PERİHAN AKÇAY
ESMA ABAY
KERİM BOZDAĞ
RECEP ÖĞÜTÇÜ
ALİ IŞIK
CENNETTE ÖLÜM
GİDİLMEDEN DÖNÜLMEZ
AK PARTİ DÜŞMANLARI
İSLAM VE KURBAN
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
e-abay@hotmail.com
KONYA MECZUPLARI
60. Sayı
23- 29 Eylül 2015
www.anadolugunluk.com
Paslı’dan birlik mesajı
Asıl hedefleri Türkiye!
Kurban Bayramı dolayısıyla mesaj yayımlayan Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon (BYEGM) Konya İl Müdürü Cemil Paslı, sosyal hayatın en temel ilkesi olan bireyler arası iletişimde bayramların,sevgi ve gönül birliğinin doruğa ulaştığı mübarek günler olduğunu söyledi. 3’te
Gazetemiz yazarı Kerim Bozdağ, AK Parti düşmanlığı altında Türkiye’nin yok edilme planlarının yattığına dikkat çekti. Bozdağ bu haftaki yazısında, “İngiliz, Alman ve İsrail ajanları, PKK saflarında niçin savaşıyorsa, buralarda mevzi tutmuş adamlar da aynı şey için çalışıyor” ifadesine yer verdi. 3’te
PASLI
İslâm’a karşılar!
50 Kr
Facia ihbarla önlendi
BOZDAĞ
Mardin’de teröristler, çaldıkları araca 500 kilogramlık bomba yerleştirip polisin geçiş güzergahına bıraktı. Polis ihbar üzerine, bombayı çevredeki evleri tahliye ettikten sonra patlattı. Patlamanın etkisiyle çevrede birçok ev ve iş yeri ile bir camide tahribatlar oluştu.
Bir tarafımız eksik
Marksist PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin bazı mensupları kurban ibadetine yönelik alçakça bir saldırıya girişti. Kendilerini, “canlılara özgürlüğü savunan, her türe karşı sömürü, tecavüz ve işkencenin karşısında örgütlenen bir aktivizm topluluğudur” şeklinde tanımlayan Vegan Özgürlük Hareketi, “Bayrama Evet, Kurban’a Hayır” sloganı ile protesto yürüyüşü yaptı. Topluluk sosyal paylaşım sitelerinde, kurbanın İslamiyet’i reddetmek için yeterli bir sebep olduğu iddia edilerek, “Bir canlıyı öldürmek ibadet değildir, olamaz, olmamalıdır. Her Kurban Bayramı katliamdır, vahşettir” şeklinde paylaşımda bulundu.
AK Parti Karaman Milletvekili ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, terör olaylarına işaret ederek, “Bu sene Kurban Bayramını, gönlümüze düşen kor ateşle, bir tarafımız eksik idrak ettik” dedi. CANEVİMİZ YANDI Cizre İlçe Seçim Kurulu, 66 bin seçmeni bulunan ilçede güvenlik gerekçesi ile 48 bin 687 seçmenin başka yerde oy kullanmasına karar verdi. Bitlis Valiliği de bazı köylerdeki oy sandıklarının il ve ilçe merkezlerine taşınması için Yüksek Seçim Kurulu’na teklifte bulundu.
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı ve deneme seferleri tamamlanan AlaeddinAdliye Tramvay Hattı ile hemzemin kavşaklarda iyileştirme çalışması tamamlanan AlaeddinSelçuk Üniversitesi hattında tramvay seferleri başladı.
AK Parti Karaman Milletvekili ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, vatan uğruna şehitlik makamına uğurladığımız gencecik fidanlarımızın ateşinin hepimizin can evini yaktığını söyledi. Konuk, “Can evimizde kor ateşle idrak ettiğimiz bu bayramda, bir süredir yaşadığımız acı iklimin ülkemizin üzerinden tamamen dağılması ve bir daha yaşanmaması en büyük temennimizdir” dedi.
Can alamayacak!
TELAFİSİ OLMASA DA
BURUKLUK OLMASIN
Konuk, Kurban Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında, düştüğü yeri yakan ateşin, hüznün ve acının elbette tarifi de telafisi de mümkün olmadığını ancak, bir olarak, birlik olarak, daha çok yardımlaşarak ve daha çok paylaşarak yaşanan acıları hafifletmenin mümkün olduğunu dile getirdi.
Manevi bir iklim yaşadığımız Kurban Bayramında da bayramın rahmet ve bereketinin herkese ulaşacağını ve milletimizin, hiçbir kardeşinin bayramı buruk yaşamasına müsaade etmeyeceğini kaydeden Konuk, “Bayram vesilesiyle tüm ülkeye yayılacak bu iklimin; acı, hüzün ve kederleri hafifleteceğini ifade etti
BEREKET GETİRSİN AK Parti Karaman Milletvekili ve Pankobirlik Genel Başkanı Konuk, mesajında, “Tüm hemşehrilerimin, üretici ortaklarımızın, bütün çiftçilerimizin, aziz milletimizin ve tüm inananların mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, bu rahmet ve bereket günlerinin hayırlara vesile olmasını dilerim.” ifadelerini kullandı. 4’te
PKK’nın Tunceli’deki sözde Dersim Eyalet Komutanı Baran Dersim kod adlı İsmail Aydemir öldürüldü. 24 yıldır silahlı faaliyet yürüten Tunceli doğumlu Aydemir’in son yıllarda öldürülen en üs düzey örgüt sorumlusu olduğu kaydedildi. TSK’dan yapılan açıklamada, Hakkari Dağlıca’da icra edilen hava harekatı sonucunda, PKK’nın mühimmat ve akaryakıt deposu olduğu belirlenen hedeflerinin imha edildiği ve beş PKK’lının öldürüldüğü belirtildi. Eylül ayı başında Dağlıca’da PKK’nın iki askeri araca düzenlediği saldırıda 16 askerimiz şehit edilmişti.
2 e-abay@hotmail.com
Gidilmeden Dönülmez
Cennette Ölüm
S
evda aleminin okyanuslarında, Allah aşkıyla coşan bir kalbi incitmeyi hangisi arzu ederdi ki?
Yusuf’un dudaklarında ise huzurlu bir sükût. Rabb’inin gönlüne koyduğu bu ateş, tepesindeki güneşten de yakıcıydı çünkü. Bu yakıcılığı ancak, şu sonsuz nur mihrakının etrafında döne döne, gözyaşlarıyla hafifletebiliyordu. Bunu arkadaşlarına nasıl anlatabilirdi?
İnsandı o!.. Mevla’nın en güzel sıfatlarıyla şereflendirdiği insanlardan bir insan. Dudaklarında her an cennet anahtarı şehadet kelimesi, tek hakikat yurdunun esrarı ile kendisinden geçmiş bir insan. O sırada ikindi ezanı okunuyordu. Kâbe’nin etrafında binlerce baş, bir anda secdeye vardılar. Tabii o da… Ne müthiş bir an Yarabbi! Devri Saadetin yaşandığı bu mübarek yerlerde çağıldayan hikmet, yaşanansa büyük bir aşk değil de neydi?
G
itmeyince gelinmez’ demişti bir adam, bir kıza. Karlı bir akşamdı, ama ayrılık şubattan daha soğuktu ve sancılıydı şüphesiz. Arabadan indiler konuşmadan. Küçük bir şehrin, küçük bir; ‘sevenleri sevdiğinden ayırma merkezi’ydi garlar ve hep buz tutardı eller. Kız cebinden bir bilet çıkardı, sonra saatine baktı; ayrılığa çeyrek vardı. Dolan gözlerini gökyüzüne kaldırdı, ‘gitmeyince gelinmez’ dedi içinden. Adam yeşil bir valiz çıkardı arabanın bagajından, yürü-
düler.. Yüzlerine değen o sert rüzgârı, ciğerlerine çektikleri soluk havayı, bir de ayrılığın verdiği o ince sızıyı taşıdılar yüreklerinde. Bu istasyonlar hep ayrılık kokardı, hüzün dolu bir veda, hasretli bir el sallayış, sabırlı bir bekleyiş. Bu garlar ayrılığın habercisiydi, sabırdı çilesi, kavuşmaktı meyvesi. ‘Ben yokken kendinize iyi bakın, gelince ben size iyi bakarım’ dedi kız. Güldü adam, ‘Sen de kendine iyi bak’ dedi. ‘Sıkı giyin, habersiz bırakma bizi.’ Kızda gülmeye çalıştı.
Gözlerinde taşmaya hazır duran bir nehir varken üstelik. Boş bir banka doğru yürüdüler, sessizdi bu gidiş, suskundu. Oturdular yan yana, yasladı başını adamın omzuna. Çaresiz bekledi, o ayrılık trenini. Hiç geçmesin istediği o dakikalar aktı gitti su gibi. Bir tren sesi böldü sessizliği. Bir anda mahşer yeri oldu o bomboş ayrılık evleri. Allah’a emanet ol’lar, kendine dikkat et’ler, bir de gidince ara’lar. Ayağa kalktı, önce adam sonra kız. ‘Hadi bakalım ufaklık, gitmeyince
gelinmez’. Yüzünde zayıf bir tebessüm, hep söylediği gibi ‘dikkatli ol, varınca ara’ dedi yeniden. ‘Tamam’ dedi kız, sarıldı kollarının yetiştiği kadar adama. Yanağına bir öpücük kondurdu, yürüdü trene doğru. Basamakları çıktı, oturdu yerine. Dışarda duran adama baktı, bir de saate. Dayanamadı koştu indi trenden, ‘Baba!’. Bir daha sarıldı, sarıldı sıkıca.. Kayboldu gitti geceden bir tren, bir baba ve bir kız. Bir tren istasyonu ve yeşil valiz, hepsi şahidiydi. Babalar bilirdi, ‘gitmeden dönülmezdi’.
Koç: Kimseye verecek oyumuz yok
Kâbe’ye baktı. Sanki kendisini küçümseyen inançsızlara inat, bu varlık aleminin yegâne bekçisi, maddi görünümünden sıyrılmış, gökyüzüne doğru heybetle uzanıvermişti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, partisinin Ankara Kalecik kongresinde HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ı çok sert sözlerle eleştirdi. Haluk Koç, “Bugün HDP’nin ‘geniş kitlelere konuşuyorum ben’ sözünün altında maalesef
Namazdan sonra, yine siyah örtülü o eşsiz incinin etrafında döndü, döndü. Yüz binlerce insan “Yarab!” diye inledikçe, her seferinde bu yürekten gelen yakarışla göğsünün daha da genişlediğini hissediyordu.
ırk temelli politikalar vardır. Onun için 1 Kasım’da oy kullanacak, şu geçecek barajı bu geçecek, onlar zaten geçiyor. CHP’nin artık hiç kimseye ‘şu olsun, bu olsun’ diye verecek bir tane oyu yoktur” dedi. Koç, ayrıca Türkiye’nin iyeye gittiğini vurguladı.
Genç yaşında, yalnız Yaradan’ın rızasını kazanmak için buradaydı. Geride bıraktığı eşi, minicik çocukları, memleketi bu büyük arzunun karşısında sır oluvermişti. Zorlukla Harem’deki arkadaşlarının yanına nasıl gidebildi? Allah bilir. Telaşla tenha bir yere yatırdılar genci. Biri; “-Ah! Sana söylemedik mi, bu güneş…” diyecek oldu. O gülümseyerek susturdu. Vücudundan akan terle ihramı sırılsıklam olmuştu. Dudaklarının arasından; “-Onun misafiriydim burada. Rabb’im beni ağırladı. Sakın Cenneti Mualla’dan başka bir yere bedenimi uğurlamayın. Cenazemi ülkeye götürme zahmetine kalkışmayın.” cümleleri döküldü. Etrafındakiler daha ne olduğunu anlayamadan, o bembeyaz ihramı içinde Hakk’ın huzuruna yürümüştü bile. Üzerine kapanan arkadaşlarının hıçkırıkları, geriden duyulan “Allah’u Ekber” nidalarına karıştı gitti…
CHP’de sıra kavgası
‘Kürtler asli unsur’
AK Parti yükselişte
7 Haziran seçimlerinde Uşak’tan 1’inci sıra adayı Özkan Yalım’ı Meclis’e gönderen CHP Genel Merkezi, 1 Kasım Milletvekilliği Genel Seçimleri öncesi aday sıralamasında değişiklik yaptı. 7 Haziran seçimleri öncesi yapılan ön seçim sonucu CHP Uşak 2. Sıra Milletvekili Adayı olan İsmet Akın’ın yeri bir basamak kaydırılarak yerine daha önce 2 dönem Uşak Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Ali Erdoğan getirildi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Show Tv-Habertürk Tv ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. PKK’ya yönelik operasyonları değerlendiren Davutuğlu, 30 yılın en etkin operasyonlarının yapıldığını söyleyerek, “Türkiye Suriye değil. Suriye’de Kürtlerin kimliği yoktu. Türkiye’de Kürtler de asli unsurdur. 12 Eylül’de ve tek parti döneminde yaşanan en büyük hatalar, Kürtlerin, Alevilerin, diğer bazı unsurların ötekileştirilmesidir” dedi.
Davutoğlu’nun, “1 Kasım’da AK Parti iktidar” cümlesinin 4 anket şirketinin 157 bin kişiyle yaptığı anketlere dayandığı ortaya çıktı. Milliyet’ten Serpil Çevikcan konuyla ilgili kaleme aldığı yazısında “Başbakan’ın “1 Kasım’da zaten AK Parti’nin tek başına iktidarı görünüyor” cümlesinin neye dayandığını araştırırken önemli bir anket çalışmasına ulaştım. Bu sonuca göre AK Parti’nin oyu %44’lerde” dedi.
Kardeşlik çağrısı Cemil Paslı: Bayramlar sevgi ve gönül birliğinin doruğa ulaştığı mübarek günlerdir.
B
aşbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon (BYEGM) Konya İl Müdürü Cemil Paslı, sosyal hayatın en temel ilkesi olan bireylerarası iletişimde bayramların,sevgi ve gönül birliğinin doruğa ulaştığı mübarek günlerolduğunu söyledi. Paslı, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda yılda iki defa idrak ettiğimiz bayramların, sosyal hayatın en temel ilkesi olan iletişim ayarlarının gözden geçirildiği, sevgi ve gönül birliğinin doruğa ulaştığı mübarek günler olduğunu söyledi. Peygamber Efendimizin “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız” hadisi şerifini de hatırlatan Paslı, Peygamber Efendimizin “Yapacağınız zaman birbiriniz seveceğiniz şeyi söyleyeyim mi?
Aranızda selamı yayınız” sözüyle de iletişimin temeli olarak selamı belirleyerek,iletişimin önemini imana bağladığını” ifade etti. Dini inancımıza göre iki Müslüman’ın 72 saatten fazla birbiriyle küs durmasının haram olduğunun al-
tını çizen Paslı, idrak edeceğimiz mübarek Kurban Bayramını vesile kılarak özellikle küs olduğumuz kardeşlerimizle barışmayı, sıla-i rahimde bulunmayı, sadece zenginlerle değil, garip gureba ve fakir fukarayla bayramlaşmayı unutmamamız gerektiğini” ifade etti. KARDEŞLİK VURGUSU Son günlerde artan ve milli birlik ve kardeşliğimizi hedef alan terör olaylarına değinen Paslı, “Terör belasının amacının 1000 yıldır birlikte yaşatılan Türk-Kürt kardeşliğini hedef aldığı bilinciyle bu mübarek günleri değerlendirerek kardeşliğimizi yeniden pekiştirmeliyiz. Milli birlik ve beraberliğimizi devam ettirme mücadelesi sürecindehayatını kaybeden şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı ve sabr-ı cemil diliyorum” dedi.
Hükümette neden yer aldınız peki? Seçim hükümetinde yer alan ve şimdi görevlerinden istifa eden Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca ve İzmir Milletvekili Müslüm Doğan HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Yaptıkları açıklamada “Halklarımızın, verdiği sorumlulukların hayata geçmesi, koalisyon hükümetinin
kurulması seçimlerle birlikte zorunlu bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki bugüne kadar demokrasiyi sandık olarak tanımlayan, Saray ve talimatlandırdığı AKP, 8 Haziran’dan itibaren 7 Haziran seçim sonuçlarına karşı bir savaş ve darbe konseptini devreye koymuşlardır” dendi.
PKK’yı bitireceğiz Ekonomiyi vurdu Saygıyla eğiliyor Türk savaş uçakları, Irak’ın Kuzeyi’ndeki PKK hedeflerine yönelik hava harekatı düzenlendi. Terör örgütüne ait barınaklar ve yeraltı mühimmat deposu, Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları ile etkisiz hale getirildi. İcra edilen hava taarruzları insansız hava araçları ile gözetlendi. 4 hedefe eş zamanlı olarak taarruz edildi. PKK’nın çok kritik bir lojistik tesis de imha edildi.
7 Haziran seçimlerinin ardından artan terör saldırıları, barış ve huzuru değil ekonomiyi de hedef aldı. Terör örgütü PKK, 7 Haziran seçimlerinin ardından 13 baraja saldırı düzenledi. Saldırılarda 171 bina ile aralarında ambulans, iş makinasıve tırların da bulunduğu 859 araç hasar gördü. Bölgedeki enerji dağıtım şirketlerine de saldıran PKK 15 milyon liralık zarara yol açtı.
HDP Şanlıurfa milletvekili İbrahim Ayhan, öldürülen teröristler için twitter’da “Anınız önünde saygıyla eğiliyoruz” yazdı. Tunceli’deki operasyonlarda PKK’nın sözde Dersim Eyalet Komutanı ‘Baran Dersim’ kod adlı İsmail Aydemir ile birlikte, Abdurrahman Akçin, Resul Balıkçı ve Sedat Arslan olmak üzere 4 PKK’lı öldürülmüştü.
3 KERİM BOZDAĞ
AK Parti Düşmanları
M
ısır’da Rabia meydanı. Darbeci Sisi yönetimine karşı direnen Müslümanlar meydanı doldurmuş. Yüzbinler ayakta. Birazdan olacaklar hakkında kimsenin bildiği bir şey yok. Birden bire etrafları darbeci askerler tarafından kuşatılan halkın üzerine mitralyözlerle kurşun yağdırıyorlar. Binlerce insan oracıkta şehit oluyor. İnsanlar canhıraş feryatlarla sağa sola savruluyor. Yaralananlar kan kaybından ölüyor. Sağ kalıp yetiştirilebilenler hastanelere kabul edilmiyor. Meydanda kalan cesetler bütün dünyanın gözleri önünde buldozerlerle bir kenara kürünüyor. ...Ve yangın çıktı bahanesi ile cesetler yakılıyor. Darbeciler İslam topraklarında Müslüman kanı akıtırken Türkiye’deki muadilleri Abdulfettah Sisi alçağını alkışlıyor, gazetelerinde köşe yazılarıyla, televizyonlarında yorumcularıyla ve siyasi elitleriyle “sandık her şey değildir” teraneleri okuyordu. Bunu okumalarının sebebi belliydi. Bu, “Sandıktan çıksanız da biz size hükmederiz” demekti. Nasıl hükmedeceklerini Mısır’da gösterdiler. Aslında Mısır’dan önce orada yaptıkları darbe girişiminin aynısını Türkiye’de Gezi Ayaklanması ile denediler. Başaramayınca Mısır’a yöneldiler. Mısır düşmüştü. Türkiye Ak Parti iktidarı sayesinde her zaman aykta kalmayı başarabiliyordu. Bu onlar açısından kabul edilebilir bir durum değildi. Sisi darbesine karşı çıkan iktidar Türkiye imajına zarar veriyordu. Onlar emperyalizmin borazanlığını yapan bir Türkiye istiyorlardı. “Eksen kayması” tabirinin kullanılma sebeplerinden birisi buydu. Kendi uyduları haline getirdikleri Türkiye oturttukları yörüngeden çıkmamalıydı. Şimdi biraz düşünelim ve hafızalarımızı yoklayalım. Ak Parti düşmanlığında müşterek hareket etme becerisini gösterebilmiş kimi unsurları birer birer gözden geçirmeye kalkarsak karşılaşacağımız manzara nedir? Benzeri görülmemiş bir şekilde bu
ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanını aşağılayanlar kimlerdir? Farklı ülkeler, haber ajansları ve siyasi partiler, sivil toplum kuruluşlarının tamamı “Ak Parti iktidardan gitsin de ne olursa olsun” mantığı ile hareket ediyorlar. Sebep ne? Sebep yukarıda ifade ettiğimiz hususlar değil mi? Her yolu denediler, her yönteme baş vurdular. İstediklerini bir türlü alamadılar. İmha etmek istedikleri sadece sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan değildir. ONUN VEHMETTİRDİĞİ MANA’dır. İslam dünyasını topyekun imha etmenin biricik çaresi Türkiye’nin başını ezmektir. Türkiye teslim alınırsa öbürleri çantada kekliktir. Sahaya sürdükleri IŞİD ile başaramadıkları operasyona PYD ve yan kolları ile birlikte PKK’yi de dahil ettiler. Olanlara rağmen PKK unsurlarının cinayetlerini meşrulaştırma gayretleri içine girme noktasında müşterek hareket eden alçakların dillerine doladıkları yalanlar kaf dağını aştı. Yoksa, Amerika’nın kucağında İslam milletine hocalık taslamaya kalkan embesilin kendisine bağlı (kimisi kandırılmış) uşaklarıyla birlikte PKK ve HADEP’e destek söylemlerinin altında yatan gerçek nedir? İngiliz, Alman, İsrail ajanları niçin PKK saflarında savaşıyorlarsa, buralarda mevzi tutmuş adamlar da onlara çalışıyor. Yönetenler bilerek, yönetilenler bilmeyerek emperyalistlere hizmet yarışında rol kapıyorlar. AK Parti düşmanlığında müşterek hareket eden unsurlar kimlerdir? Sorusuna verilecek cevap çok basittir. Etrafınıza şöyle bir bakın. hemen hemen hepsi farklı imiş gibi görünseler de aynı hedefe hücum ediyorlar. Ne getirecekleri neyi götürmeye çalıştıklarından belli... Yalan ile halkımızı kandıramayacakları gerçeğini bildikleri için bütün güçleri ile birlikte hareket ediyorlar. O halde şimdi BİRLİK zamanı...
4
Ajanlar iş başında Avrupa’ya girebilmek için Edirne’ye yürümeye çalışan mültecilerin arasına provakotörler girdi. Fransız Charlotte Lecaille ve Alman Nora Sophia polise taş atarken yakalandı.Polise taş atmaları için mültecileri kışkırtan ajanların gezi eylemlerinde de Türkiye’de olup provokasyon yaptığı öğrenildi. Esenler Otogarı’nda mültecilere tahsis edilen otobüslere binmeyip TEM otoyolundan Edirne’ye yürüyen mültecileri polise taş atmaya zorlayan 5 kişi gözaltına alındı. Edirne’ye yürüyen mülteciler TEM Esenyurt sapağında çevik kuvvet polisleri tarafından durduruldu. Sığınmacıların uygun araçlar ile taşınacakları açıklandı. Mültecilerin çoğu bu talebi kabul etti ve geri dönmeye ikna edildi.
İsrail yine saldırıyor İşgalci-terörist devlet İsrail’in Kudüs’te 27 Filistinliyi gözaltına aldığı bildirildi. İsrail ordu radyosunun haberine göre, İsrail polisinin Kudüs’te meydana gelen çatışmaların ardından 36 saat içerisinde 27 Filistinliyi gözaltına aldı. İsrail hedeflerine saldırı düzenledikleri bahanesiyle 4 kişinin gözaltına alınarak sorgu merkezine sevk edildiği belirtilirken, gözaltına alınanların gözaltı sürelerinin uzatılması amacıyla mahkemeye çıkarılmalarının beklendiği kaydedildi. İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerinin ardından gerilimin yükseldiği Kudüs’te İsrail askerleri ile Filistinliler arasında zaman zaman arbedeler yaşanıyor.
Üreticiye şeker gibi bir bayram Pankobirlik Genel Başkanı ve AK Parti Karaman Milletvekili Recep Konuk, Konya Şeker’in Türkiye’de ve dünyada ulaştığı güç itibariyle rakamların esiri olmak yerine, artık rakamların efendisi olduğunu söyledi. Konuk, Konya Şeker’in en büyük özelliğinin halden anlamak ve derde derman üretmek olduğunu dile getirdi.
P
ankobirlik Genel Başkanı ve AK Parti Karaman Milletvekili Recep Konuk, Konya Şeker’in Türkiye’de ve dünyada ulaştığı güç itibariyle rakamların esiri olmak yerine, artık rakamların efendisi olduğunu kaydetti. Konya Şeker’in en büyük özelliğinin halden anlamak ve derde derman üretmek olduğunu ifade eden Konuk, üreticinin yanında olduklarını vurguladı. HALDEN ANLIYOR Konya Şeker modelinin esasının üreticinin işini büyütmek olduğunu ifade eden Konuk, fabrikaların araç, üreticinin daha çok üretmesinin amaç olduğunu söyledi. Konya Şeker’in büyüme stratejisinin büyüyerek büyütmek olduğunu vurgulayan Konuk, insana dokunan ortaklarını da büyüten modelin Konya Şeker modeli olduğunu belirtti. Büyüme modelini insan merkezli oluşturan Konya Şeker’in sözde değil özde üreticinin yanında olduğunu söyleyen Konuk, “Konya Şeker’i tüm iktisadi işletmelerden ayıran en önemli özelliği halden anlaması, anlamakla da kalmayarak üstüne düşenin gereğini ihtiyaç anında ve ihtiyaç duyulduğunda yapmasıdır” dedi. VARLIK SEBEBİ Her bayram öncesinde üreticilere verdikleri bayram avansı uygulamasını Konya Şeker’in varlık sebebinin hayata taşınması olarak gördüklerini dile getiren Konuk, Kurban Bayramı öncesi de ihtiyaçlarının karşılanması için üreticilere 31.8 milyon liralık avans dağıttıklarını açıkladı. Konya Şeker, üreticilere bu kampanya döneminde bugüne kadar ayni ve nakdi olmak üzere 219 milyon 900 bin liralık ödeme gerçekleştirmiş oldu. Ödemelerin 73 milyon 838 bin 665 lirasını gübre, to-
hum, ilaç ve Torku ürünleri, 41 milyon 684 bin 722 lirasını akaryakıt, 104 milyon 376 bin 671 lirasını da nakdi avans oluşturdu. DAHA ÇOK EKİM Konya Şeker’in bölgeye büyük yatırımlar kazandırdığını vurgulayan Konuk, bu yatırımlardan Soma ile Sivas Kangal Termik Santrali’ni kurumun kasasından bir kuruş çıkmadan Konya Şeker’in ticari itibarı ve ekonomik başarısından kaynaklı güven sayesinde üreticilere kazandırdıklarını söyledi. Konuk, enerji yatırımlarının yanı sıra üreticinin daha çok patates ekmesine imkân sağlayacak Patates Nişastası Tesisi ile bölge hayvancılığına sıçrama yaptıran ve üreticilerin hayvancılıktan daha çok para kazanmalarını sağlayan Et-Süt Entegre Tesislerini de işletmeye aldıklarını belirterek şunları söyledi; “Bunların hepsi büyük projeler, dünyanın her şirketi her sanayi devi için büyük projeler. Bahsettiğimiz yatırımlar birkaç milyar dolarlık yatırımlar. Bu büyük projelere rağmen Konya Şeker üreticiye
yönelik mesuliyetlerini sanki yüz milyonlarca dolarlık yatırımlar yapmıyormuşçasına eksiksiz yerine getirdi. Hem ürün bedeli ödemelerimiz hem de üreticiye yönelik desteklerimiz aynı şekilde devam etti. Hatta avans ödemelerinde üreticinin içinde bulunduğu şartlara göre erken ödemeler bile gerçekleştirdik. Bununla da kalmadık ürün fiyatlarında ülkemizde ürüne en iyi fiyatı veren kurum olmaya devam ettik. Konya Şeker’de üretici söz konusu olunca, her şey teferruat haline gelir. Önce üreticiye ve üretime destek planlanır ondan sonra diğer işlere bakılır. Önümüz kurban bayramı. Bu topraklardaki herkes gibi üreticinin de bayramları kaygıdan hele hele maddi kaygılardan uzak karşılamaya hakkı var. Bu ülkenin en muteber insanları olan üreticilerin maddi imkânsızlıklar nedeniyle kurban ibadetini yerine getirememek gibi bir endişeye kapılmasına Konya Şeker olarak biz müsaade edemeyiz, bu güne kadar etmedik, bundan sonra da etmeyiz.
BOYNUNU BÜKMEYIZ Biz üreticimizin, evlatlarının karşısında boynunun bükülmesine izin veremeyiz. Bizim çiftçilerimizin çocukları da herkesin çocukları kadar kıymetli ve onlar da bayramlarda sevinmeyi, sevindirilmeyi hak ediyor. Çünkü çok çalışıyor, çok üretiyor ve bu ülkeye herkesten çok değer katıyorlar. Konya Şeker için üreticilerimizin yüzündeki tebessüm ile onların evlatlarının yaşadığı bayram coşkusu ve üreticilerimizin hanelerinde bayramların bayram gibi geçmesi her türlü ticari başarıdan, binlerce fabrikadan daha kıymetlidir. On binlerin yüzündeki gülümseme, on binlerce hanedeki huzur her şeyden değerlidir. Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da üreticimize sunduğumuz desteğin hem üreticilerimizin hem de ailelerinin bayram sevincine coşku katmasını, derde derman olmasını, Yüce Allah (C.C)’ın sağlık ve huzur içinde daha nice bayramlara hepimizi eriştirmesini temenni ediyor, tüm üreticilerimizin mübarek Kurban Bayramlarını kutluyorum.”
5 Çocuk Geline Ne Kadar “Hayır”sa Küçük Kadına O Kadar “Hayır”! HACER ÖZDEMİR
Kremlin’de 4 başlık
Ö
zel günlerde çocuklarına makyaj yapan, topuklu ayakkabı giydiren, çocuk bedenine onlarca beden büyük dişiliği ortaya çıkarmak için tasarlanmış kıyafetler giydiren anneler! Size bunu neden yaptığınızı sorduğumuzda genelde aynı cevabı duyuyoruz; içinde kalmasın diye. Kızı çok istemiş annesi nasıl kıysın prensesine. Herkes öyle giyinirken onun kızı eksik hissedip yüzünü asıp otursun muymuş bir kenarda! Evin içinde koşarak oyun oynarken bir vazoyu kırdığında, etrafı kirlettiğinde, duvarları boyadığında yani kısaca yaramazlık yaptığında kendini kaybedercesine tepki verebilen anneler küçücük kızı kadınsı giyinip kadınsı görünmek istediği zaman neden aynı tepkiyi vermezler acaba. Halbuki yaramazlık yapmak çocuğun doğasında olan, bir nevi içindeki fazla enerjiyi atma biçimidir de denilebilir. Fakat kadınsı görünme arzusu tamamen gelişimini olumsuz etkileyen, hormonal yapısını dahi alt üst edebilecek ciddiyette bir mesele. Ama yok prensesi en güzel görünen olmalı ve en güzel olmak için çocuk değil kadın olmalı. Pedofillerin ağzının suyu akmış, sapıkları tahrik etmiş ne önemi var!Bir de: “Bize ne onlardan, suçlu hep biz mi-
yiz yani? Herkes kendinden sorumlu.” diyen bir güruh var ki akıllara zarar. Toplumda yine bu zihniyetteki insanların aşırı özgürlükçü naraları ile yayılan bir ruh hastalığından bahsediyoruz. Evet pedofili bir ruh hastalığıdır, anormaldir ve -belli ki- caydırıcı cezaları da olmadığı için gün geçtikçe bu vakaların sayısı da artmaktadır. Velhasıl böyle bir gerçekliğin olduğunu ve küçücük yavrucakların bundan korunması gerektiğini söylüyoruz. Bir çözüm önerisi olmayanlar, olacak olanın her türlü olduğunu görmüyor mu anlayabilmiş değilim! O daha çocuk kim yan gözle bakar düşüncesi biraz gerilerde kalmadı mı? Eskiden tek başlarına parklara gönül rahatlığıyla bırakılırdı çocuklar fakat artık öyle bir zamanda yaşıyoruz
O milletvekili bu kez aday gösterilmedi 7 Haziran seçimi öncesinde Konya listesini Başbakan Ahmet Davutoğlu kendisi hazırlamıştı. Bu listede 10. sırada aday gösterilen Rüveyde Gülseren Işık’ın cemaate yakın olduğu iddiaları gündeme bomba gibi düşmüştü. Bu durumun listelerde cemaat sızıntısı olarak yorumlanması üzerine Davutoğlu, erken seçimde Işık’a listede yer vermedi. Işık, konuyla ilgili haber yapan www. anadolugunluk.com sitesine mahkeme kararı alınmaksızın tekzip göndermişti.
ki bırakın tek başına yabancıların yanında durmasını, anlık bir başıboş bırakma halinde çocuğunuzu yerinde bulamayabiliyorsunuz. Vallahi bizim göz pınarlarımız helak oluyor o güzel çocukların tecavüze uğramış cesetlerinin bulunduğunu duyunca, bakamıyoruz küçücük çıplak kesiklerle dolu bedenine... Hele ki neler olmuş olabileceğini aklımızın ucundan dahi geçirecek cesaretimiz olmuyor. Artık gözünüzü açın, açık saçık giydirmek onu ve sizi çağdaş/modern yapmaz. Tıpkı bunun gibi çocukluğuna uygun dişilikten uzak giydirmek de sizi yobaz yapmaz. Bırakalım çocuklar çocukluğunu yaşasınlar. İslâm’ın hiçbir kuralını görmedim ki bizleri zarar-
dan korumak için olmasın. Çocuğunuzun illa ki yetişkin gibi olmasını istiyorsanız bunu kılık kıyafetle değil konuşma ve düşünmeyle daha da güzel yapabileceğini unutmayın. Tabi her zaman sizin kontrolünüzde olmuyor bu durum. Çevresinde oyuncusundan mankenine özendirici bu kadar unsur varken onun istemesi de normal. Bu durumda sakın çareyi anlamını bilmediği bir dil olan ‘yasak’lardan medet ummakta aramayın. İlerleyen zamanlarda bunun daha ciddi sıkıntılara sebep olduğu da vakidir. Eğer bunu o sizden talep ederse onunla adeta bir yetişkin gibi konuşup ikna ederek hayır demeyi bilmelisiniz. Çocuklarınızı korumak istiyorsanız bu konuları hafife almamanızı öneririm. Vesselâm...
TEMA Vakfı uyardı: Meke Gölü kuruyor Konya’nın Karapınar ilçesinde görünümü dolayısıyla “Dünyanın nazar boncuğu” olarak anılan Meke Gölü’ndeki su miktarı her geçen gün azalıyor. TEMA Vakfı Karapınar gönüllü sorumlusu Musa Ceyhan bir zamanlar piknik için akın edilen gölden şimdi kokular geldiğini kaydetti. Ceyhan,”Göl alanında şimdilerde motosiklet ve otomobille geziliyor. Gölün havzası geniş olmadığı için yağmur ve kar sularıyla yeteri kadar beslenemiyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan-ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Rusya’da bir araya gelecek. Habertürk-te yer alan habere göre bu görüşmenin 4 ana başlığı ise Türk Akımı, Suriye, IŞİD ve Ukrayna. İşte o görüşmede konuşulması beklenen konular: 1. Hattı 2016 sonunda açılması planlanan Türk Akımı görüşmelerinin dondurulduğu ve başlangıç tarihinin erteleneceği açıklaması hakkında görüşülecek. Rusyanın; Suriye’ye asker, silah ve tank yardımları iddiaları gündeme gelecek. Erdoğan IŞİD’le mücadelede uluslararası işbirliğinin önemini dile getirecek.Ukrayna ve Kırım Tatarları da görüşmelerde önemli bir gündem başlığı olacak.
Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete Bölgesel Süreli Yayın Yıl: 3 | Sayı: 60 23 -29 Eylül 2015 SAHİBİ Çimke Basım Yayın Yapım Reklam ve Turizm Hiz. Ltd. Şti adına AHMET AKA SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ÖMER SALIH ŞIPLEME YAYIN YÖNETMENI ADNAN TEKE SAĞLIK EDİTÖRÜ Dr. NEVZAT ŞIPLEME SANAT YÖNETMENİ NURETTIN ÖZEL HUKUK DANIŞMANI Av. ABDURRAHIM KÜÇÜK MALI DANIŞMAN MUSTAFA ÇALIŞKAN YÖNETIM VE BASKI ADRESI: Fevziçakmak Mh. 10453. Sk. No: 25 Karatay | KONYA Telefon & Faks: 0332 342 52 82 Web: www.anadolugunluk.com reklam@anadolugunluk.com haber@anadolugunluk.com BASKI Çimke Basım Yayın Yapım Ltd. Şti. Anadolu GüBaskı Tesisleri
Celal Gezici
B.T. 23 Eylül 2015
6 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KONYA MECZUPLARI ‘Zaman’ tükeniyor 17-25 Aralık darbe kalkışmasıyla meşru hükümeti devirerek yönetimi ele geçirmeyi hedefleyen Paralel Yapı’ya yapılan operasyonlar, Paralel Yapı’yı köşeye sıkıştırdı. Paralel Yapı’nın amiral gemisi olarak gösterilen Zaman Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’dan çöküş itirafı geldi. Dumanlı, zorda oldukları için gazetenin fiyatlarını 1 liraya çıkaracaklarını açıkladı. Yüz binlerce satan bir gazetenin, fiyatını artırmaya ihtiyaç duymayacağını söyleyen tecrübeli gazete yöneticileri, Paralel medyanın gazete fiyatlarındaki yaptığı artışın tiraj yalanlarının da itirafı olduğunu belirtti. Şişirme tirajlarla reklam almaya çalışanların satılmayan yüz binlerce gazeteyi hurdacılara sattığı görüntülenmişti.
DAEŞ çöküyor mu? Uluslararası Radikalleşme ve Siyasi Şiddet Araştırmaları Merkezi, DAEŞ militanlarının örgütten ayrılma gerekçelerini incelediği bir rapor yayımladı. Raporda örgütten ayrılan 58 kişiyle yapılan görüşmeler yer alıyor. Görüşmelerin ardından militanların örgütü terk etme gerekçeleri dört maddeyle listeleniyor: DAEŞ kontrolündeki hayatın acımasız ve hayal kırıklığı yaratan gerçekleri, örgütte kendilerine verilen görevlerin sıkıcı olması, maruz kaldıkları şiddet ve örgüt içi yolsuzluk. Hayal kırıklığına gerekçe olarak DAEŞ’in propaganda videolarında vaat edilen lüks yaşam tarzının gerçeği yansıtmadığı gösteriliyor. Verilen görevleri sıkıcı bulanlar da aktif savaşa dâhil olmamaktan şikâyetçi oluyor.
59. sayıdan devam
Bekereli Mustafa
E
ski Konyalılar makaraya “bekere” derlerdi. Bekereli Mustafa, makaranın bir ucunu keserek emzik (ağızlık) yapar, sigarasını da makaranın diğer ucuna takarak tüttürürdü. Bundan dolayı Konya’da “Bekereli Mustafa” olarak tanınmıştı. Çok sakin, sessiz ve sevimli bir meczuptu. Topraklık’ta, ağabeyinin yanında otururdu. Yengesi ona iyi baktığından üstü başı hep temiz olurdu. Eskiden her Konyalının evinde kümesi bulunur, bu kümeslerin sokağa açılan birer de deliği olurdu. Hayvanlar akşamları yemlenerek kümese sokulduktan sonra bu delikler kedi, köpek, tilki gibi hayvanlar girmesin diye bir tıkaçla kapatılırdı. Bekereli Mustafa, seher vakitlerinden de önce evinden çıkar, yolunun üstündeki kümes tıkaçlarını deliklerinden çeke çeke Hacı Ömerler Camii’ne kadar gelir, sabah namazlarını orada eda ederdi. O semt halkı, Mustafa’nın bu işi yazkış bir defa aksatmadığın söylerlerdi. Çoğu meczup gibi, o da camiye ve cemaate pek meraklı idi. Öğle ve ikindi namazlarında, çokça Kapı ve Aziziye camilerine gider, müezzinin arkasına durur, müezzin İhlâs okurken, kamet ederken o da onunla birlikte mırıldanırdı. Bildiği kelimelerin tümü on beş yirmiyi geçmediği gibi gerektiği biçimde namaz kılmayı da bilmez; herkesle birlikte yatar, kalkardı. Kendisini sevenler, onu esnaf kahvelerinin önüne oturtur, sigara, çay, kahve ikram ederlerdi. Önce sigarayı yakar, sonra ağızlığa geçirir, makarayı da ağızlığa tutturarak durmadan çekiştirir, etrafını dumana boğar-
dı. Etraftan: “Aman Mustafa, korktum” dendikçe o sigarayı daha sık bir biçimde çeker ve korktuğunu söyleyen adamın üstüne üstüne üfürür, öbürü sakınır gibi yapınca da, bundan büyük bir zevk duyardı. Bu sırada gelen kahveyi almadan önce bacak bacak üstüne atar, şöyle bir kurulur, bundan sonra da kahvesini höpürdetmeye başlardı. Mustafa’nın bir marifeti de gramofonluk görevi yapmasıydı. Sırtında bir el, kol çevrilirmiş gibi döndürülünce Mustafa, sözde çalmaya başlayan bir gramofon kesilir, incecikten bir sesle cızırdamaya başlardı. Küçük yaştaki çocukları pek sever, onlara hayran hayran bakar ve izlerdi. Eğer çocuklar ürküp kaçarlarsa peşlerine düşer kovalardı. Sabahları evden elinde bir sepetle çıkar, nereye giderse gitsin, bu sepeti gözü gibi korurdu. Kimseden bir şey istemez, ancak hayır sahipleri ne verirse onu alırdı. Yiyecek maddeleri sepete konulur, paralar cebe giderdi (Sural 05.01.1976: 3).
Zeytinci Ömer Ağa Yine merhum Sural’ın naklettiğine göre Zeytinci Ömer Ağa, korkunç ve saldırgan bir adamdı. Esrar içmekten delirdiği söylenirdi. İstanbul’da Bakırköy Akıl Hastanesinde bir süre tedavi görmüş, dönüşünde hayli uslanmış, zaman zaman şiddet tepkileri görülmüşse de zararlı olmamıştır. Ömer Ağa’nın en çok kızdığı şey, birisinin önünden geçmesiydi. Eğer öyle bir şey yapan olursa, hemen geri döner, o da önünden geçenin önünden geçerdi. Güçlü kuvvetli, iri yarı bir adamdı. Babamı çocukluktan tanıdığı için bizim dükkâna gelir, abuk subuk
söylenir durur, ikram ettiğimiz çay veya kahveyi içer, giderdi. Yılda bir defa yemeni yaptırır, parasını babam almak istemez, o zorla verirdi, hem de değer fiyatından… Bir gün şöyle bir şey söylemişti, net olarak hatırlıyorum. “Yolda gelirken, biri birine sövdü. O demek istedi ki: ‘Ben eşeğim!’ Öbürü de ona aynı biçimde sövdü. O da demek istedi ki: Ben eşşoğlu eşeğim!” Ve deli deli, sürekli bir kahkaha bıraktı, ekledi: “Bana deli diyorlar, desinler. Delilik eşeklikten iyidir…” O zamanlarda ben daha çok gençtim. Delinin söylediklerinden daha çok davranışları beni etkiliyordu. Bu sözlerin gerçek anlamını daha sonraları anladığım zaman, Ömer Ağa’nın deliliğine şaştım. Bu Ömer ağa sokaklardan geçerken, çocuklar taşa tutar, o kocaman iri yarı adam bu taş yağmurlarından korunmak için öyle atik sekişler yapar ve kendisini bu taşlardan korurdu ki, şaşardım (Sural 05.01.1976: 3).
Çavuş Gerçek adı bilinmeyen bu meczup, merhum Sural’ın belirttiğine göre Konyalı iyi bir ailenin çocuğu idi. Rivayete göre Birinci Dünya Savaşı’nda esir düşmüş ve bu sırada akli dengesi bozulmuştur. 1925’lerde falan Konya’ya dönen Çavuş’u, bir ip cambazı “Abdurrahim’in Hanı”nda yaptığı gösterilerde palyaço gibi kullanmak istemiş, fakat Çavuş bu işi becerememiştir. Bundan sonra, Konya’nın nekrelerinden sarraf Evcizade Fehmi ile sarraf Kel Ahmet, Çavuş’a bir boya sandığı yaptırmış, Çavuş, sözde ayakkabı boyacılığı yapmaya başlamıştır. Ama Fehmi ile Ahmet efen-
devam edecek
dilere şenlik de lazımdır. Çavuş, Kel Ahmet Efendi’nin dükkânının önüne boya sandığını koymuş, kendisi de boyacı iskemlesine azametle kurulmuş, bir taraftan sigara içmekte, bir taraftan da müşteri beklemektedir. Bir gün Sarraf Fehmi, bir başka boyacı çocuğun eline bir beş kuruş sıkıştırıp: “Çavuş’un önünden geç ve: ‘Çek burnunu Çavuş’ deyip kaç” diye tembih eder. Rahmetlinin burnu da hatırı sayılır bir burundu. Boyacı çocuk Çavuş’un önüne gelip: “Çek burnunu be Çavuş Ağa, geçemiyoruz” deyince Çavuş: “Ana anasını avradını…” diye parlar ve çocuğun ardına düşer. Etraf gülmekten katılır. Sonraları, bu “Çek burnunu Çavuş” sözü adamı bizar etmiş, her gelip geçen “Çek burnunu Çavuş” demeye başlamış. Lakin zamanla Çavuş buna alışınca da işin tadı kaçmıştır. Ama Fehmi Efendi bir başka çare bulur. Bir şişe rakı getirtip, Çavuş’a bir hamlede içtirip bırakır. Çavuş sandığının iskemlesine oturur, sigaranın birini yakıp birini söndürürken rakı tesirini gösterir ve Çavuş yerinden fırlayıp, gelene geçene sövmeye başlar. Güçlükle teskin ederler. Bu defa: “Sen çavuşken talimi nasıl yaptırırdın, haydi bir daha yaptır da görelim!” diyerek eline tüfek yerine, eline bir de sırık tuttururlar. Çavuş, cadde ortasında kumandalar vermeye başlar. Yat, kalk, silah doldur gibi hareketleri tekrarlar, Sarraflar İçi bir ana baba gününe döner. Kalabalığı gören Çavuş coşar, marş marşlarla bir o yana, bir bu yana koşar, orada birikenler gülmekten katılır. Çavuş sonraları saldırgan olmaya başlamış, bu sebeple de Bakırköy Akıl Hastanesine gönderilmiş ve İstanbul’da ölmüştür (Sural 06.01.1976: 3).
7
Konya bayrama hazır Konya Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların Kurban Bayramı’nı huzurlu ve sorunsuz bir şekilde geçirmeleri için gerekli tedbirleri aldı. Konya Büyükşehir Belediyesi kurban satış ve kesim yerlerinde veteriner hekimler ve Zabıta ekiplerince sağlık ve belge kontrolleri yapıyor. Vatandaşlar, Kurban Bayramı süresince kurbanlık hayvanları ile ilgili yaşadıkları herhangi bir problem karşısında Alo 153 hattından yardım isteyebilecek. ÜCRETSİZ KURBANLIK HAYVAN MUAYENESİ Büyükşehir Belediyesi’nin Tatlıcak bölgesindeki Hayvan Park ve Pazar Yeri Tesisleri’nde veteriner hekimler tarafından bayramın birinci gününe kadar hayvanların ücretsiz genel muayenesi, yaş tayini ve ult-
rason ile gebelik testi hizmeti veriliyor. Büyükşehir Belediyesi bayramın birinci günü toplu ulaşım hizmetlerinden ücret almayacak. Zabıta ekipmleri ise bayram süresince hiçzmete devam edecek. KOSKİ 24 saat hizmetleri aksatmayacak. Bayram süresince normal mesaisine devam edecek olan İtfaiye de Selçuklu, Meram, Karatay, Sancak, Kaşınhanı Grup Amirlikleri ve 28 ilçe merkezinde çalışmaya devam edecek. Vatandaşlar, yangın ve benzeri tabii afetlerle ilgili ihbarlarını 110 no’lu telefona bildirebilecekler.
RECEP ÖĞÜTÇÜ
İslâm ve Kurban
M
üslüman bir memlekete, Müslüman bir ailede Müslüman kimlikli doğduğumuz için ne kadar şükretsek azdır. Onun için abdest almaya başladığımızda, “suyu temiz kılan ve İslam’ı nur kılan Allah’a hamdolsun” deriz. Yine yemeğe başalarken veya yemeğin sonunda, “bizi doyuran, bizi içiren ve bizi Müslüman olarak yaratan Allah’a hamdolsun” diye dua ederiz. Evet, mensubu olmakla Allah’a hamd ettiğimiz dinimiz, güçlü ve kardeş bir toplum oluşturmak için birçok emirler ve nehiyler vazetmiş, birçok müesseseler kurmuştur. Fitre, zekat ve kurban emirleri, vakıf müessesesi gibi sosyal güzellikleriyle dinimiz, asırlar boyu insanlığı ayakta tutmuş, kan kardeşliğinden daha öte bir din kardeşliği vücuda getirmiştir.
Mübarek Kurban Bayramınızı en içten dileklerimizle kutlar, bütün İslam alemi için hayırlara vesile olmasını dileriz.
www. cimkebasimyayin.com
İşte yine bir Kurban Bayramına erişmiş bulunuyoruz. Kurban, dinimizin güzelliklerinden biridir ve Hazreti Adem’den beri yaşayan bir müessesedir. İlk kurbanı Adem’in oğullarından Habil kesmiş, diğer peygamberlerde de sürmüş, Hazreti İbrahim oğlu İsmail’i bile kurban edebilme fedakarlığını göstermiş, ama Allah oğul nimetine şükür için kurban kesmesi için kendisine bir kurban hediye etmiş, Peygamberimiz de dedesi İbrahim’in bir sünneti olarak kesmiştir. Kurban ibadeti, İbrahim’in bir hatırası olarak kıyamete kadar devam edecektir. Kulu Allah’a yaklaştırdığı için bu ismi almış, kurban denmiştir. Haçta kestiğimize “Hedy”, çocuk doğunca kestiğimize “Akika”, söz verip kestiğimize “Adak”, kavuştuğumuz bir nimet karşılığında kestiğimize “Şükür kurbanı” diyoruz.
Her ibadette olduğu gibi kurbanda da niyet önemlidir. Ayet-i kerimede “Allah’a, onun etleri ve kanları ulaşmayacak. Lakin O’na sizin takvanız (niyetiniz) ulaşacaktır”. Buyurulur. Kurbandan amaç, kurban edilecek hayvanın kanının akıtılmasıdır. Sadece para vermek yetmez, kurban niyetiyle alınmalı ve o kurban vekâleten de olsa kesilmelidir. O sebeple ya kendi kesmeli, ya da güvenilir vakıf ve derneklere kestirilmelidir. Hanefilerde vacip hükmünde olan kurban, Şafiilerde sünnettir. Özellikle ümmet içinde Türk Milleti kurban ibadetine daha çok önem vermiş, tarih boyunca ihmal etmemiştir. Günümüzde yüzde doksan insanımızın kurban kesmeye gücü yeter. Kurban alabilecek kadar geliri olmayanlar, borcu olup bir yıllık kazancı da borcunu ödemeye yetmeyen Müslümanlar kesmezler. Sağlığımız ve doğan çocuklarımızın sağlığının bir şükrü olarak kurban kesmeliyiz. Et niyetiyle kesenler başkalarına ortak olmasınlar. Toplu kesilen büyük baş kurbanı bir tek niyeti bozuk insan ifsat edebilir. O sebeple ortaklarımıza dikkat etmeli. Genel olarak sünnet olan, kurbanın üçte birini dağıtmak gerekir. Nüfusu fazla olan ve kıt kanaat geçinen insanlar dağıtmayabilir. Kurban keserken başında bulunmak sünnettir, mümkün olmazsa vekaleten de kestirilebilir. Allah kurbanlarımızı kabul etsin, kurban bayramımız İslam aleminin kurtuluşuna vesile olsun! Daha nice bayramlara erişmek ve buluşmak niyazıyla hayırlı bayramlar dilerim.
Özeldir birlikte geçen anlar, Torku‘dan herkese iyi bayramlar.