Anadolu Günlük - Sayı 71

Page 1

NEVZAT ŞİPLEME

M. ALİ ÖZTÜRK

MUSTAFA GÜDEN

SELMAN NECATİ BAŞARAN

SAVAŞA HAZIR OLMAK

HALEP DÜŞÜYOR

FETÖ İDDİANAMESİ

GOG

Arı’dan teşekkür

71. Sayı

Scaparrotti TBMM’de

Emniyette ‘kilit’ler

DAEŞ’in sözcüsü PKK!

Taşkent Belediye Başkanı Osman Arı iliçeye örnek caddeler kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akylürek’e teşekkür etti. Balcılar mahallesinde İstiklal, Hafız Ahmet Hoca, Boğaziçi ve Mehmet Ulu Caddeleri 3 milyon lira harcanarak yeniden düzenlendi.

ABD’nin Avrupa’daki Kuvvet Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti, Türkiye’ye geldi. Genelkurmay Başkanı Akar ile birlikte TBMM’ye gelen Scaparrotti TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından kabul edildi. Daha sonra Akar ve Scaparrotti, TBMM’de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hasar gören yerleri inceledi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli, aralarında emniyet müdürü ve amirlerinin de bulunduğu 95 polis görevden uzaklaştırıldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Bayram Ç, de FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Bayram Ç’nin telefonunda örgütün kullandığığ By Lock uygulaması bulundu.

Türkiye’ye en yakın bölgelerden biri olan Cerablus noktasındaki DAEŞ’e yönelik operasyonlara Türkiye’nin destek vermesine karşı PKK, DAEŞ’i müdafaa ederek “Türkiye DAEŞ’i vurmasın” açıklaması yaptı. Bu açıklamayla, PKK ve DAEŞ karışlıklı olarak düşmanlık stratejisi üzerinden yürüttükleri algı yönetimine son vermiş oldular.

FG plakası söküldü

24-30 Ağustos 2016

www.anadolugunluk.com

50 Kr

Savaşa hazır olmak!

15 Temmuz’u planlayanlar, bu işgal girişimini başarısız olmasının ardından, Türkiye’yi terörle vurarak işgal denemelerine aralıksız devam ediyor. Peki, Türkiye kurtuluş mücadelesine, istikbal savaşına hazır mı? DARBE Mİ İŞGAL Mİ? 15 Temmuzda olanlar darbe giri-

şimi miydi yoksa işgal girişimi? Bu sorunun cevabı Anadolu halkının yarınlarını belirlemek için atılacak adımlar için önemli bir nokta. Darbe, memlekete kendilerince sahip çıkma girişimi olarak bilinir. İşgal ise uzun soluklu bir savaştır. 28 Şubat’ta yenemedikleri Anadolu’yu 15 Temmuz’da geçmeye çalıştıklarını, şimdiki sürecin bir işgal girişimi olduğunu iyi okumak gerekir. Ve Anadolu 15 Temmuz’da başlattığı şahlanışı, bu işgal savaşını zaferle sonlandırmak zorunda.

İDAM VE SİLAHLI HÖH! Darbe girişimi sonrası artan terör olayları gösteriyor ki 15 Temmuz devam ediyor. Türkiye’nin doğusunda ve güneyinde bombalar susmuyor. Van, Elazığ ve son olarak Gaziantep… Hem “maşa” olan PKK-DAİŞ-FETÖ örgütlerine hem olası işgal girişimine karşı atılması gereken önemli adımlardan biri idam diğeri ise gönüllü, vatansever, silahlı ve örgütlü halktır. Halkın silahlanması, güçlenmesi, düşmanın yapmak istediği hamleleri gözden geçirmesine sebep olacaktır.

İKİ BÜYÜK TEHLİKE Kadrolaşmış terör mensuplarının tasfiyesi büyük titizlikle devam ederken, bu kadrolara yerleşmeye çalışan iki büyük tehlike var. Biri Ergenekon Terör Örgütü vesilesiyle tasfiye edilmiş vatansever unsurlar dışındaki NATO’cu hainler. Diğeri ise reformist, diyalogcu, mezhep düşmanı sapık güruh... Bu iki güruhun kadrolaşmasına mani olmamak son tahlilde

bunların taraf belirlemelerindeki kafa karışıklarını göz ardı etmek olacaktır. Öte yandan Yeni Türkiye, işgal girişimi gecesi Erdoğan’ın açıklamasını beklemeden gereğini yapmaya başlamış Anadolu’nundur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ifade ettiği şekilde devleti sıfırdan kurmak ve bu süreçte Yeni Türkiye ruhunu yansıtacak kadroları iş başına getirmek gerekir. Ayrıntılar 2’de…

Denizli Adliyesi’ne 2013 yılında alınan araçlarda ki ‘FG’ plakaları sökülrdü. FETÖ’yü çağrıştıracak bir algıya izin verilmeyeceğini bildiren yetkililer yeni plakalar yapılıncaya kadar araçların adliye önünde bekletildiğini açıkladı. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından konunun hassasiyetle takip edildiği öğrenilirken Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından da bu plaka serisinin toplatılması için çalışma yapıldığı belirtildi.

Takiye de sökmedi! Kamuda kendini gizleyen FETÖ’cü bürokratların ortaya çıkarılmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Ekonomi yönetimindeki 3 bin müfettiş incelemeye alındı. Sayı, uzmanlarla birlikte 5 bini buluyor. İstihbarat kaynakları ve kurum içi çalışmalardan gelen bilgileri sürekli güncelleyerek bir liste hazırlanıyor. Kimsenin hakkının yenmemesi için çapraz kontroller yapılıyor.


2


3 DİL DENEN MUCİZE MÜCAHİT YARDIMCI

B ABD’nin bahanesi ABD’de bir adalet bakanlığı yetkilisi, Türkiye’nin Fethullah Gülen’le ilgili kendilerine yolladığı tüm delillerin 15 Temmuz’daki darbe girişiminden öncesiyle ilgili olduğunu, hala kendilerine somut kanıtlar ulaşmadığını öne sürdü. ABD Başkanı Yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye’ye yapacağı ziyaretle ilgili konuşan yetkili, “Eğer Gülen’in iadesini gerektiren bir durum söz konusuysa, nihayetinde mahkeme delilin yeterli olup olmadığına karar verecek” diyerek henüz o aşamada olunmadığını kaydetti. Biden’ın da darbe girişiminin hemen ardından ABD’nin bu girişimi ivedilikle kınadığını ve lanetlediğini hatırlatacağını ifade etti.

urada okuyacağınız satırlar “Dil” mevzunda dünya çapında söz sahibi olabilenler arasında meşhur yazar Walter PORZİG’in “Dil Denen Mucize” adlı eserini isdidatımız nispetinde tahlile yanaşmak cehdindeyiz. Aslında bu tahlil mahiyetinde olan yazıda ehemmiyet arz eden en mühim husus Sayın Mirzabeyoğlu’nun “Batı tefekkürünün hikmetlerini aslına irca etmek” diye sürekli üzerinde durduğu mesele ve Büyük Doğu tezini karşı cephenin-bilerek yahut bilmeyerek de olsa- nasıl izaha ve ispata uğraştığına dair bir misal… Yazar, kitabında “dil” mezuna farklı ve gerçek yorumlar katmıştır. Bu eseri daha önce bu ülkede “dil”le alakalı meselelere el atmamış olanların aksine Büyük Doğu potasında eritip cemiyete sunabilen

Sayın Mirzabeyoğlu’ndan başkası değildir. Sayın Mirzabeyoğlu’nun bu eseri “ben yazmak isterdim.”demesi bu kitabın Büyük Doğunun Dil bahsine açıklık getirecek çapta bir kitap olduğuna delildir. Eserin birkaç yerinden vereceğimiz misaller bunu ispat edecektir.. Eserden:“Bütün insan kültürünün temelini oluşturan ve insan topluluğunu meydana getiren dildir” yazarın bu satırlarda vermek

istediğiyle, Sayın Mirzabeyoğlu’unun Dil ve Anlayış adlı eserinde “Ruhun kaynağı olan dil, tarihin ve kültüründe şartıdır” cümlesi aynı manaya muhataptır, mana müşterekliğinde birdirler. Bir diğer misal ise Yazarın “Ruhu dünyaya dil hüviyetiyle egemen olmuştur” cümlesi ile Büyük Doğunun “Ruh dünyaya dil hüviyetiyle hâkim olmuştur” ölçüsü birbirinin aynıdır. “Hikmet ve hakikat müminin yitik malıdır nerde bulsa alır” ölçüsüne binaen sadece verdiğimiz iki hakikat bile dünya görüşümüzün ne çapta olduğuna yetecek vaziyettedir. Dili sadece basit bir organ olarak değil de mücerred manada ruhun, tarihin, kültürün, insan hayatının temeli bilmek dili gerçek manada bilmek demek olur ki yazar bu kitabında bu meseleyi bütün teferruatıyla ele almıştır.

FETÖ’ye global atak Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından yurt çapında operasyonlar tüm hızıyla devam ederken, global düzeyde de 4 bakanlık harekete geçti. Sabah’ın haberine göre, İçişleri, Adalet, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları FETÖ ile yurtdışında da mücadele kapsamında 6 tarihi adım attı. Örgütü bitirmek için atılan adımlar arasında, FETÖ tarafından organize edilen Türkçe olimpiyatlarla festivallerin yasaklanması, örgüte eleman yetiştirdiği belirtilen okulların ve dünyadaki FETÖ adına çalışan yayın organlarının kapatılması, örgütün yurtdışına kaçırdıkları mal varlıklarının dondurulması gibi hususlar yer alıyor.

Erdoğan’dan Davutoğlu’na 15 Temmuz talimatı:

BAŞKANLARA MEKTUP Konya Milletvekili, Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine bazı dünya liderleri ile uluslararası kuruluşların başkanlarına FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini anlatmak amacıyla mektup yazdı.

15 Temmuz sitesi Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’da gerçekleştirdiği darbe girişimi karşısında milli iradeye sahip çıkan Türk milletinin direnişini anlatan internet sitesi hazırlandı. Kısa notların ve görsel materyallerin konulduğu “www.15temmuzdirenisi. com” internet sitesinde, darbe girişimi gecesi ve sonrasında devam eden milli irade nöbetlerinin detayları bulunuyor. Türk milletinin FETÖ’cülere karşı direniş ve diriliş mücadelesinin anlatıldığı sitede, “Darbe Girişimi”, “Kahramanlar”, “Meydanlar”, “Dünyadan Tepkiler” ve “Utanç Köşesi” başlıkları yer alıyor. “Darbe Girişimi” başlığı, “15 Temmuz’da Ne Oldu, Fotoğraflar ve Videolar”; “Kahramanlar” başlığı ise “Direnişin Kahramanları ve Kahraman Şehitlerimiz” bölümlerinden oluşuyor.

Konya Milletvekili, Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, bazı dünya liderleri ile uluslararası kuruluşların başkanlarına FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini anlatmak amacıyla mektup yazdı. 50’DEN FAZLA İSİM Ahmet Davutoğlu, aralarında Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve İtalya Başbakanı Matteo Renzi’nin de bulunduğu bazı dünya liderleri ile uluslararası kuruluşların başkanlarına Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini anlatmak amacıyla mektup yazdı. Mektup 50’den fazla isme gönderildi.

ERDOĞAN’LA İSTİŞARE Davutoğlu’nun mektup yazma fikri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirilen istişareler sonucu kararlaştırıldı. Başbakan Binali Yıldırım ile de bu konuyu değerlendiren Davutoğlu’nun mektubu, Dışişleri Bakanlığınca ilgili ülkelerdeki büyükelçilikler kanalıyla muhataplarına teslim edilecek. HAYAL KIRIKLIĞI Mektubuna “15 Temmuz akşamı Türk Silahlı Kuvvetlerine sızan teröristler, seçilmiş Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizi devirmeyi, parlamentomuzu kapatmayı ve anayasal düzeni ortadan kaldırmayı amaçlamışlardır.”

satırlarıyla başlayan Davutoğlu, darbe girişiminin ardından ortaya çıkan bulgular ve teşebbüse liderlik eden subayların ifadelerinin, bu kanlı ve hain girişimin 1999 yılından beri ABD’de bulunan terörist Fetullah Gülen tarafından planlandığını gösterdiğinin altını çizdi. “Teröristlerin darbe girişimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği ile Türk milletinin savaş uçakları, helikopterler ve tanklara karşı kahramanca direnerek verdiği şehitlerle engellendi.” ifadelerini kullanan Davutoğlu, bu demokrasi mücadelesinde Batı’dan gelen tepkilerin hayal kırıklığı oluşturduğunu da sözlerine ekledi. (Türkiye Gazetesi)

Adli müşavir de... Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Dinçer Ural, FETÖ darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı ekiplerince düzenlenen operasyonda, Genelkurmay Başkanlığındaki odasında gözaltına alındı. KOM Daire Başkanlığında gözaltında tutulan Ural’ın ifade işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Dinçer Ural, darbe girişiminden sonra, İstanbul’da görevli 1. Ordu Komutanlığı askeri savcılığından, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğine atanmıştı. Ural’dan önce adli müşavirlik görevindeki Muharrem Köse’nin, 15 Temmuz darbe girişiminde aktif rol oynadığı belirlenmiş tutuklanmıştı. Muharrem Köse’nin Balyoz Davası’nda da parmağı olduğu biliniyor.


4

TSK ile Muhaliflerden ortak operasyon: MEHMET ALİ ÖZTÜRK

HALEP DÜŞÜYOR!

B

ırakın vatandaş olmayı..

Dün Bayır-Bucak gençlerine yazdık, bugün de Halepliler’e sözümüz.. Bırakın okulunuzu, işinizi, çadırınızı, evlerinizi.. Koşun Halep’e, koşun Bilad-ı Şam’a.. İran Halep’i istiyor, Rus Halep’i istiyor.. Siz istemiyor musunuz vatanınızı, namusunuzu?! Vallahi imtihandasınız.. Vallahi kıyamet günü bundan sorulacaksınız.. Ahiretinizi düşünmüyor musunuz hiç?! Ne duruyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz? Erkekler gibi savaşmayıp, kadınlar gibi ağlıyor musunuz?! Zillet içinde; Türkiye’de üçüncü sınıf, Avrupa’da beşinci sınıf vatandaşlar(!) olup, neslinize bu izzet(!) ve şerefi(!)mi bırakacaksınız?! Muhacir izzetli bir şekilde Mekke’ye geri dönmüştü, sizler?!

VURACAĞIZ!

Suriyeli muhalifler ile Türkiye ortak operasyon yapacak. Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütü koridorunu kırmak için TSK havadan, muhalifler karadan vuracak! PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD’nin, Suriye’nin kuzeyinde kurmaya çalıştığı terör koridorunu bölmek için muhalifler ile Türkiye ortak bir harekat planı hazırladı. 500’ü aşkın muhalif, operasyon için hazırda bekliyor. Cerablus’u IŞİD’den kurtarıp PYD’den önce ele geçirmek için operasyon hazırlıklarını yürüten muhaliflere operasyon esnasında TSK da havadan destek verecek. Muhaliflere radar desteği de sağlayacak olan TSK’nın obüsleri de teyakkuzda olacak. Muhalifler, Cerablus’u PYD’den önce IŞİD’den kurtarmak için hazırlıklarını sürdürüyor. Türkiye operasyona havadan destek verecek. TSK, muhaliflere radar desteği de sağlayacak.

IŞİD YİNE PYD’YE YER AÇACAK İç savaş öncesi faal olan Karkamış Sınır Kapısı da Cerablus’a açılıyordu. PYD’li teröristlerin uzantılarıyla Münbiç kentini ele geçirmesinin ardından öncelikli olarak Cerablus’a saldıracağı ve ülkenin kuzeyinde kurmak istedikleri koridoru tamamlamaya çalışacakları belirtiliyor. İç savaş boyunca muhaliflerden ele geçirdikleri bölgeleri bir müddet sonra PYD’ye bırakan IŞİD’in Cerablus’tan da çekilme hazırlıklarını hızlandırdığı bildirildi. Gaziantep’teki terör saldırısının ise, bu operasyona başlatma hazırlığının son aşamaya geldiği bir zamana denk gelmesi dikkat çekiyor.

Suriye’nin kuzeyini TSK havadan, muhalifler karadan vuracak.

Suriye’nin bugünkü haritası...

Ümmetin evladları sizin namusunuz için oradalar, can veriyorlar, can alıyorlar, siz neredesiniz?! Neredesiniz Selahaddin Eyyubi’nin torunları, neredesiniz Nureddin Zengi’nin torunları, neredesiniz Selçuklu’nun, Osmanlı’nın evladları, neredesiniz?! ..... *** *** Ey iman edenler, toplu olarak kafirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arka çevirmeyin (savaştan kaçmayın). (Enfal Suresi, 15) Kim onlara böyle bir günde -yine savaşmak için bir yana çekilen ya da bir başka bölüğe katılmak için yer tutanın dışında- arkasını çevirirse, gerçekten o, Allah’tan bir gazaba uğramıştır ve onun barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o. (Enfal Suresi, 16) Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekine (göre), bu dünya hayatının yararı pek azdır. (Tevbe Suresi, 38)

Yine İsrail... İsrail savaş uçakları, Gazze’yi bombaladı. İsrail jetlerinin Gazze’ye 70 füze attığı belirtildi. İsrail ordu sözcüsü Avaachey Adraee, yaptığı açıklamada İsrail ordusunun Gazze’de Hamas’a ait noktalara bomba yağdırdığını açıkladı. Adraee, İsrail’in Gazze’ye saldırmasının nedeninin Hamas’tan İsrail’deki boş bir araziye atılan füze olduğunu ileri sürdü. Bilindiği üzere Türkiye İsrail ile Filistin görüşmeleri yapmış ve bazı maddelerde anlaşmıştı.

Gökbel teslim İsveç: Türkiye tarih yazdı FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Konya’da tutuklanan akademisyen sayısı 57 oldu. Aynı zamanda Emniyet Müdürlüğü’nün akademisyenlere ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı bulunan şüphelilerin arasında bulunan eski Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel teslim oldu. Öte yandan Emniyet müdürlüğü diğer şüphelilerin yakalanması için gerekli çalışmayı sürdürüyor.

İsveç Başbakanı Stefan Löfven, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimini, Türkiye halkının kahramanca mücadelesiyle önlendiğini ifade etti. Löfven, Türk halkının demokrasiye inancının 15 Temmuz gecesi ortaya çıktığını vurgulayarak, “Darbe girişimini sokağa çıkarak kahramanca önleyen Türk halkı tarih yazdı. Halkın ortak hareket etmesi darbecilerin başarıya ulaşmasını önledi’’ diye konuştu.

AB’nin sığınmacı anlaşmasında verdiği sözleri tutmasını gerektiğini belirten Löfven, Gaziantep’teki terör saldırısıyla ilgili de “Türkiye ile teröre karşı her türlü ortak mücadele için varız. Bütün dünya ülkelerine teröre karşı mücadelede çok büyük işler düşüyor. Son yıllarda artan terör olaylarını ancak işbirliğiyle çözebiliriz. Gaziantep’te teröre kurban gidenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum” dedi.


5

ANTEP GAZİ: İDAM ŞART

Gaziantep’te PKK’ya karşı koruculuk yapan aşiretin düğününde gerçekleşen canlı bombalı saldırıda 51 kişi hayatını kaybetti. Bu insanlık dışı saldırıdan sonra FETÖ-PKK-IŞİD ortak kalleşliğinin önüne geçmenin yollarından biri olan idam için halkın talebi ısrarla devam ediyor. CANLI BOMBA ÇOCUK Gaziantep’te sokakta yapılan bir düğünde patlama meydana geldi. Gaziantep Valiliği’nden yapılan açıklamada 51 kişinin hayatını kaybettiği, 94 kişinin de yaralandığı belirtildi. Ayrıca Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamada da “Olay yerinde 1 adet parçalanmış canlı bomba yeleği elde edilmiştir” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı bombanın 12-14 yaşlarında bir çocuk olduğunu söyledi. TAYYAR: DAEŞ YAPTI Patlamanın ardından Ak Parti Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar da bir açıklama yaptı. Tayyar “FETÖ bıraktı PKK ihanet nöbetini devraldı. Şimdi de IŞİD. Allah topunuzun belasını versin” dedi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise “Kime hizmet ettiği belirsiz teröristler Gaziantep’ime saldırdı. Başımız sağolsun. Sayın Valimiz net bilgileri

verecektir. Gaziantep halkı bu acı olay karşısında itidalli davranacak, kışkırtmalara gelmeyecek, terörün amacına hizmet etmeyecektir. Şerefsiz teröristler Gaziantep’te tam 4 yıl önce 10 hemşehrimizin şehit edildiği saldırının yıldönümünde saldırdı. Allah belalarını versin” ifadelerini kullandı. HDP’DEN İÇ SAVAŞ PROVOKASYONU Projelerini Türkiye’nin kan gölüne çevrilmesi üzerine kuran terör örgütü PKK’nın partisi HDP, Gaziantep’teki saldırının ardından vatandaşların silahlanarak ‘özsavunmaya’ geçmesi gerektiğini savunarak, “Halkımız özsavunmasını almalı” dedi. HDP açıkça Türk - Kürt savaşı çıkarmak için elinden geleni yapıyor. Öte yandan HDP’nin, saldırı sonrası Gaziantep’e giden kadın milletvekilleri, yanlarına aldıkları PKK yandaşlarıyla birlikte “Biji Apo” sloganları atarak polise saldırdı.

Ömer Halisler!..

DAMADIN DAİŞ TEPKİSİ Kına gecesi kana bulanan damat Nurettin Akdoğan’ın, 28 Temmuz tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda IŞİD’e tepki gösterdiği ortaya çıktı. Akdoğan’ın Facebook paylaşımında “Cehennem köpeği IŞİD.. Saldırdığın yer Kamışlı.. Paris değil, Berlin değil, Londra değil, Telaviv hiç değil. Kimin köpekligini yaptığını herkes biliyor” ifadelerini kullandığı görüldü. Gelin Besan Akdoğan ise kaldırıldığı hastaneden taburcu edildi.

İDAM ŞART 15 Temmuz kahramanı halkımızın bu barbar saldırıya tepkisi çok büyük. Terör örgütlerinin hiçbirinin birbirinden farkı olmadığını bilen Anadolu halkı, FETÖ-PKKIŞİD-YPG-PYD ne varsa hepsine karşı tek yürek durumunda. Anadolu halkının teröre ve 15 Temmuzdan beri terör üzerinden Türkiye’yi işgale kalkışan “üst akıla” öfkesi dinmiyor. Halkımız, terör saldırılarının önüne idam cezası ile geçilebileceğine dikkat çekiyor

Üst akıla: Başaramıyacaksınız ‘İnsanlık dışı’ ‘Barbarca’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep’te meydana gelen terör saldırısına ilişkin, “Bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum ki, ülkemiz ve milletimiz için 15 Temmuz silahlı darbe girişiminin ve o gece kaybettiğimiz 240 vatandaşımızın faili FETÖ’yle, sadece son bir ayda asker, polis ve köy korucularından oluşan 70 güvenlik görevlimizin katili PKK’yla, Gaziantep saldırısının muhtemel faili DAİŞ arasında hiçbir fark yoktur. Bu örgütleri ülkemizin ve

milletimizin üzerine saldırtanlara mesajımız yine aynıdır, başaramayacaksınız! Türkiye’de ezanları susturmaya, bayrağı indirmeye, vatanımızı bölmeye, milletimizi parçalamaya, bu eli kanlı örgütlerin ve arkalarındaki güçlerin, nefesi de takati de yetmeyecektir. Gaziantep’te denenen aynı alçak oyun tutmayacak, milletimiz bu provokasyonun gerisindeki gerçek niyeti deşifre ederek, birliğinden, beraberliğinden, kardeşliğinden asla taviz vermeyecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Binali Yıldırım Gaziantep’te düzenlenen terör saldırısıyla ilgili yaptığı yazılı bir açıklamada, “Bir düğün yerine bomba atacak kadar insanlığa düşman olan terör hiçbir değer tanımayan yüzünü bu kez bir düğün yerini matem yerine çevirerek kendini göstermiştir. Masumiyete ve hayata kasteden bu alçak terör örgütünün adı ne olursa olsun biz, millet, devlet ve hükümet olarak onunla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz“ ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Gaziantep saldırısı sonrası “Gaziantep, korkunç bir katliama sahne oldu. Barbarlar, insan kanıyla beslenen vahşiler masum ve mazlum canlara acımadan kıydılar. Anlaşılan odur ki, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü farklı terör örgütleri kanalıyla sürdürülmek, Türkiye teslim alınmak istenmektedir. Ancak Türk milleti üzerine yönlendirilen bu kan selinde boğulmayacak, bu kin ve kirli akına asla kapılmayacaktır” dedi.

Konya’da yaşayan Güçlü çifti yeni doğan bebeklerine, FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in adını koydu. Ömer Halisdemir’in, darbeci generali, şehit olacağını bile bile öldürdüğünü, vatanı için kendini feda ettiğini dile getiren baba Musa Güçlü, “Ömer Halisdemir’in ismini oğlumuza vermekten dolayı gururluyuz. Oğlumuzun da onun gibi bir kahraman olmasını istiyoruz. İnşallah bizim oğlumuz da vatan için kendini feda etmeye hazır bir yiğit olur” dedi. Halisdemir ailesinin bir evladının şehit olduğunu ancak binlerce Ömer Halisdemir’in doğacağını kaydeden anne Saadet Güçlü de her birinin birer kahraman olacağını dile getirdi.

‘Ezeceğiz’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep’teki terör saldırısını lanetlediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Saldırının hedefinde Kurtuluş Savaşımızın simge şehri Gaziantep, özelinde bütün Türkiye vardır. Halkımız yüksek dayanışma ruhu ile kendisine yönelen bütün tuzakları bir kere daha ezip geçecektir. Saldırının faili olan barbar yapı Cumhuriyetimize, demokratik, laik, sosyal hukuk devletine düşmandır” açıklamasını yaptı.


6 FETÖ IDDIANAMESI DARBEYI ÖNCELEDI MI?

G

eçtiğimiz cuma günü haber sitelerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “Fethullahçı Terör Örgütü”(FETÖ) iddiasına ilişkin ana soruşturmasını tamamladığı ile ilgili tafsilatlı bir haber düştü. Hafta sonunda gereği gibi okuyup araştırmak ve üzerine söyleyeceklerimizi yazmak üzere not alıp günü kapattık. Gece darbe girişimini sosyal medyadan öğrendik. İddianameden aklımda olanlar, bu yapının sessiz kalmayacağını gösteriyordu. Hemen o gün darbe yapacak kadar ileri gidebilmeleri, tamamen deşifre olacaklarının da bir göstergesiydi. Bu nedenle darbe girişimi “intihar saldırısı” olarak değerlendirilebilir. … Şimdi, aralarında Fethullah Gülen, Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlı, Akın İpek ve eski milletvekili İlhan İşbilen’in de bulunduğu 73 sanık hakkında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 65’er yıl süreli hapis cezası istemli 660 sayfalık iddianamedeki bazı detaylara bir göz atalım; Gülen’in bir numaralı sanık olduğu iddianamede, Gülen cemaatinin arkasında ABD ve CIA’nın olduğunun açığa çıktığı iddia ediliyor. Bir başka dikkat çekici detay, örgütün ülkedeki bütün kurumlarda hâkimiyet sağlamak üzere kadrolaştığı şeklindeydi. İddianame bu konuda şu detaydı da veriyor: “(…) Muhtemel bir askeri müdahalede kadrolarının ezilmemesi için tedbirli hareket etmiş, 2003 ila 2007 yılları arasında pasif durumda kalmıştır. Örgüt, 2007’den sonra örgütlenmesini tamamlamış, güç dengesini lehine çevirmiş ve operasyon hünerini ortaya koymuştur. Anayasa değişikliği örgütü devlet içinde çok ileriye taşımıştır ve 12 Eylül 2010 sonrasında artık örgüt kendini devletin tek fiili hâkimi olarak görmeye başlamıştır. Bu durum 17 Aralık 2013 gününe kadar devam etmiştir.” Ne dersiniz; yakın geçmişe ve bugüne ışık tutan bir ifade değil mi? … Şimdi gelelim en önemli noktalardan bir diğerine; Gülen cemaatinin 1971 yılından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde örgütlenmeye çalıştığı ve 1984’ten sonra bu faaliyetlerin yoğunluk kazandığı da iddianamede yer alıyor. Örgüt üyelerinin Gülen’i muhterem bir Mehdi-Mesih

MUSTAFA GÜDEN kabul ederek tanrılaştırdığının da yer aldığı iddianamede FETÖ’nün, demokratik hukuk devletinin özelliklerini ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuş en geniş katılımlı silahlı terör örgütlenmesi olduğu savunuldu. … Örgütün 150 milyar dolarlık mali büyüklüğe sahip olduğu belirtilen iddianamedeki diğer bazı ayrıntılar da şöyle; FETÖ için öncelikli yer TSK’dır. Burada örgüt aşırı bir kadrolaşmaya gitmiştir. TSK içerisindeki bu yapı ordu disiplinini bozacak ve ülke savunmasında zafiyet oluşturacak bir yoğunluğa ulaşmıştır. Ergenekon ve diğer askeri davalar, sivil siyaset üzerindeki askeri vesayetin kaldırılması için değil, örgütün TSK üzerinde egemen olması için gerçekleştirilmiştir. Bugün TSK içerisinde önemli oranda kurmay subay olarak FETÖ mensubu bulunmaktadır. FETÖ, en çok bu kuruma sızıp TSK’yı darbeci, hükümet düşmanı, ateist bir yapı olarak algılatmış, itibarsızlaştırıp, “Kâğıttan kaplan” olduğunu ilan ettirmiştir. Askeri hâkimlerin çoğunluğunun bu örgüte mensup olduğu, örgütle organik bağı tespit edilmesi nedeniyle adli yargıya alınmayanların askeri yargıya alınıp hâkim yapıldığı iddia edilmiştir. 28 Şubat sürecinde irtica ile mücadele, şekille, kılla ve örtüyle uğraşmakla heba edilmiştir. TSK, içerisindeki gerçek yapılanmayı görmek istememiş veya görmesi engellenmiştir. Bu dönemde FETÖ kadrolaşması ve yapılanması katlanarak devam etmiştir. Son yıllarda bu örgütten olmayan neredeyse hiç kimse askeri okullara girememektedir. Kurmay subaylık sınav soruları önceden elde edilip örgüt mensuplarına itaat ve eğitim kriterine göre verilerek avantaj sağlanmıştır. Askeri hâkimler ve askeri pilotlar üzerinde baskı kurulmuş, pilotlar TSK ile ilişiklerini keserek özel havayollarında çalışmaya zorlanmıştır. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda bu yapıdan olmayan veya bu yapıya boyun eğmeyen askeri pilot bırakılmamaya çalışılmıştır. Ordu içerisinde örgütlenebilmek için FETÖ, subay ve astsubaylarla modern, bakımlı, çekici kız üyelerini evlendirip yıllar sonra onlar üzerinden bilgi

edinerek ordu içerisinde kontrolü sağlamış ve ordunun pasifize edilmesi evlilikler yoluyla içten mümkün olmuştur. TSK, 2006’da başlayan paralel yapının asimetrik, psikolojik harekâtlarına dayanamamış, silahlı ve devletin en etkili gücü paralel yapı karşısında pes etmek zorunda kalmıştır. TSK bir cemaat yapılanması haline dönüştürülmeye çalışılmaktadır. TSK’yı kontrol ettiğini iddia eden FETÖ, darbe ve iç savaş tehditlerinde bulunmaktadır. … İddianamede başka çarpıcı detaylar da vardı; Hrant Dink cinayeti: Örgütün, amacını gerçekleştirmek için başlatacağı kumpas soruşturmalarının önünde engel olarak gördüğü bir müdürü hedef haline getirdiği, ortadan kaldırılması için işlenecek bir cinayeti bilerek önlemediği, cinayetin her aşamasından haberdar olan örgüt mensuplarının olayı kullanmak istediği, Hrant Dink’in öldürülmesi olayını kasten engellemediği, Dink’i korumak için alınması gereken tedbirlere de engel olup kamu gücünün FETÖ örgütünün emrine uygun olarak kullanıldığı, Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili bölümde şu satırlar dikkat çekici; “Hablemitoğlu, Cemaat’e karşı açıktan mücadele vermiş bir kişi idi ve adeta baş düşman bellemişti.” Danıştay saldırısı konusunda da şu satırlar var; FETÖ’nün doğrudan karıştığı olay, Danıştay saldırısıdır. Alparslan Arslan adındaki bir avukat, ateşli silahla Danıştay’ı basarak İkinci Daire Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin’i öldürüp yanındaki üç kişiyi de ağır bir şekilde yaralamıştır. “ … Van Cezaevi’nde tutuklunun intiharı, MİT görevlisinin ölümü, Yarbay Ali Tatar’ın intihar etmesi, Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, Kurmay Albay Murat Özenalp, hâkim adayı Didem Yaylalı’nın ölümü, öğrenci Erkan Eryiğit’in ölümü de bu iddianamedeki detaylardan bazıları. Emniyet Genel Müdürlüğü yöneticilerinin, İlhan Cihaner’in tutuklanması, Tahşiye Davası, Cumhurbaşkanı’nı tehdit etmek, MİT TIR’larının durdurularak aranması da iddianamede yer alıyor. … Şimdi kişisel bazı tespitlerimize gelelim;

Yaşandığı günden bu yana; Rusya uçağının düşürülmesinde NATO ve FETÖ ile ilgili bir komutanın bu işi yapıp Türkiye ile Rusya arasını açıp, Türkiye’yi NATO’ya mecbur ettiği yönünde düşüncelerimiz vardı. Darbe girişimi sonrasında bu düşüncelerimizde yalnız olmadığımızı gördük. Devletin, elbette o gün devlet olmanın gereğiyle olayı sahiplenmesi gerekiyordu. Bir başka detay, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldüğü helikopter kazasına ilişkindi. Helikopterden kritik parçaları söktüğü belirlenen TSK mensubunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele operasyon yapan ekipte bulunması da bu konudaki şüphelere haklılık kazandırıyordu. … Netice olarak, suç dosyası bu şekilde ortaya konan bir örgütün, iddanamenşn kabul edildiği gün, nihai amacını öncelemesini yaşamış olduk. Darbe amacına ulaşmasa da, iç savaş görüntüsüyle NATO’nun Türkiye’ye müdahale etmesi çağrısı yapılabilecekti. Bunun denemesi daha önce de güneydoğu vesilesiyle yapılmıştı. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere hükümet ve devlet görevlileri Cuma akşamını çok iyi yönettiler. Erdoğan’ın İstanbul’a gelmesini ve kameraların karşısına geçmesini sağlamak da kayda değerdi. Halk çağrılara kulak verip sorumluluk hissederek meydanları doldurdu ve kalkışmayı bastırmada büyük rol üstlendi. Sokağa çıkın çağrılarının son derce yerinde olduğunu söylemek lazım. Meydanlara darbe şakşakçıları inmeden darbe karşıtlarının inmesi, sürecin seyrini etkiledi. … Gelinen noktada, bu yapının en son ferdine kadar, hepsinin pasifize edilmesi sürecinin hızlandığını görüyoruz. İkinci bir kalkışmaya fırsat vermeme adına, “Meydanları boş bırakmayın” çağrısının doğruluğunu biliyoruz. Halk demokrasiye o kadar sahip çıktı ki, uykusuz günlerden kimse şikayetçi değil. Konya meydanlarında AK Partili, MHP’li, CHP’li, Saadetli BBP’li herkesi birararada görüyoruz. Selamete çıktığımızı Erdoğan’dan duyana kadar vatandaşın sokakları, meydanları bırakmayacağı da görülüyor.

TEKNOLOJIK İHALE Türkiye, ilk kez denizaltı modernizasyonu gibi ileri teknoloji gerektiren bir alanda mühendislik ihracatı yapacak. Pakistan’ın en büyük askeri ikmal gemisini inşa eden Türk savunma sanayi, iki ülkede daha yaklaşık 500 milyon dolarlık denizaltı modernizasyon ihalesi aldı. Daha önce kendi denizaltılarını modernize eden Türkiye böylece, ilk kez denizaltı modernizasyonu alanında mühendislik ihracatı yapacak. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın büyük ortağı olduğu STM AŞ, Pakistan ve Romanya’nın açtığı ihalelerde, Çin, İngiliz, Fransız, İtalyan ve ABD şirketleriyle yarıştı. Türkiye’nin ihracatlarında modern teknolojinin payı her geçen gün artıyor.

‘YERLİ’ METROBÜS İlk yerli tramvay ve ilk yerli metro aracı üretimlerinin yapıldığı Bursa’da ilk yerli metrobüs üretimi de gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Büyükşehir Belediyesi bürokratlarıyla birlikte Bursa’daki ilk yerli metrobüs üretimini yapan firmanın fabrikasında inceleme yaptı. Üretilen metrobüsleri detaylı olarak inceleyen Başkan Altepe, firma yetkililerinden ilk yerli metrobüslerin tekniği ve üretim süreciyle ilgili de bilgiler aldı. Bursa’daki metrobüs üretiminden dolayı heyecan duyduğunu ifade eden Başkan Altepe, Türkiye’deki gelişime işaret ederek, “Güçlü bir Türkiye’nin oluşumunda güçlü şehirlerin var olması önemli. Güçlü bir şehir olan Bursa’da da yerli üretimin artmasını ve yüksek katma değerli araçların üretimini hedefliyoruz” dedi.


7 Konyalı, Başbakana böyle seslendi:

BU MEMLEKETİ İTLERE YEDİRMEYİN Konya Milletvekili Ahmet Sorgun’un oğlu Ebubekir Sorgun’un nikâh şahitliğini yapmak için Konya’ya gelen Başbakan Binali Yıldırım Mevlana Müzesi’ni ziyaret etti. Geniş güvenlik önlemleri altında müzeye gelen Başbakan Yıldırım, Mevlana’nın kabri başında dua etti. Basına kapalı gerçekleştirilen ziyarette Başbakan Yıldırım’a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, Konya Valisi Yakup Canpolat ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek eşlik etti.

Mevlana Müzesi çıkışı sırasında halkın yoğun ilgisi ile karşılaşan Yıldırım, bir kişinin, ‘Sayın Başbakanım bu vatanı bu itlere yedirmeyin’ diye seslenmesi üzerine, “Siz hiç merak etmeyin rahat olun” diye yanıt verdi. Öğle namazını Kapu Camii’nde kılan Yıldırım, cami çıkışında kendisini bekleyen vatandaşları selamladı ve çocuklara oyuncak hediye etti. Ardından Başbakan Yıldırım, Konya Havalimanı’nda bekleyen Başbakanlık uçağıyla kentten ayrıldı.

Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete Bölgesel Süreli Yayın Yıl: 4 | Sayı: 71

24-30 Ağustos 2016 SAHİBİ Çimke Basım Yayın Yapım Reklam ve Turizm Hiz. Ltd. Şti adına AHMET AKA SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ÖMER SALIH ŞIPLEME GENEL KOORDINATÖR MUSTAFA GÜDEN YAYIN YÖNETMENI ADNAN TEKE SAĞLIK EDİTÖRÜ Dr. NEVZAT ŞIPLEME SANAT YÖNETMENİ NURETTIN ÖZEL HUKUK DANIŞMANI Av. ABDURRAHIM KÜÇÜK MALI DANIŞMAN MUSTAFA ÇALIŞKAN SAYFA TASARIMI MUSTAFA ALPASLAN ÇETİN YÖNETIM VE BASKI ADRESI: Fevziçakmak Mh. 10453. Sk. No: 25 Karatay | KONYA Telefon & Faks: 0332 342 52 82 Web: www.anadolugunluk.com reklam@anadolugunluk.com haber@anadolugunluk.com BASKI Çimke Basım Yayın Yapım Ltd. Şti. Anadolu Günlük Baskı Tesisleri B.T. 24 Ağustos 2016

ÖRNEK CADDE Taşkent’e 3 milyon liralık prestij cadde düzenlemesi yapılıyor Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya’nın bütün ilçelerine prestij cadde kazandırma çalışmalarını sürdürüyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Yeni Büyükşehir Yasası ile Konya’nın bütün ilçelerinde sürdürdükleri prestij cadde çalışmalarını Taşkent’te tamamladıklarını söyledi. Konya merkez ve ilçelerde yatırım anlamında yoğun bir yıl yaşadıklarını belirten Başkan Akyürek, 2016 yılı için Konya genelinde 200 milyon liranın üzerinde yol çalışması yapılmış olacağını dile getirdi.

3 MİLYON LİRA Taşkent İlçesi’ndeki ana cadde düzenlemeleri kapsamında Balcılar İstiklal, Hafız Ahmet Hoca, Boğaziçi ve Mehmet Ulu Caddelerinde düzenleme yapıldığını belirten Başkan Akyürek, yatırımın yaklaşık 3 milyon liraya mal olduğunu ifade etti. Caddelerin altyapısı, yağmur suyu hattı, doğal taşla kaldırım düzenlemesi ve asfaltıyla ilçeye değer katacağını belirten Başkan Akyürek, yatırımın Taşkent’e ve Konya’ya hayırlı olmasını diledi.

SELMAN NECATİ BAŞARAN

GOG

G

iovanni Papini’nin yazdığı bir eser Gog… Ama Gog’dan önce yazara ait çizgileri bildirelim. Gıovanni papini İtalyan yazar, şair, gazeteci, edebiyat eleştirmeni. Ateist olarak başladığı yayın hayatına “İsa’nın Hayatı” isimli eseriyle devam etti ve bu eserle Katolikliğe geçtiğini belgeledi. Bunlardan ziyade ilgi çeken tarafı: “Çağımız medeniyetinin ve insanının görünüşünü eleştiri büyüteci altında mükemmel bir tarzla karikatürize etmesidir.”

ve Gog’un isteğiyle onun evinde çalışmaya başlayan Tiapas ile Gog arasında bir diyalog geçer. Cellatlık mesleğini icra ederken hiç vicdan azabı duyup duymadığı sorusuna karşı Tiapas: “Benim için ölümün asıl faili hâkimdir; ben bıçak veya ip gibi, bir aletten başka ne idim? Eğer benim elimde olsa bir örümcek bile öldürmezdim. Bir ceset verip onu dünyadan yok etmeye beni memur eden devletti.” der. Ve bölüm Tiapas’ın şu cümleleriyle biter: “ siz de kırk yıl cellatlık yapınız, ondan sonra konuşuruz. Kötürüm olmuş bir heykeltıraş nasıl çamur ve kalem hasreti duyarsa bende öylece kesilecek kafa hasreti çekiyorum. Bende elleri kesilmiş bir kemancı gibi ıstırap duyuyorum. Benim hastalığım, sanatıma karşı daima duyduğum ölmez aşkın bir delilidir. Fakat gerçek sanatkârlar daima anlaşılmamışlardır ve iftiralara uğramışlardır.” Ve bir yaş, sahici bir yaş, ihtiyar Tiapas’ın sağ gözünden damladı…

Kitapta Papini’nin bir tımarhane de karşılaştığı, çok büyük bir servet sahibi olması nedeniyle her meseleyi maddi ölçülerle değerlendiren deliliğin dahisi Mösyö Gog karşılıyor bizi. Birinci dünya savaşı sırasında Enistein, Edison gibi Bilim adamlarını; Gandi, Lenin, Lawrance, Hitler gibi siyasileri; Bernard Shaw, Goethe, Kafka gibi edebiyatçıları; Salvador Dali, Picasso gibi sanat adamlarını ziyaret etmiş ve bu insanların görüşlerini, düşüncelerini, fikirlerini onları konuşturarak kendi zaviyesinden anlatmıştır. Anlaşılacağı üzere bu iş sağlam bir entelektüel alt yapı ister. O yüzden Giovanni Papini okunması gereken bir yazardır.

Bu bölümden de anlaşılacağı gibi yazarın eleştirmenliği; yaşanan hayatı alaya almasından ziyade, sosyal açıdan normalleşen hadiselerin tenkidini yine bir realiteden yola çıkarak dile getirmesidir.

Kitapta ünlü kişileri ziyaretten ziyade maddi ölçülerle hareket ettiği için Gog hayatın realitesini anlatmaya çalışırken bu işi yine hayatın realitesi ile dalga geçerek yazıyor. Bir misal verecek olursak kitabın “Hasret Çeken Cellat” bölümünde asıl mesleği Cellat olan

“Uygar insanların cellada karşı duydukları bu peşin hükmü bir türlü anlamıyorum. Cellat istemiyorsanız idam hükümlerini kaldırınız.(…) Ama kaldırmak istemezseniz, bu mesleği yapacak insanlar doğuyor diye Allah’a şükrediniz ve onlara gereken saygıyı gösteriniz…”



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.