Altindünyasi 93 sayi

Page 1






















Başyazı Altın Zirvesi Başlıyor

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni

REMZİ ÇELEN remzicelen@yayindunyasi.com www.twitter.com/altindunyasi www.facebook.com/altindunyasiyayingrubu

İstanbul Altın Rafinerisi ana sponorluğunda bu yıl 4.’sü düzenlenecek olan Altın ve Mücevher Zirvesi’ne sayılı günler kaldı. Özellikle altın fiyatlarında yaşanan dalgalanma, altın bankacılığında yaşanan gelişmeler, sektörün değerli taş ithalatında yaşadığı ÖTV problemi ve Kuyumcukent’te yaşanan değişim gibi önemli gündem maddelerinin ele alınacağı zirve yalnızca sektör tarafından değil tüm ekonomi çevreleri tarafından ilgi ile takip edilecek. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Çırağan Sarayı’nda düzenlenecek olan zirve; ekonomi yönetimi, bürokratları, bankacılık ve kuyumculuk sektörü mensuplarını bir araya getirmesi açısından büyük önem arzediyor. Açılışı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından yapılacak olan İstanbul Altın Zirvesi sektör sorunlarının ortaya konulması açısından son derece önemli bir platform olarak gösteriliyor.

Kuyumcukent Dergisi Yayında

Dünyanın en büyük entegre altın ve mücevher üretim merkezi olan Kuyumcukent, sektörün pazarlama merkezi olma yolunda da önemli adımlar atıyor. Geçtiğimiz aylarda yapılan seçimler sonrasında göreve gelen yeni yönetim ortaya koyduğu projelerle Kuyumcukent’e değer katıyor. Altın Dünyası Yayın Grubu işbirliği ile hazırlanan Kuyumcukent Dergisi bu amaçla ortaya konan çalışmalardan biri. Dergi ile sektörümüzün önemli değeri olan Kuyumcukent ile sektör arasındaki iletişim daha sağlıklı ve fayda yaratır hale gelecek.

İTO ve İSO Seçimleri Yapıldı

İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri seçimleri geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. Uzun yıllardır çeşitli sektörel kurumlarda aldığı görevlerle sektöre önemli hizmetlerde bulunan Mioro Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Gençoğlu, bayrağı İmam Altınbaş’tan devralarak İstanbul Sanayi Odası Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı oldu. Aynı gün gerçekleştirilen İstanbul Ticaret Odası Meslek Komitesi seçimlerinde ise sektörün görev verdiği isim Erhan Hoşhanlı oldu. Her iki temsilcimize de görevlerinde başarılar dileriz.

Anneler Günü hareketliliği

üketimin inanılmaz derecede arttığı günlerden biri olan Anneler Günü, mücevherat sektörü için önemini koruyor. Sektörün önde gelen firmaları Anneler Günü için hazırladıkları özel koleksiyonlar ve kampanyalarla adından söz ettiriyor. Sektörümüzde iletişimin öncülerinin Anneler Günü için hazırlanan koleksiyonlar ve kampanyalarıyla ilgili görüşlerini ilerleyen sayfalarda bulabileceksiniz.

Paten, tasarım ve marka tescili

Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün önemli konularından olan patent ile tasarım ve marka tescili konularında firmalar her geçen gün bilinçleniyor. Patent alma ile tasarım ve marka tescili alanlarında firmaların dikkat etmesi gerekenlerle ilgili olarak Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan’ın görüşlerini aldık. Asan’ın bu konuda paylaştıkları hemen hemen her firma için son derece önemli. Hepinize bol kazançlı günler dileriz.

AYLIK KUYUMCULUK SEKTÖRÜ GAZETESİ

SAYI: 93 • HAZİRAN 2013 • YIL: 8 Yayın Dünyası Gazetecilik Yayıncılık ve Dağıtım A.Ş.

Adına, Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni:

REMZİ ÇELEN

Remzi Ç elen

REKLAM SATIŞ YÖNETMENLERİ

KATKIDA BULUNANLAR:

MELEK SANCAKLI KADER YAŞAR DİLA ECEM ÇAKIR

MEHMET ÇELİK • BURHAN GEZGİN SALİHA ASCENSİO • EMRE ALKİN MEHMET CAN ÖZDEMİR AYLİN GÖZEN

GÖRSEL YÖNETMEN

Altın Dünyası Gazetesi yerel süreli bir yayındır. Gazetede yayınlanan haber, yazı, resim ve fotoğrafların FSEK ve Basın Kanunu’ndan kaynaklanan her türlü hakları Yayın Dünyası A.Ş.’ne aittir. İzin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Altın Dünyası Gazetesi Basın Meslek İlkelerine uymayı taahhüt eder.

İSMAİL BATI GRAFİK/TASARIM

SELİN BEŞİRYAN

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

DİJİTAL MECRA VE PAZARLAMA UZMANI

ZEHRA KAŞIKOĞLU ÖRS

SELİN ARSLAN

Yönetim Yeri: Küçükayasofya Mah. Aksakal Sk. No: 27 Fatih/İstanbul • Tel: 0212 518 84 01 (pbx) • Fax: 0212 518 84 02 info@yayindunyasi.com • www.altindunyasi.org

EDİTÖR

MUHASEBE SORUMLUSU

ASLI ÇELEBİOĞLU

BASKI: GEZEGEN BASIM / 100. Yıl Mah. Matbaacılar Sit. 2. Cad. No: 202/A Bağcılar - İstanbul • Tel: 0212 325 71 25

ERDAL BUDAK

İşletme Müdürü: Serap Baranoğlu / Basım Tarihi: HAZİRAN 2013

20 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



altınhaber Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kuyumculuk Sanayi Meclis Başkanı İmam Altınbaş;

TOBB çatı örgütü olarak meslektaşlarımıza desteklerimiz tamdır

“İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası seçimlerini kazanan sektörümüzün değerli temsilcilerine başarılar dilerim, yolları açık olsun. Türk Kuyumculugu’na hizmet etmek için sağduyulu davranarak seçimlere aday olan meslektaşlarımı da gösterdikleri iyi niyetten ötürü kutluyor, teşekkürlerimi sunuyorum”

T

OBB Türkiye Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş, 1995 yılından bu yana yürüttüğü İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyeliği görevini, pek çok farklı platformda birlikte çalışmaları olan meslektaşı İlyas Gençoğlu’yu destekleyerek bayrağı teslim etti. İmam Altınbaş konuyla ilgili olarak şöyle konuştu; “Görevde bulunduğum süre boyunca çalışma arkadaşlarım ile birlikte sektörümüz için büyük önem taşıyan başarılı işlere imza attık. Komitemizde ve meclis de sektörün sorunlarının çözümü için emek harcadık. Ulusal ve uluslararası platformlarda Türk Mücevher sektörünü temsil ettik ve Türkiye’nin, mücevher sektöründe en önemli merkezlerinden biri olduğunu dünyaya duyurduk. Arkadaşlarım ile birlikte sektörün tarihi ve kültürel gücünden de faydalanarak, küresel piyasada Türkiye’yi mücevherde marka ülke yapmak amacı doğrultusunda çalıştık. Desteklediğim meslektaşım İlyas Gençoğlu ile birlikte uzun yıllardır pek çok platformda omuz omuza çalışarak sektörümüz için başarılı işlere imza attık, kendisinin sektörümüzü daha ilerilere götürmek için en iyi çalışmaları yapacağına inancım tamdır. Bundan sonraki süreçte halen yürütmekte olduğum TOBB Türkiye Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanlığı görevimde, tüm enerjimi harcayarak, Türkiye ekonomisine ve sektörümüze hizmet etmeyi sürdüreceğim. TOBB çatısı altında bulunan tüm Türkiye’deki Sanayi ve Ticaret Odaları, Kuyumcu Odaları ve Sektör Birliklerine Kuyumculuk Meclisi olarak kapımız her zaman açıktır, desteklerimiz her zaman devam edecektir.”

“Tüm meslektaşlarımız, sektörümüzü daha ileriye taşımak için çalışmalı, ulusal ve uluslararası her platformda en iyi şekilde temsil etmelidir. Bu görev hepimizin sorumluluğundadır, geldiğimiz nokta başarılı ancak yeterli değildir. 5000 yıllık geçmişi olan Türk kuyumculuk sektörü daha iyi bir konumu hak etmektedir ve uzun bir yolu vardı. Tüm meslektaşlarımızın TOBB çatı örgütü olarak her zaman arkalarındayız, desteklerimiz tamdır” 22 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



altınhaber

İmam Altınbaş, Slovakya Başbakanı ile İş Birliği Fırsatlarını Değerlendirdi Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ev sahipliğinde düzenlenen Türk-Slovak İş Forumu’na katılan TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş, Slovakya Başbakanı Robert Fico ile karşılıklı işbirliği fırsatlarını değerlendirdi. Forumun ardından Avrupa Birliği Bakanlığı İstanbul Konferansı’na katılan Altınbaş, burada da çeşitli temaslarda bulundu Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/Türk-Slovak İş Konseyi ev sahipliğinde düzenlenen TürkSlovak İş Forumu, 7 Haziran 2013 tarihinde İstanbul TOBB Plaza’da yapıldı. Foruma katılan TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş, Slovakya Başbakanı Robert Fico ile yaptığı görüşmede karşılıklı iş birliği fırsatları ile ilgili görüş alışverişinde bulundu. Toplantı sonrasında sorularımızı yanıtlayan Altınbaş; “Ülkeler arasındaki ilişkileri etkileyen en önemli faktörlerin başında ekonomik ilişkiler geliyor. Slovakya da özellikle son yıllarda ortaya koyduğu performans ile Avrupa’da önemi her geçen gün artan ülkeler arasında yer alıyor. Avrupa’nın merkezinde yer alan ve önemli büyüme fırsatlarına sahip olan Slovakya ile ticari ilişkilerimizi geliştirmek adına Sayın Robert Fico ile karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk.” dedi. Toplantıya Slovakya Başbakanı Robert Fico, TOBB Başkan Yardımcısı ve DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Yalçıntaş, Slovakya Başkonsolosu Joseph Sestak, Türk-Slovak İş Konseyi Başkanı Akay Gökçe ve yaklaşık 100 işadamı katıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Yalçıntaş ise, sürdürülebilir politik ilişkiyi temin etme yolunun sürdürülebilir ekonomik ilişkiden geçtiğini dile getirerek şunları anlattı: "Ticari ilişkiler iyi ve gün geçtikçe gelişmekte ama yeterli değil. 2012' de iki ülke arasında 1.3 milyar dolarlık ticaret hacmi vardı, bu rakam yeterli değil, geliştirmeliyiz. Üçüncü ülkelerde ortak işler yapmalıyız. Slovakya'da çok iyi yatırım ortamı var, Türkiye'nin yatırımları artmaya devam edecek. İki ülke arasında sağlık turizmi ve kış turizmi alanında işbirlikleri yapıp, bu alanları geliştirebiliriz." Karşılaşılan sorunların çözümü için iki ülke arasında karayolu konusunda yeni bir anlaşmanın imzalanabileceğini vurgulayan Yalçıntaş, böyle bir anlaşmanın iki ülkenin de yararına olacağını söyledi. Slovakya Başbakanı Robert Fico, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılımı için bundan öncesinde olduğu gibi bundan sonrasında da desteklerini sürdüreceklerini söyledi. Fico, Türkiye'yi çok iyi bir dost olarak gördüklerini söyledi. Fico iş adamları tarafından kendisine iletilen vize sorunu ve karayollarında Avrupa'ya giden Türk kamyonlarının Slovakya'da yaşadıkları sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin masaya yatırılacağını söyledi. Slovakya ve Türkiye arasındaki ilişkileri mükemmel olarak tanımlayan Fico şunları kaydetti: "Biz bütün platformlarda birbirimizi destekliyoruz. Türkiye'nin AB'ye katılımını bundan 24 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93


öncesinde olduğu gibi bundan sonrasında da desteklemeye devam edeceğiz. Geçen 10 yıl içinde karşılıklı ticaretimiz katlanarak arttı. Yine de ortaya çıkan rakam iki ülkenin potansiyelini ifade etmiyor. Aramızda teknoloji tabanlı yapacağımız ortaklıklarla İstanbul'da bir teknoloji merkezi kurabiliriz. Yenilik ve yeni teknoloji kapsamında yapılacak işbirlikleri iki ülkenin refahı için önemli katkıda bulunabilir."

Altınbaş, Avrupa Birliği Bakanlığı İstanbul Konferansı’na katıldı İmam Altınbaş Türk-Slovak İş Forumu sonrasında Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Konferansı’na katıldı. Açılış konuşmasını T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konferansta “Türkiye – AB ilişkileri” ve “Avrupa’nın Geleceği” konuları ele alındı. Avrupa Birliği Bakanlığı, Türkiye-AB ilişkilerini ve Avrupa’nın geleceğini tüm veçheleriyle ele almak,

Konferansa katılan İmam Altınbaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kuyumculuk sektörü ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. sorunları ve fırsatları değerlendirmek üzere 7-8 Haziran 2013 tarihinde İstanbul’da Swissotel the Bosphorus’da bugüne kadarki en kapsamlı konferansı gerçekleştirdi. Konferansa, Avrupa’nın farklı ülkelerinden Başbakan ve Bakan seviyesinde liderler, Avrupa Parlamentosu üyeleri, tanınmış siyasetçiler, akademisyenler, üst düzey bürokratlar, Avrupa Komisyonu ve AB Konseyi yetkilileri ile sivil toplum ve düşünce kuruluşları, medya ve iş dünyasının temsilcileri katıldı. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın evsahipliğinde yapılan Konferans kapsamında ayrıca, “Küresel Ekonomik Sorunlar ve Beklentiler”, “Küreselleşme Çağında Demokrasi ve Güvenlik”, “Avrupa Bütünleşmesinin Geleceği”, “Küresel Yönetişimdeki Değişimin Türkiye– AB İlişkilerine Etkisi” başlıklı 4 panel gerçekleştirildi.

SAYI 93 • ALTIN DÜNYASI 25


altın haber

İSO Meslek Komitesi belli oldu NACE kodlaması tartışmaları nedeniyle ertelenen İstanbul Sanayi Odası (İSO) seçimleri, Cevahir Kongre Merkezi’nde yapıldı. Seçime tek liste halinde giren grup yönetimdeki yerini aldı. İstanbul iş dünyasında, on binlerce firmanın sandık başına gittiği seçimlerde kıran kırana bir rekabet yaşandı. Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük ve Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan yeniden meclise girmeye hak kazanırken, Arçelik, Borusan ve Şişecam gibi sanayinin dev kuruluşları sandıktan çıkamadı. İstanbul Sanayi Odası 2013-2016 dönem Meslek Komiteleri seçimi 22 Mayıs 2013 Çarşamba günü, Yönetim Kurulu seçimi ise 29 mayıs Çarşamba günü gerçekleştirildi. Bu dönem yeni yapılan Nace kodlamasına göre İSO 26. Meslek Grubu 467 firmadan oluşmuştur. Sektörel dağılımı ise kuyumculuk ve takı sektörü branşları ile bakır ve alüminyum sektörü firmalarından oluşmaktadır. Seçime komite tek liste olarak girmiş ve 73 sanayicinin oylarıyla seçilmiştir. Komite Üyesi ve Mioro Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Gençoğlu’nun konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İstanbul sanayi Odası çatısı altında sektörümüzün tüm branşlarını temsil etmek, sektörün problemlerine çözüm aramak ve sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunmak üzere gayretle çalışacağımızı bilmenizi isteriz” ifadeleri yer aldı. 26 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

7 kişiden oluşan 26. Gurup Meslek Komitesi ve görevleri aşağıdaki şekilde oluşmuştur; Özer Metal San A.Ş. Mustafa Özkazanç Komite Üyesi, Meclis Üyesi, İSO Yönetim Kurulu Bşk. Yrd. Mioro Hediyelik Eşya San ve Tic. A.Ş. İlyas Gençoğlu Komite Üyesi, Meclis Üyesi Ayhan Metal Pres Döküm San ve Tic. A.Ş. Aynur Ayhan Komite Üyesi, Meclis Üyesi Sistem Alüminyum San ve Tic. A.Ş. Ayhan Yerekaban Komite Başkanı Mes Metal Ekstrüzyon San ve Tic. A.Ş. İbrahim Yücel Komite Bşk. Yrd. Yıldırım Kuyumculuk San ve Tic. Ltd. Şti. Birol Yıldırım Komite üyesi Şahinler Metal San ve Tic. A.Ş. İst. Şb. Osman Şahin Komite üyesi



altınhaber

Altın Zirvesi Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ı konuk ediyor Altın ve mücevher sektörünün sorunlarının ve hedeflerinin ele alındığı en önemli platform olan İstanbul Altın Zirvesi, Çırağan Sarayı’nda 20 Haziran’da 4. kez düzenlenecek. İstanbul Altın Rafinerisi Ana Sponsorluğu’nda gerçekleştirilecek olan Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi’nin onur konuğu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan olacak.

T

ürkiye’nin dinamo sektörleri arasında yer alan altın, takı ve mücevherat sektörünün artık geleneksel hale gelen ve en önemli etkinliği olan Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi 20 Haziran 2013 Perşembe günü İstanbul Çırağan Sarayı’nda başta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan olmak üzere BDDK Başkanı Mukim Öztekin, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Turhan ve diğer konukların katılımıyla 4. kez gerçekleşecek. Sektörün Türk Ekonomisine katkılarının yanı sıra 2023 hedeflerinin, projelerinin ve sorunlarının ele alınacağı zirvede ünlü uluslar arası yatırım danışmanı ve fon yöneticisi Marc Faber de bir konuşma yapacak. Zirvenin sponsorları Borsa İstanbul, İstanbul Altın Rafinerisi, Loomis, Noor CM Menkul Değerler, UBM/Rotaforte, Altın Madencileri Derneği, KUYAŞ, Türk Hava Yolları’nın yanı sıra birçok kurum da zirveye destek veriyor.

Altın Bankacılığı ve mücevher sektörünün geleceği masaya yatırılacak 2023 vizyonu kapsamında İstanbul’un altın ve mücevher sektörünün dünya başkenti olması idealine katkıda bulunmak üzere gerçekleştirilen 4. Uluslararası 28 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93


İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, Altın Zirvesi’nin sektör ve Kuyumcukent açısından önemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İstanbul Altın Zirvesi, iki önemli panele de ev sahipliği yapacak. Zirvenin medya sponsoru Bloomberg HT yönetiminde düzenlenecek ve önemli bankaların üst düzey yöneticilerinin katılacağı, altın yatırımını teşvik etmek üzere kuyumcu ve yatırımcıya yönelik önemli kolaylıklar

Zirve sektörel birlik ve beraberliğin gösterilmesi açısından da son derece önemli bir platform. Sektörel bütün kurum ve kuruluşların yöneticileri de bir arada olacak. Birlik ve beraberlik içinde sektörümüzü ekonomi yönetimine anlatabileceğiz. Zirve her geçen sene daha da artan bir ilgi ile takip ediliyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da zirveyi Çırağan Sarayı’nda gerçekleştiriyor olacağız. Zirvenin sektörümüz ve Türkiye ekonomisi için olumlu çalışmalar ortaya koymasını dilerim.

sağlamak üzere oluşturulan altın bankacılığı sistemindeki son gelişmelerin paylaşılacağı 1. panelin konusu “Altın ve Mücevher Sektöründe Bankacılık Uygulamaları” olacak. Panel aynı zamanda Bloomberg HT tarafından canlı olarak yayınlanacak. Altın ve mücevher sektörünün önemli temsilcilerinin katılacağı 2. panelde ise altın ve mücevher sektörünün geleceği masaya yatırılacak. Zirve kapsamında İstanbul Altın Rafinerisi kurucusu rahmetli Ömer Halaç adına verilen onur ödülü 4. Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi’nde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a, meslek onur ödülü ise sektörün duayenlerinden Atasay Kamer’e takdim edilecek.

“ Altın Zirvesi sektörel birlik ve beraberliğin gösterilmesi açısından da son derece önemli bir platform” SAYI 93

• ALTIN DÜNYASI

29


araştırma

Altınbaş “Zengin İlk 50”de Türkiye’nin ve dünyanın en itibarlı yayınlarından biri olan aylık iş ve ekonomi dergisi Capital “Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı” Anketi’ni yayınladı. İmam Altınbaş son 10 yılda yaptığı 100 Milyon TL’lik bağış ile listede 11. sırada yer aldı. Türkiye’deki iş insanlarının neredeyse hepsi bağış, burs, hayır, okul yapımı gibi yöntemlerle kazandıklarının bir bölümünü topluma geri veriyor. Ancak hangi iş insanının, ne kadar bağış yaptığı ise büyük bir sır. Capital, haziran sayısında bu sırrı ortaya çıkarttı ve Türkiye’nin gönlü en zengin iş insanlarını açıkladı. Türkiye’de ilk kez Capital Dergisi iş insanlarını yaptıkları bağışları baz alarak değerlendirdi ve dev bir araştırmaya imza attı. Alanında bir ilk olan araştırma sonuçlarına göre Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı ortaya çıktı. Mustafa Koç, Ali Doğramacı ve Hüsnü Özyeğin’in ilk üç sırada yer aldığı listede İmam Altınbaş son 10 yılda yaptığı 100 Milyon TL’lik bağış ile 11. sırada yer aldı.

Mustafa KOÇ

Gönlü zenginler eğitim ve sağlığa daha çok kaynak ayırıyor Bağışta odaklanılan alanlar

(%) 0

Eğtim

29,1

Sağlık/Sosyal

19,4

Afet/Felaket Destek

13,8

Bölgesel/İnsani Gelişim Projeleri

12,2

Kültür Sanat

10,7

Çevre

10,2

Spor

2,6

Hepsi

2,0

5

10

15

20

25

Gönlü Zengin 50 İş İnsanı Araştırması Türkiye’de bağış kültürünü ve bağış profilini de ortaya koyuyor. Araştırma, gönlü zengin iş insanlarının kaç yıldır bağış yaptıklarından, bu bağışları hangi alanlara odakladıklarına ve gelecek yıllara ilişkin bağış planlarına kadar pek çok konuya açıklı getiriyor. Bağışların önemli bir kısmı eğitim ve sağlığa odaklı. Araştırmaya katılanların yüzde 29,1’i bağışlarını eğitime, yüzde 19,4’ü sağlık ve sosyal hizmetlere, yüzde 13,8’i afet bölgelerine, yüzde 12,2’si bölgesel / insani yardım projelerine, yüzde 10,2’si çevreye, yüzde 2,6’sı spora odaklandığını söylüyor. (Kaynak: Capital – Haziran 2013)

30 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

30

İmam ALTINBAŞ

Ferit ŞAHENK

Hüsnü ÖZYEĞİN



altıneğitim

Hukuk eğitiminde Türkiye’de bir ilk!

Köln ve İstanbul Kemerburgaz Üniversiteleri işbirliğiyle tek lisansla 4 yılda 2 diploma

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, Almanya’nın en köklü ve büyük eğitim kurumlarından biri olan Köln Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirdiği “Çift Diplomalı Hukuk Lisans Programı” ile Türkiye’de hukuk eğitimi alanında bir ilke imza atıyor. İşbirliği kapsamında düzenlenen tanıtım töreni Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın katılımıyla gerçekleşti.

D

ışişleri ve Avrupa Birliği Bakanlıklarının desteğini alan çift diplomalı eğitim programının tanıtım töreninde Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Martin Henssler ve Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Dönmez de yer aldı. Almanya’nın en köklü eğitim kurumu Köln Üniversitesi’yle Türkiye’de ilk kez çift diplomalı hukuk eğitimini hayata geçiren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nin tanıtım töreninde konuşmacılara teşekkür plaketi de takdim edildi. Temmuz 2012’de Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından onaylanan ve Almanya’da Akreditasyon Kurumu’ndan akredite edilen, “Çift Diplomalı Türk-Alman Hukuk Lisans Programı” ile öğrenciler, iki ülkenin de Hukuk Lisans Eğitimini alarak ilk iki yıllarını Köln Üniversitesi’nde, son iki yılını da Alman öğrenciler ile birlikte İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde tamamlayacaklar. Programı başarı ile tamamlayan Türk ve Alman öğrenciler, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nden “Hukuk Lisans” derecesi ve Köln Üniversitesi’nden “Bachelor of Laws” (LLB.) derecesini almaya hak kazanarak iki üniversitenin de diplomasıyla mezun olacak. 32 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

En başarılı öğrenciler seçilecek Her iki ülke için 15’er kişilik kontenjana sahip olan programın Türkiye ayağında, ÖSYM tarafından yerleştirilecek 5 öğrenci yüzde 100 bursla, 10 öğrenci ise yüzde 25 bursla okuyacak. Kariyerine Almanya’da devam etmek isteyen mezunların, bu program ile alacakları LL.B. diploma notu, Almanya’da girilmesi zorunlu olan Birinci Hukuk Devlet Sınavı’nın yüzde 30’unu oluşturabilecek ve bu durum öğrencilere büyük avantaj sağlayacak.

Üç dilde hukuk eğitimi “Çift Diplomalı Türk-Alman Hukuk Lisans Programı’na katılan ve İngilizce bilen öğrencilere ek bir seçenek tanıyan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, Amerikan Hukuku Sertifika Programı’na katılma ve üç dilde hukuk eğitimi alma şansı da sunuyor.


Hukuk eğitimi AB sürecine de katkı sağlayacak Avrupa Hukuku’nun en gelişmiş hukuk düzenlerinden biri olan Alman Hukuku, Avrupa Birliği (AB) içinde hukuk yaratma sürecinde de lokomotif rolünü üstleniyor. Bu ortak eğitim çerçevesinde Türk ve Alman hukuk eğitiminin entegre edilmesi ile bu program, Türkiye’nin AB süreci için de sinerji yaratacak.

Almanya’daki Türkiye kökenli öğrencilere Türkiye’de eğitim fırsatı Ortak geçmişi uzun yıllara dayanan iki ülke arasında sağlam bir köprü kurmanın en etkili yolunun eğitim işbirlikleri olduğunu belirten İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, “Türkiye olarak bugün siyasette, ekonomide, ticarette sınırlarımızı aştık. Ama bu çabamızda, küresel aktör olmak olmazsa olmaz koşullardan biri olan eğitim sektörünü, özellikle de yükseköğretimi ulusallaştırma konusunda yeterli adımları atamadık. Yabancı uyruklu öğrenci girişini kısıtlayan YÖS sınavını kaldırmayı ancak birkaç yıl önce akıl edebildik. Uluslararası eğitim işbirlikleri konusunda geç kaldık ve kalmaya devam ediyoruz” dedi. Bu işbirliğinin eğitimin globalleştirilmesine büyük katkı sağlayacağını sözlerine ekleyen Yıldırım Üçtuğ, “Bu programın bir başka önemi de; Türk öğrencileri dünyanın en prestijli üniversitelerinden birinde eğitim şansı yakalarken, Türkiye kökenli Alman vatandaşları da daha önce yakalayamadıkları bir fırsat olarak yükseköğrenimlerini anavatanlarında sürdürme olanağı elde edecekler” dedi.

Paris ve Londra’dan sonra İstanbul Bu işbirliğinin aynı zamanda Almanya ile Türkiye arasında dostane ilişkilerin bir göstergesi olduğunu söyleyen Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Martin Henssler, “Çok güzel bir şehir olan İstanbul ve oradaki yeni olmak ile birlikte çok saygın bir üniversiteyi görüyorum. Paris ve Londra’daki üniversitelerle birlikte tamamlanan bir dörtlü lisans öğretim imkanına kavuşmuş olduk. Paris, Londra, Köln ve İstanbul’dan oluşan bu dörtlü yapı oldukça etkileyici olacak. Hedefimiz, yeni kurulan Çift Diplomalı Türk Alman Hukuk Lisans Programı’nın aynı zamanda Paris ve Londra’yla olan işbirliği sürecine entegre olmasıdır. Böylece gerçek anlamda Avrupa çapında bir üniversiteyle işbirliği ortaya çıkmış olacak” sözleriyle programın öneminden bahsetti. Köln Üniversitesi Program Direktörü Prof. Dr. HeinzPeter Mansel ise İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’ni seçmelerinin sebebini şu sözlerle açıkladı; “Bizim tercihimiz İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi oldu, çünkü burada bizimle işbirliği yapma konusunda büyük bir istek söz konusuydu. Bu tercihimiz iki nedene dayanıyor. Birincisi akademik, çünkü bazı öğretim üyeleriyle hali hazırda ilişkilerimiz vardı. İkincisi İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nin henüz gelişme aşamasında olması ve çok dinamik bir yapıya sahip olmasıydı. Bu bize, programı ayrıntılı biçimde şekillendirme imkanı tanıdı.” SAYI 93

• ALTIN DÜNYASI

33


altınhaber

Assos 2013 İlkbahar – Yaz Çekimleri

Pırlantayı ayrıcalıklı tasarımlarla buluşturan ve kadınların arzu nesnesi haline getiren Assos, İlkbahar - Yaz 2013 Koleksiyonu’na özel bir fotoğraf çekimi gerçekleştirdi.

P

ırlantanın yanı sıra elmas, renkli taşlar ve gümüş ışıltılarının göz kamaştırdığı çekim, Avusturya Konsolosluğu’nda gerçekleştirildi. Assos’un çekim için tercih ettiği isim ise genç yaşına rağmen başarılı çalışmalara imza atan Ümit Savacı oldu. Mücevheri modaya dönüştüren marka Assos, çekimlerde mücevheri hayatın her anıyla bütünleştirerek, kadınların günlük hayatlarının da vazgeçilmez tutkusu olduğunu vurguladı. Görkemli gerdanlıklar, ilkbaharın huzurunu yansıtan renkli taşlar, ihtişamın temsilcisi elmas takımlar ve altına farklı bir yorum getiren İtalyan tasarımlar çekimlerde göze çarpanlar arasındaydı. Assos’un geniş ürün yelpazesini incelemek için www.assosdiamond.com web sitesini inceleyebilir ya da Marmara Forum, Nuruosmaniye, Trump AVM, Brandium AVM ve Vialand AVM’deki mağazalarını ziyaret edebilirsiniz.

34 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



altıngündem

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan:

“Markalaşmaya devam, markalaşmayı desteklemeye sonuna kadar devam” latan Bakan Çağlayan, “Buna geleneksel inovasyon deniyor. Ters inovasyon ise bunun tam karşıtı. Yani inovasyonun düşük gelirli ülkelerde gerçekleştirilmesinden sonra yüksek gelirli ülkelerde satışa sunulduğu durumları tarif ediyor. Artık dünyada gelişmekte olan ülkelerin yıldızı yükseliyor. İlk kez 2012 yılında gelişmekte olan ülkeler dünya GSYİH’sının yarısına (40 trilyon dolar) ulaştı. Geldiğimiz noktada gelişmekte olan ülkeler dünyanın yükünü çekiyor ve dünya ekonomisine yön veriyor. İşte bu sebeple inovasyon tersine işlemeye başladı” dedi.

Vijan Govindarajan: “Ters inovasyon Türk şirketleri için çok önemli bir fırsat”

TURQUALITY kapsamındaki firmaların markalı ihracatlarındaki birim fiyatlarının yükseldiğini vurgulayan Zafer Çağlayan, "Markalaşmaya devam, markalaşmayı desteklemeye sonuna kadar devam" dedi.

D

ünyanın en kapsamlı marka geliştirme programı olan TURQUALITY®, dünyaca ünlü pazarlama ve marka teorisyenlerini Türk markaları ile buluşturduğu Vizyon Seminerleri’ne devam ediyor. Bu yıl yedincisi düzenlenen Vizyon Semineri’nin konuğu kısaca VG diye bilinen, strateji ve inovasyon konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan Vijay Govindarajan oldu. Kurumsal üst düzey eğitim alanında ilk 10 işletme profesörü arasında yer alan, dünyanın önde gelen iş stratejisi ve inovasyon uzmanı Profesör Vijay Govindarajan “Ters İnovasyon” temalı konuşmasında Türk markalarına, değişen dünyada büyüme fırsatlarını nasıl yakalayabileceklerini, artık sadece ihracat yapmanın yeterli olamayacağını ve dünya markası olma yolunda inovasyonun rolünü anlattı.

“İnovasyon tersine işlemeye başladı” TURQUALITY® Programı kapsamında yer alan şirketlerin yöneticilerinin global rekabet için gerekli yetkinliklere ulaşmasına destek olmak amacıyla düzenlenen Vizyon Semineri’nin açılış konuşmasını Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan yaptı. Uluslararası firmaların yeni ürünleri ve inovatif faaliyetleri, yüksek gelirli ülkelerde ortaya koyduktan sonra bu ürünleri düşük gelirli ülkelerde satışa sunduklarını hatır36 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

Yoksul insanların ulaşamadıkları ürün ve hizmetlere erişimlerinin basit ama kaliteli çözümlerle mümkün hale getirilmesine ve bunun daha sonra gelişmiş ülkelere ihraç edilmesine Ters İnovasyon adı verildiğini belirten Vijan Govindarajan, “Başta Türkiye olmak üzere Çin, Hindistan gibi ülkelerin önünde bu anlamda çok önemli bir fırsat var. Türkler çok zeki ve yaratıcı insanlar. Türkiye’deki yerel şirketler bu fırsatı avantaja dönüştürebilir. Bunu nasıl yapabileceğinize gelince: Yoksul insanların da zengin insanlar kadar ihtiyaç ve problemleri var. Bunları iyi analiz edip, çok daha az maliyetle çok daha fazla değer yaratabilecek çözümlerle milyonlarca insanı tüketici konumuna getirebilirsiniz. Üstelik bunu önce kendi ülkenizde yapıp sonra dünyaya pazarlayabilirsiniz. Ben Türk şirketlerinde bu potansiyeli görüyorum” dedi.

“Türkiye’de de başarılı inovasyon örnekleri var” Türkiye’de başarılı inovasyon örneklerinin oldukça çok olduğunu belirten Bakan Çağlayan, “Pazar çeşitlendirmemiz buna iyi bir örnek. 2009 yılı ortasında kısa sürede yapılan planlama sonucu 4 yılda 43 milyar dolara yakın ek ihracat sağladık. Firma bazında baktığımızda ise aklıma gelen ilk örnekler Simit Sarayı ve Koton. 10 yıl önce simit sadece tezgahlarda satılırken, simit fırınları bugün yemek yenen yerlere dönüştü. Simit Sarayı bu başarılı inovasyon örneğini şimdi yurtdışına taşıyor. Koton ise alışverişten sıkılan erkeklerin mağazalarında vakit geçirebilecekleri alanlar tasarladı. İnovasyon gerekli çünkü artık her geçen gün daha fazla firmanın ve ürünün rekabetine sahne olan küresel piyasalarda, avantaj sağlayabilmenin en önemli koşullarından biri ürün farklılaştırması. Geçmiş dönemlerde fiyat avantajı ile rekabet gücümüzü koruyabilmiştik. Ama artık bu sektörlerdeki varlığımızı, rekabet avantajımızı sürdürülebilir hale getirmek için inovasyon, tasarım ve markalaşma konusunda hızlı bir gelişim göstermek zorundayız” diye konuştu.

“Katma değerli ürün ihracatımızı artırmamız şart” Bakanlık olarak Türkiye’nin dış ticaretinin birim fiyat anali-


zini yaptıklarını ifade eden Bakan Çağlayan, “Bizim kilo fiyatlarımız ne, başka ülkelerin ne? Bizim nasıl değişmiş, onların nasıl değişmiş? bunların hepsini inceliyoruz. Tablo şu: Genel ihracatımızın birim fiyatı 2009’da 1.16 dolar, 2010’da 1.25 dolar, 2011’de 1.47 dolar, 2012 yılında ise ortalama 1.58 dolar olarak gerçekleşmiş. Yani ihracat birim fiyatımızda sürekli bir artış var ama fiziki olarak ihracatına ağırlık verdiğimiz ürünlerdeki gelirimiz son derece zayıf. Bu alanda harcadığımız emeği fiyatların ya da katma değerin görece yüksek olduğu ürünlerin üretimine kaydırmamız gerekiyor. Yani “katma değeri yüksek ürünlerde üretimimizi nasıl artırırız, ihracatımızı nasıl artırırız” buna bakmamız gerekiyor. Bunun için AR-GE, inovasyon, tasarım ve markalaşmaya daha çok yatırım yapmamız lazım” diye konuştu.

”Teşvik yetmez, kamuoyu oluşturmamız gerekiyor” Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefinin olan 500 milyar dolar olduğunu hatırlatan Bakan Çağlayan, “Bu hedefi yükte hafif pahada ağır ürünlerin ihracatımızdaki payını arttırarak, yani özgün tasarımlı, yenilikçi ve markalı ürünler ihraç ederek gerçekleştirebiliriz. Bu kapsamda öncelikle AR-GE yatırımlarını artıracak tedbirler alarak, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi AR-GE harcamalarının GSYİH’ye oranını aşamalı olarak artıracak ve 2023 yılında %3’e çıkaracağız. Yatırımüretim-ihracat değer zincirinin tüm halkalarına yönelik oluşturduğumuz teşvik sistematiğimizi, Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmayı özendirecek şekilde kurguladık ve uyguluyoruz. Ama sadece teşvik etmek yetmiyor. Ülkemizde bu konularda kamuoyu oluşturmak, farkındalığı artırmak da çok önemli. Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri, bugün burada katıldığımız TURQUALITY® Vizyon Semineri gibi etkinlikler bu farkındalığı oluşturmak için atılan önemli adımlar” dedi.

“TURQUALITY® klasik bir devlet yardım programı değil” Katma değerli ürünün aynı zamanda belirli bir marka değeri olan ürün anlamına geldiğini vurgulayan Bakan Çağlayan, “Türkiye’nin de markalaşması olarak gördüğümüz bu yolculukta Bakanlığımızın markalaşmaya verdiği önemi ve destekleri hepiniz biliyorsunuz. TURQUALITY® Programı bu alanda Amiral Gemimiz. TURQUALITY® bugün itibariyle 90 firmamızın 102 markası ile kapsama dâhil olduğu, birçok markamızın ise programa girmek için yoğun çaba gösterdiği en iyiler kulübü haline geldi. TURQUALITY® adeta bir prestij ligi. TURQUALITY® Programı’na hazırlık süreci olarak düşünebileceğimiz Marka Programı’mız kapsamında ise 41 firmamızın 44 markası bir üst lige çıkmak için antrenman yapıyor” diye konuştu. Bakan Çağlayan, “TURQUALITY® Programı’nda yer alan firmalarımızın 2012’de sadece destek kapsamındaki markalarıyla yaptıkları ihracatın birim fiyatı 3,28 dolar olmuştur. Bu, marka olmanın, markalı mal satmış olmanın ortaya koyduğu katma değerdir. Bu bize şunu gösteriyor, markalaşmaya devam, markalaşmayı desteklemeye sonuna kadar devam” diye konuştu.

“Bölgesel anlamda lider markalarımız oluşmaya başladı” Küresel anlamda, henüz en değerli marka listelerinde ilk 100’de, ilk 500’de Türk markaları olmadığını anlatan Bakan Çağlayan şunları söyledi: “Ama bölgesel anlamda lider markalarımız oluşmaya başladı. Ancak, bizim kazandırdığımız vizyon ile bu hedefe er veya geç ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Çünkü marka olmak ve markalaşmak uzun vadeli, sabır isteyen bir yatırımdır. Biz de Bakanlık olarak her zaman sizin yanınızda olacağız, bu yolculukta size her türlü desteği vereceğiz.”

İsmet Naci Kurtulan:

“ABD ekonomisinde pozitif gelişme Las Vegas fuarına olumlu yansıdı” Amerika Birleşik Devletleri’nde 22.’si düzenlenen JCK Las Vegas Show, kuyum sektörünün dev isimlerini bir araya getirdi. Ülkemiz adına da birçok firma bu fuarda yer alırken, Kurtulan Kuyumculuk fuara 12. katılımını gerçekleştirdi. Yıllardır Amerikan pazarını yakın takibe almış olan Kurtulan Kuyumculuk; bu yılki JCK Las Vegas Jewellery Show’da, ABD ekonomik verilerinin de pozitife gitmesiyle birlikte arzu ettiği başarılı sonucu aldı. 40 farklı ülkeden yaklaşık 2500 katılımcının yer aldığı fuara “Designer” pavilyonunda katılan Kurtulan Kuyumculuk; butik ve özgün tasarım anlayışıyla üretilmiş takılarıyla büyük ilgi topladı. Kurtulan Kuyumculuk Firma Sahibi İsmet Naci Kurtulan, Kurtulan Kuyumculuk’un özgün tasarım anlayışı nedeniyle uzun bir süredir Las Vegas Show’un “Designer” pavilyonunda sınırlı sayıda firma arasında yer aldığını ve her geçen gün Türk firmalarının fuara artan bir ilgilerinin olduğunu ifade etti. Fuar alanında böyle profesyonel kategorize edilmenin çok önemli avantajlar ortaya koyduğunu belirten Naci Kurtulan, “Bu ayırım neticesinde, hedef kitleniz size çok daha kolay ulaşıyor. Binlerce katılımcı arasında kendinizi çok güzel ayrımlaştırabiliyorsunuz” dedi. ABD ekonomisindeki hızlı düzelmenin fuar ticaretine de olumlu yansıdığını kaydeden Kurtulan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen seneye göre fuar ticaretinde %30’a varan olumlu bir artış söz konusu. Bu olumlu durum bizim markamıza da aynen yansıdı. Las Vegas fuarında sadece Amerikalı alıcılarla değil, farklı ülkelerden gelen alıcılarla da buluşabiliyorsunuz. Başta Güney Amerika olmak üzere, Kanada, Arap ülkeleri ve çeşitli Avrupa ülkelerinden alıcılar fuarda yer aldılar. Bu fuarda; gümüşün çok yoğun sergilendiğini ve gümüş takıların, Amerika pazarında kendine önemli bir yer edinme arayışında olduğunu gözlemledik. Son dönemde 24K saf altın ile gümüşü beraber kullanan markamız, önümüzdeki dönemde saf altın kullanımına daha fazla ağırlık verecek. Biz genelde yapılmayan veya az tercih edilen tarzlara yöneldiğimiz için bu kararı aldık. Özellikle doğal taşlı ürünlerimize çok yoğun ilgi vardı. Meksika opal taşıyla yaptığımız koleksiyonumuz burada da çok ilgi gördü. Bu taşı kullanmaya devam edeceğiz. Ayrıca fuarda ilk defa Perulu bir firmaya satış gerçekleştirdik. Fuarda İtalyan firmaların gümüş ürünlerle var olmaya çalıştıklarını ve özellikle Brezilyalı üreticilerin kendi kültürel birikimlerini başarıyla altın takılara yansıttıklarını ve dünya takı piyasasında hızla yükselmekte olduğunu da gözlemledik.”

SAYI 93

• ALTIN DÜNYASI

37


altınhaber

Zen Pırlanta yurtdışında mağazalaşma atağına geçti Pırlantalı mücevherde ihracat lideri konumunu elden bırakmayan Zen Pırlanta, yurtdışında toptanda yakaladığı başarıyı perakendeye taşıyor. Mağazalaşma adına önemli adımlar atan Zen’in bu girişimleriyle ilgili açıklamaları Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş’ten dinledik. pazarda rekabet etmemiz gereken güçlü yerel markalar var. Fakat Orta Doğu'da durum çok faklı. Taşlar yerine oturmamış, kendilerine ait güçlü markaları henüz oluşturamamışlar. Bu sebeple bu bölgelere yatırım yapmanın daha avantajlı olduğunu gördük. İlk olarak iki yıl önce Irak'ta bir mağaza açtık. Geçtiğimiz aylarda da önce Katar sonrasında da Kuveyt mağazamız açıldı. Uzun yıllardır toptancı kimliğimizle var olduğumuz bölgelerde, açtığımız ilk perakende mağazalarımız... Katar'daki mağazamız 185 metrekarelik alanıyla Orta Doğu'nun en büyük mücevher mağazası olma özelliğine sahip. Mağazalarımız dekorasyonu ile de bölgede ayrıcalıklı bir yere sahip. Mücevherlerimizi oldukça şık dekore edilmiş mağazalarımızda satışa sunuyoruz.

Pırlantalı mücevherde ihracat lideri olan Zen Pırlanta birçok alanda yeniliği ve ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Toptanda sağladığınız başarıyı perakende de sürdürdüğünüzü görüyoruz. Bu alandaki 2013 yılı yol haritanızı ve hedeflerinizi aktarır mısınız? Hedefimiz dünya markası olmak. Hedef kitleye kolaylıkla ulaşılabilmesi için doğru lokasyonlarda sürekli büyümek, en iyi hizmeti sunarak var olmak, trendleri takip ederek her zaman güncel ve farklı ihtiyaçları karşılamak, satış sonrası hizmetlerle müşterilerinizin yanında olmak, dünya markası olabilmek için ilk koşullar. Biz de bu koşulları gerçekleştirmek adına yatırımlar yapıyoruz. Üretim alanında ciddi yatırımlar yaptık ve bugün Avrupa'nın en yüksek üretim kapasitesine sahip bir fabrikamız bulunuyor. Bu üretim gücü sayesinde ürünlerimizi istediğimiz kalitede fiyat ve zaman avantajıyla müşterilerimize sunuyoruz. Mağazalaşmaya ağırlık veriyoruz. Türkiye'de 43 mağazamız var. Yurtdışında toptanda kazandığımız başarıyı perakende de sağlamak için çalışıyoruz. KKTC'de 2, Irak, Katar, Kuveyt ve Romanya'da 1'er mağazamız bulunuyor.

Mağazalaşma atağınız devam ediyor... Katar ve Kuveyt’te açtığınız Zen mağazaları hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu bölgelerde mağaza açma fikri nasıl oluştu? İlk kurulduğumuzda ihracat yapan toptancı bir firma olarak çalışıyorduk. Yurtdışında 2000 yılında Hollanda'da, 2001 yılında Amerika'da, 2002'de Dubai'de ofis açtık. Bu ofislerimiz sayesinde o bölgelerdeki müşterilerimize yakın olduk, bölgeyi daha iyi gözlemleyip tanıma şansımız oldu. Avrupa ve Amerika'ya baktığımızda 38 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

Katar ve Kuveyt halkının mücevher tercihlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Markanıza olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bölge halkı takı kullanmayı çok seviyor. Değerli taşlara özel ilgileri var. Ayrıca Türk markalarının algısı da bu bölgelerde oldukça yüksek. Biz mağazalarımızı açtığımız günden beri sürekli artan bir satış grafiğine sahibiz. Mağazamızın hepsi franchise. Bölgede uzun yıllardır çalıştığımız Zen markası satan bayilerimiz bölgede mağaza açmak istedi. Bu da bölge halkında gelen taleplerin yüksek olduğunun bir göstergesi. Bayilerimiz pırlanta satışlarının artış gösterdiğini görünce bir Türk markası olan Zen'i tercih ettiler ve mağaza açtılar.

Yurtiçi ve yurtdışı yatırımlarınızı belirlerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz, yeni ülke ve şehirleri belirlerken nasıl bir yol izliyorsunuz? Ülkelerin demogra-


SAYI 93

• ALTIN DÜNYASI

39


Sektörden Zafer Şen fik yapısı yeni yatırımlarınız açısından ne kadar önemli? Ağırlıklı olarak AB ülkeleri, Amerika ve Arap ülkelerine ihracat yapıyoruz. Her bölgeyi kendi içinde değerlendiriyoruz. Her pazarda farklı kültür ve farklı bir alışveriş alışkanlığı ile karşılaşıyoruz. Bu da farklı pazarlarda farklı ürün ve pazarlama stratejileri oluşturmamızı gerektiriyor. Tercih edilen fiyat aralıkları da bölgelerde farklılık gösteriyor. Değerlendirmelerimiz sonucunda yaptığımız bu yönlendirmeler sayesinde talep giderek artıyor.

Yurtdışında mağaza açmak sadece bireysel olarak değil, ülkenin tanıtımı açısından da büyük önem taşıyor. Dünyada üretici olarak 2. sırada yer alıyoruz. Peki, marka açısından değerlendirdiğinizde ülkemizdeki markalar yurtdışında yeterince tanınıyor mu? Türkiye altın takı sektöründe oldukça güçlü. İtalya'dan sonra en büyük üretim kapasitesine sahip ülke. Dünyadaki büyük zincirlere de üretim yapıyoruz. Dünyada bu sektörde marka yok gibi... Diğer sektörlerde örneğin tekstilde dünyada çok güçlü markalar var, büyük rakipler bulunuyor. Bizim sektörümüzde dünyada da böyle güçlü rakipler ve markalar yok, bu sebeple sektörümüzün önü açık. Türkiye altın sektörü iyi konumda fakat pırlantada henüz bunu yakalayamadı. Bunun birçok nedeni var… ÖTV yükü ağır, üreticiler yeteri kadar desteklenmiyor, yatırımcılar Türkiye'ye gelmiyor. Ama bu konuda ümitlendirici çalışmalar var. Turquality (10 yılda 10 dünya markası) marka Destek Programı'nın sektörümüzdeki firmalara bu konuda desteği bulunuyor. Zen Pırlanta da bu program kapsamındaki firmalardan. Yapılan çalışmaların başarılı olacağına ve dünya mücevher sektöründe Türkiye'den markaların yer alacağına inanıyorum.

Zen’den kısa kısa… 3 Hedef dünya markası olmak 3 Pırlantalı mücevherde ihracat lideri 3 Avrupa’nın en yüksek üretim kapasitesine sahip bir fabrikası bulunuyor

3 Türkiye’de 43 mağaza 3 KKTC’de 2, Irak, Katar, Kuveyt ve Romanya’da 1 mağaza 3 Katar’daki mağaza 185 metrekarelik alanıyla Orta Doğu’nun en büyük mücevher mağazası

Değerli Meslektaşlarım; Yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde sizlere klasik bir tatil anlayışı haricinde bir öneride bulunmak istiyorum. Her fırsatta mağazanızdan dışarı çıkın, ailenizle, çocuklarınızla ve meslektaşlarınızla birlikte kendinizi doğaya bırakın ve ülkemizin her köşesinin tüm güzelliklerini doya doya yaşayın. Anadolu’ya seyahatte gittiğimde dikkatimi çeken insanımızın sıcaklığı ve huzuru beni çok memnun etmekte. Bunun nedenini her seferinde kendime sormaktayım. Anladım ki bunun asıl nedeni sevgi ve insanların birbirine olan saygıları. Anadolu’da esnaflarımız birbirlerine rakip değil, komşu olmuşlar. Acı ve tatlı günlerini birlikte yaşıyorlar ve birbirlerini anlamaya, yardımlaşmaya gayret ediyorlar. Oysa büyük şehirlerde durum böyle değil. İnsanlar günlerine başlar iken yoğun bir stres ve gerginlik içerisinde trafikten ve genel sorunlardan bunalmış halleriyle mağazalarına ulaşıyorlar. Bu seneki tatilinizde deniz kum güneş yerine Anadolu’da bir şehir belirleyip o şehrin bir veya birkaç gününü o şehirde bulunan esnaflarımızla dertleşme ve sohbet etmeye ayırmanızı, neler yaşadıklarını yakından kendi ağızlarından dinlemenizi ve onlarla ortak paydalarda buluşmanızı tavsiye ediyorum. Hiç kaygı ve çekimserliğe gerek kalmadan Anadolu’da bulunan meslektaşımıza kendinizi tanıtarak mağazasına gidin, kendinizi tanıtım ve onların misafiri olun. Anadolu’muzun o güzel misafir severliğini yaşayın. Bu yazımda size değerli meslektaşlarım yaz sezonu geldi vitrinlerinizi düzenleyin eksik ürünlerinizi tamamlayın işinize ve iş yerinize özen gösterin demek yerine, hayatın anlamını ve ülkenizin değişimini ve gelişimini bir de Anadolu’dan görün isterim. Büyük şehirlerde trafikten ve aşırı stresten bunalmış meslektaşlarımızın yaz sezonunu farklı bir açıdan görmelerini tavsiye ediyorum. Ziyaret edeceğiniz bölgelerde meslektaşlarımızın sorunlarını dinleyin, sorunlarına nasıl bir çözüm getirdiklerini birbirleri arasındaki samimi diyaloglara yakından şahit olun ve onlarla dostluk köprüleri kurun. Sevgilerimle iyi bir sezon ve güzel anılar yaşamanız dileğiyle.

40 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



altın haber

T.C. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu

“İAR’in ekonomimize katkısı büyük” Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün lider firması İstanbul Altın Rafinerisi, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve TBMM Başkan Vekili Meral Akşener’in ardından Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nu ağırladı. İAR’ın tesislerini gezen Eroğlu, Kuyumcukent’teki esnafı da ziyaret ederek değerlendirmelerde bulundu. Sektörün lider firması İstanbul Altın Rafinerisi önemli isimleri ağırlamaya devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve TBMM Başkan Vekili Meral Akşener ziyaretlerinin ardından bu kez Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu İstanbul Altın Rafinerisi’nin konuğu oldu. İAR’ın tesislerini ziyaret eden Eroğlu, İAR Yönetim Kurulu Başkanı ve Kuyumcukent Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç ve diğer konuklar ile sektör ve Kuyumcukent ile ilgili düşüncelerini paylaştı. Özellikle İstanbul Altın Rafinerisi’nin ortaya koyduğu çalışmaların ülkeye faydaları üzerinde duran Eroğlu, Özcan Halaç’ı İstanbul Altın Rafinerisi’nin gerçekleştirdiği rafinasyon başarılarından ve yaptıkları çalışmalardan dolayı tebrik ediyorum” dedi. İAR’ın yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırması konusundaki çalışmalarını da takip ettiğini söyleyen Eroğlu; “Altın, Türk halkı için en önemli tasarruf kaynağı. İAR’ın bu konudaki çalışmaları da takdire şayan. Artık Türk halkı İAR’ın çalışmaları sayesinde altınlarını yastık altından çıkartmakta ve çok yüksek miktarlardaki bu değerimiz ülke ekonomisine kazandırılmakta” diye konuştu. 42 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

“KUYUMCUKENT’İN FİKİR BABASI” Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Altın Rafinerisi ziyareti sırasında İSKİ Genel Müdürü olduğu dönemde bu arazinin Kuyumcukent olmasında ve değerlendirilmesinde ilk adımı atan ve destekleyenlerin başında gelmekten mutluluk duyduğunu belirtti.


İstanbul Altın Rafinerisi’ni Ziyaret Etti Toplantıda söz alan İAR Yönetim Kurulu Başkanı ve Kuyumcukent Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç Kuyumcukent’le ilgili projelerinden ve bunları gerçekleştirebilmek için hükümetten beklediklerinden bahsetti. Birkaç ay önce yapılan seçimler neticesinde başkanlığa seçilmesinden dolayı Halaç ve çalışma arkadaşlarını kutlayan Eroğlu, “Kuyumcukent’in makus talihini yenip çok canlı bir yer olacağına umut ediyor ve yeni yönetimin bu konuda başarılara imza atacağına inanıyorum” dedi. İAR ziyareti sonrasında Eroğlu Kuyumcukent’teki firmaları ziyaret etme ve AVM bloğunu inceleme imkanı buldu.

Eroğlu ziyareti sırasında Afyon’lu hemşehrileri ile de buluştu Veysel Eroğlu kendisi gibi Afyon’lu olan İAR Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç’ın babası, kuyumculuk sektöründe yarım yüzyıllık deneyime sahip Fazlı Halaç, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü eski başkanlarından Prof. Dr. Nijad Bilge ve bakır sanayicisi Fehmi Denizli ile de bir araya geldi ve Fehmi Denizli ile Nijad Bilge’nin Emirdağ/Afyon’da yaptıracakları okul ile ilgili bilgi aldı. Veysel Eroğlu Orman ve Su İşleri Bakanı

SAYI 93 • ALTIN DÜNYASI 43


Zen Pırlanta,

iş ortakları ile bir araya geldi Zen Pırlanta artık gelenekselleşen “İş Ortakları Buluşması”nda Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen bayilerini ağırladı. Antalya Mardan Palace Otel'in büyüleyici atmosferinde gerçekleşen toplantıda markanın yeni dönem projeleri ve hedefleri hakkında bilgiler verildi.

Toplantının ev sahipliğini Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş yaptı. Bu yıl “Satmak Sanattır” mot-

tosuyla yapılan toplantı iki gün devam etti. Toplantı boyunca marka, pazarlama, tüketici davranışlarının satışlara etkisi gibi konularda uzman kişiler tarafından bayilere çeşitli eğitimler verildi. Emil Güzeliş açılış konuşmasında, Zen markasının başarılarının arkasında bayilerinin önemli payı olduğuna ve başarıların artarak devam edeceğine inandığını söyledi. Birbirinden değerli konuk konuşmacılarından edinilecek yeni bilgilerle ve çeşitli aktivitelerle renklenecek toplantının, yeni bakış açıları kazandıracağını ve yol gösterici olacağını belirtti. Toplantının ardından düzenlenen gala gecesinde Zeliha Sunal sahne aldı. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen Zen Pırlanta'nın bayileri Zeliha Sunal'ın şarkıları ile keyifli bir akşam geçirdi.

44 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



Geçtiğimiz ay, bu yıl Tel Aviv’de düzenlenen WDC (World Diamond Council- Dünya Pırlanta Konseyi) ve CIBJO (The World Jewellery Confederation- Dünya Mücevher Konfederasyonu) toplantılarıyla geçti. Sektörün sorunlarının ve çözümleri için izlenecek adımların görüşüldüğü toplantılardan ilki üyesi olduğum WDC (World Diamond Council- Dünya Pırlanta Konseyi)’nin toplantısı idi. Toplantı, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jose Fernandez, İsrail Ekonomi ve Ticaret Bakanı Naftali Bennett, Güney Afrika Cumhuriyeti Mineral Kaynaklar Bakanı Susan Shabangu, Zimbabve Cumhuriyeti Madencilik ve Madenler Kalkınma Bakanı Dr. Obert Mpofu, Kimberley Süreci Başkanı Büyükelçi Welile Nhlapo gibi önemli devlet adamlarının katılımıyla başladı. Açılışta WDC Başkanı Eli Izhakoff, Kimberley Süreci’nin, tüketicinin elmas sanayinin üretim sürecinde etik bütünlüğü korumak için etkin adımlar attığını anlamasının yanında, madenlerin bulunduğu ülkelerde de bununla uyumlu bir inancı oluşturduğunu ifade etti. Bu ülkelerden, artık sorumlu ve çözüme katkıda bulunan taraf olarak bulunmalarının ısrarla istendiğini belirtti. Artık bu bölgelerde, kendi doğal kaynaklarından faydalanmalarını optimize etmeye yardımcı olan taraf da olunması da gerektiğini vurguladı. WDC toplantısı, üyelerden belli bir bedel alınması, yeni üyeler katılması gibi farklı önerilerin yanında, yeni projelere başlamayı istediğinden başkanlığı bırakan Izhakoff ve geçici olarak görevi sürdüren Avi Paz’la da ilgili pozitif konuşmalarla da geçti. Ertesi gün CIBJO (The World Jewellery Confederation- Dünya Mücevher Konfederasyonu) toplantısı da ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomi ve Ticaretten Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jose Fernandez’in de katılımıyla başladı. CIBJO Başkanı Dr. Gaetano Cavalieri, yaptığı açılış konuşmasında özellikle sosyal sorumluluğun ne olduğu ve nasıl yaklaşılması gerektiği üzerinde durdu. Kurumsal Sosyal Sorumluluk evrensel bir uygulama olmalıdır diyen Cavalieri, sosyal sorumluluğun, Lacoste gömlekteki timsah sembolü gibi ürün değerini artırmak için kullanılan, bedeli ödenmiş bir marka sembolü olmaması gerektiğini belirten etkileyici bir konuşma yaptı. CIBJO bünyesindeki çeşitli komisyonların çalışmalarının tartışılıp kararların alındığı toplantıdan bazı ilgi çekici açıklama ve çalışmalar şöyleydi; CIBJO paneline moderatörlük yapan IDI’ın genel müdürü Eli Avidar, paneli sektörün dünyadaki tüketicilerin gözünde sadece itibarını savunmak için gerekli olanın sadece minimumunu yapıp yapmadığını sorgulayarak açtı. Sözlerine Güney Afrika’da başlatılan zenginleştirme politikasının, Güney Afrika’nın tüm ülkelerinde farklı farklı şekillerde uyarlandığını belirterek devam etti. Günümüzde, birçok Afrika Ülkesi’nde, Belçika, Hindistan, İsrail, Amerika gibi kesim merkezi sayılan ülkelerdeki elmas firmaları tarafından kısmen finanse edilen, bir kesim sanayinin oluştuğuna dikkat çekti. Diamond Trading Company operasyonlarının büyük kısmını Londra’dan Botsvana’ya aktardığını vurgulayan Avidar, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, günümüzde endüstride çok önemli değişikliklerin olduğunu açıkladı. CIBJO Elmas Komisyonu Avrupa adlandırma normlarının üzerinde durdu. Elmas Komisyonu Başkan Yardımcısı, Avrupa adlandırma normları olan “CEN Diamonds Norm TC410” ile ilgili bir rapor sundu. Konuyla ilgili komitede, sentetik pırlantalar konusunda bilgisi olan kişilerin bulunması gerektiği vurgulandı. Daha önce çeşitli toplantılarla, tüketicilerin kolayca anlayabileceği isimlerin tartışıldığı belirtildi ve halen sentetiklerin tüketicilere farklı şeyler ifade ettiği, genellikle insan yapımı bir cam parçasının dahi sentetik olarak anlaşılabildiği vurgulandı. Toplantıların bitiminde alınan kararlar doğrultusunda iki büyük kurum da çalışmalarını yönlendirmeye başladı.

Danetella ve Estrella Sesa’yı sınır ötesine taşıdı Geçtiğimiz Istanbul Jewelry Show’da ilk kez tanıtılan, ziyaretçilerden büyük ilgi gören “Danetella” yüzük koleksiyonu ve piyasada çok yakından tanınan tek taş yüzük grubu “Estrella”, Sesa Kuyumculuk’un yıllar sonra ihracat çalışmalarına başlamasına vesile oldu.

Çok ciddi bir hazırlık dönemi geçirdikten sonra piyasaya sunulan Sesa’nın “Danetella” isimli yüzük koleksiyonu kısa sürede yüksek satış rakamlarına ulaştı. Başta Arap ülkeleri olmak üzere, İtalya’ya dahil ihracatı yapılan “Danetella” yüzük grubunun var olan model seçenekleri, bu ilginin ardından daha da genişliyor. Sesa Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Selim Sarışın, çok özel bir koleksiyon olan “Danetella”nın 5 kişilik Sesa tasarım departmanının son dönemdeki en başarılı çalışmalarından biri olduğunu ve bu koleksiyonun Sesa’yı tekrar yurtdışına taşıdığını söyledi. Fuarın ardından hızla ihracat departmanı kurduklarını ve tasarım depart46 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

manını genişlettiklerini kaydeden Sarışın, “Tasarıma markamız büyük önem veriyor. Bu bağlamda çok yakında 3 stajyer tasarım öğrencisi bizde staj görecekler. Geçtiğimiz yıl bünyemizde staj gören bir arkadaşımız, mezuniyetinin ardından Sesa’nın tasarım departmanında profesyonel olarak çalışmaya başladı” diye konuştu.

Koleksiyon beklentilerin üzerinde ilgi gördü

Danetella yüzük koleksiyonunun özel işçiliği ve farklı dokusuyla büyük beğeni topladığını vurgulayan Sarışın, “Mart fuarında beklediğimizin üstünde bir ilgi ve taleple karşılaştık. Fuarda aldığımız siparişlerimizi daha yeni bitiriyoruz. Esas önemli olan ilk siparişler değil ardından devam eden süreç içinde siparişlerin tekrar edilmesidir. Eğer bir ürüne siparişlerin devamı gelirse, o ürün piyasada kabul görmüş demektir” dedi. Sesa’nın ilk aşamada 7 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini ve bu sayının artacağını ön gördüklerini belirten Selim Sarışın şöyle konuştu: “İhracat alanındaki bu önemli gelişmeler, Sesa’nın iç pazara ilgisinin azalacağı anlamına gelmiyor. Önümüzdeki dönemde Sesa; daha önce hiç girmediği ürün gruplarında da olacak. Ağırlıklı olarak yüzüklerimizle tanınıyoruz. Farklı ürün gruplarına da Sesa kalitesini taşıyacağız. Ayrıca ağırlıklı olarak yurtdışına gönderdiğimiz “Danetella” koleksiyonumuzun iç pazar versiyonunu da yapacağız. Piyasa şartlarına aykırı olarak biraz ağır gramajla çıkan “Danetella” koleksiyonumuzda, altın fiyatlarının ani düşüşü satışlarımıza pozitif yansıdı.”



altın haber

Diyamandi yurtdışı ofisleriyle

markasını uluslararası arenaya taşıyor Pazarlama ve markalaşma çalışmalarına oldukça önem veren, yurtiçi ve yurtdışı gelişmeleri yakından takip edip markasına entegre eden Diyamandi için öncelik müşteri memnuniyeti.

K

urulduğu günden itibaren oluşturdukları pazarlama stratejileri ve markalaşma çalışmalarıyla etkin bir hedef kitleye ulaşan Diyamandi, doğru lokasyonlarda profesyonel ekibiyle hizmet vermeye devam ediyor. Pazarlama çalışmalarına büyük önem veren firmanın bu alandaki başarı kriterlerini Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Sorumlusu Ercan Hendek şöyle anlattı; “Diyamandi olarak ülkemizin büyük şehirlerinde bölgesel marka olmuş değerli meslektaşlarımıza pazarlama ekiplerimizle hizmet vermeye başladık. Firma olarak ilkemiz ve misyonumuz gereği sektörümüzden edindiğimiz tecrübelerimizi ve kazandıklarımızı sektörümüzün yararına kullanmaktan dolayı oldukça memnun ve kararlıyız. Pazarlama sorumlularımız kurumsal bir anlayış ile değerli esnafımıza taş konusunda gerekli tüm bilgileri kurum anlayışı ve meslek ahlakı ilkelerine dikkat ederek anlatmaktalar.” Tamamen güvene dayalı bir sektörde hizmet ettiklerini anlatan Hendek, “Alanında profesyonel ekibimiz ülke geneli yaptıkları ziyaretlerde iş ortaklarımızın söylediği olumlu sözlerinden dolayı oldukça memnun döndüklerini görmekteyiz. Bu da yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu göstermektedir” dedi. Pazarlama çalışmalarında yakaladıkları başarının her geçen gün büyüdüğünü anlatan Hendek, “Gerek kendi markamız, gerekse iş ortaklarımıza sunduğumuz hizmetin kalitesi adına işimizde oldukça hassasız. İş ortaklarımızın yararına olacak tüm bilgi ve tecrübeye sahip olup, istedikleri tüm bilgileri kendilerine aktarıyoruz. Ekibimiz sayesinde aldığımız bilgiler doğrultusunda iş ortaklarımızın tavsiye ve önerilerini dinliyor, kendilerine tüm lojistik desteği veriyoruz” şeklinde konuştu. “Yurtiçi ve yurtdışında hizmet verdiğimiz tüm iş ortaklarımızla sık sık iletişim kurup, sektörün ve markalarımızın geleceğiyle ilgili görüş alışverişinde bulunuyoruz” diyen Hendek, “Takı sektörünün yeniden şekillendiği bu süreçte meslektaşlarımızın mücevher konusunda mutlak ve mutlak olumlu bir çaba sarf etmeleri gerekmekte olduğunu her fırsatta dile getirmekteyiz. Diyamandi firması olarak sektörün geleceğini görerek işimize yatırım yapıyor ve yaptığımız yatırımları da esnafımızla paylaşmaktan dolayı büyük memnuniyet taşıyoruz” dedi. Yurtdışında da oldukça aktif olan ve tüm gelişmeleri yakından takip eden Diyamandi’nin uluslararası faaliyetlerinden bahseden Hendek, “Belçika Anvers’de faaliyet gösteren ofisimizin pırlanta borsası üyesi olması nedeniyle gelişmeleri yakından takip ediyor, bunu da sektörümüze entegre ediyoruz. Belçika dışında Bangkok, Hong Kong, Dubai, U.S.Ade bulunan ofislerimiz aracılığıyla sektörü yakından takip ederek ülkemizin ve sektörümüzün yararına faaliyetlerimizi devam ettirmekteyiz” diye konuştu. Sektörün gelişmelerini yakından takip eden şirketimizin Yönetim Kurulu Üyesi Semih Göksel’den aldığımız bilgiler doğrultusunda pırlantanın geleceği ve ülkemize bakan yönünü görme imkanımız oluyor. Bu doğrultuda sektörümüze ve işimize yatırım yapma kararları alıyoruz. 48 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



altın haber

Frederique Constant’tan yeni bir model; Classics Manufacture Frederique Constant bu yıl da yeni Classics Manufacture modelini sunmaktan büyük gurur ve heyecan duyuyor. Çelik modelinin fiyatı yalnızca CHF 2.460 olan bu modelin sofistike kadranı usta eller tarafından özenle tasarlanıp üretildi.

F

rederique Constant 2001 yılından beri kendi üretimi olan ve “Manufacture” ismi ile lanse edilen kalibreler geliştirip bunların üretimini yapmaktadır. Bu kalibrelerden ilki, kadran üzerinde saat 6 hizasında ikonik bir pencere açıklığı bulunan FC-910 Heart Beat Manufacture modeliydi. Heart Beat Manufacture serisinin daha sonraki versiyonları silisyum maşa çarkı ve Tourbillon olmak üzere çeşitli komplikasyonlar da barındırıyordu. Frederique Constant’ın ikinci etap kalibre gelişimleri 2008 yılında devam etti. Bu ikinci etap kalibrelerin tasarım ve gelişimindeki yol haritası oldukça netti: parçaları tekrar geliştirip Heart Beat Manufacture kalibrelerin sahip olduğu yüksek kalite seviyesini koruyarak üretim maliyetlerini %30 aşağı çekmenin yollarını bulmaktı. İşte FC-700 Maxime Manufacture kalibre de bu şekilde doğdu. Bu yeni seri ile Frederique Constant Manufacture saatlerin rakipsiz fiyatları ve markanın “Erişlebilir Lüks” felsefesi sayesinde bu maliyet tasarrufu direkt olarak nihai tüketiciye aktarılabilmişti. Frederique Constant bu yıl da yeni Classics Manufacture modelini sunmaktan büyük gurur ve heyecan duyuyor. Çelik modelinin fiyatı yalnızca CHF 2.460 olan bu modelin sofistike kadranı usta eller tarafından özenle tasarlanıp üretildi. Makinenin üstün el işçiliği standartları ile dekore edilmiş kısımları ise geleneksel Cotes de Geneve ve Collimacon usulü desenlerin izlerini yansıtır. Yeni Classics Manufacture, FC-710 Maxime kalibrenin makinesi baz alınarak, ikinci jenerasyon olarak tasarlanmış olup üzerinde ek olarak bir saniye kolu bulundurur. Çelik kasa haricinde Classics Manufacture modeli pembe altın kaplama kasalı olarak da mevcuttur. Çarpıcı güzellikte iki farklı versiyon! 50 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

Frederique Constant Manufacture Kalibrelerin Geçmişi Frederique Constant 2001 yılında, Cenevreli École d’Horlogerie ve École d’Ingenieurs ile Hollandalı Horloge Vakschool Zadkine atölyeleriyle yakın işbirliği yaparak ilk kendi üretimi olan kalibreyi geliştirip piyasaya sunmuştu. Heart Beat Manufacture modellerde kalibrenin ön kısmındaki denge çarkı karakteristik bir köprü parçasına sahiptir. Bu sayede zemberek ve regülasyon; saatin ön kısmında yer alarak çok daha cezbedici bir Heart Beat dizaynı sağlamıştır. Bu yeni dizilim Frederique Constant patenti altındadır. 2008 yılında ise, Frederique Constant silisyum maşa çarkına sahip ilk Tourbillon Manufacture makinesini sunmuştu. Silisyum maşa çarkının standart maşa çarkına oranla üç temel avantajı mevcuttur: - Yağlama gerektirmez - Daha pürüzsüz yüzey sağlar - Çeliğin beşte biri ağırlığındadır 2009 yılında Frederique Constant, yeni baz kalibresi olan FC-700’ün lansmanını geliştirirken önceliği; parçaların ve montaj sistemlerinin daha etkin hale getirilebilmesine vermişti. Sonuç olarak sayısız AR-GE çalışmalarının ve çeşitli yeni teknolojilerin adapte edilmesi nihayetinde üretim maliyeti Heart Beat Manufacture kalibreye oranla %30 düşürülebilmişti. Bu model, İsviçreli bir saat markasının sunduğu perakende satış fiyatı CHF 3.000’ın altında ilk Manufacture saat olmuştu.

Frederique Constant Fabrikası

Frederique Constant markasının Cenevre’de bulunan toplamda 4 katlı ve 3.200 metrekare alana yayılmış üretim fabrikası, kalibre parça üretimi, kalibre montajı, saat montajı ve kalite kontrol departmanları için son derece konforlu çalışma ortamı sunmaktadır. Parça üretimini sağlayan en son teknoloji makine ve cihazlar giriş katındaki geniş atölyede bulunmaktadır. Kalibre ve saat montajı ile titizlikle yürütülen kalite kontroller ise binanın ilk katındaki ferah atölyede yapılmaktadır. Binanın geri kalan katları ise markanın uluslararası merkezi olarak kullanılmaktadır.



altın haber

Anneler Günü’nün ardından

Mücevher Sektörü… Tüketimin inanılmaz derecede arttığı özel günlerden biri olan Anneler Günü, mücevherat sektörü açısından önemini koruyor. Sektörün önde gelen mücevher firmaları Anneler Günü için düzenledikleri kampanyalarla adından söz ettiriyor.

Medya Takip Merkezinin gerçekleştirdiği reklam araştırmasına göre markaların her geçen gün daha fazla ilgi gösterdiği Anneler Günü reklam kampanyalarında geçen yılın lideri olan mücevher sektörü bu kez ikinci sırada yer aldı. 2012’ye göre Anneler Günü reklamlarında yüzde 42’lik düşüş gözlenen mücevher sektörünün, reklam sürelerinde de yüzde 20’lik bir azalma yaşandı. 2012’de Anneler Günü için en fazla reklam verenler arasında üst sıralarda yer alan sektörün önde gelen markalarından bu yıl sadece Altınbaş ve Gülaylar’ın ilk 10’da yer bulması dikkat çekti. Anneler günü kampanyalarının oluşum aşamasını ve ne derece başarılı olduğuyla ilgili görüşleri, bu konuda fark yaratan öncü markaların İletişim Müdürlerinden aldık.

Altınbaş Kurumsal İletişim Direktörü Derya İrepoğlu “Anneler Günü sektörümüzde yılın en önemli dönemlerinden biridir. Altınbaş olarak Anneler Gününe özel sektörde bulunduğumuz lider konuma yakışan bir hediye kampanyası oluşturduk. Altınbaş’tan yapılan 1000 TL ve üzeri alışverişlerde pırlanta ve safir taşlı beyaz altın kolyeyi özel kutusunda hikâyeleri hediye ettik. Banka kredi kartlarına özgü farklı ve çeşitli ödeme seçenekleri ile ekonomik olarak da rahatlatan alternatifler sunduk. Bu süreçte sektördeki firmalardan çok farklı, anlamlı ve değerli biri ürünü annelere sunmak birinci önceliğimizdi. Annelerimize değer katacak, onlara önemli olduklarını bir kez daha hissettirecek, aynı zamanda modayı ve kaliteyi de içeren pırlanta ve altının bileşkesi bir ürünü tercih ettik. Televizyon, radyo, gazete, bilboard, mağaza görsel giydirme ve vitrin çalışmaları; AVM bilboardları, ekranları, internet sayfaları, dergileri, stand kurulumları; facebook ve twitter’ın da dahil olduğu tüm sosyal medya; cadde bilboardları, broşür dağıtımları, Altınbaş Dergisi ve diğer dergiler aracılığı ile Anneler Günü kampanyamızı duyurduk. Basın ve soysal medyanın kitlelere ulaşabilirliği çok yüksek. Bu sebeple yoğun şekilde kampanyamızın yer alması yönünde çalıştık. Sonuç olarak kampanyamız olumlu şekilde sonuçlandı. Müşterilerimizin ürünlerimizi beğenmesi satışlarımıza olumlu yansıdı. Kampanya yurdun birçok kesiminde olduğu gibi Anadolu’da da oldukça etkili oldu.” 52 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

Zen Pırlanta Kurumsal İletişim Müdürü Sinem Irmak Aksöyler “Müşterilerimize, Anneler Günü alışverişlerinde bileklik hediye etik. Hediyemiz melek figüründen oluşan pırlantalı bir şans bilekliğiydi. Hediyemizi “Melek annenize pırlantalı melek şans bilekliği” söylemiyle lanse ettik. Zen, özel günleri hediyelerle kutlayan bir marka. Müşterilerimize hediye verirken hiç bir sınırlama yapmıyoruz. Bilekliği de tüm alışverişlerde hediye ettik, hediye için alışverişte belli bir tutar sınırlamamız bulunmuyordu. Kampanya geri dönüşümüz gayet başarılı geçti. Bir markanın, tüketicisinin gözünde belli bir noktaya geldikten, verdiği güven, fiyat politikası, ürün çeşidi ve hizmetleriyle bir memnuniyet oluşturduktan sonra tüketicinin artık herhangi bir kampanyaya değil, markaya geldiğine inanıyoruz. Anneler Günü için yaptığımız iletişimde, tüm iletişim araçlarını birlikte kullanarak geniş bir kitleye ulaşmayı hedefledik. Televizyon, gazete, dergi, outdoor ve internet reklamlarımızla hedef kitlemize ulaştık. Kampanyanın dışında, facebook sayfamızda Anneler Günü’ne özel bir yarışma da gerçekleştirdik. Benzerlik üzerine kurguladığımız yarışmada, birbirine benzeyen anne ve çocuklar fotoğraflarını sayfamıza yüklediler. Yarışmaya katılan fotoğraflar oylamaya açıldı ve en çok beğeni alan 10 kişiye pırlantalı melek bilekliğimizden hediye ettik.”

Jival Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Yasemin Öztürk “Özel günlerde müşterilerimizden gelen talepleri ve sektördeki beklentiyi göz önünde bulundurarak iletişim çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Anneler Günü kampanyamızda, pırlanta ürünlerde 750 TL ve üzeri tüm alışverişlere pırlanta lale kolye hediye verdik. Altın ürünlerinde ise toptan müşterilerimize yönelik hazırladığımız çok şık bir stand ile yine bu döneme özel tasarlanmış anne çocuk motifli kolyelerimiz oldukça büyük ilgi gördü. www.jival. com.tr e-satış sitemizde ise Anneler Gününe Özel ürünlerde %30 indirim ile mağazalarımıza ulaşamayan tüketicilere ulaştık. Anneler Günü; çoğunlukla anne, kayınvalide ve eşler olmak üzere iki hediye hatta üç hediye alınması gereken bir dönem. Bu nedenle alışverişe ilave olarak ürün hediye verilmesi için en doğru dönem olduğunu düşünerek bir kampanya gerçekleştirdik. İletişim olarak sadece sosyal medyayı kullandık. Kampanyamızı hem reklamlar ile hem de yapmış olduğumuz yarışmalarla yeterli derecede duyurduğumuzu düşünüyorum. Facebook’ta son dönemlerde geliştirdiğimiz yarışmalarımız çok fazla ilgi gö-


rüyor. Yine Anneler Gününe özel hazırladığımız iki hafta süren “Anneye En Güzel Hediye ÖPÜCÜK” yarışmamız ile anneyle çekilen en unutulmaz fotoğraflar inanılmaz bir ilgi yarattı ve burada yayınlanan on fotoğrafa pırlanta kolye hediye verildi. Planlamış olduğumuz kampanyamızın dönüşleri olumlu oldu ve çok iyi yorumlar aldık. Facebook, sanal satış mağazamızı desteklerken, diğer internet reklam çalışmalarımız, özellikle marka adını canlı tutmamıza fayda sağladı. Birçok kişi sosyal medyada kampanyamızdan ve adımızdan söz ederek, bu sayede satış noktalarımıza yönlendi.”

Pera Pırlanta Kurumsal İletişim Müdürü Sinem Kayıarslan Özgüler “Anneler Günü sektörümüz açısından oldukça verimli geçen dönemlerden biri. Sektöre baktığımızda bu dönemde pek çok markanın, özel kampanyalar, indirimler, hediyeler verdiğini görüyoruz. Biz böyle özel bir güne, herkesin annesine rahatlıkla alabileceği bir koleksiyon hazırlamakla başladık. Elmas kolye, küpe ve yüzükten oluşan bu koleksiyondaki ürünler, bu döneme özel fiyatlarla ile satış noktalarımızda yerini aldı. Anneler Günü dönemine özel, koleksiyonumuzu alan tüketicilerimize de şık bir deri cüzdan hediyesi hazırladık. Amacımız takı alan müşterilerimizin annelerine, eşlerine iki özel hediye vermesini sağlamaktı. Türkiye’de 150 iş ortağımız bu ürün gruplarımızı tüketici ile buluşturdu ve başarılı bir kampanya dönemi geçirdik. Biz bir kampanya hazırlarken birçok unsuru göz önüne alırız. Satış noktalarımızın bölgelerindeki talepleri, ürünün tasarımsal özellikleri, vitrin sunumu ve fiyat aralığı, ürünle beraber verilecek hediyenin algı değerinin yüksek olması gibi faktörler kampanya hazırlıklarımızda değerlendirilir. Burada özgün ve farklı çalışmalar yapa-

rak, sektörde ayrışmaya devam etmek de önceliklerimiz arasındadır. Kampanya döneminde, ulusal dergiler aracılığı ile ilk başta bu tanıtımı yaptık. Ancak daha yoğun kullanım, iş ortaklarımızın bulunduğu bölgelerde yerel reklam faaliyetlerimizle oldu. Burada açık hava kullanımımızın fazla olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında, her dönemde olduğu gibi, bu dönemde de sosyal medya etkili kullanıldı. Facebook, twitter ile de bu kampanya desteklendi. Zaten markamız sosyal medyayı en etkili kullanan, en fazla fan sayısı olan pırlanta markasıdır. Burada da kampanyalarımızla ilgili her dönem içerikler girerek, tüketicileri bilgilendirmeyi sağlamaktayız. Bölgelerimizde aldığımız verileri incelediğimizde, Anneler günü koleksiyon ürün gruplarımız oldukça beğenildi. Kampanyamız kapsamınca verilen hediyemizin sektörel anlamda farklılık yarattığı, sadece Anneler gününde değil, sonraki dönemde de, devam ettirilmesi gereken bir promosyon olduğu bizimle paylaşıldı. O yüzden de, bu kampanyanın başarılı geçtiğini söyleyebilirim.”

Lizay Pırlanta Reklam ve Halkla İlişkiler Uzmanı Burcu Şahin “Lizay Pırlanta olarak altın kategorisinde bileklik, kolye ve küpeden oluşan 3’lü set kampanyası hazırladık. Bu setimizi anneler gününe özel olarak 399 TL ile satışa sunduk. Pırlanta kategorisinde, pırlantalı bebek ayaklı kalp kolyeyi ise yine anneler gününe özel 599 TL’ye müşteriler ile buluşturduk. İki kampanya için de 12 taksit imkânı sunduk. Kampanyamızı oluştururken, herkesin alım gücü farklı olduğu için tüm tüketici kitlesinin kesesine hitap etmeyi hedefleyerek hareket ettik. Bu doğrultuda altın ve pırlanta kategorilerinde 2 ayrı bütçe ile kampanyalar düzenledik. Bu anlamlı günü,

anneler gününü Lizay Pırlanta olarak iki kampanya ile taçlandırdık. En değerli varlığımız annelerimiz için altın ve pırlantanın büyüleyici cazibesini gözler önüne seren kampanyamızla beğeni topladık. Anneler Gününe özel hazırlamış olduğumuz kampanyaları mağazalarımız vitrinine astığımız görsellerle, çeşitli reklam kullanım alanlarına astığımız posterlerle duyurduk. Lizay Pırlanta’nın internet sitesinden ve yine Lizay Pırlanta’ya ait facebook ve twitter hesaplarımızdan da kampanya durusunu destekledik. Özellikle son bir yıldır sosyal medyanın kullanım sıklığı arttığı için geniş bir hedef kitleye sosyal medya ile ulaşabiliyoruz. Paylaştığımız kampanya duyurusunu sosyal medya kullanıcılarının paylaşması ve aldığımız beğeniler de bizi memnun etti. Anneler günü çok anlamlı ve özel bir gün olduğu için diğer günlere nazaran daha fazla bütçe ayrılan ve unutulmayan atlanmayan bir gün. Durum böyle olunca satışlar açısından sektörümüzün en verimli günlerinden biri diyebiliriz. Yılbaşı, Sevgililer Günü ve Anneler Günü’nde yoğunluklu olarak mücevher ve altın takılar hediye alınıyor. Lizay Pırlanta olarak Anneler Günü Kampanyası geri dönüşlerinden memnunuz, güzel satışlar elde ettik.”

Koçak Gold Perakende Müdürü Tufan Tap Anneler Günü Kampanyası süreci bu sene firmamız açısından çok verimli geçen bir süreç oldu. Yeni yılda, Sevgililer gününde olduğu gibi Anneler Gününde de bu özel güne ilişkin kampanyamızla beklediğimiz satış hedefimize ulaştık. Kampanya süresince tek seferde yapılan 599 TL üzeri alışverişlerde 1 adet promosyon “İnci Set” hediye edildi. 22 ayar ürünler ve gold bar külçe altın alışverişleri kampanyaya dahil değildi. Ayrıca cazip fiyatlarla nihai tüketiciye sunduğumuz elmas ve pırlanta setlerimiz tektaş beştaş yüzüklerimizde kampanyamız dahilindeydi. SAYI 93 • ALTIN DÜNYASI 53


Patent, tasarım ve marka tescili konusunda bilinmesi gerekenler

altın haber

Kuyumculuk ve mücevher sektörünün önemli konularından olan patent ile tasarım ve marka tescili konularında firmalar her geçen gün bilinçleniyor. Patent alma ile tasarım ve marka tescili alanlarında firmaların nelere dikkat etmesi ve ne tür çalışmalar yapmaları gerektiğine ilişkin önemli açıklamaları Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan’dan dinledik. Patent alma süreçlerinden bahsedebilir misiniz? Patentin tanımını yapacak olursak, sanayinin herhangi bir alanındaki sorunların çözümüyle ilgili geliştirilen fikri ürünle ilgili kişiye 20 yıllık süreyle verilen bir tekel hakkı şeklinde tanımlayabiliriz. Kişiler bu hak karşısında bu yeni bilgiyi bütün insanlıkla paylaşarak karşılığında, ticarileştirme ve devir hakkı dâhil buluşunun her türlü kullanım haklarını yasal koruma altına almış oluyor. Buluşların patentlenebilmesi için bazı kriterlere sahip olması gerekir. Bu kriterler, buluşun yeni olması, tekniğin bilinen durumunu aşması ve sanayiye uygulanabilir olmasıdır. Yapılan kapsamlı araştırma ve incelemeler neticesinde bu üç kriteri sağlayan buluşlara patent verilir. Türk Patent Enstitüsü’ne yapılacak bir patent başvurusunda internet sayfamızdan temin edilebilecek başvuru formu, buluşu kısaca anlatan özet, buluşun ayrıntılı olarak anlatıldığı tarifname, buluşun korunması istenen teknik özelliklerinin ifade edildiği istemler bulunmalıdır. Zorunlu olmamakla birlikte buluşun anlaşılmasına katkı sağlayacaksa resimler de verilebilir. Bu saydığım belgeler eksiksiz bir şekilde Enstitümüze teslim edildikten sonra tescil süreci başlatılmış olur. Bu aşamadan sonra patent başvuruları için araştırma ve inceleme aşamaları bulunmaktadır. Patent koruması üçüncü kişileri de doğrudan ilgilendirdiğinden başvurular belirli bir sürenin sonunda yayınlanmaktadır. Burada üçüncü kişilerin bu başvuruyu görerek, gerek duydukları takdirde itiraz etmelerine imkan tanıyan bir sistem söz konusudur. Başvuru sahiplerine yapmış oldukları her bir patent başvurusu için bir başvuru numarası veriyoruz. Patent başvurusu yayınlandıktan sonra, başvuru sahipleri elektronik olarak internet üzerinden başvurularıyla ilgili bütün işlemleri takip edebilirler. Patentin maliyeti nedir? Bu maliyete TÜBİTAK’ın desteği nedir? Firmaların markalaşmasına yönelik herhangi bir destek var mıdır? Patent ve faydalı model ulusal başvuru ücreti 30 TL’dir. Ancak bu ücret koruma talep edilen ülke sayısına göre değişebilmektedir. Enstitümüzün TÜBİTAK ile geliştirdiği işbirliği kapsamında yerli başvuru sahiplerimizin patent başvurularından kaynaklı maliyetlerini çok büyük ölçüde ortadan kaldırdığımızı söyleyebilirim. Bu teşvik sistemi kapsamında yer54 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

li başvuru sahiplerimize her bir patent başvurusu için karşılıksız 3 bin TL teşvik sunulmaktadır. Benzer şekilde KOSGEB tarafından KOBİ’lerimize sınai mülkiyet başvuru ve ticarileştirme maliyetleriyle ilgili destekler sağlanmaktadır. Türk Patent Enstitüsü’nün firmalara yönelik, marka tescil süreçleri ile ilgili doğrudan maddi bir teşvik bulunmamakla birlikte; Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri ile özel sektör temsilcileri tarafından yürütülen “Turquality” Projesi kapsamında, yurtdışında marka tescil ettirmek isteyen firmalara maddi destek sağlanarak, rekabet gücü yüksek küresel markalar yaratılması hedeflenmektedir. Kuyumculuk sektörünü “Tasarım ve Marka Tescili” konusunda nasıl değerlendiriyorsunuz? Kuyumculuk sektörünün de diğer sektörlerde olduğu gibi sınai mülkiyet alanında yaşanan özellikle markalaşma ve tasarım konusundaki gelişmelerden, başvurularda yaşanan artışlardan, elde edilen başarılardan olumlu yönde etkileneceği tahmininde bulunmak yanlış olmaz. Türk Patent Enstitüsü Türkiye’nin kendi ulusal marka ve tasarımlarının oluşturulması için her kesime hitap edecek şekilde bilinçlendirme çalışmaları sürdürmektedir. Bu bağlamda üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, ilgili sivil toplum örgütleri ve sanayi sektörü ile işbirliğine girerek, ana teması sınai mülkiyet hakları olan projeleri hayata geçirmektedir. Türk Patent Enstitüsü olarak verilen eğitimlerde markalaşmanın ve tasarımın bu günden yarına bitirilecek bir olgu değil, sürdürülebilir stratejik bir eylem olarak görülmesi gerektiğini önemle belirtmekteyiz. Ayrıca, önümüzdeki günlerde kanunlaşmasını beklediğimiz TBMM’de bulunan yeni sınai mülkiyet yasa tasarısında da yaşanan sorunların çözümüne, işlemlerin basitleştirilmesine ve katma değeri daha yüksek bir sinai mülkiyet yapısına geçilmesine yönelik düzenlemeler öngördük. Örneğin kuyumculuk sektöründe de rastlanabilen tasarımlarda özgün olmadığı halde itiraz edilmediği için yapılan tesciller var. Bunlar piyasayı kötü etkiliyor, yeni sınai mülkiyet yasa tasarısında özgün olmadığı anlaşılan, yeni olmayan tasarımların yayına çıkmadan önce reddedilmesi konusunda düzenleme yapıyoruz. Kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren firmalarımız da diğer sektörlerdeki gibi markalaşma konusunda doğru tespitler yaparak stratejik davranışlar geliştirmeleri halinde dünyada hedefledikleri noktaya geleceklerdir. Dünya çapında tanınmış, yüksek katma değer üreten, başarılı markaların sayısının artması durumunda da markalaşmanın ülke ekonomisine katkısını daha açık bir şekilde görebileceğiz. Kuyumculuk Sektörüne Ait Sınai Mülkiyet Başvuru Sayıları Marka

Patent/Faydalı Model

Endüstriyel Tasarım Yerli

Yabancı

Toplam

Başvuru Yılı

Yerli

2008

15

2

17

1255

38

1293

51

268

2

2

53

270

2009

16

3

19

1080

23

1103

63

643

3

3

66

646

2010

18

4

22

1666

23

1689

71

619

2

2

73

621

2011

22

2

24

2290

37

2327

81

1012

5

5

86

1017

2012

24

2

26

2354

36

2390

106

1078

2

2

108

1080

Yabancı Toplam Yerli

Yabancı Toplam

Dosya Sayısı

*Sektör belirlenmesinde ilgili sınıflandırma sistemleri kullanılmıştır.

Tasarım Dosya Sayısı Sayısı

Tasarım Sayısı

Dosya Sayısı

Tasarım Sayısı



altınhaber

Nadir Metal sektörün birleşmesine vesile oldu Değerli maden üreticisi Nadir Metal Rafineri; geçtiğimiz günlerde İzmir’de düzenlenen ve kuyumcuların tek çatı altında toplanması kararı alınan panele ana sponsor olarak büyük bir projenin hayata geçirilmesi adına adım attı.

B

atı Anadolu Kuyumcular Birliği ve İzmir Kuyumcular Odası tarafından organize edilen “Türkiye 2023 hedefine yürürken; Kuyumculuk sektörünün geleceği, sorunları ve çözüm önerileri” paneli; Nadir Metal Rafineri ve TEB tarafından desteklendi. Sektörün sorunlarını ve sektör içindeki tüm gelişmeleri yakından takip eden Nadir Metal Rafineri, panele ana sponsor olarak, sektöre katkı sağlamaya devam etti. Ülkemizin dört bir yanından gelen il, ilçe, kuyumcu dernek, oda başkanlarının ve sektör temsilcilerinin katıldığı panel; İzmir Swiss Otel’de gerçekleştirildi. Bir gün boyunca süren panel sonunda, ülke çapında kuyumcuların 7 coğrafi bölgede dernekleşmesi, ardından bölgenin kendi içinde derneklerinin birleşerek federasyon olması ve sürecin sonunda da ülke çapında tüm federasyonların konfederasyon olarak tek vücut meydana getirmesi kararı alındı. Nadir Metal Rafineri Genel Müdürü Abdullah Tütüncü’nün de bizzat hazır bulunduğu organizasyon sonunda özel bir gala yemeği tertip edildi. Böylesi tarihi bir kararın alındığı organizasyona destek vermenin kendilerini memnun ettiğini belirten Nadir Metal Rafineri Genel Müdürü Abdullah Tütüncü, “Sektörün sorunlarını kendi sorunumuz, sektörün mutluluğunu kendi mutluluğumuz olarak gören bir anlayışla hareket ediyoruz. Alınan bu karar ile kuyumculuk sektörü artık farklı platformlarda hakkını çok daha sağlıklı ve kuvvetli bir şekilde arayacaktır” dedi. Tütüncü, Nadir Metal’in bu tip sektörün yetkili kişi ve kuruluşlarının bir araya geldiği yapıcı organizasyonlara destek vermeye devam edeceğini vurgulayarak, “Kuyumculuk sektörü önünde birçok engel ve sorunla mücadele etmektedir. Çeşitli reformlar ve kanuni düzenlemelerle hızla çözülecek bu sorunların ertesinde aydınlık günler sektörü bekliyor. Bu organizasyonda meşhur söz gerçek oldu. “Her şeyin başı birlik olmak” kayıtlara resmi olarak geçti. İnanıyorum ki sektörümüz hızla bütünleşecek ve binlerce kuyumcu, sektörün sorunlarını tek ses, tek eylem planı içinde çözüme ulaştıracaktır” diyerek konuyla ilgili açıklamada bulundu.

Geçen Kuyumculuk özgün tasarımdan vazgeçmiyor Geçtiğimiz günlerde, ünlü manken Tuğba Altıntop’un çekimlerinde yer aldığı “Bitmeyen Aşk” isimli yeni set koleksiyonunu piyasaya süren Geçen Kuyumculuk, kısa sürede büyük beğeni toplayan koleksiyonunun sırrını “Tasarımda özgün yaklaşım” ile özetledi. Kurulduğu günden bu yana hızlı bir büyüme gösteren ve son iki yılda tasarıma verdiği önem ile dikkat çeken Geçen Kuyumculuk, birbirinden yetenekli 3 genç tasarımcısı ile fark yaratan çalışmalara imza atıyor. Yaklaşık 40 parçadan oluşan “Bitmeyen Aşk” isimli koleksiyonundan kısa sürede müşterilerinden olumlu dönüşler alan Geçen Kuyumculuk, sürekli özgün tasarımlar ortaya çıkarma gayretinde. İki yıl öncesine kadar firma dışından tasarımcılarla ortak çalışmalar yürüttüklerini, son dönemde ise kendi bünyelerinde yer alan profesyonel tasarım kadrosuyla çok daha özgün çalışmalara yöneldiklerini kaydeden Geçen Kuyumculuk firma sahibi Ahmet Geçen, “Bugün itibariyle tasarıma yatırım yapmayan, tasarımlarıyla kendi çizgisini ortaya koymayanlar, günü görebilirler ama yarını yakalamakta çok ciddi sıkıntı yaşarlar” dedi. Ahmet Geçen; Geçen Kuyumculuğun takılarında, İtalyan ve Türk tasarımları harmanlayan bir bakış açısına sahip olduğunu belirterek, “Ağırlıklı olarak modern çizgileri barındırdığımız tasarımlarımızda, ışıltılı taşlar ile setlerimizin güzelliğine renk katıyoruz. Her ay 20 farklı tasarımı üretim bandından geçiriyoruz. Artık vitrinde isimsiz birkaç seti yan yana görenler hangisinin Geçen Kuyumculuğun olduğunu ayırt edebiliyorlar. Bu da bizim özgün kimliğimizin yerleştiğinin bir göstergesidir” diye konuştu. Yılda, özellikle fuar dönemleri ağırlıklı olmak üzere 3 farklı koleksiyon ortaya çıkardıklarını ifade eden Geçen; bu koleksiyonlara sürekli eklemeler yaptıklarını ve koleksiyondan bazı modellerin satışlarda daha ön plana çıktığını da sözlerine ekledi. Geçen Kuyumculuğun tasarım ekibi üretim tesislerinde değil, kuyum piyasasının kalbinin attığı Nuruosmaniye’de yer alıyor. 3 kişiden oluşan tasarım ekibi; özellikle vitrinlerde yer almayan, daha önce denenmemiş tasarımlara cesaretle imza atıyorlar. 56 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



altınröportaj

“Türkiye’nin geleceğine olan güven, yabancı Forex şirketlerinin de iştahını artırıyor” Profesyonel ve güçlü bir kadrodan oluşan organizasyon yapılarıyla GCM Forex, kısa sürede büyük bir ilerleme kaydederek aylık 30 milyar TL işlem hacmine ulaştı ve 70’e yakın üründe yatırımcıya hizmet veriyor. Türkiye’ de finansal yatırım bilincinin artması ve Forex piyasasının tanıtılması adına eğitimler düzenlediklerini anlatan GCM Menkul Kıymetler A.Ş. Genel Müdürü Alper Nergiz’ den yabancı Forex şirketlerinin Türk piyasalarına bakış açısı ve yatırımcılara ışık tutacak önemli bilgiler aldık. Firmanız ve hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz? GCM Menkul Kıymeteler A.Ş. olarak Türk Forex piyasasında lider olma misyonuyla 2012 Nisan ayında faaliyete başladık. Müşterilerimizin gösterdiği büyük güven ile çok kısa bir sürede aylık bazda ortalama 30 milyar TL işlem hacmine ulaştık. Müşterilerimize dünya standartlarında yüksek teknolojik alt yapı ile hızlı ve kesintisiz hizmet sunuyoruz. Gelişmiş teknolojik altyapımız, yeni nesil işlem platformumuz, profesyonel ve güçlü kadromuz ile bugün döviz pariteleri, emtia, altın, petrol vb. gibi 70’e yakın üründe yatırımcıya hizmet veriyoruz. Türkiye’de Forex piyasalarının son durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? SPK’nın Forex piyasasına yapmış olduğu düzenlemeler (regülasyon), Türk Forex piyasası için dönüm noktası oldu. SPK regülasyonu sonrası güvenli ve denetimli bir piyasada yatırımcı işlem yapabilme ayrıcalığına kavuştu. Hesapların Takasbank’ta müşteri bazında saklanması ve işlem yapan aracı kurumlara yetki belgesi zorunluluğu getirildi. Kaldıraç oranı 1:100 olarak sınırlandırılarak yatırımcının sistematik risklere karşı duyarlılığı azaltıldı. Piyasanın güvenirliğini ve gücünü yansıtan bu düzenlemeler ile yurtdışında yüksek maliyetle, teminat garantisi olmadan işlem yapan yatırımcıların büyük kısmı hesaplarını Türkiye’ye taşıdı. İşlemler, SPK’dan yetki belgesi almış aracı kurumlara kaydı. Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) verilerine göre 2012 yılında ortalama aylık bazda 125 milyar TL olan işlem hacmi, 2013 yılının Mart ayında 250 milyar TL seviyesine yükseldi. Sektördeki büyüme potansiyeli, makroekonomik göstergelerin pozitif seyri ve ülkemizin geleceğine olan güven, yabancı Forex şirketlerinin de iştahını artırıyor. Bugün aralarında yabancı Foreks şirketlerinin de yer aldığı 23 aracı kurum SPK’dan piyasa yapıcılığı yetki belgesi aldı. GCM, SPK’dan ilk yetki belgesi alan kurumlar arasındadır. Şimdi kurumların hem teknolojik yapısı hem de finansal yeterliliği aldıkları risk oranı düzenli olarak denetlenebiliyor. Bugün Türk Forex piyasasının gündeminde: “Forex piyasası nasıl geliştirilebilir? Yatırımcıya denetlenebilen standartları olan bir piyasada daha iyi ve daha fazla hangi hizmetler sunulabilir?” var.

Yatırımcılar Forex piyasaları konusunda yeterince bilinçli mi? Yatırımcı profiline sermaye piyasaları açısından baktığımız zaman Türkiye’de tasarruf oranı çok düşük, keza finansal okuryazarlıkta aynı oranda. Forex piyasasının uluslararası bir piyasa olması, işlem gören ürünlerin çeşitlilik göstermesi, yüksek kaldıraç kullanılması, çift yönlü işlem imkânı, piyasanın hafta içi 5 gün/ 24 saat açık olması gibi birçok özelliği domestic piyasadan farklılıklar gösteriyor. Bu perspektifte de yatırımcının bu piyasada da işlem yapması daha fazla bilgi ve tecrübe gerektiriyor. GCM olarak bilinçli yatırımcı misyonu çerçevesinde, Forex piyasası ile ilgili yatırımcının ihtiyacına uygun her seviyede ücretsiz eğitimler veriyoruz. Tabi, yatırımcıların kendilerini geliştirmesi ve tecrübe kazanması amacıyla deneme hesabı üzerinden sanal para ile gerçek işlemler yapması imkânını sunuyoruz. Altın fiyatlarında yaşanan dalgalanmanın ardından kuyumculuk sektöründe hizmet gösteren yatırımcı adaylarına Forex piyasalarında nasıl hareket etmelerini önerirsiniz? Günümüzde dünyada altın ticareti yapan kişiler veya kurumların çok büyük kısmı risk yönetimi (hedge) yaparak olası zararlara karşı korunuyorlar. Altın, gümüş ya da diğer kıymetli madenlerin fiyatlarındaki değişimlerden etkilenme ihtimali olan kuyumcular, bu risklerini Forex piyasasında çok düşük teminatlarla hedge edip koruyabilirler. Forex piyasasında emtia yatırımı yaparken çalınma, alım satım arasında oluşan komisyon, işçilik, sigorta, saklama gibi maliyetlere de katlanılmıyor. Ülkemizde yatırımcılar yeteri kadar risk alıyorlar mı? Yatırımcılar risk yönetimi konusunda ne kadar bilinçli? Türkiye’de finansal okuryazarlık oranı dünya ortalamasının çok gerisinde. Yatırımcı yatırım kararlarını daha çok kulaktan dolma bilgilerle alıyor. Risk faktörü göz ardı ediliyor. Yatırımcının risk profilini belirlemesi ve yatırım kararlarını bu yönde alabilmesi, yatırım bilincinin gelişmiş olmasına bağlı. Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kurumlar Birliği, finansal bilincin gelişmesine yönelik bir eğitim seferberliği başlattı. Biz de GCM olarak sektörün misyonuna uygun eğitimler ve seminerler düzenliyoruz ve bu amaçlar doğrultusunda Forex eğitim seferberliğini başlattık. Önce Ankara Rixos Otel’de, 18 Mayıs’ta Antalya The Marmara Otel’de ve 15 Haziran Gaziantep Grand Hotel’de Forex piyasası eğitim seminerleri verdik. Gaziantep’ten sonra Anadolu’nun diğer şehirlerinde de seminerlere devam edeceğiz. Eğitim seminerleri hakkında detaylı bilgi için www.gcmforex.com/egitim/seminerler/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

GCM olarak bilinçli yatırımcı misyonu çerçevesinde, Forex piyasası ile ilgili yatırımcının ihtiyacına uygun her seviyede ücretsiz eğitimler veriyoruz. Yatırımcıların kendilerini geliştirmesi ve tecrübe kazanması amacıyla deneme hesabı üzerinden sanal para ile gerçek işlemler yapması imkânını sunuyoruz.” 58 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



altınhaber

Altınbaş Yaza Merhaba dedi

Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, yaza coşkulu bir kutlama ile “merhaba” dedi. Düzenlenen barbekü partisinde bir araya gelen Altınbaş çalışanları keyifli bir gün geçirdi.

A

ltınbaş "Mücevherat" çalışanları 25 Mayıs Cumartesi günü düzenlenen Yaza Merhaba Partisi’nde bir araya geldi. Altınbaş’ın Sultanahmet’teki binasının terasında yapılan partiye tüm çalışanlar ile birlikte Altınbaş Mücevherat Grup Başkanı Atilla Keskin de katıldı.

Çalışanlar çekilişle birlikte sürpriz hediyeler kazandı Barbekü partisi şeklinde organize edilen partide keyifli bir gün geçiren çalışanlar, düzenlenen çekilişle sürpriz hediyeler kazandı. Altınbaş Yaza Merhaba Partisi anısına verilen sürpriz hediyelerin ardından büyük resim çerçevelerinde fotoğraf çektiren katılımcılar eğlenceli bir gün geçirdi. Çalışanları ile birlikte kutlamanın özel günlerin değerini artırdığına inanan Altınbaş, bu tür etkinliklere sık sık ev sahipliği yapıyor. 60 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93


SAYI 93

• ALTIN DÜNYASI

61


altınfirma

Assos,

Vialand Alışveriş Merkezi’nde Assos, Vialand AVM'de 24 Mayıs Cuma günü açtığı 5. mağazasıyla kaliteyi seven bayanları ürünleriyle buluşturmaya devam ediyor.

M

ücevheri modaya dönüştüren marka Assos, perakende zincirini büyütmeye devam ediyor. Başarı grafiğini günden güne yükselten marka, kaliteli ve şık ürünlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla 26 Mayıs Pazar günü İstanbul Vialand AVM’de açtığı mağaza ile tüketicilerle buluşturmayı sürdürecek. Her sezon hazırladığı birbirinden şık ve zarif koleksiyonlarla adından söz ettiren Assos’un Mayıs ayında açtığı 72 metrekarelik, 8 m2 ön cepheye ve 8 m2 VIP odaya sahip mağazasında, kadınların gözlerini kamaştıracak binlerce ürünü bir arada bulmak mümkün. Assos’un 5 personeliyle hizmet vereceği yeni mağazası benzersiz ürün ve hizmet kalitesiyle de göz doldurmaya devam edecek.

62 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



altınseçim

İTO Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı oldu İstanbul Ticaret Odası seçimleri 22 Mayıs 2013 tarihinde Türk Telekom Arena’da gerçekleştirildi. Kuyumculuk Meslek Komitesi seçimlerini Erhan Hoşhanlı’nın liderliğindeki Birlik Komitesi kazandı. Dünyanın beş büyük odasından biri olan İstanbul Ticaret Odası (İTO) meslek komitesi ve meclis üyesi seçimini Türk Telekom Arena’da gerçekleştirdi. Aktif 330 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük ticaret odası olan İstanbul Ticaret Odası’nda meslek komiteleri ve meclis üyeleri seçimleri, 22 Mayıs Çarşamba günü Türk Telekom Arena’da gerçekleştirildi. Bünyesinde 81 meslek grubunu temsil eden İstanbul Ticaret Odası için, Meslek gruplarından toplam 550 kişi temsilci seçildi. İTO’ya üye olan iş adamlarının, kendi sektör temsilcilerini belirlemek amacıyla oy kullandığı seçimlere her meslek komitesinden yoğun katılım olduğu gözlendi.

İstanbul Ticaret Odası Kuyumculuk Meslek Komitesi seçimleri de oldukça yoğundu. Seçim sonucunda kazanan taraf Erhan Hoşhanlı başkanlığındaki Birlik Grubu oldu. Uzun yıllardır sektörel kurumlarda kuyumculuk ve mücevherat sektörüne hizmet eden Erhan Hoşhanlı, listesindeki İlhami Yazıcı, Cemal Turgut, Minas Arslan, Mirat Kökler, Ömer Dinçel, Ercan Özboyacı, Nergis Sürücü, Atilla Akıncı, M. Ali Yıldırımtürk, Melkon Sahakoğlu, İhsan Kesik, Muhammet Ali Turan, Utku Yılmaz gibi önemli isimlerle Birlik Grubu olarak Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanlığı’nda sektöre hizmet etmeye devam edecek. Uzun bir süredir İTO bünyesinde sektöre hizmet veren Erhan Hoşhanlı, Ticaret Odası yönetim kurulunun destekleri ile birçok sektörel konuda çözüm üretilmesine gayret ettiklerini belirttiği konuşmasında, başlayan bu yeni süreçteki hedefleri ile ilgili şunları söyledi: “Mücevherde kullanılan taşlardaki %20’lik ÖTV’nin kaldırılması, Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde Kuyumculuk Meslek Standartları’nın oluşturulması, bankaların faaliyetlerinin sektöre zarar vermesini önleyici tedbirlerin alınması, sektörde eğitime ve inovasyona önderlik edilmesi, rekabet gücünün desteklenmesi, sektörde kurumsallaşmaya yönelik çalışmaların desteklenmesi, ürünlere sertifika verilmesinin teşvik edilmesi, sektör kurumları arasında var olan dayanışma ve işbirliğinin sürdürülmesi önümüzdeki dönemde ajandamızın ilk sıralarında yer alacak konular. Üretken ve tecrübeli birliğimizle sektörümüz adına iyi şeyler yapacağımıza inanıyorum.” Türk Telekom Arena’nın iki ayrı katında ve toplam 140 sandıkta gerçekleştirilen İTO seçimleri, emniyet güçleri koordinasyonuyla sağlanan tedbirlerle sorunsuz bir şekilde sona erdi.

64 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93


ERHAN HOŞHANLI KİMDİR?

1956 yılında Malatya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Malatya’da, yüksek öğrenimini Adana İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nde tamamladı. 2 dönem Malatya Kuyumcular Odası Başkanlığı görevinde bulundu. 2 dönem İTO Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanlığı ve Meclis Üyeliği yaptı. MÜSİAD ve TUSKON üyesi olan ve 20 yıldır İstanbul’da ithalat, ihracat, üretim ve perakende alanlarında ticari faaliyetine devam eden Erhan Hoşhanlı 3 çocuk babasıdır.

SAYI 93

• ALTIN DÜNYASI

65


Troy, kuyum sektörünün kalbi Nuruosmaniye’de Kıymetli maden ticareti, ithalatı ve ihracatı alanlarında 2005 yılından beri kuyumculuk sektörünün önde gelen markalarına, bireysel ve kurumsal yatırımcılara hizmet sunan Troy Kıymetli Maden Ticaret A.Ş., şimdi Nuruosmaniye şubesiyle sektörün çok daha yakınında.

K

urulduğu günden buyana Hazineden almış olduğu aracı kurum yetki belgesiyle tamamen işlemlerini resmi çerçevede yürüten ve kuyumculuk sektörünün ithalat, ihracat çalışmaları başta olmak üzere birçok değerli maden ticaretinde çeşitli çözümler sunan Troy, şimdi Nuruosmaniye’de açtığı şubesiyle sektörün kalbine adım attı. Yeşilköy’de yer alan Dünya Ticaret Merkezi’nde ana merkezi bulunan Troy; yüzlerce firmaya, bireysel ve kurumsal yatırımcıya sunduğu akıcı çözümlerle bugüne kadar milyonlarca dolarlık değerli maden ticaretinde aracı kimliğiyle başarılı çalışmalara imza attı. Troy Kıymetli Maden Ticareti A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan Bütün; Troy’un bir banka gibi yıllardır çalışmalarını sürdürdüğünü ve Troy’da hesap açan kişi veya kurumların değerli maden ticaretini sıfır risk, yüksek güven içinde tüm dünya ile yıllardır başarıyla yaptığını vurguladı. Türkiye’de ilk olarak bu hizmetleri sunan kurumun Troy olduğuna dikkat çeken Bütün, Troy’un sadece yurtiçinde değil yurtdışında da Türkiye ile ticaret yapan birçok değerli müşteriye sahip olduğunu ifade etti. Ticaret hacmine bakmadan irili ufaklı tüm müşterilerine kaliteli ve çözüm odaklı hizmet sunan Troy’un, dünyanın birçok ülkesinde bankalar, rafineriler ve kıymetli maden işi yapan Acentaları (Muhabirleri) olduğunu belirten Bütün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün itibariyle ister 10 gram ister 10 kilo değerli madeninizi Troy ile bir noktadan bir diğer noktaya güven içinde, sıfır risk anlayışıyla transfer edebilir veya size ulaşmasını bizim aracılığımızla rahatlıkla sağlayabilirsiniz. Bugüne kadar ithalat ve ihracat çalışmalarında birçok kuyum firmasının farklı yollar ile dış ticaret faaliyetlerini yürüttüklerini biliyoruz. Halbuki bizimle çok cüzi masraflarla, gönül rahatlığıyla Dünyanın her ülkesine ihracat ve ithalat yapabilirler. Tamamen bankacılık mantığıyla hareket eden, kıymetli madenlerin buluşma noktası Troy, şimdi açılan Nuruosmaniye şubesiyle sektörün tam ortasında olmak istedi. Aracı kurum olarak bu büyük sorumluluğumuzun bilinci içinde, tüm tecrübelerimizi müşterilerimizle paylaşmaya hazırız.”

Turizm sezonu yurtiçi gümüş takı satışlarını artırmaya başladı Son iki yıldır, gümüşten mamul takı üretiminde ülkemizin ihracat alanında birinci firması seçilen Akgün Silver, turizm sezonunun açılması ile yurtiçi satışlarını artırmaya başladı. Dünyada onlarca ülkeye, binlerce farklı gümüş takı ihraç eden ve takıda dünya trendlerini yakından takip eden Akgün Silver, modern tarzı ve özgün tasarım anlayışıyla yabancıların ilgisiyle her coğrafyada karşılaşıyor. Akgün Silver Genel Müdürü Halit Ağca; özellikle turizm sezonunun açılmasıyla birlikte, Akgün Silver ürünlerine turistlerin ilgi göstermesinin sebebini; Akgün’ün ihracat ağırlıklı ürünler piyasaya sunmasıyla ilintiliyor. Ağca, Akgün Silver’ın üretiminin çok büyük bir bölümünü ihraç ettiğini ve bu bağlamda gerek ithal ürünleri gerekse kendi imal ettiği ürünlerin, Edirne’den Hakkari’ye yurtiçinde talep görmesine ek olarak yabancıların da büyük beğenisini kazandığını ifade ediyor. Akgün Silver’ın; dünyada farklı kıtalarda, farklı kültürlere sahip milyonlarca insanın beğenisini yakalamak için çok geniş bir ürün çeşitliliğini bünyesinde barındırdığını kaydeden Ağca; “Bu anlayışımız ve tarzımız nedeniyle özellikle turizm sezonunda sahil bölgesinde markamız etkili bir satış grafiği ortaya koymaktadır. Çanakkale’den Mersin’e kadar geniş bir sahil bölgesinde gerek kuyumcularda, gerekse gümüş takı satışı yapan hediyelik eşya mağazalarında Akgün Silver, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşmaktadır” diye konuştu. 66 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

Piramit alyans hayallerdeki modeli yüksek teknolojisi ile hızla gerçeğe çeviriyor Her geçen gün gelişen bilim dünyası; üretim alanında ortaya koyduğu çözüm üreten yenilikleri ve işlevsel cihazlarıyla yüksek kaliteli ürünlerin kolaylıkla ortaya çıkmasını sağlıyor. Gelişen teknolojiden sektörümüz de payına düşeni fazlasıyla alıyor. Şimdi; 3 boyutlu muma modelleme ve kalıp yapan robotlar, tasarımcıların hayallerini hızla gerçeğe çeviriyor, onlara sonsuz özgürlük sunuyor. Ülkemizin önde gelen alyans üreticilerinden biri olan Piramit Alyans; yüksek teknolojinin nimetlerinden yararlanan ve bu sayede çarpıcı modelleri hızla gerçeğe çeviren markalardan birisi. Piramit Alyans; ülkemizde sadece birkaç alyans üreticisinde yer alan, 3 boyutlu kalıp ve modelleme robotuyla her hafta onlarca farklı modeli hızla üretim bandından çıkarıyor. Piramit Alyans firma sahibi Mehmet Arıkan, son 10 yıl içinde alyansta köklü değişiklikler olduğunu ve bu değişimlere hızla ayak uyduran firmaların yollarına devam ettiğini söyledi. 10 yıl önce 10-15 alyans modelinin yer aldığını, bugün ise binin üzerinde alyans modelinin tüketiciye sunulduğunu kaydeden Arıkan; “Yükselen altın fiyatları alyansın satışını olumsuz etkiledi. İnsanlar daha hafif ve daha az maliyetli alyans almak istediler. Ayrıca tüketiciye çok farklı modeller sunarak daha rahat bir satış yapılması hedeflendi. Bugün itibariyle binin üstünde modelimiz ile herkesin zevkine hitap eden bir konumdayız. Ayrıca bu zengin çeşitliliğimiz haricinde, yüksek teknolojinin de yardımıyla kişiye özel alyansta hızla üretebiliyoruz. Kısacası ileri teknoloji, butik üretimin seri üretim halinde yapılmasına imkan tanıyor” diye konuştu. 0,20 mikron inceliğinde hatasız modelleme yapan robotun Piramit Alyans bünyesinde yer aldığını ve bu sayede; hızla en ince işlerin bile yapılabildiğini vurgulayan Mehmet Arıkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknolojik gelişimler en çok tasarımcılarımızın yüzünü güldürdü. Yakın bir zamana kadar “Üretilebilir tasarımlara imza atın” diye tasarımcılarımıza sürekli dikte ettiğimiz sözler geçmişte kaldı. Artık tasarımcılarımız bu cihaz sayesinde neredeyse tüm hayallerini gerçeğe dönüştürebiliyorlar. El işçiliğinin yapamayacağı ince işleri, zor ayrıntıları ve motifleri modelleme robotumuz sıfır hata ile gerçekleştiriyor. Ayrıca bir üründe, elde yakalayamayacağımız hafifliği bu robot ile ortaya koyabiliyoruz. Bizi bir adım öteye taşıyan model robotumuz, üretim alanında dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kalktı. A’dan Z’ye tüm üretim aşamaları kendi bünyemizde gerçekleşiyor.”



altınhaber

İstanbul Altın Rafinerisi Sosyal Sorumluluk Projelerine Devam Ediyor

Otistik Çocuklar engelleri İAR ile aşıyor

İstanbul Altın Rafinerisi sosyal sorumluluk projeleri ile de sektöre örnek olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile protokolü imzalanan Rize Ömer Halaç İşitme Engelliler Okulu ve Zeytinburnu Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ile çocukları sevindiren Halaç ailesi piknik organizasyonunda otistik çocuklarla bir araya geldi. İstanbul Altın Rafinerisi kurumsal sosyal sorumluluk projelerine karşı gösterdiği hassasiyet ile de sektöre örnek olmaya devam ediyor. Yardımsever kişiliği ile ön plana çıkan Halaç ailesi geçtiğimiz günlerde Zeytinburnu Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi’nden otistik çocuklarla Florya Atatürk Ormanı’nda gerçekleştirilen organizasyonda bir araya geldi. İstanbul Altın Rafinerisi tarafından organize edilen piknikte yüzlerce çocuk ve beraberindeki aileleri “yaza merhaba” dedi. Organizasyona katılarak çocuklarla birebir ilgilenen Başak Halaç piknik organizasyonu ile ilgili şunları söyledi; “Yaptığımız çalışmalarla otizmli öğrencilerin eğitimine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Otizmli öğrencilerin eğitimi gerek öğretmenler ve gerekse aileler açısından çok daha özel ve zor şartlarda gerçekleşebiliyor. Bu yüzden otizmli çocuklarımız, öğretmenlerimiz ve ailelerimiz ile bu piknik organizasyonunda bir araya gelmek istedik. Çocukları burada bu kadar mutlu bir şekilde görmek bize ayrı bir keyif ve mutluluk veriyor. Geleneksel hale getirdiğimiz bu piknik organizasyonu otizmli çocuklarımızın eğitimi için gerekli olan unsurlardan yalnızca biri. Onların eğitimlerinin her aşamasında severek yer almaya devam edeceğiz.”

68 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93


SAYI 93

• ALTIN DÜNYASI

69


altın haber

İnternet projelerinde kiralama dönemi başladı

Ayda 150 USD’ye internet dünyasında başarıyı yakalayın Kuyumculuk ve mücevherat sektörüne yönelik bütünleşik internet projeleri üreten İnter Yazılım’ın, Altın Dünyası Yayın Grubu işbirliği ile gerçekleştirdiği proje ile sektördeki tüm firmalar profesyonel internet sistemine sahip olabilecekler. B2B katalog web sitesinden, perakende e-ticaret sitesine, Google optimizasyondan mobil siteye, sosyal medya sayfalarından e-posta pazarlamasına kadar bütün hizmetlerin yer aldığı ve satın alma bedeli 20.000 USD’ye ulaşan sistem, aylık 150 USD kiralama imkanı ile sektörün hizmetinde.

0 5 1 k ı l Ay USD

Hemen hemen her sektörde olduğu gibi kuyumculuk sektöründe de internet teknolojileri her geçen gün artan bir öneme sahip olmaya başladı. Artık pek çok firma kataloglarını internet ortamına taşıdı. E-ticaret sitesi perakende satışları sürekli artış eğiliminde. Sektörde internet kullanımı artmasına karşın bilinçli internet projelerinin uygulandığını söylemek pek de mümkün değil. Firmalar konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıklarından, internet teknolojileri ile ilgili risk sermayesi ayırmak da istemiyorlar. Bu durumda pek çok firma ayırdıkları kısıtlı bütçelerle başarısız internet deneyimine sahip oluyor. Oysa internette başarılı olmak için yapılması gereken yalnızca bir web sitesi yaptırmak değil. Alt yapısı profesyonel bir web sitesinin yanında pek çok bileşenin de sisteme dahil edilmesi gerekiyor. Google optimizasyon, mobil web siteleri, e-ticaret siteleri, micro siteler, sosyal medya uygulamaları, e-posta pazarlaması, B2B toptan satış sistemleri gibi çalışmaların da mutlaka ya70 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

pılması gerekiyor. Bütün bunları topladığımızda 20.000 USD’nin üzerinde bir yatırım ortaya çıkıyor. Kuyumculuk sektöründe tecrübe sahibi olan İnter Yazılım, bu yüksek yatırım maliyetinden hareketle, ortaya koyduğu yeni proje ile yüksek yatırım maliyetini ortadan kaldırıyor.

Ayda 150 USD kira ile bütünleşik internet sistemi Geliştirilen sistem ile ayda 150 USD kira ile toplam maliyeti 20.000 USD’yi bulan sisteme sahip olmak mümkün olabiliyor. Şimdiden pek çok firmanın kullanmaya başladığı sistemle ilgili detaylı bilgi almak için 0 212 518 84 01 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz.



altınhaber

DenizBank’tan Gaziantep Kuyumcular Odası’na tam destek!

Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle farklılaşan DenizBank, altın bankacılığı konusunda da müşterilerine en iyi hizmeti verebilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Sektörü yakından takip eden ve çalışmalarını sürdüren Denizbank ve Gaziantep Kuyumcular Odası iş birliği protokolü imzaladı. DenizBank için niş sektörlerden biri olarak öne çıkan altın sektörüne desteğini göstermek üzere her fırsatta kuyumcu odaları ve dernekleri ile bir araya gelen DenizBank Altın Bankacılığı, 28 Mayıs 2013’de de Gaziantep’deydi. Gaziantep Kuyumcular Odası Başkanı Sedat Özdinç, DenizBank Bölge Müdürü Engin Eskiduman ve DenizBank Altın Bankacılığı Grup Müdür Cem Turgut Gelgör’ün de katılımları ile Tuğcan Hotel’de düzenlenen akşam yemeğinde Gaziantep Kuyumcular Odası üyeleri ve DenizBank yetkilileri bir araya geldi. Yemekten önce ise şehirdeki kuyumcuların daha iyi hizmet sunabilmesi için DenizBank ile Gaziantep Kuyumcular Odası arasında iş birliği protokolü imzalandı. Birçok ilk var! DenizBank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Cem Turgut Gelgör gecede Gaziantep Kuyumcular Odası üyelerine özel olarak sunulan ürün ve hizmetlerin yanı sıra kuyum sektörünün dinamiklerini göz önüne alarak yapılan sektöre özel kredi değerlendirmesine değindi. Konu ile ilgili açıklama yapan Gelgör, “Altın bankacılığı konusunda sektörde birçok ilke imza attık. Taksitli altın kredisi ile müşterilerimiz kredi geri ödemelerini 24 aya varan vadeler ile aylık eşit taksitli olarak gram cinsinden yapabiliyorlar. Ayrıca bir diğer ilk olarak hayata geçirdiğimiz İmalatçıya Altın Destek Kredisi ile de kuyumcuların nakit akışına uygun bir şekilde has altın 72 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

alım imkânı sağlıyoruz. 3 aya varan ödemesiz dönemin de bulunduğu İmalatçıya Altın Destek Kredisi’nde öteleme süresi sonrasında 9 ay veya 12 ay vade üzerinden taksitlendirme seçeneği de bulunuyor. Yeni ürünümüz ile sektör firmalarının vadeli satışlarının finanse edilebilmesi de mümkün hale geldi. İmalatçıya Altın Destek Kredisi, taksitli altın kredisi kapsamına giriyor. Üreticiye hammadde sağlama imkânı getiren üründe kredi gram altın olarak kullandırılıyor ve kuyumcu da krediyi gram altın olarak geri ödüyor” dedi.

Hizmet yelpazesi geniş

DenizBank Altın Bankacılığı imalatçıdan toptancıya, küçük üreticiden perakendeciye kadar altın ticari ile uğraşan tüm sektör müşterilerine hizmet veriyor. DenizBank’ın Altın Bankacılığı hizmetine şubelerin yanı sıra ATM, call center ve AçıkDeniz İnternet Bankacılığı aracılığı ile tüm kanallardan ulaşabiliyor. DenizBank Altın Bankacılığı, sektörün ileri gelen kurum ve kuruluşları ile yaptığı özel proje ortaklıkları ile sektöre ayrıcalıklı ürün ve hizmetler sunabilmek için çalışmalarına devam ediyor. DenizBank Altın Kredileri avantajları DenizBank Altın Bankacılığı’nın sunduğu krediler sayesinde üretici firmalar hammadde, perakendeci müşteriler ise kendilerine mamül sağlıyor. Bunun yanı sıra altın kredileri, altın sektöründeki tüm müşteriler için finansman gideri oluşturuyor, stok değerliliğini dengeliyor, peşin alım avantajı yaratıyor ve altın sermayesini kur riskine karşı korumuş oluyor. Ayrıca müşteriler külçe olarak aldıkları altın kredilerini yine külçe olarak geri ödeyebiliyorlar, kredi faizleri de gram cinsinden işliyor.



altın haber

Istanbul Jewelry Show Ekim büyümeye devam ediyor!

UBM Rotaforte’nin organize ettiği dünyanın en önde gelen kuyumculuk fuarlarından biri olan “ISTANBUL JEWELRY SHOW” sektörün dünya çapındaki performansının temel barometresi olmaya devam ediyor. Fuar, 03-06 Ekim 2013 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde (CNR Expo) 1-2-3 no’lu salonlarında gerçekleştirilecek. Daha önce 2 salonda gerçekleştirilen ve gerek IJS Mart Fuarı’nın başarısı, gerekse sektördeki olumlu havanın yansıması olarak sektörden gelen yoğun talep üzerine “ISTANBUL JEWELRY SHOW EKİM” Fuar’ı artık 3 salonda gerçekleştirilecek. Türkiye açısından büyük önem taşıyan kuyum sektörünün nabzını tutan fuar, yerli ve yabancı firma ve tasarımcıları 37’nci kez İstanbul’da buluşturacak. Toplam 3 salonda 30.000 metrekarelik bir alanda gerçekleştirilecek olan Ekim Fuar’ı; farklı ürün grupları için ayrı ve birbirine geçişli salonlar ile ziyaretçilerine aradıkları ürün grubu ve firmaya kolayca ulaşabilme imkanı sunuyor.

Yalnızca sektör profesyonellerine açık!

Fuarda altın, mücevher, taş, montür, gümüş, saat, vitrin malzemeleri, makine, ekipman ve kasa sektörünün önde gelen firmaları yer alacak. İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği, Türkiye Mücevher İhracatçıları Derneği (JTR) ve KOSGEB tarafından desteklenen, Uluslararası Fuarlar Birliği (UFI) kalite onayı ve Kalite Yönetimi Sistemi ISO9001 belgesine sahip Istanbul Jewelry Show, Doğu Avrupa’dan Yakın Asya’ya, Rusya’dan Ortadoğu’ya Kuzey Afrika’dan Türki Cumhuriyetler’e kadar dünya çapındaki en önemli alıcılarla tanışma ve işbirliği imkanı sağlıyor. Istanbul Jewelry Show Ekim Fuarı düzenlendiği tarihler açısında da Dini Günler, Noel, Yılbaşı ve Sevgililer Günü öncesinde yeni iş bağlantılarının kurulması açısından da en doğru ticaret merkezi haline geliyor.

25 ülkeden katılımcılar aynı çatı altında buluşacak

Dünyanın her kıtasından ve Türkiye’nin dört bir yanından alım yapmaya ve tasarımlarını sergilemeye gelecek kuyumcuları ağırlayacak olan “Istanbul Jewelry Show Ekim” Fuar’ında; Çin, Hindistan, Hong Kong, İtalya, Tayland ve Rusya ülke ve grup pavilyonlarının yanı sıra bireysel katılımlar ile birlikte toplam 25 ülkeden katılımcı firma yer alacak. Istanbul Jewelry Show, dünyanın en büyük kuyumculuk ülkesi olmayı hedefleyen Türkiye için büyük önem taşımaktadır.

Online kayıt ile sıra beklemeden yaka kartınızı alabilirsiniz!

Uluslararası standartlara uygun ve müşteri memnuniyeti odaklı ön kayıt sistemi ile ISTANBUL JEWELRY SHOW Ekim Fuar’ında daha önce olduğu gibi, fuarı ziyaret edecek tüm alıcıların hızlı ve güvenli bir şekilde fuara girişleri sağlanacaktır. 15 Eylül 2013 tarihine kadar www. istanbuljewelryshow.com adresinden ön kayıtlarını yaptıran tüm ziyaretçilerimize elektronik yaka kartları e-posta adreslerine gönderilecektir. 74 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93



kısa haberler

Zarif ve şık olmak isteyen kadınların tercihi ‘Movado Cerena’ Lüks severlerin bir numaralı tercihi olan Movado, şık görünüme önem veren kadınlar için hazırladığı Cerena serisini saat tutkunları ile buluşturuyor. Bileğinizde sadeliği ile göz kamaştıracak Movado’nun yeni modeli Cerena ile bütün gözler üzerinizde olacak. Sade ve şık çizgisinden ayrılmayan kadınlar için tasarlanan Cerena, duruluğu simgeleyen güzelliğiyle göz kamaştırıyor. Movado’nun sade ama şıklıktan ödün vermeyen tasarımı Cerena, ister gündüz isterseniz gece kombinlerinizin en gözde tamamlayıcısı oluyor. Konyalı Saat distribütörlüğünde lüks tutkunlarıyla buluşan Movado Cerena, 3 Atm su geçirmezlik özelliği, 36 mm paslanmaz çelik kasası, zarif kayışı ve minimalistik çizgileri ile kadınların en değerli aksesuarları arasındaki yerini alıyor. Kullanım kolaylığı ve rahatlığı ile de beğeni toplayan Cerena, beyaz seramikten sofistike tasarımı, çizgileri ve kadranındaki taş işlemeleriyle kadınların zarafetine zarafet katıyor.

Modern ve dinamik kadınların tercihi Nacar Chrono Woman

Bazı saatler sadece zamanı göstermekle kalmaz, çok daha fazlasını sunar; tıpkı Nacar’ın yepyeni Chrono Woman serisi gibi. Sportif, dinamik ve yenilikçi kadınların tercihi olan bu kronograf serisi, zarif çizgileri ile dikkat çekiyor. Kaliteyi detaylarda arayan kadınlara yönelik tasarlanan Nacar, yepyeni Chrono Woman serisi ile kendini farklı ve şık hissetmek isteyenlere hitap ediyor. Mükemmel bir mühendislik harikası olan Nacar Chrono Woman serisi, dinamik ve yenilikçi tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Yepyeni Nacar Chrono Woman serisi, hem şık hem spor tarzıyla kadınların gündüz ve gece kombinlerinin tamamlayıcısı oluyor. Nacar Chrono Woman serisi, farklı kadran tasarımıyla, stilistik özel çizgileriyle ve fonksiyonel özellikleri ile dikkat çekiyor. Sağlamlığı ve kalitesi ile kendini kanıtlayan seri; kronograf Quartz makine, 3 Atm su basıncına dayanıklı 38mm kasaya sahip. Bileğe tam uyumlu gövde ve hakiki deri banda sahip seride bulunan mineral kristal cam ise çizilmelere karşı son derece dayanıklı. Siyah ve beyaz renklerde saat tutkunlarıyla buluşan Nacar Chrono Woman serisi her zaman bileğinizde taşıyacağınız ya da hediye edebileceğiniz bir aksesuar olacak. 76 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

Zenith’ten, Cenevre ‘Grand Prix’ ödüllü Pilot Big Date Special El işçiliğinin kusursuz örneği ve tarihin en önemli saat üreticilerinden Zenith, Pilot serisinden Big Date Special saatlerini Zenith tutkunlarının beğenisine sunuyor. Prestijli Cenevre ‘Grand Prix’ ödüllerinde “Küçük İbre” ödülünü kazanan Pilot Big Date Special, Zenith’in en önemli miraslarından biri olma özelliğini taşıyor. Hayatın özgür ruhlarına hayat dolu bir övgü olan Zenith Pilot Big Date Special saatleri, saatçilikte yaşanan eşsiz bir değişimi temsil ediyor. Yüksek rakım ve sıcaklıklar, hızlı ısı değişimi ve manyetik alanlar gibi havacılıkta karşılaşılan sayısız riski göz önüne alan Zenith, Big Date Special ile ideal bir Pilot saatini meraklılarıyla buluşturuyor. Seyahatlerde ihtiyacınız olan her şeye sahip olan bu saat, üstün performansı ve göz alıcı tasarımıyla herkesin dikkatini çekiyor.

Havacılar güvenle tercih ediyor Zamanının büyük bir bölümünü seyahatlerde geçiren, gündüz ve akşam programı oldukça yoğun dakik kişilerin tüm ihtiyaçlarına cevap vermesi için özel üretilen Zenith Pilot Big Date Special saatlerini havacılar da güvenle tercih ediyor. 1960’ların başlarında İtalyan Hava Kuvvetleri’nin tedarikçilerinden A. Cairelli firması için ürettiği özel kronograftan feyz alan Zenith, tasarımındaki klasik zarafetiyle de vazgeçilmez aksesuarlarınız arasındaki yerini almaya hazırlanıyor. 42 mm çapındaki çelik kasaya sahip bu model, mat siyah kadranı ile Zenith tutkunlarını büyülüyor. Tüm parçaları birebir elde işlenen Pilot Big Date Special, safir cam sayesinde kasa arkasında görebileceğiniz 9 pozisyonunda küçük saniye, 3 pozisyonunda 30 dakikalık sayaç, hemen ortalarında ise tarih göstergesine sahip efsanevi makine El Primero 4010’u bulunduruyor. Makine, kasa ve kadranındaki kusursuz işçiliğiyle Zenith Pilot Big Date Special, klasik zarafeti, tasarımı ve erkeksi havasıyla en iddialı modellerden biri olmayı fazlasıyla hak ediyor.


Mücevher mağaza mimarisinde yeni anlayış; JOYART Kuyumculuk ve mücevherat sektörü geliştikçe mağazaların dekorasyonlarında da önemli değişiklikler oldu. Günümüz perakendecilik anlayışında mağazaların görünümü, dekorasyonu ve mimari fonksiyonelliği başarıyı getiren önemli faktörler arasında gösteriliyor.

U

zun süre boyunca mücevher mağaza mimarisi ve dekorasyonu üzerinde faaliyet gösteren bir ekip tarafından kurulan JOYART YAPI kuyumculuk sektöründe yeni mağaza dekorasyon anlayışının yerleşmesinde etkili olacak. Joyart Yapı; uzun yıllar perakende sektörünün güçlü şirketlerinde yurtiçi ve yurtdışı mağazacılık yatırımlarında üst düzey yönetici pozisyonunda görev almış olan Şadi Özcan ile Mimar Eylem Özgür Özcan’ın mesleki birikim ve tecrübelerini birleştirerek ticaret hayatında değerlendirme kararı almaları ile kurulmuştur. Joyart Yapı İnşaat Reklam Sanayi ve Tic. Ltd.Şti.; zincir mağaza, restorant, kafeterya, ofis, konut ve alışveriş merkezlerine yönelik Proje Tasarımı, İnce İşler, Proje Yönetimi, Danışmanlık ve Kontrolörlük Hizmetlerini bir arada yürütüyor. Şantiye uygulamaları konusunda sahip olunan teknik altyapı ve koordinasyon tecrübesi ile çok sayıda proje başarı ile hayata geçiriliyor. Joyart Yapı, kurumsal yapılanmasını uzman işgücü ile daha da güçlendirerek geniş bir sektörel yelpazede, stratejik iş ortaklarıyla sinerji oluşturarak, teknoloji ve modern yönetim anlayışının bütün imkanlarından yararlanarak büyümeyi hedefliyor. Sahrayıcedit Mahallesi Tüccarbaşı Sok. Balçay Apt. No: 11 Daire: 32 34734 Kadıköy / İstanbul Tel: +90 216 369 19 80 Mobil: +90 532 547 64 75 e-mail: info@joyartyapi.com • www.joyartyapi.com SAYI 93 • ALTIN DÜNYASI 77


Altınbaş ile

“Osmanlı İhtişamı” Sergisi Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş; elmas, yakut ve zümrütün başrolde olduğu eşsiz mücevher koleksiyonu “Osmanlı İhtişamı” Sergisi ile Aqua Florya AVM’de mücevher tutkunları ile buluştu.

Tasarımlarına dünya trendleri ve Türk motifleri ile harmanlayarak yön veren Altınbaş, Osmanlı tarihinin görkemini yansıtan koleksiyonunu “Osmanlı İhtişamı” Sergisi’nde mücevher tutkunları ile buluşturdu.

Sergiyi ziyaret edenler sürpriz hediyelerle karşılaştı Altınbaş’ın Osmanlı Dönemi’nin çizgilerini yansıtan; elmas, yakut, zümrüt, safir ve değerli taşlardan oluşan eşsiz koleksiyonu 23 Mayıs – 3 Haziran tarihleri arasında “Aqua Florya AVM’de sergilendi. Osmanlı tarihinin ihtişamını gözler önüne seren sergiyi gezen ziyaretçiler isterlerse özel olarak hazırlanan sultan kostümlerini giyerek dizide kullanılan mücevherler ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Ziyaretçilerin çekilen fotoğrafları Altınbaş’ın facebook adresinden yayınlandı. Altınbaş’ın Osmanlı İhtişamı Sergisi’ni ziyaret edenlere sürpriz hediyeler de verildi.

78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93


altın koleksiyon

Babalar Günü’ne Özel Hediyeler Altınbaş’ta Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş’ın, erkek pırlanta ürünleri, Osmanlı esintilerini taşıyan Hanedan Koleksiyonu ve mağazalarında satışa sunduğu İsviçre’nin iddialı saat markalarından Pilo Geneve, Epos, Atlantic ve Continental, Adriatica babanıza çok yakışacak! Altınbaş, Babalar Günü’nde kalıcı ve değerli bir hediye arayanlar için birbirinden şık alternatifler sunuyor.

Altınbaş’ta artık saat de var! Tasarımlarını kendine özgün tarzı ile oluşturarak bir dünya markası olan Altınbaş, İsviçre’nin en iyi saat markalarını mağazalarında satışa sunuyor. İsviçre’nin Cenevre şehrinde 2001 yılında üretilmeye başlanan Pilo Geneve, mekanik saat anlayışına farklı bir boyut kazandıran Epos, marin temasıyla saat koleksiyonu tasarlayan Atlantic, tasarımlarını İtalyan modasından esinlenerek oluşturan Adriatica ve her zevke hitap eden bir koleksiyona sahip Continental arasından babanıza en yakışanı seçmekte zorlanacaksınız. Altınbaş’ın İstanbul’da Akbatı AVM, Galleria, Nişantaşı, Nuruosmaniye, Olivium Outlet, Marmara Forum ve Sultanahmet mağazalarında; Ankara’da Ankamall’de; Gaziantep’te Gazimuhtar ve Sanko Park’ta; İzmir Alsancak ve Forum Bornova mağazalarında; Kocaeli’de Gebze Center’da; Kahramanmaraş’ta Piazza AVM’de; Kıbrıs’ta Gazimağusa, Girne ve Lefkoşe mağazalarında, Malatya’da Malatya Park’ta; Tekirdağ’da Tekira AVM mağazalarında ve Showroom/E Shop’ta birbirinden şık saatleri bulabilirsiniz.

Hanedan Koleksiyonu ile gelen şıklık Altınbaş’ın Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş dönemi padişahlarından ve önemli olaylarından esinlenerek hazırladığı yedi farklı yüzük tasarımından oluşan “Hanedan” koleksiyonu Babalar Günü’nün en şık hediyelerinden biri olacak. Özel olarak hazırlanan Hanedan koleksiyonu; yedi farklı yüzük tasarımından oluşuyor. Koleksiyonda yer alan Kayı, Taht, Rüya, Hüdavendigar, Yıldırım, Saltanat ve Zihgir (Okçu) yüzükleri ayrı hikayalere sahip…

“Ailenizin CEO’su” babanıza Her ailenin “CEO’su” ve lideri babalar için tasarlanan pırlanta erkek ürünleri, birbirinden şık ve değerli yüzük, kravat iğnesi ve kol düğmelerinden oluşuyor. Yıllarca sevgiyle hatırlanacak sarı altın ve beyaz altının beyaz pırlanta, siyah pırlanta, oniks ve yeşil kuvars taşıyla buluştuğu “yüzük, kravat iğnesi ve kol düğmeleri”nden oluşan ürünler, babanıza unutulmaz bir hediye olacak. Babalar Günü’nde babanıza sevginizi yansıtabilecek en güzel hediye seçenekleri Altınbaş Mağazaları’nda…

SAYI 93 • ALTIN DÜNYASI 79


Atasay yeni mağazasını Vialand AVM’de açtı Superbrands 2012 Türkiye listesinde kuyum sektöründe yer alan tek marka olan Atasay, İstanbul’daki yeni mağazasını Eyüp’teki Vialand Alışveriş Merkezi’nde açarak Türkiye genelindeki mağaza sayısını 117’ye çıkardı.

M

ağazalaşma atağını hız kesmeden sürdüren Türkiye mücevherat sektörünün lider kuruluşu Atasay, İstanbul’daki yeni mağazasını Vialand Alışveriş Merkezi’nde açtı. 2023 yılında dünya mücevherat sektörüne yön veren en büyük 10 markadan biri olmayı hedefleyen Atasay, bu hedef doğrultusunda 2023 yılına kadar dünyada ve Türkiye’de toplam 500 mağazaya ulaşmayı planlıyor. Modernden klasiğe günün her anını değerli aksesuarla tamamlamak isteyen tüm kadınları Vialand Alışveriş Merkezi’ndeki yeni mağazasına bekleyen Atasay, her yaşam biçimine uygun altın ve mücevherat tasarımları ile yıl boyunca tüketicilerin yaşamlarındaki tüm özel günleri ve kutlamaları değerli kılıyor.

Tüketicilerin yaşam biçimlerine göre pazarı segmente ederek, farklı profillere uygun Myras, Belle, One&Only Tektaş, Atasay Fantezi Pırlanta, Alyanz, Jou, Gifty, Asgold Coronet, Asgold Classic, Asgold 22 Ayar isimli 10 alt markası ile güncel trendlere uygun yılda dört koleksiyon hazırlayan ve müşterilerine binlerce ürün seçeneği sunan Atasay, koleksiyonlarını Moda Konsept Tasarımcısı Danışmanı Özlem Süer’in danışmanlığında hazırlıyor. Türk mücevherat sektörünün son üç kuşaktır birinci liginde yer alan Atasay Mücevherat, yeni mağazalarla satış ağını genişletmeyi planlıyor.

Altının derin maviyle buluşması Mücevher modasında son yılların yeni trendi marine teması, şehirli kadının markası Belle Atasay’ın 2013 İlkbahar/Yaz koleksiyonundaki “Coquette” stiliyle neşeli ve modernkadınlar için birbirinden şık ve ikonik mücevherlere dönüştü. Dünya moda trendlerini mücevhere taşıyan Belle Atasay, 2013 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda renkli şehir hayatını yaşamayı seven ve girdiği her ortamda enerjisiyle farklılaşmayı bilen kadınlar için “Coquette Style” konseptini tasarladı. Neşeli ve modern kadınların tercihi Coquette Style konseptinde yer alan, yaz aylarının enerjisini yansıtan marine etkisindeki kolye, küpe ve yüzük tasarımları cıvıl cıvıl bir yazın habercisi. Mavinin derinliği ve büyülü enerjisinin tasarıma yansıdığı Coquette Style mücevherleri kadınları adeta sonsuzlukla bütünlüyor. Özlem Süer’in moda konsepti danışmanlığında geliştirilen Belle Atasay 2013 İlkbahar/Yaz koleksiyonundaki tasarımlar, birbirinden şık ve ikonik mücevherlerle bu sezon modern, romantik, geleneksel ve gösterişli her kadının ışıltısını yansıtacak.

80 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

Yaz Storks mücevherleri ile daha bir renkli geçecek Pırlanta sektöründe sayısız koleksiyona imza atan Storks Mücevherat, güneşin kendini gösterdiği şu günlerde renkli yaz koleksiyonu ile şıklığınızı sonsuza taşıyacak… Kış boyunca beklenen davetler, organizasyonlar güneşin ilk ışıklarıyla günlerinizi ışıldatmaya başladı… Storks Mücevherat şık olmayı seven stil sahibi kadınlar için göz kamaştıran, renkli mücevherleri ile adından söz ettiriyor. Storks’un yaz koleksiyonu özgüveni ve şıklığı çarpıcı bir şekilde yansıtırken, çok sade bir giysiyi de bir anda bambaşka bir yere taşıyor.

Mücevher sektörünün lokomotif markası Storks…

Storks mücevherat franchising sistemiyle çalışan, iç ve dış pazarda mağazaları bulunan, 1997 yılından bu yana mücevher sektörünün öncü markasıdır. Nuruosmaniye’de tarihi İpek Yolu caddesinde bulunan merkez binasında Rolex ve Storks mağazaları ile yer alan marka, İstanbul Zeytinburnu’nda 1000 m2 kapalı alanı ile perakende satış mağazasına sahip. Mücevher sektörünün öncü markası Storks, Ekim 2008’de Akaretler’de açtığı (D) Storks mağazası ile yine bir ilke imza atarak Türkiye’de D kalitede mağaza açan ilk Türk mücevher markası olmuştur. ‘‘D’’ harfi, doğada nadir bulunduğu için elmas ve pırlantada en değerli kabul edilen renksiz, saf ve şeffaf beyazlığı simgeliyor. Şıklığın ve zarafetin simgesi Rolex’in Türkiye’deki resmi temsilcilerinden biri olan Storks;, Antalya Laura AVM, ve Beşiktaş Akaretler Storks’dan sonra Bursa Anatolium AVM’de de Rolex tutkusunu yaşatıyor. Storks mücevher mağazaları zincirinin İstanbul Nişantaşı’nda satış sonrası hizmeti veren bir de resmi Rolex servisi bulunuyor. Storks resmi Rolex servisi, Avrupa Yakası’ndaki ilk teknik servis olma özelliğini taşıyor. Rolex saatler, teknik serviste orijinal sistemler kullanılarak uzman kontrolünden geçiriliyor.


VA GOLD 8 ayardaki iddiasını kanıtladı 8 ayar takı üreticileri arasında öncü bir konuma sahip olan VA GOLD, iki yıl içinde sattığı binlerce üründe %99 müşteri memnuniyeti sağladı. Altın fiyatlarının aşırı değer kazanmasıyla, birkaç yıl önce piyasaya sunulmaya başlanan 8 ayar takılarda birçok firma arzu ettiği kaliteli sonuçları elde edemezken VA GOLD, ülke genelinde çalıştığı 500’ün üstündeki kuyumcudan aldığı veriler eşliğinde, %99 başarı ortaya koyduğunu beyan etti. VA GOLD Yönetim Kurulu Başkanı Vural Akbal, son yıllarda 8 ayar takılara büyük bir ilgi olduğunu, bu ilgiyi gören birçok sayıda firmanın 8 ayar takı üretimine girdiğini ama bugün itibariyle piyasada sadece birkaç 8 ayar takı üreticisi kaldığını söyledi. Piyasada mantar gibi üreyen 8 ayar takı üreticilerinin, gerekli altyapıyı ve AR-GE çalışmasını oluşturmadan ürünlerini hızla piyasaya sunduğunu ve ardından ortaya vahim sonuçlar çıktığını kaydeden Akbal, “Bugün itibariyle aradan geçen 2 yıl boyunca binlerce VA GOLD ürününün %99 gibi çok yüksek bir oranda başarı göstermesi ilk günkü parlaklığını, kalitesini koruması işimize olan saygının ve yüksek kaliteli malzeme eşliğinde üretim yapmamızın sonucudur” dedi. Vural Akbal, VA GOLD’a ait özel bir formülasyon eşliğinde üretim yaptıklarını ve üretimin tüm aşamalarında en kaliteli malzemeyi kullandıklarını vurgulayarak şöyle konuştu: “Şu an itibariyle 16 pazarlama uzmanımızla Türkiye’nin her noktasına hızla ulaşmaya çalışıyoruz. Ürünlerimize ve markamıza olan ilgiden çok memnunuz. Yeni müşteri adaylarımızla karşılaştığımızda onların 8 ayar ürünlere karşı ciddi bir önyargı beslediklerine şahit oluyoruz. Bu kişilere zamanında 8 ayar ürün veren firmaların oluşturduğu bir negatif durum ortaya çıkmış. Verdikleri ürünler kısa sürede kararmış ve bu yüzden esnaf, 8 ayar takıya karşı doğal olarak bir önyargıyla yaklaşıyor. Biz yüksek kalitemizi ve referanslarımızı belirterek bu önyargıyı kırmaya çalışıyoruz. Gerekirse ürünümüze olan güvenimiz neticesinde konsinye mal verebiliyoruz. Çalıştığımız yüzlerce kuyumcunun bugün itibariyle günde sattıkları takıların %75’inin 8 ayar takı olduğunu net bir şekilde gözlemliyoruz.”

Düşen altın fiyatları düğün alışverişlerini öne kaydırdı Altıniş Kuyumculuk, son dönemde yaşanan yoğunluk nedeniyle 2 ayda satışını gerçekleştirdiği ürün miktarını 15 gün içinde elinden çıkardı.

Her yıl düğünlerin yoğun olduğu aylardan biri olan Temmuz ayının, neredeyse tamamının Ramazan ayı olması nedeniyle bu yıl düğün sezonunun ağırlıklı olarak Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına kayması bekleniyor. Düğün öncesi en önemli alışveriş kalemlerinden biri olan “Düğün Takıları”, bu yıl altın fiyatlarının ani düşüşüyle vatandaşlarımız tarafından daha erken satın alındı. Genelde düğünden bir iki hafta önce yapılan takı alımları, bu yıl 3-5 ay öncesinden gerçekleştirildi. Vatandaşlar düşen altın fiyatlarını değerlendirmek ve bu durumdan faydalanmak istedi. Düğün takıları arasında vazgeçilmezlerden biri olan ve yoğun tercih edilen Çerçeve takı grubu da bu ilgiden payına düşeni aldı. Bu alanda ülkemizin önde gelen üreticilerinden biri olan Altıniş Kuyumculuk, son dönemde yaşanan yoğunluk nedeniyle 2 ayda satışını gerçekleştirdiği ürün miktarını 15 gün içinde elinden çıkardı. Altıniş Kuyumculuk Firma Sahibi Çağdaş Ahlat; düğün sezonuna hazırlığa her yıl olduğu gibi yılın ilk aylarında başladıklarını, biranda düşen altın fiyatlarının planladıkları satışı öne çektiğini söyledi. Ahlat; düğünlerin vazgeçilmezi olan “Çerçeve takı” grubunda, bu yıl birbirinden iddialı özel modeller takıseverlere hazırladıklarını ve modern çizgiler kattıkları yeni takılarının, her yaştan ve her bölgeden ilgi gördüğünü de sözlerine ekledi. Altın fiyatlarındaki düşüş aynı anda altına yatırım yapmak isteyenleri de harekete geçirdi. Bu bağlamda yoğun ilgi gören çeyrek ve yarım altın adeta yok satıldı. Çeyrek ve yarım altına olan ilgi sonucunda bu sarrafiye altınları, adeta giydiren ve bir takı haline getiren çerçeve takıların satışına da olumlu yansıdı. Altıniş Kuyumculuk Genel Müdürü Mehtap Ahlat, “Sarrafiye altına olan ilgi bizi memnun etti. Çünkü sarrafiye altın alanlar, bu altınlarını saklamak yerine üzerlerinde taşımak için bizim birbirinden şık tasarımlara sahip takılarımızı tercih ettiler. Böylelikle geçmiş yıllara göre bu dönem daha yoğun bir ilgi yaşadık. Günümüzde birçok insan sarrafiye takılarını üstünde taşımayı tercih ediyorlar. Bir dönem çok popüler olan 5’i 1 yerde takı modelleri, artık günümüzde çerçeve takı modellerine yerini bırakıyor” diye konuştu.

Sonsuz ışıltının hikayesi… Mücevher modasına yön veren firmalardan Regold, yaz için tasarladığı birbirinden eşsiz ve zarif mücevherlerini, kendine güvenen, ışıltının gücüne inanan kadınların beğenisine sunuyor. En seçkin, organik ve amorf formlar, doğallığı özenle korunmuş lemon topaz taşlar, trende uygun, estetik ve kusursuz bir şekilde işlenmiştir. Sıcacık bir yazı müjdeleyen Regold’un sonsuz ışıltılı takıları ile içiniz ısınacak…

SAYI 93 • ALTIN DÜNYASI 81


altın haber

İTO Kuyumcular Komitesi seçim

sonrası sektör mensuplarıyla toplandı İTO Kuyumcular Komitesi; seçim sonrası sektör mensuplarını Florya Ziya Şark Sofrası’nda düzenlediği kahvaltılı toplantı ile bir araya getirdi.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen İTO meslek komiteleri seçiminde, çoğunluk tarafından 3’üncü kez seçilen Kuyumcular Birlik Komitesi üyeleri ve sektör mensupları gerçekleştirilen toplantıda buluştu. Sektörün önde gelen isimlerinin katıldığı toplantıda, İTO Kuyumcular Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı; davete katılan tüm misafirleri karşıladı ve tek tek ilgilendi. İTO Kuyumcular Komitesi’nin yeni yönetim kurulunun da hazır bulunduğu organizasyonda, eski ve yeni yöneticiler birbirlerine başarı dilediler ve çeşitli tavsiyelerde bulundular. İTO Kuyumcular Komite Başkanı Erhan Hoşhanlı; bu dönemde de kendilerine oy veren, vermeyen tüm sektör mensuplarına teşekkürlerini sundu. Hoşhanlı; yeni yönetim kurulunun bir önceki döneme göre önemli değişiklikler geçirdiğini, bu çalışmanın gönüllülük ilkesiyle yapıldığını ve yeni katılan arkadaşların bayrağı alarak ileriye taşıyacaklarını söyledi. Başkan Hoşhanlı, davette yaptığı konuşmasında özellikle şu konulara değindi: “Zor bir seçim dönemini geride bıraktık. Gayet centilmence geçen seçimin ardından artık kaldığımız yerden faaliyetlerimize devam etmemiz gerekiyor. Bu toplantı; seçime katılan değerli sektör mensuplarımıza bir teşekkür anlamı taşıyor. İTO çok büyük bir kurum. 350 bin üyesi bulunuyor. İTO’nun şemsiyesi altında, sektörün sorunlarına çok daha etkili çözümler üretebileceğimize inanıyoruz. Sektörümüzün şu anda öncelikli sorunları bulunuyor. Başta; ÖTV, taklitle mücadele, vergi yasaları ve altın esaslı muhasebe sisteminin uygulanması, bankaların altın ticareti ile uğraşması, Mücevherat Mühendisliği bölümünden mezun olacak olanların sektörün beklentilerine uygun donanıma sahip ol82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

maları gibi önemli sorunlar çözüm bekliyor. Ayrıca; renkli taşlarda sertifika verilmesi, sektörün dünya markası çıkarması için her türlü desteğin oluşturulması, sektör mensubumuzun uluslararası geçerliliği olan bir mesleki sertifikaya ulaşması böylelikle her önüne gelenin bu mesleği icra edemeyeceğinin ortaya çıkması amaçlanıyor. Bunların yanında; Kuyumcular Odamız ve İhracatçılar Birliği ile ortaklaşa çeşitli projeler içinde olacağız.” Erhan Hoşhanlı’nın konuşmasının ardından, sektörün önde gelen isimleri de kısaca bazı sektörel sorunlar ve bunlarla ilgili çözüm önerilerine değindiler. Ardından yeni İTO Kuyumcular Komitesi Yönetim Kurulu üyeleri basın mensuplarına toplu fotoğraf verdiler ve seçime katılan sektörün önde gelen yönetici ve firma sahiplerine de plaket takdim edildi.

İTO Kuyumcular Komitesi yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Erhan Hoşhanlı- İlhami Yazıcı- Cemal Turgut- Mirat Kökler Minas Arslan- Ömer Dinçel- Ercan Özboyacı- Nergis Sürücü Atilla Akıncı- Mehmet Ali Yıldırımtürk- Melkon Sahakoğlu İhsan Kesik- Muhammet Turan- Utku Yılmaz


altınhaber

Anlaşmalı kuyumcuda altınını bozdur, anında TEB’ deki altın hesabına geçsin!

TEB Kuyumcularla El Ele Yeni Altın Çağı’nı Başlatıyor Altın kredilerinde lider Türk Ekonomi Bankası (TEB), rekabetten farklı olarak kuyumcuları içine dâhil eden bir sistem ile Yeni Altın Çağı’nı başlatıyor. Bu sayede TEB, yastık altındaki altınları ülke ekonomisine kazandırırken hem kuyumculara hem de küçük yatırımcılara fırsatlar yaratıyor.

R

ekabetten farklı olarak Türk Ekonomi Bankası (TEB), kuyumcularla iş birliğine giderek onlarla birlikte yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırıyor. TEB’ in oluşturduğu sistem ile başlayan Yeni Altın Çağı sayesinde ülke ekonomisi ve kuyumcular kazanırken, bireysel müşteriler de kolay ve güvenli birikim yapabiliyor. Pilot uygulaması başarıyla tamamlanan sistemde, anlaşmalı kuyumcuya giderek elindeki fiziki altını teslim eden yatırımcılar, teslim ettiği altının gram karşılığını banka kartı ile TEB POS cihazı üzerinden TEB’ deki altın hesabına hızlı ve güvenli bir şekilde aktarabiliyor. TEB müşterileri sisteme her türlü ayar ve her çeşit altınla katılabiliyor.

“Kuyumcularla birlikte ekonomi de kazanacak”

yastık altında bulunan atıl altın tasarruflarının ekonomiye kazandırılması için kuyumcular ile el ele verdiklerini söyleyerek, “Kuyumcu, küçük yatırımcı ve ekonomi olmak üzere tüm tarafların kazandığı bir Yeni Altın Çağı başlattık” dedi. Selami Erten, “TEB olarak, 18 yıl önce kuyum sektörüne hem finansal hem de danışmanlık anlamında destek vermek amacıyla yola çıktık. Kuyumcular ile olan karşılıklı güven üzerine kurulu ilişkilerimizi Yeni Altın Çağı ile bir adım öteye taşıyoruz. Bu alanda kuyum sektörünün önemli oyuncuları olan kuyumcularla iş birliği yaparak bankacılık sektöründe fark yaratıyoruz. Kuyumcuların da kazanç sağlamasına fırsat veren yeni sistemle, yastık altındaki altınları ekonomik değere dönüştürmeyi hedefleyen Yeni Altın Çağı’nı başlatıyoruz. Sistem kapsamında müşterilerimiz, anlaşmalı kuyumcuya giderek ve kendi pazarlık gücünü kullanarak altınlarını bozdurabilecek, ardından da gram karşılığını TEB’ deki altın hesabına aktarabilecek. Böylelikle, müşterilerimiz fiziken altını taşıma riskinden kurtularak yatırımlarını pratik ve güvenli bir şekilde TEB’ deki altın hesabında değerlendirebilecek. Yeni Altın Çağı sistemi ile haftanın sadece belli günlerinde değil, haftanın yedi günü sürekli olarak yastık altı altın tasarrufları ekonomiye kazandırılabilecek. Müşterilerimize ‘Anlaşmalı kuyumcuda altınını bozdur, anında TEB’ deki altın hesabına geçsin’ diyerek çağrıda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

TEB Altın Bankacılığı Satış Direktörü Selami Erten, SAYI 93 • ALTIN DÜNYASI 83


altın haber

Altınbaş 115’inci mağazasını açtı Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, 115’inci mağazasını Vialand Alışveriş Merkezi’nde açtı.

Altınbaş, açık havada alışveriş yapma keyfi sunan Vialand Alışveriş Merkezi’nde yeni mağazasını açtı. Türk mücevher sektörüne yön veren Altınbaş, 2023 yılına kadar yurt içi ve yurt dışı toplamda 1000 mağaza hedefine ulaşmayı planlıyor. Altınbaş, 115. halkası olarak Vialand Alışveriş Merkezi’nde açtığı mağazasında birbirinden şık altın, elmas ve pırlanta ürünlerini mücevher severlerle buluşturuyor. Altınbaş mağazalarında Türk ve Dünya trendlerini birlikte yansıtan koleksiyonlar büyük beğeni topluyor.

Altınbaş’tan iki yeni koleksiyon:

Ocean ve Day&Night Altınbaş’ın, mavi siyah ve beyaz pırlantaları beyaz altın ile buluşturduğu iki yeni koleksiyonu “Ocean” ve “Day & Night” şıklığınıza şıklık katacak. Güzelliğine ve gösterişine bir kraliçe kadar düşkün kadınlar için Altınbaş tarafından özel olarak tasarlanan Queen kategorisine iki yeni koleksiyon eklendi; Ocean ve Day & Night.

Okyanusun derinliği Ocean koleksiyonunda...

Okyanusun sonsuzluğunu pırlantanın kusursuzluğu ile birleştirilen “Ocean” koleksiyonu 18 ayar beyaz altın üzerine mavi ve beyaz pırlantalar bir araya getirilerek mücevher tutkunlarının beğenisine sunuluyor. Bahar aylarının rengi beyaz ve mavinin, beyaz altınla birleştiği zarif bileklikler ve kolyeler, ışıltılı yüzükler hem gece hem gündüz kullanılabiliyor.

Gece ile gündüzün mükemmel uyumu...

Gecenin durağanlığı, gündüzün hareketi siyahın asilliği ve beyazın zarafeti Altınbaş’ın Day & Night koleksiyonunda bir araya geldi. 18 ayar beyaz altının kullanıldığı “Day & Night” koleksiyonunda siyah ve beyaz pırlantalardan oluşan birbirinden şık tasarımlar arasında seçim yapmakta zorlanacaksınız. Cesur kadınların tercihi, çarpıcı ve göz kamaştıran Queen kategorisi ile gecenin yıldızı, bakışların ilgi odağı olabilirsiniz… 84 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93


altınhaber

Düğün Mevsimi, altın satışlarında büyük artışı beraberinde getirdi Düğün mevsiminin içinde bulunduğumuz şu günlerde, altın satışları katlandı. Altın fiyatlarının düşüşüyle birlikte yatırım yapmak isteyenler bu dönemde en çok bilezik alımına yöneldi. Karakaş Atlantis, geçen yıla oranla üretimin arttığını, bilezik satışlarında yüzde 70 oranında artış yaşadıklarını ve fazla mesai yaptıklarını açıkladı. Altın satışları, düğün mevsimi içinde bulunduğumuz şu günlerde büyük bir artış gösterdi. Altın fiyatlarının düşmesi ve alım gücünün yükselmesiyle birlikte insanlar bu mevsimde en çok bilezik aldı. Geçen seneye oranla altın satışlarında yüzde 70 oranında artış olduğunu belirten Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş: “Altın satışları düğünler sebebiyle bu günlerde oldukça yoğun. Bir süre önce altının değer olarak düşüş göstermiş olması bu yoğunluğu hissedilir kılıyor. Geçen seneye oranla bu mevsimde altın satışlarımızda yüzde 70 oranında artış gördük. Önümüzdeki dönemlerde de altın fiyatlarının çok ani bir yükseliş göstermeyeceğini düşündüğümüz için, bu yoğunluğun bir süre daha devam edeceğini öngörmekteyiz” şeklinde konuştu. Bilezik satışının yoğunluğuna dikkat çeken Karakaş: “En yoğun artış tabi ki bilezikte oldu. Çünkü yatırım için en iyi araçlardan biri bilezik. Paraya dönüştürülmesi kolay ve işçilik kaybı daha az olduğu için başlıca tercih sebebi olmakta. Bu sebeple, düğün mevsimlerinde evlenenlere destek olması açısından takı çeşidi olarak daha çok bilezik tercih ediliyor. Türk milletinin genel alışkanlığı ve kültürü altını besleyen bir faktör, zor günler için kenarda biriktirilmiş altınlar her zaman için güvenilir bir liman” yorumlarında bulundu.

“Altın fiyatlarındaki düşüşle piyasada altın sıkıntısı çekmekteyiz”

Altın fiyatlarındaki düşüşün piyasayı olumlu anlamda oldukça yoğun etkilediğini dile getiren Kamil Karakaş: “Altın fiyatlarındaki düşüş sebebiyle ilgi çok yoğun. Piyasada altın bulamama sıkıntısı bile çekiliyor. Altın düşüşünün düğün mevsiminin başlangıcına denk gelmesi sektörümüzü oldukça hareketlendirdi. Karakaş Atlantis olarak altın üretimimiz arttı, üretimimizi mesai saatleri ile takviye ediyoruz” şeklinde konuştu.

Atlantis bilezik koleksiyonunda kayıp uygarlığın gizemi var Kuyumculuk ve mücevherat markası Atlantis, Kayıp Uygarlığın gizemini bilezik koleksiyonunda buluşturdu. 6 özel tasarımdan oluşan bilezik koleksiyonu, kayıp uygarlığın Atlas, Kristias, Cleito, Poseidon, Tutankamon ve Nefertiti tanrı ve tanrıçalarından ilham alınarak yaratıldı. Kaliteli işçilik ve ürün çeşitliliğiyle dikkat çeken Atlantis, ismine yakışır bir koleksiyon sunuyor. Hem kendi isminden hem de kayıp uygarlığın tanrı ve tanrıçaları olan Atlas, Kristias, Cleito, Poseidon, Tutankamon ve Nefertiti’den ilham alarak bilezik koleksiyonu oluşturan Atlantis, 6 parçalık bu koleksiyonun gizemine dikkat çekiyor. Tamamı 22 ayar olan bu bilezik koleksiyonu, en ince desenlerin en özel el işçiliğiyle harmanlanmasıyla oluşturuldu.

SAYI 93 • ALTIN DÜNYASI 85


altınhaber

Kuyumculuk sektörü İzmir’de bir araya geldi Yaşanan ekonomik, mesleki, sektörel ve yasal sorunlar nedeniyle yıllardır ayakta kalma mücadelesi veren kuyumculuk sektörü, sorunların ve çözüm yollarının tespiti, gerekli girişimlere başlanması konusunda düğmeye basmak için İzmir’de bir araya geldi.

B

atı Anadolu Kuyumcular Birliği ve İzmir Kuyumcular Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Türkiye 2023 Hedefine Yürürken; Kuyumculuk Sektörünün Geleceği, Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu toplantıya Türkiye’nin dört bir yanından oda ve dernek başkanları, yöneticileri ve kuyumculuk sektörü temsilcileri katıldı. İzmir Swiss Otel, Büyük Efes Convention Centre’da 25 Mayıs’ta gerçekleştirilen toplantı, Türk Ekonomi Bankası ve Nadir Metal Rafinerisi’nin sponsorluğunda, Karakaş Atlantis Kuyumculuk ve HRD Antwerp’in destekleriyle gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Batı Anadolu Kuyumcular Birliği ve İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Yılmaz Uça, “Mesleğimizin içinde bulunduğu sıkıntılar artık dayanılmaz noktalara geldi. Bu sıkıntıları ortadan kaldıracak çözüm yollarını tespit etmek ve harekete geçmek için bir araya geldik. Tüm meslektaşlarıma ve konuklarımıza katılımları için teşekkür ediyorum” dedi.

TEB, altın alımında kuyumcularla birlikte hareket edecek Türk Ekonomi Bankası Altın Bankacılığı Yöneticisi Selami Erten de altının ve kuyumculuğun ekonomide büyük öneme sahip olduğunu belirterek, “Türk Ekonomi Bankası olarak kuyumculuk sektörüne finansal ve finansal olmayan ürünlerimizle destek oluyoruz. Stratejik planlamalar, yol haritaları hazırlıyoruz. Bir yıldır yürüttüğümüz çalışma ile yeni bir proje hazırladık. Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması çalışmasını kuyumculuk sektörüyle birlikte yürütebilmek amacıyla geliştirdiğimiz bu projeyle altınını ban-

86 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93

kaya yatırmak isteyenlerin değer tespiti çalışmalarını o yöredeki kuyumcu esnafımızla birlikte yapacağız. Vatandaşımız elindeki altını bankaya yatırmadan önce kendi çarşısındaki kuyumcu esnafına gidecek ekspertiz çalışmasını kuyumcuda yaptıracak, o değer üzerinden kendisine altın hesabı açılacak. Bu sayede yatırımcı ile ilişkimizi kuyumcu esnafımız üzerinden yürüteceğiz” diye konuştu. İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu ise kendisinin kuyumculuğa başladığı yıllarda henüz mesleğin bir sektör haline gelmemiş olduğunu hatırlatarak, “2008 yılı başlarında 30-35 bin perakendeci, 5 bin imalatçı olduğunu varsayarsak, ciddi bir sektör haline geldiğimizi görürüz. Geçmişte bu meslekten güzel paralar kazandık ama artık sıkıntılarla mücadele ediyoruz. Vatandaşa yıllardır altını kuyumculuk sektörü satıyor, bu işin sıkıntılarına göğüs geriyor. Bankaların altın toplama konusuna ciddi düzenlemeler getirilmeli. O nedenle altın toplama işini kuyumculuk sektörüyle birlikte yapma kararı alan, bu konuda proje hazırlayan TEB’i kutluyorum, tüm meslektaşlarımızın Türk Ekonomi Bankası’na destek vermesini, yardımcı olmasını istiyorum” diye konuştu.

“Bankalar cumhuriyet altını satamaz” Bankaların Darphane ürünü satmaları konusuna da değinen Kameroğlu, “BDDK, bankalar Darphane altını satacak dedi. Ama bakıyorum hiçbir bankada Darphane ürünü yok. Madem bu hizmeti üstlendiniz yerine getirin. Vermeyeceğiniz bir hizmeti neden verme kararı alıyorsunuz. Müşterinize saygı duyun. Tüm meslektaşlarımdan ricam, bundan sonra bir bankada cumhuriyet altını görürseniz sattırmamak için tüm şartlarınızı zorlayın, engel olun. Bu konu artık bizim mesleğimizin namus meselesi haline geldi. Türkiye Kuyum-


cular Birliği’ni sektöre resmi bir çatı olarak örgütleyebileceksek, İstanbul Kuyumcular Odası olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. İstanbul Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner ise dünya mücevhercilerinin 17 Haziran’da İstanbul’da toplanacağının bilgisini vererek, “İstanbul Elmas Borsası 2 yıl önce kuruldu ama henüz hiçbir faaliyeti yok. İhracatçı birlikleri yarı devlet kuruluşları. Devletten aldıkları destekleri sektöre aktarıyor ve ihracatın artmasına katkı sağlıyor. Ancak, bu destekleri en az kullanan sektör kuyumculuk. Turquality projesi kapsamında destek taleplerinde tekstilciler bin dosyaya, kuyumcular ise sadece 3 dosyaya sahip. Birlik olarak Çalışma Bakanlığı ile ortak projeler yürütüp, Avrupa Birliği fonlarından ihracatçılarımızı faydalandırmaya çalışıyoruz. Ayrıca işitme engellilerin taş kesim uzmanı olarak yetiştirilmesi için bir projemiz daha var. Bugün hemen hemen her ilimizde bir doğal taş yatağı var ve bu taşlar kesilmeden yurtdışına gönderiliyor, kesildikten sonra geri geliyor. Kesilmeden ucuza gönderip, kesildikten sonra çok pahalı olarak geri alıyoruz. Bu taşları Türkiye’de işitme engelli ustalarımıza kestirirsek, büyük döviz kaybının önüne geçeceğiz. Bu da 275 bin euroluk bir proje. Her yöremizin kendine has takısı var. Örneğin Trabzon hasırı. Hasır örme işini engelli vatandaşlarımıza yaptırıp, engelliler tarafından hazırlandığını belirten amblemlerle satışa sunacağız” diye konuştu.

Mustafa Akkul’dan “Kuyumcular Günü” önerisi Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Akkul’dan sektörü yakından ilgilendiren önemli bir öneri geldi. Akkul kuyumcuların da “Kuyumcular Günü” adı altında özel bir günlerinin olması gerektiğini vurguladı.

Pırlantada ÖTV… ÖTV’nin kaldırılması konusunda da çalıştıklarını söyleyen Güner, şöyle konuştu; “Sektörümüzün en büyük sıkıntılarından biri olan Özel Tüketim Vergisi’nin kalkması konusunda çok sayıda görüşme yaptım. Bakanlık, ÖTV’yi kaldırmak istediklerini ama muhalefetin tepkisinden çekindiklerini söylüyor. Oysa bu vergi Türkiye’nin aleyhine bir durum. Türkiye’de mıhlanmış taşa vergi koyuyorsun, yurtdışında mıhlanmış taştan almıyorsun. Böyle giderse yakında Türkiye’de mıhlama ustası bulamayacağız.”

Sektörde ‘Temsil’ sorunu Toplantının ikinci bölümü, sektörel sorunların ve çözüm önerilerinin tespitine ayrıldı. Bu bölümün moderatörlüğünü üstlenen Altın Borsası eski Başkanı Osman Saraç “En büyük sorunu ise temsille ilgili. Kuyumcu odaları, oda kurulamayan yerlerde dernekler var. Ticaret odalarında, sanayi odalarında ihracatçı birliklerinde temsil edilenler var. Onlarla sorun farklı platformlarda tartışılıyor. Ancak bölünmüşlük çözümü engelliyor. Farklı platformlar nedeniyle hiçbir sorun ciddiye alınıp, çözüm yolu aranmamış. Bu koşullarda da sorunlar katmerleşmiş. Tek bir ciddi platformda temsil edilmediği sürece kuyumculuğun sorunlarının çözümü de zor. Toplantının bu bölümünde temsil ile ilgili model tespiti yapmaya çalışacağız. Birlik mi olmalı, vakıf mı olmalı dernek mi olmalı bunu tartışacağız. Bu konuda tek formülde buluşmaya çalışacağız” diye konuştu.

İzmir’de Türkiye’nin birçok bölgesinden gelen Kuyumcular Odası Başkanları’nın katılımıyla yapılan toplantıda sektörün genel sorunları tartışıldı. Toplantıda Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Mustafa Akkul yaptığı konuşmada birçok kurumların özel günlerinin olduğunu, kuyumcuların da özel bir gününün olması önerisinde bulundu. Akkul; “Yılda bir gün kendimizi onurlandırma adına özel bir günümüz olması gerektiğini düşünüyorum. Kuyumcular Günü bence Anneler Günü’nden sonraki hafta pazar günü olabilir ve o gün tüm kuyumcular kapalı olmak şartıyla çeşitli aktivitelerle kutlanabilir” dedi.

SAYI 93

• ALTIN DÜNYASI

87


altın haber

Elmasın sihri büyülüyor... Yüzyıllardan beri eşsiz güzelliğini ve değerini koruyan “elmas” büyüsünü sürdürmeye devam ediyor. Kesimi, kullanımı, özen ve hassasiyet gerektirdiğinden bir kadınla bütünleşen en anlamlı mücevher halini alıyor. Jival’in hazırladığı cezbedici elmas tasarımlar tüm sihriyle kadınları büyülüyor. Aşkınızı sonsuz kılacak sevginin parlaklığı, Jival’in farklı ve etkileyici elmas koleksiyonunda buluşuyor. Nesilden nesile aktarabileceğiniz, sonsuzluğun bir parçası olan Jival’in elmas takılarına Jival mağazaları, Jival satış noktaları ve www.jival. com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Sıradışı mücevherler... Parlayan ışığınız ile tüm bakışları üzerinize çekeceksiniz. Kadınlara kendilerini daha çekici ve özel hissettiren bambaşka bir tutkudur mücevherler. Ruhunuzu en iyi şekilde yansıtan yüzükler kadınların en değerli ve en vazgeçilmez takılarıdır. 18 ayar altın, pırlantanın parlak cazibesi ve özenle seçilmiş tasarımların buluşmasıyla yeniden hayat buldu.

Osmanlı ruhu Çetinol ile Hongkong’ta Başta Osmanlı olmak üzere, geçmiş medeniyetlerin ve kültürlerin otantik takılarını özgün tasarım anlayışıyla üreten Çetinol Kuyumculuk, uluslararası Hongkong takı fuarının yıldızlarından biri oluyor. Her yıl Haziran ayı içinde, dünyaca ünlü fuar organizasyon firması UBM tarafından düzenlenen Hongkong Jewellery Fair’e ülkemiz milli katılım gösterdi. Bu milli katılımın içinde yer alan firmalarımızdan birisi de, son dönemde otantik ve özgün tasarımlarıyla dikkat çeken Çetinol Kuyumculuk oldu. Çetinol Kuyumculuk, elmas ve zümrüt ağırlıklı otantik takılarını standında sergilerken aynı zamanda bu yıl Çin takvimine göre “su yılan” yılı olduğu için hem yılan hem de çeşitli hayvanların tasvir edildiği tasarımlarını da fuar kapsamında sergiledi. Çetinol Kuyumculuk firma sahibi Ahmet Çetinol; Hongkong takı fuarının tüm dünyadan profesyonel alıcıların tercih ettiği bir organizasyon olduğunu belirterek, “Bu fuarda var olmak ve beğeni kazanmak bir markanın adeta rüştünü ispat etmesi gibi önemli anlamlar ihtiva eder” dedi. Çetinol; tüm dünyanın, gerek Osmanlı gerekse ülkemiz topraklarındaki daha eski medeniyetlerin tarzlarını yansıtan otantik takılara her geçen gün daha çok ilgi gösterdiğini belirterek şunları söyledi: “Bugünlerde elmas, tüm dünya çapında revaçta olan bir maden. Bizde geçmişte ürünlerimizin sadece %5’ini elmas taşlarla süslerken bugün itibariyle ürün portföyümüzün %30’unu elmasa ayırdık. Elmas; gerek duruşu gerekse kesimi itibariyle otantik takının tarihi kimliği ile daha güzel özdeşleşiyor diyebiliriz. İlk kez katıldığımız Hongkong fuarında beklediğimiz ilgiyi gördük. İstanbul Mart fuarında karşılaştığımız yoğun ilginin bir benzerini Hongkong fuarında görünce, üretimim kapasitemizi nerdeyse yılsonuna kadar doldurmuş olduk.” 88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 93




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.