Anadolu Günlük - Sayı 40

Page 1

EKMELEDDİN VE STV’NİN SINAVI...

‘CÂMİ’NİN SESİNE DOĞRU

MONŞERİN KARAKTERLE İMTİHANI 40. Sayı

15 - 22 Temmuz 2014 50 Kr

www.anadolugunluk.com

Delillerin var mı?

Yanlarındayız AK Parti Konya Genlik Kolları Genç Bayanlar Komisyonu Üyeleri, ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli, Iraklı, Sudanlı, Somalili ve Türkmen ailelerinin çocuklarını ziyaret etti. 2’de

Haklarını aradı MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Orman ve Su işleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından yazılı olarak cevaplanmasını istediği soru önergesinde; Dedemli, Korualan ve Yalınçevrelilerin feryat ettiğine dikkat çekerek, vatandaşların haklarını istediğini kaydetti. 2’de

Ekmeleddin İhsanoğlu, “Gülen, hükümetle kavgalı. Bu konuda düşünceniz neler?” sorusu üzerin, “Ben demiyorum ki yapılan suçlamaların hepsi temelsizdir ama deliller lazım” dedi. 5’te

Kapağını bulmuş YDP Genel Başkanı Emanullah Gündüz, CHP ile Filistin davasında tarafsız olduğunu belirten İhsanoğlu için “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” ifadesini kullandı. 8’de

İnce düşler eğirdik Kültür sayfamızda bütün ümidimiz Şair Ahmet Aka’nın İnce Düşler’inden bizim nasibimize sızan damlaları içtenlikle yazarak sizlere ulaştırabilmek. 6’da

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım Türkiye’deki siyonistlere seslendi:

Aklınızı başınıza alın!

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Terör devleti İsrail’in Gazze’ye saldırılarıyla birlikte Galatasaray Lisesi önünde Türkiyeli siyonistlere, “Hangi firmaların MOSSAD’a vergi verdiğinin bilinmediği mi zannediliyor? Aklınızı başınıza alın” uyarısında bulundu. Bir büyük hedefe kilitlenme noktasına gelmiş ve tarihi misyonunu üstlenmek çabasında olan Anadolu’nun tekerine taş koymak niyetinde olanlara uyarı niteliği taşıyan bir konuşmayı Galasataray Lisesi önünde yapan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Anadolu’da elde ettikleri güç ve imkânları Filistin halkına karşı silah olarak kullanma ve kullandırma gayretinde olanlara ve İsrail saflarında yiğit Filistinlilere karşı savaşmak için yurtlarına dönme arayışında olan Türkiyeli Yahudilere, “aklınızı başınıza alın” mesajını şu

sözlerle verdi: “Biliyoruz ki Siyonist İsrail’in parasının çoğu Türkiye’de yaşayan Siyonist kökenli insanlarındır. Bu nedenle bu Siyonistlere diyoruz ki ‘İsrail’deki gücünüzü kullanın ve bu saldırıyı durdurun. Bu saldırı sadece İsrail’deki Siyonistlere zarar vermez, sizlere de zarar verir. Çağrıda bulunuyorum. Siyonist firmaların ürünlerini boykot etme kararımız vardır. Türkiye’deki Siyonist firmaların hepsi biliniyor. Hangi firmaların MOSSAD’a vergi verdiğinin bilinmediği mi zannediliyor. Aklınızı başınıza alın” 4’te

Yıldırım

Garip garip haller Ilgınlılar buluştu İstanbul’da yaşayan Ilgınlılar, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde düzenlenen iftar programında bir araya geldi. İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, İstanbul Konyalılar Derneği Başkanı Kudret Fikirli ve Konyalı Sanatçı Adnan Tayfun’un da katıldığı iftar programı büyük ilgi gördü. 6’da

Şehadetle nurlanmış bir ömür “Bize hâla terörist diyen dünyanın yüzüne tükürmek istiyorum” diyen, işgalci Ruslara kan kusturan II. Kafkas Kartalı efsane komutan Şehit Şamil Basayev’in şehadetinin 7. yıldönümünü rahmetle anıyoruz.

Şehit Şamil Basayev FSB tarafından aracına döşenen patlayıcıların infilak etmesi sonucu ağır yaralanmış ve dakikalar sonra çok istediği şehadete kavuşmuştu. 3’te

CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türk Solu Dergisi ile poz verdikten sonra Filistin için de Türkiye’yi tarafsızlığa davet ederek ülkenin sol kesimine hitap etmeye çalıştı. Bunların ardından seçim için hazırlanan broşürlerde geçen “Filistin davasının en büyük savunucusu” tabiri ise kafaları karıştırdı. 5’te


2

Mezarlara bakım Konya Büyükşehir Belediyesi, Yeni Büyükşehir Yasası’nın ardından şehir merkezindeki mezarlıklar dışında 31 ilçe ile mahalle olan 752 köy ve beldede bulunan mezarlıklara da hizmet vermeye başladı. Konya il sınırları içerisinde 112 tanesi şehir merkezi, bin 488 tanesi ilçe ve mahallelerde olmak üzere toplam bin 600 mezarlıkta envanter çalışması yapan Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya genelindeki tüm mezarlıkların temizlik ve bakım hizmetlerini sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi bu çalışmaların yanı sıra; vatandaşların vefat eden yakınlarının mezarlık bilgileri hakkında kolayca bilgi sahibi olabildiği Mezarlık Bilgi Sistemi’ni (KONMEB) tüm ilçelerde yaygınlaştıracak.

Tematik proje Anadolu Aslanları işadamları Derneği (ASKON) Konya Şubesi “Konya’nın Rekabet Gücü İhracatla Artıyor” başlıklı tematik projesinin kapanış toplantısı ve sertifika töreni Dedeman otelde yapıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren ASKON Konya Şube Başkanı Yakup Yıldırım; “Konya’da ilk defa uygulanan KOSGEB projesini başarıyla bitirmiş bulunmaktayız” dedi. Projenin eğitim alan çok sayıda kursiyerin yeni bilgileriyle birlikte çeşitli iş sahalarında çalışmasını sağlayacağı belirtildi.

Bozkırlıların hakkını Mustafa Kalaycı aradı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Orman ve Su işleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından yazılı olarak cevaplanmasını istediği 5 başlıkta ele alınan sorularını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sundu. Kalaycı soru önergesinde; Dedemli, Korualan ve Yalınçevrelilerin feryat ettiğine dikkat çekerek, vatandaşların haklarını istediğini kaydetti. Bozkır Barajı alanında yürütülen kamulaştırmaya da değinen Kalaycı, vatandaşların evine, kiraz bahçesine, kuyusuna, tarlasına çok düşük ve adaletsiz değerler biçildiğini öne sürdü. Bekar olanların, kıraç arazide yerleri olanların ve nüfus kaydını kısa süreli

Sarayönü iftarı Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Kadınhanı ve Sarayönü’nde düzenlenen iftar programlarında binlerce kişiyle birlikte iftar yaptı. Kadınhanı’ndaki iftar programı öncesi Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile düzenlenen Musa Topbaş Hocaefendi’yi anma programına katılan Başkan Akyürek, iftarlar ve anma programı nedeniyle farklı bir manada buluştuklarını söyledi. Başkan Akyürek Musa Efendi Hazretlerinin Anadolu’nun medarı iftiharı olduğunu söyledi.

başka yere kaydıranların hak sahipliğinin kabul edilmediğini vurgulayan milletvekili Kalaycı, kıymet takdiri çalışmalarında yerinde tespitler yapılmayıp tapu kayıtları ve fotoğraflar üzerinden değer biçildiğini anlatan Kalaycı, vatandaşların, konutlara yapılan önemli harcamaların hiç dikkate alınmadığını, çatıların değerlemeye sokulmadığını, Kiraz bahçelerine, bahçe evlerine, kuyulara çok düşük değer biçildiğini, duvarların hesaba katılmadığını, kiraz bahçelerinde gerçek ağaç sayısının dikkate alınmadığını, metrekareye göre hesabi bir değerlendirme yapıldığını dile getirerek bu haksızlığa isyan ettiklerini sözlerine ekledi.

Biz bu kardeşlerimizin yanında olmak istiyoruz AK Parti Konya Genlik Kolları Genç Bayanlar Komisyonu Üyeleri, ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli, Iraklı, Sudanlı, Somalili ve Türkmen ailelerinin çocuklarını ziyaret etti. Konya’ya yerleşen yabancı uyruklu ailelerin çocuklarına bir nebze yol göstermek istediklerinin altını çizen komisyon üyeleri, “Biz bu kardeşlerimizin yanında olmak istiyoruz” dedi. Amaçlarının yabancı uyruklu ailelerin çocuklarını topluma kazandırmak olduğunu söyleyen Genç Bayanlar Komisyonu Üyeleri; “Yabancı uyruklu aileler toplum içerisinde biraz daha geri planda kalıyorlar. Özellikle bu ailelerde yetim çocukları var. Biz bu çocukların kendilerini yalnız hissetmemeleri için ellerinden tutmak istiyoruz.

Çünkü bu ailelerimiz belki bir daha kendi ülkelerini dönemeyecekler. Ve bu ailelerin çocuklarının eğitim yaşı geçemeden ülkemize kazandırılması hem bizim için hem de kendileri için olacaktır” diye ifade etti. Ailelerin çocuğun Türkçe bildiğini ve iletişim konusunda herhangi bir sıkıntı çekmediklerini belirten komisyon üyeleri, “Konya’ya yerleşen ailelerin büyük bir çoğunluğu Sudanlı, Somalili, Suriyeli, Iraklı ve Türkmen ailelerden oluşuyor. Çoğu Türkçe biliyor. Türkçe bilmeyen aileler içinde Arapça bilen arkadaşlarımızı ailelerle buluşturuyoruz. Komisyon üyeleri arkadaşlarımız bu ailelerle sohbet ederek, onların geri planda kalmamaları için manevi destek veriyorlar” ifadelerini kullandılar.

Standlar kuruldu Ahmet Özhan ile anma programı Konya Büyükşehir Belediyesi, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı’na (LYS) giren öğrencilere üniversite tercihlerinde yardımcı olmak amacıyla YGS-LYS Tercih Standı kurdu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Zafer Meydanı Camlı Köşk yanına kurulan Tercih Standı’na 7 üniversite katılırken, uzmanlar öğrencilerin doğru tercih yapmalarına yardımcı oluyor. Detaylı araştırma yapma imkânı bulamayanlara tercih konusunda rehberlik hizmetinin de verildiği Tercih Standı yoğun ilgi görüyor.

Konya Büyükşehir Belediyesi, 55. Uluslararası Akşehir Nasrettin Hoca’yı Anma ve Mizah Günleri kapsamında Ahmet Özhan konseri düzenledi. Konsere Akşehirliler yoğun ilgi gösterdi. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen 55. Uluslararası Akşehir Nasrettin Hoca’yı Anma ve Mizah Günleri Ahmet Özhan konseri ile devam etti. Akşehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği gecede Ahmet Özhan, Türk tasavvuf musikisinden örnekler sundu. 55. Uluslararası Akşehir Nasrettin Hoca’yı

Anma ve Mizah Günleri kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleyen Konya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Ahmet Özhan konseri, Akşehir Nasrettin Hoca Meydanı’nda yapıldı. Gecede Ahmet Özhan, birbirinden güzel ilahiler ve tasavvuf musikisi örnekleriyle Akşehirlilerin gönüllerini fethetti. Konya’da ve Akşehir’de bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Özhan, “Nasreddin Hoca’nın kadrini kıymetini bilebilmek yurdumuz ve dünya kültürü açısından herkese nasip olsun” dedi.


3 Şehadetle nurlanmış bir ömür

Şehit Şamil Basayev’i özlemle ve rahmetle anıyoruz

Monşerin Karakterle İmtihanı

İşgalci Ruslara kan kusturan 2. Kafkas Kartalı efsane komutan Şamil Basayev şehadetinin 7. yıldönümünde rahmetle anıyoruz. 14 Ocak 1965 günü Çeçenistan’ın Vedeno bölgesinin bir kaç kilometre ötesindeki Vedeno köyünde doğan Şamil Selmanoviç Basayev, Moskova üniversitesi makine mühendisliği bölümünü okuduğu esnada ikinci sınıfta devamsızlığı yüzünden okuldan ayrılma noktasına geldi ancak hatırı sayılır tanıdıkları sayesinde okula döndü ve 1987 yılında mezun oldu. Bir süre İstanbul’da eğitim gören Şamil Basayev, daha sonra ticaretle uğraştı. Şamil Basayev’de Çeçenistan’a gelerek bağımsızlığa tam destek vermiş ve zuhur edecek olan savaş münasebetiyle Abhazya’ya

M geçerek Kafkas Halkları Konfederasyonu’na (K.H.K) katılmıştı. Bir süre sonra Cevher Dudayev’in görevlendiği birliğiyle burada Azerbaycan’a gitti ve Ermeniler ile savaştı. Aylar sonra Müslüman direniş unsurları arasında nifak tohumu ekildiğini gören Şamil Basayev Çeçenistan’a geri döndü. Bir çok mücadeleden sonra 10 Temmuz 2006’da pazarı pazartesiye bağlayan gece saatlerinde İnguşetya’nın Ekhevejo bölgesinde gizlenen Şamil Basayev yeni planının son hazırlıklarını yapmak için yolculuğa çıkmıştı. Ancak bir munafığın fesatlaması sonucu bindiği özel kargo aracına

önceden FSB tarafından oldukça yüksek miktarda TNT patlayıcı döşenmiş ve seyir halindeyken büyük bir patlamayla parça parça oldu. (Bir diğer söylentiye göre bahsi geçen patlayıcılar yola döşendi) Saldırıdan ağır yaralı olarak çıkan Şamil Basayev dakikalar sonra çok istediği şehadete kavuştu. Saatlerce naşına yaklaşamayan Rus birlikleri olaydan sonra Şamil Basayev’i bir hastaneye götürdü. Götürüldüğü hastanede cansız bedenine ağlayarak müdahale etmeye çalışan hemşire taraflı tarafsız herkesi duygulandırdı. Şehadetinin 7. yılında Şeyh Şamil’i rahmetle anıyoruz.

Yakup Köse, 28 Şubat sürecinde 14 yaşındayken idamla yargılanarak 10 yıl cezaevinde yattı.

Yakup Köse’nin dosyası Gazze size mezar olur yeniden incelenecek Adalet Bakanlığı, yeniden cezaevine girme riski bulunan 28 Şubat Mağduru Yakup Köse’nin dosyasını ‘hukuka uygun olup olmadığını incelemek üzere’ Bandırma Asliye Ceza Mahkemesi’nden talep etti. Yakup Köse hakkındaki yakalama kararı kalkabilir. Yakup Köse 28 Şubat sürecinde henüz 14 yaşındayken tutuklanıp idamla yargılanarak 10 yıl cezaevinde yattı ve 2 yıl önce özgürlüğüne kavuştu. 2000 yılında cezaevlerine yönelik ‘Hayata Dönüş’ operasyonları sırasında Bandırma Cezaevi’nde güvenlik güç-

lerine direndiği için ‘askere karşı isyan’ iddiasıyla yargılanıp hapis yatan, ancak hakkında istenen 6 yıl 8 aylık hapis cezası daha geçtiğimiz aylarda Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onanan Köse’nin avukatları yeni bir hukuk mücadelesi başlattı. Hakkında yakalama kararı bulunan ve cezaevinde yattığı süre göz önünde bulundurularak mahsuplaşma talebi kabul edilmeyen Köse için umut ışığını Adalet Bakanlığı yaktı. Bakanlık, Köse’nin dosyasını incelemek üzere Bandırma Asliye Ceza Mahkemesi’nden talep etti.

Gazze’nin önde gelen direniş hareketlerinden İslami Cihad’ın silahlı kanadı olan Kudüs Tugayları, yayımladığı bir videoyla Gazze’yi karadan işgal etmeye girişecek olan İsrail birliklerini uyardı. Gazzeli mücahitlerin 8 Temmuz’dan beri devam eden çatışmalara verdiği ‘yenmiş ekin yaprakları’ ismiyle sunulan video, “Siyonist kara kuvvetlerine bir mesaj” başlığıyla servis edildi. Videonun devamında “Ey hezimete uğramış ordu, Gazze’ye girmek gibi bir ahmaklık düşünürseniz, tanklarınızı demirden enkazlar haline getirecek ve ordunuzu paramparça edeceğiz. Gazze size mezar olacak” ifadelerine yer verildi.

uhalefetin muhafazakâr kesime hitap etmesi ve Ak Parti’ye karşı daha güçlü olmayı hedeflemesi sebebiyle aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu, kendisini istemeyen CHP zihniyetine yaranmak için ne yapacağını şaşırdı. Filistin ve Suriye meseleleri gibi derin yaralarımızı hiçe sayarak adeta yaraya tuz basıyor! Türkiye, Filistin konusunda tarafsız olmalıdır, diyor İhsanoğlu. Halbuki bilmiyor olmalı; Cemil Meriç’in zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur, dediğini! Ve Necip Fazıl… “Tarafsızlık. Bu kelimeden iğreniyorum. İnsan, taraf demek. Tarafsız fikir, cisimsiz gölge gibi bir şey. .. Zaten tam tarafsızlığa imkân mı var ki? Kendisini tarafsız gösteren gazete, şu veya bu taraftan olan veya olmayanları kaçırmamak için böyle görünür; hakikatteyse mangırdan tarafa hareket eder. Allah, taraf duygusunu öyle işlemiş ki içimize, tarafsızlık taslamakta samimiyetsizlik de var, ... İyi ile kötü, doğru ile yanlış, güzelle çirkinin içice kaynaştığı bir âlemde, tek davranışı seçmek ve değerlendirmekten ibaret olan insanoğlunun düşebileceği en âciz ve o nisbette sefil dereke, sadece tarafsızlıktır. .... -Ne tarafa, dostum, Kova-dis? -Hiç! Rastgele bir tarafa…

Fert ve cemiyet halinde işte bu ölçüye göre yaşıyoruz. Bu gidişle bize hiçlikten başka bir taraf kalmayacağını da, tarafsız olduğumuz için, anlayamıyoruz.” *** Empati duygusundan yoksunmuşçasına hissiz bir edayla söylüyor Filistin konusunda tarafsız olmamız gerektiğini. Türkiye’nin, Allah’tan sonra en büyük dayanağı olduğunu ifade eden bir ülke için mazlum olduğu davada karışmamamız gerektiğini söylüyor. Mısır’da darbe olduğu zaman Mursi’yi haksız gören ve Sisi’yi destekleyen bir ağızdan daha farklı cümleler beklenemezdi belki ama cumhurbaşkanlığına aday olmuşken duymayı beklediğimiz türden de değildi. Yeni skandalı ise “Türkiye, Suriyelilere kapı açmamalıydı” demesi oldu. Daha önce de demiştim, yine diyorum; gerek konumu gerek söyledikleriyle bu adamın anımsattığı tek bir ağız var! Ne CHP ne MHP… Filistin meselesine karışmak istememesi sadece diplomatik görüşü mü? Tarafsızlık nutukları Erdoğan’ın tarafı bu kadar belliyken en çok kimlerin hoşuna gidiyor? Herkesin kendini başrol sandığı fakat maşa olduğu bu büyük oyunun ne bu sandıkta ne başka sandıklarda bitmeyeceğini biliyoruz. Ama bizler her zaferle “one minute” diyoruz başrole. “One minute!”


4

AKLINIZI BAŞINIZA ALIN! İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Filistin’e yardım çağrısında bulundu ve Türkiye’deki Siyonist firmalara “Aklınızı başınıza alın” dedi. Terör devleti İsrail’in Gazze’yi bombalamaya başlamasının ardından Türkiye’nin her köşesinden İsrail’e lanet çığlıkları yükseliyor. Bunlardan biri de Galatasaray önünde toplanan İHH üyeleri ve gönüllüler. Toplantıda basın açıklaması yapan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, “Üzülerek söylüyorum, buradaki Yahudi cemaatine çağrıda bulunuyorum. Biz Yahudi düşmanı değiliz, dünyayı böyle kandırmayın. Şu anda İsrail’deki bu saldırıyı kınayan Yahudiler de var. Dünyanın her tarafında eylemler örgütleniyor. Buralara Yahudiler de katılıyor. Siyonistlere sesleniyoruz, Siyonistlere destek veren Türkiye’deki Siyonistlere sesleniyoruz. Sakın ha uçaklara binip de İsrail’in yanında Filistinlilerle savaşmak için buradan yola çıkmayın” diye konuştu. AKLINIZI BAŞINIZA ALIN Bir büyük hedefe kilitlenme noktasına gelmiş ve tarihi misyonunu üstlenmek çabasında olan Anadolu’nun tekerine taş koymak niyetinde olanlara uyarı niteliği taşıyan bir konuşma yapan Yıldırım, Anadolu’da elde ettikleri güç ve imkânları Filistin halkına karşı silah olarak kullanma ve kullandırma gayretinde olanlara ve İsrail saflarında yiğit Filistinlilere karşı savaşmak için yurtlarına dönme arayışında olan Türkiye-

li Yahudilere, “aklınızı başınıza alın” mesajını şu sözlerle verdi, “Biliyoruz ki Siyonist İsrail’in parasının çoğu Türkiye’de yaşayan Siyonist kökenli insanlarındır. Bu nedenle bu Siyonistlere diyoruz ki ‘İsrail’deki gücünüzü kullanın ve bu saldırıyı durdurun. Bu saldırı sadece İsrail’deki Siyonistlere zarar vermez, sizlere de zarar verir. Çağrıda bulunuyorum. Siyonist firmaların ürünlerini boykot etme kararımız vardır. Türkiye’deki Siyonist firmaların hepsi biliniyor. Hangi firmaların MOSSAD’a vergi verdiğinin bilinmediği mi zannediliyor. Aklınızı başınıza alın.” Yıldırım’ın bu uyarıları, Anadolu’dan ekmek yemek Anadolulu olmayı, Anadolu’nun sevdiğini sevmeyi gerektir. Karnını Anadolu’dan doyurup kazancını ve gücünü İsrail’e aktaranlar

Anadolu’nun hedefi olmaktan kurtulamaz yorumlarını beraberinde getirdi. YALNIZ BIRAKAMAYIZ Gazze’deki saldırılar nedeniyle ağır yaralıların olduğunu hatırlatan Yıldırım, “Bu yaralıları dışarı çıkarmak zorundayız. Ameliyat malzemeleri bitmek üzere, ilaç ihtiyacı var. Bir an önce Refah kapısının insani yardımlara açılması için elden gelen bütün çabaların gösterilmesi gerekiyor” dedi. Bütün sivil toplum ve yardım kuruluşlarını Gazze için düzenlenecek bir yardım kampanyasında birleşmeye çağıran Yıldırım, “Bu yardım kampanyasını Gazze’ye kadar ulaştıralım. İster deniz yoluyla ister karadan bunları Gazze’ye ulaştıralım. Gazze’yi yalnız bırakamayız” şeklinde konuştu.

Gazze’nin doğalgazı Politika Araştırmaları ve Kalkınma Enstitüsü Direktörü Dr. Nafiz Ahmed, “İsrail’in Gazze saldırısı, Gazze’nin henüz çıkarılmamış doğalgaz kaynaklarını kontrol etme arzusuyla doğrudan ilişkilidir” dedi. Ahmed, İsrail’in Hamas’ı gaz geliştirme planlarına direkt ve en büyük tehdit olarak gördüğünü söyleyerek, “İsrail’in, Hamas’ı zayıflatarak kendi şartlarını dikte edebileceği bir gaz rejimi yaratmayı istiyor, bu nedenle İsrail’in Gazze saldırısı, Gazze’nin henüz çıkarılmamış doğalgaz kaynaklarını kontrol etme arzusuyla doğrudan ilişkilidir” diye konuştu. Nafiz Ahmed, İsrail-Filistin çatışmasının temel nedenlerinden birinin, Tel Aviv’in artan doğalgaz ihtiyacı ve buna yönelik geliştirdiği gaz planı olduğunu söyledi. Plana göre, gazın Hamas’ın eline geçmesinin engellenmesi gerektiğini belirten Ahmed, şöyle devam etti: “İsrail’e göre, ‘bulunan gaz, Filistin halkının refahını artırmaktan ziyade İsrail’e karşı terörist eylemleri besleyecek,

Gazze’den İsrail’e herhangi bir gaz bağlantısı Hamas’ı da içereceği için, Hamas ya teliften yararlanacak ya da sabote edecek’ Dolayısıyla İsrail, Hamas’ı Gazze’den çıkarmak için geniş çaplı askeri operasyon düzenlemeden, sondaj çalışması yapılamayacağını düşünüyor.” Filistin, 1999’da British Gas (BG) ve ortağı Atina merkezli Lübnanlı Sabbah ve Kuri ailelerine ait Consolidated Contractors International Company (CCC) ile 25 yıllığına anlaşma imzaladı. Buna göre, offshore sahalarda arama hakkının yüzde 60’ı BG’ye, yüzde 30’u CCC’ye ve yüzde 10’u Filistin Kalkınma Fonu’na ait. BG, 2000’de Gazze Şeridi’ne 30 kilometrelik mesafedeki iki yere sondaj yaptı ve 603 metre derinlikte yaklaşık 38 milyar metreküplük rezerve ulaştığını açıkladı ancak henüz üretime başlanmadı. Filistin yönetiminin projeksiyonuna göre, yaklaşık 2.5 milyar dolarlık gelir getirecek ve İsrail’den elektrik üretimini azaltarak 560 milyon dolarlık tasarruf sağlayacak.

Allah razı olsun! Unutmayacağız! Sessiz kalamadı ABD’den destek Sisi’nin Mısır’ı... Ünlü sanatçı Yıldız Tilbe İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına twitterdan tepki gösterdi. Tilbe, “Allah hitlerden razı olsun bunlara az bile yapmış ne kadar haklıymış adamcaaz”, “Bu Yahudilerin sonunu gene Müslümanlar getirecek. Allah’ın izniyle az kaldı azz” şeklinde twitler attı. İsrail Başkonsolosu Moshe Kamhi’den Yıldız Tilbe’ye “Bu sözde sanatçı bozuntusunun lafları ciddiye alınmayacak kadar aşağılık, kınanacak ifadeler ve son derece vahimdir” yanıtı geldi.

Sandalyelerine kurulan İsrailliler, özellikle geceleri gerçekleştirilen bombardımanları izliyor.Hatta sosyal medyada dolaşan karelerde İsraillilerin sınırın öte tarafından gelen her patlama sesi, gökyüzüne yükselen her ateş sütunu sonrasında alkışlarla tempo tuttuğu belirtildi. Filistinliler’in bombalanmasını alkış tutarak izleyen İsraillileri bu karelerini hiçbir Müslüman evladı asla unutmayacak gibi görünüyor!

Kısa süre sonra görev süresi dolacak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Filistin konusunda sessizliğini bozdu. Abdullah Gül, yaptığı yazılı açıklamada özetle, “Gazze’deki son İsrail hava saldırılarının yarattığı büyük insani acı ve trajedinin de gösterdiği gibi, ne yazık ki son haftalarda dünyada şiddet sarmalı hızlı bir tırmanışa geçmiştir. İsrail’in Gazze’ye hava saldırılarını durdurmalı, kara harekâtı yapmaya kesinlikle tevessül etmemelidir” dedi.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, Obama, Hamas ve Gazze’deki sözde diğer terör örgütleri tarafından İsrail’e yönelik devam eden roket saldırılarını bir kez daha kuvvetle kınadı ve İsrail’in bu saldırılar karşısında kendisini savunma hakkını yeniden teyit etti. Amerika, kağıt üzerinde en büyük müttefiki olarak gözüken İsrail’e, Ortadoğu’da yaptığı katliamlardan dolayı sık sık ayar verir, Gazze’ye yapılan saldırılar sonrası Obama’nın Netanyahu’yu sık sık uyardığı kabul edilirdi.

Filistin İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Mısır, herhangi bir sebep bildirmeksizin Refah Sınır Kapısı’nın kapatıldığını iletti” denildi. İsrail’in Gazze’ye operasyon başlatmasından bu yana Mısır yönetimi, sınır kapısını ilk kez istisnai durum olarak ağır yaralıların geçişi için 3 günlüğüne açtığını bildirmişti ama bir gün bile olmadan tekrar kapattı. Mısır, Sisi’nin darbesinden bu yana, İsrail’in ablukası nedeniyle Gazze’nin Refah Sınır Kapısı’ndan geçişine neredeyse hiç izin vermiyor.


5

Bilmem anlatabiliyor mu? Ekmeleddin İhsanoğlu, Türk Solu Dergisi ile poz verdikten sonra Filistin için de Türkiye’yi tarafsızlığa davet etti. Bunların ardından seçim için hazırlanan broşürlerde geçen “Filistin davasının en büyük savunucusu” tabiri ise kafaları karıştırdı. Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’deki her kesimin gönlünü alabilmek için uyguladığı programlar şaşırtıyor. Devletin çözüm sürecini şiddetle çözmeye kalktığını söyleyen İhsanoğlu, bu sefer de Türk Solu Dergisi ile poz verdi. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bu şaşkın halleri, memlekete “şeriat” gelmesin diye çabaladığı şeklinde yorumlanırken, Anadolu, İhsanoğlu’nun bu hareketlerinden gereken istikametin ne olduğuna kesin hüküm vermeye başlıyor. İhsanoğlu’nun büründüğü bu haller, Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin de neye memur olduğunu ve tarihi hakikatin onlara neleri yapması gerektiğini çok daha açık seçik ortaya koyduğu şeklinde yorumlanıyor. İhsanoğlu’nun poz verdiği derginin diğer kapak başlıkları ise şöyle: “Ordu göreve”, “Tayyip’i kim vurmak ister?”, “Devlet Dersimden değil, Dersimliler devletten özür dilesin”, “Kürt sorunu yok, Kürt istilası var”, “Asılacak adamsın ulan!”, “Alışverişimi Türk’ten yapıyorum”, “Ne kardeşliğinden bahsediyorsunuz, Türk sizin babanız olur” İhsanoğlu, dergiyle ilgili daha sonra, “Olay tamamen spontane gelişti. Arkadaşlar çok samimi ve içtendi. O yüzden kırmadım. Dergini içeriğini bilmiyordum” dedi.

‘Felekleri şaştı’ Ekmeleddin İhsanoğlu kendinden emin: “Yüzde 60 oy alacağım!”

CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Erzurum gezisine giderken gündeme ilişkin sorularını cevapladı. İhsanoğlu, sunum toplantısının ilk etkilerinden çok memnun görünürken, Recep Tayyip Erdoğan’ı ve cenahını ima ederek “felekleri şaştı, dağıldılar” dedi. Ekmeleddin İhsanoğlu,

‘Ekmek için Ekmeleddin’ Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kullanacağı slogan ise “Ekmek için Ekmeleddin” şeklinde. İhsanoğlu’nun, slogan ve logosunun basına servis edildiği sırada yaptığı konuşmaya “Konuşmama Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlıyorum” diyerek başlaması da ilgi çekti. Ayrıca geçtiğimiz günlerde, Filistin konusunda Türkiye tarafsız olmalıdır şeklinde açıklamalar yaparak ülkenin sol kesimine hitap etmeye çalışan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, seçim logosu ve sloganının açıklandığı törende hayatı boyunca hep İslam dünyasının bekası için çalışan bir insan olduğu vurgusu yapılırken şu ifadeler kullanıldı: Türkiye’nin uluslararası itibarının en yüksek isimlerinden. Allah vatanımın tüm evlatlarını, kendi evlatlarımdan ayırmasın diyen bir milliyetçi, Atatürk ve devrimlerini sahiplenmek, tarihimizi sahiplenmek anlamına gelir diyen bir Atatürkçü, Filistin davasının en büyük savunucusu, Filistin’in devlet nişanı verdiği tek Türk, Mehmet Akif’in dergâhından geçmiş, Necip Fazıl ve Nazım Hikmet’i Arapçaya çevirmiş bir gönül adamı. 16 Haziran’da yapılan yüzde 30 sonuçlu ilk anketlerin geçen günlerin ve yapılan yoğun temasların ardından çok yükseldiğini kaydetti. Yüzde 60 oy alacağını tekrarlayan İhsanoğlu, “10 Ağustos, büyük sürprizler getirecek. AK Parti kurucularından da beni destekleyenler var. Kara propaganda tutmayacak” dedi.

Delillerin var mı? Bira, rakı, ekmek! Türksat 4A yayında Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na sorulan “Paralel yapı olarak Gülen, hükümetle kavgalı bu konuda düşünceniz neler?” sorusu üzerine İhsanoğlu, “Ben demiyorum ki yapılan suçlamaların hepsi temelsizdir ama deliller lazım sonra bir konuda karar verme hakkı böyle suçlamalarla ilgili bu hukukun temel kaidesi, delil üzerinedir. Delil olmadan insanları kötülemek kadar bir şey olamaz” dedi.

Takvim gazetesinden olay manşet. Gazete, Cumhurbaşkanlığı seçimi süreciyle ‘her telden çalan’ CHP’nin bu hallerini, çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun sloganından yola çıkarak, “Ekmek için EKMELEDDiN, Bira için MUHARREM, Rakı için HÜSEYİN” şeklinde gündeme getirdi. Bira mı, rakı mı ekmek mi? CHP hangisinin partisi merak ediliyor.

Geçtiğimiz Şubat ayında başarı ile fırlatılan Türksat 4A uydusu nun, yeni frekanslar ile yayın vermeye başlamasıyla birlikte yayınları çanak antenleri ile alanlar cihazlarını ayarlamak zorunda kalacak. 42 derece doğu yörüngesine ayarlı çanak antenlerin yönü değiştirilmeyecek ancak, uydu alıcısından kanalların tekrar ayarlanması gerekecek. 429 olan kanal sayısının 477’nin üzerine çıkacağı da açıkladı.

EKMELEDDIN VE STV’NIN FILISTIN SINAVI

S

amanyolu Televizyonu: İsrail hava kuvvetleri (Gazze’de) terör örgütlerine ait yedi hedefi vurdu. Ekmelettin İhsanoğlu: Filistin - İsrail davasında tarafsız olmalıyız! Bir gün sonra: “Tarafımız Filistin” Arap Baharıyla şekillenen yeni Ortadoğu’da en büyük sınavı şüphesiz halkıyla iktidarıyla Türkiye veriyor. Rahmetli Özal döneminde peşmergeye kapısını açan halkımız şimdi de Esed rejiminden kaçan yüz binlerce Suriyeliyi misafir ediyor. Çoluk çocuk günlerce aç kalan kapı komşusu hemşehrisinden bihaber yaşayan bizler, mahallemize yeni taşınan Suriyeli kardeşimizin çamaşır makinasından buzdolabına, kanepesinden perdesine toplayıp ‘buyurun’ diyebiliyoruz. 2023’te şaha kalkması beklenen ülkemizin sosyal medyada paylaşılan yeni haritaları ne kadar sevindirse de bizi, “İsrail - Filistin davasında Türkiye taraf olmamalı” sözleriyle adeta “bu harita hiçbir zaman çizilmeyecek” diyen Çatı Adayımız Eklemettin beyin sözleriyle kahroluyoruz. Ülke gündeminde bu konu tartışıladursun bir haber kanalında “Biz Filistin tarafını tutmalıyız” deyiveriyor Ekmelettin İhsanoğlu abimiz. Şimdi hangi sözünüzü nereye koyacağız güzel abim, hangisine inanacağız! İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteriyken “İslam adına elle tutulur hiç bir şey yapmadı”ğını düşündüğümüz Ekmelettin abimiz meğer ne büyük hizmetlere imza atmış. Mesela AK Parti’nin davetini kariyeri için kabul etmemiş. Filistin başta olmak üzere dünyanın dört bir köşesindeki Müslümanlara yardım etmiş. Ve Filistin yıldızı takdim edilen ilk Türk olarak da geçmiş tarihe. Omzunuza samanyolunu dizseler ne olur Ekmelettin ağabeyciğim, yüreğinize ulaşamadıktan sonra… Samanyolu demişken… Eklemedin abimizin İsrail Filistin davasındaki tarafsızlığından çok Samanyolu Televizyonun haberlerde bile İsrail tarafını tutması yaralıyor bizi. Her zaman Türkiye’nin gizli bilgileri İsrail’e akacak değil ya… arada bir, İsrail’de yazıldığını düşündüren haberler de Türkiye’den yayın yapan kanallara pompalanacak. Pompalanacak ki kanalın ucunun nereye çıktığı belli olacak. İsrail’in füzesini, topunu sapan taşıyla susturan Filistinli kardeşim, içinden ne aktığı belli olmayan kanalı nasıl susturacak?

Onu AK Parti genel sekreter yaptı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TRT’ye katıldığı programda, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanlığı kampanyasını bir dış politika eleştirisi üzerine oturtmaya çalıştığını ve eleştirdiği dış politikanın, onu genel sekreter yapan dış politika olduğunu ifade etti. İhsanoğlu’nun 2004 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT)

genel sekreteri olmasının Başbakan Erdoğan’ın onun arkasında durmasından kaynaklandığını vurgulayan Davutoğlu, “Türkiye’de AK Parti iktidarı olmamış olsaydı, Türkiye’den bir genel sekreter seçmeyi düşünürler miydi?” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “İİT önemli bir makamdır, ancak nihai kertede üye ülkeler karar verirler, genel sekreter uygular” dedi.


6 Düşündüren Kareler

Yaramız bir avuç tuz ile kurumalı... Tuz dedik, su dedik, değirmen dedik… Sonra bir çizgi olduk maviler arasında. Beyaza çaldı saçımız, alnımız yosunlu taşlara… Çekildik kendimize; ince düşler eğirdik. Eylül, saçlarında saklı bir yağmur Son yazın gözyaşı avuçlarında Eylül ikimizden daha da mağrur Nisanlar uçuşur bakışlarında … Karınca yuvası gibiyiz Rana; Hüzne gem vuruyor umutlarımız. Pervane olmuşuz nice hicrana Eylülden başlıyor hudutlarımız

CHP Tunceli Millet Vekili Hüseyin Aygün’den Ramazan twiti

Londra’da, geçmiş yıllardan ibretlik bir kare...

İstanbul’da Ilgınlılar buluşması İstanbul’da yaşayan Ilgınlılar, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde düzenlenen iftar programında bir araya geldi. İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, İstanbul Konyalılar Derneği Başkanı Kudret Fikirli ve Konyalı Sanatçı Adnan Tayfun’un da katıldığı iftar programı büyük ilgi gördü. İstanbul Ilgınlılar Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz programın açılışında yaptığı konuşmada İstanbul’da oldukça fazla sayıda Ilgınlı bulunduğunu, ancak birlik ve beraberliğin sağlanmasında herkesin daha fazla katkısının olması gerektiğini söyledi. Konyalılar olarak istenilen tutkunluğun gerçek-

leşmediğini kaydeden Yılmaz, Konyalı sanatçıların desteklenmesi gerektiğini dile getirdi. İstanbul Konyalılar Derneği Başkanı Kudret Fikirli yakın zamanda çok büyük bir katılımla Konyalılar Gecesi düzenleyeceklerinin müjdesini verdi. Konya’nın değerli sanatçılarından Adnan Tayfun da katıldığı iftar programında kısa bir konuşma yaptı. Özelde Kadınhanı, Ilgın bölgesi, genelde Konya ve Konyalı için elinden geleni yapmayı sevdiğini, bir sanatçı olarak Konyalıya hizmet etmekten büyük gurur duyduğunu belirten Tayfun, Konya’daki kültür ve sanat programlarında da seve seve görev alacağını ifade etti.

Şairin hali, serzenişli yalvarışlardan geçer ve uzanır hüznün bulutlarına. Şairin derdi de başkadır hüznü de bu bakıma. Bu sayımızın asıl manasıyla kültür bölümüne Eylül şiiriyle giriş yaparken bütün ümidimiz Şair Ahmet Aka’nın İnce Düşler’inden bizim nasibimize sızan damlaları içtenlikle yazarak sizlere ulaştırabilmek. İnce Düşler’de gezinir-

Yas eylül, gam eylül ve hüzün eylül Hayatı kuşanmış şunun şurası… Yaz eylül, güz eylül ve yüzün eylül Adeta yaşamla ölüm arası

ken baştan sona buram buram Konya tüten, nakış nakış Konya’yı işleyen satırlarda buluyoruz kendimizi. Hülyalara kapılıp düşüncelere dalıyoruz. Bazen annesi ölmüş, yetim bir çocuk olup hayatı sorguluyoruz ‘neden ve nasıllarla. Bazen yâr özlemiyle yanıp tutuşuyoruz. Bazen feryat ediyor, bazense suskunluğa bürünüyoruz. Aslında “İnce

Düşler”de kendimizi buluyoruz. Bir türlü anlamlandıramadığımız hislerimizin tanımlandığına şahit oluyoruz. Kısacası mısralarda kaybolup hayallerde yüzüyoruz. Ahmet Aka yüreğimizde bir burkuntu bırakıyor; ilmin, irfanın insanları anlamanın, hayatı nasibimiz ölçüsünde biçmenin keyfini yaşatıyor bizlere.

Nurettin Topçu anıldı Nurettin Topçu vefatının 39. Yılında anıldı. Türkiye’nin son yıllardayetiştirdiği en donanımlı mütefekkirlerden Nurettin Topçu, 10 Temmuz 1975’te vefat etmişti. Hareket, Nurettin Topçu’nun felsefî temellerini oluşturduğu bir projenin, toplumsal, siyasal, ahlaki görüşlerin ortak adıdır. Bu düşüncelerini ise ağılıklı olarak Hareket dergisi içinde gerçekleştirmiştir. Hareket dergisi, 1939 Şubatında yayın hayatına başlamış, aralıklarla çıktığı 1982 yılına kadar toplam 187 sayı yayımlanmıştır. Hareket, bu uzun zaman dilimine yayılan yayın sürecinde tam bir “mektep” görevi üstlenir. Tarık Buğra’dan Mehmet Kaplan’a, Ahmet Kabaklı’dan Mehmed Doğan’a kadar pek çok yazarın yer aldığı bir dergi olur. Dergi çevresinde bulunan yazarların kitapları ise Hareket Yayınları’ndan çıkar. Hareket Yayınları toplam altmış yedi kitap çıkarmıştır. Hareket, bu dönem içerisinde oldukça seviyeli, kalıcı bir kültür ve dü-

Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete Bölgesel Süreli Yayın Yıl: 2 | Sayı: 40 15 - 22 Temmuz 2014 SAHİBİ Çimke Basım Yayın Yapım Reklam ve Turizm Hiz. Ltd. Şti adına AHMET AKA SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ÖMER SALIH ŞIPLEME HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRÜ HAKAN MUTLU

şünce üretme çabası içinde olmuş, Türk düşünce ve sanat dünyasına çok sayıda nitelikli yazar, sanatçı kazandırmıştır. Anadolu’ya, onun bütün birikimlerine, güzelliklerine, yaşattıklarına sonuna kadar bağlı ve sarsılmaz bir muhabbet içindedir. Kısacası, Nurettin Topçu siyasi, iktisadi, ahlaki, dinî düşüncelerini derli toplu izah etmiş aydınlarımızdan biridir. Demokrasi, tasavvuf, milliyetçilik, Anadolu sosyalizmi, hürriyet, irade, varlık, aşk, mistisizm konuları etrafında bir düşünce dünyası kurmuştur. Bu yüzden, onu okumaya, anlamaya her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

SANAT YÖNETMENİ NURETTIN ÖZEL HUKUK DANIŞMANI Av. ABDURRAHIM KÜÇÜK SAĞLIK EDİTÖRÜ Dr. NEVZAT ŞIPLEME YAYIN YÖNETMENI ADNAN TEKE Yönetim ve Baskı Adresi: Fevziçakmak Mh. 10453. Sk. No: 25 Karatay | KONYA Telefon & Faks: 0332 342 52 82 Web: www.anadolugunluk.com reklam@anadolugunluk.com haber@anadolugunluk.com BASKI Çimke Basım Yayın Yapım Ltd. Şti. Baskı Tesisleri B.T. 15 Temmuz 2014


7 ‘CÂMI’NIN SESINE DOĞRU...

A

nadolu Günlük kısıtlı imkânları çerçevesinde, neredeyse yok şartlarda başladığı yolculuğuna Cenâb-ı Allah, Rabbül Âlemîn Hazretlerinin izni, lütfu, desteğiyle yayına devam ediyor. Kırkıncı sayısındayız. Bugünleri bizlere gösteren Müntakîm olan, Latîf olan âlemlerin Rabbine hamdolsun… Emektarlarına, başta kıymetli Ahmet Aka olmak üzere bir kez daha teşekkür etmeliyiz, ümmetin huzurunda… Sağ olsunlar, var olsunlar. Yürekleri pek ferasetleri keskin olsun. Anadolu Günlük, kısa ve sancılı diyebileceğimiz doğuş döneminde gücü etkisinde olan, olmazsa olmazdı diyebileceğimiz birçok güzel manşetlere imza attı… Neticede kaybetme cesareti olmayanın gerçeği söylemeyebilmesi de mümkün olmayacaktır ki bu yiğitlik demektir, inanç demektir bir yönü ile… … Anadolu Günlük, “iyi, güzel ve doğru”nun dünyasının inşası yolculuğunda olduğumuz bu günlerin not defteri olmak niyetini bir miktar daha kavileştirerek geldi bu günlere, her gün biraz daha iyiyi, güzeli, ve doğruyu şuurunda yaşamak, eşya ve hadiselere o gözle bakmanın derdinde olarak geldi… Gazeteler açısından haberciliğin nispeten ikinci planda kaldığı yaşadığımız zaman diliminde habercilikten öte “Meseleleri sürekli ve ısrarlı olarak kendi görüşü açısından çözmeye çalışan yayın organı, (bunda ne kadar muvaffak olduğu ayrı mesele), olayları sadece seyreden anlayışın yerine, yönlendirici anlayışın gereğini yerine getirmek” derdinde oldu… Etrafımızda gerçekleşen hadiselere, “tarafımız ne şu ne bu yalnız-

ca İslâm” diyen bir şuurla hadiselerin yorumu ve hadiselere bakış açısı ortaya koyabilmek, nihayet bu yolda olmak ve oldurmaya vesile olmak azmiyle… *** Bu süreçte yeter ki kavramların içini boşaltanlardan olmayalım, mevzuların hakkını vermeye bakalım, mealen “biz davayı maskaralaştırıyorsak bizi maskaraların akıbetine mahkûm ediniz, hakkını veriyorsak bizleri ayakta alkışlayınız” diyen Üstâd Necip Fazıl’ın ıstırabından pay almaya bakalım… Kavramların içi boşaltılmasa belki de kendi dünyamızda yaşıyor olurduk... Kavramları şahsımızda maskaralaştırmayalım… *** Ve esasen Hazreti Peygamber’in hakikati ilan etmeye gonk çalarak başlamışlığı da unutulmamalı. Pek olmalı yiğidin sözü, net olmalı, istediği ve istemediği açık olmalı… Yiğit olmalı bu yolda… Mutlak ölçülerin bildirdiği “iyi, güzel ve doğru”nun dünyasını inşa yolunda... Derlene derlene, toparlana toparlana, etrafını cami ağyarını mani bir üslup ve strateji ile Hâkk’ın davasını güdenleri toparlaya toparlaya bünyesinde gürleştirmeye bakmalı sesini, bu ses “Câmi”nin sesi olmalı, cami olmalı… *** Gök gürültüsü ile geliyorsa yağmur, göstere göstere, tüm şanı ve ihtişamıyla... Şimşeklerin ardından. Selam çaka çaka kuraklığa, başımızın üstünde nişan olsun. İhtişamından pay bizlere... Neticede hakim bir dava mahkum bir eda ile ifade edilemez. Cahilliğimize, korkaklığımıza boğdurmamalı evlatlarımıza bırakmayı düşündüğümüz yaşanılası dünya mirasımızı… Korkaklığımızı cesur dost-

larımız ile cahilliğimizi bilge dost ve büyüklerimiz ile günahkârlığımızı Allah dostları ile hem hal olarak, onlara olan sevgimiz ile telafi etmenin yoluna bakmalı… Eksiğiz, cahiliz, korkağız, günahkârız amenna ama ne yapalım ki yoldan dönemeyiz… Biz her şeyimizle Âlemlerin Rabbinin kullarıyız, sıkıştığımız yerde müracaat edebileceğimiz bir merciimiz var, bizi duyan, destekleyecek olan affedecek olan imdadımıza yetişecek, yetişebilecek olan… *** Mutlak ölçülerin bildirdiği İYİ, GÜZEL, DOĞRU’nun dünyasını inşa maksadı gütmekten bahsettiğimizde, lafazanlık yapmak ve olayların sürüklediği bir noktada olmak istemiyorsak eğer dikkat etmemiz gereken temel meselelerden birisi: “Fikir için “vasıta-gazete, dergi” vesaire değil de, vasıta için “rastgele” fikir ahmaklığı”na düşmek tehlikesini ensesinde yaşayarak, hakikatinin ışığında varlığını her an sorgulayan bir olma kaygısını taşımalı… *** Dost ve düşman kutuplarını belirlemiş olarak ve dosta değil, düşmana yüklenerek, dostun yanlışlarına değil düşmanın hainliklerine odaklanarak, dostların güzelliklerine pazarlıksızca destek vererek devam etmeli bu yolculuğa… Basit-gündelik itiş kakışlara pirim vermemeli… Dostun sığınağı düşmanın korkusu olma muradından sapmadan ve imkânların hakkını vererek Rabbimizin lütfedeceği daha güzel imkânlar için fiili duada böylece yapılmış olmalı. “Kim pazarlıksız Allah ve Resulü diyorsa o bizdendir bizler de ondan”

düsturu ile yürümeyi şiar edinmeli. Kendimizden başlayarak insanımızın düşüncesinin genel fikir çerçevesine “yeni insan - yeni dünya” ihtiyacını oturtmaya ve bu ihtiyacın şuuruna kendi şahsımızda vardıkça bunun ne ve nasıl olacağını meseleler boyunca göstermek azminde olmalı… Neticede yayın organı, “düşünmenin örneği olurken, yüksek sesle düşünmenin de örneği olmalı ve basit ayran kabartma yerine, şuurlanma ihtiyacını doğurucu bir teknik ifadesiyle, camiamızın heyecan ve coşkusunu diri tutmak görevini de yerine getirme” mesuliyetini üzerinde taşımalıdır. Mutlak ölçülerin bildirdiği İYİ GÜZEL DOĞRU’nun dünyasını inşa muradı taşıyanlar arasında maddi ve manevi teması sağlama ve gayret sahiplerini bünyesinde toplama muradı ve iman ve ideal sahibi “çevremizin” ortak meselelerde ortak tavır sergilenmesini temin çabasında olarak… *** Nihayet son söz: Koşulurken atlar, revan olmak için yola hazırlanırken bu kervan, uzaklardan seyredip, olurda akim kalırsa hafazanallah, bak işte beceremediler diyemezsin, yapabilecekken yapmadıkların, katabilecekken katmadıkların yüzünden olursa bu akamet; başka “hain” aramaya gerek kalır mı? Sen yoksun diye CAMİNİN YANINDAKİ KATLANDIĞIMIZ MEYHANE… Sen yoksun diye var küfür, sen yoksun diye azgın zulüm, sen yoksun diye gürültüleri duyuluyor yobazlığın... Selam olsun yeniçağın harcında pay sahibi olmak isteyen nasiplilere…

Başbakan demeyin Akademililer Birliği’nin Bolu’da düzenlediği iftar programında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yüksel Seçim Kurulu’na itiraz ediyoruz. ‘Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olarak seçimlere girebilir’ kararı alıyor. Bu bir haksız rekabet değil mi?” diye konuştu. Bahçeli konuşmasının devamında Recep Tayyip Erdoğan’a ‘başbakan’ ünvanı dışında şu ünvanla çağrılması gerektiğini savundu: “Hergün TOKİ ile valiliklerin bir takım faaliyetleri ile halkın huzuruna çıkıp milletin imkanlarını kendi menfaatine kullanan bir şahsiyet, cumhurbaşkanlığı seçiminde kendini ortaya koyarken, nasıl adaletli bir cumhurbaşkanı olacaksın sen. Bugünden itibaren kimse ‘Başbakan Erdoğan’ dememeli. Çünkü başbakanlık vasfı kalmamıştır. Peki ne demeli? ‘Cumhurbaşkanı AKP adayı Recep Tayyip Erdoğan’ demek lazımdır” dedi.

Papa’dan itiraf Katolik Kilisesi’ndeki her 50 din adamından birinin ‘çocuk istismarcısı’ olduğunu söyleyen Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis, İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği röportajda dünya genelindeki yaklaşık 414 bin Katolik din adamından 8 bini ‘pedofili hastası’ olduğunu ifade etti. Çocuk istismarını ‘Kilise’ye bulaşan cüzzam hastalığına’ benzeten Papa, ‘pedofili hastası’ olanların arasında rahipler, piskoposlar ve kardinallerin de olduğunu belirtti.


Kapağını bulmuş! YDP Genel Başkanı Emanullah Gündüz, CHP ile Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yan yana bulunmasını “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” şeklinde yorumladı.

Akıllı bomba alarmı El Kaide’nin akıllı cep telefonlarında dedektöre yakalanmayan bomba geliştirdiği istihbaratı üzerine, ABD Ulaşım Güvenlik Dairesi, şarjı dolu olmayan cep telefonları, tablet veya bilgisayarlarla uçuşa izin verilmeyeceğini açıklamıştı. ABD tarafından hayata geçirilen yeni güvenlik uygulaması Türkiye’de de başladı. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan ABD’ye uçan yolcuların cep telefonları ve dizüstü bilgisayarlarının son kontrol noktasında şarjlarının olup olmadığı kontrol edildi. Uygulama kapsamında bundan sonra ABD’ye yapılacak uçuşlarda görevliler, uçuş öncesi mobil cihazları kontrol edecek. Cihazların çalışır durumda olmaları istenecek.

Dershane olmadan! Ilgınsu Akınca, dershaneye gitmeden TEOG Türkiye birincisi oldu. Temel Eğitime Geçiş Sınavı (TEOG-1) Türkiye birincisi olan 91 Bin Dev Öğrenci Ortaokulu öğrencisi Ilgınsu Akıncı, “Öğretmenlerimin ders anlamında etkisi çok gazla. Okul müdürümüz her zaman desteğini bizden esirgemedi. Ailem her zaman destekçim oldu. Ben de düzenli çalışarak bu başarıyı yakaladım” dedi. Anne öğretmen Besime Akıncı ise, kızının böyle bir başarı getireceğini beklediklerini ve sürpriz olmadığını belirterek, “Böyle bir sonucu bekliyordum. Ilgınsu 1. sınıftan itibaren düzenli çalışan bir öğrenciydi. Bizim için sürpriz olmadı. Çünkü planlı çalışıyordu. Ilgınsu bunun hakkını gayet güzel bir şekilde verdi” dedi. Malatya Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı, Ilgınsu Akıncı’ya çeşitli hediyeler vererek, “Önemli olan öğrenci olarak bizim azmimizdir. Sizler azimli olduğunuz sürece öğretmenler her zaman sizlerin yanında olacaktır. Ailelerde her zaman sizin yanınızda olacaktır” açıklamasında bulundu.

Filistin - İsrail davasında tarafsız olmanın zulme ortak olmak anlamına geldiğini vurgulayan Yeni Dünya Partisi (YDP) Genel Başkanı Emanullah Gündüz, Esed taraftarı olduğunu ifade ettiği CHP ile Filistin davasında tarafsız olduğunu belirten İhsanoğlu için “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” ifadesini kullandı. YDP Genel Başkanı Emanullah Gündüz, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını sert bir dille eleştirdi. CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekmelettin İhsanoğlu’nun Filistin meselesindeki tutumunu da eleştiren Gündüz, “Diyarbakır ne kadar bizimse Filistin de Gazze de o kadar bizimdir. Çatı adayının

Filistin meselesinde tarafsız olması İsrail’in zulmüne ortak olması anlamını taşır” dedi. Dünyadaki tüm kirli oyunların ve pis işlerin Siyonistlerin başının altından çıktığına dikkat çeken YDP Genel Başkanı Emanullah Gündüz, “Siyonist Yahudiler dünyanın başına bela olmuş bir illettir” ifadesini kullandı. İsrail’in bir terör devleti olduğunu ve kurulduğu günden bu yana başta Ortadoğu olmak üzere tüm Müslümanların başına bela olduğunu kaydeden Gündüz, Anadolu Günlük gazetesine yaptığı açıklamada, kimyasal silahlar ve füzelerle masum insanları öldürmenin bir insanlık suçu olduğunun altını çizerek, “Gazze’ye yapılan sal-

dırıların terörist ve korsan İsrail devletinin kanlı yüzünü bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir” dedi. Gündüz, Ramazan ayının hürmetine Filistin, Gazze ve dünyadaki tüm mazlumlar için özel dua çağrısında da bulundu.

belirtti. BM Koordinatörü Johannes van der Klaauw, yazılı açıklamasında, şunları belirtti: “Altyapının önemli oranda zarar gördüğü bölgede, hastaneler ve okulların hedef alınması büyük üzüntü verdi. Çatışma bölgelerinde binlerce kişi kuşatma altında kaldı. İnsanların çatışma bölgesinden kaçma

şansı yok. İnsani yardımların hareketine kısıtlama getirildiği bölgede bir an önce yardım kurumlarının girişine izin verilmelidir.” Yemen’de yönetim karşıtı Husi gruplar, Amran kentinde askeri noktaları ele geçirmek amacıyla zaman zaman silahlı saldırılar düzenliyor.

Kırmızı ışığa dikkat

Yine kan akıyor! Yemen’de çıkan çatışmalarda 200’den fazla kişi hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Yemen İnsani İşler Koordinatörü Johannes van der Klaauw, ordu birlikleri ile Husi militanları arasında çıkan çatışmalarda 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini

İçişleri Bakanlığı ‘Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde değişikliklere giderek kırmızı ışığı 3 kez ihlal eden stajyer sürücülerin ehliyetleri iptal edilecek. İçişleri Bakanlığı’nın üzerindeki çalışmaları son aşamaya getirdiği Karayolları Trafik Yönetmeliği’ndeki tasarıda yıllardır dillendirilen ‘stajyer sürücülük’ de yer alıyor. İlk defa sürücü belgesi alanlar ehliyetini aldıkları tarihten itibaren 2 yıl süreyle ‘aday sürücü’ olacak. 1 Ocak 2015 tarihinde uygulamaya başlanması planlanan aday sürücülük uygulamasında, adayların üç kez kırmızı ışık ihlali yapması, alkollü olarak araç kullanması, hız limitlerinin üç kez ihlal etmesi durumunda ehliyeti iptal edilecek. Ehliyeti iptal edilenler yeniden sürücü kurslarında eğitim alacak, yapılan sınavları geçmesi gerekecek. Bu kişilerin yeniden kursa başvurabilmeleri için psiko-teknik ve psikiyatri uzmanı raporu almaları zorunlu olacak.

Ağbaba dahi sessiz kalmadı! CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “AKP, 28 Şubat’ın mağduru edebiyatı yapacağına, Mirzabeyoğlu’nun yeniden yargılanma yolunu açsın” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “AKP, 28 Şubat’ın mağduru edebiyatına devam edeceğine, elini taşın altına koysun ve bu işi çözsün. 28 Şubat’ın

mağduriyetleri giderilecekse, işte size fırsat. Gelin 28 Şubat ile sözde değil özde hesaplaşın ve en başta Mirzabeyoğlu için yeniden yargılama yolunu açın” dedi.

CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Erzincan Milletvekili Muharrem Işık ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, “Salih Mirzabeyoğlu Davası Takipçileri” platformunun üyeleriyle TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Ağbaba, “Bugün yeniden yargılama demek umut demek. Hukuk devletine inanmak demek” diye konuştu. Özgürlük Kampı 28 Şubat darbe yargısının ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezasına çarptırdığı ve 16 yıldır Bolu F Tipi Cezaevi’nde yatmakta olan Salih Mirzabeyoğlu için dost-

ları anlamlı bir eyleme başladı. Geçen yılki Ramazan ayında da Mirzabeyoğlu’nun özgürlüğüne kavuşması için çeşitli eylemler yapan grup, bu Ramazan’da da cezaevi önüne kamp kurdu. Farklı kentlerden gelerek cezaevi önünde toplanan yaklaşık 40 kişi, cezaevine giden yol üzerindeki demir parmaklıkların üzerine Mirzabeyoğlu’nun fotoğraf ve pankartlarını astı. Mirzabeyoğlu’nun serbest kalması gerektiği birkez daha dile getirildi. Sevenleri Kadir Gecesi geçen yıl olduğu üzere bu yılda Bolu’ya akın edecek.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.