de içeride büyük sıkıntı olacaktır. İKO, güzel sistemi kurmuş gönderiyoruz, siz de gönderin.”

Devlette kuyumcu algısı iyi değil!

“İKO Yönetimi, bazı çalışmaları yapıyor, zaman zaman bizimle birlikte hareket ediyorlar. Bunun için İKO Yönetim Kurulu’na teşekkür ediyoruz. İhracatçılar Birliği, Ticaret Odası ve bu davetin gerçekleşmesine katkı sağlayan Nadir Metal Rafineri’ye teşekkür ediyoruz. Oda ve dernek başkanlarına da katılım ve katkıları için teşekkür ediyorum.”sözleriyle konuşmasına başlayan Ankara Kuyumcular Odası Başkanı Hasan Çavuşculu, kuyumculuğun devlet nezdindeki algısının değişmesi gerektiğini ifade etti. “Devletin kuyumcuya bakışı iyi değil. Bugüne kadar gelmiş geçmiş hükümetler içerisinde bizi ciddiye almayan, sorunlarımıza çözüm önerisi getirmeyecek olan şu anki mevcut hükümettir. Kriz dönemlerinde hep gündemde altın var. Vatandaşlarımız, yardımlaşma ve dayanışma için geleneksel olarak altını kullanıyor. Bugünkü manzara sektörün suçu değil. Başkanlarımız, durumu anlatıyor. Siyasi otorite bizi dinlemediği için siyasi otorite üzerinde 118 Altın Dünyası

“Sadece kredi kartına odaklanırsak sektörün potansiyeli ve gücünü anlatmakta zorlanırız.” diyen Çanakkale Kuyumcular Derneği Başkanı Timur Ay ise kuyumculuğun geleceğe güçlü bir şekilde taşınması için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunun altını çizdi. “Çözüm bekleyen sorunlarımız çok… Kredi kartına odaklanmak doğru değil. Belirli alanlar için yasal standartlara kavuşmamız gerekiyor. Bizim de; artık belli bir kanun taslağı nezdinde yönetilmek ve icraatımızın gerçekleştirilmesine ihtiyaç var. Katkılarından dolayı İKO Yönetimi’ne teşekkürler…”

Devlete nasıl katkı sunacağımızı konuşmalıyız

Manisa Salihli Kuyumcular Derneği Başkanı Osman Özsaraç, devlet kurumları ve bürokrasiyle yapılacak görüşmelerde sadece sorun iletmekle kalınmamalı, devlete nasıl daha fazla katkı sunabilmenin yol ve yöntemlerinin de tartışılmasını istedi. “Biz, ilgili kurumlara sorunlarımıza ileteceğimize devletin bizden nasıl düzenli vergi alması gerektiğini konuşmamız lazım. Bugün bakıyorsunuz, 10 televizyon kanalında farklı altın fiyatları veriliyor. Biz, her gün müşterilerimize televizyonla bizdeki fiyat farkını izah etmeye çalışıyoruz. Dertlerimizle gittiğimizde dertleri dert olarak görüyorlar. Devlete katkı tarafını da konuşmalıyız.”

Özel yasayla kurulmuş meslek odaları olmalıyız

Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, eczacılar, mühendisler ve barolarda olduğu gibi sektörün sorunlarının çözümünün özel yasayla kurulmuş meslek odalarının oluşturulmasından geçtiğine inandığını açıkladı. “Kuyumcular Birliği’ni kurmak için yıllardır uğraşıyoruz. Ancak, bu teklifin iktidar partisinden Meclis’e gelmesi gerekiyor. Çünkü, iktidar, teklif vermezse komisyonlardan geçmiyor. Bugün, meslek odası olarak da hiçbir yaptırımımız yok. Biz, yarı bankacı ve banker gibiyiz. Özel kanunla kurulmuş meslek odası olması lazım. Baro, Eczacılar Odası ve Mühendisler Odası gibi olmalıyız. O zaman başkanların da yaptırımı olur. Ciddiyeti olan bir meslek teşekkülü haline geliriz.”

Büyük markalarla hareket etmeliyiz

Uşak Kuyumcular Odası Başkanı Atalay Savaş, kronik hale gelen sorunların çözümü için kurumsallaşmış ve markalaşmış büyük firmalarla ortak hareket edilmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. “İhracatçı, marka olmuş büyük firmaları aramıza alarak ortak hareket edemediğimiz sürece; ancak havanda su döveriz. Çünkü, bu firmalar, ihracat yapıyorlar ve devlet tarafından çok ciddiye alınıyorlar. Büyük markalarımızla beraber hareket edip ilgili yerlere götürürsek daha etkili oluruz.”


Altın Dünyası 119


İSTANBUL DÜNYA ALTIN TİCARETİNİN MERKEZİ OLABİLİR

LBMA (London Bullion Market Association) tarafından akredite edilmiş, dünyanın en iyi 68 altın rafinerisi (Good Delivery List) içinde, en büyük 10 rafineriden biri olan İstanbul Altın Rafinerisi’nin CEO’su Ayşen Esen, İstanbul’un dünya altın ticaretinin merkezi olabileceğini söyledi.

Y

alnızca Türkiye ekonomisinin değil, dünya değerli maden endüstrisinin en önemli firmalarından biri haline gelen İstanbul Altın Rafinerisi’nin CEO’su Ayşen Esen ile ‘’Türkiye’nin global mücevher piyasasındaki yeri’’ konusunda röportaj gerçekleştirdik. - Türkiye mücevher endüstrisine baktığımızda, kısaca nasıl bir değerlendirme yapabilirsiniz? Türkiye 80 milyonluk nüfusuyla oldukça büyük bir pazar. İç pazarın büyüklüğü 10 milyar dolar düzeyinde. Sektörün yıllık ihracatı ise, turistik bölgelerdeki satışlarla birlikte 7 milyar dolara yaklaşıyor. Türkiye’de 30 bin mağaza ve 5 bine yakın üretici firma faaliyet gösteriyor. Bu

120 Altın Dünyası

üreticilerin 1000’den fazlası Dünyanın en büyük altın üretim merkezi Kuyumcukent’te bulunuyor. -İstanbul Altın Rafinerisi bu tablonun neresinde yer alıyor? Türkiye mücevher endüstrisinin tam merkezinde yer alıyor ve sektörün gelişimi için lokomotif görevi üstleniyoruz. Sektör ticaretinin tam kalbindeyiz. Sektörde işlenen altının çok önemli bir kısmı tesislerimizde rafine edilerek tekrar sektördeki binlerce firmanın üretim sistemine giriyor. Aynı zamanda tesislerimizde üretilen ve artık bir standart haline gelen Gram Altın, binlerce mağazada satılıyor. Türkiye’nin en büyük 16. sanayi kuruluşuyuz. 2018 yılında Türkiye’nin en büyük


İstanbul Altın Rafinerisi LBMA Good Delivery Refinery List içinde yer alan 68 firma arasında Dünyanın En Büyük 10 Rafinerisi arasında gösteriliyor. altın ihracatçısı olduk. Diğer bir markamız Gram Altın geçtiğimiz yıl Türkiye’de cirosunu en çok artıran 3. şirket oldu. Gram Altın da Türkiye’nin en büyük 146. Sanayi kuruluşu konumuna yükseldi.

Türkiye ekonomisi için de önemli görev üstleniyoruz

Hazine ve Maliye Bakanlığı, TCMB, Borsa İstanbul, İstanbul Altın Rafinerisi, Takasbank, SPK gibi kurumların yetkililerinden Altın Kurulu oluşturulması atılacak adımları hızlandıracaktır.

İAR sadece mücevherat sektörü için değil, Türkiye ekonomisi için de çok önemli bir role sahip. Türkiye’de hane halkları tasarruflarını altın cinsinden değerlendiriyor. Yaklaşık 5000 ton altın ekonominin dışında bekliyor. Bu ekonomik değerin Türkiye ekonomisine kazandırılmasının öncüsü de İstanbul Altın Rafinerisi’dir. Türkiye’deki bankalarla iş birliği gerçekleştirerek tonlarca altının ekonomiye girmesini sağladık. Altının finansal bir enstrüman olarak da tanımlanmasının yanı sıra bir ekonomi politikası aracı olabileceğini de ekonomi yönetimine arz eden firmayız. Altına dayalı kira sertifikası ve altına dayalı tahvil uygulamaları, hükümetimize sunduğumuz ve hayata geçirilen projelerden bazıları. -İAR kuruluşundan bu yana hangi aşamalardan geçti? İstanbul Altın Rafinerisi 1996 yılında T.C. Hazine Müsteşarlığı ve İstanbul Altın Borsası’nın katkılarıyla devlet tarafından kuruldu. 2002 yılında bu şirketin çoğunluk hisselerini satın aldık. Hisselerimizin bir bölümünün sahibi halen devlettir. İstanbul Altın Borsası ve T.C. Hazine Müsteşarlığı’nın altın rafinerileri listesinde ilk

resmi altın rafinerisi olarak yer aldık. 2007 yılında Orta Doğu’nun altın kalbi olan Dubai Altın Borsası’na da üye olduk. 2011’de Londra Külçe Piyasaları Birliği’nin (LBMA) Dünyadaki En İyi Rafineler Listesine girmeyi başardık. Şu anda Good Delivery List içinde yer alan 68 firma arasında Dünyanın En Büyük 10 Rafinerisi arasında gösteriliyoruz. Türkiye’de COMEX tarafından ürünleri kabul edilen ilk ve tek firmayız. DMCC ve IPMI gibi kurumlarca akredite durumdayız. Dünyanın dört bir yanındaki madenlerden çıkan altınlar tesislerimizde rafine ediliyor.

Dev markalarla iş birliği

Mikro külçe altın alanında da dünyanın en büyük üreticilerinden biri konumundayız. Tesislerimizde üretilen çeşitli ağırlıklardaki külçe altın ve gümüşler dünyanın dört bir yanında talep görüyor. Bu konuda önemli iş birliklerine de imza atıyoruz. Real Madrid’in de aralarında bulunduğu pek çok dev marka ile iş birliklerimiz var. -İAR altın rafinasyonu alanında dünyada ne konumda? Bu konuda çok önemli yol aldık. Daha da yol alacağımızı düşünüyorum. Çünkü Türkiye çok önemli avantajlara sahip. THY’nin oynadığı rol, coğrafi konumumuz, tesislerimizin dünyada kabul görmesi, bunlar çok önemli faktörler. Örneğin Kanada’daki bir madenden çıkan altınlar THY ile aynı gün tesislerimize ulaştırılabiliyor. Bu altınlar LBMA sertifikasına

sahip tesislerimizde dünyanın en yüksek kalite standardında rafine edilerek satın alınıyor ya da ertesi gün THY ile tekrar Kanada’ya gönderilebiliyor. Dünyanın her noktasına 1 günden kısa bir mesafedeyiz. Global bir firma olarak ülkemizin ve İAR’ın lokasyonu, merkezi konumumuz ve dünyanın sayılı kabul görmüş rafinerilerinden biri olmamız vasıtasıyla artık tüm dünya hedef pazarımız. Bu kapsamda Hindistan’dan Amerika’ya, Uzakdoğu’dan Avrupa’ya “Responsible Sourcing” kavramına uygun, prensiplerimize uyumlu çalışabileceğimiz tüm ülkeler, rafineriler ve değerli maden şirketleri hedef pazarımızı oluşturuyor.

Altın kurulu oluşturulmalı

Türkiye sahip olduğu bu avantajlar sebebiyle Dünya altın ticaret merkezi olmaya adaydır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, TCMB, Borsa İstanbul, İstanbul Altın Rafinerisi, Takasbank, SPK gibi kurumların yetkililerinden Altın Kurulu oluşturulması atılacak adımları hızlandıracaktır. Genel hedefleri, yapılması gerekenleri belirleyen, hükümete destek verecek ve bilgi akışı sağlayacak bir yapı olsa, sistem oluşturulsa ülkeler altınlarını İngiltere’de tutmak yerine Türkiye’de tutabilir. Orta Doğu ülkeleri, Türki Cumhuriyetler altınını Türkiye’de tutabilir. Dünya altın ticaretinin merkezi olarak İstanbul belirlendiği takdirde Türkiye’nin gideceği çok yer var.

Altın Dünyası 121


TASARIMLARI VE KALİTESİYLE SEKTÖRE YÖN VERİYOR Mücevher sektörünün duayenlerinden Tekin Seyrekoğlu, fuarlar konusunda en deneyimli isimlerin başında geliyor. Her fuarda olduğu gibi bu fuarda da oldukça başarılı bir performans gösteren Seyrekoğlu, fuar öncesi hazırlık çalışmalarının karşılığını aldı. Seyrekoğlu, İstanbul Jewelry Show’un en yoğun standlarından biri oldu.

122 Altın Dünyası


Her fuarda olduğu gibi Tekin Seyrekoğlu stantı en yoğun stantlardan biri. Fuardaki başarınızı neye bağlıyorsunuz? 6 aydır Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Başarıya ulaşmanın yolu Ar-Ge’den geçiyor. Müşteriler fuarda her ne kadar kaliteli ürünle karşılaşsalar da yeni şeyler görmek istiyorlar. Avrupalılar aynı ürünleri tekrar tekrar sunsalar da bizim yapmamamız gereken bir şey bu. Sık sık Ar-Ge çalışması yapıp kendimizi yenilemeye mecburuz. Fuar, yeni yaptığın ürünleri sunmak anlamına geliyor. Biz de bu amacı gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Başarının sırrı çok çalışmak, kaliteli mal üretmek, kaliteli müşteri bulmak ve tasarımda. Hepsi birbirine bağlanan zincirleme faktörler. Mücevher İhracatçıları Birliği son yıllarda Alım Heyeti düzenliyor. Bu sene Alım Heyeti kapsamında 1500 yabancı alıcı Türkiye’de ağırlandı. Bunun etkisini nasıl görüyorsunuz? Bunlar 1-2 yıldır yapılan doğru şeyler. Zamanla da daha iyi olacağına inanıyorum. Tabii bunları o müşterilere katma değerli iş yaparak, değerinde mal satarak anlam kazandırabiliriz. Türkiye’de fuarcılığın ve kuyumculuk sektörünün geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz? 1976’dan beri dünyadaki birçok fuara gitmiş bir insan olarak fuarcılığa; sunumun en önemli unsurlardan bir tanesi olduğuna hep inanan biriyim. Ülkemiz sunum konusunda gördüğü taleple doğru orantılı olarak hemen hemen iyi bir konuma geldi. Fakat bu iyi konumun içerisinde merdiven altı sistemi, işçiliklerin çok ucuz olması, karsız mal satılması gibi olumsuzluklarda yaşanıyor. Bu pürüzlere bir çare bulunursa birkaç sene sonra dünyada en üst sıralara adımızı yazdırabiliriz. En önemli şeylerden bir tanesi İtalyanlar gibi tok satıcı olmayı bilebilmek. Çünkü öyle olmazsak ticareti doğru yapmış sayılmıyoruz. Kuyumcukent dünyanın en ucuz outlet’i. Outlet olayından çıkmamız lazım. Kuyumcukent’e gelecek Arapların altını eritip ucuz işçilikle altın yaptırmalarını doğru bulmuyorum. Bu konuda çok dikkatli olunması gerekiyor. Hangi ülkede o ülkenin yerlisi olmayan bir insan gidip te orada buradaki atölyelerde altın eritecekte dökümü ayrı montajı ayrı yaptıracak? Bunu bir tek bizim ülkemizde görüyoruz. Bunlara hakikaten bir çözüm getirilmesi gerektiği kanısındayım. Çünkü biz üst düzey kaliteli kuyumcular, üreticiler ve tasarımcılar olarak sektörde yer almalıyız. Eğer bu konulara önem verilirse inanıyorum ki kısa zaman sonra gerçek yerimizi bulacağız. Diğer üreticilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Üretici arkadaşlarımız başarılı olmak istiyorlarsa ucuz mal bulup ucuz işçilikle çalışayım dememeleri gerekiyor. Ucuza kaçma anlayışını terk etmeliler. Ucuz mala hemen evet dedikleri anda müktesep hak olarak kalmış oluyor. Yani 2 dolara yapılan işçilikle mal alan biri her türlü ürünü bu fiyata alabileceğini zannediyor. Bu ülkemizdeki ticari yanlışlardan birisi. Ülkemize gelen yabancılar bizi sömürerek değil de katma değerli ürünlerimizi alarak buradan ayrılmalılar. Bunları Mücevher İhracatçıları Birliği’nde, İstanbul Kuyumcular Odası’nda hep beraber çözmeliyiz.

Altın Dünyası 123


MARKA YATIRIMI MAĞAZALARIN PERFORMANSINA KATKI SAĞLIYOR

Lizay Pırlanta Franchise Direktörü Çağatay Çetin Pırlanta deyince akla ilk gelen markalardan birisiniz, Lizay Pırlanta’nın kuruluşunu ve bu ismin hikayesini bizimle paylaşır mısınız? Lizay Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes mesleğe 1978 yılında aile şirketinde başlamıştır. 1994’te kendi adına bir mağaza açmış, Sakarya bölgesinde açtığı mağazasını 2004 yılına kadar mahalli kuyumcu olarak sürdürmüştür. 2007 yılında sektördeki gelişimin de hız kazanmasıyla birlikte Adapazarı’na en yakın alışveriş merkezi olan Viaport Alışveriş Merkezi’nde ilk mağazamızı açmıştır. Bu adım markalaşma yolunda atılan ilk adım olmuştur. Mahmut Serbes’in çocuklarının isimlerinin birleşiminden “Lizay “ markası oluşmuştur. Bunun devamında o dönem Sakarya’da bunulan merkez de 2012 yılında kuyumculuğun kalbi olan Nuruosmaniye’ye taşınmış ve perakendenin yanı sıra toptana da giriş yapılmıştır. 2012 yılından itibaren Türkiye’nin birçok bölgesine ürünler toptan olarak ulaştırılmaktadır. 2007 yılında tek mağazayla başlayan marka yolculuğuna bugün 30 mağaza ile devam ediliyor. Koleksiyonlarınızdan bahsedelim. Lizay’ın koleksiyonunda neler ön plana çıkıyor? Lizay pırlanta da, alyans, tektaş, beştaş, elmas, anturaj, su yolu gibi klasikleşmiş ürünlerin yanı sıra, her nesle ve her bütçeye hitap edecek modern tasarımlı 124 Altın Dünyası

ürünler de sunulmaktadır. Saraylı, Business, Only girls, Black, Alfa, Pure, Anadolu koleksiyonları Lizay’ın öne çıkan koleksiyonları arasında yer alıyor. Kuyumculuk sektöründe “Franchising” yöntemi yeterince oturdu mu? Franchisingle ilgili farkındalık oluştu mu? Bu konuda başarılı mıyız? Kuyumculuk sektöründe franchise sistemi diğer bir çok alanda olduğu gibi bu alanda da vazgeçilmez bir yapı haline geldi, özellikle Türkiye’de yemek sektöründe başlayan franchising sistemi zamanla bir çok dalda başarılı olduğunu kanıtladı. Aslında franchising sisteminin temel amacı insanların bir iş tecrübesi edinirken veya yatırım yaparken öngörülmeyen riskleri ve yönetimsel sıkıntıları önlemenin yanı sıra kurulu bir düzende iş akışını sağlamak için dahil olduğu sistemdir. Bu konuyu biraz açmak gerekirse franchising veren firmalar geçmiş deneyimleri, kurulu alt yapı sistemleri, ürün tedarik ve aklınıza gelebilecek yönetimsel ve sistemsel tüm süreçleri uzun yıllar boyunca test ederek geliştirmiştir. Bu durum yatırımcıya büyük kolaylık ve güven telkin etmektedir. Kuyumculuk sektöründe franchising son 5 yıldır büyük gelişmeler göstermekte olup, hem yatırımcısına hem bağlı olduğu firmaya büyük kazanımlar yaratmıştır.

2007 yılında tek mağaza ile başlayan markalaşma yolculuğuna bugün 30 mağaza ile devam eden Lizay Pırlanta, perakendecilikten gelmenin sağladığı avantajı da kullanarak istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Franchise sistemi ile büyüme serüveniniz nasıl başladı, Şu anda kaç ilde kaç franchise mağazanız bulunuyor? Bu yıl hedef franchise şube sayınız? Lizay firması olarak franchise sistemini 1,5 yıl önce başlatmış olup hali hazırda 30 mağazamızın 12 tanesi franchise sistemi ile devam etmektedir.2019 yılı içerisinde Türkiye’de 30 yeni franchise mağazası açmayı hedeflemekteyiz. Şubat itibari ile 2 yeni franchise mağazamız daha müşterilerine hizmet vermeye başladı. Sizi farklı kılan nedir? Neden Lizay Pırlanta ? Aslında bizim en önemli farklılığımız ‘Empati’…biz iş ortağımız ile masaya otururken her konuda empati yaparak ilerlemeyi görev edinmiş bir firmayız. Lokasyon belirleme, kiralama, ürün tedariki ve bütçeleme bunun gibi bir çok süreci kendi mağazalarımızda yapılan süreçlerden ayrı tutmuyoruz. Lizay pırlantanın 35 yıllık bir perakende geçmişi üzerine 2007 yılında Lizay firması toptan ve perakende mağazacılıkta büyümenin yanında son 1,5 yıldır franchise sistemini de zincirimize eklemiş bulunmaktayız. Sektördeki bir çok firma toptandan perakendeciliğe geçmiş olsa da biz bu sistemin tam tersi ile ilerlememiz sektördeki farklılıkların başında gelmektedir. Bu durum

sayesinde yatırımcının istek ve taleplerini daha doğru anlamamıza olanak sağlamıştır. •Lizay firması sunduğu olanaklara gelecek olursak altın, pırlanta ve alyans gibi mağazada satılması gereken tüm ürün gruplarını tedarik etmektedir, aynı zamanda kendi koleksiyonları ile sektöre yeni soluklar kazandırmayı görev edinmiştir. •Deneyimli kadro ve profesyonel eğitim olanakları •Altın ve Pırlanta grubunda zengin ürün çeşitliliği •Ulusal ve uluslararası standartlarda ve kalitede ürünlere sahip olma •Ulusal düzeyde reklam ve tanıtım olanakları •Mali ve ticari iş yönetim desteği •İnovatif sistemler ve uzaktan takip asistanı •Sistemsel ve yönetimsel programlama ve raporlama olanakları Franchise verirken nelere dikkat ediyorsunuz? Lizay Pırlanta yatırımcı koşulları nelerdir? Biz firma olarak franchise verirken öncelikle kişinin bu sektöre olan bakış açısını anlamaya çalışıyoruz, bu sektörden beklentilerini, hedeflerini ve bu sistem için sağlayabileceği olanakları öğrenmek temel amacımız. Bizim sektörümüzde en önemli konu güvendir. Bu nedenle biz franchiselarımızı yatırımcı değil ,iş ortağı olarak görüyor ve benimsiyoruz.


Altın Dünyası 125


FATİH’TE YENİ BİR SAYFA AÇILDI!

İKO Yönetimi, esnaf tarafından Fatih temsilciliğine seçilen Semih Haşhaş, temsilci yardımcıları Tuğrul Dirier ve Murat Çetin’le birlikte Fatih’te perakende mağazalarını ziyaret etti. Ziyaret sırasında bölgede faaliyet gösteren Suriyeli kuyumcu mağazaları da denetlendi.

İ

lçe ve semtlerdeki sorunları temsilciler aracılığıyla hızlı çözmeyi hedefleyen İstanbul Kuyumcular Odası (İKO), İstanbul’un turizm açısından en hareketli bölgesi sayılan Fatih’te de temsilcilik sürecini başlattı. Bilindiği gibi geçtiğimiz haftalarda Fatih esnafıyla bir araya gelen İKO Yönetimi, kuyumcu esnafının aralarındaki birlikteliği tesis etmek, sorunları yerinde ve hızlı çözmek amacıyla temsilciler seçilmesini sağlamıştı.

Suriyeli kuyumcular denetlendi

Toplantıya katılan 70’e yakın kuyumcu esnafı, Semih Haşhaş’ın (Semih Kuyumcusu) temsilci, Tuğrul Dirier (Tuğrul Kuyumcusu) ve Murat Çetin’i (Murat Kuyumcusu) temsilci yardımcısı olarak seçmişti. Bu gelişme üzerine İKO Yönetim Kurulu Üyesi Eyüb Özcan ve Denetim Kurulu Üyesi Aylin Gözen, İstanbul Kuyumcular Odası Fatih temsilcilik belgelerini teslim etmek üzere Fatih’e gitti. Özcan ve Gözen, Haşhaş, Dirier ve Çetin’e mağazalarında İKO Temsilcilik belgesini sundu.

İKO Fatih Temsilcisi Semih Haşhaş ve temsilci yardımcıları Murat Çetin ve Tuğrul Dirier, yaptıkları ortak açıklamada, Kuyumcular Odası’nın desteğiyle ‘Fatih Kuyumcular Birliği’ adıyla bir dostluk grubunu hayata geçirdiklerine dikkat çekti.

Tüm esnaf, ziyaret edildi!

İKO Yönetim Kurulu Üyesi Eyüb Özcan ve Denetim Kurulu Üyesi Aylin Gözen, daha sonra İKO Fatih temsilcileri; Semih Haşhaş, Tuğrul Dirier ve Murat Çetin’le birlikte Karagümrük’ten başlayarak tüm esnafı tek tek gezdi ve sorunları dinledi. Ziyaretlerde, kuyumcu esnafından İstanbul Kuyumcular Odası’nın tavsiye fiyatlarının yer aldığı ve akıllı telefonlardan da takip edilebilen ikofiyat.com listesini referans alınması istendi.

126 Altın Dünyası

İKO Yönetim Kurulu Üyesi Özcan ve Denetim Kurulu Üyesi Gözen ve Sercan Ateş, ziyaret sırasında esnafın talebi üzerine Fatih’te faaliyet gösteren Suriyeli kuyumcu mağazalarını da denetleyerek, İKO Ayarevi ve GLT Laboratuvarı’nda ayar kontrollerinin yapılması amacıyla numune ürünler aldı.

Fatih’te dostluk birliği kuruldu

“Yanımızdaki duruşlarıyla Oda’mızın gücünü bize hissettirdikleri, ‘Belki sensiz bir eksiğiz; ama unutma ki senle çok daha güçlüyüz.’ düsturunu ortaya koydukları için İstanbul Kuyumcular Odası’na sonsuz teşekkür ediyoruz. İKO Yönetim Kurulu’na esnafımız için gece gündüz çalışıp değer verip yanında oldukları için çalışmalarında başarılar diliyoruz. Kuyumcular Odası’nın katkı ve desteğiyle Fatih Kuyumcular Birliği adında bir dostluk grubu kurduk. Meslektaşlarımızla gönül bağımızın her alanda güçlü kalmasına vesile olacak bu dostluk grubumuz bize huzur ve umut veriyor. Değerli dostlarımız ve meslektaşlarımızla sık sık bir araya gelerek dayanışmayı arttıracağız. Kuyumcular Birliğimiz, her zaman barış içinde yarıştan yana olacaktır. Rekabet ederken dayanışma içerisinde olacaktır. Kalitenin artacağı ve tüm meslektaşlarımızın başarılı olacağı bir yol belirleyecektir. ‘‘


Altın Dünyası 127


TÜRK MÜCEVHERİ, LÜKS ZİRVESİ’NDE ELE ALINDI!

İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Lüks Zirvesi’ne Türk mücevheri damga vurdu. İKO Tanıtım ve Pazarlama Komisyonu Başkanı ve Elmas Konseyi Mücevher Danışmanı Aylin Gözen, konuşmacı olarak katıldığı zirvede Türk mücevherinin dünyadaki başarı hikayesini anlattı.

L

ondra merkezli uluslararası pazarlama ve lobi şirketi olan The Luxury Network Türkiye tarafından organize edilen Uluslararası Lüks Zirvesi, Beykoz Kundura Film Platosu’nda gerçekleştirildi. Lüks Zirvesi’ne 34 ülkeden moda, mücevherat, gastronomi, sanat, inşaat, turizm ve lüks perakende gibi birçok sektörden milyar dolarlık yatırımcılar katıldı. İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık da bu önemli toplantıda davetliler arasında yer aldı. Zirve’de, yabancı ülkelerden ve Türkiye’den başarılı iş dünyası liderleriyle dünyada lüks perakende ve modadaki son trendler, lüksün yeni ekonomisi ve geleceği gibi konular konuşuldu.

Zirvede Türk mücevheri de anlatıldı

Lüks segmentte yer alan ürünlerin uzmanların sunumlarıyla detaylı olarak işlendiği ve güncel trendlerin ele alındığı Zirve’de Türk mücevherinin özellikle son yıllarda iç piyasa ve yurt dışındaki başarı hikayesi de masaya yatırıldı. Lüksün Yeni Sınırları ve Küresel İşbirliği temasıyla gerçekleşen Lüks Network Zirvesi’ne konuşmacı olarak katılan İstanbul Kuyumcular Odası Tanıtım ve Pazarlama Komisyonu Başkanı ve Elmas Konseyi Mücevher Danışmanı Aylin Gözen, Türk mücevherinin dünyada yükselen trendini anlattı. “Anadolu, ilk çağlardan beri takı ve mücevher işlemeciliğinin beşiği olmuştur. Sektörümüz, hem ustalık becerisi, hem de teknoloji-ekipman kullanımı konusunda çok iyi bir noktada bulunuyor. Türkiye, bugün dünya altın ve mücevherat piyasalarının en önemli pazarlar arasında yer alıyor. Sektörümüz, dünyada ihracatta ikinci üretimde üçüncü ve pazar payında da beşinci sırada yer alıyor. 2018 yılında ihracatı en çok artıran sektörler arasına girmeyi başardı ve yıllık ihracatını 4,5 milyar dolara çıkardı. Bu rakam, bavul ticareti ve yabancı kredi kartlarıyla yapılan satışlarda eklendiğinde 6 milyar doların üzerine çıkmaktadır. Yurt içi kuyumculuk piyasasının yıllık hacmi de ihracatın iki katı olarak tahmin ediliyor. Sektör firma ve markalarımız, geliştirdikleri özgün altın takı ve mücevherleriyle iç piyasanın talebini karşılamanın yanı sıra dünyada da 150’yi aşkın ülkeye ihracat yapıyor.” 128 Altın Dünyası

Aylin GÖZEN

İKO Tanıtım ve Pazarlama Komisyonu Başkanı ve Elmas Konseyi Mücevher Danışmanı

Sektörümüz, hem ustalık becerisi, hem de teknoloji-ekipman kullanımı konusunda çok iyi bir noktada bulunuyor.


Altın Dünyası 129


“SESA” MÜŞTERİLERİNİN BEKLENTİLERİNE NET YANIT VERDİ

Sektörümüzün deneyimli markalarından SESA Gold; başarılı bir fuar dönemini geride bıraktı. Yenilenen standıyla büyük beğeni toplayan SESA Gold; yeni tasarımları ve özel koleksiyonlarıyla yine müşterilerinin beklentilerine karşılık verdi. İstanbul Jewelry Show’un iki ayağına da düzenli katılım gösteren SESA Gold; fuarda yeni modelleriyle olduğu kadar, yeni standıyla da büyük ilgi topladı. Oldukça şeffaf bir görünüme sahip olan yeni SESA standında, ürünler tamamen ön plana çıkacak şekilde dizayn edilmiş olduğu gözlemlendi.

Markamızın yurtdışı başarısı büyük bir sır değil. Hitap ettiğimiz kitlenin ve bölgenin takıdan beklentisini çok iyi etüt ediyoruz. Yaratıcılığımızı, yeteneğimizi de ortaya koyunca, sonuç yüz güldürüyor 130 Altın Dünyası

SESA Gold Yurtiçi Pazarlama Direktörü Burak Ulusman; “Hızla değişen hayatın döngüsünde, fuar standımızı yenileme zamanımız gelmişti. Fuarda arzu ettiğimiz neticeleri aldık. Biz esasında fuardan beklenti içinde olan klasik üretici değiliz. Müşterilerimizin beklentilere cevap verecek konumdayız. Yaptığımız yeni tasarımlara yoğun ilgi oldu. Birçok yeni alıcı ile tanışma imkanı da elde ettik” diye konuştu. Günümüzde hedeflediğiniz pazarlara uygun tasarım yapmanın büyük önem teşkil ettiğini vurgulayan Burak Ulusman; “Markamızın yurtdışı başarısı büyük bir sır değil. Hitap ettiğimiz kitlenin ve bölgenin takıdan beklentisini çok iyi etüt ediyoruz. Yaratıcılığımızı, yeteneğimizi de ortaya koyunca, sonuç yüz güldürüyor” dedi. “Anneler Günü Hazırlıklarımızı Bitirdik”


Altın Dünyası 131


SWATCH, TÜRKİYE’DEKİ EN ÇOK ÇEŞİT SUNAN MAĞAZASINI İSTİNYEPARK AVM’DE AÇTI Dünyanın en büyük saat markalarından İsviçreli Swatch, model çeşidi olarak en çok ürün sergileyeceği mağazasını İstanbul İstinyePark AVM’de 11 Nisan 2019 tarihinde açtı. 500’den fazla saat modeli ile en çok çeşit sunan mağaza olma özelliğine sahip İstinyePark AVM 132 Altın Dünyası

Swatch mağazasında, markanın İlkbahar/Yaz 2019 yeni sezon koleksiyonunun yanı sıra, SKIN, SKIN Irony, mekanik devrim niteliğindeki SISTEM51, çocuklara saati okumayı öğreten özel İsviçre saati Flik Flak ve The Eyes güneş gözlükleri satışa sunuluyor.


Altın Dünyası 133


SİNA PIRLANTA İŞ ORTAKLARIYLA KAŞIBEYAZ’DA BİR ARAYA GELDİ Özellikle son zamanlardaki reklam çalışmalarıyla adından söz ettiren Sina Pırlanta, Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş ortaklarıyla Florya Kaşıbeyaz Restaurant’ta düzenlenen yemekte bir araya geldi.

S

ina Pırlanta, önümüzdeki dönem stratejileri ile ilgili bilgi vermek üzere, Florya Kaşıbeyaz Restaurant’ta iş ortaklarıyla bir araya geldi. Yemekli toplantıya Türkiye’nin dört bir yanından kuyumcular katıldı. Misafirlere hitaben konuşma yapan Sina Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Barış Lek şunları söyledi;

Reklam çalışmalarımızın da desteği ile Sina Pırlanta marka bilinirliği artıyor. Profesyonel reklam çalışmalarımızla büyümeye devam edeceğiz. Barış LEK 134 Altın Dünyası

‘’Kurulduğumuz günden bu yana siz değerli iş ortaklarımızla birlikte büyümeye, gelişmeye devam ediyoruz. Bu yürüyüşte bizlerle beraber olduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Sina Pırlanta olarak siz değerli iş ortaklarımızın ihtiyaçlarını karşılama noktasında sürekli çalışmaya devam ediyoruz. Özellikle son dönemlerde, yalnızca en doğru ve en kaliteli ürünleri en doğru fiyatlara size ulaştırmakla kalmıyor aynı zamanda satışlarınızı daha da kolaylaştırmanız adına reklam çalışmalarına da önem veriyoruz. Ulusal mecralardaki profesyonel reklam çalışmalarımızın sonuçlarını sizlerle beraber alıyor olmaktan memnunuz. Bu süreçte, reklam çalışmalarımızla ilgili sizden de talepler gelmesi sebebiyle, önümüzdeki dönemde

reklam çalışmalarımızı daha da hızlandırma kararı aldık. Yeni koleksiyonlarımız ve yeni reklam kampanyalarımızın altyapı çalışmaları tamamlanmak üzere.’’

TV reklamlarından olumlu dönüş alıyoruz En çok tercih ettiğimiz mecra TV reklamları. Geçtiğimiz dönemde sponsorluklarından olumlu dönüşler aldık. Önümüzdeki dönemde de TV reklamları başta olmak üzere reklam mecralarımızı çeşitlendireceğiz. Siz değerli iş ortaklarımızın, iş birlikteliğimizden maksimum verimi alabilmeniz için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.

Ürün zenginliği, taş kalitesi ve optimum fiyat devam edecek

Tabi bir yandan reklam çalışmalarıyla ulusal marka olma yolunda emin adımlar atarken, diğer taraftan da ürün çeşidi zenginliğimiz, kalitemiz ve fiyatlarımız la da siz değerli iş ortaklarımızın ihtiyaçlarını en zengin düzeyde karşılamaya devam edeceğiz. Sizlerin desteği ve duaları ile Sina Pırlantayı ulusal bir marka haline getireceğiz.


Altın Dünyası 135


SARAÇ KIYMETLİ MADENLER

DÖVİZ ALANINDA DA HİZMET VERMEYE HAZIRLANIYOR

Uzun yıllara dayanan sektör tecrübesi temelinde 2 sene önce kurulan Saraç Kıymetli Madenler; takoz, hurda, ziynet ve sarrafiye alanında sektörde en çok tercih edilen firmalardan biri haline geldi. Firma kısa bir süre sonra döviz işlemleri ile ilgili olarak da hizmet vermeye başlayacak.

2

017 yılında, uzun yıllara dayanan sektör tecrübesi temelinde kurulan Saraç Kıymetli Madenler, takoz değişimi, hurda, ziynet ve sarrafiye alanında en çok tercih edilen firmalardan biri haline geldi. 2019 yılı başı itibarı ile sektörde tanınma ve müşteri portföyünü geliştirme anlamında hedefledikleri noktaya ulaştıklarını belirten Saraç Kıymetli Madenler Genel Müdürü Tarık Doğan firmanın kuruluş ve gelişim süreçleri ile birlikte hedefleriyle konusunda şu noktalara değindi;

İlk 2 sene için belirlediğimiz hedeflere ulaştık. ‘’Kuruluşumuzdan bu yana 2 seneyi geride bıraktık. 2019 yılının başından itibaren organizasyon yapımız da oturdu ve gerek hizmet kalitesi gerekse müşteri sayısı bakımından hedeflerimize ulaştık. Kuyumcekent ve Kapalıçarşı’daki pek çok firmanın yanı sıra, 2 adet aktif pazarlama ekibimizle de geniş bir müşteri profiline hizmet veriyoruz. 136 Altın Dünyası

Döviz alanında da hizmet vermeye başlıyoruz. ‘’Bu süreç içinde takoz değişimi, hurda, ziynet ve sarrafiye alanında hizmet veriyorken, hizmetlerimizin arasına döviz kategorisini de kısa bir süre sonra eklemiz olacağız. Bu alandaki başvurumuzu yaptık. Kısa bir süre sonra Döviz Bürosu izin belgemiz de çıkmış olacak. Bu sayede müşterilerimiz daha geniş bir yelpazedeki hizmetlerimizden faydalanabilecekler.

Kuyumcukent gelişmeye devam edecek ‘’Özellikle son yıllarda ortaya koyduğu gelişim ile Kuyumcukent sektörün merkezi haline geldi. Yalnızca Türkiye’den değil, özellikle Orta Doğu’dan pek çok firma artık Kuyumcukent’i tercih ediyor. Kuyumcukent’in geleceğine inanıyor ve gerek yerli gerekse yabancı müşterilerimizi burada faaliyet göstermeleri noktasında bilinçlendiriyoruz.’’

15 yılı aşkın süredir tanıştığımız müşterilerimiz var. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını biliyor ve bu ihtiyaçların karşılanmasına yönelik hizmetler üretiyoruz. Gelen talep doğrultusunda döviz bürosu başvurumuzu yaptık ve hizmetlerimizin arasına döviz işlemlerini de kısa süre sonra ilave etmiş olacağız. Tarık DOĞAN GENEL MÜDÜR


Altın Dünyası 137


ÇOCUK TAKILARINA TALEP ARTARAK DEVAM EDİYOR

Başarılı bir İstanbul Jewelry Show’u geride bırakan Besay Kuyumculuk; bu fuarda çocuk takıları ve doğal taşlı, birbirinden renkli kolyeleri, yüzükleriyle dikkat çekti. Her sene farklı takı gruplarında başarılı çalışmalara imza atan ve tecrübeli kuyum ustalarıyla en zor takılara farklı yorumlar katan Besay; Baharı renkli doğal taşlı takılarla karşılıyor.

Y

ılların deneyimli kuyum ustası Ömer Kaya tarafından kurulan Besay Kuyumculuk; 26 yılı geride bıraktı. Bu 26 yıl içinde binlerce özel tasarıma imza atan Besay; aynı zamanda birbirinden çok farklı tarzlara, üretim tekniklerine sahip birçok takı grubunu başarılı bir şekilde üretti.

taşlarla yapılan koleksiyonun asimetrik görünüme sahip olduğunu ve bu koleksiyonun hem iç piyasada hem yurtdışında büyük ilgi göreceğini öne süren Ömer Kaya, “Bu yıl turizm ile ilgili çok güzel veriler elimize ulaşıyor. Ülkemize gelen yabancılar, doğal taşlı takılarımıza sahip olmak isteyeceklerdir” dedi.

Besay Kuyumculuk firma sahibi Ömer Kaya; yıllar önce mesleğe adım attığı dönemde, çok değerli ustalardan mesleğin tüm detaylarını öğrenmesinin farklı tarzlarda üretimde başarı elde edilmesinde çok önemli katkılar sunduğunu belirterek, “Başarılı geçen fuarımızın ardından sezona, renkli doğal taşlı tasarımlarımıza ağırlık vererek giriş yapıyoruz. Doğal taşlı takıları, uygun fiyatlar eşliğinde tüketicinin kullanımına sunacağız. Doğal taşlı takı satmak ciddi bir iştir. Her kuyumcunun ürün portföyünde bulunması gerekmiyor. Yıllarca yarı değerli doğal taşlar, yüksek fiyatlar eşliğinde satıldı. Biz bu durumu değiştiriyoruz. Besay imzalı doğal taşlı takılar, bu sezonda el üstünde tutulacak” diye konuştu. Ametist, Aquamarin, Topaz, Opal, Granat, Sultanayt gibi doğal

“Çocuk Takılarına Talep Artışı Devam Ediyor”

138 Altın Dünyası

Fuar kapsamında çok sayıda yeni çocuk takısı müşterilerine sunduklarını ve çocuk takısı satışında çeşitli displayler üzerinde örnek vitrin tasarımları yaptıklarını kaydeden Kaya; “Birçok müşterimiz çocuk takısı alımında bizim onlar için hazırladığımız sunumu örnek alıyor. Kuyumcu, vitrininde çocuk takısına ne kadar yer vermek isterse farklı boyutlarda özel dizayn edilmiş displayler vereceğiz. Kuyumcumuzun çocuk takısındaki binlerce çeşit arasında seçim yapmakta zorlandığını gözlemliyoruz. Onlara ürün seçimi ve ürün sergilenmesi konusunda çok daha aktif yardım edeceğiz” diye konuştu.


Altın Dünyası 139


SANKİ YILLARDIR FUARDA VARDI,

BİLKA FUARA RENK KATTI

Sektörümüzün deneyimli markalarından biri olan ve özellikle Arap pazarında etkili çalışmalar ortaya koyan Bilka Kuyumculuk; ilk İstanbul Jewelry Show deneyiminden mutlu bir şekilde ayrıldı. Yüzlerce yeni tasarımı ile dikkat çeken markanın özellikle yerli üretim Hint işi takıları dikkat çekti.

T

emelleri, 1971 yılında deneyimli kuyumcu, Hüsnü Rıza Sever (Küpeci Hüsnü) tarafından atılan Sever Kuyumculuk, 15 yıl önce değişen ve Bilka Kuyumculuk olan yeni ismiyle sektörümüzde faaliyetlerine başarıyla devam ediyor. İkinci kuşağı temsil eden ve Bilka’yı kuran Yasin Sever; markayı özellikle ihracat alanında önemli hedeflerle buluşturuyor. Bu yıl ilk kez İJS deneyimi yaşayan Bilka; fuardan mutlu ayrıldı ve bundan sonra İJS’nin hem Mart hem de Ekim ayağına düzenli katılma kararı verdi. Tel bilezik, çocuk takı ve alyans hariç her tür takı üretimini gerçekleştiren Bilka, döküm, fusion ve pres üretim tekniklerini bir arada kullanıyor. Suudi Arabistan’da toptan satış noktasına sahip olan Bilka; 21 ve 18 ayar takılarıyla, binlerce özgün modeliyle dikkat çekiyor. Bilka Kuyumculuk firma sahibi Yasin Sever; başarılı bir fuar deneyimi yaşadıklarını, fuar boyunca çok sayıda yeni yabancı alıcı ile tanışma fırsatı bulduklarını dile getiriyor.

Fuar kapsamında çok sayıda, gün yüzü görmemiş modellerimizi tanıttık. İleri teknoloji ve deneyimli ustalarımızla, Türk takı işçiliğinin en güzel örneklerini gururla sergiledik

140 Altın Dünyası

Markalarının Arap pazarında çok kuvvetli olduğunu ve yıllardır bu bölgede güven aşıladığını vurgulayan Yasin Sever; “Bölge insanın takıdan neler beklediğini çok iyi etüt ediyoruz. Yeni tasarımlarımız yüksek beğeni yakalıyor. Fuar kapsamında çok sayıda, gün yüzü görmemiş modellerimizi tanıttık. İleri teknoloji ve deneyimli ustalarımızla, Türk takı işçiliğinin en güzel örneklerini gururla sergiledik” diye konuştu.

“İlk kez yerli Hint İşi takılarda Türk İmzası…”

Özel ustalık isteyen, çok ince işçiliklere sahip olan Hint takılarının yerli versiyonlarını üreten ve fuarda tanıtan Bilka Kuyumculuk; bu takı grubunun piri kabul edilen Hintlilerden bile takdir topladı. Fuarda Hint işi kelepçe ve yüzükleriyle dikkat çeken Bilka; Türk kuyum ustalarının en zor modelleri bile yapabileceğini göstermiş oldu.


Altın Dünyası 141


FUARDA SEKTÖRÜN BULUŞMA NOKTASI “EREN HAS GRUP’’ STANDI OLDU Değerli maden ticaretinde yıllardır sektöre yüksek kaliteli hizmet sunan Eren Has Group ikinci kez katıldığı İstanbul Jewelry Show’dan mutlu bir şekilde ayrıldı. Yerli ve yabancı müşterilerini, sektörün önde gelen mensuplarını yenilenen standında ağırlayan EHG; artık İJS’nin Mart ayağının ayrılmaz bir parçası oluyor.

S

Fuar standımızı yeniledik ve herkes yeni standımızı çok beğendi. Sektörden değerli dostlarımızla birlikte olmak bizim içinde büyük bir mutluluk oldu 142 Altın Dünyası

ektörümüzün önde gelen değerli maden ticaret firmalarından Eren Has Group; ikinci kez fuar heyecanını yaşadı. EHG’nin katılımıyla İJS’de değerli maden ticareti yapan firmaların sayısı artmış oldu. EHG Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Eren; fuar boyunca çok sayıda yerli ve yabancı müşterilerini, sektör dostlarını ağırlama fırsatı elde ettiklerini ve markalarının İJS’ye ayrı bir renk kattığını söyledi. EHG’nin uluslararası kimliği ile ülkemizin önde gelen değerli maden ticaret firmalarından biri olduğunu ve İJS’ye katılımlarından dolayı sektör mensuplarından övgü dolu sözler aldıklarını ifade eden Mehmet Eren; “Biz fuar katılımımızla ticari bir kazanç elde etmeyi planlamıyoruz. Buna rağmen çok sayıda, bizimle çalışma

potansiyeli olan yerli ve yabancı sektör mensubuyla tanıştık. İJS; özellikle oldukça durgun geçen iç piyasadaki kuyum alışverişine bir hareket kattı. Zaten İJS’nin ihracat gücünü hepimiz biliyoruz. Fuar standımızı yeniledik ve herkes yeni standımızı çok beğendi. Sektörden değerli dostlarımızla birlikte olmak bizim içinde büyük bir mutluluk oldu” diye konuştu. EHG; fuar standında sektör temsilcilerini, oda başkanlarını ve çok sayıda yabancı alıcıyı ağırladı. Fuarı gezen ve bir soluk almak isteyen yüzlerce misafir EHG’nin standında dinlenme şansı elde ettiler. EHG; ikinci kez katıldığı fuarda, birbirinden güzel ikramlarıyla yerli ve yabancı alıcıların nefes aldığı, soluklandığı bir ortam yaratmış oldu.


ARD GOLD (Altın Rafineri Dünyası) olarak teknolojinin geldiği son noktada gerekli tüm teçhizatlar ile donatılmış tesisimizde değerli metallerin yüksek verimde geri kazanım (Ramatçılık) çalışmaları yapılmaktadır. Sizlerden gelen her türlü katı ve sıvı örneğin içeriğinde

bulunan değerli metaller, numunenin yapısına uygun seçilen yöntemler

ile geri kazanılabilmektedir. Tüm numuneler geri kazanım işlemi önces ve sonrası alanında uzman araştırmacılar tarafından analiz edilerek geri kazanım verimleri hesaplanmaktadır. İşlemlerimizin tamamında çevreye duyarlı bir şekilde kurşun kullanımından kaçınılmakta ve sizlere daha iyi hizmet verebilmek için her geçen gün tesisimize yenilikler kazandırılmaya devam edilmektedir.

Bugüne kadar sektörümüzün geri kazanım tesisinde kullanılan fırınlar herhangi bir teknik altyapıya sahip olmamaktaydı. Biz ARD Gold olarak yakma işlemini gerçekleştirdiğimiz fırının ülkemizde çok bilinmeyen bir bilim dalı olan Termo Dinamik Bilim dalından üst seviyede faydalanılarak ortaya çıkmış olan son teknoloji yakma fırınında yakma işlemini gerçekleştiriyoruz. İşlem öncesi ve sonrası alınan numeler AR-GE Labaratuvarımızdan içerisindeki altın miktarı tayin edilerek işlem aşamalarında kullanılacak kimyasal miktarları belirlenir.

Atıklar tesisimize geldiği andan itibaren türlerine göre asitik veya bazit olarak ayrılır. Ayrıştırılan malzemeler türüne uygun filtrelerden geçirilerek yakmaya hazır hale getirilir. Fırından çıkan küller değirmen ve karıştırıcılardan geçerek homojen bir malzeme haline getirilir homojen malzemenin tanecikleri mikron seviyededir. Bu sayede kimyasal işlem sürecindeki veririmliliğin artmasını sağlamaktadır. noktadı Burada İfraz makinası değirmenden çıkan külleri asitle buluştuğu noktadır. kullandığımız makine tamamen kapalı sistem olup açığa çıkan gaz distilasyon yoluyla tekrar sisteme dahil edilmektedir. Bu da gereksiz kimyasal kullanımını ve gaz salınımının önüne geçmektedir. Asit işlem süresi biten ürün filtrelerden geçirilerek çöktürme tankına alınır. Çöktürme tankından sonra çeşitli kimyasllarla çöktürme işlemi yapılır. Sonrasında filtrelerden geçirilerk altına ulaşılır.

Fabrika: İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Çevre Sanayi Sitesi 4. Blok No:3 Başakşehir / İstanbul

Merkez: Yenibosna Mah. Ladin Sok. No:4 Kuyumcukent Atölyeler Bloğu 2. Kat 3. Sk. No:18 Bahçelievler / İstanbul

Telefon: +90 212 485 00 53 - +90 532 270 51 34 info@ardgold.com.tr - www.ardgold.com.tr

Altın Dünyası 143


“İNŞİRA

HALLOW SHOW 2019”

İstanbul Jewelry Show’a ikinci kez katılan, son dönemin flash markası İnşirah Kuyumculuk; standını büyütmesine rağmen yine yoğun ilgi neticesinde, sırayla yabancı alıcıları ağırlamak zorunda kaldı. Yüzlerce yeni tasarımını müşterilerine sunan ve tam puan alan, yoğun ilgi neticesinde önümüzdeki 4 aylık satış ve üretim kotasını dolduran İnşirah Kuyumculuk; gelen siparişleri zamanında yetiştirmek için hummalı bir çalışmaya giriyor.

H

allow takı grubunda kendine has tasarımlarıyla ön plana çıkan İnşirah Kuyumculuk; ikinci kez katıldığı İJS’den çok mutlu ayrıldı. Ülkemizin önde gelen markalarının hallow ürün grubunu tedarik eden ve ürünleri Dünyanın çok farklı noktalarında takıseverlerin beğenisine sunulan İnşirah Kuyumculuk; fuar boyunca özellikle yabancı yeni alıcılarla tanışma fırsatı yakaladı. İnşirah Kuyumculuk firma ortağı Ercan Tuğantay; İJS’ye markalarının iyice ısındığını, önümüzdeki fuarda daha büyük bir standa geçmek durumunda kalacaklarını söyledi. Fuar kapsamında en yeni modelleri standında sergileyen İnşirah Kuyumculuk; yeni tasarımlarının ziyaretçilerden yoğun ilgi görmesiyle ayrıca mutlu oldu. ErcanTuğantay; iç piyasada yaşanan daralma neticesinde İJS’nin kendi markaları gibi birçok firmayı yurtdışına başarıyla taşıdığını, fuar boyunca ağırlıklı olarak Arap ve Afrika ülkelerinden gelen yeni alıcılarla tanışma imkanı yakaladıklarını ifade etti. İJS fuarlarına düzenli katılımlar yapmak istediklerini ve her yeni katılımlarında tecrübe kazanacaklarını sözlerine ekleyen Tuğantay; şimdiden İJS’nin Ekim ayağı için sıkı bir hazırlık dönemine gireceklerini, başarılı ihracat çalışmaları yaparak ülkemize bol döviz girdisi getirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

144 Altın Dünyası

Fuardan memnun ayrıldık. Bir sonraki fuarda standımızı büyütmeyi planlıyoruz.


Altın Dünyası 145


“ANTAKYA’NIN MYRASI”

ATASAY’DA!

‘’Mozaikler şehri Antakya’’ Mücevherle Buluşuyor! Anadolu topraklarının tarihi ve kültürel değerlerini Myras Koleksiyonlarındaki tasarımlarıyla yorumlayan Atasay’ın beklenen yeni koleksiyonu Mayıs ayında mücevher severlerle buluşuyor. ‘’Mozaikler Şehri Antakya’’ Koleksiyonu’nda, Antakya Mozaik Müzesi’ndeki eşsiz eserler ve yörenin tarihi kültürü, Atasay’ın artizan dokunuşlarıyla mücevher formunda sonsuzlaşıyor. “Mozaikler Şehri Antakya” koleksiyonu Atasay’ın ödüllü tasarımcılarının Arkeolog Editör Nezih Başgelen ile şehrin tarihini derinlemesine incelemesi ve Moda Konsept danışmanı Özlem Süer’in dünya modası, grafik ve renk bilgileri ile birlikte uzun süre çalışması sonucu hayata geçti. Geleneksel Antakya evlerinin kapı kulplarına işlenen ve yaşamın sonsuzluğu anlamına gelen hayat ağacı figürleri, Anadolu’da hüznü sembolize eden ters lale motifleri, Antakya’nın kent simgesi zambak çiçeği ve kem göz mozaiği, Atasay’ın Myras ‘’Mozaikler Şehri Antakya’’ Koleksiyonu’nda buluşarak hem hikayesi hem de tasarımlarıyla dünya kadınlarına kültürel modayı sunuyor. Kemgöz Mozaiğinden İlham Alan Kaicy Kolyesi “Ne düşünüyorsanız Size de” Diyor! Türkiye’nin birinci dünyanın ise ikinci büyük Mozaik Müzesi olan Antakya Mozaik Müzesi’nde sergilenen MS 3. Yüzyılda yapılmış olan Kemgöz mozaiğinden esinlenilen Kaicy kolyesinin felsefi boyutu dikkat çekici.

146 Altın Dünyası


Altın Dünyası 147


REHAM JEWELRY SEZONA HIZLI GİRDİ

Dubai’nin ünlü markalarından biri olan Reham Jewellry; sektörün kalbinin attığı Çemberlitaş Şeref Efendi Sokak No17’de, 4 katlı büyük bir binada hizmet sunmaya başladı. İstanbul Jewelry Show Mart fuarı ile birlikte, yaklaşık 36 farklı İtalyan üreticinin yüzlerce ürününü yerli, yabancı alıcıya sunan Reham; sezona ve yeni iş hayatına muhteşem bir başlangıç yaptı. Stoklarının %95’ini satan marka, Mayıs ayı ile birlikte yine yüzlerce yeni tasarımı mağazasına taşıyacak.

D

ünya takı trendlerinin oluşmasında önemli katkıları olan İtalyan takıları; İJS fuar günleriyle birlikte artık 365 gün, sektörümüzün kalbinin içinde yer alıyor. 36 farklı üreticinin farklı tarzlarda, birbirinden iddialı takılarını yeni açılan mağazasına taşıyan Reham Jewelry; fuar günleri boyunca yoğun ilgiye karşılık vermek için ek mesai yaptı. Reham Jewelry firma ortağı Fatih Demireller; fuar günlerinde beklentilerinin çok üstünde bir ilgiyle karşılandıklarını, hem yerli hem de yabancı sektör mensuplarının yakın alakaları için ve kendilerine duydukları güven için teşekkürlerini sundu. Mağazalarının oldukça büyük olduğunu ve farklı takı grupları için ayrı katlarda sunum yaptıklarını kaydeden Fatih Demireller; “Döküm,

148 Altın Dünyası

Elektro form, Fusion ve Pres tekniğiyle üretilmiş İtalyan takıların en yeni modellerini piyasaya sunduk. Stoklarımızın nerdeyse tamamı tükendi. Şimdi Mayıs ayı ile birlikte yeni koleksiyonları mağazamıza taşıyacağız. İtalya’nın önde gelen üreticilerinin, bizler için ürettiği en yeni modelleri mağazamızda sergiliyoruz. Fuara katılsaydık bu kadar yoğun olamazdık. Önümüzdeki dönemde bizde fuardaki yerimizi alacağız” diye konuştu. Reham Jewellry; Fatih Demireller ve Omar Hebri ortaklığı ile İstanbul’da faaliyetlerini yürütecek. Titiz bir hazırlığın ardından hizmete açılan mağaza; şık dizaynı ve ferah ortamıyla dikkat çekiyor.


Altın Dünyası 149


SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARININ ADRESİ Ülkemizin önde gelen montür üreticilerinden biri olan Somoro Kuyumculuk başarılı bir İstanbul Jewelry Show’u geride bıraktı. Somoro’un hem yeni hem de klasikleşen modelleri özellikle yabancı ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Somoro Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Çağlar; sektör içindeki birçok firmanın düşük fiyatlar eşliğinde ürün satmak ve günü kurtarmak için ilk siparişlerde yüksek kaliteyi, sonrasında ise hayal kırıklığını alıcılara sunduğunu ifade etti.

H

edefleri doğrultusunda yıllardır çalışmalarına büyük bir titizlikle devam eden Somoro; ülke kuyumculuğumuzun montür takı grubunda Dünya çapında öne çıkmasında önemli bir paya sahip. İJS’nin kıdemli katılımcısı olan Somoro; yenilenen standıyla yine başarılı bir fuar dönemi geçirdi. Fuar boyunca özellikle yabancı alıcıları misafir eden marka; birçok yeni alıcı ile tanışma fırsatı da elde etti. Somoro Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Çağlar; ihracat alanında Türk firmalarının fiyat konusunda birbirleriyle sert bir rekabete girdiğini, maliyetine satış yapmayı bile göze alan üreticilerin, uzun vadede hem kendilerine hem de sektöre çok büyük zarar verdiğini söyledi. Yapılan dış ticarette, ilk ürünlerle sonraki siparişlerin arasında ciddi kalite farkıyla karşılaşıldığını, alıcıların kendilerine söylediğini ve Türk üreticilere karşı bir ön yargının oluştuğunu kaydeden Ömer Çağ-

lar; “Satılması mümkün olmayan fiyatlar eşliğinde ürünlerin alıcılara verildiğini görüyoruz. Üretimden tasarıma kadar ürünün ortaya çıkışının her aşamasında büyük bir emek harcıyoruz. Niye bu kadar emeğimizi heba edelim ki ? Birileri çıkıyor ve günü kurtarmak için maliyetine satış gerçekleştiriyor. Tabi ki bu kişilere ikinci ve üçüncü sipariş geçildiğinde ürünün ilk kalitesinin olmadığı görülüyor. Bu durum; bizim gibi titiz çalışan firmaları da olumsuz etkiliyor. Çünkü Türk üreticilerle ilgili olumsuz algılar oluşuyor” diye konuştu. Fuarın son yıllarda tamamen bölgesel bir kimlik içinde, ziyaretçi ve alıcı profilinde ciddi daralma yaşadığını sözlerine ekleyen Çağlar; Avrupa ve Amerika’dan alıcının artık İJS’ye gelmediğini, son fuarda Rusya ve Türki Cumhuriyetlerden de alıcıların bulunmadığını dile getirdi.

İstikrar ile desteklenmeyen başarı, oda parfümü gibidir…Bir an hoş bir koku verir sonrası, malum! 150 Altın Dünyası


DOĞRU FUAR HAZIRLIĞI, BAŞARILI SONUÇ GETİRİR Kendine has sitile sahip olan, deneyimli markalarımızdan Franco Fontana; yine başarılı bir fuar dönemini geride bıraktıı. İJS’ye çok sıkı hazırlanan ve en yeni modellerini standına taşıyan Franco Fontana; 40’tan fazla koleksiyonuyla, ziyaretçilerini yeniliğe doyurdu. Yine yeni koleksiyonları yok satan marka; şimdiden yeni tasarımlar için çalışmaya başladı.

S

ektörümüz için sezon açılışı anlamı taşıyan, üreticilerimizin tüm maharetini gözler önüne serdiği ve yılın en yeni tasarımlarının ilk sergilenme platformu olan İstanbul Jewelry Show; özellikle ihracat açısından oldukça hareketli geçti. Her fuara çok sıkı hazırlanan markalarımızdan biri olan Franco Fontana; harcadığı emeğin karşılığını hem ticari hem de mesleki tatmin açısından fazlasıyla elde etti. Baştan sona yeni tasarımlara standında yer veren ve farklı çizgileri çekinmeden yeni koleksiyonunu aktaran markamızın tüm koleksiyonu yüksek satış rakamları yakaladı ve adeta yok sattı. Franco Fontana Toptan Satış Mağaza Müdürü Kerem Esenlik; başarılı bir fuarı geride bıraktıklarını, hem yerli hem de yabancı müşterilerinin yeni koleksiyonlarına büyük ilgi gösterdiğini söyledi.

Biz çekinmeden tüm yenilikleri, cesur bir şekilde yeni modellerimize yansıttık. Fuarda yeni müşteriler de elde ettik. 2019 yılı sektörümüz açısından güzel geçecektir” diye konuştu.

Perakende kuyumcuların yeni ürünleri vitrinlerine taşımasının zamanı gelmişti. Fuarda sergiledikleri tüm yeni ürünlere eşit oranda ilgi olduğunu ve uzun bir dönem mevcut siparişleri yetiştirmek için çaba göstereceklerini kaydeden Kerem Esenlik; “Herkesin, her bölgenin zevkine hitap edebilecek tarzları ortaya çıkarmaya kalktığınız zaman yüzlerce yeni tasarımı madene aktarmanız gerekiyor.

Markalarının özellikle yurtiçinde turistik bölgelerdeki kuyumcuların tercihi olduğunu ve turizm ile ilgili yoğun erken rezervasyonların yapılmasının, bu bölgelerdeki iç piyasadaki kuyumcuların da alımını yukarı yönlü harekete geçirdiğini belirten Esenlik,” Sektör temsilcilerimizin bu fuarı heyecanla beklediklerini gözlemledik. Sektör bazında hepimizin böyle bir morale ihtiyacı vardı. Perakende kuyumcusunun yeni ürünleri vitrinlerine taşımasının zamanı gelmişti. Bu fuarda bize göstermiştir ki; tasarım beğenildikten sonra diğer detaylar ikinci planda kalıyor” dedi.

Altın Dünyası 151


GÜVENLİ ALTINDA SON NOKTA “QR KODLU ALTIN”

Yıllardır yaşadığımız ‘sahte altın kabusu’; İsgold Altın Rafineri A.Ş’nin yıllardır geliştirdiği güvenlik uygulamaları ve yeni teknikleriyle tamamen tarih sayfalarında yerini aldı. ‘İSGOLDSecureTM’ sistemiyle açılmaz altın ambalaj güvenliğini sunan, hologram tekniğiyle ekstra güvenlikli altın üreten İsgold’un geçtiğimiz ay piyasaya sürdüğü QR kodlu altınlar hem kuyumcu tarafından hem de son tüketici tarafından çok beğenildi. Dünyada bir ilk olan QR Kodlu İsgold gram altınları, aynı zamanda Dünyanın en güvenli altını konumuna ulaştı.

Y

QR kodlu altınlarımız, yazılımı bize ait olan Verifybullion uygulaması eşliğinde doğrulanma özelliğine sahip. QR kodlu altınımızı bu uygulama sayesinde okutuyor ve altının gerçekliğini sıfır hata ile sorgulamış oluyoruz. 152 Altın Dünyası

enilikçi bakış açısıyla, Dünyanın önde gelen ve inovaktif altın rafinerilerinden biri olan İsgold Altın Rafineri A.Ş; altında güvenlik konusunda çığır açacak bir yeniliği hizmete geçirdi. Yaklaşık 1 yıllık AR-GE çalışmasının ardından uygulanmaya başlanan QR kodlu gram altınlar, çok kısa sürede ülkemiz kuyumcuları tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Aynı anda Dünyanın çok farklı ülkelerine de ihraç edilen QR kodlu İsgold gram altınlar, birçok kanalın Ana haberlerinde kendine yer buldu.

Aşık; “QR kodlu altınlarımız, yazılımı bize ait olan Verifybullion uygulaması eşliğinde doğrulanma özelliğine sahip. QR kodlu altınımızı bu uygulama sayesinde okutuyor ve altının gerçekliğini sıfır hata ile sorgulamış oluyoruz. Program sayesinde altının üretim tarihi, özellikleri gibi birçok bilgi cep telefonunuzun ekranında görülüyor. Böylelikle ürünün sertifikasını da online kullanıcıya sunmuş oluyoruz. Kısa zaman içinde bu uygulamamızı daha da geliştireceğiz. Ek özellikler ilave edeceğiz” diye konuştu.

İsgold Altın Rafineri A.Ş Genel Müdürü Erdem Aşık; QR Kodlu güvenlik sistemi ile sahte altın üretenlere büyük darbe indirdiklerini, ürünlerini yakından tanıyan ve uygulamasını kullanan kuyumcuların QR kodu olmayan gram altın tercih etmediklerini söyledi.

QR Kodu altının direkt üzerine özel bir teknikle baskıladıklarının altını çizen Aşık; gerektiği zaman İsgold altınlarının özel ambalajından çıkarılsa bile güvenliğinin sorgulanabilir olacağını, bu devrim niteliğindeki güvenlik uygulaması ile ambalajından çıkan İsgold altınlarına da garanti sunduklarını ve QR kodlu altınların diğer altınlara göre fiyat farkının bulunmadığını sözlerine ekledi.

QR kodlu güvenlik sistemine sahip altın üretiminin Dünyada bir ilk olduğunu ve ilk günden itibaren bu uygulamalarına yoğun ilgi olduğunu belirten Erdem


FUARDA SIRADIŞI VE YÜKSEK KALİTELİ KELEPÇE TAKI ARAYANLAR HİÇ ZORLANMIYOR

İstanbul Jewellery Show’a yıllardır katılan, sektörümüzün kıdemli kelepçe takı markalarından Mamuş Gold; fuar boyunca müşterilerini ağırlama ve yeni ürünlerini tanıtma şansı elde etti. Fuar öncesi kendisine koyduğu hedefleri yakalayan Mamuş Gold; Türk takı işçiliğinin en güzel örneklerini başarıyla sergiledi.

K

uyum camiasında taşlı fantezi bilezik dendiğinde ilk akla gelen isim olan Mamuş Gold; fantezi ve hafif kelepçeleriyle İstanbul Jewellery Show Mart fuarında adeta şov yaptı. Mamuş Gold ürünlerini yurtiçinde satışa sunma yetkisine sahip olan deneyimli kuyumcu Rıfat İyigün; beklentilerine uygun, başarılı bir fuarı geride bıraktıklarını söyledi. İJS’ye her zaman olduğu gibi çok büyük önem verdiklerini, fuar öncesi özenle hazırladıkları yeni ürünlere ziyaretçilerin büyük ilgi gösterdiğini belirten Rıfat İyigün; “Bu yıl fuara gelen alıcıların daha çok perakende kuyumcusu olduğunu gözlemledik. Yabancı büyük toptancıları çok fazla fuar alanında görmedik. Bunun sonucunda, satılan ürünler adet ve gram olarak biraz daha az oldu. Herşeye rağmen biz beklentilerimizin karşılığını aldık” dedi.

“Kelepçe Takı Üretiminde Özgün Çalışmaları Takdirle Karşılıyorum” Fuarda sektörümüzün önde gelen firmalarıyla birlikte ortak stant içinde yer aldıklarını kaydeden İyigün; sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok uluslararası fuarda farklı ürün grubu üreticilerinin ortak katılımlar gösterdiklerini görüyoruz. Son yıllarda İJS’de biz de birkaç firmamızla birlikte katılıyoruz. Son dönemde kelepçe takı üretiminde artış var. Açıkçası birçoğunun çalışmalarının beğeniyle karşılıyorum. Onların kelepçe takıda farklı açılımlar yapması bizi de motive ediyor. Günümüzde mevcut müşterilerinizin farklı ürün gruplarındaki isteklerine cevap vermek ticari olarak zorunlu bir hale geldi. Artık Mamuş; sadece kelepçe takıların ön plana çıktığı bir marka değil. Farklı takı grupları da Mamuş kalitesinden hakkını alacak.” Altın Dünyası 153


MURAD KÖŞKER; FUARDA SEKTÖR NEFES ALDI

S

ektörümüzün uzun süredir beklediği İJS Mart ayağı geçtiğimiz günlerde, CNR Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. İhracat Uzmanı, Murad Jewellery firma sahibi Murad Köşker; beklendiği gibi fuarın ne çok iyi ne de çok kötü bir sonuç ortaya koyduğunu, ilk kez kendi marka logolarıyla ve kendi stantlarıyla katıldıkları fuarda birçok yeni alıcıyla tanışma fırsatı elde ettiklerini söyledi. Yurtdışında işbirliği içinde oldukları firmayla ortak fuara katıldıklarını belirten Murad Köşker; “Fuar boyunca en yeni ürünlerimizi alıcılara sunduk. Fuarımız kapsamında yine alıcıların büyük bir çoğunluğunun Ortadoğu, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika ülkelerinden geldiğini

154 Altın Dünyası

İstanbul Jewelr Show’un 48.’si geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. Çok sayıda katılımcının yer aldığı fuarda, ziyaretçilerin büyük bir bölümü yurtdışından gelen alıcılardan oluşuyordu. Yamachi, Nazar Gold ve Mehmet Çakar Kuyumculuk firmalarıyla, işbirliği yapan, Murad Jewellery firma sahibi Murad Köşker; bu yıl İJS’ye ilk kez kendi markasının bulunduğu stant ile katıldı. Dubai kökenli bir kuyumcu ile birlikte fuara katılan Köşker; fuarın beklendiği ölçüde geçtiğini ve katılımcıların genel olarak mutlu ayrıldığını, İJS’nin her koşulda sektörümüze hayat verdiğini ifade etti. gözlemledik. Bizim fuarımızdan önce gerçekleşen İtalya ve Hong Kong fuarları da orta seviyede hareketliliğe ev sahipliği yapmışlardı. İJS için de aynı yorumları yapabiliriz” diye konuştu. Fuar boyunca ziyaretçilerin yeni tasarımlara yakın ilgi gösterdiğini ve Türk ustaların çalışmalarının hep takdirle karşılandığını belirten Köşker; “Ağırlıklı olarak ürünlerimizi sunduğumuz coğrafyalarda yaşayanların takı zevklerinde önemli bir değişim yok. Zaten ustalarımız çok yetenekli ve her tarzın zevkini yakalayacak beceriyi ortaya koyuyorlar” dedi.


YENİ AMA DENEYİMLİ & HIZLI AMA KONTROLLÜ

“ONKA GOLD”

Özellikle ihracat çalışmalarıyla, hallow takı grubundaki tecrübeleriyle yakından tanınan Onur ve Kadir Şahin’in mesleki deneyim desteğiyle kurulan Onka Gold; başarılı geçen ilk fuar deneyimiyle yerli ve yabancı alıcılara merhaba dedi. Birkaç ay önce kurulan ve başta hallow takı grupları olmak üzere, döküm ürünlere de portföyünde yer açan Onka Gold; tecrübeli kadrosuyla, kısa sürede iç ve dış piyasada kendine yer edinmeye çalışacak.

U

zun yıllardır kuyum üretimi, satış ve pazarlaması alanında başarılı çalışmalara imza atan Onur, Kadir Şahin kardeşler, şimdi yeni bir oluşumun içinde yer alıyorlar. Yakın zaman önce kurulan Onka Gold’un yönetimini üstlenen iki kardeş, markayı kısa sürede önemli yerlere getirmeyi hedefliyorlar. Kurulur kurulmaz hemen İstanbul Jewelry Show deneyimini yaşayan Onka Gold; son derece başarılı bir fuarı geride bıraktı. Onka Gold İhracat Müdürü Onur Şahin; yeni markalarının ilk fuarı olmasına rağmen hem yeni alıcılarla tanışma fırsatı yakaladıklarını hem de kendilerini geçmişten tanıyan sektör mensuplarıyla tekrar ticaret yapmaya başladıklarını ifade etti.

Bizi yıllardır yakından tanıyan sektör mensupları, işimizde ne kadar titiz olduğumuzu, tasarıma verdiğimiz önemi bilirler. Yüksek kaliteyi, özenli satış sonrası hizmeti ve uygun fiyat 3’lemesini Onka Gold bünyesinde kombin edeceğiz.

Onka Gold’un başta hallow takı grubu olmak üzere geniş bir ürün portföyüyle piyasaya giriş yaptığını, kendilerinin yeni ve daha büyük hedeflere yönelmeleri açısından, farklı bir oluşumun içinde olmalarının zaruri olduğunu belirten Onur Şahin; “Bizi yıllardır yakından tanıyan sektör mensupları, işimizde ne kadar titiz olduğumuzu, tasarıma verdiğimiz önemi bilirler. Yüksek kaliteyi, özenli satış sonrası hizmeti ve uygun fiyat 3’lemesini Onka Gold bünyesinde kombin edeceğiz. Fuar katılımımız herşeyden önemlisi yeni markamızın geniş kitleler tarafından tanınması açısından çok etkili olmuştur. 2019 yılı yatırım yılı olacaktır. Önümüzdeki yabancı fuarlara da hızla katılım göstereceğiz” diye konuştu. Fuar kapsamında Arap ülkelerinin haricinde, Balkan ülkelerinden, Avrupa’dan ve İsrail’den yeni alıcılarla tanışma fırsatı elde ettiklerini sözlerine ekleyen Şahin; yeni tasarımın ve yenilikçi yaklaşımın ne kadar önemli olduğunun İJS’de tekrar ortaya çıktığını dile getirdi.

Altın Dünyası 155


LEK AİLESİNİN ACI GÜNÜ

Sina Pırlanta firma sahiplerinden Barış Lek ve Cemalettin Lek’in babası Hüseyin Lek, Nuruosmaniye Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrasında sonsuzluğa uğurlandı. Cenaze namazına sektörden çok sayıda kişi katıldı. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileriz.

156 Altın Dünyası


Altın Dünyası 157


ALTINBAŞ AİLESİNİN ACI GÜNÜ Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Altınbaş’ın oğlu Cem Ataman Altınbaş hayata gözlerini yumdu. Genç yaşta aramızdan ayrılan Cem Ataman, Zincirlikuyu Mezarlığı Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrasında sonsuzluğa uğurlandı. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır dileriz.

158 Altın Dünyası


Altın Dünyası 159


160 Altın Dünyası


Altın Dünyası 161


20 ilden 49 elçisi ile bir araya gelen çocuklar, “Herkese Eğitim” Platformu adı altında, dezavantajlı yaşıtlarının eğitim ihtiyaçları için çalışıyor

Çocuklar ilk kütüphanelerini Karadeniz Ereğli Atatürk Ortaokulu’nda açtılar. Amaçlarını ve heyecanlarını düzenledikleri basın toplantısında paylaştılar. İyi bir eğitim, her çocuğun en temel hakkı ve aynı zamanda ona verilebilecek en güzel armağandır. Türkiye’nin farklı illerinden 11 yaş ve üzerindeki çocuk ve gençler gönüllü olarak bir araya gelerek, “Herkese Eğitim” platformunu oluşturdu. “Her çocuk için, bilgiye ulaşımda eşitlik istiyoruz” fikriyle yola çıkan platform, okul yaşında olan ancak çeşitli nedenlerle bilgiye ulaşmada eşitliğe sahip olamayan çocuklara, bu konuda destek olmayı amaçlıyor. TOGEMDER Yönetim Kurulu Başkanı Saadet Gülbaran ve Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Talha Çamaş’ın da katılarak, çocukları tebrik ettiği basın toplantısında söz alan “Herkese Eğitim” platformunun Kurucu Başkanı lise öğrencisi İlyas Ata Güzeliş, ekibin heyecanını şu şekilde aktardı: “Bireysel olarak başlattığım hareket, daha fazla kişiye ulaşma hedefiyle çok kısa süre içinde “Herkese Eğitim” platformuna dönüştü. Tüm Türkiye’de genç arkadaşlarım gönüllü olarak bu platformun elçisi olmaya devam ediyor. Şu an Adana, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çorlu, Denizli, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Karabük, KKTC, Konya, Manisa, Mersin, Rize, Tekirdağ, Uşak illerinden toplam 49 elçimiz var. Bu

162 Altın Dünyası

arkadaşlarımıza birçok gönüllü arkadaşımız da destek veriyor. Hedefimiz binlerce gönüllüye ulaşmak. Her çocuğun bilgiye, eğitime eşit şartlarda ulaşmasına destek olmayı amaçlıyoruz. Bu soruna bizzat biz gençler de el atmalıyız. Enerjimiz ve kararlılığımız sayesinde toplumda bu konuya daha çok dikkat çekebiliriz. Aslında herkesin yapabileceği bir şey var diyoruz ve platformumuza destek olmalarını bekliyoruz.” Herkese Eğitim Platformu dünyada çocuk haklarının en güçlü savunucusu ve uygulayıcısı Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardim Fonu’nun (UNICEF) yeni stratejisi “Generation Unlimited” Sınırsız Jenerasyon modeli ile benzerlikler gösteriyor. Generation Unlimited girişimi; dünyadaki 1.2 milyar ergenin eşit şartlarda eğitime ulaşmaları ve desteklenmeleri ile küresel çapta kalkınmanın daha güçlü olacağı misyonu ile ortaya çıktı. Bu programda gençlerin çocuklar için el ele vermesi de amaçlanan önemli kazanımlardan biri.

İlk proje, Karadeniz Ereğli Atatürk Ortaokulu’nda hayata geçti Bu amaçla çeşitli projeleri hayata geçirmek için kolları sıvayan çocuklar, ilk olarak Karadeniz Ereğli Atatürk

Ortaokulu için bir kütüphane oluşturdu. Türkiye genelinde kitap toplayan “Herkese Eğitim” elçileri, yaklaşık 2000 kitabı, okul içinde destekçileri/ sponsorlarıyla oluşturdukları kütüphane odasına kendi elleriyle yerleştirmek üzere hazırlandılar. 12 Nisan’da okula giderek yaptırdıkları kütüphanenin duvarlarını boyayıp mobilyaları ve topladıkları kitapları raflara kendi elleriyle yerleştirdiler. Herkese Eğitim Platformu kurucusu İlyas Ata Güzeliş, Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Aksoy ve İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Sedat Akdeniz’in de katıldığı açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu kütüphaneyi yaptık ama yıllar sonra buraya yeniden geldiğimizde sizden tek bir ricam var, bu kütüphaneyi eskitilmiş görmek istiyorum, kullanılmış görmek istiyorum.” “Herkese Eğitim”, elde ettiği desteğin doğru şekilde değerlendirebilmesi amacıyla, Türkiye’de çalışmaları ve varlıklarıyla eğitim konusundaki sorunlara büyük çözümler getiren sivil toplum kuruluşları ile ortak hareket edecek. Böylece, Türkiye genelinde farklı projeler geliştirerek, eğitime ve her çocuğun eşit şartlarda bilgiye ulaşmasına katkı sağlamaya devam edecekler.

“Herkese Eğitim” platformuna nasıl destek olunabilir

Platformun kurucusu lise öğrencisi İlyas Ata Güzeliş çalışmalarına YouTube’da kendi adını taşıyan bir kanal açarak başladı. Kanalında bildiği, öğrendiği farklı konulardan içerikler hazırlayıp paylaşmaya devam eden İlyas Ata’nın amacı, bir taraftan öğrendiklerini paylaşırken, bir taraftan da özellikle YouTube mecrasını çok kullanan yaşıtlarına ve küçüklere öğrenme, merak etme, araştırma isteğini aşılamak. Böylelikle YouTube mecrasını çok kullanan bu jenerasyonu amaçsız içeriklerden uzaklaştırmak. Diğer taraftan Herkese Eğitim hareketi ile eşzamanlı olarak bu kanal üzerinden destekçiler ve sponsorlar bulmayı ve gelir elde etmeyi amaçlıyor. Kanal büyüdükçe elde edilecek gelirin tamamı dezavantajlı çocukların eğitim ihtiyacına katkıda bulunmak amacıyla kullanılacak. “İlyas Güzeliş” kanalına abone olup, videoları beğenerek ve paylaşarak destek olunabilir. Bunun yanı sıra , www. herkeseegitim.net sitesinden platformda gönüllü olarak yer almak için form doldurulabilir ya da kurumsal ve bireysel olarak desteklemek için bilgi almak üzere iletişime geçilebilir.


Altın Dünyası 163


164 Altın Dünyası


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.